Pgbs 41

Page 1



I

~

i~iadekiler AAALIK 2009 • SAYI: 41

r.

' i

I r r

I. lat1 ~•'I•································································~ PGB Sosvalizm

I. cteae1·K•r•r •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• 7 N. Enternasyonal 7. Dunva Kongresi R~1l1m1"n1n R~1l1m1 Kamil KARAAGA<;

I. "Hurt

ve Hurucu Meclls •••••••••• IS

4. ir•n Devri•i'nln Dini lu9inu.:•••••••••••••••••••••••••• 1s Erdem EVCIL

S. l.•tln Rmerlk•'n1n T•rlhsel Vol Ryr1••················· 51 C. Taylan AGAR

6. RID iHI H•reketl, Otomotiv S•n•yi Krlzi ve IGr•ck O••••'n1n Polltlk•l•rl ••••••••••••••••••••••••••• 59 Alan Benjamin·, Socialist Organizer

7. llr Kez D•h• ITUC'un Roli Uzerine .................... 71 Olivier DORIANE

8. Kiresel Ekonomlk Krlzln Vurduju 1vru,. llrlijl D•j1llyor ••••••••••••••••••••••.••••••••••••••• 81 Christel KEISER

9. llm•n iHI H•reketi Vol Ryr1•1nd• ..................... 95 lntemationalen Sozalistischen Arbeiterorganisation '

1O. Kriz Eksenlnde Hindist•n: Hint iHI H•reketl Dini• Nokt•1111d• ............... 107 Franc;ois FORGUE

r;


Sosyalizm

Patronsuz. Generalsiz, Burokratstz Sosya/lzm • Say1: 41 • Arahk 2009 Yurtd1~1

Fiyatt: $ 5 • 4 € • £ 3 • SFr. 6 Sahibi ve Sorumlu Yaz1 i~leri Mlldllrll: Engin Bodur YOnetim Yeri: Rasimpa~a Mh. Nllzhet Efendi Sk. No: 36/5 Kad1kOy/fstanbul Tel/Faks: (216) 3.30 95 67 •PTT Posta Ceki Hesap No: 1051319 Baskt: Selin Ofset • (212) 577 63 48 • GUven Sanayi Sitesi B 345 Topkap1/istanbul iletisim@pgbsosyalizm.org • http://www.pgbsosyalizm.org

2

,/ Ii


Bu Say1

lu Sey1 PGB Sosyalizm

Degerli okuyucular1mzz, tekrar bir araya gelmenin sevincini

y~1yoruz.

8

-11 Ekim tarihlerinde IV. Enternasyonal 7. Dilnya Kongresi'ni ger<;ekle~tirdi.

Bu say1m1zdaki ilk yaz1m1z Kongre'nin diinya politik durumu ve IV. Entemasyonal'in gorevleri ilzerine Gene! Karar. Oretim araylan ilzerindeki ozel miilkiyet sisteminin agir krizinin ortasmda hazirlanan bu metin "kapitalizmi y1kmak" noktasma ozellikle vurgu yap1yor. Kapitalizmin en vah~i savunucularmdan en mahyup savunucularma kadar herkesin bir par<;a "antikap,italist" oldugu, kapitalizmi ele~tirerek diizeltmek gerektigini onerdigi giinilmUzde Kongre; kurulu~ amacm1 hatirlat1yor: "kapitalizmi ele~tirmek degil y1kmak". Kami! Karaagay'm kaleme ald1g1 ikinci metin Kilrt Meselesi'ni AKP hiikiimetinin miidahalesi <;eryevesinde ele ahyor. Yazar politik aktorlerin oynad1klanm iddia ettikleri rollerle - Kiirtlere ozgiirliik getirmek, ulusal egemenligi savunmak vd. - geryek rolleri arasmdaki fark1 AKP hiikiimetinden ba~layarak ortaya koyuyor. Meseleyi uluslararas1 baglamda ve ABD'nin politikas1yla ili~kilendirerek inceliyor ve DTP'nin Kiirt Hareketi'ne onderlik etme vasfm1 sorgulayarak onemli bir tespitte bulunuyor. <;ah~manm Kiirt Meselesi tart1~masma ilerletici bir katk1 sunacagma inamyoruz. Bir sonraki yaz1 yaz aylarmda oldukya 1S1nan ve halen ABD'nin hedef tahtasmda duran iran iizerine. Erdem Evcil bugilne nas1l gelindigini anlamak adma iran tarihini inceliyor, iran Devrimi'nin kazammlarm1 ve emperyalizmle kar~Il1kh ili~kisini sergilemeye <;ah~1yor. Bu yeryevede teokratik rejime kar~1 <;1kan kitlelere "evinize doniin" de

路3


Sosyalizm

demeden emperyalizmin Ortadogu'daki oyununun teh.Jikelerine i~aret ediyor. Taylan Acar'm Latin Amerika 'nm Tarihsel Yo! Ayrzm1 ba~hkh yaz1s1 Obama yonetiminin Honduras darbesi kar~tsmda verdigi smavt ve bu 9er9evede Latin Amerika ve Karayipler'deki politik durumu inceliyor. Honduras'ta ba~layan, ancak k1sa silrede kttadaki 9ogu i.ilkenin mildahil oldugu bir krize donil~en darbe yazar i9in bir yol aynmm1 temsil ediyor. Zira Honduras darbesi tilm Latin Amerika'daki antiemperyalist kil9ilk burjuva milliyet9i onderlikler i9in doni.im noktast olabilir. Sonraki yazt Obama yonetiminin ba~ka bir alanda, kriz i9indeki ABD ekonomisindeki tutumunu inceliyor. IV. Enternasyonal ABD seksiyonunun haz1rlad1g1 metin ABO sanayinin kalbi olagelmi~ otomotiv sektorU 9er9evesinde Obama poiitikalarmt ve sendikalarmm durumunu inceliyor. Dilnya kapitalizminin merkezi ve nievcut krizin de ba~lad1g1 yer olarak ABD'deki durumu sergilemesi a9tsmdan onemli bir metin. Bilindigi gibi iki bilyilk uluslararas1 sendika konfederasyonu Uluslararasi Hilr Sendikalar Konfedenisyonu (ICFTU) ve Dtinya Emek Konfederasyonu (WCL) - bundan il9 sene once Uluslararas1 Sendika Konfederasyonu (ITUC)kuruldu. Avrupa k1tasmda ETUC ve ABD'de CTW (Change to Win, Kazanmak i9in Degi~im) hare}<etinin destekledigi bu olu~um salt bir birle~menin otesinde sendikalann emperyalist kapitaJist sisteme entegre edilniesi planmm bir par9as1yd1. Olivier Doriane bu misyonun kapitalizmin krizinde ta~1d1g1 oneme dikkat 9ekiyor ve ITUC'un bunu hangi yontemlerle ger9ekle~tirdigini irdeliyor. Kriz sadece kapitalist ilretimi yok etmiyor, kapitalizmin uluslararas1 kunimlart da bundan nasibini ahyor. Christel Keiser dagllmast gilndeme gelen Avro Alam'm ve Avrupa Birligi'nin kriz i9indeki durumunu inceliyor ve buradan yola 91karak AB'nin temellerini sorguluyor. Aynca kriz i9inde i~9i sm1fmm direni~ini nas1l orgiltledigini ve AB'nin bu direni~e saldmsmt aktanyot. IV. Enternasyonal Almanya Seksiyonu ise haz1rlad1g1 met_inde Avrupa'da krizden en fazla etkilenen illke olan Almanya'daki duruma yogunl~1yor. Krizin bedelini i~9i sm1fma odetme ve buna direnme milcadelesi i9inde sendikalarm durumunu inceliyor ve SPD ilzerinde oynanan oyunlart aktanyor. Fran9ois Forgue biraz daha doguya giderek Asya'da, Hindistan'da krizin etkilerini inceliyor. Yazar, illkede zaten. devam etmekte olan Balkanla~ma silrecine ek olarak krizle birlikte illkedeki politik durumun iyice patlay1c1 haline geldigini belirtiyor ve krizden 91k1~m yolunun i~9i sm1fmm onderligini in~a etmekten ge9tigini gorerek gelecek orgiltlenme ad1mlarm1 aktanyor.

'I


Bu Say1

Bitirirken, size iyi okumalar dilemeden once sevindirici bir haber verelim. PGB So~yalizm sitesi bir mtiddet kapah kalmasmm ardmdan www.pgbsosyalizm.org adresinde tekrar a~1ld1. Sitemizde dergimizin say1larmm yam sira Stmf Bilinci'nden se.yilmi~ makalelere ve La Verite/Ger.yek makalelerine de ula~ma imkam bulabileceksiniz. Dort ay sonra gorti~mek sozumi.izdc inat ediyoruz, iyi okumalar. Arahk 2009

,. ..,..--,.--.-----------·- - · · - - - - - · · - - - - - - 5


.,

.\

i

I l i


IV. Entemasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

IV. Enternasyonal 7. Difty• Kongresi Genel ·KarGr1

IV. Enternasyonal 7. Dunya Kongresi

1. "insanhk krizi ve onderlik krizi" VII. Dilnya Kongremiz Ge~i~ Programi'm onaylam1~ olan IV. Entemasyonal'in kurulu~ kongresinin 72. yddonilmiinde toplanm1~ bulunuyor. 1938 Ge-ri~ Program1 ~u iddiay1 ortaya atm1~t1: "insanltgm krizi pro/etaryanm· devrimci onqerliginin krizi ha/ini a/iyor." 72 yd sonra insanhk, i~-ri hareketinin yonetici ayg1tlannm k8Jl1-devrimci politikas1 sayesinde Uretim ara~larmm ozel millkiyeti rejiminin giiniimUze kadar varhgm1 sUrdUrmesine imkan tamd1g1 i~in giderek derinle~en ve yaygml~an bir krize batm1~ bulunuyor. Bu insanhk krizi halklara, uluslara ve i~~i sm1flarma benzeri goriilmemi~ y1k1c1hktaki bir saldm bi~imine biirilnilrken barbarhgm harekete ge~tigi bir durumu da maddile~tiriyor. Dilnya kapitalist sisteminin krizi i~-ri ve koylii kitleleri ile gen-rligi yoksulluga, sefalete, sava~a ve barbarhga siiriikliiyor. Bu ger~eklik biltiin bi~imleri altmda her Ulkede ve her k1tada ifadesini buluyor. Bu durum, i~~i sm1flarmm ve halklarm direni~lerinin kaynagm1 olu~turu­ yor ve biltiln illkelerde ve k1talarda ~e~itli kitle seferberliklerine yol a~arken baz1 hallerde de ondevrimci durumlara kadar vanyor. Diinya ol~eginde emek~ilerin ve halklarm bu direni~ hareketi emperyalizmin hakimiyeti ile ~at1~maya giriyor. Ve bu hakimiyet her ~eyden once devamhhgm1, ilkin i~~i ~areketinin i~indeki kendisine dest~k sunan ka~1-devrimci onderliklere, ikinci olarak da gene i~~i hareketine

7


Sosyalizm

etki eden kti9Uk burjuva ak1m Iara bor9lu. Ve hi9 unutulmamah ki bu her iki ak1m da kapitalizmin "a~1lamaz" niteligi zemininde yer ahyorlar. Sorumlulugu Stalinist btirokrasiye ait olan SSCB'nin 9okU~U dtinya 路 proletaryasma indirilmi~ 9ok ~iddetli bir darbeydi. Dilnya proletaryas1nm milcadelesinin en ytiksek kazamm1 - 1917 Ekim Devrimi sayesinde ger9ekle~en ve btirokratik yozla~maya ragmen kurulmu~ olan sermayenin mtilkstizle~tirilmesi hadisesi- SSCB'nin dag1lmasmdan sonra kaybedildi (ki bu kitlelerin direni~i i9in birer destek noktas1 olan hi9bir yapmm art1k kalmad1g1 anlamma gelmez) . . Sadece IV. Enternasyonal, 1993 y1hnda kendinin yeniden ilamm haz1rlayan kongresinde, cilmle aleme ne Dogu Avrupa'da ne eski SSCB'de ne de dilnyam1zm geri kalan k1smmda kapitalist sistemin hi9bir gelecegi olmad1gm1, ((Okil~ halindeki bu sistemin kendi 9eli~kilerini a~ma yetenegine sahip olmad1gm1, s1mf milcadelesinin silrdilgilnil ve bu esnada yilkselen barbarhga son verebilmek i9in miimkiln tek 91k1~ yoiunun iktidarm proletarya tarafmdan fethi ve sermayenin miilksilzle~tirilmesi, yani iiretim ara9larmm kolektif miilkiyetine dayah bir 路 sistemi yerle~tirmenin zorunlu oldugunu ileri siiriiyordu. Evet, IV. Enternasyonal 1993 'te yeniden ilan edilmi~tir. Bu karar, IV. Enternasyonal'in yeniden in~as1 i9in miicadele eden btitiin orgtitlerin temsilcileri tarafmdan almm1~t1 ve bu konuda 1986'y1lmdan itibaren zaten bir tart1~ma yilriitiiliiyordu. Bu yeniden iliin Ci, CORQi, CiR olu~Umlarm111 ardmdan giindeme gelmekle beraber bUtiin bu olu~umlar silresince de Pabloculugun revizyonist dogas1 yeniden belirtiliyordu. Aynca, gene aym donemde ~u temel nesnel ko~ullarm degi~imi gtindeme geliyordu: bor9lanma krizi, SSCB'nin 9okil~ii krizi, Berlin Duvan'nm y1k1lmas1, vs. Bu karar, uluslararas1 sm1f milcadelelerine mildahaleden bag1ms1z olarak almmam1~t1. 1987'de "d1~ bory odemelerinin durdurulmas1 i9in" (anti-emperyalist birle~ik cephe politikas1 ile birle~ik i~9i cephesi politikasm1 i9 i9e ge9iriyordu) Carakas'ta bir diinya konferans1 diizenlendi. Ve bu konferansa IV. Enternasyonal'in seksiyonlan aktif olarak kat1ld1lar ve gene bu konferanstan hareketle ileride kurulacak olan i~9ilerin ve Halklarm Uluslararas1 Baglant1 Komitesi'nin temel eksenleri olu~turuldu . .ILC; Irak'a yonelik emperyalist saldmnm hemen arifesinde ve Stalinist bilrokrasinin SSCB'yi dogrudan 9okU~e stiriiklemeye haz1r,land1g1 bir anda "sava~a ve som.iiriiye kar~1" ba~hgtyla kaleme alman bir manifestonun temeli Uzerinde 1991 y1lmm Ocak aymda Barcelona'da kurulu~unu ilan etti. ILC'nin kurulu~u ile IV. Enternasyonal'in yeniden ilam konferansmm 9agnlmasma ili~kin karar IV. Enternasyonal militanfan i9in

8


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

bir biltUnlilk arz ediyordu. <;ah~malarmt silrdilrmekte oldugumuz bu kongre, IV. Entemasyonal'in 1948 yilmdaki II. Dilnya Kongresi'nden bu yana yolda~ Pierre Lambert'in kat1lamad1g1 ilk kongredir. IV. Entemasyonal'in yeniden kurulu~una ili~kin yilriltUlen milcadelede ve ILC'nin olu~umunda i~gal ettigi yerin onemini lj:ok iyi bildigimiz yolda~ Lambert IV. Entemasyonal'in yeniden ilinma ili~kin konferansa sunmu~ oidugu raporda ~oyle yaz1yordu: IV. Entemasyonal ve onun seksiyonlan, baz1 politik gmpl~malara yard1mct olmak amac1yla t>zgiir bir politik tart1~ma t>nerisinde bulunmanm yollarm1 a~tmyor ve ara~tmnaya devam edecek. Bu t>zgiir politik~1art1~mamn amac1; Uretim arai;:lan iizerindeki fizel millkiyet sisteminin biltiln Ulkelerde i;:t>zilmsiliIUge sUrilkledigi kitlelerin bu durumdan kendi mUcadeleleriyle kurtulmalarma yard1mc1 olacak imkiinlar1 ve yollan sunmaktJr. Ozelle~tirmelere kar~1 miicadele konusuyla proleter entemasyonalizminin temelleri konusunda bu gruplarla bir mutabakat1 programma kaydeden ILC, bfiylelikle biltiln bile~enler arasmda t>zgUr bir tart1~ma i;:eri;:evesini de i;:i1..mi~ oluyor.

