I\'\
in N
>c(
"'• _j I0 0 0 0 0 11'1
....
Ic(
>LL.
• N
• i1si S1n1f1 Diinya ~ap1nda Saldm Tehditi Kar11s1nda
PGB SOSYALiZM • Bireysel Terorizme ili1kin Marksist Tutum
VI
Lev TROTSKiY
I-
<(
a::
• Mehmet Agar, Mehmet Barias, Mehmet R. Birand Siper/ere/
~
0
a:: cc
Mehmet CEMiL
::::::> N
-
• Rskeri Rejime ve Dinci Fanatizme Kar11 Sosyalist Bir Pakistan lsinl
VI ....I
Faruk TARIK
<(
a:: w
zw I.!)
....
0 0
• Bolgede Olacaklarin Anahtari
Tank Ali
N
~
"'c(
• Makedonya: "Oyun"un Bir Sahnesi
Ender
CO~KUN
~
• Yaprak Dokiimiine Ka111 Bir i~ Dokiimii Harun ~EKENECi • Kitlesel i1si Partisi Perspektifi Ne Olmah?
Trotskiy ile "i~~ Partisi" uzerine bir tartl~ma
l~lndekiler KASIM 2001 • SAYI 25/3
1. !'Jew York ve Washington'daki Saldmlann Ardindan lui S1n1f1 Diinya ~ap1nda Saldm Tehdlti Kar11s1nda
4
Patronsuz, Generalsiz, Burokrat51z SOSYALizM 2. Bireysel T~rorizme IU1kin Marksist Tutum
19
Lev TROTSKIY 3. Mehmet ~r. Mehmet Barios, Mehmet A. 8irand Slperlerel 24
Mehmet CEMiL 4. Askerl Rejime ve Dinci Fanatizme Kar11 Sosyallst Bir Pakistan lsinl
34
Faruk TARIK
5.
Bolged~
Olacaklarin Anahtari
38
Tank AU 6. Makedonya: "Oyun"un Bir Sahnesi
41
Ender CO~KUN 7. Yaprak Dokiimiine Kar11 Bir is Dokiimii
Harun ~EKENEd
47
.
8. Kitlesel lui Partisi Perspektifi Ne Olmah?
Trotskiy 1le "i~~ Partisi" Ozerine Bir Tartt~ma
Sahibi: Engin Bodur • Sorumlu Yaz1 i§leri Miidiirii: Hamn <;ekeneci Yonetim Yeri: lstiklal Caddesi, Sofyah sokak, No: 32/5 D:6, Tiinel/istanbul Tel/faks: (212) 244 20 51 Bask1: ColorLand
56
Sosyalizm
Bu Sayz
Dergimizin bu sayzsmda ister istemez uluslararasz durum ha§ ko§eyi tutuyor. Emperyalizmin Afganistan' a saldmsz, Pakistan' daki durum, Makedonya vb. Dolayzszyla bu alanlan bir dosya haline getirdik. Gene "ikiz kuleler" eylemiyle ilgili olarak L. Trostkiy' in "Bireysel Terorizm" i konu edinen 1911 tarihli makalesini yaymlamayz uygun bulduk. 6te yandan ODP tartz§masz ve "kendisi" artzk uzatmalan oynuyor. Bu sayida bir ODP degerlendirmesi daha sunuyoruz. Kitlesel i§<;i partisiyle ilgili olarak Trotskiy' le yapzlan 1938 tarihli bir roportajz yaymlamayz gerekli gorduk. Tart1§mamn devamzm bir sonraki sayzda yaymlayacagiz. Gelecek ay bulu§mak iizere. Yaym Kurulu
AFGANiSTAN'DA EMPERYALiZMiN YENiLGiSi VE PA$TUN HALKININ ZAFERi i~iN! ABD emperyalizmi ve onun mtittefiklerinin Afganistan'da son bir ayd1r stirdtirdiikleri barbarca saldm, dtinya i§c;:i s1mfm1 ve emekc;:ileri bu sava§ kar§tsmda kararh bir tutum almaya davet ediyor. Emperyalist silah tekellerinin ve finans c;:evrelerinin kontroltindeki Pentagon 'un bu saldms1 kar§tsmda "ne o, ne bu" §eklinde tutum takmmak, bir ba§ka ifadeyle Ttirkiye'deki "aydm" giri§iminin sozleriyle, "ne Hac;:h seferi, ne Cihad" demek, emperyalizmin yedegine dti§mekle e§ anlamhdir. Dtinya ve Ttirkiye i§c;:i s1mf1 bu ktic;:tik burjuva htimanizmasmm yaratacag1 yamlsamaya meydan vermemelidir. Amerikan emperyalizminin Afganistan'da ugrayabilecegi yenilgi dtinya i§c;:i s1mfmm ve ezilenlerinin c;:1karmadu. 0 halde tak1mlmas1 gereken dogru tutum Amerikan emperyalizminin Afganistan'da yenilgisi ve Pa§tun halkmm zaferi dogrultusunda olmahd1r. Lenin'in de ac;:1kc;:a ifade ettigi gibi, devrimci Marksistler onderliginin niteligine bakmaks1zm emperyalizme kar§t sava§a giri§en btitiin ezilen uluslar1 sonuna kadar desteklerler. Taliban rejiminin kar§t devrimci niteligi ileri stirtilerek bu sava§ta tarafstz kahnamaz. Devrimci Marksistler, Irak'ta ve Yugoslavya'da oldugu gibi, bugtin de Afganistan'da tarafs1z degiller, olmayacaklar. Evet Pa§tun halkmm yanmday1z ve onun kazanmasm1 istiyoruz. Gelecekte Taliban ve benzeri rejimlerin yerini devrimci Marksist onderliklerin alabilmesi ic;:in bugtin o onderlikleri destekleyen ve emperyalizme kar§t sava§an kitlelerin yanmda yer almak proleter entemasyonalizminin olmazsa olmaz1dtr.
Patronsuz, Generalsiz, BiirokratslZ SOSYALiZM
3
NEW YORK ve WASHINGTON'DAKi SALDIRILARIN ARDINDAN
•
l1~i
S1n1f1 Dunya ~ap1nda Sald1r1 Tehditi Kar11s1nda Patronsuz, Generalsfa, Biirokrats1z SOSYALiZM
Amerikan emperyalizmi, Otinya Ticaret Orgiitti'ntin (OTO) New York'daki binalanm ve Pentagon'u hedefleyen saldmlann ardmdan, diinya ~apmda yeni bir saldirganhk dalgas1 ba§latti. ABO'nin ardmda hizaya ge~en diinyamn efendileri, §imdi, emperyalist kapitalist sistemin i~inde bulundugu krizin faturasm1 bir kez daha i§~i s1mf1na ve yar1 somiirge iilkelerin halklanna Odetmenin hazirhklarm1 yap1yorlar. Eyliil giinii ger~ekle§en kii~iik burjuva anti-emperyalist saldmlann ardmdan, fiili "sava§ hali" ilan eden ABO yonetimi onbinlerce yedegi silah altma ald1; bir~ok tilkedeki tislerini alarma ge~irdi; sava§ gemilerini ve u~aklanm Ortadogu'ya y1gd1. "Hedef' zaten ilk giinden ilan edilmi§ti: Usame Bin Ladin ve onu Afganistan'da bannd1ran Taliban yonetimi. Bu askeri y1gmak, Amerikan emperyalizminin, ilk elde, Afganistan'dan Balkanlara kadar yayilan bir alanda; geni§ anlam1yla Ortadogu 'da a~1k sava§a/sava§lara hazirland1gm1 gosteriyor. Usame Bin Ladin'in hedefe yerle§tirilmesi ama "tek ba§ma" olmad1gmm da vurgulanmas1, Amerikan emperyalizmine "radikal islamc1 terore kar§I miicadele" maskesi altmda Afganistan'dan Balkanlar'a uzanan eski "Ye§il Ku§ak"a yeni bir diizen vermenin yolunu a~makta-
11
4
dir. Bu ashnda, Amerikan ve ingiliz emperyalistlerinin bOlgedeki i§birlikyi rejimlerin destegiyle on y1h a§km silredir oturtmaya yabalad1g1; ancak bir ttirlti ba~aramad1g1 i§i, daha kapsamh bir koalisyonun destegiyle tamamlama yabas1d1r. Ancak bu sava§, ABD emperyalizminin ba§ sozciilerinin agzmdan aktarirsak, ekonomik - politik - askeri biryok alam kapsayan, uzun stireye yay1lm1§ "ozel" bir sava§ olacak. 11 Eyliil gilnil geryekle§en saldmmn bir devlet ya da orgtit tarafmdan tistlenilmemi§ olmas1, biryok "uzman"m savundugunun tersine, Amerikan emperyalizminin i§ini zorla§tmnamakta; tersine onun stratejisine uymaktadir. ABD emperyalizmi, "Sosyalist Blok"un ve SSCB 'nin dag1lmasmm ardmdan, biittin stratejilerini bu yeni duruma uygun olarak degi§tirmi§; "uluslararas1 teror"den "kitlesel nilfus hareketleri"ne kadar geni§ "tehdit" tan1mlamas1m NATO'nun 1991 tarihli "Yeni Stratejik Konsept"ine de yerle§tirmi§ti. Bu durumda, "tehdit"in, dolay1S1yla da "hedef'in bir devlette cisimle§miyor olu§U, emperyalistlere son derece geni§ bir hareket alam saglamakta; onlarm -yere ve duruma gore- degi§en her hangi bir muhalefet odagm1 "uluslararas1 terorist" olarak damgalamasma zemin hazirlamaktadir. Burjuvazinin bu yeni "tehdit" tammlamas1, i§9i s1mfmm, SSCB 'nin ve "Sosyalist Blok"un yokmesinden sonra aruk devlet diizeyinde temsil edilmiyor olmasmm ilrilnildiir.
Haklar tek tek gaspediliyor Amerikan emperyalizminin ba§ sozctisti Bush'un "21. yilzydm ilk sava§1" olarak tammlad1g1 yeni gericilik dalgasmm, yalmzca resmi "hedef' e yerle§tirilen iilkelerin emekyilerini hedeflemeyecegi, 11 Eyliil'iin hemen ardmdan air1ga 91kti. Kapitalistler, ilk elde, ba§ta ABD olmak ilzere bir9ok emperyalist iilkede, say1s1 birkay ytizbini bulan emek9iyi "kriz" gerek9esiyle i§ten atu (ilk hafta iyinde, ABD'nde 150 bine varan bu i§ten 91karma dalgasmm diger emperyalist iilkelerle yan/yeni somilrge tilkelerdeki boyutu henilz bilinmiyor). DTO ile Pentagon 'un enkazmdan 91kan toz bulutundan yararlanmak isteyen hilkiimetler, kendi tekelci sermayelerinin y1llardir talep ettikleri yasalar1 da yangmdan mal kaymrcasma yikarmaya ba§laddar. Vergilerin arttmlmas1 ve ek vergiler yoluyla geryek ilcretlerin di.i§ilriilmesi; sosyal hak kay1plar1; grev ve gosteri yasaklan; caddelerin kameralarla gozlenmesi; pasta, telefon, e-mail vb. ilzerinden kurulan ozel ileti§imin burjuvazinin polis ve istihbarat kurumlannm gozetimi altmda yapdmas1; iilke iyine ve di§ma yapdacak seyahatlere kimi smirlamalar getirilmesi .. vb. i§yi sm1fmm emperyalist iilkelerdeki boliigil ilzerindeki kapitalist so-
5
Sosyalizm
milriiyil ve bask1y1 arttmnanm yontemleri olarak, i§ten 91karmalarla atba§t gilndeme geldi. Emperyalist illkelerin tekelci burjuvazisinin, kendi basm yaym organlar1 eliyle yaratt1g1 "11 Eyliil Sendromu"nu emek9i kitleleri korle§tinnekte ba§ariyla kulland1g1m soyleyebiliriz. "Ulusal gilvenlik" ve "terorle milcadele" emperyalist burjuvazinin, i§9i s1mfmm "Sosyalist Blok"un varhg1 doneminde elde ettigi haklar1 geri almada en gil9lil silah1 haline gelmi§ durumda. "Kendi" evinde bomba sesleri duymak istemeyen emperyalist illkeler emekc;ileri (kim ister ki!), tekellerin denetimindeki basm-yaym organlan eliyle koriiklenen bir "histeri" i9inde, bir yandan kendisini "teroriin hedefi" sanmakta ve bu ruh haliyle, burjuva yonetimlerin att1g1 i§c;i-emek9i dil§mam ad1mlan -bilinc;li ya da bilin9siz- desteklemektedir.
i~~ sm1fl i~nde boliinme "Uluslararas1 terorizm". Tekelci sermayenin denetimindeki basm yaym organlannda bu iki sozcilk etrafmda kopart1lan f1rtma, yalmzca emperyalist burjuvazinin kendi teroriinil gizlemesine hizmet etmekte (buna a§ag1da deginecegiz); emperyalist iilkelerdeki emek9ilerin geni§ bir kesimini, "kendi" burjuvazilerinin uluslararas1 di.izeyde estirecegi terore sue; ortag1 olmasm1 da saglamaktad1r. New York ve Washington'da binlerce insanm oliimiini.i canh yaymda izleyen emek9ileri §Oven-milliyetc;i ve dinci gericiligin kucagma 9ekmenin, Amerikan burjuvazisi i9in c;ok zor olmad1g1m soyleyebiliriz. Zaten "ABD yurtta§t" olmanm gururuyla donanmt§ milyonlarca emek9i, bayraga ve incil'e sanlmt§ intikam istiyor! Benzer bir tabla, kendisini tehdit altmda hisseden Avrupah emekc;iler i9in de gec;erli. Avrupa'nm emperyalist iilkelerinde ya§ayan i§c;ilerin onemlice bir kesimi, ABD'li karde§lerinin izinde _yiirilyor: "Art1k hepimiz Amerikahy1z!" Biitiln oklarm "islamc1 teror"e yoneldigi 11 Eyliil sonrasmda, Avrupah emekc;ileri emperyalist terore kazanmamn en kolay yolu rrk91hg1 ve yabanc1 dil§manhgm1 koriiklemekti -ki tekelci sennaye ilk elde bu yolu sec;ti (Bush'un Amerika tarihinde hie; yeri olmayan "hac;h seferleri"ne gondenne yapmasm1, Avrupa'ya yonelik bir mesaj olarak alg1lamak gerekiyor). i§sizligin ve yoksullugun giderek artt1g1 kriz ortammda, ilstelik de bOyle bilyilk bir teror eyleminin ardmdan, "yerli" i§c;inin zaten rakip olarak gordiigii goc;men i§c;ileri "di.i§man"a donii§tiirmek hie; de zor olmaz. Bu konuda, ba§hca rolii, yine medya oynad1: 11 Eyliil tarihli saldmlann hemen ardmdan, ba§ta ABD kokenliler olmak
6
6
i~~ S1mfl Dlinya ~apmda Saldm Tehdlti Kar~1smda
i.izere, emperyalist i.ilkelerde yaym yapan hemen ti.im televizyon kanallarmm ilk i§i, kameralanm sevin9 gosterileri yapan Filistinli, Irakh ve Pakistanh gruplara 9evirmek oldu. "Binlerce masum sivilin oldi.igi.i bir felakete sevinen barbarlar"1 gosteren bir ka9 dakikahk film, k1sa arahklarla, gi.inlerce tekrarland1. "Bat1 uygarhgma ve demokratik degerlere sava§ a9an" islam hakkmda "derin" di.i§i.incelere sahip uzmanlarm da (ozel sava§ propagandistleri) kattld1g1 bu kamuoyu olu§turma faaliyeti sonucunda, ba§ta ABD ve ingil11 Eyliil gilnil tere olmak i.izere bir9ok emperyalist i.ilkede, Arap kokenlilere ve mi.isli.imanlara yonelik bir fiziksel ger~ekle~en saldm ve tehdit dalgas1 patlad1. <;ok say1da i§yeri sald1nmn bir imha edildi; yi.izlerce insan, saldmlar sonucunda yaraland1. Bu histerinin "masum" orneklerinden biri devlet ya da orgilt BBC'de haber olarak yay1mland1: Arap kokenli bir ABD vatanda§1, beyaz yolcular kar§1 91kt1g1 i9in bir tarafmdan u9aga almmad1 ve iki polis e§liginde hava alamm ilstlenilmemi~ terk etmek zorunda kaldt ! olmas1, bir~ok Emek9ileri birbirine di.i§i.irme planmm diger yam "uzman"1n ise emperyalistlerin ardmdaki halk destegini oldugundan bi.iytik gosterme 9abas1 olu§turuyor. Tekellesavundugunun rin denetimindeki basm yaym organlan, emperyalist tersine, Amerikan i.ilkelerde ya§ayan emek9ilerin "kendi" hi.iki.imetlerine "terorizme kar§1 mi.icadelede" verdikleri destegi emperyalizminin abartmakla kalmamakta; onu "bir askeri mtidahalei~ini ye verilmi§ destek" gibi sunmaktad1r. Bu yolla, emperyalist burjuvazi, yalmzca emperyalist tilkelerdeki zorla~b rmamakta; "yerli" i§9ileri go9menlere di.i§man etmemekte; i§9i tersine onun sm1fmm emperyalist i.ilkelerde ya§ayan kesimleriyle stratejisine yan somi.irge i.ilkelerdeki 9ogunlugu arasmda varolan u9urumu da iyice derinle§tirmektedir.
uymaktadu.
Ancak, tam da "di.inyay1 dtizenlemeyi" gi.indeme alm1§ken, kendi evlerinde irkphk kar§1h kitlesel bir seferberlikle kar§1la§mak istemeyen emperyalist devletlerin yoneticileri, kar§1 kar§1ya kald1klar1 tehlikeyi fark ettiler; tam bir iki yi.izli.ili.ikle, camileri ziyaret etmek ve halk1 mi.isltimanlara kar§I eylemlerden ahkoymak amac1yla a91klamalar yapmak zorunda kald1lar. Bu a\=1klamalar1 yapan burjuva politikac1lan, §imdi, go9 ve siyasi s1gmma yasalanm degi§tirmeyi; pilotluk gibi "duyarh alanlar"da kimlere mesleki egitim ve kurs verilebilecegini vb. tart1§1yorlar. Ba§ta komi.inistler olmak i.izere, emperyalist i.ilkelerde ya§ayan i§9i sm1fi militanlanna dti§en gorev, yi.ikselen irk91hga ve yabanc1 dti§man-
7
Sosyalizm
hgma kar§1 milcadeleyi yilkseltmek; go9menlere yonelik saldmlar kar§tsmda, hi9 ikirciksiz, onlarm yanmda yer almaktir.
Uluslararas1 terorist koalisyon Yukanda degindigimiz yogun ideolojik bombard1man sayesinde "kendi" halkm1 arkasma alan Amerikan emperyalizmi, devasa askeri ayg1tlm -Avrupah emperyalist miittefiklerinin fikrini bile almadan- harekete ge9irdi ve tarihinin en geni§ uluslararas1 destegini elde etti. ilk elde, ba§ta ingiltere olmak iizere Avrupa Birligi (AB) ve Japon emperyalistleri ABD yonetimine a91k destek sundu; onlar1, Rusya Federasyonu ile <;in'in emperyalist kapitalist sistem iyinde saglam bir yer kapmaya 9ah§an egemenleri izledi. Bu gerici koalisyona, ABD ile AB 'nin yan somiirgeleri haline gelmi§ onlarca devletin, emperyalist yagma masasmm kmntilar1yla ya§ayan i§birlik9i yoneticileri de kat1ld1. Bu dalga, "art1k biz de Amerikahy1z" deme noktasma varmasa da -"taktik" nedenlerle de olsa- Arafat' ave Kaddafi'ye kadar ula§tl. ("Bu sava§ta iki taraf var. Bir yanda biz ate yanda ise teroristlerle onlara destek olanlar. Biz, teroristlerle onlara destek olanlar arasmda hi9bir aymm yapmayacag1z" diyen Amerikan emperyalizminin sozci.ileri, hi9 kimseye "ii9iincii yol" birakmamt§tl.) Ancak, bir ikisi hari9, biitiin devletlerin ABD'nin diimen suyuna kap1lm1§ olmas1, biitiin bu devletlerin, Amerikan emperyalizminin "uluslararas1 teror"e kar§I aytlg1 sava§a aym goniilliiliikle ve benzer duygularla girdigi -ve hep orada kalacag1- anlamma gelmiyor. Alman emperyalizminin ba§s5zci.ilerinin kulland1g1 "11 Eyltil'den sonra hepimiz Amerikahy1z" retoriginin anlams1zhg1 bir yana; bir hafta iyinde neredeyse biitiin illkeleri kucaklayan emperyalist koalisyonun gticiinii gonnek i9in, onun bile§enlerine §oyle bir bakmak yeter. Once, Avrupah emperyalistlerden ba§layahm: "Yeni Diinya Diizeni"nin Ortadogu ayagm1 kurmak iyin, bu bOlgede ABD ile birlikte ony1h a§km siiredir sava§ siirdiiren ingiliz emperyalizmi bir yana, ba§ta Fransa olmak iizere bir9ok Avrupa devleti ABD'nin ilan ettigi bu yeni sava§a olduk9a kayg1h ve soguk bak1yor. ilk gi.inlerin "duygusal" ortam1 -ve burjuva diplomasisinin ikiyiizli.iliigii- geregi ay1ga vurulmayan bu sogukluk, Chirac'm New York ve Washington'daki saldmlann sorumlulan kesinle§meden giri§ilecek askeri bir operasyonun yaratabilecegi "sorunlar"1 ammsatmas1yla ay1ga 91kti. Zira, Amerikan emperyalizminin -Afganistan'dan Balkanlara ve Kuzey Afrika'ya geni§letilrni§ haliyle- Ortadogu'ya yaptlg1 y1gmak, onun bolgedeki ba§hca rakibi olan Frans1z tekelci sermayesini yakmdan ilgilendiriyor. Buna, "Sos-
8
i~~ S1mn D!inya ~apinda Saldm Tehdftf Kar~1s1nda
yalist Blok"un 9okmesinin ardmdan, ilk elde Dogu Avrupa'y1 "arka bah9e"si haline getirmi§ olan Alman emperyalizminin de Ortadogu'yla yakmdan ilgilendigini de ekleyelim. AB 'nin bu iki motor gilcilniln, ABD'nin Ortadogu'ya yaptig1 y1gmaktan tedirgin olmasmm nedeni, onlann, yam ba§lannda patlamas1 olas1 sava§larm dogrudan etkisine ay1k olmalandtr. Avrupa'nm kuzeyli kil9ilk emperyalistleri ise statilko bozuldugunda; yani, pastamn yeniden payla§tm1 soz konusu oldugunda, elde olanlan da yitireceklerini bildiklerinden, gelenekselle§mi§ "ban§91" tutumlarmda 1srar ediyorlar. Bu, onlann, koalisyon iyinde ama silrekli "muhalefet"te kalaABD'nin caklanm ve "uluslararas1 hukuk"tan dem vurmay1 stirdtireceklerini gosteriyor (kti9tik burjuvazinin Ortadogu'daki kimi sektorlerinin "ulusal" dtizeyde oynad1g1 reformist ve anayasalc1 rolti ammsaym). Ozetle, askeri-politik ABD'nin Ortadogu'daki askeri-politik varhgm1 varbQ'lm peki§tirmesi, AB 'nin gelecegini etkileyecek bir peki~tirmesi, onem ta§imakta ve onun emperyalist efendileri tarafmdan potansiyel bir tehdit olarak algtlanmaktaAB'nin gelecegini dtr. etkileyecek bir "Uluslararas1 terorizme kar§t silrdtirecegi sava§ "ta ABD'nin yamnda oldugunu ilan eden Rusonem ta~1makta Ve ya Federasyonu yoneticilerine gelince ... Amerionun emperyalist kan emperyalizminin bOlgedeki y1gmagmm ve efendileri patlamas1 olas1 sava§larm onlar iyin istenir bir durum olmad1g1 ortada. Ttirkiye, Iran, Suriye ve tarafmdan Irak'la ili§kilerini son y1llarda bir hayli geli§tiren potansiyel bir Rusya Federasyonu yoneticileri -hi9bir zaman SSCB donemindeki dtizeye ula§amayacagm1 biltehdit olarak mekle birlikte- bOlgede bir etki alam kurmanm algllanmaktadu. yolunu anyorlar. Kendi tilkesinde devasa ekonomik ve toplumsal sorunlarla bogu§an yeni yetme Rus burjuvazisi iyin bunun yolu koalisyona kattlmaktan ve onun iyindeki iki gil9 (ABD ile AB) arasmda oynamaktan ge9iyor (Putin'in, diger bir9ok burjuva devlet yoneticisinin yaptig1 gibi, once ABD ile gorti§ilp, ardmdan Berlin'e ge9mesinin nedeni budur). <;in'in, tilkeyi "istikrar" iyinde kapitalist dtinya pazanna aymay1 hedef edinen yonetici kligi de ABD ile NATO'yu, "BM Gilvenlik Konseyi 'nin onay1 olmadan herhangi bir eyleme giri§meme"; yani onun onay1 olmaks1zm ad1m atmama konusunda uyarmakla birlikte, "uluslararas1 terorizme kar§t" mi.icadelede her ttirlti i§birligine haztr oldugunu ay1klad1. 9
Sosyalizm
Uluslararas1 emperyalist-teri:irist koalisyonun bi:iylesine geni§ olmasmm nedeni, ba§ta AB emperyalistleri olmak i.izere bir9ok devletin, ABD'nin kendileri olmaks1zm da zaten giri§ecegi eylemlerin d1§mda kalmay1 goze alamam1§ olmas1; kii9i.ik devletlerin ise "hedef' ahnmaktan korkmas1dir. Daha diine kadar NATO'nun -zaten hi9 uygulanmam1§ olan- 5. Maddesinin Sosyalist Blok'un 9i:ikii§i.inden sonra gereksizle§tigini savunan; AB 'ye i:izgii ayn bir savunma kimligi geli§tirip NATO'un yanma Bah Avrupa Birligi'ni (WEU) diken Avrupah emperyalistler, §imdi, "ortak" davranir gi:iriinerek ABD'yi -olabildigi i:il9iidedenetlemeyi ve bu emperyalist saldirganhk sonrasmda pastanm payla§Immda soz sahibi olmaya 9ah§1yorlar. Ozetle, ABD'nin etrafmda olu§an bu koalisyon, ba§tan sona ikiyi.izliidiir. Amerikan emperyalizmine verilen bu yaygm destegin zeminini olu§turan "ortak degerler" moral alanda degil; Wall Street'in burnunun dibindeki y1kmtilarm diinya borsalart iizerindeki maddi etkisinde aranmah. Kronikle§mi§ mali krizlerle sarsilan emperyalist-kapitalist sistemin Avrupah ve Japon efendilerinden Rusya Federasyonu ile <;in'in yoneticilerine kadar herkes, geminin kaptanmm ABD oldugunu hatirlam1§ ve onun ardmda hizaya ge9mi§ durumda. Ancak, kapitalizmin i9ine dii§tiigii uzatilm1§ krizi, ABD ekonomisini sava§ yoluyla canlandirarak 9i:izmeye yi:inelen bu uluslararas1 teri:irist koalisyonun geni§ligi, onun gii9siizliigiiniin de ifadesidir.
