www.bolsevik.org Fiyatý: 50 kuruþ
Ýþçi Sýnýfý Örgütüyle Güçlüdür
DUnyada Yeni Bir MUcadele Kusagi Geliyor Tüm denklemleri altüst edecek asýl geliþme bu mücadele kuþaðýnýn diktatörlerle yetinmemesi ve meselenin asýl olarak burjuva düzenle ve genel olarak kapitalist sistemle ilgili olduðunu anlayarak bu hedefe doðru yönelmeleridir. Bu olabilir mi?
M
ýsýr'dan Fas'a, Ýspanya'dan, Ýngiltere'ye grevler, eylemler, dev mitingler… Haberlerin birine yetiþip mücadelenin geliþim eðrisini anlamaya çalýþýrken dünyanýn baþka bir yerinden heyecan verici baþka bir geliþme patlak veriyor. Durum böyle olunca geliþen sýnýf mücadelelerinin hýzýna yetiþmek mesele haline geliyor. Dünya çapýnda yükselen bu mücadele dalgasý hangi dinamiklere yaslanýyor? Birincisi ve en açýk olaný küresel kapitalizmin büyük krizi ile ilgili. Kriz ilk olarak 2008'de ABD ve AB'de dev þirketlerin peþi sýra çökmesiyle þiddetli bir þekilde hissedilmiþti. Çöken kapitalistlere ilk yardýmý devletler yaptý ve yapý þiddetli bir çöküþten kurtarýldý ama ortada duran büyük faturayý kim ödeyecekti? Ýþte hükümetlerin açýkladýklarý kemer sýkma paketleri tüm yükü emekçilere yýkýyor, bu da kaçýnýlmaz olarak sýnýf çatýþmasýný þiddetlendiriyor. 2008'den bu yana kriz ABD ve Avrupa'yý kasýp kavururken Yunanistan iflas bayraðýný çekmek üzere. Artýk burjuva ekonomistler de Yunanistan'ýn euro bölgesinden çýkmak zorunda olduðunu dillendiriyorlar. Ama bunun önlenemeyecek bir süreci baþlatarak AB'yi tümden daðýtacaðý korkusu hakim. Kurtarma paketlerinin devrede olduðu Ýrlanda, Portekiz ve Ýspanya'nýn yanýna Ýtalya da eklenebilir. Britanya ekonomisi de uçurumun kýyýsýnda ve iktidardaki saðcý hükümet tüm gücüyle emekçi sýnýflarýn haklarýna saldýrýyor.
Son mücadele dalgasýnýn diðer merkez üssü olan Ortadoðu'ya indiðimizdeyse yoksulluk, iþsizlik ve geleceksizliðe isyan eden milyonlarca genç emekçiyle karþýlaþýyoruz. Bu genç kuþak mevcut berbat durumdan birinci elden sorumlu tuttuklarý diktatörleri devirmeyi baþararak tüm dünya emekçilerine ve gençlerine ilham verdiler. Tüm denklemleri alt üst edecek asýl geliþmeyse bu mücadele kuþaðýnýn diktatörlerle yetinmemesi ve meselenin asýl olarak burjuva düzenle ve genel olarak küresel kapitalist sistemle ilgili olduðunu anlayarak bu hedefe doðru yönelmeleridir. Bu olabilir mi? Olabilir, ama zaman ister. Kitleler þimdi uzun uzun yýllardan sonra ilk defa örgütlenebilecekleri görece özgür bir ortama sahip. Hala devingenliðini koruyan Ortadoðu'da bu ortamda sýnýf mücadelesinin örgütleri geliþip serpilme fýrsatýna sahip durumda. Diktatörlerin devrilmesi çok büyük bir özgüven anlamýna geldi, kitleler politikleþtiler ve bilinç sýçramasý yaþadýlar. Mýsýr'dan, Fas'a ve tüm bölgeye umutlu olmak için birçok sebep var. Kapitalizmin kriziyle beraber dünya çapýnda yükselen sýnýf mücadelesinin asýl dinamiðini mücadeleci yeni bir kuþaðýn ortaya çýkmasý oluþturuyor. 1991'de SSCB'nin yýkýlmasý ve Soðuk Savaþ'ýn bitmesinin üzerinden 20 yýl geçti. Stalinizmin günahlarýndan sosyalizmi sorumlu tutmak o kadar yaygýndý ki duvarlar çöktüðünde Marksizm maalesef büyük ivme kaybetmiþti. Tabi, ABD önderliðindeki küresel kapitalizm büyük bir psikolojik üstünlük saðlamýþtý. Her ne kadar burjuvalar canlý tutmaya çalýþsalar da aradan geçen 20 yýlda Stalinizmin kötü hatýralarý önemli ölçüde unutuldu. ABD rakipsiz olarak girdiði yeni dönemde birçok emperyalist iþgal ve savaþa imza attý, demokrasi palavralarý havada uçuþa dursun eli kanlý birçok diktatörü destekledi. Dünya çapýnda
SAYFA 2 Futbolda Þike Skandalý ve Düþündürdükleri Deveye sormuþlar, boynun neden eðri diye. Deve de nerem düzgünki diyerek yanýtlamýþ. Kapitalist sistem bundan daha iyi nasýl tariflenebilir ki! www.bolsevik.org
