8 Mart ý seçimlerden koparma; 29 Mart ta kadýnlarýn, emekçilerin, ezilenlerin ortak adaylarý için mücadeleye omuz ver! AY L I K K O M Ü N Ý S T G A Z E T E
M A R T- 2 0 0 9 Ö Z E L S AY I 1
F Ý YAT I : 5 0 K U R U Þ ( K D V D A H Ý L )
8 Mart ta Varoþlarda, Alanlarda Birleþ! 29 Mart ta Düzen Partilerinden Hesap Sor! Yýllardýr olduðu gibi bu 8 Mart da 1 Mayýs'a doðru uzanan ve birbirinden güç alarak zincirleme geliþen bir eylemlilik sürecinin baþlangýç noktasý olacak. 8 Mart ýn ardýndan önce Gazi ve 1 Mayýs Mahallesi eylemleri, hemen peþinden Beyazýt ve Halepçe katliamýnýn yýldönümü, onlarýn ardýndan da Irak iþgalinin yýldönümü ve Newroz gelecek. Ama bu yýl Newroz un peþinden Kýzýldere anmalarýndan bir gün önce yerel seçimler var. Bu bakýmdan 2009 8 Martý seçim kampanyalarýnýn bir parçasý olarak düþünülmeli. Öte yandan bu seçimlerin herhangi bir yerel seçim gibi olmadýðý daha þimdiden görülüyor. Bu seçimler güya AKP nin Kürt illerindeki belediyeleri kazanma hedefine kilitlenmesi nedeniyle sanki DTP ile AKP arasýnda yerel bir çekiþmeye sahne olacakmýþ gibi görünse de, öyle deðil. Kutuplaþma esas olarak tüm düzen kurumlarýnýn, hükümet partisi ve muhalefet partilerinin bir tarafta, emekçilerden ve ezilenlerden yana olanlarýn da öteki tarafta öbeklendiði bir kutuplaþma. Kimi yerlerde þu veya bu nedenle buna uymayan görünümler hasýl olsa bile, asýl kutuplaþmanýn böyle olduðunu gözden kaçýrýlmamalýdýr. Nitekim AKP ve onun ardýndan CHP nin özellikle Kürt illerinde adýný vermekten de özenle kaçýnarak DTP ye karþý baþlattýklarý seçim kampanyalarýnda bunu görmek zor deðil. Saldýrý hedefi DTP þahsýnda tüm emekçiler ve ezilenlerle onlarýn temsilcileridir. Bu nedenle 22 Temmuz Genel Seçimlerde birbirlerine karþý çok sert bir biçimde çatan düzen partileri bugün öyle bir keskin çatýþma ve gerilim içinde deðiller. Örneðin geçen yýl bu vakitler baþlatýlan cumhuriyet mitinglerine benzer eylemlerden eser kalmamýþtýr. 2007 seçim kampanyalarýnda yeri göðü inleten AKP nin rakipleri bugün peþpeþe gelen Ergenekon salvolarýna karþý öyle bir seferberliðe yanaþmamaktadýr. Aksine DTP þahsýnda emekçilerin ve ezilenlerin ciddi bir seçeneði temsil ettiði her yerde rakipleri tereddütsüz olarak AKP nin arkasýnda yer alacaklarýný ilan ediyorlar. Buna karþýlýk, 2007 nin sonbaharýndan beri emekçileri ve ezilenleri temsil etme iddiasýnda olan tüm kesimler odaðýnda DTP nin olduðu
bir toparlanma ile bu saldýrýya birleþik bir yanýt verme arayýþý içinde. Doðrusu, Bin Umut Adaylarý listesinden meclise giren vekillerin DTP grubu olarak mecliste yerini almasýný takiben, hükümet partisi ve rakipleri kitlelerin politize olmasýndan ve seferber hale gelmesinden özenle kaçýnmaktadýrlar. Seçim kampanyalarýna da bu hassasiyet yansýmakta. Bu cenahtaki seçim kampanyalarý esas itibariyle adaylarýn þahýslarý ile ilgili yolsuzluk vb. temalar üzerine kurulu kampanyalardýr. Bu da bir nevi depolitizasyon göstergesidir. Keza AKP nin sadaka niyetine kömür, buzdolabý, çamaþýr makinesi vb.nin yanýnda devlet güdümlü Kürtçe televizyonu ve evlere þenlik Alevi açýlýmý da ayný durumunun bir göstergesidir. AKP, yerel seçimleri güvenoyu almak üzere bir referandum olarak görüyor, CHP ise emekçilerin boðazýndaki kemendin daha da sýkýþmasýndan medet umarak onlarýn ümitlerini kendine baðlamak üzere nafile çýrpýnýyor. Bu