Turkiye tekelci burjuvazisi ve devleti emperyalist koalisyonda DTO ile Pentagon'u vuran saldmlann hemen ardmdan bir a9lklama yapan T.C. Hiikiimeti, olaydan duydugu iiziinttiyi.i ifade etmekle yetinmedi; ABD yi:inetimine "uluslararas1 terorizme kar§l mi.icadelede her tiirli.i destegi sunacag1m" da ilan etti: "Kendisi de y1llardir boliicii teri:irle mi.icadele eden Tiirkiye Cumhuriyeti Devleti, Amerikan halkmm duygulanm 9ok iyi anhyordu". Dahas1, burjuva basmdaki ki:i§e yazarlar1 ve "uzman"lar, PKK'ye kar§1 si.irdiiriilen sava§a ve Avrupa'nm 15 yilhk si.ire9teki tutumuna gi:inderme yap1yor; 11 Eyliil 'Un ardmdan ABD'nin arkasmda hizaya ge9en Avrupahlann da sonunda T.C. Devleti 'nin dedigine geldiginden si:iz ediyordu. Saldm sonras1 ilk giinlerin ruh haliyle NATO anla§masmm 5. Maddesinin yi.iri.irliige konmasma da i9ten destek sunan hi.iki.imet, geli§melerin onun boyunu fazlas1yla a§tlgm1; hatta 91karlanm tehdit edebilecek kimi geli§melerin bile si:iz konusu olabilecegini bir hafta sonra farketti: "TC Devleti 15 yil boyunca bi:iliicii teri:irle mi.icadele ederken akla bile gelmeyen 5. Paragraf, bir
t,~ Smn Diinya ~apmda Saldm Tehdltf Kar,1smda
terorist saldmnm ardmdan ABD iyin hemen onaylamyordu"; "M1sir'm di§ bor9larmm onemli bir boli.imi.i silinirken, Ti.irkiye'ye bor9 faizlerini Odemeye yarayacak yeni bor9lar bile §arth veriliyordu"; "AB, ABD'yle anla§ip K1bns'ta kendi 9ozi.imi.ini.i dayattrsa ne olacaktt?; "Ti.irkiye, uluslararas1 terorle mi.icadelede kararhhgm1 ilan etmi§ti etmesine ama kimsenin ona bir§ey sordugu yoktu"; "Mi.isli.iman i.ilkelere yonelecek askeri bir saldm durumunda, sefalet iyindeki halktan gelecek tepki nas1l kar§Ilanacaktt?; "zaten 9okmi.i§ olan ekonomi, Ortadogu'da bir sava§ 91kmas1 ve petrol fiyatlannm artmas1 durumunda ne olacakt1r" .... Ti.irkiye burjuvazisi ve devleti, basm yaym organlarma yans1tttg1 bi.iti.in bu tarti§malarla, bir hafta boyunca emperyalistlere mesajlar vermeye 9ah§tI ancak amlan sorularm hi9birine net bir yamt bulamad1. Kimi onemsiz bakanlarm agzmdan da ifade edilen kayg1lar ve s1zlanmalar, TBMM Ba§kam'mn Kuzey K1bns'a yaptlg1 gezide okudugu konu§mada, K1bns 'a ili§kin aytk bir tehdite doni.i§ti.i: K1bns Ti.irk halk1, kendi devletinden vazge9ip yeniden azmhk stati.isi.ine donemez; Ti.irkiye, bunu kabullenemez! Ancak Ti.irkiye burjuvazisi ve devleti, ABD emperyalizminin bi.iti.in dayatmalanna uysalca boyun egiyor. Zira, ABD'nin Ti.irkiye genel koordinatori.i Kemal Dervi§'in soyledigi gibi, "Tiirkiye buna mecbur!"
Afganistan, Sudan, Irak ya da bir ba~ka iilkeye yonelecek emperyalist sald1nya kararbbkla kar~1 ~kmakta
ikircikli davranan herkes, her parti ya da orgiit, "kendi" burjuvazisinin su~ ortag1 olacak, "sosyal ~oven" konumuna dii~ecektir.
~imdilik incirlik'teki Amerikan i.issi.ini.i emperyalistlerin kullammma sundugunu ay1klayan (ne zaman kapatml§tl ki?) TC Devleti, "uluslararas1 terorizme kar§t operasyonlar" s1mrlarma dayand1gmda; omegin Irak' a saldm gi.indeme geldiginde, fiilen sava§a girmek durumunda kalabilir. TC Devletinin, as1l olarak israil 'le birlikte giri§ebilecegi bu tiir bir macera, zaten sefalet iyindeki emek9ilerin ya§ammda her yonden derin bir 9okii§e yol ayacaktlr. Tiirkiyeli emek9ilerin kom§U iilkeleri hedefleyecek bir salduganhga kazamlmas1 giindeme geldiginde, sozi.imona radikal islamc1 "teror"i.in gi.indeme gelmesi, hi9 de uzak bir varsay1m olarak gori.ilmemeli. TC Devleti'nin de i9inde yer ald1g1 emperyalist kampm herhangi bir i.ilkeye saldms1 soz konusu oldugunda -ki olacakMarksistlere dil§en gorev, bu saldmya ay1k9a kar§I 91kmaktir. Afganis-
Sosyalizm
tan, Sudan, Irak ya da bir ba§ka iilkeye yonelecek emperyalist saldmya kararhhkla kar§l 91kmakta ikircikli davranan herkes, her parti ya da orgiit, "kendi" burjuvazisinin su9 ortag1 olacak, "sosyal §Oven" konumuna dii§ecektir.
Barikatm diger yam 11 Eyliil tarihli kii9iik burjuva anti-emperyalist saldmmn ardmdan iyice netle§en kampla§manm bir yanmda bunlar ya§amrken, i§birlik9i burjuva, kii9iik burjuva yonetimler bir yana, amlan saldmlar, ba§ta Ortadogulu emek9i kitleler olmak iizere, ezilen halklar arasmda hi9 de iiziintiiyle kar§Ilanmadl. Tersine, New York ve Washington'daki sald1nlar, ezilen miisliiman kitlelerde gizli bir memnuniyet yaratm1§; onyillard1r ABO -ve israil- terorii altmda ya§ayan onmilyonlarca insana ozgiin bir giiven kazand1rm1§tlr. Ba§ta, Siyonist israil'in estirdigi devlet teroriine binlerce kurban veren Filistinliler ve ABD-ingiliz u~aklarmdan atilan bombalara meydan okuyan Irak halk1 olmak iizere, ayhkla, sefaletle ve oliimle yanyana ya§amaya mahkum edilmi§ insanlar, 11 Eyliil saldmsm1, "cellatlanna indirilmi§ bir darbe" olarak alg1hyor, yas tutan Amerikahlara ve Avrupahlara §Oyle diyotlar: Uziintiiniizii anhyoruz. Arna sizler, yoneticilerinizin emriyle kalkan u9aklarm yagdird1g1 bombalann altmda olen 9ocuklar1m1zm, e§lerimizin, karde§lerimizin ve arkada§lanm1zm 91ghklarm1 duymadm1z; duymak istemediniz. Dstelik, New York ve Washington' da vurulan yerler sizin ev leriniz, fabrikalanmz, kiliseleriniz degil; bize y1llardir oliim yagd1ran Amerikan emperyalizminin gii9 simgesi olan binalardl. Oralarda olen insanlar, bilerek ya da bilmeyerek bizim aybk ve oliim fermamm1za imza atan insanlardl. Bu bir sava§ ve siz bizim ony1llardir hergiin ya§ad1g1m1z §eyi bir kez tattm1z. Bizim nasil ya§amamtz gerektigine karar verenler, bize bu insanhk d1§l ko§ullan dayatanlar sizin serrtiginiz yoneticiler oldu; art1k biz, nas1l olecegimize kendimiz karar veriyoruz."
Emperyalist iilkelerdeki emek9iler i9inde egemen olan rub haliyle yukar1da betimlemeye 9ah§tlg1m1z tepkiyi bir araya getirdigimizde, DTb binalarm1 ve Pentagon 'u vuran kii9iik burjuva anti-emperyalist eylemin, yalmzca New York ile Washington'un posterlerden ah§tlg1m1z manzarasm1 degi§tirmedigini; emperyalist iilkelerde ya§ayan insanlarla yar1 somiirge halklar1 arasmda -i§9i sm1f1 saflarma da yans1yan- boliinmeyi ne denli derinle§tirdigini goriiyoruz. Her iki tarafta da emek~i kitlelerin bilincinde ciddi bir degi§im; hatta kmlma ya§anmaktadir.
t,~ S1mf1 Diinya ~apmda Saldm Tehditf Kar,1smda
''Arhk hif bfr ~ey eskisi gibi olmayacak" 11 Eylillde ger\:ekle§en saldmlardan hemen sonra, Amerikan emperyalizminin sozcillerinin agzmdan -bir ofke ifadesi olarak- 91kan bu sozciikler, k1sa siire i9inde, onmilyonlarca emek9inin beynine ta§md1. Daha ilk andan ba§layarak, 9ok farkh anlamlar kazanan bu sozciikler, onmilyonlarca insamn i9ine bir korku ve kayg1 dii§iiriirken; an1lan ciimleyi -dogru bi9imde- a9Ik bir tehdit olarak algilayan diger onmilyonlar, "ama art1k bizim de soyleyecek soziimiiz var" dedi ve "resti gordii". Amlan saldmlann gerek ezilen, somiirillen kitlelerin gerekse egemenlerin bilincinde yarattt1g1 sarsmtl, her biri tek tek etkili olmasma kar§m, asll olarak, Olenlerin say1smm 9oklugundan ya da onemlice boliimiiniin "sivil" olmasmdan kanaklanm1yor. 5 Bin ki§inin oliimiiyle sonu9lanan saldmlann bu denli etkili olmasmm ilk nedeni, Amerikan emperyalizminin mali ve askeri egemenligini ifade eden iki merkezin bOylesine e§giidi.imlii bi9imde; en onemlisi de bugiine kadar kimsenin akhna gelmeyen bir "silah"la vurulmu§ olmas1du. Ag1f bir darbe yiyen Amerikan emperyalizminin peki§en intikam duygusu bir yana; New York ve Washington'da ger9ekle§en saldmlann, ezilen - somiiriilen kitleler iyinde birbiriyle 9eli§ir gibi goriinen iki farkh etki yaratt1g1m goriiyoruz: Bu saldmlar sonrasmda, son y1llarda giderek yiikselen ki.ireselle§me -as1l olarak ABD- kar§Itl hareketin emperyalist tilkelerdeki ayag1 onemli Ol9iide sakatlamrken; ba§ta Filistinliler ve Araplar olmak iizere, yar1 somiirge illkelerde ya§ayan emek9iler bir tiir ozgiiven kazanm1§ durumda. Emek9i kitlelerin OTO ile Pentagon' a kar§1 giri§ilen saldm kar§1smda sergiledigi bu son derece farkh tepkiler, diinya i§9i sm1f1 iyinde ve onun emperyalist iilkelerdeki boliigiiyle ezilen halklar arasmdaki boliinmenin sosyal-psikolojik alandaki ifadesidir. Marksistler, 11 Eyltil sonrasmda emek9i kitleler iyinde ya§anan biitiin bu geli§meleri, "i§9i sm1fmm emperyalist tilkelerdeki ayncahkh tabakas1 ile yan somiirgelerdeki geni§ kitlesi arasmda zaten varolan u9urumun biitiin 91plakhg1yla a91ga 91kmas1" olarak goriip "ruhu kurtarmak"la yetinemezler. Bizier, amlan ki.i9iik burjuva eylemlerin ardmdan giri§ilecek olan emperyalist askeri salduganhkla, burjuvazinin emperyalist iilkelerdeki emek9ilere kar§I ba§latacag1 saldmlann atba§I gidecegini biliyoruz. Soz konusu olan, i§9i sm1fmm politik gii9lerinde "Sosyalist Blok"un 9okii§iinden bu yana ya§anan tasfiye siirecinin, bizzat sm1fm birbirine dii§man iki kampa boliinmesiyle tamamlanma tehlikesidir: i§9i s1mfmm bir boliigii "kendi" emperyalist burjuvazilerinin yedegine 13
Sosyalizm
girerken, yan somilrgelerdeki geni§ kesimi de "kendi" radikalle§mi§ orta ve kil9ilk burjuvazilerine yedeklenmektedir. Ancak, dikkat! Biltiln bu anlattlanlar, emperyalizminin ABD onderliginde yeni bir saldtrganhga soyunmas1; emperyalist illkelerdeki emek9ilerin §Oven milliyet9i ya da dinci ideolojilerin etkisine girmesi; radikal kil9ilk burjuva kesimlerin, ba§ta Filistinliler olmak ilzere milslilman emek9iler arasmdaki etkisinin artm1§ olmas1; i§9i sm1f1 saflarmda ya§anan bu kutupla§ma ... Biltiln bunlar, 11 Eylill tarihli terorist saldmmn dogal sonu9lan oldugu anlamma gelmez. Emperyalist kapitalist sistemin efendileri, dogrudan kendilerini hedefleyen bu saldmlan kendi ¥1karlan yonilnde kullanmak i9in gerekli ad1mlar1 atmakta; yedikleri bu darbeyi bir kar§1 saldmya donil§tilrmek i9in ellerindeki biltiln olanaklan kullanmaktadtr. DTO binalanyla Pentagon 'u vuran saldmlar, resmen ilstlenmese de -Usame Bin Ladin'de simgele§en radikalle§mi§ kil9ilk burjuva kesimlerin milslilman emek9iler ilzerindeki ideolojik politik/orgiltsel etkisini iyice peki§tirmi§tir (dahas1, bu etkinin, yalmzca milslilman emek9ilerle smtrh kalmayacagm1; ezilen kitleler i9inde kti<;tik burjuva anti-emperyalizme olan egilimi canlandtracagm1 soyleyebiliriz). Burjuvazi ve kil9i.ik burjuvazinin ti.im kesimlerinin kendi <;1karlar1 dogrultusunda kullanmaya ¥ah§ttg1 11 Eylill saldmsmdan kendi politik hedefleri dogrultusunda yararlanmakta -en azmdan §imdilikpek ba§arth gori.inmeyen tek kesimin, "Marksist" sol oldugunu soyleyebiliriz.
Devrimci solda bolilnme 11 Eylill'deki saldmlann ardmdan, "Marksist" ve devrimci solda, iki ana egilim ortaya 91ktt. Bu boliinmenin bir yanmda, 11 Eyli.il tarihli ki.i9i.ik burjuva eylem kar§1smda deh§ete kaptlan ve bu "kriminal terorist eylem"i §iddetle mahkum eden "hi.imanistler" yerahyor. Kendi arasmda olduk9a zengin bir 9e§itlilik sergileyen "hi.imanistler"in bir kesimi amlan saldmy1 "sivillere yonelik insanhk dt§I eylem" olarak tammlarken; devrimci pozisyonlarda israr eden kanat, tavnm "Usame Bin Ladin 'm Sovyet i§galine kar§1 milcadele amac1yla CIA tarafmdan yeti§tirildigi", "Hamas'm FKO'ye kar§l israil tarafmdan desteklendigi" ve 11 Eylill gi.inkil ki.i9ilk burjuva eylemin "emperyalist egemenlerin 91karlanna hizmet ettigi" ti.iri.i -dogru- argi.imanlarla destekliyor. Bu sol kesimin kmamalannm ardmda, soyut bir hilmanizm degil; i§9i sm1fmm ve ezilen kitlelerin, 11 Eylill tarihli eylemin ardmdan kendilerine yonelecek emperyalist kapitalist saldmya kar§I koyamayacag1 gibi -son derece hakh- bir kayg1 yatmaktad1r.
i~~ S1mfl Diinya ~apmda Saldm Tehditf Kar~1smda
Boli.inmenin diger tarafmda yeralanlan ise "iyi olducular" olarak adland1rmak milmkiln. Sosyalizm mi.icadelesi verdigi is:in i§ten atilm1§, i§kence gormti§, hapis yatmt§ herhangi bir i§9inin, bir aydmm; devrimci bir gencin ortalama tepkisini ifade eden bu egilim, emperyalist illkelerde, kitle hareketinin di§mdaki kiii;ilk propagandist gruplara egemen olurken; yan somi.irge illkelerde, kitle hareketleri i9inde yeralan gorece daha bi.iytik yap1larda ortaya 91kt1. Birbirinden 9ok farkh gibi gori.inmekle birlikte, her iki egilimin de aym kiii;iik burjuva sm1fsal zemini payla§tigm1 soyleyebiliriz. New York ve Washington'daki saldmlan tereddiitsilz kmayanlar, bir oli;tide dt§mda olduklan slireci gorece "rahat" bir ortamda degerlendirip kaygilar1m 'daha' rahati;a ifade ederken; "iyi olducular", as1l olarak kli9i.ik burjuvazinin i;aresizlikten kaynaklanan ofkesini ifade eden bireysel terorizmini -§U ya da bu diizeyde- payla§tyorlar. Hatta onlarm, ozellikle Pentagon'un vurulmas1 kar§tsmda, "adamlar bizim yapamad1g1m1z1 yaptI" duygusu ii;inde olduklanm soylemek abart1 olmasa gerek. (Ge9erken, bu kaba aynma aykm orneklerin de oldugunu belirtmek gerekiyor. Ornegin, en steak milcadelelerin ya§and1g1 Filistin'de faaliyet gosteren Marksist bir grubun, DTO binalarmda ve Pentagon'da Olenlerin "Amerikah i§9iler" oldugunu savunmas1, kil9ilk burjuva terorizmi tarihinde bir "ilk"i olu§turan 11 Eyli.il tarihli saldmnm yaratt1g1 §a§kmhgm i.iri.inil olsa gerek.)
Teror s1mfsaldu 11 Eylill sabah1 Di.inya Ticaret Orgi.itti'ni.in (DTO) New York'taki binalanna ve ABD emperyalizminin askeri-politik beyni Pentagon'a yonelik saldmlarm ardmdan, herkes "teror"den soz ediyor; ondan nas1l korunulabilecegi i.izerine dii§tinceler geli§tiriyor. Elbette, bu konuda da oncelik "uzman"larda... Ba§ta emperyalist illkelerdekiler olmak ilzere, televizyon kanallanmn ba§hca konugu haline gelen "teror uzmanlar1", insanlan terorizm konusunda aydmlattyor; art1k "uluslararas1 bir tehdit haline gelen teror kaT§IStnda" dev}etlerin almas1 gereken 6nlemleri oneriyorlar. insanlann ilgisini i;eken komplocu senaryolarla desteklenen bu "oneri"ler, ger9ekte, emek9i kitleleri, burjuva devletlerin uygulamaya koydugu planlara kazanma faaliyetinin bir par9as1d1r.
Aym sahnede, burjuva yonetimlerin "uluslararas1 terorizme kar§I mi.icadele" ad1 altmda att1g1 ad1mlann "bireysel ozgilrli.ikler"i kmtlay1c1 ozelligine ve/ya da ABD'nin giri§ecegi bir askeri saldmmn "uluslararas1 hukuku zedeleyecegine vurgu yapan geni§ bir muhalefet de yer ahyor. Bu muhaliflerin 11 Eylill 'deki terorist saldm kar§Ismdaki tu15
Sosyalizm
tumlanm §6yle ozetlemek mtimktin: Bu insanhk d1§1 saldm kar§1smda sessiz kalmamaz; teroristler tespit edilmeli, yakalanmah ve yarg1 oniine 91kart1lmah. Ancak bu, ABD'nin yapmak istedigi gibi, saldmmn ardmda oldugu heniiz kesinle§memi§ bir iilkeye saldirarak yaptlamaz. Htiktimetler, elbette yurtta§larmm gilvenligini saglamak i9in gerekli onlemleri almak zorunda. Arna bunu yaparken haberle§me, seyahat vb. bireysel ozgiirliiklere zarar verilmemeli. Ozetle muhalefet, "teror"le miicadelenin "hukuk 9er9evesinde" siirdilriilmesini savunuyor. Art1k ag1zlara sak1z olan "teror" sozcilgti etrafmda silren tarti§malann biitiin amac1, yineliyoruz, "teror"iin sm1fsal karakterini gizlemek; onu s1mflariistii, biitiin insanhg1 tehdit eden bir "hayalet" haline getirmek ve egemen sm1fm devlet eliyle estirdigi terore kitle destegi saglamaktlr. Her sm1f, iiretim siireci i9inde i§gal ettigi konuma bagh olarak, kendine ozgii bir "teror" yontemine sahiptir. Devleti elinde tutan burjuvazinin terorii "devlet terorii" iken i§9i sm1fi, sokak 9ah§malanna ve silahh ayaklanmalara tamk olan devrimci donemler hari~:, as1l olarak, yani i.iretimden gelen giiciini.i kullanarak "teror estirir". Bir kil9ilk burjuva, koylii ya da i§siz ise i.iretim silrecindeki konumundan dolay1, ne i§9iler gibi grev yapabilir ne de elinde devlet gibi bir teror mekanizmas1 vardlf. Bu durumda o, ho§nutsuzlugunu, bir fabrikay1 ya da i§yerini yagmalayarak; nefret edilen bir patronu ya da politikac1y1 Oldilrerek; bir binay1 bombalayarak ... ifade eder. Komilnistler, her ti.irlil terorist eylemi aym kaba koyan ve bugi.in "ya§ama hakkmm kutsalhg1"m savunurken; onu k1sa si.ire i9inde "ulusal onur" ti.iril bir ba§ka kutsal degerle degi§tirip milyonlarca insam yine bu kutsal deger adma sava§ cehennemine silrmeye hazir kil9ilk burjuva hilmanizmiyle arasma net bir smlf 9izerler. (Bkz. L. Trotskiy, Bireyse/ Terorizme ili~kin Marksist Tutum, der Kampf, Viyana, Kas1m 1911) 11 Eyliil giinii New York ve Washington'da gen;ekle§en terorist saldmlar1, kilryilk burjuvaziye ve lumpen proletaryaya ozgil politik milcadele yontemi olarak, daha ba§tan red eden Marksistler, bu kti9iik burjuva terorist saldmmn i§9i sm1fmm bir mevzisini degil; emperyalist kapitalist sistemin dilnya §erifligini ilstlenmi§ olan ABD'ni hedefledigini de gozard1 etmez; emperyalist devletlerin §imdiden estirmeye ba§lad1g1 terore hakhhk kazand1racak her tilrlil tutumun kar§ismda durur. New York ve Washington 'daki saldmlar, y1k1m1 kiireselle§tiren tekelci sermayeye, i§9i sm1f1 degil ama ony1llardir sava§ alanma 9evirdigi topraklardaki kil9tik burjuvazinin radikalle§en sektorleri tarafmdan indi-
t~~ S1mf1 Dilnya ~apmda Saldm Tehdttt KarJtSlnda
rilmi§ bir tokatttr. Radikalle§mi§ kiir;iik burjuvazi, bu "tokat"t atarken elbette kendi yontemleriyle davranmt§; elbette, i§r;i s1mf1 ve emekr;ilerin emperyalistlerin giri§ecegi kar§t saldmy1 ne kadar gogtisleyebilecegini di.i§iinmemi§tir. iyi ama ktir;iik burjuvazinin radikalle§en sektorlerinin anti emperyalizminin Marksistlerinkine uygun olmas1; ona kar§t miicadelesini de i§r;i s1mfmm yontemleriyle siirdiirmesi miimki.in mii? Bize dti§en gorev, ezilenlerin, New York ve Washington'da ktir;iik burjuva teroristler eliyle patlayan "intikam duygusu"nu, biitiin ezilenlerin intikam duygusunu en iist di.izede tatmin edecek yonde kortiklemektir. Bu, bizzat emekr;i kitlelerde egemen olan ktir;iik burjuva intikam duygusunun, i§r;i s1mfmm onderligi altmda yeniden bir;imlendirilmesi ve devrimci partinin onderligi altmda i§r;i s1mfmm miicadele yontemlerine tabi bir;imde kortiklenmesi demektir.
