Pgbs 33

Page 1

-

..,,N ...J

< 0::: w

z

w

C)



i~indekiler KFlSIM 2005 • SAYI: 33

1. Bu Scay1 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 3 Yay1n Kurulu

2. Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha iyi Gorulen Ger~ek Niteligi •••••••••••• 9 Pinar EROL

3. Kurt Ulusal Hareketi Nereye Surukleniyor •••••..•. 23 Burcu KIVRAK

4. Almnnya Se~imleri Uzerine ••••••••••••••••..••.•.••••••.•• 35 Engin BODUR

5. "Dokuzuncu Adam" ve One ~1knrllmas1n1n Ard1ndaki Nedenler ••••••••••••• 49 Emmanuel KAZAN

6. Brezilya Nereye? Brezilya i~~i Pnrtisi Nereye? •• 75 Fabio MORAES

7. 8olivya'dalci Durum Uzerine .•••••••••••••••••••••••••••••• 87 Jean-Pierre RAFF!

8. La Pcaz Konferans1 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 9 5 Julio TURRA

~'

9. Filistin: Amerikan Duzeni Yol Ayr1mulda ........... 103 Fran9ois LAZAR

I

1O. Somurgeci Cezaevi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durdurahm ••••••••• 117

Julian CUNNIE Sahibi ve Sorumlu Yaz1 i~Ieri Mi.idi.iri.i: Engin Bodur Yonetim Yeri: Rasimpa~a Mh . Niizhet Efendi Sk. No : 36/5 Kad1koy/istanbul Tel/Faks: (216) 330 95 67 • PTT Posta <;eki Hesap No: I 051319 Bask1: Selin Ofset I (212) 577 63 48 pgbsosyal izm@pgbsosyalizm.org • http://www.pgbsosyal izm .org



Bu Say1

Bu Say1

Ya yin Ku ru Iu

PGB So.\yalizm'in gcr;:tigirniz say1s111dan bu yana hem Turkiye'dc: hem de di.inyada r;:ok oncmli gcli~melcr ya~an 足 d1. Dolay1s1yla dergimizin bu say1smda ya~anan geli~mc足 leri sergilemeye vc bunlara devrimci Marksizm alamndan ccvaplar gelirrneye r;:ali~tik .

er;:tigimiz gunlcrdc Ttirkiye siyasal ya~ammin gUndemimn ilk maddesini "Avrnpa Birligi" doldurdu. Evct mi, Hayir mt, Havct mi dcrken Turkiyc ilc miizakerc siirccinin ba~lat1lmas1r.a karar vcrildi . Bu konuya ili~kin olarak devrimci Marksizm'in pozisyonunun Ti.irkiyc ve Avrupa i~r;:i s1mflarmm r;:1karlan ar;:1smdan nasil tayin edici bir bncrnc sahip oldugu gonnezden gelinemez. Ku~kusuz PGB Sosyalizm'in Turkiye'dc tcrnsil ettigi gelcnck daha ba~mdan itibaren "Avrupa Birligi'' mcselcsine olmas1 gercken bir tarzda, yani sm1f zaviycsinden yakla~t1 vc bu konuda ikirciksiz bir bir;:imdc "hay1r" dcdi vc dcmcyc de devam ediyor. Ancak Ttirkiye sosyalist harcketinin "hayir"c1 bilqenierinin "Avrupa Birligi" projesinc yakla~1rnlanrnn zaman zaman tutarl1 bir teorik iycriycvcden harckct ctmeklc birliktc s1g vc olduk<;a suyut kaid1g1m, bu durumun ise liberal ve sol liberal iycvrclcrin ckmcgine yag siirdtiguni.i vurgulamak gerekiyor. Burada sbylcmek istedigimi z $U: Evet tabii ki "Avrupa Birligi" bir Avrnpa ernperyalizminin yaratilmas1 r;:abas1dir, ama bunun sadece boyle ifade cdilmcsiyle yetinmck Turk iye i~iyi s1rnfmm ve onun bir pan;:as1 olan i~sizler ordusunun bu gci ri.i~e ikna edilmesini ne yaz1k ki kolayla~tirm1yor. Pmar Erol'un yaz1s1 "Avrupa Birligi" empcryalizminin elqtirisini vc i~r;:i s1111f1 dli$manligm1 son derece somut politik, ckonomik vc hukuki ge li~melerc yaslanarnk

G

3


Sosya/izm

si.irdiirmenin bir c;abas1 olarak al111mali. Ozelliklc "nc hay1r, nc cvct" \izgi siylc ayn1 an lama gelcn ''scrmayenin Avrupas1 'na kar$t emcgin Avrupas1" icldialann1n c;li ri.itiilmcsi nin bir c,: abas1 olarak goriilm eli . Ote ya ndan ortacla sadece iki karnp van111~ ve bunlardan biri "liberal" ve digeri de " ulu sa lc1 "y m1 ~ ya kl a$ l!l1lnclan kok lii olarak kurtulmak gcreki yor. ( 'iinki.i bu "kurtulu~ " ayn ayn liberalizme ve ulusalcil1ga sald1nrken farkmda olmadan her iki kampa da kan ta$1yor. Esas yaptlmas1 gcrekcn her iki karnpm da so n tahlildc birbiriyle o rti.i~tli g i.inLin ve ay111 sm1fsal c;1karlan , yani kapitali st s1111f111 91ka rbnn1 savundugunun dqifre edilrncsi olmali. Oze llikle son ERDEMiR oze lle~tirme s i bu durumun tipik bir gc)stergesi oldu. Nitekim liberallerin bi.itlin mmnk1nnlanna ragmcn ERDEMiR' in OYA K taraf1nda11 satm ahnmas1 her iki "kampm" da mcmnuniyetine neden oldu. Avrupa i ~c; i sm1f111m vc bu arada Tiirki yc i ~c,:i s1111f111111 kurtulu$lan ku~kusuz ortak bir miicadelenin iiriinli olaeakt1r. Bumm bc)yle oldugunun goriilmes i ic,:in " kiircscll q me", "global izasyon" 9ag lanna girildiginin vurgulanrnas1na gcrek yoktur. Hele hcle gerici bir Avrupa Birli gi ic;inde "Emegin Avrupas1 "11111 in$as m111 rni.icadcl esinin verilmcye c;ah~Jlmas1 kadar gcri ei bir i.itopya olamaz ! Avrupa Birli ginin Lcnin ' in deyimiyle ya gcrici olacag1 ya da hie,: olrnayaeag1111 gerc,:cginin ic;inin doldurularak ba ~ t a i ~ c;i s111dlan olmak iizerc Him czilenlerc sab1rla anlat1lmas1 gereki yor. Buradaki mlieadelenin temcl dayanag mm ise hala varolan kazan1mlar oldugunun gostcrilmes i gerckir. Fransa 'daki Anayasa Rcferandumu, Almanya'daki sec;imler, ingiltcrc'dc Blair ' in yapmaya ccsaret cc!emcdigi rcferandurn , eski Dog u Avrupa iilkelerindc gerc; c kle~en sec,:imlcre kitl clerin gosterdigi kay1ts1zltk as lmda bu ka zammlann varolan i ~c,: i onderliklcrinc ra gmen i ~ c;i s1111flan tarafmdan korunmak istenmesinin ac,:1k gostergeleridir. Avrupa i ~c; i sm1flann111 Ti.irkiyc'nin "Avrupa Birligi"nc katilmasma kar~1 c;1k1~larm1 sadece "milli yetc;i" di.irtlilcrlc ac,: 1klarnaya c,:alt ~ mak sol liberalizmin iki yli zliili.igi.iniin bir ifadcsinden ba$ ka bi r ~ey degildir (gerc;i Fransa 'da yapilan ankctlerde bile Anayasa Rcferandumunda "hayll'" oyl annm zafcrinde Ti.irkiye kar~1tl1g1111n pay1nm sadece ylizde 12 oldugu sonuc,:lan eldc edilmi$tir). Soz konusu iilkclerde yapi!an son sec;imlcrdcn ve her glin birbiri ardma patlak veren grevler ve kitlc eylcmlcrinden de kolayhkla anla$ilaeag1 l.izere Avrupa i ~ <,:i s1111fi i.)zelliklc 2. Diinya Sava$t sonrasmda elde ctmi$ oldugu sm1fsal kazammlan vc me vzilcri kolay kolay terk etmcye niyetli degildir. Avrnpa i ~c,: i s1111fl an kcndini satmaya ant ic;mi~ politik ve sendikal orgi.itlerinin ondcrliklcrinc ragrnen direnmcktedir. Avrupa ' mn cmperyalist bu1ju vazisi elinin altmdaki bi.itlin donamma ragmcn i$c,:i s1111f1111 kolayltkla ezip gec;ememcnin tel a~ 1 ic;indedir. i ~ te bu yi.izden de i ~c Avrupa'rnn en az geli ~ mi$ tilkclerinden ve tabii bu


Bu

Say1

arada hcni.iz Avrupa Birligi iiycsi bile olmayan Tiirkiyc, Ukrayna, Cezayir ve Fas gibi Lilkclcrdcn ba~lamay1 tcrcih etmektedir. Varolan (oldugu kadanyla) i59i haklanm gclcbilecck olan dircncin zaytfl1g1111 gozctcrek onccliklc bu yak111 iilkelcrdc yok ctmeyi hedeflemektedir. Avrnpa i~9i s1111f111111 kalclcrini olu~turan Fransa, Almanya ve ingiltere gibi tilkclcrdcki i~9i smdlannm refleks bii,:imindeki Ti.irkiye kar~1tl1g1111 biraz da bu a91da11 gorrnck gc rckir. Nitckim devlctc vc scrmayeyc tcslim olmu$ Ti.irkiye i$9i s1111f1 sendikalan111n Bri.iksel merkczli direktiflcre kolayca boyun cgcccgi, hatta zaman za man bunlan "demokrasi" adma alk1~layacag1 Avrupa kapitalistlcri taraf111dan t;ok iyi biiindigindcn bu yol se9ilrnektcdi r. Yann obi.ir gi.in Avrupa Birligi tiycsi bir Ti.irkiye'nin gcri i~9i haklan Briikscl komi syo nl an tara fin dan bliti.in Avrupa i~9i sm1f111a kar~1 bir koz olarak kulla111l acakt1r. hte Avrupa i ~9 i s1111fi bu tchlikcyi de sczd iginden Ti.irkiye'nin i.iycligine kar$1 i,:1kmaktad1r. <;::ok ai;: 1kt1r ki , bugi.in 1\irkiyc'nin Avrupa Birligi liyeligini istcycn Amcrikan vc Avrupa 9okuluslu ~ irke tlcri d ir. Hi <; kimse ya ndsamaya kapdmas1n: Eger bugl'm Ti.irkiye'dc i~t;i haklanrn geri don i.ilmcz bir bic;:imde ilcri s 1c;:ralrn1 ~ olan bir i ~9 i rejimi olsaydt Tlirkiyc 'n in kendilerinin bir par9as1 olmas1111 Avrupa'mn kapitalistlcri dc g,i l i ~c;: il c ri savunurclu! Bu isc Avrupa Birlqik Sosyalist Devlctlcrinc uza nan bir ilk ndtm olurdu ki , Avrupa uluslannm gcr9ek vc bzg i.ir birligi ancak bu tcmeldc gcrc;:ek lc$ebi lirdi. btc yanclan ge ne "Avrupn Birligi" tart1 ~ mas1 9cn,:evcsindc "ulusdcvlet" mesclesi ozcl bir bncm ta~1 y or. Ku$ku suz blitlin dc vrirnci Marksistlcr " ulus-clcvlct" in varlt g1111 si.irdi.irmcsine br~1dirlar. Aneak "ulus-dcvlct"Jcrin ortadan kalkt$1 srndlann prolctarya diktatbrlli:~Liyle tcdriccn ortadan kalkt$1yla baglanti11 olarak gcrc;:cklc$irse bir anbm ifaclc eclcr. Yoksa, egcr bugi.in oldugu gibi t;tiri.iycn kapitalizmin kcndini kurtnrmasmm son bir arac1 obrak uluslann par9alanmas1 gi.indcmc gelmi~sc, bu yo ldan ilcri bir evrcyc dcgil, olsa olsa arlan bir lm:la barbarhgn gc.;i~ hakim olur. "Ulus-dcvlctlcr"in yerini kapitalist $irket ~chirlcri ya dn bOlgclcri alacaksa , bu varolan "ulus-clcvletlcr"dcn bile 9ok daha gcri bir toplumsal fonnasyona ge9i~ anlamma gelir ki , kesinlikle proletarya taraf111dan kabul cclilcmcz. Prolctaryn, Marx' 111 da a91k bir ~ckil<lc ifade cttigi gibi, blitlin bir ulus lizcrindc hcgcmonya kurrnak zorunclacltr ve bunu gcrc;:eklqtirirken ulusun bndcrligini cline gcyinnelidir. Ulusun, i,:i.irC1ycn kapitnlizm taraf111dan pan,;alanmas1 , prolctaryanm bugi.ine kadar clclc ctmi~ oldugu bi.itlin mevzilcri (ulusal ol9cktc sosyal gi.ivenlik, toplu pazarhk sistcmi, grcv hakk1, ulusal ol9ckli pnras1z saghk ve egitim sistcmlcri - bunl ann hepsi burjuvaziyc ragmcn prolctaryarnn mlicaclclcleriyle kaza ntlm1~ mcvzilcrclir) kaybctmcsi anlamma gelir. i~tc bu ylizdcn de, buglin prolctarya mn,


Sosya1izm

kcndi devrimci diktatOr!UgUnU geri;:ckiqtircccgi donemc kadar " ulus"u savunmas1 gcrici degil, ilcrici bir davra111~t1r. Dolay1s1yla bu anlam1yla " uius" un savu nulmas1 sol liberailerin ileri siirdiigii gibi "m illiycti;:i" bir karakter ta~ 1maz. Kald1 ki bu sorun sadece gcri kalm1~ kapitalist Ulkelerc ili~kin degil , gunUmilzdc emperyalist Ulkclerc de fazlas1yla uzanm1~ bi r durumdadir. Dlinyamn ba~l1ca cmpcryalist illkelerindc de "ulus"un pan;alanmas1 slireci i;:okuluslu tekcilerin kontrolUndcki yiirtiyen kapitalizmin ana stratejisi bii;:imine blirlinmli~tUr. Gunlimi.iz i;:Uriiycn kapitalizrnindc "ulus-dcvlet" konusunda bcrTak bir gi:iril~c sahip olmak gerckir. $oyle ki: "Ulus-devlct"in "ulus" yamyla " dcvlct" yamm lmbirindcn ayirmak gcrektigi gibi bizzat ''dcvlct" konusunda da ozclliklc varolan dcvlet yaptsmdan farkh bir "ucuz devlct" anlay1~ma yonclmenin oncmi vurgulanmahd1r. Burjuva dcvletinin silahli bask1 ayg1tlan her zaman kar~1-dcvrimci bir nitelik taw. Buna mukabil "ulus"un ii;:indc yukanda and1g1m1z proletaryanm kcndi milcadelclcriyle kaz 1nm1~ bir di zi kazamm vardir. Prolctarya bu kazanunlann hcpsini savunmak zorundadtr. Nco-liberalizmin kori.iklcdigi "ulus" kar~1tlig1 ancak cmperyalizmin ekmcgine yag surer. Prolctarya her ulkcdc hem kendi tarihsel kazanunlanm korumak hem de bUtUn ulusun Uzcrinde bir hegcmonya olu~tunnak iyin "ulus"lann emperyalizm eliyJe par9alanmasma kar~1 mi.icadelc ctmclidir. Bumm milliyetyilikle uzak yakm bir ili~kisi olmad1g1 gibi proletcr devrimci bir i;:izginin de ana hatlarm1 o lu~rurdugu gorlilm elidir. Kald1 ki, blitUn devrimci Marksistlercc yok iyi bilindigi gibi her muzaffcr proleter dcvrirn once ulusa! arcnada ba ~ lar ve ancak oradan uluslararas1 arenaya ta~ar, s19rar. Son aylarda Ti!rkiye 'de gci;:mi~ y1llarda oldugundan daha h1zh bir bii;:imde Ti.irk-Kurt 9atJ~mas1 tahrik cdilmeye yah~1hm~tlr. Biiyi.ik medyada y1llarca PKK dli~manlig1 kortiklenmi~ken, bu durum birdenbirc Ki.irt dii~manhgma donU~i.ivermi~tir. Trabzon'da geri;:cklc~en lin9 eylcmleri, Mcrsin'deki bayrak mesclcsinin yans1t1h~ bii;:imi, asker cenazclerindeki sloganlann ii;:crigi, Gemlik' teki saldmlar vs. Bilti.in bunlar Turk milliyctyiliginin k1 ~ k1rt1lmas111a yonelik bilini;:li giri~imlcr足 dir. Dogal olarak bu k1~kutma digcr tarafta da kar~il1gm1 buimaktadlf. Soz konusu olan ctnik bir sava~a 91kartilan davctiyelcrdir. Bundan Ttirkiyc i~i;:i s1111fmm bir 91kan yoktur ve olamaz. ic;:inde bulundugurnuz dlinya ve Turkiye konjonktiirtindc at1lmas1 gcreken ad1m, Kurt millctinin var11g1111, Tiirklcrlc e~it haklanm vc kcndi kaderini scrbcsti;:e tayin hakkm1 savunmaktan gei;:er. Ti.irkiye i~c;:i s1111f1 iizerindcki ~oven etkilcrdcn anrnp bu durumun savunuculugunu listlcndigi anda pari;:alanmanm onUnc gec;:cbilir. Bu i.ilkcde Kurt-Ti.irk 9at1~ma s m1 engcllcyccck olan ancak vc ancak TUrkiyc i~i;:i sm1f1d1r. Ancak ozcllqtirmcye kar~1, ulke 9ap111daki sosyal gUvenlik sisteminin korunmasma yonclik


Bu Sayr

politikalarla, Batman 'daki i~9ilerle Aliaga'dakileri bir arada tutabilrnck mtimktindtir. Gerek Avrupa Birligi'ne kar~1 gerekse Klirt meselesine ili~kin olarak 96zilmleyici devrimci politikalan hayata gc9irecek olan ayg1t kitlesel bir i~t;i partisinin in~as1d1r. Ancak i~\;i s1111fmm blitiln kesimlerini vc egilimlerini bir araya getirecek boy le bir parti dcvlctten vc sermayeden bagnns1z olarak harekcte gec;:tiginde Ulkcde bir i~c;:i hi.iktimetinin yolu ac;:1hr. Ttirkiye i~c;:i sm1fmm biitlin sorunlanm isc koku~mu~ patron partileri degil , "i~c;:ilcrin Kendi Partisi"nin ba$tlll c;:ekecegi bir i~c;:i huklimcti c;:ozebilir. Arkada~muz Burcu K1vrak, yaz1smda Kurt harekctinin ic;:inde bulundugu durumu bu c;:erc;:cvede tahlil ettikten sonra bu politik ac;:1hm1 aynntilandmyor. Almanya'da 18 Eyltil tarihindc gerc;:eklqen erken gene! scc;:imlcr c;:ok onemli bir gerc;:egi ortaya 91kard1: Birincisi, i~c;:i sm1fi adma ve onun oylanyla htikUmet olmu~ bUtUn partilcr Avrupa'da $U anda biiyiik patronlann c;:1karlan yonunde harcket etmektekr. ikincisi vc daha da onemlisi; Avrupa i~c;ileri bu durumun bilincinde olmakla birlikte, her ~eye ragmen kendi partilcrinc oy vcrmcyi stirdlirUyorlar. Bu Almanya'da da boylc, ingilterc'dc de. Pa1iilcrinin yoneticilerinin bi.itUn ihanetlerinc ragmcn patron partilerine oy vermiyorlar. Yapmak istedikleri once kendi hain yoneticilcrini degi~tinnek. Bu bi!inc;li bir eylem. Ozcrinde dikkatle durulmal1. Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD), yoneticilerinin burjuvazi yanli s1 politikalanna ragmen halii bir i~c;:i partisi. Onu bu yoneticilerden kurtarmak gcrckiyor. Engin Bodur'un yaz1s111da bu konuyla ilgili olarak IV. Enternasy011al'in vc onun Almanya seksiyonunun dcklarasyonlanni bulaca!~sm1z. Alman partisi eski Sovyetler Birligi gibi. Yani nasil kar~1devrimci Sovyct bi.irokrasisi ayn, Sovyet devleti ayn degcrlendirilmcli ise kar~1devrimci Alman ba~bakam ilc hala bir i~i;:i orgiltli olan SPD de ayn degcrlcndirilrnclidir. (:i.inkti sonuc;: itibariyle Sovyet devletinin kar~1 devrirnci Sovyct bi.irokratlan tarafmdan c;:okeiiilmesi di.inya i$i;:i s1111fma bliytik bir darbe vurmu~tur. Alman partisinin de parti yoneticileri tarafmdan yok edilmesi Alman proletaryasma bir darbe olacaktll'. PGB Sosyalizm bu say1smdan itibarcn IV. Entemasyonal'in teorik yaym orga111 "La Vcritc" (Gerc;:ek) ile birlikte yaymlanacak. Dort ayda bir yaymlanacak olan PGB So~yalizm'in her say1smda yilda alt1 kcz yaymlanmakta olan "La Verite"nin son iki say1sm1 bir arada okuma fosatun bulacaksm1z. Bu say1m1Z1 da ulusal bir in~anm uluslararas1 in~a 足 nm bir parc;:as1 olmas1 gerekliligi bizi bu yoneli~e sevk etti. Okurlanm1z olarak sizlerin bu yoneli~e ilginize $imdiden te$ekkUr edcriz. Bu say1m1zdaki ilk La V crite yaz1smda Emmanuel Kazan , Fransa' daki Avrupa "Anayasas1" refcrandumu arifcsindc "hayir"m


Sosyalizm

gii9lenmesi kar$1smda burjuvazinin acil onlem olarak sekiz resmi kampanya partisine BirSek'in Fransa seksiyonu LCR'yi eklemesinin nedenini ara$hnyor. Bir sonraki yaz1 Fabio Moraes'in Brezilya i$t;i Partisi (PT) iizerinc bir incelemesi . Bu incelcmede yazar, PT tabam ile yonetimini dogru bir $ekilde birbirinden aymyor ve nas1l burjuvazinin yonetimdeki Lula ckibini koruyup, partiyi tasfiyeye giri$irken; i$t;i sm1fmm da yonetimi def edip partiye yeniden el koymas1 gerektigini anlahyor. Sonraki iki yaz1 geryen aylarda Bolivya'da ya$anan ve ~u anda yeniden alevlenmek iizere kiillenmi$ olan devrimci durumla ilgili . Bu yaz1lardan Jean-Pierre Raffi imzah ilki devrimci durumun ertesinde bir inceleme yaparken; Julio Turra'nm kaleme ald1g1 ikincisi devrimci durumdan kahc1 bir miicadele orgiitiinii, bag1ms1z bir i$t;i partisini kazanma yoniindeki ryabalara deginiyor ve bu yonde atilan pratik ad1mlan - i$t;ilerin ve Halklann Uluslararas1 Baglant! Komitesi (ILC) ve Bolivyah sendikalarca diizenlenen La Paz Konferans1 ve 17 Ekim Ozelle~tirmelere Kar$I Uluslararas1 Miicadele Giinii - anlahyor. Bolivya i~ryi sm1f1 iilkenin en onemli zenginlikleri olan petrol ve dogalgaz tcsislerinin ozelle$tirilmesine kar$I duru$uyla Tiirkiyc i$t;i sm1fma da omek olu$turuyor. Franryois Lazar, Filistin iizerine yaz1smda iki onemli konuya i$aret cdiyor: Filistin mcselesinin miiltecilerin gcri doni.i$ hakkmdan aynlamayacag1 ger9egi ve bunun da ancak tek bir demokratik, laik Filistin devletiyle kar$1lanabilir oldugu ile bolgedeki Amerikan politikasmm siyonizmle ya$ad1g1 gerilim. Bu say1daki son yazumzda Julian Cunnie, ABD'de Siyah meselesinc cezacvleri boyutundan yakla$1yor. Yazar, devasa bir sanayi haline gelcn cezaevi sekt6riintin nas1l da Siyah halkm ezilmesinde kullamlan bir arar;: oldugunu gosteriyor. Onceki say1m1zda yay1mlama sozti verdigimiz IV. Enternasyonal 'in 52-53 boltinmesiyle ilgili metinlerin kalan boliimiinii yer darhg1 sebebiyle sonraki say1lanm1za erteledik. Bu durumu mazur goreceginizi umuyoruz. Bir sonraki sayumzda bulu$mak iizere, ho$9a kalm .. .


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi Gorulen Ger<;:ek Niteligi

Avrupa Birliji' nin Gitgide Daha iyi Girulen Ger~ek Niteliji

P1nar EROL

29 May1s'ta Fransa'da ve ardmdan da Hollanda'da refcranduma sunulan Avrupa "Anayasas1" onerisinin gil9lil ~ckilde reddedilmesi Avrupa Birligi'nin ger9ek niteliginin kitleler tarafmdan alg1lanmas1 stirecinde 9ok onemli bir dontim noktas1 oldu. Bu referandumlar iki illkedeki siyasal stireci derin bir ~ekilde etkilemekle kalmad1. Ttim Avrupa ve hatta dtinya bu refcrandumlan vc oncesindeki tartl~malan yakmdan izledi. Avrupa Anayasas1 onerisinin bu referandumlarda rcddedilmesi vc ardmdan da diger tilkelerdeki onay silrei;:lcrinin durdurulmas1 ile Anayasa oncrisinin tarihin 9opltigtine gonderilmck zorunda kahnmas1, tiim dtinyada siyasal durumu etkileyen bir gcli~me olarak ya~and1. Bu durumun nedeni nedir?

992'dc Maastricht Sozle~mesinin kabul edilmesi ilc AT'nin Avrupa Birligi halinc gelmesi sonrasmda arhk kar~1m1zda olan basit bir ~ckildc bir ortak pazar ya da gtimrilk birliginc ili~kin bir di.izenlc-

1


Sosyalizm

me degildir. AB' de Maastricht Sozle~mesi 'nin politikalan dogrultusunda iilkclerin izleyecegi ekonomik politikalan da art1k Avrupa Komisyonu 'nun direktifleri dikte etmektcdir. Avrupa Birligi 'nin yiiriitmesini olu~turan ve atanmt~ olan Avrupa Komisyonu tarafmdan haz1rlanan bu direktifler ulusal yasalara aynen uyarlanmak ve her bir iiyc iilkede uygulanmak zorundad1r. Dolay1s1yla atanrm~ Avrupa Komisyonu'nun direktiflerle yapt1g1 yasama faaliyeti sec;:ilmi~ meclislerin yapttg1 ulusal yasalann tizerinde bir konuma yiikselmi~tir. Avrupa Parlamentosu'nun gene! oyla scc;:ilmesi ise tamamen antidemokratik AB i~leyi~ine demokratik bir goriintii vermek ic;:indir. Avrupa Parlamentosu 'nun b1rakm yasama faaliyeti yapmay1, bir direktif (yasa) onerisi getirme yetkisi dahi yoktur. Komisyon 'un haz1Tlad1g1 dircktifleri gorii~en "Parlamento" bir degi~iklik C.Snerisi yapacak olsa da, bu oneriyi Komisyon isterse dikkate almaktadir. Dolay1s1yl a "Parlamcnto"nun haz!flanan direktiflerde degi~iklik yapma yetkisi dahi yoktur. 13 y1 ld1T Brtiksel 'den gclen dircktifler tiim sektorlerin piyasaya tam olarak ac;:tlmas1, bu dogrultuda kamu hizmetlerinin tasfiyesi ve piyasala~ttnlmas1, btitc;:e kriterleri ile kemer s1krna politikalan ve i~c;:i sm1fmm kazamm ve giivencelerini stirekli olarak torptileyecek saldmlan ic;:ermektedir. 13 y1ldir AB iiyesi Him tilkelerde hiiktimctler Briiksel' den gelen bu politikalan uygulamaktad1rlar.

TUrkiye i~ci s1n1f1 AB direktiflerini "kolelik yasas1" ile tanid1 AB'nin l992'deki Maastricht Sozle~mesinin kabultinden sonraki ilk icraatlarmdan biri 1993 y1hnda i~9ilerin 9ah~ma slirelerine ili~kin bir direktifi kabul etmek olmu~. Bu direktifi 1 aslmda Tiirkiye i~9i sm1f1 da yakmdan ogrendi say111r. <;unkti c;:1kanlan ve Ttirkiye i~c;:i sm1fmm adma lay1k bir ~ekilde "kolelik yasas1" olarak and1g1 yeni i~ yasas1, eski i~ yasam1z1 bu ve benzeri AB direktiflerine uyarlayarak haz1rland1. ilk olarak bu yasanm nas1l c;:1kanld1gm1 bir hatirlayahm, daha soma ic;:erigini ve kar~1la~tJm1ah olarak AB direktifini daha yakmdan inceleyelim. 09 i~9i konfederasyonu, i~veren orgiitleri ve htiktimet toplam dokuz bilim insanm1 tayin cderek bir Bilim Kurulu olu~turmu~lar ve bu kurula i~ yasas1 ve sendikalar, toplu sozle~me ve grev yasalanm AB direktifleri ve ILO normlan ile uyumlu hale getirme gorevini vermi~足 lerdi.2 Ozellikle i~ yasasm1 degi~tirmek yontinde talebi olan i~vcren 12003/88/EC say1h AB direktifi


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi GorUle:i Geri;:ek Niteligi

tarafi oldugu halde i~9i konfcdcrasyonlan bu konuyu bilim insanlannm "tarafs1zhgma" b1rakmakta sakmca gormcdi. Aynca AB'ye uyum saglanacag1 i9in, i~9i orgiitlerinin yoncticilcri btiytik olas1hkla AB ' dcn olumsuz bir ~cy gclcccgini bcklcmiyorlardt! Boylcliklc her U9 konfcdcrasyon yoneticilcri bu bilint kuruluna yctki vcrerck, bu <;ah~ma i9crisindc kurulun mutab1k kalacag1 noktalarda kcndilcrinin de itiraz etmcyeccgini soylcrncktcn ve hatta bunu imza altma almaktan 9ekinmediler. Bununla da kalmadilar. Ayn ca boy le bir 9ah~rna yaptld1gm1, i~ yasasmm degi~tirilcccgini ve kendilerinin bir kurula onccdcn imza atarak tam vekalet vcrdiklerini kcndi tabanlanndan, uye sendikalanndan vc ~ubclerden gi zli tuttular. Konfedcrasyon yonetimleri bilime (!) vc AB'yc gtivcniyorlard1. Ayni orgi.itler, daha sonra haz1rlanan ve yiirilrliige giren yasaya "kolelik yasas1" diyenlcr arasma katildilar. Ancak o giin yasa degi~ikligi hazirhgm1 tabanlanndan saklayan sendikalar bugiin de bu deg;i~ikliklcrin AB direktiflerinden kaynakh oldugunu ya bilmiyor, ya da bilseler de tabanlanna aktanrnyorlar. Yeni i~ yasam1za temel te~kil eden AB direktifine biraz daha yakmdan bakahm. 1993 tarihti bu AB direktifi 2003 y1lmda yeniden gozden ge9irilmeye tabi tutulmu~tur. Direktifin bu gozden gc9irme siireci, direktifi son derece onemseycn ve daha da esnekle~tirmck isteyen patron orgtitlerinin bitmck bilmez talepleri ilc uzay1p gitmi~tir. bncelikle mevcut halindeki di.izcnlemelcrini 6zetlcdikten sonra Avrupah patron orgtitlerinin bu dogrultuda ~aha ncler talcp cttiklerini de aktaracag1m. Direktif giinli.ik 9ah~ma si.iresine bir smlf getirmcmi~tir. Bizim ycni i$ kanunumuzda gi.inliik 9ah~ma i9in 11 saat smm getirildi. AB dircktifi ise glinliik dinlenmcnin en az 11 saat olabileccgini dlizenlemi~tir. Dolay1s1yla AB direktifinc gore gi.in 24 saat oldugundan i~9inin gi.inli.ik 13 saat 9ah~tmlabilmesi mi.imktindlir. bzellikle bu noktada bizdeki "kolelik yasas1" AB dircktifinden daha insaf11 bir yerde durrnu~tur. Eski i~ kanunumuz haftahk 9ah$ma siiresinin (45 saat) iyah~ma gi.inlerine e~it boli.inmesi kurahm getiriyordu. Dolay1s1yla omegin haftada alt! gi.in 9ah$anlar iiyin glinliik iyah~ma 7,5 saat idi. i~9inin bunun tizerinde 9ah$tmlmas1 fazla mesaiyi zorunlu k1hyordu. Fazla mesai ise zorunlu tutulam1yordu ve 3 saati a~am1yordu. Yeni i$ yasasmda ise haftahk 45 saatlik 9ah$ma stiresinin 9ah$ma gtinlerine C$it boltinecegi

2 Ancak !LO normlarma uyum dogrultusunda hir;:bir olumlu degi~iklik yap1lmad1, daha dogrusu tek yapilan i~ giivencesi dlizenlemesi bu dogrultuda olmakla birlikte tamamen glidlik bir diizenlemc olarak kaldi. Bilindigi gibi i~ giivencesi dlizenlcmesi sonucunda i~tcn r;:1kanlan i~c,;i ac,:acag1 i~c iadc davas1m kazansa bile mahkemc en fazla 4 ila 8 ayhk brUt licrcti miktannda tazminata hiikmcdcbiliyor, i~e iadc hlikmli pratikte uygulanam1yor.


Sosyalizm

ancak bunun taraflann anla$mas1 ilc degi$tirilmesi durumunda gilnde 11 saati a$amayacag1 ifade ediliyor. Gtinliik yah$ma sliresinin k1s1tlanmas1 i$yi s1mfm111 dlinya yapmda kavgasm1 verdigi en i.)nemli taleplerinden olmu$tur ve 8 saatlik 9ah$ma glinli belki de onun en oncmli kazamm1d1r. 1919 tarihli olan ILO'nun I say1h sozlc$mesinde sanayide gilnllik yah$ma silresi 8 saat ilc s11mlandmlm1$hr. 1930 tarihli 30 sayil1 ILO sozle$mcsinde isc ticarct vc biiro i$lcrinde glinliik yal1$ma 8 saat ilc sm1rlandmlm1$tlr. Bugtin i$vcrcnlerin gitgide daha fazla csneklik yonlinde yapt1g1 basmvlar i$yilerin dinlcnme siirelerinden, sosyal ya$amlarmdan yalma giri$imlcridir. i$giiciinii11 maliyetini dii$iirme yabasmm en dolays1z saldmlanndandir. Yeni i$ yasas1 hafta tatilinin pazar glinti olmas1 dlizenlemcsini de kaldmm$, patronlara hafta tatilini haftanm herhangi bir giiniindc kullandlfma esnekligini ta111m1$hr. AB direktifinde de hafta iatilinin "i/kesel olarak pazar giinii olacag1" ifadesi yer almaktayd1 ama bu da kaldmld1. Gori.ildiigli gibi bu esncklik dayatmasmm da, dini duygularla Cuma gtinti tatil yaptmlmas1 egilimi ile hivbir ilgisi bulunmamaktad1r; dogrudan AB' den gel en esncklik saldms1 ilc ili$ki lidir. <;ah$ma siiresinin esneklqtirilmesinde esas oncmli konuya, haftahk vah$ma stiresinin degil, ortalama haftaltk yalt$ma si.iresinin di.izcnlenmesi konusuna geliyoruz. Bizdeki ycni i$ kanununa gore haftahk ortalama yah$ma silrcsi 45 saati a$amaz. iki ayhk bir si.irc iyerisindcki ortalama haftaltk vah$ma stiresinin 45 saati 3$mamas1 csast1r (a$t1g1 takdirdc fazla mesai olur). Toplu sozlc$me ile bu iki ayhk "dcnklqtirme stiresi" dort aya kadar da vtkanlabilmcktedir. AB direktifinde ise bu sure (referans silresi dcniyor) dart ayd1r vc toplu sozle$mclerle 12 aya kadar uzalllabilmesi, yapilan boylcsi toplu sozlc$melcrin dcvlct tarafmdan diger i$yilcre de yayg111la$tlfllabilmcsi miimklindiir. Dort ayltk bir sure iverisinde i$yinin fazl a mcsailcr dahil haftahk ortalama 48 saatin ilzerinde vah$tmlamamas1 esast1r. Ancak, toplu sozle$me vcya bizdeki tc$mil3 benzeri bir uygulamayla, ortalama almacak olan silre bir yila kadar da uzat1labilmektedir! Gori.ildiigil gibi patronlann kavu$mak ii;:in can att1g1 esneklik konusunda AB direktifi yok daha ileri gitmi$tir. Konu sadece rcferans siiresinin bir y1la uzatilabilmesi de degildir. Direktifin bugiin Avrupa'daki i$vi sendikalannm en vok kar$1 91ktiklan yonli ki$isel muafiyetc de olanak tammas1dir. Yani bir i$vi yaphg1 i$ sozle$mesinde ki$iscl olarak bu direktifin saglad1g1 koruma ve k1s1tlamalardan (k1rp1!1p ku$a 9evrilmi$ bu orandaki bir korumadan bile) muaf olabilmektedir. $oyle tarif edclim: Bu dircktifin hala en azmdan, bir i$vinin bir scne i9indc belli 3 Esasen tc~mil , i~i;:i !chine orncklcr ii;:in uygulanabilmcsi gcrckcn bir uygubmad1r.


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi Gorulen Ger9ek Niteligi

bir saatin i.izcrindc c;ali~hnlamayacag1111 di.izenledigi ortadad1r4. Ancak i$yi i$ sozlqmcsinde atacag1 bir imza ile bundan da muaf olmaktadtr. Scndikalar taraf111dan ozellikle ingiltcrc'dc bu ki$isel muafiyctin art1k ncrcdcysc i$ sozlqmelcrinin olagan bir maddesi haline geldigi aktanlmaktad1r. i~ hukukunun temelindc qitsiz olan kapitalist i.iretim ili$kileri iycrisindc gilysi.iz taraf olan i$yiyi i$vcrcn kar$1s111da korumak ir;in sozle$me serbl.!stisinin s1111rlanmas1 yatar. AB direktifi bu korumay1 ger;imi ir;in i$ bulmak zomnda olan i$vinin i$C girerkcn atacagt "gontillli" imzas1 ile ortadan kald1rabilmcyi di.izenlcyen bir dircktiftir. Burada rum bir i$ hukuku anlayI$111111 kar$1-reformu soz konusudur. Direktifin gozden gcr;irilme si.irecinde, scndikalann dillendirdigi , bu muafiyet mad<lesinin kaldmlmas1 yonli.i talepler Avrupa Komisyonu tarafmdan dikkatc dahi almmamt$tir. Dahas1 uzunca si.ire devam eden bu gozden ger;inne si.irccinin sonunda Avrupa Komisyonu dart ay olan referans si.iresinin bir yila c;1kanlmas1111 onermi$tir! Bu anlay1$a gore yilz ytldtr i$vi sagltg1 vc i$ gi.ivcnligi ay1smda11 di.izcnlencn yah$ma si.iresi i.izerinc kurallar arttk tlimi.iylc patronlann i$ yogunluguna baglt talcplcrine dogrultusunda ortadan kalkacak, i$ yasalan anlam1111 yitirccektir! AB dircktifi ilc ilgili bir diger tartt$malt konu doktorlarm nobctte tclcfon ba$111da bekledikleri si.irenin c;alt$ma si.iresi say1ltp say1lmayacag1 i.izcrincdir. Bu konuda Avrupa Adalct Divam'nda sonur;lanmt$ olan iki davada bu si.ircnin yah$ma si.ircsinden say1lmas1 gerektigi yoni.indc karar r;1kint$ olmasma kar$111, Avrupa Komisyonu bu karan da benimsemek istcmemektcdir. AB sozle$melcrinin liberal hi.ikiimleri dogrultusunda ozelle$tirmcyi, piyasaya aymay1 vc benzeri dilzenlemeIeri $art ko$unca ba$ tac1 cdilcn Avrupa Adalct Diva111 isimli mahkeme, y3lt$maya ili$kin en tcmcl bir ilkc dogmltusunda, yani i$verenin emrindc haz1r bulunulan tiim si.irclcrin bizzat r;ah$tlmasa da yah$ma siiresi saytlmas1 dogrultusunda karar ald1g111da, Komisyon tarafmdan bu karar uygulanmak istcnmemcktcdir. Evet, Turkiyc i$vi sm1f1 Avrupa Birligi ile yeni i$ kanunuyla ta111$t1 dcdik. Aynca AB'nin bu i$ kanununun da otesinde, tam bir kurals1zhktan yana oldugunu da bilmcsi vc ona gore konumlanmas1 gerckccektir. Onemli konulann ti.imilniin ilzerinden gcycrek bitirirsek, gcce yah$mas1 gibi oncmli bir konuda da AB direktifi bizim "kolelik yasas1"ndan bile geridedir. AB direktifinc gore gecc r;ali$mas1 ortalama 8 saati geyemez. Yalmzca tchlikeli nitclikteki i~ler足 dc herhangi bir giinde 8 saati ger;emcyeccgi di.izcnlenmi$tir. 4 Bir senede fazla mesailcr dahil bizdcki yasada aymd1r.

r;ah~Jlacak

azami

c;alt~ma

saati AB direktifinde ve


Sosya/izm

Bizdeki yeni i$ kanununda ise gcce c;ah$rnas1 herhangi bir gilnde 7,5 saati gec;ernez dcnmcktcdir. \:ah~ma silreleri i.izerinc AB dircktifinin bizdcki yasadan daha ileri olarak gaze c;arpan tek bir ozclligi senelik izin konusundadir. Senelik iznin herkes i9in en az dort hafta olrnas1 ifadc cdilmi$tir. Ancak burada da Olkelere Ge; y1lhk bir "gec;:i; doneminde" yilhk izinlcri 09 hafta ola rak di.izenleme olanag1 vcrmcktedir. Dolay1s1yla bizdcki i~ kanununda en az senelik iicretli izin olan, be~ y1ldan az ktdemli olanlar ic;in 14 i~glinil olan y1l11k izin, dort i~gi.ini.i artm\Jp 18 i~guni.i yapild1gmda pekala AB direktifi ile uyumlu olacaktir. Bilindigi gibi yeni i~ yasasm1 kolelik yasas1 olarak adlandmnam1za neden olan oncmli bir konu da belirli stireli sozle~mc, klsmi si.ireli sozle~me, c;agn Ozerinc 9ah~ma vc hatta 6diin9 i~9ilik gibi dtizenlcmeler gctirmcsidir. Bu tiir dilzenlemcler de AB direktiflerindcn kaynakltdtr, hem de nc yazik ki bu direktiflerin 91kanlmasmda Avrupa sendikal orgi.itleri de sorumluluk sahibidir. Ozellikle ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) Avrupa i~veren orgtitleri ile atipik i~ sozle~meleri ik ilgili kimi anla$rnalar yapmt~tlr (part-time, belirli silreli c;a!t~ma vb.). Sozde bu ti.ir atipik sozle~melerle ya!t~an i~9ilcri asgari dtizeyde korumak ic;in yapilm1$ olan bu anla~malar Komisyon'un giri~imi ilc AB dircktifi haline gelebilmektedir ve kimi omeklerdc gctirilmi$tir. Ancak bu direktiflerin i$levi ozellikle yeni AB iiyesi olan Olkelerde bu ttir atipik s6zle$melerin yasalla~mast ve yaygmla~mas1 olmu$tur. ETUC, onay verdigi (daha sonra direktif halinc gclcn) bu anla~ma足 lara $U ti.ir cumleler koydurmu~tur: Omegin gec;ici i$ s6zle$mesi uygulamas1 kural degil, istisna olmahd1r, i~vcren bu tilr s6zle$meyi ancak i~in gereklerinin bclirli si.ireli c;ah~may1 zorunlu kild1g1 durumlarda yapmahdir vs. vs. Ancak pratikte bu tilr iyi niyet ve temcnni huktimleri hi9bir i$lev gormemektedir; aksine atipik i~ sozle~mesi bi9imlcrini yasalanna gec;ircn ozellikle Dogu Avrupa Olkelerinde k1sa silredc gcc;ici sozle~me ile c;alt$tinlan i$9ilerin oram vilzde ellileri gec;ebilmi$tir. Bu ise sendikal orgiltlenmeyi neredeyse imkans1zla~hrrnakta ve 9alt$anlann gilvcncesizligini bir kat arhrmaktad1r. Aslmda aym ti.irdcn, pratikte bir anlam1 olmayan giivencc ifadcleri c;ah~ma si.ircleri direktifine de not du~Olmil~tilr. Bu direktifin de, Olkelerdeki daha ileri olan i~ yasas1 dtizenlemelerini geriye 9ekmek ic;in kulla111lamayacag1, sadecc en asgari ko~ullan belirledigi ifade edilmektedir. Ancak bu ifade hic;bir anlam ta$umyor ve Tilrkiye'de de oldugu gibi her tilkede bu direktif i$ yasalanm geriye gotilrmek ic;in kullamltyor. Bu pratikte bir anlamt olmayan gi.ivence cumlelerinin


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi GorOlen Gerc;;ek Niteligi

neden bu dlizenlemelere kondugu konusunu sorgulad1g1m1zda ise bir ba~ka oncmli konuya geliyoruz.

Avrupa Birligi, sendikalan korporatist orgutlere ~evirmek istiyor Avrupa,

i~yi

sm1f1 mi.icadelesinin vc sendikal mlicadclenin en fazla oldugu k1ta. Sendikalarm gliyli.i bir mi.icadele gelenegi olmas1 ve yliksck sendikala~ma oranlan da Avrupa'da gordligi.imi.iz ozelliklerdi. Ancak AB sonrasmda bin,:ok i.ilkcde scndikala~ma oranlannda onemli dli~li~ler geryckle~ti. Sendikal mlicadelenin yok onemli oldugu ingilterc, Fransa, Almanya gibi tilkelerde sen<likah i~yi oranlan onemli 6lylidc di.i~tli . iskandinav Olkelerinde isc sendikahhk oranlan ha la ylizde doksanlan bulsa <la, bu tilkelcrde tam da AB 'nin geli~tirmek istedigi korporatist bir sendikac1hk anlay1~1 egemen. Avrupa Sendikalar Konfederasyonu'nun (ETUC) ise bu slirey iyerisinde onemli bir yeri var. ETUC kendisini tamtan bir bro~lirde kendisinin diger ulusal sendikal merkezler gibi "smrf miicadelesinden degil, Avrupa 'ntn kurumla5masindan dogdugunu" ifade eden bir orgi.it. Bir sendikal orglit iyin ilginy olan bu ifadeyi kullanan ETUC, geryekten de AB ilc son derece i'Y ic;c gcc;mi~ durumda varhgm1 si.irdlirdi.i. ETUC'a bagh iki onemli ajansm btitc;elerinin tamamma yakmm1 dlizenli olarak AB fonlan kar~1lad1. ETUC'un dlizcnledigi birc;ok semincr, konferans tlirli c;ah~malar Avrupa Komisyonu mali destegi ile yapild1. Tlirkiyc'den de lie; i~c;i konfederasyonunun ve KESK'in liycsi oldugu bu orglit TOrkiyc'deki i~c;i scndikalannm da bu anlamdaki ah~kanhkla足 nm olumsuz yonde degi~tirdi ve scndikalanm1z AB'den mali destekli projeler yapmak ic;in s1raya girer hale geldiler. ETUC en son olarak "Avrupa Anayasas1'na Evet" dogrultusunda en az Avrupa'daki i~veren orglitlcri kadar faal bir c;ah~ma ic;erisinde oldu. Bu konuda militanca bir soylem geli~tirdi ve c;aba harcad1. Oysa konfederasyon ic;erisinde bu evet karan oybirligi ile degil, oyc;oklugu ile almm1~tJ. AB 'nin sendikalan i~c;i sm1fmm bag1ms1z mlicadele orglitleri olmaktan c;1karmaya, onlan hliklimet politikalan ve patronlar ile uzla~ma ic;erisinde, ekonomik ve sosyal konseylere (ESK'lar) kat1hp gorli~lerini ac;1klayan, sosyal diyalogu s1mf mlicadelesinin yerine gec;iren ve bu ~ekilde bag1ms1zhklanm yitiren orglitlere donli~tlirme yonli.i saldms1 soz konusudur ve bu son derece yogun bir saldmdir. Bir yandan i~c;ilcre yonelik y1k1m politikalan izlenirken, diger yandan sendikalar di.izene entegre edilmck istenmektcdir. AB di.izeyinde kurulu sosyal diyalog yap1lannda sendikal orglitlere belli say1da sandalye mutlaka aynlmakta, ancak bu sosyal diyalogun i~c;iler ic;in ne i~e yarad1g1 gi.in gec;tikc;e gcli~im gostcrmi~

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~1s


SosyaUzm

iyicc belirsiz bir hal almaktadtr. Aksine bizzat sosyal diyalogun tiri.inti olan anla$malar i$c;:i haklanm gerilctmek ic;:in kullamlabilmektedir. AB mekanizmas1 ic;:crisindc i$lctilen bu sosyal diyalog yap!lan ic;:inde i$kollan di.izeyindc kimi olumlu ya da en azmdan mevcut durumu koruyan sonuc;:lar elde cdilebilse de, ozelliklc ti.im scktorlcri kapsayan konularda i~c;:iler aleyhine sonuc;:lar doguran geli~melcrc de gec;:it verilmi$tir. ETUC'un yapmt~ oldugu ve daha sonra Avrupa Komisyonu tarafmdan AB dircktifine doni.i~ttiri.ilmi.i~ olan anla$malar nc yaz1k ki bu kapsamdadtr. AB'nin bir digcr di.izenlcmesi ise Avrupa i~yeri Konseyleri'dir. Bunlar birden c;:ok AB i.ilkesinde faaliyet gostcrcn c;:okuluslu $irketlerde kurulacak olan, i$c;:ilerin vc i~verenin temsil edildigi organlard1r. AB direktifi bunlann kurulmas1111 di.izenlemektedir, ancak bu konseylerin sendikal haklara benzer herhangi bir hakk1 olmad1g1 gibi, i~c;:i temsilcilerinin nas1l sec;:ilecegine yonelik de herhangi bir dtizenleme bulunmamaktad1r. i$veren pekala i~c;:i temsilcilerini kendisi belirleyebilmekte ve bu konseyi istedigi zaman ~irket politikalanna i$c;:ilerden de onay almak ic;:in toplayabilmektedir. Bu Avrupa i~yeri Konseyleri 'ne ili~kin koparhlan onca gi.iri.iltti ve iyi niyetli soyleme kar~m bunlann i~c;:i sm1fmm mi.icadelcsi ac;:1smdan ne fayda getirccekleri sorusunun yamts1zhg1 apac;:tk ortaya c;:1kmaktad1r. Avrupa'daki c;:ogu scndikacmm bu konseylcre ili~kin soylemi, bun Jann "hic;:bir $CY olmamasmdan daha iyi" olduklan yontindedir. Ancak AB 'nin sendikalar gibi bag1ms1z i$c;:i orgi.itlerini yok ctmck ve yerine i$c;:ileri boyle korporatist yaptlara mahkum ctmck gibi bir niyeti oldugu, bu nedenle bu yap1lan one c;:1kard1g1 ve sendikalan da enerjilerini bu kanala yoneltmeye tc$vik ettigi di.i~i.i足 ni.ilmelidir5. Avrupa Birligi 'nin Ti.irkiye'den de uyum bckleycccgi konular arasmda Ekonomik ve Sosyal Konsey ba~ta gclecektir. Kamu hizmetlerinin piyasaya ac;:1lmas1, btitc;:e disiplininin arttmlmast, bi.itc;:eden kamu hizmetlerine aynlacak paym k1s1tlanmas1, emeklilik ya$mtn yi.ikseltilmesi, sosyal gilvenlige aynlan paym k1s1tlanmas1 vb. onlemlerin almmasm1 dayatan AB elbette bu politikalara kar$t Ti.irkiye ' deki sendikalann da tepkilerini geleneksel yontemleri ile ifade etmelerinden degil, daha c;:agda~ (!) bic;:imde, sosyal diyalog ic;:erisinde ESK'larda dile getirmelerinden yana olacakttr.

5 Son y11larda Avrupa scndikalannm AB mali dcstegi ile yapt1klan ~ah~malar i~cri足 sinde Avrupa i~ycri Konseylcri konulu olanlar ag1rhk ta~1maktadir.


Avrupa Bir!igi'nin Gitgide Daha lyi GorOlen Gen;ek Niteligi

AB'nin sendikal haklara dair bir standard1 yok Peki acaba AB dlizenlcmeleri sendikal haklar konusunda climi zi gi.ic;:lcndiriyor mu? Bunun dogal olarak boy le oldugu yonunde o kadar fazla yaz1 okuyor, soz i~itiyoruz ki, aksini soylemek konunun kirni "uzman ''lannca abcsle i$1igal gibi degerlcndirilcbilir. Oysa gen;:ek bundan tamamcn farkl1d1r. Bir televizyon programmda bu konudaki onemli bir gcrs;egi dile gctiren KESK ba$karn hmail Hakk.1 Tombul oldu. AB konulu duzenlenen bir televizyon a91k oturum programmda Tombul AB duzenlcmelcrinin "sendikal haklann ulusal yasa/ara gore uygulanacag1111" ifade ettigini, dol ay1s1yla ulusal yasalarda mevcut obn k1s1tlamalarla bir sornnu olmayacag1m aktard1. Sendikal haklann "ulusal yasalar uyannca" tanmacagm: beli11en bu hlikiim hem de 9ok9a destcklemerniz gerekcn bir belgcymi$ gibi sunulmaya <;:ah$Ilan AB Temel Hak!ar Sart1'nda ycr alrnaktad1r. Avrupah scndikalar clbctte sendikal haklann AB hukukunda daha iyi bir ~ckildc ycr aimas1, dahas1 omegin sm1rlar otcsi, yani birden fazla tilkede grcv hakk111111 yasal olmas1 gibi talcpler dile gctirmcktcdir. Ancak bu talepler hic;:bir $Ckildc kabul gormcmektcdir. Ulusal dilzeyde yasala~t1rilm1$ sendikal haklar konusunda isc tarihtcn gelcn tlim farkhliklar aynen devam etmcktedir. Dcvlct mcmurlannm top\u sozlqme vc grev yapt1klan ulkcler de vardir (fransa, isvc<;:), toplu sozle~mc ve grev haklannm olmad1g1 lilkelcr de vardlr (Almanya). Grev hakkma getirilmi$ yasal k1s1tlamalar da "yasal" olduklan olc,:udc AB'yi ilgilcndirmcmektcdir. Bu konularda bir uyumlula~tmna soz konusu degildir. Avrupa Birligi 'nin niyetinin sendikalann her onemli mlicadelede gene! grcv orgiltlemeyi ba~ard1kl a n Fransa gibi omeklerdeki yasal guvenceleri tum tilkelerdc saglamak olmad1g1 yetcrince ac,:1ktlr. Greve ya da gencl greve ili~kin yasal gilvenccleri korumay1 saglayan etkcn, o ulkelcrdcki s1111fm orglitllililgii ve milcadelesidir. Yoksa AB 'nin bu konuda getirilecck herhangi bir yasal k1 s1tlama ile bir sorunu yoktur. Aksinc Avrupa Birligi ic,:erisindc sendika vc tff fu sozlc~mc , grcv haklanm dlizenlcyen yasalara saldmy1 kolayla~tirabilmck is;in dolayh yollar dencnmektedir. Omegin ~oyle bir giri~im gtindemdcdir: Roma Sozle~mesi AB mliktesebatma ge<;:irilecek ve boylelikle de ~irkctler bir endtistriyel eylem soz kont1su oldugunda, cylem hangi illkede olmu~ olursa olsun, hangi iilkedc <lava as:.abileccklcrini, dolay1s1yla da hangi yasanm gec,:erli olacag1m ses;ebileccklerdir. Bu hentiz sonuc;:landmlmarn1~ bir giri$imdir ancak gen;ekle$tigi takdirde ncler olabilecegi ortadad1r. Bugun sennaye s;ekmek ic,:in vergi indirimlcri ve rnuafiyctlcri, i~<;:i maliyetlerinin geriye <;:ekilmcsi gibi yollarla birbirlcri ile rekabet eden 17


Sosyalizm

iilkder, greve kar~t i~verenlcre en fazla k1s1tlay1c1 olanak vcren yasalan yapmak ic;:in de birbirleri ile yan~1r hale geleccklerdir. Yine son donemdc AB'de en c;:ok tartt~Ilan konulardan olan Hizmet!er Direktiji de benzcr bir giri~imi ic;:ermcktedir. Tiim hizmctlerle ilgili gctirilmck istenen bu diizenlcmedc de "koken ii Ike" ilkcsi gctirilmck ve boylclikle ~irket hangi iilkede kuru!u ise, i~c;:ilerinin bir ba~ka iilkede c;:ah~tmltyor olsalar da koken Ulkc yasalanna tabi olmas1 kurah getirilmek istenmcktcdir. Geli~cn tcpkilerden dolay1 gcc;:irilememi~ olan bu diizcnlemcdc de heclefin aym clogrultuda oldugu ac;:1ktir. AB iiyesi 25 i.ilkc ic;:erisinde sendikal haklann diizcnleni~i konusundaki farkhhklar aynen dcvam etmcktcdir. AB'den kaynakh c;:abalar bu alanda bir uyumlula~tmna amac;:h olmay1p, aksine patronlann scndikal haklardan nasd kac;:mabileccginin yollannm bulunmasma odaklanmaktadtr. Gerc;:ek buykcn ve parlatilmaya c;:ah~tlan AB Teruel Haklar Sarti ac;:1kc;:a sendikal haklarm "ulusal yasalara gore" farkh uygulanabilmesine cevaz verirken, Ti.irkiye' de ya~anm1~, hi.ikiimetin grev erteleme yetkisine dayanarak grcv hakkm1 ortadan kald1rd1g1 olaylar kar~1s111da bu durumu AB 'ye ~ikayet edenler acaba nedcn bir sonuc;: alamadtklanm doni.ip de sorgulam1~lar mtd!f? Bu konudaki yanh~ beklcnti AB "ilerleme raporlannda" sendikal haklar ic;:in gene! laflarla k1sa bir c;:agn yap1lmas111m bile nedcnse c;:ok oncmscnmesinc yol ac;:1yor. Genet bir dogrudan bahsedermi~c;:esine tekrarlamyor, i~c;:ilerin beklenti ic;:erisine girmesi isteniyor: AB siircci scndikal haklan geli~tirecektir. Neden, nas1!? Bunlann hic;biri somut olarak ortaya konmuyor. i~te scndikalar yasasmda degi~iklikler yaparak AB ilc de uyumlu yeni bir sendikalar yasas1 taslag1 hazirlandt. Bu taslak scndikal haklan ne yonden geli~tiri足 yor? Bu taslak ile Tiirkiyc'dc sendikal haklarm k:ullamlmasmm onlindeki yasal engcller kaldmlm1~ oluyor mu? Koskoca bir hayir. Scndikal haklar konusundaki yasal diizenlcmelere yonelik taleplerimiz ic;:in AB direktiflcrinden kendimize dayanak yapabilecegimiz bir ~ey var m1? Yinc koskoca bir hay1r.