VII. Dilnya Kongresi'nin hedefi, bu tart1~ma lj:en;evesinde IV. Enternasyonal'i, mevcut durumun kendisine yilkledigi sorumluluklarm dUzeyine yilkseltmeye katktda bulunmaktrr. Bunu gerlj:eJde~tirebilmek, IV. Enternasyonal seksiyonlarmm gil<;lenmesine ili~kin anlamh bir donil~ilmil dayatt1g1 gibi Enternasyonal'in yonetim organlarmm i~leyi足 ~inde bir yenilenmeyi, kolektif in~ay1; seksiyonlarm daha bilyiik 6l1j:ilde ittifaktyla gers;ekle~tirmeyi ve gelecek donemin temel gorevlerinden birini, yani seksiyonlarm yeni kadrolar kazanmalarm1 saglamakttr. Ku~kusuz bunu ger1j:ekle~tirebilmek ilj:in gens;lige yonelik ozgill bir faaliyet de yilriltmek gerekir. a) Emperyalizm, ozellikle onun en gillj:liisil Amerikan emperyalizmi ilretim ara<;lan ilzerindeki ozel mtilkiyet rejiminin varhgtm silrdilrebilmesini garanti altma alabilmek i<;in "kapit&list dilzen"in ytiktinil omuzlamak durumunda kalmt~tlr. Bunu ise ancak kendi egemen s1mf lj:tkarlarmm savunusu temelinde gerxekle~tirmi~, dilnya ollj:eginde bir dagtlma, par<;alanma ve sav~ dalgaslnm masraflarmt kendi emperyalist "mUttefikleri"ilin de s1rtma yiikleyerek ilerlemi~tir. Sovyet proletaryast tarafmdan politik iktidarm fethi sonucu sermayenin millksilzle~tirilmesi olan en il$t dilzey i~<;i kazammmm par1j:alanmas1, i~lj:i hareketinde benzeri gorillmemi~ bir krize neden olmu~tur. SSCB'nin <;okti~iiniln hemen ertesinde Amerikan emperyalizminin bir dalkavugu "i~te tarihin sonu" diye yazabiliyordu. Ku~kusuz tarihin sonu degildi ama b~mda en bilyilk emperyalist gil<; ABD'nin yer ald1g1 emperyalizmin genel bir saldmsmm ba~lang1c1yd1 soz konusu olan: s101f milcadeleleri tarafmdan sokillilp kopanlarak elde edilmi~ demokratik ve sosyal kazammlarm biitiinil saldmya ugrarken, dilnyanm her

9


Sosyalizm

yerinde bu yeryeve iyerisinde sokiiliip almm1~ olan ulusal egemenlikler de i~~i kazammlarmm ortadan kaldmlmas1 iyin saldmya ugruyordu. Emperyalizmin bu saldmsma destek olanlar siras1yla sosyal demokrat parliler, uluslararas1 Stalinist aygttm krizi sonucu meydana gelen paryalanmadan dogan partiler, sozde "Birle~ik Sekreterya" ve her tOrlil gerici merkezci partiler ki ye~itli biyimler altmda ("Sosyal piyasa ekonomisi", "ozyonetim", "alternatifkiireselle~mecilik'', "anti-kapitalizm" kavramlanyla ozellikle Pablocular ve diger gerici merkezci ak1mlar tarafmdan kullamlarak bilinyli bir ~ekilde IV. Enternasyonal'in bayragm1 kirletmekte v.e kafa kan~1khlarma yol aymaktadirlar ... ) hep birlikte "liberal kapitalizm" ile "mali kapitalizm"in y1k1c1 etkilerine ka~1 milcadele ettiklerini soyleyen ama hep birlikte esas olarak iiretim araylan uzerindeki ozel miilkiyet rejiminin savunulmas1 zemininde yer alan partiler. Giiniimiizde bu -ayg1tlarm biitOniiniin eylemi, i~yi sm1fm1 sm1f olarak olu~turan, yani partileri, sendikalan ve kazammlanyla i~yi sm1fi orgiitlerinin y1k1lmas1 saldmsma yogunla~m1~ bulunmaktadir. b) Giiniimiizde kapitalizmi diizeltmeyi ve diizenlemeyi amaylayan "anti-kapitalist" soylemin esas hedefi, iktidarm proletarya tarafmdan ele geyirilmesi sorusunun ortaya at1lmasm1 yasaklamakt1r. Farkh biyimler altmda ama aym ortak temelde "ekoloji", "siirdiiriilebilir kalkmma" gibi kavramlar "kapitalizme kar~1" miicadelenin merkezi verileri olarak ¡ sunulmakta ve zit ylkarlara sahip sosyal sm1flarm varhgm1 inkar etmeyi hedeflemektedir. Onlar iyin soz konusu olan "liberal ve mali kapitalizm" tarafmdan tehlike altma/girmi~ olan "gezegenimizi kurtarmak" adma "b~ka bir kalkmma modeli"ni giindeme getirmektir. Ne kadar radikal olursa olsun, bu insanlar tarafmdan yaptlan kapitalizm ele~ti­ risinin (tasviri ay1dan genellikle makul olmakla birlikte) altmda yatan esas giidil, insanhg1 kurtaracak.olan tek yolun, yani ba~ka bir sistemin temellerini atacak olan tek yolun politik iktidann proletarya tarafmdan ele geyirilmesiyle miimkiin olacag1 yoniindeki her fikre kar~1 olu~udur. Bu durum yakla~1k olarak 15 y1ld1r, Latin Amerika'da ortaya y1km1~ olan geli~melerde kendini gosteriyor. Devrimci bir dalga bu k1tay1 geni~ olyiide etkisi a1tma alm1~ durumda. Veneziiela'dan, Brezilya'dan, Meksika'dan, Bolivya'dan geyerek Ekvador'a uzanan ve oradan da son aylarda Honduras'a kayan devrimci ytikseli~ler, daha zay1f olyekte de ~iii ve Nikaragua gibi iilkeleri de etkilemi~lerdir. Arna bu yiikseli~le­ rin hepsi dogrudan Amerikan emperyalizminin liderligi altmda sosyal demokrasinin, Stalinizmin ve Pabloculugun kar~1-devrimci ayg1tlan tarafmdan bilinyli olarak durdurulmu~lard1r. c) Bu durum, Brezilya'da Lula'nm liderligi altmda Castrocu biirokrasiye, Pabloculuga, Stalinizmin art1klarma ve II. Enternasyonal gtiylerine bagh kesimlerin baz1 burjuva kesimleriyle bir birlik hiikiimeti olu~tur10


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

malarmda kendini gostermi$tir ... Bu, kitlelerin i$9i partisine verdikleri ¡ oylarm arkasmda yatan biitiin taleplere kar$1 duran bir hiikiimettir. Bizzat i$yi partisinin kurulu$ temellerine kar$1 duran bir hiikiimettir. Ve i$birlik9i burjuvaziyle emperyalist egemenligin korunmas1 i9in ~ah$an bir hiikiimettir. Pablocu grubun, ilk kuruldugu giinden bu yana Lula'nm hilkilmetinde tanm bakanhg1 mevkiini silrdilren bir yoneticisi, toptak meselesinin merkezi bir onem arz ettigi empery"!lizmin hakimiyeti altmdaki bu geri i.ilkede, tanm reformu dogrultusunda topraks1z koylUye toprak dag1tmay1 reddederek biiyiik toprak sahipletinin 91karlarma dokunmamay1 on planda tuttugundan bilimsel anlamda ka~1-devrimci bir rol oynam1$tir. Aym zamanda, ozellikle Lulac1 ayg1tm ba$1nl 9ektigi ve Pablocularm da Morenocular ve eski Maocularm yard1m1yla yilri.ittUgii CUT'u i9erden y1kma giri$imleri, bu bilyiik geleneksel i$yi konfederasyonunu ''yoneti$im" politikasma 9ekmeyi hedeflerken, diger taraftan da CUT'tan sozde "sol" kopu$lara zerriin hazirlanmaktadir. d) Kita ol9eginde meydana gelen bu kitlesel yiikseli$, baz1 durutnlarda kil~ilk burjuva gii9lerin emperyalizmle kopu$ yoluna kendi istedik• lerinden daha h1zh girmelerine ve emperyalizmle baglanm arzulayacaklarmdan daha fazla koparmalarma neden olmu$tur: Bu, ozellikle Venezilela'daki $U durumdur: Chavez hilkiimetinin ozellikle petrol konusunda alm1$ oldugu onlemler, emperyalizmin 91karlanmdogrudan dinamitlemekle birlikte (Chavez hiikiimeti I May1s 2007 tarihinden itibaren IMF ve Dilnya Bankas1'ndan kopmu$tur) aym hilkiimetin, hem MERCOSUR'a kattlmay1 talep etmi$ olmas1 hem de ALBA'nm kurulmasma onayak olmas1 bu tavnyla 9eli$kili bir yone de kayd1gma i$aret etmektedir. Bu anlamda ALBA'ya ili$kin tÂľtllmumuzu a91k9a ortaya koymam1z gerekiyor, $Oyle ki kendini "serbest ticaret anla$malan"na "alternatif' olarak sunan ALBA, sermayenin millksilzle$tirilmesi iizerine temellenmediginden taraf1m1zdan ozel miilkiyet rejimiyle ve emperyalizmle bir kopu$ olarak gori.ilmemektedir. IV. Enternasyonal olarak Chavez hiikiimetinin ilerici ad1mlartm desteklemi$ olmam1z bu htikiimetin bir i$yi-koylll htlkiimeti olmadigm1 ifade etmemizle 9eli$mez. Chavez, say1s1z kil9iik bm:juva ak1mmm yam sira; i$yi hareketinin bir9ok kar$t-devrimci ayg1t1 gibi kapitalizmin reformu zeminillde durmaktadir. Giini.imiiz Latin Amerikasmda Chavez benzeri Bonapartist tipte bir9ok yonetici, emperyalizmle ili$kilerini yeniden miizakere etmenin aray1$1 i1Yindedirler. Ozgiir ve bag1ms1z bir sendikalizme kat$1 91kan PSUV adh bir kii9iik butjuva partisini kurarak bag1ms1z bir i$yi politikasmm onilnde engel olu$turan "Chavezcilik" kendi dogasm1 a91k9a ortaya koymaktadir: Bu ak1m (ve onun hilkumeti) kil9ilk burjuva milliyet~i bir ak1md1r.. i$~ilerin ve onlarm sendikalarmm direni$ini

11


Sosya/lzm iye~itli

yollarla (ve farkh tempolarda) kesmeye iyah~an Chavezcilik, aym zamanda emekiyilerin kapitalistlere kar~1 smtf mticadelesini de engellemeye iyah~makta ve bOylelikle kapitalist sm1fm sosyal, ekonomik ve politik hakimiyetinin i~iyiler tarafmdan sorgulanmasm1 durdurmaya iyah~maktadir. "Chavezci" ak.1m1, bir taraftan emperyalizm aiy1smdan kabul edilemez bir dizi onlem alan (Filistin halkma destek, iran'a kar~t bir saldmy1 ret, Kolombiya'da ABD askeri tislerinin kurulmasmt ret), diger taraftan da egemen bir ulusun gorevlerini yerine. getirme ve politik iktidann ele geiyirilmesi dogrultusunda kendi haklanm savunmaya Vi fethetmeye yonelen i~iyi hareketinin ontinde bir engel olu~turan bir ak1m olarak telakki etmeliyiz. Bu engeli a~abilmek amac1yla emperyalizmden tam bir kopu~u saglamak iiyin en geni~ anti-emperyalist birle~ik ·cephenin geriyekle~tirilmesi yoluyla kitlelere yard1mc1 olma hedefiyle mticadele ediyor ve bu noktada Bonapartist tipte yoneticiler' dahil olmak iizere btittin anti-emperyalist gtiiylere iyagn yap1yoruz (ote yandan kendi bag1ms1z in~a iyah~mam1z1 silrdiirtiyoruz, yani IV. Entemasyonal'in seksiyonlarmm ve bag1ms1z i~iyi partilerinin in~asma yard1mc1 oluyoruz). Anti-emperyalist birle~ik cephe iyin miicadele Latin Amerika'da, ama yan1 zamanda Afrika'da ve Asya'da einperya)izmin hakimiyeti altmdaki bilttin iilkelerde IV. Entemasyonal'in seksiyonlarmm in~a iyizgisidir. Proletaryanm hegemonyasmm gtindeme gelebilmesi ancak i~yi cephesinin in~as1 ko~uluyla miimkiin hale gelebilir. Oretim araiylan tizerindeki ozel mtilkiyet rejiminin rroztilen sisteminin benzeri gortilmemi~ krizi, sava~larm ve i;at1~malarm pe~ pe~e geli~mesiyle uluslarm pariyalanmasmm denetim altma ahnamaz stirei;lerini tahrik ed,iyor, «;okuluslu ~irketlerin kar ve talan arayt~larma ve d1~ askeri mtidahalelere yol aytyor. Emperyalizmin bu saldms1, emekiyilerin ve halklarm yam s1ra burjuva veya ktiiyiik burjuva milliyetyisi ak1mlarm da direni~lerine yol aiy1yor. Bu durum, emperyalizmin hakimiyeti altmdaki tilkelerde, IV. Entemasyonal seksiyonlarmm anti-emperyalist bir birle~ik cephe imkanlarma yol a«;acak mildahalelerini giindeme getirebiliyor. IV. Entemasyonal seksiyonlan bu gibi illkel~rdc i~«;i sm1fmm savunmas1m orgiitlerler ve sm1f miicadelesinin kazammlanm koruyabilmenin bir on . ~art1 olarak, miicadelelerinin merkezine ulusun egemenligi ve birligi sorununu ta~1yan kurucu meclis «;izgisini yerle~tirebilirler. Ku~kusuz her anti-emperyalist birle~ik cephe politikast gibi her birle~ik i~iyi cephesi politikas1 da bizim ilgili orgiitler~en ve/veya hiikiimetlerden orgiitsel ve politik bag1ms1zhg1m1z1 korumam1z1 zorunlu ktlar. 12

;

l


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

e) italya'da ayg1tlarm sm1f mi.icadelesi kar~1smda olu~turduklan engel 9ok sarsmt1h sonu9laryaratm1~ bulunuyor. Berlusconi'nin "a~m sag"ma kar~1 miicadele ad1 altmda H1ristiyan Demokratlardan Rifondazione Communista'ya (Pablocularm da i9inde yer ald1g1) oradan PDS'nin "yenilenmi~" Stalincilerine kadar uzanan bir ittifak olu~turuldu. Prodi hi.iki.imeti, Berlusconi 'nin geri doni.i~i.inii engelJeme zorunlulugu ad1 altmda sermayenin ve Avrupa Birligi'nin biittin taleplerini yerine getirdi. Bu durumda, Stalinciler ve Pablocular bi.it9e ve Afganistan sava~1 konusunda en gerici kararlarm meclisten ge9irilmesinde (hepsini "sol bir k1hfa" sokarak) gorevlerini yerine getirdiler. italyan i~yi sm1fmm sendikal hareketinin liderlerinin burjuvaziyle yapt1g1 i~birligi sonucunda yi.irUtjilen bu politika, i~9i sm1fmm kazammlanm yok ettigi gibi ka~1-reformlara da ay1k kap1 b1rakt1gmdan, "sol"un yapt1klarmdan destek alan ve boylelikle bu konuda_daha da ileri giden Berlusconi'nin geri donU~i.ine imkan saglad1. Bu entegrasyon si.irecinin sonucu olarak PDS ile Hiristiyan Demokrat Parti birle~ti ve art1k bir burjuva-i~9i partisi olmaktan 91kt1. Bugi.in art1k italya'da- bu onemli bir alamettirparlamentoda bir burjuva-i~9i partisi i.iyesi milletvekili kalmad1 . Yaiti, arttk italya'da burjuva karakterli bir i~9i partisi bile kalmad1. Burada soz konusu olan sosyal demokrasinin geleneksel bi9iminin dahi ortadan kalkmas1dir. Kar~1-devrimci ayg1tlarca kontrol altmda tutulan burjuva-i~9i partilerinin varhg1, farkh sosyal stmflara bagh partilerin varhg1 anlamma geliyordu. Sosyal smtflan silmek, dolaylSlyla onlarm s1mf mi.icade路 lelerini ortadan kald1rmak; "parlamenter" burjuva-i~9-i partilerinin varhgma son vermek i~9i sm1fmm oni.irie iktidar sorununu koymasm1 yasaklamaya 9ah~mak anlamma gelir (9iinki.i pekala bir burjuva-i~9i partisinin se9im zaferi iizerine devrimci bir siire9 patlak verebilir). Sorun; iktidar milcadelesi olmaktan 91k1p "iyi bir yoneti~im" planlamas1 haline dondiirUlmil~ti.ir. f) Mevcut dtinya durumimda sosyal demokrat reformizme yer yoktur. Almanya'da biittin ha~metiyle ortaya 91kan durum, sosyal demokrasinin dilnya ol9egindeki krizinin derin nedenlerinden biridir. Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin 27 Eylill se9imlerinde ugrad1g1 tarihsel hezimet, partinin yoneticilerinin koalisyon hi.ikilmetinin uygulad1g1 i~9i dU~mam politikalara verdikleri tam destegin bir sonucu olmu~tur. Sosyal demokrasi, di.inya kapitalist sistemine sundugu destek roliinil iyi oynayabilrnek i9in sermayenin iyile~tirilmesi sahte zemininde hareket ederek, iyi yoneti~im, "liberalizm"e kar~1 miicadele ve siyasal ekoloji konulanyla ilgilenmektedir. Sosyal demokrasi, b~ka ayg1tlarm da destegiyle sendikal hareketin emperyalizrnin kurumlanna baglanmas1 yiirilyii~ilnde belirleyici bir rol oynamaktad1r. Bu durum, bu partilerin 13


Sosyallzm

yonetim ayg1tlanyla i~9i tabanlan~ militanlan ve ka4rolan arasmda biiyiik gerilimlere neden olmaktad1r (buna smtf i~birligi zemininde yer alan kadrolar bile dahildir, 9Unkil onlar dahi partilerinin rumilyle tasfiye edilmesine kar~1d1rlar). IV. Enternasyonal militanlan, SPD'nin tabanmdaki i;.,.ilerin kendi yoneticilerine kar~1 ba~latt1klan isyanm orgiltlil bi9imler alabilmesi i9in on Iara yard1mct olmahdtrlar.

