20
Temmuz 2000
BURJUVAZÝNÝN SÖMÜRÜ VE YAÐMASI ARTTIKÇA BASKI VE KATLÝAMLARI DA ARTIYOR! "Sayýlmayýz parmak ile Tükenmeyiz kýrmak ile" Muhyi Geçmiþten bugüne her sýnýflý toplumda devlet egemen sýnýflarýn sömürü, baský ve zulüm aracý olmuþtur. Egemen sýnýflarýn sömürü ve baskýsýna karþý yükselen her "özgürlük, eþitlik, adalet" çýðlýðý; baþkaldýrý, isyan sayýlarak acýmasýzca susturulmaya çalýþýlmýþtýr. Tarih dün de, bugün de açýkça göstermiþtir ki, sömürü, yaðma ve baský arttýkça, baþkaldýrý ve isyanlar da artmaktadýr. Egemen sýnýflarýn ezilen-sömürülen sýnýflarý ikna ederek deðil, baský altýna alarak, türlü cezalara çarptýrarak, bu da yatmiyorsa katliamlara baþvurarak sömürdüðü ve "yönettiði" bilinmektedir. Ezilen ve sömürülen sýnýflarýn ise, bu duruma öncelikle öncüleri þahsýnda kafa tuttuðu itaraz yükselttiði ve sýnýf kardeþlerine ayaklanma çaðrýlarý yükselttikleri de bilinen gerçekler arasýndadýr. Bugün saygýyla anýlan; Þeyh Bedrettin, Koroðlu, Dadaloðlu, Pýr Sultan, Nesimi ve daha binlerce bilim, sanat ve kavga insani feodal despotizme kin ve öfke duyan köylülüðün öncü isyancýlarý deðil miydi? Bu öncülerden bir çoðunun hayatý iþkencelerde, dar aðaçlarýnda son bulmadý mý? Bu öncülere ve temsil ettikleri ezilen sömürülen sýnýflara sömürü, baský ve zulmü reva gören iktidarlar tarihin çöplüðüne atýlmaktan kurtulabildiler mi? 600 yýllýk Osmanlý despotizminin külleri üzerinde "mirasyedi" edasýyla yükselen TC, ceddi Osmanlý'nýn baþaramadýðýný baþaracaðýný mý sanýyor? Ýþçilere-emekçilere, Kürtlere ve öncülerine kan ve kin kusarak dar aðaçlarýný ve celatlarýný 24 saat hazýrkýta haline getirerek, olsa olsa ömrünü uzatabilir. Tarihin çöplüðüne atýlmasýný asla engelleyemez. Sömürü ve baskýnýn olduðu her zaman ve her yerde bu duruma tepki ve baþkaldýrý da olmuþtur. Bu da anlaþýlamaz bir durum deðildir. Asýl bunun tersi insanýn doðasýna aykýrý bir durumdur. Anlaþýlmaz ve þaþýlacak olan budur. Sýkýþtýkça askeri faþist darbelerle, burjuva sýnýfýn diktatörlüðünün yazýlý bel-
gesinden baþka þey olmayan anayasalarla, ceza yasalarýyla toplumun büyük ve üretici olan, hayatý yaratan kesimlerine soygun, açlýk, baský ve zulüm dayatan burjuvazi herkesin bunu sineye çekmesini, "kaderimdir, çekerim" demesini istemektedir. Yaðma yok! Burjuvalar, devletleri sayesinde sömürmekte, zülmetmekte, üretmeden tüketmekte "özgürdürler". Ezilenler-sömürülenler ve öncüleri de buna iatiraz etmekte, isyan etmekte, egemenlerin iktidarlarýný yýkmakta ve tarihin çöplüðüne atmakta özgürdürler. Bu bir sýnýf savaþýdýr. Devrimci tutsaklar da bu savaþta burjuvazi tarafýndan esir alýnmýþ sýnýf savaþçýlarýdýr. Azýcýk tarih ve toplum bilgisi olan herkes bunun böyle olduðunu bilir. Ama bunu söylemek ve açýktan bu savaþta saf tutmak her baba yiðidin yiyeceði nane deðildir. Burjuva gericiliðin karabasan gibi üzerimize çöktüðü, burjuvazinin hergün emek yiyerek, özgürlük gaspederek, kin ve kan kustuðu gericilik dönemlerinde bunu yapmak, devrimci öncü güçlerle ve örgütlerle sýnýrlýdýr. Burjuvazinin de bunu gördüðü ve bildiði, bütün gücünü ve dikkatini devrimci örgütleri ve tutsaklarý tasfiye etmeye ve teslim almaya yöneltmiþ olmasýndan bellidir. Burjuvazinin diktatörlük aracý TC'nin sömürü ve yaðmasýný arttýrdýðý günümüzde baský ve katliamlarýný da artýrmasý olaðandýr. Burjuvazinin sömürü ve yaðmasýný huzur içinde sürdürme hayalý, iþçi ve emekçilere öncülük etme iddiasýndaki