Pgbs 26 1

Page 1

路'-路

N

.

V'I ....I

<t: ci:::

w

zw

C)



l<iindekiler Temmuz 2001 • SAYI 25/1

1. Kltlesel blr ~odi

11~1

sin1f1 portlslnln gerekllll§l Ozerlne...

3

Ozonsu

2. Kltlesel blr 11~1-emek~I portlsl mOmkOn mo? (I)

1S

Cenk CtkOn~

3. Emperyollzme Bolkanlar'dan blr yan1t daha Ender

25

Co~kun

4. Kapltallzmln krlzl ve

11~1

s1n1f1

37

Celil lrmok

5. TOrklye'de fa1lzme kof11 mOcadele, tarlhsel deneylm ve gOncel durum

45

Ytldmm Onat

6. F-tlpl cezaevl F-tlpl topluma glden yoldurl

67

Engin Bodur

7. Kapltollst KOresel~ Kcq1 Devrlml KOreselleltlrl

71

Christion Aakovsky Balkan Sosyallst Merkezi'nln ltolyo'do Toplonocok Olan G-7'1er Zirveslne lli~kln Blldlrlsll

s. e1r1e11k Send1ka1 Hareket e11d1rges1

76

Sahibi: Engin Bodur • Sorumlu Yaz1 l§leri Miidiirii: Harun <;ekenece • Yonetim Yeri: istiklal Caddesi, Sofyah sokak, No: 32/5 0:6, Tiinel/lstanbul • Tel/faks: (212) 244 20 51 Bask1: ColorLand

1


i

11/11.IJ/ )/ 111.\.1),{

. '. J.IJ:!,1 .'f/JlllSJJ/lllf ,Jfmf .\',Jlll. lf/Jll,JJ.1cJ~',Jp

dGQ .l!lJ 11umsd1J.'f vp1.(m; f.p p:y wy119 ·.111.yu.mSIJIJ.5 ,).(,)lll.l!JJ'il'

,JI/

-f.I,).\. f. 1,)/.\'! II</ WZf7VJ.SOS 8Dd ,)J.(1111f.'5!lf fllJ). '.lf/.'f!l!/·'ftJ.l.J,'l' ·'!lf :IJ/ll/O m·:muw llf.'5f P .p .m11 .If</ JSf.\'.'f./IJW f.)lllf.l.\Jf> ,)p .l1Jf<JIU.l!P · /l,)j.f,)~',Jp ,),\ /./(fs.JJ .'fflf/Od llU/O .'flJ.)J).\°v/lf~'H· f)//l.11)/llllJ!,l.\' llfllf!J',JJ -,):IJ'il' (>.\'! .If</ llV/IJ fJp,)/j f.\.,)111.\'rJjf<J.\'J/Jf.'f 'vpv.w Ill/ '.'f/J.J/fV '.If/.'{().) -,J.l,JJ.\'U'il' J.\.IJ<fV.'5 lll!.JJ 11,JJJ'il' 11,Jj)//f/<) llf.5f 1.rn//lllVJlll.\·v.( ,JpWf .'5f</ .l!lf !.Jf.'5!,l'il' ,J.1 fl /.'f/,J mtlJP .yo.'5 .'{J.IJll!f<J'il' IJ.\·IJ.mlUf Jp ,J/.l,JfJ.1.1,J.'5 f.JJ/<)p -JJ.J/J111.fi111.\· o.yfo</ 'llfllf.\',JJ,J:IJ'il' ().\'f .If</ ,JJ.((!<f WZf7VJ.SOS :1s11J.1 -.yO.l/J[/ ·:_l.\'ff).l,)/I,)!) ':Jl.\'110.IJVd ',)llf.\'.I,)/ um1 ·.10.\.llll.llfJ/V.'f //l)/)IJJ.IO !ll!~'!!!!·Fl,Jt'l' f.\·,Jp:nil' f.'5Sf .If</ .p.Ja.1,J.1 .'fN\",JP tJ111111111fo10 llfllf.\'fl -.we/ f.'5.\'! .I!</ /,).\',)//!·'I '/ 1111.lllJl II</ ·:11.r n.y.\'11)/ '. l!J-'{,).),),IU'il' !.IJ/S! 111.\·IJ.\. .I!</ 11/J.\'lflJ.J f),\·/)///1/1/.\' 111/J/cf IJ.'f.I/} ·'f!l )/<)(f lllJ/O .'f,U ,Jfh) /l .'ffaJ ,)///,)::. -/IJW ,)11/.\',JJ,J:ot'l' f.J.\'f .If</ .'flJ.Jll/J lllj ·. l!fJ/f~',Jp fS,JJ ,J:IJ'il' ( >.\'f .If</ .'fl/.l lJ ,Jj.\.flll!.l!</ II</ '!'il'.1 ,Jp !·'f,Jp: !ll!J:l ·:11.W.\.l/l/J.m.y1.5 /JlllJ.\. II(/ 110/Jlllfoq -11.\· !llf.\',)J,):IJ'il' WZf7\1J.SOS : 1.\'J/J.l.'fO.l!,l[/ ':!Sf/J.1,)/1,)!) '::.Jl.\'110.l/Vd

' II <J.'f.11).'f J.5 II ,J p! l/ <J,{

wzue~sos


Kitlesel Bir 1,~i S1n1f1 Partisinin Gereklili§i ~adi OZAN SO

<;ok k1sa iimiirlii hiri11ci Tiirkiyc i~Ti Partisi dc11cyi111i11i hir ke11ara lnmkarnk o/11r.rnk. Im lo/>rnklarda k1s111e11 de ol.rn kitlcsellq111i~· hir i~­ ri Slll!fi partisi11i11 rnr/J.~/llCI Ill' ya:1k ki t({lllk o/1111111ad1 . 811110 kar:p/1k gcrc{ <'lllpl'ryalist kapitalist iilkelade \'(' hi:i111 ar11111:da11 h111/(/a11 da ii11c111/isi hirrok ha.~1111/J 1·e ha11a sii111iirge iilkedc. ger111i~·tc old11.~11 gihi lmgii11 de . Im tiir J>artiler ill§ll cdildilcr. edi/111cyc dc\'ll111 cdiyor. Daha.,·1. ger111i~te hirrok ha.~1111/1 kapitalist iilkcde 1·c tahii sii111iirge iilkclndc Im parti/cr hajan/1 ya da ha~«ms1: pm/eta dnri111/eri11e iinciiliik cdchilclilcr. /Jc11:er iirgiitse/ geli§111l'lcri11 hu toprnklarda 11cdcn lwyat h11/111ad1.~1 Im ya:111111 ko1111.rn de.~i/ . Bi:im ko1111m11:. ii11iimibldi s1111{miicadcldai dii11e111i11de kitlcscl hir iKi m11ji partisi11i11 Im topraklanla yqa111esi11in sadcce hir :on111/11/11k de.~il. \'ll:gerile111e: hir :ornn/11/11k olc/11.~ 11111111 tespiti 1·e Im yolda k1sa diine111de 011/1110.\·1 gffde11 _cull m Ian 11 11('/cr ofa hi Iffl',~ i11 i ta rt 1§llWk111'.

• lkin

tart1~man111

s1nirlann1

ba~tan

<;izmek i<;in boylc kitlcsel bir par-

I tinin i<;indc bulunclugumuz konjonktlirde Leninist bir parti olamayacag1111 belirtmck gerckir. Ku~kusuz Leninist partinin de kitlesellqebilccegini biliyoruz. Yani bir ba~ka ifadcylc Leninist bir s1111f partisi sadccc kadrolartlan olu~an bir parti olmak zoru nda degildir. Geli ~im inin belli evrclcrindc <;ekirdek kadrosunun <;ok daha otesinc ta~an i~<;i s1111 f1hilc~cnlerini1s·at1s1 alt111da toplayabilir. Ama hunun gcr<;cklqcbilmesi i<;in mevcut durumcla bagnnda en az111dan birka<; onbin ki~ilik s1111f mi.icadcleci kadroyu ban mhrmast gerekirdi . Bu topraklarcla varol•111 durumdan harcket ctmemiz gcrektigine gore boylc hir ba~langu;: nok-

3


Sosyalizm

tasmda olmad1g1mm kolayhkla gorebiliriz. Dolay1s1yla dogrusal bir geli§me ya§amayacak, ba§mdan itibaren goreli de olsa bir kitlesellik ta§1yacak olan bir sm1f partisidir soziinii ettigimiz. Oniimiizdeki siire9, once kitlesel bir i§9i sm1f1 partisini ve s1mf miicadelesinin keskinle§mesiyle birlikte de bu partinin devrimci bir i§9i partisine evrilmesini giindeme getirecektir.

Kjtlesel bjr s1n1f partjsj hanqj dOnem!erde mOmkOndO? Buquo neden yazqe,jlmezdjr? Gene 1960'h y1llan bir kenara b1rakacak olursak 12 Eyli.il sonras1 sm1f miicadeleleri i9inde boyle bir partinin in§as1 imkanmm dogdugu ilk konjonkttiriin 1989 Bahar Eylemlerinden Korfez Sava§1 nedeniyle yenilgiye ugrayan Biiyiik Zonguldak i§9i hareketine kadar uzanan donem oldugunu gonnek miimkiindiir. ikinci konjonkttiri.in ise §imdilerde i9ine ginni§ bulunmaktay1z. i9inde bulundugumuz donem bu siirecin ba§ miman Turgut Ozal'm bile tahayyi.il smirlan zorlayan bir donemdir. Eger sm1f miicadelesini sadece i§9i sm1fmm burjuvaziye kar§I mi.icadelesi olarak algilam1yorsak - ki oyle anlamamak gekerir- diinya ve Tiirkiye biiyiik burjuvazileri i§9i sm1f1 ve ezilenlere kar§1 iki biiyiik sava§1 bir kenarda tutacak olursak, sozde sava§SIZ bir donemde tarihinin en biiyiik saldmsm1 yiiriittiyor. Diger bir anlatimla uluslararas1 burjuvazi ve onun Tiirkiye 'deki uzantJlan sm1r tammaz ozelle§tinnelerle, sosyal giivenlik sistemlerinin 9okertilmesi politikalar1yla, ta§eronla§t1nnalarla, sendikas1zla§tlnnalar veya varolan sendikalan hirer NGO'ya donii§tiinne istemleriyle, yoksul 9ift9ileri topraklanndan eden tanm politikalanyla ve kii9iik esnaf1 bogmaya 9ah§an ad1mlanyla 9ok sert bir s1mf mi.icadelesi si.irdi.iri.iyorlar. Ku§kusuz bu mi.icadelenin bu kadar dizginlerinden bo~ahrcasma ilerlemesinde "Sovyet" sisteminin 9oki.i§i.ini.in de bi.iyiik pay1 vard1r. Arna bu da ayn bir tart1§ma konusudur. Ve burada bu konuya da ginneyecegiz. Sadece ge9erken §Unu belirtmekle yetinelim: Ozellikle daha onceki "Soguk Sava§" doneminde emperyalist merkezlerde i§9i sm1flanmn "dii§man kampa" kaymasm1 engellemek i9in geli§tirilmi§ olan sosyal devlet yap1lan art1k gereksizle§tigi gibi, bu i.ilkelerin burjuvazilerinin vah§i rekabetinin oni.inde engel olu§turduklanndan pervas1zca y1k1lmaya 9ah§1hyorlar. Tabii bu sm1f miicadelesi tek tarafl1 degildir. Uluslararas1 bi.iyi.ik burjuvazinin sm1f miicadelesi eger 9ok sertse, bunun kaynagmda uluslararas1 i§9i sm1f1 ve eziIenlerin miicadelesinin de sert direni§i yat1yor. Herkes bu miicadelenin

4


Kitlesel Bir i§}i S1nif1 Partisinin Gerekliligi

baskm odagmm ba§1mn ABD'li emperyalist tekeller oldugunu goriiyor. Fazlaca gortinmeyen ise bizzat ABD i§9i sm1fmm bile bu saldmya ba§ta sendikal dtizlemde olmak tizere gosterdigi sert tepkidir. i§te geleneksel bir i§9i partisine sahip olmayan ABD'deki bu mticadele orada da kitlesel bir i~9i sm1f1 partisinin olu§umuna muazzam bir zemin haztrhyor. Benzer ortamlar geleneksel i§9i sm1f1 partilerinin giderek zay1flamaya ytiz tuttugu Bat! Avrupa tilkeleri i~9i sm1f1 i9in de de dogmaya ba~lam1~t1r. Ba~ta Brezilya olmak tizere 9e~itli Latin Amerika tilkeleri, Tunus ve Cezayir gibi Kuzey Ne ondokuzuncu Afrika tilkeleri, Pakistan gibi Asya tilkeleri ve yuzy1hn sonunda ne daha niceleri i§9i sm1fmm devletten ve sermade yirminci yuzy1l1n yeden bag1ms1z kitlesel i§9i parti lerini in~a etme ba~ larmday1z . yoluna h1zla giriyorlar. Bu durumda Ttirkiye i§Ya~ad1g1m1 z 9i sm1fmm bu tiir orgtitsel geli~melerin uzagmdonem ~D riiye n da kalmasmm hi9bir anlam1 yoktur. Giintimiizkapitalizmin de kitlesel i ~9i sm1f1 partilerinin in~as1 taktigi gelecegin devrimci i§9i partilerinin yaratllmas1barbarhk evresine nm konaklan haline gelmi~ bulunuyor. Bu taktige~i ~ y1llar1d1r, gi 1skalay1p i~9i s1mfmm ulusal ve uluslaras1 hatta belki de bu partisinin in§asm1 dogrusal olarak geli§ecek evrenin ilk y1llarm1 kadro partilerinin in~asma terk etmek beyhude tamamlamaktay1z. bir 9aba degilse de - ki ko§ullar haztr oldugunDiinya ve bolgemiz da bundan da vazge9memek gerekir- emperyalist sistemin kendisiyle birlikte ttim dtinyay1 goi ~ ~i sm1fmm yar1~1 9ertecek h1zla barbarhga evrilme stirecinde cidzamana kar~1 bir di bir zaman kaybtdtr. iki biiyiik dtinya sava~1m ya r1 ~t1r. i9inde bulundugumuz donemde gortildilgti gibi sonu9 itibariyle 9ok biiyiik yaralar almadan atlatm1§ olan emperyalist sistem, dtinya i§9i sm1fma insanhgm gelecegini kurtarma yolunda en fazla bir ya da bilemediniz en iyi ihtimalle iki f1rsat daha sunabilir. Dtinya i§9i sm1f1 ve ezilenleri bu ftrsata en k1sa zamanda haztrhklt olmak zorundadtr. i9inde ya~ad1g1m 1z topraklarda boyle bir haztrhkhhk en azmdan birka9 onbin ki§ilik bir sm1f ordusunun -yani partisinin- varhgmt ongerektiriyor. Tarihsel frrsat kap1ya gelip dayand1gmda en azmdan bu noktaya var1lamamt§Sa davanm gene kaybedilecegi neredeyse kesindir. Bu yakla~1 ma "kolayc1ltk", "kestirmecilik" gibi yakt§tlrmalarda bulunmamn kendisinin kolayc1hk olacag1 kamsmday1z. Ne ondokuzuncu yiizy1lm sonunda ne de yirminci yiizy1lm ba~larmday 1 z. Ya§ad1g1m1z donem 9iiriiyen kapitalizmin barbarltk evresine ge9i§ y1llar1d1r, hatta belki de bu evrenin ilk y1llanm tamamlamaktay1z. Dtinya ve bolgemiz i§9i s1mfmm yan§t zamana kar§t

5


Sosyalizm

bir yan~tir. Bu yan~ta i~c;i sm1fmm mi.ifrczclcrinin agirhkh kcsimlcri start mahallinc sokulamazsa kay1p gene kac;milmazdtr. Sijz konusu olan "felaket tcllahg1" yapmak dcgildir. Fclakct zaten kap11mzclachr. Kald1 ki, kitlesel bir sm1f partisinin kcndisi de yakla~~m fclakctin tck ba~ma panzehiri olamaz. Devrimci bir programa dayah politikalar olmad1 g1 si.irece zaferin garantisi yokt ur. Arna hcr~eydcn once arac; yaratilmahdir. Bu arac; da burjuvaziden ve onun dcvletinden bag1ms1z kitlesel bir i~c;i partisinden ba~kas1 clegildir!

TUrkjye ii'i hareketjode yanl•i k1r1lma; QjSK koQUiU! 1966-67 yilmda gerc;eklc~en TORK - i~ 'tcki kopu~ Devrimci i~c;i Scndikalan Konfederasyonunu (DiSK) dogurdu. Bu kopu~tan bir si.ire sonra esas olarak bi.iyi.ik kamu iktisadi te~ekki.illerinde orgi.itli.i yakla~1k 1,5 milyon i.iyeli TURK-i~ ile agirhkh olarak ozel sck!Orde orgi.itlcnmi~ 400 bin i.iyeli DiSK kar~1 kar~1ya kald1lar. Sendikac1hk kokcni ay111 olmakla birlikte, ozellikle 70'1i y11larda DiSK yonetiminin devletle si.irekli uzla~ma ic;inde olan TORK- i~ yonetiminden sozil ve eylcmiyle farkh bir c;izgi ic;inde olmas1 bu kopu~u daha da derinlqtirdi . Oysa o y1llar - 1979 y1lma kadar - i~c;i hareketinde ciddi bir yilkseli~e denk dil~ilyordu. DiSK'in dayand1g1 tabanm kararh milcadelesi TORK-i~ saflarmda da etkili olmaya ba~lam1~t1. Nitekim 15-16 Haziran 1970 eylemi iki konfederasyonun tabanm1 da sokakta birle~tirmi~. daha sonra DiSK'in biiyiik I May1s eylemlerine bazt T0RK-i$ sendikalan da katiltr olmu~lard1. Arna gerek 15-16 Haziran ertcsinde DiSK yonetiminin devletle uzla~mas 1 ve daha sonrasmda ise kendisini sadece "Sosyal Demokrat" kitleyle smirh tutmas1 biiyiik yeniden birle~menin oniinde ciddi bir engel olu~turmu~tur. ~imdi geriye donilp bak1ld1gmda 60'1! y1llar DiSK kopu~unun sm1fm orgiltli.i gilc;lerini devletle tam bir uzla~ma ic;inde olan T0RK-i$ yonetimine terk ettigi kolayhkla goriili.ir. Haydi bunu gcc;elim, daha sonra 70'1i y11larda izlenen politika ise aynt giic;leri sag ve "sol" burjuva partileri arasmda payla~llrma ve onun otesine gec;memenin girdabmda s1k1~1p kalm1~t1r. $u an ic;inde ya~ad1g1m1z donemde baz1 TORK-i~ iiyesi sendikalann neredeyse !Um DiSK iiyesi sendikalardan daha sm1f milcadeleci bir c;izgide yer almas1 gec;mi~te ya~a111lan kopu~un tarihsel bir hata oldugunu ac;1kc;a gozler oniine seriyor. Bu yap1lmam1~ olsaydt, ~imdi varolan durumundan oldukc;a farkh bir T0RK-i$'1e kar~1 kar~t­ ya kalabilecegimiz gibi, i~c;i sm1fmm agtr miifrezeleri burjuva smtfmm

6


Kitlesel Bir i~~i S1nif1 Partisinin Gereklil igi

azgm saldins1 kar~1s111da s1111f mUcadclcci cgilimlcri ir;lcrindc daha fazla bannd1rabilirlcrd i.

i ~~ i

s1n1f1n1n sag / sol. l a i k / islamc1, sunnj/ a le vi olarak bolunmesj yapayd1r ! Sosyalist harckct y11larca i~r;i s1111f1111 laik , alcvi ve tabii ister istemez "sol" bir tabanda orgUtlcmcnin kolayc1hg111a kar;t1 . Bu kolayc1hk sm1f111 mUcadclc birligini cngcllcdigi gibi, r;ogunlugu da sUrekli olarak " kar~1 tarafa" tcrk ctti. Bu " kar~1 taraf' dogal olarak "sag", lslamc1 ve stinni oldu . S1111f ir;indc " dU~man kamp"m bu kadar geni~ tutuldugu bir satla~mada ba~anya ula~manm mtimkiln olmad1g1 gorUlemedi. Ba~an ; s1111fm r;ogunlugunu devrimci bir programa ve onun arac1hg1yla partiyc kazanmaktan ger;ccck idiysc, bunun gerekleri hir;bir zaman ycrine gctirilmcdi. S1111fsal zemindc bakild1g111da Tilrkiye'de yilzde 30'a yilzde 70 ya da sol ar;1s111dan en iyi ko~ullarda yUzde 40'a ytizde 60'hk gibi gozUken bo!Unme ash nda sahte ve aldat1c1dir. Bir an ir;in yUzde 95 gibi czici r;ogunlugu yoksullar kategorisinde yer al an Ktirt nUfusu nu bir kenarda tutacak olursak, TUrk nUfusun r;og unlugunun da KUrtler kadar olmasa bile yoksul oldugu unutu lmamahdir. Bu topraklann insanlannm yakla~1k ytizde 80'i yoksulluk smmnm altmda ya~1yor. i~te bu, dcvrimci bir hareketin yaslanmas1 gereken gerr;ek bir potansiyeldir. Kitlesel i~r;i partisi oncelikli olarak bu potansiyelin ir;indeki i~r;i sm1f1n111 r;ogunlugunu kazanacak, onlarm arac1hg1yla kent ve kir yoksullannm i11ifak1111 saglayacaktir. Ku~kusuz devrimci bir hareketin ba~ans1 ir;in bu yUzde 80'1ik potansiyelin tUmUniln kazamlmas1 bir zorunluluk degildir. i~r;i s1111f111m r;ogunlugunun devrimci programa kazamlmas1 yeterlidir. Ti.irkiye'de devrimci Marksist bir alternatifin yoklugu bu yoksul ve ezilen kitlenin r;ogunlugunu islamc1 ve fa~is t partilerin kucagma itmi~ durumda. Ne yaz1k ki ~ u anda ulusal ve ulus lararas1 burjuvazinin saldm politikalan kar~1smda hi.iki.imet d1~1 alternatif Fazilet Partisi ve BUyi.ik Birlik Partisi, htiki.imet ir;i altematif ise Milliyetr;i Hareket Partisidir. Bu devrimci Marksist hareket ar;1smdan ac1kh bir durumdur. i~足 r;i sm1fmm bu partilere sempati duyan kesimleri kazanilmad1kr;a sm1 fm birligini saglamaya imkan olmayacaktir. Ancak yukanda Siralad1g1m1z yapay aynmlara itibar etineksizin davranacak kitlesel bir i~r;i partisi bu kesimleri kazanabi lme ~a nsma sahiptir. Ye boyle davranacak bir partinin in~as mm oni.i alabildigine ar;1k olabilir. Kitlesel i~r;i partisine, bu yapay aynmlardan degil, sadece ve sadece sm1fsal r; 1karlardan ha-

7


Sosyalizm

reket edilerek ya da onlara yaslanarak ge9ilebileceginin bilincinde olmak gerekir.

Kjt!esel bjr i1'i s101f1 partjsj nas1! in1a edilebjljr? Ku§kusuz boyle bir partinin in§asmm On§art1 sm1f milcadelesinin yilkselmesidir. Yukar1da bu topraklarda sm1f milcadelesinin 9ok sert silrdilgilnil, ama bunun tek ba§tna i~i;i sm1fmm kendi milcadelesinden kaynaklanmad1gm1, bizzat bilyilk burjuvazinin ¥Ilgmca saldmlannm bu milcadeleyi korilkledigini belirttik. i§te bu diyalektiktir ki , i§¥i sm1f1nm milcadelesinin onilnil ai;1yor, dolay1s1yla kitlesel bir i§~i partisinin in§a imkanlanm da alabildigine arttmyor. Ote yandan uluslararas1 burjuvazinin uluslararas1 i§¥i sm1fma kar§I dilnya 9apmda silrdilrdilgil saldm politikas1, gilnilmilzde, ooyle bir partinin in§asmm sadece bu topraklarda degil dilnyanm hemen her oolgesinde kurulmasma elveri§li bir zemin haz1rlad1g1 gibi, entemasyonal bir i§~i hareketinin de yeniden ayaga kalkmasma aradan altmt§ y1! ge~tikten sonra yeniden firsat sunuyor. ileride bu konuya tekrar deginecegiz, ama, §imdiden §U kadanm soylemekte yarar var: Kitlesel bir i§¥i partisi, dtinyanm bir~ok illke ya da oolgesinde ortaya ~1kacak karde§ partileriyle birlikte aym dilnya partisinin ~at1s1 altmda bulunmanm olumlu mecburiyetiyle yilzyilze kalacaktlr. Uluslararas1 partinin in§as1 ulusal partilerin in§as1 kadar nesnel bir gereklilik haline gelmi§tir. Kitlesel bir sm1f partisinin in§as1 iki kanaldan yilriltillmek zorundadir. Birinci kanal, burjuvazinin; sendikal orgiltlenme, toplu sozle§me, istihdam ve sosyal gilvenlik gibi en temel kazan1mlara kar§I silrdilrdilgil saldmy1 on plana ~1kartarak orgiltlti i§~i kesimlerini (yani sendikah i§~ileri) bu alanlarda kazanarak parti in§asm1 ba§latmaktir. i§~i sm1fmm orgiltsiiz kesimlerini bu milcadeleye katmak ba§lang1¥ta ~ok daha zordur. Onlar partile§me yoluna ister istemez bir sonraki a§amada gireceklerdir. Bu arada, bu i§~ileri de tamamiyle bo§lamamak i~in orgiltlil i§¥iler arac1hg1yla oolge ~ah§malan yilriltmek anlamh olabilir. Parti in§asmm ikinci ve mutlaka birinciyle biltilnle§tirilmesi gereken diger kanah ise hangi sendikadan olmasma bak1lmaksmn ger¥ek bir sm1f milcadelesi yilrilten bir dizi sendika yoneticisinin ooyle bir partinin in§as1 silrecine aktif olarak dahil edilmesidir. S1radan orgiltlil i§¥iler, mevcut ekonomik krizin basmc1yla tilmilyle kendi partileri olacak bir yapmm orgtit)enmesine kU§kUSUZ kat1Jacaklard1r, taJepleri bu yondedir. Arna dogaldir ki, her i§9i bOyle bir stire¥te kendisiyle birlikte ay-

8


Kitlesel Bir i~5 i Sm1f1 Partisin in Gerekliligi

nt ~1karlan savunan i§~i onderlerinin hareketin i~inde olmasmdan fazlas1yla etkilenecektir. Unutulmasm birinci Tilrkiye i§~i Partisi deneyiminin ba§lat1lmas1 tam da bu §ekilde olmu§tur. Ba§lang1~ta az say1da da olsa sm1f milcadeleci i§~i onderinin partile§me faaliyetinin i~inde yer almas1 geni§ i§~i y1gmlan i~in bu partiyi ciddi bir ~ekim merkezi haline getirecektir. Gene bu kanalda ilzerinde durulmas1 gereken bir diger husus, sm1f hareketi i~inde dar bir kadro ~ah§mas1 faaliyeti silrdilrmekle yetinen etiketli "solcu" i§~i onderlerindense dogal i§~i onderlerine yonelmenin anlamhhg1dtr. Dogal i§~i onderlerinin §U an hangi partiye sempati duyduklarmm fazlaca bir onemi yoktur. Kitlesel i§~i partisi giri§imi , az say1da i§~iyle temas halinde olan ki§ilerdense, sm1fsal ~1karlar zemininde hareket eden herkesin gilven duydugu dogal i§~i onderlerine ula§manm yollannt aray1p bulmahdtr. 12 Eyliil donemi sonrasmda say1lan gittik~e azalan ve geni§ kitleyle etkile§imleri giderek zay1tlamt§ "solcu" i§~ilerdense bu tip dogal i§~i sm1f1 onderlerini kazanmahd1r. ~u kesin bir ger~ektir ki, neo-liberal donemin etkisiyle kafalan ve ideolojileri iyice bulantkla§mt§ - soz gelimi ozell0§tirme kar§tsmda bile , "once §U kamusal alanm bir tarifini yapahm" diyen "solcu" i§~ilere fazla itibar etmemek gerekir. Sonu~ olarak, kitlesel i§~i partisinin in§as1, tabanda ger~ek sm1f ~tkarlan ilzerinden faaliyet gosteren dogal i§~i onderleriyle militan sendikal faaliyet gosteren i§~i onderlerinin milcadele i~inde biltilnle§ip kayna§masmdan ge~ecektir.

Kjt!ese! ii'i partjsjnjn enternasyonal zemjnj Yukanda uluslararas1 kitlesel bir i§~i partisinin in§asmm en az ulusal partilerin in§as1 kadar nesnel bir zorunluluk haline geldiginden soz etmi§tik. Bu konuyu biraz ayrmt1land1rmakta yarar var. Bugiln Tiirkiye'de resmi ag1zlardan yap1lan a~1klamalara gore bile - ki bu resmi a~1klamalar her zaman ger~egin bir k1smm1 ifade ederler- "kaytt dt§t" olarak nitelenen yabanc1 i§~i say1s1 1,5 milyon civarmdadtr. Agtrhkh olarak tekstil, in§aat ve ev i§lerinde istihdam edilen bu siiper ucuz i§ gilcii art1k bu topraklann i§~i sm1fmm bir par9as1 olarak gorillmelidir. Emek Platformu programmm ortillil bir tarzda, TORK-i~ uzmanlannmsa a91k9a ifade ettikleri gibi bu insanlar Tilrkiye i§9i sm1fmm dii§mant degildirler. Tam tersine bu topraklarda ya§ayan i§9i srn1fmm en mazlum kesimi olu§turmaktadirlar ve Tilrkiye i§9i sm1fmm diger kesimleri tarafmdan karde§9e desteklenmelidirler. Uluslararas1 sermaye, kapitalizmin 9ilrilyen emperyalizm evresinde tam bir mafya sermaye-

9


Sosyalizm

sine doni.i~mi.i~ durumdad1r. Bu sermaye kapitalizmin yi.ikseli~ donemlcrinde oldugu gibi kaltct yatmmlara donlik bir i~lcvi art1k ta~1mamak足 tad1r. BUil.in hesaplannt, dlinya i;apmda Uretici gli<;lcri geli~tirccck yatmmlara giri~mcktense, finans sermayesinin hakimiyetinde borsa gibi spcki.ilatif kazan<; yollanna kayarak ve ozelliklc en ucuz i~ gi.iclinlin bulundugu alanlara girip <;tkarak yapmaktadtr. Dlinya i;ap111da i.irctici gli<;lcri bircr y1k1m glici.i halinc dbni.i~tl.innc misyonunu si.irdi.irmcktedir. K u~kusuz uluslararas1 scrmayenin bu egilimi ycni degildir, daha cmperyalizmin ortaya i;1kt1g1 dbncmden bu yana kapitalizm bu yone evrilmi~tir. Ama ozelliklc I 980'1crden glinlimlize, bu cgilim, bliyi.ik bir htzla geli~iyor. Oretici gi.i<;lcrin kitlcscl imhas1 politikas1, Urctim arai;lann111 ozel mi.ilkiycti rcjimiDiinya i~~ilerinin nin "i~lcyi~inin" tcmclini olu~turur hale gclmi~tir. sadece l<itlesel bir Ba~ka bir dcyi~le, Llcretli emegin kitlcsel imhas1, diinya i ~~i ancak i.icretli cmegin somliri.ilmcsiylc varltg1111 partisine degil , sUrdlircbilccek olan bir toplumsal rcjimin (yani aym zamanda dev kapitalizmin) kar oranlann1 korumas111111 temel aract bii;imine bi.irlinmli~tl.ir. Bu ise, <;Llrliyen kapibir dunya igi sendil<alar1 talizmin aslmda kendi bindigi dalt kesmesi anlamma gelir. Ama kapitalizmin varacag1 nihai nokl<0nfederasyonuna tanm bu oldugu i;ok onceleri bilindigindcn uluslada ~iddet l e raras1 bir sosyalist devrimin kac;111tlmazl1g1 da ihtiya~lar1 vard1r. kendini nesnel olarak dayatmaktadtr. Art1k kitlesel bir Gi.ini.imliz <;i.iri.iycn kapitalizm (moda deyi~iyle i~~i partisinin "ki.ireselle~me") doneminde uluslararast sermaye, i n~as1mn hangi yabanct sermayc taraftarlannm ovglisline mazhar mali kaynaklara bir tarzda bir i.ilkcnin borsasma girip <;tkar gibi - ki onu da neredeyse gi.inli.ik olarak yapmaktad1ryaslanacag 1 clinde para valiziyle o Ulkedcn o i.ilkcye turist gisorusunun cevabin1 bi dola~1yor. En ucuz i~ glici.inli ncrede bulursa, bir aramak kolayhkla si.irc orada konakltyor, daha sonra hcr~cyi btraktp miimkiin olacakt1r. bir ba~ka daha ucuz Ulkeyc yollaniveriyor. <;Urliyen kapitalizmin bu mafya sermayesi - ki arttk uluslararast sermayenin gene! egilimi budur- kapitalizmin merkez Ulkelerinin i~<;ilcrini "kai;anm ha!" diyc tehdit ettigi gibi bag1mlt kapitalist i.i lkelerin i~<;i s1111nannt da aynt tehditlc daha dli~Uk i.icrctlere mahkum ediyor. Soz gelimi, ge<;tigimiz ytl Fransa'da yi.izdc 200 oranmda kar elde etmi~ olan Bosch firmas1 buna ragmcn 400 i~<;isini i~ten <;1kartm1~ vc bu y1l Ti.irkiyc'yc gelme haz1rl1klan yaptyor. Ote yandan hepimizin bildigi gibi Ti.irk tekstil sektbri.i htzla Romanya ve Bulgaristan gibi daha ucuz i~ gliclini.in bulundugu Ulkelere kay1yor ya da bunun haz1rltg1 ii;inde. ABD'nin bliylik tekstil ~irketleri 10~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Kitl esel Bi r i~~i Sin if1 Partisinin Gerekli ligi

aylik asgari i.icrctin 19 Oolar oldugu Bcngladq'c ya da saat i.icrctinin 0.65 Oolar oldugu ( bir kar~ila~tmna yapmak gcrckirsc Tiirkiyc'dc Ti.irk tckstil i~r;ilcrinin saat i.icrcti 2,5 Oolar, ba~ta Romcn olmak i.izcrc yabanc1 i~\ilcrin saat i.icreti ise 0.25 dolard1r!) <;in Halk Cumhuriyeti 'nc kay1 yorlar. Her durumda, asgari saat i.icretinin 6,5- 7 Oolar oldugu ABO i~\i s1111f111111 nasil bir tehdit alt1nda oldugunu gormek boylelikle mi.imki.indi.ir. ~imdi bi.iti.in bu ko~ullar alt111da, ne ABO i~\i s1111f1n111 <;in ya da ba~ka i.ilke i~\i s11111lanna, ne Ti.irkiycli i~r;ilcrin Romen i~r;ikrc ve ne de Fransa li iwilerin Ti.irkiyeli i~r;ilcre di.i~manla~mas1 kadar sa\ma bir durum olamaz. BUilin bu sayd1g11111z i.ilkelcrin i~\i s1111flann111 tek ve biricik di.i~man1 r;i.iri.iycn kapitalizmin en ucuz i~ gi.iciine yiinclmc politikalanndan ba~kas1 degildir. Ostclik bi.itiin bu i.ilkclcrin i~\i sm11lan art1k eskisinden farkh olarak bu durumu ya ~ ayarak gbrme imkan1111 fazlas1yla elde ctm i ~ bulunuyorlar. Buradan r;1kartilmas1 gercken sonu\ , di.inya i~r;ilcrinin sadcce kitlcscl bir di.inya i~r;i partisine tkgil , ayn1 zamanda elev bir di.inya i~r;i scndikalan konfedcrasyonuna da ~iddc tl e ihti yar;lan oldugudur. Art1k buradan kitlcscl bir iwi partisinin inps111111 hangi mali kaynaklara yaslanacag1 sorusunun cevab1111 aramak kolaylikla mi.imki.in olacakt1r.

