12 göze alamayan Ýngiliz sendikal hareketinin önderliðini elinde bulunduran Birlik üyesi iþçi önderleri geri adým atarak, Marks’la aralarýný açarlar. Bunlarýn en tanýnmýþý Odger’dir. Fransýz burjuvazisi Tolain’e, Ýngiliz burjuvazisi de Odger ve diðer sendikacýlara ayrýcalýklar sunarak yanýna çekmiþtir. Ýngiliz sendikal hareketi bu þekilde bölünmüþ, iþçi aristokrasisi burjuvaziye yedeklenmiþtir. Komün deneyiminden Bakunin ve yandaþlarý da Marks’tan tümüyle farlý sonuçlar çýkarýrlar. Ýþçi sýnýfýnýn siyasal eylemine ve proleter devlete karþý çýkýþlarý þiddetlenir. Merkezi deðil federatif Komünleri, devrimde iþçi sýnýfýnýn deðil, küçük burjuvazinin öncülüðünü savunur ve köylülüðü itici toplumsal güç olarak görürler. Yenilgiyle birlikte Fransýz Birlik üyelerinin çoðu katledilmiþ, iþçi hareketi felce uðramýþtýr. Alman iþçi hareketinin Marksist önderleri Babel ve Liebknecht, kendi burjuvazilerinin yanýnda yer almadýklarýný ve Paris Komünü’nü desteklediklerini açýkladýklarý için tutuklanýrlar ve bir kaleye hapis edilirler. Bu saldýrýyla Alman iþçi hareketi de geriler. ***
Paris Komünü kýsa süren ömrüne raðmen, ilk iþçi yönetimi olmasý ve iþçi sýnýfýnýn iktidarý fethederek burjuvazinin karþýsýna çýkmasý, yalnýz Fransýz burjuvazisine karþý deðil, dünya burjuvazisine meydan okumasýyla 132 yýl sonra bile tarihsel önemini devam ettiriyor. Gerek devrimci ve iþçi hareketi açýsýndan, gerekse de burjuvazi tarafýndan hala özel bir önem arz ediyor. Sýnýf ve iktidar mücadelesinde bir yýldýz gibi parlýyor.
Ýþçi sýnýfýnýn iktidarý ilk defa eline aldýðý bu tarihsel dönemeç, devrimci partinin gerekliliði, iþçi sýnýfýnýn iktidar mücadelesinde baðýmsýz politikasýnýn önemi, proletarya diktatarlüðünün yaratýlmasýnýn yöntemleri ve savaþým taktikleriyle ilgili birçok ders içermektedir. Bu gün de dün olduðu gibi bu deneyimlerden gereken dersleri çýkarabilenler, bunlarý aþarak yeni tarihsel dönemeçlerden yararlanmayý baþarabileceklerdir. Ekim Devrimi ve Sovyet Devleti deneyimiyle Komün deneyimi çoktan aþýlmýþtýr. Komünistler bugün, Marks'ýn Komün için yaptýðýný, Ekim Devrimi ve Sovyet Devleti için yapmalýdýrlar.
Komün Barikatlarýnda Kadýnlar Müfrezesi “Komün savunmasýnýn son günlerinde, ilerleyen Versailles birliklerine karþý savaþta “Petrolcüler”diye adlandýrýlan kadýnlar büyük rol oynadýlar. Þehrin savunmasýndaki önemli noktalarý ateþe vermek amacýyla gaz bidonlarýyla gezdikleri için bu adý almýþlardý. Savunmanýn son günlerindeki bu ateþe verme olaylarýný savunan bir komüncü þöyle diyordu: “Eðer Ocak’ta Prusyalýlar Paris’i alsalardý ve Parisliler þehri ateþe verselerdi bütün dünya bu kahramanca davranýþý haklý olarak alkýþlardý, çünkü büyük bir ideale coþkuyla baðlanmaktan daha soylu bir þey yoktur. Ama bu kahramanlýðý gösteren insanlara þimdi katil, cani, ayaktakýmý deniyor. Neden? Çünkü onlar, evrensel cumhuriyet için canlarýný vermeyi, yabancý iþgalciden bin kez daha vahþi ve duygusuz olan bir diktatörler koalisyonuna teslim olmaktansa, Paris’in yýkýntýlarýna gömülmeyi seçtiler.” *** Büyük bir toprak sahibinin kýzý Yelizaveta Dimitriyeva Tomanovski, 1870’e kadar Rusya’da oturduktan sonra sýrasýyla Ýngiltere, Ýsviçre ve Fransa’da yaþadý. Marks’la kiþisel dostluðu olan Dimitriyeva, 11 Nisan 1871’de “Paris’in savunulmasý ve yaralýlara yardým için Kadýnlar Birliði’ni kurdu. Nathalie le Mel ile birlikte Uluslararasý Ýþçi Birliði’ne baðlý olarak Kadýnlar Birliði bünyesinde 11 Nisan’dan 14 Mayýs’a kadar 24 genel toplantý düzenledi. Birliðin örgütle diði çok sayýda kadýn müfrezesi Komün saflarýnda dövüþtü. 24 Mayýs tarihli “Resmi Gazete” þunlarý yazýyordu: “Montmartrelý yurttaþlardan oluþan bir kadýn müfrezesi bugün Ulusal Muhafýzlarýn takviye kuvvetleri gelinceye kadar, kendi kurduklarý barýkatlarý savunarak tam dört saat boyunca Versailleslýlara karþý ateþi sürdürdü. Bazýlarý aðýr yaralandýlar.” (Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, Ýletiþim Y. S.373)
Komünist Devrim Hareketi/Leninist Merkez Yayýn Organý Özel Sayý: 6, Mart 2003
PARÝS KOMÜNÜ 132. YILDÖNÜMÜNDE ÝKTÝDAR MÜCADELEMÝZE YOL GÖSTERÝYOR Prusya-Fransa Savaþý ve Uluslararasý Ýþçi Birliðinin Tutumu Ýþçi Birliðinin (I. Enternasyonal’in) Basel Kongresi’nde, gelecek Kongresi’nin Almanya’da yapýlmasý kararlaþtýrýlýr. Ama Prusya ve Fransa arasýnda 19 Temmuz 1870 tarihinde patlak veren savaþ nedeniyle bu kongre toplanamaz. Savaþ, Fransýz ordularýnýn istila amaçlý Almanya’ya saldýrmasýyla baþlar. Fransýz ve Alman iþçileri savaþa karþý olmalarýna, protesto gösterilerine giriþmelerine, karþýlýklý olarak kardeþlik ve dayanýþma bildirileri ile mesajlarý yayýnlamalarýna, Ýngiliz iþçi sýnýfýnýn da desteðini almalarýna raðmen bu savaþý önleyemezler. Genel Konsey, Marks tarafýndan yazýlan bir “Çaðrý” ile savaþa karþý Birliðin, Fransýz ve Alman Þubeleri iþçilerinin tavrýný açýklar. Bu “Çaðrý” savaþýn iktisadi sebeplerini, istilacý amacýný, haksýz bir savaþ olduðunu teþhir ettikten, bu savaþýn Fransa’daki ikinci imparatorluðu “çöküþe götüreceði” öngörüsünde bulunduktan sonra, savaþtan yana olan egemen sýnýflarýn ve barýþtan yana olan iþçi sýnýfýnýn temsil ettiði politik tutumlarý ve sonu-
cu þu özlü açýklamayla bitirir: “Resmi Fransa (Fransýz burjuvazisi-feodalitesi-LI) ile resmi Almanya (Alman burjuvazisi-feodalitesi-LI) kendilerini bir kardeþ öldürme savaþýnýn içine atarlarken, Fransa ve Almanya iþçileri birbirlerine barýþ ve dostluk mesajlarý gönderiyorlar. Geçmiþ tarihte eþi görülmeyen bu benzersiz olgu, yolu, daha aydýnlýk bir geleceðe açýyor. Bu olgu, iktisadi sefaleti ve siyasal taþkýnlýðý ile birlikte eski topluma karþýt olarak, her ulus içinde ayný ilke: Emek ilkesi egemen olacaðý için, uluslararasý kuralýnýn Barýþ olacaðý yeni bir toplumun doðm a k t a olduðunu da tanýtlýyor! Bu yeni toplumun öncüsü ise Uluslararasý Ýþçiler Birliðidir.” (M-E Seçme Yapýtlar, S.231) Gerek bu kýsa alýntýdan, gerek Birliðin 1868 Brüksel Kongresi’nde karara baðlanan savaþa karþý tutumundan görüleceði gibi; sýnýflý toplumlarda savaþýn kaçýnýlmaz olduðu, gerçek ve kalýcý bir barýþýn proletarya enternasyonalizmiyle, proletarya iktidarýyla, yani “her ulusta”, “Emek ilkesinin egemen” olmasýyla saðlanacaðý görüþü savunulur.
