20
Ocak 2003
OCAK’TA DÜÞENLER ... Ocak ayýnýn komünist devrimciler açýsýndan özel bir önemi var. Bu ayda düþmana duyduðumuz öfke daha da artmaktadýr. Çünkü ulusal ve uluslararasý geçmiþ komünist mücadelenin büyük önderlerini bu ay içerisinde kaybettik. Kimisi vakitsiz ölümüyle, kimisi burjuvazi tarafýndan katledilen devrimci komünist önder yoldaþlarýmýz Ocak ayýnda bedenen aramýzdan ayrýldýlar. Komünist önderlerden Lenin, Rosa, Liebknecht, Mustafa Suphi ve on dört yoldaþý Ocak ayýnda kaybettik. Yaþamlarýný komünizm davasýna adayan bu yoldaþlardan Lenin dýþýndakiler, burjuvazi tarafýndan katledildiler. Onlarý anmanýn yarattýklarý devrimci deðerlere ve uðruna dövüþtükleri ideallere sahip çýkmakla mümkün olacaðýnýn bilincindeyiz. *** Lenin, 22 Nisan 1870'te Sibirya'nýn Simbirsk Kasabasýnda doðar. Daha Lise öðrencisiyken devrimci eylemlere katýlan Viladamir, sonralarý "Lenin" kod ismiyle eylemlerini sürdürür. Rus Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi'nin kurucularý arasýnda yer alan Lenin, daha sonra bu partinin Bolþevik kanadýnýn lideri olur ve saðcý, oportünist Menþevik kanatla mücadeleye giriþir. Bolþevizmin salt düþmana karþý mücadele içinde þekillenmediði, ayný zamanda narodnizm, menþeviz, ekonomizim ve legal marksýzým gibi sapkýn akýmlara karþý ideolojik politik mücadele içerisinde þekillendiði, Lenin'in ömür boyu bu kesimlere karþý verdiði mücadelelerden rahatlýkla görülebilmektedir. Dünya proletaryasýnýn önderi ve öncü savaþçýsý Lenin, insanlýða ve dünya proletaryasýna sýnýfsýz, sömürüsüz, sýnýrsýz Komünist bir dünyaya giden yolu ve araçlarý hem teorik, hem de Ekim Proleter Devrimi'yle pratik olarak gösterdikten sonra, devrim sonrasýnýn en zor koþullarýna ve emperyalist ablukaya karþý proletarya iktidarýnýn önderi olarak baþarýyla savaþýrken hastalanmýþ, 21 Ocak 1924'de ölmüþtür. Dünya proletaryasýnýn her konuda önderi ve öðretmeni olan Lenin Yoldaþ'ýn anýsýný ve mücadelesini komünist mücadelemizde hep yaþatacaðýz! O, Engels'in ardýndan Nikolay Nekrasov'un "Nasýl bir zeka meþalesi söndü/ Nasýl bir yürek durdu!" dizelerini mýrýldanmýþtý. Biz devrimci komünistlerse Lenin'in 79. Ölüm yýldönümünde ezenle-ezilenin, sömürenlesömürülenin mücadelesi sürdükçe dünya proletaryasýnýn yýlmaz savaþçýlarý ve önderleri olan: "Marks, Engels ve Lenin'in yaktýklarý meþale hiç sönmeyecek/Proletaryanýn kurtuluþ mücadelesinde atan yürekleri hiç durmayacak!” diye haykýrýyoruz, anýlarý ve bize býraktýklarý ortak kavgamýz baþýnda… *** Komünist Enternasyonal'in Türkiye Seksyonu TKP'nin kurucusu Mustafa Suphi ve on dört yoldaþý, 1921 yýlýnýn 28 Ocak'ýný 29'una baðlayan gece Karadeniz'de Kemalist burjuvazi tarafýndan katledildiler. O yýllarda süren "milli mücadeleye"