AB'de serbest dola~1m yok ama bolgeselle~tirme politikalan var AB 'nin i~c;:ilere belki de tek ilerici gori.inen yonii i~c;:ilerin serbest dola~1m1 "ilkesi"dir. Ti.irkiye ile liyclik "mi.izakcreleri"6 ba~latthrkcn scrbest dola~1m ilkesinc kahct k1s1tlamalar konulabilecegi hi.ikiimlerine yer verilmesi toplum gcnelinde bilyi.ik tepki yaratt1 ku~kusuz. Ancak ~u 6Bir miizakere yani pazarhk siirecinin degil, AB'nin getirdigi tiim kurallara uyma siirecinin i~leyecegi siyasiler tarafmdan ifade edilmeye ba~land1.


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi GorOlen Gen;:ek Niteligi

anda AB tiycsi olmu~ dogu Avrupa illkclcrinc de eski 15 AB uyesi Ulkeden 12 'si serbest dola~1m hakk1 tarnmad1 vc bir geyi~ sureci koydu. Yani AB'de bu scrbest dola~1m ilkesinin pck de oylc ilkesel olmad1g1, daha yok i~yi maliyetlerini dil~iirme gene] hedefi dogrultusunda bir silah olarak gerektigi kadar kullamld1g1 anla~Jlmaktad1r. Serbcst dola~1m i~yilerin sendikal haklanm da kullanabilmesi ile bir araya gelse elbette i~c;:i sm1fi ic;:in ilcrici bir ~ey olabilir. Ancak bugiin Avrupa Birligi serbest dola~1ma da kayak i~yilige de i~yi iicretlerini dti~lirmck iyin goz yummaktad1r. Sendikal orgUtlliliiklerin dii~ti.igil, b1rakm kayak ya da goymen i~yileri o iilkc kokcnli i~c,:ilcr ic,:in bile sendikah olmanm ko~ullannm zorla~t1g1 bir ortamda serbest dola~1m yoniindc atilan kontrollil ad1mlar sadcce i~yi sm1fmm daha fazla rckabetc sokularak birbirinc k1rdmlmasma yo! aymaktad1r. Orgiltsi.iz olan i~yi serbcst dola~1m yapabilse de 7 ucuz i~yi olmaya mahkumdur. Ancak i~c;:ilcr iyin tilm Avrupa k1tasm111 s101rlanm kaldmnaya hiy de niyeti olmayan AB i~c,:ileri aslmda ulkelerine de degil, bolgelerinc hapsederek birbirlcri ilc rekabele sokmay1 amaylamaktad1r. AB ' nin i59i sm1f1111n kazammlanm gerilctmek i9in izledigi bir temel politikas1 da bolgcscllc~tirmedir. Bolgeler sermayc yekmek ic;:in birbirleri ile rekabete itiliyor. Scndikalarm toplu sozle~mclerini ulusal 9apta yapmas1 islenmiyor. Zatcn tlim kamu hizmetlerinin piyasala~t1nlmasm1 dayatan vc kamu hizmeti ifadesini bile asla kullanmayan AB kurumlan8, aynea egitim dahil karnu hizmetlcrinin bolgesel ternelde orgiitlenmesini talcp etmektedir. Ozellikle Fransa'da ulusal 9apta aym nitelikte verilmesine btiyiik onem verilcn egitimm bOlgeselle~tirilmesi dayatmas1 biiyiik bir direni~ ile kar~ila~m1~t1r. Tilrkiye 'de hastanelerin bugun saghk bakanhgma devri ve yann ii ozcl idarelcrine devredilmesinin ongorillmesi, yo! hizmetlcrinin ve koy hizmetlcrinin tasfiyesi ve yerel idarclere devri, bolgescl kalkmma ajanslan yasa tasans1, belcdiyeler yasalannda yapilmak istcncn degi~iklikler vc belki de en onemlisi olarak bolgesel asgari ilcret onerisi bu AB politikalan ilc aym dogrultudaki giri~imlerdir.

7 Kald1 ki

~imdilik eski AB iiycsi iilkelerden sadece iii;: iilke serbest dola~1m1 kabul

ctmi~tir.

8 AB kurumlan ai;:1smdan kamu hizmctlcri ifadesinin kllllamlmamas1, "gene/ (ik ar hizmet/eri" ifadesinin kulla111lmas1 zorunlulugu vard1r. Kamu hizmetlerinin gci;:mi~te en geli~mi~ oldugu kttada, kamu hizmeti kavram1 dahi hatirlanmamak iizere tarihe gomiilmek istenmektedir. Ne yaz1k ki ETUC ba~ta olmak iizere i;:ogu sendikal orgiit de kulland1g1 dili buna uyarlamakta ve kamu hizmeti ifadesinden vazgec;mektedir.


Sosyalizm

Bolge Kalkmma Ajanslan ve Bolgesel Asgari Ocret AKP'nin haZ1rlam1$ oldugu bu yasa tasans1 da dogrudan AB 'nin politikal an dogrultusundadir. Bu yasa tasans1 Bolge Kalkmma Ajanslan 'nm kurulmasm1 ongormektedir. Bu ajanslarda o bolgedeki i~veren orgiltti olan odalann temsilcilcri ve belediye ba$kam ba$ta olmak ilzere taraflar temsil edilecektir. Ajanslann hedcfi o bolgcyc yatmm 9ekmek i9in bolgenin avantajli yonlerini one 91karmak olacaktir. Aynca bolgeye gelcn yabanc1 yahnmc1ya dcstek saglanacak, yabanc1 yatmmc1 bu ajanslara ba$vuru yapt1gmda, bir i$ycri kurrnak i9in yapmas1 gereken ttim yasal ba$vurulan o tarih itiban ile gerekli resmi makamlara yapm1$ sayilacak ve ajans yatmmcmm i$1emlcrini takip edip en h1zh bi9imdc sonu9land1racaktir. Ajans Wm bu hizmetleri i9in yatmmc1lardan bir ilcret almayacakt1r. Bolgc Kalkmma Ajanslan yasa tasansmm gerek9esinin bir paragrafmda bolgcler aras1 kalkmnu$hk farklarmm giderilmcsinden bahsedilsc de, esas hedefin bolgcler arasmda yatmm 9ekmck i9in rekabctin yaratdmas1 oldugu gori.ilmcktedir. Avrupa Birligi 'nde bolgeler ilzerindcn bu ttir bir yonetim anlay1$1 te$vik edilmcktedir. Bolgelerin bu ttir orgtitlenmeleri Brtikscl'dc merkezi olan bir Bolgeler Komitesi 'nde tcmsil edilmektedir. Bolgeler arasmda yatmmc1y1 en iyi kim 9eker diye yarattlmak istcnen bu rckabetin dogal bir uzanhs1 bolgescl asgari ilcret uygulamas1 olarak dil~ilnillmektedir. Bu da AKP htikiimetinin gtindemindedir ve 9e~itli htiktimet sozctileri ve patron orgiitti temsilcileri tarafmdan dillendirilmektedir. Nasil AB politikalan Dogu Avrupa i~9isi ile Bah Avrupa i$9isini kar~1 kar$1ya getiriyorsa; tarh$tmlan bolgesel asgari i.icret onerisi de Ttirkiye'de ay1k9a soylcmek gcrekirsc Tilrkiye i$9i s1111fmm biltiinilne kar~1 dogudaki Kurt i$9ilerin ve yedek i$gilcii ordusunu olu$turan i~siz足 lerin 91kanlmas1dir. Bu utanmadan ay1k9a Ttirkiye'de <;in yaratmak olarak da ifadc edilmektedir. Tiirkiyc i$9i sm1fi boyle bir boltinmeye izin venncrnelidir. Btiyiik oranda Avmpa Birligi'nin savundugu azmhk haklannm Kiirt sorununa derman olacagma inanan Ktirtler, AB 'nin bolgcsellqtinnc politikalarmm dogudaki bilyiik Kiirt illerinde yaratacag1 sonucu dcgerlendinnekte midir? Bu iller yedek i$giicil deposu olarak y1gilm1$ biiyiik miktarda i$siz niifus ile i$gi.icii maliyetinin en dii$i.ik scviyelere \,Ckilcbildigi illerdir. Bolgesel asgari ucret ile yap1lmak istenen bunun yasalla$tinlmas1 ve yaygmla$tmlmas1dir. Boylelikle AB'nin Kilrtlere azmhk haklan olarak neler getirdigi ~tipheli olsa da,


Avrupa Birligi'nin Gitgide Daha lyi Gorulen Ger\:ek Niteligi

Avrupa'nm en di.i~tik maliyetli i~9ilcri olarak a~m somi.irii odlili.i getirecegi a~ikard1r. Saglamam1z gercken Ki.irt halkmm her anlamdaki qitligi olmahd1r. AB 'nin dayatt1g1 ekonomi politikalan ve bu arada bolges elle~tirmc politikalan Ktirtlerin ya~ad1g1 c~itsizligi katmerlendirecektir. Si.ire kl i Ti.irkiyc'nin boliinmesi paranoyas1 i9erisindc hareket eden vc tiim soylemini boliictiliige kar~1 kuran Ttirkiye egemenleri ve AKP hiikiimeti de bu politikalarla Turk ve Ki.irt i~9ileri kar~1 kar~1ya getirerck Ttirkiye'yi ger9ck anlamda bolmii~ olacaklard1r.

Sonu~ Avrnpa Birligi gitgide daha fazla ger9ek mahiyeti ile tart1~1hyor, Avrupa Anayasas1 referandum stire9lerinin buna 9ok onemli katk1s1 oldu demi~tik, bu durum artarak stirecek. i~9i sm1fmm tarihscl mticadelelerinin ve kazammlannm en fazla oldugu Avrupa k1tasmda, tiim bu kazammlan geriye gottirmek amacmdaki burjuvazinin ortak siyasal projesi olan Avrupa Birligi egemcn sm1flar i9in hala altematifsiz olarak kahrken , ezilen sm1flar goztindeki itibanm gitgide daha da yitirecek. Bu Ttirkiyc'de de uyum stirecinde yap1lmas1 dayahlanlar ay1ga 91ktik9a h1z kazanacak. Bizim gorevimiz burjuvazinin se9enegini gerektigi gibi tc~hir edcrken, i~9i sm1f1 onctiltigtinde kendi se9enegimizi yaratmakhr, Tiirkiye'de ve rum dtinyada.



Kurt Ulusal Hareketi Nereye Surukleniyor?

Kurt Ulusal Hareketi Nereye SUrUkleniyor?

Burcu KIVRAK

Kurt sorunuyla ilgili bu yaz1m1zda 70 milyonluk Ti.irkiyc ni.ifusunun 16 milyon 500 binini (%23) olu~turan Kiirtlerin son durumu ve sorunun i;oziim yollan iizerine bir tart1~ma yi.iri.itecegiz. Dergimizin pck 9ok yaz1smda da bclirttigimiz gibi Ti.irkiye'de toplam i~i;i ni.ifusu 24 milyon vc bu 24 milyon i~9inin sadece 6 milyonu sigo1iah . Ki.irt ni.ifusun agirhklI oldugu illerde 9ah~an sigortah niifus ise bu rakamm yakla~1k yi.izde 6's1 ki bu da bolgede 9ah~makta olan yakla~tk 350 bin sigortah i~9iye denk di.i~i.iyor. Son y1llarda Ki.irt i~9iler de t1pk1 Tiirk i~9iler gibi i~siz, geleceksiz ve gi.ivencesiz. Egitim ve saghk ba~ta olmak i.izere ti.im kamusal hizmetlerin 6zelle~tirilmcsi, yeraltI vc yeriisti.i kaynaklannm yagmalanmas1 gibi saldmlar kar~1s111da benzcr sonu9larla kar~1 kar~1ya . Arna medyanm kas1t!J olarak bolgedcki i~9i s1111f111m saldmlara tepkisini yans1tmamas111dan ve Kurt siyasal hareketlerinin bu saldmlara kar~1 eylem orglitlemeyerck emperyalist gli9lerlc ortakhk i9inde olmasmdan dolay1 Kiirtler olduk9a scssiz.


Sosyalizm

1llarca s1cak sava;;m dogrudan etkisiylc onderligin <;izgisinden ve prolcter bir onderlik yaratamam1;; Kiirt i;;<;ilcri ile Tiirk i;;<;ilerinin tam da ortak bir mucadele donemi mumkun olabilecekken i<;ine girdigi son durum, yine ge<;mi;;ten farkh bir 91k1;; yapmanm zor olacagmm sinyallerini veriyor. Kurt ulusunun, onun onderliginin vc diger Kurt bolgcleriyle ili~kisinin ge<;mi;;inc ve buguniine bir bakahm.

Y

91kamam1~

Kurt siyasal hareketinin sm1f ~izgisindeki degi~im Bugiln, Turkiye smirlan i<;inde ya;;ayan Kurt halkmm durumu diger dort bolgede ya~ay an Ki.irtlerin durumu ilc kar;;1la;;hnld1gmda farkltltklar yanmda ortakltklar da gosteriyor. 80'li y1llardan 90'h y1llann sonuna kadar Ki.irt hareketinin onderligini elinde tutan PKK, Abdullah Ocalan'm tutuklanrnas1yla birliktc ge<;mi;;tcki s1mf uzla;;mac1 <;izgisini her ge<;en glin art<m bir tcslimiyct <;izgisine yakmla;;tird1. Uzun y1llar sUren s1cak sava;;m ardmdan Kurt harcketi, gec;mi~te one 91kard1g1 yoksul Ki.irt i~<;i vc koy!Usunun rni.icadclc perspcktifinden uzakla;;arak Kurt burjuvazisinin politikasma dayamr oldu. Boylece Ki.irt burjuvazisinin siyasal mi.icadclesine i;;<;i , i~si z ve yoksul koyli.ilcri yedekledi . DEHAP, Ki.irt i~<;i ve yoksul koyli.ilerinc Ki.irt patronlan, zengin toprak sahipleri ve esnafla aym 9at1 altmda olmay1 onerdi ve mlicadeleyi "demokratik cumhuriyct" ve TUrkiye partisi kurma noktasma <;ekti. PKK vc DEHAP, a91k9a, ticarctle ugra~an vc ta~eron Klirt burjuvazisini orglitleme faaliyctine giri;;ti. DEHAP 'm yonetim organlarma Ki.irt a~iretlerinin temsilcileri yerle~tirilmcye ba~land1. "Yeni" partile~me ya da Ti.irkiye partisi olma <;ah~malan , Dcmokratik Topi um Hareketi 'nin kurnlu~ 9ah~malanyla daha da a91ga 91kt1. Kurt hareketi i9erisindcki bu partile$me 9ah$malan bir yenilik i<;ermiyor. Ge9mi;;te bin;ok ulusal harekctin yok edilme si.irecinde kullamlan bu yontem, eski bir siyasalla~hrma uygulamasI. Yoksa bu "yeni" olma hali Ki.irt i~<;i sm1fm1, koyli.isunu ve burjuvazisini ay1ran bir farkhla~ma ile yenilenme degil. Tersine; Kurt i~<;i ve koyli.ilerini Ki.irt burjuvazisiylc daha fazla i~bir足 ligine si.iri.ikleyen, Kurt u!usunun kendi i<;indeki sm1f rnlicadelesini bastlran bir yenilcnme temelinde yuri.iyor. Ki.irt siyasal gu<;leri vc onun rcsmi temsilcileri, 80'li y11lara oranla 90 ve 2000 ' li y1llarda yi.izlerini AB ve ABO emperyalizmine <;ok daha fazla <;evirdi. Bugi.in i9in Ki.irt siyasal gi.i9leri , Ku1tlerin demokratik haklannm ahnmas1 mi.icadelesinde ba;; kurtanc1 olarak bu iki emperyalist glicli i$aret cdiyor. Abdullah Ocalan, temel mi.icadcle perspektifini ayn bir Kurt devleti kurrnaktan Ti.irkiyc Cumhuriyeti smirlan i9inde "demokratik haklar" miicadelcsine <;ekti. Hatta bu demokratik haklar mlicadelesi bile "kimin i9in demokratik haklar?" sornsunu sorduruyor. 24~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Kurt Ulusal Hareketi Nereye Surukleniyor?

Oyle ki AB'den ve Ti.irkiye Cumhuriycti Devleti'nden talep edilen dcmokratik haklar, Ocalan ' m yenidcn yarg1lanmas1, Ki.irt9e dil kurslannm ai;:1hnas1, Ki.irt<;:e ezan okunmas1 vb. taleplerle s1111rh. Ocalan'm tutuklanmasmdan once anadilde egitim hakkm1 savunanlar, bugi.in anadildc egitim hakkm1 degil Ki.i1t patronlarm a<yacag1 Ki.irt<;:e dil kurslan111 savunur hale gcldi. Ancak bir si.irc sonra a<ytJg1 kurslan da talep ve destek gormedigi i9in yine kendi karanyla kapatti. Sonu9 olarak PKK, ortaya 91khg1 y1llardaki yoksullara dayanan devrimci 9izgisinden her ge9en gi.in uzakla~arak bugunkii suurh hak talepleri politikasma geriledi . Oysa varolan Ki.irt siyasal gi.i9lerinin "ugruna mi.icadelc cttigi" ozgi.irli.iklcr vc haklar Ki.irt i~c,:ilerinin ve koyliilerininki degil kendilerinin ozgi.irli.igi.i ve hakland1r.

Bolge

i§~ilerinin

durumu

Y1llard1r si.ircn s1cak sava~ nedcniyle Ki.irtlerin ya~ad1g1 bolgelerden milyonl'1rca ki~i metropollere ya zorla g69 ettirildi ya da bolge ekonomisinin gidi~atmdan dolay1 kendisi go<;: etmek zonmda kaldi. Ba~a gelen hi.iki.imctlerin AB ve ABD'nin politikalan111 izlemesiyle gi.indeme gelen ve h1zla artan ozelle ~ tirmeler sonucu bolgedc varolan sigara fabrikalan, petrol rafinerileri, tckstil i~letmeleri, Et Bahk Kurumu, c,:imento ve ~ekcr fabrik alan, maden i~letm e leri teker teker kapat1ld1 ve halen kapatmalar, ozelle~tirmeler devam ediyor. Ki.irt i~iyil er, geiymi~te esas olarak KiT i~9isi olarak 9ah~1yorlard1 ancak bolgedeki KiT'ler ya kapatilarak ya da i~9i say1s1 azaltilarak buradaki Ki.irt proletaryas1 etkisiz hale getirildi. Sigara fabrikalannda, ti.iti.in i~letmelerinde ve ti.iti.in tanmmda 9ah~an toplam i~i;i say1s1 70'li y1llarda yi.iz binlerle anlatthrken bugi.in binli say1lara di.i~i.iri.ildi.i. Yine aym ~ekilde ~eker pancan tanmmda, ~eker fabrikalannda ve Si.imerbank'ta 9ah~an i~<;:i say1s1 70'1i y1llarda 40-50 binken bugi.in binin altma di.i~i.iriildti . Bolgede 9ah~an i~9i nilfus, halen ozelle~tirme saldmlanndan pay1111 almaya devam ediyor ve i~sizlik her gei;cn giln art1yor. i~sizligin getirdigi yoksulla~ma, Kilrtleri ge9mi~te istanbul, izmit gibi sanayi bolgelerine go<;: etmeye zorlarkcn son y1llarda Adana, Mersin, Antalya gibi metropollere g69 etmeyc zorluyor ve bu kentlerde Ki.irtler, i~sizler ordusu olarak ai;hk smmnda ya~1yorlar. Oyle ki 2000 y1lmda 1 milyon 800 bin olan Adana'nm ni.ifusu, 2005 y1lmda 2 milyon 200 bine; yine 2000 y1lmda l milyon 800 bin olan Antalya'nm nilfusu, 2005 yilmda 2 milyon 500 bine yi.ikseldi. Bu kentlere g69 eden Ki.irt ni.ifus, 9ok di.i~i.ik i.icretlere turizm sekt6ri.inde, vas1fs1z i~lerde, sosyal gi.ivenlikten yoksun, 9ah~hk­ Jan yerlerde yatan, ucuz, mevsimlik i~9iler haline getiriliyor. Bolgeden go9 etmeyen Kurt i~9ilerin btiyi.ik bir boli.imti ise Ki.irtlerin ya~ad1g1


Sosyalizm

illere kaydmlan yan sanayide ve tekstil sanayindc ucuz i$ gi.icil olarak, sigortas1z, sendikas1z yah$tmhyorlar. Bolge halkmm geymi$tcki as1l geyim kaynag1 tanm ve hayvanc1hkt1. Turkiye'deki bi.itiin yoksul koyltilere uygulanan Dunya Bankasi talimatlan vc buna uyumlu AB politikalan sonucu tanmda ve hayvanc1hkta kota uygulamalan ba$latilarak halkm bu ge')'.im kaynagma da el konuldu . 70'li y1llann ba$mda yi.izde 55 olan koyli.i oram bu politikalar sonucu yi.izde 25 'lere gerilcdi ve elbette bu gerilemeden Kurt yoksul koyli.ileri de paym1 ald1. Devletin bu bolgeye y11lard1r yatmm yapmamas1, tanm yap1lamayan topraklarla smirh kalmasma sebep oldu ve tanmdan ge')'.im saglayamayan Kurt koylulerini de i$yi sm1fmm birer i.iyesi haline getirdi. Gi.iney Dogu Anadolu Projesi (GAP) ad1 altmda tamamlanan sulama sistemi ise son zamanlarda bolgedc sadecc zengin toprak sahibi Ki.irtlerin, Kurt ve Tiirk patronlarm rant alam halini ald1. Bunun d1$mda bolgedeki ka.yak.y1hk i$lerinde, Irak'ta vc metropollcrde yaptiklan ta$eronluk i$lerde Kurt patronlann .yah$tlrd1g1 i~yiler de yine kendi Kurt "karde$leri" ve tabii ki sendikas1z, sigortas1z kolelik ko$ullannda.

Kurt halkmm

~ozum

arayiยงlan

Gelelim Kurt i$.yi ve koylulerinin Kurt siya~al gi.i.yleriyle ili$kisine. Kurt halk1 y11larca ezilmekten kurtulu$ yolu olarak bag1ms1zhk tcmelinde mucadelesini surdi.irdi.i Arna Ocalan'm tutuklanmasmm ardmdan, ozellikle de son sc.yimlerde, siyasi .yozum noktasmda ayn$malann keskinle$tigini ve son yercl se.yimlerde Kurt illerinde AKP'ye yi.izde 40 civannda oy ')'.Ikhgm1, DEHAP'm bir.yok belediyeyi kaybettigini hepimiz hatirlanz. Metropollerdeki durumsa bolgedeki durumdan daha ag1rd1. Zengin Ki.irtler, burjuva partiler iyinde politika yaptlklanndan metropollerdeki Kurt oylarm1 pazarhk konusu yap1p siyasal vc ekonomik .y1karlan i.yin kulland1lar. DEHAP'm da dolayh destek verdigi bu sm1f uzla$mac1 siyasal tutum, sm1f mi.icadelesinin daha keskin oldugu bu illerde Kurtlerin DEHAP'a destcginin azalmas1yla sonu.yland1. Kurt halkmm bu karan DEHAP'm varolan politikalannm kcndi kurtu1U$U i.yin .yoziim olamayacagmm a')'.1k bir ifadesiydi. Arna ya$anan son geli$meler Kurt halkmm sadece bir .yozum aray1$mda oldugunu, sava$tan yana gu')'.lerin Kurt-Ti.irk ')'.Uh$masm1 hafifletmeye hi.y niyeti olmad1gm1 gosterdi. Son bir y1lda ve ozellikle de son bir ayda ya$anan olaylara bir goz atahm.

Ozalc1 AKP'ye cevap 2005 y1lmm ortalannda, Mersin'de, Kurt .yocuklann Ti.irk bayragm1 y1rthg1, .yignedigi bahancleriyle Tiirk-Ki.irt .yah$mas1 alevlendirildi . 26~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Kurt Ulusal Hareketi Nereye Surukleniyor?

MHP her zamanki gibi bu geli$meyi hemen degerlcndirdi . Esnaf1 diikkanlanna bayrak asmaya zorl ayarak ycniden giii;:lcnme ryah$malanna ba$1adJ. Ancak k1sa siire sonra ordu duruma el koyarak olaylann abart1lmasma izin vermeyecegini ai;:1klad1. Bu tutum, ordunun MHP ' ye $imdilik ihtiyact olmad1gm1 gosteriyordu. Bunun hemen ardmdao olaylar birbirioi izledi. Geli$melcr kar$1Slllda Ti.irk aydmlanom PKK'otn silah b1rakmasmm ryoziim ii;:io tek yol olduguou a91klad1g1 bildiri, tam da Tayyip Erdogan'm sahiplenecegi bir bildiriydi. Boylecc Tayyip Erdogao bu tck tarafl1 ryoziimi.i dcstekleycrck MGK ile ryah$mamayt bir kez daha ba$arml$ olacakt1. Arna geli$mclcr Erdogan'm sadecc MGK ile ili$kisioi degil, ay01 zamaoda Ki.irtlerlc de ili$kisioi kuvvetleodirebileccgini ummasma yol ai;:t1. Oyle ki Erdogan, Tiirkiye ' de Ki.irt soruou oldugunu ifade etti. Arna Erdogan'm bu Ozalc1 taktigi Ki.irt halkmm ah$1k oldugu bir taktikti vc Kiirtler Erdogao 'a cevap vcrmekte gei;: kalmadtlar. Kiirt halkmm si yasi cevab1 Erdogao'm Diyarbaktr mitingiode verildi. Ordu ile ryat1$mamak iryin Osman Baydemir'i ziyaret ctmeyi reddedco Erdogao'm bu karan kar$1smda mitinge sadece 500-600 ki$i kattld1. Oysa Erdogan son scc,:imlerde bu bolgedeo yiizde 40 oy ahnt$h. "Peki $imdi o oy verenlcr oerede?" sorusu bi.iti.io burjuva k6$e yazarlannm kafas1111 kan$tlrd1. Bolge halk1, bir r;ozi.im aray1$1 olarak scryimlerdc AKP'ye oy vermi$ olsa da Osman Baydemir'i, yaoi o miting giinii Osorno Baydemir'de ifadesini bulan Kiirt kimligini tantmayan bir Erdogan 't a91k9a reddettigini ortaya koydu . Benzer bir siyasi tutum, k1sa siirc sonra Osman Baydcmir' i bir siyasi ozne olarak g6rii$meye davet eden AB 'den gcldi. Bir belcdiye ba$ka111nm AB tarafmdan g6rii$meye davct edilmesi ancak onu siyasi bir tcmsilci olarak tammak anlamma gelebilirdi. Ya$anan son geli$melerde de Kiirt halkt siyasi tutumunu a91klad1. Oyle ki son olaylara kadar DEHAP, Ocalan'm 90'h y1llarda alternatif olarak dillcndirdigi "demokratik cumhuriyet" talcpli mitinglerine kitlesini ta$1yamazken, aynt gi.inlcrdc gerilla ceoazelcrinc neredeyse il niifuslan kadar katihm oldu. Kiirt halkt kcndi s1rtmdan makam ve kazanc,: pe$inde olanlann degil, kendi ryocuklannm takipryisi oldugunu a91k9a ortaya koydu. Kiirt halkmtn ai;:1k9a aldtgt bu tuturn bcnzcr bir biryimde Ocalan ile ili$kisinde de gortilebilir. Kiirtlerin Ocalan 'm yenidcn yarg1lanmas1 ve ozgiirliigii iryin sokaga 91kmasmm temelinde kendi Kiirt kimligine yap1lan saldmya tepki yahyor. Gelelim olaylann iyice k1ZI$hg1 zamana. Gemlik mitiogi e1iesinde iki Kiirt'iin oldiirtilmesi nedeniylc Tuncer Bak1rhan, eylemlerinin devam edecegini a91klarken Osman Baydemir yenidco PKK'ya ate$kes ryagns1 yaptl . Kiirtlerin kendi aralanndaki bu i;:eli$kili tutum, geli$en olaylann Kiirt cephcsindeki nedenlerini de a91k9a ortaya koyuyor. Kiirt


Sosyalizm

hareketi ic;:inde son zamanlarda ortaya 91kan a<;:1k farkhla~ma, eylemlerin h1zlanmasmm da ana faktOrlerinden. Abdullah Ocalan'm 90'\ardan bu yana geli~tirdigi politikalar sonucu PKK dagilmaya ve orgilt ic;:inden farkh sesler 91kmaya ba~lam1~tJ. $imdi aym Abdullah 6calan, orgiltil yeniden toparlamak ivin eylemleri artmyor, gcrilla gilcu azald1gmdan gec;:mi~c oranla c;:ok daha kuc;:ilk c;:aph ama teknik olarak etkili eylemler orgi.itlcyebiliyor. PKK' nm ic;:indeki bu ayn~ma oyle net ki bir sure once Hikrnet Fidan'm oldi.iri.ilmesi olaymda ba~kanhk konseyi, eylemi orgutiln yapmad1gm1, ancak Fidan'm 6calan'a kar~1 tutumundan ho~­ nut olmayanlann onu oldi.irmil~ olabilccegini ac;:1k9a ifade etti. Bu da gosteriyor ki PKK ic;:indcki herhangi bir pan,;alanmaya ne Abdullah Ocalan'm ne de orgiltiln tahammulii yok ve bu ayn~manm cngellenmesinin yollarmdan biri de PKK'nm devletc kar~1 ortak bir mi.icadele vermesinden gec;:iyor. 6calan, bu c;:ozumii aym zamanda Irak 'ta kazamlm1~ haklann ozlemi ic;:.inde olan Tiirkiye Kurtlerinin yiizunu Barzani ve Talabani 'ye c;:evirrnesinden de vazgec;:irecegini umuyor. Arna Turkiye Kilrtlerini Irak Kiirtlerinin ~u anki durumlanndan c;:ok daha geri bir duruma raz1 etmek ic;:in one 91kanlan talepler, Kurt halkmm Barzani ve Ta la bani 'ye sempatisini engelleyemeyecek.

PKK-MGK ~at1§masmdan Tilrk-Kl.irt ~at1§masma Olaylara bir de devletin tarafmdan bakahm. Ti.irkiye Cumhuriycti Devleti, bu olaylarla birlikte ac;:1k9a bir Turk-Ki.irt 9atl~masm1 aba altmdan sopa olarak gosteriyor. Oyle ki devletin medyadaki temsilcileri, PKK demekten imtina edip eylemlerin sorumlularm1 Kurtler olarak deklare etmeye; ordu sozci.ileri sava~ sinyalleri vermeye ba~lad1. Hi.ikumetin son donem 91k1~lan ise ba~ka bir siyasi tutum. Erdogan bir Kilrt sorunu vardir derken Ki.irtlere olan tahammulilnu dile getirmi~ oldu ama bu tahammiil ancak PKK'nm boli.inerek yeni ve uzla~mac1 bir onderligin yarat1lmas1yla murnkun. i~te tam da bu noktada 6calan, orgiitiln dag11masm1 engelleme operasyonlanna giri~meyi anlamh bularak sava~ 9agns1 yaptl. Aksi taktirde hem ABD hem AB hem de hiikilmetin istedigi boli.inme kap1da. Ttirkiye, AB direktiflerini lay1k1yla yerine getirrneye .,:ah~1rken bir dizi KiT'i ozelle~tirdi ve en btiyiik parc;:alar onilmilzdeki birkac;: ay ic;:inde ozelle~tirilecek. Halen mahkeme karan bekleyen limanlar, Telekom vc Tilpraf m gelecegi yakmda be Iii olacak. Tupra~, bu pastanm en btiyiik dilimi. Tam da Kurt-Turk c;:ati~masmm h1zland1g1 gilnlerde Tilpraf m tum tesislerinde Petrol-i~ Sendikas1 'na uye i~c;:iler i~ b1rakt1lar. Yine aym gilnlerde ozelle~tirmeye kar~1 .,:ad1rlar kurarak halk1 nobete davet ettiler ancak bu eylemlerin hic;:biri gilndeme gelme28~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Ki.irt Ulusal Hareketi Nereye Si.iri.ikleniyor?

di . Batman'da, oldi.iri.ilen bir Kiirt ' i.in cenazesine 20 bin ki~inin kat1ld1gm1 gosteren Ti.irk vc Ki.irt medyas1, yine aym donemde bir gi.inhik i~ b1rakan Batman petrol i~c;:ilerini vc nobet c;:admnda bckleyen i$c;:ileri gi.indeme getirmedi. Gi.indeme konu olan tek habcr, Batman'daki Kilrt cenazesi ile Antal ya' da kaldmlan asker ccnazesinde ya~ananlardt. Burjuvazi yine aym bayat taktigi izliyor: gilndemin kaydmlmast, boylecc ozelle~tirme operasyonunun rahatltkla tamamlanmas1 ic;:in KtirtTilrk c;:ah$mas1 malzeme olarak kullamhyor. Silrcce mildahalc edilerek Batman petrol i$c;:isi ile Kocacli petrol i$9isinin ortak cylemleri bir anda sona criyor, c;:adtrlar kaldmhyor, ii il dola~ma karan ahmyor ve ozellc$tirme gi.indemi yerine c;:at1$ma gilndemi getiriliyor. Ve yap1lan a91klamalara bak1ltrsa ozelle$tirmelerin tamamlanacagt gilnlerde sava$ bir gtindcm olarak kar$1m1za c;:1kanlabilir.

Size

du~en

gorev

Geli$mclcrin de ac;:1kc;:a gosterdigi gibi toplumsal kazammlann yok edilmcsi ic;:in burjuvazinin ihtiyac;: duydugu $ey, bugiln ic;:in Kilrt-Ti.irk c;:att$masm1 yilkseltmek, Ki.irt i$c;:isi ile Tilrk i$c;:isinin ortak mticadelesini bolmek. Bu anlamda gerek Kilrt siyasal gi.ic;:Ierinin gerekse burjuva siyasal gi.ic;:lerinin AB ve ABD arabuluculugunda ortiik de olsa bir anla$ma ic;:inde oldugunu soylemek mi.imki.in. Oyle ki yukanda da belirttigimiz gibi Abdullah Ocalan'm sava$1 ba$lathgm1 ac;:1klamas1, burjuva medyasmda boy boy yaymlamyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki devlet, bugtinlerde yaphg1 gibi s1rf Ki.irtler ycniden ayaklanmasm diye Ocalan'm kitlesiyle ili~kisini kesmc olanagma sahip ama ne hikmetse bunu yapm1yor. Gerillanm Ocalan'm c;:agns1 dogrultusunda hareket etmesine izin veriyor. Elbette Ortadogu'da Kurt halkmm ic;:inde bulundugu durum Tiirkiye Cumhuriyeti Devleti'nin goziinil korkutuyor ve PKK'nm onilni.i ac;:1yor. iran 'daki Kiirtlerin miicadelesinin bugunlerde guc;:lenmesinde P JAK (Kurdistan Ozgur Ya~am Partisi) ve PKK'nm i$birligi bilytik rol oynuyor ve yine elbette hpk1 vakti zamanmda ac;:1kc;:a "ABD gel, bizi de kurtar" tutumunda olan Suriye Kurtlerine benzer bir bic;:imde gerek Turkiye Kurtleri gerekse iran Kilrtleri ABD'den medet umuyorlar. ABD ise DTH (Dcmokratik Tilrkiye Hareketi) ile yapttg1 son gorii~足 medc hpkt Erdogan'm ve MGK'nm de istedigi gibi "PKK'dan bag1ms1zla~m size istcdiginizi vereyim." diyor. Ancak ba~ta ttim Ortadogu halklan olmak iizcre, dilnyada biltiln halklan birbirine k1rd1rarak bolgeselle$tirme politikasm1 hayata gec;:iren ABD, Kurt halk1m birle$tirip onlara bir devlet kurdurmayacakttr. Dolay1s1yla Kurtlerin ABD'den bu beklentisi kar$1hks1zd1r. Bu gun Turkiye' de sosyal guvenlik sistemi yok cdilirken, billlin kamu i~letmeleri tek tek ozelle~tirilirken , Kurt halkmm


Sosyalizm

da <;:ah~t1g1 petrol rafinerileri satI~a sunulurken, Irak'ta petrol kaynaklarma ve gelirlerine el konulurken, iran'a ve Suriye'yc yakm zamanda olas1 saldmlar soz konusuyken Ki.irtler de elbette bi.iti.in bu saldmlardan paym1 alacakhr. Yeniden ba~layacak bir Kurt-Ti.irk sava~1, ge<;:mi~te ya~anan on binlerce kay1ptan daha da bi.iyi.ik kay1plarla sonw;:lanacakt1r ama sava~ sonland1gmda Batman Ti.ipra~'mdan, Ki.irt i~s:ilcrin de haklanm koruma altma alacak bir sosyal gi.ivcnliktcn, Kurt i~s:ilerine de ait olan Sosyal Sigortalar Kurumu ' ndan soz cdilemeyeccktir. Kurt ulusal hareketi i.yin bugun bir .yozi.immu~ gibi sunulan projeler, emperyalizmin butiln di.inyada czilen halklan yonlendirdigi politikalann bir devamt. Empcryalizm, butiln di.inyada ulusal hareketleri yasal siyasal arena ya .yckcrek sm1f i~birligine zorluyor. Zaman zaman bu zorlama, ulusal hareketlerin ondcrlikleri cliyle de yap1labiliyor. Bu durumun en s:1plak omegi , Gi.incy Afrika Cumhuriyeti'nde Mande\a'nm ve ANC'nin (Afrika Ulusal Kongresi, iktidar partisi) politikalan. Ocalan'm bag1ms1z devlct kurmaktan vazge9erek 15 bolgeye aynlm1 ~ konfedcrasyon 9agns1, tam da AB ve ABD emperyalizminin ba~ta kendi ulkelcrindc ve tilm Ortadogu'da hayata ge9irmeye ba~lad1g1 bolgeselle~tirme projesi . Bolgeselle~tirip bolgc kaynaklanm ta~ eron gu91cre, ba~tm ABO emperyalizminin 9ektigi <;:okuluslu ~irketlerc yagmalatma projesi. Stmf i~birligine dayanan 9att partilerinc de yabanc1 degiliz. Bir ulusun dinamigi olacak proletaryanm sindirilmesinin yolu, bu .yatt partilerinden yani DTH'den ge9iyor. Ozclliklc Gaziantep gibi Ti.irklerle Kurtlerin kan~tk ya~ad1g1 illerde devlctle uyumlu bir politika yilrilten Kurt burjuvazisinin temsilcisi Celal Dogan vc benzerleriyle ortak parti, tabana kabul ettirilemediginden DTH'nin kurulu~undan sonra olu~turulacak <;:att partisine crtelendi. Bolgedcki rum burjuva gti.yler, 91karlannm bir oldugunun bilincinde. Bir de buna bolgedeki i~sizlik ve haklann gasp1 eklenincc dcgmcyin burjuvazinin keyfine, uzla~ma足 c1hgm zaferinc. Arna buna bir de sorun adam gerek ki hi9bir purilz kalmasm. Kurulacak herhangi bir Ki.irt partisinin gu<;:lenmesine hep engel olu~turacak, partiyi si.irekli bolecek; ama bag1ms1zhk isteyecek kadar gu9lu olmayacak bir orgilt ve onun sozcusu, emperyalizm i.yin her zaman gerekli . i~te bu nedenle hi<;:bir zaman haber kanallanndan PKK ve Abdullah 6calan eksik olmayacak. 0 hep "bolilnmez biltilnlilge bir tehdit" olacak. Emperyalistler bir yandan isteklerini Abdullah Ocalan'a soyletccek, diger yandan Kurt halkmm prolcter bir onderligi yaratmasmt engellemek i.yin orgutil bolecek. Bu butunli.ikli.i bir oyun ve bu oyunu bozmanm yolu, Ki.irt ulusal hareketi i9inde 9ozi.ilmesi gereken en buyilk soruna i~arct ediyor. 0 da Kurt ulusunun kendi i<;:indeki sm1flar mucadelesini yukselterek dost


Kort Ulusal Hareketi Nereye SOrOkleniyor?

ile dil~mam ayJrmasmm gerekliligi. 90'1! y1llarda Kurt bclediyclerinin Kurt belediye i~<;:ileri ile toplu sozle~me sures;lcrinin nas1l t1kand1gm1, Kurt belediye i~<;:ilcrinin nas1l dircni~e gec;:tigini hattrlayahm. DEHAP ' h belediyclcrin en az digerlcri kadar ozellqtirmeci oldugunu, bclcdiyenin i~lerini ihalelcrle ta$eronlara verdigini, hatta bir onceki donemde Diyarbakir'da MHP'nin ortak oldugu hukumetle sorun 91kmasm diye MHP'lilerc ihale verildigini hat1rlayahm. Sm1f mucadelesinin her ycrde surdugunun en iyi omcklerinden biri de Diyarbakir ' da Akytl Tekstil i~s;ilcrinin direni~iydi . 2005 yilmda aylarca ucreti odenmeyen AkyII i~c;:ileri, butUn s;abalarma ragmen ucretlerini alamad1klan ic;:in eylemc gec;:tilcr. Bilinir engelleme yontemleriyle direni~i k1ramayan patron, DEHAP ' h belediye ba~kanlanndan dcstek istcdi vc arad1gm1 buldu. i$c;:ilerle gorli~cn belcdiye ba$kanlan, patronun zor durumda oldugunu, alacaklanm yava~ yava$ odeyeceginc soz verdigini, bolgc ekonomisi is;in cylemin bitirilmcsi gerektigini soyledilcr. Tam bir burjuva s1mf dayam~mas1 vc siyascti olan bu giri~ime i~c;:ilcrin yamt1 netti: "Ancak bir sozlqmeyle vc kesin odeme plamyla i~ba~1 yapanz. Yoksa eylemimiz sonuna kadar devam edecck." Tchdit, baskt ve arabulucu giri$imleri etkili olmaymca patron sozle~meyi imzalad1 vc i$c;:iler i$ba~1 yapttlar. Bu omckler c;:ogalttlabilir vc hcpsi de Kurt ulusunun kendi ic;:indeki sm1f mucadelesini ac;:1ga 91kart1r. S1111f mucadelelcri tarihi gostermi$tir ki her ulusal mucadele, kendi is;inde bir sm1f mucadelesini de banndmr. Kurt ulusunun ihtiyac1 olan ~ey de, Ku1t patronun 91kannm ttpk1 Turk patron gibi emperyalizm ile i~birligi oldugunu ac;:1ga c;:1karacak, proleter bir onderliktir. Bu da ancak Kurt proletcrlerini gerek Turkiye'dc gerekse bolgclerindc h1zla suren ozelle$tirme, bolgeselle$tirme, talan politikalanna kar~1 ortak mucadeleye 9ag1rmakla mumkiin olacakttr. Bu s;agn elbette sadece Kurt i~c;:ilerine dcgil aym zamanda devlctin milliyetc;:ilikle k1~k1rtttg1 Turk i~c;:ilerine de yap1lmak zorundad1r. Kurtlerin demokratik taleplerinin kar~tlanmamasmm, ortak mucadeleden uzak durarak Kurt halkmm bO!gesel asgari ucretlc as;hk ic;:inde yok olmasma seyirci kalmmasmm, burjuvazinin Turkiye'yi bizzat kendisinin parc;:alamasma ortak olmak anlamma geleccgi, Turk i~c;:ilerine anlattlmak zorundadtr. Ortak sm1f c;:1karlan temelinde, Kurt ve Turk i$c;:ileri arasmda bir ban~ ve ortak mucadele dili olu~turmak Kurt i~c;:i s1mfm1 da Turk i~c;:i sm1fm1 da milliyetc;:ilik 91kmazmdan kurtaracakttr. i$c;:i sm1fmm kazammlanm korumasm1 ve hatta kaybettiklerini geri almas1m kolayla~t1racaktir. Turkiye i~c;:i sm1fI ic;:in ne denli gcrekli oldugunu s1khkla ifade cttigimiz bag1ms1z bir i~c;:i partisinin Turkiye'nin i~c;:i nufusunun dortte birini olu~turan Kurtlerden bag1ms1z olmas1 elbette du~ilnulemez. Ozellikle Kurt siyasal guc;:lerinin ic;:inde bulundugu AB'ci, ozelle~tirme


Sosyalizm

yanhs1, sm1f i~birlik9i vc teslimiyet9i tutumu, Kurt i~9i sm1fm1 , Ti.irkiyc i~9i sm1fmm mi.icadelcsine katmanm ka91mlmaz oldugunu gostem1i~足 tir. Bir birle~ik i~9i cephesi taktigi olan iKP'nin oncmli bir pan;:as1 da Ki.irt i~9ilerdir. KiT'lerc yaplian ozclle~tirme saldmlanmn gittik9e arthg1, petrol rafinerilcrinin tchlikedc oldugu bugi.inlerde Ti.irkiye i~9i sm1finm mi.icadelesi ve dolay1s1yla iKP'nin mlicadclesi Batman petrol i~9ilerinin mi.icadelesinden ayn tutulamaz. Aksi takdirde Ti.irkiye i~9i sm1fmm sorunlanm 9ozmeyc aday olan iKP, bu bolgedeki i~9i sm1finm sorunlanm 9ozmesi i9in DEHAP'1 beklemek zorunda kalacakhr. iKP'nin yi.iri.itecegi i~9i sm1fi mi.icadelesi, Ki.irt ulusal harekcti i9erisinde proleter bir onderligin yarahlmasma da hizmet cdecektir. iKP buglin iryin Tiirkiye Cumhuriyeti sm1rlanndaki i~ryi sm1fm1 AB, IMF ve Diinya Bankas1'nm saldmlanna kar~1 politika i.ireterek ikna etmck ve mi.icadeleye kazanmak zorundad1r. Bunu da bolgesel farkhhk gozetcrek ger9ckle~tiremez. Ki.irt vc Turk i~9ilerin bagh oldugu sosyal gi.ivcnlik kurumu aymyken, 9ah~t1klan i~yerleri aym patronlarca yonetiliyorken Ti.irk ve Klirt i~9i s1mfmm kurtulu~u ayn olamaz. Kurt i~9ilerinin iKP'ye kazamlmas1 uluslann kendi kaderini tayin hakkmdan vazge9meleri demek degildir. Aksine, kurulmas1 i9in 9aba harcad1g1m1z iKP'nin illcrin vc bolgelerin ihtiya9lan temelindc olu~tu足 racag1 orgutsel yap1s1, Ki.irt i~9ilerine farkhhklanm, demokratik taleplerini Turkiyc i~9i s1mfma anlatma olanagm1 da saglayacakhr. Ezen ulus devrimci Marksistleri olarak bizlcr de iKP'nin Klirt nufusun ag1rhkh illerinde Kurtlere, Kurt siyasal gu9Jerinin teslimiyet9i politikas1111 anlatma ve Kurt proletaryasmm onderligi devralarak uluslann kendi kaderini tayin etme hakkm1 propaganda yapma olanagma kavu~acag1 z . Ancak bu taktik, Ki.irt prolcterlerini Kurt burjuvazisiyle kar~1 kar~1ya getirir ve Kurt halkm1 Kurt-Turk burjuvazisinin i~birliginin kurbam olmaktan kurtanr. <;oziim ay1ktir. Kurt ulusunun ozgi.irle~mesi ancak be~ bolgeye dag1lm1~ Ki.irt ulusunun ortak mucadelesiylc ve Turk, Kurt, Arap, Farisi i~9i ve emek9ilerin birlik i9inde Ortadogu'dan emperyalizmi defcdip Sosyalist Ortadogu Federasyonu'nu kurmas1yla mi.imki.in olacaktir. Bunun d1~mda bulunmaya 9ah~1Jan her 9ozi.im, Ki.irt ulusunun birligini bozar ve emperyalistlerce denetim altma almmasma sebep olur. Kurt ulusunun tek ba~ma kurtulu~u mumkun degildir, emperyalistlerce kurulacak bir Kurt federasyonu, Kurt i~9ilerinin ve dtinya i~9i sm1fmm kurtulu~u anlamma da gelmez aksine bi.iti.in bOlgede bogazla~malan vc dti~manhg1 koriikler. Bu nedenle bugtin petrol rafinerilerine el konulan Irak i~9ilerinin, ozelle~tirilerek yagmalanan Batman petrol rafinerisi i~9ilerinin ve yine 9ah~tiklan i~letmeler ozelle~tirilerek i~sizlige mahkum edilecek olan Aliaga, Kocaeli ve Kmkkale petrol i~9ilerinin


Kurt Ulusal Hareketi Nereye Surukleniyor?

kaderi ve bu yagmadan kurtulma miicadeleleri ortakttr. Bu yarahlan sava$ ortam1, petrol i$9ilerinin mi.icadelesinc indirilen bir darbedir. Tum Tiirkiye'de iiretimden gelen gii9leriylc ekonomiyi durdurabile-. eek Tiipra$ i$9isine yonelik bu tehditle miicadele, mahkeme sonrasma ertelenemez. "Irak sava$I bir ozelle$tirrne harekal!d1r" diyen Petrol-i$ Sendikas1 ve petrol i$9ileri, bu yapay Tiirk-Kiirt sava$ma da "Aliaga, Batman el ele" slogamyla, ozelle$tirrneye kar$1 sm1f mi.icadelesiyle cevap verrnelidir. Burjuvazi ozellqtirrne, bolgeselle$tirme ve yagma i9in tiim Ortadogu'da sava~ ba~latiyorsa i$9i sm1f1 da ban$m sm1f mi.icadelesiyle kazamlacagm1 tarih sayfalanna bir kez daha ge9melidir.



,Almanya Sec,:imle;i Ozerine

Almanya Se~imleri Uzerine

Engin BODUR

Fransa 'daki rcfcrandumdan sonra diin yan1n go zu Almanya'daki ser;imlcrc r;cvri!di. Ba~ta ABD olmak iizere diinyay1 yfinctcnler ycni di.iny::t dUzcnlcrinin merkczicrinden olan bu tilkcdc yapilan scc;imde po!itib hmnm sonur;lanm, sUrdi.iriilebilirligini gonnck vc olas1 gcli~melcri etkilcyebilmek icin sefcrberligc girdilcr.

