. Emperyalizme, Emperyalist Sava§a, Ekonomik Krizin Y1k1m1na Kar11
Kurtulu§u -l~in lleri ! •
K1br1s saatli bomba
•
AB'nin hediyesi: i1 Yasas1
•
Avrupa'da s1n1f miicadeleleri ve fa1izm
•
Latin Amerika'da yakla1an f1rt1na
Temmuz-Agustos
2002
i<;iNDEKiLER Bu say1dan notlar................... ...................................................... ............................... 2 i§fi Miicadelesi'nin gtindemi: Erne gin Kurtulu§u Bloku i9in ileri! ......................................................................... .. 3 Ttirk fa§izminin degi§meyen hedefi ve "degi§en" MHP'nin taktik atag1 - Ali Dehri ........................................................ 9 i§9ilere yeni bir saldm: i§ Kanunu On Tasarisi. ....................................................... 18
Avrupa Avrupa dosyas1na giri§ ............................................................................................ 23 Saatli bomba K1bns .................................................................................................. 24 ABD ve iMF Mala vi 'yi aiyhga mahkum etti ........................................................ 26
Fa§istler ve Kemalistler kol kola, aym platformda - Semih Karil .......................... 27 Bildiri: Ttirkiye dtinya halklanyla btittinle§melidir, AB emperyalizmi yle degil !..... ................................................................................. 31 Avrupa'da kutupla§maya dogru ................................................................................ 33 Avrupa'da s1n1f mticadeleleri ... ................................................................................ 35 "Emegin Avrupas1" piyasac1 imi§! ........................................................................ 39 Avrupa'da gericiligin ytikseli§i ............................................................................... .41 Filistin 'e Bush formiilti - Reyhan <;akir............ ................................................... .46 Putin cennete gidiyor! .............................................................................................. 54
Latin Amerika Latin Amerika'da devrim ve kar§1-devrim - Sungur Savran ............................... 61 Arjantin'de devrimci ytikseli§ stirtiyor - Cem iskender.......................................... 66 Veneztiella: ABD gtidtimlti darbe 48 saat dayand1 - Rana Duman ......................... 70 Frans1z Devrimi'nde kadmlar - Zehra Ece .............................................................. 73 Kapitalist Diinya Kupas1 -Mustafa Taner ..........................................................................78
i i Miicadelesi iki A hk Politik Der i Say1 1/3 Temmuz-Agustos 2002 Sahibi ve Sorumlu Yaz1 i§leri Miidiirii: ~iar Ri§vanoglu Re§atbey Mahallesi Adliye Arkas1 3. sokak No: 22/2 Adana Baski: Ceren Matbaac1hk Topkap1 - istanbul
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Miicadelesi
Bu say1d·an notlar ... i§fi Miicadelesi'nin bu say1s1, Tiirkiye'deki geli§meleri kavrayabilmek ve Marksist temellerde miidahale olanaklanm geli§tirebilmek i9in AB 'yi ve AB-Tiirkiye ili§kilerini eksenine ahyor. Politik konjonktiirii tahlil eden ilk yaz1m1z, aym zamanda bir politik yoneli§ oneriyor: "Emegin Kurtulu§ Bloku". Bu yaz1da aym zamanda solun fa§izmin gii9lenmesi tehlikesini atlamamas1 gerektiginin alt1 9iziliyor. Ali Dehri 'nin MHP'nin taa ikinci Diinya Sava§I donemindeki on tarihinden bu yana, degi§meyen ama9lanna ula§mak i9in uygulad1g1 degi§ken ve esnek taktikleri inceleyen yaz1s1, i§te bu baglamda, solun ve i§9i hareketinin ozellikle gen9 kesitlerinin Tiirkiye'deki fa§izm olgusunu daha iyi tammasm1 ama9hyor. i§ Yasas1 On Tasans1, Tiirkiye i§9i stmfonn (iistelik 12 Eyliil tarafmdan tlrpanlanrni§ ofan) 9ok smuh kazammlanm dahi "esneklik" adma ortadan kaldurnay1 hedefliyor. En tcmel ger~k9esi de "Avrupa Birligi Miiktescbau"na uyum! Yeni tasany1 inceleyen yaz1m1z, i~~ilerin sermaye kar§1smda nastl zay1f dil§iirtllmesinin ama9land1gm1 kamtlar1yla ortaya koyuyor. Avrupa dosyarmz anla§ihr nedenlerle say1nm belkemigini olu§turuyor. Dosyanm iik yaz1s1, AB-Tiirkiye ili§kilerinin en hassas yonlerinden olan K1bns sorunu11L 1 patlay1c1 9eli§kiler i9erdigini onaya koyuyor. Haziran aymm "bildiriler sava§I" dosyanm bir ba§ka boyutunu olu§turuyor. 6zellikle Selim Karh 'mn sol Kemalistlerle fa§istlerin birlikte imzaladiklan bildiriye yonelik ele§tirisi, oniimiizdeki donemde "sol" milliyet9i akimm yaratacag1 tehlikeleri daha yakmdan tammak ay1smdan yararh. Dosyanm geri kalan boliimii, Avrupa'da sm1f miicadelesinin ve fa§ist/uk91 sagm paralel yiikseli§inin yaratt1g1 kutupla§ma ve gerilirn potansiyelini ortaya koyan yaz1lardan olu§uyor. Diinya 9apmdaki miicadelelere aynlan sayfalar1m1zda, once Reyhan <;aku'm Siyonist israil'in mezalimine kar§1 Filistin halkmm onur~ Ju direni§inin 9e§itli boyutlarm1 ele alan yaz1s1 var. Bunu 11 Eyliil sonrasmda ABO ile Rusya arasmdaki ili§kilerde ya§anan degi§imi incele-
yen bir yaz1 izliyor. Latin Amerika dosyasmda ise ii9 yaz1 var. Sungur Savran, yakm gelecekte klta 9apmda devrim ile kar§1-devrim arasmda bir boy ol9ii§menin ya§anmasmm yiiksek bir olas1hk oldugunu ortaya koymaya 9ah§1yor. i§fi Miicadelesi, ilk 91kl§mdan itibaren Arjantin 'deki devrimci krizi yakindan izleyerek TUrkiye ay1smdan dersler 91karmaya 9ah§tl. Dosyanm ikinci yaz1smda Cem iskender, bu iilkede son dort aydaki geli§meleri inceliyor. Aynca 26 Haziran'da iki i§siz militanm eylem s1rasmda polis tarafmdan sogukkanh bi9imde oldUrU!mesiyle Arjantin devriminin yumu§ak doneminin geride kald1gma dikkat 9ekiyor. Rana Duman 'm Veneziiella'daki darbe ve darbenin kitlesd ayaklanma yoluyla ezilmesini ele alan yaz1s1 ise, Latin Amerika'da devrim ile kar§Idevrimin boy ol<;ii§mesinin onemli bir omegini ve Amerika'nm demokrasi dU§manl1gm1 sergiliyor. !<1 Temmuz. bilindigi gibi Bastille zindamntr. foth1dolaylSlyla Frans1z devriminin ba§lan9·; tarihi olarak kabul edilir. Bu Temmuz aymd;&. Zehrn Ece Frans1z Devrimi'ni az ele alman bil yl)nUyle, kadmlarm miicadele i9indeki yeri a~1smdan inceliyor ve erkek hakimiyetindeki sistemin devrimci harekette bile ne kadar ag1r tahribat yaratabildigini ortaya koyuyor. Saymm son yaz1s1, diinyada ve TUrkiye'de tam bir histeri yaratan Diinya Kupas1 vesilesiyle, profesyonel futbolun ekonomik, politik ve kUltUrel bir ele§tirisini sunuyor. i§fi Miicadelesi, yaym hayatma bir kitap dizisi olarak ba§lam1§t1. DU§iince ozgUrlUgiinU bUtiinUyle ayaklar altma alan anti-demokratik yasalar temelinde dizinin ikinci kitab1 toplat1ld1 ve yaymc1m1z hakkmda <lava ay1ldi. Kendisine i9ten dayam§ma duygularrmlZl iletiyoruz. Bu durumda dergi formatma ge9mek en dogru yoldu. Bu ise formaliteler dolay1S1y!a bir sUre ald1. i§fi Miicadelesi'nin ikinci kitab1yla elinizdeki bu ilk dergi say1smm arasmda dort ayhk bir sure olmasmm nedeni budur. Bundan sonra iki ayda bir bulu§mak umuduyla ...
-2-
i§fi Miicadelesi
1$~i
11
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
..
l§fi Miicadelesi'nin giindemi
801 Ozalizm ve fa§izme kar§1 11
i§~i
s1n1f1 alternatifi:
Eme!jin Kurtulu~u Bioko i~in ileri! Mart aymda, i§fi Miicadelesi kitap dizisinin ikincisinin ba§yaz1smda, Ti.irkiye burjuvazisinin bagnnda, 28 ~ubat donemindekinden farkh bir safla§maya dayanan yeni bir <;:atlagm gi.iniimi.izde politik hayata damgasm1 vurdugunu soylemi§tik. <;atlak, bir yanda AB 'ye kay1ts1z kO§U]SUZ taraftar o]an]ar, ote yanda ise AB 'nin one si.irdiigi.i ko§ullara kar§1 <;:ekinceleri olanlar ile AB 'ye di.ipedi.iz kaq1 olanlar arasmdayd1. OSP ' de ya§anan deprem sonrasmda ismail Cem-Kemal Oervi§-Hi.isamettin Ozkan troykasmm (i.i<;:li.isi.ini.in) ba§lattlg1 yeni hareket, AB 'ci cephenin burjuva politik gi.i<;:ler di.inyas1m kendine uygun hale getirmesi olarak nitelenmelidir. AB muhipleri, OSP-MHP-ANAP hi.iki.imetiyle AB yolunda daha fazla ilerlenemeyecegini gormi.i§lerdir. ~imdi, AB-Ti.irkiye bi.iti.inle§mesinin yolunu a9mak i<;:in politik partiler yelpazesini halla<;: pamugu gibi at1yor, AB i.iyeligi oni.indeki her ti.irli.i engeli ortadan kaldirmaya <;:ah§iyorlar.
"Bizi kamuoyu dizayn etti"! Yeni odak ve onun etrafmda olu§makta olan yeni senaryolar, hi<;:bir ku§kuya yer b1rakmayacak kadar a9Lk bir tarzda, bir ABO-AB-Ti.irkiye bi.iyiik burjuvazisi ortak prodi.iksiyonudur. Yeni hareketin "lideri" ismail Cem Hurriyet'e a9Lklam1§tlr: "Bizi kamuoyu dizayn etti." Bu nasil "liderlik" ki, daha kendi kendini, Tiirk<;:e 'ye s1zan o say1s1z <;:irk.in kelimeden biriyle soy lendiginde, "dizayn" bile edemiyor! Aynen di.inya politikasmda emperyalistler aras1 su<;: ortakhg1 kuli.ibi.ine sozde nezih bir kavramla "uluslarara-
s1 topluluk " etiketi nin taklid1g1 gibi, burada da "kamuoyu" kavram1, bi.iyi.ik burjuvazi ve elbette onun emperyali st efendileri demektir. Bir baksamza, Ti.irkiye'nin birinci partisi OSP parampar9a, istifa eden edene, bi.iti.in politik liderler si.irekli birbirleriy le gori.i§i.iyorlar, goz gozi.i gormiiyor ve bu arada iki ki§i ayak altmda dola§iyor. Ya da normal olarak bu kadar <;:ok i§in arasmda ayak altmda dola§mak gibi gori.ilmeli, ama o da ne demek, el i.istiinde tutuluyor: TOSiAO ba§kam Tuncay Ozilhan ve TOBB ba§kam Rifat Hisarc1khoglu. Biri Ti.irkiye burjuvazisinin finans kapital diliminin oz temsilcisi , oteki bi.iyiikli.i ki.i<;:i.ikli.i sermaye gruplanm pe§ine takm1§ biiyi.ik burjuvazinin ekonomik orgi.itii. ingilizler saray entrikalannda krah belirleyecek ki§iye "kingmaker" derler: yani "krah dizayn eden"! i§te Ozilhan ve HisarcLkliogl u bu roli.i i.i stlenmi§lerdi. Piyasa da onlarm agir topu. "Piyasalar" etiketiyle amlan di.inyanm psikolojisine bakm: hi.iki.imet krizi yakla§1yor, belirsizlik art1yor ve bir si.iredir sars1lmakta olan "piyasalar" bunun i.izerine toparlan1yor! Medyaya deginmek bile gereksiz: bi.iyi.ik basmm ve ana televizyon kanallarmm sevinci, troyka' nm "kamuoyu"nun mal1 olmaktan <;:Lkar1hp bi.iti.in haJka pazarlanmas1 <;:abasmdan ba§ka bir§ey degil. ABO di§i§leri bakanhgmm sozci.isi.i tam bu olaylar ya§a111rken a91khyor: "Ti.irkiye ile AB ' nin yap1c1 ili§kiler i<;:inde olmas1 , hem ABO, hem AB, hem de Ti.irkiye ' nin stratejik <;:1karmad1r." AB muhipleri cephesinin yeni sevgilisi Cem d1§i §leri bakanhgmdan istifa edince AB Komisyonu ba~kam Romano Prodi Ti.irkiye
-3-
l~gi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
gezisini erteliyor. YASED'in (Yabanc1 Serma- formlar ve iMF programmm derinle§tirilerek ye Dernegi) diizenlemi§ oldugu toplant1 iptal siirdiiriilmesi. Her ikisini de anlamak kolay. AB takvimi, bugiin Tiirkiye burjuvazisini edildigi ic;:in iMF ba§karu Kohler ve Diinya Bankasi ba§karn Wolfensohn gelmiyorlar. Sa- ciddi bic;:imde stkI§tlnyor. ileriki sayfalar1m1zdece Tiirkiye'de "piyasalar" yeni olu§um lehine da "saatli bomba Kibns" ba§hkh yaz1da daha kullanm1yor oyunu. Diinyanm en biiyiik yat1- aynnt1h olarak ac;:lkland1g1 gibi, 12 Araltk Konm bankalanndan JPMorgan, "piyasa dostu" penhag zirvesi, K1bns'm 2004 ba§mdaAB iiyehiikiimet geliyor, Tiirk tahvilleri satm almabilir si olmas1 konusunda karar verecek. Daha once yollu ac;:1klamalar yap1yor. Kisacas1, ABD. ve de her ftrsatta belirttigimiz gibi, TSK ic;:in AB AB emperyalizminin de kat1ld1g1 bir "dizayn" sorununun piif noktas1 zamanlama sorunudur. vakas1yla kar§I kar§iya oldugumuz kesin. "Our TSK ' nm AB iiyeligini istemedigi dii§iincesi, siman in Ankara" ("Ankara'daki adamirmz") ro- vil toplumcu bir onyarg1dtr. (Bunun c;:e§itli kaH.indeki Kemal Dervi§'in taa May1s aymda se- mtlarmdan biri de, geleneksel olarak son derec;:im fikrini ortaya atmasm1 yorumlamak §imdi ce Bat1 yanhs1 olan dt§i§leri biirokrasisinin de bu konuda TSK'yla paradaha kolay degil mi? 0 zalel bir di! tutturmu§ olmaman sec;:imden ne c;:1kard1? Cem-Dervi,·Ozkan s1du.) Ordunun derai, AKP, bir de HADEP. Peki "adam1m1z" boyle bir fikri iiljliisiiniin baflatbg1 hareket AB ' ye Tiirkiye devletinin neden ortaya atmt§tl? Ce- empe~alist ve yerli giivenligi ile ilgili bir dizi vab1 o zaman verilemeyen sorunda (bu arada K1bns ve ona bagh olarak Avrusoru §imdi aydmlaruyor! g~ra, pa ordusu-NATO ili§kisi Cem-Dervi§-Ozkan iic;:konusunda) taviz verildiliisiiniin ba§latt1g1 hareket nltalemesi kadroya · gi halde AB Tiirkiye'yi emperyalist ve yerli burjudiinya iiye olarak almazsa, buvazi tarafmdan imal edildiva-~f~larak nun gelecekte doguracag1 . gine gore, "troyka" nitele- lj . . tehlikelerdir. TSK ic;:in mesi bu kadroya tipat1p ~a!\~14rut ideal c;:oziim, K1bns ile uyuyor. Bugiin diinya c;:ab\f~}gJ; ~ Tiirkiye'nin e§zamanh pmda yaygm olarak "iic;:h1 da olarak iiye olmas1dir, ama yonetim" anlamma kulla- kiikanlnde bu imkans1zdtr. Solun c;:omlan bu terim , Rusc;:a kogunlugundan farkh olarak keninde arabaya ya da kiTSK'nm c;:ekincelerinin zaga ko§ulan iic;: at anlam1bu kaynagm1 (elbette baz1 na gelirmi§! ba§ka onemli noktalar da mevcuttur) kavrayan Tiirkiye'deki AB muhipleri, bu durumda, 12 ABP Yeni hareket eger ba§ka bir partiyle birle§- Araltk Kopenhag zirvesinde Tiirkiye'ye de miimez de kendi ba§ma partile§irse ad1 ve amble- zakere tarihi verilmesi ic;:in c;:1rpmmaya ba§lami ne olacak di ye merak eden c;:ok. Eger troyka m1§lardtr. i§te, aslmda orta vadeli bir ko§ul olan diiriist olacaksa, partinin adm1 ABP koymah. idamm toptan kaldmlmas1, anadil egitimi ve Yani Avrupa Birligi Partisi. Bu durumda, amb- Tiirkc;:e d1§mdaki ba§ka dillerde yaym sorunlaleminin ne olacag1m dii§iinmek ic;:in bir graftk n, Nisan-May1s aylarmda birdenbire bu yiizden tasanmc1 kivrakl1gma pek ihtiyac;: yok. AB 'nin giindeme sokulmu§tur. Yoksa, daha once ger12 ytld1z1 ile Tiirk bayragmm aym1 birle§tirin, c;:ekle§tirilen Anayasa degi§iklikleri s1rasmda, i§te size yeni partinin amblemi! Partinin serma- omegin idamm kaldmlmasma "sava~. yakm saye orgiitii sozciilerinden ko§e yazarlanna kadar va§ tehlikesi ve teror" k1sitlamas1 konusunda biitiin taraftarlan, sartki bir merkezden komut §imdiki gibi biiyiik bir f1rtma kopmam1§t1. Bu alm1§c;:asma, partinin ana gorevlerini iki eksen durumda, Kiirt sorununun MHP'nin trkc;:1hg1 iizerinden tantrnhyorlar: AB ic;:in gerekli re- ac;:1smdan hassasiyeti, Bah~eli'nin yeni bir tak-
barfuvazl tarafmdan lmil adildljlne '1royka" Im tipat1p uyuy~giin lnda *'iiolii yiiftetim"
kullant'!ft
qrablJa ya
' IZlia·k•llli-:q at
•lala••·1811"81f!
-4-
l~gi
Miicadelesi
Temmuz·Agustos # 1 / 3
tik yoneli§i benimsemesiyle birle§ince, Avrupa'ya iyi ogrenci gortintimti vererek tarih koparrna 9abas1 akamete ugram1§tlr. i§te §imdi acilen . bu tikanmanm giderilmesi gerekmektedir. Yeni olu§umun May1s aymdan bu yana pi§irilmekte olu§u hi\:bir bi9imde raslant1 degildir. Gorevlerinden birincisinin de bu t1kanikhg1 a§mak olmas1 son derece olagandu. Ekonomik programa gelince, Ttirkiye burjuvazisinin bu konuda da kayg1lar i9inde olmas1 anla§Illf bir§eydir. iMF'nin 2001 sonunda tiniforrna altmdaki i§9i ve koyltilerin Afganistan 'da ve Irak'ta dokecegi kan kar§ihgmda verdigi 16 milyar dolar, Ttirkiye ekonomisinin mali krizini ge9ici olarak hafifletmi§, dtinya ekonomisindeki (ge9ici olacag1 anla§ilan) kismi toparlanma da ihracata destek olarak tiretimde bir k1pudam§a yol a9ml§tlf. Arna sermaye birikimi hala toparlanamam1§tlf: yatmmlar bu y1lm ilk ti9 aymda da ba§a§ag1 gitmi§tir. Dretim artl§I sadece kapasite kullammmm artl§l yoluyla elde. edilmi§tir. Ote yandan, i§fi Miicadelesi kitap dizisinin ilkinde vurguland1g1 gibi, banka sisteminin ne kadar sallant1da oldugu "gen9 Pamukbank"m i9ten i9e nas!l 9tirtidtigtintin ortaya 91k1§1yla yeniden kan1tlanm1§tlf. Nihayet, hep vurgulad1g1m1z gibi, ekonomi o kadar pamuk ipligine baghdlf ki, en ufak bir siyasi sarsmt1 (bugtin Ecevit'in hastahg1, yann Irak'a ABD taarruzu) faizleri ve dovizi ytikselterek btittin odemeler dengelerini alttist etmekte, yatmmlan , hatta kredili sat1§lar1 irnkans1z hale getirm~ktedir. Dervi§ 'in DSP depreminin orta yerinde toplanan Bakanlar Kurulu'nda, ozelle§tirmeler, 46 bin i§9inin daha i§ine son verilmesi, 9e§itli yasalar gibi konulardaki !Sfan troykanm ekonomik programmm ne olacagm1 a9Ik9a gosteriyor. (Havayollan ve ileri teknoloji sektbrleri dtinya 9apmda derin bir kriz i9indeyken DerVi§ 'in THY ve Telekom'un sat1lmasmdan halii soz edebilmesi, o pek ovtilen ekonomistligi konusunda epeyce ku§ku doguracak bir nokta olsa gerek!) Troyka'nm onde gelen kadrolarmdan olan eski Ktilttir Bakam istemihan Talay'm yeni hareketi "soldan Ozalc1hk" olarak nitelerr:esi son derece yerindedir. Hem program1, hem de orgtitlenme felsefesi a91smdan. Yukandaki ekonomik program art1k, ti9 a§ag1 be§ yukar1 Ttir-
kiye'nin btittin burjuva partilerinin benimsedigi bir§eydir, ama emperyalizmle btittinle§me yolunda kay1ts1z ko§ulsuz tavu elbette Ozal'm yakla§1mmm bir uzant1S1du. Bundan da onemlisi, partinin sozde sosyal demokrat kesimin otesinde, Ozal'm "dort egilim" yakla§Immda oldugu gibi, sag siyasi geleriekten gelen unsurlar1 da kapsayacak bi9imde orgtitlenmesinin dti§tintilmesi, bu alanda da Ozal' m a yak izinden ytirtinmekte oldugunu gosteriyor. Cem 'in 12 Temmuz basm toplant1smdaki a9Iklamalan yanh§ yorumlanm1§tlf: Cem, partinin sosyal demokrat olacagm1 degil, tersini soylemi§tir: "Btittin 9agda§ birikimlerin birlikteligiyle, uzla§mas1yla ger9ekle§ecek" bir yenile§me stirecine "sosyal demokrasinin katkism1 getirmek"tir sozkonusu olan. Zaten i§in bu yam 9ok da onemli degil. Yeni hareket isterse sagdan gelecek kadrolara kapah olsun. Kendi i9inde sagc1lar yok mu? Htisamettin Ozkan 'm so Ila herhangi bir ili§kisini bugtine kadar kim duymu§? iMF-Dtinya Bankasi ideolojisinin bu cografyadaki bir numarah ta§1y1c1s1 Dervi§ kendine "sosyal demokrat" degil "komtinist" dese ne olur? Amerika ve Avrupa emperyalizmlerini k1ble kabul etmi§ ismail Cem 'in Tii.rkiye' de Geri Kalmt§ltgin Tarihi doneminin Cem'i ile ne ili§kisi var? Buradan bu kadrolarla ve bu programla 9Ikacak partiye "sol" adm1 takanlar, halk1 aldatma operasyonu- · nun yardak9!lan olarak nitelenmeyi hak edeceklerdir.
Fa,ist tehlikeye dikkat! Burjuva politik saflardaki bu yeniden yap1lanma, sik sik soylendigi gibi (ister se9imden once, ister bir erken se9im sonucunda) Ecevit'siz ve MHP'siz bir htiktimet aray1§1yla elbette i9i\:edir. Ecevit'in uzun politik tarihinin ol.anakl1 kild1g1 \:imento gorevini ya§hhg1 dolay1s1yla artik yapamayacag1 ortaya zaten 9Ikm1§t1. Dstelik, bu operasyonla birlikte MHP'siz bir htiktimete dogru ytirtindtigtine gore, bu ttir bir 9imento i§levinin kendisine de ihtiya9 kalmam1§trr. MHP meselesi ise farkl1 bir dtizeyde ele ahnmahdu. Bat1c1-laik tekelci burjuvazi i9in, MHP, elbette daha uzun donemli faydalan olmakla birlikte, k1sa vadede en 9ok 28 ~ubat doneminin
-5-
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
burjuvazi i9i 9atlagmda bir miittefik olarak onemliydi. 1999 se9imlerine eski Refahyol 'un unsurlan ile 28 ~ubat kamp1 az9ok e§it gii9lerle giriyordu. MHP'yi hangi kamp yanma 9ekerse, Tiirkiye'yi (28 ~ubat'm izin verdigi i:il9iide) o yonetecekti. Arna daha once de vurgulad1g1m1z gibi, burjuvazi i9i 9eli§kiler bu di:inem i9inde yer degi§tirmi§ ve islamc1 burjuva gii9ler AB'ci kesilir, boylece en azmdan bu konuda Bat1c1 burjuvazinin yedegine girerken, MHP, AB ile ili§kiler bak1mmdan bir ayakbag1 haline gelmi§tir. Ne var ki, biiyiik burjuvazinin k1sa di:inemli destegini 9ekmesi, MHP'nin toplumsaJ dayanaklanm tiiketmiyor. U9 yilhk koalisyon hiikiimeti i9inde, iMF'ye biitiiniiyle boyun egen, i§9iyi, i§sizi , kamu 9ah§anm1 ve iiretici ki:iyliiyii ezen politikalara ortak olan MHP, §imdi itildigi yalmzhk i9inde politikasm1 sertle§tirecektir. Bizim gi:irevimiz yakm gelecekte ne tiir hiikiimet formiilleri uygulanabilecegi konusunda spekiilasyon degil, gene) geli§me egilimlerine dikkat 9ekmektir. ister erken se9ime kadar iktidarda kalsm, isterse muhalefete 9ekilsin ya da 9ekilmek zorunda b1rak1lsm, MHP erken se9ime, AB ve iMF kar§Jll bir soylemle, Abdullah bcalan 'm cezalandmlmas1m savunmu§ tek biiyiik parti oldugu iddias1yla ve Tiirkiye'de biitiin burjuva politik sisteminin siirekli k1§kirtmakta oldugu §OVenizmden yararlanarak, toplumdaki ekonomik s1kmt1 ve i§sizligin, iMF kar§1t1hgmm, §Ovenizmin ve 15 yilhk sava§m yaratt1g1 duygulann somiiriisii iizerinden yiikselmeye 9ah§acakt1r. Bu ama9la Ecevit sonrasmda DSP i:irgiitiiniin bir boliimiinii kazanma 9abas1 i9ine girebilecegi, hatta solun §Oven milli yet9i bile§enleriyle i§birligine gidebilecegi dahi dii§iiniilebilir. Sonu9 olarak, eger ilhan Sel9uk bir gi:isterge olarak kabul edilirse, solun bu kesimi MHP'yle
siirekli olarak flort etmi§, son AB kar§Ill imza kampanyasmda da bu ak1mm i:inde gelen baz1 temsilcileri gi:izlerini k1rpmadan fa§izm ile aym platformda yer alm1§lardir. Her durumda, MHP'nin i:iniimiizdeki di:inemde yeniden gii9lenmesi ciddi bir olas1hkllr. i§9i hareketinin diri unsurlarmm ve sosyalist hareketin, gozlerini tek yanh olarak yiikselen AB cephesine dikip bu tehlikeyi gormezlikten gelmesi 9ok ciddi bir risktir.
Gizli gi:irev: lrak sava§mda ABD'ye destek
Demek ki, burjuvazi i9inde AB konusundaki 9atlaga bagh olarak ciddi bir kampla§ma dogmu§tur. Bu kampla§mada AB muhipleri kanadmm ana unsurlan ANAP ve troyka'dlf, yedek gii9leri ise CHP ve SHP. Oteki kampta Ecevit sonrasmda politik partiler alanmda tek hat1n say1hr gii9 olarak MHP ' nin kalacag1 i:ingoriilebilir. DYP §imdilik ortayolcudur, ama AB muhipleri kamp1yla giderek daha fazla biitiinle§mesi beklenmelidir. Denklemin biiyiik bilinmezi TSK'dlf. Bir yandan TSK'nm ABD ile stratejik ittifak.J, bir ABD imalat1 olan yeni kampa yakm durmas1 anlamma gelebilir; ama i:ite yandan AB muhipleri muzak.ere tarihi alma tela§J i9inde Kiirt sorununda ve t1kanmay1 a§mak i9in K1bns'ta a§m tavizci bir tutum tak.1nirsa, TSK'y1 kar§tlannda bulmas1 neredeyse ka91mlmazd1r. lllN~!*llll•Mlll.m•~lfillillll~ifl Burjuvazi i9inde bir 9atlak olmas1, bu iki Mliiltli*illilli~lilfi!Jilillll kampm i§9i sm1f1 ve ezilenler kar§tsmda, aralarmdaki gi:ilge farklanna ragmen birle§mesine engel degildir. Birle§me noktalanndan lilM••Mill•li~ll•lffillil biri, ekonomik krizin faturasmm iMF prog. .• • • • llil!Mt'ii"~Ml!iiMIMiifiil!~ ram1 9er9evesinde i§9i ve emek9ilerin s1rtma yiiklenmesidir. Politik kriz ortammda, erken ~fliWilllilliMll•iJlli•tl!Mi se9imler giindemdeyken dahi hiikiimet kaliJi!"11iiliiMti~iliillli~ mu 9ah§anlarma % 5 lilililliMlllliijMiiiillilliflllililllilill~lllII
•
N••Nl••il•••... •••MM
·····--~·
-6-
rll!I3
/~~;
Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
gibi giiliinr;: bir zam vermeyi uygun bulabilmi§se, bundan dolay1dir. Aslmda bugiinkil durum r;:ok anlamh bir kan§tkhk ir;:eriyor. Oervi§'in istifaya zorlandiktan sonra burjuvazinin ekonomik program1 r;:okmesin diye geri 9agnlmas1yla, yeni parti de hiikiimet ortag1 haline gelmi§tir! Ve bunlar, bir yanda MHP ve OSP'nin terkedilmi§ kanad1, bir yanda yeni bir siyasi hareketin onderlerinden oldugunu ar;:lklam1§ Oervi§ ve ANAP, aralannda ba§ka konulardaki farklar ne olursa olsun, i§r;:i ve emekr;:ilere eziyette birle§iyorlar. Bugilnlerde dola§rrna sokulan i§ Yasas1 On Tasans1, AB ile uyum gerekr;:esine dayandmlabilir, ama MHP'nin destegini de alacagma kesin gozilyle balu.labilir. Bu yalm gerr;:egin yan1sira, burjuvazinin neredeyse tamam1 troyka'ya iki temel gorev (AB ve ekonomik program) bir;:erken, kas1th olarak sessiz ger;:i§tirilen bir ba§ka gorev dilzenin biltiln siyasi gilr;:lerinin oniinde durmaktadir: ABO'nin Irak'kar§t haz1rlanmakta olan taarruza destek olmak. Talihin garip cilvesi, 8 Temmuz'dan itibaren OSP deperemi ya§anmaya ba§lad1gmda, gazetelerde buna ili§kin haberlerin yanmda yer bulabilen oteki ana haber de, ABO'nin Irak'a taarruz planlarma ili§kin ABO basmma s1zdmlan raporlara ili§kindi. Burjuvazinin sozcilleri uyuyorlar m1? Hayir, susuyorlar, r;:iinkii bu konu "devlet politikas1"dir. AB Komisyonu ba§kam Prodi, Cem istifa edince ziyaretini ertelemi§tir, ama ABO Savunma Bakan Yardunc1s1 Paul Wolfowitz devletle gorii§meye gelmi§tir. MHP'den troyka'ya, Irak'a taarruzunda ABO'nin yanmda yer almayacak bir tek biiyiik burjuva politik giicii yoktur! Ekonomide eziyet, sava§ta kan dokme. Bugilniin iki ana sorununda, burjuva partilerinin aym politikada birle§iyor olmas1, eger kamt gerekiyorsa, burjuva politikasmm iki kampmm da i§r;:ilerin, emekr;:ilerin ve biltiin ezilenlerin dil§mam oldugunu 91plak, sqmut veriler ilzerinden ortaya koyuyor.
S1mf miicadelesi birligi i~in ileri
"Ba§larken" yaz1smda, sol liberalizm ve sol milliyetr;:iligi, "ikiz kuleler doneminde Tiirkiye sosyalizmini burjuva diizeninin payandalan haline getirme tehlikesini yaratan ikiz tehlikeler" olarak nitelemi§ti. Bu ongorii, bu satirlann yaz1ld1g1 Ocak aymdan sonra giderek dogruland1g1 gibi, yeni ko§ullar altmda tilmiiyle giincelle§mi§ bir tehlikeye i§aret etmektedir. Sol liberal ak1mm birr;:ok unsuru, biltiin umudunu AB 'ye baglad1g1 ir;:in, §imdi emperyalizmin planlamasma kattld1g1 bir silrer;: ir;:inde bilyilk burjuvazinin bagnndan dogan troyka'y1 desteklemeyi, demokratikle§me ve r;:agda§la§ma adma destekleyecektir. Oaha §imdiden Cumhuriyet yazan Oral <;ah§lar yeni odagm bir "umut kap1sm1 aralayabilecegini" yazm1§tlf (12 Temmuz 2002). Sendika hareketinin yoneticilerinin onemli bir bolilmii, "emegin Avrupas1" kisvesi altmda AB taraftar1 olduklan ir;:in yeni olu§umu "sol" sayarak destekleyebilir. Temsili herhangi bir ozelligi olmamakla birlikte, sadece gene! psikolojinin bir ifadesi olarak, eski OiSK gene! sekreteri Fehmi I§lklar'm daha §imdiden "s~ndikalardan kitle orgiltlerine dek" her kesirni yeni olu§umu destekelemeye 9agird1gma i§aret edelim. Hikrnet <;etinkaya'nm istihbaratI dogruysa, troyka "sendikalardan, demokratik kitle orgiltlerinden destek ahyor... " Liberal sol bir yonelim ir;:inde olan bir dizi unsurun bir birlik 9at1s1 aday1 olarak gordiigii SHP'nin onderi Karayalr;:m troyka'ya derhal bir ar;:1hm yapm1§tlr. Oiger yanda, tehlike farkl1 bir diizeydedir. ~oven milliyetr;:i "sol", MHP ile i§birligi olas1hg1 dt§lanamazsa da, esas olarak i§r;:i s1mfmm, emekr;:ilerin ve genr;:ligin ileri kesimlerine, yakla§an AB 'ci dalganm ele§tirisi ilzerinden milliyetr;:i bir temelde hitap edecektir. Bu solun 28 ~ubat'tan bu yana TSK'y1 ar;:ikr;:a destekledigi, ur;: milfrezelerinin darbe_ 91girtkanhg1 yapt1g1 hatirlamrsa, i§r;:i sm1fma ve emekr;:ilere verecegi zararm liberal soldan r;:ok daha ag1r olacag1 ortadadir.
gii~lerinin
"Emegin Kurtu1U$U Bloku"
Burjuvazinin iki kampmm, yani sozde liberal ve sozde milliyetr;:i kamplarm her birinin solda da izdil§ilmleri oldugu artik iyice biliniyor. i~fi Miicadelesi, kitap dizisinin ilkinde,
Tilrkiye i§r;:i s1mfmm diri gilr;:lerinin ve sosyalist hareketin sm1f milcadelesini eksenine alm1§ unsurlarmm kar§Ismda boylece biiyiik bir tehlike beliriyor: bilyilk kitlelerin sol liberalizm
- - -7-
Temmuz·Agustos # 1 / 3
1$gi Miicadelesi
tarafmdan AB' ci dalganm pe§ine talalmas1, bu- §Ithg1 yoktur. i9inden gei;:mekte oldugumuz dona tepki duyan emek9i ve gen9lerin ise bask1c1 nemde Tiirkiye i§9i sm1f1 ve biitiin ezilenler gii9lerin yedegi haline gelmesi. ay1smdan yakic1 bir dizi sorun iizerinde de bir i§9i sm1f1m, emek9ileri ve gen9ligi burjuva- yakmla§ma saglanm1§ttr. Metin esas giincel gozinin iki kampmdan birinin yedek giicii haline revin "bugiinkii derin ekonomik kriz i9inde i§getirecek bu yoneli§lerin kar§1sma, sm1f miica- i;:ileri ve emeki;:ileri i§sizlik ve sefaletle kar§J delesini ve anti-emperyalist bir temelde enter- kar§1ya birakan sermaye sistemine kar§J miicanasyonaJizmi temel alan bir giiciin 91kanlmas1 deleyi yiikseltmek" oldugunu tespit ediyor. Aygerektigi ger9egi, sagduyu iJe dahi ke§fedilebi- nca, Kiirt sorununda inkar politikasma kar§I lecek bir§eydir. Ne var ki, bu tiir bir 9izgiyi be- 9tkrna ve Kiirtlerin haklartm savunma bak1mmnimseyebilecek siyasi orgiitlerin, partilerin ve dan kararh bir· tavir .ahyor. Bunlara, yakla§an parti giri§imlerinin hi9Irak sava§mda ABO embiri, aralannda kitlelerle Yaklapn biiyiik AB'ci dalga peryalizminin kar§1sma ili§ki ve orgiitsel gii9 badikilme ve Tiirkiye' nin ka111s1nda, s1mf miicadelesini sava§a girmesinin i§9ile. k1mmdan farkl1hklar olsa dahi, kendi ba§ma kit- ~abalar1n1n merkezine alan ve rin, emek9ilerin ve ezileler nezdinde anlamh anti-emperyalist temelde bir lenlerin 9tkarlanna tiimiiyle ters dii§tiigiinii bir ses haline gelecek bir ortaya koyma gorevini altematif odak olu§tura- enternasyonalizmi savunan maz. Sendikalarda, i§- biitiin siyasi ve sendikal de eklersek, Emegin · KurtulU§U Bloku 'nu bir yerlerinde ve oteki kitle odaklarm gii~lerini araya getirecek somut orgiitlerindeki sm1f bibirle§lirmesi yak1c1 bir temeller ortaya 91km1§ lin91i i§9i sm1f1 ve emekolur. Uzerinde hep bir9i onderleri ise, bu poli- giirevdir. Herkesi yaklapn likte anla§maya vanlabitik tablo dolay1s1yla yaltehlikeyi derinlemesine mzla§mJ§ durumdad1r. lecek bu ve birka9 ba§ka nokta dt§mda, elbette Oyleyse, yakla§an bii- dii1iinmeye ve bu topraklarm yiik AB' ci dalga kar§I- kitlelerine burjuvazinin iki biitiin siyasi hareketler kendi eylem ve propasmda, sm1f miicadelesigerici kampmm d11mda bir ganda ozgiirliiklerini koni i;:abalarmm merkezine ruyacaklard1r. Mesele alan ve anti-emperyalist alternatifi sunmak iizere bayraklar1 kar1§t1rmadan temelde bir entemasyogii~lerini birle§lirmeye hedefe ula§mak 19m nalizmi savunan biitiin giii;:leri birle§tirmektir. siyasi ve sendikal odak- ~ag1r1yoruz. Bu tiir i;:ah§malann lann giii;:lerini birle§tirmesi yakic1 bir gorevdir. Biz buna "Emegin zor yanlan oldugu yadsmamaz. Arna her duKurtulu§u Bloku" diyoruz, ama elbette ba§ka rumda ortaya i;:tkabilecek sakincalar1, bu doher tiirlii adland1rmay1 ve somut i§birligi bii;:im- nemde gii9birliginin kar§1sma 91karmak yanl1§ olur. <;iinkii zorluklar gii9birliklerinin, birle§ik lerini tartI§maya a91g1z. Sosyalist solda, sendikal harekette, kitle or- cephe yoneli§inin dogasmda vard1r. Arna bungiitlerinde ve aydmlar arasmda boyle bir odag1 lar tarihin i;:e§itli anlannda diinyada ve Tiirolu§turmak ii;:in giiniin yakic1 gorevleri etrafm- kiye' de bu yoneli§in ba§anh bii;:imde uygulanda bir araya gelmenin miimkiin oldugunu gos- masma engel olmam1§tlr. Herkesi yakla§an tehlikeyi derinlemesine teren bir deneyim yeni ya§anm1§tlr. ileriki sayfalarda yaymlamakta oldugumuz "Tiirkiye dii§iinmeye ve bu topraklann kitlelerine burDiinya Halklanyla Biitiinle§melidir, AB Em- juvazinin iki gerici kampmm ·d1§mda bir alterperyalizmiyle Degil!" ba§hkh bildiriyi 9e§itli natifi sunmak iizere gii9lerini birle§tirmeye odaklar ve bireyler birlikte imzalayabilmi§tir. 9agmyoruz. Bu metinde sadece entemasyonalist bir AB kari§fi M iicadelesi -8-
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Tiirk fa§izminin degi§meyen he def i ve degi§en MHP'nin taktik atag1 11
11
Ali Dehn 18 Nisan 1999 se9imleri, siyasal sahnede yer alan gii9ler arasmda MHP'yi ba§ aktorlerden birisi haline getirdi. Yakla§ik 70 y11l1k Turk fa§ist hareketinin tarihinde ilk kez ger9ekle§en kitle destegindeki bu yiikseli§ gozlerin MHP iizerine 9evrilmesine yo! as:ti. Se9imler sonrasmda DSP ve ANAP ile olu§turdugu koalisyon hiikiimetine kat1lan MHP, bir yandan uyumlu bir hiikiimet ortag1 · goriintiisii 9izerek, biiyiik burjuvazinin TSK ' nm, devlet biirokrasisinin ve
ozellikle ABO emperyalizminin giivenini kazanmaya ve bu gii9lerle ili§kilerini geli§tirmeye 9alI§1rken, diger yandan devletin olanaklanndan kendi taraftan burjuvalan yararland1rmak, devlct i9inde ozellikle kontroliindeki bakanhk:larda kadrola§ma saglama, fa§ist katiller yaranna af-infaz yasalan 91karmak veya 9e§itli miidahalelerde bulunmak, ba§ta KAMU-SEN gelmek iizere sendikalar iizerinde operasyonlar ger9ekle§tirmek yolunu tuttu. "Mezarda emeklilik" yasasmdan, say1s1z ozelle§tirmeye, i§9i memur emekli maa§lannm budanmasmdan, iMF ile yap1lan kolelik antla§malanna tiitiin bitkisi gibi tanmsal ekim alanlarmm sm1rlandmlmasmdan. Tanmda taban fiyatlanmn dii§iiriilmesine desteklerin kaldmlmasma kadar her alanda geni§ i§9i ve emek9i kitlelerin kar§tsmda yer alan MHP, biitiin bunlara istemeden raz1 oluyormu§ ve sm1rlandmnaya 9alI§1yormu§ goriintiisii 9izmeye de 9aba gosterirken, fa§izmin klasik ikiyiizli.i politik tutumunu ve demagojisini de ortaya koymay1 ihmal etmedi. Ozellikle May1s aymda Ecevit'in Ba§bakanl1k gorevini yerine getirmesini biiyiik ol9Ude engelleyen hastahgmm gizlenemeyecek bir a§amaya gelmesinden sonra, AB ile ili§kilerin geldigi noktada atllmas1 gereken yasal ad1mlann yaratt1g1 anla§mazhk:lan da f1rsat bilen MHP, ozellik:Je iki konudaki fark11 tutumunu one 91kardi. "idam" ve "ana dilde egitim" sorunlarmda taviz vermeyecegini belirterek tabam ve kadrolanndaki ho§nutsuzlugu gidermeye, % 30'1an a§ttg1 tespit edilen AB kar§ttlarmm destegini almaya yonelen politikasm1 1srarla sav unmaya ba§lad1. MHP hiikiimette kalarak bu politikasm1 ba§anya ula§ttramasa bile, muhtemel erken se9im hlikilmetioin dt§lllda k:alarak sert bir muhalefet yiiriitmeyi hedeflemektedir. Boyle bir ortam olu§tugunda MHP'nin bir yandan §Ovenizmi gii9lendirirken, diger yandan "si.itten 91km1§ ak ka§1k" roliinii oynayarak
-9-
Temmuz-Agustos # 1 I 3
1$gi Miicadelesi
fa§izm siyasal tekel kurrnahtikiimetteki sorumlulugunu Fa$izm ac;1smdan kilit y1, yani devleti biitiiniiyle unutturmaya 9ah§mas1, i§t;i ele ger;irmeyi ve siyasal rave emekr;ilerin hakkm1 , r;1- sorun siyasal iktidard1r. karlanm savundugu dema- Dolay1s1yla fa$ist hareket, kiplerini tasfiyeyi amairlar. Bu tekel gerirekle§ip fa§ist gojisine dayanan propaganbiitiin propagandas1m, diktatorliik kurulmaks1zm, dasm1 etkin bir kampanyaya fa§izm siyasal amar;lanna donii§tiirmesi ka9milmazd1r. giic;lerinin diizenleni$ini, biitiiniiyle ula§amaz. Ur;iinSiyasal alanda yer alan giir;- siyasal taktiklerinin ciisii, fa§izm korporatist lerin, ozellikle sol-sosyalist tiimiinii siyasal iktidarm amar;lanna uygun olarak siyasal giir;lerin durumu diktoplumu yeniden §ekillenkate almusa MHP'nin zay1f- ele gec;irilmesi hedefine dirmeye r;ah§Ir. S m1flar aralayan kitle destegini yeniden tabi k1lar. Bu yiizden de smda 9at1§ma yerine uyumu giir;lendirmesi mtimkiin olazaman zaman, toplumda savunarak, her alanda kendi bilir. Diinyada fa§ist hareketin fa$iSt hareketin degi$tigi, kitlesel orgiitliiliiklerini yatarihi, fa§izmin gerek dema- sistemin klasik partilerine ratarak veya bu amar;la kullanabilecegi orgiitleri ele gojik propaganda giiciiniin, dtinii$tiigii yamlg1sma yol ger;irerek toplumsal tabamgerekse de siyasal taktik esac;an taktik degi$iklikler geni§ ve orgiitlii hale gem nekliginin ciddiye ahnmas1 tirmeye r;ah§ir. Siyasal iktigeregini ortaya koymu§tur. uygular. dar tekelini kurdugu ko§ulBaz1 donemlerde aptalca gortinen, alay edilen fa§iSt propagandamn, ko§ul- larda bu orgiitler, biirokratikle§irler ve devlet lar elveri§li hale geldiginde geni§ emekr;i kitle- cihazma entegre olurlar. Fa§izm ar;1smdan kilit leri pe§inden siiriikleyebildigini dolay1s1yla bu sorun siyasal iktidardir. Dolay1s1yla fa§ist harealandaki miicadelenin biiyiik onem ta§1d1gm1 ket, biitiin propagandas1m giir;lerinin diizenleni§ini, siyasal taktiklerinin tiimiinii siyasal iktitarih bize ogretmi§tir. Ttirk fa§ist hareketinin tarihi de, gerek pro~ dann ele ger;irilmesi hedefine tabi kilar. Bu paganda, gerekse de siyasal taktikler yoniinden yiizden de zaman zaman, toplumda fa§ist haredikkatle ele ahnmas1 gereken bir r;e§itliligi ve ketin degi§tigi , sistemin klasik partilerine doesnekligi ortaya koymaktadir. Bu yaz1da, Tiirk nii§tiigii yamlg1sma yolar;an taktik degi§iklikler fa§izminin hedefleriyle, uygulad1g1 siyasal tak- uygular. Tiirk fa§izminin ortaya irikt1g1 l 930lu y1llartiklerin geirmi§ten giiniimiize geli§imini ana dan bu yana uygulad1g1 taktikleri ele almak r;izgileriyle ortaya koymaya 9ah§acag1z. gerr;egin kamtlarm1 sunacaktir.