açlýk ve yoksulluða çözüm olmak þöyle dursun kapitalist sistem krizlere girdi, sosyal eþitsizlikler tarihin en büyük seviyelerine ulaþtý. Bütün bunlar sýnýf çatýþmasýnýn bitmediðini, bitmeyeceðini gösterdiði gibi antikapitalist eðilimlerin de yeniden uç vermesini kolaylaþtýrdý. Mücadeleci yeni bir gençlik kuþaðýnýn mayalanmasý iþte böyle gerçekleþti. Her yeni kuþaðýn kendine özgü dikkat çekici yanlarý ve yenilikleri vardýr. Bu kuþak da en çok soysal paylaþým sitelerinden doðru örgütlenmeleri ve eylem koymalarý ile meþhur. Bu kimilerince küçümsense de durum hiç de öyle deðil. Ýnternet kitlelerin organizasyonu ve ilk harekete geçiþi için kilit rol oynadý. Baský rejimlerinin engellemelerinin aþýlmasýnda bu önemli bir aþamaydý. Sadece bu noktada deðil burjuva düzenin baskýsýnýn açýktan görülmediði Avrupa ülkelerinde de kitleler interneti etkin bir þekilde kullanýyorlar. Bunun en güçlü örnekleri önce Ýngiltere'de daha sonraysa Ýspanya ve Yunanistan'da görüldü. Kitlelerin kendiliðinden patlamalarý ve bunun için internetten istifade etmeleri, bu ülkelerdeki mevcut sendikalar ve düzen solcusu örgüt ve partilerin bürokratik hantallýklarý ve çürümüþlüklerini ifade ediyor. 20.yy için Lenin savaþlar ve devrimler çaðý demiþti. 21.yy için de durum aynýsý. Kapitalist kriz derinleþirken, dünyanýn birçok bölgesinde emperyalist iþgal ve müdahaleler devam ediyor. Emperyalist kapitalist sistemin tetiklediði etnik ve dinsel çatýþmalarda kan oluk oluk akarken, gezegenin tahribatýnda geri dönülmez aþamalar geride býrakýlýyor. Ve devrimler… Devrimlerin baþarýlý olmasý insanlýðýn kaderini deðiþtirecektir. Bunun içinse iþçi sýnýfýnýn sürekli devrim bayraðýný kuþanmýþ öncü örgütünün inþa edilmesi gerekiyor. Tüm dünyada devimcilerin en acil vazifesi bu inþa sürecine yoðunlaþmaktýr.
SAYFA 3 Çin’de Sýnýf Mücadelesi Yükseliyor! Çin iþçi sýnýfý bugüne kadar kapitalistlere muazzam zenginlikler yarattýlar ancak bundan sonra kendileri de o zenginlik içindeki haklarýný almak istiyorlar...
2
Futbolda Þike Skandalý ve Düþündürdükleri D
eveye sormuþlar, boynun neden eðri diye. Deve de nerem düzgünki diyerek yanýtlamýþ. Kapitalist sistem bundan daha iyi nasýl tariflenebilir ki! Girdiði her alanda yarattýðý tahrifat, açgözlülük ve doymak bilmeyen kar hýrsý hayatýn her alanýný talan etmekte ve pislikten baþka bir þey üretmemektedir. Son günlerde ortaya çýkan þike skandalý çürümenin ne boyutlara vardýðýný gösteren sýradan bir örnek. Hepimiz modern futbolun artýk tamamen endüstrileþtiðinin ve sporun bireyin, takýmlarýn rekabetçi profillerinin ön plana çýkarýldýðý, kar tutkusu tarafýndan bütün insancýl öðelerin budandýðý bir tiyatro oyunundan ibaret kaldýðýný biliyoruz. Milyarlarca dolarýn yeþil çimlerin üzerine serildiði bir piyasada yaðma, talan ve yolsuzluk en az bahsedilen meblaðlarýn büyüklüðü kadar hýz kazanmýþ durumda. Þike iddiasýyla futbol dünyasýnýn þampiyon Fenerbahçe'nin karanlýk baþkaný Aziz Yýldýrým'ýn, yeni transferleri Emenike ve Sezer Öztürk'ün, faþist çete reisi Sedat Peker'in dostlarý, manevi oðullarýnýn da aralarýnda bulunduðu yaklaþýk 50 kiþi gözaltýna alýndý. Kimse bu geliþmeden sonra sahada izlediðinin yalnýzca futboldan ibaret olduðunu sanmamalý. Elbette meseleyi çarpýcý kýlan nokta gözaltýna alýnan isimlerin sansasyonel niteliði. Türkiye'de þike konusunda þimdiye dek açýða çýkan birçok skandal söz konusu. Ancak þike iddialarýna karýþan takýmlar ve isimler ufaldýkça bu iddialar sümen altý edilebiliyor. Bu sefer durum farklý çünkü ligi þampiyon Fenerbahçe'nin ismi þike operasyonunun tam ortasýna yerleþti. Bu da haliyle operasyonun bir anda gündemden geçiþtirilemeyecek kadar kamuoyunun dikkatini çekmesine neden oldu. Þike konusunda Türkiye yalnýz deðil. Ýtalya'da da 2005-2006 sezonunda benzeri bir þike skandalý patlak vermiþ ve Juventus kulübü küme düþürülmüþtü. Birçok takýma aðýr cezalar verilmiþti. Türkiye'de yargýnýn böyle radikal bir karar alýp alamayacaðýný ilerde göreceðiz. Ýtalya'da yapýlan davaya Gladyo operasyonuna verilen "Temiz Eller Operasyonu"na atfen "Temiz Ayaklar" adý verilmiþti. Elbette ne Ýtalya'da Gladyo'ya ne de Türkiye'de Ergenekon'a yönelik yapýlan operasyonlarda kapitalizmin kirli elleri temizlenmiþti. Dolayýsýyla