2.. IV.. Enternasyonal Bolfevizm uzerine infa edilmiftir

I ·,

IV. Enternasyonal'in VII. Dilnya Kongresi yukanda irdeledigimiz olgulardan hareket ederek, IV. Enternasyonal'in kurulu~ programmda tan1mlanm1~ olan stratejik yoneli~in ge9erliligini a91kya yeniden belirtir, ~oyle ki: Bu program, eksenine siyasal iktidarm i~9i sm1frtarafmdan ele ge9irilmesini ve ozel mtilkiyet rejiminin y1kllmasm1 koymu~tur. Bu ·yoneli~, IV. Enternasyonal'in ve onun seksiyonlarmm yerini ve rolilnil tammlamaktadtr. IV. Enternasyonal'in kurulu~ programmm belirttigi gibi, "IV. Enternasyonal 'in stratejik gorevi kapitalizmi reforme etmek degil, y1kmaktir ". IV. Entemasyonal'in bu temel yoneli~inde 1srarc1 olmak, IV. · Enternasyonal'in ve seksiyonlannm in~asmm pratige ge9irilmesini gerektirit. Parti in~as1 konusunda her politikanm ve her taktigin ba~­ lang•9 noktas1, Komiinist Parti Manifestosu 'nun yaymlanmasmdan sonra 1848 y1hnda ba~lat1 Ian Marksist program ilzerine yiikselen hizbin kendini tammlad1g1 alandir, yani bir ba~ka ifadeyte; her smif miicadelesi bir politik milcadeledir ve ancak proletarya diktat~rlilgil ile sonu9lanabilir. a) SSCB'nin 9okil~ilyle birlikte dilnya i~9i hareketinin ald1g1 biiyilk · darbe, bu i$9i hareketinin yeni bir eksen iizerinde ( 1. Enternasyonal gelenegini tekrar canland1rarak) yeniden in~as1 ve saglamla~mas1 miicadelesini yilriltebilecek tek uluslararas1 ak1mm IV. Enternasyonal oldugunu gosterdiginden IV. Enternasyonalin tarihsel yerini iyi kavramak gerekir. IV. Enternasyonal'in in~as1 gorevi, i~9i hareketinin yeniden in~ast ve i~9i orgiitlerinin savunulmas1 milcadelesinden ayr1 dU~ilnille­ meyecekse de bununla smtrh kal~maz. Hareketin Marksist hizbi, yani IV. Entemasyonal, onilne merkezi bir gorev olarak sermayeyi y1kmay1 ve dilnya i~9i konseyleri cumhuriyetini yerle~tirmeyi koymaktadtr. Bu gorev bo~ laf olarak kalmamah, tam tersine, Enternasyonal'inve seksiyonlarmm politikas1 devrimin ger9ek yoluna sokulmah, merkezciligin ve ayg1tlarm politikasma uyumlu hale getirilmemelidir. IV. Entemasyonal'in kendisinin, organlarmm ve yaymlarmm in~as1 ve yap1lanmas1, gilnilmilzde emperyalizmin krizinin gilndeme getirdigi, iktidarm i~9i sm1f1 tarafmdan ele ge9irilmesi milcadelesi meselesine 14

I

i

l'


路 IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

bagh olarak yi.iri.imektedir. Ku~kusuz bu si.ire9 kendi i9inde 9e~itli ini~ ve 91ku~lan, on- devrimci ve kar~1-devrimci durumlan, zaferleri ve yenilgileri bir arada gorecek, ama IV. Entemasyonal'in Bol~evizm temelinde orgiltlenmesi, Bol~evizme yeniden sahip 91kdmas1, silrecin ~u ya da bu evresine degil, devrimci biitilniine kar~1hk gelmektedir. IV. Enternasyonal'in kendisinin, yonetiminin, organlannm ve seksiyonlarmm yeniden orgi.itlenmesi hedefinin saptanmas1, bir diinya durumu degerlendirmesinden kaynaklanmaktad1r ve bu degerlendirmede "a~1lamaz kapitalizm" anlay1~ma yer yoktur. Sozii edilen soyut bir iddia degildir ve proleter devriminin biitiin ko~ullarmm bir araya gelmi~ bulunmasmdan kaynaklanan bir degerlendirmenin Urtiniidiir. Ve bu degerlendirmeye gore de, kar~1-devrimci ayg1tlarm varhg1 nedeniyle devrim ve kar~1-devrim silre9leri birbirleriyle i9 i9e ge9mi~ bulundugundan, ancak sm1fbag1ms1zhg1 zemininde yer alan, korporatist entegrasyona kar~1 sm1f orgi.itlerinin savunusu iistlenen ve i~9i hareketinin yeniden in~as1 i9in mi.icadeleyi one 91karan bir hat mevcut diigiimi.i 9ozebilme gi.iciine sahip olabilir.

3. Kapitalizm miad1n1 doldurdu IV. Entemasyonal Genel Konseyi'nin ge9tigimiz yd ger9ekle~en toplant1smda onaylanan haz1rhk notlarmda ifade edildigi gibi, ger9ekten de, "Amerikan emperyalizminin gene/ olarak emperyalizm ir;indeki benzersiz konumu, hir;bir $eki/de, onu, bir super emperyalizm ha/ine getirmiyor. " 19inde bulundugurnuz y1l boyunca emperyalizmin kr!zi siirekli olarak derinle~ti. Kapitalist sistemin 9iirtime ve 9oziilrne evresinde Qrtaya 91kan bu bi.itiinsel egemenlik krizi, kendisini her yerden once en gii9lii emperyalist iilkede, yani ABD'de gosterdi. Ostelik bu kriz ~~1rt1c1 bir ~ekilde Obama'nm se9ilme ko~ullarmda ortaya 91kt1: Obama ki~isel olarak tabii ki kapitalist sm1fm 91karlarmm ta~1y1c1s1yd1. Ki~isel gorti~leri, onu hi9bir 路~ekilde kapitalist sm1fm diger temsilcilerinden farkh kdmad1g1 gibi, Demokrat Parti'nin zirvesindekilerden de farkh k1lnuyordu. Bununla birlikte ~u da bir ger9ekti ki, Obama ba~lan颅 g19ta ongortilmi.i~ bir aday degildi. Boli.inmi.i~ Amerikan kapitalist s1mf1, ku~kusuz Demokrat Parti 'den bir adaym se9ilmesini tercih edebilirdi (hatta bi.iyiik ol9i.ide de bu partiden bir adaya ihtiyac1 vard1). Ger9ekten de var olan krizle baglantd1 olarak i~9i sm1fma ve onun orgiitlerine ag1r darbeler indirileceginden, i~9i sendikalar1yla baglan bulunan Demokrat Partili bir b~kanm se9ilmesi kapitalist .sm1fm 91karlarma daha da uygundu. Bununla birlikte se9ilmesi gereken b~kanm Obama olmas1 ongorillmi.iyordu. a) Obama belli bir bi9imde, ki~isel politik gorti~lerinin de otesinde ve onlardan bag1ms1z olarak ortaya 91kan benzeri gortilmemi~ bir kitle

15


Sosyalizm .

seferberligi ile Demokrat Parti'ye b~kan aday1 olarak dayat1ld1. Bu kitle seferberligi, Demokrat Parti se~menlerinin en halk~1 ve en fazla somilrillen kesimlerinden ve ozellikle de siyahi se~menlerden kaynaklamyordu. Soz konusu olan benzeri gorillmil~ bir tarihsel olguydu: Amerikan kapitalist sm1fmm temsilcilerine siyahi bir b~kan dayat1hyordu. Her ne kadar bu kapitalist sm1fm temsilciferi Obama'nm aslmda kendi ~1karlanm savundugunu ve savunacagmt bilseler de, onun se~ilme ko~ullarmm bi~imi rahats1zhk yarat1yordu. CilnkO bu se~ilme ko~ullarmda ort&ya i;:tkan kitle seferberligi ABD'nin en yoksul ve ezilen kesimlerinde Obama'da kendi ozlem ve tutkulanm gorme yamlsamasm1 yarat1yor, bu ise, paradoksal olarak kapitalist sm1fm temsilcilerinin ondan bekledikleri kar~1-devrimci i~~i dil~man1 gorevleri yerine getirmesini daha zorl~tmyordu. Bu se~imin kriz ko~ullarm1 olu~turan i~te bu durumdu. Obama 'nm ekibine Hillary Clinton kadar Cumhuriyeti;:i Parti'den olanlar da dahil olmak ilzere, kapitalist sm1fm en gozde temsilcilerinin neredeyse onaylanm1~ bir zorlamayla kat1lmalar1, durumun den~tim altmda tutulmas1. ve yoksul halk dil~mam ajandamn uygulanabilmesi i~in ka~1mlmaz oldu. Tabii bu da aym zamanda, giderek btiyilyen dtinya krizi kar~1smda Obama ile Amerikan kapitalist sm1fmm kendilerini bOltinmti~ bir bi~imde ifade etmek zorunda kald1klarmm a~1klamas1 oluyordu. ABD'de geli~en btiytik ol~ekli politik, ekonomik ve toplumsal kriz, emperyalizmin dtinya krizinin yogunl~足 m1~ bir bi~imiydi. Obama, se~imlerden once kitlelere vaat ettigi taahhiltlerle - bunlar ne kadar sm1rh olursa olsun- kapitalist sm1fm devasa ve sert talepleri arasmda k1skaca almm1~ durumdad1r ve kapitalist sm1fm tizerinde oynad1g1 bas1ni;:, onu, her kohuda ve btitiin cephelerde hizaya ~ekmektedir. Obama'nm se~imi i~~i sm1fi ii;:inde l;>ir ~a~kmhga yol a~m1~, ama aym zamanda "i~eride ve d1~ar1da" kitlelerin direni~iyle kar~1 kar~1ya kalm1~tir. Ctinkti unutmayahm ki, emperyalizm sav~lar1_n ve kapitalizmin ~tirilmesinin i;:ag1 olmakla birlikte aym zamanda devrimlerin de ~ag1d1r.

b) Bu devasa politik, ekonomik ve sosyal kriz ifadesini ABD'nin i~inde oldugu kadar uluslararasl zeminde de bulmaya b~lad1. Nitekiin uluslararas1 alanda emperyalist gti~lerin giderek artan ol~ilde i~ine dti~tiikleri bir batakhk haline gelen Afganistan'a arahks1z olarak 22.000 ek asker daha sevk edilmektedir (ki ABO emperyalizminin zirvelerinden yap1lan baz1 a~1klamalara gore bu say1 40.000'e ula~maktadir) ve Irak'tan geri ~ekilmesi kararla~tmlm1~ olan birliklerin ~ekilme takvimi de silrekli ertelenmektedir. Ozellikle Afganistan'daki durum o kadar vahimdir ki, eski b~kan Jimmy Carter'in ulusal dan1~man1 Zbigniew Brezinski, 15 Eyltil tarihli Herald Tribune gazetesinde ~unlan yazabilmektedir:

16

.r


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Gen el Karan ~u an Afganistan'da bulunan bat1h gOi;ler; kendi varhklarmm Afganlarca giderek daha fazla bir i~gal gOcO olarak alg1land1gm1 gormeleri gerektiginin yan1 sira, Afgan halkmm artan direni~ini bloke etme yetenegine sahip olamazlarsa gei;mi~te Sovyetler Birligi'nin Afganistan'da ugram1~ oldugunun benzeri bir kaderi payl~ma riskini ta~1d1klarm1 anlamahd1rlar.

Honduras 'ta geryekle~tirilen askeri darbe, bilyiik bir ihtimalle Amerikan burjuvazisinin ve yonetiminin bir kanad1 tarafmdan tezgahlanm1~ ve Hilary Clinton tarafmdan ay1kya desteklenmi~tir. Bundan amaylanan da, Obama yonetimini bir oldubitti ile kar~1 kar~1ya b1rakarak Amerikan emperyalizminin Latin Amerika'daki eski arka av bahyesi politikasma geri donmeyi saglamak olmahd1r.. c) ABD'deki hastahk (saghk) sigortas1 reformu etrafmda geli~en kriz aslmda biitiln durumu ozetliyor. 6te yandan bu krizin hemen oncesinde Obama yonetimi bugilne kadar benzeri gorillmemi~ bir olguyu geryekle~tirdi, ~oyle ki: General Motors ~irketinin belini yeniden dogrultabilmesi i9in UAW sendikas1 yonetiminin bu ~irkete sendikanm emeklilik fonlarmdan 20 milyar dolar para aktarmasm1 saglad1. Boylelikle hem i~9ileriri emeklilik fonlarmm gelecegi riske edildi hem de sendika batmanm e~igindeki bir ~irketin yonetimine dahil edilerek korporatizm yoniinde dev hir ad1m atdmr~ oldu. 6te yandan, Obama yonetiminin seyimlerden once sendika yonetimlerine verdigi en onemli soz olan "employee.free choice act" (yasama alamndaki dilzenlemeler) uygulamasmdaki savsaklama ve tornistam da onemli ,bir geri ad1m anlamma geliyor. Amerikan sendikal hareketi bir silredir iyerden 9okertilme tehdidiyle kar~1 kar~1ya, ~oyle ki: Stern ve onun ba~1m 9ektigi "change to win" koalisyonu, kirahk katil yetelerinin fiziksel saldm biyimi de dahil olmak iizere her tilrlii yolu deneyerek i~letmelerin yo'neti~im siireylerine kat1lmasm1 reddeden sendikalan ortadan kald1rmaya 9ah~1yorlar. i~te Obama'nm, biiyilk ilay trostleriyle entegre saghk (hastane) zincirlerine her tilrlU tavizi verecegini defalarca tekrarlam1~ olmasma ragmen, hastahk (saghk) sigortasmdan tilmilyle vazgeymeye niyetli olmad1gm1 I belirtmesinin neden oldugu bilyilk kriz bu yeryevede ele almmak durumundad1r. Bu trostler ve zincirler Obama'nm hastahk (saghk) sigortas1 reformundan tilmilyle vazgeymemesini ele~tirerek seyilmi~ ba~kana kar~1 zincirlerinden bo~alm1~ bir gerici kampanya yilriltmekteler. Buna kar~1hk, i~yi hare~etinin kendisi, yani Obama'ya (biittin geri ad1mlan ve uzla~malarma ragmen) destek vermi~ olan AFL-CIO yoneticileri, . Obama'nm seyilmesinde tayin edici rol ~ynam1~ bulunan hastahk (saghk) sigortas1 konusunda tilmilyle geri ad1m atma durumunda kalm1~ bulunuyorlar. i~te bu ko~ullar altmda, sendikal orgiitlerin zirveleri de dahil olmak ilzere baz1 kesimleri, sm1rh bir biyimde de olsa, kendi toplumsal tabanlanyla Obama'ya sunmu~ olduklan destegin kar~1hkh ili~kisine bagh bir direni~e dayanak noktalan arama yoluna girmi~-

17


Sosyalizm

lerdir. Nitekim AFL-CIO'nun kongresinde ertelenmi~ ilcrete (emekli ayhg1+emekli saghk sigortas1) dayah bir sosyal gilvenlik sisteminin olu~turulmast lehine bir kararm oybirligiyle kabul edilmesi ve gene bu kongrenin Amerikan senatosunda Cumhuriyetc;:ilerle Demokratlar arasmda gerc;:ekle~en uzla~malan reddeden bir c;:agn yapmas1, sm1f bag1ms1zhg1 zemininde biiyilk cneme sahip bir dayanak noktas1 olu~­ turmu~tur.

IV. Entemasyonal'in VII. Dilnya Kongresi'nin topland1g1 ~u anda, 2009 yaz donemi itibariyle sozde bir ekonomik "yeniden canlanma"nm gilndeme gelmesinin dile getirilmesi, IV. Entemasyonal Genel Konseyi'nin 2008 y1h Ekim aymda onaylad@ haztrhk raporunda tahlil edildigi bic;:imiyle kapitalist ekonominin c;:oziilme krizinin biltiln belirgin ozelliklerinin ortaya ~1kt1gm1 gostermektedir, ~oyle ki: Sozil edilen, ilretim arac;:larmm ozel miilkiyeti ilzerine temellenmi~ ve iflas etmi~ bir toplumsal rejim sisteminin c;:okil~ krizidir. 2009 y1lmm Mayts aymda bir Frans1z uzman' ~oyle yaz1yordu: Ger~ekte

krizin henllz b~larmdaytz ( ... ) Dllnya GSH'm belirleyen Dllnya Bankasi tahminlerini temel ald1g1m1zda- yani dUnya ekonomisi tarafindan bir ytlda yarat1lan zenginlik- 2008 y1h i~in 54.347 milyar dolara ul~tyor. Krizin maliyeti May1s 2009 tarihi itibariyle y1I sonuna kadar uzandmlacak asgari bir tahmini projeksiyonla dllnya GSH' nm% 103'Une ula~m1~ olacak. Tamk oldugumuz, zenginliklerin olaganUstU y1k1mmm global maliyeti asgari 55.800 milyar dolardir. Boyle bir sermaye y1k1mmm kar~1hg1 ise bUyUk bir evrensel ~at1~maya denk dU~er.

Yani bir "biiyilk diinya 9at1~masma" denk dil~er: i~te manzara budur. Emperyalizm; her zamankinden daha c;:ok 9ilrilyen kapitalizmdir, sava~lardtr, insan uygarhgmm temellerinin y_1k1lmas1d1r. Oretim ara~larmm ozel miilkiyeti iizerine temellenmi~ kapitalist rejim, ya~am1nt ancak her seferinde daha dev olc;:ekli iiretici giic;:lerin y1k1m1 pahasma siirdiirebiliyor. Ve bunu da, genelle~mi~ sav~lan temel ilretici gilc;: olan. i~~i sm1fma k~t yiiriittilgil ekonomik ve toplumsal sava~larla birle~ti.rerek yilriltilyor.

4. "Kapitalizmi y1kmak" IV. Enternasyonal "kapitalizmi iyile$tirmek i9in degil yzkmak i~in " kuruldu. IV. Entemasyonal'in programmm hareket noktasl; kapitalizmin y1k1lmasmm nesnel ko~ullarmm varoldugu ve bunlann her an diinya i~c;:i sm1fmm somilrilye kar~1 milcadelesinde kendini gosterdigiydi. Kapitalist sistemin ayakta kalabilmesi, ayg1tlarm kendisine sundugu "toplumsal kale" sayesinde (Lenin) milmkiln oluyordu. "jnsanlzgm krizi proletaryanm devrimci onderliginin krizi halini alml$ bulunuyor. " 1

18

Laurent Carroue, Frans1z Jeopolitik Ar~t1rmalar EnstitUsU MiidUrU, Stratejik Analizler Merkezi'nin KUreselle~me Toplulugu Uzmarn.


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

Hiybir ~ey, smtf miicadeleleri iyinde IV. Entemasyonal'in ve onun seksiyonlarmm in~asmm yerini alamaz. "i~·filerin kurtulu$u i~·filerin kendi eseri o/acaktir" sozii her ger9ek devrimci hareketin dayanmas1 gereken temeldir ve dolay1s1yla IV. Entemasyonal de diinya proletaryasmm kurtulu~ eylemi esnasmda yiiriitecegi kurtanc1 miicadele yoluyla kendi devrimci onderligini yaratmasina yard1mc1 olmak i9in kurulmu~tur. IV. Enternasyonal aytsmdari, onun kurulu~ programt olan "Gefi$ Program1 "nda da ifade edildigi gibi, "Bir butiln olarak dunya politik durumu her $eyden once pro/etaryamn onderliginin tarihse/ kriziy/e be/irginle$mektedir" ve bu durumun aynlmaz bir par9as1 olarak da, kitlelerin yoneli~i bir yandan "UrUyen kapitalizmin nesnel ko~ullarmca. diger yandan da eski i~iri orgUtlerinin ihanet politikalarmca belirlenmektedir. Bu iki etkenden belirleyici olan, ku~kusuz birincisi olacakttr. ~oyle ki : tarihin yasalan bUrokratik ayg1tlardan "ok daha gU"l!ldUr.