Sonsoz yerine Marksistler, tespitlerini "entelekttiel" kayg1larla degil; yalmzca ir;inde ya§ad1g1m1z gerr;egi devrim ve komiinizm yoniinde degi§tirmek ir;in yaparlar. Bu yiizden onlar, hangi ideolojik-politik/orgiitsel aktmm etkisi altmda olursa olsun, emekr;i kitle hareketleri ir;inde yeralmak ve i§r;i sm1fma toplumsal kurtulu§unun en kararh militanlan olduklanm giinliik pratikte gostermek zorundadrr. Bir komiinisti ahlaki vaazlar veren din adammdan ya da "hep dogrular1 gortip soyleyen", "hep hakh r;1- · kan" r;ok bilmi§ entellektiiellerden ayrran bu konum. ona "elini ~amu ra bula§tirmama" lUkstinti sunmaz. i§r;i sm1fmm kurtulu§unun yine kendi eseri olacag1m kabul eden bizler, fildi§i kuleye r;ekilip olan biteni izlemek yerine, her durumda ezilen somiirtilen kitlelerin i~inde olmay1 tercih ederiz. Marksistleri diger kapitalizm -ve emperyalizm- kar§ttlarmdan aytran bir diger ozellik de onlarm kitle hareketlerine kendiliginden devrimci bir anlam atfetmeyip; onderliklerin belirleyici roli.ine vurgu yapmas1drr. Bizier, her durumda kitle hareketleri ir;inde yer almaktan yanay1z; ~iinkii, onun onderligini elde etmek istiyoruz. Sm1flar mticadelesi. komiinistlerin ciddi bir etkisi olmasa da; ba§ka sm1flarm ideolojik ve politik hegemonyas1 altmda da olsa siirtiyor. Bu anlamda, yinelemek gerekiyor, Marksistler. dtin Arjantin'de, Panama'da. Irak'ta ve Yugoslavya'da emperyalist mi.idahaleler soz konusu oldugunda nasd bu tilkelerdeki yonetimlerin yap1sma bakmaks1zm taraf olduysa; bugiin de ba§ta Afganistan olmak iizere. emperyalist saldm tehditi altmdaki miisliiman iilkelerin halklanyla birlikte olmak durumundalar. Peki bu, bizim, islamc1 onderliklerin az1h anti komiinist 17
Sosyalizm
karakterini unuttugumuz anlamma m1 geliyor? Kesinlikle hayir! Biz, bu illkelerin emek¥ilerine, emperyalizme kar§1 mticadelenin en tutarh savunucularmm dinci ya da milliyet9i onderlikler degil, komilnistler oldugunu gostermek; bu kil¥ilk burjuva ve burjuva onderliklerin yilzilndeki emek¥i dil§mam maskeyi indirmek istiyoruz. Bunun da s1cak ve gtivenli odalarda yap1lan parlak tahlillerle ba§anlamayacagm1 biliyoruz. Emek9i y1gmlar, bunu, yalmzca bizi pratik i9inde yanlarmda gorerek ve smayarak kavrar. Ba§ta Filistinliler olmak ilzere, y1llardir islamc1 partilerin onderliginde "iki §eytan"a (ABD ve israil) kar§l milcadele eden emek9i milslilman kitlelerin, New York ve Washington'1 hedefleyen saldmlar kar§lSmda sergiledigi sevinci anhyoruz. Ancak, bir Marksist i9in, 11 Eylill gilnil DTO ile Pentagon 'u vuran son saldmnm payla§ilabilir yam olamaz. Biz Marksistler, New York ve Washington'da ger9ekle§en saldmlann kti9ilk-burjuva karakterini a91k9a tespit eder; onun, i§9i s1mfmm devrim ve komilnizm milcadelesiyle hi9bir ili§kisi olmad1gm1 a91k9a ortaya koyar; dahas1, bu eylemlerin, emperyalizm ve kapitalizm kar§1tl mticadelenin sm1fsal eksenini bulandird1gm1; i§9i sm1f1 ve ezilen halklara yonelik yeni bir emperyalist saldmy1 provoke ettigini; ba§ta Ortadogulu milslilman emek9iler olmak ilzere, i§9i sm1fmm hi9 bir sektorilniln boylesi bir kapitalist-emperyalist saldmy1 gogilsleyecek durumda olmad1gm1 a91k9a tespit ederiz. Ancak, yinelemek gerekiyor, bunu yaparken, amlan kil9ilk burjuva eylemin ezilenlerin ofkesini ifade eden politik bir teror oldugunu unutmaz; onu egemen sm1flann devlet eliyle estirdikleri terorden ayird ederiz. Bu anlamda, biz, Amerikan emperyalizminin giri§ecegi her tilrlil misilleme eylemine kar§1; burjuvazinin devlet terorilne kar§t -yontemlerini, politikalanm, yapt1klarm1 asla savunmamakla birlikte- ki.i9ilk burjuva teroristlerin yanmda yer ahnz. 21.09.2001
Bireysel Terorizme • lli,kin Marksist· Tu tum Lev TROTSKiv (Bu makale ilk olarak, "Terorizm Ozerine" ba§lzg1 altmda, Avusturya Sosyal Demokratlarzmn aylzk teorik dergisi der Kampf'm (Kavga) Kaszm 1911 tarihli sayzsmda yay1mland1. Trotskiy bu makaleyi, derginin editorii Friedrich Adler' in talebi iizerine, Avusturya i§fi szmftmn baz1 kesimlerinde ortaya pkan terorist ruh haline yanzt olarak yazd1. Makalenin ingilizceye fevirisi, Marilyn Vogt ve George Saunders taraftndan yap1ld1. "Bireysel Terorizme ili§kin Marksist Tutum", Intercontinental Press' in 06.08.1973 tarihli sayzsmda yeniden yay1mland1.)
m1f dii§manlanm1z, siirekli olarak bizim terorizmimizden §ikayet etmeyi bir ah§kanhk haline getirdiler. Dahas1, bundan neyi kastettikleri de belli degil. Onlar, i§9i s1mfmm, s1mf dii§mamm hedefleyen biitiin etkinliklerine "terorist" damgas1 yapt§tlrrnaktan ho§lanirlar. Onlara gore grev, terorizmin ba§hca yontemidir. Onlar, bir grev tehditine, grev gozciilerinin orgiitlenmesine, kale emegi kullanan bir patrona yonelik ekonomik boykota, saflar1m1zdan 91kan bir haine uygulad1g1m1z tecrite .... biittin bu ve benzeri etkinliklerimize terorizm diyorlar. Eger terorizm bu §ekilde, yani dti§mana zarar veren ya da onun korkusunu arttlran her ttirlti eylem olarak anla§1hyorsa, bir biittin olarak sm1f miicadelesi terorizmden ba§ka bir §ey degildir. Yasalan, polisi ve ordusuyla onlann devletleri bir btittin olarak kapitalist teror ayg1tmdan ba§ka bir §ey olmad1gma gore; burjuva politikacilann proletaryanm teroriinden §ikayet etmeye ne kadar haklan olup olmad1g1 sorusu yan1ts1z kalmaya devam ediyor.
S
Ote yandan, bizi terorizmle su9larken, onlarm -her zaman bilin9li olmasa da- bu sozciige smirh ve dolayh bir anlam yiiklemeye 9ah§tiklanm da belirtmek gerek. Omegin, makinelerin i§9iler tarafmdan kml-
19
Sosyalizm
mast, tam da bu anlamda terorizmdir. Bir i§verenin Oldtiriilmesi, bir fabrikay1 yakma ya da sahibini oldtirme tehditi, elde silah bir bakana suikast giri§iminde bulunma vb. ise kelimenin tam ve ger9ek anlam1yla terorist eylemlerdir. Uluslararas1 Sosyal Demokrasi'nin (Komtinist Partilerin 3. Enternasyonal oncesindeki ad1) ger9ek yap1s1 hakkmda biraz fikir sahibi olan herkes, onun bu ti.ir terorizme her zaman uzla§maz bi9imde kar§t oldugunu bilir.
Neden? Yalmzca tanm ve sanayi i§9ileri , bir grev tehditinde bulunarak ya da greve 91karak "teror" uygulayabilirler. Grevin toplumsal onemi, ilk olarak onun dogrudan etkiledigi i§letmenin ya da sanayi dalmm btiyi.ikltigtine; ikinci olarak da grevde yer alan i§9ilerin orgiltli.ili.ik, disiplin ve eyleme hazuhk dtizeyine baghdu. Bu durum, ekonomik grevler i9in oldugu gibi, politik grevlerde de aynen ge9erlidir. Grev, proletaryanm modern toplumdaki dogrudan tiretici roltinden kaynaklanan bir mi.icadele yontemi olmaya devam edecektir. Kapitalist sistem geli§mesi i9in parlamenter bir i.ist yap1ya gereksinim duyar. Bu ytizden de o, modern proletaryay1 siyasi bir getto i9inde tutamaz; i§9ilerin parlamentoya kattlmalarma er ya da ge9 izin vermek zorundad1r. Proletaryamn toplumsal roli.i; oncelikle de i.iretici i§levi tarafmdan belirlenen kitleselligi ve politik geli§mi§lik di.izeyi se9imlerde ifadesini bulur. Gerek bir grevde gerekse se9imlerde olsun, mi.icadelenin yontemi, amac1 ve sonucu her zaman, proletaryanm bir sm1f olarak i.istlendigi toplumsal role ve gi.ici.ine baghdu. Yalmzca i§9iler grev yaparlar. Fabrikalann iflasa si.iri.ikledigi zanaat9tlar, suyu fabrikalar tarafmdan zehirlenen koyli.iler ya da lumpen proleterler yagmaya yonelebilir, makinelere saldrrabilir, bir fabrikay1 ate§e verebilir ya da onun sahibini oldi.irebilirler. Yalmzca bilin9li ve orgi.itli.i i§9i sm1f1, kendi 91karlanm gozetmesi i9in parlamentoya gi.i9li.i temsilcilerini gonderebilir. Oysa, onemli bir memuru oldi.irmek i9in, arkanda orgi.itli.i kitlelerin varhgma gereksinim duymazsm. Patlay1c1lann yap1m1 i9in gerekli bilgiler ya da bir Browning herhangi bir yerden saglanabilir. Birinci durumda bu, kulland1g1 yontem ve ara9lan, varolan toplumsal di.izenin dogasmdan kaynaklanan toplumsal bir milcadeledir. ikinci durumda sozkonusu olan §ey ise, kendisini -<;in'den Fransa'ya kadarher yerde aym bi9imde -cinayet, patlamalar vb.-dt§a vuran ve toplumsal sistemin varhgma kesinlikle zarar vermeyen mekanik bir tepkidir.
B1reysel Terorlzme iU~ldn Marks1st Tutum
En miltevaz1 bir grevin bile toplumsal sonucrlan vardir: 0, i§crilerin ozgilvenini arttmr, sendikalan geli§tirir, hatta ilretim teknolojisinde bir iyile§meye yol acrar. Bir fabrika sahibinin oldiiriilmesi ise, yalmzca polisiye bir olay olarak kahr; en fazlasmdan millk sahibinin degi§mesine yol acrar ki, bunun hicrbir toplumsal anlam1 yoktur. Bir terorist giri§im -"ba§anh" olup- o andaki politik ko§ullara bagh olarak yonetici sm1fta bir §a§kmhga yol acrsa bile, bu "§a§kmhk", kapitalist devlet bir bakandan olu§mad1g1 ve onunla birlikte ortadan kalkmayacagmdan dolay1, yalmzca k1sa silreli olabilir. S1mflar, her zaman kendilerine hizmet edecek yeni insanlar bulur, mekanizma zarar gormez ve i§levini siirdilrmeye devam eder. Fakat terorist giri§imlerin emek9i kitlelerin saflarmda yaratt1g1 diizensizlik crok daha derin olur. Oyle ya! Eger amaca ula§mak icrin herhangi birinin bir tabanca edinmesi yeterliyse, s1mf milcadelesine ne gerek var? Eger dil§mam s1rtmdan vurmak i9in biraz barutla bir ka9 parcra kur§un yetiyorsa, sm1f orgiltlenmesine ne gerek var? Eger bir patlama sesi yilksek mevkilerdeki ki§ileri deh§et i9inde b1rakmaya yeterliyse, partiye ne gerek var? Eger herhangi biri, parlamento koridorundan ge9ip bir bakana kolayca ula§iyor ve onu hedef alabiliyorsa, toplantilara, kitlelere yonelik ajitasyon faaliyetlerine ve se9imlere -katilmaya/H<;- ne gerek var? Bize gore bireysel terorizm, oncelikle, kitlelerin bilincinde onlarm kendi rollerini kilcrillttilgil; onlar1 gilcrsilzlilkleriyle ban§lk hale getirdigi ve onlann, bir giln gelip misyonu yerine getirecek olan bir bilyilk kurtar1c1ya/intikamc1ya umut beslemelerine yol acrt1g1 i9in kesinlikle kabul edilemez.
Devrim mekanik ara~lann basit bir toplam1 degildir. Devrim, yalmzca sm1f miicadelesinin keskinle~mesiyle
yiikselir; onun zaferinin tek giivencesi, proletaryanm toplumsal i~levidir.
"Eylemin propagandas1"m yapan anar§ist peygamberler, terorist eylemlerin kitleler ilzerinde geli§tirici, te§vik edici etkide bulundugunu iddia ede dursunlar; kuramsal kavray1§ ve politik deneyim bunun tam tersini kamthyor. Terorist etkinliklerin "verimli"ligi ne kadar fazla olursa; ne denli bilyilk etki yaratlrlar, biitiln dikkatleri ne denli kendi ilzerlerine crekerlerse; kitlelerin, oz orgiltlenmelerine ve egitime olan ilgisini o denli azaltlrlar. Fakat, bir silre sonra, patlamanm dumam dag1hr, panik ortadan kal-
Sosyalizm
kar, suikaste ugrayan bakanm halefi ortaya 91kar, ya§am yeniden eski gi.inli.ik halini ahr ve kapitalist somi.iri.i 9ark1 eskiden oldugu gibi donmeye devam eder; ama polis bask1s1 daha pervas1z ve vah§i bir halalmt§tlr. Sonu9ta, yamp ki.il olan umutlar ve yapay olarak canlandmlm1§ co§ku, yerini hayal kmkhgma ve ilgisizlige terkeder. Gericiligin grevlere ve kitlesel i§9i hareketine bir son verme yoni.indeki 9abas1, her yerde ve her zaman ba§ans1zhkla sonu9lanm1§tlr. Zira, kapitalist toplum, etkin, hareketli ve ak1lh bir proletaryaya gereksinim duyar; bu yi.izden de onun elini kolunu uzun si.ire baglayamaz. Ote yandan anar§ist "eylemin propagandas1"nm her zaman gostermi§ oldugu gibi, devletin fiziksel imha ve mekanik bask1 ara9lan, terorist gruplarmkinden 9ok daha fazlad1r.
Terorizmin ba~llca psikolojik kaynag1, bir 9kl~ arayi~1 i~nde olan insamn intikam duygusudur.
Peki bu durumda devrimden vaz mt ge9ecegiz? Devletin bu konumu, devrimi ger9ekle§tirmeyi olanaks1z m1 k1hyor? Hi9 de oyle degil! Devrim mekanik ara9larm basit bir toplam1 degildir. Devrim, yalmzca sm1f mi.icadelesinin keskinle§mesiyle yi.ikselir; onun zaferinin tek gilvencesi, proletaryanm toplumsal i§levidir. Politik genel grev, silahh ayaklanma, iktidarm zaptt ... bi.iti.in bunlar, i.iretimin geli§mi§lik di.izeyine, sm1f gi.i9lerinin durumuna, proletaryanm toplumsal agirhgma ve son olarak da devrim anmda iktidann kaderini belirleyici faktor olan ordunun toplumsal bile§imine tabidir.
Sosyal Demokrasi, "varolan tarihsel ko§ullarm dt§mda geli§iyor" diye devrimi engellemeye 9ah§mayacak kadar ger9ek9idir; tersine, o, devrimle kar§tla§mak iyin gozlerini ardma kadar ay1k tutar. Ancak, -anar§istlerin tersine ve onlarla mi.icadele i9indeSosyal Demokrasi, toplumsal geli§imi yapay bi9imde zorlamay1 ve proletaryamn "yetersiz" devrimci gi.ici.ini.in yerine patlay1c1 kimyasal bile§imleri ge9irmeyi ama9layan ti.im yontemleri ve tasarllart kesin olarak red eder. Bir politik milcadele yontemi di.izeyine yi.ikselmeden once terorizm, kendini bireysel intikam eylemleri olarak aytga vurur. Bu, terorizmin tipik i.ilkesi olan Rusya' da boyleydi. Vera Zasulich 'e, si.iri.ilmi.i§ politik tutuklulara uygulanan klfba9 cezasma duyulan genel tepki, ifadesini, general Trapov'a yonelik suikastta buldu. Bu giri§im, hi9bir kitle destegi olmayan devrimci entellekti.iel gruplan tarafmdan ornek ahndt. Dil§i.incesiz intikam eylemleri olarak ba§layan bu giri§imler, 1879-81 y1llan arasmda si.ireklilik kazandl. (Burada, 1881 'de <;ar 2.
Blreysel Terortzme ili~ldn Marksfst Tutum
Alexander'1 Oldiiren Narodnaya Volya -Halkm Iradesi- adh terorist orgiite gonderme yap1hyor/9ev.) Batt Avrupa ve Kuzey Amerika'daki anar§ist suikast giri§imlerinin tiimii, hiikiimet yanhlarmm grevcilere ate§ ac;mas1 ya da politik muhalifleri oldiirmesi gibi vah§i eylemlerinin ardindan gerc;ekle§mektedir. Terorizmin ba§hca psikolojik kaynag1, bir 91k1§ aray1§1 i<;inde olan insamn intikam duygusudur. Sosyal Demokrasinin, herhangi bir terorist eyleme yamt olarak insan ya§ammm "kutsal degeri" iizerine §atafath acy1klamalar yapan, "iicretli" ahlak91larla hicybir ortak yam olmad1gmdan uzun uzad1ya soz etmeye gerek yok. Bunlar, farkh ko§ullar altmda -ulusal onur ya da kralm saygmhg1 tiirii- farkh degerler adma milyonlarca insam sava§ cehennemine siirmeye hazir olan ki§ilerdir. Onlar, bugiin, kutsal ozel miilkiyet hakk1 adma silahs1z i§<;ilere ate§ aplmasm1 emreden bir bakam ulusal kahraman ilan ederler; yann ise her§eyi goze almJ§ i§sizler s1k1h yumruklanm silaha uzatt1klannda, §iddetin hi<; bir bi<;iminin kabul edilemeyecegine ili§kin bo§ sozler etmeye ba§larlar. KlSlr ve ikiyiizlii ahlak91hk ne derse desin, intikam duygusunun bir hakhhg1 vardir. Bu duygu i§<;i sm1fma s1mrs1z moral giicy kazandmr; onun, en azmdan kendi dt§mdaki diinyada olan bitenleri aptalca bir kay1ts1zhkla izlemesini engeller. Sosyal Demokrasi 'nin gorevi, proletaryanm acy1ga 91kmam1§ intikam duygusunu bastlrmak degil; tersine, onu siirekli k1§k1rt1p derinle§tirerek her tiirlii adaletsizliklerin ve insan1 a§agilamanm gercyek nedenlerine kar§t yonlendirmektir. Bizim terorist eylemlere kar§t 91kmam1zm tek nedeni, bireysel intikamm bize yetmemesidir. Sonuc;ta, bakan olarak adlandmlan baz1 memurlardan ibaret olamayacak kadar bi.iyi.ik bir kapitalist sistemle kozlar1m1z1 payla§mak zorunday1z. Bi.itiin enerjimizi bu sisteme kar§J ortak miicadeleye kanalize etmek i<;in, insanhga kar§J i§lenen biitiin suc;lar1 ve insanm bedensel ya da psikolojik olarak maruz kald1g1 tiim a§ag1lamalar1, varolan toplumsal sistemin hirer ifadesi ve 9arp1k sonucu olarak gormeyi ogrenmek. Yak1c1 intikam istegini en ytiksek diizeyde tatmin etmenin yolu i§te buradan gecyiyor.
Sosyalizm
Mehmet Agar, Mehmet Barlas, Mehmet A. Birand
Siperlerel Mehmet CEMiL
"Size kan, gozya§l ve terden ba§ka sunacak bir §eyim yok. 'Politikam1z nedir?' diye soruyorsunuz. Ben de diyorum ki, denizde, karada ve havada sava§a devam. Su kapkara, acllarla yuklU insanllk suflan listesinin en tepesindeki yerini hifbir zaman kimselere kapt1rmam1§ olan tiranllga kar§l Tann'mn bizlere verdigi tum guf ve yeteneklerimizle sava§l siirdurmek. Politikam1z budur." "Soruyorsunuz, 'Amac1m1z ne?' diye. Tek sozcukle cevap vereyim: Zafer. Ne pahasma olursa olsun zafer. Tum bu terore ragmen zafer. Yo/ ne kadar fetin ve uzun olursa olsun, zafer. <;unku zafer olmazsa var olamay1z. inamyorum ki davam1zda ba§ans1z o/mayacag1z ve bunun ifin de herkesten yard1m talep ediyorum." Bu sozlerin sahibi asirlarca diinya niifusunun ii9te birini prangaya vurmu§; dtinyay1, ba§ta kendi hallo olmak tizere iki defa emperyalist payla§1m sava§ma sokmu§, yani tarihi boyunca tum dtinya emek9ileri i9in gericiligin sembolti Britanya imparatorlugunun ba§bakam Sir Winston Churchill'den ba§kas1 degildir. Sadece birka9 hafta siiren Londra kentinin bombalanmas1 ingiliz emperyalizmini bu kadar azgmla§tlrabiliyormu§ demek ki... Bugiin Amerikan emperyalizminin kar§isma 91kan gii9, Alman burjuvazisinin kanh sava§ ayg1tl Nazi devletinin bombard1man u9aklan
olmamasma ragmen, Amerikan ulusuna da melankolik ama gururlu sesle benzer bir nutuk 9ekilmi§tir. 11 Eyliilde ger9ekle§en faili heni.iz kesin bilinmeyen, ama tahminlere gore de hi9bir zaman ortaya 9Lkmayacak eylem hakkmda, sonsuz say1da speki.ilatif senaryo yaz1labilir. Arna oncelikle tespit edilmesi gereken bir ger9ek var, o da, kapitalizmin barbarhk derekesini zorlad1g1 yag1m1zda, emperyalist iilkelerin emek9i s1mflarmm payma daha zor mi.icadele ko§ullar1 di.i§ecektir. Televizyon ba§mda Afgan, Arap ve Balkan halklarmm ba§ma yagan bombalan yekirdek 91tlatarak seyretmek sadece o mezalime ortak olmak degil, ezen iilke emek9ilerinin bir sonraki sefer kar§1sma y1kacak; "hukuksuzlugunu" me§rula§tlfml§ ve bununla kuvvetlenmi§ bir burjuva devletinin yaratilmasma goz yummak demektir.
