Kz3

Page 1

Kopenhag Degil,

Say1: 3

Krit'erleril


I

I Ayr1 DLl!jtLlklerimizin An1s1na

2

Kopenhag Deg ii, Botan Kiriterleri

3

Yurtseverlik Ozerine

8

Emek~ilere A~1k Mektup

18

Ai:HM ve AIHM'ci Solcular Ozerine

24

'Muhalif Devrimcilik' Ozer1ne

29

Nazi Donemi Kurbanlar1na T azminat Odenmesi Gundem1ne Dair

32

:t~~i Haklar1 Soylencesi Ozerine

34

Ozellestirmeler Gundemi Ozerine

39

J

Taliban Kad1n DUsman1 da Batilila1" J

Kad1n Dostu mu?

44

Cezaevleri ve Devrimci Hareket

46

Sivas'ta Katledilenlerin An1s1na

48


A r1 Du~tukf

en ~n路 Anfsitia

yuzunde karanfil ta,1ya n i;ocuklar atl.ln1n gidlyoruz. buf!ulu bir ~ afak vakti yeniden du~ uyoruz yollara eski zamanlarda olduf!u glbi dersimiz tarih. unutmay1n kald1f!1m1z yeri yenilmedik daha masar ahn koynunuza. belki donemeyiz uzun zaman masallar habrlatJr size dof!duf!unuz yeri ill j kiler lklimlnl <;ocukluk ta~1nablllr blr ~eydlr ahnsa da ellnden ge<;ml~I tutun ve tarih koyun torban1za. keklk vc daf! ate$1erl jafai!ln bin y1ll1k anlam1n1, sulann ve c;:af!lann sesinl ezberleyln, bilin mez otlann ad1n1 habrda tutar gibl ten rengl aya bak1n son defa yani ger!de ya ~anm1~ ve ya~a nacak butun yaz geceleri ... kac;:ak a~1 l<lan, uc;:urum bak1~h firarlan, ma;:::rur e~k1yalan saklar gibi kilitleyin yuref!inlzin kalelerlnl anka ve anahtar, lklncl blr emre kadar kaf da;!1n1n ard1na gittl. yuzund e karanfil ta ~1yan <;ocuklar toplay1n <;ad1rlann1z1. eskl zamanlarda olduf!u glbi <;1f! geliyor. <;af! <;okuyor gidiyoruz duC:aklann1za nlnni, 1shk ve destan ahn :;iyah surme <;ekln gozlerinize ahc1 ku~ teleklerlyle ki 1$1Srri yaprak ye$11i gozlerinlze k1sbrd1f!1n1z farz olan ofke c;apraz as1n tufekl e:;inizl c;a)!1n d1 ~1na surdu:!ii eski masallardaki e~k1ya resimleri gi!:>i yurdundan vc :.'ijzy1hndan kovulmul <;:ocuklann t..<1rlhlnde gelenek , kiml zaman ba~kald1rma bl<;iml teni tarc;:1n kokulu c;:ocuklar atla n1n. bizi bekllyor ay ak~amlan d nha yola c;:1kmadan ekslkslz anlatJn geride kalanlann1za akhn1zdi\ kal" n'an tiitun vc l<1baka b1rak1:i yoll<.r; ::'. Yrt du ~mu) arkada ~l ara belki goruj emezsir.iz bir daha yuksek kuj lar doruklan sever olumse ylplak kaldif!I daf!lart at11 bozk1rlann sararm1 ~ hulyalan eski sczcuklerin yC.klu yaf!n ~1mlann1 yan1n1za ahn sabah1 :-2r~1!ay1n her gunku sabah1 gulumseyin yiizunuzun s1f!mad1 f!1ku~lu aynalara may1n diye gomun yilreklerinizi clulerinizi verdi:!iniz topra:::a vedala11n denkleri toplanm1$ gec;mi$1nizle t.:nutm ay:n goc;:men tarihlerden, yerle )ik zulumlerden gec;:ilerek v<1rild: y:izyll1n e~i:!ine s:inra gece nobet;ilerinin yuksek rak1mh yaln1zhj!1n1 ahn y aln1zhk ku!1<1n1)h blr $8ydir, bazcn iyi gelir g ere kti (!ind e y~in1z olmay1 bllmeyenlerin inanmay1n l 路c raberlif!ine. sc nra sab :r. mazlumlann ve bilgelerin tarihsel emanetidir her y erd E 1路eni anlamlanyla denenir. ve her c;:ai:rn hurafeleri vard1r kurban ahr, kurban verir ge9er devran, takvimler el def!i1tirir. gun gelir zulum de: goc;:er uza ~1 goren c;:ocuklar blllr gelecek uzun surer (Murathan Munga:i)


i. ~

n•,lJ; . ... ,•

------------- ---- - ----- - - - - -------- - --"' ·

•.1

L-. ,_,,, - .., . .. .. ,

-· -

D -1 Kopen ~~~g . e~ i ~ Bot a n K;~itt=rn e ri ~ ~

.

~Ii~..,,

Dipnot Verine : Bilindigi u72re ya$ad1g1m1z cogr3f; ada 90'11 y1 !lar itiba:-iyle yasan 11n bircok alan1r.d;:i cidd1 0lt ust o1U$ y<?$3nd1 ve ya ~a nmakta. Yani, so:l 10 ylld1r, Turkiye'de ol rnasi haya l bile e:d:!emeyecek $eyler o:uyor. Komunist ol masa da Kom u rii ~t Partisi ad1n1 ta~1yan bir parti kuruldu; Ki.irl.~c: tl!rki.iler art1k radyo ve televizyon lardan yay1nlan1yor; Kurtc;e gazete, kitap vs. yay1 mlan1yor; Devlet televizyonundan bi!e Ki.irt<;:e yay1n yap1 lrr.aya ta$land1 ; Alevi! e1 T""ur kler " oIb l 01~ 1 ·1an Cu~ i-I d' '1; 10 1"0 v 1·-~;.1 k s1z, Q/ ·\I• '• ''''; ........ 1r1n 1-.· "< ··e \.-"'' • 1,_; , "J I t J1z··:'lt <... (; . de·' •/ ,'c'l" t ":: ~ v' 1 k1 ' 11 ... ....-::!:", .--\. !=--: ·I ·i 3c;ildl VS. VS ... ,,,_un !af1n k1sas1 1 birile:in:r; dc:yimi iie ,. burj1_: v r, demok.rasislnin tes;s; v01ur-1dd epeyce hir ., ("'I k" t edildi." Biz bu ra ja ti.it un bu o:a1 ·iar iy; midir, koti.i mi.idl!r bunu tart1;;mayacag1l.. Biz burada, bi.irun t u degi;;ikliklerin neden:erini ve it ici gi.ici.ini.i ~a rt! $a c.agiz. \ Ii/

...

I

v

~-1

'..-' q..:nlerde Turkiye' de ne k1r.1 -+L)ll' =iktaych P e d2 .:i··· '";:'.- •:.,· y' aa l\B'yc u~ 1 •• •

• -,

I •

1

. . .',

.:~"."'l1·JI' ..., .

A

..._.

~-

.J

-

,

~

'

,_

•..1

.

' ~I,..

'

d€/C'I

,,I ..::i-r I

j.

1

I ' [ II

L

_,, .. ;-~ d::> I

·· 1·1

4'•'-

L~.

I

I

.J ' -

11 l

I

: I

l.

<· 1rn·, ·

L•)1'IL:1 lU

L

.

.

'

Uil L.il:

b:r 1.1::,n1, r.iu

-· , ,l'lf!l '

• ' . li •#r_i

'-J ..' ,.,..,, •..1-

~ (:) J

J» ! ;rhi1

.._,.I.• l:c•pi·1n1 i(1 1 ,. .4,. . , r : ,..., 1

I

,

·'

1

I

,

;

: l

-.~r.1· 11 I _

' '.f'

:;" ·

..

\tf ' , .I_I'- 11.J . '" -.. •

lV',\..~ 1·

Ij I

:•L ")· .,"'

"' i 1;r·1~-

• , ..

rl I "I - 1-il. ., ...I\<:".'(°' ,i~•I

·~

I •

c.,1ya ~. :..•

\.

I

.. . l

\;.,_Cl - r1 , .•

d

\-.I

'j Li(

..

I'

'-

., ..

"- n '-•<·:'1a na ••o ...•irr:lt "...,••a na Da=r ' ... ..... Ar'' C."-· .. J J

A-1!at1la n o(]u:· '<. .. " butijn bu degi'.;ikiikle;-:r!cdeni .6-vrupa Birligi i.iyeligine uyumdur vc. AB dayatt 1g1 i~1:i d i r ki, Turk devleti, sekse:-· kiisur y1ld1r 011-,-;~.ls a olmaz1 olan $eyleri t 2.r · t1$maya ba'.;lad1 ve ta rt1~ il mas 1 na kontrolll.1 de olsa mi.isaade eder oldu." Bu ac;1klaman1n k1smen de olsa dogrutu'' ..·i va rd1r, dogrudur; AB kendine ait h u ~:...:,u 01an bi r yap1lanmad1r, dolay1s1yl a da birl'.~ -­ olmak isteyen i}:r.elerin r11 evc1_:i h:... ~L.r .. gun ker.:l!'e; ;ri 'f .:lP 'ancJ•rr12!ar1 r. , s ~ .~. n 1a -r( i · r ;.,.-. :t> ~ i bu c:'l: Oc::t o;us·. · ' . _, i":idcn 'y'~h-.;, ,.. r1-1Cln!r. as11 1i:: ~! ~UCL! . • I 1· - ... :L ¥ 1•_ ...... r g1gib' ;-' -;: ·:.:.i de AB uvel ig! Cl F~il 1

' ' I

~ .1 -

• , _ t

har~kedd1r-.

·:.,~Kt .ti

· . _ L.

·

'

1

l""'t• . ' . ....

E;':11di¢.! oi!:i : 984 y1l :nda, yar·:

-

-. - ,.;'.

<::c;:s1ndan t.i r mi lat o'r; r:1~ k~ ;)ul Pcilt/"1 H a f':~a•i ve $emdinli kara!<.c' ....._, ,, ;· C. ! rLln o!c..ugu y1llarda, Ti.irkiye h2n~·,/ :·:::~,-, ; r1:'1t<: k-:' 11.:;;n Vd~an 1yord u.

.• ~-

· ~,

,_

.,

·<urt

ulusal h:lll.'k• • · ya ln111..r: Ki · n:icr:: "• 1·:!,1rc~' bulund uo1J c '' ,. 1.irn11 cic~qil, b1r bt]'.1.i11 ·. :)1c 1 c"11i vc tnplu1 n'-;al vaplla111·nav1 ~.. . ' J1" • yc)r; gerek ~.op!umun ge rek~;c de si, . .-. c:-01< sosyal, ~ iyasal ve ir'•. olojik ,1.i';«. ~.r!a '.-a ld1nyorc1u. Yan1. ·1" kc:1 ta~,k;; (;pn oynuyord1..1. f 1krf t Re.~/',; .:i'i • :le . Paradigmarn; Irias," 0t •rec"! . ,> , r·,·.._l, Tab1i ki bu alt list ol11st;J.' ... ~., -I • lv '"'''::> • t..J ... de pay1na dC~eni aln~<~' : 'i" ' .dcarusu d0\ .-imci t)<!r-:· "' bi l:'"'~ ~ansi yoktu , : es"; iceo!oji t· '~ ! ! .. i \ .. I tun hi.ere I' " {" ... ...... '4 ..... n,>J"'(.tt-: I

( ~

'!

' !

( ;

-

' -;

j'

,.

i

•VI -

l

1")

I

.l

\,.


Komunist Zemin Bundan dolay1d1r ki, resmi ideoloji c;ozu lurken devrimci hareketin bundan etkilenmesi kac;1n1lmazd1. Kurt hareketinin a$ag1dan tazyiki ile devrimci harekette referanslann1, tarihsel ve ideolojik dayanlann1 gozden gec;irmek zorunda kald1 ve c;ogu hareket bir gecede Kurdistan'1n somurge; Kurtlerin ise somurge bir halk oldugunu kabul ettiler. O gune kadar "Turkiye'nin kendisi yan somurgedir, somurgenin somurgesi olmaz" diyerek Kurd istan'1n sdmurge oldugunu kabul etmeyenler, birden Kurdistan'1 sdmurge ilan ettiler. Neden? <;;:unku o y1llarda devrimci hareketin besleyen insan kaynag1n1n 째/o70-80'ini Kurtler olu$turuyordu. Devrimci hareketin bu kaynaktan faydalanmas1n1n ve elindeki c;ogu Kurt kdkenli kadrolann1 bunyesinde tutabilmesinin yolu; Kurdistan'1n sdmurge oldugunun kabulund en gec;iyordu. Oylede oldu. Ke$ke bu gerc;egin kabulune sebep olan d1$ dinamikler degil de, devrimci hareketin kendi ic; dinamikleri olsayd1, ama olmad1; neyse, $dyle ya da boyle olmas1 gereken, zorla da olsa oldu. Evet, olan olmu$tU ve art1k m1zrag1n c;uva la girmesi mumkun degildi. Eger haf1zam1z1 zorlarsak gdruruz ki, Kurt ulusal hareketinin dzellikle 90'11 y1llar boyunca 1srarla soyledigi $Udur: "Kurtlere Ozgurluk, Turkiye'ye Demokrasi ! " Yani henuz ufukta ne AB'ye uyelik vard1, ne AB'ye girmeye yeminii b1r siyasal yap1 ne de "Avrupa uygarl1 g1n1n degerlerine" sevdal1 bir toplum. Aksine, Avrupal1lar bu toplum ile bir ortakllg1 ak1llanndan gec;irmedikleri gibi, Turkiye'deki siyasal erk ve Turk toplumu da 1960 anayasas1n1n bile kendilerine "bol" geldigini sdyleyerek, kendilerini a$ag1 lamaktan haz al1p; radyasyonlu c;ay1 hdpurdeterek ic;ip, "Biz ne radyasyondan korkanz ne de AIDS'ten" ya da "Turkun Turk'ten ba$ka dostu yoktur!" turunden muhabbetler yap1yordu. Bu ulkenin ezilenlerinin kendi kendilerini a$ag1lad1g1 bir tarihte, ne gariptir ki, hem kendi ad1na hem de kendini ezen egemen ulusun ezilenleri ad1na; cuntac1lann bu cografyan1n ezilenlerine lay1k gdrdugu a$ag1lay1c1 statuyu reddeden bir tek Kurt ulusal hareketiydi. Ne diyordu Kurt Ozgurluk Hareketi?

-l

.. "Kurtlere Ozgurluk, Turkiye'ye Demokrasi'" Kurtler bunu demekle kalm1yor, bunun i<;in ag1r bedeller bduyorlard1 ve beklide tarihte hic;bir ozgurluk hareketinin olamayacag1 ka dar yaln1zd1. Buna ragmen yaln1zca kendisi ic;in dzgurluk degil, ayn1 zamanda kendisini sokakta line; etmeye yeminli Turk ezilenleri i<;in de "demokrasi" istiyordu. Kurt Ozgurluk Hareketi bu anlam1 ile de bir ilk idi; tarihte hic;bir ulusal hareket, kendini ezen ulusun fertleri ic;in de ozgurluk istememi$ti. Bu herkes ic;in bir $anst1 ama bunu anlayacak kimse yoktu. Eger gerc;ekten Kurt ulusal hareketi klasik anlamda bir ulusal hareket olsayd1, bu cografya Bosna'dan, Ruanda'dan daha beter olurdu.

On binlerce Kurt dlduruldu, uc; binden fazla key haritadan silindi, Kurdi stan'1n ormanlan yak1ld1, milyonlarca Kurt surgun edildi, on binlercesi i$kenceden gec;irilip tutsak edildi ama buna ragmen Kurtlerde kar$1 bir milliyetc;ilik geli$medi. Her $eye ragmen Kurtler, "Kurlere Ozgurluk, Turkiye'ye Demokrasi ! " demekte ve bunun ic;in mucadele etmekte 1srar ettiler. Ve bu 1srarl1 mucadelenin sonucu olarak, toplumda ciddi alt Ost olu$1ara neden oldular. Kurtlerin a$ag1dan tazyiki ile resmi ideoloji c;at1rdamaya; 70 y1ll1k buyu etkisini yitirmeye ba$lad1. Kurtlerin ac;m1$ oldugu yoldan Aleviler, Suryaniler, Yezidiler, <;;:erkezler ve birc;ok sosyal topluluk yurumeye ba$lad 1.


I

KomUnist Zemin

Oyle ki, 1491 yli1nda Kral David'in ba$1nda bulundugu Trabzon'u teslim alan Osmanl1lar taraf1 ndan zorla Turkle$tirilen ve Musluman yap1lan Lazlann bir k1sm1, Lazlann ayn bir ulus oldugunu soylemeye bile ba$lad1. Art1k oyle bir a$amaya gel i nmi~ti ki, egemen c;evrelerde bile egemenligin bekas1 tart1 ~ 1lmaya ba~land1 ve egemen c;evrelerde ciddi goru~ aynhklan ortaya c;1kmaya ba$lad1. Egemen guc;lerin bir k1sm1 eski c;izgide 1srar ederken, bir bolumu, ideologlan arac1hg1 ile "ikinci cumhuriyet" fikrini i~lemeye; bu yolla pandoran1n kutusunu kapatmaya soyundular. Hatta $imdiki Ba$bakan Erdogan'1n da ic;inde yer ald1g1 dinci c;evreler bile Kurt hareketinin yaratm1~ oldugu a$ag1dan tazyik sayesinde resmi ideoloji ile kap1~maya, ona meydan okumaya ba~lad1lar. Burjuvazi nin kimi kanatlan bile 70 y1 I boyunca dile getiremed iklerini dil e getirir oldular. Y1llarca Kurtlugu "kart kurt" diye izah edenler bile, "Kurt meselesi" ya da Kurt kokenli yurtta~lanm1z" vb. $eylerden soz eder oldular. Ozal, anas1n1n Kurt oldugunu ke$fetti vs. vs ... Cem Boyner'in Yeni Demokrasi Hareketi bile i~te bu alt List olu~un siyasal bir ifadesi olarak siyaset sahnesine c;1kt1. Birinci raunt kazan1lm1$t1; paradigma iflas etmi$ ve art1k iflah1 mumkun degildi. Birinci raunt 'un galibi yaln1zca Kurtler degil, ,-R1!> .W111f' resm i ideolojinin butun magdurlanyd1. Birinci raunt kazan 1 lm1~t1 ama rovan$ kac;1n limazd1. Ikinci Raunt

Ba~hyor

Resmi ideolojinin temsilcileri birinci raunt'u kaybetmi$1erdi ama ikinci raunt'u kazanmakta kararl1yd1lar. Art1k ok yaydan c;1km1$t1 ve bir geriye donulmeze dogru yol ahyordu. Arna hedefine ula$mas1 engellenebilirdi; bunun yapllabilmcsi ic;in ise oncelikli olarak: a) Kurt hareketinin ac;t1g1 yoldan yuruyen ve Kurt hareketi ile butunle$mesi durumunda

ciddi s1k1ntli ara yol ac;abilecek potansiyele sahip, ba$ta Alevi hareketi olmak uzere diger magdur sosyal kesimlerin onunu kesmek gerekiyordu; b) Kurt ozgurluk hareketini sisteme entegre etmek gerekiyordu. Neyin nas1I ve hangi yontemlerle yap1lacag1 hususunda burjuvazi kendi ic;inde bir butunluge sahip degildi. Dolay1s1yla da burjuvazi nin kendi bunyesinde bir ic; c;at1$ma ve tasfiye surecine girmesi de kac;1n1lmazd 1. Arna burjuvazinin butun kesimlerinin uzerinde anla$t1g1 ortak nokta; Kurt ulusal hareketinin siyasal ve askeri tasfiyesiydi ve bu ortakl1k ic; aynl1klardan daha oncelikliyd i. Ve Start verildi. i lk i$ olarak burjuvazinin eli kalem tutan sila h~orl an goreve c;agnld1.

~'' ~\

-Silah~orlar, onca yil yok say1lanlan ve kay1t

di$1 tututanlan yeniden kay1t alt1na almaya ve bu topluluklan topl umun zenginligi, buradan hareketle de Turkiye'yi bir kulturler mozaigi olarak tan1mlamaya ba$lad1lar; oldukc;ada ba~anl 1 oldular. En onemlisi de bask1 alt1nda tutu lanlann; Turkle~tirilmi$ ve Turk milliyetc;iliginin temel dayanag1 haline getirilmi$ Lazlann, oteki olarak adland1nlanlann ya da yak say1lan lann, bzelliklede Alevilerin Kurt ulusal hareketinin ac;t1g1 yola girmesine engel oldular. Butun bunlarla yetinilmedi, Kurt bolgeleri ile Turkiye metropolleri aras1na ve Kurt ulusal hareketi ile Turk Solu aras1na kal1n c;izgiler c;ekildi. Kurt ulusal hareketi uzerindeki bask1 artt1nld1kc;a, Turk solu, nispi de olsa daha ozgur sayilabilecek ko$ullarda siyaset yapma zemini bulabildi. Sokaklarda bag1ra bag1ra dergiler sat1lmaya ba$land1; Komunist ad1n1 ta$1yan legal parti kuruldu; TV'lerde daha

-

'I


___

_

Komunist Zemin

y1i 0rda tasavvu1 bile ed ilemcyec.ek ~ar::~-.~·1al2r ya p1 1ir o!du vs. v:::; .. O';'lc ki. Kurt bzgOrluk harcv._,~1 , Kt:rt1c..ri·1 ozg . : ir,l 1 m(icadf'le .:c:-d;f:c_(', r...: ~:..: ' d•'l _ ecL:.. 1:,2 hf'r· c· •, !:.:-. .,e~11ni goreceii 1 or· ' . -n··,·r···';~iri k1' I k t<-- · J"' I --- \,I"> .\- .... v-.r1d·r .... ::: '(. _.:; .. ~:lest riler k_ ·1r ;.2riri bzgL l -. .. , • , ri' ::J 'l:.J dVI cJyam1yorlarrl1. '<r) r• ·Pr :1 riz.,, rle-::; f (''1 Kurt L'l uc;a l har; keti ::c i-\u~~('' 1 ji yur>ma, ver10"', on:..inla aralar ''2 :~. '5')( ·o::. ~o> r' a , yegl iyorlard1. E•1 az1 r1rJ,0·1 Alcvi I " 2;<( r d(.1',1ndan bu bbyleydi. l. "-'-•,:

:.u

~;-

t\....._ ...

I

bnunu kesmek oldugunu anlad1 ve Alevileri kendi cephesine kazanmak ic;in harekete gec;ti. Aleviler, art1k devletin "oz evlad1" idiler. Aleviier, MHP taraf1ndan bile 0/o lOO Turk ilan 2dildi:er. Aleviler, inanilmaz bir h1zla, adeta SL! sam1~c;as1na sistemle butunle~meye ba~­ ladllar ve sistem bugun, Alevileri, Burjuva Cumhuriyeti'nin yenic;erisi olarak yapiland1rma gayreti ic;erisinde. Aleviler ise ya bunun fark1nda degil ya da "Bizden sonras1 tufan" du;,unc..esindedir.

Alevi ri;:. ~keti IJzerir1e Bir Dipnot Ncrr(~e"se n 1·H:~1n

tarihi boy unr;.; hc o '.)teki 'J1n1 l. •, g•), 11ln·1.is 11c r;-1crkczin 1!:·,,1 ,<-i, ::; •tu: n-,! ·~.1 ~•· .....~,· ''' ' •.. ·.-1\..:: ' l" r , yalnl LCa V"' 1• ... - 11 ,c-=--'". . 1 ,, ~·. 'v". .. • 1tr; 1:r '1 il i l\l.'L de ii< r1r r._.r avgular I ivirJc:n ryi'/~' · - ~L i:Hlidrt! ar .... ya da a ?t ~ . d~n b1r 01911ries 1" hJ rek e~i soz vonusu ~ld u gund a ;nerl.~.1 c 1~:,.atin1 c...,lp ctri! ~t1r. Oat .a ri :: ~ru ­ ,~. r'..•~ I rcrr cd:i, en son l<urt 0 7 Q0f1,''~ harerS\S ·1Jc.. (Jldugu gib1 her d2·m i ~tidar ;~·:lll~ ~ii 1r·rl0 2:et< C!r Truva At o.C!rak goI

~

•~ .) .

" \;I~

-

'c'r'. ,_ JL-' l :_.~ 11·l<Jt''

,.j hl -'' ""'i c · 1.... -5 CJ\.. · ·1 0~ ... l ' U

lar:,"i·15t·r \-f' l<u~;,>1,ilrr~akt , d1r. Ai :v•

0

"

f'r-

I

I\

'

'

f

'-

,.,.

t

C::

,....., '

1

.' •r..r 1c~ et1n i~ i(r.P.~) i. li U0lj '":>(' l1 '.'. !:p i.:..:!'l<Jar 2hri~ rJ•.J b1 · :r .C1"t.rti"'. !' .• i l"'~~1r, (Jnk•j ·"t'><~~: i, i)z::•ll.<I' Je 5r). ·,,,Jr 1...:SL y llar-

r I< j,-

_,

,

''" ·

':

11 ;_ /',

1

c .; i!E- 111

'< L'r I 'L r•..:

c.:i r ur i•~t:!'' .i bir kci1 avterP s-1 1,:, c.egilci ve · • :i! <~·11rn!a r·n· r'urt ulusc. I hareketine , ":' .-~k.. !nldr ( ,aL· 1v'l ahalles" 0~1, t' 0·1-..i kc:ud· cJ vain et ~: . 1993 SiVo ...... I,,,. , as k=1~:1 =i ii ,: ;~ c; , r ' rlii< ::llloc;.:> n sal -(Cti ilf' s cal< bcglar kuran Alevi hareketi 1 ·~95 Gc71 f\.a cllesi katl iam1yla birlikte Kurt r1arer<et!n cane.. c,3 . ak 1 nla~t1. Bu yakrnia?rri2y1 gCir'= 'l bJrJ:J'la?i, <.l cc.,' C"~Jd1g1 n1 fc:.rk e: · . r1u 1:az1, Kurtl·: > re kar~1 verdigi sava;,1 k .. ;1riaL'iliT1 en1n On kO$Ul lanndan birinin AIL 1• 0 ri,, f\.•" ' harP.kcti ilc b(itu nle~mcsi nin

'

\10

,.._,_

1

(i

- · · ~-··- ";("-''

• ""

, , ..... ,

..

-·.i t~l-..: ... ( ,; ~:. ...

- __. .,,,_ ... , ;

-~"" -

I

• r, ., • (

,. , '

••

....,

I

!)", l,,· - \-.

.

~ >plul u-

'

-;

' U11-

k r~,11., C1 :1U1n'1 U ~ ..... r ... yL ~a .,,1"1' .• :: err,,, re ul' Vt" t rl ii) OI C. uklan ,1·1ucadeler ·1 s1 ~: ,, 1J nlc· r;-ik 111 hd·11~t kcnd'.'crini kabul • c :1:G•i< nn ; 11 (i ~-·· yur ve dcvlct:e bJ;1~m 1 ~ JcA~ r. (,j+j> 'uvcy evlat olmarnan1n zafer . • ., · :J yr .yor. Al :vi toplun1un bu dav:.".\ ric1• '-!'t _1· . :n gE r ·1 · g• r; ~ ama 91, .J-·' I< v l

.

'-

U

IU

Alevi toplulugu, bugun sahip oldugu nispi ozgurlugu Kurt ulusai hareketine borc;lu oldugu halde, bu harc:;etle dun old ugu gibi bugun de dayan1~ma ic;erisinde degildir. Kendi oz org utlerin i in~a edip, Kurtlerle dayan 1 ~ m a i<;erisinde olacag1na; AB bunyesir.de kulis yaparak '1em mevcut ozgurluklerini garanti altrna alm aya hem de ozgurlugun s:nrrlann1 gcPi~if:tmeye c;al1~1yor. Alevi toplumu nas1I ki ~L! ::i<1 sahip olduklann1 nas1I ve hangi gucun taz·>::'.i i':: ~Ide ettigi hususunda bir yan1lg1 i<;eris1nde\' SC, ayn1 ~ekilde, mevcut statusunu devarr. ettirebilmek ve daha fazla ozgurluk elde ecebilmek ic;in de yanll~ adrestedir.

.