katýlmak ve yönlendirmek amacýyla Kemalist burjuvazinin bilgisi dahilinde Türkiye'ye dönen Onbeþler, burjuvazinin komplocu ve entrikacý siyaseti kadar, kendilerinin de gereken devrimci uyanýklýðý gösterememelerinin ve sýnýfsal perspektiflerini pratikte hayata geçirememelerinin sonucu katledildiler. Onbeþler politik ve örgütsel hata ve zaaflarýnýn bedelini hayatlarýyla ödediler. Gereken devrimci uyanýklýðý gösterememeleri, gizli çalýþmanýn ilkelerini uygulayamamalarý ve sýnýflarýn uzlaþmaz düþmanlýðýný yeterince dikkate almamalarý sonucunda düþman tarafýndan Karadeniz'de katledildiler. Onbeþleri katlediliþlerinin 82. yýldönümünde anýyor, uðruna öldükleri devrim ve komünizm bayraðýný daha da yükseltmek üzere devralýyoruz. Devrimci önderlik boþluðunun doldurulmasý mücadelesinde bize býraktýklarý mirastan eleþtirel bir tarzda yararlanýyor, ders çýkarýyor, sahipleniyoruz. Anýlarý ve mücadeleleri kavgamýzda bizlere ýþýk tutuyor, yol gösteriyor. Yolumuz devrim ve komünizm yoludur. Düþmandan korkmanýn da, ona güvenmenin de, onu küçümsemenin de yanlýþ olduðunu geçmiþ mücadele deneyiminden süzmüþ ve bilince çýkarmýþ bulunuyoruz. *** SPD'nin (Alman Sosyal Demekrat Parti) oportünist politikalarýna karþý çýkan, bu politikalara karþý savaþan Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg, oportünistlerden yollarýný ayýrmakta geciktikleri oranda, Alman devrimi öndersiz kalarak boðulmuþtur. Oportünizm''den yolunu ayýrma noktasýnda tereddüttün yanlýþlýðýný geç de olsa fark eden Rosa ve Karl önderliðindeki Spartaküsler, KPD'yý (Alman Komünist Parti) kurarlar. Spartaküsler'den korkan, devrime ihanet eden SPD, KPD bürolarýnýn basýlmasýnýn emrini verir ve yüzlerce devrimci tutuklanýp kurþuna dizilir. Devrimci mücadelenin ateþleri içinde hain ilan edilen Rosa Luxemburg ve Karl Lebnecht 15 Ocak 1919'da SPD'li karþý devrimci ajanlarla Prusya'lý generallerin iþbirliði ile tutuklanýr ve hemen kurþuna dizilerek katledilirler. *** Komünist devrimciler geçmiþ tarihlerinden ders çýkararak, devrimci önderleri mücadelelerinde yaþatýyorlar/ yaþatacaklar. Pratik mücadele içerisinde açýða çýkan teorik, politik ve örgütsel hatalara, zaaflara düþmeden devrim ve komünizm mücadelelerini sürdürecekler. Dünün ve bugünün devrimci-komünist mücadelelerinin buluþtuðu ortak payda: sýnýfsýz ve sömürüsüz bir düzen ve komünist bir dünya ideali, uðruna savaþýlacak ve gerektiðinde gönüllü olarak, gözünü kýrpmadan ölünebilecek devrimci deðerlerdir. Bu devrimci deðerler, idealler uðruna savaþ sürüyor. Komünist bir dünya kuruluncaya dek de sürecek! Bu yolda dövüþürken düþenlerin mücadelesi yolumuzu aydýnlatýyor!
Tek Sor uml ulu k Dünya Devri mi Ýçi n Türki ye Devr im ine Karþý dýr !