Komilnist Parti Manifestosu

~oyle

der:

KomUnistler, diger i~"i partilerine kar~1 ayrrbir parti olu~turmazlar. Onlar1 proletaryanm bUtUntlnden ay1ran hiirbir ir1karlan yoktur... i~\:i hareketini onceden belirli bir kahba sokmak gibi ozel prensipler yerle~tirmezler ( ... ) Dolay1s1yla komUnistler pratik olarak bUtUn iilkelerdeki i~\:i partilerinin en kararh hizbini olu~tururlar, bu hizip digerlerini uyarand1r; teorik olaraksa, proletaryamn geri kalam kar~1smda, proleter hareketinin ko~ullarmm; yUrUyU~UnUn ve gene! ama\:larmm berrak. bir bilincine sahip olmanm avantajm1 ~irlar.

Bugiin IV. Entemasyonal, proletaryanm "en kararll hizbidir" ve kendisini "pro/etaryanm biltilnunden ay1ran" y1karlara sahip degildir. Onun yerini tammlayan da zaten budur. IV. Enternasyonal, proleter devriminin gilncelligi uzerine temellenmi~ oldugundan, somUriiye ka~1 miicadelesinde somilriilen sm1fm birligi iyin milcadele eder, yani sm1fm talepleri dogrultusunda i~yi sm1f1 orgiitlerinin birliginin saglanmas1 iyin miicadele yilriltilr. Bu milcadele O'nun iyin, devrimci onderlik sorununun, yani ·yonetici devrimci partinin in~as1 sorununun yozilmlenebilecegi zemindir. Buysa, IV. Entemasyonal ve onun seksiyonlarmm, her ko~ul altmda, i~yi sm1fi ve onun orgiltlerinj tam bir yozillme halindeki ozel millkiyet rejiminin hizmetine sokmak isteyen, yani i~yi sm1fmm tarihsel roliinii yerine getirmesini yasaklamanm yollarm1 arayan kar~1-devi'imci ayg1tlann politikasmdan ayn · d~rma miicadelesini gerektirmektedir. IV. Entemasyonal'in eylemi; bif btitiin olarak sm1fm kendi birligini · orgiltleri arac1hg1yla ger9ekle~tirmesine yard1mc1 olmaktan ve dola"y1s1yla onlarm savunulmasmdan geyer. Komilnist Entemasyonal'in terimleriyle ifade etmek gerekirse, bu her zaman, "birle~ik cephe taktigi" olarak tammlanm1~tlr. Bu yoneli~ ku~kusuz Ulkeden Ulkeye farkh biyimlere biiriinmek zorunda kahr, ama bir biitiln olarak aym ortak 19


Sosyalizm

if(erikten, yani smtf miicadeleleri zemininden ve onun uluslararas1 birliginden hareket eder. Somilrilye kar~1 milcadele, "i~yilerin kendi eseri olacak olan" proletaryamn kurtulu~ miicadelesi; sm1f orgtitlerinin in~a足 smt ve savunusunu ii;inde barmdmr. Emperyalizmin i;oziilii~ii, siyasi partilerin ve politik y~amm da yoziilii~Unii beraberinde getiriyor. i~yi hareketinin zirvesine yerle~mi~ biirokratik ayg1tlar bu yoziilmenin fiili tetikleyicisidirler. Ku~kusuz bu biirokratik ayg1tlarm denetim altmda tuttuklan orgiitler iizerinde de etkileri olmaktad1r. Bununla birlikte, orgiitler bu ayg1tlarla ozde~le~tirilmemelidir. i~yi orgiitlerine yonelik bir birle~ik cephe politikasmdan vazgef(mek, bu orgiitlerin varhgm1 inkar etmek, sadece gerici giif(lerin gilciinti gormek ve sm1f milcadelesine s1rtm1 f(evirmek anlamma gelir. Ve bu aym zamanda, eylemleri ii;inde ayg1tlarla zorunlu olarak k~t kar~tya gelecek olan kitlelerin miicadelesini belirleyenin nihayetinde tarihin yasalar1 oldugunu unutmakt1r. Esasen temelden anti-sendikal bir organizma olan WTUC'un sozde bir uluslararast sendika bif(imine biiriinmesi, smtf orgiitlerine kar~t gerf(ek bir saldtndJr. Nitekim bu organizma, Amerikan emperyalizminin onderligi altmda GS, G20, ekoloji Uzerine zirve vb. yaptlarm biltiiniine dahil olarak, sozde ona "sosyal bir boyut" kazandtrma kthfi altmda "kapitalist sistemin" yonetimine sendikal hareketi entegre etme yolunda ilerlemek istemektedir. "iyi yoneti~im" ba~hg1 altmda harekete gef(irilen korporatist entegrasyon siireci sendikal hareketin diinya zirvelerinde tezgahlanmaktad1r. Bu tezgahm temel hedefi her iilkedeki ulusal konfederasyonlarm kapitalist ''yoneti~im" siirecine dahil edilmesidir. Gerf(ekten de, yeni tipte bir korporatizmin yerle~ti足 rilmesi ancak, ulusal i~f(i konfederasyonlarmm her birinin siirece dahil edilmesiyle miimkiindiir. Bu ulusal i~f(i konfederasyonlarm1 kazamp kazanmama meselesi, ku~kusuz ozii itibariyle uluslararas1, ama bi9im olarak ulusal olan smtf miicadelesince belirlenir. Emekf(ilerin direni~i ve her illkedeki s1mf miicadelesi, henilz sonuna varmam1~ olan bir siirecin tamamlanmasmm oniindeki engeldir. Tabiat1yla, i~f(i smtflarma ve halklara indirilmi~ olan darbeler ve onlarm onemli kazammlarmm elden gitmesi, sendikal harekete egemen olan kar~t-devrimci ayg1tlarm kapitalist sisteme sunduklan hizmetler ve destek sayesinde ger9ekle~e足 bilmektedir (bu noktada ozellikle Frans1z CGT'sinde ve WTUC'ta i~gal ettigi merkezi konum nedeniyle Stalinist ayg1tm art1klarmdan Thibault ayg1tm1 veya ABD'de "Change to win"le korporatist bir diizen if(in uluslararas1 bir rol oynayan Stern tipi giii;leri anmadan edemeyiz). Arna btitiin bunlara ragmen i~9i hareketinin direnci sendikal orgiitlerin birer korporatist organa donii~mesine izin vermemi~tir. IV. Entemasyonal olarak korporatizme direni~ siire9lerine Cenevre'de her ytl ger9ekle~en

; /!

j i

'


IV. Enternasyonal 7. Donya Kongresi Genel Karan

konferanslar yeryevesinde (ILO'nun y1lhk gene! kurullanm firsat bilerek) ILC biilteni arac1hg1yla aydmlatmalar getirerek yard1mc1 olduk. Troyki'nin Emperyalist ~6/ciq ~agmda sendikalar ba~hkh makalesinde yazd1g1 gibi: Emperyalist kapitalizm;路reformist bir bilrokrasiye, ancak bu sonuncusu, dilnya oldugu kadar bizzat kendi Ulkesinde de emperyalist i~letmelerde kil~ilk ama aktif bir hissedar olarak davrand1gmda tahammill gosterebilir. Sosyal reformizm sosyal emperyalizme donil~mek zorundad1r. Ol~eginde

Bu benzetme, i~yi hareketinin paryalanma stireylerinde oncelikli bir yer i~gal eden Stalinistlerin denetimindeki sendikalar iyin fazlas1yla uygulanabilir. Ancak emekyilerin direni~i, sm1f mticadelesinde orgtitlerine duyduklan ihtiyay ve Ulke iyindeki burjuvazi iyi yeli~kiler, yonetici ayg1tlarm bagrmda "sosyal emperyalizm "e donti~ebilecek korporatist entegrasyon silrecini frenleyen onemli direni~lere zemin haz1rhyor.

5. IV. Enternasyonal ve if~路i hareketinin yeniden infas1 "IV. Enternasyonai ve onun seksiyonlari bir ge~i~ ~izgisi iizerinde in~a edilirler" derken, parti in~asmm sm1fm eyleminden ve onun ytiriltttigu mticadeleden ayn bir biyimde ele ahnamayacagmt belirtmi~ oluyoruz. Devrimci partinin in~as1 "geyi~ talepleri"nde ifadesini bulan bir yontemle geryekle~ir. i~te IV. Entemasyonal'in milcadelesi ve in~as1, seksiyonlannm in~as1, "i~yi hareketinin yeni bir eksen Uzerinde yeniden in~ast" perspektifine bagh olarak yUrilmektedir. i~yi hareketinin yeni bir eksen tizerinde yeniden in~ast, her tilkenin ko~ullarma uygun bag1ms1z i~9i orgtitlerinin yarat1Jmas1 iyin verilen mticadelede somutla~1r, ~oyle ki: bu bazt durumlarda bag1ms1z i~yi partilerinin in~as1路 iyin mticadele, baz1 durumlarda geleneksel i~yi partileri iyinde bag1ms1z gruplann olu~turulmas1 veya sm1fm bag1ms1zhg1 iyin mticadele, yani onun sendikal orgtitlerinin savunularak sisteme baglanmasma kar~1 mticadele edilmesi bi垄imlerinde somutl~abilir. 1991 ydmm Ocak aymda, yani ILC'nin (i~yilerin ve Halklarm Uluslararas1 Baglanh Komitesi) kurulu~u s1rasmda "Sava~a ve Somiiriiye Kar~i Manifesto "da ifadesini bulan temel ilkeler, dtinya i~yi hareketinin bugtin ya~amakta oldugu bilytik krizin varhgma ragmen hala gilndemdeki yerlerini koruyorlar m1? Bu Manifestonun Irak'm ilk i~galinin hemen arifesinde kendini hangi yizgide tammlam1~ oldugunu bir hat1rlayahm: Biz sava~a kar~1y1z. Dilnyanm biltiln emek~ileri ve halklari sava~a k~1lar. Cilnkil emek~iler ve halklar gayet iyi biliyorlar ki ABD, AB ve IMF'nin oncillilgilnde ger~ekle~mekte olan bask1 ve somilrti sava~la birlikte, biltiin Ulkelerde ve k1talarda kurals1z ~ah~tirma, i~sizlik, killturtin ve egitimin y1k1m1,' fabrikalartn y1k1m1 ve k1rsal alanlarm ~olle~tirilmesi daha da geli~ecektir. Gene bu

21


Sosyalizm sava~la, i~tri <>rgUtlerinin, <>zellikle sendikal i~tri <>rgiltlerinin bag1ms1zhklarmm ortadan kaldmlmast y<>nilnde devletlere olan bag1mhhklan peki~ecektir.

Aradan 18 y1l geymi~ olmasma ragmen ILC'nin kurulu~unu hazirlayan Barselona Konferans1'nm Manifestosu btitiln yak1c1h~1y足 la gilndemdeki yerini korumaktad1r. <;ilnkil bu Manifesto iki politik yizgi arasmdaki fark1 ay1k bir biyimde ortaya koymu~tur, ~oyle ki: bir yanda, ayg1tlarm biltilnilnUn say1s1z biyim altmda emperyalizme teslim olmalan politikas1, diger yanda ise, i~yi sm1fmm emperyalizmden, onun kurumlarmdan bag1ms1zla~mas1 dogrultusunda genelle~mi~ sava~a ve uluslarm paryalanmasma kar~1 bir politika. i~te bu noktadan hareketle, ILC'nin 2010 yilmm sonbaharmda geryekle~tirecegi Dilnya Konferans1'nm haz1rhklan yeryevesinde. IV. Enternasyonal'in i~gal edecegi yeri iyi belirlemek gerekir. Bu konferans, her konuda bizimle aym sonuylar1 payla~masa da, sava~ ve somilril politikalanyla i~yi sm1flanm ve halklan y1kma ve paryalama politikalarma baglanmay1 reddeden biltiln i~yi hareketi gtiylerine. sonuna kadar ay1k bir konferans olacakt1r. Bu kez, 199} Manifestosu'nun devan11 baglammda Amerikah ve <;inli i~'Yi militanlarm hazirlad1klan ve ~u ana kadar 52 Ulkeden ye~it足 li egilimleri ternsilen 422 militan tarafmdan imzalanm1~ olan ortak metinde ~oyle denmektedir: Bu felaketin (<>zel millkiyet rejiminin krizi ve yol a~ttgt biltUn sonu~lar: sava~, sanayisizle~tirme, vb.) sorumlulan bilyUk bir yiizsiizliikle i~~i sm1f1 ve onun <>rgUtleri i~in bu durumdan kurtulmanm tek yolunun "diinya y<>neti~imi" ile biltiinle~mekten ge~tigini ileri sUriiyorlar. Aym yilzsilzlilkle i~~i sm1fmm ve <>rgiltlerinin; spekillasyon i~in bankalara yiiz milyarlarca dolar ve avronun enjekte edilmesi anlamma gelen s<>zde ekonomik at1hm planlarma entegre olmalan ve bu konuda hilkilmetlerle i~birligi yapmalart gerektigini s<>yliiyorlar. Oysa herkes irok iyi biliyor ki, spekillasyon iirin bankalara ak1t1lan bu yilz milyarlarca dolar ve avro, i~ gilciiniin sm1f mUcadelesiyle s<>kilp almt~ oldugu biltiln kazammlarm ve bu arada bizzat i~ giicilniln kendisinin yeni y1k1m bi~im足 lerini ilretiyor. Krizin sorumlulan her yerde, i~~i Cirgiitlerinin ayncahklarmdan vazgeirmeleri gerektigini buyurmaya yeltenebiliyorlar. Oysa i~tri <>rgtitlerinin bu ayncaltklan, s1ras1yla; grev hakkt, miizakere etme ve sOzle~me yapma hakkt ve sermaye kar~1smda emegin <>zel ~1karlarm1 savunma hakk1d1r. Ve bu haklar olmad1gmda ~ok iyi bilinir ki, demokrasi de olamaz.

Emperyalizmin olilmctil planlarmm refakati;isi olma emirlerini reddeden militanlar ve i~yi orgiltleri ILC'nin zemininde yer almaya koyuluyorlarken (yamlsamalan, kendi deneyimleri, vb.) ayg1tlarm politikalarmdan kopma yolunda bir ad1m atlyorlar. Bunu, IV. Entemasyonal ve onun seksiyonlanyla belirli tipte bir ili~.ki iyinde geryekle~tiriyorlar. Bu militanlarm, gruplarm ve orgiltlerin boyle bir hareketin "dogal" ak1~1 iyinde IV. Enternasyonal'in program1 ilzerinde orgiltlenmi~ olan

22


IV. Enternasyonal 7. DOnya Kongresi Genel Karan

"biz"le aym sonuca vannalanm veya "kendiliginden" bir hareketle IV. Enternasyonal'e yoneleceklerini beklemek hata ~lur. "Kitlelere, giinliik miicadelelerinin seyri ir;inde giincel talepleriyle sosyalist devrimin program1 arasmdaki kOpriiyii kurabilmeleri ir;in yard1mc1 olmak gerekir." IV. Enternasyonal'in kurulu!? programmda tammlanmt!? stratejinin bu tayin edici ogesi, gilnilmilzde y~anan s1mf milcadelelerinin akl!?I i9inde her zamankinden daha biiyilk bir gilncellik ve "dogrudanhk" (dolays1zhk) kazamyor. Somilrilye kar!?t dogrudan miicadele zemininde veya politik zeminde ortaya konulan en basit i!?9i talebi bile, kapitalist sistemin varolan zorunlu korunma ara9larma toslar ve dolay1s1yla fiiliyatta sistemin kendini silrdiinnesini kitleler nezdinde derhal sorgulamr hale getirir. Gene de bu, ileri silriilen taleplerle sosyalist devrimin program1 arasmda bulunmas1 gereken "k~pril"niln bir bi9imde otomatik olarak kurulacag1 anlamma gelmez.' Tam tersine, bu, ileri siirillen taleplerin her an savunulmasma bagh olarak kapitalizmi reforme edecek degil y1kaoak bir yoneli!?in ka91mlmaz gerekliligi anlamma gelir. Bir ba!?ka ifadeyle, IV. Enternasyonal'in bag1ms1z politikasmm vazge9ilemez gerekliligi. i!?9i s1mfmm "bir biltiin olarak ihtiya9larmdan hareket edip her somut duruma ili!?kin bir politika tan1mlayarak, yani bir birle~ik cephe politikas1 izleyerek IV. Enternasyonal'in seksiyonlanm in~a etmek. Yani, devrimci bir partiye ge9i~i saglamak iizere smtf bag1ms1zhg1 zemininde yer alan gil9lerin bag1ms1z bir araya geli!?lerini politik ve orgiltsel onlemlerle giivence altma almak: t~te 路IV. Enternasyonal'in ve onun seksiyonlarmm gorevi budur. Tro~ki'nin soziinil ettigi bir anlay1~1 a~1mlayarak bitirelim: Olaylarm geli~imi h1z-. land1gmda, yani bir devrim durumunda, geli!?melerin seyrini iyi tahlil edip deneyimli kadrolara sahip olmak ko~uluyla kil9ilk bir partinin h1zla kitlesel bir partiye donil~mesi milmkilndilr. Ancak bu tiir kadrolan olu~tunnak zaman ister, bizimse zaman1m1z say1h~Ir.

23



"Kurt Ac1hm1"nm Ac1hm1 ve Kurucu Meclis.