Azeri Bir Devrimciyle Azerbaycan Üzerine ÝY: Azerbaycan'ýn genel sýnýfsal görünümü nasýl? Senan M.: SSCB döneminden sonra hýzla neoliberal ekonomik düzene geçildi. Emekçilerin aldýklarý asgari ücret ise 75 manat (90 dolar). Bununla bir hafta geçinebilmek bile büyük mesele. Bakü dünyanýn en pahalý þehirleri sýralamasýnda 20. sýrada. Ýþçiler günde 12 saat çalýþmak zorundalar ve çalýþma yaþamlarýnda hiçbir güvenlik önlemi alýnmýyor. Ayrýca gençlikte üniversiteyi bitirdiði zaman büyük oranda iþsiz kalýyor. Ýþçilerin üye olduðu Hemkarlar Ýttifaký denilen sendika benzeri yapýlar var. Ancak bu kurumlar da devlet ve iþverenlerin güdümünde. Ýþçileri kontrol altýnda tutmaya çalýþýyorlar. Zenginle yoksul arasýnda giderek büyüyen bir uçurum var. Zenginlerin yaþadýðý hayat tarzý, oturduðu villalar, kullandýðý arabalar göze çarpacak derecede lüks. Petrol Azerbaycan için önemli bir gelir kaynaðý. Ancak burada çýkan petrolün önemli bir kýsmý Ýngiliz, Amerikan ve Rus petrol þirketleri tarafýndan iþletiliyor. %20'si BP'ye, %20'si Norveç'li Statoil'e, %20'si ABD'ye, %20'si Rus þirketi Lukoil'e gidiyor. Geri kalan kýsmý ise devletin kontrolünde. Yabancý petrol tekelleri petrol üzerinden büyük karlar saðlarken, halka pek bir þey verilmiyor. ÝY: Azerbaycan'da milliyetçilik Karabað meselesi nedeniyle oldukça yüksek. Bunun ne gibi etkilerini görüyorsunuz? Senan M.: Ermenilerle Azeriler arasýnda düþmanlýðýn olmasý için gerçekte bir neden yok. Halklar arasýnda düþmanlýk düzenli körükleniyor. Geçmiþte yaþanan acýlarýn da etkisiyle milliyetçilik yaygýn. Hocalý Katliamý'nýn etkileri devam ediyor. Ermenilere yönelik tepki yüksek. Þovenizmin etkisiyle devlete yönelik Karabað topraklarýnýn geri alýnmasý için baský yapýlýyor. Savaþ çaðrýlarý yükseliyor. Kimse de bu milliyetçiliðe ve saldýrganlýða karþý ses çýkartamýyor. Rejim her yýl Ermenistan'a saldýrý konusunda ortaya birtakým laflar atýyor. Ancak bunu yapmasýndaki temel amaç kendi meþruiyetini artýrmak. Azerbaycan'ýn milliyetçi söylemlerine raðmen Aliyev'in Ermenistan'a savaþ açabileceðini düþünmüyorum. Ermenistan'ýn arkasýnda Rusya'nýn olmasý bunda önemli bir faktör. Eski Sovyet
futbola uyarlama yapacak olursak ayný þeyin geçerli olduðunu söyleyebiliriz: Burjuva düzenin adalet mekanizmalarý dizine kadar çamura batmýþ ayaklarý oradan çekip çýkarmayacaktýr. Peki, bu neden gerçekleþemez? Biraz rakamlarla ifade edecek olursak daha iyi anlaþýlacaktýr. Birinci örneðimiz Spor Toto olsun. Devletin bu "güzide" kurumu bahis oyunlarý üzerinden her yýl 8 milyar dolarlýk bir kara sahip olmaktadýr. Her yýl lig maçlarýnýn yayýnlanmasý karþýlýðýnda Futbol Federasyonu'na yüklü miktarda para ödenmektedir. Geçen yýlýn rakamý yaklaþýk 321 milyon dolardýr. Bu paranýn büyük çoðunluðu aslan payý 4 büyük takýma olmak üzere diðer takýmlara ligde elde ettiði sýralamaya göre daðýtýlmaktadýr. 2010'da üç büyüklerin toplam geliri yaklaþýk 600 milyon TL. Daha pek çok istatistik verilebilir ama sonuç deðiþmeyecektir: Bu kadar büyük bir lokmanýn olduðu yerde pençesini uzatan çok olacaktýr. Bahisler aracýlýðýyla milyonlarca liranýn kazanýlabileceði veya þampiyon olunarak kazanýlacak gelirlerin büyüklüðü teþvik primlerini, þikeyi sistemin her zaman karþýmýza çýkacak bir yan ürünü haline getirilecektir. Son operasyonda gözaltýna alýnanlara bakýldýðýnda da bu pastadan daha büyük pay kapmak uðruna futbolun mafyatik iliþkilerle iç içe geçtiði gözlemlenebilecektir. Her þeye raðmen futbol milyonlarý peþinde sürükleyebilmekte ve kitlelerin biraraya geldiði durumlarda dönemsel de olsa güzellikler açýða çýkmaktadýr. Örneðin Galatasaray'ýn Türk Telekom Arena'sýnýn açýlýþýnda taraftarlarýn büyük kýsmýnýn Tayyip Erdoðan'ý yuhalamasý ve futbol dünyasýnýn sadece iktidar ve cemaat yalakasý yönetici ve futbolculardan, kirli para peþinde koþanlardan ibaret olmadýðýný göstermiþti. Nitekim karþýlýðýnda Tayyip'i yuhalayanlar tehditlerle baþ etmek zorunda kalmýþlardý. Futbolun asla futboldan ibaret olmadýðý þimdi karþýmýzda daha net duruyor. Mafya-siyaset-sermaye üçgeni spor içerisinde kar getiren ne kadar alan varsa köþeye sýkýþtýrmýþ durumda ve endüstriyel futbolun nimetleri bunu her geçen gün daha fazla teþvik ediyor. Dolayýsýyla bugün ne þaþýralým ne de þike skandallarýnýn son olacaðýný düþünelim. Kirlilik biz onu mücadelemizle silip atmadýðýmýz sürece olduðu yerde kalacaktýr.
