•
Kiirt hareketi yol agz1nda Ulusul sorun va
Marksizm ~~-~
Yaps1n 8 Mart! Arjantin'de ikili iktidara dogru
Mart-Nisan # 2
1$t;i Miicadelesi
if;iNDEKiLER Bu say1dan notlar .............................................................................................. 2 iki aym bilanc;osu Hakim s1mflarm bagnndaki yeni yank: Avrupa Birligi ................................. ...... .. ....... 3 Kiirt sorunu Kiirt hareketi yol agzmda . . .. ... ... ..... . ........... ... .... .......... ... .................................... 6 6calan nereye ko§uyor? - Ersen Olga~ ................................................................. 10 Anadilde egitim tartl§mas1 vesilesiyle ulusal sorunda Marksizmi "hatrrlamak" - Ali Dehri ................................................... 16 Avrasya'da firtma Irak 'a ABD saldms1 - Salih Giiler ......... . ............................... . .... . . .. .... . . . ........ . ..... 23 Filistin: intifada'y1 sondiirmek ir;in kutsal ittifak - Can llgm .. .... .................. .. .. ........... 28 Diinyada s1mf miicadeleleri Arjantin ' de ikili iktidara dogru - Sungur Savran .............. ...... .................................. 33 Porto Alegre kapitalizme alternatif oldu mu ? - Cem iskender .................................. .... 38 11 Eyliil ve burjuva demokrasisi - M. Tur an ........ .. .............. .. .............................. .. .40 Enron ' un iflas1: "e§ dost kapitalizmi" sermayenin vatanmda - Deniz Aykanat ...... .. .. ...... .. 44 Tiirkiye Ekonomisi Biiyiik krizin y1ldoniimii - Kemal Ulker ...................... .. .. .. ........ ...... .. .................. .47 Enkaz1 kald1ramad!lar! ..................................... .... ............................... . ... .. 49
8 Mart ve kadmlarm kurtulu§u miicadelesi 8 Mart' a dogru ..................... . .................................... .......... . .. .. ... ....... ... ...... .. 51 Kadm hareketine ne oldu? - Barbara Epstein ...................... ...... ........ . ......... . .... .. ... 54 Bir i§t;i kadmm goziinden - Zeliha Balk1. ............................. . ... ......... . ...... ...... . . ..... 63 Tartt§ ma "Beyaz yakahlar" ir;in bir r;e§it afyon: Mesleki etik ilkeleri - ilhami Tiirkdogan ... ....... .. ... .66 Yitirdiklerimiz Ay§e Zarakolu: Cesaret Ana'nm miras1 - Sungur Savran .. ........ ....... .... .. . . .. .. . ......... ... 69 Pierre Bourdieu: "B iitiin miicadelelerin sosyologu" ... .............. . ..... .. ... .. . ....... ........... . .. 71 Bourdieu: Akim hirs1zlarma kar~ 1 aklm savunusu . .. . ............................. ............ .. .. .71 Charlie van Gelderen ' in ardmdan . . . . ........ ...... ...................... . .. . .. . ............ .. ........... . 72
i§<;i Miicadelesi Kitap Dizisi Mart-Nisan 2002, Say1:2 Yaymevi: Utopya Kitabevi Yaymlan Mi.ihi.irdar Cad. Akmar Pasajt 2-9/B, Kad1koy-istanbul Telefon : (0216) 346 46 30 - l -
/~~;
Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Bu kitaptan notlar ... Turkiye yakla§an sava§m golgesinde ya§Iyor. Amerikan yonetiminin Saddam Huseyin' i devirmek i<;in harekete ge9meye kararh oldugu art1k ku§kuya yer b1rakmayacak kadar a<;1k. i§fi Miicadelesi kitap dizisi, henuz sava§m ba§lamasma vakit varken bu konuda solu ve i§<;i hareketini uyarmak i9in elinden geleni yap1yor. Birinci kitapta bu konuda yer alan yaz1, Rumsfeld plam olarak amlan bir planm aynntilanm sergileyerek Turkiye'nin sava§rn i<;ine nas1l 9ekilecegini ortaya koyuyordu. Bu kitapta Salih Guler yeni verilerin daha onceki ongoruyu daha da gu9lendirdigini ortaya koyuyor. Turkiye solu, henuz vakit varken buyuk kitleleri uyarma gorevini bir kampanyayla yerine getirmezse, mucadele daha sonra 9ok daha gu9 ko§ullar altrnda verilecektir. Irak meselesi ad1m ad1m Kurt sorununu da kendi girdabma 9ekiyor. Anadil ve idam tarti§malany la yeniden toplumun gundeminin merkezine oturan Kurt sorununun guncel durumu bu kitapta iki yaz1yla ele ahmyor. Bu yazilardan biri yurtdi§mdan Ersen Olga<; arkada§1m1z111 dergiye bir katkis1. Ote yandan, anadil tarti§masmm canland1rd1g1 sorunlarm Marksizmin bak1§ a<;1S1ndan ele ahm§ml Ali Dehri teorik bir planda inceliyor. Bugun dunyada ABD onderliginde emperyalizmin estirdigi sava§ ve barbarhk ruzganna i§<;i sm1fl ve ezilenlerin cevabmm Arjantin'in tuttugu yol oldugunu, i§fi Miicadelesi ilk kitapta vurgulami§tl. Arjantin devriminin bu iki ay boyunca derinle§erek geli§tigini Sungur Savran ortaya koyuyor. Beige olarak yaym lamakta oldugumuz Ulusal Emek9i Meclisi karannm mutlaka okunmasrn1 tavsiye ediyoruz. Bu metin, Arjantin 'de bu yuk emekc;:i kitlelerin temsilcilerince kabul edilen programrn, Turkiye' deki sosyalist etiketli sol liberallerin ekonomik programmdan ne kadar daha ileride oldugunu ortaya koyuyor. Kemal Ulker'in ekonomik krizin birinci yildonumunde 91kard1g1
bilanc;:o ise bize bir kez daha Turkiye 'nin Arjantin'e ne kadar yakm oldugunu hatulat1yor. Porto Alegre ile Arjantin' in birlikte okunmas1 ise, gerc;:ekten de dunya solundaki iki ana daman, Marksist ve sivil toplumcu akimlan fikirler dunyasmda degil ey !em ii;:inde kar§Ila§tlrma olanag1m yarat1yor. Arjantin' in temsil ettigi toplumsal canhhk kar§ismda emperyalizmin butiin teknolojik atlhmma ragmen 9tirumti§liigii, 11 Eyliil'un burjuva demokrasisi iizerindeki etkisini ve Enron vakasm1 inceleyen yazilardan bir kez daha somut olarak ortaya 91klyor. Yine yurtdi§rndan katklda bulunan M.Turan, bu geli§meler kar§1smda Marx' m ve Lenin ' in burjuva devletine ve demokrasisine ili§kin tezlerinin bir kez daha dogruland1gmm alt1m 9iz1yor.
i §fi M iicadelesi kitap dizisi kadmlann hinlerce y1lhk ezilmesine kar§1 verilen kadm kurtulu§ miicadelesini sonuna dek destekliyor. i§<;i s1111f1 i<;in 1 May1s neyse, kadmlar i<;in 8 Mart odur. Bu yiizden 8 Mart hazuhg1 s1rasmda ya§anan deneyimleri ele alan bir yaz1ya yer veriyoruz. Aynca, i§<;i kadmrn iki kez ezilmi§ligini bunu somut olarak yapyan bir kadmm agz~ndan ortaya koyan bir soyle§iyi yaymhyoruz. Nihayet, 1960'h y1llardan beri feminist mucadele ac;:1smdan bode gelen bir ulke olan Amerika' da bu hareketin giiniimiizde gelmi§ oldugu noktay1 nedenleriyle birlikte tarti§an "Kadm hareketine ne oldu?" yaz1smm da, i9erdigi derslerle birlikte , Tiirkiye ' deki kadm hareketinin ontinii gormesine alc;:ak goniillii bir katk1da bulunacagrn1 umuyoruz. Bir sonraki kitaba kadar mticadelelerde bulu§mak dilegiyle ...
i§fi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
1$<;i Miicadelesi
•
lki ay1n
bilan~osu
Hakim s1n1flar1n bagr1ndaki yeni yar1k: Avrupa Birligi Ttirkiye, 28 ~ubat'm be§inci y1ldontimtinde bir kez daha askerin siyasal hayata mtidahalesini tartI§1yor. 28 ~ubat 1997'de TSK ser;:imle ba§a gelmi§ htiktimete once bir muht1ra vermi§, ardmdan da ag!f bir basmc;: yoluyla htiktimeti devirmi§ti. Bu seferki mtidahale, eskisiyle kar§Ila§tlnld1gmda (§imdilik?) minicik: 1997'de tanklar sokakta ytirtimti§tti, bu kez MGK gene! sekreteri bir seminerde soz ahp tartt§maya mtidahale etti. Arna AB'ciler hop oturup hop kalkttlar. Mesut Yilmaz'dan Ertugrul Ozkok'e, Bat1c1-laik burjuvazinin sozde liberal temsilcileri, hem Ttirkiye 'nin AB dogrultusunda ytirtimeye devam etmesini savundular, hem de askerin politikaya kan§masm1 ele§tirdiler. Peki, bu pek "demokrat" §ahsiyetler be§ y1l once ne yap1yorlard1? TSK, muht1ralar1, brifingleri, Batt yah§ma Gruplar1 arac1hg1yla ser;:ilmi§ bir htiktimeti devirirken neredeydiler? TSK'nm "silahs1z kuvvetleri" roltinde, "c;:agda§, laik" Ttirkiye 'yi savunuyorlardi! Biz devrimci MarksistJer 28 ~ubat'm hemen ertesinde onlara (ve solda onlar gibi davrananlara) "ya §imdi konu§un, ya ebediyen susun" dedik. Konu§madilar ya da ag1zlanm ac;:ttklannda askeri mtidahaleyi savundular, r;:tinkti hakim stmflarm bagnndaki c;:atlak o zaman farkhyd1: Ttirkiye burjuvazisinin, ontine islam dtinyas1yla btittinle§meyi koymu§ bir kanat
ile esas hakim tekelci grubu olan emperyalizmle btittinle§me taraftan Battc1-laik kanat arasmda f1rtmalar kopuyordu. Bu btiytik c;:eli§kide, Refahyol htiktimetinin izledigi dt§ politikay1 kendi r;:1karlanna tehdit olarak goren ABO de Bat1c1-laik kanadm arkasmda yer ahyordu. Yani o zamanlar, TSK mtidahalesi bu sozde liberallerin sosyoekonomik ve politik program1m savunmak amactyla politikaya boylu boyunca girmi§ti. ~imdi demokrasi havarisi kesilen Mesut Y1lmaz, 28 ~ubat'm emrinde ba§bakanhk yapt1. Ertugrul Ozkok, 28 ~ubat'1 sonuna dek destekledi. Bu ahir zaman demokratlanm kim ciddiye ahr! ~imdi yank farkh. Be§ yil once 28 ~ubat'ta TSK'nm ardma dizilen sozde liberaller, bugtin kay1ts1z ko§ulsuz AB taraftarhg1 dolay1S1ylr TSK ' nm one stirdtigti c;:ekincelerden rahats1z oluyorlar. 28 ~ubat ' m magduru Milli G6rti§ gelenegine gelince, onlar c;:oktan AB 'ci oldular. Bugtin sadece a91kc;:a Amerikanc1, iMF 'ci ve AB'ci olan Tayyip Erdogan degil , "Hoca"nm emanetr;:ileri de, 28 ~ubat'ta onurla veremedikleri mticadeleyi AB ' nin kanatlart altmda kazanacaklan umuduyla tarihsel programlanndan c;:ark etmi§ durumdalar. Battc1-laik burjuvazi ile islamc1 burjuvazi arasmdaki mesafe kapamyor. Arna bunun yerine yeni bir yank gittikr;:e h1zlanan bir;:imde derinle§iyor.
Be1 y1I once 28 $ubat'ta TSK'nm ardma dizllen stizde llberaller, bugiin kay1ts1z ko1ulsuz AB taraftarhg1 dolay1slyla TSK'mn iine siirdiigii 9eklncelerden rahats1zlar. 28 $ubat'm magduru Milli Girii1 gelenegi 9oktan AB'ci oldu. Bat1c1·laik burjuvazi ile . islamc1 burjuvazi arasmdaki mesafe kapamyor. Bunun yerine yeni bl yar1k gittik9e h1zlanan blclmde derlnle1iyor.
Tutars1zhklarm ic;indeki tutarhhk Orgeneral K1hnc;:'m "aray1§" adm1 verdigi yeni ac;:Iluri, sozde liberallerin hemen i§aret ettikleri gibi, tutars1zhklarla malul. Amerika ile ili§ki, !er ihmal edilmeyecekse, Rusya ile uzun vadeli bir ittifaka nas!l gtivenilebilir? 11 Eyltil sonrasmda Putin 'in ABO ile florttine ragmen, Rusya'da Amerikan politikalarma bi.iytik tepki oldugu en son ABO ' nin Gtircistan'a asker yollama fikri ile yine gori.ilmedi mi? Hele iran ile Amerika'y1, generalin deyi§iyle, "mtimki.inse" bir ittifak ir;:inde birle§tirmeye c;:ah§mak dogrusu kolay ko1ay anla§1hr bir§ey degil. Ote yandan, generalin gorti§lerini "ki§isel" olarak nitelemesini onemsemek miimkiln.Jie ~ · 0 zaman ortaya tic;: ihtimal c;:tktyor. Birincisi ,
-3-
-=
1$gi Miicadelesi TSK, i.ist di.izey bir komutam arac1hg1yla kendi stratejik politikasm1 i;:igniyor. 28 ~ubat'm "gizli anayasas1" olarak ant!an Milli Gi.ivenlik Siyaset Belgesi, AB i.iyeligini Ti.irkiye'nin stratejik i;:1karlan arasmda saym1yor muydu? ~imdi tam da MGK'nm gene! sekreteri bunu nast! germezlikten gelebilir? Aym gi.in, heni.iz yaymlanmam1§ bir yaz1smda genelkurmay ba§kan1 K1vnkoglu ' nun AB i.iyeliginin "jeopolitik bir zorunluluk" oldugunu ifade ettiginin basma bildirilmesi bir raslant1 olabilir mi? En i.ist makam boyle dedigine gore, demek ki stratejik yoneli§ degi§memi§tir. Oyleyse, ikinci ihtimal TSK ii;:inde bu konuda bir fikir aynhg1 oldugudur. Arna bu da kolay kolay ciddiye almabilecek bir ihtimal degildir, i;:i.inki.i i;:ok derin bir i;:atl§ma sozkonusu olmad1ki;:a TSK ii;:indeki fikir aynhklan boyle uluorta konu§ulmaz. (Ya da i;:ok ciddidir ve sonui;:lan i;:ok k1sa bir si.ire ii;:inde patlak verir.). Oyleyse, geriye esas olarak bir tek ihtimal kahyor: TSK, AB'ye (ve Ti.irkiyc'deki a§m hevesli taraftarlanna) bir gozdag1 daha vermek istemi§tir. Yani burada AB i.iyeligi yoneli§inde bir degi§iklik degi l, bir mi.izakere taktigi sozkonuudur. MGK gene] sekreterinin tuhaf i;:1ki§mm ardmda ne olursa olsun, ifade edilen gori.i§i.i n Ti.irkiye ' nin hakim s1111flan ii;:inde geri;:ek bir i;:atlaglll daha da geni§lemesine yo! ai;:llg1 tart1§ma goti.irmez. <;:at1§malar birbirini izlemektedir. Once Karen Fogg' un elektronik postalannlll te§hiri, ardmdan Hurriyet gazetesinin bir ay ii;:inde ilhan Sel9uk'u i.i9 defa man§et yapmas1, nihayet son gi.inlerde hi.iki.imet ii;:inde patlak veren MHP/ANAP kavgast. Bunlann hepsi, hakim s1mflar ve devlet iyinde AB 'ye yakla§1m konusundaki bir farkhl1gm degi§ik ifadeleridir. Bu 9at1§mada her bir aktori.in kendine ozgi.i bir dizi saiki elbette soz konusudur. Arna i§in temelinde, Ti.irkiye hakim sm1flannlll ekonomik 91karlanyla askeri-stratejik 91karlannm bu tarihsel kav§akta 9eli§ki iyinde olmas1 yat1yor. Arna once, bu konuda liberaller ve sol libcraller arasmda yayglll olan bir bi.iyi.ik yamlg1y1 bertaraf etmcliyiz. TSK, AB 'ne tam i.iyelige kar§1 olmak bir yana, tam da gi.ivenlik nedenleriyle AB'ni daha Ortak Pazar ad1yla kuruldugu andan itibaren Ti.irkiyc ' nin gi.indemine ilk getirmi§ kurumlardan biridir. Yani TSK en i.ist temsilcileri agz1yla AB i.iyeliginin "jeopolitk zorunluluk" oldugunu ifade ederken, neredeyse yar1m yi.izyt!hk bir 9iz-
Mart-Nisan # 2 giyi dile getirmektedir. Sorun tam i.iyelikte degil , tam tersine TSK'mn Ti.irkiye'nin AB'ne tam i.iyelige kabul edilmeyecegi korkusundad1r. Eger bu durum dogarsa, o zaman bugi.in TSK'nlll gi.ivenlik bak1mmdan hayati gordiigii bir dizi konuda (Ki.irt sorunu, K1bns ve Ege, Avrupa ordusu, ikincil di.izeyde Ermeni ve "terer" sorunlan vb.) verilecek tavizlerin Tiirkiye'nin gi.ivenligini tehlikeye atacagmdan kayg1 duyulmaktad!f. Ti.irkiye'nin hakim gii9lerini ortasrndan bolen, ~izofre nik bir yanlmaya ugratan i§te bu korkudur. AB'ye burjuvazinin ekonomik orgi.itlerinin (en ba§ta TOSiAD'm) ate§li bii;:imde sahip i;:1kmas1, buna kar§ihk burjuva devletinin 9ekirdeginin 9ekincelerle yakla~mas1 bundand1r. Herkes kendi dolays1z sorumluluk alanmdan konu§uyor. TOSiAD ile TSK arasmda ilkine bir demokratiklik payesi vererek mesele anla§Ilamaz. TOSiAD o kadar demokratikse 12 Eyli.il'i.i ve 28 ~ubat'1 neden destekledi? K1lm~ ' 1 "NATO'ya ve CENTO'ya baghy1z." 27 May1s'111 radyoda albay Ti.irke§ tarafmdan okunan bildirisinde Milli Birlik Komitesi emperyalizme baghhg1111 bu ci.imleyle duymak isteyene ifade ediyordu. Bugi.in, ba§ka bir9ok vesileyle yapl!klan gibi, orgeneral K1hn9 ' m konu§masmdan da ordunun ilerici ve anti-emperyalist oldugunu 91karacak o kadar i;:ok gi.i9 var ki Ti.irkiye ' de, Ti.irkiye'nin NATO i.iyesi oldugunu tekrar ve tekrar hatlflamakta yarar var. MGK gene! sekreterinin olay yaratan konu§masm1 yapt1g1 seminerin ikinci gi.ini.inde Genelkurmay Plan ve Prensipler Dairesi ba§kam AB 'nin Avrupa ordusu giri§imine NATO'yu "marjinalize" etme amac1yla yakla§tlgmdan §ikayet etmedi mi? Zaten K1hni;:' m kendisinin be§-alt1 ci.imlelik k1sac1k konu§maslllda Amerika'nm adm1 iki kez zikrettigini unutmamak gerekiyor. Sadcce genellikle vurgulanan "Amerika'y1 goz ard1 etmeksizin" ibaresiyle degil. Aynca mi.ittefik olarak gerdi.igi.i Rusya 'y1 "Amerika'ya yakm gori.inen" olarak nitelerken de. TSK'nm , bugi.ini.in bi.iti.in verileri degi§mcksizin, Amerika ' dan vc NATO'dan koparak antiemperyalist bir tav1r benimseyecegini di.i§leyenler ger9ekten hayal gori.iyorlar. AB etrafmda son donemde patlak veren 9ali§malarm hepsi istisnas1z diizen ii;:i 9atlaklard1r. MHP/ANAP tart1§mas1 i9in bunun boyle oldugu
Ordunun
-4-
l~t;i Miicade/esi
Mart·Nisan # 2
a91kt1r. Hurriyet'in, ilhan Selc;:uk/Devlet Bahc;:eli gorli§mesine ili§kin "yakmla§ma" yorumuna kar§I Sel9uk masum rolii oynuyor. Oysa, devrimci Marksistlerin defalarca te§hir etmi§ oldugu gibi (ornegin bkz. KlZll Elma, Kantz Elma bro§iiri.i), sol Kemalizmin bu duayeni sadece 28 ~ubat'tan sonra degil, Sovyetler Birligi 'nin dagdmasmdan bu yana Enverizmle ve MHP ile fli:irt ediyor. Zaren Selc;:uk, Hurriyet'e cevap verirken de "sirkatin" soylemiyor mu? "Bir korkudan soz a9abilir miyiz? 1) Ya sol birle§irse? 2) Ya solun birle§mesini sagm ulusal kesimiyle dayam§ma izlerse?" (ilhan Selc;:uk, Cumhuriyet, 1 Mart 2002) Soruyoruz: "sagm ulusal kesimi" kim ola? Herhalde AB 'ci ANAP ve Selc;:uk'a gore §eriat91 olan AKP ve SP degil! Geriye ne kald1? MHP, bir de K1l111( m a91klamas111a ili§kin gorli§ belirtirken AB 'ye "onurlu" bic;:imde girmekten soz ederek ilhan Selc;:uk'a ve oteki Kemalistlere yakla§an Tansu <;:iller. Sol Kemalizme hayirh olsun boyle "dayam§ma" ! Hay!f, burada solun bir anti-emperyalizmi yoktur, hakim s1mflar ic;:inde bir kumele§me vard!f. Aym §ey, Karen Fogg'un elektronik posta skandali ic;:in de gec;:erlidir. Fogg'un ac;:1klanan mesajlanmn emperyalist kustahhgm sec;:kin bir ornegi olduguna hie;: ku§ku yok. Turkiye'nin "aydmlan" arasmda bu emperyalist hammefendinin etrafmda pervane olmaya haz1r nice §ahsiyetin var oldugunu ogrenmek de kimseyi §a§Irtmama!1. Arna bu mesajlan kamuoyuna i§c;:i Partisi'nin ac;:1klamas1 hic;:bir bic;:imde bu eyleme anti-emperyalist bir nitelik kazandirmaz. Perinc;:ek'in kendisi, bu elektronik posta mesajlanmn aylard1r "devlet buyukleri"nin masasmda yatmakta oldugunu ac;:1klad1g111a gore, kaynak solcu olamaz. Her§ey devlet ic;:inde yukanda sozunu ettigimiz c;:atlagm alevlenmesinin bir urunudur. i§c;:i Partisi de, burjuva devletinin c;:ekirdegini sonuna dek destekleyen 9izgisiyle, bu 9at1§mada ta§eron roli.i oynamt§t!f. Zaten bu hareket MHP'nin tabamna goz diktigini, milliyetc;:ilikte onunla yan§ ic;:inde oldugunu kendisi ac;:1khyor. Bir kez daha, "sol" Kemalizmin "kuresellqme" saldmsmm ve Sovyetler Birligi 'nin dag1lmas111m belirlcdigi konjoktlirde MHP'nin konumuna yakla§mI§ oldugunu goruyoruz. Tabii, bu milliyet9i solun yelkenlerini, be§inci y1hm idrak ettigimiz 28 ~ubat'm doldurmu§ oldugunu hie;: unutmamam1z gerekiyor.
Esas fay hatt1 Duzenin i9indeki c;:atlak boyle bi9imlenirken , toplumun ve siyasetin asil derin fay hatt1 ba§ka yerlerden gec;:iyor. iki ony1h a§km suredir diinya kapitalizmiyle buti.inle§menin program1 olarak uygulanan nee-liberal "ki.ireselle§me" politikalan, Turkiye'yi ustliste tarihinin en derin ekonomik krizlerine suruklemi§ken bu politikalarda JSrar eden buyuk burjuvazi ile neo-liberalizmin ve ekonomik krizin i§siz b1rakt1g1 ve y1kima ugratt1g1 geni§ emekc;:i kitleler arasmdaki c;:eli§kiden ge9iyor. Keyfi i§ten 91karmalara, sendikala§an i§c;:iyi kolundan tutup atmaya kar§I en bi9imsel, en gostermelik duzeyde getirilen tedbirleri dahi ic;:ine sindiremedigi ic;:in milletvekillerini Abant'a rli§vet olarak 9ag1ran sermaye i:irgi.itleri ile bu s1nirh yasadan c;:ok daha kapsaml! guvencelere ihtiyac1 olan i§t;:i s1111f1 arasmdaki c;:eli§kiden gec;:iyor. Anadilini ogrenmek i9in seferber olan Kurt kitleleri ile Kemalisti ve Iiberaliyle anayasasmm ard1na s1g111an hakim s1mf gi.ic;:Ieri arasmdaki 9eli§kiden gec;:iyor. 8 Mart'ta sokaklara 91kan onbinlerce kadm ile bir avu9 feministin gi.incelle§tirdigi ka~ dm sorunu topluma yay1lmca kadmlarm kurtulu§U mi.icadelesinin sivri u9Janm tbrpi.ilemek ic;:in 8 Mart'a sahip 91kar gibi gbri.ini.ip onu evcille§tirmeye c;:ah§an devletlular arasmdaki c;:eli§kiden ge9iyor. Yakla§an Irak sava§ma bugi.in kar§l durur gibi gorunup, sava§ kap1ya geldiginde nasil karh 91kacaklanm hesaplayanlar ile Afganistan 'da ve Irak'ta camm verecek olan gen9ler arasmdaki c;:eli§kiden gec;:iyor. Bi.iti.in bu c;:eli§kilerin ezilenler tarafmda duran toplumsal guc;:Ierin 91karlan a91smdan, kisa donemde ortaya 91kan gbri.ini.im aldat1c1 olsa bile, Ti.irkiye'nin AB 'ye girmesi ya da ABO ile ittifak1111 derinle§tirmesi degil, bu topraklar i.izerinde emperyalizmin sultasmm y1kilmas1 ve emek9i halklann karde§c;:e ya§amasma olanak verecek bir enternasyonalist sosyalizmin kurulmas1 gerekli dir. Bu topraklann ezilenleri, AB i.iyeligi sayesinde zenginlqerek degil, sozde milliyetc;:i bir soylemle AB d1§mda kalarak Amerika'nm askerligirii yapma sayesinde refaha ula§arak degil, emperyalizmi bir butlin olarak def etme teme-linde,Avrupa ' mn ve Avrasya'nm oteki emekc;:i ve ezilenleriyle elele yepycni bir di.in ya diizeni in§a ederek kurtulu§lanna ula§acaktir. AB 'ne kar§1 91kmanm yolu, Kurt di.i§mam bir milliyet9ilikten degu, i9te ve di§ta enternasyonalizmden ge9iyor.
-5-
1$gi Miicade/esi
Mart·Nisan # 2
Kiirt hareketi yol afiz1nda gm degerlendirilmesiyle ilgili olarak da, 20. yiizKiirt sorunu, anadilde egitim kampanyas1, PKK'nin siyasalla§mas1, HADEP'_in kapat1lmas1 y1lda geryekle§en bilimsel-teknik devrimlerin davasmm Anayasa Mahkemesi tarafmdan sonw;- belki de en onemli sonucunun, sm1fla§manm landmlmasmm yakmla§mas1, seyimlerde HAmaddi temelini ortadan kaldirmas1 oldugu tespiDEP' in oniiniin kesilmesi planlan, Irak'a yoneti yapilmaktadir. Bu tespit, "yeni teori"nin iizerinde yiikseldigi lik ABD saldms1 gibi nedenlerle, giindemin on s1ralannda yer almaya devam ediyor. Kiirt Haretemel niteligindedir. Sm1fla§manm maddi temeli ortadan kalkt1ysa, sm1f miicadelesini esas alan. keti , sahip oldugu kitle destegi ve siyasal konhatta sm1f miicadelesini ciddiye alan bir miicadejonktiiriin etkisiyle one y1k1yor ve siyasal sahnenin solunda yer alan giiyler arasmda, en onemli le yiiriitiilemez hale gelmi§ demektir. 0 zaman, kuvvet olarak goze yarp1yor. Kiirt Hareketi'nin "ozgiirliik Oniimiizdeki donemin Kiirt Hareketi, 1990'da ve adalet" olarak tammlad1g1 muhtemel geli§meleri -ozel- .temelleri at1lan, 1993'te hedefler iyin miicadele eden likle Irak'a yonelik ABD ifade edilen ve 2001 'de giiyleri ve bu miicadelenin emperyalizminin saldm hehedefleri iyinde yer alan sossaplan- dikkate ahnd1gmda, kesinle§tirilen bir degi§im yal kuvvetleri sm1flann ve sosyalistlerle Kiirt Hareketi siirecini ya1ad1g1m sm1f miicadelesinin d1§111da arasmdaki ili§kiler daha da belirtmektedir. Cagm aramak gerekecektir. Kiirt onem kazamyor. Buna, Kiirt Hareketi 'nin yeni yoneli§i Hareketi'nin ODP'den v~ degerlendirilmesiyle ilgili de bu yondedir. CHP'den aynlanlarla ortak olarak 20. yiizy1lda Kiirt Hareketi'ne gore 20. parti kurma onerisi de ekle- ger~ekle§en bilimsel-teknik yiizy1lda egemen olan sisn irse, Kiirt HareJceti'nin temler iiy tanedir. Once inmevcut durumunun deger- devrimlerin belki de en gilte.re, sonra ABD'nin onlendirilmesinin artan onemi iinemli sonucunun, ciiliigiindeki kapitalist sisbelirginle§rni§ olacakt1r. tem, Sovyetler Birligi'nin s1n1fla§manm maddi Ku§kusuz Kurt Harekekurulu§uyla ba§lay1p, Dogu ti 'nin son yeyrek yiizy1lhk temelini ortadan kald1rmas1 Avrupa ve Asya'nm bir bogeli§mesinin, ba§lang1ytan oldugu tespiti liimiinii iyine alan sosyalist bu yana izledigi yizginin de- yapllmaktad1r. sistem ve her iki sistem aragerlendirilmesi onemli ve smda yer alan bloksuzlar haogreticidir. Ancak, yazmm amaylar1 ve sm1rlar1 reketi. Sosyalist sistem ve bloksuzlar hareketi yoniinden, bunu geli§tirmemiz miimkiin degildir. 90'Iarla birlikte h1zla dagilm1§tlr. Ancak, diinya Burada mevcut durumu tespit etmek, geli§me sistemindeki bu dagilma kapitalist sistem iyindeyoniinii ortaya koymak ve buradan y1kan sonuy- ki yeli§me ve yatJ§malan giiylendirdi. Kapitalist lar1 degerlendirmekle yetinecegiz. sistem de art1k eski politikalar, ittifak ve ili§ki sistemleriyle yiiriiyemez. Dolay1s1yla 20. yiizyilda egemen olan sistem y1kilm1§t1r. 11 Eyliil salSm1fla§manm maddi temeli dmlan 20. yy.'da egemen olan sistemlerin y1k1hortadan kalkt1ysa ... §Ina nokta koymu§tur. Art1k 21. Yiizyilda insanKiirt Hareketi, 1990'da temelleri atJ!an, hgm oniine yeni bir a§ama "demokratik uygar1993 'te ifade edilen ve 2001 'de kesinle§tirilen hk" a§amas1 gelmi§tir. Bu, sosyalizmden once bir degi§im siirecini ya§ad1gm1 belirtmektedir. gereken zorunlu bir a§amadir. Bu a§aya§anmas1 <;ag1m1Z1n yeni bir ak1§ sistemi bulundugunu, ma, bilimsel-teknik devrimin ve uluslararasila§buna uygun yeni bir teori, strateji, taktik ve progmanm bir sonucudur. Ya§anan kiireselle§me ramla kar§1hk vermek gerektigini, bunun da yeni oniinde engel olu§turan, ona dar gelen dii§iinsel bir parti anlamma geldigini ifade etmektedir. <;a-6-
M~rt-Nisan
1$gi Miicadelesi ve siyasi olu§umlar a§Ilmak zorundadir. Degi§im ve yeni si.irec;: bi.iti.inliiklii ve kokli.idi:ir. Herkesi ve di:i§i:inceden , siyasetten hukuk di:izenine kadar ti:im alanlan kapsamaktadir. Gerc;:ek bir demokratik degi§im ve reformu ic;:ermektedir. 11 Eyli.il olay1, bat! sisteminde de bu degi§imin ba§lang1c1 olmu§tur. Yeni 11 Eyli.iller ya§ansa, di:inya sava§I c;:1ksa da geli§menin dogrultusu , degi§im, yeniden yap1lanma, demokratikle§me, ozgi.irli.ik ve adalet yoniindedir. Bu hic;:bir gi:ici:in gi:iciine bagh veya elinde olan bir durum degildir. Geli§me ve degi§im yasasmm bir geregi, toplumlann ilerleme yasasmm bir sonucudur ve hiikmiinii icra edecektir. Sadece bu yasaya uygun olarak degi§im h1zlandmlabilir. Kiirt Hareketi 'ne gore, "Demokratik uygarhk c;:ag1"m yaratacak gi:ic;:ler "i:ic;:i:incii alan", bir ba§ka ifadeyle sivil toplumdur. Resmi devlet ve toplum d1§mda kalan "i.ic;:i:inci:i alan"m orgi.itlenmesi gerekiyor. 21. yi.izy!lda toplumsal degi§im, bu alarn orgi.itleyip geli§tirip giic;:lendirerek gerc;:ekle§tirilecektir. Ekonomik, sosyal geli§meler de bunu zorunlu kilmaktadlf. Kadmlar ve genc;:ler bu degi§imi gerc;:ekle§tirecek en onemli toplum kesimleridir. 21. yi:izyilda insanhgm ilerleyi§i, 20. yi:izy1ldaki gibi dar bir i§c;:i devrimiyle olamaz. Sosyalizme giden yolda
#2
demokratik uygarhg1 geli§tirmek ic;:in toplumsal ya§amda ozgiirliik ve adaleti tesis etmek gerckir. Dolay1s1yla yeni parti, ideolojik kimlik olarak ozgi.irli.ik ve adalet ilkelerini one c;:1kartmalidir. Kiirt Hareketi'nin gbri:i§lerinin kalm c;:izgileriyle ozeti budur. Ku§kusuz bu gorii§ler biiti:in Ki:irt Hareketi'ne maledilemez. Ancak etkili ve agirhkh kesimin gorii§leri boyledir.
"Yeni Teori"ye uygun yeni siyasal yonelim "Yeni Teori"nin yukar1da ozetledigimiz k1sm1 bir boliimiini:i olu§turuyor. Ozetlenen boli.imdeki teorik gbrii§lerin ele§tirisi bu yazmm amac;:lan ic;:inde yer alm1yor. ~u kadarm1 belirterek gec;:elim. Yukanda yer alan gbrii§ler, hemen herkesin kolayca tespit edebilecegi gibi, bi.iyi:ik boli:imiiyle hie;: de yeni degil. 1980'lerden itibaren Ti.irkiye'de de onemli bir etki yaratan "sivil toplumcu" gori:i§lerin yeni bir versiyonu niteligindedir. Eklektik yonler ta§1yan, ko§eli ifadelere yer veren ve bunlan tarihscl kac;:1mlmazhkla ac;:1klayan bir tiir sivil toplumculukla kar§1 kar§1yay1z. Marksist yazmda, benzeri di.i§i:inceler yeterince elc ahmp
-7 -
l~gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
ele§tirildi. Bu nedenle de bu goru§lerle ilgili bundan sonra soylenecekler, pek yeni olmayacaktir. Sivil toplumculugun teoride ve siyasal alandaki kar§tl1g1 sol liberalizmdir. Kurt Hareketi yonunden, politik alanda one surulen goru§ler, bu geryegin yeni kamtlanm sunmaktad1r. Kurt Hareketi 'nin kitle destegini ezici yogunlukla emekyiler, kif ve kentin yoksullan olu§turmaktad1r. Ancak i§yi s1111f111m, emekyilerin, kent ve kir yoksullarmm talepleri, Kurt Hareketi iyinde giderek daha az yank1 bulmaktadlf. Bu talepler "adalet" ilkesi 9eryevesinde s1111rl1 bir destek bulmaktadir. Kurt "i§verenleri" ve onlann hareket iyindeki yerleri daha fazla one y1kanld1g1 gibi, TUSiAD gibi buyuk burjuvazinin orgutlerine de Kurt sorununa takmd1g1 tutumun uygunlugu 01yusunde s1cak davramlmakta, destek verilmektedir. Daha a91k bir biyimde, Kurt Hareketi AB gibi emperyalist kapitalist dev letlerin birligini olumlamakta ve AB 'ye katilmay1 savunmaktad1r. Art1k Kurt Hareketi 'nin siyasal terminolojisinden "emperyalizm" sozcugu dU§ffiU§tiir. En belirgin emperyalist politikalar bile, emperyalizm nitelemesi olmadan degerlendirilmektedir. Kurt Hareketi kendisini solda tammlamasma ragmen (ki oyledir), burjuva partileriyle ve devletle i§birligi aray1§1m her firsatta ortaya koymaktad1r. 28 ~ubat'1 olumlamaktan, ANAP'la siyasal i§birligine kadar pek 9ok konuda bu 9izgisini ortaya koymu§tur. Sendikalar, meslek ve kitle orgutleri i9inde de izledigi ittifaklar politikas1 en yakm guylerle bulu§mak yerine, kendisine yonetimde yer saglayacak ilkesiz birliklere giri§mek yonundedir. AB ve emperyalist iilkelere olumlu yakla§arak onlardan destek umma politikas1, buyuk darbeler yemesine yo! aysa da 1srarla surdurulmektedir. Irak'a yonelik muhtemel ABD saldms1 da bu yonden degerlendirilerek, sonu9ta Kurtlere bir statu saglanacag1 du§uncesiyle, temkinli fakat olumlu bir yakla§im ortaya konulmaktadir. Turk Devleti'ne politikle§me ve smlfh kiilturel haklar kar§tl1g111da i§birligi taahhudunde, hatta Turk Dev leti 'nin bolgesel hakimiyet hesaplannda rol oynama vaadinde bulunmu§tur. Butiin bunlar, Devlet'in ozellikle TSK'mn Kurtlerin siyasal ve askeri alandaki butun orgutlenmelerinin kesinJikle tasfiyesini ongoren 9izgisi kar§IS111da tek yanh kalm1§, Ki.irt Hareketi'nin 9agns1 kar§I-
hk bulamam1§tir. Devletin hakim unsurlarmm izledigi yizgi, teslim almak ve dag1tmak oldugu iyin uzla§ma zemini bulunamam1§t1r. Elbette burada ele§tirdigimiz, Kurt sorununun yozumi.i iyin diyalog aranmas1 yabas1 degildir; bunun otesinde devletin ve burjuvazinin politikalarma uygun bir rol oynama teklifinin ileri si.iri.ilmi.i§ olu§udur. K1sacas1, Ki.irt Hareketi Ti.irk Devleti'ne elini surekli uzatan, fakat her defasmda eli itilen bir gi.i9 durumuna du§mi.i§tur.
Kiirt Hareketi stratejik miittefik midir? Sosyalistler yoni.inden ittifaklar politikas1, nispeten istikrarh ya da k1smi, nispi ve geyici ittifaklar olarak degerlendirilebilir. Stratejik ittifaklar, sm1flar duzeyinde saptanabilir ve devrimden menfaati olan s1mf ya da s1mflarm ittifak1 olarak kavramr. Bu s1mflar1 temsil eden siyasal gi.i9ler, devlete ve burjuvaziye dondi.ikleri, temsil ettikleri s1111flann y1karlar1111 savunduklan si.irece, nesnel yonden ittifak yap1labilecek bir siyasal gi.iy olarak degerlendirilirler. Oznel ko§ullann elveri§liligi halinde nispeten istikrarh politik ittifaklar, degi§ik biyimler altmda geryekle§tirilebilir. Bu gi.iylerle yer yer k1smi ve geyici ittifaklar da yap1labilir. Bunun d1§mda kalan gi.iylerle ittifak yapilmas1 ilke olarak reddedilmez. Ancak, somut bir ya da birkay sorun etrafmda si.iresi ve smm belli, geyici ittifaklar geryeklqtirilebilir. Bu ay1klamalar 1§1gmda ele ald1g1m1zda ulusal hareketle yapdacak bir ittifakm stratejik bir ittifak olamayacag1 ay1ktlf. Kura! olarak, ulusal sorun kapitalizm smirlar1 iyinde yozi.imi.i -gu9 olsa da- mumkiin olan bir sorundur ve gene! olarak ulusal hareketler ezilen ulusun farkh sm1flann111 birligidir. Sadece bu nedenle bile, istisnai durumlar di§mda ulusal hareketle ittifak, sosyalist devrimi ama9layan bir parti i9in stratejik nitelikte olamaz. Bunun istisnas1, ulusal hareketin onderligini ezilen ulusun i§9i sm1f111111 politik Cirgi.iti.inun yapmas1dir. Ezilen ulusun ulusal hareketinin, iktidara yi.iri.iyen i§9i sm1f1yla ittifak yapmas1 da mi.imki.indur; ancak bu durumda bile ittifak stratejik degil konjonkti.ireldir. Buradan 91kan sonu9, ulusal hareket devleti ve burjuvaziyi kar§isma alma potansiyelini ta§1d1g1 ol9tide, potansiyel bir mi.ittefik olarak degerlendirilmeli ve ittifak yap1lmaya 9ah§!lmahd1r. Bunun d1§mda somut sorunlar etrafmda k1smi ve ge9ici ittifaklara gidilmesi ongari.ilebilir; fakat,
-8-
1$<;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
stratejik miittefik olarak de- Sosyalistlerin Kiirt luyla miimkiin olabilir. bte yandan her ittifak, farkh gerlendirilemez. Kiirt Hareketi ic;:in de ben- Hareketi'ne ilkeli, fakat giic;:lerin birligidir. Birlik yonii esas olmakla birlikte zer bir tespit yapilabilir. Kiirt esnek bir yakla§1m Hareketi'nin burjuvazi ve geli§tirmeleri (yoksa ittifak olmaz), miicadevletle uzla§ma c;:izgisi kardeleyi de ic;:erir. Bu miicade§Ihk bulabilmi§ degildir. Bu gerekmektedir. Devlete ve lede dogru yontemlerle, yani nedenle de, bu giic;:leri kar§I- burjuvaziye kar§t miicadele ele§tiri, ozele§tiri, tartl§ma, sma alma potansiyelini ta§1- i'1inde, Kiirt Hareketi'yle ikna yontemleriyle yap1hrsa maktad1r. Emperyalizme, olumlu sonuc;: almmas1 miimburjuvaziye ve devlete kar§I bulu§mak devrimci giir;ler kiin olabilir. sosyalistlerin Kiirt Hareke- h;in biiyiik onem Kiirt Hareketi 'nin yeni yoti 'yle ittifak imkam tiikenmi§ ta§1maktad1r. Kiirt neli§inde olumsuzluklar bedegildir. Bu imkan tiikenmelirleyicidir. Bu olumsuzlukdigi, yani Kiirt Hareketi ac;:1k- Hareketi'nin devrimci lann enternasyonalist ilkeler c;:a emperyalizmin, burjuvazi- yonde degi§mesine I§Igmda, dostc;:a ele§tirilmesi nin ve devletin safmda, dev- sosyalistlerin katk1s1 giiniimiiz ko§ullannda en uyrimcilere, i§c;:i sm1fma ve bolgun tutumdur. Kiirt Hareketi ge halklanna kar§I miicadele ancak yakm ili§ki it;inde, ac;:1kc;:a kar§1-devrim safma etmedigi siirece, Kiirt Hare- miicadelede bulu§arak gec;:medikc;:e bu tutum siirdiiketi 'yle sozii gec;:en kuvvetle- kadrolarm1 ve kitlesini ri.ilerek, biitiinli.igiinii korure kar§I ittifak aranmas1 polimas1 savunulmahd1r. tikas1 siirdiiriilmeli ve Kiirt etkileme yoluyla miimkiin Oniimiizdeki donemde , TiirHareketi'nin biiti.inli.igii savu- olabilir. kiye ve bolge halklan ac;:1smnulmahd1r. K1sacas1 Kiirt Hadan kritik geli§meler giindereketi, sosyalistler yoniinden potansiyel bir miitme gelecektir. Irak 'a yonelik ABD saldms1 ihtitefik olma konumunu siirdiirmektedir ve bu dumali e!le tutulur haldedir. Boyle bir geli§menin rumunu siirdiirdiigii siirece biitiinli.igiinii korumuhtemel sonuc;:lanm §imdiden kestirmek giic;:mas1 onemlidir. K1smi ve gec;:ici ittifaklar ise her tiir. Muhtemelen Kiirt Hareketi'ni yo! aynmma zaman miimkiin olabilir, nitekim olmaktad1r. getirecek bir geli§me ortaya c;:1kacakt1r. Umudumuz ve dilegimiz, boyle bir yo! aynmmda Kiirt Hareketi 'nin emperyalizme ve gericilige kar§I, Kiirt Hareketi'nin yiineli§i kar§1smda devrimci giic;:lerle birligi, ortak miicadele yolunu hangi tav1r ahnmahd1r? sec;:mesidir. Bugiinkii verilerden yola c;:1karak bu Kiirt Hareketi, Tiirk Devleti 'nden, burjuvaziolas1hgm zay1f oldugunu tespit etsek de ko§ulladen, AB emperyalistlerinden hatta ABD emperrm boyle bir sec;:imi Kiirt Hareketi 'ne dayatmas1 yalizminden kabul gormeyi beklerken, soldan ve miimkiindiir. Tersinin olmas1 halinde ise, herkes sosyalistlerden kopmama c;:izgisini siirdiirmektekendi tutumunun sonuc;:larma katlanacak ve bu dir. Partile§me ile ilgili son yap1lan oneride, HAdurum herkesten c;:ok Kiirt Hareketi'nin zaranna DEP'in kapat1lmas1 ihtimalinin yiiksekligi ve bir olacakt1r. Elbette bu ve benzeri ko§ullarda, devTiirkiye partisi haline gelme ihtiyacmm bir iiriirimciler kar§J-devrim saflannda yer alan bir giiniidiir, fakat soldaki sosyal-demokrat ve sosyaciin biitiinli.igiinii savunamazlar. list giic;:lere yapilm1§tlf. ic;:ine girdigimiz donemde, bolgedeki devrimBu durum, sosyalistler yoniinden Kiirt Hareci giic;:lerin gelecegi, Kiirt Hareketi ' nin geleceketi 'ne ilkeli, fakat esnek bir yakla§1m1 gerekli giyle yakmdan ili§kilidir. Bu gerc;:egin bilinciyle, kilmaktadJr. Devlete ve burjuvaziye kar§J miicaKiirt Hareketi'nin olumsuz yonelimini olumlu dele ic;:inde, Kiirt Hareketi 'yle bulu§mak devrimyonde degi§tirmesine katkida bulunmak ic;:in, ci giic;:ler ic;:in biiyiik onem ta§Imaktad1r. Kiirt Hatiim c;:abam1Z1 ilkelere dayanan bir politik tutumreketi' nin devrimci yonde degi§mesine sosyalistla itrdtirme tlurumunday1z. Dunya ve bolge lerin katk:Isi:ancak yakm ih§ki ic;:inde, mucadeledevriminin c;:ikarlan bunu gerektirmektedir. de bulu§arak kadrolarm1 ve kitlesini etkileme yo-
-9-
1$gi Miicadelesi
. . .. .