U lusal ve uluslararas 1 mal i kaynaklari anca k kend i gu,teri olab iljr

; ~,i

s1n1f1n1n

Oi.inyada oldugu gibi Tiirkiye'de de kitlesel bir i~r;i s1111f1 partisi ancak kendi mali gi.ir;lcrine dayanarak in~a edilcbilir. i~r;i s1111f1 gcrek ulusal gerekse uluslararas1 orgi.itlcnmesini kendi i.iyelerinin s111irlan aidatlan i.i zerinc in ~ a ctmek zorundadir. Parti in~as111da yabanc1 s1nlflann mali kaynaklanna kesinliklc itibar edilmemcli , hatta olabilecek her durumda reddedilmclidir. Yabanc1 s11111lann bir i~r;i orgiitiinc yapacaklan her yard11rnn bir kar~il1g1 olacakt1r. idcolojik vc orgtitsel olarak sermayedcn bag11ns1z bir i~r;i i.>rgi.iti.i ( bu bir sendika ya da parti olabilir ) mali planda her ti.ir sermaye orgi.iti.indcn bag1ms1z olmahdir. S1nirh mali kaynaklara sahip bir i.ilkenin i~r;i sm1f1 ancak gcli~mi~ bir kapitalist i.ilkenin bag11ns1z i~r;i orgi.itlcrinden mali yard1m talcbinde bulunabilir. ABO'dc Clinton, ingiltere'de Blair, Fransa'da Jospin ve italya'da "Zeytin Agaci'' hi.iki.imetlcri, di.inya r;ap111da i~r;i s1111f111111 s1111f orgi.itlerinin dag1tilarak bun lann yerini hi.iki.imetlc ve sermayeylc "dilayog" ve " i~birligi " orgiitlcrinin almas1111 hedellc111i~lcr ve bu yolda sermayenin btiyi.ik taarruzuyla orti.i~en hedellere ilcrlemeye r;ah~tnt~lardtr. Ulusla-


Sosyalizm

raras1 i ~9i stmfmm bu politikalara tepkisi , onlann gerekli mcsafeleri kolayltkla kat etmelerine imkan tamm am1~. ama i~9i sm1fmm ulus lararas1 ol9ekteki orgiltsilzlilgil de ciddi mevzi kay1planna neden olmu~ tu r.

j~' i or a iitlerinin NGO ' la~t1r1lmas 1 poljt j l<a l a ri Yukanda sozilnil ettigimiz hilkilmetler kanaltyla i~9i sm1f1 orgtitlerinin gene moda tabirle NGO (Htikilmet 01~1 Orgtitler) bi9imine donil~tilrtil足 mcsine 9alt~1lmaktadir. Bu tip bi9imlere donti~ebi lecek i~9i orgtitlerine (yani i~9i orgiltil olmaktan 91kacak orgiltlere) emperyalizmin kontroltindeki 9e~itli kurulu~lar ve fonlar tarafmdan az1msanmayacak mali destekler sunulmakta ve NGO ' Ja~malan cazip hale getirilmektedir. Baskt altmdaki sendika bilrokrasileri tabanm direncinin zay1f oldugu yerlerde bu politikalara boyun egmektedirler. Kitlesel bir i~9i partisi bu sm1f dti~m am politikalan etk isiz hale getirmek i9in elinden gelen tilm 9abay1 gostermelidir. Ttirkiye'de aslmda i~9i s1mfmm bir par9as1 olan KESK , gerek baglt oldugu uluslararas1 sendikanm NGO' Ja~maya 9ok milsait yap1s1 ve gerekse ilst yonetim inin "Zeytin Agac1" projesine yatkmltg1 nedcniyle 9ok ciddi bir tehlikeyle yilzyilzedir. <;tinkil bir yandan kar~1 devrimci "Zeytin Agac1" projesine angaje olup, diger yandan da grevli-toplu soz l e~meli bir sendika anl ay1~m1 silrdilrmeniz kolay degildir. Eger onilmilzdeki donemde "sahte sendika " tasanst her ~eye ragmen yasa l a~1rsa KESK bunu sadece reddetmekle yetinmemeli "ortak 9a lt ~an lar yasas1"nm kabulil i9in kitlesel seferberligini i~9i sendikalan yla anl a~arak en list dilzeye ytikseltmelidir. Aksi takdirde zaten KESK'in i9ine dil~ til gil durum bilyilk sermaye tarafmdan somilrillecek ve diger i~9i sendikalarma da yaygm l a~tml m aya 9alt~tlacakt1r. Hedef tilm i~9i sendikalarmm dag1t1lmas1 oldugu i9in KESK'in tasany1 kerhen Diinyada oldu gu bile onaylamast burjuvazinin eline bilytik bir koz gibi Turkiye 'de de Ote yandan ka~arlanm1~ sendika verecektir. l<itlesel bir i~~i btirokratlan tarafmdan yoneti len bilyilk sensm1f1 partisi an cal< dikalar da KESK'in k ar~t kar~1ya kald1g1 durumkendi mali da kendi geleceklerini okumak zorundad1rlar. g ii~ ler i ne

dayanarak i n~a edilebilir.

Kitlesel bir i~9i partisi, par9alanm1~ i~9i sm1fmm birligini saglama dogrultusunda bu tehlikeli gid i ~e son verebi lecek tek ara9 olacakttr.


Kitlesel Bir i ~)i

Sin1f1

Partisinin Gerekliligi

28 $ubat'1n etk jl e rj 28 ~ubat, TC devletinin biiyiik sennayeyle tam bir uyum i\inde, \Uruyen kapitalizmin uluslararas1 saldmsma destek verme program1dir. 28 ~ubat program1 dogrultusunda Tiirkiye'deki ttim siyasal ve sendikal yap1lar yeniden bi\imlendirilmekte, dolay1s1yla par\alanmaktadirlar. TC devleti Tiirkiye burjuvazisinin \tiriiyen kapitalizmle daha da biittinle§ebilmesi i\in onun oniindeki biittin engelleri "§eriat geliyor" bahanesiyle bir bir temizliyor. Bu yeniden diizenleme operasyonundan ilk nasibini alan da islami hareket oluyor. Metropol kentlerin geni§ i§i;i y1gmlan iizerinde en fazla etkisi bulunan Fazilet Partisi hem i\eriden hem dt§andan par\alamyor. Recep Tayyip Erdogan'm ba§tm i;ektigi "Yenilik\i" kanadm i\eriden pari;alama operasyonu bi.iyiik burjuvazinin talepleri yoniinde geli§iyor. Nitekim bu kanadm sozciilerinden Biilent Anni;, daha ilk etapta Dervi§'in \ tkartmay1 planlad1g1 i§\i dii§mam 15 yasaya destek vereceklerini ilan ediverdi. Kutan buna derhal kar§t 91kt1. Ku§kusuz bu durum "Geleneki;i" kanadm i§i;i sm1fmm \tkarlanm korudugu anlamma gelmiyor, onlar da hiikiimetleri donem inde demokratikle§me alanmda oldugu gibi i§i;i sm1fmm kazammlan konusunda da alabildigine biiyiik sermayeyle uzla§an ad1mlar atmaktan \ekinmemi§lerdi. Farklan §U ki; "Geleneki;iler" "Yenilik\ilere" oranla orgiittin tabanmm 91karlanna daha fazla sahipleninni§ gibi davranmak zorunda kahyorlar. "Yenilik\i" kanat ise uluslararas1 burjuvaziyle entegrasyona daha fazla onem veriyor. Fazilet'in "Geleneki;ileri"ni islamc1 hareketin "klasik sosyal demokrasi"si olarak nitelemek ne kadar dogru ise, "Yeniliki;ileri"ni de "sol liberal sivil toplumcular"1 olarak nitelemek bir o kadar dogru olsa gerek! Ote yandan kitlesel giicii \Ok daha zay1f olsa da, 28 $ubat'm sol hareket iizerinde de pari;alay1c1 etkisi kendisini derhal hissetinni§tir: Uzun y11lardan sonra sosyalistlerin ozlemini i;ektikleri yeniden birle§me projesi olarak ortaya 91kan ODP (Ozgiirliik ve Dayam§ma Partisi) 28 ~ubat'm basmcma dayanamam1§ ve 9atlam1§ttr. Bu noktada, ozellikle partinin \ogunluk hizbi, kendi politikalanm siirekli olarak 28 ~ubat'm yoriingesinde tutmaya i;ah§mI§ ve bu politikalara kar§I 91kan azmhk platfonnlany la arasm1 ai;m1§tlr. 28 $ubat'la uzla§manm iki yolu vardir: Bunlardan birincisi ai;1k9a devletin yanmda yer almay1 gerektirir (Genelkunnay destek\isi i§\i Partisi), ikinc.isi ise sermayeyle uzla§makt1r (ozelle§tinne politikalanna ai;1k olarak kar§J 91kamayarak TOSiAD'm "demokratikle§me" paketinin arkasma gei;en ODP yoneti-


Sosyalizm

mi) . Dcvlctlc scrmaycnin politikalann111 ashnda birbirinin tama111lay1c1s1 old ugunu gorcmeycn bUti.in sol partilcr bu oyuna gclmi~lcr vc son w;ta ~u ya da bu Ol<;Ude 28 ~ubat programma dcstck sunmu~lardir. ilk bak1~ta paradoksal gibi gozUkcn bu durum ODP yonctimi ilc HADEP yonetimin i birbirinc yakmla~tll"an r;izgidir. S1111fsal r; 1karlar temclindc orgUtlcnmc hcdcfini on Unc koyan, dcvlcttcn ve scrmaycdcn bag1ms1z kitlescl bir i~r;i partisi projcsi blillin bu yamlsamalan ortadan kaldiracak tck arar; olarak onUmUzdc durmaktacl1r. GUn, art1k, her nc pahasma olursa olsun, oncclikli olarak her tUrden sosyalisti (libcralinclcn clcvrimci Marksistinc kaclar) biraraya gcti rmcyi hccleflcycn bir projcclen clegil, clolays1z s1111f r; 1karlan tcmel inclc i~r;i s1111f111111 mUcaclelcsini birlqtirmcyc r;ali~irkcn dcvrimci Marksistlcri de biraraya ge tircbilecck olan bir projcdcn gcr;mck zorundadir.


Ufkumuzu

g e n

e t e

m

Kitlesel bir •

1,~i-Emek~i

Partisi miimkiin mii? (I) Cenk

OTt<O N~

"Parro11s11:, Ge11eralsi:, Biirokrars1: SOSYALiZM olarak bi:im rmn1111: a~·1kflr. Tiirkiye iKi w11f111111 11ihai o/arak ihriyau Leninist bir "De1Timci iKi Parrisi'' dir. Biiyle bir parri11i11 i11~as1 delTimci Marksisrler iri11 l'a:gerilme:, stratejik 611e111de hir giirel'di1: Ancak, sosyalist kadrolann 1·e iincii iKilerin lmgiin i~·inde h11/11nd11.~11 politik, i<leo/ojik 1·e moral ko~til!ar, Leninist del'ri111ci bir parti11in k1sa siirede i11~·as1111n miimkiin olmad1.~1111 g6steriy()/: Ore yandan .w11f miicadelesinin b11gii11kii ihtiyar;lan. iKi .w11ji 1·e biiyiik emekr;i kitle/eri i~·in hir rekim merke:i olu~turacak \'(' h11rj11rn:ide11 ideo/ojik, politik , i)rgiitsel ha.~1m.H:la~may1 sa.~/ayacak bir iKi partisini 011emli hir so1w1 haline getiriyor. 811 durumda, Tiirkiye' 11in ya~ad1,~1 hiiyiik kri:e i~~·i s11uf1111n miittefikleriyle elele 1·ererek kendi ~·o:iimiinii yaratabilmesi ir;i11 hir silali olarak i~~·i-emekr;i partisi, lmf1111d11.~11m11: somut ko11umda11 iferiye do,~ru hiiyiik hir ad1111 olacakt1r. Bu siirer; ya~0111rke11, ay111 :ama11da Leninist de1Timci parti11i11 k11ruf11~11 ir;i11 de miicadele i·erifehifir 1·e 1·eri/melidir" 1

Bir donem kap an 1yor! undan alt1 ytl kadar once yaztlan bu satirlar donemin "sosyalist birlik" tartt~malanna verdigimiz yanittt. 12 Eyli.il askeri darbesiyle i.izerindeki oli.i topragm1 1989 Bahar Eylemlilikleri ve Zonguldak gene! direni~i ile kiran i~r;i emekr;i hareketi solun ya~ad 1 g1 ag1r yenil-

B

'PGB SOSYALiZM: Kitlcscl 1·c Sosyalisl hir Emd Partisi i{·in. hm. di: . 4 . 1995. s. 2.


Sosyalizm

ginin §Okundan ~1kmasma yol a~ml§, bunun iizerine ~e§itli platformlarda ge~mi§ini degerlendiren sosyalist hareket darbe siireciyle ald1g1 yenilginin faturasm1 agirhkh olarak sol i~i ~att§malara ve bOliinmelere ~1karmt§tl. Dolay1s1yla yap1lmas1 gereken her ko§ulda bir sol i~i kiimelenmeyi ba§armak ve sosyalistlerin birligini saglamakt1. Tiirkiye sosyalist hareketinin tarihinde son derece onemli bir yer tutan BTDK tarh§malar1 bu ihtiyacm sonucu olarak ortaya ~1ktt . Fakat bu tartt§malar Tiirkiye sosyalistlerinin ihtiyac1 olan partiyi ~1karamad1. Sonrasmda bir §ekilde bu tartt§malarm i~inde, ~evresinde olan ~evreler SBP, BSP, GBK ve ODP'yi olu§turdular. Tiirkiye sosyalist hareketinin tarihinde yap1lamayan yap1lm1§ ve biiytik oranda sosyalistlerin birligi dii§il ger~ekle§mi§ti . ODP bu topraklarda sosyalistlerin birligi projesinin ula§t1g1 en tist biirim oldu. Bizce bu projenin ba§anst iirinde bulundugu gerilimi a§mas1AB'nin geregi olan na baghydt. Gerilimi a§mamn yolu ise partinin htzozelle1tirmelere la bir i§iri emek~i partisi olma yoluna girmesi ve orkar11 net tutum gtitsel ~ah§mastm tepeden ttmaga bu faaliyetin ihtiahnam1yor, kamu ya~lan temelinde §ekillendirmesinden geirmekteyemek~ile rini di. Sozti edilen saptamanm zemini sosyalistlerin kolayca i1ten birligi oldugunda onerimizin ne kadar ger~ekle§ece­ ~1karabile cek gi ayn bir tart1§ma konusu olsa da ODP faaliyetine ba§larken bizim iirin durum bu kadar a\1kt1. Parti ya kanun hiikmiindeki bu yola girerek sm1f miicadelesinin zorlu yollarmda ilerleyerek geli§ecek ya da ~e§itli niyetlerden bakararname "1erig1ms1z olarak ag1rhkh kil\tik burjuva stmfsal komat~llara kar11" pozisyonun ihtiya\lan temelinde bir orta sm1f partidiyerek yaratllan si haline gelerek kendini tiiketecekti. Bir Arap atadevlet destekli sozti "olti ile ya§ltnm arasma girilmez" diyor. ODP havaya kar11 bir yanda kendini olu§turan \Ogunluk hizbinin sol liberal politikalan ve btirokratik tavnndan diger ~1k1lam1yor. yanda ise muhalefetinin iktidann uygulamalarma tepkisel kar§t koyu§lar di§tnda hi\bir §ey yapmamasmdan dolay1 ~ok ya§land1. Be§ ythn sonunda "biz soylemi§tik" demenin hi\ bir faydast olmad1gm1 biliyoruz. Hatta bu durumun "moral tarihsel" degerler bak1mmdan bir dizi y1k1ma da yol a~acagm1 dii§ilntiyoruz. Par~alanma ve dagdma 1980 sonras1 sola gtiven duymak isteyen pek ~ok bireyi, ~evreyi, derinden sarsarak siyasetten uzakla§tiracak. Muhtemelen siyaset kulvannda yer almak isteyen \C§itli ~evreler ise sm1f uzla§mact, burjuva reformist projelerin par~ast olacaklar. Elbette bu son i§\i sm1fmm onctiltigiinde, dtinyanm kapitalizmin y1k1c1hgmdan kurtanlmas1 miicadelesini bitirmeyecek. Ba§ka ba§lang1~larm miicadelesine vakit ge~irmeksizin ba§lanacak. i§te bu yazmm 16~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-


Kitlesel biri~yi-Emek)i Partisi mumkun mu?

amac1 da ba§ka bir ba§lang1c1 tartt§maya a~makttr. Sosyalist hareketin yakla§tk yi.iz elli ytlhk tarihinde nadiren ba§arabildigi fakat smtf mi.icadelesinin abc'si diye tammlanabilecek bir §eydir bu. Bu metin Komi.inist Manifesto'da soylenen; "Ti.im proletaryanm ~1karlannm dt§mda ayn ~1karlara sahip olmayan" sosyalistlerin oni.ine koymas1 gereken odag1 yaratma mi.icadelesinin olas1ltklanm tartt§tyor.. .

TUrkjye' de

S! O lf

m ucadel e lerj

Ya§ad1g1m1z cografya ~ok onemli bir dizi geli§menin sosyal politik hayatta etkisini gosterdigi tarihi bir donemden ge~iyor. ~i.iphesiz bi.iti.in bu geli§meler devrimci Marksist hareketin yoneli§inin yam sira politik-orgi.itsel faaliyetini de derinden etkileyecek bir si.ireci i~eriyor. Bu donemi derinden etkileyen §ey; zaman zaman birbirini besleyen, kimi zaman ~eli§en fakat birbiriyle i~i~e ge~mi§ ikili bir durumun varhgtdtr. Ti.irkiye'nin bi.iti.in dinamikleri bu durumdan etkilenmekte ve ona gore bi~imlenmekteler. Bunlar 1997 ytlmdan beri Si.ire gelen 28 ~ubat orti.ili.i askeri mi.idahalesi ve onun program1 ile Ti.irkiye bi.iyi.ik burjuvazisinin neredeyse yanm yi.izy1lhk di.i§i.i Avrupa Birligi si.irecidir. Bu ikili duruma ili§kin analizlerimizi Sosyalizm Gazetesi ve Stmf Bilinci dergisinin ge~mi§ say1Jarmda derinlemesine yapmt§ttk. Fakat bu si.ire~te a~1k~a gori.ili.iyor ki; Stalinizm, reformizm, merkezcilik, ulusal hareket gibi kimi politik ak1mlarm kafalan karmakan§tk olmu§ durumda. Bu ak1mlardan kimileri 28 ~ubat kar§tsmda haztr ola ge~erek militarizmin arta b1rakttklarmdan medet umuyor, kimileri ise Avrupa Birligine giri§in ka~mtlmaz oldugu tespitinden hareketle Avrupa emperyalizmiyle bi.iti.inle§menin ~e§itli demokratik haklar getirecegi yamlmasmdan hareket ediyor. Ti.irkiye sosyalist hareketinin i§~i emek~i hareketi ile aras1 her zaman a91k olmu§tur. Ne yaztk ki ozellikle bu donemde var olan a~t sosyalist hareketin "sm1ftan ka~t§'' politikalarmdan dolay1 daha da bi.iyi.iyor. brnegin AB ' nin geregi olan ozelle§tirmelere kar§t net tutum ahnam1yor, kamu emek9ilerini kolayca i§ten ~1karabilecek kanun hi.ikmi.indeki kararname "§eriat91lara kar§t" diyerek yarat1lan devlet destekli havaya kar§t ~1k1Jam1yor ya da ge~tigimiz Nisan aymda yoksul ve orgi.itsi.iz emek9i kesimlerin kendiliginden hareketi "gerici ayaklanmas1" diye damgalanabiliyor. 28 ~ubat si.irecinin analizi pek ~ok ~evre tarafmdan yap1Jd1, yap1hyor. Fakat bu analizlerin ~ok az1 bu si.ireci Ti.irkiye sm1flar rni.icadelesinin ger~ekle§tigi zeminin i.izerinden tartt§tyor. Yine bu analizlerin ~o­ gunlugu 28 ~ubat'm Tiirkiye burjuvazisi ile uluslararas1 serrnaye ara-

I

L


Sosyalizm

smdaki ili§ki nin programm1 devam ettirdigini, Bat1c1 burjuva siyasi gti9lerden islami gti9lere, sol hareketten Kurt Ulusal hareketine kadar btittin gti9leri bu program dahilinde §ekillendirmek istedigini goremiyorlar. Hareket halindeki emperyalizm trenine son anda en arka vagonundan binmek isteyen Ttirkiye btiytik burjuvazisi ile 28 ~ubat stirecinin ehven ' i §er htiktimeti olu§turduklan ortak program1 Ttirkiye i§9i sm1f1 ve emek9ile rine dayat1yorlar. Bu programm temel ba§hklan ise §Unlar; h1zh ozelle§tirme, dti§tik ticretler, sendikas1zla§t1rma, i§sizlik, entlasyonu emek9in in s1rtma y1 kma, a§m silahlanma ve yay1lmac1hk. Program1 ytirtitecek olan burj uva siyasi glir;ler ise r;aps1zhklan ve beceriksizliklerin in yam sira herhangi bir kitle destegine de sahip olmad1klarmdan rahatr;a hareket edemiyorlar. Son zamanlarda yap1lan anketlerde htiktime ti o lu§turan partilerin ve digerlerinin yiizde IO'lar civarmda seyrettigini gortiyoruz. TSK ya§anan ekonomik kriz sonucu ortaya r;1kan rej im krizinden en r;ok rahats1zhk duyan kesimlerin ba§mda geliyor. Silahlanmanm btitr;e lizerindeki agtr yliklinlin ortaya 91kmamas1 ir;in temel bir po litik hat geli§ti ril mi§ durumda. " Bankalarm bo§alt tlmasmm iilkeyi bu hale getirdigi dolay 1s1yla yolsuzl uklann tizerine kararhhkla gidilmesi gerektigi" lizerine §ekillenen bu hat dogrultusunda kimi burj uva partilerini kar§tsma almt§ gibi gozliken TSK, onciili.igi.inti yapttg1 programm kimi maddelerinden de rahats1zltk duyuyor. ( MGK ' nm i§levini n yeniden tarif edilmesi vs.) Aslmda iktidar blogu ir; inde bul unan btittin siyasi glir;ler TSK, cumhurba§kam, burjuva partileri , odalar vs. aym programm uygulay1c1lan fakat eldeki kaynaklar tizerindeki denetim ve yetki mlicadelesi yliziinden yer yer r;att§tyorlar. Burj uva siyas i gtir; ler arasmda ya§anan bu ttir r;att§malar her zaman var olacak. Fakat bu r;att§malar hir;bir zaman uzla§maz r;eli§ki leri ir;ermeyecek, zam an zaman farkh 91kt§lar gosterebilen burjuva siyasi giir; ler benzeri sermaye programlan etrafmda birlc§ecekler.

Ekonom j k krjz ye

;~,;

hareket j

2001 y1h i§r; i sm1f1 ve emekr;i ler ir;in yoksulla§manm ve sefaletin daha da artttg1 bir y1l olarak ba§ladt. Dtinya kapitalizminin l 970'1i y11lardan ba§layarak devam eden ve her defas mda r;e§itli patlamalara yol ar;an ekonomik kr izi tilkemizde de derinle§erek si.iri.iyor. Bu kriz sayesinde di.inyanm r;e§itli merkezleri yoksullugun, sefaletin kol gezdigi, barbarhgm ve yokolu§un k1y1sma gelmi§ mekanlar haline donti§tti. 1998 y1lmda Gtineydogu Asya'da ba§layarak Rusya'ya s1r;rayan ve oradan da Ttirkiye'yi etkileyen son patlama ise digerlerinden farkh 18~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Kitlesel b i ri~~ i- Emek) i Partisi mumki.in mu?

olarak topl umsal etkileri bak1mmdan son derece ag1r bir hat alm1§, hUkUmet kriziyle e~ zamanla olarak aym zamanda bir rejim krizine donU§mU~tUr. Ekonomide son y1llarda ya~anan ciddi ktiyUlmenin de etkisiyle 2000 y1h btit~esinde 24 katrilyon lira olarak ongortilen vergi gelirlerine kar~m bory faizlerine aynlan pay 21 katrilyon liradir. i9 bor9larm milli gelire oram ytizde 14 iken 1999 y1lmda ytizde 24'e tmnanm1~tir. 2001 y1lmda toplanan vergilerin ytizde 95 'i bory odemelerine gitmekte. Ttirkiye'nin d1~ bory stoku 114 milyar dolar civannda. (Buna IMF'den alman son bory yUkU eklenmemi§tir) TUrkiye ntifusunun en fakir ytizde 20'1ik kesimi Tiirkiye toplam gelirinin ytizde 4.9'unu ahrken, en zengin ytizde 20'lik kesimi ise gelirin ytizde 54.9 ' unu almaktad1r. Yani ntifusun ytizde 80' 1ik kesimi toplam gelirin ytizde 45'ini alabiliyor. Be§ milyon Uzerindeki asgari ticretli asgari ya§am standart1 iyin gerekli olan 700 milyon Iiranm kat kat altmda bir Ucrete yakHareket hali ndeki la§ik I00 mil yon lira ya mahkum edit mi§ durumemperyalizm da. tre nine son anda Btilent Ecevit ba§kanhgmdaki burjuva hUkUen arka meti ne yapacagm1 iyice §a§1rarak yakla§ik bir vagonundan bu9uk y1ld1r uygulayamad1g1 AB ' ye entegrasyobinmek isteyen nun par9as1 olan IMF programm1, bizzat bu kuruTurkiye buyuk lu§un bir teknokratm1 getirerek hayata geyirme burj uvazisi ile 28 yolunu se9ti. Boylece Ttirkiye ekonomisi §U za~ ubat surecinin mana kadar azgeli§mi§ hi9bir Ulkeyi refaha ula§t1ramayan uluslararas1 sermayenin uygulamalanehven'i ~ e r na bir kez daha teslim edil m i~ durumda. Yalmz hukumeti bu sefer i§ saglama ahnm1§ ye§itli sapmalan ono lu ~tu rdu klart lemek, Tiirkiye burjuvazisinin i9sel 9at1§malanortak program1 nm bu stireci sekteye ugratmasma izin vermemek Turkiye i~~i sm1f1 iyin bir de "stiper yonetici" gondermi§ler... Peki ve eme k~i lerine bu program somutta ne oneriyor ne yapacak. dayat1yorlar. Ge9tigimiz haftalarda yanma diger teknokratlanm alarak gorkemli bir basm a91klamas1 dtizenleyen " yeni kurtanc1" Dervi§ sakin ve huzurlu bir ses tonuyla "GU91U Ekonomiye Geyi§ Programm1" ay1klad1. Programmda somut onerilere deginmemeyi tercih eden Dervi§ bunu izleyen gtinlerde ne kadar h1zh bir piyasac1 oldugunu gosterdi. Ba§ta Telekom ve kamu bankalarmm h1zla ozelle§tirilmesi olmak iizere ye§itli yasalarm bir an once Meclisten 91kan lmasm1 saglayan super bakan programdaki deyimiyle "verimlilikle uyum gostermeyen" hi9bir Ucret arti§ma izin vermeyecegini belirtti. Hatta bu ytizden yanm milyon i§yiyi ilgilendiren toplu sozle§meler oncesi ytizde 18 zam oneren htiki.imetin tek-


Sosyalizm

lifini fazla bularak ilk alt1 ay i9in 0 zam, sonras1 i9in ise enflasyon oranmda bir art1§ onererek i§9i sm1fma kar§I tavnm da koymu§ oldu. Daha sonra sendika burokrasisi ile yapilan goru~melerde antla§ma sagland1 ve i§9i sm1f1 ilk alt1 ay i9in yuzde 15 gibi komik bir arti§a mahkum edildi. Yahn ger9ek §Udur; Dervi§ ve heyeti Cottarelli ba§kanhgmda uygulanmaya 9ah~Ilan fakat ba§ans1zhga ugrayan IMF programm1 "ulusal program" ad1 altmda yeniden ve daha kararh bi9imde uygulayacaklir. Bunun sonucu; Reel ucretlerin ve maa§ artI§larmm smirland1nlmas1, §U an i9in istihdamm yuzde 43'unu saglayan kesim olan tanma verilen destegin daha da azallilmas1, h1zh ozelle~tirmeler, enerji ve haberle~me alanmda yabanc1 sermayenin onunu a\acak duzenlemelerin yapilmas1, ozel sigortac1hgm geli~tirilerek SSK 'nm fiilen tasfiye edilmesi, doviz kurunu 91pa kabul ederek ulusal para politikasmm yerine yabanc1 dovizin belirleyiciligine devam edilmesi sonucu enflasyonun yine i~9inin emek9inin s1rtmdan du~url.ilmeye 9ah§1lmas1. Yeni IMF Program1 onumuzdeki donem i9in yuzde 3-4 'll.ik bir buyumeyi ongoruyor. Fakat eldeki veriler dunya piyasalarmdaki krizle dogru orant1h olarak onumuzdeki y1llarda da ku9Ulmenin devam edecegini gosteriyor. Dolay1s1yla bull.in bu geli~meler i§9i sm1f1 ve emek9ilerin ya§ad1g1 yoksulluk ve i§sizligin artarak surecegini gosteriyor.