coðrafyasýnda bu tarz meseleler sýklýkla yaþanýyor. Çünkü emperyalistler bu bölgede halklarýn tekrar bir araya gelmesini istemiyorlar. ÝY: Azerbaycan dýþarýdan milliyetçiliðin çok aðýr bastýðý ve solun hemen hemen hiç olmadýðý bir ülke gibi görünüyor. Peki, durum gerçekte nasýl? Senan M.: Sol hareketin gücü oldukça zayýf, toplumda ön plana çýkmýþ herhangi bir örgütlenme yok. Ýþçilerin üye olabileceði mücadeleci sendika benzeri herhangi bir kurum bulunmuyor. Zaten insanlar sol, sosyalist hareketler konusunda önyargýlýlar. Geçmiþte yaþanan SSCB tecrübesi insanlarý soldan uzak tutuyor. Diðer taraftan yeni yeni geliþen ve sol adýna umut veren geliþmeler de var. Azerbaycan SolFront adý altýnda bir örgütlenme yaratmaya çalýþýyoruz. "Vatan Sol Olsun!" sloganý ön planda. Baþlangýçta çok az kiþiydik ama gençlik içerisinden katýlýmlarla geniþliyoruz. Solun deðiþik geleneklerinden gelen arkadaþlar bir aradayýz. www.solfront.org diye bir internet sitemiz bulunuyor. Uluslararasý sol sitelerde çýkan makalelerin, Marks'ýn, Sartre'ýn kitaplarýný çevirme aþamasýndayýz. Üniversite öðrencileri daha fazla ön planda. Yaz aylarýnda kamp yapýyoruz. Bu kamplara Türkiye'den yoldaþlarýn da katýlmasýný diliyoruz. ÝY: Düzen içi muhalefet ne durumda? Senan M.: Musavat Partisi var. Musavatçý milliyetçi kimliði ön planda olan bir parti. Seçimlere katýlýyorlar. Ancak onlar üzerinde bile baský bulunuyor. Daha çok internet üzerinden propaganda yapabiliyorlar. Sokaklarda kimi zaman miting düzenlemek isteseler de polis müsaade etmiyor. ÝY: Arap coðrafyasýnda gerçekleþen halk ayaklanmalarý Azerbaycan'da ne gibi etkiler yarattý? Senan M.: Arap devrimlerinden sonra kimilerinde bizde de böyle þeyler gerçekleþir mi diye bir umut belirdi. Ýnternet üzerinden bazý çaðrýlar gerçekleþtirildi. Eylemler gerçekleþtirildi ancak polis saldýrdý. Ýstanbul ve Ankara'da Azeri öðrenciler dayanýþma eylemi yaptýlar. Gençliðin bazý kýsýmlarýnda belirgin bir sola yöneliþ söz konusu. ÝY: Tepkiler genelde Ýlham Aliyev karþýtlýðýnda mý kilitleniyor? Senan M.: Bu eylemlerde de Ýlham Aliyev karþýtlýðý ön plana çýktý. Bazý kesimler artýk devrilmesini istiyorlar. Bazýlarý ise Aliyev hakkýnda konuþmaktan çekiniyor. ÝY: Teþekkür ederiz. Azeri yoldaþlarýn baþarýlý olmasý en büyük dileðimiz. Elbette yoldaþlýk baðlarýmýzýn geliþmesini de temenni ediyoruz.