2
Mart 2003 Özel Sayý 6
Fransa ve Almanya’daki iktidarlar, istilacý yüzlerini ve amaçlarýnýn saklamak için, halklarýný, savunma savaþý yaptýklarý yalanýna inandýrmaya çalýþýrlar. Oysa savaþýn baþlangýcýnda Almanya savunma durumundayken, Fransýz ordularýnýn altý hafta içinde yenilerek geri çekilmek zorunda kalmasý, 2 Eylül 1870’de Sedan Kalesi’nin teslim olmasý ve III. Napolyon’un teslim olmasýyla birlikte bu kez de, Fransa savunma durumuna düþer. Marks’ýn öngörüsü doðrulanýr. “Ýkinci imparatorluk çöker.” 4 Eylül’de Paris’te cumhuriyet ilan edilir. Paris milletvekillerinden bir burjuva hükümet kurulur ve bu hükümete “Ulusal Savunma Hükümeti” adý verilir. Böylece savaþ Prusya ile Fransýz cumhuriyet hükümeti arasýnda devam etmeye baþlar. Ýstila sýrasý Prusya’dadýr. Alsas ve Loren Alman ordularý tarafýndan ilhak edilir. Bunun ü- zerine Almanya’da, Türkiyeli komünistlerin ve Türkiye iþçi sýnýfýnýn örnek almasý gereken bir geliþme yaþanýr. 5 Eylül günü Alman SosyalDemokrat Ýþçi Partisi Merkez Komitesi, ilhaka karþý çýkan bir bildiri yayýnlar: “Biz, Alsas ve Loren’ýn ilhakýný protesto ediyoruz. Ve biz Alman iþçi sýnýfý adýna konuþmanýn bilincine sahibiz. Fransa ve Almanya’nýn ortak yararýna, barýþ ve özgürlük yararýna, Doðu barbarlýðýna karþý Batý uygarlýðý adýna, Alman iþçileri Alsas ve Loren’in ilhakýný ses çýkarmadan hoþ görmeyeceklerdir... Biz, proletaryanýn uluslararasý ortak davasý için, bütün ülkelerdeki iþçi arkadaþlarýmýza baðlý kalacaðýz!”(Age. S. 238) Ýþte, proletarya enternasyonalizminin pratik politik bir durumda somutlanmasý! Alman iþçi sýnýfý ve öncüsü savaþta, kendi egemen sýnýflarý yanýnda deðil, Fransýz proletaryasý yanýnda yer alýyor. Kendi egemen sýnýflarýnýn ilhakçý giriþimlerine karþý çýkýyor. 9 Eylül 1870’de Birliðin Genel Konsey’i yine Marks’ýn yazdýðý ikinci “Çaðrý”sýný yayýnlar. Marks bu “Çaðrý”da Prusya’lý generallerin iddialarýnýn aksine savunmacý deðil, istilacý bir savaþ yürüttüklerini teþhir eder. Prusya egemen sýnýflarýnýn bu istilacý savaþýna karþý Alman ve Fransýz iþçilerini birleþmeye ve dayanýþmaya çaðýrýr. Ayrýca iþçi sýnýfýnýn karþý karþýya olduðu sorunlarý dile getirir. Fransa’da imparatorluðun yerine kurulan cumhuriyeti “selamlar.” Alman, Fransýz ve Ýngiliz iþçilerini bu cumhuriyeti tanýmaya çaðýrýr. Ama bu cumhuriyetin zaaflarýyla ilgili gereken uyarýyý yapmayý da ihmal etmez: “...selamlýyoruz; ama, temelsiz çýkmalarýný dilediðimiz kaygýlar da duymuyor deðiliz. Bu cumhuriyet, tahtý devirmemiþ, ama sadece onun
Alman süngüleri sayesinde boþ býrakýlan yerini almýþtýr. Bir toplumsal fetih olarak deðil, ama bir ulusal savunma önlemi olarak ilan edilmiþtir. ...Bu hükümet üyeleri arasýndaki iþbölümü hiçte iyiye yorumlanacak gibi deðil. Orleancýlar (mali aristokrasi ile büyük burjuvazi-LI) ordu ve polisin güçlü konumlarýný ele geçirmiþler; oysa cumhuriyetçi bilinenlere gevezelikten baþka bir þey yapýlmayan bakanlýklar düþmüþtür.” (Age, S.238239) Marks’ýn yazdýðý Genel Konsey “Çaðrý”sý bir taraftan cumhuriyeti selamlarken, diðer taraftan da zaaflarýna dikkat çekiyor, uluslararasý iþçi sýnýfýný uyarýyordu. “Çaðrý”, Fransýz iþçi sýnýfýnýn karþý karþýya olduðu pratik-politik açmazlara deðinerek, ona ve uluslararasý proletaryaya yol göstererek, önüne görevler koyarak biter: “Öyleyse Fransýz iþçi sýnýfý, son derece güç koþullar içine konmuþ bulunuyor. Yeni hükümeti her yýkma giriþimi, düþman hemen hemen Paris kapýlarýna dayandýðý bir sýrada, umutsuz bir çýlgýnlýk olacaktýr. Fransýz iþçileri yurttaþlýk görevlerini yerine getirmelidirler... Onlarýn görevi geçmiþi yeniden baþlatmak deðil, ama geleceði kurmaktýr. Kendi öz sýnýf örgütlerini kurmaya yöntemli bir biçimde giriþmek için, cumhuriyetçi özgürlükten serinkanlýlýkla ve korkusuzca yararlanmalýdýrlar... Uluslararasý Ýþçi Birliðinin bütün ülkelerdeki kesimleri, iþçi sýnýfýný eyleme çaðýrsýn...Eðer iþçiler görevlerini unutur, eðer hareketsiz kalýrlarsa, bugünkü korkunç savaþ daha da korkunç uluslararasý çatýþmalarýn hazýrlayýcýsýndan baþka bir þey olmayacak ve her ulusta kýlýç, toprak ve sermaye beylerinin iþçiler üzerindeki yenilenmiþ bir zaferine yolaçacaktýr. Vive La Republique!” (Yaþasýn Cumhuriyet!”Fransýzca) (Age.) Ýlk Proleter Ýktidar Olan Paris Komünü’ne Yol Açan Geliþmeler Ve Uluslararasý Ýþçi Birliði Uluslararsý Ýþçi Birliði’nin Þubelerine ve Fransýz iþçilerine yapýlan, Marks’ýn yazdýðý “Ýkinci Çaðrý”da yer alan, son çaðrýlar ve uyarýlar da yerini bulmaz. Birlik, Þubeleri ve mevcut önderlik; savaþa karþý ortak tutum, eylem birliði gerçekleþtiremez. Fransýz iþçileri ise Marks’ýn uyarýsýna raðmen “umutsuzca bir deliliðin” peþine takýlýrlar. Kuþatýlmýþ Paris’i savunmak için, iþçi ve emekçiler silahlanýr ve Ulusal Muhafýza girerler. Her ilçede güvenlik komiteleri kurulur. Bu komitelerin baþýna “hükümete yardýmcý olmak, tüm ulusal güçleri savaþa seferber etmek üzere” bir
Leninist Iþýk Komün yenilgisinin daha dumanlarý tüterken, “Fransa’da Ýç Savaþ” baþlýklý uzun makalesi ile Komün deneyimini sýnýf mücadelesinde yerli yerine oturtmaya, burjuva ve sol sapkýn akýmlar karþýsýnda Komünün proleter savaþým yöntemlerini ve tarihsel-siyasal içeriðini savunmaya hazýrdýr. Ama proletaryanýn büyük önderi Marks, bunu; bilgiçlikten, öðretmenlik ve “ben demiþtim” edasýndan uzak, daha çok bu önemli tarihsel-siyasal deneðimden öðrenme, gelecek için ders çýkarma perspektifiyle yapmýþtýr. Bu yaklaþým tarzý ile metnin yaratýcý, eðitici içeriði çarpýcý bir bütünlük oluþturmaktadýr. Marks’ýn bu bütünlüklü ve ünlü makalesi Uluslararsý Ýþçi Birliðinin Merkez Konseyi tarafýndan benimsenerek hemen, 30 Mayýs 1871’de bir kaç dilde “3. Çaðrý” olarak yayýnlanýr ve okunup savunulmasý için Birliðin tüm þubelerine ulaþtýrýlýr. Bu uzun makalesiyle, Marks, bilimsel sosyalizme çok önemli bazý katkýlar yapmýþtýr. Paris Komünü deneyimini veri alarak Marksist devlet, devrim ve proletarya diktatörlüðü konusundaki görüþler netleþtirilmiþ ve derinleþtirilmiþtir. Komünün niteliði, yenilgisinin sebepleri ve sýnýf mücadelesine katkýlarý enine boyuna ele alýnmýþtýr. Ve kesin olarak þu kanýya varmýþtýr: “ Komün özsel olarak bir iþçi sýnýfý hükümetidir.” Proletaryanýn burjuvaziye karþý yürüttüðü sýnýf mücadelesinde, kapitalizmden sosyalizme geçiþ evresinde “emeðin iktisadi kurtuluþunun gerçekleþmesini saðlayan ensonu bunlunmuþ siyasal biçimdir.” Engels de bu konuda, Paris Komünü’nün yirminci yýldönümünde “Marks’ýn Fransa’da Ýç Savaþ’ýna Giriþ”inin bitiminde, 18 Mart 1891 tarihinde, Alman sosyal demokratlarýný eleþtirirken þunlarý yazar: “Sosyal-demokrat hamkafa, son zamanlarda proletarya diktatörlüðü sözünün söylendiðini duymakla yararlý bir teröre kapýlmýþtýr. Eh peki, baylar, bu diktatörlüðün neye benzediðini bilmek ister misiniz? Paris Komününe bakýnýz, Paris Komünü, proletarya diktatörlüðü idi.” Komün, Marksist-Leninist teoriye ideolojik, askeri ve siyasi bir katkýdýr. Ama bu katký kendiliðinden veya otomatik olmamýþtýr. Marks, Engels ve Lenin’in öznel çabalarý ve kapasiteleri sonucunda olmuþtur. Komün, Ekim Proleter Devrimi’nin ve Sovyet Devleti’nin de esin kaynaðýdýr. Merkez Komitesi’nin ve Komün’ün bu olumlu yanlarýný görüp, olumsuzluklarý ve yan-
11
