' t
~ f
Mesut $im;;ek 1959 - 2005
r I
oliimiiniin ur;uncii yzlznda miicadelemizde ya~zyor.
l
1
I
• !
~
i~indekiler NiSAN 2008 • SAYI: 39
1. Bu Say1 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 5 Yay1n Kurulu
2. Felaketin
E~iginde
Olsak da
~izum
Hili Var •••••••• 9
PGB Sosyalizm
3. Bir Hez Daha Ulusal Bag1ms1zhk ve Surekli Devrim Uzerine ••••••••••••••••••••••••••••••••• 17 $adi OZANSO
4. AHP'nin Haz1rlatt1g1 Ozbudun Taslaig1 Turkiye'ye Ne Vaat Ediyor? ••••••••••••••••••••••••••••••• 29 Mehmet Cerni!
5. Siyascd Durum ve Girevlerimiz •••••••••••••••••••••••••• 37 Engin BODUR
6. Hareket ve Sonras1 •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 43 Ban~
YILDIRIM
7. Du~uk Gelirli Hesim ipotekli Hrediler Hrizi ve ~uruyen Hapitalizmin Bugunku Durumu Uzerine Karar ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 49 IV. Enternasyonal Gene! Konseyi
8. Avrupa uzerine Hairar ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 63 IV. Enternasyonal Gene! Konseyi
9. Filistin Honferans1 uzerine Harar •••••••••••••••••••••• 77 IV. Enternasyonal Genel Konseyi
1O. Gen~ligin Yeniden Orgutlenmesi i~in Oneriler ••• 79 IV. Enternasyonal Genel Konseyi
11. Venezuela Devrimi Tehlikede! •••••••••••••••••••••••••••• 83 0 Trabalho, IV. Enternasyonal Brezilya Seksiyonu
12. Marksizm ve Surdurulebilir Halk1nma ••••••••••••••••• 87 Pierre CISE
13. Pierre lembert •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 107
Sosyalizm
Patronsuz, Generalsiz, Burokrats1z Sosyalizm • Sayi: 39 • Nisan 2008 Yurtd1~1
FiyatJ: $ 5 • 4 € • £ 3 • SFr. 6
Sahibi ve Sorumlu Yaz1 i~leri Miidiirii: Engin Bodur Yonetim Yeri: Rasimpa~a Mh. Niizhet Efendi Sk. No : 3615 Kad1koy/istanbul Tel/Faks: (216) 330 95 67 • PTT Posta <;eki Hesap No: I 051319 Bask1: Selin Ofset • (212) 577 63 48 • Giiven Sanayi Sitesi B 345 Topkap1/istanbul iletisim@ pgbsosyalizm.org • http: //www. pgbsosyalizm.org
4
Bu Say1
Bu Say1
Yayin Kurulu
Degerli okurlanmtz, PGB Sosyalizm ' in bu say1sm1 sizlere soz verdigimizden bir ay gecikmcyle ula$hnyoruz. Bu durumun nedenlerinden biri giindemi olabildigince yakm takip etmc ihtiyac1m1zla beraber, gtindemin de takibi oldukva zorla$tlran bir h1zda seyretmesi oldu.
GB Sosyalizm imzah ilk yaz1 bir politik durum degerlendirmesi sunmaya vah$1yor. Uluslararas1 durumdan yola 91k1larak yapt!an tahlilde emperyalizmin ihtiyaylarma uyum gosteremeyen kii9i.ik burjuva milliyet9iliginin ta$1d1g1 dinamikler ve iktidar perspektifine sahip bir i$vi sm1fi politikas1111n bunu nas1l dikkate alacag1 tarh$1hyor. Bu baglamda yaz1 yiirtiti.ilmesi gereken bir "AKP'nin Anayasas1 'na hayir" ve Kurucu Meclis ivin kampanyanm ana hatlan111 viziyor. Gordi.ik ki, boyle bir kampanya onerisi emperyalizmin parvalama plamna kar$I ulusmt birliginin savunulmas1 noktasmda sosyalist hareket ir,:indc tartl$malara yo! ay1yor. Yazanm1z ~adi Ozansi.i makalesinde ulusun birligi ve ulusal egerncnlik talebi etrafmda aynntlh bir v6zilmleme yiirlitilyor. Emperyalist olmayan Ulkelerde dcvrimci Marksist politikanm cmperyalist i.ilkelerdekine gore nast! bir farkhltk gostermesi gerektiginden harcket eden yaz1, sol liberalizmin sosyalist hareket Uzerindeki etkisini kirmay1 hedefliyor. Patronsuz, Generalsiz, Biirokrats1z Sosyalizm olarak bu tarh$may1 ba$latmay1 onemli bir sorumluluk olarak gordi.ik ve bununla ilgili somut ad1mlar atmay1 da onlimi.ize koymu$ durumday1z.
P
5
Sosyalizm
AKP'nin Ozbudun taslagm1 konu alan yazanm1z Mehmet Cemil, ~u anda hayata ge9mesi muhtemel tek taslak olan Ozbudun Taslag1 'm inceliyor. Yaz1; Taslak ' m tiirban, din dersi vs. ba~hklar altmda s 1k1~m1~ tart1~malann otesinde sosyal haklara gctirdigi y1k1m1 ve devlct kurumlan arasmdaki dengede ya~atacag1 altiist olu~u vurguluyor. Engin Bodur; Siyasal Durum ve Gorevlerimiz ba~ltkh y az1smda 9ok kapsamh bir alanda bir panorama 9iziyor. i~9i hareketinden Kuzey Irak harekatma, Ktirt hareketinden tanmdaki duruma ve rejim kurumlan arasmdaki krize kadar pek 9ok konuyu kapsamma alan yaz1, ku~bak1~1 bir ge9i~ yap1yor. Konuk yazanm1z Ban~ Yildmm, Kuzey Irak harekatiyla beraber ABO, Ti.irkiye ve Ki.irt hareketi arasmdaki dcgi~cn dengclcrin aynntih bir tahlilini yap1yor. Yaz1, lrak i~galiyle beraber Kurt onderliginin ir,:ine girdigi ABO ile yakmla~ma politikas1m Ki.irt halkmm tiimiiyle ABO'ye teslim olmas1 olarak yorumlayan gori.i~iin son durumla beraber bir kez daha yanh~land1gm1 vurguluyor ve Ktirt-Ttirk halklannm emperyalizmle her ti.irli.i bag1 kopararak i~<;:i kardqliginde bulu~ abilecegini savunuyor. Oergimizin bu say1smda aynca bir onceki say1m1zm 91k1~mm ardmdan 14-16 Arahk 2007' de diizenlenen IV. Enternasyonal Gene! Konseyi ' nin baZ1 kararlanm da yay1mhyoruz. Bu kararlardan ilki Amerikan emlak piyasasmda ba~layan ve tiim diinyaya yay1larak siirmekte olan mali krizin nedenlerini ar,:1khyor. Krizin kapitalizmin zorunlu bir sonucu oldugunu vurgul ayan yaz1, 9i.iri.iyen kapitali zm 9agmda artan spektilatif sermayeyi de analiz ediyor ve tek 9ozi.imiin tiretim arar,:lannm millile~tirilmesi oldugunu belirtiyor. Avrupa iizerine Karar, Avrnpa Birligi'nin Avrupa'y1 pan;:alama siirecinde yeni bir noktaya ge9ilip ge9ilmedigi tart1~mas1yla a<;:1hyor. Nitekim bu karann ardmdan Bel9ika hiikiimet ve ulusal birlik krizini k1l pay1 a~arken, Sirbistan Karadag'm ardmdan bir bolilnme daha ya~ad1 ve Kosova "ulus devlet"i olu~tu. Metin, Avrupa yapmda i~<;:i miicadelelerine yap1lan/yap1lmas1 gereken miidahaleleri anlatirken IV. Enternasyonal'in in~as1yla ilgili onerilerde de bulunuyor. Filistin Oevrimi, her ger,:en dakika daha zor bir durnmun ir,:ine giriyor. Bunun temel nedeni ne israil' in saldmlanm arttirmas1, ne de "uluslararas1 toplumun" meseleye duyars1z kalmas1; aksine sorun bizzat Filistin 'in i9inde art1k "birle~ik, laik, demokratik Filistin" slogamm savunan hi9bir biiyiik giiciin kalmam1~ olmas1. IV. Entemasyonal '46'dan beri savundugu, FKO ' niin Oslo Antla~malan ' yla beraber terk ettigi, HAMAS'm elde kalm1~ Filistin'i ikiye bolerek fiilen 9ignedigi bu slogam yeniden ayaklan iizerine dikebilmek i9in Emegin Sesi sen-
6
Bu Say1
dikas1yla beraber bir Konferans'm dtizenlenmesini saglamaya 9ah~1yor. Gene) Konsey'in ald1g1 karar bu Konferans'm bag1ms1z niteligini vurguluyor. Bir sonraki yaz1, Gene! Konsey'in gen9lik tizerine karan. Karar, gen9lik faaliyetinin gti9lendirilmesiyle ilgili bir dizi yontem onerisinde bulunuyor. Metin, emperyalizmin saldtrd1g1 kamusal egitim sisteminin savunulmas1 noktasmda ahlacak ad1mlan belirlerken, Lizbon Antla~mas1 gibi emperyalizmin genel saldms1 kapsammdaki geli~me足 lere da kar~I 91kmay1 da ontine koyuyor. Bir sonraki yaz1 Genel Konsey'in gorevlendirmesi tizerine IV. Entemasyonal Brezilya seksiyonu 0 Trabalho'nun Venezuela tizerine 9agns1. Metin, Chavez'in referandumu kaybetmesinin dogrudan emperyalizmin bir zafcri oldugunu ve Venezuela devriminin tehdit altma girdigini belirtiyor. "Demokrasi" adma emperyalizmin tarafmm tutulamayacagmm altm1 9izen metin Venezuela'da bir IV. Entemasyonal seksiyonunun in~as1 iyin ahlan ad1mlan da aktanyor. Pierre Cise, yaz1smda gerytigimiz y1l Al Gore'un mtidahalesiyle gundeme oturan kuresel ismma/iklim degi~ikligi konusuna devrimci Marksist bir bakt~ geli~tiriyor. Cise, ekolojik felaket meselesinde smtfsal 91karlann "ortak fayda" altmda silikle~tirilerek korporatist biryimlerin me~rula~hnlmasm1 te~hir ediyor. Ve bugun ekolojiyi tahrip edenin tiretici gurylerin geli~mesi degil geli~ememesi oldugu tezini savunuyor. Bu say1m1z1 ne yaz1k ki yer vermek istemedigimiz bir yaz1yla sonlandtrmak durumunday1z. IV. Entemasyonal' in onderlerinden, 14 ya~mdan beri i~ryi sm1fmm kurtulu~u mticadelesinden aynlmam1~ yolda~1m1z Pierre Lambert'i kaybetmemizin ardmdan, kendisinin parti irt~ast iryin, sendikalann bag1ms1zhg1 i9in, korporatizme ve Pabloculuga kar~t dile getirdiklerinden k1sa bir derlemeyi; hayatmm k1sa bir kronolojisyle beraber bu say1m1zda yay1mhyoruz. Onumtizdeki say1m1zda bulu~mak tizere, ho~9akalm ...
7
Felaketin
E~iginde
Olsak da <;:ozum Hala Var'
Felaketin E'ijinde Olsak da ~izUm Hili Var!
PG B Sosya Iizm
Avrasya' da bliti.in uluslar goztimtiztin ontinde r,:atir r,:at1r parr,:alamyor! i$te Yugoslavya, i~tc lrak, i$tC Afganistan, i$te Filistin, i$tC Uibnan! Strada iran, Pakistan ve Hindistan var. Arna sadecc Avrasya'da m1? Tabii ki hayir: Afrika'da sayilan111 anmakta zorluk c;ekecegimiz bir dizi ulus ... Devrimci bir yi.ikseli$in ya$and1g1 Latin Amerika'da, sozgelimi Bolivya'da, zengin Santa Crnz bolgesinin birlikten kopu~u vb. Ostelik bu parr,:alanmadan nasibini alacak olanlar sadece malad1g1m1z ti.irden emperyalizme bagunh i.ilkeler degil, bizzat cmperyalist i.ilkelcrin kendi ir,:lerinde de parr,:alanmalar ya$a111yor. i$te Belr,:ika! Flamanlar ve Valonlar kcndi "ulus devletlerini" in$a etme yolundalar! Parc;alanmaya direncn tek gti<; Flaman ve Valonlan s1mf ekseninde bir arada tutmaya c;ali$an Belc;ika Gene! i$r,:i Scndikalan Konfederasyonu. Belr,:ika'y1 ispanya izliyor, Sirada italya var. Bi.iti.in bu pan;:alamalann ba$tl11 r,:eken ABO emperyalizminin kcndisinde durnm daha m1 fark!t sizce? Katrina Kas1rgas1'n1t1 devlctin de i$birligiyle yok ettigi New Orleans arhk kaderine terk edilmi$ durnmda. Kosova eski Yugoslavya Federasyonu'nun 8. "ulus devleti" oldu. Daha kendi ic;inde be$ parc;aya aynlmas1 hesaplamyor.
9
So"syalizm
luslar sadece d1~ mildahalc ya da yabanc1 i.ilkelcrin askeri i~galiyle par9alanm1yorlar. Buna paralel olarak sosyal temelde de par9alamyorlar. Ve bu par9alanma sava~larm hcnilz ya~anmad1g1 her yerde bilti.in h1z1yla devam ediyor. Ulusal ol9ekli sosyal gi.ivenlik sistemleri yok ediliyorsa, ulusal ol9ekli saghk sistcmleri yok ediliyorsa, kamu hizmetleri yok ediliyorsa, bolgesel asgari i.icrct uygulamasma ge9iliyorsa, bu durum ulusun sosyal temelde par9alanmasmdan ba~ka ne anlama gelebilir? Herhang, bir yabanc1 illkenin i~galine tamk olmadan sadece sosyal temelde bir par9alanmaya tamk olmu~ Arjantin'in durumu ortada! Art1k neredcyse Arjantin diye bir tilkcden sdz etmek bile imkans1zla~t1. Topraklar dahil her ~cy ozellqtirilip sat1ld1g1, i~9ilerin kitlesel orgiltleri neredeyse tilmilyle tasfiye edildigi i9in, art1k bu i.ilkenin devrimcilcri s;aresizlik i9indc kendilerine yeni "oncil"ler aray1~1 i9indeler ve bu "onci.i"leri hi.iki.imetten sosyal yard1m alarak ya~amlan111 silrdtiren "piquetero"larda (i~sizler hareketi) buluyorlar! Ge9en yi.izy1lm ba~mda ortaya 91kan 9i.irtiyen kapitalizm donemi , yani emperyalizm, iiretim ara9lan tizerindeki ozel mtilkiyet rejiminin bekas1 i9in kendi oni.indeki bilti.in engelleri ortadan kald1rabilmek 路 amac1yla vc tabii kiir hadlerinin di.i~me egilimini frenleyebilme kayg1s1yla, ozcllikle 1975 yilmdan bu yana di.inya proletaryasma dort koldan sald1rd1g1 gibi halklan da birbirine kirdirma yolunda ugursuz ad1mlar ahyor. Av1k ifadesini '80 ' 1i y1llardaki Reagan politikalannda hissettirmeyc ba~layan bu donem, Sovyetler Birligi 'nin de 9oki.i~i.iyle birlikte dizginlenemcz bir saldmya gc9erek dilnya uygarl!gmm tcmellerini dinamitleme yolunda si.iratle ilerliyor. Proletaryanm onderliginde sosyalizme hala ge9ilemedigi i9in 9i.irtime had safhaya vamu~ durumda ve barbarhgm tamtam sesleri kulaklan sagir ediyor. Uluslararas1 proletaryanm yi.izy1llar sonucu elde etmi~ oldugu kazammlann korunmas1 dogrultusunda yi.iri.ittilgti mi.icadelc ba~ta Avrupa olmak tizere bi.iti.in kltalarda kendisine av1k9a ihanet eden onderliklerine ragmen hala si.irdtigi.i ic;;in de, empcryalizm, saldm oklanm gi.ini.imi.izde csas olarak proletaryanm ic;;inde serpilip gcli~tigi "ulus"a yoneltmi~ durumda. Bu yi.izden ulus devletler yok edilmek isteniyor. Yukanda s1ralad1g11rnz bi.ittin ugursuz geli~meler bu politikamn ilri.inlcri olarak ~ekilleniyorlar. i~te bu ko~ullar altmda, bizim bugtin devrimci Marksistler olarak, "ulustan veya ulus devletten bize ne?" deme li.iksi.imilz kalmad1. Proletarya ulusun onderligini burjuvazinin elinden ahp onu doni.i~ttirmek zorunluluguyla kar~1 kar~1ya.
U
10
Felaketin
E~iginde
Olsak da <;:ozum Hala Var!
Turkiye dunyadaki bu geli~melerin d1~mda m1? \:ilri.iyen kapitalizrnin hiyerar~isinin alt basamaklan iyinde ycr alan, bir ba~ka ifadeyle emperyalizme bag1mh bir illke olan Tilrkiye bu ugursuz gcli~melerin d1~mda tabii ki yer ahmyor. Yukanda s1ralad1g1m1z paryalanma siireyleri Ttirkiye'de her iki biyimiyle ya$a111yor. Bir yandan, sosyal gtivcnlik sistemlerinin yok edilmeye yah$Ilmas1, kamu hizmetlerinin ozelle$tirilmesi , yeralt1 ve yeri.istti kaynaklannm yokuluslu $irketlere sat1lmas1 ve bolgesel asgari ticret uygulamasma gec;ilmek istenmesiyle ulus, sosyal anlamda par9ala111rken, ote yandan her tilrden kimlik siyasetlerinin on plana 91kart!lmas1 sonucu Kurt dti~足 manhg1111 koriikleyen Turk $Ovenizminin gilc;lcndirilmesiyle birlikte ulusun etnik anlamda pan;:alanmas1 da h1zla devrcye sokuluyor. Btittin bu geli$meler qyamn tabiatma uygun bilin9li uygulamalar. i$te hem Daghca baskmm1 hem de TSK'nm Kuzcy Irak opcrasyonunu bu stire9ten bag1ms1z olarak ele almak miimkun dcgil. Bir taraftan Turk-Kurt dil~manhg1 neredcyse geri dontilmez bir biyimdc k1~k1rt1hrken , diger taraftan Alevi-Stinni gerilimi de stiratlc pompalamyor. Bu geli$meleri sadece Turk devletinin geleneksel politikalannm uzanhlan olarak degerlendirmekle yctinmek herhalde naiflik olur. Irak'1 i~gal eden ABD emperyalizminin ba~lang1yta i$galc kar$1 ortak direni~ hattl olu$turmaya 9ah~an ~ii-Siinni ittifakm1 birka9 provokasyonla k1sa si.irede dcvre d1$I b1rakmas1 anla~ilmas1 c;ok kolay bir geli~me olsa gerck. TSK'nm Kuzey Irak operasyonunun ana hedefinin PKK'y1 tasfiyc etmek olmad1g1 a~ikar. Herkes soz konusu olanm PKK bahancsiyle gene! olarak Kurt halkma goz dag1 vennck oldugunda hemfikir. ~a~kmhk yaratan geli$me ABD emperyalizminin nasil olup da kendi milttefiki Barzani 'nin topraklanna boy le bir askcri mtidahalenin yap1lmas111a izin verdigi. Gozlcri $Ovenizmden kararm1~ "ulusalc1"lann - tabii Barzani'nin de - anlayamad1klan i~te tam da bu. ABD emperyalizmi ne Barzani'yi, ne PKK'y1 ne de Tiirkiye'yi destekliyor, kimsenin kara ka$ma kara gozune hayran degil. Uzun vadeli, halklar arasmda kin tohumlan ekmeye yonelik politikalan 9er9evesinde anhk y1karlan neyi gerektiriyorsa ona uygun olarak davramyor. Ti.irkiye'ye izin verdigi operasyonla bir taraftan Barzani 'nin "ozerk" egilimlerini frenliyor, diger taraftan PKK'y1 uyanyor ve ote yandan Tilrkiye'yi de, ordusunu artan blytide profesyonelle~tirmesi iyin s1ki$hnyor. Sonuy olarak Ti.irkiye'nin yerel basmmda yere goge s1gdmlamayan operasyonu sayd1g1m1z ii9 kesimin de ABD emperyalizminin gtici.ine daha fazla hayran olmasma neden oluyor ve - en azmdan i<;lerindeki onemli sektorlerin - ona bag1mhhklanm peryinliyor. Sirfbu sergiledigimiz ycryevede bile Ti.irkiye'nin operasyonu bolgede Amerikan emperyalizminin ve onun
11
Sosyalizm yanda~lannm
gi.is;lenmesine yol as;t1g1 H;in kar~ 1-dcvrimci bir i~Icv goliiyor. Bolgede de uluslann pan;:alanmas1 ve halklann birbirine dti~足 man eclilmesi politikasma hi zmet ediyor. Ku~uk
burjuva
milliyet~iligi
ve burokrasi
Eskiden sosyalist hareketin literatUrtinde ki.is;uk burjuva milliyet<;iligi olarak adlandmlan bir kavram vard1. Son yillarda, ozellikle sol liberalizmin vc tabii ki sivil toplumculugun etkisiyle bu kavram art1k kulla111lmaz oldu ya da sadcce Ttirkiye d1~mdaki i.ilkeler i9in, sozgelimi Chavez ic,:in ya da Obrador veya Morales ic,:in kulla111hyor. Bunun, sol Kemalistlerin "ulus al kurtulu~ harekctleri"ni sadece Ttirkiye d1~mdaki tilkelcr ic,:in kulla111r olmalarmdan hic,:bir farkli yam yok. Oysa hepimiz biliyoruz ki, Saddam da Ahmedinecad da, Butcflika da aynen Morales ya da Chavez gibi birer ki.i<;tik burjuva milliyetc,:isi. isteseniz de istemcseniz de bunun Ti.irki ye' de de benzerleri var. Bunlan yok saymak s1111f mi.icadelcsine ~ a~ 1 bakmay1 getirir. Bunlann Kemalistleri de var, islamcilan da. Bi.irokrasiye gelince: Bu kastm ic,: inde de ki.i9lik burjuva milli yetc,: il eri var. Tahlillerinizde bunlan da dikkate almak zorundas1111z. Her ne kadar ezici c,:ogunluklan son donem Sovyet bi.i rokrasisi gibi cmperyalizmin di.imen suyun a girmi~lerse de, bir ctkileri -- olumlu/olumsuz - var. Ku~kusuz askeri-sivil blirokrasinin vc hatta i ~ c,:i btirokrasisinin glinlimi.izdeki tcmcl i~levi kcndi ba~111da bulunduklan kurumlan dag1tip cmperyalizmin hi zmctine sokmaksa da .. . Bilindigi gibi, kendi ayncahklanm koruma kayg1s1yla askcri blirokrasi orduyu profesyonellq tirme, yani tas fi ye yo lunda i:incmli ad1ml ar atarken, YOK gibi kurumlarm sivil burokras isi de i.ini vcrsitelerin oze lle ~ tiri lm es in e bugi.ine kadar tek bir k ar~1 91k1 ~ gostenneycrek kendi taban1111 dinamitlcdi, ~ imdi "turban " konusund a veryansm cdiyor. i~c,:i bi.irokrasisine gelince onun ne yapt1g1m da gayct iyi biliyoruz: Tlirk-i ~ btirokrasisi gibi i~<;i orgi.itlerini hiiki.imete, yani Amerikan cmperyalizmine teslim cdiyor. Ya da DiSK biirokrasisi gibi nemaland1g1 Avrupa Birli gi'ne tcslim olarak aslmda "devrimci" bir soylemlc ay111 yolun yolculugunu yap1yor.
Do lay1s1yla emperyalizme teslim olmayan ki.i9tik burjuva rnilli yetc;iligi ile adnn atabilmenin rni.irnki.in oldugunu gormemiz laznn. Nasil ki iflah olmazlann d1~mdakileri tarafs1 z la~t1rmam1z gerekiyorsa.
AKP davas1 Ttirkiyc 'nin son giinlerdeki giindeminc oturan bir diger mesele, hic,: ku~kusuz AKP hakkmda ac,:dan kapatma davas1. Askcri bi.irokrasinin 12
Felaketin E$iginde Olsak da <;ozUm Hala Var!
Kuzey Irak opcrasyonu onccsinde ve tabii sonrasmda ic,:ine di.i~tl.igi.i teslimiyet durumu goz onUne gctirildiginde "zaval11" sivil bi.irokrasinin AKP hakkmda ac,:m1~ oldugu kapatma davasmm nc oli;;i.ide kendisinin "bag1ms1z" bir karan oldugu i.izerinde dii$iiniilmesi gcrcken bir konu. Bu davanm ac,:Ilmas1 askeri bUrokrasi tarafmdan da, hatta bugi.inlerde pek revac,:ta olan komplo teorilerine taki!trsak bizzat ABO emperyalizmi tarafindan da talep edilmi~ olabilir (Bolgedc oldugu gibi, Tiirkiye'dc de hem bi.irokrasiyi hem de AKP'yi kcndisinc daha fazla bag1m!t kdmak ic,:in) . Arna bir an ic,:in bu teorilerin(!) d1~111a c,:ckilirsck, sivil biirokrasinin bir son i;;1rpm1~1, can havliyle yapt1g1 bir giri~im olarak dcgerlendirilcbilir bu karar. Ti.irkiye'de akh ba~mda hii;; kimsenin yads1yamayacag1 bir gcri;;ekle kar~1 kar~1yay1z: Ya~anan ~iddetli bir kurumlar c,:at1~mas1d1r. ABD emperyalizmi, art1k kendisine hcrkesten daha bag1mlt AKP hi.ikiimeti arac1hg1yla, devletin kurumlar1111 clc gei;;im1e, bir ba~ka deyi$1e kendi politikalan oni.inde engcl te~kil eden, ba$ta Anayasa Mahkcmcsi,Yarg1tay, Dam~tay gibi kurumlan tasfiye etme operasyonuna giri~mi~ durumda . Bunlardan YOK gei;;tigimiz gi.inlerde Abdullah Gi.il 'i.in atamalanyla dii~i.iri.ildii, mada oncelikle Anayasa Mahkemesi olmak iizcre digcrleri var. Dolay1s1yla oni.imiizdeki donemde yeni atamalarla Anayasa Mahkemesi'nin de di.i~i.iriilecegi gerc,:cgi goz oni.ine ahmrsa Yarg1tay Cumhuriyet Ba~savc1s1 ' nm ac,:ttg1 davanm zamanlamasmm bi.irokrasi ai;;1smdan dogru bir zamanlama oldugu tespit edilmelidir. Bu son giri~im ya ~imdi yap1lacakt1 ya hii;;bir zaman! Mcseleye demokrasi ai;;1smdan yakla~tig1m1zda , her zaman oldugu gibi liberaller ve liberal solcularla i;;ok uzak durdugumuzu beli1imeliyiz. AKP hiiki.imeti emperyalizmin ac,:1k dcstegini arkasma alarak TUrkiye'dc her tiirlii demokrasi kmntts1111 ortadan kaldmnak istedigi gibi, gene bu empe1yalizmin hizmetinde her ti.irli.i askeri maceraya da girme niyctinde bir hi.ikUmettir. Demokrasi sadece baz1 aydmlann fikirlcrini "serbesti;;e" ifade ctmelerine zemin haz1rlayan bir rejim dcgildir. Her ~eydcn once i~i;;i s1mfmm ba~ta orgi.itlenme hakki olmak Uzcrc insanca ya~amasma imkan saglamas1 gereken bir rejimdir bize gore. Demokrasi halklann birbirinc k1rdmlmasma degil , karde~i;;e bir arada ya~amalanna imkan tamyan bir rejim olmalid1r. Oysaki AKP hUki.imetinin politikalan tam da bu zeminleri tiimiiyle ortadan kald1rmaya yoneliktir. Ezilen srmflarm i;;1karlanndan soyutlanm1~ bir demokrasi bizden uzak dursun! Yann obi.ir g(in ABD emperyalizminin buyruklan dogrultusunda iran'a sava~ ac,:acak bir " demokrasi" bizden uzak dursun! Bi.iti.in magdur gori.ini.imUnc ragmen AKP hUkiimeti bir kanh macera hi.iki.imetidir, i;;Unki.i bagh oldugu gUi;; insan medeniyetine son vermeye ant i~mi~ bir gU<;:ti.ir.
13
Sosyalizm
"Tam da biz halk hareketi olarak devreye giriyorduk ki , bi.irokrasinin bu anti-demokratik uygulamas1yla AKP'nin gerilemesi engellcndi !" anlay1~1 dun ya ve Turkiye ol<;egindc sm1flar mucadelesinin karma~1khgm1 goz ardt eden bir anlay1~hr. Gerek AKP'ye ar;1lan <lava, gerekse AKP'nin "en iyi savunma saldmdtr" anlay1~1 sm1flar mi.icadelesinin - devrede i~yi Stntft orgut}eri o]madtgmdan - yarpthlmt~ bir biyimidir. Biz, i~r;i sm1f1mn fi:tkarlan nerede durmamlZI gerektiriyorsa orada duracag1z. Bu konuda liberal dcmokratlardan alacag1m1z hiybir demokrasi dersi yoktur. Bize soyut dcmokrasi adma, "bugi.in AKP'nin ba~ma gelen yann sizin de ba~1mza gelebilir" denilebilir. Tabii gelebilir. Arna bizim durdugumuz yer AKP'ninkinden farkhdtr. Burokrasi bize tarihi boyunca sald1rd1, ilerde gene sa!dtrabilir. Bu durum bize, onun ipligini pazara r;1karabilmemiz imkamm sunabilir ancak. Arna bizim Amcrikan emperyalizmine verecegimiz bir hesap yoktur. Biz hesab1m1z1 i~yi s1111f111a ve ezilen kitlelere veririz.
Yeni anayasa taslag1 AKP'nin Amerikan emperyalizmine ve onun y6mezi Avrupa Birligi'ne hazirlathgt yeni anayasa taslag1 butlin bu geli~mclcr aras111da gundeme yeniden oturuverdi. Empcryalizm ay1s111dan yukanda s1ralad1g1m1z buti.in engellerin a~t!masmm esas yolu bu taslagm bir referandumla onaylanmasmdan geyiyor. Avrupa Birligi'nin ~ubat aymda geryekle~en Lizbon toplanhsmda ortaya attlan Avrupa Sozle~mesi'nin (art1k anayasa diyemiyorlar ylinkii Fransa ve Hollanda halklan referandumla bunu reddettiler) neredeyse bir t1pk1bas11rn bu taslak. Her iilkenin ulusal egemenliginin yokuluslu ~irkctlerin hesabma devredilmesi sozlqmesi, sosyal devletin ycrini scrbest piyasanm almasmm sozle~mesi. Muhtemclcn ytl sonunda Turkiye'de yaptlmas1 du~lini.ilen bir rcferandumla bu sozde anayasanm halk taraf111dan onaylanmas1 gundeme gelecek. Turkiye i~yi harcketi ve bu Olkcnin ezilenleri referandumda bu anayasa taslag1111 kcsinliklc reddetmeliler. Devrimci Marksistler, ba~ta i~s:i s1111f1 vc czilcn Kurt halk1 olmak Ozere en geni~ anti-emperyalist cepheyi kurarak bu taslag1 tarihin r;op sepetine gondennelilcr. Bir kitle seferbcrligiyle bu taslagm reddedilmesi emperyalizme ve onun i~bir足 liks:ilerine attlm1~ s:ok ciddi bir tokat olacag1 gibi, Tiirkiyc 'nin karanhk gunlcrine de son verebilecektir.
Taslaga "Hay1r!" ve Kurucu Meclis Taslaga "Hay1r!" kampanyas1 , Washington'dan ve Bri.iksel'den bag1ms1z, cgemen bir kurucu mcclis talebiyle birlikte gundeme getirilmelidir., Kampanyanm ana talebi: "Anayasa taslagma hay1r!" ve "Washington'la Briiksel' den yonetilmek istcmiyoruz!" olmahd1r. Anti-emperyalist
14
Felaketin E:;;iginde Olsak da <;ozum
Hala
Var!
karakterli yliz dolaymda; sendikacilar, i~yeri temsilcilcri, koyliilcr,Tiirk vc Kurt aydmlan, kadmlar, gern;:ler, i~sizler ve emeklilerden olu~an bir imzacilar listesiyle bir temsili Tiirkiye Kurucu Meclis c,:agnc1s1 heyeti te~kil edilmelidir. Bu heyetin temsili niteligi c,:ok onemli olmakla birlikte, altmda da mutlaka bir "Kurucu Meclis ic,:in Komiteler" olu~turul mahdtr. Boylelikle bunun bir Kurucu Mcclis ic,:in kitle seferberligine donii~tiiriilmesinin yolu ac,:Ilmahd1r. Bu Kurucu Meclis 'e sosyalistlerin yam Slfa anti-emperyalist karaktcrli Kemalistlcr de islamcilar da dahil olmahd1r. Kurucu Meclis 'in ana talepleri c,:ok basit ve anla~1hr olmahd1r: Washington'dan vc Briiksel'den yonetilmek istemiyoruz! Tlirkiye; Tiirklerdcn, Kii1ilcrdcn ve diger haklardan mcydana gelen bir cumhuriycttir. Tiirkiye'de ya~ayan biitiin halklar birbirleriyle aym haklara sahip olup e~it vatanda~ttrlar! • Ti.irkiye Cumhuriyeti Devleti her vatanda~ma i~ ve konut saglamak, saghgm1 ve egitimini paras1z olarak yerine gctinncklc mi.ikellcftir! Emcklilcr vc kadmlar hayatlanm bir ba~lanna huzur ic,:indc ya~a yacak bir i.icrete sahip olmahdirlar! i~c,:iler ve kamu c,:ah~anlan toplu sozlc~meli scndika hakkma sahip olmahd1rlar! Sigortas1z i~c,:i c,:ah~tirmak yasaktir! Din ve vicdan ozgi.irli.igi.iniin gi.ivcncesi olarak gerc,:ek laiklik tesis edilmelidir! Kimsenin k1hk k1yafctinc kan~1lamaz! Biitiin bunlara bagh olarak: D1~ bore,: odemeleri vc ki.ic,:i.ik mcvduat sahiplcri d1~mdaki ic,: bory odcmeleri dcrhal durdurulmahdir! Sosyal gi.ivcnlik sistcmi gi.ic,:lendirilmclidir! Mcmlcketin c,:qitli bolgelcrindc ya~ayan insanlanm ikinci s1111f vatanda~ durumuna di.i~iirccck bolgcselle~tirme ve farkh asgari i.icret uygulamas1 politikalanna izin vcrilmcmclidir! IMF, Diinya Bankasi, Di.inya Ticarct Orgiitii, Avrupa Birligi gibi kurumlarla ili~kilcr dcrhal kcsilmclidir! Ozcllqtirilmi~ ya da satilm1~ stratcjik i~lctmcler yeniden millilqtirilmclidir. • NATO'dan c,:1k1lmah, Amerikan askcri i.islcri kapatilmahdir! ABD vc israil'lc yap1lan ikili anla~malar fcshcdilmelidir! • TSK'mn cmpcryalizmin ihtiyac,:lan dogrultusunda c,:e~itli i.ilkelcrc miidahalcsinc imkan vcrilmcmcli, ordunun cmpcryalizmin hizmctindc profesyoncllqtirilmesi uygulamalarma son vcrilmclidir! Ordu dcmokratiklc~tirilcrck CIA gi.idi.imli.i yctclc~mclcre
15
Sosyalizm
izin vcrilmcmclidir! Halk -;::ocuklan etnik kokenlerine bak!lmaks1zm orduya girebilmelidir!
Ulusal egemenlik "ulusalc1"lara, demokrasi AKP ve hempalarma teslim edilemez! Yukanda kalm hatlarla -;::en;:evesini i;:izdigimiz program tam bir siyasal demokrasi program1tl1r. Boyle bir program olmaks1zm i~-;::i sm1fmm kurtulu~ miicadelesinde ad1m atabilmesi miimkiln degildir. Biltiln ulusun ba~101 .yekecek ve onu donil~tilrecek olan prolctarya boylelikle butiln ulusa seslenebilecektir. Zaten oncti s1mf olmak da bunu gerektirir. Tiirkiye' de ve btitiln dtinyada proletaryadan ba~ka bunu yapabilecck bir ba~ka sm1f yoktur. Ancak bu ko~ullar yerine getirildiginde, son y1llarda liberalizmin ve sivil toplumculugun etkisiyle unutturulmaya yilz tutmu~ olan emperyalizmden bag1ms1zhk anlamm1 ta~1yan "ulusal egemenlik" kavram1 yeniden yerine oturtularak "ulusalc1" kesimlerin kendilerine ait bir bayrak olmaktan -;::1karhlabilir ve gene aym ~ekilde demokrasi bayrag1 da AKP ve hempalannm elindcn kurtanlarak, ger-;::ek sahibine yani proletaryaya devredilebilir! Stirckli devrime uzanmanm da bundan ba~ka yolu yoktur!
16
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zl1k ve Surekli Devrim Ozerine
Bir Kez Daha Ulusal Baj1ms1zl1k ve Surekli Devrim Uzerine
$adiOZANS0 15. Geri Olkcler ve Ge.,:i ~ Talcpleri Programâ&#x20AC;˘
Somiirgc vc yan-somiirge lil k<:l er J oga lan ge rcgi geri iilkclcrdir. Ama bu ge ri Cil kc lcr i: mperya lizmin hakimiyctinJek i bir dii nya111n pan;aland1r. Bu yi.izden ge li ~ m c l e rinin b ile ~ ik bir niteli gi vard1r. En ilkcl ekonomik bii;:imlcr, en ge li ~ Â mi ~ ka pitali st teknik ve kliltlirlc ii,: ic,: edir. Geri lil kc ler prol eta ryas111111 politik miicadcl cs i de bcnzcr bir nitclige sahiptir; en bas it tal eplcr olan ulusal bag1ms1zhk vc burjuva dc mokras isi ic,: in verilen miicadelc, dlinya emperyalizminc k ar~ 1 vcrilen sosya list mlicadele ilc ii,; ic,:cdi r. Bu miicadelcdc. demokratik sl oga nl ar. gei,: i ~ talc pl eri ve sosya list dev rimin gorevleri. ayn tarihsel donemlere biiliinmemi ~ lerdir, dogrudan dogru ya birbirlerinden kaynakla111rlar. (in pro lctaryas 1 scndika lan ancak orgiitlemeyc b a~ la1111 ~ t1 ki Sovyetlcri olu~tunn a zo runl ulugunu duydu. Bu anlamda bu program s6miirge ve ya n -si.imlirge Olkelcre, en az mdan proletaryanrn bag1ms1z bir politika yiiriitme kapasitcsine kavu~mu~ oldu gu iilkelere, blihinliyle uygun di.i ~ me k te d i r. Stimii rgc vc yan-somi.irge iil kc lcrin merkczi gorev i tanm devrimi vc ulusal bag1ms1zhkt1r: tanm dcvrimi ilc fc odalizmin tas fi yes i, ulusal bag1ms1zhk ilc cmpcryali st boyunduruktan kurtulm ak. Bu iki go rcv birb irine s1k1ca baghd1r. Dc111ok rat1k program111 bir b a~ 111 a rcddi mii mkiin deg ildir; kitlclerin kcndi mlicad cl elcri ii,:indc bu program1 a ~ m a l a n zorunlu<lur. Ulusa l (ya da Kurucu) Mccli s slogan1. ( in vc Hind istan gibi iilkcler iyin bi.itlin gci;;erlili gini korur. Bu sl ogan ulusa l bag1 111s1zlik \'e tanm rd onn u sorunlanna kopm azcas111a bag lan111 alid1r. i~c,;il e r ilk ad1m olarak bu dc1nokra ti k programl a silahl anmalidJJ"l ar. Yalm zca i ~ i; i l c r ki.iyliileri ayaga kald1rabilecek ve birl e ~ti reb i lcc e kl e rdir. Devrimci dcmokr at ik program te mclinde i~ c; ileri "ulusal" burjuvaziyc kar~ 1 c,: 1karmak gerek lidir. Ardmda n, kitlclcrin dcvri mci demokrasi sloganl anyla
17
Sosyalizm seferber edilmelerinin belli bir a~amasmda Sovyetler kurulabilir ve kurulmahdtr. Sovyetlerin her donemdeki tarihsel roli.inti, ozellikle Ulusal Meclis ili~ki足 lerini belirleyecek olan proletaryanm politik dlizeyi, koyliili.ikle arasmdaki bag ve proleter partinin politikasmm niteligi olacakt1r. Sovyetler burjuva demokrasisini er ges; devinnelidirler. Demokratik devrimin sonuna kadar goti.i1iilmesini ve boylece sosyalist devrim doneminin a<;: ilmas111 1 yalmzca Sovyetler saglayabilirler. (vurgulan ben yapt11n, $.0.)
Tro9ki 'nin kaleme ald1g1 1938 Ge9i~ Program1 'nm bu boli.imtinden yapttg1m almtt dikkatli izleyicinin fark cdebilecegi gibi aslmda bir tekrard1r. Ger9ekten de aym almhy1 Patronsuz, Generalsiz. Biirokrats1z Sosyalizm dergisinin 38. say1smda da yapm1~t1m. ilk bak1~ta gereksiz gibi gozilken bu tekrarda tsrar etmernin nedeni daha anla~1hr olabilmek i9indir. Herne kadar Tro9ki'den yaptlgnn bu almt1 kendi ba~ma meramm1 olabilecek en yalm bi9imiyle anlattyorsa da Ttirkiye'deki devrimci Marksist gelenegin yakla~1k otuz y1h a~an bir zaman dilimi zarfmdaki 9arp1k bi9imleni~i , beni ister istemez bu tekrara sevk etti. Bu 9arp1k bi9imleni~in oncelikli tezahtiru Ti.irkiye'nin sanki bir emperyalist lilkeymi~ gibi dti~tintilmesidir. Dcvrimci Marksist formasyonlanm Troc;:ki 'nin bzelliklc ernperyalist i.ilkelerdeki - Almanya, Fransa, ingiltere, italya, ABO, vb. - sm1f mi.icadelelerine ili~kin son derece parlak tahlillerinden cdinen devrimci Marksistler, aym Tro9ki 'nin somilrge, yan-sornilrge iilkelere - <;in, Hindistan, Giiney Afrika, Latin Amerika vb. - ili~kin ay111 parlakhktaki tahlillerine nedense kay1ts1zhk gostercrek eksik bi9imlenmi~lerdir. i~tc bu eksik bi9imleni~ i9inde bulundugumuz donemde Tilrkiye'deki s1111f miicadelelerinc uygun politik miidahaleleri yapabilme hususunda bir dizi yetcrsizligi beraberinde getirmi~ bulunuyor. Ozelliklc Ti.irkiye gibi cmperyalizme bag1mh i.ilkelerde yilrutillmesi gereken silrekli devrim stratejisinc ili~kin kendini a<;1ga vuran bu yetersizlik i~<;i sm1fmm kurtulu~ milcadelesinin yolunu a<ymak bir yana, onu frenlemenin bir arac1 halinc doni.i~iiyor. $imdi bir dizi ba~hk altmda bu konulan tek tek ele alahm:
"Ulus/millet" deyince ne
anla~1lmas1
gerekir?
"Ulus/rnillet" deyince hem Tiirkiye'deki devrimci Marksistler hem gene! olarak sosyalist hareketin belli ba~h bile~enleri, bundan, "Ti.irk ulusu"nu ya da "burjuvazi"yi anhyorlar! Oysa ki "ulus" ya da " millet" Marksistlere gore farkh bir ta111m1 gerektirir. Ger9cktc " ulus" bu toprakIar ilzerinde ya~ayan "herkes"tir ve boy le olunca da ezici 9ogunluguyla i~9i sm1fJ, yoksul koyliili.ik ve ezilenlerden olu~ur. Burjuvazi ve "egemen sm1flar" ulusun ki.i9iicilk bir azmhgm1 olu~tururlar. Ttirkiye' de tek bir ulus vardtr ve bu ulus ne Ttirk'tiir ne de Ki.irt! Hem Ti.irk halkmdan, hem Ki.irt halkmdan hem de diger halklardan olu~ur. Adi her ne kadar ba~lang19ta talihsiz olarak yanh~ konmu~ olsa da tek bir Ti.irkiye milleti 18
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zl1k ve Surekli Devrim Ozerine
vardir. Aynen i<;inde onlarca halki bannd1ran eski Yugoslavya ulusu vcya Amerikan ulusu gibi. Kald1 ki millet etnik, dinscl, mezhepsel temelde degil, sosyal tcmelde olu~ur. Bir ba~ka ifadcyle millet; bu topraklardaki biitiin yeralt1 ve yeriistti kaynaklan demektir, biitiin stratejik i$letrneler demektir, btitiin bir sosyal giivenlik sisterni demektir, iilkcsel asgari iicrct demcktir, iilkesel saghk ve cgitim sistemi demektir. Zaten i$te tam da bu ytizden yerli ve yabanc1 aymm1 yapilmaks1zm ozellc$tirilmi$ ya da sahlm1$ biitiln KiT'lerin yeniden millile$tirilmesinden soz ediyoruz. Bu millile$tirilmeden anla$!lmas1 gereken berhaldc bunlarm Tiirklqtirilmesi olmasa gerek! Engels, Komiinizmin ilkeleri'nde millile$tirme tal eplerindc bulunurken bundan herhalde "burjuvala$tmlma" anlarn1 <;1ksm istemiyordu. Bu anlam1yla millile$tirme, kapitalistlere ya da bir ctnisiteye dcvir degil, tam tersine topluma devir anlamma geliyordu. Ku$kusuz ya~ad1g1m1z toplumda ulus ttimiiyle burjuvazinin hegcmonyas1 altmdadir, ama bu demek degildir ki, proletarya ona scslenmckten imtina edecek! Proktaryanm ulusu rcddctmesi , kendini bi'itiin <;evresindcn yahtmas1 ve ba$ta ezilenler olmak iizere herkesi burjuvazinin satlanna terk etmesi demektir. Bunu boyle yapan proletarya, kaybetmeyc mahkum olur. Oysaki, toplum i<yinde burjuvazinin d1~mda足 ki tck yonctici s1111f olabilecek olan proletarya, Marx ' m da <;ok a<y1k bir $ekildc ifadc ettigi gibi biltiin bir ulusa seslenmeli ve onun onderligini cle ge<;irmclidir. Zaten proleter devrimi ba$ka nas1l gerryekle$ebilir ki?
