l~indekiler HAZIAAN 2004 • SAYI 25/6
1. istanbul' da 1 May1s ve i1si S1n1f1 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 3 PGB Sosyalizm 2. lrak'1n l19alinde Emperyallstlerin "Demokratikle1me" Yar111 ....................... 7 Burcu KIVRAK 3. Filistin Meselesinin Tarihi ve Guncel Durumu ••••••••••••••••••• 17 $eref DOGAN
4. ETUC ve Avrupa Anayasas1 .............................................. 31 Daniel SHAPIRA 5. Bir i1si ve KoylU Hukumeti isinl Avrupa Birle1ik Sosyalist Devletleri isinl ••••••••••••••••••••••••• 35 Daniel GLUCKSTEIN 6. Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim ••••••••••••••••••••••••••• 53 IV. Enternasyonal Teorik Qal1§ma Komisyonu 7. "Emek Bir Meta Degildirl" Slogan1n1n Kokenleri, Anlam1 ve Sonuslar1 Ozerine •••••••••• 81 Daniel GLUCKSTEIN
Sahibi: Engin Bodur • Sorumlu Yazr i§leri Mtidtirii: Burcu Krvrak Yonetim Yeri: Rasimpa~a Mah. Ntizhet Efendi Sk. No: 36/5 Kadrkoy/istanbul Tel/Faks: (216) 330 95 67 • Baskr: Color Matbaasr pgbsosyalizm@pgbsosyalizm.org • http://www.pgbsosyalizm.org
Sosyalizm
Bu Say1, PGB Sosyalizm' in bu saym Tiirkiye i§r;i hareketinin y1/lar sonra ya§ad1g1 1 May1s boliinmesiyle ar;1/iyor. Yaz1; y1/lard1r ortak kutlanan 1 May1s gosterisinin, bu kez, "so/cu" far tarafrndan parr;alanmas1mn arka plamm sunuyor. Bu boliinmeyi ancak daraltrlmam1§ hir Emek Platformu ve "iKilerin Kendi Partisi'' O§abilir. "iKilerin Kendi Partisi" r;al!§malanm1z bir onceki say1m1zda belirtti,gimiz gibi yogunla§arak siiriiyor. "Uluslararas1 i§r;i Karde§ligi" biiltenimiz Nisan ay111daki "Sifir" say1smdan sonra May1s ve Haziran aylannda diizenli olarak yay1n/and1, bundan sonra da ay!tk olarak yaymlanmaya de vam edecek. "i§r;ilerin Kendi Partisi'' faaliyeti May1s ay111da ilk Gene! K11rulu' nu yap11. 3 Temmuz tarihinde daha once sapta11d1,g1 gihi 2 . Gene/ Kurulu' nu gerr;ekle§tirecek. Bu arada yaprlan ara toplanttlarda hrz/1 ge/i§meler gozleniy01: Bir sonraki say1m1zda iKP faaliyetiyle ilgili aynnt11! bir yaz1y1 kaleme a/acag1z. Arkada§1m1z Burcu K1vrak, i§gal altrndaki Irak'tan yeni bilgiler sunan bir yaz1 haz1rlad1. Bu yazrda i§gale kar§t silahl! direni§in yam s1ra i§r;i hareketinin de kendi yontemleriyle nasi/ eyleme ger;iiigini goreceksiniz. Gene arkada§1m1z fjeref Dogan' Filistin' deki durum/a ilgili yaz1s1 da sorunun tarihini ve giince/ durumunu ele aliym: "La Verite" yazan Daniel Shapiro, ETUC'un ger(·ek hiiviyetinin Tiirkiyeli sendikacilar tarafindan kavranabilmesi i~·i11 derximize bir yaz1 yazmay1 taahhiit etmi§ti. Bunu yerine getirdi. Yaz1y1 Tiirk~·e ' ye arkada§1m1z P111ar Ero/ r;evirdi. Daniel Gluckstein' m "La Verile" de yayrmlanan "Avrupa Birlqik Sosyalist Devletleri" yaz1s1 AB' nin gerici karakterini yans1tmas1 bakrmindan onemli. Milliyetr;ilige savrulmadan AB'ye kar§l nasrl miicadele edilmesi gerektigini anlat1yo1: <;e1•iri gene Pmar Ero/' dan. Bir sonraki yazi, Sovyetler Birligi so11ras1 Rusya' da s111if miicadelesinin nasrl yiiriitiilmesi gerekt(~ine ili§kin IV. Enternasyonal' in a~· trgr bir tartr§may1 orgiitliiyo1: Ger;mi§i ve bugiinii inceliyor. Ruslar ve Ukraynaltlar tartt§maya kattlmt§ durumda/01: Bu tartt§malan gelecek say1/anm1zda izleyebileceksiniz. <;evirisi arkada§rmrz Ban § Yrldrrrm tarafrndan gerc;eklqtirildi. Son yazi, "alternatif kiireselle§meci" akrma kar§J kaleme ahnmr§. Gene "La Verile" de yay1mland1. Onemi. Marksizmin teorik bir savunusunu yapmas1. Arkada§rm1z Gok§en Giireller tarafindan Tiirkr;ele§tirildi. Eyliil' de bulu§mak dilegiyle ... Yayrn Kurulu
in
~
·.
istanbul'da 1 May1s
PGB Sosyalizm
Filistin ve Irak'ta ya§anan katliamlar, patronlarm kar h1rs1yla diinyay1 ve insanhg1 yok ederken neler yapabileceklerini gosterirken, sm1flar milcadelesini bilen her i§~i de bu saldmy1 ancak bilttin diinya i§~ilerinin ortak ve birle§ik mticadelesiyle durdurabileceklerinin :)ir kez daha bilincine vanyor. ilnyanm her yerinde i§~iler i§ten al!hyor. Yilzlerce y1lhk milcadeleyle kazand1klan haklan, sendikalan ve orgiltleri yok edilmeye ~ah§ihyor. Tiirkiye'de de bugtin art1k 20 milyonu a§an i§~i sm1fmm bilytik bir boltimil i§siz veya ge~ici i§lerde ~ah§1yor. Sadece 4 milyonu sigortah. Bunun da en ~ok 600 bini sendikah. Sozle§me yapabilenler ise bu rakamm sadece yans1 kadar. Son i§ yasasmda haklarmm nas1l gasp edildigini daha tam anlayamadan yeni bir saldmyla k1dem tazminat1 ve i§ yasasmda i§~ilerin aleyhine yeni dilzenlemelerin yap1lmas1yla kar§I kar§tya kalmd1. Patronlar bunu yaparken, TiSK ve htikiimet temsilcilerinin yanmda, e§it say1da ilyeyle Tilrk-i§, DiSK ve Hak-i~ de temsilciler vererek onlarla ortak komisyonlar olu§turuyorlar. Hatirlayahm: onceki yasay1 haztrlarken de sendikalar yasa hazirhklanm i§~i-
D
Sosyalizm
lerden gizlemek iyin protokol imzalam1§t1. Arna i§yi sm1f1 bunu ogrenip tepki gosterince suyu birbirlerine atm1~lard1. 1 May1s'ta da yaptiklan aym §eydir. DiSK ve KESK, ne oldutsa, son anda "Taksim'den ba§ka yer olmaz" demeye ba§lad1. Devammda ya§ananlar, bu yagnmn keskin bir laf olmaktan ba§ka bir §ey olmad1gm1 ay1ga y1kard1. Sonrasmda verilen Uy yerin di§mda "yeni alanlar a9al~m" gerekyesiyle boltinmil§ 1 May1s'm niye daha solda ve devrimci oldugunu kimsenin anlatamayacag1 bir par9as1m, Sara9hane 'ye hapsedip Yenikap1 'da bitirdiler. Par9alanmay1 bahane eden Hak-i§ ise kurtulu§ umudunu i§yi sm1fmda degil de hilkilmetin kollarmda arad1. G~ryekten i§yilerin yogunlugunu olu§turdugu ~i§li'deki I May1s kutlamas1 Tilrk-i§'in i§yi s1mfmm nas1l bir siireyten geytigini ve miicadelenin zorluklanm anlamad1gm1 gosteriyordu. Her iki 1 May1s'm kahhmcdan, ozellikle de milcadeleyi yilkseltme ve Taksim'de yilrtime iddiasmdaki KESK ve DiSK, hi~bir haz1rhk yapmadan - alandaki say1lan da bunun en aytk kamtldtr - eylemi tamamlad1. Boyle bir ortamda Ktirtler de eyleme kitlesel katilmaymca Sarayhane 'ye gorece daha dtizenli ve orgiltlti katilan TKP ve baz1 sosyalist gruplar, kitleye gore gtiylerine bakarak kendileri iyin ba§an notu verdiler. Baz1 sosyalist dergi ve gazetelerde 91kan "Sara~hane, Si§li'ye gore daha CO§kuluydu" gibi sm1f bakt§ ay1s1 olamayan degerlendirmelerin kar§tsmda 1 May1s'm i§yi sm1fmm birlik, milcadele ve dayam§ma gilnti oldugunu hatirlatmakta fayda gortiyoruz. Kim ki; kendisinin ve orgtitilniln \:tkarlarm1, i§yi sm1fmm ihtiya9lanndan ve ger9eklerinden bag1ms1z gortiyorsa; o, s1mfm bir paryas1 degildir ve sm1f mticadelesine katk1 degil zarar verir. Bu I May1s; soldan ve sagdan biltiin sapmalann aym yere y1kt1g1m ve bunlann mticadelenin onilne engel oldugunu ayikya ortaya y1karm1§hr. Yahn direni§yi kararhhg1yla alana gelen TEKSiF SOMERBANK i§yisinden nas1l daha devrimci olunur? SUMERBANK i§yisine saldm kar§tsmda i§yerlerini terk etmemeye haztrlanan Haber-i§ i§yisi kitlesel olarak alandayd1 ama onlar kalabahk gozi.ikme derdinde olmad1klarmdan be§eTJi Slfalarla §a§aah gosteriler yapmak yerine i§yer)erinden OTgiitlti ve kitlesel bir biyimde eylemlerine kattlmay1 tercih ettiler. SUMERBANK i§yisi Zi.ileyha Akba§'m kilrsiiden yapt1g1 konu§may1 i§yi kitlesi btittin dikkatiyle dinledi ve sloganlanyla zemini titretti. Duyamayanlar i§yi Karde§ligi'nin 2. say1S1m okusunlar veya TEKSiF Bak1rkoy §Ubesinden istesinler. Devrimci olan i§yi sm1f1dtr. Sadece onlar iiretimden gelen giiyleriyle sm1f1 birle§tirir ve patronlarm kar§ISmda bir seyenek olabilirler. Hakikate gozilnil kapat1p durumlarm1 ger9ek9i k1lmaya 9ah§an sendika ve orgi.it yoneticilerini yok olmadan,
istanbul'da 1 May1s ve l~~I S1mfl
bir kez daha i§9i sm1fmm ihtiya9lanndan ba§ka ger~ek olmad1g1m gormeye ~agmyoruz. Bu sonu~tan birinci derecede DiSK, KESK ve onlara destek verenler sorumludur. Tilrk-i§ yonetimine bu ftrsatt goz gore gore vermi§lerdir. Hak-i§ i§~ileri alandan uzakla§ttrmak i~in ooliinmeyi kullanmt§tlr.
Biz PGB Sosyalizm olarak tum devrimci Marksistlere ve sosyalistlere ~agr1 yaparak bu bak1§ a~1s1yla Si§li'deydik. Emek Platformunu oolmek i~in Dortlii Platform ~agns1 yapanlan durdurmam1z zorunluluktur. Giin, ooliinme degil birlik gilnildilr. Hangi i§~i orgiltiine veya i§yerine kar§t yap1hrsa yaptlsm saldm kaf§1smda birle§ik miicadele verilmelidir. KESK'e sahip ~lkarak onu grevli ve toplu sozle§meli ger~ek bir sendika haline getirmek ve bu dar perspektifi etkisiz ktlmak i~in de hizh ad1mlar atmak zorunday1z. Sendikal btirokrasiyi a§ag1dan, orgiitlti sm1f miicadelesiyle a§abiliriz. Aym ger~ek Ttirk-i§, DiSK ve Hak-i§ i~in de ge~erlidir. Sendikalanm1z kimi btirokratm rant kap1S1 olmaktan 91karttlmah ve bizzat i§9i sm1f1tarafmdan yeniden fethedilmelidir.
Birle§ik
i§~i
cephesi
i~in
gorev ba§ma!
โ ข
lrak'1n 1,galinde Emperyalistlerin ''Demokratikle1me'' Yar1,1 Burcu KIVRAK
"Amerika/tlar olarak takvim/erimizin son sayfas1m da revirirken, pek rogumuz arkam1zda b1rakt1g1m1z y1/m o/ay/anm gozden geririp, onumuzdeki y1l irin yeni karar/ar almaya yoneliyoruz . ... ama hem germiยงin muhasebesini yapmak, hem de yeni karar/ar almak gerrekten takdire ยงayan bir disiplin gerektiriyor - hem de sadece kiยงiler arrsmdan deg ii."
endini ve icraatm1 y1l sonu muhasebesinde gozden ge~irip tebrik eden bu ki~i kim dersiniz? Irak sava~mm mimarlarmdan Colin L. Powell. 2003 ve 2004 y1hm sava~a mahkum eden, insanhg1 tck emperyalist gti~ olma adma, irrasyonel taktiklerle birbirine k1rd1ran mimarlardan yalmzca biri olan Powell, The New York Times gazetesinde 1 Ocak 2004'te yazd1g1 yaz1smda sadece ge~mi~ muhasebesi yapm1yor, aym zamanda gelccek bir on y1lda insanhk tarihine hangi sayfalann eklenecegini de birer birer say1yor.
K
Sosyalizm "Qzgiirliigii yayma konusunda kararhy1z ve ozellikle Afganistan ve lrak'a odaklanm1§ durumday1z. ( ... ) Aynca iran halk1 ve bask1c1 rejimler altmda ya§ayan diger halklann da, ozgiirliik r;:abalannda yanlannda duracag1z. Bu miicadelemiz yalmzca Ortadogu ile sm1rh kalmayacak. Kiiba' nm ozgiirle§mesi ve halklarma ozgilrliik verilmeyen diger illkelerde demokratik reformlarm gerr;:ekle§tirilmesi ir;:in r;:ah§iyoruz. (... ) <;abalanm1z uluslara oldugu kadar ki§ilere de yonelik olacak. 2003'te Ba§kan Bush'un insan ticaretiyle milcadele program1 kapsammda binlerce ki§iyi bask1dan kurtararak ozgilr klid1k - fuhu§a zorlananlar, zorla r;:ah§tmlanlar ve cepheye silrillen r;:ocuklar. Hem hayatlan hem de ktilele§tirilmi§ olanlan kurtard1k. 2004'te daha da fazlasm1 yapacag1z. (... ) <;in, Iaponya, Rusya ve Giiney Kore ile birlikte, Kuzey Kore'nin tehlikeli silah programlan sorunu ilzerinde r;:ah§maya devam edecegiz. Kore yanmadasmda hart§ ve uzla§ma istiyoruz ama Pyongyang'm tehditlerine prim verecek ya da §antaj1 ozendirecek degiliz. (... ) Sudan, Liberya, Kuzey irlanda ve diger yerlerde uzun zamand1r silren r;:at1§malan sona erdirmenin yilkilnil de payla§maya hazmz."
Dost musun,
Du~man
m1s1n?
Kimin dil§man kimin mi.ittefik oldugunun gittikcre belirsizle§tigi bu donemde, Powell 'm bugiinden, dti§man ve dostlan tek tek ilan edi§i gibi ileride de tiim bu rollerin tepe taklak olmas1 hicr de §a§1rt1c1 olmayacaktlr. iran-Irak Sava§mda dost olan Baas rejimi, 1991 yilmda dii§man ilan edilirken yine aym isimler tarafmdan gecrtigimiz aylarda Felluce kentinin giivenliginin Saddam'm eski bir generali olan Cesim Muhammed Salih'in komuta ettigi, 1100 ki§iden olu§acak olan (~ogu eski Baas rejimi askerleri) Irak ordusuna b1rakilmas1yla dost ilan ediliverdi. Yine Amerika'nm Gecrici Hiikiimet Konseyi'ne (GHK) en onemli miittefiki olarak Amerikahlarca goreve getirilen Ahmet <;elebi, bugiin i§levini kaybetti ve dii§mandan sayilarak Irak'1 giivensizlik ortamma ~ektigi ilan edilen ki§i oldu. B iitiln bu belirsizligin bugiiniin sessiz Kilrtleri i~in de bir i§aret oldugunu gormemek safhk olur. Bugilnlerde Ktirtlerin giindemindeki hakim konu Baas-Amerika flortii ile bu flort silreci ilerlemeden ve Irak ordusu top yeki.in eski Baashlar'dan olu§madan once 25 bini bulan pe§rµergelerine resmi bir statil kazand1rabilmek. Bu giindemlerin di§mda hareket etmeye de hi~ niyetleri olmad1gm1 Ktirtler birkacr olaydaki tutumlanyla gosterdiler. lrakh Kiirtlerin Irak Ge9ici Anayasas1'yla elde ettigi ayncahg1 kutlayan Suriyeli Kiirtlerin biiyi.ik kanh saldmlarla biten ayaklanmalanna ve son birkacr ay1 i§gal yonetimine direni§leriyle ta9land1ran lrakh ~ii ve Siinni karde§lerine yaptlan zulmil tek bir acr1klama bile yapmadan gecri§tiren Kiirtler, bugilnlerde Amerikan yonetiminin eski Baashlar'la yakm ili§kiye gecrmesine bi.iyiik tepki gostermektedirler. Bu yakmla§manm kendileri ile ABO arasmdaki ittifakm sonu anlamma geldigini bilen Irak Kiirtleri, GHK' de elde edebilecekleri ttim kazammlan el de ederek, hatta
lrak'in l~galinde Emperyalistlerin Demokratikle~me Yan~1
GHK'nin b~kanhgm1 si.irekli olarak si.irdi.irmeyi onererek, yeni doneme ginne tela§mdalar. Talabani 'nin Amerikan askerlerinin Irakhlara yaptlg1 i§kenceleri "koti.i muamele di.inyanm her ordusunda" oluyor diyebilmesi, olaylan olagan olarak n1telemesi ve i§gal gi.i~lerine kar§l direni§te Irakh karde§lerinin yanmda saf tutmamas1 Ki.irtlerin "benden sonra tufan" politikalanmn yakm donemdeki devam1dlf.
Amerikan
se~imleri
yakla,1rken
Amerika'nm dost ve di.i§man planlan bir yana Amerikan yonetiminin ve burjuvazisinin kendi i~indeki ~eli§kileri de h1zla berrakla§maya ba§ladi. Bu berrakla§manm ilk gostergelerinden biri ge~tigimiz ay di.inya ve Ti.irkiye'yi sarsan bir Olaylann Ozerine dizi i§kence haberi oldu. Bi.iti.in bu haberler ingidilmesi, Amerisan haklanna saldmnm birer fotograf1yd1 ve demokrasi tart1§masmm ihtiya~ oldugunu gosterkan medyasmm mekteydi. Ancak bugi.iniin konusu, medyanm ve sava§tan Bush inatla kitlelerin gi.indeminden ~1kartmak istedigi doneminde yeteIrakhlarm i§gal gi.i~lerine kar§l direni§i. Irak'm i§galinden bi.iyi.ik insan haklan ihlalinin olmarince pay alamayacagm1 vurgulamak yerine i§kence fotograflayan burjuvazisin yla ti.im di.inyada gi.indem saptmlmaya ~ah§1h nin Demokrat yor. Ya§anan ve ya§ahlan i§kenceleri gormezden gelmek tabi ki imkans1z, ancak i§kencelerin Parti'ye verdigi gi.indemin tek maddesi haline getirilmi§ olmas1, destegi gosteriAmerikanm insan haklarmdan sorumlu devlet yor. Tum geli§olmasmdan degil bir se~im propagandas1 o kameler Amerikan dar. Amerika'da yakla§an se~imler oncesinde, sava§ kar§ithgmm kendisine burjuvazinin destebas1rn ve DP tagini kaybettirecegini anlayan ve her firsatta saraf1 ndan bir antiva§1 destekleyen deme~ler veren Demokrat ParBush kampanyati aday1 John Kerry, medyanm da destegini arkasma ahp i§kence olaylarm1 kendine malzeme sma donO§tOrOlyaparak Bush'a kar§I muhalefetini artmyor. YamO§ durumda. Zini Kerry 'temiz i§gal' soylemini icat ederek oy ra Kerry, kendisitoplama yolunda. Aym konu asker cenazeleri i~in de soz konusu. Ge~en ay askerlerin Irak'tan ni i§gali daha iyi gelen naa§larmm goriinti.ilenmesi sava§ kar§itlasOrdOrecek ba§nm ve asker ailelerinin protestolarm1 art1rmas1kan olarak sununa neden oldu. Aynca Bush 'un art1k Amerika' da bir gelenek haline gelmi§ olan ba§kanm asker yor. cenazelerine gitmesini gormezden gelip cenaze-
Sosyalizm
lere kat1lmamas1 ve medyamn bu durumu kullanmas1 set;imler oncesinde sadece J. Kerry'nin lehine. Her iki kory.unun da medya tarafmdan tam da bugiinlerde giindeme getirilmesi ve olaylann iizerine gidilmesi, Amerikan medyasmm ve sava§tan Bush doneminde yeterince pay alamayan btirjuvazisinin Demokrat Parti'ye verdigi destegi gosteriyor. K1saca, tiim geli§meler Amerikan basm1 ve DP tarafmdan bir antiBush kampanyasma donii§tiiriilmii§ durumda. Zira Kerry, kendisini i§gali daha iyi siirdiirecek ba§kan olarak sunuyor. i§kence olaylanna donecek olursak. Amerikan askerlerinin Irak halkma uygulad1g1 i§kenceler ve Amerikan askerlerinin savunmalan bir geriregi daha ortaya koydu. Amerikan yonetimi Amerikan gent;lerini Irak'a sava§maya gotiirmekle kalmamt§ onlan i§kence yapmaya da zorlamt§ttr. Peki biitiin bu olaylann gen;ekliginin kamtland1g1 noktada Powell'm yaz1sma geri donelim. Yazd1g1 yaz1da sadece uluslara yonelik operasyonlannm olmayacagm1, ki§ilere yonelik operasyonlar da yapacaklanm ve 'islamc1-terorist' gent;leri bu sayede cepheye gitmekten de kurtaracaklanm ifade eden Powell, okumak i~in para biriktirmek ya da burs kazanmak vaatleriyle sava§ alanlarma itilen kendi gen9lerini 91kmaza siiriikleyen Amerikan sistemini bu kategorinin it;ine alm1yor belli ki. Birkat; aydtr biitiin medyanm kilitlendigi i§kence fotograflan ve Amerikan askerlerinin i§ledigi su9lardan Amerikan yonetimi hi9 mesul degil mi? Burs ahp okumas1 i9in biitiin bir emir komuta zincirine uymak zorunda b1rak1lan ve amaca ula§darak yaptiklanm i\:selle§tiren Amerikan askerlerini El Kaide'nin, Taliban'm, Es Sadr'm militanlarmdan ayn tutmak miimkiin mii?
~ii-Sunni
yok, lrakll var!
Amerikamn se9im kavgalarmm arasmda unutturulmaya 9ah§tlan ve her iki adaym ortakla§ttg1 tek konu olan lrak sava§t ise esas §imdi ya§amr hale geldi. Irak'ta sava§m ba§lamasmm ilanmdan bu yana ya§anan geli§meler, Irak halkmm ABD i§galinin netle§mesini kabul ederek yeni bir lrak in§as1 i9in adtm att1g1 ve kimi direni§lerin de siirdi.igii gibi bir resim \:iziyordu. Ancak ge9tigimiz aylarda ba§layan ve bu ay da devam eden olaylar hi9 de ABD i§galinin tamamland1gma i§aret etmiyor. Irak ge9ici anayasasmm onaylanmasmdan bu yana gerek Irak'ta gerekse Ortadogu'da ya§anan ayaklanmalar, direni§ler vc kimi iilkelerdeki hareketlenmeler, liderlere ragmen ABD kontroliiniin halen bolgede sempatiyle kar§1lanmad1gm1 gosteriyor. lrak'ta ya§ayan halklara yonelik saldmlar sava§m ilk giinlerindeki kadar h1zland1. Kuzeydeki Kiirt bolgesi dt§mda tiim bolgelerde i§galci gii9lerle Irak halkt arasmda siiren 9att§malar Irak'ta arttk halkm silahh savunmasmm oldugunu gos-
lrak'in i§galinde Emperyalistlerin Demokratikle§me Yan§1
terir hale geldi. Stire giden sava§ta ilk defa Stinniler ve ~iiler birlikte sava§tI ve Irak ordusu askerleri vicdani ret yaparak Irakh karde§lerine saldmnayacaklanm, karde§lerinin yanmda olacaklanm a91klad1. Az say1da militana sahip Sadr'a kar§I ilan edilen sava§, bOlgedeki ttim gtic;lere yonelerek, Irak halkmm ulus bilincinin daha da ytikselip Amerikan i§galinin ba§ans1zhga ugratilmasmm onti kesilmeye 9ah§1ld1. Tam da bu noktada dtinyaya ispatlanan as1l ger9ek, lrak halkmm GHK' inde yer alan temsilcileri gibi ABD i§galini ve sozde demokratikle§meyi kabul etmedigi ve halkm silahh savunmasmm asil hesapla§malardan biri olduguydu. ~iilere yonelik bir y1pratma taktigi gibi gosterilen sava§, '~ii ve Stinni yok, Irakh var' gerc;egini ttim cephelerde i§gale kar§I direni§le kamtlad1. Uzun zamandir tek bir talep etrafmda birle§emeyen Irakhlar bu kez kendileri ir;in asil tehdidin emperyalistler oldugu noktasmda birle§erek sava§maya ba§lad1lar ve sava~ ttim hmyla devam ediyor. Irak ulusu bu direni§iyle Irak'1 a§iretlere bolmenin, Ortadogu'yu a§iretlere bOlmek i9in ad1m atmak oldugunu Ortadogu halklanna bir kez daha ac;1klam1§ oldu.
Yonetim Baaslllara teslim ediliyor, ~Onku lrak'ta art1k bag1ms1z bir i~~i hareketi var Amerika'nm 30 Haziran 'da Irakhlara yetki devrini tamamlayacagm1 ilan etmesinden bu yana yetki devrinin yap1lacag1 GHK ise btittin bu direni§ kar§ismda suskunlugunu koruyor. Kimi temsilen yetkiyi alacaklan sorgulanan GHK tiyeleri, tek tek onemsizle§tirilmeye ve gtindemden dti§tirtilmeye ba§land1. Bu gerc;ege s1rayla birkac; omek verelim. Ba§ta da sozti gec;en Ahmet <;elebi, ~ii bir lider olarak Irak'a gelecek ve Irak'm 9ogunlugunu temsil eden ~iileri bu sava§ta etkisizle§tirecekti. Ancak taktik degi§tiren Amerikan yonetimi ~iileri cephede bOlmenin, ~iiler arasmda 9ok da desteklenmeyen Sadr'a yonelmenin Ahmet <;elebi 'yi etkili k1lmaktan daha gec;erli oldugu tespitini yapt1. GHK'nin bir diger onemli isimlerinden Sistani'nin Amerika'y1 sozlti tehditleri gerc;ekc;iligini kaybetti ve ~iiler Sistani 'ye ragmen direni§e orgtit fark1 gozetmeksizin katildilar. Buda Sistani'nin ttim a91klamalanm bir anda kesti. Ktirtlere gelecek olursak onlar da Irak'ta ya§am1yormu§c;asma, kazammlanm korumak adma takmd1klan sessiz tutumu bozamay1p direni§in hi9 bir a§amasmda bir a91klama yapamad1lar ve ttimtiyle etkisiz kald1lar. Bolgede ister GHK yonetimi devralsm, ister BM devreye girsin bOlgenin as1l belirleyeninin i§gal gtic;leri olacag1 a91klanm1§ oldu. Oyle ki Amerika BM'den §U kararlar1 c;1karmaya c;ah§iyor: i§gal gti9leri, lrak yasalar1 kar§1smda dokunulmazdir ve sadece kendi tilkelerinin yasalarma gore yarg1lanabilirler. Bu kararlann c;1k-
Sosyalizm
mas1 halinde Amerika, Irak'1 Bi.iyi.ik Ortadogu Projesi tamamlanana dek terketmeyeceginin a~1klamasm1 da yapmt§ olacak. Biltilnlilklil bir tasfiye donemini onilne koyan Amerikan yonetimi, Ahmet <;elebi 'yi devre d1§1 buakuken §imdi de yine ~ii kokenli olan ve Ahmet <;elebi ile aym aileye mensup iyad Allavi 'ye gozilnil dikti. Baas yonetimine muhalefeti sebebiyle Lilbnan'a silrillen iyad Allavi, Amerikan yonetimi tarafmdan lrak 'a getirildi ve 30 Haziran 'daki yonetim devrinde lrak Ba§bakam olmas1 yolunda hazuhklar yap1hyor. Halkm ~ogunlugunu olu§Ba§bakanm en turan ~iilerden se~ilecek gibi gorilnen ba§bakaonemli ozelligi ise nm en onemli ozelligi ise ~ii olmasmm yanmda $ii olmasmm ya- Baas~1 olmasi. Amerika yeniden yap1land1rma iddiasmda oldugu Irak'1 elbette Kilrtlerin liderrnnda Baas91 ol- ligine ya da ~iilerin islami liderligine buakmamas1. Amerika yacak ve yine eski Baas~Ilar 'dan i§birligi yapayeniden yap1lan- bilecegi bir yonetim kadrosunu yava§ yava§ d1rma iddias1nda olu§turmaya ba§hyor. Amerika'nm Baas'la yaptig1 ve zamanla daha da ai;:1ga i;:1kan i§birligi oldugu lrak'1 el- kendini Irak ordusunda da gosteriyor. Amerika bette KOrtlerin Ii- yeniden kurulacak orduyu ne bir egitimden gederligine ya da ~irmeye ne de yeni rejime adapte etmeye niyetli. Bu sebeple de Baas rejimi doneminde asker$iilerin islami li- lik yapan kadrolan bilyilk oranda tekrar orduya derligine b1rak- almaya ba§lad1 bile. Yine Baas~1 sendikactlann mayacak ve yine yonetiminde oldugu IFfU federasyonun resmi sendika kabul edilip diger tilm sendikalann yaeski Baas91- saklanmas1 da Amerika'nm Irak i§~i sm1fmm lar'dan i§birligi bag1ms1z orgiltlenme \:abalannm onilne BaaS\:1 yapabilecegi bir sendikactlarm orgi.itlenme hakkm1 koydugunun a~1k bir gostergesi. Be§inci say1m1zda da soyle(Onetim kadrosu- digimiz gibi Amerika ve i§birlik9ileri di.inya kanu yava§ yava§ muoyunu bi.iti.in bir Ortadogu projesinin gerekliolu§turmaya ligine ikna etmek i9in Irak'ta tilm di.inyaya 'ornek' olacak bir yonetim kurma ve bu yonetimi ba§llyor. de yine bi.iyi.ik \:apta Baas91lar'dan olu§turma hazuhklar1m tamamlad1 say1hr. Amerikan yonetiminin son zamanlarda yeniden eski Baas yoneticilerine ve onlarm uzantllanna yakla§ip onlann destegini almaya \:ah§malannm nedenlerini ara§tirmak gerekiyor. Ku§kusuz eski Baas\:• generallerin destegini almaya \:ah§mak sivil silahh direni§leri bastlrmada onlann ge9mi§ "tecri.ibeleri"nden yararlanmak anla§ihr bir §ey. Arna bugi.in esas Baas91 sendikactlardan yararlamhyor. Bunun nedeni ise her
lrak'in i§galinde Emperyalistlerin Demokratikle§me Yan§1
§eyden onemli, i;i.inki.i bugi.in Irak'ta filizlenip gi.ii;lenmeye ba§layan bag1ms1z bir i§<;:i hareketi var. Nitekim ABD ve Gei;ici Hi.iki.imet tarafmdan desteklenen tek sendika olan Baasi;1 iFfU dt§mda,bugi.in i.iye saylSI 300 bine varan Irak i§<;:i Konseyleri ve Sendikalan Konfederasyonu (FWCUi) ile gene toplam ilye say1s1 her ttirli.i zorluga ragmen 150 bine ula§ffiI§ bulunan lrak i§sizler Sendikas1 (UUi) var. 2003 y1h eyli.il aymda, Basra'da ula§hrma i§<;:ilerinin geri;ekle§tirdikleri grev kente gaz, elektrik ve su verilmesini saglad1g1 gibi, Gei;ici Htiki.imetin destekledigi yolsuzluklara kart§ffil§ Baasi;1 yoneticilerin gorevlerinden ahnmalar1m saglad1. Gene 2003 y1hnm ekim aymda, Irak'm gilneyindeki Bergesiya rafinerisinin i§<;:ileri rafinerinin yeniden in§asmda yilzde 60-70 oranmda ta§eron i§<;:i i;ah§hrmak isteyen KBR (Amerikan Halliburton Holdinginin uzant1s1) §irketine kar§I iki gi.in boyunca i;ok sert bir milcadele yilriltti.iler. Bunun ilzerine i;evredeki a§iret yoneticileri de i;att§may1 silrdtiren i§<;:ilere destek olduklar ve sonunda §irket yonetimi ta§eronluk sistemine son vermek zorunda kaldllar. 8 kas1m 2003 tarihinde FWCUi Bagdat'ta, i.ilkenin dort bir tarafmdan gelen i§i;i delegelerle kurulu§ konferansm1 yapt1. Bu kez 2004 yilmm ocak aymda, Um Kasr limanmm i§<;:ileri hi~bir sendikanm yard1m1 olmaks1zm, SSA Grubuna - ki bu Grup, ABD'nin bah k1y1lannm limanlanm kontrol altmda bulunduran sendika dti§mam bir Gruptur - kar§I kentin doklarmm ana giri§ini kapatarak dti§ilk ilcretlere kar§I grev ba§lattilar. Yonetimin ilcret artI§Im kabul etmesi ilzerine grev ~adm kaldmldt. Gene 2004 yilmm ocak aymda Southern Oil Petrol §irketinin i§<;:ileri asgari ilcret ve genel olarak ilcretler iyile§tirilmedigi taktirde ulusal i;apta greve gidecekleri tehdidinde bulundular. Irak Gei;ici Htikilmetinin bir gorevlisi derhal olay yerine geldi ve i§<;:ilerle yi.irtiti.ilen milzakereler sonucunda i.ilkedeki btitiln petrol i§<;:ilerinin ilcretlerinde iyile§tirmelere gidildi. Gene 2004 yllmm ocak aymda Irak'm kuzeyinde Kerkilk bolgesinde Northern Gas Company'nin 31 i;ah§am i.icretlerinin arttmlmas1 ve ril§veti;i Baasi;1 yonetimin degi§tirilmesi ii;in greve gittiler. Sonui;ta i.icretler arttmld1 ve 4 Baasi;1 yoneticinin gorevine son verildi. 1 Mart 2004 tarihinde bir bankanm i;ogunlugu kadmlardan olu§an 150 i;ah§am Irak'ta Kadmlann Ozgi.irltigil Orgtitil ile Irak i§<;:i Konseyleri Federasyonu 'nun ortakla§a orgtitledikleri bir konferansm i;agnc1hgm1 yaptJlar. ilk kez geri;ekle§en bOyle bir konferansta, i;agnc1lar, Gei;ici Hilkiimet tarafmdan tutuklanan bir bankanm 17 memuresinin serbest b1rakllmamas1 halinde i.ilkedeki btitiln bankalarda ve benzer i§ yerlerinde greve i;1kacaklan tehdidinde bulundular. Yetkililer 17 memureyi derhal serbest birakttlar. Gene bu y1hn mart aymda, i.ilkenin kuzeyindeki Musul kentinde alt1 aydir maa§lanm alamayan ogretmenler greve gideceklerini ilan ettiler. Bunun iizerine
Sosyalizm
altl ayhk maa§lanm derhal ald1lar. Aym §ekilde 24 mart tarihinde i§gal kuvvetleri kutsal Necef kentinde i§sizler Sendikasmm i§9i Konseyleri i§c;ileri Federasyonu ile birlikte ytirtitttigti eyleme ate§ a9tilar. i§sizler Sendikas1 'nm bir militam Oldi.iri.ildi.i, birc;ok yoneticisi goz altma almd1. Bi.iti.in bu verdigimiz omekler, bugtin Irak'ta i§9i hareketinin si.irdi.irdi.igti i§gal kar§Ill ve i§9i haklan i9in mi.icadelenin 9ok ki.i~i.ik bir boli.imtinti yans1t1yor. i§te bu ytizden, bugi.in rahathkla Irak'ta bag1ms1z bir i§9i hareketinin ylikseldigini soyleyebilecek durumday1z. Ostelik bu hareket, Irak'a demokrasi getirecegini vaat edenlere kar§t yi.iri.iyor!
Amerika'y1
yaln1zla~t1rma
politikalan
Bi.ittin bu geli§meler kar§tsmda Arap devletleri de yogun bir gori.i§ ah§veri§i ve ne yapacag1m bilemez halde gi.indemi izliyorlar. ABD'nin bir ka9 aydir dillendirdigi ve tizerine gori.i§meler yapt1g1 Btiyi.ik Ortadogu projesi, bugi.ine kadar gerek Filistin halkma gerekse Irak halkma yap1lan zulme tepkisiz kalan tuzu kuru Arap devletlerini bir 91kmazm i9ine si.irtikledi. Sava§larla Ortadogu'yu kontrol etmek ic;in ma§a niyetiyle kurulan Arap devletleri, bugi.in Amerika'nm bir ma§aya ihtiyac1 kalmad1g1 ya da israil 'den daha bi.iyi.ik bir ma§a olamayacagt ic;in projeler ad1 altmda yok edilmeyi bekliyor ve Arap devletleri bu saldmlara ve planlara birlikte bir kar§t duru§ sergileyemedigi si.irece de bu bekleyi§ bir dizi sava§la sonu daha da belirsiz ve gtivenliksiz bir si.irece dogru ilerleyecek. Bu durumun bizim kadar farkmda olan Arap devletleri ise bugi.inlerde ~ozi.im arayt§I ic;ine girdi. Bu devletler, "Arap devletlerinde yaptlacak reform yerli bir reform olmahdir" diyorlar, fakat liderler her §eye ragmen ABD'ye cepheden kar§t 91kmamaya c;ah§tyor. Si.irekli ertelenen ve sonunda Tunus'ta toplanan Arap Birligi, Bi.iytik Ortadogu Projesinde payma dii§eceklerin hesabm1 yaparak israil'i kmamay1 ve Amerika'nm Irak'ta uygulad1g1 i§kenceleri sue; ilan etmeyi ba§arabildi Ortadogu'da, Irak'ta ya§anan c;att§malara en a91k tepki ise iran'dan geldi. Hamaney'in bizzat c;agnsm1 yapmad1g1 fakat oni.ine hic;bir engel koymad1g1 binlerce iranh, Irak'ta direnen ~ii karde§lerine destek ic;in sokaklara 91karak i§gal gtic;lerini uyardt ve son olarak da 200 iranh di.inya medyasma Irakhlann direni§ine desteklerindeki netligi gostermek amac;h medyatik bir eylemle intihar timleri olacaklanm ilan ettiler. Bu eylemler medyatik bir 9izgi ta§tmast bir yana, iran halkmm bir sonraki hedcf olmasmm bilinciylc hareket ettiginin ve bir i§gal durumunda emperyalistlere kar§• dircni§te kararh olduklannm ilam oldu. Ortadogu rejimlerinin, Irak'm i§galine ve Bi.iyi.ik Ortadogu Projesinc bir ti.irli.i net bir kar§I tutum alamamalanna ragmen, bu kez diinyada Amerikan iwaline kar§• bir anti-propaganda donemi yonetim-
lrak'in i§galinde Emperyalistlerin Demokratikle§me Yan§I
!er nezdinde gen;ekle§meye ba§lad1. Gerek ispanya'nm Irak'tan askerlerini \ekmesiyle ba§layan bolgeden bir dizi \ekilme karan, gerekse Amerika'nm Irak halkma yonelik sistematik i§kenceleri protestolan ile Avrupa Birligi tilkeleri, Amerika'y1 Irak sava§mda yalmzla§tlrma politikasma h1z verdi. Ancak bu yalmzla§tlrma politikasmm Ortadogu halklanna ozgi.irli.ik anlam1 ta§1mad1g1 kesin. Yalmzla§tlrma politikasma AB 'ye i.iye olmasma ragmen heni.iz katilmayan tilkeler de var elbette. Bu gruba verilebilecek en gi.izel omek de ingiltere. Halen Amerikan emperyalizmi ile i§birligi yaparak pastadan pay alma derdinde olan ingilterc ve digcr Avrupa tilkelerini gelecckte nelerin bekledigi, Amerika'nm hangi \Ikanyla \at1§acagm1 zaman bize de bu emperyalist tilkelere de gosterecek. AB, ozellikle Madrid'deki saldmlan gerek\e gostererek Araplara kar§1 gi.ivenligi saglamak ad1 altmda bi.iyi.ik bir in§anm da ad1mlanm atlyor. Madrid saldmlannm ardmdan AB 'ye i.iye i.ilkeler 25 Mart tarihli duyuruyla Avrupa tutuklama emri, ortak soru§turma ekiplerinin kurulmast ve para aki§mm kontroli.i gibi kararlan h1zla hayata ge\irmek i\in gereken ti.im onlemleri almaya \agnld1. Be§ i.ilke bu maddeleri hala kendi yasalarma ge\irmedi ama bu <;agnyla AB kuramad1g1 AB ordusu yerine kapsamlt bir istihbarat orgi.iti.i kurmaya \ah§iyor. Bu tip bir yapilanma da Ortadogu'yu yakmda Amerika kadar btiytik bir tehditle kar§l kar§tya birakacak anlamma gelcbilir. AB 'nin demokratikligi hergtin biraz daha muglakla§1yor. Avrupa Parlamentosu 'nun tamamen gostermclik bir roli.i oldugu, Avrupa Komisyonundan daha onci.il bir kurumun olmad1g1 AB'de, Avrupa halklanntn hangi dcmokratiklc§mcyi gtindelik hayatlarmda gorebilecekleri tartt§ma konusu. Yine gi.indemdeki anayasas1yla AB 'nin anti demokratik bir yap1lanmay1 nas1I hayata ge\irmeye \alt§t1gm1 ti.im a\1khg1yla izliyoruz. Bu noktada kendi i.ilkelerini bile her ge\en gi.in anti-demokratik uygulamalara ah§tlran AB ' nin Ortadogu halklarma hangi demokrasiyi goti.irccekleri de §aibeli ve Amerika'nm Ortadogu'ya dcmokratiklc§me getirmeyecegini soyleyip bir demokrasi yan§l i\ine girmesi de ironik. AB kendi varltg1 gibi bir tehdidin yanmda hangi tehditlere kar§l kendini savunmak i\in istihbarat orgi.itleri kuruyor? Bi.itiin bu veriler, AB 'nin Amerika'y1 Ortadogu halklarmm \ikarlan i\in yalmzla§tlfd1gma degil, AB i\indeki emperyalistlcrin Ortadogu 'da onu gelecckteki 91karlan i9in yalmzla§tlrd1gma i§aret. Emperyalistler yakm gelccckte Ortadogu'yu ve daha uzak bir gcleccktc tiim diinyayt payla§acaklar111111 ve ktran kirana bir emperyalistlcr aras1 sava§m ()n ikazlannt yap1yor. Powcll 'm da olduk\a sade bir §ekildc a\1klad1g1 gibi lrak, Amerika'nm yeni doncminde sadece bir ba§lang19. Amerika, Ortadogu projcsi ba§ta olmak i.izere ti.irn k1talarda "demokratiklqmc vc ins:m h::iklan" adt altmda ctkisini artlf-
Sosyalizm
may1 oniine koymu§ durumda. Amerika bugiin Irak '1 i§galiy le, Filistin 'de in§a ettigi duvarla, Meksika smmnda i§9ilerin Amerika'ya girmesini onlemek ama9h 9ektigi elektrikli tel orgiilerle tiim diinyay1 tecrit ediyor. Bu plan, emperyalistler aras1 rekabet gittik9e derinle§tirilerek "yemeyeni yerler" mantlg1yla ilerleyecek gibi goriiniiyor. Buna Powell'm da verdigi en giizel ornek, ingiltere' nin emperyalist 91karlarmm belirleyici oldugu irlanda. ingiltere 'nin miicadelesiyle ittifak k1hf1 altmda bu bolgede ve diinyanm ba§ka bolgelerinde de Amerikan emperyalizminin bayragmm salland1g1 giinler uzak degil. Bugtin Powell ve Bush yonetiminin, yarm ABD'nin yeni sozciilerinin insanhk tarihine eklemeyi dii§iindiikleri sayfalan degi§tirmek i9in bu irrasyonel emperyalist taktiklere kar§t bir miicadele orgiitlemek zorunludur. Bu ise, tiim diinya a§iretlere kadar boliinmeden, diinyanm her bir bolgesindeki i§9i sm1fmm giiciinii ortakla§tirarak i§9i sm1fmm ihtiya9larmm esas almd1g1 ak1lc1 taktikleri hayata ge9irmesiyle miimkiin olacaktir.
Emperyalistler yak1 n gelecekte Ortadogu'yu ve daha uzak bir gelecekte tom dOnyay1 payla~acaklanrnn ve k1 ran k1 rana bir emperyalistler aras1 sava~1n on ikazlanrn yap1yor.