Fa§izmin Temel Hedefleri
Fa§ist hareketin, uk91hg1 , §OYenizmi, mili- 1940'11 Villar: Tiirk Fa§izminin ilk Atag1 Tiirk fa§izminin ideolojisini, Tiirk9iiliiktarist niteligi, siyasal ve askeri yay1linac1hg1 savunmas1, biiyiik sermayenin r;Ikarlan ile bulu- Turanc1hk (Pan-Tiirkizm) olarak tespit ve ifade §arak onun keskin kihc1 roliinii oynamas1 i§iri ettigini biliyoruz. Tiirk9ii-Turanc1 fikirlerin orsm1f1, emekr;iler, tiim ezilenler, demokratlar ve taya 9ik1§mm fa§izmin ortaya 9ik1§mdan r;ok devrimciler iizerinde teror estirmesi vb. pek once filizlenen Tiirk milliyetr;iligi akimmm, r;ok ozelliginden soz etmek miimkiin. Ancak . 19 lO'lu y1llarda geli§tirdigini de biliyoruz. K1fa§izmi burjuvazinin digt<r ak1mlanndan ayuan nm'da Gaspuah ismail, Azerbaycan'da Ahmet temel ozelligiyle bir irogundan ax1ran iki onem- Agaoglu, Kazan 'da Yusuf Akr;ura gibi, <;arhk li ozelligini tespit etmeliyiz. Her§eyden once, Rusyas1 'nda ya§ayan Tiirkler tarafmdan geli§tifa§izm i§t;i sm1fmm siyasal, ekonomik, toplum- rilen Tiirk milliyetiriiigi fikri, biitiin Tiirkleri sal alanlarda yer alan biitiin orgiitliiliiklerinin Turan ad1 verilen tek yurt ve bayrak altmda birtasfiyesini amar;Iar. Bu fa§izmi diger gerici si- le§tirme yoniinde evrildi. bzellikle 19 lO'lu yilyasal giir;Ierden ay1ran temel ozelliktir. ikincisi, larda Osmanh aydmlar1 ve ittihat ve Terakki - 10 -
1$gi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Cemiyeti 'nde geni§ kabul gordii. Ziya Gokalp, Halide Edip Ad1var ve Yusuf Aki;ura'nm geli§tirdigi bu ak1m 1914 'teki 1. Emperyal ist Sava§ s1rasmda bir tiir resmi doktrin haline geldi. Bu sava§ta Osmanh imparatorlugu ' nun yenilgisi sonrasmda, Turanc1hg1 benimsemi§ bulunan Enver Pa§a' nm Tiirkistan seriiveninde de rol oynad1. Enver Pa§a' mn sovyet rejimine kaq1 1922 'deki Basmac1 ayaklanmasma kat1ld1g1 s1rada, KIZll Ordu ile 9arpI§IIken oldiiriilmesi ile ilk donemini kapattI. Bu donemdeki Turanc1hgm ozellikle ittihat ve Terakki ' nin di§ politikasmda yer tuttugunu , ve islami dii§iincelerle harmanlanmI§ bulundugunu belirtmek gerekir. Zaten Orta Asya'daki Tiirki toplumlann geli§me diizeyi Tiirk milliyeti;iliginin etkin olmasma imkan tamyacak diizeyde degildir. A§iret 6rgiitlenmesinin ve g69ebeligin yaygm oldugu, ekonomik alanda geri bir tanm hayvanc1hk faaliyetinin esas oldugu bu toplumlarda Turanc1hgm gii9lii bir yank1 bulmas1 beklenemezdi. Bakii dt§mda 6nemli bir sanayi kentinin bulunmad1g1 bu cografyada, islami dii§iinceler daha fazla etki giiciine sahipti. Enver Pa§a ve digerlerinin Turanc1hg1 da boyle bir ton ta§1d1. Aynca ittihat ve Terakki 'nin ozellikle donemin Kontr-gerillas1 Te§kilat-1 Mahsusanm en etkin 6nderlerinin bir kismmm Tiirk olmay1§16nemli bir oliimiiniin Gerkes olU§U da, Turanc1hgm ba§lang19taki islami gorii§lerle harmanlanI§IIlI ve siyasal propaganda amai;h olu§unu ai;1klayabilir. Yoksa Gerkes, Siileyman Askeri'Jerin, E§ref Ku§9uba§1'lann, izmit'li Miimtaz'larm, Fethi Okyar'lann, Gerkes Re§it ' lerin vb. pan-Tiirkist amai;lar ii;in miicadele ettiklerini ai;tklamak giii; olurdu. 1930'larda italyan fa§izminin veAlman Nazizminin etkisiyle §ekillenmeye ba§layan Tiirk fa§izmi, ilk onemli 9Ik1§m1 2. Emperyalist Sava§'m Alman Nazizminin lehine seyrettigi donemde I 9 lO'lardaki Turanc1hg1 I 940'lara ta§Iyan iki isim 1917 Ekim Devrimi sonrasmda l 920'de k1sa siirede ylkilan Ba§krrdistan Devlet Ba§karu olan Zeki Velidi Togan ile Enver Pa§a'nm karde§i Nuri Pa§a (Nuri Killigil) oldu. Hitler Almanyas1 ' nm destegiyle palazlanan Tiirk fa§istleri 194 I ' de Alman ordularmm Kafkasya 'ya ilerlemesiyle seslerini yiikselttiler.
Gok say1da fa§ist yay·m 9tkmaya ba§lad1. 193040'h y1llann fa§izmi Hitler'e ve nazizme hayranhkla belirlenir ve Alman nazizminin emrine gitmeye ham olu§uyla dikkati 9eker. ideolojik yonden Alman Nazizmine fazlas1yla benzemektedir. Ko§ullar Nazi partisi tarzmda siya al ve kitlesel orgiitliiliikler yaratmasma izin vememekte_dir. Ancak sava§m seyri devlette, basmda ve sermaye <;:evrelerinde Hitler yanhs1 bir ortam yaratm1§tlr. Cumhuriyet gazetesinin Almanc1 tutumu ve Tiirki;iiliigiiyle oviinen ~iikrii Sara<;:oglu'nun 1942 Agustos'unda Ba§bakan olu§u bu geli§menin hem omegi hem de sonucudur. Bu donemde Tiirk fa§izminin taktigi ba§ansm1 biiyiik 6l9iide Hitler ' in zaferine baglam1§t1r. Alman nazizminin ba§artlanyla devlet ii;indeki dengeler ve toplumdaki yoneli§, Tiirk fa§istleri lehine olmaktadJr. Fa§istler bir yandan hiikiimeti ve yiiksek biiirokratlar1 etkilemeye 9ah§rrken, Nuri Killigil (Nuri Pa§a) ordu ii;inde Nazi yanhs1 bir grup orgiitlemeye yonelmi§tir. Nazi Almanyas1 ' nm bask1s1 ve askeri darbe yontemi fa§ist taktigin siyasal iktidar1 ele ge9irme planmm esas1m olu§turmaktadrr. Nazi Almanyas1 da Tiirk fa§istlerini destekledigi gibi, Sovyetler Birligi 'nde Tiirk ve miisliimanlar1, Balkanlar 'da miisliimanlar1 silahland1rarak hizmetine almaya yonelmi§tir. Kaderini Hitler Almanyas1'na baglayan Tiirk fa§istlerinin dii§ii§ii Almanya'run Stalingrat yenilgisiyle birlikte ba§lamt§ ve Alman yenilgisinin kesinle§tigi 1944'te darbe yemeleriyle sonu9Ianm1§tlr. Komiinistler ve solculara yonelik saldmlanm, Stalingrat sonras1 hiikiimete yonelik tepkilere kadar geni§leten Tiirk fa§istleri 1944 May1'mda tutukland1lar. Ve kovu§turmaya ugradtlar. Nihal Ats1z, Alparslan Turke§, Reha Oguz Tiirkkan, Zeki Velidi Togan vd. yargtland1lar. inonii 1944' iin 19 May1s Bayram1 konu§masmda, Turanc11Ig1 Tiirkiye Cumhuriyeti milliyeti;iligiyle bagda§mayan bir tehlike olarak ilan etti ve boylece Tiirk fa§istleri ilk iktidar hamlelerini yenilgiyle kapattilar. 1944'teki 1rk91l1k-Turanc1llk davas1 , 1947 y1hnda beraatla sonu9land1. Artlk giii; dengeleri degi§mi§ti ve Tiirk fa§istleri etkin bir gii<;: olacak durumda degillerdi.
- 11 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
nine kar§J olumlu bir yakla§tmla sahiplenme, ve gei;mi§ donemin nazizmin etkisi niteligindeki "zararl1" yonlerini t6rpiileme geri;ekle§tirilirken ( Tann Dag1 kadar Tiirk, Hira Dag1 kadar Miis!Uman) orgiitsel yonden "Ba§bug"un tart1§mas1z hakimiyetine 1965-80: Tiirk fa§istlerinin Yiikseli§i dayanan stk1 hiyerar§ik orgi.itlenme geri;ekle§tive Yeni Taktigi rilmi§, Ulkii Ocaklan kitlesel fa§iSt orgi.itlenTUrk fa§istleri, 1960' h y11lara kadar etkin melere yonelinmi§, askeri yonden 1967'den itibir giii; olamad1lar, dar ve tecrit olmu§ bir i;evbaren solculara kar§I "komando kamplan"yla re olarak kald1lar. Donemin ko§ullan di§ desteegitimden gei;irilen geni;lerden olu§an paramigin olu§una imkan vermiyor, ii;erideki ko§ullar liter orgi.itlenmelere gidilmi§tir. Paramiliter orsm1f miicadelesinin geli§im diizeyi , burjuvazi giitlenme, MHP ve Ulki.i Ocaklanyla i9i9edir. ve devlet ai;1smdan Tiirk fa§istlerinin geli§me 1970-1980 donemi ise, TUrk fa§istlerinin sif1rsat1 yara~malanm imkans1z kil1yordu. yasi iktidar1 ele gei;irme 9abasmm ba§hca iii; Ancak TUrk fa§istleri 27 May1s askeri darkoldan yiiriitiildi.igii bir donemdir. Fa§ist taktik besi ii;inde Al bay Alparslan TUrke§ oncUlUgUnoncelikle i§9i sm1fmm ve devrimcilerin yiiksede yer aldilar. 27 May1s 1960 somasmda iktidalen miicadelesini ezerek, sokaga hakim olmay1 ra el koyan Milli Birlik Komitesi ii;inde bir ve bu yolla, burjuvaziyi kendisine mecbur kilaazmhk olarak kalan TUrke§ ve ekibi, ordunun rak destegini almaya i;ah§maktadlf. ikin_cisi, iktidar1 elde tuttugu siirede yeni bir darbe tezkitle destegini giii;lendirerek parlamentoda gii~ gahlamanm hesab1 ii;indeydiler. Ancak yenilgiolmay1, kitlesel orgiitlenmesini geli§tirmeyi, siye ugradilar ve 14 MiS{< Uyesi ii;inde yer alayasal dengeleri etkilemeyi, hiiki.imete katilarak rak sUrUldUler. veya destek vaadederek pazarhklar yaparak Siirgiinden donen Tiirke§, 8 MiSK iiyesiyle devlet biirokrasisi ve polis ii;inde orgi.itlenmeyi birlikte 1965 y1lmda Cumhuriyeti;i Koyli.i Milk1sacas1 devlet ii;inde kadrola§arak devleti ii;erlet Partisi'ne katlld1 ve Osman B61Ukba§1'nm den ele gei;irmeyi hedeflemektedir. Nihayet, kendi istegiyle Genet Ba§kanhg1 buak1p partiordu ii;inde orgiitlenerek mevziler kazanmaya, den aynlmas1yla 30 Temmuz I 965'teki Konguygun anda giicii yeterse askeri darbe yapmaya re'de gene) ba§kanhga getirildi. Boylece Ti.irk veya bir 91k1§ anmda orduyu kendisine kar§t fa§istlerinin tarihinde yeni bir sayfa ai;tlm1§ olharekete gei;memeye yoneltmeye i;ah§maktadu. du. Bu iii; taktik, birbirini destekler ve tamam197112Mart1'yla 1973Ey1Ul'iinekadar2,5 lar niteliktedir. Birisi digerinin kar§1Sma konayilhk bir kesintiye ugrayan bu donemde Ti.irk maz. fa§istleri 1969 Adana Kongresi 'yle CKMP ad1Sokaga hakim olarak, i§9i s1mf1 ve devrimm degi§tirdiler ve Milliyeti;i Hareket Partisi cilerin mUcadelesini ezme taktigi, esas olarak adm1 aldilar. Yukanda belirttigimiz 12 Mart ke1970'te ba§lam1§tir. 1970 oncesinde, daha i;ok sintisini hatirda tutmak kayd1yla bu donemin islami gericilik devrimcileri kar§isma 91karil1965-69 arasm1 haz1rltk donemi olarak nitelem1§t1. 1969 Kanh Pazar1 'nda sald1ranlar, Mehmek miimkiindlir. Bu donemde bir yandan idemet BUyUksevini;, Batta! Mehmetoglu, HUseolojik yonden ko§ullara uygun dii§en, islam di- 12 -
1$gi Miicadelesi yin Aslanta§ gibi devrimcileri katledenler islamc1 gericilerdir. Ulkii Ocaklan ve MHP'nin sahneye c;:1kI§1 1970'te ba§lar. 12 Mart sonrasmda ise yiikselen solun ve giic;:lenen sosyalistlerin kar§tsma dikilen giic;:, fa§ist MHP ve Ulkii Ocaklan'dtr. Ozellikle 1975'ten itibaren devrimcilerin ve i§c;:i sm1fmm miicadelesinin yiikseli§ine paralel olarak geli§mi§tir. Bu donemin bir ba§ka ozelligi devrimci demokrat hareketin kitle orgiitlerinin kar§1sma aym alanda fa§ist orgiitlerin c;:1karilmas1d1r. POL-DER kar§1sma POL-BiR, DiSK'in kar§tsma MiSK, ogretmenlerin, teknik elemanlarm, memurlarm dernekleri kar§tsma aym zamanda fa§iSt dernekler c;:Ikanlm1§ttr. Miicadeleyi degil, miicadele edenleri engelleyip sindirmeyi amac;:layan bu orgiitler, ornegin MiSK gibi sari sendika konfederasyonu fazla etkili olamam1§, ancak yine de devletle ve burjuvaziyle ili§kileri nedeniyle fa§izmin lehine rol oynam1§lard1r. Sokaga tiimiiyle hakim olmay1 ba§aramayan fa§istler, o giinlerin c;:atI§mah ortammda belli mahalleleri kontrol altmda tutmakla yetinmi§lerdir, yiizlerce devrimciyi katletmi§ler, Maia§ 'ta doruguna varan, Malatya, <;orum, Sivas gibi illerde Alevilere yonelik katliamlar gerc;:ekle§tirmi§lerdir. Yine 70'1i y1llann ikinci yar1smda devrimci-demokrat aydmlara, Kemal Tiirkler gibi sendikactlara ya da sec;:ilmi§ aydmlardan olu§an hedeflere (Abdi ipekc;:i, Cevat Yurdakul gibi) hatta CHP milletvekillerine yonelen saldmlarda bulunmu§lar, cinayetler i§lemi§lerdir. Ancak MHP bu donemde ba§arth olmu§, kitle destegini artt1rmasma ve bir k1s1m burjuva ve biirokratm sempati ve destegini kazanmasma ragmen, devrimcilerin direni§ini kuamamI§, i§c;:i s1mfmm kar§Jna c;:1krnasma ragmen biitiin alanlarda var giiciiyle dikilmeyi goze alamam1§t1r. MHP'nin gene! sec;:imlerde ald1g1 sonuc;:lar %3 oyla 1969'da 1, % 3.4 oyla 1973'te 3, 1977'de ise %6.4 oyla 16 milletvekili c;:1karmasma imkan vermi§ ve y11Jar ic;:erisinde yiikselen bir grafik c;:izmi§tir. Bu geli§meye ve sokakta artan giiciine paralel olarak da, hiikiimet ve devlet biirokrasisi ic;:indeki giiciinii arttlrm1§ttr. 1974'iin ikinci yansmda 3 milletvekiligine ragmen 1. Milliyetc;:i Cephe Hiikiimeti 'nde hiikiimet ortag1 olmu§, Temmuz 1977'den Ocak 1978 'e kadar siiren 2. Milliyetc;:i Cephe Hiikii-
Temmuz-Agustos # 1 / 3 meti'nde de daha etkin bir giic;: olarak yer alm1§tlf. 1979 sonundan, "1980 12 Eyliil 'iine kadar da c;:e§itli tavizler kar§1hg1 AP hiikiimetini desteklemi§tir. Donemin tiimii boyunca devlet dairelerinden ortaogretim kurumlanna ve polise, MiT'ten, belediye ve iiniversitelere kadar kadrola§maya yonelmi§tir. Bu orgiitliiliikler mahallelerden koylere, iiniversite ve liselere kadar geni§ bir alanda oba orgiitlenmesi ad1yla gerc;:ekle§tirilmi§tir, bunlann onemli bir boliimii silahll saldmlarda da yer almt§tir. MHP ordu ic;:inde {ist diizeyde -ideolojik yonden biitiin paralelligine ragmen- sm1rh bir etki de bulunmu§ ort<1 kademede daha c;:ok taraftar bulmu§, alt kademede ise k1smi orgiitliiliikler saglam1§t1r. Ancak MHP'nin ordu ic;:indeki giicii dengeyi kendi lehine c;:evirmeye te§ebbiis edebilecek bir boyuta ula§amam1§t1r.
i974'iin ikinci yar1smda 3 milletvekiligine ragmen 1. Milliyet~i Cephe Hiikiimeti'nde hiikiimet ortag1 olmu1, Temmuz 1977'den Deak 1978'e kadar siiren 2. Milliyet~i Cephe Hiikiimeti'nde de daha etkin bir gii~ olarak yer alm11t1r. 1979 sonundan, 1980 12 Eyliil'iine kadar da ~e1itli tavizler kaf$1hg1 AP hiikiimetini desteklemi§tir. Dtinemin tiimii boyunca devlet dairelerinden ortatigretim kurumlarma ve polise, MiT'ten, belediye ve iiniversitelere kadar kadrola1maya ytinelmi$tir.
•
1$fi Miicadelesi
Temmuz·Agustos # 1 / 3
...
bte yandan MHP ile MiT'in bir kanad1 ve Ozel gmdan tutuklanmt§ltr. 1990'lt y1llardan itibaHarp Oairesi (Ti.irk kontr-gerillas1) arasmda s1- ren , mafya 6rgi.itlenmesinin bi.iyi.ik 6l9i.ide " DIkt bir ili§ki oldugu, bir9ok operasyonda ki.ici.ilerin" kontrolune ge9mesini bu donemde MHP'lilerin yer ald1g1, orgi.it bi.inyesinde 9ok geli§en ili§kilerin dogal bir sonucu olarak gorsay1da MHP ' li bulundugu bilinmektedir. mek gerekir. 1965-1980 doneminde MHP bir yandan, 12 Eyli.il 1980 askeri darbesi, MHP'ye umytikselen Anti-emperyalist dalgay1 , ozellikle mad1g1 bir darbe indirdi. MHP yoneticileri tuABO emperyalizmine kar§t tepkiyi dikkate ala- tuklamp, yargiland1lar. Ulki.i Ocaklan yonetici rak " Ne Amerika, Ne Rusya, Milliyet9i Ti.irki- ve i.iyelerinin de bir b61Umi.i yarg1lamp hapis ye" demagojik sloganm1 benimsemi§ gori.ini.ir- cezalan ald1lar. idam cezas1 alan baz1 "Ulki.iken, beri yandan ABO ci.i"lerin cezas1 infaz ve NATO ile i§birligi sa- 1984'ten itibaren Kiirt edildi. Kendi deyimlevunan, onlarm gi.iven ve riyle "fikirleri iktidarda, Hareketi'nin yiikseli1i, 1990'11 kendisi destegini kazanmaya 9ahapiste olan parlt§an bir politika izle- y1llarda siyasal islamm gii~ ti" durumundaydtlar. mi§tir. Kapitalizmin en kazanmas1 ve 1991 'de vah§i bi9imini savunur1980 Sonras1 Tiirk Sovyetler Birligi ve Dogu ken "Her ti.irli.i izmlere Fa$izminin Taktigi kar§1y1z" dediginde yap- Avrupa'daki biirokratik ve Yiikseli$i ttg1 gibi bir yandan bu rejimlerin ~tikii$ii ve bona bagh 12 Eyli.il 1980 darbeslogan1 savunurken kensiyle MHP, Ulki.i Ocakolarak diinya iizerindeki disinin ve Ti.irkiye ' nin Ian ve diger fa§ist orgi.itgelecegini bolgede dengelerin ve politikalarm Ier kapattldt. Bu Ti.irk Amerikan emperyaliz- degi1mesi, diinya fa§istleri a91smdan ag1r minin. ko9ba§1 olmaya, bir darbe anlamma gelikapitalizminin 1970'1i y1llarm bir ti.ir ikinci israil roli.i yordu. Ordunun etkin oynamaya baglamt§ttr. sonlarmdan itibaren neo-liberal mi.icadele gi.ici.ini.i ta§td1(MHP'nin uluslararas1 politikalar1 hayata ge~irmesi g1 ko§ullarda, devrimci yahudi lobi si ve israil ile mi.icadeleyi ve i§9i sm1f1 fa1ist hareketin ozellikle ili§kilerini de s1cak tutmi.icadelesini ezmek i9in maya 9ah§t1gm1 belirte- 1990'1ar sonrasmdaki politik burjuvazinin ve devletin lim.) di§ politikada, ge- ~izgisinin olu1masmda biiyiik fa§istlere ihtiyac1 yoktu. leneksel Rus di.i§manhDstelik 12 Eyli.il Oarbeetkide bulundu. g1yla birle§tirilmi§ Sovsiyle i§9i hareketine, yetler Birligi kar§1thg1, sosyalistler, demokratlara vah§ice saldrran cunkomi.inizm di.i§manhg1, ABO emperyalizmi ve tactlar, sag ile sol arasmda denge tutturuyorrnu§ NATO taraftarhg1 MHP ' nin as1l 9izgisini olu§gori.inti.isi.i yaratmak i9in MHP 'ye de yonelditurmu§tur. Buna Avrupa 'daki fa§ist parti ve 6rIer. MHP'nin devlet mekanizmas1 i9indeki kadgi.itlerle gizli yi.iri.iti.ilen destek ve dayant§ma rolanna ise hemen hi9 dokunmad1lar. ili§kileri de eklenmelidir. 12 Eyli.il sonras1 fa§ist hareketten, burjuvaSon olarak bu donemle ili§kili olarak, zinin "merkez" partilerine ve siyasal islama MHP'nin mafyayla, yeralt1 di.inyas1yla 9ok dogru ciddi bir kan kaybt ya§and1. 1983'te yonli.i ili§kilerini geli§tirdigini, silah ve uyu§tUMHP yerine kurulan Milliyet9i <;ah§ma Partisi rucu ka9ak91hgmdan, hara9 ve arazi mafyasma (M<;P), ba§lang19ta etkin bir gi.ic;:. olamad1. Fakadar bu di.inyayla yakm ili§ki kurdugunu be§ist ideoloji i9inde islami agirhk artt1. Art1k lirtmeliyiz. Bir9ok "Ulki.ici.i" bu di.inya i9inde "Tann Ti.irki.i Korusun" slogam yerini "Ya Alyer almI§, partinin finansmanmda buradan saglah Bismillah, Allahu Ekber" sloganma b1rakIanan kaynaklar etkin rol oynam1§ttr. Kudret m1§t1. Bayhan adh MHP senatori.i uyu§turu ka9ak91hSosyalist hareketin gU9sUzli.igU ve i§9i hare- 14 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz·Agustos # 1 / 3
ketinin 1989-1993 donemi dt§mda -yer yer 91k1§lar yapmI§ olsa da- etkisiz olu§u, fa§ist hareketin taktigini 9izme de bclirlcyici etkide bulundu. 1984 ' ten itibaren Ktirt Hareketi ' nin ytikseli§i, 1990'h y11larda siyasal islamm gti<;: kazanmas1 ve 1991 'de Sovyetler Birligi ve Dogu Avrupa ' daki btirokratik rejimlerin 9okti§U ve buna baglt olarak dtinya Uzerindeki dengelerin ve politikalann degi§mesi, dtinya kapitalizminin 1970'li y11larm sonlarmdan itibaren neo-liberal politikalar1 hayata ge9irmesi fa§ist hareketin ozellikle 1990' 1ar sonrasmdaki politik 9izgisinin olu§masmda btiytik etkide bulundu. Ttirk fa§istleri bu donemde iki onemli boltinme ya§adilar. 1992 yilmda o zamanki ad1yla M<;P'den 6 milletvekili ve bir grup kadroyu kopartan Muhsin Yaz1c10glu, islami gorti§lerin etkin oldugu yerti bir fa§ist partiyi BBP'yi olu§turdu. BBP'nin gorii§lerindeki MHP 'ye k1yasla ag1rhklt islami etkiler, bu partinin devlet btirokrasisi ve ordu ile ili§kilerinde daha mesafeli olmasma yo! a<;:t1. Buna kar§1hk 1993'te yeniden eski ismini alan MHP, BBP aynltg1yla, islami gorii§lerin etkisine daha az yer veren, ordu, btirokrasi ve Kemalistlere daha sempatik gelen bir 9izgiyi savunmaya ba§las1. Nisan 1997'de Alpaslan Ttirke§'in o!Umti sonrasmda Dev let Bah9eli MHP liderligine getirildi. Se9imi kaybeden Tugrul Tiirke§ ise bir
stire sonra MHP'den aynlarak Aydmlik Ttirkiye Partisi'ni (ATP) kurdu. 1980 sonrasmda 1991 'e kadar MHP'nin bir toparlanma gayreti i9inde oldugu gortiltir. 1987 se9imlerinde % 2,9 oy oramyla barajm altmda kalan MHP, 1989'da i§<;:i hareketi ve solun ytikseli§inin etkisiyle ozellikle de 1991 'de Sovyetler Birligi'nin dagilmas1yla yeniden ytikselmeye ba§lad1. Yeni bir Turan hayali MHP'yi canlandrrd1. 1991 se9imlerine RP ve IDP ile ittifak halinde giren MHP, se9imlerden 16 milletvekiliyle 91karak parlamentoda temsil imkamna kaYU§tu. 1980 sonrasmda Ulkti Ocaklar1 yeniden kurulmasma Ulkiicti i§<;:iler Demegi ve Tiirk Ocaklar1 gibi yan orgtitlere sahip olmasma ragmen , MHP sokaga egemen olma 9abas1 i9inde olmad1. <;Unkti i§<;:i hareketi ve devrimcilerin etkin bir mticadelesi -k1sa donemler dt§mdasoz konusu degildi. Burjuvazi ve devletin de MHP'ye ihtiyac1 yoktu. Dolay1s1yla MHP'nin yan orgtitleri geri planda kald1lar, zaman zaman Universitelerde bulunmalarma, hatta baz1 Universiteleri denetim altma almalanna ragmen, genel ve yogun bir saldm halinde olmad!lar. Buna kar§ihk, artlk varolmayan MiSK ve diger mesleki demekler yerine mevcut sendikalarda, meslek odalannda, meslek odalarmda, yeni kurulan Kamu Emek9ilerinin sendikal orgtitlen-
Tiirk fa1istleri iki iinemli btiliinme yapd1lar. 1992 y1hnda MeP'den kopan Mohsin Yaz1c1oglu, islami giirii1lerin etkin oldugu yeni bir fa§ist parti kurdu. BBP'nin giirii§lerindeki MHP'ye k1yasla ag1rhkh islami etkiler, bu partinin devlet biirokrasisi ve ordu ile ili§kilerinde daha mesafeli olmasma yol a~t1. 1993'te yeniden eski ~--...;r::.....~_..;;;11 ismini alan MHP, BBP ayr1hg1yla, islami giirii§lerin etkisine daha az yer veren, ordu, biirokrasi ve Kemalistlere daha sempatik gelen bir ~izgiyi savunmaya ba§lad1. Nisan 1997'de Atpastan Tiirkq'ln titiimii sonrasmda Devlet Bah~eli MHP liderllgine getirildi. Se~imi kaybeden Tugrul Tiirke§ ise bir siire sonra MHP'den ayr1larak ATP'yi kurdu. - 15 -
/~fi Miicadelesi
~
Temmuz-Agustos # 1 / 3
1991 sonrasmda cumhli-riyetin ba$mdan beri "yurtta sulh, cihanda sulh" $iar1yla tizetlenen, i~te s1mf'miicadelesi ve Kiirt hareketinin bastmlmas1, d1$ta ise, sm1rlar1 d1$mda toprak kazanmaya ve kendisinden toprak talebine kar$1~ 1kan , macerac1 bir di$ politikay1 reddeden geleneksel siyasal ~izgi terkedilmi$ bulunmaktad1r. Art1k Avrasya'da gii~ kazanmaya, ABD'nin golgesinde bolgesel bir gii~ olu$turmaya ~ah$an T.C. ve di$ politikas1 ge~erlidir . Bu kD$Ullarda, 1ovenizmin ve militarizmin gii~lenmesini miimkiin k1lmaktad1r. mesi alarnnda hakimiyet saglama r;abas1 ir;ine girdiler. Kurt hareketine kar§t miicadelede MHP dogrudan yer almasa da, olu§turulan ozel timin kadrolannm neredeyse tamam1m olu§turdu. Polis ir;inde ciddi bir kadro olu§turdu. "~e hit cenazeleri" ve askere ugurlamalan , §Oven gosteri lere donii§ttirerek , hem §Oven dalganm yiikselmesine katkida bulundu hem de ondan beslendi. piger yandan MHP, devlet ir;indeki kadrola§ma r;abasm1 her donemde siirdiirdii, Tiirki cumhuriyetlere yonelerek etki saglamaya r;ah§t1, hatta Tiirki cumhuriyetlerdeki darbe giri§imleri ir;inde yer ald1. 1991 sonrasmda MHP'nin taktigi , fa§ist yan orgiitlerini geride tutarak, mevcut kitle orgiitleri ir;inde giir;lenerek yonetimleri ele ger;irmek, ser;imlerde ba§arI kazanarak parlamentoya girmek, hiikiimetlerde yer almak, devlet ir;inde kadrola§arak devlete ir;eriden egemen olmaya r;ah§mak, biiyiik burjuvazi ir;indeki destegini arttmnak, ordu ile ters di.i§memeye, paralel davranmaya r;ah§mak, ABO emperyalizminin giivenini kazanmaya r;alt§mak, Ti.irki cumhuriyetlerde etkili olmaya r;alt§mak, MiT, kontrgeri lla, ozel kuvvetler, poli s gibi orgiitlerde etkili olmakt1r. Elbette bunlar yaygm bir §Oven politik propogandayla, demokratikle§me yoniindeki her ad1ma kar§I durmakla, her tiirli.i bask1c1, §Oven ad1m1 desteklemekle elele gitmektedir. 1995 ser;imlerinde oy oranm1 %8,18'e r;1kar-
masma ragmen baraj1 a§amayarak r;1kan MHP, Kiirt hareketine kar§t §Oven histerinin toplumu sard1g1, ekonomik krizin kiir;i.ik-burjuvazi ir;inde y1k1ma yol ar;t1g1, i§sizligin biiyiik boyutlara ula§ttg1, genr;ler arasmda gelecek beklentilerinin karamsarl1ga donii§tiigii ko§ullarda % 18,4 oy yiizdesiyle 130 milletvekili r;1kartt1g1 1999 Nisan ser;imlerinden biiyiik bir giir;le r;1kt1. Bu ko§ullarda yukanda belirttigimiz taktikler her alanda uygulama alam buldu. Arttk MHP, KAMU-SEN iizerinde yapt1g1 kongre operasyonu sonrasmda, bakanltklarda yap1 lan bask1 ve iiye kay1t operasyonlanyla alanmda en biiyiik konfederasyon haline getirdigi bu orgiitlere egemendir. TURK-i~ ir;inde MHP egemenliginde veya yonetiminde MHP agirl1g1 bulunan sendikalar biiyiik olr;iide artmI§tlr. DiSK ir;inde bile LASTiK-i~ MHP'li r;ogun luk yonetimindedir. Meslek orgiitleri (TESK gibi) veya Miihendis Mimar Odalan gibi orgiitlerde MHP yonetimin kar§IS ma r;1kma giicii bulabilmektedir. Ozellikle, MHP'nin egemen oldugu bakanltklarda 300.000 yeni kadronun almd1g1 ve kilit gorevlere MHP'li kadrolann yerle§tirildigi Sir degildir. bzellikle tekelci medya tarafmdan MHP'nin "merkez partisi"ne donii§tiigii propogandas1yla (MHP'nin itirazlanna ragmen), fa§ist partinin gerr;ek yiiziiniin gizlenmeye r;alt§tlmas1, biiyiik burjuvazinin , sermaye gruplarmm menfaatleriyle uyumlu bir r;izgide politika yapmas1 ir;in
- 16 -
/~~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
9a_li§Ilmas1 ve bunun onemli ol9i.ide ba§anlma- dayanan MHP, bu tarihte bi.iyi.ik §ehirlerde de s1 anlamhdu. 1991 sonrasmda cumhuriyetin onemli bir gi.i<;; olmaya ba§lam1§t1r. Bi.iyi.ik §eba§mdan beri "yurtta sulh, cihanda sulh" §iany- hirlerde i§sizler, i§<;;iler, yan-i§<;;iler, esnaf ve zaIa ozetlenen, i9te sm1f miicadelesi ve Ki.irt hare- naatkarlar ozellikle gen<;; ni.ifus arasmda MHP ketinin bastmlmas1, d1§ta ise, s101rlan d1§10da destegi artmI§lir. Hi.iki.imetteki uygulamasmm toprak kazanrnaya ve kendisinden toprak tale- yaratt1g1 hayal kmkhgmm, geni§ emek9iler bine kar§1 9ikan, macerac1 bir di§ politikay1 red- aleyhine politikalarm etkisiyle bu destekte bir deden geleneksel siyasal 9izgi terkedilmi§ bu- zay1flama ortaya 91ksa da i.ilke politikasmda lolunmaktadu. Arttk Avrasya'da gi.i<;; kazanmaya, komotif rolii oynayan bi.iyi.ik §ehirlerde ciddi ABD'nin golgesinde bolgesel bir gi.i<;; olu§tur- bir MHP destegi mevcuttur. Sendika yonetimmaya 9ali§an T.C. ve di§ politikas1 ge9erlidir. lerinde ortaya 91kan geli§meler bu konuda Bu ko§ullarda, §Ovenizmin ""'~11!1•191111~....... alarm vermektedir. ve militarizmin gi.i9lenmeMHP'nin kitle destesini miimki.in k1lmaktadtr. gindeki zay1flama bizi aldatmamal 1dir. Hi.iki.imet i9inde AB 'ye kar§I "ulusal So nu~ menfaatlerin" savunucuBuraya kadar soyledik- . . . . . . . . . . .. su, iMF'ye kar§1 direnen lerimizden, Ti.irk fa§istleri parti gori.ini.imi.iyle destek ve onlarm ba§hca partisi saglamaya 9ah§an, hi.iki.iolan MHP'nin geli§mesi- Miiilii~tiJ'Mllil*IMiJillll•liMiii met d1§mda kalarak munin degi§ik a§amalarmda, halefete ge9en MHP'nin ko§ullara uygun taktikler . . . . . . . . . . . . .. Ti.irkiye'nin 9orak siyaset geli§tirdigini tespit etmek ortammda, sol-sosyalist mi.imki.indi.ir. 1965-1980 . . . . . . gi.i9lerin kitlelerin gozi.indoneminde fa§izmin klade se9enek haline gelmesik orgiitlenme ve taktikledigi ko§ullarda, di.inyada rini uygulayan MHP'nin, Hk91-fa§ist hareketlerin ko§ullar degi§tiginde bungi.i9 kazand1g1 bir konlan aynen korumas1 beklejonkti.irde, kaybettigi desnemezdi. Ancak MHP'nin tegi yeniden kazanmas1 fa§ist ama9 ve hedeflerinin mi.irnki.indi.ir. Bu yi.izden degi§medigini goriiyorsak, fa§izme kar§t mi.icadele, ko§ullann degi§mesinin . . . ., .• • Avrasya'ya yonelik ABD i.iri.ini.i olan taktik degi§i- ·~"liilliill•~··li!! emperyalizminin yeni mini -sozgelimi paramilimi.idahalelerinin giindemter orgi.itlenmesini geriye de ve Ti.irk Devletinin bu 9ekmesini- anlamland1raalanda aktif yer almas101n biliriz. Aym §ekilde ko§ul- lilliiillillillilljllillillfliflilll~ neredeyse ka9101lmaz ollar degi§tiginde aym ordugu ko§ullarda, §Ovenizmin ve militarizmin gi.itlenmelerin one 91kartild1g101 gormemiz gi.i9lenecegi di.i§i.ini.ili.irse 9ok daha onem kazanmi.imkiin olabilir. Nitekim, daha 9ekincesiz komaktadtr. nu§an baz1 fa§iSt gen9Jik onderleri, kendileri Bu ger9ekleri sadece tespit etmek yetmez; i9in komi.inizme kar§l mi.icadelenin birinci oncelik ta§1d1gm1, ko§ullar degi§irse yine 1980 bunun gerekleri de yerine getirilmelidir. Bu da oncesi miicadele bi9imlerine donmekten ka910- fa§izme kar§I mi.icadele birligini saglamaktan, i§<;;i ve emek9ileri fa§izme kar§t birlikte mi.icamayacaklarm1 belirtmektedirler. deleye sevk etmek i9in mi.icadele etmekten ge9l 999'a kadar daha 9ok kii9i.ik iiretimin egemektedir. Mevcut ko§ullar 9ok elveri§siz gomen oldugu, kii9i.ik ve orta §ehir niteligindeki yerle§im birimleriyle, aym nitelikteki koylere riinse de tutulacak biricik dogru yol budur.
~-········fei~!9' llliilllilllliiill
- 7-
Temmuz-Agustos # 1 I 3
/~~; Miicadelesi
•
11~ilere •
I§
yeni bir sald1r1: ••
Kanunu On Tasar1s1
2001 yilmm ba§lannda i§fi Miicadelesi Tarti§ma Defterleri dizisinde yaymlanan Avrupa Birligi: Ezilenlerin Afyonu ba§ltklt kitapta §U sat1rlar yer alzyordu: "Son donemde giincelle§mi§ bir ornek olarak esnekligi alalzm. Bilindigi gibi, 'i § Giivencesi Yasas1' adt altmda, biitiiniiyle §i§irilmi§ bir tasanmn <;altma Bakanl1gmca giindeme getirilmesine, Tiirkiye i§veren Sendikalan Konfederasyonu' nun (TiSK) onderliginde Tiirkiye bwjuvazisinin biitiin orgiitleri qok serf bir tepki verdi. Aslmda /Jurjuvazinin meramt, bu vesileyi kullanarak ve sermayenin bir dedigini iki etmeyen hu hiiki.imetin i§ba§l//da olmasmdan yararlanarak, y1llard1r savunduklan i § Yasas1' m esneklqtirmek , yani surekli ve tam zaman istihdamm yerine geqmi§te atipik olarak bilinen qalt§ma bi~·imlerini (part time, siireli i~ sozle§mesi vb.) yaygmla§ttrmak, qalt§ma saatlerini hafta iizerinden hesaplamak yerine y1l iizerinden hesapfamak ve benzeri aq1ltmfar saglayarak, yasalann iKilere getirmi§ oldugu korumadan kurtulmaktt. Tiirkiye sermayesi bu afanda henii.z ciddi bir kazamm elde etrni§ deg ii. Oysa AB ~erqevesinde, Avrupa Sanayi ve i §Veren Sendikalan (UN/CE) ile Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ASK) arasmda imzalanan qerqeve anla§malarla part time qab§ma ve siireli i§ sozle§mn,i ~·oktan me§rula§ffll§ durumda. i§ bu kadarla da kalm1yor. AB Komisyonu' nun I 996 ytlmda Amsterdam zirvesi iqin haz1rlad1g1 politika dokii.mamna gore ("Ekonomik Fazilet Yolunda On Emir''), i~giicu piyasas1 esnekligi, qalt§ma saatlerinin daha esnek biqimde diizenlenmesi ve ii:.:ret esnekligi somui politika/ar olarak benimsenmelidir. Yani esneklik AB' nin yan-resmi politikasidrr. !jimdi !<.~ndika hi.i.rokrat/an kendilerine §U soruyu sormak zorundalar: i§ yasasmda esneklik konusur..:i# Ji:rupa' ya uyum Tiirkiye i§qi smift iqin iyi bir§ey mi, koti.i. bir§ey mi? Bizim cevabtmtz Oftk: aytu:n azelle§tirme gibi, esneklik de sermayenin gii.ncel stratejisinin bir par(;as1d1r. 0 yiizden bu alandalivrupa'ya uyum Tiirkiye' de sermaye ile i§qi s1mft arasmdaki miicadelelerde kilit rol oynayan bir konuda sermayenin zafer kazanmasmdan ba§ka bir an/am ta§1maz!" (s. 103-104) Simdi 2002 yL/1mn Temmuz aymda, TiSK' in saldms1 altmda, <;alt§ma Bakanl1g1 i§ giivencesi konusundaki kmnttlan esneklik hiikiimleriyle iqiqe geqiren bir on tasany1 dola§tma sokmu§ bulunuyor. Bu tasannm gerekqesini inceleyenler hemen goreceklerdir: neredeyse her maddenin gerekqeleri arasmda "Avrupa Birligi Muktesebati"na uyum yer altyor. A§ag1daki yazi, bu yasa tasarmnm i§qi s1mftm sermaye kar§lStnda nasL/ zayif dii§iirmeyi amaqlad1g1m kamtlanyla ortaya koyuyor. Oyleyse, Tiirk-i§, DiSK, Hak-i§ ve KESK iqindeki AB yanlm sendikac1lara yine soruyoruz: i§ yasasinda esneklik konusunda Avrupa'ya uyum Tiirkiye i§qi smif1 iqin iyi bir§ey mi, kotii. bir§ey mi? Ya qikm, aqik aq1k sermayenin esnekle§me taarruzunu savunun ya da i§~·i s1mfma "AB' ye ii.ye olursak i§qi haklan konusunda Tii.rkiye bir cennet olacak" diye ya/an soylemeyin!
Son y1llarda ekonomiye, politikaya, i§ hukukuna dair tiim tart1§malarda ba§ ko§eyi tutan ilci kavram var: "Ktireselle§me" ve "Esneklik". Burjuvazinin ihtiyac;Janndan hareketle haz1rlanan Tasan 'nm pek c;ok maddesi de bu ilci kavramla gerekc;elendirilebilir: "Ktireselle§en" dtinyada rekabet edebilmek ic;in i§gtictintin esnekle§ebilmesi gerekir. i§c;i sm1fmm uzun ve
zorlu mticadeleler sonucu elde ettigi haklar (12 Mart ve 12 Eyltil rejimlerince t1rpanlansa, c;ogu kag1t tizerinde kalsa bile) bu "rekabet" ontindeki en btiyi.ik engeldir. Karlan azamile§tirmek, gittikc;e derinle§en krizi a§mak ic;in bu haklan ic;eren eski i§ yasasmm mutlaka degi§tirilmesi gerekir. Standartla§ml§ i§c;i haklan i.izerine kurulu i§ hukuku, yerini i§gi.ici.inti esnekle§tiren i§
- 18 -
Temmuz-Agustos # 1 / 3
l1fi Miicadelesi
iin Taslakta esnek ~all1may1 miimkiin k1lan bir dizi madde var. "Odiin~ i1 ili1kisi bunlardan biri. AB'ye dahil iilkelerde, en ~ok da Almanya'da uygulanan bir yontem bu. Patron, "r1zasm1 almak suretiyle" i1~isini bir ba1ka patrona odiin~ olarak verebiliyor. i15izligin °/o 20'1erin iizerinde seyrettigi bir iilkede "r1za gostermek" d11mda ba1ka bir se~enek olabilir mi? 11
Bu kurulun hazirlad1g1 On Tasan incelendiginde i§9i , i§veren ve Hiikiimet temsilcilerinin esneklik konusunda mutabakata vard1klan anla§Il 1yor. Patronlann ytllardlf kaldmlmas1 veya en azmdan s mirlandmlmas1 i9in 9aba harcad1kJan k1dem tazminatma gelince belli ki bu konuda bir uzla§ma saglanamam1§. On Taslak yanmda bir de "K1dem Tazminat1 ile ilgili Alternatif Metin" var. Aynca i§ GUvencesi Yasa Tasans1 'nm belli ba§h maddeleri On Taslakta da yer almI§. Metni incelerken bu konulara donecegimiz i9in §imdilik ge9iyoruz. On Taslakta esnek 9ah§~ay1 miimkUn kilan bir dizi madde var. "OdUn9 i§ ili§kisi" bunlardan biri. AB 'ye dahil iilkelerde, en 9ok da Almanya'da uygulanan bir yontem bu. Patron,
'-!!tll~~~'
~~~~--~ ·a~L_. ... .,._.,~
~••lllYJ~~lj
~
hukukuna b1rakmahd1r. Yakla§1k iki ytl once haz1rlanan ve bugtine kadar yasala§mayan "i§ GUvencesi Yasa Tasar1s1" Uzerine patronlarm ve ba§ta TiSK (Ttirkiye i§veren Sendikalar1 Konfederasyonu) olmak tizere patron orgiitlerinin nasil gliriiltti kopard1klanm bir9ogumuz hat1rlayacaktlf. Ger9ek i§ gUvencesi saglamaktan 9ok uzak bu tasar1 a9Ikland1gmda h1§1mla ayaga kalkan patronlar, §Oyle diyorlard1: "ihtiya9 duyulan §ey i§ gtivencesi ve kohnele§mi§ i§ yasalan degil, 9agda§ bir i§ yasas1 ve esnekliktir." Bu tasan aleyhine ytiriitiilen, aslrnda 9ok daha eskilere dayanan kampanya tirtinlerini verdi. Yeni bir i§ yasas1 haz1rlamak iizere i§9i konfederasyonlann1 temsilen U9, i§veren konfederasyonlann1 temsilen dort ve HUkUmeti temsilen iki ki§inin yer ald1g1 bir kurul olu§turuldu.
"nzasm1 almak suretiyle" i§9isini bir ba§ka patrona
Odiin9 olarak verebiliyor. i§sizligin %20' lerin Uzerinde seyrettigi bir iilkede "nza gostermek'' d1§mda ba§ka bir se9enek olabilir mi? Ya nza gostereceksin ya da kendini kapmm onUnde bulacaksm. Ozellikle Uretimin dU§tUgU ko§Ullarda patronlar soz konusu uygulama ile 9ekirdek i§gUcUnU koruma imkam bulacaklard1r. <;UnkU odUn9 verildigi i§9inin Ucret ve sigorta primleri "i§9i kabul ettigi taktirde" (siz patronlar anla§t1g1 taktirde diye okuyun) odiin9 alan i§veren tarafmdan odenecektir. Hem OdUn9 alan hem de veren i9in karh bir i§. Odiin9 veren 9ah§tlrmad1g1 giinler i9in iicret ve prim odemekten kurtulacak, odtin9 alan ise istedigi nitelikte i§9iyi ihtiya9 duydugu siire i9in 9al1§t1racaktlf. Odtin9 i§ ili§kisinin patronlara saglayacag1 yararlar bu kadarla smirh degil. Odiin9 i§9iler aracil1g1yla grevleri k1rmak da mUmkUn olabiJecek. Patronlar sm1f karde§leriyle dayam§mak i9in i§9ilerini seve seve Odlin9 vereceklerdir. Taslaga gore Odtin9 veren, grev ve lokavt a§amasmda i§9iye 9ah§maktan ka9mma hakk1 oldugunu, talep ederse kendi i§yerine donebilecegini soylemek zorundad1r. Ne kadar demokratik (!)