Ikinci Raunt Devam Ediyor Demi~tik

Devam edecek olursak, gelenek<;i c;izgide 1srar eden ve ikinci raundu almakta 1srarl1 olan egen1en guc;, ad1m ad1m iktidann1 guc;lendirip, Kurt ulusal hareketini yaln1zla$t1rd1g1kanaatine vannca; bu kez de PKK'srz bir


Komunist Zemin c;ozum ic;in PKK'n1n tasfiyesine yoneldi . ABD ve Israil devletlerinin yard1m1 ile Abdullah .. Ocalan'1 once Suriye'den c;1kmaya zorlad1 . Sonras1 malum; CIA ve MOSSAD'tan Kenya'da teslim al1p Turkiye'ye getirdi . Yarg1lad1 ve imral1 Adas1'na adeta bir rehine olarak hapsetti. Egemenlerde art1k biliyorlar ki, Kurtler esareti kabul etmeyeceklerdir; Kurtlerle anla$maktan ba$ka c;are yoktur ama $imdi degil. Once hareketi'1 siyasal c;izgisi, onderligi ve askeri gucu tavsiye edilip, Kurt ulusunun orgutlulugu dag1tllmall; daha :;onra bir anla$ma saglanmal1. Yani Kurtler zorla alml$ olmayacak, devlet yine her zama nki gibi buyuklugunu yapacak ve lutufta bulunarak Kurtlere bir $eyler verecekti. Bu an :ay1$, Mustafa Kemal doneminin, "Eger ulkeye Komunizm gerekiyorsa, onu da Jiz getiririz" anlay1$1n1n ta kend isiydi. Sonsoz Verine

Bir y1g1n c;at1$man1n ic; ic;e ya$and 1g1, dengelerin surekli o!arak degi$tigi, old ukc;a c;at1$mall bir surece giriimi~i:ir. Art1k kol yene s1gmayacak kadar buyumli$, konu$ulmayanlar konu$ulur olmu$, tabular sars1lmaya ba$lam1$t1r. Butun bunlara sebep olan ise ne AB ne de AB'ye uyum surecinin zorunluluklan olarak kabul edilen Kopenhag kriterleridir. Butun bu alt Ost olu$1ann sebebi ve itici gucu; Kurt ulusal hareketidir. Bugune degin Kurt ozgurluk hareketi dayatt1g1 ic;indir ki, bu Lilkede ta$1ar yerinden oynamt$, tab ular y1k1lmaya ba$lam1$, toplumun ideolojik, sosyal ve tarihsel dayanaklan ·~ cz:..i l meye ba$lam1$ ve nihayetinde topi urnur. e::ilenleri ve ezilenlerden yana olan guc;lcri bir· ta k1m "mevzilere" sahip olabilmi$tirler. ·ve butun bunlara vesile olan AB degil, Kur. ti7gu rluk hareketidir. Gerek Turk devletinin dayand1g1 tarihsel, sosyal ve ideolojik referansiei,·111 sars:nt1 gec;iriyor olmas1n1n gerekse ae ";-..:~~ ve ozgu1lukler" alan1ndaki geni$1emenin itici gucu AB ve AB sureci degildir. Bu st... '2cir bEiirle'y'ici itici giJcu yaln1zca ve yaln1zca Kur: ozgurluk hareketidir. AB taraf1ndan Turkiye'ye AB'ye g1rebilmenin kriterleri olarak dayat1lar.lar esas olarak eko-

nomiktir. Tabii ki AB tarafrndan Turk egemenlerine dayat1lan bir tak1m sivasal kriterler de vard1r ama bunlar AB'nin olmazsa olmazlan degildir. AB ic;in bnernli olan ekonomik entegrasyondur. Tabii ki, siyasi reformlar da AB ic;in oldukc;a bnemlidir, c;unku ekonomik ~ntegrasyonun gerc;ekle$ebilme::;i ve kal1c1 olabilmesi siyasal bir istikran gerektirmektedir. Bundan dolay1d1r ki AB, siyasal reformlarda da 1srarlid1r. 6rnegin, AB, Kurdistan'da fiili bir sava$ varken siyasal bir istikrann olamayacag1n1, dolay1s1 ile de Turkiye'nin AB'ye ekonomik ve siyasal entegrasyonunun yolunun Kurt meselesinin bir hal yoluna konulmas 1ndan gec;tigini oilir ve bu nun ic;indir ki, Kurt meselesinin c;ozumunde 1srar eder. Yani, AB'nin gerek Kurt meselesine gerek diger ezilen, dolay1s1 ile de patlarr.a potansiyeli ta$1yan, yani sistem ac;1s1ndan siyasal istikrars1zl1klara neden olabi!ecek kesin1lerin meselelerine ilgisi onun hak ve ozg•j r•uklere olan bagltl1g1ndan degildir. Gerc: k Kurtler, gerei<se de diger ezilen, kay 1 ~ dt$1 tutulan topluluklar patlamc; ve sistemi tehdit etme potansiyeli ta~1diklan ic;indir ki, AB, bu topluluklan bir ~t! kilde ::lsteme entegrasyonunu $art ko~uyor. 6rnegin Kurtler ba~kald1rmam 1 ~ o!salc:rd1, AB "Kurt meselesini halledin sonra ge!!n" demezdi. Kurt!er siyasete ag1rltklann1 koy•Jp ta, ., Bizsiz c;ozume hay1r!" dedi~leri ve oed!klerinde 1srarl1 olduklan i~indir ki AB, Ki.'! r ~ :neselesinin ~67u m'..i ­ nu $art kO?:llU)tur. Ozcesi, 1984 y1 l1 nda Boi:an'dan dunyaya ilan ecii1'~l len kriterle rin b~ ; ~· ~· ktsm~ bu~~1n . art:V. 'f.'. ' 1»,..... 1-· .. -~. ... .A.B'n111 Tt..:rk:ye·\· ·; ~ . . ' (' 'V., ~~.i . -~ -~~ l<r . . . . r:i.. ; . sa .. rt koc:tuC;u 'j • ' . t· I 1 ·'7' ~ · • · ~· • tt:-rl e.~·- - +•·-ro •r -~ \.. .... • . .... "- . ~ · 'l<.:J.i' ' rna 'fcu ! ::i:::>I ·· ~~:: . '.~- ~·~: ;. l '!· t ' · ·>.. ~ M ' ;:¥. ' ·tf ~~ •. ....,.. .. ~ ~~ gerc;ek.i; ~.:, au kriterleri t.:a;'acan as1I guc 1< ·~.T n<: ·2kei:i oldugu gibi, gereK ~lJ knte1...:r:1 Y'-•i:-.2 getiri. -1 I . -'I . 0 ""\ k . . "' .... .,... ,.. ,.. .. . 11p ge,.r 11 '- ) '-~-= 911 r . a_r _ ~- 1 c· .. :::. ;Jc:drilm•:? v"'! ~t.Li1 ilecek kr;t2 ~ le:ri - -: L,;L.. _.:s c. ~, 1 K1Sa V'-'·~ · - vtr ''- K•.....·rt ,,.01 . ..e ,. u~ '-L.. .... . . \. . \:-'.,. :\ __ .._: c. 1 ay~1 Cl?f)he'-1 ' "" 01an·- -::::r

r'

·i

~

'

' . .."•: l -. '

E

... :.

f""'.i,.

.

--1

...

(

-

.. •

'-..J'

' 4-

,,,

I

•• -

• •

!

":1

'

~

7


Komunist Zemin •

S1n1fs1z Bir Dunya Ic;in Dunya Devrimini, Diinya • Devrimi Ic;in Enternasyonal Miicadeleyi Sabote • Eden Boli.icu Zehir: YURTSEVERLIK Komunist t'1anifesto ile yeryuzune indirilen e$itl1k vc ozgurluk dOsu 1<;1n at1ld1klan kavgada topraga du~en ve Komun1st Manifesto ile gomulmeyi vasiyet eden i$c.;ilerin ve komunist devnmcilerin an1s1na ...

.

Giri~ Ic;in Zorunlu Bir Belirleme

Gezegenimiz ve yeryUzU ya;;am1 n1n ezilenleri kapita lizmin egemenligi alt1nda apartheid ya;;arken 61Um ve toptan yok olu;;a her gUn bir ad1m daha yakla;;1yoruz. Kurtulu;;u yeryUzU ya;;am1 ile birlikte sosyalizme bagll olan ezilen ve somuri..ilen insanllk henUz bu biricik kurtulu;; yoluna girmi;; degil ve kendiliginden de girmeyecektir. Bunun nesnel ve oznel nedenleri var. Biz; bu yaz1n1n dogrudan konusu olmasa da somut durumun kavran abi lmesi niyetiyle bu nesnel ve oznel nedenleri detaylanna girmeksizin belirleyerek gi..indemimize gec;i;; yapacag1z. Aynca; burjuva milliyetc;i bir siyasal duru;; olan yurtseverlik kavram1n1n s1n1fsal ve tarihsel koklcrinin ne oldugunu, hangi tarihsel donemec;lerde devrimci saflan nas1I zehirledigini ve bunun bedelinin ne oldugunu, tarihe kar;;1 sorumlu komUnist devrimcilerin bu zeh ir kar;;1s1ndaki tutumlann1n gec;mi;;te ne oldugunu ve bugun halan komunizm davas1na bagil komUnistlerin bu zehre kar;;1 siyasal tutumlann1n ve politik duru;;lann1n ne olmas1 gerektigi Uzerinde duracag1z. Nesnel neden ozetle ;;udur; ezilen ve somUrUlenler homojen degil heterojendirler, dolay1s1yla birle;;ik degil dag1n1kt1rlar. Ezen egemen kar;;1s1nda ezilme ortak payda lan olsa da ezilmelerine yol ac;an ;;eylerin farkl1lig1 c;1karlan birbiriyle c;at1;;an bir dizi kimlikle boli..inmelerinin nedenidir. Ezilenlerin ayn1 sosyal s1n1fa mensup olarak sorruri..ilenleri de hem s1n1f ic;i ayncallklardan dogan <;ikarlan nedeniyie ve hem de sahip olduklar1 diger alt/List kimlikleri ile ulusal ve uluslararas1 alanda bir kez daha bolunmu;;lerdir. Ezilenler ve somurulcnlerin 8

bblunmesine neden olan ~eyler ister tarihten gelen c;1karlara daya 11 c;at1;;malar olsun istcr ayncal1kiann elde cdilmesine ve korunmas1na dayans1n bu egemenlerin egemenliklcrini si..irdi..irebilmelerini kolayla;;t1ran bir i;;lev gorur. Kald1 ki ezilen-somuri..ilenler aras1ndaki bolunmu;;IUk bizzat egemenlerin eli ile de OrgQtlenir. T;>c;i Sln!f1n1n Ve ezilen insanilg1n egemenlerin bilin<;li ve sistematik faaliyctleri sonucu bblunmesi, egemen lerin s1n1f c;1karlann1n geregidir ve bunda ;;a;;llacak bir ;;eyde yoktur. Bbylclikle egemenler kendi s1n1f iktidarlann1 koruyabilir ve surdUrebilirler. Ezen-somurenlerin yaratt1g1 egemen bilinc; ezilenlerin oncelikli sorunlann1 farkhla;;t1rmakta ve c;ozum aray1;;lann1 birbirinden ayn;;t1rarak sistem ic;ine c;ekmektedir. Bu durum ezilenleri egemenlere kar;;1 kendiliginden bir araya getirmedigi gibi c;ogu zaman ezilenle ezileni kar~1 kar;;1ya getirip birbirine dU;;manla;;t1rmakta ve c;at1;;t1rmaktad1r. Reel durum bu iken, ezilen ve somi..irulenlerin egemenlerin yaratt1g1 politik bilinci a;;abilmeleri yinede riumkUndur. Bu, ezilensomuri.ilenlerin kendi gundelik c;1karlann1 yak1p bir gelecek amac1 etraf1nda kader birligi yapabilmelerine bag l1d1r. Bbylece birle;;ebilir, egen1enleri n di..izen 1rie topyeku n ka r§1 koyabilme yetenegi kazanabilir ve onu a;;ma ci.iretini gbsterebilirlcr. Bu ise ancak devrimci bir programla kenctlenmi;; iradi komUnist bir duru;;la olanakl1d1r. .. . Oznel neden isc ;;udur; Ilk ;;;c;i devleti olan Sovyetler Birlig· ba;;lang1c;ta uluslararas1 proletarya ve ezilenlcr ic;in bir umut olmu;;sa da asalak burokrasinin kar~i dcvrimci iktidan ile yozla~m1~, dunya devrin1ine ihanete kadar sUrUklenmi;;tir.


KcmUnist Zemin

----

Burokratik kast1n yctmi~ yllllk iktidan suresince komunist gelenegin devrimci ilkeleri sistematik olarak yok edilmi$ ve yerine ulusalc1 ve s1n1f uzla~mac1 bir anlay1$ ikame edilmi$tir. Ve bu sOrec; hic;te basit bir ac;1klama ile gec;i$tirilemez. Bu sOrec; boyunca on binlerce komOnist dogrudan katledilmi$, milyonlarca Sovyet vatanda$1 ic; temizlik kampanyalannda sOrgune ve Hitler kamplann1 aratmayacak c;al1$ma kamplanna mahkum edilerek a$1n c;al1$t1nlmaktan, bask1dan, ac;llktan ve ac;l1g1n yo! ac;t1g1 hastal1klardan ya$amlann1 yitirmi$1erdir. (arltk Rusya's1n1n halklar hapishanesi iktidardaki bu rokratik-despotik kast il c varl1g1n1 surdurmeye devam ettirmi$tir. "Reel sosyalizm" ve onun resmi ideolojisi bugun fiilen c;okm0$ olsa da, bu sOrec; kapitalizm in dOnya egemen ligi kar$1s1nda ezilen-somOrOlenler ve devrimci hareket ic;in iki olumsuz sonuc; yaratm1$t1r. Birincisi; ezilen-somOrOlenler yuzlerini bOyuk olc;Ode egemen sistemden yana donmU$, kurtulu$lann1 bireysel olarak sistem ic;inde aramakta ve dolay1s1yla devrim ci c;evrelerden uzak durmaktad1rlar. Ikincisi; burokratik diktatorlukler a$ag1dan antikapitalist ve anti-bOrokratik devrimci kitle hareketleri ile y1k1lmad1g1 ic;in dunya solu Ozerindeki ideolojik ve politik etkisini halen surdurmektedir. Bunu, geli$en olaylar kar$1s1nda solun gundelik tutumlannda gozlemlemek mumkundur. ideolojik besinini bu gelenekten alm1$ olan bu cog rafyan1 n solunun buyuk bir kesimi de gOndelik olaylar kar$1s1ndaki politik tutumunu bu ideolojik kultur ile belirlemi$ ve . halan belirlemektedir . Politik bak1mdan Ikin ci Enternasyonal'in ihanetc;i partilerinden miras olarak devrallnan yurtseverlik zehrinin bu gelenegin takipc;ileri arac1l1g1yla bu cografyan1n devrimcilerinin ve ezilensomuru lenlerinin gundemine ta$1nmas1 bunun en son ornegidir. Esas1nda burjuvamilliyetc;i bir kavram olan yurtseverlik; Amerikan ordusunun bu topraklan kullanarak Irak'a gec;mek istemesi ve Turkiye burjuvazisinin AB'ne girn1e hayali nedeniyle, sanki anti-emperyalist bir

duru$nlU$ gibi TKP eliyle bir kcz daha bu cografyan1n devrimci hareketinin gOndemine sokuldu ve ezilen-somurulenlerine taยง1nmak isteniyor.

Buradaki tehlike $Udur; ideol ojik olarak burjuva bir kavram, siyasa l olarak ise burjuva bir duru$ olan ve ezilen-sbmurulenlerin bilinc;lerde ve fiilen bbh. . nmesi'le yol ac;an yurtseverlik zehri, ona kar$1 durara~ sava$mas1 gereken devrim cilerin eliyle orgutlenmektedir. Bu, ez1len-sbn1urulenleri ve kaderlerini onlann kaderleriyle ortakla$t1rarak kurtulu$ ic;in mOcadele eden devrimciler, yakan dl.i$man1n ate~ine odun ta$1rT1akt1r. Devrimci Harekete Bulaยงan Yurtseverlik Zehrinin S1n1fsal Kokleri ve Ortaya c;1k1ยง1n1 Haz1rlayan Tarihsel Si.ire~

Burjuvazinin egcmcn bir s1n1f ve kapitalizminde onun 1ktidar sistcmi olarak tarih sahnesinde ortaya c;1k1$1 birbir"n1 tamamlayan bir dizi 1ktisadi-tcknolojik ve sosyal $art1n olgunla$n1as1n1n sonucu olarak gerc;ek1C$ti. Bat1l1 feodal kralliklann ba~ka diyarlann zenginllklerini ele gcc;irri1ek ic;in giri$tikler-i talan Af"ika'dan uzak doguya ve bu sOrec;tc kc$fedilcn K1z1lderililerin topraklanndan Aborjinlerin topraklanna tClm dUnyaya hie; durmaks1z1n katliamlarla yayild 1โ ข

l)


Komunist Z emin

••

.~ ..,:_

.. ••

..

,.,,,,, _:

•.

-. ~·

-

~

.

~

,

_ ...

.i . . .. -;.; ~ · . ...·_

..... .-

~

• I• •

,

,

__..

.~

_

Milyonlarca Afrikal1 ya$ad1klan topraklardan kopanl 1p kolele$tiri lerek bat1l1 efendilerin zeng inl igi ve bat1l1lann refah1 i<;in, kendi topraklannda kale olmay1 reddettikleri i<;in katledilen ve rezervuar alan lanna hapsedilen K1zliderililerin yerine i$kence alt1nda c;all$t1nld1.

I

.......

-·•

Bat11ilann dUnya c;ap1nda yakla$1k be$ yUz y1I boyunca yUrUttUgU sbmUrgeci talan1n sonucu elde edilen muazzam buyuklukteki sermaye birikimi feodal soylulann d1$1nda kalan bir tuccar ve zengin ler toplulugu yaratt1. Bu donemde; somurgecilikle yarat1lan zenginlik bilimsel faaliyetleri finanse~~$, teknolojik icatlar Uretim alan1na uygulanm1$, manifaktur Uretim yerini zorunlu olarak sanayi Uretimine terk etmi$, boylece birbiriyle c;at1$an c;1karlara sahip ve feodalizmin tasfiyesinin ard1ndan surekli olarak c;at1$ma halinde olacak olan yeni iki s1n1f, burjuvazi ve proletarya tarih sahnesine c;1km1$t1. Burjuvazi sanayi devrimi sonras1 iktisadi bak1mdan buyuk bir gucun sahibi olsa da, feodal rejimler alt1nda ba$ta sec;me-sec;ilme

10

hakk1 olmak uzere hemen hic;bir siyasal hakka sahip degildi ve c;ok uluslu feod al devlete vergi bdemekle yukUmluyd u. Bu nedenle, feodal rejimlerin ag1r ekonomik yUkO alt1nda sermayesini ve mUlkiyetini gUvencede hissetmiyordu. Bbylece; hem sermayesi ve mUlkiyetini gUvence alt1na alacak, hem buyumesinin bnUndeki engelleri a$acak ve hem de iktisadi gucUnu siyasi gUc;le destekleyecek yeni hukuksal bir duzenlemeye ihtiyac; hissetti. Dolay1s1yla bnUnde t1kac; i$1evi goren feodal rejimden kurtulmay1 ve siyasi iktidann dogrudan sahibi olmay1 hedefledi. Yeni donemin siyasa l rej imi olarak, eski rejim olan monar$ilerin yerine demokrasi ve cumhuriyet ile yonetilecek ulus-devlet projesi ni koydu . Siyasal ikti dann el degi$tirmesinin orgUtlu guc;le ve diger toplumsal s1n1flann destegiyle gerc;ekle$ebileceginin fark1nda olan burj uvazi, feodal rejimin tasfiyesi ve kendi rejiminin in$as1 ic;in eski duzenin a$ag1lay1p h1rpalad1g1 bald1n c;1plaklann destegini kazanmaya giri$ti. Burjuva ayd1nlann i$<;ilere ve koylU lere yapt1g1 ayd1nlanmac1 propaganda; herkese sec;mesec;ilme hakk1, yeni rejimde €$it yurtta$ alma hakk1, c;ok uluslu monar$i yerine millici ulus devlet vaat etti. I$<;iler ve koylUler aras1nda destek bulan burjuva propaganda yurtseverlik nidalanyla feodalizme kar$1 harekete gec;ti. Boylece burjuva rejimlerin milad1 olan Fransa'da ki iktidar degi$ikligi, 1789 Haziran1nda burjuvazinin siyasi onculUgUnde Avrupa'n1n en koklu monar$ilerinden birini y1karak gerc;ekle$ti. Burjuvazinin monar$iye kar$1 Fransa'da kazand1g1 zafer k1sa sUrede tum Avrupa monar$ilerinde ve somUrgelerinde etkisini gostererek milliyetc;i-yurtsever burjuva hareketlerin yay1 lmas1 na on ayak oldu. Fransa'da iktidan monar$i ile c;at1~arak ele gec;iren ve cumhuriyet ilan eden burjuvazi, bu c;at1$may1 ya$amadan Ingiltere'de cumhuriyete gec;i$ yapt1. Bunun nedeni; Fransa'da burjuvalar ile soylulann ayn s1n1flara mensup ve ayn c;1karlara sahip olmas1 iken, Ingiltere'de ise soylulann ayn1 zamanda burjuvalar olmas1 idi. Bbylece mutlak monar$iler devri kapanarak ulus-devletc;i burjuva cumhuriyetleri donemi ba$lad1.


Komunist Zemin

Burjuvazinin s1n1f iktidan olarak kapitalimin, ba§lang1c;ta kend isi ic;in en guvenli ve maliyeti en dO§Ok ulus-devlet modelini sec;mi§ olmas1 onun ihtiyac1n1n bir sonucuydu. Feodal rejimi tasfiye ederken i§<;i leri ve koyluleri de ideolojik olarak kendi rejimine kazanm1§t1. O gunden bugune kapitalizm, hemen her krizi esnas1nda ulusal c;1karlan bahane ederek yurtseverlik bilincini ezilen-s6m0r01en kitlelerin aras1nda diri tutmakta ve ho§nutsuzlugun sistem d1§1na ta§mas1n1 engelleyen siyasal iksir olarak kullanmaktad rr. Kapitalizmin egemen sistem olarak in§asr esnas1 nd a ezilen-somurOlenl eri duzene entegre etmekte burjuvalarca temel hare; olarak kullan1lan yurtseverlik, o gun oldugu gibi bugunde farklr uluslardan ezilensomurulenlerin c;1karlann1 birbirinden ayn§t1rmakta ve s1n1fs1z-e$it ve ozgur bir gelecek hedefinde birle§ebilmelerini engelleyen bir unsur ola,..ak bolucu i$1evini surdurmektedir. Ve burjuva patentli bu kavram siyasal bir tutum olarak devrimci hareketin safiannda da kendisine yer bulmakta, devrimci c;evreleri ve etki alanlannr ideolojik ve politik bakrmdan devrimcilerin kendi eli ile zehirlemektedir. S1n1f mucadelelerinin ve devrimci hareketin tarihi maalesef bunun say1s1z acr ornekleriyle doludur. Yurtseverlik Zehrinin Devrimci Saflarda Ortaya <;1k1!j1 Kar!j1s1nda • Komi.ini ~tl eri n llkesel Duru!ju, Siyasal Tutumu ve. Mi.icade lesi Ne Olmu!jtu ve Stalinizm Ile Nasal Yozla!jt1r1ld1?

Gec;en yuzy11in ba§lannda uluslararas1 sermayenin dunya pazarlann1 ve kaynaklann1 elde etmek i<;in birbirlerine kar§1 giri$tikleri rekabetten dogan iktisadi t1kan1kllk a§1lamam1§, dunya c;ap1nda dengeleri alt-Ost eden siyasal bir krize donu§ml.i§ ve bunun sonucu olarak Birinci Topyekun Emperyalist Sava§ patlak vermi§ti(1914). Sava§rn taraf1ann1 olu§turan her emperyalist blok; hem sava§tan kendi lehlerine guc;lu, kazanc;li ve galip c;rkmak istiyor hem de sava§tan s1n1f egemenliklerini teh dit edecek sonuc;lar c;1ks1n istemiyorl ard1.

~unku,

ozel liklede Almanya'da bir proleter devrimi olasll1g1hic;te uzak bir olas1l1k degil di.

.,. . •

'

"'

Bu amac;la kapitalist devletler burjuva hukumetleri arac1l1g1yla ileri surdukleri vatan savunmas1 slogan1 ile i§<;i s1n1f1n1n ic;inde yurtseverlik bilincini geli§tirerek ayn1 anda birkac; hedefe birden vurmayr planlam1§lard1; sava§rn ekonomik maliyetini i§<;i s1n1f1n1n ve ezilenlerin s1rt1na yukleyip tabana yayarak kendileri ic;in yuksek ekonomik maliyetlerden kac;1nmak, kendi s1n1f c;1karlann1n kuyrugunda i§<;i s1n1f1n1 ve ezilenleri ulusal seferberlige dahil edip cephe gerisini saglamla§t1rmak ve cepheyi daha guc;lu desteklemek ve boylelikle i§<;ilerin ve ezilenlerin guc;lerini bolerek kendi s1n1f c;1karlan dogrultusunda siyasalla§mas1n1n dinamiklerini engelleyip burjuva siyasete entegre ederek sistem ic;inde kalmalann1 saglamak. Burjuvazi, vatan savunmasr ad1 alt1nda yuruttugu yurtseverlik kampanyalanyla i§<;i s1n1f1na guc;lu ve zengin bir ulus vaat ediyor ve i§ledigi suc;lann sue; ortag1 olmas1 anlam1na gelecek olan destegini istiyordu. Buldu da bu destegi, hem de Alman Sosyal Demokrat Partisi ba§ta olmak Ozere Ikinci Enternasyonal'e i..iye sosyal demokrat partilerinin birc;ogunun elinden.

1I


Komunist Zemin Ba;;1nda Kautsky'nin bulundugu Ikinci Enternasyonal'in en gi..ic;lu partisi olan Alman Sosyal Demokrat Partisi burjuva hi..iki..imetin sava;; politikas1n1 destekledi ve sava;; bi..itc_;esini onaylad1 .

Bu tutum un benzerlerini Avrupa'da ki diger ulkelerin sosyal den1okrat partilerinin tutumlan izledi. Bunun anlam1 ;;uydu; "dunyan1n butun i;;c;ileri ban$ta birle$in, sava;;ta birbirinizi boga zlay1n"(R. Luxemburg). Bbylece; Birinci Enternasyonal'in ard1ndan Engels'in buyi..ik c;abalan sonucu dunya devrimine bnci..ili..ik etmek amac1yla kurulmu$ olan Ikinci Enternasyonal, burjuvazi ile giri;;tigi di;;e di;; bir mi..icadelenin sonucunda degil, onun ulusalc1-yurtsever zehrini bilinc;li olarak ic;tigi ve i;;c;i s1n1f1na ic;irdigi ic;in c;oktu. Birinci Topyekun Emperyalist Sava;; csnas1nda Ikinci Enternasyonal partilerinin buyi..ik c;ogunlugunun kendi burjuvazisini destekleme tutumu tesadufi degildi. <;i..inku; ikinci Enternasyonal'e bagll partilerin hemen buyi..ik c;ogunlugu her ne kada r enternasyonale uye olsalar da rerspektifleri ve brgUtlenrneieri itibari ile ulusalc1 partilerdi. Bu nedenle de; sava;; esnas1nda di..inya i;;c;i s1n1f1n 1n genel c;1karlarin1 savu nan

12

bir siyasal tutum tak1 nmak yerine, kcndi ulus c;1karlann1 ve bu c;1karlara bagh olarak kendi i;;c;i s1n1f1n1n dar zu mre c;1karlann1 gozeterek burjuvazi ile i;;birl ikc;i bir tutu mu tak1nmay1 tercih etti. Zira; sava;;ta yada "ban;;ta" i;;c;i s1n1f1n1n verili bilinci egemen toplumsal di..izenin yani kapitalizmin bilincidir ve onu a;;mak gibi bir anlay1;;a sahip olmad1g1 gibi kendiliginden de . a;;amaz. I;;te tam da bu noktada komunist oncunGn rolu devreye girer. Oni..inde iki sec;enek vard1r; ya k1r1nt1 elde etmek ic;in egemen bilinc;le uzla;;1p kitle kuyrukc;ulugu ve populizm yaparak ka pitalistlerin degirmenine su ta;;1yacak, ya da kendi imhas1n1 dahi goze alarak e;;itlikc;i bir dunya ic;in i;;c;ileri kendi dar zUmre <,;1karlann1 yak1p s1n1f karde;;leriyle kader birligi yaparak kap!talizmi y1kmaya c;aj1racak. Len in Enternas路,-onal ve Ulusal Savunma ba$llkl1 yaz1s1nda( 12 Arallk 1914) "Oporti..inizm ve ;;ovenizmin Avrupa'n1n en buyi..ik partileri nde, gec;ici olarak da olsa, zafere ula;;mas1yla ikinci Enternasyonal ya;;am1n1 sona erdirmi;;tir. Yeni bir Enternasyonal yerini alacakt1r" derken komi..inistlerin durmas1 gereken zemini temsil ediyordu. I;;te; sava$ esnas1nda B01$evikler, ikinci Enternasyonal partilerinin burjuva-yurtsever tulumlann1 dUnya devrimine ihanet olarak kabul ve ilan edip, bu ikinci tutumla, yani "sava;;a kar;;1 s1n1f sava;;1" perspektifi ile hareket ettiler. ikinci Enternasyo na l'in iflas1n1 ilan edip, o gun pek bir yank1 bulmasa da yeni bir enternasyonalin in;;as1 i<,;in c;agn yapt1lar. Burjuvazinin kendi c;1karlan ic;in cepheye surdugu ve onlardan birbirlerini k1rmalarin1 istedigi i;;c;ilere; sila hlan s1n1f karde;;lerine degil, on lan kendi karlan ve c;1karlan ic;in blume gonderen burjuvalanna c;evirmelerini istediler. Cephede, hem emperyalist ulkelerin hem de c;arl1g1n yenilgisi ic;in bozguncu taktikl e dunya devriminin zaferi ic;in c;a11$ti lar. Bo1$eviklerin; emperyalist egemenler, c;arhk otokrasisi ve devrimci hareketin i$birlikc;i donekleri kar;;1s1nda komi..inizmin ilkeleri temelinde kararl1 durU$U, c;arl1g1n c;izmcleri alt1nda ezilmi$ ve emperyalist sava;;la y1k1ma ugram1;; i;;c;ilerin ve ezilenlerin c.lcvrimci kalk1;;mas1yla buiu;;up 1117 Ekim Devrimi ile sonuc;land1. Ikinci Enternasyonal partilerinin


KomUnist Zemin

sava$ esnas1nda kendi burjuvalann1 destekleyen ulusalc1-yurtsever tutumunun yaratt1g1 demoralizasyon Ekim Devrimi ile a$1ld1. Dunya komunist hareket i Bo1$eviklerin bncu lugunde ve Ekim Devrimi'nden ald1g1 guc;le; kapita lizmi y1k1p1 s1n1 rs1z-s1n1fs1z ve e$itlikc;i bir dunya kurmak amac1na bagl1 olarak dunya devrimini brgutlemek Ozere Uc;uncu Enternasyonali kurdu(1919). Sovyet Devrimi1nin zaferi; yeryuzi.i ezilensomuri.ilenlerine1 ezilen-sbmi.iri.ilen insanllg1n ve yeryuzu ya$am1n1n egemenlerden ku rtu lu$unun olanakl1 oldugunu muj delese de1 henuz, emp eryalist ku$atma ve ka r$1 devrimin sa ld1ns1 alt1 nda i<; sava$ nedeni ile devrim garanti alt1na al1namam1$t1. Sovyet Devrimi'nin ba$ans1 devrimin uluslararas1 arenaya yay1lmas1na bagll olarak garantilenebilirdi. Bunun bilincinde olan Bo1$evikler, ileri kapitalist bir i.ilke olan Almanya'da devrimin kazanmas1 ic;in kendi devrimlerinin yenilgisini bile gaze ald1lar. c;unku esas olan di.inya devriminin ba$a nlmas1yd1 vc devrim uluslararas1 arenaya yayllarak nihai hedefine ula$abilirdi. Uc;uncu Enternasyona l tam da bu amac;la, dunya devrimine bnderlik edebilmek ic;in kuruldu . 11

Ancak; tarihsel bir dizin olarak, emperyalist sava$1n i$<;i s1n1f1nda yaratt1g1 fiziksel ve ekonomik tahribat, lkinci Enternasyonal partilerinin ihanctiyle i$<;i s1n1f1n1n i<;inde yukselen burjuva yurtscverlik, Almanya'da

1918 ve 1923 dcvrimlerinin yenilgisi, i<; sava$ta Sovyet Devrimi'nin oncu unsurlann1n c;ogunun kaybedilmesi 1 emperyalist ku$atman1n Sovyetl cr Birligi uzerindeki ag1r bask1s1 ve Len in'in oli.in1u ile dogan bo$1uk; burokrasinin pal az lan1p Sovyetler Birl igi'nde iktidan ele gec;irmesine ve enternasyonalin politikalanna egemen olmas1na elveri$1i zem ini haz1rlad1. Bu andan itibaren dunya komunist hareketinin Uc;uncu Enternasyonal ile doruguna ula$an ideolojik ve ilkesel kazan1mlan, kar$1 devrimci burokratik kast1n iktidari ile tek tek yok edilip, yerine burokrasinin c;1 karl ann1 gbzetecek ve iktidan n1 koruyacak bir anlay1$ ikame edilerek dunya komunist hareketine mal edildi. Bunlann ba$11caian; di..inya Sovyetler federasyonu yerine tek ulkede sosyalizm, enternasyonalizm ve surekli devrim yerine ulusal demokratik a$amah devrim, ge<;i$ program1 yerine demokratik program, birle$ik i$<;i cephesi yerine s1n1f uzla$mac1 halk cephesi, sava$a ka r$1 s1n1f sava$1 yerine sava$a kar$1 ban$ ve ban$ i<;inde bir arada ya$am a ve enternasyonal ist mucadele <;izgisi yerine ulusalc1 c;izgi olan anayurdun savunulmas1d1r. Yeryuzu uzerinde â‚Ź$it ve ozgur bir ya$am i<;in olmazsa olmaz olan komunizm davas1ndan ve bunun gerc;ekle$ebilmesinin yegane yolu olan dunya devrimi anlay1$1ndan kopan .kar$1 devri mci burokratik kast bbylelikle Ikinci Enternasyo nal'in ihanet c;izgisine geri dbnmi.i$ oldu. Burokratik kast elindeki iktidann . olanaklanyla Ikinci Enternasyonalin ihanetinin komunist hareket uzerinde yaratt1g1 ideolojik tahribatla k1yaslanamayacak buyi..iklukte bir tahribat yaratmakla kalmam1$, bu tahribat1 kurumsalla$t1rarak bu gune kadar getirmi$tir. Varllg1 suresince ic;eride ve d1$anda ya$anan siyasal geli$meler kar$1S1ndaki politik tutum u ve icraatlan yaln1zca kendi iktidann1 ve iktidan arac1l1g1yla zu mre c;1karla nn1 korumakla kalmam1$ ayn1 zamanda kapitalist dunyan1n i$ini de kolayla$t1 rm1$t1r. Burokratik kast1n iktidan suresince icraatlann1n dokumi..i ve maliyeti bzetle $Udur: SBKP ve uc;unci.i Enternasyonal ic;indeki devrimci unsurlar vc Sol Muhalefet tasfiye edilmi;;, duzmece duru$malarla uyeleri hapse at1lm1;;, surgune yoll anm1;; vc bldClrul mli$1erdir.