"Ulusal/milli" deyince anla~1lmas1 gereken nedir? "Milli''den anla$Ilmas1 gereken her $eyden once "iilke <;apmda" demektir. Dolay1s1yla Marksistlerin. "milli" lafm1 da "millet" lafm1 da telaffuz ctmektcn ka<;mmamalan gerekir. Hele gtiniimiizde emperyalizmin, yani iiretim arai;:lan l'izerindeki ozel mtilkiyet rejiminin <;iiriiyen bi<,:iminin bolgeselle$tirme ve ryah$ma politikalanyla parryalamaya ryah$hklan milletler soz konusu olduk<;a. Hi<; unutmayahm ki , millet, iryindc proletaryanm bir s1111f olarak olu$tugu bir <;erryevedir ve gene onun i<;inde iilkesel olryektc paras1z saglik, paras1z egitim, sosyal giivenlik sistemi , kamu hizmetleri gibi kazammlar mevcuttur. Gilntimilziin <;i.irilycn kapitalizmi proletaryanm bu kazammlanm yok etmek ii;:in kendi atalanmn kapitalizmin yilkseli$ doneminde olU$lunnu$ oldugu iiretici gti<;leri geli$tirrni$ olan bu yap1y1 berhava etmek i<;in mticadele ediyor. "Proletaryanm oncilltigil altmda milletin donti$tiiri.ilmesi" (Silrekli Devrim, L. Troryki) ba$ka bir $eydir, milletlerin gtinilmtiz <;tirilyen kapitalizmi tarafmdan pari;:alanmas1 ba$ka bir $Cy. <;unkti milletlerin <;tiriiyen kapitalizm tarafmdan parryalanmas1 aslmda proletaryanm atomize
19
Sosyalizm
edilmeye vali~1lmas1 anlamma gelir. Proletarya bu duruma kay1ts1z kalamayacag1 gibi , sonuna kadar direnmck zorundad1r.
Kemalizm/kuc;;uk burjuva milliyetc;;iligi Ti.irkiye sosyalist hareketi uzun y1llar Kcmalizrn 'c <;:ok bi.iyi.ik bir bncm atfetti . Dstelik bu bnemi ya ona hayran kalarak ya da ondan ncfret edcrck si.irdiirdi.i. Onun yanda~1 olanlar gibi kar~1s111da yer alanlar da Kemalizm'i bir idcoloji mcrtebesine yi.ikselttilcr. Dolay1s1yla ona hayranhk duyanlar gibi nefret edenler de Kemalizm 'i fazlas1yla yi.icelttiler. Oysaki Kemalizm Marksist literati.irde ifadcsini ki.ivi.ik bu1juva milliyctyiligi olarak bulan bir akundan ibaretti. Glkedeki ve di.inyadaki sm1fiar miicadelesinin dengelerinc gore kendini biyimlendirmeye yah~an bir ak1m. Ne bir eksik ne bir fazla. Son derece pragmatist ve bir o kadar da eklektik. izmir iktisat Kongresi'yk bzel sektbrci.i, 1929 bunahm1yla birlikte devletyi. Arna sonu<;:ta bi.iti.in hesabmt Ti.irkiye'de bir Turk bu1j uvazisi yaratmaya hasretmi~ si vi I/asker biirokrasisinin temsilcisi. Nitekim Tiirkiye'de ancak korporatist tcrnellcrdc brgi.itlenebilme imkanm1 elde cdebilmi~ bir i~<;:i s1111f1 vc o i~<;:i s1111fm111 ortaya <;:1k1~111a nedcn olan KiT'lerin daha sonra sbzdc Ti.irk bmjuva s1111fina devri di.i~i.ini.ili.irkcn, hepsinin apar topar c;okuluslu ~irketlcrc satilmas1 (tabii gene bu Ti.irk bu1juva s1111fi arac1ltg1yla) . Ama Mustafa Kemal'in oli.imi.indcn ytllar sonra, yani ancak 12 Eyli.il ' den glini.imi.ize uzanan zaman ic;inde gerc;ckle~mesi "Gazi"nin zaten hayalini kurdugu bir dunnndu. Dolay1s1yla Kcmalizm'e di.inyamn digcr ki.ivi.ik bmjuva milliyet<;:iliklerinden farkh bir anlam vermek gerekmiyor. Sbz gclimi, nasil Kemalizmin <;:ok bildik alt1 "ilkesi" var idiyse ve bunlardan sadece ikisinin (cumhuriyetyiligin ve bir blyi.ide laikligin) bir anlam1 varsa, <;:in ' de de Sun Yat Sen ' in ti<;: ilkesi vardir (cumhmiyetyilik, demokrasi ve "halkm refah1") ve bunlardan Uyi.inci.isi.ini.in yok bir anlam1 olmad1g1 herkes<;:c bilinir. ~te yandan gene Kemalizmin vcya onun i<;:indcn geldigi anlay1~m (ittihat ve Terakki) ivinde banndird1g1 Ti.irk milliyet<;:iliginin bu topraklardaki Ki.irtlere vc diger halklara rcva gordi.igli muamele <;:ok da bir istisna te~kil etmiyor, sadece halklarm kcndi kaderlerini tayin hakkmm di.inyanm hivbir ycrinde ki.iyi.ik bu1juvazi tarafmdan <;:bzi.ilemeyecegi, tek c;ozi.im yolunun proletaryadan ge<;tiginin alt111111 bir kez daha yizilmcsine vesile oluyor. Bir ba~ka ifadcylc Kemalizm, Anadolu topraklannm kcndi tarihsel, kliltlirel ve ekonomik ~ekillcni~i iyinde hayat bulan, ku~kusuz kcndine bzgii bir ki.ic;i.ik bmjuva milliyet<;:iligidir. Ancak bte yandan Sun Yat Sencilik, Gandicilik, Nasirc1lik ne kadar Kemalizm olarak degerlendirilebilirse, Kcmalizm de bir o kadar Sun Yat Sencilik, Gandicilik ve Nasirc1hk olarak nitelenebilir. Bu sahmm1 dilerscniz Saddam'dan Cardenas ve Chavez'e kadar uzan-
20
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zlik ve SOrekli Devrim Ozerine
dirabil irsini z! Ara lanndaki fark bulundukl an Olke ya da bolgedeki s1111f mi.icadelelcrinin gi.iciiyle orant1h bi<;im almaland1r. Emperya lizmden ki smi kopu~l a r gi:istcrme lcri bu miicadel elcrin gi.iciine baglidir. Yani ne Sovyet dcvriminden bag1ms1z bir Kemali zm dii~iini.il e bilir ne iran (her ne kadar ona k ar~ 1 s ava ~m1~ sa da) devrimi ile Fili stin devriminden bag1ms1z bir Saddam vc tabii nc de Latin Amerika devriminden bag1ms1 z bir Cardenas ya da Chavez! btc yandan <;: ok iyi bilindigi gibi Torkiye 'de i~<;:i s1111f111111 tarihsel ol arak bag1ms1z bir sm1 f i:irgi.itlenmcsi olu~turamam1~ olmasmm ardmda sadece Kcmali zmin i ~<; i s1111 fi 111n bag1ms1z orgi.itlenmcsinden duydu gu paranoyak korkunun otesinde bizzat Kcmalist rejirnle iyi ''diplomatik" i li~kilcr siirdiirmek isteycn Stalinist borokrasinin de i~yi s1111f111m bag1ms1z brgi.itl cnmesi ndcn duydugu korkunun ctkisi vardir. Ku~l.ik
burjuva milliyet~iliklerinin "antiemperyalist" karakteri ve bunun s1n1rlan Yukanda da ifadc ctti gim gibi , baz1 kii<;:i.ik bu1juva milliyet<;:i onderliklc r, bolgcsc l ya da ulu slararas1 s1111f mi.icadclclerinin ge li~imine para Iel olarak kimi konj onktiirlerdc emperyali zmlc olan bag lan111 tahmin cdilenin de otcsinde kopanna siirc<;: lerinc girebilirler. Bu kopu~ cgilimlcrinin ncdenlcri ne olursa olsun , cger ortada cmperyali zmin <;1karlanyl a bir c;cli ~ki dogmu ~ sa, uluslararas1 prolcta1y a bu konuda tarafstz kal amaz. Tercihini hi <;bir tcreddiide imkan btrakmayacak ~ekilde cmpcryali zmin ka r~ 1 s 111d a ki kamptan yana kull anmak zorundadtr. Dunyada bu ti.ir bir geli ~ mcnin en olumlu omegi Kliba dcvrimidir. Bilindigi gibi ABD ' nin desteklcdigi Kiiba'claki Bati sta rejiminc kar~ 1 kii<;i.ik burjuva milliyc tc;i si Castro bnd erli gi bir sil ahli miicadelcyle 1959 yilmda adada iktidan cle gec,: irmi ~tir. ABD emperyali zminin a<;:1ktan desteklcdi gi Miami 'dc yerlq mi $ Kontralann adaya yaptiklan ve halkm direni ~ i y l e yenilgiyc ugrayan "Domuzlar Korfezi" <;1kartmas1 ulusal egemenlik i<; in miicadclcyi bir anda iiretim arai;:lan iizerindcki ozel mi.ilkiyet rcjimi nc son vcren bir proletcr dcvrirninc donii~ tOrmO ~ tlir. Eger bu noktada kii<;iik bu1juva milliyet<;: iliginin i:indcrliginde empcryalizme kar~t yiirOtiilcn ulusal bag1ms1zhk ii;: in miicadele gi.iniimi.izdc pek rcva<;ta olan altcrnatif kiircse llc~m e ci vc sol liberal gozliiklcrlc izlenmi$ olsayd1, destcklcnmczdi . "Bir diktator - Bati sta - gitmi ~ bir ba$ka diktator Castro - gelmi $. Bizc ne')" denirdi . Oysa herkcsin <;ok iyi bildigi gibi Castro rejimi ulusal bag1ms1zhk i<;:in mucadcle cdiyordu ama 1959 y1!111dan farkh olarak 1962' dc ulusal bag11ns1zltgm dahi gi.ivence altma almmas 111m tck yo lunun emperyalizmin i$birlik<;isi Ki.ibah kapitalistlcrin ellerindeki Oretim araylanna el konulmasmdan gcr;ti ginin farkma - ya da bilincinc -vannt$tt Kuba'nm czilen kitlcleri. Yani 1959'da bu 21
Sosyalizm
durumun farkmda olmayan kitlcler, ozdcneyimleri sonucu ula~t1klan bilirn,;le 1962 'de si.irekli devrimc vardilar. Ki.ic;:i.ik burjuva milliyetc;:iliginin emperyali zmle c,;at1~masmm bir diger ornegi 30'lu y1llann ikinci yansmda Meksika'daki general Cardenas rejiminin i.ilke petrollerini millilqtirn1esi karanrn ald1g1 donemdir. i~te o s1rada Meksika'da si.irgi.indc bulunan Troc,;ki bakm i.ilkedeki geli~rneleri nas1l degcrlendiriyor: Yan-somi.irge Meksika, ulusal bag1ms1zhg1, ckonomik bag1ms1zlig1 ve politik bag1ms1zlig1 ic;in mi.icadelc halindedir. i~tc Meksika dcvriminin bu cvresinin temcl anlam1 burada gizli.( ... ) Meksika petrolliniin parababalan i.ilkcnin yasama, yiiriHme ve yarg1 organlarm1 kendilerine bag11nh k1larak yabanc1 bir iilkenin blitiin dogal kaynaklanna el koymu~ ~irketlcrdir. i ~ te bu ko ~t!llar altmda, bu petrol ~irketlcrinin mlilklcrinc cl konulmas1 ulusal egemenligin ve demokrasinin en tcmel ko~ullanmn kornnmas111m biri cik etkili yoludur. Ku~ku suz bundan sonraki geli~mclerin Meksika ' y1 siiri.iklcyecegi noktada tayin cdici olacak etken uluslararas1 geli~mclerdir. Arna bu, gclccegin sorunudur. (Oeuvres, L. Troi;ki , Cilt 18, s. 54)
"Milli burjuvazi" meselesi Emperyalizmc bag1mli yan-somi.irge Lilkelerde ozerk role soyunmu~ bir "mi Iii burjuvazi"den dem vurmak ya kendini ya suuf1 kand111naktan ba~ka bir anlam ta~imaz. Gi.ini.imi.izde hic,;bir yan-somiirge iilkedc boyle bir "milli burjuvazi" yoktur. "Milli burjuvazi" olarak nitclenen 011a olcyekli scrmayc gruplan uluslararas1 ~irketlcrin ta~eronlugunu yapan i~birlikcyi bi.iyl.ik sermaye gruplanna fason i~ yapmaktad1rlar. Nitekim Ti.irkiye'de yillarca MDD (Milli Dcmokratik Dcvrim) c;izgisinin savunuculugunu yapm1~ olan Dogu Perirn,:ek bile ~emasm1 korumaya c;aliwkcn soziini.i ettigi "milli burjuvazi "yi art1k di$leri doki.ilmi.i~ "Anadolu Kaplanlan"nda degil ac;1k ac;1k Ko<;'ta, Sabanc1'da aramaktadtr. Ger9ekten de Perin9ek a91smdan arttk "milli bmjuvazi" olmak i<yin gerek ve yeter $art sadece "Tiirk" olmaktir! Bumm bir ba~ka ncdeni de ~u: Arttk Ti.irkiye'nin biiyi.ik burjuvazisi olarak and1g1m1z ytlhk ki.isur milyar Dolar cirolu holdingler dev 9okuluslu finans $irketlerinin Ti.irkiye iizerindcki talanlannda arac1 rolii oynuyorlar. Soz gelimi 8 milyar dolarhk Ti.ipra~ ihalesinde ortak olarak goziiken Koc; Holding aslmda Shell'e alan ac;ma i~levinin otesinde bir anlam ifade ctmiyor. Gerc;i yeni anayasa taslag1 eger onaylamrsa, ona da gerek kalmayacak ya, her ncyse!
Bag1mh Ulkelerde ulusal egemenlik talebi neden surekli devrimin ayag1d1r? Yukandaki temel ta111mlan s1ralad1ktan soma, arttk, emperyalizme bag1mh yan-somlirge i.ilkelerde ulusal egemenlik talebinin neden
22
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zl1k ve Surekli Devrim Ozerine
si.irekli dcvrimin vazgeyilmez bir sac ayag1 oldugunu daha rahat tart1~ abilir hale gelmi$i Z demcktir. Her ~ cyden once $U konuya ay1khk getirmekte fayda var: Devrimci Marksi stlcrin y1llardir savunageldikleri geyi~ talepleri anlay1~ma gore harcket noktas1 proletaryanm verili biliny di.izeyidir. Varolan durumdan prolctarya diktatorli.igi.ine kadar uzanan doncmin program1 olan Geyi$ Program1 bu durnmu dikkate alarak harekct eder: Varolan geri biliny dtizeyine kesinlikle tes lim olmayacag1 gibi, bunun on ad1m otesine ta~an uc;:uk taleplerl e de ytirtinmeyecegini bilir. Proletaryanm varolan biliny di.izeyinin hep bir ad1m otesinde yer almay1 hedef edinir. $u anm Ti.irkiyc 'sinde "Btittin iktidar sovyetlere !" ya da "i~yi meclislerine !" demeyip "Ulusal egemenlik iyin bir kurncu meclise!" demek tam da budur. Hemen bir yanh~ anlamaya yo! aymamak iyin bu saptamaya ~u gen;:egi eklcyelim: Hepimizin bildigi gibi geyi$ talepleri program1 ileri i$yilere seslenen bir program degildir. Programm onemi hep milyonlara seslenmesinde yatar. Taleplerini s1radan i$<;:ilere gore formiile cder. Sm1fm eyleme geymesini saglayacak talepl erin s1ralanmas1d1r soz konusu olan. Yoksa partinin militanlan tabii ki i$yi sm1fmm gerc;:ek kurtulu$lll1Un bir kurncu meclisten geymedigini, onemli olamn sovyetlerin kurulmas 1 oldugunu bilirler ya da bilmelidirler. Zaten Ge<;:i$ Program1 ancak on Jann arac1hg1yla s1111f111 harekete geyirilecek geni$ kesimlerine ula$tlfllabilir. Hal boyleyken, neden " i$c;:i meclislcri" demeyip de bir burjuva kurumu olan "kurucu meclis"te israr ediyoruz demek, tam da Lenin 'in tabiriyle bir "9ocukluk hastahgma" tekabtil eder. <;:unkti ~u an i~yi s1111fi heniiz burjuva ideolojisinin hegemonyas1 altmdadir. Bundan kurtulabilmesi i9in somut taleplcrle harekete geyirilmesi gerekir. Kurucu Meclis bir burjuva demokrasisinin en ileri biyimidir. Ku$kusuz Geyi$ Programmm hedefi burjuva demokrasisinin en list bi9imi de olsa, orada durmak anlamma gelmez. Tam tersine oray1 a$mamn yolunun ancak oradan ge9mekle miimktin oldugunu gosterir. Kald1 ki , gtiniimi.iz <;:iirtiyen kapitalizminin gerici burjuvazisi kendi rejimini stirekli olarak en geri diizeye yekmeyc 9ah$1yor. Bu sadece Ttirkiye'de degil diinyanm her i.ilkesinde boyle. Avrupa'nm gobeginde klasik burjuva dcmokrasisinin temelleri bizzat burjuvazi tarafmdan <;:ahr yahr <;:atlatihyor. Halkm sec;:tigi vckillerden meydana gelen Avrupa iilkeleri ulusal parlamentolarmm hiybir onemi kalmad1g1 gibi, Avrupa Parlamentosu'nun da bir onemi yok. Butt.in kararlar hiybir denetim altmda tutulmayan ve <;:okuluslu ~irketlerin diinya i;:apmdaki y1karlan dogrultusunda hareket eden Brt.iksel teknokratlannm komisyonlannca ahmyor. Tiirkiye' nin ulusal egemenligi her gei;:en gun biraz daha darbe ahyor. AKP hiiki.imeti, Amerikan emperyalizminin bask1s1yla ve AB komisyonlanmn direktitleri dogrultusunda biitiin "kar~1-reform"lan bir
23
Sosyalizm
bir hayata gec;:iriyor. TSK, PKK'ya kar~1 111C1cadele ettigini sanarak gene ABO cmpcryalizminin c;:1karlan dogrnltusunda -- ki bu anhk <;1karlar hem PKK'ya, hem Barzani'ye hem de Tiirkiyc'yc ders vcrmek oluyor! - Kuzey Irak'a giriyor vc gene onun c;:1karlan dogrultusunda apar topar oradan <;1kart1hyor. AKP'nin haz1rlatt1g1 ycni anayasa tasans1 12 Eyllil askeri diktatorli.ik anayasasma bile rahmet okutuyor. Avrupa Birligi Lizbon Sozlqmesi'nc paralel olarak mcvcut anayasadaki egcmenlik haklan bile "uluslartistli" kurulu~lara tcrk ediliyor. Ba~ka bir ifadeylc Tlirkiyc, her gcc;:en gi.in daha fazla Washington vc Brtikscl'dcn yi:inctilir hale geliyor. Blitlin bu geli~mclcr bmjuva idcolojisincc c;:arp1tilm1~ bir bilincc sahip bulunan insanlar lizerinde bile ~ok ctkisi yarat1yor. ABO ve AB'nin dayatmas1yla glindcmc gctirilen SSGSS Yasas1 AKP'ye oy vermi~ olan yoksul kitlelcr li zerindc bile homurdanmalara yol ac;:1yor. TSK 'nm operasyonu ilk kez kamuoyunda ac;:1kc;:a tartl~d 'may a ba~la111yor. Taraflar birbirlcrini hakaretamiz bic;:imdc clqtirmcyc ba;;liyorlar. Ocvrimci Marksistlcr ve gene] olarak sosyalist harckct Lilkcdcki bu durumun neredeysc bir ilk oldugunun farkmda vararak davranmak durumundad1r. Olkcnin bi.itlin kurumlan c;:atJrdama si.irecinc girmi~ bulunuyor: YOK, Anayasa Mahkcmesi, Yarg1tay, Da111~tay, Parlamcnto vc hatta Futbol Fcclerasyonu bile' Kurnmlann c;:i:ikcrtilmcsine TSK ve CHP de clahil edilmi~ durumda. TSK tarihincle ilk kez bu ti.ir elqtirilcrin muhatab1d1r vc i.istelik mi1k ic;:crdcn de clqtirilmektedir. Gcnelkumrny Ba~karn '11111 CHP ve MHP'ye tepkisi vc kenclisine destek<;i olarak sadece hliki.imcti bulmas1 c;:ivilcrin iyicc att1gm111 bir gbstergesi dcgil de nedir'? ABO emperyalizmi cllinyada oldugu gibi Ti.irkiyc'de de hi<;bir "glic;:lii" kuruma tahammi.il gbstermiyor. Kanaltiirk TV kanah arae1l1g1yla siirdi.iri.ilen operasyonun hedefi bi.iyi.ik bir ihtimallc CHP ' nin kendisi olacakt1r. Komploculuk bizden uzak olsun, ama her ~ey klir gozi.in parmagma yi.iri.iyor. Yann Tuncay Ozkan CHP'nin ba~1na <;agnhrsa kimse ~a~mnasm. i~tc bliti.in bu tablo goz oni.ine almd1gmda, empcryalizmin c;:okertmc pulitikalanna kar~1 i~<;:i sm1fmm atmas1 gerekcn tck vc mi.ispct ad1111111 bir egemen kurucu meclis c;:agns1 olmas1 gercktigi glin gibi a~ikar d1r. Bu kurucu meclisin ilk talebi ABO emperyalizminc vc Avrupa Birligine kar~1 c;1kmak vc "Washington'la Brtiksel'den yoneltilmck istemiyoruz!" ~ian olacakt1r. Bumm ardmdan gelccek talcplcr bcllidir: IMF, Olinya Bankasi, Oiinya Ticaret Orgi.iti.i'yle baglar kopartilsm! â&#x20AC;˘ NATO'dan <;1kilsm, ABO askeri i.isleri kapatilsm! 01~ borc;:lar odenmcsin! Ozellqtirilmi~ ya da sat1h111~ bi.iti.in stratejik i~letmeler i~<;ilerin denetiminde yenidcn millilqtirilsin!
24
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zl1k ve Surekli Devrim Ozerine
Sosya l giivenlik sistemi giic;lendiril sin! Hiikiimetin AB direkti fleri dogrultusun da gen;:eklq tird igi biitiin "ka r~1-rcfo rm ' 'lar gcri al111 s111 ' Herkcsc ~erefi y l c ya~a ya bilccc g i bir i~ tcmin cdilsi n, emeklil cr haysi yc tlcriylc ya~ ayabil cce kleri bir maa ~a ka vu~turul s un! Scndikas1z ve sigortas1z i ~ye ri kalmas111! Ve tabii bunlann hcpsi kadar onemli olmak ii zcre; Ortak iilkcnin bir pan,;as1 olan b a~ ta Ki.irt halkma vc di gcr halklara Tiirk h3\k1 yla qit anay asal hakl ar tan1ns111! Kiirt halk1 kendi kaderini bclirlcmc hakkm a sahip olsun! Ortadogu'nun biitlin halklanyla kardqc,:c ili ~ kilcr kurulsun! TSK, ernpcrya li st giic,:lerin dcnetiminde iilkc d1 ~ 111 a hi c,: bir macerac1 mlidahal cdc bulunmas 111! Bu talcpl erdcn kolay likla a nla~Ilac ag 1 gibi Tiirkiyc'nin yillard1r kanayan bir yara s1 olan Kiirt sorununun ac il c,:oziimiiniin de egerncn bir kurucu mec li s c,: agn s111dan b a~ka yolu yoktur. Dolay 1S1yla Klirt sorununun c,: oziimii nc sadccc bir dil mcsclcsidir, nc kiiltii rcl haklar mescl cs idir vc tabii nc de Avrupa Birl igi' nin b o l gcs cll c~ tirrn c politikalarmm bir uza nt1 s1 olara k giindcmc gctiril ccc k olan "ycrcl yonctimlcrin bzerkl c~ tirilip giic;l cndirilmcsi" projcsidir. Kiirt mcsclcsi her ~cyd e n once q it demokratik haklar mcsc lesidir. Avrupa Birligi' nin oncrdi gi c,:<izi.im yo lu herkcs in bilrnesi gcrckti gi gibi bo lgc sc ll e~ tirrn e vc bun a bag li ol arak dah a dii~iik maliyctli i~ g iici.i , ya ni bol gcse l asgari i.irct uy gulamas1dir. Bblgcscl asga ri iicrct varo lan q itsizliklcri katmerlcndirccek bir uygulamac!tr. Kuruculan aras111da q it bakla ra sabip olacak Ti.irklcr, Kiirtl er ve di gcr halklardan o lu~acak bir egemcn kurucu meclis bu tlir qitsi zlik bnerilcrini elinin tcrsiylc geri c,:cvircccktir. Gb ri.il ccegi i.izcrc yukanda siralanan biiti.in talcplcr as l111da en bas it dcmokratik talcplcrdir. Arna soruna si.irckli dcvrim ac,:1s111dan yakla ~ tl g11rn zda, cmpcryali zmdc n bag11ns1zhg1 bniine acil hedef olarak koyan bu en basit demokra tik talepl crin uzantil an tahmin cdilcnin <.itesinc gidcbilccck anlamlar ta~ 1makt ad 1r. Aralannda ncrcdcysc hi c,: bir sosyali st talep yo ktur. Boy le olmas111a ragmen bu tal cpl crin gc rc,:c kle~m es i nin bile cmpcryalizmc bag11nh b m~ju va hiiki.imctlcri alt111da hayat bularn ayacag1 ac,: 1kt1r. $u an ic,:in iiretim arac,:l an iizcrindcki oze l miilkiyet rejimini sorgulama yan bu tal epl erin ulu sc,:a sahiplcnilmes inde hi c,: bir mahzur yoktur. Bu talcplcr manzum csine gcni ~ halk y1 gml anndan bir kar$ • c,:1k1~ dcgil, tam tersinc ancak bir destek gelcbilir. i ~ c;i s1111fi vc ezil cn y1gml ar bu hakli talcplere itiraz111 kirnlcrden gclccegini gonnck ve ya~amak zorundad1rlar. Bunu kendi deneyimlcriylc gori.ip y a~ad1kl a nnda isc bi.Hi.in bir ulusu kendi bayrag1 ctrafmd a birlqtirmi ~ olan proletarya devreyc girecek ve c,:oziimi.in sadcce bir kurucu meclistcn degil,
25
Sosyalizm
ancak i~r;i-koylli meclislcrinden ger;egini ilan ederek bir i~r;i-koylli hlikiimctinin kuruimas1 r;agns1111 yapacakhr. i~te o zaman hem iiretim arar;lan i.izerindcki ozel miilkiyct rejiminin y1kilmas1 glindeme gelecek hem de bu mi.icadelenin uluslararas1 boyutu butiin 91plakhg1yla gozler oniinc serilecektir. Mi.icadelcnin seyrinin nc olacagma ili~kin ~imdi足 den ahkam kesmek ku~kusuz fazla iddiah bir yakla~1m olur. Her ~ey proletaryamn politik tllizeyine, koy!Ullikle vc Kurt halk1yla arasmdaki arasrndaki baga ve tabii prolctcr partinin politikasmm niteliginc bagh olarak ~ckillcnecektir. Ancak esas olarak Lizcrinde 1srarla durulmas1 gcrckcn nokta, bu devrimci dcmokratik programla gelecegin sosyalist tedbirlcri arasmda hir;bir duvann olmad1g1dir. Biz, iki ayn programdan dcm vuran a~amali devrimciler dcgi liz! Otc yandan ne kurucu mcclis vc nc de sovyetler konusunda bir feti~izrn i<;indc dcgiliz. Tarih bizc, sovyctlerin bile gcrici bi<;imlerc biirtindligiinii - Men~evik vc SR r;ogunluklu sovyctin sava~m dcvammdan yana olmas1 gibi - gostcn,ni~足 tir, nercdc kald1 ki kurucu meclislcrin! Vazgcr;emcyecegimiz tek diistur i~r;i s1111f111111 ku11ulu~ mlicadelcsinin i~r;i sm1fm111 kencli eseri olacag1 vc belirlcyici olanm da ulusal vc uluslararas1 oli;:cktcki s1111f miicadclesi oldugudur! Birle~ik
cephe politikasmm anlam1
Blitlin bu mlicadelclcr i<;indc i$r;i s1111f111111 birle$ik cephe politikas1 hayati bir oncm ta~1maktad1r. i~i;:i s1111fi bir yandan kendi birle~ik ccphesini in~a etmenin miicadelesini slirdlirtirken bir yandan da biitiin ulusu hegemonyas1 altma alabilmek vc onu emperyalizmin cenderesinden kurtarabilmek ir;in anti-cmperyalist bir cephc kurmanm yollan111 aramahdir. Ku~kusuz kendi birligini kuramam1~ bir i~<;i s1111fmm kendi d1~111claki kcsimleri bir araya getirmesi ve onlarm nezclinde inandmc1 olmas1 olduk<;a zordur. Arna gene de bu ikili cephe yakla~1rn1 e~anh olarak yiiriitiilmeliclir. Sonui;:ta ikisine birden gene! olarak birle~ik cephe politikas1 ad1m bundan vcriyoruz. Birle~ik cephc politikasmda onciilliglin hep i~i;:i cephcsinde olmasma 9alt~1hr , zaten orgiitlii glii;:ler anlammda da fii liyatta bu boy le yi.iriir, megcr ki i~i;:i orgiitleri ir;indcn oncliliigli i~i;:i sm1fi d1~1 kcsimlerc devretmek istcyenler agirhk kazanmasm1 i~i;:i s1111f1 d1~mda bir cephcyc nc gerek var itiraz1111 hemen duyar gibi oluyorum. Ya da "bu anti-cmperyalistler de kim? Ya da "i~i;:i s1111fi d1~111da tutarh anti-empcryalistler var m1 ki?" ~eklindeki itirazlan. Bunlara tarihten cevap vermek gcrekirse, yukanda degindigim Castro, Cardenas vc Chavez orncklerini alabilirsiniz. Ku~kusuz bunlarm hepsi Latin Amerika'dan ornekler. Ama benzer durumlann Cezayir bag1ms1zhk sava~1 s1rasmda ya~and1g1111 da unutmayahm. Bir de bu
26
Bir Kez Daha Ulusal Bag1ms1zl1k ve Surekli Devrim Ozerine
konuda varolan duruma bakarak tutum almanm dogru olmayacag1111 Yann oblir giin ezkaza cmpcryalizmin a91k bir saldms1 ile kar~Ila~t1g1111zda kimlerin ccphcyc sava~maya ko~up ko~mayaca足 gma ~imdiden karar vcrmcniz miimkiin dcgildir. Bu gibi durumlarda buglin hi9 beklemediginiz kesimlerden (islamc1lar, Kemalistler vs.) sava~9Ilann 91kmas1 pekala mUmkiindlir. Kapitalizm altmda kii9iik burjuva milliyet9iliginin anti-emperyalist radikalizasyonuna her zaman yer vard1r. Ve i~vi s1111f1 harekcti bunu engcllemenin degil, tam tersine harekctc gc9irmenin yollanm aramahd1r ki, anti-cmpcryalist ccphc de tam buna tckabUl cder. dii~iiniiyorum.
27
AKP 'nin Haz1rlatt1g1 Ozbudun Taslag1 TUrkiye 'ye Ne Vaat Ediyor?
AKP'nin Haz1rlatt1j1 â&#x20AC;˘â&#x20AC;˘ Ozbudun Taslaj1 TUrkiye'ye Ne Vaat Ediyor?
Mehmet Cemil
Tlirki ye, tarihinin en buytik anayasa deg i ~ ikligi ile kar~ 1 kar~1y adir. Oniirniizdeki ydlarda, belki de aylarda bu biiyiik dcgi$iklik hamlcsinin burjuvazi tarafmdan azgm bir bi9imde yap1lmas1 muhakkak gozukli yor. ister pakctl er halinde ol sun, ki kamm1 zea bu topyekun bir degi$iklikten hem daha zor hem de daha az amaylanam ba$arabilir di.izcydedir, is terse "yeni an ayasa" si:izi.iylc ifad e edilen bi.iti.insc l bir mctin ol sun fark ctmez; onumi.izdeki gunl er ag1r bir s1111 f di.i ~marn borpbard1manm habercisidir.
u k1s~ siyas i tahminden sonra 9a li ~ m a m1 z m kapsa mma deginelim: Incelememizc konu olan "anaya sa taslag1" Prof. Dr. Ergun Ozbudun 'a haz1rl atilan metin olaca ktrr. Basmdan vc telif sahibi (!) kornisyondan ogrenebi! digimiz kadanyla AKP yi:inetimi , a111lan ki$ilere boy lesi bir anayasa mctni hazirl anmas1 yoni.inde talimat1 "elcktronik muhtira" diye a111lan 27 Ni san Bildirisi ' nin yay1111land1 g1 gi.ini.in ertesindc, 28 Ni san gi.ini.i vcrmi$tir. Sipari ~ i.izcrinc haz1rlanan bu metin, gayct basit ifadeyle soy lersek, uluslararas1 sennayenin ve onun ta$eron
B
29
Sosyalizm
birimlcri olan yerli bi.iyi.ik burjuvazinin vc ti.im bunlann siyasi temsilcisi olan AKP'nin programmm btitlin bir milletc giydirilebilir bir elbiseyc donti~tti1iilmcsidir. Soz konusu metnin, daha sonradan ncredeyse faili me<;hul (!) slisi.i verilen 27 Nisan Bildirisi'ne bir tepki olarak hazirland1g1 her ctimlesinden anla~1lmaktad1r. Daha dogrnsu, emperyalizm tarafindan destck gormeyen vc bu sebeple gcri adnn atdan 27 Nisan i;:izgisinin bcrhava cdilmcsi SJrasmda; A.KP, boylcsi topyekCm bir saldmy1 hedcflemi~ ve "Yaparsam, ~imdi hepsini yapanm!" demi~tir. Yaz111111 bu noktasm1 daha fazla derinle~tirmeden, amlan gerilimi ve olas1 i;:oziimleri a~ag1da ilerleyen bahislerde ifadc ctmcyc 9ah~acag1z . (:alt~mamm konusu, i;:ok aynnt1!J bir siyasal durum degerlendirmesini kapsamma almaz; fakat anayasa metni gibi tcmcl hukuk normlannm belirlendigi metinler, tarihsel-siyasal arka plan dikkate al111madan incelenirsc, bilimsel rehbcrimiz olmas1 gerckcn maddecilik tamamen terk edilmi~ ve evrensel dogrnlann arasmda, idealizm kampmda yer alm1~ oluruz. Bu tehlikenin farkmda olarak, gctirilrnek istenen hukuksal kurumlara deginmeye i;:ali~acag1z . Bu baglamda <;ali~ma, iki ana eksen i.izerine oturacaktJr, i;:linkti burjuvazinin "anayasal" taarruz plam iki tcmcl ~iara sahiptir: Birincisi, cumhuriyet ve demokrasinin, ikincisi ise sosyal devletin tahrip ve tasfiyesidir. ilki , bu1juvazinin elindcn di.i~i.irmeklc kalmay1p <;igncmckten zevk duyar hale geldigi kcndi tarihsel programma ihaneti tamrnlarken; ikincisi zatcn i~i;:i s1111fma ail olan bir mcvziin imhas1111 amai;: edinir. Uluslararas1 ekscnde mesele ele al111d1g111da amlan mctnin, Avrupa bmjuvazisinin g1pta ilc baktig1 bir sosyal y1k1m program1 oldugu ve kendinin, "Frans1z HayJr"mdan bcri karm agnsm1 ya~ad1g1 ilerlemcnin (!)en bclirgin bi<;imi oldugu gozlemlenebileccktir. Dolay1s1yla amlan taarruz hath sadccc ulusal oli;:ckli bir saldmy1 dcgil, aym zamanda 11/11slariistii bir bask1y1 da i<;indc banndmr.
Sosyal devlete yonelik sald1n Sosyal dcvlct, bir i~i;:i sm1f1 kazamm1dlf. Sosyal dcvletin Ti.irkiyc'deki in~a si.ircci 50 ' Ii yillann sonuna ve 60'lt ytl lann ba~ma tekabul cdcr. Bu doncmde hem i~<ri sm1f1 hareketi objektif olanaklanm arttJrm1~, hem de CHP-DP iktidarlanmn istibdat y11lan111 geride btrakmaya hazJrlanan bir hamle ii;:erisine ginni~ti. Ti.irkiye tarihinin ilk kitlesel vc devasa i~i;:i mitinglerine sahne olan tarihi konjonkttiri.in etkisiyle klii;:i.ik burjuva milliyetyi MBK (Milli Birlik Komitesi), sosyal dcvletin yap1sal unsurlannm in~as1 i~ine soyunmu~tu. Aym donemdc tanm burjuvazisinin tahtim devralan sanayii burjuvazisi de, kirsalm tcrk edilerek kapitalist geli~meyc imkan saglayan ~ehirlerin yarahlmas1 programma
30
AKP'nin Haz1rlatt1g1 Ozbudun Taslag1 Turkiye'ye Ne Vaat Ediyor?
ger,;tiginden, sosyal devlet bir eazibe merkezi olarak Tiirkiye'nin sosyal yer almaktayd1. Tabii ki , omegin toprak sorunu gibi temel demokrasi meseleleri kiir,;iik burjuvazi taraf111dan hakkiyla a~1lamam1~ oldugundan bu "sosyal devlet" kurums a lla~mas 1 siireci bir ayag1 eksik kalan ve aslmda in~a edildigi gliniin ertesinde biiyiik burjuvazi tarafmdan "bol gomlek" tabir edilen ve kar~1 r,;1k1lan bir oze sahip olmu~tu. Gcrr,;ekten Tu,路 1(iyc'dc sosyal dcvlctin in~as1 ve kurumlannm savunulmas1 slireci dogdugu giinden itibaren i~r,;i sm1f1 hareketinin politik programma bag1mh hale gelmi~ ve dolay1s1yla bu hukukun tek miidafii olarak i~yi sm1fi kalm1~tlr. 12 Mart ilc dcmokrasinin geli~imini durdurmaya heves eden bi.iyi.ik burjuvazi, 12 Eyliil ile berabcr hem demokrasiyi hem de sosyal devlcti tlrpanlama hamlesini ba~anya ula~t1rabilmi~tir. Fakat biiyiik burjuvazi bu miidahalclcrinde ne kadar mutlakr,;1 olursa olsun s1111fmi.icadclcsinin si.ibjcktif/objcktif agffhg1, onu program1111 tamamlama noktasmda tam olarak ba~anh yapamam1~t1r. Ornegin uluslararas1 scrmayenin Sili'deki askcri yonctimi, ozcllqtirmeyi Sili i~r,;i s1111fma dayatabi lirken, 12 Eyli.il Bonapartizmi bunu hakk1yla ba~aramam1~tirl. S1111f miicadelesinin ulusal olc;ekte yiiriitlilcmcmcsi vc s1111f onciisiiniin sadccc yercl i.iretim birimlerinde varhk mi.icadclcsi vcrebildigi giinlimiizde yap1laeak anayasa degi~ikligi ise 60' Ii y1llardan beri biiyi.ik burjuvazinin istcdigi ir,;crige ve kapsama ancak kavu~abilmi~tir. A11tlan durumu belli ba~h bir takun orneklerle ifade etmekte yarar var; buna gore, Ozbudun'un ba~kanhgmda hanrlanan anayasa taslag1 (bundan sonra: Taslak), "\=ah~ma hakkmdan" bahsetmiyor. Taslak "9al1,<;ma ile ilgili esas!ardan" ( m. 46) soz ediyor fakat r,;ah~may1 1961 ve 1982 Anayasalanndan farkh olarak bir hak olarak ta111mlam1yor. Toplu i~ sozlqmcsi ve grev haklan, 1982 Anayasasmda kazuistik yontemle (aynnt1h olarak) ar,;1kland1g1 bir,;imde tan11nla11tmyor ve bu durumlarda i~lctilecek kurallann belirlenmesi tamamen yasalara blfaktl1yor. Bu dlizenleme bic;imi neredcyse him taslakta ayrn ~ckle sahiptir. Gerr,;ekten bir r,;ok hak ve kurum , oz itibanyla Anayasal gi.ivenceyc sahip olmaktan r,;1kanhp, "yasayla di.izenlcnebilen" bir,;ime doni.i~tii1iilmekte ve bOylelikle Meclis'in basit <;ogunlugu tarafmdan degi~tirilebilen sosyal haklar soz konusu olmaktadff. Bu aslmda, dolayh olarak a11tlan haklarm Anayasal korunma kapsammdan r,;1kanlmas1 manasma gelmektedir. Ki.ir,;i.iklerin, kadmlann ve bedeni veya ruhi yetersizligi olanlann 9al1~路ma $Ort/an bak1m111dan ozel olarak korunmas1 mecburiycti, ya~ammda
1
Anayasal bir kurum olarak, ozelle~tirmc kurallarmm dlizcnlenmesi Tiirkiye 'de ancak 1999 y!lmda gerc;:ekle~ebilmi~tir.
31
Sosyalizm
muhafaza cdilmcsinc ragmcn ay111 f1krada taslak, "kadmlar ve erkekler arasmda i.)·e a/u1111a, i;·ahyma .)·arr/an ve iicretler bak1mzndan aynmc1/ik yapt!maz" demektedir. Mevcut Anayasa'da ycr alan kadmlar baknrnndan "pozitif aynmc1hk uygulanmas1" geregi, Taslakta ycr almad1gmdan; buradan c;:1kanlacak sonuc;:, omegin gcce mesaisinde kadmlara aynk dlizcnlcmc yap1lmas1nm anayasal di.izence korunmad1g1dir. "Devletin, c;,·alu;an/ann hayat seviyesini yiikseltmek, ~·ah)·ma hayat1111 ge/i~·tirmek ir;in r;alz:jcmlarz ve i.ysizleri korumas1, r;a/1:j11zav1 desteklemesi ve i,1·sizligi onlemeye clveri.yli ckonomik ortam yaratmast ... " mccburiyeti, sadece soyut bir ic,;criklc i~sizlcrin konmmas1 ~cklinc dbni.i~tliri.ilmii~ti.ir. Bu durumda, dcvlctin iktisadi dlizcnc i~sizligi onleyecek bic;:imdc mlidahalc cdcbilmcsi, anayasaya uygun kabul edilmeyecektir. 1982 Anayasas1'n111 saghk vc sosyal gi.ivenlik ala111nda bclirlcdigi kurallar dcg;i~tirilmcktcdir. Buna gore devlctin, "sa[!,/1k k11ru/u~'ian111 tek elden planlay1p hizmet vermesi" mccburiycti, devlctin amlan amac,;la gene! saghk sigortas1 kurumu ihdas cdcbilcccgi scc,:cncgi anayasadan c;:1kanlmakta; saghk i~kolu plans1z scrbcst piyasaya tcrk edilmekte, saghk i~letmeleri lizerinde devlct denetimi ongoren Anayasa hi.ikmli bile terk edilmektedir. Yabanc1 i.ilkclere gonderilen i~c,;ilcrin sosyal giivcnliklerinin saglanmas1 dahil korunmalanna ili~kin hi.iki.im tamamen Anayasa metnindcn c,:1kanlrnaktad1r. Devletin sosyal odevlerini yerine getirmcsinde, oncelikler tespit edebilecegi ve bu onceliklcrine gore harekete gcc,:ecegine <lair 2001 yilmda yapilan degi~iklik aynen rnuhafaza edilmekte ve dolay1s1yla sosyal haklara ili~kin devlctin pozitifyi.iklimlliliikleri htiki.imctlerin inisiyatifine b1rakilmaktadir. Y1llardir anayasaya aykm oldugu vurgulanan ve 4-C'lilcr sorunu olarak a111lan gcc,;ici kamu gbrevlisi uygulamas1 taslakta anayasa metnine dahil edilmcktedir. Agg1da bclirtilcn sosyal haklar tamamen Anayasa'dan c;:1kanlmaktadir: Toprak mi.ilkiycti vc topraks1z koyllilere devlct tarafmdan toprak saglanrnasma <lair diizenlemc, Tanm, hayvanc1hk, bahkc;:tl1k ilc ugra~an kimsclerin devlct tarafmdan tc~vik cdilmcsi vc siibvansiyon uygulanabilmcsinc olanak saglayan di.izenlcmc, Sehir planlamas1 vc bu baglamda her ym1ta$a konut hakkmm saglanmasma <lair di.izenlcme (orncgin bu baglamda TOKi'nin ozellqtirilmcsinin vc son y1llarda artan bic;:imiylc TOKi tarafm-
32
AKP'nin Haz1rlatt1g1 Ozbudun Taslag1 TOrkiye'ye Ne Vaat Ediyor?
dan ltiks konutlann in~a edilmesinin hukuki zemini yarat1\maktad1r), Gern;ligin korunmas1 Turkcell'e (!), sporun geli~tirilmesi ve sporcunun korunmas1 Efes Pilsen'e (!), sanatm geli~tirilmesi ve sanat9mm konmmas1 Akbank'a (!) b1rakilarak; bu dtizenlemeler tamamen Anayasa'dan c;:1kanlmaktad1r. Fiili durum, hak yitiminin de zemini saglamakta, mevzilerde bir siper daha geriye dontilrnektedir. â&#x20AC;˘ Kooperatifc;:iligin geli~tirilmesi , esnaf ve zanaatkann korunmas1, orman koyliistintin korunmast, KiT'lerin devlet9e denetimi tamamcn Anayasa 'dan c;:1kanlmaktad1r. Sosyal haklara ili~kin Bakanlar Kurulu'nun Kanun Htikmtinde Karamame 91karabilme yetkisi 1982 Anayasasmda oldugu ~ekliyle ayncn muhafaza cdilmekte ve bu katcgori korunrnas1 gereken mutlak haklar katalogunda banndmlmamaktadtr. Taslagm 126. maddesinde ac;:1k9a ifadc edildigi tizere devletin sosyal vazifesi art1k tamamen piyasalann geli~tirilmesinc ozgtilenmi~tir. Bunun d1~mda kalan her ~ey sosyal y1k1m programma ait olacakt1r. Omegin mtilkiyet hakkmm kamu yaranna aykm kullamlamayacagma dair k\asik liberalizmin kabul ettigi ilke dahi, vah~i kapitalizm c;:agmda gereksiz kabul edilmi~ olmahd1r ki, anayasadan c;:1kanlmak istenmcktcdir. K1yilann, yer alt1 vc yer tistti milli scrvetlcrin ve ormanlann ozcllc~tirilebilmesi, devlctin htiktim ve tasarrufunun s1111rlandmlmas1 gibi hususlar bu y1k1m programmm si.isi.i niteligindedir. Ornegin 2-B arazilerinin sah~1 gibi bir husus, dtinyanm hi9bir yerinde goriilmeyen bir bi9imde anayasa metni haline getirilmektedir.