- 19- - -
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Miicadelesi
Odilrn;: i§9ilerinin statillerinin ne §elcilde belirlenecegi sendikala§ma faaliyeti yilriltillen i§yerleri ai;:1smdan bilyiik onem ta§1maktad1r. Bu i§yiler kullamlarak sendikala§ma faaliyeti bo§a i;:tkanlabilir. Taslak, odiln9 i§ ili§kisinin mesleki faaliyet olarak yiiriitiilmesini de olanaklt kilmaktadJr. Boyle bir faaliyet i§yinin s1rtmdan ge9inen i§yi simsarlan yaratacaktrr. Bunlar arac1ltg1yla sendikala§ma faaliyetlerinin onilnil kesmek, grevleri onlemek miimkiin olabilecektir. Taslakta, fiiliyatta uygulanan, ancak eski i§ yasasmda yer almayan belirli silreli ve k1smi siireli i§, 9agn ilzerine r;,:ah§ma gibi standart dt§l (atipik) i§ tiirleri tannnlanmJ§. Haftaltk 9ah§ma silreleri tam silreli i§r;,:iye gore ( haftada 45 saat) daha az olan k1smi silreli i§9ilerin ihtiyar;,: dogdugunda tam siireli i§9i kadrosuna almabilecegi soylenmi§. Tabii tersi de, yani tam s.iirelilikten lasmi siirelilige ge9i§ de olanakh. Tasanda sozii edilen "9agn
Burjuva ideologlan standart d1§1 c;:ah§ma bic;:imlerinin yeni istihdam olanaklar1 yaratacag1m, i§sizligi azaltacagm1 iddia ediyorlar. Oysa geli§meler tersi yonde. Standart d1§1 c;:ah§ma gitgide yaygmla§iyor ama i§sizlik oranlar1 azalmak bir yana durmadan yilkseliyor. Sendikalara gelince, geleneksel yap1Jar1 itibariyle c;:ok bilyilk boli.imil standart d1§1 i§yerlerini orgiltlemekte yetersiz kahyorlar ve ilye saytlar1 dUnyanm pek c;:ok illkesinde giderek azahyor. Taslakta c;:ah§ma silrelerinin dag1hm1 ile yeni ayarlamalar yapilm1§. Bir y1lda haftahk c;:ah§ma silresi ortalamas1 45 saati a§mamak ko§ulu ile gilnlilk c;:ah§ma 12 saate kadar c;:tkabiliyor. DogalltkIa baz1 haftalar 9ah§ma silresi 45 saatin altma dil§ebiliyor. Eski yasada haftada 45 saat olarak di.izenlenen c;:ah§ma silresi tasar1da ortalama 45 saat olarak belirlenmi§. Eski yasa gUnlilk c;:a11§rna silresinin (7 .5 saat) iize. rindeki c;:ah§ma saatlerini fazla c;:ah§ma kabul etilzerine r;,:ah§ma'', i§yinin Mij''•!··~ i§yerinde iistlendigi i§in~ u~ 515"~\ mekte ve bu si.ireler ic;:in %50 zamh odeme ongorc;:1kmas1 halinde bir si.ire mektedir. Tasanya gore once bildirmek §artiyla i§45 saatlik ortalama a§1lc;:inin c;:ah§tmlmas1drr. mad1g1 si.irece zamh odeGoriildiigil gibi i§t;:iler, me yap1Jmayacaktir. Bu t;:ah§ma kO§.UJlan birbirin- iilkesinde giderek azahyOf uygulama i§t;:inin eline den tamam1yle farkh c;:egec;:en parada ciddi dil§itli kategorilere aynltyorlar. Bu §ekilde hem say1sal esneklik saglam- §il§lere yol ac;:acaktir. Gec;:mi§ten farkh olarak stoksuz c;:ah§an i§yor, hem de birbirlerinden izole edilmeye, ortak letmeler sipari§leri zamanmda teslim etmek mUcadele ve dayam§rnalar1 engellenmeye c;:ah§thyor. Nihai hedef ise tek tek her i§t;:iyi birey- ic;:in giinli.ik i§ si.irelerini zaten kendi ihtiyac;:lar1sel sozle§melerle baglay1p sendikalan yok et- na gore ayarlamaktayd1lar. Yasalara ragmen uygulanan zamansal esneklik Tasan kanunla§trSa mek veya i§levsiz lalmaktir. Odiinc;: i§ ili§kisi, belirli silreli ve ktsmi sil- yasal dayanaga kavu§acakt1r. Ostelik patronlan reli i§, c;:agn iizerine c;:ah§ma hem dilnyada hem mesai iicreti gibi bir killfetten kurtararak. Taslakta haftaltk 45 saatlik ortalamanm a§IlTilrkiye'de yaygm olarak kullamlan ve gec;:mi§i c;:ok eskilere dayanan c;:ah§ma modelleridir. d1g1 durumlarda yapilmas1 gereken zamh odeYani bazt iddialarm aksine, "Kiireselle§me" nin melerden kurtulmak ic;:in bir formill geli§tirilmi§. i§c;:iye · "isterse" ilcret yerine i§yerinde seryaratt1g1 modeller degildir.
lil''?l'i\l'il''\JHHfti'\J1Ui
- 20 -
Temmuz-Agustos # 1 / 3
1$gi Miicadelesi
Taslak patronlarm kurtulmak i9in y1llardir best zaman tanmacakm1§. (Yani art1k i§yerlerinde iyah§an i§iyiler yamnda serbest zamanm1 9aba harcad1g1 k1dem tazminatmda i§9i aleyhiiye§itli bi9imlerde degerlendiren bir i§9i kitlesi ne bir dizi degi§iklik getiriyor. K1dem tazminade bulunacak.) Ucretlerin dibe vurdugu ko§ul- tm1 alabilmek i9in en az on be§ yil prim odelarda i§9inin tercihini hangi dogrultuda kullana- mek gerekiyor. (Ge9mi§te boyle bir sm1r yokcag1 kesin, ancak i§9iye boyle bir se9me hakk1 tu.) K1dem tazminatmm miktar1 On Ta lakta verilip verilmeyecegi son derece ku§kuludur. 9ah§Ilan her y1l i9in 30 giiri, Alternatif metinde Hafta!Jk 9ah§ma siirelerinin esnek olmas1- ise 15 giin iizerinden hesap ediliyor. K1dem tazminatmm 15 y1lda hakedilmesi nm i§9iler i9in avantajh olduguna ili§kin baz1 savlar var. Konuyu kapamadan bu savlardan bi- i§9ileri i§sizlik donemindeki en onemli giivenri iizerinde k1saca durahm. Haftalik 9ah§ma sii- celerinden yoksun birakiyor. Miktarm 30 giinresinin k1sa oldugu donemlerde i§9i kendisine den 15 giine dii§iiriilmesi de en az bunun kadar ve ailesine daha iyok zaman ay1rabilecekmi§. biiyiik bir olumsuzluktur. Boyle bir iddianm hi9bir ge9erliligi olamaz'. Taslak bir de K1dem Tazminat1 Fonu ongoi§in karakteri geregi bu donemler bilinemedigi riiyor. Halen 9ah§makta olan i§iyiler, kidem taziiyin i§9inin planlama yapma, bu donemi verim- minatlarmm yasanm yiiriirliige girdigi tarihe li bir §ekilde degerlendirme §anS1 yoktur. kadar olan boliimiinii patronlarmdan, bu tarihTaslakta esneklikle ilgili 9ok onemli bir ten sonraki boliimiinii ise K1dem TazminatJ Fomadde daha var. Gene! ekonomik kriz ve zorla- nu 'ndan alacaklar. Tasan kanunla§tlktan sonra y1c1 sebeplerle haftallk iyah§ma siiresini onemli her i§9inin iicretinin % 3 'ii kadar bir meblag ol9iide azaltmak veya i§yerindeki faaliyeti dur- her ay Fon'a devredilecek. Dogaldlf ki sigortadurmak olanakh. i§in en az dort hafta durmas1 veya k1sa 9ali§ma Taslakta yer alan en tehlikeli boliimlerden sonucu i§9i lere 9ah§madlklar1 siire is:in i§sizlik Sigortasmdan k1sa iya- biri, patronlara i$ kO$Ullarm1 degi$lirme h§ma odenegi verilecek. Boylece hakk1 tamyan boliimdiir. Patron kO$Ullarm1 i§yeri kapah oldugu siirece patron diledigi gibi dayatabilecek, i$t;i bu iicret odeme zorunlulugundan kurtulacakt1r. Aylar boyu iicretsiz izne ko1ullara uymad1g1 veya uyamad1g1 91kanlan i§9iler i9in i§sizlik Sigor- durumlarda rahatt;a i1ten at1labilecektir. tasmdan para almak avantaj gibi Taslak patronlarm kurtulmak it;in y1llard1r gosterilebilir. Nitekim HAK-i~ Genel Ba§kan1 Salim Uslu Yasaya t;aba harcad1g1 k1dem tazminatmda i$t;i sahip 9Ik1p savunurken bu noktay1 aleyhine bir dizi degi$iklik getiriyor. K1dem belirtiyor. Tabii bunu yaparken i§- tazminat1m alabilmek it;in en az on be$ y1I sizlik Odeneginin en 9ok . asgari iicret kadar olabilecegini ve bu cii- prim odemek zi paray1 hak edebilmek is:in en az gerekiyor. K1dem alt1 yiiz i§giinii prim odenmesi ve tazminatmm son 120 giin kesintisiz prim odenmiktar1 tin mesi gerektigini soylemiyor. Taslakta yer alan en tehlikeli Taslakta t;ah11lan boliimlerden biri, patronlara i§ ko- her yll it;in 30 giin, §Ullanm degi§tirme hakla 'tan1yan bOliimdiir. Patron ko§ullarm1 dile- AlternaUf metinde digi gibi dayatabilecek, i§9i bu ko- ise 15 giin §Ullara uymad1g1 veya uyamad1g1 iizerinden hesap durumlarda rahat9a i§ten atilabileediliyor. cektir. - 21 -
Temmuz·Agustos # 1 / 3
IJgi Miicadelesi s1z 9ah§an i§9iler kidem tazminatmdan yararlanamayacaklar. Bugiine kadar sigortas1z 9ah§an i§9ilerin bir boliimii patronla pazarhk ederek bu haktan yararlanabiliyordu. Patronlann tazminat odeme yiikiimliiliigii kalkt1g1 i9in kay1t di§l i§9ilerin tazminat talebinde bulunmalan soz konusu olmayacaktlf. Pek 9ok patronun, dii§iik prim odemek amac1yla resmi kay1tlarda i§9i iicretlerini 9ok dii§iik gosterdigi, i§9ilerin de sigortah olmak kayg1s1yla bu duruma ses 9tkarmad1g1 herkesin malumudur. Odenen primler dii§iiktiir, ama k1dem tazminatlar1 genellikle ger9ek iicretler iizerinden hesaplarnr. Arna bundan boyle muhatap devlettir ve tazminatlar odenen primler esas ahnarak hesaplanacakt1r. Yani i§9inin pazarhk §ans1 kalmamt§tir. Patronlar oteden beri vergilerin ve SSK primlerinin yiiksekliginden yakmlflard1. Son y11larda SSK primleri birka9 kere arttmldi. 2000 ydmda i§sizlik Sigortas1 Fonu iyin prim kesintileri ba§ladi. ~imdi de K1dem Tazminat1 Fonu'na prim odenecek. Ba§ka bir ifadeyle, resmi kay1tlarla daha fazla oynanacak, daha fazla kay1t d1§1 i§9i 9ah§ttnlacak. Eski i§ yasasmdaki i§9inin i§ine tazminats1z son veren J7. Madde On Taslakta kii9iik bir ilaveyle muhafaza ediliyor. Tasar1daki numaras1 27. Kanunla§irsa s1k9a kullamlacagmdan bilmekte yarar var. Maddeye yaptlan ek cinsel tacizle ilgili. Taslakta cinsel tacize yer verilmesi ve ceza nedeni olmas1 bir olumluluktur. Ancak i§yerinde cinsel taciz daha 9ok patronlar tarafmdan ve kadmlara kar§t uygulanmaktad1r. Bu yiizden ayn bir madde halinde ve patronlan da kapsayacak §ekilde formii le edilmesi gerekir. Yaz1mn giri§inde i§ Giivencesi Yasa Tasansmdaki baz1 madd~lerin On Taslakta yer ald1gm1 soylemi§tik. Patronlara feshin hakh nedenlere dayand1gm1 ispat yiikiimliiliigii getirmesi , i§9inin itiraz1 iizerine ay1lan davanm iki ay i9inde sonu9landmlmas1 zorunlulugu, dava i§9i lehine sonu9larnr ve patron i§9iyi geri almazsa en az alt1 ay, en 9ok bir y1l maa§ tutarmda tazrninat Oderne yiikiirnliiliigii son madde dt§mda kii9iik de olsa bir kazammdlf. Tazminat tutan eski yasada en az bir ydhk iicret tutan iizerinden hesaplamyordu. Sendikalarm destekledigi, i§veren kurulu§Iannm §iddetle kar§l 9tk-
t1g1 bu maddeler ya mecliste reddedilecegi hesab1yla ya da aslmda pek onemsenmedikleri i9in taslaga ahnm1§ olabilirler. Bir biitiin olarak degerlendirildiginde On
e
Taslak, i§9ileri atipik 9ah§ma bi9imleri i9inde boliip par9alayarak mi.icadele ve dayam§malarm1 engelleyen, <;etin miicadeleler sonucu kazandm1§ k1demtazminat1, prim vb. haklan insafs1zca t1rpanlayan, • Kriz vb. gerek9elerle iiretimin durdurulmasma imkan saglayan ozellikleriyle zaten ayhk smmnda ya§ayan i§9ileri mutlak ayhga mahkum eden, Yasalar ve keyfi uygulamalarla iyice zorla§tmlan sendikala§may1 neredeyse imkans1z k1lan, e Yarolan sendikalan i§levsizle§tirip i§9ileri patronlann insafma b1rakan topyekiin bir saldmdtr. Yalmz Tiirkiye i§9i sm1f1 degil ekonomisi en geri olanmdan en geli§kinine kadar tiim iilkelerin i§9ileri 1980' lerden beri bu neo-liberal saldmlarm hedefidir. Tiirkiye i§9i sm1f1 aym saldmnm muhatab1 olan tiim diinya i§9ileriyle entemasyonalist dayan1§ma i9inde, • i§9ilere ger9ek i§ gi.ivencesi saglayan, e Varolan i§leri , i§ saatlerini e§it olarak payla§tmp tiim i§9ilere 9ah§ma olanag1 veren, • Ucretleri, i§9inin ve ailesinin insanca ya§amas1m olanakh ktlacak bir diizeye 9tkaran, • Atipik 9ah§ma bi9imlerine izin vermeyen, e Sahte patronlar yaratarak i§yerini par9alamaya, boylelikle i§9i sm1fm1 bolmeye ve sendikal orgiitlenmesini engellemeye yonelik uygulamalar1 yasaklayan, e Kay1t d1§1 9ah§may1 kesinlikle engelleyen, • Sendikala§ma oni.indeki tiim engelleri kaJdiran, e Saydar1 giderek artan ve tamam1 kay1t
e
e
dJ§I 9ah§an go9men i§9ilere diger i§9ilerle e§it haklar tamyan, e i§9i saghg1 ve giivenligini s1k1 bir denetim mekanizmas1yla koruyan bir i§ yasas1 i9in miicadele etmelidirler.
- 22 -
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
Avrupa dosyas1na giri$ Avrupa Birligi, hem pratik politikada, hem de ideolojik alanda, Turkiye' nin en onemli gundem maddelerinden biri haline gelmi§ durumda. Bilindigi gibi, Mayis ortalannda idam ve anadil egitimi sorunlan yeniden tartl§zlmaya ba§layalz beri, Turkiye' nin politik hayatt buyuk olr;ude, bir yanznda MHP' nin, oteki yanznda ise kararlz AB' ci gur;lerin yer ald1g1 bir gerilim r;err;evesinde ilerlemekteydi. Haziran ayimn ba§znda, iktisadi Kalkinma Vakf1' nm onculUgunde sermaye orgutleri, bir dizi sendikayi da pe§lerine takarak, mesaji "tek kurtulu§ yolu AB" olarak ozetlenebilecek bir bildiri yayznladzlar. Buna cevaben ba§ta Bayram Mera! olmak uzere Turk-i§' Ii sendikaczlann bir bolumu, solda sayzlan bir dizi aydzn ile bazt fa§ist §ahsiyetlerin e§liginde bir bildiri yayznladt. Bu bildiri AB' yi reddetmenin gerekr;esini Turkiye' nin bolunmesi tehdidine baglayan §Oven bir metindi. Her iki bildiri de basznda uzun uzadiya tartt§zldt, r;e§itli yazarlar kendi me§replerine gore birini kar§zlanna aldzlar, otekini desteklediler. "Bildiriler sava§t" butun Haziran ayi boyunca devam etti ve 1 Temmuz' da ur;uncu bir bildiri ile (§imdilik) noktalandt . i§fi Miicadelesi yazarlannzn da orgutlenmesinde aktif rot ald1g1 bu ur;uncu bildiri, oteki bildirilerin ikisini de kar§tszna alzyor, AB' ye sznifsal temellerde hayir diyor ve enternasyonalist bir alternatif oneriyordu. Temmuz ba§znda dola§ima sokulan i§ Yasasz On Tasarzsz, sanki bu u~·uncu bildiriyi r;arptcz bir;imde dogrulamak uzere yazzlmz§tl. Turkiye i§<;i sznifznzn bir dizi ger;mi§ kazanzmzna saldznrken, uluslararasz burjuvazinin i§<;i sznifznz zayzflatma yolundaki yeni yoneli§i "esnekligi" Turkiye mevzuatzna sokarken neredeyse butunuyle AB'ye uyum gerekr;esine yaslanzyordu. Bu yasaya ili§kin bir incelemeyi oteki sayfalarzmzzda okuyabilirsiniz. Nihayet, DSP' de ya§anan depremin odak noktalarzndan biri de AB kar§zszndaki tavzrd1. Gerek son donemdeki tavn dolayzszyla MHP' den kurtulma r;abasz, geekse AB' nin taleplerini hzzlz bir;imde yerine getirme kaygzsz , Dervi§-Cem-Ozkan troykasznzn hareket hattma damga vurmu§tU. AB' nin Turkiye' nin politik hayatmda yarattzgi bu etkiler dolayzszyla i§fi Miicadelesi' nin bu sayzsznzn belkemigini Avrupa dosyasz olu§turuyor. A§agzda, once, ABTurkiye ili§kilerinin bu a§amada belirleyici faktoru haline gelmi§ olan Kzbrzs sorununun patlayzcz niteligi uzerine bir degerlendirme yer alzyor. Bunu, imzaczlannzn r;ogunlugu sendikaczlardan olu§tugu halde AB' ye kar§z r;zkarken AB uyeliginin i§<;i sznifi uzerindeki etkisine ciddi bir yer ayirmaya bile luzum gormemi§ olan ikinci bildirinin bir ele§tirisi ve bu ele§tiriyi pratikte gerr;ekle§tirmi§ olan ur;uncu bildirinin metni izliyor. Turkiye' deki AB savunuculan, sozde liberaller ve sozde sol liberaller, AB'yi bir demokrasi ve refah cenneti gibi gostermeye pek meraklzdzr. Oysa AB ulkelerinde son donemde ortaya r;zkan geli§mele1~ bu peri masallarznzn sorgulanmasz gerektigini ortaya koyuyor. Avrupa dosyamzzzn son iki yazzsz, szraszyla, Avrupa' da, i§<;i sznifmzn hareketlenmekte olan mucadelesini ve geleneksel sag ile 1rkr;1/fa§ist sagzn yukseli§ini i§liyor. Turkiye' nin i§<;i sinzftna ve butun ezilenlerine kurtulu§ olarak sunulan AB' nin daha yakzndan tanznmasinzn top/um nezdindeki tartt§mada sosyalist harekete ciddi yararlar saglayacagzna inamyoruz.
- 23 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Saat,li bยทomba K1:bยทr1ยทs K1bns 'ta bir Karagoz/Hacivat oyunu oyna- tutmay1 baยงarm1ยงt1r. K1bns AB 'ye iiye olunca, myor. K1bns Rum ve Tiirk toplumlannm tepe- bu iisler (ve neden olmasm yenileri) kahc1 bisine yar1m yiizyildu 9okmiiยง iki dinozor, Kleri- 9imde Atlantik ittifakmm Dogu Akdeniz halkdis ve Denktaยง, "turlan" oynuyorlar. Son goriiยง- lan iizerindeki Damokles kihc1 haline gelecekmelerinde, biri otekine "Bel9ika'ya var m1sm?" tir. Hele 11 Eyliil sonrasmda "terore karยงI sadiye sormuยง. Hani o iilkenin Valonlan ve Fla- vaf baglarnmda, K1bns Ortadogu halklanna manlar1, son y11Iarda aynlmanm eยงigine geldik- taarruzun s19rama tahtas1 olacaktu. lerinde federal bir 9oziimle kopuยงu ยงimdilik de Yunanistan ve Tiirkiye a91smdan da "K1bns olsa durdurdular ya, onu tart1ยงacaklarm1ยง. Bize sorunu" oncelikle jeostratejik bir sorundur. iici kahrsa, Karagoz ve Hacivat, ulusal soruna oz- burjuva devletinin tarihsel 9ekiยงmesine, Sovgiin bir 9oziim getirmiยง olan baยงka iilkeleri de yetler Birligi' nin dagilmasmdan sonra BalkantarttยงSmlar: isvi9re'yi, Liibnan '1, Moldova 'y1, lar iizerinde hegemonya rekabeti eklenrniยงtir. Sovyet doneminde Daghk Karabag 'm1 , baยงka Yunanistan , K1bns '1 bir biitiin halinde Tiirkiakla ne gelirse hepsini. Boylece belki bir 90- ye' den once AB 'ye sokabilirse, yann herhangi ziim bulmama konusunda kararhliklarm1 gizle- bir 9at1ยงma olas1hgmda, Tiirkiye' nin giiney sayebilirler. Hem de hi9 hillerinin hemen otesinolmazsa ontimtizdeki 12 Arallk 2002 giinii, K1br1s'm de bir askeri mevziye beยง ay boyunca 9oztim kaderi Avrupa Birligi'nin (AB) ulaยงma olanagma sahip i9in gortiยงmelere devam olacaktH. Tiirkiye GeKopenhag zirvesinde karara eder gibi yaparlarken nelkurmay1, K1bns kobaglanacak. 0 andan itibaren konuยงacak Iaf bulurlar! nusunda bundan dolay1 yiinkii Karagoz/Ha- siiz ne Denktaยง'm, ne de miithiยง hassastH. civat oyunu en ge9 beยง iยงte bu yiizdendir ki, Kleridis'in olacak. Siiz 11K1br1s ay sonra bitiyor. KaraAB iiyeligi konusunda 11 goz ile Hacivat'1 oyna- sorunu nun ger~ek aktiirlerine gene) olarak belirleyici tan eller oyle karar ver- ge~ecek. olan zamanlama sorunu di. 12 Aralik 2002 giinii, burada da belirleyicidir. K1bns'm kaderi Avrupa Birligi 'nin (AB) Ko- Ge9en say1m1zda yazd1g1m1z gibi, "sopenhag zirvesinde karara baglanacak. 0 andan run ... TSK ' nm Tiirkiye' nin AB ' ne tam iiyelige itibaren soz ne Denktaยง ' m, ne de Kleridis'in kabul edilmeyecegi korkusundadH. Eger bu duolacak. Soz "K1bns sorunu"nun ger9ek aktorle- rum dogarsa, o zaman bugiin TSK'nm giivenlik rine ge9ecek. Hayal perdesi inecek, ardmdaki bak1mmdan hayati gordiigii bir dizi konuda 9at1ยงma biitiin 9irkinligi ile gozler oniine serile- (Kiirt sorunu, K1bns ve Ege, Avrupa ordusu, cek. Oyunun ne oldugunu ve yakin gelecegin ikincil diizeyde Ermeni ve "teror" sorunlar1 vb.) neler getirecegini anlamak i9in safsatalarla ug- verilecek tavizlerin Ttirkiye' nin giivenligini raยงmak yerine "Kibns sorunu"na 91plak gozle tehlikeye atacagmdan kayg1 duyulmaktad1r." bakmak gerekiyor. Tiirkiye ile K1bns AB 'ye birlikte iiye olsa, soHerkesin ayn bir "K1bns sorunu" var. Em- run ortadan kalkacaktlf. Arna K1bns, Kopenhag peryalizm i9in K1bns sorunu, oncelikle jeostra- zirvesinde iiyelige kabulii Kopenhag'da karartejik bir sorundur. K1bns, 60'h ve 70'li y11Iarda laยงtm lacak 10 iilke arasmda AB 'ye gore en uyTiirkiye solunun koydugu miikemmel bir teยง- gun aday iken, Tiirkiye' nin durumu biliniyor. hisle, Dogu Akdeniz 'de "batmayan u9ak gemi- Tiirkiye ' nin AB 'ye ii ye olmas1 diiยงiik bir ihtisi"dir. Eski somiirgeci devlet Britanya, hem maldir; ger9ekleยงse dahi en az 10, belki de 20 Amerika'nm stratejik .miittefikidir, hem de yII alacakt1r. iยงte 12 Aralik Kopenhag zirvesi bu AB ' nin iiyesi. Ve Britanya giiniimiize K1bns 'ta yiizden belirleyicidir. iki onemli iissii (Akrotiri ve Dikelya) elinde 0 giine kadar Karagoz ve Hacivat iizerleri- 24
~
1$~i Miicade/esi
Temmuz-Agustos # 1 / 3 kararak, iktidar partisi UBP'nin oniinde birinci parti haline geldi. (Basmda bu rakamlarla 9eli§en rakamlar da veriliyor, ama hepsi CTP'nin se9irnlerden btiyiik bir zaferle 91kt1gm1 gosteriyor.) Devletin iki kez bombalatt1g1 ve yazarlann1 tutuklatt1g1 Aji-ika (eski Avrupa) gazetesi yazarlanndan Nilgiin Orhon da bag1ms1z aday olarak girdigi se9irnlerde Lefko§a'da yuksek oranda oy alrnay1 ba§ardt. Bu sonu9larm anlarn1 a91k: Turk asilh K1bnslilar Karagoz/Hacivat oyununu ve Ttirkiye'nin bask1sm1 reddediyor! Herkesin farkh bir "K1bns sorunu" olabilir. Ama K1bns'm sorunu onun bunun giivenlik sorunlan ternelinde degil, K1bn s halkmm kendisinin ihtiya9lanna gore 9ozulrnelidir. Eger hem Rum, hem de Tiirk asilh K1bnshlar birle§ik, bag1rns1z ve ban§ i9inde ya§ayan bir K1bns istiyorlarsa, 9oziim budur. Biz Marksistler olarak bunun ernperyalist Avrupa 9er9evesinde olmas1m biituntiyle yanh§ buluyoruz. Yukanda da belirttik: AB tiyeliginde K1bns , Ortadogu halklanna taarruzun s19rama tahtas1 haline gelecektir. K1bns' m bi.itiinti Akrotirile§ecektir. Bag1rns1zhktan kirk kusur y1l sonra, somurgeci gi.i9 Britanya adaya AB kisvesi altmda geri donecektir. Bu sadece Ortadogu halklanna zarar vermez; K1bns halk1 i9in de tehlikeli bir gelecek demektir. Aynca, AB uyeligi K1bns ' m bugiin hem giineyinde, hem de kuzeyinde ge9erli olan ekonornik yap1y1 per9inleyecek, K1bns Avrupa k1tasmm ve Ortadogu'nun "k1y1 otesi" bankac1lik rnerkezi, yani vergi cenneti ve kara para aklama merkezi olacakTiirlriuali ua V11n~n tu. Eger K1bns halk1, giineNiilillititlllti~lli•M!l!illi yiyle ve kuzeyiyle bugiin 90ziimu AB iiyeliginde bul~~-~-"llMflMll• ···-· ·- ... ··-· ....• - 1nda makta israr ederse, biz TiirAB'den de, Yunanistan kiyeli Marksi stler olarak bu 9oziimii ele§tirir ve tehlikeleve Tiirkiye'den de rine i§aret ederiz. Arna her bag1ms1z ve birle$ik bir durumda 9ozurne karar vereK1br1s i~in miicadele cek olan, Rum ve Tiirk as1lh eden politik gii~leri K1bnshl ar olmahdlf. Kimse desteklemektir. Gtiriinen askeri gii9le, zora ba§v urarak , §antajla, tehditle ktiy k1lavuz istemez: K1bns halkmm se9imini enbtiyle bir K1br1s ancak gellemernelidir. Biz K1bns sosyalist temellerde halkmm karanna sayg1 duyanz, arna bolge halkkurulabilecektir.
ne dli§eni yaparlar ve herhangi bir 9ozum bulmamakta ba§anh olurlarsa, AB'nin kar§tsmda iki se9enek olacak. Eger Klbns'1 uyelige alusa, Turkiye §imdiden (kelime diplomatik nedenlerle kullamlmasa dahi) Kuzey K1bns '1 ilhak edecegini a91klamakta ya da hi9 olmazsa boyle bir tehdit savurmaktad1r. ilhak ger9ekle§irse, AB 'nin hukuken kendine ait sayd1g1 bir toprak par9as1 (Kuzey K1bns) ba§ka bir iilke tarafmdan ilhak edilmi§ olacaktu. Tehdit sadece tehdit olarak kalsa bile, AB topraguun bir boliimu i§gal altmda olacaktu. bte yandan, AB eger K1bns '1 iiye almazsa, Yunanistan oteki 9 adaym iiyeligini veto edebilir. Bu da buylik gorkemle hazulanmakta olan "geni§leme sureci" i9in buyi.ik bir darbe demektir. i§te K1bns sorunu bu yiizden bir saatli bombadu. Patlad1g1 zaman hem AB'nin (yani aym zamanda Yunanistan'm), hem de Tiirkiye ' nin iizerinde patlayabilir. ABD'ye verecegi hasan da unutmayaltm: bu ti.ir bir 9at1§ma, NATO'yu derinden yaralayacaktu. Ama mecazi anlamda degil , ger9ekte, as1l bombalar K1bns halkmm uzerine yagacaktir! Oysa, adamn Rum ve Turk as1lh halk1 i9in K1bns bir yurttur, "K1bns sorunu" bir birlik, bag1ms1zhk ve ban§ sorunudur. "Ortak Savunma Doktrini" ile Yunanistan'a bag1mh Kleridis yonetimi ne derse desin, siyasi kariyerini once ingiliz somiirgeciligine, 1960 sonrasmda da Tiirkiye devletine yeminli sadakate baglam1§ Denkta§ ne yaparsa yapsm, K1bns ' m Rum ve Ti.irk as1lh toplumlar1 birle§ik, bag1ms1z ve bar1§lk bir K1bns istiyorlar. Bugune kadar bunu anlamamakta 1srar eden, Kuzey K1bns ' taki son se9imlerin sonu9lanna baksm. AB 9er9evesinde ban§91 bir \:OZiimii savunan CTP, daha once buyiik kentlerden sadece Magusa'nm belediyesini kontrol ederken, 30 Haziran se9imlerinde onun yarusua ba§kent Lefko§a ve Girne'yi de kazand1. Baz1 haberlere gore oy oramm % 13,S'ten biitiin Kuzey K1bns 9apmda yakla§ik % 34'e 91-
'
- 25 -
/~~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
lannm ve K1bns halkmm kendisinin uzun vadeli 9ikarlan dolay1s1yla bu 9ozi.imi.i ele§tiririz. Ti.irkiyeli (ve Yunan) Marksistlere di.i§en , K1bns'm her iki yanmda AB ' den de, Yunanistan ve Ti.irkiye ' den de bag1ms1z ve birle§ik bir K1bns i9in mi.icadele eden politik gi.i9leri desteklemektir. Gori.inen koy k1lavuz istemez: boyle bir K1bns ancak sosyalist temellerde kurulabilecektir. Oyleyse, K1bnsh devrimcilerin gorevi, birlikte iki toplumun proletaryasm1 bu dogrultuda orgi.itlemek ve seferber etmektir. Ti.irkiye solu, saatli bombamn tik tak ilerlediginden habersiz gibi davramyor. Elbette, bombanm patlamas1 ka91mlmaz degildir. Pat-
lama saati yakla§tik9a ABD ve AB her iki tarafa da basmcm1 arttuacakt1r. Eger AB Kopenhag'da Ttirkiye'ye mi.izakereler i9in tarih verirse, Ti.irkiye bi.iti.in K1bns'm AB'ye girmesine raz1 olabilir. Arna bunlar dti§i.ik olasiliklardlf. Daha bi.iyi.ik olas1hk, patlamaya haz!f bir durumun dogmas1d1r. K1bns i.izerine bir sava§ tehlikesini bir olas1lik olarak hesab etmeyen ciddi politika yapm1yor demektir. Yakln gelecekte bu i.ilkenin sosyalistleri, daha Irak sava§I smavmdan bile once, bir K1bns felaketi ile kar§I kar§iya kalabilirler. Sorunu ve izlenecek hattl bugi.inden tart1§maya ba§lamak yak1c1 bir gorevdir.
AB ve iMF Malavl'yl a~lliia mahkum attl!
marka- bu kez bag1§ta bulunmamalar1 ve hi.iki.imetin ulusal tahil rezervinin tamamma yakImm satml§ olmas1 felaketin ortaya 9ikmasmda etkili oldu. Muluzi 'nin Birle§ik Demokratik Cephesi'nin iktidannda iMF'nin iktisadi yonergelerinin ernrettigi bi9imde Malavi'nin tah1l piyasas1 liberalize edildi ve kurals1zla§tlnld1 [deregii le edildi]. Bu, Malavi gibi siirekli olarak ayhgm smmnda dola§an bir ii lkede tahil piyasasmm birka9 tiiccara (§iiphesiz hiikiimetle "yakm" ili§kisi olanlara) b!fakllmas1 anlamma geliyordu. Malavi'ye bag1§ta bulunan ve bu bag1§larla iilkenin biit9e gelirlerinin onemli bir boliimiinii saglayan Bat1h gii9ler, Avrupa Birligi'nin "serbest piyasa ekonomisi"ni diinyada yaygmla§tlrma yakla§1m1 paralelinde, Muluzi hiikiimetini iMF'nin ozelle§tirme programlanm ve deregiilasyon onerilerini hayata ge9irmemesi durumunda, yapt1klar1 yard1m1 kesmekle tehdit ettiler. Danimarka, gerekli ad1mlan atmamas1 durumunda Malavi'ye yapacag1 yard1m1 2002 y1hnda biiyiik 619iide azaltacagm1 ve 2003 yilmda da s1frrlayacag1m soyledi. Malavi'ye en bi.iyiik boyutlu yard1m1 yapan Britanya hiikiimeti ise "harcamalan yeterince kontrol altmda tutmad1g1 ve mali disiplini sagJama konusunda yeterince 9aba harcamad1g1" gerek9esi ile Mala vi 'ye yapt1g1 yard1m1 ask1ya aldi. Malavi biitiin bu ko§ullar altmda iMF'nin dayatt1g1 zorlamalan kabullenip, uygulamaya koydu.
Ni.ifusunun % 80'i klrsal kesimde ya§ayan ve son derece yoksul bir Afrika iilkesi olan Malavi'de hi.iki.imet ge9tigimiz Mart ay1 ba§lannda bi.iyi.ik bir ayhk dalgasmm iilkeyi kaplad1g1 ay1klamas1m yapti. Ba§bakan Bakili Muluzi i.ilkesinin kar§I kar§1ya oldugu ulusal felaketle ilgili acil yiyecek yard1m1 talep etti. Hi.iki.imet yetkilileri I 0 mil yon ni.ifuslu Malav i 'nin 7 milyonunun ayhkla bogu§tugunu ay1klad1lar. Ulkedeki 32 yiyecek dag1t1m merkezini gezip inceleyen Ba§bakan Yard1mc1s1 Justin Malewezi 'nin bas ma yapt1g1 bir ay1klama ise durumun vahametini daha ayik bir bi9imde ortaya koyuyor. Malewezi ay1klamasmda aylik 9eken insanlann tarlalardan m1srrlar1 ham halde toplayarak yediklerini belirtiyor. Buna kar§Ilik i.iriiniini.i tamamen kaybetmek istemeyen kimi 9ift9iler m!Slrlan tarladan olgunla§madan toplamaya ba§lam1§lar. Ve biitiin bunlar Malavi 'de yiyecek yetersizligini daha da artmyor. Nisan aymda yap1lan hasatta i.ilkenin ihtiya9 duydugu m1sJr iiretiminin sadece % 70'inin ger9ekle§tirilebildigi ortaya 91kt1. Di.inya G1da Programmm raporuna gore Malavi'de ya§anan ayhga yol ayan etkenler §Unlar: 2001 y1h ba§Inda iilkenin giineyinde ya§anan ve m1slf tarlalanna biiytik zarar veren sel felaketi, Malavi'ye di.izenli bir bi9imde bag1§ yapan i.ilkelerin -ABD, Britanya ve Dani-
- 26 -
1$~i Miicade/esi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Fa§istler ve .Kemalistler kol kola, ayn1 platformda Selim Karlz i§<;i sm1fmm, ideolojik/politik ve orgUtsel olarak burjuvaziden bag1ms1zhgm1 henUz kazanamad1g1 TUrkiye gibi bir Ulkede ezilen kitlelerin, burjuvazinin kendi i9indeki kutupla§malarda, bu hakim gU9lerin pe§lerine takilarak bolUnmesi ve burjuvazinin r;1karlan temelinde kar§I kar§iya gelmesi tehlikesi her zaman mevcuttur. 28 -5ubat bu anlamda, i§<;i sm1fma <;ok ac1 bir re9ete b1rakarak tarihe ge<;mi§tir. Bilindigi gibi 28 Subat'a giden siirer;te TUrkiye i§<;i sm1f1, Bat1c1-laik burjuvazi ile islamc1 burjuvazinin <;1karlannm r;eli§mesi temelinde yaratilan laik-anti laik <;atI§masmm kurbam olmu§ ve sonunda 28 -5ubat'm ag!f sonu9lanna katlanmak zorunda kalm1§tL Bu bolUnmenin kitlelere derinlemesine niifuz etmesinin en onemli sebebi, sendikalardan partilere, ko§e yazarlanndan <;e§itli ayd111lara 28 -5ubat' m "silahs1z kuvvetleri"nin bu sUre9te oynad1g1 etkin rol ve sosyalistlerin bu durum kar§tsmdaki acizligiydi. BugUn de, Tiirkiye'nin Avrupa Birligi'ne Uyelik sUrecinin k1z1§mas1yla devam eden tart1§malar, benzer bir boliinme tehlikesinin i§r;i sm1f1 ve diger ezilenleri tehdit etmekte oldugunu gosteriyor. SUregiden AB tartI§malanna Ecevit'in hastahgm111 ate§lemesiyle ortaya r;Ikan iktidar bunahm1 da eklenince iyice kiz1§an TUrkiye'nin siyasi ortam1, hakim sm1flar i9indeki safla§malarm en belirgin hallerini almas111a sahne oldu. Haziran ay1 ba§mda TUSIAD'111 burjuva gazetelerinde tam sayfa bildiri yay111latarak hUkiimeti, AB 'ye
Uyelik i9in gereken bUtUn ad1mlan atmas1 konusunda uyarmas1, bir "bildiriler sava§1" siirecinin de ar;Ilmasma neden oldu. TUSiAD'm bildirisini, 174 kitle orgiitUnUn imzas1m ta§1d1g1 soylenen AB 'ci bir bildiri daha takip etti. Her ne kadar AB' ci burjuva med ya §i§irse de, bu 174 imzanm bir bolUmU, fazla bir etkisi olmayan, onemsiz kurulu§lara aitti. Dstelik bildiride gen;:ekte imzas1 bulunmayan bazi kurulu§lann da adma yer verilmi§ti. bmegin Gene] Kurul karanyla AB 'ye kar§J tavir alan TMMOB, bildiriyi onceleyen toplant1ya TMMOB ' u temsil yetkisi olmayan bir ki§i kat1ld1g1 ir;in bildirinin imzacilan aras111da sayilm1§, bunun Uzerine TMMOB bildiriye imza atmad1g1111 a9Iklamak zorunda kalmi§tL Yine de bildiride, bir9ok sermaye kurumuyla birlikte DiSK'in de imzasmm bulunuyor olmas1 bile tek ba§111a bu bildiriyi onemli kilmaya yetiyor. Bunun sebebine daha sonra deginecegiz. 174 imzah bildiriyi "Tiirkiye Cumhuriyeti'ni Kuran Tiirk Ulusuna" ba§likl1, 7 Haziran'da Cumhuriyet'te yay111lanan bir bildiri takip etti. Bildiride, Attila ilhan, Erol Manisah gibi Kemalistlerden TUrk Ocaklan Ba§kam Nuri GUrgiir, Aydmlar Ocag1 Ba§kam Mustafa Erkal gibi "iilkiiciiler"e, Tiirk-i§ Ba§kan1 Bayram Meral'den ve dam§mam Y1ldmm Ko9'tan gericilerin ve fa§istlerin kontrol iinde bulunan Tiirk Harb-i§, Tiirk Metal gibi sendikalarm yo-
- 27 -
l~gi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
neticilerine kadar pek9ok ki§inin imzas1 var. yet9i, §Oven karakterini daha ba§tan ortaya koBunun yanmda, son donemde Kemalistlere ya- yan bir giri§ cUmlesi yer ahyor: "TUrk ulusu, takmhg1yla bilinen ATO Ba§kam Sinan Ay- rihin ta01d1g1 en bUyUk ve en kadim uluslardan giin 'iin, 9e§itli iiniversitelerden ogretim gorev- birisidir." Bu tipik, §Oven girizgah ve onu takip lilerinin ve baz1 milliyet9i kurulu§lann yoneti- eden benzeri bir9ok cUmle, zihinleri uyu§turan cilerinin de bildiride imzalar1 bulunuyor. bir zehir gibi metnin her yerine sa9tlm1§. BildiBildiri, sosyalistler ve i§9i s101f1 a\'.tsmdan ride ge9en baz1 sozler, milliyet9i bencilligin ol"bildiriler sava§t"nm en tehlikeli halkasm1 dugu yerde anti-emperyalizme hi9bir bi9imde olu§turuyor. Bunun sebebi, AB 'ci liberalleri yer olmad1gm1 a91k9a gosteriyor. Ornegin bir Kemalistlerden ve milliyet9ilerden daha az teh- paragrafta, " ... devletlerini yitirmi§ olan toplumlikeli ya da daha az gerici bir taraf olarak gor- lann onurlarmm, namuslarmm korunmasmm memiz degil elbette. Devrimci Marksistlerin mUmkUn olmad1gmm bilincindedirler." sozU daha once pek9ok kere belirttigi gibi, bu iki kulla01hyor. Belli ki bu sahte "anti-emperyaabm, i§9i sm1fma, burjuvaziyle i§birligini, her list"ler, yakm ve uzak, dUnyanm bUtUn ezilen, devletsiz halklanm naikisi de birbirinden beter olan AB 'ye Uyelik ya da Sosyalistlerin, sol-liberal ve mussuz, onursuz olarak §Ovenizme teslim olma goriiyorlar. Bu ortak geriKemalist gii~lerin etkisinden ci anlayi§tn UrUnU olan ikilemini, TUrkiye burjuvazisinin, ABD'nin kont- tamamen bag1ms1z bir bildiride, fa§ist Uslupla roliinde Avrasya'da ya- bi~imde, ger~ekten anti· Kemalistlerin Uslubu biry1lma hedefinin bir parbirine kan§mI§, aynlaemperyalist, enternasyonalist maz 9as1 olmay1 vb. dayatt1khale gelrni§. Yine de lan i9in gericilikte birbir- bir cephede birle,meler~ ve Kemalist Uslubun daha aguhklt oldugunu soyleleriyle yaTt§tyorlar. i§9i i'~i sm1f1m, gen~leri, sm1f1 ve ezilenler birini yelim, tam da Ordunun kadmlar1 ve Kiirt kitlelerini bu generallerinin digerine tercih etmek zoruhunu okpolitika etrafmda birle,tirmek runda degildir. Bildiriyi §ayacak tUrden ... tehlikeli ktlan as1l sebep, i~in harekete ge~meleri bugiin Ast! konu olan AB altmdaki imzalarm bilemeselesine gelindi~inde, daha da acil bir gorevdir. §iminde yat1yor. TarihleAB 'nin TUrk ulusu dU§rinde ilk defa, kendilerimam politikalar izledigi ni "solcu" sayan Kemalistlerle fa§istler, ay01 sik sik iddia edilir ve 9e§itli ba§ka iddialarla bu bildirinin altma imza atarak, el ele, kol kola ay- iddia ka01tlanmaya 9alt§1hrken, AB 'nin esas 01 platforma 91k1yorlar. Tabi ki bildiri, ne Ke- ozelligi olan emek9i dU§mam politikalanna, bu malistlerin ne de fa§istlerin ti.imiinUn imzalanm yonde TUrkiye'ye dayatilan "Maastricht Anla§ta§tyor. Ancak bildiri, AB kutupla§masmda ay- mas1" gibi belgelere tek kelimeyle bile deginil01 cephede bulu§an, fakat yakmhklar1, Sovyet- miyor. (imzac1lann bUyUk bir bolUmUnii sendiler'in dag1h§tntn ardmdan Kemalistlerin de, ka yoneticileri olu§turuyor!) "Ulkenin IMF ile MHP geleneginin tarihsel programmm ana hal- yonetilen bir Ulke haline getirilmesi"nden, gelir kas1 olan Turanc1/PantUrk9U anlay1§1 sahiplen- dag1hmmdaki adaletsizliklerden vs. dem vurumeye ba§lamasmdan dolay1 daha da eskilere luyor ama bu sozler, demagojik bir bi9imde, i§dayanan bu gU9ler arasmdaki yakmla§manm 9i ve emek9ilerin 9Ikarlanm tehdit eden, milli§imdiye kadarki en u9 ifadesi olmas1 sebebiyle, yet9i, burjuva argUmanlarm desteklenmesinde bu gU9lerin tamamm1 ilgilendiren tarihsel bir kulla01ltyor. Bunun yanmda K1bns meselesinin anlam ta§tyor. alt1 9ok ilgin9 bir bi9imde 9iziliyor: "Avrupa Bildirinin temel ozelliginden bahsettikten Birligi, TUrkiye'yi K1bns'tan ve Dogu Akdesonra i9erigine de goz atmakta yarar var. niz'den 91kararak bu cografyaya yerle§meyi heYukanda and1g1m1z, olduk9a biiyUk puntolarla deflemektedir. AB 'nin K1bns konusundaki tavyaz1lm1§ ba§hgm ardmdan, metnin a§m milli- n bile, gelecekteki politika ve taahhUtlerine gU-
bu
- 28 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3 m bildiriye imza atmanm da otesinde bir dayam§mayt ongoriiyordu. Tarihinde Tiirkiye sosyalist hareketinin geli§imine biiyiik zararlar veren sol J(emalistler, yakm ge9mi§te 28 ~ubat siirecinde ve bugiin AB meselesi etrafmda geli§en hakim sm1flar i9indeki yeni yar1kta da bu burjuva saflardan birinin i9erisinde yer ahrlarken, emeks;i kitleleri de pe§lerinden siiriiklemek istiyorlar. Bu ak1mm son ekonomik kriz siirecinde ortaya koydugu, "bag1ms1zhk" demagojisine dayanan · milliyet9i/sm1f i§birlik9i gorii§lerin i§9i hareketi i9erisinde ciddi bir etkisinin bulundugu ve fa§ist MHP'nin sendikalardaki etkisinin h1zla artt1g1 hesaba kat1ld1gmda bu gii9lerin yakmhg1nm somut bi9imler almaya ba§lamasmm i§9i hareketi aytsmdan ne biiyiik tehlikeler yaratt1g1 aytk9a goriiliiyor. Bu noktada milliyet9i bildirinin bir diger onemli yoniine deginmek gerekiyor. Daha once belirttigimiz gibi bildirinin altmda pek s;ok sendika yoneticisinin ve Tiirk-i§ Ba§kam Bayram Meral'in de imzas1 var. Ges;mi§te 28 ~ubat'm ba§ destek9ilerinden olan, Orduya olan sadakatini gosterme ftrsatm1 his; ka91rmayan Bayram Mera!, bugiin de bu milliyets;i cephede, as1l unsurlanndan biri olarak daha ba§tan yerini alm1§ durumda. DiSK ise AB 'ci saflarda konumlan1yor; son siires;teki yonelimiyle KESK'in de bu cephede yer ald1g1 as;tk. Son "i§ Yasas1" tasar1s1yla gelecekteki orgiitliiliigii ve miicadelesi biiyiik bir tehdit altmda bulunan i§9i sm1f1 bunun kar§tsmda neredeyse tamamen savunmas1z hale gelmi§ken, saf burjuva 91karlar temelinde bir boliinme riskiyle kar§t kar§tya bulunuyor, i§9ilere "kirk kat1r m1 , ktrk satrr m1?" deniyor. Bahsettigimiz bu boliinme son noktasma varmayabilir. K1bns meselesi Tiirkiye'nin AB 'ye girmesinin oniindeki as1l engeldir ve Tiirkiye hakim sm1flannm K1bns'1 tamamen gozden 91karmas1 miimkiin degil. Son siyasi bunahmla birlikte, iizerinde durulan AB
Orduya olan sadakatini gosterme f1rsatm1 hi~ ka~1rmayan Bayram Meral, bugiin de bu milliyet~i cephede, asll unsurlarmdan biri olarak daha ba1tan yerini alm11 durumda. DiSK ise AB'ci saflarda konumlamyor; son siire~tek i yonelimiyle KESK'in de bu cephede yer ald1g1 a~1k . ven duyulmamast i9in yeterli gereks;edir." Metnin yazarlan "K1bns Tiirkleri'nin bag1ms1zltg1" demagojisinin arkasma s1gmmay1 his; de gerekli gormemi§, tek kayg1larmm Tiirkiye burjuvazisinin askeri/stratejik ihtiya9lar1 oldugunu sergilemekten 9ekinmemi§ler. Aslmda, metnin tamam1 imzactlarm esas kayg1larmm "ulusal giivenlik" olarak amlan, burjuvazinin asken\stratejik ihtiya9lar1 oldugunu gosteriyor. Kurt sorunu konusundaki yakla§tmlanysa bu anlayt§tn en 9arp1c1 yoniinii olu§turuyor. Metinde, Kiirtlere kiiltiirel haklann tanmmas1 konusunda en ufak bir adtmm attlmasma bile §iddetle kar§t 91kan milliyet9iler bunu, Kiirtlerin adm1 bir kez bile anmayarak yap1yorlar. Onun yerine "ulusal ala§1m1m1zm zenginlikleri" soziinii ve benzeri nitelemeleri kullamyorlar. Kiirtlerin yok say1lmasmda halii tSrar edilmesi , Kiirtlere beslenen dii§manhgm bir ifadesi olarak metinde yerini ahyor. Metnin biitiin bu i9erigi, ba§ta soyledigimiz, metinin, imzac1lann dI§tnda kalan Kemalistleri ve fa§istleri de baglar nitelikte oldugu iddiasmt yeterince kan1thyor. <;unkii bildiriye hakim olan anlayt§, oziinde, bu gii9lerin daha evvel ayn ayn platformlarda yiizlerce defa savundukJan gorii§lerin tamamen ayms1. Bildiride imzas1 bulunmayan ilhan Sels;uk birka9 ay once kendi gazetesindeki ko§esinde yazd1g1 yazllarda ve Bah9eli ile gorii§tiikten sonra gazetelere yapt1g1 as;1klamalarda "ulusal sol" ile "sagm ulusal kesimlerinin birle§mesi"nden bahsederken belli ki bugiinleri ve belki de fa§istlerle ay-
-29 -
Temmuz-Agustos # 1 / 3
1$gi Miicadelesi yasalanmn Kopenhag Zirvesi 'ne kadar s;1kan lmas1 zor goriiniiyor. Bu durumda, gelecekte AB meselesinde sular durulabilir, boliinme yerini yeni bir birle§meye b1rakabilir. bzellikle ABD'nin Irak ' a saldms1 somut olarak glindeme oturdugunda, bugiin kar§t kar§tya gelen bu giis;ler, soz birligi is;inde, Tlirkiye ' nin saldmya aktif olarak kattlmas inm arkasmda yer ahrlarsa, buna his; §a§trmamak gerekir. Biitiin bu giis;lerin tiimiiyle burjuvaziye tabi oldugu dii§iiniildiigiinde bu son derece dogald1r. Boyle bir durumda, bugiin i§s;i sm1fm1 tehdit eden boliinme, daha tehlikeli bir duruma , i§s;i sm1fmm Tiirkiye'nin sava§a ABD ' nin yanmda girmesinin desteks;isi haline gelmesi durumuna evrilebi lir. Sosyalistlerin , devrimcilerin yapmalan gereken, her durumda i§s;i s m1fmm kendi bag1ms1z s;1karlar1 temelinde birligini savunmak, degi§en ko§ullara gore degi§en miicadele aras;lanrn ge li §tirmektir. Ancak bugiin acil olan
ve gelecekte de acilligini koruyacak olan sorun, sol Kemalizmin ve sol liberalizmin sosyalist hareket ve i§s;i sm1f1 hareketi is;erisindeki etkisidir. Ostelik bu yazmin konusu olan bildiri, Kemalistlerin , gerektiginde fa§istlerle i§birliginden kas;mmad1g1111 gostererek soruna yeni bir boyut kazand1rm1§t1r. Sosyalistlerin , bu giis;lerin etkisinden tamamen baguns1z bir bis;imde, gers;ekten anti-emperya li st, entemasyonalist bir cephede birle§meleri ve i§s;i sm1fm 1, gens;leri , kadmlan ve Kiirt kitlelerini bu politika etrafmda birle§tirmek is;in harekete ges;meleri bugiin daha da acil bir gorevdir. "Bildirler sava§t"nm bir ba§ka halkas1 olarak, yine Cumhuriyet'te yaymlanan, devrimci ve sosyalist orgiitlerin ve ki§ilerin imzasm1 ta§iyan bildiri, bu birligin ana yoneli§inin ne olmas1 gerektigini as;1ks;a ortaya koymas1 ve bu yonde bir ilk ad1m olmas1 nedeniyle son derece olumludur; esas olarak bu yamyla degerlendirilmesi onemlidir.