Filistin Meselesinin Tarihi ve Giincel Durumu
$eref DOGAN
May1s aymda israil devletinin ni§angahmda yine Gazze vard1. Gazze'nin MlSlr smmm gec;ilmez k1lmak ic;in bir hendek yap1lmas1 ve bunun ic;in de ytizlerce evin y1kllmas1 zaten planlamyordu. 11 ve 12 May1s 'ta Gazze 'de 11 askerinin oldtirtilmesi, intikam1 ve suikastl devlet politikas1 olarak benimsemi§ israil'in btiytik bir operasyon ba§latmasm1 tetiklemeye yetti. "Gokku~ag1 Operasyonu" Refah mtilteci kampma yogunla§tl, tanklar Refah'1 Gazze'nin kalanmdan ayird1. Ytizti a§km tank, zaten topragmdan olmu§ bu insanlan bir kez daha mtilteci etmek ic;in Refah' a gel di. Ytizlerce Filistinli ta§mmak zorunda kald1, oldtirtilmesin diye gene; ogullanm uzaga gonderdi. Olaylann yatl§tlg1 dti§tintilen 19 May1s 'taki protesto gosterisine ate§ ac;lld1, 10 Filistinli oldti. "Gokku§ag1 Operasyonu" altm1§1 a§km Filistinlinin hayatma mal oldu. Sadece El Aksa intifadas1 boyunca 2018 ev y1k1ld1, 18 binden fazla Filistinli evsiz birak1ld1.
Sosyalizm
akm zamanda israil'le Kamu Gi.ivenligi Anla§mas1 imzalamt§, Su Kar§thg1 Silah Anla§mas1'm imzalamanm e§iginde olan ve israil ile Suriye arasmda bar1§ gori.i§melerine arac1hk edebilecegini soyleyen Tiirk hiikiimeti bile olanlan kmama karan y1karamasa da sertye ele§tirmek zorunda kaldt. Bu vaka israil devletinin diger eylemleri arasmda ne ilkti, ne de son olacakttr. Bu yaz1da israil'in siyonist karakterini ve Filistin onderliginin bu siyonist devlet kar§ismdaki tutumunu incelemeye yah§acag1z.
Y
israil 1rkc;1 bir devlettir Filistin'le ilgilenmeden once israil devletinin karakterinin incelenmesi gerekiyor. Bu devleSiyonizmin bu tin karakteristik ozelliklerinden bir tanesi Filiskapitalist bakt§ tin halkma uygulad1g1 bask1 ve terordi.ir. Siyoag1smdan bile nizm bir Yahudi vatam kurulmas1 yolunda bir Yahudi ulusunun in§a edilmesini ongori.ir. Bu irrasyonel anlay1§1 in§anm anlam1 Him di.inyadan Yahudileri, gereFilistin'in kirse diger yerlerde bask1 gormelerini saglayasomOrgele§tirilme rak, Filistin'e toplamak ve Filistin halkm1 her tilrli.i zorbahkla yurdundan etmektir. si sOrecinin de Bu durumun ortaya ytkard1g1 sonuylardan farkl1 bir bi9im bir tanesi "emegin fethi" ilkesinde cisimle§ir. almas1na yol agt1. Araplann yah§tmlmamas1, sadece Yahudilere i§ verilmesini ongoren bu ilke siyonizmin bir Yerli halkin Yahudi proletaryas1, kiiyi.ik burjuvazisi ve burproleterle§tirilmesi juvazisi yaratma ihtiyacmm bir ifadesidir. SisomOrgele§tirme yonizmin bu kapitalist bakt§ ay1smdan bile irrasyonel anlayt §t Filistin' in so mUrgele~tirilme sOrecinin klasik bir si siirecinin de farkli bir bi r; im almas ma yol aypar9as1 iken t1. Ycrli halkm prolcterlqt iri lmcs i som ii rgele§siyonizm Filistin tirme si.irccinin klasik bir paryas1 iken siyonizm halkm1 somi.irmeye bile yana~mad1. halk1n1 Filistin Bunun yerine onu yok etmeyi, ya da en somOrmeye bile azmdan k1sa si.ireligine topragmdan etmeyi mayana§mad1. kul buldu. Kuruldugu andan, hatta daha da oncesinden beri israil devleti Filistin halkma teror uygulad1. ingiliz mandas1 s1rasmda Siyonist yerle§ime ve ingiltere 'nin bask1lanna kar§I ba§layan 1936 ayaklanmas1 s1rasmda kurulan 2 bin 863 ki§ilik "Sahte Polis Gi.ici.i", 12 bin ki§inin kattld1g1 Hagana ve gene 3 bin ki§inin kat1ld1g1 irgun'la beraber, ayaklanmay1 bastmnada onemli rol oynamakla kalmad1, aym zamanda
Filistin Meseleslnin Tarihi ve GOncel Durumu
ilerde kurulacak Siyonist ordunun da belkemigini olu§turdu. 1939'da ayaklanma tamamen bastmldtgmda Siyonistlerden olu§an 14 bin 411 ki§ilik Somi.irge Polisi 63 mekanize birlige sahipti. Siyonist ordunun belkemigi ikinci onemli icraatm1 devletin kurulmas1 a§amasmda gosterdi. 1947' ye gelindiginde ni.ifusun i.i~te birini olu§turan Yahudiler topragm sadece yiizde 6'sma sahipti. Yine de 29 Kas1m 1947 tarihli BM karan Filistin'in yi.izde 56'stm Yahudilere veriyordu. 0~ temel ilkesinden ilki "topragm fethi" olan Siyonistler devletin resmen kuruldugu May1s 1948'e kadar katliamlarla topragm Dortte i.i~iinii ele ge~irdiler, 780 bin Filistinliyi miilteci ettiler. 1948 'de Deir Yasin ve Dueima, 1950'lerde Gazze, l953'te Kibya, 1956'da Kafr Kasim katliamlan israil 'in kurulu§ donemine damgasm1 vurdu. 0 Stralar israil Genelkunnay ba§kam Eytan §oyle diyordu: "A¥lk¥a ilan ediyoruz ki Araplann Eretz israil'in bir santimetrekaresini dahi i§gal etme haklan yoktur. Siz iyi yiirekli, yumu§ak huylu insanlar, §Unu biliniz ki, Adolf Hitler'in gaz odalan bile hirer cennet saray1dir. Zor, tek yapt1klan ve de tek anlayacaklan §eydir. Oyleyse, biz de Filistinliler dort ayaklar1 iistiinde siirilne siirilne bize gelinceye kadar zor'un en §iddetlisini uygulamay1 siirdiirecegiz."
israil emperyalizmin Ortadogu'daki koc;ba~1d1r israil devletinin ikinci temel ozelligi, Ortadogu'da oynad1g1 emperyalizmin k~ba§t roli.idi.ir. "Topragm fethi" ilkesi ve "vaat edilmi§ topraklar" safsatas1yla siyonizmin zaten yay1lmac1 bir karaktere sahip olmas1 buna uygun ortamt hazirhyordu. Ralph Schoenmann'a kulak verelim: " ... 1904 'te Theodor Herzl, Siyonist hareketin iizerinde hak iddia ettigi topraklan 'M1sir Nehrinden Firat'a kadar' olan bOlge olarak tammhyordu. Soz konusu bOlge Lilbnan ile Ordiln'iln tamamm1, Suriye'nin il¥te ikisini, lrak' m yansm1, Tiirkiye'nin bir bOlilmiinil, Kuveyt'in yansm1, Suudi Arabistan'm il¥te birini, Sina'y1 ve Port Said, iskenderiye ve Kahire de i¥inde olmak Uzere M1s1r'1 i¥ine ahyordu."
ileride israil ba§bakanhg1 da yapacak olan Ben Gurion l938'de hedefi, o an i~in, daraltarak "Siyonist talepler, guney Lubnan, guney Suriye, bugunku Ordun, Seria' nm Bat1s1 ile Sina'y1 i~ine a/maktadir." diyordu. Yay1lmac1hgmm yam s1ra siyonizmin tarihsel olarak Yahudilerin kurtulu§unu egemen sm1flarla i§birliginde gormesi onu emperyalizm i~in iyi bir mi.ittefik yap1yordu. ingiltere'den Balfour deklarasyonu ahnana kadar siyonizm Almanya ve Osmanh ile de (yani Filistin i.izerinde egemenligi olan ya da olmast ihtimali olan her somi.irgeci gi.i~le) temas halindeydi. Ku§kusuz bu temas bugi.in de ABD ile si.irmektedir.
Sosyalizm
Jrak'ta r;ogunluk $iilere kar§I azmhk Siinni yonetimini, Suriye 'de r;ogunluk Siinnilere kar§l Emperyalistlerin azmhk ~ii yonetimini kurarken emperyalistledO§Oncesi koksOz rin dil§iincesi koksliz onderlikler olu§turarak onderlikler uluslarm geli§im r;izgilerini sakatlamakt1. Bu yolda hepten koksiiz bir Yahudi devleti Ortadoolu§turarak gu iyin emperyalistlerin tam da arad1g1 §eydi. 1936 ayaklanmasmm bastmlmas1 siyonizuluslann geli§im min emperyalizme yararhhgm1 kamtlad1g1 ilk 9izgilerini olayd1. 1948'de devletin kurulmasmm akabinde sakatlamakt1. Bu Ordiin, M1s1r, Liibnan, Irak ve Suriye'nin sald1yolda hepten nsm1 Siyonist ordunun piiskiirtmesi emperyakoksOz bir Yahudi lizmin goziinde yeni devletin degerini artttrd1. Bu tarihten beri Ortadogu 'yu bir anlamda ingildevleti Ortadogu tere 'den devralmt§ olan ABO emperyalizmi isi9in rail'e 100 milyar dolan a§ktn yardtm ak1tt1. Devam etmeden once israil'in emperyalistemperyalistlerin lerle ili§kisine bir kay1t dii§mek gerekiyor. Her tam da arad1g1 ne kadar emperyalistlerle i§birligi siyonizmin §eydi. temel ilkelerinden olsa da siyonistlerin siirekli yay1lma istekleri emperyalist y1karlarla yatt§abilmektedir. Bunun omeklerinden biri 1939'da ingiliz Hiikiimeti'nin 91kard1g1 ve parlamentoda da onaylanan hiikiimet karanyd1. Karar Yahudi yerle§imini y1lda 15 bin ki§iyle stmrhyor ve Yahudilerin toprak edinmelerine k1s1tlamalar getiriyordu. ingiltere bu karan yakla§an sava§ s1rasmda Araplann destegini edinmek i<;in almt§tI ancak karar siyonistlerin de tepkisiyle kar§ila§tt. Sava§ sonrasmda bolgenin yeni hakimi ABD'nin ba§kam Truman ingiliz karanm resmen kmayarak eski i§birligini canlandirm1§ oldu. 1948 sava§I sonunda Batl $eria Ordiin'de, Gazze M1s1r'da kalm1§tt. Geri kalan tiim Filistin (toplamm yiizde 75'i) israil toprag1 olmu§tU. Ancak bu toprak nihai hedeflerle kar§Ila§ttnld1gmda olduk9a kii<;iik kahyordu. Sonradan Arap devletleriyle ya§anan her sava§ta israil kontrol ettigi toprag1 artttrdt. 1967 yazmda "6 Giin Sa va§lar1", israil' in topraklanm iki katma 9Ikarmas1yla sonu9land1. Ordiin 'den Batt ~eria'y1 , M1sir'dan Gazze ve Sina'y1 ve Suriye'den Golan Tepeleri'ni ald1. Yanm milyon Filistinli miilteci oldu. 1973 'te Yorn Kippur sava§I yine Arap devletleri Mmr ve Suriye'nin yenilgisiyle ve israil'in topragm1 geni§letmesiyle sonu9land1.
Filistin Meselesinin Tarihi ve GOncel Durumu
Bol Yonet "Miislilman Arap alemi, buralarda ya§ayan insanlann dilek ve arzulan hi~ dikkate almmadan yabanc1lar (1920'1erde Frans1z ve lngilizler) tarafmdan bir araya getirilmi§, iskambil kag1tlarmdan yap1lma gei;:ici bir ev gibidir. Keyfi olarak on dokuz devlete ooliinmii§tiir. Her biri birbirine dii§man azmhklardan ve etnik gruplardan olu§turulmu§tur. Dolay1s1yla bugiin her Miislilman Arap devleti ii;:ten etnik toplumsal ~okiintii tehdidi altmdadir; bazilannda ise i~ sava§ kayna§mas1 ba§laml§llr bile."
Tahlil, eski israil Dt§i§leri Bakam Yinon tarafmdan yap1lm1§ olsa da dogrulugunu teslim etmek laz1m. israil' in askeri ba§artlannm altmda yatan etkenlerden biri emperyalizmden ald1g1 devasa yard1msa digeri de Ortadogu 'nun nesnel durumudur. Yapay olarak yarattlmt§ Arap devletleri israil 'e kar§t varhk gosterememi§ ve siyonizm de bu durumdan kendisi i~in gerekli sonucu ~1karabilmi§tir. BO! ve yonet taktigi israil' in politikalarinda merkezi roli.ini.i hep korudu. Yinon devam ediyor: "Lubnan' zn be§ bO/geye bo/Unmesi M1s1r, Suriye, Irak ve Arap yanmadas1 dahil butun A.rap alemi i~in emsaldir ve o yolda da ilerlenmektedir." Li.ibnan'm boli.inmesi (1982'deki Galile'ye Ban§ Operasyonu) hangi ko§ullarda ger~ekle§ti? Mtstr-israil ban§ antla§mas1mn yaratt1g1 Arap Birligi'ndeki boli.inme ortammda. Arap Birligi'nin i~indeki ~1kar ~atI§malan M1s1r'1 israil ile ban§ imzalamaya itti. Bu ooli.inme de bah smmm giivence altma alan israil 'in dogu iilkelerine saldmsmm zeminini haztrlad1. 2000'de israil Li.ibnan'dan ~ekilmek zorunda kald1. Yine de bolgede Liibnan ordusunun yanmda bir de Hizbullah'm olu§mas1m, boylece ulusal birligin sakatlanmas1m saglamt§ oldu. ~imdi de Liibnan hiikiimetinden Gi.iney Liibnan 'daki Hizbullah kamplanm kapatmasm1 isteyerek bir i~ sava§ yaratmaya ~ah§tyor. Bu "model", Yinon 'un belirttigi gibi, ti.im Ortadogu'ya emsaldir ve bugi.in Irak'ta uygulanmaya ~alt§Ilan da bu "model"dir.
israil kapitalist bir devlettir "Emegin fethi" de dahil ti.im siyonist safsataya kar§m israil kapitalizmin ~eli§kilerinden nasibini almaktadir. Sendikalar konfederasyonu Histadrut bir donem ger~ekten de Arap i§giici.ini.in boykotunda kullamlan sendika gori.ini.imi.inde bir ara~h: Ancak bugi.in kapitalizmin krizi bu sm1f orgi.iti.inii ve gene! olarak i§~i sm1fm1 oziine uygun davranmaya zorlamaktadtr. Siyonizmin ulus in~as1 faaliyetinde Yahudi proletaryasma kanndan daha fazlasm1 verme zorunlulugu vardt. Bu i§~i sm1fmm kazan1mlannda kendini gosterir: saghk ve emeklilik fonlarm1 barind1ran sosyal giivenlik sistemi Histadrut'un yonetimindeydi, 5 milyonluk israil'de l mil yon 630 bin sendikah i~~i vard1. 1989 'da saghk sisteminin ozel~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
21
Sosyalizm
le§tirilmesi bugtin sendikah say1smt 700 bine dti§tirdti. 2003 'te israil htiktimeti kamu harcamalannda 2,3 milyar dolar kesinti yapmak adma, ticretlerde ytizde 10 indirim, emeklilik fonlannm devlete devri, emeklilik ya§mm ytikseltilmesi gibi degi§ikliklere gitmek istedi. Toplu sozle§meler htikilmet\:e tek tarafh feshedildi, Histadrut genel grev tehdidinde bulundu. 50 bin bakanhk, 100 bin belediye \:ah§anl greve \:•kt1. iddiam1z bu zorunlulugun art1k ortadan kalkmakta oldugudur. Yahudi devleti i~inde bir Yahudi i§9i s1mf1 ge9en 56 sene i~erisinde art1k olu§turulmu§tur. Bununla beraber ekonomik kriz, devasa askeri harcamalarla birlikte (Resmi rakamlarla btit9enin ytizde onu askeri harcamalara gitmektedir, El Aksa intifadas1 Nesnel durum GSMH'nin ytizde ti~tine mal olmu§tur.) israil burjuvazisini zora sokmaktadir. Bu ko§ullar alisrail devletinin tmda i§9i sm1f1 orgtitstizle§tirilmi§tir, kazan1mkapitalist lan elinden ahnm1§hr. Baz1 sektorlerde (tekstil ve hizmet) yasak stirse de, Araplann ~ah§tinl karakterini mas1 eskisine gore daha fazladir, tabi israil belirginle~tirdigi Araplann yerine yabanc1 i§~ileri (Ttirkler de dagibi Filistin hil) \:ah§tirmay1 tercih etmektedir. Yine de ezen, devrimine de ezilen ulus i§~ilerinin e§it ko§ullarda oldugu soylenemez. israil vatanda§l olan Arap i§~ileri imkanlar arasmda i§sizlik Yahudi i§\:ilerin 1,5 kat1d1r. Yasunmaktad1r. hudi i§\:ilerin ortalama gi.inltigi.i 7 dolarken, yabanc1 i§9ilerde bu 5 dolara dti§mektedir. Bu egilimi de i\:inde banndiran nesnel durum israil devletinin kapitalist karakterini belh·ginle§tirdigi gibi Filistin devrimine de imkanlar sunmaktadir.
FKO Filistin'e donelim. Osmanh egemenliginden ingiltere mandasma ge\:mi§ Filistin halkmm modem tarih sahnesindeki ilk bag1ms1z eylemi 1936 ayaklanmas1yd1. D\: y1l stiren ayaklanmanm temel hedefi siyonist yerle§im ve onu destekleyen manda yonetimiydi. israil devletinin kurulmas1 esnasmda ve sonrasmda ilk mticadeleyi ytirtiten orgtit 1928 'de M1sir'da kurulmu§ olan "Miisltiman Karde§ler" oldu. Daha sonra bunlara, aralarmda laik \:izgide olanlann da bulundugu pek ~ok orgilt kat1ld1. Ancak Filistin milcadelesine damgasm1 vuran Filistin Kurtulu§ Orgtitti ve onun liderligini elinde tutan El Fetih oldu. 1964'te Arap Birligi'nin etkisiyle toplanan birinci Filistin Ulusal Konseyi FKO'yil kurarken El Fetih Arafat onderliginde 1959'dan beri faaliyet gosteren ayn
Filistin Meselesinin Tarihi ve Guncel Durumu
bir orgi.itti.i. 1969 'daki be§inci FUK 'ta El Fetih, Filistin Halk Kurtulu§ Cephesi, Filistin'in Kurtulu§u ii;in Demokratik Halk Cephesi, Es Saika, Arap Kurtulu§ Cephesi 'nin ic;inde oldugu yedi gerilla ak1m1 FKO 'ye kattld1, liderlik c;ogunlugu oiu§turan EI Fetih 'e gee; ti. Boyiece FKO siyonizme kar§t mi.icadelede Filistin haikmm ozlemlerini dile getiren ulusal cephe kimligini kazand1. Birle§meden once El Fetih 'in benimsedigi Filistin' deki tum Araplan ve Yahudileri laik, demokratik ve 1rk<;1 olmayan bir Filistin ir;in mi.icadeieye ~ag1rmak, FKO'ni.in de yonelimi oidu. Bu konuda Mehmet ~adi'ye kulak verelim: " ... FKO'niin yeni yonetiminin o s1radaki olumlu rolil §Oyfe lammlanabilir: Temel §ian siyonist devletin devrimci yoldan y1k1rmasm1 ongoren ve bunun yerine laik, demokratik ve 1rk~1 olmayan bir Filistin devletinin kurulmasm1 ge~iren, mUlteci kamplannca ve milislerce desteklenen bir yonetim. Fakat bu yonetim aym zamanda Yaser Arafat'm ki§iliginde en ~eli§kili ifadesini bulan bir yonetim olmay1 da siirdiirdii. <;iinkii Arafat giiciinil bir taraftan milislerden ve miilteci kamplarmdan diger taraftan da sosyalizmden hi~ soz etmeyen milliyet~i ligi sayesinde kendisini destekleyen Arap burjuvazisinden ahyordu .... l§te bu ~eli§kili konumdaki Arafat, bir yandan kitlelerin milcadeleci ruhlanm k1§k1rtirken bir taraftan da Arap burjuvazisiyle olan derin baglar1 nedeniyle bu miicadeleyi frenlemenin ba§ miman oldu."
"Arafat gOcOnO bir taraftan milislerden ve mOlteci kamplan ndan diger taraftan da Arap burjuvazisinden allyordu. i~te bu 9eli~kili
i§te bu ~eli§kili konumunun etkisinde FKO konumdaki onderligi yalpalamaya ba§lad1. 1974 y1lmda 12. Arafat, bir yandan FUK "FKO Filistin' i kurtarmak ve kurtanlacak Filistin topragi iizerinde halkm ulusa/, bag1ms1z kitlelerin ve sava~an otoritesini tesis etmek ir;in ( ...) her mOcadeleci arar;la mucadele edecektir." karanm ald1. Bu ruhlanni karar ilerde FKO'ni.in mini-devlet c;ozi.imlerine kap1y1 a~mas1 oiarak yorumiand1. 1977 y1hnda k1~k1rt1rken bir ABD Ba§kamCarter'm israil'in yanmda bir Fitaraftan da bu Iistin devieti kurulmas1 ii;in c;agns1 EI Fetih onmOcadeleyi derligince kabuI ediidi. <;agrmm israiI'in muhaIefeti i.izerine sonu~suz kaimasma ragmen burafrenlemenin ba~ da onemli oian EI Fetih 'in boyiece israil deviemiman oldu." tinin y1k1lmas1 taiebinden geri ad1m atmt§ 0Imas1dtr. FKO ad1m ad1m, bazen geri ad1m da atarak, israil y1k1/malzd1r talebinden vazge~ti. M1S1T'm israil 'le yakmla~masma tepki olarak 1977 sonunda ABD ile baglantilanm kesti ve Irak'a yakla§h. 1981 'de Ltib-
Sosyalizm
nan'a saldiran israil'le bir ban§ plam hazirlad1. 1982'de Arap Birligi 'nin hazirlad1g1, Filistin devletinin kurulmasma kar§1hk israil'in tanmmasm1 taahhiit eden Fez plamm savundu. Teslimiyet9ilige kay1§m etkisiyle FKO boliindii. FKO biinyesindeki orgiitlerden bir k1sm1 Ulusal ittifak'1 kurarak aynld1 ve Arafat'1 tiim Filistin 'in kurtanlmasmdan fiiliyatta feragat etmekle su9lad1. Daha sonra kurulan Demokratik ittifak Arafat'm israil, Ordiin ve MlSlr'la · silrekli diyalog kurma 9abasm1 ele§tirdi. FKO israil y1kilmalid1r talebinden vazge9erken talebini Bah ~eria ve Gazze 'yle smirlad1, Ordiln 'le birle§me planlan yaparak siyonistlerin ekmegine yag sUrdU (Niifusunun yiizde 60'101 Filistinli milltecilerin olu§turdugu bu Ulkede siyonistler Filistinlilerin iktidara gelmesini, boylece israil i§gali altmdaki topraklardaki taleplerinden vazge9meleri~i istiyordu). Ancak bunu en a91k §ekilde heniiz intifada siirerken yapt1, aslmda yapmak zorunda kald1.
intifada intifada trafik kazasmda oleo dort Filistinli i§9inin cenazesinde ba§lad1. Direni§9iler dogrudan israil ordusuyla sava§iyordu. ilk bildiriyi yaymlayan Gazze ~eridi 'ndeki Ulusal Gii9ler bag1ms1z bir Filistin devleti talebini one silriiyordu. Bah ~eria'da genel greve gidildi. Kitlesel gosteriler yapild1. israil devleti ayaklanmaya kanh bir §ekilde miidahale etmekle kalmad1, bunu a91k9a savundu da. intifada'nm bir y1h sonunda 396 Filistinli Oldiirilldii, 12 bini hapse at1ld1. intifada masmda FKO eski prestijinin bir k1sm101 geri kazand1, ancak yeni onderlikler de olU§tU. Yeni kurulan intifada Birle§ik Ulusal Onderligi'nde El Fetih de bulunmaktayd1. HAMAS ve islami Cihad intifada'nm ba§lartnda kuruldular. Bu alternatif onderliklerin ortaya 9lk1§1 kendisi Tunus'ia kalmt§ FKO'yU tela§landird1 ve intifada siirerken toplanan 19. FUK iki devletli, 67 oncesi sm1rlar i9inde 9oziimil oneren Bag1ms1zhk Bildirisi'ni yaymlad1. Bu bildirge israil y1k1/malid1r §ianyla silren miicadeleye sekte vurmakla kalmad1, mini Filistin devletiyle (Filistin Ulusal Otoritesi) sonu9lanacak olan Oslo Ban§ Siireci 'ne de temel haz1rlad1.
Ban~
Sureci
Korfez Sava§I ertesinde ABO, Esad ve ~amir'ce desteklenen bir ban§ konferans1 ~agns1 yapt1. <;agn; israil, Liibnan, Suriye ve ortak OrdtinFilistin delegelerine yapilmaktayd1 ve israil o tarihte hala FKO'yii terorist olarak niteleyip, dogrudan temas kurrnad1gmdan Filistinlilerin FKO iiyesi olmamalan §art ko§ulmu§tU. FKO Yahudi yerle§imlerinin
Filistin Meselesinin Tarihi ve GOncel Durumu
durdurulmas1 ve delegasyonu kendisinin se9mesi ko§uluyla katilmay1 kabul etti. Madrid Konferans1 israil, Li.ibnan, Suriye ve Ordi.in-Filistin delegeleriyle topland1. Konferansla ba§layan israil - Ordi.in-Filistin ikili gori.i§meleri 1992'de t1kanmca 1993 ba§mda Norve9'te gizli Oslo si.ireci ba§lad1. israil'in dogrudan FKO ile pazarhk ettigi gori.i§melerde, israil'in a§amah 9ekilmesine kar§thk FKO israil 'i tammay1 kabul etti ve ilkeler Bildirisi (1. Oslo) imzaland1. Anla§ma tam olarak bir Filistin mini-devleti ongordi.igti gibi temel sorunlan da ertelemekteydi. Aralannda toprak baglantis1 olmayan Gazze ve Eriha Filistin Ozerk Yonetimi'ne veriliyordu. Kurulacak yonetimin pasaport 91karma hakk1 vard1 ancak Gazze 'deki yerle§im birimlerini ve, Mtslf ve Ordtin'e ge9i§leri israil denetleyecekti. Yahudi yerle§imcilerin ve Kudi.is 'i.in durumu ve tam bag1ms1z Filistin devleti iki y1l sonraya ertelenmi§ sorunlard1. israil'in soz verdigi bolgelerden 9ekilmesini saglayan 1994 antla§mas1 93 'te iki y1l sonraya ertelenen sorunlan 5 ytl sonraya erteledi. 1995 'te imzalanan 2. Oslo Batt ~eria'mn ancak yi.izde 7'sini Filistin Ulusal Otoritesi'ne ve yi.izde 21 'ini ortak kontrole b1rakt1. Oslo'lann i§levi pratikte intifada'mn oni.ini.i kesmek ve yalpalayan FKO onderligini kesin olarak teslimiyet safma 9ekmek oldu. FKO dt§mda hi9bir Filistinli orgi.it anla§may1 tammad1. 1996'da iktidara gelen Netanyahu htiktimeti (LiKUD) Oslo'lara kar§191ktI, dogrudan Bati ~eria'dan a§amah olarak 9ekilmeyi ongordi.i. Bu 9ekilmelere israil i9indeki muhalefetin cevab1 1999'da hi.iktimeti 9okertmek oldu ve yeniden iktidara gelen i§9i Partisi Oslo'yu tekrar ele ald1. Bu arada 94 antla~masmdan beri 5 senelik stire ge9mi§ ve Arafat devleti kurmamaya ikna edilmi§ti. Zamam gelen sorunlann (Filistin devleti, yerle§imciler ve Kudi.is) tart1§Ilmas1 sonu9suz kalmca Oslo si.ireci tikand1. 28 Eyltil 2000'de ~aron 1000 israil askeri polisiyle beraber El Aksa'ya geldi. 5 protestocunun oldtiri.ilmesi yeni bir intifaday1 ba§latt1.
El Aksa intifadas1 israil ilkinde oldugu gibi El Aksa intifadas1 'nda da kanh yontemlerden sakmmad1. 17 Ekim 'deki ate§kese ragmen ytl sonuna kadar 315 Filistinli Oldi.iri.ildi.i. intifada Barak hi.iki.imetinin dti§mesine sebep oldu, yerine ~aron htiktimeti kuruldu. Bu htiktimetin 2002'de yilrilttilgil Batl ~eria'daki Savunma Duvan Operasyonu'nda Arafat Ramallah'ta iki odah bir ofise k1stmld1, Hebron hari9 tilm Batl ~eria §ehirlerinde israil ordusu
Sosyalizm kontrolti ele ge~irdi, Nablus'ta 70, Jenin'de 52 Filistinli Oldtirtildti. 878 ev y1k1ld1. · Haziran 2002'de George W. Bush yeni bart§ plamm a~1klad1. Bu plan da Oslo gibi iki devletli ~ozi.imi.i ongortiyordu, ancak once Filistin kurumlannda reformu (yoneticilerin se~imle gelmesi) §art ko§uyordu, ki bu da ABD'nin Arafat'la gorti§meme isteginin ifadesiydi. Nitekim Arafat'm gorti§meleri de yapmak i.izere Mahmud Abbas'1 ba§bakan olarak atamas1 gorti§melerin ba§lamas1 icrin yeterli oldu. Yol Haritas1 olarak amlan bu plan ABD ve lsrail' in Oslo si.irecinde yeterince yararlanamaYol Haritas1 mi§ olduklan Filistin Ulusal Otoritesi'nin diger olarak an 1Ian bu onderliklere kar§1 kullanllmasmm bir arac1 oldu. 4 Haziran 2003 'teki ilk zirvede Abbas "silahh plan ABO ve intifada bitmeli" diyerek FK6 onderliginin tesisrail'in Oslo limiyetcrilikte geldigi noktay1 gosterdi. Hamas surecinde liderlerinden birine suikasttan bir hafta sonra Hamas, islami Cihad ve El Fetih tier ayhk tek tayeterince rafh ate§kes ilan etti. Siyonist genelkurmay ba§yararlanamam I§ kan1 bu ate§kesi intifada yenildi, zafer kazand1k olduklan Filistin sozleriyle kar§tlad1. Nitekim israil saldmlan kesilmedi. Zaten Yol Haritast da yaralandt, TemUlusal muz sonunda Abbas'm Washington ziyareti kar Otoritesi'nin diger etmedi, 5 Agustos 'taki zirve iptal edildi. Ate§onderliklere kar§I kes ilamndan 7 hafta sonra Filistinli orgi.itler bir intihar saldmsmda bulundu. iki gi.in sonra bir kullanilmasmm israil helikopterinin bir HAMAS liderini oldtirbir araCI Oldu. mesiyle ate§kes resmi olarak bozuldu. Abbas istifa etti, Arafat gorevi Ahmed Kurey 'e verdi. Yol Haritas1'nm sakatlanmas1 degi§ik ban§ planlanm gilndeme getirdi. Bunlardan eski israilli ve Filistinli bakanlann faaliyeti olan Cenevre Antla~mas1 ve bir israil generali ile Filistinli bir akademisyenin yi.irtitti.igi.i Ayalon-Nusaybah insiyatifi'nden ~ok, as1l one ~1kan ~aron'un Tek ·Tarafl1 Ayn/ma P/am oldu. Bu planm aynlmaz bir par~as1 olarak dil§tini.ilmesi gereken Bat1 ~e ria 'daki duvarm in§as1 ise Yol Haritas1 silrecinden orice bile vard1. Daha Nisan 2003 'te ingiltere israil 'in duvar plamm ele§tiriyordu. ABD'nin uyar1lan ve mali yaptmm (~ok ki.i«ri.ik bir tehdit) tehdidine, AB'nin kmamasma ve BM'nin duvar y1ktlmah a~1klamalarma ald1rmayan israil in§aya devam etti ve bi.iyiik oranda tamamladt. Duvar tamamlandtgmda 750 km uzunlugunda olacak ve Batt ~eria 'nm yilzde 43 'tin ti fiilen israil topragt yapacak. Filistinlilerin yiizde 16 'st duvann israil tarafmda kalacak. israil bu insanlara vatanda§hk vermeyecegini
Filistin Meselesinin Tarihi ve GOncel Durumu
soylilyor, yani buradakiler bir kez daha millteci olacaklar. Filistinlilere ait baz1 okul, iยงyeri ve hastaneler duvarm obilr tarafmda kalacak. Benzer bir duvar Gazze ~eridi etrafmda zaten vard1. Burada da israil hilkilmeti, MlSlr'la smm kontrol etmek f9in aradaki devriye yolunun geniยงligini 250 metreye 91karmay1, hatta bir hendek kaz1p i9ini suyla doldurmay1 dilยงilnilyor. Orta9ag gericiligi kendini se9ilen bi9imlerde de gosteriyor demek ki. Refah'ta yaยงananlar da bu "yol geniยงletme" 9ahยงmasmm kapsammdaki ev y1k1mlanyd1. Yol Haritas1'nm devam etmeyecegi anlaยง1lmca Arahk 2003'te ~aยญ ron Filistinli 'leri silahh milcadeleyi durdurmamakla ve yonetim kurullannda reform yapmamakla su9lad1 ve bOyle giderse Tek Taraf/1 Ayn/ma Plam'm uygulamaya koyacagm1 a91klad1. Batt ~eria'da dort yerleยงim biriminden (onemsiz yerleยงimler, toplam nilfuslan 500) ve Gazze 'nin tilmilnden 9ekilmeyi ongoren plana ABD'nin de destegini alan ~aron, LiKUD referandumunda Gazze 'den 9ekilmeyi kabul ettiremedi.
HAMAS Bugilnkil durumu incelemeden once HAMAS'a deginmek gerekiyor. Belirttigimiz gibi 1ntifada'yla ortaya ~1kan ve sonraki banยง silrecinde gil9lenen HAMAS Milslilman Kardeยงler'in Filistin'de faaliyet gosteren hilcrelerinden evrildi. 67 sav~mdan sonra Gazze millteci kamplarmda yilrilttilgil 9ahยงmalarla gil9lendi. Dava adh sosyal, dini, killtilrel ve egitimsel bir altyap1 oluยงturdu. 1978 'de israil 'de ~eyh Yasin tarafmdan resmen kuruldu. Hareket HAMAS adm1 (islami Direniยง Hareketi) intifada'mn baยงmda ald1. ilk y1llannda henilz HAMAS ad1m almamtยง hareket, FKO'niln israil'e ciddi bir tehdit oluยงturan laik, demokratik ve tilm Arap ve Yahudileri milcadeleye 9agtran programma karยงt bir gil9 oluยงturmas1 i9in israil 'den yard1m gordil. Bugiln HAMAS'm onbinlerce taki1>9isi var. 2000'e kadar Batt ~eยญ ria ve Gazze'de HAMAS'm gorilยงlerini benimseyenlerin oran1 yilzde 18 iken El Aksa intifadas1'nm b~lamas1 ve FKO'niln 9aresizligi bu rakam1 yilzde 25 'e 91kard1. HAMAS israil 'le de herhangi bir banยง silrecine girmedi. israil ordusu silrekli olarak HAMAS liderlerine suikast dilzenledi: 2003'te Salah ~ehade, 22 Mart'ta ~eyh Yasin, 17 Nisan'da Abdillaziz Rantisi oldilrilldii. Bugiln Batt ~eria ve Gazze'de silren milcadelenin baยงmt 1slami Cihad'la beraber HAMAS 9ekiyor. Ancak ยงUnu soylemek gerekir ki HAMAS'm program1da1969'daki FKO programmdan daha ileri degildir. 6ncelikle Araplann yanmda Yahudiler milcadeleye 9agnlm1yor. Tilm Filistin'in kurtuluยงunu ongoren HAMAS, hi9bir zaman mini-devlet 9ozilmlerini kabul etmemiยงtir.
Sosyalizm
Ancak HAMAS'ta da ozellikle Yol Haritas1 dt:ineminde ortaya 91kan uzla§mac1 egilimler oldu. Rantisi suikast giri§iminden once yaptig1 a91klamada "Batt Seria ve Gazze kar§tltgmda ate§kes imzalayabiliriz, ka/an toprak/an ge/e$unu soylemek cek nesil/er geri a/tr" demi§ti. Daha once Yol gerekir ki Haritas1 dt:ineminde HAMAS da ate§kes ilan HAMAS'm eden t:irgiitler arasmdayd1. israil de suikast taktiklerine yeniden ba§vuracagm1 belirten a91klaprogram1 da masmda HAMAS liderlerinin bunun dt§mda b11969'daki FKO raktlabileceginin i§aretini vermi§ti. Sonu9 olaprogram ind an rak israil devleti FKO'den sonra ikinci biiyiik sahip HAMAS 'la bir yakmla§ma saglamak ·daha ileri degildir. role istedi, bu olmaymca da tam aksi yt:inde saldmya devam etti.
~imdi? Tek Tarafl1 Ayn/ma Plam hi9 de aynlma plam degildir. Gazze'de belli bir yerle§imci azalmasmdan st:iz edebilsek bile Batt ~eria'da ya§anan sadece ilhaktir. Yeni durum belli bir kararhhga kavu§unca israil devleti yeniden Gazze'ye gt:iziinii dikecektir. Yaytlmac1 karakterleri sebebiyle siyonistler "vaat edilen topraklar"1 almcaya kadar durmayacaklardir ki bu da Ortadogu 'nun parampar9a olmas1 demektir. Siyonist politika bir kez daha emperyalist politikayla t:irtii§mektedir. Irak seferinin bir amac1 da israil'in giivenligini saglamaktI. Bunu da Irak'1 kabilelere kadar bt:ilerek yap1yor. Buyuk Ortadogu Plam da ya§ananlann tiim Ortadogu 'ya geni§letilmesinden ibarettir. Filistin hiikiimeti (FKQ) teslimiyet9i 9izgide sabitlendi, Gazze'ye saldmlara kar§t Kurey Filistin halk1m miicadeleye 9ag1rm1yor, ABD temsilcisi Rice'tan miidahale etmelerini istiyor. Diger onderlikler HAMAS ve islami Cihad da yukanda belirttigimiz gibi 9e§itli uzla§ma egilimleri ta§1manm yan1 sira yanh§ miicadele bi9imleri benimsiyorlar. ilk intifada'nm simgesi sapand1 ve o y1llarda bunun degi§mesi gerektigi, modern israil ordusuna kar§t milcadelenin daha geli§mesi gerektigi soyleniyordu. Bugiin ise 1996'dan beri benimsenen intihar saldmlan diizenleniyor. Ostelik bu saldmlar israil devletinin yanmda israil halkma da yoneliyor, pek 9ok saldm otobiis duraklanna ve otobiislere yap1ld1. Programda Yah.udileri miicadeleye ~ag1rmak olmaymca bt:iylesi durumlar ortaya ~1k1yor. Filistin i~in bizim t:inerdigimiz, 1969'da FKO'niin program1 olan Arap ve Yahudileri birle§ik, laik, demokratik Filistin i\:in miicadeleye ~ag1ran programdir. Dogdugu andan beri israil devleti trk\:tdir, yaytl-
Filistin Meselesinin Tarihi ve Guncel Durumu
mac1d1r ve emperyalizmin hizmetindedir. Bu devletin y1k1lmas1 Ortadogu halklannm kurtulu§u iyin gereklidir. Bunu yapacak giiylerse israil vatanda§I olan ve olmayan Filistinliler ve Yahudilerdir. Siyonizm Yahudilere de dii§mand1~. bu dii§manhk Nazilerle i§birligine kadar varm1§tlr. Bu yolda miicadele sadece Arap halkmm degil, art1k Ortadogu'da yok say1lamayacak bir ntifus olu§turan Yahudi halkmm da omuzlannda ytikselmelidir. Nesnel olarak Yahudi proletaryas1 miicadeleye eskisinden daha yatkm durumdadir. Birle§ik, Bag1ms1z, Demokratik ve Laik Filistin talebi oziinde burjuva bir taleptir. Nihai olarak ongordtigiimiiz diinya devrimi ve Ortadogu Sosyalist Federasyonu'dur. Ancak si.irekli devrim anlayi§ma uygun olarak, geyi§ program1 azami program olmad1g1 iyin, bugiin iyin one siiriilen talep bu oziinde burjuva talep olmakla birlikte ne israil ne de Arap burjuvazileri ve emperyalizm tarafmdan geryekle§tirilemeyecek bir taleptir ve mevcut ko§ullar iyinde ele ahmrsa, onun etrafmda geryekle§ecek olan Filistin devrimi onu izleyecek diger Ortadogu devrimlerinden ayn ger9ekle§emeyecektir ki, bu da, Ortadogu Sosyalist Federasyonu ' na giden tek yoldur. 24 May1s 2004
Kaynak~a Guardian Unlimited. (2004). Israel and the Middle East timeline: January 2004 - . Almd1g1 tarih May1s 24, 2004, yer http://www.guardian.co.uk/israel/page/0,12575, 1122113,00.html Israel's wall: another land grab. (2004). Almd1g1 tarih May1s 22, 2004, yer http://www.nad-plo.org/images/maps/pdf/Jgapril.pdf Middle East Reference. (2003). Chronology of the Middle East. Almd1g1 tarih Kas1m 23, 2003, yer http://middleeastreference.org.uk/index.html. Ortadogu Sorunun Tarih~esi. (2004, Nisan 25). Dunya Gundemi, s. IO, 11. Ozey, R. (1997). Dunya denkleminde Ortadogu. istanbul: Oz Egitim Yaymlan. Schoenmann, R. (1992). Siyonizmin gizli tarihi. istanbul: Kardelen Yaymlan . Schwarz, Y. (2003). After the resignation of Abu Mazen.from nationalism and bloodshed to a class position . Almd1g1 tarih May1s 22, 2004, yer http://www.marxist.com/MiddleEast/abumazen_resign.html Schwarz, Y. (2003). The Middle East "Road Map" is destined to fail. Almd1g1 tarih May1s 22, 2004, yer http://www.marxist.com/MiddleEast/roadmap.html Schwarz, Y. (2003). The origins of Hamas and its role today. Ahnd1g1 tarih May1s 22, 2004, yer http://www.marxist.com/MiddleEast/hamas_0803.html ~adi, M. (1988, May1s). Ortadogu devriminde donUm noktas1: Filistin ayaklanmas1. S1mf Bilinci, 1, 87-97. Weston, F. (2003). Sharon government on collision course with Israeli trade unions. Ahnd1g1 tarih May1s 22, 2004, yer http://www.marxist.com/MiddleEast/isr__gov_ vsTu.html
ETUC*ve Avrupa Anayasas1**
Daniel SHAPiRA
"Degi§imin savunulmas1 ve desteklenmesi sadece hil· kilmetlerle sm1rh kalmamahd1r"
• spanya'da Aznar'm hiikiimetten dii§mesi
ile sonu~lanan kitlesel hareketlenmeden birka~ hafta sonra ve Fransa 'da bolgesel se~imlerin iki turu arasmda, 25-26 Mart tarihlerinde 15 devlet ve hiikiimet ba§kamnm Avrupa Zirvesi yap1ld1. Bu Avrupa zirvesinin kararlannm ana hatlan Avrupa Birligi'nin politik yoneli§inin biitiiniinii yans1tmaktadar. En s1k rastlanan sozciik "h1zland1rmak"llr. Saghk harcamalannda kesintiye gitmeyi, i§sizlik sigortasm1 tehlikeye atmaya ve esnekligi geli§tirmeye yonelik tiim kar§t-reformlan h1zlandmn. Ancak bu Avrupa zirvesinin sonu~larmdaki iki onemli noktay1 ozel bir dikkatlc incelemek gerekiyor. Her ~eyden once Arahk aymda yap1lan bir onceki Avrupa zirvesinde Avrupa Anayasas1 iizerinde anla~maya varmak konusunda tilmilyle ba~ans1zhga ugradtktan sonra, 15 devlet ve hiikiimet ba§kam, bu zirvede, kisa siire i~erisinde taslak Avrupa Anayasasm1 kabul etmek yoniinde ilerlemek konusunda anla§maya vardtlar. Zirve kararlar1 ozeti tam olarak §unu belirtiyor: "Anayasal Sozle§me uzerine anla§maya en ge~ Haziran aymdaki Avrupa Konseyinde varzlmasma karar verilmi§-
I
tir." · Avrupa Sendikalar Konfedcrasyonu ""La Verite"nin yazarlanndan Daniel Shapira ETUC ile ilgili bu yaz1y1 ozel olarak PGB Sosyalizm ir;in kaleme alml§tir. lngilizce'den r;evirisi Pmar Erol tarafmdan yap1lm1§llr.