Bu gibi degerlendirmelere, sagir ve dilsiz kalmay1 kendine "meslek onuru ve ahlak1" addetmi§ di.inya burjuva basm1, 11 Eyli.ilden beri kendinin de ait oldugu sm1fsal di.izenin yaratt1g1 terorizmin, "ahlaks1zhg1" kar§ISmda "medeni" di.inyanm ayaga kalkmas1 gerektigini haykmyor. (Somi.irgele§tirme eski §emsiyesi uygarla§hrmaya kavu§uyor.) Di.inya burjuva basmmm "terorizm" kavramma ilgisi o denli artm1§hr ki, kuyruk9ulugun bayraktan Ti.irk burjuva basm1 man§etlerinden hi9 eksik etmedigi "Teror" kelimesinin yaz1h§1m §a§Iracak kadar §ap§alla§ml§tlr. Ozellikle Ti.irkiye'de "terorizm" kavram1 tam ve net bir tamma sahip olmad1g1 i9in her §eyi i9ine alabilen bi.iyiik bir 9uvah andlfmaktadlf. Bu i.ilkenin yaratilan ki.ilti.iri.inde, blfaktmz siyasi su9lar1, trafik kazalanna bile teror, failine terorist denmektedir. (Ge9tigimiz gi.inlerde Kemal Dervi§'e "katil" diye bag1rmanm da terorizm oldugu konusunda aydmlanm1§ olduk.) Madem ki bulanikhktan bu kadar §ikayet ettik, art1k bir tamm yapmaya mecburuz: Teror, me§ru veya gayr-1 me§ru bir kuvvetin iktidar1m korumak veya kurmak i¥in ba§vuracag1 silahs1z ve kendini miidafaadan aciz insanlara yonelmi§ §iddet eylemidir. Yani teror denen bu ziruh-u mugber, sm1fl1 toplumun tarihi kadar eskilere dayanmaktadlf. Tart1§mas1z Diinya Ticaret Merkezi binasma 9arptmlan sivil u9aklann eylemi kadar Avrupa'nm bir9ok muhalif, devrimci, Yahudi ve yingenesinin gaz ocaklarmda yok edilmesi; Osmanh Devleti'nin son y1Jlannda ba§a gelen Alman emperyalizmi destekli ittihat9darm Ermeni tehciri politikas1; Japonya'ya ahlan atom bombalar1, Filistin miilteci kamplanna israil ordusu tarafmdan di.izenlenen gece baskmlar1 veya Korfez Sava§t'ndaki lrakh sivillerin s1gmaklanna yap1lan bombard1manlar, Yugoslavya Sava§1'nda "ak1lh" bombalarm hastaneleri ve dev-
Sosyalizm
let televizyonunu vurmas1 da terorist eylemlerdir. insan kay1plannm btiyiikltigti on milyonlarla ifade edilen bu terorist eylemlerin hepsi, unutulmamahdir ki, kapitalizmin barbarhk 9agmm "me§ru" iktidarlar1nm tirtintidiir. Atom bombasm1 yerytiztinde iki defa kullanabilmi§ tek devlet ABD'dir. Bugtin Vietnam Sava§I sirasmda atom bombasmm tekrar kullamlmas1 teklifinin senatoda az bir farkla reddedildigini biliyoruz. Bu btittin dtinyanm ve insanhgm Amerikan terorti altmda ya§ad1gm1 gostermiyor mu? Kapitalist dtinya sisteminin yaratt1g1 devlet terorti kar§Ismda, art1k insanhgm varhgmm s1mrlan tehdit edilir duruma gelmemi§ midir? Duyuldugu anda bile kulaklan tirmalayan "teror ve terorizm"' olgusuna Marksizm nasil yakla§iyor? Her §eyden evvel vurgulanmas1 gereken bir nokta Marksist "ideolojinin" humanist bir ay1hm1 oldugudur. Kendisine "nihai hedef' olarak hiir, sm1fs1z, somiirtisiiz bir diinyay1 ama~ edinmi§tir. Marksizm bu gelecege doniik kabullenmenin saglamhgma inamrken; degi§mez, sabit ve evrensel ahlak'i normlann yarat1lmasma kar§I durmaktad1r. Marks ve Engels'in defalarca tekrarlad1g1 gibi evrensel ahlak teorileri §abloncu kii9iik burjuvazinin "putperestliginden" ba§ka bir §ey degildir. Amacm1 humanist bir ilkeye sabitleyen Marksizm, amacm1 ortadan kald1rmayacak ve onu nihai hedeften saptirmayacak tiim yontemleri me§ru sayar. Geldigi bu noktayla da hiimanizmden tiim metafizik9ilerin ikiyiizltililgi.ine k1yasla"dtirtist" bir bi9imde aynlmaktadir. i9inde ya§ad1g1m1z evrenin fiziki bile goreli olduguna gore; genel, daimi, evrensel ahlak normlar1 yaratmak "goklerin efendisine" mahsus olsa gerek. Teror olgusunu soyutlamamn yersizligi i.izerine daha fazla konu§maya gerek yok. K1sa bir ozetle baglamak gerekirse §6yle diyebiliriz: Masum insanlan hedef alan bir hareket tel'in edilmelidir, AMA tarihte siyasi ve9heye biiriinen hi9bir olay YALNIZCA masum insanlan hedef almaz. 0 zaman bu gibi hadiseleri temellendiren sebepler ortaya 91ka1
Tertir kelimesine diinya siyasal tarihinde ilk defa Frans1z ihtilali'nde rastlamlmaktadir. 1793 ayaklanmas1yla uzla§mac1 biiyiik burjuvaziyi (Jirondenler) deviren kiii;:iik burjuva devrimci partisi (Jakobenler) diinya tarihinin en demokratik anayasasm1 getirmi§ ama uygulama imkam bulamadan devrimi savunma tela§ma dii§mii§lerdir. Kar§• devrimcilerin sabotajlanm tinleyebilmek ii;:in Jakobenler "Biiyiik Tertir" devrini ba§latm1§lardir. Thermidor iktidanna kadar siirecek olan bu devrimci tertir dtinemini en iyi anlatan stiz Jakoben partisi liderlerinden ve devrimin "kand1nlamaz1" Robespierre'in agzmdan monar§ist ayaklanmaya sahne olan Vendee §ehri hakkmda stiylenmi§tir; tiim dogruluguyla Robespierre, "Fransa ve devrimin gelecegi ii;:in bir Vendee feda edilebilir!" diyordu. 40 bin kar§1 devrimciyi temizleyen "biiyiik tertir" yerini, Thermidor'la birlikte "beyaz teroriin" gerici ve misli kanh ellerine birak1yordu.
Mehmet Agar, Mehmet Barlas, Mehmet A. Blrand Slperlere!
nlmah ve ona gore tavir almmahdu. Bu baglamda 11 Eyltil eyleminin doguracag1 neticeler ve Amerikan emperyalizminin di.inya politikas1nm bir boltimi.i tahlil edilmelidir. Anla§Ilan odur ki; bugi.in kendisine Afganistan'1 hedef alan Amerikan emperyalizmi ve "uluslararas1 kamuoyu" kendine ait Orta Asya'ya hakim bir ileri karakol olu§turmak istiyor. SSCB'nin y1kllmasmm ardmdan Orta Asya ve Kafkasya, emperyalizmin egemenlik alanmm d1§mda taksim edilmeyi bekleyen alanlar olarak kald1lar. Bu bolgelerin onemi 9ok fazladir. Emperyalistlerin i§tahm1 kabartan en bi.iyi.ik sebep Orta Asya'nm petrol ve gelecekte di.inyanm alternatif enerji kaynag1 olmaya aday dogalgaz rezervlerine sahip zengin bir bolge olmas1dir. Bu enerji kaynaklannm sahibi olacak olan gi.i9 rakiplerini rahathkla dize getirebilecek veya terazinin kendi tarafmdaki kefesini ag1rla§tlracaktlr. 2 Rusya ve <;in bu bOlgeye tarihsel olarak hakimdir. Bu hakimiyet alanlan Rusya ve <;in i9in hayati onem ta§imaktadir. Tiirkiye'de de duymaya a§ina oldugumuz "Dogu Tiirkistan ve Sincan Ti.irkleri'ne mezalim" iddialar1, <;in'i, emperyalizmin ulus-devletin egemenlik hakkm1 ayaklar altma alan yeni anlayt§tyla derinden tehdit etmektedir. 3 Putin'le birlikte emperyalizmden bag1ms1z bir karakter kazanmaya 9ah§an Rus dt§ politikas1 da Orta Asya meseleleri yiizi.inden Rusya'mn yeni konumunun Amerikan emperyalizminin emelleriyle 9eli§tiginin farkmda. Emperyalizmin emellerinin farkmda olan i.ilkeler kendi aralannda bir ~anghay Savunma Paktt olu§turdular (Rusya, <;in, Kazakistan, Kirg1zistan, Tacikistan) yani di.inya ni.ifusunun i.i9te biri bu pakt i.ilkelerinde toplanmakta (eger Hindistan da katilacak olursa, ki bu kuvvetle muhtemel, bu oran di.inya niifusunun yansma kadar 91kacak). Orta Asya'nm Hint Okyanusu'na inen kap1s1 Afganistan ve Pakistan'dan ge9er. Emperyalistlerin bu bolgeye giri§i ancak 9ok 9etin bir 2
Aynnllh bilgi i¥in bkz. KIZll Elma, Kanh Elma: Avrasya'da Yakla§an Feliiket ve Tiirkiye; i§¥i Miicadelesi Tart1§ma Defteri-1 ; Nisan 2000, Ozne Yay. 3
Ulus devlet kavram1 m1 bugiin ger¥ekten sorgulanan?
"Ulus devlet insanhga giydirilmi§ bir deli gomlegi gibidir" Evet, asirlarca burjuvazinin hareket alamm tayin etmi§ olan ulus-devlet kavram1, Annan Doktrini'nden beri §ekil mi degi§tirmektedir? Kilreselle§menin vaizleri arllk "gerek i¥ hukuk diizeninde, gerekse uluslararas1 ili§kilerde hi¥bir denetim kabul etmeyen bir iktidar, bir gil~ ol arak takdim ettikleri ulus devleti, sm1rlan "ulusaliistii"(uluslararas1 degil!) belgelerle tayin olunacak bir egemenlik anlay1§ma ¥ekmek istiyorlar. Egemenligin kullamlmas1 kay1t ve §art altma almm1§Ur, zaten bu durum anayasa metinleri ve mekanizmalarla olu§turuluyordu. Bu sefer smirlama yapma yetkisi "uluslararas1 kamuoyunun" eline ge~iyor. Bu arada emperyalist insan haklan sava§¥•1anmn "egemenliklerini" kullanmasm1 kim s1nirlayabilir? 0 kurallar "hiir ve medeni" diinyada ge~erli degildir. "Aile boyu insan haklarma" sahip Amerikan ulusunun Senatosunu veya Avrupa parlamentolanm kim tiidadi hakimiyet kullanmaya zorlayabilir?
27
Sosyalizm
politik gtice sahip olan muhaliflerini buradan tamamen temizlemesiyle mtimktin olacaktIT. General Mi.i§errefin de arzulad1g1 bu durum pek de kolay goztikmi.iyor. Evet, Afganistan Ttirki Cumhuriyetler'in, Ti.irk! Cumhuriyetlerse Avrasya'nm kalbi durumundadir. DolaylSlyla Orta Asya yolu Afganistan 'dan ge9ecek, bu da yeni bir kara sava§IIll zorunlu ktlacaktir. Bu anda yeni sava§ teknolojileri sebebiyle artik kara sava§lannm bittigini ileri si.irmek acelecilik olacaktir. Amerika, Afgan HarekatI'na kendi ordusunu sokmaktan imtina Televizyon ba~1nda edecektir. Bunun yerine eski sozde muhalif grupAfgan, Arap ve lardan destek toplayacak ve Ttirkiye gibi gtizide Balkan halklanmn mi.ittefiklerinin -Ecevit'in belirttigi gibi- istihbarat yard1mlanndan faydalanarak Taliban'1 devirmeye ba~ma yagan (Zaten, Ttirkiye Cumhuriyeti "mobombalan ~ekirdek 9ah§acaktIT. dem" Afganistan'm kurulu§unda etkin rol i.istlen~tlatarak mi§ bir devlet olarak o cografyada bayag1 koklii seyretmek sadece o misyoner faaliyete sahiptir).
mezalime ortak olmak degil, ezen Ulke emek~lerinin bir sonraki sefer
"Zafer piyadenin stingi.isi.ini.in ucundadir!" diyen general Napolyon haia hakhdIT. Karadan Afganistan'1 i§gal edemeyen Amerika Irak'taki kar§Ilatig1 son gibi Taliban'1 zorlar ama deviremez. Sadece dort ko§e kalan Pentagon'un generalleri Afganistan HarekatI'nm ki§a kadar kesin zakar~1sma ~kacak; ferle sonu9lanacagm1 ilan ederken belki de "on yil "hukuksuzlugunu" stirecek" sava§m ikinci merhalesine, yani Siyome~rula~tum1~ ve nistlerle birlikte Ortadogu cephesine taarruza ba§layacaklard1r. Bi.iytik ihtimalle insanhk tarihinin bununla gortip gorecegi en bi.iyi.ik ve kanh emperyalist sokuwetlenmi~ bir mtirgele§tirme sava§Iyla kar§I kar§1yay1z. Dtinyaburjuva devletinin nm tek kutuplu ·dengesizliginin sonuna dogru yarablmasma goz yakla§Irken Amerikan devleti vah§ile§ebildigi kayummak demektir. dar sald1racak, sald1rd1g1 kadar da vah§ile§ecektir. Eski Vietnam gazisi ve Amerikan D1§i§leri Bakam Colin Powel ni.ikleer silah kullanma konusuyla ilgili sorulara verdigi cevapta "Teror orgi.itlerine kar§I yapacag1m1z sava§ta ntikleer silahm gerekli olacagm1 di.i§i.inmi.iyorum" derken acaba teror orgtitleriyle mlicadele haricindeki olabilecek sava§larda ntikleer kullanmay1 dti§lintiyor mu? Bundan iki sene evvel zaten Rusya ti.im soguk sava§ donemi ge9erli olan ni.ikleer silah kullanma politikasm1 degi§tirdigini ilan ediyor ve "s1mrlanm tehdit eden herhangi bir durum kar§1smda ilk ni.ikleer kul-
Mehmet Agar, Mehmet Barias, Mehmet A. Blrand Slperlere!
lanan taraf olacag1m a91khyordu. Bu evleviyetle Avrupa'mn doguya dogru olan geni§lemesine yapllmi§ bir tehditti. Biitiin bu geli§meler ya§amrken Amerikan emperyalizmi Tiirkiye de dahil toplam alu iilkeye yirmi§er adet orta menzilli niikleer fiize yerle§tiriyordu. Tek saur yazmayan ozel medya kurulu§lanna kar§l devlet televizyonu bu geli§meyi "Ti.irkiye, tiim di.inyada niikleer silahlan denetleme komisyonuna asli i.iye se9ilmi§tir!" di ye takdim ediyordu. i§te Tiirkiye tam da bu biiyi.ik tuzaklarm ortasmda yer almaktad1r. Tiirkiye'nin dt§ politikasmm yonii ve duru§U bu tehlikelere kar§t naslldir? "Ti.irkiye ve dt§politika" dendigi zaman herkesin aklma bir parola gibi "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" vecizesi gelmektedir. Buna §a§ilamaz 9iinkii resmi ideolojinin yetmi§ senelik §ifresidir bu. Yurttaki sulhun tesisinin Ttirkiye devrimcilerini hedef ald1gm1 a9tklamaya gerek yoktur herhalde. Cihandaki sulh ise tiim soguk sava§ donemi Tiirk dt§ politikas1'nm temelini olu§turmu§tur. Di§ Tiirkler'in varhgt unutulmu§tU. Zaten Cumhuriyeti kuran ittahat91 klik Enver Pa§a'mn pan-tiirkizmini tasvip etmemekte ve Tiirkiye'nin maceralara kapah bir Anadolu devleti oldugunu her firsatta vurgulamaktadlf. Kemalistlerle aras1 soguk olan Enver kendini dogruca Orta Asya'ya atmaktadlf. Birinci Diinya Sava§t'm kaybetmesine ragmen Turan hayaline ara vermemi§, yeni kurulan Sovyet Devletleri'ni Orta Asya'da sabote etmeye kendini adamt§ttr. ikinci Turan dalgas1 da gerici yoniinii kuvvetlendirerek once Tiirkiye'de daha sonra da nazizmin §emsiyesi altmda Orta Asya ve Kafkas iilkelerinde Tiirkleri Sovyetler Birligi'ne kar§t sava§a davet etmektedir. Tiirk htikiimeti ve ordudan ktsmi bir destek saglayabilen bu hareket ismet inonii rejimini devirememi§tir. Bu maceradan sonra Albay Tiirke§ ve §iirekas1 inonii Hiikiimeti tarafmdan i§kenceden ge9irilerek cezalandmlmt§ttr. Tarihinde iki yiikseli§ini Alman emperyalizminin "doguya yoneli§ siyasetinin" (Orang nach Osten Politik) golgesinde ge9iren Turanc1hk bu sefer kendine kanat a9acak Amerikan kartahm se9mi§tir. <;iinkii emperyalizmin sadtk neferi Tiirkiye kendine yeniden bir Orta Asya altematifi yarattyor ve dt§Politikasm1 son on senede bu yeni perspektifine gore tadil ediyor. Amerikamn Tiirkiye ve israil'i Afganistan Sava§t'nda kullanmama istegi, Tiirk burjuva basm1 ve burjuva partileri tarafmdan (Saadet hari9) DSP-MHP-ANAP hiiki.imetinin bir aczi gibi gosterilmek istendi. Ba§bakan derhal savunmaya ge9erek Tiirkiye gizli servisinin Afganistan rejimi aleyhine istihbarat 9ah§malan yapttgm1 ilan etti. Tiim diinya 1995'te Azerbaycan'da, 1999'da da Ozbekistan'da ger9ekle§tirilen ba§ans1z darbe giri§imlerinin arkasmda Ti.irk gizli servisi ve onun og-
Sosya/izm
retmeni CIA'nm oldugunu biliyor. i§te degi§en Ti.irk d1§politikas1 ve emperyalizmin di.imen suyunda entrikalar, darbeler tezgahlayan "bi.iyi.ik" Ti.irkiye! Ti.im bu geli§melere ragmen burjuva basm1, "K1bns Fatihi" bir ba§bakana, bir koy i.i9 al politikasmm babas1 partiye ve Turanc1hgm k1fk senedir bayraktarhg1m yapan partiye sahip koalisyon hi.iki.imetini yeterli gormi.iyor. "... Ba§bakan uzun seyahat yapam1yorsa, hi9 degilse Mesut Yilmaz veya ismail Cem gelemez miydi? Zaten kaptlanmz1 a~acaksm1z, neden i§in kremasm1 yemegi di.i§i.inmtiyorsunuz? . ./... <;ok ele§tirildi, ancak gelin de 6zal'1 aramaym . Ozal olsa, suikastm ikinci gi.inti Washington'a iner, Beyaz Saray'da Bush'un elini tutup 'Tiirkiye sizinle birliktedir. Ne yapmak gerekiyorsa, biz hazmz' derdi" diye yaz1yordu sava§larm kremas1m yemeyi ve 6za1'1 ~ok seven Mehmet Ali Birand. "Tiirkiye'nin elini kolunu baglayan bu kadrolardan kurtulup, siyasi bir onder tak1m olu§turdugunuzda, ordusu ve milleti zaten bir olan i.ilkemizin, cografyasma hakim biiyilk bir devlet olmasm1 kimse engelleyemez" diyordu Mehmet Agar katild1g1 bir televizyon programmda. iki Mehmet de yakI§tilar birbirlerine ve arttk kolkola gidebilirler "doksan bin fidan1 k1ran" Enver Pa§alannm abide-i hilrriyete getirttikleri mezarma. Tiirk burjuvazisi emek9i halklarm kanma girmek i~in yamp tutu§urken, Afganistan'daki sava§ bitecek ve gozler emperyalizmin listesindeki diger iilkelere 9evrilecektir. i§te biiyilk ihtimalle bu noktada israil'in milttefiki Tiirkiye, Naz1m'm Kore i9in yazd1g1 §iirdeki gibi "23 centlik askerle" ispat edecektir tekrar dtinyaya Ttirkli.igi.in sava§91 karakterini( !). Siyonizmin Ortadogu ilzerine tilm planlar1 haz1fd1f. Y1llard1f siirdiiriilen bol-yonet taktigi bugi.in de bi.iyi.ik bir titizlikle haz1flamyor. Afganistan sonras1 ikinci hedefin Irak olacag1 kesin gibidir. Nasil Liibnan'm bOliinmesi fikri 1919'da ortaya at1lm1§, 1936'da planlanmI§, 1954'te fiilen ba§lat1lm1§, 1982'de de tam anlam1yla gen;ekle§tirilmi§se; Irak'm par9alanmas1 fikri de Korfez Sava§1'ndan 9ok daha onceye dayanmaktad1r. Ralph Schoenman'm aktanm1yla, israil dt§i§leri daha 1982'de §Dyle demektedir: "Osmanhlar zamamnda Suriye'de oldugu gibi bugi.in lrak'm etnik ve dini farkhhklara gore bolgelere aynlmas1 mi.imkiindiir. Boylec~ i.i9 bi.iyiik kent olan Basra, Musul ve Bagdat'm 9evresinde il9 veya daha fazla devlet olu§acak, gilneydeki §ii bOlgeleri kuzeydeki silnnilerden ve Kiirtler'den aynlacakttr. "4 Aynnuh bilgi i~in bknz. Siyonizmin Gizli Tarihi, Ralph Schoenman; Kardelen yay., istanbul 1992, ~ev. Aydm Pesen; sayfa107-8
4
Mehmet Agar, Mehmet Barias, Mehmet A. Birand Slperlere!