••Kirt

l~1l1m1•• n1n

R~1l1m1

ve Kurucu

Meclis

Kamil KARAAGAC

Tarihsel bir hat1rlatma ... Tarih: 2005 Mart'• Yer: Mersin Konu: Newroz kutlamalar1 Diyarbakir'da yilz binlerin kat1ld1g1 eylemde DEHAP genel b~kam "Tilrkiye isterse Kilrt sorunu 3 ayda r;:ozillilr" dediginde Tilrkiye'nin cevab1, Mersin'deki Newroz kutlamalan esnasmda bayragm1 yerden kaldiran ve agzmda salyalarla hedefine saldiran sivil poliste kristalize oldu. Bir tarafta ban~ ir;:in elini uzatanlar, obilr tarafta ellerinde bayraklar1 ile saldmya ger;:enler. Bir tarafta ban~ tilrkilleri soyleyip halaya duranlar, obilr tarafta milli duygulan kabanp saldm ir;:in birbirine kenetlenenler. Bir tarafta ban~ sesleri, obilr tarafta tek bayrak, tek dil, tek vatan nidalan ... Belirtilen tarihte hilkilmette ilk doneminde olan AKP vard1. Mersin'de yapilan bayrak yakma eyleminin provokasyon oldugu sonur;:lan itibariyle daha belirgin olarak ar;:1ga r;:1km1~tl. Ban~ isteyen taraf ve kar~1smdakiler netti. Yine o donemde, Newroz'dan once MHP'nin Hitlerli-Bushlu "kahrolsun fa~izm" afi~leri peydah olmu~tu. Afi~ler, Hitler'in kitlelere "ya~asm sosyalizm" diyerek iktidara gelmesini animsat1yordu. Tabii

25


Sosyalizm ya~anan

olaylar sonucu besin kaynaklarma ula~an kurtlar, kuzu postundan i;1k1p ulumaktayd1lar. TC'nin ABO ile Bilyilk Ortadogu Projesi'nde (BOP) i~birligi yapmasmm her durumda Kilrtlerin ve emeki;ileriri aleyhine bir geli~me olacag1 ve sm1fsal ozil olmayan ban~ s:agnlarmm hilsranla sonui;lanacag1 o donemde de tarafimca yap1lan tespitlerdi.

$imdi. .. Tarih: 2009 Agustos'u Konu: Kilrt "Ai;1hm1" Gilndeme getire'n: AKP Hilkilmeti Bir tarafta AKP-OTP el s1k1~mas1, diger tarafta AKP-MHP restle~­ mesi. Bir tarafta. 'Nor~in' diyenler, diger tarafta 'Gilroymak' diyenler. Bir tarafta 'analar aglamasm' deyip gozya~1 dokenler, diger tarafta ·~ehidimin kam yerde kalmasm' deyip kendinden gei;enler. ' Bir tarafta ban~i;1 i;ozilmil konu~anlar, diger tarafta sava~i;1 ~ahin­ ler. Bir tarafta demokrasi diyenler, diger tarafta ABO plam diyen 'antiABO'ciler' ... Taraflar boyle sunuluyor. Yukandaki olayda taraflar netken burada i$ler kan~1k. Aradan 4 yil ges:ti. Hilkilmet yine AKP hilkilmeti. 2007 ses:imlerinde bile Hakkari'de 'ya sev ya terk et' mealinde as:1klamalar yapan aym ba~bakan. Ne oldu da Kilrtlerin bar1~ i;1ghg1 gormeyen gozlerce gorilldil, duymayan kulaklarca duyuldu, konu~ulmayan dillerde konu~ulmaya b~land1.

MHP'nin 'kahrolsun ABO' afi$leri peydah olursa $a~1rmamak gerekir. Arna kurtlar bu sefer ortahkta ulumuyor. <;ilnkil arkalannda Genelkurmay'm destegi yok. TC hilkiimeti ve ordusuyla ABO'nin miittefiki ve Ortadogu'daki desteks:isi durumundayken buna ragmeri Kiirtler lehine bir i;oziim olabilir mi? Bu s:oziim i$S:i sm1fmm durumuna nas1l etki eder? Ne yapabiliriz? Bu sorularm cevab1 ayrmt1h bir donem analizi ilzerinden hareketle cevaplanabilir. Elimden geldigince donemin belki satirba~larma deginerek analizini yap1p, sorulara yonelik cevab1m1 ve sosyalistlere dil~en gorevleri ele alacag1m.

Girif Kapitalizmin .en yiiksek evresi olan emperyalist sistem, Sovyet Oevleti'nin Stalinist bilrokrasi eliyle s:okertilmesinden bu yana i$S:i sm1f1 ve ezilen halklara yonelik saldmlan dizginsiz bir $ekilde silr-

26

'•,1


"Kurt A91hm1"nrn A91hm1 ve Kurucu Meclis

dUruyor. i~yi sm1fmm dUnyada ve TUrkiye'de ya~ad1g1 onderlik krizi, bilanyonun daha ag1rl~masma ve kitlelerdeki umutsuzlugun yaygml~masma yol ai;m1~tir. Sosyalist-komi.inist partilerin sistemle bUti.inle~足 mesine tamk olundu. Bu konjonktilrde ezilen halklarm onderliklerinin de politikalan htzla uzl~mac.tltga dogru evrildi. Emperyalizm onUnde hiybir engel istemiyordu; ne gi.iylil bir parti, ne i~yi haklan, ne sendika ne de ulusal hareketler. Her yere egemen alma ve ki.iyi.ik pan;:alara ay1rma stratejisi geregi bolgeselle~tirmeye doni.ik adtmlan atmaya b~lad1lar. 6ncelikle dag1lan SSCB i.ilkelerinden ba~land1. Yugoslavya, Afganistan ve Ortadogu'da hayata geyirmeye ba~lad1. Once BOP sonra GOP (Geni~letilmi~ Ortadogu Projesi) olarak ifade edilen si.ireyte ABO, Irak'ta ve bolgede bir hayli yol almi~ durumda. Tiirkiye 2003 Mart'mda y~anan tezkere krizinden bu yana ABD'yle ili~kilerini tam baglthk yeryevesinde yi.iruterek bolgedeki planm gobeginde yer ahyor.

Kiirt Sorunu bir Ortadogu sorunudur AKP'nin Ki.irt Sorunu'na ili~kin ai;1ltmm1 ABD'ye ragmen yaptigm1 dU~Unmek soz konusu bile olamaz. <;iinkii Kiirt Sorunu GOP' la birlikte bir Misak-1 Milli sorunu olmaktan y1km1~ttr. Kald1 ki oncesinde Ki.irtlerin be~ oolgeye dagtlm1~ olmasmdan otilrO boyle oldugu soylenemezdi. GOP' la degi~en, A~D'nin bolgeye dogrudan mUdahale etmesi geryegidir. Kiirtlerin bag1ms1z devletlerinin olmay1~1, emperyalizinin bugiine kadarki Ortadogu politikalarmdan ayn di.i~i.ini.ilemez. Devrimci Marksistler Ki.irt halkmm ozgiirle~mesini ancak be~ bolgeye dag1lm1~ KUrtlerin ortak mi.icadelesiyle ve Ti.irk, Kiirt, Arap, Farisi i~i;i ve emekyilerinin birlik iyinde Ortadogu'dan emperyalizmi defedip Sosyalist Ortadogu Federasyonu kurmas1yla mi.imkiin olacagm1 soylerken bu geryege vurgu yapt1lar. "Bunun d1~mda bulunmaya yalt~tlan her yozUm, Kurt ulusunun birligini bozar ve emperyalistlerce denetim altma almmasma sebep olur" soziini.i 2005'te soylerkcn Kuzey Irak'ta kurulacak Kiirt Federasyonu'nun tehlikeli boyutuna i~aret ediliyordu. BugUn Talabani/Barzani onderligindeki Kuzey Irak'taki Ki.irt Federasyonu'nun ABD'yle bag1mhhk ili~kisi, diger bolgelerdeki Ki.irtlerde de etkisini gostermi~tir. Kuzey Irak'taki durum, Ti.irkiye'deki Ki.irtlerin ABD'ye dogrudan cephe almasm1 engellemi~, onlar iyin de bir "umut" olmu~tur. Ki.irt i~yi ve yoksul koyli.ileri ile Kurt burjuvazisini daha fazla i~birligine siirukleyen, Kiirt ulusunun kendi .iyindeki sm1f miicadelesini basttran DTP olu~umuna onayak olmu~tur. Tabii burada konjonktilri.in etkisiyle birlikte PKK'nin yeni si.ireyteki pozisyonu da etkili olmu~tur. 6calan'm bag1ms1z devlet kurmaktan vazgeyerek once 15 bolgeye aynlm1~ konfederasyon yagns1, sottra ozerklige yonelik

27


Sosyalizm

talepleri tam da AB ve ABO emperyalizminin ba~ta kendi i.ilkelerinde ve tUm Ortadogu'da hayata ge9irmeye ba~lad1g1 bolgeselle~tirme projesiyle ortU~mti~ti.ir. .

AKP'nin Kurt ac;1hm1 GOP'la uyum ic;indedir ABO, GOP 9er9evesinde Irak'1 i~gal etti. Kukla bir htiktimet, kuzeyde ise tam bag1mh bir Ki.irt Federasyonu olu~turdu. Kilrtlerle Araplarm, Siilerle Stinnilerin arasma dil~manhk tohumlan ekerek birlik olmalanm engelledi ve ipleri tamamen eline ald1. Suriye'ye gozdag1 vererek hizaya getirdi. Tezkere krizinden sonra 9uvallayan Tilrkiye'yi gozil kapah teslim ald1. lran'a yonelik politikalannda istedigini elde edemese de bu onun birinci hedef oldugu ger9egini degi~tirmiyor. Ktirt a91hm1 lran'a yonelik saldm i9in yap1hyor. ABO bolgenin gi.ii;IU Ulkelerinden biri olan iran'a saldmya ge9ebilmek i9in Kuzey Irak'taki Kilrtlerle ili~ki足 sini geli~tirdi ve Tilrkiye'deki Kilrtleri yedegine alm1~ bir Tilrkiye'ye ihtiyac1 var. Bu durumda bolgedeki Pjak'1 daha etkili kullanabilecek. ABO, Yavuz Sultan Selim'in taktigini kullamyor. Osmanh padi~ah1 iran 'a yonelik seferde Kilrtler sayesinde ba~ar1 elde etmi~ti. Onlan kendisine baglamak i9in ozerklik vermi~ti. Ktirtler iran'daki karde~leri, Ttirkler Azeri karde~leri . i9in cihat yapacaklar. Yavuz'un iran seferinde Alevileri Sah'1 desteklemeleri nedeniyle kth~tan ge~irdigini de hesaba katan emperyalizm, Alevi a91hm1yla onlar1 da yedeklemeye 9ah~1yor. Bu sefer Osmanh'nm degil ABO'nin Ha~idiye Alaylan, Ermeni degil Farisi oldUrecek!

Kurt ac;1hm1 bolgeseUettirmenin geregidir tlk planda Ttirkiye'yi gi.i9li.i k1lacak gibi gozi.iken plan, sonrasmda bolmenin de zeminini yaratm1~ olacak. Emperyalizm Yugoslavya, lrak orneginde oldugu gibi Tilrkiye'yi par9<ilamayacak. Oniteryap1 korunacak ama Kilrtlere verilen belli haklarla Ktlrtler devlete baglanacak. iran i9in seferberlik silrecinde ABO bolgedeki yerel yonetimleri kendine daha bagh hale getirecek. fran seferinden sonra Ti.irkiye'yi par~alamak zor olmayacakt1r. AKP '9ozilmtin' Tiirkiye'ye ozgil olacagm1 soylerken bu yontiyle hakh.

Emperyalizm bir kez daha sorunun c;ozUmUnu de kendi kar11t1n1 da yarat1yor Emperyalizm, bolgeselle~tirme politikalarm1 uygularken kendi kar~1t1m da yarat1yor..Ki.irt a~1hmmda da bunu gormek miimki.in. AKP'nin Ki.irt a~1hmma ~u anda mecliste tek muhalefet eden MHP'nin durumu tam da bununla alakah. Bir tarafta Kurt a~1hmm1 destekleyenler diger


"Kurt Ac1hm1"nm

A~rhmr

ve Kurucu Meclis

tarafta MHP. MHP, Ergenekon'da i~~i Partisi, AtatOrkyil Dil~ilnce Demekleri, pa~alara verilen muhalefet gorevini Kilrt aythmmda devralm1~ durumdad1r. Kar~t duru~u kontrol altmda oldugu, belli bir kitlenin harekete geymesini engelledigi silrece sorun yok. MHP'nin sozde anti-ABD'ci olmast sosyalistlerin bir bOlilmilniln kafasmt kart~tmyor. Bir b~ka deyi~le maskesi dil~ilrillmezse onun yanmdaymt~ gibi bir gorilntO ortaya ytk1yor. TKP bu pozisyona yakm bir gorilntO yiziyor. Bu duruma kimlikleri yok sayan bir anti-emperyalizm soyleminin neden oldugu ~ok aytk. Sol liberaller de sosyalistleri 'etkileme' i~ini ba~anyla yilriltilyorlar. Sosyalistleri Ergenekon davasmda dil~iirdilkleri aymaza tekrar dil~ilr颅 mek istiyorlar. Ozgilrliikyil mil, darbeci mi kampl~masmdan sonra demokrasi mi, ceberrut devletyi mi kampla~mas1 sunuluyor. Yalmz bu kez Kiirtlerin i~in iyinde olmas1 sosyalistleri ya daha ~ekingen yap1yor ya da DTP'ye tam destek sunmaya sevk ediyor. Sosyalistlerin kaydadeger bir bolilmil, sm1f1 esas alan politikalardan uzakla~arak kimlik (etnik/ mezhep) siyaseti ilierinden demokratik hak ve ozgilrlilk milcadelesinin tuit;arh yaptlabilecegini dil~ilnilyorlar. Tam da bu 'tutarlthklart' sebebiyle sol liberallerin ve AKP'nin soylemlerinin golgesinde kahyorlar.

.AKP'den demokrasi, MHP'den ABD' kar,1thg1 beklemeyin iki burjuva partisi de rolilnil iyi oynuyor. Tepeden sunulan planm toplumsal tabam yaratdmaya yah~1hyor. Kilrt hareketinin onderleri de destek sunuyor. Ocalan ile i~birligi iyinde olunacak ama gorilntOde daha otekile~tirilerek DTP plana daha路 kolay dahil edilecek. Toplumu sunacaklan plana ikna etmeye, ikna edemezlerse MHP ile korkutmaya ya da ona yedeklemeye yah~1yorlar. Toplumsal tabam, kampl~t1rma yaratmadan saglayamayacaklarmt biliyorlar. Buyiizden Be~ir Atalay'm gorev adam1 k1hgmda girmedigi delik yok. Ote yandan da MHP AKP'ye, ~K'ya, Gill'e ve ABD'ye sozde meydan okuyor. Projenin inandmc1 olmast iyin tabam ve kar~1t1 olmak zorunda. MHP'nin bu siireyte zay1flayacagm1 dil~Unmek k1sa vadede dogru, ama uzun vadede yanh~. Ciinkil, MHP uzun erimli planda ABD'nin Tiirkiye'ye yonelik bolgeselle~tirme politikalarma hizmet edlyor. MHP'nin pozisyonu sonraki silreyte tersinden bolilnmenin ba~t olacak. K1sa vadede anti-ABD'ciliginin maskesi dti~Up iP gibi etkisizle~ecek, ama uzun vadede kitlelerin bilincinde bir sapma olu~turacak. Belli haklar1 alan Kiirtlere kar~t tepkileri kendinde toplayan MHP, ileriki silre~te Ttirklerin Kilrtlerle bagm1 koparmasm1 savunacakt1r. Mtimtaz Soysal, MHP'den bir ad1m onde; ~imdiden Kuzey Irak'taki Tiirkmenlerle Tilrkiye'deki Kiirtlerin miibadelesini istiyor.

29


Sosyalizm

CHP'den ulusal egemenligi savunmas1m beklemeyin CHP silre9te kah ortada kah MHP ile yan yana olan ~1k1~lar yap1yor. CHP sadece Baykal'm partisi degil devletin kurucu partisi olma misyonunu da ta~1yor. Geli~meler kar~1smda zikzakh bir yol izlemesi tedirginliginin yans1mas1 olarak okunmah. Tedirgin ve endi~eliler 9ilnkil kendi elleriyle in~a ettikleri devlet yap1smda degi~im olacagm1 ve bunun kendi eski pozisyonlanmn sonu olacagm1 gorilyorlar. Bu yilzden, pozisyonlanm koruma niyetiyle as:1hma kar~1 ulusal egemenlik vurgusuyla baz1 91k1~lar yap1yorlar. Ancak, bunu sonuna kadar silrdilremiyorlar. <;onkil, ulusal egemenligi ABD'ye ragmen savunamazlar. <;ilnkil, devletlerinin hamisi ordu yanlarmda degil. <;iinkil, yeni silrecin d1~mda kalmak yerine i9inde yer kapmak hesabmdalar. <;ilnkii, onlarm ulusal egemenlikten anlad1klan kendi egemenlikleri. As:1hmm eski devlet yap1sma fazla miidahale etmemesi, resmi ideolojinin silre9ten az hasarla 91kmas1 i9in ugra~1yorlar. Boylece a~1hm fazla sa91lmadan, ABD'yle ara as:tlmadan i~in hallolmasm1 istiyorlar. CHP ba~kan vekilleri de bunu dile getiriyor: CHP Grup Ba~kan Vekilleri Kemal Anadol ile Hakk1 SUha Okay, "Ne oldugu be/Ii degi/. A~1/1m m1, sapltm mi be/Ii degil. Yap1/an bir i~ olur. somut bir oneri olur. CHP ve diger muhalefet partileri de gorii#erini belirler. Boyle bir durum var m1? Yok." dedi. (08.08.2009)

ifc;i s1n1f1 da kamplara ayr1fbr1hyor Be~ir Atalay'm sendikalara yonelik gezileri i~9i sm1fmm da planm i9ine 9ekilmek istenmesiyle ilgili. Daha onceleri sendika siyaset yapmaz diyen Kamu-Sen, Memur-Sen bugiln biilbiil kesildiler. KESK ise ~a~km ve sitem dolu. KESK'in anadil mevzusu yiiziinden bask1 gormesi ve Egitim-Sen'in kapahlma tehdidi, Haziran'da yoneticileri ve ilyelerinin ba~ma gelenler vb. Bunlarm neden yap!ld1gm1 gormeyenler ~imdi benzer soylemleri kullanan hilkilmetten ozilr bekliyorlar. Bu '9eli~ki' AKP'nin mi yoksa KESK'in mi? Bu soruyu cevaplamak ayn bir yaz1y1 hak ediyor. Burada sadece KESK'in tutumunun sm1f orgiitii kimligine denk dii~medigini, emek orgiitiine paradoksal bir duru~ sergiledigini belirtmekle yetinelim. DiSK'in emre amade duru~u TOSiAD'la aym giin gorii~en Be~ir Atalay'1 kim bilir ne kadar mutlu etmi~tir. i~ten 91karmalarm, hak gasplarmm ya~and1g1, krizin biitiin agirhg1yla 9oktiigii siire9te sendika ba~kanlarmm demokrasi adma bakanm yanmda gozlerinin i9i gillerek ay1klama yapmalan garip degil mi? Onlar herhalde Hilseyin <;elik'in '.sava~a bu iilkenin 300. milyar dolan gitti, insanlarm ekmegi kil9iildii' sozlerini ciddiye alarak i~9ilerin

30

I

'II

I i

I il


"Kurt Ac;:rhml"nin Ac;:rhmr ve Kurucu Meclis

durumunun rahatlayacagm1 dii~iiniiyorlar. Hak verilmez ahmr ~iarm­ dan bihaber verilecekleri bekliyorlar. Stirecin i~~iler arasmdaki birligi tehlikeye dU~i.iren boyutlan hak alma mi.icadelesinde daha net gori.ilecektir. Milliyet~ilik ilerleyen donemde i~yi sm1fmda daha~gil~lil bir yer tuttugunda Kilrtlerle ortak miicadeleyi savunmak neredeyse imkans1z olacak. Buna alet olunmamahd1r, bu durum te~hir edilmelidir.

