Ik3

Page 1

Ýþçi Kardeþliði

Uluslararasý

“Ýþçilerin Kendi Partisi” Çalýþmalarý Hýzlanýyor!

“Ýþçilerin Kendi Partisi” faaliyeti üçüncü genel toplantýsýný 3 Temmuz’da gerçekleþtirdi. (s. 2’de)

Emekliliðe Saldýrý Her Yerde

Hükümet; SSK, Bað-Kur ve Emekli Sandýðý’nýn durumunu inceleyecek bir komisyon kurdu. Emekli maaþlarýnýn vergilendirilmesinden, emeklilik yaþýnýn yükseltilmesine kadar yeni saldýrýlar hazýrlanýyor. (s. 11’de) Fransa’da da benzer saldýrýlar kapýda. (s.5’de)

ILC Konferansý

ILC’nin düzenlediði 11. ILO Sözleþmelerini Savunma Konferansý’na Ýþçi Kardeþliði de katýldý. (s. 6, 7’de)

Irak Kampanyasý

Süren Irak'ta Ýþgale Karþý ve Ýþçi Haklarý için Uluslararasý Kampanya’ya Türkiye’den de bir öneri sunduk. (s. 8’de) Kore iþçisinden Irak’a destek. (s. 9’da)

Ýþ Yasasýnda Reform

Bir Ýþçi Enternasyonali için Ýþçilerin ve Halklarýn Baðlantý Komitesi’nin (ILC) Türkiye bültenidir.

Temmuz 2004 Sayý 3 Bedeli 500.000 TL

Geçtiðimiz sayýda haberini verdiðimiz Ýþ Yasasý’ný gözden geçirme komisyonu çalýþmalarýný sürdürüyor, kýdem tazminatlarý da gündemde. Ancak týpký yeni Ýþ Yasasý hazýrlanýrken olduðu gibi geliþmeler, kararlar iþçi sýnýfýndan gizleniyor. (s. 3’de) Bizimle baðlantý kurmak için: e-posta: iscikardesligi@iscikardesligi.org web: http://www.iscikardesligi.org

Ýçindekiler:

s.2: ÝKP Toplantýsý s.3: NATO Zirvesi, Ýþ Yasasý s.4: Almanya SPD’nin Yeniden Fethi Ýçin! s.5: Fransa’da Sosyal Güvenliði Savunma Mücadelesi s.6: Afrika Fildiþi Sahili’nde Acil Barýþ Konferansý s.7: Cezayir Ýþçi Partisi, ILO Sözleþmeleri Sistemi s.8: Irak Kampanyasý s.9: Irak’a Kore Ýþçisinden Destek, Filistin Kampanyasý s.10: ABD Savaþa Karþý Bir Milyon Ýþçi, Sümerbank Direniþi s.11: Asgari Ücret, Emeklilik Komisyonu s.12, 13: DEF Katýlmcýlarýna Açýk Mektup s.14: Uzakdoðu’da Kadýn Ýþçiler, Ýsviçre’den AB’ye Ret s.15: Çin Ýþçi Sýnýfýnýn Mücadelesi


Ýþçi Kardeþliði

“ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ PARTÝSÝ”

3

“Ýþçilerin Kendi Partisi” için yapýlan 3. Genel Toplantý baþarýlý geçti

Temmuz günü DÝSK'e baðlý Lastik-Ýþ Sendikasý Ýstanbul þubesinde gerçekleþtirilen “Ýþçilerin Kendi Partisi” için yapýlan 3. Genel Toplantý baþarýyla sonuçlandýrýldý. Toplantýda yaz aylarý boyunca baðýmsýz bir iþçi partisi için mücadelenin sürdürülmesi, iliþkilerin geliþtirilmesi ve kuruluþ çalýþmalarý yeterli doygunluða ulaþtýktan sonra gerekli yasal adýmlarýn atýlmasý kararlaþtýrýldý. 40 kadar delege ve gözlemcinin katýlýmýyla gerçekleþen toplantýda faaliyetleri yaz boyunca sürdürecek sekiz kiþilik bir heyet belirlendi. Toplantýya Lastik-Ýþ sendikasý Ýstanbul þubesi iþyeri temsilcileri ile katýlýrken, Türk-Ýþ'e baðlý Teksif Sendikasý Bakýrköy þubesi ile yine Türk-Ýþ'e baðlý Belediye-Ýþ Sendikasýnýn kimi Ýstanbul þube yöneticileri ve üyeleri katýldý. Ayrýca Türk-Ýþ'e baðlý Kristal-Ýþ sendikasý Topkapý þubesi, Hak-Ýþ'e baðlý Öz Çelik-Ýþ sendikasý Gebze þubesi ile Türk-

1

2

ÝKP ÇALIÞMALARI HIZLANIYOR!

Ýþ'e baðlý Çimse-Ýþ sendikasý Ýstanbul þubesi ile yine Belediye-Ýþ Kocaeli ve Çanakkale þubeleri sürece tümüyle destek vermelerine raðmen mazeretleri nedeniyle toplantýya katýlamadýlar. Toplantýnýn diðer bileþenlerini ise emekli iþçiler, iþten atýlmýþ iþçiler ve baðýmsýz bir iþçi partisinin kurulmasý çalýþmalarýný yýllardýr sahiplenen ve destekleyenler meydana getirdi. Toplantýda ayrýca “Ýþçi Kardeþliði” bülteninin düzenli olarak yayýnlanmasýnýn sürdürülmesine, daðýtýmýnýn daha iyi organize edilmesine ve bir iþçi enternasyonali için ILC çalýþmasý ile mevcut iliþkilerin Avrupa irtibat bürosuna katýlýnarak geliþtirilmesine karar verildi. Bu toplantý ile çalýþmalara ilk kez katýlan arkadaþlarýn da sürece iliþkin son derece müspet yaklaþýmlarýyla “Ýþçilerin Kendi Partisi” çalýþmalarýnýn önümüzdeki günlerde hýz kazanacaðý anlaþýldý.

Bir Ýþçi Enternasyonali için Uluslararasý Baðlantý Komitesi

ILC

991 yýlý Ocak ayýnda Barcelona'da (Ýspanya) 63 ülkeden delegelerin katýldýðý ilk Açýk Dünya Konferansýnda kuruldu. Bu delegeler, iþçi sýnýfý içindeki çeþitli örgütleri ve siyasal akýmlarý temsil ediyordu. Amacýmýz tüm dünyada kapitalizmin vahþi saldýrýsýna karþý mücadele etmek için iþçi sýnýfýný ve dünyanýn ezilen halklarý ile gençliðini birleþtirmeye yardýmcý olmak. Programýmýz ise açýk ve basit: özelleþtirmeye, kuralsýzlaþtýrmaya ve savaþa hayýr! Bunun için de tüm dünyada iþçilerin baðýmsýz örgütlerinin özellikle de sendikalarýnýn savunulmasý çok önemlidir. Uluslararasý Baðlantý Komitesi (ILC), iþçi sýnýfýnýn küresel kapitalizmin dayattýðý esaretten kurtulmasýnýn ancak iþçilerin kendileri tarafýndan elde edilebileceði fikrine sýký sýkýya baðlýdýr. Sýnýf mücadelesinin tarihi her türlü kazanýmýn baðýmsýz iþçi sýnýfý örgütlerinin mücadeleleri sonucunda elde edildiðini göstermiþtir. ILC ilk toplantýsýndan bu yana 94 ülkedeki siyasi aktivistlerin ve sendikacýlarýn çok eðilimli bir yeniden gruplaþmasý olarak büyümüþtür. 1991, 93 ve 96'da üç defa, 2000 yýlý Þubat ayýnda San Francisco Emek Konseyi (AFL-CIO) ile ortak Açýk Dünya Konferanslarý düzenledik. 2002 yýlý Þubat ayýnda Berlin'de ILCSan Francisco Açýk Dünya Konferansý Sürdürücü Komitesi ve geniþ bir Alman sendikacýlar komitesi ile birlikte -Kuralsýzlaþtýrmaya Karþý ve Herkes için Emek Haklarý için Uluslararasý Konferans- toplandý. Ýþçi Kadýnlarýn Haklarýnýn Savunusunda Uluslararasý Konferans da bu konferansýn öncesinde toplandý. Yaþama ve çalýþma koþullarýný iyileþtirme amaçlý tüm mücadeleleri, toplu þözleþmelerdeki, iþ kanunlarýndaki ve ILO Sözleþmelerindeki kazanýlmýþ haklarý ve güvenceleri koþulsuz savunuruz. Dünyadaki gerçek bir barýþ için koþul-

lar da bunlardýr. Tüm ülkelerde gerçek bir demokrasi için þartlar bunlardýr ve bunlar da ancak halklarýn kendi kaderlerini tayin hakký ve ýrklar arasýndaki eþitlik temelinde yükselebilir. Bu nedenle her yýl Cenevre'de yapýlan ILO yýllýk toplantýsýnda ILC de ILO Sözleþmelerinin savunulmasý için bir konferans düzenliyor. Ayrýca çeþitli bölgesel kampanyalar ve giriþimler örgütledik. “Serbest Ticaret Anlaþmalarýna” karþý-örneðin Amerika kýtalarýnda NAFTA ve FTAA'ya karþý, Avrupa'da Maastricht Anlaþmasýna karþý- Çin'de, Romanya'da, Kore'de, Togo'da ve dünyanýn birçok yerinde sendikal faaliyetlerinden dolayý hapsedilen aktivistlerin serbest býrakýlmasý talebi ile iþçileri savunan çok sayýda kampanyalar örgütledik. Uluslararasý Baðlantý Komitesi kendisini varolan uluslararasý iþçi örgütlerinin yerine koymuyor ya da onlarla rekabete girmiyor. ILC tarihi modeli olarak 1864'te Londra'da kurulan Uluslararasý Ýþçi Derneði'ni - I.Enternasyonal'i - alýyor. O gün de bugün olduðu gibi amaç, iþçileri savunmak için samimi bir þekilde mücadele eden tüm akýmlarý, iþçi demokrasisi temelinde, çeþitliliðe saygý göstererek ve birleþik eylemi ileriye taþýyacak bir biçimde örgütlemekti. 23-24 Ocak 2003 tarihinde Savaþa Karþý Acil Konferansý örgütledik ve “Savaþa Karþý Uluslararasý Emek Hareketi”ni inþa etmeyi kararlaþtýrdýk. Kampanyalarýmýzýn ve amaçlarýmýzýn kýsa bir özeti bu. Her hafta ILC'nin faaliyetleri ile ilgili bilgiler içeren bir bülteni üç dilde yayýnlýyoruz. Adres: ILC, c/o Parti des Travailleurs - 87, rue du Faubourg Saint-Denis, 7510 Paris, Fransa eit.ilc@wanadoo.fr, http://www.owcinfo.org


E

NATO ZÝRVESÝ ve ÝÞÇÝLER

mekliye, asgari ücretliye bulunamayan paralar, zirve için su gibi aktý. 25 trilyon. Buna polisi, askeri, belediyesi kýsaca devletin tüm olanaklarýnýn akýtýldýðýný da eklersek tüyü bitmemiþ yetimin hakkýndan çalýnmýþ 50 trilyon. Bizim payýmýza ise yasaklanmýþ vadiler düþtü. Krallara gülsuyu, bu oyuna karþý çýkanlara ise bol miktarda biber gazý, cop, tekme. Ortaklaþmýþ mitingde Emek Platformu harekete geçmediðinden biz iþçilerin katýlýmý yeterli deðildi ama onbinlerin haykýrmasýnýn en önemli katkýsý Irak'taki iþçi kardeþlerimizin serbest býrakýlmasý oldu. TRT Ýstanbul Radyosunda çalýþanlara yapýlan zulüm, NATO karþýtý eylem yapan Tuzla deri iþçileri ve tersane iþçileri için de esirgenmeden uygulandý. SSCB'ye karþý kurulduðu yalanýyla bizlere anlatýlan NATO, þimdi daha geniþletilmeye çalýþýlýyor. Patronlar savaþ makinelerini, örgütlerini geliþtiriyor. Biz iþçilerse sendikalarýmýzý, topraklarýmýzý, haklarýmýzý koruyamýyoruz. Bu birleþik patronlar cephesine karþý bir an önce birleþip; asgari ücretten baþlayarak, iþçilerin hükümetine kadar uzun yolu birleþtirecek iþçilerin kendi partisini kurmak için durumdan vazife çýkarmalýyýz.

