LIözelsayı1

Page 1

8 etmiþtir. Yayýnlarýnda ortaya koyduðu anlayýþ ise bununla taban tabana zýttýr. Devrimci hareketi "içindeki farklý görüþleri kamuoyuna yansýtmamakla, ideolojik birlikten din birliðini anlamakla" eleþtirdikten sonra kendisinin bu alandaki erdemlerini sýralar. "Farklý görüþlerin özgürce örgüt platformlarýna taþýnmasý, azýnlýk haklarý, eðilim oluþturma vb." haklarýn güvence altýnda olduðunu söylemekte ve yazmakta hiç bir sakýnca görmez. Ama örgüt içinde birileri çýkýp bu haklarý kullanmaya kalkýnca iþler karýþýr. Kiþisel karalamalarla, þantajlarla, örgütsel tedbirlerle bu haklarýn önü kesilmeye çalýþýlýr. Seçme ve seçilme hakký, seçim sonuçlarý hoþlarýna gitmediði için gasp edilmeðe çalýþýlýr. Meþru mücadele yollarýnýn önü kesilir. Siyasal pratik, davranýþ kendini dayattýðý her olayda oportünizm kendini ele verir. KDH'nin oportünist kanadý kendi içinde iç mücadeleden kaçar ya da entrikayla bunu bastýrmaya çalýþýr. Ama Politik yayýnýndan da devrimci harekete bu konuda ders vermeye kalkmaktan da geri durmaz. Belirsiz bir tarihte kurulacak partinin "parti içi mücadelesi" üzerine ahkam keser. Halk buna "doðmamýþ çocuða don biçme" diyor. Bizse bir adým önünü göremeyenlerin, kavrayýþý davranýþa dönüþtürmekten kaçanlarýn doktirinerliðinin ve oportünistliðinin dýþa vurumu diyoruz. Kavrayýþýmýzý davranýþa dönüþtürmekten kaçan bu devrimci lafazanlardan KDH/Leninist Kanat olarak yolumuzu ayýrýyoruz. Hareketin saflarýný yarýþ içinde terk eden tasfiyecilerin, oportünistlerin yazý yazmamasýndan, farklý görüþ belirtmemesinden yakýnan oportünist kanat, kendi ilkesiz ve ideolojik-politik savaþým yeteneðinden yoksunluðun üstünü örtmektedir. Çünkü, görüþlerimizi ve farklýlýklarýmýzý yazýlý olarak örgüt platformlarýna taþýma tutumumuz karþýsýnda bu oportünistler "yýlan gibi kývrýlarak" bu kez de bundan rahatsýz olmuþ, dehþete kapýlmýþlardýr. Eleþtirilerimizi ve görüþlerimizi temel alan bir tartýþma ve mücadele yerine "bunun altýnda bir bit yeniði var" küçük burjuva mantýðýyla devrimci kiþiliðimizi hedef alan bir saldýrýyý tercih etmiþtir. Dün "örgüt kaçkýnlarýna ve yýkýcýlarýna" karþý "birlikte" mücadele ettiðimiz yoldaþlarýn savrulmasýný nasýl izah etmeli? "...Ve biz, en ön safta alný açýk çarpýþan Martov yoldaþla birlikte o kadar çok kimseyi gücendirdiðimiz zaman, bardaðý taþýran son damla Akselrod ve Martov yoldaþlarý gücendirmemiz oldu. Nicelik niteliðe dönüþmüþtü. Ýnkarýn inkarýydý bu. Bütün gücenenler, ortak hesaplarýný unutarak ve gözyaþlarý içinde birbirlerinin kollarýna atýlarak, "Leninizm'e karþý isyan" bayraðýný açtýlar. Ýleri unsurlar, gerici unsurlara karþý baþkaldýrýyorsa, o zaman isyan harika bir þeydir. Devrimci kanat, oportünist

kanada karþý baþkaldýrýyorsa, isyan iyi bir þeydir. Ama oportünist kanat, devrimci kanada karþý isyan ettiði zaman bu kötü bir iþtir." ( Lenin, Bir Adým Ýleri Ýki Adým Geri Syf. 262 Temel Yayýnlar) Oportünist kanat tarafýndan ideolojik, teorik, örgütsel, ilkesel ve taktik tutumlardaki farklýlýklarýn ortaya çýkarýlacaðý, netleþtirileceði, etkileme ve etkilenme imkanlarýnýn sonuna kadar kullanýlacaðý örgütlü mücadelenin önü kesilerek, tasfiye gündeme getirilmeðe çalýþýlmýþtýr. Örgüt yýkýcýlarýnýn ve kaçkýnlarýnýn ardýndan gözyaþlarýný tutamayanlar, sorumluluklarýný yerine getirmede de, haklarýný sonuna kadar kullanmada da tavizsiz davranan, oportünist bir siyasal uzlaþma yerine devrimci bir saflaþmayý, herkesin kendi bayraðý altýnda mücadele ettiði bir ayrýþmanýn veya ilkeli bir mücadele sonucunda ortaklaþmayý, ileri çýkmayý öneren yoldaþlarýmýzý tasfiye ederek bir an önce yakalarýný kurtarmanýn derdine düþmüþlerdir. Yoldaþlarýn merkezi komitelere açýlan yazýlarýnda "örgüt yýkýcýlýðý" yaptýklarý, "hareketin meþrutiyetini" tartýþtýklarý gibi keyfi, her türlü maddi bilgi ve belgeden uzak yorumlar yapýlarak, tasfiyenin yolu döþenmeðe çalýþýlmýþtýr. Muhataplarýmýzýn yürüttüðü, entrikacý, liberal, tasfiyeci ve oportünist siyaset MK'yý ve örgütü gerçek, ama yeterince olgunlaþmamýþ, buna fýrsat verilmemiþ bir örgütsel-siyasal bölünmeyle yüz yüze getirmiþtir. Böylece MK Leninist siyaset tarzýný benimseyenlerle, oportünist siyaseti benimseyenler temelinde iki kanada ayrýlmýþtýr. MK'nýn oportünist kanadý "bataklýða gitmekte, biz de gitmemekte özgürüz!" Kahrolsun Oportünist Uzlaþma Yaþasýn Devrimci Arýnma Ve Ýleri Çýkma! Biz devrimci komünistler, her türlü sapkýn eðilim ve siyasetle yolumuzu ayýrarak, leninist ilkeler temelinde devrimci partinin yaratýlmasý ve iþçi sýnýfýna tarihsel devrimini yapma yürüyüþünde önderlik etmek üzere illegal devrimci bir örgüt omurgasý yaratmak hedefiyle hazýrlýk döneminin sorumluluðunu üstleniyoruz. Bu çerçevede komünist devrimcileri ayrýþmaya, saflaþmaya ve devrimci bir parti yaratma mücadelesinin görevlerini leninist ilkeler temelinde birlikte omuzlamaya çaðýrýyoruz.