~ 路~

ve AB em.peryaliz~ine gobckt~~1 baglt Ti.irk.iyc b.u.1ju:'azis~

A 1r;m de bu ser;1m r;ok oncmhyd1. Bullin gtil(lenrn vc

il1~k1!cnm

seferbcr ederek var olan durumun devammdan yana ac;1k tavir al<ltlar. Alrnanya 'da r;ogunlugu i~i;i olan Ttirkiyeli ser;menlcri ve TOrkiyc i~c;i s1111fm1 etkilemck ic;in gelecegimizin AB'ye ve <lo!ay1s1yla Schrodcr'c bagli oldugu gerek.;:csiyle tam destek verdiler. Avrupa Hmstiyan Dcmokrat Bir!igi i.iycsi AKP htiktimeti, Almanya 'daki Tiirkiycli sc<,:menlere Merkcl'in CDU-CSU'sunu (Hll'istiyan Demokrat BirlikHiristiyan Sosyal Birlik) savunamayacagmdan SPD'yc (Aimanya Sosyal Dcmokrat Partisi) dcstck istedi. Burjuva partilcrin siyascttc sermayenin gene! r;1karian ugnma ne kadar pragmatik oldugunun iyi omeklerinden birini bir kcz daha gorrni.i~ olduk. Merkel, Schroder, Erdogan ve tiim burjuva siyascti;:ikr cmpcryalist burjuvazinin r;ikarlanm ai;:1ki;:a "tilkemizin i;:1kan ii;:in" savundular. Ortadogu'da, Balkanlar'da anlattiklan masaliann modem versiyonunu Alman i~r;i sm1frna da anlattdar ama sonui;: istedikleri gibi olmad1. Bu sei;:imlcr ac;:1kya goster-


Sosyalizm

di ki bugtin Alman ya ' da AB anayasas1 referandumu yapllsa Fransa' dan daha btiytik bir hayir oyu ilc reddedilecek. Bunu anlamak i9in Alman i$9i sm1fmm oldugu yerlere ve oylarma bakmak yetcrli. Ho$nutsuzluk yerini tepkiye ve eyleme b1rakt1. Fransa'da gene! grev ile sokaga doktilen bir mil yon i$9i eyleminin ard11lanm onilmi.izdeki gi.inlerde Almanya ve diger tilkelerde de gorecegimiz kcsin . Dtinyanm her yerinde oldugu gibi Avrupa'da da i$9i s1111fm111 yolunun burjuvazidcn ve devletten aynlma olanag1 9ok fazla. Ya$ad1g1m1z dtinyada her olay farkli s1111flar i9in farkh sonw;:lar doguruyor. Katrina ka sirgas1 yoksullan kitlcsel olarak imha ederken burjuvazi i9in yeni i$ vc kar demck. Pakistan depremi de oyle: i$9iler, i$sizler ve yoksul koyli.ilcr i9in y1k1m. Sava$larda da salgm hastahklarda da durum ayn1. Si yasal alanda ya$ananlar ise btitiin bu k1y1m111 onceden bilinen ncdenlerini vc sonu9lanm doguruyor, t1pk1 dogal afctlcr gibi . Depreme dayamkh ko~ullarda ya$ayamayan milyonlar nas1! oli.im vc y1k1mla kar$I kar$1yaysa patronlann saldmlanna orgiitli.i milcadcleleriyle haz1r olmayan i$9i s1111f1 da kaza111lm1$ haklanm kaybcderek y1kmtilann altmda kahyor. iki Almanya'nm birlqmesiyle Avrupa'nm en gti9lti i$9i s1111fm111 olu$tugu bu tilkede gcli$meler hem Avrupa hem de diinya i$9ileri i9in kilit onemde tistelik de Frans1z i$9ilerinin kcndilcrine dayahlan Avrupa Anayasa's1111 reddederek ciddi bir darbe indirdigi ve sosyal haklanna dontik saldmy1 gene! grevle cevaplad1g1 bu gi.inlerde. Alman i$9i s1111f1 ve Avrupa'daki karde$leri en bi.iytik darbeyi avroya ge9i$ masmda yedi,Ocretler sabit kahp stirekli i$ler kaybedilirkcn ti.im mal ve hizmetlerdeki fiyat art1$lanyla h1zla yoksulla$Inl$h . Sadcce i$9ilere degil zengin olmayan hangi almana marktan soz ctseniz eski mutlu gi.inlerinden amlar anlatip, bu si.ireci vc kaybettiklerini ozlemle anlatt1g1111 gorebilirsiniz. Esnek 9ah$ma ile ya$anan ticrct kay1plan, sosyal gtivenlik ve kamu hizmetlerinde ktsmtilar ve ozelle$tirmeler , benzer oyktilerin ne kadar yaygm oldugunu gozlcr oni.ine serecektir. Ekim 1917 devrimi korkusu ile empcryalist metropollerde oldugu gibi Almanya'da da kazamlan rum haklar birer hirer once budamp sonra yok edilmeye ba$lam1$tlr. Sosyal refah dcvleti uygulamalan btirokratik i$9i devletlerinin y1k1lmas1yla yerini h1zla I. Di.inya Sava$! oncesi ko$ullara dogru b1rakmaktadit Terorle, sava$larla ve kriz soylemleriyle orttilmeye 9ah$1lan bu $iddetli saldm "reform" ad1 verilmeye 9ah$Ilan ama aslmda tam da birer kar$1-reform olan bi.iyiik bir ozelle$tirmc, ta$eronla$hrma ve i$9i sm1fm1 orgi.itsi.izle$tirrne olarak btitlin di.inyada ve tabii ki Almanya'da da si.irrncktcdir. Bu btiyiik s1111f sava$I, i$9i sm1f111111 orgtitleri olan sendikalan ve partileri i9inde de ay111 yogunlukta ya$a111yor. ideolojik politik ve ti.im saldm ara9lan ile burjuvazi, i$i;:i bi.irokrasisini satm


Almanya Sei;:imleri Ozerine

ahp, s1k1~tlnp, etkisizlqtirerek i~c,:i orgi.itlcrini sivil toplum kuruhi~lan (STK) haline getirrriek istiyor. $imdi bu noktada c,:ok onemli bir konuya parmak basmak zorunluluguyla kar~1 kar~1ya bulunuyoruz: Stalinizm'in c,:oki.i~i.inden bu yana komi.inist partilerin giderek yok olma siirecinc girmesi ya da art1k ac,:1k9a kamp degi~tirmesiyle birlikte ozellikle Kita Avrupas1 'nda sosyolojik anlamda birer kitlesel i~iyi partisi olarak sadece sosyal demokrat partiler ve onlann uzantls1 olan sendikalar kald1lar. Gcc,:mi~te Sovyctler Birligi'nin varhg1 kar~1smda burjuvazi tarafmdan olu~turulmak zorunda kalman "sosyal refah devletleri"nin temelini olu~turan bu orgi.itlcre bile art1k burjuvazinin ihtiyac1 kalmad1. Hatta birakalim ihtiyac,: kalmamas1m, bunlar 9iiruyen kapitalizmin kendi varhg1111 biraz daha si.irdiirmesinin oni.inde engel te~kil eder oldular. "Sosyal refah devleti" y1k1lacaksa, onun orgiitlerinin de y1k1lmas1 gerekiyor. Bu, Almanya ic,:in oldugu kadar, ingiltere, ispanya, Fransa vc italya gibi iilkeler ic,:in de boyle. Dolay1s1yla bu partilerin onderliklcri, aslmda kcndi partilerini birer i$vi orgi.itti olmaktan 91kartma, bagh sendikalan da birer "sivil toplum kurulu$u" haline gctirme gayreti ic,:indeler. Schrodcr'in misyonunu bu c,:erc,:cvede okumak gerckir. ETUC bu i$leri Avrupa 9apmda, Blair vc Schroder de oncelikle kendi i.ilkcleri ic,:inde gerc,:ckle~tirm eye c,:ah$Iyorlar. Avrupa i~c,:i s1111finm direncini k1m1ak ic,:in bu orgi.itli.i i~c,:i yap1lann111 par9alanmas1 gcrekiyor. i~te bu anlamda IV. Entemasyonal'in "Schroder Defolsun! Oylar SPD 'ye! " slogam bir anlam kazamyor. Evet i~c,:i orgi.iti.i ayn, onun bi.irokratik ya da aristokratik yonctimi ayn bir ~eydir. Nas1l ki SSCB devletinin varhg1 aym zamanda ilerici bir karakter ta$Irken Sovyet bi.irokrasisinin partisi SBKP kar$I devrimci bir nitclik ta~1yor idiyse. Benzer durum ABD'deki AFL-CIO ic,:in de soz konusudur. Zamanmda CIA tarafmdan destcklenmi$ olan AFL'ye bugi.in art1k ihtiyac,: olmad1g1 gibi, par9alanmas1 bir zorunluluk haline gelmi$tir. Dcvrimci Marksistlere dU~en gorev, bu i$c;i orgi.itlcrini emperyalist burjuvaziye kar$1 savunmak vc miimkiinse onderliklerini s1111f miicadcleci sendikac1larla dcgi~tirmcktir. Bunu algilamayan bir politikanm nc Ti.irkiyc'de nc de di.inyada Leninist bir politikayla ilgisini kurmak zordur. Ekte ilki sec,:imlerdcn once, digeri sonra olmak iizere iki yaz1 yay1mhyoruz. Bunlardan birincisi IV. Entemasyonal Uluslararas1 Sekreteryas1 tarafmdan Schroder 'e kar~1 SPD'yi savunmak ic,:in Alman i~c,:i s1111fm1 SPD'ye oy vcrmeye 9ag1ran bir metin. ikincisi ise IV. Entemasyonal' in Almanya Seksiyonu ISA'nm (Uluslararas1 Sosyalist i~c,:i Orgi.iti.i) se9im sonrasmda yapt1g1 c,:ozi.im 9agns1 : birle~ik i~c,:i cephesi hiikilmeti.


Sosyalizm

IV. Enternasyonal Uluslararas1 Sekreteryas1'mn 18 EyH.il Almanya Se~imleriyle ilgili Deklarasyonu bnbilgi: I. 22 Ma y1s 'ta, Nordrhein Westfalen bolgcsindc 1966' clan bcri gorevde ol an SPD , scr;menlerinin yalmzca %70 ' ini harekete gcc;ircrek 83 bin oy kaybctmi~ tir. 2. . Vo lkswagen pcrsond miidiiri.i vc SPD iiyesi Hartz, Schroder tarafmdan kurulan ve sosyal gi.ivenlik sistemini harap eden bir dizi ya sa tasans1 hazl!'layan komitenin ba~kamdtr. 3 . Sol Parti koalisyonu, PDS'nin (Demokratik Sosyalizm Partisi, DDR'deki Sosyaiist Birlik Partisi SED ' in devam1) WASG (i~ ve Sosyal Adalet ic;in Sec;im Alternatifi) adaylanyla 01tak listc <,:tkarma karannm bir sonucudur. 4 , Trcuhand: Birlc~medcn sonra kurulan ve sava~tan sonra Dogu' da millile~ t irilen 12 bin kurumun •jzell e ~tinnesinden sorumlu it imada bagli kurum. 5. CDU-CSU (H1ristiyan Demokrat Birlik-Htristiyan Sosyal Birlik) . CSU, CDU ' nun Bavyera eyaletindeki te~kilat1.

*** Almanya' da 18 Ey liil'dc yap1lacak olan sei;:imler hie; k:u~ku yok ki , Avrupa'nm en onemli siyasi geli~mesi. Oncelikle bu onem Alman i~c;i s1111fm111 roliinden ve Almanya ' nm k1ta i;:apmda sahip oldugu 6nemden gelmektedir. Diger bir yandan, Schr6der ' in Almanya'nm en fazla sanayilc~mi~ bolgesi, ve SPD ve sendikalann en guc;lii olduklan yer olan ve sosyal kazammlarm en yogun oldugu bolge olan Nordrhein Westfalcn, bu yilm 22 May1s ' 111da Schroder'in politikalann reddedilmesi sonucu erkcn sc<;:im karan almas1 buna verilmi~ sett bir cevaphr. Bu erkcn scc;im karan gerc;ekten ~ansolyenin yonetimi elc gcc;irme giri~imidir, Alman halkma verilmi~ bir ultimatomdur: k1sacas1, Schroder Almanlara "ya benim 'reform' programnm kabul cdersiniz, ya da sizi daha h1zlt ve fazla ' reform ' yapmaya niyetli olan Mc rkel Stoiber'e teslim ederim" demektcdir. Schroder ay111 zamanda SPD'yc de Alman halkm1 ve i~c;ilerini silahs1zlandtrmak ic;in bir i.iltimatom vermi ~tir.

Ama bu yonetimi dcvralma giri~imi ve hilkilmete kar~1 ~iddetli saldmnm aym zaman Fransa 'da, 29 May1s'taAvrupa Birligi politikalanrnn reddinin vlicul buldugu Avrupa Anayasasma hayir diyen harcketi gcrilctmcyle arasmda yakm bir bag yok mudur?


Almanya Sec;:imleri Ozerine

ingilterc'de tlim demokratik hi.irriyctlerin inamlmaz bir ~ckilde ask1ya almmas1yla, Avrupa Birligi'nin bunu tilm k1taya yaymak istemesi arasmda bir bag yok mudur? Almanya'da parlamenter demokrasinin 9ignendigini gorilyoruz, Fransa'da da her diizeyde siyasi dcmokrasinin mesele haline geldigini gorilyoruz, ingiltere'de ise yilzy11lard1r silregelen tarihsel demokratik korumalann vah~icc Jagvedilmesine tamk oluyoruz. Tum bu u9 ger9ck, Bush ve Rumsfeld tarafmdan haz1rlanan, Bri.iksel'in de tekrar edip durdugu, "Eski Avrupa"nm sosyal dokusuna ~ekil vercn rum sosyal koruma ve i~9i haklanm yok etme talepleriylc bir baglant1s1 yok mu ? Bunlar Avrupa Birligi'nin, Almanya gibi her iilkede, her kllada i~9i kar~1h, antidemokratik, halk kar~1tJ ol9iitleri getiren vc bunu da saklatna geregi duymayan Washington, IMF ve Dilnya bankasmm cmirleri dogrultusunda, koordineli bir bask! uygulamas1 degil midir? Avrupa Birligi'ne ve onun tum iilkelcrine "daha fazla yap1sal rcfonn uygulaym" buyrugunu veren ge9en 8 Haziran'da yapilan G8 zirvesi degil miydi? Schroder l 999'dan bu yana nc yapt1? Almanya'da kimsenin sorumlulugunu iistlencmeyecegi ~eyleri ger9eklqtirdi. Hartz Yasalan 'yla, i~sizlik sigortas1 sistemini yok etti. Bu yiizden, I Ocak 2005'ten beri, on binlerce insan bir yilhk donemin ardmdan, ti.im 9ah~tiklan sure boyunca prim yatird1klan i~sizlik odcneklerini kaybediyorlar, ellcrinde kalan ise yalmzca refah c)deneklcri. 1 Ocak'tan beri yilz binlerce insan, sava~ oncesi donemde i~9ilere zorla dayatJlan sistemi hatirlatan korkun9 bir yoksulluga mahkum olmu~ durumda. Ge9mi~in dcrslerini akilda tutarak, hcrkes demokrasi vc sosyal kazammlann gericilige kar~1 tek savunma oldugunu anlayabilir. ~imdi Almanya'da Schroder'in liderliginde, hem mavi hem de beyaz yakah i~9ilcr saat ba~t bir avroya 9ah$maya zorlamyor. Son on yil i9inde ortalama ilcretin zaten di.i~tiigU iilkede i~verenin bundan boyle normal 9alt~ma sozle~mesi yaprnay1 reddettigi ycrlerde tiim toplu pazarhk haklan ortadan kalk1yor ve i~verenler "i~gilcii maliyctindc" inamlmaz dii~il~Jer saghyorlar. Hatta istihdam hizmetleri, Hartz Yasas1 sayesinde, i~sizlerc, sosyal refah odcneklcrinden faydalanmak i9in fazla rahat yerlerde ya~ad1klan足 m soyleycrek ta~mmalanm emrctmeyc kalk1~1yor! Almanya'da herkes bilir ki, Hartz e~ittir Schroder. Saghk sistcmindeki reformla birlikte her hastadan 10 avroluk mecburi bir bedcl almmaya ba~land1, boylelikle Schroder ozcllikle Berlin' de doktor muaycnehanelerindeki ziyaretlcrde onemli bir dii~ti~ saglam1~ oldu. Bu ilk elde 9ocuklara, daha sonra yalmz ya~ayan ebeveynlere ve ya~ltlara zarar veren bir zuliimdiir ve bu da ba~kentli dok-


Sosyalizm

torlan SPD-PDS koalisyonuyla yonetilen Berlin'de tedavi edilmeyen c;:ok ciddi hastahklarla kar~tya kar~1ya kalmasma ve doktorlarm protestolarma yol a9t1. Reel odeneklerin % 18 oramnda dii~mesine yo! a9an emeklilik sisteminde art arda gelen iki reform, emeklilerin il9te birini yoksulluk smmnm altmda ya~ama tehlikesiyle yilz yilze b1raktt. Yilksek mevkilerde oturanlara gore bunun Avrupa Birligi politikalanyla, Almanya'daki Hartz Yasalan'yla ve Fransa'daki Borloo Yasast'yla hi9bir baglantts1 yok! Lizbon'daki Avrupa Zirvesi stratejisinin hayata ge9irilmesiyle, istihdam sorununun ana hatlarmm, Avrupa Birligi'nin tilm ilye illkeleri alman onlemleri "ulusal" ol9ekte hayata ge9irmeleri dogrultusunda yapttklan bask1larla hi9bir baglantt yok! Kendilerinin de soyledigi gibi, her Avrupa iilkesinde kabul edilen yasa ve kararlann %80'i Brilksel tarafmdan dikte edilmektedir. Hartz Yasas1'nm Almanya'da i~sizleri yalmz Almanya i9inde bir i~ bulmaya zorlamasmm ilzerinden 9ok ge9meden, Borloo Yasast da Frans1z i~sizleri Alman karde~leriyle aym kadere mahkum etti. Almanya'da Schroder hilkilmetinin toplu pazarhk sistemini y1kmak ve i~ sozle~melerini feshetmek adma devlet destekli ozel "sozle~meler" one silrmeye ba~lamasmdan k1sa bir sure sonra, yine Fransa'da Borloo Yasas1 da yukandakinin aslmda ayms1 olan "gelecegin sozle~meleri"ni dayath. Ve tilm bunlann, bir kez daha tekrar edelim, sozilm ona onlann "i~sizlik telafi sistemi harcamalanm aktive etmc" dedikleri ancak i~sizlerden haklanndan feragat etmeleri ve yeni dayattlanlara raz1 olmalanm talep eden Avrupa Birligi k1staslan/dayatmalanyla hi9bir alakas1 yokmu~. Pekala, Alman ogrencilerin protesto ettikleri ve polis tarafmdan dovtildtikleri, ilniversitelere paras1z giri~ hakkmt tartt~maya a9maya ne diyecekler? Bunun da mt Avrupa Komisyonu tarafmdan dikte edilen Schroder'in · i~9i dli~mam , antidemokratik, halk kar~th vas1flann ve diplomalann Avrupa 9apmda uyum politikalanyla ilgisi yok? Bu yilzden 18 Eyltil' de Almanya' da gene! se9imler yap1lacak. Peki, Alman i~9i sm1f1 bu sec;:imi gidi~attn yonlinil degi~tirmek ic;:in kullanabilecek mi? Bu, yalmz Almanya'da degil, her yerde tart1~1lmas1 gereken bir konudur. Ortada COL'· CSU liderleri var, burjuvazinin partisi: ne vaat ediyorlar? Merkel-S lt ,;ber ne vaat ediyor? CDU-CSU u .~rleri , kendilerini daha anla~1hr yapmayacak kimseJerin oylanm i- : lar: Bunu alenen soyliiyorlar, Schroder'in reformlannm silrdilrli l11 , · • ; n, istihdamm esnekle~mesinin, i~ten 91karmalarla 1

. ..

40------


Almanya Sec;;imleri Ozerine

ilgili dtizenlemelerin lagvmm, ozellikle 20 ki~iden az ki~inin 9ah~tig1 i~letmelerin yatmmlanmn geli~mesi i<yin, sendikalar tarafmdan korunan toplu pazarhk zorlay1c1 ozelliklerini tOrpillcmenin, patronlann payma dil~en sosyal gilvenlik primlerinin dil~ilrtilmesinin, yeni vergi muafiyetlerinin, i~9ilerin emeklilik primlerinin yilkseltilmesinin, emeklilik ya~mm 65'ten 67'e 91kart1lmasmm, KDV'nin %18'den %20'ye 91kanlmasmm planlanm yap1yorlar. Stoiber program1m ~u ~ekilde ozetliyor: "Almanya r;:ok zor durumda. Biiyiik reformlar hay ata ger;:irilmeli (..) Bu yiizden de popU!ist olmayan oneriler getiriyoruz, i~giicii maliyetlerinin dii~iiriilmesi ir;:in, KD V reformu gibi (..) Bu yiizden ar;:zkr;:a goriiliiyor ki daha esnek bir i~giicii piyasasma ihtiyac1m1z var; i~ten r;:1karmalara kar~ 1 daha fazla tolerans, i~giicii maliyetinde dii~ii~ ve daha bas it bir vergilendirme sistemi. " Almanya'nm Amerikan d1~ politikasm1 desteklemesinin gerekligini one silrerken, daha da ileri giderek Stoiber, Almanya'nm Schroder'in Amerikan askerleriyle ilgili Afganistan ve Balkanlar'da iistlendigi sorumluluklarm arttmlmas1 gerektigini soyliiyor. Bu i~9i dil~mam politikalan hayata ge9irmek i<yin i~verenler, siyasi liderler, Avrupa Birligi, SPD ve CDU-CSU arasmda bir bilytik koalisyonla sonu9lanabilecek se9imlerin sonu9lan hakkmda a<y1k tart1~malar yapmaktan da tereddilt etmiyorlar. CDU-CSU'nun Schroder'in yaptiklanm ve haz1rlad1klanndan 9ok daha fazlas1m yapacagm1 unutuyor muyuz? Alman halk1 CDU-CSU'yu se9ebilir mi? Cevab1 bulmak i9in soruyu sormak kafi. Bu se9imler sonucu ortaya 91kacak durum, hem Bah hem de Dogu olmak ilzere her Avrupa tilkesi i~9i sm1f1 i<;:in hayati bir onem arz etmektedir. Tum uluslararas1 bas mm 18 Eylill 'deki se9imler hakkmda sessiz kalmas1 onemsiz bir durum mu? Korkuyorlar, dilnyadaki tum liderler, siyasetleri ne olursa olsun, Alman halkmm hayu demesinden korkuyorlar. Ba~ka bir parti Lafontaine-Gysi'nin liderligindeki Sol Parti koalisyonunun da 18 Eyltil i9in adaylan var. Bunun hakkmda ne dti~tinmek laz1m? Once ge9mi~e bir bakahm: 16 yil once, ozgtirliik isteyen her i~9i , her aktivist, ister Almanya'da, ister Avrupa'da olsun, duvann y1k1lmasmdan sonra Almanya'nm birle~mesini memnuniyetle kar~1Jad1. Htirriyetle birlikte, i~9i sm1fmm aym sendikada, aym federasyonda birle~mesi, i~9i sm1fmm hem Dogu'da hem Bah'da daha gil9lii bir sosyal gtivenlik sistem kazanmalanm saglad1. Dogal olarak, ozellikle gen9ler i<;:in kabiliyetleri temelinde herkes i<yin "ger9ek i~lere" girebilmelerinin


Sosyalizm

guvencesi ve qitligi, birlc~ik bir Almanya 'da Bati'daki s1111f milcadelcleri sonucunda kaza111lm1~ olan toplu pazarltk sistemi sayesinde korunabilirdi. Dogu'daki tum millilc~tirilmi~ sanayinin kurtulu~u vc modemizasyonu bu korumay1 saglamak i<;in tck ara<;tl. Peki ne oldu? Dogu ve Bat1 Alman i~9 i lcrin umduklannm aksine, goreve gelen hliklimetlcrin yardnm ve Avrupa Birligi kurumlarmm IMF'nin emrindeki eski Demokratik Almanya'nm tasfiyecileri ve eski SED liderlerinin i~birl i giyle , sosyallc~ tirilmi~ mlilkiyetin lizerine spekulatorlcr hiieum ctmcye ba~ladi. Biz bunlan gordlik, "piyasa ekonomisinin prensiplerine" sayg1 adma, sava~tan sonra devlet mah olarak kurulan fabrikalan yagmalad!lar, yerle bir ettiler ya da millilc~tirilmi~ olan ve devletin mi.ilki yetine ge<;mi~ olanlan da ozellc~tirdiler. Birle~menin ardmdan gc9en on alt1 yilda turn bunlar nasil milmkun oldu? Oi;: milyon i~ kayb1 ya~ and1 , Dogu cyalctlerinde i~sizlik %22 . ~ogunlugu gen<;: 2 milyon insarn evlerinden aynlmaya ve 600 binini de ya~ad1klan yerden 9ah~t1klan yer olan Bat! 'ya her hafta gid ip gclmeye zorlayan korkun<; agirhkta bir kay1p ya~andt. Almanya'da herkes i~9ilerin sava~tan sonra fabrikalanrn yeniden in~a ettiklerini bilirken, Nazi kamplannda 12 yilm1 ge9iren SPD ba~kam Schumacher Almanya'nm bollinmesini kmarken bunlar nasil mumkun oldu? ,;\vrupa Birligi 'nin dayam~ma uzerine kurulu rum sosyal guvenlik si~temini y1kmak i9in dayatt1g1 Hartz Yasas1'nm "acil onlemler"ini hakh iy1kannak adma, bir "butiye a91g1" organize edildi ve one iy1kart1ld1, i~sizlik odenekleri ve saghk sigortas1 paralan ii;:in bir "iflas" tezgahland1. Kim bu geri;:ekleri reddedebilir? Kim bunlan gonnczden gelebilir? Hiiy kimse. Kimse "piyasa ekonomisi ilkelcrinin" hayata geiyirilmesinin daha once Dogu'da ortaya iy1kanlan bi ze tekrar ya~atacagm1 reddcdemez. Kimsc bu ilkelcrin hayata geiyirilmesi adma, i~letmeyi herhangi bir devir teklifine kar~1 koruyan Volkswagen Yasas1'nm kaldmlmas1111 ve sendikalardan, toplu pazarliktan ve i~leri 2013'e kadar glivence altma alan sozle~mclerden kurtulmak ii;:in mli~terek yonetim ilkesini getiren yasanm iptalini isteyen, boylelikle "yeniden yapilanma" adma daha iyok i~<;i iy1karabilecek olan spekillatorlerin bunlan dayatt1gm1 inkar edernez. Bunlara sessiz kalabilir miyiz? Bu gerr;ekler altmda, piyasa ekonomisine bir son vermenin vc uretim arai;:lannm ozel mulkiyetinin iflas sisteminden koprnanm hayati gerekliligi kendini gostermedi mi heniiz? New York Borsas1 ' ndaki Daimler-Chrysler'in Amerikan emeklilik fonlannm, Alman halkmm yoksullugu pahasma devasa bir spekulatif kar elde etmek isteyen, bu yolda da tiirn sektOrlin satilarak ~irketin


Alrnanya Sec;:imleri Ozerine

tamamcn pan;:alarnnas1 ic;in bir planlama yapilmasm1 isteycn hissedarlarm bask1s1 altmda olmas1 bu aym ilkedcn kaynaklanm1yor mu? Tum bolgesel vc yerel bankalann ozclk~tirilmcsini ongorcn banka sistemi reformunun, yerel idarcleri hastanclerinc, sosyal hizmctlerinc, bannaklara, kliltUr mcrkezicrinc, kre~lcrc odcnek aymnaktan mahnun b1rakan di.izenlemclcrinin IMF'nin arac1 Avrupa Birligi ve onun ongordi.igi.i ilkeler 1~1gmda gen;:eklc~tigini hat1rlamam1z gcrekiyor. Oogu'da ba~layan bu harekctten Almanya'da blitlin sektorler nasibini ald1lar. Once Dogu ' da hastancleri ozel!c~tirdiler, ~imd i Ba ti' da Hamburg, Bcrlin'dckilcri sahyorlar. Bannaklan, Oogu'daki vc sosyal mi.ilkiycti ozclle$tirdi!er ve $imdi Bcrlin'in SPO-PDS koalisyonu Berlin'in ortakla~a bannma iinitclerini, emeklilik fonlanna sahyor. Tum bunlar, Brliksel tarafmdan oni.i ayilan Avrupa Birligi ' nin Oogu'ya geni$lemesinin yarp1c1 bir gori.inttisii degil mi? Avrupa Birligi'nin ycni liyc dcvlctlerinin "bi.itiinlqmc-yok olma"s1, eski Avrupa millctlcrinin Urctirn ara~lannm C$i gortilmemi~ bir $ekildc talan edilmesine, hak!ardan mahrum b1rakrlm1$ vc goy etmcye zorlanan i~gliciiniin s1111rs1z somiiriisi.ine yo! aymayacak m1? Avrupa Birligi 'nin politikalan, onun IMF ve Arncrikan Federal Rezcrvi'nin Avrupa'y1 vc onun millctlerini yok etme si.irccindcki ck kurumu oldugu geryegini gozlcr Cini.inc scnncdi mi? Avrupa ' mn birligi , Avrupa halklanmn uyumlu ckonomik daya111~足 mas1, kitay1 sade piyasa ckonomisinden ba~ka bir ~cy olmayan $U iinli.i "piyasa sosyal ekonomisi" tarafrndan organize edilen paryalanmadan ve kolcle~tinneden kurtam1an111 tek arac1 degil mi? Sonu9larla yiizle~ildigindc, sermaye vc bi.iyi.ik i~letmeler vc "piyasa ckonomisi ilkcleri"nden kopmak zorunlu ve gerekli degil mi? Dilnyay1 kaosa siiriikleyen piyasa ekonomisi, ABO ekonomisinin kendisini de par9ahyor. Avrupa'nm geryck birligini 1989'da, Almanya'da kit!elcrin harekctc geyi~iyle ifade cdilen ve duvann y1k1lmas111a yol a9an dalgalanmada bulamaz m1y1z? Avrupa 'nm birligini, Nordrhcin Westfalen i~yi srn1fin111 22 May1s'ta Avrupa Birligi'nin dayatt1g1 Schroder'in politikalanm reddcdi~indc bulamaz m1y1z? " Avrupa Anayasas1"mn 29 May1s'ta Frans1z halki tarafmdan rcddedili~i, i$9ilerin vc halklarm birle~ik bir miicadele aray1~111m gostcrgesi degil midir? 18 Eyliil'de Alman halk1 sand1ga yagnld1. Gordiigiimiiz gibi, Schrodcr'in reform politikas1 fclaketc yol a91yor. 18 EylUl'de, Alman halk1 yeni bir liste scymek i.izere sand1ga 9agnld1. Gysi vc Lafontainc'in Sol Parti koalisyonunu. Oemokratik Almanya'nm ba$mdaki eski SEO tiyesi ve POS'nin $imdiki ba~kam Gysi, SEO'in son ba~kamyd1, POS'nin de ilk. Gysi, 1989 vc 1990'da Treuhand'la birlikte vc Kohl'iin COU hi.ikiimetinin bankalan vc temsil-


Sosyalizm

cileriyle Dogu 'daki tum devlet miilkiyetinin pan;;alanmasm1 saglayan SED'in liderlcriyle i~birligi yapt1. Koalisyonun program1 Gysi'nin kendi agzmdan ~oyle ozetleniyor: "Bizim istedigimiz sosyalist top/um modelinde, kapitalist miilkiyet devlet miilkiyetine bagli degildir. " Bu her ~eyi ar;;1klam1yor mu? Bu sayede Gysi, 1989' dan beri Dogu Almanya'da gerr;;eklc~cn y1k1ma olan destegini ifade etmi~ olmuyor mu? Programmm Dogu'daki hastanelerin veya Bah'da cmeklilik fonlarma sahlan hastanelerin yeniden millile~tirilmesine kar~1 oldugunu soylemiyor mu? Neden WASG-PDS koalisyonu, ~irket politikas1 adma, aslmda kapitalist politika adma i~letmenin boliinmesi tehlikesini ortaya 91karan politikalara kar~1 Volkswagen fabrikalarmda bir miicadele vermiyor? Neden ar;;1kr;;a 196 I' de oldugu gibi millile~tinneyc geri don ti~ yagns1 yapmtyor. Zaten devlet mtilkiyetinc kar~t ytk1~m1 aytklayarak, rum millile~足 tirmeleri reddettigini soylemiyor mu? Ve bu yiizden, mesela Daimler fabrikalarmda umdugumuzdan da 9abuk bir ~ekilde ihtiyac1m1z olacak ak1lc1 yOziimlere kar~t ytkm1yor mu? Koalisyon, sosyalle~mi~ mtilkiyetin mirast olan kre$ hizmetlcrinin Dogu eyaletlerinde devam edecegini ar;;1klad1. Ancak bunlan kurtarmak kapitalist miilkiyetin ozelle$tirme ve talan taleplerine zit degil mi? Berlin'de 27 Temmuz'da programmt sundugu zaman Gysi neden yalmzca Hartz'm "otesine geyme" r;;agns1 yaph? Tedirgin bir ~ekildc ~nu saran i$sizi anlamamak elde degil: "Gysi 'nin, savailan bu yana ger;erli a/an ve herkesi memnun eden eski emeklilik sistemine doniiiiin yalmz Hartz yasa/anmn iptaliyle miimkiin olacagmz bilecek kadar siyasi tecriibesi yak mu?" Gysi ~unu ileri siiriiyor: "iisizlik maaiz diizenli iilerde uzun siireli iisizleri kapsayacak, barznak imkam ve saat bail I avro iicretli ii/er, iJ sozleJmesindeki top/am iicreti aJan durumlarda ger:;erli olacak". Ancak bu ~ekilde Hartz Yasalan yeryevesi iyinde kalm1~ olmuyor mu ve bu sayede toplu pazarhk anla~malanyla giivence altma almmt~ geryek i~lerin savunusundan vazgeymi~ olmuyor mu? Ostelik, Frankfurter Rundschau gazetesi PDS'nin programm1 $U ~ekilde ozetliyor: "Ote yandan, PDS yerel hiikiimetlerde yer almakta ve Hartz yasalarznz uygulama r:;err:;evesinde, /aka/ konseylerin hizmetlerini ozelleJtirmekte ve kamu hizmetlerinde k1sznt1ya gitmektedir. " Bu yorumlarla, Alman i~ryilcri ve halklanna 18 Eyltil'de kime oy vcreceklerini dikte etmek istemiyoruz, elbette seryimlerde CDUCSU'ya da oy r;;1kacakhr. Kamt a91krya ortada duruyor: Schroder bir kay ytl iryinde iilkeyi u9urumun kenarma getirdi, politikalariyla haklarm altm1 oydu ve boy-


Almanya Se9imleri Ozerine

lelikle de sendikalann varhgm1 tehdit eder hale geldi. Ashnda, sava~tan beri burjuvaziden ve patronlardan kopanlm1~ tum sosyal haklan geri alan Schroder degil mi? WASG-PDS'nin onerdigi politikalan da liderlerinin a91klamalarma ve programma goz atarak inceledik. Bu durum 6l9cginde, 9ekimserlik bir ka91~ yolu olur mu? Yoksa yalmzca kotil adamm scnaryosunda bir mahkum mu olur, yani IMF ve Avrupa Birligi'nin dayatmalan dogrultusunda Schroder'in haz1rlad1g1 senaryonun? Sorun hala baki: tiim kaybedilenleri geri getirecek bir 9er9eve kurmak i9in nelcr yapllmah? Yap1lmas1 gereken ilk ~ey, SchrOder'den kurtulmak degil midir? Bu da 18 Eyli.il' de sava~tan beri korkun9 bir milcadele sonucu i~9i s1mfmm kapitalistlerden kopard1g1 haklar ve kazammlara dayanan SPD'ye oy vermek gerektigi anlamma -gelmiyor mu? IV. Entemasyonal Uluslararas1 Sekreteryas1 yukanda yaz1lanlan tiim i~9ilere sunmaktad1r. 15 Agustos 2005

*** IV. Enternasyonal Almanya seksiyonu ISA 'nm (Uluslararas1 Sosyalist l~r;i Orgutu) ser;im sonrasz deklarasyonu:

SPD-CDU buyuk koalisyon hukumetine hay1r! Schroder-Hartz'm sefalet politikasma son verecek bir SPDLinkspartei-PDS hiikiimeti! i~~ilerin taleplerini kar~Ilayacak bir hiikiimet! Almanya 'nm tarihinde bir e~i benzeri olmayan, 18 Eyliil se9imlerinin sonu9lannm a91klanmas1yla ba~vcren krizi nas!l yorumlamah? Biitiin uzmanlann tahminleri bo~ <y1kh ve beklenmeyen oldu: Alman halk1 Merkel'c biiyiik bir yenilgi ya~att1. CDU-CSU 1.841.883 oy kaybetti ve FDP'yle birlikte 9ogunluk olma hayali suya dii~tii. Alman halk1 aym zamanda Schroder'in politikasm1 da reddetti. SPD 2.286.921 oy yitirdi, ama CDU-CSU'nun hcmen arkasmda. SPD eyaletlerin 9ogunlugunu kazand1; bunun istisnalan Bavyera, Baden-Wiirtemberg, Palatinat ve Dogu Saksonya. Hi9bir 9ogunluk formiilii yok: Kriz mutlak.

Alman halk1 kar~1-reformlara 1 hay1r dedi! Se9imin sonucu a91k: Patronlann gazetesi Handelsb/att, Merkel 'in radikal bir degi~im yapma 9agns1m ele~tirerek ~oyle diyordu: "Ser;menler l Emek piyasasm1 esneklc~tinne (Hartz Yasas1), saghk ve emeklilik harcamalanm ktsma ve ozel sigortaya yolu a9ma


Sosyalizm

reformlara destek Ferm. di. 2. Diinya Sava.~1 sonras1 hi~·bir se~imin i~erigi bu kadar net i/ade edilmemi,sti: Ekonomik reformlarzn devamzna hay zr y a da eve!. " Alman halk1 hay1r dedi . Schroder'in AB ~ e msiyesi alhnda ba~latt1g1, tUm sosyal kazammlann y1k1m1 poli tikas1111 daha da h1 zland1rarak surdiircccgini soyleyen Merkel ' e hayir dedi . Bu; i~s;i, yoksul ve genc; lcrc dii~m a n bir politikan111 iilas1d1r. International Herald Tribune'e gore, "bir merkez sag iktidarzn hem ABO ~vie i/i.~ki­ leri diize/tecegi hem de ekonomik degi:;im/eri ger~ek/e~tirecef;i di i,'lii·· nii/iiyordu; oysa ·.yimdi bu se('itn sonucu Avrupa 'daki p olitik denge/eri sarsma riski tw; 1wJ 1~ " Sorunun ozii bu. lrak 'ta olsun, dunyada olsun, halkl ara dU$man biitlin bu politikalan ulusal htiki.imctlcr kanalty! a yi.iriirli.ige koyan kim? G . W. Bush, IMF vc onun bir ya ns1mas1 ol an AB degil mi ? Alman halk1 as;1ks;a ~unu dcdi: "Kar~ 1-rcfonnl a r dursunl Hartz ya sas1 ilga cdilsin! Saghk sigortas1 rcforrnu geri s;ekilsin! Ya~lthk sigortas1 rcformu geri c;eki! s in! Tum bu reforrnlan toplayan Giindem 2010 ilga edilsin! " Schrodcr ' in provokasyon y a rat~m bic;imde kar~ 1-re forrn\an sonuna kadar gotiirccegini soylemesinc ragmen, 16.148.240 ses;men SPD'yc oy verip Mcrkcl' e ve Schroder\~ yctcr dedi. 2002'dc SPD'yc oy vercnler arasmdan yanm milyon sc9mcn oy vcnnezkcn, bir milyonu da Sol Parti-PDS' ye oy vcrdi .

Biiyiik koalisyon hiiki.imeti onerme ci.ireti gosteriyorlar! Aksi takdirde lilke "yonctilemez" hale dii~ccekmi~. Peki ama be~ milyon i~siz, sanayisi z lc~mc si.ircciyle alt i.ist olmu~ bolgeler, kamu hizmetlerinin y1k1m1 ve hem dogu hem batida sefalet yaygml a ~1rkcn , iilke yonetilmi~ mi oluyor? Bi.iti.in partilerin yonetim kademelcri birbirinden istikrars1z koalisyon kombinasyonlan i.irctiyor; <;i.inki.i bi.iii.in bu partilcr, halk111 reddettigi politikay1 si.irdi.irmcye yeminli . i~s;il e rin istegiyse, i~s;i , cmekc;i ve cmeklilerin 91karlanna sald1nnayacak bir hiiki.imet elbctte. Sec;im ak$am1, sanayiciler orgiiti.i BDI'nin ba~karn Ji.igen Thumann, "Giindem 2010'u cesurca si.irdi.im1emiz gerekli." dedi. "Ekonomi aps111da11 se(. im sonu~larz iiziicii bir hayal k1r1klzg1 o/du. Ulkemizi yonetmek ve iler/etmek <;ok zor hale geliy or." diyerek fiilen bi.iyilk koalisyondan yana tavtr almt~ oldu. Ertesi gi.in Schroder ve Merkel patronlann istedigi biiyi.ik koalisyonu kunn ak ic;in partilerini harekete ge9irdi.

Schroder'in 1999'dan beri yapt1gm1 si.irdi.irmek istiyorlar! Biiyilk koalisyonun l 999 ' dan beri Schrodcr'in yapttgmt siirdi.im1esi isteniyor; peki ama Schroder ne yapti bu si.ircc;te? Almanya'da kimsenin yapmaya ciiret edcmcyecegini ...


Almanya Sec;:irnleri Ozerine

Hartz Yasalan 'yla i~si z lik sigm1as1 sistemini yok ctti. Art1k 1 Ocak 2005'tcn itibarcn, on binlcrce i~siz, bir yildan uzun si.irc i~ bulamamas1 halindc her tUr i~sizlik sigortas1 hakk1111 yitiriyor ve sadcce sosyal yard1mla gci;:inmck durumunda kaltyor. Oysa bu sigorta ii;:in hayat1m1z boyu prim odedik. Bu ~ckildc ~irndidcn birka9 yliz bin ki~i magdur oldu bile. Hartz Yasas1 i;:cn;cvcsindc, sosyal yard1ma baglt hale gclcn i~si z lcrdcn lojmanlannt tcrk ctmelcri istcniyor, c;:i.inkii bu lojmanlarm onlar ii;:in fazla bi.iyiik oldugu si:iyleniyor. Arna 18 Eyltil'dc i~c;i s1111f1 ba~ka bir yolun daha varoldugunu gos-· tcrdi . AB direktiflerinden, "piyasa ckonomisi" c;crc;evesindeki finansal speki.ilasyondan vc koku~mu~ kapitalist somi.irli sisteminden bag1ms1z bir yoldur bu. Bu scc;imlc ~unlar gi.indeme gcliyor: • Hartz sagltk rcfonnunun ilgas1 : Bu her hastanin 10 avro zorunlu odcmc yapmasuu getirdi, boylccc Bcrlin' dc has.taneyc gidcn insan say1s1 dli~tli vc ozclliklc 9ocuk, anne vc ya~hlar ciddi saghk sornnlan ya~amaya ba~lad1. • iki emeklilik refonuunun ilgas1: Bunlarla birliktc emekli maa~1 yakla~1k yiizdc 18 azalacak vc cmcklilcrin ui;:tc biri dogrudan yoksulluk s1111r1mn altma du~mc ihtimaliyle kar~Ila~acak. • Dogu eyalctlcrindeki ni.ifusun ozclle~tinnelerlc artan i~sizlik nedeniyle ka91~1rn durdurmak ii;:in bir acil durum plam. 600 bin gcn9 i~in meslcki cgitim program1 , i~ yarat1lmas1, i$<;:i i;:1kanna ya da ta:;;mma tchdidi savuran ~irkctlcrin kamula~tinlmas1. • K1sacas1 AB 'nin her hliki.imeti tarafmdan ulusal planda uygulanmak zorunda olan Lizbon stratejisinc hay1r. Sei;:imden once ai;:1kc;a "Schroder'i kovmak ve Merkel'i ycnmek ii;:in oylar SPD'yc" dcmi$tik. Geri;:eklcr ortada; Alman halkt sei;:imler kanahyla bi.iyi.ik koalisyon hliki.imcti projcsinin onerdigi AB'nin kar~1 rcformlanna hayir dedi. Bugiin ~oyle diyoruz: Somiiriilenler ve ezilenler i~in tek ~oziim bir SPD-Sol Parti-PDS hi.ikiimetidir2. Bu hi.iki.imet emek~i halkm taleplerini yerine getirmek zorundadir. Hi.iki.imet $Unlan listlenmelidir: • Hartz Yasalan 'nm getirdigi saghk ve emcklilik "reform"larmm ilgas1.

2 SPD-Sol Parti-PDS hi.iki.irncti talebi demck, kamula~tinna talebini reddeden ve Hartz yasalannm iptalini degil di.izeltilmesini savunan Gysi'ni.n pozisyonunu savundugumuz anlamma gclmiyor. SPD yonetiminin pozisyonlanna da destek vermiyornz. i~r;ilerin taleplcrine yarnt verecek bu tilr bir hi.ikiimetin kurnlmas1, i~i;:ilerin kendi taleplerini daha da gi.ir haykmnasmm ve dayatmasmm oni.ini.i ar;acakt1r.


Sosyalizm

• •

• •

Dogu'da toplurnsal rniilkiyetin par9as1 olan kre~ sisterninin yeniden kurulrnas1, kre~lerin ozelle~tirilrnesinin ve kapahlrnasmm yasaklanrnas1, tekrar belediyelere baglanrnas1 ve bu sisternin batiya da yay1lmas1. Batt ve Dogu'da hastane, toplu ula~tm ve lojman gibi karnu hizmeti sisternlerinin yeniden kurulmas1, ozelle~tirilmi~ olanlarm kamula~ttnlmas1 ve bunlann yerel idarelerin yonetimine ge9irilmes1. Tum i~9iler i9in zorunlu ulusal toplu sozle~me ilkesinin geri getirilmesi ve sendikal haklann gli9lendirilmesi. Siemens, Daimler ve Volkswagen ' deki i~ten 91karrna, yeniden yap1land1rma, ve fabrikalann ba~ka iilkelere ta~1nmasmm yasaklanmast, bunu reddeden ~irketin kamula~tmlmast. 1945 tarihli "Alman halkmm yemini" 9er9evesinde, yabanct iilkelerde bulunan tiim askerlerin geri 9ekilmesi. Tek yo!, politik dernokrasi yolunda ilerlemck ve yoksullugu, smtrs1z somliriiyii ve bask1y1 dayatan Avrupa kurumlannm diktasmdan iilkeyi kurtarrnakhr. Ancak politik demokrasiye ve halkm somiiriiye kar~1 koydugu iradesine sayg1 temelinde toplumsal demokrasiye giden yo! a91lacakhr.


"Dokuzuncu Adam" ve One <;1kanlmasmm Ardmdaki Nedenler

••Dokuzuncu Adam•• ve •• One ~1kar1lmas1n1n Ard1ndaki Nedenler

Emmanuel KAZAN

Fransa Cumhuriycti tarihinde c~i gori.ilmemi~ bir kararla, devlet ba~kam ve Fransa hi.ikumeti bir kanun htikmiinde kararnamcl ile Avrupa Birligi "Anayasas1" referandumu kampanyasmda sadcce sckiz siyasal orgtittin kendisini kamu radyo, TV kanallannda ve resmi kampanya afi~ panolannda ifadc cdebilecegine karar vcrdi. Bu sckiz siyasal orgtit elbettc rasgele scc;:ilmedi . Uygulamanm amac1 "hay1r" oyunu Frans1z Komunist Partisi 'ne ve a<ytk<ya gerici olan siyasal olu~umlara temsil ettirmek ve boylelikle onu itibardan di.i~iirmekti. Yine de yap1lan bu ac;:1k manevraya kar~m, 29 May1s'ta a<y1k ~ekilde i~<yilerin ve c;:ift<yilerin c;:ogunlugunu olu~turdugu kitlesel bir "haytr" oyu kullamld1.

*La Verite I Geryek dergisinin 44. say1smdan 9evrilmi~tir. I Fransa'da Resmi Gazetenin 18 Mart 2005 tarihli 65 ve 68 . saytlannda yaymlanm1~ 2005-237 ve 238 say1lt kanun hiikmiinde karamameler.


Sosyalizm

A

ncak yap1lmt$ olan bu hUktimet manevras1 demokrasinin ve temel bir hak olan siyasal partilcrin kcndilerini ifade etmesi hakkmm tasfiyesi yontinde attlmt$ yc ni bir ad1mdir. Bu adeta, III. Napolyon zamanmdaki, sei;:menlcrin kendi adaylanm ii;:indcn sozde "seycbileceklcri" icazetli sei;:im listclerini hattrlahyor. Bu nedenle, bu kanun htikmtindc karamame i;:1kanld1gmda i$i;:i Partisi 2 (PT) Gene! Sekreteri, iyi$leri Bakatu'na $Unlan ifode eden bir mektup gonderdi: Hangi ilkc ad111a h\:i Partisi gibi yasal ve tamnm1~ siyasal partilerin kendilerin i ifade hakk1 rn re<ldcttiniz? Bugiinc kadar Fransa yasalan "resmi" olan vc olmayan partilcr di ye bir aynm yapmamt~tir. Boyle bir aynm yaptltmyor olmas1 dcmokras111i n grn:gi<li r. ( ... ) Bu ncdcnlc say111 Bakan size bu aynmc1 tinlemleri kaldirma111 z v.c durumun ciddiyctini goz i.iniinc alarak, beni en k1sa sure i1=erismdc bu konuyl a ilgili o larak kabul ctmeniz i;:agns1111 yap~yorum. (111/ormations Ouvriercs, say1 690, 5 May1s 2005)

Karamame geri yekilrncdi ve bu kararnamcyi uygulamak adma i~yi Partisi dahil tiim "rcsrni olmayan" partiler kamu yetkililerinin verdigi 800.000 Avroyu almaktan men edildi; aynca onlara radyo Ve televizyon kanallannda hiybir siire aynlmad1 ve resmi ilan tahtalannda kampanya malzemelerini scrgilemclcrine izin verilmedi .3 路 Ancak buna kar~m, kamuoyu yoklamalannda "hay!f" oyu i;:ogunluk kazanmaya ba$lay111ca, yeni rcsmi talimatlar yaymland1 ve "resmi" partiler arasmda ycr ahnaml$ bir orgtittin radyo ve televizyon kanallannda uzattlm1$ stirclerden faydalanabilmesinc izin verildi. Referandurn sonuylannm aytkland1g1 geceyse dokuzuncu bir adam, 路 Olivier Besancenot, bir $Ckilde ttim " rcsmi partilerin" temsilcilerinin yanmda ttim TV kanall annda boy gosterdi. Ncden bu "dokuzuncu adam" bu $Ckilde one v1kanld1? Daha somutlarsak, Devrimci Komlini st Birlik (LCR) [Birle~ik Sekreterya adh uluslararas1 ak1m111 Fransa seksiyonu. Kurucusunun ismiyle Pablocu alum olarak da amhr. - vn.] sozci.isi.ine bu stati.i neden verildi?

Avrupa'y1

in~a

etme

~agns1

La Verite'nin bu say1s111da [44. say1 - vn.] Lucien Gauthier yolda~m makalesinde i~<;:i Partisi ' nin Avrupa "Anayasas1"na kar~1 kampanyasm1 daha 2003 y1!t Ocak aymda ba$lathg1 anlatihyor. LCR ve Frans1z 2 Fransa'daki i~i;i Partisi (PT) iyindc, digcr ak1mlarla e~it temelde, IV. Entemasyonal Fransa seksiyonu Uluslararas1 Komiinist Akun'daki Tro1=kistler de yer ahyor. 3 CSA'ya gore 4 Nisan'dan 20 May1s'a kadar "resmi" partiler all! i.inemli kanalda a~ag1daki stireleri (dakika cinsinden) kullandilar: Frans1z Komiinist Partisi: 162,92; Sosyalist Parti (evet): 570,47; Yqiller (evct): 123,56; UDF: 172,41; UMP: 667,57, RPF: 55,81; MPF: 102,74; FN: 161, 12. Aynt di.incmde "resmi olmayan" partiler 1=ok farkh bir muamele gordii. Birka1= omck yetcrli olacakllr: LCR: 83,57; LO: 44. 81; f ~9i Partisi PT: 1,04. Ve bu rakamlar sadece 20 May1s tarihine kadar olanlar. Son hafta boyunca e~itsizliklcr c;ok daha fazla artt1 1


"Dokuzuncu Ad am" ve One <;1karilmasintn Ardindaki Nedenler

Komi.inist Partisi isc 路'Avrupa 'y1 in~a Etmck iyin, Anayasa 'ya Hay ir dcyin" ba~hkh 9agnl an111 20 Ekim 2004 ' c kadar yay111larnam1 $lard1. Okurlanmt zm dikkatini bu iki tarihe 9ckmck istiyoruz. 20 Ek im, i~9i Partisi tarafmdan lvry konfcransmm (.)rgi.itlenmcsindcn vc Hay l!' Oyunun Zaferi i9in Ul usa l Komitc ' nin ol11 $1l.1rulmasmdan sadecc dort gun sonras1. Bu komit cdc ti.im siyasal cgilimlerden, sc9ilmi $ karnu gorevlileri ve sendikacilar bir araya gcldi. Bu komitc t~ <;:i Part is i 'n in verdi gi birl e ~ik cephc mi.icadclcsi sonucu ortaya 9 1km1~tl. Bu nedenle Frans1z Komlinist Parti si vc LCR tar:ifmdan yayinl anan Copernic <;agnsz a91k9a, PT tara f1ndan ba$latJlm1$ mlicadeleye bir tcpkiydi. <;:agn mcdyada geni~ ~c kil clc ycr aldt. Frans1z Komlinist Parti si ilc LCR arasmdaki baglantmm Copernic Vakf1 arac1hg1yla kurulrna s1n111 bir tc sadi.\f olmad1gm1 kay1t dli~mck oncmli . Bu vakfm ba~mda , Li st di.izey bir dev!et mcmum olan \ 'C 1.5 yd boyunca LCR pol itik bCtrosunun uycsi vc bir zamanlar Rouge [KIZll 9n.] isimli haftaltk gazctc11i11 de editarli olmu~ olan Yves Salesse bulunuyor. Son y11larda Yves Salcsse kcndisini LCR ile Fransa Komi.lnist Partisi arasmda bir ara bulucu olarak konumland1rd1. Hatta son bolgcscl se9imlerde Frans1z K orni.in ist Partisi'nin seki z listesindcn birinde listc ba~1 olmas1 konusunda cb an la~may a vanld1, anc ak son anda anl a~ m a adayhklarda "ycni bo ~ kontenjan" say1sm111 yeterli olmamas1 nedcni ylc bozuldu. "200'ler Anla~ nrn s1" ya da diger ad1yla Copemic <;::agns1 bu ncdenle Frans1z Komi.inist Parti si ilc LCR ondcrliklerinin en list seviyc lcri arasmdaki bir anla ~ m a nm so 111utla~mas1d1r. Bu, Fransa' da bu iki ijrglit arasmda boyle bir anla~m a nm ac;:1kc;:a yap1ld1g1 ilk durnm o lrnu ~ tur. Hahrlayahm ki lie;: ytl once aym Frans1z Komtinist Partisi JospinGayssot-Buffet hliktimetinin (1997-2002) i9erisindeydi. Bu gorcvinde Frans1z Komi.ini st Partisi , Avmpa Komisyonu 'nun Maastricht Sozle~mesi 'nin uygulanm as ma kat1ld1. Copernic <;::agns1 , Frans1z Komtinist Partisi'nin oynad1g1 bu role ili~kin tek bir ele~tirel soz etmiyor. <;::agnnm ba~hgmm " Avrupa' y1 in~a Etmek i9in, Anayasa' ya Hay1r deyin" olmas1 ve devam1nda da ~oyle denmesi kayda dcgcrdir: "Yeni bir Avrupa 'ya ihtiyacznuz var. Onlarzn in$a ettikleri Avrupa bizim ihtiyac1m1z olan Avrupa degil. " Demek Frans1z Komlinist Partisi ve LCR lidcrleri a91s111dan "Avrupa 'yz in.ra etmek " gcrckli . LCR sozctisti Olivier Bcsancenot 20 Kas1m tarihinde, Frans1z Komtinist Partisi'nin yaym orgam L 'Humanite'nin sayfalarmda parti sinin tutumunu ~oylc ac,:1klad1: "'Soldan Hay1r 'kampany as1, a/ternatif


Sosyalizm

bir Avrupa in.)a etme aray1,rn1dadzr, onun bir parr;:as1dir; egemenlikr;:i siyasal pozisyonlan reddeder: " LCR yaym organt Rouge isc Copemic <;agnsm1 "yeniden kurulan bir Avrupa 'nm s1mrlan <;izilirken, egemenlikr;:i pozisyonlara geri di1.)en tiim r;abalara kar~t Avrupa 'yt in.)a etme r;:abasz" olarak sundu. LCR ve Frans1z Komlini st Partisi 'nin savundugu "Soldan Hayir" ay1k9a "Avrupa" zemininclc ycr ahyor. Peki Stalinistlerin ve Pabloculann in$a etmeyi onerdigi nasil bir Avrupa?

Avrupa ile Avrupa Birligi aym

~ey

midir?

Frans1z Komunist Partisi ilc LCR'nin - aynca "sol"da olsun, "sag"da olsun ti.im renklcrden politikac1lann -- kulland1g1 soylem bir hileye dayamyor: Avrupa'111n (Avrupa k1tas1) Avrupa Birligi ile (AB: Empcryalizmin hizmetindcki bir uluslar-ustti kurum) ozde$le$tirilmes1. Bu "manhga" gore, "Avrupa-kar$1h'', "~oven'', "milliyeti;i" vs. olmadan AB'ye kar~1 olmak mi.imktin degildir. Bu nedenlc Frans1z Komlinist Partisi ve LCR "ba$ka bir Avrupa" 9agns1 yap1yor: "Art1k sorun, Maastricht Anla.)mas1 doneminde oldugu gibi, Avrupa 'dan yana m1, ona kar.)l mz o/mak sorunu degil ... Bir ki.)i solda ise, Giscard'in yazdzgz bu Anayasa 'ya hayzr der." (Franszz Komiinist Partisi Ulusa/ Konseyi, 2-3 Ekim 2004, aktaran Informations Ouvrieres, sayz 663, 21 Ekim 2004) "Avrupa" terimi burada hilckar bir $Ckilde Avrupa Birligi'ni i$aret etmek i9in kullamhyor. AB'nin 1992'de Maastricht Anla$mas1yla kurulmu$ siyasi bir kurum oldugunu hahrlayahm. 1992'de, Maastricht Anla~mas1yla ilgili refcrandum, AB 'nin kurulmasm1 ve bundan kaynaklanacak politikalan dcstekleyip desteklememek konusundayd1. "Avrupa" kar$ISmda mi.icadcle etmek ise olduk9a gii9 olurdu; bir k1taya kar$I mucadele etmek elbctte zordur! Frans1z Komiinist Partisi (FKP) 1992'de AB'ye resmi politikasmda kar$I 91km1$ olmakla birliktc k1sa sure sonra pratikte AB'yi destekledi. <;ogulcu Sol htikumeti i9crisinde, Avrupa direktifleri adma, FKP'li Gayssot ulusal demiryolu sistcminin (SNCF) ozelle$tirilmesi siirecini ba$lattI. FKP lidcrleri bugi.in kendilerinin Giscard Sozle$mesi'ne kar$I olduklanm ay1khyorlarsa bu a91k9a "Avrupa"ya kar~1thklarmm buraya kadar olduguna i~are t ctrnek ic,:indir. LCR'nin de Franstz Komlinist Partisi ile anla$ma irnzalarken bir yandan da AB'ye sadakatini tcyit ettigini belirtelim: Ba~ka

bir Avrupa, piyasan111 kriterlerine zit ba~ka kriterler gerektirir. Avrupa i~r,:iler ir,:in sosyal haklarm, Ucretlerin, r,:ah~ma ko~ullannm, emekliligin ve sosyal dlizenlemclerin yukandan aymla~tmlmasm1

Birligi'nde farkh Ulkelerdeki


"Dokuzuncu Ad am" ve One <;1karilmasinin Ardmdaki Nedenler gerektirir. (2004 y1lt /\vrupa sci;: imleri ii;:in yaymlanan LCR bro~tiri.i : Ba}ka Bir Avrupa Miimkiin)

Burada LCR lidcrleri , "so:,yal haklan y ukandan uyumlula~'tmla­ cak", "Avrupa kamu hizmetlerini" olu~turacak ve "Avrupa 'da i~· ten r;zkarmalan yasaklayacak " bu "ba$ka Avrupa "nm Avmpa Birligi oldugunu kendi agz1yla sbyliiyor! AB'nin Maastricht S oz l e~ mesi temelindc kurulmu~ oldugunu bir kez daha hatirlatt1ktan soma, as lmda bu sbzle~menin daha sonra olu~­ turulan Avrupa "Anayasas1"11111 temel hatlanm r;izmi~ oldugunu da ekleyelim. (Ku~kusu z iki metin arasmda bnemli bir farkhhk vardir: Birincisi, gozden gcr;irilmeyc ac;:1k tutulmu~ bir metinkcn, ikincisi pratik olarak degi~tirilme s i imkans1z bir "Anayasa"d1r.) Gene aym zamanda unutmayahm ki, Fransa'daki 29 May1s oylamas1, ileride yiiriirliige girec ek olan mutasavver bir "Anayasa"nm reddi degil, zaten on ii<; y1ld1r uygulanmakta olan Maastricht Sozle~mcsinin yiiriirliikte olan politikalannm, yani Avrupa Birligi 'nin reddi anlamma geliyordu. 0 politikalar ki , LCR'ye gore, "sosyal haklan yukandan a$ag1ya uyumla~t1rabilir " , " i~' ten alma/an yasaklayabilir " bir hale getirilebilirdi !