ÝÞ YASASI

Y

ÝÞ YASASINDA REFORM ÇALIÞMALARI

eni iþ yasasý iþ hukuku sahasýnda hesap edilen büyük bir mevzuat deðiþikliði projesinin en büyük ve önemli parçasýydý. Bu projeye göre iþ kanunu, sosyal sigortalar kanunu, sendikalar kanunu, toplu iþ sözleþmesi grev ve lokavt kanunu ve sair mevzuat deðiþtirilecek ve “reforme” olacaktýr. Ülkemizde bu sürece hýzlý bir biçimde katýlma kararý AB normlarýna uyum doðrultusunda geliþti; zira küresel tek düzenlilik adý altýnda dünya iþçi sýnýfýndan koparýlmak istenen haklar katalogunun bir benzerini de -çok az nüanslarla- AB yönetimi hem aday Türkiye'nin iþçi sýnýfýna hem de kendi iþçi sýnýfýna dayatmaktadýr. Bu “AB'nin patronlarýna uyum” yasalarý çerçevesi altýnda sosyal kaygýlar ve sosyal devlet düsturu üzerine inþa olagelen Türk Ýþ Hukuku mevzuatý iðdiþ edilmiþ ve tüm prensipleri belirsizleþtirilmiþtir. Ýþ yasasýyla beraber; esnek çalýþma, iþçi tellallýðý... vs. kurumlar iþçi sýnýfýnýn karþýsýna dikilmiþtir. Örgütsüz olunan yerlerde yasa hemen etkisini göstermiþ ve “kanun kuvvetini arkasýna alan” patronlar toplu iþ görüþmelerinde de “yasal” taleplerini dayatmýþlardýr. Ýþ hukukunun sosyal prensipleri sýnýf kazanýmlarýdýr yoksa patronlarýn lütfu deðildir. Yeni Sendikalarýmýzýn iþ yasasý taarruzunun sýnýf üzerindeki etkisi tam belirginleþmeden ve iþçiler yeni statülerinin ayýrdýna bile varmagüçlenmesi, dan YENÝNÝN YENÝSÝ bir yasa taslaðý üzerinde görüþülübarajlar ve yor. Bu taslak/projede neler var neler! Kýdem tazminatý fonu ihdasý, iþ güvencesi -ne güvence ama- hükümlerinin genisaplarda riletilmesi, sendikalarla ilgili “olumlu” deðiþiklikler ve en yapýlacak sayýsal son olarak da “SOSYAL GÜVENLÝKTE DEVRÝM(!)” yani SSK'nýn tasfiyesi... Bu kadar çok deðiþiklik demek hak- deðiþimlerle deðil lara týrpan üstüne týrpan demektir. Sendikalarýmýzýn çok örgütlenme dikkatli olmasý gerekiyor. Sendikalar kanunundaki nisaplarda yapýlan deðiþiklikler karþýlýðýnda patronlarýn sosyal çabalarýnýn hak ve güvencelerimize taarruz edeceði þüphesizdir. Zira arttýrýlmasýyla artýk takas edilebilir bir hakkýmýz dahi kalmadý bundan sonra ancak kendimizden vermeye baþlayabiliriz. mümkün Hükümet ve patronlar pupa yelken AB patronlarýyla olacaktýr. uyuma giderken, Türkiye iþçi sýnýfý Avrupalý iþçi kardeþlerimiz gibi AB ve onun dayattýðý çalýþma kurallarýna direnç göstermelidir. Sendikal özgürlükler ve olumlu haklar katalogunun cafcaflý kapaðý altýndan yine çalýþma koþullarý ve düzenlemelerle iþçi haklarýna taarruza baþlanacaðý malum gözüküyor. Ýþçiler ve onlarýn örgütleri olan sendikalarýn dikkatini bu aldatýcý tehlikelere yöneltmesi ve özenle haklarýmýzý korumasý gerekir! Sendikalarýmýzýn güçlenmesi, barajlar ve nisaplarda yapýlacak sayýsal deðiþimlerle deðil örgütlenme çabalarýnýn arttýrýlmasýyla mümkün olacaktýr. Sendikalarýn örgütlülüklerini muhafaza etmesi de ancak sendikalýlýðýn iþçi nezdinde cazip bir mevkiye sahip olmasý ile mümkündür. Sosyal haklarý týrpanlanmýþ -mesela kanuni form olarak esnek çalýþmayý getirmiþ bir yasayla- olan iþçiler için sendikalý olup olmama bir dernek üyeliði derekesine indirgenmiþ olacaktýr. Bu yönden deðerlendirildiðinde sendikal mücadele ve yeterlilik sayýsal oran deðiþiklikleriyle deðil sýnýfýn nesnel çalýþma koþullarýnýn kuvvetlendirilmesiyle çaðlayacaktýr. Ýþçi Kardeþliði; bu zorunluluklar üzerine tüm sýnýf örgütlerini yek vücut olmaya ve sosyal/yasal güvencelerimizi koruma basiretini göstermeye davet eder! Ayrýca hatýrlatmak gereði hissederiz ki; gizli görüþmeler, ticari sýrlar, tutanaklar tüm bunlar patronlar sýnýfýnýn çýkarýna hizmet eden kurumlardýr. Ýþçi sýnýfý siyaseti içerisinde bu gizliliklere yer yoktur zira ne bir sýnýf mensubunun ne de bir temsilcisinin kardeþlerinden gizleyeceði hiçbir sýrrý bulunamaz! Patronlarýn ve hükümetlerin bu sýrlarý saklamada menfaati olabilir ama sendikalarýn asla olamaz! Bu yönden Ýþçi Kardeþliði olarak bizim talebimiz: Hangi aþamada olunursa olunsun, PAZARLIK GÖRÜÞMELERÝNÝN DURUMU, TUTANAKLARI VE ARA KARARLARI DERHAL SINIFIN BÝLGÝSÝNE SUNULSUN!

3


Ýþçi Kardeþliði

ALMANYA

SPD'NÝN YENÝDEN FETHÝ ÝÇÝN!

Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin geçtiðimiz yüzyýlýn baþýnda olduðu gibi yeniden iþçi sýnýfý hakimiyeti altýna girmesi mücadelesi sürüyor.

1

5 yýl önce Almanya uzun yýllardýr Berlin Duvarý'nýn simgelediði ulusal bölünmüþlüðünü aþtý. Ancak bu iki eþit parçanýn birleþmesi olmadý, batýdaki federal kapitalist cumhuriyet doðudaki yozlaþmýþ iþçi devletini yuttu. Ýþçi sýnýfýnýn buradaki büyük kazanýmlarý; devlet mülkiyetindeki sanayi ve çalýþmak isteyen herkese iþ saðlayan çalýþma hakký talan edildi. Devlet mülkiyetindeki sanayinin özelleþtirilmesine yolu Treuhand (emin el) yasasýyla iþçi devletinin baþýndaki bürokrasi açtý. Treuhand adlý tüm devlet iþletmelerinin sahibi olan bir tröst kuruldu. Bürokratlar bu tröstle iþletmeleri devlet mülkiyetinde tutacaklarýný düþünüyorlardý, ancak tam tersi oldu. Bir yýl sonra yenilenen parlamento Treuhand'ýn görevini “rekabetçi yeniden yapýlandýrma ve özelleþtirilme” olarak deðiþtirdi. Treuhand dünyanýn en büyük, bununla beraber kendini tasfiye ile görevlendirilmiþ tek, þirketi oldu. 8000 firma, 40000 fabrika ve 4 milyon hektarlýk topraðý vardý. 90-94 arasýndaki beþ yýllýk sürede 20000 özel þirket kuruldu. Birleþmeyi takiben eski Almanya Demokratik Cumhuriyeti'ndeki 9,9 milyon çalýþan dört senede 6,2 milyona düþtü. Bu yýllarda Alman iþsizler ordusuna 2,6 milyon yeni üye katýldý. 2002'de tüm Almanya'da iþsizlik %9,8 iken (4 milyonu aþkýn kiþi ve bunlarýn 1,3 milyonu sürekli iþsiz) Mayýs 2004'te bu rakam %10,3'e çýkmýþtý. Bundan aslan payýný eski Doðu iþçileri alýyordu: Batý ve Doðu ayrý ayrý incelendiðinde eski iþçi devletinde iþsizliðin %18,3'e vardýðý görülüyordu.

A

Bu koþullarda hükümette bir iþçi partisi vardýr, SPD. Ancak Schröder hükümeti çözüm olarak daha fazla özelleþtirme, iþsizlere çoðu batmaya mahkum küçük iþletmelerin kurdurulmasý ve iþ güvencesinin beþten fazla çalýþanlý iþyerlerinden ondan faza çalýþanlý iþyerlerine daraltýlmasýný göstermektedir. Buna karþý iþçi sýnýfýna samimi kalmýþ 100 SPD üyesi ve sendikacý 17 Nisan'da eski Doðu Almanya'daki Saxe-Anhalt eyaletinin baþkenti Halle'de “Almanya'nýn Sosyal Birliði konferansý”nda toplandýlar. Almanya'nýn büyük þehirlerinden gelmiþlerdi, özellikle Doðu'dakilerden: Leipzig, Halle, Chemnitniz, FrankfurtOder. Bunlar, merkezinde “Almanya'nýn tam sosyal birliði gerçekten nasýl saðlanýr?” sorusunun bulunduðu Chemnitz Manifestosu'nun imzacýlarýydý. Eski Sosyal Demokrat militanlar, Humboldt Üniversitesi'nden (Berlin) genç öðrenciler, sendikacýlar ve AFA (SPD Ýþçi Komisyonu) üyeleri - hepsi de, Schröder hükümetince dayatýlan yýkýcý programa karþý bir direniþi örgütlemenin araçlarýný tartýþtýlar. Aþaðýda bunlardan bazýlarýnýn söylediklerini bulacaksýnýz. Konferans; SPD çoðunluðunun dile getirdiði zaruri çizgi deðiþikliðini benimsetme yolunda, karþýlýklý bilgi alýþveriþini geniþleterek sürdürme, SOPODE gazetesini bunun platformu olarak kullanma ve konferans delegelerince temsil edilen her þehirde ilerde gazetenin yayýmýnda da görev alacak yerel muhabirler oluþturma kararlarýný aldý. Ayrýca konferans, 12 Haziran'da Cenevre'deki Avrupa konferansýna bir delegasyon göndermeye de þevkle karar verdi.

þaðýda konferansta yapýlan konuþmalardan birkaç bö- Halle'de 350000 nüfus yaþýyordu. Bugünlerde sadece lüm var. Bu konuþmalar, baþlamýþ olan geniþ tartýþma- 240000 kaldý.Ýstatistiksel olarak, 10000 civarý kiþi Halyý kanýtlýyor ve 2. Avrupa Konferansý sýrasýnda ortaya çýka- le'nin yeþil kuþaðý olarak adlandýrýlan Saale mahallesindeki cak pek çok temel meseleye de iþabölgeye göç etti. Kalan 100000 iþ ret ediyor. “Doðu Almanya þirketleri olan yerlere gitti.” * Gaby Hahn, çocuk bakýmý * Uwe Dressel, Saxe-Anhalt yok edildi, özelleþtirildi, sektöründe çalýþan bir sendika miliEyaleti Ver.di sendikasý baþkaný, kendi memleketi Halle'deki duruçalýþma hakký yerle bir taný, Chemnitz belediye seçimlerinde SPD adayý, Halle'deki konferanmu anlatan bir politik bilanço çýedildi, ulusal kolektifler sa çaðrý yapan manifestonun ilk imkardý: zacýlarýndan, Uwe Dressel'e bir ce“Büyük deðiþim zamaný [Dusektörü sorgulandý ve vap yazdý: var'ýn yýkýlmasýný takiben ulusal kitlesel iþsizlik baþ “Þimdiye kadar yaptýðýmýz hiçbirliðin tekrar saðlandýðý zaman editörün notu] Doðu'da her yerde bir þey - ne vatandaþlarýn ve sendigösterdi. SPD'ye oy olduðu gibi burada da yeni baþlankalarýyla birlikte iþçilerin yaptýðý atarken umut, bu büyük gösteriler, ne Schröder hügýçlar ve günlük deðiþimler ortapolitikada bir dönüþ kümetinin aldýðý kararlara bir son mýnda, hareketli bir zamandý. Anverilmesini talep eden protestolar, cak bu ayný zamanda iþten çýkarmayaþanacaðýndaydý. Bu ne SPD sosyal demokratlarýnýn istilarýn bizi sosyal güvensizliðe sügerçekleþmedi.” falarý ve SPD'nin seçim yenilgileri, rüklediði bir zamandý. Buna ve Lene de AFA [gruplarý, sendika aktiuna'nýn1 tasfiyesiyle baþladý. 80000'den fazla insan buradan ekmeðini kazanýyordu ve vistlerini ve bireysel delegeleri örgütleyen SPD komisyonu