Mart-Nisan # 2
Healan nereye ko,uyor? Ersen Olgaf PKK onderi Abdullah bcalan imrah 'da ii9iincii y1h111, orgiitii de PKK ba§kanhk divanmm ald1g1 son kararla omriinii doldurdu. Aradan ge9en ii9 yII her iki tarafm da beklentilerinde heniiz somut bir a91hmla sonu9lanmad!. Tiirk devleti, Kiirt hareketinin onderini zindana gomerek Kiirt hareketini her baktmdaR 9okertecegi ve dag1tacag1, Kiirt hareketi de 1hmla§arak ve taleplerini asgariye indirerek, Tiirkiye devletini yumu§amaya ve sm1rh tavizlere zorlayabilecegi beklentisi ve umuduyla ii9 y1l geride b1rakild1. Biitiin umut ve beklentilerin ger9ek olabilmesi i9in Tiirk devleti hareketin onderini elinde tutmak gibi bir avantajla bask1 ve §iddet yontemini tercih ederken, Kiirt hareketi de onderini esir dii§iirmenin dezavantaj1yla siyasi ve diplomatik 9abalara agtrhk verdi. Devletin her hangi pazarhga giri§mek bir yana, en ufak bir taviz verme konusunda bugiine kadar gosterdigi kali tavnn arkasmda, Kiirt hareketini dizlerinin iizerinde siiriinecek bir hale getirebilmenin ozlemi de var. Devletin gayri resmi dili Hurriyet gazetesinin 1 Mart tarihli haberinde, Milli Giivenlik Kurulu 'nun 27 ~ubat toplant1S1nda yeni bir pi§manhk yasas1 konusunda karara vanld1g1 belirtiliyor. Amac; PKK kadrolan arasmda panik, dagtlma, bozgun duygulan yaratarak, onderligi kesin olarak ko§eye s1k1§t1rmaktan ba§ka bir§ey olamaz. Kiirt hareketinin 90ziimsiizliik ve 91kmazdan kurtulmak i9in taleplerini en asgariye indirdigi ve hatta bcalan'm 12 ~ubat tarihli Ozgur Politika'da dil sorununun bile fazla iizerine gidilmemesi, bu konunun imece usuliiyle de c;oziimlenebilecegi yolunda a91klamada bulundugu bir donemde, devletin resmi televizyon unun 28 ~ubat ak§am1 PKK 'nin uyu§turucu ticareti iizerine ozel program yaymlamas1 anlamh goriiliiyor.
Her iki tarafm da beklentilerinin yakm gelecekte nasii bir sonu9 verecegini kesin olarak soylemek zor olsa da, geli§melerin belirli bir kesi§me noktasma dogru ilerleyebilecegini gosteren belirtiler de yok degil. Kimi politikaciiann ve diizenin sozciisii konumundaki ko§e yazarlan11111 zaman zaman ag1zlanndan ka9Ird1klan beyanJar1 da "talihsiz" rastlanular saymamak gerek. Tiirk devleti Kiirt hareketini en azmdan siyasi bir yap1 olarak 9okertmeyi ba§aramad1g1 gibi, PKK'nin ozellikle son donemde anadilde egitim kampanyas1yla ha!a onemli bir kitlesel destege sahip oldugunun ka111tland1g1 soylenebilir. Medyanm , devletin organlannm ve siyasi parti yoneticilerinin Kiirt9e anadili konusunu bu denli giindemde tutmasmm ba§ka bir anlam1 olamaz. Tiirk
Mf~'l*i~'jiM•'J"~1•·u:~·t~ij~~~i~ 0 fj f j A.ff Jf ,,L $f j p0~
- I0 -
•
Mart·Nisan # 2
/!f<;i Miicade/esi
Bu yeni strateji Kiirt egemen sm1flar1 a~1smdan rahatlat1c1 bir a~1llmd1. Bunlarm tinemli bir kesimi Kiirt ktikenli olmalar1 nedenlyle, toplumdaki bir Tiirk-Kiirt hesapla§masmdan iirkiintii ve kayg1 · duyuyordu. Bir diger kesim ise, PKK'ye destek oluyor, ama PKK hareketinin siyasal, ideolojik ve toplumsal karakterinden titiirii tirgiit iizerinde belirleyici bir rol oynayam1yor, hiyerar§ik yap1da en fazla Kiirt parlementosuna, ya da medyatik kurumlara kadar yiikselebiliyorlard1. PKK admdan da anla11labilecegi gibi Kurdistan i1~i Partisiydi. devletinin 1996'da ba§layarak, PKK kar§1smda askeri iistiinliigii elde etmesi ve giderek Kiirt gerillalannm Irak topraklannda s1k1§1p kalmalan da, PKK' nin dagilmas1, pan;alanmas1, ya da 9okmesi gibi bir sonuca yola9mad1. Bu bak1mdan devletin beklentilerinin bo§a 91kt1gm1 soylemek bir abartma olmaz. Ancak PKK'nin bizzat kendi orgiitsel varhg1m olumlu bir geli§me yolunda engel olarak gormesi ve yeni bir yapilanma karan almas1yla, yeni bir donemin e§igine gelmi§ oldugumuzu soyleyebiliriz. Bu donemin goriinen ve goriinmeyen bir ge9mi§i vardir. Bugiin gelinen yapmm niceliksel birikimi 90'h y1llann ortalarma kadar uzamr. imrah daha once ba§layan birikimin bir nitelik s19ramasma donii§mesidir. Ancak PKK tabanmm tamam1, ya da Kiirt halkmm ezici 9ogunlugu boyle bir niteliksel s19ramay1 benimsemeye hazir m1yd1? Bu sorunun ger9ek yamtm1 zaman verecektir. PKK 'nin 1993'de ba§layan ve 1996'dan itibaren de artan bir §ekilde askeri giiciiniin zay1flama siirecine girmesi, o tarihlere kadar inamlan askeri bir zafer olas1hgmm kaybolmaya ba§lad1g1 inancm1 da geli§tirmeye ba§lad1. Boyle bir zafer olas1hg1 yerine, PKK'nin askeri giiciiniin varhg1, Turk devletini masaya oturtmak i9in siyasi 9oziimiin garantisi olarak goriilmeye ba§landi. PKK askeri olarak zayiat verdik9e, siyasi taleplerin ve buna ili§ik yontemin boyutlarmda da ihmh bir soylem egemen olmaya ba§lad1. Bu soylem Ocalan'm Roma'ya varmas1yla zirveye
ula§tI. PKK'nin askeri olarak siirekli kan kaybettigini erken farkeden Ocalan, art1k gerilla gii9leri yerine siyasal, diplomatik ve toplumsal ili§kilere dayanan bir strateji in§a etme yoluna geri doniilmez bi9imde girdi. Roma ' da art1k kendisinin PKK ' nin lideri olmad1grn1 bile ilan edebilecek kadar, yeni hattmda kararhyd1. Bu yeni strateji Kiirt egemen s1mflan ay1smdan rahatlat1c1 bir ay1hmd1. Bunlarm onemli bir kesimi Kiirt kokenli olmalar1 nedeniyle, toplumdaki bir Tiirk-Kiirt hesapla§masmdan iirkiintii ve kayg1 duyuyordu . Bir diger kesim ise, PKK'ye destek oluyor, ama PKK hareketinin siyasal, ideolojik ve toplumsal karakterinden otiirii orgiit iizerinde belirleyici bir rol oynayam1yor, hiyerar§ik yap1da en fazla Kiirt parlementosuna, ya da medyatik kurumlara kadar yiikselebiliyorlard1. PKK admdan da anla§Ilabilecegi gibi Kurdistan i§9i Partisiydi. Arkasma en ba§ta Kiirt yoksullanm, ezilenleri alm1§tl. Tarihteki diger Kiirt isyanlarmdan farkh olarak, Kiirt egemenlerinin a§iret baglanndan kaynaklanmayan bir Kiirt alt sm1flar hareketiydi. Bu sm1flar son iki onyII boyunca kitlesel olarak hareketlendiyse, bunun nedeni sadece uzun bir siiredir bu konuda radikal bir miicadelenin ilk kez veriliyor olmas1 degil, aym zamanda yoksullarm hareketin dii§iince ve yap1smda kendi ozlemlerinin yans1masm1 da gormesindendir. PKK'nin bu alt sm1flara dayanan toplumsal kurtulu§ projesi ve militan yap1s1, hizla diger Kiirt orgiitlerinin bir 9e§it erozyona ugramalanna ve tabanlar1m kaybetmelerine yo! aytl. Biitiin ulusal motiflerine ragmen, PKK esas olarak i§te bu ozelligi nedeniyle diinyada bekledigi destegi bulamadi. Zaman zaman Kiirt ger9ekligini vurgulayan, Kiirtlerin demokratik hak ve ozgiirliiklerini giindeme getiren emperyalist iilkelerin degi§ik odaklar1 ve kurumlan, PKK 'yi Kiirt halkmm en azmdan onemli bir temsilcisi olarak tammaya bir tiirlii yana§mad1lar. Sonunda da emperyalistlerin eleba§ISI Amerika'nm ince tezgah1yla Kiirt sorununun demokratik bir "90ztim"e kavu§turulma 1 ko§uluyla bcalan'4 Tiirk devletine teslim ettiler. Bu bir 9eli§ki gibi goriil-
- JJ -
,
l~t;i Miicadelesi
se de, anla§ilabilir bir yan vard1r. PKK'nin temsil ettigi Kiirt hareketi, ulusal piramitin en "onemli" unsurunu d1§anda b1rakm1§t1. Ulusal hedefler ic;in 0rgiitlenen hareketler, temsil ettikleri ulusun hiyerar§isini bir bak1ma yans1t1rlar. Arna PKK'nin temsil ettigi Ki.irt hareketinde durum farkhyd1. Sadece ulusal degil, toplumsal kurtulu§u da hedefledigini, hatta Kiirt devriminin tiim Ortadogu devrimine onderlik edecegini vurguluyordu. Ulusal hiyerar§ide burjuvazinin yer almad1g1 bir ulusal yap1lanma, ulusal piramiti en onemli bir parc;asmdan yoksun b1rakacagma gore, PKK ne kadar 1hmh soylemlerle gelirse gelsin, Bat1 goziinde ulusunun temsilcisi olarak gori.ilmi.iyordu. Bat1'nm PKK'den duydugu kayg1y1 "terorizm" gerekc,:eleriyle ac;tl<lamaya c;ah§anlarm tarih bilincinden yoksun olduklanm soyleyebiliriz. Tarihsel olarak ulus denen "hayali cemaatler" burjuva onderliginde hayata gec;en topluluklard1 ve Bat1 kendi tarihsel deneyimleriyle de bunun bilincindeydi. Bu gerc;egin farkma varan bcalan daha Roma'daki diplomatik taarruzlarla bu "eksikligi" giderme c;abasma giri§ti. Sadece di§ goriinii§iiyle degil , soylemiyle de bir ulusal onder gorunumu verme konusunda titiz davrand1. imrah i§te bu niceliksel birikimin nitelik s19ramasma donu§mesinden ba§ka bir§ey degildi. bcalan'm sorgusuz savunucular1, o niceliksel birikimin bilincinde olduklar1 ic;in s1k s1k "Apo eskiden de aym §eyleri soyliiyordu" diyorlar. Aym §eyleri soylemiyordu, ama bugun soylediklerinin maddi temelini hazlflayan ve yolu ac;an bir soylem ic,:inde oldugu dogrudur. Bugun Kurt hareketinde PKK'nin yukseli§ doneminde ihmal edilen, ya da geri plana itilen Kurt ust sm1flannm hem du§unce boyutunda ve hem de legal siyasetteki kat1hm etkinligi anlammda on plana gec;tigini goruyoruz. bcalan imrah savunmas1yla Turkiye'ye yonelik sorunu, Avrupa insan Haklan Mahkemesine yapt1g1 savunmas1yla da dunya olc;eginde sorunu bu anlamda yani du§i.ince boyutunda c;ozumledigi kamsmda. Her iki savunmada ortak olan dolayh bir mesaj vardlf: Kurt hareketi gerek Turkiye'de ve gerekse bolgede toplumsal ili§kileri tehdit eden bir unsur olmaktan 91km1§t1r. Ulusal talepler de, i.initer devlet yap1sma en ufak bir zarar vermeyecek bic;imde asgari duzeye indirgenmi§tir. Ulusal taleplerin boyutlan hakkm-
Mart-Nisan # 2
da fazla bir§ey soyleyecek bir durumda olmad1g1m1z gibi, buna hakkim1z da yoktur. Ancak PKK'nin ic;inde bugun bile varhgmdan kimsenin ku§ku duymamas1 gereken sol bir damar vard1r. Savunmalann amac;lanndan birisi de, yeni yap1lanmanm teorik ve ideolojik temellerini atarak, PKK ic,:indeki sol daman dii§unsel olarak silahs1zlandirmakt1r. imrah savunmasmm yaratt1g1 §Ok ve etki daha kaybolmadan, neredeyse bin sayfahk yeni bir savunmayla Kurt realitesinin boyutlannm otesine atlanarak, antik toplumdan dinlere, toplumlarm evriminden bugunku dunyaya, teknolojik geli§imden doga ve toplum bilimlerine, nihayet marksizmle hesapla§maktan insanhgm gelecegine ili§kin c;ok iddiah tezler geli§tiriliyor. Geli§tirilen tezlere, tarihsel analizlere ili§kin en ufak bir kaynak gosterilmeyi§i, dogal olarak yaz1lanlarm tek bir ki§inin beyinsel faaliyeti oldugu kams1 dogurabilir. Arna yine de bilimsel yontem konusunda bir spekiilasyon yapmaya niyetimiz yok. ic;inde ya§ad1g1m1z donemin de bir ozelligi olarak, savunma bir siire daha ona gereksinme duyan kitlenin d1§mda herhangi bir yank1 uyandirmayacak. Baz1 donemlerde sadece yazdanlara degil, soylenenlerin de bir degeri yoktur. Ciltler yazsamz kimse aldm§ etmez, susu§ kumkumas1nm kurbam olur. Kimi donemlerde de, yazilanlarm satir aralan bile okunur, yorumlamr, sonunda bunlar ya§amda maddi giic; haline getirilir. bcalan'm savunmasm1 kulaktan duyup, ya da okuyup onaylayanlara ve okumadan onyarg1yla mahkum edenlere ba§ka bir kaynak da okutturmanm olanaks1z oldugu bir donemdeyiz. Aynca haks1zhk etmemek ic;in §Unu da vurgulayahm ki, ic;inde ya§ad1g1m1z donemde toplumsal yaymlara, devrimci teoriye duyulan ilgi neredeyse hie;. Siyasi cehaletin erdemlilik sayild1g1 bu karanhk donemin bir an once bitmesini temenni etmekten ve bu konuda b1kmadan c;aba harcamaktan ba§ka elimizden bir§ey gelmiyor. Gelelim savunmaya: herhangi bir iddiah yoruma giri§meden savunmada kiireselle§me, demokrasi, sm1flar ve sosyalizm konulannda yap1lan uzun ve ayrmt1h degerlendirmelerden kimi pasajlar1 aktarmanm, giiniimiizdeki yeni yap!lanmay1 gerc,:ek boyutlanyla anlamak ve degerlendirmek ic;in geregi vard1r. Herhangi bir tahrifat izlenimi yaratmamak ic;in degerlendirmelerin bir bakima sonuc;lan sa-
- 12 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
yilabilecek ciimleler biitiinliiklerinden kopanl- yarat1m ve olgu degildir. Bunaltm r;agindan r;1kmadan nakledilmeye c;ah§1lm1§ttr. mamn gene/ bir tarihsel ve toplumsal donemi ve daya tmas1dir. "(s .472) Ornegin Kiiresell e~me (Globalizm) ve Avrupa Birligi konusunda §byle deniyor: "En ileri ve demokratik devletler ABD, AB ve Smdlar: BDT gibi birlikler altmda toplanmaktadu: Buna "Tarihin sonu kavramt dogru degilse de, uy:orlayan da halklann kiiltiirel varhg1 ve siyasal garhgm Slntf karakterine daya/i Ozeflik/erinin katil1m guciidiir." (s.463) sonuna gelind(~inden bahsetmek gerr;ekr;i bir "AB sadece bir siyasi birlik olmaytp, gene/ yakla§tmdtr. E,~er tarihi sadece Slntf mucadeleuygarltk prensibidir." (s.473) sinden ibaret sayarsak, bu anlamda tarihin so"Avrupa ordusu giri§imi .... daha kiir;iik ve yenuna gelindigi kavram1 da an/am tG§tr." (s.389) rel anla§mazltklara kar§t bir miidahale giicii ola"Teknik s1mfla§may1 dogurduguna gore, belli rak dii§iiniilmektedir. Buna ban§t kalzc1 ktlmamn bir geli§me seviyesinde yine onu a§acak olan operasyonel giicii de denilebilir." ( s.381) teknik olabilir.... .20. yiizytlda gerr;ekle§en bilim"Giiniimiiz ko§ullannda kapitalizmin pkar sel-teknik devrimlerin belki de en onemli tarihse! sonucu, s1mfla§mamn maddi temelini ortadan bencilligi tersine bir geli§meyle, kiireselle§meyle telafi edi lmeye r;a!t§ilmaktadtr." (s .359) kald1rmas1d1r." (s.392) "Euna dayanarak 11 r;a,~tm/Zln gene! bir Healan: Tarihin sonu kavram1 Sosyalizm : ka vramla§t 1r1 lmas1n1 "Ozellikle marksizmin dogru degilse de, uygarhgm sm1f yapmak istedigtmizde , dar ve daha r;ok ekonoDiinya Demokratik karakterine dayah iizelliklerinin mik boyutlu tartt§ma Federasyon <;agt [vurve kimlik arayt§l/1111 sonuna gelindiginden bahsetmek gu bize ait degil] demeba§ans1zltga ugramamiz uygun dii§mekte- ger~ek~i bir yakla§1md1r. Eger s1, yeni donem tartt§dir." (s.408) mas1n1 toplumun tum tarihi sadece s1mf miicadelesinden boyutlanyla ve geli§Kapitalizm ve De- ibaret sayarsak, bu anlamda tarihin mi§ bilgi ve ileti§im mokrasiye ili§kin ise: arar;lanyla r;oziimlesonuna gelindigi kavram1 da "20. yiizytlln sonunmesine dayandzgmdan 11 da zaferi kesinle§en de- an lam ta§lr . daha ba§artlt ktlabimokrasinin dar stmf lir." (s.363) karakterini Q§ttgtnt belirlemek biiyiik onem ta"Yogunla§ml§ ve kurumla§mt§ siyaset olarak §tr." (s.399) devlet. kolecilik r;agmin bir icadt ve aletidir. "Bu sistemde [r;agda§ demokrasi] ne eskiden Marksist sosyolojinin onu daha r;ok kapitalizm oldugu gibi kapitalizmin tek tarafl1 somiiriisii ve temelinde r;oziimlemesi, bu konuda biiyiik yetiktidan belir!emesi ne de emekr;ilerin ve halklamezligin ya§anmasina yo/ ar;mt§tlr." ( s.390) rm kapitalist sistemi tiimiiyle ve zorla devirip "ideolojik kimlik olarak bilimsel sosyalizm, kendi sistemlerini devrimci tarzda kurmalan soz tarihsel, sosyal ve teknik seviye anlammda cidkonusudu1:" (s.411) di yetersizlikler irermektedir. [Vurgu bize ait de"<;agda§ demokrasiyi a§trt s1n1f saplant1lanm gil.] diizelten, halklann zengin diinyalanna i§lerlik Kuruculan uygarligm gene/ bir r;oziimlemekazand1ran, ban§ ve karde§lik geleneklerine de sini yapacak bilgi birikimine sahip de,~ildi." yer veren gerr;ek ha!k yonetim rejimi olarak gor(s.416) mek gerekir.. .Eskiden hemen aykmllk ve boliinSon olarak Sovyetler Birligi ve Dogu Avrumelere ve bu temelde §iddete yolar;an dini, etnik pa'daki dejenere i§c;i devletlerinin c;oziilmelerine ve milli kavgalar ve sava§lar, r;agda§ demokratik ili§kin olarak Ocalan'm yapt1g1 §U degerlendirrejimde bart§ ir;inde r;oziime kavu§maktad1r." meyle sonu gelmeyecek kadar uzattlabilecek (s.463) almt.ilar aslma son verelim: "Demokratik uygar!tk, kesinlikle bir kapitalist "Reel sosyalizmin fOZiilmesinde ... bu hareket- 13 -
1$~i
Miicade/esi
Mart-Nisan # 2
lilik aslmda en geri demokrasisiz bir kapitalizmden daha 1hml1, demokrasiye a<;tk kapitalizme ge<;i§i ifade etmektedir. Burada ihanet ve kitlelerin aldat1lmas1 yoktur." (s.422) Yukandaki ahntilann ne anlama geldigini a¥1klayacak ya da uzun tahlillere giri§ecek degiliz. Bunlann ne anlama geldigini fark edebilmek i¥in sosyalizmin ve sosyal mi.icadeleler tarihinin ana okuluna birka¥ haftahk bir ziyaret bile yetcrlidir. Gerek yukandaki sat1rlan yazan ve gerekse imrah 'daki ilk savunmadaki sozleri sarfeden bir onderin, ister Ti.irk ve isterse Ki.irt soluna mensup olsun, orgi.iti.ini.in darmadagm olacagmdan, ya da en azmdan bir dizi boli.inmeler ya§ayaca-
Healan: Teknik sm1fla§may1 dogurduguna gore, belli bir geli~me seviyesinde yine onu a§acak olan teknik olabilir ..... 20. yiizy1lda ger~ekle~en bilimselteknik devrimlerin belki de en iinemli tarihsel sonucu, smafla~mamn maddi temelini ortadan kald1rmas1d1r. 11
11
gmdan kimsenin ku§kusu olamazdi. Peki nastl oluyor da PKK'nin daha onceki programma, 9izgisine ve geli§me si.irecinde temel ald1g1 ilkelerle bu denli 9eli§ki i¥ine di.i§en Ocalan 'm tavn ve konumu bir dagilma ve par9alanmaya yo! a¥mad1? Bunun s1rn nedir? Elbette ki, bu yeni ¥izgiden rahats1z olan, tedirginligini degi§ik bi9imlerde ifade eden unsurlarm varhgmdan haberdanz. Aynca soz konusu ettigimiz kesim eski donemde de yeni donemde de varhgm1 PKK di.i§manhgma bor¥lu olan teslimiyet9i ve liberal Ki.irt 9evreleri degildir. Ki.irt hareketinin, gerek Kiirt ve gerekse Ti.irk kimi aydmlar1 ktrmasma ragmen, kitlesel destegini korudugu hi9bir ku§kuya yer btrakmayan bir ger9ekliktir. Hareket bir kan kaybma ugramak bir yana, Ki.irt sorunu Ti.irkiye'nin gi.inli.ik politikasmda gi.indemin birinci s1rasm1 i§gal ediyor. Ulkedeki demokratik mi.icadelenin eksenini olu§turuyor. Ki.irt¥e anadili kampanyas1 Ki.irt ezilen yigmlan arasmda bir kimlik seferberligi anlammda bi.iyi.ik yank1 buldu ve Ti.irk burjuvazisinin hatm say1hr bir kesimince kabul gordil. Eger
boyle bir kampanyay1 PKK di.i§mam bir dizi bildiri orgi.itleri ba§latmt§ olsayd1, aym etki ve yank1 soz konusu olamazdi. Doktor Hikmet K1v1lc1mh 'nm bir sozi.i vardtr: "Sesin gi.ici.i gi.ici.in sesinden gelir." Gerek anadili kampanyas1 ve gerekse Ocalan'm savunmasmdaki soylem konusunda da boyle olmu§tur. Ki.irt kurtulu§ hareketinin yirmi yilhk mi.icadelesi bir ulusal kimlik yaratmay1 ba§arm1§tlf. Bu mi.icadele si.iresince ailesinden birini kaybetmeyen, ya da bir yakmm tutukland1g1m ya§amayan Ki.irt ailesi neredeyse pek yok gibidir. Bi.iti.in bu yoksul ve ezilen Ki.irt y1gmlar1 bcalan ' m onderliginde ve ki§iliginde kendi ulusal kimliklerini bulduklan inanc1 ve i9gi.idi.isi.iyle, teorik soylemlerin i9erigi ile ilgilen• miyor, sadece somut olana yakmhk duyuyor, ama bi.iyi.ik 6!9i.ide de sessiz. Bi.iyi.ik kentlerin varo§larmda say1lar1 milyonlarla ol9i.ilebilecek bir toplumsal dinamikligi temsil eden Ki.irt yoksullar1, ulusal kimlik sorununun toplumsal kurtulu§ kavgasmdan aynlma si.ireci derinle§tik¥e, gelecekte bu kez toplumsal ezilmi§likten kaynaklanan patlamalarm onemli bir potansiyelini olu§turacakt1r. Ulusal hareketin stratejik ve taktiksel manevralar1, gi.i¥ler dengesinin zorunlu bir geregi olarak geriye, ya da ileriye dogru geli§ebilir. Kimsenin buna bir diyecegi olamaz. Talepler azamiden asgariye de indirilebilir. Taleplerin boyutlar1 bu hareketin kendi i9indeki ve dt§mdaki muhataplanyla tart1§1labilir. Ulusal harekete kar§t tavtr taleplerin boyutlanyla ol9i.ilemez. PKK imrah'dan sonra Demokratik Cumhuriyet admda stratejik bir hedef gi.indeme getirdi. Demokratik Cumhuriyet burjuvazi onderliginde ve devletin de onay1 ve kat1hm1yla, ball anlammda demokratik bir yapmm kurumsalla§tmlarak, Ti.irkiye'nin geli§mi§ bir kapitalizme dogru yoneli§ini ifade ediyor. Boyle bir geli§me dogal olarak Ki.irt kimligi ve varhgmm kabuli.inil de i9ererek, ki.ilti.irel ozerkligi garanti altma alacakttr. Ki.irt hareketinin, gil9ler dengesindeki zorunlu bir dayatmayla boyle bir proje geli§tirmesini anlayt§la kar§tlayabiliiz. Ancak projeyi sosyalizm adma Ti.irkiye soluna ideolojik bir zorunluluk olarak dayatmay1 kabul edemeyiz. Yirminci yi.izy1hn tarihi, i§¥i sm1fmm burjuvaziyle s1mf i§birliginin ne trajik sonu9lar verdiginin ornekleriyle doludur. Demokratik Cumhuriyet projesini ulusal hareketi desteklemek adma evrensel bir teorik gereklilik olarak
- 14 -
sunmak ge9en yuzyJ!da Yirminci marksizm adma eide edilen kazammlann da yiizy1lm tarihi, inkan aniamma geliyor. i~Ci sm1fmm Sosyaiist a91dan bu te- burjuvaziyle oriyi savunaniar, Demokratik Cumhuriyetin smlf kapitalizmi geli§tirerek, i'birliginin ne refah ve demokrasi getrajik sonuclar tirecegini ve sosyaiizme dogru ilerlemenin verdiginin kolay olacag1m du§u- iirnekleriyle nuyorlar. Plekhanov doludur. Ekim devrimi deneyini gordukten sonra bir ytl Demokratik ya§ad1. Olmeden birka9 Cumhuriyet gun once yakmmdaki- projesini ulusal lere, "biz galiba sosyalist bilin9lendirme ve hareketi orgutleme 9ah§malan- desteklemek adma evrensel bir teorik gereklilik na biraz erken ba§laolarak sunmak ge~en yiizy1lda marksizm adma elde d1k" gibi ironik bir itirafta bulunur. Burada edilen kazammlarm da inkar1 anlamma geliyor. dile getirdigi, ad1 konen azmdan s1111fsal temelde ideolojik ve maddi madan Kautsky'nin uretici gu9ler teorisinin vca91dan yer degi§tirmi§tir. Bu sol daman sadece ciz bir di Ile ifadesinden ba§ka bir§ey degildi. Kabireyler olarak alg!lamamak gerekir. Bu mucadepitalizmin yeteri kadar geli§emedigi 9arhk Ruslenin ba§lang19 ve geli§me donemlerine tekabiil ya 'smda Bol§evikler, "yapmamalan gereken" bir§cy yaparak, sosyalist bir devriml e iktidan aleden bir 9e§it gelenek-g0renek olarak da du~u nulmelidir. Demokratik Cumhuriyet projesi Kurt m1§lard1. Oysa uretici gu9lerin yeterli duzeye hareketi ii;indeki sol daman tamamen kaybedeula§mad1g1 bir ulkede, sosyalist devrime kalkI§bilir. Ancak buyuk kentlerin varo§lannda ya~a mak 9Ilgmhkt1. Yirminci yuzytlm e§it olmayan yan Kurt ezilenierini de sadece toplumsal kurtuve birle§ik geli§me yasasm1 hayata ge9iren i§9i lu§a yonelik devrimci bir proje kazanabilir. sm1flan ve dunyamn ezilenleri, §imdi yeniden Yeni donemde yeni geli§meler olabilir. ~u kar§1lannda uretici gu9ler teorisinin hortlatild1g1momentte Kurt hareketinin somut talebi oian na tamklar. Ulusai bir hareket i9in anla§1labilir anadilinde egitim hakkma sahip 91kmak, bu taleolan bir proje, sosyalist §ekere batmhp teorik bir bi demokratik mucadelenin eksenine oturtmak, zorunluluk olarak ulkenin ezilenlerine devrimci Kurt halkiyia talepierinin boyutlanm tart1§ma teori olarak sunulamaz. Devrimci Marksizm, b1gundemine getirmeden dayam§ma ii;inde oimak rakahm burjuvazi onderliginde Demokratik gerekir. Turk solu bu aniamda 9ok kotu bir sicile Cumhuriyeti, i§9i sm1f1 onderligindeki demokrasahiptir. Ge9mi§te Kurt hareketinin mucadele tik devrim stratejisinin bile, burjuvaziyle sm1f i§birliginin teorisi oldugunu ya§anan ac1 tarihin bi9imlerinden yakmarak ona kar§1 mesafeli deneylerine dayanarak ya§am1§tir. duran Turk solunun 9ogunlugu, bugun anadili egitimi konusundaki kay1ts1zhg1 ile, siyasi Evet Kurt hareketi i9inde her zaman sol bir pasaportundaki kendi liberal-kemaiist kimligini damar varoiagelmi§tir. f§te son u9 yilhk tmrah eieverdi. Devrimci sosyalizm bu milliyeti;i ve seruveni ve son olarak da savunmayla kurumsalla§tmlan Demokratik Cumhuriyet projesi, bu soi reformist kimligin i9erigini surekli oiarak if§a damar1 ideolojik .Jlla.rak...kupt m~ ve -silahs1 edip...Kiir.t..ve Ti.irk~bilet=tlerinin~ahte- siyasi paiandirmay1 da hedefliyor, 9unku ulusal hareket saport sahiplerini tammalanna 9ah§acaktIT. - 15 -
1$~i Miicadelesi
Mart·Nisan # 2
Anadllde e§itim tart11mas1 vesilesiyle ulusal sorunda Marksizmi hat1rlamak 11
Ali Dehri
11
len partilerden, AB sozci.ilerine, sol ve sosyalist parti ve 0rgi.itli.ili.iklerden, medyanm bi.iti.ini.ine 2001 y1h sonlanndan itibaren, i.iniversite yokadar tart1§may1 geni§letti. Bu arada geni§ c;:izginetimlerine verilen toplu dilekc;:elerle ba§layan leriyle talebi destekleyen ve kar§1s111da yer alan "anadilde egitim" talebi eylemleri, giderek orta gori.i§lerin kar§I kar§1ya geldigine tamk olundu. ogrenim kurumlanm da k1smen kapsayan bir Tart1§man111 her iki tarafmda da -"anadilde egiyaygmhk kazand1. Ki.irt ve Ti.irk ogrencilerin ortim" talebine kar§I c;:1kan safta zay1f olsa da- kentak imzalanyla verilen dilekc;:elere kar§I devletin disini devrimci , sosyalist olarak: niteleyen gi.ic;:ler tepkisi sert oldu. Gozaltilar, tutuklamalar, i.iniyer ald1. Ashnda her iki tarafta da c;:ok daha derin versitelerden kesin ihraca varan cezalann yagd1gori.i§ farklan mevcut ise de tart1§man111 yi.izeynlmas1, bu tepkinin kar§I-saldmya doni.i§ti.igi.ini.i selligi nedeniyle bu durum pek ortaya c;:1kamad1. ortaya koyuyordu. Bir si.ire sonra i.iniversitelerce Bu ko§ullarda, sosyalizm adma "anadilde kabul edilmeyen dilekc;:eler "anadilde egitim" egitim" konusunda savunulanlara dolayh da olsa tart1§mas1111 gi.indeme ta§1d1. Ki.irt Yurtsever Hakar§IIIk vermek, Ki.irt Yurtsever Hareketi'nin goreketi 'nin bu atag1, kitle eylemleriyle destekleri.i§leriyle Marksist ilkeler arasmdak:i k1yaslamanirken, devlet HADEP'e ve Ki.irt orgi.itlerine yoy1 yapabilmek ic;:in, Marksizmin ulusal sorun ve nelik saldmsm1 geni§leterek si.irdi.irdi.i ve si.irdi.irdi! sorunuyla ilgili temel gori.i§lerinin konuyla ilmeye devam ediyor. gili boli.imi.ine ana c;:izgileriyle deginmek gerek"Anadilde egitim" talebi, konuyu ve dolay1mektedir. Ku§kusuz ulusal sorun gibi son derece s1yla, PKK ve Ki.irt sorununu toplumun gi.indeonemli ve aym olc;:i.ide mine ta§1mak:la kalmad1, hassas olan, bazen ince MGK'nm gi.indemine de "Anadilde egitim" talebi, konuyu aynntilann bile bi.iyi.ik ac;:1 soktu. Hi.iki.imet ve MGK, farklanna yo! ac;:t1g1 bir ve dolay1s1yla, PKK ve Kiirt egitimde Ti.irkc;:e'den ba§konuda, gene! ilkelerin ka dile izin verilmeyecegi sorununu toplumun giindemine kabuli.i ve tekrar111111 bir ve PKK ' nm siyasalla§ma ta~1makla kalmad1, MGK'mn noktanm otesinde anlam1 c;:abas111111 engellenecegi yoktur. Soruna anlam kagiindemine de soktu. Hiikiimet yoni.indeki bilinen c;:izgisi'zand1ran nokta, pratikte ni si.irdi.irme kararhhg1m ve MGK, egitimde Tiirk~e'den ulusal soruna ve ulusal bir kez daha ortaya koya- ba,ka dile izin verilmeyecegi ve hareketlere kar§t ahnan rak tartI§maya kendince PKK'nm siyasalla,ma ~abasmm politik tavnn belirlenmenoktay1 koydu ve Ki.irt sidir. Ulusal sorunda her hareketine yonelik sald1- engellenecegiytiniindeki ti.irden sapmay1, her ti.ir ns111a h1z verdi. Ki.irt bilinen ~izgisini siirdiirme §OVenizmi, milliyetc;:iligi, Yurtsever Hareketi youlusal dar gori.i§li.ili.igi.i kararhhg1m bir kez daha ortaya ni.inden, i.ilke gi.indemine ac;:1ga c;:1karan da budur. Ki.irt sorununu c;:1karmay1 koyarak tart1~maya kendince Yoksa, sosyalist mi.icadesaglayan bu c;:1k1§, "ana- noktay1 koydu ve Kiirt lenin tarihi boyunca ilkedilde egitim" sorunu etraleri tastamam savunup, hareketine ytinelik saldmsma fmda, parlamento ic;:inde kritik anda - 1. Emperyave hi.ikiimette temsil edi- h1z verdi. - 16 -
1$~i Miicadelesi
Mart·Nisan # 2
list Sava§'ta oldugu gibi- kendi burjuvazisiyle saf tutan yiizlerce partinin, orgiitiin varl1g1111 a<;:1klayamazd1k. Yaz1m1zm devammda yer verecegimiz Marksizmin "hat1rlanmas1" niteligindeki gorii~ler, buna ihtiya9 oldugu dii§iincesiyle kaleme ahnmJ§tlf ve soziinii ettigimiz uyan yla birlikte degerle ndirilmelidir.
Ulusal sorunda Marksizmin iki temel ilkesi
Ulusal sorun, 9e§ itli bi9imlerde ortaya 91kar. Ancak, sorunun en onemli bi9imi, tek ulusun egemenligine dayanan ulusal devletlerde, ezilen uluslann veya ulusal topluluklann, ulusal yonden ezilmeleri, bask1 altmda tutulmalan, ulusal haklanmn gasp1dlf. ister somiirgelerde, ister ulu s Proleter enternasyonal izmi devlet i9inde bag1mh uluslara yonelik bask1 ve Marksist teori ve politikanm en onemli ilkehak gasp1 bi9iminde olsun ulusal soruna ili§kin lerinden birisi proleter enternasyonalizmidir. M arksizmin programatik ilkeleri ay111d1r. Ulusal Proleter enternasyonalizmi ilkesi , kapitalizmin baskmm yaygm, fakat ikincil onemde bir ba§ka bir diinya sistemi olarak geli§mesinin zorunlulubi9imi, emperyalizmin bag1mlJ iilkele re yonelik gundan yola 91kar. Buna ka_rpolitik, ekonomik vb. bask1§Ilik kapitalizmi devirmeyi s1dJr. Burada siyasal yonden ve sosyalizmi kurmay1 he- Marksist teori ve bag1ms1z bir devlet bi9imi defleyen i§<;:i s1111f111111 da politikanm en onemli sbz konusu olsa da, emperyamiicadelesini diinya ol9iilist bask!, ba§ta politik, ekoilkelerinden birisi proleter nomik ve askeri alan gelmek siinde ba§anya ula§tJrmas1 zorunluluguna i§aret eder. enternasyonalizmidir. iizere 9e§itli yonlerden kenDolay1s1yla, i§9i s1111fmm tek Dolay1s1yla, i§~i s1mfmm disini ortaya koyar. Dev let tek iilke lerde veya diinyanm bag1ms1zltg1 ve ulusa l onur tek tek iilkelerde, veya baz1 bolgelerinde devrimi zedcknir, emperyalizmin ba§ar1ya ula§tirm1§ olmas1- diinyamn baz1 bolgelerinde bask 1s1 altmdaki iilkede em11111, ba§anya ula§tlg1 yerler- devrimi ba§ar1ya ula§t1rm1§ peryalizme kar§J ulusal tepde bile giivence olu§turmakiler ve miicadele olu§ur. Elc olmasmm, ba§ar1ya ula§t1g1 ald1g1m1z konu yoniinden, ilk d1g1111 ve nihai ba§ans1111 11orlortlo hilo nii11on~o bi9imdeki ulusal sorunla ilgidiinya ol9eginde kapitalizmi ..~----·~ii···~ y1karak ger9ekle§tirmesi geli ilkeler iizerinde durduguai muzu belirtelim . regini belirtir. ~Ii ""inde Ulusal sorunda, MarksizBunun anlam1, once i§<;:i N•~~·••R•M sm1f111m kendi miicadelesini IUI p lli:l II l.1111 J11\i:I r i:l I\ min programatik ilkeleri iki diinyadaki s1111f karde§leri- g·er~ekle§tirmesi geregini bi9imde ozetlenebilir. Birinnin burjuvaziye ve her tiir- lill••I cisi, uluslann ve dillerin tam den gericilige kar§J miicade- belirtir. e§itligi, tersinden soylersek lesin in bir par9as1 olarak her tiirlii ulusal ayncahgm kavramas1, diinya i§<;:i sm1f1, emek9ileri ve ezilen reddi; bu ilkeye bagh olarak uluslann kaderlerihalklanyla 9ok yonlii destek ve daya111§may1 poni tayin hakkmm (UKTH) §arts1z savunu lmas1. litik mi.icadelesinin temel onemde 9izgisi olarak Ikincis i, biitiin ulus ve ulusal topluluklardan i§<;:i kabul etmesi ve uygulamas1 demektir. Sonra da ve emek9ilerin miicadele birligi, daya111§mas1, sibu an l ay1~a bagl1 olarak, i§9i s1111f111111 kendisini, yasi ve ekonomik alandaki i§<;:i ve emek9ilerin di.inya i§<;:i s1111f111111 uluslararas1 ordusunun bir ortak ve "tek" s1111f orgiitlerinde bir araya gelmemiifrezesi olarak kavramas1, politik ve ekonomik leri. alandaki s1111f orgiitlerini bu anlayi§la §ekillenKu§kusuz i§<;:i sm1f1 partisinin Marksizme dadirmesi demektir. l§<;:i sm1f1 partisinin , bir diinya yanan siyasal programmda ulusal soruna ait 9epartisinin o iilke veya bolgedeki seksiyonu oldu§itli talepler yer al!r. Ancak biitiin tale pler, yukagu/olmas1 gerektigi bilinciyle orgiitlendirilmesi, nda sayd1g1m1z ilkelerden yola 9tkarak olu§turui§9i sendikalannm da ay111 bilin9le hareket etmelur. Bu nedenle bu ilkelere -aynnt1h olmasa da1, "li~kileri u1 ygun ·~ olu rm 1 biraz daha akmdan egilmek gerekmek-tedir. demektir.