Frans1z Komunist Partisi ve LCR liderleri "topluluk kazantmlarm1" savunuyor Frans1z Komiinist Partisi vc LCR liderlerinin, AB partizanlannm "topluluk kazammlan" olarak adland1rd1klan ~cylerin. yani AB 'nin i~leyi­ ~ini diizenleyen tlim sozlq melerin savunucusu oldugunu soylemekle, abart1ya kar;m1~ oluyor rnuyuz? Frans1z Komilnist Parti si ' nd cn bir Avrupa Parlamentosu vekili olan Francis Wurtz refcrandumdan once ~u ar;1klamay1 yapm1~t1r: Hayir oyunun olas1 bir zafc rinin oncesinde Fransa ' da nasil bir durum ii;:erisindeyiz? Kendi ad1ma bu durum ne bir nakavt ne de bir stattiko olmayacakllr. Yasal olarak her~e y ay n1 ka laca kllr. ( ...) Digcr yandan Anayasa Proj esi gec,:crsiz hale gelccektir arna mevc ut sozlqmcler ytiri.irltikte kalacaktir ve uygulanacakllr- dolay1s1yla bir nakavt soz konusu degildir. (L'Humanite Anayasa say1s1, aktaran Informations Ouvrih ·es, say1 664, 28 Ekim 2004)

LCR de kendi adma gi.ivcnce verme aray1~111da olmu~tur : "Eger yarm anayasal sozlq·me reddedi/irse Avrupa Birligi 2009 'un sonrasmda mevcut yontemlerle i$lemeye devam edecektir. " (Sosyal, demokratik, ban$r;zl, ekolojik ve birbirine bag1mli bir Avrnpa ir;in. 2005 Liberal Anayasasma Hayzr ba$hkh bro$lir) Buna ne derneliyiz? 1992 ' de Maastricht Sozle~mesi referandumu esnasmda Frans1z KomUni st Partisi ve LCR "hay1r"dan yanaydilar. ~imdi ise hayir kazarnrsa bu sozle~melerin uygulanmasm1 talep cdi-


Sosyalizm

yorlar. i;;sizlik, i;;ycrlc rini11 yabanc1 tilkclerc ta;;mmas1 ve ozelle;;tirmcler, halihazJrda tam o!arak uyg ulanmakta olan bu sozle;;mc saycsinde dcvam etmcyecckmi ~ gibi. 29 May1 s' ta Fransa'da vc 1 Haziran'da Hollanda'da 91kan son uc,: larm csas anlam1 vc oncmi burada degilmi;;c,:csmc. , Dahas1 bu, i;;c,:ilcri oy \crrncmeye itecek mi.ikemmcl bir argtiman degil midir? Hic,:bir ~cy tc hl ikcyc girmeyecek i;unki.i referandum sonucu nc olursa ol sun, AB " /J/evcul yontemlerle i$1emeye de vam edecek. " Boyle bir argiima111 (inc sClrrncnin oy kullanmamay1 te;;vik ctmek dr.~mda ne amac1 olabilir'' Frans a'da son 20 y1ldu oy kullanmama egilimi si.irekli arth. Bu oy kul lanmama tavn sol ve sag ti.im hi.iktimetler tarafmdan izlcnen politikalanna yonelik reddiyenin bir sonucu . Bu politikaiar dogrudan Briikscl kurumlan tarafmdan ba;;latild1. "Hayir" oyunun Al3'nin i;;leyi ;; ini hrc,:bir ;;ckilde degi;;tirmeyecegini soylemekle Frans1z Komunist Parti si vc LCR liderleri ashnda bu oy kullanmama egilimini tqvik ctmcyi amar;lam1yorlar 1111? Hcrkes "hayir"m zafcri11111 , ~u anda uygulanan sozle;;mclerc dayah olan AB 'nin rcddedilmcs ini ifa de eden bu zafcrin yaratacag1 bir olas1 "deprem"den dolay1 kayg rl1yd1 vc korkuyordu. "Hay1r" oyunun geri;ek ic,:erigi buydu . Bu ncdcnle kurtanlabilecck her ;;cyi guvenceyc ahp kurtarmak; bunun sad ccc "anayasa"mn reddi oldugunu, "topluluk kazarnmhm"nm reddi olm ad1 g1111 iddia edcrek, hayJr oyunun gerc,:ek i9eriginin ic,:ini bo~ a ltrn a k gerckliydi. Frans1z KomUni st Parti si vc LCR'nin 路mevcut sozlc;;meleri savunmaktan ho~nut olmad1 klar1111 da not di.i~elim; on!ar AB ve Maastricht r;erc,:evcsinde "bm;ka bir onuyasa " talep ediyorlar...

Liberal olmayan, "elbet devrimci de olmayacak olan" ba搂ka bir anayasa Libera l olmay an (c lbct d..:v rimci de olmayacak olan) bir anayasa; sagltk hizmeti , cgitim, su vc hava gib i kimi mallann ve asgari sosyal konularm bi.iyiik piyasa tarafmdan tchd it cdiid igi ni ve. piyasay1 k1s1tlay1c1 yasalarm [gen;ek yasalardan bahscdil iyu1路' - akt<ll"an) Avrupa diizeyine yi.ikseltilmesi (ba~langH;:颅 ta, daha sonra dii nya diizcyinc ) gcrektigini ac,;1klayacakt1r. (Rouge, say1 2106, 7 Nisan 2005) .

Her ~eydcn once LCR'nin and1g1 ilkclerin muglak nitcligine dikkat 9ekmeliyiz. Bu akla Telnel Haklar Sartz'nm ilkelerini getiriyor - ki bu Sart'taki ilkelcre rum diinyadaki patronlar tam onay verirler. Bunun yanmda oku yucunun dikkatini ;;una 9ckrnek istiyoruz: Pabloculara gore, AB ic,: cri si nd c vc "mevcut sozlc;;meler" 9er9cvesinde "liberal olmayan" bir anayasa yaratmak ic,:in yap1lacak mancvralar i9in


"Dokuzuncu Adam" ve One C1karilmas1nin Ardindaki Nedenler

yeterli alan vard1r vc Avrupa y:-1salan i ~ yilerin ve halklarm haklanm korumak iyin elvcri~li kilrnabi lir. Bu biiyi.ik bir yalan cl 1r. Avrupa Birligi yCryevesinde kabul cdilmi ~ "mevcut soz/e.> 路melerin ., c,:crc,:cvcsinin paryas1 olan hiybir "anayasa" tek bir hakk1 bile koruyam az. Kirn Maastricht Sozlc~mcsi'ni fcsh etmcden " liberal olmayan" bir anaya sa olu~turulabilec cgini kurgulayabilir? Bunlann hepsi uyd urrn acadan ibaret. Bugiinden itibarcn Frans1z Komiinist Partisi vc LCR ic,:i n AB ycryevcsi gc9erlidir vc bir ~cyleri "yeniden dengelemek " is; in miicadele etmek gereklidir: Eger ETUC [Avrn pa Scnd ika lar Konfederasyonu -- r; n.] ve onun pan;:as1 o\an sendikalar teslim olm ada n bir ~cy l e ri "yenidcn dcngclemek" istiyorla rsa, eger sosyal forumlardan ortak bir platformun gcr~'ek fili zi ortaya r;1k1yorsa, eger sol partiler .. . vc dcv rimcilcr i ~yerlerinin yurtd1~m a ta~ mm a s1 tehlikesinden kar;1mnak ir;in gi.inl li k vc ay lik r;al1~ma saatini di.i~i.ire cek, i ~gi.ini.ini.i azaltan (her ycrde i~ hafta s111 111 35 saate k1s1tlanmas1 ya da en azmdan 5 saat di.i~i.iri.il颅 mesi, daha az veya aym oranda yeni i~ yarattlmas1), gayri safi yurtir;i hasllaya endeksli bir asgari iicre te daya!i i.icret nonnlann1 empoze eden ve Avrupa kam<.J hizmetlerini (u la~ tm n a ilc b a~ layarak) yaratan vb. bir Avrupa direktifi r;1kannay1 ba~ a nrlarsa ... i ~ t e o za ma n bu birle~ik Pan-Avrupa' y1 ve mi.icadeleci in ~ ay1 desteklemek gerekli olaca kt1 r. (Rouge, say1 2078, 16 Eyliil 2004)

Boylece AB, sadccc bi rka<; "yenidcn dengcleme" giri~imi ilc, haklanni ko ruyabilir vc hatta yeni haklar yaratabilir. Digci deyi~lc ilcrici bir kurum halinc gclcbilir. Elbettc herkesin ideal bir Avrupa, kamu hizmctl crini, i ~ ya salanndaki ve emcklilik di.i zcnlemclcrindeki giivcncelcri oncm scycn ve koruyan bir Avrupa hayali kurma hakk1 var; ama bir kcz daha tckrarlayahm, AB bir soyutlama dcgil. Son derece gerc,:ck siyas al , ya sal vc ekonomik kurumlardan olu~makta ve ti.im AB i.ilkelerindcki i ~iy ilcr her gi.in bu kurumlarla kar~1 kar$1ya geliyor. Gerc,:ekte gi.in!C1k pl 1 ~ ma saati ile ilgili " giizel Avrupa kurallan" yokkcn, tum sck!Orlcrdc i~l e ri irnha etmcye hizmet eden yiizlerce geryek Avrupa kural1 var. Gc rc,:ckte " Avrupa kamu hizmetlcri" yokken, ti.im ulusal kamu hizrn ctlcrinin ozcllc~tirilmesi var. 29 May1s'ta Fransa'da ve 1 Haz iran 'da Ho ll anda ' da reddedilcn, tam da M aastricht Sozle~mesinin bu politikalan cl1r. i~yilerin

Sm1f mucadelesinin bir yasas1 Frans1z Komi.inist Parti si ve LCR liderleri; "Avrupa kamu hizmet/eri ", "endeks!i Avrupa asgari iicreti " ve hatta "kar eden Jirketlerde iJlen pkarma/arz yasak/ayan yasa " gibi $Cyler uydurmak konusunda son derece beccrikli. Bir an iyin boylc bir "u y umlula~tirma" varsaynmm ge9erli sayahm.


Sosya/izm

Uluslar 9er9evesindc kaza111lm1$ olan tiim haklan ve garantileri korumay1 desteklemek hcrkcse uygun gelir. Ancak emperyalizmin btitilnsel politikalanna uygun bi<;imde tiim uluslan y1kmay1 hedefleyen AB'nin y1kmay1 hcdcfl ediklcri, tam da bu ulusal haklar ve garantilerdir. Dolay1s1yla bir soruyla kar$I kar$1ya geliyoruz: Ulusal <;aph toplu pazarhk sozle$melerindc, i$ ya salannda ve statiilerde i<;kin haklan, varsay1msal bir "Avrupa haklan " mefbumu i<;in terk etmek gerekli mi? AB'nin dogrudan tlim i$<;i kazammlarma, sm1f mticadelesi yoluyla ulusal 9er9evede kaza11Ilm1$ kazammlara sald1rmakta oldugu bir anda, ) bizden bu haklardan fe ragat ctmcmiz isteniyor. Frans1z Komtinist Partisi ve LCR liderleri ulusun ve ulus 9eri;:evesinde kazamlm1$ haklann savunulmasm1 "egemenlik<;i siyasal pozisyon" diyerek k1111yorlar. Bu AB <;en;:evesini uygulamahy1z demekle aym $ey degil midir? Sm1f miicadelesinin mutlak bir yasas1, elde etmi$ oldugunu savunmak ve kaybetmi$ o ldu gunu geri kazanmakttr. i$<;i sm1f1 kazanm1$ oldugu haklarda bir daya nak noktas1 bulur ve ancak bu bilinen ve yasala$ITII$ haklar Lizcrinden i~<;i sm1f1 sonunda muzaffer olabilir. EDFGDF (ulusal dogalgaz vc clektrik i$letmesi), sosyal gtivenlik, SNCF (demiryol1an), ulusal cgitim, postane, vd. i$letmelerin i$<;ileri de sm1f mticadelesi yoluyl a AB ' den diktc edilen ve tiimti de bu kamu hizmetlerinin imhasm1 talep eden talimatlara kar$1 boyle mticadele etmektedirler. "EDF-GDF ulusun 111iilkiyetinde kalmahd1r." veya "Egitim ulusal <;apta bir kamu hizmeti oiarak kalmah" yaz1h pankartlann arkasmda yiirtidtiklerinde ifadc cttiklcri budur. Sm1f mticadelcsi bi-;imsel olarak ulusal, ancak i<;erik olarak enternasyonaldir. Bu ncdcnlc Ulkelcrinin emperyalist yagmasma kar$1 gelen Meksikah i$<;ilcr "Olkenziz satzlzk degil" slogamm yiikseltmektedir. Ulusal dogal kaynakl an olan dogalgazm btiyiik i;okuluslu $irketlerin kan i9in ozelle$tirilmes ine seyirci kalmayan Bolivya halk1 da aym slogam yiikseltmektedir. Srn1f mlicadelesi i9in bir ba$ka yol yoktur. Ancak Frans1z Komiinist Partisi ve LCR'nin benimsedigi yontem bu degil. Dahas1 varsay1rnsal "Avrupa haklanm" savunanlann Brtiksel Komisyonu ile bire bir aym terimleri kullamyor olmas1 bir tesadiif miidtir? "iyi kurallar", "iyi bir Avrupa uyumlula~tzrmasz ", "ortakla~足 ma kriterleri" vb.' den bahs etmcktedirler. Bu tiir bir politikaya kar ~ 1 ~ll!1lan ifade ediyoruz: i ~i;i sm1fmm ern pcrya lizmi ye nme kapasitesinin oli;iilebilecegi geri;ek zemin, sm1f miicadeles i zc mi ni d ir vc bu da ba~ta ve en fazla ulusal zemin iizerinde geri;eklc~ir. Sm1f mli ca dcl cs ini "kiircselle~tinnck" adma ulusal zemini reddcdcn bir y a kla ~1 m ya n l 1 ~ bir cntcrn asyonalizmdir. Geri;ek cntemasyonalizm, her


"Dokuzuncu Adam" ve One <;1kanlmasmin Ardindaki Nedenler bir iilkede geli~en sm1f rnlicadele lerini entcmasyonal ryapta birbirinc baglama ve eger mi.imkiinsc bir araya getinne ve birle~tinne aray1~mdadir. Kelimelerin anlamlan vard1r. Entemasyonalizm farkh uluslan birbirine baglamak anlamma gclir. Ulusiisti.ici.iliik ya da kiiresellqme uluslann varhgm1 silmek anlamma gclir. IV. Entcrnasyonal'in nihai hedefi sm1fs1z ve devletsiz bir !opium olu~tunn a k olsa da - bu ulusal sm1rlann y1k1lmasm1 ve bizi birle~ik bir insanhga gorurcn entcrnasyona lin olu~turulmasm1 varsayar - bu amaca giden yol bugiin gerryckk~ m c kt c olan biryimi ile somut sm1fmlicadelcsi nden gerymektedir. (La Veritc I Gerryck 32. say1, Daniel Gluckstein'm "Post-kuresel/e~rne: Neo-kapitalizrnin yeni k1yate1i " yaz1s1)

Avrupa Birligi'ni demokratikleยงtirmek milmkiln mil? Su kimsenin inkar cdemcycc cgi bir gen;ektir: Avrupa Anayasas1, smirs1z giic;:teki bir Avrupa Komisyonu lehine, halk egemenligini ortadan kaldmnay1 amac;:lamaktacl1r. Bu c;:erc;:eveclc Avrupa "Parlamentosu" Avrup:: Birligi 'nin total itcr kurumlanna demokratik bir cila gorevi gormesi ve demokratik bir izl cni m yaratmas1 ic;:in olu$tumlmu$ bir kurum olmanm d1$mda hic;:bir $ey degildir (Bu konuya daha sonra donecegiz). IV. Entemasyonal'in him i$c;ilerc ve genc;:lere ac;:1klad1g1 bu olmu$tur. Boyle davranarak Troc;:ki ' nin yontemine sad1k kalm1$ oluyoruz: Komiinizmin politikas1, sadcce gerryekligin aslma sad1k bir netle~tirilmesinden faydalanacak bir duru~tur. (... ) i ~ryi lerin devrimci eylemde bir arary olarak gerryege ihtiyarylan vard1r. ( ... ) Geri,:ck her zaman devrimcidir. Konumlarmm geri;ekligini onlara ylf '-s.k olarak sunmak onlara devrim yolunda onciili.ik etmektir.

Kitlelere dogruyu soylcmck, onlara kendilerine yonelen saldmlann ve onlan ezen kurumlann (bu ornekte AB kurumlanmn) ic;:eriklerinin anlam1m tam olarak ac1klamak; bizim gorevimiz budur. Troc;:ki 'nin yontemine sad1k kalirnrsa , bu en gfo;;lii devrimci kald1ra9hr. Peki LCR'nin yontemi nedir? Gene! sei;;imlerlc scyilcn J\vrupa Parlamcntosu, her~eyden once yasama yetkisine sahip olmali vc aynca yiiriitmeyi denetlemelidir. Size referandumda sunulan Anayasal projc iktidar kutuplanm rahats1z etmemcktedir: Buda hay1r oyu vennek ii;in bir ba~ka nedcnClir. (Rouge, say1 2085, 4 Kas1m 2004)

Tror;ki'nin yontcminin tcrsine, LCR'nin yontemi i~c;:ilere AB kurumlan arasmdaki "dengeleri" yeniden gozden gec;:irmek gerektigini soylemektir. Arn a AB kurumlan arasmdaki dengeler degi~se bile, bu kurumlann ic;:erikleri degi~ccek mi? Yukanda soyledigimizi tekrarlayahm; Avrupa "Parlamcntosu"nun 9er9evesi Maastricht Anla$mas1 ile belirlenmi$tir. Bu sozle~mc ise uye devletlere s1k1 para politikas1m, serbest rekabeti vc kamu ac;:1klanmn GSMH'nin %3'tinii ger;memesini dayatlyor.


Sosyalizm

Avrupa "Parlarncntos u" istcse bile Maastricht Anla$mas1 ' 01 ihlal eden tek bir karar bile alarn:iz. AB kurumlan i9erisindeki "dengelerden" bag1ms1z olarak, A B c,: erc,:cvesinde sadcce tek bir siyasal c,:izgi olanakhd1r: Maastricht 'tc 1992 ' de olu$turulan ve son I 3 y1ldlf ti.im AB iilkelerinde uyg ul anan c,:i zgi. Bu nedenle gen;:ek bir devrimci, AB'nin "parlamentosu" da dahil tiim kurumlanmn y1k1Jmas1 ic,:in ve Maastricht'in ti.im dayatmalann:i son vermek i9in mticadele eder. Avrupa "Anayasas1" Uzcri ne Avrupa "Parlamentosunda" yap1lan tai1I$mada Frans1z Komli nist Partisi vekili Francis Wurtz kendine gore Avrupa "Parla mcntosunun " sorumluluklanm gtic,:lendirecek "yeni hukiimleri" Slfalad1ktan sonra, a~ ag1daki a91klamay1 yapt1: "Eger onay i<;in sunulan metin bu tiir 111adde /erle sm1rh olsayd1 benim grubumun r;ok say1da ilyesi, ben de dahil olmak ilzere, bu anayasal sozlqmeye kar~1 olmazd1k. " Frans1z Komtinist Pa1i isi liderleri mantiklanm dogal sonucuna kadar gottiriiyorla r ve a91kc,:a nercde durduklarm1 ifadc ediyorlar: Ama9lan AB'nin kurumlanm bir miktar dtizcltmek vc onlara bir par9a "halk egemenligi" gorlintimii cklemek.4 Bu anlamda LCR-Frans1z Komtinist Partisi bulu$mas1 bir tesadiif degil. l 999'dan 2004'c kadar LCR'nin de iki "Avrupa Parlamenteri" olmu$tur. Avrupa Parlamcntosu sc9imlerinde aday gosterip gostermeme konusundaki tUmliyle taktikscl karan burada tart1$mayacag1z. Arna devrimciler i9in bi r $CY kcsindir: Bu "parlamento"nun burjuva siyasal demokrasisiyle bile bir ilgisi yoktur. ABD kongresi ya da Frans1z ulusal meclisi gibi bir ~ey dcgildir. Bir parlamento degil bir mtihtir basma kuruludur. Bu baglamda LCR vekilleri en azmdan oturumda soz ahp $UnU soyleyemezler miydi : "B11 'par/amento 'gerr;ek bir par/amento degildir, onun me~ ruiyetini kab11f etmiy oruz, ha/km egemenliginin bir arac1 degildir, sadece Avrupa Komisyonuna demokratik bir gon".intil verme amar;lzdzr. " Gorevde oldukl an be~ yd ic,:erisindc Alan Krivine veya Roselyne Vachetta hi9 bu yondc bir ac,: 1kl arna yapmad1. Tcrsine, ttim diger vekiller gibi sakin bir $Ckildc orada oturarak, onerilerin bazen lehine, bazen aleyhine oy kulland1lar. 4 Frans1z Komiinist Pani si aync:a, Maastricht Anla~mas1 ' na kimileri kar~1, kimileri taraftar olan i,;e~itli orgiitl eri bi r araya gctiren Avrupa Sol Partisi'nin de iiyesidir. Bu "parti" nin tiiziigiindc, di ge r kay nakl ann yam ma AB biit\:esinden de yard1m ald1g1 yaz1yor. 0 halde parti mani fcs tos und a ~unu okudugumuzda nas1l ~a~1rabiliriz? : "Biz daha e$itlikr;i bir Avrnpu Bir!igi isteyen herkese seslenme sorumlulugumuz ve yeterliligimiz oldug111111 dii.)路iiniiyum::.. AB, ay nen liim Avrupa k1tas1 gibi, a/ternatif politikalar ir;in g itg ide da ha ii11e11ili bir a/an haline geliyor." (Avrupa Sol Partisi manifestosu, aktaran ln(o mwtions Ouvrieres, say1 667, I 8 Kasun 2004) Bunun iizerine yorum yapmay a gc re k var 1111 ?


"Dokuzuncu Adam" ve One c;:1karilmasmm Ardmdaki Nedenler LCR ' nin Avrn pa parlamcntcrlcri , Avrnpa kurumlanna ycni bir siyasal mlidahale arenas1 olarak y ak la ~ llla r. Parl amcnto komisyonlanndaki manevra alanm1 mtimktin olan en g c ni~ ~e kild e kullanarak, antidemokratik mekanizmalanm denetledilcr... Bu ~ck il clc Avrupa ' nm in~as 1 tart1~masm1 ze nginl e~ tirdikl e rini umuyorlar.. . (Rouge, say1 2064. 13 May1s 2004).

LCR'nin AB 'nin '"ontide11wkratik mekanizma/anm denet/eme "ye olan Avrupa vekillerini tebrik ediyoruz. Eminiz ki Avrupa Komisyonu "Avrupa '11111 i11,ws1 tarlz$masma" yapilan katk1y1 takdir 9ah~m1~ etmi~tir.

"Avrupa 'nm in~路os1" vc LCR' nin Avrupa vekillerinin "Parlamento komisy onlarmdaki 111u11evra alamm mt1mkiin olan en geni$ $ekilde" kulland1klan Avrupa '' Parlamcntosu" ... Saka bir yana, "Avrupa Parlamentosu 'ndaki 111one1ra a/ant "m i~9ilcrin ve halkm 91kanna bir siyasal 9izgiyi izlemck i9in kull anma olanag1 var m1 ger9ekten? AB 'nin kurumlan AB 'nin cmck9i smdl an 91karma kullamlabilir mi? Alain Krivinc v.: Roseline Vac hctta, hem Avrnpa Parlamcntosunda hem de alanda, gur; lerini sosyal harckctlcrin vc scndikal hareketin hizmetine sunmaya r;ah~t1. (Rouge, say1 2064, 13 May1s 2004) Be~ ytlhk hi zmetlc rin c bakarak, az say1daki devrimci Avrupa vekilinin mticadelcl er ir;in fayd al1 olab il digin i teyit edebiliriz. (Rouge, say1 2063, 8 May1s 2004)

Daha a91k olabilir mi? LCR ic;in, aym Frans1z Komtinist Partisi i9in oldugu gibi, Avru pa "Parlamcntosu"nda bir ba~ka "9ogunluk'', bir ba~ka siyasal c;izginin bcnimscnmcsini saglayabilir. Dahas1 "parlamento"da "devrimci" vcki llcr olacak vc Avrupa ' mn i~9ileri bu "parlamento"yu "miicadclelcri" i9in bir ara9 olarak kullanabilecckler. Ancak Marksistler i9in iki "parlamcnto" arasmda bir fark bulunuyor. Her ikisi de bu1ju vazin in 91kanna hizmet eden burjuva kurumlandir; ancak Frans1z U lusal Mcclisi (5. Cumhuriyctin yan korporatist bi9imi ve antidcmokratik rcjimi altmda dahi) balk egcmenliginin bir ifadesidir ve siyasal dcmokrasi ile baglantihdir. Bir "c;ogunlugun" yapt1gm1 bir ba~ka "9ogunluk" dc g i ~ tircbilir. Diger yandan Avrupa "Parlamcntosu" i~9ilerin haklanm ve uluslan y1kmak i9in kurulmu ~ tur. Tlim eylemleri bu amaca hizmet eder ve Maastricht Sozle~m e si ile i;en;evelenmi~tir. Bu ncdenle onu i~9i sm1fmm hizmetinde bir ara<;; olara k kullanmak mtimki.in degildir. Aksini soyleyenler, kulland1 klan soylc rn nc olursa olsun, Avrupa Birligi'nin 91karlan dogrultusunda harcket ctmektedir. Oretim arac;Iannm bzc l mlil kiyetine dayah bir rejim altmda, siyasal bi9imler her zaman scrmaye nin cmck tizcrindeki diktatorltigiinti gizler. Ancak Marksistle r cl bettc bu diktatorltigtin a ld1g1 farkh bi9imleri aym kabul etmez (burjuva dcmokrasisi, Bonapartizm, korporatizm, fa~izm vb.). i~9i sm1f111m bOtLiniinun 91 karlarmdan ayn bir 91karlan olmayan


Sosyalizm

Marksistler orgi.itlcnmc hakkmm , ifade ozgi.irli.iguni.in ve bir sendikaya ya da siyasi partiye i.iye olma hakkmm i~r;;i s1mfmm sm1f mi.icadelesinde ilerleyebilmesi ir;;in as! i kazammlar oldugunun da farkmdad1rlar. i~r;;i Partisi bu nedenlc siyasal demokrasiyi korumak ve yeniden kazanmak ir;;in, uluslari.isti.i ve totaliter AB'ye kar~1 mticadele etmektedir; her yerde demokratik kazammlan ve i~r;;ilerin kazammlanm daha kolay y1kabilmek ir;;in bolgesellqtirme ve "ademi-merkezile~tirme" uygulayan AB 'ye kar~1 mi.icadelc etmektcdir.

Ve neden "baยงka bir Avrupa Merkez Bankasi" mUmkun olmasm? Frans1z Komi.inist Partisi vc LCR liderleri ~u r;;agny1 da yap1yorlar: "Kalkrnma ve uyumlula.}!Irmanzn hizmetinde kullamlmasz gereken gerr;ek bir Avrupa Merkez Bankasi " (Rouge, say1 2092, 23 Arahk 2004) Boylece resim tamamlanm1~ oluyor. Eger ba~ka bir AB mtimkilnse, eger ba~ka bir Avrupa "Parlamcntosu" mi.imktinse, o zaman mantiki olarak ba~ka bir Avrupa Mcrkez Bankasi da mi.imktindi.ir! Ancak Avrupa Merkez Bankas1't11, misyonu er.1ek maliyetlerini di.i~i.irmek amac1yla mali kcmcr s1kma politikalanm izlemek olan bir bankay1 "demokratikle~tirmek" nas1l mtimki.in olabilir? Avrupa Merkez Bankas1'm "demokratikle~tirme" yoni.indeki bu r;;agns1 aslmda LCR' nin siyasal yoneliminin btiti.ini.ine denk di.i~i.iyor.5

"Avrupa gucu" miti ~u bir olgudur: ikinci Di.in ya Sava~1 sonras1 Marshall Plam ile, daha sonrasmda Roma Anla~mas1, sonrasmda Maastricht Anla~mas1, daha sonra avro ve nihayet "Anayasa" rcferandumu si.ireci boyunca "Avrupa'nm in~as1", her zaman ABO tarafmdan savunulmu~ ve desteklenmi~tir. Bu nedenle, Londra'da yaymlan an vc ABO mali r;;evreleri ile baglanhh olan Financial Times gazctesi'nin, Fransa'daki referandumun oncesinde giir;;li.i bir ~ekilde " cvet" oyunu savunmas1 tesadiif degildir: Frans1z seymenlcr Anayasal Sozle~me referandumunda ciddi bir kararla kar~1 kar~1ya. 1992'de Maastricht Anla~masm1 desteklediklerinde ve tek para birimine geyi~te Fran s1zlar - isteycrek ya da istemeden -Avrupa Birligi 'nin ilerleyip ilerlemeyeceginc karar vcren ulus oldu: Bu sefer de durum aym . Avrupa iyin ve bizzat Fransa ir,;in "evct" oyu vermeliler... Eger "hayir" oyu galip gelirse, 5 LCR, Attac'm "Wolfowitz 'in Diinya Bankasi ba.rma getirilmesine kar$1" dilekr,;esini kendisininmi~ gib i sahipkncrck , bu "mantig1" dogal olarak varacag1 sonuca gi:itilrmti~ oluyor. Dilckr;c dc ~un lar suyleniyor: "Bir hiikiimetin Diinya Bankasi ba$kam olacak aday1 belirleyebildigi saydam ve demokratik olmayan atama siirecini reddediyoruz. (. ..) Ki111 i11 Diinya Bankasi 'na liderlik edecegi yoksullugu ortadan kald1rmak i<;in yiiriitiilen 11/11slararas1 <;abalann gelecegini etkileyecek onemli bir sorundur."


"Dokuzuncu Adam" ve One 91karilmasmm Ardmdaki Nedenler bu sadece Avrupa Anayasas1'na bir oliimciil darbe indinncyecek, oniimiizdeki y11larda yap1lmas1 gcrekcn ciclcli ekonomik refonnlan da durduracakttr. "Evet" oyu bu nedenle bu kadar bnemlidir. (28 May1s 2005)

Benzer ~ekilde 1997' den 200 l 'c kadar Fransa' da ABD Biiyiikels;isi olarak gorev yapm1~ olan Felix Rohatyn, International Herald Tribune' de ABD ic,:in cvet oyunun gerc,:ek onemini ac;1klam1$hr: Bu sadecc bir iilkeyi il gil enclircn bir olay clcgil, Avrupa'nm gelecegini ilgilendiriyor ve dolay1s1yla uluslararas1 bir boyutu var. Fransa'ya elr,:i olarak I 997'de Ekim aymda gcldim. Bu avroya gcr,:ildigi bir donemdi . ilk basm toplanttmda [avroya] tam destek verdim. Avronun b a~ an s 1n 1 11 Fransa ir,:in, Avrupa ir,:in ve ABO ir,:in iyi olacag1 degerlendinnes ini yapt1111 vc boylc de oldu ... Fransa'mn dostu bir Amerikah olarak ve bir Avrupa parti za111 olarak Fransa halkmm ilerleme yolunu ser,:ecegini umuyorum. 13clki bu ct iplornatik bir tutum degil ama bu konuyla ilgili sessiz kalamayacak kacbr glic,; lli kayg1 duyuyorum . ..

Buna Condolezza Rice' 111 son Avrupa ziyaretinde yaphgt ac;1klamalan ekleyelim: "ABD her ,'ieyden once Avmpa 'nzn buyiiyen birligini selamlamaktad1r. Amerika 'n111 daha iyi ve daha giivenli bir diinyanm in.}'asznda bir ortak o/arak daha giir;IU bir Avrupa ile kazanacag1 r;ok .yey vard1r. " Her $ey son derecc ac;1k. Emperyalizm "Avrupa'mn in$asm1" gtic;lil bis;imde destekliyor c;;i.inki.i bunu kendisinin 91karma gorilyor. Dun bu Bah Avrupa'yt proletcr devrimi tehdidinden kurtaracak Marshall Plam idi. Bugiin yagmaya ve uluslann imhasma tam yonelimi is;in bir aras;. 0 zaman LCR'nin $Unlan yazabilmesini nas1l ac;1klayabiliriz: "Avrupa burjuvazisi tek para biriminin kabul edilmesi ile bariz bir zafer kazandt ", bunun sayesinde Avrnpa Birligi "apk piyasada daha rekabetr;i olabilir." (Yeni bir diinya durumu, Birle$ik Sekreterya'nm 2003 Dilnya Kongresi metni, aktaran Altcrnatif kiireselle~mecilik: neo-kapitalizmin yeni k1yafeti, La Verite/Ger(:ek, say1 32) Gerc;ekteAvrupaMerkez Bankasi dogrudanABD Merkez Bankasi 'na baghdtr. Ac;1k ki bu banka Avrupa hiikiimetlerinden ve halklanndan bag1ms1zd1r ancak talimatlan dogrudan Washington'dan almaktadtr. "Avrupa burjuvazisinin bariz bir zaferi" olmad1g1 gibi avronun olu$turulmas1 aslmda ABD empcryalizminin Avrupa uluslannm parasal egemenligine kaqt bir arac1d1r. La Verite/Gerr;ek'in bir onceki say1smm ac;1klad1g1 gibi: Avrupa Merkez Bankasi ' nm AB kurumlarma ve hukumetlerine kar~1 "bag1ms1zhg1" onun tiirnli yle bag1ms1z: oldugu anlamma mt geliyor? Elbette degil. .. Bir para biriminin clegeri her zaman sabit bir e~degere gore ifade edilir. 1944 'e kadar bu e~deger altm idi. 0 tarihtc ise Bretton Woods Anla~mas1 (1944) ABD para birimine tiim para birimle;-i ii;in ve hiila altm olan onlann gene! e~degeri足 ne arac1hk yapma oz:el ro liinii vcrdi . Bunun sonucunda ABO Ba~kam Richard Nixon 15 Agustos 1971 tarihinde yapttg1 bir ar,:1klama ile ABD dolannm altm


Sosya/izm ile konvertibilitcsinc son verildi gini av1klad1. Bu tarihten beri diger i.ilkelerin para birimlerinin dcgcri ni bcl irlcdi gi e~dcger olarak ABD dolan i~lev gori.iyor. Ancak dolann kendisi clbcttc ABD kapttalist s1111f1mn c;1karlanmn bir arac1. Onun degeri isc zorl ama bir dcgc r. Dolann degerindcki dc g i ~ imlcr - Frans1z frank1 olarak degeri son 25 ytlda 4 ila 11 frank aras111da <l cg i ~111 i ~ tir 路 her ~ cyd e n once ABD ekonomisindeki gcli~me颅 nin veya onun ti rct ke nli gindcki bir art1 ~ m bir yans1mas1 degildir; aksine ABD . kapitalist sm1 fmm siyasi idarcs i arac1ltg1yla kcndi c;1kanna en uygun olarak degerlendirdi gi politi b 111n bir ifadcsidir. Bu nedenle bu durum bizi daha once gori.ilmemi~ bir parasal, ekonomik ve siyasi bagunltlt ga go tiiriir. Bir yandan dolar, bunu yapmak ii;in fai z oranlanm kullanan ABO bu r_im azisini n <;1karlan uyarmca yukan ve a~ag1ya dalgalanmaktadtr. Ama avro i.;in dalga lanma yasa klanm1~tir c;ilnki.i ABO Mcrkez Bankas1'nm kararl an n1 et kil cyebikn ABD yonetiminin tersine Avrnpa kurumlanmn ve Avrupa lil ke lerinin hlikilmetlerinin Avrnpa Merkez Bankas1 ' na mi.idahale ctmelcri y a sa k l a 111 rn~ t1r. Avronun bu zaruri isti krar1 bu ncdcnle son iahlilde ashnda mevcut olmayan varsay1msal bir Av rupa bu rju vazisinin degil ama avroyu kenc!i para biriminin degerini altmda vc iizc rin<lc d il ~ li r lip yi.ikseltebilecegi bir eksen olarak kullanan ABD finans scrm aycsinin bir arac1d1r. (Bush ve di.inya i;:apmda demokratik devrim, La Veril e/ G'er<;ek, sa y143)

0 zaman bu ~artlard a ncdcn Frans1z Komi.inist Partisi ve LCR, AB[' empcryalizmine k a r~1 bir sipcr olarak bu "Avrupa giicti" mitinden bahsetmekte mar etmcktcdirler? <;: ok liberal bulsalar da yine de i~9ilcr iyin ileri bir ad1m1 te~kil cttigini c!Li ~ i.indiikleri Avrupa'nm AB 9er9evesindc "birle~mesini" ncdcn dcstckli yorlarsa, tck para biriminin getirilmesini ve AB'nin geni~lcmcsini ncclcn destckliyorlarsa aym sebeplerle.6 Bu destegin scbebi bas it . <;:i.inkii bu "Avrupa Gticti" mi ti onlann AB kurumlarma verdiklcri " elc~ti rcl destegi" me~rula~tmnalanm saghyor; aynen onlara ulusal cgem cnlik ic;in miicadele ile "ulusal ~ovcnizmi" aym kefeye koyma fosat1111 vcrdigi gibi. Daniel Gluckstcin ' 111 bu dcrginin [La Vente - 90.] 37. say1smda Bir 1.)r;:i ve Koy/ii Hiikiim eti fr;in, !l vrupa Birle.)ik Sosyalist Devletleri ir;:in ba~hkh makalede a91kl ad1 g1 gibi : i~c;i hareketinin uluslararas1 (\ l<,: ektc ki inamlmaz c;ozi.ilmesine bilyilyen oli;:ckte bir ideolojik gilr,:siizlqrne di:: qlik ediyor. Bugiln ~u dogrultuda ilerleycn bir argtimanm dile getirildi gini duymak c;ok kolay: Eger AB' ye kar~1ysam z i~i;:i sm1flannm ulusal ~ ov en 9 er ~c ve yc s1mrlanmasmdan yana olmahs1mz. Ya da pekala ~unu duyabilirsi niz: f3u Avrupa Birligi her ne kadar mi.ikemmel olmasa da, halklar aras mda daha fa zla ba n~ ve uyum ic;in bir garanti, dolay1s1yla eger Avrnpa'ya kar~1ysan1z b a n~a da kar~1 olmalts1mz.

$imdi ~u soruyu kcndimizc sorahm: Eger Avrupa uluslan egemenliklerinden mahrum birakt! acaksa, bu yeni cgemenligi kim kullanacak? Bu Avrupa 9apmda varsay11nsal bir sovyetler konseyi mi olacak?


"Dokuzuncu Adam" ve One <;1kanlmasmm Ardmdaki Nedenler

Elbette hay1r. Ege r Avrupa haklan egemenli~lcrinden yoksun b1rak1hrlarsa bu sadece, her biri de Avrupa'daABD emperyalizminin yaym

6Pablocular, Avrupa'111n sad1k "in$acil ci n", Ti.irkiye ile ilgili olarak da ~unlan yazmakta tereddi.it etmiyorlar: Ti.irkiye'deki halk sm1l1 ar111111 libcralizmin k1s1tlarma, asgari i.ilyi.ide bir kar~1hk ve kendikri i<; in bir parya daha demokrasi ve i.izgi.irli.ik istemeden teslim olmalan apta lli k olacaktir. Karan verecek olan onlard1r ama seyimleri ne olursa olsun , devrimcilcri vc crnek hareketi onlara i.inccsinden ~ unlan anlatmahdir: "Eve/ lmmdu si::le ri istiyoruz, hepimizin kalpleri siz lerle, birlikte tarih sayfulwwdu vrni bir sayfa y azacagrz, insan!rk i<;:in yeni hir cografi hari1a 1a:;ar/1yoru::. surn.)·ia rrn ve sm1rlar111 cografyasr degil ama halklarrn i.$birligi 1·e kurdq·lif;i 11i11 cografyas1. " (Rouge, say1 2090, 9 Arahk

2004) Pablocularm gi.iy!U liri z111ine hayran olu yoruz ... ama si.iyledikleri Avrupa Birligi'ne i.ivgi.ini.in ~ark1s1. Bunlar pcka la Romano Parodi ya da Jacques Delors'm da sozleri olamaz m1yd1? Tlirkiye ' nin i$<; ilcrini nerede istiyorlar? Elbette Avrupa k1tasma degil, onlar LCR' nin davctindcn c,:ok once buraya gelmi~lerdi. 0 zaman nereye? Buldunuz: Avrupa Birligi c,:cn,:cvcs inc elbette ... Arna Avrupa Birligi nc zarnandan bcri AB i.iye devletlerinin halklan ic,:in "daha fazla demokrasi ve o::giirliik" sagli yor'? Avrupa Komi syonu Fransa'daki 6.000 postanenin kapan acag1111 ay1k lad 1g1nda ya da Dogu Avrupa'da saghk hizmetlerini ozelle~tirdigindc onu 111oti \·c eden "dcmokrasi ve i.izgi.irli.ik" mi.i? Eger Tiirkiye Avru pa Birligi'nc kat I1 1rsa diger ti.im i.iye devletler gibi aym "yakmla~ma kriterlerinc" tabi olacakt1r vc bu kriterler adma tiim Avrupa'da i.izellqtirme ve "rasyonelle\)tinnc" at ilurn yiiriiti.il crck i~c,:i haklan ve "demokrasi" y1k1ma ugratllmaya yah~1lm1~t1r. Pablocular bu duru mun bUtiini"1ylc fa rkmdad!f ama yine de ~i.iyle yazmaktad1rlar: " Tiirkiye iKilerinin Avmpa Birli,~i ·11i11 d1.$111da kalmakta herhangi bir <;:1karlarr yoktur ... S1111rlan11111 a1:ilnws1. iilkelerinin Avrupa alanma entegrasyonu ya.$amlarr111 degi.$1irmeyecek ama iicret/eri ii::erindeki G$Ogrya dogru baSll1CI bir of<;:iide azaltacak." (Rouge, say1 209 0, 9 Aral1 k 2004)

Ti.irkiye'nin Avrupa Birligi ' nc girrncs inin Ti.irk i~c,:il e rin iicretleri i.izerindeki " a~a­ g1ya dogru basmc1" azalt acag1111 soy lcycn bu insanlar hangi gezegende ya~1yorlar? Herhangi bir yerdc hcrhangi bi r i~c,: i iilkcsinin Avrupa Birligi 'ne girmesi ile i.icretinin yi.ikselmesini ya~ad1 1111 ? Dogru olan bunun tarn tcrsi dcgil mi'? Ne zamandan bcri "smirlann a~Ilmas1" - IMF ve DTO'niin resmi doktini -- i~c,:ilcr iyin i.icretlerin artmasma yo! ayt1? Nasti olup da "Tiirkiye iKilerinin A vrupa Birli,~i '11i11 dr.$ mda kalmakta herhangi bir <;:rkarlarr yoktur. " yazmaya cesaret cdcrlc r'1 Eger bu Tiirkiye i~yileri iyin dogru ise Avrupa'daki

ti.im i.ilkclerin i~yil eri ic,:in de dogrndurl Avrupa Birligi 'nin d1~mda her ~ey ancak ki.itil olabilir ... Nas ti olup da Avrupa Birligi'ne ginnenin onlann ''ya$amlar1111 degi$tirmeyecegini " ya za bil irlcr? 13 y1ld1r Maastricht Si.izle~mesinden kaynaklanan direktiflerin iizerlerine yagmas1 dcn eyiminrya~am1~ olan Avrupah i~c,:iler ya~amlan­ nm yOk ezici bic;imclc · · ctc g i ~ mc s i " ilc k a r~1 kar~1ya kalmam1~lar m1dir? Pablocular bu di.izeydcki detay brla i lgi lcnmiyorlar, hatta gerc,:eklerle bile ilgilenmiyorlar - bu nede nle de " T/irkiye i~<;ilerinin Avrupa Bir!igi 'nin d1.$111da kalmakta herhangi bir <;:ikarlan yokt111:" di yc yazmak onlan rahats1z etmiyor!


Sosyalizm

istasyonlan olan Avrupa Komisyonunun, onun "Parlamentosunun" ve onun Avrupa Mcrkcz Bankasi ' nm 91karma olacakttr. Bu siyasal yonclimin tam tcrsinc IV. Entemasyonal uluslann egcmenliklerinin savunulrnas 1 ic,:in , cmpcryalizmin uluslan yagmalama ve 9ozme hakkma kar~ 1 mi.icadclc cder. IV. Entemasyonal uluslann varolma hakk101 savunur. Her ycrclc, her k1tada uluslann egemenlik haklan vardir. Ancak yine her yercl c, her kltada bu hak emperyalizm tarafmdan ayaklar altma al10maktacl1r. Brezilya halki ; bu egemenlik adma, bir ulus olarak Lula-Rossetto hiikiimetinden bore,: geri bclernesini ve iilkenin emperyalist yagmasm1 durdurmasm1 ve on y1llardir onurlu bir varolu~ i9in miicadele etmi~ olan binlerce topraks1z koylUye nihayet toprak verilmesini talep etmektedir. Venezuela halk1 ulu sal cgcmcnlik adma petrollerinin bzelle~tirilme足 sini reddetmekte ve Was hi ngton' dan gelen saldmlara kar~1 ayaga kalkmaktad1r. Zimbabwcli siya hi kbylliler egemenlikleri adma on y11!ardir bir avu<;: ycrle~imci ta ra fmdan dcnctlenmi~ olan topraklan i~gal etmektedirler. Filistin halk1 cgcmcnliklcri adma, bir ulus olarak varolma haklan adma 1947'de 91kart1ld1klan tiim topraklara geri donme hakk1m talep etmektedir. lrak balk 1 cge menlikleri adma, uluslannm biitiinltigii adma uluslannm ABD cmpcrya li zmi tarafmdan imha edilmesine kar~1 direnmektedir. Her yerde, tiim k1t alarda, cmpcryalizmin yagmasma, a~ag1lamas1na ve y1k1mma kar~ 1 cgcmcnlikl cri adma kar~1 91kmaktadirlar. Arna Afrika'da, Giiney Arncrik a' da , Ortadogu'da ve Asya'da gc9erli olan bu durum Avrupa uluslan i~in daha az m1 gec,:erlidir? Bu AB in~a edilme siirecinde ohm yeni bir emperyali zm midir, ABD'ye potansiyel yeni bir rakip midir? Yoks a Avrupa' da ABD egemenligini ilerletmek ir;in, bu k1tamn uluslanm yagm alarnak vc 9ozmek i9in bir ara9 m1dir?

SUrekli devrime geri donmek Eger ger9ekte yeni bir "Avrupa burjuvazisi" ABD emperyalizmine kar~1 gelmek i9in bir araya gcliyor olsayd1, bu Marksistler i9in burjuvazinin hala Avrupa' da i.iretici gU9leri geli~tirme yetenegine sahip devrimci ve ilerici bir sm1f oldugu anlamma gelirdi. Ve Marx ve Engels'in bize ogrettigi gibi i~<;:i Sll11 fmm bu siireci desteklemesi gerekirdi. Bu sadece teorik bir sorun degil; Frans1z Komiinist Partisi ve LCR'nin AB kurumlanna vcrdikleri destek ifadesini her giin Avrupa "Parlamentosunda" bulan 9ok pratik bir sorun. Ve bu elbette siirekli devrim sorununu gundcrne getiriyor. Bu devrim teorisi aynlmaz bir ~ekilde Lev Troyki'nin ad1 yla birlikte amlmaktadir. Ancak 1848 bahannda halklann bastmlmas 1111n ardmdan "siirekli devrim" i9in yagn


"Doku zu ncu Ada m" ve One ~1kanlmasmin Ardtndaki Nedenler yapm1~ olanlar Ma rx vc Engel s id i (Alman Komunist Birligi 'nin Merkez Konseyine yonelik ko1111»111u, Lomira 1850). Trrn;:ki ~oy le yazar:

Bilindigi gib i sCl rckli dcv1·i111 tikri , XIX. yiizytl ortalannm bliytik komiinistleri Marx ve tilmi zl..:ri ta:·af1ndan. "rasyoncl" ya <la demokratik bir devlctin ortaya i; 1k1 ~ m da n sonra bli1lin sorunlan n ba n ~~ tl yollard an vc refonnlarl a ~·o ziil e bi l c­ cegini iddia eden bu1ju va idcuioj i:sinc ka r~ t i;1kmak ii;in ortaya atilm1~t1. Marx, 1848 burjuva dcvri rn ini prolctcr dcvrimin in ba ~ l a ng1c1 olarak tcl akki ediyo rdu. Ku~ ku s uz Marx "y a n il m 1~ t1 --. /\ma bu hatas1, yontemsel dcgil, olgusa l bir hatayd1. 1848 dcv rimi sosyal ist bi r dcvrime d o ni.i~medi. /\ma zatcn s1rf bu ytizden de demokrnsinin zaferi nc go tiiremcdi . (Siirekli Devrim)

Marx ne anlarn da bi r hata yapm1 ~ t1 ? Proletaryanm orgtitlti gui;:lcri ile ilgili olarak ol dugun dan fa zla bir tahmindc bulunmu~ vc ~artl ann sosyalizm ii;:in ol g unl a ~ rn1 ~ oldugunu di.i~i.inmi.i~til . Bu "gen,:eklerle ilgili bir hata" idi <; C111k li bu do11 cmdc Avrupa burjuvaz ileri ti.im ilretici gtii;:leri geli~tirmi ~ olm:1ktan ~ok uzakt1. (Marx, Kapital 'e onsoz) Ve 1850 ile 1890 aras 1ncb aslm(fo li rctici gtii;:lerin gcli ~ imin e dcvasa bir itki saglad1lar; bu 6rn egi11 Alrna uya'nm vc italya 'nm uluslar halinde birliklerini saglamas m1, Av ru pa'cia vc Kuzey Amcrika'da modern bir endtistrinin geli~m csini vb. saglad 1.7 Ancak bu "y611tc111sc l bir hata'' dcgildi i;:i.inkil s i l ahlanm1 ~ bir i~~i s1111f1 ile kar~t kar~1y a olan Avru pa burjuvazi si paniklcdi ve proletaryaya kar~1 kendisini cski yti ncti ci s1mflann kollarma att1. "Geri;:cklerc" ili~kin hatasma ka r$1ll Ma rx, i ~<; i s1111f111m tek devrimci sm1f halinc gelme stirecinde oldugunu vc bu noktadan itibaren demokratik ve ulusal tarihi gorevleri gcrc;:ek lq tirmc gorevinin de i~i;:i s1mfma du~higtini.i anlam1~t1. Tarn da 184 8 ke ndi sinin bir i~yi devrimine donil~hirrn e digi ii;:in Avrupa'da dcmokrasi ycni lmi$ ve aristokrasi zafer kazanm1$h. Marx'm 1850 tarihind cki siirekli devrim sloganmm nedcni buydu. Ulusal ve demokratik go rcv lcrin proleter dcvrimin hayaletinden korkmu~ olan bir burjuvazi ta rafrndan gcri;:ckle$tirilmesi gitgide daha az milmktin oluyorclu. Bu ncdcn lc bunu daha da ileri giderck, iktidan alarak ve tiretim ara <,:lan n111 i..) zcl mi.ilkiyetinc dayah rejime son vererck yapacak olan i~i;:i s111 1f1 yd 1. E111peryalizm yagmda ulusal vc demokratik gorevlerin gen;:eklq tirilmcsin in toplumsal kurtulu ~ i~in milcadeleye baglt olmas1 bu anlamclad1r. Kap italizmin "en ileri a~ amasma", empcryalizme btiri.indugu bir durumda, Lenin halii embriyo halinde olan Rus ulusal burjuvazisinin dcvrimin demokratik gorevlcrini yerine getirmek ii;:in silahlanmt~ prolctaryan111 onl.inc gei;:mck riskine girmeyeccgini kaydetmi~ti. Tarih onun hakl1 oldugunu gosterdi. Dolay1s1yla Lenin vc Tro<,: ki 'n in yontemini temel ahrsak, kapitalizm emperyalist a~amas m a gird iktcn sonra - tiretici gu~lerin duraklamas1 7 Ancak bu doncmclc Ma rx dli nya piyasas mm o lu~mas 1 ilc kapitalizmin arttk i.iretici giii;leri geli ~ tircm cy cce g i diincmin yakla~ t1 g mm alttnt i;iziyordu.


Sosyalizm

ve gerilemesinin gc) rli lcl ugti vc bugi.in uluslann y1k1mmm goruldi.igi.i a~ama - bir Avrnpa bwjuvazisinin kurnlmas1 ve ulusal smirlan kald1rarak ve k1tay1 birl e~t i rc rc k bi r "Avrupa ulusunun" yaratilmas1 mi.imkiin degildir. Boylesi nc tari hi bir gorev bugi.in bur:.juvazinin yapabilecegi bir ~ey degildir; bu gc)rcvi ycnn c getirmck onun dcvrimci ardilmm, proletaryanm gorcvid ir.