4


ALMANYA / FRANSA

- editörün notu] ulusal kongresinin kabul ettiði karar - federal hükümetin politikalarýný deðiþtiremedi. “Gerçekle yüzleþmemeli miyiz? Bunlar, eyaletlerin ve topluluklarýn ekonomik önlemler istemesi; Maastricht kriterleri ve Avrupa Birliði istekleri deðil midir? 1989'da sokaða çýktýðýmýzda bazý düzelmeler istemiþtik, ancak Avrupa Birliði bunun zaten bir parçasý deðil miydi? Yurdumuzda her þey harap halde deðildi; yeniden inþa için tüm koþullar mevcuttu. Ancak tanýk olduðumuz tam tersi oldu. Eski rejimin yüksek mevki sahiplerinin de bulunduðu Treuhand'ýn [eski Doðu Almanya'daki her þeyi özelleþtirme görevi verilmiþ federal kurum editörün notu] yardýmýyla Doðu Almanya þirketleri yok edildi, özelleþtirildi, çalýþma hakký yerle bir edildi, ulusal kolektifler sektörü sorgulandý ve kitlesel iþsizlik baþ gösterdi. Böylece özel ekonomik bölgeler günlük bir gerçek haline geldi. ... SPD'ye oy atarken umut, bu politikada bir dönüþ yaþanacaðýndaydý. Bu gerçekleþmedi.” * “Bir þey kesindir: Doðu Batý'yla ayný düzeye gelmeden, toplumsal parçalanma baþtan baþa tüm Almanya'da yoðunlaþacak.”, diyor Gotthard Krupp, “Berlin'den bir sosyal demokrat ve Berlin Eyaleti AFA önderliðinin bir üyesi”. Ekonomi bakaný Clement ve Ulaþtýrma bakaný Stolpe, Doðu'da her türlü toplu sözleþmeden ve sendikadan muaf bir bölge yaratýlmasýndan bahsederken bunu onaylýyor ve þuna hiç þüphe býrakmýyor: tüm Almanya'nýn “yapýsal yenilenme”sinin iþareti bu olacak. * Thilo Werzel, 1989'da eski Doðu Almanya'da SPD'yi tekrar kuran kiþi þöyle diyor: “SPD'ye katýldým, çünkü hedefleri benim kendi fikirlerime en iyi denk düþenlerdi. Burada herkes bana katýlacaktýr: diyorum ki, büyük sorunlarýmýz var. Halen kendi partimizle iliþkimiz çarpýk. Bana gelince, partiden ayrýlmayacaðým çünkü burada þimdiden bize fena halde ihtiyacý olan yüzler ve binler var!” * Buna katýlan çok sayýda kiþi var, örneðin Günther Jikeli, Cologne'den bir sosyal demokrat þöyle diyor: “Yerel þubemiz mahalle bürosunun aðýr saldýrýsýna uðradý. Þubenin genel meclislerinin çoðunluk kararlarý, bilhassa belediye seçimlerinde çýkarýlacak adaylarla ilgili olanlar, yok sayýldý. Nihayet zýtlaþma þubenin daðýtýlmasýyla sonuçlandý.” Bunun üzerine Jikeli, parti içi demokrasiyi savunmak için yardým istedi ve politik çizginin deðiþmesini saðlamak için iþçilere ve vatandaþlara dayandý: “O zaman yeni, güçlü bir SPD'miz olacak!” * Rene Jung, Thuringia'daki Jusos (sosyalist gençlik) baþkan yardýmcýsý, konferans katýlýmcýlarýna Eyalet SPD baþkanýnýn görüþlerine karþý olduðu açýkladý ve “Burada olmaktan gurur duyuyorum.” dedi. Teklifi: “Bu konferansý sürdürmeli ve güzün yeni bir oturum yapmalýyýz.” 1

Halle yakýnýndaki iki ana sanayi bölgesi.

FRANSA

Ýþçilerin Partisi’nin (PT) Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemini savunma mücadelesi

F

ransýz ulusal bütçesi büyüklüðündeki saðlýk ve sosyal güvenlik fonu, hükümet bütçesine alýnarak piyasaya açýlmak isteniyor. Sendikacýlara iþbirliði çaðrýlarý yapýlýp onlarýn önerdiði bir miktarýn bütçeye alýnacaðý söyleniyor. Bir yýl önce baþlayan bu saldýrý, kitlesel grev ve eylemlerle karþýlanmýþtý. Geri adým atan hüküBunlar 1945 met þimdi yeniden saldýrýya gesonrasý Ekim çiyor çünkü Maastricht Anlaþmasýyla tüm baðýmsýz fonlarý önDevrimi ce bütçeye alýp sonra küçültüp yok ederek saðlýk ve emeklilik kazanýmlarý örnek sistemlerini sermayenin hizmetialýnarak talep ne sunmak istiyorlar. edilmiþti ve Bu kazanýmlar, Ekim Devrimi kazanýmlarýdýr. Ukraynalý patronlar kontrolü yoldaþlar, ülkelerindeki iþ yasasýný ve sosyal güvenlik sistemini kaybetmemek için savunmanýn dünya iþçi sýnýfýnýn razý olmuþtu. Bu kazanýmlarýný savunmak olduðu sebeple bu konusunda bizleri önceden uyarmýþlardý. kazanýmlar Fransa'da da 1945 sonrasý devrimci Ekim Devrimi kazanýmlarý örnek kazanýmlardýr. Bu alýnarak talep edilmiþti ve patronlar kontrolü kaybetmemek kazanýmlarý için razý olmuþtu. Bu sebeple bu savunmak iþçi kazanýmlar devrimci kazanýmlardýr. Bu kazanýmlarý savunmak sýnýfýný ve iþçi sýnýfýný ve baðýmsýzlýðýný sabaðýmsýzlýðýný vunmaktýr. Sendikalarýn ve iþçi sýnýfýnýn varlýðý bu kazanýmlara savunmaktýr. baðlýdýr. Sendikalarýn ve Bu saldýrýyla sendikalarý devlete entegre etmeye çalýþýyorlar. iþçi sýnýfýnýn Tehlikede olan iþçi sýnýfýnýn varvarlýðý bu lýðý, örgütleri ve demokrasidir. Avrupa Parlamentosu seçimkazanýmlara lerine iþçi sýnýfý ve kazanýmlarýný baðlýdýr. savunmak için giriyoruz. AB'nin ve kurumlarýnýn yalan olduðunu teþhir edeceðiz. Saðlýk ve Sosyal Güvenlik Sistemini savunmayý Avrupa Parlamentosu seçimlerinin merkezine koyduk. Çünkü AB bu kazanýmlarý ortadan kaldýrmak için kurulmuþtur. AB'ye hayýr! AB sermayenin birliðidir ve buna karþý verilen mücadele kazanýlmýþ haklarýmýzý koruma mücadelesidir. Birleþik patronlar cephesi AB'ne karþý birleþik iþçi cephesiyle karþý koyabiliriz. Yaþasýn iþçilerin birleþik mücadelesi!

DÖRTLÜ PLATFORMA HAYIR!

EMEK PLATFORMU’NU GÜÇLENDÝR!

5


Ýþçi Kardeþliði 6

ILC'nin 11. ILO Normlarýný Savunma Toplantýsýna Katýldýk

I

LC'nin her yýl ILO Genel Kurullarý paralelinde düzenlediði 11. ILO normlarýný ve sendikalarýn baðýmsýzlýðýný savunma toplantýsý 13 Haziran günü Cenevre'de gerçekleþtirildi. Bu toplantý ile 22 ülkeden, ABD'den, Almanya'dan, Benin'den, Belçika'dan, Burkina Faso'dan Burundi'den, Cezayir'den, Fildiþi Sahili'nden, Guadolup'tan, Ýngiltere'den, Irak'tan, Ýspanya'dan, Ýsviçre'den, Ýtalya'dan, Hindistan'dan, Lübnan'dan, Moritanya'dan, Pakistan'dan, Portekiz'den, Sýrbistan'dan, Suriye'den, Türkiye'den ve Ukrayna'dan delegeler bir araya geldiler ve tartýþtýlar. Toplantýnýn odaðýnda iþçi haklarýnýn ve kazanýmlarýnýn yeniden fethedilmesi mücadelesi yer alýyordu. Toplantý sonucunda her bir ülkeden katýlan delegeler yapýlan önerilerin her birine katýlýp katýlmamakta serbestler. ILC'nin baðýmsýzlýk ilkeleri gereðince konferans kendi finansmanýný saðlayarak yapýldý. Delegelerin ödedikleri katýlým ücretleri ile konferans salonunun, tercüme ekipmanýnýn ücretleri ve Baðdat'tan gelen Iraklý delegelerin yol masraflarý karþýlandý. Toplantýya Ýþçi Kardeþliði'ni temsilen de bir arkadaþýmýz katýldý.

ILC KONFERANSI

A

AFRÝKA’DAN BÝR ÇIÐLIK: Fildiþi Sahilinde acil barýþ için barýþ konferansýna destek çaðrýsý

þaðýda 13 Haziran günü yapýlan ILC'nin düzenlediði konferansta Batý Afrika'dan Burkina Faso'dan CGT-B Genel Sekreteri Tolé Sagnon'un yaptýðý konuþmayý aktarýyoruz. Burkina Faso'dan CGT-B Genel Sekreteri Tolé Sagnon'un çaðrýsý: “Sevgili yoldaþlar ve arkadaþlar, sizlere Burkina Faso hakkýnda ve dün Cenevre'de yapýlmýþ olan Afrikalý sendikacýlar toplantýsý hakkýnda bilgi vermek istiyorum. Ben Burkina Faso'dan CGT-B Genel Sekreteri Tolé Sagnon. Ýlk olarak burada bulunan Irak'lý sendikacýlarý selamlamak istiyorum ve onlara kendi konfederasyonumun ve Burkina Faso'daki diðer sendikal örgütlerin desteklerini iletmek istiyorum. Çünkü bu konuda onlarla birlikte çalýþtýk. Birlikte iþgali lanetledik ve ILO'ya yapýlan þikayeti destekledik. Yoldaþlar IMF ve Dünya Bankasý'nýn 15 yýlý aþkýn süÞu anda kamu redir Burkina Faso'da sürdürdüðü 'yapýsal uyum' adý alhizmetlerinin týndaki zorba politikalarýn baþarýsýzlýðý, bu politikalarýn sürdürücüsü olmuþ kiþiler tarafýndan bile artýk anlaþýlýyor yýkýmý söz konusu ve itiraf ediliyor. Þimdi bu politikalarýn yerine “yoksulve iþlerin luðun azaltýlmasý için stratejik çerçeveler” konuluyor ve bunlar esasen “küreselleþmenin sosyal boyutlarýndan” sözleþmeli hale biri. Bu politikalarýn sonuçlarý da öðretici. Bu mekanizgetirilmesini, malar yoksullukla ne kadar mücadele ederlerse, Burkina Faso iþçileri ve halký arasýndaki yoksulluk o kadar artýgerçek ücretlerin yor. Resmi istatistikler de bunu kanýtlýyor. düþürülmesini Burkina Faso'da yoksullarýn oraný 1994'te % 44.5'tan düzenleyen bir 1998'de % 45.5'e ve 2003'te % 46.4'e yükseldi. Bu insanlarýn yarýsýna yakýnýnýn yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþakamu reformu dýðý anlamýna geliyor. Aktif nüfusun yalnýzca % 10'unu zorla temsil eden ücretli iþçiler ile diðer sektörler en güvencesiz koþullarda yaþýyorlar: Sendikalarýn bildirdiðine göre uygulattýrýldý. Bu son birkaç yýlda 5.000'den fazla iþçi iþten atýldý. Þu anda ademi kamu hizmetlerinin yýkýmý söz konusu ve iþlerin sözleþmeli hale getirilmesini, gerçek ücretlerin düþürülmesini merkezileþme düzenleyen bir kamu reformu zorla uygulattýrýldý. Bu dedikleri ademi merkezileþme dedikleri uygulama. Ýþ yasasýnýn revizyonu da gündemde. Sendikal hareuygulama. ket iþ yasasýnda var olan kazanýmlarý korumaya çalýþýyor. Ýþ yasasýnýn Bize bu acý ilacý içirebilmek için uluslararasý finans kuruluþlarý ve dünyanýn emperyalist güçleri ülkemizin lirevizyonu da derlerine yükleniyorlar. Bunlarýn çoðu yasadýþý iþlere bugündemde. laþmýþ ve ülkede cinayet de dahil þiddet yöntemleri ile baský uygulayan liderler. Burkina Faso'da mevcut kurallar sürekli çiðneniyor. Ve bu zor ve tehlikeli durum içerisindeyken bir de Burkina Faso halký kendisini Fildiþi Sahilindeki siyasi krizin bir iç savaþa dönüþtüðü bir ortamda buluyor. Bu durumun da Afrika için, özellikle de Burkina Faso gibi Fildiþi Sahili ile komþu ülkelerin olduðu Batý Afrika bölgesi için ciddi sonuçlarý var. Kardeþ ülke Fildiþi Sahilinde üç milyon Burkinalý yaþýyor. Bu da bizim ülkemizdeki nüfusun yaklaþýk dörtte biri demek. Fildiþi Sahilindeki durum dramatik. Bu iþçiler ve halk için ve özellikle de Burkina Faso sýnýrýnda yaþayanlar için geçerli. Bir sendika baþkaný ve iþçilerin sözcüsü olarak Afrikalý liderlerin siyasi eylemlerinden bizler sorumlu deðiliz ama sonuçlarýna katlanýyoruz. Örneðin Burkina Faso'daki birçok sanayi iþletmesi savaþtan dolayý büyük zorluklar yaþadý. Kimilerinde faaliyet durdu, diðerleri personel azalttý ve iþsizlikle karþý karþýya kalýn-