þartlarda gidilen 29 Mart seçimlerinin bu kutuplaþmanýn damgasýný taþýyacaðýna KöZ ün arkasýnda duran komünistler olarak çoktan beri iþaret ettik; buna göre vaziyet alýnmasý gereðinin altýný çizdik. Nitekim dar grup çýkarlarý ve baþka hesaplar yahut sorunlar nedeniyle kimi sapmalar olsa da, böyle bir odaklanma doðrultusunda yakýn geçmiþte ender rastlanan bir ortak hareket zemini oluþuyor. Gerilimin artmasýna paralel olarak bu odaklaþmanýn pekiþmesi beklenmeli. Bu bakýmdan 2009 8 Mart eylemlerinin müstesna bir anlamý var. Her ne kadar yýllardýr alýþýlan temalar etrafýnda ayrýþmalar ve gruplaþmalarla bu 8 Mart eylemlerinin bölünmesi önlenememiþ olsa da 2009 8 Martý bu seçim kampanyalarýndan baðýmsýz düþünülmemeli. Bir baþka deyiþle seçim gündeminden kopartýlan tüm 8 Mart eylemlerinin bir anlamda siyasetten kopuk eylemler olacaðý söylenmeli. Evet, bu yýl da erkeklerin katýlamayacaðý eylemlere alternatif olarak karma 8 Mart eylemleri tasarlanmaktadýr. Bu eylemler ayný zamanda 8 Mart ýn tarihsel ve sýnýfsal özüne uygun olarak kutlanmasý biçiminde sunuluyor. Ama seçim kampanyalarýnýn ortasýna düþen bu 8 Mart ta söz konusu giriþimlerin arkasýnda duran güçler seçimler konusunda ortak bir
söz söyleyemiyor. Bu nedenle 8 Mart eylemlerini seçim gündeminden koparmak zorunda kalýyorlar. Oysa bu, 8 Mart ýn politik içerikten yoksun hale getirilmesi demek olur. Ve politik bir içerikten yoksun 8 Mart eylemlerinin ne kadar devrimci olabileceði þüphe götürür. Öte yandan her zamanki gibi, erkeklere kapalý 8 Mart mitingleri de gündemde. Ama propagandalarýnda kadýn sorununu oldukça geniþ bir biçimde iþleyen belediye baþkaný adaylarýnýn ve onlarý destekleyen kitlenin büyük bir kýsmýnýn bu mitinglere katýlmasý mümkün deðil. O halde kadýn kadýna 8 Mart eylemlerinin siyaseti doktrine kurban etme anlamý taþýdýðý bu yýl her zamankinden daha net ve çarpýcý bir biçimde kendini gösterecek. Nitekim seçimlere haklý olarak önem veren DTP bu yýl bu nedenle rahatsýzlýk iþaretleri veriyor. Kaldý ki «8 Mart Etkinlikleri» çerçevesinde özellikle Kürt illerinde baþlamýþ durumda olan DTP nin ilk seçim mitingleri de erkekleri dýþlamayan mitingler olarak gerçekleþiyor. 1 Mayýs'ta bir doruk noktasýna varacak olan eylemler zincirinin ilk halkasý olan 8 Mart bu yýl 29 Mart seçim kampanyalarýnýn ilk halkasý olacak ve bu kampanyalarýn seyri ile seçimlerin sonuçlarý 1 Mayýs ta ortaya çýkacak olan tabloyu belirleyecek. Komünistlerin ödevi her yýl olduðu gibi, 8 Mart eylemlerinin bölünmesine ve zayýflatýlmasýna yol açan burjuvazinin oyunlarýný bozmak; bu oyunlara ortak olan reformist ve tasfiyeci akýmlarý teþhir etmek; dar çýkarlarýn peþinde bu oyunlarýn bozulmasýna engel olan devrimcilere ödevlerini hatýrlatma konusunda ýsrarý elden býrakmamaktýr. Bu ödev düzenin bütün kurumlarý ile ezilenlerin karþý karþýya gelip aralarýndaki güçler dengesini sýnayacaðý 29 Mart seçimlerinin öngününde gelen 2009 8 Martýnda her zamankinden daha acil ve hayati bir önem kazanýyor. Bir bakýma komünistlerin sorumluluklarý bu güne kadar söylediklerinin somut siyaset zemininde doðrulanmasýndan ileri gelen bir önem kazanýyor. KöZ'ün arkasýnda duran komünistler bu sorumluluðun bilinci ile hareket etmekle kalmayýp, daha çok 8 Mart sonrasýný göz önünde bulundurarak ve 8 Mart ýn seçim gündemi ile baðlarýný kurarak hareket edecektir.