lýþlarý gözden kaçýrýlýrsa, benzer giriþimlerde ayný zaaflara düþmek ve ayný yanlýþlarý tekrarlamak kaçýnýlmaz olur. Onun için Marks’a kulak verelim. Proleter devrime karþý sözde, “barýþçýl gösteri” düzenleyen karþý devrimcilere ve bunlarýn iki gün sonra gidip Versailles ordularýna katýlmalarýna ses çýkarmayan Merkez Komite’sini eleþtiren Marks, deðerlendirmesine devam eder: “Thires tarafýndan Montmartre’a gece hýrsýzlýðý giriþimi ile baþlatýlmýþ bulunan iç savaþý kabul etmekte gösterdiði tiksinti yüzünden, Merkez Komite bu kez, o sýralarda adamakýllý savunmasýz bir durumda bulunan Versailles üzerine hemen yürümemek, ve böylece Thiers ile köylülerinin komplolarýna bir son vermemekle kesin bir yanlýþlýk yaptý. Bunun üzerine, Komünün seçim günü olan 26 Martta, düzen partisinin gücünü bir de seçim sandýklarýnda denemesine izin verildi” der. Marks, Merkez Komitesi’nin “görevini çok erken Komüne býrakmasýný” ikinci yanlýþ, “Fransýz Merkez Bankasýna el konulmamasý”ný da üçüncü önemli yanlýþ olarak deðerlendirir ve bilince çýkrýr. Engels ve Lenin’in de katýldýklarý bu yanlýþlar, Komünün yenilgisine nesnel deðil, öznel nedenlerin sebep olduðunu gösterir. Yenilginin, yine öznel, fakat Birliði ve uluslararasý iþçi sýnýfýný ilgilendiren önemli bir nedeni daha vardýr. Bunu da Marks 8 Eylül 1872’de Amsterdam’da yaptýðý bir konuþmada açýklar: “Yurttaþlar, Enternasyonalin temel ilkesini hatýrlayalaým: Dayanýþma. Kendimize tayin ettiðimiz hedefe, ancak bu hayat verici ilke, bütün ülkelerin iþçileri arasýnda saðlam bir temele kavuþtuðu zaman ulaþabiliriz. Yüce Paris Komünü örneðinin bize öðrettiði gibi, devrim dayanýþmayý gerektirir. Paris proletaryasýnýn bu çok güçlü ayaklanmasý, Berlin, Madrit, vs. gibi merkezlerde eþ büyüklükte devrimci hareketler doðmadýðý için baþarýsýzlýða uðramýþtýr.” (I.Enternasyonalde Örgütlenme Meseleleri, Ekim Y. S. 177) Komün Yenilgisinin Uluslararasý Ýþçi Birliðindeki Yansýmalarý Yenilgiyle sonuçlanan Komün deneyimi, bir taraftan iþçi ve emekçiler arasýnda evrensel bir sempati yaratýrken, diðer taraftan Birlik içindeki farklý siyasal akým ve eðilimler arasýndaki ayrýmlarýn ve çatýþmalarýn iyice açýða çýkmasýna ve keskinleþmesine neden olur. Marks ve Marksistler Komünü ateþli bir biçimde savunurken, kendi burjuvazisiyle çatýþmayý
10
Mart 2003 Özel Sayý 6
direniþe geçen Paris halký, bu burjuva saldýrýyý geri püskürtür. Kýsa süre önce Prusyalýlarýn bombaladýðý Paris, 1 Mayýs’tan itibaren Fransýz askeri güçleri tarafýndan sürekli olarak bombalanýr. “Kahraman Parisliler” kadýn, erkek ve çocuk demeden burjuva saldýrýlara karþý Komün barikatlarýnda diþe diþ bir sýnýf savaþý yürütmelerine raðmen, eþit olmayan güçler dengesi ve baþlangýçta yapýlan hata ve zaaflar nedeniyle burjuva kuþatma giderek daralýr. Ýþçi-emekçilerin toplarý ve kaleleri düþman eline geçmeye baþlar. Burjuva ordusu, obüslerle Paris’in varoþlarýný yakýp yýktýktan sonra, buralarý ele geçirir. 21 Mayýs’ta Fransýz burjuvazisinin askeri birlikleri Paris’e girerler. Tarihe “Kanlý Hafta” olarak geçen, burjuvazinin katliam günleri baþlar. Fransýz askeri birlikleri bir hafta boyunca barikatlarda, mahallelerde, evlerde Komün savaþçýlarýný katlederler. Tek tek öldürmekle baþa çýkamadýklarý için, duvar diplerine topladýklarý esir Komünarlarý topluca kurþuna dizerler. Tüfekleri býrakýp makineli tüfeklerle tararlar. Bu katliama karþý kendini savunmak için bazý binalarý ateþe vererek geri çekilen komünarlar, 24 Mayýs’ta misilleme olarak Paris baþpiskoposunun da aralarýnda olduðu 52 rehineyi kurþuna dizerler. Kýran kýrana süren iç savaþ, 26 Mayýs’ta Komünarlarýn büyük oranda katledilmeleri sonucunda direniþin bastýrýlmasýyla bitme noktasýna gelir. Ama toplu kurþuna dizmeler sürer. Tutsak alýnan Komünarlar sonradan “Federeler Duvarý” adý verilen duvar dibinde topluca kurþuna dizilirler. Kurþuna dizilenlerden çoðu yarý ölü halde toplu mezarlara gömülürler. Sað kalanlar basýna, bu mezarlardan günlerce insan iniltilerinin geldiðini anlatýrlar. Paris sokaklarýndan “Kanlý Hafta” boyunca oluk oluk isyancý iþçi ve emekçi kaný akar. 28 Mayýs Pazar günü Oberkampf sokaðýndaki son barikat da düþer. Komün, Uluslararasý Ýþçi Birliði’nin “manevi çocuðu” son savaþçýsýna ve sonuna kadar savaþarak yenilmiþtir. Proudhoncularýn, erkeklerle eþit haklara sahip olmasý gerektiðini kabul edemediði, sanayide çalýþmasýna karþý çýktýðý, “yeri evdir” dediði emekçi kadýnlar, kimseden hak ve izin vermesini beklemeden Komünle birlikte örgütlenmeye baþlamýþlar, “Kadýnlar Birliði”ni kurmuþ ve Birliðe kabul edilmeleri için baþvuru yapmýþlardýr. Dünya emek cumhuriyetinin ilk mevzisi olan Komün’ün burjuva ordularýna karþý savunulmasýnda erkeklerle omuz omuza barikatlarda savaþmýþlar, ve Ulusal Muhafýz Birliklerinin geri çekilmesi esnasýnda belirlenen hedefleri ateþe
vererek, düþmanýn hýzýný kesmiþler ve zaman kazanmýþlardýr. Bu savaþým metotlarýndan dolayý “Petrolcüler” diye adlandýrýlmýþlardýr. Çatýþmalar, kurþuna dizmeler ve toplu tutuklamalar sonrasýnda, burjuvazi tarafýndan yeniden ele geçirilen Paris’te askeri mahkemeler kurulur ve yargýlamalar baþlar. Ölüm cezasýna çarptýrýlanlar toplu olarak kurþuna dizilirler. Sayý on kiþiyi geçtiðinde, infazda “makineli tüfek kullanýlacaðý” ilan edilir. Paris’te meydana gelen bu iç savaþta burjuva ordusundan 877 kiþi öldürülürken, Ýþçiemekçi cumhuriyeti Komün için savaþýrken, burjuva ordusu tarafýndan katledilen kadýn, erkek ve çocuk sayýsýnýn, deðiþik kaynaklar 20 ile 30 bin arasýnda olduðu yazmaktadýr. Komün Dersleri Ýþçi sýnýfýnýn “tarihsel önemdeki” bir siyasalpratik giriþimi olan Paris Komünü; gerek burjuva iktidarý ele geçirmesi ve yerle bir etmesiyle, gerekse de kýsa bir iktidar dönemi sonucundaki yenilgisiyle, tüm siyasal akým temsilcilerini görüþ belirtmeye, taraf olmaya zorlamýþtýr. Ýþçi sýnýfýnýn nihai kurtuluþunu isteyenlerle, iktisadi kýrýntýlarla ve burjuva reforumlarla yetinmesini isteyenleri açýða çýkarmýþ ve ayrýþtýrmýþtýr. Ayaklanmadan altý ay önce Parisli iþçileri ayaklanma “çýlgýnlýk” olur diye uyaran Marks, ayaklanma baþladýktan sonra “gökyüzünü fethe çýkan” Komüncüleri coþkuyla desteklemiþ, onlara taktik önermelerde bulunmuþtur. Bir kez daha öngörüleri doðru çýkmýþ, “saldýrý” taktiði yerine “savunma” taktiði izleyen Komün yenilmiþtir. Marks’ýn, dostu Kugelmann’a yazdýðý 12 Nisan tarihli mektubunda, Komün’ün taktikleriyle ilgili olarak dile getirdiði kaygýlarýnda ne kadar haklý olduðu sonradan açýða çýkmýþtýr. Marks, “Eðer yenilirlerse,”der, “ bunun nedeni yalnýzca “ruh iyilik”leri olacak. Ýlkin Vinov, ve sonra da Ulusal Muhafýzýn gerici öðeleri alaný boþ býraktýktan sonra, hemen Versailles üzerine yürümek gerekirdi. Vicdan titizliði yüzünden uygun zaman kaçýrýldý. Sanki þu kötü Thiers ucubesi, Paris’i silahsýzlandýrmaya kalkýþarak, daha önce baþlatmamýþ gibi, iç savaþý baþlatmak istemedi. Ýkinci yanlýþ: Merkez komite, yerini Komüne býrakmak üzere, görevlerini çok çabuk býraktý. Gene “onur” titizliði yüzünden!” Ama burjuvazi de Komüncüler gibi ne “ruh iyiliði” ne de “onur” vardýr. Ýlk fýrsatta Komün’e karþý top yekun bir saldýrý ve katliam hareketine giriþerek onu alaþaðý etmiþtir. Komünarlar son barikatlarý savunmaya çalýþýrken Marks’da, ilk proleter devrimin derslerini çýkarmaya çalýþmaktadýr.