ILC KONFERANSI

dý. Ayrýca Fildiþi Sahillerinde yaþayan Burkina'lýlarýn kitlesel olarak geri dönüþleri söz konusu ve onlarýn dönerek yerleþtikleri þehirlerde ve çiftliklerde yaþamlarý, saðlýklarý ve çocuklarýnýn eðitimi için gerekli önlemler alýnmak zorunda. Genel olarak geçmiþe kýyasla daha az olanak ile iþçiler ve halk daha fazla yükün altýna girmiþ bulunuyor. Bölgemizdeki diðer ülkelerdeki durumun ayný þekilde kötü olduðunu ve Fildiþi Sahilindekiler için daha da kötü olduðunu da biliyoruz. Liderlerin gayri-milli politikalarýnýn bedelini her zaman iþçiler ve halk ödüyor. Bu durum karþýsýnda kimi örgütlerimiz tarafýndan bazý giriþimlerde bulunuldu ama bunlar yalýtýlmýþ kaldý. Örneðin CGT-B savaþa iliþkin görüþünü kamuoyuna açýkladý ve sorumluluk aldý. Bu, Burkina Faso'da þovenizmin yükseliþte olduðu bir dönemde, CGT-B liderlerinin Fildiþi Sahili güçlerinden para alan ajanlar olarak gösterilmelerine yol açtý. Daha sonra tüm Burkina Faso sendikalarý Fildiþi Sahilindeki savaþa karþý, yabancý düþmanlýðýna ve þovenizme karþý ortak bir tutum aldý ve tüm iþçilere Fildiþi Sahili ve Afrika iþçileri ile dayanýþmaya katýlma çaðrýsý yaptý. Ard arda gelen siyasi baþarýsýzlýklar bizi, ILC'nin de desteði ile, Burkina Faso'daki ve bölgemizdeki diðer sendikal örgütlerle görüþmeler yapmaya itti: Örneðin CSTB (Benin), UNSIT (Togo) ve SYNASEG (Fildiþi Sahili). Ve nihayet Fildiþi Sahilindeki savaþa hayýr diyen, barýþ için bir konferans çaðrýsýný baþlattýk. Burkina Faso'daki tüm sendika federasyonlarý ve Benin'dekiler ve Togo'daki, Senegal'deki, Kamerun'daki, Burundi'deki, Çad'daki, Nijerya'daki, Cezayir'deki ve Orta Afrika'dan sendikalar bu çaðrýyý imzaladýlar. Kampanyamýz devam ediyor. Giriþim Komitesi ve dün ILO'nun 92. oturumunda mevcut olan diðer Afrika sendika yetkilileri, dün, 12 Haziran tarihinde toplandýlar ve bu konferans için kampanyayý tartýþtýlar. Bu baðlamda þunlarý kararlaþtýrdýk: • Bu çaðrý ile ilgili olarak Fildiþi Sahili'ndeki sendikalar ile ve Afrika'nýn bu bölgesindeki diðer resmi sendikalarý ile doðrudan baðlantý kurmayý kararlaþtýrdýk. • Ulusal düzeyde bilinç yükseltilmesi için bilginin dolaþýma sokulmasýný ve bahsi geçen konferansa kitlesel destek saðlanmasýný, Fildiþi Sahilinde barýþ için her yerde sendikalar arasý komiteler oluþturulmasýný ve baþka faaliyetlerin de yapýlmasýný kararlaþtýrdýk. • Konferansýn sonunda Fildiþi Sahilinde hemen barýþ olmasý için bir ortak eylem gününü kararlaþtýrabileceðimizi düþündük. • Konferans için 2005'in ilk çeyreðinde tarihi henüz belirlenmemiþ bir günü düþünüyoruz. Fildiþi Sahilinde 2005 sonunda seçimlerin yapýlmasý planlanýyor. Burkina Faso'da ise baþkanlýk seçimi 2005 sonunda yapýlacak. • Bir Giriþim Komitesi seçtik ve konferansýn finansmanýnýn saðlanmasý için gerekli tüm adýmlarýn atýlmasý için bu komite yetkili. Burada mevcut farklý kýtalardan sendika delegelerine barýþ konferansý için uluslararasý dayanýþma çaðrýsý yapýyoruz.

ILC konferansýndan bir deneyim

C

CEZAYÝR ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

ezayir Ýþçi Partisi üyesi ve Cezayir Tekstil Sendikalarý Federasyonu’ndan Tacuk Amar, Ýþçi Kardeþliði için partilerinin kuruluþ sürecini özetledi: Partiyi az sayýda sendikacý ve iþçiyle kurduk. Bugün on binlerce üyeli, tüm iþçi hareketini temsil eden bir parti oldu. Bildiðiniz gibi Cezayir de laik-þeriatçý çatýþmasýnýn çok þiddetli yaþandýðý, buna zorlandýðý bir ülke ve ulusal sorun olan Berberi sorunu da benzer bir durumda. Bütün bu çatýþma ortamýnda halklarýn kardeþliði ve inanç özgürlüðü temelinde demokrasi mücadelesi ve iþçi haklarý için çalýþarak yolumuzda ilerliyoruz. Karþýlýklý birbirimizden öðrenmek için deneyimlerimizi aktaralým. Seçimler demokratik olmayan koþullarda olmasýna raðmen Cezayir Ýþçi Partisi bu fýrsatý örgütlenme ve birleþik iþçi cephesi için bir imkan olarak kullanýyor. Önümüzdeki engelleri bilerek, çetin ve uzun bir yolda yürüyoruz. Türkiye'deki kardeþlerimize de ayný yolda baþarýlar dileriz.

ILO SÖZLEÞMELERÝ SÝSTEMÝ

U

luslararasý Çalýþma Örgütü ILO kurulduðu 1919'dan beri iþçilerin baþta örgütlenme haklarý olmak üzere, haklarýnýn uluslar arasý ölçekte tanýndýðý kurum olagelmiþtir. Bunun kabul edilmesinin sebebi elbette iþçilerin kendi devletlerini kurmaya yönelmelerini engellemek idi. 1990'lardan bu yana ILO'da kurumsallaþmýþ ILO sözleþmeleri sistemi yoðun saldýrý altýndadýr. Geleneksel olarak bu sistemde ILO sözleþmeleri devletler tarafýndan onaylanýr ve iþçi sendikalarý tarafýndan da þikayet mekanizmalarý aracýlýðý ile kullanýlabilir. Bugün bu geleneksel ILO sözleþmeleri sisteminden bütünüyle vazgeçilmesi yönlü bir baský ile karþý karþýyayýz. 1998'de ilk kez bir ABD baþkaný ILO Genel Kuruluna katýldý. Genel Kurula gelen Bill Clinton bir de öneriyle geldi. Bu öneri doðrultusunda ILO'da Temel Haklar Deklarasyonu kabul edildi. Buna göre bu temel haklarda geçen sözleþmeleri onaylamýþ olsunlar olmasýnlar, tüm üye devletler bunlara saygý göstereceklerini deklare edeceklerdir. Bunun yanýnda þirketler de bu haklara saygý göstereceklerini deklare edecekler ve böylelikle “sosyal sorumluluklarýna” uyacaklardýr. Bu devletlerin ILO sözleþmelerini resmi olarak onayladýklarý ve bunlarla yükümlü olduklarý geleneksel sistemden bir kopuþtur. Bunun iþçi haklarý açýsýndan getireceði hiçbir olumluluk olamaz, olmamýþtýr da. Bütün iþçi örgütleri ILO sözleþmeler sisteminde tanýmlý haklara yönelik saldýrýlara karþý birlikte mücadele etmelidir. ILO Sözleþmeleri sistemine geri dönülmelidir!

7


Ýþçi Kardeþliði

ORTADOÐU

I

rak'ta Ýþgale Karþý ve Ýþçi Haklarý için Uluslararasý Kampanya sürüyor. ILC'nin Cenevre'de düzenlediði toplantýya katýlan Iraklý sendikacýlar Irak'taki mücadelelerini aktardýlar. Bu sendikalarýn ILO'ya yapmýþ olduðu þikayet ILO tarafýndan resmi olarak kabul edildi. ILO'ya yapýlan bu þikayete dünyadan çok sayýda sendika ile birlikte Türkiye'den de sembolik sayýda da olsa sendikanýn desteðini aldýk. 12 Haziran günü ILO Ýþçi Grubu ile yapýlan görüþmede bu destek imzalarý da iletildi.

16 nolu kararname ile yaratýlan durumun ILO normlarý ile uyumlu olmadýðýný ve özel olarak da 87 ve 98 nolu ILO sözleþmelerinin ihlali anlamýna geldiðini düþünüyoruz. Çünkü bu kararname iþçilerin kendi seçtikleri sendikalara üye olma özgürlüklerini yasaklamýþtýr. Ayrýca 1987 tarihli bir Saddam Hüseyin yasasý bu dönemde de geçerli sayýlmýþtýr. Bu yasa kamu iþletmelerindeki tüm iþçiler için grev hakkýný yasaklamaktadýr. Iraklý sendikacýlar grev yaptýklarý için iþletmelerin yöneticileri tarafýndan tehdit edilmiþ ve iþgal güçleILO'ya yapýlan ri tarafýndan da saldýrýya uðramýþIraklý iþçiler iþgal þikayetin özet çevirisi: lardýr. Önceki rejimin çökmesinden Þu anda Irak'ta yüzbinlerce iþçi güçlerinin aldýklarý sonra Irak iþçilerinin kendileri tara(bir araþtýrmaya göre iþgücükararlarýn ve özellikle de iþsiz fýndan bir dizi sendika kurulmuþtur. nün %70'i). Ve ekonomik kaderleriözelleþtirmelerin Irak FWCUI federasyonu ve onun üyesi nin ellerinden alýndýðý, esasen iþgal olan Ýþsizler Sendikasý UUI bunlar güçlerinin elinde olduðu kaygýsý kaynaklarýnýn arasýndadýr. yaygýn olarak mevcut. Iraklý iþçiler yaðmalanmasýna yol FWCUI 8 Aralýk 2003 tarihinde iþgal güçlerinin aldýklarý kararlarýn Baðdat'ta Irak çapýnda iþyerlerini ve özellikle de özelleþtirmelerin açacaðý kaygýsýný temsil eden delegelerin toplantýðý Irak kaynaklarýnýn yaðmalanmasýtaþýmaktadýrlar. ulusal konferans ile kurulmuþtur. na yol açacaðý kaygýsýný taþýmaktaÞu anda FWCUI'nýn 300 bin üyesi dýrlar. vardýr. 87 ve 98 sayýlý ILO sözleþmelerinin Irak'ta tam olarak Ýþsizler Sendikasý UUI ise 2003 yýlý Mayýs ayýnda kurul- uygulanmasý ve Irak iþçilerinin kendilerinin kurduklarý senmuþtur. Kendi içerisinden Genel Sekreterini seçen Yönetim dikalarýn tanýnmasý için ILO'nun otoritesini, yetkisini kulKurulunu seçmiþtir. Ýþsizler Sendikasýnýn þu anda 7 ilde þu- lanmasýný talep ediyoruz. beleri vardýr. 28 Þubat 2004'te Geçici Yönetim Konseyi Baþkaný Ad*** nan Paçacý tarafýndan 16 nolu kararname yayýnlanmýþ ve 13 Haziran günü ILC tarafýndan Cenevre'de gerçekleþbu kararname ile Irak'ta bulunan sendikalardan bir tanesi, tirilen toplantýda Irak kampanyasýnýn güçlendirilerek sürIFTU resmi olarak tanýnmýþ olmuþtur. IFTU'nun ve onun dürülmesi, Irak'ta iþçi haklarýnýn yaþama geçmesi için baþkaný Rasim Hüseyin Abdullah'ýn Irak'taki iþçi hareketi- ILO'ya yapýlmýþ olan þikayetin tüm dünyadan sendikal örnin “meþru ve yasal temsilcileri” olduklarý beyan edilmiþ gütler tarafýndan desteklenmesi için geniþ bir uluslararasý olmuþtur. kampanyanýn baþlatýlmasý kararlaþtýrýldý. Toplantýda, TürBaðdat tren istasyonu veya Basra rafinerisi gibi bir çok kiye'den, bunlara ek olarak, Iraklý iþçilerle ve Irak halký ile iþyerinde iþçilere yönetim tarafýndan yasal sendikaya üye dayanýþma için ilaç ve týbbi malzeme yardýmý kampanyasý olmalarý gerektiði söylenmiþtir. örgütlenmesi önerisi götürüldü.

I

8

IRAK KAMPANYASI

TÜRKÝYE’DEN ÖNERÝ

rak'ta iþgale karþý ve iþçi haklarý için uluslararasý kampanyaya sunulmak üzere; Bizler Türkiye'den sendikalarýn temsilcileri olarak, sendikal örgütlerin, diðer iþçi örgütlerinin ve aktivistlerin katýlýmý ile, Irak'taki iþgale karþý çýkmak ve Irak iþçileri ve Irak halký ile dayanýþma göstermek için, bir ilaç ve týbbi malzeme yardýmý kampanyasýnýn uluslararasý çapta örgütlenmesini öneriyoruz. Bu kampanyanýn ABD, Ýngiltere, Avrupa ve Türkiye'de örgütlenerek ve buralardan geçerek Irak'a týrlar aracýlýðý ile gönderilmesini ve geçtiði yerlerde kitlesel destek eylemlerinin örgütlenmesini öneriyoruz. Ýmzacýlar olarak böyle bir kampanyanýn Türkiye ayaðýnda sorumluluk alacaðýmýzý ve

Türkiye'den tüm sendikalarý ve týp meslek örgütlerini katýlmaya çaðýracaðýmýzý bildiriyoruz.