Bu planlar diinya emperyalizminin ve onun bir numarah miittefiki siyonist israil devletinin her an elinin altmda bulunan ve flrsatl geldiginde uygulamaya konan yayilmac1 politikalardir. 1947-1967 aras1 ingilizler'in Sovyetler ve ABD lehine Ortadogu'dan atllmas1 ko§uluyla olu§turulan modus vivendi (ge<;ici bar1§) ancak yirmi y1l siirebilmi§tir ve kar§ihkh olarak siyonistlerin saldirgan taraf olmama, Araplar'm da Filistin Halk1'nm ate§ini basuracaklan taahiitlerinden olu§maktayd1. Arna israil devleti kuruldugu giinden beri varhg1yla b6lgede gericiligin ve sava§m temsilcisidir.1967 Arap-israil sava§I, 1982'de Liibnan'm i§gali israil'in emperyalist yay1lmac1 politikasmm hirer emsali niteligindedir. Aynca misilleme ve k1sas uygulamalanyla kapitalist diinyamn devlet terorii listesinde de Filistin hallo birinciligi kimseyle payla§maz israil devleti. hi~bir ~ekilde devlet israil'in ve emperyalistlerin ekmegine yag
olma ozelliklerine stiren FKO onderligi, once i§birlik<;i burjuvazinin hiikiim stirdiigii zorba rejimlerden medet haiz ummu§ daha sonra da elini Washington'a dogru olmayan "uydurma" a<;mI§ttr. FKO'ntin gelecekteki varhgm1 ancak Filistin Devleti'ne tekrar Filistin Halklyla biittinle§mesi saglayabilir. israil'in son ilan ettigi ge<;ici ban§I da bozraz1 olmamalldu. mas1 yeni bir yaydmac1 siyonist saldm ihtima"i~nde Yahudilerle lini kuvvetlendirmi§tir. Bu emperyalist saldm, Filistinlilerin aynm Ma§nk'taki dengeleri degi§tirebilir ve emperyaolmakslZm, e~it listlerin ellerindeki i§birlik<;i Arap kalelerini de sarsabilir. Boyle bir kitlesel ayaklanma belki de insanlar olacaklan" giiniimiizde emperyalistlerin en fazla korktugu laik, sosyalist bir §ey olacaktlr. Boyle bir saldm otomatik olarak Filistin "Arap Birligi" §ianm da hareketlendirecektir. Ortadogu devrimcileri i<;in Arap Birligi <;oliin oneri lmelidi r. ortasmdaki bir vaha gibi hayati bir oneme sahiptir. Eger arap proletaryas1 ge<;mi§te yaptig1 gibi Arap Birligini kti<;iik burjuvazinin veya ti<; be§ diktatoriin tekeline birakirsa yine bu fikir hayal olmaktan oteye gidemeyecektir. Ahmet el Kudsi'nin deyi§iyle ortaya <;1ktig1 gtinden beri Arap burjuvazisi Arap Birligini saglayamayacak kadar dar gorii§lii ve diinya kapitalizmiyle i<;i<;edir. Kii<;iik burjuvazinin devlet kapitalizmi yine de bir kapitalizm olmasmdan ottirii diinya kapitalist sistemi i<;inde kalmak zorundad1r ve bu yiizden de emperyalizmden ger<;ekten kopamaz. 5 Bunlara bagh olarak sadece Suriye'nin, M1sir'm, Irak'm kurtulmas1 Aynnuh bilgi i~in bkz: Arap Diinyasmda Milliyetirilik ve Sm1f Miicadelesi, Ahmet el Kudsi; Ktiz Yaymlan, ekim 1975 istanbul, irev. Orhan K~ak; sayfa 66-son
5
Sosyalizm
diye bir§ey olamaz. Tek tek bu kurtulu§lar mi.imki.in degildir. Gi.ini.imi.izde olmas1 kuvvetle muhtemel bir siyonist saldm Araplan tekrar birbirine yakla§tlracak belki de yi.izyllm ba§mda emperyalistlerce \:izilmi§ smirlar1 zorlayacaktir; bunun mi.irnki.in olabilmesi proletaryanm bag1ms1z politik tavrma baghdir. Filistin halk1 hi9bir §ekilde dev let olma ozelliklerine haiz olmayan "uydurma" Filistin devletine raz1 olmamahdir. El Fetih'in 9ok onceden koydugu ilkeler uyarmca (1968); israil devleti y1kilmah ve yerine "i9inde Yahudilerle Filistinlilerin aynm olmaks1zm, e§it insanlar olacaklar1" laik, sosyalist bir Filistin onerilmelidir. "iki devletli" 9ozi.im kesinlikle reddedilmeli ve Arafat'm c;ok evvel formi.ile ettigi §iar benimsenmelidir: "Siyonist israil'e hayir, ama Filistin'deki Yahudilere evet!" Filistin halkmm mticadelesinin gelecegi Yahudi i§c;i sm1fma da seslenen bir stratejiyle mi.imktin olabilir. Filistin'e yerle§en yahudilerin siyonist emellere tabi olduklar1 ve c;ogunlugun bu g6ri.i§te oldugu tart1§ma goti.irmez, ama neticede israil devleti de bir burjuva devleti olarak kendi ic;inde burjuvazi ile proletaryamn uzla§maz s1mf c;eli§kisini bannd1rmaktadir. Yani Filistin halkmm ve yahudi proletaryasmm ozgi.irle§mesi emperyalizmle 9atl§an ortak bir mi.icadeleden gec;mektedir. Ti.irkiye emekc;ileri ac;1smdan Ortadogu panaromasma baktig1m1zda, Ti.irk devletinin yakm bir gelecekte girecegi bir sava§ gozi.ikmtiyor, ama emperyalizmin taaruzu ve havanm sava§ yoni.ine bozmas1 durumunda Ti.irk hakim sm1fmm buna kar§1 koyacak ne gi.ici.i ne de arzusu mevcuttur. Bu durum uyarmca Ti.irkiye yann Ortadogu'da Araplara daha sonra belki Orta Asya'da Rusya'ya kar§1 emperyalist vurucu sava§c;ilan roli.inden \:lkmahdir! Ti.irkiye'yi boyle bir ate§in i9ine atabilecek olan bu politikalar terk edilmeli. Bu anlay1§la israille yapdan ti.im antla§malar ilga edilmeli, Ti.irkiye'nin sava§ felaketinden s1ynlabilmesi i9in NATO'dan aynlmas1 savunulmahdir! ic;politikada MHP'nin yelkenlerini dolduran Turanc1 "Adriyatikten <;in Seddi'ne kadar Bi.iyi.ik Ti.irkiye" hayaline kar§1 mi.icadele edilmelidir. Emekc;ilere burjuvazinin "gi.ic;li.i" devletinin kendilerine kan ve gozya§mdan ba§ka bir §ey getirmeyecegi anlatilmahdir. <;i.inki.i "Bi.iyi.ik Ti.irkiye'nin" bayraktarhgm1 yapanlar doymak bilmeyen kar hirslar1 yi.izi.inden emekc;ileri bir maceradan digerine si.iri.ikleyebilecek kapitalistlerin temsilcilerinden ba§ka kimse degildir. Kapitalizm vah§ile§meye ba§lad1g1 bu anda "deforme" olmu§ burjuva demokrasisi kurumlarma da sald1rabilir! Burjuvazi yogunla§tlnlm1§ bir yi.iri.itme erki anlay1§1yla "idarede
Mehmet Agar, Mehmet Barias, Mehmet A. Blrand Slperlere!
hiz ve kuvveti" saglamaya yonelirse, bu tamam1yla Tiirkiye emekyilerinin sermayeye kar§t direni§ini giiyle§tirecektir ve sm1fm orgiitlerinin burjuva demokrasisi smlflan iyinde olanlarmm bile kaldmlmas1 veya deforme edilmesine yol ayacaktlr. Silahlanmamn bu bolgedeki anlammm bir sava§ tehlikesi oldugu vurgulanmah, biityeden silahlanmaya pay aynlmasmm durdurulmas1 ve silahlanmaya gidecek paralann emekyi s1mfm sosyal haklannm geni§letilmesinde kullammm1 saglamanm ifade edilmesi gerekir. Ttirkiye'nin emperyalizm giidiimilndeki dt§ politikasmm onu hiybir zaman kom§u iilkelerle ve bOlgedeki diger devletlerle dostane bir ya§ama kavu§turamayacag1, yilnkil emperyalizmin yedek namlular listesinin sad1k birincisi olmaya devam ettigi vurgulanmahdir. Ba§ta iran olmak iizere Tiirkiye'nin hiybir kom§usuyla arasmda husumet olmad1g1 vurgulanmahdlf. Ye§il ku§agm geri tepmesi sonucu yaratllan "1hmh islam" politikasmm gerici ve emperyalist i§birlikc;i yonii te§hir edilmelidir. (Fetullah Gillen, Tayyip Erdogan bu kampta yer alan isimlerdir.) Irak, Afganistan gibi herhangi bir emperyalist hegemonyaya direnen iilkeye, var olan gerici rejimlerle kendimizi politik olarak aylfdtktan sonra destegimizi sunmahy1z, yoksa boyle e§itsiz bir durumda tarafs1zhk aytkya emperyalizmin tarafm1 tutmak demektir. Bu taleplerin ask1da kalmamas1 bunlar1 sahiplenebilecek bir i§yi partisinin varhg1yla miimkiin olacaktlr. "Duyum e§igini" a§mt§ bir devrimci i§yi partisi, sm1f1, burjuvazinin tiim irrasyonel soyutlamalanndan uzakla§tlracaktlf. Bu saytlan talepler k1smi ve asgari bir goriiniime sahip olsa da, diinya kapitalist sisteminin gelmi§ oldugu bugiinkii noktada azgeli§mi§ bir iilkenin burjuvazisinin kendini sadece politik olarak dahi diinyadan tecrit etmesi imkans1z gibi goziikmektedir. Yine de devrimci i§yi partisi bu taleplerle birlikte "silahs1zlanma politikas1nm burjuvazileri silahstzlandlfarak bir anlam kazanacag1m; yurt savunmas1 veya pasifizm konusunda kapitalistler ile emekyilerin sosyopsikolojik yakla§tmlarmm farkhhgm1 vurgulayan geyi§ program1 perspektifinde proleter devrimini hedefleyebilir. Netice olarak, bu talepler manzumesinin makul usuller dahilinde kullamlmas1 bir devrimci i§yi partisine biiyiik avantajlar saglayacak ve siyaset alanmm bo§ kalan bOliimlerinin §Ovenist veya islamc1 demagojiyle doldurulmasm1 engelleyecektir. 19 Eyliil 200 I
Sosyalizm
Askeri Rejime ve Dinci Fanatizme Kar11 Sosyalist Bir Pakistan
•
l~inl
Pakistan i~~ Partisi Yoneticilerinden Faruk Tank ile Afganistan iizerine bir roportaj
Taliban rejimi krizde mi? Evet bugiinlerde biiyiik s1kmtl i<yinde. Nedenler olduk<ya a<ytk. Taliban rejimi Afganistan tarihinde bugiine kadar goriilmii§ en insanhk d1§l rejim. Taliban rejiminin astl su9u, Amerikan emperyalizminin inanmamlZl istedigi gibi terorizm ihra9 etmek ve su9lulan korumak degil. Aym zamanda bunu da yap1yorlar. Fakat rejim kendi topraklannda, Afganistan 'daki siradan halkm ya§amm1 diinyada iizerinde bir cehenneme 9eviren kmtlamalar yapti. Cehennem deneyimini ya§amak i<yin Oliimii beklemelerine gerek yok. Bunu zaten, Taliban'm insanhk dt§I rejiminde ya§ayarak yap1yorlar. Rejim, altl y1h a§an iktidar doneminde Afgan kitlelerinin en basit sorunlarm1 9ozme noktasmda aciz kald1. Taliban egemenliginde temel ama9lan olan, Afganistan'm 9ok9a soz edilen istikranm saglamada bile ba§anh olamadtlar. Taliban tek bir nedenle ya§amm1 siirdiirdii: Afgan kitleleri i<yin ba§ka bir alternatif yoktu. Kuzey ittifak1 da halk1 bask1 altma alma noktasmda Taliban' dan geri kalm1yordu. Emperyalist miidahale ile rejim fazla bir gii<y kaybetmeyecek. Fakat sosyal bir tabam da yok. Yakm zamanda ortaya 91kan Afgan liderlerden birinin tahminine gore, iktidar1 korumak i9in 20 bin adamlar1 var. 25 bin kadar da Usame'nin giicii bulunuyor. Bu silahh adamlarm <yogu iktidar1 kaybetme korkusu ya§tyor. <;ok yakm bir dostlanm ve patronlanm kaybettiler: Pakistan istihbarat Servisi (ISI). Bag1ms1z bir gii<y olarak goriilen ISI, §U anda biiyiik oranda askeri rejimin etkisi altmda. 11 Eyliil olay1 Pakistan ordusu i<yindeki bu dini koktenci gii<y-
leri bir si.ire saklanmaya zorladl. Kriz, Pakistan ile olan hayat 9izgilerinin kaybedilmesi olgusuyla degerlendirilebilir. Pakistan'm, Afganistan ile olan stratejik konumu ve Taliban'm 9ah§malan hakkmdaki bi.iyi.ik i9 istihbaratl Taliban'1 9ok zor bir durumda b1rak1yor.
ABD' nin politik alternatifi Zahir Sah hakkmda ne dii§iiniiyorsunuz? Taliban gozden 91kanld1ktan sonra eski kral Zahir ~ah emperyalist gi.i9ler tarafmdan alternatif bir hi.iki.imetin ba§I olarak ortaya si.iri.ili.iyor. Olgusal durum oyle ki, Afgan halki i9 sava§tan ve Taliban bask1smdan olduk9a yorulmu§ bir durumda ve acil olarak rejimden kurtulmak istiyor. Afganistan Oevrimci i§9i Orgi.iti.i lideri Adil Agha'nm bana anlattlgma gore 25 Eyli.ilde Zahir ~ah Pakistan'da si.irgi.inde olan Afganhlarm 9ogunun destegini aldl. Afgan mi.iltecilerin yerle§tigi kent olan Pe§aver 'de Zahir ~ahm donemine ait bayraklar dalgalamyor. Kuzeni Oavud Han 1973 'de Zahir ~ah1 devirrni§ti. Emperyalistlerin aktif destegi ile iktidara tekrar gelebilir. Fakat, Zahir ~ah sadece bir isim. Arkasmdaki ger9ek gi.i9 oglu Ahmet ~ah. ikisi, Zahir ~ahm geri gelmesi i9in kampanyay1 yonetiyor. 0 sadece bir figi.ir olan burjuva bir lider. Fakat yakmda oglu i§lerin 9ogunu ele alacak. Eger ABO ve emperyalistlerin bilinen diger dostlanndan 9arp1c1 bir miktar ekonomik yard1m almay1 ba§arirsa, iktidara geldikten sonra bir si.ire popi.iler olabilir. Fakat bu olas1 gori.inmi.iyor. Taliban rejimi sona ererse ve Usame ortadan kalkarsa, ABO ve mi.ittefikleri Afganistan hakkmda neden kaygilansm? Afganistan emperyalist gi.i9lerin yeterince yard1m b1rakmadan aynld1g1 bir ba§ka fakir i.ilke olabilir. Plan, Oogu Timor 9ozi.imi.inden daha ileri gori.ini.iyor. NATO ve ABO gi.i9lerinin mi.idahalesi, Taliban rejiminin sonu, Zahir ~ah rejiminin bir y1l ba§ta olmas1 ve BM denetiminde yap1lacak se9imlerin iktidan se9ilenlere birakmasI. .. Fakat orada, Oogu Timorlu kitlelerin sahip oldugu kadar popi.iler olan liderler yok. <;ok yakmda olas1 gori.ilen mi.idahalenin sonu9lan bir9ok §eyi gosterecek. insani durum nastl? Mutlak olarak koti.i. Yakla§Ik 3.8 milyon Afganh, yayilan Hiristiyanhgm su9lulan olarak yakalanmadan once korumanm saglad1g1 ekmegi ahyordu. Ya§amlanm devam ettirmek i9in hayati olan ekmegi kaybeden Afganhlarm, neler di.i§i.indi.igi.ini.i hayal edebilirsiniz. Yakla§Ik 500 Afganh, olas1 Amerikan saldmlarmdan ka9mak i9in evlerini
Sosyalizm
terk etti ve c;ogunlugu Pakistan' a geldi. Afgan miilteci kamplanndaki durum berbat. Lahor'da ve diger kentlerde birc;ok Afgan c;ocuk dileniyor. Pe§aver ve Quetta miilteci kamplanndan aynlmay1 ba§aranlar ise, c;ok dii§iik iicretlerle 9ah§1yorlar. Pakistan sokaklannda, ayakkab1 boyuyorlar, c;ay satlyorlar, eski k1yafetler ve kii9iik e§yalar satiyorlar. Her trafik l§tgmda, kucagmda 90cuguyla dilenen bir Afganistanh kadm kar§tmza 91k1yor. BM'in sadece bugday torbalanm ic;eren insani yard1m1, genelde kamplara veriliyor. Bu yard1mm biiyiik bir k1sm1 da rii§vetc;i memurlann yard1m1yla Pakistan marketlerinde satihyor. Amerikan emperyalizminin ve miittefiklerinin aniden, Pakistan' da 2 milyon miiltecinin ya§ad1gmm farkma varmas1 ve bir §eyler yapmak istemesi ne biiyiik bir ikiyiizliiliiktiir. Onlar uzun zamandlf burada bulunuyorlard1, fakat kaderlerine terk edilmi§lerdi. BM'in gec;mi§te haz1rlad1g1 politik §emalann c;ogunda zorla iilkelerine gonderilmeleri planlamyordu. Yakm zaman once duyurulan ozel yard1m, Bush yonetiminin politik bir sava§ oyunundan ba§ka bir §ey degil. Afganistan'm kentlerini bombalarken, bu miiltecilerin, ABD'nin kendilerinin dostu olduguna inanmalan isteniyor.
Pakistan uzerine: Uluslararas1 durumun rejim uzerindeki etkileri Pakistanh generaller, ABD emperyalizmini destekleme karanm ald1ktan sonra c;ok mutlu olmahlar. Bir donii§le, me§hur yaptmmlar kaldmld1 ve borc;lar yeniden diizenlendi. Bu, onlar ic;in alacaklar1 ve Odemek zorunda olmad1klan milyonlarca ekstra dolar anlamma geliyor. Ziya 01 Hag'm 80'lerdeki eski askeri rejimi doneminde, buraya yakla§Ik 30 milyar dolar pompalanm1§tl. Fakat biitiin bu para nereye gitti? <;ogunlukla ISI'mn ve Miicahidin'in elinde bulunuyor. Dinci partiler bundan sonra milyonlarca dolarhk servet yapm1§lard1 ve yeni tiireyen bir~ok zengin askeri generallerle ili§ki i~indeydi. Fakat 80'lerin aksine, bu kez, bu yeni ekonomik destegi payla§mak ic;in Mollalar gibi e§leri yok. Oyleyse bir Urdu'nun dedigi gibi "biitiin parmaklan yagm ic;inde." Mii§erref hiikiimetinin ABD'yi destekleme karar1, onlan hie; olmad1g1 kadar giic;lendirecek. Benazir Butto'nun Pakistan Halk91 Partisinin de dahil oldugu birc;ok kar§tt parti hiikiimete elini uzatti. Demokrasinin restorasyonundan soz eden yok. ABD ve miittefikleri, en temel in-
Asken Rejlme ve Dlnd Fanatfzme Kar~1 Sosyallst Bir Pakistan i~n!
san haklanm ezen, mitingleri ve protestolan yasaklayan askeri bir hi.iki.imetin iktidarda oldugunu unuttu. Ne var ki yi.ikselen dini koktencilik, Mi.i§erref hiiktimeti ic;in bi.iyi.ik bir tehlike olu§turuyor. Bilinc; di.izeyi bolgelere gore farkhhk sergilemesine ragmen, siradan Pakistanhlar ic;inde ABO mi.idahalesine kar§l 91kma ve ABO'ye kar§1 sava§anlann yanmda alma egilimi bi.iyi.iyor. Olas1 bir ABO mi.idahalesine kar§1 koymak ic;in, Afganistan 'a smir olan kentlerde fanatik dinci partiler hazirhk yap1yor. Ticaret ve i§ diinyas1 ic;inden askeri rejime baz1 destekler var; i§lerinin yoluna girecegi hayali bu destegi vermelerine neden oluyor. Fakat bu da 11 Eyli.il olaymm Pakistan ekonomisini c;ok koti.i vuracag1 gibi bir ri.iya. Birc;ok tilke Pakistanhlara vize vermiyor. Birle§ik Arap Emirlikleri bile normal bir Pakistanh i§adamma vize vermiyor. Bir tahmine gore di.i§en ihracat, ekonomiyi 1,5 milyar dolar kayba ugratacak. Birc;ok sipari§ iptal edildi. ABO ve diger mi.ittefikleri Pakistan'a baz1 destekler verseler de Pakistan ekonomisini bereketli gi.inler beklemiyor. Oi.inyada ya§anan resesyon ic;erisinde Pakistan'a veya Afganistan 'daki herhangi bag1mh bir hi.ikiimete 9arp1c1 bir yard1m verilmesi olanakh degil. Ne yaz1k ki baz1 sol partiler de askeri rejime ve dinci fanatizmi durdurmas1 ic;in ABO'ye destek verdiler. Pakistan solu ve sivil toplum orgiitleri ic;erisinde kii9iik bir grup olan Pakistan i§c;i Partisi, askeri rejime ve dinci fanatizme kar§idir. LPP'nin temel slogam §Udur:
"Dinci Fanatizme, Askeri Rejime, ABD'ye Kar~1 Demokratik ve Sosyalist Bir Pakistan iqin!"
19.09.2001
Sosyalizm
BOlgede Olacaklar1n Anahtar1 Afganistan ve Pakistan uzerine Tank Ali'yle yapllan bir roportaj
Sovyet mudahalesi ve Taliban' in zaferinden sonra Afganistan nas1l analiz edilebilir? Ordu ve Hava Kuvvetleri i9erisinde gii9lii bir tabam olan PDPA(Afganistan Demokratik Halkm Partisi-Afgan Komiinist Partisi)l978'de Davud'un yoz rejimini deviren bir darbe diizenledi. Halk degi§imi ho§ kar§1lad1. POPA ba§lang19ta popiilerdi. Onemli sosyal reformlar ve demokrasi vaat etti. Fakat, ozgiir egitim ve k1zlar i9in a91lan okullar gibi onemli egitim reformlan yap!lsa da ikinci soz asla tutulmad1. Kentlerde k1zlar ve erkekler aym okullara gitmeye ba§lad1. Saghk hizmetleri ilerledi. Fakat, §iddetli bir fraksiyon miicadelesi , kitleleri bask1 altma alma kampanyasma giri§en Hafizullah Amin onderligindeki Pol-Pot fraksiyonunun zaferiyle sonu9land1. Bununla birlikte, ABO ultra-dinci tarikatlan silahlandirarak ve Pakistan ordusunun islamc1 mtirtecilere yard1m etmesini saglayarak, rejimin dengesini bozmaya karar verdi. Amerikahlar bir ay1 tuzag1 hazirlad!lar ve Sovyet onderligi de bu tuzaga dti§tti. Zor kullamlarak Amin'in devrilmesi ve POPA rejiminin devam etmesi i9in K1Z11 Orduyu gonderdiler. Bu krizi daha da §iddetlendirdi ve ABO komiinizme kar§l cihat 9agns1 yapt1. Pakistan ordusu, Suudi bir prensin gelip mticadelenin ba§ma ge9mesi durumunda cihada yard1mc1 olacagm1 dti§tindii. Fakat buradan goniillii olarak gelen yoktu. Suudi rejimi Usame Bin Ladin'i CIA'ye onerdi. Bu, onayland1 ve Usame Bin Ladin egitilip iyi sava§tlg1 Afganistan'a gonderildi. Bir ey-
lemde Usame Bin Ladin laik okullardan birine saldmlmas1 ve bi.itiln ogretmenlerin oldilrillmesi emrini verdi. ABO bunu onaylayarak seyretti. Gerisi tarih. Sovyetler Birligi yenildi ve 1989'da gil9lerini 9ekti. i9 sava§ ba§lad1 ve iran, Tacikistan ve Pakistan'a bagh gil9leri i9eren bir koalisyon olu§tU. istikrars1zhk hilkilm silrdil. Sonrasmda, Pakistan Taliban'1 gil9lendirdi. Pakistan ordusunun a91k destegiyle sava§mak i9in ozel dini okullarda egitildiler. Kabil ele ge9irildi ve rejim kendi egemenligini zamanla tilm illkeye yayd1. Amerikan tink-tank'lan birka9 ay oncesine kadar Orta Asya cumhuriyetlerini istikrars1zhga siirilklemek i9in Taliban'1 kullanmay1 dil§ilniiyorlardi. ~imdi, Pakistan ve ABO kendi yaratt1klar1 bir rejimi devirmek i9in sava§ yilriltilyorlar. Tarihin ironik olmaya devam etmedigini kim soyleyebilir? Taliban' m islamc1ltgmda ozel olan nedir?
Oldilrilcil, mezhepci, ultra-pilriten gelenegi bilyilk ol9ilde Vahhabizmden-Suudi Arabistan'm resmi devlet dininden etkilenir. Taliban'1 Suudi dini ogretmenler egitti. Kafirlere ve diger Milslilmanlara (ozellikle ~iilere) kar§l silrekli cihada inamrlar. Bin Ladin'in kendisi de safkan Vahhabidir. 7. yilzyilda, Muhammed onderliginde ya§anan islam'a donil§il isterler. Anlamad1klar1, Maxime Rodinson'un miikemmel biyografisinde a91klad1g1 gibi Muhammed'in 9ok esnek bir peygamberpolitikac1 oldugudur. ABD'nin, SSCB'ye kar§l islamc1 direni§inin en sert qizgisinde ve gene/ olarak islam dunyasmda Bin Ladin' inki gibi gruplar iqerisinde, ustlenmesinin stratejik amac1 neydi? Soguk sava§ silresince ABO islam'1 komilnizm ve devrime kar§l bir siper olarak kullandi. Bu, sadece Gilney Asya'da degil biltiln islam dilnyasmda ya§andi. Oyleyse, bahsettigimiz islam'm, emperyalizmin ve modemitenin bir ilrilnti oldugunu soyleyebiliriz. Bolgede olacaklann anahtan Pakistan. Bu ne tur bir rejimdir, onemli noktalan nedir, kar§zla§tlg1 qeli§kiler nelerdir?