3
CIN'DE SINIF MUCADELESI YUKSELIYOR! Ç
in ekonomisi uzun yýllardýr yarattýðý ucuz iþgücüyle dünya ekonomisinin iþleyiþinde önemli bir can damarý iþlevi görüyor. Çin'in Dünya Ticaret Örgütü üyeliðinin ardýndan kapýlarýný yabancý þirketlere sonuna kadar açmasý sonrasý hýzlý bir sermaye akýmý gerçekleþmiþti. 2000'li yýllar boyunca hem Çin hem de orada üretim yapan þirketler iþçi sýnýfýnýn sýrtýndan muazzam karlar elde ettiler. Volkswagen, General Motors gibi otomotiv devleri neredeyse kendi ülkelerinde ürettiklerinden daha fazlasýný Çin'de üretiyorlar. Walmart, Foxconn, Honda, Apple gibi birçok dev þirket Çin'de geniþ bir üretim aðýna sahipler. Dolayýsýyla en az Çin egemenleri kadar Batýlý kapitalist firmalar da Çin iþçi sýnýfýnýn sömürüsüne yaþamsal derecede baðlýlar. Ancak, dizginsiz sömürünün iþçi sýnýfý içerisinde tepki yaratmadýðý söylenemez. Bugüne kadar yoðun polis devleti uygulamalarýyla, iþçi sýnýfý üzerindeki baskýlarla tepkileri bastýran Çin rejimi artýk bu tepkilerin açýða çýkmasýný engelleyemiyor. Geçtiðimiz yýl iþçi sýnýfýnýn ücret artýþý kazanýmýyla çýktýðý Honda, Toyota ve Hyundai þirketlerindeki grevlerde olduðu gibi son dönemde de iþçi eylemleri sesini daha fazla duyurmaya baþlýyor. Dünyanýn kot üretiminin üçte birinin yapýldýðý Þenzen'deki protestolarýn ardýndan, Dongguan kentinde Japon Citizen Watch firmasýna baðlý 2 bin iþçi uzun çalýþma saatleri ve düþük ücretlere karþý iþ býrakma eylemi yaptý. Ardýndan Guangzu kentinde çanta üretimi yapan Güney Koreli bir þirkette çalýþan 4 bin iþçi ücret artýþý için mücadeleyi yükseltti(1). Guangzu'ya baðlý Xintang'da üç gün süren gösterilerde polisle eylemciler arasýnda þiddetli çatýþmalar yaþandý. Olaylarýn baþlangýç nedeni ise hamile bir kadýna polisin uyguladýðý þiddet oldu. Ayrýca eylemlerde özellikle göçmen iþçiler önemli bir rol oynuyor. Her yýl milyonlarca göçmenin büyük þehirlere gelmesi, kötü þartlarda çalýþmasý ve üzerlerindeki yoðun baský göçmenlerin eylemlerde daha aktif olmalarýna neden oluyor. Ayrýca iþçi sýnýfýnýn sorunlarý yalnýzca düþük ücretlerle ve kötü çalýþma koþullarýyla sýnýrlý deðil. Devlet baskýsý, demokratik haklarýn kýsýtlýlýðý Çinli emekçilerin ve Çin içerisinde yaþayan pek çok etnik ve dini azýnlýðýn temel sorunlarýndan birisi. Son d ö n e m d e Ortadoðu'da baskýcý diktatörlüklere karþý geliþen halk ayaklanmalarý Çin'de de etkisini gösteriyor. Son günlerde Çin'in orta bölgelerinde polis saldýrýlarýna, rejimin baskýsýna ve özellikle topraklara el konulmasýna karþý ciddi bir öfke patlamasý yaþandý. Binlerce kiþinin katýldýðý gösterilerin en çok yoðunlaþtýðý þehirlerse dikkat çekici bir þekilde Guandong, Ýç Moðolistan ve Zhejiang gibi zengin ve geliþmiþ þehirler. Kanton þehrinde güvenlik güçlerinin evli bir çifte saldýrmasýnýn ardýndan on bine yakýn kiþi polisle çatýþmaya girdi(2). Mýsýr ve Tunus gibi ülkelerde Mübarek ve Bin Ali gibi kan emici diktatörleri deviren Arap emekçilerinin baþlattýðý isyanlar kaçýnýlmaz bir þekil-
de Çin iþçi sýnýfýna da yol gösteriyor. Belirttiðimiz gibi Çin hem dizginsiz sömürü hem de rejim baskýsýyla emekçilerin yaþamýný adeta bir cehenneme dönüþtürüyor. Çin'in büyük kentlerine köylerden her yýl milyonlarca insan akýn ediyor ve bu durum çalýþma koþullarýný daha da aðýrlaþtýrýyor. Öte taraftan uzun çalýþma saatleri ve iþ güvenliði konusundaki eksiklikler Çin'de iþ kazalarýnýn artýk olaðanlaþmasýna ve her gün tekrarlanmasýna neden oluyor. Burada tipik bir örnek olarak Tayvan menþeli Foxconn'u ele alabiliriz. Bilindiði gibi Foxconn'da geçtiðimiz yýl grevlerle sarsýlan þirketlerden bir tanesiydi. Grevlere sebep olan sadece düþük ücretler deðildi. Neredeyse 18 saate varan, askeri bir disiplin uygulanan çalýþma koþullarýna dayanamayan 17 iþçi intihar etmiþti. Yine geçtiðimiz Mayýs ayýnda Chengdu'daki fabrikada meydana gelen patlamada 3 iþçi öldü, 15 iþçi yaralandý(3). Foxconn'un Hewlett Packard, Sony, Apple, Dell gibi elektronik devleri için üretim yaptýðý biliniyor. Bugün tüketim çýlgýnlýðýnýn baþkahramanlarýndan iphone, ipad gibi ýþýltýlý elektronik aletlerin ve daha pek çok þeyin arka planýna Çinli emekçilerin kanýnýn sýçradýðýný özellikle belirtmek gerekiyor. Çinli emekçileri yaþamlarýný kapitalizmin iþleyiþi için feda ededursun, Çin'deki zengin fakir ayrýmý giderek derinleþiyor, Çin'in milyoner sayýsý daha da artýyor. Çin'in 1978'deki iþçi nüfusu 178 milyonken bugün 500 milyonu aþmýþ durumda(4). Buna paralel olarak zengin sayýsý da büyük artýþ gösterdi. 