•••••••W•MllfJ
lfMl..••'1•1!19.flM
N••···~··~·-11
- 17 -
/~~; Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Uluslarm ve dillerin tam e$itligi Uluslann ve ditlerin tam e§itligi konusuna girerken bir noktaya dikkat 9ekmek gereklidir. Burada soz konusu ed ilen uluslar ve diller konusunda ayncahklann reddi, dolay1s1yla hak e§itligidir. Oysa, uluslar ve diller arasmda hak e§itligi saglansa bite pek 9ok durumda fiili bir e§itsizlik varhg1111 uzun bir sure koruyacakt1r. Bunun nedeni, hem ulusla§ma siirecine giri§ zamanmm farkhhg1, hem de bu siirecin farkh yapnm1§ olu§U nedeniyle ulusla§ma ve dillerin geli§im siirecinin e§itsiz olu§udur. Uluslann tarihsel siire9te §ekiltenen, tarihsel olarak olu§mU§ istikrarh toplutuklar oldukJan, dolay1s1yla bu siirecin ko§ullannm ulusun ve dilin geli§mesi iizerinde h1zlandmc1 veya geciktirici 9e§itli etkilerde bulundugunu saptamak gcrekir. Burada derinlemesine ele almam1z111 miimkiin olmad1g1 bu konuda, ekonomik, siyasal, sosyal, kiiltiirel , hatta cografi etkenlerin rol oynad1g1111 belirtelim. brnek olarak da kapitalist geli§menin ivmesinin, ya da utusal geli§mesini ulus-devlet olarak orgiitlenmi§ halde siirdiirebilmi§ olup olmamanm, biiyiik etkisine dikkat 9ekmekle yetinelim ... Uluslar arasmdaki ayncahklann reddi, uluslara e§itlik tan111mas1111n, politik yonden en anlamh ve onemli sonucu, uluslann kendi kaderlerini tayin hakkmm §arts1z kabulii ve savunulmas1dir. Bir devlette uluslardan birisinin devlet kurma hakk1 ayncahgma sahip olmas1, diger uluslarm bu haktan yoksun kihnmas1 kabul edilemez. Diger uluslar i9in de aynlarak kendi devletini kurma hakk1 hi9bir on§art olmaks1z111 teslim editmeJidir. Bu hakkm kabul edilmesi, mutlaka ayn bir devlet kurulmasmm savunulmas1 gerektigi anlamma gelmez. Tersine Marksistler tiim ko§utlann e§it ve devlet i9inde yer alan uluslardaki s1111f miicadelesindeki gene! geli§im dogrultusunun birbirine yakm olmas1 ko§uluyla, biiyiik devletlerden yanad1rlar. Bu konuda emperyalist devletlerin veya diger somiirgeci devletlerin somiirgeleri ayn tutulmahd1r. Daha once soziinii ettigimiz uluslar ve diller arasmdaki fiili e§itsizJi gin gideri lmesi konusunda ise reddettigimiz ayncahkJann, eziten uluslar, ulusal topluluklar ve dillere geli§imlerini h1zlandirmalan il.mac1yla bu anlamda k1smen tan111mas1; k1sacas1 bu alanda daha 9ok, imkan yaratilmas1, kaynak aynlmas1 yoluyla destek olunmas1 gereklidir. Uluslann kaderlerini tayin hakkmm §arts1z
kabulii, bu hakkm kullamlmas1 istegi giindeme geldiginde emperyalistlerin somiirgeleri veya diger devletlerin deniza§m, ortak smm bulunmayan somiirgeleri d1§mda Marksistlerin mutlaka aynlmadan yana tavir almalanm gerektirmez. Marksistler ayn devlet kurma hakkmm §arts1z savunulmasmdan yanad1rlar ve bu hakk1 kultanmak isteyen ulusa kar§1 zor kullamlmasma kar§J dururlar. Uluslann aynlma taleplerini ise, iilke, bolge ve bir biitiin olarak diinya proleter devriminin 91karlan a91smdan degerlendirerek sonu9landmrlar. Diinya devrimi yoniinden, bu devrimi geli§tirip gii9lendirecek olan aynlma talebini destekleyip, buna yonelik propaganda yaparlarken, diinya devrimi yoniinden olumsuz aynlma istegine kar§J, goniillii birligin siirdiiriilmesi yoniinde propaganda yaparlar. Bu durumda dahi, aynlma talep eden ulusun sosyalistlerinin, birlik ve ortak miicadeleye vurguda bulunmalan gerekirken, aynlma talep edilen ulusun (9ogu kez ezen ulusun) sosyalistlerinin ayn devlet kurma hakkina sayg1ya vurguda bulunmalan gerekir.
i$Cjilerin, emekCjilerin miicadele birligi ve ortak iirgiitlenmesi Marksizm, toplumun uzla§maz s1111f 9eli§meleriyle boliinmii§ oldugunu, toplumsal geli§menin as1! itici giiciinii olu§turanm, kar§tt sm1flann miicadelesi oldugunu, bu miicadelenin toplumsal donii§iimii ger9ekle§tirecek olan devrime yo! a9acag1111 belirtir. DolayJSJyla, toplumda yer alan say1s1z 9eli§me ve miicadele i9inde, s1111f miicadelesine belirleyici rolii tamr. Kapitalist toplum yoniinden, asli s1111flar olan burjuvaziyle proletaryanm (i§9i sm1fmm) miicadelesinin belirleyici onemine ve bu miicadelenin s1mflann ortadan kalkmasma yo! a9acak topluma (komiinizme) giden yolu a9acak olan i§9i s1mfmm devrimci demokratik iktidanna goti.irecegini belirtir. Bundan dolay1, i§9i sm1fmm tarihsel roli.inii ger9ekle§tirebilmek i9in gii9lerini s1mf miicadelesinin ihtiya9lanna gore birle§tirmesinin, i§9i s1111fmm ve emek9ilerinin mi.icadele birliginin ve dayam§masmm tayin edici onemine dikkat 9eker. Bu yiizden de i§9i s1mf1 ve emek9ilerin orgiitlenmesinin sm1f esasma gore ger9ekle§mesinin onemini vurgular. i§9i s1111f1 ve emek9ilerin siyasal ve ekonomik alanda orgiitlerinin, uluslara, ulusal topluluklara gore boliinmesine kar§1 91kar. i§9i sm1f1 ve emek9ilerin ortak ve "tek" s1111f orgiitleri ivin-
-18 -
1$~i
Mart-Nisan # 2
Miicadelesi
de birle§mesini ongoriir. Yani biitiin uluslardan, ulusal topluluklardan i§9ilerin ortak sm1f partisinde ve sendikalarda vb. birle§mesini ve miicadelesini savunur. Burada ''.tek" sozciigiinii t1rnak i9ine almam1zm nedeni, sm1fm tek partiye sahip olmasm1 ozel bir anlamda belirttigimizi vurgulamak i9indir. Elbette kapitalist toplumda i§i;:i sm1f1 da homojen degildir ve birden fazla siyasal partiyle, sendikayla sm1f miicadelesinde yer almas1 dogaldir. Burada anlat1lmak istenen aym siyasal programa ve miicadele anlay1§ma sahip i§i;:ilerin ulusal, dinsel vb. esasa gore partilere boliinmemeleri, tek ortak partide bir araya gelmeleridir. Ancak bu ilke, aym devlet smirlar1 ii;:inde miicadele eden i§i;:ilerin mutlaka "tek" parti ii;:inde bir araya gelmeleri gerektigi anlamma da gelmez. Aym devlet sm1rlar1 ii;:inde, farkh toplumsal i;:eli§kilerin belirledigi bolgelerde, birbirinden kesin i;:izgilerle aynlan, ulusal i;:eli§melerin yo! a9tlg1 geli§me dinamiklerinin toplumsal devrimin geli§mesi iizerinde oynad1g1 rol belirleyici onemde olabilir. Bu durumda i§i;:i sm1f1 partisinin devrim siirecinin bu ozelligini, geli§menin toplumsal i;:eli§melerin bii;:imlenmesine bagh e§itsiz ozelligini dikkate almas1 ve bunun gereklerine uygun bi9imde ayn orgiitlenmeyi geri;:ekle§tirmesi ka91mlmaz olabilir. Burada da, diinya devriminin menfaatleri on plandadir ve aym devlet s1mrlar1 ii;:erisinde orgiitlenen i§i;:i s1mf1 partisinin aym partinin seksiyonlar1 halinde orgiitlenmesi tercih edilir; ancak bu tercih mutlakla§tmlamaz. Elbette, i§9i s1mfmm Diinya Partisinin seksiyonlan veya bolgesel 0rgiitlenmesinin alt seksiyonlan olarak orgiitlenme gereginin bu anlay1§la birle§tirilmesi biiyiik oneme sahiptir. Yukanda belirttigimiz ko§ullarda, ulusal i;:eli§menin toplumsal ve siyasal miicadeleyi belirledigi, toplumsal kurtulu§a giden yolun, ulusal i;:eli§meden yola i;:1k1larak i§i;:i sm1f1 iktidanna giden yolu a9t1g1 bir siirekli devrim siirecinin varhg1 soz konusudur. Bu durum iilke, bolge ve diinya devrimine giden yolun ai;:1lmas1 yoniinden elveri§lilik saglamaktadir ve orgiitsel alanda bunun gereklerine uygun davramlmahdir. ikincisi, aym devlet sm1rlar1 ii;:inde ezen ulusun i§9i ve emek9ilerinin §OVenizmin etkisinde kalmalan nedeniyle saglanamayan giiven duygusunun, orak miicadele i~erisind aglanmasma yah§1lmas1 ve enternasyonalizmin egemen kilmmas1 ii;:in
bir siirece ihtiyai;: olabilir. Ortak orgiitlenmenin oniindeki engel sadece bu ise, bu durum a§1lmas1 gereken bir olumsuzluk olarak goriilmelidir. Ancak her kO§Ulda, i§i;:i sm1fmm orgiitlenmesi niifusun ulusal bile§imine gore ayn orgtitlere boliinmek olamaz. Aym devlet sm1rlan i9inde, devrim siirecinin parti stratejisini farkh k!ld1g1 , ulusal 9eli§rnelerin bu strateji farkhhgm1 belirledigi bolgeler ayirt edilebilir. Her ko§ulda tek tek ayn bOlgelerde yer alan biitiin i§i;:i ve emek9ilerin hangi ulus ya da ulusal topluluktan olursa olsun ortak sm1f partisinde birle§meleri gereklidir. Ezilen ulusun ulusal mi.icadelesinin, siyasal miicadelenin ba§roliinii oynad1g1 bolgede yer alan ezen ulustan i§9i ve emeki;:ilerin, ulusal miicadelede yer alan bolgedeki sm1f partisinde birle§meleri gerektigi gibi, ezen ulusun bolgesindeki partide de ezilen ulustan i§i;:i ve emeki;:ilerin yer almas1 gerekir. Bu durum, ezilen ulusun mticadelesinin birden i;:ok devleti kapsayan bir bolgede olmas1 halinde de ge9erlidir.
"Anadilde egitim" sorunu Marksizmin uluslann ve dillerin tam e§itligini savundugunu ve bu e§itligin hak e§itligi anlamma geldigini belirtrni§tik. Bu anlay1§111 en onemli somut sonui;:larmdan birisi resmi devlet dilinin reddi, en azmdan devlette yer alan tum uluslara ait dillerin ayncahk gozetilmeksizin resmi di! olarak kabulii ve kullamlmas1dir. Ekonomik ve toplumsal ya§amm ko§ullan, diger dillerin ogrenilmesi ihtiyac1111 -baz1 diller ii;:in i;:ok fazla, digerleri ii;:in i;:ok daha az- gerekli kilar. Ancak bu devletin resmi kurumlannda herhangi bir dile ayncahk tanmmasm1 haklt i;:1karmaz. Devlet, kurumlannda biittin dillerin kul!:m1labilmesi i9in gerekli onlemi almak zorundad1r. Devlet bu onlemleri ald1gmda, toplumsal ve ekonomik ya§amm gerekleri nedeniyle, i;:ok az sorunun ortaya i;:Ikacag1 ve sorunun bunu ger9eklc§tirmemenin yo! ai;:t1g1 sorunlann yamnda i;:ok kiii;:i.ik kalacag1 g0rti lecektir. <;ok uluslu bir devletin orgi.itlenmesinde, ni.ifusun ulusal bile§imine baglt olarak bolgelerin tespiti ve bu bile§imi dikkatc alan bir yonetim yap1smm OIU§turuJrnaSI onemJidir. ister ozerk bolgeler, ister devletler federasyonu bi9iminde orgiitlensin ya da her ikisinin bile§irninden olu§an bir devlet yap1s1 soz Jfo nusu o sun, u usa bolgelerin tespitinde devletin o andaki idari ya-
- 19 -
/~gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Anadilde egitim, yani biitiin egitim miifredatufm anadilde yap1lmas1 ile"'"anadil egitimi arasmdaki farka i~aret edilmelidir. Marksizm, ulusal yam bulunan edebiyat, tarih, dil egitimi gibi farkhhklar d1~mda biitiin okullarda egitim miifredatmm ortak olmas1m savunur. Ortak egitim miifredatmm savunulmas1, bu miifredatm demokratik, laik ve _ bilimsel i~erige sahip k1lmmas1 miicadelesiyle el ele gider. r Miifredatm ulusal ya da dini .A farkhhklan esas almas1 kabul edilemez. ,• I
t:
/•
p1s1 esas ahnamaz. Niifusun ulusal bile§imini dikkate alan ve bi:ilgede yap1lacak oylamayla sonuc;: Iandmlacak olan, bi:ilgelerin tespiti sonrasmda yerel yi:inetimin §ekillendirilmesi, yetkilerin, gi:irev lerin ayn§tmlmas1 miimkiin olabilir. Konumuz ac;:1s111dan, bizi di! ve dille ilgili egitim sorunu ilgilendirmektedir. Resmi dil uygulamas1 i:izerk bi:ilgedeki yerel yi:inetimler yi:ini.inden de si:iz konusu degildir. Asil ilgilendigimiz egitim dili sorunu yi:iniinden ise, ba§lang1c;:ta bir kavram karga§asma son vermek zorunludur. Anadilde egitim, yani biitiin egitim miifredatmm anadilde yap!lmas1 ile anadil egitimi arasmdaki farka i§aret edilmelidir. Marksizm, ulusal yam bulunan edebiyat, tarih, di! egitimi gibi farkhhklar d1§111da biitiin okullarda egitim miifredatmm ortak olmas1111 savunur. Ortak egitim miifredat1nm savunulmas1, bu miifredatm demokratik, laik ve bilimsel ic;:erige sahip k1hnmas1 miicadelesiyle el ele gider. Miifredatm ulusal ya da dini farkhhklan esas almas1 kabul edilemez. Aym bic;:imde okullann uluslara gore bi:iliinmesi de Marksizm yi:iniinden savunulamaz. Ulkenin c;:qitli bi:ilgelerinde, egitimde hangi dilin esas al111acag1111 bi:ilge halki l)elirleyecektir. Belirlenen dilde gerc;:ekle§tirilecek egitim, ayn anadile sahip olan ve isteyen her i:igrencinin kendi di! egitimini, tarih ve edebiyat gibi ulusal aidiyet ve dille ilgili yam bulunan dersleri aynca gi:irmesini miimkiin kdacak bir diizenlemeyi gerc;:ekle§tirebilecek tarzda organize edilir. Dev let, egitime aynlan fonlardan, bu i:igrenciler ic;:in i:igretmen, derslik, ders kitap arac;: ve gerec;:leri gibi ihtiyac;:lara yeterli bir fon ay1rmak zorundad1r. Bir okulda bu talebi bir i:igrenci dile getirse bile, bunun
)'
ko§ullan yaratilabilir, yarat!lmahdir. Elbette okullar d1§mda ulusal dilleri ogreten kurumlann varhg1111, ulusal dilde yaym dahil her tiirlii yaym olanag1111 savunmak tart1§may1 bile gerektirmeyen gi:irevdir. Sonuc;: olarak, Marksistler yi:iniinden anadilde egitim niifusun ulusal bile§imi ve bi:ilge halkmm talepleri dikkate almarak belirlenecek egitim dilinin anadille c;:ak1§mas1 halinde miimkiindiir. Anadil egitimi ve ulusal aidiyetle ilgili yan1 bulunan derslerdeki egitim ise devlet smlflan ic;:inde nerede olursa olsun her i:igrenciye tanman bir hak olarak kavranmak ve uygulanmak durumundad1r.
Ulusal asimilasyon sorunu Marksizm yi:iniinden, kapitalizmin ulusal sorunda iki tarihsel egilime yo! ac;:mas1 si:iz konusudur. Kapitalist geli§menin ba§lang1c;: a§amasmda ulusal ya§amm ve ulusal hareketlerin uyam§1, ulusal bask1ya kar§1 miicadele ve ulusal devletlerin yarat1h§ma yi:inelme si:iz konusudur. Olgunla§ml§ kapitalizmin egilimi ise bir yamyla ulus-
- 20 -
MartยทNisan # 2
1$fi Miicadelesi Jar arasmdaki iliยงkilerin geliยงmesi, ulusal bolUnmelerin aยงilmas1, sermayenin, ekonomik yaยงamm, politika, bilim ve kiiltiir alanmdaki uluslararas1 birligin geliยงmesi iken, diger yamyla, ozellikle emperyalizmin, uluslar arasmda diiยงmanhklan koriiklemesi, uluslann 9at1ยงmasmdan kendi somiirii ve hakimiyeti i9in yararlanmastdtr. Kapitalizmin bu ikinci tarihsel egilimi, olumlu ya111yla ulusal farklann silinmesi, uluslann benzeยงmesi yoniinde ilerler. Giderek gii9lenen bu egilim, kapitalizmin sosyalizme doniiยงmesinin en onemli etkenlerindendir. Ancak bu egilime iliยงkin soylenenler mutlaklaยงttnlmamahdlf. Emperyalizmin, yogun baskis1, ideolojik ve kiiltiirel alanlardaki saldms1, uluslann her tiirden benzeยงmesinin ilerici oldugu sonucuna gotiirmemelidir. Holivut sinemasmdan McDonalds'a, pop miizikten modaya, kadm cinselliginin metalaยงtmlmasma kadar emperyalist 9iiriimiiยงliigiin iiriinii olan benzeยงme, elbette olumlanamaz; tersine kararhhkla ki.i ltiir emperyalizmine karยงt miicadeleyi gerektirir. Dolay1s1yla, ulusal asimiJasyon (ulusal oziimleme), bir baยงka ifadeyle, ulusal
sel yonden uluslann veya ulusal kiiltiirlerin korunmas1 gibi bir sorunlan yoktur. Emperyalist kiiltiire karยง1 miicadele geregi bununla 9eliยงmez; 9iinkii, bu kiiltiiriin demokratik olmakla, ilerici olmakla iliยงkisi yoktur. Marksistlerin sorunu, uluslara ve ulusal kiiltiiriin varhgma, geliยงtirilmesine karยงt baskiya, zora baยงvurulmas1 konusunda kararlthkla karยงt durulmas1 gereginin kabulU ve bu dogrultuda miicadelededir.
Marksistlerin ulusal hareketin talepleri konusundaki tutumlari ne olmalldir? Ulusal sorun son derece hassastlf, dolay1s1yla, her somut durumun ilkelerden yola 91karak dogru bir analizle degerlendirilmesi ve dogru bir tav1r geliยงtirilmesi gerekir. Bu yonden ince s1111rlann, bazen aynnt1lann, 9ok onemli sayt!mas1 gereken olumlu ya da olumsuz sonu9lara yo! ac;mas1 miimkiindiir. Sozgelimi, kapitalizmin tarihsel egiliminin, ulu sla nn ulusal farkhhklan aยงtlmas1 yoniinde oldugunu belirterek uluslann kaderlerini tayin hakkm1 savunmanm gerici oldugunu soylemek, dogru onciillerden yanhยง sonuca ulaยงmamn ornegidir, ulusal .. zorbahga, basklya, ยงOvenizme istemeden de olsa destek olma sonucuna gotiiri.ir. Aym bi9imde UKTH'nin savunulmas1yla, bu hakkm kullani!tยงtmn her durumda benimsenmesi, iilke, beige ve diinya devrimi olmas1 gereken kerteriz noktasmdan uzaklaยงilmas1, milliyet9iligin daha az tehlikeli bir tiiriine (ezilen ulus milliyet9iligi) destek olunmas1 sonucunu dogurabilir. Marksistler bu durumu dikkate alarak, kendi bag1ms1z anlaytยงlanm ve ulusal soruna iliยงkin programlanm ยงekillendirirler. Ulusal hareketin talepleriyle ilgili ise, ikili bir tutum izlerler. Her durumda kendi programlan111 savunur ve propagandasm1 yaparlarken, ulusal hareketin bu programla ortiiยงen taleplerini karar!thkla desteklerler. Ulusal hareketin , uluslarm ve dillerin hak eยงitligi alanmda kalan, ancak Marksist ilkeler yoniin-
rnn:rn
IJb"!ljl'GMlil"fljUf '[tj
ozelliklerin yitiriliยงi ve baยงka bir ulus haline geliยง sorunu, ยท 1 ยท11 1 ยท yukanda belirttigimiz tarihsel egilimin bu yonii dikkate almmadan degerlendirilemez . Marksistler bu tarihsel egilime uygun, herhangi bir bask1dan uzak, goniillii ulusal oziimlemeyi ilerici, hatta ka91mlmaz gbriirler. Ancak bir ulusun basklyla, baยงka bir ulus i9inde eritilmesini ama9layan ulusal oziimlemeye, yani zorla asimilasyona kararl1hkla karยงl 91karlar, bunun en kii9iik belirtilerine karยงt miicadele ederler. Kiiltiir alanmda ise ulusal kiiltiiriin biitiiniiyle savunulmas1, Marksistlerin iยงi degildir. Biiti.in ulusal kiiltiirler i9indeki demokratik, sosyalist, ilerici ogeleri, demokratizmin ve iยง9i hareketinin uluslararast kiiltiiriiniin bir par9as1 olarak kavramak, sahiplenmek ve geliยงtirmek kayg1s1 Marksistlere aittir. Turihse.LyOnden-Uluslann siirey-i9erisinde ortadan kalkacagm1 ongoren Marksistlerin tarih-
- 21 -
/~gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
den olumsuzluklar i9eren taleplerine ulusal haklarm ve dillerin e§itligi 9er9evesinde, hak e§itligini savunmanm geregi olarak destek verirken, bu taleplerin olumsuz yonlerini ele§tirmekten geri durmazlar. Ulusal hareketin kendi ulusu ya da dili lehine ayncahklar istemesi, ya da bir ba§ka ulus veya dile yonelik milliyet9i politikalanna ise a91k9a kar§1 dururlar. Bu kar§1 duru§ sirasmda ezilen ulus milliyet9iligini, ezen ulus milliyet9iligiyle e§it tutma hatasma dii§meden, ancak i§~i sm1fmm her tiirden milliyet9ilige kar§l egitilmesi gereginden yola 91karak miicadelelerini yiiriitiirler.
Ulusal sorun alanmda, politika belirlemek genelde kolaysa da somutta gii9tiir, hem ilkelere ozellikle proleter enternasyonalizme baghhg1, hem de politik esnekligi gerektirir. Ozellikle emperyalist hegemonya mticadelesinde, ulusal sorun tizerine yapilan hesaplann onemli yer tuttugu giiniimiizde, tuzaklarla dolu bu sorun kar§1smda dogru tutum almak son derece onemlidir. Marksizmin kaba yorumuna dayanan her tiirlii deformasyonuna kar§l, devrimci Marksistlerin b19ak sirtmda yiiriimeyi ba§ararak enternasyonalizmin ve devrimin bayragm1 yukanda tutmalar1nm onemi, her zamankinden daha fazlad1r.
Y1k1nt1n1n Tarihi ve Teorisi
K1z1I Elma Kanh Elma
Mehmet inan9 Turan bu kitapta insanhgm ba§ka bir geleceginin olabilecegini soyliiyor. Fukuyama'mn "gelecegimiz yok" deme ctiretini saglayan §ey sosyalizmin ya§and1g1 ve iflas ettigi inanc1ydi. Turan, ya§anmam1§ bir sosyalizm oldugunu ortaya koyuyor.
Avrasya'da Yakla§an Felaket ve Tiirkiye i§fi Miicadelesi kitap dizisinin ilk olarak yay1mlad1g1 Kml Elma, Kantz Elma, Avrasya' da Yakla§an Felaket ve Turkiye kitap91g1 son derece onemli bir soruna tam zamanmda parmak bas1yor. Bu kitap91gm onemi sadece dtinya politikasmm temel egilimlerini ve 9eli§kilerini bilimsel bir tahlile tabii tutarak Ttirkiye'nin i9inde yer ald1g1 bolgenin patlamaya hazrr bir barut f191s1 haline gelmi§ oldugunu ortaya koymasmdan ve Ttirkiye'nin hakim sm1flarmm bu barut f1psmm tizerine ellerinde alev alev yanan bir me§aleyle ytirtimekte olduklanm saptamasmdan gelmiyor. Bu 9ah§manm en onemli yam "Ttirk sorunu" olarak adlandud1g1 zorlu meseleye enternasyonalist bir programatik 9oztim onermesinden geliyor.
Mehmet inan~ Turan • Etki Yaymlar1
i~fi Miicadelesi Tart1§mas1 Defterleri 1 • tizne Yaymlar1 - 22 -
1$t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
lrak'a ABO sald1r1s1: Diplomatik manevralardan, sava§ haz1rhg1na dogru ... Salih Giiler Ges;tigimiz giinlerde ABD'nin Irak'a saldm konusundaki kararhhg1m yiizlerce kez tekrarlad1gma, saldmyla ilgili tema ve hazirhklanm yogunla§tlrd1gma tamk olduk. Buna kar§ihk, Saddam rejimi diplomatik atagm1 giis;lendirdi ve kar§I koyma kararhhgm1 ortaya koydu. Ba§ta AB'nin onde gelen iilkeleri ve bir k1s1m Arap iilkeleri olmak iizere bir s;ok iilke konuyla ilgili tutum ve degerlendirmelerini ortaya koydular. ABD yonetimi yoniinden Irak'a saldm konusunda gorii§ birligi olu§mU§ bulunuyor. ABD yonetimi is;inde, Irak'a saldmmn miimkiin oldugunca geni§ bir uluslararas1 koalisyonla yapdmasmdan yana oldugu bilinen D1§i§leri Bakam Colin Powell, arzulad1g1 ittifakm gers;ekle§meyi§i sonrasmda, yonetimin boyle bir ittifak1 fazlaca onemsemeyen sozciileriyle ortak bir 9izgiye gelmi§ bulunuyor. NATO Gene! Sekreteri George Robertson'm 2 ~ubat'taki 11 Eyliil sonrasmda
devreye sokulan , ittifak iiyelerinden birine yap1lan saldmnm digerlerine de yapilm1§ sayilacag1m ongoren NATO kurulu§ SOZle§mesinin 5.maddesinin sadece 11 Eyliil is;in ges;erli olacagm1 ve terorle miicadelede ABD'nin otomatik destek alamayacagm1 soylemesi iizerine, Powell 3 ~u bat'ta "Tek ba§1m1za harekete ges;ecegimizi soylemek istemiyorum. Arna zorunda kahrsak ges;eriz." sozleriyle tutumunu ortaya koydu. Bu aym zamanda Irak'a saldm konusunda gerekli ittifaklan saglamakta birinci dereceden sorumlu olan Powell'in, bu alandaki ba§ans1zhgmrn itiraf1 niteligindeydi. Bush'un Irak, Iran ve Kuzey Kore'yi "§er ekseni" olarak nitelendirmesine, "Art1k diinya ABD'nin akhm ka9ird1g1111 dii§iiniiyor" sozleriyle tepki gosteren Clinton doneminin D1§i§leri Bakam Madeleine Albright bile, Bush yonetimiyle Saddam Hiiseyin'e kar§I kararh bir §Ckilde eyleme ges;ilmesi konusunda aym gorii§te oldugunu belirtmektedir. 6te yandan Avrupa'da AB Donem Ba§kan1
CIA nm bile son on y1ld1r lrak m ne terorist faaliyette bulundugunu, ne de destekledigini gtisterir kamt bulamad1gm1 New York Times gazetesi a~1klad1. Bu ko§ullarda, ABD'nin i§fi Miicadelesi Kitap Dizisi nin ilk say1smda a~1klanan lrak'a saldm plamm ger~ekle§tirmek i~in, kilit tinemdeki Tiirkiye ve lrak Kiirtleri arasmdaki sorunlar1 ·lrak Harekat1yla sm1rll olsa da· gidermesi ve Britanya•nm olabildigince destegini saglamas1 biiyiik iinem ta§1yor. Britanya Ba§bakam Tony Blair in Nisan ay1 ortalarmda ABD ye giderek Bush'la lrak harekat1m gorii§eceginin a~1klanmas1 bu ~er~evede at1lan onemli bir ad1md1r ··~1
1
1
1
1
- 23 -
l~gi Miicadelesi
Mart·Nisan # 2
Jose Maria Aznar'dan, Alman Di§i§leri Bakam Joschka Fischer'e ve Fransa D1§i§leri Bakam Hubert Vedrine'e kadar pek c;:ok devlet yetkilisi ABD'ye korii k0riine bagh olmad1klanm bildirerek Irak konusundaki politikalanm ele§tirdiler. Rusya'nm ABD'yi uyaran, iran'm ac;:1kc;:a kar§I c;:1kan tutumuna, Suudi Arabistan , Yemen ve Birle§ik Arap Emirlikleri'nin ABD saldmsma kar§I c;:1kan ac;:1klamalan e§lik etti. Irak ise bir yandan, ABD politikasm1 te§hir etmeye c;:ah§Irken, diger yandan diplomatik alanda ataga gec;:ti. Arap Birligi Gene! Sekreteri Amr Musa tarafmdan BM Gene! Sekreteri Kofi Annan'a iletilen BM ile onko§ulsuz diyalog onerisi ve bu konuda Rusya'dan destek talebi, istanbu l'daki AB-iKb (islam Konferans1 Orgiitii) Forumu s1rasmda Irak Di§i§leri Bakam Naci Sabri'nin Tiirkiye ve diger iilke yetkilileriyle yapt1g1 temaslar, AB ile diyalogu canland1rma giri§imi, isvic;:re'deki biiyiikelc;:iligini yeniden ac;:mas1, yine Naci Sabri'nin iran ziyareti, Suriye'yle ili§kileri geli§tirmeye yonelmesi gibi bir dizi c;:1ki§1yla destek aramaya, hapsedilmeye c;:ah§t1g1 tecridi kirmaya c;:ah§tI.
olmad1" mazeretine s1gmarak ABD'nin sue;: ortakhgm1 payla§t1g1m gizlemeye c;:ah§iyordu. Nitekim hemen her giin incirlik iissiinden kalkan uc;:aklarm, binlerce bombayla yiizlerce insam oldiirdiigii, yaralad1g1, pek c;:ok y1k1ma neden oldugu, iistelik Kuzey smmndan ikide bir girerek topraklannda askeri operasyonlar diizenleyen, karakollar kurarak yerle§en Tiirkiye'ye Saddam'm cevab1 "iyi kom§uluk ve uluslararas1 hukuk kurallarma bagh kalmas1m ... ABD tehditlerine makul ve dengeli bir §ekilde ~ kar§1 durmalanm" Tiirkiye'den bekledikleri yoniinde oldu. 7 ~ubat tarihli bu cevap bile, medyada "kiistahhk", "uyarilar faydas1z" gibi cevab1 c;:arp1tan bir bic;:imde yer ald1. Saddam aym mektubunda ABD'nin BM silah denetc;:ileriyle ilgili tutumunu da te§hir edi yor, Irak'm niikleer kapasitesmm bulunmad1gmm Uluslararas1 Atom Enerjisi Kurumu'nun BM Giivenlik Konseyine Haziran 1998'de verdigi raporla belirlendigini, kitle imha silahlanna art1k sahip olmad1g1m, iiretmeyecegini ve bolgenin bu silahlardan anndmlmasm1 talep ettigini bildiriyordu. Boylece ABD'nin ileri siirdiigii savlann bahaneden oteye gitmedigini belirtiyordu.
-· l i l l'I •• uwag 11 fl'fl up
Tiirkiye'nin politikas1: Tav~ana ka~ , taz1ya tut
Planlar, hesaplar, pazarhklar ...
Ti.irkiye bir taraftan Irak'a miidahalenin kar§ismda oldugunu soylerken, diger taraftan ABD ile yiiriittiigii gizli pazarhg1 siirdiirmeye devam ediyor. Ecevit, 4 Ocak ve 4 ~ubat'ta Saddam Hiiseyin'e iki mektup yollay1p, goriini.i§te uyar1da bulunup Irak'm BM silah denetc;:ilerini kabul etmesini i:irgiilleyip, ABD miidahalesini engellemeye c;:al1§1yor izlenimi yaratmaya c;:ah§Irken, Saddam'tn devrilmesi Irak'm ic;: meselesidir, bizi ilgilendirmez diyebiliyordu. Irak'm ic;: meselesinin , kitlesel i:iliimler ve y1k1m pahasma, d1§ar1dan ABD mi.idahalesiyle gerc;:ekle§mesinin giindemde olu§unu s1radan bir olaym1§ gibi yok saymaya c;:ah§1yordu. Ac;:1kt1r ki, Ti.irkiye "bakm ben gorevimi yapt1m, gerekli uyanlarda bulundum fakat
CIA'nm bile son on yiidir Irak'm ne ter0rist faaliyette bulundugunu, ne de destekledigini gosterir kamt bulamad1gm1 New York Times gazetesi ac;:1klad1. Bu ko§ullarda, ABD'nin i§fi Miicadelesi Kitap Dizisi'nin ilk say1smda ac;:1klanan lrak'a saldm planm1 gerc;:ekle§tirmek ic;:in, kilit onemdeki Ti.irkiye ve Irak Kiirtleri arasmdaki sorunlan -Irak Harekatiyla sm1rh olsa da- gidermesi ve Britanya'nm olabildigince destegini saglamas1 biiyiik onem ta§iyor. Britanya Ba§bakam Tony Blair'in Nisan ay1 ortalarmda ABD'ye giderek Bush'la Irak harekatm1 gorii§eceginin ac;:1klanmas1 bu c;:erc;:evede atilan onemli bir ad1mdir. ABD emperyalizminin saldm planmda, Kurdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kurdistan - 24 -
1$~i
Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
beklenirken, daha once ~ubat sonunda Ankara'ya Yurtseverler Birligi (KYB) tarafmdan olu§turugelecekleri soylentisi dola§an ABD Savunma lan "Irak Silahh Muhalefeti" olarak adlandmlan Bakan Yard1mc1s1 Paul Wolfowitz ile Genel KurIrak Kiirtleri onemli yer tutuyor. 50.000 ki§ilik may Ba§kam Richard Myers'in de Mart sonunda askeri giicii ortaya <;1karabilecegi, fakat yetersiz Tiirkiye'ye gelecekleri belirtiliyor. Tiirkiye'nin silahlara sahip oldugu belirtilen KDP ve KYB Irak Harekatmdaki rolii ve ba§ta Kiirtler gelmek gii<;leri, 350-400.000 ki§iye ula§an asker say1sma iizere varolan sorunlan, biitiin ekonomik, siyasal 2000 tank ve <;ok say1da top, muharebe arac1, ve askeri boyutlanyla bu gorii§melerde ele alma200-300 saldm ve avc1 u<;ag1, 400 fiize rampas1 cak. Bu konuda Co§kun Kirca gibi Amerikan ve <;ok say1da 150 km'den az menzilli fiizeye vb. yanhs1 diplomat eskisi yazann soyledikleri sahip, k1sacas1 savunma sava§ma gore diizenlenonemli ve anlamhdir. KHca'ya gore Tiirkiye'nin mi§ ve ciddi bir savunma giicii olu§turan Irak orIrak miidahalesine bula§mas1 ka<;milmazd1r.: bu dusu kar§ISmda Onemli bir kuvvet OJU§tUrmaktayiizden de ABD'yle §imdiden pazarhk edilmelidir. ABD'nin Korfez Sava§! sonrasmda, Kiirtlerin ya§ad1g1 Bahdinan ve Soran bolgelerinde 4,4 dir. Bu taarruzun gerektirecegi harcamalar ABD tarafmdan kar§Ilanmah ve milyar dolar harcamada buTiirkiye'nin FMS kredisi lundugu, ordu, polis giicii, Tiirkiye 1nin Kiirt Devleti bor<;lai1 silinmelidir. Tiiregitim kurumlan, ba§ta hakurillmas1 konusundaki kiye'nin ticari vb. ekonoberle§me ve ula§Im gelmek mik kay1planm ABD telafi iizere altyap1 yatmmlarm1 endi,elerinin ABO tarafmdan etmelidir. Kurt Devleti kuger<;ekle§tirdigi, devlet on- dikkate ahnmas1; KDP ve rulmayacag1 garantisi vecesi organizasyonun gerKYB'yi tutum a~1klamaya itti. rilmeli ve yeni rejimin Ku<;ekle§mesinde biiyiik katk1 Barzani ve Talabani pe1 pe1e zey Irak'ta tamyacag1 statii saglad1g1 biliniyor. Tiirkiye'nin onay1yla yiiBu ko§ullarda, Tiirkiye- yapt1klar1 a~1klamalarla, ABD ili§kileri ve Tiirkiriirliige koyulmahdH. Tiirsonucunu bilmedikleri bir ye'nin Kurt Devleti kurulkiye Kerki.ik ve Musul petmas1 konusundaki endi§e- sava1ta yer almayacaklarm1, roliinden pay almahd1r. Erlerinin ABD tarafmdan dik- mevcut durumlarmm, iizerklik tugrul Ozkok'iin de harakate ahnmas1, KDP ve retli onaym1 alan bu onerihaklarmm gerisinde bir KYB'yi tutum a<;1klamaya lerin benzerleri uzun siireitti. Barzani ve Talabani statiiye raz1 olmayacaklanm dir konu§ulmaktadH. Nitepe§ pe§e yaptiklan a<;1kla- ve Saddam sonras1 iktidar kim Avrasya Stratejik malarla, sonucunu bilmeMerkezi yap1s1 ve iizerklik statiileriyle Ara§t1rmalar dikleri bir sava§ta yer al(ASAM) Ba§ka111 Dmit mayacaklanm, mevcut du- ilgili garanti talep ettiklerini Ozdag da a<;1k<;a Tiirkirumlannm, ozerklik hakla- bildirdiler. ye'nin ABD'nin yanmda nnm gerisinde bir statiiye aktif miidahaleye katilmas1 raz1 olmayacaklanm ve Saddam sonras1 iktidar geregi iizerinde dururken, "iizerinde oncelikle yap1s1 ve ozerklik statiileriyle ilgili garanti talep durulmas1 gereken Irak'1 kimin yonetecegi degil ettiklerini bildirdiler. Bu durum, ABD'yi Irak salnasil yonetilecegidir.. .'demokratik bir lrak' tezidms1 i<;in vazge<;emeyecegi Tiirkiye ile Kiirtler nin bolge realitesi ile ilgisi yoktur." diyerek arasmda bir uzla§ma saglamak i<;in ad1m atmaya "Saddam sonras1 Irak'm par<;alanmayacak kadar zorlamaktadir. gii<;lii ama kom§ulanna saldHmayacak kadar zaABD Ba§kan Yard1mc1s1 Dick Cheney'in 10y1f bir Irak olmas1 gerekiyor." diyerek baklay1 20 Mart tarihleri arasmda ya2acag1, Suudi Araagzmdan <;1kartmaktad1r. Yani Siinni Araplarm bistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Umman, Birleolu§turacag1 zay1f bir merkezi hiikiimet ve degi§ik Arap Emirlikleri, Urdiin, M!Slr, israil, Britan§ik ulusal, dini gii<;lerin ( ~ii Araplar, Kiirtler ve ya ve Tiirkiye'yi kapsayan ziyareti Irak'a miidaTiirkmenler) siyasal ve kiiltiirel bir ozerklige sahalenin §ekillenmesi yontinden btiyii onem a§lhip olacag1 bir Irak onerilmekte ir. Taoi1, oyle yor. Cheney'in 19 Mart'ta Tiirkiye'ye gelmesi bir Irak i<;in Tiirkiye'nin dahil oldugu baz1 iilke- 25 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2 mi.imki.in ve muhtemeldir. Tiirkiye gibi ABD'nin Avrasya hesaplannda bi.iyi.ik oneme sahip bir i.ilkenin, KDP ve KYB ugruna d1§lanmas1, tercih edilmemesi mi.imki.in degildir. Ti.irkiye ile ABD'yi bi.iti.ini.iyle kar§l kar§iya koymak, gerc;:eklere yan c;:izmektir. Bu nedenle, iP ve bir k1s1m Kemalistlerin TSK'ya be! baglayan gerici ham hayallere gerc;:ek hayatta yer yoktur.
lrak'a sefer olmamah, zafer hi~ olmamahdir
Jere 10 yil si.ireyle garantOr stati.isi.i saglanmas1 talebi de ihmal edilmiyor. Bu talepler, PKK'nin etkisizle§tirilmesi §artmm bulundugunu da biz eklersek, kitap dizimizin gec;:en say1smda belirttigimiz tablonun -merkezi hi.iktimette ~iilere, Ki.irtlere ve Ti.irkmenlere yer verilmesi fark1ylayakla§1k bir kopyasm1 elde etmi§ oluruz. Boyle bir c;:erc;:evede btiti.intiyle anla§mak gtic;: olmakla birlikte, kismi tavizlerle uzla§mak
Irak'a ABD saldmsmm Kuveyt i.izerinden 200.000-500.000 arasmda degi§en bir askeri gi.ic;:le ba§lat1lacag1 soylenmektedir. Kuzey'den Ti.irkiye'nin ve KDP-KYB'nin harekete gec;:mesi soz konusudur. Ti.irkiye'nin mecbur kalmad1g1 si.irece bi.iyi.ik bir c;:arpi§maya girmemesi mi.imki.indi.ir. Bu arada sava§a hazirhk a§amasmda, Saddam muhaliflerinin Kuveyt ve Ti.irkiye'de CIA tarafmdan egitilerek Irak ic;:inden isyan c;:1karmaya, Saddam gi.ic;:lerinin boli.inmeye c;:ah§1lmas1 da planlanmaktadir. israil, Ti.irkiye ve ABD'nin i.ic;: ortak tatbikat yapmas1, Irak saldmsmda bi.iyi.ik oneme sahip hava saldms1 ic;:in ise incirlik ve Konya i.islerinin kullamlmas1 planlanmaktadJr. Aym zamanda, ABD kara kuvvetleri ic;:in Suudi Arabistan, deniz kuvvetleri ic;:in de Bahreyn'deki i.islerin kullamlmas1 di.i§i.ini.ilmektedir. Ti.irkiye'nin ekonomik kriz ko§ullannda, kmlgan ekonomisinin bi.isbi.iti.in c;:okrnesine kar§J IMF programmda esneklik pay1 bJrak1ld1g1, gerekirse yeni bir destek saglanacag1 soylenmektedir. Bi.iti.in soylenenlerden, Irak'a ABD emperyalizminin mi.idahalesinin bolgede ve Ti.irkiye'de yo! ac;:acag1 sonuc;:lar onemli ve uzun vadeli olacaktir, sonucuna varmak gerekir. Ti.irkiye'nin oynad1g1 rol, ti.im Avrasya bolgesinde ABD ile birlikte saldirgan bir yola girmesinde onemli politik sonuc;:lan ad1m ad1m gerc;:ekle§tirecektir. ABD emperyalizminin fedaisi roli.i d1§anda oldugu kadar ic;: politikada da etkisini gosterecektir. ~ovenizmin azgmla§mas1, daha ~imdiden ba§lanan Musul-Kerki.ik petroli.inden pay altnarak ekonomik krizin a§1labilecegi propagandas1 ve bunun benzeri sahte kurtulu§ umutlan alabildigine pompalanarak desteklenecektir. Bu tu-
---·--
- 26 -
1$~i
Mart·Nisan # 2
Miicadelesi
tum, ba§ta devrimciler, sosyalistler ve Kiirt Hareketi gelmek iizere muhaliflere agir bir basla ve saldmyla el ele gidecektir. Kurt Hareketinin uzla§1c1 tutum almas1 bile durumu temelden degi§tirmeyecektir. Geni§ emek9i kitlelerinin bugiin Irak Harekatma kar§I olsalar bile devlet ve medya tarafmdan yogun bir kampanyayla siirdiiriilecek olan ideolojik ve politik saldmdan etkilenmeyeceklerini dii§iinmek safhk olur. ~imdi bile, Irak petroliinden kurtulu§ uman emek9ilerin say1s1 az1msanmayacak diizeydedir. Irak'a ABD saldmsmm yII sonundan muhtemelen Ekim aymdan once giindeme gelemeyecegi ve saldm oncesinde bir ay1 a§an hazirhk gerekecegi soylenmektedir. Daha §imdiden Afganistan'da stoklan eriyen "akilh bombalann" iiretimi i9in fabrikalann arahks1z 9ah§t1g1 bilinmektedir. Bu durum Irak saldmsma kar§I miicadele eden gii9ler yoniinden iyi degerlendirilebilirse yeterli olabilecek bir zaman birakmaktadJr. Irak Harekatma kar§I olan ve devletten bag1ms1z hareket eden biitiin gii9lerin bulu§arak ortak bir kampanyayla Irak'a miidahaleye, miidahalede Tiirk Devletinin, ordusunun yer almasma; iislerini kulland!fmasma kar§I 9Ikmamn gerektigi tartI§ma gotiirmez. Bu konuda kritik bir noktada duran Kiirt Hareketi'nin yer almas1 ozel onem ta§Imaktad!f. Devletle i§birligi yapmayan ve sorunu Kiirtlerin bag1ms1z devletine kar§I 91kmak olarak kavramayan, milliyet9i etkiler ta§1yan siyasal gii91erin de bu kampanyada Kiirtlerle birlikte yer almas1-
na 9ah§mak onemlidir. Bu kampanyanm saldm oncesindeki tutumu "Irak'a sefer olmasm , seferde Tiirkiye rol almasm" sloganiyla ozetlenebilir. Bunun ba§anlabilmesi Tiirkiye'deki devrimci harekete, biiyiik bir moral gii9 ve inisiyatif kazand1rabilir. Irak'a saldmnm ger9ekle§mesi halinde, miimkiin olan en geni§ gii91erle, Irak'm halkmm yanmda, ABD ve miittefiklerinin yenilgisi i9in miicadele etme gorevi kar§1m1za gelecektir. Bu ko§ullarda kimin nerede durdugunun, ozellikle Kiirt Hareketi'nin tutumunun rolii biiyiik olacaktlf. Ciddi bir gii9 olu§turamamanm sonu9larm111 vahim olacag1, tersinin ise sol-sosyalist gii9ler a91smdan yeni bir 91k1§m ileri ad1m1 olacag1 kolayca goriilebilir. bzellikle, yanh§ hesaplar ve tereddiitler i9erisindeki Kiirt Hareketi'ne dogru tutum almas1 konusunda etkide bulunmak, dost9a ele§tirmek, yard1m elini uzatmak onem ta§imaktadJr. Sonu9lan §imdiden goriilebilen bir tahribatm etkilerini a§mak, ozellikle Kiirt Hareketi i9in 9ok gii9 olacaktJr. Bu yoniiyle de Kiirt Hareketi, kendisi i9inde, olumlu veya olumsuz bir doniim noktas1 olacak a§amaya h1zla ilerlemektedir. Oniimiizdeki bir y1lm, ba§ta devrimci Marksistler gelmek iizere, tiim sosyalistler, devrimciler i9in 9ok kritik bir y1l olacag1, miicadelenin uzun vadeli geli§mesi iizerinde derin etkiler b1rakacag1 bilinmeli ve bu bilin9le miicadele birligi yaratilmahdlf. Tarihin oniimiize koydugu acil gorev budur.