"Kapitalizm miad1n1 do/durdu mu doldurmad1 m1? 11 Bu sornnun onemini anla mak i9in 20. yi.izy1ldaki emperyalistler aras1 ili~kilere yeniden bak mak faydali olacakhr. 1926'da ba~lad1g1 kitabmda, ilk emperyali st Duny:i. Sa v a~ 1 ' 11m sebep oldugu iiretici giis;lerin s;ok bliyi.ik olc;iide y1k1ma ugra mas mm sonrasmda, Avrnpa kapitalizminin krizi bugiin oldugu kadar ~ id dctli degilken, Tros;ki ~unlan yazm1~t1 : Meseleyi ortaya bir so rn atarak bitim1ek istiyorum (.. .) Kapitalizm miadm1 doldur<lu mu, dulc!urmac! r 1111 ') Dlinya olr;eginde uretici giir;leri ve insanhg1 ge li ~ tinn e kabili yc tinc ha lti sahip mi? Eger kapitalizmin hala ilerici bir misyonu varsa. halklarr daha zcngin krlabilecekse, onlann cmegini daha iiretken hale getircbileccksL:, bu; SSCB Komiinist Partisi olarak biz, fazlas1yla acele etmi~i z derncktir; Ui r b a~ ka ifadcyle, sosyalizmi gerr;elde~tirmeye r;ah ~ mak ir;in iktidan gercgin den tincc ck gc<; irmi ~ iz demcktir. <;:iinkii Marx'm da ar;1kr;a ifade ettigi gibi, hi <; bi r topl umsal rL:j im butlin gizli imkanlanm yitirmeden tarih sahnesinden r;ck ilmcz. i ~tc ii; inde bulundugumuz bu ekonomik durumda, yani Amerika'nm ckonornik gli<; dcngL:sini kolctinden de g i~ tire rek biitiin kapitalist insanh gm lizerindc yi iksc ldigi ~ u cvrede, kendimize ~u soruyu yoneltmemiz gerekir: Kapitali zm 111i adrn 1do l d urmu ~ mudur yoksa hala bir ilerleme saglayabilir mi? Yukan da izal1 etrncyc ya l 1 ~ t 1 g 1m gibi, Avrupa ir;in bu sorunun cevab1 kesinlikle olumsuzdu r. (Av rupa vc Amerikii (ed. Anthropos), s. 89-90)

Tros;ki bu dogru tcspitlcri 1924 'te yazd1 ve biz ~imdi 2005 yI!mday1z. Yine de ortaya koyclugu soru Marksistlerin Avrupa Birligi'ne kar~1 almas1 gereken tutum rn;: 1smdan tck anlamh soru. Peki ama LCR bu konuda nc soyliiyor? ABO ilc rekabct bir /\\' rnpa tk vlctinin zihinlerde ge li~mesinde (dii ~iinsel planda geli ~me s in dc) one 111 li bir uyanc1d1r. ( ... ) Biiyiik Avrupa sermayesi bir emperyalist dcvk t in ~a ctme g ir i ~ i minde geri ad1m atamaz. Ve bu da ka~m1l足 maz olarak ABD' nin mevcut iistilnluguniin yenidcn degerlendirilmesine yol ar;ar. (Yeni bir diinya d 11mm11. Birlq ik Sekreterya'nm 2003 Diinya Kongresi metni, aktaran Allcmatif kliresellq mecilik : neo-kapitalizmin yeni k1yafeti, la Verite/Gerr;ek, sayr 32)8

Bu "bi.iyi.ik Avrupa scrmaycs i" Pablocu bir bulu~tur. Her bir Avrnpa iilkesindc ulu sal butjuvazilcr mevcuttur. Bu ulusal burjuvaziler 8olivier Besancenot 23 May rs ra rihinde 20 Minutes gazetesine ~u demeci vermi~ : "Bu Avrupa, ABD ~vie kemfi ze111 i11incle, kapitalizm ve kiireselle!jme zemininde rekabet etmek istiyor. "


"Dokuz uncu Ad am" ve One Q1kanlmasinin Ardindaki Nedenler

ellerindeki olanaklarl a ABD cmpcrya lizminc kar~1 kend i vikarla nni korumaya yabalamak tad1rlar. Ornegin Frans1z vc Alman burj uvazilerinin Irak'a yonelik ABD lideriig indeki irnal ba~l a tild1 g 1 s1racla ABD ile farkh dti~mel e ri boylc bir olayd1. Ancak ay111 zamanda bu ulusal burjuvazilerin gitgidc da ba oncm li sektorlerinin ABO cmpcryalizmi ile dogrndan anla ~m a lara va rrn ak i<,:in ulusal vikarlan yigncmcyc ra21 oldugunu gorliyoruz. Bu Av rupa burjuvaziicrinin arasmdaki vc ker.di ivlerindeki veli~kiler daha oncrnl i hale gcliyor. Bu ko~ullarda Avru pa'da iirdi ci giivlerin gcli~mesindcri bahset11;1e olanag1 var m1? AB'nin kurulmas1 arac1lig1yla ABD'ye rekabet edecek olan bir "Avrupa crn pcryali zmi " mitini. ctikct i.izerinde bize sunuldugu ~ekliyle kabul cdcbil1m:mi z rniirn ki.in mu? 0 zaman - Marshall Plani gi.inlerinden Avrupa " Anayasas111a", Roma Sozle~mesi ' n dcn te k para birimine, ABD ' nin 路'Anupa ' 11111 i11 $astna" verdigi ve devarn eden dcstegi nas1l av1klan z? Onl ann rn az o~ i s t olmalan ile mi ? Dahas1 bu "ycni ge l i ~ m cyc b a~ layan " emperyalizmin sozdc rakibine NATO Ku zcy Atlanti k askcri sozle~mcsi ve Avrupa Mcrkcz Bankas1'nm tcmsii etti gi parasa l anla~ma ile ti.imtiylc bagl a nm1~ olmasm1 nas1l avtklan z? Trovki 1926'da "A111erika '17 111 diger kapitalizmlerin <;ok iizerine yiikselmi~ oldugunu " a<;: 1kl a 1111 ~ t1 \'C dolay1s1yla da Avrnpa burjuvazilcri art1k tiretici gtiylcri gcli ~ ti rc bil ccc k durumda dcgillcrdi . Trovki ancak proleter devriminin Avrupa'rnn bir daha yliksclmcsini saglayabilecegini vok ay1k olarak ortaya koydu . Bu ongoiii es ki mi~ mi dir, yoksa tcrsinc olaylar, ozellikle de II. Dtinya Sava~1'n111 sonras 111da Avrupa'daki Amcrikan cgemenliginin kat kat artmas1 bu ong6rl'1yi.i d og rulam1~ m1dir? Dahas1 bir yandan Avrupa iizerinde ABO cgcrncnliginin artmasma digcr yandan ise Avrupa proletaryasmm dcvrimci attlnnlan ilc dcvasa sosyal kazammlar eldc etmesine tamkhk ctm i~ olmas1 ikinci dunya sava~1mn bariz bir paradoksudur. Bu kaza111111 lar aras111da Sosyal Gtivenlik, millile~ tirmclcr, toplu pazarhk so z l c~ nH.: kri , vb. yc r almaktadir. Bunlar tam da bugiln emperyalizmin hcckf tahtas111a ko y mu~ oldugu kazammlardtr. AB'nin politikal an , asl111 da Avrupa'y1 sanayisizle~tiriyorkcn , i~ niteliklerini ortadan kaldm yorkcn , uluslan "Avrupa bolgelcrine" parvahyorken ve bu politi ka lann her biri de en gi.ivlti emperyalizmin bu piyasaya daha fa zla niifus ctmcsine yol aytyorken, nas1l olur da tiretici giivleri geli~tirir? 1999' da o anda Bundcsbank ' 111 b a~kam olan Hans Tictmeyer avroya gei;:i~ ile ilgili olarak ~ unlan soylc mi~ti: Avrupa Merkel: Bankas i si stcrn in in Maastri cht Sozl e ~m c sinc.le dUzenlcnen bag1ms1zltg1 sorgula na m::iz. !\ n1 k <l e gi~im kurlan ilc oynayamay1z. Katil an


Sosyalizm Ulkeler ~imdiyc kadar iilkclcr aras111da enflasyon, verimlilik ve kamu borcunun biiylimesi bak1111md:rn o!an farkli11klan telafi etmek ii;in kullamlan mekanizmalar olmakslZl n harckct ctmck zorn nda ka!acaklar. Avro parasal bolgesinde ekonomik olarak daha gi'i1:sliz olan Ulkeleri desteklemck ii;in mali uyarlama ~emalan olmayacak. ( .. . ) Uyurnun ylikli, Uretkenliktc ve talepte bir degi~iklik olan her yerdc, sadecc ulusa l c111ck maliyetleri Uzerine ytiklenecek. Ocretlerin ve iicretlerin bag li oldugu rakarnlar111 iiretkenlikteki farkhhklarla ylizle~mesine izin verilmeli , aksi haldc i ~ sizliktc bliyiik i;aph bir art1~ olacaktir. (19 Haziran 1997 tarihli konu~ma, Frankfurt )

Diger bir deyi ~lc avro ilc emck gilci.ini.in degeri ayarlanacak tek degi~kcn haline geliyor. Bunun sonucu AB 'nin tlim AB i.ilkclerindc emek maliyctini di.i~i.ir足 mek ii;in ald1g1 onlcml cr oluyor. Diplomalara, i~ yasalanna, toplu sozle~melcre yonelcn ti.i111 salclmlan n kaynag1 bu. Avrupa Birligi'nin var olma nedeni bu. Daha 1924 yil111d a Tr0<;:k i ~unlan yazm1~tI: ~irndi. baZI ikti sat1揃tla r, pasitistlcr, i~adamlan ve hatta s1radan burjuva i;1g1rtkanlar Avrnpa Birk~ik Dcvlctkri 'nin goniillii taraftarlan o!arak konu~uyorlar. Ancak bu gorcv. ic,: c,:cl i~ ki lcri tarafmdan siirekli olarak kemirilcn Avrupa burjuvazisinin giiclinli a~ar. Sadccc muzaffcr proletarya Avrupa'mn birligini gen;:ekle~tircbilir ( ... ) Avru pa 'y1 parampan;:a etmi~ olanlan kovmak vc k1tay1 ycniden birlqtircbilmck i.,:in Av rupa Birle~ik Sosyalist Devletlerini kurmak gerekir. (Avrupa vc Amcrika (ed. Anthropos), s. 95)

Troi;ki'nin 1924'tc yaz111 1~ o lclugu bugi.in hala gei;:crli degil midir? Yugoslavya'nm pari;:alanma s111a kal!lm1~ olanlar, bolgeselle~tirme ve ademi merkezile~tirme politikalan izleyenler, bolgelerin Avrupa'sm1 ve feodal ku~ahlm1~ bolgeleri yaratanlar, i~ yasalanm ve toplu sozle~me足 leri y1kanlar Avrupa'y1 " birlqti reb ilir" mi? Yoksa tersine ~unlar1 yazan Lenin hakh m1yd1 ? .

"Avrupa Birle$ik Dev!et/eri kapitalizm altznda y a bir iitopyadzr ya da gericidir. " (aktaran Bir i ~ c;: i ve Koyli.i Hi.iki.imeti ii;in, Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletlcri ic;:in , Lo Verite/Ger9ek, say1 37, Nisan 2004) Lenin veya Troi;:ki 'y i sorgulanamayacak otoriteler olarak almhlam1yoruz; onlar da hata yapm ak tan bag1~1k degillerdi ve bazen de yamld1lar. Arna acaba bu konuda hatal1 m1yd1lar?

450 milyon Avrupall anayasay1 destekliyor mu? 2004 yilmda Avrupo ir,:in l 0 Oneri 'sinde Frans1z Komi.inist Partisi "yeniden muzakere edilen bir Avrupa Anayasasz" onerdi. Benzer ~ekil足 de LCR de referandum onccsindc ~unlan yazd1: Ba~ka

ii;in

i,;linki.i;

bir Avrupa, b a~ ka bir An ayasa, acil bir ihtiyai;:tir. (2004 Avrupa secimleri Ba.yka hir A1,rupa 111iimkiin b a~ hkh bro~iir)

bas1lm1~


"Dokuzuncu Adam" ve One <;1karilmasinin Ardindaki Nc.uc:. .

Eger 450 milyon Av rupali bir anayasay1 destekliyorsa, o halde vatanda~lan merkeze koyaca k bir surci;: gercklidir. En asgarisi Etats-Generaux gibi bir giri~imle birliktc karnuoyu nda a11;1yasal metnin gene! yonclimleri vc bir kurucu meclis ic,:in sci,: ilecck J elcgclcrin sec,:im gtindemleri ilc ilgili yap1lacak bir tart1~madtr. Daha sonra top lurnsa l orgam , dti~tince aknnlanm ve halklan temsil edecek bir kurncu mccli s ni spi ola rak gene! oyla sec,:ilecektir. Son olarak da k1ta c,:apmda referandurn!ar dli zc nlcncrck kurucu meclisin yapm1~ oldugu r,;ali ~ ma gec,:erli k1lmacakt1r. Boylcliklc ba~ka bir Avrupa, ba~ka bir anayasa mtimktin olacakllr. (Rouge, say1 2064, 13 May1s 2004)

Pablocular "Anay osayt destek/eyen 450 mi/yon Avrupahyz" nercde gordtiler? Bu bir sirdJr. Her halLikarda ozelle~tirilen kamu hizmetlerinin i$yilerini, fabrikalann1n kapa11111as1 ve i$yerlerinin ta$mmas1 ile kar$I kar$1ya kalan milyonlarca i ~y i y i vcya Ortak Tanm Politikas1 sonucunda y1k1ma ugrayan on bmlcrc koy!Ciyli ya da ulusal diplomalanmn yok edilmesi ile kar~d a~a n vc AB tarafmdan kendilerine scfalet ve i$Sizlik sunulan ogrcncilcri kastcdi yo r olamazlar... Son otuz y1ldir AB'nin politikalannm y1k1c1 sonw;:lanna maruz kalanlann ttimlinli sayacak ycr bulam1yoruz. i~yiler neredc bir "anayasa" c,:agns1 yaphlar? Hic;bir yerdc! Avrupa 'nm tum i.ilkclcrinde i~c,:i sm1flannm tek bir talebi var: y1kma ve harap ctme politikal anna bir son verilmesi , Komisyonun ve onun Avrupa "Parlamentos unun" i ~c,: i k ~u$1l1 direktiflerinin ylirurli.iktcn kaldmlmasi! 29 May1s'ta fran sa 'da vc 1 Haziran'da Hollanda'da ya~anan Hay1r oyunun zaferinin gcrc,:ck ic;crigi budur.

Avrupa Birligi'nin B plam Bu durumda ncden Frans1z Korni.inist Partisi ve LCR kampanyalan boyunca vc hay Jr oyunun zaferinin oncesinde "bir ba~ka anayasa" talebini ileri stirrnektc israr ettilcr? Avrupa'daki "hayir" c,:ogunlugunun gen;ek ic,:crigini maskelemek mi istiyorlar? Bu, i$s izligin, emcklilik haklarmm ve sosyal gtivenligin y1k1mmm - yani Avrupa hLih1mctlcri tarafmdan itaatkarca uygulanan AB politikalannm - rcddcdildi ginin bir ifadesiydi. AB'nin bu ~ekilde reddedildigi mi her nc olursa olsun maskelenmeli? Bu ncdenle mi ba~lang1cmdan itibarcn Copernic <;:agns1 "hayir"1 sadece seyimlere <lair bir konuya indirgcycn sa lt idcolojik bir metin olarak tasarland1? Burada postanelere vc okullara dair dayatmalanna, cgitimin c;:e$itli boltimlerinin ozellqtirilmesi vc demiryolu sisteminin ozelle~tirilmcsi dayatmalanna dair tek bir satir bile yoktu. Maastricht Sozle~mesi, "Avrupa entegrasyonu" vc "yak111la$ma kriterleri" tizerine tek bir sahr bile yoktu. i~yilcrin her gLin kar$1la$t1klan sorunlara ili$kin tek bir satlr bile yoktu. i$c;:ilerin talcplerine ili$kin tek bir sahr bile yoktu. Bu c;:er-


Sosyalizm

9cvedc anla~1h yor ki sorgulanan AB degil ama "9ok liberal" bulunan "s6zlc$me" met ni idi. "Hayir" oyu ve rcn bli yLik kit lclcrin AB kurum!anmn politikalanm rcddetme ozlemlcrin in ka r~ 1 s m d a , Stalinistler ve Pablocular burjuvazi tarafindan - ozclli klc clc onla ra mcdyada vcrilen ycr arac1llg1yla - bu rcddiyeyi sadecc "a na yasa" ilc ilgi li olarak sm1rlamaya 9ah~maya sevk edildiler. Daha da kot(isli FKP "hayir" oyunun zaferinin ak ~ammda sakin bir ~ ckild c ~u ay1klarn ayt yapt1: $u andan iti b ~m: n di~•cr /\nu p:1 halklan ile birlikte yeni bir s ozle~me in~a etme yolu ay1hrn ~t 1r. ( .. . ) l·la11ra11 orras rnda Briiksc l'de bir Avrupa Konseyi toplant1s1 yapd aca k. Gu:·ay:i Fran,;11. yct kililer tarafmdan gotiiriilecck olan giindem az once halktn kc ndisi 1ara i'111dan giindcrildi . i~te halk egcmenl igi dcnen ~ey bu . Fransa Giscard sc11l c~ n 11.:s i 11i 11 tc rk cdilmesini ve yeni bir soz le~mc nin miizakcrc cdilmcsini takp ctrn cli. ( Ed1 1orya!, L 'Human ite, 30 May1s 2005)

Besancenot isc kcnd i :1d11w ~ u a ~: 1klamay1 yapt1: " Tiim Avrupa solu yeni bir anay asa i~·in horde te gepneli. " (La Coroix, 30 May1s 2005) i ~ te burada "so lu n 'hay1r'1" dcnilen ~eyin ger9ek i9erigini goii.iyorsunuz. Bu ay111 :.-:atna nda Jacq ues Delors'm da 19 May1s'ta Hay1r oyunun 91kma olas1!1 g1 nda11 ba hscdcrken sozilnil ettigi B plamdlf: "Biz ba~·ka bir Avrupa i<;in hir 13 p!om a!ternatijini savunuy oruz. Bu ger<;ek demokratik bir k 11ruc11 siircci :,:erck ririr. " $u soruyu soruyoru z: ( 'ogunlu k bunun i9in mi hay1r oyu verdi? AB ve yi.iii.irlilktc ol an s ii z lc ~ m c lcri 9c n;evesindc kalacak bir B plam i9in mi oy kulland1br? Yoksa AB ' n in bu y1k1m politikalanna bir son vermck vc Maastricht 'i n diktc ctti klcrinden kopmak i<;:in mi oy vcrdiler?

"Dokuzuncu adam" ve one ~1kanlmasrnrn ardrndaki nedenler Referandumdan onccki mcd ya ka rnpanyasmda Basancenot'un yi.ikseli~ini anlamak i9in LCR kam pan yas 111111 nas!l geli~tiginc yenidcn bakmak faydah olabilir. i ~ t c 29 rvta y1s'a ya kla$tlg1m1z haftalarda Pabloculann soylcdiklerine bir brn ck: "As·1k ki, AB'nin i$leyi~ini uzaktan gozlemley ince, her $ey in Briiksc! 'in liarm·1 o!dugunu ve dolay 1s1y la da Avrupa Komisy onunun hotos1 old11[;111111 sdy /emek kolay. .. " (Rouge, say1 2064) Bu baki~ a<;:tsrn a giirc AB, tltm AB illkelerindc uygulanan anti-sosyal politikalann gcr9 ck sw,: lusu olan Avrupa hilkilmetlerinin arkasma sakland1g1 bir ' 'ya nli ~ sa111 k"t1 1· (yazilarmda s1k9a kulland1klan bir ifadc). Sanki tilm AB Lil kc lcrinclc cmcklilik haklannm y1k1m1, ozelle~­ tirmelcr gibi sal dm lann ki.) kcni nde ycr alan direktiflerin ba~latlc1s1 AB deg i lmi~9csinc . Gcrc; ckt e bu AB 'n in sorumlulugunun ilzerini ortmek anlamma gelmektcdir.


"Dokuzuncu Adam" ve One <;:1karilmasinin Ardindaki Nedenler

Ancak aylar gci;tik<;:c ve cizclikle de refcrandum yakla~t1k<;a LCR bu yanh~ goril~ii biiylik Lil <; Lidc tcrk ctti vc birka9 durumda sagltgm, egitimin vb. Y1k1mrnda AB'nin sorurnluluguna dogrudan i$aret etmektcn 9ekinmedi. LCR 'nin kampanyas111daki kaymanm nedenleri referandum oncesindeki baftalarda Fran s1z i ~ <;i sm1fmm radikalle$mesinde aranmahdu. "Hayu" oyunun c;1kacag1 daha fazla ongoriiliir oldugu ol9iide, burjuvazinin bak1~ ac,:1srndan bu "hayir" oyunun siyasal temsilcisinin Frans1z Komunist Partisi ve LCR olarak gorilnmesi daha fazla gerckii hale geldi. Buradan .Pablocular vc Frans1z Komiinist Partisinin 'Tlaylf Oyunun Zaferi i9in Ulusal Komitc" tarafmdan yiiriitiilen kampanyaya olabildigince yakm durma ihtiyac1 dogdu. Bu kampanyanm ekseni AB politikalannm prati 1.;: gLinliik sonuc,; lan idi. Rcferandumun oncesinde, i$<;i s1111fmm radikallqmesi, Maastricht Avrupas1'm ve onun tiim politikalanm reddctmesi csnasmcla bunu kapsamak ve ba$ka ycine c,;ekmek i9in olabildigince sol ci la yapdrnas1gcrekliydi. Bu bak1$ ac,;1S1yla, LCR ve Frans1z Komiini st P:irtisi PT'nin kampanyasm1 onun yerine yi.iri.itmek i9in davet edilmecli . Yap1lan , bu kampanyaya bir darbe vurmak i9indi. Referandumun hcmcn 011ccsincle kampanyanm son haftalarmda "dokuzuncu adam"111 bli tLin tc b izyon kanallanndaki yi.ikseli~ini bu durum a<;1klamakt acl1r. Rcd diyc nin derinligi ve bunun ifade ettigi $ekilde AB'nin ongorlilmcrni 5 bi <; irndc mahkum ediliyor olmas1 burjuvazinin bak1~ a<;1smd:in "soldan" tcmsili "resmi-olmayan" temsilcilcri de i9ine alacak ~ekild e g cni ~ lctm cy i vc boylclikle kampanya boyunca gitgide biiyiiyen toplurnsal 1syana kar~1 bir sur olu~turmay1 gerekli kild1. Boyle ~eyler hi<;bir zaman tcsaduf degildir. Benzer ~ekilde crnpcryali zrnin bak1~ a91smdan, IMF ile kopu~acak bir PT hilkilmetinc oy v e nni ~ ol an milyonlarca topraks1z koyli.iye toprak vermeyi reddetmesi ic,; in;'Troc,; kist" oldugunu iddia eden bir BirSek temsilcisini Brezilya hLiklimctinc sokmak gerekli olmu~tur. Fransa'da . kampanyanm son haftalarmda 9ogunlugun reddiycsini AB kurumlan 9er9evesine 9ckmek i<;in ''dokuzuncu adam1" 9agumak gerekli olmu~足 tur.

"Ah, birlikte ne kadar mutluyuz ... " LCR ve Frans1z KomLinist Partisi 'nin "soldan Hayir"mm as1l amac1 AB'ye Hayir ' m zafcri durumu nda AB 9er9evesini ve Maastricht Sozle~mesini kornmak i9in bir can simidi sunmakt1. Zafer geccsi her iki partinin ifadc cdilcn rcddiycye ihanet etmek ve onu sm!flamak i9in onemli roller oynad1 klan111 gorc!Lik.

/


Sosyalizm

Arna "soldan Hay1r" ay rn zamanda 2007'de degi~ecek hiikilmette bir bakanlik koltu gu iyin aday olan herkesi de bulabilecegimiz bir c;:erc;:evcdir: Fabius 'tan Bcsa ncnot 'a, bu arada Melenchon ve Buffet... 29 May1s geccsi Ba stille rncydanmda LCR ac;:1klamas1m dag1tt1. Burada ~unlar yaztl1yd1 : ··Biz kazandrk! Chirac gitmeli! ... 'Evet 'in baJrndaki Chirac hir kere daii a reddedildi. Bir an once gorevi b1rakmalz. .. " "Evct"in ba~1 Chirac rntyd1 ') Arna Hollade de "evet"in ba~1 degil miydi? Sadece Chirac ' m rcddcdildigine inanmamlZl istiyorlar - hedeftcki AB tarafmdan diktc cdilcn vc sag olsun sol olsun Him hiiklimetler tarafmdan son 20 yil1 a ~ k111 s(iredir uygulanan politikalar degilmi~c;:esine: Arna LCR bunu soylcycmcz <;: Linkli Frans1z Komilnist Partisi'ndeki ittifaklan ilc siyasal sorurnluluklari ncdeniylc bu sorunlara yol ac;:ar. LCR bunu soyleyemez <;:iinkli bu Avrupa Birligi ve Maastricht ile kopu~ma ic;:in ac;:1k bir c;:agn an la11111la gelir. A<;:1kc;a gorlili.i yor ki "so/don lzayzr" yakla~an hiikilmet degi~ik­ ligine haz1rlamyor. Bcs<.11cc11ot rcfcrandumdan birkaiy glin once ~u ac;:1klamay1 yaptl : .. R e/(•ra11du1111111 sonucu ne olursa a/sun, sol eskisiy!e aym olmayacak. ( .. ) Eski 1·u[i, 11!cu solun solunda hir siy asi hoJluk a/am var. " (20 Minutes ilc n5portaj , 23 May1s 2005) <;unkli yinc Besanccnot'un a.;; 1klad1g1 gibi: Ba~ka

bir Avrupa ' y1 mi11nklin k!1111ak ii;:in ba~ka bir sol gen;:eklik haline getirilmeli. Fran s17 Kurnlinis r Partisi '11i , LCR'yi, Sosyalist Parti muhalefctini ve Yc ~ ill er' i bir araya gctircn bu k:1rnpanyamn harekctliliginden dogan umut... (Bu sadccc bir b a~l:111g1,, Rouge , say12113, 26 May1s 2005)

"Ba~ka

hir sol · clbcttc yiir(irliiktcki sozle~meler c;:erc;:evesine yerleve "soldan hay1r · m'' partiza nlan burada onemli bir rol oynayacaklardlf. "Dokuzuncu adarn" yenidcn ylikselerek bir bakanhk koltugu alacak m1? Brezilya \la oldugu gib i bu sadcce burjuvazinin kitlelerin yaygm ho~nutsu z lu gun u s1111rlandirmak ic;:in Birle~ik Sekreterya'ya ba~vurma ihtiyac1 du yup duymarnasma bagh olacaktlf. "BaJka hir sol ", peki arna hangi siyasal c;:izgi is;in? Sozil Franstz Komiinist Partisi Ul usa l Sckrctcri'nc b1rakahm: ~ccektir

·'Ah, birlikte 11e kndur 111111!11yu:: " diyor Mare Buffet, bir el harekcti ile Jose Bove, Olivi er 13csanccnor, Cl aire Vi llars, Jean-Luc Melenchon ve digerlerini gostererek.

"Hayir" solun . 2007\lcki ycnil gis ini getirecek kaotik bir boliinmesi olarak gosterildi. Biz ka zanacag 1z, saga kar~t kitlesel bir zafer ii;:in ~artlan yaratacag1z. (L 'Hurnani1e, 30 I\ !:1 y1s 2005, s 9)

72

Bunu yapabilmck ic;in tiirn solu yeniden organize etmek istiyoruz; hem "evet" hem de '" hayir" karnplanndan insanlan, ortaya c;:1kan ycni durumda, oniimiizdcki ycni olanaklarla bu amac;: dogmltusunda c;:ah~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


"Doku zuncu Adam" ve One <;1kanlmasinin Ardindaki Nedenler

mak isteyen herkcsi bir araya gctirmek istiyoruz. (Basm a91klamas1, 1 Haziran 2005) Olivier Besanccnot buna ccvap veriyor ve aymsm1 tekrarhyor: "Artzk birbirimizi bzrakm ak istemiyoruz. 29 Mayzs~an sonra devam edecegiz. " (Le Mondc, 26 May1s 2005, s. 8) "Evct" vc "hayir" karnplarmdan insanlan bir araya gctirmek bir sonraki hiikiimet dcgi$ikl igi ic;in " cvct" partizanlan ilc "soldan Hayir" partizanlanm bir araya gctirmek anlamma gelir... Tiimiinii Briiksel'in siyasal hathm izlemck i9in bir araya gctirmck anlamma gclir.



Brezilya nereye? Brezilya l~c;i Partisi nereye?

Brezilya Nereye Gidiyor? Brezilya i,~i Partisi Nereye Gidiyor?

Fabio MORAES

IV. Entemasyonal'in Brczilya seksiyonu 25. Kongresini (olaganustli kongrc) Sao Paulo'da gen;ekle~tirdi. Bu Uy gun yogun t::irt1~mal arla gci;:ti . Yolda~ Mario'nun sundugu siyasal durum raporuyla ve Farias yolda~m ve IV. Enternasyona I sckrctcryasm m katkilanyla ac;1lan gen el tart1~mada yetmi~ iki dclcge soz ald1. Kongre geryekle~tigi esnada, bizim seksiyonurnuzun da ak1m olarak yer ald1g1 PT yani i~i;:i Partisi vc ti.irn Brezilya iki ayd!f derin bir krizle sars1liyordu.

undan yakla~1k i.i<;: yil once, 53 milyondan fazla i~<;:i, gern;;, topraks1z koylu ve gecekondu sakini, 9e~itli hiikumetlerce yirmi y1ld!f surdurtilen ve IMF direktifleri dogrultusunda ulkeyi yok eden, emek9i halk1 yoksulluga itcn vc gcn9ligin gelecegini elinden alan politikaya dur demek ivin Lula'y1 ba$kan sccyti . Ancak bugtin Lula hukumeti gun be gun derinle~en bir siyasal kri zc gomiilmu~ durumda. Kongremizdeki

B

* La Verite I Gerr,;ck dergisinin 45. say1smdan c;evrilmi~tir.


Sosyalizm tart1~malarda, i~c;i Parli si, Brezilya halk1 ve i.ilke ic;in son derece tehli-

keli olan bu durum analiz cdildi; IV. Entemasyonal'in Brezilya seksiyonunun, partileri yok olma tehlikcsiyle kar~1 kar~1ya olan i~c;:i Partisi militanlanna ve tlim i$c;: i1crc sun mas1 gereken hat tart1~1ld1.

Londra'da ac1 bir Brezilya manzaras1 Temmuz aymda Londra' da lngiliz polisi, sozde intihar bombac1s1 oldugu iddias1yla, 27 ya ~111d a gene;: bir Brezilyah olan Jean-Charles de Menezes'i ba~mdan ycdi kur~ tmla oldlirdi.i. Menezes 4 y1ld!f Londra'da elektrikc;:i olarak <;ali ~ 1 y or vc ayda sadece l 00 sterlin yani 150 avro kazamyordu. Bu olay, Lula iktidannm i.ic;:linci.i y1lmda, hem di.inyanm hem de Brezilya'nm ac1 bir portrcsini sundu bize. ~i.iphesiz tetigi c;:eken ne Lula ne de Blair'di . Arna bu cinaycte yol ac;:an olaylar da asla almyaz1s1 degildi. Menezes'i oldl'1rcn, Bush vc Blair'in sava~ politikas1. Lula da bu politikaya sad1k; oyle ki BM ~ emsiyesi altmda Haiti 'ye gonderdigi Brezilya askerleri Haiti b a~ k c ntinin yoksul mahallelerine yapt1klan operasyonlarda, aral anr!da c;ocuklar da bulunan seksen ki~iyi oldi.irdi.i. Aym sava~ politikas1 ad ma Blair, yere yatm1~ ve hareketsiz bir gene;: adamm tisti.ine poli slcrin ~ a1jorl crini bo~altmasm1 savundu . Fakat Lula da mas um clcgiI: Kcndisini ba~kanhga ta~1yan sosyal talepleri duymazdan ge len Lula 'nm politikalan Menezes gibi on binlerce gencin lilkcy i tcrk ctmcsinc yo! ac;:1yor. Falha de Sao Paulo gazetesindeki (25 Temmuz tarihli) ~u haberi okurken ofkelenmemek mtimktin mu?: Menezes'in gcldigi Go nzaga kcntinin iiyte biri goy etti. Alt1 bin sakinin iki bini yurtd1~1nd a, J\BD , in giltere, Portekiz'de i~ anyor. Tek bir klinigi ve vasat bir okulu olan Gonzaga'da ya~a yan tanmcilar kendi ge~imlerini zor saghyor. Kentin ana geliri , gdi,: mcnl crin gond crdigi para.

Aslmda durum ti.im Brczilya' da aym. Brczilya Ekonomik Ara~tmna Enstiti.isti'ne gore, "On yilda i.ysizlik yiizde 56 artt1. 2003 itibariyle niifusun yiizde 31 , 7\ inin, yani 53,9 mi/y on ki~inin top/am aile ge/iri asgari iicretin (yakla51k 40 euro) altmda." Aym esnada basmda ~u haberler c;:1k1yordu: "Bonkalann kdrlan ilk ii<; ayda yiizde 52 artt1 ". "Brezilya bu sene I MF'ye olan borcunun 5,1 milyar dolanm odeyecek. "

Lula hukumeti bir su~lamalar denizinde boguluyor iki buc;:uk y1ld1r iktidarda olan Lula hi.iktimeti, tilkcyi bu korkun9 durumdan c;:1karmas1 i<.; in , d egi~ irn ic;:in Ekim 2002'de kendisine oy


Brezilya nereye? Brezilya l~9i Partisi nereye?

veren 53 milyon Brczil yal1 i ~ i;:i , i ~s iz, emekli, gen9, topraks1z koylti ve gecekondu sakinine s1rtm1 donrnli~ durumda. Htikilmct birkai;: hatb onc e aniden yolsuzluk sui;:lamas1yla kar~1 kar~1ya geldi. Haziran ba~mda basma s1zan bir videoda, Pasta idaresi ba~kam yakla~1k :'iOO avroluk bir rt_i 5vct ahrken gortiltiyordu. i~ tisti.inde yakalanan b a ~kan , hliklimctc yakm isimlerden, PDT adh partinin ba~kam Roberto Jeffe rson ' a sw;: u att1. Jefferson 1993 'te bir yolsuzluk skandahyla gorevdcn uzakla~tml a n dcvlet ba~kam Fernando Collar de Mello'nun adamlanndan. Je fferson hi9 duraksamadan, "dti~ersem tek ba~1ma dti~mcm" dcdi . izlcycn glinlcrdc, Falha de Sao Paulo dergisine verdigi bir roportajda (6 Hazi ra n), mensaliio yani ayhk taksit denen uygulamay1 anl atti: Bun a gore, hi.iktimet, kendi se9menlerine zarar veren bir9ok karan mccli stcn gci;:irirken gerekli 9ogunlugu saglamak ic;in, diger partilerden i;: q itli milletvckillerine ayda yakla~1k 10 bin avroluk odemeler yapm1~t 1.

"Lula'y1 kurtarma, i~c;i Partisi'ni bat1rma" operasyonu 0 anda Lula'y1 kurtanp i ~i;: i Partisi 'ni battrma operasyonunu ba~Jad1: Basmda 91kan say1s1 z yaz1 vc i;:q itli "siyaset bilimciler," i~9i Partisi'ni suc;lu ilan ederkcn, Lula vc hl'1h1111ctini aklamaya kalk1~tl. Fol ha de Sao Paulu ga zctcsi, "/yr;i Partisi Lula ya sorun r;1kar1yor" derken (4 Haziran) , 0 Estado "h·r,:i Partisi art1k diiriistliigiinii yitirdi" diye yaz1yordu (7 Haz iran). Finans gazetesi Valor ise, "Lula hakh; krizin sorumlusu fyr.; i Partisi " diyordu (15 Haziran). 0 Estado h1Z1111 alamay1p, "Art1k biitii11 l,1·<·i Partisi samk sandalyesinde" (19 Tcmmuz) ve "i~r;i Partisi bir (:iiriik elma " (20 Temmuz) diye ba~hk attl. ilk suc;lamalara bir ycni si cklendi: Buna gore, Lula'nm sec;:ildigi son kampanya haric; (ne tcsadCtf!), i ~c;i Partisi'nin tiim kampanyalan ~aibe­ liydi. Bir yazar Falh a de Sao Paulo'da "i~r;i Partisi 'ni kurban etmek ~art" diyordu (3 Haziran 2005) : · Sermayedarlar, her nc kadar fa izlcrin yilksekliginden dolay1 ~ikayet etseler de - herkes ban kac1 de gil tabii - Lula'nm uygulad1g1 muhafazakar ekonomik politikadan ge ne! anlam da m emnunlar ve i~leri bi1yildi1gu si1rece gerisine ses y1karm1yorl ar.

Ancak i~i;:i Partisi apayn bir mesele. Ne burjuvazi, ne emperyalizm asla i~9i Partisi 'nin varlig1111 ho ~ gormedi. i~c;:i Partisi, c;:e~itli egilimlerden bir avu9 i~c;:i militan tarafm dan, askeri diktatOrltigun son gtinlerinde dogdu ve bliyi.ik metal grevlcriylc ytikseldi. Kurulu~ bildirgesinde yazd1g1 gibi, parti , milyonlarca Brcz il yal1111n iilkenin toplumsal ve politik hayatma mildahale edip onu donil~runn c zo runlulu g u hi ssetmcsiyle dogdu. Bu milcadelede Brezilyah


Sosyalizm emekvinin ald1g1 en oncm li dcrs, dcmokrasinin i~c;inin kendi elleriyle kurdugu bir kazamm oldu gu w i ~ ~i olmadan y1kilacag1yd1.

Lula kalmah, aim i~(,'.i l'artisi y1k1lmah; cytinkil i~cyi sm1fmm her tilr orgtittinli yok etme k ~a rt : i ~ tc cmpcryalizmin hem Brezilya'da hem de dtinya cyapmda yi.iri.iltLigLi politika . Lula'nm bask1s1 alt1nda, dcvlct ba~kanhg1 gene! sekreteri Jose Dirceu istifa etti . Bir ay so nra <la i~cyi Partisi ba~kant Genoino, gene! sekreter Silvinho vc rnali sckrctcr Dclubio istifa etti. Parti btirokrasisinin zirvesini te~kil eden bu ki~ikrin nas1l geri bir politika izledigini ve htiklimetin her yap t1g111a dcstck vcrdigini hepirniz biliyoruz: Ama burada onernli olan skandalrn partiye yans1tilrnas1, cyamurun partiye bula~tmlmas1yd1. Boy lccc particle dcrin bir kriz ba~ gosterdi. Sa~kmhk icyindeki rnilitanlar "bu noktaya nas1l geldik?" diye kendilerine sordu. Arna i~cyi Partisi 'nin anayurdu olan San Bernardolu bir i~<;:i gibi, cyogu liye ~antaj1 reddetti; "hayir, partimin bu ~ekilde bitirilmesine goz yumamam" dedi.

Hay1r! Ne iยง~i Partisi, ne de partiyi kuran ve taban1n1 olw~turan militanlar sorumlu! Kriz patlar patlarnaz JV. Entcrnasyonal'in Brezilya seksiyonu partinin rum militanlarma hit abcn ~oyle yazd1: Zor bir doncmdcn gci,:i yoru z, bir kr iz ba~hyor. ( ... ) i~vi Partisi yoneticilerinin politikas1 hem til kcy i hem partiyi fc laketc siiriikliiyor. Lula, Palocci ve Rossetto ekibini, politikal an111 vc onlann gcrici vc koku ~ mu~ burjuva partilcriyle kurdugu ittifaklan tutup partidcn atrnak zorunlu. (... ) TMF'nin dayatt1g1 politikalara, faiz d1~1 fa zla hcdc:fi nc. o z clh:~tinnelcre, ozel sektorc verilen tavizlcre son verilmeli. i~ 9 i Parti si'ni kurulu~ hcdcfinc ula~llm1anm tek yolu i~te budur.

Lula'nm buna ccvab1ysa aksinc , i~cyi Partisi'ni hliktimetten uzakla~hrmak ve hi.iklimctin adamlan111 i~cyi Partisi'nin icyine ~mnga etmek oldu. Eski parti yo nctimi u za kl a~ tmle1ktan sonra, yerine Lula'nm bakanhklanndan bir ekip ge<;:irildi. Egitim Bakam Tarso Genro hem parti ba~kam hem parti gene! sek retcri hem de mali sekreter oldu! Tarso Genro'nun sc<;:i lrnesi 9ok anlamh. Egitim bakantyken, sozde bir reform yap1p milyarl arca avroluk kaynag1 ozel i.iniversitelere aktarm1~ ve kamu ilnivers itelerini bir kenara atm1~h. Arna onu as1l linli.i yapan Porto Alegre kenti belcdiyc ba~kanhg1ydI. Kendisi, Birle~ik Sekreterya'ya bag li So.syalist Demokrasi (Democracia Socialista) grubuyla birlikte hem Porto Alegre'yi hem de bagh oldugu eyaleti yonetti. "Katihmc1 demokra si" ve "S osyal forumlar" gibi icatlarda bulundu, bu sayede partideki Lul ac 1 9ogunlukla partinin "sol kanat"1 arasmda koprli kurdu.


Brezilya nereye? Brezilya l~<;i Partisi nereye?

Valor gazetesi, emu "Tarso, PT'nin soluyla diyalog kuracak " diye (18 Haziran) Globo isc "Partideki azznlzk gruplarla Tarso 'nun ifi$kisi iyi " diye kar~ilad 1. Sosya list Dcmokrasi de onu ovdil. SD ' nin onde gelen ismi Raul Pont 'Torso iyi bir se9im" diyordu. Aym gruptan bir senator "Goreve geli~ hi9im i uygun olmasa da, Tarso gorevini bag1ms1z bir bi9imde yiiriitecekrir " dedi.

"Piyasalar" krizi yok say1p Lula'y1 ko搂ulsuz destekliyor Krizin ilk gi.inlcrindcn iti barcn Lula, o zamana dek ekonomi bakam Palocci tarafmdan dcm ir yumruk la silrdilrillen iktisat politikasmda bir degi~iklik olmayac agm1 goste rmeye r;ah~tt. Bu politikanm ozi.i ~u: Faiz d1~1 fazla vercccg iz cliyc, fe deral hilki.imet, eyalet hilki.imetleri ve belediyeler biitr;elcrinin en az yi.izdc 4,25'ini borr; faizi odemesi ir;in aymyor. 28 Haz iran 2005 ' te Falha da Sao Paulo zafer edas1yla ~oyle yaz1yordu : " Ba r~路 f aizi odemesine aynlan kay naklar, yani kamu sektoriiniin faiz d1~路1 faz lasz, bu ay y eni bir rekor kmp 6,31 milyar real (yakla$1k 3 mily ar avro) oldu. "Arn a bu fazla verilecek diye kamu hizmetlerinc ve nilfusa agir bir fatu ra ocletiliyor. Aym gazete 31 May1s 'ta ~oyle yazm1~tl: "2005 vilm z kamu w 1tmmlan y 1/z ilan ettigi ha/de Lula, yatznma bir giinhik bor9 fa izi kadar bile para ay1rmad1. " Dirceu'nw1 gorevclcn al111mas1yla birlikte, piyasalann ve IMF'nin sevgilisi ekonomi bakarn Palocci "kan kaybeden hukiimetin gii9lii adam1" roli.ine soyunclu . G!obo gazctesi ( 11 Haziran) ~oylesi.irdi.irilyor: "Lula, ekonomi bakam Palocci '. ye s1mrs1z destek vererek, ekonomik istikrar ve mali reformda zsrar!i oldugunu gosterdi. " Lula daha da ilcri gi diyorclu ; finans gazetesi Valor (6 Temmuz) "Ba$kan Lula uygu!ad1g1 ekonomi p olitikasmm giivenilirligine yone/ik $Oklan engellemeye ralt~ 1yor. " Ancak bu gi.ivenilirlik, i~r;i, koyli.i, genr; ve PT militanlan gozlindck i giivcnilirlik degil, kapitalistlerin, patronlann ve bi.iyi.ik toprak sahiplerin in gozilndeki gi.ivenilirlik. Valor' a gore Lula "eski askeri hiikiimetin ekunomi bakam De/fim Netto 'nun 6nerisi olan sifir kamu ar,:1g1 .fikrine s1cak bak1yor. " Bu AB'nin Maastricht anla~masmdan bile kat1 bir kriter. Maastricht Anla~mas1 AB i.iyesi iilkelere biitr;e ar;1gm1 GSYiH ' nm yUzdc l ' inden dii~iik tutmay1 dayattl; biitr;ede bu ~ekilde kes inti yapilmas1yla birlikte kamu hizmetlerinin, sosyal gi.ivenligin, saghgm ve egi timin nc hale dil~ttiguni.i biliyoruz. Lula ise, daha da koti.i, s1fir a91ktan bahsed iyor! Bunun anlam1, Brezilya halkmm yararland1g1 zaten r;ok s1111rl1 kamu hi zmetlerinin ve sosyal gi.ivenligin topyekCm tasfiyesi. Valor gazetes i "Hiikiimet bakl$ ar;zs1m degi$1irdi; eskiden hedef 'sifir ac,: lik 't z, ~路im di 'sifir biit9e ar;zgz ' "di ye yazm1~.


Sosyalizm

Finans gazctesi Valor baklay1 agzmdan 91karrm~: "Biitr;e !fU anda r;ok kat1. Mese/a maliye gelirlerinin y iizde 18 'i egitime ayrr/acak diye bir zorun/u/uk var; ayrzca milli gelir artt1kr;a sagltk harcamalarmm da aym olr;ude art1r1/mas1 gerekiyor !Jiitiin bu harcamalarr ciddi olr,:ude azaltmak :jar!." Ulu slararas1 scrmayc durumdan 9ok memnun. IMF, "Hukumetin gur;lii ekonomi politikast siyasa/ olay/ardan etkilenmedi, mali durum giderek diizeliyor ve.finans piyasalan ha/a ekonomi politikasma tam giiven i~: in de " diycrek scvincini dile getiriyor. (Valor, 8-9 Temmuz 2005)

En

~ok

korktuklan ยงey: sm1f mi.icadelesi

i~te birileri i~9i Partisi ' ne durmadan 9amur atmaya 9ah~1yor ve finans 9evreleri zafer ilan cdiyorkcn , bunlann hcpsinin ardmda bir korku yathgm1 gorliyoruz: Ya sm1f mUcadclcsi kesilmezse? Patronlarmm terk cttigi fa brik alan i~gal eden i~9iler, Lula'dan fabrikalan kamula~hrma s 1n1 ve i~l c rini kurtarmasm1 istiyor. Demiryolu i~i;ileri aylardtr ba~kent Brasilia' ya tcmsilciler gonderiyor ve demiryolu i~letmesinin kapat1lm as1 karannm iptalini istiyor. Toprakstz koyliiler durmadan yeni topraklar i~ ga l edi yo r. May1s ve haziranda kitlesel gosteriler diizenleyen lisclilcr ogrenci bilcti zammm1 protesto ediyor ve hem ogrencilere hem de i~sizlerc Ucrctsiz bilet talep ediyorlar. Yakla~1k bir ay boyunca, son y tllann en gi.i9IU grevlerinden birini geri;ekle~tiren kamu emeki;ileri, Lula'nm politikalan sonucu satm alma gili;lerinin dii~lligiinii soyH.iyor ve yi.izd c 18 zam istiyor. . Bu hareketlerin bi.iylik bir ki sm1 maalesef olumlu sonui;lanm1yor. Arna bu geli~melcr dcvl et ve sermaye zirvelerini titretiyor: Emeki;iler, kitleler, geni;ler s1111 f mlicadclesini yUkselterek, kendi sei;tikleri hilkilmetin onlardan esirgcdigi haklan istiyor. Bu hareket hii; de durulacakm1~ gibi degil. 5 Haziran'da yay1mlanan bir ~amuoyu ara~ttrmasma kahrsa, "Brezilyahlarm yiizde 59 'una gore Lula, kendini ser;en/erin fikir/erini savunmuyor art1k. Ankete katilanlann r,:ogun/iilgu, Lula hukiimetinde en 9ok zaran i:jc;iler gordii diyo1: " Bunlar say1lar. Hayat bu say1lan ahp grev, i~gal vc gostcrilcre donii~tiiriiyor. i~i;i sm1ft varoldugu siirece sm1f milcadelesi devarn edccck. i~cyi sm1f1, genvler vc czilen kitlclcr, orgiltleri varoldugu si.ircce direneceklcr ve miicadele edecekler. i~te bu yilzden, Lula hiikUmeti IMF'yi pck memnun etse de, Brezilya halkma en ag1r darbeleri gozf1 donmi.i~cycsine indirse de, uluslararas1 sermayenin azgm taleplcrinc tabi bir politika izlese de, yetmiyor. Lula, i~9i s1mfmm bizzat partisini vc sendikalanm yok etmek zorunda.


Brezilya nereye? Brezilya l~r;i Partisi nereye?

i~~i Partisi'ni tasfiye etmek yetmiyor;

sendikalan da yok etmeye niyetliler... i~i;i Partisi'ni yok ctrn cyc kal k 1 ~~mlar scndikal konfederasyon CUT'u

da aym yola sokmak isti yor. T3m da bu ama9la, CUT ba~kam Luiz Marinho'yu c,:ah~rna baka111 yaptilar. 12 Temmuz tarihli bir h:ibcrdc. "Lula Marinho 'yu atad1 ve onun 'CUT bakanz' oloca{;1111 s!)_v/edi " yaz1yordu. CUT, 1983 y1lmda PT'liler tarafmdan kuruldu. Arn a)'. , as kcri diktati:irlugc son verilmesi ve hi.ikumctin dogrudan vc dcmok ratik sec,:imle ba~a gclmesiydi . CUT Latin Amerika'nrn en bliylik scndika konfederasyonu, dunyada b e ~in颅 ci. 22,5 milyon liyes i vc 3.300 ba gl1 scndikas1 var. i~c,:i sm1findan hie,: kimse bu orgi.iti.in yok \:dilmcsinc, hiiki.imetin par9as1 haline gclmesinc ve i~c,:ilerin elindcn kopanlrna s111:i i1:in \'crmez. IV. Enternasyonalin Brczil ya sck siyonu 0 Traha/ho'dan militanlann vc ba~ka s1111f mi1 cadelcci scndikacilarm olu~turdugu sendika ic,:i platform adma, Julio Tuna (CU T rncrkez yUtiitmesi Uyesidir) konfederasyonun mcrkc z yiir[itmc kuruluna bir mektup gondcrerek, derhal sendi.kanm hi.iki.imetc kar51 bag 1ms1zl1gm1 vurgulayacak bir toplant1 yap1lmasm1 i.stcdi. Ay111 zamanda tek tck sendikalara yaz1 gondercn Tu1rn, onlan scnclika mcrkczinc mcktup, faks vc yaztl1 kararlar gondererek sendikalann hi.iklimettcn bag11ns1zhgm1 vurgulamaya 9ag1rdi. Amas; MYK'nm da ay111 si111 yap111a s1111 vc hi.iki.imctc acil talcplerini duyurup pazarhga oturm <1srn1 sag lamakt1. Yi.izlercc sendika bu <;::1gnya kar~il1k vcrdi. bmegin Tubarao'daki demiryolu i~c,:ilcri sc ndi kas1 MYK 'ya ~ u yaz1y1 kaleme aldi: Size cktc gondcrdigirni z Juli o Turn "nlll mektubunda, MYK'nm acilen toplanarak Marinho' nu n 1,路 a li ~ 111 :1 ba kan 1alan rnasma kar~1 bir apklama yapilmas1 istcniyor. Marinh o' nun bu 路路ki ~i s c l'" gib1 gorUnen karanmn ardmda, asimda hiikiirnetin sendika11m:1 kcndi poli tik progr<urnna dahil etmc niyeti yat1yor. Buna biz, CUT konfcdn asyon unun bag 1111s 1zii gmm korunmasryla kar~1 r;1k1yoruz.

i~c,:i Partisi'nde, Lula'mn b a ~rnda oldugu 9ogunluk ak1m1 krizde ve bu kriz CUT'a da yans1yor. ~: og unluk grubunun sendikadaki temsilcileri boli.inliyor. Lula ve bir grup adam1, hem Marinho'nun bakan olmasm1 hem de konfcc!erasyonun ba~ ma Artur Da Silva Santos'un gelmesini zorla kabul cttirm cyc <;:al1 ~ 1 yo r. Lula, c,:ah~ma bakamm, patronlan ve CUT'u bir araya getircn Ulu sal <;ah~ma F0rumu'nu kurarak sendikay1 iktidara entcgrc etmcyc kalkt1gmda, CUT'u Da Silva Santos tcmsil etmi~ti . Bu Forum , scndikalann bag1ms1zhgm1 tchdit eden ve i~ ya~ammm ve i~<;:i haklanrnn csncklq tirilmcsini getiren kararlar ald1. Nihayet CUT yi)nctimi 13 Tcrnmuz gUni.i topland1. Ancak bu toplantJda Turra'nm mektubu ve onL1 dcstcklcyen yi.izlerce mektup sadece

81


Sosyalizm

kayda gei;irildi , bic;bir ka rar almmad1. Fakat ertcsi gun CUT'un btiltenindc ~oyle bir yaz1 yay1111Ltnd1: CUT, htikumctt rn \ T siyas;1! panilc rdrn bag11ns1z ve ozerk bir konfederasyondur vc bakan at:11 11;il ;1 :-ryla bir i li ~ kis i yo ktur. CUT'un i ~ c,;i sm1fma baghhg1mn alt1m tekrar c,; izl\l 'l ll/ \\.' bir sC!re so nra yeni c,;ah~ma bakanma taleplerimizi ve mticaddc progr;1111 1111 1z1 su11acag1 z.

F alha de Sao Puulo gaze tcs inde 91kan bir yaz1da da, 2006 Temmuz'una kadar Cl jT ba~ka111 scc; ilcn Joao Felice'nin ~u sozleri yer aliyordu: "CUT her :;a11 w11 1!zerkli,~ in i ve bag1ms1zlzgm1 korumu.ytur ve su/eski y onet icilcrindrn dive r;o /1./ma bakamyla samimiyet kuracak degildir. "

Brezilya seksiyonunda tart1ยงmalar Brezilya'da ya~anan gib1 ka rm a~1 k bir durumda, IV. Entemasyonal'in Brezilya scksiyonu ic;indc \'.q itli gc"i ri.i~ farklannm ve tart1~malann ortaya 91kmas1, vc Ulu s l z1r:1 r: 1 ~ 1 Sckrctcrya'yla anla~mazhklar ya~anmas1 gayet dogald1, bciyle de olclu. l3u durum kar~1smda i~9i demokrasisine vc ortak ilkeler tcmelimlc scrbest t a rt1 ~ maya ba~vurduk. 0 Trabalho ' nun olagan listli kongrc karan, bir grup yoncticinin vc Oyelerin c;ogun lugu taraf1ndan al111m1~tl vc kongrcde tum farkh!tklar a91k9a ifadc edildi. Ulu slar:1ras1 Sekreterya'nm onerisi Ozerine, kongre tarihi ilcri alin cl 1 vc once Entemasyonal ' in ic;inde, farkh ulkelcrde konunun t ~irt1 ;; !1111 :1 s 1 saglandJ. Boylece proleter devriminin dtinya partisinin na~Il olrn as1 gcrcktigine dair fikrimizi bir kez daha hayata gec;inni~ olduk: Parti merkczdcn scksiyonlara yagan emirlerle ve komutlarla i~lcmo , u l u ~ l a raras 1 dLizeyde toplu tart1~malar, gorO~ farklthklannm di lc getiri lrnc si vc ort ak cykmle i~lcr, Bundan 12 y1l once IV. Entemasyo nal' in ycniden iIan edilmesinin de, sonraki Paris 1999 vc Berlin 2002 cllin ya konfc ranslannm da anlam1 budur. Boylecc, Uluslararas1 Sekrctcrya ' 11111 da dcs tcgiylc, iki ay boyunca seksiyon ic;inde tart1~ma ytirt.idii . Kongrc n-2 4 Temmuz'da Sao Paulo'da topland1 ve Uluslarara s1 Sck reterya'd an da bir delegasyon katild1. Katilan herkesin gorO~line gore kongn.: Brezilya seksiyonunun geli~iminde bir kilometre ta~1 te~kil ecli yo r. i~c;i Partisi'nin ic; inde ycr alan tum gruplar boluntirken, IV. Entemasyonal scksiyonu ii; ay nli klan111 ortak ilkeler temelinde, serbest tart1~ma yaparak a~ ti. Kongrcdc al111an kararlar Brezilya'daki gelecek mucadele hatt1m1 z1 c; iziyo r: 7. Bugi.indcn dc1ri rn ve k a r~1 dcvrirn aras mdaki mticadclcnin nereye varacagm1 bilmcm iz rnii rnk iin tk gi l. A11c 1k hi z her ko~ulda JV. Entcrnasyonal'in, sm1fm vc s1mf (i rgiit lcri11 i11 bag11ns 11l1g1 yizgisini koruyacag1z. 1980 y1lmdan beri, bu c,;crc,:cvclk PT\k bir cgil i111 olarak ycr ahyornz ve partinin Kurnlu~ Manifestorn'nu tc!ncl ali yornz . Ru gii n PT ic,;indeki krizle birliktc, Parti ic,;in-


Brezi iya nereye? Brezilya h;;c;;i Partisi nereye?

dcki Bir-Sckyikr, p;1rti d1~ 111da k i Bir-Scki;: ilcr (PSOL) ve Morenocular (PSTU) partiyi tasfi yc ctmcvc bl k1 ~1rk cn . biz mcvcut yoncticilcrin tcrk cttigi ilk manifesto temelindc h a 1-c\.;~ tc gci;:mc p~: ri s 1 yap1 yoruz. 8. 3izce, Brczil ya 'da srn1frn bag1rns1 zlig1 iyin verdigimiz mi.icadcle. IV Entemasyonal ' i11 dC1 11ya ya p111d a yl'1riittllgi.i i}i;ilerin ve Halklann Uluslararas1 Baglanll Komil cs i ( ILC) \" a l1 ~ 11 1 a s 1 rn la 11 aynlamaz.

i~c;i Partisi'nin kurulu§ manifestosunu

yeniden hayata

ge~irmek

Bu yaz1da gostcrrncyc c;: ali~llg11111z gibi her taraftan i~9i Partisi'ne vc hatta i~9i sm1f1111t1 tlirn bagu ns1 z!tgllla saldmlar gelirkcn, 0 Trabalho ic;: sc9imlerdc 1.500 i ~c;:i Parti si ii ycsi 11i kcndi listesindc bir araya gctirdi ve btitiin i~r;:i Partisi l'1 ye lcrinc. partirnn kurulu~ manifcstosunu yenidcn hayata gec;:irmc c;:agns1 yapt1. Bu tcmcldc orgiitlcnccek olan, kcnt vc kir emek9ileri konl'e ran s111da da ~ u t ~1 J c plcr glindeme gelecek: i~<;ilerin i~gal ettigi fabrikalann kamula ~ t1 r 1 \ rn as 1 , demiryollanmn ve ozclle~­ tirilen ti.im kurulu ~ larm tck.rar karnu!a ~ tmlmas1, topraks1z koyllilerc toprak ve cmperyal izrn e k<ir~ 1 iilkcnin cgcmenliginin korumnas1. i$tC toplantt c;:agns1:

** * Kent ve K1r Emek9ilerinin Ulusa/ Bulu$mas1'na <;agn Biz ticretlcri ic;i11 grcv yapan federal hiikiimet memurlany1z. Lula hiiktimetinden ve bakan Palocc i' dcn istedigimiz %18'lik art1~ gcc;:en i.ic;: y1lm kay1plann1 ancak kar$d1 yor. Bu talebimiz abartih m1? $imdiki Ucretlerimizle ya$ a111ak mi.'1rnklin mii? Hliklimet bize %0,l art1$ oncriyor. Buna dur dcm ck gcrek. Boyle dcvam edemcz. Biz CUT ve PT militanlany1z. Bi z i$gal cdilen fabrikalarda 9ah$an ve i$lerimizin, cmegirni zin yok cdilmcsine kar~1 mticadcle eden i$c;:ileriz ve Lula hi.iklirnctinc, i$lcrimizi kurtar, fabrikalan millile$tir diyoruz! Bunlan yapmak irnkan s1z 1111? Fabrikalar kapamr ve sokaga atihrsak nas1l geyinir, nasd aildcrirni zi bcskr iz? iki buc;:uk yildir miicadclemiz si.iri.iyor ve hi.iki.imct bi zi tatmin cdccck oneriler getirmiyor. Buna dur demek gerek. Biz topraks1z kir cmckc; i!cri yiz; ba$kcnt Brasilia'ya yiirtiytip Lula hiiktimetine ve bakan Ro ssetto 'ya , toprak reformu yapm, derhal 1 milyon topraks1 z ailcyc toprak vcrin , dedik. Hiiktimetin atad1g1 komisyonun sundugu onerilcr de bu yondcydi. Bu abart1h bir istek mi? Durumumuz gittikc;c kotlllqiyor: bi zc toprak vermeyi reddetmekle kalm1yorlar, toprak sahiplcri111n tuttug u btiller arkada$1anmm katletmeye devam ediyor vc <l ynca hapse atil1 yor vc kovu~turmaya ugruyoruz.