Bugün 8 Mart, Dünya Kadýnlar Günü! 8 Mart ta yine kadýnlarýn sorunlarýnýn ne çok olduðundan bahsedilecek. Yine kadýnlarýn aðýzlarýna bir parmak bal, sýrtlarýna iki sývazlamayla onlara deðer verdiklerini söyleyenlerin sesleri duyulacak. Televizyonlar, radyolar, gazeteler, sanki her gün kadýnlarýn cinsel bir mala dönüþmesinde rolleri yokmuþ gibi, kadýnlarýn sorunlarýný önemli gördüklerini söyleyecekler. Düzen partileri, her seçim döneminde olduðu gibi, kafalarýnda oy hesaplarý, gözlerinde sahte þefkat pýrýltýlarýyla kadýnlardan söz edecekler. Kadýnýn ezilmesinde baþ sorumluluðu olanlarýn sesleri duyulacak bu 8 Martta da. SAKIN ALDANMAYIN! Oldum olasý kadýnlardan fedakarlýðýn, anlayýþýn, sabýr ve þefkatin timsali olmalarý istenir.
sakat kalmýþ olan kadýnlarýn veyahut en çok deðer verdiði yakýnlarýnýn cenazesini yeni kaldýrmýþ bulunan kadýnlarýn bayram kutlamalarý mümkün müdür? Ve bu sorunu kendi sorunu gibi görmeyenlerle yan yana bayram etmeleri olasý mýdýr? Þeþ TV Kürtleri Kürtçe aþaðýlarken, ziyaret gününde hapisteki kýzlarý ve oðullarýyla kendi dillerinde konuþamayan nice kadýn neyin bayramýný edecek? Besbelli ki, henüz bütün kadýnlarýn el ele bayram edebilmeleri için evvela onlarý birbirinden ayýran sýnýfsal, ulusal ve siyasal engellerin ortadan kalkmýþ olmasý gerekiyor. Onun için 8 Mart ý bir bayram gibi kutlamanýzý isteyenlere kulak asmayýn. BU KALPAZANLARA DÝKKAT EDÝN!
Ýyi bir anne, edepli bir genç kýz olmalarý öðütlenir. Onlara dünyada yakalayabilecekleri tek mutluluðun iyi bir eþ olmak olduðu kabul ettirilir.
8 Mart vesilesiyle bütün kadýnlarýn sýrf kadýn olduklarý için erkeklerden farklý baskýlara ve ayrýmcý uygulamalara maruz kaldýklarý bir kez daha hatýrlatýlacak.
Bunlarý yerine getirdikleri takdirde elde edilecek en büyük ödül ise dayak yememek, tecavüze uðramamak olabilir. Bu büyük ödüle de çok az kadýn layýk görülür.
Kadýnlarýn sýrf kadýn olmalarýndan ötürü ayrý bir baskýya maruz kaldýklarý, belki binlerce yýldýr süre giden ve herkesin bildiði bir gerçektir. Ama kadýn-erkek ayrýmý, sýnýf ayrýmlarýnýn, ulusal eþitsizliklerin önünde gelen, bu ayrýmlarý ortadan kaldýran bir ayrým deðil.