Sungur Savran • Beige Yaymlar1 - 27 -
1$~i Miicadelesi
Filistin •
,,
i~in
~
Mart-Nisan # 2
Suudi plan1
lntifada'y1 sondiirmek Can llgm 17 aydir Gazze'de, Batt ~eria'da ve israil'in i9inde siiregiden ikinci intifada sadece Arafat'1 ve Siyonist devleti degil, Arap diinyasmm efendilerini, hatta ABD emperyalizmini ad1m ad1m bir 91kmaza siiriiklerken, Suudi Arabistan'm fiili lideri veliaht Abdullah, ~ubat sonunda yapt1g1 bir oneriyle denkleme yeni bir boyut getirdi. Abdullah 'in onerisine gore, israil'in Bat1 ~eria'nm biitiiniinii ve Kudiis 'iin bir boliimiinii kurulacak Filistin dev letine devretmesi kar§ihgmda, biitiin Arap diinyas1 Siyonist devleti tamyacak ve giivenligini garanti edecekti. Bu oneri, 27-28 Mart tarih lerinde toplanacak olan Arap Birligi zirvesine gotiiriilerek oteki Arap liderlerinin onay1 almmak iizere ileri siiriilmii§tiir, ama §imdiden MIS!r curnhurba§kam Hiisnii Miibarek, Fas krah ve Suriye lideri Hafiz Esad desteklerini sunrnu§tur. ABD yonetimi, AB, Arafat ve israil di§i§leri bakam ~imon Peres oneriye bir can sirnidi gibi sarilrnI§tlf. is rail' in 1982 Sabra ve ~atila rniilteci karnplan kasab1 ba§bakam Ariel ~aron ise, bu geni§ destek kar§1smda, en azmdan taktik nedenlerle, oneriyi goz oniine alrnaya hazlf oldugunu ac;1klam1§tlf. Su udi liderin bu oneriyi yaparken kendine ozgi.i c;1karlan ku§kusuz vard1r. 11 Eyliil eylerncilerinin 15 'inin Suudi vatanda§I olrnas1 dolay1s1yla ABD kamuoyuna §irin goziikrne kayg1smdan, yann ABD lrak'a sald1rd1gmda Suudi Arabistan 'daki Amerikan iislerinin kullamlrnas1 so-
i~in
kutsal ittifak
rununun Suudi kralhgm1 bir ikilernle kar§I kar§Iya b1rakacag1 ger9egine kadar bir9ok hesap, bu onerinin forrniile edili§inde rol oynam1§ olabilir. Arna onemli olan, bu planm biitiin ilgili aktorlerce hep birlikte miithi§ bir 9oziirn olarak sunulrnas1dir. Arna<;, Siyonist devleti, Arafat'1 ve ABD ernperyalizrnini i9ine dii§tiikleri bataktan kurtarrnaktlr. Arna<; bir anti-kolonyalist devrim niteligi ta§1yan ikinci intifada'y1 da, aynen birincisine ( 1987-1991) yap!ld1g1 gibi, i§birligi i9inde sondiirmektir. Arna<; ulusal olarak ezilrni§, sosyoekonornik olarak sefalete siiriiklenmi§ Filistin kitlelerini ve gen9ligini Oslo'da (1993) ba§latilrn1§ olan birinci "bar1§ siireci"nden sonra, bir on yil daha oyalamaktir. ~1karma plam Suudi onerisi, her§eyden once, Filistin devrirnine kar§I toplumun i9indeki en ciddi barikat olan Yaser Arafat'1 kurtarrna plamdir. Arafat, politik olarak tiikeni§in e§igine gelrni§tir, 9iinkii ar-
Arafat'• kuyudan
Suodi iinerisi Filistin devrimine kar,1 toplumun ic;indeki en ciddi barikat olan Yaser Arafat'• kurtarma plamdn. Arafat, politik olarak tiikeni§in e§igine gelmi§tir, c;iinkii art1k yar1m yiizy1la yakla§an Filistin ulu~al kurtulu§ davasm1 soktugu Oslo yolunun bir c;1kmaz oldugu anla~1lmak iizeredir. Kasap $aron yiinetiminde israil devleti Oslo'nun "toprak kar§1l1gmda b~r1§ formiiliinii pratikte biitiiniiyle ayaklar,altma alm1§t1r. israil, Oslo'nun iiriinii olan Filistin yiinetimine kar,1, ilan edilmemi§ bir s~va, siirdiiriiyor. 11
- 28 -
/~~;
Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
t1k yanm yiizyila yakla§an Filistin ulusal kurtulu§ davas1m soktugu Oslo yolunun bir c;:1kmaz oldugu anla§Ilmak iizeredir. Kasap ~aron yonetiminde israil devleti Oslo'nun "toprak kar§1hg111da ban§" formiiliinii pratikte biitiiniiyle ayaklar alt111a alm1§tlf. israil, Oslo'nun iiriinii olan Filistin yonetimine kar§1, ilan edilmemi§ bir sava§ siirdiiriiyor. Bu sava§ta F-15'1er, F-16'lar, saldm helikopterleri kullamhyor. Filistin yonetimine verilmi§ olan topraklar111 bir boliimii yeniden i§gal ediliyor. Filistin yonetiminin altyap1s1, polis karakollanndan radyo-televizyon istasyonlanna kadar, bombalamyor, yok ediliyor. Sembolik olarak en onemlisi, Arafat Ramallah 'ta hapsedilmi§ durumdadrr. Kendine "devlet ba§kam" siisii veren biri ic;:in ne ac1! Biitiin bunlar111 otesinde, Arahk 2001 'den itibaren israil hiikiimet yetkilileri ac;:1kc;:a "Arafat'tan kurtulmak"tan soz etmeye ba§lam1§lardir. i§ o kadar ileri gitmi§tir ki , ~a ron ' un politikalanna biitiiniiyle destek olan ABO yonetiminin ba§kan yard1mc1s1 Dick Cheney'in israilli yetkililere "gerekirse Arafat'1 asabilirsiniz" tiiriinden igrenc;: bir ciimle kulland1g1 dahi (dogrulanmasa bile) bas111a s1zabilmi§tir. israil taraf111dan boylesine ezilen Arafat ' 111 Filistin toplumu ic;:indeki prestiji de tarihte goriilmemi§ derecede zay1flam1§t1r. Hakh nedenlerle. Arafat, 11 Eyliil'den sonra Bush ' un "hac;:h seferi" terimini de kullanarak ac;:t1g1 "terCire kar§1 sava§111, utanc;: verici bic;:imde kay1ts1z §arts1z desteklemi§, Filistin topraklannda Taleban lehinde yapilan gosteriler Arafat yonetimindeki Filistin polisince ac1mas1zca bastmlm1§tir. Daha onemlisi, Arafat'111 Siyonist devlete gostermekten c;:ekindigi giicii, kendi halk1 iizerinde uygulamas1d1r. israil ' in baskis1 alt111da, i§, once Ham as' 111, daha sonra da Filistin Halk Kurtulu§ Cephesi'nin (FHKC) onderlerini tutuklamaya kadar gitmi§tir. FHKC vakas1 ozellikle ilginc;:tir: bu solcu orgiit, ba§kan111111 israil ozel kuvvetlerince katledilmesine misi ll eme olarak masum israilli sivilleri degil, Bat1 ~eria ve Gazze 'deki biiti.in Filistinlilerin zorla ba§ka Arap i.ilkelerine si.iri.ilmesini (bu, Siyonist politik terminolojide "transfer" olarak amhr) onerecek kadar 1rkc;:1 olan ~ fa. i. t israilh bakan Zeevi yi bir partizan eylemiyle ortadan kald1r-
d1g1 ic;:in baz1 onderleri tutuklanmI§tlr. Biitiin bunlann sonucunda, Arafat Filistin toplumunda hem islamc1 hareketin, hem de solun etkisi alt111daki kitlelerin nezdinde itibanm biitiiniiyle yitirmi§ durumdadir. i§te bu ko§ullarda, i rail'in biitiiniiyle kar§1S1na ald1g1, ABD'nin sahip c;:1kmad1g1, kitlelerin destegini yitirmekte olan Arafat, Suudi onerisine ve (ABD'den farkh bir politika izleyen) AB ' nin destegine dayanarak kuyudan c;:1kma umuduna kapilm1§tir.
israil'e nefes alma olanag1 Suudi onerisi sayesinde israil de kendini k1stird1g1 kCi§eden kurtulma olanag1111 belki elde edebilecektir. <;unkii Sabra-~atila kasab1 ~a ron 'un gozii do nm ii§ saldirganhg1 israil' i bir cehenneme c;:evirmi§tir. israil, ikinci intifada'n111 2000 sonbahar111da ba§lamas111dan bu yana, ba§lang1c;:ta sadece ban§<;:I gosteriler yapan ve savunma amac1yla ~a§ atan Filistin halk111dan binlerce ki§iyi katletmi§, ozel kuvvetler dakik bic;:imde planlanm1§ operasyonlarla 60 dolay111da politik ondere suikast diizenlemi§tir. ~imdi bunun bedelini biitiin israil halki odemektedir: islamc1 milislerin intihar eylemleri israil, ikinci dolay1s1yla israil topraklarinda intifada'nm 2000 oliim kol gezmek- sonbaharmda tedir. (~aron 'un ba§lamasmdan bu bu soruna cevap olarak ortaya att1- yana, ba§lang1~ta g1 "tampon bolge- sadece bar1§~1 ler" fikri anla§ilan giisteriler yapan ve bir test balonu olarak kalacaktir.) savunma amac1yla
- 29 -
ta§ atan Filistin halkmdan binlerce ki§iyi katletmi§, iizel kuvvetler dakik bi~imde planlanm1§ operasyonlarla 60 dolaymda politik ondere suikast .........,.._................. diizenlemi§tir.
1$t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
. Biitiin bunlar, israil'in Yahudi halla ic;inde tepkilerin ytikselmesine yo! acrmaya ba§lamI§tlr. 16 ,Subat'ta diizenlenen ban§ yanhs1 bir mitinge 20 bin ki§i katilm1§, kiirstiden hem israilli hem de Filistinli konu§macilann soylediklerini dinlemi§tir. Daha onemlisi "refuznik" ad1 verilen harekettir: bugiine kadar 251 israilli subay ve asker, Gazze ve Bat1 ,Seria' da gorev yapmay1 reddettiklerini acriklam1§lardir. Bu say1 dii§iik goriinebilir, ama sava§ zamanmda bu tiir bir ac;1klamanm ne kadar biiyiik bir cesaret istedigini Tiirkiye'nin insanlannm anlamas1 kolaydrr. Bu yiizden bu giri§im ashnda israil toplumunda yiikselen bir ruh durumunun ifadesidir. Nitekirn israil'in MiT'i ,Sin Bet'in eski ba§kam Amira! Ami Ayalon, refu zniklerle benzer duygulara sahip oldugunu acr1klam1§tlr. Bu crok crarp1c1 bir geli§medir. Arna bunlardan israil toplumunun tek yanh olarak ban§a meylettigini 91karmamak gerekiyor. Bir kamuoyu yoklamasma gore hallan % 31 'i refuznik hareketini onaylarken, bir ba§ka yoklamaya gore halkm % 35 'i "transfer" politikasm1 benimsemektedir. Yani ashnda israil'de tehlikeli bir kutupla§ma belirmeye ba§lam1§t1r. ,Saron ' un ba§mdaki biiyiik bir sorun da israil'in icrinden gecrmekte oldugu ekonomik krizdir. Amerika'da yiiksek teknoloji sektorlerinde ya§anan derin krizin israil 'e yans1mas1 ve sava§ m etkisi altmda turizmin durma noktasma gelmesi sonucunda, iilke ekonomisi 50'1i y11lardan bu ya-
na goriilmemi§ boyutlarda, neredeyse Tiirkiye benzeri bir kriz ya§amakta, iiretim dii§erken i§sizlik h1zla artmakta (genellikle i§sizligin varolmad1g1 bu iilkede §U anda i§sizlik oram % IO'un iizerine 91km1§ durumdad1r), ulusal para birimi gerilerken fiyatlar katlanmaktadir. israil i§c;i s1mf1 ic;inde olu§an huzursuzluk, yer yer i§yeri i§galleriyle ortaya 91kmaktadlf. Bi.itiin bunlar ,Saron ' un manevra alamm daraltmaktad1r.
ABD'yi ve Tiirkiye'yi rahatlatan plan Suudi onerisi ABD'yi de rahatlattyor. <;unki.i ABD yonetimi, ,Saron 'un saldirganhgma verdigi destegin ac;1k bir sava§a yol acrmas1 halinde Arap diinyasmdan biiytik bir tepki gorecektir. Oysa ABD, i~fi Miicadelesi kitap dizisinde tsrarla vurguland1g1 gibi, lrak'a saldmya haz1rlanmaktad1r. Bu konuda Arap diinyas1 yoneticileri, Arap kitlelerinin basmc1 altmda zaten ayak stiriimekte iken, ABD bir de Filistin ile lrak meselelerinin bir)e§mesine yoJ acracak bir durumJa kar§J kar§Iya kahrsa i§i daha da gticrle§ecektir. Suudi onerisinin Amerikan himayesinde uygulanmas1 halinde, ABD, Arap dtinyas1yla kurulacak yalanla§ma havasmdan lrak sava§ma kar§t dogacak tepkiyi ..,n otraiize etme yolunda yararlanabilir. Nihayet, Suudi plam, elbette Ttirkiye'nin durumunu goz ontine almam1§tlr, ama Ttirk di§ politikas1m da son 17 aydir ya§amakta oldugu bir ikilemden kurtarma istidadm1 ta§1yor. ikinci inti-
- 30 -
l~~i
Mart-Nisan # 2
Miicadelesi
fada Tiirk devletini bir "sakal-b1y1k" durumu ile kar§1 kar§iya b1rakm1§tl. Bir yanda, son on-on be§ yild1r israil ile kurulmu§ askeri ve politik ittifak vard1. bte yanda ise koskoca Arap ve islam diinyas1. Filistin sorununda orta alanm yok olmas1 ve sava§m hiikmiinii icra etmesi, Tiirkiye'nin bu konudaki politikasm1 felc;: ediyordu . ABD ve AB ' nin himayesinde, israil ile biitiin Arap diinyas1m bar1§t1racak bir plan Tiirk devletinin derin bir nefes almasm1 saglayacaktlf.
Genelle,tirilmi, bir Camp David mi? Bilindigi gibi, Nasif doneminde Arap diinyas1 ii;:inde Filistin davasma en i;:ok sahip 91km1§ olan M1slf, Nas1r'm oliimiinden sonra 1970'li y1llarda israil'i Camp David antla§mas1yla tamm1§t1. Suudi veliahtmm onerisi, ashnda Camp David'i biitiin Arap diinyasma yayma plam olarak da goriilebilir. Filistin halkmm davasmm uluslararas1 diplomasinin c;:arklan arasmda un ufak edilmesi bak1mmdan onemli bir merhale olan Camp David'in boylesine genelle§mesi ku§kusuz Filistin halk1 ve emeki;:ileri ic;:in sessiz, ama biiyiik bir yenilgi olur. Filistin, eski apartheid Giiney Afrikasmm bantustanlan gibi tutsak bir sozde "devlet" olarak, diinyanm ikinci sm1f ulusal birimlerinden biri olarak, bir yan-somiirge olarak kahr. Ne var ki, yeni Camp David'in ba§ariya ula§mas1 hemen hemen olanaks1zd1r. <;unkii, birincisi, israil 'in ikinci intifada 'y1 hunharca bastrrma yakla§1m1, art1k kolay kolay durdurulamayacak bir §iddet sarmahm harekete ge9irm1§tlr. 2000 sonbaharmda intifada 'y1 durdurmak ic;:in diizenlenen ~arm el-~eyh zirvesi nasII bo§a 91kt1ysa, Suudi plam da muhtemelen bu §iddetin kurba111 olacakt1r. ikincisi, boyle olmasa ve tartJ§Ilmaya ba§lansa bile, ortada biiyiik bir giii;:liik vardrr: Suudi onerisi, Arap diinyas1 ve Filistinliler a91smdan tam bir teslim bayn.g1 Hl•M anlamma gelmeyecek-
se, onerinin bir par9as1 olan, Bat1 ~eria'nm biitiiniiyle, Kudiis'iin ise bir boliimiiniin yeni dogacak Filistin devletine verilmesi yolunda ileri siirdiigii ko§ullarm kabulii gerekir. Oysa israil sadece bunlan degil, aynca Siyonist devletin kurulu§Unda siirgiine yollanan Filistinlilerin yurtlanna geri donii§ hakkm1 ("avdet" hakkl) da, Yahudi yerle§im birimlerinin smlflandmlmasm1 da reddetmektedir. Oslo "ban§ siireci"nin i;:okmesinin temelinde bu anla§mazhklar vardir. Gec;:mi§te "giivercin" Ehud Barak'm tammaya yana§mad1g1 haklan bugiin kasap ~aron mu teslim edecektir? Bunun olanaks1z oldugunu herkes biliyor. Oyleyse ne Suudiler ve oteki gerici Arap rejimleri, ne Arafat, ne israil, ne ABD, ne de AB a91smdan amai;: gerc;:ek bir ban§ falan degildir. Amac;:, Suudi plam etrafmda sahte bir umut havas1 yaratarak i§i yeniden masa ba§1•miizakerelerine yonlendirmek, aynen Oslo "ban§ siireci"nin ilk intifada'y1 durdurdugu gibi, ikinci intifada'nm ate§ini de sondiirmek, ABD'yi, israil'i ve onlann Filistin 'deki adamlan Arafat'1 ii;:ine girdikleri 91kmazdan kurtarmakt1r. Filistin halkmm 91kan ise intifada'nm devam etmesinde ve oteki Arap iilkelerinin kitlelerine yay!lmasmdadrr. Eger bu, ekonomik krizin cen-
Bu sorunun ezilen Filistin halkmm haklar1m ayaklar altma almayan tek ~tiziimii , Filistin ve Yahudi halklarmm aym laik, demokratik Filistin devletinin ~at1s1 altmda bar1§~1 bir yapm siirdiirmesinde yat1yor. Bunun Filistin yoksullar1yla israil i§~i s1mfmm devrimci ittifakm1 gerektirdigi a~1k. Oyleyse, antikolonyalist Filistin devriminin bir sosyalist devrime dtinii§meden ~r!I' ger~ekle§mesi ola 1hg1 son derece dii§iiktiir.
- 31 -
..:=.-----
Mart-Nisan # 2
1$<;i Miicadelesi deresinde k1vranan israil i§9i sm1fmm yiikselen miicadelesiyle birle§ebilirse, Ortadogu 'yu sarstc1 giinler bekliyor demektir. Her durumda, bugiin ya da yann, bu sorunun ezilen Filistin halkmm haklanrn ayaklar altma almayan tek 9oziimii, Filistin ve Yahudi halklannm ayrn laik, demokratik Filistin devletinin 9at1s1 altmda ban§<;t bir ya§am siirdurmesinde yat1yor. Bunun Filistin yoksullar1yla israil i§9i sm1fmm devrimci ittifak1111 gerektirdigi a91k. Oyleyse, anti-kolonyalist Filistin devriminin bir sosyalist devrime donii§meden gen;ekle§mesi olas1hg1 son derece dii§iiktiir.
Filistin'in Tiirkiye'nin ezilenleri i~in anlam1 Emperyalist "ban§" muhendisligine dayanan ve esas amac1, Sovyetler Birligi'nin varhgmm ortadan kalkmas1 sonrasmda Ortadogu'nun tek yanlt bir Amerikan hegemonyasmda yeniden bi<;imlenmesine katk1da bulunmak olan Oslo "ban§ sureci"nin geldigi yer, Turkiye'de Kurt hareketi a91smdan degerli dersler i9eriyor. Kurt hareketinde bazan Amerikan, bazan da Avrupa em-
----------------· A vRupA B iRliq\: Ezilu.tltRiN AfyoNu
r..-il
AB'yl
Ho;yll~\
peryalizminin politikalarma bel bagland1g1 biliniyor. Hatta, Arafat'm politikas1 s1k s1k Kiirt hareketinin izlemesi gereken yola bir ornek olarak veriliyor. israil-Filistin "ban§ sureci"nin bugun geldigi yer, bu beklentilerin ne kadar bo§ oldugunu a91k9a ortaya koyuyor. Filistin halkmm haklanna kavu§mas1 bir yana, bugun Arafat'm kendisi israil ' in bir mahpusu konumuna du§mU§tur. Hatta "idam edilmesinin caiz oldugu" bile soylenmi§tir! bte yandan, Filistin davas1, enternasyonalist kiiltiir ve pratigi zay1f Tiirkiye solu i9in ozel bir onem ta§lf. <;iinkii 12 Mart'm karanhk giinlerinde Filistin kurtulu§ orgutleri, Tiirkiye'nin gen<; devrimci hareketlerine ve onlann militanlanna, i:irnek bir dayam§ma gi:isterni§tir. Buna kar§1hk, Turkiye'nin gen<; devrimcileri, Filistinlilerin yam ba§mda Siyonist orduya kar§I 9arp1§mI§, israil hapishanelerinde yatm1§, say1lan tam olarak saptanamayacak devrimci de israil'e kar§I 9arp1§1Tken hayatm1 yitirmi§tir. Oyleyse, ikinci intifada ile pratik dayarn§ma, Tiirkiye sosyalistleri 19m boyun borcudur. 4 Mart 2002
Bu kitap91gm amac1, 9izgiyi ba§ka k1stas iizerinden 9izmek: sm1f 91karlan. Tiirkiye burjuvazisi, biitiin 9eli§kilere ragmen, AB iiyeligine olumlu bak1yor. Buna kar§Ihk, i§<;iler, emek9iler ve gen9ler i9inde maalesef buyuk birkafa kan§1khg1 hiikum siiriiyor. Ya AB bir kurtulu§ olarak gi:iriiliiyor ya da yanh§ algilanm1§ bir dizi "ulusal 91kar" fikri temelinde, AB 'ye kar§I milliyet<;i bir gurur ile tavlf ahmyor. Bu kitap91k, bu tav1rlanndan farklt olarak, AB emperyalizmine kar§I 91kmanm temeline sm1f 91karlanm yerle§tiriyor ve i§<;ilerin, emek<;ilerin ve gen9lerin kurtulu§unun ancak ba§ka uluslann i§9i, emek9i ve gen9leriyle ortak bir gelecek kurma yoluyla miimkun oldugunu ortaya koymaya 9ah§1yor. K1sacas1, ne Bat1'dan konu§uyor, ne de Dogu'dan. Bu kitap AB kar§ismda, a§ag1dakilerin dilini konu§uyor, · onlann gelecegi i9in bir program i:ineriyor. Bu kitap AB 'nin sahte enternasyonalizminin yerine, i§<;i s1mfmm enternasyonalizmini i:ineriyor.
i§fi M__iicadelesi Tart1§ma Defterleri 2 • Utopya Kitabevi Yaymlar1 - 32 -
'$gt
uca e est
Ulusal
Emek~i
Mart-Nisan # 2
Meclisi topland1
Arjantin'de ikili iktidara do!jru Sungur Savran Arjantin, sanki bir an kova111. Giin ges:miyor ki, bir gosteri olmasm. Ba§kent Buenos Aires'te hemen hemen her giin birkas: bankanm oniinde, hiikiimetin bankalardan para s:ekmeye getirdigi sm1rlamay1 ("corralito") protesto eden gosteriler yap1hyor, i§ bazan bankalann camlanm indirmeye kadar gidiyor. "Cacerolazo" (okunu§u "kaserolaso", Tiirks:eye "tencere tava konseri" diye s:evrilebilir) eylemleri devam ediyor. i§sizler hareketi piqueteros (okunU§U "piketeros") sik s1k karayollanm kesiyor, neredeyse her hafta Buenos Aires'te yiiriiyii§ yap1yor. 28 Ocak ve 5 ~u bat yiiriiyii§lerini, en son, ses:ilmi§ ba§kan de la Rua'nm devrilmi§ oldugu 20 Arahk'm ikinci aymm dolmas1 vesilesiyle yapdan 20 ~ubat yiiriiyii§ii izledi. Kitleler hem zaferlerini kutlad1lar hem 19-20 Arahk devrimci giinlerinde giivenlik giis:lerince katledilen 30 ki§inin hesabm1 sordular. Arna biitiin bu kitle seferberliginin otesinde, Arjantin devriminin yeni bir evreye girmekte oldugun u gosteren bir olgu biitiin diinyanm gozle-
lm~!!!nlm~mMMN!!lll-liL
rinin oniinde ya§amyor: Arjantin'de, biitiin biiyiik devrimlerin yasas1 olan ikili iktidar durumu doguyor. Arjantin emeks:ileri, burjuva devletine alternatif olarak kendi iktidarlannm temelini olu§turacak organlar1 yava§ yava§ in§a etmeye ba§hyor.
Halk Meclisleri 19-20 Arahk devrimci yiikseli§inden k1sa bir siire sonra, biiyiik politik giis:lerin tiimiinden umudunu kesmi§ olan Arjantin emeks:ileri ve devrimin bir pars:as1 haline gelmi§ olan kii<tiik burjuvazi, ya§ad1klan mahallelerde Halk Meclisleri kurmaya yoneldiler. Bugiin Buenos Aires'te hemen hemen her mahallede bir Halk Meclisi var. Eyaletlerde ise hareket yeni yeni ba§hyor, ama ornegin Rosario kentinde §imdiden 24 tane meclis kurulmu§ durumda. Halk Meclisleri mahalledeki biitiin insanlann goniilliiliik temelinde katdd1g1 kurullar. Devrim donemlerinin tipik bir ozelligi: kadmlar s:ok ciddi bir kat1hm sergiliyor, hatta baz1 meclislerde s:ogunlugu olu§turuyor! Meclisler, s:ogu zaman yiizlerce insanm kat1ltm1yla, haftada bir, baz1 yerlerde sokak ortasmda topla111yor. i§sizlige s:oziim. mahallenin saglik sorunlan ve ilas: k1thg1, takas yoluyla ihtiyas:lann kar§1lanmas1, polis baskis1, basmla ili§kiler ve iilke s:apmda politikanm sorunlan, Halk Meclislerinin tipik ugra§ alanlar1. Halk Meclisleri , aynt zamanda ad1m ad1m merkezile§iyor da. 12 Ocak tarihinden itibaren _her hafta Pazar giinleri, Mahalleleraras1 Halk Meclisi ( "/nterbarrial" ) as:1k havada, ba§kentin Centenario Park1'nda topla111yor. (Unutmayahm, Gii11ey yanktirede henuz azm sonlar1 ya§amyof.) Bu toplantilar sabahtan ak§ama siiriiyor. Sadece
- 33 -
l~gi
Miicadelesi ·
._
kendi mahallelerinin Halk Meclislerince se9ilmi§ delegelerin soz hakla var. Bunlann dahi say1s1 binleri buldugundan, herkese sadece i.i9 dakika veriliyor. Gi.ini.in sonunda, karar tasanlan oylamyor. Buenos Aires 9apmdaki bu kurumla§m1§ merkezilqme §imdi bir i.ist di.izeye s19nyor. 17 ~ubat toplant1smda, Mahalleleraras1 Halk Meclisi, i.ilke 9apmda bi.iti.in meclislerin temsilcilerini bir araya getirecek bir Ulusal Halk Meclisi ' ni 16-17 Mart giinlerinde toplamaya karar verdi. Bi.iti.in bunlann yamsira ve belki de en onemlisi, Halk Meclisleri i§sizlerin piqueteros hareketiyle ve i§9ilerle birlikte mi.icadele yoni.inde, devrimin geiecegi ayISmdan hayati onem ta§Iyan ad1mlar atmI§ durumda. Emek~i Meclisi 16-17 ~ubat gi.inleri, Buenos Aires 9ok onemli bir olaya tamk oldu. Piqueteros'un onderliginde di.izenlenen, "Ulusal Emek9i Meclisi (<;ail §anlar ve i§sizler)" adrn1 ta§1yan bir toplantI, once Cumartesi gi.ini.i i.inli.i Plaza de Mayo'da (May1s Meydam'nda) sekiz bin ki§iyle topland1. i§sizlere, mi.icadele halindeki i§9ilcrin i§yeri ve sendikal temsilcileri de katil1yordu. Ornegin, kapatdd1g1 i9in i§9ilerin i§gal ettigi Buenos Aires'teki Brukman tekstil fabrikasmm i§9ileri ve benzer bir i§gal eyleminin si.irdi.igi.i Neuquen 'deki Zanon seramik fabrikasmm i§9ileri de temsil ediliyordu. (Her iki fabrikanm i§9ilerinin Plaza de Mayo 'ya girerken ortak sloganlan "i§9i denetimi" idi.) Cumartesi gi.inki.i eylemden bir gece once Plaza de Mayo ' da cacerolazo di.izenlemi§ olan Halk Meclisleri, sabaha kadar piqueteros'u
Ulusal
Bir Halk Meclisi iiyesinin tamkllg1 11
Dev bir tango
11
Laura Marrone Buenos Aires' in Parque Patricio mahallesinin Halk Meclisi uyesi. Apg1daki pasaj Frans1 z Rouge dergisinin 14 Subat 2002 tarihli sayismda kendisiyle yap1lan soyle~iden alz11n11~t1r.
Art1k tarihsel boyutta bir toplumsal hareket ile kar§l kar§1yay1z. Bu, liberalizmin dayatt1g1 par9alanma, boli.inme, bireyselle§me durumundan kopan kitle hareketinin bi.iti.in bir evriminin sonucu. Bir aydan fazla bir zaman once, Arjantin
beklemi§ler ve sabah onlan meydana girerken alla.§larla kar§Ilam1§lardJ. Donemin en 9ok atilan sloganlanndan biri §U: "Piquete y cacerolal la lucha es una sofa!". Yani: "Yo! kesme, tencere/hepsi aym mi.icadele!" Daha sonra, diktatorli.ik Arjantin'inde ve sonrasmda kay1plar i9in bi.iyi.ik mi.icadele veren May1s Meydam Analan meydana girerken, kalabahk hep bir ag1zdan haykmyordu: "Madres de la Plaza/el pueblo las abraza!" Bunun anlam1 da §Uydu: "Meydan m Analan/yeriniz halkm bagn!" Analann onderi Hebe de Bonafini'nin kitleye hitap ederken soyledigi §U sozler ise herkesi ayaga kaldmyordu: "Her birinizde, ogullanmlZln, klzlanm1zm temsil ettigi aziz devrimci gerillalann biri yeniden dogmu§ oluyor ( ... ) Devrim, engellenemez bi9imde yakla§1yor." Pazar gi.ini.i ise, iki bine yakln delege bir tiyatro salonunda tart1§t1 ve kararlar ald1. Delegeler, i§sizler hareketi i9inden her 20 ki§i i9in bir ki§i olarak se9ilmi§ti. Delegeler ate§li tartl§malardan sonra tarihsel onem ta§iyan bir Sonu9 Bildirgesi kabul ettiler. Sonu9 B ildirgesi, Arjantin 'de bir i§9i-emek9i iktidannm programm1 ve bir mi.icadele plamm i9eriyordu. Bu hayati onemi haiz bildirgenin Ti.irk9e metnini kutu i9inde sunuyoruz.
Halk hareketinin giicii ve zaaflari · Arjantin ekonomisi tam bir 9oki.i§ ya§iyor. ABD Hazine Bakam Paul O'Neill, son gi.inlerde Arjantin ekonomisinin "9ozi.ilmekte" oldugunu soyleyecek kadar karamsar konu§tU. Ocak ay1 sanayi i.iretimi % 18 geriledi. Ulusal para peso once resmen % 40 devalue edildi, ama ~ubat sonunda dolann peso kar§isrndaki degeri % 110 "dev bir tango" idi: herkes kaderine, sefaletine gozya§I doki.iyordu. * Meclisler, ki.i9iik tasarruf9udan i§ini yitirmi§ i§9iye, yannrndan kayg1h gen9 ogrenciden maa~1 gaddarca dii§iirtilmii§ emekliye, halkm bi.iti.in katmanlan arasmda dayam§ma baglanm yeniden ordi.i. Bugi.in umut geri geliyor, insanlar kendi kaderlerini kendi ellerine al1yorlar.
* Tango,
kokeninde, aynen arabesk ya da rembetiko gibi, yoksul kenar mahalle insanmm duygulanm ifade eden, dolay1s1yla hayata kiiskiinliigiin ve kaderden yaklnmamn yaygm oldugu bir muzik tiirii olarak dogmu§tur.
- 34 -
~~'
uca e esi
Mart·Nisan # 2
Ulusal Sonu~ 17
artm1§ durumda. Bi.itc;:e dev bir ac;:1k veriyor. Merkez Bankasi bi.itc;:eyi kapatmak ve bankalan ayakta tutabilmek ic;:in si.irekli para bas1yor. Arjantin' in 80'li ydlann sonundan c;:ok iyi tamd1g1 hiperenDasyon tehlikcsi ufukta yeniden gori.ini.iyor. Hi.iki.imet, bir yanda Amerika vc iMF'nin basll1Cl, Ote yanda kitlelerin talepleri arasmda debelenip duruyor. Goz boyama onlemleri kitleleri art1k kand1rm1yor. brnegin, sozde i§ alam yaratmak ic;:in uygulanan "sosyal plan"lar, ayda 50 clolarh sefil · I rdrn ti b' . i~ ~ bi.iyi.ik kitle hareketince ag1kga reddcdiliyor. Pi-
Emek~i
Meclisi'nin Bildirgesi
~ubat
2002
Bu Ulusal Emekc;:i Meclisi a§ag1da belirtilen hususlan goz oni.ine alarak: l. Ocretlerimizi eriten devali.iasyondan, ki.ic;:i.ik tasarrnflann bloke edilmesinden, yerli somi.irgenlerin borc;:lanm bizim aleyhimize olacak ~ekilde azaltan "pesola§ttrma"dan ve di§ borc;:lann odenmesine sadakatle bagh olmaktan sorumlu olan Duhalde hi.iki.imeti i§c;:i sm1fmm ve halkm di.i§mamdrr. Bu hi.ikiimet "ulusal bag1ms1zhk" konusunda soyledigi yalanlarla bi.iyi.ik tekellerin c;:1karma gerc;:ekle§tirdigi yagma politikasm1 gozlerden gizlerken, e§ zamanh olarak iMF'nin dayatmalanm yerinc getiren bir hi.iki.imettir. Bizier temel amac1 halka krizden c;:1ki§ ic;:in bir yol sunmak olan .,_. mi.icadele plammlZl i§c;:ilerin dikkatine sunuyoruz. Bu yol Duhalde'nin ve onu hi.iklimetin ba§ma getiren yagmacilar , sm1fmm kovulmasmdan gee;:~ .....~ ' · mektedir. ::&:2. Katolik Kilisesinin ve Birle§mi§ Milletlerin kefil olduklan "anla§ma" muhalefeti sistemlc bi.iti.inle§tirmeyi hcdcfleyen, rejimi korumak ic;:in i§c;:i orgiitlerini manipi.ile eden ve bOlen siyasi bir manevradrr. Bu nedenle "anla§ma"y1 reddediyoruz ve bu politikalarm sendikalar ve c;:e§itli siyasal giic;:ler (PJ, UCR, Frepaso, ARI, Polo Social, Frenapo) tarafmdan desteklenmesini kimyoruz. 3. Hiiki.imetin arac1hklanyla sosyal planlan yi:inlendirmeye c;:alt§t1g1 "kriz konscylcri" ya da "dam§ma konseyleri" sosyal yard1m1 kapitalist bir i§ kaynagma doni.i§ti.irmeyi ve i§siz insanlarm gerc;:ek orgi.itlerini manipiile etmeyi ya da gtic;:ten du~iirmeyi hedefleyen orgi.itlerdir. 50 dolara ucuz kol emegini iflas etmi§ §irketlerin emrine sunan istihdam planlarm1 en sert bic;:imde elestiriyoruz. Bu "acil durum" ya da "kriz" "komiteleri"nin boykot edilmcsini, taleplcrimi-
- 35 -
l~~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
queteros onderliginin sag kanad1 bu planlar konusunda hiikiimetle i§birligine yonelince kitle onlan yaht1yor. Sonu9 Bildirgesi 'nin a91k9a ortaya koydugu gibi, miicadele halindeki kitleler, Duhalde hiikiimetini devirmeyi onlerine koy- ~· mu§ durumdalar. i§te bu durumda alternatif iktidar sorunu biiyiik onem kazamyor. Halk Meclisleri ve Ulusal Emek9i Meclisi bu baglamda, sadece hiikiimete kar§I degil, biitiin burjuva devletine kar§I ikinci bir iktidar odagmm ru§eym halinde geli§mekte oldugunu ortaya koyuyor. Elbette daha i§in ba§mday1z, gidilecek 9ok yo! var, ama ilk ad1m at1lm1§ durumda. Arjantin burjuvazisi tehlikeyi gayet iyi kavram1§ durumda. Bakm, Hurriyet gazetesine kar§1hk veren La Nacion,14 ~ubat'ta ba§yaz1smda durumu nasil tarif ediyor: "Her ne kadar bu meclislerin yi.ikseli§i halkm politik sm1fm gi.ivenilmezliginden b1km1§ usanmt§ olmasmm bir sonucu gibi goriiniiyorsa da, halkm bu tiir mekanizmalar arac1hg1yla gorii§meler yapmasmm bir tehlike arz ettigini de hatJrdan 91karmamahy1z. <:;i.inkii, dogalan geregi, bunlar, 'sovyetler' ad1 verilen o ugursuz iktidar modeline benzerfflr yonde evrilebilir." Evet, tastamam oyle! Bu belirmekte olan ikili iktidar odag1, aym zamanda Ulusal Emek9i Meclisi'nin Sonu9 Bildirgesi ile bir i§9i-emek9i iktidarmm programm1
zin biittinsel olarak uygulamaya konulmasm1 ve bunun i§sizlerin orgiitleri tarafmdan denetlenmesini talep ediyoruz. 4. Halk Meclisleri (Buenos Aires'de Parque Centenario'da toplanan Mahalleleraras1 Meclis dahil olmak iizere) ve Piqueteros ve Emek9i Meclisleri bir dizi devasa miicadele orgiitlemektedir. Bu Meclislerin kitlelerin i§, saghk, egitim, konut alamndaki en acil problemleri i9in gerekli 90ziimleri iiretmeleri gerekiyor. Mevcut duruma kar§l i§9ilerin alternatifini ortaya koyabilmek i9in iilkenin he; yerinde Halk Meclisleri in§a etmeli ve bunlan gii9lendirmeliyiz. Bu Ulusal Meclis'te bir araya gelmi§ olan piqueteros ve rniicadeleci sendikalann stratejisi §U anki piqueterosun miicadelesine endiistriyel i§9i hareketini ve biiyiik ozelle§tirilmi§ kamu hizmetlerini katmaktir. Hali hazlfdaki hiikiimeti ve mevcut sistemi temel i.iretim merkezlerindeki ve elektrik, gaz, telefon ve ula§1m gibi temel hizrnetlerdeki i§9ilerin destegi olmadan yenilgiye ugratmamtz olanaks1zdir. 5. CCC, FTV, CTA piqueteros hareketinin giyabmda hiikiimetle siirdiirdiigii gorii§meleri kesmeli ve zaferi garanti almak i9in miicadeleye kat!lmahdtr. Yerli ve yabanct somiiriiciilerin hizmetindeki hiiki.imetlerden medet umma politikas1 ba§ans1zhkla sonu9lanm1§tlf. Bizier bu politikaya sadece piqueteros program1 9ah§ma planlannrn i§siz Cirgiitlerinin denetiminde yap1lmasm1 talep ettigi i9in kar§1 91km1yoruz fakat aym zamanda devaliiasyonun reddini, di§ bor9lann odenmemesini, bankac1hk sisteminin rnillile§tirilmesini ve asgari iicretin ve i§sizlik tazminatlarmm ortalama bir ailenin asgari masraflar1m kar§1layacak diizeyde olmasm1 talep ederek de kar§1 91klyoruz. Hemen §imdi bu orgiitlerle program hakkmda miicadele ve miicadele plam 9er9evesinde bir tartJ§ma ba§latmay1 oneriyoruz. 6. Bunlann 1§1gmda a§ag1daki program1 one siirdligumiizii a9ikhyoruz:
- 36 -
e Raul Castells, Emilio Ali, Peralta ve ha-
l~~i
Mart-Nisan # 2
Miicadelesi
da ortaya koymu§ olmaktadir. Bunun yamsira, i§sizler ve miicadele ic;:indeki i§c;:iler ile Buenos Aires'in (genellikle burjuva basmmda "orta s1mflar" olarak amlan) kiic;:iik burjuvazisinin (Halk Meclisleri 'nin bir bohimii) ittifak ic;:ine girmi§ olmas1 da devrimin biiyiik bir kazamm1d1r. Nihayet, PO (i§c;:i Partisi), MST (Sosyalist Emekc;:iler Hareketi), PTS (Sosyalizm ic;:in Emekc;:iler Partisi), CS (Sosyalist Birlik) gibi devrimci Marksist orgiitlerin militan miicadele ve politik berrakhk temelinde kitleler ic;:inde artan olc;:iide giic;: kazanmalan , devrimin politik onderlik sorununun c;:oziimiine dogru atllm1§ biiyiik bir ad1md1r. Ne var ki , devrimin bu a§amada bir biiyiik eksigi vard1r: c;:ah§an, 0rgiithi i§c;:iler heniiz kitlesel olc;:ekte miicadeleye girmemi§lerdir. Sadece i§leri ya da iicretleri tehdit altmdaki i§c;:iler i§sizlerin yanmda yer almaktadir. Bunun temelinde elbette, i§sizligin (% 20 ' nin iizerinde) ve sefaletin (son olarak, yoksulluk smmnm altmda ya§ayanlarm oranmm Buenos Aires'te % SO'ye ula§t1g1 ac;:1kland1) kol gezdigi bir toplumda, bir i§ sahibi olmamn c;:ah§an i§c;:iye bir nimet gibi goriinmesi yatmaktadir. Elbette, Peronist sendika biirokrasisinin Peronist hiikiimetle i§birligi de kmlmas1 gereken bir engeldir. Arna ekonomik krizin derinle§mesiyle ve halk hareketinin inandmc1 bir giic;: haline gelmesiyle bu eksigin giderilebilecegi dii§iiniilebilir. Daha §imdiden oto, petrol ve demiryolu i§c;:ileri i§lerini kaybetme tehlikesi dolay1s1yla , eyalet idarelerinde c;:ah§an kamu c;:ah§anlan ise iicretleri odenmediginden eyleme yonelmi§lerdir. Sonuc;: Bildirgesi ' nin sanayi ve hizmetler alanmda c;:ah§an i§c;:ilere yapt1g1 c;:agn bu baklmdan c;:ok onemlidir. Bu zaafa bir de diizenle uzla§maya yatkm baz1 onderlerin hareketi bolmesi eklenmelidir. Bu konuda da Sonuc;: Bildirgesi 'nin bu onderleri burjuvaziden kopmaya c;:ag1ran taktik inceligi ovgiiye deger. Oyle goriiniiyor ki, Arjantin klasik bir sosyalist i§c;:i devriminin onko§ullannm olu§masmm yoluna girmi§tir. Latin Amerika'nm, ozellikle And Daglan bolgesindeki baz1 ba§ka iilkelerinde (en ba§ta Kolombiya ve Veneziiella, ardmdan Ekvator, Bolivya ve Peru) devrim ile kar§J-devrimin giderek daha sert bic;:imde boy olc;:ii§meye ba§lad1g1 da goz oniine alm1rsa, k1ta c;:apmda bir devrimler doneminin ac;:ilmakta olducrunu soylemek belki de miimkiindiir.