Sosyalizm
Ve bu zirve kararlan ozetinde ilk kez ar;1kr;a "ulusal ortakhklara" r;agn yapilmaktadir. "Degi§imin savunu/mas1 ve desteklenmesi sadece hukiimetlerle sm1rlt kalmamahdtr. Avrupa Konseyi, Uye Dev/et/ere, destek kazanmak if in, sosyal ortaklan, sivil top/umu ve kamu yetkililerini dahil eden Reform Ortakltklan in§a etme fagns1 yapar." Bu iki karar arasmda nas1l bir ili§ki var? Bunun yamt1 yukar1da almtilanan ciimlede gizlidir. "Degi§imin savunulmas1 ve desteklenmesi sadece hukumet/er/e s1mrlz ka/mamaltd1r." Avrupa Birligi ve hiikiimetleri ir;in "degi§im" sozciigiiniin ne anlama geldigini biliyoruz: kar§1-reformlar, yeniden yapiland1rma, i§ten c;1karmalar, esneklik, sosyal giivenlik sistemine saldmlar ... Avrupa diizeyinde bu "ortakhk" uzun siiredir ETUC ile gerr;ekle§iyor. Ancak Avrupa zirvesinin bu sefer talep ettigi §ey ortakhgm her iilkede kurulmas1. Avrupa Birligi ile devlet ve hiikiimet ba§kanlan Avrupa diizeyinde ETUC'a (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu isimli yap1) giivenebileceklerini biliyorlar. Dahas1 25-26 Mart Avrupa Zirvesinin kararlannda ETUC ar;1k bir §ekilde kutlamyor: "AB diizeyindeki sosyal ortaklar, Lizbon amaflan yonunde ilerlenmesi ifin, halihaz1rda, Uf/U Sosyal Zirve arac1/1g1 ile, yakm ve yap1c1 bir §ekilde surece dahil oluyorlar. (. .. ) Simdi on/arm bu strateji yonunde ilerlemedeki rol/erini giif lendirmek ifin yeni eylemler gereklidir. [Avrupa Konseyi] sosyal ortaklann (ETUC ve Avrupa patron/an orgutu-Editor) yenilenmi§ Degi§im irin Avrupa Ortaklzgz arac1lzg1 ile kat1/1m/anm daha da derinle§tirme konusundaki taahhutlerini alkt§lamaktadtr." Dahas1 25 Mart glinii sabah1 yap1lan iit;lli sosyal zirvede yap1lan ortak bir ar;iklama ile, ETUC ve Avrupa patronlar1 orgiitii "Degi§im irin Avrupa Ortakhgma" ve "Avrupa fail§ma ya§amz direktiflerinin uygulanmasz" ve "daha yuksek duzeyde esnek/ik" ir;in r;agn yapmakta olan "istihdam Gorev Gucu'nun tavsiyelerinin takipfisi o/unmasma" desteklerini ifade ettiler. 17-18 Mart tarihlerinde toplanan ETUC Yonetim Kurulu ise, esneklige verdigi onay1 bir parr;a glivenlik sosuyla me§rula§tlrmak ir;in, yeni bir sozciik tiiretmi§ti: "esnek-giivenlik"'. Avrupa Zirvesinin ve 3 Nisan'da diizenlenen gosterilerin hemen ardmdan ETUC 5 Nisan'da bir ar;1klama yaymlayarak burada r;ok a91k~a, "Mart sonunda yap1/an Bahar Zirvesinde irlanda donem ba§kanltgma da belirtmi§ oldugu gibi, ETUC, Degi§im ifin Ortakltk irin haz1rd1r" diyordu. ~imdi taslak Avrupa Anayasas1'na geri donelim. Yukanda and1g1m1z a~1klamasmda ETUC bir kere daha Avrupa Anayasas1'na destegi' Flexibility: esneklik; Security: giivenlik; Flexicurity: esnek-giivenlik gibi lecek yeni uydurulmu~ bir sozciik.
~evrilebi
ETUC ve Avrupa Anayasas1
ni ac;1khyordu: "Siyasi eylem i~in daha iyi bir ~er~eveye izin verecek bir Anayasal Sozle§meye ihtiyac1m1z vardzr." Avrupa Anayasas1 taslag1 "ortakhk" hakkmda ne soyliiyor? Tasiagm 111-105 say1h maddesi §Unu ifade ediyor: "sosyal politika alamnda oneriler sunmadan once, Komisyon, onerilerin i~erigine ili§kin olarak (. .. ) sosyal ortaklara dam§acakt11: ( . ..) Boyle bir dant§ma ger~eklqti ginde sosyal ortaklar Komisyona Ill-106. maddede ifade edilen sureci ba§latma isteklerini bildirebilirler." III-106. maddeye gore ise, bu c;erc;evede Avrupa diizeyinde "sosyal ortaklar" arasmda vartlan "anla§malar" "Komisyonun onerisi ile Bakan/ar Konseyi tarafindan a/znacak karar/ar ve yapzlacak Avrupa duzenlemeleri ile uygulanacaktir". Diger deyi§le Avrupa Anayasas1 taslagmm bu iki maddesi §U anlama gelmektedir: ETUC ve Avrupa patronlar orgiitii tarafmdan imzalanacak "Avrupa Anla§malan" otomatik olarak Avrupa yasas1 hiikmiinde olabilir. Bu e§-yasa yap1c1hk i§leyi§i Avrupa'da Maastricht ve Amsterdam Sozle§melerinden bu yana mevcuttu. Avrupa sosyal diyalogu tizerine bir bro§iirde Avrupa Komisyonu bu i§leyi§i §U §ekilde ozetliyordu: "Maastricht Anla§mas1 sayesinde onemli bir ad1m atzld1. Bu ad1mdan sonra sosyal ortaklar Komisyonun sosyal politika ile ilgili tum yeni giri§imlerfnde surece dahil olmu§lardzr. ( ... ) Bu art1k sadece bir dant§ma sureci degil, dant§mamn otesinde bir muzakere surecidir. Bu surecin sonucunda Avrupa duzeyinde anla§malara vanlabilir. ( .. .)Amsterdam Sozle§mesinin ilgili hukumleri Avrupa sosyal diya/oguna yepyeni bir boyut katmaktad1r. Bugiin Komisyonun onunde sosyal ortaklan Topluluk sosyal norm/anmn 'olgunla§tzrtlmasina' aktif olarak katma gorevi vard1r." "Olgunla§t1rma"! Tam da bu ya§anm1§tlr. Maastricht ve Amsterdam Sozle§melerinden bu yana ETUC daha sonra otomatik olarak Avrupa direktifleri haline gelen bir dizi Avrupa anla§mas1 imzalamt§tlr. Ozellikle 1997'de k1smi-zamanh (part-time) c;ah§ma iizerine ve 1999'da belirli siireli c;ah§ma iizerine imzalanan anla§malar daha sonra direktif haline gelmi§ ve bunlar her bir Avrupa iilkesine uyguland1klarmda daha fazla kurals1zla§tmnaya ve i§ Yasalarmdaki kazammlarm tehdit edilmesine yol ac;mi§tlr. Direktif haline getirilmi§ olan Avrupa Anla§malarmm dt§mda, eger aym §ekilde direktif haline getirilirse yine k1s1tlay1c1 etkileri olacak olan ba§ka Avrupa Anla§malan da vardir; ozellikler ETUC ile Avrupa patronlar orgiitii arasmda 2002 'de imzalanm1§ olan egitim ve telekomiinikasyona ili§kin olanlar. 0 halde Avnipa Anayasas1 himgi yeni ad1mlan atmay1 hedefliyor? ETUC'un Avrupa diizeyinde e§-yasa yap1c1 roliinii bir anayasa ile kurumsalla§ttrarak AB ve 15 devlet ve hiikiimet ba§kanlan bu yasal ze~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
33
Sosyalizm
minin Avrupa dilzeyinden ulusal diizeye aktanlabilmesini gilvenceye almak istiyorlar.
Avrupa dOzeyinde e,-yasa yap1c1llktan bunun utusat dOzeye aktantmas1na Avrupa hilkiimetlerinin, AB politikalannm ve Avrupa direktiflerinin uygulanmasmm sonu9lan kar§1smda kitlelerden muazzam bir tepki ile kar§t kar§1ya kalm1§ olmalan kar§1smda, ETUC ilc yilri.itillen Avrupa ortakhg1 yeterli olmamaktadir. Son aylarda Avrupa'y1 sarsan kit le gosterilerinin ardmdan --Fransa, ispanya, Almanya, Avusturya vc italya'da- daha fazlasma ihtiyai;l:m var. Hilki.imetlcr tck ba~lan11a ycterli olam1yorlar. 25-26 Mart Avrupa Zirvcsinin bclirttigi gibi, kcsinliklc "ulusal ortakhga'', ulusal sendikal orgi.itlcri, ETUC'un yillardtr Avrupa dilzeyinde yapmakta oldugu gibi, e§-yasa yap1c1lara doni.i~lilrmcye ihtiya9lan var. <;ah§ma ve Sosyal i§ler direktorii ve Avrupa Komisyonu temsilcisi olan Olile Quintin 13 Ocak 2004 tarihli bir konu§masmda farklt dilzeylerdeki, Avrupa dilzeyinde ve ulusal ve yerel dilzeylerdeki sosyal diyalog arasmdaki baglantl noktalarma deginirken, "<;ogu kcz bu baglantt ~ok zay1f, ulusal diizey biiyiik Ol~ilde Avrupa di.izeyinin yapmakta olduklanm gonnezdeti geliyor" dcrken anlatmak istedigi sorun tam da budur. K1sa ve oz olarak §U anda Avrupa Komisyonunun kar§I kar§tya oldugu biltiln sorun budur. ~u anda Avrupa di.izcyindcki e§-yasa yap1c1hk silreci Avrupa Birligi'nin istcdigi kadar ulusal dilzeylere tcrcilme edilemiyor. Bunun 9ok temel bir sebcbi var. ETUC'un tersine, ulusal sendikal orgiitler, tarihsel sm1f miicadelesi i9erisinde, bizzat i§9iler tarafmdan kurulmu§ ve geli§tirilmi§lerdir. Esasen ETUC da bunun farkmdadir. "ETUC nedir?" isimli, cski ETUC Gene! Sekretcri Emilio Gabaglio'nun onsoz yazd1g1 kii<;:iik bir bro§i.irdc a91k9a ~u iL<!. cd11mektedir: "Ulusal sendikal orgi.itlcrdcn farkh olarak ETUCun c«i !1111 stmf miicadelesiyle degil, Avrupa politikalannm kurumsalla ~ima-;1yla ilgilidir." Biz anlatmaya <;:ah§sak hunu daha iyi ifade edcmczdik. Avrupa'da onilmiizdeki doncmdc ai;1ga r;1kacak olan sorunun tanwnu h11 noktada yatmaktad1r: Entcgrasyon mu, stmf mi.icadelcsi mi? E~ - y;isa yap1c1hk m1, sm1f mi.icadclesi mi? E§-yasa yap1c1 sendikalar m1, bag1ms1z sendikalar mi? Ulkclerimizin her hirindc bag11ns1z scndikalan koruma mi.icadcksi yolunda "Avrupa Anayasasma Hayir!"dememizin sebeplcrindcn biri de budur.
Bir i'~i ve kOylu hukiimeti i~in! Avrupa Birle,ik Sosyalist Devletleri i~in!* Daniel GLUCKSTEiN Uluslararas1 di.izeydc i ~c; i harcketindcki olagani.isti.i c;i.iri.ime krizinc c;ok bi.iylik hir idcolojik zay1tlama qlik cdiyor. Bugiin bizkrc br~t ~u tiirclcn suc;h1malan stk s1k duyabiliyoru z: Avrupa Birt igi 'ne kar~1ysa111z, bu i~c;i sm1f111111 ~ovenist bir ~c kil d C'. her bir i.ilke s1111rlanna gcri c;ekilmcsindcn yana oldugunuz ic;indir. Hatta ~unlan bile duyabiliyoruz: Avrupa Birligi her nc kadar mi.ikcmmcl olmasa da, halklar arasmdaki ban~ vc uyumun garantisidir; bu nedenle Avrupa Birligi'ne kar~t olmak ban~a kar~1 olmakttr. (En a~ m uc;larda ise, bu adanm1~ Avrupacilarm ak11larmda si.irece bir miktar "sosyal" bilinc; katmak da vardtr, ornegin "Temel Haklar Sozle~mesi" ile.) a Verite'nin (Gerc;ek) bu say1smdaki makalelerin de gosterdigi gibi, bu Avrupa'nm -Maastricht Sozle~mesine dayah olan Avrupa Birligi 'nin- uluslar ve halklar arasmda ban~, birlik ve e~itlik gibi bir anlam1 yoktur, olamaz ve hic;bir zaman olmayacakt1r.
L
*IV. Entcrnasyonal'in tcorik yaym organi "La Verite" dcrgisinin 34. say1s111da yaymlanm1~ olup, Pmar Erol tarafmdan Tiirkfielc~tirilm i~tir.
Sosya/izm
Her tOrlO "birte,lk Avrupa" Avrupa'ya birligi getiremez Bu tartt§ma yeni degildir. 1915-16'da, Almanya'da, Avusturya-Macaristan'da ve Fransa'dald sosyal demokrasinin kimi kesimleri, kendi tilkelerinde 1914-18'in deh§et verici kasaphgma giri§mi§ olan hi.iki.imetlerine verdikleri destegi ban§ politikasmm zorunlulugu adma me§rula§ttrdtlar ve "Avrupa Birle§ik Devletlerinin" kurulmasmdan bahsettiler. Daha sonra Hitler'in nasyonal sosyalist rejimi Uyi.inci.i Reich propagandasm1 birle§ik bir Avrupa adma yaptt. Elbette Avrupa Birligi'ni Uyi.inci.i Reich ile kar§tla§tinyor degiliz. 2004 'i.in sosyal Avrupac1lanm 1915-16'nm §Ovenist Sosyal Demokratlan ile kar§tla§tirmak da degil amac1m1z. Ancak bu ornekler boyle bir Avrupa'nm ban§ ile e§anlamh olmad1g1m ve her ti.irli.i "birle§ik Avrupa"mn Avrupa'ya birligi getirmeyecegini -aslmda tam tersinin geyerli oldugunu gostermek iyin faydah. Dolay1s1yla sormam1z gereken soru §Udur: Hangi Avrupa, siyasi di.izeyde ve toplumsal di.izeyde nas1l bir iyerik? Tekrarlayahm: Bu tartt§ma yeni degildir. Birinci Di.inya Sava§1'nm ortasmda, sosyal §OVenizme kar§t mi.icadele ederken Lenin 1 farkh Avrupah emperyalist gi.iylerin sava§tan bir Avrupa Birle§i.k Devletleri kurmak iizere y1kmas1 olas1hgma kar§t uyanda bulunuyordu. Lenin Hobson'dan ahnti yap1yordu: "buyuk gur;lerin bir Avrupafederasyonu dunya uygarlzgmz ilerletme amacmm butunuyle uzagmda, Bat1 asalaklzgmm devasa tehlikesini getirebilir; ust sm1flan Asya ve Afrika' dan bUyuk bir servete el koymu§ ve bununla uysal U§aklar kalaba/1g1m da bes/emi§ o/an ileri endUstrile§mi§ uluslar grubu ... " Hobson aynca §Unlan soyli.iyordu: "Durum son derece kan§ik, dunya gur;lerinin oyunlarmm §U veya bu tur bir gelecegi mumkun kzlacagrm hesap edebilmek r;ok zor; ama Ball Avrupa emperyalizmini bugun belirleyen etkiler bu yonde geli§iyor ve eger kar§1 konulmazsa veya sapmazsa bu tur bir butunle§meye dogru gidecektir." Lenin bu sozler i.izerine §U yorumu yap1yordu: "Yazar bu konuda son derece haklzd1r: eger emperyalizmin gur;lerine kar§l konulmamt§ olsayd1 tam da (Hobson' un) tammlad1g1 yonde ilerleyeceklerdi. Su andaki emperyalist durumda 'Birle§ik Avrupa Devletleri' nin onemi geregince vurgulanmi§. Buna §Unu da eklemeliydi; i§r;i s1mfi hareketi ir;erisinde, §U anda birr;ok ulkede iistun gelmi§ o/an oportunistler de sistematik olarak ve sapmadan bu yonde 'r;alz§iyorlar'". Ancak Lenin bir Avrupa Birle§ik Devletleri iyin mi.icadeleyi gi.indemden y1karm1yordu. Her §ey buna verilebilecek biyim ve iyerige 1
V. I. Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin · en iist aiamas1, VII. Boliim: "Asalakl1k ve kapitalizmin ,ariimesi".
Bir
i~9i
ve kOylO hukumeti i9in, Avrupa
Birle~ik
Sosyalist Devletleri i9inl
baghyd1. Birinci Dilnya Sava§mm ¥1kmasmdan birka¥ giln sonra ahnan Rusya'dan 'bir grup sosyal demokratm karan'nda2 Lenin ve silah arkada§lan -Avrupa sosyalistleri arasmda onun tutumunu payla§anlann saylSl o donemde son derece azd1- sadece emperyalist sava§1 degil, "ikinci Enternasyonalin liderlerinden ¥ogu tarafmdan sosyalizme ihanet edilmesini" de lanetliyorlard1. Bu ihanet, cephenin her iki tarafmda, sosyalizmin egemen ¥izgilerinin ve i§¥i hareketinin kendi burjuvazilerini destekliyor olmalan olgusunda ifadesini buluyordu. "Sava§an iki u/uslar grubunun zu/Umde ve sava§m vah§iliginde birbirlerinin altznda kalmad1klanm degerlendiren" karar §U sonuca vanyordu: "Rus Sosyal Demokratlanmn birinci ve en onemli gorevi Buyuk Rus §Ovenizmine ve ~arc1-monar§ist §OVenizme kar§l katl ve topyekun bir mucadele vermektir." Lenin aynca "¥arc1 monar§iye ve Bilyilk-Rus, Pan-Slav §OVenizmine kar§1 bir miicadele ve Rusya'da bir devrimin savunulmas1 ile Rusya tarafmdan bask1 altmda tutulan tilm uluslarm ozgilrli.igil ve kendi kaderini tayin hakkmm, demokratik cumhuriyet, toprak millklerinin zorahm1 ve sekiz saatlik ¥ah§ina gilnil acil slog<!nlan ile birle§tirilmesi gerekliligi" ilzerinde duruyordu. Lenin ve yolda§lan ger¥ek bag1ms1z bir Rus i§¥i partisi asli gorevini bir dizi sloganm i¥erisine yedirdiler, bunlar arasmda: "acil bir slogan olarak, Almanya'da, Polonya'da, Rusya'da ve diger illkelerde cumhuriyetler ve Avrupa'daki tilm ayn devletleri cumhuriyet¥i bir Birle§ik Avrupa Devletlerine donti§ttirmek" de yer ahyordu.
Lenin ve "Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletleri" slogarn Lenin ve Bol§evikler i¥in, "Birle§ik Avrupa Devletleri" ve "Cumhuriyet¥i Birle§ik Avrupa Devletleri" sloganlannm, her bir illkedeki antidemokratik rejimlere son vermekten ve toprak ile, i§¥i sm1fmm ¥ah§ma ko§ullan, vb. ile ilgili toplumsal i¥eriginin yam sira siyasi i~erigi ile birlikte cumhuriyeti kurma yonlti siyasi milcadeleden aynlamayacag1 ¥Ok a~1ktt. Lenin ve Bol§evikler i~in proleter devrim i~in mticadele i~i bo§ bir formill degildi. En geni§ kitleleri siyasi ve toplumsal ozlemlerini elde edebilmeleri i~in siyaset sahnesine ~1kmaya hazirl~ma sorunu idi. Bu bak1§ a~1s1 ile Birle§ik Avrupa Devletlerine dogru attlacak her ad1m demokrasiyi kurmak ve tilm bu illkelerdeki i§~i kar§ttl rejimlere son vermek ile dogrudan baglantthyd1. 2
Complete Works (Biitiin Eserleri), Vol. 21 "Avrupa Demokrasinin Rolii" ba~hg1 altmda, 24 Agustos 1914
Sava~mda
Devrimci Sosyal
Sosyalizm
Emperyalist sava~m \: lkm ::, md;in hiri: a,; .1y -: o n! .; LL·n in hu sorunu yeniden ele ahyordu: "Cu111 l111ri_1·c,, i il•r/._ \ 1or:: /)< ' I h:i!eri11i11 k11ru/mas1, Avrupa sosyal de111okrui.'.1.1 ·,: n ,;_ ,i " i, •·.«'id::1 ' , :; us1 11d u 0!111 alid1r" diyordu 3 1·c ~iiyle ckiiyon i11: "!' : ,)cf(/j ,. :, : ,·_. " , .. ./: 11 1 do!-.; u.'> in,r fekmek i~·in her konuda 's(} :: 1·crehi/e(·d· ln11j111·a:/1;i11 1er:;i1!c, snsyul demokratlar, Alman. Avusturya 1•e R11s li10ilW}ilcri11i11 de1·n 11; . ·; i , t ~·.'111 de del'rilmeleri ger~·c/.:/qnl<'ksi::i11 , hu sloga11111 tiimiiyle jOii /1 ~ :«' r:n/ams1z olacag1111 a~·1klayaca Uurd11 '. .. Rusya ile ilgili olarak isc Lenin yinc i '.Tir cdiyordu: "/?.u1 _1,: rn : · ~· ri durumda ofdu.~ 1111du 11 1·c lm1:i11 rn d:.". ;-:"n1 i11:" iw.':<111.:f. '." !:: ·1• . • ·.' . !uC1 dan tutarll bir dcmokratik u fo rm .:( i1 : ! 1 '" ;::,· ! 'Ii ' i • .1 • .:' ;., - , . • .' ·if i1!·· kedeki SOS}'G/ dClJ/Ok/'Gf !Crt:i ,!;iir,•:•/ (' " \ .! ,/ . : / • ! I' '. 1 r: :1;! ~ •i •' /'I u/11slar111 tam e~·it/(~i 1·c l. cndi !.. :,/. ;,, , ' ' . '1;.:'t i. ~. dratik bir cwnlrnriyet, topr,:!, 11 1ii/J, :.- ,·ti' 1 •• -
• .:.... •' •
y
•
·'
•
} ., :
f '
,! • •
.' /., -
...
ll~ma
giinii ."
Digcr bir deyi~le Lenin ic; in 0111 :· i y :L ; Jeri slogant sadecc i~<;i kar~ 1t1 n.:jid \::1:: ckvii! 11 1c-, ! ! i• iii ·. : ~ i ; i i,:indc bir anlam ta§iyordu , bunun i c;cri ~ i i -:\.~ he r iill-:.cdcki dcmol\nd;: k i'L' rmJann ve i§c;i reforrnlannm gen;d:lqtir il111es i idi . (l3ugli n bunun c~ d e geri §Unu soylemektir: Fransa'da "Cumhuriyctc;i Birlq ik Avrupa Devletleri"ne dogru attlacak her ad1m her §Cyden once Avrupa Birligi 'nin turn anti-demokratik kurumlanna mcydan okumakt~m, cgemen bir kurucu meclis sec;mekten, 1945 sosyal gtivcnlik sistcmine geri donmekten, i§ Yasasmm ve bugtine kadar ozcllc§tirmiJ olan kamu hizmetlerinin yeniden tesis edilmesinden vc Avrupa'nm !H?r ~ilk cs inct c bunun h e~degerde onlemlerden gec;er VC Lcnin' in ylin!cm ini uygulay:tcak olursak, ancak bu onko§ullar gen;ckl e~ t ig inde i~·; ilcr vc ha!k lar bir!qi k bir Avrupa 'ya dogru yol alabilirler ve bu ilerici bir sloi;<m olurf Ancak bu bic;imde bile slogan B o l~evik k<1d rob r <lr<isinda tartl §llla yaratt1. 1915'in ~ubat ay1 sonu ve Mart :1y1 h-'? 1:•i!:: ?L::;>i C:: ls:· ~:! l '> mokrat i§c;i Partisi'nin tilke d1§mdaki bolukkrinin honfcr,1'.1s1 ; - ; ~ re'nin Bern kentinde yap1ld1. Bu konferansla ilgiii rapor sunan makalc "Birle§ik Avrupa Dcvletleri" slogant sorunu Uzcrine tart1 ~ manm blittintiyle siyasi oldugunu ve sorunun, ckonomik yonU ile ilgili yaymda bir tartt~manm ya§anmas1 amac1yla, ileriye ertelendigini bildiriyordu.~ 1
" -
' V. I. Lenin, "Sava~ ve Rus Sosyal Dcmokrasisi'', Complete Works (BUtiin Escrleri), Vol. 21, 1914 Agustos sonu-Ey!Ul b a~ t ' Burada Fransa'daki Kurucu Meclis slogamm i~\i Partisindcn odiin\ alan anca k bunu bir "Avrupa Kurucu Meclisi'nc d o nU ~ !U re n kimi "sol" sosyali st akl mlarl a aradaki biiyi.ik fark gori.ilebilir. Avrupa Kuruc u Meclisinin tck pratik bi\imi ~ u olabilir: Avrupa Parlamentosunu bir "Kurucu Parlamentoya doni.i~ti.irm e k. Maastricht Anla§masm1 ge\crsiz ktlmadan!
Bir i§<;i ve koylu hukumeti i<;in, Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri i<;in!
Bu slogana §a§1ran yolda§larma Lenin Merkez Komitenin Manifestosunun ne dedigini hatirlath: 6 "bu metin sadece cumhuriyet<;i Birle§ik Avrupa Devletleri s/ogamm one siirmiiyor, aynca ar.•;1k<;a bu slogamn 'Alman, Avusturya ve Rus monar§ilerinin devrimci bir §ekilde devrilmeleri olmaksmn' anlams1z ve yanh§ oldugunu da ifade ediyordu." Bugi.in bizler §6yle soyleyebiliriz: Avrupa Birliginin ve her i.ilkenin gerici kurumlanna meydan okumaksmn ve yine her bir i.ilkedeki i§~i s1mf1 kazammlanm ve demokratik kazammlan yeniden tesis etmeksizin, bugi.in Birle§ik Avrupa Devletleri slogam anlams1z ve yanh§tlr. Bu formi.ilasyonu savunurken Lenin tart1§manm o ana kadar "bu sloganm siyasi degerlendirmesi sm1r/annda" yi.iri.iti.ilmi.i§ oldugunu fark etti. Ve konunun "ekonomik" yonleri dedigi yonlerini de cle almak gerektigini itiraf etti: "Cumhuriyet<;i Birle§ik Avrupa Devletleri slogam -eger buna ba§ta Rusya olmak iizere Avrupa' daki ii<; en gerici monar§inin devrimci bir §ekilde devri/mesi e§lik ediyorsa- siyasi bir slogan olarak olduk<;a gii<;lii olsa da, ha/a bunun ekonomik it;erigi ve onemi sorunu onemli bir sorun o/arak ortadadtr. Emperyalizmin mevcut ekonomik durumunda -yani sermaye ihracz ve diinyamn 'ileri' ve 'medeni' somiirgeci gii<;ler tarafzndan payla§tlmas1- kapitalizm h;erisinde Birle§ik Avrupa Devletleri ya imkanszzdll" ya da gericidir."
"imkans1z ya da gerici" Neden imkans1z ya da gerici? Emperyalist kapitalizm i;agmda tek olas1 orgi.itlenme bi~iminin "diinya niifusunun yakla§zk bir milyan111n bir avu~· iri kadar 'biiyiik gii( tarafmdan yagmalanmasz" oldugu gcri;egini bizc hatlflatarak, Lenin §Unu vurguluyordu: "Kapitalizm alt111da bir Birle§ik Avrupa Devletleri somiirge/erin payla§1lmas1 konusundaki bir anla§mayla ay111 anlamdadu: Ancak kapitalizm altznda, bolii§iimiin, gii~· d1§11ula hirbir temeli ve hi<;bir ilkesi yoktur. ( .. .) 'Giit;le orant1il olmas1' d1§111da bir yolla bolii.§iim ger<;ekle§emez ve ekonomik geli§menin yoniinii de gii<; de.~i§tirh: (... )Bir kapitalist devletin giiciinii test etmenin tek yo/11 saVG§tll: Sava§ ozel miilkiyetin temelleri ile <;eli§mez - tersine, bu temellerin do.~rudan ve kat;mzlmaz bir sonucudw: Kapitalizm alt111da tek tek i§letmclerin veya tek tek devletlerin sessiz sakin bir §ekilde ekonomik olarak biiyiimesi imkans1zd1r. Kapitalizm altmda periyodik olarak bozulan dengeyi yeniden tesis etmenin, sanayide kriz ve politikada da sava§ dt§tnda bir yo/11 yoktur." ' V. I. Lenin, "RSDiP'nin Yurtch~1 Grubunun Konferans1'', Complclc Works (Biitiln Eserlcri), Vol. 21, ~ubat 1915 • V. I. Lenin, "Avrupa Birlqik Dcvlctlcri slogam iizcrine", Complete Works (Biitiin Eserleri), Vol. 21. Agustos 1915
Sosyalizm
Bu sebeple Lenin "Cumhuriyet~i Birle§ik Avrupa Devletleri" slogamm ilerici bir yonde gelecege ta§1manm milmktin olacagma inanm1yordu. Farkh burjuvaziler arasmdaki ~eli§kiler ka~1mlmaz olarak bu r;eli§kilerin gti~ kullanarak, sava§ arac1hg1 ile ~oztilmesiyle sonur;lamyordu. Ve bu anlamda Lenin bunlan yazarken biitiln §iddeti ile stirmekte olan I. Dilnya Sava§1 ancak emperyalistler aras1 bir milcadele 9er9evesindeki bir ikinci Dtinya Sava§m1 hazirlayacak ko§ullarda bitebilirdi. Ancak Lenin "ge9ici anla§malar" dedigi olas1hg1 da goz ard1 etmiyordu. "Elbette kapitalistler arasznda ve devletler arasznda ger;ici anla§malar o/aszdzr. Bu an/amda bir Birle§ik Avrupa Devletleri Avrupa kapitalistleri araszndaki bir anla§ma o/arak miimkiindiir... ancak hangi amar;la?" Kendi sorusunu §Oyle yamthyordu: "Sadece birlikte Avrupa' da sosyalizmi ezmek i<;in, birlikte, §U anda somiirge/erin payla§lmznda <;ok geride kalmi§ ancak son elli yzlda zenginliginin artl§l geri ve monar§ist ve §imdi art1k ya#anarak r;okmekte olan Avrupa'ya gore <;ok daha hzzli o/mu§ olan Japonya ve Amerika'ya kar§z somiirge ganimetlerini korumak ir;in." Dolay1S1yla Lenin i9in kapitalistlerin ve onlarm hiikiimetlerinin korumas1 altmda bir Birle§ik Avrupa Devletleri slogan1 ancak gericilik ve i§9i hareketinin "ezilmesi" istegi anlamma gelebilirdi! Lenin sozlerine §5yle devam ediyor: "Amerika Birle§ik Devletleri ile kar§lla§tmldzgmda , Avrupa bir butiin o/arak ekonomik durgunlugu ifade etmektedir. Mevcut ekonomik temelde, yani kapitalizm altznda, bir Birle§ik Avrupa Devletleri Amerika' nzn daha h1zl1 kalkznmas1m geriletmek i<;in bir gericilik orgiitii anlamzna ge/ecektir. Demokrasi ve sosyalizmin yalmzca Avrupa ile am/d1g1 zamanlar tiimiiyle geride kalmz§ttr." Ancak Lenin bir Birle§ik Dilnya Devletleri veya Birle§ik Avrupa Devletleri ir;in milcadeleyi tilmiiyle goz ard1 etmiyordu. Ancak bu slogana ilretim ara9lannm ozel mUlkiyetine dayah kapitalist sistem ile kopu§ma yonlii bir ir;erik veriyordu: "Bir Birle§ik Diinya Devletleri (sadece Avrupa deg ii) bizim sosyalizm i/e ili§kilendirdigimiz uluslarzn ozgiir/Ugii ve birliginin devlet bir;imidir. (. . .) Ancak bag1ms1z bir slogan olarak Diinya Devletleri dogru bir slogan olmayacaktzr <;iinkii ilk olarak sosyalizm ile kan§maktad1r. (. . .) E§itsiz ekonomik ve siyasi geli§me kapitalizmin mutlak bir yasas1d1r. Dolay1s1yla sosyalizmin zaferi yalmzca birka<; ya da hatta bir iilkede miimkiindiir. Bu iilkenin muzaffer pro/etaryas1 kapitalistlerin miilkiyetine el koyduktan ve kendi sosyalist iiretimlerini orgiitledikten sonra diinyamn geri kalauzna -kapitalist diinyaya- kar§l ayaga ka/kacak, diger iilkelerin ezilen s1mflanm davaszna kazanacak, bu ii/kelerde kapitalistlere kar§l ayak/anmalan k1~k1rtacak ve ihtiya<s· oldugu durumda somiiriicii szn1flara ve on/arm
Bir i~9i ve koylO hOkOmeti i9in, Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletleri i9in!
devletlerine kar§z silahlz gurlerini dahi kullanacaktzr. Proletaryamn burjuvaziyi iktidardan indirme ba§anszm gosterdigi bir Ulkede toplumun siyasi formu demokratik bir cumhuriyet olacakttr ve bu devlet belirli bir u/usun ya da u/us/ann proletaryasmm gurlerini henuz sosyalizme germemi§ devletlere kar§1 mucadeleye yogunla§t1racakt1r. Sm1flann ortadan ka/kmas1 ezilen sinifin, proletaryamn diktator/Ugu olmaksmn imkans1zd1r. Sosyalizmde uluslann ozgiir bir birligi sosyalist cumhuriyetlerin geri devletlere kar§1 uzun suren ve kararli mucadelesi o/maksmn imkans1zd1r." Rus Sosyal Demokrat i§~i Partisinin 1914 Agustos-Eylill'ilndeki Manifestosunda fonnille edilen sloganm "salt siyasi" niteligini tamamlarken, (ve bir anlamda da dilzeltirken) Lenin, "Cumhuriyet~i Birle§ik Avrupa Devletleri" fonnillasyonuna proleter devrimi i~in milcadelede ge~i§ karakterini kazand1rd1. Birinci Dtinya Sava§1 Rus Devriminin zaferi ile ve Eski Dilnya'da ilk kez kahc1 bir §ekilde ger~ek bir i§~i ve koylti hilktimetinin olu§mas1 ile bitti. I. Dtinya Sava§l aynca bilyilk gil~lerin yenilgisi ile bitiyor ve Versailles Anla§mas1 ile bunlann ekonomilerinin talan1 orgiltleniyordu. Ve her §eyden onemlisi I. Dilnya Sava§1 Amerika Birle§ik Devletlerinin diger kapitalist gil~ler ve di.inya ekonomisi iizerindeki mutlak egemenligi ile de bitiyordu. I. Di.inya Sava§l ile kapitalist di.inya liderligi, kesin olarak Ya§h Avrupa'dan Amerika Birle§ik Devletlerine ge~ mi§tir.
Tro~ki
ve Avrupa ile Amerika aras1ndaki ili,kiler
15 ~ubat 1926'da yapt1g1 ve daha sonra 'Avrupa ve Amerika' ad1 ile i.inlenen bir konu§mada' Leon Tro~ki Kuzey Amerika'nm tisttinli.igi.ini.i vurguluyordu: "Bazz parralanm kaybetmi§ ve bo!Unmil§ o/an bir Avrupa - piyasalanmn ha/a daha klSltil o/dugu bir rerrevede SQVQ§ oncesine gore daha yoksu/ o/an, borf yuku olan, kar§ltilklarla y1pranm1§ ve kan/1 bir militarizm ile ezilmi§ olan Avrupa (. .. ) kendisini yolunda hifbir engel tammayan bir Birle§ik Dev/et/er ile kar§l kar§zya buluyor." Elbette I. Di.inya Sava§1 'ndan hemen sonra Avrupa ekonomileri, yeniden yap1lanmanm ihtiya~lanndan kaynakh olarak ge~ici ve mi.itevaz1 bir ytikseli§i ya§adi. Arna bu ekonomik ytikseli§ donemi son derece k1S1th kaldi. Tro~ki "Avrupa kapitalizmi i{·in karz§ yolu yok." yaz1yordu ve a~1khyordu: "Amerika Birle§ik Devletlerinin, Amerikan burjuva7
Leon Tro\ki'nin Pathfinder Press
\ah~malannm
derlemesi kapsammda bir bildiri olarak bas1ld1,
Sosyalizm
zisinin bilinrli bir politikasmdan da bag1ms1z olan, e§i goriilmemi§ ekonomik iistiinliigii, artlk Avrupa kapitalizminin ayaga kalkmasma izin vermeyecek." Tr~ki'ye gore 1915'te Lenin'in tahlil ettigi gibi emperyalizm a§amasma ula§ffil§ olan kapitalizmin niteligi, yani tilm hatlarda gericilik, I. Diinya Sava§1'n1 izleyen donemde kendini ozellikle Avrupa'da 9ok keskin olarak ifade ediyordu. "Avrupa kapitalizmi kelimenin tam anlam1 ile gericile§ti; yani sadece uluslan ilerletememek/e kalm1yor, rok once ula§1/n11§ ya§am standartlanm korumaya bile muktedir degi/." Bunlar 1926'da yaz1lm1§tl. Ancak 2004'iln Avrupa's1 i9in daha da ge9erli degil mi? Avrupa'nm farkh iilkelerinin kapitalizmleri, sadece ge9mi§te ula§1lm1~ ya§am standartlanm koruyamamakla kalm1yor, dahas1 Kuzey Amcrikan kapitalizminin siirekli h1rpalamas1 altmda, siirekli gerilcmclerine yol a9an Avrupa direktifleri ve Avrupa Parlamentosunun Avrupa uluslanm par9alara aymc1 onlemleri yoniinde yol ahyorlar. ABO ile Avrupa ekonomilerini birle§tiren diyalektik ili§kileri analiz ederken Tr~ki ABD'nin 1920'Jerde ve 1930'larda tek zenginle§me olas1hgmm tum Avrupa pazarlanm bir bir ele ge9irmek i9in yola 91kmak oldugunun altm1 9iziyordu. Tro9ki §Unu tahmin etti: K1sa vadede "Avrupa' nin sosyalizme geri§i tam olarak §U olas1!1kla birlikte alg1lanmalid1r: Kapitalist Amerika'ya kar§1 ve onun gurlii muhalefetine kar§1." Boyle bir perspektiften baklld1gmda Avrupa'nm par9alanmas1, olas1 herhangi bir dcvrimci 9abay1 ba~ans1zhga ugratmaya gti9lii bir katkt yapacak bir faktor olacakt1r. Tro9ki ~unu da ekliyordu: "Parralamm~ bir Avrupa' 11111 , proletarya diktatorliigii a/t111da bile , boliinmii~ ka/d1g1 siirece ekonomik olarak ayakta durmas111da11 bahsedilemez bile. Proleter devrim Avrnpa' 11111 birle§mcsinin yolunu gosterir. Burjuva ekonomist/eri, pasifistler, do/a11dmc1lm~ hayalperestler ve b111juva gew:eleri h11gii11/erde Bir!qik A1n1pa Devletlerinden bahsetmekten rekinmiyorlar. Ancak bu gi)re1·, reli§ki/eri ile biitiiniiyle y1pranrt11§ ola11 Avrupa bwjurnzisinin giiciinii a§ar. Avrupa sadece muzaffer olacak olan pro/etarya taraf111da11 birle§tirilebilir. Devrim ilk olarak nerede pat/arsa pat/as1n 1·e ge/ip11esi11i11temposu11e olursa olsun, Avrupa' nm eko110111i/.: o/ara/.: hir!qmesi, 0111111 sosyalist yeniden yap1/a11mas1 irin ii/.: 1·a:gq·i/111ez Jarttir. /92 3'te Komiinist Entemas.vonal Al'l'upa'y1 pw{alara ayirm15 a/an/rm d1 5/a11 w /..: g e rekt<~ini 1•e parfalara aynln11~ oltlll 1\l'rupa' da 0 ; 1u hir!c,;·tinne/.: 1·e Sosya /ist Birle§if.: Avrn1w Devleticri' 11i yarnlmak iri11 iktidaru -~· e !me/.: gcrck1i.~ini i/an ediyou/11."
Biric~ik
Bir is-;:i vc koy !u huklimeti ic;in. Avrupa
"Avrupa'y1 parc;alara d1~lamak gerekir"
ay1rm1~
Sosyalist Devletleri ii;:in!
olanlan
2004 ku§kusuz 1926 degildir. Ama "Avrupa'y1 par\alara aymm§ olanlan di§lamak gerekir" formi.ilasyonu degerlcndirilmeyi hak etmiyor mu? Bugi.in Avrupa 'y1 pan; a Iara ay1ranlar kimlerdir? Kimler Yugoslavya'nm par\alanmas1111 vc birbirinc dli~man topluluklar kurulmasm1, Kosova ve Karadag'm dcvasa A111 c' rikan i~gal Usleri haline gelmcsini, etnik temizligin faglitlcnrncsini saglad1'? Eger toplumsal mtilkiycti ve bununla bagla11t!l1 ltilll k ;t1;, q1111!:in pan;alayanlar, ozelle§tirme yang1111111 \:lkar ::nbr h~ h:ii k Lir ;:r;is ';1d:1k i iI i ~ kileri kopartanlar dcgilse, kimlcr? Berlin du v:, rn: rn y 1k11t'.~ 11hLln 15 yil sonra kim hala Almanya'y1 r~" :·~ ::ilara aym)Or. "\izc l ckonomik bolge"yi gUndcme altyor ve boyleld,;-: .,__; Dn ~ " ilc Eau'da aym haklann gc<;crli olmamasm1 vc e§itsizliklerin si.irmcsini onayl1yor? Kim, Bolgelcrin Avrupa 's1 adma tUm Avrupa uluslannr pan;alara aymyor, bir bolgcyi digerinin kar~1s111a ~1ka nyor, ulusun ortak \: C r~evcsini ve i~\i sm1fm111 bu \Cf\eve i\crisinde kazaniln11~ hah:brm1 y1k1yor, bir toplulugu digerinin kar~1s111a getirmeye ;;al1~1yer'! Bu sorunun tek bir ya111t1 vard1r: Avrupa 'y1 par\alara ay1ranlar, onu bir topluluklar, alt-gruplar, birbirinin bogazma sanlan a~irctlcr mozaigi lia! inc g(;tirmcye \:ali~iinlar, sozde ctnik, dini vcya a~irctscl olan gcrili :ll! cri k ~m)t1ranlar, ay111s1111 Afrika'da ve Asya'da yapm1~ olanlardir. f3L. ;1ii' 1 ' :: 1;u r :1d:1 bir isimlcri vardir: her §eydcn once bunlar Avrupa Birlib > ! 1. r;::un d ir-. ~: ·~tl e ridir, ti.im burjuvazi vc her rcnkteki Avrupa l.1Uk:i: :,·: k: :dir. [3 ,::11<1 !' •'. tLimU bu politikanm uygulanmas1 ic;in c;ali~mak tad:, 1:1 \',,: s.th:;~ i :;: :1 r!. asmdaki ABO cmpcryali zmi bu Avrupa Birli~: s li«.' . t11i ll Yf'ula :1i:c:\ !a bliylik bir rol oynamaktad1r. S•' <"':il isi /. \T L::<• ~k lc ~:i k Dcvlctleri i~· in mlicadclc ctmek, Maastn 2: · :· ,; '.: · .:,· ,;,:_ ;_, :, i )}mabn dn!:!\'t' ' ik bu par~: alanmay1 dayatan i.urcd' :.. • :;.. ·- ' ~ :.:: ·:1 . ak, :\vnqia · y1 bu :~d i lde parplayanlara kar§J, onlar: s:t l ,,i:t ct1~1ck il;in mLicadc k l' !m.~ t, iir. Dolay1s1yla bu mlicadele, her iii: i bir".'. r y, k:n 1 ' c parc;abnv - ~' :r:·!:1ri <J lan. Maastricht \C isevcsi vc J\'.·rup:1 Di:·L ~ i iic. onuH "Par: a:' .·:<·J " Li~ ni!cn kurnmu ik bir kopu~ ma:, 1 g,:n:Lti rir.
d (!.:. .:· , ~ _ ·. (." :~U : 1l :. { : :\~ ~~ :. ;) ,! ,~ i ' -; , \ · :. : ~ <(:":.J! t" ! 1 i : ~ . ' '.1!~1i1 :dc~ dif1 ~~ ! J( 1 : 1 : · '.""\ ; , ;)~~ :S; rv ; : ·~; .. :\: :;: : : . -. '. ~ r.J (_~ 1 n p C' 1 y;i_ J i / 1 : : 11 1 : ~ ~ l '..; 1
:
oL:_n
cL · \· ! c i ! ~~rin
kurulmu ~
c k: > · i~3 c~d i :) u _~
ycnJ ,. i ~ ; i i:· ;i'~- ;q 1 k(·1H i1 k ( ' i~l r n l l"i l1~ ;_1h n :L..; i : cnH~ !i nJc. o l;m Avrup:i !3i <!1 i" ' ii1 ki) kenlcri , cmpcryalizmin , I3::i.t1 Av1 ..
Sosyalizm
rupa'y1, ozellikle Fransa 'y1 1944 'ten itibaren sarsmakta olan proleter devrimci dalgay1 zay1flatmak ihtiyacmdan kaynaklanm1§ttr. Kar§l devrimci bir set olarak kurulan Avrupa Birligi yava§ yava§ en gil¥lil emperyalizmin taleplerini Eski Otinya'ya nakletmenin bir arac1 olarak tahkim edildi. Elbette bu bir dizi ¥eli§ki ile birlikte ger¥ekle§mekteydi. Her bir burjuvazi - Frans1z, Alman, vd. - dar bir manevra alanmm smirlannda kendi ¥1karlanm korumaya ¥ah§maktayd1. Elbette ¥eli§kiler zaman zaman ifadesini de buluyordu. Bunu omegin Irak sava§I doneminde Frans1z ve Alman hi.ikilmetlerinin farkh muhalefetlerinde gordtik. Ancak Avrupa Birligi'nin genel ¥izgisi asli kurumlar denebilecek yap1larda yogunla§ffil§hr, bunlar olmaks1zm Brilksel Komisyonu 'nun hi¥bir gticti olmazd1: a) Avrupa Merkez Bankasi; "ozerkligi" sadece tiye devletlere ve htiktimetlere kar§t ozerklik anlamma gelen bir merkez bankas1dir. Oiger yandan Avrupa Merkez Bankasi ABO hi.iktimeti tata: fmdan ABD Merkez Bankasi arac1hg1yla yap1lan hareketlere son derece bag1mhdir. Bu anlamda Avrupa Merkez Bankasi ABO emperyalizminin ihtiya¥lanmn yans1d1g1 bir yap1 olarak i§lev gormektedir (son donemde faiz oranlarhnm ve para politikasmm evrimi). b) Avrupa direktifleri; bu direktiflerin tek anlarm ABO emperyaIizminin dtinya ekonomisini denetimine almasm1 kolayla§hrrnas1dir. Onun ttim dtinyada uluslar1 par¥alara ay1rma ve bu ama¥la her tilkedeki i§~i sm1fm1 ve onun somtirilye kar§I kazammlanm koruyan her ttirlti engelin, ozellikle i§ yasalannm, sosyal gtivenlik sistemlerinin ve i§¥i haklarhmn y1kilmas1 politikasma dayanmaktadir. c) Avrupa Parlamentosu; alman ttim onlemlere demokratik me§ruiyet gorilnttisi.i vermek ve a§lfl sagdan a§m sola ttim siyasi ayg1tlan i§~i s1mfm1 ¥Ozme, i§gtictinti yagmalama ve her bir hakk1 ortadan kald1rma politikalanmn uygulanmasma baglayacak bir forum saglamak bu "Parlamento"nun tek i§levidir. d) Avrupa Sendikalar Konfederasyonu; bu yap1ya, Brilksel Komisyonunun, her tilkedeki sendikalan ,direktifleri .ortak bir §ekilde geli§tirme ve uygulama mekanizmasma entegre etme sorumlulugu verilmi§tir. Bu anlamda TrO¥ki tarafmdan analiz edilmi§ olan Avrupa ile Amerika arasmdaki ili§kiler sadece daha kottiye gitmi§tir.