Leninist Iþýk de Merkez Komite kurulur. Çoðu, Birlik üyesi iþçilerden oluþan bu Merkez Komite 5 Eylül’den itibaren Cordelier Sokaðý’nda toplantýlar yapmaya baþlar. Blankistler ve Proudhoncular hem Merkez Komite, hem de Ulusal Muhafýz Birlikleri içinde belirleyici bir siyasal ve örgütsel güce sahiptirler. Aradan fazla zaman geçmeden burjuva hükümetle silahlanmýþ iþçiemekçilerden oluþan Ulusal Muhafýzlar arasýnda sürtüþmeler ortay çýkar. 31 Ekim günü, Blankistler öncülüðünde silahlý iþçi taburlarý Belediye binasýna saldýrarak hükümeti ele geçirme giriþiminde bulunurlar ve bazý hükümet üyelerini tutsak alýrlar. Hükümete baðlý küçük burjuva taburlar olaya müdahale eder ve hükümet üyelerini kurtarýrlar. Engels bu durumu, “...yabancý bir ordu tarafýndan kuþatýlmýþ bir kent içinde iç savaþa yolaçmamak için, ayný hükümet iþ baþýnda býrakýldý.” diye yorumlamaktadýr. Ama, burjuva hükümet isyancýlardan yakasýný kurtarýr kurtarmaz, isyancý iþçi birliklerine savaþ açmakta ve isteklerini reddetmekte hiç gecikmez. Ulusal Muhafýzýn istilacý ordulara karþý tavizsiz savaþ isteði geri çevrilir, hükümetten izinsiz toplantý ve silahlý gösteri yapmasý yasaklanýr. 21 Ocak 1871’de Yirmi Ýlçe Merkez Komitesi adýna bir Kýzýl Afiþ çýkarýlýr. Bu afiþte düþmana karþý kitlesel bir saldýrý, genel seferberlik, parasýz tayýn ve Ulusal Savunma Hükümeti’nin görevden çekilerek yerini halka ve Komün’e býrakmasý, bir halk hükümeti kurulmasý vb. talepler yer alýr. Bu taleplere kulak týkayan burjuva hükümete karþý 22 Ocak’ta yine Blankistlerin öncülüðünde bir ayaklanma baþlatýlýr. Hükümete baðlý birlikler ayaklanmacýlara ateþ açarak ayaklanmayý bastýrýrlar. Hemen arkasýndan da tutuklamalar baþlar, devrimci kulüpler, ve gazeteler kapatýlýr. Ýþçi-emekçi sýnýflar arasýn da giderek geliþen devrimci baþkaldýrý dinamiðini ezmek ve tamamen bastýrmak için burjuva hükümet bir an önce düþmanla anlaþma yollarýný aramaya baþlar. Burjuva hükümetin gerçek yüzü devrimci isyan giriþimleri sonucunda açýða çýkmýþtýr. Ulusal Savunma Hükümeti, Paris’i savunmayý unutmuþ, 23 Ocak’ta istilacý düþman güçleriyle teslimiyetçi barýþ görüþmelerine baþlamýþ, böylece bir “Ulusal Ýhanet Hükümeti”ne dönüþmüþtür. Ýlhakçý Prusya ordularýnýn baþý Bismark’la 28 Ocak’ta teslimiyetçi bir anlaþma yapýlmýþ, Paris ordusunun teslim olmasý,
3
Paris’in düþmana teslim edilmesi, surlarýn silahlandýrýlmasý ve kalelerin Prusyalý askerler tarafýndan iþgal edilmesi ve on beþ gün içinde Prusya’ya büyük bir savaþ tazminatý ödenmesi vb. koþullar çerçevesinde teslimiyetçi, onursuz bir barýþ gündeme gelir. Halktan toplanan paralarla alýnan toplarýn, Ulusal Muhafýz’da kalmasý ve bir hafta içinde Ulusal Meclis seçimleri yapýlmasý kararlaþtýrýlýr. Diðer illerle baðý koparýlmýþ, düþman kuþatmasý altýndaki Paris’te bir hafta içinde yapýlacak seçimlerde gerçekten Fransa’yý temsil edecek bir Ulusal Meclis’in seçilmesi olanaksýzdý. Daha sonra, “Fransa’da Ýç Savaþ” adlý ünlü eserinde bu durumu deðerlendiren Marks, haklý olarak bunun bir “tuzak”, amacýn ise, seçilecek yeni burjuva hükümetin “Prusya’nýn yardýmýyla cumhuriyete ve Paris’e karþý bir iç savaþ baþlatmak” olduðunu yazar. Bir an önce barýþ isteyen köylüler, 1848 devriminde olduðu gibi yine burjuvazinin peþine takýlýrlar. Ýþçi sýnýfý örgütlerini ve adaylarýný desteklemezler. Sonuçta, Paris halkýnýn desteklediði az sayýda cumhuriyetçi, Jakoben ve Proudhoncu Tolain de temsilci seçilir. 12 Þubat’ta toplanan, Ulusal Meclis’teki 750 milletvekillinin 400’ü kralcýdýr. Böylesine gerici bir meclisin, Fransýz ve Paris halkýnýn isteklerine yanýt vermesi ve özlemlerini gidermesi mümkün olabilir mi? Elbette ki hayýr! Düþmanla teslimiyet koþullarýna dayalý “barýþ” anlaþmalarý yapan, ülkeyi peþkeþ çeken egemen sýnýflar, sýra halka gelince tutum deðiþtirir ve saldýrganlaþýr. Öncelikle Ulusal Muhafýza verilen otuz metelik ödenek kesilir. Ertelenen kira ve borçlarýn tahsil edilmesi gündeme getirilir vb. saldýrýlar birbirini izler. Yapýlan anlaþmaya göre Prusyalýlarýn 27 Þubat’ta Paris’e girmesine izin verilmiþ olmasý da bunlarýn tuzu biberi olur. Toplar, iþgal gününden önce Paris’in en yüksek yerlerine yerleþtirilir. Her onurlu halk gibi, Paris halký da düþmanýn elini kolunu sallayarak Paris’e girmesini içine sindirememiþtir. Bu duruma seyirci kalmayý “þerefsizlik” olarak görmektedir. Parislilerin bu hazýrlýklarý bile düþmaný ve iþbirlikçilerini geriletir. Düþmanýn Paris’e girmesi ertelenir. Ama korku ve yýlgýnlýk yaratmak için, devrimcilere, sosyalistlere, komünistlere ve iþçi sýnýfýna karþý burjuva iktisadi-siyasi saldýrýlar artar. Yaþam koþullarý aðýrlaþýr, gazeteler kapatýlýr. 31 Ekim 1870
4
Mart 2003 Özel Sayý 6
ayaklanmasýna önderlik etmek suçundan Flourens ve Blanki ölüme mahkum edilirler. Blanki 17 Mart 1871’de tutuklanarak hapsedilir. Devrimci önderlerden Flourens ise, 3 Nisan’da burjuva güçlerle girdiði bir çatýþmada tutsak alýnýr ve vahþice katledilir. Ulusal Meclis, 20 Mart’tan sonra Paris dýþýna, Versailles’e taþýnýr. Faaliyetlerini ordan sürdürür. Hükümetin baþý Thieres’tir. Paris’in fiili olarak yönetimi ise, Ulusal Muhafýza ve onun Merkez Komitesine kalmýþtýr. Böylece, Fransa’da, biri Versailles’te, diðeri Paris’te olmak üzere ikili iktidar oluþmuþtur. Vesailles’teki egemen sýnýflarýn, Paris’teki ise iþçi ve emekçilerin iktidarýdýr. 28 Ocak 1871’de, silahlanmýþ Parislilerden oluþan, 215 Ulusal Muhafýz taburu delegeleri toplanarak, Ulusal Savunma Hükümeti’nden baðýmsýz örgütlenmek, kendilerini disipline etmek ve ortak bir hukuka baðlanmak için, Ulusal Muhafýz Federasyonu tüzüðünü kabul ederler. Komün askerlerine bundan dolayý “federaller”de denir. Örgütlenme, her birimin aþaðýdan yukarýya doðru, demokratik usullerle kendi temsilcisini seçmesi, bu temsilcilerinde 20 kiþilik Ulusal Muhafýz Merkez Komitesi’ni seçmesi yöntemiyle þekillenir. 5 Mart’ta seçilen Geçici Merkez Komite 15 Mart’ta Merkez Komite biçimini alýr. Herkes tarafýndan 18 Mart, Paris Komünü Ayaklanmasý’nýn baþlangýcý olarak kabul edilir. Marks ise, Parislilerin burjuva hükümetten baðýmsýz örgütlenmeye baþladýklarý 28 Ocak 1871 tarihini Paris Ayaklanmasý’nýn baþlangýcý sayar. Dünyanýn Ýlk Proletarya Diktatörlüðü: Paris Komünü Fransýz burjuvazisi, iþçi sýnýfý ve emekçilere taviz vermektense, Prusya despotu Bismark’la gerici, teslimiyetçi bir uzlaþmayý tercih eder. Gerek bu siyasi geliþmeler, gerek Fransýz iþçi ve emekçilerini sefalet ve baský altýnda yaþamaya zorlayan iktisadi koþullar dünyanýn ilk proletarya diktatörlüðü olan Paris Komünü’nün doðmasýna yol açar. Versailles’da bulunan burjuva hükümeti, Prusya despotizmi karþýsýnda yenilgiyi kabullenmiþ, çoktan gerici bir barýþa razý olmuþtur. Ama Parisli iþçiler silahlý kaldýklarý sürece bu “barýþýn” ve burjuva egemenliðin sürekli bir tehlike ve tehdit altýnda olacaðý gerçeði burjuvaziyi harekete geçirir. Öncelikle bu tehdidi