28 Subat 2002
pisteki diger biitiin yolda§lar1m1za ozgiirhik.
e
Eylemlerde yer alanlara kar§l ac;:1lm1§ biitiin davalar sona erdirilsin.
e
19 ve 20 Arahkta i§lenen cinayetlerin dii-
§iinsel ve maddi miiellifleri yargllansm ve cezalandmlsm.
e
Salta'ya bagh illerde (Justiniano, Gomez, Veron, Districts ve Santillan) ve Corrientes'de yolda§lanmlZI katledenler yarg1lanmah ve cczalandmlrnahdir. • 01§ borc;:lar odenmesin.
e Bankac1hk sistemi ve onde gelen §irketler millile§tirilsin.
e Emeklilik fonlan dev letle§tirilsin. • i§ten c;:1kartmalar ve i§c;:ileri zorunlu izne 91kartmak yasaklansm.
e
Kapanan ya da personel c;:1kartan §irketler devletle§tirilsin ve i§c;:i kontrohi altmda faaliyetini Siirdtirstin VC aym kO§Ullar altmda daha once kapanmi§ olan §irketler yeniden ac;:ilsm. • Kiic;:iik tasarruflar derhal serbest buakJISm.
e Asgari iicret degi§tirilmeksizin c;:ah§ma saatleri payla§tmlsm ve bu yolla gerc;:ek ve siirekli istihdam olanag1 saglansm.
e
Ucretler ve i§sizlik tazminatlan bir ailenin asgari harcamalanm kar§1layacak diizeyde olmahd1r ve enflasyonun artt§J oramnda arttmlmal1du. f
e
I
Duhalde ve IMF defolsun. Bir emekc;:i hiikiimeti ic;:in ileri. 7. Bu Meclis ulusal siyasi ortamda piqueteros hareketini c;:ok onemli bir etken haline getiren biitiin miicadele hareketlerinin devamm1 temsil etmektedir. Santiagua ve Cutral 'daki ba§kaldmlann, Mosconi ve Tartagal' daki ayaklanmalarm ve La Matanza'daki kitlesel yol kesme eylemlerinin bir devam1d1r. Bu miicadeleler ontimtize iilkemizdeki somiirticii sistemi etkileyen iktidar krizini emekc;:ilerin lehine c;:ozme olas11Ig1m koymaktadir. 8. [Bu maddede kisa donem ic;:inde a llacak eylemler tek · ~aktadir.] 2 Nisan 'da yeni bir <;ah§an ve i§siz Emekc;:iler Meclisinin toplanmas1 ic;:in c;:agn yap1ld1.
- 37 -
. Mart·Nisan # 2
1$t;i Miicadelesi
p·orto Alegre-kapitalizme alternatif oldu mu? Cem iskender
somi.iri.iye, yabancila§maya ve c;:evrenin fi.itursuzca tahribine kar§l duydugumuz ofk:eyi, ki.iresel Geleneksel olarak Davos 'ta gerc;:ekle§tirilen olc;:ekte orgi.itli.i bir harekete doni.i§ti.irmek ic;:in Di.inya Ekonomik Forumu bu sene 11 Eyli.il'de buradaytz" diyerek forumun amac1111 ozetlemeye ya§ananlar gerekc;:e gosterilerek New York'ta ya- c;:ah§tl. Foruma Franstz koyli.i lideri, Asteriks lap1ldi. Bunun elbette ki sembolik bir anlam1 var. kaph Jose Bove, Fransa eski Cumhurba§kam Birbirleriyle her zaman pek de iyi gec;:indikleri Franc;:ois Mitterrand'111 e§i Daniella Mitterand, soylenemeyecek olan di.inya kapitalist ailesi, c;:o- Nobel odi.illi.i Portekizli yazar Jose Saramago, ken ikiz kulelerin ard111dan aile.. reislerinin evin- Dogu Timorlu gerilla onderi Jose Ramos Horta, de bir araya gelerek tiim di.inyay1 "ki.iresel" bir Noam Chomsky, eski Cezayir Devlet Ba§kam malikaneye c;:evirme projelerinin hayatta ve sag- Ahmet Ben Bella gibi birc;:ok tanmm I§ isim kat1lltkh oldugu mesaj1111 vermeye c;:alt§tilar. Diger d1. Aym zamanda kiireselle§me kar§1t1 hareket yandan Di.inya Ekonomik Forumu benzeri ulus- ic;:inde de one c;:1kan bir dizi organizasyon da folararas1 toplantilarda (ozellikle IMF, GS, AB, rumda yer ald1. Ki.ireselle§menin ekoloji, i§c;:i OTO z irvelcri) 99 Seattle'dan beri rahat yiizi.i haklan, yoksulluk, i§sizlik vb. baglamlannda targormediklerinden, New York, ABD'nin 11 Eyliil tt§Ild1g1 forumda 400'den fazla c;:ah§ma atolyesi sonras1 benimsedigi basolu§turuldu. Forum bok1c1 yasalar, kamuoyunda yunca temalardan en one medya arac1hg1yla estirdi- Diinya Sosyal Forumu'nun genel c;:1kam "ba§ka bir di.inya gi ideolojik "teror" dolay1- ~izgisi esas olarak kapitalizmin mi.imki.in"di.i. Bu tema ets1yla kapitalistler ic;:in nisraf111da ba§ka bir di.inya~izdigi cercevenin icindeki bir peten gi.ivenli bir liman n111 nasil olacag1 ve bu olarak di.i§i.ini.ildi.i. Ger- muhalefetle smnh kallyor. di.inyaya hangi yolla ulac;:ekten de gosterilere kar§I 11Sosyal Forum11 , 11Ekonomik §tlacag1 i.izerine bir dizi 11 New York'ta yapilan hatartI§ma yapild1. Forum Forum a bir alternatif olabilir z1rl1klarda binlerce polis kapsammdaki konferansyer ald1. Bu polisler top- ama kapitalizme bir alternatif lar dort ana ba§hkta toplantJ si.iresince gerc;:ekle- geli~tirmekten son derece uzak land1: Zenginli§en gosterilerde §iddete gin iiret1m1 ve goriiniiyor. ba§vurdu ve hir c;:ok eysos ya! yen iden lemciyi gozalt111a ald1. i.iretim, zenginliDi.inya Ekonomik Forumuna kar§I gerge ula§ma ve siirc;:ekle§tirilen etkinlikler New York'taki sodiiriilebilirlik, sikak eylemlerinden ibaret degildi. Gec;:en sevil toplum ve kane Davos'ta di.izenlenen toplant1ya alternamusal alan, yeni um tif olarak Brezilya'n m Porto Alegre kentintoplumda politik de di.izenlenen Di.inya Sosyal Forumu bu giic;: (iktidar) ve sene de New York'taki toplantiyla q zaetik. Bu ana ba§manh olarak gerc;:ekle§tirildi. New York'tahklar altmda tar~ ki toplant1dan bir gi.in once Di.inya Sosyal ~o ti§ilan konular"3'1Jif::f~"" Forumu ' na katilmak ic;:in di.inyamn dart bir dan baz1lan ise ko§esinden gelen binlerce kiireselle§me §Unlard1: Uluslakar§ltl pankartlar ve bayraklarla CO§kulu bir raras1 ticaret, ulusa§m §irketler, finansal sermayi.iriiyi.i§ gerc;:ekle§tirerek toplantilara ba§lad1. yenin denetimi, di§ bore;:, emek, dayam§mac1 Forumun ac;:ih§ konu§mas101 Porto Alegre'nin ekonomi, fikri miilkiyet ve patent, ilac;: ve saghk, bagh oldugu Rio Grande do Sul eyaletinin i§c;:i AIDS, c;:evre, su, kentle§me, g1da giivenligi, ayPartili valisi Olivio Dutra yapt1 ve "i§sizlige, se- nmc1hk ve ho§goriisiizliik ile miicadele, ileti§im falete, ac;: hga, aynmc1hga, tahakkiime, sava§lara, ~ medyada demokratikle~me, kiiltiirel iiretim,
d1
'--~~~~~~~~~~~~~
- 38 -
1$gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
<;:e§itlilik ve kimlik, §iddet kiiltiirii, gi:i<;: ve gi:i<;:menlik, kat1hmc1 demokrasi, egemenlik ve ulus devlet, kiireselle§me ve militarizm, ilkeler ve degerler, ins an haklan ... New York'taki zirvenin kar§Ismda piyasamn ve kann tahakkiimiiniin d1§mda insanlar i<;:in daha iyi bir gelecek arayan bir ses Porto Alegre'den yiikselmi§ oldu. Peki bu ses si:iylendigi gibi ger<;:ekten kar§1smda durdugu kapitalizme ve "kiireselle§me"ye bir alternatif olu§turabildi mi? New York'un kapitalistler i<;:in ayn bir anlam1 oldugu gibi Porto Alegre de kiireselle§me kar§Illan i<;:in ayn bir anlam ifade ediyor. i§<;:i hareketinin geleneksel olarak ki:iklii ve gii<;:lii oldugu Brezilya'da aym zamanda etkin ve kitlesel bir topraks1z ki:iyliiler hareketi (MST) bulunuyor. bte yandan bu gii<;:lii sosyal hareketin bir iiriinii olarak da gi:irebilecegimiz ba§ka bir i:izelligi daha var Porto Alegre'nin. Porto Alegre i§<;:i Partisi (PT)'nin ba§mda oldugu bir belediye tarafmdan yi:inetiliyor. Aym zaman da Porto Alegre'nin bagh oldugu Rio Grande do Sul eyaletinde de iktidarda yine i§<;:i Partisi bulunuyor. Porto Alegre'nin muhalif bir ses olarak yiikselmesinin olumlu yi:inlerinin yanmda ta§1d1g1 olduk<;:a geri yanlarm da ele ahnmas1 laz1md!f. Foruma Fidel Castro ve Hugo Chavez toplant1y1 "haddinden fazla politik" yapacaklar1 gerek<;:esiyle <;:agmlmad1lar. Forumun yaymlad1g1 ilkeler dizisinin be§incisi olan "insanlann hayatlanm tehdit eden bir politik eylem metodu benimseyenler" d1§mdaki herkese a<;:1k olma ilkesi uyannca aralarmda ETA ve FARC'm da bulundugu bir dizi i:irgiitiin foruma katdmas1 kabul edilmedi. Bush yi:inetiminin fa§ist paramiliter gruplann ve onlarm emperyalist efendilerinin "hayatlarm1 tehdit eden" FARC gerillalanna yi:inelik "teri:irizmle sava§" <;:er<;:evesinde geli§tirdigi Kolombiya Plan'1 giindemdeyken Forum'un diger bir ilkesi olan <;:ogulculugun nasil bir <;:ogulculuk oldugu a<;:1k degil mi? Porto Alegre i<;:in New York'taki toplant1da a<;:1klama yapan ICFTU (Uluslararas1 Hiir i§<;:i Sendikalar1 Konfederasyonu) gene! sekreteri Bill Jordan' m "Kiireselle§menin yararlanndan e§it bi<;:imde yararlanmak miimkiin olabilir; ancak yapdan hatalar hemen diizeltilmek zorundadlf" si:izleri Porto Alegre'de hakim olan perspektifi ve ruh durumunu yans1tmaktadir. Burjuvazinin forum a dil1endiri1en radikal ve sol gi:irii§leri ne kadar gi:izden dii§iirmeye karalamaya <;:all§-
sa C:a i§ine gelen kimi noktalar1 bir kenara not ettigi ve forumu kendi istedigi yi:inde manipi.ile etmeye <;:ah§tig1 da bir ger<;:ektir. Fransa ii<;: bakam m New York' a gi:inderirken Porto Alegre'ye bir o kadar say1da bakam gi:indermesi bo§una degildir. Diinya Sosyal Forumu'nda gene! olarak neo- · liberalizme ve emperyalizme kar§1thgm vurgulu bi<;:imde dillendirilmesi si:iz konusu. Buna kar§m burjuvazinin tiim politikalarmm ve tabii ki kiireselle§me uygulamalarmm temelinde yatan kapitalizmin i:iziinii te§kil eden iiretim ara<;:lanmn i:izel miilkiyetine kar§I tutarl1 bir a<;:1hm bir tiirli.i geli§tirilemiyor. Dstelik kapitalizmin i:itesinde iiretici gii<;:leri ondan kar§ila§tmlmayacak i:il<;:iide daha etkili bir bi<;:imde geli§tirecek ba§ka bir sosyal sistemin ortaya konmaya <;:ah§1ld1gm1 da gi:iremiyoruz. Anla§1lan hareketin i<;:inden esen post-modern riizgarm da etkisiyle devlet miilkiyeti , merkezi planlama, bankalarm kamula§tmlmas1 , i§<;:i denetimi vb. tarli§ma ba§hklan eski dinozor solcu sa<;:mahklan olarak gi:iriiliiyor. Reva<;:ta olan, burjuvaziyle proletarya arasmda sal1nan kii<;:iik-burjuvazinin tutarh bir alternatif geli§tirmeye olanaks1z ruh durumunu yans1tan "ba§ka bir diinya miimkiin" tiiriinden muglak sloganlar. Diinya Sosyal Forumu'nun gene! <;:izgisi esas olarak kapitalizmin <;:izdigi <;:er<;:evenin i<;:indeki bir muhalefetle smirh kahyor. "Sosyal Forum", "Ekonomik Forum"a bir alternatif olabilir ama kapitalizme bir alternatif geli§tirmekten son derece uzak gi:iriiniiyor. Porto Alegre kapitalizme kar§I tutarh bir alternatif geli§tiremezke.n bu alternatifin nerede aranmas1 gerektigini ise bize en <;:arp1c1 bi<;:imiyle Arjantin i§<;:i sm1f1 gi:isteriyor. Ulusal i:il<;:ekte toplanmaya ba§layan "i§<;:i" ve "Halk" meclisleriyle birlikte embriyon halinde de olsa proleter demokrasisinin <;:ekirdekleri, Arjantin i§<;:i sm1fmm bagnndan miicadele i<;:erisinde <;:1kartt1g1 i:irgiitlenmelerde beliriyor. Arjantin 'de "ilkeler ve degerler", "sivil toplum ve kamusal alan" gibi ba§hklar tartI§ilm1yor. Demokratik olarak oylamayla ahnan kararlar a<;:1k ve net: "Di§ bor<;:lann i:idenmemesi, bankalann ve en i:inemli i§letmelerin kamula§tinlmas1, i§<;:i ni.ikiimeti ... " Dstelik hi<;: bir emperyalist iilkenin Arjantin 'e bu meclislere katilmas1 i<;:in bakanlarm1 gi:indermeye kalk1 ayacag1 da ~ Uluslararas1 proletaryanm yiiziinii di:inmesi gereken yi:in a<;:1k degil mi?
- 39 -
l~t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
11 EYliil ve burjuva demokrasisi M. Turan "Burjuva demokrasisi, orta~aga gore biiyiik bir tarihsel ilerleme olu§turmakla birlikte, her zaman dar, giidiik, diizmece, ikiyiizlii bir demokrasi, zenginler i~in bir cennet, somiiriilenler, yoksullar i~in bir tuzak ve bir aldatmaca olarak kahr --kapitalist rejimde ba§ka tiirlii olamaz." V. I. Lenin Biirokratik i§9i devletlerinin y1kmtilan iizerine kuru ldugu ilan edilen, sozde demokratik "Yeni Diinya Diizeni"nin sahte altm yald1zlan, ABD'nin ya§ad1g1 11 Eyli.il olaymdan sonra dokiilmeye ba§lad1. Ortaya devletin dizginlenmemi§ §iddete dayanan yam 91kt1. "Kiireselle§me" savunuculannm hayalinin iiriinii olan "demokrasi ftrtmas1" oniinde· boyun egenler, sahte bir umudun kurbam olduklanm anlamak i9in §imdi bir §ansa sahipler. 11 Eyli.il oncesinde demokrasi ku§unun kendi kafalanna konmas1 i9in dua edenler, Avrupa Birligi 'ne girmeyi her§eye 96ziim sayan liberal solcular ve Kiirt h_areketi, burjuva demokrasisinin ger9ek niteligini yeniden dii§iinmelidir arllk. Burjuva ideolojisinin son y1llarda sol gii9ler tizerine kazand1g1 bir zafer var: Bu ideoloji, sol gi.i9leri burjuva demokrasisinin yticeligine veinsanhk i9in tek yo! olduguna ikna etti. Bu gii9ler, Ki.irt hareketi dahil, hep bir ag1zdan Kautsky gibi konu§maya ba§ladilar. Tiirkiye sol hareketi ana ag1rl1g1yla Kautsky'ci oldu. Bu ideolojik tahribat, Lenin dii§manhgmda ve Marx ' m yanh§lan111 bu lmak i9in gosterilen biiyiik 9abada iyice a91ga 91kiyor.
Marksizmin ve Lenin'in burjuva demokrasisi tizerine olan gorti§lerinin eskidigini soylemek moda oldu. Avrupa hayra111 solculanm1z, emperyalizmin ideolojik propagandas1 olan "kiireselle§me" tezlerinin , burjuvazinin "demokrasi ve insan haklan" nutuklarmm biiyiisiine faz laca kap1lm1§ durumdalar. Burjuva demokrasinin iistiinli.igiinii Tiirkiye 'deki gerici uygulamalarla k1yaslayarak anlat1yorlar. Liberal solcu lar1m1za burjuva demokrasisi ovgiisi.i ger9ek9i, i§9i demokrasisi istemi ise dogmatik geliyor. Reel politikerlik ak1lc1 dti§iinceye, bilimsel sosyalizmin onerileri hayalcilige giriyor onlara g6re. Demokrasiyi sm1fsal olarak dii§tinemiyorlar. S1111flardan bag1ms1z an demokrasi anlat1s1 bunlann dilinde ho§ bir hikayeye donii§mii§ durumda. Bu liberal solcularm akillanna demokrasi ile devleti e§itlemek gelmiyor. Demokrasiyi varolan burjuva devletten farkh bir §ey gibi ele ahyorlar. Onlara gore burjuva devleti kotii ama bujuva demokras1s1 1y1.
*** Marksizm, burjuva demokrasisini burjuva devletinden ayirmaz ve her demokrasisinin aym zamanda bir diktatorli.ik oldugunu soyler. Burjuva demokrasisi burjuva diktatorliigiidiir ve ken-
- 40 -
/~~; Miicadelesi
.
Mart-Nisan # 2
Geli§mi§ demokrasi, kontrolii artt1rm1§ giiqlii merkezi olan bir devlet demektir; kendini giivensiz hissettigi anda biitiin bask1 ayg1tlarm1 ve yasalar1m terorcii hale getirir. insan haklar1, burjuva demokratik ozgiirliikler' demokratik yasalar qope gider. ABD'nin ya§ad1g1 11 Eyliil eylemi sonras1 geli§meler, burjuva devletinin ve onun demokrasisinin ne bi~im bir §ey oldugunu gozler oniine sermi§tir. Marksizmin demokrasi iizerine gorii§leri bir kez daha ya§am tarafmdan dogrulanm1§ttr. dini hi9bir yasayla sm1rlayamaz. Bunun anlam1 §Udur: Burjuva demokrasisi kendini tehlikede hissettiginde, kendi koydugu yasalann sm1rlanm a§ar, yeni sm1rlar 9izer. Eski yasalanm tammaz, egemenligini yeni yasalan iizerine kurar. Lenin ' in "demokrasi ne denli geli§mi§se, burjuvazi i9in derin ve tehlikeli bir siyasal anla§mazhk durumunda, insan kmm1 ya da i<r sava§ o denli yakmdlf" gorii§ii soylediklerimizin ba§ka bir bi9imde ifadesidir. Geli§mi§ demokrasi, kontrolii arttlfmI§ gii9lii merkezi olan bir devlet demektir; kendini giivensiz hissettigi anda biitiin bask1 ayg1tlanm ve yasalanm terorcii hale getirir. insan haklan, burjuva demokratik ozgiirliikler, demokratik yasalar 9ope gider. ABD'nin ya§ad1g1 11 Eyliil eylemi sonras1 geli§meler, burjuva devletinin ve onun demokrasisinin ne bi9im bir §ey oldugunu gozler oniine sermi§tir. Marksizmin demokrasi iizerine g0rii§leri bir kez daha ya§am tarafmdan dogrulanm1§tlr.
ABO demokrasisi 11 Eyliil §Oku ertesinde ABD'nin oviilen demokrasisinin ge9irdigi degi§ikliklere bir goz atahm . 19 Eyliil'de Bush "anti-teror" tasany1 imzaJad1 ve ABO kongresine gonderdi. 24-25 Eyliil 'de bu yasa dogru diiriist tart1§1lmadan kabul edildi. Adalet bakam 8 Ekim'de "§iipheli olarak gozaltma ahnanlann, avukatlaqyla gor·· melerinin gizlice dinlenmesini yasalla§t1ran karan" devletin ilgili organlarma gonderdi. 13 Ekim'de
Bush, ozel askeri mahkemelerin "§iipheli teroristlere" kar§I kullamlmasm1 kabul etti ve hemen arkasmdan adalet bakanhg1, iilke 9apmdaki polis orgiitlerine son iki y1lda Ortadogu'dan gelmi§ be§bin ki§inin sorgulanmas1 i9in bir Jiste gonderdi. 27 Ekim'de adalet bakam Ashcroft, goz altmda tutulanlarla ilgili olarak basma ilk kez bir a<r1klama yapt1. Bu ay1klamaya gore, 548 ki§i go9men yasalanm 9ignemekten goz altma almm1§t1. 93 ki§inin de diger su9Jardan(!) yakaland1gm1 soyledi. Arna asil "teror su9Jusu" olarak ka9 ki§inin goz altma ahnd1gm1 ve bunlarm kimler oldugunu a<riklamad1. Terorist diye yakalananlarm nasil su9land1gm1 orneklemek laz1m. Gazeteci Mats Carlbon'un yazd1gma gore, Amerikan vatanda§I olan Afgan kokenli TIR §Oforii Maazullah Popa! yapt1g1 adres degi§ikligini bildirmedigi i9in ter0rist olarak tutuklamyor. Dort giin hapis ve biiyiik bir para cezasma 9arptmhyor. Aynca alt1 ay gozetim hapsine mahkum ediliyor. Amerika ' ya okumaya gitmi§ Miisliiman kokenli bir 9ok ogrenci, vize yasalanna uymad1klan gerek9esiyle anti-teror kararlarmm kurbam olarak degi§ik cezalar 9arptmhyor. i§te ABD'nin "yakalad1gm1" iddia ettigi teroristler buna benzer orneklerle su9lanan insanlar. Adalet bakanhg1 say1 bildirmeden bir9ok insanm §ahit olarak goz altma almd1gm1 ay1klad1. Ter0rist zanhlanna kar§.l.kullamlacak bu §ahitl rin ka9masmdan ve gerekli bilgileri yok etmesinden ku§kulamhyormu§! ~ahit olanlarm ka9masm
- 41 -
1$t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
diye tutuldugu bir burjuva demokrasisini dii§iiniin ! Terore kar§l alman bazi onlemler ise §Oyle: Oevletin yetkili kuru1u§lan bireylerin telefonlanm dinleme, elektronik postalanm okuma, ev baskmlan diizenleme haklanna sahipler. Bu onlemler i9in ozel bir mahkeme kararma gerek yok. Oevlet §iiphelendigi her ki§iyi terorist olarak niteleyebilecek ve onun hayatmm her yamm denetim altma alabilecek. i§te Amerikan demokrasisi!
de ta§1yor. brnegin ABO'de s;izilen bir karikatiirde, adalet bakam Aschroft Afganistan'h Taliban olarak s;iziliyor ve §Oyle konu§turuluyor: "Seni hi9bir sus;lama yapmadan yedi giin gozaltmda tutabilirim. Avukatmla yapacagm gorii§meleri dinleyebilirim. Belki sana avukatm yok gibi gelebilir. Seni, temyiz hakkm olmaks1Z1n, gizlice yarg1lay1p oliime mahkum edebilirim." ABO demokrasisinin bu karikatiirii mizahtan ote, abart1lmam1§ gers;egin kendisidir.
Uziim iiziime bakarak karam
*** ABO'de, yabanc1 uyruklu teror zanhlanna kar§I yiiriirliige konan askeri mahkemelerin onemli ozellikleri var. Bu ozellikler burjuva demokrasisinin ne kadar demokratik oldugunu anlamam1za yard1m ediyor. e Bu mahkemeler iilke is;inde veya iilke d1§mda kurulabilecek. e Halka as;1k degil; duru§malar gizli yap1lacak. e Sivil mahkemelerin deli! olarak kabul edemeyecegi belgeler delil olarak kabul edilebilecek. e Samgm istedigi avukat1 ses;me hakk1 yok. e Avukat ile samk arasmdaki gorii§meler gizlice dinlenebilecek ve mahkemede sus;lunun aleyhine delil olarak kullamlabilecek. e Bu mahkemelerin oliim cezas1 vermesi, mahkemenin askeri iiyelerinin iis;te ikisinin oyuna bagh. e Aynca askeri mahkemelerin verdigi bu oliim karan temyiz edilemiyor. Askeri mahkemelerin bu ozellikleri ile ince ince alay eden Marksizmle ilgisi olmayan gazete yazarlar1 "ABO'de demokratik diktatorliik var" derken haks1z say1lmazlar. Clinton 'un eski bakanlarmdan Robert Reich da ironik bis;imde "eger §imdiden uyanmazsak bir giin gozlerimizi polis devletinde as;abiliriz" derken dogru soyliiyor. Oevrimci Marksistler as;1smdan ise, ABO demokrasisi burjuva diktatorliigiidiir. Oiin de boyleydi, bugiin de boyle. Oegi§en sadece burjuva demokrasisi vitrinidir. Ko§ullara gore bu vitrin degi§iyor. i\:indeki mal ise bask1c1 polis devletidir. ABO'de burjuva demokrasisini kabugundan s1y1Tan anti teror yasa ve kurallar, karikatiirlere konu zenginligi de saghyor. ~aka ciddiyeti is;in-
ABO'nin ter6r bahanesi ile ba§latt1g1 teror av1 ve anti-teror kurallar sadece bu iilke ile sm1rh kalamazd1. Burjuva demokrasisi kendisinin "kiireselliginin" farkmda. i\:lerinden en biiyi.igi.i korkunca hepsi birlikte korkuyor. <;unkii soz konusu olan burjuva devletinin giivenligi. Bu nedenle diger kapitalist iilkeler de burjuva devletinin biitiin kar§1tlanm terorist ilan etmekte gecikmediler. Milletvekili Patrick Leahy "ABO bu kanunlar1 Avrupa'ya ihras; edecek" diye ongoriide bulunurken yamlm1yordu. Avrupa devletleri gerekli sinyali almI§ll. Hemen onlar da Avrupa burjuva demokrasisini korumak i9in anti-teror yasalar1 haz1rlamaya ba§lad1lar. Avrupahlar, Bush gibi apar topar kanun 9Ikarmadilar. Kendi aralannda demokratik haklan nasil 9igneyeceklerini usule uygun demokratik bis;imde tart1§t!lar. 68 maddelik anti-teror yasasm1 basma as;1klad1lar. insan haklan derneklerini, Uluslararas1 Af brgiitii'nii, BM insan Haklar1 Komisyonu ' nun ele§tirilerini sagir bir kulakla dinlediler ve sonra da bildiklerini yapt!lar. Yine demokratik olsun diye once terori.i tammlad!lar. Avrupahlar sahtekarca olsa da kurallara baghyd1. Anti-teror yasas1 ne zaman, kimlere kar§I uygulanacaktJ? Avrupahlar terori.i kapitalist diizene verecegi zararla orant1h olarak tammladilar: Politik, ekonomik, sosyal dengeyi bozacak her eylem, bir iilkeye veya uluslararas1 bir kapitalist kurulu§a ciddi olarak zarar verecek her direni§ terorizm kapsamma almd1. Boylece, ABO 'den daha ak1lhca, diizen kar§Ill hareketleri istedikleri zaman terorist ilan edebilme olanaklanna yasal olarak sahip oldular. Burjuva egemenligini yasalara, yasalar1 burjuva egemenligine uyumla§l!rd!lar. Avrupa Birligi 'nin kabul ettigi anti-teror yasasmm en onemli maddelerine gore: e Tiim Avrupa'da teror olarak tammlanan
- 42 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
eylemlerle ilgili sue;: ve ce- ffl91f91•n••ll'll•llPl•ftPI "eger bu yasa kabul edilmeseydi, ter0ristler ingilza aym olc;:iilere baglam- ltil41fi•ll~llfl~fiiflli~itll m:11ue1rme1 Kar~• Kumm..- bilecek tere'ye sald1racakt1" diyeyor. • Bir iilkede ahnan tu- yasal diizenlemelerin, bu rek halk1 korkutmaya kalk1yor. tuklama karan, diger iilke- smlfm ha.klar1m ·savundugunu· Yeni yasaya gore, terorist de otomatik olarak gec;:erli ~nula11an· ~n~u"21 de ..., .kratlar zanhs1 olan yabanc1 uyoluyor. Bir iilkedeki mah- ~~~WllltlllillilHiilllliilWliiili r1lm1~ olmas1 ruklu goc;:men mahkeme kemenin §iipheli ki§iyi is- ltlfll~••MM• karar1 olmaks1zm smirs1z temesi durumunda, §iiphe. Sosyal bir sure boyunca goz alli ki§i istenen iilkeye heoemoKrauarm arihsel tmda tutulabilecek. Polis men teslim edilecek. ihanetlel'.ini bilen devrimci bu ki§ilerin telefonlanm ~iiphelenilen ki§inin MiiiMllllM•MMilMlil~MM dinleyebilecek, elektronik ekonomik olanaklanna, marksistler i~in yeni bir durum postalanm kontrol edebimalvarhgma §arts1z olarak yok. Sosyal demokratlardan lecek, ki§ileri fi§leyecek el konulabilecek. (Miilki- HM•llli~ll•W~RlllllliliM ve bu bilgileri ozel bir yet hakk1 dondurulabile- hala demokrasi bekleyenler cek.) i~in ise umutsuz bir yenilik var. merkezde toplayacak. i§c;:i sm1fmm demokratik • · Ortak bir ter0rist haklarma kar§I kullamlabilecek bu yasal diizengrup ve ki§iler listesi haz1rlanacak ve bu liste lemelerin, bu sm1fm haklanm savundugunu soytiim Avrupa'da gec;:erli olacak. leyen sosyal demokratlar tarafmdan c;:1kar1lm1§ • Teror suc;:u ile ilgilenen savc1lann Avrupa olmas1 i§in komik yam. Sosyal demokratlann tac;:apmda koordinasyonu saglanacak, ortak karar rihsel ihanetlerini bilen devrimci marksistler ic;:in alabilecekler. yeni bir durum yok. Ancak sosyal demokratlar• Europol (Avrupa Birligi c;:apmda kurulmu§ dan ha!a demokrasi bekleyenler ic;:in umutsuz bir olan polis te§kilat1) ic;:inde terorle ilgilenen ozel yenilik var. bir komite kurulacak. e Sm1r polisleri arasmda i§birligi saglanaSonue cak, ortak kontrol mekanizmas1 geli§tirilecek. En geli§kin burjuva demokrasisi gerc;:ekte • Schengen anla§masmm maddeleri gec;:ici sahtedir. Buna kar§thk, c;:ok uzakta gibi goriilen olarak asluya almabilecek, serbest dola§Im haklu i§c;:i demokrasisine duyulan ozlem gerc;:ek umutiptal edilebilecek. tur. Lenin 'in y11lar once soyledigi, burjuva deABD ile Avrupa Birligi arasmda teror yamokrasisinin gerc;:ek niteligini anlatan §U sozler, salan konusunda uyum saglanacak ve birlikte Avrupa demokrasisi hayranlarmm kulaklarma karar almabilecek. kiipe olmah: i§te, demokratik haklarla, ki§ilerin bireysel "\:agda§ devletlerin temel yasalar1m aim, onozgiirliikleriyle yiiceltilen ve ornek alman Avrularm yonetimlerini aim, toplanma ya da basm ozpa demokrasisinin geldigi yer bu. giirliigiinii aim, 'yurtta§lann yasa kar§ismda e§itligi'ni aim, burjuva demokrasisinin her diiriist ve *** bilinc;:li i§c;:i tarafmdan iyi bilinen ikiytizliiliigiinii ABD'nin Avrupa Birligi ic;:indeki ajam gibi her ad1mda goreceksiniz. c;:ah§an ingiltere, teror yasalar1 konusunda en "'Diizenin bozulmas1 durumunda', ama ash1zh davranan iilkedir. ingiltere anti-teror yasa lmda somiiriilen sm1fm kendi kolelik durumunu ve kurallar1 geciktirmeden kabul etti ve yiiriirlii'bozmas1'durumunda ve hele kolece davrange koydu. Avrupa Birligi'nin ald1g1 kararlara damama gibi bir hevesi de varsa, bu sm1fm ha sert onlemler ekledi. Diinyanm en sert anti-teanayasasmda, burjuvazinin i§c;:ilerin iizerine asror yasasma sahip olmakla oviinen bir ingiltere ker siirmesine, siluyonetim ilanma v.b.izin veren var bugiin. Bunu biz soylemiyoruz. Sosyal dedolambac;:h yollar ya da klSltlamalar bulunmokrat Tony Blair soyliiyor. Bu gidi§le burjuva mayan, en demokrat1 da ic;:inde, hic;:bir devlet demokrasisinin be§igi, demokrasinin mezar1 hayoktur." line gelecek! Dt§i§leri Bakam David Blunkett,
l'!••llll•Nl•••MM
e
e
- 43 -
1$<;i Miicadelesi
-
Mart-Nisan # 2 .
--~
Enr·on'un--iflas1: 11
e§ dost kapitalizmi sermayenin vatan1nda 11
Deniz Ayka11at Enerji tekeli Enron 'un 2 Arahk'ta i;:okii§iiyle birlikte diinya tarihinin en biiyiik §irket iflas1 ya§anm1§ oldu. Enron iflas ettiginde toplam varhg1 49.8 milyar $, toplam bori;:lar1 ise 31.2 milyar $ diizeyindeydi. Hie; detaya inmeden, sadece bu rakamlara bakarak, §irketin akil almaz derecede bori;:lanm1§ oldugunu soyleyebiliriz. Diger bir deyi§le iktisadi mant1kla bir §irkete bu kadar yiiksek tutarda bore; verilmesini ai;:1klamak kesinlikle miimkiin degildir. Enron 'un iflas1 ile sadece tarihteki en biiyiik §irket iflas1 degildir. Enron'la birlikte Amerikan kapitalizminin eskiden Reaganomics §imdilerde ise "yeni ekonomi" olarak adlandmlan evresinin paradigmas1 da i;:okmii§ oldu. Reagan , Clinton ve iki Bush 'un ba§kanhklan doneminde -kar oranlannm dii§ii§iine kar§l onlem almak amac1ylasiirekli olarak derinle§tirilen deregiilasyon (kurals1zla§t1rma) politikalan kanm yeni tesisler kurarak, yeni enerji kaynaklanna ula§arak degil, as1! olarak enerji piyasasm1 maniptile ederek saglayan Enron' u yaratti. 1980' Jerde iki petrol boru hatt1 firmasmm birle§mesiyle (deregiilasyon tekelle§meyi h1zlandmr) ortaya 91kan Enron 1990'larda ba§ki:i§eye kuruldu . 1986 y1hnda cirosu 7.6 milyar $ olan §irket 2000 yilma gelindiginde toplam cirosu 101 milyar $ diizeyine ula§ml§tL 1990'h y1llann ba§mdan bu yana Enron gelecege yonelik enerji sozle§meleri ahp satan (yani "future" denilen piyasada ahm satim yapan) bir mali spekiilator olarak one 91k1yordu. Enron'un iflas1 hem Amerikan bas1n111da, hem de uluslararas1 basmda son derece geni§ bir bii;:imde ele ahnd1. i§in ba§mda ekonomi haberlerinin y1ld1z1 olan Enron' un iflas haberi, §irketin ba§ta ABD'de olmak iizere diinyanm biri;:ok ki:i§esine uzanan siyasi baglant1lanndan yiikselmeye ba§layan pis kokular nedeniyle i;:ok daha fazla ilgi i;:eker oldu. Ocak ay1 boyunca konu de§il-
diki;:e ya§anan §Ok da derinle§ti. Ne var ki ~ubat ayma geldigimizde, tam da ongordiigiimiiz §ekilde, i;:orap sokiigiiniin belli bir noktadan daha ileriye gitmedigini gordiik. Boylelikle t1pk1 Tiirkiye'de Susurluk'ta ortaya 91kan durum gibi, Enron'nun iflasmm ardmdan da burjuva basmmm ortaya dokiilen kirli 9ama§1rlann sadece bir boliimiiniin te§hir edilmesiyle yetinecegi ve soru§turmalann belli bir smm a§mamasmm saglanacag1 ortaya 91kt1. (Buna paralel olarak emperyalist iilkeleri "hukukun iisti.inliigiine dayah sayg111 kapitalizm", Tiirkiye gibi iilkeleri ise "e§ dost kapitalizmi" ya da "alaturka kapitalizm" olarak tammlayanlann nas1! derin bir yamlg1 ii;:inde olduklan da goriildii.)
- 44-
/~~; Miicadelesi
i~ :
Mart-Nisan # 2
Enron ve Bush yonetimi
Bugiinkii Bush yiinetimi biiyiik iilc;iide Enron yiinetim kurulunun uzant1s1 konumundad1r! Daha birkac; ay iincesine kadar Enron yiinetiminde olan Bush yiinetiminin kimi ileri gelenlerinin §irketin ic;inde bulundugu durumdan haberdar olmad1gma c;ocuklar bile inanmaz.
Enerji devi Enron 'un 9okii§ii hukuki ve iktisadi alanda sars1c1 sonu9lar doguruyor. Ve ortahga yay!lan pislik 9iiriime siirecinin siyasi boyutunun oldugunu ve Bush yonetiminin bu devasa skandalle dogrudan ili§kili oldugunu ort~ya koyuyor. Durumun vahametini oldugu gibi gozler oniine serebilmek i9in §U tespiti a91k9a ortaya koymak gerekir: Bugiinkii Bush yonetimi biiyiik ol9iide Enron yonetim kurulunun uzant1s1 konumundadrr! Daha birka9 ay oncesine kadar Enron yonetiminde olan Bush yonetiminin kimi ileri gelenlerinin §irketin ic;inde bulundugu durumdan .haberdar olmad1gma 9ocuklar bile inanmaz. Enron skandalinin ardmdan sorulmas1 gereken as1l soru §Udur: Diinya kapitalizminin bir numaras1 ABD'de, nas!l oluyor da ahlaki 9iiriime ve su9 olu§turan fiiller gelip ekonominin tam gobegine oturabiliyor? Unutmamak gerekir ki Enron ABD'nin sadece en biiyiik yedinci §irketi degildi; Enron'a aym zamanda "enerji pazannm lideri" goziiyle de bak1hyordu . Ancak bu sorunun tartl§Iimasm1 saglayabildigimiz ol9iide kapitalizmin geni§ kitleler tarafmdan sorgulanmas1m ba§arabiliriz. Yukanda da belirtildigi gibi Enron'un 9okii§ii tarihte ya§anm1§ en biiyiik §irket iflas1d1r. Ancak bu iflas aym zamanda Enron iist diizey yoneticileri, Enron'un mali denet9ileri ve Bush yonetimi kalan insanlar i9in bulutsuz gokte 9akan §im§ek
Arthur Andersen'den masallar ... Ttirkiye'ye neo-liberal politikalann iMF destegiyle dayattlg1 ve enerji sektortiniin ozelle§tirilmesinin ve kurals1zla§hnlmasmm saglad1g1 faydalara ornek gosterilen, ABD Ba§kam Bush 'un siyasi kariyerinin en gii9lti mali destek9ilerinden biri olan, dtinya enerji sektoriiniin en btiyiik §irketlerinden ENRON'un iflas1, emperyalist iilkelerin ekonomilerinde "mali denetim" sorununu bir kez daha on plana 91kardi. Son giinlerde saygm Amerikan dergilerinde yer alan degerlendirmeler, "mali denetimin" yetersizligi nedeniyle §irket bilanyolannm yeterince §effaf ve gtivenilir olmad1klar1 hususunu vurguluyor. Bu baglamda, Enron'un mali denetim firmas1 olan Arthur Andersen Firmas1, miiflis §irketin kay1tlanrn 9arp1tmak, gerc;ekleri raporlanna yans1tmamak ve hesap kay1tlanm yok etmek-
le suc;lamyor. Arthur Andersen hakkmda takibat ba§latilm1§ durumda. Arthur Andersen firmas1 iilkemizde de birc;ok kurulu§un mali denetimini yap1yor. Ancak en onemlisi, Amerika'da su9 iistiinde yakaland1g1 ifade edilen bu denetim firmas1 tilkemizde aym zamanda; e iMF' den gelecek para ile ozel bankalar sistemine 5 rnilyar kaynak aktanlmasma temel olacak kriterleri belirlemek iizere Bankalar Denetleme ve Diizenleme Kurulu (BDDK) adma ozel bankalara ikinci denetimin yap1lmasmm da, eTELEKOM'un iMF ongoriileri 9eryevesinde yeniden yap1landmlmas1 ve ozelle§tirilmesi siirecinin de, mali denetmenligini iistlenmi§ durumda. • Aynca Mevduat Sigorta Fonu'na ahnan 19 bankanm bazllarmm da mali denetimini bu firma yapm1§.
- 45 -
Mart-Nisan # 2
1$<;i Miicadelesi gibi hi9 beklenmedik bir anda patlak veren bir iflastir. Hisse senetleri Wall Street'te i§lem goren (bir de borsalar §irketleri §effaf olmaya zorlar derler) ve Arthur Anderson tarafmdan di.izenli olarak denetlenen §irketin ger9ek mali durumu son ana kadar gizlenmi§tir. Bu gizleme i§ine binlerce sayfahk belgenin imha eclilmesi operasyonu da dahildir. Ornegin iflas korumas1 istemeden bir hafta once Enron yetkilileri 1997 yilmdan bu yana §irketin toplam kazanc111111 586 milyon $ di.izeyine ula§tig1111 a9Ikladilar. Hatta §irketin rakiplerinden Dynegy iflastan birka9 hafta once Enron 'un bir boli.imi.ini.i (ne kadar1 oldugu bilinmiyor) 10 milyar $ vererek satm almak i9in giri§imde bulundu. (Bu teklif 9er9evesinde §irketi daha yakmdan inceleme olanagrna kavu§an uzmanlann verdikleri rapor sonucunda Dynegy teklifini geri 9ekmi§ti.)
i,~ilerin kay1plari Enron 'un iflas etmesiyle birlikte bu §irkette daha once 9ah§mI§ ve hali hazirda 9ah§makta olan binlerce i§9i bir gi.in i9inde i§ini, saghk sigortas1111 ve tasarrufunu yitiriverdi. Buna kar§1hk mali a91dan 9i.iri.iyen Enron'un i.ist di.izey yoneticileri §irketin iflas istemeden once ellerindeki bi.iti.in Enron hisse senetlerini satmI§ ve 9oktan ceplerine onlarca, hatta en tepedekiler yi.izlerce milyon dolar1 indirmi§lerdi. Enron iflas1111 istedigi gi.in 21.000 9ali§anmdan 5.000'nini toplu halde i§ten 91kard1. Geriye kalan 16.000 i§9i ise §irketin 9e§itli birimlerinin/bOli.imlerinin kapat1lmas1yla birlikte peyder pey i§ten 91kart1lacaklar. Enron 'da yapJ!an ilk parti i§9i k1y1m1 astl olarak gene! mi.idi.irli.ik 9ah§anlanm hedefliyordu ve uygulama son derece vah§i bir bi9imde ger9ekle§tirildi . 7.500 ki§inin 9ah§t1g1 Enron gene! mi.idi.irli.igi.inden 4.500 i§9inin i§ine son verildi. Ogle tatili s1rasmda Houston polisi binaya dolu§tU ve i§9ilere evlerine gitmelerini soylendi. Binay1 §a§kmhk i9inde terk eden i§9ilere kap1dan 91karken i§ten 91kartdd1klan teblig edildi. Tebligat yaptlamayanlann ev lerine telefon edilerek ertesi gi.in i§e gelmemeleri soylendi. Enron i§ten 91kard1g1 i§9ilerin saghk sigortalar1m da iptal etti. Bu tedavi g0rmekte olan i§9ilerin tedavilerinin kesilmesi ve hastalanacak olanlann kaderleriyle ba§ ba§a kalacaklan anlamma geliyor. Amerikan bas1111 kanser tedavisi
goren ve saghk sigortas1 so na erdigi i9in tedavisini si.irdi.iremeyen bir Enron i§9isine geni§ bir yer verdi ornegin. Enron'un 9oki.i§i.i ozel (bireysel) emekliligin i§9ilerin ba§Ina ne ti.irden 9oraplar orebilecegini gostermesi a9ISindan da ilgin9 bir ornek oldu. Enron i§9ileri milyonlarca Amerikan i§9isi gibi emeklilikleri i9in sigorta §irketlerinde kendi hesaplanna aktanlan hisse senetlerine gi.iveniyordu. ABD'de §irketler ozel emeklilik i9in i§9ilere verdikleri bu hisse senetleri ile hem nakit odeme yapmaktan kurtuluyorlar, hem de bu hisse senetlerini vergiden di.i§ebiliyorlar. Aynca i§9iler o §irkette 5 yd si.ireyle 9ah§madan ya da 50 ya§Im a§madan bu hisse senetlerini satam1yorlar. Ve art1k Enron i§9ilerinin hesaplarmdaki hisse senetleri §imdi be§ para etmiyor. Karl Marx bir finansal asalakl1gm geli§imi konusunda §Oyle demi§ti: "finansal asalakhk burjuva toplumunun zirvelerinde li.impen proletaryanm yeniden dogusundan ba§ka bir §ey degildir." Buna, Enron skandali baglammda Ernest Mandel'in Ho~ Cinayet ba§hkl1 kitabmm sonunda soylediklcrini eklemek gerekir: "Kapitalist toplum bir su9 toplumudur ayn1 zamanda."