TUrkjye'de part jsj olmayan bjr ;~,; s101f1 var Bull.in bu geli§melerin kar§tsmda ulkemizde kendine ait siyasi gucu olmayan bir 9ogunluk var. Turkiye say1s1 milyonlan bulan geni§ bir i§9i emek9i potansiyelini barmd1ran bir Ulke. Bugun i9in iktisaden faal nufus yakla§Ik 25 milyon civarmda ve bu nufusun yakla§tk yans1 emek gucunu satarak ya§am1m surdurmekte. Fakat Ulkemizdeki i§9i sm1fmm say1ca fazla olU§U bu kitlenin dolays1z bi9imde kendi 91karlan dogrultusunda hareket etmesini saglam1yor. Sonu9ta sermayeden yana olan partilere destek olarak onlan iktidara ta§1yan da, bu destegi 9ekerek onlan iktidardan uzakla§t1ran da i§9i sm1f1 oluyor. Sermaye yanhs1 partiler i§9ileri ve emek9ileri par9alayarak kendi programlan dogrultusunda yonlendiriyorlar. Diger yandan toplumun en dinamik kesimi olan i§9iler ve emek9iler sm1f ozorgutll.ill.ikleri olan sendikalanna yeterince sahip 91kam1yor. i§9i orgutlerinin 9ogu burokratik kastlar tarafmdan gasp edilmi§ durumda. Emek9iler sendikalarma yabanc1la§m1~ durumda. <;ogu i§9i sendikal sure9lerde "soz yetki karar" hakkma sahip degil. Turkiye'nin en geni§ i§9i orgutu olan Turk-i§ burokrasisi devlet protokoll.iniin par9as1 olmaya devam ediyor. Butun mucadelesini toplu 20~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-


Kitlesel bir i ~~i - Emek~i Partisi mumkun mu? i~ sozle~melerine

ve meclisteki biitr;e plan komisyonun r;ah§malanna gore ~ekillendiriyor. Tiirkiye burjuvazisi ir;in 1980 sonras1 degi§en sermayc birikim modeli sonucu terk edilen ithal ikamecilik iiretimdeki devlet etkinligini ve devlet i~letmeciligini ozendiriyordu. Bunun yerine diinyadaki r;e~itli degi~melere paralel olarak ihracata dayali sennaye birikim modeline ger;ilmesi sonucu dcvletin kiir;iiltiilmesi ve devlet i ~ letmcciligi yerine ozel sermayenin on plana r;1k1§1 en ba~ta devletin r;e~itli sek!Orlerinde orgiitlii olan Tiirk - i ~' i etkiledi . Ozelle~tinne ve esnekle§tirme politikalan Tiirk-if in dayand1g1 zemini ortadan kald1racak a§amaya geliyor. Tiirk-i§ yonetimi biiti.in bu olumsuz ko~ullarda miicadeleyi yiikseltmek yerine elindeki biiti.in bask1c1 silahlan kullanarak i~r;i sm1fm1 orgi.itsi.iz bir;imde teslim almaya ve i~sizle~tinneye r;ah~an hiikiimeti destekliyor. DiSK ise Ekonomik vc Sosyal Konsey'den r;1k1~mm cezasm1 r;e~it­ li sendikalarmm sozle~me yetkilerinin dii~mesiyle odedi. Ti.irk- i~ yonetimindcn hi.iki.imete destek konusunda daha farkh bir tutum ir;inde olan Di SK yoneticileri sozi.i edilen gene! geli~meler konusunda ise r;ok daha geri bir tutum ir;indcler. Ozel i~letmelerde orgi.itlii olan DiSK ozelle~tirmeyle ilgili sorunu olmad1gm1 soyliiyor. Oysa ozelle§tinne politikalan sonucu ar;1ga r;1kacak devasa i~sizligin orgi.itlii-orgi.itsi.iz bi.iii.in kesimlere ne kadar ag1r bir darbe vuracagm1 gorememek sendika bi.irokrasinin "am kurtanna" refleksinin sonucu olsa gerek. DiSK Avrupa Birligi meselesine ise bir ti.ir "ele~tirel destek" §eklinde yakla§makta. Bu iilkelerde i§r;i sm1fmm mi.icadeleleriyle kazamlan kimi haklarm kendisine de hemen tanmacag1 gibi bir yamlg1ya sahip. Bu yamlg1 AB 'ye dahil olunduktan sonra "Emegin Avrupa"sm1 yaratma perspektifiyle hareket edilmesini gerektiriyor. i§te tam bu noktada solda yeni parti ya da Avrupa tipi bir sosyal demokrat parti aray1§lannm ba§ temsilcisi de DiSK bi.irokrasisi oluyor. Yeni olu§um neyi hedefleyecek? Bu sorunun yamtl r;ok ar;1k: Avrupa'daki yanda§lan gibi "temiz ve sorunsuz bir kapitalizm" ir;inde dengeli bir duru§ sergilemek. Ti.irk-i§ bi.irokrasisinin devletseverligine, DiSK bi.irokrasisinin Avrupac1hgma kar§1 Hak-i§ yonetimi de islami r;evrelerden ald1g1 destekle yoluna devam ediyor. Bununla birlikte Hak-i§ yonetimi i§r;i orgi.itlerinin r;at1s1 olan Emek Platformunun olu§umu konusunda diger orgi.itlere gore daha aktif davrand1. Ozellikle mezarda emeklilik yasas1 olarak bilinen "sosyal gi.ivenlik yasa tasansma" kar§1 daha net bir tavu sergileyen Hak-i§ biirokrasisi bu onemli tehlikeyi digerlerinden once gonni.i§ gibi gozi.iki.iyor. Fakat bu durum onlann i§r;i sm1f1 ve emekr;ilerin genel r;1karlan dogrultusunda hareket etmelerini beraberinde getinniyor. Refahyol hi.iki.imetini eski gene) ba§kanm1 vererek destekle-


Sosyalizm

yen Hak-i§ yonetimi bir ba§ka burjuva htiktimeti olan Ecevit Htiktimetini i§<;i emek<;i kar§Ill politikalanndan dolay1 degil kendi dar <;1karlarmdan dolay1 desteklemiyor. Bu ir1karlar Hak-i§ Ba§kam Salim Uslu ' yu siyasal islam ' m veliaht1 R. Tayyip Erdogan'm ba§mI <;ektigi liberal islamc1 hareketin parti projesine dogru stirtikliiyor. Bu hareket i§<;i emek<;i faaliyeti stirdtirmek isteyen irevrelerin farkh bir mtidahalesi olmazsa i§<;i cephesinde 9e§itli kafa kan§ikhklan doguracak geli§melere aday gibi goztiktiyor. Kamu emek9ilerinin btiytik orgtitti KESK ise yaz1mmn ba§mda soz ettigimiz kafa kan§ikhgmdan en fazla etkilenmi§ i§<;i orgtitti gortintimtinde. KESK yoneticileri AB stirecinde bir yanda DiSK'in ald1g1 politik tavra benzer bir tavir ahrken diger yanda kurumsalla§ma ad1 altmda fiili me§ru mticadele hattmdan gerilere devlet ve sermayenin belirledigi alana dogru <;ekiliyorlar. Son ya§anan Genel Kurul ve KESK yonetiminin ODP <;ogunluk hizbinin dar bir kligi tarafmdan ele ge~iril­ mesi basit bir yonetim degi§ikligi degildir. Bu operasyon KESK'i AB i<;in 28 ~ubat Programma haz1rlamanm ilk ad1m1dir. Operasyon derinle§erek ba§anh olursa bir <;ok zaafma ragmen mticadeleci <;izgisinden <;1kanlarak ehlile§tirilmi§ bir KESK yaratilacak, bOylece kitlesel bir i§~i orgtittinden i§levsel bir meslek odas1 dogacaktir. Gortildtigti gibi sendikalann ba§mda bulunan btirokrasiler i§9ilerin emek<;ilerin en temel haklanm dahi savunam1yorlar. Fakat bir yandan da varhk nedenlerinin ortadan kalkacagm1 da gordtiklerinden son derece tedirginler. i§te bu tedirginligin yam Sira tabandaki i§9ilerin "Neden birlik olam1yoruz? Sorularmm artt1g1 bir donemde Emek Platformu kuruldu. Emek Platformu "sosyal gtivenlik yasa tasans1" gtindemde iken olu§tu. i§~iler ve emek~iler birlik olmanm anlamm1 iyi bildiklerinden Emek Platformu 9at1s1 altmda ortak hareket etmeye, son derece asgari ve geri taleplerle de olsa burjuvazinin programma kar§I bir altematif bir program olu§turmay1 ba§ard1lar. ~tiphesiz Emek Platformu Sovyetler degildir. Onu olu§turan konfederasyonlara ve onlarm sendikalarma bak1ld1gmda bu kurumlarm politik hatlarmda orgtitsel durumlarmda elle tutulur §eyler bulmak neredeyse olanaks1zla§m1§tlf. Hatta daha da ileri giderek soyleyelim bu kurumlann <;ogu sendikal btirokrasilerin tutumlann dolay1 yozla§ml§ i§<;i orgtitlerine donil§mil§leridir. Fakat burjuvazinin topyekun saldms1 goz ontinde bulunduruldugunda ve ya§ad1g1m1z ko§ullarda bundan ba§ka bir zemin olmad1g1 i9in i§9ilerin "birlik" talebine kar§I olu§ffiU§ bu <;at1y1 onemsemek durumunday1z. Ne kadar reformist karakterli de olsa, ne kadar i§<;i emek<;i orgtitlerinin tepesine <;6reklenerek onlarm yozla§masm1 saglam1§ sendika btirokrasilerinin birlikteligi de olsa i§<;i sm1fmm en geni§ cephesi olarak §ekille-


Kitlesel biri§~i-Emek)i Partisi mumkun mu?

nen bu olu~umu savunmak, geli~tinnek ve tabanda orgtitlemek goreviyle kar§1 kar§1y1y1z. l Arahk gene! eyleminde de goriildi.igi.i gibi bu \at1 bir y1gm zaafma ragmen pek \Ok i§\i ve emek\i i\in birligin sembolil olarak goriili.iyor. Diger yandan sendikal bi.irokrasiye kar§t mi.icadeleci ve demokratik bir hatt1 savunan ve bi.iti.in i§\i ve emek\i sendikalarmda ortak orgi.itlenme perspektifiyle hareket eden olu~umlar da boy vermeye ba§lad1. Son donemde demokratik ve militan bir sendikal anlay1~1 benimseyen kimi sendikac1lar Birle§ik Sendikal Hareket ad1 altmda \ah§ma ba~­ latttlar. Sermaye tarafmdan yaratilan yapay aynmlan {i§\i, kamu emek\isi, ta§eron vs.) ve sendikal boli.inmi.i§li.igi.i reddederek i§yerlerinden ba§layan sendikal yaptlarm yarattlmasm1 oni.ine koyan bu hareket \qitli sendikalarda ve bolgelerde ori.ilmeye ba§land1. Gerek Emek Platformunun programmm geli~tirilerek tabanda in~a edilmesi gerekse de Birle§ik Sendikal Hareketin orgi.itlenmesi gorevi bir y1gm zorlugu ve sorunu i\ermektedir. Fakat kitlesel ve mticadeleci bir sm1f hareketi i\inde bulunmay1 istiyorsak, bir yanda i~\i sm1fmm en geni§ cephesi olan Emek Platformunu geli~tirmeyi, diger yandan ise orgi.itli.i i§\i Slmfmdan hareketle orgi.itsi.iz geni§ i~\i emek\i y1gmlarm1 da orgi.itlti zemine \ekme mi.icadelesini oni.ine koyan Birle~ik Sendikal Hareketi orgi.itlemeliyiz. Ne var ki ne kitlesellik ne de mi.icadeleci bir sm1f hareketi kendiliginden ba§anya ula~amaz . Bundan dolay1 i§\i ve emek\ilerin ihtiya\lan ile toplumsal ozgi.irle~me tasanmm1 birle~tirmek i\in mi.icadele edecek olan bir merkeze ihtiya\ var.

Neden kjtlesel bir i~,j-emek,; partjs j? B ize gore AB i\in yi.iri.irltikte olan 28 ~ubat program ma k~1 i§9iemek\i hattt i\inde siyasi bir mi.icadele tutturulmazsa Yeni Liberalizmin ekonomi-politikalan hi9bir engel tammadan tilkeyi teslim alacak, bu da i§\i ve emek9i mi.icadelesi i\in agtr bir darbe olacakt1r. Biiytik burjuvazi kendi cephesinden biiti.in gii\leriyle taarruza ba§larm§tlr. i§9i-emek9i hareketi ise vakit kaybetmeden hazirhklanm yapmah tarihsel dii§mamm once ptiski.irtecek sonrasmda ise yenilgiye ugratacak siyasi olu§umunu orgiitlemelidir. Bu konudaki atalet i§9i~emek~i hareketinin biittin kazam~lanm yok edecek kadar agir bir yenilgiyle sonu~lanabilir. i§te tam bu noktada devrimci Marksist hareket tarihi bir gorevle k~1 kar§1ya; i§\i s1mf1 ve emek\iler i9in ~ekim merkezi olu§turacak, devletten ve sermayeden bag1ms1zla§arak sm1f miicadelesinin ihtiya~larma gore §ekillenecek kitlesel bir emek partisinin orgtitlenmesi gorevi...


Sosyalizm

Tiirkiye'nin azmhg1m olu~turan patronlarm rre~itli partileri var. Fakat toplumun ~ogunlugunu olu~turan i~rrileri emekrrilerin partisi heniiz olu~mu§ degil. Tiirkiye'deki i§~i sm1fmm art1k bir taraf olarak ortaya ~1kmasmm zamam gelmi§tir. i§~iler ve emek~iler ger~ekten bir sm1f gibi davranmak istiyorlarsa kendilerini patronlarm partilerinden ay1rmah ve i§e koyulmahlar. Kitlesel bir i§~i Emek~i Partisi bu yolun ba§lang1c1dtr. Boyle bir parti; • Burjuvazinin yi.iriittiigii politik, ideolojik, orgiitsel saldmlara kar§t koymak, krizi kendi ~1karlan dogrultusunda ~ozebilmek ve biitiin eziJen kitleleri burjuvazinin hegemonyasmdan kurtarmak i9in, • Burjuvazinin diinya 9apmda i§9i sm1fma kar§t ba§latt1g1 Ozelle§tirme, ta§eronla§ttrma, sendikas1zla§t1rma saldmlanm gogi.isleyerek etkisiz hale getirebilmek i9in, • i§~i sm1fmm bag1ms1z politik orgiitlenmesine yonelmedigi ko~ullar­ da, sm1f i§birligine dayanan 9e§itli politik kamplann etkisi altmda kaJacag1 gerireginden hareketle sm1f uzla§mac1 ve burjuva karakterli siyasi projelerin pariras1 olmamas1 irrin, • Geni§ i§9i ve emek9i y1gmlanm etkisi altma alarak uyu§turan Siyasal islam, Turk milliyet9iligi gibi gerici dii§i.inceler yerine gerirek sevgi ve karde§lik olan i§<ri karde§ligi i9in, • Nihayet y11lard1r bizleri bir avu9 sermayedarm iktidarma btrakarak yoksulluk airhk ve sefalet irrinde yoneten azmhk burjuva iktidan yerine ezici rrogunlugunun iktidanm hedeflemek irrin, vakit gerrirmeksizin in§a edilmeye ba§lanmahdtr. Dervi§ i.ilkeye ayak basar basmaz aktlhca davranarak en ba~ta i~rri sendikalanyla gorii~ti.i ve programa toplumsal destegin ~art oldugunu soyledi. Uluslararas1 sermayenin temsilcisi Yeni IMF Programm1 emekrrileri yanma ~ekerek yi.irtiteceginin farkmda. Bu yi.izden her demecinde: "toplumsal destek'ten" soz ediyor. i§te tam bu noktada i~rri simf1 bir karar vermek zorunda. Ya~ad1g1 ko§ullan daha da koti.ile§tirerek kendisini sefalete terk edecek bir programm arkasmda m1 duracak? Yoksa kendi ihtiya~lanndan hareketle bi.ittin toplumu kapitalizmin y1k1mmdan kurtaracak olan siyasal orgtitlenmesine mi giri§ecek? bnumtizdeki donemde yan1t bulunmas1 gereken as1l soru budur. Bu sorunun yamtI kitlesel bir i§~i emek~i partisi yolunda kararh bi~imde yilrtiyecekler tarafmdan bulunacakttr.


Christian Rakoysky Ba lkan Sosyaljst Merkez j 2 . Ulus larar as1 Konferans1

Emperyalizme Balkanlar'dan Bir Yan1t Daha Ender CO$KU N* "Mi/yon/area kilometrelik yo/ kii~iik bir adtmla ba§lar" <;in atasozii BO ve Avrupa Birligi (AB) emperyalizmi ile onlarm giidiimiindeki bolge yonetimlerinin Makedonya ' ya st~rayan aynhk~t Arnavutlarla ba§edebilmek i~in hummalt gorU§meler yiirUttUgU gUnlerde (TUrkiye'deki hUkUmet, astl olarak, krizle ve onun korUkledigi toplumsal muhalefetle ugra§tyordu), Balkan Ulkelerinden Marksistler, Balkanlarda yogunla§an emperyalist kapitalist dayatmalara ka~t bir mUcadele stratejisi geli§tirmek amactyla, bir ytl sonra, ikinci kez daha bir araya geldi.

A

Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi'nin 15-19 Mart 2001 tarihleri arasmda Atina'da toplanan ikinci Uluslararast Konferanst, sUrmekte olan Filistin Intifadast nedeniyle, bu kez Ortadogu'yu da kapsayacak bi~imde dUzenlendi. Ktsa sure once Olen Bolivyalt devrimci, Tr~kist Muhalefet'in onderi Juan Pablo Bacherer'in amsma saygt duru§uyla ba§layan Konferansm ilk iki gUnU "uluslararast seminer"lere aynldt. "KUreselle§me ve Balkanlar'daki OzgUr!Uk MUcadeleleri" ba§ltgmt ta§tyan ilk seminerde, i§~ilerin Devrimci Partisi'nin (EEK, Yunanistan) ile Slovenya'h ve Yugoslavya'lt kat1ltmc1larm tezleri tartt§tldt; ardmdan, Filistin ve israil'den gelen temsilciler "Filistin Sorunu" Uzerine dU§Uncelerini a~1klad1lar. Diger seminerler ise, "TUrkiye 'de Kriz" ve "Rusya'daki Kapitalist Restorasyonun KUltUr Alanm-

* Christian Rako1•s/..y

Balkan Sosyalist Merkezi Yiiriitme Kuru/u Uyesi


Sosyalizm

da Yolac;t1g1 Y1k1m" iizerineydi. Yunanistan'da yay1mlanan bir gazete dt§mda, burjuva basmda -dogalhkla- yeralmayan, ancak Rusya'dan Latin Amerika'ya kadar onbinlerce insanm sosyalist dergiler dolay1m1yla haberdar oldugu Konferansa, 12 iilkeden 18 parti, orgiit ve c;evre kat1ld1; i§c;i Partisi (Partido Obrero , Arjantin), i~c;ilerin Partisi (Partido de los Trabalhadores, Uruguay), Marksist i~c;iler Birligi (Finlandiya) ve Antifa§ist Eylem (isvec;) ise dayam§ma mesajlan gonderdi.

"On y1I veter! " Balkan emekc;ilerinin on yilhk kapitalist restorasyon stirecinde ugrad1g1 y1k1ma tepkisini ifade eden bu "91ghk", ilk kez gec;tigimiz ~ubat aymda, Slovenya'nm Ljulbljana kentindeki bir gosteride yiikselmi§ti. Konferans, I 0 y1lhk kapitalist restorasyon siirecinde i§birlikc;i hiikiimetler eliyle uygulanan yeni liberal politikalara -ozelle~tirmelere, i~ten 91karmalara, saghk, egitim, saghkh konut edinme, ula§1m vb. alanlann emperyalist-kapitalist yagmaya a91lmasma .. .- tepkiyi ifade eden -ve emperyalistler NATO, IMF, Diinya Bankasi, Avrupa Yatmm Bankasi vb. uluslararas1 kurumlanm seferber ettikc;e uluslararas1 bir karakter kazanan bu 91ghg1 temel sloganlarmdan biri olarak benimsedi . Ancak, emperyal istlerin biitiin eski "Sosyalist Blok" iilkelerine dayatt1g1 yeni liberal politikalara kar~1 yiikseltilen "On yil yeter! " slogam, yeniden somUrgele§tirilen bu iilkelerin emekc;ilerine "hedef'i gosteren bir alternatifle tamamlanmahyd1. Konferans, ayrmt1h c;oztimlemelerin ve tart1 ~ malann ardmdan, yalmzca emperyalist kapitalist somiirUniin bedelini Odeyen emekc;ilerin degil; ezilen Balkan halkl annm ve bask1 altmda tutulan azmhklarm da gerc;ek kurtulu§lannm sosyalizmde oldugunu vurgulad1.

"Balkan Bar1i1 " n1n yolu sosyaljzmden qe,jyor! Daha on y1l once "ulusal devletlerin i~levini yitirdiginden", ulusal s1mrlann 'gl oballe~en ' diinyada hic;bir anlam1 kalmad1gmdan dem vuran emperyalistlerin, "Sosyalist Blok"tan geride kalan her§eyi ortadan kald1rma adma, Balkan halklanm tam bir bogazla§maya siiriikledigi hie; kimse ic;in sir degil. En c;arp1c1 -ve kanh- ornegini Yugoslavya Federal


Emperyalizme Balkanlar'dan Bir Yanit Daha

Cumhuriyeti ' nin (YFC) par~alanmasmda gordiigiimiiz bu strateji, Balkan halklarma, daha dun ekmegini payla§t1g1 kOm§USunu oldiiriip etnik ve/ya da dinsel temellere dayah kii~iik "ulusal" devletler kurmalarm1, ardmdan da bu devletleri "serbest pazar ekonomisi"ne; yani, bir avu~ emperyalist devletin emrine tabi k1lmalanm dayatt1 (siz bunu "dayatma" olarak okuyun). Bu stratejiye gore, yeni somiirgeci dayatmaya kar§t duran yonetimler "Hitler" ilan edilecek; onlan -elbette emperyalistlerin ~1karlan dogrultusunda- devirmeyen halklar da ambargo ve bombalarla cezaland1nlacakt1 ! YFC'ne kar§t uygulamaya konan bu emperyalist plan, Slovenya, Bosna-Hersek ve H1rvatistan ile Makedonya'nm Federasyon'dan aynlmasmm ardm"Bal kanlarda dan, iilke topraklarmm bir boliimiiniin askeri i§galiyle ve emperyalizmin kuklas1 bir yonetimin yaianan sorun· iktidara gelmesiyle ba§anya ula§mt§ goriiniiyor. Iara ilifkin tek Ancak, yalmzca "goriiniiyor"! Kosova'nm NAger~ek~i ~ozum, TO ordulannca i§galinin ve Milosevi~ yonetimibutiin nin ala§agt edilmesinin ardmdan, bugiin, uluslardan ve YFC'nde emperyalizmin destegiyle olu§turulan dinlerden "demokratik" yonetimin Kosova ve Karadag'm emek~ilerin federasyon'dan kopart1lmas1 hesaplarma kar§I direnmesi bir yana, ABD ve AB emperyalistleriozgiir ve eiit nin kt§k1rtt1g1 Amavutluk milliyet~iligi tam bir kat1llm1yla "Franke§tayn"a donii§me yolunda: Emperyalistkurulacak ler, tam da demokratik yonetim altmdaki sosyalist bir YFC'nden zorla kopartamayacaklan Kosova 'dafederasyondur." ki Amavut milliyet~iligini nastl dizginleyebileceklerini dii§iindiikleri bir siire~te, "biiyiik Amavutluk" riiyast, bu kez Makedonya'da canlandt. Ba§ta ABD ve AB olmak iizere emperyalizm, §imdi, kendi has ~ocuk­ lanmn yonetimindeki bu iilkeyi "Amavut teroristler"den kurtarmaya ~abaltyorlar.

Balkanlardaki son bir ytlltk geli§meleri degerlendiren Konferans, Balkan halklarmm ba§hca talebi olan "ekmek ve bart§"m, emperyalistler tarafmdan -hele de yeniden nerede patlayacag1 bilinmeyen siirekli mali kriz ortammda- asla sunulamayacag1m; Balkan emek~ilerini "ulusal" temelde par~alayarak -yani birbirine ktrdtrarak- saglanacak bir emperyalist "ban§"m kahct olamayacagtm; emperyalistlerinin ve onlarm "yerli" i§birlik~ilerinin koriikledigi milliyet~iligin, Balkanlara bugiine kadar y1k1mdan ba§ka bir §ey getirmedigini ayrmtlh bi~imde sergiledi. Konferans, Balkanlara bart§l getirecek tek giiciin, ulusal ya da

J


Sosyalizm

dini ayn§malardan yalnizca zarar goren i§~i sm1f1 ve emek~iler oldugundan hareketle, bolgede ya§anan sorunlara ili§kin tek ger~ek~i ~ozti­ mi.in, btittin uluslardan ve dinlerden emek~ilerin ozgtir ve e§it kat1hm1yla kurulacak sosyalist bir federasyon oldugunu vurgulad1.

Ortadoiju aleyler i&inde Konferans, Filistin sorununa ili§kin emperyalist "~oztim"i.in bolge halkma y1k1mdan ba§ka bir§ey getirmedigini -ve getiremeyecegini- de aynntlh olarak sergiledi: 3. intifada, dogal ve ekonomik btitiin kaynaklan Siyonist devletin denetiminde olan Bah ~eria ve Gazze'yi Filistinli emeks:iler is:in cezaevine donu§ttirmeyi; i§birliks:i Arafat ' m bolgeye ba§gardiyan olarak atamasm1; say1lan 2 milyonu bulan Filistinlinin sonsuza degin gos:men statiisunde kalmasm1 ve Kudus ' un payla~1mm1 ongoren son emperyaIist "s:ozum"un iflasm1 ilan etti. Filistin halkm1 "Ozerk Yonetim" adh cezavine tikmaya s:ah§an emperyalist "ban§", ote yandan, ba~ta gericiSiyonist "yerle§imciler" olmak uzere, israilliler arasmda da yogun tepki toplad1. Filistinli katili Ariel ~aron 'un "milli mutabakat htikumeti " bir "sava§ kabinesi"dir. Konferans, israillilerle Filistinliler -ve Araplar- arasmda ger~ek ban§m yalnizca btitiin bir tarihsel Filistin bolgesinde (bugunkti israil, FiIistin Ozerk Yonetimi ve Ordtin topraklan) e§itlik, demokrasi ve laiklik temelinde kurulacak sosyalist bir devlet ~at1s1 altmda saglanabilecegini vurgulayarak; bunun dt§mdaki his: bir "s:oztim"tin ger~ek~i olmad1gm1 ve sorunu yalnizca ag1rla§tiracagm1 gosterdi. "Butiin bir tarihsel Filistin bOlgesinde tek devlet" formulti , Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi'ni olu§turan Marksistlerle "sosyalist bir israil 'in yamnda sosyalist bir Filistin"i savunanlar da dahil- btitiin diger sosyalist ak1mlar arasmdaki aynm1 net bi~imde ifade etmektedir.Ortadogu'daki diger onemli ulusal sorun olan "Kurt Sorunu"ndaki son geli§meleri de irdeleyen Konferans, "demokratik cumhuriyet projesi adma Kurt halkmm KKTH 'ndan vazges:mesini bir ttir intihar" olarak degerlendirdi. Guney Kurdistan' da kurulmu§ olan fiili "cumhuriyet"i, ba§ta Irak olmak uzere diger bolgesel ve emperyalist gi.is:lerin saldmlan kar§1smda savunacagm1 ilan eden Konferans, Kurt halkmm gers:ek kurtulu§unun, Ortadogu Sosyalist Devletler Federasyonu i.iyesi bag1ms1z, birle§ik ve sosyalist bir Kurdistan altmda elde edilebilecegini belirtti.


Emperyalizme Balkanlar'dan Bi r Yanit Daha

Tilrkjye'dekj kriz Konferansm bir diger ana konusu da Ttirkiye 'de ya§anan son mali krizdi. Ttirkiye 'deki krizin, kapitalizmin dtinya krizinin bir yans1mas1 oldugunu ve tilkenin hem i\: sm1fsal dengelerini hem de uluslararas1 ili§kilerini derinden etkileyecegini vurgulayan Konferans, IMF'in "yap1sal reform" ad1 altmda dayatt1g1 yeni liberal politikalara; ozelle§tirmelere, i§ten \:Ikarmalara kar§I mticadelede Ttirkiyeli emek\:ilerle dayanI§ma i\:inde oldugunu ifade etti. Konferans, i§\:i sm1fmm Ttirkiye'deki oncii sektorlerinin ytikselttigi §U talepleri destekledigini a\:1klad1:

Biitiin emperyalist kurulu§lar; NATO, IMF, Diinya Bankasi Tiirkiye' den elinizi r;ekin! Emperyalistlere tek kuru§ yok; yabanc1 bor<;lar tek yanli olarak iptal edilsin!

IMF, Diinya Bankasi ve emperyalist devletlerle olan anla§malar feshedilsin! Ozelle§tirilen kamu i§letmeleri <;ali§anlann denetimi alt111da yeniden devletle§tirilsin! i§sizl(~e kar§1, iicret/erde hi<;hir kesinti yap1lmaksmn <;ali§ma saat-

leri k1salt1/sm; herkese i§! Yolsuzluklara kar§I, vurgun ve talamn "ticari sir" ad1 altmda yasalla§masma hay1r; biitiin bankalann ve biiyiik §irketlerin defterleri <;a/1§anlarm denetiminde halka a<;tlsm! Bankalar ve ozel mali kurumlar kamula§tirtlstn! Konferans, Ttirkiye'de ya§anan son krizin, gerek egemen sm1flarm kendi arasmda gerekse emek\:ilerle burjuvazi arasmda varolan \:eli§kileri daha da keskinle§tirecegini ve sosyalist harekete yonelik devlet bask1sm1 artt1racagm1 vurgulayarak, bu tilkedeki sosyalist hareketle ve i§<;i orgiitleriyle dayam§manm gii\:lendirilmesi \:agnsmda bulundu. Tiirkiyeli devrimci siyasi tutuklulara yonelik son katliam1 ve devlet terortinti kmayan Konferans, a\:hk grevcisi tutuklularla dayam§masm1 ifade eden bir mesaj yay1mlad1.

Jilrkjye • Yunanjstan ili1kilerj Ttirkiye 'deki htiktimet derinle§en krizle ugra§1rken, Yunan is fan htiktimeti de i§\:i sm1fma kar§I saldmy1 "modemle§menin ikinci dalgas1" ad1

I.


Sosya/izm

altmda stirdtiriiyor. Yunanistan htiktimetinin att1g1 "esnek tiretim", "ulusal saghk hizmetlerinin (bizdeki SSK) lagv1'', "emeklilik hakkmm fiili gasp1" gibi ad1mlarm "anti-teror yasas1"yla desteklendigini vurguIayan Konferans, Yunanistan burjuvazisinin Balkanlara yonelik hesaplan tizerinde durdu. Konferans, Ttirkiye ve Yunanistan burjuvazileri arasmda Balkanlarda ya§anan rekabetin, son aylarda estirilen "i§birligi" havasma kar§m, iki tilke arasmda ciddi gerginliklere yol ayabilecegini, Ege adalan ya da Ktbns tizerine kortiklenecek bir gerginligin silahh yatl§maya donti§ebilecegini vurgulad1. Konferans, iki tilke burjuvazileri tarafmdan kt§ktrt1Iacak bOylesi bir yatt§manm, kesinlikle, gerici bir sava§ olacagm1; bu durumda, her iki tilke devrimcilerine ve emek~ilerine dti§en gorevin, onu "kendi " burjuvazisine ve emperyalizme kar§t sava§a donti§ttirmek oldugunu °karar altma ald1 . Konferans, K1bn s konusunda, ttimtiyle emperyalistlerin ytkarlanna uygun biyimde; ABO, AB , Ttirkiye ve Yunanistan burjuvazileri ile onlarm K1bnsh i§birlikyileri arasmda stirdtirtilen gizli diplomasinin tirtinti olacak hiybir yOZtimti onaylamad1gm1; K1bnsh emekyilerin, Ttirkiye ve Yunanistanh burjuvalarla degil, i§yi sm1flanyla ortak mticadelesinden yana oldugunu ilan etti . Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi 'nin 2. Uluslararas1 Konferans1, K1bns'a ili§kin §U talepleri ytiksetti :

K1bns' tn boliinmii§liigiine ve i§gale son! K1bns' 1n kuzeyine Tiirkiye' den yerle§imci gonderilmesine ; Tiirkle§tirme uygulamasma haytr! Biitiin yabanc1 birlikler ve emperyalistlere ait iisler K1bns'tan dt§a-

,., ! i§gal nedeniyle ev!erini terketmek zorunda kalmt§ biitiin K1bns!tlara ozgiirce geri donme hakkt! K1bns' m emperya/ist AB' ye iiyeligine hay1r! Ya§asm Balkan Sosyalist Federasyonu iiyesi Birle§ik Sosyalist K1bns!