1
\
Bu kitap91gm amac1, 9izgiyi ba§ka bir kistas I ilzerinden 9izmek: sm1f 91karlan. Tilrkiye burjuvazisinin I biltiin 9eli§kilere ragmen AB iiyeligine olumlu bakt1g1 I a§ag1da goriilecek. Buna kar§thk, i§9iler, emek9iler ve gen9ler i9inde maalesef biiyiik bir kafa kar1§1khg1 hiikiim siiriiyor. Ya AB bir kurtulu§ olarak goriiliiyor, ya da yanh§ alg1lanm1§ bir dizi "ulusal 91kar" fikri temelinde, AB,- 11"' AB 'ye kar§l milliyet9i bir gurur ile tavir ahmyor. Bu kitap91k bu tav1rlardan farkh olarak AB emperyalizmine kar§l 91kmanm temeline sm1f 91karlanni yerle§tiriyor ve i§9ilerin, emek9ilerin ve gen9lerin kurtulu§unun ancak ba§ka uluslarm i§9i, emek9i ve gen9leriyle ortak bir gelecek kurma yoluyla miimkiin oldugunu ortaya koymaya 9ah§1yor. KJSacas1, ne Bati 'dan konu§uyor, ne de Dogu'dan. Bu kitap AB kar§1smda, a§ag1dakilerin dilini konu§uyor, onlarm gelecegi i9in bir program oneriyor. Bu kitap AB 'nin sahte entemasyonalizminin yerine, i§9i sm1fmm enternasyonalizmini oneriyor.
\
i19i Miicadelesi Tart1§ma Defterleri 2 • iitopya Kitapevi Vay. - 30 -
/~~;
Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Tiirkiye diinya halklar1yla biitiinle§melidir,
AB emperyalizmiyle deiiil ! AB tart1§mas1 son donemde giindemin merkezine yerle§ti. Haziran ay1 iyinde ardarda yaymlanan iki bildiri, Tiirkiye'yi bir ikilem kar§Ismda imi§ gibi gosteriyor: ya emperyalizme teslimiyet, ya §OYenizm. Biz, bu ikisinin kar§Isma entemasyonalist bir sm1f tavnm koyuyoruz. iki bildiriden AB 'yi ko§ulsuzca savunam, sermaye orgiitlerinin damgasm1 ta§iyor. Bu yiizden de, Kopenhag kriterlerinin tiimiine destek vermesi, ekonomik alanda Tiirkiye'ye IMF'den farkh hi9bir §ey onermeyen AB 'nin neo-liberal taleplerini onaylamas1 kola yea anla§ilabilir. Anla§1lamayan, meydanlarda IMF aleyhine sloganlar atan i§9i konfederasyonlarmm ba§kanlarmm bu metnin altma imza atmas1d!f! Sermaye orgiitlerinin bildirisine cevaben haz1rlanan ikinci bildiri ise, kendini solda tammlayan bir dizi aydm ile fa§ist egilimli baz1 ki§ilerin yams!fa Tiirk-i§'in baz1 sendikacllannm ortak eylemi olarak beliriyor. "Haysiyetli di§ politika" adma §Oven bir konum benimsiyor: kendi ulusunun ba§ka uluslardan daha "biiyiik" ya da "yiiksek" oldugunu iddia etmek §Ovenizmin aymc1 yamd1r. Biz, Tiirkiye toplumunun bu kutupla§maya mahkum olmad1gma inamyoruz. AB kar§1smda diz 9okmenin de, §OYenist bir milliyet9iligin de emek9i halkm 91kanna olmad1gma inamyoruz. 01§ politikay1 Amerika'ya, ekonomiyi IMF ' ye, hukuku ve demokrasiyi de AB 'ye teslim eden emperyalizm i§birlik9isi yakla§1ma biitiiniiyle kar§1y1z. Arna bunun altematifinin, Tiirk ulusunu ba§ka uluslardan biiyiik goren, Kiirtlerin varhgm1 inkar eden bir §Ovenizm olmad1g1m ve olamayacagm1 iddia ediyoruz. Yontemleri farkh olsa da, her iki yakla§imm amac1 ortaktlf: sermayenin hakimiyetini siirdiirmek ve s1mf miicadelesinin oniinii kesmek. Biz, AB sorununa i§9i ve emek9ilerin sm1f 91karlarm1 temel alarak yakla§1yoruz. AB, diinya 9apmda hakimiyet miicadelesinde Avrupa emperyalistlerinin 9lkarlarm1 geli§tirmek i9in kurulmakta olan yeni bir siiper devlettir. i§9i dostu oldugu dogru degildir; sadece Avrupa i§9i sm1fmm orgiitlerini heniiz dize getirememi§tir. Maastricht politikalar1 tarn da i§9i ve emek9ilerin haklanm budamay1 hedefliyor. Demokrasi .dostu oldugu dogru degildir; yiiz elli yilhk miicadelelerin kazammlarma §imdilik katlanmak zorundadir. AB 'nin kurumsal yap1s1 tarn da halkm demokratik denetimini olanaks1zla§tlfffiay1 hedefliyor. Bari§ tapmag1 degildir; sadece askeri giicii s1mr11dlf. Bugiin kurulmakta olan Avrupa ordusu tarn da bu eksigi ortadan kald!fffiay1 hedefliyor. AB iiyeliginin Tiirkiye'nin i§9i ve emek9ilerinin sorunlarm1 9ozecegi dogru degildir. ~imdiden Giimriik Birligi'yle ortaya 9lkan egilimler derinle§ecektir: Tiirkiye AB i9inde standartla§ITTI§ teknolojiye dayanan, dii§iik iicretli, saghga ve 9evreye zararh sektorlerde uzmanla§acakt!f. AB 'nin yasas1 haline gelen "esneklik" daha §imdiden, kazamlmt§ haklan bi9ecek olan i§ Kanunu hazlfhklar1yla giindeme gelmi§tir. i§sizlikten inleyen emek9ilere vaad edilen "i§giiciiniin serbest dola§1m1" ise k1sa, hatta orta vade i9in bir hayaldir. Uretici koyli.iliigii ise 9okuluslu §irketlerin haZ!flad1g1 ylk1mm daha da derinle§mesi beklemektedir. Tiirkiye'nin i§9ileri, emek9ileri, ezilenleri, aydmlan, kadmlar1 ve gen9leri i9in ba§ka bir se9enek mevcuttur. Biitiin iilkelerin i§9i ve ezilenleriyle birlikte, adil, somiiriisiiz, ezeni ezileni olmayan bir diinya, hala giincelligini yitirmemi§ bir hedeftir. Bunun i9in her§eyden once bugiinkii derin ekonomik kriz i9inde i§9ileri ve emek9ileri i§Sizlik ve sefaletle kar§I kar§1ya b!fakan sermaye sistemine kar§1 miicadeleyi yiikseltmek gerekir. Tiirkiye'de demokratik haklar, i§9i haklar1, Kiirtlerin haklan boyle bir miicadelenin i9inde elde edi1ecektir. Kapitalistlerin globalizmi somiiriiye, e§itsizlige, ezen ile ezilenin kar§I kar§1ya gelmesine dayamyor. Ger9ek entemasyonalizm ise, i§9i s1mfmm ve biitiin ezilenlerin kuracag1 e§itlik9i, karde§9e diinyada ya§anacakt!f. Hep birlikte boyle bir diinya i9in miicadele etmeliyiz.
1$~i Miicadelesi imzac1lar: Sendikac1lar ve kitle iirgiitii . yiineticileri: Ahmet Say (Yap1- Yo! Sen TIS D. B§k) Ali A9an (TMMOB Yon. Kurulu Uyesi) . Ali Eraslan (Yol- 1§ I No.lu $b. Mali Sek.) Altan Ayaz . Atilay Ay9in (Hava-1§ Gene! B§k.) Aydm <;:elebi (TMMOB Jeoloji MUhendisleri Odas1 B§k.) Bahri Yildmm (Yap1-Yol Sen Egitim Daire B§k.) Bedri Tekin (Yap1-Yol Sen Gene! Sek.) Celal Be§iktepe (TMMOB Yon. Kurulu Uyesi) Cern Bilici (BES Ankara 2 No.lu $ube B§k.) Cengiz Faydali (Yap1-Yol Sen Gene! B§k.) <;:eti n Kurtoglu (Enerji Yap1-Yol Sen Gene! Sek.) DondU Taka (BES Gene! Sek.) Egitim-Sen istanbul 6 No.lu $ube Yonetim Kurulu Ercan Atmaca (Yol-i§ I No.lu $ube) Ercan Yavuz Erhan Kara9ay (Yap1- Yol Sen istanbul $ube B§k.) Erkan SUmer (SES Ankara $ube B§k.) Er§at Akyaz1h (Enerji Yap1-Yol Sen Mali Sek.) Ethem Torunoglu (TMMOB <;:evre MUhendisleri O_das1 B§k.) Feray Sa.Iman (IHD Gene! Yonetim Kurulu Uyesi) Fevzi Ayber (Egitim-Sen Gene! Egitim Sek.) GUrel Yilmaz (Tlimtis Gene! Egitim Sek.) GUrsel Omit Sevel (Enerji Sanayi ve !'vladen Kamu Emek9ileri Sendikas1 Istanbul $ube B§k.) (JUven Ger9ek (KESK Egitirn ve OrgUtlenme Sek.) Hakk1 Atil (TMMOB Yonetim Kurulu Uyesi) Harun Balc1oglu . Hasat Toprak (Egitim-Sen Istanbul 2 .. No.lu $ube B§k.) HUseyin Golpmar (BES OrgUtlenme Sek.) ibrahim Ersoy (Yap1-Yol Sen BasmYaym Daire B§k.) !rfan K<Jyg1s1z (sendika uzmam). Ismail Ozhamarat (DISK Genel-I§ TIS Daire B§k.) lsmet Cengiz (TMMOB Jeoloji MUhendisleri Odas1 Gene! Sek.) Kayhan Ozkul (Yap1-Yol Sen Ankara $ube B§k.) . . Kemal Ulker (Hava-I§ Di§ lli§kiler uzman1) Levent Dokuyucu (Haber-i§ istanbul I No.lu $ube B§k.) Mehmet Go9ebe (TMMOB Yon. Kur. Uyesi) . Musa Bi9el (Egitim-Sen Istanbul I o.lu ~ube B§k.) Pmar Omeroglu (Yap1- Yol Sen Kadm
Temmuz·Agustos # 1 / 3 Dairesi B§k.) Rabia Tuncel (SES $i§li $ube B§k.) Sabri 'fop9u (TUmtis Gene! B§k.) Salih Unay (Egitim-Sen Istanbul I. No.lu §Ube YK Uyesi) .. Sarni <;:iper (Yap1-Yol Sen OrgUtlenme Daire B§k.) Semih Tathcan Serdar Omer Kaynak (TM MOB Yonetim Kurul_u yedek liyesi) Seyit Asian (DISK G1da-I§ Gene! Sek.) Sezai Kaya (KESK Orkam-Sen Gn. B§k.) Songlil Beydilli (SES Aksaray $ube B§k.) . $ebnem Korur Fincanc1 (Istanbul Tabip Odas1 gene! Sek.) $iar Ri§vanoglu (<;:agda§ Huku9ular Dernegi_Adana $ube. B§k.) $Ukran Oz (SES Gene! Sek.) $UkrU GUnsili (TUmtis Gene! orglitlenme Sek.) Tezcan Abay (TMMOB <;:evre MUhendisleri Odas1 Gene! Sek.) Tufan Kaan Umut Kuru9 (TMMOB $ehir Plancllan Odas1 Ankara $ubesi Yon. Kur. Oyesi) . . . Yakup Umut (DISK G1da-I§ Istanbul $ube B§k.) Ylld1z <;:akmak (BES Basm-Yaym Sek.) Zeki GUI (izmir Tabip Odas1 BUyUk Kongre delegesi) Oteki imzacilar: A.Ekber Dogan (Praksis Yaym Kurulu Uyesi) Abdullah Gilrglin Ali Dehri (l§9i MUcadelesi) Aydm <;:ubuk9u Ayfer Egilmez Bedia lleri Burak Sonmezer (Praksis Yaym Kurulu Uyesi) .. Do9. Dr. Mehmet OkyayUz (ODTU Idari llimler Fak.) Do9. Dr. Onur Karahanogullan (A.O. SBF) [)09. Dr. YUksel Akkaya (Mersin Universitesi) Dr. Ata Soyer (ogretim UyesiJ.. Dr. Hakan M1h91 (Hacettepe Univ.) Dr. liker AktUkUn Dr. Nail Sathgan (i.0. iktisat fak.) Dr. Ne§ecan Bal~an (Bilkent Uni.) Dr. Nida Kami I Ozbolat (A nkara Univ.) Dr. Sibel Ozbudun (A.O. Antropoloji) Engin Erkiner Emre Arslan (Praksis Yay. Kur. Uyesi) Ersen Olga9 Haluk Gerger Haluk fylehmet Sava§ Hasan Ozkan Hila! Altan HUseyin Hasan9ebi Ilhan Kami! Turan Mehmet i. Turan Mehmet Ozgen Mihri Belli Murat Kuseyri Mustafa $ener (Praksis Yay. Kur. iiyesi)
- 32 -
uran Sanca Orhan Sava§91 Prof. Dr. Ero! Balkan (Bilkent Oniversitesi) Prof. Dr. izzettin Onder (i.0. ikti sat Fak.) . ... Prof. Dr. $ahika Yliksel (l.U. Istanbul Tip Fak.) .. .. Prof. Dr. TU.Jin Ongen (A.U. SBF) Rasih Nuri Ileri Recep Cenbey · Sevim Belli Sinan Kadir <;:elik (Praks is Yaym Kurulu Uyesi) Sungur Savran $adi OzansU Tamer lncesu Tekta§ Agaoglu Temel Demirer Ugur Bultan Yavuz Alogan Siyasi partiler ve parti girisimleri: Emegin Partisi Tiirkiye Komiinist Partisi: Aydemir GUier (Gene! Ba§kan) Kemal Okuyan (Qenel Sek.) SU leyman Baba (OrgUt .Sek.) · Metin <;:u lhaoglu (MK _Uyesi) Haluk Yurtsever (M K Uyesi) ~osyalist Demokrasi i<;in Parti Ongiri§imi: <;:etin Ali Nergis Evrim Kaynak Ferhan Umruk Filiz Karaku§ Filiz Kq,9aJi Hakan Oztlirk Hasan Basri Karabay llhami Aras M. Kemal Ka9aroglu Semih <;:aglar Yeysi Sansozen Sosyalist Emek Hareketi Parti Giri§i111i: Cahit Oneel HUseyin Bak1r Ja le Gokoglu Kenan Kalyon YurdagUI Erkoca . Devrimci Sosyalist l§<;i Partisi: Ahmet Yildmm (Gn. B§k. Yrd.) $enol Karaka§ (Gn. B§k Yrd.) Diger kurumlar: <;:agda§ Eczactlar Dernegi: Prof. Dr. Nurettin Abac1oglu (Ba§kan) Ayten KUpeli (2. Ba§kan) Kamuran Kii9Uk (Gene! Sek.) Blilent Tekin (Sayman) <;:agda§ K1v1lc1m Erdem (YK Uyesi) Bayram Hanc1 (YK Uyesi) Kenan bzat (YK Uyesi} Naz1m Kiiltiirevi: Mesut Odman (Ankara Sorumlusu) Ali Mert (istanbul Sorumlusu) Politik Ekonomi <;:ah§ma Grubu: Berna MUftiioglu Erhan Bilgin Fuat Ercan Ku1tar Tanyilmaz lyfehmet TUrkay OzgUr MUftUoglu
Temmuz-Agustos # 1 I 3
1$gi Miicadelesi
Avrupa'da kutupla§maya doijru A§ag1da yer vermekte oldugumuz iki yaz1, ba§llklanndan da anla§dacag1 gibi ("Avrupa' da smif miicadeleleri" ve "Avrupa' da gericiligin yiikseli§i"), Avrupa k1tas1 iizerinde son donemde ortaya <;1kan, birbirine biitiiniiyle kar§1t iki egilimi verileriyle birlikte ortaya koymay1 ama<;llyor. ilk yaz1, ozellikle Giiney Avrupa' nm <;e§itli iilkelerinde son donemdeki dev ol<;ekli eylemlerden hareketle i§<;i s1n1f1n1n ve ba§ka katmanlann miicadeleci bir ruh durumuna girdigini gosterirken, ikinci yaz1 ise sag partilerin yiikseli§ine, 1rk<;1llk ve fa§izmin gii<;lenmesine dikkati qekiyor. Burada bir 9eli§ki var; bu <;eli§ki gerqekligin kendisinin <;eli§kisi. iki kar§lf egilim i<;i<;e, hatta birbirini besleyerek geli§iyor. Bu tiir bir geli§me tam , ozellikle 30' lu y1llann Avrupas1' nda goriildiigii gibi, tarihte genellikle biiyiik altiist olu§ donemlerinin on safhalannda ortaya <;1kar. Dolay1s1yla, bugiinkii durum, Avrupa' da patlay1c1 bir dizi egilimin birikmesi anlamma geliyor. Buglin ya§anmakta olan geli§melere tek yanh bakmamak 9ok onemli: ne 1fk91hgm geli§mesi mutlakla§tmlmah, ne de s1mf miicadelesinde k1smi ba§anlann sarho§lugu i<;inde gericiligin ylikseli§i gormezlikten gelinmeli. Dogru, Avrupa'da 1fk91hk ne hakim sm1flara, ne ki.i9i.ik burjuvaziye, ne de lumpenle§mi§ toplumsal katmanlara ozgi.i degildir. Bi.iti.in ara§ttrmalar, omegin Fransa'da i§<;i sm1fmm da hatm sayillf bir kesiminin de Le Pen'e oy verdigini ortaya koyuyor. Hem de s1mfm sadece i§siz kesimi degil. Biiti.in bunlar dogru olmakla birlikte, buradan (1) bi.itiin Avrupa i§<;i sm1fmm 1rk91 olduguna, (2) bu 1rk91hgm iflah olmaz bir ozellik haline geldigine ve (3) emperyalizmin kmntilarmdan yararlanan Bat1 i§<;i sm1fmm sm1f mi.icadelesinden ve devrimden geri donUlmez bi9imde koptuguna s19ramak, Marksist diyalektigin yonteminden kopmak anlamma gelir. Avrupa i§<;i sm1fmm bugi.in (ve uzunca bir si.iredir) devrimci bir ruh durumunda olmad1g1 dogrudur. Arna Avrupa'da sm1f mi.icadelelerinin sona erdigini di.i§i.inmek ger9eklerle bagda§maz. A§ag1daki ilk yaz1, eger ihtiya9 varsa, bunu a<;Ik9a gosteriyor. Eger smtf mi.icadelesi sona ermediyse, 1fk91lik ideolojisinin i§<;i s1mf1 i.izerindeki etkisi de mi.icadelenin somut geli§im bi9imleri tarafmdan belirlenecek demektir. (:iinkii Marksizmin temel onermelerinden biri, insanm bilincinin temelde maddi pratik tarafmdan belirlendigi, maddi pratikteki degi§imle birlikte bilincin de degi§ebilecegidir. Aksi takdirde ne devrim , ne de sosyalizm zaten hi9bir zaman hi9bir yerde mi.imklin olmazd1. Bir basit
omek: Fransa'da 1995 Kas1m-Aralik i§<;i eylemleri toplumun blitlin atmosferini degi§tirdikten sonra, doklimans1z ("sans papier") go9men i§<;ilerle dayam§ma eskisine gore bliylik ol9lide artm1§tlf. Bat1 Avrupa'nm zengin i.ilkelerinin 9eyrek ylizyild1r yliksek i§sizlik dlizeyleriyle ya§amasmm sorumlusunun kapitalizmin uzun donemli krizi oldugu smtf mlicadeleleri i9inde i§t;i Sllllfmm bilincinde kokle§tigi olt;lide, i§sizligin ve kapitalizmin ba§ka illetlerinin nedeni olarak yabanc1 i§9ilerin gorlilmesi de o oranda azalacaktrr. Avrupa'nm i§9i smtfmm emperyalizmin a§tn karlarmdan ald1g1 pay sayesinde ony11lardtr belirli bir muhafazakarhga kap1ld1g1 tartI§ma gotlirmez. Blitiinliyle yanlt§ olan, ba§ka bir tezdir: sermayenin "klireselle§me" stratejisinin Batt'mn i§9i sm1fmm lehine i§ledigi. Bu tezi ileri siirenlerin anlayamad1g1 §ey, kapitalizmin yasalarmdan biri olan kar oranmm dli§me egiliminin glincelle§mesi sonucunda, dlinya 9apmda liretilen art1-degerdeki dli§li§ dolaylSlyla, emperyalist a§m karlarm dahi uluslararas1 burjuvazinin krize dli§mesine engel olamad1g1, dolay1s1yla emperyalist burjuvazinin bu donemde i§9i sm1fmm hi9bir kesimine taviz vermesinin mlimklin olmad1g1d1r. Her kim ki, uluslararas1 sermayenin i;eyrek ylizyilhk krizini a§mak i9in benimsedigi "kiireselle§me" stratejisinin biiti.in dlinyamn i§9i ve emek9ileriyle birlikte emperyalist lilkelerin i§9i sm1fma da bir taarruz oldugunu kavrayam1yorsa, ii;inde ya§ad1g1m1z donemden hi9bir §ey anlayamam1§ demektir. Bu donemi, (Sovyetler Birligi ' nin ve oteki blirok-
- 33 -
1$~i Miicadelesi ratik i§9i devletlerinin 96kii§iiniin yams1ra) derinden belirleyen diinya kapitalizminin krizinden ve bu krizin harekete ge9irdigi sm1f miicadelesi dinamiklerinden hi9bir §ey anlayamamt§ demektir. Bugiiniin Avrupastnt anlamanm temel ko§ulu i§te, i9inde ya§ad1g1m1z doneme damgasm1 vuran bu krizi, krizin harekete ge9irdigi sm1flar aras1 miicadele dinamigini ve uluslararas1 burjuvazinin neoliberal "kiireselle§me" stratejisinin i§9i s1mfma bir taarruz stratejisi oldugunu kavrayabilmektir.
Temmuz·Agustos # 1 / 3 Avrupa'y1 bir de sol liberal tarzda okuyanlar var. Bunlar bu ya§h kitada ne olursa olsun, koro halinde aym nakarat1 okuyor, Avrupa'nm demokrasisine ovgiiler yagdmyorlar. Avrupa hakkmda onem verdikleri tek §ey, AB zirvelerinde Tiirkiye hakkmda nas1l kararlar 91kt1g1. Bunun d1 §mda ne olup bittigini ya izlemiyorlar, ya izlediklerinde i§lerine gelmeyen §eyleri gormezlikten geliyorlar, ya da gordiiklerinde halktan gizlemeye 9ah§1yorlar. Avrupa, hem de dort biiyiik Ulkede dort sosyal demokrat ba§bakan yonetiminde (ve bunlann ii9Unde Ye§illerin koalisyon ortag1 oldugu bir durumda) NATO komutasmda Kosova Sava§1'na mt girmi§, ne gam, yine de Avrupa ' nm ban§91ltgma toz kondurtulmuyor. Avrupa, 11 EylUI sonrasmda ABD ' yle biitiiniiyle uyum i9inde demokratik haklan budamay1 m1 yonelmi§, ne beis, Avrupa demokrasisi yine de yiiceltilmeye devam ediliyor. (Hatta bunlarm arasmda hasbel kader parti ba§kanligma yiikselmi§ biri , 11 Eyliil '<len sonra "Amerika demokratik haklan ortadr.n kald1rabilir, Avrupa'nm tarihi ve kiiltlirU mii sait degil" deme safhg1m dahi goster,t;'. j AB'nin ortasmda ispanya, hem de sosyal -t;mokrat partisi PSOE'nin de kat1ltm1yla W~lt! bir siyasi partiyi (Hurriyet'in deyi§iyle '' i~pnnyol HADEP'ini") "terorizme destek" 5t:rek9esiyle kapatmak iyin "partiye ozel" bir yasa m1 91kam11§, ne zaran var, Avrupa 'da "ulusal sorun 9oktan 96ziilmii§tiir" ! Devrimci Marksistler, sol liberaller gibi dogmatik degildir. Ger9ekleri gormezlikten gelmek ya da halktan gizlemek, ancak hakirn s1mflara yarar. A§ag1daki yaz1lann amac1 tarn da, AB ' nin bu denli giincel oldugu bir donern-. de, Tiirkiye'nin sosyal istlerine Avrupa'da yakla§rnakta olan sarsmtth donemin ilk i§aretlerini aktarrnakt1r. Dogru bir politika ancak ger9ek olgular iizerine in§a edilebilir. Efsaneleri bir yana b1rakaltm. Avrupa k1tas1 h1zla bir kutupla§rnaya gidiyor. Bu, ernperyalist sistemin sinir merkezlerinden birinde muazzam politik ve toplumsal miicadeleler demektir. Avrupa, oniimiizdeki donemde diinya durumunun belirlenecegi cografyalardan biri olmaya. adayd1r. Orada ne olup bittigini iyi bilmek gerekyor. A§ag1daki yaz1lar i§te bu gozle okunrnal1.
/~~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Avrupa'da s1n1f miicadeleleri Avrupa i§t.:i sm1f1 UZUI) bir durgunluk doneminden 91kt§ yolunda ilk ad1mlanm at1yor. 1994'te italya'da ve 1995 sonunda Fransa ' da ya§anan dev gosteri ler ve grevler, bugi.in yay1lmakta olan mi.icadele dalgasmm habercil eri idi. Bu eylemleri , Seattle sonrasmda her Avrupa Birligi (AB) dorugunda yapilan bi.iyi.ik gosteriler izledi. Yine de toplumsal mi.icadelelerin s1mflann ruh durumunu ve bi.iti.insel olarak politik ortam1 bir olr.;i.ide degi§tirmesi bak1mmdan Fransa son doneme kadar bir istisna olarak kalm1§lt. Arna 2002 y1hn111 ilk alt1 ay1, Avrupa'nm ozellikle Akdeniz'e k1y1s1 olan i.ilkelerinde s111 1f mi.icadelelerinin neredeyse senkronize bir bir.;imde yi.ikseli§ine tamk oldu. Mart ve Nisan aylannda italya'da, Nisan sonu ve May1s ba§lllda Fransa 'da, Haziran aymda ise ispanya'd~ (aynca Yunanistan ve Portekiz ' de), bi.iyi.ik kitle gosterileri ve gene! grevler ya§and1. (A lm anya'da Nisan aymda metal sektori.inde ve Haziran aymda in§aat sektori.inde ya§anan grevler ise, dar bir iicret mi.icadelesinin damgas1111 ta§td1g1 ve militan bir.;imler alrnad1g1 ir.;in, onernsiz olrnarnakla birlikte Gi.iney Avrupa'daki bu bi.iyi.ik rni.icadele dalgas111111 bir par9as1 olarak gori.i lernez.)
ispanya'da aktif genel grev ispanya'da alt1 yild1r tek ba§rna iktidarda olan sagc1 Aznar hi.iki.irneti , son donernde Avrupa'da gericiligin onci.i gi.ir.;lerinden biri olarak davraruyor. Ba§ka alanlardaki gerici icraat111111 yamsira, Aznar hi.ikiimeti saghk, egitirn, sosyal sigorta gi bi alanlarda neoliberal prograrn1 uygu lama bak1rn111dan son y1llarda Avrupa'nm en aktif hi.iki.imetlerinden biri. Bi.iti.in bu saldmlan send ika bi.irokrasisi uzun si.iredir uzla§rnalar ve
2002 y1hnm ilk alt1 ay1, Avrupa'nm tizellikle Akdeniz'e k1y1s1 olan iilkelerinde s1mf miicadelelerinin neredeyse senkronize bir bi~imde yiikseli$ine tamk oldu. Mart ve Nisan aylarmda italya'da, Nisan sonu ve May1s ba$mda fransa'da, Haziran aymda ise lspanya'da (ayr1ea Yunanistan ve Portekiz'de), biiyiik kitle gtisterileri ve genel grevler ya$and1.
tavizlerle kar§Ilarn1§t1. Ne var ki, i§sizligin AB ir.;inde en yi.iksek oldugu bu i.ilkede, son olarak hi.iki.irnetin i§sizlik sigortasma ili§kin bir dizi hakki ortadan kaldirrnaya yonelik olarak giri~ tigi haz1rl1klar ispanyol i§t.:i s1111f111111 sabn111 ta§1racakt1. Mi.icadele 10 Haziran'da ispanya'nm err onernli tanrn bolgesi olan Endi.ili.is'ten ba~lad1. K1rsal i§r.;iler Sendikas1 SOC, 10 Haziran giinii Endiili.is'iin her yanmdan Sevil kentine tanm i§r.;ilerinin oniini.i r.;ektigi bir yi.iri.iyi.i§ di.izenledi.
- 35 - -
-
Temmuz·Agustos # 1 / 3
l§fi Miicadelesi Yiiriiyii§e kanlan 300 bin ki§i, §U sloganlan bagmyordu: "Aznar cabron/trabaja de peon" (Tiirkc;e'ye "Aznar pic;i/geliyor emekc;i" diye c;evirebiliriz), "Refonna agraria, ahora!" ("Toprak refonnu/hemen §imdi!") ve ispanyolca konu§ulan iilkelerin klasik §ian "El pueblo unido/jamas sera vencido" ("Birle§ik halk yenilmez!") Esas onemli eylem ise 20 Haziran gene! grevi ve buna e§lik eden biiyiik kitle gosterileriydi. Geleneksel olarak Komiinist Partisi 'ne yakm olan CCOO (i§c;i Komisyonlan) ve PSOE'ye yakm duran UGT konfederasyonlar1 tarafmdan c;agnlan gene! greve katihm % 90 dolaymda idi. Ba§kent Madrid'de ve Katalonya'nm ba§kenti Barselona'da 500 'er bin, Vigo'da 150 bin, Sevil, Oviedo ve Granada'da (Tiirkc;esiyle K1mata) lOO'er bin olmak iizere ispanya ' nm biitiiniinde 3 milyon insan gosteri ve yi.iri.iyi.i§lere katihyordu. ispanya'da i§c;i sm1fmm bu canh eylemi, gec;tigimiz k1§ egitim sistemi iizerine ogrenci ve ogretmenlerin verdigi gii<rli.i miicB.delenin ardmdan geliyor. Aznar hiikiimeti, 2001 sonbahannda hem orta ogretimdc, hem de iiniversitelerde ogrenci ve ogretmenlerin haklarma salduan bir dizi "refonn"u giinde.me getirince. CCOO ve UGT, ogrenci kurulu§lan ile birlikte bir dizi eylem diizenlem1§ti. 25 Ekim 'de yakla§Ik 75 bin, 7 Kas1m'da 200 bin ve 14 Kas1m'da 250 bin ki§i ispanya'nm ye§itli kentlerinde sokaga y1kt1ktan sonra 28 Kas1m'da biitiin okullarda diizenlenen "gene! grev"e iki bu9uk miJyon ogrenci katlimI§tl. 1 AraJJk'ta Madrid'de yapilan merkezi yi.iri.iyii§e ise 300 bin ki§i kat1hyordu. Bu eylemlerde ogrencilerin ogretmenler ve okullardaki oteki gorevlilerle birlikte miicadele etmi§ olmas1, eylemlerin bir boliimiiniin ogrenci orgiitleriyle sendikal konfederasyonlar tarafmdan birlikte orgiitlenmi§ olmas1, i§c;i s1mf1 hareketi 20 Haziran eyleminin canhhg1m sonbahara ta§1yabildigi takdirde, i§<ri sm1f1 ile genyligin miicadelesinin birle§erek daha da giic;lenebilecegini dii§iindiiriiyor.
Fransa'da fa§izme kar§1 dev giisteriler Fransa'nm 1995 Kas1m-Aralik aylannda ya§ad1g1 biiyiik i§c;i eylemleri sonrasmda, toplumsal miicadelecilik ay1smdan Avrupa'da neredeyse bir istisna haline gelmi§ olduguna yukar1da deginilmi§ti. 1995 'ten bu yana Fransa 'da goymenlerden i§c;ilere, kiireselle§me kar§Itlarmdan fabrika yakacak kadar k1zgm i§c;ilere kadar bir9ok s1mf ve katman 9ok ciddi miicadeleler veriyor. Ne var ki , 1997'de "<;ogul
Sol" ad1 verilen bir sol koalisyon kuruldugundan bu yana, kitleler gozlerini esas olarak hiikiimete c;evinni§ durumdayd1lar. Verilen miicadeler tekil sorunlar yeryevesi ile smirh kahyordu. Nisan sonunda yaplian cumhurba§kanhg1 se9iminde, fa§ist aday Le Pen'in oylann % l 7'sini almas1 ve daha da onemlisi Sosyalist Parti'nin aday1, ba§bakan Jospin'i geyerek cumhurba§kam Chirac'm ardmdan ikinci s1raya yerle§mesi ve seyimin ikinci turuna katilmaya
- 36 -
/. ; Miicadelesi
Temmuz-Agustos
hak kazanmas1 ile birlikte, bilindigi gibi Fransa'da, hatta bi.iti.in Avrupa'da yer yerinden oynadi. Le Pen' in ikinci turd a cumhurba§kanhgma sec;:ilme §ansmm olmad1g1 biliniyordu, ama ilk tur zaferi sembolik olarak bi.iyi.ik anlamlarla yi.ikli.iydU. Kitlelerin bu olaya verdikleri tepki, 1995'te dogan mUcadele ruhunun yitirilmemi§ oldugunu gostergesi oldu. Daha cumhurba§kanhg1 sec;:iminin ilk turu gecesinden c;:e§itli kentlerde kendiliginden geli§en bir dizi eylemde onbinlerce insan sokaga c;:1k1yordu. Bunu izleyen gUnler boyunca, liseliler ve i.iniversite ogrencileri, hemen hemen her gUn, ba§kent Paris 'ten en kUc;:Uk kasabaya kadar yUzbinlerle sokaga c;:1kiyor, fa§izme kar§1 yi.iri.iyordu. Bu kent ve kasabalann arasmda, Le Pen'in % 25 oy ald1g1 yerler vard1. Baz1 ki.ic;:i.ik yerle§im birimlerinde, yeti§kinlerin yarlSl Le Pen'e oy kullanmI§tl, lise ogrencileri ise tam katihmla Le Pen'e, yani anne ve babalarmm oy kullanm1§ oldugu adaya kar§I yUrUyordu.En gi.izel pankart ise, Le Pen'in partisi Front National' in (Ulusal Cephe) ba§ harflerini §6yle ac;:1khyordu: "F yani fa§izm, N yani Nazizm". i§c;:i sm1f1 da 27 Nisan Cumartesi gi.ini.i harekete gec;:iyor, Paris'te dUzenlenen yUrUyU§e yi.izbinlerle kat1hyordu. Arna s1mfm esas govde gosterisi 1 May1s'ta olacakt1. 0 gi.in bi.iti.in sendikalar hep birlikte birc;:ok kentte gosteriler dUzenliyordu. Bi.iti.in Fransa'da 70 kent ve kasabada 1 milyonu a§ktn insan gosterilere kat1ld1; sadece Paris ' te 500 bin gosterici vard1. Chirac' m cumhurba§kanhg1 sec;:imini kazanmasmdan sonra, parlamentoda da mutlak c;:ogunlugu elde etmesi ve i§c;:i ve emekc;:ilerin haklanna geni§ c;:aph bir saldm hazirhg1 ic;:inde olmas1, bu Ulkenin onUmUzdeki donemde 1995 boy olc;:U§mesinin ikinci raundunu ya§ayacag1 anlamma geliyor.
italya'da dev gosteri ve genel grev italya'nm medya baronu Berlusconi, gec;:en y1hn May1s aymda, "post-fa§istler"in ve 1rkc;:1 Kuzey Ligas1 ' nm desteginde yeniden iktidara
Bu iilkede s1mf miicadelesi tek yanh yiikselmiyor. Berlusconi hiikiimeti de biiyiik patronlar adma gerici sald1r1larm1 ve il~i s1mfmm kazamlm11 haklarma kaf11 taarruzu yiikseltiyor. 23 Mart Roma yiiriiyii1ii ve 16 Nisan genel grevi, i1~i sm1fmm kazamlm11 haklarma vurulmak istenen bu darbeye kar11 direni1ini ortaya koyuyor. geleli beri italya'da sm1f mi.icadeleleri yeniden kiZI§mI§ durumda. 2001 'in Temmuz ve Kas1m aylarmda metal grevi ve yUzbinlerce i§c;:inin gosterileri, yine Temmuz'da Cenova'da G8'e kar§I (Ustelik bir gi.in once jandarmanm Carlo Giuliani 'yi katletmi§ oldugu bir tehlikeli ortamda) 300 binlik yUrUyU§, Afganistan'a ABD taarruzuna kar§1 Kas1m aymda, Filistinlilerin haklan ic;:in 2002'nin ~ubat aymda lOO'er bin ki§ilik gosteriler, sonbaharda ban§ yUrUyU§Unde 500 bin ki§i, ~ubat'ta sol sendikal olu§um Cobas'm mitinginde 80 bin i§c;:i. Bu Ulkede s1mf mUcadelesi tek yanh yUkselmiyor. Berlusconi hi.iki.irneti de bi.iyi.ik patronlar adma gerici saldmlarm1 ve i§c;:i sm1fmm kazanilm1§ haklarma kar§I taarruzu yi.ikseltiyor. En c;:arp1c1 omekler hat1rlatilacak olursa, Berlusconi hUkUmeti bu bir y1l ic;:inde, Cenova'da bir gostericinin oldUri.ilmesine yol ac;:tl, 11 Eyli.il
- 37 -
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
sonrasmda Batt!J emperyalist liderler arasmda islam diinyas111a kar§I en a§agilay1c1 tavn 01taya koydu, son donemde ise Thatcher ve Reagan' 111 bile ciirel edemedigi bir giri§irnle, italya 'n111 gozler kama§llnc1 tarihsel eserlerini ozelle§tirmeye (yani her birini birer i§letmeciye devretmeye) dogru (elbette kiiltiir diinyas111da 9ok sert tepkiler alan) bir ad1m dahi att1. Arna biitiin bunlardan ve ba§ka ad1mlardan 9ok daha onemli olan, iinlU 18. maddenin sulandmlmas1 giri§imi oldu. 1969 "S1cak Yaz" doneminin gii9lii s1111f miicadelelerinin iiri.ini.i olan 1970 tarihli <;all§anlann Statiisi.i yasas111111 18. maddesi, i§9ilerin haks1z yere i§Len 91kanld1g1 mahkeme karan ile sabit olursa i§e donmelerini giivence alt111a ahyor. Berlusconi hiikiimeti, i§e iade hiikmiiniin yerine, patronun sorunu tazminat yoluyla ¥6zmesini olanakh kdan bir diizenleme getirmeye 9ah§1yor. i§te 23 Mart Roma yiiriiyi.i§ii ve 16 Nisan genel grevi, i§9i s1111f111111 kazanilmi§ haklanna vurulmak istenen bu darbeye kar§I direni§ini ortaya koyuyor. 23 Mart Roma yiiriiyii§ii, toplumsal miicadeleler bak1rn111dan 9ok da zengin olan bu iilkenin tarihinin en biiyiik yiiriiyii§ii. 9000 otobiis, 60 ozel tren, adalardan gelenler i9in ii9 ozel gemi ve say1s1z ba§ka ara9 insanlan iilkenin ba§kentine ta§1d1. 09 milyon insan alt1 kortej halinde mitingin yap1lacag1 meydana akt1. Tarihi Roma'111n mimari simgelerinin oni.inde klZll bayraklar
dalgalandi. Unlii sava§ arabalan yan§Iann111 yapild1g1 Circo Massimo meyda111 h111canm9 doldu. italyan politik hayat1 bak1m111dan 23 Mart kendi ba§111a bir depremdi. Arna 16 Nisan'da iilkenin ii9 biiyiik i§9i konfederasyonu Cgil, Cisl ve Uil taraf111dan diizenlenen genel grev, etkileri bak1m111dan belki 23 Mart'1 da geride b1rak1yordu. 16 Nisan genel grevi 20 yild1r ya§anan ilk gene! grevdi. i§9ilerin % 90' 1 genel greve katild1. Yani 13 milyon i§9i 24 saat boyunca i§ b1rakt1. Gene) grev, aynen ispanya'da daha sonra yapild1g1 gibi, bir aktif grev olarak orgiitlenmi§ti. 21 degi§ik kentte 3 milyon insan gosterilere kat1hyordu. Bologna'da 350 bin, Milano'da 300 bin, Roma'da 200 bin, Torino'da 150 bin ki§i sokaklan dolduruyordu.
Avrupa'da s1mf miicadedelerinin gelecegi Giiney Avrupa'n111 bu ii9 biiyiik iilkesinin ya111s1ra, Yunanistan, l 8 Haziran 'da sosyal giivenlik alamndaki kazanilmI§ haklann tupanlanmas1 projesine kar§• yakla§ik bir yli i9inde ii9iinci.i gene! grevini yapd1. ispanya'da genel grevin ya§and1g1 20 Haziran giinii Portekiz'de
- 38 -
l~gi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
de bir eylem giinii olarak ilan edilmi§ti. Avrupa'nm giineyinde sm1f miicadelesinin yiikseli§inin ilk ciddi gostergeleri ortaya <;1km1§ durumda. Elbette biitiin bu eylemler esas olarak ekonomik sorunlar etrafmda orgiitlenmi§ durumda. Bu smirltl1g1 akildan 91karmamak gerekiyor. Ulusal 9aptaki eylemlere kiireselle§me kar§ttt hareketin Amerika 'da ba§lamakla birlikte Avrupa'da daha gii<;lii bi9imde kok sald1gm1 ve, en onemlisi, AB kaq1t1 bir hareket haline gelmeye ba§lad1gm1 eklemek gerekiyor. 2000 Agustosunda kiireselle§me kar§1t1 hareket Avrupa k1tasmdaki ilk biiyiik eylemini Prag'da diizenleyeli beri, hemen hemen biitiin Avrupa zirvelerinde (2000 Arahk Nice, 200 I Haziran Goteborg, 2001 Arahk Laken, 2002 Mart Barselona, §imdi Sevil'de 200 bin ki§i) kitlesel ve militanca eylemler yaptlm1§, sendika biirokrasisi de bu eylemlerin bir boliimiine destek ver-
11
mek geregini hissetmi§tir. (AB Komisyonu ile biitiiniiyle i9i9e 9alt§an Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ' nun ba§kam, Sevil zirvesi esnasmda, halihazirdaki politikalar siirdiiriildiigii takdirde Avrupa 9apmda gene! grev tehdidi yapmt§tir.) Bu yiikseli§ egiliminin siiriip siirmeyecegi, hem diinya ve Avrupa'nm nesnel geli§melerine baghd1r, hem de sendikal ve siyasal onderl ik i9in verilmekte olan miicadelenin nasil sonu9lar yaratacagma. Nesnel geli§melerin <;eli§kilcri daha da gerginle§tirecegi hemen hemen ku§ku gotiirmeyecek kadar a<;1kt1r. Avrupa burjuvazisi, Amerikan burjuvazisiyle rekabeti i<;inde, hem i§<;ilerin kolektif kazammlanna saldmy1 siirdiirmek, hem de Avrupa'y1 bir askeri gii<; haline getirmek i9in milyarlarca avro harcamak zorundad1r. Oznel ko§ullar ise miicadelenin k1sa parlama donemlerinden sonra massedilebilecegini gosteriyor. Avrupa iilkelerinde sendikal
11
Emeiin Avrupas1 piyasac1imi§!