Cumhuriyete ve demokrasiye yonelik sald1nlar Demokratik a91hmm, " Si vii Anayasa" o\arak tammlanan taslagm neresinde sakland1g1111 merak etmekteyiz2. Bir anayasa metninin demokratik olmas1111 saglayan iki temel paramctre vard1r. Buna gore eger bir Genelkurmay Ba~kam ve kuvvet komutanlarmm yargilanacaklan makam olarak Anayasa Mahkemesinin belirlenmi~ olmas1, taslagm "c;:ok" demokratik bir yoni.i olarak yald1zlanarak basma sunulmu~tur. bncelikle ~unu ac;:1khga kavu~turahm ki, 2004 yilmda Askeri Mahkemelerin Kurulu~u Ve Yarg1lama Usuli.ine Dair Kanun'da yapilan degi~iklikle zaten bu nitelikteki ki~ilerin yarg1lanabilecegi merci yarat1lm1~ti. Fakat buradaki sorun kamm1zca daha derindir. Anayasa Mahkemesi'nde yargilanmak, siyasi sommluluk sahibi makamlan i~gal etmi~ olmay1 gerektirir; Taslak hazirlay1c1lanmn demokrasiden ne anlad1klanm ifade eden bu di.izenleme, aslmda bir ibret vesikas1d1r.
33
Sosyalizm
anayasanm medeni-siyasi haklar di.izleminde bireysel veya kolcktif haklar katalogu geni~ tutulmu~ ve devletin bunlann ozi.ine miidahalesi smirlandmlm1~sa ortada birey di.izleminden bakild1gmda demokratik bir ozi.in bulundugu kabul edilebilir. Bununla beraber diger bir parametrc ise, anayasanm yasa koyucu ve yasa uygulay1c1 iktidan nas1l ta01mlad1g1, bunlarm ili~kisini nas1l belirledigi baglammda cle almmahd1r. Taslak, her iki bak1mdan da sm1fta kalm1~t1r. Taslak, 1995 ve 200 I deg;i~iklikleri ile revize edilmi~ 1982 Anayasas1 'm medeni-siyasi haklar baglammda bir arpa boyu ilerletmemektc, demokratikle~me足 nin ozi.inii 1skalamaktad1r. Bununla beraber yasama orgam kar~1smda gi.i9lendirilmi~ bir yiiriitme ve olagani.istti yetkilerle donatI!m1~ bir ba~足 bakanhk makam1 yaratmaktad1r3 . 12 Mart'm hediyesi bir kurum olan kanun hiikmi.inde karamamelerin, Anayasa Mahkemesi'nce denetimi yolu kapatllmakta, Anayasa Mahkemesi'ne sadecc ~ekli denetim yapabilme imkam sunulmaktad1r. Bununla berabcr Meclis'in biit9e i.izcrindeki denetim yetkisi tamamen kaldmlmakta ve IMF ' nin pozitif-a91ks1z bi.itc;e uygulamas1, anayasa hi.ikmi.i halini almaktad1r. Yarg1 erki, taslakta ytirtitme ile aym dereccde ele altnmakta ve tabiri caizse 90'h y11larda ozelle~tirme vb. uygulamalara kar~1 geli~tirdigi direngen konumundan oti.irti cezalandmlmaktad!f. Anayasa Mahkemesi dahil bi.itlin ytiksek yarg1 mercilcrine se9im hususunda, hiiki.imete geni~ yetkiler tanmmakta, bu kademedeki yarg1 mensuplanna belirli gorev si.ireleri saptanmakta ve dolay1s1yla amlan kademcde gorevdc kalabilmek - neredeyse- hi.iki.imete liyakat ~artma baglanmaktad!f. Anayasa Taslag1, Ki.irt Meselesi'nde kokli.i ve cesur bir c;ozi.im ongoremedigi gibi, Avrupa Birligi 'nin bayraktarhgm1 yaptig1 bolgeselle~tir足 me uygulamalanna zemin haz1rlayan, omegin yerel yonetimlcre vergi koyma imkam sunulmas1 gibi, degi~iklikler yapmay1 hedef almaktad1r. Bununla beraber kamu hizmetlerinin belediyeler vas1tas1yla tasfiyesine geni~ imkan sunulrnaktad1r. Son darbe ise ulusal egernenligin di.izenlendigi 5. maddc ile vurulmaktad1r. Taslagm 5. maddesinin son f1krasma gore, egcmcnlik kay1ts1z ve ~arts1z millete ait olamayacaktir; milli egernenlik hakk1, milletlcraras1 ve milletlertisti.i kurulu~lara i.iyelikten kaynaklanan sm1rlamalara tabi olabilecektir. Buna gore omegin NATO, AB veya OTO tiyeliginden kaynaklanan yiiki.imltiliikler, ulusal mercilerin herhangi bir uygun bulrna i~lemine gerek kalmaks1zm ic; hukuk hi.ikmi.i hali~ gelecektir.
3
34
Glivensizlik oyu verilebilmesi i<,:in, bai;ika bir bai;ibakan adaymm belirlenmesi geregini getiren diizenleme, yasama orgammn yiiriitme iizerindeki en basit denetim yolunu bile uygulanamaz hale getirmektedir.
AKP 'nin Hazirlatt1g1 Ozbudun Taslag1 TOrkiye'ye Ne Vaat Ediyor?
0 halde, cumhuriyetin temeli olan bu ilke, cmperyalizmin c,:1karlanna tamamen tabi olan bir di.izen ile y1kilmak istenmektedir4.
Sonu~ Anayasa Taslag1 olarak elimizde bulunan metin, aslmda Ti.irkiye'de anayasal di.izenin ti.im hukuki zeminini yitirmesine yol ac,:an bir egilimi temsil etmektedir. Ti.irkiyc'nin uluslararas1 sennayeye ve onlann yerli i$birlikc,:ilerine tamamen teslim edilmesine ve i.ilkenin Washington ve Bri.iksel'den yonctilmesine imkan sunacak olan bu metne kar~1 direnrne vazifesi i$<;:i sin1f1 onderliginde geli$en anti-emperyalist bir mucadele ile baglant1h olarak muzaffer olabilecek ve ulusa yonelen bu tehdit ancak bu yolla berhava edilcbilecektir.
4
Ti.irkiye Barolar Birligi'nin hazlflad1g1 Anayasa taslagmda aym hi.ikmi.in, kar~1!tkltl1k ve e~itlik ~arttyla muhafaza ediliyor olmas1, aslmda "ulusalc1" cephenin de ne tarafa denk di.i~ti.igilnil gosterir bir vesikad!f.
35
Siyasal Durum ve Gorevlerimiz
Siyasal Durum ve Girevlerimiz
Engin BODUR
TSK'nm Kuzey Irak 'taki Ki.irt bolgesine ABD'nin onay1yla ger9eklqtirdigi operasyon, AKP ' nin kapatdmas1 istemiyle Yarg1tay Cumhuriyct Ba~savcil1gmca Anayasa Mahkemesine a9Ilan dava, Sosyal Gi.ivenlik Yasas1 "kar~1rcformu" , ycni Anayasa tartI$malan, Dcvlet i.ini vcrsitelcrinin vc hastanclcrin i<;:inin bo$altilmas1, ekonomik kri z ve tabii bi.iti.in bunlann hepsinin "ti.irban" tartl~malanyla i.istliniin 61ililmeye <;:ah$dmas1 son doncrnin gi.indcmini olu~turan temel meselcler. Bu konulann hcmen hepsini i~.-;i Karde~ligi gazctcsinde tart1$tlgurnz i9in bu yaz1da daha gene! bir degerlcndirmede bulunmakla yetinmeyi tcrcih cdcccgiz.
T
i.irkiye i$<;:i s1111fma ve Klirt halkma kar$.I .gcr<;:cklqtirilen bi.iti.in eylemlcr son tahlilde ABO emperyahzmmm vc 01u111 su9 ortag1 Avrupa Birliginin dayattlg1 yeni "Anayasa" ile ta9\andmlmak istendigindcn konuya ycni anayasa tasansmdan ginnenin dogru olacag1 ka111s111day1z. Hcpirnizin bildigi gibi, anayasalar i9indcn ge9ilen doncmin s1111f rni.icadclelerinin belirlcyici oldugu mctinler oldugu i<;:in AB' de rcferandumla reddedilcn ( Fransa ve Hollanda) mctnin yerine Lizbon antla$mas1 kabul edilerek t1kanan yo! a9Ilmaya 9a'1$1'1yor. Avrupal! i$<;:iler bu y1k1rn belgesiyle de kar$I kar$1ya geliyorlar. Aym durumla yakmda biz de kar$I kar$1ya kalacag11111 z i9in (AB i.iyesi olup olrnamam1zm bu
37
Sosyalizm
noktada hi9bir oneminin olmad1gmm altm1 bir kez daha <;:izelim, 9iinkii her durumda emperyalizmin ihtiya9lanm kar~1lamak iizcre kurulmu~ olan AB kurumunun misyonu aynen iMF vc Dtinya Bankasmmkinde ozde bir farkhhk gostermiyor) ~imdiden bu tilr bir sozdc "demokratik'' anayasaya kar:;;t durmam1z gerekiyor. Ve bu kar~1 koyu~u da oncelikli olarak yil sonuna dogru yaprlacak olas1 bir rcferandumda "Hay1r!" oylanmn zaferiylc bi.iti.inle~tirmemiz gerek. Politikam1z bu "somi.irgc" anayasasma kar~1 91kmak ve onun kar~1sma egemen bir "kurucu meclis" 91kartmak i9in mi.icadelc ctmek olmah. Tabii bu miicadele i<;:inde i:;;<;:i sm1fmm yoksul koyllili.ikle ittifak1 temelinde ger9ekle~ecek bir i~<;:i-yoksul koyli.i hi.iki.imeti yolunu aralayabilmesi i9in oncelikli olarak bir birle~ik i:;;<;:i cephesinin in~asma soyunmalty1z.
Kuzey lrak operasyonu ve Turkiye i§~i hareketi Opcrasyonu degerlendirirken TSK mensuplanmn ba~ma ge9irilen 9uvalt , Semdinli olaylanm, maymlan , sc9imlerde ve sonrasmda Ki.irt halkma yap1lan saldmlan , Daghca bask1111111, ardmdan bolgedc vc Irak Ki.irt bolgesinde yap1lan kara-hava harekatlanm , profcsyonel orduya ge9i~i bir bi.itiin olarak ele alacag1z. Tekrar hatirlatmak gerekir ki her ulusal miicadele i<;:inde bir s1111f sava~t yi.iri.ir ve i<;:indc bulundugumuz donemde de Klirt halkmm ozgi.irli.ik vc demokrasi mi.icadelesinin her alanmda i~<;:ilerin ve yoksul koyli.ilerin etkinligi ycrini i~birlik<;:i ta~e ron ve zcngin Ki.irtlerc b1rakmaktad1r. Bu, Irak'ta, ba~ta petrol olmak i.izere yagmadan pay kapma olarak kendini gosteriyor. Ki.irt bolgelerinde sendikal ozgiirli.ikler grev ve direni~ler sosyalistlcrin bile gi.indemine gelemcmektedir <;:i.inki.i medya tam karartma uygulamaktadir. Diyarbaktr'da yi.iri.iyen Aky1l i~<;:ilerinin kararlt mi.icadelesi bile yalmz b1rak1lm1~, bolgesel asgari i.icret tart1~malan111 Klirt ulusal harcketi gormezden gelmeyi yeglemi~tir. Bu durum Ti.irk patronlarm oldugu kadar, onlardan <;:ok daha az say1daki Ki.irt patronlann da ucuz i~gi.ici.i baglammda i~tahlanm kabartmaktadtr. Burjuvalar sm1fsal salyalanm doksiinler ama ban~ ve demokrasi gli9leri bu somnlan atlayarak birle~ik bir mlicadele veremez. Bolgede ya~ayan Ki.irtler kamu i:;;yerlerinin kapattlmas1yla sendika ve sigortah 9ah~ma yerine ye:;;il karta muhta<;: sadakaya zorlanmaktad1r. Bu zulme bi.iti.in ezilenler gibi Ki.irt yoksul koyliileri ve i:;;<;:ileri kendi cevabm1 i.iretecektir. Semdinli'de ve se9imde kalmla~an <;:uval Daghca'da oni.ini.i goremez hale getirilerek profesyonel ordu kar~thgmda tlirbana sessizlik antla~mas1yla uzla~maya ve tam teslimiyete neden olmu~tur. Daghca'da yap1lan ya da yaptmlan operasyonun kar~1hg1 olarak, bu kez gece gori.i~lii amerikan gozllikleri ve istihbarat u9aklan arac1hg1yla
38
Siyasal Durum ve Gorevlerimiz
gbrmeyen gozler gbrmeye ve hedeflere ula$Iimaya ba$1andi. Bu sava~ ve imha y1ghklann1 defalarca duyan bu i.ilkenin halklan ise milyonlarca dolann silah tekellerine gitmesi ugruna eski filmin modem, uydu gbri.inti.ilii yeni versiyonunu izlemek zorunda b1rakilm1$hr. Yi.izlerce yoksul Ti.irk ve Ki.irt gencin bltimi.i ise $ehitlik soylemiyle kapatilmak istenmektedir. Bi.iti.in bu doncmc girerkcn tczkercye hay1r oyu veren AKP milletvekillcrini imamhatip kokcnleri bile kurtaramad1 ve tamamma yakm1 tasfiye oldu .Aym $ekilde seyim oncesi dbnemde kan$tmc1 gorevlerini tamamlayan eski derin devlet yetcsi ( Ergenekon ) devre dI$I birak1hyor yerini yeni doneme uygun ekip alah yok oldu. Gerillalann agirhgmm iran 'a kaydmld1gm1 sbylemek kehanet olmasa gerek. Taraflan s1ras1yla s1k1~hran ABD sonra da yeniden yapilanmalanna gore cgcmenligine nasll yarar saglayacagma bak1yor. Btiyiik ajitasyonla sunulan kara operasyonunun bir emirle tistelik de yalm gori.iniirli.iktc bitirilmesi cgemenlerin yakm dostumuz dedikleri Amerikanm efendiligini dostun da dti$manin da gbzi.ine sokmakta tereddi.it ctmeyecegini gosterdi.Ttirk ve Ki.irt liberaller ile sol liberalleri ise Washington ve Bri.iksel' den yonetilenlerin nas1l zavalh ve u~ak durumuna di.i$tiri.ilecegini ci.imle alcme gosterdiler ama biittin i$birlikyilcr gibi alabilccekleri ders yok! i~birlikyiler ve onlann kalem$Orlan ister turban isterse de demokrasi, Kii11 sornnu ne tartl~1flarsa tart1~smlar di.i$ti.ikleri zavalhhktan kurtulamazlar. DPT'nin kapahlmas1 tehdidini geyi$tirmeyi yegleyenler, AKP'ye kapatma davas1 ayllmca, onun yamnda demokrasi havarisi kesildiler. Yarg1tay darbe yap1yor diyemedikleri, AKP ve TSK ittifaki da kafalanna balyoz gibi indigi iyin, Ki.ilti.ir Bakam, Gtinay gibi" Ergcnekonculann darbe giri$imi" benzeri abuk ay1klamalarla kahyorlar.
Kurumlar krizi Bu i.ilkcde l 960'dan sonra darbcler, ABD destekli komuta iyinde degi~iklik olmadan, ordu tarafmdan yap1lm1$tlr. 28 Subat ay1k bir $ekilde gostcrmi$tir ki belirlcyen ABD'dir. Ondan izinsiz ilerleyemcyecekleri gibi eldekilerini de kaybetmeleri olas1d1r. Cumhurba$kanhg1 seyiminde yarcsizligi a<;:1ga y1kan btiti.in devlet kurnmlan gibi, ytiksek yarg1 da hiybir hamle yapmad1gmda gozden di.i$mekte, <lava a<;:hgmda da sald1nnm odag1 olmaktad1r. Emekli generaller olsa olsa eski gi.izel gi.inlerinde gi.iy ellerindeyken yapamad1klanna aglar ve otekilerini suc,:larlar. Belcdiye seyimleriyle birlikte tamamlanmas1 gereken Anayasal degi$im dahil bzelle$tirme ve bolgeselle$me operasyonunu yapacak ittifak, AKP~ TSK ittifak1d1r. Aym ~ekilde GOP ii;:in de $U an bu ittifak idealdir. Biraz demokrasi sosu
39
Sosyalizm
vererek uzla~maya hazJr liberal <,;bmczleri zaten i~in i<,;indedir. Butlin bu degerlendirmelerdcn cmpcryalizmc kar~1 mucadeleyi, sbmurtiye kar~1 mucadeleden ayJrmayanlan d1~mda tuttumuz a~ikardlf. Emperyalizm, biitlin kurumlan par<,;alayana kadar, bu saldmy1 surdiirecek, secdeye varam kullanacaktlr. Herkes daha az pay ve yetkiyle yetinmek zorundadlf, <,;iinku aslan pay1 egemcnlere yetmemektedir.
Anti-emperyalizm unutturulmak isteniyor, ama anti-emperyalizm ayni zamanda antikapitalizmdir! Emperyalizme kar~1 ba~ta i~s;i s1mfi olmak uzere tlim czilen halklann birligini hedcflemeycn ve a91k bir bag1ms1zhk sava~1 ytirtitmeyen his;bir gii<,; bu gidi~i durduramaz. Bizim gorevimiz i~birlik<,;iler arasmda aynm yapmak degildir. Filistin, Irak, MISlr, Turkiye ve Ordiin 'de yani ttim Ortadogu 'da empcryalizme ve i~birliks;ilerine kar~1 birle~ik i~<,;i cephesi arac11Ig1yla ezilcn halklann birligi ve karde~ligini saglamak zorunludur. Bir kcz daha yinclcyelim Ttirkiye bir Ortadogu iilkesidir ve bu bolgede <,;6zlim halklann kendi kaderleri tayin hakk1m merkezine koyan "Birlqik Ortadogu Fcderasyonu"ndan ge<,;er. Laik, demokratik, bag1ms1z Filistin devleti nas!l Arap,Yahudi ve Hlfistiyan halklan birle~足 tirecek tek ve zorunlu 96ztimse bu biitlin Ortadogu is;in de tek s;oztimdtir. Araplann, Ktirtlerin, Ttirklerin, Farisilerin, Yahudilerin ABD' den, AB'den ve onlann bolgedeki ko<,;ba~1 olan israil'dcn ogrenecegi his; bir ders, alabilecegi satl~tan ba~ka destek yoktur. Gene de gtintin birinde bolgcdeki ABD ve AB i~birliks;isi lilkclcr (Irak gibi) Btiytik Ortadogu (BOP) projesi <,;er<,;evesinde emperyalizmin i~galine ugrarlarsa, onlann mevcut yonetimlerinden bag1ms1z olarak kendi bayraklanm1zla i~ga足 le kar~1 mticadele ylirtitmeliyiz Bunun d1~mda her ko~ulda "birle~ik Ortadogu Federasyonu" i<,;in i~birliks;i yonetimicri y1k1p i~<,;i sm1fmm ve ezilen halklann birligi is;in mticadele etmeliyiz. Anti-emperyalizmi anti-kapitalist taleplerden ayn bir ~ey sanmak ve on~erligin i~s;i sm1fi d1~mda bir gti<,; tarafmdan olu~turulabilecegini dti~tinmek romantik kti<,;tik burjuva hayalciligidir. Kendi i~<,;i sm1f1111 birlc~tirerek sermayeye kar~1 ortak mticadeleyi ormeye yaramayan her ad1m batakhga gotlirtir. Hangi yoldan batakhga gidildiginin oncmi yoktur.Btitlin dtinyay1 degi~tirmeye aday biz devrimci Marksistlcrin gorevi sozctik oyunlanyla tart1~ma ytirtitmek, satJr aralanm okumak degil sm1f miicadelesinin is;inde saf tutmaktlf ve birle~ik miicadeleyi ormektir. Bunun ilk ~art! emperyalizme kar~1 sava~, Briiksel ve Washington'dan yonetilmeye kar~I 91kmak yani bag1ms1zhktlf. Bu ilk ~artm ilk sonucu da s;ok uluslu tekeller tarafmdan
40
Siyasai Durum ve Gorevlerimiz
yutulan dogal kaynaklann (yeralt1 ve yer tistti) millile$tirilerek kamuya kazandmlmas1 miicadclesidir.
Ulusal sorunun
~ozi.imi.i
Ulusal sorunun emperyalizm tarafmdan pan;alama arac1 olmamas1 i<;in her yerde UKKTH'y1 her ko$ul altmda taviz vermeden savunmak zorunday1z. Yugoslavya 'y1 sekiz par9aya ay1ran AB ve ABO en kii9i.ik par9as1 olan Kosova' da bi le mevcut be$ halk1 birbirine dti$iinnekle me$gul. Onlann amac1 tabii ki her yeri barut fo;:1sma dondtinnek ve zamam geldiginde bu fo;:1lan patlatmakt1r. Bir elinde ABO diger elinde AB bayrag1 olan CiA giidumli.i U\:K .ybziim olarak I .500'ti polis 4.000 AB memuruyla olu$acak yonetimin bagnns1zhk oldugu masahm anlata dursun Kosova' da dunyanm en biiyiik Amerikan askeri iissiiniin kurulmak istendigi ger9egini brtemeyecektir. \:bziim bzgtir; bagnns1z, demokratik ve birle$ik bir Yugoslavya'd1r. Ancak boyle bir i;oziimde uluslar kendi kaderlerini belirleyebilir. Son israil katliamlan bir kez daha gbsterdi ki, Arap, Yahudi, H1ristiyan tiim Filistin halk1 bag1ms1z birlqik bir mi.icadele ytiriitmedigi stirece butiin halklar kan ve gozya$111dan kurtulamayacaktir. Bunlann birlqmesi ise laiklik olmadan olabilir mi? Siyonist $eriat dcvleti israil bebek, 9ocuk, kadm , sivil ayirmadan oldtiriirken, buna ccvap olarak Hamas da benzer yontemler kullarnyor tabii ki gi.icti oranmda. Bizier Yahudi di.i~mam degiliz ama Siyonist israil y1kilmah diyoruz. lrak vc Ttirkiye i9in de durum aymd1r. Emperyalizme bag1mh atJ!acak her ad1m ii; sava$, a9hk, i$sizlik ve kendi i.ilkesine ihanctc gOttirtir. Son kara operasyonunda bir kez daha gori.ildu ki i$birlik9ilcrin diz 96kmesi yetmez. Emperyalizm oniinde secdeyc varmak zonmdalar. Parah profesyonel ordu NATO dolay1m1 ile ABO emrinde Afganistan ' da, lrak'ta, iran'da, her yerde hatta Ltibnan yetmez yann Filistin'de sava$hnlabilmesi i9in geri;ek efendinin kim oldugu "operasyonu bitir! " talimatlanm a91k9a vererek gostcriliyor.Olas1 bir iran cephesi i9in haznltk yaparken Gtiney Afganistan'da TSK'nm 9at1$maya girmek istememesi ve topu AKP'ye atmas1 anla$ilir bir 9eli$kidir. Bir gorece bag1ms1zhktan ille de soz edilecekse ancak komuta kademesindeki komutamn alman emir dogrultusunda kendi birligindeki yetkisinden sbz edilebilir. Ne bir cksik ne bir fazla! Nas1l ki 1. Ordu komutam Genelkurmaydan bag1ms1z olamazsa NATO ordusu ii;indeki hi9bir kuvvet de bag1ms1z olamaz. NATO'dan 91kal1m! Amerikan tistleri kapatilsm! ABO ve AB'den yonetilmek istemiyoruz! diyemeyen her gi.ii;, bag1ms1zltg111 degil efendilerine hizmet eden U$akhk mertebesini a$amaz . .Aym $ekilde UKKTH'm savunmadan Turk, Kurt , Arap ve diger halklar arasmda ban$! kardqligi ve empcryalizme kar$I birle$ik
41
Sosyalizm
bag1ms1z mi.icadeleyi savunamay1z. Ozgi.irli.iklcr sorunu da c,;ag1m1zda cmperyalizmden bag1ms1zlik sorunudur. Dinsel ozgi.irli.ikler de bag1ms1z, laik bir yonetimle vcrilebilir. Empcryalizmin emrinde atacaklan her ad1mda daha fazla bataga saplanacaklard1r. Irakta Mi.isllimanlann birbirlerinin camisini bile bombalamalan ba$ka nasII ac,;1klanabilir? Bu arada emperyalist saldmlann gerekc,;esini "insan haklan"nm olu$turdugunu da hat1rlamakta fayda var. Tanmm emperyalist tekeller tarafmdan i;:okertildigi bir donemde ve i.ilkede yoksul koyli.ilcrin i$c,;i sm1f1 ordusunun govdesi (tabii ki i$sizler ordusu ve gei;:ici, gi.ivencesiz i$c,;ilcr olarak) olmu$ken cmperyalizmden bag1ms1z tanm politikalan da bu mi.icadelenin merkczindedir. Borc,;lan odemeyi reddedcrek OTO, DB, iMF gibi ti.im emperyalist orgiitlerdcn c,;1kma ve ikili, uluslararas1 antla$malar iptal edilmeden bi.iti.in bir toplum da birle$tirilemez , sorunlar da i;:ozi.ilemez. Bu yi.izden bi.iyi.ik patronlardan alman bore,; Jar silinsin, c,;i.inki.i bugiine kadar faiz ad1 altmda kamm1z1 zaten fazlas1yla emdiler. Bankalar Kamula$tinlsm! Bir Kumarhane olan Borsa Kapatilsm! demek zorunday1z. Emperyalizmden bag1ms1zhk "Washington ve Bti.iksel'dcn yonetilmck istemiyoruz ! "Ozclle$tirilen KiT'lerin yeniden kamula$hnlmas1 , borc,;lara-sava$a degil egitime-saghga-sosyal guvenlige bi.itc,;e" $ianyla birlikte "Herkese sigortah-scndikah i$ " talcbini birle$tiren i$c,;i sm1f1 gi.ic,;leri "Ban$, Ozgurli.ik, Dcmokrasi, Bag11ns1zhk " $ianyla uluslann kendi kadcrini tayin hakk1111, din ve inan~ ozgiirliigiinii bu kapsamda dogru ozlimseyip anlatmay1 beceren bir mctinle kurucu meclis ic,;in anayasaya haytr yliri.iyil$linli ba$latmak zonmdad1r. Bu antiemperyalist cephe ic,;inde olu$acak birle$ik i$<;:i cephesi "i$<;:i Yoksul koylii Hi.iklimeti" program1yla bi.iti.in glic,;leri birle$tirebilir. i$c,;i sm1f1 bu birle$ik mi.icadeleye korkmadan girebilmeli , tilkenin ve dilnyanm bu y1k1mdan ku1tulu$una onderlik etmelidir. Bu birlqik mi.icadele si.irecindeki ba$anlar da onderligin kristalize olmasma ve gerc,;eklige bi.iriinmesinc zemin olacaktir. Kendini bu geri;:ekligin yerine koyarak zor gorevdcn kac,;an ve kendi gerc,;egini dayatan her anlay1$ da dar kafahhktan ba$ka ne olabilir ki? IV Enternasyonal gcc,;i$ program1, silrekli devrim yolunda bizleri birle$ik i$c,;i cephesi kurmaya c,;agmyor. Ya barbarhk ya sosyalizm!
42
Harekat ve Sonras1
Harekat
ve Sonras1
Ban$ YILDIRIM
TSK'nm 21 Subat'ta ba$latt1g1 harekatm arka planmt, amacy ve sonucylanm net gormek i~cyi harekcti acy1smdan biiyLik onem ta$1yor. ABO , Irak'1 i~galinin ardmdan, 2003-2007 doncminde Kuzey Irak'taki Kii1ileri potansiyel miittefik olarak gormil$tli . Soz konusu ittifak cyabas1 aslen KYB (Kurdistan Yurtseverler Birligi) ve KDP'yi (Kurdistan Oemokratik Partisi) kapsasa da, PKK de muhtemelen stirecyte ABO yetkilileriyle dolayh veya dolays1z, enfonnel gbrti~mcler yiiri.itmti~tii (6 Mart tarihli ABO acy1klamalanndan cy1kanlabilecegi gibi). Bu doncmdc Ocalan da avukatlan kanahyla yapt1g1 bircyok acy1klamas1yla ABO'nin Ortadogu'da ba~latmaya niyetlendigi bOlgeselle~tirme hamlesinc, kendi "kiiltlirel ozerklik" ve "demokratik Cumhuriyet" vizyonuyla katilmak istedigini acy1k etmi~ti. Oyle ki, bu durum kar$1smda kimi sosyali stler, Kiirt hareketinin art1k topyckun ABO ' nin Biiyi.ik Ortadogu Planmda rol almaya soyundugu ve bu tavnyla Ki.irt halkmm me$ru temsilcisi olmaktan giderek uzakla$hg1 sonucunu cy1karm1$t1.
43
Sosyalizm
ABO - Turkiye - iran dengelerinde degi§im Ancak son doncmde bu tabloda ciddi bir kmlma ya'.;iandi. ABD Ti.irkiyc ili~kilerinde ycni bir viraja girildi. Bunu bizzat ABD D1$i$leri Bakan Yard1mc1s1 Nick Burns di le getirdi: "Tiirkive 'nin PKK \ 11 tasfiye
c;aba/arma ifi,,·kin o/arak son 3-4 aydtr Tiirkive i/e .1·ak111 girdik. ·· 1
i.~bir/igine
Peki bu dcg,i~imin kokeni ncrcdc'? (:ogu yazann dilc getirdigi gibi, ABD giderck Ortadogu siyasctinde onceligi iran ' 111 $ii gruplar i.izerinden Irak ' ta ve Ortadogu ' da art1rd1g1 etkisini ortadan kaldirmaya veriyor. BBC'dc 91kan bir haberde dcndigi gibi, 2003 y!lmda ba$layan ABO i$gali sonunda gi.ii;:lenerek r;1kan kuvvetlerdcn biri iran oldu: iran'm ezcli rakibi Irak'ta, artik, aradaki tlim farklara ragmen bir $ii hi.iklimeti ba~ta.2 The Economist'c gore artik Irak'1n i.izerinde en fazla ni.ifuz sahibi olan k0111$USll iran'lll devlet ba$kam Ahmcdinccad'm, i~gal sonras1 Ulkeyi ziyarct eden ilk devlct ba$kam olmas1 r;ok anlamh: Gei;:mi~tc yogun iran destegi alan Irak islam Ytiksek Konseyi rnuhtemclen lrak'taki en buylik politik pa11i haline geldi ; aynca iran ' m Irak 'a ydhk ihracah 2 milyar do Jar di.izeyine ula~tI.3 ABO. ba$anyla lrak 'taki $ii ve Slinni gruplar arasmda bir ii;: sava$1 tctiklcmi~ti; ancak sonur;ta $ii unsur ii;: sava$lan bi.iyi.ik olr;i.idc galip r;1ktl vc Bagdat' m dorttc i.ii;:i.ini.i kontrol cdcr hale geldi. Buna kar$1 ABO de, yakm zamandir kcndisine kar$1 sava$an Si.inni gruplan ctkisi altllla alip, finansc cdip, ciddi bir Si.inni milis altmda orgi.itlenmcye itti: 80.000 ki$ilik oldugu soylcnen El Sahva ordusu.4 Oolay1s1yla ABO Irak'ta Sunni ve $ii gi.ii;:lcr arasmda <;ok tehlikeli bir dengc gi.itmeyc i;:a1I$1yor. Bu noktada Ti.irk hi.iklimeti ve ordusunun da iran 'a kar$I ABO vc israil 'i n bolgedeki mlittefiki olarak degeri arhyor. Cengiz <;::andar'm dedigi gibi , ABO'nin stratcjik tercih ibresi giderek Kuzey Irakh Kurt grnplardan Ti.irk hliklimeti vc ordusuna dogru kay1yor.5 ABD'nin TSK opcrasyonuna ye~il 1~1k yakmas111111 temcl sebebi bu ycni durumdur. (Elbette gclecckte ABO'nin bolgeye dair stratcjisinin vc ittifak onccliklerinin dcgi~mesiylc, bu ibrenin yonii tekrar kayabilir.) ABO'nin destegi olmadan TSK'mn Kuzcy Irak'a operasyon geri;:cklqtirilmcsi clbettc di.i~i.inlilemez. ABD Gcnclkurmaymdan Korgcneral Ham'in "Tiirk ordusu onay istemez, ABD ordusu da onay vermez.
1
3 4
5
44
C nnn1rk.com , 26 .02.2008. Bbc.com , 06.03.2008 "Big Brother Comes to Town," The Economist, 08 - 14.03.200 8 Patrick Cockburn, The Independent, 27.02.2008. Cengiz c;:andar, Rcferans Gazetcsi, 27.02.2008: "Tlirkiye'nin ddc ettigi bu ycni konum, ABD'nin iran'a kar~1 bolgcde olu~turmaya .,:ali5t1g1 'yeni ittifak sistemi' ai;:1smdan ' Kaz gclecek ycrden tavuk esirgenmcz' zihniycti il e anla~ Ilabilir."
Harekat ve Sonras1
l!i.~ki bt>y le degil ... dcmesi bilc,6 ABD'nin son aylarda ciddi bir taktik degi$iminc gittigi vc TSK 'ya yogun dcstek verdiginin gostergesi oldu . Zatcn Biiyiika111t da , ABD'nin tam istihbarat destegine sahip olduklan111. "A rtzk PKK kamplan BBG evi gibi " ifadesiyle uzun sure once bclirtmi~ti. TSK'da bir milli cgemenlik odag1, ABO ve AKP'nin planlanna kar~ 1 bir denge unsuru gormek istcycn kimi Kcmalist vcya sosyalistlerin bu noktay1 ozc lliklc dikkate almas1 gerekiyor.
Operasyonun hedefleri 21 Subat ' ta ba$layan operasyonun asli hedefi clbette (Fikret Bila'nm belirttiginin aksinc, ve Ccngiz <;::andar'm yazd1g1 gibi) PKK'yi tasfiye etmck degildi. Zatcn TSK'nm geri 9ekilmesiylc PKK ' nin k1 sa suredc alarn tckrar doldurmas1 muhtemel. As1! niyet Kiirt Ozerk Yonetimi hiiklimctinin goziinli korkutmakti. Ozcllikle Kosova'nm bag1ms1zhk ilan ctmesi ve Kiirtlerin Giiney Korclilcrle yeni petrol anla~malan imzalamas1 ertesinde bu bliyiik 6nem ta~1yordu. Aynca, 18 Subat'ta Barzani , Kerkuk rcfcrandumunu alt! ay i9inde gcr9ckle~tirmek Lizere AB ve BM yetkilileriylc go1ii~mli~tu.7 Bu nedenlc, bu ve gclecek operasyonlann i~<;i hareketi tarafmdan , hem Kurt halk1111 bastmna ve caydmna <;abas1 hem de kom~u bir lilkenin cgemenliginin ihlali a<;ilanndan iki kcz mahkum cdilmesi biiylik oncm ta~1yor. ABD ' nin ancak bir - iki haftahk bir operasyona iz in vereccgini ilan etmcsi, harckatm Kandi! Dag1 'na yonclmek yerine Zap bolgesindc yogunla~mas1 da burn1 apa91k gosteriyordu. TSK bu operasyonda 1994 - 1997' deki operasyonlarda oldugu gibi 30 bin asker kullanmad1. Opcrasyonun bolgede vcrdigi hasann artmas1 , ozellikle 9qitli koprti ve yollann tahrip edilmcsi ve 9ok say1da sivilin yaralanmasmdan sonra, lrak hiikiimetinin 26 Subat'ta, Turkiyc'yi Irak'm egemenligini ihlalle su<;layarak derhal bolgeden r;ekilmeye 9agirmas1 , 27'sinde Kurt Parlamentosu ' nun K . Irak'taki TSK iislerinin kapatilmas1 karan almas1, paralclindc ABD'nin de Gates ve Bush duzeyinde operasyonun bir an once tamamlanm as1 yollu <;agnlanyla beraber, TSK muhtcmelen sadccc Zap Kampm1 almaya odakland1 vc bunu k1sa slircdc ger9ekle~足 tiremcycccgini gbriincc, daha fazla kay1p vermemck i9in geri r;ekilme karan ald1. Geri <;cki !me esnasmda, Gui vc Erdogan '111 ya~ad1g1 ~a~km足 lik, Bliyiikamt'm onccden, opcrasyon kararhlikla slinnektedir, dcdigi 27 $ubat giinli i9in sonradan, o gi.in 9oktan geri <;ekilme ba~lam1~t1 demes i de, TSK nezdinde ciddi bir kontrol kayb1 ya~and1g1 yorumlanm dogurdu.
" Cnnturk.com, 26.02.2008. 7 James Cogan , wsws.com , 25.02.2008.
45
Sosyalizm
(Oylc ki, basma gore, Biiyiikamt dahi 3 Mart'taki basm toplanhsmda, harekatm kitle ileti~iminde sornnlar oldugunu kabul etti .8) Operasyonun ba~ans1zhgmm bir nedeni de, gec,:mi~ operasyonlann aksine K. Irak halkmm TSK 'ya gosterdigi tepki oldu. 21 ~ubat ak~a足 m1, Dahuk'un kuzey dogusundaki bir kamptan 91kmaya i;;ah~an TSK kuvvetlcri, b6lge halk1 vc pe~mergeylc c,:ok ciddi bir gerilim ya~ad1, kamp gece boyunca halk vc pe~merge tarafmdan ku~atild1. 29 ~ubat'ta , KDP'ye yakm Peyamner Haber Ajans1 Tiirk w;:aklanmn operasyonda sivil haneleri vurdugu haberini gei;;ti.9 Sonui;; olarak, lrak'ta gerek yerel gerek merkczi hi.ikiimetler net olarak opcrasyona kar~1 olduklanm ac,:1klama durnmunda kaldilar: Bugiinlerde, Kuzey Irak'taki Ti.irk iislerinin kapahlmas1 Jrak Parlamentosu' nun giindemindc. l 0
Operasyonun
sonu~lan
Operasyon, yeni hamlelerle devam etsin etmesin, iktidardaki, biiyiik sermaye destekli AKP - TSK koalisyonunu peri;;inleyecek. Bu ittifak Ti.irkiye'de devlet ve burjuvazi ili~kileri ac,:1smdan gen;:ekten tarihi bir geli~me. Tiirkiye tarihinde ilk dcfa, sec,:im yoluyla tek ba~ma iktidar olan bir politik parti, hem askeri ve sivil bi.irokrasinin biiyiik c,:ogunlugundan - ko~ullu da olsa - onay ahyor, hem de biiyiik ve orta sermaye kesimlcrinden yogun destek g6rtiyor; aym parti muhafazakar ideolojisiyle emeki;;i kesimler iizerinde i;;ok ciddi bir etkiye de sahip. Ancak sol ve sag liberal aydmlann heves ettiginin aksinc, bu, Ti.irkiye'deki bmjuva devriminin tamamlanmas1, yani memlekctc demokrasi gelmesi anlamma gelmiyor elbct. Her i~c,:inin bildigi gibi , bu, ii;; ittifakm1 saglayan burjuvazinin oniimi.izdeki donemde sm1f saldmsm1 vah~icc arhracag1 anlamma geliyor. Zira bu ittifakm ana eksenleri, bi.itiin i~i;;i kazammlanmn par9alanmas1, sendikas1zla~hnna ve neo-liberal kapitalizmin ko~ulsuz savunusu, Kiirtlcre kar~1 di.i~manhgm artmlmas1 ve Ti.irk milliyctc,:iliginin yiikseltilmesi ve Tiirkiye'nin Washington ve Briiksel'e mutlak teslimiyeti. i~c,:i sm1fmm, bu donemde, gcrc,:ek sm1f 9at1~masm1 gizleyen milliyetc,:ilige kar~1 ozcllikle tetiktc olmas1 ve patronlann biitiinle~ik ccphesi kar~1smda en gcni~ i~c,:i vc yoksul koylii cephesini kurma gorcvini s1rtlanmas1 kac,:milmaz. TSK ' nm turban tarh~masmda sessizligini korumas1 , burjuvazinin ic,:inde bulundugu uyumun en a91k gostergesi oldu. Bu durum, TSK'nm ABD'nin Bi.iyiik Ortadogu Planma muhalefet etmek ~oyle dursun, bunun ba~hca aktorlerinden biri olmaya niyetlendiginin gostcrgesi. TSK'nm ne Tiirkiye'nin nc de Irak gibi kom~u devletlerin mevcut ' Murat Yetkin, "Askerde Harekat Sonras1 Travmas1", 11 .03.2008 9 http ://www.peyamner.com/details.aspx'IJ=6&id=46896 10 Ozgurgundem.org, 06.03 .2008
46
Harekat ve Sonrasr
smlflanm korumak gibi bir niyeti olmad1g1 vc AKP ' de gayet iyi bir mi.ittefik buldugu apay1k. $iiphesiz bunun bir diger yans1mas1, CHP ve MHP'nin, operasyonun k1sa kesilmesine yonelik elqtirileri kar$Ismda, daha Bi.iyi.ikamt bunlara cevap vermcden, Erdogan' m kendisini orduya siper etmesi, "muhalefetin muhatab1 biziz, TSK'y1 polemige yekmeyin" demesiydi . Bi.iytikamt da daha once, "Ben kimsenin avukatz degi/im" ama Erdogan'1 savunurum, yollu ai;1klamasm1 yapm1$l!. Evet, AKP - TSK (arka planda da ABD ve israil) ittifaki gi.in ge9tik9e gi.iiyleniyor ve bu ittifakm s1mr Otesi operasyondan soma bir de smlf iyi operasyona ycltenecegi ai;1k. Erdogan, ycrel sei;imlerde bolgedeki belediyeleri alma niyctini 9C$itli dcfalarda ifade etti. Ancak operasyonun ve gosterilcrdc devlctin uygulad1g1 $iddetin bolge halkmda yarattJg1 ofke muhtemclen bu niyeti epey erteleyecek. DTP'nin kapatilmas1 durumundaysa, tilkede Kurt-Ti.irk dii$manhgmm ytikseltilmesinde yeni bir a$ainaya girilecek. PKK'ya gclirsck, orglit birkai; ay oncesine kadar, omegin "7 maddclik i;ozlim plam "nda di llendirilen, "Anayasa 'ya koyulacak bir kclimeyle silah b1rakmz" $Cklinde de dillendirilen, ki.ilti.irel ozerklik eksenli yumu$ama yizgisini terk edip bir si.ire daha atak bir yizgiye yonclebilir. (Ancak, ye$itli sol liberal yaym organlanndan yazarlann dedigi gibi devlet kadar orgliti.in de uzun ve kanh bir sava$a soyunduguna <lair bir veri yoktur. Birikim' in Arahk 2007 say1s111da irfan Aktan'm PKK Uzun bir SavaJa Hazzrlgnzyor ba$hkh yaz1smda da gordligi.imi.iz gibi, sol liberal i;evreler devlet ve PKK'nin $iddetini bir tutuyor, hem orgi.itte hem de DTP'de bir $ahinlqme ya$and1gm1 iddia ediyor. Oysa sald1ran tarafm kim oldugu, bir taraftan kendi vatanda$1anna kar$1 sistematik $iddet kullanan, diger taraftan kom$u bir i.ilkcnin toprak bi.iti.inli.igi.ini.i ihlal edip insanlanna ve altyap1sma zarar veren gi.ictin kim oldugu ai;1kt1r.) Ktirtler 15 $ubat y1ld6niimi.i bolgedeki pek i;ok ilde ve 25 $ubat'ta Diyarbak1r 'da gerycklc$tirilcn gosterilerde kitleler halinde sokaga doki.ildiilcr: En onemlisi, operasyon kadar AKP'ye ve ABD'ye kar$I da net bir tavir ald1lar. Bu gosterilerde Cizre'de 15 ya$mda bir gencin panzerle ezilmesi, ardmdan 6 Mart'ta 58 ya$mda bir i;iftyinin Erci$'tc polis tarafmdan darp cdilip oldi.iri.ilmcsi, yOk say1da insanm geri;ck ve plastik kur$Un!a yaralanmaSI, bi.iti.in bir halkm ofkcsini kcskinlqtirdi . Oni.imuzdcki donemdc Batt' daki kentlerdc de, ozclliklc Kurt genylcri arasmda bir radikalle$me ya$anacagm1 ongorebiliriz. Buna kar$I da devlct, omck ald1g1 ve ittifak yaphg1 israil misali, kcndi i.ilkcsinin yoksul gcni;lerine kar$I kirli bir sava$ yi.iri.itmeyc dcvam cdecek. Son olarak en ba$ta degindigimiz konuya donersck, Ki.irt halkmm giderek ABD ve AB politikalarma payanda olmaya meylettigini savu-
47
Sosyalizm
nanlar haks1z 91kt1. Operasyon sonucunda 9ogu Ki.irt\in ABD'ye kar~1 ofkesi arth, Ki.irtler, ABD bizi tekrar kand1rd1, dedi . Zira AKP - TSK ittifakmm goz boyamayla ger9eklcri 011me $ans1 azald1 ve Washington ve Bri.iksel'den emirle ad1m att1g1 apa91k ortaya 91kt1. Erdogan'm 12 Mart'ta New York Tim es'a balland1ra balland1ra anlathg1, bolgeye 12 milyar dolarhk yatmm planlannm arhk ne kadar ikna edici gi.ici.i olabilir? ~imdi bilakis, burjuvazinin ve devletin bolgeselle;;tirme, yerelle~足 tirme, emek9ileri din-mezhep 9at1;;malanyla bO!me, reformlar ad1yla bi.iti.in sosyal kazammlan yok etme politikalarma kar$I ortak bir cephe yaratma olanag1 yeniden gundemde. i~9i hareketi, Ki.irt i;;9ilcrine, Ki.irt yoksul koyli.ilerine, kurtulu~un . ABD ve AB'nin elinde olmad1gm1, clbette Ki.irt halkmm kendi kaderini tayin hakk1 temelinde olmak i.izere, Ti.irk i$9ileriyle karde$le~mekten, ittifak yapmaktan ge9tigini anlatmak i9in 9ok iyi bir firsat yakalamad1 m1?