Her þey devrim ve devrimci parti için! Tek sorumluluk dünya devrimi için Türkiye devrimine karþýdýr! Bolþevizm kazanacak!... Komünist bir dünya kuracaðýz!

KDH/Leninist

Komünist Devrim Hareketi/Leninist Merkez Yayýn Organý Özel Sayý:1 Aralýk ‘99

DEVRÝMCÝ KAMUOYUNA Dünya çapýnda etkisini sürdüren devrimci komünist mücadelenin yenilgisi, önderlik krizinin olumsuz etkisi ve dünya proleter hareketinin buönderlik boþluðundan kaynaklý, burjuvazi karþýsýnda alternatif bir politik güç olma düzeyine çýkamamasý, dünya emperyalist/ kapitalist sisteminin kar ve paylaþým hevesini kýþkýrtýcý bir faktöre dönüþmektedir. Burjuva sýnýf çýkarlarýný her türlü deðerin üzerinde gören bir siyaset anlayýþýný dünya çapýnda egemen kýlmak, ezilen ve sömürülen yýðýnlara ve bunlara önderlik iddiasýnda olan komünist, devrimci örgüt ile savaþçýlarýna "ya kýrk satýr, ya kýrk katýr" burjuva politikasý dayatýlmaktadýr. TC. de, bu bütünsel bakýþý ve politika yapýþ tarzýný benimseyerek, gerici reformlarý ve her geçen gün kurumsallaþan darbe rejimi aracýlýðýyla, bu politikanýn bir versiyonu olan "havuç ve sopa" politikasýyla komünist ve devrimci hareketlere "ya tasfiyeyi benimse, düzen sýnýrlarýna sýðan muhalif bir devrimcilikle yetin; ya da top yekûn bir imhaya hazýr ol"u dayatarak, yürürlüðe koymuþtur, Bir taraftan yenilginin getirdiði moral bozukluðu ve örgütsel daðýnýklýk, bir taraftan burjuvazinin imha ve tasfiye giriþimleri; bunlar yetmezmiþ gibi, bir taraftan da içteki bunalýmlarla; ideolojik-teorik kýsýrlýk, iktidar perspektifinden yoksunluk, daðýnýk durumdaki devrimci parti güçlerine ve iþçi sýnýfý içindeki devrimci öncü iþçilere güven verememenin, onlarýn desteðini alamamanýn doðurduðu vb. sorunlarla savaþmak, yaþanan önderlik bunalýmýnýn nedenleri olarak ortada durmaktadýr. Devrimci bir partinin yaratýlmasý geciktikçe ve burjuvazi saldýrýlarýnýn ve kuþatmanýn dozunu artýrdýkça, solun bunalýmý da artmaktadýr. Ýleri çýkma iyi niyetine raðmen, devrimci ve komünist örgütlerde geri düþüþlerin, daðýlma/ bölünme ve tasfiye olmalarýn önüne geçilememektedir. Tasfiye deðiþik biçimlerde gündeme gelmektedir, Kimileri ideolojik, kimileri ise bunu da içeren bir örgütsel tasfiyenin akýntýsýna

kapýlarak liberal mevzilere savruluyor ve buna uygun "mücadele" yollarýný benimsiyor. Bu tasfiyeci akýntýyý ve etkiyi kendi dýþýndakiler için bir tehlike gören ve devrimci harekete "akýl hocalýðý" yapan KDH önderliði ise; içten içe çürüyerek tasfiye olmanýn eþiðine gelmiþtir. Bu duruma önce þaþýrmýþtýr. Çünkü o, politikanýn somut olduðunu hep unutmuþ, kendisiyle baðýný kurmayý hep atlamýþtýr. Düzenin saldýrý ve kuþatmasýnýn devrimci hareket üzerinde tasfiyeci bir yönelimi gündeme getireceðini ve kendi içinde devrimciliberal bir ayrýþmayý dayatacaðýný görüp yayýnlarýnda dile getirmiþtir de; bunun kendisi için de geçerli olduðunu, kendi içinde de devrimci -liberal bir ayrýþmanýn yaþanacaðýný görememiþ, gereken tedbirleri alamamýþtýr. Kendi somutunda, somut muhataplarý þahsýnda bu liberal, tasfiyeci eðilimlere karþý uzlaþmaz bir savaþ verememiþtir. Çünkü KDH önderliði komünist siyasete doktriner bir yaklaþým içindedir, "Komþunun gözündeki çöple öylesine meþguldür ki, kendi gözündeki merteði görememektedir." Kendi içinde Marksizm dýþý, sapma akým ve eðilimlerle mücadeleyi es geçerek, bunlarý görmemekte, bunlarla ideolojik-politik bir mücadeleye girmemekte ýsrar ederek, "barýþ içinde bir arada yaþayarak" tasfiyenin eþiðine kadar gelmiþtir. KDH önderliði kendi içinde çözülerek, örgütlü güçleri de hazýrlýksýz yakalayarak örgütün ve örgütlü mücadelenin dýþýna düþmesine vesile olmuþtur. Bütün bu uðursuz ve olumsuz geliþmeler hareketimizin kaderi deðil, devrimci önderlik yerine ikame edilen; oportünist önderliðin ve onun oportünist siyaset anlayýþýnýn bir sonucudur. Kendi içinden, dýþýndan ve tabandan gelen baskýlar sonucunda bu "oportünist blok" parçalanmýþtýr. Örgütlü güçlerin ve imkanlarýn önemli bir bölümü hareketin dýþýna düþmesine raðmen, örgütlü mücadelede direten, geçmiþin hata ve zaaflarýný aþarak, "yaralarýný" sararak, amaç ve ilkelerimizin, somut ve acil görevlerimizin arkasýnda durma iddiasýyla sorumluluk üstlenen