Bir i~9i ve kOylO hOkOmeti i9in, Avrupa Birle~ik Sosyalist Oevletleri i9inl
Sanayisizleftirme ve ABO sermayesinin nufuz edifi Avrupa kitlesel ve h1zh bir sanayisizle§tirme olgusunu ya§amaktadir, buna aynca onemli miktarlarda, ozellikle de ABD'den, yabanc1 sermayenin ni.ifuz edi§i e§lik etmektedir. Fransa'da hiiki.imetin Genel Plan Komisyonunun 2004 Ocak'mda yaymlanan 'Ki.ireselle§me ve Avrupa i§letmelerinin sermayesinin yeniden yap1lanmas1' isimli bir raporu CAC 40'ta (menkul k1ymetler borsas1) i§lem goren §irketlerin sermayesinin 2000 y1hnda yiizde 35'inin yabancilarm miilkiyetinde oldugunu ve bu rakamm 1997'de yiizde 30, 1993 'te ise yiizde 25 oldugunu aktariyor. Genel bir ortalama olarak Frans1z §irketlerdeki yabanc1 sermaye pay1 yi.izde 27, ingiltere'de yi.izde 37-, Almanya'da yiizde 15 ve ABD'de yiizde ll.4'tiir. Fransa'da (yiizde 22'si sadece sanayide olan) dogrudan i§gilciiniin yi.izde 15'i yabanc1 sermaye tarafmdan kontrol edilmektedir. Bu rakamlar diger iilkelerde (yi.izde 27'si sanayide olan) ingiltere'deki i§giici.iniin yiizde 11 'i ve (yiizde 22'si sanayide olan) Hollanda'daki i§gilciiniin yiizde 13'ii ve (yiizde 20'si sanayide olan) Almanya'daki i§gilcilniln yilzde 7'sidir. . Di§ sermaye nilfuzunun en f azla oldugu Ulkelerin sanayisizle§menin de en yogun oldugu iilkeler oldugu kaydedilmelidir. Fransa'da, Avrupa'nm geri kalanmda oldugu gibi, yabanc1 sermaye en ~ok ozelle§tirmeden faydalanmaktadir. 'Kritik biiyilklilge' ula§mak isteyen i§letmeler i~in sermaye artmm1 istenmekte, aynca sermayenin merkezile§mesi operasyonlari yiiriimekte ve bunlann tiimii ABD sermayesine bag1mh bi~imde ger~ekle§mektedir. Avrupa'daki yabanc1 sermaye yatmmlannm biiyiik bOlilmil birle§me-yutma ah§ veri§leri ile, diger deyi§le yerel iiretken kapasitelerin yeniden yap1lanmas1 ile ili§kili olmaktadir. Bu operasyonlar smir otesi yatmmlann 1995'te yiizde 57'sini, 1989'da yilzde 92'sini ve 2000'de yiizde 85'ini temsil etmektedir. Birle§me-yutma i§lemlerinin yiizde 50'si ise smir otesi i§lemlerle ili§kili ger~ekle§mektedir, diger deyi§le aym milliyeti payla§mayan i§letmeleri tehdit eden i§lemler olmaktadir. Ticaret ve sermaye hareketlerinin kiiresel diizeyde en bilyiik oram Avrupa Birligi ile ABD arasmda ger~ekle§mektedir. 2001 yilmda bu hareketler 1.500 milyar euro 'ya yiikselmi§tir. 1998 ile 2001 arasmda ABD'nin yabanc1 dogrudan yatmmlannm yiizde 61 'i Avrupa Birligi'ne akm1§tlr; bu ise ABD'yi Avrupa'daki en bi.iyiik yatmmc1 yapm1§tlr.
Sosyalizm
ABO denetimindeki §irketler 2000 y1hnda I .milyon 900 bin i§9iyi kontrol cdiyorlard1; buna dolayli olarak lx1glantil1 i ~gi.icunii de katt1g1mzda bu say1 6 milyon i§\:iye \:1kmaktad1r. Fransa'daki ABO yatmmlan h1zlanm1§tlf. 2003'i.in ilk \:Cyrcginde ge9en yila gore yi.izde 15 yiikselcrck 40 milyar dolar olarak gcr9ekle§mi§tir. 2003'iin ikinci 9eyrcgindcki yatmm isc tek ba~ma rekor bir seviyeyc ula§ml§, son on y1ldaki en y li ksd~ <llizcydc gcr<;eklc§mi§tir. Aym doncmde ABO ta§eronlan, 2002' nin ayn1 doncmine gore yiizde 23 artl§la, 35 milyar dolar civannda kar eldc ctmi§tir. Ancak bu yatmmm i.iretimi geli§tirmcye yonclik oldugu sonucuna vannak yanh§ olacaktir. Her ~cydcn once sermaycyi karl1 kilm:ik r,.clmcktcdir, bu da yeniden yapilanmay1 vc kural s 1 z la~ tirmay1 ge t i !' l~ l::' k ted ir vc tiim bunlar i§giici.indcn "daha fazla kar marj1 clclc ctmcyc " y<ineliktir. Bu ncdcnlc plamn raporuna gore AHD'dcn mali sermayenin ihrac1 ile Fransa'da r;alI§manm kurals1zl:i ~ tmlm ;:s1 arasmda 9ok yakm bir ili§ki vard1r. Omcgin Frans1z i§letrnelcrindc bir yatmmm ortalarna ornriiniin 7 y1ldan 7 aya dii§rnesi, sennayenin Eski Oiinya'da daha once goriilrnemi§ bir hareketliligini gostermektedir ve bu da ernek rnaliyetinin kurals1zla§masmm h1zlanmas1 ile sonu9lanmaktad1r. Basmi; korkuni;tur. Sosyal giivenligc, emek maliyetlerine, ticaret beklentilerine <lair en kii9i.ik bir bilgi kmnt1s1 yatmmm biiyiik oranlarda i;ekilmesine ve karltltk diizcylerini hisse sahiplcrinin beklentileri seviyelerine 91karacak yenidcn yap1land1rma planlarmm yapilmasma yol ac;maktad1r.
Ayg1tlann rolleri Sava§ makinesi, kurals1zla§t1rma makinesi olan Avrupa Birligi ile onun Parlamcntosu ve dircktitlcri bu gerici saldmnm dogrudan ABO finans semrnyesi tarafmdan yonlendirilmesinde asli manivelalardir. Bu siirecin uygulanmas1mn bir par\as1 olarak, emegin hareketine yol a\:an ayg1tlar onernli bir rol oynarn1§llf ve oynamaya da devam etmektedir. Fransa'da Sosyalist Partinin, diger bir~ok iilkedeki sosyal dernokrasiler gibi, Maastricht Sozle§mesinin kabul edilmesi yoniinde i;agn yapt1gm1 hatirlaym. Avrupa Parlamentosu ii;erisinde olan ve Maastricht'e desteklerini a91klam1§ olanlar da, muhalefetlerini a91klam1§ olanlar da onun me§rula§llnlmasmm bir pari;as1d1rlar, diger bir deyi§le insanlan bu 'Parlamento'nun geri;ek bir parlamento olduguna inand1rma silrecinin bir pari;as1dirlar. Avrupa siyasi partilerine dogru yiirilyii§iin oynad1g1 rolii de biliyoruz. Bu ~er9evede Avrupa Sendikalar Konfederasyonu da ozel bir rol oynamaktad1r (bak1mz 0 . Shapira'nm yaz1s1). Bir 'Temel Haklar Sozle§mcsi' "talebi" dogal olarak Avrupa Birligi 9eri;evesine bir miktar
Bir
i§~i
ve kOylO hOkQmeti
i~in,
Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri
i~in!
"sosyal haklan" dahil etmenin olas1 oldugu, dolaylSlyla AB 'nin her bir iilkede miicadele yoluyla i§~iler tarafmdan kazanllmI§ haklan ve giivenceleri y1kan bir makineden ba§ka bir §ey olabilecegi yamlsamas1m yaratmaktad1r.
Birle~ik
Sekretarya'n1n
i~gal
ettigi ozel yer
IV. Entemasyonal Birle§ik Sekretaryas1'nm ve onun Avrupa'daki seksiyonlarmm i§gal ettikleri ozel yeri analiz etmemiz gereken baglam budur. Bir yandan Bolgelerin Avrupa'smm uygulanmasmm aktif bir kat1hmc1s1d1Tlar; Fransa'da bolgesel konseylerde 1998'den 2004'e kadar 6 yll boyunca temsil edilmi§tirler. 2004 y1hndaki bolgesel se<rimlerde bOlgelere daha fazla yetki talep· etmi§lerdir.~ Bolgeselle§tirmeye ve uluslarm birligini saglayan unsurlarm croztilmesine kallhm, diger yandan Avrupa Birliginin kurumlanna entegrasyon ile kol kola gitmektedir. 2004 y1h Mart aymda Inprecor'un 490. say1smda G. Buster §Unlan yaz1yor: "iKi sinif1mn uye devletlere 'birle§ik' basklSI kar§1smda, egemen Avrupa siniflan ( ... ) Bir/igin kurumlanm szmf egemenliginin saf ararlan kllmak irin, bu kurumlann gerrek anlamda demokratikle§mesini her zaman reddetmi§lerdil:" Oyleyse Birligin kurumlanm demokratikle§tinnek miimkiin olmahd1r ve §U veya bu yonde ama bu ~er<reve i~erisinde ilerleyebiliriz? Daha ileride Buster "neo-/iberal Avrupa Birligi' nin, hir de teorik o/may1p bir gerreklik o/an derin krizinden" bahsetmektedir. Oyleyse neo-liberal bir Avrupa Birligi vardtr. Buradan vanlabilecek sonu~ neoliberal olmayan, demokratik olan, emek eksenli veya -neden olmasm?- sosyalist bir Avrupa Birligi'nin de olabilecegidir. Buster yaz1sma §6yle devam etmektedir: "Alternatif sol tersine kendisini ar1k bir §ekilde ayn bir kampta konumland1rmaltd1r: Avrupa projesinin sosyal ve demokratik olarak yeniden kurulmasmda. ba§lang1r o/arak egemenl(~ini tiim Avrupa kurum/anna empoze eden ve gene/ serim ile serifen Avrupa Parlamentosunu Birligin kararlanmn merkez ekseni olacak §ekilde donii§tiiren gerrek bir vatanda§lzk ile ba§lama/id11:" Bu ahntl bu onemli soruna dair tasfiyeci Pablocu yakla§1m1 gayet iyi yanz1t1yor. Yani Avrupa projcsini sosyal ve demokratik a<rtdan ye'
8 ii!~·. ~ ~ cl
sc ~· im
kampanyas1 s1ras111tla LCR siirckli olarak oolgescl yetkilerin
:ut •! 1lm:1 s:111 talcp ctmi~tir. Sc'!imlcrdcn sonra bile, 3-4 Nisan 2004'tc LCR'nin ulusal Ii !1 : ' ·' i qin kabul cttigi karartla, hala bOlgcselle~tirme ve Cumhuriyctin par~alanmas1 ~" ' ·' · ..· .-J·•:ic' ar vc ~u pcrspcktif bcnimscnmcktc<lir: ''Her f1rsatta bu kampanyay1
·:·i z (' :
c1Ii.·. . ··
;
i,:1k armalann yasaklanmas1 i~in - Editor) ve Sosyalist Partiyi ve k u11 u yard1mlann111 ozcl i ~ lctmclcre verilmesi politikasm1 bloke
1i • t cn
\ , .:·:!! ,
<.: ~ 1 ~, i·:~ T r 1 ; k
uy anyoruz. "
----- -·--------------------47
Sosyalizm
niden olu§turabilmeliyiz. "Tum Avrupa kurumlan iizerinde egemenligimizi kurabilmeli" ve "Avrupa Parlamentosunu Birligin kararlarzmn merkezi ekseni haline" getirebilmeliyiz. Tum bunlar ne kadar anlams1z. Buster da bunu en az bizim kadar iyi biliyor. Avrupa Parlamentosu Maastricht Sozle§mesine katI bir §ekilde sayg1 gosterrne temelinde kurulmad1 m1? Maastricht Sozle§mesi her ko§ulda i§S:i sm1f1mn haklanmn ve uluslann btittinltigtini.in par\:alanmas1 politikasmm uygulanmasm1 dayatm1yor mu? Eger Eski Dtinya i9in kabul edilmi§ olan bu belirli bi\:im degilse, emperyalizm tarafmdan Irak'tan Balkanlara, Afganistan' dan Fildi§i Sahilleri 'ne ktiresel 019ekte uygulanan uluslan par9alama politikas1 degilse, Avrupa Birligi, Avrupa Parlamentosu nedir ki?
i~~i s1n1f1 hareketinin bag1ms1zllg1 m1, Avrupa'ya entegrasyon mu? Marksistler a91smdan sosyalizm i\:in mi.icadele, sosyalist Birle§ik Avrupa Devletleri i9in mticadele gers:ek anlamm1 ancak her bir iilkede o iilke §artlarma uygun olarak ger9ekle§tirilecek olan, burjuvazi ile kopu§ma ve i§S:i orgtitlerinin bag1ms1zhgm1 savunma mticadelesi arac1hg1 ile kazanabilir. Ve bu mticadelede at1lacak ilk ad1m Maastricht Avrupa 's1 ile ve onun kurumlan ile kopu§maktir. Her bir iilkede bir i§9i ve koylli htiktimeti i9in mticadele ile, daha dogrusu emperyalizm ile kopu§acak bir hi.iklimet ile, Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri is:in mticadele arasmda dogrudan bir baglantJ vardir. Bu iki slogan birbirlerinden aynlamaz. Pabloculann iddia ettikleri gibi, is:eriden Avrupa kurumlarmm "demokratikle§tirilmesi" yoniinde s:ah§mak, bu ternelde bu kurumlann i\:eriklerinin degi§tirilebilecegini iddia etrnek, gerc;ekte i§c;i hareketini bag1ms1zhgmdan vazge9irrnek ve bu kurumlara entegre etmek i9in c;ah§maktir. Pabloculann, hak etmedigi halde Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ad1m almI§ olan yap1 ile Avrupa Sosyal Forumunda birle§mi§ olmalar1 bir tesadi.if degildir. Yap1lan, btiytik ol9tide, i§S:i hareketini Avrupa'nm gerici kurumlanna entegre etmek i\:in \:ah§maktir.
IV. Enternasyonal'in "Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletleri" i~in mOcadelesinin bugOnkO anlam1 Dordtincti Entemasyonal i9in Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri i9in mticadele her bir iillcede i§9i haklanm ve gtivencelerini, diger deyi§le i§\:i sm1f1 tarafmdan kurulmu§ ve onu bir s1mf yapan orgtitlerin bag1m-
Bir i~c;:i ve koylu hukumeti ic;:in, Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletleri ic;:inl
s1zhgm1 koruma mi.icadelesine bagh bir ge9i§ slogamdir. Bu §arta bagh olarak Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri slogam tam anlamm1 kazamr. Bu yonde atilacak ilk ad1m azimle ve ara vermeksizin Avrupa Birligi ile bir kopu§ma i9in, Maastricht Sozle§mesinin yi.iri.irli.ikten kaldmlmas1 i9in, "Parlamento" adm1 ta§iyan yap1 ile ba§layarak AB'nin ti.im gerici ulus i.isti.i kurumlarmm c;ozi.ilmesi ic;in mi.icadele etmektir. Demokratik yam sadece gori.inti.isi.i olan, gencl sec;ime sadece resmi olarak ve demokratik bir i9erikten yoksun bir §ekilde atif yapan, Avrupa'nm anti-demokratik kurumlan ic;erisine yerle§tirilmi§ bir demokratik tefti§ mekanizmas1, bir §ekilde doni.i§ti.iri.ilmesi ve daha fazla egemenlik elde etmesi ic;in yollar aranmas1 gereken bir organ olmad1g1 gibi, tam tersine ger9ekte ti.im Avrupa yap1smm bir kilometre ta§t olan bu "Avrupa Parlamentosu" da diger AB kurumlan gibi dag1t1Jmahdir. Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri slogam Avrupa c;apmda proJeter devrim i9in mi.icadelenin birligini ifade eder. Dogu'daki Ekim devriminin sonucu olan ve -Ukrayna'dan Dominique Ferre'nin makalesinin gosterdigi gibi- heni.iz y1kilmam1§ olan toplumsal mi.ilkiyetten parc;alann savunulmas1 mi.icadelesini ve Bat1 Avrupa'da i§9ilerin kazammlannm, i§r;i orgi.itlerinin ve kurumlarmm, sosyal gi.ivenlik sisteminin, emekliligin ve i§ yasalarmm savunulmas1m ic;erir. Avrupa c;apmda proleter devrim i9in mi.icadelenin birligi sorunu, Almanya'da, ozgi.in bir §ekilde yogunla§ml§t1r: Ti.im Alman proletaryasmm Dogu'da ve Bat1'da ortak bir §ekilde ayaga kalkmasmm dayatt1g1 Duvar'm y1k1h§mdan on be§ yil sonra, Dogu Almanya'da "ozel ekonomik bolge" kurulmasm1 gi.indeme getirmeye cesaret edebiliyor olmalan, r;i.iri.imi.i§ kapitalizmin, Avrupa'daki en geli§mi§ i.ilkenin birliginden ba§layarak, uluslarm birligini saglamaya yeterliligi olmad1gm1 gostermektedir. Bu denli 9i.iri.imi.i§ olan, Avrupa'daki en gi.ic;li.i i.ilkede bile birligi saglayamayan bir toplumsal rejim nas1J olur da diger uluslann birligini ve egemenligini saglar - veya korur? Uluslardan her birinin birliginin saglanamad1g1 ya da korunamad1g1 bir temelde, nas1J olur da bir an i<;in bile bir "birle§ik Avrupa"mn in§a edilebilecegi di.i§i.ini.ilebilir? Tersine ancak sosyalist Birle§ik Avrupa Devletleri i<;in mi.icadele ile, diger bir deyi§le i.iretim arar;lannm ozel mi.ilkiyetine dayah 9i.iri.imi.i§ sisteme son verme mi.icadelesi ile hem uluslann i9inde, hem de uluslar arasmda birlik saglanabilir.
Sosyalizm
Dogu'dan Bat1'ya proletaryan1n birligi
i~in
mucadele
Avrupa Birle§ik Sosyalist Devletleri pcrspektifi, Dogu ve Batt proletaryalan arasmda birligi saglamak ve her birinin kazammlanm, kurumlannt ve orgiitlerini korumak ii;in verilcn acil miicadelede kendisini ifade eder. Ve bu proleter devrimci miicadelenin birligi bugiin i§i;i orgiitlcrinin savunulmasma bagltdir; tekrarltyoruz bu orgiitlerin Avrupa Birligi'nin kurumlarmdan bag1ms1zltgmm savunulmasma bagltdir. Yann insanm insant somiirmesinin son bulacag1 bir toplumsal sistem ii;in miicadele etmek isteyen, Dogu'dan Batt'ya tiim Avrupa ii;in sosyalist Birle§ik Devletler tutkulu hedefini giindemine alan herkes, her §eyden once, Eski Diinya'da bir yiizy1ld1r, bir bui;uk yiizyild1r ve hatta daha uzun siiredir i§9i s1mfm1 olu§tunnu§ olan orgiitleri ve kurumlan her bir iilkede korumak ii;in miicadele etme kapasitesini ortaya koymaltdir. Eski SDP'yi (Alman Sosyal Demokrat Partisi) yeniden kazanmak istiyoruz diyen Alman i§i;i aktivistleri; ingiltere'de Blair'in partiyi i§i;i dU§mam bir araca donU§tiinne i;abasma kar§I miicadcle eden sei;ilmi§ sendika temsilcileri ve,delegeleri ve i§i;i Partisi aktivistleri: Zapatero ve ispanyol Sosyalist i§i;i Partisi 'ne oy vererek bunu ban§ ve dcmokrasiyi kazanmak ve savunmak arac1 olarak kullanan ispanyol kitleleri; Fransa'da kendi orgiitlerini savunmak arac1ltg1 ilc sava§ sonrasmdaki en biiyiik devrimci kazantm1, sosyal giivenlik sistemlerini savunan kitleler; Ukrayna ve Polonya 'da ozelle§tirmenin y1k1c1 etkilerine kar§I miicadele eden ve toplumsal mi.ilkiyetin pari;alannt savunmaya i;ah§an i§i;iler ve militanlar; Beli;ika'da tiim Beli;ika i~i;i smtfma ait olan FGTB sendika federasyonunun birligini koruniak i~in ortak eyleme giden Flaman ve Yalon i§i;ileri ve militanlan; Portekiz'de Kurucu Meclis'in kazammlanm savunarak 1974 Anayasa'smda mevcut olan demokratik ogeleri korumaya i;ah§an militanlar; isvii;re Sendikalar Birligi ve isvii;re Sosyalist Partisi arac1hg1 ile isvii;re i§i;i sm1f1 orgiitlerinin bag1ms1zhgm1 korumaya i;ah§an i§i;iler ve militanlar. Tiim bu i§i;ilerin, tiim bu militanlarm, tiim bu orgtitlerin, biitiin Avrupa'da, Dogu'dan Bati'ya, Kuzey'den Giiney'e farkh ulusal ko§ullar altmdaki hareketleri, i§i;i sm1fmm, pari;alara aynlmaya ve yerinden siiri.ilmeye izin vennek istemeyen hareketidir. Bu, i§9i sm1fmm orgiitlerini ve kurumlarm1 korumak arac1hg1 ile kendisini bir sm1f olarak korumak arayt§mdaki hareketidir. Ge9i§ Program1, DordUncii Enternasyonalin kurucu program1, Dordiincii Enternasyonale ve onun seksiyonlanna birle§ik ccphe ii;in miicadele etme gorevini verir. Her ko§ul altmda i§i;i sm1f1nt temsil ct-
Bir
i~~i
ve koylu hukumeti iyin, Avrupa
Birle~!k
Sosyalist Devletleri lyin!
tiklerini iddia eden orgiitlerden, kendilerini iiretim ara9larmm ozel miilkiyeti sistemine baglayan ti.im baglar1 koparmalanm ve i§~ilerin ~1karlanm savunma yoluna girmelerini talep ederiz. Burjuvazi ile baglanm koparan i§~i ve koylii hiikiimeti formiilii de bu kapsamdadir. Bugiin bu bag1 koparmak Avrupa Birligi ve ETUC ile kopu§mak demektir. Bugiin bir birle§ik cephenin ve her bir iilkeye ozgii bi9im altmda i§~i ve koylii hiikiimeti i~in miicadelenin temeli Avrupa Birligi ile kopu§ma ve i§~i sm1fmm kazammlanmn ti.imiinii yeniden kazanma ve koruma miicadelesidir. Dordiincii Enternasyonalin seksiyonlan, ulusal duruma gore ve sm1f miicadelesinin o iilkedeki geleneklerine gore ozgiin bi~imlerde verilecek olan bu miicadele i9erisinde, i§~i sm1flannm orgiitlerini ve kurumlanm korumak yoluyla kendilerini bir sm1f olarak koruma arayi§mdaki miicadelesinin bir par9as1dir. Bu pratik miicadele, Dogu'da Ekim Devriminden geriye kalan unsurlann savunulmas1 miicadelesi ile Batt' da proletaryanm devrimci siire~lerinin sonucu olan orgiitlerin ve kurumlarm savunulmas1 miicadelesi arasmdaki kopuklugu gideren kopriileri kurmaya ba§hyor. Her bir iilkede s1mfm bag1ms1zhg1 i~in ve bir i§~i-koylii hiikiimeti i~in miicadele eden Dordiincii Enternasyonal seksiyonlarmm miicadelelerini k1ta diizeyinde bir araya getiriyor. Tiim Avrupa'da kurulacak Avrupa Sosyalist Birle§ik Devletleri i~in ve bunun diinya devriminin zaferi yolunda bir kaldtra~ olmas1 amac1yla ...
Sovyetler Birli§i Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim* "· Enternasyonal Genel Konseyl lsin Hcmtlk Notion)
IV. Entemasyonal'in bu y1lm Ocak aymda gen;ekle§tirilen Genel Konseyi 'nin gilndeminde yer alan tartt§ma konulanndan birinin ba§hgt §Uydu: "Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim". IV. Enternasyonal'in Teorik <;ah§ma Komisyonu SSCB'nin y1k1h§tndan bu yana gei;en on y1lm sonunda, bu bilyilk sorunla ilgili aynntth bir i;ah§ma yapmanm yak1c1 onemine i§aret ederek a§ag1da okuyacagm1z "tartt§maya haz1rhk notlan"m yaymlad1. Bu notlar IV. Entemasyonal'in teorik yaym orgam "La Verite"nin Ekim 2003 tarihli 35. say1smda yer ald1. Aym derginin 36. say1smda bu notlarla ileili olarak Ukraynah Marksistlerle silrdilrillmeye ba§lanan bir tartt§ma daha yaymland1. IV. Enternasyonal Yilriltme Kurulu bu notlar Uzerine bir tartt§manm, dilnyada i§i;i sm1f1nm bag1ms1z milcadelesini destekleyen ve onun ii;inde yer alan biitUn i§i;i sm1f1 militanlanna a~tk oldugunu ifade ediyor. Bu tartt§maya sunulan katk1lan PGB Sosyalizm' in ileriki say1lannda ku§kusuz bulacaksm1z. Aynca, belirtildigine gore, bu tartt§malar IV. Enternasyonal'in onilmilzdeki y1l yap1lacak olan 6. Dilnya Kongresi'ne de t§tk tutacak.
PGB Sosyalizm Yaym Kurulu
• lngilizce'den TUrk\e'yc Ban§ Y1ldmm tarafmdan \evrilmi§tir.
Sosyalizm
1. Not Tro~ki, "ihanete Ugrayan Devrim" (iUD) adh ~ah~masmda, Sovyet rejimini Him yonleriyle inceledikten sonra, 9. bolilmdeki sonu~ k1smmda rejimin biltilnsel bir tarifini onerir. SSCB, ona gore, ge~ici bir rejimdir. "Sovyet rejimini ge<;ici ya da ge<;i§Sel o/arak nitelemek demek, kapitalizm ('devlet kapitalizmi' iddias1 da dahi/) ve sosyalizm gibi tamamlanm1§ sosyal kategorileri bir kenara koymak demektir. Ancak bu tamm tek ba§zna yetersizdir ve mevcut Sovyet rejiminin ka<;1mlmaz olarak sosyalizme ilerleyecegi gibi yanlz§ bir dii§iinceye yo/ a<;abilir. Oysa kapitalizme geri donii§ de son derece miimkiindiir. Daha eksiksiz bir tanimm daha uzun ve aynnt1h olmas1 gerekecektil:" Bu "daha uzun ve aynntih" tamm i~in Tr~ki ~u formillasyonu onerir: "Kapitalizm ve sosyalizm arasmda bir ge9i§ toplumu olan SSCB'de: a. iiretici gii9lerin geli§imi hala, devlet miilkiyetine sosyalist bir karakter veremeyecek kadar yetersizdir, b. ilkel birikim egilimi, ihtiya9lardan dogmaktadir ve planh ekonominin her gozeneginde mevcuttur, c. burjuva nitelikli yeniden oolii§iim normlan, toplumsal farkhla§manm temelinde yatmaktad1r, d.ekonomik geli§me, her ne kadar i§9ilerin ko§ullarm1 yava§ yava§ iyile§tirse de, h1zla bir ayncahkhlar kastmm olu§umuna katk1da bulunmaktadir, e. sosyal 9eli§kileri kendi lehine kullanan biirokrasi, kontrol edilemeyen, sosyalizme yabanc1 bir kast haline donii§mii§tiir, f. toplumsal devrim, iktidardaki partinin ihanetine ragmen, hala miilkiyet ili§kilerinde ve i§9ilerin bilincinde ya§am bulmaktadlf, g. biriken 9eli§kilerin evrimi, sosyalizmde son bulabilecegi gibi toplumu kapitalizme de gotiirebilir, h. kapitalizm yolunda ilerleyen mevcut kar§1-devrim i§9ilerin direni§ini k1rabilir, i. sosyalizm yolunda ilerleyen i§9iler biirokrasiyi ala§ag1 edebilir." Tro~ki
bu tamma ~unu ekler: "Mesele, ulusal ve uluslararas1 diizlemlerde, bu iki canh giiciin, yani proletarya ile burjuvazinin miicadelesi sonucunda <;oziilecektil:"
2. Not Tro\ki'nin 1936 y1lmda SSCB i\in yapt1g1 bu "uzun ve aynnhh" tammt ele alip 2004 'teki duruma gore degerlendirirsek, etkenlerin s1rasm1 degi~tirip, Tro\ki 'nin en sona koydugu etkenleri en ba~a almak gerekecektir: "Mesele, ulusal ve uluslararas1 diizlemlerde, Im iki can It giiciin miicadelesi sonucunda <;oziilecektir." Ekim devriminin yarathg1 kazammlarm (ki bunlan ilerde tckrar ele alacag1z) par~alanmasmda alman mesafeye ragmen, bize gore mesele hala tam anlam1yla ~ozi.il-
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
mil§ degil. Bu mesele ancak uluslararas1 sm1f miicadelesi arenasmda tam olarak 9oziilebilir. Kapitalizmin SSCB 'de yeniden in§as1 siirecinin - ki bu ilerde gorecegimiz gibi 9ok ozgiil ko§ullarda ya§anmaktad1r tart1§1lmaz biirimde ula§tlgt a§amalann otesinde, gelecek §imdiden belirlenmi§ degildir. Gelecek ancak ulusal ve uluslararas1 sm1f mticadelesi dilzleminde kar§I kar§tya gelecek canh gil9lerin miicadelesiyle belirlenecektir.
3. Not Eski SSCB'nin, iiretici gii9lerin ozel millkiyette olmad1g1 bir devlet olarak karakteri, lartt§tlmaz bi9imde, biiyiik ol9iide ortadan kaldmlmt§hf. Peki ama eski SSCB, kapitalist dilnya piyasasma hangi ko§ullarda kat1lmaktadtr? Bu noktada, Marksizm'in yonteminden yararlanmaktan ba§ka §ans1m1z yoktur. Tro9ki, 1917 Ekim devrimine ve SSCB'nin kurulu§una giden ko§Ullara geri doniip §Dyle yazar: "Geftigimiz on yzl/arm tarihi, kapitalizmin fUriimesi ko§ullannda, geri b1rakzlm1§ ulkelerin, sermayenin eski merkezlerinin diizeyine ula§masmm imkans1z oldugunu ar1kra gosterir. Uygarla§tmcilar, kendileri ~1kmaza girince, uygarla§ma surecinde olanlann yolunu t1karlar. Rusya' nm proleter devrim yoluna girmesinin nedeni, sosyalist donii§iim irin en olgunla§mi§ ekonomiye sahip iilke olmas1 degil, ekonomisinin kapitalist temellerde daha faz/a geli§emeyecek olmas1yd1. Oretim ararlanmn toplumsalla§tmlmas1, her §eyden once, iilkenin barbarhktan rekip r1kanlmas1mn vazgerilmez ko§ulu olmu§tU. Geri birakilm1§ iilkelerde e§itsiz geli§me yasas1 biiyle i§ler." (iUD, J. Boliim) Bu analizi mevcut durumun ekonomik, toplumsal ve siyasal ko§ullanna uygulad1g1m1zda, kar§1m1za §U sorular 91kar: • Giiniimiizde hala - ve belki de Tro9ki 'nin yazd1g1 donemdekinden daha da fazla - kapitalizmin 9iiri.imesi ko§ullarmda m1 ya§1yoruz? 1993 yilmdaki IV Entemasyonal'in yeniden ilani toplant1smda vc 4. ile 5. Diinya Kongrelcri'nde buna vcrdigimiz cevap, "evet" olmu~tur. • Kapitalizmin alanma gircn eski SSCB 'nin (biirokrasinin asalakhgma ragmcn planh ckonominin iiretici gii91crde gcr9ekle§tirdigi miithi~ geli§imc ragmcn) bugiin miithi§ bir ekonomik gerileme ya~ad1g1 soylenebilir mi? Bu tartt§ilmaz bi9imde dogrudur. • Bu ko§ullarda, eski SSCB 'nin topraklannda ortaya 91kan i.ilkelerin giiniimilzde "sermayenin eski merkezlerinin diizeyine ula§mas1" rnlimkiin miidiir? Gi.ini.imiizde, "Uygarla§t1nc1lar, kcndileri 91kmaza girince, uygarla§ma siirecindc olanlarm yolunu t1-
Sosyalizm
karlar" sozUnUn art1k eskisi kadar gec;erli olmad1g1 soylenebilir mi? Elbette hay1r. Buradan hareketle - yine iiretici giic;lerin ozel mtilkiyeti iizerine kurulu rejimin koku§mU§lugundan yola 91karak - Rusya'nm (ve eski SSCB 'nin miras91s1 diger tilkelerin) kapitalist temellerde geli§emeyecegi tezinin, giiniimiizde yiizy1l oncesinden daha da gec;erli olduguna vanyoruz. Bugiin, yUzy1l oncesinde oldugundan da fazla, her ttir ilerlemenin vazgec;ilmez ko§ulu iiretici giic;lerin toplumsalla§ttnlmas1d1r. Bu vazgec;ilmez toplumsalla§tlrma proletaryanm uluslararas1 devriminden ba§ka bir temel iizerinde yiikselebilir mi? Ve bu devrim, uluslararas1 sm1f miicadelesiyle elde edilmi§ kurum ve kazammlarm savunusu ve geri kazamlmas1 dt§mda bir noktadan kaynaklanabilir mi? Bu da eski SSCB baglammda, 1917 Ekim devriminin yaratt1g1 ve hala ttimiiyle yok edilememi§ olan toplumsalla§tlrmalarm (yeniden kazanma amac1yla) savunulmasm1 ic;ermez mi? Siyasal devrim programmm siirekliligi de burada, yani Troc;ki 'nin analizinin o zamanki bi<;iminde degil ic;eriginde, gizli degil midir?
4. Not 2003 Agustos'unda, Amerikan Fortune dergisinin ABO d1§mda ya§ayan en zengin I 0 ki§i iizerine yaptlgt bir ara§tlrmada, k1rk ya§ altt i§adamlan arasmda, gec;tigimiz ytl sadece 3 Rus varken bu y1l be§ Rus vard1. Bu yeni zengin 5 ki§i §6yle niteleniyordu: "kirk ya~ a/ti Amerika/J zenginler yeni tekno/oji sektorunden gelirken, Rus/ar yeraltl dunyasindan ge/iyor." Bu yoneticilerin c;ogu, §irketlerinin kay1th oldugu Rusya'nm d1§mda ya§tyordu. Bu yeni milyarderler katmanmm toplumsal yap1s1 bu yeni zenginlerin, temel olarak, Rusya'da Uretici giic;lerin geli§iminden degil iiretici gU<;lerin parc;alamp yagmalanmasmdan nemaland1klanm gosteriyor. Aym anda, 9 Ey!UI 2003 tarihli Le Monde gazetesi <;in'in "diinyanm atolyesi" olarak ortaya 91kt§ ko§ullanm §6yle ele ahyor: "Maliyetlerin, ozellikle de iicretlerin - bag1ms1z sendikac1hg1 bastlran bir polis sistemi dolay1s1yla -, bastmlmas1 endiistriciler ic;in biiyiik cazibe kaynag1. Ancak, "<;in mucizesi"nin temel dayanag1 olan el emegi maliyetinin gorecc dU§iik!Ugii sonsuza dck sUrcmez. ~imdiden ~angay'da en nitelikli i§<;i iicretleri yiikselmeye ba§lamt§ durumda." Yukandaki iki paragraf arasmda ili§ki kurmak gerekli. <;in'de, daha once Jeri eski SSCB 'de oldugu gibi, iiretici giic;lerin ozel mtilkiyetine dayanmayan bir ekonominin iistUnlUgi.i, ozellikle i.ilkenin endiistrile§me h1zma yans1yor (ki bu htz <;evredeki tUm iilkelerinkinden yiiksek ve daha derin etkilere sahip).
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
<;in'deki proleter devriminin kazammlanndan biri, modern endi.istri niteliklerine sahip bir endi.istrinin kurulmas1 ve geni§ bir proletaryanm yarattlmas1d1r. l 949'da 10 milyonken, gi.intimtizde 300 milyon i§'riye yakla§an bu proletarya, toplumsal mi.ilkiyet tizerine kurulu rejimin "kazammlanndan" biridir. Bugi.in, btirokratik-askeri ayg1tm diktatorltigi.ini.in boyundurugundaki bu proletarya, uluslararast mali sermayenin emek maliyetlerini di.i§tirmek i'rin giri§tigi yer degi§tirme hareketine maruz kalm1§tlr. Ancak, Le Mon de' da belirtildigi gibi, bu ge'rici bir durumdur. S1mf her yerde sm1ftir. Her ti.ir orgtitlenme bi'rimi yasaklanmi§ olsa da, sm1f, sm1f mi.icadelesinin yasalan uyarmca orgi.itlenme yollan aramaya kalkar, "kendinde sm1f' olma halinden "kendisi i'rin sm1f' olmaya ge'rer. <;in proleter devriminin ilk kazamm1 bizzat <;in proletaryasmm varhg1dir. Onun sm1f olarak savunulmas1 toplumsal mi.ilkiyetin savunulmasmm aynlmaz bir par~as1dir. Siyasal devrim mticadelesinin ilk ad1m1 sm1f olarak proletaryanm savunulmas1dir. Bugi.in, bu mesele, yakla§an patlamanm merkezinde yatmaktad1r. <;in i§'ri sm1fmm bizzat varhgm1 ve <;in ulusunu savunmak, gi.ini.imi.izde toplumsal mi.ilkiyetin savunulmasmdan ay1rt edilemez; <;in'de siyasal devrim mticadelesinin gi.indemi budur. Bu gozlem, farkh bir ko§uldaki Rusya i'rin de ge~erlidir: Rusya'nm, aslmda tam da par'ralanma a§amasmda olan diinya piyasasma "giri§"i dolay1s1yla bir y1k1m, hatta fiziki y1k1m tehdidiyle kar§l kar§tya olan, sm1f olarak proletaryamn savunulmas1 toplumsal mi.ilkiyetin ~e§itli bile§enlerinin savunulmas1 meselesine ay1rt edilemez bi'rimde baghdir.
5. Not Eski SSCB ve Dogru Avrupa i.ilkelerinin gi.ini.imi.izdeki durumunu degerlendirirken, kar§1m1zda biirokratik olarak yozla§ffil§ ya da bozulmu§ i§'ri devletleri oldugunu di.i§i.inmek elbette sa'rma olur. Bu i.ilkelerin egemen toplumsal rejimi olarak toplumsal mi.ilkiyet mevcut degil art1k. Biirokratik olarak yozla§ffil§ ya da bozulmu§ i§9i devletlerinin 'rogu ozelligi - dt§ ticaret iizerindeki devlet tekeli, paranm kontroli.i, planlama, toplumsal mi.ilkiyetinin bir ifadesi olarak iiretici gi.i~lerin devJet mi.ilkiyetinde OIU§U, tanmda koJektivizasyon - bi.iytik 0J9tide tasfiye edilmi§ durumdadir. (Rusya ve Ukrayna gibi i.ilkelerin sosyoekonomik yap1s1 i.izerine aynntth bir inceleme yaptp, toplumsal mi.ilkiyet par~alarmm hangi bi~im ve hangi oranda varoldugunu - kolhozlar, sosyal kurumlar, kre§ler, emekli evleri, dispanserler gibi her ti.ir boyutu da katarak - tespit etmek son derece yararh olacakttr.)
Sosyalizm
Buradan yola \:Ikarak, Ekim devriminin ar;t1g1 sayfanm kesinlikle kapand1g1m ve ti.im di.inyanm i.iretici gi.ir;lerin ozel mtilkiyetine dayanan kapitalist rejim altmda birle§tigini soylemek mi.imki.in mi.idi.ir? Stalinistlerin ve Pabloculann r;1kard1g1 sonu\: budur. Bir-Sek Frans1z seksiyonu LCR'nin kongresi, 2003 Kas1m1'nda programmdaki kimi maddeleri degi§tinneye karar verdi ve proletarya diktatorli.igi.ine dair ti.im atiflan kaldird1. Yoneticilerin konuyla ilgili a\:1klamas1 §oyleydi: "Bu, 1917 Ekimiyle ar1lan fevrimin bugiin kapand1g1m soylemek demektb:" (Le Monde, 04 Kas1m 2003) Pablocu orgi.iti.in Ekim devriminin a\:t1g1 sayfamn kesinlikle kapand1g1m yazmas1, kendisini piyasa ekonomisinin "a§1lamaz" ufkuyla s1mrlamas1 demektir. Bu aym zamanda, sm1f mi.icadelesi alanmda mi.icadele etmeye \:ah§an i§\:ileri ve militanlan silahs1z b1rakmak, ve boylelikle bunlan altematif ki.ireselle§me ak1mma, yani kapitalizmin insanc1lla§tlfllmas1 politikasma katmak \:abas1d1r.
6. Not IV. Entemasyonal'in bile, Ekim'in kazammlan da dahil olmak i.izere i§\:i sm1fmm kazammlarmm par\:alanmasma yol a\: an giir;lerin basmcmdan tamamen muaf oldugu soylenemez. Bu basm\: ozellikle eski SSCB konusunda ortaya \:Ikmi§tlr. Bu noktada, 11 Arahk 1991 tarihli Informations Ouvrieres (i§r;i Haberleri) adh yaym1m1zm "SSCB: Son mu?" ba§hkh ba§yaz1sma bakahm. Bu yaz1 kesinlikle konjonkti.irel bir yaz1yd1. Ancak burada ifadesini bulan yoneli§, belli bir bi\:imde, izleyen donemde diinyanm bu bolgesinde yi.iri.itti.igi.imi.iz mi.icadeleyi etkilemi§tir. Bu ba§yaz1 "SSCB 'nin sonu" sonucuna vannakta, ancak ne SSCB 'nin sosyoekonomik temelinin varolmaya devam ettigine deginmekte, ne de tam ters yolu izleyip toplumsal mi.ilkiyetin tasfiyesini inceleyerek bu sozde sonu incelemektedir. Yaz1da kurulan denklem §Udur: biirokrasinin par\:alanmas1 e§ittir SSCB 'nin yok olu§u. Ancak SSCB, TrQ\:kistler i\:in, asla (devletsel) i.istyap1smdan ibaret olmami§ttr. Bizim i~in, SSCB (ve dolay1s1yla SSCB 'nin savunusu) her zaman, ilk ba§ta, SSCB 'nin sosyoekonomik temelini te§kil eden, Ekim 'in kazammlanm (bunlara biirokrasi tarafmdan el konmu§ olsa dahi) i\:ermi§tir. Bi.irokratik ayg1t111 par\:alanmasma bagli olarak, SSCB'nin devlet olarak par\:alanmas111m SSCB'nin sonu anlamma geldigini soylemek, SSCB ve biirokrasi arasma e§ittir i§areti \:ekmek demektir. Bu klasik Pablocu konumdur. Michel Pablo 'nun 1951 y1hnda "Ou allons-nous?"da (Nereye Gidiyoruz?) yazd1klanm hatJrlayahm: "Bizim hareketimiz i~·in , nesne/ toplumsal gerfeklik kapitalist rejim ve Stalinist diinyadan mtitejekkil. is-
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
tesek de istemesek de, bu iki oge nesnel gen;ekligi meydana getiriyor, <;ilnkil kapitalizme kar§l gilr;lerin ezici r;ogunlugu §U anda Sovyet bilrokrasisinin yonetimi ya da tesiri altznda ... [kapitalist top/umdan sosyalizme] ge<;i§ muhtemelen, birka<; yilzyzl silrecek, ve bu sure<;te olu§acak .olan, kapitalizm ve sosyalizm arasmdaki ge<;ici bi<;imler ve rejimler zorunlu o/arak 'saf' bir;imlerden ve norm/ardan uzak o/acak." Bu konumdan hareketle, "SSCB 'nin savunulmas1 adma" btirokrasinin ve Stalinizm'in politikalan savunulmu§; daha sonra, Duvar'm y1k1lmasmm ardmdan, btirokrasinin ~okil§il sosyalizmin sonuyla e§itlendigi i~in, toplumsal mtilkiyetin bile§enlerinin savunulmasm1 reddeden bir politika olu§mU§tur. Yukanda deginilen yaz1m1z ve Dogu Avrupa'daki in§a silrecinde ya§ad1g1m1z gti~lilkler, bizim de bu etkiden muaf olmad1g1mm gosterir. 1
7. Not Yilzeysel gozlemlerle s1mrh kalmamak i~in a§ag1daki ogeleri ele almak gerekli: a. Eski SSCB 'nin "piyasas1"nm ilretim ara~lanmn ozel mtilkiyetine dayanan kapitalist rejime maruz kald1g1 su gottirmez bir ger~ektir.
b. Toplumsalla§tlnlm1§ mtilkiyet rejimini koruyan kurumsal bariyerler bilyilk Ol~tide ~oztilmil§tilr. c. Ancak - ki bu kesinlikle ikincil onemde gortilmemelidir - eski SSCB ve Dogu Avrupa tilkelerindeki "piyasa"nm ilretim ara\:lannm ozel mtilkiyetine dayanan kapitalist rejime maruz kald1g1 an, kapitalist rejimin dagilma, ~oztilme ve ~ilrilme silrecine girdigi, ve hatta uluslann ~er~evesini tehdit ettigi andlf. d. Buradan hareketle, eski SSCB 'nin ve Dogu Avrupa tilkelerinin, "piyasalan"nm kapitalist somtiril rejimine a~1ld1g1 bu ko§ullann, klasik anlamda ilretici gil~lerin geli§imine izin vermedigi hatta tam tersinin soz konusu oldugu ortaya ~1kar.