48
<;uruyen Kapitalizmin Bugunku Durumu uzerine Karar
Du,uk Gelirli Kesim ipotekli Krediler
Krizi ve ~uruyen Kapitalizmin Bugunku Durumu uzerine Harcar
IV. Enternasyonal Genel Konseyi 1
Dii~iik gelirli kcsim krizi , Oretim arac,:lann111 ozel miilkiyetinc dayah kapitalist rejimde yeni bir a~ amaya tckabiil cdiyor.
u a~amada kapitalist sistemin c,:eli~kilcri daha once goriilmcmi~ bir diizcye geliyor. "Ya sosyalizm ya barbarhk" alternatifi giiniimtizde gec,:mi~tc oldugundan c,:ok daha c,:1plak bir bic,:imc bi.iri.inmii~ durumda . Burada, barbarhk ccphesini olu$turan ve ~imdidcn barbarhga dogru ytiri.iyi.i$i.in h1zh ad1mlan111 atan c,:tiriiyen kapitalist rejimlc, bunun kar~1s111da saf tutan ezilen ve somiitiilen kitlelerin s1111f m~icadclesi ve c,:e~itli dircnme yo! vc arac,:lanyla, sadece kendi s1111flan111 degil bi.itiin bir insanlig1 kurtarma stireci c,:ah~1yor. Ac,:1k ki, iiretim arac,:lannm ozel mtilkiyetine dayah kapitalist rejim, Marx'm Alman ideolojisi ' nde kapitalizmin kazand1g1 l11Z ve gene! egilimi olarak ta111mlad1g1 bir hale btiri.intiyor: Oyle bir donem geliyor ki, yeni iiretici gii~Jer ve dola~1m ara~Ian ancak var oJan ili~kiler diizenine zarar vererek
B
1
Oybirligiylc kabul
cdilmi~tir
49
Sosyalizm
var olabiliyor, iiretici olmay1 birakm, y1k1C1 gtic;ler halini ahyorlar (makinecilik ve para). Bu durum ise, hii;bir i;1kan olmaksmn ve toplumdan d1~lanm1~ bir halde, toplumun btittin yiikiinti s1rtlayan yeni bir sm1fm dogmasma baghd1r. 1) Dii ~tik gelirli kesim kri zi Amerika Birle~ik Dcvletl eri 'ndc (ABD) 200 7 y1hmn Agu stos aymda patlad1 ve giinden giin e tiim di.inya ekonomik si stemine yayild 1. Bu kriz, IV. Entcrnasyonal VJ. Dtinya Kongresi'ndc yapilan ana lizleri dogrular nitclikte. D iinya durumu iizerine karar ve I V. Enternasyona/ 'in gdrevleri ' nde diinya ekonomik krizinin ba ~ lt ca ozellikl eri ~u ~ ekilde tarif edilmi ~ti : 2 BugUn ha la Leni n' in emperyalizrn tarifi ni yapt1 g1 .yen,;evec..l c tarihsel donemde a~ag 1 dak i durumla kar~1 ka r~1 yay1 z :
ya~ 1 yo ruz .
Bu
a) Toplumun bir ku tbun da inamlmaz ol.;:ekte para dag lan bi rikiyor. b) Diinya pazan ol u ~ tu , doygunl uga ul a~ t1 , a~ m doygunlu ga ula~ t 1 vc va r olan tliketim ve iireti m il i~ kil er in de i~ l e me z hale gcldi ve i.ireti ci gii.ylerin iiretebildi gi emtiat tiiketernez hale gclcli. Sonuc,: ta da bu devasa rniktarda ki paranrn iiretim alanmda degerl endirilmcsi zor l a~t1 (eldc cdi len art1k degerin piyasada mal sat1 lmas 1yla gc rc,: eklqecegin i goz onii nde bu lundural 11n). c) Biriken bu devasa miktard aki para ise. ii rct imi n geldi gi diizey yi.iziinden, karhh g1 her hirlii spekiilatif arac1 kull anarak. yani rn al lircterek art1 deger elde etme siirecinin etrafmdan dolanarak yakal ama yolun a girdi. Bu durumun U<;: onemli sonu cu oldu. d) Kar hadlerinin biiti.in sanayi da llan aras mda qi tlcnmesi yasas 1 (Marx 'm Kapital'de tammlad1g1 bic,: im iylc) gi.inii miizde orta lama kar hadl cri tannn ma sadece biitiin sanayi dallan111 degil , ay111 zamanda sermayenin mali karl anm da kat1 yo r. Kap italist s1111 f ic,:in. i.iretimdcn bekknen kar haddi spekiilasyon yatmmlannm bek lcntilcrinden ge lecck kar hadl eri yle hirli kte elc almmalanm gerektiri yo r. e) Sermayenin iiretim di.izeyindcki kar haddin i speki.ilasyo n ala nmda ki ka r haddin c .yekebilmesi ii;:in , "emek mali yetlerini" dii~ i.innek ten ba$ ka hit; bir yolu kahmyor. Art1k kar, kapitalizmin yi.i kselm c doncm inde oldugu gi bi emek i.iretkenligini armarak degil , aksine cmegi n degerinin Marx'111 dedigi gibi " ki.iltiirel, tarihsel ve toplumsa l parametrclere" gore s1111f mi.icadclelcri sonucunda eri ~ t ig i di.i zeyin altma i;:ekilerek cldc ediliyor. Hi<;: olmad 1g1 kada r geri cilik ic,:inde, cmperya list a~a m ad a ki ka pitali zm ancak ve ancak i ~gii ci.i n iin degerini giivcnce altma alan teamiil ve orgi.it lii ku ru mlann ortadan kaldmlmas1 ve y1kilmas1yla ayakta kalabileceginin farkmda olara k bu kurnmlara saldmyor: bugi.in empe rya lizm toplu soz l e~m e l er, tii ziikler, sosyal gii ve nli k sistcml cri, bag11ns1z sendikalann va rhg1, kamu kuruml an vc uluslar, ya ni i;:a tl aklan aras1na proletaryamn , Troc,:ki ' nin deyi mi yle "kendi kalelerini" in ~a ed ecr~i burjuva demokrasinin ti.im kuruml anm parc,:alamaya c,: a h ~ 1 yo r. f) i~i;:i s1111f1 ve ezilen kitlelerin yok sulla~m as1 siirdiikc,:e, ma l ti.ikctirnine katilma ve satm alma kapas iteleri de gitgide dii ~ iiyor.
2
so
La Verite/Gen;ek No 659 Arahk 2006.
c;:uri.iyen Kapitalizmin Bugi.inki.i Ourumu i.izerine Karar
Kapitalizmin piyasalann pan;:alanmasma kar~1 giri~tigi ye ni ara y1~l ar, bu egilimi ancak daha da kotii hale getirccektir. Kapilalizm piyasanm i~lerligini yitirmesine kar~1 ba~ta bon;:lanma olmak ilzere devasa asalak onleml eriyle ya111t veriyor, bu da spekiilasyonu kori.iklemekten ba~ka bir i~e yaram1yor.
2) Bu analiz, ~imdiki kri zin boyutunun anla~ilabilir k1lmmasm1, kliresel oli;;ckteki geli~imini, finans kapitalin bunu atlatmak ii;;in yaptiklanm ve IV Entcmasyonalin sorumluluklanm anlamam1z1 sagltyor. Diinya durumu raporu haz1r/1k not/an ve IV Enternasyona/ 'in pozisyonu mctni ~oylc diyordu: 3 200 I ytl111da ycni ekonom inin i,:okmesiyle beraber ac;tlan ckonomik durum ~imdi ABD 'de, ya~anan rcsesyon -hatta c;iikti~le- bcraber, ti.im analistlerin tahminlcrine gore bir geri tepmeyle birlikte kapam yor. Bu c;oki.i ~ii n ilk i~areti , t1pk1 internet (nokta com) spekiilatif ekonomisi balonunun 200 I ytlmd a b a~ma gel en gi bi emlak speki.ilasyonu bal onunun patlamas1 oldu. Bir kez daha, cmperyalizmin kcndi ic,; c;eli~kilerini a~mak ic;in kulland1g1 devasa asalak arac;:lar kcndi smirl an111 zorlamaya h a~ lad1. Her scv iyede, bir soru daha ylikse k scsle sorulmaya ba~lad1: bir dahaki scfere ne yaptlmalt'l
200 I - 2007 doncmi ekonomik durumuna, yeni ekonominin umulmad1k ~ckilde i;;okmesi crtesinde, emperyalist ekonomilerin, ozellikle de asalak arai;; lan vc y 1k1m1 kull anarak i~leycn ABO cmpcryalizminin canlandmlmas1 aray 1~lan damga vurdu. ABO Merkez Bankasi FED tarafmdan dcsteklencn ve 2000 ve 2002 y1llan arasmda ' nokta com' krizinin yaralanm sarmak ii;;in uygulamaya koyulan faiz oranlanm dli~i.ik dlizcyde tutma politikas1yla beraber spcki.ilasyon vc asalakhk gori.ilmemi~ derccede yaygmla~tt .vc devasa miktardaki para karhhgm1 korumak ii;;in s1cak para olarak dl.inyada dola~maya ba ~ lad1. Sermaye ai;; gozli.i bir halde her tl.irli.i spcklilatif araca sanlmaya ba~lad1: Tahvil, bono, ham madde , emlak vs. ile sanal piyasalar gori.ilmemi~ ~ekilde bi.iyi.idli (reel piyasalardan tamamen kopuk bir ~ekilde), mi.i~taklar patlad1 ve bugi.in speki.ilatif finansal arai;;lar bu harekctin ald1g1 son ha! oldu. 2007'nin ikinci 9eyreginin sonunda, mi.i~taklann miktan 516 trilyon ABO dolanna ula~t1 (di.inya mal ve hizmct i.iretiminin tam 13 kat1), ki bu i.i9 ay oncenin 382 trilyon dolanna oranla % 135'lik bir art1~a tekabi.il ediyordu. Bu, piyasada, di.inya i;;apmda bir trilyon dolann Lizerinde finansal i~lemin geri;;ckle~mesi anlamma geliyor. Gi.ini.iml.izde, doviz piyasas1 glinde, 5 y1l oncesinin 1,9 trilyonluk rakamma gore % 70'1ik bir art!~ gostererek 3,2 trilyon dolarhk bir i~Jem di.izey ine ula~h. Bu piyasadaki paranm miktan ma! ve hizmet piyasalannda ya~anan ticari i~lemlerinin neredeyse yi.iz katt dolaymda.
1
Daniel Gluckstein La Verit e!Gert;ek No: 52 Ekim 2006.
Sosyalizm
Buda finans kapitalin ve speklilasyonun gc<,:en siirc zarf111da nastl yaygmla~t1g1111 ve birincil iktisadi i~lem halinc gcldigini gosteriyor. 3) Spcki.ilasyon vc asalakhk i~lernlcrinin geli~mcsi i;:i.irliyen kapitalizmin bir sonucu vc onun ~iirl.imcsini daha da h1zland1ran bir ctki yap1yor. Silah sanayinin ckonomilcr ic;indcki mcrkczi ro!C1 de ~ i.iri.iyc n kapitalist sistcmin bir ifadcsi oluyor, c;i.inkii kapitali zm h1 zlt bir $Ckildc <,:l.irl.idi.iki;:c claha fazla militarizme vc sava$ lara ihtiyac; cluyuyor.4 2006 ytl111da, cli.inyadaki toplam askeri harcarnalar, on yII bncesinin rakamlanna gore (lo 37'lik bir art1~ gbstcrcrck yilda 1,2 trilyo n dolara ula$11. Bu toplarn harcamada, 0/r, 47'lik payla a91k ara lidcr clurumda bulunan ABD cmpcryal izminin as keri han:amalan ya l111 z so n ycdi yd ic;indc %5 3 'li.ik bir art!~ gi:istcrdi. ABD Savunma bi.itc;esi, Kongre'de onayl ~111an blitc;cyc clahil cdilmcyen lrak ve Afganistan ic;in aynlan ekstra bi.it9eyi de hesaba katarsak gei;:en yila oranla 0/c,9 ,5' lik bi r art I$ gostcrdi ve 650 milyar dolann Cizerinc c;1kt1. Dogrudan veya i.iniversite vc ("\zcl laboratuarlara aktanlan odencklcrlc , Savunma Bakanl1g1 sava~larda uygulanabilen vcya ycni yak1t tcknolojileri gibi sivillcrc yonclik paza rda kullanilabilcc ek yeni teknoloj i yatmmlannda birinci s1ray1 al 1yor. Federal hi.iki.imetin top lam ara~t1rma vc gcli~tirrnc (AR-GE) harcarnalarmm % 61 'i savunrna alarnna ili ~k in i;:ali~rnalarda gcrc;eklc~tiriliyor.5 Bu top lam oz cl ~ irketlcr de hcsaba kattld1gmda 'Yci 70' lik bir orana y1k1yor.6 Dlin ya n111 en tepcsi ndeki I 00 sanayi ~irketi y1lda 300 milyar dolarl1k silah tirctiyor. Bunlann % 64'li de 41 ABD merkczli ~irket tarafmclan i.iretiliyor. 5 bi.iylik ABD ~irket grubu (Boeing, N01ihtrop Grumman, Lookheed Martin , Raytheon vc General Dyn amics)7 di.inya silah l.iretirninin Ci<,:tc birini gerc;eklqtiriyor. Askcri harcamalann, bzcllikle son yirmi ytllik donernd cki devasa art1~1 kapitalist sistemin art1 degcr tirctimine dayalt ~ekilde i~le ycn k1sm111rn cineti gl.icii olma durumuna gc ldi. Bu durum IV. Entcrnasyonal'in program1111 dogrular nitelikte, yani empcryalist a~ a mada tiretici gtic;lcrin bCiyl.imesi durmakla kalm1 yor, tersine liretici gi.ii;:lcr yok oluyor vc y1k1c1 gi.ic;lerin gcli~imi ' Vcriler Eyhil 2007'dc Bonk 0{!111enwti1111al Se11/e111e111s tarafmdan yay1mlanan Nisan 2 007 'de Diivi:: K11r11 \'e Pirasa Hureketlili[!,i Trirn11al /vferk c:: Bankasi A11kc1i'nden a h111rn ~ t1r.
Bu wri yaln 1zca Savunrna Babnlig1'na aynlan i\R-GE biitc,:cs in1 dcgil. ayn1 zamanda Yurt ic,:i Glive nlik \C niikl ccr sil ahlmm1a biitt;:cs ini de i<,:cn: n fnc1ji, Saglik \C diger babnliklan da kaps1yor. " Luc Mampaey, Th e m/e plavcil hy R&:J' in i1.1路 militar\' and security us11ecls in E11m1>c \路 "11 e 11路 s /ralcgic objective ": some lessons lo learn/imn the US.4 (1\ vrupa' nm "ycni stratej ik hcdctlcrindc" AR -G E'nin askcri vc gi.ivcnlik alanl an ac,:1s111dan ro li.i: ABD ' dcn og rcnilccck derslcr). G RIP (Ban~ vc Gii venlik Ara~tmna vc Enformasyo n Cirubu - Bel9ika) Eyllil 2006. 7 Silahlanma. S i!ahs 1zlanma ve U/11slarara.\ 1 Giil 路enlik .'!007 Yil/1g1 , SIPRI (Stockholm Uluslararas1 Ban~ i\ra~tinnalan Enstiti.isli)
52
c;uruyen Kapitalizmin Bugunku Durumu uzerine Karar
soz konusu hale gcliyor. ABO ernperyalizrni sava~ sanayinin gcli~irnini siirdiircbilmek i<,:in kcndi kamu a<,:1klann1 inanilmaz bl<,:iilcrdc art1rarak diinya krizini gbgiislcmck durumunda kaltyor. Diinyanm en gii<,:IU cmpcryalist gi.icliniin karnu a<,:1g1 yi.ikli, krizi daha da dcrinlqtirccek ~ckildc , ba~ta "mlittcfiklcrinin" omuzlanna vc kcndi i$<;i s1111f111111 omuzlanna biniyor. Silah s~mayinin karlan vc onunla birlikte gclen petrol vc digcr kaynak vc mallar111 talamysa cliinya speki.ilatif ckonomisini koriikliiyor. Silah sanayinin geli~imi de, digcrleri gibi, ancak ve ancak i~<;ilcrin vc halklann barbarliga direnmcsiylc snmlandmlabilir. ~'Litiiycn kapitalist sistcmin kri z di:incmindc. biitiin scrmaye spckulatif' asa lak i~lcmlcrc aktanliyor. Scnnaycnin k1s1tla11111as1, scnnayenin kendi si halinc geliyor. 4) Ekonominin asalakc;a yenidcn canlanmas1 hii,: olmad1g1 kadar kitlcscl bor9lanmaya, ozclliklc de ~u anki krizin ba ~ lica scbcplcrinden olan cv ckonomilcrinin bori,: har<,:la idamcsinc daya111yor. Gq:cn yedi y1lda, cv ckonomilerinin ABD'nin Gayri Safi Yurtic,:i Has1l as 1ndaki (GSYiH) pay1 掳;;, 70'lik bir artt~ gi)stcrdi. Bu tcrncldc ABO i~i,:i s1111fm111 i.icretlerindcki artt~lardan clcgil. aksine FED ' in l_)zcndirdigi dli$iik fai z oranlanyla (krcdi imk<lnlan). cv ckonomilerinin borca dayali hale gclmcsiyle gcri,:cklqti. Orctirn ara9lann111 i.1 zc l mlilkiyetinc dayali rcjimin i,:iiriimc doncmimlc, bon;:luluk durumu , scnnaye i<;in gcrckli olan emcgin dcgcrinin finans kapitalin ihtiyac;:larma uygun olarak dii$iiriilmcsi (bu sayede tuketim kapasitcsinin dii~iiriilmcsi) geri,:cgiylc crntianm sat1~1 sayesindc karlil1g111 gcr9ckle$mcsi (ycni sermaycyc di:inii$crek) i<;:in yctcrli tiiketim kapasitcsine sahip i~lcycn piyasalann talcpleri aras111daki ac,:rnaza bir c,:oziim olma i$lcvinc sahip. Bugi.in, ABD'dc (ve ayn1 zamanda dah a dii~lik oli,:cktc biitiin cmpcryalist iilkclcrdc), cmcgin dcgcrinin dii$liiiilrncsi yal111z dalgalanmalara vc batta claha dii~iik licretlerc clegil, aym zamanda cizcllqtirmelcrc ve piyasa kurallan11111 giinliik hayatm her alanmda kcndisini gostermesinc yol a91yor. Tam da "dii$lik gclirli kcsim kri zinin"8 ya$anmasmdan hcmcn once yay1mlanan bir kitap, Al3D'dc a1ian gclir adalctsizliginin ba~lica nedcnlcri arasmda ~unlan say1yor: Yliksck gclir grubu lehine yaptlandmlan bir vcrgilcnclirmc sistcmi; Ya$am sigortasmm yi.iks ek maliycti. Sigo1ia primlcri gclirlcre gore ayarlanm1yor, ; aksinc dii$iik i.icretlilcrin \izcrindcki ag1rlig1 daha biiyiik diizeydc. Bu yiizdcn bu primlcrin bor9lanma yoluyla odenrncsi olduk9a yaygm. Bumm sonu<,:lanyla ilgiliyse Paul Jorion "ki,visel i/las olay lannin yansmda sag/1k harcama' Paul Jorion, Ver.1路 la Crise Ju rnpiralismc w11ericai11? [Amcrikan kapitali zminin krizinc dogru'I] La Dccouverte MA USS 2007
53
Sosyalizm
/anmn yiiksek/i{ti ve bunu kar.~路i/amak ir;in ba,~v11ru/a11 arar;/ar neden/erden hiri''; ki bunlara saghk sigortas1 primlerini odeyebilenler de dahil. Saglik giivcncesi meslcgc bagh. Cogu omekte oldugu gibi, eger hastahk c,:ok uzarsa i$<;:i i$inden kovuluyor. Primlcrini de i$verenin katk1s1 olmadan odcmck durumunda kahyor. Bunun altmdan kalkmas1 da bon;:lanmaks1zm mi.imki.in olmuyor. Yi.iksck egitim/ogretim masraflan. "Egitim art1k ~:ok c;:ok daha paha/1 . Yi.iksck egitim ic;in krediler arhk i;:ok daha ba~ edilmez boyutlarda, ozellikle de siyahlar vc Latinlcr gibi bclli ba~h imtiyazlardan mahrum b1rakilm1$ gruplarda. Som1c; olarak, gercklcrini kar$tlamak ii;:in, daha ya~anabilir bir stan- 路 dart tutturabilmck ii;:in i~i;:ilcr, bori;:landmlarak bankalann vc spckiilasyonun boyundurugu altma alm1yor vc toplum bon;: balonu patlaymea pan,;alanma a$amas111a gcliyorlar. Kendi 91kmazlanyla ba$ edcbilmck ii;:in, finans kapital milyonlarea i~i;:iyi bore; batagma si.iri.ikli.iyor. " Di.i~i.ik gclirli kesim" ipotekli kredi ["mmtgagc" - c;n.] piyasas1, sistcmin <;:i.itiidi.igi.inii imlcycn en kuvvetli gostergelerdcn biri . Finans kapital mali olarak istikrarlt emlak piyasasmm smtrlanna gcldiki;:e, yani ipotckli kredi odemclcrinin altmdan kalkabilen borc;lular azald1ki;:a, kendi oli;:i.ilii kanunlanrn i;:igneycrck , gangsteree metotlar uygulayarak milyonlarca Amerikalt i$<;:iyi bore,: batagma si.iri.iklemcye ba$hyor. Aslmda finans kapital ne yapt1g111111 tam olarak farkmda. 1987'dcn 2007'ye kadar FED'in Ba$kanhg1 '111 yii1iiten Alan Greenspan $bylc diyor:9 ba~路/ica
ipotekli krcdi fai z oranlanmn dii~mcsinin mali kri z i art1racagm111 fark111da yd11n vc konut yard urn l 0 da piyasay1 bo zucu bir ctki yapmaktayd1. Ancak aym zamanda toprak sahiplerinin say1smm artmasm111 da piyasa kapitalizminc destegi art1rd1g1111 da anlam1~t1m . $una in amyordum ki vc hala da inamyorum, bireysel toprak miilkiyetinin anmasmm avanta.Jiari risklerin kai;;milmaz olarak artmasma dcgerdi. Miilkiyet hakkmm kon111mas1 , piyasa ekonomi s i ii;;in bu kadar hayatiyken, siyasi dcstege sahip geni~ bir toprak sahibi ziimrcnin varhgma ihtiyarr duyuyordu.
Bu al111t1 gosteriyor ki, Bay Greenspan, kitab111111 arka kapagmda yazd1g1 iizcrc "diinyanm en giic,:li.i adarn1", kcndi ve kendi s1111f111111 politikasmm milyonlarca insam felakete si.iriiklediginin farkmdayd1. Tiim yanh~hklanna ragmen de, ya$att1g1 felaketlcr rcjimin savunulmas1 i9in gerekliydi hatta kai;:1111lmazd1.
9
111
54
Alan Green span Tiirhiilans <;ag1: Yeni diinyada maceralar - Frans1z yay1mc1 J.C. Lates Buna aldanmayahm. '路ipotekli kredi fai zlerinin dii~iiriilmesi" ve "barmma yardnnmdan" bahseden Bay Greenspan, aslmda gcri odcmeyecek insanlara krediler verilmesini goze ho~ gclen bir dille anlat1yor.
<;:uruyen Kapitalizmin BugOnkO Durumu Ozerine Karar
5) "Dli~Lik gelirli kesirn" cmlak piyasas111111 fonksiyonu yalrnzca emtia tiikctimini saglamak ve kapasitesinin otesinde karhhk yaratmak degildi. Ayni zamanda bu borvlann ttim finansal piyasalarda pazarl1k arac1 olabilccck kag1tlara doni.i~mesiyle de geni~ bir speki.ilasyon piyasasmm temcl unsurlanndan birine tekabi.il ediyordu. Bu sigortalama, banka ve ipotekli kredi kurumlanna bu borvlarm hesaplanm serbest b1rakmak suretiyle yeni bon,:lanmalar eldc etme imkam sagltyordu. ABD'de sigo1ialaman111 onemli bir kesimi FNMA (Federal Ulusal ipotekli Krcdi Kurumu) vc FHLMC (Federal Bory ipotekli Kredi Sirketi) tarafmdan saglanmakta. Her ikisi de gorevleri bankalar ve ipotekli krcdi kurumlanndan kredi devralarak, onlann yeni borvlar dagttmalanna olanak saglamak olan federal htiki.imet vc ozel sektotiin 011ak oldugu giri~imler. Bu krediler genelde ipotekli krediler olmakla beraber, mali durumu daha mi.isait olan borvlulara saglanan kredilerdcn olu~maktad1r. Bu ~irketlerin sermayclerinde dogrudan hi.iki.imetin bulunmas1, bunlann vok ucuz fonlara eri~melerini saglamakta ve ~irketlerin bu uygun ko~ullan da kcndi kredi dag1ttiklan insanlara dag1tmayarak ortaklanna ytiksek karlar garanti etmcktedir. Gervekte gori.ili.iyor ki, emlak ipotckli kredilcrine dayah hisse senedi piyasas1 di.i~i.ik gc(ir!i kesim piyasaSll1111 yOk otesinc temerki.iz etmektedir. Bu durumda ozel olan, mali olarak daha kuvvetsiz durumdaki ahc1lann krcdilerinc dayanarak, kar~1ltk gelcn senetler yalmzca yi.iksek karltltk tcklifi kar~1smda hisse senedi borsasmda sahlabilir olmakta ve bu sayedc her ti.irli.i kay1p riskine kar~1 sigorta edilmesidir. Sigortalamamn onemli bir sonucu var: krcdilerin gcri odenmesinde her hangi bir aksama yalmzca emlak scrmaycsine yatmm yapan ak!Orlcri degil (bankalar, uzman ipotckli kredi kurumlan vs.) bi.ittin speki.ilatOr kurumlar (bankalar, fonlar, emeklilik fonlan vs.) bunlan satm alabildiginden ve bunlarla oynayabildiginden ti.im finansal sistemi ctkiliyor. Ostelik birvok banka da (Fannie Mae vc Freddie Mac gibi kurumlarm d1~mda) kredi sigortalama sistemini yaratarak, bu durumun yay1lmasma yol ac,:1yor. Yukandaki Alan Greenspan 'clan yap1lan almhda da onayland1g1 i.i zcrc, ~imdiki durum teknik bir hata ya da yanlt~ bir degerlendirme sonucu degil, tamamen temcl bir kuraldan kaynaklamyor: ilretim aravlannm ozel mi.ilkiyctine dayalt <,:i.irilyen rejimin idamcsi, ancak ti.im insanltgm yok cdilmesiylc saglanabilir. 6) Fclaketin boyutu, onu gizlemeye c,:alt~anlann ti.im vabalanna ragmen 011aya c,:1km1~ durumda. Financial Times'm en onemli ko~e yazarlanndan Wolfgang Munchau ~oyle diyor: 11
11
Financial Times (ingilterc) 11 Kas un 2007
55
Sosyalizm
Buglin kabul edilmelidir ki , ABD ckonomi si Merkc z Bankas1'rn11 bliylimenin oniindeki engellcr ac,: 1klamas111da ong6rdiigiindcn c,: ok daha gc ni ~ i,:apli vc ciddi bir resesyona dog ru gitrnekt.:d1r. B a~ md a kri zin ciddiyeti konusunda kotiimserdim, ancak durum c,:ok daha vahim hale gcldi . Bu kri zin atla11lmas 1 ic,:in haftalar veya aylardan ziyade scnelere ihtiyac,: var. Benim fikrimc gore, krizin yalmz % 10'1uk bir k1sm1111 hcnliz ya~a d1k vc kri zin mas raflannm % 10 'dan daha az1 finans sektoriinii n s1rt111a bindi ve r,:ok dah a az1 mak roekon omi k bir etki yapt1 (yani tiim ckonomi yi ctkiledi - Editoriin No ni).
ABO ekonomi sinin di.inyadaki yerini goz oni.ine ald1 gnrn zda, kri z, ki.ilfeti i ~ 9ilcr ve somi.iri.ilcnlerin i.izerine y1kilmak i.izere ti.im ekonomileri etkileyecektir. (i.inki.i kapitalist sm1 f her ne pahasma olursa olsun, karl ann1 koruma ve si.irdi.irme yolunu arayaeakt1r. Milyonlarca Amerikah evlerini kaybetti ya da kisa bir sure iryindc kaybedecek. Bir9ok hane birkary y1l i9indc b a~ edilemeyece k ol9i.ide yiiksclecck ol an ipotekli kredi faizleriyle kendini kapana kistmlm1~ olarak bulacak. Bu da hanelerin i.izerindeki borry yi.ikiinii altmdan kalkiiamaz scvi yelere getirecek. Bank of America Mart ay1 iryin borcunu odemcyenlcrin say1sm111 anidcn yi.ikseleccgini duyurdu . Standard & Poors 'un ekonorni depa1iman1 miidiitii ise 2009 y1lmdan once kredi odemclcrinde bir muvaffakiyctsizlik bcklcmedigini a91kl ad1. Elbette ev lcrini ellerinde tutmak pahasma, bor9lan111 yenidcn yapila ndm11a yoluy la ahm gii9lcrinde oncmli ol9i.idc azalmalar ya~anacak olan aileleri hii;: hesaba katm1yoruz. in~aat sekt01ii bu krizden en bi.iyi.ik yaray1 alacak, tabii ba~ta da bu sektorde i;:ali ~a n i~ryiler. Si.irekli di.i~en yeni in~aat say1s1, emlak pi yasasmdaki di.i ~ i.i ~, ti.im bunlar hcmen her i.ilkede ozcl bir yere sahip olan in ~ aat sektori.ini.in geleccginin pck parlak olmad1 gm1 go steriyor. Emlak fiyatlannd aki di.i~ii~l e r, ti.iketim kredisi alabilmck ii;:in evlerini ipotek ettiren milyonlarca Amerikal! i~i;:i i9in hi9 de iyi olmayacak. Bu da zaten ABO ailclcrinin gelirlcrinin ortalama % 130'u kadar bir borv i9inde olmalan111 a91khyor. 12 7) Finans kapital tarafmdan yo nctilen bir di.inya ekonomisindc, diinya fin ansal sisteminin durumu merkezi onemde. ~imdi de bu si stem giderek derinle~en bir krizle sarsi11yor. Her gi.in di.inyanm biiyi.ik bankalanndan biiyi.ik zarar habcrleri geliyor. FED B a~ka111 Ben Bernanke ' ye gore, di.i~i.ik gelirli kesim kredi senetleri ala111ndaki speki.ilasyonlar yi.izi.inden kaybedilen para 150 milyar dolan buldu. Ancak bu rakamlar da ger9ekleri tam olarak yan s1tm1yor: bir yandan bu senetlerin kimin elinde oldu gunu bilmiyor (ortaklan111 i.irki.itmcmck ii;:in bankalar bu bilgileri ozenle gi zliyorlar), diger yandan bu se netlcre duyulan gi.ivenin aza lmas1 finan s piyasalannda donen digcr senctleri de etkiliyor. Deutsche Bank 130 milyar dolan b a~hca
12
56
The Economist (ingiltcrc) 17 Kasun 2007
<;uruyen Kapitalizmin Buglinkli Durumu Ozerine Karar
bankalara ait olmak lizere toplam kaybm 400 milyar dolar civannda oldugunu tahmin cdiyor. Merkcz bankalanna, finans ayg1tmm idamcsi is;in gerekli olan nakit paray1 saglamalan ic,:in, ges;en Agustos aymdan bcri inamlmaz bir mi.idahale soz konusu. Bu da krizin ne kadar derinle~tiginin gostcrgcsi. Kas1111 ba~mda , FED, finans piyasalanna 41 milyar dolarhk bir nakit giri~i saglad1. Ote yandan, faizlerini dii~i.irmek zo runda kaldt ve gcmiyi yi.izdi.irebilmck is;in t1pk1 "yeni ckonominin" <,:oki.i~i.i sonrasmda yapt1g1 gibi bunu si.irdi.irmesi bckleniyor. Bununla beraber, ABO ipotekli kredi sistcminin iki sacayag1 FNMA ve fHLMC - da krizden etkilcndi. 20 Kas1m'da kay1p ya~ad1k颅 lan111 ilan ettilcr. Durum o kadar ciddiydi ki, FNMA iflas ctmcmek is;in finans piyasalanndan 6 milyar dolar <,:ckrnek zorunda kaldJ. 8) Scrmayenin bugi.inki.i degcrlendirmc sistemindc, kredi vc speki.ilasyon iki ana di~li oldugundan, ~imdiki kriz durumu ekonominin bi.iti.ini.inc derin zararlar vermeye dcvam cdiyor. Ti.im analistler ve i.ist di.izey kurumlann tcmsilcilcri, her ne kadar krizin boyutunu gizlcmeye <,:ah~salar <la bu konuda hem fikir. Son tahminlerde, FED 2008 y1h i<,:in ABO ekonomisinin bi.iyi.ime hlZlm , Tcmmuz 2007'dcki %2,5 ila 2,75 'lik tahminin gerisinde, % 1,8 ila 2,5 arasmda olacag1111 ilan ctti .13 The Economist dergisinde "kmlgan ABO ekonomisi" iizerine yay1mlanan bir yaz1dal4 ~oylc deniyor: l 929 'da piyasamn c;okii~iiniin hemen ertesindc Harvard Ekonomik Toplulugu iiyelcrinc ~u giiveni veriyordu: 'C iddi bir depn:syon olas1lik diihilinde dcgildir 路. 200 I Mart aymcla yapilan bir an kette ba~lanu~ olmasma ragmcn , ekonomistlcrin '%95 ' i hcrhangi bir resesyonun olas1 ol111ad1gm1 soylliyordu. Bugiin, ekonomistlcrin biiyiik bir boliimi.i bir resesyon ongo1mi.iyor. ancak sumli anali zlcr rahatlat1c1 olrnaktan uzak. Son saptamalarnrnza gore ABD ekonomisi l11zla bir rcscsyona dogru ilerliyor.
Yan bi.iyi.imenin temel motoru olan hane ti.ikctiminin s;okmesi tehdidinc dikkat yckiyor. Bu istihdam yarat1mm111 giderek di.i~mesiyle bir arada gers;ekle~iyor. Yeni istihdam yaratilma oram 2006 yt!mda ayhk 189 binden, 2007 Agustos 'unda 118 bine di.i~ti.i . la Tribune gazetesine gore 15, FED raporlan i ~siz lik konu suncla artan bir endi~e o ldugunu ortaya ko)'l1yor. Mcrke z Bankas1'11a gore i~si z lik yav a~i;:a artrnaya dcvarn edecek. 2007'de onccki tahminlcr % 4,5-4,75 civarmda bir i~sizlik ora111 ongori.iyorclu. ancak claha sonra bu bcklenti %4,7-4 ,8 civamia i;1kt1. 2008 'cle bu oranm %4,8-4,9 dolay lanna yi.iksclmesi bekleniyor.
iki ay once IMF 2008 'de dtinyadaki ekonomik bi.iyi.imenin 2007' deki % 5,2' den % 4,8'e di.i$CCegini duyurmu~tu, ancak daha yeni bir a<,:1klaLa Tribun e (Fransa) 21 Kasun 2007 The Economist (ingiltere) 17 Kasun 2007 " La Tribun e (Fransa) 21 Kas1m 2007 i;
1 '
57
Sosyalizm
mada IMF sozciisii Massoud Ahmed, bu oranm daha da dii~i.ik olacagm1 sc)yledi.16 Aym dii~ii~ egilimi, ba~ta Avrupa olmak iizcrc ba~hca ernpcryalist i.ilkclerde de bekleniyor. Bankalann ve diger finans kurumlannm (sigorta ~irketlcri gibi) her giin yenisi ortaya c,:1kan kay1plan, bankalann birbirlerine kredi vermcme egilimlerini gi.ir;lendiriyor. Bu sayede de zor durum kredisi denen kredilerin masraflan git gide yi.ikseliyor. Yalrnz bu olaya bir ac,:1dan ve biraz da eksik bir ~ekildc bakan bir gbri.i~. Kredilerin yiiksek maliyctlcri, kapitalistleri yapt1klan yatmmlann karhhgmm devaml ti 1g1111 sagJamaya ve onlan yi.ikseltmeye ybneltiyor. Bu da i~gi.iciiniin daha fazla somi.iriilmesi ve degerinin daha da di.i~iiri.ilmcsi sonucunu dogurnyor. 9) Aylardan beri, i~c,:i s1111f1 ve halk iizerinde t1rmanarak devam eden somiirii politikas1, kapitalist sm1fm emperyalizm a~amasmdaki kapitalist sistemin idamesini saglamakta ba~ka bir yo! olmad1g111111 vc bunun yo! ac,:acag1 Him felaketlcr pahasma yapmak zorunda oldugunun farkmda (bkz. yukandaki Alan Greenspan al111tis1). Kapitalist s1111f1, sermaycnin kabul cdilcbilir oranda karhhg1m siirdi.irmcsi ic,:in ellerinden gclcni yapmak zorunda oldugunun bilincindc. Bu bilinc,: bncclikle, bi.ittin gericiligiylc i~c,:i s1111f111111 ve halkm kazammlanna kar~1 yogun bir saldm ~eklini ald1. Gori.iyoruz ki, kapitalist sm1fm kendi rejimi yiiziindcn sistemine ve kendine verdigi zararlann kar~Ilanabilmcsi ve somi.iri.ini.in en i.ist di.izcyc r;1kartilabilmcsi ir;in, cmck maliyctlerinin ucuz oldugu boyunduruk altma alm1111~ lilkelerc sermaye kar;1~1 -tabi bunun kapitalist merkezlerde yapt1g1 ctkiyi de gbz bniindc bulundurmak gerekiyor- a1iarak dcvam edecek. Emek maliyetlcrinin dii~iik oldugu iilkelerdc ise, uluslararas1 scrmayeyi r;ckebilmek ir;in "dibe dogru yan~" dcvam cdccck. Digerleriylc berabcr, art1k ba~ta ABO emperyalizmi olmak i.izcre emperyalistlcrin yaphg1 basmc,: bu yonde gcrc,:cklc~iyor; <;:in biirokrasisine para birimini gcrckli olan dcgcre c,:ckmcsi ir;in bask1 yap1hyor. Biirokrasiden, ona verdigi para birimini di.i~iik degcrdc tutarak koydugu hedcflcre ula~ma bdevini gcciktirmesini istemiyor emperyalizm. Diger bir dcyi~le, <;:in mallanm daha az rekabet edebilir k!larak ve <;:in yuamrnn dcgerini art1rarak, i.ilkedcki i~gi.ici.i degerinin daha da a~ag1 c,:ekilerek, yeniden iilkenin kaybcttigi uluslararas1 rckabet avantajm1 geri kazanmas1 hcdefleniyor. ABO empcryalizminin bu istegi Diinya Durumu Rapor11 Haz1rlzk Not/an ve IV Enterna.~yonal 'in Yeri isimli yaz1da aynen ~u ~ekilde ele ahmyordu: 17 Yuan-dolar ili~kisinin "ozgi.irle~tirilmesi" yonlindeki giderek artan ABO bask1s1, ABD emperyalizminin ba~ka bir a~amaya gei;;me niyetinin gostergesidir: Ekim 1949 \_:in 'inden kalan ne kadar kazanun varsa yok etmek, \_:in i~i;;i sm1fm1 16
17
58
La Tribune (Fransa) 29 Kas1rn 2007 La Verite/Gerc;ek No. 52.
9uruyen Kapitalizmin BugunkU Durumu uzerine Karar parc;alamak, <;:in 'in merkezi toplumsal rni.ilkiyct rejimini y1kmak. Bu mcrkezi mtilki yet rcjirnini y1kabilmck i<,:in de Cin Komi.inist Parti si ' ylc bcrabcr tlim Cin ' i yok ctmek zo rundalar.
10) <;:in ' e yone!tilen bu talep dig er boyunduruk altma
almm1~
i.ilkclcrden farkli ~ekilde bekleniyor. Kapitalizmin krizi giderek yay1ld1gmdan onlardan bu gereklilikleri daha h1 zlt bir ~ekildc ycrine getirmeleri talcp ediliyor. Finans kapital krizin karlanm vunnas1yla birliktc bu i.ilke ekonomilerini talan cdecck vc i$gi.ici.ini.i korkuni;: di.izeylcrdc somi.irmeye dcvam edecck. Bumm gen;:ckle~mesi i<;in de b a~ ta (in'in toplumsal mi.ilkiyeti olmak i.izere bi.iti.in barajlann yerle yeksan cdilmcsi gerekiyor. "Ge li~m ektc olan ekonomilerin" di.inyadaki ckonomik bi.iyi.imcyc katk1 yaparak, zcngin ckonomilcrdcki daralmay1 tclafi edeccklerini ileri si.ircnlere, bir onceki bi.iyi.ik krizdcn onceki "Asya Kaplanlanm" hatll'latmz 18. Yalrnzca c;ok uluslu ~irkctlerin ucuz i~gi.ici.ine dayanarak i.iretilcn mallanmn ihracma daya nan bu i.ilkelerin ekonomileri de er ya da gc<; kri zdcn nasibini alacakt1r. Finans kapital , i.ilkc hi.iki.imetlcrinin ko~tilsuz i~birligiylc "cmek maliyetlcrini" di.i$i.inncklc bu i.ilkclerin hane ti.ikctim kapasitclcrini de di.i~i.itiiyor. Zaten scrmaycnin hcdcfi de bu tip ti.ikctimi yaygmla$tlrmak vcya geli~tirmek dcgil. Yenidcn (in orneginc donccek olursak, The Economist' in yay1mlad1g1 bir ara$tlrmaya gore, i.icretlerin GSYiH i<;indeki pay1 2000 y!lmdaki %. 51 oranmdan bugi.in % 40'111 altma gerilemi$ durumda, yinc aym di:incmdc bane ti.ikctiminin yinc GSYiH ic;indeki pay1 da % 46 'smdan % 36'sma inmi$ durum<la . La Verite/Gerr;ek dcrgisinin 52. say1smdaki VI. Di.inya Kongrcsi Haztrlik Notlan'nda bu konuya ili~kin $UI1ian yazl11I$hk: • Bugiin ~u bilinen bir geri;ektir ki, Amerikan ekonomisinin devasa ai;1klan Asya mcrkez bankalan, ozellikle de Japon ve <;:in bankalan tarafmdan iistlenilmcktedir. Resmi olarak, toplam Asya bankalannm elinde bulunan 2 trilyon dularhk varhgm yalmz 900 mil yar dolan Cin'in elinde. • Ba~langu; ularak, ABO veya Avrupa'daki tiim iiretim sekti.irii diger iilkelcre kaydmhyor vc ileride de gorecegimiz gibi, biitiin "Cin ihra.,: mallan" Cinli olmayan sermayeler tarafmdan, ba~ta da Kuzey Amerika sermayesinin elindc bulunu yor. • ikinci a~ama: tiim imalat veya montaj mallan Cin'den ihrai; ediliyor. Bunlarm odemeleri uluslararas1 ticaret para birimi ulan dolarla yap1hyor. Bu dularlar ise ihracati;1Iar tarafmdan <;:in'deki mevduat hesaplanna aktanhyor... • Ui;iincii a~ama: (:in bankalan bu dolarlan <;:in Merkez Bankas1'na aktanyor
1 "
Bu konuyla ilgili bkz. Daniel Gluckstcin . S1111f Miicadelesi ve Kiiresellefime.