Atilay Ayçin, Hava-Ýþ Genel Baþkaný; Fedayi Öztürk, Lastik-Ýþ Ýstanbul Þubesi Baþkaný; Þerafettin Koç, Öz Çelik-Ýþ Gebze Þubesi Baþkaný; Çetin Yelken, Teksif Bakýrköy Þubesi Baþkaný; Erdinç Akkan, Belediye-Ýþ Çanakkale Þubesi Baþkaný; Bayram Özkan, Belediye-Ýþ Kocaeli 2. nolu Þube Baþkaný; Hüseyin Ayrýlmaz, Belediye-Ýþ Ýstanbul 3 nolu Þube Baþkaný; Sadettin Yýldýrým, Belediye-Ýþ ÝETT Þubesi Baþkaný

Önerimiz Irak kampanyasý kararlarý arasýnda kaydedildi. Son ILC uluslararasý bülteninde de olduðu gibi yayýnlandý. Türkiye'deki tüm sendikalarý önerdiðimiz kampanyayý yaþama geçirmek için birlikte çalýþmaya çaðýrýyoruz.


IRAK HALKINA KORE ÝÞÇÝSÝNDEN DESTEK

Havayolu Sendikalarý Irak'a Asker Taþýmayý Reddediyor

Ý

ORTADOÐU

FÝLÝSTÝNLÝ MÜLTECÝLERÝN DÖNÜÞ HAKKI

Filistinli mültecilerin anayurtlarýna dönme hakkýnýn savunulmasý için uluslararasý konferans

29

ki havayolu firmasýnýn, Kore Havacýlýk ve Asiana Havayollarý, iþçi sendikalarý 24 Haziran'da Irak'a asker sevkýyatýyla ilgili her türlü nakliyatý yapmayý reddettiklerini açýkladý, buna silahlarý ve ekipmanlarýyla Irak'a gönderilecek Kore askerleri de dahil. Kore Sendikalarý Konfederasyonu KCTU, bu yýlýn ilk yarýsý için ana taleplerinden biri olarak, daha fazla cana kýyýlmasýný önlemek için Irak'a asker gönderme planlarýnýn iptal edilmesini yükseltiyor. Kore hükümetinin ABD dýþ politikalarýna karþý kukla gibi kalmamasýný, bu politikalar karþýsýnda saðlam bir tutum almasýný ve kendi vatandaþlarýnýn haklarýný ve yaþamlarýný korumasýný istiyoruz. Havayolu þirketleri ile Incheon Uluslararasý Havaalaný ile Kimpo Havaalaný iþçileri tarafýndan kurulmuþ Havayolu Sendikalarý Birliði geçen perþembe KCTU'nun politikasýna uyarak Irak'a daha fazla asker gönderilmesine karþý olduklarýný ve sevkýyata karþý tüm kuvvetleriyle bir saldýrý baþlatacaklarýný açýkladý. Birlik, “Ne Kore Havacýlýk, ne de Asiana Havayollarý Irak'a asker sevkýyatý için hükümetle bir anlaþma yapmamalýdýr... Ayrýca, bir iþgal savaþýna reddimizi göstermek için tüm uçuþlarý durduracaðýz.” dedi. Sendikalara cevap veren iki havayolu þirketi Irak'a asker taþýmalarý için hükümetten bir istek gelmediðini, bir þeyi daha görüþmeler baþlamadan koþulsuz olarak reddetmenin çok ileri gitmek olacaðýný söylediler. Lee Wee-jae Irak Ýþçilerinin Sesi sayý 8’den alýnmýþtýr

Mayýs 2004 tarihinde Paris'te yapýlacak konferans, Ýsrail'in kanlý saldýrýlarý sebebiyle Ekim-Kasým aylarýna ertelendi. Bu konferansa destek için acil olarak bir komite oluþturmalýyýz ve çalýþmaya baþlamalýyýz. Ýsrail yýkýlmadýkça, tüm iþgalciler bölgeden atýlmadýkça Ortadoðu'da barýþ olamaz. Bugünlerde açýkça Suriye'de, Irak'ta ve Türkiye'de Siyonist Ýsrail'in Mossad ajanlarý cirit atmakta ve halklarý birbirine kýrBölgede kalýcý bir dýrýp topraklarýný Kýzýldeniz'den Fýrat'a kadar (vaat edilmiþ topraklar) uzatabilbarýþ ve mek için çalýþmaktadýr. Amerikan emperdemokrasinin yalizminin koçbaþý olan Ýsrail'i durdurinþasý, Filistin mak ve yok etmek zorundayýz. Bunun yolu da Erdoðan hükümetinin yaptýðý gibi halkýnýn iþbirliði yapmak deðildir. TBMM'de demokratik Amerikan dostluk grubundaki 210, Ýsrail dostluk grubundaki 204 milletvekiline haklarýna saygý geniþ bir imza kampanyasýyla hemen bu gösterilmeden gruplarýn daðýtýlmasý çaðrýsý yapmalýyýz. Bu kampanyada Filistinli mültecilerin saðlanamaz. En anayurtlarýna, köylerine dönmesi hakkýný temel insan savunarak Yahudi, Hýristiyan, Müslüman, Arap tüm Filistinlilerin özgür, laik ve de- haklarýndan kendi mokratik kardeþçe ortak ve barýþ içinde topraklarýnda yaþamalarýna katkýda bulunmalýyýz. Bölgede kalýcý bir barýþ ve demokrasiyaþama hakký nin inþasý, Filistin halkýnýn demokratik ihlal edilemez. haklarýna saygý gösterilmeden saðlanamaz. En temel insan haklarýndan kendi topraklarýnda yaþama hakký ihlal edilemez. “Dünyanýn tüm halklarý gibi Filistinlilerin de kendi topraklarýnda yaþama, barýþ ve özgürlük haklarý vardýr. Filistinli mültecilerin anayurtlarýna, kendi köylerine dönmeleri hakkýný savunan uluslararasý bir konferans hazýrlamak için birlikte çalýþmayý taahhüt ediyoruz.” Bu konferansý destekleyenlerden ayrýca Filistinli, Iraklý kardeþlerimizi desteklemek için TBMM'ye açýk bir çaðrý için imza toplamaya çaðýrýyoruz.

IRAK Ýþsizler Sendikasý’ný Destekleyin

TBMM Baþkanlýðýna, Ortadoðu'nun kan gölüne dönüþtüðü bugünlerde bunun en büyük sorumlusu olan ABD, Ýngiltere ve Ýsraildir. TBMM'de oluþturulmuþ Amerikan ve Ýsrail dostluk gruplarýný daðýlmaya, tüm milletvekillerini Irak ve Filistin barýþ ve dostluk grubu oluþturmaya çaðýrýyoruz. Kardeþlerimizin katilleri dost olamaz. Ýsrail'le yapýlan anlaþmalar iptal edilmeli, Filistin ve Irak barýþýna kadar diplomatik iliþkiler kesilmelidir.

www.uuiraq.org

Ýmza: sendikam adýna / kendi adýma Ýsim, soyisim: ....................................................................................... Sendika: .......................................................................................

9


Ýþçi Kardeþliði 10

Amerikan iþçi Sýnýfý harekete geçiyor!

SAVAÞA KARÞI BÝR MÝLYON ÝÞÇÝ

A

merika Birleþik Devletleri Irak'a karþý ikinci seferini baþlattýktan sonra Amerika'da bir dizi savaþ karþýtý hareket ortaya çýktý. Amerikalýlar, oðullarýnýn, eþlerinin, kocalarýnýn ve babalarýnýn, Bush, babasý ve çevresindeki bir avuç sýrtlanýn daha fazla kâr ve dünyaya hükmetme politikalarý uðrunda ölmesi ve öldürülmesine karþý çýkýyorlar elbette. Fakat kuþkusuz, bu savaþtan Amerikan halký içerisinde maðdur olan, asker aileleriyle birlikte Amerikan iþçi sýnýfýdýr. Savaþ karþýtý muhalefet içinde de en önemlisi ve bu savaþý durdurabilecek güce sahip olan en büyük örgütlenme ise, elbette Amerikan Savaþa Karþý Ýþçi Birliði (USLAW). USLAW, þu günlerde Ýþçilerin ve Halklarýn Uluslararasý Baðlantý Komitesi (ILC) ve Arap Sendikalar Birliði Konfederasyonu (ICATU) ile birlikte büyük bir kampanya baþlatmýþ durumda. Kampanyanýn ana sloganý: “Irak'ta Ýþgale Karþý ve Ýþçi Haklarý Ýçin”. Bu kampanyanýn amacý Iraklý baþta kadýnlar ve çocuklar olmak üzere halka saldýran, tecavüz ve iþkence eden birliklerin Irak'tan geri çekilmesi ve Iraklýlarýn kendi egemenliklerini kurmasýna izin verilmesi. Bunun için dünya çapýnda örgütlenme çalýþmalarý yürüten bu üç birlik, geçtiðimiz Haziran ayýnýn baþýnda bir dünya konferansý topladý. (s. 8’e bakýn) Buna ek olarak, USLAW, ABD'de de ulusal çapta bir yürüyüþ tertiplemeyi düþünüyor. Elbette, her gün hükümetin maþasý medya ve diðer araçlar tarafýndan aldatýlan Amerikan halkýný böyle bir iþe ikna etmek hiç kolay olmayacak. Fakat, zor da olsa USLAW bu iþi önüne koymuþ durumda ve yaz sonunda da Amerika'nýn Chicago kentinde bu yürüyüþü kotarmayý planlýyor. Burada, Amerikan iþçi sýnýfýna, anlatýlmaya çalýþýlan Iraklý, Çinli veya Kuzey Koreli fark etmez, tüm dünyada iþçilerin ve emekçilerin ayný dertlerden mustarip olduðunu anlatmak. Ve bu baþarýldýðý takdirde de dünya, tarihin en büyük uluslararasý sýnýf dayanýþmalarýndan birine þahitlik etmiþ olacak.

ABD / TÜRKÝYE

Ý

SÜMERBANK ÝÞÇÝSÝ ÜRETEREK DÝRENÝYOR

þçi Kardeþliði olarak Sümerbank Bakýrköy Ýþletmesi iþçisi ve Teksif Bakýrköy Þube Saymaný Murat DENGÝZ'le görüþtük, Sümerbank özelleþtirmesi ve TEKSÝF'in bugünkü yapýsýyla ilgili bazý cevaplara ulaþtýk. TEKSÝF sendikasý '89 yýlýndan bugüne bakýldýðýnda sanayinin bu dalýnýn ülkede büyümüþ olmasýna raðmen üyelik hedeflerini tutturabilmiþ deðildir. Bunda sendikal zaaflarýn rolü olduðu kadar söz konusu iþçi tabanýnýn iþsizlik baskýsý altýnda çok ucuz ücret karþýlýðýnda sosyal güvence ve haklardan yoksun çalýþmaya zorlanmasýnýn da payý büyüktür. Sektörde çalýþmanýn karþýlýðý örgütsüzlük, güvencesizlik ve ucuz iþ gücüdür. Bugün itibariyle özel sektörde 6-7 yýllýk kýdeme sahip bir iþçi takriben 400 milÜye hedefinin yon civarýnda ücret kazanabitutturulamamasýnda liyor. Özel sektördeki bu yaðmacýlýða karþýn kamuya ait sendikal zaaflarýn rolü olan Sümerbank iþletmeleri patronlar açýsýndan hemen olduðu kadar söz konusu yok edilmesi gereken “kötü iþçi tabanýnýn iþsizlik bir emsal” olarak gözüküyor. baskýsý altýnda çok ucuz Bu sebeple Bakýrköy Ýþletmesinin satýþý gündeme getiriliücret karþýlýðýnda sosyal yor. Bakýrköy Teksif Þubesi güvence ve haklardan ise 2300 üyesiyle (680'i Süyoksun çalýþmaya merbank'tan olmak üzere 1000'e yakýn kamu iþçisi üye) zorlanmasýnýn da payý patronlarýn ve onlarýn destekbüyüktür. Tekstil lediði hükümetlerin bu kýyým kararlarýna karþý direnç gössektöründe çalýþmanýn termeye çalýþýyor. karþýlýðý örgütsüzlük, 57. Hükümetin bile 120 milyon dolar fiyat takdir ettigüvencesizlik ve ucuz iþ ði Bakýrköy Sümerbank Ýþletgücüdür. meleri 44 milyon dolara Doða Madencilik'e ihale edilmek isteniyor. Söz konusu arazi þehir merkezinde “leb-i derya” olan 87 dönümden oluþuyor ki takdir edilmiþ fiyatýn bile çok üzerinde satýþ bedeli gerektirirdi ama arzu edilenin aslýnda Sümerbank iþletmelerinin tasfiyesi, üretimin durdurulmasý ve toptan bir yaðmanýn baþlatýlmasý olduðu gözüküyor. Þu an ihale dosyasý Özelleþtirme Yüksek Kurulundadýr. Kurul deðer tespiti yapacak ve teklif olunan ile kendi tespit ettiði deðeri eþdeðer bulursa satýþ iþlemini onaylayacak ve devir gerçekleþecektir. Tüm bunlara raðmen Sümerbank iþçisi on aydan beri üretmek için direniþtedir. Sümerbank iþçisinin üretim ve iþletme kârý teklifi bakanlýkça reddedildi. Ve bu süre zarfýnda iþçiler ücretli izinde sayýlýyorlar. GS Üniversitesine devir esnasýnda doðan husumete binaen 01.11.99 tarihli yargý kararý ise “iþçilerin sosyal durumlarý belirlenene kadar üretimin devamý esastýr.” diyerek idarenin bu fiilini hukuk dýþý saymýþtýr. Ýdari giriþimlerden sonuç alamayan Sümerbank iþçisi ayný akýbeti paylaþacak olduðu gerçeðiyle yüzleþen diðer sýnýf kardeþleriyle dayanýþma yoluna gitti. Teksif iþçileri Haber-Ýþ ve Hava-Ýþ iþçileriyle tabanda bir birliktelik kurmak istiyor. Sadece eylemlerde omuzdaþlýktan öteye giden bir neticeye varýlamadýðýndan da yakýnýyorlar.