Sosyalizm

Toprak Kom is yonu ' nun hakh:

ba~ka rn

To mas Balduino

~u

sozlerinde

2004 ythnda kirda y a ~<m~11 1 iyal1 j in al ar son yirmi y1lm en yliksck di.izeyindeydi ve tutuklanan tt,pra ks 1z cmcki,; ik 1路in say1s1 %10,8 artti. 37.220 aile sokaga atild1. Koyliiler, hli klimc t:n tari mda ch ~ tica rctc vcrdigi dcstek yi.izi.inden magdur durumda; hlikli1rn: hc iilkc路yc clov iz gct irdigi iiyin bu ticareti destekliyor.

Bu dovi z sadccc d 1 ~ borcu cidcm cyc hizmct cdiyor; oysa biz a<yhktan ya da katill erin kur~ Lm l;m y b olrncyc dcvam cdiyoruz. Buna dur demek ~art.

Boyle dcvam cdc mcz. Biz cgitim haJ\ '. lan111 n ;1rtmlmas ma kar~I eylem yapan ogrencileriz. Kamusal ve ucrctsiz cgi ti111 istcycn gcn9leriz; htikumetsc bize, devlct univctsitclerine sa ldiran vc patron lann ozel egitim isteklerini gozeten bir reformla yarnt verdi . Auna dur dcrn ek gerek. Biz i~imizi korum ak vc demiryo ll armm yeniden millile~tirilmesi i9in mucadele vcren dcmi ryolu cmc k9 ilcriyiz. Petrol ve dogalgazm millile~tirilmcsini is tcycn Ro li vya' daki cmek9i karde~lerimiz gibi yaptik; Brasilia'ya gi dip hliklimcttcn , fed era l demiryollan agm1 (RFFSA) tasfiye eden 246 say1li gc9 ici tcdb iri gc ri 9ekmesini istedik. Htikilmet bizi dinlemiyor, il gi li rnil le tv ck ili 500 a rkada~1m1z1 i~ten 91kard1 bile. Buna dur demek gcrck . 3 ytl once Lul a ' ya 53 milyon oy ve rirken ve Cardoso'yu kovarken amac1m1z, bu tUr po litikalara son dcmekti. Oysa Lula-Rossctto-Palocc i hi.iklimeti tlim taleplerimize hay1r diyor! Bu nastl murnklin o lab il ir? Ocretlerimiz vc i ~ Icri m i z ic,:in , toprak reformu i9in, ogrenci talepleri ve demiryolculan n istcklc ri i9 in kaynak olmad1gm1 nas1! soylerler? Hepimiz paranm, kaynag1n oldugunu biliyoruz. Peki ama huklimet bu fonlan ne yap1yor? Sirf nisan ay111da , 16,3 mil yar rea l, faiz d1~1 fazlay1 arttrmak vc bor9 faizlerini odcmck i9in dc vlet blitc,:csinden almd1. Otkenin kamm emen bu lanetli borcun b ir gunli.ik fai zi bile, hlikiimetin egitim, saghk ve ula~1ma yaptig1 tiirn ya tmma dcnk ge liyor. Buna dur demek gerek. Boyle devam cdcmez. Emek9i halk 1stirap ic,: indc, i.i lkc uc,: urumun e~iginde. Ulusun egemenligi tehlikedc. l 'lu sal i~lctrnclcr 9okuluslu ~irketler tarafmdan, smus1z yolsuzluk doguran ozcll c~ tirmc politikas1 9er9evesinde yagmalamyor. Bu PT'yi de gi.in gc 9tikc;:c kcrniriyor. CUT ise huki.irn ctin ylirl"1tti.igli sc ndikal reform nedeniyle tehlikede. Lula-Palocci-Ros sctto, siz bi zi fcl akctc itiyorsunuz; ulkeyi par9alanmaya, PT'yi isc y1k1 rna si.irlik !Uyorsunuz.


Brezil ya nereye? Brezilya l~9i Partisi nereye?

$liphcsiz ki durum zor. Ancak i.icrctlcri i9in grevc 91kan yuz binlcrce federal hukilmct, eyalct ve belcdiyc memuru, eylem yapan binlerce gen9, toprak i;;gallcrinc gi r i~en binlcrce topraks1z koyli.i, yeni fabrikalar i;;gal eden i~9ilcr "Art1 k yctcr! " di yo r. i~9i 1 kar~1h, koyli.i kar;;1t1, ulus kar~1t1 bu politika durmali. <;:i.inki.i ya;;arnak zo runday 1z. <;:'. i.inki.i i.ilkenin yagmalanmas1 durmah . Katiller art1k cczas1z kalmamali , yolsuzluklar bitmeli. I milyon topraks1z ailcyc dcrh al top rak vc rilmcli, i~gal cdilcn fa brikalar millile;;tirilmeli , demi ryollan vc ozcl lq ti rilc n ti.im kamu i;;letmeleri derhal tekrar millile;;tiri Imel i 1 Emekr,:i orgLil lc rinin bag1ms1zhg1yla; ulusun egemenligine sahip <;1kilmal1. Bizier, bu r,: agn tc mclindc, 3 vc 4 Eyllil'dc, Kent ve K1r Emek~ilerinin vc Gcn\:Icrin Ulusal Bulu~mas1'mn birlikte olu~turul­ masm1 oneriyoruz. Ti.im cylcrnl crck , (irgi.itlerde, harckctlerde, PT'nin taban orgi.itlerindc, srn dika larcl a vc i ~ r,:i gruplannda, cigrcnci orglitlerinde bu onerinin tart1 ~ il mas 1 111 vc bu bulu~ma ir,:in dclcgeler sei;:ilmesini oneriyoruz. Lula hlikli mc tin dcn talcplcrimiz: • i;;gal edilcn fa brika lar mi lli le~ ti rils in! • Demiryollan vc t[im ozcllq tirilcn kamusal hizmetlcr vc i;;letme-ler yenidcn mill i lq tiri !sin' • Topraks1zlara dcrhal toprak! Bir milyon aile derhal yerlc;;tirilsm. • Emek9i 6rgi.itlcri 11c bag1ms 1zl1k! • Halkm egcmcnli gi!


Sosyalizm


Bolivya'daki Durum Ozerine

Bolivya'daki Durum iizerine

Jean-Pierre RAFFI

Bolivya ' da kitl ckr in gLi <;l Li ayaklanmas1 sonucund a Gonzalo Sanc hez de Lozada ba ~k anlikt an istifa ctmi~ti ; onun ardmd an dcvrimci kri z s1rasmda gorevi dcvralan Bolivya Ba ~k a111 Carlos Mesa da istifa ctmck zorunda kald1 ve bundan Lil,'. g[in sonra bile ba ~k e nt La Paz maden i~9il eri, koyliiler w ogrctmcnlcrin ablukas1 altmdayd1. iki y1l once halk harcketini n b a ~ l a d1g1 vc bugi.in ikili iktidann kuruldug u El Alto 'da , Boli vya i$vi Fcderasyonu COB, "Fakir Scrn t Sakin lcri '', Koylii Fcdcrasyonu, Maden i~9ileri Fcdcrasyo nu FSTM B (CO B'a kat1lm1 ~ ttr) ve say1s1z halk orgl"ltl"1n(i11 ini siyati!i ilc bir Ulusal Halk Mcclisi olu~turuldu .

i.im bu ki tlc bug[i n, IMF, Ol'1ny:1 Bankasi ve di gcr cmperyalist kurumlarca da yat1 b 11 poli tikalan protcsto ediyor. IMF politikalan i.ilkcnin sahlmas1, halk1 n korkunc; bir l'ak irligc sUri.iklenmesi ve kitlcsel i~sizlik anlam111a gcli yor. istati sti kkr ~H; l1 g m stirckli artan bir oranda ni.ifusu etkiledigini gos tcri yor. Bu poli tikalar, en zengin dort eyaletin, ozellikle yakm zaman once Latin Amerika'daki en bUytik dogal gaz kaynagma sahip oldu gu kqf'c dil cn Santa Cruz'un, aynlma tchdidi

T

* La Verile I Gen,:ek dcrgi si ni n .:14. say1s1 ndan \'cHilrni~tir.


Sosyafizm

savurdugu ~u zamanda, dogrudan vc ac;1 k bir ~ekilde Bolivya ulusunun varligm1 tchdit cdi yo r. Durum Boli vya' ya i!zg C1 dcgil , blittin k1ta c;:alkalamyor. Mcksika'da kitle harekcti, ozc llqti nnc yc br ~ 1 vc toprag1 savunmak ic;:in, i~c;:iler, koylliler ve gcnc;:lcrin ~u sloganrn1 at1yor: "La Patria no se vende! La tierra se de/e11d,:r ' yani " 0 /ke sa11/maz! Topra jj1 savunacag1z!" Aym durumu Venez uela ' da d;i gbrtiyoruz ; Amcrikan emperyalizminin tilm yontcmlcri dcncyLTck, scc;imlc b ; 1~a gelcn Chavez hi.ikUmetini dcvirmcyc 9ali )mas 1na kar;;1 halk. i~c;:ilcr ve gern;:lcr isyan cdiyor ve tUm gi.ic;lcrini ba ~~1 m s 1 1 bir i ~ c;i fcdcrasvonu yaratmak tizerc bir araya getiriyor: Ulusal i)c.; i Scmlikas 1 (UN T ). Ay111 nedcnlerle, Brezilya'da kamu sektOrtindcki i ~.; d c rin , ticrctlcrin i art1rmak, konumlanm iyilc~­ tinnck, digcr d c yi ~ lc Lul a-Palocci-Rossctt o hiiktimctinin yuvarland1g1 emperyalizrnc itaat batag 1ndan lilkcyi kurtarmak ic;in gilc;lil bir greve ba~l a d1klan111 gori.i yoruz. Bu hiiki.imct, kamu fonlamu ve biltc;eyi, faiz d1~1 fazla vcm1e baharn.:s iylc , i.ilkcyi sa kat b1rakan astronomik borcu odemek ic;in ku!l an1 yor. Bir u<;t an digl~ r uc a k1tamn her yerindc iki zit talep kar~1 kar~ 1 ya gc liyu r: Bir tarnfta , halklarm ya~amas1 ve uluslann bag1ms1zhg1 talc bi, digc r taraft a kri zdcki emperyalizmin, her tlirlti yontcme ba~vurara k kitklcrin dircncini kinna, orgtitlerini yak etme ve direni~in orgiltl endigi , 111[icadclrnin yi1r[itiildiigti ulusal c;:ahy1 par9alama istcgi.

Bolivya: Petrol ve dogalgaz millile§tirilsin! Ulusun birligi ic;in, "bolgeselle§me"ye hay1r! Bag1ms1z ulusal meclis! Ttpk1 El Alto'da bir Halk f\1cclisi kuruldugunu bildiren bu mesaj gibi her yandan habcrk:r gcli yo r. Maden i ~c; ilcri Federasyonu FSTMB'nin bir lideri bildiriyor : Bugiln, 8 lfaz1ra n :200 5 tari hi ndc, hcdc: i"1 ikt idan egcmen sm1ftan almak olan Ulusal Halk l\lccli si kuru ld u. Tcrn cl t,1lcbi miz halen kar$ilanmad1, ancak bizi hedeflerim izlk n uzak l a ~t1r111aya y a ii~ an oligar$inin rum i;abalarma ragmen hedeflerimi z dcg i ~ rn cyccek. Si ,;tcmin iyi nd;.:ki her sei;enek aslmda bir tuzak; buna k1sa s[irc· iyi11 d,· yapil111a s1 istencn seyim i;agns1 da dahil. Halk Meclisi ba$lang1c;ta El J\l to\L1ki Mahal le Komit L'leri Federasyonu (FEJUVE}, Bi:ilgesel i$c;i Fedcrasyu nu (COR), El /\ Ito Boli vya i$c;i Federasyonu (COB), maden sendikas1 FSTMB, CSU TBC ve ll olivya C)grcnci Konfederasyonu tarafmdan olu~turnld u . l\1lic ~1 d cl c dc varn cdiyor, ya ~ a s 111 petrol ve dogalgazm millile~ti­ rilmesi!

9 Haziran'da Ecu 1101 icias Bolii ·ia' daki haber

~oyle:

Bu mecli sin acil gilri:: \ leri b()lgclc ri, alan Ian ve ileti$im arai;larm1 kontrol ctmek, ha! ka yiyc'Cck \ c gc rck li qy:11'm saglamak ve i:iz savurunad1r. Ulusal diizcydc Boli Yya h ~· 1 Fc:ckrnsyo 11u'nun , b(i! gcsel dtizeyde i~c;i federasyonlan-


Bolivya'daki Durum Ozerine nm ~ubelerini n d c 11 ~ t i111i altmda olan hal k meclisleri kendi bolgeierinde iktidar olmakla sorurn !udu r.

Bu balk mccli s lcri $LI s logan lar tcmclindc bir araya geldi: Enerji kaynaklannm (petrol vc clogalgaz) kamula~tJnlmas1, kurucu meclisin toplanmas1, ulusal birligi clag1 tmay1 anw9layan tlim giri~imlcrin rcddi. Ulusal Halk Mcelisi , S H<:z iran'cla yaplig1 toplant1da, kcndi vckilligini tammlayan bir di zi kara r aldr. Kararlar ~oyleydi: Birincisi, El Alto lkvri1rn.:i slirccin '" (in cii"'siidlir; El Alto Ulusal Halk Meclisi'nin merkczidir; lit; ... U!11sul !lalk Meclisi lwlk111 iktidam11n ayg1t1d11: "; dort, "halk mec/isleri11de11 ser;:i/1111~ delegeleri11 g1ire \'/emlirilmesi ve eyalet ve semi mec/isleri o/11:jlum/111,1s1_n 1!11rla Ulusal I lalk .\Ieclisi giir;:lendirilmelidir. ", be~incisi, oz savunma n: ia~ L· ko111 i1dcri o lu ~ lllru l 111ah<l1r; altmc1s1, "petrol ve dogalgaz endiistrileri11i11 111i//ile)liri/1nesi i("i11 111iicade/e edi/meli ve bu yolda gene! ve siiresi:: gre1 · ile ileti.)'illl (//"(f(;;/om 1111 11b/11kas1 orgiitlenmelidir"; yedincisi, ··anceki sC(·imlade old11[; 11 gihi. v e11iden iktidara gelmeyi ama<;layan burjuvazinin biitii11 /uzukfan ho.)·a p karifnw/1d11: "

Bu, bir aydan uzun si.ircn, i ~<; ilcri, gen9lcri ve tlim Bolivya halkm1 aya!:!anmaya gi.)ti.iren , so nuncla dcvlet ba5kam Carlos Mesa'nm istifasm1 saglayan, ikili iktidann n\.i vcs ini olu~turan, varolan iktidann yam s1ra ve ona kar~ 1 bi.iyi.i yc n g(i91li bir cievrimci isyan. Y1llardir tilkeyi fclakete stiri.ikleycnl c r otoritcl erini si.irdi.irmck i9in, se9im tarihini one almak dahil cllerindcn gclcn her ~cy i yap1yorlar. Bu harekct u zun b ir yo ! kat ctti; her ~cy, ABD'de siyaset okurken kaphg1 Amerikan aksan1 ylizlinden Bolivyahlann "El Gringo" dedigi eski ba~kan Gonzalo Sanchez de Lozada'nm yakla~1k iki y1l once, Eyltil ve Ekim 2003 'tc halk ayaklanmas1yla iktidardan dil~ilri.ilmesiylc ba~lad1. Kitlelcrin harckctl cnm cs indc tcrncl nokta, petrol vc dogalgazm r;okuluslu ~irkctlcr tarafmdan 9al111rnas1y la baglant!h gilndeme gelen ulusal bag1ms1zlik sorunuydu.

"Petrol bizimdir! Yabanc1 §irketler d1§ari!" Haftalarca stircn gi:is tcril er, acn nas1zca bastmlmasma kar~m, Sanchez de Lozada'y1 hclik opterlc kac,:maya vc gorevini ba~kan yard1mc1s1 Carlos Mesa'ya b1rakmaya mecbur ctti. Bugtin isc kitlclerin isyamyla kar~1 kar$1ya olan iktidardaki Carlos Mesa <la ka9mak zorunda. Tckrar edecek olursa k, ha lkm bu ycni ayaklanmasmm nedeni, Bolivya ulusunun dogal bynaklar -C1zerinde bag1ms1zhga duydugu ihtiya9tJr. Eski ba$kanin ozcllq tirmc giri$iminden dolay1 koltugunu kaybetmesinin ardmdan , yeni ba ~ kan Carlos Mesa 17 May1s'ta petrol ve dogalgaz yasa tasa n s1111 M cc lis' c gctircrek ozelle$tirmeyi ba$latmay1 tekrar dencdi . Ba5ta Amcrikan $irketlcri olmak tizere petrol $irketlerinin Bolivya'ya vcrdigi onem in artmasmm gen;:ek nedeni, Bolivya petrolilnti ve dogalgaz 1111 naklcd ip somi.irmek. Bu yasa tasans1 petroltin


Sosyalizm

ve dogalgazm sat1~1 tizerinde devletin tum kontroltinden vazgeryiyor, boylece tilkenin petrol ve dogalgaz kaynaklannm yagmalanmas1111 onayhyor ve dahas1 bu yagmay1 artmyor. Bu yiizden, balk her ~eydcn once bu vatan haini yasay1 iptal etmek ve Bolivya petro!U vc gaz1111 bi.ittintiyle millile~tirmek iryin bir ay1 a~km stiredir kitlesel olarak ayaklamyor. Bu ayaklanma aym zamanda, tilkenin en zengin dort "bO!gc"sinin giri~tigi ve Santa Cruz Sanayi Odas1 ' 11111 destekledigi aynhk91 darbe giri~imine ve 12 Agusto s' ta bu bolgclerin yaphg1 ozerklik ryagnsma da kar~1. Santa Cruz'un , ycni kqfedilen dogalgaz rezervleri ilc rum k1tanm Venezuela'dan sonra ikinci dogalgaz kaynag1 oldugu kamtland1. Bolivya' nm dokuz cyalct indcn dordiiniin yi.ineticileri , tek yanh olarak l 2 Agustos ' ta bir i.izerklik rcfcrandumu 9agns1 yapt1. Digcr eyaletlcrin temsilcilerine gore bu Bolivya ' y1 paryalanmaya gotiircbilir. ( ... )Santa Cmz iilkenin en zengin ve en blabalik bolgesi; ozerklik isteycn ikinci bi.ilge Tarija ' ya gelince, Giiney Amerika'nm en hiiyiik ikinci gaz rezervinc sahip. (0 Estado gazetesi, 26 May1s)

Bolivya i~ryi Fcdcrasyonu ' nun ulusal onderliginin, kitle seferberliginin ba~m1 r;ekmeklc birlikte, "r;ok uluslu, r;ok kimlikli bir devletin kurulu~u " lehinde sesini yi.iksclttigi muglak bir duru~a kar~m, Bolivya i~ryi Fcderasyonu'na bagli Maden i~ryileri Federasyonu, 25 May1s'ta, Bolivya halkmm devrimci talcplcrini destcklcyen, ryok ary1k ve kesin bir karan kabul etti. (ikinci kutu ya bakm) Bolivya petrol ve dogalgaz kaynaklannm yogun oldugu dort bolgenin aynlma giri~iminin ardmda Washington'un parmag1 var. Bu ary1krya ortada: Condolecza Rice'm "Giiney Amerika hiikiimetleri r;ok kmlgan" ctimlcsini ve "demokrasi sadece ser,:imle gelmez" soztinti hatirlatmaya gerck var 1111? Bolivya ulusunu bolmeyi amarylayan bu saldm, Peru'daki benzer stireryle kar~J!a~hnlmali; Santa Cruz ' a yakm Altiplano bolgcsi de ger;mi~路 aylarda ozcrklik talebiyle gtindeme geldi. Dilnyanm kalanmda oldugu gibi, Amerikan emperyalizmi bu bolgede de - ba~ta petrol ve dogalgaz alanlanndaki ry1karlan olmak tizere - kcndi r;1karlan111 zorla kabul ettirmek vc kitlclerin direncini kJrmak amac1yla ulusu parryalamak iryin bask1 yap1yor. Kitlelerin direnciyle kar~1la~t1rd1g111da da, varolan hilktimetleri "kmlgan" diye degerlendirip darbe tehditleri savuruyor. Bolivyah bir sosyolog bu durumu 31 May1s tarihli Sao Paulo'da ~oyle yorumluyor: Problem ~u ki si.imiirii cllizenini dcgi~tirmeye ve petrol ve clogalgaza sahip 91kmaya ~ah~an glii;:lli bir halk harckcti var. Bu ncdenlc, i.izerklik talcbi varolan si.imtiriiniin dcva1111 talcbi ve yabanc1 sennayenin varhgma kap1lan111 claha i;:ok ar;:ma, kiirescl pazara claha i;:ok baglanma talebi olarak gi.iriiliiyor.


Bolivya'daki Durum Ozerine

Bugi.in Bolivya ulusunun varlig1 tehlikede . HaftalardJT La Paz'da, El Alto'da ve i.ilkcnin dort bir yan1nda eylem yapan maden i$9ilcri, koylliler VC ogretmcnlcr bu tchlikcnin farkmda. Bolivya i$9i Federasyonu ve ona bagh Maden i$9i leri Fcderasyonu oncUli.igi.inde, degi$ik bolgelcrdcn yiizlerce, binlcrcc eylcmci parlamcntonun a91lmasm1 onlemek i9in ba$kent La Paz'da bir araya gcldi . I Haziran tarihli Falh a de Sao Paulo adh Brezilya gazctesi bildiriyor: Santa Cruz'da bo lgcsel ozcrkl ik ir;in halkoylamasm1 ve belcdiyc ba~kanlarmm dogrudan scc,;imi kon ulanni gorli~mck lizerc bir mec lis oturumu dlizenleneccgi soyleniyordu. O turnm , halktan gelen yogun politik bask1yla 20 May1s'a crtelcndi . Zengin Santa Cruz bolgcsincc savunu lan vc lie,; bolge (Tarija, Beni ve Pando) tarafmclan <laha clestckknen teklif, once kurucu mcclisin toplanmasm1 talep eden gostcriciler tarafmdan rcddcdilcli. Gostcricilcr aynca pctrollin ve dogalgazm millilqtirilmcsi ni istcdi.

Bir hafta sonra 7 Haziran'da, Ba$kan Carlos Mesa ba$kanhk saray1terk etti. (:Unki.i hliki.imct binas1, ba$kanhk saray1 ve Meclis 9evresindeki silahh kuvvctlcr artik Mcsa'y1 koruyam1yordu. Gazeta Mercantil $6yle yazd1:

111

Tiim iilkede 70 farkli yc rde kurulan barikatlar Bolivya 'yt felce ugratt1, yiyecek, yak1t ve yo lcu nak lini imkans1 z hale getircli . Bunun yankilan ozelliklc yoksullugun araz!annm ~iddt:tlcndigi ve bir milyondan fazla insamn ya~ad1g1 La Paz 'da bliylik o ldu. Ba~kcnttc ~e hir ic,; i otobiis hi zmeti smtrh ~ekilde hala dcvam ediyor, ancak gec;cn hafta 48 saatlik g rcve gidcn otobii s ~oforleri bugiinlerde di gcr gostcrici!c r g ibi petrol vc doga lgaz111 millile~tirilmesini dc stcklemek ic,;in siircsi z grevi tart1~1yor.

La Razon adh Bolivya gazctesinin, "durum geri 9cvrilemez" diyen yazan Ivan Canelas ckliyor: Mesa 'nm partisi yok, sadcce 157 parlamentcrin 20 'sine giivencbiliyor. isyanct!ar, dogal gaz1 millilqtim1cdi gi ii,:in Mcsa' rnn "c,;okuluslu petrol ~ir颅 ketlerine satilm1~ " bir "korkak" oldugunu dii~iiniiyor ve istifas m1 istiyor. Patronlarsa onun art 1k "yonetcmedigini " ve "bugiin Bolivya 'mn biiyiimesini engclleycn c,;atl~malara izi n vcr<ligini," dii ~liniiyo r

Bu tipik bir dcvrimci durum: Yonetilenler i~lerin boyle slinnesini istemiyor, yonctenlersc cskisi gibi yonctemiyor. i$te 6 Haziran: Koylii grnplan iilkcnin dogusundaki Savari'de bulunan petrol pompa istasyonunu i~ ga l ctti. Shell' e bag It bu ~irkctin $iii 'ye yapt1g1 petrol ihracat1rn durdurdular. (Joma/ do Brasil gazctesi, 7 H az iran)

0 Globo gazetcsi, Ba ~kanl!k saraymm ku$at1lmasm1 gosteren tam sayfa bir fotograf111 i.izerine "Kilise, Bolivya krizinde arac1/zk etmeye r;afz$1yor" ba$hg1 att1. Fotografta gostericilcrin ortasmda dalgalanan bir pankart gorUli.iyordu: ''Vatan haini Mesa; ulkemizi sat1yorsun, sonun geldi!" Kilise gen;:ekten defalarca arabuluculuk yapmaya yeltendi, ancak bu giri$irnler ~u ana kadar sonu9suz kaldi. 0 Globo devam ediyor:

---------------------------9路


Sosyalizm Katolik Kiliscsi, Dc vlct Ba ~ka nt Carlos Mcsa' nm yant stra Senato Ba~kant Honnado Vaca Diez ve Millet Mcclisi Ba~kam Mario Cosio'nun istifas1 ii;in gayriresmi gorli~mclcr yaptyor. Boylcce Yargttay Ba~kam Eduardo Rodriguez yctkiyi eline alabil ec ck vc gclccck Aralik'ta ba~kanhk sei;imi dlizcnlenecek. (7 Haziran)

Bu manevra petrol ve dogalgazm millile~tirilmesi talebini bertaraf etmeyi ve gen;:ckten bag1ms1 z bir kurucu meclis kurulmasm1 engellemeyi amayhyor. Bu, ybnetenlcrin buglinki.i karga~adaki son umudu. Kilise, kitlelcrin harckctini kontrol ctmc vc geri yevirme giri~imin颅 de yalmz degil. Gbstericilcr bolgcsel rcferandumlann tlimiiniin iptalini ve kurucu meclis toplant1 s1 istcrken, Di.inya Sosyal Fornmu ilc baglanhl1 ana muhalefet partisi MAS'm (Sosyalizme Dogru Hareket) lideri Evo Morales, Meclis'in hem rcferandum hem kurucu meclis yagns1 yapmas1m istedi! Koka ekic;ilcrinin ve MAS'm lideri Evo Morales, parlamente gruplarma iki tarafm taleplerini, yani ozerklik ve kurucu meclis taleplerini aym anda yerine gctinneyi onerdi. (Fol ha de Sao Paulo gazetesi, 31 May1s)

Gostericiler arasmda MAS militanlan olmasma ragmen bu oneri i;;9iler ve halk tarafmdan reddedildi. 0 Estado gazetesinin 26 May1s tarihli ;;u habcrleri (26 May1s 2005) atlanmamah: "Evo Morales 'in partisi MAS'zn birka<; temsilcisi Briiksel'de 25 May1s 'ta Avrupa Parlamentosu iiyeleriyle grJrii~路 tii. " Rejim krizi doruga ula~t1gmda, Katolik Kilisesi gibi MAS da hemen kurucu meclisi kurmak yerine SCyim!erin hazir\anmasmI 6nerdi. Ba~kanhk saraymm yevresindcki alam dolduran gostericilerse mevcut kurumlann devamm1 isteyen tum bu ybzumleri hep bir ag1zdan reddetti. El Alto'daki Mahalle Komitcleri Fcderasyonu FEJUVE'nin liderlerinden biri "Zaferimizi bizden <;alamazlar" diyordu. La Paz'm El Alto semti, iki yll once ayaklanmanm ba;;lad1g1, i;;9i sm1fmm barmd1g1 yOk geni;; bir gecekondu mahallesi. Once Yarg1 Emekyileri Sendikas1 FENAJE bir mcclisini toplad1, ardmdan bu Ulusal Halk Meclisi'ne donu;;tii ve "Kilise tarajindan ba5lat1/an diyalog siirecinde yer alzp a/mama meselesi tart15ild1." Karar kesindi : Hay1r. 7 Haziran tarihli bir gazetedc, COB 'a bagh Maden i;;yileri Federasyonu, Bolivya halkm1 kandmnak ve cmperyalizmin vc emperyalizme sat1lm1;; politik oligar;;inin gerici y1karlam11 korumak iyin ger9ekle;;tirilen bu yeni giri;;imi de reddetti: Carlos Mesa'mn dcvlet bzi~kanligmdan istifasm1 bildiren mesaj1, s;okuluslu petrol ~irketlerinc e titiz liklc haz 1rla111m~ tuzagm paryas1. Sendikalanyla ve mahalle orgiitleriyle harcketc ges;en halk, kendi ilkelcrini ve petrol ve dogalgazm millile~tirilmesini savunurken, hiikiimet, parlamento ve tlim devlet kurumlan , neo-liberalizrnin bil e~cn l c ri, itibanm yitiren devlet, ortaya pkan sorunun s;oziimiinden yakasmt kurtannak iyin bu senaryoyu oynuyor. Mille~tirme mlicadele-


Bolivya'daki Durum Ozerine sinin gene! vc u!usal olacag1na asla inanmadilar vc onceligi ba~ka problemleri r;ozmeye vcrdilcr. Ancak , bunlann hir;biri bogu ~tugumuz i~ s i z lik ve yoksulluk problemlcrin in <;iizlimlini\ sagiamadt. Tekrar etmek gerck: Yeni sci,:im r;agns1 dahil tum anayasal yollar sadcce ~a~trt­ maca. <;okuluslu ~ irkc tl e rcc yoz la ~ tmlm1~ bu demokrasinin sundugu yontemler sadece son 20 yildtr dinlcdigimiz yalanlan yeniden tiretir. Yeni ser;imler, aym yalanc1lardan yeni yalanlar dinlemck dcmck. <;::unkU e~itsiz sei,:im yasas1 bizim ii,:in bir tuzak . Neo-liberalizmin it1as1mn ardmdan bir iktidar yoklugu, yani devlet krizi ya~a­ myor; bu bo~lugu doldurmak ii;in, i~r;i sm1f1 ve halkm Halk Mcclisi anlamma gclen gerr;ek bir pariamen to temclinde kendi devrimci htiktimetini kurmas1 gerekiyor.

Bolivya krizi k1§lalara uzaniyor Bolivya krizi ki$lalara uzamyor. Yarbay Julio Herrera diin tclevizyonda, askerin iktidara gelmesini savunan devlet ba$kam Carlos Mesa'nm istifasm1 istedi . ( ... ) Kendisi "Ar;zklamamzz bir askeri miidaha/e degi/. " dedi, "bu, genr,: subay lann Z:i/ke yonetimini almas1 ve tiim top/um ir,:in dogru karar/ar almasz :jeklinde halkta o/u:jan istege bir yamt. Ozellikle r,:okuluslu :jirketler her istediklerini yap1yorlar ve politikaczlardan a/dzk/arz destekle ilstunliik saglryor/ar. " Herrera, dokuz eyaletten dordtintin btiytiyen ozerklik talebine de atifta bulunarak, "Bizim mutabzk olmad1g1m1z bu taleple ulkeyi parr,:alamak ve bo/mek istiyorlar. " dedi. (0 Estado, 26 May1s 2005) Ordunun en iist diizey yctkilileri anmda yarbaym ai;:1klamas1111 reddettiklerini ai;:1klad1 ve "kendisinin ciddi :jekilde cezaland1r1lacag1" sozli verdi. Bolivya i<;:i$leri Bakam Saul Lara "bu sorun Askeri Mahkemede r;:ozillecek" dedi . Ylikselen gerilimin ortasmda, hiiktimet, COB'un lideri Jamics Morales'in ve El Alto $ehir meclisi iiycsi Roberto de la Cruz'un "k1~k1rtma" lanm k111ad1. ( . .. ) Kmamalar aym zamanda Yarbaylar Julio Herrera ve Julio Galindo 'yu da hedef ahyordu. (Falha de Sao Paulo , 31 May1s 2005)


Sosyalizm

Maden i~~ileri Toplant1smda Alman Kararlar Bolivya Maden i~<;ileri Scndikas1; 1. Bolivyalilann tcrncl hedefi olan, Ulkenin ekonomik krize kar~1 koyabilrncsini saglayacak petrol ve dogalgazm millile$tirilmesi mi.icadelcsinin dcvam1 karanm onaylar. 2. Sendikalann, derncklcrin, sivil orgutler ve mahallc orgutlerinin, mi.icadclcmizi yanh~ anlatan bolgescl nedenleri bir kcnara b1rakarak bu buytik vatansever amav etrafmda birle$mcsini talep cdcr. 3. 18 May1s 2005 tarihinde toplanan son geni~letilmi$ madenciler ulusal mcclisinin, seferberlik, kamyonlarla maden bolgekrini ablukaya alma ve anayollan kapatma kararlanrnn, COD vc COR (Bolgesel i$vi Federasyonlan) ile C$gi.idi.imli.i hayata ge9irilmesini onerir. 4. Millilqtirn1e ve sosyal degi~im amac1yla miicadcle veren Bolivyaltlann kavgasma katilan askerlcri destekler. Yarbay Herrera vc Yarbay Galindo, ivinde ya~ad1g1m1z durum nedeniyle isyan eden yurtsevcr askcrlerin binlercesi tarafmdan payla~tlan duygulan anlat1yor. Biz bu askerlcrin hepsini, i.ilkeyi satm alan vok uluslu oligar$iye kar~1 ulusal mucadelcde bizc kat1lmaya yagmyoruz. 5. Bolivya demokrasisi, Bolivya madencilerinin ve halkmm kamyla kaza111lm1~tir. Bugiinse bu demokrasi sadece iilkenin dii~manlarma ve oligar$iye yarar saghyor. Bu, hakim sm1f111 i~9ilcri ve halki Amayapampa ve Capacirca'da (~ubat ve Ekim 2003) oldugu gibi katlettigi, gostermelik ve gudiimli.i bir demokrasi. 6. Buna ragrncn, 9ok uluslu ~irketlere ve onlarm ozerklik bahanesiyle i.ilkeyi dag1tmay1 ama9layan felaket planlanna hizmet eden ti.im fa~ist darbe giri$imlerine de sonuna kadar kar~1y1z. 7. Hukiimetin vc yabanc1 oligar$inin, Santa Cruz'un aynlmas1 amac1yla ger9ekle$tirdigi darbe giri$imlerindeki suv ortakhgm1 te~hir ediyoruz. Halkm 9ogunlugunun itirazma ragmen ger9ckle~tirilmeye 9ah~ilan Santa Cruz'un aynlmas1 plarn, Latin Amerika'da, t1pk1 israil gibi, emperyalizminin bir i.issi.inu kurmay1 ama9hyor. 25 May1s 2005, La Paz


La Paz Konferans1

La Paz Konferans1

Julio TURRA

La Paz Konferans1, petrol vc dogalgaz kaynaklanm millile$tirmek, ozelle~tirmelerc kar$1 durmak ve halkm ulusal egemenligini savunmak i9in bir uluslararas1 miicadele giinii belirlcdi.

n dort iilkcdcn 272 dclegc petrol ve dogalgaz kaynaklanm millile$tirmek, ozcllqtirmclere kar$I durmak ve halkm ulusal egemenligini savunmak i9in di.izenlenen k1tasal konferansa kat1ld1. Kat1hm tahminlerin iizerindeydi. Konferans, i$9ilerin ve Halklann Uluslararas1 Baglant1 Komitcsi (ILC) ile bclli ba~II Bolivya sendikalannm ortak 9agns1yla toplanm1~ti. Konfcrans duyurusu toplantmm ger9ekle$tigi 12 Agustos'tan sadccc ycdi hafta once, 23 Haziran'da yap1ld1. Aym gun, bolgedeki sendika fcdcrasyonu COR 'un El Alto semtindeki merkezinden, Bolivyah kitlclcrin son hareketinde bir sembol haline gelmi$ olan $ehir iiniversitesine bir yiiriiyi.i$ ba$lat1ld1. Yiiriiyii$ ii9 kilometreye yay1hyordu; sloganlar at1hyor vc fcnerler yak1hyordu. Ardmdan Konferans'm avilt~ toplantis1 di.izenlendi. <;=ok say1da sendika ve halk hareketi onderi haz1r bulundu. Konferans, Bolivyah Madenciler Sendikas1 (FSTMB) idari Sekreteri Miguel Zubieta'mn bir "mola" veya "ara" olarak adland1rd1g1 bir siyasi ortamda ge9ti. Petrol vc dogalgaz kaynaklannm tazminat odenmeden millile$tirilrnesini talep eden kitle hareketi bu senenin May1s ve Haziran aylannda doruga 91km1$h. 0 zamandan bcri hareket duruldu, ancak bit-

O

* La Verite I Gers;ck de rgisinin 45. say1smdan s;evrilmi~tir.


Sosyalizm

mcdi ve - maden scndikac1lanmn tabiriyl e - "se<;:im karnavah" bittigi zaman bu And i.ilkcsinde kitle harckcti tckrar on plana <;:1kacak. Bu "se<;:imli <;:ozUm" , Chapare bolgesi koka <;:ift<;:ilerinin ("cocalcros") ve MAS'm (Sosyalizmc Dogru Harekct) lideri Evo Morales'in, ni.ive halindeki Ulu sal Halk Meclis i'ni es gc9me c;a bas1yla gi.indeme gcldi. Bu Meclis El Alto bolgcsindc ~ekillenmcye ba~lam1~h. Morales ise meclisi hi<;:e say1p, b a~ka politik cgilimlerle ve yeni - Carlos Mesa, Vaca Diez ve Marrio Cossio'nun k1sa gorev si.irelerinin ardmdan dordi.incti - Ba~kan Eduardo Rodriguez ile Arahk'ta genel se9im yapmak ve Haziran 2006'da Kurucu Meclis'i a<;:mak yontinde bir anla$ma yaptl.

COB'un Geni~letilmi~ Yuriitme Komitesinin Giindemi: "Siyasi bir

Ara~"

Kita i~9ilerinin konferans1 ba$lamadan birka<;: gtin once, 9 Agustos'ta Bolivya i~<;:i Federasyonu COB ' un uye sendika temsilcilerinden olu~an Geni~letilmi~ Yilri.itrnc Komitesi Huanuni maden ocagmda, siyasi durumu tart1$mak i.izere topland1. Burada <;:ok onemli bir siyasi karar almdi: i~<;:iler i<;:in "siyasi bir ara<;:" in~asma ba$lamak. <;:1k1$ noktas1 $Uydu: Halk1m1z asla kendine ait bir siyasi araca sahip olmadt : i~r,:ilere, r,:iftr,:ilere, And Daglan'nda vc A111azon 'da ya~ayan milletlerc ve yoksull a~ tmlmt~ orta s1111flara ait, iktidan hedefleyecek ve sonunda devrimci bir iktidar stratejisi r,:cn;:evesinde sistemin egemen, baskm sm1f1ann111 yerini alacak bir arar,: . (COB Siy asi Komisyonu tarafinda11 sunu/an tas/aktan)

Onaylanan bu belgede program olarak ~u maddelcr oneriliyor: Petrol ve dogalgaz kayn aklanmn tazminats1z millile~tirilmesi, ger9ck bir ytirtitme gtici.iyle donattlm1$ ve i$<;:i orgtitlerince olu$turulmu$ ger9ek bir kurucu meclis i<;:in kampanya , topragm yerli halklara ve koyli.ilere yeniden tahsis edilrnesi, 21060 say1h karann geri <;:ekilmesi, kamu refah1 i9in ozellqtirilmi$ (borsaya a91lm1$) $irketlere el konmas1, d1$ borcun iptali, ekonomiyc pranga vuran FTAA (Amerika K1tas1 Scrbest Ticaret Antla~mas1) ve digcr serbest ticaret antla$malannm reddi. Bu talepler, Bolivya!J kitlelerin Ekim 2003 'teki "devrim provas1"ndan beri verdigi mUcadclelerden yi.ikseldi . Bu taleplcr, ku$kusuz Bolivya i$<;:i sm1fmm vc ezilen kitlelerin ger9ek siyasi temsilinin, yani bir bag1ms1z kitlesel i$9i partisinin i.izerindc in$a edilecegi zemindir. Bu yolda ilerlemek demek, tarihsel bir sorunu 9ozmeye ba$lamak demektir: Bir tarafta COB 'un vc Madenciler Federasyonunun <;:agns1nm kitlelerin 9ogunlugu iizcrindeki derin etkisiyle, diger tarafta onlan


La Paz Konferans1

iktidara ta~ 1yac ak "i ~c; ilcrc ait bir siyasi arac;"m yoklugu arasmdaki uc;urumu a~ mak sorunu . Ancak 9 Agustos 'ta COB G c ni ~ lctilmi ~ Komitesincc alman karar, bunun hcmen nasil hayata geyirilccegi iizcrinde baZI tart1~rn a lan alevlendirdi. Omegin COB ida ri Sck reteri Jaime Solcrcs mevcut sec;:im ittifaklarma "yc~il 1 ~ 1k" yakrn ay1 vc onlarla bir anla~maya vamrny1 onerdi. (Arahk sec;:imlerinc katilaca k "v a tanda~ grupi an "nm 26 Agustos 'a kadar en az elli bin imzayla ba~ v uru yapmas1 gerckiyordu). Madenciler Fcderasyonu gi bi diger kesimler se1;im giindemini dikkatc almayan , uzun vad cli bir faaliycte yoneldi. Arahk seyimlcrini haikm miicadeles ini yo lundan saptirmaya yonelik bir sahtckarl1k olarak goriiyorlar. "Siyas i arac;"1 tabandan in~a etmeyc c;:al1~1yor ve Aralik sec;:imlerinden sonra harcketin h1zlanacagm1 dii~iiniiyorlar. Her hali.ikarda, Ara lik sci;;im lcrin e giren ve i ~c; i s1mfm1 vc czilcn halkm ylkarlanni tcmsil ett igini iddia eden ti.im adaylar -- ankctlere gore ciddi bir destegi olan Evo Morales dahil - ~u talcbi kar~tlamak zonmda - her adaym ald1g1oylarla nc yapacagm1 bilmek, halkm hakh Adaylar, sec;imi kazamrlarsa petrol ve dogalgaz kaynaklanmn tazminats1z olarak millilc~tirilmcsi ic; in gerekli ad1mlan atacaklan yontindc kamuoy1J on tin de resmcn soz vermel i!

Ozgur tart1搂manm sonucu: protesto tarihi belirlendi i~te bu siyasal baglamda , c; c~itli iilkclerden gelcn 107 delege, c;:ok say1da BolivyalI sendika ve balk orgtittinden 160 tcmsilciylc berabcr, Konferans stiresincc ge ne! oturnmlar ve atolyelcrde tart1~malar dtizenlediler. Brczilya, ispanya ve Fransa'dan gelen dclegeler, kcndi tilkelcrinin ~ irketlerinc - Boli vya petrol vc dogalgaz1111 somtiren Petrobras, Rcpsol vc Total'e - cl konmas1 ic;in Bolivya halk111111 verdigi mtieadeleyc ko~ulsuz dcstck sundu; pratik ve somut bir i~c;:i s1111fi entcmasyonali zmi omcgi sergilcdi. Toplanh gcni~ tabanh oldugundan, c;ok farkh fikirler bulunuyordu. Baz1lan Bolivyahlara devrim yapma dcrsi vermeyc giri~ti. Kimileri de Bolivya'nm devrimci bir siirec;ten gec,:tiginden hareketle, "s1111rlan a$IP el uzatmaya goniillli" oldu ! Ancak ozgtir tart1~ma gos!crdi ki Amerika k1tas1 ve ttim dtinya i$c,:ilcrinin yapabileccgi en btiytik yardun, "her iilkede ortak dii!jmamm1za kar.}路1 verdikleri kendi miicadeleleridir: Emperyalizme, onun kurumlanna (IMF. Diinya Bankasi, DTO), kapitalistlere ve hizmetlerindeki hiikiimetlere kar!jl. "


Sosyallzm Dahas1 ozgiir tart1~ma , onerilen eylemlere - ozellikle 17 Ekim uluslararas1 protesto gi.ini.ine - oybirligiyle destek verilmesini saglad1 (eke bakm). Venezuela'da bir yil iiyinde ikinci bir k1ta 9apmda konferans di.izenleme fikri onerildi . i~9ilerin ve Halklann Uluslararas1 BaglantI Komitesi (ILC), Latin Amerika' da devam eden ve di.in ya 9apmda etkili olan iki devrimci si.ireci - Bolivya ve Venezuela - ili~kilendirmeyi ba~ardt. ILC'nin faaliyeti sayesinde, Venezuelah i~9i onderleri (UNT konfederasyonunun ulusal koordinatorleri Orlando Chirino ve Marcela Maspero dahil altI ki~ilik bir delegasyon Bolivya'dayd1) Bolivya i~c;:i hareketi onderleriyle goril~足 til. Konferansa katilan her i.ilkeden delegelerle, di.inya i~9ilerinin her tilr bask1dan kurtulmas1 i9in militan bir dayam~ma ve ortak mi.icadele ag1 kurulrnas1 imkam dogdu.

*** Sonu~

Bildirgesi

COB (Bolivya i~c;:i Fcderasyonu), FSTMB (Bolivyah Madenciler Sendikas1), La Paz Vilayeti Sendika Subesi, El Alto Bolgesi Sendika Subesi ve i~i;;ilerin ve Halklann Uluslararas1 Baglanh Komitesi (ILC) tarafmdan ba~latilan 9agnya cevap veren 14 illkeden (Arjantin, Bolivya, Brezilya, Sili, Kolombiya, Ekvador, ispanya, ABD, Fransa, ingiltere, Meksika, Paraguay, Peru ve Venezuela) 272 delege; 12-14 Agustos 2005 tarihleri arasmda Bolivya'daki petrol ve dogalgaz kaynaklannm millile~tirilmesi, ozelle~tirmelere kar~1 miicadele ve halklarm milli egemenligini savunmak i~in kltasal konferansa katildi. El Alto, Bolivya halkmm devrimci mi.icadelelerinin merkezi olagelmi~tir; bir kez daha sokaklan kararh yi.irilyi.i~c;:i.iler doldurdu. Konferans1m1z bu gosteriyle a91ld1 ve i~i;;i sm1f1 entemasyonalizmi ve emperyalizme kar~1 el ele veren halklann birle~ik mi.icadele azmi sergilendi. Konferansta Bolivyah yolda~larm petrol ve dogalgaz kaynaklannm tazminats1z millile~tirilmesi talebini; hem i~9i di.i~mam yasalara (eski 1689 say1h yasa ile ~imdiki 3058 say1h yasa) kar~1, hem de halk1 belli bir onurlu ya~am seviyesine k avu~turacak kaynaklardan yoksun b1rak1p illkeyi yagmalayan c;:okuluslu ~irketlere kar~1 harekete gec;:mede nas1l bir arai;; olarak kulland1g1111 dinledik. Bu talep, kitlelerin hareketliligiyle birlikte, milli egemenligin savunulmasmda belirleyici ve temel bir mesele haline geldi. Bu mi.icadele s1rasmda Madenciler Federasyonu ve onun i.ist orgiitil COB; El Alto COR, FEJUVE (Mahalle idareleri Federasyonu) ve diger orgi:itlcrle birlikte c;:ok onemli bir rol oynad1lar.


La Paz Konferans1

Tekrar ilan ediyoruz: Dogal kaynaklann millkiyeti milletin egemenliginin temel bir ta~1dir ve bu nedenle devredilemez. <;okuluslu ~irket足 lerin bunlara el koymas1na izin vermek gayn-me~rudur, zira bu bizzat milletin varhgm1 tehdit eder. Diger illkelerde oldugu gibi Bolivya'da da dogalgaz, petrol, dogal kaynaklar ve toprak yalmz ve yalmz halka ait o'-mahdir. Emperyalizm, tum diinyada Bush ve milttefiklerinin sava~ 91g1rtkanhg1 politikalan ile tilm milletleri ve - i~i;:ilerin ve halklann milcadelelerle kazand1klan - haklan yok etmeyi amai;:larken, Bolivya halk1 egemenligini savunmak iizere ayaga kalkt1. Irak halkma kar~1 bu canice sava~1, Haiti'nin BM $emsiyesi altmda i$galini, Latin Amerika'da yeni kurulan Paraguay ba~ta olmak uzere Kolombiya, Ekvator ve Guantanamo' daki ABD askeri iislerini km1yoruz. Amerikan emperyalizminin Venezuela ve Kuba balk.mm egemenligine yonelmi~ surekli tehdidini reddediyoruz. Serbest ticaret antla~ma足 lanm (FTAA, NAFTA ve bOlgesel veya ikili antla~malar) reddediyoruz. Emperyalizm, bunlan 9okuluslu ~irketlerin egemenliginin kar~1smda duran her engeli yok etmek i9in kullamyor ve bunu yaparken tum kttada ve bizzat ABD 'de i~giiciinii ve i~9i haklanm toptan yok ediyor. Yerli halkm ve topraks1z tanm i~9ilcrinin; i;:okuluslu ~irketlerin ve biiyilk toprak sahiplerinin biiyiik i;:iftliklerini ilga edip, geri;:ek bir tanm reformuyla topraga mqru olarak el koyabilecegini tekrarhyoruz. D1~ borcun gayn-me~ru oldugunu ve halktmtzm bunu kan ve sefaletle Odemeyecegini tekrarhyoruz. i~9i haklanm, ertelenmi~ ilcrete dayah kamusal sosyal gilvenligi savunmak; emperyalizm yanhs1 htikilmetlerce paras1z btraktlmt~ elektrik ve telekomilnikasyon tesislerinin, havaalanlannm, kamusal saghk ve egitimin, su kaynaklan ve dag1hmmm ozelle~tirilmesine kar~t bizi milcadele etmeye iten arzular bunlar. Bu baglamda, kesin ve vazgei;:ilmez bir talebimiz var: Ozelle~tirilmi~ ya da borsaya ai;:1lm1~ kurumlar ile i~i;:ilerce i~gal edilmi~ milflis ~irket足 ler kesinlikle tazminats1z olarak yeniden millile~tirilmelidir. Bolivya i~i;:i sm1f1 ve halk1 bir omektir; tilm halk kaderini eline almaya kararh oldugunu gosteriyor. Bu yilzden rum antiemperyalist i~i;:i ve halk orgiitleri, Bolivyah i~9ilerin, halkm ve geni;:ligin yanmda durmah ve petrol ve dogalgaz kaynaklannm tazminats1z olarak millile~tirilmesi talebini ko~ulsuz desteklemelidir.. Amerika kttasmdaki vc tum dilnyadaki i~i;:iler 揃Bolivya' daki devrimci silrece en iyi yard1m1 ortak dil~mamm1za - emperyalizme, onun kurumlarma (IMF, Diinya Bankasi, DTO), kapitalistlere ve emirlerindeki hilkilmetlere - kar~1 tilm illkelerdeki milcadelelerini silrdilrerek verebilir. Bu milcadelede sendikalanm1zm bag1ms1zhgm1 savunmak ve


Sosyalizm giivcnce altma almak zorunludur: Bu orglitler s1mf miicadclesi yoluyla vc "kUrcscl yoncti~im" ad1 altmda onlan yok etrneyc yahut kiiresclle~mc sU rccine cklcmlerneye c;:ah~an politikalara kar$I sm1f mUcadclcsinin arnc1d1rlar. Genel oturumlard ak i 43 konu~ma ile atolyelerdcki konu$malar Bolivya halkmm ayaklanmasmm rum di.inyaya yayd1g1 $Ok dalgalann1 gosterdi. Bu; Arjantin vc Ekvador'da hi.ikiimetlerini deviren, Venezuela'da darbc gi ri~ i mlcrini ve Bush'un emrindeki ekonomik sabotaj1 savu~turan, Brezilya, Peru, Meksika, Kolombiya ve ~ili'de .;:qitli yollarla empc1yalizmin tlirlii entrikalanna kar~1 sava$an, onlara direncn vc kendi orgi.itlerinin ()nderlcrinin koydugu engelleri 3$rnak zorunda olan Latin Arnerikal1 i$c;:iler ve halklann miicadeleleri~in bir par9as1dtr. Aym $ekildeABD'de i~ 9 ilcr ve genc;:ler Irak'taki sava~a ve Bush'un kendilcrine kar~1 verdigi icy sava$a kar~1 harekete gei;:mi$ durumda. Avrupa'da i~c;:ilcr Avrupa Anayasas1'111 rcddcdiyor; Fransa'da HAYJR'm zaforinde oldugu gibi. Bu vesile ilc taleplcrimizi belirtiyor ve petrol ve dogalgazm millile$tirilmesi, ozellqtirilmi$ kamu kurum ve hizmetlerinin yeniden millile$tirilmesi ic;:in climi zdcki tum giic;:leri miicadeleye katmaya soz veriyoruz. Bunlan i.ilke lcrimizde - milli egemenligi garantileyecek tek miicadele olan - i~<;:i s m1f1 vc ezilen halklarm miicadelesiyle hayata gei;:irmek ii;:in ugra~1yo ru z. i$i;:i sm1f1 demokrasisine uygun derin bir iry tart1$manm ardmdan, stirecin devamm1 saglarnak ve bu ilk kar$1la$ma temelinde gelecekte daha geni~ kahhm saglamak ii;:in $U ortak duru$larda anla$Ildi. Gayet iyi bili yoru z ki ko~ullar tozpembe degildir. Koca bir di.inya y1k1hyor. Burada, tlim di.inya i~c;:ilerinin somiiri.i ve baskmm prangalanndan kurtulma, millctler ve i~c;:iler arasmdaki uyumlu i$birliginin her gec;:en giin bi.iyiiyen barbarl 1g111 yerini alacag1 bir di.inya kurrna yetenegine guvenimizi yincliyornz. Ya~asm ttim diinya i~1;ilerinin birligi! Petrol ve dogalgaz kaynaklanm tazminats1z millile~tirin! Kahrolsun ozelle~tirmeler! Ya~asm " halklanmmn milli egemenligi!

kurulmu~lardtr

La Paz, 12 Agustos 2005 Miguel Zubieta, FSTMB idari Sekrcteri; Herbert Choque, FSTMB Gene! Sekreteri; Julio Turra, Brezilya CUT idari Ba$ka111, ILC iiyesi; Orlando Chirino, Venezuela UNT Milli Koordinatori.i; Jean Pierre Raffi, Uluslararas1 Baglant1 Komitesi (ILC); Salustiano Laura,


La Paz Konferans1

COD La Paz idari Sekreteri; Rocio Casco, Paraguay SINECP Gene! Sekreter Vekili; Edgard Patana, COR El Alto idari Sekreteri

Bu toplant1y1 ilerletmek ve geni§letmek i~in ortak faaliyet onerileri I. Tum kahhmcilar bu konferansm sonw;:lan hakkmda orgtitlerini bilgilendirmeyi kabul ederler. 2. Halkm mi.icadclcsine kat1hm$ tlim i~r;i orgi.itlerini ve toplumsal hareketleri 17 Ekim 2005 glinU $U eksende ortak harekete 9ag1nyoruz: •Petrol vc dogalgaz kaynaklarmm tazminats1z millile~tirilmcsi ir;in Bolivya halkma ko~ulsuz dcstck • Her i.ilkcde petrol ve dogalgaz kaynaklannm tazminats1z millile$tirilmesi ii;:in • Ozellqtirmclerc kar~1 vc ozellqtirilmi$ kamu kurumlan ve hizmetlerinin ycnidcn millilqtirilmcsi ii;:in • Halklann cgcmcnl iginin savunulmas1 ir;in 3. Tlim i~r;i, halk, genr;lik orgi.itlerini, demokrat orgiitleri cmperyalist sava~ politikasma kar~1 i;:1kmaya ve ~unu talep etmeye r;agmyoruz: Amcrikan askeri Uslerini Latin Amerika'dan, Paraguay'dan, Kolombiya'dan, Ekvador'dan, Guantanamo'dan; Brezilya komutasmdaki Birlqmi~ Milletler birliklerini Haiti' den r;ekin! 4. Bir ytl ir;indc ikinci bir Kita Konfcrans1'nm Vcnezuela'da toplanmasm1 oncriyoruz . 5. Bu temelde La Paz Konferans1 (12-14 Agustos 2005), 9agnc1 orgtitlcre ve toplant1 s1ras111da raporlan ve kararlan yaynnlamak tizere kurulmu~ ba$kanlik orgamna katihmc1lar arasmda bilgilcri aktarma ve ikinci konferansa geni~ kahhm1 saglamak ir;in her ttir 9abay1 gostem1ck ic;:in vckalet verir.