ortadan kaldýrmaya ve Parisli iþçileri silahsýzlandýrmaya kalkýþýr. 17-18 Mart gecesi Ulusal Muhafýza ait toplara el koymasý için, cephedeki askeri birliklerini Paris’e gönderir. Fransýz burjuvazisinin bu saldýrýsý karþýsýnda, devrimcilerin önderliðinde “Paris kendini savunmak için tek bir adam gibi ayaklanýr” ve “Yaþasýn Komün!” sloganlarý eþliðinde yönetime el koyar. Burjuva askeri birliklere komuta eden iki general tutuklanýr ve kurþuna dizilirler. Burjuva askeri birlikleri ayaklanmaya direnemeyerek geri çekilirler. Paris’te iktidarý ele geçiren Ulusal Muhafýz Merkez Komitesi, 19 Mart 1871 akþamý belediye binasýnda toplanýr. Yaptýðý deðerlendirmelerin sonuçlarýný iki bildiri yayýnlayarak halka duyurur. Bu bildirilerle sýkýyönetimin kaldýrýldýðý ilan edilir ve tüm Paris halký ve Ulusal Muhafýzlar yapýlacak Komün seçimlerine çaðrýlýr. Seçimlerin 22 Mart’ta yapýlacaðý ve seçimlere kadar yönetimi Merkez Komite’nin üstleneceði açýklanýr. Burjuvaziye karþý ayaklanan silahlý iþçi ve emekçiler adýna geçici olarak yönetime el koyan Merkez komite peþ peþe aldýðý kararlarla Paris’e yepyeni bir düzenin geldiðini lafta deðil pratikte gösterir. Sýkýyönetim kaldýrýlýr, savaþ divanlarý daðýtýlýr, basýn özgürlüðü ve bütün siyasi tutuklular için genel af ilan edilir. Tutsaklar serbest býrakýlýr ve ayaklanma sonrasýnda Paris’ten kaçmalar sonucunda boþalan bakanlýklara yeni temsilciler atanýr. Versailles taraftarlarýnýn 21 Mart’tan itibaren baþlattýklarý ayaklanma karþýtý gösteriler ve karýþýklýklar nedeniyle Komün seçimleri 26 Mart’a ertelenir. Paris’te iktidarý fiilen ele geçiren Ulusal Muhafýz Merkez Komitesi kendini geçici bir devrim hükümeti olarak görmemekte, bir iç savaþ istememekte, hatta zorunlu parasal ihtiyaçlarý karþýlamak için, Paris’te hala faaliyetlerini sürdüren burjuva bankalardan borç para almaktadýr. Bozguna uðrayan burjuva ordusuna karþý bir saldýrý savaþýna giriþmek yerine, Paris’i savunmaya çekilmesi ve merkez bankasýna el koymamasý Merkez Komite’yi oluþturan Blankist ve Proudhoncu akýmlarýn ideolojik ve politik zaaflarýyla ilgili bir durumdur. Merkez Komite 23 Mart’ta bir bildiri yayýnlayarak kendi programýný halka sunar. 25 Mart’ta Merkez Komitesi görevini tamamladýðýný açýklayarak, Paris halkýný temsilcileri-
Leninist Iþýk ki banka, onbin rehineden daha deðerliydi. Bu, Komün ile barýþ yapmasý için, Versailles hükümeti üzerinde baský yapan tüm Fransýz burjuvazisi demekti. Ama asýl þaþýlacak þey, blankici ve proudhonculardan birleþmiþ Komün tarafýndan gene de yapýlmýþ bulunan bir çok doðru þeydir. Komünün iktisadi buyrultularýnýn sorumluluðunun, þanlý ve daha az þanlý yönleri ile, en baþta proudhonculara düþtüðü kendiliðinden anlaþýlýr -týpki siyasal eylem ve eksikliklerin sorumluluðunun blankicilere düþmesi gibi. Ve her iki durumda da, tarihin ironisi -doktrinerlerin iktidara geçtikleri her zaman olduðu gibi-, her iki akým yandaþlarýnýn, kendi okul öðretilerinin onlara buyurduðu þeyin tam tersini yapmalarýný istedi.” (M-E Seçme Eserler, Sol Y. Marks’ýn “Fransada Ýç Savaþ” kitabýna Giriþi”nden, S. 222-223) Proudhoncular, Birlik içinde köylü ve zanaatçýnýn küçük mülkiyet hakkýný hararetle savunurlarken, topraðýn ve ormanlarýn kamulaþtýrýlmasýna karþý durup komünist dünya görüþüne kafa tutarlarken Komün yönetimleri sýrasýnda bunun tersini yapmak zorunda kalarak ideolojik olarak iflas etmiþlerdir. “...Komünün en önemli buyrultusu, sadece iþçilerin ortaklýðýna dayanmakla kalmayacak, ama bütün bu ortaklýklarý büyük bir federasyon içinde toplayacak bir büyük sanayi ve hatta manüfaktür örgütü kuruyordu; uzun sözün kýsasý, Marx’ýn Ýç Savaþ’ta çok haklý olarak söylediði gibi, sonunda komünizme, yani Proudhon öðretisinin tam tersine varacak olan bir örgüt. Ve Komünün proudhoncu sosyalizm okulunun mezarý olmasýnýn nedeni budur.” (Age, Agm. S. 223) Blankistler açýsýndan da durum daha iç açýcý deðildir. “Sýký örgütlenmiþ küçük bir azýnlýðýn iktidarý ele geçirmesi”, ve “halk yýðýnlarýný peþine takarak devrim içine çekmesi” ve “küçük ama kararlý bir yönetici merkezin iktidarý elinde merkezileþtirmesi ve tutmasý” fikrine dayanan Blankizm, Komün deneyimi sýrasýnda bunun aksini yapmýþtýr. 18 Mart’ta iktidarý ele geçiren Blankist Merkez Komitesi, devrimi Paris’le sýnýrlayarak bir hafta gibi kýsa bir sürede seçime gitmiþ ve yönetimi Komün’e býrakmýþtýr. Çoðunluðu Blankistler’den oluþan Komün, yayýnladýðý bir bildiriyle taþradaki “tüm Fransýz komünlerini Paris ile özgür bir federasyonuna”, “ulusal bir örgütlenmeye
9
çaðýrýyordu.” Komün, býrakýn küçük bir devrimci azýnlýðýn yönetimini, proletaryanýn doðrudan yönetimiydi. Bundan dolayý kendi yöneticilerine ve yönetim organlarýna karþý dahi tedbiri elden býrakmýyordu. Ele geçirdiði yönetimi kaybetmemek için gereken önlemleri anýnda almýþtý. Bunlarýn neler olduðunu yine Engels’ten öðrenelim: “Baþlangýçta toplumun hizmetkarlarý olan devlet ve devlet organlarýnýn, toplumun efendileri durumuna, önceki tüm rejimlerde kaçýnýlmaz olan bu dönüþümü nlemek için, Komün iki þaþmaz araç kullandý. Ýlkin, yönetim, adalet ve öðretim iþlerindeki bütün görevlileri, ilgililerin genel oya dayanan seçim aracýyla seçmesi, ve elbette, bu ayný ilgililer tarafýndan her an görevden alýnabilmesi ilkesine baðladý. Ve, ikinci olarak, en aþaðýsýndan en yükseðine, bütün hizmetlere, öbür iþçilerin aldýklarý ücretten baþka bir karþýlýk ödemedi. ...Böylece, temsil organlarýna gönderilen delegelerin sýnýrlý yetkileri dýþýnda, mevki ve ikbal avcýlýðýna karþý etkin bir engel konmuþ oluyordu.” (Age. Agm. S. 225) Kahraman Komünarlarýn Hunharca Katledilmesi ve Paris Komünü’nün Yenilgisi Komün’ün idelojik-siyasal önderliðini elinde bulunduran Blankist ve Proudhoncularýn zaaflarýndan, kararsýzlýklarýndan, savunmacý savaþým biçimlerinden, kendiliðindenci devrim beklentilerinden faydalanan Fransýz burjuvazisi, bozguna uðrayan güçlerini toparlayýp, Prusya ile anlaþýp ve gerekli morali depoladýktan sonra; karar ve uygulamalarýyla burjuva toplumsal düzende gedikler açmayý sürdüren Paris Komünü’ne karþý harekete geçmeye karar verir, ve bu ilk iþçi devletini, proletarya diktatörlüðü deneyimini yýkmak üzere askeri saldýrýlara baþlar. Paris Komünü, sömürgeci-yaðmacý gerekçelerle savaþan Bismarck despotizmi ile Thires burjuva diktatörlüðünü, yani iki zorba düþmaný, ortak düþman proletarya diktatörlüðüne karþý iþbirliði ve dayanýþma içine girmeye zorlar. Thires, 63 bin 500 kiþilik bir ordu toplar. Bismarck’ýn Parislilerle savaþsýn diye serbest býraktýðý 130 bin savaþ esiri de bu ordu içinde yerlerini alýrlar. 7 Nisan’da burjuva kuvvetler Paris’in batý cephesi üzerindeki Seine geçidini ele geçirirler. 11 Nisan’da güney cephesinde saldýrýya geçerler, barikatlar arkasýnda