I~


KomUnist Zemin

Rus

olmayan halklar kitlesel olarak ya~ad1klan bblgelerdcn sUrUlmU~lerdir. le; temizlik hareketleri surcsince milyonlarca insan surgune mahkum edilerek Sibirya ve daha kuzeydeki c;all~ma kamplannda yaln1zca k1s1tl1 tay1n kar~1llg1 askeri zorla c;a11$tlnlml$, bu sure<; ic;erisinde milyonlarca insan ag1r c;a11$ma kO$Ullan nedeniyle ya$amlann1 kaybetmi$, soguktan, ac;llktan ve ac;llg1n yol ac;t1g1 hastahklardan ve dogrudan infaz edilerek katledilmi~lerdir . 1926 Ingiliz i~c;ilerinin genel grevi desteklenmemi$, greve kar$1 olan sendika burokrasisine destek verilerek grev k1nlm1~t1r. 1926, c;in'de burjuva sosyal demokrat <;;an Kay $ek bnderligi desteklenerek devrim k1nlm1~ ve komunistlerin katled ilmesinin zem 1n1 h az 1 rl anm1~t1 r. Avrupa'da b irle~ i k 1 ~c;1 cephesinin brgutlenm esi yerine halk cepheleri desteklenm i ~ ve te$Vik edilmi$, bunun sonucu olarak Naziler, onlerinde hi<;bir engel ol madan Almanya'da iktidara gelmi~tir. Kapitalizmle, ban~ ic;inde bir arada ya$ama anlay 1 ~1n1n sonucu olarak fa$istlerle ve kapitalistlerle masaya oturularak Yalta ve Malta sald1rmazhk ve i$birligi antla~malan imzalanm1$t1r. Avrupa devrimleri ic;in son . ~ans olan Ispanya devrimi emperyalistlerle el ele Franco fa$iZmine bogdurulmu~tur.

emperyalist ulkelerin istegi (.izeri ne bizzat Stalin taraf1ndan kapat1lm1~t1 r. Butun bu sUrec; boyunca, dunya komunist hareketinin tum ideolojik kazan1mlan ve s1n1f mUcadelelerinin devrimci tarihi sistemli bir $ekilde tahrip ve yok edi lmi ~, yerine s1n1f uzla$mac1 resmi ideoloji ve bu resmi ideolojiyi kutsayan resm i tarih ikame edilmi~tir. i$te bu resmi ideoloji ve resmi tarihle beslenen dunya solu; verili ve $arth siyasal bilinci ile, emperyalist kapitalizmin iktisadi ve sosyal manevralan kar$1S1nda onunla toptan ve kokten bir hesapla$ma anlay1$1 ile kar$1 kar~1ya gelmek yerine, ulusal alanda ve siyasal bak1mdan burjuva demokrasisinin s1n1rlan i<;inde muhalefet yapmakla . yetinmektedir. Ideolojik olarak dunya soluna egemen olan mevcut anlay 1 ~ l a ve bu an la y1~ 1 n ~ekil l e nm es in e yol ac;an resm i tarihle devrimci anlamda h esa pla~1p a~1 l amada n , emperya list kapitalizme ve onun ulusal ve uluslararas1 alanda gerc;ekle$tirdigi siyasal manevralanna kar~1, siyasa l ve s1n1fsa l olarak devrimci bir mucadele verilemez. Yurtseverlik Zehri, Devrimci ve Sosyalist Hareketin Gi.ic;lerini ve Bu Gi.ic;ler Arac1hg1yla Ezilen-Somi.iri.ilenlerin Bilinc;lerini Zehirleyerek bolmeye Devam Ediyor

Oc;uncu

--·- ..

~

~ .. .

~• ~· '

,

'

.....

Dunya devrimine komuta etmek amac1yla kurulan Uc;uncu Enternasyonal'in devrimci ilkelerinden ve duru$undan uzakla$1larak yerine s1n1f uzla~mac1 c;izgi ikame edilmi$ ve

Enternasyonal Oyesi TKP'nin ilk kurulu~ sureci ve kimi istisnai kuc;uk sol c;evreler haric; bu cografyan1n "devrimci" solu, hemen tom ta rihi sUresince siyasal zemini bak1m1ndan hep ulusalc1 bir anlay1$a ve karaktere sa hip olmu~tur. Bunun nedeni, dunya soluna ikame edilen Stalinist resmi ideoloji ve resmi tarihin bu cografyan1n "devrimci" solunun da damarlannda dola$1yor olmas1d1r. Bu anla y1~, bu cografyan1n "devrimci" solunu ve 011un arac1hg1yla da bu cografyan1n ezilen-somurulenleri ni gerek siyasi orgutleri, gerekse de sendikal orgutleri ve dernekleri arac1hg1yla politik bak1mdan c;ogunlukla burjuva siyasete yedeklemi~ ve halen dahi yedeklemektedir. Bunun son brnegini; yurtsever cephe onermesiyle TKP'nin ba~1 c;ektigi bu cografyan1n solunun ABO ve AB kar$1tllg1 Uzerinden somutlanan "antiemperyalist tutum"la nn1 ifade eden •

14


KomUnist Zemin

.~

sloganlan ve talepleri ile $ekillenen duru$1annda gormekteyiz. "IMF defol bu ulke bu halk sat1 l1k degil", "ABO defol bu memleket bizim", "Ne ABD ne AB bag1ms1z Turkiye" ve benzer sloganlann1 kul lanan sol <;evrelerin, orgutsel aynl1klanna ve ayn1 sloganlan kull9n1rlarken ki aralanndaki nuans farklil1klanna ragm en hepsi ni ayn1 zeminde bulu$turan ortak payda; ideolojik olarak bu ulusalc1 ve yurtsever temele sa hip olmalan ve politik olarak bu temel uzerinden hareket etmeleridir. I$te; siyasal ve s1n1fsal kokleri itibariyle burjuva kavramlar olan ulus devlet, yurtseverlik-vatanseverlik, ulusal savunma-anayurdun savunulmas1, ulusal bag1ms1zllk gibi argumanlann bu cografyan1n solunun siyaset yontemine ve diline pelesenk olmas1, onu burjuva siyasetin ve burjuva demokrasisi nin ekseninde tutmakta, bu durum ise kapitali zme nefes ald1racak yeni refleksler kazanmas1na hizmet sunmaktad1r. Emperyalist dunya sistemi ic;inde- kapitalist ulus devlet lerin temsil ettigi egemen . s1n1f olan burjuvazinin <;1karlann1n; sanayi uretimi, t icaret, uluslararas1 ticari sozle$meler, banka sistemi, kredi sozle$meleri, kotalar, telif, ta hkim yasalan, NAFTA, Maastrich, Birle$mi$ Milletler, NATO, I MF, Dunya Bankasi ile entegre bir sistem halinde birbirlerine bagland1g1 bir dunyada, burjuvazinin ulusal siyasetinden ve ulusal c;1karlanndan soz edilmesi akla uygun .. degildir. Emperyalist hiyerar$i ic;inde birbirleriyle rekabet halinde olan burjuva c;evrelerin her biri, sahibi olduklan ve temsil ettikleri sermaye birikimi-yani iktisadi gucuoran1nda kapitalist devletlerinin kendi ad lanna yuruttugu diplomatik pazarl1klar uzerinden . uluslararas1 somuruden pay alma yah$1ndad1rlar. Uluslararas1 alanda suren rekabet ve yan~, ulusal devletin s1 n1rlan ic;inde kalan sermaye <;evreleri aras1nda da bu surec;ten kimin ne kadar pay ve c;1kar saglayacag1 pazarl 1klanyla surer. "Ulusal" zeminde, kapitalist devletin oteden beri suregelen iktisadi pol it ikalanndan nemalanan, sermayenin gene! egilimi sonucu olan yeni donemle birlikte nemalann1n kesileceginden

endi$e eden ve giri$tigi paza rl1klarda <;1karlann1 garantileyemeyen sermayenin bir diger kesimi bu yeni surece direnir ve t1kamaya c;a11$1r. I$te bu andan itibaren serm ayenin her iki kesimi a<;1s1ndan cia ulusal <;1kar ve ulusal politika denilen $ey, bir taraf1n oteki taraf Ozerinde kendi zumre c;1karlann1 koi¡umak ad1na ba sk1 olu$turabilmek i<;in, ulus devlet s1n1rlan ic;indeki e__zilen-somurulenlerin destegini kazanabi lmenin propaganda malzemesi olarak onem kazan1r. O anki c;1karlan birbiriyle tezat da olsa, sermayenin her iki kesimi de ulusal c;1karlan en <;ok kendisi nin gozettigi ve savundugu c;abas1i<;ine girer. Sermayenin butunu ac;1s1ndan ulusal <;1kar denilen $eyin bir i$1evi, kendi <;1karlan i<;in geli$en "yeni" surecin ulusal alanda herhangi bir engele tak1lmaks1z1n i$1emesi ve bunun i<;in de ezi len-somurulenlerin " ikna" edilerek "toplumsal mutabakat'1a kapitalist sisteme bir kez daha yedeklenmesidir. Bir diger i$1evi ise; sermaye, uluslararas1 sermaye <;evreleri ile girdigi yeni i$birligi pazarllklann1n t1kand1g1 noktalarda elini guc;I O gostermek i<;in milliyet<;i-$oven histeriyi(Mersin'deki bayrak krizinde oldug u gibi) masad a bir tehdit kart1 olarak kullanmak uzere bizatihi kendi eliyle orgutler.

t•. ~

l

-

"!"."~

Neresinden ba ki11rsa bak1ls1n ulusal alan, uluslararas1 karaktere sahi p sermayenin hem en gu<;IO ve guvende oldugu aland1r ve hem de kar$1t1 olan ve olabilecek olan gu<;leri ic;ine hapsedip uyu$turan bir tuzakt1r. Nas1I ki s1n1f11 toplumlann ortaya c;1k1$1ndan bu yana din, egem enlerin c;1karlan ic;in ezil enleri uyu$t uran

15


Komunist Zemin

--~

bir afyonsa, kapitalizmiri cgemenligi alt1nda da yurtseverlik benzer bir i;;lev gbrur. [!!:t:!-1- sorn:..ri-11;;-nk'i' ilr<1,in'-;{. yurtsevcrlik bilincinin hakim bilinc; olarak orgutlenmesi kapitaiistier iehine iki bncnii1 sunu~ yarat1r. Birincisi; farkl1 uluslardan ezilensomuri.ilenlerin c;1karlann1 birbirinden ayn;;t1nr. Bbylece her ulusun kendi c;1karlann1 digerinin i.isti.inde gormesine, gerektiginde zorla elde edi lmesin e, dolay1s1yla da di.i;;manla;;mas1na yol ac;ar. ikincisi; ulus dcvletlerin s1n1rlan i<;:ine hapsedilmi;;, kapitalizmin yaratt1g1 magduriyet vc yoksulluk alt1nda ya;;ayan ve birbirlerine kar;;1 yabanc1la;;t1nlarak du;;manla;;t1nlan farkil uluslardan ezilensbmuri.ilenlerin birbirlerine kar;;1 ortak duyarl1l1k vc sorumluluk hissetmeleri ve kader birligi yapabilmeleri olanakll olmaz. Bu durumda; ezilen-somuri.ilenler aras1nda ortak du$rian burjuvaziye kar;;1 onlan birle;;tirecek s1n1f bilincinin ortaya c;1kmas1ve kapitalizmi y1kmay1 hedefleyecek enternasyonalist karekterde bir mucadelenin brgi.itlenebilmesi de olanakli olmaz. Kapitalizmin egemenligi alt1nda ulusal bilinc;le uyu$turulmu;; ve bilinc;leri zehirlenmi;; olan farkl1 ulkelerin ezilensbmurulenleri, ancak kendileri ic;in s1n1f olma bilinciyle zehirlenmi;; "bilinc;lerinden" kurtulabilir, kendi s1n1f c;1karlan 1c;1n birle$erek kader birligi yapabilir ve ortak du;;man olan burjuvazinin emperyalistkapitalist di.izenine kar;;1 dovi.i;;ebilirler. Ne var ki, ezilen sbmurulenler siyasal olarak kendileri ic;in s1n1f olma bilincine kcndiliginden ula;;amayacaklan bir gerc;ektir. Bir ba;;ka gerc;ek i;;e ;;udur ki, ezilen sbmi.irulenlere bu siyasal bilinci ta;;1yabilecek olan "devrimci" hareket de gerek ilkesel gerek de programatik olarak bu perspektiften c;ok uzakt1r ve burjuvazinin belirledigi gundemlcrin d1;;1nda kendi gundemlerini belirleyebilecek iradi bir duru;;a sahip degiller. Burjuvazinin "ulusal c;1karlar" Uzerinden yaratt1g1 ve kendi ideolojik arguman1 olan yurtseverlik gi_inde'Tlinin kar;;1s1nda ideolojik olarak ona sava;; ac;acak bir duru;;la kar;;1 salcl1nya gcc;mek yerine, k1tlelerin geri bilincine hitap

lh

ederek kendilerinin en yurtsever oldugunu kan1tlama c;abas1ndad1r bu cografyan1n "devrirncl" guc;leri. Kald1 ki ayn1 s1n1rlar ic;inde ya;;ayan, fakat hem s1n1fsal aidiyetleri ile hem de "etnik" aidiyetleri ilc farkl1 c;1karlara ve ezme-ezilme ili;;kilerine tabi olan kapitalist devletin yurtta;;lann1 "devrimci" hareketin kendi eliyle yurtseverlik kimligi ile birle;;tirme c;:abas1 s1n1f uzla;;mac1 bir tutumdur. Ve "devrimci" hareketin bu tutumu, uluslararas1 arenada bblunerek ulusal hapishanelere t1k1lan ezilen-sbmu ru lenleri yurtseverl ik zehri ile bir kez daha zehirlerken bblunmelerine neden olan burjuva anlay1;;1 onlann bilincinde yeniden orgutleyerek boli.inmu;;luklerini daim k1 lmaktad1r. Devrimci hareketin ya da devrimci olabilmenin oncelikli tarihsel soru mluluklanndan biri, burjuva ideolojinin kitleler uzerinde yaratt1g1 ideolojik hegemonyaya kar;;1, onu k1racak ve kit lelerin bilincinde s1c;rama yaratacak ideolojik mucadel eyi vermektir. Kitlelerde egemen ideolojinin etkisiyle yer etmi$ egemen bilin<;: k1nllp ileri dog ru s1c;ramad1kc;a, populist ve de gerici soylemlerle kalaballkla$ml;; bir devrimci hareket; yuruyu$u nu gerc;ek anlamda e;;itlik ve ozgurluk yi.iruyu;;une dbni.i$turemez. Bu durum onu, olsa olsa kitle kuyrukc;uluguna ve egemenlerin gundeminin pe$inden suri.ikler. Bu cografyada hukum sUren kapitalist devlet de, diger tum kapitalist devletlerde oldugu gibi egemen s1n1f1n s1n1f karakterini ta;;1r. Kapitalist TC devleti tam da bu s1n1f karakterinden 6turi.i egemen s1n1f1n c;1karlann1 korumak ve ona kar$1 yonelecek tehdidi bertaraf etmek i<;:in konumlan m1;;t1r. Sahip oldugu tum deger ve sem boller Turk olmayan kimliklerin inkann1, asi milasyonunu, bask1y1, $iddeti ve sbmuruyu t emsil etmektedir. Egemenler ic;in c2ri11et yurt ezilenler ic;in cehennem olan bu cogralyada, egemenlerle ezilenleri d1$ du;;mana kar$1 "sol"dan "antiemperyalist" bir soylemle milliyet<;:i bir anlay1;; clan yurtseverlikle bulu;;turma c;abas1 Kemalizm kuyrukc;ulugudur. Devrimci hareket, bu cografyada egen1en ideoloji olan Kemalizm ve egemen siyasi ki.ilti.ir olan burjuva yurtseverlikle aras1na mesafe koyup onu y1kmak ic;in kar;;1s1nda


----

-

KomUnist Zemin

olmad1kc;a ezilen-samurulenlere kar$1 i$1enen suc;lann sue; ortag1 olacakt1r. Burjuva devletin ve burjuva siyasetin egemenli gi alt1nda c;1ka rlan bi rbi rleriyle c;at1~a n s1 n1flan n ortak c;1karlan olamayacag1 ic;in, burjuvazinin egemeni oldugu sistemd e ezi lensamurulen ler ve onlara anderlik etme iddias1nda olanlar ya politik-perspektif olarak burjuva siyasete cepheden sald1rarak kapitalizmin ideolojisiyle ayn$1r ve onun kar$1s1nda devrimci bir duru~la yer allrlar, ya da onun ve bagll oldugu uluslararas1 em peryalist-kapitalist sistemin yedek gucu haline gelirler. Bu iki sec;enegin d1$1nda ara yol aray1$lann1n tamam1(antiemperyalist yurtseverl ik ve ulusal bag1ms1zl1kc;li1k) sol guc;leri reformcu yoldan bir kez daha egem enl erin sistemine baglar. Ve bunun veba li, ezi len-sbmurulen kitlelerin egemenlerin sisteminde ve onun ideolojik hegemonyas1 alt1nda iken ondan bag1ms1z bir siyasi c;izgiye kendiliginden gec;i$ yapabilmeleri mumkun olamayacag1 ic;in, "devrimci" guc;lere aittir. Bu nedenle tarih ezilen-samUrulen kitleleri degil, onlara anderlik etmek iddias1nda olanlan ya rgilar. O Halde Ne Yapmah? Bu sorunun muhatab1 ne i$<;iler, bir butUn olarak ezilenler ne de mevcut "devrimci" harekettir; bu sorunun rnuhatab1, III. Enternasyonalin ilk dart kongresinde ortaya konulan komunist ilkelere bagl1 oldugu iddias1nda olan komunistlerdir. Bu ilkelere bagh komi.inistler:

a) Kapitalizmin yeryUzLlnU ulus devletlerle s1n1rlara boldUgU ve ezilen-samurUlenler ic;in ulusal hapishanelere danU$tUrdugU, ulusal hapishanelere s1k1$t1nlm1$ ezilen-somUrUlenlerin c;1karlann1n birbirinden ayn~t 1 nlarak yabanc1la~t1 n llp birbirine dO$manla$t1nld1g1, ezensomuren az1nl1ga cennet ezi len -somUrulen c;ogunluga apartheid rejim lerinin reva goruldUgU bir dUnyada; ezilen insanllgin ve yeryuzU ya~am1n1n kurtu1U$U ic;in kapitalizmin y1k1lmas1 hedefiyle s1n1rs1z, s1n1fs1z, e$it ve ozgUr bir

b) Kapitalizme kar~1 mUcadele program Ian tum dUnya ic_;indir ve mucadele alanlan tum dunyad1r. Bundan dolay1d1r ki, komUnistlerin gerek programlan gerekse de orgUt lcnme an l ay1~ l an enternasyonalist bir karaktere sa hiptir.

c ) Kapita lizme kar$1 mUcadeleyi onun ezilen-somUrUlen insanllk Uzerindeki ideolojik hegemonyas1n1n k1nlmas1 gerekliliginden ayn d0$Unmezler. d) Burjuvazinin bir sava$ silah1 olarak kulland1g1 yurtseverlik zehrinin ezilensomUrUlenlerin bilinc;l erinde yaratt1g1 yan 1lsamaya, "devrimci" gLlc;lerin milliyetc;i perspektiflerini n sonucu olarak ezi lensomUrUlenlerin burjuvazinin uluslararas1 dUzenine kar$1 uluslararas1 c;apta birle~erek dovu~melerini engelleyen "sol yurtseverlik" anlay1~1na kar$1, "hcrkesin kendi ulus ve aile c;1karlann1 korudugu, kay1rd1g1 ve oncel1kli davrand1g1 bir dUnyaya adalet gelmez" anl ay 1 ~ 1y l a komUn izmi n entcrnasyonal ilkelerinin 1$1g1nda tavizsiz mucadeleyi kendi varllklann1n bir olmazsa olmaz1olarak gorurl er. Ve III. Enternasyonalin ilk dart kongrcsinde ortaya konulan ilkelere bagll komUnistler bilmelidirler ki, bu alanda yeni icatlara gcrek yoktur, yol ve yordam III. Enternasyonalin ilk dart kongresinde izah edilmi$ vc ayn1 sl.irec;te hayata gec;irilmi$t ir. KomUni stlerin bugUn yapmalan gereken ~ey, III. Enternasyonalin ilk dart kongresine damgas1n1 vuran komUnist ilkeler rehberliginde hayata mUdahale etmek ve bu mUdahaleyi yapabilmenin olmazsa olmaz1 olan komUnist bir irade yaratmakt1r. Eksik olan da, yap1lmas1 gereken de budur.

, .. - - . - =路- _.:路.-- ... _,_ ............. _, __

UUI I

Yd

ll,.111 11 IULClUC:IC: C:UC:l IC:I.

1

'

~

II


Komunist Zemin

Kendini ''Ti.irk Kimligi'' ile ifade Eden Emek~ilere A~1k Mektup! Bu yazryr okurken $6yle bir arkanrza yaslan1n ve kendinizi bir an olsun Yunanistan Gi..imi..ilcine'de ya$ayan bir Ti.irk olarak di..i$i..inun. Gi..imi..ilcine'de ya$1yorsunuz ve bir pazar sabahr uyan1p, en yakrn gazete bayiine gidip bir Ti.irk gazetesi alrirak gi..ine ba$1amak istiyorsunuz. Daha gazete bayiinden Ti.irk gazetesini istemenizle tutuklanmanrz bir oluyor. Goti..iri..ildi..igi..ini..iz karakolda size bir genelge teblig ediliyor. Ba$1ryorsunuz genelgeyi okumaya: "Bundan boyle Ti.irk gazeteleri yasaklanm1$, Ti..irkc;e yayrn yapan televizyonlann yayrnlan durdurulmu$, yeni dogan Ti.irk c;ocuklanna Yunan ismi verilmesi bir zorunluluk haline getirilmi$tir. Buna ilaveten, Ti..irkc;e isim ta$1yan bakkal, lokanta, turizm burosu, kahvehane ve spar kuli..ipleri isimlerini derhal degi$tirerek Makarios Lokantasr, Katherina Turizm, Karamanlis Bakkalr gibi isimleri alacaklardrr. Okullarda, Turk c;ocuklan her sabah ayazda, derse girme_den once "NE MUTLU YUNANIM DIYENE!" diye, korpe grrtlaklan c;atlayana dek bag1racaklar. Yunanistan'rn Osmanlr egemenliginden kurtulu$ gununde her Turk, evinin penceresine Yunan bayrag1 asacak, asmayanlar vatana ihanetten mahkemeye sevk edilecek." Evet, $imdi yuka ndaki tablon un bir an gerc;ek oldugunu du$unun ve soyleyin; boylesi bir tabla kar$1 s1nda ne yapardrnrz? Eger cevab1n1z; 'butun bunlan kabul ederdik' ise, size soyleyecek sozumuz yoktur. Yak, eger cevab1n1z; 'boylesi bir tabla kar$1S1nda direnme hakk1m1z1 kullanarak, var alma sava$1 verirdik' ise, size soyleyecek birkac; sozi..imi..iz olacak. Evvel Zamana ve Yak1n Zamana Dair Birkac; Hat1rlatma

Emekc;i Tukler, sizin gururla ovundi..iguni..iz atalannrz, yakla$rk olarak bin y1I once kuraklrk, k1tlrk, hastal1k ve Mogol ordulan kar$1s1n18

da alm1$ olduklan yenilgiler sonucu, yurt tuttuklan Orta Asya 'dan, Kurt, Ermeni, Suryani ve daha bit c;ok halkrn binlerce y1ld1r ya$ad1klan yurtlara s1g1nm1$; bu topraklann insanlan taraf1ndan buyi..ik bir ho$g6ri..i ve misafirperverlikle kar$1lanm1$lard1. Tarihleri boyunca hie; bir uygarlrk yaratamam1$, ya$amlann1 talana ve c;apu lculuga dayand1rarak surdurmu$ Turk boylan, goc; ettikleri bu yeni topraklarda da zuli..im yaparak var olmay1 yeglemi$1erdir. Ve nihayetinde, yapt1klan onlarca kanlr sava$ sonras1 bolge halklann1 katlederek, goc; ettirerek, sindirerek ve baskr altrna alarak bu topraklar uzerinde kendi hi..iki..imdarl1klann1 kurmayr ba$arabilmi$1erdir.

r· ~ ·,-

;,a.. ..... ~

'I' .....

··>i!f>I

'4l~:1 •• ,( '.ii. "..-r.: . .l

Bu topraklarda binlerce y1ld1r ya$ayan bu insanlar, kendi topraklannda birer yabancr olarak ya$amaya, a$ag1lanmaya, yak edilmeye, yak sayrlmaya mahkGm edilmi$1erdir. Bi..itun bu olanlar kar$1s1nda direnme haklann1 kullanan beige halklan, 'vatana ihanet' gibi suc;lamalarla bi..iyuk baskr ve katliamlara maruz kalmr$1ardrr. I$te bu halklardan olan Kurtler, bugun kendi yurtlannda, i..istelikte i~galcisi olanlarla e$it ko$ullarda ya.)ayabilmek ic;in mucadele ediyorlar. Ve bu ugurda

~


KomUnist Z emin

mucadele ettikleri ic_;in "hileci" ve "hunhar" olmakla suc_;lanm1$lar, suc_;lan1yorlar. T1pk1 1930 Agn Kurt isyan1 sonras1, donemin yan-resmi gazetesi cumhuriyet'te gazeteci Yusuf Mazhar'1n dile getirdigi gibi:

I .