59
Sosyalizm • Diirdiincii a~ama: (in bankas1 bu dolarlan Amerikan Hazine honosu satrn alarak dcgcrlendiriyor, yani ABD'nin biit~c ai;1klan111 finanse ediyor. Amerikan hiiti;e ve finans ai;1klan (2002 y1hndan beri her y1l 700 milyar dolar ile I trilyon dolar arasrnda) Amcrika Birle~ik Dcvletlcri Hazine'sinin giinde pi~' asadan 1,8 milyar dolar bon; almas1111 zoru nlu kild1g111111 alt1111 i;izmek gerekiyor. Asya Merkez Bankalan'ndan krcdi ahnmas1111 onaylayan, kcndi di.iviz rczcrvlerini garanti altrna almak isteycn ABD ve d1~ merkezli bankalar. ( .. . ) Ancak sorulmas1 gcrekcn soru, ABD ' nin bi.iti;c ai;1klan111 kapatmada kullanilan bu devasa scrmaye (:in'dc nas1i birikiyor'! Bu scnnayc kimc ait'! Bunu kim iiretiyor'? (:in vc ABD arasrndaki mali dengc ilk bak15ta <;in'in !chine gibi giiriinsc de, bu konunun daha dctayh bir ~ekilde analiz edilmesi gcrekiyor. Bu durumu, (:in Halk Bankas1'111n ikinci ismi \Vu Xiaolong, "Aslrnda (:in'in mali fazlas111111 i.inemli hir k1sn11, bu iilkedc ucuz i~giicii imkiinlan dahilindc emek-yogun iiretimlcrini bu iilkeye aktarm1~ olan i;ok uluslu ~irkctler sayesinde geri;ekle~iyor" diyerek iizctliyor ("The Online People's Daily'dcn ahnt1, <;:in'de D1~ Ticaretin Geli~imi, 16 Ekim 2006) Ashnda, yine aym makalcde (:in Ticaret Bakanhg1 uzmam Mei Xinyu 'dan yap1lan ahntl gen;egi ortaya koyuyor: "<;in'in ticarct fazlas1 \Ok uluslu ~ir ketlcrin elinde bulunan mal iirctimi ve ihracmdan elde edilen rakamlann (in ticaret giistcrgelcrinc diihil edilmcsiyle gen;eklc~iyor. ihracattan elde cdilen kann \Ok iinemli bir k1s1111 i;ok uluslularrn ccbinc ak1yor" Resmi rakamlar da bu durumu dogruluyor. 2006 y1hn111 ilk yans1 il;in, yabanc1 kaynakh yatmmlar <;:in ihracat111111 toplam degerinin 'Yu58,5'ini olu~turuyor. Buna, "joint venture" diye ifade edilen yabanc1 yat1nm ortakh (in ~irketlerini de cklersek, bu oran 'Yo60 ila 70 aras1 bir d iizcye i,:1k1yo1·. Yabancr sermaye ve <;:in proletaryas111111 i~ giiciiniin a~m siimiiriisii!
11) Avmpa ' ya gclecek olursak, Avrupa ckonomilcri c;oktan kredi krizinden ciddi ~ekilde ctkilcnmi~ durumda. Bir yandan, Avrupa bankalan, geni~ c;apta spekulasyona girdiklcri piyasa olan du~iik gclirli kesimin ya~ad1g1 krizdcn zarar gordu. Ba~hca Avrupa bankalan list iiste zararlanm duyuran ac;1klamalar yap1yorlar; kimisi bat1yor (Northern Rock), kimisi de iflasm qiginden son anda kurtuluyor (IKB ve Sachsen LB). Bu zararlann sunncsi bckleniyor. bte yandan, gcli~cn "Crunch kredisi" ku~kusuz bolgenin ckonomilcri iizcrinde dogal olarak olumsuz ctki yapacak. Bunun i~lctmcler uzcrindcki ctkisinc gclince, bunlar, zatcn finansmanlannm btiylik bir boli.imiinLi Amerikan finans kapitalinin hakimiycti altmdaki mali piyasalardan cdinmek zonmda kalacaklar. Son olarak, kriz ylizlindcn dolann avro kar~1smdaki degcri dti~uyor ve FED de bunun ABO cmperyalizminin bu doncmdeki c;1karlan111 korumak ic;in bu ~ekilde slirmesini istiyor. yiinki.i dolann dcgcri du~lik kald1kc;a Avrupa' dan gelccck cmtianm fi yatl yi.iksck vc daha az rekabct
60
<;::uruyen Kapitalizmin Bugunku Durumu uzerine Karar
cdebilir oluyor. Bunun so nucun<la kar etmenin tek yolu ABO cmperyalizminin c;;1karlanyla uygun olarak i ~ gi.ici.ini.in dcgcrinin di.i$i.iri.ilmcsi oluyor. Burada, Alman Merkcz Bankas1'11111 o zamanki ba$kanmm 1999 ydmda soylcdigi avronun varhg1111n tcrnel ilkesini hatirlamakta fayda var: EMU ' ya (Av rnpa Para Birligi vcya "avro bolgcsi " ) <lahil olan flikeler, ge~mi~ te ol<lugu gibi para birimleri arasmdaki ili~kiye mii<lahale ctmc imkiimna sahip olmayacak lar. Emck lirclkenligindcki dalgalanmalar veya talcplere yam t vermc tamamen her iilkedcki cmck maliyctinin ayarlanmasma bagl1 olacak.
Bu durum ulus otcsi t a~c ronla$may1 koniklcyccck. Omcgin, EADSAirbus patronlan a<;1k<;a i.irctimlerinin bir k1sm1111 diger i.ilkclcre, ozelliklc (' in'c ta~1ma yoni.indcki kararhl1klan111 bclirtiyor. Hlikumetlcrin politikalanna yon vcrcn empcryalist talcplcr, kendi alt1111 oyan krizdcn kaynaklanmaktad1r. Bunlann hayata gcc;;irilmesi insanlig1n ihtiyac;;lanna <;arc olmak bir yana, cmperyalist a$amaya girmi~ kapita1ist sistcmin <;1kmazlanna i;;ozi.im olmas1 bile mi.imkiin olamaz. Tam tersinc: Krizin "i;;ozi.imi.inlin" bir sonraki krizin en i.ist a$amas111da bir gc<;crliligi olmayacak. Marx'a donccck olursak, scnnaycnin ba~l1ca smm scrmaycnin kcndisidir. 12) Finans kapitalin ya~a nan krizc tek ccvab1 , daha fazla asalakhk ve daha fazla speki.ilasyon . Bunlar da sadece bir krizi atlatma yamlsamast yaratrnaktan btcye gidcmiyor. Scrmayc, insanligm ihtiyai;;lanna bo~ vcrip karliltg1111 artmnak ii;;in yeni asalak birikim alanlan aramayt si.irclliri.iyor. Emtia - orncgin petrol - bunlardan biri . Gc<;:tigimiz y1llarda petrol li yatlannm ylikselmesinin tek nccleni spcki.ilasyondur. Pcki, "di.i$i.ik gclirli kesim" balonunun patlamas1yla petrol fiyatlanmn ylikselmesinin ay111 clbncmdc olmas1 yalmzca bir tesadi.if mi.i? Petrol fiyatlannm h1zla yi.iksclmcyc ba$lad1g1 y1ldan bcri, fiyatlar zaten varil ba$ll1a 60 ila 70 ABO dolan scviyelerinde sabitlcnmi$ durumda. Temmuz 2007 sonundaysa bi.iylik bir yi.ikscli$ ger<;:cklqtirerck varil ba$111a 78 dolara kadar yi.ikscldi. Kri zin ctkilcrinin sonu<;larmm ac;;1klanmaya ba~lad1g1 Agustos ayt ortalanndan bcriyse adeta folayarak l 00 dolar smmna gelmi~ durumda. Bununla birliktc, bir<;:ok uzman petrol arzmda (kaynaklar vc i.irctim) herhangi bir dcgi~iklik olmacl1g1 ka111s111da . Aym $CY altm fiyatlan ic;;in de gci;;erli: bir yil si.ireyle 650-700 dolar civannda seyrcdcn alt1n111 onsu, 2007 Agustos aymda h1zla yi.iksclmcye ba$1ayarak Kas1m ay1nda ncrcdcysc 850 dolara ula$tl. Bu durumu ancak spcki.ilasyon a<;:1klayabilir. Bugiin , petroli.in varil fiyat111111 20--25 dolarltk k1sm1 spcki.ilasyondan kaynak lan1yor. Bir tak1111 alanlarda asalakhk si.irerken, bazilannda da bunun hazirhg1 yap1ltyor. Ornck vcrmek gcrekirse, cmpcryalist boyundurnk altma ahnm1$ i.ilkclcrdcki doviz rczcrvlcrinden bahscdilcbilir. Emperyalizme 61
Sosyalizm
bag1mliltklanndan otlitii, bu i.ilkelerin htiklimetleri ihrac;; mallan yoluyla birikmi$ olan doviz rezervlcrini ulke insanlannm hayatlan111 iyile$tinnek ic;;in kullanmayt reddediyorlar. Boylece mcrkez bankalannda biriken yuksek meblaglardaki dovizi "egemen fonlara" aktararak bunlan i$tah kabarttc1 yatmmlarda kullanabiliyorlar. Scrmayenin btiti.in kesimlcri gozlinti, Morgan Stanley Bankasi ' na gore degeri 3 trilyonlara yakla$an bu fonlara dikmi$ durumda. Bunlan kcndi krizlerini atlatmak ic;;in kullanma aray1$mdalar. Kendinc ait bu tip fonlanyla (:in, Blackstone gibi dunyamn ba$hca yatmm fonlanndan birinde ortaklik elde ctmi$ durumda. Yine onemli fonlardan biri olan Abu Dabi Emirligi'ne ait fon, krizde onemli zararlar ya~ayan Citibank'm % 5'lik hissesini satm ald1. Peki , bir sonraki ad1m ne olacak? Bunu kcsin olarak bilmek mi.imki.in degil. Ancak $Unu tahmin ctmek mumki.in: tiretim arac;;lanmn ozel mulkiyetinc dayah sistem her biri bir oncekinden daha y1k1c1 olmak i.izere bir krizden digcrine salmacak. Ancak bunlar basit iktisadi geli$meler, kac;;mtlmaz gerc;;ekler dcgil; bu smtf mi.icadclcsidir. Kapitalizmin cmperyalizm a$amasmda ilerlcyi$i, insanhg1 barbarl1ga ve y1kima si.irlikli.iyor, uluslann ve dcvletlerin y1kt!masma , ctnik sava$lann pompalanmasma, sonu gelmcz soykmmlara yo! ac;;1yor. Barbarhga dogru gidi$ ti.im insanhg1 tchdit ediyor. Ancak bu barbarhga gidi$te bile bu sorunu c;;ozecek olanlar kurtulll$llll pe$inde ko~maya dcvam ediyorlar. Ayg1tlann tilm politikalanna ragmen, i$c;;i sm1f1 vc ezilenler bag1ms1z politikalarm arac;lannm yaratt!masma ve tilm mcdcniycti olu$turan ti.im ogelerin ycniden kazamlmasmm aract olacak s1111fsal bag1ms1zhg1 saglamaya 9ah$1yorlar. Bunun ic;;in mucadelc cdiyorlar. "Ya sosyalizm ya barbarltk" $ian bugi.in hie;; olmad1g1 kadar yak1c1 bi!: gerc;;ck . Milyonlarca ezilcn ve somliri.ilen insa111 barbarhga sliri.ikleyen bu kac;;1mlmaz gibi gori.incn gidi$i tersine c;evirebilecek vc mi.ilksi.izlqtircnlerin mi.ilksi.izlqtirilmesi, ba$hca tiretim vc mubadcle arac;;lannm millilqtirilmesi ternelinde insanhg1 yeni bir geli$ime goti.irecek bir aray1~ mi.icadelesinc katJlma yolu biz, IV. Enternasyonal militanlannm elinde. Oretim ve mtibadele arac;;lannm toplumsalla$tmlmas1, insanltg1 bugune kadar tamk olmad1g1 bir geli$im ve kalkmma a$amasma gctirecek ha ya ti bir faktor olacaktir... 14-16 Arahk 2007
62
Avrupa Karari
Rvrupa
iizerine Karar
IV. Enternasyonal Gene! Konseyi 1
1. Avrupa'nm parc;alanmasmm yeni bir a~amasma gec;ilmi~ midir? IV. Enternasyonal olarak ~u sorunun yamtm1 vermeliyiz: Tum Avrupa uluslannm pan;:alarunas1mn yeni bir a~amasma gcc,;ilmi~ midir? Vah~i ve h1zli bic,;imdc ya~anmakta olan, tum devletlerin dokusunu parc,;alamakta olan ve Avrupa Birligi kurumlannm merkezlerinde dahi (ozelliklc de Avrupa Merkez Bankasi) gozlcmlcnebilcn bivimde Avrupa'nm tum uluslannm planli bir . ~ckilde parc,;alanmas1 siirccine mi girdik, yoksa boyle bir durum soz konusu degil mi? Varacag1m1z en kotti sonuc,;, Avrupa scksiyonlarnrnzm, sadccc, basitc,;c k1ta duzeyinde daha yak111 bir koordinasyonu gerektirecek bi<,:imde, gec,;mi~ durumun biraz daha kotiilqmesi ilc kar~1 kar~1yaym1~1z gibi c,;ah~maya devam cdemcyeceklcrini gormezdcn gelmelcri olacakhr. ABD cmperyalizminin suri.iklcdigi pan;alanma Avrupa semalannm tizerine agir bir bic,;imdc c,;okuyor. Siyasal durumda ya~anan ycni deg;i~iklik isc ancak ayg1tlann bu siyasal gundemi dogrudan sahiplen' Oybirligiyle kabul
edilmi~tir.
63
Sosyalizm
mesi sayesinde mi.imki.in oldu. Fransa'da bu, Thibault 2 bi.irokratlannm demiryolu i~c;:ilerinin grevinc kar~1 takmd1klan tutum ile, bi.irokratlarm Airbus'ta Power8 3 planm1 dcsteklemeleri ile ve Fransa i~c;:i sm1fma kar~1 yi.iri.iti.ilmektc olan daha once gori.ilmemi~ vah$etteki saldm ic;:erisinde atilan ti.im ad1mlarda ac;:1ga c;:1k1yor. Ayrn durum kcndisini italya'da Pabloculann da ic;:crisinde yer ald1g1 Prodi hi.ikumetinin siyasi gundeminde, diger yerlcrdc de benzcr davrarn~larda ac;:1ga vuruyor. ikincil krizin yaratttg1 ve i.iretim arac;:lannm ozel mi.ilkiyctine dayah ti.im sistemin c;:ozulmcsini ifade eden ~ok dalgas1 Avrupa devletlerinin yap1sm1 parc;:alamay1 siirdi.iri.iyor. Bu devletlcr ABO empcryalizminin tayin edici sektbrlerinin uygulad1g1 artan basmca maruz kahyorlar. Bir yandan merkez bankalan bankac1hk ticaretini "likit" tutmak ic;:in piyasaya milyarlar slirerken, spckiilatbrler isc gayrimenkul c;:oku~i.inlin sonucunda ycni piyasalara yoncliyorlar: Emtia. Ham petroliin varil fiyatl I00 dolar civannda dola~1yor; demir, baktr, mangancz, si.it, bugday fiyatlan da h1zla yiikseliyor... FED 4 faiz oranlanrn di.i$i.iri.iyor, Avrupa Merkez Bankasi ise hareket etmiyor ve dolar "c;:oki.iyor". /\lt1 ytlda avro dolara gore yi.izde 75 deger kazand1 ( . .. ) Eski k1tanm mallan gitgidc daha pahalila~1yor. Yak111da Airbus w;:aklanm tiretmck imkans1 z hale gelecck. Alman sanayicileri bile art1k daha karanhk beklentilere sahipler. Avronun yiikseli ~ i dayamhr gibi degil. Buna kar~1 Bi.iyi.ik Bertha silah1 ile s ava~mak gerekiyor [II. Di.inya Sava~1'nda kllllamlan uzun mcnzilli fi.izeler atabilen c;:ok gtic;:li.i bir silah - c;:n] ( ... ) Esas gerc,:ck ~u ki ... devir degi~ti. Bugi.intin parasal dtinyas1 I 980 ' lerdekinden c,:ok farkh. ( .. . ) bugtin bir tilke ic;:in ayn1 zamanda hem ai;1k bir finansal piyasaya sahip olmak, hem enflasyonu denetlemek, hem de dovi z kunmu kontrol altmda tutmak imkans1z. (L es Echos, 28 Kas11n)
Ve ti.im bunlar art1k dolann Amerikahlann kendileri ic;:in de bir sorun haline gelmekte oldugu bir durumda ya~amyor. Les Echos American Enterprise Institute'den bir ekonomistten ~u ahnhyt yaptyor: "$imdiye kadar dii~ii~ kontrol altzndaydt; ama ikincil kriz sonrasmda bOyle degil. Boyle bir kriz ile kar~路 Ila~tzklannda yetkililer sogukkanh!1klarm1 koruymmyor/ar. " Les Echos "~ve.'fi/ para 'nzn kontrolsuz defter kaybedi~inin Amerika i<;in ve dolay1s1yla diinyanzn geri kala111 ic;in getirecegi tehlikeler "den bahsediyor. Avrupa ekonomilerini pan;alamak ic;:in di.inya c;:apmda uygulanan muazzam basmc1 da dikkate almam1z son derece onemli. Avrupa sanayisinin h1zlanan c;:oziili.i~i.i gormezden gelinemcyecck bir gerc;:cklik.
2
Fransa 'da CGT konfederasyonunun gene! sekreteri. Airbus ~irketinin i~ten ~1kanna ve ki.i~iilmclcrdcn olu~an yeniden yaptlanma program111111 ismi. ' !\BD Merkez Bankasi 1
64
Avrupa Karan
Volkswagen yeni modeller iiretmek ic;:in 201 O'a kadar 30 milyar avro yatmm yap1lacagm1 ac;:1klarken derhal bu yatmmm yansmm Rusya ve Hindistan'da yeni fabrikalar in~a cdilmesine aynlacagm1 da ekliyor... Renault, PSA Peugeot vc Citroen de daha once aym dogrultuda karar alm1~tl. Thomas Enders' Power8 yeniden yapilandmna planmm avronun 1,35 dolar oldugu bir durumda yaptld1gm1 ac;:1klarkcn ekliyor: Avronun 1,50 dolar olmas1 durumunda dolann gec;:erli oldugu bir uretim yerine sahip olmak, bir diger deyi~le uretimi Avrupa d1~ma kayd1rmak gerekecckti .. . Ve satacaklan fabrikalarm tasfiye edilerek Spirit'in (eski bir Boeing ~irketi) ccbine girecegini ac;:1ga vuruyor. Ve bu ornckler c;:ogalhlabilir.... Tanmdan bahsedecek olursak durum daha parlak degil. Briiksel spekulatOrl crinin c;:1kanna olan Ortak Tanm Politikas1 ve kota politikalan arac1hg1yla oli.imci.il darbeyi vurduktan sonra ~imdi de tum subvansiyonlann vc mtilkiyet haklannm kaldmlmas1 kararla~tmldi. Tahtl kitl!g1 soy lemi ile DTO'nun talcpleri dogrnltusunda kap1lar buyuk AmerikalI ve AvustralyalI i.ircticilerc ardma kadar ac;:1hyor. Bu y1k1m surecindcki son a~amay1 temsil ediyor. Boyle bir durnmda Avrupa Merkcz Bankasi 'nm rolli, sorunun kontrollii bic;:imde de olsa giindeme getirilmesiylc yetinmek oluyor. Sosyal Demokrat Steinbri.ick ile CDU'dan (H1ristiyan Demokrat Parti) $ansolye Merkel'in durumu izledigi Almanya'da bile kelimenin gerc;:ek anlam1 ile bogulrnakta olan i~ dunyas1 gitgidc daha kaba bic;:imde bu sorunu gi.indcme getiriyor. Btiyiik bir cesarctle scc;:kin ti<;:lti Junker 6 , Trichet7 ve Almunia 8 C,::in'e giderek C,::inli yetkililerden para birimlcrini yapay bic;:imde di.i~tik bir degerde tutmaya son vennelerini istcdi. Les Echos bu konuda ~u ironik yorumu yapmaktan kac;:mamam1~ : "Washington 'a y6nelik ortak bir stratejiyi hir;bir bir;imde geli~tiremi足 yor olabilirler ama Avrupa/Jlar r;ok zorluk c;ekmeden Pekin ile ilgili bir konsensiise varddar. " Avrupa kurumlan vc Avrupa Birligi htiktimetleri Washington'a ttimi.iyle tabidirlcr ancak yinc de onlan gtin be gtin daha da parc;:alayacak c,;ok ~iddctli c;:cli ~k ilcr mevcuttur. Sarkozy'nin <;::in' c gitmesinin ertesi gtinti Almanya' da aniden ba~la足 yan tart1~m~ bu stirecin bir ifadcsidir. i~ verenlerin bir kesimi Merkel'in "insan haklanm savunma" politikasm1 protcsto etti (Merkel Dalay Lama'y1 misafir etmi~ti); bu politikanm keskin rekabetin gec;:erli oldugu bir donemde ve ornegin Fransa burada bir rol oynama c;:abasma gir2007 y1 lt Agustos aymdan bu yana Airbus ba~k am. Liiksemburg ba~bakam ve Maliye Bakam , Eurogroup ba ~ka m 7 Avrupa Merkez Bankasi ba~kam x Ekonomik ve parasal i~lerden sorumlu AB Komisyo ncri 5
~
65
Sosyalizm mi~ken Alman y!karlannm i:ini.inde bir cngcl te~kil cttigini one si.irdi.ilcr. Merkel ile Sarkozy arasmda Avro-Akdcniz birligi konusu i.izcrinde ya~anan anla~mazhk da bu kri zi benzer bi<,-:imdc ortaya koyuyor. Bu ya~ad1gurnz, ti.im demokratik haklann tchdit altmda oldugu, Romanya'da i:imegi gi:iri.ildi.igi.i gibi , ti.im hi.iki.imctlerin emek orgi.itlerini bask1 altma almak ir,:in ~iddct dahil her ti.irli.i yola ba~vurduklan bir durum (Roman ya' da i.ir,: madcn i~yi!cri scndikac1s1 1999 scndika protestolarmda sendikal gi:irevleri geregi cylemde bulunmak sur,:undan dolay1 halen hapistclcr) . ispanya'da yi.izlerce sendikac1 greve gittikleri ir,:in Franco zamanmdan kalma bir yasaya dayanarak yargiland1 ve ccza aldllar. Bu tabloya bir de siyasal dcmokrasiyi tehdit eden saldmlar ekleniyor, buna da en i:inemli i:imek Portekiz'dcki siyasal partilerin kapat!labilmcsini giindeme getircbilecek olan bir ye ni yasa . Hi.iki.imetlerin Avrupa Birligi direktiflcrine dayanarak i~r,:ilcri birbirlcrine di.i~i.irmeye r,:alt~!iklan bir durum ya~amyor ; i:izclliklc de AB 'nin gerici politikalan nedcniyle i.ilkclerinden aynlmak zorunda kalm1~ gi:iymcn i~r,:ilerlc ilgili olarak (i:irnegin Prodi hi.iki.irncti). Stirekli bir kriz, kiir oranlannda ani di.i~i.i~lcr vc ckonomiyi ti.imi.iylc alti.ist eden bir piyasanm taleplcrini kar~!larnaya di:ini.ik ayg1tlar olan Avrupa kununlarma tam teslimiyettcn kaynaklanan i:irgtitli.i bir kaos si:iz konusu. Ancak bu durum kar~1smda kitlcler varl1klan111 dcvam ettirmeleri gerektigi ir,:in AB hi.iktimetlerinin diizcnlemclcrindc a91ga 91kan her ti.irli.i 9atlag1 kullanarak kcndi di.izcylcrinde ycniden grupla~maya, i:irgtitlerini kullanarak birligi saglamaya 9al1~1yorlar. Bunun kamt1 Belr,:ika' daki FGTB 9 yi.irtiyii~lindc, Almanya' daki SPD kongresinde ve Fransa'da da emcklilik "rcformuna" kar~1 verilen dogrudan sm1f mi.icadelesindc gi:i1iildi.i. Ve ti.im bunlar sm1f orgi.itlerinin ondcrliklerinin 91kartt1klan her ttirli.i engcle kar~m ya~amyor. Avrupa Birligi 'nin her bir i.ilkede vaat ettigi gelecegin insanlan hir,:bir yere ta~1mad1g1 duygusu, bir de altm guctindcki bi.iyi.ik di.i~ti~le , artan yoksul say1s1 ile ve sosyal gi.ivcnlik sistcminin parr,:alanmas1 ilc ba~a r,:1kma yi:intindeki acil ihtiyar,: ile birlc~tiginde, muazzam sm1 f r,:at1~malan ir,:in zemini hazirhyor. Bumm son dcrcce elveri~li bir durum oldugunu kavrayan IV. Entemasyonal'in Avrupa scksiyonlanmn, Avrupa Baglanti Komitesi'ni bi.iytitme mticadelesinde gosterilmcsi gerekcn atilganhg1 ortaya koymalan laz1md1r. Kcndimizi sadece Avrupa Birligi 'ndcn kopulmas1, AB sozlqmelerinin iptal edilmesi gerektigi yi:ini.inde gene!, idcolojik ve k1sir bir kampanya ile smirlamam1z, her zamankinden de fazla hata olur. Her bir 9
66
Belvika Genel i~vi Fcdcrasyonu
Avrupa Karan
iilkede i~9ilerin her tiirlii olanak ile bir birle~ik cepheyi olu~turmalanna yard1m etmeyi ama.ylayan miidahale bi9imlerini degerlendirmeliyiz. Harekete ge9mek ve aguhk ta~1mak i9in binlerce ki~i olmay1 beklemeye gerek yoktur. Bel.yika'daki yold~lanmizm par.yalanma kar~1smda FGTB 'nin bir adllll atmasma ve dolay1s1yla i~.yi s1mfmm kendi zemininde bir araya gelmesine yard1mc1 olmaya yol a.ym1~ olan miicadelede pratik olarak ger9ekle~tirdikleri buna bir omektir. Her bir iilke i9in tart1~mamiz gereken budur.
2. Avrupa'daki uluslarm parc;alanmas1n1n uc; ornekleri: Belc;ika ve Kosova Bu anlamda Bel9ika ve Kosova'daki son geli~melerin "bOlgelerin Avrupas1" ad1 altmda yiirl.itiilen ve hi~bir Avrupa iilkesini dt~anda buakmayan bir politikanm u9 omeklerini temsil ettigini vurgulamamiz gerekmektedir. Bel9ika'da kendi organizasyonlarmda (FGTB) orgiitlenmi~ bir sm1f olarak i~9i sm1fm1 ve onun (federal diizeydeki) kazan1mlanm yok etmek gorevini tamamlamak istiyorlar ve bu nedenle de Bel9ika'mn par9alanmasm1 giindeme abyorlar. 2006'nm sonlannda Avrupa Komisyonu Bel9ika'ya "i§sizlik oranlarmda bOlgesel e§itsizlikleri azaltmayz hedefleyen yeni on/em/er almasm1" onerdi. Aynhk91 gruplann Flaman bOlgesinin "bag1ms1zhgm1" talep etmeleri de bu bolgesel e~itsizliklere dayamyor. Federal Parlamentonun bir komisyonu BHV bOlgesinin boliinmesi lehine karar ald1 ki, bu karar bu yondeki niteliksel bir degi~imi temsil ediyor. Kosova'da eski U<;K'mn mafya lideri, yeni Ba~bakan, El Pais gazetesinin "ABD 'nin §ekillendirdigi lider" di ye and1g1 ve bu 10 bin 800 kilometrekarelik bOlge i~in derhal "bag1ms1zbg1" savunan ki~i Briiksel 'de biiyiik bir tantana ile kar~Iland1. ilk a91klamasmda "Gelecegimiz Brilksel ve Avrupa-Atlantik yapzlarzdzr. " dedi. (Euronews, 20 Kaszm). Kosova 'da "yasama orgam se9imlerine" yiizde 52 katilmama oram oldugunu belirtmek gerek. Yugoslavya'mn par9alanmasmdan, Bosna-Hersek'in "etnik kantonlara" boliinerek payla~Il masmdan (1995), Karadag'm "bag1ms1zhgmdan" (2005) sonra ~imdi de Kosova ve Balkanlar iizerindeki "ABD himayesinin" yasall~mas1 tehlikesi ile kar~t kar~1yay1z, ki ABD'nin bu himayesi Balkanlann par9alanmas1 ve ''yeniden balkanla~tmlmasm1" h1zland1rmak i9in tasarlanmi~t1r. Bundan sonra da ayms1, ABD askeri iisleri denetiminde, tiim Avrupa i9in (Kurt sorununun manipiile edilmesi yoluyla Tilrkiye de dahil olmak iizere) uygulanacaktir (yiizol9iimii baktmmdan ABD d1~mdaki en biiyiik ABD iissii Kosova'da kurulacaktir).
67
Sosya/izm
Brilksel ve Washington pars;alanmay1 sonuna kadar gorurmek istiyorlar s;iinkii i~9i sm1fmm direncini kirmay1 hedefliyorlar. Bu diren9 Bel9ika'da FGTB-ABVV'nin mevcudiyetinde (16 Kas1m'da Briiksel' de yapilan genel kurulda sendikacilann ifade ettikleri gibi) veya <;as;ak'ta Kosovah bir Sup sendikacmm aktard1g1 gibi bir Yugoslavya i~9i sm1fmm varolu~unda ifadesini buluyor. Bu sendikac1 ~unlan soyliiyordu: "Sava~a kadar (1999) ve sava~ sirasmda da, Sirp, Amavut ve Makedonyah i~r;iler arasmda hir;bir so run yoktu... Hepimiz bir aradaydik ve aym sendika/arm ir;erisinde, aym 6ze//e~tirmelere kar~i miicadele ediyorduk." Briiksel ve Washington, ama9lanna ul~mak i9in ABD emperyalizmi tarafmdan konumlanndan edilmi~ olan "ikincil" emperyalizmlere (Almanya, Fransa, ingiltere, Bel9ika, italya vs.) veya 199l'de Sovyetler Birligi'in 9okii~iiniin ardmdan ortaya y1km1~ olan mafyoz liderlere herhangi bir manevra alam b1rakmay1 goze alamazlar. Bu dikta istisnas1z k1tanm rum iilkelerini etkiliyor. Demiryolu i~9ilerinin Bruksel'in dayathg1 emeklilik fonlarmm "reformu"na kar~1 grevlerinin arifesinde Sarkozy'nin Bush'u ziyaretinin anlanu bu. 6 Kas1m tarihli International Herald Tribune ~oyle diyordu: 路 Grevler (... ) Sarkozy'ye dogrudan, ulusal bir meydan okuma. Ulusal ruhu daha fazla ~ah~ma, inisiyatif ve esneklik yonunde degi~tirerecek, geleneksel olarak ayncahkh ve kati kamu sektorilniln hakimiyetini azaltacak reform programmda ( ... ) direnebilme yetenegini zorlayacaklar. Reformlarda geri ad1m atmak Sark;zy i~in ba~ans1zhk anlamma gelecek.
Bir ka9 giin sonra, Avrupa Komiseri Almunia, Sarkozy'nin Avrupa Parlamentosu ziyaretinde toplanhy1 a9arken konuyu giindeme getirdi: "Reform/aria ilgili bir r;ok duyuru ve tavsiye i~itiyoruz, ancak Fransa 'da biiyiime duyurulan.degi/, kabul edilen ve uygulanan reformlara bagh. " Aym ~ey, Alman Maliye Bakan1Steinbrtick'iin3 Kas1m'daki a91klamasmda da kast edilmi~ti. Kendisi Avrupa Birligi 'nin diktasm1 iletmi~ ve hiikiimetin ald1g1 sert onlemlerden her tiirlii geri ad1ma kar~1 9lkacagm1 belirtmi~ti. Boylece SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) kongresinde yap1lan deklarasyonlan (50 ya~m iisrundekilerin i~sizlik odeneklerinin 6 ay uzahlmas1) a91k9a 9iirOruyordu. Steinbruck Giindem 2010 "reformlar1" ve Maastricht Antl~mas1'nm dayatt1g1 istikrar Paktl'nm uygulanmasmdan mutlak surette emin olmak zorunda. Ve 29 May1s ve 1 Haziran 2005'te Fransa ve Hollanda halklan tarafmdan reddedilen taslak "Anayasa"mn bir 9ok ktsm1m devralan Lizbon Antla~mas1 'nm i9erigi de bu. Antla~ma' da bilhassa ~u noktalar dikkat 9ekiyor:
68
Avrupa Karan
•
Ulusilsti.i kurumlarm ve Avrupa Komisyonu'nun giiylendirilmesi • Sendikalarm daha korporatist katthm1 • NATO'nun askeri ayg1tlyla bagm giiiylendirilmesi • istikrar Paktt'nm (ytizde 3 biitiye aiy1g1) korunmas1 ve "biitye fazlas1" fikri.
Bunlara kar~1, ye~itli fikirlerden i~yi s1mfI kadrolannm her tilkede bu durumun detaylandmlmas1 i~inde beraber yah~mas1m istiyoruz. Bu Avrupa Baglantt Komitesi'ni (ELC) olu~turmamlZl ve 2-3 ~ubat Konferans1'na kendi karakterini kazandumarmz1 saglayabilir. Bir "manifesto" kabul etmek milmktin olabilir mi? Tart1~mam1zm konusu bu olacak. Bu baglamda <;ayak toplantlsmm ttim sonuiylanm anlamam1z gerekiyor.
3. Bir kez daha "Avrupa Birligi'nden kopu'" slogan1 uzerine. Ca~ak toplant1s1n1n dersleri <;ayak toplantts1 nihai olarak kamtlad1 ki, "Avrupa Birligi'nden kopuf' temel ekseni etrafmda ti.im kitadan geni~ bir temelde i~9i sm1f1 militanlanm bir araya getirebiliriz. Militanlann biiytik iyogunlugu, olgular temelinde, Avrupa Birligi kurumlan 9eriyevesinde herhangi bir 9oziim olamayacag1 gorii~ilnil dile getirdiler. Macaristan'da istikrar Pakt1 adma, eski Stalinist kodaman Gyurcsanny'nin "sosyalist" hiikiimeti ~oyle bir karar ald1: Bundan boyle her kamu hastanesinde cerrahi operasyonlara kota konacak. Doktorlar sorumluluklan geregi operasyon yapilmasm1 dil~iindillderi iiyin kota a~1hrsa, kota ilzerindeki masraflar hastane biitiyesinden kar~tlanacak.
Romanya'da dev Tractorul fabrikas1 ozelle~tirilirken i~yilerin ve sendikalarm bask1s1 altmda htiktimetin verdigi Odtinlere (i~ten 91kartma olmayacak ve 10 y1l silreli faaliyet garantisi) Avrupa Komisyonu ka~1 91ktyor. Polonya'da da "devlet yard1m1" yasakland1gmdan, Avrupa Komisyonu, bir zamanlar siyasal devrimin kalesi olan Gdansk tersanelerindeki son 2 birt 700 i~i sonland1rmak istiyor. Sonu9ta, 100 tersane i~iyisi Solidamosc sendika ~ubeleriyle beraber Briiksel'e giderek ~u pankartla gosteri yapt1lar: "Moskova 'nm beceremedigini Briiksel b(l$aracak mi?" Almanya'da Lizbon'da kabul edilen yeni Avrupa antla~mas1 i;eri;evesinde, Avrupa Birligi, Alman federal devletince dogu eyaletlerindekilere Odenen yard1mlan yasakla-
69
Sosyallzm ma karan alm1~ttr. <;:unkil bu tilrden yard1mlar Avrupa Birligi'nin temeli olan "serbest ve kat1ks1z" rekabetle uyu~mazlar.
Rus devriminin 90. yilmm kutlanmas1 9er9evesinde Paris 'te yapilan giinlerinde soylendigi gibi-Avrupa Birligi'nden kopu~ kitada 1917' deki emperyalist sava~a kar~1 pozisyona benzer bir aynm noktas1. Nisan 191 Tde Lenin'in dedigi gibi: "temel mesele sava§a kar§l tutumumuzdur ". Biz de diyoruz ki: "temel mesele Avrupa Birligi 'ne ve onun kurumlarma kar§l tutumum_uzdur. " 10 Kendi aram1zda kesinlikle a91khga kavu~tunnam1z gerekiyor ki rum seksiyonlann mucadelesi a~ag1daki noktalan merkez almazsa Avrupa kttasmda (ge9i~ anlay1~1yla in~a edilen) IV. Entemasyonal i9in bag1ms1z bir politika olamaz: • Avrupa Birligi'nden ve onun kurumlanndan ("Parlamento", Avrupa Merkez Bankasi, avro) kopu~ • Avrupa Birligi'nden 9ekilme • Lizbon Avrupa Antla~mas1 'nm reddi • Brilksel'in i~tiraki hilkiimetlerin izledikleri politikalardan kopu~ tart1~ma
4. i§~i s1n1f1 ve orgutleri Avrupa Birligi'nce dikte edilen y1k1c1 kar§1 reformlarla kar§1 kar§1ya Avrupa'mn her yerinde Avrupa Birligi politikas1 sm1fm direni~ini yilkseltiyor. i~9i s1mfmm artan basktsmm hissedildigi SPD kongresinde de bu ya~and1. SPD tabam "Biiyilk Koalisyon"a katllmt~ ayg1tla 9atI~tt. Aym ~ey Fransa'da demiryolu i~9ilerinin ozel emeklilik ·haklannm ytkimma kar~1 grevlerinde, Bel9ika'daki i~9ilerin - i~9i sm1fmm birligini ve sosyal ·federal kazammlan gilvence altma alan - iilkelerinin birligini korumak i9in yaptiklan yilriiyil~ ve gosterilerde, Almanya'da demiryolu i~9ilerinin grevinde, Yunanistan ve Fransa' da iiniversitelere ozerklik veren yasalara k~1 ogrencilerin gosteril'erinde, ingiltere'de posta i~9ilerinin istihdam kesintilerine ve ozelle~tinnelere kar~1 grevinde, Bulgaristan'da ogretmenlerin ay boyu silren grevinde, <;a9ak toplantismda Sup yolda~larm vurgulad1g1 gibi Dogu Avrupa'da Yugoslavya'da bile - ozelle~tinnelere kar~1 9e~itli bi9imlerde ifade bulan direni~lerde de ya~and1. Geleneksel orgiitlerini kullanmanm yollanm ararlarken i~9iler, Avrupa Birligi'nce dayatilan kar~1 refonnlarla yilz yilze geliyorlar.
'° Bu emperyalist sav~ k~1 tutumun arttk bir aynm noktas1 olmachg1 anlamma gelmiyor. Bilhassa Lizbon Antla~mas1 yeryevesinde Avrupa Birligi ile NATO arasmdaki bagm ve ulusilsttl kurumlann gilylendirilmesi Avrupa kurumlarmm tUmilyle Bush'un "silrekli sav~"ma teslim olduklarm1 gOsteriyor.
70
Avrupa Kararr
Buna Sarkozy de Daily Telegraph'ta kendi tarzmda tamkhk ediyor: "Yeni Avrupa antla.$maszmn referanduma sunulmasz teh/ikeli ve Fransa, ingi/tere ve diger Ulkelerde referandum diizenlenirse kaybedi/ebilir. " Bu nedenle Briiksel-Washington politikalan tiim lotada tamamen ayg1tlann muhafazasma bag1mh. Bu ayg1tlar srras1yla ~unlar: • Sosyal Demokrasi ayg1tJ. ve bilhassa "Avrupa Sosyalist Partisi", ki bu Avrupa direktiflerini uygulamak i~in "Buyilk Koalisyon" politikasma ilham veriyor. • ETUC (Avrupa Sendikalan Konfederasyonu) ayg1t1 bir kez daha Lizbon Antla~mas1'm onaylamasmm ardmdan ("ETUC, AB ifin zor bir doneminin sonu o/mas1 gereken bu geli§meyi sevin9/e kar~zlar ve Avrupa /iderlerini bu durumu daha hzrslz bir sosyal geli~me program1 yararma kullanmalarz ifin ~iddetle te~ik eder. "), "sosyal diyalog"u gil~lendirmek i~in "Temel Haklar $art1" ad1 altmda az1h bir kampanya yilriitiiyor. Yani geleneksel sendika konfederasyonlanm korporatist yap1y1 kabul etmeleri ve bu yap1ya uyum saglamalan i~in ayartmak istiyor. ( "Sendikalar bilhassa sosyal diyalog ve sosyal ortaklarm ro/Unun sadece sosyal politikada dile getirilmesine uzu!Uyorlar. ") "Sosyal diyalog" merkezli bu politika Thibault ve grubu tarafmdan Fransiz CGT'sinde demiryolu i~~ilerinin grevinin arifesinde sergilendi. Tam grev arifesinde, "her i~letmede ayn muzakere" ilkesini desteklediklerini ilan ettiler, boylece tiim demiryolu i~~ileri sendikasma kar~1 Brilksel 'ce talep edilen emeklilik kar~1 reformuna destek sundular.. • Prag'da yeni toplanan (24-25 Kas1m) "Avrupa Sol Partisi"nin (ASP) ozelrolilniln altm1 ~izmeliyiz. Yeni b~kan1 Bisky (Linke) partinin eksenini ~oyle ozetliyor: "AvrupaAnayasasz 'nm yaz1mznda vatanda#arzn kat1/zm1 esastzr. "Prag kongresinin (Fransa'dan LCR kongrede temsil ediliyordu) sonu~ bildirgesinde ASP ~oyle diyor: "Biz, tum Avrupa 'dan ASP uyesi 29 sol kanat parti, ikinci kongremiz ifin toplandzk. AB ifinde, onun szmrlarmzn otesinde ve her uye ulkede, mevcut Avrupa politikasmz daha demokratik ve adil bir Avrupa ya fevirme istegimizi ifade ediyoruz. " Bu nedenle Avrupa kurumlan ve "bOlgelerin Avrupa's1" "~er~eve sinde", ~ilnkil ASP devam ediyor: "bizim Avrupa'mzz bOlgelere dayam~mayz getiriyor ve dilsel ve kulturel 9e~itlilige saygz gosteriyor, evrensellik amacmz benimsiyor ve tek tipligi reddediyor. " • Ve son olarak Pablocular ABD emperyalizmi ve Avrupa Birligi adma hayati bir rol ilstleniyorlar, zira temel i~levleri IV. Entemasyonal' e engel olmak. italya 'da bir bu~ y1lda Prodi 'nin
Sosyalizm
ve Brtiksel'in politikalanm uygulayan Sinistra Critica'mn sozde "donii~"iinii degerlendinnek zorundayiz. • Sinistra Critica'mn (BirSek) milletvekili ve senatorlerinin 10 Arahk'tan once Prodi'ye verdigi destek politikas1 ile bu tarihten sonra Prodi 'nin prograrmm "ele~tirme" ve "kmama" politikalan arasmda ortak olan ne? Her iki durumda da: birle~ik cepheye, i~yi s1mfmm talepleri temelinde birligine ka~1 miicadele, boliinme iyin miicadele (boylece i~yi orgiitlerine, partilere, sendika federasyonuna kar~1 ve dolaylSlyla tabii ki IV Entemasyonal'e ve onun italyan seksiyonuna ka~1).