2009 yýlýndan bu yana dolar milyoneri sayýsý %31 artarak, ki bu dünyadaki en hýzlý artýþ düzeyi, 1.11 milyona yükseldi. Çin bu kategoride ABD ve Japonya'nýn ardýndan üçüncü sýraya yerleþti. Porche gibi lüks otomobil firmalarýnýn, Ýtalya'dan Hong Kong'a kadar lüks yat üreticilerinin en fazla satýþ yaptýklarý ülkelerden birisi Çin. Devletin resmi verilerine göre kiþi baþýna düþen yýllýk gelir 2010'da 5919 yuanken (913 dolar), Çin'in 100 büyük kentinde apartman dairelerinin metrekare fiyatý ortalama 8819 Yuan (1361 dolar) (5). Yani Çinli bir emekçi nerdeyse bir yýl çalýþsa bir metrekareyi bile alabilecek parayý kazanamýyor! Bir yanda lüks ve þatafat kol gezerken, diðer taraftan Dünya Bankasý'nýn veri-
lerine göre 500 milyon Çinli günde ortalama 2 dolara talim ediyor. Çin emekçi sýnýflarýnýn uyanýþýnýn en önemli sonuçlarýndan birisi kazanacaklarý ücret artýþlarýndan da öte, dev çokuluslu þirketlerin önemli bir can damarýný kesmeleri olacaktýr. Çin kapitalist dünya için bugün 19. yüzyýlýn Ýngiltere'sine eþdeðer bir rol oynuyor ve "dünyanýn atölyesi" olarak lanse ediliyor. Batýlý pek çok kapitalist þirket için Çin'den gelen ucuz mallar ve birçoðu için de düþük çalýþma ücretleri neticesinde elde edilen muazzam karlar oldukça önemli. Bu bir yandan Batý'da yaþam seviyesi gittikçe düþen emekçi sýnýflarýn tüketim masraflarýný düþürüyor ve yaþam standartlarýnýn oldukça gerilere yaslanmasýnýn önüne geçiyor. Verilere göre Çin'in ucuz tüketim malý ihracatý ABD'li bir ailenin yýllýk tüketiminde 1000 dolarlýk bir tasarruf saðlýyor(6). Ancak ücret artýþý uzun vadede Çin'in ekonomik döngüsünü de deðiþtirecek rotada ilerliyor. Son on yýllýk süreçte ücretler neredeyse her yýl % 12'li artýþ gösterdi ve geçtiðimiz yýl yaþanan grevlerin sosyal patlamaya dönüþmesinden çekinen Çin rejimi ücretlerde % 14-21 arasýnda bir artýþa izin verdi(7). Ancak bu artýþ sonrasýnda bile en yüksek ücretler Batýlý geliþmiþ kapitalist ülkelerdeki seviyenin altýnda. Ücretlerin artýþý Çin'in iç tüketiminin daha da artmasýna yol açacaktýr. Öte taraftan yabancý þirketler Çin'den ziyade Vietnam gibi ucuz iþgücü bakýmýndan Çin'i aratmayan ülkelere doðru yatýrýmlarýný kaydýrýyorlar. Ýþçi sýnýfý sömürüye karþý coðrafya tanýmaksýzýn mücadelesini sürdürüyor. Yunanistan, Ýspanya gibi Avrupa ülkelerinde rejimler iþçi eylemleri karþýsýnda zor günler yaþýyorlar ve kesinti paketlerini parlamentolardan geçirmekte zorlanýyorlar. Ortadoðu'da ise baskýcý rejimler halk ayaklanmalarý karþýsýnda çaresizler. Çin'de geliþebilecek bir iþçi hareketinin en az bu örnekler kadar uluslararasý etkileri gözlemlenebilecektir. Çin iþçi sýnýfý bugüne kadar kapitalistlere muazzam zenginlikler yarattýlar ancak bundan sonra kendileri de o zenginlik içindeki haklarýný almak istiyorlar ve önümüzdeki dönemde bunun için verecekleri mücadele daha da derinleþecektir. (1) John Chan, Worker unrest in China sends tremors through world capitalism, 25 June 2011, www.wsws.org (2) Upsurge in Mass Protests in China, 25 June 2011, www.chinaworker.info (3) China: Foxconn explosion was "accident waiting to happen", 29 May 2011, www.chinaworker.info (4) John Chan, Worker unrest in China sends tremors through world capitalism, 25 June 2011, www.wsws.org (5) Chinese gets more millionaire, 1 June 2011, www.chinaworker.info (6) Metin Ercan, Çin'de Ýstihdam ve Ücretler, 4 Aðustos 2010, Radikal (7) Bill Powell, The End of Cheap Labor in China,26 June 2011, Time
MARKSÝST BAKIÞ Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Ayþe Þensöz Yayýn Türü: Yaygýn süreli, üç aylýk Özel Sayý: 10 Temmuz 2011 Fiyatý: 50 kuruþ Yayýn Ýdare Adresi: Kocatepe Mah. Selanik Cad. No:23/17 Kýzýlay/ANKARA Tel: 0312 4809560 E-mail: marksistbakis@yahoo.com Baský: Yön Matbaacýlýk - Davutpaþa Cad. Güven Sanayi Sitesi B Blok 1. Kat No:366 Topkapý/Ýstanbul Tel: 0 212 5446634