7

2 MK'nýn "ayakta" kalan bölümü ise; tam da bu noktada, bunun nasýl yapýlacaðý, geçmiþin nasýl aþýlacaðý noktasýnda ortaya çýkan görüþ ve anlayýþ farklýlýklarý sonucunda "Leninist Kanat ve Oportünist Kanat" olarak ikiye bölünmüþtür. Leninist Kanat'ý oluþturan bizler, kendi geçmiþimizle devrimci bir muhasebeye girerek, hata ve zaaflarýmýzýn nedenlerini açýða çýkararak aþma iddiasýndayýz. Bunun dýþýnda bir yol ve yöntemi doðru bulmuyoruz. Biz, 150 yýllýk komünist harekete de bu yöntemle yaklaþtýk. Hem geçmiþe tapýnan, onu taklit eden veya reddi miras ederek, devrimci mücadele tarihini kendinden baþlatan anlayýþlardan, hem de temsilcilerinden ve izledikleri yöntemden uzak durduk; aramýzý açtýk. Bugün de ayný yol ve yöntemi izleyeceðiz. Hareketimizi önce bir daðýlma ve tasfiyeyle karþý karþýya getiren, sonra da bir bölünmeye götüren nedenleri, anlayýþ ve pratikleri devrimci bir muhasebeye tabi tutarak sorgulamak ve aþarak ileri çýkmak kaçýnýlmaz devrimci bir görev olarak önümüzde durmaktadýr. Bu görevin üzerinden atlayanlarýn geleceði kazanma, devrimci komünist amaçlarýný gerçekleþtirme þansý olmayacaktýr. *** Hareketimizin yüz yüze olduðu bunalýmý anlamak ve aþmak için; bütünsel bir deðerlendirme artýk kaçýnýlmaz politik bir ihtiyaç haline gelmiþtir. Bizim için bu, bir "var olma ya da yok olma" savaþýdýr. Bugün yüz yüze olduðumuz daðýlmanýn ve tasfiyenin nedeni, geçmiþ süreçlerimizle devrimci bir hesaplaþmaya girmeden anlaþýlamayacaðý gibi, aþýlmasý da mümkün deðildir. Yapýlan birlikler, önderlik anlayýþý, düzen dýþý konumlanýþ, siyaset yapýþ tarzý, legal olanaklarýn devrimci tarzda istismarý vb. öznel; düþmanýn devrimci harekete yönelik saldýrýlarýnýn etkisiyle ve iç krizini aþamamasý sonucu geliþen soldaki tasfiyeci savrulma, sýnýf hareketinin geri düzeyi vb. nesnel nedenleri vardýr. Biz daha çok kendi öznel hata ve zaaflarýmýz üzerinde duracaðýz. Hareketimizi bir bunalýmla yüz yüze getiren: Oportünist önderliðin, önderlik ve siyaset anlayýþýdýr! Hareketimizin beþ yýlý aþan mücadele tarihi; birlikler, iç çatýþmalar ( adý konmamýþ ) ve ayrýþmalar tarihidir. Bu gerçeðimiz gözden kaçýrýlarak, unutularak sorunlarýmýzý ve yüz yüze olduðumuz bunalýmlarýmýzý anlamak ve aþmak mümkün deðildir. Birlikler üzerinde þekillenen hareketimizin önderlik iradesinin (MK) oluþumuna da, bu birlik pratikleri yön

vermiþtir. Birlik muhataplarýnýn farklý geleneklerden ve örgütsel yapýlardan geliyor olmalarý en önemli sorun olarak karþýmýza çýkmýþtýr. Çünkü; muhataplar ortak bir mücadele pratiði içinde þekillenmemiþ, birbirlerini tanýmamýþ ve kaynaþmamýþlardý. Amaç ve ilkelerde, proðramatik görüþlerde ortaklaþtýklarý için birlik yapmaya karar vermiþlerdi. Bu da taraflarýn ya baþtan birbirlerine güven duymalarýný, ya da soyut bir güven üzerinde bir araya gelmelerini dayatýyordu. Bizim pratiðimizde ikincisi geçerli olmuþtur. Komünist ve devrimci hareketin yenilgi sonucundaki bölünmüþlüðü ve devrimci bir önderliðin acil bir ihtiyaç olarak önümüzde durmasý, tüm komünistlere birlik özlemini ve ihtiyacýný dayatýyordu. Hele bir de somut muhataplarý varsa birlikten yan çizmek tam bir ciddiyetsizlik olurdu. Ekim'den ayrýlan DKB'li devrimci komünistler olarak bu konuda hem özel bir ilgimiz, hem de hassasiyetimiz vardý. "Birlikten din birliðini anlamamak gerekir. Proðramatik ve ilkesel sorunlar dýþýndaki farklýlýklarý birliðe engel görmemek, bunlarýn eylemli yürüyüþ içerisinde, ideolojik-politik bir mücadeleyle ve yoldaþça uyarý ve eleþtirilerle dönüþtürülmesi benimsenmeli ve hedeflenmelidir. Aksi takdirde birlik yapmamayý savunma durumuna düþülür. Çünkü geçmiþin örgüt pratikleri ve yenilgi sonrasý bölünmüþlükler sonucu, birbirinin ayný birlik muhatabý bulmak imkansýzdýr" perspektifine sahiptik. Biz, hala bunun yanlýþ olduðunu düþünmüyoruz. KDH, üç komünist grubun birleþmesiyle 1993 yýlý ocak ayýnda kuruldu. Bunlar; Kurtuluþ Hareketi, Sosyalist Demokrasi ve Devrimci Komünist Birlik'ti. Ýlk iki grup, niyetlerden baðýmsýz birlik anýnda esasen legal bir dergi çevresinde birlikte iþ yapmýþ ve yakýnlaþmýþ gruplardý. Reddetmemelerine raðmen illegal, hiyerarþik ve iþlevli bir örgütlenmeleri yoktu Bundan dolayý birlik, esasen DKB'nin örgütsel omurgasý etrafýnda þekillenmiþti. Birlik taraflarýnýn belli kriterlerle önerdikleri adaylar önderliði oluþturdu. Gelenek, örgüt kültürü ve siyaset yapýþ tarzlarýndaki farklýlýklarý ve düzen dýþý konumlanýþ noktasý, DKB'liler ile diðer taraflar arasýnda hep sýkýntý konusu oldu. Ama, gözle görülür bir ayrýþma, netleþme ve kaynaþma süreci de yaþandý. Dergi çevresinde "devrimcilik" yapmaya alýþmýþ unsurlarýn büyük bir bölümü kýsa sürede hareketin dýþýna düþtü. Ancak bu ayýklanma, faaliyeti etkilemedi. Nicel olarak daralmamýza raðmen, nitelik olarak güçleniyorduk. Devrimci etkinliklerimiz hem çeþitleniyor, hem de