5. Avrupa konferans1yla ilgili ortak ve ozel ama«;lar1m1z uzerine tart1§may1 derinle§tirici dli§ilnceler Yeni Avrupa Antl~mas1 'na ka~1 i;agn en az 12 dile yevtjldi (Almanca, ingilizce, Frans1zca, ispanyolca, Portekizce, italyanca, -Rumence, Rusi;a, <;ekye, S1rp-Hlrvati;a, Macarca, Tiirki;e) ve 18 tilkeden i;ok say1da militan tarafmdan desteklendi. Dstelik bu iilkelerden bazilannda ~u an IV. Entemasyonal'in bir seksiyonu olmamasma ragmen. Bu yaymlar ve toplantllar onemli bir etki saghyor. <;ai;ak toplantlsmda yaptig1rmzm devarm olarak ~imdi kendimize sormahy1z: toplad1gim1z imzalarca temsil edilen giiylerin bag1ms1z olarak orgiitlenmesi temelinde ilerleyemez miyiz? Subat 2005 'teki son Berlin Konferansmda, Avrupa Baglantl Komitesi'ni (ELC) kurduk ve periyodik bir yaym b~latt1k. Konferans bu Baglant1 Komitesi'nin tabanm1 ve biiltenin yaym kurulunu geni~let me ve diizenli i;al11~maya ba~lamalarm1 saglama firsatm1 sunmah. Bu amai;la 15 Ocak'a kadar bir manifesto taslag1 olu~turacak bir komisyon kurulmu~tur. Taslak tiim Konferans delegelerine gonderilecek. · Her iilkede i;agn metni temelinde miicadele eden i~yi s1mf1 militanlanmn temsilcisi olacak delegasyonlar olu~turma hedefini koyduk. Bu her iilkedeki duruma gore ozel ve farkh bii;imler alabilir. Sunu ay1klayahm ki, bu sorimun yiikseltildigi (veya yiikseltilebilecegi) iilkelerde, referandum ii;in birle~ik cephe hattmda miicadele ediyoruz ve - uyarlanmas1 gerekliligi sakh kalarak - Danimarka'daki Avrupa Birligi'ne Kar~1 Halk Hareketi'nin i;izdigi ekseni benimsiyoruz. Hareketin slogan1 "Oy verebilmek istiyoruz - ve 'hayzr 'oyu verebilmek istiyoruz." (Benzer bir ifade uyarlanm1~ ~ekilde Fransa'da i~yi Partisi ii;in Ulusal Konvansiyon'da kullanild1.) Almanya'da Ekim sonundaki SPD kongresine "SPD Kongtesi ve Deiegelerine: Almanya ve SPD yol aynmmda" b~hkh bir metinle
72
Avrupa Karan
miidahale ettik. Birka9 SPD ve sendika kadrosunu imzacilar olarak harekete ge9irdik. Dahas1, SPD kongresinde once delegelere bir A9tk Mektup ile seslendik: "demiryollan ozelle~tirmesine k~t 91km!" (Briiksel Komisyonu Biiyiik Koalisyon'a bu ozelle~tirmeyi ger9ekle~ tirmesi i9in olduk9a sert ve 1srarc1 bi9imde yiikleniyor). Bu inisiyatif, miidahale ettigimiz yerlerde, SPD'nin bolgesel kongrelerinde ve bizzat ulusal kongrede biiyiik.yankt buldu (ozellikle demiryolu i~9ileri arasmda). SPD kongresinin ardmdan "Mevcut ~iddetli adaletsizlikleri ortadan kaldrrahm! - neden bu yolda devam. etmeyelim?" ba~hkh bir 9agnyla devam ettik. Kas1m ve Arahk ba~mda bu iki metin etrafmda, siyasi bir gli9 olu~turmak ve "SoPoDe" etrafmdaki grupl~may1 gii9lendirmek anlay1~1yla tart1~malar ve toplanttlar diizenlendi. Bunlara ~imdi de Hesse se9imleri. i9in 9agn eklendi: "Koch gitmeli! Her oy SPD hiikiimeti ve 9ogunluk i9in! - Koch'un sosyal y1k1m 'talepleri'nden kurtulmak i9in!" 19 Ocak 2008'de Hesse'de eyalet seyimlerinin hemen oncesinde Kuzey Renanya Vestfalya ve Thiiringen'den de katthmla bir konferans topluyoruz. Aym srrada Berlin ve Dogu Almanya'da toplanttlar da diizenliyoruz. Bu toplanttlarda AB Antla~mas1'na "hayrr" i9in sendika ve SPD ilyeleri inisiyatifimizi tamtt1k ve 2-3 ~ubat 2008'de Paris'te yaptlacak olan Avrupa Konferans1'mn delegasyonunu olu~ turmaya ba~ladtk (~u an itibariyle 31 SPD ve sendika kadrosundan kesin kat1hm bilgisi ald1k). Bu inisiyatiften "SPD Bundestag [Alman parlamentosu - 9n] Grubu'na A91k Mektup: Lizbon Antla~mas1'nda 'hay1r' oyu verin" metni 91ktt, ~u anda bu metin i9in imza topluyoruz. Bu inisiyatif konferansm giindemi ve Ocak toplanttlanyla aym dogrultuda, delegasyonun son halini ~ekillendirmede etkisi olacak. Bu IV. Entemasyonal'in Alman seksiyonunun dilzenli ifade arac1 olarak ISA Billteni'nin dilzenli yay1mlanmas1 ihtiyac1yla yakmdan alakah. Aym zamanda <;a9ak'ta kurulan Baglantt Komitesi'yle de yakmdan alakah. Fransa'da, · bag1ms1z i~9i partisinin kurulu~ kongresinin haztrhg1 mlicadelesini veriyoruz. Sm1f mlicadelesine bagh bu parti, 9e~itli ak1mlardan 8 bin 26 i~9i, gen9 ve militanm se9tigi delegelerle i~9i Partisi i9in Ulusal Konvansiyon'da konu~uldu. Frans1z seksiyonunun mlicadelesinin merkezinde bu var. Ama9 birle~ik cephe ekseninde bir siyasal cevap lireterek direni~ i9in ara9lar arayan militanlart ve i~9ileri bir araya getirmek. ilk adtm Avrupa Birligi'nden kopu~ i9in milcadele. Franstz seksiyonunu - Konvansiyon'da ortakla~1lan 9er9eveye tam bir sayg1 i9inde - kongreyi haztrlamas1 i9in orgiitlemeye yard1m etmeliyiz. Buna Konvansiyon'un aldtg1 iki ana karann uygulanmas1 dahil: ilk olarak yerel se9imlerde birlik ternelinde (halkm taleplerinden yola 91karak Avrupa Birligi 'nden. kopu~ 9izgisini ifade eden) yiizlerce listenin olu~turulmas1; ikinci olarak da "Lizbon Antla§masi 'nm reddi, 'hayir'
Sosyallzm
diyebilmek i~in bir referandum, demokrasinin
~ifte inkarma kar~1" bir kampanyamn b~lattlmas1. Sonu9ta Frans1z delegasyonuyla ilgili karan alacak olan 24-25 Kas1m'da se9ilen silrekli Komite olacak. Bel~ika'da, yolda~lar Birlik iyin Komite'ye dahiller. bu Komite FGTB onderliginin 15 Arahk'ta btiytik bir ulusal gosteri 9agns1 yapmas1 iyin milcadelede onemli bir etki noktas1yd1. Flanders, Walloon Bolgesi ve Brilksel 'den i~yiler i~yi sm1fmm ve federal sosyal gilvenligin birligiile sahip yiktllar. Seksiyonun onderliginin bir sonraki toplant1smda Genel Konsey ilyesi bir yolda~ birle~ik cephe yizgisinde (buna PS-Spa [Sosyalist Parti - yn] ilzerine tart1~ma dahil) in~a edilmi~ ger9ek bir ulusal orgiltiin kurulmas1yla ilgili bir tart1~ma a9acak. Bunun "ulusal" karakteri Felemenk9e ve Frans1zca bas1lacak gazetenin yay1mlanmasmda somutla~acak. ispanya: ispanyol Devleti Cumhuriyetleri Birligi i9in, monar~iden ve Avrupa Birligi'nden kopu~ i~in yagnya destek veren delegelerin toplanhs1 19 Ocak'ta yaptlacak. Amay 9agnya bin imza toplamak. Bugiln 300 imzam1z var. Toplanh "cumhuriyet isteyen i~9iler ve gen9lik" ifadesini kesinle~tirmeli ve yakla~1k on be~ yolda~a Paris'teki Avrupa Konferans1'na katilmalan iyin vekalet vermeli. Aym zamanda i~9i smtfma bagh olduklanm iddia eden partilere - bilhassa PSOE'ye (ispanya Sosyalist i~yi Partisi) - gelecek y1l 9 Mart'ta yaptlacak genel seyimlerle ilgili bir a91k mektup gondermeliler. Bask ozerk hilktimetinin "Kosova omegi"nin izlenmesi gerektigi yonilndeki ay1klamasmm ilzerine Komisyon ispanyol ve Yugoslav militanlann bir ortak ay1klamasmm en kisa zamanda yayimlanmasm1 onerir. ispanya' da ~ekille足 nen ciddi durumu dikkate alarak, Uluslararas1 Sekretarya ve ispanyol Seksiyonu'na genel bir siyasal ara~t1rma yaparak rum durumu ve durumdan iy1kan gorevleri degerlendirmeleri i~in vekalet verilmi~tir. Portekiz: Anayasa Mahkemesi'nin anti-parti yasasmm uygulamas1yla ilgili karan (be~ bin ilye oldugunun kamtlarunas1 talebi) siyasal demokrasiye ve Nisan 1974 kazammlanna, hem de IV. Entemasyonal'e bir saldm oldugundan, Portekiz seksiyonunun be~ bin ilye imzas1m toplamas1 iyin gerekli siyasal ve orgiltsel araylan geli~tirmesine yard1mc1 olmak ilzere bir alt komisyon kurulmasma karar veriyoruz. Bu seksiyonun savunulmas1 kampanyas1 Lizbon Antla~mas1 'na kar~1 birle~ik cephe it;:in miicadeleden aynlmamah. PCP [Portekiz Komilnist Partisi - yll] onderligi referandum ve "hayir" oyu iyin bir kampanyaya kattlmay1 kabul ettigine gore, bu daha da onemli (b~ka bir seviyede CGTP [Portekiz i~yileri Ulusal Konfederasyonu - yD] onderligi de bir referandum talep ediyor.). Her iki seviye - siyasal ve sendikal - de ayn ayn ele ahnmak zorundaysa da, yolda~lann yeniden toparlanmaya ("hayir" oyu iyin birle~ik cephe kampanyas1, Paris konferansma dele-
74
Avrupa Karan
gasyon vs.) devam etseler bile derhal PCP 路onderligine seslenmeleri onerildi. italya'da, in~a ettigimiz geiyi~ niteligindeki grupla~ma iyeriyevesinde ytikseltilen sorularla kar~1la~ild1gmdan seksiyonun - IV. Entemasyonal'in ne oldugunu ve ne olmad1g1m (Pablocu politikanm if~as1)- aiytklayan bir manifesto temelinde bir kongre toplamas1 onerildi. Boylece seksiyonun siyasal ve orgiltsel smirlart iyizilebilir. 2-3 Subat konferans1m hazrrlamak iiyin "hayir" oyu verecek bir referandum iyagns1 yapmalan iiyin milletvekillerine seslenen bir metin yaytmhyoruz. Eski Yugoslavya'da: <;aiyak'ta kurulan Baglantt Komitesi'nin yaslanabilecegi bir merkez kurabilmek iiyin en onemli nokta Strp-Htrvatiya diizenli bir biilten yaytmlarna kararim1z. Bu "Yugoslav" biilteni sm1f miicadelesini, ozelle~tirmelere kar~1 sendikalal"daki direni~i konu alan aiytk bir tart1~ma platformu olacak. Avrupa Birligi ve NATO tarafmdan dayattlan boliinmeye kar~t Yugoslav Federasyonu iiyin miicadele edecek. Bu biilten temelinde amac1m1z tiim eski Yugoslavya 'Yapmda siyasal birligi ve i~iyilerin birligini kurmak. Bu biiltenin ilk saylSl 2-3 Subat Konferanst Paris'te topland1gmda haztr olmah. Romanya'da "Romanya ve Avrupa Birligi" btilteninin ilk say1smm yay1mlanmas1yla ileri dogru bir adtm at1ldt. BiiltenAvrupa Birligi'nden kopu~ iiyin miicadele eden iye~itli ak1mlardan militanlar iiyin aiytk bir tart1~ma platformu niteliginde. Biilten aym zamanda Avrupa Birligi politikalanm destekleyen ve Avrupa Sol Partisi'yle baglant1h PAS'm (Sosyalist ittifak Partisi) gerici politikastm da gozler oniine seriyor. Tart1~mada yer alan militanlarin nicelik ve niteligi (Moldova'da yap1lan.larla beraber); Avrupa Birligi politikasm1 a'Ytk9a tart1~mak i1Yin biiltene katk1da bulunmu~ herkesin 1Yagnlacag1 bir toplantt diizenlemenin gerekliligini giindeme getiriyor. Hapisteki madenci sendikactlarin serbest btrak1lmas1 kampanyasmm devamt i1Yin ozel bir plan geli~tiri颅 lecek. IV. Entemasyonal'i ve seksiyonlarm1 bu eksende giliylendirmeye 1Yah~1yoruz.
14-16 Arahk 2007
75
Filistin Konferans1 uzerine Karar
Filistin Konferens1 Uzerine KGrGr
IV. Enternasyonal Genel Konseyi 1
IV. Entemasyonal'in 1946-47'den beri savundugu pozisyonla uyum is:inde Filistin halkmm ulusal mucad<;Jesini ko~ulsuz olarak destekliyoruz, yani tek devletli yoziimii. Bu yeryevede hazrrlad1g1m1z Konferans' m yagn metni Diyalog dergisi adma Daniel Gluckstein ve Filistinli militan Salah Salah'm imzalanm t~1yor. Bu Konferans'1 hangi hatta haz1rlamahyiz?
993 Oslo Antla~malan sadece FKO'niin 1964 Programi 'na - Arap ve Yahudilerin e~it olarak y~ayacag1 bag1ms1z, laik ve demokratik bir Filistin devletine - dayanan miicadelenin terki anlamma gelmiyordu. Aym zamanda, geri donii~ hakkmm fiilen inkan anlamma da geliyordu. Bu Antla~malar, Filistin halkm1 bir ytkmaza siiriikleyecekti. IV. Entemasyonal bu andan itibaren daha fazla ~iddet ve pars:alanmanm yolunun do~endigini belirtti. Filistin halk1 ayakland1gmda (2. intifada) paryalanmay1 reddettiklerini, birlik ve ulusal egemenlik talep ettiklerini vurguladilar. 1948 s1mrlan iyindeki Filistinlilerin Gazze ve Batt ~eria'dakilere destek iyin hareketlenmesinin temel anlamt buydu. 路 ABD emperyalizminin; Geni~letilmi~ Ortadogu politikas1 arac1hg1yla Irak sav~mm ve yaratttg1 paryalanmanm ardmdan, halklarm haklanm daha da erozyona ugratmaktan b~ka seyenegi yok. Geni~letilmi~
1
1
Oybirligiyle kabul
edilrni~tir.
77
Sosyalizm
Ortadogu, halklann ve uluslann paryalanmas1 demek, hatta tarihsel ko~ullann sonucunda yapay olarak kurulmu~ devletlerin bile. LUbnan 'daki durum, Suriye dahil tiim Arap htiktimetlerine yonelmi~ ABD saldmsmdan, Filistin meselesinin sozde yoztimUnden ve iran'1 yahtma giri~imlerinden ayn dii~iin\ilemez. Bu r l!denle, hem Abbas hem de Olmert'in hiikiimeti ABD taleplerine daha fazla itaat etmek zorundalar. Bu, Gazze'deki durumda da ortaya seriliyor. israil'in Liibnan'daki yenilgisinden bir yll sonra Filistin halkmm par~alanmasmm yeni bir ~amas1 ya~an1yor. ABD himayesindeki Siyonist devletin varhg1, sozde "iki devletli" yoztimle beraber Filistin halkmm varhgmm inkan anlamma geliyor. 1948 'den beri miilteci konumuna dii~mii~ herkesin geri donii~ hakkm1 savunmak emperyalizmle kopu~ma politikasmm temel bir ta~1. Salah Salah ve Daniel Gluckstein tarafmdan ~agns1 yapdan - Yahudi ve Araplara e~it haklar saglayacak birle~ik, baglffis1z, laik ve demokratik Filistin Cumhuriyeti meselesi iizerine - Konferans, Filistin ulusal hareketinin miicadelesini toparlamay1 amayhyor. Aynca, bu ~eryevede, bayragma Filistin halkmm varolma hakkm1, daha 1946'da i~leyen IV. Enternasyonal'in duru~unun devamhhgm1 da vurguluyor. 14-16 Arahk 2007
78
Genc;ligin Yeniden OrgOtlenmesi lc;in Oneriler
Gen~lijin
Yen id en
Orgitlenmesi i~in Oneriler IV. Enternasyonal Genel Konseyi 1
'
1. Dordiinc\j Entemasyonalin gen9lige yonelik i;:ah~malarma ba~layabilmesinin on ~art1, i~leyen bir Uluslararas1 Sekreterya Gen9lik Komisyonu 'nun olu~turulmas1dir. Bu gorevin yerine getirilebilmesi i9in a~ag1dakiler yerine getirilmelidir; • ABD, Brezilya, Fransa, Cezayir ve Banglade~ illkelerindeki gen9lik 9ah~malanm temel alan bir Gen9lik Komisyonu kurulmahdir. • Gen9lik Komisyonu'nun koordine edilmesi i9in verilen gorevleri yerine getirmek ve onerileri Uluslararas1 Sekreterya'ya bildirmek ilzere Paris 'ten bir gen9 atanmahdir. • Gen9lik 9ah~masmm takip edilmesi ve Gen9lik Komisyonu, Uluslararas1 Sekreterya ve K1tasal Komisyonlar arasmdaki koordinasyondan sorumlu,, Gen9lik Komisyonu 'nun onerilerini ve katktlanm aktaracak bir Uluslararas1 Sekreterya ilyesi gorevlendirilmelidir. • Gen9lik Komisyonu gen9ligin kar~t kar~1ya oldugu sorunlarla, gen9lik 9ah~masmm nastl yiiriitiildilgu ve ulusal liderliklei: dahil olmak iizere Entemasyonal'in yaptlanyla birlikte bu tart1~manm yiiriitiilmesi s1rasmda ortaya 91kacak sorunlann en iyi nas1l tespit 1
Oybirligiyle kabul
edilmi~tir.
79
Sosyalizm
edilecegi ilc ilgili tartl~ma yilliitmelidir. Seksiyonlara gonderilecek mektuplar gern;:lik 9ah~malan hakkmda diizenli olarak gilncel bilgiler i9ermelidir. Gen9lik Komisyonu, gen9lige ybnelimimizle ilgili incc ayarlann yapilmas1 i9in ulusal seksiyonlarla silrekli bir diyalog kurmahd1r. • Gern;:lige ger9ektcn yilzilmilzil donmek istiyorsak, "gen9lik 9ah~mas1 yalmz gen<; militanlar i9indir" fikrinden vazge9ilmelidir. Gen9lige ytizilmilzii donmek i9in, liderliktcn yerel birimlere kadar rum orgiltiin devamh dikkatine ihtiya9 vardir. • Gen9lik Komisyonu Enternasyonal 'in ve onun ulusal seksiyonlannm farkh yapilanm ikame eden bir 9ah~ma olamaz; onun gorcvi tart1~may1 ba~latmaktJr. 2. Henilz bir gcn9lik brgutiine sahip olmayan iilkelerde, gcn9lik 9ah$masma ba~larken ozellikle dikkat edilmelidir. IV. Enternasyonal 'in gen<; militanlan bu iilkelcrde toplantJ ve konferanslar arac1hg1yla gblii$me turlan duzcnlemelidir. Ornegin, Fransa ' daki anti-LRU [LRU: Oniversite Ozerkligi Yasas1 - 9n .] milcadelesinin 1~1gmda Portckiz'de (bir an evvel), italya'da, ispanya'da, Belr;ika'da, Almanya'da, Britanya'da bu tur inisiyatifler almabilir. Aynca sava~a kar~1 , Dogu Avrnpa'da, ozellikle <;:ek Cumhuriyeti ' nde, Mo ldovya' da, Roman ya ' da ve eski Yugoslavya 'daki askeri iislere kar~1 milcadcle konusunda goril~me turlan diizenleme fikri tizerinde durmahy1z. Amerika 'da Vencziiella, Bolivya ve Ekvador'daki geli$mekte olan devrimleri savunma 9izgisinde (ornegin Brezilya'daki 10. Devrimci Gen9lik Kongrcsi'nin hazulanmas1 baglammda duzenlenecek) boyle bir tur Bolivya, Pcm, Ekvador, Brezilya, Meksika, ABD ve mumkilnse Veneziiella'da duzenlencbilir. Bu tilr inisiyatiflerin almmas1 i9in her seksiyonun Gen9lik Komisyonuyla baglanhh bir ~ckilde finansal bir kampanyay1 da i9cren bir plan olu~ turmalan gerekmektedir. 3. IV. Entcmasyonal, "Tro9kistlerin konumlanm savunabilecekleri, gcni~ bir devrimci vc bag1ms1z enternasyonal gen9lik brgi.itil" olan Devrimci Gcn9lik Enternasyonali'nin (DGE) olu~turnlmas1 i9in milcadele verir. "DGE bir yandan IV. Entemasyonal ' e ge9i~i kolayla~hracak, bte yandan gen9\igc dcvrimci bir brgilt ve onun gerektirdigi politik faaliyet alanmm saglayacakt1r." (6. Dunya Kongresi'nde Gen9lik Komisyonu'nun yapm1~ oldugu bncriler) 4. Gen9lik Komisyonu diizenli o\arak ayhk i9 biilten yaymlamaktan sorumlu olmahdJr. Bi.ilten, gen9lige yapilan saldmlann (sava~, sozle~ meli ve ge9ici personel paymm artmlmas1 , cgitimin bzelle~tirilmesi vb.) tum tilkelerde aym oldugunu gostennelidir. Bu nedenle billten, gen9lik mucadelesiyle ilgili 9e~itli yaz1lar toplulugu olmamah; gen9-
80
Geni;;ligin Yeniden Orgi.itlenmesi li;;in Oneriler
ligin a$mas1 gerekcn politik cngcllcri ve konulan cle almahdtr (ilk s1rada Pabloculuk olmak iizere) . Yolda$ Anderson'un [Brezilya'da oldiiriilen gem;: sendikac1 路- c;:n.] 2006'da oldiiriilmesinin sorumlulannm cezalandmlmas1 ic;:in kampanyaya luz vcrecek bir makale biiltenin gelecek say1smda yay1mlanacak. Bumm yamnda RYI'nin internet sitesi o lu~turulma Ii d 1r. 5. ilk olarak emperyalist sava~lara, ozellikle Irak ' taki sava~a ve askeri iislcre kar~1 bir kampanya oneriyoruz. Sonraki uluslararas1 kampanyalar kamusal cgitiminin savunulmas1, goc;:mcnler ve Venezuela, Bolivya ve Ekvador devrimlerinin savunulmasm1 konu alabilir. Katrina Mahkemesi 'nin takip edilmesi ve Parti in$asmm desteklenmesi ile ilgili ozcl bir kampanya da di.izenlcnmelidir. Amerika'da Serbest Ticaret Anla~masmm iptali ve Meksika Konferans1 ' na destck ic;:in kampanya di.izenlenmelidir. Avrupa'da da Lizbon Sozle$mesi'ne "hay1r" oyunun verilmesi ve Bolonya .Stratejisi 'nin iptal edilmesi ic;:in kampanya dtizenlenmelidir. Meksika seksiyonunun 2. K1tasal Toplanh s1rasmda genc;:leri bir araya getirmeye karar verdigini biliyoruz. Bu etkinlik, Amerika ' daki turun ilk durak yerlerinden biri olabilir. 6. Entemasyonal'in tiimiinii kapsayan gencl c;:erc;:eve ic;:inde, genc;:lige ozcl olarak ycr vererek Cezayirli yolda$larm goc;:menler konusunda uluslararas1 bir kurul toplama onerisine cevap vcrmeliyiz. 7. Yurtd1$111daki genc;:lerin IV. Entemasyonal Fransa scksiyonunun 2008 Agustos 'taki genc;:lik kampma katihm1 saglanmahdir. 8. Paris'te Lizbon Sozle$mesine kar~1 diizenlenecek 2. ve 3. Avrupa Konferanslanna genc;:lerin kat1hm1 ile ilgili h1zla karar almahy1z. 9. 2008 Nisan'daki Brezilya Devrimci Gern;ligin 10. Ulusal toplant1s1 strasmda Devrimci Genc;:lik (ABD), AJR (Fransa) ve Rcvolucion Juvcni 'nin (Brezilya) kat1hmlanyla uluslararas1 bir toplant1 organize etmcsini oneriyoruz. Bu toplantl diger seksiyonlarla geni$letilebilir. 10. Gcrn;:lik ic;:inde bir orgiittin kurulmas1, Pabloculuk 'la ve gerici merkcziyetc;:ilikle si.irekli sava$1m1 gerektirir. Bu nedenle baz1 katk1larda bulunulmas1 gcrekmektedir: Gene;: bir Frans1z militan tarafmdan haz1rlanacak LRU'ya kar~1 mi.icadelenin bilanc;:osunu gosteren ve Pabloculann hareketi bolmek ic;:in kurgulad1klan aynlma hakkmda bir yaz1; Meksikahlar tarafmdan sahte Zapatizm hakkmda yaz1lacak bir yaz1; Cczayirliler tarafmdan tilkelerinin ulusal sorunu konusunda Pablocularm suc;:lu konumlan hakkmda bir yaz1; Diinya Sosyal Forumunu analiz eden bir yaz1; italya'da Turigliatto tarafmdan gerc;:ekle$en aynlma hakkmda bir yaz1... 11. Genc;:lik Komisyonu, "Devrim Durumu", "Marksizm ve Anar$izm", "Kapitalizmi insanile~tirmek miimkiin mi.i?", "Dev let' in sm1f karaktc-
81
Sosyalizm
rine giri~", "Rus Devrimi Geryegi", "Dordilncil Enternasyonal' in K1sa Tarihi" vb. konulanyla ilgili bir propaganda bro~ilrii serisi yazmak ve ilzerinde yah~makla gorevlendirilmelidir. Bu makaleler teorik yaym orgamm1z La Verite/Geryek'te yay1mlanabilir. 12. Enternasyonal ve ulusal seksiyonlanndaki genylik 9ah~masmm onemi hakkmdaki tart1~may1 yilriitmek ir;:in onergcyi yay1mlamay1 oneriyoruz. Belki Gene! Konsey bu konuyu ve Giiney Amerika ve Brezilya seksiyonlannm genr;:lik r;:ah~mas1 hakkmdaki katkilanm Gcnel Konsey Genr;:lik <;::ah~mas1 Ozel Biilteni'nde tarh~lf. 14-16 Arahk 2007
82
Venezuela Devrimi Tehlikede
Venezuela Devrimi Tehlikede! i,~ilerin ve halklar1n
emperyalizme kar§I birligi!
PT i<;inde yer alan O Trabalho ak1m1, IV. Enternasyonal Brezilya Seksiyonu
2 Arahk 2007 tarihinde Ba~kan Chavez tarafmdan onerilmi~ olan Anayasa referandumunun r;;ok ktir;;iik bir oy farkiyla (%I) "Hayu" zaferi ~eklinde sonur;:lanmas1, Bush ilc onun yerel ve uluslararas1 muttefikleri tarafmdan co~Â kuyla kar$1land1. Bu mtittefikler arasmda ispanya krah da yerini ald1.
Bugtin Venezuela devrimi tehlikededir ! Venezuela' da "Hayir" kampanyasm1 ytiriitenler, 2002 y1hnda Chavez'e kar~1 askeri darbe giri~iminde bulunanlardir. Petrol sanayini sabote edenler onlard1r, 2004'te Chavez'in gorevden almmas1 ir;;in referandumu zorlayan onlard!f. Venezuela'nm me~ru huktimetini frenlemek ir;;in ellerinden gelen her ttirlti r;;abay1 gosterenler onlardir. "Hayir" kampanyas1, Venezuela htiktimetinin ald1g1 ilerici tedbirleri, yani genel olarak millile$tirrneleri, petrol ~irketlerinin millile~tirilme sini, koyltiye toprak dag1hlmasm1 ve IMF ile baglann kopart1lmas1m
83
Sosyalizm
engellemek isteycn ve emperyalizm hesabma c;:ah~anlarm kar~1-devrimci politikas1dir. Emek<,:iler vc halk, bu kazannnlan savunmak ic;:in askeri darbeye kar~1 c;:1km1~lar, petrol ~irketlerine sabotaja kar~1 mlicadele etmi~ler ve 2004 referandurnunda Chavcz'i destcklemi~lerdir. Butlin bu durumlarda, JV. Entemasyonal ko~ulsuz olarak Venezuela halkmm yamnda Chavez hukumetini savunmu~tur. Venezuela' da, Latin Amerika'da ya da dunyanm herhangi bir yerinde ya~ayan , Venezula halk ve i$c;:i hareketini destekleyen hic;:bir anti-emperyalist militan, Bush ve arkada~lannm yaphg1 gibi 2 Arahk referandumunda "Hay1r" oylarmm zaferinden memnuniyet duymaz. Uzun zamand1r ilk kez Venezuela devrimini yenilgiye ugratmak ic;:in mlicadele edenler sec;:im sand1gmda devrime kar~1 bir zafer kazandilar. Bu sonw;:lar, 2 Arahk 'ta "Evet" kampmda ycr alanlar arasmda, yani emperyalizmin mlicadelesine kar~1, devrimci sureci savunanlar arasmda ciddi bir tart1~maya ncden olacakt1r. Hugo Chavez'in kendisi bile - ki Chavez hiiktimeti muhalcfctin her tlirlti propaganda ozgtirlugunli glivence altma alm1$t1- onerisinin yenilgiye ugramasmm nedenini oy kullanmayanlarm yliksek ytizdesine (% 44) baglad1g1111 ifade etmi~ bulunuyor. Tabanda ylirtittilen tart1$malarda, mevcut politikalarda ciddi diizenlemeler yap1lmas1 gerektigi ileri siirtiltiyor. Halk kitlcleri ekonominin kilit sektbrlerinin millile~tirilmesi ve yeniden millilqtirilmesi konusunda daha ileri gidilmesini savunuyorlar. Ve aym zamanda i~<,:ilerin ve halkm taleplerine vc orgiitlenrnclcrine kar~1 c;:1kan Chavezciligin mevcut <;ah~ma Bakam gibi kesimlerinc tepkilerini ytikseltiyorlar. Emperyalist saldm ~u anda uzla~ma'' vc ''diyalog" aray1~1 ylizlinu gosteriyor. 2002, 2003 ve 2004'un darbecileriyle mi "uzla~ma" vc "diyalog"? Amac;:lan hie;: degi~miyor; Venezuela'y1 Mcrcosur'e (Latin Amerika AB 'si) htmak ve emperyalizm hesabma bu lilkeyi c;:ok uluslu ~irketlerin pazan haline getirmek! Bu opcrasyon ,kendisini "Bush 'un gerc;:ek dostu" ilan eden Lula tarafmdan uygulanmaya c;:ah~1hyor. Emperyalizmin ajanlan, Latin Amerika 'nm ba~ka bolgclerinde, Venezuela' daki referandumda ortaya c;:1kan "Hayir" oylan zaferine dayanarak kitleleri yenilgiye ugratmamn yollanm anyorlar. Nitekim 15 Arahk 'ta, Bolivya'da dogu eyaletlerinin aynhkc;:1 oligar~isi - Santa Cruz eyaletinin onderligi altmda - halk tarafmdan sec;:ilmi~ temsilcilerin c;:ogunlugu tarafmdan ylirtirllige konulmu~ yeni Anayasay1 tammama hakk1111 elde ettiler ve Evo Moralcs'in ulusal hliklimeti kar~1smda "6zerklik"lerini ilan ederek i~ sava~a haz1r olduklanm bildirdiler.
84
Venezuela Devrimi Tehlikede
Venezuela devriminin savunusu temelinde antiemperyalist bir birle~ik cephe i~in ve k1tamn butun halklarmm egemenligi i~in! IV Enternasyonal 'in Brezilya seksiyonu olan ve PT is;in yer alan 0 Trabalho ak1m1 ; Venezuela, Bolivya ve Ekvador'daki devrimci si.ire<;:lerin ko$ulsuz bir savunucusu olup, <;:ok daha geni$ bir birle$ik cepheyi in$a etmenin miicadelesini yi.ikseltmc amacmdad1r. 0 Trabalho olarak; Chavez, Morales ve Conca ti.irti htiki.imetlerle ko$ulsuz bir cylcm birligi i<;:inde olacag1m1z1 ve herhangi bir dt$ mi.idahale tchdidine kar$t, emperyalizmlc vc onun miittefikleriyle smirh dahi olsa baglan kopartacak onlemler almaya kalkt1klarmda sonuna kadar onlarm yanmda olacag1m1z1 ilan ederiz. Aym zamanda, sosyalizm yolundaki donii$iimleri derinle$tirmek amac1yla somut oncrilerimizi maddelc$lirme hedefimizi korumak ic;;in, bu tlir hiiki.imetlcrdcn politik bag1ms1z!Jg1m1z1 mutlak olarak ayn tuttugumuzu da bclirtiriz. <;:unkii; bize gore sosyalizrn ancak kendi sm1f zeminlcrindeki i$<;:ilerin eseri olabilir. Bu durum, Venezuela'da UNT'nin (i$c;;ilerin Ulusal Birligi), tabanlanna kar$1 sorumlu yap1larca sec;;ilmi$ bir sendikal konfederasyonun yenidcn in$a edilmesi anlay1$1111 desteklememizi zorunlu kilrnaktadtr. Ekvador'da, i$<;:ilcrin ve halkm 2007 y1h sonunda olu$tumlan Kurucu Mcclis arac1!Jg1yla toplumsal ve ulusal taleplcri i<;:in orgiitlenmenin yollanm arad1klan bir donemdc; Mcksika 'da, Kuzcy Amerika Scrbest Ticaret Anla$mas1 'na (TLCAN- NAFTA) bir hiikiim eklenerek tilkclerine fasulye ve m1smn serbcstc;c giri$ine yol ac;;arak Mcksika tanmmm felakete siirtiklenmesini, I Ocak 2008'de, iilkenin ABD smmnda protesto eden gostcricilerin mticadelesini siirdtirdiikleri bir doncmde; Brczilya 'da, 6. y1lm1 kitlelerin ozlemlerini kar$1lamaya yana$mayarak siirdi.iren Lula hiiki.imctinin Bush ' la i$birligini arthrarak etanol anla$masm1 da imzalad1g1 bir sirada, kuzcyden giineye, k1ta c,:apmda cmperyalizme kar$1 biiti.in giic;;leri bir araya getirecek bir yola girmcnin de zamam olsa gcrek! 2008 y1h, cmperyalist hakimiyete kar$1 bi.itiin Amerika k1tasmm egcmcn ve ozgi.ir uluslann gerc;;ck birligi yolunda i$<;:ilerin ve halklann miicadele birliginin yolu olsun! • Venezuela devrirninin ko$ulsuz savunusu is;in! • Kendi kaderlcrini egcmence belirlcme hakk1 Venezuela i$<;:i ve halklannm kcndilcrine aittir! • Chavez hiiki.imeti tarafmdan yap1Jm1~ olan btiti.in millile$tirmelerin, toprak dag1t1m111111 savunusu ic;;in ! • IMF ilc emperyalizmden kopu~ yolunda atilm1~ bi.itiin ad1mlann desteklenmesi i<;:in! 10 Ocak 2008
85
Marksizm ve SOrdOrOlebilir Kalkinma
Marksizm ve 路路surdurulebilir Kalk1nma''
Pierre CISE
"Siirdi.irtilebilir kalkmma'', yani ekoloji: bugtinlerde, parti programlannda, y1lhk ~irket raporlannda herkes bu terimleri kullamyor ve bu terimler, binlerce STK'ya, dam~ma kuruluna ve sertifika kurulu~una ge.yim kaynag1 yaratiyor. Son zamanlarda, Nobel Ban~ Odi.ilu'niln aym anda Al Gore ve IPCC 'ye [Htiktimetler aras1 iklim Degi~ikligi Paneli - .yn.] verilmesiyle bir genel kabul dahi gormti~ oldu.
u yaz1, emperyali.st a~~rr:ia?aki .k~pitalist tiretim t~rz1 .yer?evesinde bu kavramlann kokemm, i~levm1 ve bu konudak1 Marks1st duru~u ele almay1 hedefliyor. Yaz1, kas1th olarak bu kavramlann altmda yatan ktiresel 1smma, genctigiyle oynanm1~ yiyecekler gibi her biri tizerine ayn ayn yaz1lar yaz1labilecek bilimsel sorulan konu edinmiyor. Adma politik ekoloji de denen, .yevrecilik tarafmdan kullamlan bilimsel sorulann bilimle uzaktan yakmdan alakas1 yoktur. <;:unkti bilim, insan ttirtiniln doga yasalan tizerinde egemenlik kurma bi.yimidir ve bunu hem acil gereksiminleri hem de gelecek nesiller i.yin ger.yekle~tirir. Bugtin bu kadar moda olan stirdtirtilebilir kalkmma, her ~eyden once politik bir operasyondur ve
B
87
Sosyalizm
emperyalizmin uluslararas1 kurumlannm bu konuya ozel ilgisi bak1mmdan da birinci derecede oneme sahiptir.
"Surdurulebilir kalkmma"nm kokenleri Ekoloji bir doga bilimidir. Ya~ayan canhlar arasmdaki ili~kilcri ve i<;;inde ya~ad1klan <;;evreyi ara~hnr. Goriinii~lerin aksine, yeni bir bilimsel disiplin degildir. 19. ytizy1lm ikinci yansmda Ernst Haeckel tarafmdan kurulmu~tur. Nispeten sm1rl1 bir r;er<;;evede geli~mi$ (az r;ok bilimsel <;;evrelerle smirh kalm1~) ve ancak I 970'lerden sonra, daha 9ok politik ekoloji ad1 verilen ya da daha yok bilinen ad1yla <;;evrecilik olarak tammlanan ak1m tarafmdan ger<;;ekle~tirilen fiili bir soygun <;;er<;;evesinde kamuoyunun dikkatini <;;ekmeye ba~lam1~hr. <;:evrecilik bu disipline kcndi politik soylcmi i9in "ciddi" bir bilimsel destek olarak tutunmu~tur. Bu, tarihte ilk kcz ger9ekle~en bir ~ey degildir. Ornegin, Darwin 'in dogal seleksiyon Lizerine yi.irlitti.igi.i <;;ah~ma da rekabctin varhg1111 me~rula~tlrnrnk ve piyasa ekonomisini dogal bir kanun haline getirmek amac1yla kullamlm1~t1r. Bu noktada, Engels Doganm Diyalektigi 'nde ~oyle der: "Darwin, ekonomist/erin tarihsel geliJimin en yiiksel seviyesi olarak ovgiiler yagd1rd1g1 serbest rekabetin, varoluJ miicadelesinde hayvanlar krallzgmzn normal durwnu oldugunu gosterdiginde, insan!tk iizerine, hele he!e kendi memleketlileri iizerine ne den/i agzr bir hiciv kaleme ald1g1mnfark111da degi/di. " Tersinc, "yanzzca iiretimin ve bolii.yiimiin plan!L bir .yekilde gen;:ekleJtiri/digi toplumsal uretimin bi/inr;li orgiit/enmesi, top/umsal ar;1dan insan!tg1 geri ka!an hayvanlar dunyas111111 seviyesinin iizerine r;ikarabilirdi, t1pk1 gene/ o/arak iiretimin bir tz:ir olarak insanlzk ir;in yapm1.y oldugu gibi. " Ancak bu, burjuvazinin kusurlanm saklayan vc ne dcnli <;;i.iriimii~ olursa olsun kapitalist liretim ili$ki lerini mqrula$tirmaya yarayan mevcut ekonomik teorilcrini, bliyiik ol9ckte matematigin kulla111mm1 arkasma saklayan yapilarla ay111dir. <;::evreciligin ve politik ekolojinin, sa<;;mahgm smirlan111 zorlamak konusunda bir tcreddiitii yoktur. Politik ekolojiden bahsetmck, politik kimyadan, politik fizikten vs. bahsetmek gibidir. Fakat Sayma biyimselliklcrinin otesinde, gorecegimiz gibi, bunlar bclli toplumsal gi.i<;;ler vc ama9lar tarafmdan kullamlan birer ara<;;tlr. Si.irdi.iriilebilir kalkmma kavram1 ilk kez 1987' de BM tarafmdan kumlan ve Norve<;;li Gro Harlem Bmndtland tarafmdan haz1rlanan bir Di.inya <;::evre ve Kalkmma Komisyonu raponmda kullamlm1~, bu nedenle de siirdiiriilebilir kalkmma kavrammm bulunu~unu simgeleyen bu rapora daha soma "Bnmdtland Raporu" ad1 vcrilmi~tir. Bu rapor, 1992'de Rio de Janeiro ' da yap1lan Birle~mi~ Milletler <;::evrc ve Kalkmma Konfcrans1 'nm (bu konferans "Diinya Zirvesi" ya
88
Marksizm ve Si.irdi.iri.ilebilir Kalkinma
da "Rio Zirvesi" adlanyla da amlmaktadtr) vc 2002'dc ge1-yckle~tirilcn Johannesburg Zirvesi'nin de temelini olu~turmu~tur. Bu noktada, bugtin bu dcnli kabul goren bu kavramm cmperyalizmin kurumlanndan, halklann ve halklann c,:1karlanna kar~1 bir y1k11n politikas1 ytiri.iten aym insanlann inisiyatifiylc c;:1km1~ olmas1 dikkate degcrdir. Finans kapitalin kummlan, bir yandan ki.iresel dtizlcmde tiretici gtic;:lerin y1k11111 ic;:in kahc1 arac;:larken, uygarhgm geri gitmesine hizmet cderken bir yandan da nasil "si.irdtiri.ilcbilir kalkmma" yoluyla "gezegcni kurtanna" iddiasmda olabilir ki? Kavramm ortaya c;:1kt1g1 ycr kadar onaya c;:1kma am da onemli. Brundtland raporu yaymland1g111da tirctim arac;:lannm ozel mtilkiyeti sisteminin c;:Uri.imti~li.igti uzun bir zamand1r i~inc bakrnaktayd1. Kendilerinin olmayan bir borcun altmda ezilmckte olan egcmcnlik altmdaki i.ilkelerin halklan, IMF vc Dtinya Bankasi tarafmdan dayatilan yap1sal di.izcltme politikalanmn korkunc;: sonuc;:lanndan c;:ckmektcydi. Ozellqtirmc programlan, kamu btitc;:esinde korkunc,: k1s1tlamalar ve devlet mtidahalcsinin toptan kaldmlmas1, halklan yoksulluk ve toplurnsal gcrilemcye mahkum etmi~ti. Aym zamanda, finans kapital, gcrek bu Ulkclerin kaynaklanrn cle gec;:irerck, gcrekse bore;: Uzcrine speki.ilasyon yaparak ve her ~ekilde yagma yoluyla bu y1k1mdan ycni kar f1rsatlan yai路at1yordu. Ozclliklc de Avrupa Ekonomik Toplulugu 9erc;:evesinde vc Uretici gi.ic;:lcrin di.i~i.i~e gec;:m~si, y1k11111 anlammda a~ina oldugumuz ti.im sonuc;:lanyla bidikte saldirganhgm mali yi.iki.i de emperyalist i.ilkclerin halklanmn strtma ve onlann kazammlanna bindirilmi~ti .. Hi.ikiimetlcr, ckonomistlcr vc "krize c;:oztim" olarak cmperyalizmin emirlerinc tamamen tabi olan diger uzmanlar tarafmdan temsil edilen tiim bu y1k1c1 saldirganhklar, kac;:milmaz olarak yeni krizler ve yeni y1k1m dalgalan i.iretmcye yazg1hyd1. Dahas1, Rapor'un yaymlanmas1111 izleycn birkac;: ayda, Ekim l 929'daki c;:oki.i~tcn sonraki en bUyUk vc en ciddi c;:okti~ olan Ekim 1987 finansal c;:okii~U geryckle~ti. Aym zamanda, iyi.irtimc krizi, imaj1 "cilalanmakta" olan bir sisteme kar~1 halklann direni~ ve hareketliligini de beslcdi . "Si.irdtirtilcbilir Kalkmma Operasyonu", yi.iri.imc a$amasmdaki kapitalist i.iretim tarzmm gerc;:ek dogas1111 gizlcme giri~iminin bir parc;:as1111 olu~turmak ve halklan ve halklann orgi.itlcrini halklara kar~1 olan y1k1c1 saldirganhga eklcmlcmek i.izere tam zamanmda gi.indemc geldi. Bu manevranm gerc;:ek anlam1 buydu.