Aleviler Hassas Noktada! Ezilen toplumsal kesimler, toplumsal konumlarý gereði hemen her durumda eþitlik, özgürlük ve insan haklarý vurgularý olan sol akýmlara yatkýn olmuþlardýr. Yüzlerce yýl boyunca sapkýn inanç sahipleri olarak görülerek horlanan, ezilen ve katliamlara maruz kalan Aleviler için de bu durum fazlasýyla geçerli. Aleviler, kendisine karþý nice katliamlara imza atmýþ olan Osmanlý'nýn yýkýlmasýnýn ardýndan daha laik bir düzen kuran Kemalizme ister istemez sýcak bakmýþlardýr. Osmanlý'dan kurtulmanýn getirdiði ferahlýk ve etraflarýný saran Sünni köktencilikten duyulan korku o kadar güçlüydü ki Kemalizmin Koçgiri ve Dersim'de örgütlediði katliamlar bile Kemalizme duyulan sempatiyi fazla zayýflatmadý. Bir husus daha var ki o da çok belirleyicidir: 1960'larýn ikinci yarýsýna kadar Kemalizm ve taþýyýcýsý CHP'nin solunda bir alternatif yoktur, zayýftýr, Alevilere ulaþamamýþtýr. Bu durum da bir seçeneksizlik göstergesidir. (Dipnot: O dönemlerdeki tek aktör TKP öyle ya da böyle Kemalizmi hep desteklemiþtir.) Diðer taraftan 1960'lardan itibaren yükselen sýnýf hareketi ve devrimci mücadele dalgasý Alevileri içine almýþ, Alevi gençlik devrimci örgütlere akmýþtýr. Bu dönem boyunca ayrý Alevi örgütlenmeleri görülmez. Alevi gençlik ayrý Alevi örgütlenmelerini mezhepçi ve gerici bulmaktadýr ve bu tarz kimi giriþimlere prim vermemiþtir. Örneðin, 1960larýn sonlarýnda kurulan iddialý Birlik Partisi Alevilerden beklediði desteði bulamamýþ ve siyasi hayatýný fazla sürdürememiþtir. 12 Eylüle giden yolda Aleviler Maraþ, Çorum, Sivas ve Malatya'da ülkücü faþist çeteler eliyle katliama tabi tutulmuþtur. Alevilerin bu katliamlar karþýsýndaki tavrý Alevicilik yönünde deðil antifaþizm ve devrimcilik yönünde olmuþtur. Tüm dengeler kökten deðiþtiren 12 Eylül darbesi Alevilerin siyasal pozisyonlarýný da etkili bir þekilde deðiþtirmiþtir. Ulusal ve uluslararasý burjuvazi, Alevilerin büyük oranda içinde olduðu iþçi sýnýfýna ve devrimci harekete aðýr bir yenilgi tattýrmýþtýr. Büyük kütlelere ulaþan devrimci örgütlerin tabaný kendi kaderiyle baþ baþa kalmýþ, derin izler býrakacak büyük acýlarla yüzleþmiþtir. Bu süreçten itibaren Aleviler kendi örgütlenmelerini kurmaya baþlamýþtýr. Ayrý Alevi örgütlenmelerinin yaygýnlaþmasýnýn en baþ nedeni sosyalist örgütlerin etkisini yitirmiþ olmalarýdýr. 12 Eylül'ün Türk-Ýslam sentezini resmi devlet ideolojisi yapmasý, TC'nin Sünni geleneðinin güçlü bir þekilde perçinlenmesi anlamýna geldi. Okullarda uygulamaya sokulan zorunlu din dersleri ve Alevi köylerine yapýlan camilerle devletin asimilasyon politikalarý hýzlandý. Diðer yandan 12 Eylül sonrasý Ýslami hareket ve tarikatlar büyük bir atýlým içerisine girdiler. Ýslami hareketin bu hýzlý yükseliþi Alevilerde büyük bir tedirginlik yaratacak ve örgütlenme ihtiyacýný gündeme getirecekti. Bu konuda 1993'te gerçekleþen Sivas katliamý bir dönüm noktasý oldu. Bu tarihten itibaren Ýslami hareketin geliþiminden ötürü alarm haline geçen Aleviler hýzla kendi örgütlerini yaratmaya giriþtiler. Alevi örgütlenmelerinin bugünkü geniþ dokusu bu dönemde þekillenecekti. Kurulan birçok Alevi örgütü arasýnda burjuva devlet mekanizmasýnca yoðun bir þekilde desteklenen ve esas misyonu Alevileri asimilasyona tabi tutarak burjuva düzene entegre etmek olan yapýlanmalar da mevcuttu. Bunlardan CEM Vakfý bugün de egemen sýnýftan aldýðý destekle çalýþmalarýný sürdürmektedir. Sivas katliamýný devletin bütün kolluk kuvvetleri izlemekle yetindi. 2 Temmuz günü boyunca olaylar devam ederken, saatler boyunca otel cayýr cayýr yanarken, artýk hava kararýrken ne polis ne asker hiçbir ciddi giriþimde bulunmadý. Bütün bunlar Sivas katliamýnýn basitçe RP ve BBP'nin tabanýndaki kiþilerin kendiliðinden giriþtikleri bir eylem olmadýðýný, katliamýn arkasýnda derin devletin bulunduðunu ortaya koyuyor. Bunu fazla anlatmaya gerek yok, meseleye ciddi olarak yaklaþan herkes bugün bunu görüyor ve söylüyor, o dönem iktidarda bulunan SHP'liler dahil. Peki, amaçlanan neydi? Þeriatçý tehlikenin büyüklüðünü karþýsýnda herkesin dehþete kapýlmasýydý amaçlanan, böylelikle þeriata karþý laikliðin teminatý olan TSK büyük destek görecekti. Kürt illerinde kanýn gövdeyi götürdüðü, derin devlet uygulamalarýnýn vakayý adiyeden olduðu 90lý yýllarýn baþýndaki en karanlýk olaylarýn zirve noktalarýndan birisidir Sivas katliamý. Gerçekten de özellikle Sivas Katliamý'ndan sonra
www.bolsevik.org