günümüzde oportünizmin en karakteristik bir özelliði olan, belirsizliðini, þekilsizliðini ve anlaþýlamazlýðýný akýldan çýkarmamalýyýz. Bir oportünist, tabiatý gereði, açýk ve kesin bir tavýr almaktan daima kaçýnýr; daima orta yolu tutar, iki ayrý görüþ arasýnda bir yýlan gibi kývrýlýr ve her iki görüþle "uzlaþmaya" çalýþýr; kendi görüþ ayrýlýklarýný küçük deðiþikliklere, þüphelere, masum ve dindarca önerilere indirger... Örgüt sorunlarýnda birer oportünist olan Martov ve Akselrod yoldaþlar da, doðrudan doðruya bu konuda meydan okumalarýna raðmen, þimdiye kadar ilkeler konusunda "yazýyla saptanabilecek" herhangi bir ifadede bulunmamýþlardýr. Onlar da, mutlaka örgütlenme tüzüðümüzde "köklü bir deðiþiklik" yapýlmasýný isterlerdi (Iskra, sayý 58, Syf. 2 sütun 3), fakat bütün çabalarýný öncelikle "örgütlenmenin genel sorunlarý" üzerinde yoðunlaþtýrmayý tercih edeceklerdir." (Lenin, Bir Adým Ýleri Ýki Adým Geri, Temel Y. . Syf 259-260) KDH Önderliði Güvenlik Sorununa Yaklaþýmda Statükocu Ve Liberal Bir Ttutum Sergilemiþtir Devrimci komünist bir örgütte düzen karþýsýnda konumlanmýþ, düzen dýþý illegal bir örgütlenme sorunu ideolojik, politik ve stratejik bir sorundur. Düzeni zor yoluyla devirme amacý, ancak buna uygun bir araçla gerçekleþtirilebilir. Bu illegal devrimci savaþ örgütüdür. Böyle bir örgütün ne kendisi ne de ideolojisi kapitalist düzenin yasallýk sýnýrlarýna sýðmaz. Bundan dolayý düzen her zaman ve her türlü saldýrýyla devrimci örgütü ve onun savaþçýlarýný imhaya çalýþýr. Devrimci örgüt ve savaþçýlarý ise bu saldýrýlarý boþa çýkaracak taktikleri, teknikleri ve gizlilik kurallarýný yaþama geçirerek güvenliðini ve sürekliliðini güvence altýna almaya çalýþýr. KDH önderliði bunlarý tekrar tekrar yazmasýna ve savunmasýna raðmen iþ bunu yaþama geçirmeye geldiðinde bu konuda da çuvallamýþtýr. Önderlik organýndaki kadrolarýný bile düzenin denetimi dýþýnda bir mevziîye çekmekte baþarýlý olamamýþtýr. Bu organda yer alan statükolarý olan kadrolar buna ayak diremiþtir. Bu sorun sürekli gündemini iþgal etmesine raðmen çözüm üretememiþtir. Hareketin dünden bu güne güvenlik ve süreklilik sorunlarý, yaþanan gözaltýlar, ortaya çýkan hata ve zaaflar ve yeni örgütsel düzenlemelerle birlikte yüz yüze kaldýðýmýz sorunlar derinliðine incelendiðinde; aslýnda bunlarýn önderlik düzeyinde yaþanan sorunlarýn uzantýlarý olduðu görülecektir. Önderlik bunalýmý diyebileceðimiz iradesizlik, yönetememe krizi, örgüt niteliðini yükseltememe, kararlarýný yaþama geçirememe, iktidarsýzlýk bunun dýþa vurumudur.

Bu iktidarsýzlýðýn ve iradesizliðin arkasýnda yatan birinci neden; birlikler üzerinde þekillenen önderliðin homojenleþme ve kaynaþma sorununu aþamamasýdýr. Bunun sonucu hep bir sirkülasyon yaþanmýþ, bu durum çelik bir çekirdeðin yaratýlýp iþletilmesi ve kendini üretmesinin önünde sürekli ayak baðý olmasýdýr. Ýkinci olarak; gerek hareketimizin, gerek daðýnýk durumdaki komünist potansiyellerin karþýlanmasý gereken ihtiyaçlarýný karþýlama zorunluluðu ve öznel yetersizliklerdir. Güçlerimizin sýnýrlýlýðý ve atmak zorunda olduðumuz adýmlar, geçici bir dönem, bazý merkezi kadrolarýmýzý "düþmana rehin býrakma" adýna atýlmýþtýr. Bir dönem bazý merkezi kadrolarýmýz düþman saldýrýsýna açýk bir konumlanýþ içerisinde bilinçli bir tercihle bu faaliyetleri omuzlamýþlardýr. Son MK toplantýsý yaptýðý genel muhasebe sonucunda bu görevlerin artýk ortaya çýkan ara kademe kadrolar tarafýndan üstlenilebileceðine ve boþa çýkaracaðýmýz merkezi kadrolarýn bundan sonraki süreçte hem daha korunaklý bir mevziîye çekilmesinin, hem de merkezi görevlere yoðunlaþmasýnýn yolunu açma yönünde karar vermiþtir. Düþman saldýrýsýna açýk bir konumlanýþtan, daha güvenlikli ve yalýtýk bir konuma çekilmesine karar verilen merkezi kadrolar, bu karara ayak diremiþlerdir. Bu alanda da hem önderlik otoritesinin zayýflýðý, hem de geçen dönemin çalýþma tarzý belli statükolar oluþturmuþtur. Düþmanýn denetimi dýþýnda mevzileniþ bir ihtiyaç olarak kendini dayattýðýnda statükocu ve liberal bir pratik sergilenmiþ, alýnan kararlar yaþama geçirilememiþtir. MK içindeki kadrolar statükolarýný kýrma ve verilen görevlere yoðunlaþma, buna uygun bir konuma geçme, yaþamýný buna göre örgütlemede adým atamadýklarý noktada bir güven bunalýmý yaratmýþtýr. Dünden bugüne MK'da üstü kapalý süre giden iktidarsýzlýk ve irade eksikliði böylece açýða çýkmýþtýr. Bu da MK'da bir irade bölünmesine ve otorite zayýflamasýna yol açmýþtýr. Yüz yüze olduðumuz sorun budur. Çözümü ise; merkezi iradenin ve otoritenin ortaya çýkarýlmasýnda, bu irade ve otoriteyi tanýmayanlarla devrimci bir hesaplaþmada yatmaktadýr. KDH'nýn oportünist önderliði ayrýlýklarý yok saymayý, mücadeleden kaçmayý, bütün bunlar olmuyorsa örgüt içi ideolojik-politik mücadeleden kaçmayý bir siyaset tarzý haline getirmiþtir. KDH önderliði örgüt içinde ortaya çýkan farklý anlayýþlarla mücadeleden, bunlarý politize ederek ayrýþtýrmadan hep kaçmýþtýr. "Karýþtýr/barýþtýr!" oportünist siyasetini tercih etmiþtir. Farklý görüþleri örgüte ve dýþýna yansýtmak yerine redaksiyon adý altýnda "sansür"