14 Agustos 'taki son Gen cl Oturum 'da kabul edilmi$tir.



Filistin: Amerikan DOzeni Yol Aynmmda

• 1 1st1n: F·1· Amerikan Duzeni Yol Ayr1m1nda

FranQois LAZAR

La Verite I Ger9ek dergisinin 45 . say1smm yaymland1g1 s1ralarda, Gazze ~cridinden "tek tarafl1 9ekilme plam" uygulamaya konmu~tu . Irak i~gali baglammda uydurulan Gazze'den geri 9ekilme, Amerikan yonetiminin, bOlge illkelerini dag1hp, yonetimlerini degi~tirerek petrol ilreten tilkelerin zenginliklerini yagma plam olan "Bilyilk Ortadogu" projesinin bir ayag1. ABO, israil ve Filistin yonetimi tarafmdan "ban~ silrecinin" ba~lang1c1 olarak ilan edilmi~ ve Amerikan "yol haritasmm" hayata ge9irilmesi amactyla ba~vurulmu~ bir yontemdir. Planm onemli bir par9as1 - bu konuda herkes hemfikir - millteci sorununun ve geri donil~ hakkmm iskartaya 91kart1lmas1. Peki ama 1948' den beri tilkeden zorla go9 ettirilmi~ tilm millteci ailelerinin geri donil~ hakkm1 tammadan bolgede ban~1 saglamak mlimklin mil?

5 May1s'ta, Filistinliler dilnya 9apmda "Nakba"nm 5_7. y.1l~~n~?­ nil and1: 1948'de ba~layan, kadm, erkek, 9ocuk 800 bm k1~mm mul-

1

* La Verite I Ger\:ek dergisinin 45. say1smdan \:Cvrilmi~tir.


Sosyalizm

tcci halinc gcldigi ve 531 tarihi ~ chir vc koyiin yok oldugu felaketin 57. yildonumi.i. Filistin halk1 ic;:in Nakba art1k her gun ya~anan bir felaket; Filistin Ulusal Konseyi'n in mi.i!teci komitesi sekreteri Valid El Avad konuyla ilgili ~unl a n yaz1yor: Miilteci sorunu ve geri d onli~ hakk1, kendi mqruiyetiyle yanan bir ate~tir vc konuya sessiz ka lan herkcsi yakacaktir. Multecilerin durumu bolgede ban~m onemli bir faktorli ha line gddi ve bu konuyu glindemine almayan tlim g iri ~ im­ ler ba ~a ns1 z o!du. Bugii n hcrkcs ai;;1k<;a g61iiyor ki, rnlilteci sorununu Birl q mi ~ Milletler'in 194. Kararna mesin e gore adil bir ~ckilde i;ozmcyen her anl a ~m a nm sonu ba~ an s 1 z h ga gidccek ... Bu ne bir siyasi glizclleme nc de bazilarmm ilcri siirdligli gibi bir a ~1 nli k provokasyo nu ; sue,: ortada, sui;;lu belli vc kurbanlar da belli. Her e~ itl i k i,:i ~· o zC11; 1 en az1ndan kurb anlara adil yakla ~ mah ve sw;:luyu cezalanchrmal1.

Geri

donU~

hakk1 atlanamaz

israil gazetesi Haa retz' in 13 May1s say1smda, siyonist askcrlcrin 1948 yilmda yerle bir etti gi koykrin kaltntilarma dogru yuriiyen 5 bin Filistinli vc onlan dcstcklcyen israil orgiltti Zochrot (Hahra) haber oldu. 12 May1s'ta Reuters habcri ~oylc ge9iyordu: Torunlanyla birliktc say il an ~ u and a 4 mil yona ula ~a n Gazzc, Bat1 !;)cria ve tilkc d1~mda ya~ a n Fili stinl i miiltccilcr, kullibe scfalctine mahJ.cum; hcpsi de esk i evlerinin anahtarlar1111 s11ns1k1 tutuyor. Bugline kad ar mliltcci talepl erini kar~ tlamak i.;:in i;;q itl i i;;ozlim k 1· onerild i. Ancak miiltecibin i;;ogu, bugtinkii israil topraklan iizcrind cki cvlcri art1k var olmasa dahi, "gcri donii~" hakkmda 1srarc1. Hamarna' daki cvi mc doomeyi diinya iizerinde var olan tlim paraya degi~mcm , cvirndc olmcy i tcrcili cdcrim, di yor Gazze kampmdan Yusuf Ebu Sultan; bugii n israil 'in k1y1 ~c hri Ashkcl on'un birka9 kilometre yak111111da bulunan dogdugu koyi'I kastediyo r.

Bugunki.i ko~ullarda insani gcri donu~ talebi, ycgane 9ozilm olan, tarihi Filistin topraklannda tck, laik ve demokratik bir devlet kurulmadan kar~1lanabilir mi ? Birbirini izleyen her planda, Filistinli lidcrler geri donu~ hakkmdan tavizc zorlandilar. Filistin ' in tarihscl topraklannm %80'ine el konmasm1 onaylayan vc kalan kli c;: i.ici.ik pan;arnn bag1ms1zhgmm tanmmamasm1 bile sindircbilcn Yascr Arafat, yine de multecilerin statilsiindcn ta viz vermcyi hep rcddctmi~ti. i ~ tc mf bu yi.izden Ariel $aron ve Bush tarafmdan her zaman ban ~ m oni.inde bir engel olarak sunulmu~tu. Bush'un darn~manlannd a n ve 1989-2000 y11lan arasmda Amerika'nm Ortadogu 'daki en onemli casuslanndan olan Dennis Ross, Mahmud Abbas sc9ildiktcn sonra le Monde gazetcsinin 12 Ocak tarihli say1smda ~unlan ac;:1kla1m~tir: "Bir ar,:i/1m soz konusu. Ancak Kudiis sorunu, stmr!ar ve mu/teci sonmlonno aci/ bir ~·ozum bufunmas 1 zor. Fi/istin y onetimi ger~·ekten otoritesini k11rmak isriyorsa, bu konularda kesin/ik-


Filistin : Amerikan Duzeni Yol Aynminda

le taviz vermeli. " i~t c empcrya li zmin yeni Filistin yonetimind en ac;1k9a istedigi: Miilteci sorununda gcri ad1m. Ebu Mazen olarak da bilincn Mahmud Abbas ile yaptlan ve 10 Haziran 2005 'te yay1mlanan bir roportaj, Abbas 'm "yol haritasma" tam baghhgm1 gostcriyor. Abbas di gcr Arap iilkelerine Filistinli goc;menleri yurtta~hga alma 9agris1 yap1yor; ancak bunun "ha/en 1srarc1 olduklan geri donii~ haklartna bir zorar getirmemesi" gercktigini ekliyor. Libre Belgique' in 20 Tcmmuz say1smda bu sozlcre tepkiler yer ald1: Liibnan'daki 14 Fi listin milltcci kampmdan biri olan Mar Elias'taki insan Haklanm Koruma Me rk czi'nin miidiirii Suhail Natur, "Bu demec;ler tek kelimey le :fOk edici " Ji yor. iki hafta once Amman 'da yapilan El Fctih Merkez Komite topl ant1s111da gcri cl ()nli ~ hakkmdan bahsedilmemesinden yola yi karak baz1 ~cy lerin arllk d cg i ~t i g ini bclirtiyor: '"Bu. George Bush 'un bak1~路111a t1pallp uyuyo r. Bush, her ::anzan /7fr Fi listin devletinin olmas1 gerektig ini soy ledi, ancak hic;bir ::aman miilteci somnuna deginmedi." di yor Natur.

Bay Natur'a gore bu yeni yakl a~1mm ba~ka bir gostergesi ~u: "Bazi Korfez iilkelerindc yurtta ~ !t ga gec;irme siirec i ba$lattld1. Resmi olarak, bu tilm Araplara ac;1k bir si.ircc; g ibi gori.inilyor, ancak Filistinlilerden ba~ka kim buna ba~vurur ki zaten?" Bu si.ircc;, diasporadaki Filistinlileri miilteci konumundan 91kart1p yabanc1 bir i.ilkedc Filistin kokenli vatanda~ durumuna c; ev irmes i ac; 1s111dan tehlikcli . Aym zamanda geri donii~ hakkt , Birle~mi ~ Milletlcr ' in 194. Karamamesi 'nin belirttigi gibi vazgec;ilemez bir hakkcn, s1radan bi reysel bir hak halinc gelmi~ oluyor. Filistin sorunuyla ilg ili c;ok yetkin bir Liibnanlt akademisyen , Abbas'a daha sc1i bir kar~1ltk vcriyor: "Bu kadar hassas bir don emde bu Jekilde konuJmak yak1~'1ks1z. " Eski ba~bakan Hariri 'nin suikasta ugramasmdan bu yana Li.ibnan cpey gergin bir hava ic;erisinde. ismini vermeyen akademisycn, " Ustelik, boy le bir tarihe sahip bir hareketin

lideri nasil olur da geri donii~路 hakktna, Filistin davasmzn en temel sorunsalma, kar.y1 <i:1kar? Ayn ca Ebu Mazen nasil oluyor da binlerce Filistinli miilteci ad1na ko nu~路m a hakk1111 kendinde buluyor? Boyle sar;ma sapan kon11.yaca[t111a, Filistinli miiltecilerin me~ru temsil haklanmn kaza111/mas1 iizerine r;a /1~sa daha iy i olur." diye ekliyor. Bolgede ban ~ m tek yolu, gcri doni.i ~ hakkm1 saglamak ve Yahudiler ve Filistinli Arapl ara e~ it hak lar getinncktir. Bush ve Abbas gcri donil~ hakkm1 es gcc;erek, B1.iyi.ik Ortadogu ad1 a.ltmda, bolgedeki parc;alanma si.irecini h1zland1racaklar.

Siyonizm ve Amerikan emperyalizminin vard1g1 anla搂ma ikinci DUnya S a va ~ 1 ' n111 ard111clan, Amcrikan emperyalizrni c;okii~e gec;mi~ olan Frans1z vc in gili z emperyalizmlcrinin yerlerini almaya


Sosyalizm

soyundu. israil devleti de, geleneksel olarak Fransa ve ingiltere'nin nilfuzu altmda olan bu bolgenin Amerikan yerle~imi haline gelmesinde onemli rol oynad1; Amerika Birle~ik Devletleri'nin bolgedeki kontrolilniin arac1 oldu. Aynt zaman zarfmda Washington, ikinci Dilnya Sava~1 'ndan dogan devrimci hareketlere uzun sure pranga vuran Kremlin bilrokrasisinin etkisi altmdaki bu bolgeyi geri kazanmay1 hedefliyordu. Stalin ve SBKP'nin yonettigi bilrokratik kast, tiim dilnyada yiikselen devrimci dalgay1 kontrol etmede onemli bir rol oynam1~tt . l 948'de, Stalin hiikilmeti, amac1 Filistin halk1 iizerinde kesin siyonist bask1y1 uygulamak olan israil devletini ilk tamyan iilke oldu. Sovyet biirokrasisi Ortadogu' daki Bonapartist askeri diktatOrlilkleri destekledi; yani einperyalizmin kuklas1 olan, M1m'<;!a Nam, Suriye'de Baas ve Libya'da Kaddafi iktidarlanm. Kremlin biirokrasisi boyle bir politikanm kendi a<y1smdan faydah olacag1111 dii~ilnmii~ olabilir, ancak bu hi9bir zaman emperyalizmin etkisini azaltmadt. Bu yiizden, ba~ta Arap bolgesi olmak uzcre Ortadogu ' nun par9alanmas1 sayesinde, emperyalizm sorunsuzca bolgenin petrol kaynaklanm uzun sure somlirebildi. Afganistan Sovyet i ~ gali altmdayken, dogrudan CIA tarafmdan kurulan, egitilen, finans e edilen islamc1 Talibanlar iilkeyi ele ge9irdi. Sovyetler Birligi ordusunun tarihteki en biiyiik yenilgisi olan Afganistan hezimeti, Kremlin biirokrasisini de onemli ~ekilde zay1flattI. Afganistan'm Moskova'ya etkisi, Vietnam'm Washington'a etkisinden beterdi. 1989'da .Berlin Duvan y1kild1gmda, ba~ta SSCB olmak iizere tiim diinya milletlerini pan,;alamak i<;:in Amerikan emperyalizmi kiiresel kar~t devrimci diizenin tek polisi roliine soyundu. 1991 'deki Birinci Korfez Sava~1'nda Saddam Hiiseyin'i iktidarda b1rakt1lar; ancak ikinci Korfez Sava~1, amac1 tl.im iilkeleri par9alamak olan "Biiyiik Ortadogu Projesi"nin par9as1yd1 ve Baas rejimini y1ktt. Sonu9 a~ikar: Irak halk1 direniyor ve bu da Amerikan emperyalizminin her yerde dayatmaya 9ah~ttg1 gti9 dengesini baltahyor. Siyonist devlet tiim bu ili~kilerin merkezinde: Bir yandan, Filistin halkmm devrimci yiikseli~ine kar~1 Ortadogu'daAmerikan egemenligini ko~ulsuz destekliyor, diger yandan, uluslanm kurmak i9in 9abalayan Filistinlilerin devrimci arzusunu "torpiilemeyi" ama9layan Amerikan siyasetini uyguluyor. Siyonist devlet, yakm zamana kadar Amerikan oyun planmda ve bolgedeki statiikoda temel ta~tl. Birinci intifada - 1987 y1lmda ba~lad1 - ortaya 91kana kadar, israil 'in gorevi Filistin halkm1 basttrmak ve aktif bir ~ekilde Ortadogu monar~ilerini ve devletlerini )control etmek ve desteklemekti. Ancak intifada ba~laymca, yani Siyonizm taraf~ndan


Filistin : Amerikan Duzeni Vol Ayrimmda

kontrol edilen topraklarm merkezinde bir Filistin devrimi ba~ gosterince, israil kontrolti kaybetti ve hem kendi i<;: dengesini hem de Ortadogu bOlgesindeki statlikoya kar~1 bir tehlike olu~turan Filistinlileri bastuma ytiklinli tek ba~ma omuzlayamayacag1 ortaya <;:1kti. Amerikan yonetiminin 1993 'te Oslo Antla~mas1 'm hazirlamas1 bu durumun sonucuydu; ama<;: intifada'y1 ve balk komitelerini devre d1~1 birakarak Ortadogu'da istikran saglamakti. Anla~ma Yahudi ve Araplar arasmdaki fiziksel ve etnik u<;:urumu derinlc~tirdi; aynca FKO'niln yeniden iilkeye donmesini ve Filistin Yonetimi ad1 altmda mevcut diizeni korumay1 tistlenmesini sagladi.

Ortadogu'yu d1ยงandan kontrol eden ABO bolunml.iยง bir Ortadogu istiyor Bu <lurumda Amerikan dilzeni, Filistin halkm1 dag1tmaktan ve Ortadogu'yu slirekli bOlmekten ge<;:iyor. Bu, Btiytik Ortadogu Plam'm ger<;:ekle~tirmek ve bolgedeki her ulusu y1kmak i<;:in olmazsa olmaz bir ko~ul. Filistinliler geri donli~ hakkmda 1srarc1; oysa emperyalizm Liibnan, Suriye ve Urdiin'de ya~ayan tum Filistinlilerin birle~mesini bOlgede istikran bozacak bir <;:aha olarak alg1hyor. Ancak siyonistlerin kolu kanad1 kmk bir Filistin devletine goz yumup mtiltecilerin donli~ hakkm1 ortadan kaldirma giri~imi durumu daha da kottile~tirdi . Emperyalizm, Filistinlilerden alman topraklarm Arap halkmm ve diinyamn goztinde, baskiya kar~1 ozgtirltik ve demokrasi mlicadelesinin bayrag1 haline geldigini hesaba katm1yor. Boyle bir kaosta, Filistinliler de, ABD'nin her istegini kabul etseler bile kurulacak "Filistin Devleti"nin ger<;:ek bir devletin imtiyazlanna sahip olamayacagmm farkmda . D1~ fonlara tamam1yla bag1mh; her ttirlti egemenlikten, sm1rlan lizerinde denetimden, Kudils 'e ula~1mdan yoksun ve milltecilerin geri donti~tinden vazge<;:mi~ bir devlete sahip olacaklanm biliyorlar. Arafat bo~ yere ABD'den, bir ulus olu~turmas1na yard1mc1 olmasm1 bekledi. Onun oltimtinden sonraki temel farkhhk, Abbas'm dogrudan Amerikahlann arac1s1 haline gelmesi ve onlar tarafmdan zaman zaman siyonist politikacilar ilzerinde bir bask1 arac1 olarak kullamlmas1. israil devleti ve ABD arasmdaki ili~kiler bir evrim silrecinde. israilli gazeteci Amira Haas, bir Amerikan radyo program1na 12 Nisan'da verdigi roportajda ~u yorumu yap1yordu: Bugiln israil, yararland1g1 avantajlann ve ya~am biyiminin askeri tistiinltigune bagh oldugunda 1srarc1. Bu dogruysa, israil'de ya~ayan insanlar tehlikeli bir durumda demektir. Eger bolgede ya~ayan bizler iyin tek garanti buysa, ontimtizdeki y1llarda bu garanti degi~ikliklere ugrayacak. Belki ABD'ye ~imdi verdigimiz hizmetleri veremeyecegiz. Seiki Mtsir'da veya Ordtin'de baz1 evrimler soz konusu olacak, yeni rejimler ortaya ytkacak ve bu da israil'in bolgedeki pozisyonunu zay1flatacak.


Sosyalizm

Siyonizm, empciyalizmin bir pan;as1, bir uzanhs1; ancak emperyalizm siyonizme baglI dcgil. Amira Haas'm dedigi gibi, siyonizm bir donem gerekli oldugu icyin dcvreye sokuldu, ancak ba~ka bir donem geldiginde, Amerikan cmperyalizmin ihtiyacylanna (en azmdan onceki donemdeki gibi) cevap venncyebilir. Bugiin, emperyalizmin ihtiyac1, bolgedeki uluslan ve onlarm anayasal yapilanm yok etmck. Siyonizm ancak emperyalizmin aynlmaz bir par9as1 olarak var olabilir: 1917' de Balfour Deklarasyonu ilc, emperyalist boyunduruktan kurtulmak isteyen Ortadogu halklanna kar$t siyonizm kulla01lm1$ ve siyonistlere Filistin topraklanm irnal ctmc izni verilmi$ti. Ancak bu giri$im Filistin halkmm amans1z miicadelcsini hafife ahrn~t1. Bu cngel 60 ylldir ayakta duruyor~ Tum Arap iilkelcri ve siyasal bag1ms1zhklan icyin miicadele eden diger tiim halklar ic,: in bir ilham kaynag1 olan Filistin devrimi : Bu aym zamanda cyok iyi bir ulusal miicadele ornegi. i$te bu devrim, Biiyiik Ortadogu Projesi'nin oniinii kesecek en biiyiik engel. Emperyalizmin Ortadogu ' da israil ' e ihtiyac1 var; stratej isi hep nercdcyse sadcce Israil iizerinc kuruluydu . Ancak 1993'te bu strateji bir hataya yol acyt1: Oslo Anyla$mas1 intifada'y1 durduramad1 ve durum bugiinkii halini ald1. 1993 'tc ilk Oslo deklarasyonu imzaland1gmda, BatI Seria ve Gazzc' de 32.750 israil yerlc$im birimi vard1. Ekim 2001'de, bu say1 %62 ' lik artt $la 53. 12l'e 91kt1. 1992'den 1996'ya kadar Isaac Rabin ve Simon Peres yonetimindcki i$cyi Partisi hiikiimetleri siiresince, Bah Seria'daki israilli yerle$imci say1s1 %48, Gazze'de ise %61 artt1. Hem israil sag1 , hem de i$cyi Partisi, tek mant1g1 yay1lmac1hk olan siyonizme gore harcket cder. Tek hcsaplan Filistinlilerden toprak r;almaktir. i$te bugiin bu yaydmac1 anlay1$, bolgede siibap gorevi gorecek bir "Filistin Devlcti" kurmak isteyen emperyalizmin politikalanna ters dii$iiyor. Saron 'un planmdaki temel noktalardan biri, dikkatleri Gazze 'ye i;:ekrnek ve bOylecc israil ycrlqimierinin h1zla arthg1 Bah Seria 'dan dikkatleri uzakla$tirmak. Batt Seria'da Betlehem'in giineyine Gvaot isimli yeni bir $ehir in ~a edildi ; bir digeri Kalkilya'nm kuzeyine dii$iiniiliiyor. Kudiis'iin dogusunda da, Gvaot'u yerle$imci $ehri Ma'aleAdumim'e baglamak icyin in$aat devam ediyor. Bu da demektir ki dogudan batiya uzanan bir hat Bah Scria'y1 kesccek. Aynca Ma'aleAdumim $ehri, duvann d1 ~ mda kalan ama israil 'in yerle$imciler yoluyla fiilen ilhak cttigi Ordiin Vadisi 'ne de baglanabilecek. Ordtin Vadis i (Yuda i;:olii dahil), Batt Scri a 'nm %30'luk k1sm101 kaphyor. Diger israi , yerle~imleriyle de birliktc, Filistin Devleti'ne aynlan topraklarda (Batt Seria) biiytik israil kolonil cri olu~acak. Bu, Bush'un soz verdigi "ya$ayabilir bir Filistin devleti "nden cyok uzak. Subat 2005'te Avrupa Birligi temsilcilerine konu~an Amerikan Ba$kam, "toprak biitiinliigii olan,


Filistin: Amerikan Duzeni Yo! Aynmmda

demokratik bir Filistin devleti olu.]lurma" kararhltgmt aytklamt~h ve bunun "yanm yamalak bir dev!et " olmayacagmm altm1 yizmi~ti. i~te israil hilklimctindc tart1 ~malann artmasma yo! ayan bu oldu.

Bugun Amerikan emperyalizminin lrakh sivil halk1 katlettigi sava~ uluslan par~alamanm arac1d1r Amerikan hlikilmcti, askcri grnplan frenlemesi ve Filistin halk1nm ya~am ko~ullamn gcli~tinnesi iyin Mahmud Abbas'a daha yok imkan verilmesi gercktigini soyliiyor. Geyen seyimlerin aday1 Mustafa Barguti'nin 6 Ocak'ta Le Monde'a ay1klad1g1 gibi, Oslo Anla~mas1'nm ertesinde, gilvenlik harcamalan Filistin Yonetimi blit9esinin %34'ilne ula~tt (oysa saghk harcamalanna %9 pay aynhyor). Tlim Filistinli kamu yah~anlarmm %39'u yasa vc diizenin saglanmasmda yah~1yor. Abbas ~u anda Bush ve $aron'un kendisine biytigi gorcvi yerine getirme tela~mda: Bu gorev muhalif orgiltlerden (~i.iphesiz ~iddet uygulayarak) kurtulmak, ytinkli kcndisi art1k durumun kontrolilne sahip degil. 1996'da Hamas' 1 <;:okertmek iyin Filistin Yonetimi tarafmdan gen;;ekle~tirilen bir saldm y1 yoneten Filistinli general Nam Yusuf, k1sa slire once Filistin Yonctimi'nin gilvenlik gil9lerindcn sorumlu bakam oldu. $ubat 2005 'tc, $arm El $cyh gorli~melerinde direni~yilere silah b1rakttrmas1 istenen Filistin Yonetimi lideri, haz1rlad1g1 "gilvenlik" tezinde, suyu Filistin halk111a atiyor: i~te George Bush usulli ban~ slireci ve sm1rlan. Somlirgcci ycrle~im stratejisi isc, geryek ve tiksindirici bir sava~a maruz kalan Filistin halkma "hayatm geryegi" olarak dayat1hyor. Bu smuh bolgcde (Batt $eria yalmz 5.800 kilometre kareye tekabtil ediyor) israil i$gal gliyleri ve yerle~imciler kendi kurduklan paramiliter gruplarla, en kirli ve keyfi metotlarla htikilm silrilyor. Bah $eria'da gorevli tlim subaylar, yerle~imlerdeki kendi evlerini "korumak" iyin askerleri kullamyorlar. Buralarda israilliler ilcretsiz arsa alabiliyor; Yahudi yal!~an kitleler ac1mas1z ekonomik krizin kurbamyken, yeni yerle~imcil erc devasa ekonomik kaynaklar saglamyor. Sann El Seyh'in ardmdan, 30 y1lhk Ortadogu uzmam, ingiliz gazeteci Robert Fisk, 9 $ubatta Th e hidependent'taki yaz1sma ~u ironiyle ba~足 hyordu : Filistinliler, israillilcre ka r~ 1 tiim "~iddet eylemlerine" son verecekleri soziinii vcrdiler, israil ise, Filistinlilerc kar~1 "askeri faaliyetlerine" son venne sozii verdi. Demek ki israi l'i i ~ga l eden Filistinliler art1k buna son verecek! Don kimse i~gald en bahsctm edi ... Her zaman oldugu gibi - Oslo'<la da oldugu gibi - as1l mevzular ba~ka bir tarihe ertelendi. Mtilteciler, "geri donii~ hakk1'', Dogu Kudus'lin Filistin ba~kenti olmas1: Bo~ verin bunlan, sonra konu~uruz!


Sosyalizm Gun bittiginde, hic;bir ciddi mevzu konu~ulmam1~t1. israilliler, Kudiis'ii ku~a足 tanlar da dahil, Ball $eria'daki devasa yerle~imleri kapatacaklar m1? Bunu konu~an yok . Yahudiler ve yalmzca Yahudiler ic;in olan yerle~imlerin Filistin Bat1 $eria'sma dogru gcni~lemesini durduracaklar m1? Bunu konu~an yok. Filistin'in Dogu Kudils'ii ba~kent yapmasma izin verilecek mi? Bunu konu~an yok. Peki, var olmayan bu sozler kar~1smda Filistinliler intihar bombalamalan dahil olmak iizere "intifada"y1 bitirecek mi?

Filistin Yonetimi'ni giic;:lendirmeyi isteyen emperyalizm, israil'le bir dizi dii~iince aynhg1 ya~ayacak ve israil Devleti'nin ozii olan yerle~imler konusunda anla~mazhk olacak. Emperyalizm bu yiizden ortahg1 kan~tmyor, ancak her ~ey kontrolii dahilinde degil. Ne baba Bush ikinci Korfez sava~1 olacag1m, ne de ogul Bush Irakhlann boyle direnecegini tahmin ederdi herhalde. Siyonizm, trkc;:1 ve somi.irgeci bir doktrindir; Filistinlileri inkar eden ve onlann topraklanm c;:alan bir teoridir. Ancak siyonizmin oldugu haliyle devamt Bush 'un planlanna ters dii~iiyor. Emperyalizmin varhg1 israil'e bagh degil, tam tersi israil'inki emperyalizme bagh. Bugiin Bush'un program1 siyonizmin altm1 oymaya yonelik; a~m sagc1 yerle~imciler israil Devleti'nin ozi.iydi.i. Emperyalizm eskiden bu geli~meyi destekliyordu, ~imdiyse "durdurun bunu" diyor. Bunun tek yolu Ebu Mazen ve Filistin Yonetimi'ne biraz nefes ald1rmak. Bunun ardmdan Filistin halkmm kendi kaderini ozgi.irce tayin etmesini engelleyebilecekler. Saron'un elinden gelenin en fazlas1 Gazze'den c;:ekilmek; c;:iinkii bunun otesi Saron'un taraftarlan arasmda infiale yol ac;:abilir.

1947'den beri Filistin devrimini sondUrmeye gU~leri yetmedi. ~imdi son bir darbe haz1rllyorlar George W. Bush'un Bi.iyi.ik Ortadogu admdaki iktisadi ve siyasi projesinin gerekli destegi toplamak ic;:in demokratik ve ideolojik bir kthfa ihtiyac1 var. Bolgedeki durum ve Filistin halkmm haklan ic;:in verdigi stra d1~1 miicadele goz oni.ine ahmrsa, Filistin sorunu da bu projenin bir ayag1 olmak zorunda. 20 Haziran'da Kahire'ye yapttg1 bir ziyarette ABO Dt~i~leri Sekreteri Condoleezza Rice ~unu ac;:1klad1: Her hiikilmetin kendi yurtta~lanom isteklerine sayg1 duydugu bir gelecegi arzulamahy1z, c;iinkil demokrasi ideali evrenseldir. 60 ytl boyunca iilkem ABO, demokrasi pahasma Ortadogu'da istikrann korunmasm1 amac;lad1. Ancak ikisini de ba~aramad1k. Bu sefer ba~ka bir yol izliyoruz. Tiim halklann demokrasi taleplerini destekliyoruz.

Zaten 15 May1s'taki Irak ziyaretinde Rice

~unlan ac;:1klam1~h:

Irak, farkh bir Ortadogu firsatmm merkezinde duruyor: Halklarm umut ic;inde oldugu, kendi ya~amlanm kontrol ettikleri, siyasi isteklerinin me~ru demokratik silrec;ler arac1hg1yla kar~1hk buldugu bir Ortadogu.


Filistin: Amerikan Duzeni Yol Aynmmda

Irak halkmm ya~ad1klan, ABD'nin ger9ek niyetlerine 1~1k tuttu. Bu yilzden Kahire konu~masmda Rice, Amerikan emperyalizminin geleneksel politikalanm tart1~maya a9h. "Demokrasi talepleri"ni destekleme politikasmm izlenmesi gerektigini soyledigi zaman, Rice yine Amerikan mi.idahaleciligini onaylamaktan ba~ka bir ~ey yapm1yordu. Geri 9ekilme plamnm arifesinde, planm ertelenmesi ve ~iddetli bir isyan riskini goren Rice, israil'e ani bir ziyaret yaptl. 23 Temmuz tarihli Financial Times bu geziyi ~oyle yorumluyordu: Bir Amerikah bakanm boy le alelacele buraya gelmesi pek ah~1lm1~ degil, diyor 1srailli bir yetkili: "Tam bir r;okii$ ya$anmasmdan endi$e ediyor/ar. " Bayan Rice'm gezisi, Amerikan yonetiminin israil-Filistin ryat1~masma daha fazla mUdahil olma ~eklind e ki ycni politikasmm son gostergesi .

Amerikan emperyalizmi de hangi stratejinin en iyi oldugu konusunda aynhga dii~ti.i. Eski ABD Ba~kam Jimmy Carter'm Ulusal Giivenlik Dam~mam olan Zbigniew Brzenzinski, 30 Haziran'da Financial Times'a ~oyle yazdi: Ortadogu'ya demokrasi getinnek degerli bir hedef, ancak bunu bi:ilge halk1 kendi ba~ma yapmah . Amerikah yetkililerin s1zlanmalan, Amerikan kar~1t1 (ve 1srail kar~111) hirslarla hareket eden yeni radikal popUlist rejimlerin ortaya 91kmasma yol aryabilir. Amerika'nm Irak'ta terore kar~1 yUriittiigii sava~la ilgili uydunna raporlar, ryat1~mamn Amerikan kar~1thgm1 artt1rd1gm1 ve israil-Filistin ryatl~masmm Amerika 'ya kar~I of1<e yaratt1gm1 hesaba katmad1.

24 Mart'ta Los Angeles Times'daki bir roportajmda Condoleezza Rice, Ma'ale Adumim yerlqiminin Kudi.is'lin dogusundaki banliyolere dogru geni~lemesinin, George W. Bush 'un cografi bi.iti.inli.ige sahip birle~ik Filistin devleti kurulmas1 projesine ters di.i~ti.igi.ini.i soyledi. 25 Mart'ta, ABD'nin israil Btiyi.ikel9isi Dan Kurtzer israil gazetelerine, ABD'nin yerle~imlere kar~1 91kacagm1 a91klad1. Biiyilkel9inin a91klamalan Likud ($aron'un partisi) i9inde huzursuzluk yaratt1; ertesi giln Rice Washington Post' a verdigi deme9te, Amerikan politikalannm Batt $eria'da israilli yerle~imci say1smdaki biiyi.ik art1~1 da hesaba katacagm1 soyledi: "Ko~ztllar jiilen degi~ti... merkezlerdeki nu/us arttz ... nihai bir pazarhkta bunlar da goz oniine almacaktzr." Tart1~malar 11 Nisan'da $aron'un George W. Bush'u ziyaretinde de si.irdi.i. Associated Press'in habcrine gore (9 Nisan), israil D1~i~leri Bakam Silvan $alom radyoda ~u demeci verdi: Eminim ki Batl Seria'daki yerle~imlerin artmas1 konusu Bush tarafmdan tart1~足 maya ary1hrsa, Ba~bakan Saron yerle~imlerin israil'in parryas1 oldugunu belirtmekten 9ekinmeyecektir; dostlar arasmda anla~ma da olur anla~mazhk da.

11 Nisan' da Amerikan Ba~kam ve ibrani Devleti Ba~bakam arasmdaki bu bulu~manm hemen ertesinde, le Monde gazetesi israil hiikiimet sozcilsi.i Avi Pazncr'in soylediklerine yer verdi:


Sosya/izm Bizim stratcjik plan11rn z (\nee israil'in Gazzc'den yckilmesi; bunun kar~Il1 gm­ da da Bat1 Seria 'daki ycrlq imcilcrimiz, gelccckte Filistinlc yapacag1m1z anl a~­ malarla israil ' c baglanac akt1r. Bu bolgcye insan yerlc~tinneye devam cdecegiz. Geycn sene Saron vc Bush arasmda yap1l an anla~manm ozii buydu.

Ancak George Bush , onc cki konu~ma lanna vc "Btiyi.ik Ortadogu Projesi"nc uygun olarak , israil 'in Gazze 'dcn i;:ckilmesinin ardmdan, bir "Filistin Devleti" kuru Imas1yla sonlanacak pazarhklann ba~lamas1 gerektigini hatirlatt1. US Today gazetesine gore Bush'un asil istegi ~uydu:

Topragm payla$1m1 konusunda, ABD'nin her iki taraf1 da zor ama ka91mlmaz onlemler almaya itecek giice sahip ve gtivenilir bir arabulucu oldugu imaj1111 yaratrnak. Bu, Bush'un Ortadogu'ya dcmokrasiyi getirrne amacm1 yakmdan il gilendiren hassas bir konu.

Fil is tin' in bol i.i n mi.i§I ug uni.in surmesini isteyenler tam bir

~1kmazda

Bugiln, "Biiyi.ik Ortadogu Projesi"ni ger9ekle~tirmek konusunda Bush ve Saran hemfikir. Ancak bu israil'in Washington'a mutlak olarak boyun egmesini gerektiriyor: Buda Filistin 'in Arap k1sm1 gibi israil 'in de ad1m ad1m par9alanmas1111 gctirecek. Gordtigtimtiz gibi, Filistin devrimini bitirmek ii;: in cmperyalizmin Ebu Mazcn' e ihtiyac1 var. Bu yi.izden Bush'un, Ebu M;:i zcn ' c pozisyonunu koruyabilmesi i9in baz1 garantiler vermesi gereki yor. Fakat Filistin Yonetimi liderlcrine bir ~eyler verrnek demek, siyonistlcre baz1 smirlar koymak demck. Su an, Filistin'e ne ~ekilde olursa olsun bir devlet saglamak i9in, her ttir patlama riskine ragmen siyonistlerin frenlenmesi gerekiyor. Filistin Yonetimi Ba~kam Mahmud Abbas, Bush'un 2009'da tamamlanacak bir "ya.]ayabilir Fi/istin Dev/eti" vaadini hat!flatt1gmda, tck yapt1g1, resmi olarak temsil cttigi halkm arzusuna ragmen emperyalizmin kendisine bi9tigi rolli oynamaktir. 30 Mart tarihli bir AFP haberi, " Washington, Saym Abbas'm militanlar lizerinde otorite saglamak ve ~iddeti durdurmak i9in israil 'le gorli~melerde kesin ilerleme saglamas1 gerektiginin ve bunun da riskli bir siire9 oldugunun farkmda" a91klamasma yer verdi. tlepimiz Filistinlerin bu "~iddet"inin ne demek oldugunu biliyoruz: Ulkeyi savunmak ve geri donli~ hakk1 i9in yi.irtittilen direni~. Bu arada, Filistin Ba~bakam Ahmet Kurey, Filistin gazetesi El Ayam'a, "Bat1 Seria 'daki israil yerle~imlerinin yayilmas1, Filistinlileri Kudiis 'ten koparacak, bu da bag1ms1z Filistin devleti plammn oni.inii kesecektir." dedi. Ahmet Kurcy a91klamalanna, Ma'ale Adumim kolonisinin kurulmasmm ve Ariel kolonisinin geni~letilmesinin "yo/ haritas1m uygulanamaz hale getirdigini" soyleyerek devam etti. Filistin


Filistin: Arnerikan Duzen i Yol Ayrirnmda

Yonetimi liderlcri bask1 altmda: Harekct alamrn1z ka lmad1 hii;:bir ::,ey yapam1yoruz, di yorl ar. israil bas m1 da, omegin gilnltik Haaretz'den Danny Rubinstci n' in 28 Mart'ta yapt1g1 gozlemler aymsma i~ arct cdiyor: Filistinli orgiitlc.- atqkcs an l a~ rnalanna uyuyorlar ve Gazzc Seri di 'nck top veya roket atc~lcnm iyo r. Pcki bunun kar~Il1grnda ne ali yorl ar'! Hic,;bir ~cy. Tum bunlar Filistin so b k:an11 1 vc lidcrli gini o eski umutsuzl uga gcri itecek, bu da, yeni kanlt s;at1 ~ma dalgas1111 tc ti klcyccck. Yakla~an patiama Irak ' tak in den farkli ancak ona denk olacak ve Ortadogu ' daki ti.im F ili stin li milltccileri tehlikeyc atacak. iki dev lctli '\ ozilm" s;en,;cvesinde kes inli klc bir s:1k1 ~ yolu yok , zaten ozil it ibariyle yayilmac1 vc aynltki;: 1 olan s iyo nizmle birlikt c uygul anmas1 mlimklin degil.

"Buyuk Ortadogu Plani" tum uluslan c;ozmeyi hedefliyor Bilytik Ortadogu Plarn " !Lim u!uslan ve ulusal i;:cn;:eve ii;:inde kurnlmu~ tilm toplumsal ili ~ kileri pa rqalamay1 hcdefliyor; yani Arap Ulkelerinin sahip oldugu devasa petro l ve gaz kaynaki annm (dilnya petro l kaynaklannm % 72'si ve doga lg:v kay nak lannm % 52'si) yagmas1 ve somlirilsil yolunda ontinc ylkacak tlirn engelleri kald1rmak isti yor. 7 Agustos'ta, hafta iik Jeune Afriqu c-L 'intelligent gazetesi "Siyah Allina Hucum" ba ~ l! g 1yla yay 1mlad1g1 makalcdc Amerika' nm (belki Suudi Arabistan' clan sonra en fazla petrol kaynagma sahip olan) Irak' taki niyetine 1~1k tutu yord u. Irak'a empoze edil en kaos nedeniylc, ba~ta Amerikahiar olrnak li zere Batlh petrol ~irketleri , i ~ g a l oncesi karhhk oran1111 yakalad1. B uglin, ycni anayasayla ilgili tum tart1~malar,

"ki bu tart1.~malann petrol pastas1 r;er<; evesinde anla~路Ilmas 1 gerekiy or, f ederal devlet y anltlan ve merkezi devlet y anlrlan arasmda siiriiyor. .. Caferi hukiimetinin Kiirt bakan lan, lrak degil 'Federal lrak' adma yemin etmeyi kabul etti.'" Bu egilimi, emperyalizm tarafmdan dikte edilen uluslann pari;:alanmas1 plamyla birliktc cle almarn1z gerekli . Makale ~oyl c devam ediyor: "Kurt lrak 'mdaki otoriteler; 111erkezi hukiimete hi<; dam j madan, k11r;ilk yabanct ~路irketlerle petrol r;1karma anla~路malan imzaladtfar ve her tiir ortak zemini reddetmij oldula1~ Bu 6rnege dayanarak Basra otoriteleri de ay m j eyi yapmak is t iyorla1~ " Bilyilk Ortadogu progra m1 i;:eri;:evesinde "yerel" htikilmetler petrol ~irketlerinin resmi terns ilci si haline geldi. Makaleye gore, ~ irketler garanti talep ediyor, bu yli zden de Anayasa "sekt6re .vasal ve iirgutsel bir r;err;eve" getiriyor i ~ t e sava~ sonras1 Irak ii;:in hazirlanan 9er9eve. Amerikan yonetirni Ortadogu'yu Amerikan hegemonyasma dahil yeni


Sosyalizm

bir tis olara k dlizenl crnek istiyor. Bunun empcryalizme saglad1g1 ise ttim cncrji kaynaklann1 kon trol ctmek, uluslan dag1tmak vc ycrlerine kendisine kul kale o l mu~ "ozglir vc dcmokratik dcvletlcr" kurmak . Uluslan pan;alama projcsi her Ulkedc kay1rnlmaz olarak yokli~ ve kaos getiriyor.

Siyonizmin 1rk91 politikalan surekli sava§ hali yarat1yor Saron bir kabinc toplant1srndan soma "A merika!ilar bize serbesti:;e yerle$im bO!gesi kzmn a i:::n i verene kadar bek!eyecek degi!iz." (30 Mart tarihli AFP), diyerek bu mant1kta sonuna kadar gitmeye hazir oldugunu gosteriyor. $a ro 11 , Di ~i~ lcri Bakam oldugu doncmde, Filistin Y 6netimi 'nin s6zdc bag1ms1z bir yurt kuracag1 topraklarla ilgili kahc1 bir anla~ma imzalanmacl an hcmcn once BatJ Seria'dan israilli yerle~imcileri toplayarak onlardan ~tum istemi~ti ( 16 Kas1111 1998 tarihli CNN haberi): "Batt $erio 'daki lierkes i!er!emeli, ko$ma/J, yeni tepeler ele gu;:irip, toprak!an1111z1 gen i.~·letmeli. Ele gei:;irdigimiz her ~·ey bizim olacak. Ele gei:;irmedi[;i111 i::: her ,,·ey on/arm olacak." Saron 'un, art1k A mcrikan taleplcrini g6z 6nlinde bulundurmak zorunda oldugu ve ayn1 dili kullanmad1g1 ay1k. israil Dcvleti'nin kurucusu Ben Gurion "Siy oniz111e ahlaki apdan yakla)mn ki§·i, siyonist degildi1: " derdi. Pcki $aro n 'u ban$ yanhs1 gibi sunmaya yah~anlann niyeti ne? israil, kom~tilanna sava~ aymaya devam ettigi mtiddetye, empcryalistlcrin bO!gedeki i.issli olarak kalacaktir; <;tinkti, kom~u tilkeleri ve sabit sm1rlan tam ma ya dayanan kahc1 ban~, ibrani Dcvleti 'nin varolu~ mantJgma ayk1nd1r. Amerikan ernperyalizrniyle limitsiz "ban~ slireci" anla~masm1n arkasm da yatan tam da budur! Saron ve siyoni stler sav lanm hakh ylkarmak iyin gtivenlik mcselesini ileri sliriiyor. israi l 'c gore, bir Filistin "devlet"i kurulmasmm onko~ulu bu devlctin askcri gUclinlin s1ftra indirilmesi: Yani d1~ bask1ya kar~1 savunmas1z bir gctto halinc gelmesi. Ariel Saron bu istegini 26 Temmuz 2005'te Le Monde gazctesine verdigi bir r6portajda bir kez daha dile getirdi, bir de utanmadan kendini ban~ adam1 olarak sundu: "Eger terorist gruplan yosak!anu,,, terorist orgiitleri dag1tm1.5, silahlanna el koymu~'; tertirizme, .yiddete ve .yiddeti koriikleyen aktivitelere son vermi.'j ve nihayet kendis i de silahs1z!anm1~ bir devlet olacaksa bu, bence olumludw:" Mcali: Saron'un talcbi, tlim "terorist altyapilann" dag1tJlmas1, ki bunu "silahs1zlarnm~ bir dcvlet" ile e~ tutuyor: Yani ban~ goril~melerinin ba ~ lamas111111 on ko~ulu, bu devlctin tiim devletlerin (hatta kukla devlctlci-in bile) sahip oldugu en temel haktan mahrum olmas1. Filistinli sivil halkm kar~1 kar~1ya kald1g1 etnik temizlik politikas1 dli~tiniildligtindc , in~a cdilen "gtivenlik duvan"nm Filistinliler tize-


Filistin : Amerikan Duzeni Yol Aynminda

rindeki ollimcUl ctkisi Clli$tinlil dUgUndc vc Batt Scria'daki Filistinlilcrin bir yerdcn bir ycre gid crkcn katl and1klan zorluklar dU$Uniildi.iglinde, Saron 'un yorumlanrn nas il dcgerlcndirmek gcrckir? Onun hcdefi hala, cskidcn oldugu gibi, her tUrW muhalcfete antisemitizm yaft as1 yap1~tlran bir anl ay1$ la ibrani Devleti'nin yay1lmasm1 saglamak dcgil mi? "Biz bu topra klar l1zcrind c her tUrlii hakka sahibiz, sizin dirc ni ~ i­ nizse kabul edilcmcz vc sizlcr birer parya olarak kalacaksm1 z" diyor. Saron, ban~ Filisti nli lerin t ~i vnna bagli derken, aslmda ban~ ancak son Filistinli de uysal bir ~ ckild e bu toprak tizerindcki hakkmdan si yon ist bir ycrle~imci lehin c fcragat ctti ginde rniimkUn olacak diyor.

Demokratik ~ozUm Bir kez daha ~u soruyu so ruyoruz: Filistin ulusunun bilqcnlcrin c, yani Yahudi vc Arapl ara , q it haklar garanti eden tck bir dcvlet kurmaktan ba~ka bir y0ztim va r trn ? Israil Devleti kuruldugundan bcri IV. Enternasyonal'in 9izg isi bu oldu. israil Devleti bir ulus dcgildir, aksine amcntUs1.i toprak 111iilkiycti olan, etnik ve dini tc:nclli bir somtirgc maceras111a giri ~ m c k istcyen bir grnp Yahudi kokenli insa n arasmda yapllan bir akitt ir. Bu yi.izdcn de "israil yurtta$hg1" Jiye bir $CY yoktur: Yahudi 'yim, dcmeniz ya da oylcymi~ gibi yapmamz yetcr. IV. Enternasyonal'in 1948'dcki ikinci dUnya toplant1s111da ahnan kara r ~ oyle diyordu: IV. Enternasyo nai Yahudi surununa bulunan "siyonist" i;:ozlimli Utopyac1 vc gcrici olmas 1 sebcb iylc rl'.d dcde r: Yahudi i~c;i lcrin mlicadclesinin, Arap i ~c;i ­ lcrin ulusal vc sosyal k un ulu ~ mucadcles iyle birlc ~e bilmc s i ic;in siyoniz min toptan reddi ~ arttir. IV. Entcrn asyona l Yahudil crin kitlclcr halind c Fii istin ' c goc; etmesini gerici bi r talcp obra k ni te lcr; somiirgeci lilkclerden bask1c1 unsurlann somlirge Ulkel crc goc,: ctmcsini istcmck kadar gericidir bu. Gi.ir,: sorunun u ye Araplarla Yahudilcr arasm daki il i~ kil cri c;ozcb!!ecek !ck yol ~udur: Onccliklc empc rya lizmi n bolgcdcn kovu lmas1, daha sonra da ic;indc Yahudilcrin de ulusal azmhk olarak bulundugu, tam yctkili bir kuru cu mcclisin ozglircc sei;:il mcsi .

Yahudi sorununa, israil Dcvleti'ni kurarak getirilcn sozde 9oziim aslmda kcndi sonunu kcndi hazirhyor. Tarihtc Yahudi mesclesinin geryek ozii, Yahudilcrin q it haklarla yurtta$hg1 vc topluma entegrasyonu miicadelesiydi . Yah11di Surunu Ozerine adh i;:ali$masmda Karl Marx sorunu ~oylc a91kliyo r: Bir grup etnik smirlan ii;:ine mahkum edilirse, "onu Yahudi kt/011 s1mrlt oz, onu 6teki insan/ara bag /ay acak insani 6ziine baskm r,:1kar; ki>1·i, Yahudi o/may an her .]ey den uzakla.>·1r: " ileride: "bir de v/et, o fg un i:e eksiks iz bir devlet haline gelmek ir,:in dine (Hzristiyanhga) ihtiya~· duymaz. Demokratik dev/et, y ani gerr;ek devlt:t, siyasal geli.]imini tamam /mnak i(·in dine ihtiyar; duymaz."

israil toplumunu ayakta tutmak i9in siyonizm, siirekli bir savunma halini ve siirekli bir s a va~ cl urumunu koniklemek durumunda. 8<.)ylc


Sosyalizm

bir durumda yalm zca en a$In y1karlar, yalmzca askeri ara9larla ifade ediliyor. Eger devlet si.ib vansiyonlanna bag1mlt olmadan normal bir hayat ya$amak isteyen insanlar varsa bile, 1967'dcn beii tiim mali ve insani kaynaklar i$gal cdilen topraklara aktanld1g1 iyin, bOyle bir $eyi yapabilmeleri imkans1z. Bu da ti.im i.ilkeye yay1lm1$ sonu gelmeyen bir sosyal kriz yarat1yor. Tck dcvictli yozlim sorunun merkezine yerle$tirilmedigi miiddet9e, Siyoni st Devlet'in toprak i$gal etme hakk1 tanmm1$ oluyor. Bu, israil Devleti 'nin kurulma ko~ullannm me$ru gosterilmesi, Arap ve Yahudilcrin ctnik aynmmm stirdtiriilmesi anlamma geliyor. Irk91hk politikasmm kabulli anlamma geliyor. Hatta ibrani Devleti'nde bile i9criden 96kli ~ lin haz:rlanmas1 anlamma geliyor. Bu ylizden, Filistin ulusal mcselesi, bi.iti.in demokratik kurtulu$ meselelerini vc ozc lliklc de tlim bolgenin emperyalist kontrolden kurtulu$unu i9inde ta~lf. ~un d a 1srarc1y1z: Sorun, bile$enleri olan Arap ve Yahudilere qit hak tamy an tck bir devletle a$1labilir... Htiki.imetlerin ve medyanm israil-Arap <;a t1$rnas1 dedikleri $CY, aslmda Filistin ulusal sorunudur; o da bi.iyilk olc;Lide, I 948'dc evlerinden zorla go9 ettirilen mi.ilteciler sorununa geli p dayamr. Zaten El Fetih ve FKO de, 1967'deki i$galden sonra degil , 1959'da ve l 964'te kurulmu$tur. Aslmda Filistin ulusal kurtuiu$ hareketi , evlerine donmek isteyen mtiltecilerin siyasi hareketidir. Filistin halk1 $U an tarihindcki en kotti anlardan birinin arifesinde degil mi? Bir yil once bir 9ok insan, ABD gozi.indc istenmeyen adam olan Yaser Arafat'm ollimi.iylc 9at1$maya daha kolay 96zi.im bulunabilecegini soyliiyordu . i~tc so nw;:lar ortada. Her zamankinden daha fazla, tek 9oztimi.in tek devlct oldugunda 1srarc1y1z: Filistin'de siyasi ufku a9acak laik ve demokratik bir Curnhuriyet. "Bi.iyi.ik Ortadogu Projesi"; donti~ hakkm1 yasaklayarak, Filistin topraklanna cl koyarak Filistin sorununun y6zi.ilemcyecegi gerc;;egine 9arp1p kaliyor. Emperyalizmin kendi ihtiyac;;lanyla siyonist 91karlar arasmda bir 9eli~ki var; Irak'taki i~ga l kuvvetleri bataga sapland1k9a bu 9eli~ki ~id足 detleniyor. Emperyalizmi11 koku~mas1 ve ABO emperyalizminin 91karlanyla siyonizmin 91karlan arasmdaki giderek btiyi.iyen kriz, demokratik i;:ozi.imi.in onemini anlatma fosatI sunuyor bize: Bu c;oztimi.in ozti de doni.i~ hakk1 ve tck devl ettir. Bu 9er9evede IV. Entemasyonal militanlan tarafmdan 91kanlan Dialogue dcrgisi, 1948 bOliinmesine bir son verccek arac;lann saptanmas1 ve argtimanlann belirlenmesi i9in Arap vc Yahudi milit anlar arasmda bir fikir ah~veri~i geli$tirmeye 9abalamaktad1r.


Somurgeci Cezaevi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durdurahm

SimUrgeci Cezaevi Sinai Kompleksinin Vah,etini Durdural1m Julian CUNNIE

IV. Enternasyonu! ir,: in Siy ahlann ozgiirle~·mesi her zaman stratejik bir konu o!du: hem Afrika kztasmm ya§ad1g1 korkum; duruma kar,1·1 mucadele, hem de ABD 'deki mucadelenin bir Siyah i.yr,:iler partisi yoluyla gen;ek bir szmf sava:jtna donu§mesi ar;zsindan.

Iv.

Enternasyonal 'e giire, Amerikan iKi s1mfimn kurtuh1:ju, onun • {:ekirdegini olu,~turan Szyah proletaryas1z mumkun olamaz. Bu da, bugun ancak Siyah i~·~· ilerin hareketiyle, kendi orgiitlerini olu:jturmalanyla saglanabi/ir. Bu amar;la, Afrika Mahkemesi 'nde (Madrid, Mart 2005) Arizona Oniversitesi ogretim iiyesi Julian Cunnie 'nin yapt1g1 sunu:jtan bazi bolumler yayrmliyoruz. Bu kom1:jma, ABD 'deki cezaevi sanayisi apszndan r;ok onemli bilgiler ir,:eriyor. Bu yaz1, ABD 'de bulunan cezaevi sanayisini, Guney 'deki kolelik sistemiyle olan ba[tlannz ve bunun §imdiki kapitalist ve irkr;r diizende,

* La Veritc I Ger9ek dcrgisinin 44. say1s111dan 9evrilmi~tir.


Sosyalizm

oze!/ikle Afrika kokeuli g, '11 ~'/ere k0t} I bir slimiirgelq·tirme ve soy k1nm aracz olaruk kul!a111 /11 zas m1 a11/at1y m: Bu sistemin insan oldiirmey e elveri.:;;li dogas1111 som1/l <'5rn eklerle goz 6niine seriyor; bu 1rkr;:1 sistemin askeri sanuv i11 i11 ve O\:goz!ii kapitalist somiirgele:jtirmenin yaratt1g 1 adaletsiz sos1·oeko11011/ik s istemle i<; i<;e oldugunu anlat1yor. (Jte yandan bu yazty!a bir!ikte A BD 'deki tiim Aji-ikali, Yerli, Aleksikalz, Porto Rikolu siyosi hiikiim liilerin sah verilmes i ir;:in acil bir r;:ag rtda bulunuy oruz. Bu ~·u{;n , c)zel!ik!e 23 senedir idamz bekleyen Mumia Abu Ja mal, Cem i/ Ahdulloh Cl Amin, FBJ'111 dalaveresiy le 35 y 1/lanm i~:eride g e<;iren S iyah Punter akti vistleri Jailil Rotton1, Herman Bell, Eddie Con way ve S undia tn Acholi ve bu somfirge sistemi tara.findan 30 yt!a mahkwn cdi/en An1erikan-Kmlderili Hareketi lideri Leonard P eltier ir;:in Ay n ca, hir,:bir s w;:lama ol111aks1z112 iki bur;:uk y tld1r Florida 'da gozetim altmda tutu/an Filistinli akademisyen Sami El A rian ' 111 b1rakLlmas m1 ve anayasal bir du_1 •anak olmadan, insan haklan ellerinden almarak Guantanamo K1)1j ezi 'nde tutu/an ve i:jkence goren binlerce Miisliiman '111 da sal1veril111cs ini istiyuruz. Guantanamo 'da yap llanlar 11/us!araras1 hukuka 1·e lJirlq mi.'j Afilletler i~·kence Konvans iy onu 'na ay kmdzr.