11

"Bunlann (Kurtler) alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle i~leyen his ve dimaglann1n tezahurleri, ne kadar kaba hatta aptalca du$Unduklerini gosteriyor. ~ig eti biraz bulgurla kan$t1np bylece yiyen bu adamlann Afrika vah$ilerinden ve yamyamlardan hie_; fa rk1 yoktur .... Bunlar-tarihin $ahadeti ile sa bittir ki Amerikan1n k1rm 1z1 derililerinden fazla kabi liyetleri olduklan halde ziyadesiyle hunhar ve gaddard 1rlar. Dessas (Hi leci) ve bedii (estetik) hislerden, medeni temayu llerden mahrumdurlar. Bunlar as1rlardan beri 1rk1m1z1n ba$1na bela kesilmi$lerdir."

ve kendilerini ifade edebilmek ic_;in dernekler kuruyor, orgutleniyorlar. Gazete, dergi c_;1 kanyor, televizyon, radyo gibi yay1n arac_;lan n1 kullan1yorlar. ~ocuklan ic_;in okullarda Turkc_;e egitim istiyorlar. Tabii ki bu insanlar Avrupa'da i$ ya$am1na kat1lmakla yetinemezler .. Siyasal, kulti..irel ve sosyal ya~ama da mudahale edecek, bu hususlarda soz sahibi olmak isteyecekler. Ve tabii ki bu toplumda kendi kimlikleriyle ya~ama la nna kar~1 c_;1k1p, onlan eritmeye, dolay1s1yla yak saymaya kalk1$anlara kar~1 varllk haklann1 koruyaca k, direnecekler. Seiki o zama n onlara da 'terorist' ya da 'bolucu' denecek ve Molln ·de, Solingen' de, Lubeck ' te oldugu gibi bir kez daha yak1lacaklar. Arna bu insanlar, varl1k haklann1 korumak ic_;in direnmeye, daha e~it, daha insanc1I bir ya$am ic_;in mucadele etmeye devam edeceklerdir.

(13 Temmuz 1930 / Cumhuriyet Gazetesi, Y. Mazhar)

Eger bir insan1n kendisini savunmas1, kendi kaderini kendisinin belirlemek istemesi 'vatana ihanet' ise, Kurtler 'vatana ihanet' etmeye devam etmelidirler. Bir ar. ic_;in di..i$unun ve cevap verin: Bir insan1 evi olmad1g1 ic_;in onu evinize ahyor, onunla evinizi, a$1n1z1 payla$1yorsunuz, aradan birkac_; gun gec_;tikten sonra misafir kendisini evin sahibi ilan ediyor ve evde ki kurallan belirlemeye ba$11yor, haliyle siz de bu duruma itiraz ediyorsunuz ve bu itiraz1n1zdan dolay1 nan korlukle, evde boluculi..ik yapmakla suc_;lan1yorsunuz; sahi, bbylesi bir durum kar$1s1nda siz ne yapard1n1z? Oyle san1yoruz ki, boylesi bir durum kar$1s1nda hie_; tereddut etmeden direnme hakk1n1z1 kullan1rd1n1z. Eger boyle di..i$uni..iyorsan1z bu durumda Kurtleri anllyor olman1z gerekir, c_;unku Kurtler, sizin boylesi bir durum kar$1s1nda yapacag1n1z1 yap1yorlar ... Bugun Ki..irtler, dun Sosna · da, Bulgaristan · da ya$ayan Ti..irklerin yapt1g1n1 yap1yorlar. Bugun Kurtler, bugi..in ~ec_;enler'in yapt1g1n1 yap1yorlar. Yani i..izerlerindeki 1rkc_;1, asimilasyoncu politikaya kar$1 c_;1k1yorlar. Kendi "degerlerini" ya$atmak ve kendi "degerleriyle" ya$amak istiyor ve bunun ic_;in mucadele ediyorlar. Avrupa'daki goc_;men Turkleri di.i§Linun bir kez; goc_;men olarak gelmek zoru nda kald1klan Avrupa'da kendi "degerlerini" ya$atabilmek

. Insanlann, ayncahkll olanlann ayncal1klanna kar$1 c_;1kmas1ndan, e~it ko~ullarda ya$amak istemesinden daha dogal bir ~ey olamaz ve bu ugurda kavga verenlerin mucadeleleri ba$kalann1 bask1 alt1na almad1g1 ve magdur etmedigi muddetc_;e selamlanmal1d1r.

I ')

•• I


Komunist Zemin Evet, bask1ya ve asimilasyona kar$J direndikleri ic;in lanetleneler selamlanmalld1r. Lanetlenmesi gerekenler zulme kar$1 direneler degil; K1bns'dakini, Sosna' dakini kahraman, benzer haks1zllklar ic;in, Ostelikte kendi topraklann1 i$gal etmi$, kendisine zulum yapm1$ insanlarla karde$c;e ya$amak isteyen Kurtleri 'vatan haini', terbrist ilan eden zihniyettir. Lanetlenmesi gereken; vapur kac;1ran <;ec;enleri kahraman gibi kar$ilay1p, 29 Ekim 1998 'de Adana -Ankara seferini yapan uc;ag1 kac;1rarak insanlann kbr, sag1r ve dilsiz 'Oc; maymun'u oynamalanna bir son vermek, karanllga 1$1k tutabilmek ic;in ya$am1n1 feda eden bir insan guzelini "cani" olarak gbsteren guc;lerdir. Kald1 ki bu insan, sizlere sunuldugu gibi "cani" biri olsayd1, elindeki bombay1 on kez patlat1rd1. Arna o, oldurulecegini bi ldigi halde oldurm ed i.

.:-.

•

•

0, elindeki bomba ile degil, bak1$lanyla bldurdu 'uc; maymun'u oynayanlan ve ezilen insanl1k, bu guzel insan1n yani kaybetmi$ oldugu kendi insanl1g1n1n katl ini televizyon ba$1nda zevkle izledi. T1pk1 dunyan1n egemenlerinin Irak halk1n1n Qzerine bomba yagd1rmas1n1 seyrettigi gibi. Unutmay1n ki, bir gun siz de bir uc;ak kac;1rmak zorunda kalabilirsiniz ve bir gun sizin de ba$1n1za bombalar yagabilir. i$te o zaman sizinle kader birligi yapacak ve sizinle ayn1 kaderi payla$acak olan; bugun yoksul c;ocuklann1 davul-zurna e$1iginde, "vatan borcu" diye, askere (blume) gonderilmesi i<;in meydanlarda bas-bas bag1ran ve kendi c;ocuklann1 ise k6$e bucak ka~1ran; Kurtlere kar$1 yurutulc:n sava~tan doiayr kasalann1 iyice dolduran ve herhangi bir tehlike dn1nda ozel uc;aklanyla as1I vatanlan olan 20

Am erika 'ya, Bat1 Avrupa 'ya kac;arak, oralarda ki bankalarda bulunan $i$kin hesaplanyla ya$amalann1 surdurecek Olan <;iller ailesi, Sabanctlar, Koc;' lar, Demi rel ailesi, Mehmet Agar, Tayyip Erdogan ve digerleri degil, Kurtler ve diger ezilenlerdir. Bugun sizin uzerinize deli gbmlegini giydirip, kom$unuzu ve gelecekteki kader birligi yapacag1n1z insanlan, yani geleceginizi line; ettirmek isteyenler, yann da sizi line; ettirmekte ve "vatan haini" ilan etmekte bir an bile tereddut etmeyeceklerdir. Unutmay1n ki, 15-16 Haziran 1970 'de ki i$<;i direni$1erinde, Tari$ i$<;i direni$inde, Zonguldak ' da ki madenci direni$inde oldugu gibi hakk1n1z1 aramak ic;in sokaga c;1kt1g1n1zda uzerinize polis ve ordu guc;lerini gbnderenler ayn1 guc;lerdi. 1980 12 Eylul 'unde, "gunde otuz insan oluyor" bahanesiyle darbe yaparak yuz binlerce insan1 i$kence tezgah lanndan gec;iren, on binlerce insan1 zindanlara t1kan, binlerce insan1 katleden ya da sakat b1rakan ayn1 guc;lerdi. Ve butun bunlan, bat11! emperyalist efendilerin Turkiye ic;in haz1rlam1$ olduklan 24 Ocak ad1 verilen yeni taIan plan1n1 hayata gec;irebilmek i<;in yaptllar. Onun i<;indir ki ilk yapt1klan i$; grevleri ve i$<;i orgutlerini yasaklamak olmu$tur. <;unku tarihe '24 Ocak Kararlan' olarak gec;en plan, grevler ve i$<;i brgutleri yasaklanmaks1z1n hayata gec;irilemezdi. Bu ise ancak askeri bir darbe ile ba$anlabilirdi; askeri darbe ic;in ise ko$ullann haz1rlanmas1 gerekiyordu. Oyle de oldu. Emperyalizmin yerli i$birlikc;ileri (Sabanci, Koc;, Alarko, Eczac1ba$1 gibi holdinglerin yan1 s1ra Ordu, Emniyet, M.H.P, patronlann temsilcisi politikacllar ve diger c;1kar c;evreleri), bat1 l1 zenginlerle ic; ic;e gec;mi$ c;1kar ili$kileri dolay1s1yla, hep birlikte askeri darbeyi haz1rlamaya giri$tiler. C.I.A. ve C.I.A. gudumlu Turk Kontrgerillas1, MiT, Emniyet Te$kilat1 ve "vatan kurtaran" Abdullah c;atl1, Haluk K1rc1, ibrahim <;iftc;i, Mehmet Agar gibi katiller; hep birlikte ulkede tam bir terbr havas1 yaratt1lar. Bu terbre, yani bat1l1 zengin gi..ic;lerin ve Turkiye 'de ki yerl i i$birlikc;ilerinin ezilenlere kar$1 planlanna ilk tepkiyi goster en devrimci guc;ier oldu. Bu kar$1 koyu$a zenginlerin resmi ve sivil kolluk kuvvetleri arac1l1g1yla cevab1 ise; Mara$ ' ta, <;orum 'da toplu katliamlar orgi..itlemek ve sokaklarda,

,.

.•


KomUnist Zemin

i;;kenceha nelerde, daglarda binlerce devrim ciyi katletmek oldu. Ordunun kol-kanat gerdigi c;;eteler cinayetler i;;liyor, ard1ndan, ordu pa rc;;a parc;;a s1k1yonetim ilan ediyordu; derken 12 Eylul 1980 saba h1 askeri darbe yap1ld1.

•

~

~ .... ""

Bu durum, Almanya, da Goc;;menler uzerinde oynanan oyu nun ayn1s1d1r. Eger haf1zam 1z1 da elimizden almad1larsa, hat1rlamaya c;;ail;;al1m : sene 1992, Molln 'de bir Turk ailesinin evi yak1 ld1: uc;; olu ... Sene 1993, Solingen' de yine bir Turk ailesinin evi yak1ld1: be;; 610. Her iki olayd a da Alman devletinin ac;;1klamas1 ;;oyleydi: "Almanya 'ya c;;ok goc;;men geliyor, dolay1s1yla da Alman genc;;leri bu durumdan kaynakl anan rahats1zilklann1 bu ;;ekilde d1;;a vuruyorlar. Bu tur 'OzOcO' olaylann olmas1n1 istemiyorsak, yabanc1la nn Olkemize gelmesini yeni kanun lar c;;1kararak on lememiz gerekiyor ama gerekli yasalan c;;1karam1yoruz, c;;1karam1yoruz c;;unku muhalefet kar;;1 c;; 1k1yor." Bu ac;;1klamadan anla;;1lmas1n1 istedikleri ;;udur: "A;;ag1dan oyle bir tazyik olu;;mail ki, gerek parlamento ic;;i gerek pa rl amento d1;;1 muhalefet c;;1kanlmas1 du;;OnOlen yeni yasalara kar;;1 direnc;; gosteremesin." Ne garip degil mi, goc;;rnenlere kar;;1 yasa c;;1kanlmas1 ic;;in goc;;menleri yak1yorlar; goc;;menlerin yakrlmamas1 ic;;in ise goc;;menlerin bu ulkeye girmelerin i yasaklamak istiyorlar. Butun bunlar olurken asll ;;a;;1rt1c1 olan ise; goc;;n1enlerin, kend ileri ne ka r;;1 c;; 1ka rtr Ian yasay1 "art1k yak1lmaktan kurtulacag1z" gibi bir saf11 kla al k1;;lamaland1r.

Bu da insana ister-istemez Turkiye 'de, " insanlar oluyor" gerekc;;esiyle, kendilerine kar;;1 yap1lan 12 EylUI darbesini alk1;;layan insanlan hat1r lat1yor. GoruldOgu gibi butun kapllar ayn1 yerlere c;;1k1yor ve bOtOn kap1lann ard1nda ayn1 guc;;ler var. Dikkat edecek olursak butun olaylann birbiriyle baglant1s1n1 kurmak zor degil ve bu baglant1lan kurmaya c;;a l1 ;;1rken insan1n akl1na bir y1g1n soru geliyor. Mesela, 11 Eylul 1980 tarihinde, ulkenin uc;;te ikisi s1kryonetim ile yonetilirken, yan i ordu fi il en iktidarda iken, "ulke bolOnmenin" e;;iginde iken, nas1I oldu da 12 Eylul saba h1 ulke bolunmekten " kurtanld1"7 11 Eylul, de ki ile 12 EylOI, de ki aynr Ordu degil miydi ki, bir gun once "ba;;anlamayanr" bir gun sonra "ba;;ard1"? Mademki darbe "teror var, ulke bol unuyor" diye yap1lm1;;t1, neden yapilan ilk i;;, grevleri yasaklamak ve i;;c;;i Ocretlerini dondurmak oldu? Sahi, teroru onlemekle, grevleri yasa klay1p i;;c;;i ucretlerin i dondurmak aras1nda nas1I bir baglant1 olabilir ki? Yoksa c;al1;;ma ko;;ullann1n duzeltilmesi ve i;;c;;i Ocretlerin in art1nlmas1 ic;;in mucadele eden grevci i;;c;;iler miydi "tero1ist11 0:a11? Tu bii ki degildi. Nas1I ki 1993 yrilnda Almanya1da c;; 1kanlan goc;;men kar;;1t1 yasa, goc;;menleri yak1lmaktan kurtarmak ic;;in c;;1karllmad1 ise, 1980 12 Eylul askeri darbesi de . vatanda;;1n can gOvenligini korumak ve ulkeyi bolOnmekten kurtarmak ic;;in yaprlmad1. Tam bi r komedi. Trajik olan ise, ezilenlerin bOtOn bu olanlara ortak olmas1d1r. Ezilenleri, "as1n bunlarr pa;;am, as1n", ve "daha fazla ilticac1 gelmesin" diye bagrrtarak, insanilg1n asllmasrna, yoksu lla;;t1rd1klan dOnyan1 n ezilenleri nin Bat r'ya gelmesini engellemeye ortak ettiler. Halbuki as1lan da, s1n1r kapllarrndan kovulan da sizin ezi len insanlrkt1. Ezilenler yani sizler, "Gunde otuz insan oluyor" diye, f/vatan elden gidiyor" diye, sizi bu cinayete ortak edenl ere, inand1n1z. Halbuki "her gun otuz insan 610yor" gerekc;;esiyle darbe yaprlan bu Lilkede, darbeci devletin insan ya;;am1na deger vermemesinden dolay1 her gun otuz insan yaln1zca trafik kazas1nda oluyor ve yine her gun bu Olke de yuzlcrce insan, parasr olmad1g1 ic;;in basit hastailklardan dolay1 hastane kap1larrnda oluyor.

21


Komunist Zemin "Ulke elden gidiyo rd u" efsanesine gelince; ulkenin en guzel yerlerini Arap $eyhlerine, Bat1h zenginlere, yani yuzleri kendi yuzlerine benzeyen lere satanlann; emperya listlere ulkenin zenginliklerini pazarlayanlann; ulkeyi borc;lar kar$1hg1nda ipotek ettirenlerin; vurgunlardan ve talanla rdan elde etti kl eriyle Amerika 'da c;iftlik, isvic;re bankalannda $i$kin gizli hesaplan olanlann, kimler oldugunu, akll ba$1nda olan ve yuzu bu c;ir.kin yuzlu c;eteci lerin yuzune benzemeyen herkes gorebi-

Senaryo ayn1yd1; karakterler ayn1yd1; degi$en yalntzca karakterleri canlandtran yuzler ve fiilin gerc;ekle$tirildigi mekan idi. Mekan bu kez, Mara$, ~oru m , Sivas degil; Trabzon'du.

1i r.

Peki, Bi.iti.in Bunlar Bir Masah m1d1r?

Gec; mi~

Zaman

Ezilenler egemenlerin ya lan lanna ortak olmaya devam edip, Almanya, da yakrlan Turk iken Kurd istan路 da Kurtleri yakan Alman, Almanya ' da yak1 lan Yahudi iken Filistin 路de路 Filistinliyi yakan Nazi olduklan muddetc;e; ezilen lerin kaderi hie; degi$meyecektir ve bu za mana dek ya$ana nlar da hic;bir va kif bir gec;mi$ zaman masall olmayacakt1r. Ya$ananlar, her seferinde ba$ka bir kryafetle tekrar tekrar yeniden ya$anacakt1c. Egemen guc;ler oldukc;a onlar, tarihi kendi ihtiyac;lanna gore yazmaya ve tarihi ihtiyac;lanna uygun ola rak yapmaya; ezilenleri ise bu surecin piyonlan olarak kullanmaya devam edeceklerdir. Gec;enlerde Mersin'de vuku bulan " Bayra k olay1"n1n akabinde Trabzon'da TAYAD'li aktivistlere yonelik line; giri$iminde bir kez daha hic;bir $eyin degi$medigini; imam1n da cemaatin de ayn1 oldugunu gorduk.

.......... ,

.... .

f;

--... ')

Peki, ne olmu$tu da, Trabzon 'da ba$1ayan line; giri$i mi bir anda bir c;ok kente yayllm t$; memleket birden bire insanlann line; edildigi bir alana dbnu$mU$tu? Daha birkac; y1 I oncesine kadar, yani sava$1n ag1rltkl1 olarak silahla yap1ld1g1 zamanlarda her gun onlarca olu ve yaral1 geldigi halde bu boyutta line; provala n olmam1$, ozel sava$tn id eologlan "Milli Duyarlllik" naralan atarak, kitleleri sogukkanll olmaya davet etmi$; kitlelerin sokaga c;1 kmas1n1 engellemi$1erdi. Alparslan Turke$, "Devlet politikas1na baglt kaltp, kendi kitlesini zapt ettigi ic;in "buyuk devlet adam1" ol arak selamlanm1$tt. o gunlerde " Milli Duyarl1k" sokaga c;1 kmamak iken, bugun birden bire "Milli Duyarhl1k", sokaga c;1kmak oldu . Peki, neden? Ne oldu da birden bire topyekun bir sald1n ba$lat1ld1? Ceva p, bildik bi: cevap; "birileri dugmeye bastr!" Hep ayn1 bildik cevap; kim peki, bu birileri? Herkes birilerinden bahsediyor ama bu bi rilerinin kim ler oldugunu bir turlu ac;1klam1yor. Kim sahi bu birileri? ABO? Eger ABO ise, neden ba$ka zamanlarda bu guc; "Dost ve muttefik" olarak muta laa ediliyor? AB? Eger AB ise, neden bu olu$umun bir parc;asr olabilmek ic;in bu kadar c;aba sarf ediliyor'? "Derin Devlet?"


KomUnist Zemin

Neyin nesidir bu "Derin Devlet" denen $ey ki, durup duru p kar$1m1za c;1k1yor. Eger "Derin Devlet"ten kastedilen as1I devlet ise, bu durumda suc;laman1n ne an lam1 var ki? Devlet devletligini yap1yor demektir. Yok, eger " Derin Devlet" diye adland1nlan guc;, devletin d1$inda ama devleti kontrol eden bir guc; ise; bu durumda neden tasfiye edilmiyor ki? Yoksa devletin gucu mu yetmiyor buna? Eger oyleyse, bu durumda zaten devlet, devlet gucuriu yitli°n1l~, devlet olrna gucunu ba~ka bir guce kapt1rm1$ demektir ki, o zaman "Derin Devlct" demek yerine, Asil Devlet demek gerekir. Daha onceleri onlarca kez izledigimiz fi lim bir kez daha gosterime soku lmu$tur. Filim, bildik fi lim; iyi adam, kotu adam ve mutlak adaletin temsilcisi olarak filimin sonunda sahneye c;1ka n Devlet. Bu filim de iyi adam Turkler, kbtu adam, Kurtler ve s1ras1 geldiginde adalet k11ic1yla sahnedeki yerini alan Devlet. T1pk1 12 :::ylul 1980'de oldugu gibi. Dun ol ~ugu gibi bugun de egemen guc;ler bir ic; c;at1$ma ic;erisindedirler ve bu ic; c;at1$may1 yani iktidar ve payla$1m sava$1n1 dun oldugu gibi bugun de ezilenler uzerinden yurutmektedirler. Yoksa byle denildigi gibi, Trabzon'da start alan olaylann nedeni, ne bayrak, ne millet, ne de "milli gurur"dur. Neden, gerek "ulusal" gerekse de uluslararas1egemen guc;lerin c;1kar hesaplan ve sava$land1r. Bir yandan ·~ ABD ile Irak " I ve Irak Kurt• ...., ( leri uzerinden 1'9 1'. '(•. ya$anan kriz; \ \,. -"v • bir yandan .....• ABO icazetiyle iktidar olan AKP ile ABD aras1ndaki koprulerin atilm1$ olmas1; bir yandan AB surecine kar$1 direnen guc;lerin varhg1; bir yandan MHP'nin kaybettigi prestiji ye-

....

--

niden elde etme hesaplan; bir yandan kitlesel yoksul lugu 1rkc;1 ve milliyetc;i bir potada maniple etme hesaplan; bir yandan Turkiye'nin en onemli ekonomik guc;lerinden olan Ordu'nun (TSK) c;1karlann1 kararh bir bic;imde savunma ihtiyac1; bir yanda n ye$il sermaye (MUSiAD) ile TUSiAD aras1ndaki c;at1$ma ve daha birc;ok yan faktor. Egemen guc;ler bu karma$1k ve c;at1$mal1 surecin asil nedenlerini ve ic;inde bulunduklan ac;m az!an ezi!enlPrin nazanndan ka ~1ra bil­ mek ve onlann bfkelerini as1I yonelmesi gereken hedeften uzakla$t1rmak ic;in, her zaman ba$vurulana ba$vurmaktad1rlar; "Vatan bolunmez, bayrak inmez, ezan susmaz!" Dun oldugu gibi bugun de ayn1 oyuna ba$vurdular ve ~I~ f~Q ~Q $imdilik ba$anli olduk& '™ lan soylenebilir. 6nemli bir c;ogun luk, j "Milli Gurur" safsatas1n1n militanlig1na soyundu. Eger c;ogunluk, "Ekonomisi IMF taraf1ndan yonetilen, yasalan AB'n in ve ABD'nin direktifleri dogrultusunda yap1lan, insanlan c;opluklerden yiyecek topl2yan, hastanelerde rehin kalan bir ulkede "Milli Gurur" mu olurmu$?" diye sorsayd1, i$te o gun daha once ya$Clnanl ar bir gec;mi$ zaman masal1 olurdu. Arna maalesef bu kez de olmad1, bu kez de insanlar ya1ar11n militan1 olmak ic;in yan$ etti ve yalan bu kez de kazand1. Ve umut bir daha ki sefere kald1. Eger bir daha ki sefere emekc;iler kader ortaklann1 yani kendi geleceklerini deg'.I de, ya lan1 yakmak ic;in yakarlar ise ate$1erini; i$te o an, o gune kadar ya$anm1$ olanlar bir gec;mi$ za man masah olur. Aksi taktirdi:: ne kurtu lu$ mumkundur, ne de sue; 0rtag1 olmaktan kurtul mak.

lMF

'")

~

- -~


Komunist Zemin •

••

AIHM VE AIH M'CI SOLCULAR UZERINE AiHM Ozerine Nedir sahi $U AIHM denen ve kend isine Kaf Dag1'n1n ard1ndaki Anka misyonu yi..iklenen muarnrna? Ki, sagc1s1, solcusu, dincisi, dinsizi, kad1n1, erkagi, e$Cinseli, engel lisi; yani toplumun hernen hernen her kesirni AiHM'de ahyor solugu. . 'o'az1lana gore AIHM, $LI $ekilde tarif ediliyor: "Avrupa insan Haklan Mahkemesi (AIHM), 1959 y1hnda Avrupa Konseyi bi..inyesinde kurulrnu$tur. Avrupa Insan Haklan Mahkernesi, Avrupa Insan Haklan Sbzle$rnesi ile gi..ivence alt1na alrnm1$ olan tern el haklann c;ign enmesinden $ikayetc;i olan bireylerin ba$VUrulann1 belirli kO$Ullar alt1nda degerlendiren bir uluslararas1 rnahkemedir."

.

..., l

• I

r

....

'

'"'

: .4-

&E ·

-----

------- - -

__.,, ....

••.

--~-

Evet, Avrupa Konseyi bunyesinde kurulmu$ olan AiHM, yaz1h olarak bu $ekilde tan1rnlan1yor. Arn a AIHM'in i$1ev ve an . larn1 n1 daha iyi kavrayabilrnek ic;in, gerek AIHM'in gerekse de onun bnci..ili..i say1lan Avrupa Insan Haklan Sbzle$rnesi'nin ternel referans kaynag1 olan ve Birle$mi$ Milletler Genel Kurulu taraf1ndan 10 Aral1k 1948'de ilan edilen Insan Haklan Evrensel Bildirisi'nin anlarn1n1 ve i$1evini an larnak gereKiyor. Helsinki Insan Haklan Anla$mas1'n1n temel amac1 $U $ekilae ifade edilmcktedir:

' .+

"insan1n ybnetirne ve bask1ya kar$1 ayaklanmak zorunda kalrnas1na yol ac;rnarnak ic;in, insan haklann1n bir hukuk rejim! ile koruma alt1na al1nrnas1 gereklidir ..... " Gerek AiHM'in gerekse de AiHM'in dogumuna temel te$kil eden Insan Haklan Beyannarnesi'nin buti..in s1rn bu i$te bu kelimelerde sakl1; gerisi bo$ laf. Bu noktada ac;1khk getirilrnesi gereken bir ba$ka husus ise; Beyanname'nin rnaksad1n1n ac;1kland1g1 boli..imde bahsi gec;en 'insan' kavrarn1d1r. Burada bahsi gec;en ve kastedilen 'insan', Bat1l1'd1r. Zaten Insan Haklan Beyannarnesi de Bat1l1 c;ah$anlar ic;in kalerne alrnrnr$trr. Nas1I ki Bat1l1 c;a11$an lann kolele$tirilmemesinin bnkO$UIU siyahlann kolele$tirilrnesi olrnu$ ise; ve nas1I ki, Batr'daki refah1 yaratabilrnen in bnkO$Ulu Afraka'n1n, Asya'nrn ve Guney Ameri.ka'nrn emekc;ilerinin yoksullanlmasr olrnu$ ise; ayn1 $ekilde, Bat1 l1 c;alr$anlar ic;in, yoksul insanlrgrn kanr ve gozya$1 ile yazllm1$, yoksulla nn c;1gl1g1 il e dunyaya duyurulrnu$ Helsinki "insan Haklan" Beyannamesi'nin kalerne ahnrnas1n1n onko$ulu da yeryi..izi..i yoksullanna Apartheid rejirninin dayatrlrnas1 olrnu$tur. Evet, Helsinki Insan Haklarr Beyannarnesi gibi AIHM'de, B~t1'n1n kendi cephe gerisini yani Batrh c;ah$an kesirnleri sisterne entegre edip; onu kendi sue; ortag1 ya pabil rnek ic;in, bi r sava$ stratejisi olarak tasarlayrp fiiliyata gec;irdigi siyasetin, hukukunu ternsii eden kururnl ardand 1r. Arna bu kurumlann anlam1 '..if::. i$1evi bu kadarla kalmarnaktad1r; bu kurumlar aynr zarnanda Bat1'n1n kendi d1$rndaki guc;lere ve topluluklara da mi..idaha!esine me$ru bir zemin kazand 1rabi lm esinin arac1 olarak i$1ev gbrmektedirler. . Batr; AIHM vb. kurumlar i..izerinden kendi hukukunu bi..itun toplun1lann hukuku ya da referans hukuku durumuna getirme ugra-


Komunist Zem in $In ic;indedir ve bunda oldukc;a da ba$anl1 olmaktad1r. Bu, i$galci li gin yeni yoludur; ustelikte bu yol, ya$amlan i$gal edilenler taraf1ndan o kadar benimsenmi$tir ki, ya$amlan i$gal edilenler; "Gelin mudahale edin, adalet getirin bize!" diye i$gaicilere davetiye c;1karabiliyorlar. Tam bir t rajedi.

. .. . AIHM'CI SOLCULAR UZERINE Devrimci hareketin Bat1'y1 k1ble edinmi$ olmas1 bugune ait bir durum degildir; bu durumun tarihsel baglan mevcuttur. Bir ba$ka deyimle devrimci hareket, bu leke ile dogmu$tur. Devrimci teorinin ve siyasetin bnculleri daha en ba$1nda, Bat1'n1n temsil ettigi degerleri "ilerici" ve toplumlann tarihinde pozitif bir merhale olarak kabullenm i$1erdir.