' l 990'dan giiniimiize, La Verite'de SSCB ve Dogu Avrupa konusunda yaymlad1g11mz notlarm tekrar okunmas1, §U merkezi meselede ~cli§kili egilimlcrimiz oldugunu gosteriyor: toplumsal miilkiyettcn arta kalan bilc§cnlcr var m1 yok mu, bunlarm savunulmas1 soz konusu mu degil mi? Bu siirc~tcki in isiyatiflerimiz i\in de aym §CY ge\erli: Macaristan'daki iki konfcrans, Rusya ' daki bir konferans, Rusya'daki birligin biiltenleri, farkh gruplarla vard1g1m1z \C§itli anla§malar (Solidarnost, Mourom , RKP, KAS-KOR, vs.). Bir ornek: Macaristan'da 1989'da yap1lan bir Avrupa \apmdaki konferans, nihai sonU\ metnindc, toplumsal miilkiyet meselesiyle ilgili tek bir laf etmiyor. Teori diizeyinde SSCB meselesiyle ilgili ya§anan bu dalgalanmalarla, son Gene! Konseyde kimi yolda§lann 1989'dan beri Pabloculuk meselesinin soz konusu olmad1gm1 soylemeleri arasmda bir baglantI yok mu?
Sosyalizm
e. Yukanda, Rusya ve <;in arasmda yapilan kar§ila§tlrma aydmlat1c1d1r. <;in emek piyasas1 ancak bi.irokratik-askeri bask1 ara~lan sayesinde, <;in'deki i.iretici gi.i~lerin geli§imi i~in degil i.ilkenin emek maliyetini di.i§i.iren ko§ullar altmda bulunan - emek gi.ici.ini.in yagmalanmas1 i~in - ve o da ge~ici olarak - kullamlabilir. <;in i§~i sm1fmm a§m somi.iri.ilmesi ti.im di.inyada proletaryanm somi.iri.i ko§ullarmdaki koti.ile§menin par~as1dir. Kap1lanm uluslararas1 mali sermayeye giderek daha fazla a~an <;in bi.irokrasisi toplumsal millkiyetin ve de bu toplumsal mi.ilkiyetin i.izerindeki parazit olarak kendisinin yok olu§unun ko§ullanm hazirhyor. f. Bu si.irecin ~oktan ya§anm1§ oldugu eski SSCB'de, merkezile§mi§ bi.irokratik-askeri ayg1t once par~alanm1§, daha sonra, yeni kO§Ullarla beraber, par~a par~a tekrar orgiitlenmi§tir. Yine de, bi.irokrasinin ~e§itli kesimlerinin toplumsal mi.ilkiyete el koymasma dayanan inamlmaz servet birikiminin - ki bu bak1mdan Tr~ki'nin iUD'deki ongori.isil tamamen ger~ekle§mi§tir - emek gi.ici.ini.in somi.iri.isi.ine degil, dogrudan i.ilkenin yagmalanmasma dayand1gm1 ve bunun da i.ilkeye di§ardan ciddi oranlarda sennaye girmesine yol a~ttgm1 belirtmek gerekir. Ancak eski somi.irgecilik si.ire~lerinden farkh olarak, bu sermaye ihrac1, altyapmm ve yerli ni.ifusun somi.irgeci gilci.in ihtiya~lan dogrultusunda s1mrh da olsa kalkmmasma bile yol a~maz. Bu si.ire~ tamamen soz konusu i.ilkelerin gene! ya§am ko§ullannm ~okil§i.inde ifadesini bulur. g. Par~alanan bi.irokrasi; uluslararas1 mali sermayeyle i~i i~e ge~ti gi ve toplumsal millkiyeti ozel mi.ilkiyetine gei;irdigi i~in tart1§tlmaz bi~imde kapitalist olan bir katmana hayat verir; ancak bi.irokrasinin i~inden ~1kan bu kesimler kapitalizme, meta i.iretimi ve satl§ma dayanan ana kap1dan degil; speki.ilasyon, doland1nc1hk, mali yagma, parazit yatmmlar gibi kapilardan ge~erek girer. h. Bu bak1mdan, son derece ozgi.il bir "burjuva sm1f1"nm, yani toplumsal olarak i.iretici gi.i~lerin topluca y1k1mma ve politik olarak ulusun in§asma degil par~alanmasma dayanan bir sm1fm dogu§Una tamk oluyoruz. i. ~i.iphesiz bu sadece eski SSCB 'ye ozgi.i olmay1p ~ozi.ilen emperyalizmin genel bir ozelligidir. j. Yine de, nomenklaturamn i~inden ~1kan bu kesimin uluslararas1 mali sermayenin sahasma girdigi bu ko§ullar, uluslararas1 kapitalist s1mfm tamammm mafyala§mas1 si.irecini derinle§tirip h1zlandmr.
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
k. Bu anlamda, eski SSCB'de, bildigimiz anlamda bir kapitalizmin restorasyonu siirecinden bahsetmek yetersiz kahr. Eski SSCB 'de ya§anan bu siire~, - "klasik" somiirgeci bi~imi de dahil hangi bi~iminde olursa olsun - bir kapitalist kalkmma siirecine yo! a~amayacag1 i~in, uluslararas1 kapitalist sistemin par~a lanmast ve mafyala§mas1 siirecini bester. Bu sistem iiretici gii~ lerin ozel miilkiyetine (yani emek giiciiniin somiiriilmesiyle arttk deger iiretilmesine) dayanmakta, ancak sadece piyasanm barbarca yay1hm1 sayesinde ayakta durabilmektedir: silahlanma politikalan, spekiilasyon, parazitlik, uyu§turucu, sava§lar, iilkelerin par~alanmas1 ve hepsinden onemlisi de, "kendisi i~in" i§~i sm1fmm kitlesel y1k1m1. I. "Kapitalist" Rusya'nm gelecegi bir bak1ma, Irak'ta, Afganistan 'da ya da Fildi§i Sahili 'nde goriilebilir. m. Toplumsal bir formasyonu tammlayan klasik kriterleri dii§iiniirsek, bir Rus kapitalist sm1fmm olu§umundan bahsedemeyiz. Arttk olaganiistii gii~lii sanayi gruplarmm ve devasa mali kaynakIann ba§tnda bulunan eski nomenklatura iiyeleri, komprador burjuvazi tammma bile uymamakta, daha ~ok yabanc1 bir kapitalist s1mfm iilkedeki uydularma benzemektedir. Bu yabanc1 kapitalist sm1fa, eski SSCB 'nin yagmalanmasmdan elde ettikleri miithi§ oranlardaki a§tn karlan uluslararas1 piyasaya aktarmak i~in ihtiya9 duyarlar (elbette bu durumun istatistiklere dayanan ve derin bir incelenmesine ihtiya9 var.)
8. Not Bu "toplumsal formasyon" yeni bir tip degildir. <;iiriiyen kapitalizmin ortaya ~1kard1g1 asalak olu§umlarm bir ttiri.idilr. Bu ozgiil formasyon iiretim ara~lannm ozel mi.ilkiyetine dayanan sistemin ~okii§ stirecinin Wm ozelliklerini kendinde toplar, en ba§ta birincil iiretici gii~ olan proletaryanm y1k1m1 olmak iizere. Tum istatistikler, ge~tigimiz on y1lda, eski SSCB 'de i§9i sm1fmm nicelik, gii~. vas1f, omiir beklentisi, beslenme ko§ullan, ve hatta varhgmm, sistemin ~oziilil§il dolay1s1yla tehdit altmda oldugunu gosteriyor. Tro~ki 'nin bu notlarm ba§mdaki ciimlesini tekrar edersek, zaten iiretim ara~larmm ozel miilkiyetine dayanan kendi rejimini ayakta tutmakta zorlanan (ve bu nedenle ttim insanhgt artan bir barbarla§maya stirtikleyen) "mcdenile§tiriciler"in dtinyas1, en geri b1raktmlm1~ tilkelere, kendisi zar zor ayakta duran kapitalist sisteme girme olanagt tamrnaya pek de niyetli degil.
Sosyalizm
Dolay1s1yla kelimenin klasik anlam1yla bir Rus burjuvazisinin in§asma yer yoktur. Ancak bu, ba§ka tipte bir burjuvazinin olu§umu i9in yer olmad1g1 anlamma gelmez: yani 9e§itli somtiri.ici.iler, tefeciler, gangsterler gibi. Rusya 'nm gelecegi hi9 bir §ekilde, tiretim aracylannm ozel mi.ilkiyetine dayanan ve de cytiri.imekte olan kapitalist sistemin istikrara kavu§mast cyercyevesinde di.i§i.ini.ilemez. <;i.inki.i bu sistemde, "ileri" i.ilkeler de dahil olmak i.izere, emperyalist burjuvazi giderek ~e §itli spektilatarler, tefeciler ve gangsterlerden olu§an belirli bir tip burjuvaziye doni.i§tiyor, ve bu da i.iretici gi.i9lerin "orgi.itli.i" imhasma yol acytyor (bu ABO dahil ti.im kapitalist illkeler i9in ge9erlidir). Eski SSCB'de, diinyanm geri kalamnda oldugu gibi, kapitalizmin getirecegi yegane mi.imkun "istikrar", i.ilkeler arasmdaki y1k1c1 sava§lar olacakttr.
9. Not Guntimtizde, ge9mi§te oldugundan daha da fazla, Rusya'nm durumuna (aynen ti.im insanltgm durumuna da oldugu gibi) verilecek yantt sosyalizm kavgast, yani uretim ara9lannm toplumsalla§tmlmas1 ve siyasal iktidarm i§9i sm1fmm ve bi.iti.in ezilen kesimlerin eline gecymesi olmaltdtr. Bu perspektif gtiniimtizde eski SSCB 'de nas1l vticut buluyor? 1917 Ekim 'iyle - yani ti.im bir i.ilke cyapmda i.iretim aracylanmn toplumsalla§tmlmast yolundaki ilk giri§imle - gi.ini.imtizde sosyalizm kavgas1 i9in ~izilen perspektif arasmda nas1l bir ili§ki kurulabilir? "Butun uluslar er ya da ger; kendi 1793' lerini, 1848' lerini, 187 J' lerini ya~arlar. " demi§ti Lenin. Eski SSCB 'nin topraklarmdaki i.ilkelerin i§9i sm1flan kendi 1905 'lerini ve 1917'1erini nas1I bir tarzda ve hangi §ekilde ya§ayacaklar? Lenin'in, 1920'1erde, Rus devrimi her yandan ku§attlmt§ken ve yok olma noktasmda gibi gori.iniirken soyledigi bir diger sozi.i de hatirhyoruz. "Belki de Ekim' in kazammlanmn temelini ozunu yok etmeyi ba§anrlar", diyordu Lenin, "ama bundan geriye sadece hirkar; bile§en kalsa bile, bu bile§enlerden yo/a r;1ktp butunu tekrar kuracag1z." Bu sattrlan yazdtgt Strada, Lenin, Rusya'daki proleter devrimin di.inya devrimi arenasmda yaratt1g1 ilk dalganm geri 9ekilmesi i.izerine di.i§i.iniiyordu. Onun i9in, her hali.ikarda, Rus devrimi dilnya devriminin ilk halkasmdan ibaretti. 1920 y1lmda, dilnya devriminin geri ~ekili§i sonucunda Rusya'daki geri ~ekili§i, yani NEP denen geri ~ekili§i ba§latmaya hazirlamyordu. (Stalin ve bilrokrasi tam da bu geri ~ekili§ten yararlamp kendilerini ayncahkh bir kast haline getirmi§ ve buna k1hf olarak da ~arp1k "tek i.ilkede sosyalizm" teorisini ortaya atm1§lard1.)
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
Her zaman di.inya devrimini Ekim'in kazammlanndan i.isti.in tutmu§ olan Lenin 1922-1923 'te de Rus devrimini di.in ya devrimi \en;evesine yerle§tiriyordu. Bile§enlcrden yola <;tkarak her §eyi kurma olas1hgma dair ifadesi, Rus dcvrimini di.inya devrimi <;er<;evesine oturtuyordu. Bugi.in, belirli bir §ekilde, etkenler s1rasm1 ters <;evirmek ve §Oyle demek gerekli: Di.inya <;apmda i.iretim ara<;lannm toplumsalla§mas1 mi.icadelesi, di.inyanm ve tek tek her i.ilkenin proletaryasmm s1mf mi.icadelesi sonucunda kopanp ald1g1 kazamm ve garantilerin savunulmasmdan gc9iyor. (Eski SSCB'de bu Ekim devriminin getirdigi ve heni.iz yok edilememi§ olan kazammlara denk di.i§i.iyor.) Ukraynah yolda§larla, k1sa si.ire once, "Sovyet i§ Yasasmm ve Ekim'in Kazammlarmm Savunulmas1 Konferanst" baglammda yaptlan bir tartt§mada, onlara, "Ekim'in kazammlarmm tekrar kazamlmas1" sloganm1 da eklemelerini onermemize yol a<;an bu yoneli§imizdir. Burada, di.inya devrimi si.irecine Ekim 1917'nin kazammlanm da ekleme onerisi soz konusuydu ki, Ekim 1917 hala, ti.im di.inya i§9i sm1f1 i9in di.inya devriminin ilk halkas1 olmaya devam etmektedir. Aym nedcndcn dolay1, her ne kadar eski SSCB 'deki ozelle§tirmelere - demiryollarmda oldugu gibi - kar§I mi.icadele etmek gerekli olsa da bu tek ba§tna yeterli degildir. Ekim'in kazammlannm tekrar kazamlmas1 ve ozelle§tirmelere kar§t mi.icadele arasmdaki baglantlyt kurmak bile yetcrli degildir. SSCB 'nin Stalinist bi.irokratik yozla§masmdan ve somut gen;:cklcrden yola 91karak, "siyasal devrim ya da kapitalist restorasyon" ikiligindeki ikinci sc<;enegin I 9 I 7'de toplumsalla§tmlan ekonominin temellerinin y1k1mmda somutla§ttgmt gostermek §artllr. Ancak, aym zamanda, bunun eski SSCB 'de bir "kapitalist" burjuva smtf yaratmak §Oyle dursun, komprador ve mafyavari bir katman yaratt1gm1 ve bu kesimin barbarhgmm (i.iretim ara9lanmn ozel mi.ilkiyetine dayanan ve <;i.iri.imckte olan di.inya ckonomisi temclinde i.ilke ekonomisinin yagmalanmas1) kapitalizmin tlim insanltk i<;in ongordi.igi.i gclecegc de t§tk tuttugunu gostermek de illa ki §arttir. Eski SSCB'de, toplumsal mi.ilkiyetin y1k1mma dogru ilcrleyi§, barbar!Jk yolunda ilerleyen Him di.inya ekonomisinin tamammm par9alanmas1 si.irecinin bir ayag1 olarak kar~1m1za <;tktyor. Eski SSCB 'deki ozelle§tirmelerc kar§t yUri.iti.ilen mUcadele de, i.iretim ara<;larmm ozel mUlkiyctinc dayanan dUnya sisteminin barbarltga dogru htzla ilerleyi§ine kar§t vcrilcn mUcadelenin bir ayag1dir.
10. Not Eski SSCB iilkelerindcki i§<;i sm1f1, kavgasmm ko§ullarmt yeniden haz1rlamak ve kcndisini bir sm1f olarak ycniden in§a etmek i<;in neye da-
Sosyalizm
yanmahd1r? Her §eyden once, bir kez daha tekrarlayahm: proletaryanm uluslararas1 milcadelesine. Bu Ulkelerin i§~i sm1f1, uluslararas1 i§t;i sm1fmm bir bile§eninden ibarettir. Eski SSCB i§t;i sm1fmm sm1f olarak savunulmasmm ve korunmasmm temeli, uluslararas1 i;aptaki i§t;i sm1fmm emperyalist barbarhgm kendisine dayatt1g1 y1k1ma kar§I kendisini koruma kavgas1d1r. Bu ~er~evede, eski SSCB'deki i§~i sm1f1 her §eyden once bir sm1f olarak varolmas1 ger~eginden destek alabilir. Marx'm kendinde sm1f1 tammlarken kulland1g1 tilm sosyal, tarihsel ve kiiltilrel parametrelere gore bir sm1f te§kil etmektedir. Bu tarihsel, sosyal ve ktilti.irel parametreler arasmda, her §eyden once Ekim l 9 l 7'nin miras1 olanlar var; i§i;i sm1fmm kalifikasyonu, kazammlarla olan maddi ili§kisi (ki burada, devlet mtilkiyeti kanahyla, devlet i§letmelerine bagh ti.im sosyal kurumlarla sm1f arasmda bulunmu§ olan ve k1smen halen de bulunmaya devam eden baglar soz konusudur) gibi. Aynca bu, koyli.ili.ik ve ba§ka kesimler i~in de ge~erlidir. Burada §U soruya geliyoruz: Pablocular ve Stalinistlerin dil§tindilgil gibi, "kapitalist" Rusya'da "normal" bir durumla m1 kar§I kar§1yay1z? Cevap kesinlikle haytrdtr. Normal olmayan, tipik olmayan bir durumla kar§I kar§1yay1z. Ekim'in miras1 olan kurumlar, tart1§1lmaz bir bi~imde yok edilmi§tir, ama yine de, bunlann belirli pari;alan, her ne kadar ~oztilme silrecinde olsalar da, hala mevcuttur. (Ukraynah yolda§larm "kml kolhozlar"m varhgmdan ya da "kazamm adalan"nm hala ayakta kald1gmdan kastettikleri de budur.) Ti.im dilnyada oldugu gibi, eski SSCB 'de de proletaryanm sm1f olarak varhgm1 silrdi.irmesi, gilndeme tilm kazammlann ve tilm pari;alann korunmasm1 gogi.isleme kapasitesini getirir. Ki bu da, eski SSCB i.ilkelerinde, eski nomenklaturanm devam1 olan ve i.ilkeyi (i§~i sm1f1 ve koylillilgil) yabanc1 emperyalistlerin elinde y1k1ma goti.iren iktidar sahibi asalak kesimi (birbirine rakip bi.iti.in bile§enleri de dahil olmak i.izere) temizlemek i~in verilecek siyasal mi.icadeleden gei;er.
11. Not Gene! Konseyde ba§latacag1m1z tartt§ma orada tamamlanmayabilir. Gene) Konseyin ilyeleri arasmdaki bir fikir ah§veri§i temelinde, IV.Enternasyonal'in ti.im di.inyadaki seksiyonlanyla bir diyalog ba§latmahy1z. Bunun yanmda, IV. Enternasyonal'in programm1 benimsemeseler de bizim gibi bag1ms1zhk, kazamm ve yok edilen her §Cyin yeniden kazamm1 yolunu arayan ve i§t;i sm1fmm s1mf olarak temel bile§enlerini te§kil eden i§i;iler. militanlar ve 0rgi.itlerle de bir diyalog geli§tirmeliyiz.
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
Bu tart1§mada, eski SSCB i.ilkelerinin militan, grup ve orgi.itleriyle diyalogumuzda, ozellikle, bu "tarihsel, sosyal ve ki.iltilrel parametreler"in dogasm1 ve toplumsal miilkiyetin heni.iz yok edilememi§ bile§enlerinin neler oldugunu hatas1z bicrimde tespit etmeye crah§mahy1z. Eski SSCB 'deki orgi.itler ve yeniden grupla§malarla diyalogumuzda da, kendiliginden bu cevaplan vermelerini saglamahy1z. Bu notlarda belirtilen yonelimler Genel Konseyce kabul edilirse, Rus komisyonundan, bu yok edilememi§ bile§enlerin alandaki yolda§larca tek tek tespit edilmesini istemek gerekecektir. Oretim aracrlarmm ozel mi.ilkiyeti uzerine kurulu sistemin ~ozi.ilme ko§ullannda, (i§cri sm1fmm savunmaya ~ah§t1g1) bu bile§enlerin ve kurumlann varhg1 dahi son derece onemli bir ger~ektir. Bu durum, bir yandan Marksizm'in, Lenin'in Emperyalizm kitabmda ortaya koydugu temel tezinin dogrulugunu, diger yandan Trocrki 'nin IV.Enternasyonal'in kurulu§ programmda bu tezden cr1kartt1g1 sonucun dogrulugunu gosterir: crurtiyen kapitalizmin insanhg1 barbarhga si.irtikledigi si.irecrte, temel sorun insanhgm krizidir ve bu da proletaryanm devrimci onderligi meselesi ~ozi.ilmeden ~ozi.ilemez. Buda bizi, IV. Enternasyonal'in ve Ekim devriminin miras1 olan kazammlann bile§enlerinin savunusu milcadelesindeki proletaryaya ve tum halklara destek verecek IV. Enternasyonal seksiyonlannm in§asma gotilrtir; uluslararas1 i§cri sm1fmm her i.ilkedeki mi.icadeleleriyle ald1g1 bile§enlerin, haklann ve garantilerin savunusunda oldugu gibi.
12. Not IV.Enternasyonal'in, - kimi sahtekarca IV.Enternasyonal'e sahip ~1kan, kimi IV. Enternasyonal 'den kopmu§ olan - eski SSCB iilkelerine §U fikriyatla mtidahale eden grup ve orgtitlerle hi~bir ortak yonti yoktur: art1k savunacak bir §ey kalmad1, ttim perspektifler tikand1. Hem BirSek seksiyonlar1 (bkz. F. Forgue'un La Verite'nin 34. say1smdaki <;in yaz1s1), hem Britanya'daki SWP ya da The Militant gibi gruplar, Dogu Avrupa'daki proletaryanm oni.indeki tum perspektifleri kaparlar... tabii, kureselle§menin insanc1lla§tmlmas1 ve sivil toplum orgutlerinin bag1ms1z i§cri hareketine ikame edilmesi hari~. 2
13. Not Kimileri SSCB 'nin ~oku§une bakarak, bunun sosyalizm mucadelesinin yenilgisini temsil ettigi anlamm1 ~1kard1lar. Bu noktada, Tro~ki 'nin Rus devriminin geli§imini diinya devrimi ~ercrevesinden koparmay1 reddeden yontemine geri donmek gerekir. 2 Tro~ki, iUD'de §oyle der: "Rusya kapitalizmin en direngen halkas1 degil aksine en zay1f halkas1dir. Giiniimiizdeki SSCB diinya ekonomisini diizeyini a~amaz, olsa olsa kapitalist iii-
Sosyalizm keleri yakalayabilir. Herne kadar Marx'a gore, zamanm en geli§mi§ kapitalist iilkelerindeki iiretici gui;:lerin toplumsalla§tmlmas1 iizerine kurulacak olan bir toplum "komiinizmin alt 3§3mas1"m temsil edecektiyse de, bu tamm asla, teknoloji, mat ilretimi ve kiiltiir ai;:ilanndan i;:ok daha yoksul olan SSCB ii;:in gei;:erli olamaz. Dolay1s1yla giiniimiiz Sovyet rejimini, tilm i;:eli§kileriyle birlikte, sosyalist degil, kapitalizm ve sosyalizm arasmda gei;:i§sel ya da sosyalizme hazirhk niteliginde bir rejim olarak nitelemek dogru olur. Buradaki dogru tenninoloji kayg1s1 laf ebeliginden ibaret degildir. Rejimlerin giicii ve istikrar1 son tahlilde emegin goreli verimi tarafmdan belirlenir. Kapitalizmi teknik ai;:adan gei;:me noktasmda olan bir toplumsalla§tmlm1§ ekonomi ii;:in neredeyse otomatik bir sosyalist geli§im si:iz konusu olmas1 gerekir; ancak maalesef bu Sovyet ekonomisi ii;:in kesinlikle gei;:erli degildir."
1950-60'h y1llarda Mandel 'in, Stalinci biirokrasiyle hemfikir olarak, Sovyet ekonomisinin en geli§mi§ kapitalist tilkelerin ekonomisini yakalad1gm1 hatta ge<rtigini soyledigini hattrlayahm! Bunu diyen Mandel, Tro<rki'nin ogretisine s1rtm1 donmti§ oluyordu, zira Tro<rki devrim s1rasmda Rusya'nm ya§ad1g1 inamlmaz gerileme goz ontine almd1gmda, eski SSCB 'nin ekonomisinin "sosyalizme ge<ri§ ya da haz1rhk" karakterinin, sosyalist geli§imi kesin olarak garantilemedigini ve kapitalist restorasyona dogru kar§t devrimci ters bir "ge<ri§''in de mtimktin olabilecegini savunur.
14. Not Bu ters "ge~i§" siirecini anlamak i<rin devletin roliine bakmak gerekli. Lenin Sovyet devlet formasyonunu "burjuvazisiz burjuva devleti" diye niteliyordu. Tro~ki d~ bu formtilii benimsemi§ ve iUD'nin 3. bOltimi.inde "Sovyet devleti"ne dair §unlan yazmt§tt: "ilk yirmi y1/hk geli§iminin sonunda, yok o/maktan ~·ok uzak, yok o/maya ba§lamad1 bile; daha da kOtiisu tarihte e~i goriilmemi~ bir bask! aygltl ha/ine geldi." Tarihte e§i goriilmemi§ bir bask1 ayg1tt"nm olu§umu, belirli bir toplumsal formasyonun yani btirokrasinin olu§umuyla baglantthdlf. Bu btirokrasinin, Pablo'nun iddialanmn aksine, iiretici gti<rlerin ve insanhgm tarihsel geli§im stirecinde hi\bir rolii yoktu. Aksine, biirokrasi tarihte son derece ozgi.il bir ge\i§sel rol oynayarak, toplumsal miilkiyetin \Ozi.ilmesinin ve di.inya emperyalizminin yay1lmasmm arac1 olmu§tur. Kendini, maddi temeli olan tiretim ara\larmm toplumsal mi.ilkiyetinden giderek ozerkle§tiren, ama bag1ms1z bir gti\ (kelimenin ger\ek ' Bu ar;1dan, BirSck ve Britanyah SWP'nin gi.iniimi.izde birle§me gi:iri.i§meleri yi.iri.itmesi r;ok anlamhdir. SWP, IV.Entemasyonal'den 1940'1ann sonunda "devlet kapitalizmi" konumunu benimseycrek kopmu§tu. Buna gore, SSCB'de savunacak bir §ey kalmam1§ll. Bunun kar§1Sma BirSek, gordiigi.imi.iz gibi, SSCB 'nin savunusunu bi.irokrasinin savunusuna e§itleyen bir politikayla r;1km1~t1. Biirokrasinin, r;iiriiyen iiretici gi.i\lcrin i:izel mUlkiyctine dayah rejimin yi:inctici tabakasma (ABD) bagh, bir dizi mafyatik i:irgiite doni.i§tiigii giini.imiizde, bu iki ak1m111 yakmla§mas1 ve kapitalist rejimin "a~1lamaz karakter"ini teslim etmesi ka~milmazd1r.
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
anlam1yla bir kapitalist burjuvazi) haline gelme kapasitesi olmayan bu toplumsal katman, pan;alanm1§ ve kendisiyle birlikte devlet ayg1tmm ogelerini de par¥alaml§tlf. Ve tam bu kO§Ullar altmda, ¥Ok ozgiil bir bi¥imde kapitalist somiirii iizerine kurulu bir diinya rejimine eklemlenmeye ba§lami§tlr: iiretici gii¥lerin geli§imini ulusal planda ger¥ekle§tirmeye kadir olmayan bu gii¥, bunu ancak diinya kapitalist sm1fmm parah askeri olarak ger¥ekle§tirebilirdi. l 936'da Tro¥ki meseleyi §Dyle koyuyordu: " Marx, i§9i devletinin ilk a§amasmda burjuva yeniden b6lli§tim ili§kilerinin varolmaya devam edecegini yaz1yordu. Bu fikri iyice dti§tinmek gerekli. i§9i devletinin gerekli olmasmm nedeni, tam da burjuva yeniden b6lli§tim ili§kilerinin varolmaya devam etmesidir. Btirokrasi bu yeniden bOlli§timtin arac1s1dir. Bu da, en devrimci btirokrasinin bile, belirli bir 6l9tide, i§9i devletinde bir burjuva organizmay1 temsil ettigini gosterir. Elbette, onemli olan, bu burjuva niteliginin 019tisti ve geli§imin gene! egilimidir. Eger i§9i devleti btirokrasisizle§ir ve giderek ortadan kaybolursa, geli§im sosyalizm yoluna girer. Aksine, eger btirokrasi daha da gti91ti, otoriter, ayncahkh ve muhafazakar hale gelirse, i§9i devletindeki burjuva egilimlerin sosyalist egilimler aleyhine geli§mesi soz konusudur; ba§ka bir deyi§le, i§9i devletinde, kurulu§unun ilk gtiniinden beri bir ol9iide varolan i9 9eli§kiler "norm"un gerektirdigi gibi giderek azalmam1§, aksine artml§ olur. Ancak, bu 9eli§ki yeniden b6lli§iim alanmdan ta§1p iiretim alamna girmedigi ve ulusalla§tmlm1§ mtilkiyeti ve planh ekonomiyi yok etmedigi siirece, devlet i§9i devleti kalmaya devam eder."
Bu ¥eli§ki giiniimiizde iiretim alanma girmi§ midir? Evet. .. ve bu da "hangi iiretim?", sorusunu giindeme getirir. Tro¥ki devam eder: "On be§ y1l once Lenin §Dyle diyordu : 'Elimizde bir i§<;i devleti var, ama biirokratik yozla§malar i9eriyor.' Dolay1S1yla biirokratik yozla§malar dogrudan burjuva rejiminin miras1d1r ve bu anlamda sadece bir kalmtt gibi goziikiir. Ancak, olumsuz tarihsel ko§Ul!ar a/tmda, biirokratik 'kalmtt' yeni kaynaklardan beslenmi§ ve inamlmaz bir tarihsel giice donii§mii§tiir. Bugiin i§9i devletinin yozla§masindan bahsetmemizin nedeni tam da budur. Bu yozla§ma, giiniimiizdeki Bonapartist teror 91lgml1g1mn da gosterdigi gibi, kritik bir a§amaya yakla§iyor. Ge9mi§te bir biirokratik yozla§madan ibaret olan §ey bugiin i§9i devletini bir kmntt b1rakmamacasma yutmaya ve ulusalla§tl· rtlm1§ miilkiyetin kalintilan iizerinde yeni bir yonetici smif yaratmaya hazirlamyor." Tro¥ki 'nin altm1 \izdigi ¥eli§kinin iiretim alanma girmi§ oldugu apa¥1k ortadadir. Biirokratik yozla§mamn i§9i devletini yuttugu da kesindir. Buradan geriye "bir kmnt1" dahi kalmad1g1 sonucu \Ikar m1? Bu tartI§Ilmahdir. Ulusalla§tmlm1§ mi.ilkiyetin kahnt1lan i.izerinde "yeni bir yonetici sm1f'm ortaya ¥1k1p ¥1kmad1g1 da tart1§1lmahdir. Hangi yonetici sm1f? Neyin yoneticisi? Tartl§mas1z bi\imde, ulusal!a§tmlm1§
Sosyalizm
mtilkiyetin ~e§itli ooltimlerini kendi oz~! mtilkiyetine almt§ birka~ ytiz bin bilrokratm baz1lanm kapsayan yeni bir Rus burjuvazisi mevcuttur. Bunlar, buradan hareketle diinya piyasasma girmeye ~ah§maktad1rlar. Bu durumda, klasik anlamda kapitalist miilkiyet ili§kilerine yaslanan "yeni bir yonetici sm1f'tan bahsedebilir miyiz? Tro~ki'nin bu satirlan yazd1g1 anla giiniimiiz arasmda altmt§ altl ytl ge~ti. Bu siirede, iiretim ara~lannm ozel miilkiyetine dayanan sistemin "beka"s1 yukanda inceledigimiz ko§ullarda geli§ti. Bunlar, iiretici gii~lerin kitlesel imhas1 ve ciddi bir ekonomik asalakhk ko§Ullanydi. Gtiniimiizde, iiretim ara9larmm ozel miilkiyetine dayanan sistemin "beka"s1, silahlanma ekonomisi, askeri i§gal, yagma, her tiir demokrasi bi~iminin y1k1m1 temelinde ger9ekle§iyor. Bu anlamda eski SSCB diinya piyasasma, kapitalizmin insanhg1 sadece ilerici bir geli§ime gotiirememekle kalmay1p u~uruma dogru siirtikledigi bir donemde giriyor. Yeni bir "yonetici s1mf'm ortaya ~1k1§1, biiyiik ol~iide, tamamlanmam1§, kaotik. bir siire9 ko§ullarmda geryekle§iyor... Proleter devrimin geryekle§memesi varsay1m1 altmda.
15. Not 1845 y1lmda, Manifesto'dan iki y1l once Marx §Oyle yaz1yordu: "iiretici gur;lerin geli~imi [komunizmin] birinci/ ve kesinlik/e gerekli ko~u ludur, aksi takdirde sadece yoksul/uk toplumsal/a~tmlm1~ olur, yoksulluk tekrar ihtiyar;lar ir;in miicadeleyi ba~latlr ve tekrar eski sar;mallga geri donii/Ur." Marx'm, komiinizmi yoksulluk ve geri kalmt§hk temelinde geli§tirme giri§imini yanh§ buldugunu anlatt1g1 bu varsay1m1 pek geli§tirilmemi§tir. Ancak, eski SSCB 'nin 1917' den beri ya§ad1g1 geli§imi kavramammn anahtan burada gizli degil mi? Bu noktada, nesnel durum ve oznel etken arasmdaki problemi ele almam1z gerekli. Troyki, iUD'nin 3. boliimiiniin son sayfalarmda §6yle der: "Sadece Marksizm 'deki proletarya diktatorliigii teorisinden yararlanan Lenin, ne konuyla ilgili temel kitabmda (Devlet ve Devrim) ne de parti programmda, devletiil niteligi konusunda, iilkenin geriligi ve yahtilmr§hgmm neden oldugu tiim sonu~lan ortaya koyamad1. Biirokrasinin yeniden gii~leni§ini kitlelerin idari deneyimsizligiyle ve sava§tan kaynaklanan sorunlarla a~1klayan parti program1, biirokratik yozla§malan a§mak i~in sadece politik onlemler onerdi: tilm yetkililerin s~imle i§ ba§ma gelmesi ve her an geri ~agnlabilmesi, maddi ayncahklann engellenmesi, kitlelerin etkin denetimi. Bu §ekilde memurun bir §efe donil§mesinin engellenip basit, ve ge~ici bir teknik arac1 haline gelecegi devletinse, yava§ yava§, sessiz sakin sahneyi terk edecegi samhyordu. Gelecekte ya§anacak sorunlarm bu §ekilde hafife almmas1, programm tamamen, kay1ts1z §arts1z, entemasyonal bir perspektife dayanmasmdan kaynakla-
Sovyetler BirliQi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
myordu. 'Ekim devrimi Rusya'da proletarya diktatorlilgilnil kurdu ... Evrensel komilnist proleter devrim r;ag1 a~1ld1 . ' Programm ilk cilmleleri bunlard1 i§te." Tr~ki
ilerde §Unlan ekler:
"Ancak sava§ sonras1 devrimci kriz Avrupa'da sosyalizmin zaferini getinnedi: sosyal demokrasi burjuvaziyi kurtardi. Lenin ve silah arkad~lanna k1sa bir 'ate§kes' olarak gorilnen silre, uzay1p koca bir tarihsel donem haline geldi. SSCB'nin r;eli§kili toplumsal yap1s1 ve Sovyet devletinin ultra-bilrokratik karakteri, dogrudan bu ongi:irillemeyen tarihsel 'zorluk'un sonucudur. Bu durum kapitalist Ulkeleri fa§izme ya da prefa§ist gericilige gotilnnil§tilr."
Lenin 'i izleyen Tro9ki 'ye gore, proletaryanm onderliginin krizi, ozellikle de II. Entemasyonal'in 1914'teki ve 1917 devriminden sonraki ihaneti, Rus devriminin yozla§masma giden siire9teki ana etkendir. Bu yozla§ma da proleter devriminin onilne btiyilk bir engel 91karm1§tlr: 193 3 y1hnda Alman proletaryas1.mn yenilgisinden sonra kesin olarak burjuva diizeninin safma ge9en Stalinizm'in uluslararas1 ayg1t1. Buradan hareketle, gilnilmiizde, uluslararas1 proletaryanm kurumlanmn - Ekim l 917'nin yarathg1 bile§enleri da dahil - savunusu ve yeniden kazamlmas1 mi.icadelesinin 9ok daha karma§1k gorevleri kar§Ismda; nesnel ko§ullann proleter devrim i9in olgun olmas1yla, oznel etkenin olgunla§mam1§hg1 arasmdaki inantlmaz u9urumun kaynag1, bu ayg1tlann siyasetidir: Sadece II. Entemasyonal degil Stalinci ayg1tm tiim kalmhlan ve hatta giderek daha onemli. bir rol oynayan Pablocu ayg1t (ki di.inya 9apmdaki sosyal forumlann ve korporatist politikalann omurgas1dir) da buna dahildir. Bizi ilgilendirdigi kadanyla buradan §U sonu9 91kar: • IV. Entemasyonal 'in yeniden ilan1 tartt§masmm ba§lang1cmdan (1986) bu yana, • IV. Entemasyonal'i yeniden ilan etme karan, bizim uluslararas1 egilimimiz tarafmdan 1990 y1lmda resmen a91kland1gmdan ve yeniden ilan konferans1yla somutla§hgmdan bu yana, • bu iki tarihten beri, IV. Entemasyonal'.in ve hakim egilimlerinin ya§ad1g1 tiim zorluk, etkinliklerini IV. Entemasyonal' i yeniden in§a karannm gerektirdigi diizeyde yi.iri.itme meselesidir. SSCB 'nin sonu"yla ilgili tereddi.itlerin kaynag1, Entemasyonal'in 9e§itli di.izeylerindeki yolda§lann Pabloculuk meselesini hallolmu§ bir mesele olarak gormesiydi (2003 bahanndaki Genel Konsey tart1§mas1). Bu nedenle, gerici merkezcilige kar§I mi.icadele de, ayg1tlara kar§I milcadele gibi, ikinci plana itildi. Boylelikle ayg1tlann basmcma kar§I savunmas1z duruma dti§tildti ve bu ~avunmas1zhk da kendini tek bir yoneli§te ifade etti: art1k proleter devrim gilndemde degildir, IV. Enternasyonal 'in seksiyonlannm in§as1 da oyle. Oyleyse giri§tigimiz tartt§ma; eski SSCB 'de toplumsal devrim ve/veya siyasal devrim konusundaki pozisyonun otesinde, uluslararas1 proleter devrim i9in miicadele
Sosyalizm
eden IV.Entemasyonal 'in tamammm yoneli§ini §artt1r.
a~1k~a
belirlemek
i~in
16. Not "Marksizmi Savunurken"de de yer alan, Eyli.il 1939 tarihli "SSCB Sava§ta" adh makalesinde Tr~ki §Oyle yaz1yordu: "Her hakim sm1fm tarih nezdindeki me§ruiyetinin kaynagt, yonetimi altmdaki somiirii sisteminin iiretici giir;leri daha yiiksek bir a~amaya ta§1mas1 olmu§tur." "Sovyet rejiminin ekonomiye giir;lii bir ivme saglad1g1 §Uphesizdir. Ancak bu ivmenin kaynag1 Uretim arar;lannm ulusalla§tmlmas1 ve plan ilkesidir; asla biirokrasinin ekonominin idaresine el koymas1 degil."
Daha ileride Tro~ki §U soruyu yoneltir: "Ya sosyalist devrim gerVe bunu da §Oyle cevaplar:
fekle~mezse ?"
"Kapitalizmin gerileyi§i ur; noktaya vanyor, eski yonetici sm1fm da oyle. Bu sistem ayakta kalamaz. Dretici giir;ler planlama r;err;evesinde orgUtlenmeli. Ancak bu i§i kim yapabilir? Proletarya mt, yoksa 'komiserler', politikac1lar, idareciler ve teknisyenlerden olu§an yeni bir smtf mt? Kimilerine gore, tarihsel deneyimler, sosyalist devrimin ko§ullart olgunla§ttgt halde ger;mi§ emperyalist sava§t engelleyemeyen proletaryaya bu konuda giivenmenin miimkiin olmad1g1m gosteriyor. Eger bu analiz kabul edilirse, yani proletaryanm sosyalist devrimi gerr;ekle§tirecek giicii yoksa, iiretici giir;lerin kamula§tmlmast §eklindeki acil gorevi ba§kas1 gerr;ekle§tirecek demektir. Kim peki? <;iiriiyen burjuvazinin diinya r;apmdaki yiinetici sm1f roliinii devralacak yeni bir biirokrasi. Soz dala§malarma doymayan kimi "sol" ele§tirmenler meseleyi bOyle koyuyorlar."
iUD'de ba§layan ve Marksizmi Savunurken'de geli§tirilen bu tarh§ma, gi.ini.imi.izde kesinlikle tarihin akI§I tarafmdan sonu~landmlmI§ tir. Bi.irokrasinin "emperyalist burjuvazinin kalmtllanyla birle§erek, di.inya ~apmda yeni bir yonetici sm1f' olmas1 soz konusu olmam1§tir. Bi.irokratik ayg1tm ~ozi.ilmesi, par~alanmas1, gi.inilmi.izde ~okuluslu §irketleri yoneten kapitalist hakim sm1fla birle§mesi-kayna§mas1 soz konusu olmu§, bu durum bu kapitalist sm1fm mafyala§masm1 ve asalakla§masm1 daha da artmm§ ve derinle§tirmi§, ancak kesinlikle, "devlet kapitalizmi" kuramc1larmm ongordi.igi.i gibi ekonominin "bi.irokratik planlamas1"na yol a~mam1§hr. Dolay1s1yla, komiserler, siyaset~iler vs.den olu§an ooyle bir hakim sm1fm ortaya ~1kacag1 iddias1 ger~ekler tarafmdan ~i.iri.iti.ilmi.i§ti.ir. Tro~ki gibi (ve Pablo ve §lirekasmm aksine) biz de, Stalinci bi.irokrasinin oynayacak hi~bir tarihi roli.i olmad1gm1 tekrar tekrar belirttik. Bu olu§um tarihsel bir kazayd1 ve oyle kalmaya da devam edecektir ve bu olu§umun varhg1 asla, i§~i s1mfmm kendisini di.inya ekonomisinin gi.icunden kurtanp insanhgm ti.im ihtiya~lannm tatminini saglayacak bir yoneli§e girmesinin imkans1z oldugunu "ispatlamak" i~in kullamlamaz.3
Sovyetler Birli(ji Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
17. Not Tr~ki, iUD'nin 8. bOlilmilnde uluslararas1 kapitalist sm1fla Stalinci
bilrokrasi arasmdaki ili§kileri incelerken §Dyle der: "Sovyet biirokrasisinin evrimi, diinya burjuvazisini ozellik/e miilkiyet bir;im/erinin degi§imi ar;lSlndan ilgilendirir. I . Napolyon, Jakoben ge/enek/e koklii bir kopu§ ya§ad1g1, tar; giydigi ve Katolik dinini giir;lendirdigi ha/de, yanfeodal Avrupa' nm tiim yoneticilerinin nefretini toplad1, zira Devrim' in yaratt1g1 yeni miilkiyet bir;imlerini savunmay1 siirdiirdii. Hiikumetinin tum erdemlerine ragmen, SSCB, dz§ ticaret tekeli kaldmlmad1gzndan ve sermayenin haklan geri getirilmediginden, tum diinya burjuvazisi ir;in affedilmez bir dii§mandir." Asalak bilrokratik katman kendisini toplumsal millkiyete baglayan baglan kestigi andan itibaren, art1k emperyalizmin ~1karlanna ve ihtiya~lanna tezat olu§turmad1g1 gibi, kendisi de belirli bir bi~imde, emperyalizmin mtilkiyet ili§kilerine saldmsmm bir arac1 haline gelir, ancak bu da, gene bu mtilkiyet ili§kilerinin iroztilmesini gerektirir. Bunun anlam1, bilrokrasinin ulusal burjuvazi denen sosyal sm1fa donil§emeyecegidir. Bilrokrasi ancak par~alan1p uluslararas1 mali sermayenin arac1 olabilir ve yegane tarihsel i§levi, SSCB 'nin y1k1lmasmdan sonra dahi, kendi toplumsal temelini irozmektir. Eski SSCB 'nin tilm illkelerinde uluslarm in§as1 silreci bilyilk oli;ilde proleter devrimden gilir alm1§tl. Bugiln, bilrokrasinin kalmtilan dilnya piyasasma ancak bir komprador mafya olarak girerken, eski SSCB 'nin miras~1s1 uluslann savunusu ancak bu illkelerin proleterleriyle, ilretim ara~lannm ozel millkiyetine dayah sistemin irurilmesinden kaynaklanan aym barbar dilnya piyasas1yla kar§1 kar§1ya olan, kapitalist illke proleterleri arasmda baglantl kurulmas1 sayesinde gerirekle§ebilir. Dilnya devriminin ilk halkas1 Ekim devriminin miras1 olan bilrokratikle§mi§ SSCB olmil§tilr, ancak yine de proletaryamn kazamm1 olan SSCB, uluslararas1 devrimin aynlmaz bir pariras1 olmaya devam etmektedir. Ekim 191 ?'nin miras1 olan toplumsal millkiyet bile§enlerinin savunusu, art1k "SSCB 'nin savunusu"-tilrilnden bir politikanm pariras1 olamaz, ancak daha geni§ bir biltilnlilk i~inde dil§ilnillilrse, uluslararas1 devrimin ve bunun eski SSCB illkelerindeki ifadesinin bir yans1mas1dir. J
Bu konuyla ilgili olarak, bir yanda uluslararas1 ak1m1m1z tarafmdan diger yanda Pablocu ak1m tarafmdan 1953 haziramnda, Dogu Berlin i§irilerinin Stalinizm'e kar§I isyam konusunda yay1mlanan belgelerin okunmas1 onerilebilir. Bu larihsel doki.imanlarla Fransa'da 2003 kas1mmda yay1mlanan Cahiers du CERMTRI adh yaymlarm kar~1la~1Jrmah bir okumas1, yoruma gerek b1rakmamacasma, Troirkizm ve revizyonizm arasmdaki aynm1 ortaya koyuyor.