- 46 -
l~gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Biiyiik krizin y1ldtiniimii Kemal Diker 2001 y1h Ttirkiye i9in unutulmas1 kolay olmayacak bir yil oldu. Buna paralel olarak 21 ~u bat da unutulmas1 olanaks1z bir yildi:intimti olarak tarihte yerini aldt. Ge9tigimiz ~ubat aymm l 9'undan itibaren gazeteler, televizyonlar btiytik (ve devam etmekte olan) krizin yildi:intimtine geni§ bir yer ay1rd1lar. Ve yildi:intimti, krizi MGK'da ya§anan kavganm yaratt1g1 yolundaki bayag1hk dolu a9tklamanm da yeniden ytiksek sesle dile getirilmesine vesile oldu. Ornegin ekonomi gazetesi Finansal Forum 19 ~ubatta man§etinde §U ba§hga yer verdi: "U9an Anayasa krizi 1 ya§mda". iffi Miicadelesi Kitap Dizisi'nin birinci kitabmda Sungur Savran bu si:izde kriz analizini aynnt1h bir bi9imde ele§tirip te§hir etmi§ti. Bu yaz1da tekrardan ka9marak bu tarll§maya ve onun uzant1s1 olan diger tartt§malara girmeyecegiz. Buradaki amac1m1z bir yil di:intimti yaz1smm ruhuna uygun bir bi9imde, btiytik krizin sonrasmda ya§anan en i:inemli birka9 geli§meyi s1ralamakla yetinecegiz: e ~ubat aymda iMF gtidtimlii 2000 y1h istikrar programmm (enflasyonu dti§tirme programtnm) 9i:ikmesinin ardmdan "ekonomiyi kurtarmak" tizere uluslararas1 finans kurulu§larmdan bonservisli bir temsilci bakan olarak ithal edildi. Ttirkiye aylarca Dervi§ 'le yat1p kalktt. e Dervi§ 'in si:izde Gti9lti Ekonomiye Ge9i§ Program1 (si:izde diyoruz 9tinkti bunun btitiinsel bir istikrar program1 olmad1gm1, bir enkaz kaldirma program1 olarak gi:iriilmesi gerektigini dti§tintiyoruz) May1s 200l'de uygulamaya konuldu. Ne var ki yaz sonuna dogru bu enkaz kaldirma programmm enflasyon ve kamu bor9 ytiktine ili§kin hedeflerinin ge9erliligini yitirdigi ortaya 91kt1. Yani enkaz kaldirma 9ah§malar1 diki§ tutmad1, yangm si:indtirtilemedi. Ttirkiye bu korkun9 ko§ullarda yeni bir stand-by'a yi:ineldi. e Son yanm ytizy1hn en derin ekonomik bunahnum y~ayan Ttirkiye'de, on binlerce i§yerinin kapanmas1 veya kti9tilmesiyle birlikte i§sizlik tarihi bir rekora ula§tt* . • Tasarruf Mevduat1 Sigorta Fonu'na devre1 en (Yani batan) bankalann ve diger kamu bankalannm gi:irev zararlannm (bunlann btiytik bi:i-
liimi.intin gorev zarar1 degildir ancak laf1 fazla uzatmamak i9in bu konuya bu yaz1da girmeyecegiz) katk1s1yla, kamu i9 borcu i.i9e katlandt. • May1s-Haziran-Temmuz aylan (yani "enkaz kald1rma" programmm uygulamaya konulu§Unun hemen ardmdan) "yap1sal uyarlama" ad1yIa bilinen emek9i halka taarruz yasalar1 9ok yogun olarak (3 ayda 25 yasa) ve elbette Meclis'in iradesine fiilen ambargo koyarak gtindemimize sokuldu. Hatta bir DYP milletvekili Meclis'te bu konuda verilen "geleneksel" bir kavga s1rasmda hayatm1 kaybetti. • Tanma ili§kin 9ok i:inemli bir "yap1sal uyum" (siz bunu tasfiye olarak okuyun) stireci 9ah§maya devam etti ve mevcut destekleme ara9 ve kurumlan devreden 91kanld1 ve dogrudan gelir destegi (DGD) sistemine ge9i§ ba§latildt. Bu emek9i ki:iyliiltigtin kelimenin tam anlam1yla ezilmesi demekti ku§kusuz.
"Krizi arkada b1rakt1k!" ~ubat aymm ortalarmda Kemal Dervi§ ekonomi muhabirlerine bu mesaj1 verdi. Mesaj gerekli etkiyi yaratt1 dogrusu. Televizyonlar bag1rd1lar, gazeteler sekiz stituna man§et verdiler ha-
* Ti.irkiye'de resmi i§sizlik verileri ve bunlann i.izerinden hesaplanan oranlar ger9eklerden 9ok uzakta kahyor. Uluslararas1 <;ah§ma Orgi.iti.i (ILO) i§sizleri "Referans donemi i9inde istihdam halinde olmayan ki§ilerden i§ aramak i9in son i.i9 ay i9inde i§ arama kanallarmdan en az birini kullanmI§ ve 15 gi.in i9inde i§ba§I yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukan ya§taki ti.im ki§iler" olarak tammhyor. Bu i§sizlik tamm1 ku§kusuz Ti.irkiye gibi "kay1t d1§1" bir i.ilkede i§sizlerin say1s1m tam olarak gostermiyor. Referans doneminde 9ok k1sa si.ire 9ah§IDI§ olanlar "eksik istihdam" tammma girdigi i9in bu say1ya kat1lm1yor. Buna ek olarak i§siz kald1g1 halde i§ arama kanallanna ba§vurmayan ki§iler de bu tammda i§siz olarak gori.inmi.iyor. Dolay1s1yla ger9ek i§siz say1s1 resmi rakamlarda belirtilenden aslmda 9ok daha fazla. Bu durumda i§sizlikle ilgili say1lar ve oranlar anlamh olmasa da, tamm degi§medigi si.irece kar§1la§tlfma yapmak ve en azmdan i§sizligin seyri konusunda anlamh bir fikir edinmek mi.imki.in. DiE'nin k1sa bir si.ire once a91klad1g1 2001 Y1h IV. Donem Hanehalk1 i§gi.ici.i Anketi sonu9lan Ti.irkiye'de i§siz say1s1 2001 sonunda 2 milyon 335 bin ki§iy , ni i~ izli orammn Uzde I0.6'ya yi.ikse d1gm1 gosteriyor. 200 I ytlmda bu oran yi.izde 6.3'ti.i. Yani i§sizlik oram 2001 'de yi.izde 71 oramnda artI§IDI§!
- 47 -
1$<;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
$ubat aymm ortalarmda Kemal Dervi1 ekonomi muhabirlerine "Krizi arkada b1rakt1k!" m~saj1m verdi. Peki ama Kemal Dervi§ neye dayanarak yaptl bu saptamay1? Elbette para ve doviz piyasalarma istikrarm geri gelmesine bakarak yapt1. Peki ya diger alanlar, diger ekonomik gostergeler? Kapasite kullamm oranlar1, i.iretim, ti.iketim, yat1r1m, istihdam, d1' ticaret, milli gelir ve digerleri hep ikincil gostergeler mi? Bir monetarist i'lin ku§kusuz oyle. beri: krizi atlatt1k! Peki ama Kemal Dervi§ neye dayanarak yapt1 bu saptamay1? Elbette para ve dbviz piyasalanna istikrarm geri gelmesine bakarak yapt1. Peki ya diger alanlar, diger ekonomik gbstergeler? Kapasite kullamm oranlan, iiretim, tiiketim, yatmm, istihdam, di§ ticaret, milli gelir ve digerleri hep ikincil gostergeler mi? Bir monetarist ic;:in ku§kusuz oyle. Marksistler ise tahlillerini yaparken kendilerini para ve doviz piyasalarma hapsetmezler. Dersini iyi c;:ah§an bir Marksist ogrenci krizin yaratt1g1 tahribatm derinligini kavrayabilmek ic;:in oncelikle sanayi iiretiminin seyrine bakmahd1r. Dev let istatistik Enstitiisii 'niin verilerine gore, 2001 yilmda, toplam sanayi iiretimi 2000 y1lma gore yiizde 8,9 azald1. Aym donemde imalat sanayi sektorii iiretimi ise yiizde 9,9 azald1. Moda soyleyi§le "reel sektbr" boyle bir c;:okiintiiyii IL Diinya Sava§1 'ndan bu yana ya§amamJ§tl. 1997 y1h top. .. (Katrilyon TL) 1am 1ma1at sanayu Biit~e sektorii iiretim dehedefi geri 100 olarak 2001 ahnd1gmda: Biitc;:e geliri 49.3 • 1999 y1hnda Vergi geliri 37.7 94,0 puana dii§tii, Biitc;:e gideri 79.0 • 2000 y1hnda Biitc;:e ac;:1g1 29.9 99,4 puana c;:1kt1, Faiz d1§1 fazla 11.3 • 2001 y1hnda ise 89,6 puana idi. Bu tam anlam1yla c;:okiintiidiir. Para ve doviz piyasalannm iMF'in pompalad1g1 onden yiiklemeli kredi sayesinde son derece kmlgan bir istikrara kavu§tugu dogrudur. Arna birkac;: ad1m sonrasmda Tiirkiye kapitalizmini ne tiir felaketlerin bekledigini gormek isteyenlerin yukar1daki verileri ciddiye almas1 gerekir.
---
Elbette 2002 y1lmm heniiz c;:ok ba§lannda oldugumuz ic;:in enkazm kaldmlamad1g1m ve krizin devam etmekte oldugunu gosterecek olan verilerin bir c;:oguna bu yaz1 kaleme ahnuken ula§mam1z miimkiin olmad1. Bu konuda en anlamh ipucunu veren ve en erken yaymlanan kapasite kullamm oranlan 2001 'e damgasm1 vuran krizin bu yil da s1hhat ve afiyette oldugunu gosteriyor: Ocak ay1 itibariyle ozel sektorde imalat sanayi kapasite kullamm oram yiizde 68,2! Tiirkiye'nin._S ubat aymda bir y1l oncesine gbre gerileme gosteren ihracatm1 da i§in ic;:ine katt1gm1zda tablo biraz daha netle§iyor. Bor~ ~ukurundan ~1k1labilecek mi? Ocak ay1 biterken Maliye Bakam 2001 y1h biitc;:esinin gelir ve gider kalemleri ile ac;:1k rakam1m ac;:1klad1. Yukandaki tablo bu ac;:1klamanm
Biit~e
Biit~e
ger~ekle§mesi
ger~ekle§mesi
2001/2000
2001
2000
51.8 39.7 80.3 28.8 12.4
33.4 26.5 46.7 13.2 7.1
artl§• yuzde 50 yiizde 50 yuzde 72 yiizde 115 yiizde 74
~
bir ozetini sunuyor. Ve bu ozet bize oniimiizdeki birkac;: yil boyunca i§c;:i sm1fm1 ve diger emekc;:i kesimleri nelerin bekledigine dair c;:ok onemli ipuc;:lan veriyor. Biraz daha yakrndan bakahm . 2001 y1hnda vergi gelirleri yiizde 50.0 oranmda artarken, giderler yiizde 72. l oranrnda art-
- 48 -
1$~i Miicadelesi
Mart·Nisan # 2
rm§. Demek ki, (1) Gider art1§1 gelir art1§1mn ve enflasyonun Uzerinde, (2) Gelir art1§1 ise fiyat artt§lannm gerisinde seyretmi§. 2001 y1hnda faiz di§! fazla yiizde 74 oranmda artm1§. Yani ic;: bore;: odeme!eri hesaba katilmad1gmda bi.itc;:e fazla veriyor ve bu fazla enflasyonun da Ustiinde seyrediyor. Arna gelin goriin ki faiz d1§I fazladaki artI§ biiyiiyen biitc;:e ac;:1gm1 yamamaya yetmiyor; gider kalemindeki arl!§ gelirleri ac;:1k farkla geride b1rak1yor. Burjuva iktisatc;:ilan, neo-liberaller bu tabloya bak1p §Oyle diyorlar: "demek ki daha yeterince ki.ic;:i.ilmedik." Krizi neo-liberal temellerde c;:ozmek isteyen Dervi§'in (iMF'in) programmm amacr §U: (1) Once di§ kredi destegi ile mevcut ic;: bore;: stokunun c;:evrilmesi, boylece iflasm onlenmesi-
ne c;:ah§ilacak, (2) Diger yandan da iMF'nin mant1g111a gore krizin temel nedeni olan gider-gelir ac;:1g1 kapat1lacak. Gider gelir ac;:1g111111 kapatilmas1 dernek, biitc;:enin denkle~tirilmesi demektir. Biitc;:e, harcama kalernleri kt Ilarak ve/veya gelir (vergi) kalemleri artmlarak denkle§ir. Bu dogrultuda vergi cephesinde tam bir c;:Ilgmhk ya§amyor: KDV, OTV, Emlak, Trafik ... Bu vergiler as1l olarak emekc;:ilerin SJrtma yiikleniyor harcamalar alan111da sosyal harcarnalann son kmntJ!an da tasfiye ediliyor: Egitirn , saghk, tanrnm tahribat1, ozelle§tirme yagmas1, yatmmlarm tamamen unutulmas1, kamu ernekc;:ilerinin reel gelirlerinin h1zla eritilmesi ve sistematik i§ten c;:1karmalar... Arna yetmiyor. Bunlann hie;: biri biitc;:e ac;:1g111111 biiyi.imesine engel olam1yor. Ekonominin damarlarmdaki biitiin kan faiz d1§1 fazla ad1 alt111da c;:ekilip bore;:
e 2001
Enkaz1 kald1ramad1lar!
yI1111da ekonominin yiizde 5,5 kiic;:ii-
lecegini, Dervi§'in iMF patentli enkaz kaldJrma prog• Ytl sonu enflasyonunun ise yiizde 67 ,O'ye rammm nasil bir tiirli.i diki§ tutmad1g1m gostert1rrnanacagm1, mek ic;:in hiikiimetin birbiri ardma yapt1g1 revizac;:1klad1. .. yonlara bakmak yeterli olacakt1r. (2001 Program I): Hiiki.imet, 2000 y1lmda (2001 Program IV): Yd sonuna dogru hiikiiuygulamaya koydugu 3 Y 1lhk istikrar Prograrnet, 2002 y1h Konsolide Biitc;:esini TBMM'ne m1 'm ac;:1klad1. Buna gore; sunarken; GSMH'nm 2001 y1lmda reel olarak yiizde • 2001 yJ!mda ekonomide kiic;:iilmenin , 4,5 oranmda artmas1111, yani ekonominin yiizde GSMH'da azalmanm yiizde 8,5'a ula§acag1111 , 4,5 oranmda biiyiimesini, e 2001 y1h "Ki§i Ba§ma Milli Gelirin" , e Yil sonunda enflasyonun ise yi.izde 10,0'a (2000 ytlmdaki 3.060 dolarhk diizeyinden) 2 bin inmesini, 261 dolara dii§ecegini, ongormekte idi ... Y1l sonu enflasyon oranmm ise, yiizde (2001 Program II): Bu yil ba§mda hi.ikiimet, 80,0' a yiikse!ecegini, 2001 Biitc;:esi ile; kabul etti ... 2001 y1lmda ckonominin biiyiime yerine Yukanda soylenenleri tablo yard1m1yla ozetyiizde 3,0 oramnda kiic;:iilecegini, e Y1! sonda enflasyonun yiizde 57 ,6'ya c;:1k- lersek: mas1m Bi rim 1999 2000 2001 2001 2001 2001 ongordii ... GSMH Ger~ek. Ger~ek. Prog. I Prog. II Prog. III Prog IV
e
e
e
(2001 Program III): Ardm-
dan 11iikiimet, i§lerin iyi gitmedigini gorerek, heniiz y1lm yans1 a§1lrn1§ken;
Ki§i Ba§ma
Mia. Dofar
185,7
199,8
214,9
149 2.261
Milli Gelir
Dofar
2.880
3.060
3.242
BUYUME
%
- 6, I
6,0
4,5
3,0
- 5,5
-8.5
TEFE,Yilhk
%-
6 ,
"31,7
10,0
57,6
67,0
1~0.0
Ort. Dov. Kuru
Bin TL. 417,6
622,8
714,0
Enflasyon
1.158 ,1 ~
- 49 -
1.232,6 -=------>
1$gi Miicadelesi
.
i:idemeleri ic;:in kullarnhyor. Arna bon;: yumag1 <;ig gibi bi.iyi.idi.igi.inden bi.itc;:e harcamalan h1zla art1yor ve gelirlerin giderleri yakalamasi mi.imki.in olmuyor. Bu arada geriye kalan bir avuc;: kan vi.icudu beslemiyor, Ti.irkiye ekonomisinin ve sosyal yapmm bi.iti.in organlan kan yetersizliginden dolayi i:ili.iyor, c;:i.iri.iyor. Neo-liberallere gore Ti.irkiye ekonomisi 2002 ydmda da ki.ic;:i.ilmeyi ciddi bic;:imde si.irdi.irmek zorunda. "Hem vergi gelirlerini artmc1, hem de kamu harcamalanrn kismaya di:ini.ik tedbirler ahnmah" diyorlar. "Aksi halde kriz gene kapiy1 c;:alacak" diye bizi tehdit ediyorlar. i§c;:iler bu tuzaga di.i§memek ic;:in ise §U soruyu sormah: Bi.itc;:e giderleri bore;: faizi i:idemeleri
ve gerc;:ek kamu harcamalannm toplammdan olu§uyor. Peki neden bore;: i:idemek adma gerc;:ek kamu harcamalanrn kis1yoruz? Neden diger gider kalemi olan bore;: faizlerini ki.ic;:i.iltme yo luna gitmiyoruz? Dervi§'in (iMF'nin) program1 bir bore;: i:ideme programidir. Emperyalistlere ve yerli kapitalistlere zarar gelmesin (yani borc;:lar yi.izdiiri.ilsi.in) diye tasarlanmI§ bir programdu. Tiirkiye'nin agma di.i§tiigi.i ic;: ve di§ borcu i:idemek isteyen emekc;:i halka kemer s1ktmr. Tefecilere harac;: vermek hic;:bir §ekilde ahlaki bir yiikiimli.i li.ik degildir. Geni§ kitlelerin <;ikanna bir ekonomik program ancak ve ancak ic;: ve di§ borc;:lann reddedilmesi yoluyla olu§turulabilir.
Ki.ireselle§menin amac1 di.inyanm i§<;ilerini, emekc;ilerini, i.iretici ki:iyli.ilerini yoksulla§tmnaktir. Elbette, bu sm1flann daha <;ok ezilmi§ kesimleri, ezilen uluslardan i§<;iler, kadmlar, gen<;ler, i§sizler, emekliligini ya§ayan ya§hlar bu yoksulla§madan daha fazla nasiplerini alacaklard1r. K1sacas1, "ki.ireselle§me" tekelci emperyalist sermayenin <;1karlar1 ugruna, di.inya ni.ifusunun <;ok bi.iyi.ik bir boli.imi.inii yoksulluga, i§sizlige ve gelecek konusunda gi.ivencesizlige mahkum eden, insan yap1s1 bir politikad1r. Kiireselle§me uluslararas1 burjuvazinin (mi.ittefikleriyle birlikte) uluslararas1 i§<;i sm1fma ve bi.iyi.ik emek<;i kitlelerine kar§1 a<;tlg1 bir sava§tir.
i§fi Miicadelesi Gu ncelTart1§ma Dizisi 1 • iitopya Kitabevi Yaymlar1 - 50 -
/~f!i Miicadelesi
Mart·Nisan # 2
8 Mart'a doijru . • •
Ge~tigimiz yila oranla bu y1lki 8 Mart etkinliklerinin farkh kadm ~evrelerinin birlikteligi aiy1smdan iyok daha olumlu bir on hazirhk siirecinden geiytigini soyleyebiliriz. Hatirlayacaks1mz, geiyen yil bag1ms1z kadm gruplannm diizenlemek istedigi kapah mekan etkinlikleri ile karma orgiitlerden kadmlann organizasyonunda ag1rhkta oldugu miting aym giin ve saate denk gelmi§; denk getirilmi§ti. Bir biiyimde birbirinin alternatifi §eklinde orgiitlenen etkinlikler kadmlar arasmdaki boltinmii§ltigii yans1t1yordu. Sonuiyta belediyenin kapah mekan etkinligine izin vermemesi sonucu 8 Mart giinii sadece miting yapilabilmi§ti. Kadm iyevrelerinin, kadmlan miting ya da kapah mekan etkinligi arasmda bir tercih yapmaya zorlayan bu yakla§1mmm yerini bu yII kar§tliklI olarak bir diger etkinligi gozetme tavnna b1rakmas1 gibi olumlu bir ~aba soz konusu. Yakla§tk 2 ay oncesindcn ba§layan hazlfhk iyah§malan sonucu istanbul' da kitlesel bir kat1!tm1 hedefleycn iki farkh etkinlik yap!lmas1 planlandi. 8 Mart giinii yapilaca mitingm orgtit ey1cileri arasmda geiyen y1la benzer §ekilde ag1rl1klt olarak KESK, Sosyalist Eylem'den Kadmlar,
HADEP Kadm Kollan , Halkevlerinden Kadmlar, Emekiyi Kadmlar Birligi, Ozgi.ir Kadmm Sesi, Ozgiir Kadmm Dergisi, Ban§ Analan, iHD kadm masas1 gibi karma orgUtlcrden kadmlar bulunuyor. Bag1ms1z kadm gruplanndan ise Feminist Kadm <;evresi , Universiteli Feminist Grup , Dicle Kadm Kiiltiir Merkezi ve Universiteli Geniy Kadmlar mitingin orgiitleyicileri arasmda. ikinci etki!)lik ise 9 Mart Cumartesi giinii Bilgi Dnversitesi'nin saglad1g1 salonda yapilmas1 planlanan "Kadm ~enligi". Soyle§ilerin yapilacag1, her kadm grubunun kendini tamtabilecegi stand ve panolann bulunacag1, miizik dinletilerinin , tiyatro ve dans gosterilerinin yap1lacag1 kapah mekan etkinligi de oldukiya ilgi iyekecek gibi goriiniiyor. Kadm ~enligi 'ni bag1ms1z kadm gruplan diizenliyor: Mor <;at1 Kadm S1gmag1 Vakf1, Kadm Aday Ian Destekleme Dernegi (KADER), Jiyan Kadm Ki.iltiir Evi, Kadmlarla DayanI§ma Vakf1 (KADAV), Pazartesi Dergisi , Kad1n111 insan Haklan Projesi (KHiP) ve Dicle Kadm KLiltiir Merkezi. M1t111g adm ~ligtnin aym gtine d~k gelirilmemesine gosterilen ozen sayesinde bu yd kadmlar bir tercih yapmak zorunda kalmadan
- 51 -
l§fi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
birlikte hareket cdebilecckler. Kadm sorununa birbirinden farkh bakt§ a9tlany la yakla§an kad111lann her§eye ragmen ey lemdc birligini savunurken ozellikle birka9 noktada odak lanan fikir ayn l1klann1 gormezden gelemeyiz. Bu ayn hklan gormezden gelme ya da bir §Ckilde oldubittiye getirerek birlik ko§ullann1 olu§turmaya 9alt§ma tavnnm bizi gotiirecegi yer tam bir pan;alanmt§hk olacakt1r ki birka9 ytldtr da bu durumun ilk belirtileri gozlenmektedir. Bag1ms1z kad111 gruplan ile karma orgiitlerden kad111lann birlikte diizen lemeye 9ah§llklan etkin liklerde tartt §tlan konulardan biri "erkek kat1hm1". Tek bir erkegin dahi kad111lann diizenledigi etkinliklere ozellikle de mitinge kat1Jmamas1 gcrektigi dii§iincesinde 1srarc1 olan bag1ms1z kad1n gruplannm bu konuda tamamen hakh oldugunu soyleyebiliriz. Erkek egemen bir sistemin varltg1 ortaya ko nduktan ve bu sistem i9erisinde kadm lann ezildigi ni ve/veya somiiri.ildiigiini.i saptad 1ktan sonra bu sisteme kar§J kad111la-
Erkek egemenliginin gerek politiklarm olu§turulmasmda gerekse politika yapma tarzmda etkili oldugu; bir ba§ka deyi~le kadmlarm e§itsizliginin, ezilmi§liginin devam ettigi ve yeniden iiretildigi alanlar olan karma iirgiitlerin; kadm hareketinin iinderligini yapmas1 dii§iiniilemez. Siiz konusu karma iirgiitler kadmlar i~in bir miittefik olmakla birlikte aym zamanda da bir miicadele alam olma konumunu tam bir e§itlik saglamncaya kadar koruyacaklard1r. Bu anlamda sosyalizme ge~i§ ko§ullarmda dahi bu miicadelenin devam edecegi siiylenebilir.
r111 miicadelesinin erkeklerle birlikte verilmesi gerektigini dii§iinmek; devrimci degil fazlas1yla aydmlanmac1 bir tavJr olur. Erkeklerin de bir par9as1 oldugu erkek egemenligine kar§t miicadele sadece kadmlarla verilebilir ve erkek egemen diizeni y1kacak olan da kadmlar olacakt1r. Bag1ms1z kadm gruplannm bu konuyu olmazsa olmaz §eklinde giindeme getirmesi dogru bir tavJr olmakla birlikte son 20-25 ylldtr feminizm ile tarn§an karma Cirgiitlerden kadmlar kar§ts111da daha ikna edici olabilme gayretini b1kmadan usanmadan gosterebilmek zaman i9erisinde meyvalanrn verecek bir 9abad1r. Erkeklerin katt!mamas1 gerektigi konusunda bugiin baz1 partilerin ve kitle orgiitliiliiklerinin ikna olmu§ olmas1 9ok onemli bir ad1md1r. Bazi karma Cirgiitlerden kadmlara kar§t y1llann deneyimi sonucu ta§man derin gi.ivensizlige ragmen bag1ms1z kadm gruplannm alanlardan 9ekilmeme~i al111acak en dogru tavlf olacakt1r. Ytlda bir giin olsun erkeklerin elinden almaya 9alt§t1g1m1z alanlan bu kadar kolay terkedersek bizlerin yerini onlarm dolduruyor olmasmdan da §ikayet9i olamay1z. Bag1ms1z kadm gruplan , bireyler ve karm a orgiitlerden kadmlar aras111da ya§anan bir diger sorun ise "temsiliyet sorunu". Diizenlenen ortak eylemler oncesi haz1rhklann aksamadan yiiriitiilebilmesi i9in olu§turulan dar komiteler i9in ge9erli olan bu tarh§ma, komite i9erisi ndeki temsiliyet sorunu iizerine odaklarnyor. Hi9bir Cirgiitliiliige mensup olmayan kadmlann bag1ms1z kadm gruplanndan ve karma orgiitlerden gelen diger kadmlarla e§it soz hakkma sahip olmas1 asl111da kendi i9inde onemli bir qitsizligi ban ndlfmaktad1r. Bilin9 yiikseltme grup lannda tiim kad111lann e§it soz hakk111a sahip olmas1 gayet dogaldlf. Ancak pratik faaliyet yiiriitmek iizere organize edilen bu tiir komitelerde ayrn i§leyi§in ger9ekle§mesi beklenemez. Bu nedenle Cirgiitlii bir grup kad111m iradesini yans1tmaya 9ah§an kadmlar ile bag1ms1z bireylerin e§it temsiliyete sahip o lmas1; toplantilara temsilci gonderen kadmlar a91smdan onemli bir haks1zhkt1r. brgiitlii olmanm da onemini anlatabi lmek a91s111dan bag1ms1z birey lerin organizasyon komitelerinde temsil-
- 52 -
Mart-Nisan # 2
1$gi Miicadelesi
Bag1ms1z kadm iirgiitlerinin karma iirgiitlerdeki kadmlarm taleplerini giirmezden gelerek, kadm hareketini orta s1mf kadmlarmm talepleriyle s1mrlamas1 ve diizene muhalif niteligini yitirerek gittik~e reformcu bir ~izgiye siiriiklenmesi tehlikesi mevcuttur. Bunun iiniine ge~ebilecek en iinemli etkenin kadm hareketinin karma iirgiitlerden kadmlarla kurdugu ili$ki oldugu da unutulmamahdsr. cilerin statiisiinde degerlendirilmemeleri daha dogrudur. Fakat bu durum soz konusu arkada§larm gorii§lerinin dikkate al111mayacag1 anlamma gelmez. Meselenin diigiimlendigi nokta bag1ms1z kadm gruplanyla karma orgiitlerden gelen kadmlarm temsiliyetidir. Bu sorun oziinde feminist hareketi nasil kavrad1g1m1zla dogrudan ili§kilidir. Tiim karma yapilardan orgiitsel olarak bag1ms1z olmas1 gereken bir kadm hareketinden bahsederken bu hareketin karma orgiitlerden kadmlarla kuracag1 ili§kinin bic;imini de tammlamak gerekir. Erkek egemenliginin gerek politiklann olu§turulmasmda gerekse politika yapma tarzmda etkili oldugu; bir ba§ka deyi§le kadmlann e§itsizliginin, ezilmi§liginin devam ettigi ve yeniden iiretildigi alanlar olan karma orgiitlerin; kadm hareketinin onderligini yapmas1 dii§i.iniilemez. Soz konusu karma orgiitler kadmlar ic;in bir miittefik olmakla birlikte aym zamanda da bir miicadele alam olma konumunu tam bir e§itlik saglamncaya kadar koruyacaklardlf. Bu anlamda sosyalizme gec;i§ ko§ullarmda dahi bu miicadelenin devam edecegi soylenebilir. Karma orgiitlerdeki kadmlar da dahil olmak iizere tiim kadmlar iizerinde Cirgi.itsel ve politik olarak etki b1rakabilecek bir hareketin; bu tip karma orgiitlerden dogmayacag1 di.i§iiricesiyle kadm hareketinin gerc;ek oznelerini bag1ms1z feminist orgiitler olarak gormek gerekir. Bu noktadan hareketle kadm eylemliliklerinde bag1ms1z.. kadm gruplannm, sayilan az da olsa on planda yer almalan, etkinligin belirleyicileri olabilmeleri onemlidir. Dolay1s1yla karma orgiitlerden kadmlann temsi1cilerine oranla bag11ns1z kadm gruplannm temsilcilerinin daha etkili olabilme-
sini saglayacak LEARN Til bir temsiliyet M~KE sistemi geli§ti~~ -",, rilmelidir. bte yandan miicadele tarihimizden almam1z gereken dersler oldugunu da unutmamahy1z . Bag1ms1z kadm orgiitlerinin karma Cirgiitlerdeki kadmlann taleplcrini garmezden gelerek, kadm hareketini orta s1111f kadmlannm talepleriyle s1111rlamas1 ve di.izene muhalif niteligini yitirerek gittikc;e rcformcu bir c;izgiye siiriiklenmesi tehlikesi mevcuttur. Bunun oniine gec;ebilecek en onemli etkenin kadm hareketinin karma Cirgiitlerden kadrnlarla kurdugu ili§ki oldugu da unutulmamahd1r. Bag1ms1z kadm gruplanmn sendika, demokratik kitle orgiitleri, meslek odalan ve sol-sosyalist partiler ba§ta olmak iizere karma orgiitlerin kadmlanm da harekete katarak giic;lenmesi ve kadm hareketinin toplumsal muhalefet ile birle§ebilmesi ic;in bu kadmlann taleplerini de kapsamas1 gerekir. Tersinden, bag1ms1z kadm gruplannm da yukanda sayd1g1m1z karma yapilar ic;erisinde feminist bir riizgar estirebilmesi c;ok onemlidir. Kar§1hkh olarak tarif edilen bu ili§kide kadm hareketinin onderligi bag1ms1z kadm gruplannda olmahdir. Kadmlar ve i§<;:iler olarak bizi c;ok zor giinlerin bekledigi bir doneme girmi§ bulunuyoruz. Toplumsal muhalefetin ideolojik saldm ve artan baskdar yoluyla etkisizle§tirildigi, par9aland1 g1 bu donemden gec;cbilmemizin tek ko§ulu reformculuga si.iri.iklenmeden sis tem i kar~1s111a alan bir hat i.izerindeki tiim kadmlarm eylem birligidir. \
Ya~asm
- 53 -
kadmlarm birligi ve miicadelesi!
/~gi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Kad1n Hareketin= e ne o-l·du? Barbara Epstein* 1960'lann sonundan 1980'1ere uzanan y1llar ic;:erisinde Amerika Birle§ik Devletleri' nde son derece canh bir kadm hareketinin varhgmdan sbz edilebilir. Kiilttirel alanda etkili ve politik bak1mdan giic;:lii olan bu hareketin liberal saflannda kadmlann dogurganhklar1yla ilgili bir tak1m haklar, E§it Haklar Degi§ikligi (Equal Rights Amendment) ve diger reformlar ic;:in bir dizi kampanya ve brgiitlenme vard1. Hareketin radikal kanadmda ise kadm bzgiirliigii ve bilinc;: yiikseltme gruplann111 yams1ra kiiltiirel ve Laban projeleri de mevcuttu . Kadm hareketi c;:e§itli mesleklerde, sendikalarda, dev let biirokrasilerinde ve diger kurulu§larda brgiitlenen say1s1z proje ve c;:ah§ma grubundan meydana gelmi§ti. Bu hare-
Kadm hareketinin ljarp1c1 ba§ar1sma ve kadm-erkek e§itliginin Amerikan toplumunun pek ljOk kesiminde bir ama.; olarak kabul edilmesine ragmen, toplumsal cinsiyet alanmda e§itlik heniiz tam anlam1yla saglanm1§ degil. Pek c;ok kadm ev d1§mda 1jah§t1g1 halde kadmlarm dii§iik iicretli i§lerde yogunla§malar1, ortalama olarak erkeklere oranla c;ok daha az kazamyor olmalar1 ve onlardan daha yoksul kalmalar1 devam ediyor. Kadma yonelik §iddet hala c;ok yaygm.
ket, pek c;:ok kadmm ya§ammda ve Amerika'nm giinliik hayatmda bnemli degi§ikliklere yol ac;:t1 ( ... ) Kadm hareketinin c;:arp1c1 ba§ar1sma ve kadm-erkek e§itliginin Amerikan toplumunun pek c;:ok kesiminde bir amac;: olarak kabul edilmesine ragmen, toplumsal cinsiyet alanmda e§itlik heniiz tam anlam1yla saglanmI§ degil. Pek c;:ok kadm ev d1§mda c;:ah§t!g1 halde kadmlann dii§iik iicretli i§lerde yogunla§malar1, ortalama olarak erkeklere oranla c;:ok daha az kazamyor olmalan vc onlardan daha yoksul kalmalan devam ediyor. Kadma ybnelik §iddet hala c;:ok yaygm. Kadmlarm biiyiik c;:ogunlugunun ev d1§mda c;:ah§iyor olmalanna ragmen c;:ocuk bak1m1 konusunda, en biiyiik sorumluluk hala kadmm payma dii§iiyor ve hic;:bir yerde bir ailevi sorumluluktan ziyade bir toplumsal sorumluluk olarak gbriilmiiyor ( ... ) En kbtiisii ise art1k kitleselle§mi§ bir kadm hareketinin olmay1§1d!f. bzel kurumlarda ve kamusal alanda kadm e§itligi ic;:in miicadele veren, ic;:erisinde Ulusal Kadm Orgiitii (National Organization for Women) gibi kadm brgiitliiliiklerinin de bulundugu, c;:evre, saghk, sosyal adalet ve diger alanlarda kadm sorununun varhgma i§aret eden pek c;:ok brgiitliiliikten bahsedilebilir. Fakat gec;:mi§te geni~ bir kat1hmc1 kitlesine sahip olan kadm brgiitliiliikleri giiniimiizde biirokratik bir yap1 ic;:erisinde iicretli memurlar tarafmdan yiiriitiilen brgiitliiliikler halini ald1. Bir zamanlarm kt§ktrt1c1 ve bzgiir feminist teorisi kadmlarm ya§amlanmn ko§ullar1yla bagm1 yitirerek yorgun, bezgin ve kendini begenmi§ bir teori halini ald1. Bu durum bizleri iki soru ile kar§J kar§1ya b1raktyor: <;ok degil, k1sa zaman bncesine kadar sosyal ve
* Barbara Epstein Kaliforniya'daki Santa Cruz Universitesi'nde "Bilincin Tarihi" alamnda bgretim iiyesidir. Bu yaz1 Amerika'da yaymlanan Monthly Review dergisinin May1s 2001 tarihli 53. cildinin 1. say1smda c;:Lkm1§t1r. ---- 54 -
l~t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
delenin zay1flad1g1 donemlerde, eleยงtirilerin susturulmas1 ve kimsenin bir ยงeylerin ters gittigini fark etmeyecegi umuduyla mezarltkta 1shk c;:altnmas1 baztlanna c;:ekici gelir. Fakat itiraf edilmeyen ya da tartIยงilmayan sorunlar kendiliginden uc;:up gitmezler; hatta durumun gittikc;:e daha kotii bir ha! almas1 muhtemeldir. Miicadelenin ncBu sessizligin sebebi ne? den zay1flad1gm1 anlamaya c;:altยงmak onu gec;:Kadm hareketinin zay1flamas1, feminizm e miยงte oldugu tarzda yeniden giii;:lendirmeyebilir, sag kanattan gelen saldmlarla ve feminizmin d1ama yeni yol ve yontemlerin bulunmasma yarยงtnda kalan diger ilerici hareketlerin de zay1flad1mc1 olabilir. mas1yla aym doneme denk gelmiยงtir. Birkac;: on Giiniimiizdeki kadm hareketinin zay1fligm1 ytl oncesine gore giiniimiizde, medeni haklar incelemekteki isteksizligin bir nedeni de ikinci miicadelesi ve Siyah iktidar hareketi dikkat i;:ekidalga feminizmin, yani giiniimiiz feminizminin ci oli;:iide zay1flam1ยง ve parc;:alanm1ยง durumdadir. birinci dalga feminizmin <;evre hareketi ile gay ve ยท yazg1sm1 paylaยงarak ortalezbi yen haklar1 m iicadelesi ~'-'!l'-l!lt"-!1"-11!1'-'""~lftln'-"'""''-' Ulli'11111~Llli !Jllilll~ Ull I\ Ulllll_.I kalkmasma iliยงkin kordan tutarltltgm1 ve rotasm1 yitirkitlesine sahip olan kadm ku olabilir. 19. yiizy!lm sonmiยงtir. Feministlerin ve ilelan ile 20. yiizyilm baยงlannricilerin bir c;:ogu, varolan tirgiitliiliikleri giiniim~zde da ortaya c;:1kan Amerisorunlan kabul etmenin sabiirokratik bir yap1 ka'daki ilk kadm hareketi , ga cephenelik saglad1g1 gebirinci ve ikinci dalga femirekc;:esiyle bu hareketlerin i~erisinde iicretli memurlar arasmdaki yaklaยง1k 40 nizm zay1fhgm1 kamusal bic;:imde tarafmdan yiiriitiilen yil siiren boยงlukta neredeyse tart1ยงmaya direnc;: gosterditirgiitliiliikler halini ald1. tarihsel haf1zadan silinmiยงti. ler. Oysa .bu, bir hareketin Bu durumu olanaklt kilan, problemlerinin tart1ยง1lma- Bir zamanlarm k1ยงk1rt1c1 ve birinci dalga feminizmin, mas1 ic;:in gei;:erli bir neden tizgiir feminist teorisi ikinci dalgada var olmayan degildir. Kamusal alandan kadmlarm yaยงamlarmm zaafland1r. Birinci dalga febaยงka boyle bir tartiยงmanm koยงullanyla bag1m yitirerek minizm ag1rltklt olarak orta yap1labilecegi yer yoktur. ve iist sm1ftan beyaz kadmKadm hareketi ve diger ha- yorgun, bezgin ve kendini larla sm1rh kalmtยงtt. Aym reketlerin zay1flamasmm albegenmiยง bir teori halini zamanda, birinci dalga fetmda yatan nedenler, diiยงminizm, geliยงme seyri ic;:inmana karยงJ <;anakkale mii- ald1. de kendini diger ilerici haredafaas1 yapma yontemiyle ketlerden yahtan dar bir baktยง ac;:1sma hapsoldu. ele almabileceginden i;:ok daha karmaยง1kt1r. Sag Amerika'daki ilk kadm hareketi kolelik karยง1t1 kanadm saldmlan kiirtaj hakk1 gibi baz1 feminist harekete dayamr. Feminizmin kolelik karยง1t1 haprojelerin onemli oli;:iide zarar gormesine neden reketle birligi ve ii;: savaยง oncesi donemin diger olduysa da, gene! olarak hareketin zay1flamas1muhalif hareketleriyle kurdugu ittifak, ilk y1llarnm, dtยงandan gelen saldmlardan c;:ok kendi ic;:inda feminizme sol bir yoneliยง kazandud1. Fakat ii;: deki aciliyet duygusunun kayb1yla ilgisi vard1r. savaยง sona erdikten sonra oy hakkmm eskiden Benim fikrime gi:ire, eleยงtiriden kai;:mmanm kale olan erkeklere verilmesine ragmen kadmlaya da sorunu bast!fmanm gerc;:ek nedeni, harekera verilmemesi iizerine, hareketin ic;:erisindeki tin problemli taraflarmm tart1ยง1lmas1yla zaten pek c;:ok kadm siyahlarla yaptlklan ittifaktan vazepeyce ilerlemiยง olan i;:oztilmenin hizlanacag1 gei;:ti. ic;: savaยง ile 20. yiizyilm baยง1 arasmdaki dokorkusudur. Toplumsal hareketler kmlgand1r; nemde 1rkc;:. ve goc;:men karยง1t1 egilimler orta s1bunlar1 bir arada tutmaya yarayan tutkal, sadece mf ยท inde yayJ.L:li.. โ ข ยฅiiby1lm son onyllhm ยท e temsil edilen davaya olan inanc;:tan degjl a 20. yiizy1lm ilk yirmi y1h boyunca kadm harekezamanda nare etin kendisinin biiyiiyen giiciine ti ilgi odagm1 oy hakltl miicadelesine yoneltti ve olan giivenden de kaynaklamr. Ozellikle miicakiiltiirel ortamda onemli degiยงiklikler yapacak kadar giii;:lii olan kadm hareketinin yok olma s1nmna kadar gerilemesi konusunda neden en kiic;:iik bir tartlยงma dahi yapilm1yor? Kadm hareketinin kotiiye gitmesinin nedenleri ne olabilir?