.t.t:-

7'*" '

.t. •'

~"

Kapitalizm i, e$itlikc;i bir ya$am kurabilmenin onunu kesen ve mutlaka imha edilmesi gereken bir d0$man olarak ilan eden ve kendi varhg1n1 kapitalizmin imhas1 uzerine in$a eden bir anlay1$1n; sonrada kalk1p, dLi$man1na yani ortadan kald1rmak istedigine goreceli bir "ilericilik" atfetmesi hem handikap l1cm de ciddi bir tutars1zl 1kt1r. Ve bu tutars1zl1g 1n, en inde sonunda kapitalizrni yedeklemesi kac;1 nrlmazd1r, oylcde oldu. Ya$ad1g1m1z cografyan1n devrimci hareketi de bu tarihsel referans1n takipc;isi oln1akta 1srarl1 etm i$ ve sonunda o da, oncullcrinin

haz1rlay1c1s1 oldugu felakete ugramaktan kurtulamam1$t1r. Bilindigi gibi bu cografyan1n devrimci hareketi, Bat1'y1 her daim emperyalist ve somurgeci bir gUc; olarak gorm0$tLir. Arna yine ayn1 devrimci hareket, ayn1 Bat1'y1 birc;ok bak1mdan pozitif anlamda ornek ola rak gostermekte bir sak1nca gormemi$tir. Bu cografyan1 n devrimci hareketinin s1k s1k, "Bat1'da nede olsa burjuva demokrasisi var" demesi, tam da bu c;eli$kinin bir urunudur. Bu anlay1$1n ideolojik ve teorik sak1ncalann1 burada irdelemeyecegiz ama $U kadann1 belirtmeliyiz ki, burada devletin, demokrasinin, s1n1flann ve uc;u aras1ndaki ili$kinin kavranmas1 noktas1nda ciddi bi r s1k1nt1 vard1r. Yani, devleti kapitalist ilan edip, sonrada onun diktatorli..igi..i olan demokrasiye pozitif bir gonderme yapmak ciddi bir s1k1nt1d1r. Yukand a da belirttigimiz gibi bu meselenin ideolojik ve teorik sonuc;lann1 burada tart1$mayacag1z; onun ic;in bu k1sm1 atlayarak bu anlay1$1n yol ac;t1g1 sonuc;lara gec;iyoruz. Bilindigi gibi 12 Eylul askeri darbesini Bat1 ve yerli i$birlikc;ileri birlikte gerc;ekle$tirmi$tirler. Askeri darbe yap1 lm1$ ama Bat1, kendi sue; ortaklann1 ya protesto etmi$ ya da "insan haklann1n ihlal edilmemesi" hususunda uyarm1$t1r. Diger taraftan ise, 12 EylOI rejimi il e ekonomik ve askeri ili$kilerini artan bir bic;imde surd urmeye devem etmi$tir. Burada bir sorun yoktur, c;u nku Bat1'n1n sue; ortakl1g1n1 gizlemesi bak1m1ndan bu $â‚Źkilde, yani ikili davranmas1 ah$1lm1$ bir durumdur; bu bir iki yuzlUluk degil, tam da onu n yl.izudur. As1I sorun, darbecilerin gerek polit ik olarak gerekse de fiziki olarak tasfiye etmekte yeminli oldugu devrimci hareketin tutumudur. Peki, ne yapm1$t1r devrimci hareket7 Daha darbenin ilk aylan itibari il e devrimci hareketin kadrolann1n onemli bir c;og unlugu d0$man taraf1ndan tutsak al1nm1$, dU$manir1 eline d0$mekten kurtulan kadrolann c;ogu isc, Bat1 Avrupa ulkelerine kac;m1$t1r. Hapishanclerde rehin tutulan ve bUyuk 61c;ude i$1evsiz b1rak1lan devrimci hareket,

"')

-

_)


Komunist Zemin cezaevlerindeki kotu muameleyi Avrupa'ya ta$1mak ic_;in buyuk c;abalar sarf etmi$ ve gerek Avrupa'ya s1g1nan devrimciler gerekse de Avrupal1 solcular arac1 l1g1 lie Turkiye cezaevlerindeki kotu muameleyi Avrupa'n1n gundemine ta$1m1$t1r. Turkiye cezaevleri Avrupa Parlamento'sunda s1k s1k tart1$1llr olmu$; Avrupall parlamenterlerden ve "insan haklan savunucusu" orgutlerin temsilci lerden o1U$an heyetler Turkiye cezaevlerini ziyaret eder olmu$; raporlar haz1rlanm1$; darbeciler protesto edilmi$ vs. vs ... Yani tam bir trajik - komedi. Bu bir oyundu ve kazanan taraf Bat1ll devletlerdi . Bat1l1 devletler, bir yandan devrimcilerin $ikayet mercii olmalan dolay1s1ile kendi sue_; ortakllklann1 gizliyor, diger yandan 12 EylOI Askeri Cuntasi'ndan kac;anlara s1g1nma hakk1 vererek, devrimciler uzerinden "insan haklan"na ne kadar bagll olduklann1 bOtun dOnyaya bir kez daha duyuruyordular. Ve bu yolla yaln1zca suc_;lann1 gizlemekle kalm1yor, ayn1 zamanda suc;lann1 da temize c;ekiyordular. Bat11i devletlerin iltica dairelerinde, Avrupa'dan s1g1nma talebinde bulunmu$ devrimcilere soruluyordu: "Neden buraya geldiniz?" Ve verilen cevap $U oluyordu; "Burada insan haklan oldugu ic_;in !" Ve uzun uzun Turkiye cezaevlerinde yap1lan zu lum anlat11iyordu. Eger iltica etmi$ devrimciler ba$ka turlu davranm1$ olsalard1, ornegin: Bat11i devletlerin sue_; ortakl1g1n1 hayk1rm1$ olsalard1, c;ogu iltica hakk1 alamazd1; bunu herkes c;ok iyi biliyordu. Yani, soru saran sordugu soruyu nic_;in sordugunu ve almak istedigi cevab1 bildigi gibi; soru sorulan da sorulan sorunun ne anlama geldigini ve sorgucunun ne duymak istedigini c;ok iyi biliyordu. Bizim devrimcilere soracak olursan1z onlar; dU$man1 kullan1yorlard1 ama bu yaland1 ve bu yalana kendileri de inanm1yorlard1, as1I kullan1lan1n kendileri oldugunu onlarda biliyorlard1. Evet, maksat ister 12 Eylul Askeri Rejimi'ni ko$eye s1k1$t1rmak ve onun sald1nlann1 durdurmak, isterse de iltica hakk1 alabilmek olsun; nihayetin de yap1lan, darbecileri darbecilerin hamilerine $ikayet etmekti. Sonuc;ta bu oyundan siyasal sonuc_; elde eden devrimci hareket degil, darbecilerin sue; ortag1 Bat1l1 devletler oldu. Bat1l1 devletler, bu yol la hem darbecilerle olan sue; ortakliklann1 gizlemek ve kendilerini akla-

26

mak hem de Bat1'y1 bir kez daha adaletin k1blesi yapmak baglam1nda onemli bir siyasal f1rsat yakalam1$ oldular ve bunu sonuna kadar da kulla nd1lar. Arna ne yaz1k ki devrimci hareket yapt1g1n1 ne anlama gel digini kavrayamad1 ve o gunku davran1$1 ile bugunku Ai HM solculugunun yollann1 d6$emi$ oldu. Haliyle de cezaevlerinden c;1kan devrimcilerin birc_;ogunun yuzlerini Bat1ya donmeleri "kac;1n1lmaz" oldu. Cezaevindeyken "Size i$kence ya p1l1yor" diye Bat1ll devletlere ~ika yette bu lunanlar, cezaevinden c;1k1nca bu kez de "Biz haks1z yere cezaevinde yatt1k" diye Avrupa'n1n "adalet" mekanizmas1 olan AIHM'e ba$VUruda bulunmaya ba$lad1lar. Ve ac1lar da Pazara Di.i ~ti.i ... Evet, sonunda ac1lar da pazara dO~mu~ oldu. 12 Eylul zulmOne maruz ka lm1$ olanlann bir k1sm1 yeni bir sure<; ba~lattllar; "Ya Turk devleti cuntac1lan yarg1lay1p, 12 EylOI su recinin 'magdur'lann1n zararlann1 tanzim etsin, ya da AIHM Turk devleti Ozerinden 12 Eylul'O mahkum etsin." Bunun tercumesi $Uydu; c;ektiklerimize kar$1 para odensin .

Onlara soracak olursan1z onlar, cuntay1 mahkum edip, bo$ yere hapis yatt1klann1 ispat etmek istiyorlar; ac;1klama fiilden daha kotu. Kato, c;unkO cuntay1, cuntac1lann sue_; ortaklanna mahkum ettirmek istiyorlar. Butun bunlan ya kendilerini "temize"


Komunist Zemin <;lkarmak ya da U<; kurU$ para alabilmek i<;in yap1yorlar. Ya ni c;eki len ac1lan pazara c;1kanyorlar. Ba$lang1c;ta ferdi bir davran1$ olarak ortaya c;1kan bu durum, zamanla daha orgutlu bir hal ald1; oyle ki, bu anlay1$ zemininde olanlann bir k1sm1 78'1iler ad1 alt1nda vak1f bile kurdular. Eger AiHM'ci solculann i$1edigi curu m yaln1zca ya$ad1klan ac1lan pazara c;1karmakla s1n1rl1 olsayd1, bu durumu "ahlaki" bir mesele olarak mutalaa eder gec;erdik. Arna i$1enen cOrum, "ahlaki" boyutlann otesinde politiktir ve bizi as1I ilgilendiren de olay1n bu boyutudur. Politiktir c;unku bu topl uluk, yaln1zca ya$anan ac1lan pazara c;1karmakla kalm1yor; ayn1 zamanda gerek Turk burjuvazisinin gerek Bat11i devletlerin kendi suc;lann1 temize c;ekebilmelerine de zemin haz1rliyor. Bu tutumu ile de, bilerek ya da bilmeyerek suc;a ortak oluyor. Ne diyor AiHM'ci solcular?" Cuntac1lar Yarg1lans1n !"

.1NETEK\MYARGILANSIN\.A~;. 1

1

78!liler GiRi$lMi MERSiN 1 I Ji91fl::f A!_ *'(~ ~--·~-:----· ·-......, ' (. -.

---

'

••

! (

j ·"·

Olur, peki kim yarg1layacak cuntac1 lan? Devleti Hangi devlet? Ka pitalist devlet. Peki, bu cuntay1 brgutleyen de ayn1 guc; degil miydi? Asl1na bakacak olursak, cuntac1lan yarg1lamak burjuvazinin i$ine bile yarar; buyuk bir ihtimalle bir gun bunu yapacakta.

Bunu yapacak ve bu yolla gec;mi$in suc;lan ile sue; ortakl1 g1n1 ortad an kald1rm 1$ olacak. T1pk1 Almanya'da Nazilerin yargllan1p, Alman devletinin Nazi ddnemi ile tarihsel ve politik ortaklig1n1n gizlenmesi brneginde oldugu gibi; Turk devleti de cuntac1 gec;mi$i ile aras1ndaki bag1n kurulmas1n1 engellemek ic;in darbecileri yarg1 layacakt1r. Bugun burjuvaziyi buna zorlayan bir du rum yoktur ama buna ihtiyac; duydugunda bunu mutlaka yapacakt1r ve kendilerini 12 Eylul magdurlan ya da 78'1iler olarak adland1ranlan da davac1 ya da tan1k olarak dinlemek isteyecektir. i$te AiHM'ci solculann, planl1 ya da plans1z ba$armak istedikleri budur; onlar, cuntay1 mahkum ettirip, kapitalist devleti ve onun uluslararas1 ortaklann1 beraat ettirmek istiyorlar. Tabii ki 78'1ilerin de dn ayak oldugu, en az1nda daha orgutlu bir hale getirmeye c;al1$t1g1 bu ihanet noktas1na bir gunde gelinmedi. Bugun, 78'1ileri ve digerlerini kavga kac;k1n1 ya da kendi degimleriyle "donek" olarak adland1ran devrimci hareket, bizzat kendisi bu surecin brgutlenmesine on ayak olmu$tur. Cuntacllan Avrupa'ya $ikayet eden; burjuva devletinden i$kenceci ya da infazc1 polisin yarg1lanmas1 n1 talep eden; yarg1s1z infaz1 k1nayan; dLi$man1ndan genel af isteyen bir devrimci hareketin bunyesinden c;1kan dOnOn devrimci kad rolanndan bugun ba$ka bir davran1$ beklemek safl1k olur. Bir taraftan Bat1l1 devletleri emperyalist somOrgeci ve Turk devletinin sue; ortag1 ilan edeceksin; ard1ndan Turk devletini ona $ikayet edeceksin. Bir yandan "burjuva mahkemeleri bizi yarg1layamaz" diyeceksin; diger yandan yarg1s1z infaza kar$1 c;1kacaks1n. Yani tersinden yarg1l1 infaz1 isteyeceksin. Bir yandan kapitalist devleti "bask1 ve zulOm devleti" ilan edeceksin; ard1ndan ondan polis memurunu, i$kence yapt1g1 ic;in yarg1lamas1n1 isteyeceksi n. Bir yandan "Eger e$itlikc;i ve ozgi.irlukc;u bir dunya istemek sue; ise, biz bu suc;u i$lemeye devam edecegiz" diye hayk1racaks1n; ard1ndan "genel af" kampanyalan or-

27


KomUn ist Zemin

ganize edecek, bu nun ic;i n ac;l1 k grevleri yapa caks1n. Evet, dOnun devrimci kadrolannin bugun, 12 Eylul "magduru" s1fat1yla AiHM kap1lannda adalet aramas1 bir tesadOf degildir. Bu durum tesaduf olm ad1g1 gibi, ferd i ya da menfi bir olay da degildir. Bu, tamamen devrimci harekete egemen olan politik anlay1$1n ve kulturun bir sonucudur.

sahiplerinin saltanat1n1 y1kmak isteyenler de, mulk sahipl erinin hukuku kar$1s1nda d0$man guc; durumundad1r. Doiay1s1 ile de, her iki taraf1n da dLi$man1ndan ada!et istemesi komiktir. Kom iktir, c;unku egemen gucun adaletinin ka r$1 guc; ac;1s1 ndan tercumesi adaletsizliktir. Zaten adalet, egemen gucun bir yapt1nm arac1d1r ve egemen guc; ic;in vard1r; t1pk1 demokrasi gibi.

O Halde Ne Yapmall?

Oncelikli olarak ~unu belirlemek gerekiyor ki; bir devlet ancak ve ancak, ad1na hareket ettigi s1n1fa kar$1 bir haks1zhk yapabi lir, ama kar$1 guc;lere ka r~1 asla. Ka r$l guc;lere ne ya pa rsa yaps1n, yapt1g1n1 tamda dogas1n1n bir geregi oldugu ic;in yapar. Dolay1s1 ile de devrimci hareketin, kapitalist devletin yapt1klann1 haks1z ilan edip onu k1namas1, ondan ozur dilemesini, tazminat odemesini ya da "suc;lulan" yarg1lamas1n1 talep etmesi; onun dogas1n1 kavrayamad1g1n1 gostermektedir. Bununda otesinde, devrimci hareket, niyetinden bag1ms1z olarak, mevcut anlay1$1 ve durU$U itibari ile kapitalist devletin kendisini temize c;ekrnesine hizmet etmektedir. Devletin kuru1U$ amac1 temsil ettigi s1n1f1n c;1karl ann1 korumak ve tem inat alt1na almakt1r. Dolay1s1 ile de, temsil ettigi s1n1f1n c;1karlann1 tehdit eden her fiili bertaraf etmek onun tamda varhk nedenidir. Bunun ic;indir ki, devrimcilerin "suc;suz" olduklannda 1srar edip, beraatlann1 istemeleri, kendilerine yap1lan haks1zl 1klardan dolay1 ozur ya da tazminat ta lep etmeleri pi$manhg1n bir ba$ka bic;imidir. <;unku devrimci olman1n olc;usu suc;suz olmak ve bunda 1srar emek degil, devlete kar$1 sue; i$1emekte 1srar etmektir. Devrimci olabilmenin ve devrimci kalabilmenin biricik yolu budur. Tabii ki devrimciler sistem kar$1S1nda suc;ludurlar ve bunu ovunerek kabul etmelidirler. Nas1I ki bir i$c;i devletinde niulk sah ipl erinin devletini yeniden kurmak isteyen guc;l er i$c;i devletinin hukuku kar~1s1nda du~man guc;ler ise; ayn1 $€kilde mulk

28

- ·--'A.\

ID

, ?z

-

rf

«

r ~ Butun bu tespitleri yapt1ktan sonra, "O halde ne yapmal1?" sorusunu $U $€kilde cevaplayabili riz. Devrim ci hareketin oncelikli olarak tarihsel referanslan ile he sap l a~ 1p, kendi dokumunu yapmas1 gerekiyor. Ki, kendi bugunu ile hesapla$abilsin. Bunu yapt1g1nda gorecektir ki, devrimci olabilmenin olc;usu ne kapitalizme ka r$1 olma kt1r ne de "kahrolsun kapitalizm 1" demek. Devrimci olabilmenin yolu; kapitalizmin, butun degerleriyle birlikte toptan imhas1na yonelmek ve bu yoneli $e uygun bir tutarhl1k serg il emektir. Bunu ise, "tav$an kac; taz1 tut" anlay1$1 ile ba$armak mumkun degildir. Sen du$manhg1n1 lay1k1yla yapacaks1n; ayn1 $ekilde d0$man da dO$manl1g1n1n geregi neyse onu yapacak. Bu, s1n1f mucadelesinin olmazsa olmaz kural1d1r. Ya bu deveyi gudersiniz, ya da bu hendekte kahrs1n1z.


Komunist Zemin

''Muhalif Devrimcilik'' ve Dii~man1•• Kinayan, Protesto Eden Politik Ki.iltiir Uzerine ..

"Muhalif Devrimcilik" Uzerine

bzellikle son c;eyrek yOz y1l1n yOkselen degerlerinden birisi de"muhalif devrimcilik"tir. Kulaga ne ho$ geliyor; "muhalif devrimcilik!" Muhalif sozcOgOnOn kar$il1g1, "kar$1 olmakt1r"; bu, bir d0$Linceye kar$1 olmak anlam1na geldigi gibi, bir yasaya ya da uygulamaya kar$1 olmak anlam1na da gelebilir. Muhalif sozcugO, ucu her tarafa ac;1k ve istenildigi gibi yorumlanabilecek ve istenilen yere c;eki lebilecek bir ozellige sahiptir. Yani, hOkumet olan partiye muhalefet eden parti de, mevcut yasalara kar$1 c;1kan da, sisteme kar$1 olan da muhaliftir. Nihayetinde muhaliflik, burjuva demokrasisi ile anlam kazanan ve onu tamamlayan bir unsurdur. Yani, muhaliflik ve muhalefet olmadan burjuva demokrasisi i~lev goremez. Bizim burada as1I tart1$mak istedigimiz, burjuva demokrasisi ya da onun bir Orono olan muhalefet ya da muhalif olmak degil, devrimci gi..ic;lerin muhalif olup olamayacag1d1r. Ya da muhalif olmak devrimci midir, bunu tart1$acag1z. Bizce, muhalif olmak, her ne kadar kar$1 olmak anlam1na gelse de, sistem i<;i bir duru$tur ve esasen sisteme onun ac;mazlann1, zay1f yanlann1 gostermenin yan1 s1ra; ona, yeni refleks alanlan kazand1nn. Tarihte bunun ornekleri c;oktur. Avrupa'daki me$hur ~evreci Hareket yani nam-1 diger Ye$iller, bunun en tipik ornegidir. Ye$ill er, 1 : • ., ,,,. , 1 ·; ortaya muhalif bir hareket olarak c;1km1$t1 ve bu hareketin sistem kar$ltlig1, sistemi y1kmak anlay1$1na dayanan bir kar$1tllk degil, onu don0$ti..irme anlay1$1na dayanan bir kar$1tl1kt1. Burjuva sistemi, ba$lang1c;ta c;evrcci harcketi yad1rgay1p, onun onOrii..i kesme yonOnde bir reaksi-

yon gosterdi. Arna zamanla, c;evreci hareketin, sistemin zay1f yanlanna dolay1s1yla da patlama noktalanna i$aret ettigini gordO ve ondan c;ok $ey ogrendi; ogrendikleri ile reflekslerini geli$tirdi ve c;evreci hareketi sisteme entegre etti. Ayn1 ~ekilde kad1n hareketi ve €$Cinsel harekette, birer muhalif hareket olarak ortaya c;1kt1lar; bu hareketler, once sistemin direnciyle kar$1 l a~t1lar ama zamanla sistemi egittiler; sistem zay1f yanlann1 gordu ve yeni refleksler edinerek, bu hareketleri kend i bu nyesine katmak i<;in harekete gec;ti; epeyce de ba$anll oldu. Gerek c;evreci hareket, gerek kad1n hareketinin gerekse de e~cinse l hareketin nihayetinde sisteme entegre edilmi$ olmalan bu hareketler ac;1s1ndan kac;1n1lmazd1. Kac;1n1lmazd1, c;i..inku bu hareketler, sistemi sorguluyorlard1 ama onu top yekOn ortadan ka ld1rmak gibi bir anlay1~a sahip degillerdi. Bu hareketler, kapitalist sistem kendilerini ve daya nd1klan sosyal kesimleri yok sayd1g1 ic;in sistem ile c;at1$1yor, dikkate allnmak, temsil edilmek istiyorlard 1. Kapitalist sistem, bu hareketleri dikkate ald1kc;a kendini daha iyi tan 1d1, kendini tan1d1kc;a eksikliklerini fark etti, eksikliklerini fark ettikc;e bu hareketlerle tamam lan d1. Bu hareketler ise, sistemin bi..inyesinde temsil edildikc;e onun bunyesinde eridiler ve zamanla kar$1 c;1kt1lanna benzediler. Ba$a donecek olursak, muhaliflik son tahl ilde sistemi tamamlayan bir durumdur. ~i..inku nihayetinde sistemin toptan reddine ve ilg as1na degil, yapt1klann1n ele$tirisin e dayan1r. Bir ba$ka deyi$1e muhalif hareketler, talep eden hareketlerdir. Genellikle talep ettikl eri ise $Unlard1 r: Pahahllga Son! i~sizlige Son! Ozelle~tirmeye Son! Sava~a Hay1r! Cinsiyetc;ilige Hay1r! Irkc;11tga, Ayr1mc1 hga Hay1r! Parah Egitime Hay1r! Bask1ya, I~kenceye Son!

29


Komunist Zemin Bu liste daha da uzat1labilir ama bu kadan bile bu hareketlerin karakterini anlamaya yeter. Yukanda s1ralananlan talep etmek ic;in devrimci olmak gerekmiyor; butun bunlan pekala bir burjuva partisi de talep edebilir. Hat1rlanacak olursa, sosyal demokrat hareketin yukseli$i her daim tam da bu talepler uzerinden olmu$tu. Butun bu ta lepler, ezilenlerden yana ve oldukc;a masum gorulebilir, ilk bak1~ta oyle de gorulmektedir, ama tuzaklarla doludur ve uzun vadede ezilen lerin nihai kurtu lu$U mucadelesinin onunde engel te~kil eder. Neden mi? Nedeni c;ok basit; pahallllk, 6zelle$tirme, i$Sizlik, sava$, cinsiyetc;ilik, 1rkc;1l1k, paral1 egitim ve da birc;ok ~ey, tam da kapitalizmin varllk nedenleridir. Bunlar olmadan kapitalizm var olamaz. Dolay1s1 ile de kapitalizmin egemenligi alt1nda bunlan elde etineyi tasarlamak; havanda su dovmekten ba$ka bir $ey degildir. Tabii ki, ka pitalizmin, bu talep ed ilenlerin bir k1sm1n1 bir ulkede ge:-c;ekle~tirebilmesi mumkundur ama bunu bile kendi ic; dinamikleri ile degil, ancak uluslararas1 bir talana dayanarak yan1 ba$ka ulkelerdeki ya$amlan talan ederek gerc;ekle$tirebilir. Dolay1s1 ile de, kapitalist sistemden butun bun lan ta lep etmek, ondan, onun dogas1na ayk1n olan1 talep etmek; ezilenlerin tamda kapitalistlerin istedikleri yi::inde bir bilinc; edinmelerine hizmet etmekten ba$ka bir i$e yaramaz. Tabii ki ezilenler, ozelliklede Bat11i ulkeleri ornek gi::istererek, bu taleplerin en az1ndan bir k1sm 1n1n pekala gerc;ekle$ebilecegini iddia edebilirler. iddia etmekle de kalmaz, bir y1g1n ornek gosterebilirl er. Butun bunlardan yola c;1karak ta, "Kapitalizmin egemenligi alt1nda da olsa daha adaletli ve sosyal bir ya$am1n mumkun olabilecegini" soyleyebilirler. <;unku ezilenlerin politikle$memi$ bilinci, onlann kendi burunlann1n ucundan i::itesini gormelerini engeller; dolay1s1 ile de • ezilen ler ya ln1zca kendi burunlann1n ucunu gorurler. Ezilenler, c;ogu zaman, kapitalizmin uluslararas1 bir somuru sistemi oldugunu, dolay1s1 ile de onun hic;bir eyleminin ve eyleminin yaratt1g1 sonucun ulusal olamayacag1n1 bilmezler, bilseler de bununla ilgilenmezler; ta ki devrimci bir bilince sahip oluncaya dek.

'¡

30

Peki, nas1I edinilecek bu devrimci bilin<;? Devrimci bilincin, ezilenler taraf1 ndan edinilmesinin on ~a rt1; muhalif devrimciligin reddidir. Zaten devrimci olabilmenin on $art1 da muha lif olmaktan vazgec;mektir. Yani, devrimci olman1n olmazsa olmaz1, var olan1 iyile$tirmek degil; imha etmektir. Bu anlam1yla devrimci bir bil ince ve duru$a sahip olabilme yetenegine sahip olanla ise, devrimci hareketin komunist kanad1d1r. Ancak ve ancak komunistler, devrimin var olan1 imha etmek anlam1na geldigini kavramaya ve bu kavray1$I mant1ki sonuc;lanna vard1rmaya muktedirdirler. Devrimci hareketin diger sektorleri her ne kadar sistemi y1kmaktan soz etseler de, tarihi ve ya$am 1 kavray1$lann1n mant1ki sonucu olarak reformcudurlar. Sisteme muhaliftirler ve bu muhalif siyasetin varacag1 yer, isteseler de istemesel de sistemi ele$tirmek ve bu ele$tirel tutumuyla sistemin me$ruiyetini saglamakt1r. Devrimci hareketin komunist olmayan sekti::irleri, kapita lizm in egernenligi alt1nda reformcu ve sistemi yedekleyen bir c;izgi izlemelerine ragmen, kazara kapitalizmi devirmeye mukted ir olsalar bile; bu devrimci eylemi komunist anlamda bir nihayete erdiremezler. gec;mi~te Nihayetinde bu hareketler, Sta linizmin uluslararas1 planda izlemi$ oldugu "uluslararas1 kapitalist sistem ile ban$ ic;inde yan~" siyasetinin takipc;isi olmaya ve bir statuko hareketi olmaya mahkumdurlar.

Devrimci Di.i~man1n1

Hareketin Protestocu ve K1nayan Tarz-1 Siyasetine

Dair Protestoculuga ve k1namaya dayanan anlay1$ ve tarz, neredeyse devrimci hareketin butun sektorlerinin ortak ozelligidir. Bu anlay1$ ve tarz, devrimci hareketin butun bir tarihine damgas1n1 vurmu$tur. Peki, bu dogru mudur? Devrimci hareket du$man1n1 k1nay1p, protesto etmeli midir? Bu soruya bizim cevab1m1z, tereddutsuz hay1r olacakt1r1 Nedenlerine gelince; protestoculuk ya da k1nama, ayn1 tarafta olanlann, ayn1 degerlere sahip olanlann aras1ndaki bir ili$ki bic;imidir ya da hukuktur. Eger ortak degerlere sah ip olan taraflardan biri1 var olan ortakllg1n kurallann1 ve hukukunu ihlal


Komunist Zemin

I

ederse k1nan1r ya da protesto edilir. Arna soz konusu olan ayn1 degerlere ve hukuka bagl1 olmayan; bununda otesinde dLi$man guc;ler ise, bu guc; ne protesto edilebilir ne de k1nanabilir. <;;:unku var olan hukukun ya da degerlerin ihlali, tamda di..i$man olman1n bir geregidir. Asl1nda bu gerc;egi burjuvazi daha iyi kavram1$ vaziyettedir. Bundan dolay1d1r ki, burjuvazi hic;bir vakit dLi$man1 olarak kabul ettigi devrimci lerin eylemlerini k1namam1$, protesto etmemi$tir. <;;:unku dLi$man du$manllg1n1n geregini yapt1g1 muddetc;e du$mand1r, bu di..i$man olman1n, olabilmenin dogas1d1r. Bundan dolay1d 1r ki, burjuvaziye ve onun devletine kar$1 onca $ey yap1 lm1$ ama burjuvazi, yap1lanlan ne k1nam1$ ne de protesto etmi$tir. 0, kendi hukuku neyi gerektiriyorsa onu yapm1$t1r. Yani cezaland1rm 1$t1r: Zaten dogru olanda budur. Arna devrimci hareket, b1rakallm dLi$man1 alt etmeyi, hakk1 ile dLi$man olmay1 bile becerememi$tir. bzcesi, devrimci hareketin, devleti hem "Egemen s1n1f1n temsilcisi ve bask1 ayg1t1" diye tan1mlay1p hem de; bask1 yap1yor, bag1ms1z yarg1lam1yor, yarg1s1z infaz yap1yor, sava$a kat11!yor ya da sava$a yol ac;1yor, aynmc1l1k yap1yor, yolsuzluga yol ac;1yor diye protesto etmesi ya da k1namas1 anla$1lacak bir $ey degildir. Burjuva devleti, kendi dogas1 neyi gerektiriyorsa onu yapar; yapt1klan onun ya$ama yans1yan suretidir. Ve o, yapt1klann1n toplam1ndan ba$ka bir $ey degildir. Tamda bundan dolay1d1r ki, devrimci hareket, burjuva devletinin varllg1na kar$1d1r. Ve tamda bundan dolay1d1r ki, devrimci hareket, du$man1n1 protesto edemez, k1nayamaz. Arna ne yaz1kt1r ki, devrimci hareket, dLi$man1n1 yapt1klanndan dolay1 her seferinde ya k1n1yor ya da protesto ediyor. Hatta bunun la da kalmay1p, ondan, suc;lulardan hesap sormas1n1, suc;lulan ceza land1rmas1n1 bile talep ediyor. Devrimci hareketin ic;inde bulundugu bu durum, utan<; verici oldugu gibi devrimci de degildir.