TÜRKÝYE

A

ASGARÝ ÜCRET

sgari ücret tespit komisyonu, %5'lik bir artýþla önüAsgari ücretin sosyal bir kaygý mahsulü olduðu ve bir müzdeki altý ay için takriben on beþ milyonluk bir iþçi ailesinin asgari standardýný ifade ettiði unutulmuþ ve zammý uygun görerek Türkiye emekçilerinin büyük kýsmý- adeta iþçiye verilebilecek ücretin asgari haddine indirgennýn gelir tabaný olan asgari ücreti yoksulluk hatta açlýk sý- meye çalýþýlmýþtýr. Bu asgari ücret kavramýnýn oluþum manýrýnýn altýnda tutmaya karar verdi. Asgari ücret tespit ko- nasýna da ters bir durumdur. Ücretin ismindeki asgarilik iþmisyonu, Çalýþma ve Sosyal Güçiye aylýk çalýþmasý mukabili VEvenlik Bakanlýðý Çalýþma genel RÝLECEK ASGARÝ deðerdir, yokÝþçi sýnýfýnýn þuurunda Müdürü, Ýþ saðlýðý ve Güvenliði sa patronlarýn kriz, darboðaz, iktiGenel Müdürü, Devlet Ýstatistik “Çin mallarýyla” yarýþýn sadi daralma ve benzer belirsiz geEnstitüsü Ekonomik Ýstatistikler tahrif ettikleri kar oranlane anlama geleceði bu rekçelerle Dairesi Baþkaný, Hazine Müsteþarrý doðrultusunda iþçiye VERÝLEBÝlýðý temsilcisi, Devlet Planlama LECEK AZAMÝ ücret miktarýný sayede bir defa daha Teþkilatý Müsteþarlýðýndan ilgili daifade etmez. belirginleþiyor ve ire baþkaný olmak üzere kamu idaÝþçi sýnýfýnýn þuurunda “Çin patronlar bu yarýþta resinden beþ temsilciye ilaveten en mallarýyla” yarýþýn ne anlama gelebüyük iþçi ve iþveren konfederasceði bu sayede bir defa daha belirkimin iþçisi daha az yonlarýndan da katýlan 5'er üyeden ginleþiyor ve patronlar bu yarýþta oluþur. Bu bileþimiyle komisyon iþ- miktara emeðini satacak kimin iþçisi daha az miktara emeðiveren dostu hükümet ve bürokrasikimin iþçisinin ASGARÝ ni satacak kimin iþçisinin ASGARÝ nin dümen suyunda kalmaya mahYAÞAMI diðerini dibe doðru sollaYAÞAMI diðerini dibe kumdur. DÝE'nin belirlediði sosyoyacak ve barbarlýk derekesine yuekonomik araþtýrma neticelerine varlanacak yarýþýný sürdürmektedoðru sollayacak ve raðmen [açlýk sýnýrý: 395milyondirler. AB'ye uyum sürecinde en barbarlýk derekesine dur] asgari ücret miktarýnýn açlýk geri AB üyesi ülkenin çalýþma sýnýrýnýn altýnda kalmasýnda hükükoþuluna adapte olan Türkiye, yuvarlanacak yarýþýný met ve bürokrasinin patronlar lehiyaþam standardýnýn tespitinde de sürdürmekteler. ne geliþen siyasal kararlýlýðýný gördünyanýn dibiyle yarýþa girmiþ mek gerekir. gözüküyor. Sosyal sigortalar kollarýna ait prim tahsil olunan asgari Ýþçiler kendi hayatlarý, her defasýnda bir gelecek altý ay, sigortalý geliri tabaný asgari ücretle çakýþýr hale geldiðinden üzerine yapýlan yarýþlara ancak kendi güçleriyle dur söz konusu zam; iþçilere 15 milyon, patronlara da pasif ka- diyebilirler. Ancak sýnýfýn ve onun örgütlerinin mücadeleci rýyla 40 milyon olarak yansýmýþtýr. Bu iþveren dostu zam tavrýyla “sosyal kaygýlar” artar ve kendini belli eder; aksi neticesinde çakýþýr hale gelen asgari ücret ve sigorta taban- halde patronlar sýnýfýnýn yarýþýnda insaf dilencisi olarak larý bundan sonra yapýlacak pazarlýklarda patronlar cephe- kalmaya devam ederiz. Bu da yine ölümden korkup sýtsinin çok daha direnç göstereceðine iþaret ediyor. Zira artýk maya razý olmaktýr! yapýlacak her kuruþ zam patrona prim yükü olarak da yansýyacaktýr.

ÝÞÝMÝZE, AÞIMIZA, EMEKLÝLÝÐÝMÝZE EL UZATTIRMAYALIM!

A

KP hükümeti SSK, Emekli Sandýðý ve Baðkur'la ilgili çalýþmalar yapmak için bir komisyon kurdu. Bu komisyonda Çalýþma Bakanlýðý ve üç sosyal güvenlik kuruluþunun yanýnda Hazine, DPT ve Maliye Bakanlýðý temsilcileri yer alýyor. Komisyon çalýþmasýný açýklamadan, bu çalýþmayý inceleyen Dünya Bankasý hemen bir rapor hazýrladý: 1. Türkiye'de emekli aylýklarýnýn vergilendirilmesi 2. Aylýk baðlama oranlarýnýn düþürülmesi 3. Emeklilik yaþýnýn yükseltilmesi Patronlarýn emrindeki TV ve gazeteler manþetten verdiler bu haberi. Her gün bu konuda yayýnlar yapýyorlar. Hükümetin de benzer bir hazýrlýk yaptýðý daha sonra

bakanýn açýklamasý ile ortaya çýktý. Mevcut iktidar baþta olmak üzere bütün iktidarlar her gün iþverenlerin istekleri doðrultusunda, çalýþanlarýn aleyhine olacak taslaklar hazýrlayýp kanunlaþtýrýyorlar. Anlaþýlýyor ki son taslak ile de zaten geçinemeyen emeklilerin maaþlarýna göz diktiler. Bununla birlikte zaten çalýþanlarýn aleyhine olan emeklilik sistemini daha da zorlaþtýrmak istiyorlar. Çalýþanlarýn ne kadar zor þartlarda çalýþtýklarý ortada. Aldýklarý ücretler tam anlamýyla sefalet ücreti. Milyonlarca iþsiz var. Onun için diyoruz ki hiçbir ayrým gözetmeksizin iþçiler bir araya gelerek partilerini kursunlar. Bu imkan var yeter ki kararlý olalým. Patronlara iþçi sýnýfýnýn gücünü gösterelim.

11


Ýþçi Kardeþliði

EÐÝTÝM

12

KAMUSAL EÐÝTÝMÝ SAVUNMAK

Porto Alegre (Brezilya) Dünya Eðitim Forumu Katýlýmcýlarýna Açýk Mektup

Sevgili Kardeþler: Hepimiz çok uluslu þirketlerin eðitimi bugün bile tam Açýktýr ki, þu anda sivil haklarýn ve halklarýn egemenli- kontrollerinden kaçan milyar dolarlýk bir pazar olarak görðinin yok edilmekte olduðu bir dünyada yaþýyoruz. Bu “kü- düklerini biliyoruz. Tam da bu yüzden þekli ne olursa olsun reselleþme” sloganý altýnda gizlenmektedir ve üretim araç- - özel okullar, kamu okullarý için harçlar, kamu üniversitelarýnýn büyük sahiplerinin ayrýcalýklarýný garanti altýna al- lerinin özel þirketler olarak kurumsallaþmalarý, sivil toplum mayý ve insanlýðý savaþa sürüklemeyi hedeflemektedir. Bu örgütleri (STÖ'ler), özel eðitim kurumlarýna kamu ödenektoplum adýna atýlan bir geri adýmdýr ve yýllardýr tüm iþçiler leri - kamusal eðitimin özelleþtirilmesi ve parçalanmasýna ve halklar tarafýndan kazanýlmýþ tüm haklarý tehdit etmek- sebatlý bir muhalefet gerekiyor. tedir. O zaman bu ihmal neden var? Ayný çaðrýda nedene iþaÖðretmenler de, bu yýkýcý saldýrý karþýsýnda iþçilerin ve ret eder gibi görünen þeyi okuyabiliyoruz: halklarýn yanýnda yer almaktadýrlar. “Bu forumun çerçevesi çeþitli resmi, yarý-resmi ve gayBu, hepimizin kýnadýðý terörist saldýrýlardan sonra, ken- rý-resmi okullarda serbestleþtirici, 'Eðitim Þehri'nin inþasý dini Ýspanya'da göstermiþ, savaþa yolunda vatandaþlarýn eðitimini katýlan Aznar'ý görevden almýþ ve amaçlayan programlar aracýlýðýyla askerleri geri çeken ve Bush'un tüm halkýn vatandaþlýk haklarýný “Pazar koþullarý müttefiki tarafýndan gasp edilen iþgaranti altýna alma çabalarýdýr.” dolayýsýyla asla çi ve sivil haklarý geri veren yeni Bu ne demek? kesintilere maruz bir hükümeti baþa getirmiþ bir direKelimelerin belli bir anlamý var niþtir. ve burada Dünya Bankasý, DTÖ, kalmayacak, Her düzeyde özgür ve laik kamu OECD ve kamusal eðitimin yok vazgeçilemez bir sosyal edilmesi - yani “çeþitli resmi, yarýeðitimi sistemi - büyük bir toplumsal kazaným - de bu saldýrýnýn heresmi ve gayrý-resmi okullarýn” gekazaným” olarak defleri arasýnda yer almaktadýr. liþtirilmesi - politikasýný yürüten Planlý saldýrýnýn hedefleri arasýnda, eðitimden sorgulanamaz hükümetlerin diline geri dönüyokamu kaynaklarýnda kesintiler, ruz. ücretsiz ve kamusal özelleþtirme, özgür ve zorunlu eðiÖrneðin, OECD 1998'deki eðieðitim hakký için timin tehdidi ve diploma ve sertifitimle ilgili raporunda “Öðrenmenin kalarýn iþlevsizleþtirilmesi gibi salmücadeleden baþka bir çeþitli baðlamlarda, resmi ve gayrýdýrýlardýr. gerçekleþtiði anlaþýlýr bir þey anlamanýn bir yolu resmi, Sao Paulo Dünya Eðitim Foruþeydir.” deniyor. Rapor devam edimu (DEF) Düzenleme Komitesi yor ve “küreselleþme - ekonomik, var mý? çaðrýsýnda þöyle deniyor: politik ve kültürel - yerel olarak uy“Tüm dünyadan eðitimciler; gulanan ve belli bir kültürde kökleeðitimi pazar koþullarý dolayýsýyla asla kesintilere maruz nen 'okul' adýný verdiðimiz kurumu 'öðretmen'le beraber kalmayacak, vazgeçilemez bir sosyal kazaným olarak savu- demode kýlýyor.” diyor. nacak bir mücadele platformu kurmak için çabalarýný birEðer “resmi” alanlar özel eðitimi de kapsýyorsa (aþikar leþtirmek istiyorlar. Dünya Sosyal Forumu'nun ilke ve he- ki eðitim burada bir metadýr), “resmi olmayan ve gayrý-resdefleri kýlavuz alýnarak, Dünya Eðitim Forumu kendisini mi” alanlar, taným gereði, bir kurum olarak kamusal eðitiortak bir amaç etrafýndaki büyük bir hareket olarak kuru- mi yok etme amacýyla herhangi bir kamusal denetim ve tetyor. Amaç: baþka bir eðitim mümkün.” kikin tamamen dýþýndadýr. Bu yolda, hükümet tüm seviyeSoruyoruz: “pazar koþullarý dolayýsýyla asla kesintilere lerde kamusal, laik ve ücretsiz eðitimi saðlama zorunlulumaruz kalmayacak, vazgeçilemez bir sosyal kazaným” ola- ðundan azat edilerek, kapitalist þirketler, kiliseler ve sivil rak eðitimden sorgulanamaz ücretsiz ve kamusal eðitim toplum örgütleri gayrý-resmi eðitim çabalarýna katýlmalarý hakký için mücadeleden baþka bir þey anlamanýn bir yolu için çaðrýlýyor. var mý? “Gayrý-resmi” okullardan da; kapitalistlerin tutkulu desBize ve inanýyoruz ki demokrasi ve toplumsal ilerleme teðiyle DTÖ'de tartýþýlan “yaþam boyu okullar” için öneritaraftarý her eðitimciye göre aþikar ki cevap hayýrdýr. lerden baþka ne anlaþýlabilir? Böyle bir kavramda bireyler Bu yüzden ilk soru, Sao Paulo DEF'in “küresel eðitim þirketlerin ihtiyaçlarýna baðýmlý kýlýnýr ve sahne onlarýn projesi”nden ve “baþka bir eðitim mümkün”den bahseden haklarýnýn “esnekliði” için hazýrlanýr. Bu evrensel, iþ gücüçaðrýsýnda kamusal eðitimin savunusu adýna açýk bir ifade- nün deðerini arttýran diploma ve eðitimi garanti eden, resnin neden olmadýðýdýr. mi kamusal eðitim hakkýný sorgulayan bir politikadýr.