Bir y1ll1k bjlan,o Okurlanm1z ammsayacaktlf, Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, ilk uluslararas1 konferansm1 22-23 Ocak 2000 gtinlerinde, "Balkan Sosyalistleri Anti-NATO Konferans1 " adt altmda toplamt§tt. 0 zaman, 8 tilkeden devrimcileri bir araya getiren Konferans, as1J olarak Balkanlar tizerinde yogunla§ffit§ ve YFC topraklarmm bir boltimtinti 30~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Emperyalizme Balkanlar'dan Bir Yan1t Daha

askeri i~gale giri~en emperyalistlere balkanlar ~apmdaki ilk ve tek Marksist yamt1 vermi§ti. Bir yli sonra, bugi.in, Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezinin temel politik ~ozi.imlemelerinin pratik i~inde dogruland1gm1 soyleyebiliriz. Bakm, Merkez'in bir y1l once toplanan "Balkan Sosyalistleri Anti-NATO Konferans1"nm Sonu9 Bildirgesinde §U tespitler yap1hyordu: "NATO'nun Yugoslavya'ya kar~1 giri§tigi sava§ sistemin krizinde, yalmzca Balkanlar'da degil, uluslararas1 di.izeyde bir doni.im noktasm1 ifade etmektedir (... ) Bu sava§, NATO'nun, emperyalizmin egemenligini ABD'nin hegemonyas1 altmda di.inyaya dayatmak i9in resmen benimsedigi "Yeni Stratejik Konsept"in ilk pratik uygulamas1d1r. Bu anlamda Kosova SaKapitalizmin diinya va§t, ilk 21. Yi.izy1l sava§1d1r. (...) Sava§, Ha~apindak i krizinin ziran 1999'da imzalanan ate§kesin ardmdan bolgedeki en Ost ba§ka ara9larla si.irmektedir. ( ... ) NATO'nun, duzeydeki ifadesi , Balkanlarda ABO onderliginde giri§tigi bu Siyonist israil devletine sava§, kapitalist ki.ireselle§menin zaferini degil; onun i;eli§kilerinin patlama noktasma ve emperyalizme kar~1 geldigini ilan etmektedir. yu kselen yen i Filistin (... ) NATO, ozellikle de onun bolgedeki i ntifadas1d1r. iki i.iyesi Ti.irkiye ve Yunanistan, eski Sosyalist Blok i.iyesi i.ilkelerin yeniden somi.irgele§tirilmesi si.irecinde yeni bir rol i.istlenmi§tir. Yunanistan (... )AB i.iyesi olarak Balkan yanmadasmda kapitalist restorasyonu h1zland1racak; Ti.irkiye ise ozellikleOrtadogu, Kafkasya ve Orta Asya'da, (... ) soguk sava§ si.irecinde Batt Almanya 'nm i.istlendigi role -cephe i.ilke roli.inesoyunacakt1r. (... ) Yunanistan ile Ti.irkiye burjuvazileri arasmda varolan; iki i.ilkeyi Ege'de ve K1bns'ta zaman zaman sava§m e§igine getiren 9eli~kilerin, emperyalizmin di.inya i;apmdaki i;tkarlarma uygun bii;imde i;ozi.ilmesi gerekiyor. (... ) Emperyalizm, geri;ekte, iki i.ilke egemen sm1flan arasmdaki i;eli§kileri kendi i;1karlan dogrultusunda manipi.ile etmekte; onlar1 i;ozmek bir yana, kendi denetimi altmda daha geni§ bir alana yaymaktadir. (... ) Ti.irkiye- israil ekseni Ortadogu'nun denetiminde ya§amsal oneme sahiptir". Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, Balkanlara ili§kin i;ozi.imlemelerine, §imdi Ortadogu ile Filistin'i de eklemi§ bulunuyor: Kapitalizmin di.inya ~ap mdaki krizinin bolgedeki en i.ist di.izeydeki ifadesi, Siyonist israil devletine ve emperyalizme kar§t yi.ikselen yeni Filistin intifadas1dir. (. .. ) Bu intifada, Filistin Kurtulu§ Orgtitti (FKO) on-


Sosyalizm

derligine tarihsel Filistin 'in ytizde 20'si tizerinde egemenlik hakk1 veren ve Filistinlileri kendi kaderini tayin hakkmdan vazge9meye zorlayan Oslo Anla§mas1 ' na kar§1 ger9ekle§ti. Bu sozde "ban§ siireci" nin, Batl §eria ve Gazze'yi birbirinden kopartan ve askeri- ekonom ik olarak Siyonist israil devleti tarafmdan denetlenen bir dizi Bantustana ay1ran bir operasyon oldugu kamtlanm1§tlr. ( ... ) FKO, "biittin Filistin bolgesinde demokratik ve laik bir cumhuriyet" perspektifinden vazge9mi§; bunun yerine, Siyonist solun ve Stalinizmin "iki halka iki devlet" programm1 ge9irmi§tir. Bu program, yalm zca Musev i devletinin dogrudan denetimi altmda ya§ayan bir milyon Filistin linin varhgm1 red etmekle kalmamakta; 3,5 mi lyon Filistinli go9menin donme hakkmdan vazge9mesini de ifade etmektedir. ( ...) "Kanton" olarak adlandmlan Bantustanlar tizerine kurulu 1rk91 bir rejimin in§as1 Filistin halk1 i9in 9oztim degildir. ister -israil sol unun kimi kesimleri ve Stalinistler tarafmdan onerilen- "burjuva demokratik" ; ister -"Tro9kist" olarak tammlanan kimi gruplann geli§ti rdigi- "sosyal ist" bi9imde (sosyalist bir israil'in yanmda sosyalist bir Filistin) olsun, "iki devlet \:OZtimti" ad1 altmdaki bir boltinme tehlikelidir ve sorunu 9ozmez. Musevilerle Filistinliler ve Araplar arasmdaki e§itlik, yalmzca, btittin tarihsel Filistin bolgesinde kurulacak; yurtta§lar-arasmda etnik ve dinsel hi9bir aynmc1hgm olmayacag1 bag1ms1z, demokratik, laik ve sosyalist cumhu riyet altmda saglanabilir. Bu ger9ekten ozgtirle§mi§ alan , biitiin bolgenin tepeden umaga ozgiirle§mesinin ve yeniden diizenlenmesinin; ozgiirle§mi§ bir Kurdistan ile iran '1 da kapsayan bir Ortadogu Sosyalist Devletler Federasyonu'nun in§asmm zemini haline gelebilir. (Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, Balkanlar ve Ortadogu Ozerine Uluslararas1 Konferans Kararlan)

Pratjk ad1mlar Christian Rakovsky Balkan Sosyalistleri Merkezi , aradan ge9en bir y1I boyunca yalmzca kat1hmc1lar1 arasmda \:e§itli tarti§malar siirdiirtip a91klamalar yapmakla yetinmedi; talep ve sloganlarm1 Prag ve Nice caddelerindeki emperyalizm kar§Itl miicadeleler de dahil, eylem i9inde yi.ikseltti. Kat1hmc1 iilke say1sm1 bir y1I i9inde 8'den 12' ye \:Ikaran Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, Birinci Konferans Kararlan 'nda ifade edildigi bi9imiyle, "NATO ' ya ve onun yerel ajanlanna kar§1 miicadele i9in i§9i s1mf1 ile sol gii9lerin bolgesel ve uluslararas1 dtizeyde birle§ik cephesini olu§turma; i§9i sm1f1 onctistinti militan entemasyo-


Emperyalizme Balkanlar'dan Bir Yanit Daha

nalist temelde yeniden toparlama" yonilnde miltevazi ama somut ad1mlar atmay1 silrdilrilyor. Ancak o, "i§9i sm1f1, gen9lik, kadm orgiltleriyle farkh politik geleneklerden gelen sol partileri ve bilim insanlarm1 da kapsayan" ger9ek bir uluslararas1 anti emperyalist/anti kapitalist cephe olmak i9in onilnde daha uzun bir yol oldugunun da bilincinde. Her ger9ek bilan90 gibi, bizim pratigimiz de elbette yalmzca -yukanda degindigim- "art1"lardan olu§muyor. Stirecin bir de "eksi" hanesi var: "Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi" bir ya§im doldurmasma ve bu silre i9inde Birinci Uluslararas1 Konferans'ta ahnan kararlar dogrultusunda kil9iimsenmeyecek ad1mlar atmasma kar§m, onilne koydugu kimi hedeflere henilz ula§abilmi§ degil. Omegin, o, i§9i orgtitlerinin temsilcilerinden olu§acak bir "NATO Kar§lll Uluslararas1 i§9i Komitesi"ni -henilz- kuramad1; oolgemizdeki iilkelerde varolan ve kendilerini "komUnist", "sosyalist", "devrimci Marksist", "Entemasyonalist", "Tr09kist" vb. olarak tammlayan emperyalizm I kapitalizm kar§lll onlarca parti, orgilt, 9evre vb. heniiz kucaklayamad1. Bilan9o'nun "eksi" hanesinde, Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi 'nin ve bile§enlerinin eksikliklerinin ve sm1rhhklarmm pay1 oldugundan ku§ku yok. Ancak, itiraf etmek gerekir ki bir y1h a§km pratigimiz, bu durumun sorumlulugunu tek ba§ma Ustlenmemizin Merkez'e ve onun bile§enlerine "haks1zhk etme" anlamma gelecegini gosteriyor.Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, kendisini asla Marksistlerle ya da -Stalinistlerin deyimiyle- "Tr09kist"lerle sm1rlamamakla birlikte, ulusal ve uluslararas1 dUzeyde orgiltlii olan bu 9evrelere oncelikle 9agn yapmi§tl. Ancak, her biri kendisini -entemasyonalist olmak bir yana "Entemasyonal'in bizzat kendisi" ilan eden bu yap1lann Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi 'ne ili§kin tavn, ba§tan itibaren tutarh bir "tavirs1zhk" (gormilyorum, duymuyorum, konu§muyorum) oldu. Sonu9, kat1hmc1lann ve destekleyenlerin listesinde de gorebileceginiz gibi, ger9ekten "ilgin9": iki devrimci Marksist 9evrenin 9agnsma birbirinden 9ok farkh geleneklerden gelen ve farkhhklarm1 -dogalhkla- bugiln de koruyan yapilarm yerald1g1 Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi 'nde, omegin "4. Entemasyonal"lerin ya da ulusal "seksiyon"lannm hi9 biri temsil edilmiyor! Biz, Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti'nin ilk Ba§kam, ger~ek bir enternasyonalist, bir Bol§evik-Leninist olan Christian Rakovsky'nin (doneminin 9ogu Bol§evik Leninisti gibi o da Stalinist bilrokrasi tarafmdan oldUrUldti) ad1 altmda bir araya gelen Marksistler, ooylesi onemli bir bolgede, ilstelik de dUnya 9apmdaki kar§1 devrimci gii~lerin bUtUn gilcUnU y1gd1g1 bir donemde atug1m1z ad1mlar kar§1smda "il9 maymun


Sosyalizm

tavn"m si.irdi.iren arkada§lanm1zm bu sekterliklerini, elbette ele§tiriyoruz. Ote yandan, onlarm bu tav1rs1zltk tavnm terkedeceklerine ve gii<;lerini bizimle birle§tireceklerine inanmaya da devam ediyoruz. Yi.iri.iyi.i§iimi.izi.i bugi.ine kadar onlar olmakslZln si.irdiiri.iyor -ve bundan sonra da si.irdi.irecek- olmamlZln nedeni a<;tk: Ko§ullar bize, "oturup bekleme" Jiiksi.ini.i tamm1yor; si.irekli yi.iri.imek zorunday1z! Biz, Sosyalizm okurlarmm da pay1, emegi olan biitiin bu "al<;ak goni.illi.i" faaliyeti, aym zamanda, i§<;i sm1fmm devrimci entemasyonalizmini ayaklan i.istiine yerle§tirrne yoniinde attlm1§ mi.itevazi ama anlamlt bir ad1m; devrimci bir entemasyonalin in§asma giden yolun ta§lan olarak goriiyoruz. Ti.irkiyeli Marksistler ve entemasyonalistler, ABD ve AB emperyalizmi, ordular1, finans kurumlan , tekelleri, NGO'lan vb. gii<;leriyle Balkanlara -ve Ortadogu 'ya- tarihinin en bi.iyi.ik y1gmagm1 yap1yor. Ba§ta eski "Sosyalist Blok" iilkeleri olmak i.izere bolgenin yeni liberal politikalar eliyle yeniden somi.irgele§tirilmesi yoniinde at1lan bu ad1mlar, yalmzca emek-serrnaye <;eli§kisini ve bolge halklanyla emperyalizm arasmdaki <;atl§malan kori.iklemekle kalmay1p bizzat emperyalistler arasmdaki payla§im kavgasm1 da keskinle§tirrnekte; Balkanlar, Ortadogu ve Kafkasya i.ir;geninde ya§ayan halklan -kutsal kitaplardaki "masal"lar bir yana- ger<;ek bir cehenneme siiriiklemektedir. BO!gemizdeki her bir iilkede egemen olan burjuvalann ve onlann hiikiimetlerinin r;1karlarmm, emperyalist yeni liberal politikalan uygulad1klan olr;i.ide emperyalistlerle bi.itiinle§tigi ; onlann, dtinyanm emperyalist yagmasmdan bir kmnt1 kapmak i<;in "kendi" halklanndan koptuk<;a efendilerine daha s1k1 sanld1g1 art1k hi<; kimse i<;in Str degil (ABD emperyalizminin Ti.irkiye 'ye gonderdigi "dervi§", ekonomiden dolay1S1yla da son tahlilde politikadan sorumlu- bir somi.irge valisinden ba§ka ne?). insanhgm her ti.irlii bask1 ve somi.iri.iden kurtulma miicadelesi, bugtin, her zamankinden daha fazla uluslararas1la§makta; "entemasyonal", soyut bir niyet olmaktan <;1k1p somut bir karakter kazanmaktad1r. insanhg1 bu hedefe gotiirebilecek toplumsal gti<;, ne "ulusal" ki.it;i.ik burjuvazi ne koyli.ili.ik ne de bir ba§ka kesim olabilir. Bu gorevi yerine getirebilecek tek gi.i<; i§t;i sm1f1d1r. Yinelersek, Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, emperyalizmin bolgemize ili§kin planlanna kar§l mi.icadelede attlm1§ bir ilk ad1mdtr. 0, Balkanlardaki Marksist hareketin tarihinde yeni bir sayfa a<;m1§t1r. Bu sayfaya nelerin yaz1lacag1, §imdi, ba§ta i§<;i s1mfmm devrimci entemasyonalist militanlan olmak i.izere, hepimizin elinde. Gelin, ABD ve AB emperyalizminin, AGIT, NATO ve Bat! Avrupa Birligi gibi politik-askeri kurumlanyla; IMF, Di.inya Bankasi, Avrupa Yatmm Bankasi gibi mali


Emperyalizme Balkanlar'dan Bir Yanit Daha

kurulu~lanyla ve "Hiiki.imetler D1~1 Orgiitler" (NGO) adlt yiizlerce

ajan orgiiti.iyle olu~turdugu "burjuva Balkan entemasyonalizmi "ne verilen bu yamtt gii~lendirelim; Balkan emek~ilerinin devrimci entemasyonalini yi.ikseltelim. 10 Nisa11 2001 EKLER: Konferansm kat1hmc1lan: Yunanistan: EEK <l§~ilerin Devrimci Partisi), NAR (Yeni Sol Akim), Aristeri Anasyntaxi (Sol Yeniden Olu§um), Uluslararas1 Ara§llrma Grubu "Tarihin Man11g1"nm Yunanistan ~ubesi Slovenya: Kiiresel Kollektif Yugoslavya: Ekonomik Demokrasi Enstitiisii (tcknik nedenlerle kat1lamay1p mcsaj ilcttiler) Romanya: Komilnist Direni§ ve Antifa§ist Birlik (bu konferansa ka11lamad1lar, mesaj ilettiler) Bulgaristan: Sofya'dan bir

i§~i

tcmsilcisi

R1zgari israil/Filistin: 4. Entemasyonal Militanlan, Demokratik ve Laik Bir Cumhuriyet l~in Eylem Komitesi ile Abna el Balad hareketi. Rusya: Altemativi, Komiinistlerin Rusya Partisi Leningrad Bolgesi Yiiriltme Komitesi Ukrayna: Ukrayna T~kist Muhalefeti (Yunan Konsoloslugu vize vermedigi gelemedi; dokilman iletti)

i~in

Gozlemciler: ltalya: Proposta (Kom!inist Yeniden ln§a Panisi i~indeki sol egilimin ba§tm ~eken dM. ~evrc) Iran: Halkm Fedaileri I. Christian Rakovsky Merkezi, bu uluslararas1 seminerin ve 2. Konferansm teorik-politik belgelerini ingilizce dilinde bir kitap haline getirecek ve yay1mlayacakt1r. Kat1hmc1lar, bu kitab1 kendi dillerine ~evirip aynca yay1mlamay1 kabul ederler. 2. Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi, diger entemasyonalist eylemcilerle ve org!itlerle ili§kileri geli§tirme; onlarla bir ileti§im ag1 olu§turup bilgi/deneyim degi§toku§U yapmak yon!indeki ~abalanm yogunla§hracakur. 3. On!imilzdeki donemde, Konferansm kat1hmc1s1 orgiitlerin illkelerinde, ~e§itli konularda (K1bns, Yugoslavya, G~menler sorunu, 1rk~1hk, Siyonizm, kapitalist kilreselle§me kar§1t1 hareket, ~okii§ten 10 y1I sonra Rusya vb.) ve bi~imlerde (konferans, seminer festival vb.) uluslararas1 toplanhlar diizenlenmesi gereklidir. 4. 30 Mart "Toprak/Olke Giinii" ve 7 Nisan "Filistinli g~menlerin haklan gilnil" nedeniyle, ~e§itli iilkelerden gelen kat1hmc1lar Filistin halkma dayam§ma mesajlan gonderececektir.

5. Konferans, Kiln halkmm 21 Mart Newroz gilnil nedeniyle ozel bir mesaj gonderecektir. '

I

1•

l


Sosyalizm 6. Tilrkiye' deki siyasi tutuklulara bir dayamยงma mesaj1 gonderi cektir. 7. Konferans, Napoli ' deki kilreselleยงme karยง1t1 seferberlige kalllan binlerce gostericiye yonelik polis saldmsm1 ยงiddetle kmar. 8. Konferans, Yunanistan hiikilmetinin r;1kard1g1, Ulkedeki emekr;ilerin ve g~menยญ lerin demokratik haklarm1 tehdit eden yeni "ant i-teror yasas1"m mahkum eder. 9. I May1s 2001 'de bu konferansm temel sloganlanm (NATO Balkanlardan Diยงan! , iMF'yi Devir!, intifada Zafere!, Yaยงasm balkanlar ve Ortadogu Sosyalist Federasyonlan!) irreren ortak bir bildirinin yay1mlanmas1 ve biltiin bir oolgede dag1t1lmas1 milmkilndilr. 10. Konferans katthmcilan, 2001 Temmuzunda Cenova'da yap1lacak G-7'1er zirvesine karยงI seferberlige ortak pankart altmda kat1lacaklard1r. 11. Bolge Ulkelerinde bask1ya tabi kalanlarla dayamยงma eylemleri geliยงtirmeye ozel bir onem verilecektir. 12. Bir sonraki Uluslararas1 Konferans, oniimiizdeki donem faaliyetleri degerlendirmek, yeni rrozilmlemeler geliยงtirmek Ve deneyim degiยงtOkUยงUOU saglamak iizere bir y1l sonra toplanacakllr.


Kapjta!jz m jo

K rjzj

ye

i1Gi

S1 0 1 f 1

"Simdi ya§amakta o/dugumuz §ey, salt eylem yetersizligi, ya da gerek/i miicadele orgiitiiniin ve ara~·/anmn yoklugu degil ( Ku§kusuz zayif zeminde o/sa/ar da ). Mese/e , sadece kapitalizme kar§l nas1/ davranmamtz gerektigini bilmememiz degil, ona kar§t nas1/ dii§iinmemiz gerektigini de unutuyoruz." Ellen M. Wood (Postmodern Giindem Nedir?)

''Kiiresel'' Kapitalizm Celil IRMAK apitalistlerin uygulamaya ~ah§ttg1 siyasal programm nihai amac1,

K ekonomiyi kilresel kapitalizme eklemlemektir. Dervi§in

a~tklad1-

g1 " Tilrkiye'nin gil~IU ekonomiye g~i§ programt" kilresel kapitalizmin kurallanm tammlayan ve koruma altma alan yasal dilzenlemeleri i~ermektedir. Bu programm amac1 kapitalizmi etkileyen kurumlann ( Merkez Bankasi, ~eker Kurulu, Dogal Gaz Kurulu, vb.) meclisin ve hilkilmetlerin denetiminden ve demokratik sorumlulugundan ~tkanp, tilmilyle kapitalizmin denetimine vermektir. " iktidann Ozelle§tirilmesi" olarak adlandtrabilecegimiz bu silre~te, ekonomik ve siyasal iktidar, merkezi devletin s1mrlan dt§ma ~tkanlacak, ~ah§an kesimde siyasal bir aktorden ~ok ekonomik pazarda hirer tilketiciye indirgenmeye ~ah§tlacakttr. John Gray, Sahte Safak Uygulanacak programm §imdi ve gelecekte dogurabilecegi sonu~­ lan §Oyle s1ralayabiliriz:


Sosyalizm

(Bu programa benzer program1 uygulayan ingiltere, Yeni Zelanda, Meksika da pek 9ok benzer sonu9lar dogurdu ve bunlarm hi9 biri raslantI degildi.) 1. Orta sm1flarm s1k1hp suyunun 91kanld1g1 bir s1kma makinesi gibi i~leyecek . 2. Kil9ilk bir azmhk daha da zenginle~ecek ve d1~lanm1~ alt sm1flarm boyutu bilyilyecek. 3. Uygulanmasmda yararlamlan siyasal ayg1tlarda ciddi hasarlar yaratacak. 4. Devlet iktidanm insafs1zca kullanacak ancak devlet kurumlanm yozla~t1racak ve bir ol9ilde me~ruiyetini yok edecek. 5. Ba~lang19ta yararland1g1 siyasal destek koalisyonunu dag1tacak ya da ortadan kald1racak. Sonrasmda muhalefet unsurlannm i9inde i~ ­ lemeye zorland1g1 ~artlan belirleyecek. 6. Bu politikalan uygulayan siyasi partiler iktidan kaybedecekler ve dag1lacaklar. 7. i~9i l er ve piyasa arasmda arac1 kurum olarak duran sendikalann rolil degi~tirilecek ve zay1flat1lacak. 8. Arac1 toplumsal kurumlan ve topluluk ya~am1 ilzerindeki resmi olmayan toplumsal denetimleri zay1flatacak, devletin disipline edici i~ ­ levlerini gil9lendirecektir. 9. Sanayi kurulu~lannm ve sanayi semtlerinin ortadan kalkmasm1 h1zland1 racak, se9menlerin baghhklanm sorgulamasm1 te~vik edecek. I 0. Gelenekler ve toplumsal degerler bir daha geri gelmeyecek ~e­ kilde cozillecek. 11. Devlet, ekonomideki istihdamm tilm dilzeylerdeki sorumlulugunu terkedecek. 12. Dev let, makroekonomik politika izleme ara~lanndan yoksun b1rak1lacak. John Gray (Sahte !jafak)

Kapjtaljzm j n

i i' i s1n1f 1na s a l d1 r1s1

Bu saldmdan en fazla etkilenecek kesim i~9iler olacakt1r. Sermayenin i~9ilere kabul ettirmeye 9ah~t 1g1 saldmlan a~ag1daki gibi s1ralayabiliriz. • OZELLE~Ti RME : Sermayenin bu saldms1 yirmi y1ld1r uygula-


Kuresel Kapitalizm

nan ve i§\i hareketinde btitilnsel bir tepkiye yol a\mayan Jokal dtizeyde kazamlan veya kaybedilen mticadelelerle devam eden bir stire\tir. Sermayenin son krizinin "yap1sal" nedenlerinden biri olarak gosterilen KiT Jerden olan THY ve Ttirk Telekom un ozelle§tirilmesi saldm programmm zafer bayragm1 olu§turmaktadir. Sermayenin bu kurumJan ozelle§tirmedeki 1srarmm nedeni, ktiresel kapitalizmin gereksinmelerine kar§1hk vermek i\indir. Bu sektorlerin global yap1s1 ve bu sektorlerde olu§an kar ktiresel kapitalizmin i§tahm1 art1rmaktadir. Bu sektOrler ozelle§tirildiginde sadece i§ten \Ikarmalar ya§anmayacak, halka daha pahah hizmet gotilrtiltirken ekonomik olmayan yatmmlardan ka\milacakt1r.(Brendan Martm- Ozellqtirme Kimin <;1karma ?) Bu saldmya kar§J verilecek cevap, sadece bu sektorde \ah§anlar tarafmdan verilemez verilse bile stireci tersine \eviremez. Mutlaka i§\i s1mf1 tarafmdan topyektin bir cevap verilmelidir. • i~SiZLiK : Sendikalar tarafmdan yap1lan ara§ttrmaya gore son bir yilda ve 500 bin ki§inin i§siz kald1g1 soylenmektedir. Ozelle§tirmeler ve ya§anan durgunluk sonucu ontimtizdeki donemde bu egilimin artarak devam edecegini soyleyebiliriz. Kriz, i§sizligi ve i§sizlik korkusunu art1rarak i§\ileri , ger\ek ticretlerdeki dti§ti§leri, \ah§ma ve sosyal gtivenlik alanlannda daha once kazamlm1§ haklann kaybm1 kabul etmeye zorlayacaktlf. Sermayenin sozctilerinden olan Ertugrul Ozkok 30 Ocak 2001 tarihli Hurriyet gazetesindeki "Garibanizim" adh yaz1smda utanmazca §U soruyu sormakta " insanlar bozuk gelir dag1hm1 ile i§sizlik arasmda tercih yapmak zorunda kalsalar, acaba hangisini tercih ederlerdi ? " Tabiki ona gore dii§tik ticreti secmeliyiz. Pes dogrusu ! sermaye bu kadar azgmla§tI biz ise nelerle ugra~1yoruz ? Be~ y1lhk kalkmma plam da (2001-2005) " i§sizlik ytizde 7.3, i§sizlik ve eksik istihdam nedeni ile at1l i§gticti oram ise ytizde 14.2 ve kentlerde i§siz1ik oranm1 ise ytizde 11.7" (Resmi Gazete 5.7.2000) oldugunu belirtiyor. Biz burada resmi istatistiklere gtivensizligimi bir kez daha bildirerek bu oranlarm ger\egi oldugundan daha az gosterdigini soylemeliyiz. 1994 Meksika da bize benzer bir kriz ya§and1ktan sonra ( Le Monde Diplomatigue,Eyltil 1994) " bu tilke de toplam niifusun ytizde 20'si i§siz, ytizde 40'1 gizli i~siz ve yansmdan fazlas1 yoksulluk smm altmda ya§amaya devam ediyor" tespiti yapilmaktadir.( E. Y1ld1zoglu; Globalle§me ve Kriz) Sermayenin benzer programlann, sermaye i~in benzer sonu\lar yaratacagm1 bilerek bu oranlann aynen Ttirkiye i\inde ge\erli oldugunu soyleyebiliriz. Ontimtizdeki donem mticadelenin belirleyici ayaklarmdan biri i§sizlikle mticadele olacaktlf. • GER<;EK UCRETLERDEKi D0~0~ : Devaltiasyonun ardmdan tilketim mallarma gelen zamlarla (enflasyon) ticretler reel olarak dti§-


Sosya/izm

mil§, 2001 y1h ba§mda ilcretlere yaptlan zamlar (yilzde 10 ve yilzde 20 aras1) ttiketim mallarma yap1lan zamlarla bir gtinde geri ahmrken , ocak ve §Ubat 2001 enflasyonunu ( TiSK ba§kam Refik Baydur 'a bile bu rakamlar gen;ek enflasyonu gostermedigini, temel tilketim maddelerine bir yd i9inde ytizde 60 civarmda zam yaptld1gm1 soylemektedir) buna dahil edersek ·ucretler kabaca 2000 y1h ilk ay1 seviyelerine gelmi§, tilketim mallar1 ise zam tistilne zam gormil§tilr. Fiilen ele ge9en ticret emegin kendisini yeniden tiretmek i9in satm alman tilketim mallarmm degerine e§itse, 2001 y1lmda emek9iler ticretleriyle daha i1~i s1mf1 ekonomik az tilketeceklerdir. Bunu sonucu yoksullugun olarak yoksulla11rken , artmas1dir. Bakanlar Kurulunun 2001 y1h progorgiitsel olarak da ramma gore (Resmi Gazete, 15. 11 .2000) " Tilr~ozillmektedir. kiye nilfusunu yilzde 8 ' i mutlak yoksulluk duruYap1lmas1 gerekenler munda , ytizde 24 ise ekonomik bak1mdan yokacildir. Esnaflarin sulluk riski altmda bulunmaktadir." denilmekte. Biz ise bu rakamlarm ger9egin bir k1sm1m gos(kii~ilk meta ilreticisi terdigini dti§tinmekteyiz , son krizle birlikte ve meta dola11m1m onilmilzdeki donem ntifusun yansmm mutlak saglayan kil~ilk arac1) yoksulluk smmna dogru gittigini soyleyebiliriz ve esnaflarm yanmda (Meksika omeginde oldugu gibi). " Art1 deger ~ah1an inilerin kapitalist sistemin 'derin 9ekirdegi ' dir. Ocretli tepkisini de ya1anan i§9ilerin maruz kald1klan somilrtiyil ifade eder, bu degi1imde kapitalistler tarafmdan el konulan karm kaynag1dir. Bu nedenle, kapitalistlerle ilcretliler aragormek gerekir, smda art1-deger etrafmda 9atI§ma soz konusuesnaflarin yamnda dur. Birinciler kart art1rmak i9in art1-degeri ar~ah1an iJ~iler iJini ttrmak isterler, ikincilerse, somilrilyil azalt1p hakaybederken esnaf da fifletmek isterler" ( J.Govvemeur; Kapitalist art1k ini olarak bir Ekonominin Temelleri) imzalanan toplu sozle§yerde ~ah1maya melere bakmca (omek : Tekstil i§ kolunda 50 ba1layacak yahut bin ki§iyi kapsayan yilzde 15 ile baglanan sozle§me, sermaye krizi bahane gostererek enflasi1siz kalacaktlr. yon oranmdaki art1§1 bile yapmak istememektedir.) somtirtiniln azalttlmas1 ve hafifletilmesi mticadelesinin hi9 de iyi verilmedigini soyleyebiliriz. B.K. 2001 y1h programma gore " Endtistriyel ili§kilerde, taraflar arasmda sosyal diyaloga dayah dilzen bilyilk ol9ilde devam ettirilmi§tir. Ozel sektorde toplu i§ sozle§melerinin yenilenmesi a91smdan yogun bir y1l ya§anmasma ragmen, grev ve lokavt uygulamalan nedeni yle kaybedilen i§ gilnil saytlan dti§ilk dtizeyde kalmt§llr. 30 eyltil 2000 itibariyla, ozel sektorde ger9ekle§en grevlere toplam 27 i§yerin-


r Kiiresel Kapitalizm

de 6.260 i§'fi kattlm1§, kaybedilen i§gi.ini.i say1s1 161.478 olmu§tur. Kamu sektortinde de, 'fOgunlugu belediyelere ili§kin olan 18 grev karan uygulanmI§ ve 114.705 i§gi.ini.i kayb1 ger!fekle§tirilmi§tir. Bakanlar kurulunun grev erteleme yetkisi, 2000 ytlmda, sadece lastik sektortini.i kapsayan i§ kolunda uygulanm1§tlr Resmi Gazete, 15.11.2000) denilmektedir. Anla§ilan bu durumdan sermaye olduk'fa memnun, sozi.im bur da sendikalan i.icret sendikac1hg1 yapmakla su!flayanlara olacak, gori.ildi.igi.i gibi sendikalar temel i§levlerinden olan i.icret pazarhg1m bile yapamamaktadirlar, i§'fi hareketine di.i§en gorevlerden biride oni.imi.izdeki donem ilcretlerin artmlmas1 i!fin verilecek mi.icadele olacaktlr. Sermayenin i~'fi hareketine dayatacag1 i§ gi.ivencesi mi ?, i.icret artt§Imt ? " ikilemini, i§'fi hareketi elinin tersiyle iterek mi.icadeleyi her iki yonde.de si.irdi.irerek cevap vermelidir. Eger bu olmazsa Rahmi KO'f 'un asgari i.icretle 'fah§acak i§'fi bulam1yoruz yakm1§1 devam etmeyecek ve i§'filer asgari i.icretler 'fah§maya raz1 olacaklardir. 11

