Ic35

Page 1

Dünyaya meydan okuyoruz: 35.117’de 12.897! Bugüne değin dünyadaki bor rezervinin yüzde 67’sine sahip olmakla övünen Türkiye, bir rekoru daha elinde tutuyor. Tüm dünyada terörist olmakla suçlanan kişi sayısı 35.117 iken, dünya nüfüsunun yüzde 1,1’ine den düşen Türkiye tüm bu sayının 12.897’ine, yani yüzde 37’sine tek başına sahip.

Çok değil daha 2005 yılında Türkiye’de terör suçundan tutuklu bulunan kimselerin sayısı 273 idi. Sadece 6 yıl içerisinde Ergenekon davasının sulandırılışı ve KCK operasyonları yoluyla İran, İsrail ve ABD gibi ceberrut ülkeler hızla sollanarak, Türkiye’nin terörist sayısı 47 kat arttırıldı! AKP’nin bu

abuk sayıya katkısındaki rolünü görmekle beraber, başbakanın ileri demokrasiden kastının ne olduğunu bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Gazetecilerden, puşi takan gençlere ve basit bir suçtan yakalanan hatta suçu bile

bulunmayan ilgisiz kişilere kadar herkes terör kapsamında tutuklanırken, AKP referandumun ardından bir de anayasa ile demokrasiyi geliştireceğini vaad ediyor. Doğrudur, zenginlerin demokrasisini geliştirmek için yoksulları ve farklı olanı terörist ilan edip susturmakta tereddüt edilmiyor.

Rejimle hesaplaşmadan Dersim Katliamı’nın yarası kapanır mı?

Aylık Siyasi İşçi Gazetesi • Sayı: 35 • Aralık 2011 • Fiyatı: 2 TL

AKP’nin depremle imtihanı

İspanya genel seçimleri

Araba farına yakalanan tavşanın hikâyesi...

İşçiler Sosyalist Parti’ye sırtını döndü

»4

» 14

Dersim’de, bugünkü adıyla Tunceli’de, 1937-38 yıllarında binlerce kadın, erkek ve çocuk katledildi, evlerinden zorla göçertildi devlet

eliyle. Atatürk’ün emriyle gerçekleşen bu zulüm kapatıldı, unutturulmaya çalışıldı, sorumluları gizlendi.

»8

Kapitalizmin sınırları belirginleşiyor!

Peki ya AKP’nin? Son 40 yıldır katı olan ne varsa çözülmeye başladı. Ekonomik ve jeopolitik durumda radikal çalkantıların yaşandığı bu dönemde hâkimiyetlerini ezeli görenler için gelecek günler endişeyi beraberinde getiriyor.

gulanan mali ve para politikaları krize çözüm olmadı; gelir dağılımı eşitsizliğine ve işsizliğe karşı eylemler artıyor.

Özetle, 1970’lerde, 45’lerden beri süren uzlaşmacı devlet politikalarının yerini alan neoliberal politikalar, Sorunlar gittikçe aynılaşır ve yaybugün devletleri iflasın eşiğine getirgınlaşırken, işçi ve emekçi kitleler miş durumda. Gündemlerinde ise işçi koşullarının daha fazla sürdürülemez hakları ve sosyal güvenceler anlamında olduğunun, burjuvazi ise artık hiçbir elde ne kaldıysa almaya yönelik “yapışeyin eskisi gibi olmayacağının farkın- sal reformlar” var. da; çünkü yalanlanan, üstü kapatılan, AKP’nin yanılsaması ve ötelenen gerçek artık gün gibi açık: Kapitalizmin en ciddi krizlerinden –mış gibi yapmak biriyle karşı karşıyayız, sistem yapısal AKP hükümeti ise gemisini kurtaran bir kriz içinde. kaptan edasıyla, kendi yönetim beceriOrtadoğu ve Kuzey Afrika’da kitleler leri ve tedbirleri sayesinde Türkiye’nin bonapartist rejimlerine karşı seferber- krizden etkilenmediğine, her şeyin yoliklerini sürdürürken; krize çare getir- lunda gittiğine inandırmaya çalışıyor meyen ekonomik ve finansal tedbirler bizleri. Nerdeyse bu sürecin bizlere Avrupa’yı biçimsel demokrasisinden yaradığına, Türkiye’nin bu süreçten bile feragate itiyor. Yunanistan ve güçlenerek çıktığına inandırılacağız: İtalya ile birlikte Avrupa’da seçilmiş“Ortadoğu karıştı, Türkiye’nin böllerin yerini teknokrat hükümetler gedeki rolü önem kazandı,” “Avrupa almaya başladı ve Avrupa, yapısal kriz batıyor, ama Türkiye’nin ekonomisi derinleştikçe bonapartist eğilimlerini büyüyor”. derinleştiriyor. Fakat bu söylemlerin örtemediği ABD ise 2012 Başkanlık Seçiminin bir gerçek mevcut. AKP’nin elde startını verdiği bugünlerde başarısız ettiği ekonomik büyümenin ardında ekonomi politikalarının sonuçları ile üç önemli kaynak var: Artan gelir yüz yüze. 2009 yılından bu yana uyuçurumu, işsizlik, örgütsüz ve güven-