Brundtland Raporu Brundtland Raporu sUrdi.irtilebilir kalkmmay1
~u ~ekilde
tammhyordu:
89
Sosyalizm Siirdiiriilebilir kalkmma, gelecck ku~aklarm kendi ihtiya.ylann1 kar~Ilama becerilerini tehlikeye atmadan bugiiniin ihtiyai,:lanm kar~1layan kalkmmadtr. iki anahtar kavram i.yerir: birincisi ' ihtiya.ylar ' kavram1d1r, bu, ozellikle de diinya yoksul!annm ya~a msal ihtiya.yland1r ki, bunlara ozel bir oncelik verilmelidir; ikincisi isc teknoloj in in ve doganm biigiiniin vc gelecegin ihtiya.ylanm kar~1lamas1 i.yin gereken toplumsal orgiitlenmenin dayatllg1 smtrhhklar fikridir. ( ... ) insani ihriyar;: vc beklentilerin kar~Ilanmas1 gcli~imin en bliyii~ amac1dtr. ( ... ) Temel ihtiya.ylann otcsindek i ya~am standartlan, ancak her yerde tiiketim standartlanmn uzun siircli siirdtiriilebilirliginin dikkate almmas1y!a siirdiiriilebilir. Fakat, r;:ogumu z diinyanm ekolojik kaynaklanm a~an bir ya~am sUrdUrliyoruz; bunun bir omcgi cnerji kullan umm1zd1r. Tespit cdilen ihtiyai;lar toplumsal ve kiiltiirel olarak belirlenmektedir. Stirdiirulebilir kalkmma, ekolojik olanm sm1rlan dahilindeki ve herkesin mant1ksal olarak isteyebilecegi tiikctim standartlar1111 te~v ik eden degerlerin onemscnmesini gercktirir. Ba~ka
insanm geli~imi, insanhgm teknolojisinin, ihtiya9lannm geli~imi, doga ve bu geli~imin takip edilcbilmcsi i9in gerekli olan kaynaklan tcdarik etme kapasitesi tarafmdan smlflandmld1g1 di.i~i.intillir. Bu yi.izden, insanhk, gcli~imini bu 9ckincelcre vc bu smirlamalara tabi ktlmahd1r. Ba~ka bir dcyi~le , dogaya boyun cgmelidir. Si.irdi.iri.ilebilir kalkmma savunuculan, bize "Yalmzca bir di.inyam1z var!" demektedir. Di.inyamn bir "ortak fayda" oldugu di.i~i.ini.ili.ir ve insanhk (tabii ki gene! anlamda 9i.inki.i toplumun farkh 91karlan olan sm1flar halinde boli.inmesinc yonelik herhangi bir attf yasaktir) bunu korumak istcmeli ve eylemliligini bu amaca tabi k1lmahd1r. "Ortak 91kar" aramak, bir e~itlik ruhu i<;:inde "ortak fayda" is;in 9ah~mak, si.irdi.iri.ilebilir kalkmmanm ifadc ettigi ama9land1r. Fakat bu pratikte nc anlama gelmektedir? Brnndtland Raporu'nun "stratejik zonmluluklar"1 en yoksul insanlarm ihtiya9lanm kar~tlama bahanesi altmda, yoksul olmayanlann ihtiyas;lannm yeniden tammlanmasm1 savunur. "Kuzey i.ilkeleri" ana hedcftir (tabii burada proletarya ve burjuvazi arasmda bir aynm yapilmaz). Bir diger omek, Rapor 'a gore, su kaynaklarma ula~tmda, saghkta ve konut sorununda gozlenen krizler "dogal gerilimin gori.ini.ir ifadeleri" olarak tammlamr. Si.irdi.iri.ilcbilir kalkmmanm yerel di.izeyde di.i~i.ik maliyetli teknolojileri kullanarak bu kaynaklara ula~1m1 iyilqtirme yoni.indc 9ah~acag1 iddia edilir. Dogal gerilim mi? Su kaynaklanna ula~1m sorunundaki tek sebep IMF ve Di.inya Bankasi politikalanndaki yap1sal di.izenlemeler degil midir zatcn? Yerel di.izeydeki kar~1thklar m1? Di.i~i.ik maliyetli teknolojil er mi? Bu, yalmzca STK' lar 9er9evesindc i.i9tinci.i sm1f 9ozi.imler i.iretmek i9in bir mazeret olmaz m1 ? Dahas1, Rapor, "baJarilmas1 gereken zorlu gorev bir an once ni!fus art1.~ h1zlan111, ozellikle de Afrika gibi bu h1zm art1~路 gosterdigi bolgelerde dii.jiirmektir" demektedir.
90
bir
deyi~le,
Marksizm ve Surdurulebilir Kalkinma
Boylece, kitay1 saran yoksulluk vc y1knmn mevcut kaynaklara oranla fazla olan ni.ifustan kaynakland1g1 iddia edilir. Burada, Marx'm Kapital ' de ozellikle mi.icadele ettigi Rahip Malthus tarafmdan ortaya ahlan cski teorilerin bir kez daha giindeme getirildigini goriiyoruz. Yani <;:ozi.im fazla ni.ifus art1~m1 dii~i.irmek mi olacaktJr? Burada, kaynaklann kontro\i.inden 91kan ve ctnik sava~lar olarak tabir edilen ~eyleri destekleyen, (Afrika'da 6\i.imlerin birinci dereccde sebebi olan) AIDS ve diger hastahklarla miicadele edilmesindeki eksikligi destekleyen, finans kapitalin yagma politikalanm destekleyen hazu bir ahlaki ve r,:evreci argi.imana sahibiz. Burada, si.irdi.iriilebilir kalknuna kavrammm r,:evreci rneseleleri, ekonomik, politik ve toplumsal sorunlan de i<;:eren daha geni~ bir r,:crc;:evede ele ald1g1 gori.ilebilir. Fakat bu politik ekoloji ve STK'lann giinliik di:izlemde yaptiklan i~tir zatcn . Bunu anlamak ir,:in bu konuda yazdm1~ herhangi bir yayma bakilrnas1 ve adil ticaret, toplumsal sorumluluk sahibi i~lctme, uluslararas1 orgi.itlerin refomm gibi konular i.izerine sayfalar dolusu yazmm okunmas1 yctcrlidir. A<;:1k bir politik i~levi olan bu ideolojik yapmm tamam1 l 987'nin gi.ine~li bir giiniinde bir anda ortaya 91k1vermedi . Oretim ara9larmm ozel mlilkiycti sistemine "ideolojik" bir k1hfuydurmak i.izere, sistemin ti.im kuvvetinin iiretici gi.ic;:lcri imha ctmeye yoneldigi bir 9agda ortaya 91kan bu si:iylem daha eski kavramlarda tcmcllenmektedir.
Surdurulebilir kalkmmamn dayanaklan ve ~evrecilik <;::evrecilik ve siirdiiriilebilir kalkmma iki temcl ideolojik kaynaga sahiptir: "s1flr biiyiime" kavram1 ve (Katolik) Kilise 'nin toplumsal doktrini. Stftr geli~im "teorisi", 1968'de Fiat'm bir yonetim kurulu i.iyesi ve eski bir OECD bilimsel yoneticisi tarafmdan kurulan bir uluslararas1 ekonomistler ve bilim insanlan demegi olan Roma Kli.ibti tarafmdan J972'de yaymlanan Geli~imin Sm1rlan isimli bir rapordan kaynaklanmaktadir. Birc;:ok diplomat, eski kabine tiyesi ve uluslararas1 kurum tarafmdan yi.iri.iti.ilen bu demegin ba~mda bugtin Ordtin prensi El Hasan bin Talal bulunmaktad1r. Yalmzca toplumun "en kaymak tabakas1" ... Roma Kultibii'niin raporn niifusta ve tum ekonornidc kaynaklann korunabilmesi ir,:in "s1flr bi.iytime"yi savunuyor ve bu ~ekilde daha once adm1 anrn1~ oldugumuz Rahip Malthus'un eski teorilcrine modem bir rotu~ yap1yordu. Bu raponm Nixon'm 1971 Agustos'unda dolan altm standardmdan "kopanna" kararmdan soma yay1mlanmas1 bir tesadi.if degildi. Bu karar da, kapitalizmin c;:iiri.imi.i~ i:izelligini ve yeni y1k1rnlar yaratmaks1zm kendi c;:eli~kilerini c;:ozcmeyi~ini gozler i:ini.ine seriyordu. Bu kararm
91
Sosyalizm
ac;;t1g1 , i.irctim gi.ic,:lerinin y1k1mmm yeni c,:ag1 (i.iretim kapasitclerinin empcryalist ekonomilcrde ycniden $ekillendirilmcsi, i.iretimdeki "fazla kapasite"nin imhas1) , ''s1fir bi.iyi.ime" istenmesiyle me$rula~tmlm1~ oldu. Bu anlay1$a gore, her ~ey kohi gidiyorsa, sw;:lu ti.iketim tarzlan ve i.iretim ic,:in i.irctimdi (i.iretimcilik). Bunun sonucu ise doganm tahribat1 olmu~tu. Le FM!, une entreprise de pillage des p euples [IMF, halklan yagmalama ~ irketi - c,:n.] ad1 atmda yaymlanan bir dizi makalede de beli1iildigi gibi, sorun ''ta/ebi, tuketimi ve ge/i~· imi.frenleyecek ihtiy aca y one/ik 'bir ekonomik-<;evreci-bi/imse/ · tar/1~-ma " saglanmas1 idi . Aynca, "s1fir bi.iyi.ime"nin en bi.iyi.ik propagandacilanndan biri olan Avrupa Komi syonu eski Ba~kam Hollandah Sicco Mansholt, l 970'lerdc "19 70 i/e 1980 aras1 5 mi/yon ~' i/t<; inin loprag zndan ayn/mak zorunda ka/acag m1 hesaplayarak mi/yon/area hektar/zk a!anda bir durgun/uk" ongormi.i~tli. Binlerce c,:iftc,:ilik sorununun a1iadan kalkma-
s1 , topragm nadasa b1rak1lmas1, i.irctim kotalan111n gi.indeme getirilmcsi vs. daha once belli bazi i.iri.inleri ihrac;; eden i.ilkelerin bugi.in bu i.iri.inleri ithal ctmesi sonucunu d og urmu~tur. Bugi.in buralarda stit vc tahil i.iri.inlcrinde k1thk soz konusudur ve bu da tam amcn tanm hammaddesi _speki.ilatbrlerinin c,:1kannad1r. C,::cvrccilik ve si.irdi.i1iilebilir kalkmmamn "s1fo bi.iyi.ime" ilc ili~kisi ni ortaya koyan birc,:ok ornekten birini vcrmek gerekirse "otorite sahibi" Frans1z gazetesi Le Monde'un 30 May1s 2007 tarihli Siirdiirii/ebilir Ka/kmma ekindcn bir almtl yapabiliriz. Ba~l!g1 " G e li ~ imi Sorgulamak" olan bu ek Natures ct Dccouve1ies (STK ve magaza zinciri, nati.irali zm, ortak toplurnsal sorumluluk ve adil ticaret savunucusu), Paris Port Authority, Credit Cooperatif (Halk Bankasi Grubu yan kurulu~u, c,: cvresel ve ckonomik olarak sorumlu yatmm amigosu ), iki si de Avrupa Birligi emirlcriylc oze lle~tirmc si.irccinde olan iki dcvlet tekeli olan EDF (elektrik) ve SNCF (dcmiryollan) sponsorlugunda <;:1kanlm1~t1 . Giri~ makalesi bi.iyi.imeye saldmyor, insanlan " ya~ am standartlannm iyilc~ccegine" inanmaya tc~vik eden "modern tak111t1 "dan dem vuruyor vc "bu modern 1akrnt1111n anlam1111 ve irerig ini y eniden incefemeye yone!ik" acil bir ihtiyac,:tan soz ediyordu; "tiiketimi azaltmaya yonelmek yeni bir y o/ m:;acak "ti. Aynca, ovgti dolu bir makale "dii~·iik gelir diizeyindekiler "den bahsederek "daha az ~·a/iian, daha az kazanan ve mutlu olan" insanlan tamtJyor, "top/111111111 geri ka!an kesimi y a!mzca a!im giicunii art1rmaya ugrai1rken, onlar111 daha az <;ahymay 1, daha az kazanmay 1 ve daha az harcamay t tercih ettig i "ni yaz1yordu.
Alim gtici.ini.i art1rma mi.icadelesi vercn i~<;:iler ve i ~ <;:i orgi.itlcri , bu gore bi.iyi.imcye inanan budalalard1 ve gczegeni ti.ikctiyorlard1! Dahas1, Helena'nm biri "diiiiik ge!ir!i!ik size inanrlmaz bir zenginlik
anlay1~a
verir. <;iinu daha az harcad1g m1zda, haya/ gucuniizii daha fazla kul-
92
Marksizm ve SUrdUrUlebilir Kalk1nma
lanabilirsiniz. " demekte bir beis gormi.iyordu. Burada, kithkla terbiye cdilen ti.im halklar icyin faydah olacak bir ya kla~tm goze c;arp1yor. Aynca, Conseil d' Analyse Economique (ikti sadi Analiz Konseyi) Yonctim Kurulu Ba~karn Christian de Boissicu, "anahtar mesele, bireylerin ve devlet kurulu.ylanmn davranz.ylannda bir degi1路im " diyor. Tiim bunlar Avrupa Birligi c;erc;evesindc: "Son tahlilde, insanlm; digerlerinin de aym 1路eyi _vapacagrna ikna olduklan ko.'fulda davra1111路/cmnz degi~tireceklerdir. Yogun bir Avrupa divaloguna ve uluslararas1 diyaloga ihtiya<;: vardzr. " Denetleme Kurnlu Da01~ma111 Patrick Vivcret ise "siirdiiriilebilir olmayan kalkmma "y1 mahkum cderek, bunun "ruhan i bir kriz, bir uygar/1k krizi" yaratt1gm1 iddia cdiyor. La decroi ssancc pour tous (Herkes ic;in Kiicyiilme) ba~hkh kitabm yazan olan Nicholas Ridoux , i~ boli.i~i.imi.ini.i savunarak bu saycdc "c;:ali~ma ya~am1111 yarat1c1/ik, politikfaaliyet ve du~iinsel varolu~ yoniinde yeniden dengelemek "ten bahsediyor. Ve ~oyle diyor: " Ge!i~mi~ iilkelerde, biiyiimeme sorzmu iizellikle a.ym tiiketim yapanlara yoneliktir. Tab ii bu yii::den, ::enginlere ydneliktir. Fakat ay111 zamanda biiyiik ol<;:iide orta sz111fa da .voneliktir. " Burada insan yogun bir tiitsii kokusuyla "s1fo biiylime" kavram1 i.izerine bir Pazar ayini gorebiliyor. Hi<; de tesadi.ifi olmayan bir ~ekilde bir kcz daha c;evrecilik ve si.irdi.iri.ilebilir kalkmrna111n en temcl kaynag1 olarak (Katolik) Kilise ve ozel olarak kilisenin toplumsal doktrini on plana cy1k1yor. 1986'da yolda~1m1z Gerard Bloch 'un yazd1g1 gibi, yalm zca birini ele alahm : Katolik Kilisesi. bugiin kapitalist siimtirti ve cmperyalist bask1y1 savunmak ii;:in her zamankinden daha bliyOk bir rol oynuyor. Her nc kadar pek i;:ok ak1ma biiltinmti~ olsa da. emperyali zm vc c,:c~itli scktiirlerindcnse ~eli~kiler taraftndan daha az etk ilenmi~tir. Ayn1 zamanda, si:imii1iilcnlcre kar~1 stimiircnler safinda, ezilenlere kar~1 ezenler saf111da, yoksullara k a r~ 1 ze ng inlcr saftnda ve rilen on yedi ytizyilhk bitmek ttikenmek bilmcz bir miicadele, kar~1hk bulmayan kitleleri kandm11a sanatmda Kilise' ye c~ i bulunmaya n bir tecriibe kazandmrn~t1r. Gec;mi~ ve bugiin tarafmdan dogrulanan bir sav: pek c;ok Kilise belgesi (csas olarak bir ti.ir talimatnameler olarak tasarlamm~ olan papaltk belgeleri), empcryalizmin uluslararas1 kurumunun doktrinlerinden tarihscl olarak once gclmi$ ya da gerc;eklik meydana geldikten soma onu kutsam1~t1r. Boylccc, Brundtland Raporu 'nun yay11nlanrnas1yla aym yil, Papa II. Jean-Paul , Sollicit11do Rei Socia/is [Sosyal Sornmluluk Ozcrine - c;n.] adh Papalik gcnelgesini yay11nlam1$tlr. Bu genelgenin icyerigi , si.irdi.iri.ilebilir kalkmma kavram1yla tamamen 6zde$tir ve Kilise'nin 6nccki duru~unu bu kavramla uyumlu gostermektedir. Dahas1, hareket noktas1 Popularum progressio [Halklann Kalkmmas1 - c;n.] adh ba~ka bir genelgcnin bilan9osunu c;1karmakt1r.
93
Sosyalizm
Papa VI.Paul tarafmdan yirmi yil once yay1mlanan bu gcnelgeye abfta bulunularak kalkmma sorunlanna deginmekte ve bu ncdcnle ~una i~a颅 ret etmektedir: XIII. Leo'nun belgesi il e devamltltk arz eden bir ~ekilde ortaya c,;1kan VI. Paul'iin belgesi , kalkmma ilc il gili olan sorunun etik ve kiiltiirel ozelligine vurgu yapabilmi~ , Kilisenin bu alana mi.idahalesinin me~rulugunu ve gerekliligini ortaya koyabilmi~tir.
"Ka!kmma a91smdan diinyantn bugiinkii halinin daha ziyade olumsuz bir izlenim yaratmakta" oldugunu tcslim ettikten sonra, "birfe$ik c;:aba/an daha etkin bir faaliyeti miimkiin kt/an ( ..) biiyiik ulus!araras1 orgiitler "i yine de kutsar vc baz1 olumlu yonleri vurgulayarak devam eder: Bugi.iniin olumlu gostergelcri arasmda kullamlabilir kaynaklann smirl!l!gmm daha c,:ok farkm a vanhm~ olmas1 say1lmahdir. Kalkmma planlan yap1ltrkcn doganam bi.iti.inli.igi.ine ve dongi.iselligine sayg1 gosterilmeli, kalkmmaya dair baz1 demagojik fikirler ic,:in bunlardan feragat edilmemelidir. Bugi.in buna ekolojik kayg1 denmektedir. (... ) Bu gen;;eklikler sayg1degerdir ve i.ic,: yonli.i bir ~ckilde dikkate ahnmalan gerekir. ilk olarak di.i~i.ini.ilm e si gereken ~udur ki, hic,:kimse -路 canh olsun, cans1z olsun -- diger varl1k kategorilerini kendi ekonomik ihtiyac,;lan dogrultusunda canmm istedigi gibi kullanamaz. Bununla ilgili bir farkmdahk geli~tirmek gerekir. Tcrsine, herkes her bir varhgm dogas1m ayn ayn vc adma evren denen di.izenli bir sistemle fayda ili~kisi ic,:inde dikkatc almaltd1r. ikinci olarak di.i~i.ini.ilmesi gercken dogal kaynaklann k1s1th oldugu ve bazilarmm yenilenebilir olmad1g1 farkmdaltgma dayamr ki bu c,;ok daha acil bir sorunu gi.indeme getirmcktedir. Bu kaynaklan, 路rnutlak bir hakimi yet altma alarak sanki hie,: ti.ikenmcyeceklcrmi~ gibi kullanmak, hem bugi.inki.i ku~aklar ac,;1smdan, hem de daha oncmlisi gclccek ku~akl ar ac,;1smdan eri~ilebilirliklerini sm1rlamaktad1r. Oc,;i.inci.i olarak di.i~i.ini.ilmesi gereken sanayile~mi~ bolgelerde belli bir ti.ir kalkmmanm sonuc,;lanyla dogrudan ilgilidir. Sanayile~menin dogrndan ve dolayh sonuc,;lannm nelcr oldugunu hepimiz biliyoruz, en s1k kar~1m1 za c,;1kan ise niifusun sagltgma ciddi bir tehlike yonelten doga kirlenmesidir.
Bu uzun almt1da dikkat c;:ekici olan, (1987 Arahk aymda yaymlanan) Sollicitudo Rei Socia/is'den parc;:alarla (1987 Nisan aymda yaymlanan) Brundtland Raponi arasmda bir baki~ a.y1s1 benzerligi olmas1d1r. Aynca, beige, c;:evreciligi yiiksek ahlaki standartlarla belirleyerek "doga! diinyantn kul!anzmznda stn1rlar" dayahyor: Yarat1c1 tarafmdan insana verilen hakimiyet mutlak bir iktidar degildir, nc de kimse ~eyleri diledigi gibi "iyiye ya da kbti.iye" kullanma hakkmdan soz cdebilir. Bunun smm Yarahc1 tarafmdan en ba~ta koyulmu~tur ve "o agacm meyvesini yemeyeceksin" yasag1 ile sembolize edilmi~tir (Yarat1h~ 2: 16-17). Buda gostermektedir ki, dogal <li.inya soz konusu oldugunda yalmzca biyolojik kanunlara degil, ahlaki kanunlara da tabiyiz. Bu ahlaki kanunlann c,;ignenmesi ise hic,;bir zaman cezas1z kalmayacakt1r. ( .. .)
94
Marksizm ve SOrdOrOlebilir Kalkinma Bu nedenle, Kilisc ' nin t1pk1 yirmi yil once oldugu gibi ve gelecekte de olacag1 gibi bugiin de , dogaya, ko~ullara, gen,;ek kalkmmanm amai;lan ve gcreklerine, bunun i:iniindeki engellere <lair si:iyleyccek si)zU var. Bu sayede Kilise evanjelik misyonunu yerine gctirmektedir. ( ... ) Bu amaca ula~mak ii;in Kilise toplumsal doktrinini kullanmaktad1r.
Bu ~ckilde , siirdiiri.ilebilir kalkmma, Katolik Kilisesi'nin korporatist ve gerici toplumsal doktrini c;en,:evesine sokulmu~ olur. Bundan sonra, bu toplumsal doktrinle ilgili olarak "belirleyici i/kesi (.. .): bu diinyamn kaynak!an herkes i<;indil: Ozel mu!k~vet hakk1 ge\'er!i ve gerek!idir. ancak bu i!kenin degerini ortadan ka!d1rmaz" tespitiyle kar~ila~mz. E~itlikten soz ettiklerinde anlatmak istedikleri budur. Denis Parigaux Etat Corporatiste et Corporatisme Politique [Korporatist Dcvlct vc Siyasi Korporatizm - c;n.] adh kitabmda bu toplumsal doktrinin ilkelerindcn soz ediyor: ortak c;1kann savunulmas1 (ki bu slirdiiriilebilir kalkmma soylcmi ic;inde doga anlamma gelmektcdir) ic;in zenginligin e~itlenebilir bir dag1hmmdan soz cdebilmek ve digcr yandan da ozel mlilkiyeti korumak, scrmaye ve cmck arasmdaki i~birligini giic;lendinnek, talilik ya da adcmi merkeziyctc;ilik ilkesini korumak gerekir. Bu anlamda, siirdliriilebilir kalkmma "kiireselle~me" doneminde ya da ba~ka bir deyi~le, insanhg1 barbarhga iten iiretim arac;lanmn c;liriimii~ ozel miilkiyet sistemi doneminde, Katolik Kilisesi 'nin toplumsal doktrininin son hali olarak sunulmaktad1r. Bu c;liriimii~liik ic;inde, Kilise, kiiresel diizeyde orgiitlii bir glic; olarak son savunmas1111 da yap1yor ve So!licitudo Rei Socia/is' de de belirtildigi gibi yeni bir dlinya diizeninin sozciiliigiine soyunuyor. Mcvcut kurumlar ve i:irgUtler halklann i,;1karlan ii,;in iyi i;ah~t1. Yine de, insanhk buglin gcli~iminin yeni ve daha zor bir a~amasmdadir. Tlim diinya toplumlannm , ekonomilerinin ve kiiltiirlerinin hizmctindeki daha bUyUk bir uluslararas1 diizene ihtiyac1 vardir.
Bu ozellikler Kilise'nin gi.inlin moda bir fenomcninc ya da egilimine uyum saglamasmm bir ifadesi degildir. Bunlar, c;evrecilik ve slirdiiriilebilir kalkmma soylemlerinin tcmel sm1f meselclcrinin lizerini orttliglinli gostcrmcktedir; cevap olarak Kilise de gerici ve korporatist toplumsal doktrini ilc buna tam destegini sunmaktad1r.
Marksizm'in bu sorulara yanat1 <;:evrccilik ve siirdiiriilebilir kalkmma iizerine yiiriitiilen tum soylem dogaya verilen tahribatm sorumlusunun tamamen insan tiiriinlin faaliyetleri oldugunu gostenneye c;ah~maktadu. Bu kesinlikle c;ok dar bir bak1~ ac;1s1du. Marksizm, insanhgm doga ile ili~kisine vc bu ili~kinin kar~1hkh etkilerine c;ok ozel bir onem verir. Tarihin ba~lang1cmdan beri, insanhk, kendisi de doganm bir liriinii olarak, hayatta kalabilmek
95
Sosyalizm
vc tiiri.iniin devamld1g1111 saglayabilmck ic;in dogaya kar~1 bir etkinlik ic;ine girmi~tir, ki bu etkinligin ic;inde yer ald1g1 ili~kiye emek diyoruz. Engels, Doganm Diyalektigi 'nde, c)zellikle de "insans1dan insana Ger;i~路te Emegin Ro/ii. , ba~hkh harika boli.imde ~oylc demcktedir: "emek ( ..) tiim insan varligmm en temel ko!fzdudw; dy/e ki, insam emek yaratm1.yt1r diyebiliriz." Bu aym zamanda Marx ' m Kapital'de soylcdigi ~eydir de : "emek (. .. ), tiim top/um bir;imlerinden bagzmszz o!arak insan tiiriiniin varlzgt ir;in gerek!i bir ko!fuldur; doganzn dayattzgz sonsuz bir gerekli!iktil; bu gerekli!ik olmaks1zzn insan ile Doga arasznda herhangi bir maddi ah>路verL~路 de olamaz." Gerc;ekten de, bu ili~ki ic;inde, insanhk kendi c;1karlan ic;in, yani hayatta kalabilmek ic;in doganm kanunlanm kullamr (ki hatirlayahm kendisi de bunlann bir i.iri.ini.idi.ir). Bu surecin bir boliimi.i, kendi ufkunu geni~lctmesi, kendi dogas1111 alg1lay1~1111, yeni ozelliklere dair bilgisini, kendi c;evrcsinjn ko~ullarmdan kac;mmak ic;in, ko~ullar ve mevcudiyeti uzerindeki egemenligindc ileri gitmek i.izere kulland1g1 fenomenleri geli~tirmesidir.
Bti insan ile doga arasmdaki ili~ki ku~k u suz tek yonli.i degildir. Bu bir yandan, ezelden beri varolan, kim bilir hangi gori.inmez el tarafmdan oraya yerlqtirilmi~, hangi ilahi goreve atanm1~ olan bir insan ti.iri.i sorunu degildir. Diger yandan, ezelden beri varolan, smlfh kaynaklar bah~edilmi~ olan, insanhgm tutumlu bir bic;imde kullanarak sonunu getirmemesi gcreken bir ev kadmmm ah~veri~ sepeti de degildir. insanhk ve doga arasmdaki ili~ki kar~I11kh bir ili~kidir. insanhk doga iizerinde faaliyet gostcrir ve bunun kar~1hgmda bu faaliyet de insanhg1 belirler, onun ic;in yeni ufuklar ac;ar. Kapital' de Marx bunu ~oylc ac;1klar: Emek , her ~eyden once, hem insanm hem de doganm kattld1g1 bir silre9tir. Bu siirei,:te, insan kendiliginden doga ve kendisi arasmdaki maddi faaliyeti ba~lattr, i~letir ve kontrol eder. Dogaya onun giii;lerinden biri olarak kar~t gelir. ( ... ).Bu ~ekilde dt~ diinyaya miidahale ederek ve onu degi~tircrck aym zamanda kendi dogastm da degi~tirir. Uykuda olan gili,:lerini geli~tirir vc onlan kendisine itaat ctmek durumunda btraktr.
insanltgm doga i.izerindeki faaliyeti bu baglamda dogamn doni.i~颅 ti.iri.ilmcsi anlamma da gelir, ki bu da insanhgm c;evresi i.izerinde bir etkiye sahiptir. insanhgm ugra~1 , birc;ok dini dogmanm kabul ctmemizi istedigi gibi dogay1 verili bir ~ey olarak almak degil, insanhgm hayatta kalabilmcsine yarayacak ~ekilde onu donii~ti.irmesidir. Bilinmeyen zamanlardan beri, insanhk 9cvresini radikal bir bir;imdc dcgi~tiren i.iretim tcknikleri geli~tircrek doga ilc ili~kisini de degi~tinni~tir: tanm (buna orman alanlannm a91lmas1, sulama vs. de dahildir), hayvanc1 hk (ti.irlerin scr;ilmcsi de dahil olmak i.izere ), bahkc;1hk, ha~erenin imha cdilmesi, alct yapum, ticaret gibi. Bu aym zamanda insanhgm
96
Marksizm ve Surdurulebilir Kalkmma
c;evresine dair bilgisini arthrmas1yla ortaya 91kan bilimsel geli~ime de yo! ac;m1~, dogay1 kullanmak ve tizerindc hakimiyet kurmak i9in yeni olanaklar yaratm1~tlf. Bu stirekli yenilenen ili~ki ic;inde insanhk, nesneleri diledigi gibi bic;imlcndirmesini saglayan emek ili~kilerini kullamr, gittikc;e bilin9li, planh bir hal alan bir yakla~1m izler. Nesne tirune donti~tir, ba~ka bir deyi~le, dogal bir nesne olmaktan insani bir nesne olmaya ge9er. Marx' m dedigi gibi, Doganm dogrudan i.irilni.i olmayan her maddi varhk omegi varhgm1, belli bir amaca gore yi.iriltUlmii~ ozel bir iiretici faaliyete bori;;ludur. Bu faaliyet, doga tarafmdan verilen belli baz1 maddeleri, belli bazt insan taleplerine doni.i~tUrilr. Hatta komiir ve petrol bile, dogamn verdigi zenginlikler olduklan halde, ancak bir insan emegi sonucunda komi.ir ve petrol , yani hammaddeler haline gelirler. Bu yi.izden bunlar Tann 'mn bir armagam degil, insan iirilnleridir.
Bilgimizin kesinlikle smirh, yani onceden belirlenmi~ ozelligine vurgu yaparak Brundtland Raporu ve Papahk genelgeleri insanhk ve doga arasmdaki ili~kiyi dikkate almamaktad1r. l 970'lerde, btittin uzmanlar 1990-2000 arasmda petrol rezervlerimizin c;ogunun ttikenecegini iddia ediyordu . Bugtin, bunun 40-50 yilhk bir stire9 oldugu soyleniyor. Neden? <;unkti bu sorunla kar~1 kar~1ya kalan ara~t1rmac1lar ve mtihendisler, yeni kaynaklan tammlamak ve mevcut kaynaklan daha iyi somtirmek tizere yeni teknikler geli~tirdiler. Bu diger pek c;ok alanda da boyle oldu. Yine de, dogaya htikmetme bilimindeki bu ilerlemelere ragmen, insanhgm dogayla ili~kisinde yaygm bir c;okti~ de gozlcmliyoruz. Bunun bir ifadesi, k1thk ve salgm hastahklann stirekli varhg1 ve yaygmla~mas1. Bu aym zamanda temel ara~tJrmalann tiretime yonelik ara~tlrmalar lehine geri c;ekilmesinin de bir sonucu (ba~ka deyi~le kann gerc;eklenmesinin). Bunun ttim insanhgm 91karlanna bir tehlike olu~足 turdugu ve tabii ki dogay1 tahrip ettigini vurgulamaya gerek yok bile. Neden? <;tinkti insanhgm doga ile ili~kisi her ~eyden once insanlar aras1 bir ili~kiler c;en;:evesinde geli~iyor. Bunu, Marx, Ocretli Emek ve Sermaye'de ~oyle ac;1khyor: Dretim siirecindc, insanlar yalmzca doga iizerinde i;:ah~maz , birbirleri iizerinde de i;:alt~tr. Yalmzca belli bir bii;:imde birlikte i;:alt~arak i.iretirler ve kar~1ltklt olarak faaliyetlerini degi~ime sokarlar. Dretebilmek ii;:in, birbirleri ile belli baglantJlar ve ili~kiler kurarlar ve yalmzca bu toplumsal baglant1lar ve ili~kiler ii;:inde doga iizerindeki etkileri ya~am bulur, yani i.iretim geri;:ekle~ir.
Doga ile ili~ki toplumsal ili~kiler, onu harekete gec;irebilecek, geri 9ekebilecek, hatta yok edebilecek yap1lar c;erc;evesinde i~ler. Marx'a gore tiretim her zaman toplumsald1r. Ekonorni Politigin Ele~tirisine Katk1 ' da da belirttigi gibi, "uretim her zaman belli bir toplumsal 6rgutlenme i<;indeki ve ondan yardzm alan bir birey tarafindan doganzn kullanzlmas1d1r. " Bu toplumsal bic;im ise toplumsal tiretim ili~kileridir.
97
Sosyalizm
Magara adamt ve laboratuvanndaki bilim adam1 ortak bir temelde doga tizerinde faaliyet stirdtirtir. Biri doga ile basit bir ili$kidir, digeri daha karrna$tk bir ili$kidir. Neden biri basittir de, digeri karma~1kttr? C::unkti ikisinin de sahip oldugu temel ili$ki farkh tarihsel bi9imler i9inde, ba~ka bir deyi$1e, farkh toplumsal ili$kiler 9er9evesinde, tiretici gii9lerin geli~iminin farkh bir seviyesinde ortaya 91kar ve bu sayede dogaya htikmetme anlammda farkh bir beceriye denk dti~er. Ba~ka bir $ekilde ifade etmek gerekirse, insan ile doga aras mdaki etkile~imin niteligi, tamamen tiretim ili$kilerinin yans1mas1dtr ve hem geli$imleri, hem de 9eli$kileriyle btitilnle~ir. Ashnda, eger tiretim ili$kileri tiretici gti9lerin geli~mesine izin verirse, stirekli yenilenen yeniden tiretim stirecinde toplumla doga arasmdaki denge yeniden kurulur. Bu tiretim ili~kileri tiretici gti9lerin geli~mesini desteklemeyi b1rakttg1 andan hatta bunlan y1k1c1 gti9ler haline getirmesinden itibaren, toplumun yeniden tiretimi 9ok dti~iik bir diizeyde ger9ekle$ir. Dogayla olan bu olduk9a dengesiz ve y1k1c1 ili$ki toplumun k1smi par9alanmasma yol a<;:ar. Oretim ara9lanmn ozel mtilkiyetine ve emek gticiintin somtirtistine dayanan toplumsal bir tiretim ili~kisi olarak kapitalist sistemin bu durumdan kurtulmas1 mtimktin degildir. Engels Doganm Diyalektigi adh yap1tmda bu durumu $6yle ac,;1klamaktad1r: Bir tticcar ya da i.iretici i.irettigi ya da satm ald1g1 bir metay1 (mah) ah~km oldugu kiii;;i.ik bir kiirla satt1g1 zaman tatmin olur ve ondan sonra o metayt kimin ald1g1 ya da ne yapt1g1 konusuyla ilgilenmez. Aym ~ey benzer i~leml e r ii;;in de gei;;erlidir. ( ... ) Burjuvazinin top Ium bilimi olan geleneksel ekonomi politik, temel olarak i.iretim ve degi~imle ilgili olan insan eylemlerinin dogrudan hedef almm1~ toplumsal etkileriyle ilgilenmektedir. ( ... ) i.iretimin halihaztrdaki bii;;imi toplumla ili ~ kisinde oldugu gibi doga ile de ili~kisinde temel olarak yalmzca elle tutulabilir ill+ ba~anyla ilgilenir. Bu sonuca yonelik eylemlerin ~ok daha uzak etkileri daha farkh bir sonucu hatta karakter olarak tam tersi bir sonuca doni.i~ttigi.inde ~a~kmltk ortaya i;;1kar.
Engels ' in burada dedikleri 9ok onernlidir. Oretimin baskm bi9imi olarak ortaya 91kmasmm ak1~1 i9inde kapitalizmin bu dinamigi , insanoglunun gereksinmelerini kar~tlamak i9in dogaya egernen olmada ve dogay1 kullanma siirecinde gti9lti bir kalduac,; olu~turmaktadtr. Ancak bu dinamik, insanoglu ile doga arasmdaki ili~kideki nihai sonu9lan gormeden, kar iizerine odaklanm1~hr, daha dogrusu sermaye birikimi siirecinin bugtinkti etkisine odaklanm1~tlr. Doga tizerindeki ~u an yaphg1m1z eylemleri ozellikle uzun vadeli sonu9lanm bilrneye ve onlari kullanmaya yonelik olan bilimsel geli~me, giderek daha 9ok bu kar talebine yonelmektedir. Bilim artan bir oranda bugtinkti etkileri ara~足 tmnaya yonelmi~tir. Engels'in dedigi gibi bir toplumda "butun durtu
98
Marksizm ve Si.irdi.irGlebilir Kalkmma satz~
uzerinden yapzlacak kdr olmu~tur " ve Marx'm dedigi gibi "bilim iiretimin .JU andaki giicu halini alm1~t1r ". Kapitalizmin asalakhk ve 9tiri.imeye denk gelen emperyalist a~ama足 smda, doga ile insanoglunun giderek rum insan toplumunun ili~kisinde足 ki dtizeyin al9almas1 giderek h1z kazanmaktad1r. Emperyalizmin temel egilimi olan tiretici gti9lerin imhas1, tiretici gti9lerin daha ileri di.izeyde yeniden tiretilmesi bir yana hatta aym di.izeyde yeniden tiretilmesine bile izin vermez. Bti yiizden doga ile daha geli~mi~ bir ili~ki soz konusu olamaz. i~9i sm1fmm onderlik krizine bir 96ztim bulunamad1g1 ir;:in, bu son 50 y1lda gozle gori.ilebilir bir gerr;:eklik halini alm1~trr. Ve bu egiliml.ere artan bir di.izeyde rahat bir olanak saglam1~tlr. "Biitiin diirtii salz.J iizerinden yapzlacak kdr olmu.Jtur ". Bugiln kar i9in referans noktas1, finans kapital tarafmdan talep edilen karhhk standartlan ve speki.ilasyon iizerindeki getiri oranlandu. Bilim ve ozellikle 9evrebilimi yalmzca bu 9er9eve i9ersinde ho~ gori.iltiyor, bu 9er9eveye tiimtiyle uyumluysa ho~ gori.iltiyor. Farkmdaysamz, herkes r;:evre ve kalkmma tizerine konu~uyor. Ancak bu konudaki bilgide bir geli~me var m1? Resmi istatistikler ve ekonomik veriler, 9evre bilimleriyle ilgili ara~tlrma ve geli~tirme (ARGE) r;:abalannm si.irekli olarak marjinal kald1g1m gostermektedir. Fransa' da, hem ozel sektbr hem de kamu sektori.inde r;:evreye ili~足 kin ARGE'ye aynlan pay 2005 yilmda 1,5 milyar avro iken 1992'de bu pay 570 milyon avro olmu~tur. Ancak Fransa'nm gayri safi milli has1las1yla (GSMH) kar~1la~t1nld1gmda, 2000 y1lmda % 2,8'den % 4,8 ' e 91km1~hr. Ancak bu oran aym dtizeyde kalm1~ hatta 2005'den itibaren bu dtizeyin altma da di.i~mti~tilr. Bu rakamlar i9ersindeki kamu sektbri.iniln pay1 (ki 9ogu temel ara~tlrmalan i9erir), ozel sektori.in lehine (ki kar ama9h uygulamalar temel almmaktad1r) 2002 y1lmda beri si.irekli olarak di.i~mektedir. 15 Avrupa tilkesi ir;:ersinde bu oran son 15 yildu hir;: bir zaman kamu sektbri.inde GSMH'mn % 0,05'inden, ozel sektorde ise % 0,03'tinden fazla olmam1~hr. ABD'de ise r;:evreyle ilgili ara~tlrmalann pay1 nerdeyse 10 y1l boyunca hir;: degi~memi~ hatta son yedi y1lda dti~mti~ttir. Askeri harcamalar silrekli artarken, diger kurbanlarla birlikte ozellikle toplumsal harcamalarda yap1lan kesintilerde temel kurban r;:evre ara~ttrmalan olmu~tur.
Boylece Engels 'in dedigi gibi "uretim faaliyetimizin dolaylz ve r;ok uzaklardaki toplumsal etkileri konusunda giderek daha net bir bakz則 ar;zs1 edinmeyi ogreniyoruz ve bu etkileri diizenleme ve denetleme firsatma sahip oluyoruz" k1sa vadede yap1lan i~lerin uzun vadeli etkilerini
99
Sosyalizm
degerlendinnek ir;:in tasarlanm1~ olan ara~t1nnalar, k1sa vadede amar;: olan kar etmeye kurban edilmi~tir. Emperyalist r;:agda kar etmenin yolunun yalmzca, tiretimin ~u andaki en yakm gticti olan bilim de dahil olmak tizere tiretici gtir;:lerin imhas1 ile oldugunu bildigimiz ko~ullarda yap1hyor bunlar. Hava, su, toprak ve toprakaltI kirliligi ve dogal kaynaklann a~m kultamm1, canh ttirlerinin ve ormanlann irnhas1 vb. tiretici gtir;:lerin tahrip edilmesine yonelik hareketlerin bir ifadesidir. Bu, temel tiretici gtir;: olan emek gtictintin yeniden tiretim ko~ullannm da a~ag1lanmas1 anlamma gelmektedir. Emek gtictintin degerine kar~1 geni~ bir cepheden yapilan bir saldmd1r. insanhk kendisini giderek daha r;:ok besleyemez dumma gelirken, kendisine bakamazken, i~ten atmalardan dolay1 ya da "r;:ok pahah" bulunduklanndan dolay1 insanlar r;:ah~amazken, insanlar ar;: ve sefilliklerinden dolay1 "etnik" sava~larda birbirlerini oldtirmeye itilirken, Dtinya Bankasi ve IMF'nin yap1sal dtizenleme politikalan ya da kamu hizmetlerindeki kesintiler yiiztinden, insanlarm firtmalar ve sellere kar~1 direnecek arar;:lan tahrip edilirken, temel ara~tinna fonlan stirekli azaltihrken, insanhgm doga ile olan ili~kisinde bir kottile~me yok mu? Kapitalist sistem ve onun kurumlan bu durumdan sommlu degiller mi? insanhga yonelen btittin sorunlarda oldugu gibi bu sorunlann r;:oztimtinti de Marksistler yalmzca sm1f mticadelesinde gortirler. Bu sistemi, insanoglunun doga ile ili~kisinin ttimtiyle dengede oldugu yolu ar;:acak bir sistemle degi~tirmek ic;in somut hayatm ic;ersindeki bir s1mf mticadelesinde gortirler. Ve bu ytizden Katolik Kilisesi, sistemi savunmak ir;:in kendi korporatist toplumsal doktrinini savurup atmakla r;:ok hakhd1r. Aym nedenle, uluslararas1 kurumlar aym amaca ula~mak ic;in aym oyuncak ata binmekte r;:ok hakhlar. <;:unkti burada, her yerde oldugu gibi sm1f mticadelesinin sonur;:lan soz konusudur.