(

11

11

11

11

11

• <;ALI~MA KO~ULLARI : i§ Kanun da yer almamakla birlikte, esnek i.iretim sendikas1z i§yerlerinde fiilen, sendikah i§ yerlerinde ise sendikalarla anla§arak k1smen uygulanmaktadir. Ashnda sermayenin yasalla§llrmak istedigi uygulama, sendikah yerlerde uygulanan Toplu i§ Sozle§melerinin etkisini azaltacak yasal di.izenlemeleri yapmak ve sendikalann gi.ici.ini.i oni.imi.izdeki donem zay1flatmak olacaktir. (200 l2005) Kalkmma Programmda goriildi.igi.i gibi oni.imi.izdeki donemde bu ti.ir uygulamalar1 yer verilecektir. " i§ gi.ici.i piyasasmda esnekligi artiracak, yaygmla§an yeni 1fah§ma bi!f imlerini di.izenleyecek, i.ilke §artlarma ve uluslararas1 standartlara uygun mevzuatm olu§turulmas1 geregi devam etmektedir Resmi Gazete, 5.7.2000) Bu yasal di.izenlemenin i§lfilere getirecegi zorluklan §Oyle siralayabiliriz : ekonomik gerekcelerle i.icretsiz izne If Ikarma, gi.inli.ik 7 .5 saat 1fah§ma sm1rlamasm1 kaldirarak i§!filerin uzun si.ire fazla mesai vermeden irah§t1rmak vb gibi diger uygulamalarla i§!filerin daha fazla somi.irtilmesi saglanacaktir. Emeklilik ya§I 60 'flktlgmda sendikalardan bir tepki gelmedi, Ya§ar Okuyan'm 'k1smi gi.ivenceler' getiren 'i§ gi.ivencesi' yasas1 bile sendikalarca savunulamamakta, sermaye ise bu yasamn 'fikmas1 kar§Ihgmda 'k1dem ve ihbar tazminatt' nm kaldmlmas1m istemektedir. ~imdilik sendikalar buna kar§I 1f1k1yor gibi gozi.ikmekle birlikte oni.imi.izdeki donem kabul edecekler gibi gozi.iki.iyor. ( Emeklilik yasasmda oldugu gibi kademeli bir geiri§ ) 11

(

• SOSYAL GOVENLiK: SSK 'da yaptlan son degi§ikliklerle beraber sigorta ve saghk i§leri birbirinden aynlarak oni.imi.izdeki donemlerde sigorta ve saghk i~lerinin piyasa kurallanna gore belirlenmesinin temeli atdm1§trr. B.K. 2001 y1h programma gore Sosyal Gi.ivenlik 11


Sosyalizm kurulu~lannm

sigortac1hk dt~mdaki faliyetlcrinin tasfiye edilmesi saglanacaktir" (Resmi Gazete, 15 .. 11.2000) denilerek saghk i~leri tiimiiyle piyasaya terk edilecektir. Bununla birlikte bireysel emeklilik yasas1 r;1karttlarak sermaye ye fon aktanhrken, i~r;ilerin ozel bireysel emekli lik kurulu~lara yonlendirilmesi (te~viki) saglanacakt1r. Ozel hayat sigortas1 bran~mda 1998 y1lmda 5.939.857 olan polir;e say1s1 1999 ytlmda 6.574.328'e yiikselmi~tir. (R.G .15.11.200 I) Ozel sigortalar si.irekli prim odeme sistemine dayand1g1 ir;in, i~inizden 91kart1ld1gm1z bir zamanda primleri odeyemezseniz tiim haklarm1z yanmakta ve emekli olmamaktas1mz yani bu alanda kapitalistler sorumluluk almamakta ve emeklilik i~ini r;ah~ana b1rakmaktad1r. Saghk i~leri siirekli ve diizenli bir i~i olanlara hizmet verecek ~ekilde yaptlandmld1g1 ir;in, i~r;iler saghk yard1mlarmdan yararlanmak ir;in dii~iik iicretle 9ah~may1 kabul etmektedirler. SSK Hastaneleri ise kapitalist piyasa kurumlan haline doni.i~tiiriilecek kar etmeyen kurumlar sistemden 91kanlacak ve hastaneler parayla hizmet veriri duruma getirilecektir. Bu di.izenlemelerde i§r;i hareketinin tepkisini qekmeden yasalla§mt§ltr.

Kriz sonucunda i ~'i s 1n1f1nda ya~anan

deqj~jm

Sermayenin saldmlan sonucu i~r;i sm1fmda ya~anan degi~imleri s1ralayabiliriz. I. Daha once siirekli bir i~i olan bir r;ok i§r;i, i~siz oldu.

~oyle

2. Sermayenin saldmlan sonucu sendikalar giir; ve etkinligi onceki doneme gore yitirdi . Bu durum saldmnm ana hedefi olan sendikah i~­ r;ini n durumunu da kotiilqtirdi. Daha once 'ayncahkh' olarak nitelendirilen bu sendikah i~r;i 'ayncahklar' m yava§ yava§ yitirmeye ba§ladt.

3. i~r;i sm1fmm 'alt katmam' , yani asgari iicret ve biraz iizerinde iicret alan kesimi, i~r;i sm1fmm biiyiik bir k1sm1 haline geldi. 4. i§r;i sm1fmm 'orta katmam', yani goreceli olarak i~r;i sm1fm1m 'alt katmam' ndan daha iyi iicret al an kesminin h1zla azalmas1 ve a~a­ g1ya dogru bir egilim gostermesi. 5. Toplumda htzla bir proleterle§menin ya§anmas1 buna paralel olarak yan-proleterlerin artmas1. i§r;i s1mf1 ekonomik olarak yoksu lla§trken, orgi.itsel olarak da r;oziilmektedir. Yap1l mas1 gerekenler acildir. Esnaflann (kiir;iik meta iireticisi ve meta dola~1mm1 saglayan kiir;iik arac1) ve esnaflarm yan mda


Kuresel Kapitalizm ~ah§an i§~ilerin

tepkisini de ya§anan bu degi§imde gormek gerekir, esnaflarm yanmda ~ah§an i§~iler i§ini kaybederken esnaf da art1k i§~i olarak bir yerde ~ah§maya ba§layacak yahut i§siz kalacakttr. Esnaf ve esnaf yanmda ~ah§an i§~ilerin verdigi mi.icadele sm1f mi.icadelesinden ayn di.i§i.intilemez.

Acil talepler i 'in milcadele Sermaye bu saldmlarmm bir k1smm1 kazand1, bir k1smmdan da sonu~ almay1 bekliyor. Sermayenin devam eden saldmlarmdan sonu~ alabilmesi §U faktorlere baghdir: I. Sm1f gi.i~leri arasmdaki nesnel ili§ki 2. Saldmnm ba§lad1g1 Strada proleteryanm orgi.itlenme, mi.icadelecilik ... ve sm1f bilinci derecesi (ki bu derece, son on be§ yada yirmi ytlhk s1mf mi.icadelesi s1rasmda, kapitalist i.ilkelerin her biri ve bir bi.iti.in olarak di.inyada ki i§~i sm1f1 hareketleri i~inde olup biten her §eyin bir fonksiyonudur) 3. Kitlesel i§~i hareketi orgi.itlerinin, ozellikle sendikalarm gosterecegi tepkilerin proleterya i~inde, bir yandan bi.irokratik ayg1tlar ve i§~i onci.isi.i arasmdaki yaratt1g1 gi.i~ler ili§kisi. 4. Devrimci Iiderlik (E. Mandel; Uluslararas1 Ekonomide ikinci Kriz) Yukarda ki faktorlere bakmca;Ti.irkiye de sermaye sm1tlar aras1 ili§kilerde belirleyici bir durumdad1r ve ya§anan saldmlar sonucu i§~i s1mfmm orgtitlenme derecesi di.i§mi.i§ti.ir. Devrimci bir onderlik o lu~tu­ rulamam1§, geleneksel bi.irokratik ayg1tlarm tutucu ve saptmc1 etkileri devam etmekte ve i§~i hareketini bunlara kar§t harekete ge~irecek bir politik gi.ici.in yoklugu agirhg1yla devam etmektedir. Fakat i§~i s1mf1nm I Arahk 2000 y1lmda yapt1g1 i§i btrakma eylemi mi.icadele gi.ici.ini.in si.irdi.igi.ini.i gostermektedir. Sermaye saldmlannda onemli bir ba§an kazanmakla birlikte i§~i sm1fmm mi.icadele azmini k1ramam1§ttr. Bu saldmlann durdurulmas1; i§~i hareketinin ve i§~i den yana partilerin gosterecegi mticadeleye baghdtr, i§~i hareketi, " krize kar§t sava§trken sadece gene! anti- kapitalist mticadeleye gereksinmenin ilamyla yetinemez, boyle yaparsa, bOltinmeye, moral bozukluguna ve kesin yenilgiye ugrar. Kriz i§~ileri acil ve somut sorunlarla yi.iz yi.ize getirir : i§ten ~1karma, i§ kayb1, fabrikalarm kapanmas1, i.icretlere ve sosyal gtivenlige saldm, onceden kazamlmt§ politik ve sendikal haklara saldm ' Kapitalizm ~er~evesi i~inde ~tkt§ ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~43


Sosyalizm

yolu yoktur' bahanesiyle dogrudan acil talepler ii;in savunma sava§1mm1 reddetmek kendini ve tum i§~i sm1fm1 gtii;stizltige mahkum etmektir" (E. Mandel) Bu durumda yap1lmas1 gereken acil talepler ii;in i§i;i hareketine ve i§i;iden yana partilere destek vermek ve ii;inde yer almak olmahdtr. Sermayenin saldms1 yeni degildir, sermaye Meksika'da, Brezilya'da ve Kore'de aym saldmlan geri;ekle§tirmektedir. Kore i§i;isi Daewoo fabrikasmm kapat1lmasma ve i§ten attlmalara kar§I nasll tepki gosteriyorsa burada da aym §ekilde tepki gosterilmeli ve kazamlm1§ haklar savunulmah, kaybedilmi§ haklar geri almmahdtr. Emek Platformu Program1 da bu anlayt§ dogrultusunda savunulmah ve geli§tirilmelidir. "Gene! bir sava§I ba§latmanm en iyi yolu baz1 k1smi sava§lara girmek, bu sava§lardan tam bir ba§art kazanmak ve boylelikle i§i;ilere, pratik ii;inde, istihdam1 , ticretleri ve var olan haklan savunmanm mtimktin oldugunu gostermektir. Nedir ki, savunma mticadelesinde kazamlan ba§armm ktsmi ve ge~ici oldugu geri;ektir..... Savunmaya yonelik her sava§m , ...... antikapitalist bir strateji ii;inde bi.ittinlenmesi" gerekmektedir (E. Mandel)


TUrkiye'de Fa1izme Kar11 Miicadele, Tarihsel Deneyim ve GUncel Durum Y1ld1r1m ONAT

Fa1izm meselesj. eqemen blokyn ta1izmle ilitkisi ye TUrkjye'de ta1izmjn qelitimi laganiistii burjuva rejimlerinden olan fa§izmin, tarihsel deneyimlerin ges:erli k1ld1g1 bir tammmm yapllmas1 gereklidir. Zira bu s1ks:a kullamlan politik terimin dogru tamm1, Tiirkiye ozelinde sosyalistlerin, i§S:i sm1fmm, Kurt ulusal hareketinin nas1l bir tehditle kar§I kar§iya oldugunun netle§tirilmesine katk1 sunar.

O

Fa§izm, her §eyden once orgiitlti bir kitle hareketidir. Liberal ekonomi politikalarmm sistemi krize soktugu ve bu krizden kus:uk burjuva kitlelerinin ciddi bir bis:imde etkilendikleri donemlerde fa§izm ya da fa§izan hareketler siyasal arenada boy gosterirler. Kiis:iik, orta biiyiikliikteki sanayi i§letmeleri sahipleri , esnaf, serbest meslek sahipleri gibi kentli orta sm1f kategorileri ile kirdaki toprak sahibi kiis:iik meta iireticilerinden olu§an kiis:iik burjuva kitlelerinin bu donemde aniden yoksulla§mas1, "proleterle§meden" yoksulla§mas1 soz konusu olur. Bu yoksulla§an kiis:Uk burjuva kitlelerine ek olarak devlet biirokrasisinin kimi kesimleri ekonomik krizden olumsuz yonde etkilenirler ve fa§ist hareketin desteks:isi olurlar. Aynca fa§ist hareketler bu tiir donemlerde lumpen-proleterya gibi deklase unsurlar is:inde de s:ok say1da taraftar bulurlar. Bu kitleler kapitalizmin krizinin etkilerini sendikah i§s:ilerden daha s:ok hissederler. c;unkii i§s:ilerin sendikal miicadele yoluyla elde ettikleri sosyal, ekonomik kazammlar onlan k1smen de olsa kapitaliz-


Sosyalizm

min krizinden korurken, kil~Uk burjuva kitlelerinin ekonomik refah1nm tek ko§ulu ekonomik bilyUme ve istikrar donemleridir. Bunun yanmda destek oram hi~ bir zaman kU~Uk burjuva kitlelerininki kadar olmasa da fa§ist hareketin i§~i kitlelerinin bir boliimUnUn destegini ald1g1 tespitini yapmak durumunday1z. Kapitalizmin kriz donemlerinde burjuvazi de sosyo-politik me§ruiyetinin agir yara ald1g1 tespitinden yo la ~1karak ~1k1§ yollan arar. Kapitalizmin derin bunahm1 i§~i. emek~i kitlelerinin harekete ge~mesine yol a~ar: Grevler, kitlesel mitingler, fabrika i§galleri burjuvazinin kabusu olur bu donemlerde. Burjuvazi, hem muhtemel bir sosyalist devrime hem de i§~i sm1fmm mUcadele ederek kazanml§ oldugu sosyal, ekonomik kazammlan geri almay1 hedetleyen kapitalist dUzenlemelere kar§1 ~1kan demokratik tepkilerine kar§• fa§ist hareketi kontrollU bir bi~imde destekler ve sosyal me§ruiyeti ugruna geleneksel politik temsilcilerini -merkez partileri- ve parlamenter demokrasiyi feda eder. Bu siyasal kar§1-devrimi i§~i sm1fma yonelik ~ok ag1r sosyal, ekonomik, politik saldmlar izler. Sendikal orgUtler dag1t1hr, i§~i sm1fmm militan onderligi, partileri imha edilir. Proleterle§meden yoksulla§ml§ kU~tik burjuva kitlelerinin irrasyonel tepkileri de, bilyUk sermayeyi tehdit eden bUtUn orgUtler yok edildikten sonra yine burjuvazi tarafmdan kontrol altma ahmr, a§m tepkileri torpUlenir. <;1lgma donmti§ kU~tik burjuva kitlelerinin ideolojisi olan fa§izm iktidara geldikten sonra dahi bUyUk sermaye fa§ist kadrolara §tipheyle yakla§maya devam eder ve fa§ist onderlige parti satlannda demagojik de olsa anti-kapitalist bir soylem tutturmu§ olan kesimlerin tasfiyesine yonelik bask1 uygular. Burjuvazinin ttim bu manevralarmdan sonra fa§izm btiyUk sermayeni n resmi gorti§leriyle ortil§ilr, fa§ist diktatorliik de giderek duraganla§arak , bir tilr askeri-polisiye diktat6rlilge donil§ilr. Fa§izmin genel karakteristik ozelliklerini a91klad1ktan sonra biraz da sol i9i tart1§malarda 9ok9a yer alan burjuva devlet rejim bi9imleri ile fa§izmin farkhhklan tizerinde durahm. Parlamenter demokrasi, askeri diktatorlilk, fa§izm ve bonapartizm burjuva rejim bi9imlerinin birbirlerinden farkh tilrleridir. Kimi sol gelenekler tilm bu sayd1g1m1z rejim bi9imlerini bir ve aym kabul ederek "fa§ist" etiketi yapi§hnrken kimi sol geleneklerse askeri diktatorlilk ve bonapartizm rejimlerini fa§izmle bir tutar. Bu burjuva bi9imleri tarihin 9e§itli donemlerinde ortaya 91km1§t1r. Bu baglamda parlamenter demokrasi rejimleri siyasal liberalizmin hakim oldugu politik rejimlerdir. Bu rejimler kah egemen sm1f i9i 9eli§kilere kah i§9i sm1fmm -heterojen yap1s1yla birlikte- burjuva sm1f1yla olan antagonist ili§kilerinin yol a9hg1 "hukuki" - siz burjuva demokrasisi hukuku diye okuyun- rejimlerdir. Oysa fa§izmde si-


Tlirkiye'de Fa1izme

Kar~1

Mi.icadele, Tarihsel Deneyim ve Gi.incel Durum

yasal liberalizme, farkh politik partilere ve i~~i sendikalanna yer yoktur. Burjuva rejim bir;imlerinde askeri diktatorltikler tabandan orgtitlenen ve temelde ki.ir;i.ik burjuva kitlelerine dayanan bir fa~ist partinin eseri olan diktatorli.ik rejimlerinden farkh olarak, yukandan a~agt bi.irokratik hiyerar~inin ve bir grup i.ist di.izey askeri yetkilinin burjuvazinin onay1yla gerr;ekle§tirdigi , siyasal liberalizmi ortadan kald1ran politik rejimlerdir. Bu di ktatOrli.ikler fa~ist, liberal, sosyalist aynm1 yapmadan bi.iii.in partilerin faaliye tlerini yasaklar ve dogrudan bi.iyi.ik sermayenin politikalarm uygular. Bu bak1mdan 1973 'te ~iii' deki askeri darbe ile 1980'de Ti.irkiye'deki askeri darbeyi fa~izan yontemler kullanan sag popi.ilist diktatorli.ik rejimleri olarak tammlamak dogru olacakttr. Zira bu rejimler bu i.ilkelerdeki fa~ist siyasal partilerin faaliyetlerini diger partilerle birlikte yasaklam1~t1r. Bu arada sol popi.ilist, ulusal kalkmmac1 ve varolan kapitalist i.iretim ili~kilerini hedef alan askeri mi.idahalelerin yol ar;t1g1 diktatorli.ikler; bir, burjuvaziyi k1smen ya da tamamen hedef ald1klanndan; iki, i~r;i kitlelerinin destegine dayand1gmdan fa~ist olarak nitelendirilemez. 1936'da ispanya'da yaptlan askeri darbeyi bahsedilen diger orneklerden aytran nokta, bu askeri darbeden sonra ispanyol Falanj1 'nm fa~ist-korporatist bir rejim tesis etmi§ olmas1d1r. Bonapartist rejimler ise kapitalizmin bir kriz doneminde burjuva parlamenter sistemin siyasal temsiliyet krizi ya~ad1g1 si.irer;lerde gi.indeme gelen teknokratlara dayanan ara rejimlerdir. Aslmda bu rejimler bir ti.ir "olagani.isti.i hal" rejimleridir ve toplumsal gerilimin i.ist di.izeye r;1kt1g1 zamanlarda genellikle ordu ve devlet ba§kanlannm ortak giri§imleriyle topyeki.in bir askeri mi.idahale yoluna ba§vurulmadan gerr;ekle~tirilirler. Ornegin, 1932'de Almanya'daki Von Papen ve General Schleicher partiler i.isti.i hi.iki.imetleriyle topyeki.in bir askeri mi.idahale olmayan 12 Mart muhttrasmm yol ar;t1g1 Nihat Erim hi.iki.imeti bonapartist rejimlerdir. Bonapartist rejimlerde devlet, fa§ist rejimlerden farkh olarak kendisini siyasal partilerin i.izerine r;1kararak sosyal stmfJar arasmda bir ti.ir "hakem" roli.i benimser. Bu da teknokrat hi.iki.imet i.iyeleri vas1tas1yla "sosyal adaleti, uzla§may1" hedef olan politik uygulamalan meydana getirir. Daha once de belirttigimiz gibi bu tip reji mler sosyal gerginligin yi.iksek oldugu donem lerde gi.indeme geldigi ir;in bu ti.ir rejimlerin oncesinde veya sonrasmda ii; sava§ ya da ciddi sosyal patlama olas1hklan gi.ir;li.i bir bir;imde soz konusu olur. 6 rnegin Almanya, von Papen ve Schleicher ara rejimlerinden sonra fa~izme teslim olmu§, Ti.irkiye de Nihat Erim ara rejiminden sonra fa§ist saldmlarm yol ar;t1g1 ciddi bir politik gerilime sahne olmu§tur.

ll ll


, ! I

Sosyalizm

Burjuva rejim bi~imlerinin birbirlerinden farkhhklanm a~ 1 klayan bu genel tespit ve tammlardan sonra Ttirk fa§izminin geli§imini ve resmi ideoloji kemalizm ile olan ili§kisini irdeleyelim. Oncelikle kemalizmin niteligi sorunsah a~1khga kavu§turulmahdIT. Baz1 sol geleneklerce fa§izmie bir tutulan kemalizmin ger~ekte ne oldugu sorusuna veriJecek yamt bu resmi ideolojinin fa§izmle olan ili§kisini aydmlatacaktIT. Her §eyden once kemalizm i~inde jakoben, bonapartist ve solidarist-korporatist ogeleri bir arada bulunduran, Ttirkiye ko§ullarma uyarlanmt§, ~e§itli Batt Avrupa devletlerinin siyasal, hukuksal, ekonomik dtizenlemelerinin ara§ttnlarak uygun gortilen k1s1mlarmm kabul edildigi eklektik ama temelde pozitivist bir paradigmad1r. Fa§ist-korporatizmden ziyade solidarist- korporatizmden etkilenme kemalizm i~in daha uygun dti§mektedir. Taha Parla solidarist- korporatizmin ay1rt edici niteligini §Oyle ifade etmektedir: "Solidarist siyasal kuram ve hukukta Birey'lerin, liberal modele kiyasla smITh da olsa sahip olduklan haklar vard1r( ... ) Korporatizmin iki ttirti arasmdaki bu temel farkm nedeni, fa§izmin liberalizmi radikal bir yads1mayla donti§ttirmek isteyi§i buna kar§thk solidaristligin ise belli bazt siyasal ve ktilttirel 'ideallerini' korudugu liberalizmi degi§tirme ve dtizeltme yoluyla donti§ttirmeye ~ah§mastdIT. "(1999:99) Kemalizm aym zamanda bir modemle§me projesidir ve hedefi t1pk1 Batt Avrupa devletlerinde ge~erli olan parlamenter demokratik kurumlarla, kapitalist tiretim ili§kilerinin hakim oldugu bir ekonomik alt yap1ya sahip olan rejimi tesis etmektir. 19231946 y11lan arasmda cumhuriyet donemi olarak adlandmlan bu sure~ kimi zaman jakoben -kadmlara sosyal, politik haklannm tanmmas1, koy enstittilerinin kurulmas1, Iaiklik gibi- kimi zaman da muhafazakar -Ktirtlere uygulanan bask1Jar, i§~i sm1fma sekiz saatlik ~ah§ma stiresinin dt§mda tanmmayan grev yapma ve sendika kurma haklan gibihamlelerin tarihidir. Bu "Batthla§ma" projesi de tek parti rejiminin diktatorltigti altmda ytirtittilmti§ttir. Bahsedilen bu sure~ Tanzimat Fermam 'ndan ba§lay1p I. ve II. Me§rutiyet donemlerini i~eren ve 1923 politik devrimiyle doruga ula§an bir bat1hla§ma sertivenidir. Ozellikle 1908 sosyal devrimi bu sertivenin ~ok onemli mihenk ta§larmdan birisi olmu§tur. Osmanh imparatorlugunun ~oztilme stirecinde meydana gelen bu devrim, hem tistyap1sal kurumlarda kritik bir donti§timtin -padi§ah Abdtilhamit ile karakterize olan mutlakiyetin yerini me§rutimonar§iye b1Takmas1- hem de iktisadi liberalizm ile kapitalist tiretim ili§kilerinin yerle§mesi ontindeki engelleri ortadan kald1rmay1 -i~ gtimrtik vergilerinin kaldmlmas1 suretiyle btittinsel, kapitalist bir ulusal ekonomi yaratma konusunda ad1m at1lmas1, milli, yani MtisltimanTtirk bir burjuva sm1fmm desteklenmesi- hedef almt§tlr. 1908 devrimi-

48 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-


TUrkiye' de Fa~izme Kar~1 Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

nin yol a~t1g1 sosyo-ekonomik doni.i§i.ime ili§kin Feroz Ahmad §Unlan yazmaktadir: "Bir ulusal ekonomi yaratma siireci I 908'de ba§lad1 ve on yil boyunca, ozellikle sava§ sirasmda h1z kazanarak devam etti .( ...) Ulusal pazan biitlinle§tirmek ve kirsal i.iriinlere talep yaratmak i~in bir kara ve demiryolu §ebekesinin in§a edilmesine ba§land1.( ... ) imparatorluk i~inde seyahati ve ileti§imi kolayla§tirmak i~in i~ pasaport uygulamas1 kaldmldi."(1999:59-60) Bu anlamda 1908 si.ireci 1923 politik devrimine zemin hazirlayan en onemli faktbrlerden biridir. 1923 'te cumhuriyetin ilam, mevcut iiretim ili§kilerini yani sosyal altyap1y1 degi§tirmekten ziyade zaten daha onceden ba§lam1§ olan kapitalistle§me siirecini tamamlamak yolunda iistyap1sal ara~larm politik donii§timii saglamas1 yoni.inde kritik bir e§iktir. Bu iistyap1sal alanda ger~ekle§ti­ rilen yenilikler; "§apka devrimi", "harf devrimi'', "egitim devrimi" hep bu 1923 politik devriminin yap1 ta§lanyd1. "Halk~ 1hk, devlet~ilik, taiklik ve otekiler, hep Bat1 iilkelerinin toplumsal ve ekonomik niteliklerine ula§mak i~in kullamlan kestirme yollan simgeliyordu." (Kongar, 1998: 123) Fakat Bat1 demokrasilerini sosyal uyumun te§kil edildigi ve bu rejimlerin o iilkelerde salt egemen sm1flarm tepeden inme dii zenlemeleriyle realize oldugunu var sayan pozitivist, modemle§meci sanayi toplumuna bagh olan Kemalist paradigma, sosyal sm1flar aras1 antagonizma, emek-sermaye ~eli§kisi, burjuva sm1f1 i~indeki ~ati§ma­ lar gibi kapitalist topluma ozgii sosyal olgulan goz ard1 ettigi i~in bu "ac1" ger~eklerle kar§1la§t1gmda zorunlu olarak modemle§me ugruna sert otoriter uygulamalara ba§vurdu . Ba§vurmas1 ~ok dogald1, neticede Mustafa Kemal 'in projesi "kat1ks1z" bir burjuva demokrasisi idi ve bu "demokraside" cumhuriyetin temel ilkelerini benimsemi§ olmak §art1yla degi§ik burjuva partilerine yer vard1. Ancak i§~i sm1f1 partilerine ya da etno-politik partilere dogal olarak ge~it verilmeyecekti. Bu tespitler l§lgmda kemalist onderligin ulusal bi.iyi.ik sermaye sm1fm1 geli§tirmeye yonelik otoriter rejimi ge~ici olarak var sayd1g1 tezi hakhhk kazanmaktadir. Bu niyetin Takrir-i Stikun sonras1 en onemli gostergesi I 930'da "liberal" Serbest Cumhuriyet Firkas1 ' nm siyasal faaliyete ba§lam1§ olmas1dir. Daha sonra bu parti kendini feshetmi§ olsa da "siyasal liberalizm" yolunda bu deneyim, 1945'de ~ok partili rejime ge~ilmesinin bir siyasal kopu§ olmad1gmm aksine Kemalist onderlik i~in ~ok onceden ongoriildtigiiniin kamt1dir. Bunun yanmda Kemalist paradigma kapitalistle§me siirecini tamamlama yolunda da onemli hukuki ad1mlar atm1§tlf. Buradaki temel gaye de ulusal burjuvazinin gii~lendi­ rilmesi konusunda gereken diizenlemelerin yap1lmas1dir. I 927'de ~1 kanlan "Sanayii Te§vik Kanunu" sanayiciler i~in vergi kolayhklan, gtimri.ik vergisi indirimleri, pazarlama kolayhklan ve arsa olanaklan saglamaktayd1. 1929'da ya§anan diinya ekonomik bunahm1 ve geli§-


Sosyalizm

mekte olan Tiirk burjuvazisinin bu bunahm1 kar~1layabilecek yeterli giice sahip olmamas1 devlet9iligi giindeme getirdi. 1931 'de ekonomi alanmda devlet9ilige yonelme temelde ozel giri~imi desteklemeyi ama9lam1~tir. Bu baglamda Emre Kongar'm 21. Yiizyilda Tiirkiye adh kitabmda Ergin Giin9e'den yapt1g1 almt1 9ok a91klay1c1dir: "Tiirk devlet9iligi, sosyalizme kar~1 bir onlem olarak one siiriildU. Bu anlamda, kapitalizmin bunahmlanna kar~1 alman kaba bir keynesyen dnlem niteligi ta~1yordu. <;unkii zay1f bir ozel giri~im kesimi, sosyalizm tehlikesine kar~1 gtivence saglam1yordu. Bu nedenle de toplumsal temel sermaye yatmmlan ve firmalar i9in d1~ ekonomiler yaratilmas1 yoluyla desteklenmek zorundayd1." ( 1998:353) Aynca kemalizm fa~ist rejimlerin yapt1g1 gibi Aydmlanma Felscfesi ile hesapla~mam1~tir. Bu tespitler 1~1gmda resmi idcoloji kcmalizmi fa~ist olarak tammlamak yanli~ olacaktir. Ornegin esas olarak liberal Celal Bayar'm I939'da ba~bakanhktan almmas1yla ba~layan ismet inonU'nUn Milli ~cf ddnemi 9ogu kez fa~ist bir rejim olarak nitclendirilmi~tir. Ancak daha derin bir tahlil yapildtgmda bu ddnemin fa~ist-korporatist degil solidaristkorporatist oldugu gorUlecektir. Her ~eyden once inonU, iktidan devlet bUrokrasisinin 9e~itli kademelerine yerle~mi~ ve onderligini TUrkef in yapt1g1 fa~istlere teslim etmemi~ buna mukabil TUrke~ ve ekibi bir askeri darbeyi ciddi ciddi dii~UnmU~tUr. ikinci olarak 1942 'de yUrUrliige konan Varl1k Vergisi 'nin etkisi uygulamada her ne kadar esas olarak gayri-miislimler iizerinde hissedildiyse de TUrk burjuvazisi de bu kanundan rahats1z olmu~tu. Aym ~ekilde 1944 'te 91kanlan Toprak Mahsulleri Vergisi de biiyiik toprak sahiplerini hedef almaktayd1 ve tam da bu ytizden zengin toprak sahipleri rejimden sogudular. Zurcher bu konuda ~oyle yazmaktadir: "( ...) 1942 tarihli Varhk Vergisi Ttirk burjuvazisinin genelinde huzursuzluk ve ku~kuya neden olmu~tu. Bu vergi, biirokratlann ve ordunun hakim oldugu Kemalist rejimin TUrk burjuvazisinin 91karlanm tam gtivenilir bir destekleyicisi olmad1gm1 belli etmi~. bu toplulugun tehdite a91k oldugunu gostermi~ti. "(2000:30 I) Halbuki gerek Alman nazizmi gerekse de italyan fa~izmi Ulkelerindeki burjuva sm1flarmm iktisadi taleplerine kar~1 gelmemi~ ve bu sm1flan bUrokratik yaptmmlara tabi kilmam1~t1r. Bu Ulkelerde kU9Uk burjuvazi, bUyiik sermayenin lehine bir tak1m yaptmmlarla kar~ila~m1~tir. Her iki Ulkede burjuvazinin fa~ist iktidarlara s1rt 9evirmesi, esasen iktisadi, sosyal konumlannm fa~ist iktidarlarca rahats1z edilmesinin degil, fa~ist yayilmac1 sava~ politikalannm a91k bir fiyaskoyla sonu9lanmasmm eseridir. Bu belli olunca italyan ve Alman burjuvazisi Sovyetler Birligi'nin eline dU~足 mektense ABD-ingiltere eksenine teslim olmak i9in Hitler ve Mussoli ni 'den kurtulmak istemi~tir. 1943 'te Mussolini 'nin gorevden almma-