cesiz çalışma. Üstelik bu ekonomik büyüme ithalata dayalı, sıcak paraya bağımlı bir modelle sürdürülüyor ve Türkiye ekonomisi için ciddi bir risk anlamına gelen yüksek bir cari açık söz konusu.

nüyor. Oysa geçtiğimiz aylarda acı olarak tecrübe ettiğimiz Van gerçeği bile AKP’nin sınırlarını ve –mış gibi politikalarını açığa vuruyor. Suriye’ye diklenen, AB’yi uyaran hükümet, Van’da deprem sonrası yaşanan sefalet ve yoksulluk için bile bir çare olamıDiğer yandan, gerçeklerden uzak, bu kendi dünyasına hapsolmuş bir tür yor; Van’ın yerle bir olmasına seyirci kalan ve çocukları açlık ve soğuğun şizofrenik düşünüş öyle bir raddeye merhametine terk eden hükümet için ulaştı ki, en sonunda AB’ye demokdaha öncelikli olan, şimdi Van’ın nasıl rasi dersi bile vermeye başlandı. AB Bakanı Egemen Bağış, AB’nin Yuna- yenileneceği sorusu. nistan ve İtalya’ya yönelik teknokrat Sorulması gereken hükümetler uygulamasını, “ekonomik Bizim içinse soru açık: Kapitalizmin krizin üstesinden gelmenin yegane krizi derinleşiyor; hükümetler için demeşru ve etkili aracı gerçek demokrasidir. Bu çerçevede Türkiye’nin dokuz mokrasi gittikçe daha maliyetli bir hal yıllık tecrübesi ilham vericidir” sözle- almaya başlarken, baskıcı politikalar güçleniyor; emekçi kesimlerin önüne riyle eleştirdi! ağır faturalar koyuluyor; peki, işçi İşte AKP’nin dokuz yıllık demokrasi sınıfı bunlar karşısında kendi çözümütecrübesinin sonuçlarından birkaçı: nü koyabilecek mi? Yargı ve yasama güçlerinin yürütmeUnutmamamız gereken, kapitanin elinde güçlenmesi ve Türkiye’nin lizmin sınırlarını belirginleştiren bu bir tür Kanun Hükmünde Kararnasürecin, ülkeler arasına çizilen sınırlameler yönetimine dönüşmesi; Kürt rı, ortaklaşan taleplerle birlikte uzun halkına ve Kürt siyasi hareketine yönelik baskılar ve KCK operasyonları; zamandır olmadığı kadar silikleştirdiği. Bu talepler etrafında ortak mücaişçi ve emekçilerin haklarına yönelik deleyi örebilmek, artık hiç olmadığı gasplar... kadar zorunlu. AKP sürdürdüğü ikiyüzlü politikalara en azından kendi inanmış görüİşçi Cephesi, 3 Aralık

»2


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.