Komünist Devrim Hareketi/Leninist Merkez Yayýn Organý Ocak 2003 Sayý: 40 F: 1 Milyon TL
Emperyalist-Kapitalist Dünya Düzeni Gittikçe Barbarlaþýyor! Savaþ, politikanýn baþka araçlarla devamýdýr. Clausewitz Dünyada ve Türkiye’de, çalýþarak, üreterek yaþayan ve düþünenleri dehþete düþüren, baþ döndürücü emek aleyhtarý iktisadi-siyasi geliþmeler yaþanýyor. Tam manasýyla “at izinin it izine karýþtýðý” bir sömürü, baský ve kargaþa döneminden geçiyoruz. Adýndan baþka sosyalizm ile bir alakasý kalmamýþ olan SSCB’nin 1980’lerin ortalarýndan itibaren çöküþünü ve emperyalist dünya düzeni ile entegre olmasýný fýrsat bilen burjuva ideologlarý ve çanak yalayýcýlarý, insanlýða; büyük bir gürültüyle “komünizmin çöktüðünü, iki kutuplu dünyanýn ve soðuk savaþýn bittiðini, dünyaya barýþ ve huzurun geldiðini” ‘müjdelemiþlerdi’! Jandarmalýðýný ABD’nin üstlendiði emperyalist dünya düzeninde o günden bugüne insanlýk ne barýþa, ne de huzura kavuþtu. Aksine yeni bir emperyalist-kapitalist paylaþým savaþý dünyanýn dört bir yanýnda alevlendi. Bu paylaþým savaþýnýn alevleri 11 Eylül saldýrýsýyla ABD’yi de sardý ve iktisadi-askeri-politik merkezlerini vurdu. Dünyaya rüzgar ekenler fýrtýna biçtiler. Ýnsanlýk ise burjuvazinin yüksek maaþlý ideologlarý tarafýndan aldatýldýðýyla kaldý. Yalancýlarýn, düzenbazlarýn mumu toplumsal yaþamýn iktisadi-siyasi yasalarý karþýsýnda yanmadan söndü. “Barýþ-huzur” vaatlerinin adý bir yalandan ibaret olduðu kýsa sürede açýða çýktý. Savaþ, huzursuzluk ve kargaþa dünya çapýnda artarak büyüyor ve sürüyor. Emperyalist-kapitalist gericilik dünya çapýnda geçerlidir ve þahlanmýþtýr. Ýsrail-Filistin, Balkan Halklarý, ABD-Afganistan, Rusya-Çeçenistan, TC-Kürt, Irak-Kürt, ÝngiltereÝrlanda Kurtuluþ Ordusu arasýndaki savaþlar, Kuzey Kore-Güney Kore, Pakistan-Hindistan, Kýbrýs RumTürk Anlaþmazlýklarý, Arjantin, Venezuela sosyal patlamalarý vb. iktisadi-siyasi yýkýmlar, huzursuzluklar derinleþerek, savaþ biçimini alarak sürüyor. Emperyalist-kapitalist rekabet, yayýlma, paylaþým ve barbarlýk düzeni proleter devrimlerle yýkýlýp tarihin çöplüðüne atýlýncaya kadar da sürecek!
Günümüzde, emperyalist-kapitalist dünya düzenindeki iktisadi-politik geliþmeler kiþisel, sýnýfsal ve ulusal ölçekte herkesi gözünü açmaya, taraf olmaya, safýný belirlemeye zorluyor. Dünya çapýnda devrimci komünist bir örgüt ve öncüden yoksun olan iþçi ve emekçiler, bu baský, sömürü ve kargaþa ortamýnda ne yazýk ki, kendisinin ve insanlýðýn kurtuluþu için savaþmak yerine, burjuva çýkar çevreleri arasýnda taraf olarak bunlardan birinin çýkarlarý ve egemenliði için savaþmaya zorlanýyor. Emperyalist-kapitalist gericilikbarbarlýk tarafýndan çýkar ve egemenlik çatýþmalarýnda kullanýlýyor, istismar ediliyor. Ýsrail iþçi sýnýfý, Filistin halkýnýn haklý ve meþru olan kurtuluþ mücadelesini destekleyeceðine ve ayný zamanda kendi düþmaný olan Ýsrail burjuvazisinin karþýsýnda yer alacaðýna yanýnda yer alýyor. Filistin iþçi-emekçilerine yönelik günü birlik katliamlara kayda deðer bir ses çýkarmýyor. Kuzey Kýbrýs Türk Ýþçi ve emekçileri, tüm emperyalist-kapitalist güçleri ve çözümleri reddedeceði, bunlara savaþ açarak adadan kovacaðý yerde, TC askeri iþgaline, sömürgeciliðine ve 82’nci vilayeti olmak tehlikesine karþý, emperyalist devletlerin bir ittifaký olan AB vesayeti ve sömürgesi altýna girmeyi bir kurtuluþ sayýyor. Kurtuluþu, bir burjuva dayatmadan, bir baþka burjuva dayatmaya yönelmekte görüyor. “Annan Planý” çerçevesinde bir emperyalist barýþý ve AB üyeliðini ‘çözüm’ sanýyor. Kitlesel mitingler ve eylemler eþliðinde bu emperyalist “çözüm”e destek veriyor. Kapitalist düzen ve devletin egemenliði altýnda gerçek ulusal
Bu Sayýmýzda Uluslararasý Sömürge KIBRIS . . . . . . . . . 6 Seçimler Üzerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 WCPI Bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 Marks’tan Lenin’e Örgüt Deneyimleri . . 10 Sosyal Demokrasi Üzerine . . . . . . . . . . . . 13 KDH/L ve Leninist Iþýk 4. Yaþýnda . . . . . 17