Asýrlardýr kadýnlarýn çektiði çilenin en sade özeti budur. Günün 24 saati, yýlýn 364 günü bu çileyi çekmeye zorlanan kadýnlar, her yýlýn bir gününde de bu baskýlara boyun eðdikleri için iltifat görürler. 2009 8 Mart ýnda bu söylemler þimdi bir de düzen partilerinin kadýnlardýn oylarýný devþirmek için ekledikleri yalanlarla bezenerek önümüze sürülecek. AKP daha dün coplarla panzerlerle yerlerde sürüklediði, buzdolabý çamaþýr makinesi rüþvetiyle onurunu ve kimliðini unutmasýný istediði, ana dillerini konuþmalarýný yasakladýðý kadýnlarýn oylarýna talip olacak. CHP, AKP ye özgürlükleri ve onurlarý için mücadele eden kadýnlara yeterince sert davranmadýðý için çatarken utanmadan kadýnlarýn bu seçimlerde kendilerine oy vermeseler dahi DTP ye karþý AKP yi desteklemeyi öðütleyecek. Bu 8 Mart ta da bizden kadýnlar gününü kutlamamýz, bayram etmemiz istenecek. Bu 8 Mart ta da atölyelerde, fabrikalarda, dairelerde, baþkalarýnýn ev iþlerinde, bürolarýn ofislerin temizlik iþlerinde çalýþmak zorunda olan kadýnlar çoðunlukta olacak. Kadýnlarýn çok büyük bir kýsmý ise, kendi tarihlerinden ve 8 Mart tan haberdar olmadan bugünü geçirecek. 8 Mart ý da oniki/ondört saate varan bir iþgünü biçiminde yaþayacaklar ve akþam kendilerini bekleyen ev iþlerinin telaþý ile iþten çýkacaklar. Bu kadýnlar 8 Mart ta bayram edebilir mi? Kadýnlarýn en büyük kýsmýný oluþturan ve en çok ezilen, özgürlüðe en çok ihtiyacý olan emekçi ve ezilen kadýnlar olmadan 8 Mart kutlanabilir mi? Farklý sýnýf ve uluslardan kadýnlarýn arasýnda en basit dayanýþmanýn bile örülemediði bir 8 Mart ta bayram edenlerin bayramý ne bayramýdýr? Çocuklarý, sevgilileri, analarý, yoldaþlarý, kardeþleri zindanlarda bulunan kadýnlarýn; ölüm orucunda yahut cezaevinden yeni çýktýðý halde
Bir "hanýmefendi" ile hizmetçisi; bir kadýn holding yöneticisi yahut atelye patronu ile iþçisi, bir þehirli kadýn ile köylü; bir Kürt kadýný ile Kürt olmayan vb. bütün kadýnlarýn dayak, sarkýntýlýða uðrama, tecavüze uðrama endiþesiyle yaþadýklarý yanlýþ deðil. "Ev iþlerinin", çocuklarla, ailenin erkek üyelerinin bakýmýnýn kadýnlarýn sýrtýnda olduðu da doðru. Ama bütün kadýnlarýn ortak sorunlarý olsa bile bu bütün kadýnlarý birleþtirmeye ve onlarý bütün erkeklerden ayýrmaya yetmiyor. Elbette bir kýsým kadýnýn bugünün þartlarýnda bile nispeten özgürlük elde etmesi mümkündür ve bir tek kadýnýn ferahlamasý bile tüm kadýnlarýn yüreðine su serpmeli. Ama bugün hüküm süren dünya düzeninde, bir kýsým kadýnýn özgürleþmesinin bedeli, baþka kadýn ve erkeklerin özgürlüklerinin kýsýtlanmasýdýr. Böyle bir "özgürlüðe" razý olmak baþkalarýnýn ezilmesine taraf olmaktýr. Buna da özgürlük deðil, "ayrýcalýk" denir. Kadýnlarýn çoðunluðu ezim ezim ezilmeye devam ederken, kendi ayrýcalýklarýný kadýnlarýn özgürleþmesi diye yutturmak isteyenlere kanmayýn. BU SAHTEKARLARDAN DA UZAK DURUN! Herkesten fazla çalýþtýklarý halde, kadýnlarýn yaptýklarý iþ aile bütçesine katký olarak görülüyor. Her zaman dayak yemeye müstahak sayýlýyorlar. Tecavüze uðradýklarýnda bile, «mutlaka kuyruk sallamýþtýr» diye aþaðýlanýyor bu duruma isyan ederlerse arsýzlýkla suçlanýyorlar. Ayný iþi yapsalar da daima erkeklerden daha az ücret alýyor; eþit iþe eþit ücret almak istediklerinde en önce kapýya onlar konuyor. Toplumun ayakta kalmasýnda kadýnlarýn erkeklerden fazla payý olduðu halde, onlarýn yarýsý kadar bile söz haklarý olmuyor. Kadýnlarýn bu duruma isyan etmesi, öfke duymasý son derece anlaþýlýr ve meþrudur. Ama yüzyýllardýr kadýnlarýn birer kambur olarak