Tlirkiye'de

Fa~izme

Karjl Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

s1, 1944 'te Hitler'in suikasta ugramas1 tam da bu sozti edilen destegin geri 9ekili§inin kamtlandir. Buna ek olarak fa~ist rejimler stirekli diktatorliik rejimleridir ve siyasal liberalizme evrilmek asla gtindemde olmaz. Kemalizmle ilgili soylenmesi gereken iki kritik noktadan ilki, Bat1 devletleri dtizeyine eri§meyi hedeflemi§ bu tek parti diktatOrliigti sistemi i9inde farklt siyasal egilimlerin-siyasal islamc1, fa§ist, sosyalistbtirokratik ortti altmda da olsa varolmu§ oldugudur. ikinci kritik nokta da Lenin ' in ifade ettigi tizere politikanm cebirselliginden hareketle pozitivist bir paradigma olan Kemalizmin dort boyutlu tehdit alg1s1d1r. Kimi ozgtin ko§ullara bagh degi§ikliklerle aslmda burjuva demokratik ya da "liberalle§me yolundaki" tilkeler i9in evrensel olan bu dart ' tehlike' sosyalizm, dini fundamentalizm, etno-politik hareketler ve fa§izmdir. Bu dort politik egilimin burjuva parlamenter rejimleri ya da boyle bir rejime eri§mek i9in 9e~itli dtizenlemeleri ytirtirltige koymu§ fa~ist olmayan kapitalist otoriter rejimleri-Cumhuriyet donemi gibi-( I) tehdit ettigi goz ontinde bulundurulmahdir. Burjuvazi ile devlet btirokrasisinin elitlerinin benimsedigi kapitalist ideolojinin sosyolojideki yans1mas1 pozitivizmdir. Aynca burjuvazi ile devlet btirokrasisinin elitlerinden olu§an egemen blok dtinya kapitalist sisteminin bunaltmlarmdan, btiytime donemlerinden ve sm1flar aras1 ili§kilerden soyut degildir. Dolay1s1yla kapitalist sistemin merkez iilkelerindeki egemen bloklar, sosyal uzla§may1 saglamak tizere 1950-1975 y1llan arasmda oldugu gibi sosyal refah devleti ekonomi politikalarm1 uygulayabildigi gibi(2) baz1 Avrupa tilkeleri omeklerinde ya§and1g1 tizere yine "sosyal istikrar" adma fa§ist, kanlt diktatOrltik rejimleri de yaratabilir. Ttirk egemen bloku da bu kendinden menkul olmayan manevralardan baz1lanm ger9ekle§tinni§tir. Omegin kapitalizmin derin bunahmmdan korunmak ve sosyal dengeleri tesis etmek amac1yla otuzlu y11larda egemen blok, kontrollti, devlet9i ekonomi politikalan uygularken 19801i ve I 990h y1llarda ozelle§tinneci liberal ekonomi politikalanm benimsemi~tir. Ttirkiye ozelinde bu dort "tehdit"in hepsinin politik yans1malan mevcuttur. Mesela dini fundamentalizm, Ttirkiye'de siyasal islamc1hk olarak vticut bulurken, fa§izmin tekabiil ettigi siyasal egilim iilkticii harekettir. Etno-politik hareketin Ttirkiye 'deki yans1mas1 ise Ktirt ulusal hareketidir. Kemalizm 'in niteligi sorunsaltm a91khga kavu§turduktan sonra Ttirk fa§izminin tarihsel geli§imini ele alahm. Daha once de belirttigimiz gibi tek parti rejiminde btirokratik ortti altmda da olsa farkh siyasal egilimler yer almaktayd1. Bu siyasal egilimlerden biri de pek tabii fa§izmdi. Devlet btirokrasisinin 9e~itli kademelerinde yer alan fa§ist


J I

Sosyalizm

kadrolann en onemli faaliyetlcri; ikinci DUnya Sava~1 s1rasmda Ulkeyi Almanya satlannda sava~a sokmay1 amac;layan fa~ist bir askcri darbe giri~imi olmu§tur. Ba~ans1zhkla sonuc;lanan bu giri~imin ardmdan bu harekctin onderi Alparslan TUrkq vc arkada§lan 1944 'tc lrk91hk-Turanc1hk davasmda yargilanm1~lar ve suc;lu bulunmu~lardir. TUrkiye'de UlkUcU fa§ist hareketin partilqmesinin milad1 ise 1965 y1lidir. 1965 'te Cumhuriyetc;i KoylU Millet Partisinin (CKMP) gencl ba~kanhgma Alparslan TUrke§ sec;ilmi~ ve dort yd sonra CKMP'nin ad1 Milliyctc;i Hareket Partisi (MHP) olarak dcgi§tirilmi~tir. Ziya Gokalp ' in "TUrkle~­ mck, islamla~mak, Muas1rla~mak " diskurunu tamamlamak Uzcre TUrke~'in Dokuz l~1k doktrini partinin genel politik hatt1 olarak belirlenmi~tir. Bu dokuz ilke §Oyledir: Milliyetc;ilik , UlkUcUIUk, ahlak91lik, ilimcilik, toplumculuk, koycUIUk, hUrriyctc;ilik-~ahsiyetc;ilik, endUstriteknikc;ilik ve geli~mecilik. Parti sosyal c;ozUmlcmcsini pozitivist paradigmada yer ald1g1 gibi "sosyal uyum"un te~kil cdilmesi Uzerinc kurmu~tur. Bu baglamda sosyal sm1f kavram1 yerine "sosyal dilim" kavra1111 kullamlmaktad1r. MHP'ye gore al11 sosyal dilim toplumu olu~turmakta­ Kemalizml e ilgili d1r. Bu dilimler; i~c;i, koylU, esnaf, soylenm esi gereken memur, serbest meslek ve i~verenden iki kritik noktadan olu~mu~tur. MHP sosyo-ekonomik ilki , Batt devletleri alana ili~kin yakla~1mm1 iki kavram diizeyine eri~me y i Uzerine in~a etmi~tir. Bunlar mUlkiyet hedeflemi~ bu tek parti hakk1 ile emektir. ideologlanna gore MHP liberal kapitalizm ile sosyalizdiktatorliigii sistemi min bu iki kavrama yakla~1m tarzm1 i~inde farkh siyasal bir senteze donU~tUrmU~tUr. Parti c;oegilimlerin-siyasal islamc1, zUmU stratejik sektorler ve madenler fa~ist, sosyalist-biirokratik d1~mda ozelle~tirmeci ve mUlkiyetin ortii altinda da olsa tabana yay1lmas1 esasma dayah bir varolmu~ oldugudur. hat onermektedir(3). Zaten Dokuz ikinci kritik nokta da I~1k doktrininde yer alan milliyet~ili k ve toplumculuk maddeleri Alman napozitivist bir paradigma olan zizminden esinlenildigini a91k~a gosKemalizmin dort boyutlu termekte. CKMP'nin MHP'ye donU~­ tehdit alg1s1d1r. tUgU y11larda italya'da Kara Gomlekliler, Almanya 'da SS ve SA'lar gibi TUrkiye'de MHP'nin silahh kanadm1 olu~turacak UlkUcU komandolar yeti~tirecek komando kamplan kuruldu. Daha sonra, ye tmi~Ierin iki nci yansmda bu komandolar kitlesel katliamlara giri~ecekti. 12 Mart Muht1 ras1 da MHP tarafmdan desteklenmi~tir. TUrkiye'de

fa~ist

hareketin konumunun Uc; ayn donemini incele-


Turkiye'de Fa§izme Kar§1 Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

mek gerekir. ilk donem 1965-1980 y1llan arasmdaki solun ytikseli§ donemi, ikinci donem 1980-1991 y1llan arasmdaki sag liberal poptilizmin hakim oldugu gorece istikrarh donem ve son olarak 1991 y1hndan beri devam etmekte olan ti9tincti, yani merkez partilerinin gerilemekte ve fa§izmin gti9lenmekte oldugu donem. Birinci donemden ba§layahm. 27 May1s askeri darbesindcn sonra tilke gorece demokratik bir anayasaya sahip olmu§tU. 60'h y1llar Ttirkiye siyasal arenasmda 9ok onemli geli§melerin ya§anm1§ oldugu bir stire9tir. Ttirkiye i§9i Partisi 'nin (TiP) kurulu§u, 1965 se9imlerinde kazand1g1 ba§an, CHP'nin "ortanm solu" ad1 altmda sosyal-demokrat bir 9izgiye kaymas1 ve buna tepki olarak partinin sag kanadmm CHP'den aynlarak Gtiven Partisi 'ni kurmas1, tiniversite ogrencilerinin demokratik, sosyalist talepler dogrultusunda orgtitlenerek siyasal alana mtidahale etmeleri, i§9i sm1fmm ileri bir siyasal bilince eri§mesi, Ttirk-i§'ten kopan devrimci sendikac1lann Di SK 'i kurmalan, 15-16 Haziran i§9i eylemleri hep bu donemde ya§anmt§llr. Fa~ist hareketin partilqerek siyasal arenada etkinlik kurma 9abas1 da bu stire9te ba§lami§ttr. 12 Mart muht1ras1 solun ytikseli§ini durdurmay1 hedeflediyse de, bu stire9 muht1raya cephe alan Ecevit'in CHP'sinin 1973 se9imlerinden birinci 91kmas1yla sona ermi§tir. CHP-MSP koalisyon htiktimetinden sonra siyasal ortam giderek sertle§meye ba§lam1~t1r. Vurgulanmas1 gereken kritik nokta, birinci donemde yani solun ytikseli§te oldugu donemde fa§ist hareketin, solun ytikseli§ine kar~1 §iddete dayah tepkisinin varhg1dtr, yani fa§ist hareket reaksiyonerdir. Bu tcpki kimi zaman panik bir halet-i ruhiye i9inde solu dtimdtiz cdccck bir askeri darbe 9agns1 , kimi zaman da fa§izmin i~birligi yapt1g1 digcr sag partilcrle gerginlik ya§anmas1 halini alm1§ltr. Ttirkiye'de sozti edilen birinci donemin sonuna dogru bir devrim oncesi durumun sosyal nesnel ko§ullannm olgunla§mt§ oldugunu rahat9a soyleyebiliriz. ismet inonti 'ntin istifasma neden olacak kadar sola kaym1§ CHP'nin % 45'1eri bulan se9men destegi, devrimci kitle muhalefetinin 12 Mart tiri.ini.i "Devlet Gi.ivenlik Mahkemeleri" yasa tasansmm Milliyet~i Cephe doneminde yiirtirli.ige konmasm1 engelleyecek kadar gii~lti olu§U soziini.i ettigim olgunla§ffil§ ko§ullann belli ba§h kamtland1r. Bu durumun bilincinde olan MHP ise 701erin sonuna dogru kitleler nezdinde me§ruiyetini tehlikeye atacak Mara§, <;orum gibi kitlesel katliamlara yonelmi§, sol da buna mukabil MHP'yi y1ld1rmay1 ba§armt§, partinin me§ruiyetini ortadan kald1rmt§ttr. Bundan dolay1 fa§ist hareket tek 91k1§ yolu olarak askeri darbe ~agnsm1 parti politikas1na donii§tiirmli§tlir. Birinci donemde fa§ist hareketin reaksiyonu devrim oncesi Rus <;arhg1'ndaki "Kara Yiizler" fa§ist hareketinin pogrom-


Sosyalizm

Iarma benzemektedir. Nasil <;arhk Rusya 'smda solun ytikseli§i devrimle sonu~lantp devrimciler <;arhk dtizeniyle birlikte fa§ist Kara Ytizler hareketini de yenilgiye ugratt1ysa, Ttirkiye ' de de benzer bir stire~le kar§ila§ilabilirdi. Ancak ~ok say1da etkin sol grubun varhgma kar~m i~ ~at1§malar ve ciddi yorum farkhhklan ortak bir devrimc i eylem hatt1 nm olu§turulmasm1 engelledi. Bu donemde Ttirkiye'de fa~ist bir rejim MHP eseri bir politik darbenin degil, MHP'yle ortak hareket edecek askeri btirokrasinin fa~ist darbesiyle soz konusu olabilirdi. Sosyalist devrimin ger~ekle§memesini, 1980-1983 aras1 stiren bir askeri diktatorliik ve ANAP'm 8 y1lhk iktidan izlemi~tir. ~imdi ikinci doneme gei;elim. I 980'de ba§layan bu donemde sol dti~tince son derece ag1r bir bask1 altma almm1§; ama, MHP de kapatilarak siyasal faaliyetleri yasaklanm1§t1r. On bir yil stiren bu donem biiyiik sermayenin arzulad1g1, karlanna kar katt1g1 bir donem olmu~tur. CHP 'nin mirasm1 devralan Sosyal-Demokrat Halk~1 Parti 'nin (S HP) etkinligi siirmekle birlikte partinin politikas1 701erdeki soylemden farkh olarak daha liberal bir eksene oturmu§tur. Sosyalist harekete baskilar siirmii~. MHP yerine kurulan Milliyet~i <;ah§ma Partisi de (M<;P) onemsiz bir se~men kitlesine sahip olmu§tur. Ozal donemi olarak adland1rabilecegimiz bu donem liberal ideologlarm idealle~tirdikleri " u~ ak1mlarm marjinal oldugu, merkez partilerinin gii~lii oldugu, serbest piyasa ekonomi si nin istikrarh bir bii;imde i~ledigi" bir siirei;tir. Ancak 901! y1llarla birlikte liberalJerin bu pembe tablosu ortadan kalkt1 ve Tiirkiye, fa§izmin yiikseli§e ge~tigi yeni bir doneme girdi. Ozal donemi ekonomi politikalan, ytiksek entlasyon, i§sizlik oranmm art1~1. hayat pahahhg1, i§~i sm1f1 ve kii\:iik burjuvazinin ahm gii~lerinin dramatik bir ~ekilde dii~ii~iiyle sonu~land1 ve 1992 'de ANAP iktidan sona erdi. Bu donemin diger onemli i~ ve di§ geli§meleri Kiirt ulusal hareketinin, PKK 'nm ortaya ~1k1§1, siyasal islam ' m onemli bir belirleyen olarak siyaset sahnesine ~1k1~1. Dogu Avrupa'da biirokratik merkeziyet~i sosyalist rejimlerin dag1h§1 ve Avrupa Toplulugu ' nun siyasi bir birlik olan Avrupa Birligi 'ne donti~mesidir. O~iincii donem SHP-DYP koalisyonu ile ba~lad1. i§~i sm1f1 ve kii~iik

burjuvazi bu hiikiimeti ANAP iktidanna tercih etmi§ti. Bu koalisyonun sosyal refah1 saglayacagm1 di.i§iiniiyorlard1. Ancak Nisan 1994 krizi ve devaliiasyonu bu umutlan bo§a ~1kard1. 1994 yerel se~imleriy­ le yeni bir politik oyuncu yani siyasal islam oyuna dahil oldu. 12 Eyliil darbesinden sonra sosyalizmin etkinligini k1rmak i~in kontrollil bir bi~imde devlet~e desteklenmi§ siyasi islam, orgiitlti ~ah§masmm da etkisiyle krizdeki kii~ilk sermayenin ve i§~i sm1fmm kimi kesimlerinin


Tiirkiye'de Fa~izme Kar~1 Miicadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

destegini alarak kritik bir \Ikl§ yapt1. 1995 genel se\imlerinde Refah Partisi birinci oldu. Ardmdan Dogru Yo! Partisi 'yle Rcfah Partisi koalisyon yaparak Refah-yol hUkUmetini kurdular. Degi§en uluslararas1 dengelerin i\ politikaya tekabUIU, tckelci sermaye-ordu ittifakmdan meydana gelen egemen blogun Refah-yol hUkUmetine tavir almas1 oldu. Sosyalizme altematif oldugu sUrece faydah olan kontrollU siyasal islam'dan, SSCB'nin dagilmas1 ve RP'nin orgUtlU \ah§masmm etkisiyle siyasal islam'm gerek i§\i sm1fmm kimi kesimlerince gerekse kU\Uk burjuva kitleleri nezdinde somut bir tercihe donU§mesinden sonra vazge\ildi. Bunun temel nedeni siyasal islam 'm "Adil DUzen" olarak sistematikle§tirdigi Osmanh doneminin sosyal kurumlanyla kapitalizmin sentezinin eseri olacak bir tUr korporatizmin hedeflenmi§ olmas1yd1. RP, Ko\lann, Sabancllann aleyhine islamc1 burjuvaziyi gU~lendire­ cek, MUs!Uman Ulkelerle ili§kileri geli§tirecek ve Ulkede toplumsal hayatm §eriat kurallarma gore dUzenlenmesinin ko§ullanm yaratacakt1. Hatta KUrt sorununun ~ozUmUnU de Osmanh eyalet sistemiyle ger\ekle§tirecegini dU§UnUyordu. Egemen blok 28 ~ubat mUdahalesini bu kaygilarla ger~ekle~tirdi. Hi\bir direni§le kar~Ila~Ilmadan Refahyol hUkUmeti iktidardan indirildi. Siyasal islam 'm direnme ~ans1 yoktu, \UnkU kendisini destekleyen kU~Uk burjuva kitleleri partilerinin devletle ~ati§manm e~igine geldigini gordUklerinde yanh§ bir tercih yapt1klanm anladilar. Bu kitleler kendi sm1fsal \Ikarlarma sahip ~1kacak "gU~IU devlet" aray1§mdayd1lar. Siyasal islamc1 onderligin tasfiyesine yonelik 28 ~ubat muht1rasmdan sonra kitlelerin yeni adresi MHP idi. Zira U\UncU donemin en kritik tarihlerinden olan 18 Nisan 1999 se~im­ lerinde MHP, siyasal islamc1 TUrk se\menlerden onemli oranda oy ald1. Bunun yanmda Kiirt sorununun ~ozUmU konusunda egemen blok askeri yontemler d1§mda hi\bir siyasi altematife izin vermedi ve MHP'nin sava§ politikalanm destekleyen giri§imlerine onay verdi. Mesela Ozel Tim'i UlkUcUlerden te§kil etti. MHP de TUrk milliyet~ili­ gi soylemini etkin bi~imde kullanarak toplumsal destegini arttird1. I 999'da ANAP-DSP-MHP hUkUmetinin kurulmas1yla fa§ist hareket ilk kez gU\IU konumda koalisyon ortag1 oldu.

TUrkjye'de antj-fa1ist mUcadelenjn k o1u llar1 ye tarjhsel deneyjm Almanya, italya ve ispanya deneyimlerinde gaze ~arpan ilk kritik tespit bu iilkelerde sosyalist devrim firsatlarmm degi~ik zamanlarda ka~1nl masmdan sonra fa§ist rejimlerin tesis edilmi§ olmas1dir. l 9 l 9'da Al-


Sosyalizm

manya 'da Spartakistlerin sosyal-demokratlarca tasfiye edilmesi, italya 'da 1918-1920 arasmda yo gun i§r;i kalkt§malannm sosyalist onderligin reformist karakteri yi.izi.inden sosyalist bir devrime kanalize edilememesi ve 1936-1937'de ispanya ' da fa§ist askeri darbeye i.ilkede devrimci durum yaratmakla yanit veren ispanya i§r;i sm1fma sosyalist onderliklerin sagc1 Halk Cephesi politikalanyla ihanet etmesi bu ka91nlan firsatlara ornektir. Yukandaki tez Ti.irkiye ir;in de ger;erlidir. 1980 oncesinde Ti.irkiye'de sosyalist bir devrimin gerr;ekle§memesi fa§izmin bugi.in eri§tigi gi.ici.in onemli nedenlerinden biridir. Bugi.in MHP'nin yi.ikseli§ performans1 1930-32 y11lanndaki Nazi partisinin yi.ikse l i~ performansma ~a~irt1c1 derecede benzemektedir. Oyleyse Ti.irkiyc ir;in fa§izme kar§t dogru bir mi.icadele perspektifi ileri si.irlileceksc Ti.irkiyc 'de gi.incel politik durumun, sosyal dinamiklerin tarihsel dencyimler t§1gmda tahlili kritik onem arz etmektedir. Korn intern 'in Stalinist bi.irokrasinin hakimiyetine girmesinden sonra benimsedigi Sosyal-fa§izm tezi(4) ile Halk Cephesi tezi bugi.in hala pek ~ok sol ak1m i.izerinde derin etkiler b1rakmakta olan anti-fa§ist mi.icadele onerileridir. italya ve Almanya ozelindc Sosyal-fa§izm tezi, ispanya' da ise Halk Cephesi tezi uygulanm1~tir. Tarihsel olarak her iki tez de ba§ans1zltkla sonu9lanm1~ ve sozU edilen Ulkelerdc fa§izmin iktidara geli§ini engelleyememi~lerdir. Kald1 ki bu hatah tezler 1939 'da Nazi-Sovyet Pakt1 gibi feci politik manevralara yol ar;mt§ltr. 1943 'te Komintem'in tasfiyesi ise dUnya i~r;i sm1fma indirilen bir digcr agir darbe olmu§tur. Sovyet bonapartizmi olarak nitelendirebilecegimiz bu bi.irokrat tabakanm i§r;i sm1fmm demokratik denetimine tabi olmamasmm ac1 sonu~landir aslmda bUtUn bunlar. Komintem'in ilk donemlerinde yUrUrlUkte olan ve sosyalist devrim yolunda komUnist partilerin sosyal-demokrat partilerle "bayraklan kart§ttrmadan" ittifaklar kurmas1 gerektigini one si.iren "Birle§ik i§~i Cephesi" tezinden farkh olarak 1928'deki 6. Komintem Kongresi'nde sosyal- demokrat partileri fa§ist partilerle e§ tutan Sosyal-fa§izm tezi kabul edildi. Bu sol doni.i§ hi~ de tesadUfi olmayan bir §ekilde Sovyetler Birligi'ndeki ciddi i~ politik geli§melere ve degi§melere tekabi.il etmi§ti. Tro~ki'nin onderligindeki Sol Muhalefet'in tasfiye edildigi ve tanmda kanh kolektifle§tirme uygulamalannm arifesinde kabul edilmi§ti bu sosyal fa§izm tezi. i~ politikada stalinizm SSCB 'yi diktatorIUk rejimine goti.irmekteydi. Bu politik yonelimin dt§ politikadaki yans1mas1 da Lenin'in yerdigi "sol sekterizm"in komi.inist partilere Komintem arac1hg1yla benimsetilmesi oldu. Dogal olarak spartakistlerin sosyal-demokratlarca tasfiyesi komi.inist kitlelerde bi.iyi.ik ofke yaratffil§lt. Ancak bu ofke Sosyal-fa§izm tezi ile birle§tiginde 1931 'de fa-


Tlirkiye'de Fa~izme Kar11 Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

§istlerle ortakla§a Prusya sosyal-demokrat hUkUmetine kar§I referandum hazirlanmas1 gibi eylemlere donU§tU. Alman KomUnist Partisi 'nin (KPD) inisiyatif alarak saldirgan fa§istlere kar§1 sosyal- demokrat i§i;i, emeki;i kitleleriyle ortak bir savunma hatt1 in§a etmek suretiyle ittifaklar kurmas1 sosyal-demokrat tabam komUnistlere kazandirabilir, bu eylem birligi Birle§ik i§i;i Cephesi ' ne donU§ebilir ve Almanya'da anti-fa§ist mUcadeleyi a§an devrimci bir durum yaratilabilirdi. Fakat boy le olmad1, komUnistler hem fa§istlerle hem de sosyal-demokratlarla i;atJ§maya devam ettiler. Fa§izmi bir ii; sava§ tehdidiyle dahi kar§J kar§1ya birakmadan teslim oldular.

,I

Bu felaketten sonra Avrupa i;apmda fa§izmin yUkseli§e gei;i§inden i.irken stalinist bi.irokrasi saga i;ark ederek komi.inist partilerin, sosyaldemokrat, burjuva liberal partilerle koalisyon hi.iki.imetleri kurmalarm1 ongoren Halk Cephesi tezini kabul etti. Bu karar 1935'te Komintern'in 7. Kongresi'nde almd1. Halk Cephesi tezinin sosyalist devrim 1980 oncesind e perspektifiyle uzaktan yakmdan bir alakas1 Tu rkiye 'de sosyalist yoktu. Fa§izm, siyasal liberalizmi hedef ahbir devrimin yordu. Dolay1s1yla burjuva demokratik kuger~ekle,memes i rumlar fa§istlerce ortadan kaldmhyordu . Bu fa' izmin bugun eri,tigi olgulardan hareketle ispanya' da stal inist bi.igucun onemli rokrasi sosyalist devrim gibi "zamans1z" i§leri bir kenara b1rak1p komi.inist partileri, nedenlerinden biridir. burjuva demokratik rejimleri fa§ist tehdide Bugun MHP'nin yukseli' kar§J savunmakla gorevlendirdi. ispanya performans1 1930-32 ozelinde bu Halk Cephesi tezini dikkate dey1llar1ndaki Nazi ger k1lan kritik bir nokta vard1. Halk Cephepartisinin yukseli' si, ii;inde burjuva partileri ile i§i;i sm1f1 partiperformansin a , a,1rt1c1 lerini barmdmyordu. Halk Cephesi'nin burderecede benzemektedir. juva tarafmda Cumhuriyeti;i Birlik Partisi ve Bask Ulusal Eylem Partisi, proleterya tarafmda ise ispanya Sosyalist i~i;i Partisi (PSOE), ispanya Komi.inist Partisi (PCE), Marksist Birlik ii;in i§i;i Partisi (POUM) ve Katalonya Birle§ik Sosyalist Partisi (PSUC) yer almaktayd1. Buradaki temel soru burjuva liberal partilerin sosyalistler ve komi.inistlerle neden aym cephede yer almay1 kabul ettikleri sorusudur. Bunun yamtJ da ai;1kt1r: Liberal burjuvazi bbyle bir ittifak1 kabul etti i;i.inki.i bir; milliyeti;i cephe, fa§ist, monar§ist, Katolik, muhafazakar partilerden olu§makta idi ve zaferi halinde cumhuriyet!fi liberal burjuvaziyi tasfiye edecekti. iki, Halk Cephesi tezi ile sosyalist devrim hedefini gi.indemden i;1karm1§ olan komi.inist onderlik, liberal burj uvaziye lfOk onemli iki koz vermi§ti: Birincisi i~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

57


Sosyalizm

<;i, emek<;i kitlelerin liberal burjuvazinin projesine mahkum olmalarma neden oldu. ikincisi liberal burjuvazinin politikalarma alet olan i§<;i s1mf1 bir yandan fa§izme kar§I dovti~tirken ote yandan devrimci motivasyonunu -ispanya Komtinist Partisi 'nin de degerli katkilanyla(!)yitirdi. Halk Cephesi 'nde yer alan liberal burjuvazinin sosyalist devrim endi§esi ortadan kalkt1. Bu durumun sonucu da ispanya'da fa~izmin zaferi oldu. ispanya'daki Halk Cephesinin niteligini Sosyalizm ve Toplumsal Mticadeleler Ansiklopedisi'ndeki (STMA) §U almt1 i;ok gtizel ifade ediyor: " Halk Cephesi 'nin program1 siyasal tutuklular ii; in bir af ve siyasal nedenlerle i~ten atilm1~ olanlann tekrar i~e ahnmalannt ongortiyordu. Keza ozellikle Katalonya olmak tizere bolgesel dtizenlemelere gidilmesi de yer ahyordu. Bunun otesinde Cumhuriyeti;i Parti'nin programmdan onemli etkilcnmeler soz konusuydu. Topragm ve bankalarm ulusalla~tmlmas1 yer almazken, sanayiye yard1m savunuluyordu. i~sizlik sigortas1 veya ispanya 'nm somtirgeleri i.izerine hii;bir yarg1 bulunmuyordu. Ordu kurmaylan veya devletin demokratikle§tirilmesi gibi konularda ise pek bir oneri bulunmuyordu . 0 nedenle Halk Cephesi'nin zaferini saglayan bu program degil , kitlelerin boylesi bir durumdan kendi ko~ullannm degi§mesi beklentileri idi." (STMA, cilt 3, s 856). Bu tarihsel deneyimlerin tahlilinden sonra Ti.irkiye'ye donelim . Ti.irkiye, tarihinin en agir bunal11rnm ya~amaktadir. i~~i sm1f1 agir bir neo-liberal saldmyla kar~1 kar~1ya iken ard arda ya~anan iki ekonomik kriz aniden yoksulla§an kti<;tik burjuva kitlelerini sokaga dokmi.i~ttir. AB 'ye adayhk stattistindc olan tilkc, bazilannm bekledigi demokratik ai;1hmlara degil son derece sert otoritcr baskilara sahne olmaktadir. F tipi operasyonu, tek taraf11 ban~ ilanma kar~m · Ki.irt sorununda siyasi, demokratik i;oztime yonelmeme, mevcut ekonomik krizin bedelini i~i;ilerin, emeki;ilerin fcdakarhklanyla a~ma talebi, burjuvazi ile devlet btirokrasisi elitlerinin tutucu kesimlerinin fa~ist MHP'yle tehlikeli bii;imde ortti~en a<;1klamalan, Ulusal Program'a MHP'nin damgasm1 vurmas1, liberal burjuvazide MHP'yi i;ozi.im olarak addetme egilimlerinin ba~ gostermeye ba~lamas1, ODP ve CHP'de ya§anan politik krizler, eger bir §eyler yapilmazsa hit; de parlak olmayan bir gelecegin bizi beklediginin habcrcisi adeta. Geri;ekte Ttirkiye ~u anda sol ya da sag (5) alternatifine izin verilmeyen ve fa~izan ozellikler ta~1yan yan bonapartist bir htiki.imetle yonetilmektedir. Ya~anan son ekonomik bunahm egemen blogun AB 'ye tiyelik yoluyla Avrasya 'da gi.ii; merkezi alma stratejik hedefine ciddi darbe vurmu~ ve Ti.irkiye'nin bu haliyle bu misyonu yerine getiremeyecegi a<;1khk kazanm1~t1r. Bu arada kapah kapilar ardmda "muktedirler"in yi.iri.itti.igi.i AB 'ye tam tiyelik mtizakereleri de ozellikle genelkurmay kaynakh sert, AB kar~1t1 a<;1klamalarla birlikte si.irdtirtilmektedir. Ti.irkiye'nin

..