devrimci-komünist güçler tarafýndan boþa çýkarýlmaktadýr. Bu güçler deðiþik tepki, eylem, propaganda ve ajitasyon faaliyetleriyle ezilenleri-sömürülenleri uyanmaya, ayaða kalkmaya burjuva diktatörlüðü olan TC'yý yýkmaya çaðýrmakta, bu yönde bir savaþým sürdürmektedirler. TC, devrimci-komünist güçlere bundan dolayý saldýrmakta, katletmediði savaþçýlarý tutsak almaktadýr. Tutsak almanýn bu güçleri susturmaya ve teslim almaya yetmediðini görmesi ve anlamasý yeni saldýrýlar tezgahlamasýnýn tek sebebidir. Aklýna gelen ise; devrimci-komünist tutsaklarý "hücrelere týkarak" örgütlülüklerini tasfiye etmek, susturmak, teslim almaktýr. Buna direnenleri ise bedenen imha etmek süretiyle "aleme ibret" dersi vermektir. "Hücre tipi bur-
Devamý sayfa 19’da
Komünist Devrim Hareketi/Leninist Merkez Yayýn Organý Temmuz 2000 Sayý:15 F:250.000TL
DEVRÝMCÝ TEORÝ VE SÝYASET OLMADAN DEVRÝMCÝ KOMÜNÝST ÖRGÜT YARATILAMAZ! DEVRÝMCÝ KOMÜNÝST ÖRGÜTTEN BAÐIMSIZ DEVRÝMCÝ POLÝTÝK MÜCADELE YÜRÜTÜLEMEZ! kuþatmasýný yarýp dýþýna çýkamamýþlardýr. Türkiye ve Kuzey Kürdistan iþçi sýnýfý, Bu durumun sür-git devam etmesi için emekçileri ile devrimci ve komünistleri sendikalara yüzde on baraji dayatýlmýþtýr. burjuva diktatörlüðünün egemenlik Sendika bürokratlarýnýn denetiminde ve aracýndan baþka bir þey olmayan, TC uzlaþmacý olsa da iþçi sýnýfýnýn sendikal devletinin en kapsamlý ve en azgýn iktisaörgütlülüðüne bile tahamül gösterdi, siyasi saldýrýlarýyla karþýkarþýyadýr. 28 ilmemekte, iþçi sýnýfýna topyekun Þubat Darbesi'yle birlikte hýzlanan gerici "sendikasýzlaþma" dayatýlmaktadýr. reformlarýn sonuçlarý yakýcý ve yýkýcý tarzTürkiye ve Kuzey da kendini açýktan açýða Burjuva saldýrýlarýn devrimci hissettirmeye baþlamýþtýr. þidetlenmesinde; meydaný Kürdistan ise gerek Uzun soluklu, planlý ve bur- "boþ" bulmasýnýn yaný sýra, hareketleri geçmiþleriyle köklü bir juva sýnýfýn deðiþik kesim12 Eylül Askeri Faþist leri arasýndaki çýkar çatýþ- Darbesiyle baþlayan ve yeni kopuþ yaþayarak ileri çýkamamalarý, gerek iþçi ve malarýný disipline ederek hamlelerle süren iþçi ve burjuvazinin genel ve uzun emekçiler üzerindeki kat- emekçilerin önderlik ihtiyacýna yanýt verememeleri, vadeli çýkarlarý etrafýnda merli baský ve sömürü yaratýlan mutabakatýn, tek sonucunda, kabýna sýðmaz kronik hal alan ideolojikteorik, örgütsel-politik ve ortak burjuva programýn bir duruma gelmiþ MGK öncülüðünde tavissiz olmasýnýn, dýþa açýlma , alt- sorunlarý nedeniyle burjuva diktatörlüðünün kuþatuygulanmasý burjuva partiemperyalist bir konuma masýný yarmak bir yana, lerin de bu uygulamanýn, sýçrama heves ve ihtiyiþtahýný ve saldýrýlarýný dolaysýz aktörleri ve vitrini acýnýnda büyük payý artýrmasýna vesile olmuþhaline getirilmesi sonucunolduðu açýktýr. tur. da buraya gelinmiþtir. Burjuva saldýrýlarýn þidetlenmesinde; Ýþçi ve emekçiler, deðiþik zamanlarda meydaný "boþ" bulmasýnýn yaný sýra, 12 birbirinden kopuk yerel protesto, gösteri, Eylül Askeri Faþist Darbesiyle baþlayan ve direniþ ve eylemler yapmalarýna raðmen; yeni hamlelerle süren iþçi ve emekçiler örgütsüz ve öncüsüz olmalarýndan, yerel üzerindeki katmerli baský ve sömürü sonuve kýsmý mücadelelerinin koordine edilecunda, kabýna sýðmaz bir duruma gelmiþ memesi ve genelleþtirilememesi nedeniyle olmasýnýn, dýþa açýlma , alt-emperyalist bir burjuva diktatörlüðünün yürürlüðe koykonuma sýçrama heves ve ihtiyacýnýnda duðu çok yönlü ve kapsamlý burjuva