SurduriHebilir kalkmma ve korporatizm Oretim ili~kileri sorununu kas1th olarak atlayarak, r;:evreciler ve stirdtirtilebilir kalkmmacilar, sm1f mticadelesini yok etmeye r;:ah~maktad1rlar. Onlann ilgilendigi, ne somtiren ne de somtirtilen, yalmzca gene! anlamda insanlar vard1r. ilgilendikleri tek ~ey; topragmdan soktiltip ahlan ve digerleriyle birlikte onnam anar~ik bir bir;:imde ve irnha ederek kullanarak hayat mticadelesi vermek tizere ormamn derinliklerinde kaybolan koylti ile; kar etmek ir;:in aym ormanda soygunculuk yapan r;:ok uluslu ~irketler arasmda hir;:bir fark yoktur. Hepimiz mi sorumluyuz bundan? Gerr;:ekte, r;:evreciler tarafmdan sw;:lanan koylti, "ortak kaynak" olan dogaya dokunmad1k9a, basitr;:e ba~ka bir yere defolup gidebilir ve orda olebilir. <;:ok uluslu ~irketler ise, aym r;:evrecilerin hay1r duasm1 alan
100
Marksizm ve SOrdOrOlebilir Kalkmma
'\:evresel sorumluluk" aras;Iannm koruyuculugu altmda kiir etmeye stirekli olarak devam edebilirler. Stirdtirtilebilir kalkmrna alemindeki adaletin ger9ek ytizii budur. Hepimiz sus;luyuz, somi.iren ya da somiirtilen yok: bu, kendi haklanm kazanmaya s;ah~an somiirtilenlerin bi.itiin bag1ms1z orgtitlerinin rafa kaldmlmas1 anlamma gelrnektedir. i~te bu ytizden siirdiirtilebilir kalkmma ve siyasal s;evrebilim; kendi etkinliklerini, yalmzca uluslararas1 kururnlarla (BM, IMF, Dtinya Bankasi, Di.inya Ticaret Orgi.itii, AB, Mercosur - Gi.iney Amerika Ortak Pazan), 9evre tizerine evrensel zirvelerle, STK'lar ve Fransa'da yakm zamanlarda toplanan "Environmental Grenelle" [Sarkozy tarafmdan kurdurulmu~ <;:evre Yuvarlak Masas1 s;n.] gibi diger inisiyatiflerle ytirtitmektedirler. Bu ytizden , "Yeni diinya diizeni "nin kurulmas1 i9in tasarlanm1~ amac;lar listesinin ba$mda gelen "ekonomik, toplumsal ve r;:evresel olan - ii<; temel diregi" Tiiziigiinde gosteren Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) denen orgiit, kurulu~undan beri siirdiiriilebilir kalkmma i9in tamtamlanm 9ahyor. Bildirilerinin birinde "yeni Avrupa Birligi Siirdiirii/ebi/ir Kalkmma Stratejisi"ni kabul ettigini ai;:1klayan ETUC, bu stratejinin haz1rlanmasma katk1da bulundugunu duyurarak , "siirdiiriilebilir kalkmma stratejilerinde bir taraf olarak i$<;ilerin ve sendikalann tiimiiyle tanznd1gzn1 ve siirdiiriilebi/ir ka/kznma ile ilgili konularda tum diizeylerde yani $irket, sektor, u/us ve Avrupa diizeyinde gorii$en oyunculardan biri oldugunu" talep etmektedir. Bu 9ers;eve i9erisinde, kiir ve siirdiirtilebilir kalkmma birlikte s;ok iyi gec;inmekteler. Frans1z gtinliik gazetesi Le Monde'da 16 Kas1m 2006 tarihinde, Frans1z banka grubu Societe Generale'in Siirdiiriilebilir Kalkmma Miidiirii "Siirdiiriilebilir Kalkmma ve Kar Oram" ba$hkh bir ko~e yaz1s1 yaymlad1. Bu tam bir programdi! Bu banker, si.irdi.iriilebilir kalkrnmamn i$ dtinyas1 i9in us; temel avantajm1 as-;1khyordu burada. Birinci olarak, bu alandaki yatmmlann sermayedarlarm "uzun donemli kdrh/1g1nz" garanti altma ald1g1 konusunda ~irket ortaklanm ikna ederek, ~oyle diyordu: "siirdiiriilebilir kalkznma, s1radan yurtfa$ ile $irket ortaklarmzn ban$maszn1 istemektedir." Bir ~irketin stirdiiriilebilir kalkmma alanmdaki faaliyeti, diger ~irketlere gore bu $irkete 9ok daha iistiin bir rekabet avantaj1 saglamaktadir. Ve devammda, "silrdiiriilebilir kalkmma saf/$ rakamlanndan r;ok daha fazla bir $eydir. ( .. .) Ayncalikh olmayan s1radan halkzn, ekonomik kalkznma arac1/ig1yla toplumsal kalkznmaya katk1da bulunmaszndan ve boylece y eni pazarlar kazanmaktan daha ozendirici ne vard1r ki?" Bizim banker ellerini ovu~turmaya devam ediyor: "Dilnya nilfusunun en azmdan %80 'i finansal hizmetlerden yararlanamamaktadir; bankalar ir;in ve mikrofinans ir;:in ne bilyiik bir r;alz$ma alanz!" Ve son olarak, "silrdilril!ebilir
101
Sosyalizm
kalkmma demek; farkhla$ma ve personel geli$imini yiireklendiren bir sosyal politika arac1hg1yla giri$imci bir tak1m ruhunu ve ayrzca yeni yontemler geli$tirmeyi cesaretlendirmek de demektir." Ve sonu9land1nyor: "ve halk bunun bir hay1r cemiyeti ile bir ilgisi o!mad1gm1 gorebilecektir." Boylece, toplumsal ve 9evresel sorumlu olarak bir ~irket mti~teri sadakatini geli~tirecektir, finansal marketlerde benzerleri tarafmdan sayg1yla amlacaktir ve artan miktarda karlarla odtillendirilecektir. Btittin bunlar etik ve iyi ahlak kuralh i~letmelerin giri~ boltimtindedir. Oniversite ara~tJrmac1s1 Jean-Pierre Galavielle'e gore, Bu kurallar genellikle "kurallar" etiketini ta~ir. Ancak bunlar, Orta <;:agdaki ( feodal beylerin bazt serflerine ayncahk verdigi bir beige olarak) beratlara pek benzemez, aym ~ekilde i~ Kanunu ' nun, yeniden korporatif bir orgi.it kurmak i9in sendikalan kapad1g1 ve grev hakkm1 yasaklad1g1) Frans1 z devletinin Petainci donemine de benzemez. ( ... )Bu ~irket kurallan, i~giici.i i9in bir 9e~it aytk zorunluluklan temsil eder. Bu yi.izden de k1smi olarak ya da tamamen i~ kanunun getirdigi kazannnlan ortadan kaldmnaktad1r. Ara~tirmac1 ~oyle
devam etmektedir:
Eger i~ kanunu ba~lang19ta zay1f olam koruyor ve gene! olarak i~r;:ilerle ilgili konulan i9eriyorsa, bu bir sozle~me arac1hg1yla "~ irketlerle bireyler arasma bir mesafeyi" ortaya koymaktadir. Boylece, gori.i~melerin ve 9eli~kilerin me~rulu gunu kabul ederek "her ttirli.i despotizme kar~1 koruyucu bir engel" olu~turmak tadir. (Le Goff, 1992). [Burada tam tersine,] bu kural!ar, yonetimle 9ah~an!an birle~tirmeye 9ah~an ahlaki bir s ozle~m eyi gi.indeme getirmeyi hedeflemektedir. Yonetim tarafmdan alman karar!arda r;:ah~anlann da pay1 oldugunu "ima ederek" i~9i i~veren ili~kilerinin onemini azaltmaya 9ah~maktad1r. itaati sorumluluk ilkesiyle yer degi~tirerek yeni bir i.icret verme sistemi (ozel emeklilik, kiir pay1 vb.) gilndeme getirmektedir. Bu da i~ryinin tammlamm~ gorevle ilgili stattisi.ini.in ima yoluyla tart1~1hr bir duruma getirilmesine yo! ar;:maktadtr.
<;evresel ve toplumsal sorumlulugu birle~tiren korporatist operasyonun tam anlam1 budur. Ara~hrmacmm "yeni bir ucret verme sistemi" ve "i$<;inin tammlanm1$ gorevle ilgili statiisiiniin ima yoluyla tarl1$1lzr bir duruma getirilmesi "¡ iizerine yorumu dogrudur. Derecelendirme ajanslan, ~irket emeklilik fonlanm ahlaki olarak kusursuz yatmmlara hortumlamak isteyen ~irketlere 9ok iyi puanlar verdirmek i9in ozellikle kurulmu~tur. Hiy ~a~1rt1c1 degil ki Fransa'da bu ttir ajanslann en biiytigti olan Vigeo, Fransa' mn en btiytik bankac1hk ve endtistri gruplan tarafmdan desteklenmektedir ve ba~mda da Katolik Kilisesi'nin sosyal doktrinini miras alm1~ olan Frans1z sendikas1 CFDT'nin eski Gene! sekreteri bulunmaktadir.
102
Marksizm ve Surdurulebilir Kalkmma
Si.irdi.iri.ilebilir kalkmma ve kar, speki.ilasyon ve tahribat Stirdtiriilebilir kalkmma, bir taraftan finans kapitalin korporatist sald1nsmda kendi roltinti oynarken, diger yandan onun iyin bir kar kaynag1 da olmaktadu. Ve bu, bugtin olU$IDU$ bir $CY degildir. Bugi.ini.in "yevrccilik moda"smdan yok onceleri Marx, Kapital'in Uytincti cildinde buna sayfalar aymm$tir; kapitalistlerin sabit sermayeyi korumak ve karlanm daha yok ger9ekle$tirmenin bir yolu olarak i.iretim ve ttiketim art1klannm (tek kelimeyle, hurda) yeniden kullamlmas1 sorunu . At1k sulann, endtistriycl ve ev ahklarmm armdmlmas1, gaz dumanlan iyin filtre donammlarmm imalah vb. bir9ok finans ve sanayi grubu i9in bir ba$lang1y noktas1 olmu$tur. Mesela bu Fransa'da Suez (EDF ile birle$meden once AB tarafmdan yevresel faaliyetlerine son vermeye zorlanm1$hr) ve Veolia (eski Generale des Eaux) gruplan i9in de geyerlidir. Bugtin dtinyadaki bi.iytik sanayi ve finans gruplan, siyasal yevrebilimin yard1m1yla, yevre vc ona verilen zararlarla baglanhh konulan miikemmel bir biyimde birle$tirmi$lerdir. Bu durum, bu konular i.izerine toplumdaki me$ru ku$kuyu hiybir biyimde ortadan kaldumamaktadlf. Ancak bu ku$kular oyle bir 9eryeve i9ersinde sulandmlmaktadlrlar ki , kapitalistler iyin ti.imtiyle tatminkar ko$ullar sunan "ye$il i$letme" kavram1 geli$tirilmi$tir. Bunu yapmak iyin, yevre sorununu bireysel bir davram$a indirgeyip onu tahrip ederek, yevre sorununu ekonomik ve sosyal sorundan dikkatlice yahtm1$lard1r. <;:evre sorununu s1mfsal karakterinden uzakla$hITnI$lard1f. Tam tersine onu bir sermaye-ernek ortakhgma 9evirmi$lerdir. Fransa'da endi.istriyel 9evrebilim sektoriinde, attk su donii$iimii, su antma ve yenilenebilir enerji alanlanndaki toplam sah$lar 30 milyar avrodur. Yalmzca atJk toplama ve i$leme alanmda Veolia ve Suez, 2006 y1lmda 9 Milyar avroluk bir sat1$I gen;:ekle$tirmi$tir. Bu <;:evre Bakanhg1 btityesinin on kahm temsil eder. Yenilenebilir enerji alamnda, en bi.iytik petrol $irketleri, $imdi oyle oynuyor ve bi.iytiyorlar ki birc;ok gozlemci bundan 10 y1ldan daha az bir si.ire once 9oken internet $irketlerinin bir benzerinin olrnasmdan korkuyorlar. Btittin bunlardan sonra, eger kapitalistler karlanm, 9evresel felaketlerden "dtinyay1 korumay1" ama9layan alanlarda buluyorsa, bugiin dedikleri gibi, bunun nihayetinde adil bir kazan-kazan 9oztimiinii temsil ettigi dti$tintilebilir (ve buna kesinlikle baz1lan inamyor). Ancak ger9egin bununla hi9bir ilgisi yok. Siyasal yevrebilimin tum 9abalanna kar$1Il, emperyalizrn a$amasmdaki kapitalizm, bu alandaki yatmrnlan da dahil olmak tizere bu sorunun gen;:ek ytiziinti saklayam1yor. Her
103
Sosyalizm
yerde oldugu gibi burada da, egemen olan tahribat ve speki.ilasyon. Bunu gostermek ii;:in burada yalmzca iki omek i.izerinde duracag1z. ilk omek, bi.iyi.ik i;:ogunlugu karbondioksit (C0 2) olan sera gazlannm sahm1 ii;:in kredi pazan. Sahm kredi piyasas1, sera gazlarmm sahm1m 2012 y1lmda 1990 y1lmda kaydedilen di.izeye di.i$i.irmeyi amai;:layan Kyoto Protokoli.i i;:en;evesinde olu$turuldu. Bu amaca ula$abilmek ii;:in kabul edilen ilke, bir piyasada pazarhk yap1labilecek sahm kredilerinin kullamlmas1dir. Devlet tarafmdan tespit edilen sera gaz1 sahm kotas1 i;:cn;:cvesinde, sera gaz1 sahm kredileri, daha onceden sei;:ilen bir endi.istriycl alanda $irketlere dag1tihr. Bir kredi, atmosfcre salmacak belli bir miktardaki sera gazm1 (bir ton petrole e$it olarak ya da basit9e ton kabul ediliyor) temsil eder. Her $irket aym kotaya sahip oluyor. Eger $irketlerden biri kendisine verilen kredinin hepsini kullanmay1p daha az sahm saglayabilirse, artan kredilerini, kendi hakkm1 bitirmi$ olan bir ba$ka $irkete satabilir. Sahm kredilerinin ticaretini kolayla$tlracak bu ttir piyasalar ve borsalar kurulmaktadir. Onemlilerinden biri Avrupa Birligi tarafmdan Ocak 2005'de kurulmu$tur. Bu piyasa, 2006 yilmda, 18 milyar avro degerindeki bir milyar ton co2 'lik i$lem hacmine ula$ID1$tlr. Bu piyasada i$1em yapan $irketlerin say1s1 10.600'di.ir. Omegin Frans1z kimya grubu Rhodia'nm toplam vergi oncesi kannm % 16'sm1 temsil ettiginden olduki;:a kazan9h bir piyasa bu. Fakat hatta en ate$li savunuculan arasmda bile, i;:evresel di.izeydeki etkililigi sorgulanmaktan da oteye olan bir piyasa. Boyle olmasmm basit bir nedeni var: devletin koydugu bi.iti.in kurallar bir kenara itilmi$tir ve bu piyasa ve bu piyasanm i9indeki aktorler kendi kurallanm kendileri koymaya terk edilmi$tir. Karlanm etkileyecek en ufak bir $ey yapm1yorlar demektir bu - ancak tam tersini yap1yorlar! i$te emperyalizmin 9evre sorununa verdigi yamt: speki.ilasyon. Bir diger omek biyoyak1t, ozellikle de etanol piyasas1. Etanol (ABD ' dc) m1s1rdan ya da (Brezilya'da) $eker kam1$mdan yapilmaktad1r. Petrol $irketleri tarafmdan ba$I 9ekilen en bi.iyi.ik finansal ve endilstriyel gruplar, kendilerini bu 9ok karh ve 9ok h1zh gcni$leyen "i;:evre dostu" bi.iyi.ime piyasanm kucagma atm1$lard1r. Dogrudan ya da i$tirakleri arac1hgiyla, yerel i;:ift9ileri tahliye ederek ve topraks1z i;:ift9ilerin toprak edinme olas1hgm1 ti.imi.iyle engelleyerek bi.iyi.ik 9iftlik i$letmeleri satm alm1$lardir. Bi.iyi.ik speki.ilator George Soros, Brezilya'da etanol ilretimine 900 Milyon Amerikan dolan yahrd1. Soros gei;:enlerde Brezilya' da "Biliyorum bu deyimin Portekiz 'de negatif anlamlan var ancak bir spekiilatdr oldugumu kabul etmek durumundayzm ." demi$tir. Ancak bu izdihamm etkileri olduk9a dramatiktir. Biyoyak1t alanlarmm bu ol9i.ide i$lenmesi, ilgili i.ilkelerdeki ni.ifusu besleyecek 104
Marksizm ve Surdurulebilir Kalkinma
yerel i.iretirni tahrip etmektedir, bu i.ilkeleri daha onceden yerel olarak kendi i.irettikleri besin i.itiinlerinin ithalatr;:1s1 konumuna getirmektedir. Bu i.ilkelerin ekonomilerini emperyalist gi.ir;:ler tarafmdan yonetilen hammadde piyasalanmn emrine daha r;:ok bagh kilmaktadtr. Yalmzca r;:evresel anlamda incelendiginde; m1s1r, $eker kamt$1 ve palmiye yeti$tirmek ir;:in (biyoyak1t iiretimi ir;:in) topraklarmdan siiriili.ip ahlan r;:iftr;:ilerin ve ozellikle de hayvanc1hk yapanlann, hayatta kalma sorununa, hayvanlanna mera yapmak ir;:in ormam ar;:maktan ba$ka bir r;:ozilm kalmamaktadtr. Biyoyak1t hammaddesi ilretmeyen i.ilkeler ir;:inse, sonur;:lar i.ireten i.ilkeler kadar beterdir. Mayts 2007'de yay1mlanan bir Di.inya Bankasi raporuna gore, bugi.in ya$ad1g1m1z hububat fiyatlan yi.ikselmesinin nedenlerinden biri, m1s1r ve diger tah11larm biyoyak1t ilretimine yonlendirilmesidir. Diinyada en bi.iyi.ik m1str i.ireticisi olan ABD'de rn1str i.iretiminin % 25 ' i bugi.in etanol i.iretimine aynlmaktad1r. Bu durum, 2006 Yaz' mdan beri rn1str fiyatlarmm % 75'1ik bir art1$a neden olmu$tllf ve m1sm ni.ifus ir;:in istikrarh bir besin iiiiini.i olarak kullanan i.ilkelerin ozellikle Afrika'da - i.izerine agir bir yi.ik yi.iklerni$tir. Ernperyalizm tarafmdan verilen bir diger yamtla kar$Il3$tyoruz: tahribat ve yagmac1lik.
*** Bu r;:ah$ma, bu konuda di.i$i.ince i.iretmek ir;:in baz1 oneriler ortaya koymaktad1r. Ku$kusuz gcli$tirilmesi gereken birr;:ok nokta var. Ancak $Unu vurgulamak onemli; Marksistler r;:evre sorunlanm inkar etmez fakat onlann gerr;:ek kokenlerini r;:ozi.imleyerek etkin r;:ozi.imler sunarlar. Bu sorunlar, i.iretim arar;:lanmn ozel mi.ilkiyetine dayanan dogas1 geregi r;:i.iri.imi.i$ ve asalak i$1eyen sistemin bir ifadesidir. Bu bak1$ ar;:1smdan; i$ ortammda ve d1$andaki kirlilige kar$I talepler, i$ gi.ivenligi ve gene! toplum ir;:in gi.ivenlik, r;:iftr;:ilerin tahliyesine kar$I direni$, vb., i$r;:i s1mft mi.icadelesinin bir parr;:as1 olarak yerlerini altrlar. i$r;:i haklan ve kazammlannm korunmas1 r;:err;:evesinde onemli bir talep olarak da degerlendirilmelidir. Ancak siyasal r;:evrebilim ve si.irdi.iriilcbilir kalkmma bundan ibaret degildir. (:i.inkil bu "kavramlar", bu sorunlann sm1fsal karakterini inkar eden bir alg1lamaya dayahdtr, tek i$1evleri i$r;:i sm1f1 hareketi ve onun orgi.itlenmelerine kar$I bir silah olarak kullamlmalandtr. Yalmzca AZF fabrikas1 [2001 y1lmda $iddetli bir patlamamn ya$and1g1, Fransa'da bir gi.ibre fabrikas1] ve orgi.itlerindeki i$r;:ilere yonelik medya saldmlan ve i$r;:ilerin yaht!lmasm1 hatJrlamak yeterlidir. <;evrecilik ve si.irdi.iriilebilir kalkmma; kendisinin doga ile ili~kisi de dahil olmak i.izere insanhgm i.izerinde yi.ikseldigi her $eye kar$1, finans
105
Sosyalizm
kapital tarafmdan ytirtittilen genel bir korporatist saldm zincirinin bir halkas1d1r. Art1k tarh~may1 a<;;abiliriz.
106
Pierre Lambert
Pierre Lambert ( 1920 â&#x20AC;˘ 2008)
16 Ocak 2008 sabah1 IV. Entemasyonal' in onderlerinden Pierre Lambert hayata gozlerini yumdu. 14 ya~mda kat1ld1g1 i~9i sm1fmm kurtulu~u mticadelesinden hayatmm son anma kadar aynlmayan Yolda~ Lambert'in amsma bu say1m1zda kendisinin kaleme ald1g1 makalelerden ve kendisiyle yap1lm1~ soyle~ilerden bir derlcme sunuyoruz. Pierre Lambert'in yeri doldurulamazdlf, ancak kcndisinin yoklugunda da sosyalist devrim bayragm1 ta~1maya devam cdecegiz.
Rus Devrimi Dunya Devriminin Bir Halkas1d1r Pierre Lambert, Ekim Devriminin 80. yzlz munasebetiyle 1997 yzlznda gen;ekle!jtirilen parti i¢i egitim giinlerinde Ekim Devriminin neden dunya devriminin bir halkasr oldugunu ve giinilmilz ic;:in anlammr ifade eden !)U konu!jmay1 yapm1!)t1: Gtintimtizde SSCB'nin ozel mtilkiyet sistemini yerle~tirmeye dogru ytirtiyti:?ti inkar edilemeyecek bir gen;cktir. SSCB'de toplumsal mtilkiyeti y1kiyorlar, kapitalist tilkelerde millile~tirmeleri, kamu i~letmelerini ve kamu hizmetlerini y1kt1klan gibi. Bu, tiretim arar;:lan iizerindeki ozel miilkiyeti tesis etme ve yeniden tesis etme hareketidir. 107
Sosyalizm
Oretim Ara~lan Ozerindeki Ozel Mulkiyet Rejimini Y1kmak i~in! Proletaryamn dtinya devriminin bir halkas1 olan Rus Devrimi, ancak seyilmi~ ve geri yagnlabilir delegelerden olu~an i~9i Konseyleri Evrensel Cumhuriyetine yol ayacak 0unya devriminin ger9ekle~mesi durumunda ya~am1m stirdtirebilirdi. 1925 yilmda Stalin bu anlay1~m kar~1sma tek tilkede sosyalizm anlay1~m1 91kard1. Maalesef SSCB 'nin y6kti~ti, olumsuz bi9imiyle bu tek tilkede sosyalizm hileli teorisine verilmi~ bir cevap anlamma geliyordu. Gtini.imtizde eski SSCB'de ve iMF'nin, Dtinya Bankasmm, Avrupa Birliginin boyundurugu altmdaki btittin iilkelerde ve tabii bu arada serbest piyasaya yeni dahil olmu~ tilkelerdeki yeni yetme yoneticilerin bu durumu "sosyal piyasa ekonomisi" olarak ta9land1rma utanmazhg1m gostermeye 9ah~t1klan her yerde varhgm1 stirdtirmekte olan bu 6zelle~tirme/y1knn/mafyala~ma stireci, i~yi hareketinin daha l. Entemasyonal doneminde ortaya atm1~ oldugu "tiretim araylan tizerindeki ozel miilkiyetin ilgas1" temel ~ianm dogrulam1yor mu? Bu ~iar diinyada ilk kez dtinya devriminin bir halkas1 olarak giindeme gelen Ekim Devrimiyle birlikte fiilen ger9ekle~meye ba~lam1~h . La Verite, Say1 627 (1997).
Sosyalizm ya da barbarhk: insanhgm varhgm1 surdurmesi i~in mucadele IV. Enternasyona! 'in 60. kurulu~ yrldoniimii miinasebetiy!e 1998 yilmda yapzlan bir toplantzda, Pierre Lambert, kapitalist sistemi r;:oziilme krizinin ula~t1g1 diizeyle uretici gur;:lerin buyiik olr;:ekli y1k1m1 meseleleri konularznda zsrarcz oldu. Diinya olyeginde ve biittin iilkelerde insanhgm kendi varhg1m stirdtirebilmesi mticadelesi ilc ezilen ve somtiriilen kitlelerle proletaryanm kendi varhklanm koruma mticadeleleri i9 i9e ge9mi~ bulunuyor. Kapitalist tiretim tarzmm mevcut stire9teki spektilatif 96kti~ evresi hala nihai a~amasma ula~amam1~ durumda. Spektilatif ekonomi, tiretici gtiyleri pan;:ahyor, iiretken ekonominin temcllerini y1kmaya 9ah~1yor, ama spektilasyon art1-degerin zorahm1 ile besleniyor ki, bu da, sm1f mticadelelerinin motor gticii olan bir proletaryanm varhg1m zorunlu k1hyor. Bir yandan 6zelle~tirmelere kar~1 grevler, kitle seferberlikleri ve ayaklanan insanlarm eylemleri Berlin Duvanm y1karken, ate yandan restorasyoncu btirokratik kastla emperyalizmin ortak 9abalan sonucu SSCB 'nin y6kti~ti tiretken ekonominin spekiilatif y1kimm1 beraberinde getirdiginden, mevcut silre9 bir tamamlanmam1~hk gosterdigi i9in ister istemez "sosyalizm ya da barbarhk" altematifini kendi iyinde barmd1nyor. 108
Pierre Lambert
IV. Entemasyonal, ozgtirle~tirici sm1f mticadelesine yard1mc1 olabilmek i9in ge9mi~ kavgalarm derslerini mevcut i~9i sm1fina ula~tirmakla kendini gorevli addeder. IV. Entemasyonal, mticadelesini ~u noktalarda keskinle~tirir: • Sm1f orgtitlerinin kendi bag1ms1zhklanna yabanc1la~malarma kar~1 her ko~ul altmda mticadele etmeyi mutlak bir zorunluluk olarak gortir. • Reformlarm savunulmasma yard1mc1 olma, yani sm1f mticadelesiyle soktiltip almm1~ toplumsal kazammlann savunulmasmm mutlak zorunlulugunu on plana 91kanr. Her zamankinden daha fazla i~9i orgtitlerinin bag1ms1zhklannm korunmas1 i9in mticadele, onlann uluslararas1 kurumlara baglanmalanna kesinlikle kar~1 91kar, 9tinkii bu baglanmalar i~9i s1mfmm bag1ms1z mticadeleleri sonucu elde etmi~ oldugu biittin kazammlan yitirmesine neden oluyor. i~9i hareketi i9inde yer alan, ozelle~tir melere kar~1 91kan, kurals1zla~hnlm1~ 9ah~ maya kar~1 91kan, i~sizlige ve ulusun par9alanmasma kar~1 91kan, reformlan tasfiye etmek isteyen degil onlan savunan, sosyal gtivenligin y1k1lmasm1 degil, korunmas1m savunan herkesle kar~1hkh sayg1 ili~kileri
IV. Enternasyonal'in Programmm Gi.incelligi Pierre Lamhert 1989 yzlmda IV Enternasyonal Ge<;i.$ Program1mn Peru 'da yaymlanan bask/Sina yazd1g1 onsozde bu programm devrimci miicadelede bugiin dahi naszl aydmlatzcz bir i.$leve sahip bir : silah oldugunu belirtiy ordu.
!·:
i
j
109
Sosyalizm
Emperyalist evresindeki kapitalizm biittin k1talarda bir y1k1m etkeni olarak i~lev gortiyor. BUttin bag1mh iilkelerle ileri iilkeler farkh h1zlarda bu y1k1mdan nasiplerini ahyorlar( ... ) 0 zaman, emeki;:i kitlelerin ya~ama haklanm alacak, basktdan, somiirtiden ve kaostan kurtulmu~ bir insanhgm yolunu ai;:acak olan nas1l bir politik hiiklimet bi9imidir? IV Entemasyonal'in Gei;:i~ Programmda bunun cevabt verilmi~tir. Kalifikasyon duzeyleri ne olursa olsun her meslekten ve i~letmeden buttin kent ve ktr emeki;:ilerini kucaklayan iktidar organlan uzerine in~a edilmi~ bir politik hukumet bii;:imi. Oyle bir bii;:im ki aym zamanda kar~thkh olarak birbirlerinin bag1ms1zhklanna sayg1h olacak biittin parti ve sendikalan kucaklayabilecektir. Gene boyle bir hiikumet bii;:imi her an yeniden sei;:ilebilecek ve geri i;:agnlabilecek vekillerin sei;:imini saglayabilecegi gibi profesyonel vekil sisteminden kaynaklanan super elitlerin ortaya i;:1k1~m1 da engelleyecektir. Boyle bir politik bii;:im tek parti temsiline de izin vermeyecektir. i~te bu, butiin politik ve sosyal yogunluklan ii;:inde ttim kitleleri kucaklayacak olan i~i;:i ve halk konseyleri hukumetidir. La Verite, Say1 604, (1989)
Parti
in~as1
ic;in mucadele
Pierre Lambert biitiin bir politik ya:jamzm ozgiin bir bagtmstz i:}<;i partisinin in:jasma hasretti. Fransa 'da 1991 yt!mda kurulan iKi Partisinin (PT) kongresinde partinin tro<;kist akzmt adzna sdz aldtgmda bir kez daha IV Enternasyonalin Fransa seksiyonunun PT'ye kattlma konusundaki yoneli:ji iizerinde durdu. Bu partiyi kokenlerimiz ne olursa olsun hep birlikte kurmaya karar verdigimizde ~u ortak noktadan hareket ediyorduk: Gerek Fransa'daki gerekse dunyanm s;e~ itli iilkelerindeki miicadele deneyimlerimizden elde ettigimiz bilgilere dayanarak, bugiin dunyadaki mevcut sefaletin ve y11lar ii;:inde sm1f miicadeleleriyle kazamlmt~ buttin mevzilerin sald1nya ugramasmm temel nedeninin buyiik uretim arai;:lan iizerindeki 6zel miilkiyet oldugu. Sahip olmaks1zm ureten somurtilen s1mfm varhgt bile, iiretmeksizin sahip olan stmfm tehdidi altmdadtr. Buyiik uretim aras;lanna sahip kapitalistler gun be gun daha fazla zenginle~irlerken, kentlerin ve ktrlann emeki;:i kesimleri giderek artan oli;:iide yoksulla~1yorlar. i~i;:i hareketinin tarihsel olu~umunun dayand1g1 esas zeminin buyiik iiretim ve miibadele aras;lannm ozel mulkiyetinin ilgas1 oldugu ve bunun da i~i;:i orgutlerinin bag1ms1zhk miicadelesinin mihenk ta~mt olu~turdugun足 dan hareketle i~i;:i Partisinin (PT) kurulu~unu ilan etmeye karar verdik.
Devamhhk Butun meselelerde oldugu gibi bu meselede de devamhhk esastir, zaman a~1mma ugramaz. Bizim bu mucadeledeki devamhhg1m1z, Troi;:ki'nin 110
Pierre Lambert
r,;agnsma verdigimiz cevapta yatar, 9iinki.i o .andan itibaren mi.icadeleyi 9e~itli orgi.itsel ?'v.1mler altmda si.irdi.irdi.ik, ~oyle ki : 9e~itli 1~91 partilerinin i9inde ar,;1k olarak ya da k?1'.1it~ler halinde orgi.itlenerek ya da parti b191mmde orgi.itlenerek, PCI gibi. <;e~itli orgi.itlenme bir,;imleri altmda, ~una tamamen kcÂľJiyiz ki, IV Entemasyonal 'in programatik ilkeleri ozgi.irle~tirici sm1f mi.icadelelerinin istemlerine en uygun cevaplan vermektedir. Biz bu program1 kendi istegimizle bayrag1m1z yapt1k, ama onu ne i~9i sm1fmm 9e~itli bag1ms1z ak1mlan ivinde yere di.i~i.iri.iri.iz ne de bu ak1mlara bir ~ekilde zorunlu olarak dayatmz.
i~~i Demokrasisi Burjuvazinin hizmetindeki ayg1tlarm basm9Jan (i.istelik sadece stalinist ayg1tlarm basm9lan degil) IV Entemasyonal tarafmdan ayakta tutulmaya 9ah~1lan i~9i sm1fmm miicadelesindeki devamhhk eksenini k1rmaya 9ah~m1~hr. i~r,;i sm1fi i9indeki 9e~itli bag1ms1z ak1mlar- yani sadece kendini tro9kist olarak ilan eden ak1m degiluluslararas1 i~9i sm1fi ve halklar biiytik u:etim. ~ra9Jan iizerindeki ozel miilkiyet s1stemmm varhg1m bugi.ine kadar siirdiirmii~ olmasm1 pahah odemi~lerdir. i~9i s1mf1 ivindeki biitiin bag1ms1z ak1mlar- ve sadece tro9kistler degil- 9e~itli diizeylerde burjuva diizeninin hizmetindeki ayg1tlarm saldmlanna ugram1~lar ve yahtilm1~lardir. Bu yahhlm1~hk hali, i~r,;i demokrasisinin ger9ek i~leyi~ kurallanna aykm orgi.itsel sekterliklere zemin hazirlam1~hr. Kimseden saklayacak bir ~eyimiz yok. Nitekim daha ge9enlerde Dakar'da her kesimden militanlann ve sendika gorevlilerinin yer ald1g1 bir bag1ms1z sendikalar konferansma katild1m. Konferansm sonrasmda orada bulunan IV. Entemasyonal seksiyonlannm militanlan bir araya geldi-
111
Sosyalizm
ler. Ve kendilerinden farkh gorti~ler ta~1yan ve IV. Enternasyonal ilyesi olmayan yolda~lan toplanhlanna davet ettiler. Saklayacak bir ~eyimiz yok. Bu konuda ~unu eklemek isterim: Ttizilkscl maddelerle gtivence altma almm1~ bir tart1~ma ve dii~ilnme ozgtirlilgti temelinde ytikselen bir bag1ms1z i~9i partisi kuruyoruz. Ancak bu kurulu~ esnasmda ~unu soylememi~ olursam hepinize yalan soylemi~ olurum: 15 ya~rmda oldugu gibi bu ya~1mda da biliyorum ki , en dogru program IV. Entemasyonal 'in program1d1r. i~9i harekctinin ~u iyi bildigimiz ~erefli ~iarlanm one 91kartmalan ic;:in tartr~ahm, davranahm, in~a edelim ve ezilenlerle somiirtilenlere bu yolda yard1mc1 olahm: "i~路c;i smifmzn kurtulu$U iKi smifinm kendi eseri olacaktzr. Biitiin iilkelerin proleterleri birle$in! "
"i~~i hareketinin bUtUn ak1mlanyla birlikte" Pierre Lambert, Franszz PT'sinin gec;en yzl Ocak ayznda gerc;ekle$en kongresinde gene parti orgiitlenmesinin bir;imi iizerinde durarak "Uluslararas1 Komunist Akim " adma $U konu$may1 yapt1. . Bag1ms1z bir i~c;:i partisi in~a etmekteyiz. Bu bag1ms1z i~c;:i partisinin ic;:inde i~c;:i hareketinin 9e~itli bag1ms1z ak1mlan yer ahyorlar. Gene bu partinin ic;:inde hepinizin bildigi gibi IV. Enternasyonal'in Fransa seksiyonunun militanlan da var. Bildiginiz gibi IV. Entemasyonal ony1llard1r ugrad1g1 c;:e~itli hakaret ve saldmlara ragmen varhgm1 koruyarak bugtine uzanm1~ bir ak1md1r. Unutulmasm ki, biz, program1m1za sad1k kald1g1m1z ic;:in dort bir yandan topa tutulan bir ak1md1k. Arna bir grupla bir parti aym ~ey degildir. Zor bir kavgamn derslerini 9ekip c;:1kartmam1z gerekti. Dogald1r ki, deneyimlerimizden c;:1karthg1m1z dersleri bir araya getirdigimizde, sm1f1m1za gerekli yard1m1 sunabilmemiz ic;:in gruptan orgilte gec;:meye karar vermeliyiz. Oyle de yapttk. Oniimiizdeki a~ama颅 lan tammladrk. 1947'de de ifade etmi~ oldugumuz gibi c;:1kartttg1m1z ilk ders ~uydu: Her ne kadar devrimci bir program proletaryanm zaferi i9in vazgec;:ilmez bir zorunluluksa da, s1mfm ihtiyac;: duydugu partinin kadrolarmm IV. Entemasyonal'in in~a etmekte oldugumuz orgtittiniln kadrolanndan hareketle kurulacag1 zorunlulugu yoktur. i~te y1llar i<;:inde bu noktadan hareket ederek, kendimizin de ic;:inde bir ak1m olarak yer a!acag1 PT'yi kurduk. i9inde i~9i hareketinin btittin ak1mlarm1 bannd1ran ve smtf mticadelesi tizerinde ytikselen bir parti. Geli~tirilmesi onlarca ythmm alan bu tahlil iizerinde daha fazla durmayacag1m. Sadece 91karthg1m1z derslerden onemli gordiigtim ic;:in ~u kadanm soyleyeyim ki, ili~kilerimiz degi~iklige ugradI. Grubun sm1fla ili~kileri partinin sm1fla ili~kileri bic;:imine donii~tti. Art1k orgiite gec;:mi~ bulunuyorduk. Her egilimden 6000 iiyesi ile PT 'nin tutkal etkisi s1mf 112
Pierre Lambert
:~~:~~~~~~uzcmininde
durmasmdan kay-
f
l !iJ ltlrJl~},I jl~J~,i
Sendikalar ve sm1f mucadelesi Siyasi partilerin ve sendikalarm kar~tlzk颅 lz bagrmszzlzgmm ko~路u/suz destek9isi olan Pierre Lambert, sendikalann smif mucadelesinde ve i~9i stmfinrn kendisini bir smif olarak kurmasmda 9ok onemli bir rol oynadtgma inamrdt. Daniel Gluckstein ile yaptrgr soyle~ilerin yer ald1g1 ltineraires 1 adli kitapta, May1s-Haziran 1968 gene! grevine ve Nisan 1969 'daki referandumdaki ~路ifie "HAYIR" oyuna atifta bulunmak i9in nedeni vard1. Sendikalann her 9e~it siyasi, felsefi veya dinsel egilimden i~9ileri bir araya getirdigini ve bir siyasi parti ile bir tutulamayacag1m, digerleriyle birlikte illegal sendikalar kurmaya 9ah~hg1m zamanlar [ l 940lann ba~m颅 da- Editor] anlad1m. i~9i sm1fmm iki farkh orgiit formuna [sendika ve parti] ihtiya9 duydugunu anlamaya ba~lad1m, tipk1 onu bir sm1f olarak kuran tiim orgtit formlanna ve kazammlara duydugu ihtiya9 gibi (toplu sozle~mcler, sosyal glivenlik, vs.) Sendikalann; siyasi, felsefi ve dini cgilimleri ne olursa olsun biitiin i~9ileri bir araya getirmesi gerektigi anlay1~ma vard1m. Dolay1s1yla, stalinist ayg1ta politik olarak ne yapmakta oldugumun hesabm1 vermek zorunda degildim. Sadece i~9ilerin bana duymu~ olduklan gtivenden hareketle bu sorumluluklan edindim. Hesap vermek zorunda olduklanm politik gorii~ ve egilimleri ne olursa olsun beni seiymi~ olan sendikah i~9ilerdi( ... ) Biz IV. Entemasyonal'in militanlan olarak her ~art altmda, kendisini sosyal bir sm1f 1
Itineraires (Giizergah) , Editions du Rocher, Paris, Mart 2002.
113
Sosyalizm
olarak olu~turan kazammlann, glivencelerin ve kurumlarm savunulmasma yard1mc1 olmak amac1yla i~c;:i sm1fmm biitiiniiyle birlikte mticadele etmeliydik. i~te bu bizim birlqik cephe adm1 verdigimiz politikam1zd1. Ac;:1ktir ki, birle~ik cephe kendi gtic;:lerinizle yapilmaz. Birle~ik cephe, i~c;:ilerin c;:1karlannm savunusundan hareketle, Komlinist Partinin militanlan veya "reformist" sorumlularla, yani sizden farkh politik aidiyetlere sahip orgtitlii i~c;:iler ve militanlarla gerc;:ekle~tirilir( .. .)
1969'da ne olduydu? Bunun hemen bir y!I oncesinde, 1958 askeri darbesinin tirtinli bir rejime kar~1 10 milyon i~c;:i May1s-Haziran 1968 gene! greviyle ayaga kalkm1~t1. Nisan l 969'da, general de Gaulle l 958'de yerle~tirilmi~ olan anti-demokratik kurumlan daha da geni~leterek korporatist bir diizene (emek-sermaye ittifak1) gec;:ebilme amac1yla bir referandum provokasyonuna yeltendi. Bu referandum demokrasinin temel zeminini ortadan kaldmnaya yonelikti, ~oyle ki : Sendikal orgtitlcrin yeni bir kurumsal yapmm ic;:inde yer almalan, dolay1s1yla devletle btitiinle~tirilmeleri onerisi. Bu en parlak giJnlerini Vichy, Salazar ve Franco donemlerinde tatm1~ yeni bir korporatizm tiirtiydti. Tesadtif o ki, CGT-Force Ouvriere ' in kongresi 27 Nisan olarak belirlenmi~ bulunan referandum tarihinin birkac;: hafta oncesine denk dti~mti~tti.
"1940'ta kabul etmedigimiz gibi, bugun de kabul etmeyecegiz" Sendikal orgtittim tarafmdan ba~ka yolda~Iarla birlikte bu kongreye delege olarak sec;:ilmi~tik . Ostelik delegeligimiz vekaletliydi, yani de Gaulle'tin kurumla~hrmak istedigi serrnaye-emek ittifakm1 mahkum etmek lizere gorevlendirilmi~tik. Bu korporatizm tehlikesine kar~1 sendika seksiyonumuz bir barikat olu~turma karan alm1~t1 ve biz bu karann sozctileri olarak tayin edilmi~tik. Okuyucunun olaylann geli~imini daha iyi kavrayabilmesi ic;:in CGT-FO'nun X. Konfederal kongresinde yapm1~ oldugum mtidahaleden baz1 boltimleri burada aktarmanm en dogrusu olacagm1 dti~tintiyorum. Soz ald1g1mda aynen ~oyle demi~tim: Tiim Kongre, Konfederal Bliro' nun kabul ettigi, Yolda~ Bergeron ' un korporatizme hay1r, referanduma haytr sozleriyle aktard1g1 ac;;1k ve kesin pozisyonu ic;;in kendini kutlayabilir. (Alk1 ~ lar)
Yolda~lar, bugtin biz, referandumdan yakla~1k bir ay once kongresini gerc;;ekle~足 tiren ilk sendika orgtittiytiz ve alacag1m1z tutumun belirleyici olacagm1 dti~tinti足 yorum : biz, bir kez daha, i~c;;i sm1ft ic;;in tek olas1 perspcktifi gozler ontine sermesi gereken sendika orgtitti, sendika federasyonu olacag1z: korporatizme hayir, referanduma haytr, sendikalann devletle btittinle~mesine hay1r! (Alk1~lar) ( ... )
114
Pierre Lambert Ve bugUn, Konfederasyon temsilcisinin ·Korporatizmi mahkum cdiyorum, korpora-
... ,.... tist Senatoyu mahh1m ediyorum, Bolgesel j '.~!:.•,: Mcclisi mahkum cdiyorum, i;: ··nkii bu dog•:
....
....
•: : :
rudan sendikam1zm varhg1111 hedef a Ian bir }<$· ~:··9·:;:i~:.:~ :::::::::i•::'~ p·~·:•:·g~·1J~™'c~::::···.:: •]~·:<9:}'91~~ ·@·:<-···· :~:] mcseledir ve sadece sei;:imle ilgili degildir. :< ... .. :.,...:•:••• :•.•:• •:• • ·:•:•• ·•·••:••:•>}: ::: > :<. (Unki.i sozkonusu olan sendikalarm gelece- •:! , ,,.• ·· ... ::. .. . •:•• gidir, tehlikedc olan, degi~tinnek istedikleri, n \Ym!~H~.~\tj.tsljg~.~·:,,.y•gt]~U~M y1kmak istedikleri bi zim sendikam1zdir vc ••• •I ? :•:•:••• ...
1 } ! i · ' l~l/il· · : ~ · ~ ~ ·r ~/,1'·~· ~· ~'~'.[~ ('~I~· ~·~ i;:agny1 yapma- ·•·•·•·• ~ 1~
Konfedcral Kongre ' nin ~u > . . ; ;:. s1 gerektigini dii~iiniiyorum: referandumda ····• ... ;•• ::•: :• .... <••• •••• .•• j{) miim klin olan her sand1kta, ko~u ll ar nc ol ursa :{ i< t.•:tl'. ..•. ••••• :::: :: o lsun he rkesi '"hay1r" oyu vem1eye i;:agmyo- >:::: :::• :: •• :..::· ·~ · 'Y Y ··::: •: :. ruz' (Alk1~lar) ·> \:,..i'l ,\ i •{ • > i . >
t0f
•\;: :.: F ~ . ~;t·•.< · · ··' ····· .·~·· ..,.. :::.:.• ... £:> .•. /::v •........ Ko~u 11 ar ne o Iursa olsun, sendikala- . .,.,. :·: ... {//:( ; .,,..:<• /::·~···· ::\ :::• •:···••·•··:: · h k . ):c •Pn l'H J1. •••••• rm 1m as mm orporattst yamag1 olmay1, .,.. , ; 7:; ·c<, . ···· , .. . MN
l 940 ' ta kabul etmedigimiz gibi yann da L / ~ 2. kabul etmcyccegiz. Tart1~ma ve oylamanm · ) b~'Pg'7 ;JnJ · anlam1 budur, her ~ey in iistiinde ba~hca bir :1···· tM : :•: :<.i• ·0
~u
:•:·•· · ·· •. ··
>
' ' ·~·· . :::0/ • •· ,,. _.,.,./
.. 1
):~r.y..· j· · , dttZ~~ >.~ ifi/··,! 1f~·,·
oneme sahiptir, ya da bu konuda aram1zdaki farkhltklar, ne kadar onem li olurlarsa int; .·•·.· Bi olsunlar, devletten, hukumetten ve siyasi .:•••:li<-·ri ;; C•• c;/ ,.'fj <•, ;'.;./ · parti lerden bag1ms1z bir sendikal hareketin Cf >•:•·:. // {{ ? :. n C ''qg devam1 ic,:in ~imdilik ikinci plana atJlmas1 . an Iam1na ge I If. {:;f, .-.. ··:· . . . ...... .- •·• :.. .. ,.. ,. Tart1~manm ardmdan, her sendika kong:.< : · · · ~; 'OH t resinde oldugu gibi bir Karar Heyeti olu~tu ruldu, ortakla~a bir karar c;:1kard1k. Bu haya••••· c•:t ti meselede sendikanm ortak pozisyommu ::: ... .::. .... .? ······· ifade edebilecek bir uzla~ma arad1k, ~oyle / <) ;:: . ... ... ... . :• ... ki : hem sendikanm bag1ms1zhgm1 korumak :/ -;, :· U'. ······ hem de devlet kurumlan ile biitiinle~me ( ···.: ····· ······ sini engellemek . Bu ko~ullarda, CGT-FO ..... .••:•:•:•:•:•< / Co: ······· Konfederal Kongresi, referandumda iki : J; >: •• •.• • ::::-:: :: :. "hay1r" ii;:in c;:agn yapmaya karar verdi: kor- :•••:·· ,.,.. :.:; ·::''·• •······ . .... :• ······· · ) poratist tarzdaki yap1lara katilmaya haylf · · · · · · • : .... . .. •, . :>: ··: •:•:• > ve referanduma haylf! Bu karar, Kongre'ye ······ ...., { ." ······· / ·c:} .................. ,.......... oybirligi ile sunuldu. c: :
\:'J·.
·•·•·.••.. . . ·:·: /
: :::: · :u ~
:::::::
::::
rrJ
·: · ·······.·.····:· · ·\ < :. · •·· •..•
~· · ·
[)i
<<
.,
jp' :••:• .. +} . ...
······ ............ ······
····· ::.
•»•·.''"•::." ::c . . 7
:::::::::::::::::::: :::::;
;: ~
:-..:
..
······
:.< i>« ······ ······ ··· ··:·
..
·:::.::
········
f :.::
,.,., ·······
..::.:
······· ..
,..
I/
-1
······
·:·:·:
, <·•·
.......
·············· ......
..
....
.
;
::.:·
"·:• ······
...
::.:
·····
115