Mademki Pandora'n1n ~utusu'nu davetleri kabuliimiizdiir

a~t1lar,

Yukanda genel olarak emperyalizmin plamm ve AKP'nin Kilrt ay1hm1nm neye denk dii~tiigiinii ay1klamaya iyah~ttm. Emperyalizm ve onun ta~eronu AKP kamp1 ne kadar guiylii olursa olsun. plant uygulamak o kadar kolay degil. Kurt aiythmmm kontrolden iy1kma olas1hg1 kar~1sm­ da titiz davramyorlar. Kilrt ay1hmmm kontrolden iy1kmas1 demek hem ABD'nin bolgedeki projesinin agir bir darbe almas1 hem de AKP'nin sonu demektir. Bunun olanaklan var. .Sahte kamplara kar~t sosyalistler i~yi smtfmm kampm1 seiyenek olarak sunabilirse i~in rengi degi~ir. Ozgiirliik ve demokrasi laflarmm ucu ay1kt1r ve kontrol edemezlerse nereye uzanacagt belli olmaz. Devrimci Marksistler i~yi smtft ve Kurt halkmm ozgiirliigiiniin ve geriyek demokrasinin birlikte olmalarmdan geytigini anlatabildigi olyiide bu miimkiindiir. Boyle bir durumda DTP roliinil aytkya oynayamayacakttr. Peki, Devrimci Marksistler AKP ve MHP'nin maskesini nastl dii~ilrecek? Sahte kampla~maya smtfsal olarak nastl ka~t duracak, en onemlisi Kiirtleri nastl ikna edecek? Bundan sonraki ba~hklarda bu sorulara yamt aranacakttr.

DTP'den Kurt hareketine onderlik beklemeyin Kiirt hareketi ve onderliginin pozisyonunu ~u ~ekilde betimleyebiliriz: "$u anda Kiirt hareketi, okyanusun ortasmda akmtiya kap1lm1~ ve dalgalarm insafma terkedilmi~ bir gemiden farks1z. Kaptan biitiin iyi niyetiyle gemiye hakim olmaya yah~sa da elindeki rota yanh~ yeri gosteriyor. Yolcular panik iyinde biran once karaya y1kmak istiyor. Kaptan elindeki rotanm yanh~ yeri gosterdigini alg1layam1yor. Sosyalistler ise kaptan ve diimencilerin olmesini ve geminin yonetimini¡ emanet edecegi insanlarm iyice olgunla~masm1 bekliyor. Tabii, bu arada gemi kayalara yarpmazsa ... " (E.H.Carr'm Romantik SiirgUnler kitabmdaki bir pasajdan esinlenilmi~tir.) Evet, sosyalistler bir Romah gibi ac1mas1z davranarak kiliyilk burjuvazinin roliinil oynay1p sahneden iyekilmesini bekleyerek Briiti.is mil olacak ya da karay1 gosteren i~aret fi~ekleri mi? Beklemek degil harekete geymek gerekiyor.

31


Sosyalizm

Kurt halk1na nas1I yaklaf1lmah? Devrimci Marksistler sUrece ili~kin politikasm1 uygularken, taleplerini dile getirirken KUrt halkma yakla~1mmda dikkatli olmahd1r. Ozellikle DTP'ye yonelik ele~tirilerinde bunu yapmah. <;::unkU KUrt halkmm gozUnde MHP'nin yanmdaym1~ gibi gorilntil sergilemesi olmayacak ~ey degil. Bu konuda Kuzey Irak'taki Federasyona ili~kin Mart 2005'te PGBS'de ortaya konulan duru~ yol gostericidir: ( ... ) Onderlikleririin niteligine ragmen halkm Ozleminin me~ruiyetini kimse sorgulayamaz. Dolay1s1yla herhangi ba~ka bir halka sald1nnad1g1 milddet\:e kim tarafmdan kurdurulmu~ olursa olsun, bir ozerk b<llge, bir federasyon ya da 'bag1ms1z' bir Kurt devletine d1~andan yap1lacak her tilrlil askeri saldm Devrimci Marksistleri kar~1smda bulacaktir. '

Turkiye'de Kiirtlerle birle~ik mUcadeleyi savunurken Kiirtlerin AKP'nin ary1hmma yan~masm1 halkm ozleminin tezahiirii olarak degerlendirmeli, vc;rilen belli haklarm kar~1smdaym1~ gibi bir izlenim yarat1lmamahdir. Bilakis verilenler ryat1~may1 azaltacaksa sosyalistler ve emek gilryleri tarafmdan desteklenmesi gerektigi tart1~1lmazdir. Arna ote yandan bu 'ryozilm'iln getirecegi tehlikelere kar§l da, Kort sorununun gerryek bir ryozilmil yolundaki milcadelemizi de. silrdilnneliyiz. Onderligi ele~tirirken ryozUmiln AKP eliyle sunulan GOP projesinin dt§mda olabilecegini, bunun teminatmm ise i§ryi sm1fiyla birlikte miicadeleden gerytigi vurgulanmahdtr. Troryki'nin "her milli mUcadelenin iryinde bir sm1f milcadelesi vardir" onermesinden hareketle Kiirtlere (oncelikle i~ryi sm1f1 iryinde) yonelik propaganda yap1lmahd1r.

Gemideki yolculann (An)karaya saglayacak ifaret fi§ekleri

~1kmas1n1

GUnUmUzde \:ilrilyen kapitalizm, kendi mezar kaz1c1sm1 yani proletaryay1 par\:alayabilmek i\:in onun i\:inde olu~tugu ulusal \:Cr\:eveyi k1rmak ihtiyacm1 hissetrnektedir. Dolay1s1yla burjuvazi ileri dOneminde in~a ettigi ulus-devletleri yok etme yoluna ginni~tir. (PGBS Kas1m 2007)

Egemenler, Kiirt ary1hmm1 .bu yonelime uygun yapacaklanha gore kar~1m1za ikili bir gorev ry1kmaktadir. Olkenin emperyalizmle baglanm

koparmas1, ulusal egemenligin saglanmas1yla Kilrt halkmm ozlemlerinin gerryekle§mesi iry irye gerymi§tir ve birbirine baghd1r. Bir b~ka deyi§le, emperyalizmle baglar1 koparmadan ne bu illke ozgilr olabilir ne de Kilrtler. Birle~ik milcadele bu nedenle zorunluluktur. 1KP birle§ik i§ryi cephesi taktigi ile anti-emperyalist ittifaklar politikasm1 biitilnle§tirerek ilerlemek durumundad1r. Bu durum aym zamanda Kilrt hareketi iryerisinde proleter bir onderligin yaratilmasma da hizmet edecektir. Irak omeginin hattrda tutularak Tiirkiye'ye tercilme edilmesi gerekiyor.


"Kurt Ar,;1l1m1"n1n Ar,; 1hm1 ve Kurucu Meclis

( ii.inUm lizd c ge vmi ~ t en fark h olarak, milli mesck ala111111 n ge n i ~ l c m qc b a~la ­ d1 )1 111a ta111 k olu yoruz.( .. . ) (ici;m i ~ t e u ikn mil kt in mlkadelcsin in al a111 neredt:ysc -;adcce Kiirt ha lkin111 ;11iicadck,;1yk si11 1rl 1yke n. hu glini.i miizdc biiliin Ira!.; topraU an na y:1y1l1111~ dur11 111da. 1P< iBS Mart 200 5)

Em pcryal izm in di.in ya c;:a p111da · insan hak tan· ve · de rn okrasi. soylcmlcri y le uluslan parc;: a lad1g1 bir di)nemdc, AKP demokra sidcn soz cd iyo r. Bu bir te sadlif olabilir mi ? A KP, Kiirt ac;:tl1mmd a isted igi ta ban1 yarattt g t noktada tam da buradan hareketle astl yapm ak istedi gi ~ ey in zcminini de ya rntmt $ o lacak : Anayasa deg i$ikligi. Ta ban olu $turulup Kiirtl er ha z1r ha le gctirildi ginde anaya say1 d cg i ~ tirm ek daha ko lay o la cak . 0 za man egemcnlik k1nnt1lar1 da alm acak. Kii rt ler de ve ril ene ra71 o laca k. Top lamd a Tiirklcr de Kiirtl er de kaybedccek. Hem de bunlar dem okra si ve ozgiirliiklcr aclma yap1 lacak ! iKP ' nin ~u ana kada r dil e gctirdigi Kurucu Mec li s bu doncmclc haya ti bir iinem ta$ 1yor. \: iin kii iilkenin empcrya li zml c bag larini kopar111 as 1. ulusal cgc menli gin sag lanm as 1. Kiirtlerin kendi kacle rl crini tayin hakk111111 sa vunulm as 1 Kuru cu Mec li slc miimkiindiir. Biitiin partilcrin C$ il propaganda imkanl ari y la ka ttl aca klan , aday larm1 iin sec;: imlc bclirleyccc kl eri , barajlarm o lm ayacag1 vc ni spi temsil esas 111a dayalt , gene! oy a dayalt bir scc;:imlc o lu ~ turul ac ak bir Kurucu Mcc li s' tc so runun tart1 $tlarak karara bag lanm as 1 tek c;: 1kar yoldur. Ay n1 $Ckildc halklan go ni.illiiliik bag1yla birle$tirecc k, i~c;:i s1111fmm hakl ann1 ge ni ~ letecek bir anayasay1 da ancak bu mec li s yapabilir. Kurn cu Mec li s' i i$aret eden talepl eri claha yiik se k scs le dillendirmcliyiz. Si)ziin ba ~ kestirm edi gi, i'izgiir bir tart1 $ma l) rtam1 1 Washin gton ve Rriik se l ta raf111da11 sunulan plana hay 1r! AB(D) Ortadogu' dan de fol ' NATO ' dan c,: 1k1ls111 . Ameri kan i.i sleri kapattl s 111 ' Kurucu Mee! is· in haz1rl ayacag 1 plana vc anayasaya evet! Si yasal e~i tlik . cmekc; il er vc cz ilenlcrin ozgiir birlikte li gi ' Din vc vi cdan ('\zgiirli.i giiniin giiv encc si olan ge rc;:e k lai klik tcsis cdilsin' IMF vb. kuruml arl a ili $kiler kcsilsin' Oze ll q tirilcn i ~ letmeler yenidcn millil q tiril sin' i5ten atmal ar. sigo rtas 1z c;:a l1 $l1rtna yasakl ans1n ve i ~s i zc i$ saglans111' vb. Gc micleki yo lcul ar vc i$c;: i s111if1 Kuru cu Mec li s' le (/\ n)karaya c;: 1kabilir ve gerc;:c ktcn siiz sahi bi olabilirlcr. Rotas 1 ya nl1 $ l) lan kaptana ya da ba ~kalanna kacle rl erini enwn et cdcrl erse c;: 1kaca kl an bir (A n)kara o lm ayacak!

33



iran Devrimi'nin Dunu Bugunu

iran Devrimi' nin Dunu Bugunu

Erdem EVCiL

Devrim oncesi ic; politika ve sosyoekonomik yap1 Bat1 Asya ' da bir dev let olan iran ' 111 kuzey inde Erm eni stan, Azerbaycan, Hazar Denizi ve Turkmeni stan, dogusunda Afganistan ve Pakistan, bat1 s111da Irak ve Tiirkiye, gUneyinde Basra Korfez i ve Umman Denizi bulunuyor. Olkede TUrkler, Araplar, Kiirtler, Yahudil er, Ermenilerden olu~an onemli bir azmlik var. 190 I ydmda petrol bulunm as 1yla birlikte Ru s-ingiliz c;:e ki ~ m e sinin ev sahibi olan iran, 1907 ydmda ingiltere ve Ru sya aras mda iki niifus bolgesine aynlm1 ~tir. Bu arada, yonetime kar~ 1 halk hareketi y o gunla~足 m1~ , bunun so nucunda 1906 ydmda iran 'da ilk Mee Iis to pl a nm1 ~ ve ilk Anayasa kabul edilerek M e~ ruti m o nar~ i ye gec;: ilmi ~tir.

a) General R1za Han donemi Birinci DUnya Sava ~ 1 ' 111 izleyen istikrars1z donemde ingilizlerin destegi ile General R1za Han tarafmdan gen;eklqtirilen bir darbe ile Fars haneda111 olan Pehleviler iktidara geldi. 1921 ' de b a ~ a gec;:en R1za Han I 925'te kral ilan edildi ve 25 Nisan l 926'da R1 za ~a h Pehlevi ad1yla tahta c;: 1kt1. R1za ~ah Pehlevi ' nin hanedanlik donemind e koklli reformlar yapdd1. Reformlara bakt1 g1m1zda bUylik olc;: Lide Mustafa Kemal ' i ornek ald1 g1111 goriiyoruz. Pehlcvi Hanedan1 R17.a $ah"1n g i r i ~i 1~ 1i y k lilk t: nin c;t: ~ itl i yer krind c do kum a. i;i men to. ~ e kerpa n c a n vc da ha hirc;o k fa brika ac;ild 1. Ok um a yazma sek rbe rlig i

35


Sosyalizm yapli d1. Ci ni ve rsitclere Bat1 ' dan hocal ar gctirt tirilerck eg itim scv iycsi yii kseltildi . Kad1 11l an 11 pe~c ta kma 1.oru nlu lugu kald1rd 1.'

Pehl ev i' nin reforml ann a baskilar e ~ lik elti : in g ili zlerin him aycsi alt111da iran ' daki birc,;ok sosyali st, ulu salc 1 \ ' C ctnik hareket bast1r1ld1. K1sa si.irede Azerbaycan, Arabistan (Huzistan), Luri stan ve Ki.irdi stan gibi bi.iyi.ik bolgelerin yan ozerk konumu ortadan kald1r1larak ti.im yetkileri Tahran' da merkezil e'.?tirildi . Pehl ev i ayn ca Farsi,:a olm ayan dill erin kull a111m1111 yasa kl ad1 ve bu yasakl an kendi a'.? m nasyo nalist ideoloji si dog rultusunda Him i.ilkeye yayd 1. Yt) nctimi merkczilqt irm ek dogrultusunda Farsi,:a'y1 tek yasal dil olara k tan1d1 vc di ge r milliyet lcre ait dillere yasak koydu .'

b) Muhammed R1za Pehlevi donemi ikinci Oi.inya S ava~t sirasmda ingiliz ve SSC: B kuvv ctl eri. Alman tehdidine kar'.? t koy ma gerekyes i ile Alman yan lts1 Rt za Sah yerine og lu Muhamm ed R1 za Sah' m gei,:mesi ic,: in 194 1 y1ltnda iran路 1 i ~ga l etti . R1 za Sah ' m Gi.iney Afrika ' ya si.irgiine go nderilmes iyle Muhammed R1 za Sah Pehl ev i yon ctim e gc ldi. I Ara Il k 194 3 ' tc yapli an Ta hran Ko11k ra11 s1' ndan vikan sonw,: metnind c. ABD. Ing il terc ve SSCB sa v a~ so nrasmda iran 路a ckonomik ya rd1mda bulun ma vc ira11 ' 111 bag11ns1zli g1111 koru ma s(izii verdi . SSC R bu a nl a~ m aya uym ayarak denetimi <1 lt111dak i bii lgcdc sosya list nitcl ikli. biri Azeri. iibiirii Kiirt olmak ii zere iki ii zcrk cum huri y<:t kurdurdu . iran 路 111 kuzcy petro l yatak lan111 i ~ le t mc konu sun da imti yazli hi r a nl a ~ma imzalad 1kta11 bir ay sonra SSC B bcilgcy i ho ~a ltt1. iran 22 Oc ak I ')4 6 'd~ kurul an Mahahad Kiirt Cumhuriyeti"nin vc Azari Cu mhu riycti "ni n \' arlig111a gii ~ kullan arak son ve rd i.'