taþýdýðý bu ezilmiþlik, isyan etmekle, öfkelenmekle ortadan kalkacak deðil. Madem ki kadýnlar asýrlardýr eziliyor, o halde kurtuluþlarý için elbette erkeklerden iki kat fazla çaba sarf etmek zorundalar. Binlerce yýlýn omuzlarýna çökerttiði aðýrlýðý silkeleyip kavgaya atýlan kadýnlar nihai bir özgürleþmeyi deðilse bile, kavganýn içinde adým adým özgürleþmenin yolunu buluyor. Bu yolda dünyayý yerinden oynatmak için kavgaya soyunan kadýnlar hiç eksik olmadý ve sayýlarý hýzla artmaya devam ediyor. En çok da kadýnlarýn çoðunluðunu oluþturan emekçi kadýnlarýn ve en çok ezilen kadýnlarýn arasýndan bu özgürlük mücadelesine atýlanlar çýkýyor. Tüm kadýnlarýn özgürleþmesi de onlarýn öne çýkmasýna baðlý. Kadýnlar, özgürlüðünüzün tek koþulu, kavgada yerinizi almanýzdan geçiyor! Kimse size özgürlük bahþetmeyecek! Herkesin özgürleþmesi sizin özgürlük mücadelesine katýlmanýza baðlý! Kadýnlarýn kurtuluþu ise ayný zamanda insanlýðýn kurtuluþu olacak! Bugün 2009 8 Martýna giderken bir kritik dönemeçten geçiyoruz. Devletin tüm kurumlarýyla iktidar ve muhalefet partileriyle ezilenlerin ve emekçilerin karþýsýna bir blok olarak çýktýklarý bir seçim sürecine rastlýyor 8 Mart 2009. Bu seçimlerde emekçilere ve ezilenlere düþman bir kentleþmenin yükünü kadýnlarýn iki kez taþýdýðýnýn farkýnda olan ve demokrasi mücadelesinin kadýnlar katýldýkça güçlendiðini bilen adaylar iki yüzlü düzen partilerinin karþýsýna dikiliyor. Bütün alanlarda kadýnlar aleyhine bir iþbölümünün olduðunun bilincinde olan ve kadýnlarýn hayatýný bu günden baþlayarak kolaylaþtýrmak gerektiðinin önemini bilen kadýn ve erkek adaylar var. Kadýnlarý özel olarak ilgilendiren sorunlara parmak basan belediyelere yönelik talepleri onlarý dikkate alarak dile getiren emekçilerin ve ezilenlerin ortak adaylarý var. Kadýnlarý kendi sorunlarýný gündeme getirip kýsmen çözümleyebilecekleri belediyeler için mücadele etmeye çaðýran "bütün yerel yönetim birimlerinde kadýnlara eþit temsil, söz ve karar hakký" temel ilkesine baðlý kalacaklarýný vaadeden adaylar var. Kadýnlarýn özgürlük mücadelesinde onlarýn yanýnda olan ve kadýnlarý birlikte mücadeleye çaðýran emekçilerin ve ezilenlerin ortak adaylarý var. Ezilenlerin ve emekçilerin buluþtuðu zeminde yer alarak, 29 Mart seçimlerinde bu zeminde duracaklarýný haykýrarak ayný saflardaki erkeklerle omuz omuza 8 Mart a yürüyen kadýnlar kendi özgürleþmeleri yolunda da önemli bir adým atmýþ olacaklar. Ulusal, sýnýfsal cinsel sömürüye son! 8 Mart kavga günü olacak! 29 Mart kavgada yeni bir perdenin açýlacaðý bir gün olmalý! Kurtuluþ yok tek baþýna, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
KOMÜNÝST KÖZ- AYLIK SÝYASÝ GAZETE SAHÝBÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ: ÞÜKRÜ DEMÝR YÖNETÝM YERÝ: ÜSKÜDAR CADDESÝ, PINAR PASAJI, KAT:2 NO:39 KARTAL/ÝSTANBUL TELEFON: 0216 387 50 90 BASILDIÐI YER: ÖZDEMÝR MATBAASI MATBAA ADRESÝ: DAVUTPAÞA CAD. GÜVEN SANAYÝ SÝTESÝ C BLK No: 242 TOPKAPI-ÝSTANBUL TEL: 0212 577 54 92