0 Halde Ne Yapmah ya da Nereden

Ba~足

lamal1?

Devrimci rekse de bugunku gildir. Bu

hareketin gerek muhalif tutumu gedu$man1n1 k1nayan ve protesto eden anlay1$1 bugune ozgU bir duru m depolitik kultUr, devrimci harekete son-

radan egemen olmU$ ya da sonradan birileri taraf1ndan bula$t1rilm1$ da degildir. Bilakis, devrimci hareket, bu leke ile dogmu$tur. Eger Marks ve Engels'in olu$turduklan devrimci teoriyi ve bu devrimci teorinin mant1ki bir sonucu olan siyaseti referans olarak al1rsak ki, oyledir; bu durumda devrimci hareketin dogumu lekeli olmu$tur diyebiliriz. Yani, devrimci hareket, muhalif olmay1, dU$man1n1 k1nay1p protesto etmeyi Marks ve Engels'ten devralm1$; hi<;bir vakit sorgulamam1$, dolay1s1 ile de bu politik kultur, adeta devrimci hareketin politik kulturu olu$tur. Tabii ki bu politi k kulturUn olu$mas1n1n nedenleri oldukc;a fazlad 1r, ama bu politik kulturun olu$mas1n1 besleyen iki temel nokta soz konusudur: Birinci nokta, bu politik kulturun dogmas1n1n ve devrimci harekete egemen olmas1n1n en onem li nedenlerinden biri; marksizmin Bat1'da ve Bat1 merkezli dogmu$ olmas1 iken;

ikinci nokta, Marksizm'in burjuvaziye, burjuvazinin egemenligine ve burjuva demokrasisine yUklemi$ oldugu "ilerici" misyondur. Marksizm'i referans alan devrimci hareketin, gerek Marksizm'i bu lekeden kurtarabilmesi, gerek Marksizm'in itibar kazanabilmesi, gerekse de kendisinin du$man1n1 yedekleyen bugunku durumundan kurtulabilmesi; ancak ve ancak kendi tarih i, ta rihsel referanslan ve tarz-1 siyaseti ile hesapla$mas1 ile mumkundur. Aksi taktirde, devrimci hareketin burjuva demokrasisinin olmazsa olmaz bir yuzu olan muhalefet rolunu oynamaktan ve sosyal demokrasinin sol versiyonu olmaktan kurtulmas1 mumkun degildir. Tabii ki, devrimci hareket, mucadele keskinle$tikc;e kendi ic;inde yeniden safla$acak ve devrimci hareketin onemli bir k1sm1 devrimci ozelligini yitirecektir. Surekli devrimci kalabilecek damar, devrimci hareketin komunist kanad1 olacakt1r. Dolay1s1 ile de gerek bu ayrl$man 1n, ayn$arak safla$man1n yap1labilmesi gerekse de devrimci teorinin ve siyasetin, burjuvazinin payandas1 olmaktan kurtanllp, komunist bir zemi ne oturtulmas1 ic;in; gorev komunistlerin omuzlanndad1r. Bu ugurda mucadele etmek, hem komunistlerin politik var olu$ sebebi hem de komun ist olabilmenin on kO$Uludur. 31


Komunist Zemin

Nazi Toplama Kamplar1nda ~al1~t1r1lan ve Katledilen Yahudiler i~in Tazminat Odenmesi Gundemine Dair* Herkesin paras1 kadar ozgi.ir oldugu kapitalizm de, herkes paras1 kadar "dost", paras1zhg1 kadar "di.i~man" sahibidir. Paras1 kadar "hakh", paras1zhg1 kadar "haks1z"d1r. <;i.inki.i kapitalizm de tann parad1r. Ve gei;erli olan bu tannn1n adaletidir.

Alman Devleti, Nazi toplama kamplannda c;all$t1rm1$ oldugu ve halen daha ya$ayan bir kac; bin Yahudi'ye ve Oldurulen milyonlarca Yahudi'nin bugun halen hayatta olan "yak1nlanna" tazminat odemek istiyor.

-- -- --

-

a

• •

.. ··-

,._

~ :.

. .-- ..

--

__.

-

Yani, once mulklerini, emeklerini gasp ettigi ve sonrada c;ogunu oldurdugu Yahudilerden ald1g1n1n kuc;uk bir parc;as1n1, halen hayatta olan bir kac; bin Yahud i'ye ve oldurulml.i$ olanlann "yak1nlanna" vererek olay1 ortbas etmek istiyor. Ve bu olay1, gec;mi$ bir zaman olarak tarihe kay1t dl.i$mek istiyor. Sanki bu konuda herkes anla$ml$ gibi; CDU, . . . SPD, FDP, YE$ILLER, PDS, KILISELER, SOLCULAR, SENDIKALAR ve bilurnum "sosyal" orgutler. Galiba Naziler d1$1nda ki butun kesimler bu hususta bir "milli" uzla$ma i<;indeler. "Milli" mutabakat1 olu$turanlann aralannda anla$amad1klan tek yan ise, bu tazminat1n miktann1n ne olacag1 ve ne zaman odenecegidir. Ne guzel, once insanlann mal varllklanna el koy, sonra toplama kamplannda zorla ve hie; bir ucret odemeden c;ah$t1r, ondan sonra katlet; butun bunlardan sonra da ozur dile. Peki, bu pazarllg1n muhatab1 kim/kimler? Tabii ki, Nazizm doneminde Naziler ile s1k1 bir i$birligi ic;erisinde olan ve Avrupa'da ki Yahudileri bizzat Nazilere teslim eden Siyonistlerin bugunku mirasc;1s1 olan Siyonist Is32

rail Devleti, c;e$itli ulkelerdeki Siyonist Lobiler ve i$birlik<;i Yahudi Cemaati. Bu oyunun figuranlan ise, Nazi zulmunu ya$am1$ ve halen daha hayatta olan bir kac; bin Yahudi ve katledilen milyonlarca Yahudi'nin "yak1nlan." Nazi zulmunu ya$am1$ ve halen hayatta olan Yahudiler, ya$am1$ olduklan ac1lan sat1$a c;1kanrlar m1 ve verilecek paray1 kabul ederek, Alman devletinin ve Milletinin $LI an art1k ya$amayan milyonlarca Yahudi'nin yeniden katledilmesine ortak olmay1 kabu l ederler mi etmezler mi bu onlann karar verecegi bir durumdur. Bu suc;a ortak olup olmamak tabii ki, onlann bilecegi bir i$tir. Arna bugun hayatta olmayan milyonlarca Yahudi'nin ad1na pazarl1k yapmak ve onlann ac1lann1 pazara c;1karmak, onlann bilecegi bir i$ degildir. Bu soylediklerimiz, bugun art1k ya$amayan milyonlarca Yahudi'nin ,,yak1nlan" olarak bu pazarllg1n ic;inde olanlar ic;inde gec;erlidir. Butun bunlann d1$1nda bir ba$ka nokta ise, Nazi kamplannda c;all$t1nlm1$ olan insanlann, yaln1zca Yahudilerden ibaret olmad1g1 gerc;egidir. Roma - Sintiler her zamanki ak1betlerine ugramakta; bir kez daha yok say1lmaktalar. Peki, ya digerleri? Buda ayn bi r tart1$ma noktas1d1r. Oldurulen insanlann ya$amlann1n kar$1l1g1 olarak tart1$1lan bedeli kim neye gore belirl iyor? Hem, bir ba$kas1n1n c;ekmi$ oldugu ac1y1bir ba$kas1 ile anla$arak ve para vererek dindirmek nas1I mumkun olabilir ki? Bir ba$kas1n1n bugun art1k olmayan ya$am1n1n pazarllg1n1 bir ba$kas1 ile yapmak nas1I mumkun olabilir ki? Bir ba$kas1 bir ba$kas1n1 bir ba$kas1n1n ad1na nas1I affedebilir ki? Butun bunlar bir yana zulmun bedeli bdenebilir mi? Dogru ya, kapitalizm de bu mumkun; kapitalizmde her$eyin maddi bir bedeli oldugu gibi zulmun de maddi bir bedeli var. <;unku, kapitalizmde her $€Y oldugu gibi insanda bir metad1r ve her $eyin oldugu gibi 1nsan1n ve onun gordugu zulmund e bir bedeli vard1r.

t


Komunist Z emin

•

I"'

I

Onlar art1k olu. Nas1I ki, cvlerinden zorla ahn1p caddelerde Almanlann kahkahalan e$1iginde toplama kamplanna gbturulurken ve buralarda zulum alt1nda c;al1$t1nhrken vc katledilirken bu insanlara sorulmad1ysa, bugun de bu insanlara sorulmadan bu insanlann bugun art1k olmayan ya$amlan ic;in bir bedel bic;iliyor. Ve bunu, bu insanlann ve dunya yoksullann1n k1y1c1lan yap1yor. Demek ki, Nazil er " En iyi Yahudi Olu Yahudi'dir" derken bunu kastetmi$1er. Dun, dirisinden para kazand1klan, son rada katlettikleri Yahudilerin bug un, olusune para vermeleri bundand1r demek. Bizim an layamad1g1m1z1 Hitlerin torun lan gayet iyi anlam1$lar olsa gerek ki, bugun, atalann1n vasiyetini yerine getiriyorlar ve Yahudileri n olusune "degcr" bic;iyorlar. Peki, ya sosyalist i, anar!jisti ve otonomu ile devrim ci c;evre leri n tutumu?

iI l

~

Yuzumuzu onlardan yana c;eviriyoruz, oldukc;a ofkeli gori.inuyorlar. Sonra bir ses duyuyoruz, bu onlann sesi; oldukc;a kararh: "ES REIHCT!" (Art1k Yeter!) diyor bu sesin sahipleri. Ola ki, oldukc;a k1zm1$lar. Bunun iyiye i$aret ettigini dU$Uni.iyor ve umutlanmaya ba$hyoruz. Ola ki onlarda bu kadar rezillige katlanamad 1lar ve istemeseler de devrimci bir tav1r gostermek zorunda kald1lar diye du$Unuyoruz. Derken, bizi bunca umuda bogan sesin talebi duyuluyor: "PARALAR HEMEN ODENSiNI" $ubat ay1nda c;1kan gune$e aldan1p, bahar geldi diye c;ic;ek ac;an agac;lar misali bizimde sevincim iz daha da l1 m1zdayken buz kesiyor. Bizim solcu lar, egemen lerden daha aceleciler. "Hemen Odensin" diyorlar da ba$ka bir $eY demiyorlar. Ve hie; bir $ekilde sormuyorlar; kim kimi, kimin ad1na affediyor? Ne paras1? Kimin paras1? Kime? Ola ki, Alman solculan, parc;as1 olduklan Alman "gec;mi$inin" dayan1lmaz utanc1ndan bu $ekilde kurtulmak istiyorlar ve bundand1r aceleleri. Herkesin du$man1na bcnzedigi gunumuzde, boylece Alman solculan da kendi egemenle

rine benzemi$ olduklann1 bir kcz daha gosteriyorlar bize. Peki, ya once oldurup sonra an1s1na mumlu yuri.iyi.i!jler yapan "Alman Milleti"nin "m ustesna" fertlerine ne demeli?

Sanki bugun katil olmaktan kurtulmu$1arda, dunku katilliklerinden kurtulmak ic;in mum yak1p, tann taksiratlann1 affctsin diye gunah c;1karmaya c;alt$1yorlar. Ac;l1g1yla scmi rdikleri yoksul ulkelere her y1I tatile gidip, kend i eserleri olan bugunku a~l 1 g1 ve sefaleti gorrnuyorlar da, gunah i$1emi$ atalann1n ruhu ic;in mum yak1yorlar. Siz once kendi ruhu nu zu bir kurtann da, atalann1z ic;in bir $ey dLi$Linuruz elbet. Herhalde yak1nda Amerikal1 Beyazlar da ayn1 yolu izleyerek Amerika 'n1 n Yerlileri ile pazarl1ga otururlar. iyi ki Turklerin o kadar paras1 yok. Yoksa onlarda Ermenilere yapt1klann1, kan paras1 odeyerek hallederdiler. Olay1n bir ba$ka garip yan1 ise, butun bu kanli olaylann gec;mi$te kalm1$ olaylar olarak sunulmas1. Sanki bugi.in, gerek Alman Emperyalistleri gerekse de diger emperyalistler, art1k kan dokmuyorlar. Sanki her gun binlerce insan, bu emperyalistlerin yol ac;t1g1 sava$1ardan ve ac;l1ktan dolay1 olmuyor. Sanki ac;l1k tehdidi alt1 nda olumu bekleyen 2 milyar insan ba$ka bir gezegende ya$1yor. Peki, butun bunlann bedelini de parayla m1 od emek istiyorsunuz? Bak1n i$te buna ne paran1z yeter ne de gucunuz. Butun bunlann bedelinin odenmesi 1~1n oncelikle sizin varlig1n1z1n ortadan kalkmas1 gerekiyor. Yani, nas1I ki siz kendi zulum di.izeninizi var etmek ic;in bugune kadar milyonlarca ya$am1 yok ettiyseniz ve zulum duzeninizi devam ettirebilmek 1c;1n bugun de yak etmek zorundaysan1z. Ta ki, yok etmek istediginiz ya$am lar, var olmak ii;:in sizi yok edinceye dek.

¡Bu yaz1, ayn1 zen11n1 payla~l1y11n 1 z D1kil<la~J11 ta1af1nda11 Al¡nanya'da yay111lana1- Der Rpvoh1l.onii1e Glut ( D('v1 11 1K1 Ko7) dC>rg1sinde yay1nlann11~llr . Ya-;ad1g1n117 tilkt>clc, 01dl1kl(' E1111enllcnn Vl! Si.11yDn1lcnn ka\11 1le 1.9111 olcrai<. 01111nu1clei<.1 clo1"'111dt.: IJ1:111t.:1 lll1 gun elem ka~1n1ln1a7 go<ukti.iglindc11, bu ya11y1 yily1nla1nDy1 gcrekh go1 duk.

' '

'.'


Komunist Zemin

•

''I~c;i S1n1f1n1n Sosyal - Ekonomik Hak Miicadelesi, Grev - Toplu Sozle~me Hakk1

ve Sendikalar iizerine Sosyal ve Ekonomik Hak .. Miicadelesi Uzerine

.

Burjuvazi, "I~c;ilerin sahip olduklan toplu sozle$me, sendil\a kurmak, grev vb. haklar, i$c;ilere taraf1m1zdan bah~edilmi$dir" der. Devrimci c;evreler ise, " Butun bunlar i$<.;i s1n1f1n1n kazan1mland1r" diye itiraz eder. Peki, hangisi dogrudur bunlann? Ac;1kc;as1 bunun bir onemi yoktur; onemli olan var olan1n i$1evi ve neye hizmet ettigidir. Kald1 ki bu onemli olsa bile, goreceli ve tart1~ilmas1 gereken bir ozellige sahiptir. brnegin: Bat1l1 ulkelerde ya$ayan i$c;ilerin sah ip olduklann1 hak olarak mutaala etmek mumkUn degildir. Tabii ki Bat1 i~c;i s1n1f1 da c;etin mucadeleler vermi$tir ama bugun sahip olduklann1 bu mucadelesinin sonucu olarak elde etmemi$tir. Bugun sahip olduklan ona burjuvazi taraf1ndan; proleter bir devrimden vazgec;mesinin ve yoksul b1rak1 lm1~ cografya lann i$c;ilerine s1rt donmesinin kar$1hg1nda ru~vet olarak verilmi$tir. As1I meseleye donecek olursak; i$c;ilerin sahip olduklan sosyal ve ekonomik "haklar" onu otomatikman, nihai kurtulu$ mUcadelesinde daha il eri bir mevziye ta$1maz. Eger bu i$<.;iler "hak" alma eylemleri s1ras1nda devrimci bir s1n1f billnci edinmez, sosyal ve ekonomik taleplerin i politik talepler olarak yeniden form ule etmez ve kendi taleplerinin dunya i$c;i s1n1f1n1n gene! c;1karlan ile bag1n1 ku rmazlar ise; sonunda, giri$mi$ olduklan "hak" alma mucacadelesini kazanm1$ olsalar bile bu durum, politik olarak bir geriye d0$0~e tekabul eder ve kazan1lm1$ "haklar" onu ba$ka kanallarda yeniden sisteme baglar. Bundan dolay1d1r ki, i$c;ilerin ekonomik ve "sosyal" alanlarda elde ettiklerini bir "kazan1m" ve mevzi olarak gormek yan l1$t1r. Bu yaz1lanlardan, "KomunistlP.r, i$<.;ilerin ekonomik ve "sosyal haklar" temelinde verdikleri mucadele!ere s1rtlann1 donerler!" so34

. nucu c;1kanlabilir. Hay1r, ne dLi$Linulen budur ne de kastedilmek istenen. Komunistler bilirler ki, i~c;iler sokaga ilk c;1k1$lannda talepleri genellikle kendi dar c;1karlan ile s1n1rh olur; yani sokaga once s1n1f1n genel c;1karlar1 ic;in degil, kendi dar c;1karlan ic;in c;1karlar.

--

Komunistler, hic;bir ko$ulda, hak alma mucadelesi ic;in sokaga c;1km1~ i~c;i s1n1f1na s1rt donmezler ama her ko~ulda da onu desteklemezler. Eger i$<;ilerin ekonomik ve "sosyal" haklar temeli nde verdikleri mi.icadele i$<;i s1n1f1n1n gene! c;1karlanna hizmet ediyorsa ya da i$<;i s1n1f1n1n gene! c;1karlanna kar$1 degilse, bu mucadele siyasal bir perspektiften yoksunda olsa; komi.inistler bu mucadelenin ic;inde kendi bayraklan ile yer ahrlar ve bu mucadelenin siyasal bir perspektif kazanmas1 ic;in mucadele ederler. Yok eger i$<;ilerin mi.icadelesi i$<.;i s1n1f1n1n genel c;1karlann1 degil, i$<.;i s1n1f1n1n1n ic;indeki bir sektorun dar zUm re c; 1karlann1 hedefliyorsa, yani i~c;i s1n1f1n1n genel c;1karlan kar$1s1nda bir ihanete tekabul ediyorsa; bu durumda komunistler, bu mucadelenin ic;inde degil, cereyan ettigi alanlarda olurlar.


Komunist Zemin Arna desteklemek maksad1yla degil, mevcut olan1 te§hir ve mahkum etmek maksad1yla. Bu duruma iki ayn drnek vermek gerekirse; mesela bugun Bat11i i§c;;iler, yeni "haklar" almak, en az1ndan mevcut olanlan koruyabil mek mucadelesi ic;erisindedirler. Yani, ta lan edilmi§ ulkelerin yoksullann1n magduriyetine sue; ortag1 olmas1 ve cephe gerisinde sorun yaratmamas1 kar§1llg1nda burjuvazi taraf1ndan kendisine verilmi§ olan ru§vetin devam ettirilmesi ic;in mucadele vermektedir ve bu mucadele, i§<;i s1n1f1n1n genel c;1karlan kar§1s1nda bir ihanete tekabu l etmektedir. Haliyle de bu muca dele gerici bir karektere sa hiptir ve l §<;i s1n1f1n1 gene! c;1karlan savunmak ancak ve ancak Bat111 i§c;;ilerin mevcut duru§lann1n te§hir ve mahkum edilmesi ile mumkundur. $uras1 kesin bir gerc;ektir ki, burjuvazi, sdmurgelerini yitirip iflas1n e§igine gelmedigi mudddetc;e bindigi dah kesmeye yani Bat11i i§<;ilerle aras1ndaki kdpruleri atmay1 gaze almayacakt1r. Bugune kadar bunu ba§arabilmi§ burjuvazinin, sdmurgelenn1 yiti rmed igi muddetc;e de bunu ba§armaya muktedir olacag1 muhakkakt1r. Dolay1s1 ile de bu ko§ullar alt1nda Bat1l1 i§<;ilerin "hak" alma ve mevcut olanlan korumaya endeksli mucadelesi i§<;;i s1n1f1n1n gene! c;;1karlan kar§1s1nda gerici bir rol oynamaya devam edecegi gibi, bu mucadelenin kapitali zme kar§1 siyasalla§ma ihtimali de sdz konusu olm ayacakt1r.

I •'larnslrc

~"~tt ~uies F ~F-AIWf ~~d,

bir ba§ka Ayn1 §ekilde, yeryuzunun cografyas1 olan Bolivya'da da i§<;iler mucade

le etmektedir ama buradaki i§c;;iler, sbmurucu s1n1f ile bir statuko olu§turmak ic;in degil, mevcut olan statukoyu parc;alamak ic;in mucedele ediyorlar. Bolivyal1 i§c;;ilerin tal epleri kendi dar c;1karlan ile s1n1 rl 1 bile olasa, bu mu cadelenin ve talep edilenlerin ba§ka cografyala rda ya§ayan i§<;i karde§lerinin magduriyetine yol ac;mas1 mumkun degildir. Bolivya burjuvazisi, Bolivyah i§<;ilerin taleplerini ba§ka cografyalan talan ederek kar§Jlama §ans1na sahip olmad1g1ndan; Bolivyah i§c;ilerin kazanacaklan da ba§ka cografyalarda ya§ayan s1n1f karde§lerinin magduriyetlerine dayanmayacakt1r. Burada bir ba§ka dnem li yan ise §Udur; Bolivya burjuvazisi di§ sdmurgelere sa hip olmad1g1ndan Bolivyah i§<;ilerin taleplerini ba§ka cografyalan talan ederek kar§ilayabilme potansiyeline sahip degildir; bundan dolay1d1r ki, Bolivyall i§c;ilerin talepleri ekonomik bile dogrudan bir siyasal c;at1§maya olsa, dbnO§meye mahkumdur.

Sendikalar Ozerine Eger sdz konusu edilen devrimci sendikalar degil de, sistem ic;i yani i§<;iler ile patronlan uzla§t1rman1n arac1 olan sendikalar ise; tabii ki sendikala§ma ya da sendikalar, i§<;ilerin kendilerinden menkul c;1karlan bak1m1ndan hayati dneme sahiptir. Arna i§c;i s1n1f1n1n gene! c;1karlan yani emegin nihai kurtulu§u mucadelesi ac;1s1ndan du§unuldugunde ayn1 §eyi sdylemek mumkun degildir. Nihayetinde sendikalar, sava§ brgutleri degil, uzla§t1rma drgutleridir ve uzerlerinde devrimci bir partinin ve devrimci i§<;i komitelerinin kontrolu olmad1kc;;a i§levleri patronlar ile i§c;ileri uzla§t1rmakt1r. Sendikalar, i§c;ilerin kendileriyle s1n1rl1 taleplerini daha drgutlu bir bic;imde • dile getirebilmeleri ve patronlara kabul ettirebilmeleri bak1m1ndan c;ok dnemli olmakl a birlikte; i§<;i : 1n1f1n1n nihai kurtu lu§u mucadelesi bak1m1ndan pozitif degil, negatif bir dneme sahiptirler. Bununda dtesinde, s1n1f drgutu olduklan halde s1n1f uzla§mac1, i§<;i s1n1f1n1 birle§tiren degil, onu, c;e§itli sektbr ve meslekler baz1nda bdlen bir ozellige sahiptirler. Bu zeminden yola c;;1kt1g1m1zda, esasen i§<;i aristokrasi taraf1ndan kurulmu§ ya da kurulduktan sonra i§c;i aristokrasi ta raf1ndan ele

-

., )

.)


Komunist Zemin

----·-·-·--

gec;irilmi$ olan ve ybnetilen sendikalarrn maksatlarrn1 ve bu maksatlarrna uygun t-._ I ~ 1' -~Or d eg11 ~ "'d"Ir. utum1ann1 an Iama" Nihayetinde sendikalar birer uzla$ma brgutleridirler; varllklann1 her ne kadar i$c;iiere borc;lu olsalarda devrimcile$mi$ bir i$c;i srn1f1 ka r$1s1nda ayak surun1eye ve i$c;ilerin devri mci eylemini bolmeye, dolay1s1 ile de sistemin degirmenine su ta$1maya mahkumdurlar. Butun bu yaz1lanlardan, "Sendikalar gereksiz ve zararild1r, dolayrs1 ile de olmasalar daha iyi olur" turunden bir sonuc; c;rkan lmamal1d1r. Bilakis, i$c;i lerin kendi dar c;1karlarr ic;in de olsa bir arada ve orgutlu durup, orgutlu davranabilmeleri, orgutlu davranma gelenegi edinebilmeleri bak1m1ndan sendikalar olumlu bir i$1ev gormektedir. Arna hepsi bu kadar. Burada ka r$1c;1k1lan sendikalarrn varl1g1 degil, onla rr sosya lizm mucadelesinin temel arac1 ve "sosyalizm in okullarr" olarak gbren, dolay1s1 ile de s1n1f1 ve s1n1f partilerini bu sendikalarrn kuyruguna takan ve tarihsel referans1 Komunst Manifesto'nun yazarlarr olan anlayt$ttr. •

~

,

1

' j:.

I

I t1~

,

'

1

t

Sendikalar, ne sosyalizm mucadelesinin te111el arac;larrndand1r ne de "sosyalizn1in oku llan ."

3()

Eger soz konusu sendika, komunist bir sendika ise, yani bizzat devrin1ci i$c;iler ve devrimci parti taraf1ndan, i$c;ilerin ya$am ko$ullann1 iyile$tirmek ic;in degil, devrimci s1n1f sava$1n1n bir arac1 olarak kurulmu$sa ve yonetiliyorsa; bu sendika hem sosyal izm mucadelesinin bir arac1 hem de sosyalizmin okulu olarak mutaala ed il ebilir ve s1n1f mucadelcsinin bnemli bir mevzisi olabilir. Yok eger sbz konusu sendika, i$c;ilerin ko$ullarrnrn kapitalist duzen ic;inde duzeltilmesi temelinde kurulmu$ ve varl1g1n1 bu durum uzerinden surduruyorsa; s1nrf uzla$mac1 butUn yap1lanmalara oldugu gibi bu tUr sendikalara, daha dogrusu bu tur sendikalann mevcut onderliklerine ve srn1f uzla$mac1 c;izgilerine kar$r mucadele verilmesi bir zorunluluktur. Toplu S oz l e~ m e ve Grev Hakk1 Uzerine

Gerek toplu sozle$me gerekse de grev, esasen i$c;ilerin emeklerini daha pahailya satabilmelerinin arac;larrdrr. Yani her ikisi de birer uzla$ma arac1d1r. Bu arac;lar ba$lang1c;ta birer uzla$ma arac1 olduklanndan; i$c;i s1n1f1n1n nihai kurtulu$u mucadelesi ac;1s1ndan hic;te devrimci olmayan bir i$1eve sahiptirler. Bundan dolay1d1r ki, bu arac;larr kO$Ulsuz ve her kO$Uida kazanrm olarak mutaala etmek ya nl 1$tr r. Birc;ok $€yin oldugu gibi bu arac;lannda savunulup savunulmayacag1n1 ya da bunlann birer kazanrm olup olmadrg1n1 belirleyecek olan bunlann varlrg1 degil; neyi hedefledikleri ve o an ki i$1evleridir. $ayet bu arac;lar, i$g0cunun daha pahailya sat1lmas1na hizmet ediyorsa, bu haliyle hic;bir bic;imde devrimci olamaz ve kazan1m olarak mutaala edilemez. Bu arac;lar, bu haliyle i$gi..icu somurusunun yeniden uretilmesinden ba$ka bir $eye hizmet etmez. Ne zaman ki bu arac;lar dogrudan devrimci i$c;il erin ve devrimci bir partinin hizmetinde olurlar; ancak ve ancak o zaman devrimci bir i$1ev gorurler. ~unku o zaman, bu arac;lar vas1tasryla yap1lmak istenen ucretlerin artt1rrlmas1 degil, bizzat ucretili kbleligin yok ediln1esi olacaktrr. Boylesi bir durum kar~1s1nda da burjuvazinin "i~~i hak ve oz


Komunist Zemin

gurlukleri" soylencesi son bulur; efsane biter ve gerc;ek ba ~lar . Yasalara ve yasal sendikalara sayg1 tekrarlan1r; devrimci i§c;ilere sendikalar arac1 l1 g1yla ,,Provakasyona gelmey1n1" c;agnlan yap1larak, sendikalar uzerinden sistemin "demokratik" s1n1rlanna geri donmeleri istenir. Bir ya ndan devrimci i§c;ilerin kapitalist sisteme yonelik y1k1c1 zehirinin kar~1 s 1na; ulusal gJvenlik, ulusal birlik vb. ideolojik arac;lar, bir yandan kolluk kuvvetleri, bir yandan ise sozde i ~c; i ozgurlukleri panzehir olarak ileri surulur. Ve nihayetinde grev yasa d1~1 ilan edilererek, sendikalann kontrolunde yeniden yasal l a~t1 n l maya c;alt$1l1r. Asltnda burjuvazinin yasa d1~1 ilan ettigi, gerc;ek anl amda s1n1f bilinc;li bir i~c;i grev1dir. <;unku; burjuvazi, gerc;ek anlamda bir i~c;i grevinin somurunun ko~ul l ann1 yeniden belirlemeye ybnelik degil, onu ortadan kald1rm aya yonelik oldugunu iyi bilir ve grevi; ekonomik, "sosyal" ve "demokratik" bir zeminde yasall a ~t1np, ehlile~tirmek ister. $uras1 kesin bir gerc;ektir ki, devrimci anlamda bir s1n1f mucaledelesi istese de istemese de burjuvazinin egemcnlik alan1n1n ve yasalllg1n1n kar~1s1nda yer allr ve onu ortadan kald1rmaya yonelir.