6 ÝK ve PK alanýnda konformist, liberal bir çalýþma ve anlayýþýn önderlik ettiði kadrolarýn pörsümesi, alan önderlikleri ve çalýþma tarzlarý eþliðinde þekillenmesinde, ona uygun bir konumlanýþ ve bilinçle donanmasý anlaþýlýr bir þeydir. Anlaþýlmayan "gidenlerin" direnmemesi dert edilirken, kalanlarýn direnç ve tutumlarýnýn küçümsenmesidir. Örgütle ve örgütlü bir mücadelede ýsrar eden ve hala saflarýmýzda mücadele eden kadrolarýn %95'i bizim sorumluluk alanýmýz olan ÖK alanýndandýr. Oportünist Kanat kadro normlarýný ve örgüt kriterlerini saðlýklý uygulamadýðýmýzý iddia ettiðine göre bu gerçeði nasýl izah etmeli? Böyle bir zihniyetin daðýnýk durumdaki parti güçlerine güven vermesi ve partileþmede "motor rolü" oynamasý artýk kof bir ajitasyondan öte bir anlam içermemektedir. Beþ yýllýk teorik ve örgütsel pratikleri de bunu fazlasýyla kanýtlamýþtýr. Bu gerçekler ýþýðýnda KDH/Leninist Kanat olarak; bu "oportünist kanat"tan yolumuzu ayýrýyoruz. KDH'nin Oportünist Önderliðinin Siyaset Anlayýþý Oportünist Ve Doktriner Bir Siyaset Anlayýþýdýr Genel, ilkesel ve proðramatik görüþlerimizin tekrar tekrar yazýlmasý komünist siyaset deðildir. Dünyayý deðiþtirme, iktidarý zorla ele geçirmenin yol ve yöntemlerini, perspektif, güç ve araçlarýný bulma/yaratma çabasýdýr komünist siyaset. Ama bizim siyasetimiz ve teorimiz bizden öte devrimci güçleri tahlil edip, onun geleceði üzerine doðru tahminlerde bulunmakta, onun bunalýmlarýný ve nedenlerini izahta pek mahirdir. Ama kendi örgütü ve iç yaþamý, mücadelesi söz konusu olduðunda ya burnunun ucunu görmemektedir ya da sessiz kalmayý tercih etmektedir. Siyasetin doktrinerce kavranýþýnýn politik sonucu eylemsizlik, teori ile pratik arasýndaki uyumsuzluktur. Buna bir iki somut örnek verelim. Ýþçi sýnýfýnýn taze-dinç, sendikasýz ve sigortasýz kesimlerinin örgütlendirilmesi projesinin üzerine balýklama atlamýþtýr. Bu alana belli bir güç de yýðmýþtýr. Kýzýl Bayrak'a laf yetiþtirirken 300-400 kiþinin harekete geçirildiði haykýrýlmýþtýr! Bu çalýþmanýn politik olarak önünü açmak, denetlemek ve yönlendirmek ise unutulmuþtur. Bu çalýþma alanýndaki aymazlýklarý, bizim hiçte arkasýnda durmayacaðýmýz komünist siyaset adýna yapýlanlarý kamuoyu önünde eleþtirmek ve teþhir etmek de Son Kavga'ya kalmýþtýr. Bir baþka örnek, KDH önderliði '98 1 Mayýs sonrasý devrimci hareketin, düzenin saldýrýlarýnýn ve kendi bunalýmýnýn sonucunda liberal ve devrimci bir ayrýþmayla yüz yüze geleceði üzerine çok söz söyledi. Ama bu tehlikenin hareketimiz için de geçerli olduðunu her nedense ne gördü ne de gereken tedbirleri alabildi. Bu siyaset

Leninist Iþýk yapýþ tarzý oportünizmi de içeren doktrinerlik deðilse nedir? Son bir örnek daha; partileþme stratejisi ve daðýnýk devrimci parti güçlerinin bayraklarýný karýþtýrmadan düþman karþýsýnda yan yana duracaklarý siyasal platform, bir yýla yakýn süre bu amacýn ötesinde KDH'nin ikinci kimliði gibi kullanýlarak pörsütülmüþtür. Bu kimlikle yapýlan eylemler, faaliyetler DPG'nin sesi politik yayýna yansýtýlmasýna raðmen, ideolojik önderlik bu yanlýþý görüp müdahale edememiþtir. Tam tersine, gelen haber ve yorumlarý olduðu gibi yansýtarak bu yanlýþlýða ortak olmuþtur. Bu yanlýþlýðýn dýþýmýzdaki DPG'nin bize yaklaþmasýný ve bu platformda yan yana gelmesini olumsuz olarak etkilediði açýktýr. Bu yanlýþlýk ancak bir yýl sonra fark edilip düzeltilmeye çalýþýlmýþtýr. Teorimiz, pratiðimiz arkasýndan sürüklenmiþtir. Oysa ki olmasý gereken teorinin pratiðe ýþýk tutmasý, yol göstermesidir. Pratikten beslenerek derinleþip netleþmesidir. Biz, iþte bu siyaset tarzýný mahkum ediyoruz. Lafa gelince ideoloji ve teori önde gider diye doðru laflar ediliyor. Ama þuna cevap verilmiyor; bizim için neden tersi olmuþtur? Aydýn oportünist liberal, tasfiyeci eðilimler önceden görülerek neden, "amansýz bir ideolojik mücadele" yürütülmemiþtir.? Örgüt yýkýcýsý ve kaçkýný eðilimler ve tasfiyenin eþiðine gelmemizin öngörüsü yapýlmamýþtýr. Militanlar yazýlý basýnýmýzda kendi saflarýmýzda ortaya çýkacak bu sapkýn eðilimler ve bunlarla mücadele konusunda eðitilmemiþtir. Çünkü bu ayrýmlarý ortaya koyup mücadele etmek yerine, üzerini örtmek, yok saymak gibi oportünist bir siyaset izlenmiþtir. Düþmanýn devrimcilere ve hareketimize dönük kuþatmasý da düþünülünce daðýlmanýn anlaþýlmaz yaný yoktur. Zorluklar ve saldýrýlar saflarýmýzdaki "yalpalayan aydýn ve küçük burjuva unsurlar"ý bizden uzaklaþtýrmýþtýr. Bunlarýn örgütten kaçýþta yarýþýp, kendilerini DPG platformuna ve sendika binalarýna atmalarý tesadüf deðildir. Burada ortaya konmasý gereken; bizim bu geliþmeyi ve sonucu önceden görmememizdir. Ve bu olumsuz geliþmeye karþý bütün güçlerimizle savaþa girmemizdir. Oportünist kanadýn bizimle girdiði "tartýþmalarda"; "muhataplarýmýz kendi eðilimlerini yazýlý olarak ortaya koymamýþ, açýktan belirtmemiþlerdir. Teþvik etmemize raðmen bunu yapmamýþlardýr. Azýnlýðýn kendini ifade etmesi beklenirdi..." vb. liberal sýzlanmalar ideolojik teorik "önderliðin" oportünistliðini ve siyaset tarzýný ele vermektedir. Leninist siyasetten ve anlayýþtan hiç bir þey anlamadýklarýný ortaya koyarak suç üstü yakalanýyorlar. Oysa Lenin; "Oportünizmle mücadeleden söz ederken,