Sol liberalizmin bir temsilcisi, (Aziz <;elik, "Ne oluyor bu sendikalara?", Radika/ iki, 30 Haziran 2002) Avrupa i§<;i sm1fmm neoliberal Maastricht diizenine kar§1 son aylarda verdigi miicadeleden hareketle, giiliin<; tezler ileri siiriiyor. Bu say1daki "Avrupa'da s1mf mticadeleleri" yaztsmda anlat1ld1g1 gibi, <;e§itli tilkelerde ortaya <;tkan radikalle§me, y11lard1r Avrupa Komisyonu'nun politikalanm i§<;i sm1f1 adma onaylamakla ve me§rula§tlrmakla yetinen Avrupa Sendikalar Konfederasyonu'nun (ASK) da giderek sesini ytikseltmesine yo! a<;tt. Yazar, bu goz boyama operasyonu kar§tSmda, ASK'm neoliberalizme ve "kiireselle§me"ye kar§t "Avrupa sosyal modeli"ni koruma miicadelesi verdigini iddia ediyor. Aynca, Avrupa Kimya, Maden ve Enerji i§<;ileri Federasyonu ba§kam Alman sendikac1 Hubertus Schmoldt'un Haziran'm son haftasmda Tilrkiye'ye geldiginde soylediklerini §6yle ozetliyor: "Avrupa sendikalannm yeni liberal saldmlara kar§t emegin Avrupas1 ir;in, sosyal Avrupa ir;in ugra§ttgm1 vurgulayan EMCEF Ba§kam,
'Biz Tiirkiye'nin Avrupa Birligi iiyeligini destekliyoruz ancak Tiirkiye de elini c;abuk tutsun, tren heniiz kac;mad1 ama kargo vagonuna kalmamak ir;in acele etmelisiniz' dedi." Yazann amacmm ne oldugu belli: Tilrkiye'nin i§t;i hareketine "i§te AB'de mticadele var, AB 'ye girelim, birlikte mticadele edelim" demek. Aziz <;elik belli ki EMCEF ba§kanmm istanbul'da yapt1g1 toplant1ya kattlm1§. Biz o toplanttyt bir de oraya kat1lan bir ba§kasmdan, gazeteci Atilla Ozsever'in kaleminden dinleyelim (Atilla bzsever, "Devrimcilikten sosyal piyasacthga", Finansa/ Forum, 26 Haziran 2002): "Alman sendikac1 Schmoldt, Tiirkiye'nin AB trenini beklemesi halinde en berbat vagon olan kargo vagonuna binebilecegini soyledi. Schmoldt, Avrupa'dan gelecek yat1nmlann istihdam yaratacagm1, sendikalann bu siireci h1zland1rmas1 gerektigini vurguladt. Alman sendikact, konu§masm1 tamamlarken 'sosyal piyasa ekonomisi'ni savundugu-
- 39 -
1$gi Miicadelesi
Temmuz·Agustos # 1 / 3
onderlikler sermayenin neoliberal taarruzuna cepheden kar§t 9tkmak bir yana, btiytik boltimtiyle Avrupa Komisyonu ile i§birligi i9inde bu yoneli§e destek vermektedirler. Son donemde en militan tavn almt§ olan italyan sendikal hareketinde bile, geleneksel olarak solun gti9lti oldugu Cgil aslmda htiktimete kar§t mticadelesinde oteki iki konfederasyonu §imdilik pe§inden stirtiklemektedir. Cisl ile Uil, her an htiktimetle pazarhga giri§erek mticadeleyi yar1 yolda birakabilecek bir yap1ya sahiptir. Cgil' in onderligi ise, aslmda 9ok ozel hesaplann sonucunda militan bir tav1r takmm1§t1r. Bu konfederasyonun ba§kan1 Sergio Cofferati eski italyan Komtinist Partisi'nin 9ogunlugunun kurdugu §imdiki sosyal demokrat parti Solun Demokratlan 'nm tiyesidir ve bu parti iktidarda iken uygulad1g1 neoliberal politikalara hi9bir ciddi tepki vermemi§tir. ~imdi , Berlusconi 'nin iktidara gelmesiyle bu yumu§ak ba§hhk tabandan 9ok
daha az destek gorecektir. Cofferati 91tay1 bunun i9in ytikseltmi§tir. Arna bundan da onemlisi, Cofferati, Solun Demokratlan'mn bugtinkti sol liberal onderligine kar§1 parti ba§kanhgma oynamaktad1r. Dolay1s1yla, sendikalardaki devrimciler, ozellikle Komtinist Yeniden Olu§um Partisi (PRC) i9indeki devrimci Marksistler, italyan i§9i sm1fmm mticadeleciliginin bu taktik hesaplarm kurbam haline g~lmesini engelleme gorevi ile kar§J kar§1yadrr. italya sadece bir omektir. Avrupa'da bugtin birikmekte olan btiytik s1mf 9eli§kileri kaq1smda, hem sendikal onderlikler, hem de resmi sol partiler (sosyal demokrasi ve bir-iki istisna ile resmi "komtinist" partiler) birer engeldir. Devrimci bir Smlf onderJiginin in§aSl iJe ontimtizdeki donemde sm1f mticadelesinin geli§im olas1hklan boylece i9i9e ge9mi§ iki sorun olarak kar§tm1zda duruyor.
nun da altm1 9izdi. DiSK Ba§kam Si.Heyman <;elebi de, Tiirk sendikalannm AB siirecine aktif olarak miidahil olmas1 gerektigini, Avrupa'da emek lehine olan geli§melere seyirci kalamayacaklarm1 ifade etti. KESK Ba§kam Sarni Evren de, Tiirkiye'de AB'ye daha 9ok milliyet9ilerin kar§t 9Ikt1gm1, [kendilerinin ise-iM] Sosyal Avrupa Modeli'ni savunduklanm soyledi ... Aslmda Avrupa Sendikal Hareketi, AB'nin esas karar orgam olan Avrupa Komisyonu ile i§birligi halindedir. Avrupa i§veren Sendikalart Konfederasyonu UNICE ile yakm ili§ki i9inde bulunan Avrupa Komisyonu'nun bir yandan da 'Avrupa sendikalannm finansman s1kmtlsm1 belli oranda kar§tlayarak Avrupa Sendikal Hareketi'nin rotas1m belirledigi' ifade edilir. Avrupa Sendikalar1 Konfederasyonu'nun (ETUC) 1999'da Brtiksel'de yapilan ETUC Gtineydogu Avrupa istikrar Forumu toplantlsmda, §effaf ozelle§tirmelerin yap1labilmesi i9in oolge Ulkelerde yabanc1 yatmmlar tizerindeki engellerin kalkmas1, piyasa ekonomisinin geli§tirilmesi, sendikalann IMF ve Diinya Bankasi ile yakm ili§ki kurmas1
karar altma ahmyordu ... Oziinde emek ve sermaye arasmdaki somiirti ili§kisini ifade eden 'piyasa ekonomisi'nin ba§ma istediginiz kadar 'sosyal' sozciigtinti getirin, somiirti ili§kisine temelde kar§1 9Ikmad1g1ruz siirece sistemin bir par9as1 olursunuz. Zaten Alman sendikac1lann boyle bir derdi yok, ama ba§mda 'Devrimci' sozciigii olan sendikalanm1za, solcu memur orgiitlerimize ne demeli? Yoksa onlar da mi 'sosyal piyasac1' oldular? ... " Ozsevet 'e eklenecek fazla bir§ey yok. Aziz <;elik'in neoliberalizme ve ktireselle§meye kar§t miicadele diye sundugu §eyin tam da neoliberalizme teslirniyet oldugunu gayet iyi ortaya koymu§. Belki §Unu eklemek gerekir: <;elik'in goziine ASK'm ve benzerlerinin faaliyeti neoliberalizme kar§I mticadele gibi gortinebilir. Ne de olsa <;elik, "dinozor" kalmamak i9in, ODP istanbul orgiittintin 1. Konferans1'na ozelle§tirme lehine bir karar tasans1 vermi§ biridir! Demek ki, en azmdan <;elik'in tahayyi.iltinde "emegin Avrupas1" "sosyal piyasac1" sendika biirokratlanmn Avrupas1 imi§! Te§ekkiirler, almayahm!
- 40 -
1$fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Avrupa'da gericiliiiin yiikseli'i Son donemde Avrupa ' da ortaya <;1kan bir dizi toplumsa l ve politik geli§me, Avrupa'nm daha bagnaz, daha ho§gortistiz, daha 1rk91 ve militari st, hatta a9lk9a gerici bir doneme dogru yoneldigini dU§UndUrUyor. Bu geli§meler arasmda, sagm bir9ok Ulkede Usttiste kazand1g1 se<;im ba§anlan, irk91, toplumsal bak1mdan a§tn muhafazakar, fa§izan , hatta a91k9a fa§ist bir dizi partinin yild1zmm bir9ok Ulkede parlamas1, Avrupa 'y1 ezilen dtinyaya kar§I tam anlam1yla bir kale haline getirrneye yonelik irk91 go<; ve iltica tart1§malanmn alevlenmesi , bu ve benzeri yontemlerle ezilen dtinyanm gos;menlerinin Avrupa'nm krizinin ba§ sorumlusu haline getirilmesi on planda yer aliyor.
Sosyal demokrasinin iflas1, sagm yeniden yiikseli~i Hatirlanacag1 gibi, 1990' h y1llann ikinci yar1s111da, Avrupa'da sosyal demokrat partilerin Usttiste ses;imler kazanmas1, AB 'nin 15 Ulkesinden 12 'sinde sosyal demokratlann ya tek ba§lanna ya da koalisyon hUkUmetleri arac1hg1yla iktidara ytikselmesi, yeni bir sosyal demokrat, hatta "sol" dalganm gelmekte oldugu bi<;iminde yorumlara yo! a9m1§t1. (TUrkiye'de de Baykal bu "dalga"dan yararlanabilecegini ummu §, ama 1999 ses;imlerinde baraj1 bile a§amamt§tl!) Arna iktidardaki sosyal demokratlar, neoliberal kUreselle§me politikalannm "sol" ta§1y1c1 s1 olmaktan ba§ka bir§ey yapmad1lar. AB 'nin neoli-
beral teme llerde in§asmm belgeleri olan Maastricht ve Amsterdam Antla§malanna harfiyen uydular. Aynca, 1999 Kosova Sava§t ' nda NATO'nun em rine gircrek, sosyal demokrasinin bir politik ak1m olarak emperya lizmle tamamen bUtUnle§mi§ oldugunu bir kez daha gosterdiler. Ye§illerle koalisyon ortag1 olduklan Almanya gibi Ulkelerde dahi ne ban§<;! olabi ldil er, ne de s;evre politikasmda ciddiye almabi lecek herhangi bir ad1m attilar. BUtUn bunlann bUyUk emek<;i halk kitlelerini ve gen9 ligi tUmUyle dU§ kmkligma ugratmasmda, bUyUk kitlelerin yonUnU §a§irmasma ya da politikadan sogumasma yol as;masmda anla§ilamayack hi9bir yan yoktur. i§te Avrupa sagmm ytikseli§i bu baglamda ortaya s;1km1§tlr. Son bir yil i9inde s1ras1yla italya ' da, Danimarka'da, Portekiz ' de, Hollanda ' da, Fransa'da (veAB d1§mda Norves;'te) yapilan se9imleri sosyal demokratlar kaybetmi§ ve sag partiler yeniden iktidar1 ele ges;irrni§lerdir. Sonbaharda Almanya'da yapilacak olan se-
Bugiin ispanya'da Aznar ve italya'da Berlusconi'nin i$~i s1mfma ve gti~menlere kaf$1 ne denli sald1rgan politikalar izledigi ve buna kaf$1hk her iki iilkede de i$~i sm1fmdan ciddi tepkiler geldigi gtiz tiniine ahmrsa, bu kervana Fransa ve Almanya'mn ve bir dizi ba,ka kii~iik iilkenin kat1lmasmm Avrupa'da toplumsal ve politik gerilimde bir yiikseli1 ile sonu~lanacagm1
kestirmek zor olmasa gerek. - 41 -
l~fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
9imlerden de bir sag iktidar 9tkmasma bi.iyi.ik ihtimal gozi.iyle bakilmaktadir. Boylece 19982000 doneminde AB 'nin be§ bi.iyi.ik i.ilkesinin (ispanya hari9) dordi.inde "sol" hi.iki.irnetler iktidarda iken, 2002 sonuna gelindiginde, bi.iyi.ik bir ihtimalle, Britanya dt§tnda bi.iti.in bu i.ilkelerde sag partiler iktidarda olacakttr. Britanya'da ise Tony Blair'in ozellikle uluslararas1 politikada sag partilerden hi9bir farki kalmad1-
gt di.i§i.ini.ili.irse, tablo ciddi bir degi§iklige ugramt§ olacakttr. Bugi.in ispanya'da Aznar ve italya'da Berlusconi'nin i§9i s1111fma ve gos;menlere kar§t ne denli saldirgan politikalar izledigi ve buna kar§tltk her iki i.ilkede de i§s;i s1nifmdan ciddi tepkiler geldigi goz oni.ine almirsa, bu kervana Fransa ve Almanya ' nm ve bir dizi ba§-
ka ki.i9i.ik i.ilkenin kat1lrnasmm Avrupa'da toplumsal ve politik gerilimde bir yi.ikseli§ ile sonu9lanacagm1 kestirmek zor olmasa gerek.
lrks;;1hgm ve fa§izmin yiikseli§i Avrupa'nm sag partilerinin yi.ikseli§i kendi is;inde 9ok ciddiye ahnmayabilir. C::i.inki.i ne de olsa, sosyal dernokrasi sisternin bir ayagt hal ine geleli beri, ozellikle ikinci Di.inya Sava§t 'ndan bu yana, bu harekete mensup partilerle sagct partiler si.irekli nobet degi§tirerek Avrupa kapitalizmini birbirine olduks;a benzer' yonternlerle yonetmeye devarn ediyorlar. Arna i§in i9ine ba§ka faktorler girince, sag partilerin yi.ikseli§ini yeni bir baglarn i9inde gormek gerekiyor. Nisan aymm sonunda Frans1z cumhurba§kanhgt ses;irninde fa§ist Le Pen % 17 oyla Sosyalist Parti ' nin aday1 Jospin'i geride btrakarak ikinci tura yi.ikselrneye hak kazanmca, Avrupa'da ve Ti.irkiye ' de yer yerinden oynadi. Sanki Le Pen'in ba§ans1 mavi gokte pkan bir §im§ekti! Sanki Avrupa'da irk91/fa§ist partilerin yi.ikseli§i konusunda kimse bugi.ine kadar bir§ey duymamt§tt! Fransa'da Le Pen otuz y11!1k bir olgu. 70'li y11lardaki ba§ans1zl1gm1, 80'1i y1llarda biraz da Mitterrand'm merkez sagm oyunu bolmek i9in ses;im yasalanyla oynamas1 sayesinde a§tyor. Ondan sonra si.irekl i yi.ikselen bir egri gosteriyor, J995 ' teki ba§kanhk ses;imlerinde % 15 oy ahyor. Gerek 1995 sonunun dev i§<;i eylernleri, gerekse 1998 y1lmda partinin boli.inmesi (partiden aynlanlar bu ses;irnde yakla§1k % 2,5 oy ald1, yani toplam fa§ist oy % 20 dolaymda), Le Pen'i bir si.ire duralatiyor. Arna son ses;im kampanyasmm ba§a gi.ire§en iki aday1 Chirac ve Jospin 'in sokak sus;lannm art1§1 ve "kanun ve nizam" meselesi gibi, Le Pen'in otuz y1ldtr i§lernekte oldugu bir konuyu ana mesele haline getirmelerinin de katk1s1yla, Le Pen bir kez daha yi.ikseli§ trendine girmeyi ba§ardt. Dstelik Le Pen'in yi.ikseli§i, Avrupa'da fa§izrnin ve Jrk91 partilerin gene! yi.ikseli§ trendinin aynlrnaz bir pars;ast. Solda AB hayranlan bu meseleye dokunmamaya ozen gosterdi hep. Devrimci Marksistler ise 90'h y11lar boyunca (ornegin S1ntf Bilinci dergisinin sayfalannda) her ftrsatta Avrupa 'daki yi.ikselen fa§izrn ve 1rk-
-4T-
l§fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
91hk olgusuna dikkat r;ekmeye 9al1§t1lar. Bu yiikseli§in son dalgas1 Nisan l999'da Tiirkiye'de MHP'nin ikinci parti haline gelmesiyle ar;Ild1. Haziran I 999'da Belr;ika 'mn Flaman bolgesinde Vlaams Blok adlt parti r;e§itli yerlerde oylann % 25 ila 33 'iinii alarak tit;tincii parti haline geldi. Ardmdan "uygarhk timsali" isvir;re'de 1rk91 parti % 23 oy ald1. ~ubat 2000'de Avusturya'da JOrg Haider ' in Ozgiirliik Partisi biiyiik ser;im ba§ansmdan sonra hiikiimet ortag1 haline geldi. Haziran 2001 'de italya'da Berlusconi , ser;imleri, biri Mussolini'nin partisinin varisi olan (ve §imdi kendine "postfa§ist" s1fatm1 yakl§t1ran) Alleanza Nazionale (Ulusal ittifak), oteki ise Le Pen' i aratmaz derecede 1rk91 Lega Nord (Kuzey Ligas1) olan iki partinin destegiyle kazand1 ve bunlarla hiikiimet kurdu. Kas1m 2001 'de, Danimarka' da, sosyal demokratlann bile ag1r 1rk91ltk yapt1klan bir ser;imde, fa§ist parti oylarm1 biiyiik oranda artt1rd1 ve §imdi sagc1 hiikiimeti d1§andan destekl iyor. Mart 2002'de Portekiz'de Paulo Portas yonetimindeki a§m sagc1, ultra muhafazakar Halk Partisi (Partido Popular) oylann % 8'ini almay1 ba§ard1. Nihayet bu senenin May1s aymda, Hollanda'da, kendisi ser;im kampanyas1 doneminde bir cinayete kurban giden, eski Marksist, deklare e§cinsel, 1rk91, Miisliiman dii§mam Pim Fortuyn'm ad1 etrafmda olu§lurulan lisle oylann % 18'ini (Hollanda'nm ekonomik ba§kenti Rotterdam 'da % 30'unu) kazanarak iilkenin ikinci partisi haline geldi. Le Pen'in zaferi i§te bu zincirin §imdilik son halkas1. Fa§ist/1rk91 partiler sadece ser;imlerde ba§an kazanmakla kalm1yor. Sozde 1ltmli sag partiler bunlarla ya (en ar;1k9a italya'da goriildiigii gibi) ba§tan ser;im ittifak1 yap1yorlar, ya da ser;imden sonra koalisyon hiikiimetleri kuruyorlar. Bugiin Tiirkiye'nin yams1ra, bir dizi Avrupa iilkesinde bu Irk91/fa§izan/fa§ist partiler iktidar ortag1 s1fat1yla ya da iktidan d1§andan destekleyerek biiyiik avantajlar elde ediyorlar. Avusturya'da Ozgiirliik Partisi, italya'da hem Ulusal ittifak, hem Kuzey Ligas1, Danimarka'da Halk Partisi , Portekiz ' de Halk Partisi , Hollanda'da Pim Fortuyn listesi iktidar ortag1. (Tiirke§'in 12 Eyliil donemindeki soziinii Hollanda 'ya uyarlayacak olursak, Fortuyn ' m ken-
disi mezarda, fikirleri iktidarda!) Fa§ist/lrk91 partilerin yiikseli§i ardmdaki nedenlere burada aynnt1s1yla giremeyiz. Arna ii<; temel noktadan soz edilebilir. Birincisi, 1974-75'de ba§layan diinya ekonomik krizi ir;inde Avrupa'da i§sizligin yiiksek seyretmesi, bu i§sizlik belas1 (ve onun dogrudan iiriinii olan sokak §iddeti) ir;in bir giinah ker;isi aranmasm1, i§t;i ve emekr;ilerin dikkatinin kapitalizme donmesinin engellenmesini gerekli kilm1§t1r. Irk91 hk, her§eyden once, emperyalist toplumun derinlerinden gelen ve emekr;i sm1flann kendi ir;inde ciddi yamlgilara yol ar;an boy le bir siirecin sonucunda yiikseliyor. ikincisi , AB 'nin Maastricht ve Amsterdam Antla§malanmn neoliberal r;izgisindeki in§as1 , biiyiik i§9i-emek9i kitlelerinin yoksulluk ve giivencesizlik ir;inde bir alternatif aray1§ma girmesine yol ar;1yor. Solun biiyiik partilerinin, ozellikle sosyal demokrat partilerin de Maastricht'in aktarma kay1§1 haline geldigi bir ortamda, Jrk91/fa§ist partilerin milliyetr;i , anti-Avrupa retorigi kitlelerin yiizlerini buraya r;evirmelerine yo! ar;1yor. Dr;iinciisii, 11 Eyliil sonrasmda, ba§ta ABD ybnetimi olmak iizere, emperyalist hiikiimetlerin islam dii§mam bir yola girmi§ olmalan, biitiin Avrupa'da Miisliiman topluluklara kar§I tepkiyi goriilmemi§ bir diizeye yiikseltmi§tir. 11 Eyliil 'den bu yana yapilan biitiin ser;imlerde (Danimarka, Hollanda, Fransa) 1rk91 partilerin baz1 iilkelerde ilk kez, baziiannda yeniden biiyiik bir canlanma gostermesi hit; de raslant1 degildir. Bu geli§menin, 1rkc,:1/fa§ist partilerin kendilerinin giicii §imdilik ne kadar smlfl1 olsa da, r;ok onemli sonur;lar doguracag1 ar;1k. Evet, Avrupa burjuvazisi bugiin fa§izmin arkasmda durmuyor. Fa§izm burjuvazi ir;in her zaman son a§amada ba~vurulacak tehlikeli bir alternatif olmu§tur. Arna bugiin bu emperyalist burjuvazi, bir yanda Amerika'nm rekabeti ile, ate yanda i§t;i sm1fmm onyillann kazammlanm teslim etmeyen direni§i arasmda s1k1§ml§ kalm1§t1r. (Fransa'da 1995 kl§illl, italya' da i§ giivenligi konusunda 23 Mart mitingini ve 16 Nisan genel grevini, ispanya'da 20 Haziran genel grevini hat1rlaym.) Kita Avrupas1 ' nda burjuvazi, Reagan ve Thatcher silindirlerinin ger;tigi ABD ve Britanya'dan farkh olarak, i§t;i sm1fm1 yenilgi-
- 43 -
1$fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
italyan, ispanyol ve Britanya yi:inetimlerinin, son Sevil zirvesinde yapt1g1 radikal i:ineri, ka~ak gi:i~
ye ugratamam1§tlr. Bu da uluslararas1 rekabette bu burj uvaziyi zay1f kilmaktad1r. Ostelik, AB Amerikan askeri gticti kar§ismda tam bir askeri ciicedir. Dolay1s1yla, ontimtizdeki y11larda askeri modernle§meye ve bir ordu olu§turmaya yiiz milyarlarca Avro harcamak zorundadir. Yani Avrupa'y1 btiytik mticadeleler bekliyor. i§te bu patlay1c1 durumd'a, fa§ist hareketin ytikseli§i, son derece tehlikeli bir potansiyel olu§turuyor. Bunun da otesinde, fa§izmin ve irk91hgm atihm1, sec;:men tabamnda belirli duyarhhklann bir i§areti oldugu olr;tide politik dengeleri etkilemekte, sag partilerin, hatta sosyal demokratlann irk91/fa§ist partilerin bayraklarma yazd1g1 §iarlan, bir olc;:tide yumu§atarak da olsa, benimsemesine yol ac;:maktadir. Bugiin Avrupa c;:apmda bir goc;:men dti§manlig1 varsa, bunun ardmda c;:e§itli ba§ka faktorlerin yams1ra, uk91hgm ve fa§izmin bu ytikseli§i de vardir.
Avrupa kalesi saglamla§tmhyor Son aylarda Avrupa'nm c;:e§itli tilkelerinde kac;:ak gor;ti ve iltica hakkmm ekonomik amac;:larla "kotiiye kullamlmasm1" engelleme gerekc;:es i altmda gtindeme gelen, yabanc1 dti§mam, irk91 politikalar, Sevil zirvesi ile birlikte AB dtizeyine ytikselm i§ durumda. Goe;: ve iltica hakkma kar§I saldmda tic;: tilkenin htiktimetleri ba§I c;:ekiyor: italya, ispanya ve Britanya. Son aylarda her tic;: tilkede de yeni yasa tasanlan hazirlamyor. Amac;:lananlar §Unlar: tilkede kac;:ak olarak c;:ah§makta olan i§c;:ilerin durumlannm normalle§mesinin her yontemini ortadan kal-
konusunda AB iilkeleriyle i$birligi yapmayan ii~iincii iilkelere (bunlarm arasmda, son y1llarda insan ka~ak~1llg1 ticaretinin i:irgiitlenmesinin merkezlerinden biri haline gelen Tiirkiye de vard1r) yard1mm kesilmesidir. Yani yoksulluktan dolay1 gi:i~ veren iilkeleri daha da yoksulla1t1rmak! d1rmak; yasal olarak c;:ah§an i§r;ilerin ailelerini yanlanna almalanna ili§kin haklanm daha da fazla k1s1tlamak; kac;:ak i§c;:ilerin tilkeden ihrac;: edilmesini kolayla§tirmak; ozellikle Britanya'da iltica ba§vurulanm en kisa stirede (elbette ki olumsuz!) sonuca baglama yolunda tedbirler almak ve olumsuz karara yarg1 yoluyla itiraz hakkmm kullamlmasma izin vermeden talebi reddedilmi§ olanlan tilkeden ihrac;: etmek. ital ya' da haz1rlanan yasa tasans1 otekilerde mevcut olmayan bir ba§ka onlem ic;:eriyor: parmak izi uygulamasi. Bu, 11 Eyliil sonras1 histerisi ic;:inde tilkeye giren Miisliimanlara parmak izi uygulamas1 yapmay1 gtindemine alan ABO yonetiminden esinlenmi§e benziyor, ama italyan yasa tasans1 daha da ileri giderek btitiin italyan pasaportlanna parmak izi yerle§tirmeyi oneriyor! Belli ki Btiytik Biraderin milliyeti yok! 19. yiizyilm sonunda ve ikinci Dtinya Sava§t sonrasmda once Amerika 'ya, Arjantin 'e ve oteki Latin Amerika tilkelerine, sonra da Almanya ve isvic;:re gibi Avrupa tilkelerine btiytik goc;: veren italya gibi bir tilkede bugtin bu ttir uygulamalarm gtindeme gelmesi bile ne kadar
- 44 -
/~fi
Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
ac1 ve utandmc1 ! Elbette, c;:ogu iiye Ulke arasmda pasaport uygulamasmm kaldmld1g1, bii yiizden cografi bak1mdan biiyiik olc;:iide biitiinle§mi§ bir Avrupa Birligi'nde, tekil iilkelerin kendi ba§ma alacag1 kararlarla goc;: alamlanm denetim altma almalan miimkiin degildir. Le Pen olaymm yaratt1g1 etkiyi de kullanan italyan, ispanyol ve Britanya yonetimleri, son Sevil zirvesinde konuyu AB 'nin giindemine de getirmi§tir. Bu iic;: iilkenin Sevil ' de yapt1g1 radikal oneri, kac;:ak goc;: konusunda AB iilkeleriyle i§birligi yapmayan iic;:iincii iilkelere (bunlann arasmda, son y1llarda insan kac;:akc;:1hg1 ticaretinin orgiitlenmesinin merkezlerinden biri haline gelen Tiirkiye de vardlf) yard1mm kesilmesidir. Yani yoksulluktan dolay1 goc;: veren iilkeleri daha da yoksulla§tirmak! Bu oneri zirvede biiyiik tart1§malara neden olmu§tUr. Almanya ve Danimarka oneriyi desteklemi§, ama Fransa ve isvec;: bu karann zirveden c;:1kmasm1 engellemi§tir. Kabul edilen onlemler ise §byle ozetlenebilir: eskiden vize uygulanmayan baz1 iic;:iincii iilkelere yonelik boyle bir uygulamanm getirilmesi; Uye iilkelerin sm1r polisleri arasmda koordinasyon ve gerektiginde ortak operasyonlar; iltica kurallannm uyumla§llnlmas1; kac;:ak goc;:ii engelleme konusunda gerekli c;:abay1 gostermeyen iic;:iincii iilkelere kar§t "uygun tedbirler" (yani "mali yaptmmlar" fikrinin sulandmlm1§ bir bic;:imi). Burada birkac;: nokta dikkati c;:ekiyor. Birincisi, sosyal demokratlann bu konuda ne kadar alc;:ald1g1d1r. Goe;: ve iltica konusundaki gericiligin kaynagmdaki iic;: iilkeden ikisinde (ital ya ve ispanya) Avrupa'nm en gerici iki sag hiikiimeti varken iic;:iinciisii sozde sosyal demokrat "Yeni" i§c;:i Partisi 'nin Blair hiikiimetidir. Alman ba§bakam Schroeder de, yakla§an sec;:imleri hesaplayarak "mali yaptmm" savunmu§tur. Boylece, sosyal demokratlann 1rkc;:1/fa§ist politikalann nasil diimen suyuna girmi§ oldugu ac;:1kc;:a belirmektedir. (Alman hiikiimetinin koalisyon ortag1 Ye§illerin, bar1§c;:1ltktan emperyalist sava§ taraftarhgma gec;:tikten sonra §imdi de 1rkc;:1ltga en azmdan boyun egdikleri de boylece ortaya c;:1k1yor. Sm1f politikasmdan bag1ms1z bic;:imde ilericilik fikriyle oyalanan lar bu noktadan c;:ok §ey ogrenebilir.) Schroeder, "mali yaptmm" onerisi zirvede red-
dedilince, daha sert onlemeleri savundugunu ve "bundan utanmad1gm1" belirtmi§tir. Demek ki, sosyal demokratlarda art1k utanma da kalmam1§tir! Dii§iiniin, sosyal demokrat Blair ve Schroeder'in kar§tsmda iinlii sagc1 Chirac ezilen halklann savunuculuguna soyunuyor! ikinci nokta ise, bu tiir bir yoneli§in Sevil 'de reddedilmesinin muhtemelen gec;:ici olacag1dir. Sevil zirvesi, Frans1z sec;:im lerinin hemen ardmdan gelmi§tir. Chirac heniiz politikas1m biitiiniiyle olu§turmu§ degildir. Danimarka burada c;:ok ogretici bir omektir: iskandinav iilkeleri geleneksel olarak goc;: ve iltica gibi konularda Avrupa'nm geri kalan ii.1kelerinden c;:ok daha ilerici politikalara sahiptir. Arna bugiin lfkc;:1/fa§ist parti ile koalisyon ic;:inde olan sag hiikiimet, Danimarka'y1 Avrupa'mn en 1rkc;:1 politikalarm1 savunacak bir duruma getirmi§tir. Yann, Le Pen'in de. basmcm1 iizerinde hisseden Chirac'm da bu politikasm1 degi§tirmesi hie; §a§lft1c1 olmayacakt1r.
Sonu~ Neoliberalizm (ya da Avrupa'daki ad1yla Maastricht) ve Irkc;:1hk. Avrupa'nm giindemini bugiin bunlar ve yiikselen m_ilitarizm belirliyor. AB 'y i bir demokrasi ve insan haklar1 cenneti, insan uygarhgmm ula§abilecegi en yiiksek diizey gibi gorenler, yani liberaller ve sol liberaller ic;:in, Likc;:1hgm ve fa§izmin Avrupa'da kitlesel diizeyde yeniden hortlamas1, kolayca ac;:tklanamayacak, ac;:tklanmca da yaratilan dii§sel modeli yaralayacak bir olgudur. Arna Marksistler ic;:in, trk91hk ve fa§izm empefyalizmin yavrusudur. Bunlann anavatam Avrupa'du. Avrupa emperyalizmi, klasik somiirgecilik doneminde 1rk91hg1 yaratml§, Biiyiik Depresyon'un c;:aresizligi ic;:inde bi.mu mant1ksal sonucuna vard1rarak fa§izm bic;:imi altmda i§c;:i sm1fma ve biitiin ezilenlere kar§I bir taarruz arac1 haline getirmi§tir. Bugiin kapitalizmin c;:eyrek yiizy1h a§an krizinin faturas1, Avrupa 'mn c;:irkin yiiziiniin bir daha ortaya c;:tkmas1yla sonuc;:lamyor. Bu c;:irkin yiiz, Avrupa'nm o giizellemelere konu olan pek bildik "uygar" yiiziiniin, L§tk degi§tiginde ald1g1 goriiniimdiir. c;unkii Avrupa'nm demokrasisini miimkiin kllan da emperyalizmdir, 1rk91hgm1 ve fa§izmini gerekli kilan da.
- 45 -
1$fi Miicadelesi
-..~
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Filistin'e Bush formUlii Eyliil 2000' de ba§lam1§ olan ikinci intifada' ya israil' in cevabt, bir bu~·uk yd sonra, Mart 2002' de Batt :jeria' y1 yeniden i§gal ederek Filistin halk111a yanm yiizy1ld1r uygulad1g1 mezalimin yeni orneklerini vermek oldu. A§a,~tdaki yaz1, i srail' in zulmiinii lanetlerken, aym zamanda, Filistin sorununun giincel durumunu da aynnt1lt olarak tahlil ediyor. Filistin' deki miicadeleyi aym zamanda Ortadogu' nun butiinii baglam1ndaki gorevlerle bir arada ele almak gerekiyor. Bu co,~rafyada bir ba§ka biiyiikfelaketin yakla§makta oldugunu, ABD' nin Afganistan' dan sonra lrak' a sald1rmas1111n ~·ok yiiksek bir olasll1k oldugunu i§~i Miicadelesi, kitap di::.isinin ilk iki saylSlnda 1srarla vurgulad1. ikinci sayu11n kapag1, lrak sava§ma kar§I Tiirkiye i§<;i hareketini ve sosyalistleri goreve qagmyordu. Tiirkiye devletinin, sava§l/1 yaratttg1 ola,~aniistii ko§ullar ~·er~·evesinde Kuzey lrak'ta bir Kiirt devleti kurulabilecegine ili§kin kaygrsrnin, ABD sava§a kesin karar verdiginde tersine donecegi, Turkiye' nin tam da hdyle bir olasi/1k do,~mas111a engel olmak kaygISI ir;inde sava§in irine, en az111dan Kuzey Jrak bOlgesine ~·ekilecegi gerqe,~inin tekrar tekrar altt qiziliyordu. Temmuz ayinm ilk on giinii boyunca, Amerika' nm iyi haber a/an ga:ete ve bas111 ajanslan (New York Times, Associated Press, United Press International), Pentagon' un sava§ planlanna ili§kin, muhtemelen kamuoyww ah§tinna/... amac1yla ABD yonetimince kasrth olarak s1::.dmlan bir dizi rapora ili§kin haberlerle do/du ta§tl. Farkh sava§· senaryolanm iqeren bu raporlann hepsi, Tiirkiye' nin sava§ta ABD' nin yamnda yer alacag1 varsay1mrna dayahyd1. Tansu <;;ill er ise, lrak sava§1 s1rasmda ba§bakan o/mak istedigini belirterek Amerika'ya "beni ba§bakan yap, sana kolay/1k saglayay1m" dilekqe.si verirken, aym zamanda, bu sava§In onumiizdeki donemde ne kadar biiyiik bir olas1hk oldugunu gozler oniine seriyordu. ABD' nin lrak' a kar§I emperyalist sava§t yakla§1yor. Tiirkiye sosyalist hareketi, birlqik bir miicadele i<;inde, bu biiyiik tehlikenin haberini i§~·i s1111fina, emek~·ilere ve ezilenlere ta§rma ve sava§ kar§tf1 bir cepheyi in§a etme goreviyle kar§I kar§tyadir. Bu qaba Filistin devrimiyle dayam§ma goreviyle elele yiiriitiilmelidir. Emperyali::.min ve Siyonizmin Ortadogu · daki tahakkiimiimbz k1nlmas1, Batt :jeria' nm i§gali s1rasuzda geni§ Arap kitlelerinin eylemleriyle kamtland1,~1 gibi, i§~·i s1111f1111n, emekrilerin, yoksullann seferberligine baglidtr.
Reyhan <;akt 2002 y1h Mart ay1 ba§111da, israil ordusu Filistin topraklanndaki i§galini derinle§tirerek son yirmi y1l111 en geni§ 9apll operasyonuna giri~mi§ti. 29 Mart'ta ba~latt1g1 "Koruyucu Duvar" ve 24 Haziran 'da ba§latt1g1, bir oncekinin tamamlay1c1s1 olan "Kararl1 Yol" operasyonuyla kanh i§gallerine yenilerini katmaya devam ediyor. israil saldmlan yiizlinden Filistin kentlerinin ileti§im aglan, radyolan, elektrik sistemleri, fabrikalar1 da dahil olmak iizere neredeyse biitiin altyap1s1 9oktii. Giivenlik birimlerinin karakollan ve karargahlan ftize ve tank saldmlanyla harabeye 9evrildi. Saldmlar s1rasmda
evleri y1kilan, tutuklanip askeri kamplara gonderilen, yakmlan oldiiriilen Filistinlilerin ya~a d1klan kentlerden geriye kalan y1kmtilar aras111daki goriintiileri, ya§anan y1k1m111 tiiyler iirperten boyutlanni gozler oniine seriyor. israil saldmlanna en sert bi9imde maruz kalan yer Cenin miilteci kamp1yd1. Burada ya§anan katliam, Ceninlilerde belki de uzun y1llar kapanmayacak yaralar a<;t1. Bu yaz111111 yazild1g1 s1ralarda, Bat1 ~eria'daki ~ehirlerin hepsi israil ordusunca askeri bolge ilan edilmi§ ve i~gal edilmi~ durumda. ~aron, Birle§mi~ Milletler ' in (BM) sm1rlann1 9izdigi "Ye§il Hat" olarak anilan 350 kilometre uzunlugundaki bolgenin ~imdilik 110 kilometrelik bir boliimiine elektrik tel Ii duvarlar ordiiriiyor. Batt ~eria 'y 1 dikenli tellerin
- 46 -
llfi Miicadelesi gerisine hapseden bu "apartheid" uygulamas1, Filistinlilere kendi topraklannda tutsakhk ya§atmay1 hedeniyor. Oriilen bu duvarla Filistin ekonomik a91dan da mahkum ediliyor. israil tarafma 9ali§maya giden Filistinliler bu duvar yiiziinden art1k i§lerine gidemeyecekler. Bunun en dramatik omegi ise, Arap koyii Barta 'da elektrikli tellerin israilli zengin Araplarla yoksul Filistinlileri ay1racak §ekilde kasabamn tam ortasmdan oriilmesi . israil devleti bu operasyonlan ger9ekle§tirirken, Filistin ' de 2000 yilmm sonbahannda ikinci intifada 'yla yeniden yiikseli§e ge9en miicadeleyi bastirmay1 ana hedef olarak oniine koyuyor. Son saldmlarda Siyonist §iddetin ozellikle, miicadele ve direni§ ruhunu en CO§kulu ya§ayan gen9lere ve hatta 9ocuklara yoneldigi gozlemlenebiliyor. Anla§ilan o ki ~a ron, sadece bugiin degil Filistin halkmm miica-
israil, kanll i§gallerine ve temizlik operasyonlarma giri§mesine ragmen intifada'mn ate§ini sondiirmeyi ba§aramad1. Bu i§galler ikinci intifada'y1 bitirmek bir yana, Filistinli kitlelerde Siyonist israil devletine kar§1 duyulan tepkiyi ve nefreti besleyerek, miicadelenin radikalle§mesine zemin haz1rlad1. Bat1 $eria'da tekrar tekrar i§gal edilen, abluka altma alman Filistin kentlerinde direni§lerin ta§la sopayla devam etmesi ve §iddetlenerek siiren intihar saldar1lar1 intifadamn hala ayakta oldugunun onemli hirer gostergesi.
Temmuz-Agustos # 1 / 3 delesini yann da devam ettirebilecek unsurlan yok etme niyetinde. israil ordusu, Ortadogu ' nun en gii9lii ve teknolojik a91dan en ileri donamma sahip ordusu olma niteligini ta§iyor. Boyle bir askeri giiciin geli§mi§ si lahlanna, son derece e§itsiz ko§Ullarda ve k1s1tli olanaklarla kar§il1k veren Filistin halkmm direni§i son i§gallerle ciddi darbeler ald1. Fakat israil, kanh i§gallerine ve temizlik operasyonlanna giri§mesine ragmen ikinci intifada ' mn ate§ini sondiirmeyi ba§aramad1. Bu i§galler ikinci intifada 'y1 bitirmek bir yana, Filistinli kitlelerde Siyonist israil devletine kar§J duyulan tepkiyi ve nefreti besleyerek, miicadelenin radikalle§mesine zemin haz1rlad1. Ball ~eria'da tekrar tckrar i§gal edilen, abluka altma alman Filistin kentlerinde direni§lerin ta§la sopayla devam etmesi ve §iddetlenerek siiren intihar saldmlan intifadanm hala ayakta oldugunun onemli birer gostergesi. I 0 May1s 'ta israil askerlerinin k1sa bir siireligine Bat1 ~eria 'da i§gal ettigi kent merkezlerinden geri 9ekili§iyle, Mart aymdan beri h1zla akan siire9, goriiniirde bir durgunluk ya§ad1. israil saldmlan sebebiyle aylardtr Ramallah 'tan 91kamayan Arafat, gii9siizle§tirilmesi ve kamuoyu kar§1s111da aciz duruma dii§iiriilmesi amac1yla "Koruyucu Duvar" operasyonunda onemli bir boliimii hasar goren karargahma hapsedilmi§ti. Pazarhklar sonucu -Filistinlileri "bit" diye nitelemesiyle iinliiisrail 'in eski Turizm Bakam Rehavim Zeevi suikastmdan sorumlu tutulan FHKC'li (Filistin Halk Kurtulu§ Cephesi) direni§9ilerin Filistin hapishanelerine nakledilmesiyle Arafat
l~fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
serbest b1rak1ld1. Pazarl1klarm diger bir diigiim noktas1 ol an Mil ad Kilisesi ' ndeki ku§atmanm da kaldmlmas 1yla yeni bir diplomasi trafiginin yolu a9tld1 ve israil -Filistin sorununun 9ozi.imiine yonelik tartt§malann yen iden yogunla§ttgt bir doneme gi rildi. Bu evre sadece gorUnU rde bir durgunluk donemiydi. israil ordulannm kimi kentlere yonelik k1 sa siire li i§galleri , tutuklama operasyonlan ve bazt orgUt liderlerine yonelik o iinlU suikastleri halii devam ediyordu. i§te boyle bir donemde - ba§ta Hamas olmak Uzerc- Filistin direni§ orgiitlerinin yatag1 sayt lan Gazze ~eridi'ne yonelik bir operasyon gUndeme geldi . Fakat, resmi olarak dogrulanmam1§ bilgilere gore, israil Savunma Bakanlt g1, Gazze operasyonunu "Fili stinli orgUtlere 9ok fazla hazirlanma zaman1 verildigi" gerek9esiyle erte led ig ini a91klad1. israil ' in Gazze ~e ridi operasyonunu §imdilik ba§latmamasmm sebeb i Filistin direni§ orgUtlerinin bu bolgede gii9lii olm as1d1r. Olas1 bir operasyonda, israil ordusunun Gazze ~eridi'nde on binlerce Filistinlinin ya§ad1g1 girilmesi zor miilteci kamplannda verecegi zayiatm, ge9mi§ saldmlannda verdigi kay1plardan kat kat daha faz la olacag1 tahmin ediliyor. Filistinlilere yap ll an saldmlara ragmen direni§in sona erdirilememesine bir de operasyonlarda kay1plarm artmas1 ek lenirse, intihar saldmlanmn tedirginligiyle ya§ayan israil halkmda varolan muhalefet gU9lenebilir.
Filistin ytinetiminde reform riizgar1 Bir Filistin devleti kurulmas1 tartt§malan bu donemin diplomasi trafigine damgas1m vurdu.
intihar saldmlannm sona erdirilmesi ve Filistin yonetiminde reforma gidilmesi §artl annm ger9ekle§tirilmesi halinde, bir Filistin devletinin kurulu§U yolunda gorii§me lere ba§lanabilecegi Bush ve ~aron tarafmdan dillendiriliyordu. Reformlar, olu§turulacak yeni bir kabineyle Filistin'de "demokratik" se9imlere gidilmesini, bir anayasa olu§turulmasm1, yonetim kurumlannm ve Filistin yonetiminde son donemde su yii ziine 91kan yolsuzluklar bahane edilerek finansal kurumlann ve giivenlik birimlerinin yeniden yapilandmlmas m1 i9eriyor. Soz konusu ABD ' nin 91karlan oldugunda 11 Eyliil olaylanndan sonra ABD yan hs1 tav1rlan su yiiziine 91kan ve "demokrasi"sinin zerresinin bulunmad1g1 gerici Arap rejimlerini desteklerken; Filistin'e ge lindi ginde Bush ' un reformlardan bahseder olmas1 esas sorunun demokrasi sorunu olmad1gm1 ortaya koyuyor. Arafat reform 9agnsma kulak vererek ongoriilen reformlan ger9ekle§tirmek i9in kollan s1vad1. Reformlan ger9ekle§tirme yolunda ilk adtm at1ld1; 31 ki§ilik kabine 2 1 ki§iye indirilerek kabine degi§ikligine gidildi ve 2003 y!lmm kt§mda se9im yaptlmas1 ongariildi.i. Filistin gi.ivenlik birimlerinin yeniden yaptlandmlmasma uygun olarak, Gazze ve Batt ~eria'nm gi.ivenlik §efleri gorevden almd1. Arafat iki cephcden de ciddi bask1lar altmda. Bir yandan intihar saldmlannm bitirilmesi, yonetimde reformlara gidilmesi gibi ashnda sonu hi9 gelmeyecek olan on§artlarla kar§t kar§tya. Diger yandan da Arafat'm 9ok fazla taviz verdigini dii§iinen Filistinli direni§ orgi.itlerinin
- 48 -
$~'
Temmuz·A ~ustos # 1 3
uca elesi
bask1s1 ve israil'in saldmlanyla ya§ayan Filistin halkmm huzursuzlugu soz konusu. Filistin yonetiminin, ycni kurulan kabinenin d1§tnda kalma karan alan ve intihar saldmlanna devam eden orgiitlere kar§l harekete ge9mesi iizerine, t1pk1 birka9 ay once. oldugu gibi Filistinlilerle Filistin polisi arasmda 9at1§malar ya§and1. Arafat, "Koruyucu Duvar" operasyonunda yapt1g1 CO§kulu a91klamalar dolay1s1yla Filistin halk1nm sempatisini toplami§tJ. Fakat karargahmdaki ku§atma kaldmhp serbest kald1ktan sonra Arafat'm yapt1g1 a91klamalar ve ~aron-Bush ikili sini n dayatmalanna kar§l ald1g1 uzla§mac1 tav1r, Filistinlilerin nezdinde prestijinin sarsilmasma neden oldu. Arafat, kendi aleyhinde protestolar ger9ekle§mesi olas1 hgm1 goze alamayarak saldmlarda en 9ok hasar goren ve kay1p veren Cenin miilteci kampm1 ziyaret etmedi. israil'de iki giin i9erisinde 31 ki§inin oliimiiyle son u9lanan iki intihar saldmsmm ardmdan Bush, Arafat'1 gozden 91kard1g111m i§areti say tlabilecek sert bir kmama a91klamas1 yapt1 ve ~aron'a tam destek verdigini yineledi. Bush ' un da onaym1 alan ~aron, 24 Haziran'da "K~rarh Yol" operasyonunu ba§latll ve Ball ~e ria Israil ordusunca yeniden i§gal edildi. Arafat son i§galler kar§1smda Filistinlilerin haklanm koruma a91smdan elle tutulur bir yam olmayan uzla§mac1 bir politika izlemi§tir. israil i§gallerine lanetler yagd1ran a91klamalar yaptlran da biiyiik ol9iide Filistinli kitlelerdeki ofkenin Arafat iizerinde yaratt1g1 basm9t1r. Fakat a91k9a goriiliiyor ki, ~aron ve Bush bu kadanna bile tahammiil edememektedir ve Arafat'm tasfiyesini istemektedir. ~aron ve Bush'un bask1lanna ve dayatmalanna kar§l tavn ne kadar yanli§ olursa olsun Arafat, halen Filistinlilerin lideridir; ve onu devirmek emperyalistlere ve Siyonistlere dii§mez. Arafat'tan vazge9ebilecek tek irade, Filistin halkmm iradesidir! Bu~h'un Filistin Devleti projesi Iki biiyiik intihar saldinsmrn ger9ekle§mesiyle y~ni "ban§ plam"m a91klamay1 erteleyen Bush, Israil operasyonlarmm ba§lamasmm ardmdan, bir Filistin devletinin kurulmas1yla sonu9lanacak yeni plarnm ortaya koydu. Kanada' da yap1lan G-8 zirvesinde de Bush 'un gorii-
Siyonistlerin ve Emperyalistlerin arzulad1g1 Filistin devleti Bush'un Filistin devleti projesinin ne an lama geldigini daha iyi kavrayabilmek. i9in Ball ~eria'nm bugiinkii durumunu yansttan birka9 say1sal omcge ba§vurmak yeterli: Bugiin Bat1 ~eria 'daki Yahudi yerle§im birimleri, kamusal hizmet venp toprak kullammmm planlanmasm1 ve bu yerle~imlerin imanmn geli§tirilmcsini dcnctleyen helediye vc bolge meclisleri tarafmdan yonetilmektedir. Yerle§imlerin in§a edildigi alanlarm toplam1 Batt ~eria topraklannm % l.7'sini olu§tururken, yonetim sm1rlan i9inde kalan alan % 6.8 oranmda. Bunun yamnda kii9iik dagm1k topluluklara kamu hizmeti sunan bolge meclislerinin yonetimi % 35.1 'lik bir bolgeyi daha i9eriyor. Hepsi topland1gmda bu bolge meclislerinin Bat1 ~eria'111n % 41,9'unu kontrol ettigi goriiliiyor. Yani Bush'un pla111na gore Filistin devletine reva goriilen Bat1 ~eiia'nm % 40'hk boliimii, ger9ekte 9ok daha kii9iik bir orana kar§1hk geliycr. Bunun yanmda esas belirleyici olan askeri kontroliin israil 'e verildigi 'Gazze ~eridi 'nin biiyiik bir boliimiiniin de sm1rlannm muglak oldugu di.i§iiniiliirse Filistin devletinin israil'in bir belediyesinden farks1z olacag1 tahmin edilebilir. i§te ~BD'nin ve israil 'in arzulad1g1 Filistin: Uretici gii9leri geli§tirme olanag1 olmayan vc dolay1s1yla ekonomik olarak israil'e gobeginden bag1mh, Bati ~cria'da %50'lere varan i§sizlik ora111yla, kurulu oldugu topraklar iizerinde gitgide eriyen bir Filistin ... ci.iye 91k.ard1g1 bu plan, BM ' ye tam iiye olan ve uluslararas1 olarak tanman ge9ici bir Filistin devletinin kurulmasm1; i.i9 y1l i9inde de israil ' le kahc1 sm1rlann olu§turulmasma yonelik anla§manm tamamlanmasm1 ongori.iyor. Ge9ici devletin topraklan Bat1 ~eria'n1n % 40'1 ve Gazze ~eridi'nin bi.iyi.ik boliimi.ini.i i9eriyor. Filistin yonetimi Gazze ~eridi 'nin sadece sivil yonetimini. elinde bulundurabilecek; askeri yonetim ~-- ise Israil'in elinde olacak. Planda Kudi.is ' iin konumu ve on binlerce Filistinli miiltecinin durun:~ gibi iki can ahc1 konu es ge9ilmi§. M1s1r ve Urdi.in'iin de kar§J 91kt1g1 bu plana kar§1 Fi-
- 49 -
l~gi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 I 3
listin yonetirni 1967 oncesi sm1rlara sahip o lrnayan bir devleti reddedeceklerini duyurdu. Bush'un plam Fi li stinliler i9in yenilgiden ba§ka bir anlarna gelrniyor. Planm her aynnt1smda, Filistin'deki direni§in kmlrnasma yonelik bir ara9 o larak geli§tirildiginin ipu9lan gizli. (Gazze'nin askeri yonetirninin israil'e b1raktlrnas1 ba§ka neye yorulabilir?) Plana kar§t 91kan Filistin yonetirninin savundugu 1967 Stnlflanna sahip bir devlet de sorunun 9oztirnti anlamma gelrnernektedir. israil' in 1967 smmna 9ekilmesi ancak k1srni ve ge9ici bir kazamrn o labi lir. Bu talep, israil-Filistin sorununa yonelik 9arp1k bir anlayt§tn Urtintidtir. \:Unkti sorun, Ortadogu 'da ABD ernperyalizrninin 91karlann111 ternsilcisi olan ve sadece 1967 sonrasmda degil oncesinde de Filistin topraklannda i~gal-
Bush'u s1k1§t1ran ve.h~~a korkutan iinemli bir:ers\srLvar~ . ... ....... lsrail'in i1gaHeri·ve saldng:~r. .. tavr1na kar11 son·derece ·i.e~/:!ll olan Arap kitleleri~ .. BusJit niifusunun ~ogunlugu Ar~·1lfa.n lrak'a giri§ecegi ·safer kar,1smda, Arap kiti~J~,rjn~~, _, _..-. tepkilerini smnlamamn .,ym~ar1tie ar1yor. K1sacas1 Fmsun·· s~n~" ABD'nin b1~ak.:.s'irtinda -yurliit~g'"' Ortadogu politikalarmm en hassas noktasmda bulunuyor. -.-_,,_...