ABD'de cezaevinin tarihi ve Afrikalllari n kolele§tirilmesi W.E.B. Du Bois, A frik alt!ann Amcrika kitasmdaki durumlanm inccledi gini iddia eden ancak Siya h halk1n ezilmcsini ve direni~ini anlamaktan i;ok uzak olan gcien ckse l Bcyaz akadcmisyenlerin yazd1g1 say1s1z makaleye o fkelcnmi ~ vc Afrika hlarm A BD ' de ya~ad1klannm dogru bir portresini 91karmaya kara r v e rmi~ ender akademisyenlerdcn biri. Du Bois ara~tmn a s 1111 G i.in cydc s i.irdlirmli~ ve Siyah halk ki.iltiiri.ini.in bu bol gcdeki yap1 s1rn ara~ t in 1115t1r ; bunu i.inlti eseri The Souls of Black Folk'ta anlattr. Bu metindc Du Bois, kol cler ka9t1klan ,zaman onlan cezalandmnak vc onlan ha psctmek ii;in kullamlan, bu yi.izdcn de koleligin uzanh s1 olan cczaevi s istcminin koklerini tammlar. Du Bois ~oylc yazar: Zenci 'nin Gi.incy'dek i si yasi stati.isi.iyle, Zcnci suylan sorunu .yakmdan baglant1lt . Son otuz yilda Zcncilcrcc i ~ lcnen suylardaki belirgin a rt1~ tan ve bi.iyiik ~c hirl c rin gecekondu lari ncla Siyahlar aras mda ortaya 91kan bir s~ y lul ar sm1 f1nm varltgmdan ~ii phc: cdil cmez. Ama bu tal ihsiz geli ~ mey i a91klarken, iki ~cy i goz omindc buiund111111a l1y1z: (I) Ozgi.irl e~meni n ka91111lmaz sonucu olarak suer ve sw; lu say1 s1 artacak t1r, (2) Guney'dcki poli s sistcmi tcmcl olarak kolclcri kontrol altmda t11t111ak ii,:in t asa r l a 111rn ~ ttr. Birinciyl e ilgili un utm amalty1z ki katt bir kole siskrni alt1nda, za tcn su9 diye bir ~ey i,:ok nadir ortaya y1kar. Zcnc i


Somurg eci Cezaevi Sinai Kompleksinin

Vah~et i ni

Durdura l1m

su9lulugunun ortaya c;1k 1)1. bu ncdcnle, umulmad1k bir olay dcgildir ve endi;;c yarat1yorsa bile hayretk kar~ danmamahd1r. Siyah olsun Bcyaz olsu n suc;lularla mlicaclclcdc Glincyin mekanizmalan noksandir, uygun cczaev lcri yoktu r, polis sistemi yalmzca Siyahlar it;in kurulmu~tur vc toplumun her Beyaz fcrdinin rnnncn polis tqki lat111111 liycsi oldugu va rsay 1hrn~tir.

Eli kanh Beyaz suc;lulara ycrsiz bir yumu~akhkla fiili dokunulmazhk saglayan, Siyahlara isc sw;lu su~'. SU Z ayn1111 gi.izetmcksizi n ye rsiz bir scrtlik ve adaletsizlikle yakla~ a n bu c;iftc adalc1 sistem i gi.istcriyor ki , Giiney'in polis te;;kilatlan mas1 Siyahl:m, ama yaln 1z Siyah sutylulan dcgil, biitiin Siyahl an terbiyc ctmek i9in kurulmu~tur. Tlim Zcnc ilcr ozglir olursa ve tiim Gi.iney bedava Siyah i~gi.iciinden vazgcc;md.: zorunda kahrsa, Siyahlan ycniden k i.i lclc~ti rmck ic;in kullamlacak as1l ayg1t 111ahkcmclerdir. ( 1970, s. 132-133)

Eski kole sahipleri bcdava vc zorla 9ah$<1I1 bir i$giiclindcn mahrum kald1klan i9in, Afrikahlann kolclik boyundurugundan kurtulmas111dan hi9 memnun kalmadilar. Bu ylizden de, onlan yenidcn kolcle$tinnck i9in sinsi ve dolarnba9h yo llar aramaya ba$lad1lar, Bcyaz iistUnliigi.iniin gostcrgesi ve Beyaz iktisadi hakimiyeti olarak yonunlanan hukuki sistem bunun i9in birc bircli . ~ogu Bcyaz GUncyli , ozgl"1rlqmi~ Siyahlan "toplurndaki yerini ogretmek gereken Q t"S LZ Zcncilcr " olarak tannnhyordu . John Hop Franklin $Oylc yaz1yordu: Siyahlan GUncy'dcki c;iftl iklercle tutmak i~in birc;ok yi.intem denendi: Dilern.:ilik ve i~ si.izle ~mcsi yasa lan, i ~ .,: ilerc uygulanan cezalar ve Siya hl an n bir sui; vcya bore; kar~1hgmda dcvlct ta rnfmd an c;e~itli i~lerde c;ah ~t mlmas1. Daha incc gi.iri.i~IU Bcyaz larsa, Siya hl an iyi muamelc ve yi.iksck Ucret kar~11ig111da kendilcrinin yanmda kalmaya ikna ctmc yolunu sei;ti. (Hope ve Moss, 2000, s. 308)

Ozgiirle~mcnin ard 1ndan kolelik, Ozgi.ir Siyahlann dola$Imma vc

Beyazlann yamnda c;:al1~an Siyahlara k1s1tlamalar getiren Louisiana vc Mississippi gibi eyaktlerdeki Siyah Yasalan'nda varhgm1 sUrdi.irdii . Omegin, I 865 'tc Mississippi cyaletinde kabul edilcn Siyah Yasas1 'nm 9. maddesinde $6ylc yaz1yordu: Makul emirlere uymama, vaz ifc ihmali ve mUsaade olmadan cvi tcrk etme gibi cylemlcr itaatsizlik olarak addedilir; kUstahhk, si.ivme, i~vcrene kar~1 veya onun, ailesinin, ternsil cisin in bulundugu mekanda uygunsuz di! kullanma, tarII~ma , kavga ctme itaatsizlik olarak addcdiii r. Her itaatsiz davra m~ bir dolar ile cezalandmhr. (Grant, 1968, s. 139)

Mississippi

~1rak!Jk

Yasas1 'nm 4. maddesi :

Eger bir i;irak, sahibinin i ~ye rini izinsiz terk cderse, sahip bunu yapan i;1rag111 pqine di.i~Up yakala ya bilir veya gi.ircvi c;1rag1 iade ctmek olan hcrhangi bir adli mcrciye ba~vtll"ab ilir ; c;iragm bunu rcddetmesi halinde ~irak cezaevine giinderilir; a nla ~ma saglan a111a111as1durumunda c;1rak agir slireli hapis cezasma mahkum edilir, 111ahkc 111eysc birinci cczanm doldurulmas mdan sonra pragm hakh nedcnlcrlc i~ycrini tcrk cdip terk etmedigini ara~tmnakla yiiklimliidlir; eger hakh nedcni yoksa .,:1rag1 firar yasas ma dayanarak kirahk iizgUr kimsc


Sosyalizm olarak i;:a h ~ m a cczas1na i;:arptmr, ta ki i;:1rak sahibinin yanma gcri di:inmeyi kabul cdene kadar. (a!;c, s. 142)

Mississippi Ccza Yasa s1 'nm 2. maddcsi

~oyledir:

Ayaklanma, kavga , ka r ga ~ a r; 1karan, araziye tecavtiz eden, hayvanlara kotti muamele eden, k1~k11t1c 1 kon u ~ malar, a~ag tl ay1c1 jestler veya eylemde bulunan, hcrhangi birine sald 1ran, huzura zarar veren, bir kili sede yetki siz papazhk yapan, alkollii i9 ki satan veya yasada belirtilmemi ~ ba~ka bir hafif sui;: i ~ l e yen bir ozgiirle ~ mi ~ kimsc, ozglir Zenci veya melez, yarg1lama sonucunda on dolardan az olmamak vc yUz dolardan fazl a olmamak ko ~uluy la para cezasma r;arptmlir vc mahkcrnc ht.t kmUnc gore otuz giinii gei;memek ko~u l uyla hapi s cczasma i;:arptmlabili r. (agc, s. 144)

Aym yasanm 5. maddcs i ~ oyl eydi : Hafif sw;:tan hiiklim g iyrn i ~ bir (iz giirlqmi ~ kimsc, ozgiir Zenci veya mclez c,;arpt m ld1 g1 para coas rn1 bq gun ii;inde odcycmezse veya odcmezsc, bu ki?i ~cri f veya ba~k a hir ckvkt yc tk il isi tarafrn da n halka tc ~hir edilir ve cezasm1 vc tiim masraflanm k a r~ il ay acak bir 13cyaza kiralamr. (age, s. 144)

Bu yasalar, ozglir Si ya hlann narnussuzca ve sahtekarca kiralik veya bedava i~gi.icilnde kullamla ra k ycnidcn kolele~tirildigi Gilney 'de Siyah <;: etelcrinin ortaya 91kmas 111111 ana nedeniydi . Irk<;:thk vc cezaevi sistemi konulu doktora tczindc Shirley Ann Vining Brown ~oylc yaz1yor: Cezaevlerinin hem oia11aklan hem de fcl sefesi tamamen ii;: Sava~ sonras1 done mde Si yah mah kuml ar ir;i n t asa rl a mm~t1. Sui;: probleminin , "Zenci Problemi" ile c~ tutu ln n s1 sonucu, Giincy cezaevlerindc Siyah iarm say1s1 Bcyazlan c,;ok ~c r i d e b1:-'1kt1. (Vin ing, 197 5, s. ?)

Vining Brown bu yarnl a da birka<;: kcz ilzcrinden ge9ecegimiz <;:ok onemli bir noktaya i ~a rct cd iyor: ii;: S ava~ sonras111da /\ fri ka!ilar ag1r i ~ l erdc, temcl olarak Beyazlann i;:iftliklt:rindc bcdava i ~i;: i olarak c,:a li~tmlmak amac1yla, irkr;1 Beyaz yctkililer tarafmdan sudan scbcp!crlc hapscc!i ldi . Bu ay111 zamanda ceza sistcmine biiyiik bir kar kaynag1 yarat t1: r;iin kli lrn sistcm cezacvindcki diger insanlarm masraflarmm kar ~ 1l a nmas m a yarad1. (age, s. ?)

Yirminci yilzyilm ilk yans 1 boyunca, Gi.iney eyaletlerinin daha fazla irk91 yasa <;:1kard1gma vc YO ksck Mahkeme'nin 1857 tarihli "Siyahlar Bey azlann sayg 1gvstennesi gereken hi<;bir hakka :whip degildir" karanmn uygulandtgma ~ahit oluruz. iktidann iddialanna gore, egcr ceza sistemi Siyahlan haklanrn 9igneyerek hapsetmeseydi, o zaman silah dclisi ve kana susarn :~ Bcyazlar vc kendi kararlanm kendi infaz eden grnplar, cczalan kcndi ve rmcyc kalkacakt1. Joanne Grant'm gozlemleri ~oyle : "1 882-192 7 y illon orosznda, 3.513 Siyah fin<; edildi. Ekonomik ko~ullar, oy hakk1111n el/erinden alinmas1 ve cinay etler binlerce Siy ahin Kuzeye go<; etmesine y o/ a~路t1." ( 1968, s. 165)


SomOrgeci Cezaevi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durdural1m

20. ve 21. yuzy1lda ABD'de Afrikalllar ve cezaevi sistemi 1918 y1lmm istatistikleri , suy i~leycn vc hapsedilen Afrikalilann say1smm, Siyahlann ntifu staki ag1rhklanna gore 9ok ytiksek oldugunu gosteriyor. Bui ve fok et: Ada/et Sisteminde Afrika kokenli Amerikah Erkekler adh makalcsindc Jerome Miller ~oylc diyor: Niifus Biirosu'nun 19 1~ tarihli Zenci Niifusu Raporu'na gore, Siyahlar 17901915 donemindc nlifusu11 %1 l 'ini olu~tumrken, cezaevi, 1slahcvi ve devlet c;:ah~ma evlerinde tutulanlarm bc~te birini (%21,9) olu~turuyordu. "Cinayete mcyilli" addedilcnlerin '! 0' 56'01, "cinayetc daha az meyilli" goriilenlerin yans1 , h1rs1zliktan hiiki.im giycnlcrin isc i.ir;:te biri Siyaht1.

0 zamanlar uzmanlarda Siyahlann sur;:a meyilli olduguna ve ni.ifustaki oranlarmm c;:ok iizcrinde sur,: i ~ l cd iklcrine <lair gene! bir kam vard1; bu onyarg1 de mcvcut vc Siyahl ann ald1klan cczalan hak ettiklerine inamhyor. 1

~imdi

Miller'm gozlcmlerinc gore, 1986'dan bu yana Beyaz mahkum oramda bir di.i~i.i~ ya~amr kcn, koyu derili mahkum say1s1 gozle gori.ili.ir bir ~ekilde artt1. ABO cczacvlerinin toplam mevcudu l 980'den J989'a iki kat artt1 vc ttim mahkumlarm yans1 koyudcrili. (World Press Review, 1992) l 970'lerde sosyal q itlik harckcti, insan haklan hareketi, Siyah Gi.ici.i hareketi, ycrc! halklar harcketi, kadm hareketi vc ban~ hareketinin ytikselmesindcn bugLine, hakim sm1fm yaygm olarak kulland1g1 dile dikkat etmek gcrck: l 970'1crde ba~latilan "uyu~turucuya kar~1 sava~'', ger9ekte Siyahlara kaq1 sava~ ha!inc geldi; bugtinki.i "terorizme kar$1 savaf' da Mi.isli.imanlara kar~1 sava~a doni.i~tti. Bu konuda Vijay Prashad ~ oyle diyor: l 968'de di.inya, ABD'nin Vi etnam ve Kambor;:ya'yt bombalamas1yla umutsuzluga sliriiklenirke11, [Lt)kan Richard Nixon uyu~turucuya kar~1 sava~ ilan ediyor ve ~oylc diyordu : "Son on y1lda, uyu~turucu problemi temclde yerel bir adli problemden , mil yonlarca Amerikahnm saghk ve gi.ivenligine yonelik ciddi bir ulusal tchdidc donii ~ tii. Ulus olaym ciddiyetini kavramah : Federal diizeydc ABD'nin bek<ls1 ii;: in ycni bir acil ve ortak bir ulusal politikaya ihtiyac;: var." Uyu~turu c u problcrninin ulusal bir tehdit olarak yans1ttlmas1, uyu~turucu degil uyu~turucu kullananlarrn sui;: i~leyecegi fikri etrafmda infial yaratt1. Eger Nixon uyu~turucuyl a rnii c::idclc kanununu ger;:inni~ olmasayd1, Amerikan yonetimi kendi halkma k a r~1 sava ~ _ac;:rnazd1. (2003, s. 80)

Akademisyen David Cole, suvun ve "adalet" sisteminin dag1tt1g1 cczalarm irksal vc s1111fsal dogas111m altm1 9iziyor:

l Tucson 'da dort yil once tutukl anan bir Afrikahnm on-duru~masmda yarg1c;:, yazara Siyah bir bilirki~inin oturumda Siyahlann hakh bir ~ekilde hapsedildigini, r;:i.inki.i onlarm aslmda suc;:lu oldugunu soyledigini aktanrn~, yargti;: da hiikmiinii bu bilirki~inin ai;;1klamasma gore vcrmi ~.


Sosyalizm Pannakhklarm arkasmdakilcrin bilyiik r,:ogunlugu yoksul; devlet cezaevindcki mahkumlarm %40' 1 okuya1111yor vc %67'si tutukland1gmda tam zamanh bir i~tcn yoksunmu~. Ki~i ba ~ 111a hapsedilme orarn, Siyahlarda Bcyazlann ycdi kat1. Oniversiteyi bitircn her Siyaha kar~1hk yiiz Siyah tutuklu bulunuyor. (1999, s. 4-5)

1991 'de, Siyah gern;:lcr, u yu~turncu kullanmaktan Beyazlara nazaran iki kat daha fazla tutuklanrn1~ ve Siyah gcnr;ler yeti~kin mahkcmesine Beyaz gern;:lerden dart kat fazla r;1kanlm1~ (Tepen, 1990). Ccza sistcmi Siyahlara agir bir fat ura odctiyor. Barbara Meierhoefer'in r;ah~masma gore 1984 ve 1990 aras111da ceza alan 267 .278 ki~i arasmda, Siyahlara nazaran Beyazlar alt s1111ra claha yakm ccza alm1~ (Reiman, 2001, s. 131 ). Siyahlar Beyazlardan iki kat fazla hlfs1zhk ve silahlt saldmdan hapsedilmi~ . (Tepen, 1990). 1998 'de, gozetim altmda bulunan yakla~1k 3,5 milyon ki~inin %3 5'i Siyaht1. Beyaz erkeklerde hapsedilme oram ytiz binde 491 'ken Siyah erkeklcrde bu rakam alt! kat bi.iyi.ikti.i: l 00 binde 3235. (Barak, Flavin ve Leighton, 2001, s. 118) ABD Hastahk Kontrol Mcrkezi'ne gore, 2000 yilmda, Beyaz lise ogrencileri Siyah Iara nazaran do rt kat fazla kokain kullamrken, Siyahlann bu sur;tan hap sc gi rmc oram Beyazlarm bir bur;uk kat1yd1. (Common Sense For Drug Policy) Prashad'm ar;1kl ad1g1 gibi, durum r;ok kritik: 1980' de, 1slah sistcmi nczarctindc olanlann say1s1 1.842.1OO'dii. 200 I 'de ise bu rakam 6.5 92.SOO'c f1r lad1. /\ym doncmde mahkum say1s1 503 .586 'dan 1.962.220'ye yi.ikseldi. /\G D ~u anda ki~i ba~m a dii~en mahkum say1s111da dilnya birincisi. Pannakiiklann ardmdaki iki milyon ve gozetimdeki be~ milyon insanla ABD tli111 rckorlan alt i.ist ediyor. 1994 'te oran yi.iz bindc 569'du: Bu Giiney Afrika 'mn 40, Japonya'n m 15 kat1. 0 zamandan beri fark durmadan bi.iyi.idii . l 960 'larda, hapi stckiler bugiiniin sekizde biriydi. Bu sayilar iizerine r,:ah~ma yi.iri.itenlerin i,:ogu, art1~111 nedeninin "uyu~turucuya kar~1 sava~" kampanyast oldugunu vc mahkumlann yansmdan fazlasmm uyu~turu c uy la ilgili sur,:lardan mahku rn oldu gunu belirtiyor. 1983 'te top lam mahkumlann yiizde dokuzu ve son on yilda gclcn ycni mahkumlann dortte birinden fazlas1 uyu~tu足 rucu sur,:undan hiiklim gi y mi ~ ti. Mahkum say1s111m art1~111da uyu~turucu sur,:lan ar,:1k~a onemli bir ctkcn. (2003, s. 81)

Ekonomik yoksulla~ma ve siyasi haklardan mahrumiyet ise bu cezaevi sisteminin temel sonur;lan . Ozcllikle ~ehirlerde, r;ok az i~veren eski mahkumlan i~c almaya yana~1yor; ay1ca eski mahkumlar s1k s1k dti~tik ticretle i~c alm1yor vc yoks ulluk smmnda veya onun r;ok az i.izerinde bulunuyor. Washington rncrkezli bir sivil toplum kurulu~u olan Sentencing Project'c gore 3,9 mil yon Amerikah, yani her elli yeti~kin足 den biri, oy verme hakk1111 kaybetmi~; yani 1,4 milyon Afrika kokenli erkegin vc ti.im Siyah niifusun % 13 'uni.in oy hakk1 yok: Bu ulusal ortalamanm yedi kat1. Yarirn milyon kadm oy hakkmdan mahrnm ve ag1r ceza alanlann oy hakk1111 kaybettigi yedi cyalette, Siyah erkeklerin dortte biri oy hakkm1 yitirmi~. 122~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Somurgeci Ceza ev i Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durduralim

Buglin cezaevindeki Si yah say1smm (yakla~1k bir milyon erkek ve kadm) Univcrsitedckinden fazla olmas1 vc yalmz New York cyaletinde Eyalet Onivcrsitesi'nc kay1tli olandan fazla Siyah (34.809) ve Latin kokenlinin (22.421) cezacv inde olmas1 9ok 9arp1c1. (Marable, 2f}02, s. 155)

Afrikahlar ve insan kurbam: ABD'de idam ve adalet ABD aydmhk vc mcdcni bir toplum olma iddiasmda. Ozellikle Beyaz antropologlar, s1k s1k Maya, Inka vc Aztek gibi eski yerli uygarhklarm insan kurban ettigindcn bahscder. Oysa 2005 y1lmda ABD yans1 Siyah 3.700 ki~iyi utanmadan vc barbarca kurban ctti . Nobel Ban~ Odlili.i sa hibi Desmond Tutu'nun, Nobel Edebiyat Odlilii sahibi Wolc Soyi nka' nm ve Fransa Parlamentosu'nun dcrhal ve ko~ulsuz sahverilmesini istedi gi idam mahkumu Mumia Abu Jamal'i hatirlayz.hm: Larry Faulker adl1 bir Bcyaz polisi vurmakla itham cdilen ve yirmi bir yild1r idamm1 bcklcyen Mumia, ABD'nin en onemli siyasi mahkumu . Mumia'mn ncf~ i mLidafaa yapt1g1 reddedildi, savc1hk tamklara bask1 altrnda itiraf yazdird t vc jt1riyc Siyah Uye almmad1. Daniel Williams'm iddiasma gore: Sagduyu, olilm cczas1 sii rcc ini bir pari;a in san c 11la~tmnak ii;:in vardir, oysa bu davada sagduyu 1rb; 11Iga davc tiyc 91kard1. Irk91hk, on dokuz ve yinninci yiizyilda ABD'de idam cczas1 hukukuna hakimdi . Ashnda, bir9ok akademisycnin belirttigi gibi ABD'dc uliim cczas1, ko le ligin ve 1rk91 ~iddetin bir kahnt1s1. Yi.iksck Mahkcrnc Yarg1c1 Thu rgood Marshall, vcrdigi bir olUm cezas1 karannda bmm ac,:1ki;a ortaya koydu: "Ceza yasas 1, Siyahlar ve Beyazlar larafindan i:jlenen s uc;lar aros111du a 1路1kc;a j i1rk giider ve kokeni ko/elige kadar giden bir aynm r,:i=er. " (200 I , s. I 02)

l 980'lerin ortasmda, Si yah orgiitli NAACP'nin Hukuki Savunma Fonu, Georgia 'da Bcyaz bir polisi oldiirmck su9undan Fulton Mahkemesi tarafmdan oll'1rn c mahkum cdilcn Warren McCleskcy adh bir Siyahm dosyasm1 listl cnir. McCleskcy'in avukatlan Georgia'da verilen 2 binin Uzerindc rnah keme karanndan istatistiki bir derlemc sunarak irk aynmc1lig1111 ispa tlar. David Baldus ve Gary Woodworth tarafmdan yapilan ve 1983 -1 993 aras1 cezalan inceleyen bir ryah~ma da "jiirinin nihai karan ven ncsinde 1rkr;i/Jgm kuvvetli bir rol oynad1gm1, " (Lindorff, 2003 , s. ii i) saptar. <;ah~ma, 1976-1980 aras1 yap1lan ve Beyaz oldiiren Si yahlan n, Siyah oldiiren Beyazlara nazaran 4,3 kat daha fazla en list cczaya , yani o llim cczasma 9arptmld1gm1 gosteren bir diger i;ail~may1 dogrular. Ayrn c; a h~ma ti.im katiller arasmda en fazla oli.im cezasm1, Bcyaz olc!Lircn S iyahlann ald1gm1 gosterir. Eger maktul Beyaz ve zanh Siyah isc, ~ o nuc; ollim cezas1 olmu~tur.


Sosyalizm

McCleskey'nin temyiz b a~vurusu idamm kalkacag1 umuduyla ABO Yiiksek Mahkemcs i 'nc gider. Ancak ~a~irhc1 bir ~ekilde Ytiksek Mahkeme, McCleskey'i ollim cezasma 9arpttranlann bu karan irk91 bir kinle ald1gma <lair bir bulgu olmad1gma ve McCleskey aleyhinc (5'e kar~1 4 oyla) karar vermi~tir. Karara gore, jiirinin karar vcrmesinde aynmc1hk etkili oltna1rn ~ t1r, bu ytizdcn de anayasaya aykm bir durum yoktur. Karara kar~1 oy kullanan dort ki~iden biri olan Yarg19 Brennan'a gore mahkeme, 1rk911tgm idam kararlarma etkisini gormezden gelmi~足 tir. Mahkcme tiyeleri boyle bir karar ceza hukuku sistcmini tbhmet altmda b1rakir endi~esi y l c McC! cskey lehine karar vermek istcmedi. lrk91hgm, idam stirccinin normatif i~leyi~inin bir par9as1 oldugu ve bunun en btiytik kurban111111 da Siyahlar oldugu, en ytiksek mahkemenin yarg19lan tarafmdan boylcce kabul edildi. Bugiin idam bckleyen 3.700 ' iin Ozerindeki insarnn yans1 Siyah. George Bush'un idam mahkumlanyla ilgili bir politikas1 var m1 ? Kesinlikle evet! Tcksas Vali siykcn 153 ki~iyi idam ettirdi ve bunlann yans1 Siyaht1. HaJa val iligi s1rasmda yap1lan tum idamlann yerinde oldugunu iddia ediyor. Yoksa idam, Bush'un kitle imha silah1 m1? Once cellatt1, ardmdan da haks1z bir Yi.iksek Mahkeme karanyla ve yasa d1~1 yollardan ba~kan oldu. 1882 ve 1927 arasmda 3 .513 Siyahm 1rk91 Beyaz gruplarca lin9 edildigi Giiney eyaletlerinde, oli.im cezas1 bu lin9lerin devami. Oliim cezas1, ABD'nin i~ 1rka gcldi gindc sergiledigi vah~i adaletsizligi sergiliyor; Siyah kadm ve erkckl ere bu sistemin hala onlan hor gordiigiinii, onlardan nefret ettigini, bir noktadan sonra da idam yontemiyle onlardan kurtulmak istedigini gosteriyor. Soykmm devam ediyor.

Afrikalllar ve ozel cezaevi sanayisi ABD'de ozel cezacvleri en h1 zli biiytiyen ckonomik sektor haline geldi ve bugiinkii degeri 80 ila 100 rnilyar dolar civannda. Kolelikte oldugu gibi buradaki ama9 da, Siyahlann yak edilmesi pahasma, kan en yiiksek diizeye 91karmak. Cezaevlerinin ozellc ~ tirilmesinin yogunla~mas1 son on ytlda kapitalist ve emperyalist iilkclcrde giindeme gelen kiireselle~menin bir par9as1. Ge9mi~ ve ~imdiki 9ali~malannda cezaevi sanayisine kar~1 direni~i konu alan Angela Davis, o zc lle~tirilmi~ cezaevlerinin yagmac1 karakterini ~oyle ifade ediyor: Cezaevi ozelle~tirm c kri, sennaycnin cezaevi endiistrisinc yonelmesinin en somut omegi. Karnu cc1acvlerindc uluslararast insan haklan standartlan ihlalleri ilst diizeydc, faka t ii zcl cezacv lerinde durum ~ok kotii. 2002 Mart aymda,


SomUrgeci Ceza evi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durdural1m

ABD'nin en biiyiik cczacvi ~irkcti konumundaki Corrections Comp:.rny of America (CCJ\) J\BD , Porto Riko, ingiltcre ve Avustralya'da 68 noktada 54.955 yatakhk sozh:: ~mcsi bulunclugunu ai;;1klad1. Mahkum kadm say1s1111n artmas1 ~eklindeki klircscl trendc ay:1 k uyduran ~irket, Melbourne d1~mda kadmlar i9in bir cezaevi kurdu. ~irk c t. K::tliforniya'y1 isc 'yeni hcdef'i olarak tammhyor. ABD'nin ikinci biiyC: k cezaevi $irketi Wac kenhut Corrections Company (WCC) Kuzey Amerika , ingiltcrc ve Avustralya'da 46 bolgenin ihalesini ald1gn11 duyurdu . Bu sozl qme ler toplam 30.424 yatak, saghk baknn iiniteleri, ula~1rn ve giivenligi i9eriyo r. CCA ve WCC hisselcrin in borsadaki durumu harikulade. 1996 ve 1997 arasmda CCA'mn geliri %58 artarak, 293'tcn 462 rnilyon dolara 91kt1. Net kan ise 30,9'dan 53 ,9 milyon clolara yukseldi . wee isc gclirlerini 1996 y1hnda 138 mil yon dolardan l 99 7'dc 2 i 0 mil yon do Iara yiikseltti. (Smith, 1993) Tcksas d1~111d a faali ye t gbsteren ve gelirleri 1991 'de 30 milyon dolan bulan Pricor l 980 ' lcrin en bii ylik ii<; iincli cezaevi ~irketi. Pricor 1992 ytlmdan be1i Teksas cyaletindc faaliyet gbstcrcmiyor. (Davis, 2002, s. 56)

Angela Davis, tiim ulu sa l giivenlik sisteminin, ozel cezaevi sanayisiyle iv ive gcytiginin alt1111 r;iziyor. Amerikan hi.iki.imetiyle s1k1 ili~kileri bulunan vc kolluk gii<;lerine ve cezaevlerine teknoloji iireten Westinghouse gibi ~irkctlcr g cli~mi~ cezaevi tasanmmdan yeni rantlar saghyor. Cezaevlerinde iirctim yapan Merrill Lynch, Lehman Brothers2 IBM, Honeywell, Motorola , Compaq, Texas Instruments, Microsoft ve Boeing gibi ~irketl er in hisseleri ~u s1ralar borsanm gozdesi . Maryland'daki mahkuml ar Re vlon ve Pierre Cardin tarafmdan iiretilen ~i~e ve kavanozlann kalitc kontroliinde <;ah~1yor: Mahkumlar Ocret almadan Chevron icin vcri giri~i, TWA i9in telefonla rezervasyon yap1yor, domuz yc ti ~t iri yo r, giibre kiirliyor, elektrik devresi, limuzin, su yatag1 ve Victoria's Secret iyin kadm i9 9amaw1 iiretiyor. (age, s. 57)

Cezaevinde kole emek<; i durumuna gelen insanlann say1s1 inamlmaz bir ~ekilde 1972' den 1992 'ye yiizde 300 artarak, 169 binden 523 bine yiikseldi. Yani cczacvlerinde - General Motors hari<; - diinyanm en biiyiik 500 ~irkctinin her birinden fazla insan <;ah~1yor. (Prashad, 2003, s. 81) Kendisi de 1971 'dcn bcri Amerika'da siyasi mahkum olan Jailil Bottom, cezacvi urctimind eki art1~1 anlatiyor: Pek <;ok ~irket milletvekillerine, bu tiretimdcn pay kapmak i<;in !obi yap1yor, yani bu sistemin nimetlerinden yararl anrnaya <;ah~1yor. Bottom'un 12 May1s 1994 tarihli Wall Street Journal gazctesindeki bir makaleden almtilad1g1 gibi "pastadan bir dilim" anyorlar. Bottom ~unu one siiriiyor: 2Birka9 ytl once i;;ah~t1g1111 Arizo na Dni versitesi'nde ogrenciler cezaevi sanayisine kar~1 gosteri dilzenledi ve Uni vcrsitcnin Lehmann Brothers ~irketiyle birlikte bu tiir tesislere yatmrn yapt1g1111 gostcrdi.


Sosyalizm Esefverici olan , da ha fa zla insa m hapse go ndcnnekten bahscdilmcsi. Go ldman Sachs, Prndcnti al lnsura11cc, Smith Barney & Shcarson ve Merrill Lynch gibi ~irke tlcr, se<;m cn onay1 gcrc ktirmcyen ozel, vcrgiden muaf hisselerlc cczaevi iiretimi i<;in bi rbirlcriyle y a n ~ 1 yo r. Biiyi.ik sennaye cezaevi sistemine yatmm yap1yor. (1995)

Ozcl cczaevi artik bi.tylik bir i~. Phil Smith' in dcdigi gibi: Cezalandmna, sadecc 011cmli v1.: si.irckli biiyi.iyen bir dcvlct gorevi dcgil art1k. Cezaevi idarcsi , 1slah sistcmini n gittik<;e biiyi.iyen bir k1s1111yla birlikte "cezaevi sanayisi"nin yalm zca bir parps 1111 temsil cdiyor. 1990'lann ba ~ mda federal hiikUmet, eyalet vc ycrc;I yiinetim di.i zeyindc, 1slah sisteminin toplam giderleri 20 milyar dolard1. Her yd siirckli artan mahkuma yetecek say1da hticre in~ a etmenin masraf1 yilh k 6 mil yar dolar. Dcvlct cezaevleri 50 bin gardiyan yanmda on binlercc yoncti ci, sagl1 kc,:1, egitimci ve ycmekhane gorevlisi istihdam ediyor. (1993)

Bu 1990'lardaki dun11ndu. Bugiin, yalmz California eyalcti, oniimiizdeki be$ senc i<;: in ycni cezaevi in$asma 5 milyar dolar ay1rd1. Kongre iiyesi Barbara Lee i.i<;: y tl once, Kaliforniya'mn $U anda anaokulunda okuyanlar i<;:in cczacvi yapt1gm1 bclirtti: "Kaliforniy a, buguniin anaoku!u ogrencileri ic;in ce:!aevleri inJa edzyor!" (Lee, 2002) Bu yiizdcn de Siyah bu1juva snufmm da bu i$e yatmm yapmas1 <;:ok bliyi.ik bir slirpriz degi!. Em erge dcrgisinin May1s 1999 say1sma gore, Siyah finnalan ozel cczacvi scktoriinde bin;ok ticari giri$imde bulunuyor, bunlardan biri mil yon dolarlarla ifade cdiliyor.

Sava搂 sanayisi Afrikahlari r路ehin ahyor Amerika'da, somiirge cumhuriyctinin kurulu$undan bu yana, somiirgc mekanizmasmm tcmcl <;:arklanndan biri askcri tcsisler; yerli K1z1lderililerin bliylik 9ogunlu gunun yok cdildigi dlinyanm ilk soykmmmdan sonra Afrikalilar zo rla Amcrika'ya gctirilip koielc~tirildi . Afrikahlarm esarcti vc K1zdderili soykmmnu, Latin Amerika ve Karayip madenlcrinin yagrnas1 vc soygunu izlcdi. Uruguayh yazar Eduard o Galeano, klasiklc$mi$ kitab1 Latin Amerika 'nm Kesik Damar/an' nda $tiyle yazar: Latin Amerika' mn g ii111 ii ~ ti vc altm1, can <; e ki~en Avrupa feodal toplumunun ttim gozeneklerin dc n b o~ alan as itle kapland1; bu altm, K1Z11derili ve Siyah koleleri Avrnpa ekonom isinin prolctaryasma donii~ttiren merkantilist kapitalizmin hizmetinc gi rdi. Yunan vc Roma tipi kolelik diinyanm ba~ka bir yerindc hortlad1; K1Z1!derililci-i11 czilmesine ve Latin Amerika medcniyetlcrinin yok edilmesine, Afrika koy lcrinden zorla kopanhp Brezilya ve Antiller 'de <;ah ~ 颅 tmlan Siyahlann kade1路i cklcndi. Latin Amerika somtirge ckonomisi, dtinya tarihinde hi<;bir mcdcni yctin gonnedigi boyutta bir zcnginlik tireten ve ak1! almaz boyutlara ula~ a n bir i~ giic ii ku!lamyordu. (s. 33)

Brezilya ve Antillcr' c Ku zey Amerika'y1 da eklcmcmiz gerekir. Galeano $Oyle yaz1yor: "A merika kztasmda biriken merkanti/ist serma-


Sbmurgeci Ceza evi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Durdurahm

yenin en onemli kay nag 1kcJlelikti; bu sermaye modern <;agm dev sanayi sermayesinin teme!idir." (age, s. 79) Siyahlar ir;in orduya kattlmak her zaman ikircikli bir konu olmu~tur. Kendi ailem dahil, milyonl arca Siyah iyi bir egitim almak ve ailesini gec;indirmek ii;:,in orduya kat1ldtlar. Buglin, aym emperyali st sava~ makinesi bi.iytiyerek, ozellikle Siyahlan ve Latin kokenlil cri orduya katilmaya zorluyor. Siyah ve Latin kokenlilere yurt d1~111da insan oldtirme sanatm1 ogretmek amac1yla, ~ehirlerdeki iiniversitelerde askcre alma dairesi kuruluyor. Eski D1~i~\cri Sekreteri Colin Powell'e gore askcriye, disiplinsiz Siyah gern;lige disiplin vc bzgi.iven kazand1ran bir ycr. Beyaz hakim sm1f, Powell gibi Siyahlan i ~ tc boyle somi.irgeci-empcryalist sistemin kolesi halinc getiriyor. Colin Powell gibi birini ya da D1~i~lcri Bakam Condoleczza Rice ' 1 ornck bircr Siyah olarak gormeyi akli ba~mda kimse kabul cdcmcz. Amerikan ordusundaki S iyahlann oram buglin %25 (yirmi yil once %35 dolaymdayd1). 9 Mart 2005 tarihli Washington Post'taki bir makaleye gore, "orduy a a/111011 y eni asker/er arasmda Siyah oranzmn gozle goriiliir ~ekilde d1:i~iik kolnw.1路1, Siy ahlar arasznda lrak ve Afganistan sava~lanna kar~路 1 a/an tcpkiyi yons1t1yot: " ABD'deki tiim etnik gruplar arasmda, orduya katJhm1 dii~en tek grup Siyahlar (2000'de 0/ci23,5 'te n bu yil %14'e), r;linki.i onaylamad1klan bir sava~a katilmak isterniyorlar (age). lrak Sava~1'nm ba~lad1g1 2003 ilkbahannda Afrika ko kcnlilcr oran olarak, sava~a Beyazlardan iki kat faz\a kar~1 r;1kmalanna ragmen, medyanm bunu gormezden gelmesi ironiktir. Tarihte Siyahlar, silah zoru yla Avrupah somlirgcciler ir;in imparatorlugun kalelerinin in~as1 ya da cmperyalist canavann pisligini temizlemek gibi Beyazlann pis i ~ lcrini yapmaya zorland1. Marcus Garvcy'in sozlcriyle "Ne zaman y api/acak adi bir i~ o/sa, Beyazlar her zaman bunu yaptzrmak i9in bir Siy ah veya bir melez bulur." Bcnim, Avrupa m erkczei "Uc;i.ineli Dlinya" sm1fland1rmasm1 reddedip, diinya ni.ifusunun dortte i.i<;:li Afrika, Asya, Latin Amerika ve Karayipler'de ya~ad1g1 ic,:in " Di.inya'nm Or; <;eyregi" dedigim az geli~颅 mi~ lilkclere yonelik Amcrikan mlidahalelerinde, koyu derili yoksul insanlardan ABD'nin kirli sava~ l a n ir;in hayatlanm hcba etmeleri isteniyor. Randall Robinson bunu ~oyle a<;:1khyor: Amerikan ordusu art1k ta111a111cn goniilliilerden olu~uyor, bu da demek oluyor ki, ordu gori.ilrncdik olr;C1dc daha yoksul, Siyah ve kahverengi . Bu ordu, kiiltiirel ve trksal yqitliligc kar~1 dii~manhkla yeti~tirilmi~, yanh~ egitilmi~ Beyazlarm ve yanh~ cgitilrni~ Siyahlann ordusu. Sonuyta ordu hi9 olmadrgt kadar iyi egitilmi~ sayilabi lir, i;i.inki.i.kcsinlikle daha az demokratik ve idaresi daha kolay. Daha yal111 bi1路 ifodcy lc, toplumun en ayncaltklt vatansever iiyeleri-


Sosya/izm

nin ~iirl e ri arasmda, toplumun kole!ik eden kesimi ayncahkh kesimin pis yani, devlet ic;in olmc i7ini yapmak ic;in askcre gidiyor.

i ~ ini

Robinson'un bu sozl eri ABD ' de ya~ayan Afrikalilan i~aret ediyor; ozellikle de sava~a gitmeyc zorlanan Beyazlardan iki kat fazla hayatlanm kaybettikleri Vietnam sa va ~ mda vc ba~ka koyu derili insanlara kar~1 yilriitiilen Kore ve Filipinler s ava~l a nnda olen Afrikahlan. T1pk1 cezaevi sanayisi gibi, sava~ sanayisi de ba~ka koyu derili insanlan terorize etmck i<;i n vc sanayinin a<;gozlii kaynak aray1~mda kullanmak iizere Siyahlan kullamyor. Robinson'un kaydettigi gibi Siyah ve kahverengi insanlar, yoksul kadm ve erkekler, Amerikan askeri kurumlannca kandmliy or: Egitim ve iktisadi giivence vaadiyle kendi karde~lerini oldiirmek i<;in rchin alnuyorlar. Sava~ sanayisi, cczacvi sa nayi sinin bir yan kurulu~u adeta. lrakhlann 2003 ve 2004 y1llannda dii zcnli olarak saldmya, tecaviize ugrad1g1 ve a~ag1land1g1 Ebu Gharib cczacvinde ya~anan i~kenceler ve sadist ~id颅 det, Amcrikahlar i<; in biiylik surpriz olmad1: Ozellikle de, Amerikan Savunma Bakanh g1' 111n so rurnlu olmad1gm1 ileri siiren, ancak cezaevlerinde Siyah kadm vc crkcklcrc kar~1 i~lenen tecaviizlerc su<; ortag1 olan cezaevi yetkililcrinin gozii onunde duzenli bir ~ekildc cinsel taciz ve tccaviize ugrayan kurbanlar buna hi<; ~a~mnad1. (New York Times, Ekim 2004) Beyaz hakim sm1fa kali rsa, eger Siyahlar yurtd1~mdaki 1rk<;1 somiirgeci sava~larda yok olmazlarsa, o zaman ulusun geneline yay1lm1~ cezaevi sanayisinde koleli k ctmcliler. Her iki omekte de, ka<;1~ yolu b1rakmayan somiirgeci si stcrnin ac1mas1z ve totaliter dogas1 gozler oniine seriliyor. Jailil Bottom ~unu vurguluyor: ABD Anayasas1'11111 13. ck mad<lcsi zorunlu c;ah~ma ve koleligin kaldmld1g1m ilan etse de, sui;: lulara isti sna saglayan bir fikra bulunur. Bu fikra ABD Ytiksek Mahkemesi taraf111dan s01路c kli olarak i~letilir ve cezaevindeki mahkumlar devletin kolesi haline gctiril ir. ( 1995)

George W. Bush 'un sahtckarl1kla ba~kan se<;ilmesindert k1sa sure sonra, 13 Kas1m 2000 tarihli Newsweek'in kapagmda bir Afrikah gencin fotografmm yanmda ~u b a~ hk yer ahyordu: "Readell Johnson,

hayatmm onemli bir k1s1111111 demir parmakli"Rlar arkasmda gq :irecek a/an, 9ogunlugu Siyah veya Latin kokenli 14 mi/yon Amerikan vatanda~mdan biri." <;ocuklanm1zm gelcccgi bu mu? Bu olmamah. Olamaz. Siyahlann aydmhk bir gelecegc sahip olmalan i<;in, gelecek yeni neslin iyiligi i<y;in, Siyahlar cezaevi ve s ava ~ kiskacmdan kurtulmah ve buna kokten direnmelidir.


SomUrgeci Cezaevi Sinai Kompleksinin

Vah~etini

Ourdural1m

Sonu~:

cezaevi sanayisini durdurmak i~in Afrika incelemeleri, Siyah iยง~i sm1fm1n hareketi ve devrimci deneyim Bu dctayh sunu~un da a<,: 1kr,:a ortaya 91kard1g1 gibi, Bali Avrupa diinyasmm maddi birikiminin ol u~masm1 saglayan en oncmli faktOr olan kolelik sistemi, halcn kcsin bir ~ckildc mcvcut; ABO de bu si stemin ba~hca stirdtiriici.isti vc sav unucusu. Beyaz !l"km hcgc111 011yas1 vc kapitalizm, Siyah kadmlann , crkcklcrin, gcnc;:lerin ve c;:ocuklann vc Amerika ve rum dUnyadaki tiim koyu derili ve yoksul halklann i1lC1rnctil dti~mam. Afrikahlarm ABD'dc hc1le n sUrcn haks1z mahkumiyeti ve Siyahlann Beyazlarca hapsedilmcs ini n z1rnncn kabuli.i, Beyaz 1rk91hgmm iilkedeki ag1rhgm1 ve nasil ulusun siyasi yap1sma, kanserli hticrelerin vticutta yay1lmas1 gibi yayild1g1111 gos tcriyor. Somi.irgeci canavan durdurmak ic;:in onlemlcr almmah - Bcyaz Amerika'nm Afrikahlara uygulamaya kararh oldugu soykmmm gostergeleri olan 1Tk9!11k ve yoksulla$ma kanserlerini kesip atmak ic;:in birkac;: cerrahi mtidahale. Aym durum ABD'deki 35-50 ya~ aras1 Afrikah kadmlarm ba~l!ca ollim ncdcni olan, Afrika k1tasmda 3 milyon insanm penc;:csindc k1vrand1g1 vc bcnim Siyahlara kar~1 biyolojik silah dedigim AIDS i9in de soz konusu. (" WHO caused AIDS?" vc "Monkey Business") Onccliklc ~unu anl amalty1z ki, somi.irgcci-kapitalist sistem ahlaki yollardan iyile~tirilem cz . Bu ytizdcn de ozti yok cdilmelidir. Onun amac1, bask1c1 mckanizma nm ckonomik vc sosyal mcyvclerinden Siyah elite bir pay da vcrcrck, Siyahlan yok etmektir. <;::ocuklanm1za ABO vc cltinyadaki as1l sw;un kapitalist sistemin adaletsizligi oldugunu gcistcrmcmiz gerekiyor. Ast! suc;:lulann yoksullan parazitc;:e somtircrck kar eden Bernard Ebbers, Arthur Anderson ve Martha Stewart gibi kodaman milyonerlerle kol kola sava$ suc;:u i$leyen ve soykmm sw;:undan yarg1lanmas1 gereken, eline Irak ve . Filistin'de oldilriilen Arap c;:ocuklann kam bula~m1~ George W. Bush, Dick Cheney ve Donald Rumsfeld oldugunu anlatmam1z gerekiyor c;:ocuklanm1za. <;ocuklanm1za, 1960 ' lar ve 1970'lerde Siyali toplumun sembolil haline gelen Siyah Pantcrlcrin Siyahlar iyin adalet talebiyle sistemin kar~1sma dikildigini vc Siyah yoksullara g1da yard1m programlan ve saghk klinikleri sundugunu cla ogrctmemiz ~art.


Sosyalizm

Kaynakc;a Barak G., Flavin, J. M., Lei,;hton, P. S. (200 I). Class, race, g ender and crirne: social realities ofjustice i11A111<1r i, ·u (/\ mn ika'da Adalctin Sosyal Ger9eklikleri]. Los Angeles: Roxbury Pu b li ~ h i nt: Company. Bottom, J. (1 995). The Cold JVi1r o( tlie YO's [90'lann Soguk S ava~1] . A Bulldozer Puhlicalion, Prison Ne11s Sell"ic,•. 2, Eyl Ul-Ekirn l 995. Brown, S. A. N. ( 1975 ). Race ii.I n ji1c:lor in intra-person outcomes of youthful firs! offe nders [G en" su.,:l uL111 11 ak 1bctindc irk faktorii]. Doktora tezi, Michigan Oni versitesi , Mich igan , /\F3D. Cole, D. ( 1999). No equul justice: 1·,1cc and class in the American crimi11aljustice system [E ~i t s iz adalet: /\mcrika n cczai adalet sisterninde irk ve sm1f] . New York : The New Press , W. W. Nort on. Common Sense For Drug Pulicy [ Uyu~ t u ru c u Politikasmda Sagduyu] . http ://www. csdp.org ve http "//'.v1vw.dn: gwarfacts.org. Davis, A. (2002) . Masked r ~ c isrn. re fl ections on the prison industrial complex (Maskeli 1rkr;1hk: cezaev i s111;1.i komp leksine yans11nalan], Race and resistance: Aji'ican Americans in the :; ;st ce11tu1y [Irk ve direni ~: 21. yiizy1lda Afrikah Amerikalllar] iiyinde. Cambri dge, MA: South End Press. Du Boi s, W. E. B. (1 970). The souls of Black f olk [Siyah halkm ruhu]. New York: Fawcett World Li brary. Ex-inmate's sui t offers view int o sexual slavery in prisons [Eski mahkumun odasmdan hapishanelerd e cinsel k0l elige ba k1 ~ J . (Ekim 2004). New York Times. Franklin, J. H. ve Moss, A. Jr. (2000). From slavery to freedom: a history of African Americans [Kol elikten (1zgiirlligc: J\ fr ikah Amerikahlarm tarihi]. New York: McGraw-Hill. Galeano, E. (?) The open 1·ei11s " ( Luti11 A111erica: five centuries of the pillage of a continent [Latin Amcrib ' 11111 kcsik da marlan : bir k1tamn be~ yuz y1lhk yagmas1] . New York: Mon thl y Rc vicll' Press. Grant, J. (der.). ( 1968). "The LJ!ock Codes " in Black protest: 350 years of history, documents and analyses. [Siyah d i rcn i~ind e "Siyah yasalar": 350 Yilhk tarih, beige ve degerlendinncl cr]. New York : Fawcett Columbine. Lee, B. (2002 ). Ders 11otldr1, 1\rizo na Dni versitesi . Lindortf, D. (2003). Killin g tim e: an investigation into the death row case ofMumi a Abu Jamal [OldUm1c za111a 111: Murni a Abu Jamal'm idam cezas1 Uzerine bir bra~­ tmna) Monroe, ME: Comm on Courage Pres. Ma rable, M. (2002). Fac ing the demon head on [K otliyle yiizl e ~mek). The great wells of democracy: th e meaning of"race in American life [Demokrasinin pmarl an : Amerikan y a~amm d a 1rk111 6ncrn i] ic; inde. New York: Basic Civitas Books. Monkey business [Maymun i ~ i] . ( ! 995). The New African. Miller, 1. Bui ve Yak et: Ada/et Sis!eminde Afrika kokenli Amerikalt Erkekler. Newsweek, 13 Kasun 2000. Prashad, V. (2003). Keeping up wi th th e Dow Jones: debt, prison, workfare [Dow Jones ile ba~ a r;1kmak: bore;:, cczacv i, c;alt~ma). Cambridge, MA: South End Press. Reiman , J. (200 I). The Rich Ce1 Richer and the Poor Get Prison [Zenginler zenginlqiyor, yoksullars a hapsc giriyor] . Needham Heights, MA: Allyn and Bacon . Smith , P. ( 1993). Private prisons: profits of crime (Ozel cezaevleri : su9tan kiir) . Col'ert Action Quarterfr , G (iz 1993. Tepen, T. (3 May1s 1990), U.S legal syste m fail s to do justice to Blacks [Amerikan adalet sistemi Siyahlara ad i I da vranm1yor] . Arizona Daily Star. Jf'ashington Post, 9 Mart 2005. WHO caused AIDS? (J\ IDS ' c \..: i111 (OS()) sebep oldu?]. (1995). The New African . 130~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Somurgeci Cezaevi S:nai Kompleksinin

Vah~etini

Durdural1m

Williams, L. (200 I). Executing justice: an inside account of the case of Mumia Abu Jamal (Adaleti infaz etmek: Murnia Abu Jamal davasmm ii;: ytizii]. New York: St . Martin's Press. World Press Review, Kas1111 1992



PGB Sosya/izm'in ogrenci dergisi

Politeknik Devrimci Gern;lik Enternasyonali'nin (RYI) Ttirkiye yaym1dir.

• Politeknik egitim nedir?

.. • Universitelerde yonetime kat1llm sorunu • Ba§6rtusu ya da turban: Nas1I bir k1llkt1r ki tum sistemi kan§tinyor? • Sosyal forum mu sosyal mucadele mi? • Kalan1n evrenselligi • Fransa: Banliyo neden isyan etti? ' Burundi: "Di§ borcun kesin iptali

.

i~in"

• lspanya: "Askerleri Afganistan' dan

~ekin I"

Kas1m-Aralzk say1s1 r;1k1yor! http://politeknik.pgbsosyalizm.org • politeknik@pgbsosyalizm.org


"i~9ilerin Kendi Partisi" iyin! Kas1m 2005 Bedell 500.000 TL I 50 YKr

~ ~

•.._ a·· ze II e§tirme Dosyas1 >O)

~

•-.. ......

~ ~

llL.

~

Cl)

~

~

~

~

V" V ~

~ .....

~

.~

Telekom, Ti.ipra ~ ve Erdcmir'de son durum (s .JJ 'de) Tiipra~ ozelle~tirmesini Yanmca'da Petrol-i~ $ube Ba~kam Ya~ar Erba~ ve Tiipra~ i~.yi si Fikrct Tos un ile konu~tuk . (s.7 ve /O'da) Limanlann ozcll e~tirilmesinin diinii ve bugiinii (s.Jne) OzeHe~ti1melcri11 ozcl sckt6r i~.yilerine et~isi ne .olur? !nceledik. (s.12 'de) Bohvy.~ ' da petro l ve dogalgazm milhle~tmlmes1 taleb1yle ba~latilan 17 Ekim Ozelle~tirme lcrc Kar~1 Uluslararas1 Miicadele Giinii (s.14 ie)

"l§~ilerin

Kendi Partisi" 4, Gene! Kurul 'ca kararla~tmlan program ve tiiziik tart1 ~ m a l a n r,:cr<yevcsi nde Ekim aymda Kiirt meselesi ve din giindemli program tarh~ma sl diizenlcndi. Tartl~ma sonu<y metnini yay1mhyoruz. (s.2 'de) Bu ay 5. Gene! Kuru l dlizcnlenecek, parti kuruculan heyetinin o lu ~ turulmas1 ve uluslararasl kam panyalan n orgiitlenmesi konu~ul aca k; katkllanmzl bekliyoruz. (s.2 'de) DiSK'in ''sol" parti projcsi iizerine bir degerlendinne (s.3 ie)

Acil: Miron Cozma'n1n Arkada§lan Hapis! Bir i~c;i Enternasyonali ic;in i~c;ilerin ve Halklann Baglant1 Komitesinin (ILC) Tiirkiye biiltenidir.

Miron Cozma vc arkada~ lan, Romanya hiikiimeti tarafmdan tcmsil ettikleri i~<;:ilere sad1k kald1klan i<yi n yine hiikiim giydiler. Cozma eskidcn ya ttl g1 senclerden otilrii ~arth tahliye oldu, anca k bq Romen sendikac1 uluslararasl i~r,:i harcketinin destegini bekliyor. (s./8 'de)

l~indekiler:

s.2: "IKP" Program tart19mas1 ve Gene! Kurulu s.3: DISK'in parti giri9imi s.4: AB muzakereleri s.5: Roportaj: SernaSeral Tekstil Grevi s.7: Gori.i9me: Ya9ar Erba9 s.10: Gi:iru9me: Fikret Tosun s.11: Ozelle9tirmelerde son durum s.12: Ozelle9tirmeler ve i:izel sekti:ir i99ileri s.13: Limanlann i:izelle9tirilmesi s.14: Ozelle9tirmelere kar91 Uluslararas1 Mucadele Gunu s.16: AFL-CIO aynhg1 s.17: <;:inli tekstil i9c;:ileri s.18: Romanyal1 sendikac1lar hapiste! s.19: Emek Platformu'na <;:agn Kampanyas1

Bizimle baglant1 kurmak ic;:in: e-posta: iletisim@iscikardesligi.org web : http://www.iscikardesligi.org

Kaszm sayzsz c;zktz http://www.iscikardesligi.org • iletisim@iscikardesligi.org






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.