8
Mart 2003 Özel Sayý 6
ne özveri yeteneði ile bezenik þu Parisliler! ...Tarih daha böylesine büyük bir örnek görmedi! Eðer yenilirlerse, bunun nedeni yalnýzca “ruh iyilik”leri olacak. Ýlkin Vinov, ve sonra da Ulusal Muhafýzýn gerici öðeleri alaný boþ býraktýktan sonra, hemen Versailles üzerine yürümek gerekirdi. Vicdan titizliði yüzünden uygun zaman kaçýrýldý.” (Age. S. 502) Marks, Paris proletaryasýný önce “umutsuz bir çýlgýnlýða” kalkýþmamasý için uyarmasýna raðmen, ayaklanma baþladýðý andan itibaren ayaklananlarýn ve Paris Komünü’nün yanýnda yer almasý bazýlarý için çeliþkili ve tutarsýz bir yaklaþým olarak görülmüþtür. Oysa durum hiçte böyle deðildir. Ayaklanma öncesi ile, “gökleri fethetmeye hazýr” tarihsel bir öneme sahip bir yýðýn hareketi karþýsýnda farklý tutumlar benimsemesi bir çeliþki deðil, tutarlýlýktýr. Proletaryanýn o güne deðin yürüttüðü sýnýf mücadelesinin en yüksek biçimi karþýsýnda, Marks ayaklanmadan yana tutum alýp, ayaklanmanýn baþarýya ulaþmasýnýn sorunlarýna kafa yormasaydý, asýl o zaman öðretisiyle çeliþkili ve bilgiççe bir konuma düþerdi. Lenin, “Karl Marx ve Doktrini” adlý kitabýnda bu durumu ele alýr ve eðitici bir tarzda yorumlar: “Marx Eylül 1870’te ayaklanmanýn bir çýlgýnlýk olacaðýný söylemiþti. Ama yýðýnlar bir kez ayaklanýnca onlarla birlikte yürümek, onlarla birlikte öðrenmek, savaþýma katýlmak istemiþ, bürokratik dersler vermeye kalkýþmamýþtýr. Savaþýmýn baþarý þanslarýnýn önceden tam bir kesinlikle kestirme savýnýn þarlatanlýk ya da baðýþlanmaz bir bilgiçlik olacaðýný anlamýþtý... Marx ayrýca þunu da görmüþ ve anlamýþtýr ki, tarihin bazý anlarýnda, umutsuz bir dava uðruna da olsa yýðýnlarýn kýyasýya bir savaþýmý bu yýðýnlarýn ilerideki eðitimi için, onlarý geleceðin savaþýmýna hazýrlamak için kaçýnýlmaz olabilir.” (K. M. Ve Doktrini, Bilim ve Sosyalizm Y. S. 70) Uluslararasý Ýþçi Birliði’nin Fransýz Þubesi ve Paris Bölümü de, bu süreçte aktif bir faaliyet yürütür, ayaklanma içinde ve Komün yönetiminde yer alýr. Federal Konsey, 5-12 Ocak 1871’de toplantýlar yaparak bir yayýn organý çýkarmaya karar verir. 19-26 Ocak toplantýlarýnda ise “durumun ciddileþtiði” ve “ifade araçlarýnýn yetersizliði ile örgütlenme” meseleleri tartýþýlýr. 1 Mart toplantýsýnda Birlik üyelerinin Ulusal Muhafýzlar arasýnda faaliyet
yürütmesi, delege seçilmeye ve Merkez Komitesi’ne girmeye çalýþmasý kararlaþtýrýlýr. 18 Mart ayaklanmasýna katýlan Birlik üyeleri, Komün seçimlerine de hazýrlanýrlar. Yayýnladýklarý bildirilerle Paris halkýný Komün seçimlerine katýlmaya çaðýrýrlar. Seçimlerde 17 Birlik üyesi Komün yönetimine seçilir. Bunlardan Leo Frankel Marksist, diðerleri Proudhoncu’durlar. 12 Nisan oturumunda Federal Konsey, ayaklanma öncesinde Milli Meclis’e temsilci seçilmiþ ve Birliðin kurulmasýna öncülük etmiþ olan, Proudhoncu iþçi önderi Tolain’in ayaklanma anýnda iþçi sýnýfýna ve Birliðe ihanet ettiði -burjuva hükümette görev alarakgerekçesiyle üyelikten atýlmasýna karar verir ve kararýn Londra’daki Genel Konsey tarafýndan tasdik edilmesini ister. Komün; toplumsal, tarihsel ve siyasal açýdan ilk ve “büyük bir örnek” olmanýn yaný sýra, Uluslararasý Ýþçi Birliði içinde yer alana farklý siyasal akým ve eðilimlerin iç tartýþmalarýna bir açýklýk getirmesi, Marksizm’in bilimselsiyasal üstünlüðünü kanýtlamasý ve en önemlisi sýnýf savaþýmýnda burjuvaziyi alt eden proletaryanýn devlet biçimini, proletarya diktatörlüðünü ortaya çýkarmasý bakýmýndan da paha biçilmez bir tarihsel-siyasal deneyimdir. Birliði, reformist-ekonomist bularak, bu örgütlenmeden uzak duran, Marksizm’e karþý tavýr almayý erdem sanan Blankizmle, Birlik içinde reformizmin, küçük burjuva mülkiyetçiliðinin ve anarþizmin temsilcisi olan Proudhoncularýn, Paris’te siyasal iktidarý ele geçirdiklerinde nasýl bir dizi açmazla yüzyüze kaldýklarýný, ve proletaryanýn devrimci dinamizmi, sýnýfsal-siyasal çýkarlarý sonucunda, yetersizliklerini ve açmazlarýný kendi öðretilerine ters kararlar alarak aþmaya çalýþtýklarýný Engels’ten öðrenelim: “Komün üyeleri, Ulusal Muhafýz Merkez Komitesinde egemenlik kurmuþ bulunan bir blankiciler çoðunluðu ile, çoðu prudhoncu sosyalistlerden bileþen Uluslararasý Ýþçi Birliði üyelerinin oluþturduðu bir azýnlýk biçiminde bölünüyorlardý. ...Ýktisadi düzeyde, bugünkü anlayýþýmýza göre Komünün yapmýþ olmasý gereken birçok þeyin savsaklanmýþ bulunmasý da, böyle açýklanýr. Kavranmasý en güç olan þey, kuþkusuz Fransýz bankasýnýn kapýlarý önünde durduran o kutsal sayýdýr. Bu, ayrýca siyasal bir yanlýþlýk da oldu. Komünün elinde-
Leninist Iþýk ni seçmeye çaðýrýr. Versailles’teki burjuva hükümet bu çaðrý karþýsýnda harekete geçerek “caniler ve þaþkýnlar takýmý”dediði ayaklanmanýn önderlerine karþý Paris halkýnýn, kendi meclisi etrafýnda kenetlenmesini ister. Ama bu istek, Marks’ýn deðimiyle “gökyüzünü fethe çýkan Parisliler” tarafýndan dikkate alýnmaz. 26 Mart’ta sandýk baþýna giden iþçi ve emekçiler, ilk kez Komün’ü oluþturacak kendi gerçek temsilcilerini seçerler. Ulusal Muhafýz Merkez Komitesi Paris “ahlak polisi”ni bir kararname ile kaldýrdýktan sonra, 28 Mart 1871 günü Paris Belediye Sarayý’nda, iktidarý seçilen temsilcilerden oluþan Paris Komünü’ne devreder. Ýlk iþçi devleti olan Komün’ün kurulduðu böylece tüm dünyaya ilan edilir. 72 gün yaþayacak olan Komün’ün çoðunluðu, 57 temsilciyle BlankistJakoben ittifakýndan oluþur. Proudhoncular’ýn ise 22 temsilcisi vardýr. Bunlardan onyedisi Uluslararasý Ýþçi Birliði’nin üyesidirler. Marks’ýn yakýn dostu ve Birlik üyesi olan Leo Frankel de Komün’e seçilen tek Marksist temsilcidir. Proletarya Diktatörlüðü Komün’ün Ýlk Yasal ve Fiili Uygulamalarý Peki, Uluslararasý Ýþçi Birliði’nin yakýndan ilgi gösterdiði, Proudhoncu ve Marksist üyelerinin ayaklanma ve yönetiminde yer aldýðý, dünyanýn ilk proletarya diktatörlüðü olan Komün’ün ilk yasal ve fiili uygulamalarý neler olmuþtur? Bu sorunun cevabýný Marks’tan alalým: “...Komünün ilk buyrultusu sürekli ordunun kaldýrýlmasý, ve silahlanmiþ halk ile deðiþtirilmesi oldu. Komün, kentin çeþitli ilçelerinden genel oy hakký ile seçilmiþ belediye meclisi üyelerinden kurulmuþtu. Bu üyeler sorumlu ve her an görevden geri alýnabilir idiler. Komün üyelerinin çoðu doðal olarak iþçilerden ya da iþçi sýnýfýnýn ünlü temsilcilerinden oluþuyordu. Komün parlamenter bir örgenlik deðil, ama ayný zamanda hem yürütmeci hem de yasamacý, hareketli bir gövde olacaktý. Merkezi hükümetin aleti olmaya devam edecek yerde, polis siyasal özniteliklerinden hemen yoksunlaþtýrýldý ve Komünün sorumlu ve her an görevden alýnabilir bir aleti durumuna dönüþtürüldü. Yönetimin tüm öbür dallardaki görevliler (memurlar) için de ayný þey oldu. Komün üyelerinden aþama sýrasýnýn en altdüzeyine deðin, kamu görevi iþçi ücretleri