SSC: B' ye verilen imti yaz da i.ilke iyindeki milliyeti,: il erin ve ingiltere ' nin bas k1s1yla 1947 y tlmd a gec,:e rsiz ktl111d1. Sah R1 za donem ine gi:ire nispeten demokratik baz1 ai,: 1lim lar sagland1 ; siyasi tutuklular ozgiir b1rakild1. bas ma yiSnelik sansiir kaldml d1, siyasal ve toplum sal brgii tlenmelere izin ve rildi. Art1k ses ini duyurm a o lanag1 bulan i,:e~ itli toplum sal ve siyasa l muhalefet hareketl eri , bu ozgi.irli.ik 01tam111dan yara rl anarak refo rm taleplerini yi.ikse ltmeyc b a~颅 ladtlar. 194 1 y tl111da Marksist kokenli Tud eh (Kitle) Parti si kuruldu .

c)

Ba~bakan

Musadd1k donemi

Sah bl.iyi.ik toprak sa hipl erini ve ingtli z-A BD serm ayesi ni temsil ediyo rdu. Ayn1 yillarda ge li ~ m eye ba~laya n iran bur:ju vazi si petrolden pay almak istiyordu . Bu i,:cki '.? meler sonucu, iran burjuvazisi 1951 'de Ulusa l Cephe'nin lideri Musadd1k onderli!,inde iktidara ge ldi . 1951 - 1953 ' Meydan Larousse Alircza Asgharzade h. Iran ;md th e Challe nge of Di vi:rsit y. Ne' ' Yor k. Palgrnvc Macmill a Pn:ss. 2007. s: 86 . Meydan Laro usse

36


iran Devrimi 'nin Dunu Bugunu

yill an ara s111da Ba5 baka11 Musadd1k , petrol sa nay ini millile5tirdi . Bu durum , i11 gili1. hi.i ki.imeti ile bi.iyi.ik bir kri z ya~a 111na s 111 a sebep oldu . Musadd1k'a des tek veren ulema, bir slire so nra Mu sadd1k'111 Sovy et yak111la~ma s 1 ge rekc;es iyle destegin i ke sti . Bbyl ece Tudeh (iran Komi.inist Partisi) Mu sadd1k 'a de stek veren tck brgi.it olarak kald1. Sirketin ingiliz ortakl annm k a r~1 atag1yla iran petro ll erine uluslarara s1 boykot uygul and1. in gilizler ABD 'yi Musadd1k ' 1 dev innek ic,: in haz 1rlanan bir plana dahil etrneye 9ali ~ 1 yor l a rd1. B a~ k a n D. Eise11howe r' 111 bilg isi dahilinde Ajax operasyonu o lara k bi linen CIA in destegini alan ordu ic,:indeki hir grubun darbes iyle Mu sadd1k ybnetimi dev rildi. iran ' dan ay nlm1 ~ bulun an Muhammed R1 za Sah i.ilkeye geri dondi.i . Sah ybnetimi yle ya pdan yeni antla~ma sonu cu yeni bir petrol konso rsiyumu kuruldu: ye ni p a yl a ~1mda Anglo-iran 掳/cAO hi sseyi elincle tutarkcn bteki ortakl ar Fransa ve ABD olclu. ira11'111 k1rsal kc sirninde fcodalizm egem endi ve bi.iyUk toprak ::;ahipl eri y le toprak s1z koy llilcr ara s111claki uc,: Lirum olduk c,:a dt:irindi. Sehirl erd e isc bazarga n ya da c,:a r~ 1 ad1 verilen gc lenekse l kli c,: i.ik burjuvaz i, esnaf tarihse l o lara k etkin bir s111 1f o larak goze 9arpm aktayd1. ira n ulemas1mollalar hem toprak sahipleri hem de c,:a r~ 1 esnaf1 ara s111da ni.i fuz sahibiydi. Pck c,:o k a9 1da11 bu s1111flann 91karl annlll temsilciligini i.i stl endi gi gibi va k1f mi..ilklerin e sahip olmast ac,:1 s111dan kendi si de ekonomik olarak toprak sa hibi say ilird1. Petroli.in ekonomik bir i.iri.in olarak dcvreye girmesiyle birlikte kap italist ili~kilerin i.ilkede yayilmaya ba~颅 lamas 1路sonueunda bir t ic aret burjuvazisi vc i~c,:i s1111f1 da ortaya c,:1km1~, I 94Crl ard an itibaren etkinli gini art1racak olan sanay i bu1:juvazisini11 onci.illcri o lu~m ay a ba ~ l a 1111 ~t 1. Dike, ernperyali st i.ilkeler ac,: 1s111da11 ise art1k en gi.i c,: li.ini.in en bi.iylik dilimi alacag1 bir pasta o larak gi.irlilm ekteydi . Sah Musadd 1k ' 111 devri lm es iyle i ran dev rim ine kadar uzcman bir si.ireei kap sayan ""Beyaz Dcvrim " olarak adl and1nl a11 bir reform si.ireci b a~ l ad1.

Sah di.incminde petro lde n cldc cdilen gelirin bi.iyi.ik bir k1 sm1 silahlanmada kullanil1y ordu . Petrolden elde edilen ge lirin dag d11111ndaki bi.iyi.ik e~itsizlik , a ~ m zenginli ge vc yoksulluga nedcn o luyorclu . J-11zli sa nayile;;me, m o d e rnl e~ m e pek c,:ok toplum sal sorun ya ratm1 ~ , koyden kente goc,: kentl erd e sanay idc c,:a li ~aca k i ~gi..i c i.ini.i a rtmrn ~t1. 1953 ' te sa nay ide 300 bin olan akti f ni.ifus, I 977' ye ge lindiginde 1,7 milyon ki ~ i ye c,:1km1~t1. 1 Tanm ekonomik onem ac;1s111dan sanay inin gerisinde kalmasm a kar~ 111 i ~g i.i c i.ini.in ya kla;;1k %35 'ini ban11d1nyordu .' Fahrikalarda gerc,:ekl e~ tiril e n grevl er ac1111as1zea bastmli yordu . Yal111zea

or or

" Stati stical Center Iran. http ://\l \\\\.Sci.org.ir Fond&. Ag ri cu lture Trade. hllp ://\\路ww.ira nagrofood.com ' Information Centre

37


Sosyalizm

devletin tek politik partisine baglt resmi "i~c;i sendikalarma" izin veriliyordu. Sendikalann tilke c;apmda e~gtidtimsel c;alt~ma yapmalan, federasyonlar kurmalan yasakt1. Sah Muhammed Rtza, petrol gelirinin deyard1m1yla sosyo-ekonomik yap1y1 degi~tirmeye ba~lad1. istihdam arttp i.icretler yi.ikselirken sanayi toplumuna h1zl1 gec;i~in sancilan ya~amyordu. Koylerinden aynlan milyonlarca topraks1z koyli.i ~ehirlerin etrafmdaki gecekondu bolgelerinde toplanmaktayd1. Bir yandan yeni i.iretim bic;imlerine bagli olarak ortaya c;1kan bir sanayi burjuvazisi giderek zcnginle~irken, diger yandan yoksuL i~siz ve umutsuz, ekonomik oldugu kadar siyasal olarak da d1~lanm1~ milyonlar birikiyordu. Reformlar, sermaye birikiminin ontindeki engelleri ortadan kaldtrarak tanma dayah ekonomiyi devre d1~1 b1rak1p, kapitalist ekonomik bir yap1 kun11ay1 hedefliyordu. Toprak reformunu, kadmlara oy hakkm111 tanmmas1111, okuma yazma oranmm arttmlmas1 dogrultusunda egitim sisteminin degi~tirilmesini, sagltk sisteminin dtizeltilmesini vs. ic;eren bu reformlar, c;ar~1 ya da bazargan ad1 verilen ve geleneksel olarak iran' 111 siyasal , toplumsal ya~am mda btiytik on em ta~1yan ktic;i.ik ve orta s1111f esnafm. toprak sahiplerinin ve ulemanm tepkisine neden oluyordu. 01~ politikada ise iran giderek ABO'nin bolgedeki jandarmas1 haline geliyordu. ilk tepki Ayetullah Humcyni'den geldi. (i.inki.i toprak din adamlanna aitti . Bir kesimin ekonomik c;1karlann1 temsil eden Ayetullah Humeyni, ABO kar~1t1 soylemleriyle siyasete girerek i~c,:i s1111fi ve voksul halk i.izerinde hegamonya kurmaya ba~lad1. ABO kar~1t1 soyle~leri. o Ji.im Jerden sorum Ju tutu Jmas1, tutukJanmasJ, si.irgi.in hayatJ Ollll halk 111 gozi.inde devrimin manevi onderi konumuna ytikseltmi~ti. ABO'nin destegini alan Sah yonetim i kendisine muhalif btittin siyasi olu~umlan SAVAK adh orgi.itle eziyordu.

Devrim sonras1 ic; politika ve sosyoekonomik yap1 (1979-2009) iran' 1, 1970' Jerde diinya ekonomik bunaltm111111 etkileri, 1978-79 devrim donemi, 1980'lerde emperyalist devletlerin ekonomik ambargosu, iran-Irak sava~1, iran 'daki sec,:ilmi~ ve atanmt~ kurumlar ve bunlann liberal burjuva-muhafazakiir temsilcilerinin c;1karlan etrafmda ~ekille足 nen iktidar m iicadelesiyle karakterizc edebiliriz. Oevrim doneminde Sah 'a ve birbirlerine muhalif iki kanat mevcuttu. Oaha c,:ok ozgi.irltik isteyen ve orta sm1flan kapsayan liberal sol : iran"da kapitalizmin geli~mcsinc raralel oiu~an yeni orta sllldlar. Bu s1111tlar rcjiminin ekonomide vc kliltlirde. kad111 haklarinda getirdigi yenilikleri. hatil1 modern ya~am tarz1111 h<.:nimsiyor: ancak ~ah tai afllldan siyaset d1~11lda ~ah


iran Devrimi'nin Di.inti Bugunu birakilmt~ olmaktan dolay1 gittik<;e artan oranda rejime di~ biliyorlard1. Bu kesimler bu ho~nutsuzluklar1111 , ulusal bag1ms1zhk, siyasi demokrasi, insan haklan gibi modern taleplerle, aydmlar soz konusu oldugunda da r;ogu zaman sosyalist, halk<;1 modeller i<;inde ifade ediyor. bu yiizden de s1k s1k SAVAK ' m h1~mma ugruyorlard1. I970 ' 1erin ba~mda yeni orca sm1flar ve hatta modern kapitalist kesimler. Sah rejiminde nemalanmakla birlikte siyasi yap1ya, Monar~ik devlete iyice yabanctla~m1~lard1. ''

Sah reformlannm iran toplumunun Mi.isli.iman yap1sma ters di.i~ti.igUnU one sUren mollalar: Sah rejiminin modernle~tirme siireci. toplumsal holn ~ iim ve biyo-politik ili~ki­ lerini, ekonomik ve kUltiirel alan<la, geleneksek toprak sahipligi, c;ar~t esnaf1. biiyiik topraklan ve vak1tlan ytineten, vergi toplayan Sii Ruhban sm1fi aleyhine bozuyor ve deg:i~tiriyordu. Bu kesimlerde hem gelir kayb1 ylizlinden ekonomik nedenlerle hem yerel dUzeyde iktidarlan zay 1flad1g1 ir;in hem de Bat1h burjuva kiiltliriinim ozellikle kadm haklan. giyim ku~amt alanlarmda getirdiklerine kar~1 gittikc;e artan bir tepki olu~uyordu. 7

Sol'un durumu Marksistler iran'da i~9i sm1f1 i9inde ve ogrenciler arasmda orgi.itlil degillerdi . iran ogrenci orgi.itleri sekter ak1mlann etkisinde, bireysel teror yontemlerine ba~vuruyorlard1. 1941 ' de kurulan Tudeh de Sovyet Marksizm 'in in etkisinden kurtulamadt. Sovyet bi.irokrasinin denetimindeki Tudeh iran i~i;:i sm1fma onderlik etme yeteneginden yoksun kald1. Arnerika'nm bu i.ilkede ekonornik 91karlan olmas1 ve Sovyet bUrokrasinin bu 91karlan tehdit etmekten ka9mma egilimi, Tudeh'in i~9i sm1fi i9erisinde bag1ms1z orgi.itlenmesini engellemi~ti . Musadd1k'm devrilrnesinin ardmdan Tudeh Partisi'nde de kmlrnalar ya~and1. Partiden kopan gen9lik 6rgi.iti.inden silahh mi.icadeleye ba~layan Halkm Fedaileri ve Halkm Mucahitleri orgi.itleri dogdu. Bu orgi.itlerin de i9inde yer ald1g1 iran sol hareketi, 1960'11 y1llarda kitlesel etkinlik gosterse de sol hareketin giderek kitle hareketinden silahh miicadeleye kaymastyla toplumsal tabandaki etkisini yitirmi~ oldu. Tudeh' in boli.inmesiyle gi.ici.inii yitiren sol, kitlelerle ili~ki kuramazken ulemanm etkinligi giderek artmaktayd1. Sii ruhban sm1f1 ba~lan­ g19ta birlikte tuturn ald1g1 mi.ittefiklerini devrimin ardmdan yasad1~1 ilan edip idam ettirerek devrimcileri tasfiye etti ve hareketin liderligini ele ge9irdi. Halka toprak dag1tmak gibi demokratik gorevleri, devrim oncesi verdigi sozleri dahi tutmayarak demokratik talepleri bile kar~1lamayacagm1 kamtlad1. Sah rejiminden kalan burjuva art1klan temizlemek yerine onlarla anla~tt. ¡ '' 1979-2009 30.Ytltnda iran "devrimi" derslcri-Ergin Ytld1zoglu (globalpolikiiltiir) age

39


Sosyalizm i~9i s1111f111a hitap eden bir program ve perspektifi olmayan Tudeh. devrim si.ireci ndc ··;mti-emperya li zm"' soy lernini kullanan Ayetullahl an destekledi. 1980-1983 y1lian11da iktid ar. sol gli9lcre yonelik olarak se rt bask1 ve cezalar uygul amaya ba$lad1 . Temrnuz 1981 - Te mmuz 1983 aras1 donemde Halkm Miicahitl er i Orgi.itii ii ye si ya kla ~ 1k 30 bin ki~i o ldiiriildi.i veya idam edildi . i$c,: ilerin devrimi. Mollal ann i) nderli gi altmda Thermidor·a ' clli11 ii$i.iyor. 70-li y ill ar111 so nlanna do gru ekoncm ik gfotergc lerin olumsuz seyrinin ve ~ah'm diktatiir vc bask1c1 y(inetiminin sonu cu olarak halkta huzursuzluk ba$lad1 , rcjim a leyhin e direni$ ve goster il er ba~ gi>sterdi . iran Tvkrke z Banka si vcrik:rinc gii n:. !'vlart I 'J7CJ-lfozira n 197') ;ir;1,;i dii11c1mk (in:tim bir iincck 1 y1lin ay 111 diincmi nc mania '\'i, 40 ora11111da a1.al111a giisttrrni~ti. C iked cki s;111;1\ i k 11 rulu~lar111 111 ''..;, 80'i11i11 mali . ":;, 56',; 111111 ~ il m:tse L ·~" 80' i11i n ha111111add c s1k111t1 s1 bulu11111;1kta' d1."

Blitc,:e ac,:1klan isc <Yo4 0 ora11111dayd1. Banka sistemi iflasm qi g indcydi. Petrol ihracat111 dan gelen gc lir, iilkenin ge lirlcr kaleminin biiyiik c,:ogun lugunu ol u ~ t uruyo rdu . Hiikiimcti n pe trol gc lirkri l'J72\k 2.3 m ilyar dola rd;m. l 1J7 7'dc 20 111ih<1r dolara ula~1111 ~ t1 Clclirinin hll\ iik ~ogunlugunu pet ro l 1hr;1cat 111da11 c ld c cLkn iran' da l 'J7 7- 78 , Jl la n arn s1 [! c' l\ckk ~ li r ilen killc scl g n:v lcr iizc llikk petro l i~c;ikrinin g rcvkri. tamanm la petro l ih ra cat1 11a da y;man .:konomiyi durn1 <1 11oktas1 g ctirn11 ~ t1 . " 1

Bu ko~tillar a ltmda iran · m orta s1111 f1nm ~a r~1 es11afm111 dcnrnkrasi talebi y le kcndili g inden ba~layan devr im c i harekct i. i~ c,: il e rin kat1lim1yla ckonomik talepl erle birlikte sosya list potansiyel kazanm1~t1r. An ca k. • ne isted igini bile n devrim c i bir programa sahip dev rimci i.'> nciiniin yoklugunda. I Subat I 979' da Humcyni'nin si.irgtinden doni.i~i.i yle birlikte " Fran sa · da N isan 1794 ile Temmu z 179<-\ aras 111daki don emc Therm id or dcnir. Bu Danton ilc Robespierre ' in as II 1 ~ lan ara s1ndak i s(ircyc tekabli l cclcr. Napoleon 'un Bona parti st iktidann a yo ! ac;an ge li ~me l c r zinciri i<;indc , Thermidor c)nemli bir yer tutar. Bu olay, devrime katilan vc omt halkr,:1 istemlcrle ilerletm ck iste yen mlilksli z. fak ir lrn lk tabaka lan111n dev rim de n d1~l a 11ma stna

yo! ac;an kaq1-devrimci bir siya sal g e li ~ mcdir. Th ermidor'un 11 zant1 s1o larak Fransa ' da Napoleon ' un Bonaparti st im parator lu gu kurulmu ~ ­ tur. Frans1 z Th cnnidoru sonu <; ol arak buriuva dlize11i11 gcli ) imini glic; lend irecek onl emkri ; ilm 1~ t1r buna mukabil de vrimin h<dkc;1-r<1dika l top lum sal dc111li ~ lim

taleplcrini yan i ba ~ ka hir dc'. ' i ~ l e .Ja ko ben anla y 1 ~ 1 durdurmu ~ tur Troc;:ki ilwnr.: te Ugraya n Dcvrim 'dc Stalin ' in ve blirokra sin in yiik scli 5i11i Fran s1z dcvrimindcki Thennido r gc ri ci li gine benzct ir. " 1

40

"

Bank or th e U C. Iran http :.' w11·" .cbi . ir Mini stry ol' l'ctrnlcum. http: //\\ww.nioc.org