Ti.irkiye'de

Fa~izme Kar~t

Miicadele, Tarihsel Deneyim ve Giincel Durum

ekonomisini uluslararas1 sermayeye yine uluslararast sermayenin talepleri dogrultusunda entegre etmek i~in teknokrat Kemal Dervi~ gorevlendirilmi~ ve hi.iki.imetin dordi.inci.i ortag1 olmu~tur. Ki.i~i.ik burjuva kitlelerinin "demokratik tepkilerini" sunduklan olayh mitingler ve giderek devlet gi.i~lerine yonelen tepkiler burjuvaziyi di.i~i.indi.irmekte ornegin Ko~ grubu "Dervifin hazirlad1g1 program Ti.irkiye'nin son ~an­ s1d1r." gibi dikkat ~ekici a~1klamalarda yapmaktad1r. K1saca memleketin manzaras1 gene! olarak yukanda anlatilanlar gibidir ve meydan egemen blogun tepeden inme, dayatmac1 uygulamalarma terk edildigi takdirde ~ok daha karanhk bir si.irecin ya~anacag1 belli olmu~tur. Egemen blok gerilettigi siyasal islam'1 ve ban~ eli uzatm1~ Ki.irt ulusal hareketini art1k devletin bekaasm1 tehdit eden unsurlar olarak lanse edememekte ve me~ruiyetini yitirdigini gormektedir. Fa~ist MHP' ye iktidar yolunu ardma kadar a~mast egemen blogun "burjuva rasyonalitesi"nin de sonunu getirecek ve bu, i~~i. emek~i sm1flar ile Ktirt halkma yonelecek korkun~ bir saldmnm ba~lang1c1 olacaktir. i~~i sm1fma ve Ki.irt halkma yoneltilmi~ olan bu oli.imci.il tehdit bertaraf edilmek zorundad1r. Fa~izme ve giderek onunla orti.i~mekte olan egemen bloga kar§1 mi.icadele edecek sosyal, sm1fsal dinamikleri gozden ge~irelim. Her §eyden once Ki.irt hareketinin politik onderligi d1§mda, kritik rol oynayacak sol sosyal demokrasi ile ODP krizdedir. i~­ ~i sm1f1 dinamigi olan Emek Platformu ise kendi programm1 sunarak Dervif in program ma direnecegini deklare etmi§tir. ~u anda yak1c1 sorunsal Ki.irt ulusal hareketi ile Ti.irk i§~i sm1fmm kritik ittifakmt saglamaktir. Dikkatli bir tarihsel tahlil yapild1gmda resmi ideolojinin iki ana dinamige kar~1 ~ok temkinli durdugunu gori.iri.iz. Bunlar i§~i sm1fmm sosyal, politik talepleri ile Ki.irt halkmm me§ru talepleridir. Egemen blok Ki.irt sorununun siyasal, demokratik ~ozi.imi.ine asla yana~mamak­ ta, i§~i s1mfma sosyal gi.ivenlik reformuyla sald1rmakta ve emek~ilere i§ gi.ivencesi yasa tasansm1 bile ~ok gormektedir. Zaten Ti.irkiye tarihinin ~e~itli donemlerinde siyasal islam ve fa§izm politik bilince sahip emek~i kitlelerine ve Ki.irt hareketine kar§1 kontrolli.i bir bi~imde kullamlm1§tlf. Aynca §U anda varolan hi.iki.imet kesinlikle me~ru olmayan, yolsuzluklara gomi.ilmi.i§, 701erin MC'lerini aratmayacak kadar gerici bir hi.iki.imettir. CHP ve ODP'de ya~ananlar ise birbirinden ayn gibi gori.inen ama aslmda hi~ de tesadi.if olmayan si.ire~lerdir. CHP'de kongreyi kazanan Baykal, HADEP'le ittifak gori.i~melerini yi.iri.iten CHP'nin sol kanad1m genelkurmay and1~lan dogrultusunda tasfiye etmekte, ODP'de de sozde ozgi.irli.ik~i.i ~ogunl uk grubu onderligi devrimci muhalefete kaf§l stirdiirdi.igi.i bi.irokratik merkeziyet~i tasfiyelerle i.ilkeyi fa§izme teslim

J.

L


Sosyalizm

edebilecek politik bir ihanet ii;indedir. Sozdc uvyerist, sendikalist soylemlerle i~i;i sm1fm1 AB yanhs1 liberal burjuvazinin pe~ine takmay1 hedeflemck gibi tehlikeli bir politika yUrUtmcktcdir. Bu arada egemen blok ii;indeki i;at1~malarda klZl~makta, AB yanhs1 liberal burjuva partisi olan ANAP Beyaz Enerji yolsuzlugu yUzUndcn egcmcn blogun tutucu kesimlerince giderek daha fazla k1skaca ahnmaktadir. TUrkiye'de fa~izme kar~1 mUcadelc hatt1 onerilmeden once TUrki yc'dc 9011 y11larm ba~mda ba~lam1~ olan vc halen dcvam ctmekte olan Ut;i.inci.i donem yani fa~izmin ozelliklc mcrkez partileri aleyhine h1zla yUkseli~c ge~tigi sUre9 yakmdan tahlil cdilmcli ve bu sUre9 Almanya deneyimiyle kar~1la~tmlmahdir. Once TUrkiyc Uzerine odaklanahm ve l 987'den bu yana ger9ekle~mi~ olan gene) sci;imlerde temel politik cgilimlcrin toplam oy oranlanm incelcyelim: 1987 genel se9imleri Fa~izm*

% 2.9

Siyasal islam ** % 7.2

Merkez partileri*** % 89.8

*Milliyet9i <;ah~ma Partisi ** Refah Partisi ***Merkez sol ve merkcz sag partiler 1991 genel se9imleri Fasizm + Siyasal islam* % 16.9

Merkez partileri % 82.5

Sosyalist Sol** % 0.4

*M<;P-RP-IDP ittifak1 **Ayn bir sosyalist orgi.itlenme olarak Sosyalist Parti se9imlere kat1lm1~t1r.

1995 gene) Fa~izm

% 8.2

se~imleri

Siyasal islam % 21.4

Merkez partileri % 65 .6

Sosyalist Sol* %4.2

*Emek Ban~ Ozgi.irlUk Bloku (HADEP, BSP, SiP, EMEP, DBP) (Kongar, 1998:324)


Turkiye' de Fa~izme Karj' Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

1999 gene! se\imleri Fasizm*

Siyasal islam**

Merkez partileri

Sosyalist Sol* **

% 19.5

% 15.4

% 59.2

%6

*MHP ve BBP oylannm toplam1 ;MHP: 18%, BBP: 1.5% ** Fazilet Partisi *** HADEP, ODP, EMEP, SiP, DBP oylarmm toplam1 (www.belgenet.com/secim/secim 1999.html) Parlamento se\imleri bir tilkedeki siyasal egilimlerin sahip oldugu nicel gtictin gostergesidir. Sonu\lar, aym zamanda etkin politik egilimleri gosterdigi i9in 9ok onemli rol oynarlar. Yukarda 1987 genel se9imleri d1~mda dart temel politik kategori yer almaktadir. 1987' de sosyalist sol ayn bir orgtitlenme olarak se9imlere katllmad1gmdan ti9 kategori kullamlm1~tir. Bu tablolarda ilk gaze \arpan merkez partilerinin oy oranlarmm dogrusal azah~1dir. Ger9ekten de l 987'de 89.8% olan merkez partilerinin oy oram 1999 se9imlerinde 59.2%' ye kadar dti~足 mti~ttir. Bu a9Ik\a merkezin siyasal temsiliyet krizi ya~ad1gm1 gostermektedir. Fa~izmin oy oram ise 1987'den 1999'a kadar stirekli artm1~足 t1r. MHP'nin esas oy patlamas1 1999 se9imlerinde ger9ekle~mi~tir. 1995 se\imlerine gore art1~ oram 120% 'dir. Bununla beraber Sosyalist Sol'u temsil eden partilerin toplam oy oram da fa~izmin art1~ oram kadar olmasa da dogrusal bir bi9imde artm1~tir. Ornegin 1995 ile 1999 aras1 Sosyalist Sol 'u temsil eden partilerin toplam oy oranmdaki art1~ 43%'ttir. ~imdi bu olgulan, Almanya'da fa~izmin iktidara geli~inden onceki se9imlerle kar~1la~t1rahm: May1s 1928 genel se9imleri Naziler

Merkez partileri

Komtinistler

%2.6

%77.2

% 10.6

Eyltil 1930 gene) se9imleri Naziler

Merkez partileri

Komtinistler

% 18.3

% 58.3

% 13. 1

(Tro\ki, 1998:60)


Sosyalizm

Temmuz 1932 genel

se~iml eri

Nazi Ier

Merkez partileri

Komtinistler

% 37.4

%43.2

% 14.6

(Tro~ki , 1998:291)

Kas1m 1932 gene! se~ imleri Naziler

Merkez partileri

Komtinistler

% 33. 1

%44.2

% 16.9

(Tro~ki, 1998:375)

Tablolardan da gortildtigti tizere o donemde de fa§izm, merkez partileri aleyhine htzla gti~lenirken ~ok daha dti§tik oranlarda da olsa komtinistler de oylarmt artirmaktaydtlar. 0 donemde Almanya son derece agtr bir siyasal, ekonomik kriz ya§amaktaydt. Merkez partilerindeki ciddi oy dti§ti§ti burada da merkezin siyasal temsiliyet krizi ya§amt§ oldugunu gosterrnektedir. ~imdi de bu bilgilere ek olarak 14 May1s 2001 tarihli Radikal gazetesinde yay mlanm1§ olan bir se~im anketinin sonu~lanm tahlil edelim : Fa~izm*

Siyasal islam

Merkez partileri

Sosyalist Sol**

% 24.8

% 15.7

% 51

% 8.5

* MHP ile BBP'nin toplam oy oram; MHP: 19%, BBP:5.8% **HADEP, ODP, SiP, EMEP, DBP'nin tahmini oy oram toplam1; HADEP:6%, ODP:2% Her ne kadar bir se~im anketi ge r~ek bir se~ imin yerini tutamazsa da yukardaki sonu~lar olduk~a dikkat ~ekicidir. Se~im anketinin ~ubat 2001 ekonomik bunahmmdan sonra yap1lm1§ oldugu ger~egi goz ontinde bulundurulmahdtr. Bu baglamda merkez partileri, DYP ve 1999'daki oy oramm korumakta olan CHP d1§tnda ttikenmi§ gortinmektedirler. DYP'nin oy oram 18.3%, CHP'nin oy oram 8.5% olarak tespit edilmi§tir. ANAP ile DSP 10% barajmm altmda goztikmektedir. Esas dikkat ~ekici ve tirpertici olan ise koalisyon htiktimetinde -dolay1s1yla ekonomik krizin mtimessillerinden biri olmast gerekirken- olmasma kar§tn MHP'nin oy oranmda bir dti§ti§tin tersine ~ok az da olsa bir ytikseli§in varolmas1d1r. BBP de oy oramm ankete gore hatm sa-

.'


TUrkiye'de Fa§izme Kar§1 Mucadele, Tarihsel Deneyim ve Guncel Durum

y1ltr bir bi\imde artt1rm1§tir. Bu da gostermektedir ki MHP, cumhuriyet tarihinin en btiytik krizinde htiktimet ortag1 olmasma kar~m. y1pranmam1~. gtictinti oldugu gibi korumu§tur. Dahas1 kendisini desteklemekte olan ve ekonomik kriz ytiztinden h1zla "proleterle~meden yoksulla~makta olan" kti\tik burjuva kitleleri MHP'yi hii.la bir umut olarak gormektedir. MHP de ozellikle Ke ma I Dervif e ytiklenmek suretiyle Dervifin ekonomik programmdan olumsuz yonde etkilenecek olan kti\tik burjuvazinin taleplerini yerine gctirmek ve bu sm1f1 tatmin etmek arzusundadir. Dogal olarak M~P'nin Dervi~'e tepkisi DSP ve ANAP'1 da hedeflemektedir. Htiktimet i\inde taraflan MHP ile merkezi temsil eden ANAP-DSP ve teknokrat Dervi~'ten olu§an odaklar arasmda bir gti\ mticadeleii ya~anmaktadir. Bu mticadele aslen bir egemen blok i\i \at1~madir ve ANAP'a yonelik Beyaz Enerji Operasyonu, operasyona kar§1 DSP'nin savc1 ~alk'1 adalet bakanhg1 arac1hg1yla takibe almak suretiyle ANAP'1 kollama \abalan, Telekom'un ozelle§tirilmesi konusunda Dervi§'le MHP arasmdaki tart1~ma ve bugday taban fiyatlanyla ilgili olarak MHP'li tanm bakam ile Dervi§ arasmdaki anla§mazhk hep bu egemen blok i\i \at1~ma meselesi etrafmda ele almmas1 gereken olgulardir. Bu gti\ mticadelesi yalmzca i\ politikaya dontik manevralardan ibaret degildir. Aym zamanda ozellikle Avrupa Birligi ile K1bns meselesi ve Avrupa Gtivenlik ve Savunma Kimligi konularmda sorun \1kacag1 ve bu konularda hakim blok i\inde tart1~ma ya~anacag1 a\1kt1r. Se\im anketi aym zamanda fa§izme kar~1 aktif mticadele verecek muhalefet odaklarmm da tahmini toplam oy oranm1 sunmaktadir. Buna gore HADEP, ODP, SiP, EMEP, DBP'nin toplam oy oram 8.5%'tur. Gortildtigti gibi bu partilerin toplam oy oram 1999 gene! se\imlerine gore 42% oranmda artml§llf. Buda t1pk1 ge\mi§te Almanya'da oldugu gibi me~ruiyetini yitirmekte olan merkez partilerinin azalan oylarmm yalmzca fa~ist partilere degil aym zamanda Sosyalist Sol'a da gittiginin kamt1dir. Ttirkiye 'nin fa~izmin ytikseli~e ge\tigi ve milii.d1 9011 y1llann hemen ba~1 olan ti\tincti donemi ya~amakta oldugunu soylemi~­ tik. Durum, birinci donemden yani, Ttirkiye'deki sm1fsal gerilimlerin, sag blok -Milliyet\i Cephe htiktimetleri- ile solun hemen hemen ttim egilimlerinin destekledigi sosyal-demokrat CHP arasmdaki ayn~ma­ dan daha farklt bir hat arzetmektedir. Aslmda 70li y1llarda sosyal-demokrat CHP d1~mdaki sosyalist yapilarm sosyalist devrim yolunda ortak bir politik mticadele hatt1 olu~turmam1~ olmalan Halk Cephesi tezinin Ttirkiye'ye de facto uyarlanmasma yol a\ml§tir. Ancak bu yonelim 12 Eyltil darbesini engelleyememi~tir. Bu yonelim sadece, askeri darbenin, 1978-1979 CHP htiktimeti masmda degil sonbahar 19791980 Adalet Partisi htiktimeti doneminde ger\ekle~mesinde etkili oi-

l

L

~


Sosyalizm mu~tur diyebiliriz. Egemen blok a91kc;a CHP hi.iki.imetini askeri darbe yoluyla devirme riskini goze alamam1~t1r. ~imdiki konjonkti.irde Ti.irkiye'dc giderck zay1tlamakta olan merkezin takviyesine yonelik tart1~malar yi.iri.iti.ilmektedir. i~te tam bu noktada teknokrat Kemal Dervifin poli tik konumunu merkez solda tammlamas1, zemin yoklama mahiyetindeki yurt ic;i gezileri merkezi gi.ic;lendirecek, dolay1s1yla egemen blokun "liberal" kanadmm perspektitleri dogrultusunda MHP'yi dizginleyecek manevralar olarak degerlendiril melidir. Egemen blokun "liberal" kanad1 , merkczin takviyesi sorunsaltm etk in bir gi.indem maddesi haline getirmi~tir. Hatta Radikal gibi hakim blokun "liberal" kesiminin sozci.ili.igi.ini.i yapan gazeteler MHP'ye kar~t Kemal Dervif i desteklemek suretiyle adeta bir ti.ir "anti-fa~ist mi.icadele" vermektedirler. A91kc;a soylemek gerekirse MHP tehdidine kar~t yi.iri.iti.ilecek mi.icadelenin niteligini Sosyalist Sol'un bile~enleri yani HADEP, ODP, SiP, EMEP, DBP ve diger sosyalist yap1lar belirleyecektir. Burada ODP i.izerinde biraz dunnak gerekiyor. Gerekiyor c;i.inki.i Sosyalist Sol 'un oni.inde fa~izme ve fa§izmin me§ruiyetine yol ac;makta olan bu yan bonapartist koalisyon hi.iki.imetine kar§t fazla sec;enek kalmad1 Her §eyden once ODP'nin tavn izlenecek anti-fa§ist mi.icadele hattmm karakterini ciddi bir bic;imde etkileyecektir. Ancak maalesef ODP'nin c;ogunluk grubunun onderligi fa§izme kar§t hakim blokun liberal kesiminin Avrupa Birligi tezlerini referans alan parlamenterist-konformist bir siyasal hat izlemek suretiyle Sosyalist Sol 'u "liberal" burjuvazinin nihai projesini destek lemeye yoneltme egilimindedir. Bu temelde me§ruiyetini yitirmekte olan burjuva demokratik rejimin soldan konsolidasyonuna yonelik tehlikeli bir hamledir. Unutulmamahdtr ki, mevcut burjuva parlamenter rejim me§ruiyetini, i§c;i s1mfmm ve Ki.irt hareketinin faaliyetlerinden dolay1 degil, bizatihi Ti.irk burjuvazisinin klasik temsilcilerinin yoz, kleptokratik, i§c;i di.i§mam, ozelle§tinneci politikalarmdan dolay1 yitirmektedir. Bu baglamda, Sosyalist Sol kendine hedef olarak burjuva demokrasisini sapland1g1 bataktan c;1kannay1 degil bu batmt§ rejime proleterya demokrasisini ikame etmeyi sec;melidir. Sosyalist Sol 'u yanlt§ bir yone kanalize edecek bu yonelim dt§mda bir diger tehlike fa~izm tehdidini yok say1p, daha dogrusu bunu Milli Gi.ivenlik Kurulu'na havale edip, sol sekter bir tavir sergilemektir. Oncelikle MGK, Ti.irk burjuvazisinin c;1karlanm ciddi bir bic;imde tehdit etmi§ olan siyasal islamc1 onderlige kar§t tav1r alm1§t1r. Bu baglamda ic;i nde demagojik anti-kapitalist, siyasal islamc1 ogelere yer veren radikal bir egilim olsa da, MHP'nin nihai hedefi islamc1 korporatizm degildir. Aynca egemen blokun tutucu kanad1 belirgin bir bic; imde MHP 'yi desteklemektedir. ikinci olarak askeri bi.irokrasinin c;ogunlugunun ic;inde yer ald1g1 tutucu kesim, AB 'ye i.iyeli k, 64 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

:I

,I I

.i

I


Ti.irkiye'de Fajizme Kar§I Mi.icadele, Tarihsel Deneyim ve Gi.incel Durum

demokratikle§me gibi gtindemde yer alan meselelere ~ok temkinli yakla§maktadtr. Bunun nedeni, ozellikle I 980'den sonra askeri biirokrasinin elde etmi§ oldugu ayncahkh sosyal konumun aslmda tehdit al tmda olmas1dtr. O~ti ncii olarak Tiirkiye d1~ politikada k1sa vadede ciddi krizlerle kar§1la§acakttr. Ozellikle K1bns, Avrupa Giivenlik ve Savunma Kimligi, Kuzey lrak gibi konular i\ politikada askeri biirokrasinin de onaylayabilecegi \Ok cidd i milliyet\i propagandaya malzeme olacak ve fa§istlerce siirdiiriilecek politik manevralara yol a\abilecek potansiyel sorunlardtr. Dordiincii olarak, \Ok dii§i.ik bir ihtimal de olsa MHP'ye yonelik bir askeri mi.idahalenin, "dengeleri gozetme ilkesi" uyarmca Sosyalist Sol'u da ciddi bir §ekilde ezecegi a§ikarken, "MGK, MHP'yi durdurur." gibi tespitler atalete ve §UUrsuz sol sekterizme yol a~abilecek anlams1z tezlerdir. Halk Cephesi tezleri ve sol sekterist perspektitler derhal \OP sepetine at1lmahdtr. Bu baglamda sosyalistlerin oni.indeki oncelikli gorev orgi.itsel ve politik olarak reformizmden kopmU§, ~ogulcu, devrimci, disiplinli, i§\i sm1f1 yonelimli ve Ki.irt hareketiyle dayant§ma i\inde olacak bir parti in§a etmektir. Ti.irkiye'de halen "and1\lanm1§" solun orgi.itsel belirsizligi sUrmektedir. Fakat zaman da azalmaktad1r. KUrt hareketiyle Ti.irk i§~i sm1fmm ittifak1 fa§ist tehlikeyi bertaraf edebilecek ve sosyalist bir devrimin on kO§UJlartnt yaratabiJecek tek devrimci ~Ik l § yoJu olarak gozi.ikmektedir. Bu anlamda bu kritik ittifakm ger~ekle§mesine katk1da bulunmak i.izere devrimci, ~ogulcu parti bir an once in§a edilmelidir. CHP'deki sure~ dikkatle izlenmeli orada tasfiye olan sol kanat bir sosyal-demokrat parti kurdugu takdirde devrimci, ~og ulcu parti bu yeni sosyal-demokrat parti, diger sosyalist partiler ve HADEP ile Emek Platformu'nun alternatif programmda yer alan ozelle§tirme kar§Itt, i§\i stmfmm sosyal, sendikal haklannt talep eden maddeler ile Ki.irt halkmm talepleri dogrultusunda Ki.irt sorununun demokratik \Ozi.imi.ine yonelik ilkeler etrafmda bir Emek-Bart§-Ozgtirllik Bloku 'nun in§asma ti.im gi.icUyle katkt sunmahd1r. Boyle bir ittifak savrulmakta olan ki.i~i.ik burjuva kitlelerine bir adres, bir \ekim merkezi te§kil edebilecektir. Devrimci, ~ogulcu parti ilkelerinden asla taviz vermemeli ve i§~i s1mf1 kazammlannm daha da ilerletilmesi i\in vargUcliyle \ah§mahdtr. i§te bu sol ittifak mevcut koalisyon hi.iklimetinin me§ru alternatifidir. Bu tUrden bir sol ittifak in§a edildiginde iki onemli tehditle kar§t kar§tya kalacakttr. Bunlardan ilki, egemen blokun liberal kesimi bu sol ittifakt reformist smtrlar i~inde tutarak ozelle§tirme kar§ttltg1 gibi burjuvaziyi tehdit eden kimi ilkeleri kaldtrtmaya \alt§acak ve bu ittifakt pe§ine takmak suretiyle bunu bir tlir Halk Cephesi'ne donli§ti.irmeye \ah§acakttr. ikinci tehdit ise bu sol ittifaka yonelik artan fa§ist saldmlar olacaktlr. i§te devrimci, ~ogulcu parti boy le bir durumda her ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~65


Sosyalizm

zaman i~\:i sm1f1 \ lkarlannin ve czi len halkm yanmda durmal1 ve ittifak1 an ti-fa~ist mticadeleyi de a~arak sosyalist bir devrim yolunda Birlqik i~\i Ce phesi'ne donti~ttinnelidir. "Liberal" burjuvazinin partileri olan ANAP'm, DSP'nin ya da Baykal'm CHP'sinin yer alab ilecegi Halk Ce phesi gibi tarih te fclaketlc sonu\:lanm1~ onerilere kesin likle itibar cdilmemelidir. Ttirkiye 'dc egemen blok un neo-liberal saldmlanni ve gi ttik\:c tehlikeli boyutlara ula~an fa~izm tehdidini bertaraf ctme nin yo lu once dcvrimci , \:Ogulcu partinin i n~astndan , sonra Birlqik i~\:i Ccphcsi 'ni kurmaktan ve sonrasmda da prolctcrya demokrasisini te~kil edecck sosyalist bir devrim yolunda ikili iktidar organlanntn ger\:eklqmcsinden gc\:mcktcdir. Bir an i\:in bile unutulmamahdir ki fa~izm zehirinin ger\:ek panzchiri yaln1zca sosyalist devrimdir.

Notlar I. 13u diincmdc ozclliklc 1uranc1hk kcmalizm i\·in L"iddi hir tcl1dit te}kil clmi}lir. ~-

Tlirkiyc 'dc hu "'"yal rafah devlcti ekonumi politikalan l'J(~l- 19XO y1llan arasnula uygulm1m1}t1r. l\kvcut krizdc tic gcri;ckte, cgcmcn hlokun ti11i.i11de kapitalist \·iizi.im s1111rlan i\·indc iki sc\·cnck bulu11mak1ad1r. Emck kazm111nlanni onadan kaldinnay1 hcdctleycn yeni ckonomik proram1 bi.iti.ini.iylc uygulayarak huna kar~1 \'1kan i}';i. cmck\·i muhalcfetini yok L'lllll'k ii;in fa~isl harckctc rcjimi 1csli111 ctmck ya da yinc emck-scnnayc i;a11~11ias1 diyalcktigi11i11 yol ai;;1<:ag1cgc111c11 hlok lavizlcri de olarak t;m1111lanahilccck sosyal adalcl\'i, sosyal rcfah dcvlcti cko110111i politikalan111 yliriirlligc koymak . .I. MllP'yc ili}kin bu bilgilcr MllJ> "11i11 rcsmi intcmcl site'i taranarak cldc t•dilmi}tir. -l. Aslmda bu ICL 1999 sci;imlcri iim:csindc Turkiyc ii1clindL' ODl"nin rcfonnisl iindcrligi tarafmdan pratiktc uygula11m1~t1r. 13u ondcrlik hir ya ndan CllP'11i11 tahan1n1 ,·ckmck ii;in sosyal-dcmokrat paniyc taarruz cderkcn iitc yandan diger sosyalist paniler ve lt\DEP'lc de inifaktan uzak durmu~tur. Ostc lik o slire\·tc Ml IP' nin mcdisc halm sayd1r bir oy orarnyla gircccgi de he Iii idi. Aslmda farkh sosyal. politik rcfcranslarla harcket ctsclcr de stalini1111lc karaklcri1c olan hlirokratik mcrkczi yct1;i sol ilc '" sosyal adalct\·i'" rcfom1is1 sol paradigma11111 tarihin i;c~itli di1ncmlcrindc gen;cklqmi~ olan ~a~in1t· 1 hc1111:rlik 1a~1yan politik tar1.lan -Alman sosyal-dcmokratlannca tasliyc cdi lcn spanakistlcr, Stalin ' in Sovyctlcr l:lirligi ' ndcki ka11l1 tasliyclcri- hu iki aknmn i~· i s1111f111a kar}J olan onak politik a11lay1}lan111n tct.ahliriidlir vc si111f 111Llcadclcsi11in larihscl geli~imindcn soyul dcgildir bu aknnlar. 13u iki paradig111a11111 ili}kisi ;u;1s111da11 stalinim1in Tck Ulketlc Sosyalizm tczinin gcl\·ck sahihinin bir Alman sosyal-dcmokrall olan Gcnrg Vollmar oldugu kritik hir noktad1r. Stalinizm sosyaldcmokrasinin bir llircvidir.

.'i. Rcfah/Fazilcl Panisi satlccc krizc ginni~tir.

gcrilctihncmi~

ayn1 za111a11da hu pani ciddi bir iirgi.itscl. poli tik

Ka~· nak~a

Ahmad. F. ( 1999). '"Modem Tlirkiyc'nin Olu~umu". Kaynak Yaymlan, istanbul Kongar, E. ( 1998) "21. Yi.izyilda Ti.irkiyc", Rcmzi Kitahcvi, is1a11hul Parla. T. ( 1999) "Ziya Gi1kalp, Kcmalizm vc Ti.irkiyc 'de Korporatizm'", ilcti~im Yay. istanbul T~ki,

L. ( 1998), "Fa~izmc Ka~1 MUcadclc'", Yazin Yaymnhk . istanhul

Zi.irchcr, E. (200<1) "M<xlcmlc~cn Ti.irkiyc'nin Tarihi ". ilcti~im Yaymlan, istanbul Sosyalizm ve Toplumsal MUcadclclcr Ansiklopcdisi . ilcti~im Yaymlan, istanbul Radi kal gazctcsi. 1-l May1s 2lXll www.bclgc11cl.rn111/scl'i111/scci111I999.ht111 I www.mhp.org .tr

. !


F-Tipi Cezaevi F-Tipi Topluma Giden Yoldurl Engin BODUR

gustos 2000'dc (Say1 20'dc) arka kapak bu ba~hkhyd1. Bizier, s11111lar mticadclcsinin, bu doncminin, azgm saldmlar vc provakasyonlar yapilarak i~r;ilerc , cmckr;ilcrc sokag1 yasaklayan,hak arama mticadclcsini sur; sayan, kitlclcri yild1ran 28 ~ubat rcjiminin daha da saldirganla~acagm1 (t1pk1 24 Ocak kararlannm uygulanabilmesi ir;in 12 Eyltil darbesinin gcrcktigi gibi) biliyoruz. Rcjimin cczacvlcrindcki muhalitlcrinc tavnyla kar~1s111a gcr;cnlcrc dcrs vercrck, birbirindcn vc toplumdan habcrsiz ktir;tik gruplara boldtigti tutsaklan tcslim alamazsa sessizce yok edecekti. Btittin bir toplum da ontimtizdeki gi.inlcr ay111 sonuc; ir;in hazirlamyor.

A

801 - Par,ala-Yoket Tam yirmi bin bomba, binlercc ozcl tim, helikopterler, i~ makinalan, panzerler, makinali ttifekler, lav silahlan, ozel yakma yontemleri ... Oli.im oruc;lan ve ac;hk girevleri ile iyicc gi.ic;ten di.i~mi.i~ bir avuc; devrimciyc kar~1 topyekunsaldmnm amac1111 bi.iii.in bir topluma dogru anlatmak zorunday1z. Nazi kamplannda esirlere nasil mi.idahale ediliyorsa burada da benzer bir uygulamaya nic;in ihtiyac; duyuldu? DSPMHP-ANAP hi.iktimeti daha i~in ba~mdayken i~c;iler ve emekc;iler tehlikeli olmaya ba~lam1~t1. Exsa i~c;ileri istanbul'a yUrUyor, Kamu-sn, Kesk Ankara'ya yi.iri.iyor, doktorlar i~ b1rak1yor, enerji c;ah~anlan bankatlar kuruyor, koyli.iler i.ilkenin dort bir yan mda kitlescl kar~1 koyu~足 lara ba~hyor. I Arahk'ta da YUzbinler Ttirkiye'nin her yerinde sokaga


Sosyalizm

\1k1yor, alanlan dolduruyor, milyonlar i~ b1rak1yordu. Bu di.ipediiz bir gene! girev provas1yd1. IM emrindeki bu rejiyi andmr yerli idare uygulamalanna emek\iler Gi.iney Amerika'daki Asya'daki sm1f arkadaยงlan gibi kitlesel karยงโ ข koyuยงla her ge\en gi.in daha mi.icadeleci, haklt ve meยงru bir zemin yarat1yorlard1. Bu zemini berhava etmek isteyen egemen gi.i\ler i\ iยงleri bakanmm itiraf ettigi gibi bir yildtr saldirmak i\in haz1rlamyordu. iยงte uygun an gelmiยงti allahallah nidalanyla kanakan intikam sloganlanyla \evik kuvvet sokaga salmd1, panzer korumasmda faยงist kopekler Ankara'da saldtrt1ld1, MiT-CIA-KONTRGERiLLA eylemleri i\in start verildi. Cezaevlerine biiyiik saldm baยงlattld1. Ellerinde bu kadar geliยงmiยง aletler ve yetiยงmiยง elemanlar varken, amatar asker kameralan yalam ile gosterdikleri c1hz sahte gori.inti.ileri ve ses bantlanm insamm diyen herkesin beyninden kuยงaklar boyu silinmeyecek yamklar i\indeki Birsen Kars'm "alt1 bayam diri diri yaktllar" a\1klamas1 cevaphyordu. Kendini yakan tutukluyu kurtarmak isterken oldi.i dedikleri ast subay1 askeri hastanenin otopsisinde G3 mermisi ile kendilerinin oldi.irdi.igi.i gizleyemediler.Mahkumlarm elinde oldugu iddia edilen kalaยงnikoflarla olen yoktu ama G3 lerle kazmalarla, yangm ve gaz bombalanyla olenler ortadayd1. Bu si.ire\te devletin safmda ycr tutmaya \Ult~anlar dvlet propaandasm1 tekrar edip orgi.itleri, oliime gondercn ยงetleri tart1ยงmaya \ahยงtt ama ger\ek gormek isteyenler i\in \Ok netti . Yah~et ve katliam insanhk tarihinde kara bir sayfa olarak yerini ald1. 32 olii yiizlerce yaralt . Beยงyiizi.in iistiinde oliim orucu, binlerce a\hk grevi bu topyekiin saldmnm, topyekiin savunmayla pi.iski.irti.ilebilecegi bilinciyle siirtiyor. Bu katliamm ad1 "Hayata dontiยง operasyonu", iยง\i ve emek\ilerin haklar mticadelesi verdiginde yargtlad1g1 yasa "Terorle mi.icadele yasas1", AB'ye girmek i\in Avrupah eperyalistlerin talimatlanna uyum program1 "Ulusal Program" yani yalan-dolan-talan cilalamp pazarlamyordu. Ti.irkiye'nin tarihi de benzer olaylarla dolu, K1bns Fatihi Ecevit'in banยง gi.ivercinleri Ktbnsh halklan birbirine di.iยงman edip Ti.irkiye'de goziimi.izi.i boyarken, umudumuzu somi.iri.irken kanh I May1s'lar, Maraยง katliamlan hala bugtin gibi gozi.imi.izi.in oni.inde. Dvrimcileri su\lad1klan, ama SU\lananlarm berat ettigi Atatiirk ki.iltiir merkezi yangm1 kundak\tlan bulunamad1. Buna karยง1hk Ti.irk Yunan halklanm dtiยงman etmek i\in Atatiirk'Un Selanik'teki evinin kundat91s1 hariciyeci bu tilkede y11larca valilik yapt1. Naz1m vatan haini, Bergamada siyanilrle altm aranmasmm su9 ortaklan milliyet9i vatan severler. Bergama koylilleri teยงekki.il oluยงturup eylem yapan teroristler. Bi.iti.in bu kirli iยงlerin dondtigti ihalelerde, Susurluk olaylarmda vatan sever gorevliler ne yaptiysa vatan sevgisi i\in yapan milliyet9iler. Onlarm dini imam, vatam pa-

ยท1

'

t

f


F-Tip i Cezaevi F-Tipi Topluma G iden Yoldur!

ra. Vatan hainligi ile su9lad1klan insanlarsa ozgiir bir Tiirkiye, somiiriisiiz bir diinya isteyenler yani paranm padi~ahhgm1 y1kmak isteyenler. 70'1i y1llarm bir yam provakasyonlar diger yam DiS K ile yazilan i~9ilerin miicadele tarihi. DGM'lerin Maden i~ kitlesel miicadelesinin kapatilmas1 , ozel okullann kamula~tmlmas1 , 15- 16 Haziran yiirii~ii~le­ ri, Tari§ direni~leri vb. Sm1fs1z, somiiriisiiz, sosyalist bir diinya kurulana kadar burjivazinin katliamlan siirecek. Almanya'nm Hitlcrle, Fransa'nm Cezayir'dc, iniltere'nin tiim somiirgelcrinde katliamlan unutulacak gibi degil. Amerika'nm Hiro~ima ve Nagazaki 'ye atm1~ olduklan atom bombalanm daha dun Y goslavya'ya att1g1 uranyumlu bombalarla siirdiigiinii ogrendik. Evet burjuvazinin bu sahte ban~ ve demokrasi imajlanm ne zaman ve nerede kazirsak altmdan sava~ . katliam, zor ve zuliim 91k1yor.