'
.....
.,__
_
ci konumundaki Siyonist israil dev leti nin ta kendisidir! Bush 'un planmm onemli bir diger noktas1 ise ge9ici Filistin devletinin , U9 yd i9inde sona erdirilecek rntizakerelerle nihai §ekline evrilrnesi a§arnas1d1r. Siyonist israil devletinin, durrnaks1z111 geni§lerne egilirnini bannd1ran ozti geregi, Filistin devletinin kaltc1 s1111rlann111 "Batt ~eria'nm % 40'1 ve Gazze ~eridi'nin btiytik boltimti"nden de kti9Uk bir bo!Urnti kapsarnas1 olas1ltg1 ag1r bas1yor. Aynca rntizakerelerin stireceg i U9 ytl i9erisinde israil'in yine bir bahaneyle Filistin topraklanm i§gal etrneyeceginin de hi9bir gtivencesi yok.
ABO Ortadogu'da "bar1~" mimarhgma soyunuyor A.3D'nin boy le bir plam onerrnesinin ve Filistin ' de soZlic "ban§ savunuculugu"na soyunmasmm altmda karma§1k bir denklern yat1yor. AHD, 11 Eyli.il saldmlannm yaratt1g1 lehine esc:n rtizgan aikasma ahp ulusla.raras1 terore kar~ 1 ~ava~ as:t1grn1 iddia ederken aslmda Avri:l S~'il. halklanna kai·§1 bir sava§ ba§latlyordu~ ;:,,.·,li, "terore kar§t sava§" tnm ilk ad1m1 olan , \!i:mistan' da hala net b ir zafer elde edebilrni§ ..!C"g1l. "Terore kar§1 sava§"m ikinci ayagrn 1 te§!.ii eden ve ABD i9in Afganistan'dan daha zor111 bir hedef olan Irak soz konusu oldugunda ise Bush'un Ortadogu'nun ttirn dinamiklerini yeniden gozden ge9irrnesi gerekiyor. 11 Ey!UI olay lanmn yaratt1g1 atrnosfer etkisi ni her ge9en gtin yitiriyor ve ABD'n in Jrak'a yonelik bir operasyona giri§mesi bir o kadar zorla§tyor. Bush'un terorle sava§ politikas1 tarn da bu noktada 91krnaza giriyor. ABD'nin Ortadogu politikalan, i srail devletinin bolgede ABD as:ismdan oynad1g1 ki Iit rol geregi ~aron' un politikalannm arkasmda durmas1111 zorunlu k1l1yor. Ancak Bush'u s1kt§t1ran ve hatta korkutan onernli bir etken var: israil 'in i§galleri ve sald1rgan tavnna kar§I son derece tepkili olan Arap kitleleri ... Bush, ntifusunun 9ogunlugu Arap olan Irak'a giri§ecegi sefer kar§tsmda, Arap kitlelerinin tepkilerini s1111rlarnan111 yollann1 ar1yor. K1sacas1 Fili stin sorunu
- so--
/~~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
ABD'nin b19ak Slftmda yi.iri.itti.igi.i Ortadogu politikalann111 en hassas noktas111da bulunuyor. Bush yonetimi, iki koldan da kendi 91karlannt zedelemeyecek ve ama9lanna ula§mas111111 oni.inde engel te§kil etmeyecek bir formi.il bulma 9abas111da. ABD yonetimi, one si.irdi.igi.i plan hayat bulursa bir Filistin devletinin temellerini at1p israil Filistin sorununu "9ozen" aktor olmanm avantajmt elde edecek. Bu imajla da Suudi Arabistan, M1rn, Suriye vb. gibi Arap kitlelerinin gozi.inde ibreyi biraz olsun kendi !chine 9evirmi§ ve bu i.ilkelerin yonetimlerinin de destegini kazanmt§ bir §ekilde Irak'a yonelik operasyonuna giri§ebilecek.
Gerici Arap rejimlerinin r;;1kmaz1 Kendi i9inde boli.inmi.i§ olan Arap di.inyas1, israil'in 29 Mart'ta ba§layan operasyonlanna kar§1 etkili bir tavlf sergilemekten aciz kald1. israil ordusunun Filistin topraklannda estirdigi lerore kar§t Arap di.inyas111dan 91kan en keskin ses Saddam Hi.iseyin 'in petrol ihracatma bir ayltgma son vermesi olabildi. Bunun d1§111da kimi ABD yanl1s1 Arap i.ilkelerinin, israil'le diplomatik ve ticari ili§kileri -ge9ici de olsa- kesme karan almas111da belirleyici olan bu i.ilkelerdeki Arap kitlelerinin bas111c1d1r. M1s1r hi.iki.imcti, israil 'le iist di.izey diplomatik ili§kilerin askiya al111mas1 karannt Filistin halk1yla dayant~ma gibi bir niyeti oldugundan degil, be§ gi.in i.ist i.iste halkm sokaklara doki.ilmesi i.izerine alm1§t1r. Gerici Arap rejimlerinin bu lavn, Suudi ve-
liaht prcnsi Abdullah'111 ge9tigimiz aylarda one si.irdi.igi.i ~imdilik rafa kaldmlan Filistin sorununa 9ozi.im ongbren "bart§ plan"111da da kendini a\tk<;a gostcriyordu. "Koruyucu Duvar" operasyonunun ba~lang1c111dan hemen once 27-28 Mart'ta Beyrut'ta ger9ekle§tirilen ba§ans1z Arap Birligi Zirvesi 'nde ele al111an "Suudi plant", israil'in4 Haziran 1967 oncesi s1111rlanna 9ckilmesi ve mi.iltcci sorununa "adil" bir 96zi.im getirilmesi kar§tl 1g111da A rap israil 9att§mas111111 sona ermi§ olarak degerlendirilecegini yani Filistin intifadasmm bogulmasm1 ongoriiyordu. Gerici Arap rejimleri ve ABD yonetiminin kafa kafaya vererek haz1rlad1klan "Suudi plam", israil'in saldmlanndan sonra §imdilik rafa kaldtr1ld1; ama Bush i9in hala yedek plan olma ozelligini ta§tyor. Arap i.ilkelerinin yonetimleri kafalannt kuma gomi.ip i§gallerin bitmesini beklerken, halkm ruh hali ise bamba§ka ... israil operasyonlannm ba§lad1g1 ilk gi.inden beri Kahire'de, ~am'da, Beyrut'ta, Riyad'da on binler sokaklara doki.ilerek israil 'in saldmlanna maruz kalan Filistinli karde§lerine ve ikinci intifada'ya desteklerini sunuyorlar. Arap i.ilkelerinde ger9ekle§tirilen vc kitlenin bi.iyi.ik boli.imi.ini.i gen9lerin olu§turdugu eylemler 9ogu zaman 9att§malara doni.i~ti.i. Bahreyn 'de Nisan aymda ger9ekle§tirilen eylemlerc polisin mi.idahale etmesi sonucu bir ki§i oldi.i 500 ki§i de yaraland1. ABD'nin israil'i destekleyen tavnna kar§t 91kan halk arasmda ABO iiri.inlerine kar§t kendiligindcn boykot geli§ti. Arap davasmdan en on-
- - -51-
l~~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
ce donen ve 11 Ey!UI olaylanndan sonra ABD yanlis1 tavtrlan daha da belirginleยงen Suudi Arabistan, M1slf gibi Ulkelerde de eylemlilikler yat1ยงmalara donliยงtli ve yine Bahreyn'dekine benzer ยงekilde son buldu. Filistin-israil sorunu konusunda bu Ulkelerin yonetimleri ve hakim srn1flanyla halkrn bak1ยง1 arasmdaki artan ayt fark1 bu sokak gosterileriyle de kendini apayik ortaya koydu . Bir tlirlli bastmlamayan ve keskinleยงerek devam eden ikinci intifada'nm Ortadogu'ya yayilmas1 ihtimalinin, ABO emperyalizmi ve Siyonist israil devletinden sonra belki de en yOk gerici Arap rejimlerinin egemenlerini rahats1z ediyor. Filistin sorununun yozumu, Siyonist israil devletinin y1klimasmdan ve onun hamisi ABD emperyalizminin Ortadogu'dan defedilrnesinden geyiyor. Bu hedefe ise ancak Filistinlilerin ikinci intifadaยท yla yakt1 g1 ateยง in tiim Ortadogu 'yu sannas1 ve Filistin 'de suregiden mucadelenin tum bOlge halklarmm mucadelesi haline gelmesiyle ulaยง1labilir.
Solun Filistin smav1 Ecevit 29 Mart 'ta "Koruyucu Ouvar" opcrasyonunun baยงlamasmm hemen ardmdan โ ข:-,gale karยง1 oldugunu belirten ayiklarnalar ya!:ยทm1ยงtl. Hukumet i9 polirikadaki ko~eye s1k 1~ยญ m1ยงhgm1, diยง politika alanmda israil'in sakimlanna kafยงI duran soylemieriyJe halkm bu konudaki hassasiyciini kullanatak aยงmaya 9ah~1yordu. Turkiye niifusunun ezici 9ogunlugunun Mus!Uman oldugu hesaba katild1gmda tersi yon<le bir ayiklama yapmanm, prestijini yOktan yitirmiยง bir hukumet ay1smdan pek de mumkun olmad1g1 anlaยงilabilir. 0 donemde koalisyon partilerinin israil'in iยงgallerine mesafeli yaklaยงan tavn, Tlirkiye'nin ABO ve israil'le bolgede stratejik ittifak iyersinde oldugu ger9egini degiยงtirmiyor. Turkiye, "Stratejik Savunma iยงbirligi Anlaยงmas1" imzalayan bir ulke olarak israil'e destek vermekte, israil pilotlanm Filistinlileri daha iyi vurmalan i9in Konya'da egitmekte ve tanklanmn modemizasyonu i9in de israil ' i tercih etmektedir. Yani Filistinlilere at1lan her kurยงunun sorumlulugunu dogrudan taยง1maktad1r. Turkiye solunun, israil ' in Filistin'deki iยงgalini derinleยงtirme operasyonlannm hemen ar-
dmdan 9eยงitli eylemliliklerle gosterdigi tepkiler, saman alevi gibi yabucak parlay1p sondli. Turkiye sosyalistlerinin bu donemde ger9ekleยงtirilen eylemlerden baz1 dersler ytkarmas1 gerekiyor. OOP'nin orgutledigi "Filistin'e Ozgurluk" mitingi de bu orneklerden biri. ODP d1ยงmdan sosyalist 9evrelerin de destekledigi mitingde, alanda bulunan islamc1 kesim bir sure sonra kendi agirhgm1 hissettinneye baยงlad1 ve bu durumun yaratt1g1 ยงaยงkmlikla eylem sorumlulan da bir sure ne yapacagm1 bilemedi. Sosyalistler, Filistin' le dayamยงmaya yonelik dlizenledikleri gosterilerde -eyleme rengini veren unsurun sosyalistler olmas1 ยงart1yla- islamcilarm katilmasma ayik olmahd1rlar. Fakat, "Filistin 'e Ozgur!Uk" mitinginde yaยงananlar gibi islamc1lann eyleme hakim olmasma izin verilmemelidir ve gerekli onlemler almmahdlf. Sol i9ersinde Filistin sorununa yonelik yaygm anlaytยงlardan birinin "birbirlerine karยง1 teror uygu layan israil ve Filistin cepheleri arasmda tarafs1z kalma" tavn oldugu goru!Uyor. Bu anlay1ยงm sav unuculan israil 'in saldmlannda uygulad1g1 yontemlerin ne kadar vahยงiyse Filistinli orglitlerin de uygulad1g1 yontemlerin o kadar insanhk d1ยง1 oldugunu ozellikle vurgu li.maktalar. intihar saldmlan ve yarg1s1z infazlar kar~1 91kilmas1 gereken yon tern !er olabilirter. Fakat bu mucadele yontemlerinin Filistin halkmm i9inde bulundugu yaresizlik i9ersinde ger9ekleยงtirildigi unutulmamalidtr. Bugune kadar verilmiยง hiybir ulusal kurtuluยง mlicadelesi bu tiir yontemlerden annm1ยง degildir. Fakat bu tavir, mlicadele yontemlerini eleยงtirmekten oteye gitmekte Ye ยงiddete karยงI ylkma ad1 altmda ezen ile ezilen arasmda tarafs1zhk tavnna burunerek ger9ekte ezen tarafm degirmenine su taยง1maktad1r. Bolge iyin ยงiddetten annm1ยง bir 9ozume Avrupa Birligi ' nden ve BM'den medet umanlar yine benzer yevrelerdir. Emperyalist AB, Filistin'e banยง getirmek bir yana, israil saldirganltgmm h1Z1m kesmek i9in birkay baยงans1z giriยงimin otesinde hi9bir ยงey yapmam1ยงttr. K1sa zaman once, kendini sosyalist olarak tan1mlayan direniยง orgutii FHKC'yi ve Arafat' a bagh El Fetih orgutu bunyesindeki El Aksa ~ehitยญ leri Tugay1 'm teror listesine alan AB, bu alandaki politikalanyla ABD'nin dumen suyundan
- 52 -
l~gi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
91kmamaktad1r. is rail' in israil varolduk9a bolTiirkiye'deki devrimciler sa ldmlan gitgide sertgede kamn ve sava§m le§irken BM'nin bolgeye i§galci israil'e kar11 direnen bitmeyecegini an"ban§, huzur ve istikrar" Filistin halk1yla dayam1may1 layacaklar. getirecek bir bart§ giicii Yukanda da belirtiirmeli ve Filistin'deki ulusal gonderrnesini iimit edentigimiz gibi Filistin ler, BM'nin Cenin ' de kurtulu§ miicadelesini sorununun 9oziimiinde ger9ekle§tirilen katliama emperyalizme ve Siyonizme ne emperyalizmden ne ili§kin bir rapor haz1rde emperyalizmin deskar11 savunmahd1r. Filistin ve tegi sayesinde ayakta lamaktan bile aciz oldugunu goriince bir kez Arap kitlelerine destek durabilen gerici Arap daha hayretler i9inde kal- verilirken, israil i§galinin rejimlerinden bir §ey ml§ olmah! beklenemez. Sorunun, hemen kald1r1lmas1 ve ABD'nin Filistin halkmm hakSolun onemli boliimiiniin Siyonizmin Ortadogu'dan 1;ekilmesi larm1 ayaklar altma aldogas1m anlamaktaki talepleri yiikseltilmelidir. Bu mayacak tek 9oz ii mii ba§ans1zl1g1, Yahudi Siyonizmin ve empertaleplerin Tiirkiye'ye emek9ilerinin Filistin yal izmin kokiiniin Orsorununun vazge9ilmez terciimesi ise a1;1kt1r: Tiirkiye tadogu 'dan anti-kolonbir par9as1 oldugunu gor- sosyalistleri ABD-israil· yalist bir devrimle mesine de engel oluyor. kazmmas1yla miimkiin Tiirkiye stratejik ittifakm1 Biitiin bun lar solun sloolabilir. Bugiin Filisgan ve taleplerinin islam- te1hir eden bir noktadan tin 'de anti-kolonyalist c1lann vb. yakla§1mlarm- hareketle, Tiirkiye'nin bu bir devrimin, Filistinli dan aynlmasm1 engelyoksullan ve israilli ittifaktan 1;1kmasm1 ve liyor. Yahudi emekYahudi i§<;i sm1fm1 9ift 9ilerinin Araplarla israil'le imzalanan tiim uluslu laik bir cumdayant§ma i9erisinde anla1malarm y1rt1lmasm1 talep huriyette birle§tirecek Siyonizme ve empersosyalist devrime etmelidirler. yalizme kar§t miicadedonii§meden ger9ekle§lesinin iitopik olmad1gm1 mesi olas1hg1 dii§iiktiir. anlamak i9in israil'de geli§en ko§ullara biraz Bu ise ancak Ortadogu halklannm birlik daha yakmdan bakmak yeterli. i9erisinde miicadelesiyle ger9ekle§ebilir. Tarihinin en biiyiik ekonomik krizini Tiirkiye'deki devrimciler, entemasyonalizya§ayan israil'de ~aron , Filistin'deki yeni i§- min bir geregi olarak, i§galci israil'e kar§I diregallerin gerektirdigi ag1r askeri harcamalar1 nen Filistin halktyla dayan1§may1 orrneli ve finanse edebilmek i9in yeni kemer sikma poli- Filistin'deki ulusal kurtulu§ miicadelesini emtikalan hayata ge9iriyor. ~aron 'un bu poli- peryalizme ve Siyonizme kar§t savunmaltd1r. tikalan gitgide daha fazla tepki topluyor. Tel Filistin ve Arap kitlelerine destek verilirken, isAviv'de on binlerin sokaga dokiildiigu eylem- rail i§galinin hemen kaldmlmas1 ve ABD'nin lerle viicut bulan ban§ hareketi, i§gallere kar§I Ortadogu ' dan 9ekilmesi talepleri yiikseltilduru§uyla onem kazamyor. Sava§ harcamalan , melidir. Bu taleplerin Tiirkiye 'ye terciimesi ise Yahudi ve Arap emek9ileriyle israil ' li Siyonist a91ktir: Tiirkiye sosyalistleri ABD-israil-Tiirhakim sm1flar arasmdaki u9urumu giderek art- kiye stratejik ittifak1m te§hir eden bir noktadan tmrken, Yahudi ve Arap emek9ilerini birbirine hareketle, Tiirkiye' nin bu ittifaktan 91kmas1m yakmla§masmm zeminini haztrltyor. Siyonist ve israil ' le imzalanan tiim anla§malann yirt1lzulmii devam ettik9e Yahudi emek9iler sokak- masm1 talep etmelidirler. larda oliim korkusuyla dola§malannm tek sorumlusunun Siyonist israil devleti oldugunu, 06.07.2002
- 53 -
Temmuz-Agustos # 1 I 3
1,~; Miicadelesi
Putin cenn·ete gidiyor! 11 Eyliil 'iin diinya politikasmda yaratt1g1 en bnemli degi§ikliklerden birinin, Rusya'n m gene! olarak Bat1 ile, ozel olarak da ABO ile ii i§kilerinde meydana gelen degi§iklik olduguna hi9 ku§ku yok. Rusya Afganistan sava§I i9in Amerika'ya 9ok 9e§itli bi9imlerde destek oldugunda, iki iilke arasmda yeni bir donem a<;1lmakta oldugu zaten ortaya 91km1§tl. Ancak, May1s ve Haziran aylanndaki geli§meler, bu degi§imin kimsenin beklemedigi kadar kapsamh oldugunu dii§iindiiriiyor. Niikleer ba§hklarda indirimi bngbren Moskova Antla§mas1, NATO-Rusya Konseyi'nin kurulmas1, G-7'de misafir olarak bulunan Rusya'nm son Kanada zirvesinde asli iiye olarak kabul edilmesi, Aydinl1k dergisi gibi, olgulan a<;tklamak yerine eski fikirlerine dogmatik tarzda yap1§an baz1 odaklar d1§111da, Rusya'nm uluslararas1 sistem i9indeki konumunun yeniden degerlendirilmesi gerektigini herkese gosterdi. Daha once, i§fi Miicadelesi Tartz§ma Defterleri dizisinde 2000 yilmda yaymlanm1§ olan Kml Elma, Kanli Elma kitabmda yapilan degerlendirme lerin, bu yeni geli§me t§tgmda gbzden ge9irilmesi gerekiyor.
aland1r. Bundan dolay1, bniimiizdeki dbnemde firtmanm merkezi Balkanlardan Orta Asya'ya dogru kayacakllr. ikincisi, Amerika'nm bu 9abas1, Ru sya ile Amerika 'y1 (aynca <;in ile Amerika'y1) orta vadede cidd i 9e li§kiler i9ine sokma potansiyelini ta§1maktad1r. Bu 9eli§kiler, sozkonus u gii9ler arasmda dogrudan sava§lar bi9imini almasa bile, bolge, yerel gii9ler arasmda patlak verecek bir dizi sava§a gebedir. U9iinciisii, Amerika ile Rusya ' nm arasmdaki bu 9at1§ma potansiyeli 9er9evesinde, Tiirkiye, Kafkasya ve Orta Asya'nm Tiirki halklanna ybnelik olarak biitiin burjuva gii9lerince benimsenen yaytlmac1 ve militarist politika dolay1s1yla, Amerika adma Rusya ile siirtii§me ve sava§ma tehlikesiyle kar§I kar§iyadir. Esasen, pan-TiirKml Elma, Kanli Elkizmin di.i§sel "klZl l elma, esas olarak, ikisi gene! ma"sm1 "kanlt elma" halidiinya durumu hakkmda, ne getirecek olan da bu biri ise Tiirkiye ' nin bu dutehlikedir. Bu ii<; temel terum 9er9evesindeki konuze ek olarak, kitap, bir de muna ili§kin ii<; temel tez konjonktiirel bir saptama iizerine kurulu bir tahlile yap1yordu: Amerika-Rusdayamyordu. Birincisi , Orya ili§kilerinde h1zla t1rta Asya, hem enerji kaymanmakta olan gerilim bu naklan, hem de Asya k1taCll'l~Clll UCll.I UUCll\lar potansiyel 9eli§kileri giinsmdaki stratejik konumu, cel 9eli§kiler haline getiribzellikle de Rusya ve <;in m~maa, Rusya'nm dolay1s1yla, Tiirkigibi Amerika i9in gelecekte uluslararas1 sistem i~indeki yordu; ye ' nin ba§mdaki potansitehdit olu§turabilecek iki yel tehdit yakm bir tehliiilkeye kar§t kullamlabile- konumunun yeniden keye dbnii§mek i.izereydi. cek bir alan olmas1 dolay1- degerlend iri Imesi Kitabm temel tezleri s1yla, Amerika ' mn gbz dikgerektigini herkese arasmda birincisinin 11 tigi, iizerinde hakimiyet Eyliil sonras1 geli§me leri kurmaya 9ah§acag1 bir gosterdi.
H7l'irn
- 54 -
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Miicadelesi
tarafmdan <;:arp1c1 bir bi<;:imde dogrulanmt§ oldugu a<;:1kt1r. Afganistari sava§t ile birlikte Orta Asya diinya politikasmm merkezine yerle§mi§tir. Amerika, Afganistan ve Pakistan' m yan1s1ra Ozbekistan 'da ve K1rg1zistan 'da kurdugu iisler aractl1g1yla Orta Asya'ya yerle§mi§tir. Euna kar§1hk, ABD-Rusya ili§kilerinin bir <;:att§maya dogru yol almak bir yana, 11 Ey!UI sonrasmda ciddi bir yakmla§ma ya§ad1g1 da ortadad1r. Boylece, Kml Elma, Kanli Elma'nm konjonktiire ili§kin saptamas1 §imdiden yanh§lanm1§t1r. Sorun §Udur: temeldeki <;:eli§kiler konusunda soylenenler de yanh§lanffil§ mtdir? Ba§ka bi<;:imde soracak olursak, ABD-Rusya yakmla§mas1 kahc1 m1dtr? ~imdi bu sorunun cevabm1 aramak iizere onceki donemin gene] ozelliklerinden hareketle, giiniimiizde ABD-Rusya ili§kilerini biraz daha derin bir tahlile tabi tutahm. Tartl§maya girmeden once hemen i§aret etmekte yarar var: 11 Ey!UI sonrasmda ABD-Rusya ili§kilerinde ortaya <;:tkan degi§im, iki-ii<;: yil once, her iki tarafm politikasm1 belirleyenler de dahil kimsenin ongormedigi, bu yiizden de biitiin ana1istleri §a§trtan bir geli§medir. brnegin, Bush'un dam§mam Condoleezza Rice, daha ii<;: yd once Rusya'ya kar§ 1 son derece saldtrgan yazllar yazarken, bugiin Rusya ile yakmla§ma politikasmm mimarlanndan biri haline gelmi§tir.
Kapitalist restorasyon diineminde ABD-Rus politikas1 1991 yilmda Sovyetler Birligi'nin dagllmasmdan ve kapitalist restorasyonun oniiniin politik olarak a<;:tlmasmdan sonra, ABD-Rusya ili§kilerinin geli§im tarihi ii<;: evrede incelenebilir. Birinci evre 1991 'den Kosova Sava§1 'na, yani 1999 yihna kadar siirer. Bu donemde Rusya, Yeltsin yonetiminde esas olarak emperyalist Batt 'yla bir biitiinle§me <;:abas1 i<;:indedir. Euna kar§ihk Amerika da, aynen Gorba9ov donemi Sovyetler Birligi 'ne kar§1 yapt1g1 gibi, Yeltsin Rusyas1 'nm istikrar i9inde kapitalizme donii§iiniin oniinii a<;:mak i9in Rusya'y1 destekler, biitiinliigiinii savunur. Bu donemin Amerikan politikas1 "once Rusya" olarak nitelenmi§tir. Yine de, daha bu donemden ba§layarak, bu ana yoneli§le tam uyu§ma i9inde olmayan bir
dizi ba§ka politika da uygulamaya konulmu§tur. Birincisi, biitiin 90'11 y1llar boyunca, NATO'nun Dogu'ya, Rusya smlflanna dogru geni§lemesi, Rusya'nm biitiin itirazlanna ragmen giindemde tutulmu§tur. ikincisi, Amerika, Bag1ms1z Devletler Toplulugu (BDT) i<;:inde, kendisine yakm duran iilkelerin gev§ek bir ittifakta bir araya gelmesini te§vik etmi§tir. GUUAM olarak bilinen iilkeler toplulugu (Ulkelerin ingilizce adlannm ba§harfleriyle Giirciistan, Ukrayna, Ozbekistan, Azerbaycan ve Moldova), bir bak1ma BDT i9inde Amerika'nm bir Truva att niteligini kazanmaya ba§lam1§t1r. Nihayet, Hazer petrolii iizerindeki kontrol a<;:tsmdan, ABD Bakii-Ceyhan'1 a<;:1k9a Rusya'nm itirazlanna ragmen sonuna kadar desteklemi§tir. Amerika'mn bu "ikili oynama" yakla§1m1, 90'h y1llann ortasrndan sonra, Yeltsin Rusyas1 'm kar§I tedbirler almaya itmi§tir. Rusya, "yakm yurtd1§1" olarak adland1rd1g1 BDT iilkeleri iizerinde daha s1k1 bir hakimiyet saglama amac1yla, bu iilkelerin kendisine yakm duranlanyla (Tiirkmcnistan d1§mdaki Orta Asya cumhuriyetlerinin yams1ra Ermenistan ve Beyaz Rusya) daha s1k1 ili§kiler kurmaya yonelmi§tir. Aynca, <;in ile yakmla§maya ba§lamt§, 1996 ytlmda, Kazakistan, Kirg1zistan ve Tacikistan' m da kattl1m1yla ~angay Be§lisi olarak amlan grupla§may1 olu§turmu§tur. ~angay Be§lisi'nin bu ilk kurulu§ a§amasmda amac1, belirtik bi9imde tek bir siipergiiciin hegemonyasma kar§t bir ag1rl1k olu§turmakt1r. 1998 Agustosunda Rusya'nm ekonomik iflas1yla birlikte yeni bir donem a<;:1hr. Bu donemin ba§bakam Primakov, bir yandan ekonomik planda ozelle§tirmeJeri durdurarak krize kaf§I devlet miidahalesine ba§vurmu§, bir yandan da uluslararas1 politikada Amerika ' ya kar§I 9ok daha bag1ms1z bir politika izlemeye ba§laml§tlf. (Bu yiizden bir "Primakov doktrini"nden dahi soz edilir.) 1999 ytlmdaki Kosova Sava§1 ve ikinci <;e9en sava§I ile birlikte ABD-Rusya ili§kilerinde 9ok daha gerilimli bir evreye girilmi§tir. 2001 ba§mda Bush'un ba§kanhg1 devralmas1 sonrasmda giindemin iist sm1rlanna ytikselen ABD "Ulusal Fiize Savunmas1" projesi ve Amerika'nm 1972 tarihli ABM Antla§mas1 'm tek ba§ma feshedecegini a<;:1klamas1 dolay1s1yla gerilim daha da t!fmanmt§ttr.
- 55 -
Temmuz-Agustos # 1 / 3
1$gi Miicadelesi
Gtiriinii§ odur ki , ABO Gorba~ov ile ba§layan ve kesintisiz bi~imde 1999'a kadar siiren politikasma geri dtinmii§tiir: Rusya'y1 Bat1 ile biitiinle§tirme politikasmm ikinci dalgas1 ya§amyor gibidir. Rusya a~1smdan da, ciddi bir dtinii§ stiz konusudur. Yeltsin'e gore ~ok daha milliyet~i bir pro· fille iktidara gelen Putin, bugiin neredeyse Yeltsin'den Yeltsinci bir politika izlemektedir. 11
Bu donemde, ABD'nin sald1rgan politikas1na kar§t Rusya da kendi tedbirlerini artt1rmaya yonelmi§tir. Bunlar arasmda en onernlisi, ~an gay Be§lisi 'nin (Ozbekistan '1 da i9ine alarak) ~angay i§birligi brgutu C~ib) ad1yla bir olr;ude formelle§rni§ bir ittifak haline gelrnesidir. 11 Eyliil patlak verdiginde, ~ib tam bir uluslararas1 orgiit statiisii kazanrnanm haztrltklan i9indedir.
11 Eyliil sonras1 yakmla§ma Ne var ki, 11 Eyliil ile birlikte bu gerilirn aniden sona ermi§ ve restorasyon donemi ABD-Rusya ili§kilerinde bir ii9iincii evre ar;1lm1§tlf. Yakmla§manm ilk ad1m1, Rusya'nm Amerika'ya Afganistan sava§I i9in ciddi bir destek sunrnas1 olmu§tur. Bu destegin en onemli yonii, Rusya'nm Ozbekistan ve Ktrg1zistan'da ABD askeri iislerinin kurulmasma ve Rusya'nm giiney korn§usu Giirciistan 'a "terorizmle miicadele"de egitim goriintiisii altmda Amerikan askerinin yerle§mesine izin vermesidir. (Elbette, BDT hukuku ar;1smdan Rusya'nm boyle bir iznine gerek yoktur, ama uluslararas1 politikanm ger9ekleri, herkesin bir "izin"den soz etmesine yol ar;maktad1r.) Buna kar§1ltk, ABD yonetimi de Rusya 'nm <;er;en sava§9Ilara kar§t uygulad1g1 politikalan ele§tir-
11
mekten, en azmdan yiiksek sesle ele§tirmekten vazge9rni§tir. Arna yakmla§mada esas s19rama Bush 'un ge9tigimiz May1s aymda Avrupa'ya ve R usya 'ya yapt1g1 gezi s1rasmda ortaya 91km1§t1r. Bu s19raman111 unsurlanni k1saca ozetleyelim. Birincisi, Moskova Antla§mas1 ile diinyanm bu en biiyiik iki niikleer giicii, sava§ ba§ ltklannm say1s1111 6000 dolaymdan 2200 dolayma indirmeyi kar§thklt olarak taahhiit etmi§lerdir. ikincisi, May1s sonunda Roma'da yaptlan zirvede NATO-Rusya Konseyi'nin kurulmas1yla, iki taraf bir dizi onem li askeri ve politik konuda ortak karar almay1 en azmdan teorik olarak miimkiin k1lacak bir platform yaratm1§lardir. U9iinciisii, ABD ile Rusya enerji alanmda i§birligi yapacaklanni ba§kanlannm agzmdan ar;1klarn1§lard1r. Dordiinciisii, ABD di§ ticaret ili§kilerinde Rusya'ya Sovyet donerninde uygulad1g1 baz1 aynrnc1 uygularnalan ortadan kaldtrrnak yoniinde bir ilk ad1rn atrnI§ ve bu ii lkeyi bir "piyasa ekonornisi" olarak kabul ettigini ilan etrni§tir. Aynca, Rusya'nm Diinya Ticaret Orgiitii 'ne ii ye olrna 9abas1111 destekleyecegini de bildirrni§tir. Nihayet, be§incisi, Kanada'da yap1lan son G-8 toplanttsmda, bugiine kadar konuk olarak 9agnlrn1§ olan Rusya'ya bundan sonra asil iiye statiisii tan111acag1 ar;1k-
- 56 -
l~fi Miicadelesi lanm1§tir. Bi.itiin bunlar toplam olarak olduk9a 9arp1c1 bir tablo olu§turuyor. Gori.inti§ odur ki, ABD Gorba9ov ile ba§layan ve kesintisiz bi9imde 1998 'e kadar si.iren politikasma geri donmi.i§ti.ir: Rusya'yt Batt ile bi.iti.inle§tirme politikas1nm ikinci dalgas1 ya§amyor gibidir. Rusya a9tsmdan da, ciddi bir doni.i§ sozkonusudur. Yeltsin'e gore 9ok daha milliyet9i bir profille iktidara gelen Putin, bugi.in neredeyse "Yeltsin'den Yeltsinci" bir politika izlemektedir.
Beklentiler Bu yakmla§manm ne denli kahc1 oldugunu kestirebilrnek, yani oni.irni.izdeki donernde di.inya politikasmm geli§rnesinde ABD-Rusya ili§kilerinin etkisini degerlendirebilrnek i9in, iki taraft bu yakmla§rnaya iten saiklere goz atrnarn1z gerekiyor. ABD ay1smdan Rusya ile yakmla§madan beklentiler 9e§itli boyutlardad1r. ABD islarn dtinyasmdaki 9alkant1y1 kontrol altma alma 9abasmda Rusya'nm politik ve askeri desteginden yararlanmaya 9alt§rnaktad1r. Aynca, Ortadogu 'da Filistin ve/veya Irak sorunlan dolay1s1yla btiytik bir kriz dogdugunda, dtinyamn iki nurnarah petrol tireticisi olan Rusya'mn bir enerji kaynag1 olarak katk1s1 kti9iirnsenrneyecek bir onern ta§tyor. ABO aynca 1998'deki ekonornik iflas ti.irii bir geli§rne ternelinde kapitalist restorasyon siirecinin tehlikeye dii§rnesine kar§t, bu siireci giivenceye alrnak iizere bu lilkeyle daha yakm bir ili§kiyi tercih etrni§ olabilir. Ne var ki, bu yakm donern yararlan di§mda, ABD'nin gtincel Rusya politikasmm 9ok daha i9ten pazarhkh, 9ok daha kurnaz, 9ok daha ugursuz nedenleri olrnas1 ihtirnali de yiiksektir. Bunlardan biri, ~ib'niin konsolidasyonunu engellernek, Asya k1tasmda Rusya-Orta Asya-<;in ittifak1 aractl1g1yla Arnerika kar§1smda bir kar§t ag1rl1k olu§turrnaya dogru yonelen bu ittifakm oni.inii kesmek olabilir. Bundan da daha tehlikelisi ABD'nin Asya k1tasmda esas tehdit olarak gordiigii <;in sorununu halletrneyi one almaya karar verrni§ olrnas1 ihtirnalidir. Son donernin bir9ok belirtisi bu yondedir. ABD, <;in'in uzun bir donerndir rniittefiki olan Pakistan '1 yanma alrnakla yetinernernekte, daha da onernlisi, bag1rns1zltgmdan bu
Temmuz-Agustos # 1 I 3 yana Sovyetlcr Birligi 'ne yakm, ABD'ye ise soguk bir di§ politika siirdiirrnii§ olan Hindistan 'la da yakmla§rnak i9in 9aba gosterrnektedir. As ya 'nm giineyinde ise geleneksel rniittefiki olan Avustralya 'nm yams1ra, Endonezya ve Filipinler yonetimlerine de, bir dizi karanl1k oyun sonrasmda, kendine yakm liderlerin ge lrnesine destek verrni~tir. Bu iilkelerden Filipinler'e "islarni teror"e kar§I asker yerle§tirrni§~ir;
/ffi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Endonezya'y1 da ayrn yoneh§e sokmaya 9ah§t1gma dair belirtiler birikmektedir. Boylece, Asya k1tasmm en bi.iyi.ik i.ilkelerinden (Dogu 'da Japonya, Gi.iney ' de Hindistan, Endonezya ve Filipinler, Bat1 ' da Pakistan) olu§an bir ittifaklar zincirinin yamsira Rusya'mn da tarafs1zla§tlnlmas1 halinde, C::in hemen hemen bi.iti.ini.iyle yalitilm1§ olacaktlf. Buna bagh olarak ya da bundan bag1m s1z bi9imde, ABD'nin bugi.in Rusya ile s1cak ili§kiler si.irdi.irmesinin bir ba§ka nedeni de, Rusya'y1 tam bir ku§atma altma almak amac1yla zaman kazanmak, bu ku§atmay1 Rusya'nm onayiyla olu§turmak olabilir. Rusya batismda ve dogusunda Amerikan askeri gi.ici.iyle ku§atilmaktadir. Dogu ' da Ozbekistan ve Kirg1zistan 'daki ABD i.isleri bu i§levi gorebilecek bir kapasitede in§a edilmektedir. Bat1 'da ger9ekle§en ise NATO'nun Rusya sm1rlanna dayanmas1d1r. ironik bi9imde, tam da NATO-Rusya Konseyi'nin kuruldugu gi.in, NATO'nun Parlamenter Asamblesi yedi i.ilkenin daha bu k1§ Prag'da yap1lacak NATO zirvesinde i.iyelige kabuli.ini.i tavsiye k;iran alm1§t1r. Bu yedi i.ilke
§Unlardu: Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Letonya ve Estonya. Gori.ildi.igi.i gibi, daha once NATO i.iyeligine kabu l edilen Polonya, Macaristan ve C::ek Cumhuriyeti de hesaba katil1rsa (Dogu Almanya zaten yutulmu§ olduguna gore), eskiden Yar§ova Pakt1 'nm i.iyesi olan bi.iti.in Dogu Avrupa i.ilkelerinin yams1ra, SSCB s1mrlan i<;inde bulunan i.i<; Balt1k cumhuriyeti de NATO'ya katilmaktad1r. Bu geli§menin Rusya i<;in hi<; de hay1rh gori.inmedigi ortada. Rusya'nm ABD ile yakmla§ma yoluyla elde etmeye 9ah§t1g1 yararlann bu denli agu bir riski dengeleyip dengelemedigi epeyce tartl§mal1. Putin'in yeni ABD politikasmm ardmda ekonomik ve politik-askeri itkiler oldugu soylenebilir. Rusya'mn yeni mafya-bi.irokrat-burjuva kar1§1m1 hakim katmanlannm (bunlann ne kadar sm1fla§ml§ oldugu tart1§malidlf) ekonomik 91karlan Bat1 ile bi.iti.inle§mekte, ABO ve AB yatmmlannm arttml masmda, Rusya ' mn DTO 'ye girmesinde yat1yor. Bu a<;1dan bakild1gmda, Putin 'in Yeltsin donemi politikasmm ardmdaki en onemli faktorlerden biri olan bu ihtiyaca teslim oldugunu soylemek mi.imki.in. Politik-askeri alanda ise birka9 beklenti sozkonusu. Rusya, sadece C::e9enistan 'da degil, hem Rusya i9indeki oteki Mi.isli.iman aguhkh cumhuriyet ve bolgelerde, hem de gi.ivenlikleri bak1mmdan Rusya' dan 9ok §ey bekleyen Orta Asya BDT cumhuriyetlerinde islamc1 hareketle ba§a 91kmak zoru nda. ABD'nin islami radikalizmle sava§t bu a<;1dan Rusya'nm hem i§ine geliyor, hem de oni.ini.i a<;1yor. Amerika ile Rusya'nm temeldeki Rusya yonetimi, kapitalist restoras~eli§kileri ortadan kalkmad1k~a , yon si.irecinin 9eli§ki li geli§imi i9inde sm1f mi.icadelesi yi.ikseldigi takdirde, bugiinkii yakmla§manm uzun vadede bu mi.icadelenin bastmlmas1 i9in ittifakm daha gii~lii unsuru ABO lehine, ABD'nin yard1mma ihtiya9 duyacaRusya'nm ise aleyhine i§lemesi gm1 biliyor. Aynca, Putin'in NATORusya Konseyi ya da G-8 gibi platneredeyse ka~1mlmazd 1r. - 58 -
l§fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
formlarda biiyiik giic;:lerle e§itlik ili§kisi ic;:inde yer alma yoluyla Rus halk1 goziinde prestijini artt1rma istegi ic;:inde olmas1 da muhtemel.
oldugu ortaya c;:1kar. Dstelik bu temel c;:eli§kinin elbette hem Amerika hem de Rusya farkmdadu ve bu yiizden bir yandan yakmla§ma politikas1111 siirdiiriirken bir yandan da birbirlerine kar§I tedbirGelecek ne getirir? Putin ve dant§manlan Rusya'nm Amerika ler almaktan kac;:mmamaktadlflar. ABD Di§i§ile bugiinkii yak111la§mas1111, iilke ic;:inde bu po- leri Bakani Powell, Roma'da NATO-Rusya litikaya ku§kuyla yakla§an giic;:lii unsurlara (si- Konseyi ' nin kuruldugu toplant1 ertesinde galahli kuvvetler ve isithbarat orgiitleri, Rusya zetecilerle konu§urken, her iki iilkenin de Federasyonu Komiinist Partisi, ba§ka milliyet- "hedge"lerini muhafaza ettiklerini belirtmi§tir. c;:i politik giic;:ler, kapitalist restorasyonun y1k1- "Hedge" Tiirkc;:esi olmayan bir finans terimidir. m111dan pay alan kitlelerin bir bbliimii vb.) c;:e- Belirli bir alana yapilan yatmmm zarara ugrakici gbsterebilmek ic;:in bugiinkii durumu ikin- mas1 ihtimaline kar§1hk, o yatmmm tam tersi ci Diinya Sava§I sonrasmda Sovyetler Birli- ybnde bir ba§ka yatmmm yap1lmas1 anlamma gi'nin ingiltere ve Amerika ile kurdugu ittifa- gelir. Kavram1 biraz yoksulla§tmna pahasma, ka benzetiyorlar. Benzetme giiliinc;:tiir: fa§izmi bir "sigorta" gibi dii§iiniilebilir. Powell, Amerika'nm "hedge"inin niikyenilgiye ugratm1§ KIZll leer silahlan oldugunu Ordu'nun getirdigi giic;: Devrimciler a~1smdan eklemi§tir. Niikleer silahve prestijin, Soguk Sa- A11cm~'n1n ro~tnr~cmonistleri lar! "Laf1 c;:ocuktan al" va§' I yitirmi§ Sovyetler --·~11-~•"1•• derler: Powell, Rusya'y1 Birligi'nin yans1 boyun- ~-·ilji}ljl.. hala niikleer silahla durdaki Rusyas1 'na kismet in'e, durulacak kadar biiyiik olmast miimkiin mii? l'-~'li!MiJll-•iflM m·e bir potansiyel tehlike olaAmerika ile RusDnC!-113 rak gbtmektedir! ya'nm temeldeki c;:eli§ki- . . . . . . . . . . .~. Rusya da bo§ durmuleri ortadan kalkmad1kc;:a, y1k1mla yor. Hem de gayet sembugiinkii yakmla§mamn l\a·~· l\a ~1ye1 u1re1Ke111, Rus bolik ad1mlarla "heduzun vadede, ittifakm dage"ini yarat1yor. NAha giic;:lii unsuru ABD le- ,ovenizminin ~evre uluslar TO'nun Rusya ile Konhine, Rusya'nm ise aley- iizerindeki hakimiyetini sey karanm almak iizere hine i§lemesi neredeyse devam ettirmeye ~all,an bir izlanda'nm ba§kenti kac;:111ilmazd1r. Temeldeki Reykjavik'te topland1g1 c;:e li§kilerin ortadan kalk- .nnlitiL> . . . . ak1md1r. Asya'nm AmariL>!!1'n1n odern glin, Rusya kendisine yamasmdan sbz etmek ise k111 BDT Lilkeleriyle bir c;:ok giic;:tiir. Rusya'nm, . . . . . . . . . . . . . . .. , biitiin birle§ik askeri komuta Kafkasya ve Orta As- ~-·~•MM~il!illiW!lfl!lil~ olu§turma karanm aliyor. ya'nm enerji kaynaklanm "~Jell u11\ n:rmm •§t;nerinin Roma'da NATO-Rusya engellenmeksizin kulla- ve emek~ilerinin ayaga Konseyi'nin ilan edilmenabilmesi, kendi kaynak- Nilft•lllilliMlfillll~ll~ kalkmasmdan ba$ka bir,ey sinden sadece bir hafta Ian da c;:ok giic;:lii olan bu nl!!lm~7 sonra, St.Petersburg'da iilkeyi diinya ekonomisi- ......... ~ib toplamyor. Bu topnin can damarlanndan bilanttda sbzkonusu brgiit tam bir ulus lararas1 ri olan enerji sektbriinde belirleyici bir giic;: haorgiit statiisii kazaruyor, daimi bir varhga kaline getirecektir. Rusya'nm cografi balrnndan VU§uyor ve bir daimi sekretaryas1 olu§uyor. diinyamn en bi:iytik iilkesi. Avrupa ile Asya ABD-Rusya ili§kilerinin gelecegi elbette arasmda son derece stratejik bir konuma sahip ve diinyanm ikinci niikleer gi.icii oldugu dii§ii- bir bo§luk ic;:inde belirlenmeyecek. <;e§itli fakniiliirse, ABD'nin buna izin vermesinin bugiin- tbrler bu ili§kinin geli§me bic;:imleri ve tempokii tek siipergiic;: konumunun mant1g111a aykm su baktmmdan belirleyici rol oynayacak. Asya
M•ii
•••llliil!lill
HMMM..•IMlllMfli
- 59 -
/~f;i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
iizerinde Afganistan sava§t ile ba§lam1§ olan kilerini si.irdi.iri.iyor. ABD-Rusya ili§kilerinin hegemonya mi.icadelesinin evreleri burada en mutlu bir istikrara kavu§tuguna inanmak istedolaystz etkiyi oynamaya aday. ABO Rus- yen Putin 'ler yOk uzun olmayan bir gelecekte ya 'dan once \:in' i dize getirmeye karar verdigi agtr bir di.i§ kmkl1g111a ugrayabilir. ya da buna zorland1g1 takdirde, Rusya'ya Devrimciler aytsmdan Rusya'nm restorasABD'nin yamakltg1 roli.ini.in di.i§mesi bir ihti- yonistleri bir mi.ittefik olamaz. Gorbayov'dan rnal. Bu tabii Rusya'nm aynt zamanda kendi Yeltsin'e, Yeltsin'den Putin'e restorasyonizm, kuyusunu kazmas1 anlarnma geliyor. Asya'nm Rusya proletaryas1111 ag1r bir y1k1mla kar§I karemekyilerinin ve ezilen halklanntn Ameri- §tya btrakan, Rus §Ovenizminin yevre uluslar ka 'nm kt ta yapmdaki operasyonuna kar§t ne i.izerindeki hakimiyetini devam ettirmeye yal1tepki verecegi de bi.iti.in gi.iylerin kar§tltkli ili§- §an bir politik ak1md1r. Dstelik Amerikan emkilerinde onernli bir faktor olacak. Di.inya eko- peryalizmiyle en yi.izeyseJ di.izeyde bile mi.icanomik krizinin derinle§mesi, hatta bir depres- dele edemeyecegini tekrar tekrar kan1tlam1§ttr. Amerika 'nm modern hay It seferi kar§IStnda yona doni.i§mesi olanaks1z degil ve bi.iti.in ili§kileri alti.ist edeb ilir. Nihayet, kapitalist resto- Asya'nm umudu, bi.iti.in Asya i.ilkelerinin i§yirasyonun agtr yi.iki.i altmda ezilen Rusya prole- · lerinin ve emekyilerinin ayaga kalkmasmdan taryasmm yoneli§i, hiy ku§ku yok, hem ABO ba§ka bir§ey olarnaz. emperyalizminin, hem de Rus restorasyonistlerinin dikkatle izledigi bir faktOr olacak. Her durumda, K1z1l Elma, Kanli Elma'nm i§fi Miicadelesi i§aret ettigi ternel yeli§ki ler derinden derine et-
K1z1I Elma, Kanh Elma Avrasya'da Yakla§an Felaket ve Tiirkiye i§fi Miicadelesi kitap dizisinin ilk olarak yaymlad1g1 Kizil Elma, Kanli Elma, Avrasya'da Yakla§an Felaket ve Tiirkiye kitap91g1 son derece onemli bir soruna parmak bas1yor. Bu kitap91gm onemi sadece dilnya politikasmm temel egilimlerini ve 9eli§kilerini bilimsel bir tahlile tabi tutarak Tilrkiye'nin i9inde yer ald1g1 bOlgenin patlamaya hazlf bir barut f191s1 haline gelmi§ oldugunu ortaya koymasmdan ve Tiirkiye'nin hakim sm1flannm bu barut f191smm ilzerine ellerinde alev alev yanan bir me§ale ile yilrilmekte olduklanm saptamasmdan gelmiyor. Bu 9all§mamn en onemli yam "Ti.irk Sorunu" olarak adlandird1g1 zorlu meseleye enternasyonalist bir programatik 9ozilm onermesinden ileri geliyor.