yaygýnlaþýyordu. Baþarý sayýlabilecek bir kuruluþ ve faaliyet sonucunda 94 yýlýnda bir konferans toplandý. Bunun sonuçlarý kamuoyuna yansýtýldýðý için, bu metinde buna deðinmiyoruz. Ancak yansýmayan, birlik muhataplarýndan KH adýna MK'da yer alan H.'nin konferansa "illegal örgütten vazgeçmeden, legal parti kurma giriþimi" önerisidir. Bu öneri, konferans katýlýmcýlarý tarafýndan eleþtirilerek reddedilmiþtir. Bu konferansta ortaya çýkan bir ikinci nokta, H.'nin güvenlik kaygýsýyla MK'ya aday olmayý istememesidir. Bu giriþim de, konferans bileþenlerinin müdahalesiyle engellenmiþ ve adeta H. MK'ya zoraki seçilmiþtir. H. þahsýnda ortaya çýkan bu birbirleriyle uyumlu ve ideolojik arka planý olan tutumlarý açýða çýkararak mahkum etmek ve ideolojik bir mücadeleye girmek yerine; bunun bastýrýlmasý, KDH önderliðinin, farklý görüþ ve anlayýþlar karþýsýnda, Leninist ilkesel tutum takýnmadýðýnýn göstergesidir. Hele bu tür anlayýþlarý dillendiren birini zoraki MK'ya seçmek bir baþka ilkesizliktir. Bu ilkesizlikler daha sonra hareketin ayaðýna dolanmýþtýr. 95'te de kendilerine "Devrimci Enternasyonalistler" diyen komünist bir grupla birlik yapýlmýþtýr. Bu grubun birlik öncesi varoluþu, bir "mezhep" ve çevre yaþantýsýdýr. Konferanstan yeni çýkan ve içindeki ideolojik-örgütsel yaklaþým farklýlýðýný henüz gideremeyen KDH önderliði, bu birlikle kendini geniþletmek zorunda kalmýþtýr. Önceki birlik muhataplarýnýn daha yeterince kaynaþýp, netleþemediði, politik olarak saflaþamadýðý bir ortamda gerçekleþen bu birlik, hem önderlik düzeyinde, hem de yerel düzeyde yeni uyum ve ortak irade sorunlarýný örgütün gündemine getirmiþtir. O günden günümüze deðin bu sorunlar aþýlamamýþ, ihtiyaca denk bir devrimci irade ortaya konamamýþtýr. Çünkü; taraflar birbirini deðiþtirip, dönüþtürecek bir politik üstünlük ve otorite ortaya koyamamýþtýr. Birbirinden kopmayý da göze alamadýklarý noktada politik bakýmdan ilkesizlik ilke haline gelmiþ, "gizli bir uzlaþma" protokolü de böylece imzalanmýþtýr. '95 yýlýnda H. þahsýnda "hortlayan" tasfiyeci eðilim, kendini yeniden gündeme getirmiþtir. Bu tasfiyeci önerileri kabul görmez ise, MK'dan ayrýlacaðýný yazýlý olarak MK'ya sunmuþtur. Kuþkusuz "öneri"si kabul görmemiþtir. O' da huzur içinde düzen içi yaþantýsýna dönmüþtür. MK, bu kez de bunun kiþisel deðil, siyasal bir sorun olduðunu, bilince çýkararak ideolojik-politik bir mücadeleye giriþerek, somut muhatabý þahsýnda; sýnýfsal, siyasal ve toplumsal zeminlerine oturtarak, bu tasfiyeci anlayýþý mahkum etmemiþtir. Böyle olunca da H. hiç bir iddia ve

3

çaðrý ortaya koymamasýna raðmen, ayrýlmasýnýn arkasýndan yerelliklerden belli güçler örgütün dýþýna çýkmýþtýr. Yine bir Leninist ilkesel tutum takýnýlarak, tasfiyeci akýntýya kapýlanlar þahsýnda tasfiyecilik mahkum edileceðine, Iþýk sayfalarýndan, bu akýntýya kapýlanlarýn arkasýndan "Safralarý attýk dememeliyiz!" türünden apolitik, laf kalabalýðý yapýlarak, örgütten kaçanlarýn arkasýndan "gözyaþý"dökülmüþtür. H. ve ondan sonra kopanlar þahsýnda ortaya çýkan tasfiyeci anlayýþla ideolojik-politik bir mücadeleye girmekten kaçýnýlmýþtýr. Belli farklýlýklarý da içeren, eylemli bir yakýnlaþma ve kaynaþma süreci üzerine oturmayan bu birlikler ve bunun sonucunda oluþan "önderlik iradesini"nin oluþumundan, günümüze geliþine kadar ki süreçte, farklýlýklarý açýkça ortaya koymak ve ideolojik- politik bir mücadeleyle gidermek; giderilemiyorsa ayrýþmak yönündeki Leninist ilkesel tutumu yaþama geçiremediði için; uzlaþmaya, taraflarýn karþýlýklý birbirlerinin zaaflarýndan beslenerek, statükolarýný korumaya, birbirleriyle ideolojik bir mücadeleye giremeyen, örgütsel yaptýrým uygulayamayan, aldýðý kararlarýn genellikle arkasýnda duramayan bir "önderlik iradesi" ortaya çýkmýþtýr. Örgüte sunulan tüm MK raporlarýnda bir iradesizlikten bahsedilmesine ve bunun kabul edilmesine raðmen, sorun politize edilememiþ ve çözülememiþtir. KDH önderliðinin yayýnlarýna yansýttýðý anlayýþla, pratikte uyguladýklarý farklýdýr. Gelinen yerde kadrolarý dönüþtürüp, ileri çekememek; bu kadrolarý tanýmamakla, bunlarý ileri görevlere erken çekmekle izah edilmeye çalýþýlmaktadýr. Oysa bu, örgüt ortamýyla ve önderlik anlayýþýyla, yaþantýsýyla, düzen karþýsýnda konumlanýþýyla doðrudan ilgilidir. Her toplantýda MK üyelerinin güvenlikli konuma çekilmesi tartýþýlýr. Bu tartýþmalarýn en hararetli katýlýmcýsý oportünist kanadýn baþý olur, ama MK üyeleri o gün bu gündür güvenlikli duruma çekilemez. Her seferinde bir gerekçe bulur/ bulunur. Bu durum sürer gider... Böyle bir ortam, coþkuyla, heyecanla bu ortama gelmiþ yeni kadro adaylarýný devrimcileþtirebilir mi? Hayýr! Bu unsurlar ortamý deðiþtirebilecek gücü, iradeyi ve deneyimi ortaya koyamadýklarý oranda ya ortama uyum saðlýyorlar, ya da hayal kýrýklýðý içinde geri düþüyorlardý. Hatta çoðu, hiçbir açýklamada bulunmadan örgütün bile dýþýna düþüyordu. Þimdi bunlar oportünist kanat tarafýndan unutulmuþ. Yaþanan pratik bir kenara itilmiþ. "ben demiþtim, söylemiþtim, önermiþtim" türünden liberal aðýzlarla "söylenen sözlerle" övünülüyor. Gerçeklerin üstü oportünist kanat tarafýndan balçýkla sývanmak isteniyor. Gerçekler o kadar inatçý ki, býrakalým balçýðý, baþka þeylerle de