<;unkLJ; grev I toplu sozle~me Vb. " haklar" sistem ile uzla§maya dayal1 ve i~gucu somurusunun yeni sbz l e~ mc l er yoluyla kapitalizmin hizmetine sunan ve bu pazar i l i~ki si n i yeniden ureten ili$kiyi ve bu ili~kinin profesyonel paza rlay1c1s1 olan sendikalan reddeden bir s1n1f ic;in gerc;ekte hie; bir vakit olmam1~t1r. .. Devrimci Hareket Uzerine Ne yaz1 k ki, devri mci hareketin nered eyse butun sektbrleri i~c;i kuyrukc;usudur. Ve bu durumun kokleri Komunist Manifesto'daki §U paragrafa kadar dayanmaktad1 r: "Komunistler, oteki i!jc;i s1n1f1 partilerine kar!j• ayr1 bir parti olu!jturmazlar. Tum proletaryan1n c;1karlar1n1n d1!j1nda ayr1 c;1karlara sahip degillerdir. Proleter hareketi bic;imlendirmek ve kahba sokmak uzere kendilerine ozgu hie; bir sekter ilke getirmezler." (Komunist Manifeso, II. Solum: Proleterler ve Komunistler)

Komunist Manifesto'da ifade edilen bu anla y1~ ilk bak1~ta sorunsuz gozukebilir ama hem c;eli~ kilidir hem de komunistleri i~c;i s1n1f1n1n gerisine du ~ure n bi r yana sahipt ir. $6yle ki, proletarya yekpa re bir s1n1f degil dir, dolay1s1 ile de, o gunku ko~ullarda olmad1g1 gibi bugun de, gundelik c;1karlan bak1m1ndan ortak c;1karl ara sahip dcg ildir. Eger kastedilen ortak c;1kar, sosyalizm ise - ki degildir- homojen olmayan bir s1n1f1n e~ zamanll ortak gLindelik c;1karlanndan bahsetrnek mumkun degildir. Zaten devrimci orgutu zorunlu k1lan ~eylerden birisi de proletaryan1n c;at1 ~ malt c;1karlara ve yekpare bir ozellige sahip olmay1~1 d1r. Kom unist Manifesto'n un yazarlan, ta mda Manifesto'daki gbrli$1erinden dolay1d1r ki, proleteryan1n geri c;ekildigi kO$Ullarda her hangi bir brgute gerek duymam1~lard1r . Komunist Manifesto'da ki bu sorun ancak III. Enternasyonal'in ilk dart kongresinde ete kemige burunen komunist c;izg1 taraf1ndan a~1lm 1 ~, ama Komunist Enternasyonal'in tasfiyesi surecindc bu kom unist c;izgi de tasfiye ed 1 crek yeniden Komunist t-1anifcsto'daki noktaya geri donu l mu~tur .

_) 7


Komunist Zemin "Devrimci" hareket, bu gun hal en daha Komunist Manifesto'da ifade edilen bu anlayt$a bagi1d1r ve bugi.in ic;inde bulundugu durumun nedenlerinden en ba$ltcas1 olan budur. Devrimci hareketin bugi.in ic;ind e bulundugu durumun bir ba~ka nedeni ise, ona egem en olan evrimci tarih an lay1$1d1r. Ne yaz1kt1r ki, bu evrimci anlay1~1n dayand1g1 tarihsel referans da Komi.inist Manifesto'nun yazarland1r. Komi.inist manifestonun yazarlannda egemen olan anlay1~a gore; i~c;i s1n1f1, sendikalar i.izerinden s1n1f bilincine ula$acak ve mi.icadele ic;inde ihtiyac; duydugu orgi.iti.i yaratacakt1r. Yin e Komi.inist Manifesto'nun yazarlanna gore; proleterler, daha 1y1 ko~ullarda ya~amak ic;in girdikleri "hak" alma mi.icadelerinden s1n1f bilinci alarak c;1karcaklar. Bununlada kalmay1p, daha iyi ya~am kO$Ullan elde eden proleterler, di.inya meselelerine ay1racak za mana sa hip olacaklard1r. Ne yaz1k ki, bu anlay1~ evrimcidir; diyalektik materyalizmin kuruculan evrimci ve kaderci an lay1$1 mahkum ederlerken bir ba$ka alanda mahkum ettikleri anlay1$tn tuzag1na dl.i$mekten kurtulamam1~lard1r. Komunist Manifesto'nun yazarlan n1ndan devraltnan bu anlay1~ halen daha a~1lamam1$t1r; a~1lamad1g1 ic;in de, 1~c; 1 s1n1f1na politik bnderlik sav1yla ortaya c;1kan "devrimci hareket, bugi.in i$<;i s1n1f1 ve onun simsan olan sendikalar taraf1ndan belirlenmektedir.

38

Bu durumun a$11abilmesinin yolu, III. Enternasyonal'in ilk dort kongre kararlannda mevcuttur. Eksik olan ise, Komintern'in komi.inist liderlerinin ortaya koymu$ olduklan iradenin bugi..in ortaya konulamamas1d1r. Bu iradeyi ortaya koymakla yi..iki.imli.i olan ise, ilk dort kongre gelenegine baglt komi.inistlerd ir. Devrimci hareketin ancak bu komi..inist kanad1 bu iradeyi ortaya koyabilir. Bu iradenin ortaya konulabilmesinin On kO$U llan $Unlar Olmak durumundad1r: Komunistler, kendileri ile Komi.inist Manifesto'daki kuyrukc;u ve evrimci anlay1$ ile aras1na kal1n c;izgiler c;ekekerler. Komi..inistler, "hak ve ozgurli..ikler, ya ln1zca ve yalntzca sistemin yeniden i.iretilmesine hizmet eden bir s1n1f ic;in vardtr" anlayt$1ile hareket ederler." Komi..inistler, 'devrimci bir s1n1f ve onun devrimci onderligi kendi bzgurli.igi.ini.i bu yasall1k ic;inde degil, d1$1nda tantm lar; bununda btesinde bu yasal11g1 imha etmeyi hedefler' anlay1$t il e hareket ederler. Komi.in istler, s1n1f uzla$mas1n1 kabul etmedikleri gibi, bu uzla$man1n simsan san sendikalan, burjuvaz sisteminde "c;alt$ma ozgi.irli..igi.ini.i", grev hakk1n1 ve sendikal sozle$meleri de bir kazan1m olarak kabul etmez ve bu ti..ir hurafelerin pe$ine tak1lmazlar. Komun istler, burjuvaziye oldugu gibi, nihayetinde ona hizmet eden, as1l i$i "i$ ban$1" yani patronlar ile i$<;ileri ban$ttrmak olan send ikac1l1ga kar$t da uzla$maz bir mucadele yi.i ruti..i rler. Komunistler, devrimci i$<;iler taraf1ndan kazan 1lm1$ olan1 "hak" degil, s1n1f mucadelesinin si.irekliligi ic;erisinde kazan1lmt$ bir mevzi olarak gori.irler ve gerc;ek i$c;i ozgi.irlugunun yolunun bu mevzilerle do$eneceginin bilinciyle hareket ederler. Komi.inistler, gerc;ek i$c;i ozgi.irlugi.ine ancak kapitalist sistemin toptan imhas1na dayanan proletaryan1n devrimci diktatorli.igi.i yoluyla ula$1lacag1 bilinciyle hareket ettiklerinden; burjuvazinin kendi somuru sistemini yen iden i.iretmesine hizmet eden i$<;i simsan sendikalan mahkum etmeyi ve "i$<;i hak ve ozgurlukleri" efsanesini yerle bir etmeyi politik varl1k sebebi olarak gori.irler.


Komunist Zemin

Kamu Iktisadi Te~ebbiisleri ve •• Onun Ozelle~tirilmesi Giindemi ••

Uzerine Ya$ad 1g1m 1z cografyada burjuva devletin idaresi alt1nda faa liyet surduren Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'n in buyuk bo lumu, devletin kurulu$unun hem en ard 1ndan kapita lizm in altyap1s1n1n haz1rlanabilmesi hedefiyle bizatihi devlet eliyle orgutlendi. 0 gunden bu yana Kamu Iktisadi Te$ebbusleri hem urunleriyle ve hem de uretimden elde edilen gelirleriyle burjuvazinin hizmetinde old u. Dunun burjuva siyaseti tam da sermayenin ihtiyac;lanndan hareketle Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'ni kurmay1 zaruri gorurken, sermayenin merkezile$tigi ve ihtiyac;lann1n degi$tigi bugunku ko$Ullarda onlann devlete yuk oldugunu ve ozelle$tirilmeleri gerektigini ileri suruyor.

.

c. ;... •

~

.

..

..-·• ..•

,, _

-

. 12 Eylul 1980 askeri darbesinden bu yana da Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'nin ozelle$tirilmesi, i$ ba$1na gelen tum burjuva hukumetlerin oncelikli icraatlann1n ba$1nda yer ald1.

Ister iktidar olsun ya. da olmas1n tum burjuva partiler Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'n in ozel le$tiril mesi hususunda bir konsensuse sahipler. Farkl1 burjuva parti leri n birbirleri ile ara lanndaki tek fark v e c;eki$me, Kamu iktisadi Te$ebbusleri'nin kime ve nasli devredilecegi hususunda ya$an 1yor. Bizim burada konu edindigimiz ve tart1$t1g1m1z $€Y, ozelle$tirmeler hususunda burjuvazinin ve burjuva partilerinin ne d0$undugu ve ne yapt1g1 degildir. Biliyoruz ki onlar, kendi s1n1f c;1karlann1n geregi ne ise onu yapmaktalar. Bu nedenle de onlar tart1$ma muhatab1 degildirler. <;;unku onlar, dO$man1m1zd1rlar ve onlann, kendi s1n1f c;1karlanyla hareket etmeleri dogalann1n bir geregidir. Komunistler, du$manlanyla tart1$mazlar ve onlardan herhangi bir ta lepte bulunmazlar . Komunistler, onlan ve kapitalist duzenlerini bir daha geri gelememek uzere imha etmek ve yeryuzu uzerinde e$itlik<;i-ozgur bir ya$am kurmak i<;in mucadele ederler. Bizim, bu konu uzerine tart1$t1g1m1z as1I muhataplanm1z, genel olarak "devrimci" guc;ler ve bu guc;lere egemen olan anlay1$t1r. <;;unku; Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'nin halka ait oldugu ve bu nedenle de sat1lamayacag1 " anlay1$1 hemen hemen "devrimci" hareketin butunune egemendir.

Osmanh'dan Burjuva Cumhuriyetine Ge~i~te Kamu iktisadi Te~ebbi.isleri 'ni Ortaya <;1karan iktisadi ~artlar ve Ka• mu lktisadi Te~ebbi.isleri ' nin S1n1f Temeli Osmanl1 imparatorlugu'nun devlet yap1s1, ekonomi ve mulkiyet anlay1$1 ile sermayen in ozel ellerde birikimini engelleyen bir rol

39


Komunist Zemin oynayarak kapital istle;;menin gee; geli;;mesine neden olmu;;tu. Bu nedenle de Avrupa' da ortaya c;1kan kap1tal1stie;;mc surecinin etkileri Osmanl1'da yuz yll1 a;;k1n bir surenin ard1ndan hissedilebildi. Yap1s1n1n sermaye birikimine uygun olmamas1 dolay1s1yla kapitalist uretime gec;ememesi, onu kapitalist Avrupa devletleri kar;;1s1nda zay1flatt1 ve c;ok0$0nun $artlann1 haz1rlad1.

Ve kapitalist uretim ic;in zorun lu ana unsurlar olan enerji, demir-c;elik, <;imento, ula;;1m, ;;eker, tekel, haberle;;me, egit im v.s. gibi daha bir c;ok temel alanda faallyet gbsteren Kamu Iktisadi Tc$ebbusleri kapitalist devletin c;at1s1 ve guvencesi alt1nda orgutlendi. Kapitalist devlet eliyle gerc;ekle;;tirilen butt.in bu temel uretim ve hizmetler; burjuvazinin kendi uretim faaliyeti ic;in gerekli altyap1y1, hamrr.addeyi, yan memulu, ula;;1m1, haberle;;meyi, egitimle uzman eleman ihtiyac1n1, gelirleri ile de kredi ve finansman1 saglad1. Boylece, bu sure<; boyunca devletin temel i$levi sermayenin geli$ebilmesinin bnundeki tum engelleri kald1rmak, guvence alt1na almak ve kapitalizmin piyasa ko;;ullann1n olu;;mas1n1 saglamak olmu;;tur. Bu nedenle de Kamu Iktisadi Te;;ebbusleri; hem kuru lu;; amac1 itibariyle, hem de uretimi ve uretiminden elde edilen gelirleri it ibariyle hic;bir zaman i;;<;ilerin ve ezilenlerin c;1karlanna hizmet etmemi$, tam tersine i$<;ilerin emeklerinin si:imurusu uzerinden sermaye s1n1f1na hizmet etmi$tir. Tam da bu nedenle kapitalizmin egemenligi alt1nda, ne Kamu Iktisadi Te$ebbusleri ezilen-somurulen yoksul c;ogunluga aittir, ne de devlet onlann devletidir. 12 Eylul, Sermayenin Merkezile~mesi . ve Kamu Iktisadi Te~ebbiisleri' nin Ozelle~tirilmesi

"'"""•• Ve Osmanl1'n1n ardll1 olarak dogan gene; burjuva cumhuriyet i$te bu kapitalistle;;me surecinin dayatt1g1 bir zaruret olarak ortaya c;1kt1. Ancak; cumhuriyetin temsil ettigi burjuva s1n1f1n kapitalist uretimi gerc;ekle;;tirebilmesi ic;in ne gerekli altyap1 haz1rd1, ne de burjuvazinin bunlan kendi ba$1na gerc;ekle;;tirebilecegi yeterli sermaye birimi vard1. Bu ko;;ullarda dcgan bur3uva cumhuriyet, oncelikli olarak kapitalistle;;rne i<;in gerekli altyap1y1 haz1 rlamay1 gbrev edindi.

Io

12 Eylul askeri darbesi gundelik hayat1n organizasyonu bak1m1ndan burjuvazinin lehine, ezilen-somurulenlerin aleyhine koklu deg i$ikl i kl er yaratt1. Se rm aye; darbe i:incesi, i$<;i hareketinin ve toplumsa l alan1n i:irgutlulugu kar$1s1nda kend i s1n1f politikalann1 kolayl1kla hayata gec;iremiyor, hemen her ad1m1nda grevlere, gi:isterilere ve i$gallere tak1 l1yordu. Parlamentosu t1kanm1$ ve temsil kri zi ya$an1yordu. Gundclik hayat1n hemen her alan1 siyasalla$ml$ ve paramiliter fa;;ist c;eteler bu siyasalla$may1 burjuvazi lehine k1ram1yorlard1. Burjuvazi, uluslararas1 sermayeye entegrasyon ve ya;;ad1g1 krize c;ozum ic;in uretilmi;; olan 24 Ocak kararlann1 bu topiumsal-siyasal ko;;ullar alt1nda hayata gec;i remiyordu.

I


Komunist Zemin Askeri darbe sermaye politikalann1n hayata gec;irilebilmesi ic;in gerekli kO$ullan saglad1.

Grev ve gbsterileri yasakladr, i$<;i send ika larrn1 ve dernekleri kapatt1, ybneticilerini ve ileri gelen uyelerini yarg1lad1. Yuzbinlerce insanr i$kence tezgah larrnda sorgu ladr ve onbinlerce devrimciyi tutsak ald1, bin lercesini katletti. Gorece daha "ozgurlukc;u" olan 1961 anayasas1 yerine daha ac;1k bir bask1 rej iminin ifadesi olan 1982 anayasas1n1 gec;irdi . Gene! olarak sola egi limli toplumu gerici propagandayla saga yaslad1 ve 12 Eylul kulturunu orgutledi. Uluslararas1 muttefikleriyle beraber 12 Eylul askeri darbesini orgutleyen sermaye, darbenin yaratt1g1 guvenli yol uzerinden kendi s1n1f siyasetini kolayl1kla ve zorlanmaks1z1n hayata gec;irebilecegi ko$ullan bbylece saglam1$ oldu . I$<;i ucretleri dli$Liruldu, c;al1$ma saatleri uzat1ld1, tuketim mall an sistematik olarak zamland1, sosyal edinimler t1rpa nland1ve parlamentoda temsil krizi a$1ld1 . Burjuva cun1huriyetin kurulu$undan bu yana devlet destegiyle buyuyen burjuvazi, 12 Eylul reji minin sag lad1g1 guvenli zem inle birlikte, sermaye birikiminin merkezil e$mesini ve uluslararas1 sermaycyle entegrasyonunu saglam!$ oldu. Bu andan it ibaren de, dev!et!n kendisi ic;in brgutledigi Kam u i kt isadi Te$ebbusleri'ni ve faal iyet alanlarrn1 bizatihi devralmaya ybneldi . <;;:unku; art1k bu te mel uretim alanlarrn1i$1etebilecek yeterli sermaye bi rikimine, dcneyime ve uluslararas1 ortakl1kla

ra sahipti. Bugune degin sutunden fayda land1g1 inegin bundan bbyle sahi bi olmak ist iyordu. Devlette kendi devletiydi ve gerekli olan sadece yasal duzenlemeydi. Bu nedenle de ic; surtLi$meler haric; neredeyse so runsuz gerc;ekle$tird i bu duzenl emeyi. Fakat; burjuvazi, Ka m u I kt isadi Te$ebbusleri'ni devral1rken, tamam1n1 ve old ugu gibi devralmak istemiyor. Bu nun nedenleri: Faaliyetleri suresi nce elde etti gi gelirlerd en teknolojik yenilenmesine hemen hi<; pay aynlmam1$ Kamu i ktisadi Te$ebbusleri'nin yenilenme n1aliyetlerinin yuksek olu$U ve bu alandan dogacak ihtiyac;larrn daha dLi$lik maliyet lerle d1$arrdan temin edilebi lir olmas1d1r. Bu nedenle de, ken dileri ic;in istihdam soru nu ve ek ekonomik rnaliyet yaratacak Kamu Iktisadi Te$ebbusleri'nin kapat1lmas1ndan ya nalar. Halen ve rimli olan Kam u Iktisad i Te$ebbusleri'ni ise mevcut istidam la degil, daha dli$lik istihdamla devralarak, ayn1 ve hatta daha fazla i$i daha az say1da i$c;iyle gerc;ekle$tirerek uretim maliyetlerini dLi$Lirmek, dolay1s1 ile dekar marj1n1 yukseltmek istiyor. bzelle~tirmeler kar~1s1nda i~~ilerin, Sendikalar1n ve Sol 'un Tutumu

I$c;ilerin, sendikalan n ve devrimci hareketin Kam u iktisadi T e$ebb usleri'nin bzelle$ti ri 1mesine ka r$1 t utu mlarr da, bzelle$tirmeler ile ya$anan -ya$anaca k olan tensi katlann yarat t1g1-ya ratacag1 sonuc;lar uzerinden $ekillenektedir. I$<;ilerin ve sendikalarrn bzelle$tirmeler kar$1S1nda " Kamu Iktisadi Te$ebbusleri halk1nd1r, sat1lamaz", "Ozelle$tirme i$Sizl ige yo l ac;a r ve i$ guvenligini tehdit eder" anlay1$1 il e sistern ic;i duru$1an anla$1l1r ise de, bir bl.itlin olarak sistem ka r$1s1nda oldugunu iddia eden devrimci hareketin ayn1 anl ay1$ uzerinden hareket et mesi hem abesle i$tigaldir, hem de bizi m taraf1m 1zdan "anla$1lmazd1r" . Kam u Iktisadi Te$e bbusleri'nde c;a 11$an i$<;iler 07elle5tirmelPrP kar;;1rl1rlar 1,i.inkC1; Kamu iktisadi Te$ebbusleri'nde c;ali$an i$<;iler diger i$<;ilere ora nla daha ayrrcal1kl1 Ucretlerle, i$ guvencesiyle ve sosyal $a ttla rla c;al1$makta lar. Ozelle$tinnelerle birlikte bu ayrr calrklarrn t kaybedecekler ve benzer kO$Ull arda bi r ba$-

-I I


KomOni st Zemin ka i$yerinde c;al1$abi lme olanag1 bulamayacaklar. Tensikata ugrarken ve ayncalt klann1 kaybederken ya$ad1klan magduriyetle bzeiie$tirmelere kar$1 olmalan, egemenler kar$1s1nda bir haklti1g1 ifade etse de, kendiliginden bilinc;!eri ile l<ar?1 du ru~lan ve . talepleri sister:? ic;idir. Ve kapi~-:1:zrn Kamu Iktisadi Te$ebbjsleri'r.de c;al1~a :; '. ~<;.lere, eger ayn• guvence ve $artlan sunrr· ~s olsa, !~c;iler bzelle~tirme kar~1 t1 o!rna7r11 Sendika!ar ayn1 anlay1~la bze!le?ti rn--c'er~ kar~1d1r iai ~~;~k Q; mevcut sistem ic;i du(u$1r.r . gbz onunde bulunduruldugunda bunun ";ir ia~ llabiltn ,.:i:;i" mumkundur. Sendikalann mis yonu, En f22'.:, i$c;ili:rin leh ine bir k1s1m iy•::;5tirmeler I.'': duzenlemelerdir. Bu misyor.•,. ! uzeri11den bir sendika aidat1 al1r ve ayncd 1(,i• konurn elde ederl er. Ve mevcut st::r1d1i< a _ :r: c;ogunlug unun Kamu ikt isad[ fc~::l:Jf~; · :ri'nd e o:;;;Jt!u c lduklan du?Linulurs ~. c;· ~' : i::~. tirme!erlP yc:i$anacak tensirzat ned e·!!y:.:; :.: ·.· ~: v;1yh1'li-" IJijraycH..dk, bC'>'~2;,:::;, h ~,..,..., ;...,.; i .L I , · gelirl eri kJc;ulecek vc nem 1 ;c: µ·-·~ ·; .. "guc;"lerini yitirerek "prestij" ka~1t.:: : · ::- · ·~j· =·: r: caklar. Eger kapitalizm, sendikalar !:l • ,- • ;;1. . telafi edecck bir formul sunsayd1 scr d:,~2 ..;· da ozell E$~i rmelcre kar$1 olmazd1. I~c;iler ve sendikalar ac;1s1ndan b7elle:?'-'" · C• t~ :­ kar$1S1nda durum bu ve "anl a~1 iabi!ir'· 'K~n, ayn1 sorun uzerine i~c;iler ve ser.dik2l2r12 -~111 1 anlay1$ uzerinden hareket eden dev,.1T!c'. " : reketin duru$U anla$1hr olamaz. <;un k'...:; d ~" ­ rimci hareketin gorevi ve misyonu, kcp·:.;d: 1nin egc;i;Gn i i~i dlt1nda isc;iler i12f!i;;'.: ~;~ .::.~-- -. , iyile$tirrn,..,ler, dJzen:c:-71cler ve i5 ~'..:'-'': "'CP:-;~ saglarnak dcgil, bir butli n o la r2~ k ;:j o1 ~a1;7-:-:-1 . imha ei.rr1ek ve yaratt1g1 tun; .:>01 1u;-·,~~ · b1r daha geri gelmemek uzere orl:::'l,..,;i.., (" ""1T1akt1r. Anc:ak; bu duru~lan ile c1evr:IT'r 1 n2rekctin hem en he111en c;ok aC!yuk b:r o•j :: .~: programatik un!ay1$lanndan dog3• 1 f)·1!it;> " · tumlan ile bu devrimci 1nisyondan uzakt!r ve sendikalann sol versiyonu gibi hareket etme~<te dir. Gerek l?t;;ilerin, gerekse de S<'" C1 · kalar 11 1 ozc llc~trr.ieler k3r$!S1ndaki tutLJ r~ : . ~! ile burjuva devlet1nin aenetim ve kontrolG ;!t.i..: bir devletc;ilige baglanmalan "anla ~ rlabihr" b ii' durumdur. Arna gerek i~c;i lerin, gerek sendika vb . i$<;i brgutlerinin bu s:stem ic;i duru$1an, devrimci hareketin duru~u olamaz.

1 ')

Devrimci ha reket kapital izmin mulkiyet bic;imlerinden herhangi birini, yani ozelle$ti rmeier kar$1s1nda uretim arac;lann1n herhangi bir burjuva patron yerine burjuva devletin idareslnde ve kontrolunde bir mulkiyet anla'f' ~: ·.:::! 1.'unamaz. Maalesef bugun, bzelle$~:, .~- _::>r kar$1S1nda devrimci hareketin ic;ine cii.5-.•jgu durum, kapitalist devletin idaresinr!e burjuva mulkiyetc;ilik ve devletc;iliktir. De-. :·:mci hareketin bu merkezdeki tutumu; '~~::erde zaten var olan egernen bilincin, ya.,; kapitalizmin egemenligi alt1nda i$ guvenc2sinin r.:umkun olabilec2gi yonundek1 bilincin daha da peki$mesine hizmet etmektedir.

.

I'

r

I

•'

1

•I'"' ~

..

li

.., '

N" ••

.. .. ...... I

~ ,~

r,.. ..."1, :· '

, ... e- ...

fowti,.

.,r..r

-

-.. '"'- ~··

...

-r•.,

.... ; · .._.,

I

Halbuki devrlmci narer<i...:i:in yapmas1 gereken; i$<;il ere egemen olan burjuva bilii1ci pek!$tirip onlann vizyo:iL:""!J ::Jaraltmak degil, i!l<;ilere egemen olan bu iJd,nci k1rn1ak \':::! un:J;a devnmc1 b1r vizyur, ::.u1 ·,111akt1 r. Zat:=n, ser1dikalurdan ayn yap!lanma:ar o lu ~turma­ n1n da esprisi de buradJd1r. ll.ksi halde sendikalann ic;inde yer almak daiia anlamlt olurdu.


Komunist Zemin O halde ne yapmah?

Oncelikle $Unun alt1n1 c;izmek gerekiyor k; devrimci hareketin ic_;inde bulundugu bu a$1lmas1, gerek i$<;i s1n1f1n1n kendisi ic_;in s1il1f olma yolunda bir bilince u la~ ah il mesi bak1m1ndan gerek devrimci bir gelenegin yeniden olu$turulabilmesi bak1m1ndan hayati oneme sahiptir. Bu gorevin yerine getirilmesi ise, komunistlerin omuzlann dad1r. Bu amac;la komun istler; i$Ci s1n1f1 saflannda zaten egemen ol an, "Burjuvazi ile mevcut devlet ayn $eylerdir" b:;imindeki anlay1$1 iyice guc;lendiren ve onu rersi nden ka pita list sisteme yeniden brig l ay ~~n burjuva devletc;i li gi anlay1$1n1 mahkurr1 ecc>:-1e:. Komunist!er bun un:.:1 1etin:nez, i$<;i s1 n1f1r.o egemen olan burjuva devletc;iliginin sponsorlugunu yapan devrimc! hareketin bu merkezli mevcudiyetini mahkum eder. Komunistler bununla da yetinmeyip, burjuvazi ile burjuvCJ -:l~vle ~; :-:in ayn1 $eyler oldugu gerc;ekliginden hc:r eketle, herkes ic_;in i$ ve i$ guvencesi gibi temel ihtiyac;lann kar$1lanabilmesinin ve bt..: tur temel ihtiyac;lann bir tehdit unsuru olmaktan c;1kanlabilmesinin burjuva anlamda bir devletc;ilik ile n1u;·n i-:.~: 1 olamayacag1n1ilc:,;; ·~eeri er. ~ - -.. -1,.__- _I -~:...--

-

-

.

--

- - - --

---. ._,..."'f-·i =- - -

---•......., . .. . ~ . --:...--··>-~ - '

- -- - -=-- - - ..

---

.

:.::::-~~....... .. . __...--::: -

-

\:--··. __,, -

-- -

~

~

.. - ---..1

-

-

'

' f'~~~· "~ · \. •'IVI./ .>·/ / ·'"1 · ,' iV~)1 ~ . .,v. . I' ,\,. /, . . ~ L (,I ,/ .. ' /.'!.. ; )·,,) · . . ~-· \ .

'

. .

.

)'/:~d· '[~ '

/'IJi'~·.r a .J.;

jil!('-.,y·;! ,..

i

·1 . '" . ..

" , \-:z~ -· ~ \.··.'Ii'l

I

•l

I• .... ". ..

. KO~U BARINMA :~ .· 7 ~~~!I ( ,.~.-::.. BASKISI ~OTU S.d~Ll.K . . t'~ ~re -i-:{ ~ }·''. )~;i ~ti·' ' ~ I KITLESEL 1$SIZLIK . - ':.i ;m· 1 .! : I : ' ~ tf - I ' I l fI \i . lLl ;, J 11'. E$iTSiZLiK ((' !' -~ ':·W; ~~ii~. tr:,"~ I )! ;c;>) ·L' '·I• . · I .Fi.=- i\\&' > ... :rY'~ ,.,, ,..~\ 'I f·lI • ' • '· : _-: , ~ \_ ·.f.· j

P_OLI~

1· •

' ..... '

.

:'~ ~:t~ .A~~A~~~f/l'1' I

\

.rt', ~- t;.~

.~ ~

At. ....ve ku~Ok bir azinllk . ).~ :t

./

~ ~ ._ Jii',\\ (I 11 i~inyuksek refah.·;.# \: K \ -. J: \\' ~I r ! ' . r ~ ii·=.:_~ -l. ·( ~~ · ~ J 1J;i J;S .I 1 .~· . ! . I . . . . I vegu~ ';' !\·I\~ 1\.1-· i\· l~P· ·i· :. I· .R /\.'-!..;, l\~\.::~,;.\'"· .. \· f~1~~ :~\·1: 1 :.' : I I "\.;;....."' "". ·~1- ,}·.f· · · DEMEKTl .r; ~

..,. . • ,

'rG·;'.·t :. 1 )

,

.

I

1

•\

fn·,;

:!.!Ji

• \ l ;

1

\

)

f

11 \

.. ,

~ -

..

I· .. '" ·'

f; ·-·.',

.f.