5
karþýlýðý görülecekti. Yüksek devlet görevlilerinin kullanma haklarý ve temsil ödenekleri, bu yüksek görevlilerin kendileri ile birlikte ortadan kalktýlar. Kamu hizmetlileri, merkezi hükümet tarafýndan korunan kimselerin özel mülkiyeti olmaktan çýktý. Sadece belediye yönetimi deðil, ama o güne deðin devlet tarafýndan yürütülmüþ bulunan tüm giriþkenlik, Komünün ellerine verildi.” (Marks, Fransa’da Ýç Savaþ, M-E Seçme Yapýtlar, S, 263-264) Yasama ve yürütmeyi kendisinde merkezileþtiren Komün, kýsa sürede bir dizi yasa çýkarýr ve yürürlüðe koyar. Din ve devlet iþlerinin ayrýlmasý, varlýklý kiliselerin mallarýnýn kamulaþtýrmasý, rahiplerin devlet tarafýndan aylýk almak yerine müminlerin sadakalarýyla yaþamasý kararý verilir ve uygulanýr. Yani burjuvazinin manevi baský aleti, “rahiplerin iktidarý”da yýkýlýr. Öðretim kurumlarýnýn tümü parasýz olarak halka açýlýr ve eðitimin içeriði dinin ve burjuvazinin etkisinden arýndýrýlýr. Adalet iþleri de yeniden düzenlenir ve görevlileri seçilir ve geri alýnýr duruma getirilir. Burjuvazinin yoksul kitleleri avutmak ve oyalamak için hala tartýþtýðý “devleti küçültmek” ve “tasarruf saðlamak” sloganýný anýnda gerçekleþtirir. Bakýn, nasýl? “Komün, þu iki büyük gider kaynaðýný; sürekli ordu ile devlet memurculuðunu kaldýrarak, tüm burjuva devrimlerin o ucuz hükümet sloganýný gerçekleþtirdi.” (Age, S.267) Yine Marks’a göre; “Komünün gerçek gizemi þudur: o özsel olarak bir iþçi sýnýfý hükümeti, üreticiler sýnýfýnýn temellükçüler sýnýfýna karþý mücadelesinin ürünü , emeðin iktisadi kurtuluþunun gerçekleþmesini saðlayan ensonu bulunmuþ biçim” olmasýdýr. Komün’ün, bir emek cumhuriyetidir. Bundan dolayý simgesi kýzýl bayraktýr. Komüne yol açan proleter devrim, biçimsel olarak ulusal, içerik olarak evrensel bir düzen ortaya çýkarmýþtýr. Bürokratik ve askeri bir makine olan burjuva devleti, yalnýzca baþka ellere geçirmeyi deðil, yýkmayý amaçlayan ve yýkan bir giriþimdir. Sýnýfsýz-sömürüsüz bir toplumsal yaþamýn sadece baþlangýcý, ilk þanlý adýmýdýr. Ýþçi sýnýfýnýn iktidar biçimi olan Komün, salt iþçi sýnýfýný sömürü ve baskýdan kurtarmakla yetinmemiþtir. “...Komün, orta sýnýfýn
6
Mart 2003 Özel Sayý 6
kendi içinde sürekli anlaþmazlýklar nedeni olan borç ve alacak sorununu bilgece çözerek, onu kurtarmýþtý.” (Marks, Age, S. 269) Marks, burada Komün’ün 16 Nisan 1871’de bir kararnameyle bütün borçlarý üç yýl ertelemesine ve bu borçlardan doðan faizlerin kaldýrýlmasýna gönderme yapmaktadýr. Komün, köylüler için de, tek ve gerçek bir kurtuluþ yoludur. Bu gerçeði Marks ayný yapýtýnda þöyle dile getirmektedir: “Komün, köylülere “Bizim zaferimiz sizin tek umarýnýzdýr” derken, yerden göðe kadar haklý idi. ...Kömün, köylüyü kan vergisinden kurtaracak, ona ucuz bir hükümet verecek, bugünkü sülüklerini, noteri, avukatý, mübaþiri, ve öbür adli vampirleri, onun tarafýndan seçilmiþ ve ona karþý sorumlu, ücretli Komün görevlileri durumuna düþürecekti. Onu garde-champpetrein (kýr bekçisi-ç), jandarma ve valinin zorbalýðýndan kurtaracak, rahip tarafýndan alýklaþtýrýlmanýn yerine, öðretmen tarafýndan öðretimi geçirecekti. Ve Fransýz köylüsü, her þeyin üstünde, hesap adamýdýr. Rahip aylýðýnýn, tahsildar tarafýndan zorla alýnmasý yerine, kiliseye baðlý olanlarýn dinsel içgüdülerinin kendiliðinden ortaya çýkmasýna baðlý olmasýný son derece usa yakýn bulacaktý. Komün hükümetinin -ve sadece onun- Fransýz köylüsüne umudunu getirdiði büyük dolaysýz iyilikler iþte bunlardý.” (Age, S. 270) Köylünün “ipotek, borç ve toprak” sorununu da kalýcý biçimde ve köylü yararýna çözmeye sadece Komün’ün “yetenekli” olduðunu verilerle ortaya koyan Marks, Komün’ün yarattýðý deðiþime ve ürettiði çözümlere deðinmeðe devam eder: “Paris’te Komün tarafýndan yapýlmýþ bulunan deðiþiklik, gerçekte ne olaðanüstü bir deðiþiklik idi. Ýkinci imparatorluðun bozulmuþ Paris’inin en küçük izi bile kalmamýþtý. Paris artýk Britanyalý büyük toprak sahiplerinin, Ýrlandalý absentees’in (topraklarýndan uzakta yaþama alýþkanlýðý olan büyük toprak sahipleri-ç-) Amerikalý eski köle sahipleri ve harvurup harman savuranlarýn, eski Rus toprak kölesi sahipleri ve Romanya boyarlarýnýn buluþma yeri deðildi. Artýk cesetler morga taþýnmýyor, gece saldýrýlarý, hýrsýzlýklar olmuyordu; gerçekte, 1848 Þubat günlerinden bu yana ilk kez olarak, Paris sokaklarý, hem de hiç bir polis olmaksýzýn, güvenli idiler.” Burjuvazinin, sömürücülerin ve hazýr yiyicilerin Paris’iyle; proletaryanýn,
üretenlerin eþitlik ve özgürlüðe susayanlarýn Paris’ini Marks, iþte böyle resmediyor. Ve sürdürüyor: “Artýk adam öldürme, hýrsýzlýk, saldýrý gibi þeylerden sözedildiðini duymuyoruz” diyordu bir Komün üyesi, “sanki polis tüm tutucu müþterilerinin topunu, kendisi ile birlikte Versailles’a sürüklemiþ!” Aþifteler, koruyucularýnýn -ailenin, dinin, ve her þeyin üstünde de mülkiyetin koruyucularý olan kiriþ-kýranlarýn- ardýndan gitmiþlerdi. Onlarýn yerine, ortaya, ilkçað kadýnlarý gibi, kahraman soylu ve özverili gerçek Paris kadýnlarý çýktý. Çalýþan, düþünen, savaþan, kanayan yeni bir toplum yaratmakla meþgul, kapýlarýna dayanan yamyamlarý neredeyse unutan, tarihsel giriþkenliðinin coþkusu içinde ýþýldayan bir Paris!” (Age. S. 275) Bir proleter devrim sonucu yaratýlan “ýþýldayan Paris” ve yeni dünya düzeninin ilk tarihsel-siyasal adýmý ve yeni tipte bir devlet olan Komün’ün Fransýz toplumu ve dünya emekçileri için ne anlama geldiðini de, Marks þöyle açýklýyor: “Öyleyse Komün, Fransýz toplumunun tüm saðlýklý öðelerinin gerçek temsilcisi, ve dolayýsýyla gerçek ulusal hükümeti olduðu kadar, ayný zamanda bir iþçi hükümeti, ve böylece, kurtuluþunun gözüpek bir savunucusu niteliði ile, sözcüðün gerçek anlamýnda uluslararasý bir hükümet idi de. Ýki Fransýz eyaletini Almanya’ya ilhak eden Prusya ordusunun gözleri önünde, Komün, tüm dünya emekçilerini Fransa’ya ilhak ediyordu.” (Age. S. 272) Komün, Komünist Manifesto’nun öngördüðü tarzda, biçimsel olarak ulusal, içerik olarak enternasyonalist bir proleter devlettir. Her milliyetten proleterin, Fransýz burjuvazisine ve Prusya despotizmine karþý omuz omuza verdiði, savaþtýðý ve “Enternasyol Marþý”ný hep bir aðýzdan haykýrdýðý enternasyonalist bir proleter cumhuriyettir. Dinsel, ulusal ve cinsiyetçi ayrýmlar, düþmanlýklar yerini, sýnýf kardeþliðine, eþitliðe ve özgürlüðe, ya da sýnýf düþmanlýðýna býrakmýþtýr. Komün, her ulustan proleterin kardeþliðine, her ulustan burjuvaziye karþý ortak savaþýmýna ev sahipliði yapmýþtýr. Proletarya enternasyonalizmini düþ olmaktan çýkarmýþ, gerçeðe dönüþtürmüþtür. Farklý ulustan proleterler ortak örgütlenmiþler, ortak bir dava için, ortak düþmanlarýna karþý birlikte dövüþmüþlerdir. Komün’ün seçilmiþ görevlileri farklý ulusal kökenlere sahiptirler. Örneðin çalýþma bakaný Almandýr.