- 55 -
1$fi Miicadelesi
•
Mart·Nisan # 2
bu amai; ugruna 1rki;1 ve goi;men kar§1t1 gorii§lere ba§vurdu. Kadm hareketi ii;erisinde baz1 ak1mlar, ornegin sendikalar ii;indeki kadm hareketi ise, irk91hktan kai;marak feminizmi sol bir bak1§ ai;1sma baglamaya devam ettiler. Fakat 19. yiizytlm sonlannda kadm oy hakk1 orgiitleri kadm hareketi ii;erisinde hakim konumdayd1. Kadmlann oy hakk1 kazamld1gmda, birinci dalga feminizm kendini biitiinsel bir programdan yoksun, diger ilerici hareketlerden de uzakla§ml§ buldu . 1920' Jerde baskm olan muhafazakar giii;ler feminizmi kolayca giindemin d1§ma itiyordu. ikinci dalga feminizmin etkisi birinciye oranla daha geni§ ve derin oldu. Amerika Birle§ik Dev letleri 'nde politik geli§meler ne yon de olursa olsun, feminizmin 1930'lu, 40'h ve SO'li ytllarcla oldugu gibi silinip gidecegini dii§iinmek gi.it;tiir. Son 30 ytlda feminizm kadmlann hayatlanm ve di.i§iinme §ekillerini geri doniilmez bii;imde degi§tirdi. Birinci dalga feminizm tek bir amaca odaklanarak gi.ii;ten di.i§tiigii halde, ikinci dalga geni§ ve i;ok say1da amaca yoneldi. ikinci dalga feminizm erken a§amasmda kendi smirhhklarma sahipti. Siyah ve i§t;i sm1f1 kokenli kadmlann da harekette yer almalanna ragmen, bunlann harekete geli§leri beyaz orta sm1f kad1nlann1 da feminizmle talll§ttrml§ olan ogrenci ve serbest meslek ortamlan arac1hg1yla oluyordu. Siyah ve i§t;i s1111f111dan kadmlann hareket ii;erisindc yer almalan feminizmin bu kesimler tarafmdan benimsendigi anlamma gelmiyordu. ikinci dalga feminizmin ozellikle ilk y1llanmn sarho§ edici etkisinde kalan kadmlar tiim kadmlar adtna_konu§abileceklerine inanma ~g ilimi ii;eri-
sindeydiler. Bu iddia ii;inde bir miktar dogruyu da barmdirmakla birlikte, hareketin, agirhkh olarak, gent;, beyaz, i.iniversite mezunu, heteroseksiiel ve II. Diinya Sava§! sonrasmm orta sm1fmdan gelen kadmlardan olu§an bile§imini goz ard1 ediyordu. Birinci dalga feminizmden farkh olarak ikinci dalga feminizm bak1§ ai;1s1 ve bile§imi balummdan k1sa sure ii;erisinde geni§lemi§tir. l970'ler ve 80'lerde lezbiyenlerin feminizmi , hereket ii;erisinde onemli bir alum olarak ortaya i;1km1§t1r. Siyah kadmlar kendi feminizm versiyonlanm ifade etmeye ba§ladtlar; daha onceleri ogrenci ve serbest mesleklerden kadmlardan farkh olarak hareketin bir pari;as1 olamayan i§t;i sm1f1 kadmlan ise, i;ocuk bak1m1 ve dogurganhk haklan ba§ta olmak i.izere, i§yeri ve sendikalarda e§it muamale esash talepler etrafmda orgi.itlenmeye koyuldular. Birinci dalga feminizm ilk ytllannda siyah hareketi ve diger sol ak1mlar ile kurdugu ittifaktan zaman ii;inde geri i;ekilmesine kar§thk, ikinci dalga feminizm gittiki;e artan oranda ti.im ilerici hareketlerle ama ozellikle siyah, gay ve lezbiyen hareketleriyle ittifaka gitti. ikinci dalga feministleri aym zamanda hareket ii;erisinde irk ve cinsel tercih farkhhklanna kar§J daha duyarh bir tavir geli§tirme becerisi edindiler.
dii~iinceye 1960'lann sonu ile 1970'lerin ba§t aras1 kadm hareketinin en parlak oldugu donemdir. 1980'li ve 90'h y1llar boyunca feminist bak1§ ai;1s111m ya da kimligin geni§ bir alana yayilmas1 nedeniyle giini.imi.izde feminist bilince neredeyse her alanda rastlanabilmektedir. ~imdilerde he- - -- - - - - --- - - -
Miicadeleden
- 56 -
/~f!i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
defleri ve yakla§imlan feminizm ile dogrudan baglantil1 say1s1z aktivist grubun yam sira sosyal ve kiiltiirel alana dair pek 9ok projenin varhgmdan soz edilebilir. i§9i sm1f1 kadmlan ve siyah kadmlan ilgilendiren konulara odaklanan tabandan orgiitlenmi§ 9e§itli kadm 0rgiithiliikleri mevcuttur (... ) Buna ragmen tabandan militanhk kadm hareketinin baskm ve en s1k goriilen par9as1 degildir. Halkm feminizmi alg!lay1§m1, iicretli personelin yonettigi, iist s1111f kadmlara hitap eden orgiitliiliiklerle akademik diinyadaki feministlerin yaymlan belirlemektedir. Feminist bilincin kitleler i9erisinde yay!lmas1, oncii kadm orgiitlerindeki biirokratikle§me ve akademik feminizmin dikkat 9ekmesi, feminizmin toplumun temel alanlannda kabul edilmesinin sonu9landir. Fakat bu degi§ikliklerin kadm hareketi i9in her durumda olumlu oldugu soylenemez. Feminizm, aym anda hem kurumsalla§mI§ durumdadir, hem de marjinalle§mi§. Soylemde kabul edilmi§tir, ama ote yandan riizgar art1k arkasmdan esmemektedir. Feminist militan faaliyet kesilmemi§tir. Ne de feminist faaliyete ya da tart1§maya kat1lan kadm say1s1 azalm1§tlf. BugiinA.B.D'de milyonlarca kadm feminist bir jargon ile kadrnlann sorunlanm tart1§1yor. Ev i9i §iddet, kadmm dogurganhk haklan ve kadm saghg1 konulanyla ilgili say1s1z feminist proje orgiitlenmi§tir. 1995 ydmdaki Beijing uluslararas1 kadm toplant1smm a9t1g1 yoldan yiiriiyen pek 9ok uluslararas1 kadm ag1 mevcuttur. Gen9 feminist yazarlar yaymlad1klan kitaplan ya da konu§malanyla kendi nesillerinden bahsetmektedir. Feminist faaliyetlerin h1zla 9ogalmas1 daha geni§ bir siirecin par9as1dir. 1970'lerden bu yana, mahalle 9ah§masma, sosyal adalet 9abalanna ve ilerici m iicadelelere kat!lan insan say1s1 gene! olarak artm1§ gibi bir izlenim vermektedir. (Elbette, harekete kat!lan insanlann say1sm1 ol9menin herhangi bir yolu yoktur.) Feminist hareket de bu akimm d1§mda kalmami§nr; ozellikle, ba§ka sorunlann ya-
111s1ra kadmlann sorunlanna da egilen 9evre ve halk saghg1 hareketlerindeki kadmlann katilim1 goz oniine almacak olursa. Feminist bakJ§ a91SJnm kadm hareketi d1§mda, i9inde erkeklerin de oldugu baz1 karma orgiitler dahil olmak iizere, ba§ka hareketler tarafmca da benimsenmesi , kendi ba§ma bir kaza111md1r. Kadmlar 9evre hareketinin ve kapitalist §irketlere kar§I hareketin onderliklerinde en azmdan erkeklere e§it bir rol oynamaktad1r. Feminizm bu gruplar tarafmdan bak1§ a9Ilannm temel bir yap1 ta§J olarak kavranmaktad1r. Fakat feminizmin halk goziindeki imajm1 olu§turan, bu miicadeleci projeler degildir. Toplumun feminizmi kavray1§mda etkili bir rol oynayan 0rgiitler ve akademik aglar, bir zamanlar kendilerine hayat vermi§ olan tabandan uzakla§ffil§ ve ilgi odaklanm ve dinamizmlerini kaybetmi§lerdir. Feminizm miicadeleden 9ok bir fikir halini almi§tlr; daha onceleri sahip oldugu daha iyi bir diinyaya <lair hayalleri olan karakterinin eksikligi hissedilmektedir. Aym §ey diger ilerici hareketler ve sol i9in de soylenebilir. Giiniimiizde feminist ve ilerici fikirlerin varsay1m olarak kabul edildigi olduk9a geni§ ve sayg1deger bir alan mevcuttur. Buna ragmen bir biiti.in olarak Amerikan politikasmm yoneli§i iizerinde pek az etkimiz var; feminist ve ilerici alan iizerine "dii§iik yogunluklu" bir depresyonun 9okmii§ oldugu
- 57 -
1$t;i Miicade/esi
Mart-Nisan # 2
soylenebilir. Bu durum birka9 on y1ldlf solun zay1f di.i§mi.i§ olmasmm hem sebebi hem de sonucudur; kapitalizmin alternatifinin olmad1g1 di.i§i.incesinin yaygm bi9imde kabul gormesine verilen bir tepkidir. Kadm hareketi de diger ilerici hareketler gibi kolektif mi.icadele arac1hg1yla sosyal degi§ikliklerin ger9ekle§tirilebilecegine <lair giivenin yitirilmesi ile birlikte zay1f di.i§mi.i§ti.ir. Gii~ Kaybediyor? l960'lar ve 1970'lerin ba§mda kadm hareketindeki baskm egilim solcu feminizmdi. 0 zamanlar kadm hareketi i9erisinde birbirinden az 9ok farkhla§an iki egilim vardt. Soz konusu egilimlerden biri, kadmlann ezilmesini ba§ka bask1 bi9imleriyle, ozellikle Irk ve sm1f temelindeki ezme-ezilme ili§kileriyle baglant1h olarak di.i§i.inen ve ti.im bu basktlarla aym zamanda mi.icadele edebilecek bir politika geli§tirmeye 9ah§an Sosyalist feminizm 'di. (bazen Marksist feminizm olarak da amhr.) Diger egilim ise kendini Radikal feminizm olarak adlandmyordu. Bi.iyi.ik harf R ile Radikal feministler, kadm ezilmi§liginin oncclikli oldugunu ve diger ti.im ezilmi§liklerin toplumsal cinsiyet e§itsizliginden kaynakland1gm1 savunurlar. Her iki egilimin solcu feministleri de kamu alanmdaki cinsiyetler aras1 e§itsizligin ozel alanda var olan e§itsizlikten bag1ms1z di.i§i.ini.ilemeyeceginde 1srar ediyorlardt; solcu feminizm, hem ozel hem de kamusal alanlarda e§itlik talep ediyordu. Kadmm ezilmi§ligi ve diger ezilmi§likler arasmdaki ili§ki konusunda uzla§amamalanna ragmen, solcu feministler toplumdaki gi.i9 ve servet e§itsizligine dayanan boli.inmi.i§li.ikler devam ettigi si.irece kadm ve erkek arasmdaki e§itligin tek ba§ma saglanamayacag1 konusunda hemfikirdiler. Solcu feminizmin amac1 e§itlik9i bir toplum ve e§itlik temelinde in§a edilecek yeni bir ya§am ortam1 idi. 1960'lar ve 70'ler boyunca kadm hareketi i9erisindeki solcu akim hareketin bi.itiini.ine ileriye dogru bir ivme kazandirdt. Arna kadmlann i§yerlerinde erkeklerle e§it ko§ullarda 9ah§mas1 talebi en bi.iyi.ik kabuli.i gordi.i. E§itlik9i bir toplum ve yeni temellerde in§a edilecek farkh bir ya§am ortam1 gibi daha kokli.i feminist talepler kolay kolay elde edilemezdi. bnceliklerinde farkl1hklar olsa da kadm hareketinin liberal ve solcu ka-
Kadm Hareketi Neden
0 zamanlar kadm hareketi i~erisinde birbirinden az ~ok farkhla,an iki egilim vard1. Soz konusu egilimlerden biri, kadmlarm ezilmesini ba,ka bask1 bi~imleriyle, ozellikle 1rk ve sm1f temelindeki ezme·ezilme ili$kileriyle baglant1h olarak dii$iinen ve tiim bu bask1larla aym zamanda miicadele edebilecek bir politika geli$tirmeye ~ah,an Sosyalist feminizm'di. (Bazen Marksist feminizm olarak da am hr.) Diger egilim ise kendini Radikal feminizm olarak adland1r1yordu. Biiyiik hart R ile . Radikal feministler, kadm ezilmi$1iginin oncelikli oldugunu ve diger tiim ezilmi$1iklerin toplumsal cinsiyet e$itsizliginden kaynakland1g1m savunurlar. natlarmm talepleri birbirinden 9ok keskin bir bi9imde aynlmamaktayd1. Solcu feministler i§yerinde toplumsal cinsiyet ay1smdan e§itlik talep ederken, liberal feministler de daha e§itlik9i bir toplum istiyorlard1. Pozitif aynmc1hk sadece imtiyaz sahibi kadmlann bir arac1 degildi. Feminist Studies adh derginin 1999 yilmm bahar say1smda yaymlanan bir makalesinde Nancy McLean 9ah§an kadmlann soz konusu politikay1 i§yerlerinde e§itlik saglamak, erkek i§leri olarak gelenekselle§mi§ mesleklerin kadmlara da ayilmas1 ve kadm hareketi i9erisinde bir i§9i sm1f1 bile§eni yaratma yolunda kulland1klarma i§aret etmektedir. Kadm hareketi geni§ledigi ve etkili olmay1 ba§ard1g1 si.irece, i§yerinde e§it olanaklara sahip olma ve daha geni§ 9aph toplumsal e§itlik talepleri birbirini tamamlayan §eylerdi. Ne var ki, bir hareketin talepleri bir kez elde edildiginde ama9lanandan farkh sonu9Jar dogurabilir. Pozitif aynmc1hk kampanyalan serbest meslekler denen alanlarda daha fazla etkili oldu ; - ---~=-=---~------- ~----------
- 58 -
1$fi Miicadelesi
·
Mart-Nisan # 2
boylece bu f1rsatlardan yararlananlar, egitimli ve k1sa vadede bunun elde edilme olas1hg1 arasm9ogunlukla beyaz olan kadmlar oluyordu. i§<;:i daki geni§ u9urumdan kaynaklamyordu. Harekehareketinin kadmlan ve siyahlar1 orgiitlemedeki tin kendisi yeni bir toplumun olmasa bile hi<; olmazsa yeni bir kadmm in§a edilecegi bir alan hayetersizligi bu durumun temel sebeplerinden biriydi. Pozitif aynmc1hg111 s1111fsal ve lfksal ba- line gelmi§ti. Feministlerin birbirlerinden talep k1mdan farkh etkiler yaratmas1, aym zamanda ettigi annm1§hk derecesi, hayal kmkhgma ve su9lamalara yo! a<;:acakt1. 1970'ler, 80'ler ve 90'larda Amerikan ekonomiSolcu feminizmin, aym zaman dilimi i9erisinde merdivenin en alt ve en iist basamaklan sinde sol hareketlerin 9ogunu etkileyen nedenarasmdaki u9urumun biiyiimesine neden olan lerden otiirii bir 91lgmhk ya§ad1g1 kamsmday1m. ekonomik katmanla§manm da bir sonucuydu. i§1960'lann sonu ile 1970'lerin ba§mda pek 9ok 9i kadmlann elde ettikleri yiiksek iicretli i§lerde 9ah§abilmeleri kazanim1, derinle§en sm1fsal solcu, devrimi ama9 olarak benimsemekle kalm1yor, Amerika'da devrimin farkhhgm etkilerinin dengederhal eri§ilebilecek bir lenmesin i saglayamad1. Ne var ki, genel olarak 1970'lerin ba§mdan itibaren bak1ld1gmda, iiniversitedeki ama9 olduguna inamyordu. Farkh gruplar devrimle ilgii§<;:ilerin ya§am standard1 ge- faminictlar nn etim li olarak farkh baki§ a<;:Iianne! olarak dii§tii. Ba§lang19na sahiptiler. Devrimci polita zaten daha yoksul olan . . . . . . . . .. i kanad1yla tika konusunda feministlekadmlar en kotii duruma dii, net bir rin, siyahlarm, anar§istlerin, §iiyorla1d1. -~~aJl!llMlil•Mli pUllUI\ JUIH:U~ Sahip Solcu feminist baki§ a<;:1Marksist-Leninistlerin ve s1 bir duraklamaya girdi; hi- degiidirler ve iiniversitenin digerlerinin farkh yakla§1mlar1 vard1 ama bir tiir devrizip<;:ilik ve sekter ideolojik mant1gma ve degerlerine <;:at1§malar hareketi param min e§iginde bulunuldugu tutsak olmaktad1rlar. Her par9a hale geitriyordu. inanc1 biitiin bu farklann 1970'lerin ikinci yansma ikisi de feminizmle yakmdan otesinde ortak bir ozellikti. gelindiginde, gene! olarak ilgili olan soyut teori ve Yiiziinii devrime donmek kendi ba§ma kotii bir §ey desosyal ili§kileri degi§tirmek lriiltiiral ara~t1rmalar gildi; miicadelenin yiiz yiize yerine yeni bir feminist alt- ········~·· mda statii pe$inde oldugu problemlerin derinlikiiltiir yaratmay1 ama9layan . . . . . kiiltiirel feminizm, solcu feginin kavrand1g1111 gosteri, prestij edinme, minizmin yerini almt§tl. Da- •ll•lllYI yordu. Fakat devrimin Amey1101z Ima tutkusu, ring to Be Bad: Radical Ferika' da derhal eri§ilebilecek minism in America 1967- feminist ve ilerici fikirleri bir §ey oldugu dii§iincesi 1975 ("Kotii Olma Ciireti: ba~a~ag1 ~evirmi~tir. ger9ek9i degildi. Vietnam 1967-1975 Aras1 Amerisava§I sona erdikten sonra ka'da Radikal Feminizm") adh kitabmda Alice miicadele saflarma kattlanlann biiyiik 9ogunlugu Echols bu durumu, empati ili§kisi de kurarak, ortadan kayboldu ve devrimci 9ekirdek kendi baeksiksiz ve dogru bir bi9imde anlat1yor. Ruth §ma kald1. Diger direni§lere oranla solcu femiRosen, The World Split Open: How the Modern nizm, kadm hareketinin bir biitiin olarak giiciinii Women's Movement Changed America ("Yanhp korumas1 ve pek 9ok feministin solcu dii§iinceleA<;:1lm1§ Diinya: Modern Kadm Hareketi Ameri- ri benimsemesi nedeniyle en uzun siire ayakta ka'y1 Nasil Degi§tirdi") ba§hkh kitabmda, bu gi- kalmay1 ba§aran hareket oldu. Fakat 1980'lere bi degi§imlerin kadm hareketini nasil etkiledigi- gelindiginde, Amerika'da solcu feminizm de, en nin uyamk bir muhasebesini yap1yor. Genellikle azmdan tutarh bir programa sahip militan bir habu tarz sekterlikler bir hareketin dii§ii§e ge9tigi reket olarak, politik a<;:1dan marjinalle§mi§ti. zamanlarda ortaya 91kar; oysa bu durum ortaya Kadmlar i9in pozitif aynmc1hk i§yerinde top91kt1gmda kadm hareketi aym anda hem gii9leni- lumsal e§itlik saglama yoniinde bir 9aba olu§tUyc0r h m de geni§liyordu. Problem, olcu femiruyordu, ma bu hedefe henilz ula§1lamam1§ 1r. nistlerin istedigi sosyal donii§iim ile en azmdan Fakat serbest meslekler olarak amlan alanm ka-
lfliiliil•iMtiilt!flWi
•••Mi••···--·
- 59 -
l
I:. .:
l~gi Miicadelesi
dmlara ac;:llmasmda elde edilen ba§arilar, ironik bir §ekilde, kadm hareketinin bak1§ ac;:1sm1 ve amac;:Ianm daraltan bir etki b1rakt1. Feminizm gene;: insanlardan olu§tugu ve solcu dii§iincelerden etkilendigi donemde; c;:ogu feministin ic;:inden geldigi s1mftan bag1ms1z ve ona ele§tirel bakabilen bir bak1§ ac;:1s1 geli§tirebilmi§ti. ~imdi lerde baz1 onemli yeni ve gene;: feministlerin sesleri duyulsa bile, orgiitlii kadm hareketinin en biiyiik parc;:asm1 ikinci dalga feminizmi ba§latan ku§ak, yani benim ya§ ku§ag1m olu§turmaktad!f. insanlann ya§landikc;:a mutlaka daha az koktenci egilimler ta§iyacaklanm kastetmiyorum. insanlarm politik sec;:imlerine ya§lan kadar ic;:inde ya§ad1klan donemin ve katild1klan politik faaliyetlerin de etkisi oldugunu dii§iiniiyorum. Radikalizmin genc;:ler ic;:in dahi anlams1zla§t1g1 bir donemde, hareketin, c;:ogunlukla orta ya§h, orta s1n1ftan , meslek sahibi insanlardan olu§an onderliginin de rehavete benzer bir§eye kapilmalan kolayd1r. Elbette ki bu durum tiim kadm hareketi ic;:in gec;:erli degildir. Giiniimiizde bir yanda National Organization for Women (Ulusal Kadm Orgiitii) ya da National Women's Political Caucus (Ulusal Kadm Politik Grubu) benzeri gorece temkinli orgiitlerden, bir yanda da tekil sorunlar etrafmda taban orgiitlenmesi yapan daha ciiretkar ama daha az dikkat c;:eken bir dizi orgiitlenmeden olu§an bir kadm hareketimiz var. ~imdiki kadm hareketi ic;:erisinde, solcu feminizmin bir zamanlar yapt1g1111 yaparak gene! olarak kadmlann tabi konumuna dikkat c;:eken ve bunu bir biitiin olarak toplumun ele§tirisi baglamrna yerle§tiren bir kanada sahip degiliz. Liberal feminizm ERA (E§it Haklar Degi§ikligi) miicadelesini yitirdi, ama pek c;:ok noktada ba§ar1h oldu. Biiyiik olc;:iide liberal feminizmin orgiitlii miicadelesi sonucundad!f ki bugiin gene;: kadmlar ve k1z c;:ocuklan birkac;: on yil oncesine oranla pek c;:ok olanaga sahipler ve beklentileri daha onceki nesillerin hayal s1-
Mart-Nisan # 2
mrlanm zorlayacak derecede yiiksek. Bugiin radikal feminizm orgiitlerden c;:ok akademik ve entelektiiel c;:evreler ic;:erisinde ha!a mevcut. Baz1 feministler, hem entellektiiel c;:ah§malarmda, hem de taban hareketine katilarak bu bo§lugu kapatmaya c;:ah§iyorlar. Oniversite diinyasmda artan say1da kadrnm ve bu arada feministlerin ogretim iiyesi olarak yer almas1, pek c;:ok ogrencinin feminizm ve diger ilerici dii§iincelerle tam§mas1111 saglam1§, aynca feminist ve ilerici yaymlar geni§ bir izleyici kitlesi iizerinde ciddi bir etki b1rakm1§tlr. Ne var ki, gene! olarak bakild1gmda, iiniversitedeki feministler, ogretim iiyelerinin ilerici kanad1yla benzer bic;:imde, net bir politik yoneli§e sahip degildirler ve iiniversitenin mant1g111a ve degerlerine tutsak olmaktadirlar. Her ikisi de feminizmle yakmdan ilgili olan soyut teori ve kiilti.irel ara§tirmalar alanlannda statii pe§inde ko§ma, prestij edinme, ytld1z olma tutkusu , feminist ve ilerici fikirleri ba§a§ag1 c;:evirmi§tir. 1960'larm solcu feminist hiyerar§i ele§tirisi yerine, bu hiyerar§inin ve tepesindekilerin i§ine gelen ayncahklann yi.iceltildigi bir durumla kar§I kar§1yay1z. Giiniimiiziin kadm hareketi her ne kadar ba§lang1c;:ta feminist hareketin ba§ma bela olan Irksal ve etnik onyargilara ve tek sorun etrafmda orgiitlenme saplant1s111a teslim olmam1§ olsa da, kendi orta ve iist s1111f kokenine kar§1 ele§tirel bir mesafe koyma ihtiyacm1 tedricen yitirmek bakimmdan birinci dalga feminizm ine benzemi§tir. Birinci dalga feminizm, kendi geli§me tarihi ic;:inde, sadece irk sorunu konusunda degil sermaye ve s1111f ili§kileri konu,, sunda tak111d1g1 tavir nedeniyle de daralm1§t1. ic;: sava§ oncesi y1llarda birinci dalga feminizm sanayi kapitalizmine ele§tirel bir baki§I da ic;:eren sol dii§iincelerin gec;:erli akc;:e oldugu gev§ek bir hareketler koalisyonu ic;:erisinde yer alm1§t1. 19. yiizyil sonlannda kapitalizmin yap1s1 sertle§tiginde ve s1111f sava§1m1
- 60 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Giiniimiiziin kadm hareketi her ne kadar ba§lang1~ta feminist hareketin ba§ma bela olan uksal ve etnik onyarg1lara ve tek sorun etrafmda orgiitlenme saplant1sma teslim olmam1§ olsa da, kendi orta ve iist s1mf kokenine kar§1 ele§tirel bir mesafe koyma ihtiyacm1 tedricen yitirmek bak1mmdan birinci dalga feminizmine benzemi§tir. §iddetlendiginde, feministler reform hareketlerinde ve yoksul ve i§c;:i s1111fmdan insanlann desteklenmesinde onemli bir rol oynadilar. Kadm hareketinin baz1 kesimleri kapitalizmi ele§tirerek i§c;:i s1111f1 ile yakmla§tl. brnegin "Ihmh Hiristiyan Kadmlan Birligi" (The Women's Christian Temperance Union) emegin sermaye tarafmdan somi.iri.ilmesini ele§tirerek Hiristiyan temellerde kurulacak bir "ilahi sosyalizmi"ni ("Gospel Socialism") savunuyorlard1. 20. yi.izy1hn ilk y1llannda feminizm ile sosyalizm arasmdaki ittifak Sosyalist Parti ic;:erisinde de devam etti. Fakat yeni yi.izyil ile birlikte sistemle bi.iti.inle§mi§ feministler kapitalizmin ele§tirisinden uzakla§arak kadmlann c;:1kan111 i.ist sm1fm c;:1karlanyla ve degerleriyle ozde§le§tirmeye giri§tiler. Birinci dalga feminizm ortadan kalkt1gmda, kapitalizme ya da kendi s1111fsal temellerine kar§I banndird1g1 ele§tirel bak1§ ac;:1sm1 bi.iti.ini.iyle kaybetmi§ti.
Feminizm orta sm1f m bak1~ ai;1sm1 iiziimsedi Birinci dalga feminizm gibi, gi.ini.imi.iz feminizmi de ic;:inden c;:1km1§ oldugu orta s1111fm bakI§ ac;:1sm1 zaman ic;:inde ozi.imsemeye yoneldi . Bu arada orta s1111fm bak1§ ac;:1s1 da eskiye oranla degi§ti. Gec;:en son birkac;: on ydd1r, artan ekonomik gi.ivencesizligin ve bi.iyi.iyen e§itsizligin etkisi altmda, orta s1mfm bagnnda bireysel yiikselme giderek daha onemli bir odaklanma noktas1 haline geldi. Toplum c;:1kan ic;:in c;:aba gosterme egilimi, orta sm1ftan c;:ok say1da insanda, belki de hemen hemen hepsinde zay1flad1. Serbest mesleklerde c;:ah§anlar ba§ta olmak Uzere, pek c;:ok insan ic;:in
"i§" ibadet halini ald1; me§ru bir kimligin kahc1 tek kaynag1 gibi gori.ilmeye ba§lad1. Bu arada i§yerleri gec;:mi§e oranla c;:ok daha rekabetc;:i ve gerilimli ortamlar haline geldi. Sadece i§yerlerine ozgii olmayan, biitiin olarak tiim kiiltiir ic;:in gec;:erli olan bu problemle beraber Amerika gittikc;:e bireyci, soguk ve bencil bir toplum haline geldi. Ve feminizm bu duruma kar§I gozle gori.iniir bic;:imde meydan okumad1. I§yerlerinde erkeklerle e§it olma feminist talebi kadmlann c;:ogu ic;:in kazamlmam1§ olan, hfilii gec;:erli ve onemli bir taleptir. Arna kadm hareketinin en fazla one c;:1kan unsurlan toplumsal e§itlik ve ortak c;:ozi.imler talebinin yerine maddi ba§an ozlemlerini yerle§tirmi§ gibi goriini.iyorlar. Daha onceki y1Ilarm radikal ve doni.i§ti.iriici.i degerlerinden bu noktaya evrim o kadar ad1m ad1m olmu§tur ki i§in i9inde olanlann bunu farketmemesi anla§1hr bir§eydir. Fakat bu durum, bir zamanlar sol bir hareketin ic;:erisinde olan, §imdi ise kendilerini farkh bir tak1m degerler tarafmdan yonetilen ortamlarda bulan kadmlann bak1§ ac;:danndaki degi§ikligin bir yans1mas1d1r. 1970'ler ve 80'1erde pek c;:ok feminist Universitelere daha c;:ok kadm sokulabilse, iiniversiteler degi§ir, doni.i§iir ve daha az sec;:kinci, rekabetc;:i olur, daha insancd ve sosyal problemlerle daha yakmdan ilgili kurumlar haline gelirler diye di.i§i.ini.iyorlard1. ~imdi Universitelerde bir sUri.i kadm var ama i.iniversitelerin daha iyiye dogru degi§tigini soylemek o kadar kolay degil. Ashna bak1hrsa, i.iniversitelerin daha kotiiye gittigine <lair pek c;:ok kamt var; ozellikle kapitalist §irketlerden gelecek olan kaynaklarm pe§inde ko§turma ve piyasa ekonomisi etiginin yaygmla§mas1 ac;:1s111dan. Fakat §U ana kadar ne gene! olarak kadmlar, ne de ozel olarak feministler bu durumla mi.icadelede one c;:1km1§ ve daha insani, daha az rekabetc;:i ya da daha az hiyerar§ik bir i.iniversite talebini one si.irmii§lerdir. Son y1llarda feminist akademisyenler bu ti.ir degerlerin savunulmasmda pek de dikkat c;:ekici giri§imlerde bulunmam1§lard1r. Akademik feminizmin baz1 alanlan vardir ki, buralarda ac;:1k tarti§ma yapdabilmekte, insanlar birbirlerine sayg1yla davranmakta, herkes ortak amac;:lara sahip e§it bir kat1hmc1 gibi muamele gbrmektedir. Fakat i.iniversitetedeki feminizmin bi.iyiik boli.imii ac;:1smdan bu durum gec;:erli degild1r. A ademik feminizmin en c;:ok prestij saglayan boli.imi.i olan soyut teori alanm-
- 61 -
Mart·Nisan # 2
1$gi Miicadelesi
da, rekabet ve ki§isel statti kovalamacas1 9ok s1k ev i9inde e§it kat1hmm1 ve i§yerinin feminizmin rastlanan egemen durumdur. ele§tirisinin goz oniinc ahnmas1 yoluyla daha inKadm hareketinde ortaya 91kan degerlerin sani bir hale getirilmesini savunur. degi§imi daha biitiinsel bir egilimin par9as1dir. 1960'larm radikalizminin, hem sosyalist hem Sermayenin hep daha fazla kar elde etmeyi talep de feminist bakt§ a9ilanna sahip, piyasa ekonomisi degerlerinin etkilerini ve kapitalisl tekelleettigi, a\:gozli.iliigiin kutsand1g1 , ekonomik ve rin artan gi.iciini.i gi.indeme getirecek gi.incelle§tisosyal farkhhklann derinle§tigi bir donemde, koskoca bir nesil en tepeye yiikselme htrs1yla yarilmi§ bir versiyonuna ihtiyac1m1z oldugunu di.imp tutu§uyor. Feministler de bu durumdan nasi§i.ini.iyorum. <;ogu feminist, Amerikan ki.ilti.iri.ini.in en goze 9arpan ozellikleri haline gelmi§ olan bini aldi. Feministlerin kariyerist oldugu dii§iincesi sadece art niyetli medya tarafmdan uydurubireyciligi ve ba§an pe§inde ko§ma egilimlerini lan bir yalan degildir. Ba§ka §ekilde soylersek, benimsemeyecektir. Fakat pek 9ogumuzun zaten iiniversitede 9ah§an ya da serbest meslek sahibi bu degerlere gore hayat1m bi9imlendirdigini di.ifeministler soz konusu de§iiniiyorum: kendi degerimi gerleri benimsemek bak1- Sermayenin hep daha fazla zi i§teki ba§ar1m1zla 0!9i.iyommdan orta sm1fa mensup kir elde etmeyi talep ettigi, ruz ve ba§ka §eylerin bunun ba§ka insanlardan daha ileri oni.inde bir engel olmasma izin vermiyoruz. Hayatta gitmi§ degillerdir. Arna bu a~gozliiliigiin kutsand1g1, durumu kabul etmek demek, ekonomik ve sosyal ba§armm ol9i.isi.iniin 9ah§ma feministlerin daha iyi bir farkhllklarm derinle$tigi bir yoluyla servet ve stati.i elde diinya ideallerine tutkuyla etme oldugu varsay1hyor. baglanmaktan vazge9tikleri- donemde, koskoca bir nesil Bu degerler en 9ok meslek en tepeye yiikselme h1rs1yla sahibi orta sm1f i9erisinde ni teslim etmek demektir. Giiniimiiz femin izmi yamp tutu~uyor. Feministler gi.i9li.i bir etkiye sahip olabi1960'lann ve 70'lerin toplir; ama bu ortamdan 9ok lumsal cinsiyet politikalar1- de bu durumdan nasibini daha oteye etkileri gori.ili.inm bir boliimiinii olu§turan, ald1. Feministlerin kariyerist yor. Bu egilimleri gi.i9lendigen9 orta sm1f kadmlannm oldugu dii,iincesi sadece art ren, ekonomik gi.ivencesizeve kapatilmaya kar§1 direlik, ba§kalanndan geride ni§lerinden ve evin d1§mda niyetli medya tarafmdan kalma, i§ini kaybetme, topbir kariyer talep etmelerin- uydurulan bir yalan degildir. lumun en alt kademelerine den dogdu. i§in diger yonii dii§me gibi korkulardir. ise, Yeni Sol'un gen9 erkeklerinin sermaye tarai§ d1§mda kalan sosyal ili§kilerin ve kurumlarm bu kadar zay1flad1g1; i§teki ba§ar1dan ba§ka fmdan yonlendirilen bir toplumda 9ah§maya kar§1 isyam ve hi9bir zaman tam anlam1yla tammhi9bir sosyal degerin onemli gori.ilmedigi bir zalanmayan, daha anlamh bir§eye yonelik talepleri manda solcular i9in bile farkh bir degerler kiimeidi. Christopher Lasch'in oli.imiinden sonra bas1sini korumak 9ok zor bir i§tir. Orgi.itli.ili.igi.imi.iz lan makaleler derlemesi Women and the Com- 9ok azald1. Buna i.iziili.iyoruz ama pek 9ogumuz mon Life ("Kadmlar ve Siradan Hayat", Norton, kendini i§ine daha fazla ad1yor. Sosyal u9urum1997) adh kitabmda yer alan "Cinsler Arasmda lar1 derinle§tiren, her§eyin i.izerine bir fiyat etikei§boli.imii, Sivil Kiiltiiri.in Gerilemesi ve 'Suti yap1§t1ran, hayatm her alamm kendi girdabma burb'lerin Yi.ikseli§i" (The Sexual Division of 9eken zincirlerinden bo§anmI§ bir kapitalizmin Labor, The Decline of Civil Culture, and the Riele§tirisini yapmaya ve alternatifini geli§tirmeye se of the Suburbs) ba§hkh makale, her iki yoneihtiyac1m1z oldugunu di.i§iini.iyorum. E§itlik ve limin de dogru oldugunu ve temel olarak birbirortakla§ahk gibi solcu feminist talepler, birer anlerini tamamlad1gm1 ileri siirer. Her iki bak1§ a91tika gibi di.i§i.iniilebilir. Ya da gi.incell~nmi§ bir smm da otekini hesaba katmamak dolay1s1yla zaradikal programm on ko§ulu gibi gorebilir. rara ugrad1gm1, bu iki ele§tiri arasmdaki boli.inmenin ise aile ile i§ alanlan arasmdaki a§m mesafenin bir yans1mas1 oldugunu belirtir. Cinslerin
- 62 -
l~t;i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Bir i'Gi kad1n1n gtiziinden ... A§agtdaki soyle§i Turkiye' nin en buyuk kurulu§lanmn birinde sendika temsilcisi olarak r;alt§an bir kadtn i§<;i ile yaptldt. Bu soyle§i ile okurlanmiza kadtn sorununun kadm i§r;iler tarafindan nastl goruldugune dair bir ipucu vermeyi amar;ladtk. Soyle§iyi Zeliha Balla gerr;ekle§tirdi.
kom ozelle§ecek, THY ozelle§ecek ... Ben o gorevi sonuc;:ta ald1ysam ve hakkm1 veremiyorsarn bir ba§ka insan bunu yapabilir.
Kadmlar konu§unca c;:ok §ey konu§uyorlar. Arna gerc;:ekten yap1lmas1 gereken §eyleri yapam1yorlar. Niye yapam1yorlar? istedikleri halde yapam1yor c;:iinkii c;:ignemeleri gereken bir e§leri var. E§i eger bu tiir i§leri tasvip etmiyorsa onu c;:igneyecek, huzursuzluk olacak. ikincisi birileri yap1yordur. 0 da haz1ra konuyordur, yani "ben Kadmlar i~yerindeki eylemliliklere katlhkendimi niye yoray1m?", "neden sendika temsilyorlar ancak sendikal miicadele ic;inde one ciligi gibi i§lere vaktimi harcayay1m, vaktimi c;:oc;1km1yorlar. Bunu neye baghyorsun? luguma c;:ocuguma aymnm" diyenler var. 12 Ey<;ah§an kadm hem ev kadm1 hem i§ kadm1. i§ liil doneminde olan olaylardan dolay1 bastmlan, kadmmm belli bir c;:ah§ma bir ortam1 var ama evbir mitinge gidemeyenler var. Bir sessizlik sarde de yapt1g1 bir rol var. En i:inemlisi e§ ve anne mah ic;:inde insanlar, mutlaka birisi ortaya atacak rolii. Bunun d1§mda e§inin kendini o sivrilecek ki arkadurumuna gore d1§an i§leri (jah§an kadm hem ev _ dan destekleyenler olsun, de kadma kahyor, kadm bu eger onlann menfaatlerini kad1m hem i§ kad1m. I§ sefer erkegin yapmas1 gerekimse savunmazsa kendileken i§leri de yap1yor. Hep ve- kadmmm belli bir ~ah§ma rini ortaya atm1yorlar. Nerici oluyor. Erkek milleti za- bir ortam1 var ama evde de den? <;iinkii ortamda bir korten daha rahat. Kad1mn ald1ku var, i§sizlik olay1 var, i§yapt1g1 bir rol var. En g1 sorumluluk c;:ok fazla oluten atJ!ma olay1 var i§ten yor. Yap1 olarak da kadm er- tinemlisi -e~ ve anne rolii. uyar1 alma olay1 var ... Bu kekten c;:ok verici; gerek ev- Bunun d1$mda e~inin tip olaylardan bast1rJ!m1§ inlatlanna olsun, gerek e§ine durumuna gore d1§ar1 i~leri sanlar. kar§I olsun ... Bu da kadmm ald1g1 sorumlulugu c;:ok daha yukan c;:1kanyor.
. de kadma kahyor, kadm bu ••••llMl!!J!ll sefer erkegin
Kadmlar bu ta~1d1klan rollerden nasd kurtulacak?
Erkeklerin yeti§tirilme vaoma 1gereken i§leri de Egitimin ba§ta gelmesi geretarzi bence yanh§. Erkek kar- Miii•• kiyor, kadmlann once kendi §Ismdaki kadm1 evlilik imza- . . . . . . . . kendilerini egitmesi laz1m. s1m att1ktan sonra kendi mah Oniversite bitirmek onemli degil. isterse iki i.inigibi gormezse olay c;:oziimlenir bence. <;ah§an versite bitirmi§ olsun; onemli olan o ic;:indeki kadmm oyle ag1r sorumluluklan var ki : i§teki soolay1 bast1rmamas1. Bir §eyler yapmas1 gerekirumlulugu, evdeki sorumlulugu ... Eger kadm bir yorsa, bir yerler kmlacaksa, bu en yakm1 da olade sendika gibi konularla ilgileniyorsa sorumlubilir, belki c;:ok §ey kaybedilebilir ama en azmdan luk daha da ag1rla§1yor. brnegin ben sendika kendinden kaybetmez, ki§iliginden ozveride butemsilcisiyim ve bir miiddet istifa etmek zorunda lunmaz. Arna bizim toplumumuzda nedense bakald1m. Neden? <;iinkti ikinci c;:ocuguma hamiyanlar hep susmu§, susturulmu§ bu yiizden de leydim, bakt1m olmuyor, gidip gelemiyorsun, bir yapmak istediklerini yapam1yorlar. Rahat rahat eziklik hissediyorsun o gorevi iizerine ahyorsun §U sahilde gezeme en arkada~lanm var.Niye ge.hem de yapamamanm verdiji ezikli ~ · yaµy zemesin? Yok laf atiyorlar ... Laf atana verirsin sun. 0 donemde c;:ok agu bir ozelle§tirme siireagzmm paym1; en ag1r dilden. cinden gec;:iyorduk. Her tarafta man§etlerde Tele-
- 63 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Farkh ekonomik ve sosyal ko~ullardaki kadmlar arasmda kadm olmaktan kaynaklanan bir ezilme soz konusu mu sence? Bence iki tip kadm vard1r. Biri erkegini one koyan, digeri arkaya koyan kadm . Hic;bir §ey bilmiyorum havasmda olan kadm bence ezilmeyen kadmd1r. Bu bir gerc;ek. Her §eye att!an, her §eye ko§an kadm eziliyor. Erkek haz1rc1 sonuc;ta. <;ok az istisnadlf erkegin kansma "Allah raz1 olsun bak ikimiz c;ah§t1k ettik bu seviyeye geldik" demesi. Genelde erkek milleti kadmm biraz kendinden ezik olmasmm altmda durmasm1 istiyor; o onun egosu c;iinkii egosunu tatmin ediyor. Yani 38 ya§1mday1m ben bunu bu ya§ta anlad1m, kendini hep one at1yorsan bir taraftan onu c;igniyorsun, c;iinkii oyle hissediyor, "bana sormuyor", "bana sayg1s1zhk ediyor" diye dii§iiniiyor; c;iinkii oyle yeti§mi§. Bu Anadolu erkegi ic;in de boyle istanbul'da izmir'de ya§ayan ic;in de gec;erli. Kendini ezdirtmeyen kadm hep "ben bilmiyorum" diyen, "§unu yat1ramam, alamam, hadi birlikte yapahm" diyen kadm.
Peki sence bu bag1mlthk ezilme degil mi?
§mda oliime gotiirebilecek bir kalp krizi gec;iriyor. "Kalp krizi gec;irdikten sonra kendimi ezdirtmemeyi kendimi savunmay1 , ilk ba§ta da kocama kar§I savunmay1 ogrendim" diyor. "Yine de kendi b~1ma, tek olarak degil, c;ocuklar1mm bana verdigi giic;le kendimi e§ime kar§I ezdirmedim." Ve bu kadmm bir oglu, bir klZI var. Oglu subay, klZI ise doktor. Tabii yeti§mi§ , okumu§ olmanm verdigi giic;le kadm kendisini c;ok c;abuk toparlam1§ , "baz1 olaylan kendim ic;in yapmal1y1m" giindeme gelmi§. Ben biraz daha erken ogrenmi§im bunu, c;iinkii c;ocukluk doneminde daha c;ok ezildim. De; k1zkarde§iz ve ben en kiic;iigiim. Erkek gibi yeti§tirilmi§im. Art1k kiic;iik olmaktan mi gelen bir §ey bilmem, oyle yeti§tirilmi§im. Her §eye ko§an, erkeklerin ic;inde c;ok rahat hareket eden birisi olarak yeti§tigim ic;in kendimi her ortamda rahat hissediyorum. Fakat toplum yap1m1z o kadar garip ki bazen ben bile "yapt1g1m davrani§larda c;ok a§mya gittim gali ba" diyorum.
<;:ocuklu olmak kariyer sahibi olmaya engel oluyor mu ?
Hlfsh olan arkada§lar1m1z uzun y1llar c;ocuk 0 ezilen kadm degil: yok olan kadm. 0 yok, sahibi olmad1lar; gece gee; saatlere kadar, mesai oyle bir insan yok ortada. Ki§iliginden o kadar bile almadan c;ah§t1lar ve amac;lanna ula§ttlar. odiin verdikten sonra ben oyle hayat1 ne yapaErkekler o konuda daha rahat tabii . Sonuc;ta y1m? ~imdi yanh§ anla§1lmasm her tarafa ko§aronun i§i sadece i§e gitmek, eve gelmek veya hafken aslmda ki§iliginden odiin vermek istemedita sonunda e§i c;ocuguyla bir yere gitmek, donii§ginden her tarafa ko§uyor, ki§iligini ezdirtmiyor. te market ah§veri§ini yapmak . .. Arna kadm ic;in Bu sefer ne oluyor tiim yiik iistiinde kahyor. Bir durum daha degi§ik. Kadm bir yerlerde kariyer miiddet sonra diyorsun ki; "ben aptal m1y1m, hirs1 varsa o zaman bir bunlar1 o da yapabilir; niyerlerden odiin vermek ye ben yap1yorum?" Bu Genelde erkek milleti kadmm zorunda kahyor. Bu sosefer olaym farkma var1- biraz kendinden ezik olmasmm rumlulugu e§inle payla§ayorsun, ki§iliginden verbiliyorsan kadmm c;ah§altmda durmas1m istiyor; o memek ic;in oyle c;ok yoma ortam1 c;ok fazla etkirulmu~sun ki olay1 kavra- onun egosu ciinkii egosunu lenmiyor. <;ok fazla verimaya ba§hyorsun. Diyor- tatmin ediyor. Yani 3~ ciyse, c;ocuguna kar§1 e§isun ki "ben yapabiliyornin yapmas1 gereken §eyya§1mday1m hen bunu bu ya§ta sam o da yapabilir." Art1k leri de iistiine ald1ysa , i§tC bolii§tiirmeye ba§hyor- anlad1m, kendini hep one o zaman problemler ya§1 sun, "bunlan bunlan sen at1yorsan bir taraftan onu yor. hallet, bunlan ben hallecigniyorsun, ciinkii Hyle deyim" diyorsun. Gec;enSenin i~in i~ mi, ev mi lerde c;ok sevdigim bir ar- hissediyor, "bana sormuyor", oncelikli? kada§1mla konu§urken "bana sayg1s1zhk ediyor" diye Her ikisi de. <;alt§111ca onun ya§ad1g1 olaylarda sosyal hayat1111 biraz daha da bunu gordiim. Fakat o dii§iiniiyor; ~iinkii oyle k1s1tlamak zorunda kahc;ok gee; farketmi§. 42 ya- yeti§mi§. - 64 -
/~fi
Miicade/esi
Mart·Nisan # 2
yorsun . <;ocugun okula gidiyordur. hafta sonu c;ocuklann banyosudur. i.itiidtir.. . Sosyal hayat k1sll lamyor. Ev kad1m olsam <;ocugumu her hafta bir sinemaya. tiyatroya. bir sahile gezmeye gottirebilirim ama <;alI§trken bunlardan ozveride bulunmak insam iiziiyor. Evdeki i~ler aksamas111 diyc odiin vermck zorunda kaltyo rsun. Buda senin ozcl haya tmla ilgili oluyor. H ep bir suskunluk var diyoruz. Bu nas1I a ~ 1la ca k '?