5

4 kapatýlamaz. MK'nýn liberal ortamý, oportünist siyaset anlayýþý, farklý yaklaþýmlarý ilkesizce bir arada varolmasý vb. devrimci olmayan tutumlar geçte olsa açýða çýkarýlýp mahkum edileceðine, bunun hiç yapýlmamasý, üzerinin örtülerek, unutturulmasý hedeflenerek "örgütün bunalýmý" kiþilerle izah edilmek isteniyor. Bu oportünist yaklaþým geçmiþle devrimci bir hesaplaþmaya girmeye yanaþmýyor. Geriye iki yol kalýyor; geçmiþe tapýnmak veya unutturmak/ yok saymak. Bu anlayýþýn geleceði olamaz. Devrimci bir eylem olan partileþme sürecine müdahale edip, hedefine ulaþamaz. Biz yüz elli yýllýk komünist hareketin tarihine nasýl bir yöntemle yaklaþtýysak, beþ yýlý aþkýn kendi geçmiþimize de öyle yaklaþacaðýz. Ne reddi miras, ne de tapýnmak!... Hata ve zaaflarý bilince çýkarýp, eðitime dönüþtürmek, aþmak ve ileri çýkmak!... Ýþte KDH/Leninist kanadýn yöntemi ve hedefi. Hata ve zaaflarýmýzýn yaný sýra, ciddi bir kazaným ve deneyim, bilgi biriktirdiðimiz, yanlýþlarýmýzdan öðrendiðimiz bir geçmiþimiz var. Devrimci mücadelede en ön saflarda sýnýf mücadelesine önderlik edecek bir geleceðimiz de olacak!... Ýlkesel, siyasal görevlerin üzerinden atlayarak yol yürümeye ve güç olmaya çalýþan KDH önderliði bunun bedelini atomlarýna parçalanarak ve bir mevta haline gelerek ödemiþtir. MK, beþ yýlý aþkýn sürede, en çok sirkülasyon yaþayan bu organ olmasýna raðmen organ kararý ile uzaklaþtýrýlmýþ tek kiþi yoktur. Buradan ayrýlýp da nedenini ortaya koyan, örgüte açýklayan da olmamýþtýr. Böylesine liberal bir ortamda "bataklýkta" sivrisinek üremez de ne ürer? Yerel çalýþmada az çok sivrilen genç, dinamik militanlar bu göreve çaðrýldýklarýnda heyecan ve coþkuyla göreve talip olmuþlardýr. Ama bu organýn içine girip, çalýþma tarzýyla, önderlik anlayýþýyla, organ üyelerinin düzen karþýsýndaki konumlanýþýyla ilgili bilgilere ulaþýnca ya þaþýrýp kalýyorlar; bocalayarak geri düþüyorlardý; ya da bu liberal ortama ayak uydurarak kendi statükolarýný yaratýyorlardý. Bütün bunlarý Leninist ilkesel tutum (farklýlýklarý gizlemek yerine adýný koyup mücadele etmek) ve siyaset anlayýþýyla aþmak yönünde irade ortaya konamadýðý, bu durum sürüp gittiði için kendi siyasetini (oportünizm) ve düzenle baðýný kesemeyen, statükocu yaþam tarzýný da üretiyordu. "Eðer birleþmek zorundaysanýz, diye yazýyordu Marks, hareketin pratik amaçlarýný karþýlayacak anlaþmalara girin, ama ilkeler konusunda herhangi bir pazarlýða izin vermeyin, teorik ödünler vermeyin."(Ne Yapmalý? Syf. 34) Bu ilkesel tutumu gözden kaçýran bir siyaset ve önderlik anlayýþýnýn

devrimci bir örgüte yön vermesi, onu partiye taþýmasý mümkün olabilir miydi? Beþ yýlý aþkýn mücadele pratiðimiz bunun imkansýz olduðunu kanýtlamýþtýr. Býrakýn partiyi, bu siyaset tarzý devrimci bir önderlik organý bile yaratamamýþtýr. Sürekli olarak teorimizle pratiðimiz arasýnda bir uyumsuzluk, "uçurum, açý" olduðundan yakýnýlmýþ, ama bunun oportünist bir önderlik ve siyaset anlayýþýnýn siyasal bir sonucu olduðu ortaya konmamýþtýr/konamamýþtýr. Kendi adýmýza, KDH önderliðinin bu önderlik ve oportünist siyaset anlayýþýný mahkum ederek, KDH/ Leninist Kanat olarak yolumuzu ayýrýyoruz. Geçmiþ mücadele sürecinin hata ve zaaflarýndan kendimizi de sorumlu görüyoruz. Gerek üstlendiðimiz düzenden yalýtýk örgütsel görevler, gerek hareketin toplam sorunlarýna hakim olmamýzý saðlayacak alanlar arasýndaki rapor mekanizmasýnýn iþlememesi, gerekse de dar-pratik sorunlarýn içine gömülmemizden kaynaklý genel sorunlara karþý ilgisizlik, gerekse de hareketimizin yüz yüze olduðu "felaketi" geç fark etmemiz gibi yetersizliklerden kaynaklý olarak duruma gecikerek müdahale etmemizi, yalýtýk konumlanýþýmýzýn ve atalet içinde olmamýzýn bir sonucu olarak görüyor, eksikliklerimizi bilince çýkararak, aþmayý devrimci bir görev olarak üstleniyoruz. KDH'nin Oportünist Önderliðinin Ýdeolojik-teorik Görevlere Yaklaþýmý Ciddiyetten Uzak Liberal Bir Yaklaþýmdýr KDH'nin ideolojik çizgisi her komünistin paylaþabileceði genel ve ilkesel bir çizgidir. Komünist hareketin 150 yýllýk tarihinden süzülmüþ, amaç, ilke ve öncelikleri içermektedir. Bunda bir yanlýþlýk yoktur. Ama oportünist kanadýn el çabukluðuyla üzerini örtmeye çalýþtýðý bir gerçek var ki; bu mýzraðý hiç bir çuvala sýðdýrmak mümkün deðildir. Ýdeolojik çizgimizi derinleþtirmek, yetkinleþtirmek ve pratikle baðýný kurmak, somutlamak görevini hiç bir zaman küçümsemedik, üzerinden atlamadýk. Tam tersine yola çýktýðýmýz andan itibaren bunu "ideolojik-teorik yeniden üretim" adýyla önümüze iþ, hedef olarak koyduk. Tüm belgelerimizden görüleceði gibi bu alanda kýsmi adýmlar atmýþ olsak da, hedefimize ulaþýlamamýþtýr. KDH' nin oportünist kanadý görev ve sorumluluklarýný yerine getirmemesini kuruluþ ve toparlanma döneminde ideolojik-teorik görevlerin savsaklanmasýnýn politik-örgütsel sonuçlarý olduðunu kabullenip, hem hareket mensuplarýnýn hem de dýþýmýzdaki parti güçlerinin üzerindeki güven bunalýmýný körükleyici, daðýtýcý etkilerini açýkça ortaya koyarak, bunun sorumluluðunu üstlenip, aksattýklarý görevlere yoðunlaþacaklarýna; var olanla yetinmeyi tercih etmekte, savunma mantýðýyla hareketin bunalýmýný keyfi ve eklektik