Sosyalizm
18. Not Tro9ki, ortaya att1g1 teorik varsay1mm yanm ytizy1l sonra ger9ekle§ecegi somut ko§ullan bilmeden §6yle yaz1yordu: "Sovyet rejimim y1k1lmas1, kesinlikle planh ekonominin ve kamusalla§tmlmi§ mUlkiyetin tasfiyesine yo/ aqacakt1r... Kolhozlar da aym biqimde, hatta daha da qabuk dagilacakt1r. Mevcut biirokratik diktatorliigiin y1k1h§1, yerine yeni bir sosyalist iktidar gelmedikqe, kapitalist sisteme donii§le ekonomi ve kiiltiirde miithi§ bir gerileme anlamma gelecektir." Bunu aynnt!landmrsak; iiretici gii9ler i9in son derece y1k1c1 olan uluslararas1 mali sermayenin dogrudan hakimiyetindeki bir kapitalist sisteme donti§ soz konusudur. Bu ttir bir donti§ geriye dogru miithi§ bir s19rama anlamma gelir; sadece eski SSCB toplumlan ir;in degil, bunun da otesinde uluslararas1 dtizlemde tiretim ara9lannm ozel mtilkiyetine dayah sistemin 9ilriimesi §eklindeki gerileme silrecini de hizlandmr. Tro9ki ekler: "Biirokrasi, bilinqli bir politik giiq olarak, devrime ihanet etmi§tir. Ancak ne mutlu ki, muzaffer devrim bir program, bir bayrak veya bir dizi siyasal kurumdan ibaret degildir, aym zamanda bir toplumsal ili§kiler sistemidir. Devrime ihanet yetmez onu ala§ag1 etmek gerekir. Bu yoneticiler Ekim devrimine ihanet ettiler, ancak onu heniiz ala§ag1 edemediler. Devrimin miithi§ bir direnme kapasitesi mevcut ve bu kapasite, yeni miilkiyet ili§kilerinden, proletaryanm canh giiciinden, en iyi ogelerinin bilincinden, diinya kapitalizminin roziimsiiz durumundan ve diinya devriminin kaq1mlmazligmdan kaynaklamr." Bu pasaj XXL Ytizythn ba§mdaki durumun 1§1gmda yorumlanmay1 ve iizerine dii§iintilmeyi hak ediyor. ~iiphesiz, art1k 9ok biiyiik 619Ude, biitokrasinin yoneticileri s1rf Ekim devrimine ihanetle kalmam1§ onu ala§agt da etmi§tir. Peki tamamen "ala§ag1 etme"yi ba§ard!lar m1? "Devrimin miithi§ direnme kapasitesi" tamamen tilkendi mi? Tro9ki, bu kapasitenin sadece -gilnilmi.izde 9oztilen - yeni miilkiyet ili§kilerinden degil, "proletaryanm canh gticti"nti, "proletaryamn en iyi ogeleri"nin "diinya kapitalizminin 96ztimstiz durumu"nun, "dtinya devriminin ka91mlmazhg1"nm "bilinci"nde olmasmdan da kaynakland1gm1 soyler. Giintimtizde bunun dtinya r;apmdaki proletaryanm canh gticiinden daha da fazla kaynakland1gm1, zira dtinya kapitalizminin durumunun daha da 9oztimstiz oldugunu ve bu nun her tilkede ve uluslararas1 planda i§9i smtfmm gtivencelerini, haklarm1, orgtitlerini, bag11ns1zhgm1 ve sm1f olarak varhgmt savunma kavgasm1 besledigini belirtmek dogru olmaz m1? SSCB 'deki toplumsal miilkiyetin r;oztilmesinin yaratt1g1 genel gerileme, dtinyadaki durumu da etkiliyor. Ancak proletarya, Rusya'daki
Sovyetler BirliQi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
kadru: zor ko§ullarda dahi, ttim diger tilkelerin proletaryalan gibi, direni§ ve kavga kapasitesini korur. Dtinya devriminin birligi konulu tarh§manm kalbi buras1dir. IV. Entemasyonal'in yeniden ilanmm onemi de budur.
19. Not Karikattirle§tirirsek, eski SSCB 'nin modem kapitalizmin arenasma giri§i oncelikle, Ulkenin sanayi altyap1s1 da dahil tiretici gti~lerin kitlesel y1k1m1yla beslenen, belirli bir ttir "mali birikim" temelinde ger~ekle§ir. Amerikah gazeteci (Forbes dergisinden) Paul Klebinkov, Kremlin'in hamisi Boris Berezovski ve "Rusya'nm Yagmalanmas1" adh kitabmda, Moskova valisi Yuri Lujkov'la gorti§mesini aktar1yor: "Eskiden ozelle§tirmenin, yeni miilk sahipleri yaratmak ve bunlann da miilkiyetlerini en iyi bi9imde kullamp iiretimi art1rmas1 icrin gerekli oldugunu savunuyorduk. Bir fabrikanm ozelle§tirildigini dil§iinelim. Yeni sahibin fabrikay1 en iyi bi9imde yonetecegi varsay1hr. Ancak bu sadece i§yerinin ger9ek fiyatmdan satilmas1 durumunda soz konusudur. Size somut bir ornek vereyim. Eger bir otomobil dev i olan ZIL'i sadece 4 milyon dolara satm ahrsam, iyi i§ yapmak i9in araba iiretmem gerekmez. Fabrikamn 240 hektarhk sahas1 vardir ve bu yeri depo, vs.ye donii§tiirerek param1 91kartabilirim. Bizim Kimya Enstitiisii 200 bin dolara satilm1§ll. Bir yandan, enstitiide yilda 20 bin dolar kazanmay1 hak eden bi~ok degerli bilim adam1 vard1. 1kincisi, tesisin sahip oldugu deneysel iiretim imkanlanyla son derece yeni teknolojiler geli§tirmek miimkiindii. Ve bu tesis 200 bin dolara sat1ld1! Yani basil bir spektrofotometre fiyatma! Yeni sahibi enstittiniin faaliyetini stirdtirmeye gerek olmad1gma karar verdi. ~tiyle dedi: herkesi kovuyorum, §imdi elimde bana crok gelir getirecek bir gayri menkul var. Tiim alam kiraya verip y1lda 500 bin dolar kazanacag1m. i§ diye buna derim ben!"
Aym gazeteci. devam ediyor: "Bu piyasa manipiilasyonlan ve ozelle§tinnenin meyvelerinin umars1zca etrafa sa9ilmas1, Rusya'nm sanayi zenginliginin fiilen kelepir fiyata salllmasma neden oldu. i§te ozelle§tirilen en biiyiik kurulu§lann tablosu. Rus sanayisinin bu alt1 miicevheri, Rus menkul k1ymetler piyasasmdaki degerlerinin yinnide birinden dii§iik fiyata ozelle§tirildi." a~1khyor: "Boris Berezovski bana Rusya'da ozelle§tirmenin ii9 a§amada yap1ld1g1 s1rnm verdi. Birincisi karlann, ikincisi miilkiyetin, ii9iinciisii bor9Iannm ozelle§tirilmesidir... Ba§ka bir deyi§le, bir kurulU§U kontrol etmek i9in onu satm almak §art degildir. Kurulu§ devletin elinde kalabilir. Yonetimini ele almak ve bunun ardmdan geJirJerini kanalize etmek miimktindiir; ooylelikle, kurulU§Un ozelle§• tirilmesinin yaratacag1 zaman ve para kayb1 olmaks1zm karlan ozelle§tirilmi§ olur. Berezovski 'ye gore, bu birinci ll§ama, kurulu§larm ~alanmasm1 ve arac1lann ellerinde ilkel sermaye birikiminin ge~ekle§mesini saglad1 ... 'Bu ki§iJer yeterli sermaye biriktirdikten sonra, bu sennayeyi nas1l kullanacaklanm dti§iinmeye ba§ladilar.' diyor Berezovski. Kimileri yurtd1§mda mat miilk ahr, baz1s1 Monte Carlo'da kumar oynamaya gider, digerleriyse par9alanma siirecindeki kurulu§lan ahr."
Klebnikov §U aydmlat1c1 sirlan da
Sosyal/zm Sah~
~irket
Fiyah Piyasa Degeri (1993-1994) (Agustos 1997)
Gasprom (dogalgaz) Birle§ik Enerji Sistemleri (elektrik) Lukoil (petrol) Rostelecom (tel~komtinikasyon) louganskneftgaz (petrol) Sourgoutneftegaz (petrol) Ozelle§tirilen Rus
250 957 704 464 80 79
40483 17977 15839 4172 1656 6607
~irketlerinin
Satl§ Fiyatlan ve Piyasa Degerleri (milyon dolar)
"1990'lann ortalarmda, Rus piyasasm1 yakmdan takip eden gozlemciler, btiytik kurulu§lann <(ogunun yoneticileri ve arac1lar tarafmdan yagmaland1gm1 biliyordu. Sermaye ka<(l§ma dair rakamlar (tahminlere gore yilda 15 milyar dolar civannda) Rus §irketlerinin gelirlerinin btiytik bir k1smmdan maliyenin ve hisse sahiplerinin haberdar olmad1gm1 gosterir. Bu yagma, endUstrinin bir<rok oncU kurulu§una zarar verdi, onlan gerekli yatmmlardan mahrum b1rakt1 ve sermaye ka<(l§l da tilkede parasal istikrann saglanmas1 <rabalarm1 baltalad1. Pek az yabanc1 bu olgunun ger<rek i§leyi§ini anlaml§hr. Bu a<r1dan Aeroflot omegi <rok onemlidir: bir kurulu§a sahip olmadan onu yagmalama olgusunu mUkemmel bi<rime omekler. Aeroflot'un yurtdi§mdaki mali merkezi olan Andava•, §irketin her y1l kazand1g1 mtithi§ dovii gelirini istedigi gibi idare edebiliyordu. Boylece 1997'de Aeroflot'un yurtd1§1 gelirleri 897 milyon dolara <r1km1§ken, giderler sadece 646 milyondu. Aradaki farka ne oldu? Ferrero'ya gore, Andava Rusya'ya tek bir dolar bile gondermedi. Ger<(ekte bu parayla, Berezovski'nin mali §irketlerinden ahnm1§ kredilerin faizleri Odendi."'
20. Not Tr~ki iUD'de "i§fi devleti bir giinde yeni bir top/um yaratamaz" diyordu. Buna ek olarak, i§9i devletinin 9okmesinin de bir gtinde yeni bir toplum yaratamayacag1 soylenebilir. Ozellikle de, tiretim ara9larmm ozel mtilkiyeti tizerine kurulu sistemin 9tirtidtigti bir uluslararas1 baglamda modem bir kapitalist devletin in§as1 gtindeme gelemez. Mevcut devletlerin dag1ld1g1 ve ozellikle de uluslarm 9oztildtigti bir stire9te, emperyalizm i9in i§9i devleti de dahil ttim devletleri par~alamak kolayla§ffiI§tir. Ancak yeniden in§a meselesi apayn bir meseledir. Sierra Leone, Somali, Irak ya da Afganistan gibi tilkelerde, emperyalizm tarafmdan sistematik bi~imde devletin par9alanmas1, askeri i§gal, kabile sava§lar1, silahh 9etelerin hakimiyeti ve aslen kapitalizm oncesi doneme ait "ticaret" bi~imlerine yol a9ar ve ortada bir yeniden yaptland1rma ya da yeniden in§a soz konusu degildir. • Andava: Berezovski tarafmdan isvi<rre'de kurulmu§ paravan bir §irkct.
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
Toplumsal tabam sermayenin millksiizle§tirilmesine dayanan devletlerin, ozellikle de, nomenklaturanm hakimiyetinde olsa dahi yetmi§ kilsur y1l toplumsalla§tinlm1§ millkiyet temeline dayanan SSCB'nin payma bundan ne dil§tii? SSCB'nin y1k1m1, kanatlan altmda ilretici gil~lerin geli§imini saglayan bir ulusal burjuvazinin geli§inin habercisi degil: ozellikle de emperyalizmin politikas1, kelimenin ger~ek anlam1yla bir devletin in§asma, hele hele ulusal bir pazara dayanan modern bir burjuva devletinin in§asma yol a~mazken. Boylelikle, i§~i devletinin y1k1h§1yla birlikte, zorunlu olarak, emperyalizmin bu y1k1mmm ~e li§kili bir Uri.inti olarak, toplumsalla§tinlm1§ ekonominin kimi bile§enleri geride kahr. B unlarm aralarmda baglantI yoktur ve kendi ba§lanna merkezile§meleri soz konusu degildir; ancak yava§ bir ~ozillme ve yak olu§ silrecinde olsalar da bunlann varolmas1 bile kapitalizmin dilnyanm bu bolgesinde herhangi bir §eyi restore etme yeteneginde olmad1gmm paradoksal bir ifadesidir. Proletarya ve kazammlan arasmdaki ili§ki bu illkedeki tilm s1mf mticadelelerinin merkezinde yer ahr.
21. Not ikinci Dtinya Sava§t'mn tam ba§lannda Tro~ki §6yle yazmt§tI: "ikinci Dilnya Sava§! ba§lad1. Bu sava§, toplumun kapitalizm temelinde ·daha fazla ya§ayamayacag1 iddiasm1 tartI§ilmaz bi~imde dogruluyor. Bu noktada proletaryay1 yeni bir smava, belki de nihai smava tabi tutuyor."
Burada bir an durahm. ikinci Dtinya Sava§t'nm toplumun kapitalizm temelinde daha fazla ya§ayamayacag1 iddiasm1 tart1§ilmaz bi~im de dogrulad1g1 soylenebilir mi?
' Berezovski, yeni Rus kapitalistlerin ~ogu gibi, Stalinci bilrokrasi doneminde yeti§ti. Berezovski, Stalinizm okulunda, Marksizm'den a§1rma kimi formillasyonlan i:igrenmi§. Ornegin, gilnilmilzde Rusya'da ya§ananm "ilkel sermaye birikimi" oldugu dil§ilncesi. Ancak bu ~arp1tma okulunda yeti§en yeni zengin Berezovski, Marx i~in, ilkel sermaye birikimi kavrammm, ticari milbadeleyle ve toprak millkiyetine dayanan kimi ge~mi§ ilretim bi~imlerinin par~alanmas1yla sennayenin yogunla§mas1 silrecini anlatt1gm1 bilmez. Ancak Marx'a gore, bu ilkel birikim kapitalizmin geli§im ko§ullanm hazirlar; ilretici gil\ler i\in devasa bir ileri ad1mdir ve dolay1S1yla insanhk i\in ileri bir ad1mdir. Oysa, Bay Berezovski'nin degindigi silrecin toplumsal i§levi, bir avu\ spekillati:iriln, dolandmcmm ve gangsterin elinde duyulmam1§ bir zenginligin birikmesidir; ki bunlar, ilretici gil¥leri geli§tirmeye yonelmek §6yle dursun, bu kaynaklan ba§ta proletarya olmak ilzere ilretici gil¥lerin y1k1m1m silrdilrmek i¥in kullanmaktadirlar.
Sosyalizm
Bizce cevap evettir. Formel mantik temelinde, bundan altm1§ be§ yil sonra, toplumun kapitalizm temelinde ya§amaya devam ettigi elbette.soylenebilir. Fakat bu durum ancak zorlu smavlar ve s1~ramalardan sonra ger~ekle§mi§tir. Toplum daha fazla kapitalizm temelinde ya§ayamazd1 ... ancak aym zamanda, proletaryanm onderliginin krizi, yani insanhgm krizi, ~oziilmemi§ oldugundan, daha da fazla ~ilriimil§ bir kapitalizm hala insan uygarhgmm alt1m oymaya devam ediyor. Tro~ki §Oyle devam ediyor: "Eger bu sava§, bizim kuvvetle inand1g1m1z gibi, proleter devrimi tetiklerse, kal(1mlmaz bil(imde SSCB 'deki bilrokrasinin ala§ag1 olmasm1 ve Sovyet demokrasisinin 1918 'dekinden de yilksek bir ekonomik ve killtilrel temelde, yeniden dogmasm1 saglayacakllr. Bu durumda, Stalinist bilrokrasinin bir "sm1f' m1, yoksa i§l(i devleti ilzerindeki bir fazlahk m1 oldugu sorusu kendiliginden l(OZillecektir. Bu durumda, Sovyet bilrokrasisinin, uluslararas1 devrimin geli§iminde dBnemsel bir gerilemeden ibaret oldugu anla§1lacakt1r. Eger aksine, mevcut sava§m devrime degil, proletaryamn yenilgisine yol al(mas1 halinde, geriye tek bir sel(enek kahr: tekelci kapitalizmin nihai l(Bzillmesi, devletle birle§mesi ve hala mevcut oldugu kadanyla demokrasinin yerini totaliter bir rejime b1rakmas1. Proletaryanm toplumun idaresini ele alamamas1, bu durumda, Bonapartist ve fa§iSt bilrokrasinin i\;inden l(lkan yeni bir somiirilcil sm1fm ortaya l(lkI§ma yol al(abilir. Bu da, uygarhgm alacakaranhgm1 temsil eden bir l(Okil§ rejimi olacakllr. Geli§mi~ kapitalist illkelerin proletaryasmm, iktidan ald1ktan sonra, bunu elinde tutamay1p SSCB'deki gibi bir ayncahkh bilrokrasiye b1rakmas1 halinde de aym sonul( ya§anir. Bu durumda, bilrokratik gerilemenin illkenin geriliginden ve kapitalist ku§atmadan degil, proletaryanm yonetici sm1f haline gelmedeki organik yetersizliginden kaynakland1gm1 teslim etmek durumunda kalmz. Bu tilr bir geli§im sonrasmda geriye dBnilp baklid1gmda, SSCB'nin temel ozellikJeri itibariyle, uluslararas1 planda yeni bir somilril rejiminin habercisi oldugu soylenecektir.,,
Bir kere daha, bu sonuncu alternatifin yukanda belirtilen nedenlerden otilrii bir kenara attlmas1 gerekli. Oyleyse, §U ongoriiyle kar§I kar§Iyay1z: ya sava§ proleter devrimini tetikleyecek ya da proletaryanm ~okil§ilnil getirecek. Tro~ki'nin bu ongorilsii dogru muydu? ikinci Diinya Sava§t 'nm sonunda olanlann hesabm1 ~1karmak degil bu notlann amac1. Eski SSCB'de, Dogu Avrupa'da ve Bat1 Avrupa'da sava§ sonras1 geli§melerin ana hatlanm hatirlamakla yetinelim. SSCB 'nin zaferi, proletaryanm ve SSCB 'nin tiim halklarmm toplumsal kazan1mlann savunusu i~in harekete ge~mesinin en list diizeyde ifadesiydi. Proleter devriminin Batt ve Dogu Avrupa'daki yanktlan, tilm bu iilke i§~i sm1flannm toplumsal ve siyasal agirhgm1 temsil eden kazamm ve kurumlar1 gii~lendirdi. Dogu Avrupa'da kitlelerin Uretim ara~larmm toplumsalla§tinlmas1 talebiyle hareketlenmesi ve aym zamanda (Tro~ki'nin Marksizmi Savunurken'de ongordiigii gibi) Kremlin biirokrasisinin tek bir kurumsal ve siyasal ~all altmda iki ~eli§kili
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal .ve Toplumsal Devrim
toplumsal rejimi ya§atmay1 ba§aramamas1, bildigimiz gibi sermayenin biirokratik-askeri yontemlerle miilksiizle§tirilmesini getirdi (ki bu da kitle hareketinin biirokrasinin denetimine girmesine ve sonu~ta, biirokrasinin toplumsalla§tmlm1§ miilkiyet ili§kilerini tiim Dogu Avrupa'ya yaymak durumunda kalmasma yol a\:tt). Aym anda, proleter devrim dalgas1, ozellikle de Fransa'da, emperyalizmi, sermayenin hakimiyetinin siirmesinin kat§thg1 olarak, ciddi toplumsal kazammlar1 kabul etmeye zorlad1; sosyal giivenlik, kolektif konseyler ve sendikalarm onemi gibi. Bu, Dogu Avrupa'daki siirecin bir ba§ka bi\:im altmda ya§anmas1yd1. 1940'larda SSCB'nin savunusunun etkisiyle ba§layan siyasal devrim yoneli§i, ozellikle Bat1 Avrupa'da toplumsal devrim kavgasma ve 1949' da da <;in Devrimi 'nin zaferine gotiirrnii§tiir. Bu durum proletaryanm ag1rhgmm artmasma ve bunun da sonraki elli ytla damgasm1 vurmasma neden olmu§tur. Bu anlamda, yurtdI§t (emperyalizmin basmc1) ve yurti\:i (biirokrasinin politikas1) nedenlerin bile§imi ya da ba§ka bir deyi§le i\:sel (biirokratik ayg1tlarm diinya devrimini engelleyen politikas1) ve dt§sal (toplumsal temellerin \:Oziilmesi) nedenlerin bile§imi sonucu SSCB 'nin y1k1lmas1, sadece Sovyet proletaryas1 i~in degil tiim diinya proletaryas1 i\:in ag1r bir darbe olmu§tur. Ancak ba§layan bu siire\: heniiz tamamlanmad1. Bu silre\:. sm1f miicadelesinin diinya \:apmdaki birligi meselesini ba§ka bir diizeyde kar§Im1za ~1kanyor. IV.Entemasyonal'in program1 ve seksiyonlarmm in§as1, tam da bugiin, uluslararas1 planda ve her iilkede farkh bir bi\:imde, kendisi i\:in sm1f olarak proletaryay1 te§kil eden biitiin kurumlann savunusu anlamma gelmelidir. Dogu Avrupa'da bu kurumlar arasmda, dogrudan veya d<?layh olarak 1917 Ekim 'inin getirisi olan toplumsal kazammlann kimi bile§enleri hala mevcuttur.
22. Not ikinci olas1hga geri donen Tro\:ki §oyle yazar: "Eger ikinci ongoru gerr;ekle§irse .... Eger dunya proletaryas1 geli§im surecinin omuzlanna yiikledigi gorevi gerr;ekle§tiremezse, kapitalist toplumun ir; r;eli§kileri uzerine kurulu olan sosyalist programin saf bir utopya oldugunu kabul etmek durumunda kalmz." Su soruyu sorar: "Guniimuzde bizi sosyalist devrim olas1hklanm reddetmek zorunda b1rakacak, kesin ya da en , azindan kuvvetli nesnel veriler var mt? Mesele budur i§te." Bugtin bizim de cevaplamam1z gereken bir soru bu. Aym makalede Tr~ki §U soruyu yoneltir: "Nesnel tarihsel gereklilikler, bir i§<;i smif1 oncusiinun yani proletaryay1 iktidara ta§1yacak
Sosyalizm ger~ek
bir devrimci onderligin in;as1mn yolunu a~1yor mu ... bu onderlik, bu sava;ta ve onu izleyecek alt iist olu;larda olu;abilir mi?" Bunu §oyle cevaplar: "IVEnternasyonal, sadece program metniyle deg ii bizzat varltg1yla da bu soruya olumlu yamt vermi;tir." Bu da bizi IV.Entemasyonal'i orgiitsel a91dan pari;alayan 1950-53 krizinin sonur;lanna gotiiriir. Bu bizi aynca, 1985-86'dan itibaren IV.Entemasyonal'in yeniden ilamnm geregine ve yeniden in§ast kavgasma dair ba§layan tartt§maya da gotiiriir.
23. Not Yukanda formiile edilen altematif ongoriileri ba§ka bir bii;imde dile getiren Tror;ki §6yle yazar: "ikinci emperyalist sava;, tamamlanmam1; gorevi daha da iist tarihsel bir a;amaya ta§Ir. Bu sava§ yalmz mevcut kapitalist rejimlerin istikranm degil, proletaryanzn bun/an y1kma kapasitesini de sznava tabi tutuyor... Eger tum olasrltklara ragmen, Ekim devrimi mevcut sava§ta veya hemen ardzndan, geli;mi; iilkelerin biri ya da digerine yayrlamazsa; ve eger aksine proletarya her yerde ve her cephede piiskiirtaliirse, mevcut doneme ve dinamiklerine dair kavray1§1mm kesinlikle gozden ge~irme durumunda kalmz. Mesele SSCB'ye ya da Stalinci klige hangi etiketin yap1§tmlacag1 deg ii, gelecek on yr/Iara hatta yiizyrllara dair tarihsel perspektifleri tekrar degerlendirme meselesidir: toplumsal devrim ve sosyalist top/um <;agzna m1 giriyoruz yoksa totaliter biirokrasi egemenligindeki ~iiriiyen top/um <;agzna mr.?" Burayt da aynnttlandirahm: Ekim devrimi sava§ta herhangi bir geli§mi§ iilkeye yaytlm1§ m1dtr? Buna cevap evet ve hay1rd1r. Oretim ara~lannm toplumsalla§tmlmast ve proletaryanm iktidan almast anlammda, hayir. Proletaryamn toplumsal ve siyasal agtrhgm1 Fransa ba§ta olmak iizere en geli§mi§ kapitalist iilkelerde o zamana dek goriilmemi§ bi~imde art1ran ve Ekim'in kazammlan iizerinde ylikselen devrimci dalganm olu§umu anlammda, evet. ~u soruyu sormak gerekli: proletarya her yerde ve her cephede piiskiirtiildii mu? Haytr, her ne kadar proleter devrimin zaferi - kitlelerin at1hmmm kaf§1sma dikilen ayg1tlann politikalan nedeniyle - gerr;ekle§mediyse de. Ancak, Bat1'daki kazammlar ve <;in ve Dogu Avrupa'da, proleter dalga nedeniyle biirokrasinin giri§mek durumunda kald1g1 biirokratik-askeri yontemlerle sermayenin miilksiizle§tirilmesi, sava§ sonras1 siirecin sadece ger;ici ve ryeli§kili bir r;oziime kavu§tugunu gosterir. Bir anlamda, l 939'da ortaya at1lan altematifler bugtin 2003 'te de kar§1m1zda duruyor. Giiniimiizde, uluslann, devletlerin ve hatta fiziki olarak i§ryi sm1fmm varhgmt tehdit eden, ryiirliyen kapitalizmin va-
Sovyetler Birligi Sonras1 Rusya'da Siyasal ve Toplumsal Devrim
rolmaya devam etmesinin sonu9lannda. Ekim'in yaratt1g1 toplumsal temellerin h1zla ilerleyen y1k1mmda. Ancak, bir o kadar - ve bunlara kar§m -, Stalinizm'in uluslararas1 ayg1tmm ~oziilmesi (ki §ilphesiz Pablocu ayg1t tarafmdan telafi ediliyor) ve bunun IV.Entemasyonal'in sorumlulugu meselesini giindeme getirmesinde de.
24. Not 1939 y1lmda Tr~ki, "SSCB'yi savunma" slogamyla ilgili §Unlan yazd1: "Bizim iqin temel siyasal kriter, kendi adma ne kadar onemli olursa olsun bu veya ba§ka bir bOlgede miilkiyet ili§kilerinin donil§ilmil degil, dilnya proletaryaszmn bilincinde ve orgiltlenmesindeki degi§im, geqmi§ kazammlarz savunma ve yeni kazammlar elde etme kapasitesinin artmas1 . Bu belirleyici bak1§ aqzsmdan, Moskova' nm politikas1, biltilnsel biqimde degerlendirilirse, gerici karakterini korumaktadrr ve ulus/araras1 devrim yolundaki birincil engel olmaya devam etmektedir." Buradan yola 91karak, Berlin Duvan'nm y1kdmasmdan sonra olu§an durumla ilgili bir soru sorulabilir: bizim i~in temel siyasal kriter sadece miilkiyet ili§kilerinin donil§timtine -buna toplumsal miilkiyetin 9oziilmesinde oldugu gibi gerici bir donti§iim de dahildir - indirgenebilir mi? Yoksa bu donii§ilmlerle, dilnya proletaryasm1 bilincindeki ve orgtitlenmesindeki degi§imleri btittinle§tirmek mi gerekir? Toplumsal miilkiyetin 9oziilmesi saldms1, diinya proletaryasmm ge9mi§ kazammlan savunma ve yeni kazammlar elde etme kapasitesini tarti§llmaz bi9imde zay1flatan bir faktordilr. SSCB 'nin y1k1h§1, ktireselle§me adma, uluslararas1 planda i§9i sm1fm1 bir sm1f olarak te§kil eden tiim kurumlarm 9oziilmesini ama9layan, gortilmemi§ bir saldmnm ba§lang1c1m te§kil etmi§tir. Bu a91dan, btirokrasinin milmkiin k1ld1g1, toplumsal miilkiyetin 9oziilmesi siireci kesinlikle kar§I devrimci bir karaktere sahiptir. Ancak, aym zamanda, dtinya proletaryasmm bilincindeki ve orgiltlenmesindeki degi§im a91smdan, Stalinizm'in diinya i§9i hareketi tizerindeki ipoteginin kalkmas1 da soz konusudur. ~tiphesiz ki bu, saldmnm ttim orgiitlenmeleri yok etmeye 9ah§tlg1 bir baglamda ger9ekle§iyor: SSCB 'nin y1k1h§1yla a9dan silrecin, Pabloculugun onemli bir rol oynad1g1 sendikal orgiitler de dahil i§9i orgiltlenmelerinin dag1tdmas1 saldms1yla silrrnesi tesadiif degildir. Ancak i§9i s1mfmm hayatta kalmak i9in tek 9aresi, yok edilememi§ ti.im kurumsal bile§enleri di§iyle t1mag1yla savunmas1dlf. Bu, sendikal orgtitlenmelerden ve yok edilememi§ sendikal orgiitlenme bile§enlerinden tutun, eski
Sosyallzm
SSCB 'deki toplumsal miilkiyetin bile§enlerine dek uzamr. Bu ikisi birbirinden aynlamaz. Dogu 'da savunulacak toplumsal mi.ilkiyet bile§enlerinin olmad1g1m iddia eden tiim politikalar, Biiyiik Britanya, Almanya, isvi9re, Fransa veya ba§ka iilkelerde bir birle§ik cephe politikas1 tarif etmeyi de ba§aramaz. Bu tiir bir birle§ik cephe politikast, i§9i Stntfmm kendi orgiitlenmelerini ve kurumlanm koruma hareketine destek olmaktan ge9er. Bu tiir bir birle§ik cephe politikas1, IV. Entemasyonal 'in gorevlerinin merkezinde yer ahr. <;iinkii, kapitalist sistemin en agir i;iiriime sanc1larmm ortasmda, proleter dev.rim hi9 olmad1g1 kadar giindemdedir. IV. Enternasyonal 'in zamam gelmi§tir.
''Emek Bir Meta De§ildir'' Slogan1n1n KOkenleri, Anlam1 ve •• Sonu~lar1 Uzerine Daniel GLUCKSTEiN
"Emek bir meta degildir" slogamyla pupa yelken yol alan moday1 nas1l anlamahy1z? Ashnda, bu slogam ilk olarak kullamp kendisine temel ilke yapan ATIAC adh orgtitlenmedir.. Daha sonra Dilnya Sosyal ve K1talararas1 Forumlanm dtizenleyenlerce kullamlmaya ba§lanmt§tlr.. Slogan h1zh bir §ekilde, r;ok say1da sendikal orgtit,"solcu" ve "ilerici" §ahsiyetler ve de her ttir politik renkten ba§bakanlar tarafmdan dahi kullamhr oldu.
Qok Eski Bir Formulasyon err;ekte bu formtilasyon r;ok eskidir. "Solcu" ve hatta "~§In solcu" olarak sunulmas1 ise yenidir ve son doneme aittir. Ilk bakt§ta "emek bir meta degildir" sloganmm dti§tincesi §6yle anla§1labilir: "Biz, i§t;iler, nesne muamelesi gonnek istemiyoruz. Haklanm1z var, onurumuz var." Tabii bu me§ru bir temenni. Arna gorilnenin altmdaki anlam nedir? ATIAC'm ve kendisini Marksist olarak degerlendiren ya da Marksist olduklanm hit; r;ekinmeden ifade eden diger "altematif ktireselle§meci" hareketlerin birkar; temsilcisi vardir.
G
Sosyalizm
Marx ne demi§ti? Kapital §U satirlarla ba§lar: "Kapitalist iiretim tarzmm egemen oldugu toplumlarm zenginligi, "muazzam bir meta birikimi" olarak kendini gosterir, bunun birimi tek bir metadtr. Ara§t1mialarurnzm, bu nedenle, metanm tahiili ile ba§lamas1 gerekir."'
Marx ve Deger Yasas1 Marx emtianm kendi
sasm1 tammlarken
i~indeki
~ok
mi.ibadele degerini belirleyen deger yadikkatli davramr.
"Meta her §eyden once, bizim dt§tm1zda bir nesnedir vc. ta§td1g1 ozellikleriylc §U ya da bu tiirdcn insan gereksinmelerini gideren bir §eydir. (... ) Bunun i~in c§it nicclikte emek i\eren ya da aym slirede iiretilebilen metalarm degerleri, aymdtr." 2
Demek ki Marx 'a gore herhan gi bir metam mi.ibadele degeri, i\:inde barmdtrd1g1 sosyal emck mikt anna indirgencbilir. Bu da, kapitalist toplumda varolan bi.itUn degerlerin e mek niceligi bak1mmdan kendi e§degerine indirgenmesi anl:lmma gcldigi kadar " liretici faaliycl , ald1g1 iizcl bi\i mi, ya11i cmcgin yarad1 niteligini bir yana korsak , insan emck-giiclinlin h a rc a nm :is m d ~111 b a ~ ka bir ~ e y dcgildir (... )insan beyninin, sinirlerinin vc ka, (an11111 lir~ti c i harcamas1dtr ve bu anlamda, bunlar insan emegi olarak ayn1dtr. Bunlar, insan cmck-giiciiniin farkh iki harcanma bi~iminde n ba§ka bir ~ey degildir."'
Marx'm gozi.inde, doga tarafmdan saglanmayan tiim maddi zenginliklerin kaynag1 olarak emek, tek ba§ma, kapitalist ilretim sistemine has bir §ey degildir: ''( ...) doganm kendiliginden iirettikleri di§tnda kalan biitiin maddi zenginlik, degi§mez bir bi\imde varhg1111, belirli bir ama\la harekete ge\en dogadaki belirli matcryallerlc bclirli insan ihtiya\lanna ay nlmt§ bir faaliyet olan ozel bir iiretici faaliycte bon;ludur. Bu sebeplc emek, kulla111m degcrinin yarat1c1s1d1r; bu da ya rarl1 cmcktir; biitlin toplumsal fom1l ardan bag1ms1z olarak insan soyunun dcvan11 i\in gcrckli bir ko~uldur. "'
Ancak, kapitalist sistemdeki emek-giiciinUn kendine has yoni.i, yalmzca, Urcticiler taraf111dan hemen tiiketilccck ~c yler i~in degil aym zamanda meta i.iretimi i\:in de kullamlmas1dir; bir ba~ka ifadeyle, digerleri i~in kullamm degeri, sosyal kullantn1 dcgcri, olmastdIT.
Emek-gOcO Metadan Ba~ka Nedir ki? Marx' 111 analizinin ozi.inde §U temel ogc mevcuttur: Emek-gi.ici.i bir mctadtr, zaten kapitalist sistemde metadan ba§ka bir ~ey de olamaz. "Emek-giicii dcnilcn bu ozcl metat ~ imdi hir:11 daha yakmdan incclcmemiz gerckiyor. Biiti.in otekilcr gibi, o da bir dcgcrc ' :1hiptir. Bu dcger nas1l bclirlcnir? Emek-gi.iciini.in degcri, otcki her mctada oldu j.!u gibi , bu iizcl nesnenin Urctimi vc dolay1s1yla ycnidcn-iirctimi iryin g.:rckli cmc k-zama111 ile bclirlcnir. 'Kapira!. Cilr I, 861Um I, K1s1m I, ' i\ yn1 Kay nak
·1 1\yrn
Ba ~ hk
"' l'.mtia""
Kaynak
' Ayni Kaynak 82~~~~~~~~~~~~~-~~~-
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganimn Ktikenleri, Anlam1 ve Sonu<rlari Ozerine
Emek-giicii bir degere sahip olduguna gore, kendisinde maddele~mi§ ortalama toplumsal emegin belirli bir niceliginden daha fazlasm1 temsil etmez. Emekgiicii yalmzca, bir kapasite, ya da canh bireyin giicii olarak vardir. bunun sonucu olarak, emek giiciiniin iiretimi, bu bireyin varhgm1 ongoriir. Belli bir bireyin emek-giicii iiretimi, onun kendisini yeniden iiretmesinden ya da varhg1nm devammdan olu§ur. Bireyin varhgm1 siirdiirebilmesi i<rin, belli miktarda ge<rim aracma gereksinmesi vardir. Bu nedenle, emek giiciiniin iiretimi i<rin gerekli emek-zamam, kendini bu ge<rinme ara<rlanmn iiretimi i<rin gerekli zamana indirgiyor; ba§ka bir deyi§le, emek-giiciiniin degeri, emek<rinin varhgm1 siirdiirmesi i<rin gerekli olan ge<rim ara<rlannm degeridir. Ne var ki, emek-gticti, ancak kullamlmakla gerrrekle§ir; ancak rrah§ma ile kendini faaliyete sokar. Bu arada belirli miktarda insan adalesi, siniri, beyni vb. harcanm1§ olur, ve bunlann yerine konmas1 gerekir. Bu masraf artt§I, daha fazla bir gelir ister. Emek-giicii sahibi, bugtin <rah§iyorsa, yarm da, aym siireci, saghk ve kuvvet yoniinden aym §ekilde yineleyebilmelidir. Oyleyse ge<rim ara<rlan, onun, <rah§an bir insan olarak normal durumunu siirdiirmesine yeterli olmahdir. Yiyecek, giyecek, yak1t, bannak gibi dogal gereksinmeler, ya§ad1g1 iilkenin iklimi ile diger fiziksel ko§ullara gore degi§ir. Ote yandan, zorunlu denilen gereksinmelerinin <re§idi ve biiyiikltigii, t1pk1 bunlan kar§tlama §ekilleri gibi, bizzat kendileri tarihsel bir geli§menin tiriinleri oldugu i<rin, ve bu yiizden geni§ ol<riide o iilkenin uygarhk diizeyine ve ozellikle de, ozgiir emekrriler s1mfmm olu§tugu ko§ullara ve ah§ttklan rahathk derecesine baghdlf. Bu nedenle, diger metalarda oldugunun tersine, emek-giicii degerinin belirlenmesine, tarihsel ve manevi bir oge de giriyor. Bununla birlikte. belli bir iilkede, belli bir donemde, emek<ri i<rin gerekli olan ge\im ara\larmm ortalama miktan pratik olarak bilinir. Emek-giicii sahibi de tiliimliidiir. Oyleyse, pazardaki varl1gmm siirckli olabilmesi i<rin-ki, paranm durmadan scrmayeyc donti§mesi bunu gerektirir- emekgiicii sat1c1smm, 'ya§ayan her bireyin kcndisini siirdiirdiigii §ekildc, yani dOlJenerek' varhgm1 siirdiirmesi gerekir. A§mma, y1pranma ve Oliim ncdcni yle. pazardan rrekilen cmek-giiciiniin ycrini, hi\ dcgilsc aym miktarda yeni emekgticiiniin siirekli olarak doldurmas1 gerekir. Boylece, bu ozcl meta sahiplerinin soyunun pazarda varhklanm siirdiirmeleri i<rin, emck-giicii iiretimi i<rin gerckIi ge<rim ara<rlannm toplam1, emek<rinin yerini dolduracak olanlann. yani \Ocuklannm gereksinmelerini de kar§ilayacak §ekilde olmaltdtr. insan organizmasmm belirli bir sanayi daltnda hiiner ve beceri kazanabilecegi §ekilde degi§iklige ugramasm1 ve ozel tiirde bir emek-giicii olabilmesini saglamak i\in, ozel bir ogrenim ya da egitim gereklidir; bu da, az ya da <fOk bir meta e§degerine ma! olur. Bu miktar, emek-giiciiniin az ya da \Ok karma§1k alma niteligine gore degi§ir. Bu egitim masraflan (basit emek-giicii irrin pek kii\iiktiir) tiretim i<rin harcanan toplam degerin i<rersinde 0 olrriide yer ahr."'
Oyleyse, bir meta olarak emek-gi.ici.ini.in degeri i.iretimi, bak1m1 ve emek-gi.ici.ini.in yeniden i.iretimi i~in gerekli toplam cmtia degeri tarafmdan belirlenir. Bu toplam deger, Marx'm "tarihsel ve ahlaki 6ge" olarak adlandird1g1 bir degi§ken i~erir. Bu degi§ken, i.iretici gli~ lerinin geli§mi§lik derecesi ve i§~ilerin sm1f miicadelesi sayesinde kazandtklan hak ve teminatlann seviyesi a~1smdan her bir i.ilkenin kendine has ' Kapital, Cilt I. Boliim 2. K1S1m 6. Ba§hk "Emek-giicii11ii11 a/im1 ve sat11m"
Sosyalizm
ulusal ko§ullarma baglanmi§ttr. Sm1f miicadelesinin yocuk i§9iligini yasal yollarla engelledigi ve farkh i.icrete dayanan bir sosyal gi.ivenlik diizeninin emek-giici.ini.in degerini olu§turan bir par~as1 olarak gori.ildi.igii bir i.ilke ile hi9bir sosyal korumanm olmad1g1 ve ~ocuklann 6 ya§mdan itibaren somi.iri.ildi.igi.i bir diger i.ilke arasmda, emek-gi.ici.ini.in sosyal olarak tammlanm1§ degeri ku§kusuz epey farkhhk gosterecektir. Marx §Una i§aret eder: "Arna, bizim para sahibinin, meta olarak satlp 'r•kart1lm1~ cmck-giicii bulabilmesi i'rin once '<qitli ko~ullarm yerine gctirilmi~ olmas1 gcrckir. ( ... ) Bu varsay1ma gore, emek-giicii. meta olarak piyasada, ancak, ona sahip olan kimsenin emek-gilcilniln bir meta olarak sat1~a sunmas1 ya da satmas1 halindc goriilebilir. Bunu yapabilmesi i'rin bu kimsenin, kendi emck-giicii lizcrindc tasarrufta bulunabilmesi, cmek kapasitcsinin, yani kendi ki~iliginin kayrts1z ~arls1z sahibi olmas1 gerckir. Emek sahibi ilc para sahibi. pazarda kar~1 kar~1ya gclirlcr, e§it haklara sahip kimselcr olarak temasa ge~crler, aralarmdaki tck fork birinin sallc1, digerinin ahc1 olmas1d1r; bu yondcn yasalar kar~1s111da her ikisi de C§ittir. Bu ili~kinin slirckli olabilmesi i'rin emek-giicli sahibinin, bunu, yalmzca, bclli bir silre i~in satmas1 gcreklidir, 'rilnkli egcr onu toptan vc siiresiz satacak olursa, kendini s!ltm1§, kendini ozglir bir insan olmaktan ~1kar11p kolcyc, meta sahibi olmaktan "1kart1p meta haline donil~tiirmii~ olur. Emek-giicilne daima kendi oz mah, kendi meta1 goziiyle bakmas1 gcrekir, ve bunu da ancak, onu, ahcmm emri altma ge"ici bir siire i"in, belirli bir zaman siiresi i~in vermekle yapabilir. Ancak bu yolla, emek-giicli lizerindeki miilkiyet hakkmdan feragat etmemi~ olur. Para sahibinin pazarda emek-giiciinli meta olarak bulabilmesi i"in ikinci .temel ko§ul §Udur: emek'<i, kendi emeginin ger"eklc§tirdigi metalan satacak durumda olmay1p, kendi benliginde varolan emek-giiciinii bir meta olarak sat1§a sunmak zorunda kalmahdir."•
"Bu Tur Bir ili~kinin Hi~bir Dogal Temeli Yoktur" Hangi sebeple i§i;i emek-giici.ini.i bir meta olarak satmak zorundad1r? <;i.inki.i, kapitalizm yagmda genellqmi§ ve sistcmatize olmu~ sosy;d i~ boli.imti, her insana ya§amak i9in ihtiyai; duydugu ara~lan ve n c ~. nc leri yaratmasma izin vermiyor. Bunlan eldc edcbilmek ic;in i§9i, sahi11 oldugu tek metayt, emek-gi.ici.ini.i, meta degerine tekabi.il eden bir dc ~'c r kar§ihgmda, belli bir miktar para kazanmak i9in satmak zorunda ka!maktadtr. Bu para, ona ve ailesine ya§amlarmt idame cttircbilmelcri i¥in gerekli olan emtia ahmm1 saglayan -emek-gi.ictini.in satt~mdan ~I de edilen iicret bi9imindeki- paradir. Marx 'a gore: "Paramo sermayeye ~evrilebilmesi i"in, demck ki, para sahibinin ozgur cmek~i ile kar§I kar§rya gelmesi gerekir; bu, emek~inin iki anlamda ozgiir olmas1 demektir: hem emek-giiciinii kendi oz meta1 gibi satabilecck durumda i.izgur • Aym Kaynak
"Emek Bir Meta DeQildir" Slogan1mn Kokenleri, Anlam1 ve Sonu~lan Ozerine
bir insan olmas1 gerekir, hem de satmak i~in elinde ba§ka bir meta olmamas1, emek-gilciinii ger~ekle§tirmesi i~in gereli her §eyden yoksun bulunmas1 gerekir."'