i1qi Miicadelesi Tart1~ma Defterleri 1 • Ozne Yaymlar1 - 60 -
1,~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Latin Amerika'da devrim ve kar11·devrim Sungur Savran "... Latin Amerika'nm U<;UncU bUyUk ekonomisi Arjantin 'in sUregiden <;bkUntUsU, bolge <;apmda politik ve ekonomik istikran sarsma tehlikesini yarat1yor... Latin Amerika'nm her yerine yaytlan bir politik epidemi <;1k1yor ortaya: serbest piyasaya ve ekonomik liberali zasyona kar§t tehlikeli bir tepki." Amerikan burjuvazisinin onde gelen sozciilerinden New York Times , 30 Haziran 'da ba§yaz1smda boy le yaz1yor. Nasti yazmasm ki? Ge<;tigimiz Aral1k aymda Arjantin 'de devrimci yUkseli§ ba§lad1gmdan bu yana Latin Amerika'nm bir dizi ba§ka Ulkesinde de kitleler iMF'ye, ozelle§tirmeye, kamu hizmetlerinin k1stlmasma, yoksulla§ttrma politikalanna kar§I bUyUk protestolar dUzenliyorlar. VenezUella'da 11 Nisan darbesi emek<;ilerin bUyiik direni§i sayesinde yenilgiye ugrat1ltyor. Kolombiya'da gerilla sava§t bUtUn h1z1yla sUrUyor. Ve uluslararas1 burjuvazi i<;in Arjantin ' den sonra ikinci bir bUyUk kabus yakla§1yor: Latin Amerika'nm devi Brezilya'da Ekim aymda i§<;i Partisi 'nin (PT) aday1 Lula 'nm cumhurba§kanltg1 se<;imini kazanmas1 bUyUk bir olas1ltk. Brezilya'nm ekonomik kriz i<;inde debelenmeye ba§lad1g1 hat1rlanirsa, bu sonucun orada da devrimci bir yUkseli§e yo! a<;abilecegini burjuvazi gayet iyi biliyor. K1sacas1, Latin Amerika bUyUk i§<;i , kent yoksulu, koylU ve Amerika yerlisi ("k1ztlderili") kitlelerinin mUcadelesinin yUkseli§inin dogurdugu devrimci dinamiklerle ABD yonetiminin ve her bir Latin Amerika Ulkesindeki yanda§lannm kar§t-devrimci <;abalan arasmda spazmlarla sars1ltyor. Aslmda, New York Times ' m <;izdigi tablo ger<;ek<;i olmakla birlikte eksik. Evet, Arjantin krizi ger~ekten bir donUm noktas1. 1990'h y1llar, ~iii' de Pinochet diktator!UgU altmda I 970'li y1llarda ba§lattlan neoliberal deneyin , bUtUn Latin Amerika'ya yayild1g1 ve tam bir hegemonya tesis ettigi bir onyil oldu. ABD ve Latin Amerika burjuvazisi, i§<;i-emek<;i kitlele-
Latin Amerika biiyiik i~~i, kent yoksulu, kiiylii ve Amerika yerlisi ("k1z1lderili") kitlelerinin miicadelesinin yiikseli~inin dogurdugu devrimci dinamiklerle ABO yiinetiminin ve her bir Latin Amerika iilkesindeki yanda~larmm kar~1-devrimci ~abalar1
arasmda spazmlarla sars1hyor. ri bUtUnUyle kontrol altma ald1g1 dU§leri dahi gormeye ba§lad1. Neoliberalizm o kadar yerle§mi§ti ki, Mencm Arjantin'inde ya da Ekvator'da oldugu gibi, ulusal paranm yerine dolarm kabul edilebilecegi tUrUnden hayaller bile gorUyordu hakim smdlar. Politik alanda da istikrar kurald1. Brezilya 1994'den itibaren eski anti-emperyalist iktisat<;1, §imdi sozde sosyal demokrat Cardoso yonetiminde "kUreselle§iyordu". Arjantin'de El Turco (Menem'in takma ad1) bUtUn 90'11 ylllar boyunca rakipsiz bir yild1zd1: devlet<;i bir gelenege sahip Peronizm bu
- 61 -
1$~i Miicadelesi
. .1
Temmuz-Agustos # 1 / 3
i.ilkede neoliberalizrnin yerle§rnesinin aleti haline gelrni§ti. Peru'da l 990'da sec;imle iktidara gelen Fujirnori, Larihte az gori.ilrni.i§ bir ba§anyla, auto-golpe (kendi kendine kar§t darbe) ad1yla amlan bir operasyonla despotik bir yonetirn kuruyor, Sendero Luminoso (Aydmlik Yol) gerillalann1 bi.iyi.ik olc;i.ide yenilgiye ugratarak saltanatm1 2000'e kadar si.irdi.iri.iyordu. l 979 devrirninden sonraABD'nin k1tada, Ki.iba'dan sonra ba§ di.i§ma111 haline gelen Nikaragua'da Sandinistalar l 990'da iktidan yitiriyor, ABD arnbargosuyla kanayan Nikaragua ekonomisi neoliberalizrnin penc;esine teslirn oluyordu. Bi.iti.in bunlar, ay111 zamanda, bir dernokrasi ve insan haklan retorigi e§liginde askeri diktatorli.iklerin geride kald1g1 bir siyasi ortarnda yap11Jyordu. Elbette, 60'11 y1llarda ortaya c;1kan ve 80'1i yillara kadar ac;1k bii:;irnde devarn eden "ulusal gi.ivenlik devleti" doktrini ortadan kalkmamt§ll. Elbette gerektiginde Latin Arnerika devletleri kitle hareketine ve sola kar§I ac1rnas1z saldmlara giri§iyordu. Bu rejirnlerin niteligi, siyaset literati.iri.inde "di.i§i.ik yogunluklu dernokrasi" kavrarnmm dogmasma yol ac;acakt1. Arna yine de gori.ini.ir yi.iz "serbest" sec;imlere dayanan bir burjuva demokrasisi idi. 90'h y1llarda bu istikran bozan iki istisna vard1 sadece. Yanrn yi.izy1la yakm si.iredir ya§anan ii:; sava§ Ko lorn bi ya 'y1 kernirrneye devam ediyordu. Meksika ise, 1994 Zapatista ayaklanmas1yla ve bi.iti.in 20. yi.izyila damgas1111 vuran tek parti rejiminin sarsilrnas1yla farkli bir profil c;iziyordu. Arna emekc;i kitleler, daha Arjantin 'den once de neoliberalizme meydan okurnaya ba§larni§tl. 90'1I y1llann sonuna dogru , burjuvazinin istikran111 bozan bir dizi olay ortaya c;1kacakt1. Burada en onernli ornekler
(gerilla sava§mm yeni mevziler elde ettigi Kolornbiya'y1 bir yana koyarsak) Ekvator, Peru ve Venezi.iella 'd1r. Ekvator'da 1997'de neoliberalizmin taarruzuna kar§t kitleler dev gosterilerl di.izenleyerek sec;ilrni§ ba§kanm gorevden almrnasm1 saglad1lar. Arna esas onernli olay 2000 y1!t ba§mda oldu. Olkenin bi.iti.in yerli halk1111 bir araya getiren CONAIE adh orgi.it ile i§c;i hareketinin (ordunun orta kadernelerinde baz1 unsurlarca desteklenen) rni.icadelesi sonucunda, halk parlarnentoyu ve ba§ka devlet organlarm1 ele gec;irdi, hi.iki.irnet devrildi, i.ilke bir devrim konseyinin eline gec;ti. Ne var ki, ordunun i.ist kaderneleri dururna 24 saat ii:;inde hakim olacaklar ve ba§kan1 kitlelerin gazabma kurban verrnekle birlikte, yonetirni burjuvazinin yeniden ele gec;rimesini saglayacaklard1. Boylece tarihin en k1sa devrimci iktidan, "24 saatlik devrirn"le Latin Arnerika 'ya, 1979 Sandinist devriminden beri ilk kez devrimci bir soluk getiriyordu. Pcru'da 2000 y1hnda Fujirnori'nin "derin devleti"nin ortaya c;1kmas1 sonrasmda i.ilke kitle eylemleriyle sars1lrnaya ba§laymca, zalim diktator "§apkas1111 ahp" Japonya ' ya s1gmd1. (Fujimori Japon asilltdtr.) Venezi.iella'da ise i§ler biraz farkh bir rnecra izledi. Eski bir ba§ans1z darbeci, Hugo Chavez, 1998 yilmda sec;imle ba§a geldikten sonra varolan burjuva di.izenini alti.ist eden bir dizi radikal refor-
- 62 -
l§~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
ma giri§ti. Yeni yonetim bir kurucu mecli s top- jantin ' den sonra en riskli ikinci "yi.ikselen piyalayarak yeni bir anayasanm kabultini.i saglad1, sa" ilan etmi§tir. (iffi Miicadelesi, Ocak aymburjuvaziden partiler sistemine ve sendika bi.i- da, kitap dizisinin birincisinde, Arjantin ' den rokrasisine kadar yerle§ik bi.iti.in 91karlara §U ya sonra manm Brezilya'ya geldigini daha Arjanda bu oh;i.ide 9omak soktu. Chavez aynt zaman- tin iflas eder etmez i§aret etmi§ti. Bkz. "Strada da, OPEC i9indeki militan roltiyle, Castro ile Brezilya mt var?", s. 52-53.) Dev Brezilya boyyakmhgtyla, afaroz edilmi§ Saddam'1 ziyaret le e tkilenirse, Arjantin 'i n oteki ku9i.ik kom§Ulaederek ve bir iddiaya gore kom§u Kolombi- n Uruguay ve Paraguay 'm nas1l kritik durumda ya 'da FARC gerillalanna destek vererek olduklan hayal edilebilir. Arjantin'de bi.iyi.ik ABD'yi de kar§tSma almaya cesaret ediyordu. yatmmlan olan ~iii de sarstlmaya ba§lamt§, Bi.itUn bu ad1mlarmda Yenezi.iella'nm yoksul hatta kriz uzak Meksika'da bile etkilerini hiskitleleri Chavez'e bi.iyi.ik destek verecekti. Yeni settirmi§tir. Yani ekonomik bak1mdan yeni ArAnayasa'ntn yap1lmasmdan sonra Chavez ba§- jantin' !er dogmas1 riski, bu durumun s1111flar arasmda yaratttg1 bi.iti.in kanltga ezici bir oy iisgerilimlerle birlikte ti.inltigi.i ile yaniden seBrezilya'da, Haziran aymda gi.indemdedir. 9ildi. ikincisi, Arjani§te Arjantin ' deki ulusal para real tarihinin en tin ' deki kitlelerin devdevrimci kriz giden yol dii$iik diizeyine dii$mii$, borsa rimci bir ruhla neolibebu ta§larla ori.ilmi.i§ti.i. tepetaklak olmu$, borr;;lan ral politikalara kar§t Arjantin'in iflasmdan ayaga kalkmas1, bolgeve devrimci bir kriz i9i- r;;evirmedeki giir;;liik dolay1s1yla ne gim1esinden sonra bir uluslararas1 finans uzmam nin bi.itUn i.ilkelerinde 11 ise (yani Araltk mi.icadeleyi ate§lemi§iilkenin iflas ihtimalini 110 45 tir. Bolivya'da 2002 2001 'den bu yana) durum nitel bir degi§im olarak vermi$tir. iinlii yatmm ba§mda bir su ozelle§tirme projesi bi.iyi.ik kitgostermi§tir. Bugi.in bankas1 JPMorgan, Brezilya'y1 Latin Amerika'da s1rnf le mi.icadeleleriyle durArjantin'den Dev Brezilya boyle durulmu§tur. mi.icadelesir.de yi.ikseHaziran li§, arttk tek tek i.ilkele- etkilenirse, Arjantin'in oteki ba§mda madenciler bir ozelle§tirme operasyore ozgi.i bir vaka degil- kiir;;iik kom,ular1 Uruguay ve nunu eylemleriyle endir. Kita 9apmda yepParaguay'm nas1I kritik durumda gellemi§tir. yeni bir politik atmosAynca, yer1i hareketi ge9tigimiz fer dogmu§tur. Bunun olduklar1 hayal edilebilir. ardmda, bir onceki doHaziran ay1 i9inde ba§nemin birikiminin, yani neoliberal yoksulla§ttr- kent La Paz 'a bi.iyi.ik bir yi.iri.iyi.i§ di.izenlemi§ler ma politikalanntn emek9i sm1flarda yaratt1g1 ve 30 Haziran se9imleri oncesinde bi.iti.in politepkinin i.izerine, esas olarak i.i9 faktor vard1r. tik partilerden bir kurucu meclis sozi.i almt§larBirincisi, Arjantin 'in ekonomik krizi (di.inya dtr. Boylelikle kitle hareketinin mi.icadelesi po9apmdaki e§zamanlt resesyonun da etkisiyle) litik alana s19ramt§ olmaktadtr. Peru 'da Hazineredeyse Latin Amerika'nm bi.iti.ini.ine yay1l- ran ba§mda i.ilkenin gi.ineyi iki elektrik §irketima istidadm1 gostermektedir. Latin Amerika nin ozelle§tirilmesine kar§t once i.i9, sonra alt1 ekonomisinin hemen hemen yansmt olu§turan ilde ba§anlt "yurtta§lar grev leri" (Latin Amerive dolay1s1yla ktta i.izerinde belirleyici etkisi ka'nm son y1llarda geli§tirdigi bir eylem bi9iolan Brezilya'da, Haziran aymda ulusal para mi) ve bi.iyi.ik gosteriler yap!lmt§, daha bir ytl real tarihinin en dli§iik duzeyine di.i§mt'i§ , borsa once "halkm adayi" olarak se9ilen Toledo iktitepetaklak olmu§, bor9lan 9evirmedeki gu91Uk dan bu sarsmt1 kar§tsmda ozelle§tirmeden vazdolay1s1yla bir uluslararas1 finans uzmant i.ilke- ge9mek zorunda kalmt§ltr. Kamuoyu yoklamanin iflas ihtimalini "% 45" olarak vermi§tir. Dn- Ian se9ilmesinden bir y1l sonra ba§kanm destek li.i yatmm bankas1 JPMorgan , Brezilya'~1 Ar- oranmm % l8'e dii§ti.igi.ini.i, % 72'nin ise ken-
/o
- 63 -
/~~; Miicadelesi
Temmuz·Agustos # 1 I 3
D1§i§leri ile ili§kilerinden iinlii Demokrasi Vakf1 ' nm parasal yard1mlanna kadar bir dizi bulgu bunu a9 1k9a goste riyor. Ancak en son Chavez ili§kinin daha da derin oldugunu a91klam1§, e linde iki ABD subaymm 12-14 Nisan tarihleri aras mda darbecilerle siirekli temas i9inde olduguna dair video filmleri ve fotograflar oldugunu belirtmi§tir. Veneziiella, aym zamanda, biiyiik kitlelerin hareketliliginin ABD tarafmdan k1§kirttlm1§ gerici darbeler kar§ISmda nas!I tlrmand1g101 gosteren bir ornektir. Rana Duman' in a§ag1daki yaz1smda ortaya konuldugu gibi, ba§kent Caracas'm yoksullan sokaklan yiizbinlerle doldurarak darbeyi yenilgiye ugratm1§ ve Chavez'in gorevine donmesini saglam1§lard1r. Veneziiella olay1, sembolik bir anlamda, Latin Amerika emek9ilerinin 2000 Ekvator devriminin yenilgi sinin ociinii almas1d1r. "24 saatlik devrim"e kar§1 "48 saatlik darbe"! ABD'nin miidahaleciliginin tek ornegi Veneziiella deg ildir. Bolivya'da 30 Haziran'da yaptlan se9 iml e rden birka9 giin once ABD biiyiikel9isi, adaylardan Quechua yerlilerinin koylii onderi Evo Morales Ayma se9ilirse, ABD ' nin iilkeye yard1m1 ve ticaret alamnda tan1d1g1 ayncaltklan durduracagm1 soyleyerek demokratik se9imlere a91k bir miidahalede bulunmu§tur. (B u miidahale, Morales'in kamuoyu yoklamalannda % 13 goriinen oyunu se9 irnlerde % 21 'e 91karm1§tir!) bte yandan, ABD, daha Clinton done minden ba§laOniimiizdeki yarak, Kolombiya'daki i9 sava§a dtinemde Latin ortiilii bi9imde kaAmerika'y1 biiyiik fl§ffil§ durumdad1r. sarsmt1lar bekliyor. 2000 ytlmda kabul edilen Plan ColomArjantin'de, bia, iilkeyi Ameriile kan askeri yard1m1 kitlelerin devrimci a91smdan Tiirkiye 'nin yerine ii9iinmiicadelesi cii s1raya 9Ikarm1§arasmda s1k1,m1, tir (ilk ikisi sabit bi ytinetim ne yapacag1m bilemez haldedir: Arjantin'de 9imde israil ve M1Haziran sonunda, Arahk giinlerinden bu yana ilk kez sir). Bush yonetiminin "terore kar§t sa'iddete ba,vurmu,, ama kitle hareketinden ~ok gii~lii va§" baglammda bir cevap alm1,t1r. Veneziiella'da ikinci bir darbe Kolombiya'ya da dogrudan askeri stiylentisi devam etmektedir.
disine kar§t oldugunu ort:;ya koyuyor. Paraguay'da yine Haziran ay1 i9inde, uygulamaya konulmak istenen ozelle§tirmelerc once koyliiler direnmi§, ardmdan i§9i sendikalannm gene! grev tehdidi kar~1smda hiikiimet geri ad1m atmak zorunda kalmt§ttr. Uruguay'da isc yine ay01 ay i9inde iMF politikalanna kar§t ba§anlt bir gene! grev yaptlm1§llr. Bu, ba§kan Battle'nin gorev yapttg1 iki yd i9indek.i be§inci gene! grevdir. U9iincii etken, 90'11 y1llar boyunca siiregiden siikiinet ve istikrar ortammda geri planda durmu§ olan ABD'nin kar§t-devrimci giri§imlerini artt1rmas1d1r. Bu, hem yiikselen devrirnin kar§1smda kar§1-devrirn tehlikesini gii9lendirmekte, hem de kitlelerin azminin gelcnekse l ABD dii§manltg1yla bilenmesine yol a9maktad 1r. Elbette burada en 9arp1c1 ornek Vencziiella 'd1r. ABD'nin bu iilkede 11 Nisan'da diizenlenen darbcye destck verdigi, hatta planlanmasma ve uygulamasma katdd1g1 konusunda hemen hemen ku§ku yoktur. Darbecilerin ABD
iMF/ABD
- 64 -
Temmuz-Agustos # 1 I 3
1$gi Miicadelesi
gin olmasmda birkac;: neden var, ama c;:ogu insanm aklmda one c;:ikan neden Luiz Inacio da Silva." (25 haziran 2002. "Lula", Inacio da Silva' nm takma ad1d!f.) Amerika Lula ytiztinden iMF'nin Brezilya'ya destek olmasma kar§I c;:ikmaktadu (Bloomberg, 21 Haziran 2002). PT'nin 23 y1llik hayat1 boyunca parti yonetimi ve Lula, ad1m ad1m saga kaym1§ ve sosyal demokratla§mI§tlf. Arna bu ne ABD'yi, ne de Brezilya burjuvazisini rahatlatmaktad1r. <;unkii partinin tabam hala radikaldir. · <;i.inkii partinin sol kanad1, boli.inmi.i§ de olsa, devrimci Marksistlerin (esas olarak Trotskistlerin) etkisi altmdad!f. <;i.inki.i son derece mticadeleci Topraks1z Koyli.iler Hareketi ba§kam Carmona'mn, (MST) , PT'nin ic;:inde hem de darbenin dort Laun Hm-=nK- , devrimle askeri onderinin Ulkeonemli bir gi.ic;:ttir. <;i.in1c~rc::1.rhmrimin hnu tilt;ii~ecegi kii PT'ye yakm olan den kac;:arak s1gmma • • • • • • • • • • hakk1 elde etmesinden sendikal konfederasyon c ......... yalist CUT'ta sol hatm say1de goriiltiyor. Darbe IM•!IMIJllM•ttf~--· hr bir gi.ice sahiptir. tehdidine kar§I kitleler ~·•fliliN••M•••M son derece uyamk: Emperyalizm ve Latin m Amerika burjuvazisi, Temmuz ba§mda Cha- . . . . . . . .lifl••~·· rt ma 1970-73 aras1, kendisi vez yonetimine destek bir sosyalist olan 1hmh vermek ic;:in yap1lan 111111 UU!JU~UllG LGllll\ gosteriye tam birbuc;:uk • • • Salvador Allende'nin r!tirev, her yerde ve Halk Birligi iktidan almilyon i§c;:i ve emekc;:i 11 tmda i§c;:ilerin ve koyli.ikat1ld1! Kolombiya'da • • • • a iki, ii.;, daha fazla gec;:en ay sec;:ilen yeni lerin radikalle§mesine ArJanun-· yaratmaktu. ba§kan Uribe, (2001 y1ve bu dinamik ic;:inde lmda 185, 2002 yilmda i.ilkenin bir devrimci §imdilik 70 sendikac1y1 oldtirmti§ olan) parami- duruma dogru evrilmesine tamk olmu§, bu haliter kar§1-devrimci giic;: AUC (Kolombiya Bir- reketliligi ancak modem tarihin en kanlI askerile§ik Ozsavunmas1) ile yakm ili§kilere sahip ve fa§ist diktatorliiklerinden birini iktidara getiresava§I t1rmand1racagma kesin goztiyle bak1h- rek durdurabilmi§tir. Benzer bir deneyimin, iistelik kom§u Arjantin'de bir devrim si.ireci ya§ayor. Zaten Bush yonetimi de bunu kl§k1rt1yor. Zaten kriz ic;:inde olan bu Ulkeler kervanma mrken, arka planda k1ta c;:apmda ekonomik kriz Brezilya kat1hrsa, bu, Latin Amerika'daki c;:al- derinle§irken 175 milyonluk dev Brezilya'da kant1ya bamba§ka bir itilim verecektir. PT'nin ya§anmas1 (iMF ba§kan1 Horst Kohler' den bir aday1 Lula'ya kamuoyu yoklamalannda tutarh deyim Odi.inc;: alacak olursak) onlar ic;:in bir "kaolarak c;:ikan oy oram, en yakin rakibi, sozde bus senaryosu"dur! sosyal demokrat Jose Serra'mn (ba§kan CardoLatin Amerika, devrimle kar§1-devrimin so'nun aday1) oyunun iki kat1 (%19'a % 38.). boy olc;:i.i§eCegi bir doneme giriyor. Emperyalist Sec;:irnler Ekirn aymda olmasma ragmen, Lu- gericiligin §imdilik hakim durumda oldugu Avla 'nm sec;:ilme ihtimali bile yerli ve yabanc1 ka- rasya'mn yamnda dtinya ikinci bir futma bOIpitalistleri panige dti§Urmii§ durumda. Burjuva- gesinin dogu§una tanik oluyor. Gorev, her yerzinin organlar1, Brezilya'daki finansal sarsmtJ- de ve Avrasya'da "iki, Uc;:, daha fazla Arjantin" nm bir nedeninin de Lula oldugunu gizlemiyor- yaratmaktir. lar: New York Times'a gore, piyasalarm "tedir-
mtidahale yapabilecegi, Amerikan iktidar kulislerinde zaman zaman konu§ulan bir konudur. Oyleyse, ontimiizdeki donemde Latin Amerika 'y1 btiytik sarsmt1lar bekliyor. Arjantin'de, iMF/ABD ile kitlelerin devrimci mticadelesi arasmda 1kl§m1§ yonetim ne yapacagm1 bilemez haldedir: Cem iskender'in yaz1smda ortaya konuldugu gibi, Haziran sonunda, Aralik gtinlerinden bu yana ilk kez §iddete ba§vurmu§, ama kitle hareketinden c;:ok gtic;:lti bir cevap almI§tlr. Veneztiella'da ik:inci bir darbe soylentisi devam etmektedir. Darbecilerin ABD ve Latin Amerika gericiliginden destek ald1g1, son bir ay ic;:inde hem Veneztiella TUSiAD' mm darbeci
l•••••lll
NM••••Mll•••ll.. M•ll•M•Mfl
- 65 -
Temmuz-Agustos # 1 / 3
1$gi Miicadelesi
Arjantin'de devrimci yiikseli' siiriiyor Cem iskende1 Arjantin 'de ekonomik c;:oki.intii derinlqerek si.iriiyor. Duhalde hiiki.imeti Haziran 'da odemesi gereken 1 milyar dolarhk borcu odeyemedi ve iMF'yle yapilmas1 beklenen anla§ma belirsiz bir tarihe ertelendi. Oysa son ekonomi bakam ko1tuga gelirken ilk olarak temmuzda iMF ile yeni bir anla§ma yapmay1 vaad etmi§ti. Sanayi i.iretimi Nisan ay1 itibariyle %14 dii§tii. Milli istatistik Enstiti.isi.i 'niin rakamlan 36 milyonluk Arjantinin % 50'sinin yoksulluk smmnm altmda oldugunu ortaya koyuyor. Resmi i§sizlik oram % 24. 2002 'nin ilk dart aymda enflasyon % 20. Yilhk enflasyonun ise % 80-90 civannda olmas1 bekleniyor. Peso y!lba§mdan itibaren dolar kar§1smda % 300 deger yitirdi. Tiim iilke ekonomisiyle beraber bankac1hk sisteminin de ic;:ine yuvarland1g1 kriz i.izcrine h:.ikiimet bankalardan para c;:ekmeyi yasaklad1grnda biiyiik gosterilerle cevabm1 ald1 ve ek.onomi bakam istifa ederek yerini 14 ay ic;:inde 6. ekonomi bakam olan Roberto Lavagna'ya b1ruk· mak zorunda kald1. iMF ve emperyalist finans·
la bastmnaya c;:ah§iyor. i§c;:iler ise c;:evre mahallelerde ya§ayan halkla dayam§ma ic;:inde direnerek ve kimi zaman c;:ati§arak fabrikalanm ve fabrikalanna astiklan "bu i§yerinde iiretim i§c;:i denetimindedir" yaz1h pankartlar1 korumasm1 biliyorlar. i§gali destekleyen halk bu fabrikalarm iirettigi mallan satm almay1 tercih ediyor ve maddi manevi bir c;:ok yonden destek sunuyor. i§c;:i denetimindeki fabrikalar kisa si.ire ic;:inde bulundugu bolge ac;:1smdan miicadele merkezleri ve simgeleri halini ahyor. Zanon ve Brukman i§c;:i denetiminde i.iretim yapilan 150'ye yakm i§yerinden sadece ikisi. I§c;:ile1in militan tavn, bilinc;: di.izeyi ve taleplerinin niteligiyle bu fabrikalar digerlerinden belirgin bic;:imde aynl1yorlar. 400 ki§ilik seramik fabrikas1 Zanon ve c;:ogu kadm 100 ki§ilik tekstil fabrikas1 Brukman ' m i§c;:ileri fabrikalannm i§c;:i denetiminde devletle§tirilmesini talep ediyorlar. Diger i§yerlerinin hemen hepsi ise ya kooperatif ya da kooperatifle§meye dogru gidiyor. Bu da i§c;:iler ac;:1smdan onemli bir handikap olu~turuyor. Omegin bir et paketleme fabrikasm1 devralan i§c;:iler 80 milyon pesoluk bor-
kapitalle kader birligi yapan Arjantin ii-•r!ii?Tl1tti'l.l...-~!!111-----bi.iyiik burjuvazisi ve onun liberalinden, · · ·· · · "ulusalc1" Peronistine kadar siyasal temsilcileri ya§anan c;:okiintii kar§1smda daha fazla i§sizlik, yoksulluk ve bagunlthktan ba§ka bir§ey oneremiyorlar. Emekc;:i y1gmlar ise kurduklan ozorgiitlenmelerle, militan eylerrilerle, i§yeri i§galleriyle kendi altematiflerini adun ad1m in§a ediyorlar.
Fabrika
i~galleri
Arjantin 'de ekonomik krizin bir iiriini.i olarak bir dalga halinde ya§anan binlerce fabrika ve i§yerinin kapatilmasma, i§c;:iler gittikc;:e biiyiiyen i§yeri i§galleri dalgas1yla kar§1hk veriyorlar. i§siz kalan i§c;:iler bu duruma boyun egmek yerine c;:ah§tiklan fabrikay1, bankay1 (Scotia Bankasi) hatta ozel klinigi (Junin Klinigi) i§gal ediyorlar. Elbette ki sistem bu giri§imleri polis ve jandarma arac1hg1y- 66 -
l~gi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
cu da devralm1§ oldular elbette bu durum i§9i- edi ldigi Ulusal Mahalleleraras1 Meclis 'i (Halk ler a91smdan degil ama patron a91smdan bir 90- Meclisleri Ulusal Meclisi de diyebiliriz) Parque zilm anlamma geliyor. Bu boyutlarda her za- Centenario' da 17 Mart'ta topland1. Meclis 77 man ya~anmasa da i§9iler liretimi patron olma- tane karar onerisini demokratik bi9imde tartl§lp dan yapsalar da fabrikamn mlilkiyeti patronda oylayarak karara baglad1. Bir dizi eylem karankalmaya devam ediyor ve i§9iler kullandtl<lan nm yan1 ma halk meclisleri dt§ bor9larm Odenmakinalar, bina vb. i9in kira odemeye devam memesi; bankalann ve yabanc1 §irketlerin kaediyorlar. Bu paralar da yine ya patronun cebi- mula§tlnlmas1; ozelle§tirilen i§letmelerin bene ya da iflas mahkemesine gidiyor. i§9ilerin i§- delsiz olarak kamula§tlnlmas1; kapatilan ttim sizlik ve yoksulluga teslim olmak yerine fabri- fabrikalann i§9i denetiminde kamula§tmlmas1; kalarda liretimi ele almalar1 her §eye ragmen politik mahkumlann serbest brrakilmas1; Ucretolumlu bir §ey ama ozel mlillerdeki % 13 'llik kesintinin kiyet ili§kilerinin d1§ma ta§- Ulusal til~ekte toplanan geri 9ekilmesi; licretlerde mayan kooperatif9iligin gerazalma olmaks1zm 6 saatlik meclislerde il~i 9ek bir 9ozlim olmad1g1 ortai§glinii; Ucretlerin hayat pada. Bu baglamda Zanon ve denetimi, e1el mobil, hah hgmdaki arti§a gore enBrukman'm onemi bir kat bankalarm dekslenmesi (bu son iki tadaha art1yor. Tek 9ozlim bir lep beraber, 9ah§ma saatleri kamula1t1r1lmas1 gibi kez daha kapanan ya da iflas ve licretlerde e§el mobil olarak da adlandmlabilir) gibi eden tlim i§letmelerin i§9i taleplerin tine ~1kmas1, denetiminde kamula§tlnlma- iktidar sorununun a~1k~a talepleri i9eren bir program1 s1 olarak beliriyor. kabul etti. vurgulanmas1 vb. Bu iki fabrikanm i§9ileri22-23 Haziran'da Ulusal nin diger bir ozelligi ise Halk Bol1evik·Leninist ge~il Piquetero Bloku, Emekliler Meclisleri ve i§sizler program• anlay111n1n ve i§sizlerin Bag1ms1z Harehareketiyle (Piqueteros) son keti (MUD), s1mf mlicadeleyiikselen bir miicadele derece yakm ili§kiler kunnu§ ci sendikalar ve Halk Mecolmasi. Zanon ve Brukman siirecinde kitleler lisleri 'nin katthm1yla i§siz gibi deneyimler fabrikalar- tarafmdan nas1I ve <;ah§an Emek9ilerin Uludan iktidara gidecek devrimsal Meclisi topland1. Bu benimsenerek ci bir yilrliyli§lin ilk duraklameclis sliren mlicadelelerin kitlelerdeki bllin~ nndan biri olma ozelligi ta§Ibirle§tirilmesi yonlinde son yor. Brukman 'da 9ah§an 50 diizeyini gelilfirdigini derece onemli bir a§amay1 ya§mdaki bir kadm i§9inin temsil etmekte. Politik a91giistermesi a~1s1ndan son dan sozleri bunu tiim netligiyle da hareketin emin ad1mortaya koyuyor: "Ge9tigimiz derece iinemli. larla ilerledigini gosteriyor. aylarda i§9ilerin patron olToplant1da kabul edilen "pomadan fabrikay1 kendi ba§lanna da yonetebile- litik karar" gliniin temel meselesinin "iktidar" ceklerini ya§ayarak gordiik. Eger fabrikay1 yo- sorunu oldugunu ortaya koydu. Aym kararda netebiliyorsak neden biitiin bir iilkeyi yonetme- "i§9ilerle halkm yonetmesi i9in hepsinin gitrneyelim? !" sini garanti altma alacak" yeni bir halk ayaklanmasma yolu a9acak aktif bir gene! grev i9in kampanya 9agnsmda bulunuldu. Kabul edilen Yerel meclislerden ulusal meclislere, programda ise anti-emperyalist vurgu goze 9armiicadele birle,erek biiyiiyor Halk Meclislerinin temsilci1erinden olu§an p1yor. Emperyalizmle milcadele eden halklarla ve her hafta toplanan Mahalleleraras1 Halk (Filistin, Kliba, Kolombiya vb.) dayam§ma Meclisi 17 ~ubat'ta yapttg1 toplantida 16-17 9agns1 yap1hyor. 14 maddelik program metniMart i9in ulusal ol9ekte bir toplanti karan al- nin biti§ ciimlesi ise 9ok anlamh: Emperyalizm mi§tl.. 150'den fazla halk meclisinin temsil Latin Amerika' dan di§ an! - 67 -
/~fi
Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Ulusal olc;ekte toplanan meclislerde i§t;i denetimi, e§el mobil, bankalann kamula§tmlmas1 gibi taleplerin one c;ikmas1, iktidar sorununun ac;1kc;a vurgulanmas1 vb. Bol§evik-Leninist get;i§ program1 anlayi§mm yiikselen bir miicadele siirecinde kitleler tarafmdan nas1l benimsenerek kitlelerdeki bilinc; diizeyini geli§tirdigini gostermesi ac;1smdan son derece onemli. Gec;i§ programmm mant1g1, kitlelerin yak1c1 sorunlanndan yola c;1karak ve kapitalizmin s1mrlanm ciddi bic;imde zorlayan talepler formtile ederek miicadelenin hedefleri ac;1smdan siyasal iktidar sorununu giindeme getirmektir. Halk Meclisleri Ulusal Meclisi de bu anlayi§m bir iiriinii olarak "Egemen bir Kurucu Meclis toplayacak Halk Meclislerinin, i§c;ilerin, i§sizlerin hiikiimetini" siyasal bir hedef olarak ortaya koyuyor. Ulusal i§siz ve <:;alt§an Emekc;iler Meclisi hiikiimeti devirecek yeni bir "Argentinazo"(ulusal ayaklanma) c;agns1 yap1yor. Tlim bunlar bugiinden embriyonik sovyetler olarak tan1mlayabilecegimiz bu meclislerin ikili iktidar organlan olan sovyetlere donii§me dogrultusunda att1g1 onemli ad1mlar.
Devrim, kar§1smda gii~lii ve blrle§ml§ bir kar§1 devrim yaratarak ilerliyor Arjantinde ya§anan devrimci ylikseli§
ini§li c;tki§h bir seyir izliyor. Bununla birlikte gene! gidi§ yoniiniin devrim lehine oldugu soylenebilir. Devrimci bir yiikseli§in ardmdan iilkenin dort bir yanmdan fl§klran ozorgiitlenmeler ve bunlann k1sa zamanda ulusal olc;ekte e§giidiimiiniin saglanmas1 c;ok onemli bir kazamm. Ne var ki bu orgiitlenmeler gerc;ek sovyetIer diizeyine ula§mak ic;in heniiz c;ok zay1f. Dolay1s1yla buralarda, yaygmla§masmda devrimci Marksist oznelerin (PO, MST, PTS, CS vb.) katk1smm apac;tk oldugu devrimci gec;i§ taleplerinin benimsenmesi dogrudan devrimci sonuc;lar dogurmuyor. Bunda esas etken bu ozorgiitlerin say1sal zay1fl1g1 degil. Hatta tilkenin dort bir yanma yayilan bu meclislerin oldukc;a onemli say1da insan1 kapsad1g1 soylenebilir. As1l zay1fltk orgiitlti sanayi proletaryasmm onemli c;ogunlugunun miicadeleye yeterli etkinlikte kat1lamaya§1d1T. Bu noktada sendika biirokrasisinin olumsuz rolti son derece belirleyici. Arjantin 'de i§t;i hareketinin iic; biiyiik sendika konfederasyonundan "resmi" CGT ve Moyano'nun onderliginde "resmi" CGT'den "sol" bir kopu§U ifade eden ama biirokratik karakterinl koruyan "muhalif' CGT zaman zaman kit-..cl gosteriler ve grevler diizenlemekle birlik<>lyasal iktidarla "siyasi" olarak kar§I kar§iya g~J mcmeye ve orgiitlii i§c;i hareketinin militan i..') 'lemlerle one c;1kan piquetero hareketiyle gilc;lerini birle§tirmesine engel olmaya gayret gosteriyor. Bu tutumun ifadesi olarak Daer ' in
- 68 -
/~~; Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
onderligini yapt1g1 "resmi" CGT kabineye girdi kar§ISmda bir giic; denemesinde bulunmu§tur. ve §imdi ba§ka sendika biirokratlannm da des- Devletin c;e§itli kademelerinde ve burjuvazinin tegiyle Duhalde' nin i§c;i dii§mam politikalanna saflarmda askeri diktatorliik sec;eneginin giinkoltuk deynekligi yap1yor. Oc; biiyiik konfede- demde oldugu sir degildir. Arjantin egemenleri rasyondan daha c;ok kamu kesiminde orgiitlii boyle bir sec;enegi bugiine kadar hayata gec;irolan CTA ise piqueteros ile yakm ili§ki kur- mediyse bunda en biiyiik rot kitle miicadelesimakla birlikte i§sizler hareketi tarafmdan hiikii- nin yaygmhg1 ve dayand1g1 me§ru zemindir. metle kendi adlanna uzla§ma arayt§ma girmek- Arjantinli kapitalistlerin emperyalistlerle e§gille su9lan1yor. Tiim bunlarm yanmda tabandaki diim ic;erisinde hareketin zay1f amm kollad1klaorgiitlii i§<;ilerden de zorlay1c1 bir basmcm gel- nm soyleyebiliriz. S1mf miicadelesini ezecek medigini tespit etmek gerekli. orgiitliiliiklerini parc;alayarak atomize edecek Arjantin'de en hareketli giic; yine Piquete- bir darbenin rum emperyalist odaklarca destekros. 26 Haziran'da Ulusal Piquetero Bloku'nun leneceginden hie; ku§ku duyulmamahdrr. Son diizenledigi hiikiimet kar§Itl gosterilerde polis provokasyon bu anlamda devlet tarafmdan yaprovokatif bir tutum p1lan bir giic; denemeald1. i§gal edilen Pu- Ekonomik ve siyasal anlamda tam sidir. Fakat yalmzca bir denemedir. Belireyrredon Kopriianlam1yla kti§eye s1k1§m1§ olan sii 'nde iki eylemci leyici olan kitle miicapolis tarafmdan oldii- Arjantin burjuva devleti yiikselen delesinin Arahk giinrtildii. Eylemlerde 19 hareket kar§1smda bir gii~ lerinden beri koruduilde yollar kesildi. Bir gu siirekliligi giic;lendenemesinde bulunmu§tur. c;ok yerde polisle c;adirerek devam ettirip ettiremeyecegidir. Nitl§malar ya§and1. Ta- Devletin ~e§itli kademelerinde ve tekim polis katliam1mklar polisin piquete- burjuvazinin saflarmda askeri nm kitlelerde bilyilk rolar1 ve ozellikle de lider konumundakileri diktatorliik se~eneginin giindemde yank1 bulmas1 ve kitlesel gosterilerin gerse9erek ate§ ettigini oldugu s1r degildir. Arjantin belirtiyorlar. Eylemler egemenleri boyle bir se~enegi c;ekle§mesi hiikiimete geri ad1m attrrdi. Biri s1rasmda polisin probugiine kadar hayata ge~irmediyse polis §efi iki polis tuvokatif tutumu Arjantin Komiinist Partisi bunda en biiyiik rol .kitle tukland1, birc;ok polis (PCA) ve Trotskist bir miicadelesinin yaygmhg1 ve gorevden ahnd1. Olumlu yonde parti olan Sosyalizm dayand1g1 me§ru zemindir. 19m i§c;i Hareketi kaydettigi tiim geli§meye ve kazand1g1 bir (MST)'nin ittifak orgiitii Birle§ik Sol (Izquerda Unida)'un biirosu- c;ok k1smi ba§anya ragmen Piquetero hareketi na baskm yapilmas1 ic;erdeki insan larm goz al- ve Halk Meclisleri kendi ba§ma birle§mi§ bir tma ahnmas1 ve biironun darmaduman edilme- kar§t devrim cephesi kar§ismda uzun siire tutusiyle devam etti. Arjantin polisinin sistemin ic;i- namaz. Araltk devrimci yiikseli§ini onceleyen ne dii§tiigii c;Ikmazm yans1mas1 olarak ortaya siirec;te 7 genel grev yapan orgtitlii i§<;i sm1fmm koydugu vah§i tutuma kar§I hemen ak§am Ma- miicadeleye aktif kat1hm1 hayati bir rol oynay1s Meydam (Plaza de Mayo)'nda 3000 ki§i maktadu. Arjantin burjuvazisi ic;in biirokratlagosteri yapt1 ve CTA 27'si ic;in gene! grev c;ag- rm sadakatinin korunmas1 ve sendikah i§9ilerin nsmda bulundu. 27 Haziran'da 50.000 ki§i Bu- miicadeleden uzak tutulmas1 hayati onemdedir. enos Aires sokaklanm doldurdu. Bu biirokratlan oniine kat1p siirekleyecek bir Polisin takmd1g1 tutum ve yoneldigi hedef i§<;i hareketinin onderligi almas1 ic;in c;ah§makbir §eyi ac;tkc;a gostermi§tir. Ekonomik ve siya- sa oncii i§<;iler ve bu i§c;ilere dayanan devrimci sal anlamda tam anlam1yla k6§eye SOO§ffiI§ onderlik ac;1smdan hayati onem ta§Iyor. olan Arjantin burjuva devleti yiikselen hareket - 69 -
1$~i
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Miicadelesi
Veneziiella:
ABO giidiimlii darbe 48 saat dayand1 Rana Duman Gec;tigimiz Arahk aymda Arjantin 'de patlayan devrimci kriz, klta genelinde devrim ile kar§l devrimin daha sert bir bic;imde kar§J kar§Iya gelmeye ba§layacag1 bir donemin perdesini aralam1§tI. 0 gtinden bu gtine Arjantin halk1 baskllara ragmen kararhhkla stirdtirdtikleri mticadeleleri ile ttim dtinya i§c;i sm1fma bir yol gosterirken Nisan aymda Veneztiella'da kar§t devrimin saldms1 i§c;i sm1f1 ve ezilen kitlelerin mticadelesi ile yenilgiye ugrat1ld1. Hugo Chavez 25 ~ubat tarihinde iilkenin en biiyiik kamu petrol kurulu§U PDSVA' nm yakla§lk yirmi list dtizey yoneticisini gorevden alm1§, petrol Uretimine kls1tlamalar getirmi§ti. PDSVA yoneticileri, eski konumlanna geri donmeyi, petrol tiretiminin tizerindeki sm1rlamalarm kaldmlmasm1 ve eskiden oldugu gibi tekrar ABO petroli.intin btiytik bir boltimtinti saglayan i.ilke durumuna gelmeyi istiyorlard1. Chavez 1998'de iktidara geldikten sonra tilke gelirini artt1rmak ic;in OPEC ic;indeki Arap tilkeleri ve Meksika ile anla§tl ve petrol tiretimi azalt1lmca 90 ' larm sonunda 9-10 $ civannda olan petrol fiyat1 1999'un sonunda 20 $'a ytikseldi. Ekonomide yaptig1 radikal di.izenlemelerle Venezi.iella burjuvazisi ile y1ld1Z1 ban§mayan Chavez petrol fiyatlar1 konusunda izledigi politika ile de ABD'nin c;lkarlar1 ile c;eli§iyordu. Tek ba§ma Amerikan petroltintin % 13'i.ini.i saglayan, OPEC ic;indeki dordtincti btiytik Ulke konumunda olan bir tilkenin ba§mda ozelle§tir-
melere kar§t, devletin ekonomideki etkinligini arttmc1 dtizenlemeler getiren ve <;in, Libya, Ktiba ve Irak ile i§birligi aray1§mda bir di§ politika geli§tiren Chavez aylar oncesinden Bush yonetiminin kara listesine girmi§ti zaten.