Askeri bir rejim. Fakat, tireticisi gibi §iddetli degil. Pakistan'da neo-liberalizmi hayata ge9irmeye 9ah§an bir rejim. Ordu tabi ki bolilnmil§. Fakat ordu i~erisindeki Taliban yanhs1 ak1mm gilcil tartt§mah. yilzde 15 yilzde 30 arasmda olabilir. islamctlar, Pakistan toplumunun btitilnil i9erisinde olduk9a zay1flar. Bu olguyu anlamak 9ok onemli. Oilrilst se9imlerde, Pakistan'da, israil'dekinden 9ok daha az say1da in-
Sosyalizm
san fanatiklere oy verdi. Pakistan'daki Taliban'm ordu ic;erisine 'antrizm' yapmaya karar vermesinin nedeni budur. Eger ABD, Afganistan 'da c;ok fazla kan dokerse, bir yllhk stirede sonuc;lan, Pakistan ordusu ic;erisinde korkunc; bir durum yaratabilir. Bugii.nlerde Ba§kan Mii.§erref ABD ile uzun sii.reli bir beraberlik istiyor gibi gorii.nii.yor. Pakistan' in, ABD' nin Afganistan' a mii.dahalesinin lojistik bir destegi olmast mii.mkii.n mii.?
Pakistan lojistik destek vermeyi kabul etti. Ashnda Pakistan ordusu btittin operasyon ic;in gerekli. ABD uc;aklan ve askerleri soguk sava§ doneminde in§a edilen Belucistan'daki Gwadur'da tistlenecek. Pakistan 'm 1954-1992 y1llan arasmda ABD 'nin soguk sava§ miittefiki oldugu unutulmamah. Her iki taraf birbirlerini c;ok iyi tamyor. Pakistan'm sec;kinleri tilkenin borcu(36 milyar dolar) silinerek memnun edildi ve daha fazla para ic;in soz verildi. Bunun kar§1hg1 olarak Taliban'm silahs1zlandmld1gm1 ve bozguna ugratild1gm1 gormek istiyorlar. Eger c;ok say1da sakalh adam Oldiiriilse, s1kmtI ba§layacak. Kammca, eylemin ertelenmesinin nedeni, Taliban'm ABD'ye direnmeyeceginden emin olmak ic;in Pakistan ordusunun c;abahyor olu§u. Sadik olanlara verilen ogi.it §U: sakallanmz1 kesin ve tuzunuzu kuru tutun. Bau gidecek ve ondan sonra gorecegiz. islamabad, Kabil 'i Taliban ile birlikte ald1klannda bozguna ugratt1klan Kuzey ittifakmdan nefret ediyor. Taliban'm her dtizeyde Pakistan tarafmdan ya§atlld1gm1 yeterince anlatmak c;ok zor. Ac;1lan aym zamanda kapaulabilir. Pakistan ic;in problem, Taliban'm Bin Ladin'e bagh olan kanad1 ve Arap anarko-islamc1 korumalan. Bu adamlar, ihtimaller ne olursa olsun muhtemelen sava§Ir. Eger <;ati§ma bolgesel olursa, bOlgedeki durumu nas1l etkiler ve Hindistan, <;in ve Rusya gibi ii.lkelerin tutumu ne olur?
Bu tilkelerin tic;i.i de ' terorizme kar§l sava§' tutumundan memnun oldu. ~imdi hepsi Amerikah! Hindistan, Ke§mir sorununu c;ozmeye c;ah§tyor. Tiirk ordusu 'Ktirt sorununa' nihai bir c;oztim istiyor. Putin, <;ec;enistan'1 c;oktan i§gal etti. <;in, istedigi her §eyi yapabilmesi ic;in ye§il I§Ik ald1. Oyle ki bu hepsine uyuyor. Fakat, biiyiik anla§ma bu maceranm nas1l sona erecegine bagh. Art1k, ABD'nin dilnya ilzerindeki hegemanyasmm kabul edilmesinden ya da zafer kazanmak iizereyken kendini Oltime gottiren bir imparatorluktan soz ediyoruz.
Makedonya: 11
11
0yun un Bir Sahnesi
Ender
CO~KUN
Makedonya Parlamentosu 'nun 6 Eyliil gtinti onaylad1g1 anayasa degi§ikligiyle birlikte, iilkenin 9ok say1da etnik gruptan olu§tugu kabul edildi ve ba§ta Arnavutlar olmak ilzere, azmhklann yasama silrecindeki etkisi artmld1. Arnavut9ay1 Amavut azmhgm nilfusun yilzde 20'den fazlasm1 olu§turdugu b6lgelerde "ikinci resmi dil" olarak kabul eden ve bu dilin parlamentoda kullamlmasmm ontinil a9an yeni anayasa, ote yandan, azmhklarm ba§ta Makedonya Anayasa Mahkemesi olmak ilzere devlet orgiltlenmesi i9indeki temsilini de saghyor. ~imdi ba§ta ABD ve AB'li emperyalistler olmak ilzere herkes, Makedonya'nm "demokratikle§me yontinde att1g1 bu btiyilk ad1m1" alkI§hyor.
u yaz1da, Makedonya'da ger9ekle§en ve anayasa degi§ikligini de
B kapsayan reformlarm, ba§tan sona emperyalistlerin dayatmalan sonucu ger9ekle§tigini; ger9ekte 9ok daha kapsamh bir planm kil9ilk bir par9as1 oldugunu anlatmaya 9ah§acag1m. Yani, yazmm konusu, Makedonya Parlamentosu'ndan ~1kan reformlann i~erigi degil; onlann yasala§ma silreci olacak. (Ge~erken, burjuva basm yaym organlarmm, "9all§malar son buldu", "Makedonya demokratile§iyor" tilril ba§hklarla kopard1g1 f1rtmamn, ba§ta ABD olmak ilzere, iilke ilzerinde oynanan oyunu me§rula§llrma 9abasmdan ibaret oldugunu belirtelim.)
Sosyalizm
Makedonya Ba§bakam Lub9ko Georgievski, bu baskilan, Eyli.il ay1 ba§mda parlamentoda yaptig1 konu§mada a<;1k9a ifade etmi§ti: "Bat1 'nm bask1sma kar§t koyacak durumda degiliz; bu ytizden reformlan onaylamam1z gerekiyor. Batt'nm crok yonlti basklSI altmda, AnayasaffilZl degi§tirmek zorunday1z." Ger9ekten de emperyalistler, Makedonya'ya y1llardir uygulad1g1 mali ve politik ku§atmay1 son aylarda yogunla§l1rID1§; iilke yonetimine bask1 yapmak amac1yla ard arda temsilciler gondermeye ba§lami§tl. Ba§ta NATO Gene) Sekreteri George Robertson ile AB Ortak Savunma ve Dt§ Politika Yi.iksek Temsilcisi Javier Solana olmak iizere, ABD ve AB emperyalizminin onlarca temsilcisi, Makedonya'y1 ard arda ziyaret ediyor ve Makedonya yonetimini "ikna" etmeye 9ah§1yordu (siz bunu "tehdit etmek" diye okuyun). Makedonya yonetimi tizerindeki baskilar, elbette yalmzca mali ve politik alanlarla smirh degildi. NATO ("ABD ile ingiltere" demek daha dogru), once Makedonya htiktimetine Amavut gerillalarla bir ate§kes anla§mas1 dayatm1§; ardmdan da bu i.ilkeye 3 bin 500 ki§ilik bir gti<; gonderme karar1 alm1§tI. Elbette, Agustos ay1 ortasmda Makedonya hilktimetiyle Arnavut gerillalar arasmda -Solana ile Robertson'm kat1hm1yla- imzalanan anla§maya uygun olarak; yani Makedonya yonetiminin onay1yla! !! Ate~kes:
UKO'yu kurtarma operasyonu
Makedonya yonetimiyle Arnavut gerillalar arasmda imzalanan "ate§kes"in, bu soztimona "Ulusal Kurtulu§ Ordusu"nu (UKO) imhadan kurtarma operasyonu oldugunu da soylemek mtimkiln. Yugoslavya Federal Cumhuriyeti 'ndeki "gorev"lerini tamamlad1ktan sonra Kosova'dan Makedonya'ya kaydmlmt§ olan Arnavut gerillalarm, ti.im hareketlerinin NATO birliklerinin gozetimi altmda oldugu; lojistik desteklerini ABD'den ald1klan vb. art1k herkes9e biliniyor. Arnavut gerillalan, Makedonya ordusunun Temmuz ay1 sonlarmdaki saldms1 kar§lSlnda imhadan kurtaran gtici.in de ABD birlikleri oldugu art1k sir degil: Makedonya'mn ba§kenti Oski.ip'i.in varo§larmda imhayla kar§I kar§1ya kalan Arnavut gerillalar, zirhh aras:Iarla -ve NATO'ya ait dart kamyonla-desteklenmi§ 81 ki§ilik bir Amerikan birligi tarafmdan, otobiislerle gi.ivenli yerlere nakledilmi§ti. Kosova'daki sozi.imona "Kurtulu§ Ordusu"nun (U\:K) karde§ orgi.iti.i olan UKO'nun, NATO'nun patronu ABD emperyalizmi tarafmdan bOylesi a<;1ktan korunmas1, Arnavut gerillalarm Balkanlar'daki gorevini heni.iz tamamlamad1gm1; oni.imi.izdeki donemde -ABD'nin s:1karlan dogrultusunda- yeni provokasyonlara giri§ecegini gosteriyor. ABD ve
Makedonya: "Oyun"un Bir Sahnesi
NATO'nun bir istikrars1zhk unsuru olarak yarat1p Balkan halklarmm ba§ma bela ettigi bu soztimona "ulusal kurtulu§c;u" kuklamn gelecekteki faaliyet alam, bolgedeki yonetimlerin ABD emperyalizminin dayatmalar1 kar§tsmda izleyecekleri tavra bagh olacak.
NATO
i~gali
Sonuc;ta, ingiliz, Frans1z, Alman, <;ek, Kanadah ve Ttirk birliklerinden olu§an 500 askerlik ilk i§gal gticti, Agustos ay1 ba§mda "ate§kesi korumak" ve "Arnavut gerillalann silahs1zlandmlmas1 ic;in gerekli ortam1 yaratmak" amac1yla, halkm protesto gosterileri altmda ba§kent Osktip'e girdi. Makedonya'nm, "mtizelik" silahlarla donanmt§ ve kotti orgtitlenmi§ 17 bin dolaymda askerden olu§an son derece gtic;stiz bir orduya sahip oldugunu dti§ilndilgilmilzde, modem silahlarla donanmt§ NATO birliklerinin Oskilp'teki varhg1 daha yalm bir anlam kazamyor: i§gal.
bte yandan, Makedonyah emekc;iler, i§galci birliklerin illkeye giri§ini, yalmzca "protesto" etmekle yetinmedi; NATO birliklerinin Kosova'dan giri§ yapttklan Blac;e'den ba§layarak, onlann yolu ilzerindeki bir c;ok yerde barikatlar kurdular (bu barikatlar, Makedonya ordusu ve polisi tarafmdan kaldmld1); i§galci gtic;lere kar§l saldmlar dtizenlediler. Resmi ac;1klamalar, silahs1z halkm hareket halindeki NATO konvoy larma ta§ ve sopa atarak gerc;ekle§tirdigi bu saldmlarda Olen askerlerin "trafik kazas1 sonucu oldtigti" yalamm yayd1. Makedonya halkmm, Arnavut gerillalarm e§ zamanh provokatif saldmlarmm da etkisiyle artan ofkesi, NATO generallerini tirkiltecek denli btiytiktti. Onlar, bir yandan taraflarm ate§kese uymalan yonilnde uyanlarda bulunurken; as1l olarak da NATO kar§Itl eylemlere son vermesi i\:in Makedonya hilkilmetini goreve c;aglfddar.
Silah toplamak bahane, Arna~ yerle~mek Makedonya parlamentosu, NATO birliklerinin illkeye gm§ml, UKO'nun Mart aymdan itibaren ba§layan saldmlannm Makedonya ordusu tarafmdan iyice geriletildigi ve Arnavut gerillalarm yenilgiye ugrayacag1 bir ortamda, 13 Agustos gtinti onaylad1. Uluslararas1 hukuka ili§kin bu "teknik" izin sorununun c;ozillmesinin ardmdan Makedonya'ya giren NATO birlikleri, UKO'nu sozde silahs1zland1rmaya ba§lad1. Gerc;ekte ise bu, bizzat NATO yetkililerinin ac;1klad1g1 gibi, bir silahs1zland1rma operasyonu degil: Makedonya'ya
Sosyalizm
giren 3 bin 500 askerin resmi gorevi, UKO'nun daha once vanlan anlll§ma uyarmca NATO'ya goniillii olarak teslim edecegini aej:1klad1g1 3 bin kadar silah1 toplamak ve kayda ge9irmekten ibaret. NATO birliklerinin, gerillalarm silahlarma el koyma yetkisi bulunmuyor. Bu arada, UKO'nun teslim edecegini aej:1klad1g1 3 bine yakm silah -bir rastlant1 olsa gerek- NATO'nun tahminlerine uyarken; Makedonya yonetimi, aynhk91 gerillalann elinde -tiifek, tabanca, roket, maym ve elbombas1 tiiriinde~ 60 bin silah oldugunu savunuyordu. Sonu9ta, yeni -ve demokratik- Makedonya anayasas1, emperyalistlerin 9ok yonlii sistemli bask1larma ek olarak iilkeye giren NATO birliklerinin tehditi altmda ve ba§ta Devlet Ba§kam Boris Traykovski gibi i§birlik9ilerin 9abalan sonucunda kabul edildi. Ancak, biitiin geli§meler, yeni anayasanm kabuliiniin, ba§mI ABD'nin 9ektigi emperyalistlerin altt ay gibi k1sa bir sure iej:inde ya§ama ge9irdigi Makedonya 'y1 i§gal planmm bir par9as1 oldugunu gostermektedir. Emperyalistler, Arnavut UKO'nu bir kez daha ba§anyla kullanmt§ ve Makedonya yonetiminin NATO i§galini onaylamas1m saglami§tlr. Yinelemek gerekiyor: Makedonya yonetimi, UKO ile imzalad1g anla§mayla, as1l olarak, iilkenin NATO birliklerince i§galini onaylamt§tlr; iilkedeki azmhklann politik haklar elde etmesi ya da yeni anayasanm kabulii ise gerektiginde unutulabilecek birer "yan tiriin"dtir.
i~gal, sorunlan daha da agula~tuacak Aym Irak'ta ve Kosova'da oldugu gibi "insan haklan" ve "ban§I koruma" maskesiyle gizlenmek istenen bu operasyon ne Makedonya 'ya ne de bOlgeye bart§ getirmeyecek; tersine, Balkanlardaki istikrars1zhg1 daha da koriikleyecektir. ABO ve AB emperyalistlerinin daha bir ka9 ay once "demokratik Makedonya'y1 ytkmak isteyen katiller siiriisii" (NATO Genel Sekreteri Robertson); "yahtllmas1 gereken teroristler" (AB 'nin di§ politika ve savunmasmm §efi Solana) ilan ettikleri UKO'nu bugtin koruma altma almas1, onlarm yalmzca ikiyiizliiltigiinii ve giivenilmezligini sergilemiyor. Bu 9eli§kili tavirlar, emperyalist kampla Balkan halklan arasmda ve emperyalistlerin kendi i9inde ya§anan 9eli§kilerin giderek keskinle§tiginin de ifadesi olarak degerlendirilmeli.
UKO, ABD'nin bolgedeki
ma~as1du
UKO, Amerikan emperyalizminin Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne kar§J sava§m bir par9as1 olarak besleyip geli§tirdigi "Kosova Kurtulu§ Ordusu"nun (KKO) Makedonya'da faaliyet gosteren par9as1dir;
Makedonya: "Oyun"un Blr Sahnesl
KKO'un Kosova'da yapllgt kirli i§i Makedonya'da si.irdtirmektedir. Bu ABD kuklas1 orgi.it, nas1l ki emperyalistlerin Kosova'y1 i§galinde ba§ roli.i oynad1ysa; bugtin aym rol Makedonya'da UKO tarafmdan oynanmaktadIT. Kosova'nm i§galinin ardmdan -yine NATO dolay1m1yla- Makedonya'y1 da i§gal eden ABD emperyalizmi -bu tilkenin dogal zenginlikleri tizerinde soz sahibi olmas1 bir yana- hem Kafkasya petrollerinin ve dogalgazmm Avrupa'ya akacag1 yollart hem de AB'nin gi.ineydogu s1mrlarm1 denetim altma almay1 hesaplamaktadIT. ABD'nin, bugi.in NATO eliyle i§gal ettigi Makedonya, daha ge9tigimiz Nisan aymda, AB ile bir istikrar ve ortakhk anla§mas1 imzalarnt§tt. Makedonya yonetimi, AB ile ticaretin liberalle§rnesi; politik i§birligi; ekonomik ve yap1sal reformlar i9eren bu anla§rnayla, AB i.iyeligine ve Euro'ya kattlmaya yonelik somut bir ad1m atrnt§h. Amavutluk ve Bulgaristan'm da AB ile benzer anla§malar imzalad1gm1 di.i§i.indi.igi.imi.izde, AB emperyalizminin Balkanlar' a yerle§rne 9abasmm ABD'nin bolgesel 91karlan i9in nasd bir tehdit olu§turdugu ortaya 91kar. Dahas1, Avrupa basm1, ge9tigimiz Mart aymdan ba§layarak, Amavut gerillalann faaliyetlerinin Kosova 'dan Makedonya 'ya kayd1gm1; . bi.iti.in bunlarin da ABD-ingiliz yonlendirmesi ve korumas1 altmda ger9ekle§tirildigine ili§kin haber ve yorumlar yaymhyordu (Ba§ta Alman "Der Spiegel" olmak i.izere 9e§itli gazete ve dergilerde yay1mlanan bu yaztlarin "sahibinin sesi" oldugunu soyleyebiliriz). AB emperyalistleri, §imdi, ABD'nin serbest9e at ko§turmas1m onlemek; ona, Bosna ve Kosova'da oldugu gibi geli§meleri tek ba§ma belirleme §ansm1 tammamak; ozetle, ABD'den yana agIT basan dengeyi yeniden kendilerine 9evirmek i9in askerlerini ve en iyi diplomatlarim -bir kez daha- NATO bayrag1 altmda Makedonya'ya gonderiyorlar. On ylldan bu yana astl olarak Yugoslavya Federal Cumhuriyeti i.izerinde si.iren emperyalistler aras1 payla§tmm, Bosna-Hersek ve Kosova'nm ardmdan, son alt1 ay i9inde Makedonya'ya da s19ram1§ olmas1, bolgeye yerle§tirilmek istenen emperyalist istikrann ve bart§m, si.irekli yeni 9all§malara gebe oldugunu bir kez daha gozler ontine seriyor. Ger~ek ban~
sosyalizmle gelir
Ydlardan bu yana, ISTarla belirttigimiz gibi, SSCB ve Sosyalist Blok'un 9okmesinin ardmdan, kapitalist restorasyonla birlikte Balkanlar'da ya§anan, "yeniden balkanla§tirma" ve emperyalistleraras1 payla§tmd1r; bu ise bart§l degil 9att§may1 gerektirir. Balkanlar1 etnik, dinsel vb. ol9i.itlerden hareketle, homojen sozi.imona ulusal devletlere bolme yoni.inde attlan her ad1m, soykmm ve
Sosyalizm
kitlesel siirgiin yoluyla etnik temizlik anlamma gelir -ki bu Balkan emek9ilerinin dinci, milliyet9i vb. gerici ideolojilerin karanhgmda ve emperyalistler adma birbirlerini bogazlamalan demektir. Balkanlarda ger9ek ve kahc1 barlยงl saglayabilecek tek ideoloji komiinizm; 9eยงitli uluslardan, dinlerden ve kiiltiirlerden emek9ilerin ozgiir birligini kurabilecek tek gii9 iยง9i sm1fid1r. Yalmzca emek9iler, bOlgenin biitiin kaynaklarm1 emperyalist yagmaya a\:an restorasyoncu, yeni yetme burjuvalann iktidarlanna son verebilir; yalmzca emek9iler Balkan halklanm emperyalistlerin 91karma gore bOlen yapay sm1rlan ortadan kald1rabilir; yalmzca onlar, 9eยงitli uluslardan, dinlerden ve kiiltiirlerden Balkan halklanm ozgiir emek9ilerin tek bir devleti altmda toplayabilir. Balkanlar gibi 9ok kiiltiirlii bir bOlgede, dinsel, etnik ya da bir ba~ka temelde homojen "ulusal" devletler kurma yoniindeki 9abalarm yola9t1g1 felaketlerle dolu olan yakm tarih, bOlgedeki sorunlarm tek ger9ek9i 9oziimiiniin, sm1rlarm lagvedildigi sosyalist bir federasyon oldugunu yeterince kamthyor.' "Ulusal sosyalist" biirokratik diktatOrliiklerin yikilmasmm; eski biirokratlann emperyalizmin hizmetinde yeni yetme burjuvalara donmesinin ardmdan, kafalan burjuva yamlsamalarla dolu olan Balkan halklan, bu ger9egi yeniden kavrayacak; emperyalist ordular1, iยงbirlik9ileriyle birlikte bOlgeden atacaktir.
Yaprak DOkiimiine Kar11 • Bir I~ DOkiimii Harun ~EKENEci
"Su ellerin ta~1 degmez bana, ille dostun giilii yaralar beni ... " Pir Sultan Abdal m1f miicadelesi tarihinde alti y1l crok k1sa bir siiredir. Ne yazlk ki bir yenilgi doneminin sonras1 kurulan Kurucre§me toplanulannm bir parti ile sonucrland1g1 ODP'den bahsediyoruz. Objektif bir tarih yaz1lamayacagma gore tasfiyecilerin yazd1g1 parti resmi tarihi d1§mda, bizim de kendi tarihimizi yazmam1z devrimci bir sorumluluktur. Dersimiz tarih yaz1m1 degil de tarih yap1m1 oldugu i9in, i§i yine subjektif tarih9ilerimize birak1p sadece yakm gecrmi§e bakarak giiniin somut degerlendirme ve gorevlerini 9izmeye ~ah§acag1z.
S
Gericilik y1llan boyunca liberal solun durgun donem politikas1 ODP'ye hakim olmu§tur. ODP 9ogunlugu, art1k sm1f miicadelesinin oniinde bir engel haline gelmi§tir. Parti ayg1tm1 eline gecriren "liberal yolcular", kurumsalla§mam1§ bir parti orgiitlenmesinin de yard1m1yla, partiyi kendi oyuncaklan haline getirmeyi ba§ard1lar. Partide kendi liberal ctizgileri dI§mdaki herkesi tasfiye etmek, eski yo} arkada§larmm da bulundugu CHP'den kopanlarm kuracag1 parti ile ittifak yapma hevesiyle yamp tutU§Uyorlar. Kendi grup cr1karlanm sm1fm 91karlan oniine koyan bir k1smmm milletvekili mazbatas1 pe§indeki bu hastahkh sol anlay1§1yla art1k yollan ay1rmak gerekiyor.