Kendi emek-gi.ici.ini.i satan "ozgi.ir" bir emek~inin varolu§u kar§ismda, "ozgi.ir" bir para sahibinin onun emek-gi.ici.ini.i satm almas1 tarihin bir i.iretimidir: Marx, "Bu ili§kinin hi~bir dogal temeli yoktur" der. Sosyal bir ili§ki soz konusudur: emek-gi.ici.i, sosyal bask1yla, onu satan i~in bir meta oldugu gibi sosyal ~1karla onu satm alan i~in de bir metadir. Marx §Oyle devam eder; "Demek ki kapitalist doneme niteligini kazand1ran §ey, emek-gllcilniln, i§~inin kendi gozilnde kendi mah olan bir meta §eklini almas1 ve dolay1S1yla emeginin, iicretli emege donii§mesidir. 6te yandan, emek iirilntiniln genel olarak meta halini almas1 ancak bu andan sonra olur."'
Bu son gori.i§ i.izerinde durahm. Marx i~in, i.iretilen emtianm bi'rimi sadece, emek-gi.ici.ini.in, i§~inin kendisi i~in, metanm egemen sosyal bi~imini kazand1g1 andan itibaren egemen sosyal bi'rim haline gelir. Bir ba§ka ifadeyle, eger emek-gi.ici.i meta olmasayd1 o zaman emtia olarak i.iretilenlerin bi~imi egemen sosyal bi~im olmazd1. E, tabi biz de kapitalist sistemde olmazd1k. Yani, "alternatif kiireselle§me"ci bayanlar ve baylar, biz hala kapitalist sistemde degil miyiz? Eger oyleyse, emek-gi.ici.i nas1l meta olamaz? Yoksa, Berlin Duvanmn y1kilmasmdan beri, i.iretim ara~larmm ozel miilkiyeti di.izeninin otesine bakamayacak bir ufka m1 gerilediniz? Bu konuya daha sonra donecegiz ...
Emek-gucu ve Art1 Deger Marx'm analizi ti.im belirsizliklerden annm1§tlr: Kapitalizm, kapitalizm oldugu sUrece emek bir metad1T. Hatta sadece bir metad!T. Dahas1, emek-gi.ici.i meta oldugu i~indir ki kapitalistin kannm kokeni olacak ve bu ama~la kapitalist, emtia i.iretimine yatmm yapmay1 di.i§i.inecektir. Peki kar nereden kaynaklamr? Kendi degi§iminden mi, yani emtia dola§1mmdan m1? Marx bu soruyu §Oyle yamtlar: "Meta dola§1m1, sermayenin 'rlkI§ noktas1d1T. Meta i.iretimi dola§1m1 ve ticaret denen daha geli§mi§ dola§1m bi'rimi, sermayenin dogup bi.iyi.idi.igi.i tarihsel temeli olu§tururlar. 16. yi.izy1lda di.inyay1 saran ticaret ile yeryi.izi.ine yay1lan Pazar, sennayenin modem tarihinin ba§lang1c1 olmu~tur. •"I
Marx burada, M-P-M bi~imiyle, yani "metanm paraya ve paranm da tekrar metaya doni.i§mesiyle, ya da almak i~in satma" ile, P-M-P bi7 Aym KayI'ak • Aym Kaynak • Kapital, Cilt I. Boltim 2, K1s1m 4. Ba§hk "Sermayenin gene/ formiilii"
Sosyalizm
irimini yani "paranm metaya ve metanm tekrar paraya donil§mesini ya da satmak i~in almak"1 birbirinden aymr. Spesifik bir ifadeyle: "Bu ikinci bi~imde dola§1m1m tamamlayan para, boylece sermayeye donii§iir. Sermaye halini ailr ve zaten aslmda sermaye olma ozelligindedir." w der. Ancak, P-M-P biiriminin kendi i9inde hi9bir anlam1 yoktur. Eger bir kapitalist, ilretim silreci sonrasmda aym nicelikteki bir paray1 elde edecekse neden yatmm yapsm? Stirecin i9inde niceliksel bir farkhhk ortaya ir1kmad1kira bu olmaz. Marx, tamamlanm1§ P-M-P hareketi biiriminden soz etmez, onun kastettigi P' nin P den bilyilk oldugu P-M-P' dilr. ~oyle air1klar: "l§te ilk dcgerinin ilsti.indc bu artt§a ya da fazlalt ga bcn ' art1-deger' diyorum. Ba§lang1i;ta si.irillen deger, demek ki dola§tmda ilk haliyle kalmak §tiyle dursun, kendisine bir artt-deger katar ya da kendisini i;ogalttr. i§te onu scrmayeye i;eviren §ey, bu harekettir.""
bi,
Sonuir olarak, P-M-P', "dola§1m a/amnda ilk bak1§ta gorii/dugii giger~ekte sermayenin gene/ formiiliidiir." 12
Bir Meta Olarak Emek-Gucunun "Kendine Has Kullan1m Degeri" Marx bu tamtlama s1rasmda, sadece art1-deger'in ortaya ir1k1§1m air1klam1§tlr. Ancak herhangi bir §ekilde bunu doguran silreci tarif etmemi§tir. Tekrardan, emtia degi§im degeri ilzerine soylediklerimize geri donersek, Marx, di§ gorilnil§e bak1hrsa, analizini zora sokan bir ireli§kiyi ortaya ir1kanr. " Bunun ii;in metalarm dola§tmt, yalmz degerlerinin bii;iminde bir degi§iklik meydana getirdigi ve yan etkilerden serbest oldugu siirece C§-deger §Cylerin degi§imi demektir." ~oyle ki: " E§it degi§im-degcrindeki ve dolayJS1yl a C§deger metalar ya da metalar ile para birbirleri ile degi§ildigi takt irde, dola§ tmdan kimsenin, ortaya koydugundan fazla deger i;ekemcyecegi ai;iktir. Burada art1-deger yarat1lmam1§t1r.""
Art1-degerin olu§umu, oyleyse, dola§tm alanmdan gelmiyor. 0 zaman, irozUlmesi gereken muamma ortaya §U §ekilde konulabilir: " Paramn scrmayeyc do ni.i ~ m cs i , me ta dcg i§im ini di.izc nl eycn yasalara dayamlara k, r; 1k1§ nokt as1, q dcgcrlcrin d c gi ~ imi olacak bi~imdc ai;1klanmahdtr. Dostumuz para babasm1 11 , mclalan, dcgcrlerine satm almast ve tekrar dcgerlerinc
"'Aym Ka ynak "Ayni Kaynak " Ay111 Kay nak 11 Kapital, Ci lt I, Boli.im 2, K1 s1m 5, Ba§ hk "Sermayenin gene/ formiiliindeki ~· c /i~ki ler "
"Ernek Bir Meta Degildir" Slogammn Kokenleri, Anlarn1 ve Sonu~lan Ozerine
satmas1, ama gene de silrecin sonunda, dola§1ma koydugundan daha fazla degeri oradan r;ekmesi gerekmektedir.""
Bu
ama~la,
Marx §6yle yazar: bizim kapitalist,
"dola§lrn alamnda, piyasada kullamm degeri, deger kaynag1 olmak gibi ozel bir nitelige sahip bulunan ve bunun ir;in fiilen tilketimi bizzat emegin maddele§mi§ §ekli vc dolay1s1yla da deger yaratacak bir meta1 olacak kadar §ansh olmahd1r. Ye gerr;ekten de para sahibi, emek kapasitesi ya da emck-gilcil nitcligi ta§1yan boyle ozel bir metal piyasada bulur. Emek-gilci.i ya-da r;ah§ma kapasitcsi sozi.indcn, insanm kendisinde bulunan ve hangi ti.irden olursa olsun bir kullamm-dcgeri i.iretirken harcad1g1 zihinsel ve fiziksel yetilerin toplam1 anla§ilmahdlf.""
Gordi.igi.imi.iz gibi, Marx i~in, emek-gi.ici.i sadece bir meta degil, temel bir metadir. Kapitalist onu ttiketerek , kendine ma! edecegi bir degeri, yani art1-degeri yaratacaktir. Nas1! olur da kimisi, kapitalist sistemi sorgulamaz da sanki emek meta dt§mda bir §eymi§ gibi davranabilir? Bunun sonu~lanna sonra deginecegiz. Arna oncelikle, bir meta olarak emek-giici.i ile art1-deger tiretme mekanizmas1 arasmdaki bag1 kurmahy1z. Marx §6yle yazmaktadir: "~imdi
biz, gene, bizim filizlenmekte olan kapitalistimize donelim. Onu, ar;1k pazarda emek-si.ireci ir;in gerekli bi.iii.in ogeleri, si.irccin nesnel ogelerine, i.iretim arar;larm1 ve oznel ogeye, emek-gi.ici.inil satm ald1ktan sonra tcrk etmi§tik. Bir uzmanm keskin gozleriyle, kendi ozel ticaretinc, diyclim iplik~ilige, kundurac1hga ya da ba§ka ti.ir bir ticarete en uygun i.iretim ara~lanm ve emek-gi.ici.inil ser;mi§ti. Daha sonra, emegiyle ilretim arar;lanm tilketmek ir;in bu emckgilcilnil ki§iliginde ta§1yan i~r;iyi harekete ger;irerck meta1 hemen satm ah111§ oldugu emek-gi.ici.inil harcamaya koyulur." 1•
Marx i~in, eger "emek siireci kapita/ist tarafindan emek-giiciiniin tiiketi/mesi olarak" degerlendirilirse, burada "iki hususi o/gu"nun anla§tlmas1 gereklidir. Bir yanda: "i§t;i, emeginin ait bulundugu kapitalistin denetimi altmda r;ah§ir; kapitalist, i§in usulilne uygun yap1lmasma, i.iretim arar;lannm ak1lhca kullamlmasma bi.iyilk bir ozen gosterir."
Ote yanda: "ikincisi, Uri.in, onu dogrudan ilretcnin, i§t;inin degil, kapitalistin mahd1r. Diyelim bir kapitalist bir gilnlilk emek-gi.icilniln degerini Odilyor; bOylecc bu gilcil bir gilnlilgi.ine kullanma hakk1 herhangi bir meta gibi, sozgeli§i bir giinliigilne kiralad1g1 at gibi , ona ait oluyor. Meta1 satm alan, onu kullanm a hakk1111 satm ahyor ve emek-gilcilnil satan, emegini vererck ashnda, sat11g1 kullanundegerindcn aynlm1§ olmaktan ba~ka bir ~cy yapmam1~11r. hycrinc ;1J1m1n1 a111g1 anda, cmck-giiciiniin kullanun-d·: gni, vc bundan tiliirii de cm1.·k (>I an onun kullamm1 aruk kapil:il i,t..: aittir. E.nck-giicii nii sal""J :i!m ak b k:q,irali )t, 1.:mcgi , bu canh mayay1, iirlinlin ca11s1z i.i1\ : kriy!c birlqt irir. nnu n :1;·i '111.l:m cmck·si.i " Ay111 Kaynak "Kapital, Cilt L Bciliim 2, K1 s1m (,, Ba}lik "Lmd -g i;, ii1;iin u!i1111 •• Aym Kaynak
1, ., ,,;, 1P1
Sosyalizm reci, satm ald1g1 metam yani emek-giiciiniin tiiketiminden ba~ka bir §ey degildir~ ne var ki bu tiiketim, ancak emek-giiciinii iiretim ara~lan ile tamamlanmas1 ile ger~ekle§tirilebilir. Emek-siireci, kapitalistin satm ald1g1 §eyler, yani onun mah haline gelen §eyler arasmda cereyan eden bir siire~tir. Bu siirecin iiriinii, t1pk1 mahzende mayalanma siirecini tamamlayan §arap gibi, gene kapitaliste aittir. " 11
Buradan hareketle; art1-degerin ortaya i;1kmasmm mtimktin hale gelmesi kapitalist somtirti ili~kisi altmdaki emek stirecinin bizzat kendi i~inde olur. Nitekim, Marx ~oyle der: "emek-giicii degeri ile bu emek-giiniiniin emek siireci i~ersinde yaratt1g1 deger, birbirinden tamamen farkh biiyiikliiklerdir; kapitalistin, emek-giiciinii satm ahrken goz oniinde bulundurdugu §ey, i§te iki deger arasmdaki bu farkt1r.""
Bir kapitalisti meta-emek-gticti satm almaya iten nedeni Marx le ai;1klar:
~oy-
"bu metam, yalmzca bir deger kaynagma sahip olmas1 degil, onun sahip oldugundan daha fazla degerin kaynag1 olmas1, ozgiil kullamm degerine sahip olmasidir. Kapitalistin, emek-giiciinden bekledigi ozel hizmet budur ve bu ah§,veri§te o, meta degi§imi konusundaki 'ebedi yasalar' uyannca hareket eder. Bunlardan birini vermeden digerini alamaz. Emek-giiciiniin kullamm-degeri ya da bir ba§ka deyi§le emek, sat1lm1§ bulunan yagm kullamm-degeri, ne oliriide yagc1ya ait bulunursa o kadar sat1c1sma ait olur. Para sahibi bir giinliik emek-giiciiniin degerini Odemi§tir; bunun i~in onun bir giinliik kullamm1, bir giinliik emek ona aittir. Emek-giiciintin gtinliik tiiketimi yanm giinliik ~ah§ma ya ma! olmasma kar§thk aym.emek-giiciiniin tam bir giin irah§abilmesi ve dolay1S1yla bir giin zarfmda kendisi i~in Odenenin iki kau deger yaratmas1, ku§kusuz satm alan i~in iyi blr §anstlr, ama sat1c1 iirin hiir de bir haks1zhk degildir.""
Bir Meta Olarak Emek-gOcOnOn Degeri Nas1I Belirlenir? Marx
~oyle
bitirir;
"Eger §imdi biz, deger iiretmenin ve art1-deger yaratmanm iki siirecini kar§l· la§tmrsak, ikincisinin belirli bir noktadan sonra birincinin devammdan ba§ka bir §ey olmad1gm1 gori,iriiz. Eger bir yandan siire~. o noktadan, yani emek-giicii i~in kapitalistin Odedigi degerin yerini tam e§degerini ald1g1 noktadan sonra siirdiiriilmezse, bu yalmzca bir deger yaratma siirecidir, eger ote yandan bu noktadan oteye devam ederse art1-deger yaratma siireci halini ahr.'"0
i~te bu, meta olarak emek-gtictintin, Marx'm ifadesiyle, "mucizevi" erdemidir. Degerleri standart bir bii;imde onceden tiretilmi~ metalarda "tekrardan tiretilmi~" tiretim arai;larmdan (hammadde, makineler, amortisman, ... ) farkh olarak, aktif nitelikli meta olarak emek-gticiintin ki "yalmzca ral1§mas1yla her an ek ya da yeni bir deger yaratir" 21 17 Kapita/, Cilt I, Boliim 3, k1s1m 7, Ba§hk "Emek siireci ve ar11-deger iiretme siireci" "Aym Kaynak 19 Aym Kaynak 20 Aym Kaynak 21 .'<.apita/, Cilt I, BOliim 3, K1s1m 8, Ba§hk "Sabir sermaye ve degi§ken sermaye"
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganmm KClkenleri, Anlam1 ve Sonu9lan Ozerine
kendine has bir karakteri mevcuttur. Marx kendisini mak i<rin iki ornek olaydan bahseder: ilk ornekte:
anla~1labilir
kil-
"Diyelim ki, i§9inin tam emek-giiciiniin degerinin e§degeri kadar Uretim yapug1 anda iiretim siireci kesilmi§ olsun: sozgeli§i alu saatlik emekle i§9i ii9 §ilinlik bir deger katm1§ olsun. Bu deger, iir!iniin toplam degerinin iiretim ara9lanndan gelen degerin di§mdaki fazlahkur." Bu deger. bu siire9 s1rasmda dogmu§ olan biricik ozgiin degerdir. ( ... ) Harcanan bu para yoniinden yeni deger yalmzca bir yeniden iiretimdir." 23 •
Bu ornekte, P-M-P fonniiliine geri doniilecektir. Art1-deger olmayacak ve kapitalistin boyle bir verimsiz yatmm1 neden yapt1g1 anla~1la mayacaktir. i~te bu yiizden, hakikat ikinci ornekte ortaya <r1kar. "Daha once olup bitenlerden, emek-siirecinin, iir!inde yalmzca emek-giiciiniin degerini kar§Ilayacak e§degerin yeniden-iiretilmesi ve iiriine kat1lmas1 i9in gerekli zamamn titesinde de devam edecegini biliyoruz. Bu amacm kar§Ilanmas1 i9in alt1 saat yettigi halde, siire9 on iki saat devam edebilir. Emek-giiciiniin faaliyeti bu nedenle yalmzca kendi degerini yeniden Uretmekle kalmaz, onun iizerinde ve titesinde de iiretimde bulunur. Bu art1-deger, iir!iniin degeriyle, bu iiriiniin olu§mas1 i9in tiiketilen tigelerin degeri arasmdaki farktlr; bir ba§ka !ieyi§le. iiretim ara9lan ile emek-giicii arasmdaki farktlr." 24
i~te, sm1f milcadelesi mekanizmasmm miidahale ettigi yer, tam da
buras1dir. Marx bize hatirlatir: "Emek-giiciiniin degerine ahmp sauld1g1 varsay1m1yla hareket etmi§tik. Onun degeri de diger biitiin metalar gibi, iiretimi i9in gerekli emek-zamam ile belirlenir."2'
"Ben Metam1n Degerini istiyorum" Sonu<r olarak, kapitalist sm1f, emek-giiciiniln degeriyle ili~kili olan arll-deger oramm artttracak ekstra <rah~ma saatlerinin miktannm daha biiyilk oranlara ula~mas1 i<rin, meta olarak emek-giicil iiretmek i<rin gerekli <rah~ma saatini azaltmaya <rah~maktadir. Marx konuyu ~oyle vurgular: "Goriiliiyor ki, i§giinii, degi§meyen degil, degi§ken bir niceliktir. Onun bir k1sm1, ku§kusuz, i§9inin kendisinin emek-giiciiniin yeniden-iiretimi i9in gerekli emek-zamam ile belirlenir. Arna onun toplam miktar1, art1 emek-zamanma bagh olarak degi§ir. Oyleyse, i§giinii belirlenebilir ama kendisi belirsiz bir §eydir. "26 2'Bu durumda Marx'm tine siirdiigii hipotez; Giinliik 9ah§manm degeri ya da bir diger deyi§le iiretim, yeniden iiretim ve meta olarak emek-giiciiniin ihtiya9lanmn toplam degeri ingiliz para birimi olan ~ilinle belirtilmektedir. 23 Kapital, Cilt I, BOliim 3, K1s1m 8, "Sabit sermaye ve degi~ken sermaye'' 14 Aym Kaynak 2jKapital, Cilt I, BOliim 3, K1s1m 10, "<;ali~ma giinii" 2 • Aym Kaynak
Sosyalizm
Giinli.ik ~ah§ma si.iresinin saptanmasmda, emek-giici.ini.in meta olma olgusunun belirleyici bir §ekilde mi.idahalesi mevcuttur. Emek-giici.ini.in onu satan ve satm alan arasmdaki degi§imi metalann genel degi§imini yoneten kurallarla tam olarak ilgilidir. Marx §6yle der: "Arna sermayenin bir tek ya§am diirtilsil vardtr, deger ve art1-deger yaratmak, ilretim ara~lanm miimkiin oldugu kadar biiyilk miktarda art1-emegi emebilecek degi§meyen etmen haline getirmek egilimi. Sermaye, olii emektir ve ancak vampir gibi canh emegi emmekle ya§ayabilir, ve ne kadar ~ok emek emerse o kadar ~ok ya§ar. i§~inin ~ah§t1g1 stire, kapitalistin ondan satm ald1g1 emek-gilctinil harcad1g1 silredir. Eger i§~i bu silreyi kendisi i~in harcarsa, kapitalisti soymu§ olur. Oyleyse kapitalist, metalarm degi§imi yasasma dayanmaktad1r. 0 da, biitiln ahctlar gibi, metanm kullamm-degerinden milmkiln oldugu kadar biiyiik yarar saglama pe§indedir. Arna birden bire i§t;inin, iiretim siirecinin giirilltii-pattn1s1 arasmda bastmlmt§ sesi yilkselir: Benim sana satt1g1m meta, btitiln O!eki metalardan farkhdir; onun kullamm1 deger yarattr, kendisinden daha biiytik olan bir deger. Zaten sen de, onu, bunun ii;in satm almt§ttn. Senin yoniinden sermayenin kendiliginden geni§lemesi gibi gorilnen §Cy, benim ii;in fazla emek-giicii harcanmas1dir. Sen de, ben de piyasada tek bir yasa tanmz, metalann degi§im yasas1. Metam tiiketimi, onu elden ~tkartan sattc1ya degil, onu ele gei;iren ahc1ya aittir. Benim giinliik emek-gilciim. i§te bu yilzden sana ait oluyor. Onun i~in her giln Odedigin fiyatla, onu her giln yeniden Uretebilmen ve tekrar satabilmen gerekiyor. Benim, ya§hhk vb dogal tiikenmeler dt§tnda, yarm gene t1pk1 bugilnkii gibi aym normal gili;le, saghkla vc zindelikle ~ah§abilmem gerek. ( ...) l§giinilnii sm1rs1z olarak biiytitmekle, sen bir giin i~inde, benim ii~ giinde yerine koyamayacag1m kadar emek-giiciinii kullanabilirsin . Senin emekten kazand1gm1 ben ozden yitiriyorum. Emek-giiciiniln kullamlmas1yla, yagma edilmesi birbirinden ~ok farkh §eylerdir. (... ) Bir giinlilk emek-giicii i~in bana para Odedigin halde, onu ii~ gilnliik kullanmt§ olursun. Bu, hem aramtzdaki stizle§meye hem de degi§im yasasma aykmdir. Bu nedenlerle ben normal uzunlukta bir i§giinii istiyorum ve bunu da kalbimi i§e kan§ttrmadan yap1yorum, ~iinkii para konulannda duygulann ycri yoktur. (... ) Normal bir i§giinii istiyorum, ~iinkii ben de diger biltiin sat1c1lar gibi mahmm degerini talep ediyorum. Goriiyorsunuz ki, \Ok esnek smirlan olmasmdan ba§k;, meta dcgi§iminin niteliginin kendisi de, ne i§giinii i\in nc de artt-deger i\in sm1r tamyor. Kapitalist, ahc1 ki§iligi i\inde i§giiniinii miimkiin oldugu kadar uzatmaya ve elinden gclse bir i§giiniinden iki i§giinii ~1kartmaya \abalama hakk1m kendisinde gormektedir. Buna kar§thk, sattlmt§ olan metam ozelligi, onu satm alamn tiiketme istegine bir smir konulmasm1 gerektirmckte ve i§\i, i§giiniiniin belirli normal bir siireyc indirilmcsini istcrkcn, sattc1 olmaktan gelcn hakk1m kullanmaktadir. Oylcysc burada bir kar§1tl1k, her ikisi de dcgi~ im yasasmm damgasm1 ta§•yan iki hak arasmda bir \at1§ma van.hr. E§it haklar arasmda son sozi.i kuvvct soylcr. Ve bunun iqi n de b pi talist i iI'l''.ii~' t:1 rih indc, bir i ~gli niin i.i n bclirlcnmesi, sliriip g.idcn bir sava~1 mm kol ck ti f scrn1:1ycvc, ya ni kap: t:dist sm1f ilc kolc ktif c1:1ck , yani i}c,:i sm1f1 arasmdaki ''< ;» ,1;u::i :11 11 bir sonu cu olurak kc·nd isini gostcrir.'· ::-
" Aym Kay nak
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganmm Kokenleri, Anlamr ve Sonu9lan Ozerine
Oretim araylannm ozel mi.ilkiyetine dayanan kapitalist sistemin, proletaryay1 kendi emek-gi.ici.ini.i bir meta gibi satmaya zorlayan bu sosyal somlirli ili§kisinden ba§ka hii;bir kokeni yoktur. Bu geryekligin anla§1lmas1yla, Marx (ve ondan sonra, Marksizm'in stirekliligini saglayan herkes) tarafmdan i;1kanlan §U siyasi sonuca ula§thr; liretim arai;larmm ozel mi.ilkiyeti lizerine dayanan bu rejim stirdliki;e, proleterin kendi emek-gliclinli satmaktan ba§ka hii;bir sei;enegi olmayacaktir.
l~~i
S1n1f1n1n Birliginin Kurulmas1
Ancak bir meta olarak satI!an bu emek-gi.ici.i aym zamanda i§i;i sm1f1nm birliginin de kokenidir. Zira, i§i;i sm1f1, ne zaman kapitalist sm1fm bir i§i;iyi digeriyle kar§I kar§1ya getirerek yaratt1g1 boliinmelerle mlicadele eder de kendi birligini geri;ekle§tirme yolunda ilerler, i§te o zaman "kendisi ii;in s1mf' -yani i;1karlan konusunda bilini;li, onlan korumak ve arttlrmak ii;in orgtitlenen bir s1mf- haline gelmeye ba§lar. Bu birlik, bag1ms1z i§i;i orgi.itlerinde ve kazamlan bag1ms1z i§yi kurumlan ile kolektif haklarda anlamm1 bulacaktir. Ancak, i§i;iler tek ve ayn bir sm1ftlr, ~iinkii tiim i§~iler iiretim si.ireci i~erisinde aym ili§kiyle kar§I kar§1yad1rlar. i§yi sm1f1 sadece tek bir sm1f olabilir ytinkti, bir tarafta i.iretim ara~lanna sahip oldugundan meta-emek-glici.ini.i satm alan ve i§yi sm1fm1 ti.ikettiginden daha yak deger liretmeye zorlayanlardan olu§an kapitalist sm1f yer ahrken, bunun kar§I tarafmda ise,O, i.iretim si.irecine gelindiginde, meta olarak satllmaya zorlanan kendi emek-gi.ici.inli olu§turarak durur. Kapitalist toplumda, emek-gi.ici.ini.in meta olarak anla§1lmas1, tanmmakta olan sm1f mlicadelesinin kokeninde, yani bir ba§ka deyi§le, sosyal sm1flar arasmdaki -emek ve sermayenin arasmdaki, kesin bir z1thgm kokeninde yatmaktadir. Emek-gliclinlin bir meta olarak kabul edilmesi, sm1f bag1ms1zhg1 ii;in i§yi sm1fmm bag1ms1z orgtitlenmesinin §art1dir.
Zorunlu Bir Sosyal Devrim Emegin, art1k, meta olmamas1 ii;in sosyal bir devrim zorunludur. Oretim araylannm ozel mi.ilkiyetine dayah bu rejimi kamusalla§ttracak bir dcvrim. Ancak liretim ara9Jannm toplumsalla§tmlmas1 (kolcktif bir mi.ilkiyet) lirctirn ara<;lanrun sahipleri ve emek-gliclini.in sahiplcri arasmdaki bOliinmeyi yok cdeccktir. Sonra da si:imi.irli sisterni ve kapitalist srn1 rm somlirlisi.iniin yegane amac1 olan art1-deger yok olacaktir. 0 andan itibarcn, proletcr kendi cmcgini meta gibi satmaya zorlanamayacak ve art1k proleter olmayacaktir. 28 i§<;i sm1f1, i§tC o zaman,
Sosya/lzm
kendi emeginden tam anlam1yla yararlanma hakkma sahip olacakttr. Bu, sosyalizme yUri.iyU§ olacakttr, daha da otesi bu, Uretimin kar ama~ h olmad1g1 -yani arh-degeri ~ogaltmak amac1yla degil de aksine insani gereksinimleri kar§1lamak i~in oldugu, sm1flann ve devletin olmad1g1 bir topluma, komUnizme yUrUyU§ olacaktir. Bu ~aruri kamula§tlrma i§inin olabilmesi i~in, bugUnkU kapitalist toplum i~indeki i§~i sm1f1, bag1ms1z bir §ekilde orgUtlenme hakkm1 elde etmek ve her bir a§amasmda, Tro~ki 'nin ifadesiyle, "burjuva top/umun tum fatlaklarz arasma yerle§ecek proletarya demokrasisinin kalelerini", yani i§~i kurulu§lannm varhgm1 savunmak ve gU~lendirmek zorundadir. Bunu ba§armak i~in de, i§\i sm1f1 -kapitalizmi karakterize eden serbest mi.ibadele yasas1 uyannca- kendi metasm1 ger~ek degeriyle degi§ime sokmah ve kapitalistin fazla emcgi zorla alma niyetine kar§t mUcadele etme hakkm1 dogrulayabilmek i~in kendi emek-gUcUntin meta niteligini stirekli bir bi\imde savunmahd1r. Marx'm dedigi gibi: bu, "hakka kar§I hak"tir. Bu, gi.i~ problemini, yani s1mflar aras1 gi.i\ dengesi problemini ortaya ~1kanr. Bu, bag1ms1z i§~i orgUtlerinin,i§~i sm1fmm smtf olarak varhgm1 kristalize eden bag1ms1z i§~i kurulu§lannm varolu§u problemini gUndeme getirir,
CGT'nin 1906 Amiens Yasas1 DUnyanm her yerinde, i§~i orgi.itleri (Marksist olsun ya da olmasm) ve sendikal orgUtler, i§~i sm1fmm emek-gi.icUnU en yliksek di.izeyden satabilmesi i~in SlnlfSIZ orgUtlenmesini istemi§lerdir. Sadece bir omek olarak, 1906'da Fransa'da Emegin Genel Konfederasyonu'nu (CGT) kuran Amiens yasasm1 aktarahm: "COT, her tiir politik ak1mdan bag1ms1z olarak, iicretli ve i§veren sm1flann ortadan kaldmlmas1 bilinciyle miicadele eden biitiin emeki;:ileri bir araya getirir. Kongre , bu deklarasyonu, ekonomik alanda i§i;:i sm1fma kar§t kapitalist sm1f tarafmdan ortaya konulan hem maddi 'hem de manevi tiim somiirii ve bask1 bii;:imlerine kar§I i§i;:i sm1fm1 ba§kaldmnaya iten sm1f miicadelesinin kabulii olarak degerlendirir. Kongre, a§ag1daki noktalarla bu teorik dogrulamay1 ai;:1klar: Sendikalizm, her gei;:en giin taleplerinde, i§i;:ilerin i;:abasmm koordinasyonunu, i;:ah§ma saatlerinin dii§iiriilmesi ve iicretlerin arttmlmas1 gibi acil iyile§tinneleri geri;:ekle§tirerek i§i;:ilerin refahm1 hedefler. Arna bu gorev, sendikalizmin i;:ah§masmm sadece bir yoniidiir; sendikalizm genel kurtulU§U hazirlar."
CGT boylece, tarihsel gorevi "Ucretli emekle i§verenlik sistemini y1kmak "olan kendi eylemini gene! i§~i hareketinin i\ine yerle§tirir. Bu, bir ba§ka ifadeyle, i§\i sm1fmm bir meta olarak emek gUcUnU satmas1 mecburiyeti i.izerine kurulmu§ olan kapitalist somiirii sisteminin "'Proleter: "Sanayi iKilerinin s1111fa mensup iiretim ara~·/anndan yoksun ve bu .11zden ya~amak i~in eme.~ini satmak zonmda o/an, proletarya iiyesi" (Merriam-\\. ebster Sozliigii)
"Emek Bir Meta De~ildir" Sloganinin Kokenleri, Anlam1 ve Sonui;:lari Ozerine
y1k1lmas1 anlamma gelir. Ote yandan, gtinltik sendikal faaliyet i~erisin de Amiens yasas1 CGT'ye, kendinin tam olarak meta olmas1 sebebiyle meta-emek-gtictinti en iyi fiyata satmasm1 dayatmas1 i~in gtictinti ortaya koymasma vekalet verir.
i,~i S1n1f1n1n Kendisi i~in S1n1f Olmas1 i~~i sm1f1 hareketinin tarihinin kendini kendisi i~in sm1f olma tarihi olarak tesis ettigi ve bir ~ekilde, kapitalist s1mf1 kendine gore ele ald1g1 soylenebilir: "Sizin sisteminizin serbest miibadeleye dayah oldugunu mu soylemektesiniz? Bir meta olarak emek-giiciimiizii e§degeri clan iicret bii;:imindeki bir parayla degi§ toku§ edecegimizi mi one si.irmektesiniz? 0 zaman biz, sizi ciddiye alarak ve kelimenin tam anlam1yla bu pazarhkta emek-giicii sa1tc1lan olarak siz kapitalistlerin bizi incitmek istediginiz oranda incinmemek ii;:in orgtitlenecegiz. <;iinkii biz, orgiitlii ve bilini;:li i§i;:iler, siz kapitalistlerden mtibadelenin ebedi yasalarmm ne oldugunu ogrendik. Kapitalist sistemde, bir meta olarak emek-giiciimiizii size satmak zorunda oldugumuzun bilincindeyiz. Arna, kendimiz ii;:in sm1f orgiitlenmemizle anlad1k ki bizim bir meta olarak emek-giiciimiiz sizin goziiniizde farkh bir kullamm degerini temsil ediyormu§; o, tiikettigi degerden daha i;:ok iirettigi ii;:in ozel bir hizmet saglamaktaym1§. 1§te bu nedenle, emtia aras1 miibadeleyi yonlendiren genel yasa ~eri;:evesinde, biz, orgiitlti ve bilini;:li i§i;:iler, sizin, kapitalist sm1fm, kendinize tahsis etmek istediginiz art1-emegi siirekli olarak dii§iirmeye i;:ah§1yoruz. Ve bu vazifemizi, biz. bizim emck-giiciimiize dahil olan "ahlaki ve tarihsel ogeleri" daha fazla one siirerek geri;:ckle~tirebiliyoruz. Tcrsine, siz, kapitalist sm1f, art1-degerin miimkiin olan en biiyiik boliimiinti miilkiiniize gei;:irecek bii;:imde emek-giiciintin dcgerini dii§iirecek her ~eyi yapacaks1mz. Arna biz , bilini;:li i§i;:i s1mf1 olarak, bu miibadelc ili§kisi olmaksmn sm1f miicadelesinin olamayacagm1 bildigimiz gibi, emck giiciimiiziin de bir meta karaktcri ta§1d1gm1 biliyoruz. Emek giiciimiiziin bir meta olmad1g1m ileri siirmek bu ah§ vcri§tC -her ah§ veri§te bir sa11c1 vc ahc1 olacagma giirc- iizgiil i;:1karlanm1Z1 koruyabilmcmiz i~in orgiitlcnmc hakk11rnz111 sorgulanmas1 anlamma gelir ki, bunun taraf1m1zdan kabul cdikhilir hii;:bir yarn olamaz." Mela obrak tanm:m cmck-giicii fikri , aym §ekildc, bag1ms1z i§i;:i tirgiitlenmelcri11111 \aro(U§larmm VC Sllllflll SIOlf O(arak tirgiitlcnme hakkmm tanmmasmm ko)uludur. Dolay1s1yla dcrnokrasinin ko§uludur."' Oysa bunun tersine; demokrasiyi yads1yan tiim korporatist politik rejimlcr i§i;:i sm1fmm sm1f olarak tirgiitlcnmcsini ... "cmck bir meta degildir" dii§iinccsi adma yasaklamaya yonelirler.
Korporatist Vichy Rejimi Fransa 1941-1942 yillan: Nazi i~gal gti~lerinin himayesi ile kurulmu~ Korporatist Vichy rejimi, i~i;i sm1fm1 kendine baglamak amac1yla <;ah~ma Yasasm1 (ki bu yasayla berabcr bag1ms1z sendikalar fedcrasylrnu CGT yok edilmi~ ve yasaldanmt~tir) yi.iri.irli.ige soktu. Comment1 :· \ kki konu~masmda Marc~al Petain ~oyle demckteydi: "iwi!cr her ~cydcn line,· bugiine kadar ~ogunlukla ii;:ine s1k1§1p kalnu~ llid.ik lan bircysclligi hir;c say.111 ortamd.:n kurtulmak istiyorlar. Emcklcrini bir n1cL1
Sosyalizm gibi satmak istemiyorlar, bir alet gibi kullamlmak istemiyorlar, tam tersine, dil§iinen, ac1 9eken, yoneticileriyle insani ili§kiler kurmak isteyen canh varhklar olmak istiyorlar."'°
Petain i§te bu ytizden i§~ilerle patronlann birbirine, uzla§maz bir somi.iri.i ili§kisiyle degil de "insan-insana bir ili§ki"yle bagh olduklanm ifade eder. Onlar, ~ok daha geni§ bir organik birimin, sm1f mi.icadelesinin olmad1g1 "orgiit!U bir top/umun", birbirinden aynlmaz pars:alan olmahyd1lar. Bu konu~madan k1sa bir si.ire once, Petain, SaintEtienne 'deki bir ba§ka konu§masmda §Oyle diyordu: "i§9iler, teknisyenler, patronlar, eger bugiin mutsuzluk i9erisinde allak bullak isek, bu diin sizin birbirinize yumruklanmz1 s1kacak kadar deli olmamzdandtr. Tam aksine birbirinizi daha iyi tammaya 9ah§m. Birbirinizi daha 9ok dii§iineceksiniz • birbirinize giiveniniz olacak ve emekle sosyal diizenin biiyiik problemlerini birlikte 9ozeceksiniz."
Bu iki ahnti arasmda bir ili§ki mevcuttur. 1936'mn btiyi.ik devrimci dalgasmdan birka~ y1l sonra (ki bu dalga, Halk Cephesi Hi.iki.imeti s:ers:evesinde burjuvaziyle ittifaka giren PCF [Frans1z Komi.inist Partisi] ile SFIO [Sosyalist Parti] ayg1tlan tarafmdan ~1kmaza si.iri.iklenmi§tir) Petain, kar§1-devrimin dilini kullanmaya ba§lar: "Diln, i§9iler patronlara, patronlar da i§9ilere yumruk gosterecek kadar deliydi; kar§thkh olarak birbirlerine itibar duymaya 9ah§mahlar, i§9i meta olarak degerlendirilmemeli ve bu insan-insana ili§kilerde her iki taraf da ortak refah i9in 9ah§mahd1r..."
Ortak refah kapitalist somi.iri.i sisteminin emek-gi.ici.intin somi.irtisi.ine dayand1gmm kabuli.ini.i varsaymaktadir; ancak, bu sosyal sm1flarm varolu§unun kat1ks1z ve kolay bir bi~imde inkar edildigi korporatist 29
Bu argiimana, 1944 Philadelphia Deklarasyonu ile "emek meta degildir" formlilasyonuna sahip olmu§ Uluslararas1 <,::ah§ma Orgiitii (ILO) omegiyle kar§t 91k1labilir. Ku§kusuz bu dogrudur Arna buna §i:iyle bir cevap verilebilir: ILO, devlet temsilcilerinin, i§verenlerin ve sendika orgiitlerinin C§it temellerde bir arada bulunduklan ii9 tarafl1 [tripartite] yap1ya sahip bir orgiittiir. ILO, iicretlilerin hak ve kolektif kazammlanm giivenceye alarak, sozle§melerinin ulusal parlamentolarda onaylanmas1 sayesinde uluslararas1 i§9i hareketi i9in bir kald1ra9 vazifesi goriir. Ozellikle bugiin, emperyalizmin, ozellikle de Amerikan emperyalizminin, uluslarm varhg1m ve i§9ilerin sm1f miicadeleleriyle kazand1klan hak ve teminatlann varhg1m tehdit ettigi gtiniimtizde ILO Sozle§melerinin savunulmas1 bag1ms1z emek orgiitlerini, kolektif kazammlan ve uluslan savunmanm bir par9as1 haline gelmi§tir. Bununla birlikte, ILO ii9 tarafl1 bir orgtit olmas1 sebebiyle aslmda patronlar, htikiimetler ve iicretli emek9i orgiitleri arasmda daimi bir bag kurmaktadtr. Hat1rlat1lmahd1r ki ILO'nun 1919'daki Kurulu§ Deklarasyonu'nda "emek meta degildir" ibaresi ycr almamaktayd1. 1944 y1lmda ttim siyasi gii9lerin,- ki buna fa§ist ve totaliter rejimlere kar§I olan burjuva sek!Orleri de dahildir-, korporatizm ile damgalanmas1yla bu karar dahil edildi. Bu i§9i sm1fmm §CVkinin kmlmas1 i9in bir neden olamaz. Nas1l ki 1944 ile 90'1arm ortalarma kadar kmlmad1ysa. 30 Rene Guedon tarafmdan 1942'de yaymlanan <;ah~ma Yasas1 bro§ilrtine Rene Belin'in yazd1g1 onsozden ahnm1§ttr.
"Emek Bir Meta DeQildir" Slogammn Kokenleri, Anlam1 ve Sonu~lan Ozerine
ili§kiler tedir.
i~inde,
emek-giiciiniin somiiriisii kamufle edilerek gizlenmek-
Frankocu Rejim A§ag1da almtJ yapt1g1m1z Franco'nun 1938'deki Fuero del Trabajo'da (<;ah§ma Yasas1, ki 10 Ocak 1967'de ikinci Vatikan Konsey'ine adapte edilmek amac1yla degi§tirilmi§tir.) aym gondermeleri bulmaktay1z: Madde 1: "Ernek, insanm ( ... ) kendi ya§am ko§ullannm iyiligi daha iyi geli§mesi i~in ( .. .) tiretime kat1lmas1d1r."
i~in
ve ulusal ekonominin
Madde 2: "Temelinde ki§isel ve insani nitelikte olan emck, maddi bir meta kavramma indirgenemez."
Madde 3: "<;ah§ma hakk1; insana, bireysel ama~lanm vc refahm1 ger~ekle§tirmek ve vatanm btiytikliigti i~in Tann tarafmdan verilmi§ gorevin sonucudur."
19.yy'dan Beri Bag1ms1z i,~i Hareketine Kar,1 Olan Kilise Emek meselesiyle ilgili olarak Kilise'nin Tann'ya yapttg1 gonderme hi~ de tesadiifi degildir. 19. yy 'dan itibaren, bag1ms1z i§~i hareketinin geli§mesine ilk ate§ a~an Kilise oldu .. Sm1f miicadelesine bir kar§t dufU§ olarak, isa'mn din karde§ligi adma sermaye-emek birliginden bahseden ilk sari sendika orgiitlenmeleri Hristiyanhk'tan esinlenmi§tir. l 920'lerin ve 1930'lann totaliter korporatist rejimlerinin etkilendikleri, i§te, bu kaynakttr. 1891 'de Rerum Novarum [Yeni ~eyler], Papa XIII.Leon tarafmdan "iKilerin Durumu Ozerine" alt ba§hg1yla yaymland1. Burada ozellikle iizerinde durulmas1 gereken anlayt§ §U: "insan kendi tabiatmda var olan §U zorunlulugu kabul etmelidir ki, sivil toplurnda herkesin aym seviycye ytikselmesi imkans1zd1r" Rerum Novarum genelgesi, buradan kimi pratik sonu~lar ~1karmak-
tadu: "~imdi, konuyla ilgili olarak yap1lan temel yanh§ bu iki sm1fm birbirlerine dogu§tan dii§man sm1flar olduklanna inanmakllr, sanki doga, zenginle fakir birbirleriyle kar§1hkh bir ~all§ma ya§asmlar diye ~abalamaktadtr. Fazlas1yla ak1l d1§1 ve yanh§ olan bir gorti§ a~1s1dir, aslmda hakikat tam da bunun tersidir.Nasil ki insan, vticudundaki farkh organlannm birbirleriyle uyumlu ili§kisi sayesinde sorunsuz i§lerse, yine devletler de ooyledir, ve toplumda da iki sm1f doga tarafmdan uyumlu bir §ekilde bir birle§meye ve kar§1hkh mtikemmel bir dengedc kalmaya yazg1lanm1§lard1r. Her biri digerine ihtiya~ duyar: sermayesiz emek, emeksiz sermaye olmaz. Kar§ihkh anla§ma iyi diizenin giizelliklerine yol a~acakttr( ... )."
Sosyalizm
Boylesine bir kar§ihkh anla§ma nas1l yaratilabilir? H~rke~e gorevlerini hatulatan. Rerum Novarum genelgesine bir kez daha bakahm: "Bu gorevler arasmda fakirleri ve i§9ileri ilgilendirenler §Unlard1r: ozglir ve hakka uygun sozle§melerle kendisini hliklimlli k1ld1g1 tlim 9ah§malanm eksiksiz olarak ve sad1k bir §ekilde yerine getirmeli patronunu zora sokmamahdir; ( ... ) Zenginlerin ve patronlann gorevleri de §6yledir: i§t;ileri kOle olarak gormemelidirler( ... ). aynca, i§veren[ler]in (... ) temel gorevi herkese adil olan ne ise ona gore licret vermektir. ( ... ) Bir kimseyi emeginin kar§1hgmdan yoksun birakmak Cehennemlik bliylik bir sui;tur."