Veneziiella'da apoletlerle kravatlar elele 9 Nisan'da PDSVA yoneticileri, Veneztiella'nm TOBB'u Federcamaras ve Venezi.iella i§c;i Konfederasyonu (CTV) birlikte Chavez kar§It1 bir grev c;agns1 yapt1. Belki de ilk kez grevin c;agnc1lar1 ve orgtitleyicileri patronlard1. Grevi desteklemek amac1yla 11 Nisan gtini.i baz1 kaynaklara gore 50 bin bazilarma gore ise 150 bin ki§inin katild1g1 gosteriler yapild1 ve Chavez yanhs1 gi.ic;lerin silahs1z insanJara ate§ ac;tig1 iddias1 ile Chavez'e kar§J propaganda diizeyinde de bir saJdm ba§latlldi. Oysa daha sonra ogrenildigine gore hayatm1 kaybeden gostericilerin c;ogunu emperyalizmin kuklas1 bir hi.iktimet kurmak isteyen darbecilere kar§1 Chavez htiktimetini savunmaya c;ah§anlar olu§turuyordu. Ordu Chavez 'den istifasm1 istedi. Ertesi gtin Chavez tutuklanarak yerine Federcamaras ' m ba§karu Pedro Carmona getirildi ve Carmona onderligindeki gec;ici htiktimet i§e meclisi kapat1p Chavez yonetiminin Kaslffi aymda ytiri.ir1tige soktugu 48 yasay1 (taflill reformu, toprak yasas1, petrol yasas1 vb.) iptal ederek ba§ladi. Bu
- 70 -
l ; Miicadelesi bir yandan darbenin kapitalistlerin ekonomik taleplerine cevap veren niteligini gosterirken bir yandan da burjuvazinin demokrat oldugu yonundeki sol liberal tezi 9i.irutiiyor. Veneziiella darbesinde "demokrat" burjuvazi sol liberallerin despot dedigi askerlerle elele meclisi kapatlyor. Darbenin arkasmdaki gui;ler arasmda ABD'nin de yerald1gma hatta etkili bir giii; olarak darbeyi destekledigine neredeyse hit; ku§ku yok. ABO Dt§i§lerinden yetkililerin darbecilerle yapttklar1 temaslar, Bush yonetiminden yap1lan ai;tklamalar hep bu geri;egi dogrular nitelikteydi. Bir kez daha ABO Yeni Dunya Duzeni' nin kurulu§unda kendisine ters dii§en her yonetime kar§t izledigi saldirgan politikalarla kar§tmiza 9lkiyor. Hem de bu kez % 56 gibi yi.iksek bir oy oramyla sei;ilmi§ bir ba§kam devirmeye i;ah§trken! ABD'nin demokrasiye sayg1smm ne kadar da ikiyiizlii oldugunu daha iyi ne gosterebilir? Venezuella'da geri;ekle§tirilen darbe ile ilgili olarak en az grevin arkasmda petrol sanayiindeki patronlarm olmas1 kadar onemli hatta ondan i;ok daha dikkatli bir bii;imde degerlendirilmesi gereken bir nokta goze 9arp1yor: sendika biirokrasisinin smif i§birliki;i tavn! Ozelle§tirmeleri h1zland1racak, devletin ekonomideki etkinligini arttiran butiin yasalan iptal edecek, ABO ve diinya emperyalizmi ile daha yogun bir biitunle§menin yolunu ai;arak i§t;i sm1fmm kazantlm1§ haklarma saldmp onlar1 daha da bi.iyuk bir yoksulluga siiriikleyecek darbenin arkasmda sendikalar var. Hatta daha sonra Venezuella 'daki sendikalar d1§mda ABO 'deki AFL-CIO'nun da Chavez kar§1t1 kampanyanm ve grevin orgutlenrnesi ii;in CTV'ye 154.000 dolarhk para yard1mmda bulundugu ogrenilmi§tir. Tarih bir kez daha sendika biirokrasisinin sm1f sendikac1hgmdan uzakla§1p, burjuvazi ile uzla§mac1 bir tavnn da otesinde burjuvazi ile elele i§t;i sm1fmm bogazma sar1lmasma sahne oluyor. 12 Eyliil'de Tiirk-i§'in ald1g1 tavn hat1rlayanlar ii;in CTV yonetiminin darbeyi desteklemesi i;ok da §a§irt1c1 degildir herhalde. Oiger sendikal konfederasyonlarm faaliyetleri durdurulurken Turk-i§'in i;ah§malarma izin verilmi§ ve Tiirk-i§ de 12 Eyliil rejimini ai;1k9a
Temmuz-Agustos
1
4 Bir kez daha ABO Yeni Diinya Diizeni'nin kurulu1unda kendisine ters dii1en her ytinetime kafl• izledigi saldugan politikalarla kaf11m1za r;1k1yor. Hem de bu kez 0/o 56 gibi yiiksek bir oy oramyla ser;ilmi1 bir ba1kam devirmeye r;ah11rken! ABD'nin demokrasiye sayg1smm ne kadar da ikiyiizlii oldugunu daha iyi ne gtisterebilir? desteklemi§, "hepimiz silahh kuvvetlere yard1mla miikellefiz" §eklinde ai;iklamalar yapm1§t1. Hatta OiSK, MiSK ve Hak-i§ gibi sendikalarm kapat1lmas1 bir "§ans" olarak degerlendirilmi§ti. Turk-i§ yonetimi ve 12 Eyliil rejimi arasmdaki ili§kinin en organik ifadesi ise konfederasyonun Gene! Sekreteri Sadik ~ide'nin ilk hiikumette <;ah§ma ve Sosyal Guvenlik Bakanhg1 'na getirilmesi olmu§tu.
Darbenin yenilgisi Cuntacilar Chavez yanlilannm harekete gei;ip ri.izgan ters yonden estirmeyi ba§aramayacaklarm1, bolgesel olarak ortaya 91kabilecek ayaklanmalann ise kolayca bastirabilecegini planlarken Venezuella'da kitleler yi.izbinler halinde sokaklara i;lkarak Chavez'in yakm oldugu "Simon Bolivar <;evreleri"nin de etkisiyle darbecilere kar§1 bir mi.icadele geli§tirdiler. 12
1,~;
Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Nisan giini.i ge9ici hiikmca bu sozleri "ya da Veneziiella'da ka1'§1 devrimci ki.imetin yaymlad1g1 ... " di ye devam ettiresi kararnamede bulunan sald1rmm bir anlam1 geliyor insamn. Ulusal Meclis'in dag1- emperyalizmin ~1karlarma Venezi.iella'da kar§I tilmas1 , 9ok say1da devrimci saldmnm bir dogrudan hizmet etmeyen bir devlet yetkilisinin goanlam1 emperyalizmin ba$kamn devrilmesi ve diinya revden ahnmas1 ve yar91karlanna dogrudan g1 organlarmm faaliye- kapitalizmi a~1smdan ~ok onemli hizmet etmeyen bir tine yeni hi.iki.imetin ba§kanm devrilmesi ve bir yer tutan petrol fiyatlarmm dtinya politikalar1 ile 9eli§mekapitalizmi digi si.irece izin verile- istikrarmm saglanmas1d1r. Ama a<;1smdan 9ok onemli cegi gibi maddeler, bir diger anlam1 daha vard1r ki o bir yer tutan petrol darbeyi destekleyen fiyatlarmm istikrarmm da bugiine kadar kapitalizmi kesimler arasmdaki uzsaglanmas1drr. Arna bir la§manm yara almasma petrol fiyatlarmm yiikseli$inden diger anlam1 daha varyol a<;t1. Bir yandan ~ok daha koklii bir bi~imde dir ki o da bugi.ine kitle hareketinin basmkapitalizmi petsarsm1$ olan s1mf miicadelesinin kadar c1 qe sendikalar darberol fiyatlannm yi.ikseli§inden 9ok daha · den desteklerini 9eker- bast1r1lmas1d1r. ken ote yandan yeni koklti bir bi9imde sarshiikiimetin kararlan hakim sm1flar arasmda bir mt§ olan s1mf mticadelesinin bastmlrnas1drr. 9atlak yarat1yordu. Burjuvazinin neo-liberal Daha ge9tigimiz Araltk aymda Arjantin halkI politikalan hayata ge9irmesinin oni.indeki en- 12 gi.inde dart ba§kan devirdi. Kolombiya, Peru gelleri temizleyen darbenin, hakim sm1flar a<;1- ve Ekvator ' da da s1mf mi.icadeleleri sertle§iyor. smdan olduk9a onemli say1labilecek kazan1m- Kisacas1 Latin Amerika patlamaya hazrr bir lanm korumak ancak silahlt gi.i9lerin destegi ile dinamit gibi. Bugi.in bO!genin herhangi bir i.ilmtimkiin olabilirdi. Ancak Chavez sadece halk- kesinde ortaya 9tkacak devrimci bir yi.ikseli§, tan ald1g1 destegi degil aym zamanda orduda bu dinamiti ate§leyebilir ve hareketin ti.im kita sahip oldugu destegi de onemli ol9i.ide koruyor- geneline yayllmasma neden olabilir. Venezi.ieldu. Bu ko~ullar altmda kitle mlicadelesinin et- la i§~i smtfmm mUcadelesi §U an kendisini kisiyle darbeden sadece 48 saat sonra Chavez ekonomik, politik ve askeri olarak di.inya ba§kanhga geri getirildi. yapmda orgiitlemi§ kapitalizm kar§lSmda gi.i~ si.iz olabilir ancak bu mi.icadelenin Peru 'daki, Arjantin'daki, Kolombiya'daki ve Ek$imdi ne.olacak? Venezuella 'da sm1flar arasmdaki u9urum vator'daki milyonlarca i§9inin, emek9inin ve giderek derinle§iyor. ~u an Chavez lehine olan ezilenin miicadelesiyle birle§mesi emperyalizgii<,: dengeleri her an tersi yonde degi§ebilir. K1- mi bolgede kendi giivenligini saglayacak bask! sacas1 her§ey bt<:ak srrtmda. Darbe geni§ bir ara9lar1 yaratmaya itecek kadar ciddi bir tehdit. Veneziiella' da ya§ananlar 1999 'daki Pakiskitle mi.icadelesi sonucu geri pi.isktirtiilrnii§ olabilir ancak bu hi9bir bi9imde kaq1 devrimin bir tan darbesinden sonra sol liberalizmin "bu ftrsatm1 buldugunda tekrar sald1rmayacag1 an- donemde darbeler diinya sisemiyle 9eli§ir" tezilamma gelmiyor. Dahas1 Chavez koltuguna ge- ni 9iiriiten ikinci bir omek olarak kar§tm1zda ri getirildikten sonra Bush yonetiminin sozciisii duruyor. Arna aym zamanda kitle miicadeCondoleeza Rice'm yapt1g1 a<,:1klama bizi bu lesinin giictinii de bir kez daha gosteriyor. konuda tarihten dersler 91karma zahmetine sok- Kapitalizmin saldmlarma kar§I mticadelede ve mayacak kadar a<,:tk: "Chavez uzun zamandrr elde edilen kazan1mlarm korunmasmda i§<,:i yanh§ bir yolda gidiyordu. ~imdi yoniini.i de- sm1fmm kendi giiciinden ve uluslararas1 gi§tirmek i9in elinde bir ftrSat var." Diinya ka- dayant§madan ba§ka giivenebilecegi hi9bir §ey pitalizminin jandarmas1 ABD ' nin tarihine ba- yoktur.
-n
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Frans1z Devrimi'nde kad1nlar Zehra Ece "Erkeklerin bilgisizligi, gururu ve adaletsizliginin tutsakla§ttrd1g1 durumdan r;1kma zamant arttk geldi. Biz de yurtta§ltk tactnt §iddetle arzuluyoruz. Despotlugun ag1rlig1 ii.stiimii.ze daha fazla r;oktii.gii.nden bizim ir;in daha degerli olan ozgii.rUik ugruna olmeyi istiyoruz. Kadtnlar silahlanahm!" · Theroigne de M ericourt
Frans1z devrimini konu alan baz1 tarihc;ilerin c;ah§malan incelendiginde kadm onderlerin , kadm eylemlerinin, kadm orgiitlerinin sadece goz ard1 edilmedigini aym zamanda olaylann i;:arptmld1gm1 da gorebiliriz. Baz1 tarih<;:iler Versailles saraymm i§galiyle ilgili bu i§gali kadmlarm degil kadm k1yafeti giymi§ erkeklerin yapt1klann1 yazabilecek kadar ileri gidebilmektedirler. Burjuvazinin saflannda yer alrnayan tarihc;iler dahi kadmlann tarihteki roliinii gormezden gelebilmektedir. Bu yolla tarih d1§ma itilip marj inalle§tiril en kadmlarm, gec;mi§e bakarak gelecekte neler yapabileceklerini gormelerine de engel olunmaktadrr.
THEROIGNE DE MERICOURT 1756'ta Bel<;:ika'mn bir koylinde topraks1z bir koyliiniin klZI olarak dogdu. Ailesi k1zlanna bakamayacak kadar fakir oldugundan onu ingiliz bir ailenin yanma hizrnet<;:i olarak verdi. Aile ile birlikte ingiltere'ye giden Theroigne ayakta kalabilmesi ii;:in kendisine gerekli olan her tiirlii sosyete manevrasm1 ogrendi. <;ok zeki ve giizel bir kadmd1. Londra'dan sonra Paris'e dondiigiinde aristokrat zenginler arasmda kisa siirede Un yapt1. 1789 y1lmda Fransa'daki olaylar iizerine her §eyini biraka. rak Paris'e dondii. Bundan sonra gec;rni§ hayauyla ili§kisini kopartarak omriinii ve servetini devrime harcad1. Versailles i§galinde amazon giysileri ic;inde efsanele§en Theroigne devrimin sembolii haline geldi. 1791 y1hnda Avusturya imparatoru-
Bu bak1§ ac;1s1yla haz1rlanan "Frans1z Devrimi ' nde kadm lar" ba§likh makale asil olarak FranSLZ Devrimi ' ni degil, devrimin onemli kadm karakterlerini, orglitlerini ve eylem lerini, kadmlann devrirnden beklediklerini , kazamrnlanm konu ahrken en yogun kitle mticadelelerinin ya§and1 g1 1789- 1795 y1llan aras1 incelenmi§tir.
Frans1z Devrimi'nde kadmlarm rolii 18. yiizy1hn sonuna dogru Fransa 'da ba§ gosteren iktisadi bunahrnla birlikte kral XVI. Louis ' in Etats Generaux 'yu yeniden toplant1ya c;ag1rmas1yla ba§layan siirec; ii<;:iincii ziimrenin (Tiers Etat) aristokrasinin hakirniyetine ba§kaldms1 ve Millet Meclisi ' nin ilam il e devarn etti. Krahn Millet Meclisi ' ni tammamas1 iizerine ya§anan Bastille saraymm i§galinin hernen ertesinde insan ve Yurtta§hk Haklar1 bildirgesi ilan edildi. (25 Agustos 1789) Kralm insan ve Yurtta§hk Haklan bildirgesini onaylamamakta diretmesi ve ag1rla§an iktisadi bunahrn dolay1s1yla Ekirn ay1 kadmlann <;:e§itli direni§lerine tamkhk etti. Hatta 1789'un Ekirn ay1 ic;in "kadmlann gunleri" denmektedir. nun talimati ile Frans1z goi;:menlerce kac;mhp, Kufstein kalesinde hapsedildi. Daha sonra serbest b1rakilan Theroigne devrimin h1z kazanmas1yla kadmlan orgiitlli mlicadeleye te§vik etti. Girondin ve Montagnard (Daghlar) arasmdaki c;atI§may1 onlemeye c;ah§tl. 15 May1s 1793 giinii Tuileries 'de otururken d1§arda kadmlardan olu§an ofkeli kalabahgm arasmda Brissot'nun zor dururnda kald1gm1 gordii . Onu kurtaracag1 inanc1 ile kalabahga kar1§tl. Fakat kendisini yakalayan kadmlar tarafmdan klfba9land1 ve doviildii. Marat tarafmdan kurtanld1gmda <;:oktan akli dengesini yitirmi§ti. Omrtiniin geri kalamm akil hastanesinde ge<;:irdi ve orada Oldii. (1817) Ak1l hastanesindeyken siirekli tekrarlad1g1 bir soz vard1: "Ozgiirliik, mutluluk ve devrim!"
- 73 -
l~gi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
Miicadelesi
Ekim aymda ya§anan en onemli direni§ Versailles saray1 i§galiydi. Eko- ~ nomik bunahmdan en <;ok ~ etkilenen kesim olan kadmlar 5 Ekim sabah1 birka<; kadmm <;agns1 ile ev. d en, d u.. kk an l arm d an tl.JUl-r..!l 1enn <;tkarak kendiliginden topland1lar. Ba§lang1<;ta karar belediye binasma yiiriirr mek iken yiiriiyii§ sonra- t.;fi~".;.cm dan Versailles ' a yoneldi. Sekizbin kadar kadm yolda onlerini kesen askerlerden birka<;tnl oldiirerek her tiirlii engeli a§tp saray1 i§gal ettiler ve hatta krali<;enin yatak odasma kadar girdiler. Gozaltmda tutulmas1 ve yapttklannm kontrbl edilebilmesi i<;in kraldan Paris'e ta§mmas1m istediler. Yirmi giin sonra kad11;1lann e§liginde Versailles ' dan aynhp Paris 'e getirilen kral, Tuileries'ye yerle§ti. Bu i§galden sonra kral halka baz1 tavizler vermek zorunda kald1 ve se<;menlik yasas1 <;1kt1. Milletvekilligi i<;in miilk sahibi olma k1stas1 getirildi ancak miilk sahibi olsun olmasm kadmlara oy hakla verilmedi. 1790 y1lmda kadmlann erkeklerle e§it haklara sahip oldugu pek <;ok dernek kuruldu. Kadmlarm demeklere iiye olmasmm yasakland1g1
i:
OLYMPE DE GOUGES As1l ad1yla Marie Gauzes, 1748'de dogdu. Bir kasabm kmydi. 16 ya§tnda ya§h bir adamla evlendi ve oglu 1 ya§mdayken kocas1 oldii. Kocasmm oliimiinden sonra bir daha evlenmedi ve ismini degi§tirerek Paris'e yerle§ti. Ulusal tiyatro i<;in oyun ve piyesler yazd1. Kadmlarm ve siyahlann kurtulU§U i<;in <;ah§lt. Frans1z devrimi boyunca Giron~in'ler ilc a<;tk dayam§ma ilan etmesi, krah destekleyen konu§malar yapmas1 ve o donem i<;in halkm kahraman olarak gordiigii Marat ile Robespierre' e kar§I saldmya ge<;mesi iizerine 1793 'de federatistlerin bir ilanm1 kaleme almaktan oliirii tutukland1 ve <;ogu Girondin taraftarlar1 gibi o da idam edildi.
ko§ullarda bu dernekler olduk<;a onemli bir yere sahipti. Theoigne de Mericort'un kurdugu "Yasa Dost/an kulubii', Claude Dasard' 1n "Her iki cinsten yurtta§larin karde§c;e dayani§ma dernegi", Etta Palm d'Aelders'in "Yurtsever ve yardtmsever hakikat dost/an dernegi" bunlardan baztlandlf. 1791 y1lmm Eyliil aymda insan ve Yurtta§l1k Haklan bildirgesine kar§tl1k Olympe de Gouges bildirgenin kadmlan d1§lad1gm1 gorerek "Kadtn ve Kadin Yurtta§ Haklan hildirisi"ni yaymlanarak krali<;eye atfetti. Bu bildirge ilk feminist eserler arasmda say1hr. 1792 y1lmm Agustos aymda krahn tahttan Olympe de Gouges ve donemin one <;tkan kadmlarmdan Manon Roland'm idamlarmm ertesinde Le Moniteur Universal gazetesi §Dyle yaziyordu: "Dev/et adamt olmak istedi ve yasa onu cinsine yakt§an erdemleri unuttugundan dolay1 cezaland1rd1." (Olympe de Gouges i<;in) "Ak11!1, kiilturlii, huyuk tasanlan olan, paralt asker/ere hen:eyen yazarlarca ku§at1lmt§ Roland kadm ise her ac;1dan hir canavard1. ... 0 bir anneydi ama dogamn iistune c;ikmak isterken onufeda etmi§, hilgic; alma arzusu cinsinin erdemlerini unutmasma yo! a~mI§tt. Her zaman tehlikeli olan bu unutu§ onun idam sehpasmda can vermesine yo! ac;t1." (Manon Roland i<;in)
-/4-
/§fi Miicade/esi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
CLAIRE LACOMBE 1765'te dogdu. Gene; ya§ta oyunculuga ba§lad1. Btiytik tiyatrolann yams!fa daha c;ok gezici tiyatrolarla ta§ra kasabalannda oynad1. 1792 yilmda tiyatro grubundan aynld1 ve be§ paras1z Paris' e gelerek devrime kat1ld1. Cumhuriyetin Devrimci Kadmlan demeginin kurulu§unda sekreterligini, sonra da demeindirilmesini ve monar§inin tamamen kaldmlmasm1 isteyen halk, meclisin de iradesini a§arak saraya hticum etti. 10 Agustos ayaklanmas1 olarak bilinen bu ayaklanma sonucu kral ve meclis ic;erisindeki burjuva temsilcileri halka pek c;ok noktada tavizler vermek zorunda kald1. Bunlardan biri sec;mek ve sec;ilmek icyin mtilk sahibi olma lastasmm kaldmlmas1yd1. Boylelikle mtilkstizlerin temsilcileri de meclise girebilecekti. Bu kazamma ragmen kadmJara yine oy hakk1 verilmedi. Theroigne de Mericourt ve Claire Lacombe federeler tarafmdan 10 Agustos Tuileries direni§indeki kahramanca tavrrlan nedeniyle odtillendirildi. 1793 y1h kadmlarm yiyecek maddelerindeki fiyat artt§tm protesto eylemleriyle ba§lad1. Kadmlar temel ti.iketim maddelerinde sabit fiyat uygulanmasm1 istiyorlard1.
Cumhuriyetin Devrimci Kadmlara Dernegi <;ukulata imalatc;1s1 Pauline Leon ba§kanltgmda, Claire Lacombe sekreterliginde kuruldu. Paris merkezli, otuz §Ubeli bir demekti. Yalmz kadmlarm tiye olup oy kullanabildigi bir yap1s1 vard1. Oyeler kmmz1 §apka tak1p pantolon giyiyor, cumhuriyeti simgeleyen tic; renkli kokart talayorlard1. Kadmlarm silah ta§tmas1 yasak oldugu halde hanc;er ya da tabanca ta§rrlard1. Tiers Etat ic;indeki keskin sm1f c;eli§kilerini kavramt§, sadece aristokratlann degil burjuvazinin de ozgtirltige giden yolda gerici bir rol oynad1gmm farkma varm1§lard1. Bu nedenle Dagltlarm politikalar101 ele§tiriyor, Robespierre' i o donem ic;in oldukc;a agir bir itham olan "Mosyo Robespierre" diye c;agmyorlard1. Enrages (ofkeliler) hareketi ile benzer ekonomik
gin ba§kanhgm1 yapt1. Demege yonelik sald1nlar stiresince on saflarda mi.icadele etti. Robespierre onci.ili.igi.indeki meclisin halkm yi.ikselen devrimci mi.icadelesini onleme c;abalan stiresince Ofkelilere olan politik yalanltg1 nedeniyle kadm kimligine yonelik ag1r saldmlara maruz kald1. 1794 y1lmda tutuklanmasma ragmen serbest b1rak1ld1. Sonraki hayatma dair hic;bir belgeye rastlanamam1§tir. ve politik talepler c;evresinde 6rgtitlenmi§lerdi. Dernegin ba§lica talepleri sabit fiyat yasasi, e§itlik ve ozgi.irli.ik idi. Bu kadinlar, dti§manlari tarafindan korkunc; c;irkin tasvi r edilmi§lerdir. 1793 ytlmm sonbahanna dogru Girondin 'lerin tasfiyesinden sonra devrimci erkekler kadar kadmlara da ihtiyac1 kalmayan Daghlar, ozellikle Cumhuriyetin Devrimci Kadmlan Dernegi ' nin Enrages ile birlikte hareket etmesinden oti.iri.i tavnm aniden degi§tirdi. Robespierre'nin "Ben bu kadmlann yapt1g1ni onaylam1yorum" sozleriyle ti.im devrimci kadmlara yonelik anti-feminist bir saldm ba§lad1. 18 Eyli.il gi.ini.i Claire Lacombe'a ki.irsi.iden hakaret edildi ve kendini savunmasma izin verilmedi . Cumhuriyetin Devrimci Kadmlar Dernegi ' ne bir yaz1 yazildt ve dernegin ba§tndaki §tipheli kadmlan uzakl a§t1rmalan istendi. Mecliste "erkek delisi kadmlar"m ve aristokratlann ahlaki bak1mdan di.izelebilmeleri ic;in, zorunlu c;ah§maya maruz b1rakilarak evde c;ah§malar1 gerektigine dair oneriler getirildi. Devrimci kadmlar ile Marat'nm katili Corday arasmda benzerlikler kuruldtL Claire tutuklansa da evinde iyi bir yurtta§ olduguna dair belgelerin bulunmas1yla ertesi gi.in serbest b1rakild1. Kamu Selamet Komitesi Claire Lacombe ' u "sofray1, §arab1 ve erkekleri sev mekle" su9lad1 ve c;ocuguna "§i.ipheli" damgas1 vuruldu. 6te yandan mal k1tl1g1 ve azami fiyat yasas1 ti.iccar kadmlan cyileden 91kart1yordu. Ti.iccar kadmlar devrimci kadmlara kar§I tepkiliydiler. Pazar yerinde tic; renkli kokart takan ve larm1z1 ba§hk ile pantolon giyen kadm militanlar hakarete ugruyor, tehdit ediliyordu. Devrimci kadmlar 28 Ekim gtinti meydandaki tticcar kadmlara kokart takma giri§iminde bulundular. Fakat ti.iccar kadmlar onceden du-
- 75 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
yum alm1§lar ve c;:ok iyi hazirlanm1§lard1. Meydanda bi.iyi.ik bir kavga koptu. Devrimcl kadmlar dayak yediler ve geri c;:ekilerek ayrn gi.in ic;:erisinde yap1lan demek toplanlisma katild1lar. Devrimci kadmlann toplantilar1 all! bin kadar ti.iccar kadm tarafmdan basild1. Kamu gorevlisi bir erkegin ortada boyle bir gerc;:eklik varm1§ gibi kimseye zorla kirm1z1 pantolon ve §apka giydirilemeyecegi yoni.indeki provakatif ac;:1klamasmm ardmdan ti.iccar kadmlar salona girdi ve bi.iyi.ik bir arbede ya§and1. Ertesi gi.in §ikayet eden saldmya ugrayanlar degil, saldiranlar oldu. Tliccar kadmlar Konvansiyona sunduklan bir dilekc;:e ile cumhuriyetc;:i kadmlan §ikayet ettiler. Bunu firsat bilen devrimci kadmlann di.i§manlanndan meclis raportori.i Amar, Cumhuriyetin Devrimci Kadmlar Demegi'nin, Paris'i Girondin'ler hesabma ayakland1rmak niyetinde olduklann1 belirtti ve c;:ok §iddetli bir anti-feminist saldmya gec;:ti: "Bu kadtnlann erkeklerle sava§malanna ve alenen konu§malanna izin mi verecegiz? Gene! dogrulara gore kadtnlm; yuksekfikirlere ve ciddi dii§iincelere sahip degildir. $u ha/de biz kadtnlann devlet i§lerine kan§masimn liizumsuz oldugunu dii§iiniiyoruz. Bu sozde devrimci kadtnlann derneklerinin ortadan kaldmlmas1 gereklidir. Kadtnlar evlerinde oturmalidzr, politik hayat onlara gore degildir. Kadtnlann politik hak/ardan yararlanmalan miimkiin degildir." Bunun i.izerine kadmlara yonelik ti.im poli-
tik demek ve kuli.iplerin kapat1lmas1 karan almd1. Devrimci kadm delegeler §ikayetlerini dile getirmek ic;:in meclise geldiler fakat tela§ ic;:inde ki.irsi.iden indirilerek konu§malarma izin verilmedi. Hemen ardmdan komi.ine gitseler de hakaretlerle kar§1land1lar. Devrimci lider Chaumette' in sozlerinden al mtilar: "... Kadtnlann kendi cinsiyetlerini reddedip erkek gibi davranmalanna ne zamandan beri izin verildi? Ne zamandan beri kadznlar ev i§lerini, fOcuklanmn be~igini b1rak1p ... tabiatin erkeklere bah§ettigi gorevleri yerine getirmeye, meydanlara ~·1k1p nutuklar atmaya ba§ladzlar? .. " " ... Kadznlar! Siz cumhuriyetfi olmak istiyor musunuz? Kendi haklanmzdan yarar/anmamz ir;in, r;ocuklanmz1 ·e§inizi r;ag1ran yasa/an seviniz ve onlara uyunuz. Konu§ma yapmak istegi ile halk toplantzlanna hir;bir zaman gitmeyiniz, fakat bazen fOcuklanmza cesaret vermelisiniz, o zaman anavatan sizden beklenen her§eyi yapt1g1mz ifin sizi kutsayacaktzr... " Kar§1-devrimin h1zland1g1, devrimin geriye dogru c;:ark etmeye ba§lad1g1 1795 y1hnda yoksul halkm dovi.i§erek elde ettigi ti.im kazammlar birer birer ellerinden ahnd1. Bundan kadmlar da nasibini ald1. 24 May1s 1795 tarihli yasa §6yle diyordu: "Aksi emredilene kadar tiim kadtnlar evlerine ~·ekileceklerdir. Bu kararnamenin duvar/ara aszlmaszndan bir saat sonra sokakta be§ten r;ok kadzn bir arada goriiliirse silahli kuvvetler · taraftndan dag1t1lacak ve Paris'te kamu giivenligi yeniden kurulana kadar tutuklanacaklard1r." Frans1z devrimi ile ilgili dikkat c;:eken noktalardan ilki sarnlanm aksine devrim boyunca kadmlann son derece kritik rollerde oldugu; kadm demekleri c;:at1s1 altmda politik ve orgi.itsel olarak kendilerini geli§tiren kadmlann Bastille'de, Versailles'da ve devrimci kadmlar derneginin onderligindeki diger eylemlerde gosterdikleri direncin devrimin seyrini belirledigidir. Bir diger ilgi c;:eken nokta ise devrimci yi.ikseli§ donemi olarak niteleyebilecegimiz 1792
- 76 -
/f~i
Temmuz-Agustos # 1 I 3
Miicadelesi
ve 93 y1llanna kadmlann ve emek9ilerin kazammlan ay1smdan baktld1gmda yUkseli§ ve dU§i.i§ donemlerinde bir paralellik oldugudur. Devrimin geriye 9ark ettigi Direktuvar donemi ise anti-komUnist oldugu kadar anti-feminist bir nitelik de ta§tr. Devrim sUresince ister sagda isterse en solda yer alsm erkekler tarafmdan kadmlara yonelen politik saldmlann hemen hemen tamammm toplumda kadma bi9ilen rolUn kendilerine hattrlaulmas1 bi9iminde oldugunu gorUyoruz. Kadmlar aytsmdan bak1ld1gmda Frans1z devriminden 91kartilacak bir diger ders ise erkek yolda§lanyla omuz omuza miicadele verdikleri ko§ullarda, devrimci bir konjonktUrde dahi kadmlara kar§t cinsiyet9i bir aynmc1ltgm varltgm1 devam ettirebildigidir.
Kadmlarm Frans1z Oevrimi'nden beklentileri insan Haklart bildirgesinde soz edilen herkes iyin e§itlik, ozgiirliik ve adaleti kadmlar da talep ediyordu. Oysa ki ger9ek, bildirgedeki "tUm insanlar lfk, sm1f, cinsiyet gozetmeksizin e§ittirler" ibaresine ragmen 9ok farkltydi. Kadmlar devrimci orgiitlerin 9oguna iiye olarak kabul edilmiyor, iiye olabilseler bile oy kullanmalanna izin verilmiyordu. Baz1 durumlarda toplant1lan izlemeleri dahi yasakt1. Bu ko§ullarda ancak derneklerin, kuliip ya da meclisin halka aytk toplanttlanna y1gt!an kadmlar ancak birer dinleyici olarak siyasal 9ah§maya kat1labi liyorlard1. Yasal olarak kadmlann oy verme hakkt yoktu. Gerek 1791 anayasasmda, gerekse en devrimci anayasa olan 1793 anayasasmda dahi kadmlara oy kullanma hakkt verilmedi. Devrimin ilk giinlerinden ba§layarak kadmlann yurtta§ltgm bir par9as1, halk egemenliginin temellerinden biri olarak gordUkleri silah ta§tma istekleri sUrekli reddedildi. Kadmlann Uzerinde onemle durduklan diger bir talep ise kadmlara egitim hakkmm verilmesiydi. Aynca, Frans1zca'da kullamlan ve kadmlan a§g1layan kelimelerin, tamlamalann kaldmlmasm1 talep ediyorlard1. Ordu ve Konvansiyon dahil tiim resmi kurumlarda yiikselme hakkm1 istediler. Adaletin, e§it olarak uygulanmas1 i9in hem erkeklerin hem de kadmlarm elinde ol- ·
mast gerektigini savunuyorlaidt. Kadmlar mUcadeleleri sonucu medeni haklarm tanmmas1, mirasta e§itlik, kar§1hkh anla§ma ile bo§anma, kamu kurulu§lannda ve resmi dairelerde tan1khk yapma hakk1 gibi baz1 haklar elde etseler de Direktuvar doneminde bu haklann tamam1 geri almdt.
Kadmlar i~indeki Kutupla§ma Donemi etkisi altma alan liberal aydmlanma ideolojisi iizerinde §ekillenen feminizm de bu 9izgiyle smlfhyd1. iyi bir anne ve e§ olmanm onemi Uzerinde duran kadmlann talepleri donemin ingiliz feministi Mary Wollstonecraft ile benze§iyordu. Kadmlarm da insan oldugunu kabul ettirme miicadelesini verirken, insan tammmm ataerkil niteligini sorgulam1yor, fHsat e§itsizliklerini gormUyor sadece kadmlara da erkek]ere tanman haklann tanmmasm1 istiyorlardt. EntellektUel birikime sahip, iyi egitim alml§ aristokrat ya da burjuva kokenli kadmlar feminist taleplerin ilk savunucular1 olsalar da bu talepler zamanla yoksul, emek9i kad1nlar tarafmdan da sahiplenildi. Farkh sm1flardaki kadmlar arasmda kurulan dii§iinsel yakmltk ortak eylemlilige pek dokiilmese de emek9i kadmlarm feminist taleplerini dile getirirken diger kadmlardan etkilendikleri 9ok ay1ktlf. Fakat tersinin dogru oldugu soylenemez. Ozel mUlkiyete yi.irekten bagh aristokrat ve burjuva kokenli kadmlar emek9i kadmlann taleplerine ya 9ok mesafeli durmu§ ya da tamamen kar§1smda yer almi§lardlf. Zamanla devrimci ve kar§1-devrimci saflara bolUnen kadmlar arasmda gorUlen §Udur ki sm1fsal farkhhklar ka9m1lmaz olarak ag1r basmt§tir. Kadmlarm aralanndaki Jrk, kUltiir, din, cinsel tercih vb. farkhhklan a§arak birlikte hareket etmeye ba§lasalar bile sm1sal farkhltklar devam ettigi surece bir bUtiin olarak miicadele edemeyeceklerdir. Bu nedenle ikinci Dalga Feminizm'in savundugu "kizkarde§lik" bagmm sm1f sava§tntn dogas1 geregi kurulamayacag1 aytktir. Bu dogrultuda feminizmin kadmlan birarada tutabilmeyi ba§ar1p ba§aramayacag1 6nemli bir tartt§ma konusudur.
- 77 -
1$~i Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
.,_.
Kapitalist Diinya Kupas1 Mustafa Tane Di.inya Kupas1 profesyonel futbolun ti.irn yonlerinin u9larda ya§and1g1 bir zirve olarak kar§trn1za 91k1yor. Sadece rnilli tak1rnlar aras1 rekabet ay1smdan degil spor rnalzemeleri i.ireten firrnalardan, televizyon §irketlerine, otellerden , turizrn §irketlerine kadar karlann bi.iyi.ikli.igi.i ay1smdan da bir zirve niteliginde di.inya kupas1. Di.inya ol9eginde 216 rnilyar dolarhk bir i§kolunun en bi.iyi.ik ve gorkemli organizasyo. nu. Nike, Philips ve Kodak Di.inya Kupas1 boyunca metro ve istasyonlardaki reklam tekelini ald1 ve duvarlan tek santirn bo§ yer blfakrnarnacasma reklarnla doldurdu. Adidas Di.inya Kupas1 iyin aslmda 9ok kolay bir pazarlarna oyunu yapt1 ve kti9tik degi§iklikler yaparak reklarnlar yard1m1yla teknoloji harikas1 gibi sundugu (bu toplar ozellikle futbolcular tarafmdan ele§tirilrni§ti) "feverona" isirnli toplardan dtinya 9apmda tam 7 rnilyon adet satt1. Benzer rakarnlar tak1rnlarm resmi forrnalan i9in de ge9erli.
Futbol ve siimiirii Peki bu karlar nereden geliyor. Futbolun bi.iyi.isi.i mi.i? Reklamlann etkisi mi? Bunlarm etkisi var mutlaka ama bu karlann da kaynagmda diger ti.im karlar gibi ternelinde art1-deger yat1yor. Nike 'dan Adidas'a spor rnalzemesi alanmdaki uluslararas1 tekellerin hepsi iiretirnlerini biiyiik O[yi.ide UCUZ i§giicii SOrni.iri.isi.ine dayandmyorlar. Serrnayenin dola§1rnmdaki serbestlqmenin de yard1rn1yla dtinyanm dort bir yamnda kah kendi kurdugu i§letrnler kah fason tiretirn yoluyla art1-deger oranmm1 artt1rarak karlanm yi.ikseltiyorlar. FIFA Di.inya Kupas1'nm resmi logosunu ta§1yan bir 9ok mahn i.iretiminde yogun bi9imde 9ocuk ernegi kullamhyor. "<;ocuk Ernegine Kar§I Ki.iresel Yi.iri.iyi.i§"den ara§tlfmacilar I 0 hafta ald1klan Pakistan'da Di.inya Kupas1 ve Di.inya Kupas1 ' mn resrni sponsorlarmm logolanm ta§iyan toplann dikilrnesinde 50'den fazla 9ocuk i§9inin 9ah§tmld1gm1 tespit ettiler. Bu 9ocuklarm baz1lan 5 ya-
§mm altmda ve 14 saate varan stirelerde, 9ok kotti ko§ullarda 9ah§tmhyorlar. Zorlu 9ah§malarmm kar§il1g1 olarak diktikleri top ba§ma 20 ila 40 sent arasmda para ahyorlar. FIFA ise bu toplan resmi internet sitesinde 91 dolara sat1yor. Uretilen toplar, formalar, kramponlar olmadan, stadlar in§a edilmeden, 9imlerin bak1m1 yapilmadan,bunlar ve benzeri say1s1z omekte emek9ilerin tiretimi olrnadan tek bir futbol rna9mm dahi yap1larnayacag1 ortadadrr. Nihayet kupanm ev sahiplerinden Gtiney Kore'de 30'a yakm insan sendikal faaliyetler dolay1s1yla hapis yat1yor. Bir9ok sendikac1 ya yargilamyor ya da tutuklanmak tizere aramyor. ICFTU, Kore Sendikalar Konfederasyonu, FKTU ve Ktiresel Sendikalar (Global Unions) Dtinya Kupasmdan once ulusararas1 bir protesto kampanyas1 ba§lattilar. Profesyonel Futbolda hi9 tart1§rnas1z kapitalizmin kurallan i§liyor. Fakat bu hi9 de futbolun ba§tan beri kapitalist bir spor oldugu anlamma gelrniyor. Tarn tersine 20. Ytizy1lm ikinci yar1s1yla profesyonelle§rnenin yaygmla§rnaya ba§lamasmdan once hayatm1 futboldan kazanan insanlar yerine aym zarnanda hem doktorluk, bakkalhk, i§9ilik, kasapltk vb. i§lerle ugra§IP bir yandan da futbol oynayan insanlar mevcuttu. Biletler 9ok daha ucuzdu. ~ifreli kanallar, kultiplerin hisse senetleri yoktu. 0 zarnanlar da futbol son derece poptilerdi. Fakat futbolun rnuazzam potansiyeli ke§fedildik9e buradan saglanacak kan maksimize etrnek iyin profesyonelle§meye ihtiyay- duyuldu. Kapitalist dtinyada futbolculardan, yoneticilere ve teknik adamlara kadar herkesin h1zla ger9ekle§en profesyonelle§mesi stireci, futbol kultiplerinin §irketle§rnesine kadar uzand1. Arttk "kasapltk" yapan futbolcular tarihe kar1§tl. Arttk rni.lyon dolarhk y1ld1zlar var. Cezayir astlh Frans1z oyuncu Zidane'm Real Madrid'den ald1g1 haftaltk net maa§I 150.000 dolar. Belli ba§h kultiplerin y1lltk gelirleri ba§ dondtirticti rakarnlara ula§abiliyor. (Manchester United 184.8 rnilyon Avro, Real Madrid 163 milyon Avro, Juventus 139.7 rnilyon Avro) Aym boyutta olrnasa da Ttirkiye'de de futbolcular btiytik paralar kaza-
- 78 -
1$fi Miicadelesi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
myor. Bu geli§me futbolcu olmanm bir sm1f atlama arac1 olarak goriilmesine yol a91yor. Futbol oynad1g1 i9in 9ocuklanm cezaland1ran yoksul aileler art1k 9ocuklarm1 bu yonde te§vik edebi li yorlar.
Futbol ve Siyaset
Futbol, siyasetle ili§kisinin boyutlan bak1mmdan diger bUtUn spor dallanndan belirgin bi9imde aynhyor. Bu ili§kinin temelini futbolun geni§ kitleler Uzerindeki muazzam etkisi olu§turuyor. Bu etki hi9 ku§kusuz egemenler tarafmdan kitlelerin bilincini 9arp1tmada, Futbol, siyasetle ili$kisinin dikkatleri ya§anan toplumsal sorunlardan boyutlar1 bak1mmdan diger biitiin ba§ak tarafa 9ekrnekte ve nihayet egemen spor dallarmdan belirgin bi~imde ideolojinin yaygmla§tinlmasmda kullamhyor. Son dUnya kupasmda TUrkiye'nin bUayr1hyor. Bu ili$kinin temelini yUk sUrpriz yaparak dUnya U9UncUsU olmas1 futbolun geni$ kitleler iizerindeki siyasal ve ekonomik a91dan zor durumdaki muazzam etkisi olu$turuyor. Bu etki hUkUmetin imdadma ko§tu denilebilir. Brezilya ma91yla beraber zam yagmuru ba§lad1: hi~ ku$kusuz egemenler tarafmdan elektrige % 1.2, tUpgaz ve otogaza % 1.09 kitlelerin bilincini ~arp1tmada, ila 1.35 zam geldi. Kag1t fiyatlan % 10.5 ardikkatleri ya,anan toplumsal tarken Milli Egitim Bakanhgmm bast1racag1 sorunlardan ba$ka tarafa ~ekmekte kitaplara % 37.28 zam geldi. Kostarika ma91yla 9ay % 21, <;in ma91yla beraber de Teve nihayet egemen ideolojinin kel UrUnleri % 15, dogalgaza ise % 5 zamyaygmla$tmlmasmda kullamllyor. land1. .Japonya ma9mm oncesinde tUpgaza % 3, akaryak1ta da % 2.99 zam yapild1. Ma9tan bir gUn sonra ise benzin motorin ve fuel-oil % 3.37 ila 3.66 zamlanm1§t1. Zamlar hi9 bir tum bo§ ge9medi. Senegel ma9mm ardmdan sigaraya % 11 zam yapild1. Tekrar Brezilya ile oynanan yar1 final gUnU ise otogaza % 2.62, tUpgaza 2.46 ila 2.86 kalorifer yak1tma % 3.87 zam geldi. TUm bunlar olurken insanlar sokaklara 91kt1, atlanan turlan kutlad1. Sohbetlerde 9ogu kez dUnya kupasmdan ya§anan sorunlara sira gelmedi. Bu ornek bile tek ba§ma futbolun kitlelerdeki uyu§turucu etkisini gostermektedir. Yalmz stradan afyondan farkl1 olarak futbolun etkisi uygulanmadan onceki belirli bir sure de dahil ayilmcaya kadar haf1za kaybma yol a9an narkozlar1 an1msat1yor. Futbolun kitleler Uzerindeki etkisi TUrkiye'ye ozgU degil. Omegin 1998 DUnya Kupas1m kazand1ktan soma Fransa'da bir milyon ki§i sokaklara 91kt1. Bu 1944'de Paris'in
Nazi i§galinden kurtulmasllllil ardrndan yapilan gosterilerden beri ger9ekle§en en bUyUk kutlamayd1. l 989'da anti-bUrokratik sloganlarla 1 milyon insamn doldurdugu Tiananmen meydamm, yine <;in'in Umman'1 1-0 yenerek DUnya Kupas1'na katilmaya - 79 -
1$~i
Miicade/esi
Temmuz-Agustos # 1 / 3
hak kazanmasmrn ardmdan 500.000 ki§i doldurdu. K1sacas1 futbol dUnyanm her yerinde kitleler Uzerindeki etkisi ol9UsUnde siyaset9ilerin gozlerini diktikleri bir alan. Futbol Uzerinden yap1lan siyasette ise en 9ok prim yapanm milliyet9ilik hatta fa§izm oldugu apa91k bir ger9ek. Fransa'da Jospin 9ok uluslu Frans1z Milli Tak1mm1 birlik ve beraberligin simgesi olarak one 91kanrken, fa§ist Le Pen Milli Tak1mm safhgm1 bozan Cezayirli ve siyah oyunculura §iddetle kar§J 9ik1yor. Irk91hg1yla UnlU Lazio tak1m1 y11lardtr futbol tak1mmda siyah oyuncu oynatm1yor. TUm dUnyadan yogun tepkiler alan Lazio bu tepkileri yat1§ttrmak i<;in bir israil tak1m1yla dostluk ma91 dUzenlediginde ise Lazio taraftarlan protesto ederek stad1 bo§ blfaktilar. Neo-fa§istlerle ittifak kurarak iktidara gelen Milan'm eski patronu Berlusconi ' nin siyasi hareketinin ad1 "Forza Italia" . TUrkiye'de her milli ma9 ya da avrupa kupas1 ma91 fa§istler i<;in vazge9ilmez bir pro-
poganda §ans1. Diyarbaklfspor'un deplasmanda oynad1g1 ma9larda stk9a rastlanan trk91 tezahUratlara kimi zaman ma<; sonrasmda HADEP binas1m ta§lama gibi olaylar eklenebiliyor. U9iincUIUk ma9mda TUrk futbolculann, GUney Koreli futbolcularla elele tutu§up dostluk gosterisinde bulunm~lanmn altmda bile dostluk ya da karde§lik degil milliyet9ilik var. TUrkiye ve GUney Kore'nin ortak ge9mi§i varm1§. Evet! ABD emperyalizminin gUdiimiinde sava§mak gibi bir ortak ge9mi§ ... ~eytan U9geninin bir ucu Kuzey Kore'nin kar§tsmda ne anlamh bir dostluk.! Bush'un gozleri ya§arm1§t1r. Futbol gUnUmUzde once ekonomik daha sonra da siyasal a<;tdan sistemin kopmaz bir par9as1 haline gelmi§tir. Stadlarda yarat1lan kUltUr, futbol gazeteleri, spor-magazin programlanyla toplumun en geri yamm yans1tmakta ve yaygmla§t1rmaktadlf. Bu yoz kUltUre ve kitlelerin uyu§turulmasma kar§I miicadele devrimcilerin gorevidir. Baz1 "solcu"lann stadlarda solcu tribUnler yaratmaya 9abalad1klanm goriiyoruz. Bunlar beyhude <;:abalard1r. Solculan da yozla§ttrmaktadlf. Futbol bir bUtUn olarak sistemle oylesine kayna§m1§ ki i<;ten degi§tirmek kesinlikle imkans1z. Liman i§9ilerinin taklm1 Liverpool, i<; sava§ta simgele§en Barcelona (Katalan yurtseverliginin etkisiyle formasma reklam almay1 JSrarla reddetse de) artik yUz milyon dolarlarm soz konusu oldugu kapitalist kurulu§lar. Futbol basitligi , oynamak i9in kale yerine ge9en iki ta§ ve bir topun (hatta kimi zaman teneke bir gazoz kutusu) yeterli olmas1yla hala ezilenlerin oyunu ve oyle de kalacak. Ne var ki futbolun iktidan patronlarda ve ezilenlere hi<; soz hakk1 yok. Oysa paradan, kardan, patronlardan anndmlm1§ spor insanhgm geli§iminde onemli bir rol oynayabilir.
- 80 -
I
lki Uluslu, Laik, Sosyalist