Sosyalizm
Ne yaz1k ki i§<;i hareketinin ve solun dibe vurdugu ko§ullan ya§iyoruz. Devlet, cezaevlerindeki devrimcileri katlediyor, dt§andakileri ise boliiyor, parc;ahyor ve yonetiyor. Sahte sendika yasas1 ile Kamusen'in de "degerli katkllanyla" Emek Platformu dinamitleniyor. KESK yine ve hemen yasaya kar§t Sezer'in arkasma diziliveriyor. Tiirk-i§ biirokrasisi %0 zamma evet diyerek Emek Platformuna kendi yazd1rttig1 Emek Programmm arkasmda durmad1gmm sinyallerini veriyor. MGK'nin "sosyal patlama" bekledigi bir iilkede sosyalistler ve partileri, i§c;iler ve sendikalar1 miithi§ bir mecalsizlik, dagm1khk, boliinMG K'ni n me ve politik miicadele korliigii ya§iyor. Cenova deneyimi bir kez daha ozellikle AB em"sosyal patlama" peryalizmine kar§t proleter entemasyonalizminin onebekledigi bir mini bize hatirlatiyor. Bir Avrup~ Emperyalisti olan italyan Sermaye Devleti'nin i§ler s1k1§tlgmda emperUlkede yalist kapitalistlerin burjuva demokrasisini nasll ask1sosyalistler ya alabileceklerini gosteriyor. Berlusconi, G8 toplant1Sl biti§ konu§masmda Arjantin ve Tiirkiye haric; pive partileri, yasa ekonomilerinin iyiye gittigi yalanim soyliiyor. Aym saatlerde Cenova sokaklannda bir olii, 400'ii a§i~~ler ve km yarah ve yiizlerce gozalti var. Arjantin'de i§c;iler sendikalan sokaga 1Slmyorlar. Diinyanm birc;ok iilkesinde can1 milthi~ bir yananlar sokaga 91k1yor. Uyuyan dev diinya olc;eginde silkiniyor. Emegin Avrupas1 diyenler, omegin ilk mecalsizlik, elde Arjantin i§c;ilerini (ve diinyanm diger bOlgelerindag1mkbk, deki i§c;ileri) atlayarak ashnda Tiirkiye i§c;ilerini de bolilnme ve miicadelede perspektifsiz biraktyorlar. Tiirkiye i§c;ilerine Emegin Avrupas1'm reva goren ODP'nin parmak c;ogunlugu F-tipi'ne kar§t miicadele etmede gosterdigi yalpalamalan atlayarak MYK'mn ald1g1 "reelpolitiker" kararlara uymayan SEP'i bir biitiin olarak parti hukuku argiimamyla tasfiye ediyor. ya~1yor. Parti ic;inde sava§, hiikiimete dair ise ciddi tek bir kelime yok. Ara rejim gelmesin diye haciz memuru Dervi§ hiikiimetinin istifasm1 bile isteyemiyor. Cam yanan i§c;iler, kamu emekc;ileri, esnaflar sokaga 91k1p IMF U§ag1 hiikiimet istifa diye bagmrken partinin yine basireti baglamyor.
politik mucadele korliigu
SiP, Naz1m'm mezanyla ve Mcdonalds anti emperyalizmiyle ugra§trken kokleri stalinizme dayanan ulusalc1hgm doruklannda geziyor. EMEP benzer bir politik k1Slrhk ic;inde memleketteki i§c;ilere Goteborg, Cenova, Arjantin, Giiney Kore'deki ve diger iilkelerdeki i§<;i karde§lerinin seslerini atlayarak, entemasyonalizmin gorevleri yerine
Yaprak Dokiimiine Kar~1 Bir i~ Dokiimii
IMF'ye kar§I vatan, millet ve halk edebiyati yap1yor. Bu arada soylemek bize azap veriyor ama hadi soyleyelim: Evrensel gazetesinde bir k6§e yazan ODP'deki boliinmeye ili§kin "partiye herkesi, Troc;kistleri, Kru§c;evcileri vb. ahrsan i§te boyle olur" sonucunu 91kart1yor. Troc;kistlerle Kru§c;evcileri yanyana yazarak lanetli partililer iliizyonu yap1yor. Tro9kistleri tamyoruz ama Kru§9evci pek gormedik bu partide. Tabii ki yazarm kendisi herhalde bir Stalin yalan ve paranoya okulu mensubu oldugundan "modem revizyonizmin" temsilcileri olan Kru§9evcilerin partide ac;1k olarak Kru§c;evci kimligiyle dola§mad1klanm ba§ka k1hklar ic;inde Kru§c;evcilik yapild1gm1 soyleyecektir. Ke§ke partimizde olsaydm sevgili yazar, merkez disiplin kurulunda biirokrasi adma ne tarihler yazardm! Gerc;i ya§ad1klanm1zdan otiirii ODP parmak c;ogunlugu ac;1smdan bu konularda "birikimli" kadro ac;1g1 olmad1g1 kamsmday1z. Tiirkiye biiyiik sermayesi, ordusu ekonomik krizle beraber daha ag1r bir bic;imde bask1lanm arttmyor, MHP kriz doneminin gozdesi oluyor. islami sermaye ise FP'nin kapat1lmas1 ve boliinmesi ile 28 ~u bat'dan nasibini ahyor. Kurt hareketi kismi kazammlar ic;in sistem ic;ine oynuyor. Erdal inonii-Ufuk Uras g6rii§mesi ile Zeytindah ittifak1 ad1yla soldan sisteme entegrasyon siireci h1zlamyor. AB'ci demokrasicilik c;izgisindeki sol liberal cephe §ekilleniyor.
Diigmeye Basanlar Ag1r ekonomik kriz ordu-sermaye i§birligini peki§tirmektedir. Burjuvazi daha fazla gerici giic;lere, yani fa§istlere dayanmak durumunda kalmt§tlf. Solve emekc;iler ac;1smdan ise AB'ci demokratikle§me riiyalar1 tiikenmekte olup, Amerikan-israil ittifakt Tiirkiye egemen s1mflan a\:1smdan her zamanki onceligini korumaktad1r. 28 ~ubat rejimi ile ordu-sermaye ittifak1 Kiirt hareketi, islami hareket ve Sosyalist harekete doniik tasfiye giri§imlerini h1zland1rm1§hr. MHP'li hiikiimet, bu soguk krizler iilkesinde emekc;iler, ezilenler ve sol ilzerinde egemen s1mflarm daha fazla bask1c1 bir yonelime gireceginin i§aretlerini veriyor. Cezaevlerine yaptlan operasyon, Fazilet Partisi'nin kapat1hp "yenilik9i-gelenek9i" olarak bOlilnmesi, Gilney'e askeri operasyon ve KYB ile PKK'ya kar§I i§birligi, yeni yonelimin emareleridir.
ODP'de Dugmeye Basanlar Sosyalist hareketin onemli bile§eni ODP'de de diigmeye bas1lmt§tlr. Askeri Darbe gelenegi 28 ~ubat'ta da kendi icazetlilerini ve veto edilenlerini yaratmI§tlf. Sosyalist Eylem Platformu veto edilmi§tir. <;iinkii
Sosyalizm
SEP devletin cezaevleri operasyonuna ii9iincii yolculuk yapmaks1zm kar§I 91ktm§tlr. 09iinci.i yol icazetli yoldur. Bugi.in ODP 9ogunluk egilimi olan Ozgi.irli.ik9i.i Sosyalist Platformu zihinsel dilzeyde "F tipine girmeyi" kabul etmi§tir. ODP'de F tipi ya§ama direnenler Parti'nin kurulu§undan beri varolan bir "orta stmf korkusu" ile kar§t kar§iya getirilmi§tir. Devrimci tutuklu ailelerini parti binalanna almamak i9in ellerinden geleni yapanlarm yeni yeri icazetli siyaset alamdtr. Devletin saldms1 ile "orta sm1f korkusu ve panigine kapdan" parmak 9ogunlugu, bu panik ve acz iyinde F-tipi ya§ama direnenleri Partiden kovmaya karar vermi§tir. Fatura SEP'e 91kanlmt§tlr. Oysa ODP'de 9ogunluk platformundan, diger platform ve gruplardan sosyalistler bu i.i9i.inci.i yolcu siyasete pratikte kar§t 91km1§lar, F-tipi ya§ama direnmenin geregi eylem ve kararhhg1 SEP'teki sosyalistlerle birlikte gi.i9leri oranmda gostermi§lerdir. icazetli parmak 9ogunlugu parti hukukunun 9ignendigi gerek9esi ile SEP'i atmak istemektedir. Bizzat OSP ba§kam Ufuk Uras, SEP'i "partide mevzi tutmak" amacmda olmak ve artniyetli davranmakla, "ucuz devrimcilikle" su9lam1§tlr. Bizim yapmak istedigimiz "ucuz devrimcilik" degil, "pahah devrimciliktir". ODP'nin s1mf mi.icadelesinde mevzi tutmasma katk1da bulunmakttr. Sm1f mi.icadelesinde mevzi tutmanm bedeli vardtr. Sm1f mi.icadelesinde saf tutmaktan imtina edenlerin ve yalpalayanlarm edebi parlak lafazanhklan zevahiri bile kurtarmamaktadtr.
Biirokrasinin oyuncag1: Parti Hukuku SEP, ODP 2. Konferans1'nda alman F-tipi Cezaevlerine kar§I koymanm gereklerini yerine getirmeye 9ah§mt§tlr. MYK 9ogunlugunun ve Ba§kanlar Kurulu'nun ald1g1 kararlann, si.ireci okuma ve gogi.islemedeki yetersizligi ve eksikligi aytktlr. Ailelerin parti binalanm kullanmamalar1 ve a9hk grevi yapmamalar1 karar1 alanlar, "aileler partiye geldiklerinde ne yapacaksm1z?" sorusunu sordugumuzda tutarh bir yamt vermemi§ler, devrimci dayam§mamn agtr gorevleri ile parti ve partililer kar§I kar§tya geldiginde tabiri caizse ongoriisi.iz bir bi9imde 9uvallam1§lardir. Ald1klar1 kararlann pratikte uygulamhrhgmm ortadan kalkt1g1 bizzat kendi ii ve il9e yoneticileri tarafmdan z1mnen kabul edilmi§, aileler dilek9e vererek ODP Ankara ii binasmda kalmaya ve eylemlerini buradan si.irdi.irmeye ba§lam1§lardir. SEP'liler, Partideki diger sosyalistlerle birlikte devrimci dayant§manm geregini yerine getirmeye 9ah§mt§lardtr. Eylemlere katilmt§lar, ailelerin yanmda Partide nobet tUtffiU§lar, destek a9hk grevleri yapffil§lardtr. 12 Arahk'ta fa§iSt destekli polis provokasyonu ve saldms1 kar§tsmda ODP'deki diger sosyalistlerle birlikte Partiyi korumaya ve tutuklu aileleri ile birlikte dav-
Yaprak Dokiimiine Kar~1 Bir i~ Dokiimii
ranmaya 9ah§ffiI§lardir. (Bu arada sorahm: <;ok partici, parti bizim diyen OSP'li yoneticiler ve digerleri Parti bastld1gmda neredeydiler, "randevuyu daga mt vermi§lerdi?") Ba§kanlar Kurulu, akabinde "ortaya 91kan provokatif ortam nedeniyle" sokaga 91kmama karart alm1§tlr. Aym kararda ailelerin parti binalarm1 kullanma bi9imi de dtizenlenmektedir. Bu ailelerin MYK 90gunlugu'nun daha once ald1g1 karar olan parti binalarmm kullamlmamas1 kararmm ge9ersizliginin itiraf1d1r. Ba§kanlar Kurulu kararmdan bir hafta sonra ise Operasyon gtinti ODP, diger Partiler, Sendika ve DKO yoneticileri ile birlikte K1Z1lay'da sokaga 91kmt§tlr. Soruyoruz: Ba§kanlar Kurulu kararmda belirtilen ODP baskmmm ve polis ytirtiyti§lerinin veri olarak ahnd1g1 soz konusu "Provokatif Ortam", Devletin Cezaevleri operasyonu ile son mu bulmu§tur? Niye Cezaevleri'ne operasyon yaptld1g1 giin sokaga 91ktlmt§tlr?! Kararlar ~eli§ kilidir, ongoriistizdiir, siireci anlamak ve gogtislemekten uzakttr. ODP'yi bir 28 ~ubat'a bir AB'ye toslatan parmak 9ogunluguna sahip merkez biirokrasisi ve yerel orgiitlerde ayn birer ayg1tlar haline gelmi§ 9ok partici memurlar korosu, sa9ma sapan 9atlak politikalanna kar§t 91kan devrimci sosyalistlere ve devrimci Marksistlere kar§t tahammiilleri kalmamt§tlr. Tutuklu aileleriyle dayam§ma i9inde olmak istemeyen bu tavtr tesadiifi degildir. Parti i9indeki yolda§larma "git" diyenlerin, parti d1§mdaki devrimcilere ve ailelerine nastl tahammlilii olsun? Soruyoruz: "Toplumsal muhalefetin" partisi alma iddiasmdaki bir parti daha yam ba§mdaki tutuklu ailelerine bile sahip 91kma iradesi ve niyeti gostermeden nastl "toplumsal muhalefetin" partisi olacakttr? i9erideki devrimcilerin katledildikleri, dt§andaki devrimcilerin ve emek orgiitii iiyelerinin baskt altma almd1g1 ko§ullarda birlik ve miicadelenin onemi diinden daha fazla artmt§ken Leninizm'in biirokratik karikattirii olan bu sahte partiperestlik nedendir? Dev let operasyon 9ekerken aym tarih sularmda partide operasyon 9ekmenin anlamt nedir? Kendini "geleneksel soldan" ay1rmak i9in yaptlan bu zamans1z dakiklik nedendir? Hakh olmak bizi huzurlu k1lm1yor. ODP'nin gerilimini daha once yazd1k. Sol-liberal 9izgiye kar§t politik miicadelemiz 9er9evesinde ilk once SEi'yi sonra SEP'i kurduk. Bu 9izgi sava§t ne yaz1k ki durgun donem ve partinin i§9i-emek9i kitleler i9inde viicut bulmay1§1 ile, ODP parmak 9ogunlugunun "zaferiyle" sonu9land1. ODP 9ogunlugu "yiizii sosyal demokrasiye doniik" bir politik hatt1 partide egemen hale getirdi. Bu zavalh parmak 9ogunlugu art1k mahalle meclisleri yerine burjuvazinin meclisinin pe§inde. <;ok partici "memurlar" korosu ise politik
Sosyalizm
tart1§may1 parti binas1, toplantl hakk.1, aidat particiligi ve 9ilingir kavgasma indirmi§ vaziyette. Cezaevleri konusunda yaptiklanm1zdan ottirti tasfiye harekat1 ba§latan parmak 9ogunlugunun pi§kin bir edayla bizi tasfiye ettikten sonra hangi dala konacag1 belli oluyor. Devrim yolundan Zeytindah'na. Hadi bakahm. Ne yaz1k ki "milenyum solculugu" pe§indeki bu eski yol arkada§lan yapttklar1m1z ytiztinden bizi parti disiplin kurullarmda yargtlamaya kalktilar. Oysa devrimciler i9erideki devrimci arkada§lar1 i9in yaptiklanndan ottirti degil yapamad1klarmdan ottirti tarih ontinde sorumludur. Yaz1k. Yenilgi donemi nelere kadirmi§. Devrimciler yenilgi donemlerinde orgtitsel olarak gti9stiz, i§9iler i9indeki 9ah§malan ve sm1f baglan zay1f olabilir. Ancak politik korltik, devrimci bir politik hattan yoksunluk, ideolojik kafa kar§1khg1 esasen paralize olmanm temellerini hazirlar. Etkileri uzun bir stire stirecek politik tasfiyenin ne yaz1k ki 9ok particiler tarafmdan yeni bir politik ktilttir soylemiyle yaptlmas1 bizi §a§lrtm1yor. Lenin'in oltimtinden sonra Stalin §Oyle diyordu: "Lenin' yolda§m amsma yeni bir politik ktilttirti yaratacag1m1za and i9eriz.". Stalincilikten yeni milenyum solculuguna. Ne kadar kestirme bir yol.
Metaforik onderlik ve reel politika avahg1 Partiyi kendi tabiriyle "timarhaneye" 9evirmekte katkilan kti9iimsenemez olan amatOr metafor ve reel politika avc1s1 ODP Genel Ba§kam Ufuk Uras tasfiye halindeki partinin tasfiye muhataplar1 ile konu§mak yerine, k1sa siyasi omrtinti burjuva medyasmda Besim Tibuk, Taha Akyol ile g6rti§erek, Kemal Dervi§'i yeni partiye katma pe§indeki Erdal inonti'den ittifak sozii almak i9in ge9iriyor. Enerji santrallerinin ozelle§tirilmesi konusunda b1rakm i§9i 9ogunlugu "yurtta§lar1" parti iiyeleri bizlerin bile ne dii§iindtigii konusunda pek bir fikir edinemedigimiz, bu mantikh ve gtileryiizlti parti btirokrati, enerjisini, kendini "geleneksel soldan" ustahkla ay1rm1§ (!) olan Oguzhan Mtifttioglu ile CHP'den aynlanlarm hangisiyle gorti§ecekleri konusunda i§ bOliimti yaparak harc1yor. Kolay gelsin ba§kan. Yolun a91k olsun. Ba§kan aym zamanda zeki oldugu i9in yeni "konsepte" pek adaptasyon gti9liigti 9ekmemektedir. Gti9liik 9ekse de dert degil, yamnda Mtiftiioglu gibi yeni olu§umcular i9inden eski yol arkada§lan ve tamd1klar1 olan bir refakat9i var. Taha Akyol ile televizyonda yaptig1 soyle§ide ODP'yi ve kendisini oltim oru9culanndan k1vrak bir manevrayla ay1rmasm1 bilen, devlete
Yaprak Diikiimiine Kar~1 Blr i~ Diikiimii
hi9 te metaforik olmayan dogrudan mesajlar vererek biricik ba§kam oldugu partiyi belki de kapatllmaktan kurtanr! Ba§kan toplumun kurtulu§unu da biltiln olarak "yurtta§lara" havale ederek memleketin i§9i ve emek9i 9ogunluguna belirsiz metaforlar gondermektedir. Ba§kan'1 gilzel Marks'a havale edelim. i§9ilere ise a91klayahm : Devrimci politikalardan mahrum i§9i kitleler i9in a9hk, a9hktlr. Ekmek, ekmektir. i§sizler i9in i§sizlik i§sizliktir. i§9iler i9in somilril somilrildilr. Katliam katliamdir. Cinayet cinayettir. Hiicre tipi cezaevlerine, bugiln devrimciler yann ise milcadele eden herkes, i§9iler doldurulacaktir. Ba§kan'm vermedigi mesaj1 biz verelim: Entemasyonal'de soylendigi gibi "Cellatlann doktiikleri kan kendilerini bogacaktir. Bu kan denizinin ufk:undan klZll bir gilne§ dogacaktir".
SEi, SEP ve Devrimci i~~ Partisi "Ozgilrlilkcil Demokratik Cumhuriyet" diye partiyi burjuva kamplardan politik olarak ay1ramayan bir 9izginin partiye hakim olmamas1 partiyi i§9i-emek9i partisi haline getirmek ve Kiirt hareketiyle enternasyonalist dayam§ma 9izgisini olu§turmak kaygilanyla SEi'yi kurduk. Derdimiz partide bir muhalefet yaratmak degildi. Sadece ve sadece belirsiz politikalardan partiyi armdmp, devrimci bir politik hatta donilk olarak parti politikalarm1 etkilemeye 9ah§mak, soz konusu politikalar etrafmda da partinin i§9i-emek9i kitleler i9inde 9ah§masmm orgiltsel ayaklarmm olu§turulmasma katk1da bulunmaya 9ah§makti. SEi'yi bu kayg1larla kurduk. I.Kongrede SEi sol-liberal egemen bir 9izgiyle kap1§tl ve liberal soldan hakettigi tepkiyi aldi. Partinin delileri ve dinazorlar1 ilan edildi. SEi bir btitiln olarak kurulu§ oncilllerini silrdilremedi. Partinin kurulu§unda §ekillenmemi§ liberal metamorfozu partinin basiretini baglamaya ba§laymca, artlk SEi'nin de zemini kaymaya ba§lam1§tl. SP'ci arkada§lar 99 genel se9imleri oncesi tarti§malarda ODP'nin Kilrt illerinde aday 91karma politikasma kar§I a91k tavir almadilar. SEi'nin s1mf ekseni ve yoneli§i dedigi §eyi durgun donemin kadro politikas1 ad1 altmda partinin biitilnlilgil i9inde gidilmesi gereken alanlar olarak kavrad1lar. SEi'yi partide ideolojik milcadele vermekle smirlad1lar. Partide hakim hale gelen sol-liberal 9izgiye kar§I politik ve orgiltsel milcadele alanlarm1 atlad1lar ve bOylece maalesef hatirlatmak bize azap veriyor ideoloji, politika ve orgilt bir biltiln oldugu i9in- degi§tiremediklerine benzediler. SEi'den hakim liberal 9izgiye kar§I daha gil9lil bir list platform olarak SEP'i kurduk. Daha bilyilk bir platformda ideoloji alam platfomlar arasmda ge9i§lere sahiptir. Maalesef SEP'te de politik ve orgiltselin ya-
Sosyalizm
mnda ideolojik sorunlarla (SEi'den daha fazla) ugra§mak zorunda kald1k. Ktirt hareketinin demokratik cumhuriyet c;izgisi y1llardir i§c;iler yerine "ytiztinti Ktirtlere donmtif bir c;evre olan Kurtulu§u etkiledi. Oysa iki dinamik vardir memlekette: i§c;i sm1f1 ve Ktirtler. Birini atlayarak siyaset esasen tabir caizse "sm1f atlama" siyasetidir. Sonu da bellidir. Sm1f siyasetinin yerini projecilige birakan hastahkh politik kavray1§ ODP'yi ttim bile§enforiyle etkilemi§tir. Siyaseti bir proje olarak goren tasfiyeci ODP hakim c;izgisi solun birlikte mticadelesi ad1 altmda (nedense bu arada partidekileri tasfiye ederek) Zeytindah'na yonelmi§tir. SEP'te, kendileri de bir "proje" olan Ekmek Gill ve Mac;ka insiyatifi'nde de bunun etkisi gortilmektedir. Oysa devrimci Marksistler ic;in siyaset sm1f mticadelesinin 91karlan ve ihtiya9lar1dir. i§c;ilere lekesiz klZll bayrag1 gostermek, bayraklar1 kan§tlrmamasm1 soylemektir. AB'cilerin, IMF'cilerin, 28 ~ubatc;ilarm 9izgisi batakhktir. Fa§izm tehlikesi argtimanma s1gmarak siyasal demokrasi 9izgisiyle burjuva kampm dallarmda oynamanm ecele faydas1 yoktur. Fa§ist tehlike ancak ve ancak i§9i cephesi taktikleriyle ptisktirttilebilir. Bunun ic;in ise oncelik mevcudu (sosyal demokratlar, sosyalistler, Ktirtler) bu yalpalayan politik c;izgileriyle yanyana getirmek degil, i§c;ilerin birligi ve mticadelesini yanyana getirmeye kafa yormakttr. S1mf temelli bir partinin in§as1 ic;in ve sm1fm 91karlan dogultusunda Dervi§ programma, 28 ~ubat'a ve AB'ye kar§I entemasyonalist devrimci bir hattt savunarak hegemonya mticadelesi vermektir. Devrimci Marksistler krizin derinle§tigini, sermaye sm1fmm daha fazla gerici gti9lere yaslanacagm1 gortirler. MHP'yi fa§ist bir tehlike olarak gortirler. i§c;ilerin birligini bunun ic;in ba§a ahrlar. Zeytindah solcularm solcular arasmda dtizene entegrasyon politikasmm ad1dir. Devrimci yol ise solcularm i§c;iler arasmda dtizene altematif yaratmas1dir. Bu sayede olu§turulacak cephe "sagc1 ve solcu" solcularm ve gelirse Ktirtlerin azmhk cephesi degil, i§c;ilerin, emekc;ilerin ve ezilenlerin (Ktirtlerin) c;ogunluk cephesidir. i§c;ilerin sendika btirokrasisine ragmen IMF program1 yerine btirokrasinin yazd1rtttg1 i9inde sorunlu alanlar da olsa, emek program1 etrafmda mticadele §ans1 varken; kitleler "htiktimet istifa" deyip altematifsiz sokag1 ge9ici olarak terkederken, emek9i htiktimeti §ianm ktic;timseyen i§c;ilerin birlik ve mticadelesinin sendika btirokrasisine ragmen cisimle§tigi, yilhk gorevleri ayhga, ayhk gorevleri haftahga, haftahk gorevleri gtinltige 9evirebilecek i§c;ilerin verili bilincini bir list noktaya 91kartma 9abas1 olan somut htiktimet formtilasyonu Emek Platformu htiktimeti §ianm1za kar§t demagojik bir bi9imde "ne yani Bayram Meral'i Ba§bakan m1 yapacag1z" diyenlere sormak gerekiyor. Gtintin dev-
Yaprak Dokiimiine Kar~1 Bir i~ Dokiimii
rimci gorevlerini atlay1p tasfiyecilerin Zeytindah projesine meyledenler. Soyleyin ; Ne yani Erdal inonti'yil mil ba§bakan yapacag1z? Merak etmeyin. Sm1f milcadelesi i9inde Kerenskiler ¥1kar. Buyurun. Belki siz de olabilirsiniz. Bunun i9in tasfiyecilerle kavga ediyorsamz etmeyin, kavga etmenize gerek yoktur. Bugilniln devrimci gorevi i§9i sm1fmm birligi ve milcadelesini one alan sm1f perspektifi ve yoneli§i i9indeki devrimci Marksistlerin birligidir. Devrimci bir i§9i partisi'nin kurulu§U tasfiyecilerle oyalanarak degil (birakm kendi yazd1klar1 tarihin batakhgmda ya§asmlar) ancak ve ancak "sosyal devleti" tasfiye edenlere kar§t "sosyal patlama" i9indeki i§9ilerin milcadelesini, onderligi battllara birakmadan, devrimci tarzda ormeye ¥ah§arak ger9ekle§ecektir. Giicilmilz sozde gelenekselden kopan yenicilere inat tarihten gelmektedir. Zafer ise salondaki parmaklarla degil, sokaktaki yumruklarla, dipten gelen \:apulcularm dalgas1yla kazantlacakttr. Yolumuz a91k olsun.