Oyleyse, "i~r;inin gorevi olan r;alz~mas1mn fiyat1m" tespit etmek patrona dti§mektedir. Hi9bir pazarhk milmkiln degildir, 9ilnkil burada emek-gilcil meta degildir: i§9inin kOle olmad1g1 olgusuna "saygt gos- · termek" yeterlidir (ki bu, Marx'm her yerde yapttg1 analizlere gore, kapitalist sistemde "emegin fiyati" kapitalistin art1k dil§ilrmeye devam etmekte bir ~t1.rnr1 olmad1g1 bir seviyeye tekabtil etmektedir). Ancak, emek-gticilniln degerini belirleyen emtia mtibadelesinin olmad1g1 anda, i§9i sm1fmm orgiltlenmek ve haklanm dile getirmek i9in bir ba§lang19 noktas1 olarak kullanacag1 hi9bir nesnel oge olmayacaktir! i§9i s1mfmm a§m somilriilmesi nasil onlenir? Kilise her §ey hakkmda dil§ilnmil§tilr: "Bu ve benzer sorularda, mesela 9e§itli i§lerdeki i§ 9ah§ma saatleri ya da fabrikalarda ve atolyelerde i§t;ilere saglanan temizlik tedbirleri gibi, ( ... ) konuyla ilgili olarak 9e§itli cemiyetlere ya da sendikalara ba§vurulmas1 tavsiye edilebilir bir §eydir."
<;ok a91kt1r ki burada bahsedilen "sendikalar" ve "birlikler", i§9i s1mfm1 sm1f olarak tamyan bag1ms1z i§~i sendikalan degildir. Bunlar, Petain'in ve Franco'nun "<;ah§ma Yasalan"nda, Mussolini'nin fa§izminde ve l 930'larm Avrupa'smda geli§en tilm fa§ist korporatist yap1larda bulunabilecek fa§ist cemiyetlere tekabiil etmektedir.
1931 1931 'de Papa XI. Pi tarafmdan Quadragesimo Anno "sosyal diizenin yerle§mesi" genelgesinin yaymlanmas1yla, hem "sermayenin adil olmayan talepleri"ni hem de "i§9ilerin adil olmayan taleplerini" reddettikten sonra "adil dag1tlm prensibini" tekrar onaylanmaktayd1. Bu prensibin uygulamasmda, Quadragesimo Anno genelgesi "adil ilcret"ten bahsetmekteydi. Genelge §Unu ilan etmekteydi: "i~i;inin,emeginin kar§1hgmm tlimlinli talep etmeye hakk1 oldugu sonucunu 91-
karanlar ( ... ) aslmda yamlmaktad1rlar."
Oyleyse, meta olarak emek-gticil tilkettiginden daha fazlasm1 zorunlu olarak ilretmek durumundadu. Ancak, aym zamanda, emek-gilciinil en yilksek fiyattan satmak i9in orgiitlenen i§9i s1mfm1 k1§k1rtma korkusu yilziinden meta olarak emek-gilcilniln ash mutlaka gizlenmek zorundadu. Quadragesimo Anno Genelgesine gore ilcretlerin belirlen-
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganinm Kokenleri, Anlam1 ve Sonucrlari Ozerine
mesi 3 etmene goredir: "Oncelikle, i§<;i, kendisinin ve ailesinin ge<;im ihtiyac1m kar§llamasma yetecek bir iicret a/maltdir." Belirtildigi gibi, ailenin ttim i.iyeleri 9ah§mak zorunda olsa bile, "<;ocuklann ve kadm/arm zay1f emek giiciiniin istisman" bir bi.ittin olarak: yanh§tlr. K1sacas1, istismar yok, ol9i.ilti ve adil bir ti.iketim var... ikinci Ol9tit: "Ucretin belirlenmesinde, §irketin ve onun sorumlusunun ko§ullan goz oniine almmahd1r; i§yerinin iflasma ve sonu~ olarak ~ah§anlar1yla birlikte y1k1mma neden olacak a§m iicretleri istemek adil olamayacakur."
Dolay1s1yla: "Herkes, hem i§~iler hem de patronlar birlikte bir 9aba ve gorii§ birligi tiim gii9liiklerin ve engellerin iistesinden gelmeye ~ah§mahlar. "
i~nde
Bitirirken: "Nihayetinde iicret oranlarmm belirlenmesinde gene! ekonominin dikkate almmahd1r."
ihtiya~lar1
1961 Bu ti.irden daha pek 9ok ahnt1 s1ralayabiliriz, mesela, May1s 1961 'de Papa XXIII. John tarafmdan haz1rlanan, benzerleri gibi temelde "[i§<;ilere] ger<;ekten insan gibi ya§ama ve ailelerine kar§t maddi sorumluluklanm yerine getirmelerine olanak tamyan iicretlerin adil bir §ekilde saptanmasz"na dayanan, "insan toplumlanmn Hnstiyanltk temellerinde yeniden §ekillenmesi prensipleri" genelgesine bak:Ilabilir. Ancak, Papa XXIII. John §Una dikkat 9ekmektedir: "Adil bir ii.cretin saptanmasmda her bireyin iiretime yapt1g1 ger<;ek ka!kt da goz oniinde bulundurulmaltdtr", gibi. Hatta daha fazla aktarmalar da sunabiliriz. Her biri gosterecektir ki, emek-gi.ici.ini.in meta olmad1g1 di.i§i.incesinin kokeninde (ve sonu9 olarak: degerinin; bak1m, i.iretim ve yeniden i.iretim i9in gerekli toplam metalarm degeri ile ilgisi olmayan bir kritere gore belirlenmesinde) kilisenin korporatist rejimlerde ifadesini bulan sosyal doktrin yer ahr. Bu noktadan hareketle, bugi.ini.in a§m sag ideologlannm bu talepleri si.irdi.irmeye 9ah§malannda §a§mlacak hi9bir yan yoktur. Hemen onlar arasmdan baz1lanna bakahm; Jean-Marie Le Pen 'in Milli Cephesi 'nden aynlarak M. Megnet himayesinde bi9imlenen Cumhuriyet9i Milli Hareketin onderlerinden Jean-Yves Le Gall au 27 Agustos 2000'de "mi/Ii tercihlere" destek konu§masmda §6yle demekteydi: "Biz emegin meta olmad1gm1 soyliiyoruz. Emek ki§iligi kuran bir unsurdur. Emek insam bir eylem i~inde , ticarette, §irkette, iilkede, vatanda kokle§mesini saglayan bir unsurdur."
Sosyalizm
Vichy'den Porto Allegre'ye Porto Allegre Diinya Sosyal Forumunda "emek meta degildir" slogamnm §iar edilmesinin bu siireklilik i~erisinde yer ald1g1 gortiltiyor. La Verite'nin bugiine kadar yaymlanan bir ~ok say1smda Porto Allegre Sosyal Forumu 'nun i§leyi§ini, i~erigini ve hedeflerini tahlil ettik. A91k9a goriiliiyor ki, "emek meta degildir" slogamnm himayesi altmda bu Sosyal Forum buraya bakanlanm gonderen 9e§itli hiiki.imetlerce destekleniyor. Sosyal Forumu di.izenleyenlerinin kitap91klan, onlan "katihmc1 demokrasi" modeline te§vik eden Di.in ya Bankasi tarafmdan bas1hyor. Katihmctlar arasmda Kiliselerin ve ozellikle son derece etkili Brezilya Kilisesinin temsilcileri, hi.iki.imet temsilcileri, uluslararas1 kurulu§lann temsilcileri, ve elbette, dogrudan dogruya kapitalist sm1fm temsilcileri yer ahyor.
"Destek~iler
ve Sponsorluklar"
Diinya Sosyal Forumu'nun internet sayfasmda "Destek9iler ve Sponsorluklar" ba§hg1 altmda a§ag1daki a91klama gortiliir: "DSF'yi bir~ok §irketten, orgiitten ve kurulu§tan finansal ve kurumsal destek almaktad1r. Bu destekler olmaksmn DSF ger~ekle§emezdi."
Bu a~1klamanm yaptld1g1 web sayfasmda Dilnya Sosyal Forumu 'nun "sponsor/an" ile ilgili olarak inamlmas1 gii~ ayrmttlara yer veriliyor. Ford Kurulu§lanyla (diinyanm en biiyiik 9okuluslu §irketlerinden biri) birlikte bulunan Petrobras (ozelle§tirme yolunda ilerleyen Brezilyah petrol §irketi) ve Banco do Brasil Kurulu§U (uluslararas1 finansal sistemle ve biiyilk ABO bankalar1yla yakm ili§kisi olan bu banka Brezilya'nm en bilyiik bankalanndan birisidir)! "Demekler"e bakild1gmda, ilk s1rada OXFAM ve onun Bel9ikah, Danimarkah, ingiliz ve Amerikan yan kurulu§lart yer almaktadtr. Bu, diinyanm en etkileyici NGO'su Diinya Bankasi 'ndan ve Avrupa Birligi 'nden hatm say1hr bir "yatmm" almaktadtr. Buna daha sonra deginecegiz. Bu tip forumlara i§9i orgiitlerinin kat1hmlarm1 saglamaktaki ama9, bu orgiltleri, emegin meta olmad1g1, i§9i sm1fmm sm1f olmad1g1, i§9ilerin kapitalist sm1f kar§tsmda maddi ve manevi 91karlanm savunacak i§9i orgiitlerinin boyle bir ozgtil vekalete sahip olmad1klan bir ortama 9ekmektir.. Buradan hareketle, Diinya Ticaret Orgiitil, Di.inya Bankasi, IMF ve Avrupa Birligi 'nin himayesinde ki.ireselle§mi§ ve uluslartistii yeni bir korporatizme dogru bir yiirtiyii§ soz konusudur.
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganinm Kokenleri, Anlam1 ve Sonw;lan Ozerfne
Saint-Denis'ye Kas1m 2003'te Paris Saint-Denis'deki Avrupa Sosyal Forumu da aym ozellikleri gosterir. Yine burada da, Frans1z Cemaatleri temsil eden orgtitlenmelerin varhgm1 gori.iyoruz: Hristiyan Tamkhg1, Ya§amm Dostlan, A9hga Kar§I ve Geli§me i9in Katolik Komite (CCFD), Fransa islami Yard1m, ATD-Quart Monde. Htiktimetlerin destegi Avrupa Sosyal Forumu 'nun resmi verisidir. Paris-Saint-Denis Avrupa Sosyal Forumu'nun Avrupa hazuhk toplant1lar1 suasmda (Cenova, 19-20 Temmuz 2003) sunulan finansal rapordan a§ag1daki bilgiler 6grenilmektedir: 31 Tahmin edilen toplam harcama: 4 353 000 euro Tahmin edilen toplam gelir: 3 867 000 euro 30 Haziran biit9e ai;1g1: 486 000 euro Alacaklarla ilgili toplam 3 867 000 euro'nun hesap doktimti §U §ekilde yap1hr: Kay1t ticretleri: 450 000 euro Kamudan saglanan fonlar: 3 357 000 euro Mal ahm1: 60 000 euro Bu durumda, Avrupa Sosyal Forumu'nun toplam finansmanmm %87'si kamu fonlarmdan geliyor (kamu yard1m1 sadece finansal olmakla kalm1yor, 14 Agustos tarihli g6ri.i§me ozetinin i§aret ettigi gibi bedava konaklamay1 da kaps1yor). Bu tahminler tamamen ger9ek9idir. Eyliil 2003 tarihli dokiimanda, Avrupa Sosyal Forumu'nun Frans1z Htiktimetinden §imdiden yanm milyon euro ald1gm1 belirtilmektedir. Tarihin ironisi: bugtin Eyltil 2003 tarihindeyiz ve ge9en Agustos aymdan beri her ay (ve daha aylarca da devam edecek) 400-500 euro kesintiye maruz kalan iicretleriyle yiiz binlerce hizmet i§9isi, sanki ge9en ilkbahardaki uzun grevin bedelini Oder gibiler. Oyleyse, ytiz binlerce iicretliden I 000, 2000 ve hatta 3000 euro geri almacak, 9iinkii hiikiimet onlan cezalandmyor: 9iinkti onlar, ademi-merkezile§meye kar§1, kendi emeklilik haklar1m ve yasal mevzilerini savunmak amac1yla greve kalkI§tllar. Hiikiimet Avrupa'mn emirlerine uyarak bunu kabul etmiyor ve bedelini grevcilere 9ok aglf odetiyor. Htiktimet grevcilerin maa§lannda kesintiye giderken aym zamanda da Avrupa Sosyal Forumunu kendi istegi iizerine siibvanse ediyor. Neden Frans1z Hiikiimeti Avrupa Sosyal Forumu'nu finanse ediyor? Brezilyah btiyiik §irketlerin Dtinya Sosyal Forumunu finanse etme neden'
1
Avrupa toplant1smm hazirhk raporuna Avrupa Sosyal Forumu ve bile~eni orgiitlerce hamlanm1~ pek rrok internet sitesinden ula~1labilir.
Sosyalizm
leriyle aym. Paray1 veren dtidtigti yalar! Sosyal Forum'un korporatist iyerigi i§yi kar§ttl politikalan hayata geyiren htiktimetleri finansman iyin yagmyor. Fransa'da Avrupa Sosyal Forumu'nun kamusal finansmanmm neredeyse yan yanya sagc1lar ve solcular tarafmdan kar§tlamyor olmas1 ilginytir. Htiktimetle e§it miktarda finansmana kattlanlar arasmda, "sosyalist" Huchon tarafmdan idare edilen Ile-de-France oolgesini, "sosyalist" Delanoe tarafmdan yonetilen Paris §ehrini ve Frans1z Komtinist Panisi'nin bir temsilcisinin yonetimindeki Seine-SaintDenis Belediye Meclisini gormekteyiz. ASP Orgtitlenme Sekreterliginin 16 May1s 2003 tarihli raporunda §Oyle denmektedir: "Finans grubu, kii~iik bile olsa her tiirlii ekfinansman kaynagzm ozellikle OXFAM yonetiminde, Avrupa Parlamentosu gruplan ve kurumlan kanalzyla tedarik etme yetkisine sahiptir."
OXFAM'1n Ard1nda Gizlenen Nedir? i§te yine bir kez daha aym isim: OXFAM. Emegin "meta olmad1g1"nm varsaytld1g1 her forumda kar§tmtza ir1kan bu NGO'nun ardmdaki gerirek nedir? Ytizlerce tilkede bulunan OXFAM dtinyadaki en btiytik NGO'lardan birisidir. Ttim dtinyadaki y1lhk btitiresi 190 milyon euro (200 milyon dolardan fazla) olarak tahmin edilmektedir. Frans1z Le Monde gazetesi Forum 'un finansal temsilcisinin §U sozlerine yer vermi§tir (26 Agustos 2003): • "Toplanan 650 000 $ (740 000 euro) esas olarak uluslararas1 OXFAM NGO'sundan gelmektedir."
Bu para nereden gelmektedir? OXFAM-Quebec'in 2001 faaliyet raporunda §Oyle denmektedir: "bugiin ve gelecekte OXFAM-Quebec'in ba§lzca bagt§~tlan arasmda": Kanada Kamu Saghgt Demegi, Dtinya Bankasi, Uluslararast i§birligi iirin Kanada Konseyi, Hollanda Htiktimeti, New-Brunswick Htiktimetleraras1 ve Uluslararas1 ili§kiler Boltimi.i, Goymenler iyin BM Ytiksek Komisyonu, Avrupa Toplulugu bulunur. Bir ba§ka omek: OXFAM-Bilytik Britanya 2002 yth iirin finansal kaynaklanna detayh hesaplan §U §ekilde ay1klam1§ttr: "Birle§ik Kralhk Hiikiimeti Uluslararas1 Geli§me Departmam: 10,533,000 pound. Avrupa Birligi:I0,382,000 pound. BM G~menler t~in Yiiksek Komisyonu:2,323,000 pound. Diger BM kurulu§lan:l,243,000 pound. Uluslararas1 OXFAM iiyeleri:9,437,000 pound. Birle§ik Kralhk Harici Hiikiimetler: 533,000 pound. Diger Uluslararas1 kurulu§lar: 1,013,000 pound. Milli Piyango Fonu: 427 ,000 pound. Diger lngiliz kurulu§lan: 77 ,000 pound. Bagi§lanan ara~ ve t1bbi malzemeler: 57,000 pound. Diinya Besin Prograrnmdan alman Yiyecek yard1m1: 15,915,000 pound. Avrupa Birliginden alman Yiyecek Yard1mi: 2,237,000 pound. Toplam: 54,177,000 pound."
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganmm KOkenleri, Anlam1
ve Sonu9lar1 Ozerine
Oyleyse OXFAM, adlarmm sakh kalmasm1 arzulayan comert bagi§severlere (!) yani, Dtinya Bankas1'na, Btiytik Britanya'ya, Hollanda'ya ve diger tilkelerin htiktimetlerine, BM'ye, AB'ye ve ... Sosyal Forumlann ilk s1ralannda yer alan mutlu ~1kar sahiplerine arac1hk yapan bir §irkettir. Ashnda, OXFAM-Btiytik Britanya, lOOOO'den fazla ki§iye maa§ verdigini soylemekte! "Emek meta degildir" derken ... OXFAM i~in ~ah§mak kazandmr ve onemlidir. diyebilmektedir! OXFAM-Btiytik Britanya'nm kidemli personelinden olmak ho§ bir rahathk sunsa gerek. 2001 'de ti~ temsilcisi 50.000 ila 59.999 pound arasmda, bir diger ti~ti 60.000 ila 69.999 pound arasmda ve bir temsilcisi de 80.000 ila 89.999 pound kazanmaktayd1. Ve acaba, bu ~ok "Sosyal" Dtinya, Avrupa ya da Asya Forumlannm tum bu finansmam. kimin hesabmdan ne ama~la odeniyor dersiniz?
Bir Korporatist Sald1rganllk: Kat1hmc1 Demokrasi "Emek bir meta degildir" slogan1, IV. Entemasyonal Birle§ik Sekreteryas1'na bagh Brezilyah orgtit temsilcilerince yonetilen Porto Allegre Belediyesi tarafmdan uygulanan "katihmc1 demokrasi" ilkesine tamamen tabi durumdadir. Ocretlilerin i§~i orgtitlerinin belediye yonetimine entegre edilmesi-yonetimin emrinde olmas1 ~abas1 burada esas olandir. "Kat1hmc1 demokrasi,ister devlet isterse belediye diizeyinde,, hiikiimet tarafmdan ahmm kararlara boyun egen ve onlan halk arasmda dogrulatan, sendikalan ve halk orgiitlerini yok ederek onlan kat1hmc1 yonetimin ~arklanna indirgeyen bir mekanizmadir"
diyerek a~1klamaktayd1 ge~en yilki bir roportajmda, Porto Allegreli Rio Grande do Sul'daki Silo ve ·ambar i§~ileri sendikasmm -SAGER- ba§kam Courival Pereira. Bu sendika aktivisti, kendi sendikasmm den~yimlerini anlatirken, belediye idaresi i~in sendikalann i§~ilerinin ve Mahalle Demekleri Birlikleri 'nin ger~ekten "emildigini" ve tasfiye edildigini hatlrlatmaktadir: "Sahip oldugumuz bir toplu sozle§memiz vardir. Ancak bu sozle§me yasada yer alm1yor ve i§te bu yiizden biz her y1l onu yenilemek zorunda kahyoruz (...). Bu yll, %12.43 istedik. Greve gitmeliydik. Hiikiimet polisi ~agirdt. Herkese "kat1hmc1 demokrasi"den bahseden bu hiikiimetin bu yapt1gm1 nastl anlayabiliriz ki? Teslim olmadtk. Grev kii~i.ik bir zaferle sonland1. istedigimiz iicretleri alamadtk ama toplu sozle§melerimiz onaylandt, yemek fi§lerinde (bazt iicretlilerin iicretlerinin %30'u demek) onemli bir artJ§ elde ettik ve hiikiimetin daha onceden dii§iirdi.igi.i emeklilik fonlanmlZI garantiledik. A~1k clan bir §ey var ki: hi~bir §ey sert bir miicadele olmaksmn kazamlm1y~.
Sosyalizm "kat1hmc1 demokrasi" yolunu kullanarak hiikiimet bizlere a91klama yapmaktan hie; geri kalmad1: i§letme kotii durumda ve sizin talepleriniz bunu zorluktan kurtarmada yard1mc1 olmuyor. Para yok, vs. Ancak, aym donemlerde, hiikiimet bir ozel §irkete, silo ve ambar sahibi ve giibre ilreten TREVO §irketine, 200 milyon real borer vermeyi kabul etti. Eger §irketin toplam ilcret Odemesinin 500.000 real oldugunu ve bizim istedigimiz artI§IIl 750.000 realin atmda kald1gm1 dil§ilnilrsek, onlann TREVO'ya verdiklerinden tam tamma 260 kez daha azm1 istedigimiz gorillilr. Burada "demokratik" olan ya da "kat1hmc1" olan nedir?"
Bir ba§ka Brezilyah sendikac1 "katthmc1" belediyenin i9inde belediye \:ah§anlannm sendikasmm s1kt§tmld1g1 mengeneden bahsetmekteydi: "Bize §U §antaj1 yaptllar: 'her §eyi Odeyemeyiz. Oncelikler var. Halk size §DYie diyor: oncelik batakhanelerdir (ya da ba§ka bir §ey), sizler hep sorun yaratacak ilcret talepleriyle gelemezsiniz.' Devamh olarak toplumla aram1za engel koymaya c;ah§lllar. Kat1hmc1 biitc;e, 'ortak 91kar' adma, son tahlilde kontrolil elinde bulunduranlann 91karlanndan ba§ka bir §ey degildir: 'BOI ve yonet'. Bu c;ok eski bir gerici korporatist metottur"
Sendikal Hareket Tehlikede Ote yandan, bugtin sendikal hareketin kendisinin, kendi varhgm1 sorgulamaya iten ne kadar olagantistti bir baskt altmda oldugunu gorebiliyoruz. Frans1z CGT Sendika Federasyonunun 6 Agustos'ta "i§te \:ah§an meta degildir" adh demecinde §Dyle denmektedir: "Her ya§tan, cinsiyetten ve sosyal §arttan tiim iicretlilerin uygulanabilir evrensel sosyal haklarmm kazamlmas1 gilndemde olmahd1r. Bu konu, uluslararas1 otoriteler (BM, ILO, WTO, IMF, ... ) ile yiiriitiilen tiim tart1§malann merkezinde yer almahdir."
Nitekim, CGT'nin "(:alt§an ucretli meta degildir" demecinin CGT'nin 1906 Amiens Yasas1yla kabul ettigi kurulu§ ilkeleriyle tamamen zit oldugunu belirtmeye gerek var m1dir? (yukanya bakm1z) CGT (CGT-FO gibi), Fransa'da i§\:i s1mf1 mticadelesinin farkh sosyal koruma rejimleriyle, <;ah§ma Kanunuyla, toplu sozle§meler ve yasalarla kazand1g1 haklar ve giivenceler temelinde yap1lanmam1§ m1yd1? i§\:i sm1f1m sm1f yapan bu haklar ve garantilerin BM, DTO, IMF ve AB \:at1s1 altmda "kazamlacak evrensel sosyal haklar"a indirgenmesi bag1ms1z sendika orgiitlerinden vazge\:mek demektir, korporatizm yolunda bir ad1m atmaktir. Sendikalar tizerindeki bu bask1, dogal olarak, ilk planda uluslararas1 kurulu§lan kendi eylem merkezi yapan baz1 uluslararas1 otoritelerce uygulanmaktadir. Bunlar arasmdan UNI'nin bir kolu olan UNI-Europa'nm Ytiriitme Komitesince 6 May1s 2002'de §U beyanat verilmi§tir: "UNI, 'emek meta degildir' ilkesinden yana durmaktadir."
Avrupa Birligi'nin bir kurulu§u gibi olan ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) da aym §eyi her yerde dile getirmektedir. Ona go-
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganinin Kokenleri, Anlam1 ve Sonu~lan Ozerine
re, Avrupa'daki ti.im sendikalar "Avrupa Anayasas1" kapsammda sozil edilen"Temel Sosyal Haklar Yasas1"na gore sebze i;orbas1 misali bir entegrasyona gitmeli ve bunun i<rin de i§<ri sm1fmm her bir ilgili illkede kazand1klan haklann savunuculugundan vazge<rmelidir.
Peki Ya Saghk? Ya Egitim? Burada "emek meia degildir" efsanesi ve "saglik meta degildir", "egitim meta degildir", "metala~maya hayir" vs. tilrevleri ilzerine belli pratik sonu\:lar \:lkarmak uygun dil~ecektir. Kapitalist sistemde saghk, tercih edilen bir "meta"d1r. Omegin, ABD'deki ozel saghk agm1 ve sistemini incelemek, ilretim arai;Iannda (hastaneler, yataklar, cerrahi cihazlar, ... ) cisimle~mi~ saghk i~<rilerinin "meta-emek-gilcil"niln, ilretime dahil olan toplam meta degerinden fazla bir degere sahip olan bir "saghk hizmeti" ilrettigini gorrnek i<rin yeterlidir; art1-deger her bir meta-saghk ilretimi silrecinde ortaya <rikmaktadu. i§te bu nedenledir ki, gili;lil kapitalist gruplar bu alana yatmm yaparlar. Saghg1m meta olmamasmm tek ko§ulu bir kamu hizmeti olarak kalmas1 ve, tercihen devlet tekelinde olmas1du. "Sag ilk meta degi/dir" ve "egitim meta degildir" sloganlanmn bir anlam ifade etmesi i~in a~ag1daki gibi forrnille edilmeleri gerekir: "Saghk (yada egitim) meta olmamah ve tamamen halkm ihtiya\lanm kar§ilamak i\in bir kamu hizmeti olarak tasarlanmahd1r: oyleyse, bu §3rtSIZ bir §ekiJde saghgm (yada egitimin) kamu hizmeti olmas1m savunmay1 ve ozelle§tirmenin ti.im bi~imlerinin soz konusu oldugu anda reddedilmesini gerektirir; ve her nerede bu ti.ir bir kamu hizmeti yoksa, var olan ozel saghk kurulu§lanyla egitim kurumlannm derhal tazminats1z olarak ve kesinlikle satm almmadan millile§tirilmeleri gerekir."
Herkes kabul edecektir ki: "Sagilk (ya da egitim) meta degi/dir" sozi.i i§<riler, onlann aileleri ve gene! olarak demokrasi irrin elle tutulur ve yararh bir anlama ancak i<ri boyle doldurulursa kavu§acaktir. Ancak bu forrnilliln i~i hirrbir zaman boyle doldurulmaz <;ilnkil, "Sag Ilk (egitim) meta degildir" sloganmm en yilmaz savunuculan aym zamanda saghg1, egitimi ve gene! olarak kamu hizmetlerini ozelle~tirenlerdir.
Ozelle~tirenler... (ya da Mahrum Edenler) Sagligm meta olmad1gm1 ileri silrenlerin bizzat ozelle~tirrneci olduklanm ileri silrrnek belki ciddi bir surrlama olarak gori.ilebilir. 0 yi.izden bu iddiamm kamts1z b1rakmamahy1z.
Sosyalizm
ilk kamt: Avrupa Sendikalar Federasyonu (ETUC) Avrupa Sosyal Forumu 'nun merkezinde yer ahyor. "Sag ilk, egitim vs. meta degildir" onun gtindelik amenttistintin bir parc;:as1dir. ~imdi aym ETUC, Avrupah i§verenlerle ortakla§a olarak "genel c;:1kar hizmeti" ad1 altmda bir talimall kaleme ald1. "Gene/ flkar hizmeti" ne demektir? Avrupa talimatl bu hizmeti "Gerfeklqtiricilerinin ister idari, ister kamu §irketi, ister ozel §irket, ister karma ekonomi §irketi, isterse belediyeler arasz bir §irket" tarafmdan "topluma sunulan bir hizmet" olarak ac;:1klamaktadir. Avrupa Birligi, bu "genel c;:1kar hizmetleri" silahm1 Avrupa'nm her iilkesinde kamu hizmetlerini ytkmak ic;:in kullamyor.. Demiryollar1, enerji ve egitim gibi kamu hizmetleri darmaduman edilmi§ ve ttim "parc;:alan" -ve ozellikle de en karh olanlar1 ozelle§tirilmelere b1rak1lm1§tlr. Ancak bunun ad1 hala "genel c;:1kar hizmeti" olarak sunulmakta. Kamu hizmetlerini yok eden bu silah, "saglzk (egitim) meta degildir" diyenler tarafmdan geli§tirilmi§ ve uygulamaya konulmu§tUr! ikinci kan1t: OXFAM'da da gordtigilmtiz gibi "sivil" toplum orgtitleri ttim sosyal forurrilarda her zaman en onemli yeri i§gal etmektedirler. ~imdi, Asya'da, Afrika'da ve giderek Avrupa'da da aym NGO'lar IMF ve Dtinya Bankasi tarafmdan yok olma silrecindeki kamu hizmetleri ic;:in "hayirsever vekiller" olarak kullan1hyorlar. Banglade§' de art1k kamusal bir egitim yok. NGO'lar tarafmdan §Urada burada verilen birkac;: saatlik egitimler varolan yegane "okullar" haline geldi..
... ve "Adil Tuccarlar" Oc;:tincti kamt: "Silrdtirtilebilir kalkmmay1" ve sozde "adil ticaret aglan"m destekleyen demekler -ki aralannda forumlan ve diger alternatif kilreselle§meci"dtinyay1 yeniden §ekillendirme" toph<.1tllanm orgtitleyenler yer ahyor- giderek daha fazla yer i§gal etmeye ba§lad1lar. 2003'te Avrupa Sosyal Forumu'nu ortakla§a olarak organize eden orgiitleri "Adil Ticaret Platformu" kategorisi altmda inceledigimizde "adil ticareti" destekleyen Frans1z kurulu§lan olarak; "Marka Ahlak1 ic;:in Kolektif' ve kendini adil bir ticarete adamI§ bir §irket olarak sun an commercequitable .com gortilmektedir. Adil ticaret nedir? Bunu anlamak ic;:in Max Havelaar gibi demeklerin dag1ttiklan bro§iirleri okumak yeterli olmah Adil ticaret; tireticilere, belirli bir gelirin garanti edildigi ko§ullar altmda gerc;:ekle§tirilmi§ bir emtia tiretimi ticaretiymi§. Soylendigine gore ilgili tilkedeki ortalamanm ilzerinde bir gelirmi§ ve gene soylendigine gore mevcut vah§i somtirti ko§ullanndan daha iyi ortamlarda gerc;:ekle§tiriliyormu§.
"Emek Bir Meta Degildir" Sloganin1n Kokenleri, Anlam1 ve Sonuylan Ozerine
Bunu dogru farz edelim (bu konu tizerine bir yah§ma hi9 §tiphesiz faydah olacaktlr). Kapitalist pazar ko§ullannda "adil" denilen ticaret §U ger9egi ortadan kaldmnaz: bizim sozde "adil ticaret"imizin kan arti-degere dayand1gmdan, eger meta olarak satm alman emek-gticti art1-deger tiretmez ve metanm degerinde cisimle§mezse o zaman "adil ticaret" ortaya 91kamaz. "Adil ticaret" tiretilmi§ metalann dola§1m1m emek-gtictiniin somtirtisti sayesinde yapar. "Adil tticcarlar" kilisenin emirlerini dikkate alarak (yukanya bakm1z) hafif9e tiretenlerin iicretlerini artttrsa da bu hi9bir §eyi degi§tirmez. 32 "Adil Ticaret Yasas1"nda §Unlar1 gormekteyiz: "insan i<;in bir ili§ki siirdiirme arac1 olan ticaret genellikle adil olmayan bir iktidar oyunu haline gelmi§tir (...}, ticaretin bu §ekli yonetenle yonetilen arasmdaki ili§kiyi bayagila§tlflr ( ... ). bu ticaret miibadele siiresini bozar (... ). ooyle bir durumda da, iireticiler mallarm iiretimini genellikle insanhk dI§I ve hatta kolelik ko§ullarmda yaparlar."
Oyleyse, adil olmad1g1 anla§ilan ve mtibadele stiresini bozan ve tireticinin tiretim ko§ullarmdan sorumlu olan bu ticaret degil midir? Eski Katolik ideolojisine gore, su9lanmas1 gereken ticaretin kendisi olmahdtr. Yoksa kar, iiretim siirecinin i9inde ortaya 91km1yor mu? Burada "emek bir meta degildir" ifadesiyle bir ili§ki mevcuttur. "Emek meta olmad1g1" zaman art1-degerin kaynag1 emegin somtirtilmesi olmaz. Boylece, bu daha adil bir ticaretin olmas1 iyin yeterlidir. Ancak, adil toplumsal ko§ullar olmaks1zm adil ticaret olabilir mi? Ve iiretim ara9lannm ozel miilkiyetinin oldugu bir sistemde iiretimin adil toplumsal ko§ullan mtimktin olabilir mi? Ya da, sorunu tersinden ele ahrsak, "adil ticaret" operasyonunun amac1 -mah kullanan ve geregi gibi kullanmayanla ticaret yapmak dt§mda- temel olarak tiretim ara9lannm ozel miilkiyeti sisteminde kokle§mi§ toplumsal somtirti ili§kilerini maskelemek degil midir? Kald1 ki zaten, "adil ticaret yasas1" bunu gizlemiyor. Yasaya gore: " Ama<r iireticilerin ve tiiketicilerin itibarlarmm ve ozerkliklerinin saglanmas1d1r."
Bu ama9la: "~u
anki ticari i§leyi§te yap1sal degi§ikliklerc gitmck zorunludur. Adil ticaret bu amaca ula§mak i<;in gerekli olan ko§ullan yarallr."
Onlarca y1ldtr, i§9iler kendi orgiitlenmeleriyle, sendikalar kurarak ve somtirtiye kar§t mticadeleleriyle bu dtizenin degi§ebilecegine inand1lar. Onlarca ytldtr, i§9iler orgtitleriyle beraber, ozellikle de sendika orgiitleriyle beraber, dtizeni degi§tirmek iyin somtirti duzenine kar§l iiretim diizeyinde mticadele edilmesi gerektigi gibi bir yamlsamaya
32
Biiyiik kcnt merkczlerinin tutucu kii<;iik burjuvazisinin mii§terisini tutsak alma giidiilerindcn biridir.
Sosyalizm
kap1lm1§lard1. Halbuki bugtin, dtinyay1 tepe taklak edebilmek iirin megerse"adil ticaret"in ko§ullanm yaratmak yeterli olacakmt§.(!) Peki gerirekten, bu "adil ticaret" nastl i§ler? "Adil ticaret yasas1"nm "ilerleme kriterine" gore §U cevab1 bulmaktay1z: "Her bir ki§inin ifade ve dii§Unce ozgiirltigiine sayg1h kallhmc1 bir orgtit. Bu demokratik bir karar alan bir grup i~inde,bir i§letmenin kendi i~inde ya da i§verenle sendikalar arasmdaki miizakerelerde gortilebilir... "
.
Bunun devammda ise §U deniyor: "<;ocuk i§~i kullammmm ~ocuklann ~1kanna en uygun kO§Ullann kullamlarak ortadan kaldmlmasma ~ah§mak gerekir. <;ocuk i§~i kullamm1 yalmzca okul ve mesleki egitimi saglanmak amac1yla ve ancak bir ge~i§ donemi i~in ho§ gortilebilir "
Oyleyse "adil ticaret" patronlar ve sendikalar arasmdaki mtizakerelerden geirebilecegi gibi, ge\:meyebilir de. Aynqekilde, ~ocuk i§~iligin ortadan kaldmlmasmdan ge~ebilecegi gibi, bir stire i~in korunmasmdan da pekala ge~ebilir. Dolay1s1yla, "adil ticaret i§~ilerin her bir tilkede yiiriitttikleri sm1f mticadeleleriyle kazand1klan haklar ve giivencelerle pek ilgilenmez. Devletlerin ve htikiimetlerin i§~ilerin kazand1klan i§~i haklarma -gen~ lerin korunmas1 ytikiimltiltigti gibi- sayg1 gosterme zorunlulugundan muaf oldugunu dii§iiniir. "Adil ticarete" gore ne ILO sozle§melerinin savunulmas1 ve htiki.imetlerin sozle§meleri onaylamas1 i\:in \:ah§mak ne <;ah§ma Yasas1 ya da toplu sozle§meler yap1lacak i§ler arasmda sayilmaz. Soz konusu olan tireticilerle uzla§I i\:inde az ~ok sayg1 duyulacak birka\: sosyal kuralm ytirtirltige konmasm1 saglamaktir. ~imdi a~tkhga kavu§an §Udur ki, ashnda soz konusu olan Rerum Novarum genelgesinde belirtilen adil ticretin saglanmas1dlf. Bunu kendileri soylemekteler. Frans1z kanallarmdan TFl 'in 20 Kas1m 2000'de yaymlanan bir programmda Max Havellaar Derneginin sorumlulan amairlarmt ve yontemlerini a\:Ik bir bi\:imde ifade etmi§lerdi: "Uretici emegi ifin adil bir kar§ilzk alacakt11:" Kelimesi kelimesine Kilisenin genelgesinin ayms1! Buradan ogrendik ki: Max Havelaar'm Kostarika'dan kahve almas1 sayesinde, oradaki bir kooperatif ba§kam kahve tireten 4500 aileye verdigi ticretlerde bir iyile§meyi garantilemi§. Bu kooperatif aym zamanda \:e§itli projeleri de finanse etmekteymi§: omegin, Kostarikah gen~ler i~in egitim bursu saglamak gibi. Bunlarm dogru mu yanh§ mt oldugunu bilmiyoruz. Ancak burada soz konusu olan, devletin kamu hizmeti sorumlulugundan kurtanlmas1 ve sadece ~e§itli NGO ve diger Max Havelaar kurulu§larmm bask1st altmda almabilen belli "hizmctler"dir. Ast! olan ozelle§tirmedir, tiim kolektif haklarm reddedilmesidir. Bu aslmda, az yada irok degil, tamamen Hnstiyan hay!fseverligidir.
"Emek Bir Meta Degildir" Slogan mm Kokenleri, Anlam1 ve Sonuc;:lari Ozerine
Max Havelaar'm ba§kam Victor Ferrera da bunlan saklam1yor. Aym programda o da §Unlan soyli.iyor: "Onlara insani yard1m ad1 altmda para yollayabilirdik ama bizim yakla§1m1m1z tamam1yla bamba§ka." Oyleyse soz konusu olan, eski sermaye-emek birligi. Soz konusu olan a~1k ozelle§tirme. Soz konusu olan, kamu hizmetinin yok edilmesini e§lik saglama!c
Peki, Birle,ik Sekretarya'ntn Tum Bunlarda RolO Nedir? Gerici karakterini burada kamtlad1g1m1z "emek .bir meta degildir" retoriginin Birle§ik Sekretarya tarafmdan bugi.ini.in gi.indemine almmas1 ku§kusuz kayda degerdir! Buradan hareketle Birle§ik Sekretarya'nm yerini de tayin etmi§ oluyoruz. Stalinizm'in uluslararas1 ayg1tmm par~alanmasmdan sonra, emperyalizmin bu ~i.iri.ime safhasmda, Birle§ik Sekretarya, bi.iti.in uluslararas1 i§~i hareketini, i§~i sm1fm1, i§~i orgi.itlerini ve de demokrasiyi tehdit eden korporatist politikamn hakimiyeti altma sokma sald1rgan amac1yla sahtekar bir bi<;imde kendisini IV Enternasyonal'den yana gosteri yor. 33 Emegin meta olmad1gm1 savunun anti-Marksist ve emek\:i kar§ltI ifade ile bu entegrasyonun kurumsal mekanizmasmda on saflara eklenen Birle§ik Sekretarya'nm tutumu arasmda gayet yakm ve dogrudan bir ili§ki soz konusudur. Ornegin, Porto Allegre Di.inya Sosyal Forumu 'nun (kendi di.izenleyicileri tarafmdan da a~1k\:a soylendigi gibi) Davos Ekonomik Forumu'nun ve Di.inya Ticaret Orgi.iti.i'ni.in sosyal bile§eni oldugu kesindir. Basit\:e, Avrupa Sosyal Forumu da Avrupa Birligi 'nin ve "Avrupa Anayasa"nm sosyal bile§enidir. Avrupa Parlamentosu bu yonde ciddi bir rol oynamaktadlf. LCR (Birle§ik Sekretarya'nm Fransa seksiyonu Devrimci Komi.inist Birlik)ve Birle§ik Sekretarya i.iyesi Avrupa "Parlamentosu"nun Pablocu i.iyeleri Krivine ve Vachetta'nm oy verdikleri bir dokilmana dikkatin <;ekilmesi gerek. Bu doktimamn en dikkat ~ekici yam, geli§mekte olan tilkelere DTO'niln demokratik ~atls1 altmda yard1m saglanmas1 ve halklarmm <;tkarlanm savunmada bir ara<; olarak Avrupa Birliginin durumuna deginmesidir. 34 Avrupa Birliginin uygulanmasmda ilk s1ralarda yer alan Birle§ik Sekretaryah liderler, Brezilya hi.iki.imetindeki yolda§lan Bakan Rossetto ile aym rolii oynamaktalar. 35 Bu noktada, eger emek 33
La Verite-The Truth [Ger~ek] dergisinin 32. say1smda yay1mlanan makaleyi okuyunuz. "Alternatif Kiireselle§me: Neo kapitalizmin Yeni Giysileri, Danya Kongresini Haz1rlanan Birlqik Sekretarya' nm Son Teorik Keifi." "Bu raporun gcni~ ozeti Informations Quvrieres dergisinin 24-30 Ey!Ul say1smda yay1mlanm1~tir.
Sosyalizm
meta degilse o zaman ne bag1ms1z i§~i orgiitlerine ne de sm1f miicadelesine yer kalmaz Ve yaptlmas1 gereken sadece kiireselle§menin "sosyal bile§enlerini" orgiitlemek olur.
Marksizm'i Bir BOU.in Olarak Savunmak Tro~ki
bir seferinde ideolojinin, Stalinizm'in politikasmda ikincil ve tali bir rol oynad1gm1 yazmt§tl. Ger~ekte, ona gore, Stalin, Marksizm'i GPU postallanyla revize etmi§tir. Bugiin de Krivine, Rossetto, Vachetta ve digerlerinin Marksizm'i teorik yaztlannm milrekkebiyle degil de Avrupa Birligi'nin, Dilnya Bankas1'nm ve Uluslararas1 Para Fonu'nun paralan ve altmlanyla revize ettikleri ve IV.. Entemasyonal'in programma ihanet ettikleri goriiliiyor. Ve genel toplumsal sorunu ~ozemeyeceklerinden, -Marx'm zamanmda yazd1~ gibi-, ancak kendi ticari fonlanndan o'lu§an ozel toplumsal sorunlanm ~ozerler. Ve tabii bunu da, kendilerini IV. Entemasyonal'in bayragma sahtekarca sararak yaparlar. 0 tertemiz bayrag1, i§~i hareketini y1k1c1, en gerici ve i§~i dii§man1 politikalarla kirletirler. Bizim amac1m1z ise, her durumda, somilriilene ve ezilene kendi orgiitlerinin bag1ms1zhklarm1 saglamada, gil~lendirmede ve savunmada yard1mc1 olmakttr. Marksizm'i bir biitiln olarak savunmanm bir par~as1 olarak bu gorev, orgilt i~inde teori ile pratik birliginin kurulmasmdan ge~er..
"la Write-The Truth dergisinin 34 ve 33. say1smdaki makalelere bakm1z.
"Emek Bir Meta OeQildir" Sloganinin KOkenleri, Anlam1 ve Sonu~lan Ozerine
Tamamlanmam1~
K1sa Bir Antoloji
Jacques Chirac (Frans1z Cumhuriyeti Cumhurb~kan1) "Sagllk meta degildir", (23. Saghk i§kolu Ulusal Merkezi Konferans1, Paris, 14 ~ubat 2002) "Her§ey meta olamaz", (Frans1zca Konu§an Toplumlar Yi.iksek Meclisi onur resepsiyonu, Paris, 12 ~ubat 2002) Allan Barran (Sosyalist Parti, Fransa) "Dunya meta degildir", ("Avrupa Birligi ve Ki.ireselle§me" adh Sempozyum, 31 Ekim 2001) Jean-Claude Sandrier (Frans1z Komi.inist Partisi) "Silahlanma meta degildir"_, (Frans1z Ulusal Meclisi, 24 Ekim 2002) Padraig Flynn (Avrupa Komisyoneri) "Emek meta degild)r", (Basmda, 28 Nisan 1998) Alan Larsson (isver; Ekonomi Bakam) "Emek, alm1p satliacak ve herhangi bir ticari ma/ gibi atzlacak bir meta degildir", Avusturya 'nm Avrupa Ba§kanhk Konferans1, Viyana, 10 Kas1m 1998) Mare§al Petain "i~r;iler emeklerini meta gibi satmak ( ... ) istemiyorlar" (Commentry konu§mas1, 1941-1942) General Franco "Emek bir metamn maddiligine indirgenmemelidir", (<;ah§ma Yasas1, 1938)
Sosyalizm
yalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh_ sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tI NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1t1 NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava~ ayg1tI NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1ti NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava~ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lag-: vedilsin! Emperyalizmin kanh sava~ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ay~1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava~ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1ti NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tI NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1tl NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1t1 NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1h NATO lagvedilsin! Emperyalizmin kanh sava§ ayg1t1 NATO lagvedilsin! Emper 110~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
halklannm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklar1nm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklannm can dii§mam NATO ' ya Hay1r! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklannm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Dtinya halklannm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklar1nm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklannm can dti§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dti§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Dtinya halklannm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklar1nm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklannm can dti§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Dtinya halklanmn can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Dtinya halklannm can dii§mam NATO ' ya Haytr! Diinya halklartnm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklannm can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklanmn can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dti§mam NATO ' ya Hayn:! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklannm can dii§man1 NATO'ya Hay1r! Diinya halklartnm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklannm can dti§mam NATO'ya Hay1r! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hayir! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Dtinya halklanmn can dii§mam NATO'ya Haytr! Diinya halklarmm can dii§mam NATO'ya Hay1r! Diinya