Bu o rtamd a c ezaev l e rjne b a k a l1m nel e r oluyo r? Adli tutuklulann ya§ad1g1 hapisanelerin yan s1 bo§altild1. Bu diizende ne kadar pislik, bask1 , zuliim, zor, taciz, tecaviiz, uyu~turucu , kumar ne ararsamz hepsi var, hem de gizlenemez halde. <;uriimii~ bu batakhk egemenlerin dtizeni de bOyle oldugu i9in onlan rahats1z etmiyor. Onlar i9in tehlike de degil, zaten kontrol de onlarda. Ya devrimcilerin

ya~am1 ?

• Komtinler halinde

ortakla~a

ya§1yorlar,

• Teslimiyet degil mticadeleye devam i9in hazirlamyorlar, •

E~itlik

var, okuyorlar yaz1yorlar tart1§1yorlar,

Kogu~

agahg1 yerine btitiin i§ler C§it

bolii~tiliiyor,

Parayla ahmp sattlamayan, insan onurunun ve ozgtirliigiintin temel oldugu, herkesin e§it oldugu, insanlann inan9lan i9in ya§amm1 bile feda edebildigi bir gelecegin ntiveleri olan devrimcilerin ortadan kald1nlmas1 diizenin pisliginin kti9tik ornegi olan adli tutuklularm ya§am1 korunmah . Onlar pisl iklerini igren9liklerini d izi film yap1p bizleri ah§t1rmaya 9ah§1yorlar. Biz ise yannm bugtinden kurulabilecegi dti~tince­ siyle i9eride d1~anda hticreleri par9alamaya 9ah§1yoruz. Onlar sendikalan, emek9i orgtitlerini, i~9ileri birbirine dti§man etmeye 9ah§1yorlar. <;u nkti onlar insam insana dti§man ederler, birbirine


Sosyalizm

k1rdmrlar. 0 yi.izden herkesi kendi evinde, hi.icresinde yal111z ya~~una足 ya zorlarlar ki kolay somi.irebilsi nlcr. Onlar bcil pan; ala yokel der. Bizse birlik mi.icadele dayan1~ma. Onlar bu mi.icadcleyi vercnler i\erisinde F Ti pi hUcrelcrc at1p yaln1zla~tm11aya d1~anda isc kendi yaln1z di.inyas 1111 hi.icreJq tirip kolayca somlirmeye uyumsuzu, kar~I \lkan1 her yen.le yok etmeye <;alt~ir. Bu oyunu bozmak elimizde. Biz sokakta iken Ti.irkiye'nin biiti.in meclyalan bayram yeri (I Aral1k eyleminde oldugu gibi ), bi.itlin i~yer足 lcri birlik mi.icadelc ve dayan1~ma ya~1yordu . On lann hi.icrelcrini i\eride, i<;in birlik ve dayan1~maya.

d1~anda

yok cdip kendi gelcccgimiz

Oli.im oruc;lan dokuzuncu ay111a girdi . Biiti.in yalanlan yi.izlcrine c;arp1yor katillerin. Di.i~manla sava~1 istc111eycn hainlcr de uta1H; lanyla yi.izyi.ize. Olcnlcr ve tili.imi.ine dircncnlcr bir yanda, F Tipinc scssiz kalan suer ortaklanyla katiller obi.ir yanda . I lani F Tipinc kar~1 mlicadelc edeceklcrdi? Sokak lann yasak l anm1~ olmas1na ragmcn i~c;ilcr ycnidcn sokaklarda. 17 Arahk izmit mitingi emck platforrnunun i.ilkcnin her yerinde bas111 ai;1k lama lan. 31 Mart istanbul mitingi. Emck Platformunun 14 Nisan istanbul mitingini son yillann en kalabahk vc i ~c;i katd 1m1 a\1s111dan en yogun I May1s1 izlcdi. ''I lliklimet istifa", i~~ilcrin en co~kulu sloga111 olmay1 si.irdi.iri.iyor. Sahte Sendika yasas111a kar~1 scrt mlicadclc olanaklan ilc s1111flar herger;en gi.in sertlqiyor.

sava~1

Cezaev leri toz duman. bugi.inc kadar ka<; ki~i iildi.i . Bilincini kaybett igi ve iyilc~mc olasil1g1 olmad1g1 i\'.in tahliyc cdilcnler, si.iresiz a<;lik grevini o)i.im OfU\)anna doni.i~tlirenlcr bir yancla, i.iJkeyi empe ryalistlcre pe~kq ~ek111ek i~in 1.orunlu 15 yasa c;1karanlar bir yanda ... Hi.iki.imetten atil111alar, istifalar. pan;alanan, ycniden kurulan partilcr, IMF'nin TOSiAD'm talcplcri , patronlann pasta kavgas1 da i~\ il erin s111 1f kavgas1 da toz duman i(,"indc siiri.iyor. Bizden yana i;iizi.im "F Tipi top/11111

i~i;ilcrin

birlqik 111i.icadelesindcdir.

o/111ayaca.~1: . !"

'f


Christian R akovsky Balkan Sosyaljst Me rkezi'nin italya'da Toplanacak Olan G- Z'ler Z irvesine ili~kjn Bildjrisj

Kapitalist Kiireselle~meye Kar~1

Devrimi

Kiireselle~tir!

emmuz 200l'de yeni bir G-7 zirvesi toplamyor. Ki.ircsel Kapitalizmin onderligini yapan 7 dolandmct devlet; 7 gangster, ital ya 'nm Cenova kentinde bir araya geliyor. Haydutlar, bu kez de ku§atma altmda olacaklar: Di.inyanm ~e§itli yerlerinden gelen binlerce i§~i ve gen~ gosterici, insanltgm bi.iyi.ik ~ogunlugunu a~ltga ve yolsulluga mahkum eden; doganm tahribine yol a~an bu ~i.iri.imi.i§ kapitalist sisteme kar§t tepkilerini ortaya koymaya haz1r.

T

l.i

G-7 zirvesine kar§t bu seferberlik, uluslararast sermayeye ve onun kurumlanna; IMF'ye, Di.inya Bankas1'na, Avrupa Birligi'ne, NAFTA'ya, FTAA'ya, Di.inya Ekonomik Forumu'na vb. kar§t yi.ikselen gi.i~­ li.i uluslararast hareketin bir par~astdtr. 1999'da Seattle, 2000' de Prag ve Nice, 2001 Nisanmda Q uebec, §imdi de Cenova .. . Kapitalist ki.i reselle§meye kar§t si.iren bu kesintisiz uluslararas1 mi.icadeleler dizisi, yal mzca sermayenin ~eli§ki lerinin degil; ona kar§t toplumsal direni§in de ki.ireselle§tiginin ifadesidir! Di.inya kap italizminin emperyalist efendileri, sistemin ~eli§kileri kurban konumunda ya§amay1 red eden magdurlarla daha fazla kar§I kar§tya ge liyor. kes kinle§tik~e.

1997'de Asya'y1 sarsan mali ~alkant1, 1998 y1lmda Rusya'da ~oki.i­ §e yo! a~ mt§; 2000-2001 y11lannda ise Latin Amerika'y1 tarihinin en derin krizine si.iri.iklemi§ti. Kriz, §U anda di.inya kapitalizminin merkezini vurmaktadtr: Wall Street'de §i§irilen mali 'sabun kopi.igi.i' patlam1§; "dot.com"larm "yeni ekonomi"si ~okmi.i§; A BO ekonomisindeki bi.iyi.imenin yava§lamas1 gi.indeme gelmi§tir. Bu d urum, yalmzca Av rupa Birligi ' nin durgun ekonomisi ile on y1ldtr ~ozi.imsi.iz bir resesyon i~inde k1vranan Japonya 'y t degil; bir bi.iti.in olarak di.inya kapitalist

J.IJ


Sosyalizm

ekonomisini biiyiik bir depresyonla tehdit etmektedir. Diinya ekonomik krizinin derinle§mesinin, kapitalist sistemin emperyalist efendileri arasmdaki yeli§kileri daha da keskinle§tirdigi dogru! Ancak kriz, onlan, oncelikle, i§yi sm1fma ve yiikselen kitle hareketlerine kar§t diinya yapmda saldmya yoneltmektedir. Emperyalist efendiler, bu tarihi hesapla§ma anmda kendilerini tehdit eden muhalefet hareketini denetleyebilmek iyin, ikili bir strateji uyguluyorlar: Bask1 ve manipulasyon. Latin Amerika'da, ABD emperyalizminin uygulamaya koydugu iinlii "Kolombiya plam" yalmzca Kolombiya'daki kitle hareketini degil; Rio Grande 'den Chiapas 'a ve Tierra del Fuego'ya kadar, devrimci yizgi izleyen tiim kitle hareketlerini hedef ahyor. Balkanlar'da NATO'nun Yugoslavya' ya kar§t giri§tigi barbarca sava§tan iki y1I sonra, bugiin, Miloseviy iktidardan uzakla§tmlm1§, onun yerini Batt yanhs1 bir rejim almt§ durumda. Ancak Makedonya'da, Giiney S1rbistan 'da ve Kosova' da siiren yatl§malar Balkan halklanmn birbirlerini imhasmm; bOlgenin daha kiiyi.ik paryalara aynlmasmm habercileridir. BOlgede, etnik dii§manhklarm ve milliyetyi yeli§kilerin patlamasmm astl sorumlusu NATO, ABD ve Avrupa emperyalistleri ile bunlarm Bosna'da, Kosova 'da, Makedonya'da ve Amavutluk' ta emperyalistlerin denetiminde devletyikler kuran i§birlikyileridir. NATO 'nun Yugoslavya federal Cumhuriyeti'ne kar§l dii§iik yogunluklu uranyum iyeren bombalarla siirdiirdiigi.i di.i§iik yogunluklu niikleer sava§ tiim bOlgede toprag1 ve suyu; yani, insanlann bugiiniinii ve gelecegini zehirledi. Ote yandan, ya§adtklan topraklardan kopart1lm1§ onbinlerce insanm s1gmmac1 dram1 devam ediyor. Kosova'daki insanhk trajedisi, heniiz bitmemi§ bir oyunun ilk sahnesidir! Ortadogu'da, sava§ suylularmm israil 'de kurdugu Siyonist "Ulusal Birlik Hiikiimeti", Filistin halkmm kahramanca siirdiirdiigii devrimci mtifaday1 bast1rmak iyin, Filistinli sivillere ambargo uyguluyor ve onlan bombahyor. Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da, devletin yasal silahh giici.i ve bask1 teknolojileri, ozellikle Seattle ve Prag'dan sonra h1zla modemle§tiriliyor: AB ' nin Schengen Anla§mas1, Echelon adh Big Brother projesi (ABD ve Avrupah emperyalistlerin, diinya yapmdaki telsiz telefon ve internet ileti§imini izleme amac1yla geli§tirdigi proje), yeni anti-teror yasalan, polis denetiminin uluslararas1 diizeyde koordinasyonu ve "y1ktc1" olarak adlandmlan gruplarm, ozellikle de kapitalist kiireselle§meye kar§t miicadele edenlerin si.irekli gozlenmesi... Kiiresel mali sermayenin temel kurumlannm toplanttlarma kar§t

I

l

~


Kapitalist Kurese lle§meye Kar§J Devrim i Kureselle§ti r !

ger\:ekle§en ve her g~en giin biiyiiyen uluslararas1 seferberlik, yalmzca a9tk bask1yla degil; belki daha da tehlikeli bir diger yontemle kar§1 kar§1ya: Burjuvazi, bu hareketi bir tiir bask1 grubuna 9evirmek; "insani olmayam insanile§tirmek", "sefahat i9indeki mali sermayeye 9eki diizen vermek"; "kiireselle§menin a§mhklarm1 engellemek" i9in mali kurumlarla ve biiyiik §irketlerle lobi faaliyeti yiirtiten NGO'lara donii§tilrtip denetim altma almak istiyor. Geleneksel biirokrasiler; -Sosyal Demokrasi ve Stalinizm- 9oktiigii -ya da 9ilriimekte oldugu ic;in- eskinin mutasyona ugramt§ kalmtilarm1 da kapsayan yeni denetim mekanizmalan olu§turulmu§ durumda: Olas1 bir meydan okumay1 bertaraf etmek amac1yla a§m solu bile i9ine alan "ii9iincii yol"cu merkez sol, "9ogulcu sol" vb .. Siyasi olarak denetlenemeyen, yeni radikalle§en gii9leri kontrol altma almaya yonelik ¥abalar, merkez solun ve reformizmin krizi derinle§tigi; sagm -ve italya' daki Berlusconi orneginde oldugu gibi a§In sagm- onii a91ld1g1 ol\:iide yogunla§tyor. Bu yiizden, kapitalist kiireselle§meye kar§l olu§an yeni hareketler de dahil, uluslararas1 i§¥i sm1f1 hareketinin politik bag1ms1zhg1 i9in miicadele ya§amsal onem ta§tmaktadrr. Biz, evcille§tirilmeyi red ediyor; IMF' le, Avrupa Birligi ' yle, sermayenin temsilcileriyle ve hiikiimetleriyle "diyalog ve i§birligi" tuzagma dii§meyi kabul etmiyoruz. Biz, miicadelelerimizi bir "bask1" bi9imine donil§tiirtip suland1rmay1; hareketlerimizi ve orgtitlerimizi, kiireselle§en sermayenin sad1k ayg1tlar1 olan NGO' lar i¥inde eritmeyi reddediyoruz. G-7'lerinki tiirde toplant1lara kar§t seferberliklerin gerek diinya 9apmda gerekse yerel diizeyde siiren devrimci miicadelenin merkezine yerle§tirilmesi; ezilen, somtirtilen ve dt§lanan kitlelerin sermayeye kar§t geli§en uluslararast saldmsmm kararh ad1mlanna donii§tiirtilmesi gerekiyor. Bizim ihtiya9 duydugumuz §ey kapitalizme aktl hocahg1 yapacak bir NGO'lar ag1 degil; onu ortadan kald1rmay1 hedefleyen ger9ek, miicadeleci ve devrimci bir i§\:i entemasyonalidir!

Bizim

ihtiya~

duydugumuz §ey bir diinya sosyalist devrimidir!

"Christian Rakovsky" Balkan Sosyalist Merkezi, NATO'nun, mali kiireselle§menin soguk sava§ sonras1 doneminde olu§turdugu yeni doktrinin ilk pratik uygulanmas1 olan Yugoslavya' ya kar§1 sava§m hemen sonrasmda kuruldu. Amac1m1z, bolgemizdeki tiim entemasyonalist devrimci giii;:leri hem emperyalizmi hem de §Ovenist yerel yonetici klikleri alt edecek bir miicadelede birle§tirmek; Balkanlan, halklarm


Sosyalizm

e§itlik ve ozgi.irli.ik temelinde kuracaklan bir Sosyalist Federasyonu r;atts1 altmda birle§tirmektir. Bizier, bu tarihi amaca yalmzca devrimci mi.icadeleyi uluslararas1 di.izeyde geli§tirerek ula§abilecegimizi biliyoruz. "Christian Rakovsky" Balkan Sosyalist Merkezi, 2000 y1h Eyli.ili.inde Prag 'da ve aym y1lm Arahk aymda Nice'de gerr;ekle§en gosterilere bu enternasyonalist zeminde kattld1. §imdi de Cenova gosterilerine kattlmak ir;in kendi "entemasyonal mi.ifreze"mizi; Balkanlar 'dan ve Ortadogu ' dan gelen entemasyonalistlerden olu§acak birligimizi haztrhyoruz. "Christian Rakovsky" Balkan Sosyalist Merkezi olarak, ti.im devrimcileri bize kattlmaya ve §U talepler ir;in mi.icadele etmeye r;agmyoruz: - Ba§ta NATO olmak i.izere ti.im emperyalist birlikler ve askeri i.isler Balkanlardan dt§an! Kahrolsun NATO, Amerikan ve Avrupa emperyalizmleri ! -AB patentli "Balkan istikrar Paktma", IMF'in ar;hk programlarma ve yerel yoneticilerin si.irdi.irdi.ikleri "piyasa reforrnlan" barbarhgma hay1r! - Ti.im mi.iltecilere topraklarma ozgi.irce donme hakkt! - Balkanlann yeniden somi.irgele§tirilmesine haytr! Ya§asm bi.iti.in milliyetlerden ezilen, somi.iri.ilen ve yurtlanndan edilen kitlelerin tabandan, kendi egemen konseylerinde (sovyetler) orgi.itlenerek in§a edecekleri Balkan Sosyalist Federasyonu. -Ti.irkiye 'deki F-tipi cezaevleri kapattsm! Siyasi tutuklulara ozgi.irliik! - Ktirt halkma ozgtirli.ik ve kendi kaderini tayin hakkt! Ya§asm bag1ms1z, birle§ik, sosyalist Kurdistan! - Siyonist devlet terortine ve i§gale son!

'i

- Kahrolsun emperyalizm ve Siyonizm! intifada zafere! Siyonist devleti y1kahm! Ya§asm Filistin halkmm kendi kaderini tayin hakk.1! - Ya§asm ti.im Filistinli miiltecilerin geri donme hakk.1! - Ya§asm Filistinli Arap kitlelerle Yahudi i§r;ilerin btittin bir tarihi Filistin topraklarmda kurulacak demokratik, birle§ik bir Sosyalist Cumhuriyet ir;in devrimci birligi! - Ya§asm Orta Dogu Sosyalist Federasyonu! - Kitlesel i§ten r;1karmalara ve fabrika kapatmalara son! - IMF'in "yap1sal uyum" programlarma ve ozelle§tirmelere hay1r; ozelle§tirilen ttim devlet i§letmeleri i§r;ilerin denetiminde ve yonetiminde yeniden kamula§ttnlsm!

.'


Kapitalist

Kureselle~meye Kar~1

Devrimi

Kureselle~tir!

- Dcretlerde ve ~ah§ma saatlerinde oynak merdiven sistemi; daha az r;ah§ma, herkese i§ ! - Balkanlar, Dogu Avrupa ve D~i.inci.i Di.inya i.ilkelerinin ti.im di§ borr;lan iptal edilsin! IMF'ye ezici darbeyi vur! - Ri.i§vetle mi.icadele i~in, bankalarm defterleri i§r;ilerin denetimine Ti.im bankalar ve ozel finans kurumlan kamula§tinlsm !

a~1lsm!

- Kahrolsun emperyalist haydutlann Avrupa Birligi ! AB ' nin doguya geni§lemesine hayu! - Kahrolsun kapitalist restorasyon ! "§ok terapisi" ve "piyasa ekonomisini" restore etme yoni.inde barbarca ~abalarla dolu bir on yil yeter! Kahrolsun bi.irokratik kaz1c1S1 Stalinizm!

milliyet~i

mafyalar ve sosyalizmin mezar

Ya§asm Atlantik'ten Urallara uzanan Avrupa Sosyalist Devletler Birligi! Sermayenin ktireselle§mesine kar§1 DEVRiMi KURESELLE~ ­ TiR! i§~ilerin devrirnci entemasyonali i~in ileri!

Somi.iri.ictilerin, ezenlerin olmad1g1, generalsiz ve btirokrats1z bir dtinya; bu gelecek bizimdir! Bizim dtinyam1z, insanhgm evrensel

kurtulu~u

olan komtinizmdir!

Christian Rakovsky Balkan Sosyalist Merkezi Mayts 2001

I

I


Sosyalizm

Bundan bir siire once i§c;i s1mf1mn c;e§itli bile§enleri i§c;i emekc;i faaliyetinden hareketle sendikal hareketin ic;inde bulundugu durumu ve c;oziim yollanm arayan bir dizi toplant1 gerc;ekle§tirdiler. Bu toplantilar sonucu Birle§ik Sendikal Hareket ad1yla bir inisiyatif olu§tU. Bu inisiyatifi dergimizin ilerleyen sayilarmda derinlemesine degerlendirecegiz. ~iiphesiz bu degerlendirmeler uzaktan seslenmeler bic;irninde olmayacak. Hareketin geli§me seyrine paralel olarak ic;inde bulundugumuz bu olu§umu geli§tirmek ve i§c;i emekc;i hareketinin temel mevzilerinden biri haline getirmek ic;in elimizden ne geliyorsa yapmaya c;a11§acag1z. A§ag1daki metin Birle§ik Sendikal Hareketin ba§lang1c; metnidir.

Birle1ik Sendikal Hareket Bildirgesi endikal hareket yap1sal bir kriz siireci ya§amaktadrr. Sendikalann krizi, sermayenin egemenliginin artmas1 ve i§c;i s101fmm toplumsal kolelik ko§ullarmm agrrla§mas1dir. Sosyalist ideolojinin hegemonyas1m yitirmesi, kapitalist iiretim silrec;lerindeki degi§imler ve sendikal yapilarda bu degi§irnlere yonelik sm1fsal politikalarm olu§turulamamas1, orgiitsel yap1lann siirecin gereksinimlerine uygun hale getirilememesi; orgiit ic;i demokratik kanallarm yaratilamamas1, fiili ve me§ru miicadele hattmm oriilememesi krizin ba§hca nedenleri arasmda sayilabilir.

S

Sendikal hareketin krizi var olanm koklil bir ele§tirisi yap1lmadan c;oziilemez. "Kati olan her §eyin buharla§t1g1" §U donemde, sendikal hareketin katila§rm§ odaklan da a§Ilmak zorundadrr. Bizier, eskinin, olmekte olanm bolilnmil§, hiyerar§ik yap1sma kar§m, biitiinciil ve demokratik olan1 olu§turmanm, bunun savunuculugunu yapmanm ertelenemez bir gorev oldugunu dii§iiniiyoruz. Bu dii§iincelerle, 28 Ocak 2001 tarihinde c;e§itli i§c;i ve kamu emekc;ileri sendikalarma iiye katihmc1larla istanbul'da bir toplanti yaptlk. Bu toplantida sendikal hareketin krizini, kriz nedenlerini, a§ma olanaklanru ve neler yapilabilecegini tartl§tlk. Aym katiluncilarla ikinci bir toplantinm gerekli oldugunu dil§ilndilk. ikinci toplant1y1 7-8 Nisan ta76~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-

' 1

1

I


'

' Birle~ik

Sendikal Hareket Bildirgesi

rihlerinde Ankara'da ger9ekle§tirdik. Bu toplanuda hangi yakla§1mlarla, kimlerle ve nastl devam edecegimizi tartl§tlk. Bu 9er9evede a§ag1daki saptamalan yaparken platformumuzun ad1m, Birle§ik Sendikal Hareket olarak belirledik: i§9i sllllfmm tarihsel birikim ve deneylerini temel alan, kapitalizmin yeniden tiretim stire9lerine kar§l s1mfsal duru§U yeniden saglayacak politik hat, miicadele ara9lan ve yontemleri ile orgiitsel formlarm geli§tirilmesine ihtiya9 vardrr. i§9ilerin her tiirlti maddi ve manevi yoksullugunun ve siyasal bagimllhgmm nedeni olan i§9i s1mfmm toplumsal koleliginin ortadan kaldmlmas1, sendikalarm esas hedefi olmak zorundadrr. Bu hedefe ula§abilmek i9in. varolan sendikal yap1lar ve bu yapilar1 ko§ullandrran ili§kiler alaru, sendikal hareketin yeniden yapilandmlmasm1 ko§ullamaktadrr. Bu alanm, geli§tirilmesi ve katktlarla zenginle§tirilmesi gereken ko§e ta§lan §Unlardrr:

1. Sendjkal Poljtjk Hat. - i§9iler ve kamu emek9ileri, tek tek kapitalistlere degil, btittin kapitalist sm1fa bagrrnhdrrlar. i§9ilerin mticadelesi zorunlu olarak, ttim kapitalist sm1fm egemenligini smrrlama ve geriletme miicadelesidir. Bu mticadelenin smm, sermayenin egemenliginin btitiintiyle ortadan kaldmlmas1drr. Bu 9er9evede i§9ilerle kapitalistler arasmdaki sm1f mticadelesinin kendisi, zorunlu olarak siyasal bir miicadeledir ve anti-kapitalist bir oz ta§rr. - Sendikalar, i§9i ve emek9i sm1fm mticadele ara9lan olduklan kadar, iizerinde sm1f miicadelesi verilen ara9lardrr. Sermaye, devlet ve onlarm siyasal partileri, bu ayg1tlarm denetimini ele g~irmek ve sendikal alanm Slillflarllll 9izmek i9in ozel bir 9aba harcamaktadrrlar. Bu 9aba aym zamanda, i§9i sllllfi ve sendikal hareketin boliinmesini de derinle§tirmektedir. i§9i sm1f1 ve sendikal hareketin bag1ms1zllg1, birligin on ko§uludur. Bu nedenle smif miicadelesinin arac1 ve zemini olarak sendikalar devletten, sermayeden ve onun btitiin kururnlarmdan bagims1z olmak zorundadrr.

2. Orq iitsel Ha t - i§9i sm1f1 farkl1 nedenlerle kendi i9inde boltinmii§tiir. Sm1fm geni§ kitlesi sermaye kar§tsmda orgtitstizdtir. i§9i sm1fmm orgtitlti ve or-

·~.

Iii


Sosyalizm

I'

l'

giitsiiz kesimleri sendikal yap1larda birle§tirilmelidir.

I

- Sermaye tarafmdan yarattlan yapay aynmlar Ci§9i, kamu emek9isi, ta§eron 9ah§an1) ve sendikal bbliinmii§liik reddedilmeli, i§yerlerinden ba§layarak ortak sendikal yap1lar yarattlmahdiT.

3. MYcade!e Hatti - S1mfm gereksiniminden biiyiik yasa yoktur. Sendikal orgiitlenmelerin iradesi d1§mda yap1s1 ve i§leyi§ini ilgilendiren hi9bir diizenleme kabul edilemez. Sendikalar program ve tiiziiklerini kendileri belirlemelidir. - Sm1fm, hak ve ozgiirliiklerini kazanmas1 i9in her tiirlii miicadele ara9 ve yontemini kullanmas1 me§rudur. - Bu anlamda sendikal orgiitlenmeler, orgiitlii ve orgiitsiiz i§9iler ile i§sizlerin ortak talepleri ekseninde programh bir miicadeleyi esas ahr - Sendikal yap1lar, ekonomik ve politik miicadeleyi biitiinliiklii bir bak1§ a91s1 iizerinden yiiriittir. - Mticadelenin talepleri, kesimsel degil, s1mfm genel ve ortak ihtiya9lan temelinde belirlenir.

4.Send j k a

i,i

Qem o kr asj

- Sendika i9i demokrasinin ger9ekle§mesi i9in temsil edilme, karar alma , uygulama ve denetleme stire9leri bir biittin olarak demok.ratikle§tirilmelidir. - Bu demokratikle§me niyetlerin degil, somut 0rgiitsel mekanizmalarm gtivencesine kavu§turulmahdu. - Bu anlamda, karar organlan geni§letilmeli, var olan dikey ili§kilere ek olarak yatay ili§kiler olu§turulmah, her birimin (i§yerleri, temsilcilikler, §Ubeler vb.), kendi 9er9eveleri ile s1mrh olmak ko§uluyla karar alma haklan tamnmah, biittin organlar se9imle belirlenmeli; se9imle belirlenen organlar alman kararlarm ytirtitiictileri konumunda olmah ve geri 9ag1Tma mekanizmas1 i§letilmelidir. - Sendikal i§leyi§te farkh siyasal egilimlerin varhg1 sendikal demokrasinin geregidir. Bu egilimlerin sendikal alana ili§kin irade ve kararlar1, tiye iradesinin ontine ge9memeli, bu 9er9evede sendikalarda politika yapma tarz1 ve sendika-siyaset ili§kisi yeniden tammlanmahdlf.

j

i


- Dogrudan katthm esas almmah, temsil sisteminde farkh fikirlerin kitle destegi oranmda organlara yans1mas1 gilvence altma almmahdrr. - Kadmlara sendikal silrecin her a§amasmda pozitif destek politikalan uygulanmahdtr. - Her tilrlil ezilmi§ligi ortadan kaldtrmaya yonelik onlemler geli§tirilmelidir. - Organ faaliyetleri ve mali konular tilm ilyeler tarafmdan denetlenebilmelidir.

B i r le j il< Se nd i ka l Ha reke t jn i j leyjj Bi,imi - Yukanda belirtilen temel ilkeler konusunda benzer dti~ilnen, ele§tiri ve onerileriyle boy le bir 9ah§maya emek vermek isteyen ki§i ve dinamiklerle birlikte yilrilmek istiyoruz. Bunun herkes i9in bir gorev oldugunu dil§ilntiyoruz. - Birle§ik Sendikal Hareket tartt§mayla sm1rh olmayan, dil§ilnsel ilrilnlerini uygulamaya donilk bir gil9 birligidir. - Birlikte olmak bir zorunluluktur ancak bu zorunluluk, birbirimize kar§t gerektiginde esnemeyi, kar§thkh gilveni , onyarg1lardan uzak olmay1 ve ikna silrecini de i9erir. - Geriye donilk tartt§malar ilerlemeye engel olmaktadtr. Bu nedenle, her hangi bir a§amada Birle§ik Sendikal Hareket i9erisinde yer almak isteyen ki§i ya da gruplar, gelinen a§amay1 kendileri i9in ba§lang19 noktas1 olarak kabul edeceklerdir. - Kararlarm almmasmda ortakla§ma esasttr. Tartt§malar ortakla§ma saglanana kadar silrdilrillilr. Ancak ikna etmek kadar, ikna olmak da bir sorumluluktur. - Yaz1h metinler ilzerinden yap1lan tartt§malar, toplant1h tartt§malarla bag1tlamr. - Her toplantmm sonucu kat1hmc1lara ve kamuoyuna yaz1h olarak bildirilecektir. - <;ah§malar genel toplanttlarda belirlenen yilriltme organt tarafmdan koordine edilir. Birle§ik Sendikal Hareket


' Ii i!

Sosyalizm

!

'

I

,!

'j

I

i

.I

80------------




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.