EÐÝTÝM

Kamusal ve Ücretsiz Eðitim için. Kamu Ödenekleri sadece Kamu Okullarýna. Düzenleyicilerin - önümüzdeki Temmuz'da Porto Alegre'de düzenlenecek Üçüncü Dünya Eðitim Forumu'na hazýrlanan - Sao Paulo toplantýsýna bekledikleri 60.000 katýlýmcý arasýnda iþçilerin ve tüm seviyelerde kamusal, laik ve ücretsiz eðitim haklarýnýn savunmasýnda beraber duran sendikacýlar ve profesyoneller de olacak. Kendini “Dünya Sosyal Forumu'nun ilke ve amaçlarý” üzerine kuran bu sözde “Forum”da yatan tehlikeye karþý sizi uyarmalarý için dost aktivistlerimize sesleniyoruz. Sözde “sivil toplum”da - büyük çok uluslu þirketlerden, özel kurumlardan, Dünya Bankasý'ndan, hükümetlerden ve sivil toplum örgütlerinden eðitim iþçilerinin sendikalarýna kadar herkesi içeren bir kavram - sýnýf ayrýmlarý bulanýkken, hatta tamamen saf dýþý býrakýlmýþken, Dünya Sosyal Forumu'nun “ilke ve amaçlarý” “küreselleþmeye insanca bir yüz kazandýrma” sloganýyla özetlenebilir! Kapitalizmi insancýllaþtýrmaya çalýþmamalýyýz, dost aktivistler, ona karþý mücadele etmeliyiz. Ve bugün mücadele, savaþtýðýmýz ve kazandýðýmýz þeyi eþi görülmemiþ bir hiddete karþý savunmaktýr. Bu; resmi, kamusal ve ücretsiz eðitimin, profesyonel eðitimcileri ve her vatandaþýn kaliteli eðitim hakkýný karþýlayacak kamusal ödeneklerle beraber, savunulmasýný da içerir. Kamu okullarýný devre dýþý býrakan, “sivil toplum” ve “Vatandaþ Eðitimi” politikalarý, “çeþitli resmi, yarý-resmi ve gayrý-resmi okullarý oluþturma” programý için gerekli Ýlk imzacýlar:

Brezilya: Prof. Mazé Favarão (Vereadora PT Osasco, SP) - Julio Turra (Baþ Yönetici, CUT Nacional) - José Jorge Maggio (Sinpro Müdürü, ABC, SP) - Cleide Rosa (APEOESP, bölgesel Osasco, SP) - Eudes Baima (ANDES-Sindicato Nacional Yöneticisi, Ceará) - Josenildo Vieira (CUT-PE e Sinpro Pernambuco Müdürü) - Luiz Gomes (SINTEP de Maceiõ Müdürü, AL) Carlos Recacho (CUT PR Müdürü, APP Paranã) - João Bosco (CUT DF e Sinpro DF, Brasília) - Cely Taffarel (Director of ANDES-SN e APUF Bahia) - Juanito Vieira (APES de Juiz de Fora, MG). Fransa: Paul Barbier, teachers' trade union - Jean-Marc Bouchet, trade unionist, continuing education for adults - Marie-Edmonde Brunet, teachers' trade union - François Chaintron, teachers' trade union- Jacques Paris, teachers' trade union - Hubert Raguin, teachers' trade union. Ýngiltere: Helen Peters, assistant secretary of section Natfe, University of London - Sue Wicks, University of Leeds. Belçika: Philippe de Menten, President CGSP enseignement Cocof - Nadine Negleman, President CGSP enseignement Schaerbeek (Bruxelles).

altyapýyý hazýrlamak ve bunu yaygýnlaþtýrmak için hayata geçirilmiþtir. Bu sayede her þey mümkün kýlýnmaktadýr. Devlet okullarý “özgürleþtirileceklerdir”. Ýþ çevreleri tarafýndan önerilen emeðin geri dönüþümü dersi de konulabilecektir. Örneðin, sendikalar, güçlerini kamu eðitiminin korunmasýna ve devlet bütçesinin devlet okullarýna aktarýlmasýný talep etmeye harcamak yerine, “özgürleþtirici eðitim” programýna davet edilmektedirler. Gelecek Temmuz, Porto Alegre'de Uluslararasý Eðitim Dördüncü Konferansý düzenlenecektir (EI). Bu organizasyona tüm dünyadan sendikalar “Küresel Süreçte Eðitim” baþlýðý altýnda dahil edilmiþlerdir. Bu açýk mektupta ortaya çýkarýlan sorunlar, çok açýk ki orada da gündeme gelecektir. Bu sebeple, kardeþler, düþündüklerimizi sizinle paylaþýyoruz ve inanýyoruz ki, eðitim emekçilerinin ve sendikalarýnýn birliði hiç olmadýðý kadar önem arz etmektedir. Diyoruz ki: • Eðitimin Özelleþtirilmesine ve Kuralsýzlaþtýrýlmasýna Hayýr! • Kamusal Eðitimi “Hükümetin Yükümlülüðü ve Vatandaþýn Hakký” Olarak Savun! • Devletin Kaynaklarý, Devlet Okullarýna! • Eðitime ve Kamu Hizmetlerine Bütçe, Savaþa ve Dýþ Borca Deðil! Sao Paulo, 26 Mart 2004

Portekiz: Ana Paula Amaral, secondary school teacher, delegate of the National Federation of Professors (SPGEL) - Carmelinda Pereira, elementary school teacher, union delegate of the SPGEL - Joaquim Antonio C. Franco Pagarete, higher education professor, union delegate of SPGEL. Benin: Innocent Assogba, professor (CSTB) Meksika: Braulio Sánchez H., union delegate of the Independent Union of workers of the Autonomous Metropolitan University (SITUAM) - Armando Pasos, union delegate of SITUAM - Alfonsina Flores Ocampo, Olivia Osante Corona, Jacobo Rodríguez Barrera, Agustín Pérez, Miguel Cruz Hernández, Algemira Figueroa Gama, Tomás Mata, Pedro Domínguez Escamilla, Aurelio Perales, Raques Rosales M. Ricardo Ortega H, workers affiliated with the SITUAM - Fernando Augusto Reyes Medina, member of Section 22 the National Union of Education Workers (SNTE-CNTE-Oaxaca) - Humberto Martínez Brizuela and Roberto Alcaraz López, professors at the National Politechnic Institute (SNTE) - Luis Vázquez Villalobos and Javier Brena Alfaro, professors at the UNAM - Rusell Aguilar Brindis and Misael Palma López, professors of secondary education technique (Chiapas, SNTE).

Bu giriþime katýlýyor ve destekliyorum Ýsim: ....................................................................................... Meslek/Görev: ..................................................................... E-posta: .......................................................... Adres: ........................................................................................................... Ýmzamýn yayýnlanmasýný kabul ediyorum: evet / hayýr Giriþimi mali olarak destekliyorum: 5 Euro / 10 Euro / 20 Euro / Diðer: Gönderilecek Adres: International Liaison Committee of Workers and Peoples 87, rue du Faubourg-Saint-Denis, 75010 Paris-France

13


Ýþçi Kardeþliði

DÜNYA

14

KADIN ÝÞÇÝLERÝN DURUMU

Tayland, Endonezya ve Güney Kore'de kadýn iþçiler korkunç þartlarda çalýþmak zorunda býrakýlýyor.

K

adýnlar hala dünyanýn birçok yerinde, sigortasýz, düþük ücretle ve kötü þartlarla çalýþtýrýlabilmeleri nedeniyle iþverenlerin iþçi seçiminde de ilk tercihlerinden oluyorlar, özellikle de aþýrý yorucu, vasýfsýz emek gerektiren iþlerde. Asya'da da diðer yerlerde olduðu gibi, kadýnTayland'daki lar iþçi sýnýfýnýn en fazla oyuncak fabrikasý sömürülen katmanýdýr. Düþük ücretlerle, kötü yangýnýnda 174 çalýþma koþullarýna kadýn iþçi, 14 mahkum edilen kadýnlar, iþten çýkarmalar söz erkek iþçi öldü. konusu olduðunda ilk Ne bir yangýn akla gelenler oluyorlar. Yasayla belirtilen en asmerdiveni vardý, gari koþullar bile iþvene de saðlam bir renler tarafýndan çiðneniyor ve onlara hiçbir yangýn þey yapýlmýyor. söndürücü. Tayland, Endonezya Dahasý fabrikanýn ve Güney Kore'de kadýnlarýn hiçbir þekilde iki kapýsýndan sendika kurma ve sendisadece biri kalara üye olma haklarý yok. kullanýlýyordu. Bu ülkelerdeki basYangýn kýcý rejimlerin en büyük baþladýðýnda bazý kurbanlarý kadýnlar ve çocuklar. Analar, kölelik bölümlerde iþçiler koþullarýnda çalýþtýrýlýrçalýþmaya devam ken, çocuklarýnýn baþýna neler geldiði meçhul. etmek zorunda Uzak Doðu Asya ülkelerinde bu tarz kepabýrakýldýlar. zeliklerin en sýk yaþanÝþçilerin çoðu dýðý yerler ise serbest çýkýþ kapýsýndaki bölgeler. Buralarda kadýnlar adeta hapis hayatý izdihamda yaþayarak, günün büyük ezilerek ve bölümünde çalýþmak zorunda býrakýlýyorlar. Üsboðularak can telik her an ölümle buverdiler. run burunalar. Bu bölgelerde bu tip olaylar her gün, her an yaþanmakta. Fakat baskýcý devlet ve onun ortaðý çok uluslu þirketler, dýþarýya bilgi sýzmasýný da engelliyorlar. Biz de bölgedeki olaylarý yakýndan izlemeye çalýþsak da elimize geçen bilgi ne yazýk ki çok sýnýrlý.

Ý

ÝSVÝÇRE

“Egemen Halk Avrupa Birliði entegrasyonu politikalarýný reddetti”

sviçre halký 16 Mayýs'ta seçimlerde burjuvazi partileri ve AB kurumlarýna aðýr bir yenilgi yaþattý. Bu karþý-reform taraftarý Avanti giriþimine karþý 7 Þubat'tan sonra verilen ikinci red cevabý oldu. Emekli maaþlarýnda kesintiyi ve kadýnlarýn emeklilik yaþýný yükseltilmesini öngeren AVS'nin 11. Revizyonu %67.9'luk bir oy oranýyla hezimete uðradý. Bu PSS ve USS'in birleþik kampanyalarýnýn bir sonucudur. Bern'de 35000 kiþinin bir araya geldiði, 80.000 ret imzasýnýn toplandýðý eylemlilik süreci sonunda bu sonuca varýldý. Federal ve eyalet ölçeðinde kamu hizmetlerinin finansmanýnda büyük kesintiler öngören ve ücretleri sýnýrlamayý amaçlayan mali plan %65.9'luk bir oy oranýyla reddedildi. PSS ve USS tarafýndan 10 kantonda ve 20 destekçi kantonda düzenlenen referandumda 1874'ten beri ilk kez bu tip bir referandum yapýlýyor, karþý-reform programlarýnýn hezimetiyle sonuçlandý. Tüketiciyi ve maaþlý çalýþanlarý vuran VAT vergisindeki haksýz artýþ, %68,6 lýk oranla reddedildi. USS'nin dediði gibi: “Bu HAYIR cevabý sosyal güvenliðe aktarýlan önemli paylara HAYIR dendiðinin göstergesi deðil”. PSS de: “Federal Konsey derhal geliþmiþ bir finansmanla geri dönmeli ve maaþlara eþit oranda artýþýn yolunu aramalýdýr.” Bu üç projeyi reddederken, Ýsviçre iþçileri ayný zamanda AB direktiflerine da karþý çýkmýþ olmuyor mu? Karþýlýklý pazarlýk sürerken, AB'ye katýlým tartýþmalarý da yeniden gündeme taþýndý. 2002 Mart'ýndaki Barselona toplantýsýnda görüldü ki, AB sistemli olarak tüm ülkelerdeki emeklilik yaþýný yukarý çekmek istemektedir. AB'nin maliye politikalarý aslýnda IMF ve OECD'nin baský politikalarýný temel almýyor mu: bütçe kýsýtlamasýný arttýrmak, kamu hizmetlerini özelleþtirmek ve iþ iliþkilerini kuralsýzlaþtýrmak? Kabul edildiði her yerde, bu politikalar iþçiler tarafýndan büyük bir direniþle karþýlandý. Ýki grev ve gösteriyle 4 ve 14 Mayýsta USS tarafýndan desteklenen kamu hizmetlilerinin karþý çýkýþý tam da bunu göstermektedir: “USS, Kamu hizmetlerin savunulmasý için tam dayanýþmanýn ve mücadeleye tam destek saðlama konularýnda endiþeli. Greviniz, sizin kantonunuzdan daha baþka etkileri olmasý açýsýndan önemli.” Mezarda emeklilik, Ýsviçre'de reddedildi, Avusturya'da geçen yýl genel greve neden oldu. Ýsviçre grevini benzersiz kýlan ise halkýn tam egemen bir þekilde karar vermesini saðlayan referandum hakký. PSS ve USS'in kampanyalarý sayesinde, 2002'de LME'ye karþý çýkmasýný saðlayan ve bugün de bunu kazandýran bu referandum hakkýdýr. Bu zaferler, tüm kuralsýzlaþtýrma giriþimlerine, posta servisinin laðvedilmesine, ücret ve çalýþma koþullarýnýn kuralsýzlaþtýrma harekatlarýna karþý önemli birer hareket noktasý olacaktýr. Ayrýca, bu seçim sonuçlarý liberalizasyon politikalarýna karþý çýkan diðer tüm Avrupa halklarýna destek noktasý olacaktýr.