Aleviler içerisinde büyük çoðunluk TSK'ya büyük sempati beslemeye baþlayacaktý. Ne acýdýr ki 12 Eylül'de asker dipçiði ve postalýyla ezilen Aleviler ve laiklik algýsý yüksek olan toplumun sol tabakasý TSK'ya bel baðladý. O TSK ki 12 Eylül ile Ýslami hareketin önünü açan. Diðer taraftan Alevi gençlik 12 Eylül öncesi kadar yoðun olmasa da sosyalist sola katýlýmýný sürdürdü. Alevi köyleri göçlerle boþaldýkça büyük kentlerin varoþlarýnda taze, yani 12 Eylül travmasýný yaþamamýþ Alevi mahalleri kuruldu ya da eski mahalleler kocaman hale geldi. Bu mahallelere çalýþmalarýný götüren sosyalist örgütler hýzla büyüdüler. Gazi Mahallesi, Okmeydaný, Dudullu vd. Bu sefer burjuva devlet 1995'te Gazi katliamýný örgütledi. Halkýn karþý koyuþu ve direngenliði çok çarpýcýydý. Direniþe sol gruplar önderlik ederek büyük bir çýkýþ yapmýþ oldular. Ertesi yýlki 1 Mayýs kutlamasýnda da burjuva devlet katliam yaparak bu yükseliþ karþýsýndaki refleksini gösterdi. Motor gücünü Alevi varoþlarýndan alan bu yükseliþ fazla uzun ömürlü olamadý. 90larýn ikinci yarýsýnda görülmeye baþlanan geri düþüþün keskin bir þekilde perçinlenmesi ve bir dengeye ulaþmasý 19 Aralýk katliamý ile oldu. F Tipi operasyonlarýyla noktalanan bu süreç 12 Eylül'den sonraki en travmatik olaylar olarak hafýzalara kazýndý. Katledilen yüzlerce devrimcinin cenazesi cemevlerinden kaldýrýldý. Artýk bir sürecin sonu geldiði görülüyordu. Yaþanan büyük acýlar ve yapýlan büyük hatalar sonucunda Alevi mahallelerinde devinim durma noktasýna geldi. Alevi mahallerinde doymuþluk ve yýlgýnlýðýn yaný sýra ciddi bir güven sorunu da ortaya çýktý. Her þeyden önce sýnýf mücadelesine dayanmayan salt kimlik eksenli bir mücadelenin doðal sýnýrlarýnýn olmasý kaçýnýlmazdý. 2000li yýllara AKP damgasýný vurdu, vuruyor. AKP iktidarýnda egemen sýnýfýn Kemalist bürokrasiyi oluþturan kanadý tasfiye edildi, kalanlarý da etkisiz durumda. Türkiye'de çok korkulan Ýslami bir devrim ihtimali hiç olmadý ama AKP'nin küresel sermayenin çizgisinde uygun adým ilerlerken toplumsal dokuyu muhafazakarlaþtýrmak istediði de ortada. Bu durum AKP iktidarý boyunca Alevilerdeki þeriat tehlikesi hassasiyetinin yeniden canlanmasýna ve büyük bir endiþeye dönüþmesine yol açtý. Neticede kimlik politikalarýndaki genel yükseliþ trendinin de etkisiyle Alevi örgütlenmeleri etkilerini arttýrdýlar. Daha etkili bir þekilde taleplerini dile getiriyorlar. Ýþte bu noktada Alevilerin hassas bir noktada durduklarýný gözlemliyoruz. Nedenini açýklayalým. * Toplumsal dokunun muhafazakarlaþmasýndan rahatsýz olan Aleviler, AKP'ye karþý yürütülecek muhalefette geniþ kitleselliðiyle önemli bir direnç noktasý durumunda. Tayyip Erdoðan'ýn da Alevilere karþý benzer duygular hissettiði her halinden belli oluyor. Seçim döneminde en fazla iþlediði konular arasýnda CHP liderinin Alevi kimliðinin baþý çekmesi boþuna deðil. Bu karþýtlýk mücadelenin kýzýþacaðýný ifade ediyor. * Alevi örgütlerin 90lý yýllarda yaygýnlaþan kurumsallýklarý, hala çok daðýnýk olsalar da taleplerin somutlanmasý ve bu çerçevede sokaklara inilmesi anlamýnda önemli aþamalar kaydetti. Bunlar tarih boyunca ilk kez bu dönemde gerçekleþiyor. * Alevilerin demokratik haklarý için mücadele etmesi AKP'nin balans ayarlarýný bozuyor. Demokrasi havarisi kesilen AKP'nin maskesi mesele Alevilerin talepleri olunca birdenbire düþüyor. Örneðin zorunlu din derslerinin ya da diyanet iþlerinin kaldýrýlmasý gibi birçok talep karþýsýnda Tayyip Erdoðan'ýn sadece sinirleri bozulur. * Alevilerin önemli bir özgünlüðü daha var ki önemli bir fark yaratýyor. Tayyip Erdoðan demokratik haklarý için mücadele eden diðer kesimlere, sosyalistlere ve diðer sýnýf örgütlerine karþý pervasýzca sertleþebilirken Alevi eylemlikleri ve taleplerine ayný þekilde davranamaz. Davranýrsa hem kendisinin ve yandaþlarý kesimlerin demokratlýk maskesi düþer hem de Alevi tepkisini daha da büyütür. * Alevilerin AKP karþýsýnda beklenti içerisine girebilecekleri, Alevi kitleleri saða iten egemen sýnýfa ait herhangi bir odak kalmamýþ durumda. Kemalist askeri ve sivil bürokrasi tasfiye edildikten sonra AKP'ye karþý muhalefet sokaktan yükselecektir. Sokaklarda ise sosyalistler var. Alevi gençler bir kez daha yüzlerini devrimci mücadeleye çevirecekler.