'

\

. 1

• ,

,\ /

..'

.,

_I I

6zelle$tirmeye ka r$1, burjuva devletc;iligi yerine, i$<;i devletinin kontrolunde ve yonetiminde bir devletc;ilik ic;in, yani proletarya diktatorlugu ic_;in mucadele ederler.

-..

... . ll

·rr~•

-.. . ·~

Bundan dolay1d1r ki, devrimci harcket ic_;ir;de1<.: bu egemen anlay1$1n ve t11tumun a~1!­ mas1, gerek i$<;i s1n1f1n1n kendi!:>i ic;in s1111f :' ma yolunda bir bilince ula~abilmesi bak1m1ndao:, gerek devrimci bir gelenegin yeniden o l u~turulabilmesi bak1m1ndan hayati oneme sahipt ir ve bu gorevin yerine getirilmesi komunistlerin omuzlanndad1r. '..):J eimac;la kom unistler; i~c;i s1n1f1 ic;erisinde ,aten egemen olan, "Burjuvazi ile bui·juva devleti ayn ~ey l e rdir." bic;imindeki an l ay 1 ~1 iyice guc;lendiren ve onu tersinden kapitalist sisteme yeniden baglayan burjuva devletc;iligi anl ay1$1n1mahkum ederler. l<omunistler bununla yetinmez, i ~c; i s1n1f1na egemen olan burjuva devl etc;iliginin spo nsorlugunu yapan devrimci hareketin bu merr~eLli mevcudiyetini mahkum ederler. '.c r-:1J nistler bununla da yetinmeyip, burjuv z2i iie burjuva devletinin ayn1~eyler oldugu ge:-;ei<iiginden hareketle, herkes ic_;in i$ ve i$ c :: .:: -.:2si gibi temel ihtiyac;lann kar~ 1lana­ b:!:-:1.;;sinin ve bu tur terr:el ihtiyac;lann bir tch<:it unsuru olmaktan c;1kan!2bilmesinin burjuva anlamda bir devletc;ilik ile mumkun olamayacag1n1 ilan ederler. 6zelle~tinneye kar~1, burjuva devletc;iligi yerine, i~c;i devletinin kont ro lunde ve yonetiminde bir devletc;ilik ic;in, ya ni proletarya diktatorlugu ic;in mucacie!e cj?rler.

- l l.


KomUnist Zemin

Taliban Kad1n DU~man1 da Bat1l1lar Kad1n Dostu mu? 11 Eylul it ibari ile nedense Bat1hlar birc;ok $eyi yeniden ke$feder oldular. 11 Eylul itibari

ile ke$fettikleri $eylerden birisi de Taliban Rejirninin Kad1nlara kar$1 dLi$rnanca tutumu uzerinden oldu. Biz burada, Taliban Rejiminin Kad1n dli$manl1g1n1 tart1$mayacag1z, c;unku Taliban Rejirni'nin Kad1n dLi$man1 tavn ayan beyan ortada.

l,• Jriij •

.~[f • i

Biz esas olarak Taliban'1n Kad1n dLi$rnanl1g1n1n arkas1na kendi kad1n dO$rnanl1g1n1 saklayarak kend ilerini kad1n dostu ilan eden Bat1hlann, saklamaya c;al1$t1klan yOzlerini te$hir etrneye c;alt$acag1z. Oncelikle $Unu belirtrnekte yarar var ki, Taliban lar, yak1n bir zarnana kadar, Bat1 yanl1s1 ve Bat1l1 guc;ler taraf1ndan fi ilen desteklenen bir hareketti.

-+-+

Ve Taliban Hareketi, o zaman da Kad1n du$rnan1yd1. Arna buna ragmen bu hareket, Kad1nlann "dostu" Bat1l1 gOc;lerce tereddOtsuz desteklenmekteydi. B1rakal1m gec;rni$i, bugOn bdlge devletlerinden Suudi Arabistan'da, Kuveyt'te kad1nlann durumu Afganistan'da ki kad1nlann dururnundan hic;te f arkl1 degildir. Arna nedense bu ulkelerde ki kad1nla nn dururnu Bat1l1larca tart1$1 lrn1yor. Neden? <:;Onku bu ulkelerde ki iktid arlar Bat1 i$birlikc;isid irlerde ondan. Eger Ta liban Hareketi, Bat1'n1n kontrolOnden c;1kmarn1$ olsayd1, Afganistan'da ki kad1nlar1n dururnu bugunde tart1$1hyor olmayacaktr. Peki, ya Bat1'da ki kad1nlann durumu? Ya da Bat1hlar'1n kad1nlara yakla$1rn1 farkh m1? Bunlar neden hie; tart1$llrnaz da, Afgan istan'da ki kad1nlann dururnu tart1$ll1 r? Ne yaprn1$ Ta libanlar Afganistan'da: kad1nlan c;ar$af1n ic;ine hapsetmi$1er, kad1nlann c;al 1$rnas1n1 yasaklarn1$lar, kad1nlann okula gitrnesini yasaklam1$lar vs. vs ... Eger kad1n dzgOrlugunden, kad1nlann okula gitrnesini, c;ah$rna hakk1na sahip olamas1n1, c;ar$af giyrnemesini vs. anllyorsak; dogrudur, Bat1'da kad1n bu tor bir dzgOrluge sahiptir. Yok, eger kad1n1n dzgur olrnas1ndan bunun dtesinde bir $eyi anl1yorsak; bu dururnda kad1 nlann Bat1'da c;ar$afta n c;1kart1hp vitrine bir et pa rc;as1 olarak konularak yeniden kdlele$tirildigin i gdrOruz. Tabii ki Bat1'da ya$ayan kad1nlar bir tak1rn ternel haklara sahiptirler ve bu ten1el haklar, kad1nlar ac;1s1ndan oldukc;a da dnernlidir. Arna buradan hareketle Bat1 toplumlannda kad1nlann dzgOr olduklan, ya da art1k obje ola rak gorulmedikleri sonucuna varrnak dogru degildir. Bat1'da ki kad1nlann sosya l ya$arnlannda ya da sosya l ya$am ic;erisindeki ycrlerinde kad1nlann lehine bir tak1rn degi-


Komunist Zemin $imler ya$anm1$ olsa da, oz itibari ile kad1na yakla~1m ayn1 $ekilde korunmu5tur. Kad1nlar, Talibanlar taraf1ndan bir obje olarak goruldugu ic;in c;ar$afa konulurken, Bat1'da ayn1 $ekilde obje olarak goruldugu ic;in, vitrine konulmu5tur. Ve boylece Bat1'da kad1nlar, 6zgurle$tirilme ad1 alt1nda yeniden c;arm1ha gerilmi$1erdir. "Ozgi..ir" kad1nlann ya5ad1g1 Bati'da her k65e ba$1nda sexshoplarda kad1nlar et olarak parc;a parc;a sat1 lmaktad1r. Gazete ve dergi sayfalannda kad1n lar her hangi bir â‚Ź$Ya gibi pazarlanmaktad1r. Televizyonlarda ve Internet sayfalannda kad1nlann vi..icudu parc;a pa rc;a erkek dunyas1na sunu lmaktad1r. Sigaradan motor yag1na kadar birc;ok 1namulun reklam1nda kad1n vucudu obje olarak kullan1lmaktad1r. Ve nedense bunlar hie; bir $ekilde tart1$ma konusu yap1lmamaktad1r.

<;ok uzaga da gitmeye gerek yok, Alman ya'dan <;ek Cumhuriyeti'ne bir yolculuk yapmak, Bat11llann nazannda kad1n1n durumunun ne oldugunu anlamak ic;in yeterde artar bile. Almanya s1n1rdan Prag'a kadar, yol boyunca kad1nlar, kar kl$ demeden c;1nl c;1plak bekleyerek Almanya'dan gelen Erkeklere vucutlann1 satmaktad1rlar. Ve bu guzergah Almanlar'1n ak1n1na ugramaktad1r. Afganistan'a yonelik sald1ny1 hakl1 gostermek ic;in her imkanr kullanan emperyalistler, Taliban lann kadrn dO$manl1g1n1 da bu sald1ny1 haklr gbsterebilmenin bir malzemesi olarak kullanmaktad1rlar. Arna gelin gorun ki, Talibanr kadrn du5man1 ilan eden empeya listlcr, askerlerine moral vermek ic;in bir grup kad 1n1 Tanny Blair e5l iginde Umman'a gonderip, bu kad1nlara orada striptiz yapt1rmaktad1r. Gerekc;e ise, "askerlere moral vermek"tir. Asrl trajik olan ise, Bat1l1 devrimci vc feminist c;evrelerin, bu Batrlr soylemin yanrnda duruyor olmaland1r. Bunun nedeni ise, onlann da, kad1n ozgurlugunden, t1pk1 Bat11! egemen guc;lerin anlad1g1n1 anllyor olmaland1r. Taliban rejimi tabii ki te5hir edilmelidir, ama iki noktan1n alt1n1 kallnca c;izerek: 1.

Taliban Hareketi, Bat1 taraf1ndan fiilen desteklenirken neydiyse $imdide o dur. Dolay1s1 ile de Afganistan'a yonelik sald1nn1n Taliban Hareketi'nin kad1nlara yonel ik du5manca t utumu ile hie; bir alakas1 yoktur.

2.

Bat1'da da kad1nlar obje olarak gorulmektedir. Ve Bat1'da kad1nlann bir tak1m temel haklara sahip olmalan, onlann ozgur oldu klan ve obje olarak gorulmedikleri anlam1na gelmez.

I"() 11 \\ 1\N0

--

•)4)C'

\',.\'J'

, \)

Yine ayn1 $â‚Źkilde, "ozgur" kad1nlann cenneti Bat1'dan, Tayland benzeri fakir Olkelere seks safarileri duzenlenmektedir. Bat1lrlar, bu fakir ulkelere kad1nlara ve c;ocuklara tecavuz etmek ic;in hergun uc;aklarla bu ulkclere gitmektedirler..ve bu seks safarilcrinin rck:am1, televizyon ve gazetelcrdc ozgurcc yap1lmakta d1r.

Ancak bu iki noktan1n alt1 kallnca c;izilerek Taliban Hareketi'nin kad1n du5man1 tavnn1 te$hir etmek anlamll olabilir. Aksi takdirde, devrimci ve feminist c;evreler, Bat1'n1n kendi cinsiyetc;i ve kad1n dli$man1 yuzunu ba5kalann1n uzerinden y1kama eyle111 in e sue; ortag1 olmaktan kurtulamazlar.

45


Komunist Zemin

Tarihin Tekerri.iri.ini.i Engellemek: Tarihin Akl§B n• Degi~tirmekle !\1iimki.indUr! Yine ba$a i."'' c::ondi..ik7 Oyle ise, onca alum . onca sakat '<::tlii~:s insan, onca ac1 niye idi? Askeri Darbesi sonras1 Ozellikle 19;)0 11 fvlul • cezaevleri surecine cir goz atacak olursak; yirmi be$ y1ld1r tE:~ rarlanan1n hep ayn1 oldugunu, yani tarih!n hep tekerrur ettigini rahatlikla gorebiliriz. 12 Eylul Askeri Darbesi kar$1s1nda polit ik ve askeri olarak yenilen, mevzilerini yitiren devrimci1ere kar$: bu kez de ideolojik yenilgi dayat1ld1. Her ne kada ;·aa bireyler ya da gruplar duzeyinde bu alc.:iida da yenilgiyi kabul edenler yani tesl im ola -.. ::· clduysa da, devrimciler, ag1 r bedel!<.. · · .. · · ~ ·:-.:, <~ e olsa ideolcijik yenilg1yi yani tPs,;r-,1·;' ..:L: b2den! erl i!e tutu5turdular.

-

£. g .r . f,

'&

l -

-~

~

..-; l

-r . ~

-. :~

"ll'

II"'

~t

fl•

'·:. ;

~J

... i;

~

"

CT

•'.-.. .._ ....". - c

....

-

. . .. .... 1 l'

'

~"

.

-

t~MA(. LAR

\..;-..., .

L· · ~·-· • •

l

n'' I ~ r.~..

LC:. ' .... ,

I.I

I,#'

'"''i \\~a k....:.l • ri·,z ~

- · · • • • .....

..~....... ,. ...;.,.:;-.,-r . . ~ · · . ·!'... ..... .)\f7 L 7 '...1 . '::i 1_ •,;L !

-:')rr ,,...

11-·.,..j: f\

L -

... -~

1. ,1,.. ,,.J_ • I·-- Ji: · ·.-h •· ..... I• "'°'ol ( , · 1 1 i''<li<I C · '.,

<;

. . I_

-

o

'

..,......

. ..

.... . .... . l

. .TUTSAl<LAR ..

.

ILE

AYNI

I<;IN M!JIA DELE EDENLERE

~

1

.

D ~VRI MCI

Onlar•n ' ' ah! karari1! 1klar: idi, cnlan C'.J den!i ~:-. :-.·ri• /-: ::ian ise, sevda lan idi; ozgiir bir ya~ , 7.:' d3ir tutkulu ~evdalan . 5urJuv2:.. n1n, kendi suretine ber;zeyen egemen y-:i)o1n1r.~ uyum saglamayanlan cez2!anc!11 d1:'... \'Cricrden c:risi .J!an zindanla r,ja.. , . a::·..1¥;1T.r ti;tsakl::iro, ::':r LC•ner.i ba~ ka bi; ;e...... l.rrn 1·1'· ' _.,,:.r·!.11· bJ .-u.-. -~v -o ~. . ;r-r~: -~,y- ~ J ••• •. \...: ._.,,, \..' . •. • _, , ,,, ..., \..'.

·~

.

..

Tau : k:, hunlann hepsi suca11 ba1anelerdi; r li3 "..-,of ise, bedenleri tutsak ed!i-2il ::levrimciie:-i t.2slim almakt1. ABD ve ~.vrupa men$eli 12 F.ylul Askeri Diktas1, i$<;i s1n1f1n1, sendikalan ve ::.:;-cok demokratik k;tle orguti..inu teslim a!111ay1 i;a~arm1$; dcvrirnci o:-~Dtleri ise, savunma n1evzisine hapsetmi$ti. S1ra, bedenlerini tutsak alarak zindanlara hapsettigi devrimcileri teslim alrnaya gelmi$ti. Arna ol mad1, generc:lle in gi..ici..i buna yetmed i. Seiki de guc,;:lerinin yetmeyecegi tek ~ey buydu. Avanc;k Gent>raller bilm iyorlar m1yd1 ki, bu dev'.·i;11ci tutsa!<lar daha on be$incc· i'<.en, va !n1zc2 1.. • ,,,:::..,.i.·.in ;;qemenligine JeJ;;; ?·'n' -;-::"::.::i· d ,,.."' l"": I eyd an 0 kuy'G.") r G..'K vr....Q-'\ ·I• .n i •.•IC•IL.t :'..) rd I 1 .. : ' -,I, ,..,.,...' •.,.- • • ;_ . ~, ··:1uriC1k yurUyu$C!ne. Ezilc. . !:-;:;a; ,1 !g::1 ciz... iec::;gine sevda l1 bu sevda ;:1s2n1an, alt1 r .....s sabah1 daragac1nda, K1z1ldere'de, i ~­ ~:..:.nce hanelerde, barikatlard a, daglann dorc,.,:arrnda olumu defalarca uta'ldi ymi$ o gi..iLe1 inszn!arrn sevdalanna se\1daliydil2r. \.'e i1y111 ~e l<ilde haz1rd1lar bir ke' daha utar.d1r>r.ri'1a o!Cu. Generaile. o!nmu. Nitekim ovlede . ri11 cece:-emedigini, onlardar. iktidan devrnl:=in sivil cellatlar basarmak istedile; ve or.!arda seleflerinin gerek~eleri ile ve ayn1 yontemler ile defalarca sald1rdl!ar ama r.afi le, sonu~ degi~medi; devrimci tutsak!2 ;·1 teslim alan1ad1lar. Sure~ devam cd iyor; kapitalist devlet bu kez de F Tipi cezaevleri uzerinden devrimci tutsa k.la n tes lim a l n1a~ istiy•ii.

.,.

'

·:

••

'

~

1 ..,,,..

·

... : - · l

''''ll'-A'-- -

..,;.-... - , , •. 1

t· ·· ,

, .

, .

- .. ,

....

();-1.o . -. .. ,,~ .

Gr:';...,= ~·

a?,a mr.icia eek

Se<;enegin olma n. ~ . . - i . - • . • ... ...', rioll, .. . . . . ... t kl- . h ........ U• ::) r. liJ .d, ',-;:l :· .. . r.:"Vnmc1 LUcSa ar I : ;::: 1.:---:;::n 1ldug12 : "1 J'._ ~eferdc: as1I ·.:arlik nec:~r 2n1i1 S?l':L!i'' :a:' 1cin, fiz1k1 varilk!ann1 siper :;·, ·._ :, rj:~1ilc::,; 2~a :'lahip degildirler. f27! a

1

..·. _

~ .,· ,

'"'·a U~:..>rf v a .... ..,. n:r1' · 1

'::""'"... "''"-' .. , -..•• ,_ .. .!\..•

:

mu:.iaK"1

c 11 m-rr c ...~i, 1·:

tas~2

sila hla-1

·>1;.;:.,11. Eger ,.,;·, ¥~ mli brgl.!tler bL' - ~rr'3:la :~ a .::- :::r·,! ·. ·,· la : s'yaseti izley2cek 01un.::ir-:<1

.

(·2vi·irn• i t·;1.saklar '.:>L. za;:.ana , .. :. :l b·LI·r 1,.... .., .....~- ..,1 -1.--'>\flPa f1· , ;k: · ·ar:;iiu ....... 1 ,_. · P_

, 2 , aL.,~ o<i,

1'-,... ..

"''• .., 11\'· •• .-

~

~' '

I


Komunist Zemin

l1klann1 gbzden c;1kararak bu sald1n lan geri puskurtmek zorunlu luguyla yuz yuze kalacaklar. Yani yine ag1r bedeller bdenecek, devlet belki gec;ici olarak geri ad1m atacak, bir zaman sonra yeniden ba$a dbnulecek. Devrimci orgutler ise, zafer kazand1k diye ac;:1klamalar yaparak bedel olarak odenen olumler uzerinden kendi me$ruiyetlerini surdurmeye devam edecekler. ~uras 1 kesin bir gerc;ektir ki, s1n1f mucadei £si ve ozgurluk yuruyLi$Li devam ettigi muddetc;e, hayat1n her alan1nda oldugu gibi cezaevlerinde de burjuvazi kendi egemenligini tesis etmeye c;all$acakt1r ve yine hayat1n diger· alanlc;n nda oldugu gibi cezaevleri nde de d '-~ vrimc i l er burjuvazinin egemenligini k1 rmak i<;in mucadele edecekler. Dolay1 s1 ile de, burjuvazinin egemenligi pan;;:alanmad1g1 r.1i..iddet<;e, hayat1n diger alanlannda oldugu g1t1 cezaevleri alan1nda da kal1c1 l 1~ i mutlak kazan1mlar elde etmek mumkur, ol mayacakt1r. O halde r.e ya pmah? Ya;;am1n diger alanlannda oldugu gibi ceza evlerinde de kallc1lrg1 mutlak kazan1mlar elde etmek mumkun olm ad1g1na gore, o hclde ne yapmal1 ya da neyi yapmamali? Ki, bu zamana kad ar ba;;anlamayan1 ba;;anlabi lsin. Yap1lmas1 zorunlu olan ilk $ey; mutlaka ama mutlaka i<;erinin d1;;andaki ozgurluk yuruyu;;u ile bag1n1 ku rmak olmahd:r. Ki, her seferinde devrimci tutsaklar bu bl<;Lide ag1r bedeile,· oden1ek durumunda kalmas1nlar. Ki, devrimci tutsaklar, varl1k nedenlerini savunabilmek i<;in her seferinde fizi ki varllklann1 olume yat1rmak zorunda kalmas1n lar. Ki, devlet tuts21klann buyuk bedeller odeyerek korumaya ~a­ ll;;t1klan ya$ama alanlanna ve mevzilere istedigi zaman sa ld1rmaya cesaret edemesin. Ki, devrimci tutsaklar, yirmi be;; seneden beri hapsolduklan savu nmc:; mevzisinden ve hak alma ya da var olanlan koru ma tekranndan <;1kabilsinler. Ki, devrimci tutsaklar da, ozelle;;tirmeye kar;;1 direnen i$<;ilerin mOcadelesi ic;ln eylem yapabilsinler. Ki, devrimci tutsak lar da, ma den i;;<;ilerinin, d<:ri i~<;ilerin in dir ~­ ni;;!e:ir.8: Ga zi Mahallesi'nin barikat sava)ci l:.:nna omuz 'J~ ; 0 bi l si n! e r. Ve ayn1 ~ek ild e Zin danlarda ki direni.:.121: -, ~ ~ (j1s:=inda direne1.ie ~ ....••,.- ~ r·,,, dayan1sn---111 0:,, I I n1-c :, _..:.;L.:---.: Bunu basaracak J!an, KIS~'·' , .cr'c= 1<; Ol., rimCi tul saklcir olmakla birliYt!' PScS~:. C :i ' daki devrim c:i brgutlerci;r. Pef·:. :.::::: na s1 !:' I I

....

1

,

Devrimci hareketin bunu ba$arabilmesinin yolu nereden gec;mektedir? Bunun yo lunun; devrimci hareketin, sistemin gundemine hapsolmu;;, ona muhalif olmak zemininde ;;ek;ilenm1) \' E esasen kapitalist sistemi tamir etmeye doni.ik siy,::iset1nden gec;:medigi muhakkakt1r. Ayn1 ; ekilde, bunun yolunun; Turk devletini Avrupa Parlamentosu ve AI HM benzeri emperyalist kuru lu$1ara ;;ikayet etmekten ge~medigi de muhakkakt1r. Bunun yolu; sistem ile ideolojik, siyasi, ahlaki hi<;bir bag1 olmayan, sistemin yasalhg1 d1$1nda tan1ml anm1$ ve kapitalist sistemin ele$tirisine degil, onun imhas1na dayanan devrimci bir siyaset o l u~t ur maktan gec;m ektedir. Bu ba;;anlmad1g! taktirde, bu zarnana kadar oldugu gibi bundan sonrada degi$e• . bir $ey oimayacakt':. Devrimci ti..!ts?.r.iar t·i::denlerini bli.in1e yat1rarak varl1 k r.e·- .,.........,...,.. denlerini savunacakiar; yin .: blumler olacak; ,, yine gozu ya ~ll. ac1 ~eke n t1 !l"sa k yak1 nl ar1 ' sokaklarda db""' vi.i lecek; oiurnu 1 utand1ran devri mci tutsakl2nn ce:ia _c'. :;-i iki yuz k.i~"ik bir toplulukla ancak sahiplenilerek biz'eri yeniden acze ve ac1•;a bag acak; ar0ya yine Z. Livarieli ve Ya$ar Kemal gibi mehd l2r <;1karak 2rabulucu o lacz ~· !c;r; Avru pa!1 :3.:yazlar, kani1 ellerini y1K3n1a K :c;in geiip, (sanki ke:n.jileri R.t\F ve IR.A. mili tanlanna bc~ka t urlt..; :111.1amele etmi~ler ve F t.oi cezaevi :-r:odelinin mucidi ke11dilen d,:gd rrii~ gibi) "insan hak!an " falan diycc::k'c,; t urjuvazi geri ~e kil ecek; devr·imci brgiJtier "'·zafer ~1gl1k'..>t... 0~ cakla ... vs vs I-..... ...... • • " c..: . I Arna hi<;bir ?€Y degi$rni ~ ~ · - •..·~c~k; tc:'.h bir kcz daha tekerrur edecc:· :-:~. 'i! bu. 2urjt~va z! n i n istediginin ~ 1 -: : - 11~ t ', yani i<en di oc0rn .=>1-1l' i y1 .!.; 11 .• c k, ....... ~ r-::: f'l l 0 ~1'i? r {......... , .:.v·~1i ·-. " t;:i-1'h "i 1 ' , , .. ! . i• n :,J1ekli te~:rar! 2:-;;::c:?s1n, · - cG...; rll1f13J-'.!..:ai<t' r.

'

0 I

~

~

•1

I

' - ;;; .._11: ...... .

::)-o .,

·;;;

• .._ .... ,

-

,.

· •'I

t__.

D; ·ur'lj\';:i~' ..1e· v·rr•'-•II"°). J ... 1 -t. 11 ' I·

'-!"'ll,.r ........ 1..1'"" '~ ........

..

1

~-.:

~·.

-. -

. .

"~1-1' t...1·.-

,

I

....._L.L-

t..-_;) ',.· (): :!-i ... •,•••c

~

o;AL·."...J '~ ,.I · "1 '--f · '·31•-. ' ;r f,. #..,.

,...,~ .• -L--1..... _, C._ t ~

·_..., .• ; , ..... I '• l " , 1 , •..

" ' - ' '..._

.. ......

.-,t~\ji, · • ;--1 ,. ·-..·..... .._ • • • 1l

••

"s~ · c~.

.

. ....,

unL r1 1

,-. 1~ ~~ •.. ~..

~ ... c·:--..: 1 ' \..I 1' ,1.,..(._ ~·: ~

..


Komunist Zemin

Sivas'ta Katledilenlerin An1s1na! Yer: Sivas Tarih : Egemenlerin zaman1na gore 2 Temmuz 1993 Vaka : Yakarak toplu katliam yapmak Katliam nedeni : Katledilenlerin haktan, hukuktan ve gi.izellikten yana olma lar1 Faili : Hep ayn1 ... Devlet, yine devlet ... Bir kez daha Devlet!

Evet, ezilen insanhk bir kez de 1993'de Sivas'ta Katledildi ! ·; ;-·

~· ir

I I t '·J If ¥.'J "\II -\if '1f41''\1'1.¥f'i.,

f' J ~

Egemen tarih boyunca, dOnyan1n bOtOn cografyalannda ve egemen tarihin bOtOn zamanlannda "dili", "rengi", "cinsiyeti" ve "milleti" ne olursa olsu n, ezilenlerin kaderi hep ayn1 oldu: kat led ilmek. Egemenler, ezilen insanlig1 birbirlerini bogazlayan d0$man gruplara bolerek ve ezilenlerin bol0nm0$10g0nden yararlanarak saltanatlann1 bugOne dek sOrdurmeyi ba$arm1$t1rlar. EgemenlerI ezilen insanl1gv1 "din"I " irk"I "millet"I "cinsiyet, vb. birc;ok kategoriye bblmekle ka lmam1$, t1pk1 Bat1l1 Burjuvazi'nin uluslararas1 somOrO ve talandan Bat1 I$c;i S1n1f1'na da pay vererek, onu, yoksul dunyan1n i$<;ileri kar$1s1nda ayncallkll k11ip, kendi sue; ortag1 yapmas1 orneginde oldugu gibi; ezilenlerin bir k1sm1n1 kendi dayanakc_;1s1 yaparak, digerlerine sald1rtm 1$t1r. Egemen tarih boyunca, dbnemsel

-i~

ve dar zumre c_;1karlan ic_;in i$ birligi yapan ezilenler, bu i$birliginin faturas1n1 hep c_;ok ag1r odemek durumunda kalm1$lard1r. Yine ayn1 ~ekilde, egemen tarih boyunca, ezilen bir topluluk kurbanken katil ya da katilken kurban olmaktan kurtulamama$t1r. Ve tarih bu duruma brnek te$kil edecek iron ilerle doludur. Kurdistan'da Kurt ezi lenlerinin yak1lmas1na goz yuman, ya da, ate$e odun atan Turk ezilenleri, ayn1 ate$in alevlerine Solingen'de ve Molln'de yakalanmt$t1r. Halepc_;e'de BE$BiN Kurt ezi leninin kimyasal silahlarla katledilmesine kay1ts1z ka lan ya da dcstek veren Irak ezilenleri, bu katliamdan bir kac_; y1I sonra ayn1 silahlann gazab1na ugramaktan kurtulamam1~­ t1r. "K1z1lba$t1r", dinsizdir, bizden degildir diye tarih boyunca Alevileri yakan ya da Alevi lerin yak1ln1as1 kar$1s1nda sessiz kalan sun niler, yakt1klan ate$in gazab1na Bosna'da yaka lanmaktan kurtulamam1$t1rlar. Yani, dun donemsel ya da zumre c;1karlanndan dolay1 yakan durumunda olan ezilenler, gunun birinde yakt1klan ate$in gazab1na ugramaktan kurtu lamam1$t1rlar. Bu durumdan fayda gbrenler ise, yaln1zca ve yaln1zca ya$am1n efendileri olm u$tur. Ezilen insanl1k, donemsel, goreceli ve zumre c_;1karlanndan dolay1 tarihsel dO$man1 ile kolkola girip, tarihsel olarak ayn1 kaderi payla$t1g1 kardC$1erini katleder, katledilmelerine goz yumar, ya da, katled ilmelerine ortak olmaya devam ederse; ya$ama hukmedenler hukumdarllklann1 surdurmeye devam edeceklerdir. Ezilenler bu gerc;egi gorOp, egemenlerin ezilcn insanhg1 ve bir bi..itun olarak yeryuzu ya$am1n1n katline dur demedigi muddetc;e, yann dunden farkl1 olmayacakt1r. Ha l ep~e,

Rostock, Molin, Solingen, Irak, Diyarbak1r, Lubeck, Sivas ve yeryi.izunun diger cografyalar1nda katledilenleri unutmayacak; ezilenleri kat leden leri affetmeyeceg iz!


,


'

n1s1nal 路

Di.in an1~cesur ulusi 1yoktu, cesu lar1 va Onlar, a~k1n ve hayat1n havarileri, bi.iyi.ik seri:ivencilerdi. Onlar, bu ihtiyar cad1n1n maskesini par~alamak ve yeryi.izi.i denilen cenneti bize sunmak istediler. BUti.in omi.irleri bu kavgayla ge~ti. Ne adlar1 vard1 onlar1n, ne uluslar1, ne ~e


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.