ÇÝN

ÇÝN ÝÞÇÝ SINIFI TEMEL HAKLARI ÝÇÝN MÜCADELE EDÝYOR

Ç

in Halk Cumhuriyeti’ndeki insan haklarý ihlalleri ve devlet þiddeti sýkça gündeme gelmektedir. Ülke ucuz maliyetler sebebiyle yabancýlara cazip gelmekte ve yönetim de ülkeyi onlara peþkeþ çekmektedir. Çin’in 300 milyon iþçisi bugün bürokratik bir diktatörlükle karþý karþýyadýr. Devletin fabrikalarý bürokratlara gelir kaynaðý olarak çalýþmaktadýr. Tek bir devlet sendikasýna izin verilmekte bundan baþkasýný isteyen cezalandýrýlmaktadýr. Ýþçiler aðýr þartlarda ve çok düþük ücretlere çalýþmakta ve elde ettikleri kazanýmlarý günden güne ellerinden alýnmaktadýr. Azalan maaþlara, kýsýtlanan sosyal güvencelere, kesilen emeklilik ödentilerine karþý eyleme geçtiklerinde ise iþlerini kaybetmekte, þiddete maruz kalmakta, tutuklanmakta hatta öldürülmekteler. Ýþçi haklarýnýn çok fazla bir biçimde ihlal edildiði bu ülke ile ilgili birkaç habere bakalým.

Ýþçiler artýk kendi seçtikleri sendikalarda örgütlenmek istiyor

Çin Devleti sadece devlet sendikasýna izin vermektedir. Örgütlenme haklarý için 10 yýldýr mücadele eden iþçiler baskýya maruz kalmakta, þiddet görmekte ve tutuklanmaktadýr.

Sendikacýlar hala hapiste

Fabrika hisselerinin gelirini tüm çalýþanýna daðýtmakta, fabrika çevresindeki hayat boyu çalýþmasýna karþýlýk toprak sahibi olmuþ köylüye destek amaçlý daðýtmaktadýr; ancak iþçiye ve köylüye daðýtýlan para azalýp da üst yönetime daðýtýlan miktar artýnca iþçiler seslerini yükseltmiþlerdir –ama yine þiddetle karþý karþýya kalmýþlardýr öyle ki bir iþçi komaya girmiþtir. Fabrikada grevin olduðunu duyan ayný zamanda da milletvekili olan fabrika genel müdürü baþkentten apar topar gelmiþtir. 12-18 saat aðýr þartlarda çalýþan iþçiler yýlda 2000 euro hisse geliri elde etmekteyken orta düzey yönetici 20000 euro almakta üst düzey yönetici ise yüzbinlerce euro almaktadýr. Yönetimin bu yüksek gelirini sýký sýkýya elinde tutmak istemesi bugün bu iþçilerin bu þartlarda çalýþmasýnýn ve düþük hayat standartlarýnýn nedenidir. Hem milletvekili, hem fabrika yöneticisi olan müdür en çok kârý alýrken iþçi ve köylü maðdur olmakta zulüm görmektedir.

Ýþçiler haklarýna yönelik saldýrýlara karþý eyleme geçtiklerinde iþlerini kaybetmekte, þiddete maruz kalmakta, tutuklanmakta hatta öldürülmekteler.

2002 yýlýnda Liaoning kentindeki devlet teþekkülünün kapatýlmasý üzerine baþlayan geniþ katýlýmlý gösteriler sýrasýnda bu iki sendikacý, Yao Fuxin ve Xiao Yunliang, tutuklanmýþ ve hemen mahkemeye çýkartýlarak 7 ve 4 yýl hapse mahkum olmuþlardýr. Fabrikalarýnýn kimi insanlarýn çýkarlarý uðruna satýlmasý, iþçi haklarý ihlalleri ve özgür bir örgütlenme hakkýný dile getirilmiþ ve binlerce insanýn katýldýðý eylemler düzenlenmiþti. Yao Fuxin ve Xiao Yunliang’in, iþçilerin kendi seçtikleri sendikalarda örgütlenme haklarý için mücadeleleri devlet tarafýndan “devlet otoritesini yok etme denemesi” olarak bulunmuþ ve cezalandýrýlmýþlardýr. Bugün Çin hapishanelerinde pek de iyi olmayan koþullarda bulunmaktadýrlar. Hastalýðýn kol gezdiði pis koþullardaki hücrelerinde karþýlaþtýklarý bir diðer problemse cezaevi yönetimince kýþkýrtýlan diðer mahkumlarýn tacizleri, hakaretleri ve þiddetidir. Ailelerini 2003’ün sonundan beri göremeyen bu iki sendikacýnýn serbest býrakýlmasý için pekçok uluslararasý kampanya düzenlenmiþ, konu ILO’da ele alýnmýþ, çeþitli sendikacýlar Çin hükümet yetkilileriyle konuþmaya gitmiþler ancak bir sonuç alýnamamýþtýr.

Bürokratýn çýkarýna karþý iþçiler grevde

Geçtiðimiz þubat ayýnda 2000’den fazla iþçi greve çýktý. Pekin-Kowloon demiryolunu iþgal ederek eylemlerini sürdürdüler. Bu 2000 iþçi içki fabrikasýnda çalýþmaktaydýlar. Sözleþmeleri ihlal edilmekte ve deðiþtirilmekte, ücretleri düþürülmekte ve daðýtýlan fabrika kar oraný azalmaktaydý.

Tieshu’nun kararlý iþçileri

Bir devlet teþekkülü olan Tieshu 2002’de iflasýný ilan edip ücretlerin, emekli maaþ ve ikramiyelerinin ve tazminatlarýn ödenmeyeceðini açýklayýnca iþçiler greve çýkmýþlardý. Ýþçiler yönetimin fabrika hisselerinde usulsüzlük yaptýklarýný savunuyordu, iþletmenin karþýsýna kurduklarý kamplarýnda vazgeçmeden gece gündüz mücadelerini devam ettirdiler.

Ýþsiz kalmýþ 16000 petrol iþçisi

Çin Ulusal Petrol þirketi 1999’da 2 þirket biçiminde farklý uzmanlýk alanýna göre bölünmüþtür. Þirkete baðlý teþekküllerin kimisi iflasýný açýklamýþ ve binlerce insan iþsiz kalmýþtýr. Binlerce kiþi bugün tazminatlarýndaki ve emekli aylýklarýndaki azalmadan þikayetçi ve geniþ katýlýmlý eylemler düzenliyor. 450 euro olan yýllýk tazminatlarý bugün 300 euroya düþürülmüþ durumda. Ýþçiler sosyal kazanýmlarýný iþten çýkarýlmalarýyla yitimiþ, emekliler maaþ alamaz olmuþ olmalarýna raðmen þirket yöneticileri þirketin en karlý olan diðer teþekkülleri ve þirketlerini kendi akraba ve tanýdýklarýna satmaktadýr. Geçtiðimiz Nisan’da binlerce petrol iþçisi iþsizliðe, yolsuzluða ve zulme karþý yürüdüler.

Grevdeki ayakkabý iþçileri

4000 iþçinin çalýþtýðý Dongguan’daki ayakkabý fabrikasýnda iþçiler, saat ücreti düþürülünce greve çýktýlar. Berbat koþullarda haftada 60 saat çalýþan iþçiler haftada 50 euro kazanabilmektedir. Fabrika yönetimi iþçi haklarýný ihlal etmekte, iþçileri emeklilik ve saðlýk sigortalarýndan yoksun býrakmaktadýr. Üst yönetimin sadece kendi çýkarýný düþünmesi ve iþçilerin bu koþullarda çalýþmak zorunda býrakýlmasý iþçileri greve götürdü.

15


A

ÝÞÇÝ KARDEÞLÝÐÝ

macýmýz Türkiye'de patronlarýn ve hükümetlerinin vahþi saldýrýsýna karþý koyabilmek için iþçi sýnýfýnýn birleþik mücadelesine ve tüm ezilenlerin, yoksul halkýn bu mücadeleye katýlmasýna hizmet etmektir. Bu mücadeleyi bütün dünyada ortaklaþtýrmak için de ILC'nin Açýk Dünya Konferanslarýna katýlacaðýz ve Türkiye'de ortak kampanyalar örgütleyeceðiz. ILC haftalýk bültenlerini her hafta çevirerek internetteki sitemizde yayýnlayacaðýz. Aylýk olarak da Türkiye ekleriyle birlikte “Ýþçi Kardeþliði” elinizde olacak. Özelleþtirmeye, kuralsýz çalýþmaya, sendikasýzlaþtýrmaya, grev hakkýnýn yok edilmesine, iþsizliðe, açlýða ve savaþa karþý mücadeleyi birleþtirerek ve yükselterek ilerleyebiliriz.

Patronsuz bir parti; “Ýþçilerin Kendi Partisi” Artýk iþçiler olarak bir siyasal güç oluþturmadan, toplumdaki gücümüz kadar siyasal alanda temsil edilmeden ne yeni bir hak almamýz ne de varolan haklarýmýzý, sendikalarýmýzý korumamýzýn mümkün olmadýðýný hepimiz görüyoruz. Türkiye iþçi sýnýfý olarak atmamýz gereken birçok adým var ama bunlarýn en önemlisi patronlardan ve onlarýn devletinden baðýmsýz bir iþçi partisinin kurulmasýdýr. Þimdiye kadar hangi siyasi görüþe yakýn durmuþ olursa olsun bütün iþçi örgütleri, iþçilerin ve emekçi halkýn en basit ve temel çýkarlarý etrafýnda bir araya gelmek zorundadýrlar. Karþýmýzda yýllardýr aralarýndaki bütün it dalaþlarýna raðmen birleþmiþ bir patronlar cephesi vardýr. Birleþmiþ patronlar cephe-

si ile mücadele edebilmek için ise birleþmiþ bir iþçi cephesine ihtiyaç var. Ýþte “Ýþçilerin Kendi Partisi” böyle bir cephe olmalýdýr.

Tek örgütümüz var sendikalarýmýz Görev öncelikle herþeye raðmen varlýðýný sürdürmeye çalýþan iþçi örgütlerine, sendikalara ve bu örgütlerin samimi dürüst kalmýþ yöneticilerine, sýnýf bilinçli iþçilere düþmektedir. Tek iþçi örgütü olan sendikalar, bizden önceki iþçi kuþaklarýnýn alýnterlerinden arttýrdýklarý kuruþlarla ve zorlu mücadelelerde kuruldu. Bu birikimimiz, þimdiki ve gelecek kuþak iþçilerin, yoksul halkýn çýkarlarý için kullanýlmalýdýr. Bu hem iþçi sýnýfýna, hem de tüm ezilenler ve yoksul halka karþý tarihi bir sorumluluktur. Bu sorumluluðun gereðini bugün yerine getirmeyenler yarýn örgütlerimiz iyice un ufak olduðunda temsil ettikleri iþçilere ne yüzle bakacaklarýný düþünmelidirler. Evet, bu gidiþin sonunun kýyamet olduðunu gören bütün iþçi önderleri, patron hükümetlerine karþý tek kurtuluþ yolunun bir iþçi hükümetinden geçtiðini görmelidirler. Sadece sendikalý iþçilerin deðil tüm iþçilerin, yoksullarýn, iþsizlerin, ezilenlerin çýkarlarýný savunmak için birlikte siyaset yapmalýyýz. “Ýþçi Kardeþliði”, sendika ve konfederasyon ayrýmý yapmadan mücadeleci bütün iþçilerin, iþçi önderlerinin ve sendika yöneticilerinin biraraya gelerek “Ýþçilerin Kendi Partisi”ni kurma mücadelelerini desteklemek için çalýþmaktadýr.

Ýþçi Kardeþliði

Sahibi: Engin Bodur • Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Rýfat Ucur • Baský: Color Matbaasý Yönetim Yeri: Rasimpaþa Mah. Nüzhet Efendi Sok. No:36/5 Kadýköy/Ýstanbul Tel: (216) 330 95 67 • http://www.iscikardesligi.org • iscikardesligi@iscikardesligi.org


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.