Leninist Iþýk Komün, 5 Nisan günü, Versailles birliklerinin tutsak Komün savaþçýlarýný her gün idam etmesi karþýsýnda, rehinelerin tutuklanmasýný öngören bir talimat yayýnlar. Ancak bu kararname pratikte son günlere deðin uygulanmaz. 6 Nisan günü, Ulusal Muhafýzýn 137. Taburu giyotini halkýn sevinç gösterileri içinde yakar. 12 Nisan günü, Fransa Ýmparatoru Napolyon tarafýndan zaferleri anýsýna diktirdiði Vendôme sütununun, þovenizm ve halklarý düþmanlýða kýþkýrtma simgesi olduðu gerekçesiyle, Komün’ün talimatýyla yýkýlmasý kararlaþtýrýlýr. 16 Mayýs 1871 günü, Fransýz ordularýnýn gözleri önünde Napolyon’un bu “zafer” simgesi yerle bir edilir. Komün’e iki kez seçilen, ama burjuvazinin elinde tutsak olan Blanki ile, Komün’ün elinde rehin olan Paris baþpiskoposu ve diðer papazlarýn deðiþimi için yapýlan görüþmelerden sonuç alýnamaz. Komün’ün önerisiyle baþlayan deðiþim görüþmeleri 23 Nisan’da burjuvazi tarafýndan kesilir. “Kamulaþtýrma”, “laik parasýz eðitim”, “gece çalýþmasýnýn yasaklanmasý”, “din ve devlet iþlerinin ayrýlmasý, dinin özel bir sorun haline getirilmesi” vb. kararlar alýnýp yürürlüðe konmuþtur. Kýsa sürede, iþçi ve emekçilerin lehine böylesine hýzlý ve gözle görülür, elle tutulur kararlar alýp uygulamasýna raðmen, köylülerin Komün’den yana tutum almasýný ve Komün’ün taþraya yayýlmasýný, köylülerin de ayaklanmasýný burjuvazi nasýl engelleyecekti? Marks, bu soruyu þöyle cevaplar: “...Paris çevresinde, sanki sýðýr vebasýnýn yayýlmasýný önlemek içinmiþ gibi, bir polis ablukasý kurmakta gösterdikleri kaygýlý çabukluðun nedeni budur.” Ayaklanmadan, Komün’ün silah zoruyla yýkýlmasýna kadar ki süre boyunca, Paris ile taþra illeri arasýndaki irtibat, burjuvazinin kuþatmasý sonucu kesilmiþtir. Proleter devrimin Paris dýþýna yayýlmasýnýn önü bu yolla engellenmeye çalýþýlmýþtýr. Bunda baþarýlý da olunmuþtur. Ama bunun nedeni, burjuvazinin yeteneðinden ve gücünden çok, devrime önderlik eden Blankistlerin ve Proudhoncularýn kendiliðindenci devrim anlayýþlarý ve savaþým biçimleridir. Bu zaaflý yaklaþýmlar ve hatalý tutumlar, yenilgi sonrasý dönemde “Komün Dersleri”nde Marks-Engels ve Lenin tarafýndan bilince çýkarýlmýþtýr. Bu noktayla ilgili olan iki önemli hatalý tutum saptamasý vardýr. Bunlar-
7
dan birincisi, Paris dýþýnda Komün’ün kendiliðinden-yerel ayaklanmalar biçiminde yayýlmasýnýn beklenmesidir. Ýkincisi ise, ayaklananlarýn, ayaklanma sonrasý bozguna uðrayan burjuva ordularýnýn peþine düþerek, saldýrý taktiði izleyerek ayaklanmayý yaymak yerine, Paris’te iktidarý ele geçirmekle yetinerek, savunmaya çekilerek, burjuva ordularýn toparlanmasýna ve Paris’i kuþatmasýna fýrsat vermesidir. Bu zaaflý ve hatalý tutumlara ve burjuva kuþatmaya raðmen 18 Mart Proleter devriminin etkisiyle Lyon, Marsilya ve Fransa’nýn bazý baþka kentlerinde de ayaklanma giriþimleri olur. 22 Mart günü Lyon Ulusal Muhafýzlarý Belediye Binasýný ele geçirirler. 26 Mart’ta Lyon’da Komün ilan edilir. Seçim hazýrlýklarý sürerken Komün yetkilerinden vazgeçer. 30 Nisan’da baþlatýlan ikinci ayaklanma giriþimi ise asker ve polisler tarafýndan bastýrýlýr. Marsilya’da ayaklanan halk Belediye Sarayýný ele geçirir ve valiyi tutuklar. Geçici bir komisyon kurulur ve 5 Nisan’da seçimlerin yapýlacaðý ilan edilir. 4 Nisan günü kenti bombalayan burjuva hükümet birlikleri ayaklanmayý bastýrýr. Komün ve Uluslararasý Ýþçi Birliði Uluslararasý Ýþçi Birliði ve Fransa Þubesi, Paris Komünü’ne yol açan siyasal ve askeri geliþmelere yakýndan ilgi göstermiþ, bu halk ayaklanmasýný ve ilk proletarya diktatörlüðü deneyimini desteklemeye ve yönlendirmeye çalýþmýþtýr. Genel Konsey adýna Marks’ýn yazdýðý “Ýkinci Çaðrý” metninde ayaklanmadan altý ay önce Paris proletaryasý uyarýlmýþtýr. Mevcut koþullar içerisinde gerçekleþecek bir ayaklanmanýn “umutsuz bir çýlgýnlýk” olacaðý söylenmiþtir. Ama Blankiciler ve Proudhoncular önderliðinde ayaklanma baþlatýlýp, Paris Komün’u kurulunca, bu tarihsel-siyasal geliþmeyi coþkuyla ilk selamlayan ve yol göstermeyi sürdüren yine Marks olmuþtur. 12 Nisan 1871’de Kugelmann’a yazdýðý mektubunda Marks, þu deðerlendirmeyi yapmaktadýr: “18 Brumaire’imin son bölümünde, eðer yeniden okursan göreceðin gibi, Fransa’da gelecek devrim giriþiminin, þimdiye deðin olduðu gibi, artýk bürokratýk ve askeri makineyi baþka ellere geçirtmeye deðil, ama onu yýkmaya dayanacaðýný belirtiyorum. Kýta üzerindeki gerçekten halkçý bir devrimin ilk koþuludur bu. Kahraman Parisli arkadaþlarýmýzýn giriþmiþ bulunduklarý þey de, iþte budur. Ne esneklik, ne tarihsel giriþkenlik,