28
Sayı: Temmuz 2007 Bedeli: 1 YTL
ya işçi - yoksul köylü hükümeti, ya kıyamet!
İşçi Kardeşliği mazluma dini, milliyeti sorulmaz
İKP Merkezi Gazetesi
Türkiye bir dönüm noktasında!
Ya işçi - yoksul köylü hükümeti, ya felaket! Sendikalar ve sendikacıların seçim öncesinde sayfa 4 tutumlarını tartışıyoruz Türkiye bir dönüm noktasında: Ya işçiler birleşip kendi hükümetlerini kurma yolunda adım atacaklar... Ya da felakete doğru dolu dizgin ilerleyeceğiz!
T
ürkiye, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. AKP ve onun karşısında yer alanlar birbirleriyle yarışırcasına ülkemizi felakete doğru sürüklüyorlar. AKP hükümeti, muhtemel bir askeri müdahale ihtimali karşısında ve tabii ondan korktuğu için, sırtını tamamen ABD emperyalizmi ve onun emir eri konumundaki AB emperyalizmine yaslayarak ayakta kalmaya çabalıyor. Bu yüzden de elinin altındaki bütün imkanları çokuluslu finans şirketlerinin aşırı kâr taleplerini karşılamak için kullanıyor, dolayısıyla ülke tarihinin en büyük özelleştirme ve toplu satışlarını gerçekleştiriyor. AKP dış ve iç borçları ödemenin tek yolunu her şeyi satmada buluyor. Ama acı olan şu ki, satacak bir şey kalmadığında ortada bir millet de, o milletin içinde serpilip gelişmiş olan bir işçi sınıfı da kalmayacak- işçiler tabii kalacak ama sınıf vasıflarını kaybetmiş olarak! Sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek ve kuralsız çalıştırma işte tam da bu demek. Biz buna kıyamete yürüyüş diyoruz. AKP kıyamete yürüyüş yolunun taşlarını döşüyor. AKP’nin karşısında yer alan parti ve kurumlar ise, bu hükümetin bağımlı olduğu emperyalizme en
İstanbul bağımsız adayı Ercan Atmaca ve Çorlu sayfa 6 ve 7 bağımsız adayı Metin Algül’le söyleşi.
Seçimde patronlar ve devletten bağımsız işçi adayları destekliyoruz!
riltiyor ve sanki memleketin esas meselesinin laikliğin korunması olduğu izlenimini vermeye çalışıyor. Gözü paradan başka bir şey görmeyen AKP hükümetinin şeriatı çoktan sattığını bilmezmiş gibi davranıyor. Evet Türkiye’de esas mesele laiklik-antilaiklik meselesi olmayıp bütün bir ulusal yapının parçalanması tehlikesi meselesidir. Bu parçalanmayı engelleyebilecek tek güç işçi sınıfının birliği ve örgütlü mücadelesidir. İşçi sınıfının dışında hiçbir gücün bunu, yani bütün bir ulusu peşine takıp sürükleme eylemini gerçekleştirmeye imkanı yoktur. Patronlar sınıfı yıllardır ülkeye hükmediyor ve işte geldiğimiz nokta budur. Kurtuluş ancak bir “İşçi-yoksul köylü” hükümetinin kurulmasından geçer. Böyle bir hükümetin kurulabilmesi içinse en kısa zamanda Washington’dan ya da onun kuklası Brüksel’den emir almayacak bir Ulusal Kurucu Meclise, yani onun seçimine ihtiyaç vardır. Bu seçim, herkese eşit propaganda koşulları altında nispi temsil usulüne göre yapılmalı ve hiçbir seçim barajı olmamalıdır.
ufak bir karşı çıkma cesaretini göstermeden, yani IMF’den, Dünya Bankası’ndan, Dünya Ticaret Örgütü’nden, Avrupa Birliği’nden ve NATO’dan kopma konusunda tek bir laf etmeden, bunların dayattıkları politikanın Türkiye’deki sözcülüğünü yapan TÜSİAD’a ve sözde milli diğer patron kuruluşlarına hiçbir eleştiri yöneltmeden memleketin yabancılara satıldığını ileri sürüyorlar. İşçi Kardeşliği Partisinin mevcut duruma Halbuki hükümet oldukları dönemlerde onlar çözüm önerisi budur ve bu yüzden 22 Temmuz da AKP’nin yaptıklarını yapmışlardı. AKP aynı yolda onların emperyalizme sundukları hizmetin 2007 seçimlerinde İstanbul 2. Bölgede işçilerin patronlardan ve onların devletinden bağımsız sadece daha fazlasını sunuyor! işçi adayı Ercan Atmaca’yı ve Tekirdağ’da da Ana muhalefet partisi CHP, zaten bütün bun- bağımsız işçi adayı Metin Algül’ü desteklemeklardan çok eleştirilerini laiklik konusunda siv- tedir.
İşçi Kardeşliği Partisi Genel Merkez: Tuzluçayır Mh. 9. Sokak 21/D Mamak/Ankara İstanbul İl Merkezi: Aksaray Guraba Hüseyinağa Mh. Kakmacı Sk. Blok: 10 Daire: 14 Fatih/İstanbul (Aksaray Metro karşısı) (212) 635 88 90 e-posta: iletisim@iscikardesligi.org • web: www.ikp.org.tr