28.08.2001
Sosyalizm
•
Kitlesel l§~i Partisi Perspektifi Ne Olmal1?
Trotskiy ile "i~~ Partisi" Ozerine Bir Tam~ma Geqi§ Programma ili§kin olarak partimizin saflannda yiiriitulen tarti§malarda goruldugii kadanyla en fazla Amerika Birle§ik Devletleri' ndeki i§qi partisi ile ilgili sorun tart1§1liyor. Bazi yolda§lar boyle bir parti iqin kitlelerde yaygm bir istek oldugunu gosteren hiqbir deli! olmamasmdan hareketle bir i§qi partisi kurulmasrm savunmanrn dogru olmadrgznr dii§iiniiyorlar. Aynr yolda§lar eger kuru/ma siirecinde boyle bir parti olsaydi ya da kitlelerin bu yonde yaygm bir talebi olsayd1, o zaman bu harekete devrimci bir muhteva verebilecek bir program onerebilecegimizi ekliyorlar. Ancak bOyle bir siirecin yoklugu ko§ullannda bu tiir objektif faktor/erin eksikligi kar§zsznda i§qi partisine ili§kin tezimiz oportiinist olacakt1r. Bu noktayi biraz daha aqrkliga kavu§turabilir misin? Genel olarak: i§<;i ve ozel olarak sendika tarihinden en temel olgulanm kendi kendimize hatirlatmak gerektigi kamsmday1m. Bu a91dan degi§ik iilkelerdeki i§<;i sm1fmm geli§me bi<;imleri <;ok degi§ik olmu§tur. Her illke ozgiln bir geli§me tipine sahiptir ama bu onlarm genel olarak: tasnif edilmesini engellemez. Avusturya'da ve ozellikle Rusya'da i§<;i hareketi bir hareket olarak ba§lad1, bir partinin etrafmda bi<;imlendi. Bu ilk ad1md1. Sosyal-Demokrasi ilk safhasmda toplumun sosyalist yeniden in§aasmm yak:m bir gelecekte ger<;ekle§ecegini umuyordu, fak:at kapitalizmin bir sure i<;in
dayanacak kadar gii9lil oldugu ortaya 91ktl ve sosyal demokrasi uzun bir goreli refah doneminde orgiitlenme zorunda kaldl. Almanya, Avusturya gibi iilkelerde ve ozellikle sendikalarm onceden bilinmedigi Rusya'da sendikalar politik bir parti, Sosyal Demokrasi tarafmdan ba§lauld1, in§a edildi ve yonlendirildi. Latin iilkelerinde, Fransa'da ve ozellikle ispanya'da 9ok farkh bir geli§me tipi yer ald1. Buralarda siyasi parti ve sendikal hareket hemen hemen birbirinden bag1ms1zdir ve farkh bayraklar altmdadirlar ve hatta bir dereceye kadar da bir digerine antagonisttir. Parti parlamenter bir ayg1ttlr. Sendikalar -Fransa'da bir dereceye kadar, ispanya'da daha fazla- anar§istlerin yonetiPolitik eylem mi altmdad1r. i~9Lerin 09iincii tip de Biiyiik Britanya, ABD ve degi§ik Ol9iilerde somiirgelerde goriilendir. ingiltegereksinimlerine re sendikalann klasik iilkesidir. Onlar sendikalagenel bir bi9m n onsekizinci yiizy1hn sonunda kurmaya ba§ladllar, Frans1z Devrimi 'nden once ve sanayi devkazand1nr ve rimi denilen donemde (ABD'de maniifaktiir sistaleplerini teminin yiikseli§i sirasmda olu§tular). burjuvazinin ~u ingiltere'de i§9i s1mfmm kendi bag1ms1z partisi yoktu. Sendikalar i§9i sm1fmm yegane orgiiya da bu ozel tiiydii, ancak ashnda bunlar i§9i s1mfmm iist takesimine degil, bakalannm orgiitleriydi. ingiltere'de aristokratik bir proletarya vard1, bu en azmdan iist tabakas1 fakat devlet i9nde i9in boyleydi, 9iinkii Britanya burjuvazisi diinya orgiltlenmesine pazannm neredeyse tekel diizeyinde olan deneuygun olarak timinden yararlanarak i§9i sm1fma zenginliginden kmntllar verebiliyordu ve boylelikle bu arisburjuvazinin tokrasiye milli gelirden pay dii§iiyordu. Burjubiltilnune yoneltir. vaziden bu kadarm1 almak i9in sendikalar yeterliydi. Ancak bir yiizy1l ge9tikten sonra sendikalar politik bir parti kurmaya ba§lad1lar. Bu, Almanya ve Avusturya'da olana tamamen z1ttir. Orada parti i§9i sm1fm1 uyand1rm1§ ve sendikalan kurmu§tur. ingiltere 'de ise sendikalar yiizlerce yllhk varolu§ ve miicadeleden sonra bir politik parti kurmaya zorlandllar. Bu degi§ikligin nedenleri nelerdi? Bu 9ok keskin olarak geli§en ingiliz kapitalizminin topyekiin gerilemesine baghydl. ingiliz partisi ancak birka9 ony1lhk bir ge9mi§le ozellikle 1. Diinya Sava§i'ndan sonra goze 9arpar hale geliyor. Bu degi§ikligin nedeni nedir? iyi bilinir ki bu
Sosyalizm
di.inya pazan i.izerindeki ingiltere tekelinin kalkmas1 nedeniyledir. Bu I 880'li y1llardan itibaren ABD ve Alman rekabeti ile ba§lad1. Burjuvazi proletaryanm list tabakalarmm imtiyazh konumunu si.irdi.irme imkanlarm1 kaybetti. Sendikalar i§r;ilerin durumunu ilerletme olanagm1 yitirdiler ve politik eylem yoluna girmeye zorland1lar, r;i.inki.i politik eylem sadece ekonomik eylemin genelle§tirilmesidir. Politik eylem i§r;ilerin gereksinimlerine genel bir bir;im kazandmr ve taleplerini burjuvazinin §U ya da bu ozel kesimine degil, fakat devlet i9inde orgiitlenmesine uygun olarak burjuvazinin biitiini.ine yo-
Sendi kalar, sendikalar olarak sadece bir savunma i~levine sahip olabilirler. Bunallmm derinle~tigi ve i~sizligin artbg1 ol~iide iiye kaybederek giderek gii~siizle~irler.
neltir. Bugiin ABD'de diyebiliriz ki ingiltere'deki geli§menin ozgi.in r;izgileri, hatta daha yogunla§ffil§ bir bir;imiyle daha k1sa bir donem ir;erisinde goriilmektedir, r;i.inki.i ABD tarihinin bizzat kendisi daha k1sad1r. Fiili olarak sendikalann ABD'deki geli§mesi ir; Sava§'tan sonra ba§lad1, fakat bu sendikalar siyasi yonden Biiyiik Britanya'daki sendikalarla k1yasland1gmda bile r;ok geriydiler. Bunlar r;ogu kez i§r;ilerin ve i§verenlerin kar1§1k ve militan miicadele vermeyen sendikalanyd1. <;ok yoresel ve ufaktilar. i§ koluna gore degil de zanaat sistemi i.izerine temellendirilmi§lerdi. ABD'de gerr;ek sendikalarm geli§tigini ancak son iki ya da i.ir; yil zarfmda goriiyoruz. Bu yeni hareket CIO'dur.
Grev fonu giderek kii~iiliir, gorevler giderek biiyiimekte ancak imkanlar daralmaktadu.
CIO'nun ortaya 91k1§mm nedeni nedir? Amerikan kapitalizminin r;okii§i.idiir. Biiyiik Britanya' da kapitalist sistemin r;oki.i§iini.in ba§lang1c1, mevcut sendikalan politik bir parti ir;inde birle§meye zorlad1. ABD'de aym olgu -gerilemein ba§lamas1- sadece sanayi sendikalanm iiretti ama bu sendikalar yalmzca kapitalizmin r;oki.i§i.ini.in yeni boliimi.ini.i kar§Ilamak i.izere sahnede belirdiler, ya da -daha dogrusu- 1929-1933 ilk krizi CIO'nun orgi.itlenmesiyle sonur;lanan iti§i saglad1 diyebiliriz. Fakat, daha heni.iz orgi.itlenebilmi§ken CIO, 1937-38'deki ikinci krizle kar§Ila§If, ki bu da halen si.irmekte ve derinle§mektedir. Bu olgu neyi gosterir? ABD'de sendikalarm orgi.itlenmesi r;ok uzun bir si.ireyi gerektirdi, evet ama o §imdiki varolan gerr;ek sendikalar da ingiliz sendikalar1 gibi bir evrimden ger;ecektirler. Bu demektir ki, kapitalizmin gerilemesi temelinde politik eyleme yonelmeye zorlamyor-
Kltlesel i~{l Partis! Perspektlfl Ne Olmah?
lar. Sorunun en onemli yoniiniin bu oldugu kamsmdaytm. Bana sorulan soruda, "Boyle bir parti iyin yaygm bir istek oldugunu gosteren hi9bir delil yok" deniyor. Bu sorunu diger yolda§larla tarll§llg1m1zda, hat1rlayacaksm1z bu sorun i.isti.inde baz1 fikir aynhklar1 vardl. Bir i§9i partisi i9in istegin varolup olmad1gma karar veremem, 9i.inki.i hi9bir ki§isel gozlemim ya da izlenimim yok, fakat sendika liderlerinin ya da i.iyelerinin politik bir parti kurmaya ne dereceye kadar hazir ya da egilimli olu§larm1 belirleyici bulmuyorum. Bu konuda objektif bilgiler edinmek 9ok gi.i9. Bir referandum yapacak makinam1z da yok. Onerilerimize olan tepkileri ancak onlan giindeme getirdigimiz takdirde 619ebiliriz. Arna yamlmadan §unu soyleyebiliriz ki, nesnel durum kesinlikle belirleyicidir. Sendikalar, sendikalar olarak sadece bir savunma i§levine sahip olabilirler. Bunahmm derinle§tigi ve i§sizligin artt1g1 ol9i.ide iiye kaybederek giderek gii9siizle§irler. Grev fonu giderek kii9iiliir, gorevler giderek biiyiimekte ancak imkanlar daralmaktadir. Bu bir gen;ektir ve bunu degi§tiremeyiz. Sendika biirokrasisi giderek daha 9ok bocalar ve tabandaki i§9ilerin tatminsizligi giderek artar; umutlarm1 CIO'nun ba§anlanna baglad1klar1 oranda tatminsizlikleri giderek artar, ozellikle CIO'nun son donemdeki benzeri gori.ilmemi§ bi.iyi.imesi kar§tsmda. Sorunun boyutu §Udur: iki ya da i.i9 ytl i9inde 4.000.000 yeni i§siz sendikalarm 9ozemeyecegi nesnel bir durumla yi.izyi.ize gelmi§lerdir. Bu duruma biz bir yamt vermeliyiz. Eger sendika liderleri politik eylem i9in haztr degillerse biz onlardan yeni bir politik yoneli§ geli§tirmelerini istemeliyiz. Eger reddederlerse onlan te§hir ederiz. Nesnel durum budur. Burada da ge9i§ programmm ti.imi.i i.izerine soylediklerimi tekrarlayacagtm. Oniimi.izdeki tek sorun kitlelelerin ruh hali degil, nesnel durumdur ve bizim gorevimiz de bilin9siz kitleleri psikolojik durumun degil ama nesnel durumun belirledigi gorevlerle yiiz yi.ize getirmektir. Aym §ey i§9i partisi iizerindeki ozgiil sorun i9in de tamamen ge9erlidir. Sm1f miicadelesinin ezilmemesi, kitlelerin demoralize olmamas1 ic;in bu hareket yeni bir yol bulmak zorundadtr ve bu yol politiktir. Bu, i§9i partisi sorununda esasa ili§kin bir husustur. Marksist ya da bilimsel sosyalist oldugumuzu iddia ediyoruz. "Bilimsel sosyalizm" ger9ekte nedir? Bu §U anlama gelir: parti (ki bu sosyal bilimi temsil eder) politikas1m olu§turmak i9in her bilimde oldugu gibi nesnel olgulardan, farkh sm1flann maddi konumlanndan ve kar§1hkh ili§kilerinden hareket eder, yoksa oznel istek, egilim ya da ruh hallerinden degil. Ancak bu yontemle nesnel duruma tekabiil eden talepleri saptayabiliriz. Ancak bundan sonra bu talepler ve sloganlart kitlelerin veri olan zihniyetine uyarlayabiliriz. Bu zihniyeti temel olgu ola-
Sosyalizm
rak ele almak ise bilimsel degil fakat konjonktiirel, demagojik ya da macerac1 bir politikay1 gosterir. Bizim bu geli§meyi ni9in be§, altl ya da yedi sene once ongormedigimiz sorulabilir. Ni9in ge9en donemde, bu i§9i partisi slogam i9in sava§maya isteksiz oldugumuzu belirttik. A91klamas1 9ok basit. Biz Marksistler, Ameril}a'da Dordiincii Entemasyonal i9in hareketin kuruculan olarak, diinya kapitalizminin bir gerileme donemine girdiginden tamamen emindik. Yani i§9i sm1fmm bizzat nesnel ko§ullarca egitildigi ve oznel olarak sosyalist devrim i9in harekete ge9tigi bir donem. Sozkonusu gene) egilim ABD'de ge9erliydi ama genel egilim her ozgiil olgunun saptanmas1 i9in yeterli degildir. Aym zamanda geli§menin temposu da sozkonusudur; ve bu a91dan Amerikan kapitalizminin giicii I§tgmda y1k1c1 i9 9eli§kilerine kar§1 direnme yeteneginin daha 9ok olabilecegini ve Avrupa kapitalizminin gerilemesinden yararlanarak yeni bir do~9 nem i9in kendi 9okii§iinii erteleyebilecegini bazdanm1z -aralannda ben de vanm- dii§iinmii§tilr. Ne kadar bir silya re i9in? Belki on ila otuz yil. Herhaliikarda, §ahsen ben, bu keskin krizin ya da krizler dizisinin bu kadar k1sa bir donem i9inde ba§layabilecegini ve giderek daha da derinle§ebilecegini ongormemi§tim. Sekiz yll once Amerikah yolda§larla bu sorunu tart1§tlg1m1zda olduk9a ihtiyath davranm1§ olmamm nedeni budur. Benim fikrim, Amerikan sendikalanmn politik eyleme zorlanacaklar1 bir doneme ne zaman gireceklerini goremeyecegimiz §eklindeydi. Eger bu kritik donem on ila onbe§ y1lda ba§lasayd1, o zaman biz devrimci orgiit olarak sendikalar1 dogrudan etkileyen temel gil9 olabilirdik. Onun ii;in 1930' da i§cti partisinin gerekliligini ilan etmek tamamen soyut, suni ve ukalaca olurdu ve bu soyut slogan kendi partimizin geli§mesinin oniinde bir engel olabilirdi. Bu durum, bir onceki krizin ba§lang1cmdaydi. 0 zaman bu krizin ardmdan daha derin yeni bir krizin gelecegini ongormemi§tik. Hem de oylesi bir kriz ki bir tekrar olmas1 nedeniyle etkisi bir oncekinden be§ on kez daha fazla!
Parti i le re rd1 ma olman1n tarihsel araadlr•
~imdi, diinkii ongoriilerimizden ziyade varolan durumu temel almahy1z. Amerikan kapitalizmi 9ok gii9liidiir ama 9eli§kileri kendisinden daha gil~liidiir. Gerileme h1zmm kendisi Amerika'ya ozgii bir duruma eri§mi§tir ve gen~ sendikalar i9in yeni bir durum yaratmaktadir. Bu AFL'ye oranla ozellikle, CIO ir;in daha da ge9erlidir, 9ilnkii AFL'nin daha aristokratik olan tabam sayesinde dayanabilme gilcii daha fazladir.
Kltlesel I~~ Partfsl Perspektlff Ne Olmah?
Program1m1z1 degi§tirmeliyiz 9tinkti nesnel durum tamamen degi§mi§tir. Bu neyi gosterir? i§9i sm1fmm ve sendikalann i§9i partisi perspektifini benimseyeceginden emin oldugumuzu mu? Hayir, bundan emin degiliz. Mticadeleye ba§larken muzaffer olacag1m1zdan emin olamay1z. Sadece slogamm1zm nesnel duruma uydugunu soyleyebiliriz ve en iyi unsurlar bunu anlayacaktir, en geri unsurlar da anlamad1klannda bile buna kar§t 91kmayacaklardir. Minneapolis 'te bile sendikalara Sosyalist i§9i Partisi 'ni benimsemeleri gerektigini soyleyemeyiz. Bu Minneapolis'te bile §aka olur. Ni9in? <;unkti kapitalizmin gerilemesi partimizin geli§me htzmdan ytiz kat daha h1zh geli§mektedir. Bu yeni bir farkhhk. i§9ilerin kendilerinin olan siyasi bir partinin gerekliligi nesnel ko§ullardan kaynaklanmaktadrr. Oysa bizim partimiz 9ok kti9iikttir ve i§9ileri kendi saflannda orgiitlemek i9in yeterli otoriteye sahip degildir. Bunun i9in biz i§9ilere, kitlelere kendi partiniz olmah demeliyiz. Eger be§ yiiz ki§ilik bir kitle toplant1s1 bir i§9i partisine olan gereksinim iizerinde anla§rrsa, bunlardan ancak be§i partimize katilmay1 benimseyebilir, ki bu da i§~i partisi sloganmm ajitasyonel bir slogan oldugunu gosterir. ikinci slogan1m1z olan "partimize katthn" slogam en ileri unsurlar i9indir. Arna bu sloganlar1m1zm yalmzca birisini mi ileri silrmeliyiz? Ben her ikisini de derim. Birincisi, "bag1ms1z i§9i partisi" kendi partimiz i9in zemini haz1rlar. ikincisi, slogan i§9ilerin geli§melerine yard1mc1 olur ve partimiz i9in yolu haz1rlar. Slogamm1zm anlam1 budur. Somut durumun degi§mesi nedeniyle bu giin on sene once oldugu kadar olmamakla birlikte biz gene i§9i partisi slogamm soyut bir dtizeyde b1rakmakla yetinmeyecegimizi, bunun somutlanmas1 gereken bir fikir oldugunu gosterecegiz. i§9ilere bu partinin Roosevelt ya da La Fololette 'i desteklemek i9in degil, ama i§9ilerin kendileri i9in bir ayg1t -bag1ms1z bir parti- olmas1 gerektigini gostermeliyiz. Bu nedenle bu partinin se9imlerde kendi adaylar1 olmahdrr. Bu i§9i partisinde biz kendi ge9i§ sloganlartmlZl tamtmahy1z, hepsini birden degil, firsat 91ktik9a, once birini sonra obiirilnii. Bu sloganm kabul edilmemesi i9in hi9bir hakh neden gormeyi§imin nedeni budur. Gordiigiim sadece psikolojik bir nedendir. Yolda§lanm1z Lovestone taraftarlanna kar§I milcadelede soyut bir parti anlayr§ma kar§I, bizim kendi partimiz i9in mticadele ettiler. ~imdi bunun kabul edilebilmesi miimkiin gorillmiiyor. Diger yandan Stalinistler dogal olarak bizim fa§ist vs. oldugumuzu soyleyeceklerdir. Fakat bu ilkesel bir sorun degildir; taktik bir sorundur. Lovestone bizim rilcu ettigimizi soyleye-
Sosyalizm
cektir ama bu onemli degil. Biz politikam1z1 Lovestone'un tepkilerine gore degil i§9i sm1fmm gereksinimlerine gore saptanz. Lovestone taraftarlanyla mi.icadelemiz acr1smdan bile bunun bir kay1p degil kazan9 oldugu kamsmday1m. Bir Lovestone taraftar1 kar§tsmda kendi konumumuzun ne oldugunu ve ne icrin degi§tirildigini acr1klard1m. "O zaman siz Lovestone taraftarlar1 bize saldmyordunuz. Pekala §imdi sizin i9in 9ok onemli olan bu sorunda biz fikrimizi degi§tirdik. ~imdi ni9in Dordi.inci.i Entemasyonal'e kar§1s1mz?" Bu §ekilde Lovestone taraftarlan arasmda bir bOli.inme bile hazirlayabilecegimize inamyorum. Bu anlamda bir engel gormi.iyorum. Bitirmezden once sorunun formi.ile edili§ine bir di.izeltme getirmek istiyorum: "i§9i partisi" talebi ge9i§ program1m1zm bir parcras1 degildir. Ayn bir noktadir.
Bir sendikada i§fi partisi onerilmeli mi? Buna oy verilmeli mi? Nicrin olmasm? Sorunun gi.indeme geldigi bir sendikada ben olsam soz ahr ve bir i§yi partisine olan gereksinimin bi.itiin olaylar tarafmdan tamamen dogruland1gm1 acr1klard1m. Ekonomik alandaki eylemin yeterli olmad1g1 kamtlanmt§tlr. Politik eyleme gereksinimimiz var. Bir sendikada, benim i9in onemli olanm i§9i partisinin muhtevas1 oldugunu, bunun icrin de program i.izerinde konu§ma hakk1m1 sakh tuttugumu, ancak parti i9in oy verecegimi soylerim.
i§filer i§fi partisi meselesinde tamamen lakayt gorunuyorlar: liderleri hi9bir §ey yapm1yor. Stalinist/er ise Roosevelt'ten yana. Bu, belirli bir programm olmad1g1 ve i§9ilerin bir 91k1§ yolu goremedikleri bir donemin ozelligidir. Bunun i.istesinden gelmek mutlaka gereklidir. Yeni bir perspektif saptamak mutlaka gereklidir. Baz1 yolda§lar i§fi partisi hareketinin i§9iler arasmda geriledigini kamtlamaya yonelik istatistiksel veriler bile toplami§lar. Ana 9izgi ile ikincil dalgalanmalar1 ayirdedebilmeliyiz. bmek olarak CIO'daki ruh halleri. ilk once saldirganhk. ~imdi kriz doneminde CIO, kapitalistlere eskiden oldugundan bin kez daha tehlikeli gori.inmektedir, ama CIO liderleri, Roosevelt'ten kopmaktan korkuyorlar. Kitleler bekliyor, bir perspektiften yoksun olarak. i§sizlik art1yor. Bir yil oncesine gore i§9i partisi i9in istegin azaim1§ oldugunu kamtlamak mi.imkiin olabilir. Belki Stalinist etki de bu yondedir. Arna bu sadece ikincil bir dalgalanmadir, ve kendimizi ikincil dalgalanmalar i.izerine
Kltlesel i~,.t Partfsl Perspektlfl Ne Olmall?
temellendirmek son derece tehlikelidir. <;iinkil derinden i§leyen esas ak1m k1sa silrede daha zorlay1c1 hale gelir ve bu nesnel gereklilik kendi genel ifadesini i§~ilerin kafasmda bulacaktir, ozellikle de eger biz onlara yard1mc1 olursak. Parti i§~ilere yard1mc1 olmamn tarihsel arac1dlf. Sosyalist Parti' den gelme baz1 iiyelerimiz SP' de olduklarmda kendilerinin bir i§<;i partisinden yana olduklanm ve Troc;kistlerle tartl§malan sonunda yam/mi§ olduklan konusunda ikna olduklarmdan yakm1yorlar. Simdi bir donii§ yapmalan gerekecek. Evet bu bir pedagoji sorunudur; yolda§lar1m1z i~in iyi bir okuldur. ~imdi bu i§~i partisi sorununa daha biltilnsel ve diyalektik bir yakla§1mda bulunabilirler. 31May1s1938