bir yöntemle izaha çalýþmaktadýr. "Pek çok insan, çok az bir teorik eðitimle, hatta hiç eðitilmeden, hareketin pratik önemi ve pratik baþarýlarý yüzünden, harekete katýlmýþlardýr. Bundan Raboçeye Dyelo'nun (KDH oportünist kanadýnda. LK) bir zafer havasýyla Marks'ýn þu sözlerini aktarýrken nasýl patavatsýz olduðunu deðerlendirebiliriz: 'Ýleriye doðru atýlan her adým, her gerçek ilerleme, bir düzine programdan daha önemlidir.' Teorik kargaþalýk döneminde bu sözcükleri yinelemek týpký bir cenazede yaslýlara 'gözünüz aydýn' demeye benzer." (Lenin, Ne Yapmalý?, Syf. 34 ) Hareketin kuruluþundan beri ideolojik-teorik görevlerden sorumlu olan "Oportünist Kanat"ýn teorisyeni bu Leninist yaklaþýmdan haberdar mý deðildir, yoksa baþka bir muradý mý vardýr ki, hareketimizin bunalýmýný, "tahribatý"ný, "örgütsel alanda"ki hata ve zaaflarla ya da görevli yoldaþlarla izah etmeye çalýþýyor? Hareketimiz mücadeleye atýldýðýndan beri devrimci bir önderlik "çekirdeðinin yaratýlmasý yolunda ilk elde yerine getirilmesi gereken temel görev, teorik yeniden üretimdir."diye saptamýþtýr. Liberal, gevþek ve düzen içi konumlanýþýn, yaþantýnýn bir sonucu olarak bu görevin, tekrar tekrar karara ve plana baðlanmasýna raðmen yerine getirilmemesinin politik sonuçlarýný, örgütsel savrulmanýn, daðýnýk güçlerin toparlanamamasýnýn tek olmasa da belirleyici bir nedeni olduðunun üzerinden atlamak; "cenazede yaslýlara ' gözünüz aydýn" demektir. Komünistler platform taslaðýnda kamuoyuna sunduklarý "...amaç ve ilkeleri, iman tazelemek ya da soyut bir propagandayla vicdanlarýný rahatlatmak için deðil; somut faaliyet yürütmek üzere ve örgütsel hedefler gözetilerek çizilmiþ bir çerçeve" olarak algýladýlar." (Komünistler Ne Ýçin Nasýl Mücadele Etmeli? Syf. 45) 95'ten beri bu anlayýþýn arkasýnda durduðunu söyleyenleri, bu görevleri yerine getirmedeki savsaklayýcý tutumlarý mahkum edileceðine, bu eksikliðin örgütlü mücadelenin diðer alanlarýnda yarattýðý olumsuz etkileri bilince çýkarýp giderme yerine, gölge boksu yapmak tercih ediliyor. "Ýdeolojik alanda tahribat olmadý örgüt alanýnda oldu!" gibi skolastik, eklektik bir tartýþma/izah yolu seçiliyor. KDH önderliði ve oportünist kanat ideolojik ve teorik sorunlara ciddiyetten uzak, liberal bir yaklaþým içine girdiði için bu görevleri yerine getirememiþ, komünist söylemlerine raðmen, pratikte buna uygun davranmayarak, oportünizmi bir siyaset yapýþ tarzý haline getirdiðini bir kez daha kanýtlamýþtýr. KDH' nin Oportünist Önderliði Örgüt Ve Kadro Sorununa Liberal Ve Aydýn Oportünist Bir Yaklaþým Ýçindedir Devrimci örgüte ve ideolojiye içten gelen saldýrýlar karþýsýnda KDH önderliði ilkesel bir

tutum takýnarak, bu sapma akým ve eðilimlere karþý uzlaþmaz bir ideolojik-politik mücadeleye giriþme yerine; ya kayýtsýz kalmýþ ya da örgütsel düzenlemelerle sorunu çözmeye çalýþmýþtýr. Sorunlarý çözemediði ve örgütten kaçýþ baþladýðý noktada ise; "kaçanlarýn" arkasýndan gözyaþý dökmüþtür. Örgüte ve kadrolara güvenmemenin dýþa vurumudur bu. "Örgüt yýkýcýsý ve kaçkýnlarýndan" beklentisi olan oportünist kanadýn kadro ve örgüt sorununa devrimci bir bakýþ ve yöntemle yaklaþmasý zaten beklenmemelidir. Oportünist kanat ideoloji, örgüt ve devrimci pratik iliþkisine eklektik, aydýnca ve doktrinerce yaklaþtýðý için örgüt ve kadro anlayýþý da buna göre þekillenmektedir. Eli kalem tutan, ama devrimci bir örgütün yaþantýsýna, disiplinine uymakta ayak direyen devrimci lafazanlar "en ileri kadrolar" diye görülmekte, taltif edilmektedir. Lenin'in "herkese yapacak bir iþ vermek" yerinde anlayýþýný kendi oportünist mantýðýnda çarpýttýðý için; O, bundan aydýn, yarý-aydýn unsurlarý "önderlik" yetkileriyle donatýp örgütün ve kadrolarýn karþýsýna çýkarmayý anlamýþtýr. Bu tür "kadro ve önderler" mevcut güçleri örgütleme ve ileri çekme yerine, bunlarý liberal, konformist ve tasfiyeci bir konuma sürüklediklerinde, örgütsel mekanizmalarý felç ederek denetim ve müdahalenin önünü de kapadýklarýnda, "tatlý hayallerinden" soðuk duþ etkisiyle uyanýp basmýþtýr yaygarayý!: "PA' da tasfiye olmak üzereyiz, düþman saldýrýsýna açýðýz, eylem çizgimiz PA'da panel , söyleþi ve sendika çalýþmasýna indirgenmiþtir." KDH' nin oportünist önderliði, önderlik organýnýn siyaset anlayýþýný, örgüt ortamýný, düzen karþýsýndaki konumlanýþýný sorgulamanýn ve devrimcileþtirmenin üzerinden atlayarak, yerel kadrolarý ve örgütleri kazanmayý ve devrimcileþtirmeyi düþler. Çünkü, O, Leninist kadro ve örgüt normlarýný, örgüt disiplinini kendisine uygulamayý, örgüt disiplinine uymayý alçaltýcý bulur, kendi dýþýndakilerin uymasý ve uygulamasý gereken bir kural olarak görür ve uygular. Önderlik ve örgüt kavrayýþý bürokratik, disiplin ve örgüt hukukuna yaklaþýmý liberaldir. Ýki yýldýr bir tüzüðümüz olmasýna raðmen raftan inmemiþtir. Herhangi bir disiplinsizlik veya aymazlýk buna göre bir yaptýrýma tabi tutulmamýþtýr.. Bizim bölünmemizden sonra iyice huzura ermiþ olacaklar ki, artýk bu liberal, kural tanýmaz tutumlarýný politik yayýndan "Doðasý gereði geçici bir örgütlenme olan parti öncesi örgütün, kendine özgü yerleþik bir örgütün, kendine özgü yerleþik bir örgüt kültüründen de hukukundan da söz edilemez." diyerek teorisini yapmaktadýrlar. Eh ne diyelim; oportünistler tabi oportünistlik yapacak. Yine de, "madem böyledir tüzük sizin neyinize, sýktý mý, ayaðýnýza mý dolandý yoksa?" diye sorarak geçiyoruz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.