Art1k ku ~a k degi~meye ba~lad1. benim zam:\mmda babaya olsun anneyc olsun sayg1 daha farkliyd1. Biz babam1z geldigi zaman ay:lklarn111z1 uzat1p yatamazd1k. dogrulurduk . ~imdi <;ocuklarnrnz daha rahat. Bizim ya~ad1g11111z1 onlar ya~amas1n olay1 giindeme gddi. Simdi <;ocuklar anne babas1n1n yan1nda fikrini :11;1k~.\ soyleyebiliyor. Eskiden bu miimkiin degildi: "sen sus. se n <;ocuksun" deyip hemen susturul uyorduk. 0 do nemlerden susturulduk 1a1e11.
~imdiki nesil ozel ya~aml:mnda haklann1 gii<; olmad1g1 takdirde bunu k1rmak arayacak11r ama i~yerindeki haks11ltga br~1 kL'nzor. Arkada~lan1111z1 bilgilcndilerini sa\'llnma. Tlirki\\:"nin direrek yapabi liriz bunu. Bige ne! sorunlan konusund :\ zim sendikanm yaymlan. biil- Kadm susmamay1 suskun lar. Bumm nedenlcrini tcnlerini i~ycrinde tek tek vcanlamak i<;in geriye gitmek rilccck ~ekildc b1rak1yorum . iigrenmeli. En ba§ta, laz1m: onlann anne hahabn Dcnctlc mc olay1m yapmaya egitime iinem verilmeli. da o ~e k ilde susturuldular. <;ah~ 1 yorum : "dergideki ~u 11 K1z ~ocugu i~in okusa ne Tabii o konuda "aman oglum sayfa dikka tinizi <;ekti mi? " ne i~in Yar oralarda. uilecekdiye soruyorum . "Aa! Yok. olur, okumasa ne olur; sin dayak yiyeceksin " Lkniygbrmcdik" diye nlcr <;ogunluk- nas1I olsa evlenecek" or c;ocuklara. Yani h:\11 ,1rla. Bazen dergiyi ellcrine vc- anlayl§ln3 kar§I Clkmak 1amlarda iyi bir gcli~me glisrirkcn. "scrvistc okursunu z" terirken diger gene I so run brlaz1m. Sen k1zma o egitimi diyoruz. Bilgilcndinne hence da suskun kal:K:lkLlr di\ c birebir daha faydalt oluyor. verirsen o da herhalde dli~linliyorum . Sigara molalannda olsun. <;ay kendisini ezecek bir molalannda ols un vcya i~ler 8 \lart dLinya kadmlar sakin o ldugunda daha farklt insanla tam§•P da giinii ne anlama geliyor oluyor. En azmdan kar~ 1mda birlikteligi kabul etmez senin ii;in '? kinin gcn;ck dii~iinccsini ala- diye dii§iiniiyorum. S J\lan ge1\ek :ml:\1111 ilc biliyorum . Ona gore hareket dli~iinlirsek cger. \L1k ~L'~ !er cdcbiliyorum . Ama topluma ifade ctmcli . Orada L\d1nlann hitap e11igin zaman insanlar kapalt kutu gibi. sorunlan 1ar11 ~ tlahilmdi . Gfoteri ~eklinde degi l Kendi kc ndi!crine "ben bunu soylcrscm insanlar de. kadmlann nastl sorunlarla kar~tla~11g1. nastl bcnim i<;in ters mi dii~i.intirler" diye dli§iiniiyory a~ad1g1 ve bu soru nlan nasil all l.'dehilect'gi t:\1'lar: glivensizlik var. Birebir olunca ger<;ek dli11~ilmah. Ben sendikamdan slayt glisterilcri. ~li nccsini ogrenebiliyorsun . ezilcn kadm goriintiilcri yerine kadm-erkck ili~ Nasti bir gelecek bekliyorsun '? kis inden \ah~m:\ h:lyat 1ndaki prob !cm lcri nc kadar. yoldaki yiirliyii~lindcn miniblistcki l1b~ Kad111 susmama y1 ogrenmeli. En ba ~ t:\. egitiIara \'anncaya kadar. kad111lann i~' lcrini ,foki1p bu me onem verilmeli. "K1 z <;ocug u i<;in okusa ne sorunlan nastl kadm olarak :lit cdebiliri1. din' olur. okumasa ne olur: nasil olsa evlenccek" an1ar11~11klan hir \a li~m ay1 isterdim. (linkli sb~ 1 lay1~111a kar~1 <;tkmak larnn . Sen klZlna o egitimi olsun. kon u ~ma olsun bunlar gelip gc,iyor. SlWUn verirsen o da herhalde kendisini ezecek bir in<;01.iilmiiyor sornn hep aym. Birey :111c:1K SL1rusanla 1an1~1p da birlikteligi kabul etme z diye dli11unu susmakla h:lllediy,1r. K:ldmm L'n bii ~ uh. ~liniiyl1rum. 0 zaman o kapalt kutuya zo r sokusilah1 susmas1. susarak bir ~cyleri hallcdiyL1r 1.u1lur. Sevgi her~eyi unutturur derler ama bence ye11cdiyor. aslmda hi ' bir seyi h;llk1m i. · 1L 1'. ·nJin~ ti.;1irilmc lar1.111dan j lay1 "ylc ~ir; _·i kabul den veriyor. Susmay1 tercih cdiy,1r. ~imdi
111C/..
- 65 -
lffi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
"Beyaz v·akal1lar
II
i~in
bir
~e~it
afyon:
Mesleki etik ilkeleri ilhami Tiirkdogan T:\1.\IOB. "mesleki da\Talll) ilkeleri "ni ya da Jaha c;ok bilinen ad1yla "etik ilkeleri" tart1)1yor. Tctm~ma esas olarak. T.\L'vIOB ic;:indeki bir kesimin. mUhendislerin \'e mimar!ann topluma. dogaya. ~eHeye. i')\·erene. mU)teriye. meslege. me~kkt'1~'1 ,.e kendilerine kar)1 sorumluluklann111 'etik ilkeler" olarak formUlle!)tirilmesi ve bu Ilkelerin bir mesleki denetim ybntemi olarak kul1'1111lmas1111 istemesiyle onaya c; 1kt1. Bu istege kar)l tepkiler her gec;:en gun art1nca. tart!~malar da alevlenmi') oldu. ...\sl 111da bu tartl)ma yal n1zca mUhendisler ve mimarlar aras111da yap1lm1yor. Felsefeci lerden gazetecilere. hekimlerden i ~ letme ybneticilerinc kadar c;:ok farkli meslektcn insanlar aras111da da yap1l!yor. Bu yaz1da. "etik ilkeleri " ba)hg1 alt111da son yillarda artarak sU rcn tart1 ') malann ba1.1 yonlc rin e dikkat c;:ckilmeye c;a li~J!acak. Esas olarak mUhcndis ler ,.c mimarlar ac;:1s111dan konuyu incelememize rafrmcn. ebzlemlerimizin gazc7ecilik. ~avukathk. hekimlik gibi. piyasa ili~kilerinin hakimiyetine .her gec;:en gUn daha c;:ok sokulan diger meslekler 19111 de gec;c rli olduguna ina111yoruz.
Ne degi~ti? Herhangi bir mUhendisi, mesleki davran1§ ilkclcrine gore denetlemenin anlam1 ac;:1kt1r. Denetlencn mUhcndisc denilmektedir ki, "sen bu kararlan isteycrck ve sonuc;:lan111 bilerek verdin; kcndi da v ra111~111111 so nuc;: lanna da katlanmali'> 111. " Oysa mUhendislcrin s1111fsal konumlannda, doga \'C tckn oloji ilc ili')kilcrinde son yanm yUzy!lda gerc;:ckle')cn dcgi')imler, mUhendislik hizmetlcrinin yine bu st.ire ic;:indc gec;:irdigi dbnU~U mlcr ncdcniylc, "mcsleki davra111~ ilkeleri " bir
denetim ybntemi olarak art1k i)levsel olamaz. Birinci neden. bugUn miihendislerin ihmal edilebilir bir kesimi d1;111da kalanlanmn. kararlanmn co!iunu kendi nzalanyla degil. zorunlu oldukla; 1 i~in vermeleridir. \:UnkU ezici bir c;:ogunlu!iu Ucretli olarak c;:ah)maktadir ve ki.ic;:iik bir az7nhk dI)lllda kalanlann i~giivencesi yoktur. Bir baska kesim. kendi i~inin ba~mdadir belki: biivUk bir o!asihkla ya kendi ba~ma ya da bir kac;: · arkada§iyla birlikte gbrece kUciik bir sirkete sahip olabilirIer ama: yine de kararlann1 verirken serbest degildirler. Bu tiir ~irketlerin ezici c;:ogunJugu bir ta~eron )irketidir. Yani bir ba§ka biiyUk §irketin kararlanna. "emir"lerine dogrudan bag1mlidirlar. Kapitalist Uretim tarzmdaki hiyerar~ik ili~kilerin, demokratik olmayan i~leyi)in bir sonucu olarak, ta~eron ~irketlerin ayakta kalabilmesi ic;:in yalmzca bagJi olduklan ~irketlerin kendiJerine verdigi i~leri zaman111da ve en ucuza bitirmekten ba~ka sec;:enekleri yoktur. Bunlann d1~111da bir ba~ka kesim daha var. Dcretli olarak c;:ah~mayan, ama ta~eronluk da yapmayan ve mii~teri siyl e meslegi dolay1m1 ile ili§ki kurabilen mUhendisler ve mimarlar da var elbette. "Serbest me slek" sahibi diye adlandmlan bu kesimin miihendis-mimar toplulugu ic;:indeki oranlannm gittikc;:e azald1g1111 bir tarafa b1raksak bile, bu kesim de kararlanm verirken c;:ok serbest davranamaz. Bildigimiz gibi, kapitalist toplumda s1111flar vard1r. Dstelik her s1111f da kendi ic;:inde katmanlara aynlm1~tir. Bununla birlikte, temel insani gereksinimler herkes ic;:in gec;:erlidir. i~te bu temel gereksinimlerimiz nedeniyle, kapitalist toplumda, param1z yettigince bu gcreksinimlerimizi kar~1lamaya c;:ah§mZ. MUhendis ve mimarlar, bu s1111fh ve c;:ok katmanh toplumda, verili malzeme ve miihendislik ybntemlerinden en iyisini tercih et-
- 66 -
1$~i Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
meye oncelik vercliklerincle, i~te bu nedenle. "meteleksiz" kalmay1 da bilincrli olarak tercih etmi~ olacaklardir. Elbette, sozgelimi bile bile depreme dayanaks1z evler yapan mi.ihendislerin ortaya crikan felaketlcrden sorumlu olmad1gm1, her )eyden kapitalist i.iretim tarz111111 sorumlu oldugunu iddia etmiyoruz. Arna bu bir insanl!k sucrudur ve bu sucrun cezas1 yasalarda varc!Ir. Yasalann uygulanmad1g111a hepimiz ta111g1z ve nedenini de crok iyi bilmiyor muyuz? "Etik ilkeleri"nin bir denetim yontemi olarak i~e yaramayacag1111, ko~ullann degi~tigini iddia ecliyoruz. ikinci gerekcremiz ~udur: Kapitalizmin ihtiyacrlanna gore bicrimlenen mi.ihendislik hizmetleri nedeniyle ve teknolojideki geli~melerin de etkisiyle mi.ihendislerin ezici crogunlugu karar vermek ve karann sonucrlan111 tahmin edebilmek icrin gerekli bilgiye sahip olamad1klan gibi cli.i~i.inme ve tartl~ma olanaklan cla alabildigince s1111rlanm1~t1r. Bi.iyi.ik olcri.ide onlar, daha once ve rilcn kararlann yal111zca ta~1y1c1s1 durumunclacl1rlar. Bu konu kendi ba~111a bir yazmm konusu olabilir. Bu neclenle yal111zca, alt1111 crizmekle yetiniyoruz. Bugi.in crok fark!t nedenlerle, "kritik" kararlan mi.ihendisler vermiyorlar, veremiyorlar ya cla kararlannm sonucrlannt tahmin edemiyorlar. Elbette bu durumun bir nedeni kapitalist i~leyi~ ise bir ba~ka nedeni , mi.ihenclislik si.irecrleri ve bilgi i.iretimi alanmdaki bilimsel ve teknolojik geli~melerle ilgilidir. Son olarak, verdigi kararlannm sorumlulugunu i.istlenmesi gereken az say1daki mi.ihenclis ise ya TMMOB'nin gi.ici.i yetmeyecegi icrin ya da mesleki davra111~ ilkeleri i.izerinden yi.iri.iti.ilecek bir tartt~ma ile sonuca gidilemeyecegi icrin asla denetlenemeyecek ve cezalandmlamayacakt1r. Ornegin Si.ileyman Demirel bir mi.ihendistir ve TMMOB taraf111dan disiplin kuruluna verilmi~tir ve bunun bir yaran da olmam1~t1r. Bir ba~ka ornek vermek gerkirse, kimya mi.ihendisi olan bir arkada~1m1z, 9ah~t1g1 fabrikanm, denizi kirlettigini ve bile bile denizi kirletmenin "etik" olmad1g1111 fabrikamn yetkililerine ilettiginde ald1g1 ya111t ~u oldu: "Eger bu fabrika kapamrsa, 300 i~9i i~siz kalacak. Hangisi etiktir? "
Ti.irkiye'nin
ger~eklerini
unutmayahm!
"Mesleki davram~ ilkeleri"nin mUhendisleri denetlemek i9in gerekli ve etkili oldugu iddias1
bir ba~ka acr1dan yakla~111ca da ge~erli olm,1J1~1 gori.ilecektir. Son y1llarda T.\1:\10B icrinde yi.irUti.ilen tam~ malarda da gozlenebilecegi gibi. mi.ihendi-Jer \ e mimarlar aras111da mi.ihendis kimligi. mUhendisin s1111fsal konumu \'e sorumluluklan i.izerinde birbirinden oldukcra fark!t gbri.i~ler dile geririlmektedir. Bu ayn!tklar. mi.ihendislik w mim;1rlik hizmetlerinin nasil yi.iri.iri.ilecegi. mi.ihendislik \ e mimar!tk hizrnet alanlan111n nas1I di.izenlene-:eg1 gibi konulara kadar uzanmaktad1r. Degerlerle il gili olan . neyin dogru neyin yan!t~ oldugunu t,1rif eden "etik ilkeleri "nin T.\1.\IOB nin i~indeki toplumsal ve siyasal gorli)lerden bag1ms1z obrak yani T.\1.\10B icrindeki gruplann glii;-le1inde11 bag1ms1z olarak belirlenemeyecegi a~1kt1r. Y.1 glii;-li.i olan gruplann siyasi w ideolojik goru~le rini referans alan bir ilkeler listesi i;-1kacak ya d.1 bu liste eklektik. birbirine taban tabana Zit majdelerden ol u~acakur. Boylece TMMOB Mesleki D ana111~ ilkeleri ya s1k s1k degi~tirilecek. giderek inandmc1!tgm1 ve gi.ivenilirligini kaybedecektir. ya da bi.iyi.ik bir mi.ihendis 'kitlesi kendisini bu ilkelere urn1akb sorum lu hissetmeyecektir. \:i.inki.i bu ilkeleri. si yasetten \'e ideolojiden bag1ms1z. meslegin oruk degerleri olarak alg1lamayacakt1r. Boyle bir. listenin. "mesleki dana111~ ilkeleri "nin denetleyici. disipline edici \'e egitici hii;-bir i~leve sahip olamayacag1 ai;-1kt1r.
Asltnda neyi tart1§1yoruz? Yukanda da vurgulad1g1m1z gibi. "rnesleki ilkeleri" ya da "etik kodlan " tart1~m~1Ll n yalmzca TMMOB ii;-i;1de ya da mi.ihendis \ e mimarlar arasmda yankilanm1yor. "Mesleki etik" meselesi hem Ti.irkiye'de hem de di.inyada artan yogunlukta ilgiyle kar~ila111yor. Di.inyada Ye Ti.irkiye 'de bu yonde bir egilim var. Bu tarfl~rnaLm elbette bilincrli olarak alevlendirenler var....\ma tart1~malann etkili olmasm1. ilgi i;-ekmesini saglayan ba~ka nedenler de var. Ozetlersek: e Ernest Mandel kapitalist toplumu betimlerken "Degi§im degerleri i.iretimi ve dola~11111na daya!t toplumlarda bireyler aras111daki rekabet. i.istlinli.igi.ini.i ilan eder. insanlar deneyimlerinin olgunluguna ve karakterlerinin saglaml1g111a gore degil, korkuns: yan i~inde gbskrdikleri performai1sa gore degerlendirilirler. " diyor. Boyk bir toplumda, insanlann kollektif i~ yapma mt. davra111~
- 67 -
1$~i Miicadelesi
-
,- ~trat1cd12:1m
Mart·Nisan # 2
-
kullanmasm1. ozel mi.ilkivete baiH1 "' blmas1111 nast! saglars1111z? brnegin bir y::lZllim fir111as1nda i;-ah~an bir mi.ihendi sin . i;-ali§t1g 1 firmada i.iretilmi~ bir yazd1111111 ri.im kodlann1 alip gbti.irrnesini nast! engellerse niz? 0 kodu kullanarak y11larca qalt§ tp kazanamayacag1 paray1 bir defada kazanma ~ans1 varken. buna nastl engel olabilirsiniz? Elbene ki. bunun yollanndan biri yasalarchr. i~ yasa lan. telif yasas1. patent yasas1 ,.b. ile oni.ine gei;-meye i;-ah~1rsa111z. Arna ti.im di.inyada. yani kapiralist-ernperyalist di.izende ~o yle bir olgu ortaya i;-1km1§Sa. yani yasalann yeti~emedigi ya da yasa l diizenlemelerin istenrnedigi alanlarm say1s1 muazzam artt1ysa. bu durumda nasd bir i;-ozi.im onerirsiniz? i§te "etik kodlan" modas111111 ba§lamas111111 nesn~l ko§ullanndan biri bu i;-eli~kiden kaynaklanmaktadir. Yani "mesleki erik" tart1~malan. gittiks:e biiyi.iyen gazereci. mi.ihendis vb. i~gi.ici.ini.in nas t! kontrol cdilecegi tart1~mas1d1r. Bu tarn~mada. sermaye qeYrelerinin. ozellikle uluslarans1la~an sermayenin onerdigi seqenekrir. <;:Unkii etik tart1§malan sermaye kar§1Smda emeki;- ileri giis:lii konuma getirmez. aks ine emeki;-ilerin kendi olanaklanm kullanamayacak kafa kan§tkhgma neden olur. • <;:okulusl u §irketlerin ortak di! ve deger ihtiyac1. etik rart1~ma l anm n alevlendirilmesinin bir ba~ka nedenidir. • Erik rart1§malan aym zamanda medyada ve meslek orgiitleri i.izerinde sermayeni n ideolojik hakimiyerinin derecesini gostermektedir. Tiirkiye ·de l 7 Agus tos depreminden sonra halkm devlete ve kar diizeninde yap!la§maya kar~1 tutumunda oneml i degi~irnler oldu . Oysa, miihendislere ya da miihendislige yonelik onemli bir tepkisellik olu§mad t. Depremlerden yola i;:1karak rniihendislerin su9lanmas1, miihendislerin denetlenmesi gerekliliginin one i;:1kanlmas1 biiyiik ol9Ude medya ve meslek orgi.itlerinin baz1 yetkililerince tercih edildi. Benzeri yakla~1m bilgisayarlarda 2000 y1h sorunu konusunda ABD 'de ya~andi. Orada da yaz1hmc1lann ahlakmm sorgulanmas1, yaz1 hmc1 etik ilkeleri ihtiyac111111 giindeme getirilmes i yine medya, bir grup iyi kazanan yaz1hmc1 ve meslek orgiitlerinin temsilcileri arac1ltg1yla gii ndeme getirildi. Oysa tersi olmas1 gerekmiyor muydu? Halkm daha yiizeydeki soru nl an, en once goriinenleri hedef ~lmas 1 ; medya ve meslek orgii tlerinin tem silcileri ve meslegin uzmanla nn1n da sorunun asd kaynak.
Ianni
de~ifre
ermesi gerekmiyor muydu ?. Erik rartI~malan yaln1zca sermayc vc onlarm erkisindeki/yonlendirmesindeki diger s:cvrelerce yi.iri.iri.iliiyor olsa. qok bnemserneyebilirdik. Arna "etik ilkeleri"nin formi.ille§tirilmesi ve etkili bir bis:imde kullandmas1 gerektiginc gazeteciler. mi.ihendisler vd. meslcklerden insanlarm s:ogu ina111yor. Bumm nedeni mesleklerin yap1smda ve toplumdaki yerir).de ortaya q1kan degi§imlerle meslek sahiplerin1n kendi meslcklerini ve konumlan111 alg1~i)-1§lan arasmdaki aq1dan kaynaklamyor. Hata gazctecilcrin qogu. kendilerini bir i§S:i olarak ta111mlamay1 kabul edemiyorlar brnegin. Ay111 durum miihendisler is:in de ges:erli. Dolay1S1yla. i.icretli s:alt~an gazeteciler. mi.ihendisler ve diger beyaz yakaltlar i§qi s1 111fmm bir i.i yes i olduklann1 hata kabul edemiyorlar. Sermayenin uzatt1g1 ele onurluca hayir diyemiyorlar. • Benzeri ya111lsama. sosyalist. devrimci mi.ihendislerde de gozlenebiliyor. Sozgelirni i.iniversite bitirrni§ olmas1 ve teknolojiyle ili§kileri nedeniyle miihendislere seslenirken aydm olma, toplurna bnderlik etme gibi vurgular one i;:1kanlabiliyor. Oysa us:ak ve araba tasarlamak, kan azamile§rirmek is:in Uretim siirecini planlamak ve denerlemek, doktorlann, rnirnarlann kull and1g1 yaz1hmlan yazmak; bunlann hii;:biri insanlan ayd1n yapmaz. Yap§a yapsa iyi bir mes,, lek erbab1 yapar. e "Mesleki davram§ ilkeleri" rart1§rnalannm bir ba§ka anlam1 daha var. "Etik ilkeleri"ni savunanlar, aym zamanda kapitalist toplumun ges: iciliginin unutulmas1111 istiyor gibi davra111yorlar. Yaz111111 ba§mda belirtildigi gibi bnerilen etik ilkeleri ii;:inde "miihendisin i§verene kar§I sorumluluklan" da vardir. Boylece i§i;:i-i§veren (patron) ili§kisinin zorunlu ve sorgulanamaz bir ili§ki oldugu ortiik olarak sbylenmi§ oluyor. Sonui;: olarak, mesleki denetim meselelerini tart1§rnak ii;:in "etik kodlan", "mesleki davra111§ ilkeleri"ni bir tarafa biraktp kamusal denetimi ve i§i;:i denetimini tartI§mak, meta ili§kilerinin hakimiyetine girmi§ bilim ve miihendislige ele§tirel ve sorgulay1c1 bakabilmeyi ogrenmek gerekiyor. Mi.ihendislik vd. hizmet alanlannm kapitalist i§leyi§in hakimiyetine terk edilmesine kar§I i;:1kmak gerekiyor.
- 68 -
e
ar • 1san
., Ies1· l 1· M.. ucaue
Ay§e Zarakolu'nu yitirdik
Cesaret Ana'n1n miras1 Su11gur Savra11 Kimi militan vardir, hayat1111 benligini ortaya koymak i.izere degil, gerc;ekten kollektif bir ya§a111111 pan;:as1 olarak ya§ar. Arna ki§iligini, kendine ozgi.i olan1 da belirgin bic;:imde ortaya koyrnaktan ka~mmadan. Ay§e Zarakolu i§te boyle bir insand1. Devrimci, yay111c1, insan haklan savunucusu, enternasyonalist, anne ... Ay§e'nin bir hayata s1gdird1g1 bunca faaliyet ic;:inde one c;:1kmaya c;:ah§tlg1111 nerede gordi.ini.iz? Bir di.i§i.ini.in: oli.imi.ine kadar Ay§e'nin degerini gerc;:ekten tam anlam1yla biliyor rnuydunuz? Kar; ki~i Ay~e'nin, bir omi.ir birlikte rnticadele verdigi e§i Rag1p ile birlikte, c;:eyrek yi.izytl boyunca Marksist ve enternasyonalist bir devrirnci ki.ilti.iri.i yaygmla~llrmaya c;:ah§an Beige Yaymlan '11111 ardmdaki dinarno oldugunu biliyordu? Kac;: ki§i Ay~e ' nin 1980'li y1llann cunta karanhgmda bir yandan Belge'yi ve Alan Yaymlan'm yi.iri.iti.irken, bir yandan da Cagaloglu meydanmdaki dag1t1rnc1dan solun di.i§i.incelerini elden geldigince yaymaya c;:ah§t1gm1 hatJrhyordu? Kac;: ki§i 1985'te, sivil toplumculuk Ti.irkiye'ye girer girrnez Marksizrnin yarat1c1 tarzda savunusunu s1rtlanan Onbirinci Tez dergisinin yaymc1smm Ay§e oldugunu duymu§tu? Kac;: ki§i insan Haklan Dernegi 'ndeki yo gun faaliyetlerini, yaymc1hgmdan dolay1 ugrad1g1 devlet bask1larma onurla ve cesaretle direndigini bugi.in bildigi kadar biliyordu? Kac;: ki§i Ay§e ' nin HADEP Parti Meclisi i.iyesi oldugunu duyrnu§tu? Kac;: ki~i Ay§e'nin Di.inya Yaymctlar Birligi'nden di.i§i.ince ve yaym ozgi.irli.igi.i konusunda odi.il ald1g1111, di.inyanm en cesur kadmlan arasmda sec;:ildigini, o olene kadar duymu§tu? Sayrnakla bitrnez. Eger bu .reklam ve propaganda c;:agmda bunlar bilinrniyor idiyse, bu, Ay§e"nin alc;:akgoniilluliigtinden, one c;:1krna tela§1111 hie;: gosterrnernesinden, gi.ic;:li.i, hatta za-
man zarnan sert ki§iligine ragrnen kendini kolektivitenin bir parc;:as1 haline getirebildiginden do- . lay1d1r. Ay§e hakkmda c;:ok yaztld1, c;:ok demec;: verildi. Herkes hakh olarak ozgi.ir ve cesur bir yay111c1 oldugunu, insan haklannm ytlmaz bir savunucusu oldugunu vurgulad1. Bunlar, sonuna kadar dogrudur. Arna hemen hemen hie;: kimse Ay§e'yi boylesine kararl1, boylesine azimli, boylesine cesur ktlan inanc;:lanndan soz etmedi. Ay§e soylenenlerin hepsini onurla yapt1ysa, bunun ardmda bir ideolojik inane;: di.inyas1 yat1yordu. Ay§e devrimciydi. Bir devrirnci olarak Ti.irkiye soluna , belki de e§siz bir miras b1rakt1. Ogrencilik ve genc;:lik di:inemlerinde , Ti.irkiye'nin 1968-80 arasmda ya§ad1g1 bi.iyi.ik c;:alkanu ic;:inde, kitlelerle devrimci tarzda en yogun ili§kiyi kurduguna inand1g1 hareketin destekc;:isi oldu. Arna 1980'li y11Iardan itibaren , bu hareketin Ti.irkiye'de ya§anan bi.iyi.ik rni.icadeleye kay1ts1z kalmas1, hatta s1rt1111 c;:evirrnesi kar§1s111da, yine kitlelerle devrimci tarzda bi.iti.inle§tigine inand1g1 bir ba§ka harekete destek olmaya yi:ineldi. Politik aidiyetlerin, ardmdaki politik fikirler bi.iti.ini.iyle terkedildikten sonra dahi , tak1m tutar gibi bagnazca savunuldugu bir i.ilkede, boyle bir evrim belki de parmakla saytlacak kadar az insanda gi:iri.ilebilir. Ay§e, tak1m tutrnad1. Devrirnin nerede olduguna inand1ysa, o saflarda oldu. Ay§e Marksistti. 20 y1ldlf Ti.irkiye solunu ic;:ten ic;:e kerniren sivil toplurnculuga kar§J mi.isaderne-i efkar (yeni dille di.i§i.inceler sava§I) alanmda kar§J kar§1ya gelen Onbirinci Tez , 1992'de yaym hayat1111 sona erdirdikten sonraki on y11 boyunca, derginin yeniden c;:1kanlrnas1 ic;:in hepi rnize devarnh basmc;: yaptl. 2002 y1hnda, oli.irnilnden ec b" afta one iirkiyre..solunda1u..--......... sonra bu kez Ki.irt hareketinde ba§ gosteren sivil toplurnculuga kar§I Marksizrnin ternel fikirleri-
- 69 -
1$~i
Mart-Nisan # 2
Miicade/esi
nin yeniden ortaya konulmas1 gerektigini ifade ediyordu. Bu al9ak gonullu kadmm Dunya Yaymctlar Birligi'nin odulii i9in haz1rlad1g1 kabul konu§mas1 yakmda basilacak. Okuyun bu konu§may1. Ay~e. konu§masma, odulii Beige Yaymlan ·mn ki1aplann1 basan u9 matbaa i§9isi adma kahul e11igini soyleyerek ve bu i§9ileri anlatarak ba~hyor. i§te bir insanm en derinine kadar nufuz etmi~ bir Marksizm. Ay§e Turkiye'den di§an 91kmay1 hi9 sevmezdi. En son 2001 yaz sonunda tedavi i9in Paris'e gi11iginde. oralarda olmaktan nas1I nefret ettigini anla11yordu. i§te dogdugu topraklara neredeyse bagnazca bagh bu kadm saglam bir enternasyonalistti. Gormck istiyorsamz, Beige Yaymlan '111 bir kan§tmn: orada Latin Amerika'dan
Ermenilere kadar buti.in di.inyanm halklannrn sorunlarma, ya§amlanna, ozlemlerine nasII yer verildigini goreceksiniz. Anlamak istiyorsan1z, Ay§e'nin Kurt sorununa yakla§1mma bakm: ir;inden geldigi hareket devletle Ki.irtler arasmda bir "Ur;uncu Yo!" ararken, Ay§e'nin onur mi.icadelesiyle nasd omuz omuza dovi.i§tUgUnc . Ay§e'nin yeri uzun sUre doldurulamayacak. Arna bu cesur kadmm r;ocuklan var. Sadece dogurdugu ve bunca yogun ugra§mm arasmda ger9ek hirer insan olarak yeti§tirdigi Deniz ve Sinan degil. Beige Yaymlan 'nm r;eyrek yuzy1l boyunca Marksizmle, devrimcilikle, enternasyonalizmle aydmlatt1g1 say1s1z r;ocuk. Huzur ir;inde uyu Cesaret Ana! Mirasm1 devralacak insanlar mutlaka 91kacaktJr.
Mumia: Bask1ya kar11 miicadelenin sembolii
Hapsedilmeden once Abu-Jamal bir9ok Odi.il kazanm1§ ve ABD'de polis gaddarhg1m te§hir eden etkili Defend civil EE~ makaleler kaleme alan . ' ,llU lMJA! l1.b er.,.1es. l;tvu bir gazeteciydi. Bu ... ,f.'.,~,.,~;f:l~~ ~7ts1 tr-Ue~! ozelliklerine ek olarak "°"'..,..).'*'°"ilk genr;Iiginde Kara Panterlere katilmt§ olmas1 onu toplum polisinin ve FBI'm hedefi haline getirmi§ti. Abu-Jamal uzun y1llardir oliimi.in e§iginde ya§1yor ancak darac1k, yuksek-gi.ivenlik hi.icresinde i.ilkesinde ve di.inyada ya§anan geli~meler Ie ilgili yaz1lar yazmaya devam ediyor. Abu-Jamal'in yazilan geni§ emekr;i kesimlere kapitalizmin gerr;ek yi.iziini.i gostermeyi hedefleyen yaz1lar. Dunya iizerinde birr;ok ilerici ve devrimci ak1m Abu-Jamal'in davasm1 rrk91ltkla ve polis gaddarhg1yla mticadelenin kara dayah kapitalist sistemi y1k1p insan ihtiya9larma dayah bir sistem kurma miicadelesinin aynlmaz bir par9as1 olarak gordi.igii ir;in sahipleniyor. Abu-Jamal yolda§ sm1f bilincine sahip bir devrimci. Onun hakkmdaki <lava kar§1smdaki onurlu tavn on y1llardir toplumsal degi§im ve kapitalist koku§maya kar§I direni§ mi.icadelesine gii9 kat1yor. Abu-Jamal'in sozleri ve yapt1klan binlerce insam kapitalizme kar§1 aktif mucadeleye kazandrrd1 ve kazand1rmaya devam ediyor.
Siyah Amerikah (ABD'de kendilerini AfroAmerikan olarak adlandmrlar) devrimci gazeteci Mumia Abu-Jamal (Mumya Abu Cerna! okunur) 20 y1h a§km bir sure once bir polis komplosuyla cinayet i§lemi§ gibi gosterildi ve idama mahkurn edildi. Amerikan polisi Murnia Abu-Jamal aleyhine ifade vermesi i9in duzmece tanlklar uretti, kirni ger9ek tamklann ifade vermesini engelledi ve irk91hg1 ile me§hur Filedelfiya mahkemeleri Abu-Jamal'in idam edilmesini saglamak i9in akll almaz i§ler yaptl. (ABD'de toplumun yuzde 11 'ni olu§turan siyahlar, mahkumlarm % 46'sm1 oliim mahkumlannm ise % 54'i.ini.i olu§turuyor.) Bi.itiin bunlar olurken Abu-Jamal'in davas1 ABD ' de oli.im cezasmm irk91 ama<;larla kullamh§ma kar§1 ve1ilen mi.icadelenin gur;li.i bir semboli.i haline doni.i§tu. Di.inyanm dort bir yanmda binlerce ilerici, devrimci y1llard1r Abu-Jamal'in sur;suz oldugunu ve mahkumiyetinin siyasi bir kumpas oldugunu haykmyorlar. K1sa bir Si.ire once Abu-Jamal' in davas1 ile ilgili ara§ttrma yapan kriminoloji uzmanlan verdikleri raporla Abu-Jamal' in masum oldugunu ortaya koydular ve onun serbest b1rakilmas1 gerektigini soyleyenlerin hakh bir davanm arkasmda durduklanm kamtlanm1§ oldu.
Kader kurbana degil - bir devrimci Peki devlet neden Mumia Abu-Jamal'i yasal olarak lin<; etmek istiyor?
- 70 -
MUMll!-...
i
I
··NW·t.n '"'"
.j /~fi Miicadelesi
Mart-Nisan # 2
Pierre Bourdieu tildii
Ak1I h1rs1zlar1na kar11 aklln savunusu·
"Biitiin miicadelelerin sosyologu"nu yitirdik
Pierre Bourdieu
Sisteme kafa tutan aydm tipi , toplumsal ve siyasal mticadelelerde her zaman onemli bir rol oynamJ§tlr. Fransa'da bu ttir aydm davram§mm bir gelenegi oldugu biliniyor. Cezayir Sava§1 'na kar§1 ytirekli bir mticadele vermi§ olan tinlti feylesof Jean-Paul Sartre'm onurlu yabas1 halii ak1llardad!f. Ge9tigimiz Ocak ay111111 sonlannda yitirdigimiz Pierre Bourdieu, sadece son derece ozgtin yah§malar yapan, dti~tinceleri etrafmda btittin bir ekoltin olu§IDU§ oldugu dtinya yapmda bir sosyo log degildi. 1990'h y1llann Sartre '1 idi. 1995 'te Fransa 'y1 sarsan i§9i eylemlerinde, anti-globalist gosterilerde, goymenlerle dayam§mada, her ttirlti mi.icadelede yer ald1. Ktireselle§meye ve neo-liberalizme kar§t dti~tinsel planda kendisi kavga vermekle yetinmedi. Kurdugu aydm yevresi Raisons d' Agir'in ("Harekete ge9menin nedenleri") yaymlad1g1 k1sa kitapy1klar yi.izbinlerle satt1, mticadele iyindeki genylere di.i~i.insel g1dasm1 saglad1. <;ah§ma arkada§lanyla birlikte 1990'h y1llann "mi.ireffeh" Fransasmda yapt1g1 yi.izytize gorti§melerin stislenmeksizin aktanlmasma dayanan La misere du monde ("Dtinyanm Sefaleti", 1993) ba§hkh geni~ hacimli yap1t, bu emperyalist tilkede proletaryamn alt katmanlannurnastl sefalet iyinde ya~ad1g1m gozler oni.ine serdi. Bourdieu , 1930'da dogmu§tu. Hep Frans1z burjuvazisinin en seyme okullannda okutuldu (liseyi tinlti Louis-le-Grand'da, i.iniversiteyi Ecole normale superieure'de). Arna sosyoloji kariyerine Fransa'nm ezdigi Cezayir halkmm sosyolojisini incelemekle ba~lad1. Tam da Cezayir Sava§! doneminde: Sociologie de l' Algerie ("Cezayir' in Sosyolojisi", 1958) ve le Deracinement (" Koki.inden Koparma", 1964). Soma egitim alamnm sosyolojisine geyti: bu alanda Les Heritiers (" Varisler", 1964) vela Reproduction ("Yenidentiretim", 1970) ba~hkh yah§malanm yaymlad1. Hakim s1mflarm ki.ilttirel ozelliklerini inceledi,
Pierre Bourdieu' niin a§agidaki k1sa yaz!Sl. emperyalist batz'mn ·kendi tarihsel modellerini feti§le§tirme yoluy/a evrensel olarak ilan :ettigi "aktl" kar§tsmda, ezilmi§ halklann bagrmdan ft§kzran "aktl d1§1" tepkileri diyalektik biitanliigii ifinde ele alzyor. Bu k1sac1k yazzda, Boutdieu bize, son onyzllar boyunca dii§iince diinyas1nda esen firtmalara ili§kin saglam bir pusula sunuyor. Emperyalist Batz'mn kendi flkarlarmz akil kzltgmda dayatmasmm yaratt1g1 tepkiden yararlanan post-modernizm, gene! olarak akla kar§l bir haflz seferini siirdiirmektedir. Bourdieu, aklm emperyalist (beyaz, erkek vb.) suistimali ile akzl d1§1lzgm otesinde bir iifiincii yolu aramamzz gerektigini, emperyalizme kOl'§l miicadelenin kendisinin dahi ak/1 savunmak oldu.~unu vurguluy01: 1995 yilmda yap1lm1§ olan bu konu§ma, 11 Eyliil sonras1nda ozel bir an/am kazanm1§t1r. Metin Tiirkfeye Emre·Bayoglu tarafindan fevrilmi§tii: . islam i.ilkelei"inin bagnndan, benim, evrenselin emperyalizmf? diye adlandtrd1gun diizmece Batt evrenselciligine kar~t 9ok cidi:li bir sorun.giindeme geliyor. Fransa'nm miikemmel bir ornegini temsil ettigi bu emperyalizm, tam da bu i.ilkede, benim Herder'in ad1yla bagda~tird1g1m bir ulusal popi.ilizmin olu§masma neden oldu .. Bir . ttir evrenselciligin, aslmda, evrenselin (insan haklan vs.) ardma s1gman bir milliyet9ilikten ibaret oldugu goz oniine almd1gmda, buna duyulan her ttirden bagnaz tepkiyi gerici diye su9lamak o kadar da kolay degildir. iMF ve Dtinya Bankasi politikalanna ilham kaynag1 olan matematik modellere, Amerikan hukuk geleneklerini btittin bir gezegene dayatan 1
15 Ekim 1995 tarihiode Frankfurt Kitap Fuan'oda Uluslararas1 Yazarlar Parlamentosu'ouo dUzen!edigi kamuya a~1k tartt§ma masmdaki konu§inasmdao. Yazano ~e§itl i metiolerini bir araya getireo Contre-Few: ba§hkl 1 kitabmda (Lib~r-Raisons d' Agir, Paris, 1998) ya,ytolaom1§t1T. Ba§hk I i Miicadelesi tarafmdan kgo mu§ u.r. 'P. Bourdieu, "Deux imperialismes de l'uoiversel", C. Faure et T. Bishop (der.), l' Amlrique des Franr1;ais, Ed. Frao~ois Bourio, Paris, 1992, s. 149-1-55.
- 71 -
/~fi
Mart·Nisan # 2
Miicadelesi
s1111fsal farklarda "sembolik" alan111 onemini vurgulad1. La Distinction ("Ayn§linna", 1979) ba§hkll kitab1 bu farkhllklar i.izerine en iinli.i <;:ah§mas1d1r. Ba§ka say1s1z <;:ah§mas111111 yan111da. 68 ya~111clayken kad111lann ezilmesi sorununa da yoneldi ve La Domination masculine ("Erkek Hakimiyeti" , 1998) kitab1111 yazd1. Yarolan diizene isyan eden biri i<;:in en talih siz konum, emperyalist bir iilkenin vatanda§I olan beyaz bir erkek olmakt1r. Bourdieu , beyaz bir erkek ayd111111. emperyalist burjuvazinin en sec;:kin kurumlanndan gelse bile, kendi konumunu ve di.izeni sorgulayabileeegini ya§am1yla ve c;:al1§mas1yla kan1tlad1. Fransa ve diinya hep onur cluyacag1 bir insan1 yitirdi . uluslararas1 bi.iyiik hukuk ~irketlerine. rasyonel eylem teorilerine vs. dayanak te§kil eden bilimci rasyonalizm, Ba11'nm ki.istahhgmm hem ifadcsi. hem de teminaltdir. Birilcri, buna dayanarak, sanki ak lm tckeline sahipmi§<;:esine kendilcrini, yaygm labirle, diinyanm jandarmalan olarak gostermektc, yani rne§ru ~iddetin tekclinin kendi kendilcrinc ilan elliklcri sahipleri olarak, gercktiginde silahlann gi.iciinii evrensel adalctin hizmetinc ko~maktadirlar. Tcrorist §iddct, hemcn hemcn her zaman i<;:ine ycrle~tigi umutsuzlugun akil d1§1hg1 arac1hg1yla. hep aktldan dem vuran iktidarlann durgun §iddetinc gondcrme yap1yor. Ekonomik 1.or, kenclini <;:ogu kc1. hukuksal gcrek<;:eler k1!1g111da sunar. Emperyalizm , uluslaran1s1 mercilcrin me§ruiyctine s1grn1r. <;:it"tc standartlanm gizlemeye yonelik ussalla§lirmalann ikiyiizliiliigi.inden dolay1, aym emperyalizm, Arap, Gi.iney Amerika ve Afrika halklannda (ekonomik, bilimsel ya da ba§ka tiirden) ak11la silahlanm1§ vcya ak1I temelindc kendine yetkiler tamyan iktidann suistimalinden ayn tululamayacak tarzda , akla kar§I <;:ok dcrin bir isyana ncden olmakta veya me~ruiyct kazandmnaktadtr. Bu "akil d1§1hklar" k1smen, bizim yerinc vc zaman11rn gore, cmperyalist, is1ilac1. fethedici vcya vasat, s1111rh, savunmac1. gcrilctici vc bask1c1 olan rasyonalizmimizin iiriini.idiir. Oylcysc akh savunmak. aktl gorlinti.isi.i alt111da iktidan suistimal cdcnlcrle vcya akl111 silahlanndan yararlamp kcyfi bir imparatorlugu mqru gostcrmeyc ya da buna dayanak olu~tur maya <;:ah~~mlarla_mUcadcle e.tmcktjr.
Charlie van Gelderen'in ard1ndan ... Charlie van Gcldcrcn 1938'dc Paris'te yapilan Dordi.inci.i Enternasyonal ' in Kurulu§ Konfcrans1 'na katilan insanlar i<;:indc hayalta kalan son isimdi. Van bu Gcldcrcn loplant1ya Gi.incy Afrikalt Trotskistlcr achna gozlemci s1fat1yla kattlrn1§t1. Van Gcldercn 26 Ekim 200 I tarihinde. 88 ya§111da k1sa siircn bir hastal1k doncminin ard111dan an11111zdan aynld1. Hayata gozlcrini yumdugu s1rada Birlqik Sckrctcrya'n111 Britanya scksiyonu olan Uluslararas1 Sosyalist Grup'un aktif bir iiycsiydi . Dolay1s1yla Charlic'nin aram1zdan aynlmas1yla birlikte tarihtc bir sayfa kapanm1~ oldu . Aram1zdaki oncmli oncmsiz fikir aynltklan nc olursa olsun. bugi.in kcndisine dcvrimci Marksist diycn hir; kimsc onun 1938 ytl1111n Eyliil ay111da yapt1g1 siyasal tcrcihc son nefcsini vcrenc kadar sad1k kald1g1n1 inkar cdcmcz. Yan Gcldcrcn bilin<;:li ya§~11n111111 1amam111a yak1111111 Giincy Afrika 'da. Britanya 'da vc diinyan111 daha bir<;:ok kb§csindc bi.iyiik bir ~cvkle Dordiincii Entcrnasyonal'in in§asrna adam1~ bir dcvrimci Marksisti. Yan Gcldercn'in ya§am1 biirokratlann elindc itibanndan bi.iyi.ik ~cylcr kaybctmi~ olan profesyonel dcvrimciligin aslmda son dcrccc onemli ve dcgerli bir katcgori olduguna dair saglam vc tazc bir ka111tt1r. Evct. scmbolik bir anlamda da olsa Yan Gcl dcrcn' in oliimiiylc birliktc tarihte bir sayfa kapanm1~ oldu . Ancak Dordiincii Entcrnasyonali in~a siircci ve dcvrimci Marksist harckct varol maya dcvam cdccck. Ye bu yolun yolculan . yolda~lan Chari ic van Gcldcrcn' i hir;bir zaman unutmayacaklar!
- 72 -