Centr~ I


Iran Devrimi 'nin Dunu Bugunu

dcvri111. di gcr ()rg iitlcre k1y as la daha brg iitlli olan Moll a lann denctiminc girdi. Ocak I 979'da ilk biiy i.i k ha lk gi.istcrileri ba ~ lad1, Eyllil vc Ekim aylannda ya'.?a nan kitlesel grevler ekonomiyi fe l<;: etti. $ah son umut olarak muhalefet tem silcil erinden $ahpur Bahtiyar' 1 hiikiimeti kunnakla gfaevlendirdi. Ycni hiiki.im et SAVAK ·1 dag1tt1 , an cak olaylar:n siirmesini durdura111ad1. Bunun iizerine 16 Ocak I 979'da R1za $ah iilkey i terk ctmck zorunda kald1. I $ubat 1979 ' da I lumcyni ' nin doni.i $Liylc iktidar i$<;ilerdcn . llurncyn i' nin \indcrli gindeki Mollalann yci netiminc ge<;ti. Ay etullah I lumcyni'nin !iderligi. Pehlc vi I lanedanlig111a son vcre rck yerin c. iktid ann ulcm a iie ha lk tara f111da11 sec; ilen tern silcilcr aras 111da hi ye rar~ ik ol ara k p ay la ~ tld1g1 dini teokrasi ile ba~k a nltk sistemi kan~11111 . kcndinc fo·gii bir yi.inetim bic;imi o la11 iran islam Cumhuriycti'ni kurdu . $i i ruhban s1111fo11n dcvrimin l)iJ'.? la11g1c 111da fo zla ctkil eri bulunmuyordu. Harcket orta s1n1f aydm hukuk<;u ve ijgn:ncilcrce ba ~ lattlm1~t1. Ardmdan i ~<; i s1111f111111 kattlmas1y la dev rim olgunla~maya . kitlc se lle ~ ­ rncye ba ~ lad1. ''$ah def()!". "i ran islam Cumhuriyeti istiyoruz'' g ibi dem okratik tal ep lerlc ba$1ay an iran Dev rimi . i$<;: i sm1f1111n kattl1m1yla sosyalist devrim perspektili ka za nacakt1 ki ··siire(· ilerledik<·e de\'/"i111e dalw sonru ka11/an Sii R1.-hba11 .rn11fi iirgi1tle11111eieri11i11 eline ge('li B1111do11 sonru do dnrim dc mokmtik. so.1yoli.11 i~·er ig i11i kul'hediJ!, hir din devleti11c a~·t!wz kar.)'I de1Ti111e ye11ildi." 11 iktidann Pehlevi otokrasi s indcn Ayctullah Hum cy ni cindcrli gindeki mo llal ann tcokras isinc ge<;mesiyl e. kar ~ 1 dcvri min ilk a~ama s 1 olan Thennidor siirec ine girildi : i ~<;: i s1111f;n111 )uba t ve Mart ay lannda e ldc ctti gi kazan1mlan11 zamanla cll eri 11dc11 al111a cag1. devrimin i ~ <;i s1111fmdan gasp cdil eccgi bir (J()nern ba~lam 1 ~ o ldu .

Krizden <;1k1§ i<;in ilkin millile§tirmeleri tercih ettiler Dc vri min , isl am di11i11in sayg1 duydugu ozcl mlilkiyetc zarar vermesi gc rek iyo rdu . Mollalar. iilkcnin stratejik kurumlar1111 millile ~tirdilcr. Anc ak mi 11 ilq t irmc !er biitlin karn u kurum lann 1, ~irkctlcri. ycra lt1 ve yc r iistli kaynaklan111 kapsa m1 yordu . Sadece stratejik kurumlar millile~tirmc kapsamma a l111d1. Asl111da iran ekonomi modeli karma diycbilccegimi z bir modcle dayan1yor. Millile~tirmeler ABD sc rmayes in e kar~ 1 yapt!1111 ~ , Alm an vc Japon scrmaycsinin i.ilkeyc giri~i engellenmetni $ti. iran islam C umhuri ycti ' nin dcvlet kapitali zmini . yani hem kamu hem de ozcl se ktbriin bir arada bulundugu. kamu yat 1nmlar1111 11 19 79-2009 30. Y il111da iran ··ckvri mi ·· dersk1·i-Erg i11 Y ild1 zog lu Ig lobalpolikiiltlir)

41


Sosyalizm

tamamlay1c1 ozellige sahip bir ozel sektori.in ongori.ildi.igi.i bir sistem olarak ta111mlanabilir. iran ' m devrim sonras1 kurulan modeli, ilk cumhurba~kan1 Eblilhasan Benisadr'm tevhid ekonomisi olarak adland1nlan gori.i~lerine daya111yor. Tevhid; birlik anlamma, yani ekonomide ozel ve kamunun birlikteligi anlamma geliyor. Bankacd1k sisteminin millile~tirilmesi , rejime mali ara9lan ve kaynaklan tam kontroli.ine alma olanag1 verdi. Bankalann ardmdan on bi.iyi.ik ozel sigorta ~irketi de millile~tirildi. Millile~tirme sonucu ozel giri~imcilik alanmda yogunluk azalm1~ , ancak tamamen ortadan kalkmam 1~t1. 1979 yilmda kabul edilen iran islam Cumhuriyeti Anayasas1'na gore, iran islam Cumhuriyeti'nin ekonomik sisteminin i.i9 ayag1 bulunmaktadtr: devlet, kooperatif, ozel alanlar (44. madde). Anayasa devlet ekonomisinin s1111rlanm da belirlemi~tir. i9erisinde ag1r sanayi de bulunmak kayd1yla sanayinin ttim onemli yonleri, d1~ ticaret, btiytik madenler, bankac1ltk sistemi, sigortacd1k, elektro enerji sistemi, radyo ve televizyon yay111c1ltg1, posta ve telgraf, havactltk, sivil deniz ta~1ma足 cd1g1 , otomobil ve demiryollan bu alanda yer almaktayd1. Anayasanm 44. maddesine gore, ozel alanlarda ytirtiti.ilen ekonomik faaliyetler, devlet ve kooperatiflerce yi.iri.iti.ilecek ekonomik 9alt~malan tamamlar nitelikte olacakt1. iran islam Cumhuriyeti'nin ilk hi.iki.imeti doneminde, bu anayasa taslag1 , Sah'm mal varltgma el konulmas1 ve bu millile~tirmeler liberal burjuvaziyi korkutmu~ ve tepkisine neden olmu~tu. Petrol i~9ilerinin grevinin Sah hi.iki.imetini devirdiginin ve bi.iyi.ik ol9i.ide petrol ihracatma bag1mh olan i.ilkenin krize girdiginin farkmda olan Sii ruhban s1111f1. petrol sanay i i~9ilerinin i.ilke ekonomisindeki belirleyiciliklerinin oniine ge9mek i9il1 ekonomiyi petrol ihracatma dayah olmaktan kurtarmak i9in bir dizi onlem aldt. Ekonominin petrol ihracatma dayah olmas1 , aslmda i.ilkenin kaderinin petrol i~9ilerinin elinde olmas1 anlamma geliyordu. iran ' da devlet yatmmlarmm bi.iyi.ik bir boli.imti petrol sektori.ine kanalize edilmekteydi. iran petrolden elde edilen gclirlerin bir k1sm1111 petrokimya sanayi gibi diger bir tak11n alanlara aktararak petrol sektlirline olan bag1mhhg1 azaltmaya i;:ah~足 maktayd1. iran ekonomi si son 40 yil hk donem boyunca daima ham petrol fiyatlarma bagli bir geli~im se rgikmi ~ ti "

i~~i s1n1fm1n kazan1mlar1 i~9i s1111f111m Mart ve Nisan aylarn.da gosterdigi devrimci atil1m1 ve devrim co~kusunu yok etmek ic;in yeni hi.iki.imet i~9ilere bir k1s1m tavizler verdiler. iran i~9i sm1fi, devrimden sonraki birka9 ay i9erisinde 12

42

Tahran Ticaret Mli~avirligi iran islam Cumhuriycti Olke Profili


iran Devrimi'nin Dunu Bugunu

iran ' m ba$ka hic;bir donemiyle k1yaslanamayacak olc;i.ide onemli kaza111m lar el de etti ler. Devrimden bir ay snnra Mart 1979 ' da i~sizlik fonu olu~turuldu. Temmuz I 979 ' d;i i~c,:ikrin i~ten alllmalan yasakland1. Evsizlen: ev sahibi olma imkam saglanabilmesi ii;in mliteahhitlerin clindeki yap11rn tamaml a nmam1~ evlere el konuldu. Mernur ve i~c,:i maa~lan iki kat artmld1. Saghk sigortas1 sistemi olu~turuldu. ''

Olkenin stratejik kurumlarmm, c;iftliklerin, $irketlerin, bankalann millile$tirilmesini de i$c;i s1111f111111 kazarnmlan arasma dahil edebiliriz. Ancak i$9i s1111f111111 bu kazammlan, devrimden sonraki 8 yil si.iren iranlrak sava$111111 gericilik ortammda ve daha sonraki molla iktidarlan si.irecinde geri al111d1. iran i$c;i s1111fi ic;inde kok salm1$ devrimci bir pai1i, bu devrimin karakterini ve iran halkmm kaderini deg,i$tirebilirdi. Sah' 1 deviren kitlesel grevlerin ya$and1g1 Ma11 ve Nisan aylarmda Sah donemindeki sendikalar i$c;i komiteleri bic;imine evrilmi$ti. Yani. i$c;i s1111fin111 iktidar organlannm ni.iveleri zaten devrim 011ammda vard1. Geriye bu komiteleri genellqtirmek ve eylemleri ortakla$tlrmak kahyordu . Bu $ekildc. bu komiteler i$c;i s1111f111m iktidar organlanna doni.i$ti.iri.ilebilir, bir i$c;i devleti kurulabilirdi ya da en azmdan bu kazan11nlar daha kahc1 ve uzun omi.irli.i hale getirilebilirdi. i~i;i s1111f1 tiim fabrikalarda once komitelcr sonra da ~uralar Iialinde iirglitlendevrirnle birlikte yurt d1~111a kac,:an kapitalistlerin fabrikalarma el konmu~.

mi~.

fabrikalarda i~c,:i denetimi ba~latilm1~t1. Ay111 diinemde ~uralar orglitlenmesi kiiylere. Universitelere. k1~lalara kadar yayi11111~t1. Ancak ilk kurulan hUkUmet devrimi durdurdu. i~c,:i s1111fmm lili kazan11nlan kurulan hUkUmctler tarafmdan ellerinden ahnd1. 1,

Olkenin ic;inde bulundugu ekonomik durumu goz 6ni.inde bulunduran liberaller bu tavizlere itiraz etmedi . Petrol i$c;ilerinin Sah ' 1 deviren ve gi.indelik hayat1 felc; eden grevleri hem liberal burjuvaziyi hem de Humeyni ' yi epey korkutmU$tU . Bir i$c;i devrimi tehlikesiyle kar$113$maktan korkan Mollalar i$c;i s1111f111a ve yoksul halka bi.iyi.ik tavizlerde bulundular.

Top ra k reform u Bu tavizlerden biri de toprak reformuydu ancak tam anlam1yla ger9ekle$medi. islam Devrim Konseyi 27 Subat 1980'de tanm alanmdaki ilk onemli yasay1 -topraklann paylanmas1 ve verimli kullanilmasma ili$kin yasay1- 91karma giri$iminde bulundu . Yasa, topraks1z ve arsas1 ki.ic;i.ik olan koyli.ilere, tanm alanmda yiiksekogrenim goren ogrencilere, tiim i$c;ilere, kulla111lmam1$, devlete ve Sah ailesine ait topraklarm yam s1ra 11 1

~

Vasip Aliyev, Devrim Sonras1 iran-ABD ili~kileri ( 1979-1991) Age

43


Sosyalizm mi.ite~ebbislerin sahibi o lduklari arsala rdan fazlalik olarak go ri.il cnlerin verilmesini ongiirmekteydi. Vasa bir ti.irli.i parlamcntonun onay1ndan ge9cmcdi. Ci.inki.i , toprak sa hibi rnollalar reformun bu bi9imi11e kar~ 1 91k1yorlard1.

Mollalarm ki.inyesi ~ubat-Kas1m

1979, Mehdi Bazargani donemi

12 )ubat'ta iktidar tamamen Ayetu llahlartn onderligini yapan devrimcilerin cline ge9meden (ince 5 )ubat 1979-da Ayetullah Humeyni . Mehdi Bazargani'yi Ge9ici Devrim llUki.imcti Ba~ka111 olarak atad1. I Nisan I 979'da ise iran islarn Cumhuriyeti ilan edildi. Yeni olu~turulan kabincde '.;'a h di.inem inden kalan I iberal bu1:juvazi de yeri n i aim 151 1. Liberal burjuvazinin tasfiye edilmemesi as lmcla devrimin karakteri ve bnderligi hakkmda bize ipucu ve ri yor. Petrol i'.;'<; iler inin grcvi ile gen;:eklqtirilen devrim , () gi.in kitl clere i.)ndelik edec ek bir onci.ini.in bu lunmas1 ko ~ ttl lannda Humey11i ' n in hanes ine yaztlm 1'.;'I J. Var olan i.i rgi.itlcr arasmda en orgiitli.i olan1 oyd u. 1lumeyni . ABD cmperyalizminin iran'tlaki ve biilgeckki temsilcisi 5ah'1 kovmu~tu kov mas111 a ama liberal bu1:juvaziye dokunma1111~t1. Hatta. onunla uzla ~arak bir uzla~1 hiiki.im eti kurma yolunu tercih ctmi'.;'ti. l ~te Bazarga ni hliki.imcti, devrimden so ma kurulacak u zla~ 1 hiiki.imctleri nin ilki ve lihera l burjuvazi ile devlct kurumlann111 ba~mda bulunan ailelcrin 91karlann1n 9at1~rnaya ba~lad1g1 ve giiniimiizc kadar devam cdecegi di:inemin ba~ lan g1C 1yd1. Humeyni'nin bu ilk uz! a) t hiiki.imctinde liberal burjuvazi ile 91kar 9a t1~111a s1 ya~ad1g1 ilk konu anayas a taslag1 mesclesi olmu~tu. Humeyni ve ya ncla'.;'lan --ve layet- i fakih"in (diizcnin ya ran te~hi s kon scyi) anayasa<la yer almas1111 isterkcn. libera l burjuvazi liberal bir anayasa haz1rlanmas1111 istiyorlard1. Dev rim so nra s1 $ah' 111 mal var! 1gma cl konulmas1, libera l bu1:juvaziyi "aca ba bi zim mal lanm1 za el konulur mu" diye dii ~i.i ndiiri.i yo rdu . Sonunda Humeyni'nin dedigi oldu. 177 madclelik anayasa taslag1 , 2-3 J\ralik I 979'da referanduma sunul<lu ve <Yo95'1ik bir oy oran1yla kabul edildi. <;:1 kar 9at15malanna, 4 Kas1m J 979'da Tahran ABD Biiyiikel9iligi'ndeki 52 gorevlinin Humcyni yanlts1 gen9lerce rehin al111mas1 da eklcnincc Ba5bakan Mehdi Baza rgani 5 Kas1m I 979'da istifa etmek zorunda kalcl1.

22 Temmuz 1980 - 10 Haziran 1981 iran islam Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurba~kani Abulhasan Benisadr donemi i ran is lam Cumhuriyet i cumhurba~ kan ltg1 se9 im leri 1980 Ocak ay111111 sonlanna dogru ancak ge r9 ek le~tiril eb ildi. Abulhasan Benisadr iran isl am Cumhuriycti'nin ilk cumhurba~kan1 oldu . 14 Agustos 'ta

44


iran Devrimi 'nin Dunu Bugunu

Muhh amed Ali Recayi ba$kanl1gmda yeni hi.ikiimet kuruldu . Bazargani hi.iki.imetin in ters ine. Hum cyn i taraftarlan bu parlamentoda egemen Iig i ele ge1tirrni$lerdi. ama ki $isel ve kurums<il 1tat1~nrnlann oniin e ge1tilemedi . Humeyni'nin ya km adamlanndan cumhurba~ka111 Benisadr ile islam Cumhuriyet Partisi gen e! se kreteri . Yi.iksek Mahkem e ba ~ka nt Ayetu Ilah Behqt i mo Ila la rill s iya sa I ii stlin li.igiinii savunm aktay d 1. Beni sad r ile lll o llalar arasmda y a ~a nan gerginligin te rs ine ba~bakan Ali Rccayi . siyasi yonctimin stk s1k ve layet-i fakih 'e ait oldugunu vurgu l<iyarak mollalara yakm durdu gunu a1t tk edi yo rclu. Bu diin emcl e de yine dev let kuruml an i1ti nd cki iktidar miieade lelcri dav am e tmi ~ ti. 22 Ey liil 1980' de. lrak cumhurba$ka111 Saddam 1-llisey in'in iran '<1 sava~ i Ian ctm es in i firsa t hi len nrnha le1e t. Gen isad1" 1 sava~ 1 iyi yci netcmcmekle suyl ay tp istifas1111 istedi!er. Bche~ti ve H a~ imi Rafs ancani'nin b<i sk1Ian so nucu H um eyn i. 10 Haz iran 1981 路de. Ben isadt" 1 go rcvdcn aldt. Kurum 1yi c;a t1 ~mal ar ve c,:1knr kavgalnr111111 neden llldugu oliimlcrin ilki gen;:ek l e~ ti . Ayetullah Bc h e~ ti'nin de bulundugu 72 devlct adnm I oldi.iri_i ldi.'1.

2 Agustos - 30 Agustos 1981, Muhammed Ali Recayi'nin cumhurba~kanhg1 donemi Ba$ba kanl1k gcirevin e ilk kez dini kimli gi o lnn Hi.iceeti.ili slam Bahon nr atandt. Yeni hi.iki.im et bir ay sonra dagtllllak zorunda kaldt. Cumhurba$ka111 Rccayi vc Ba$bakan Bnhonar 30 Agustos 1981 ' de Halktn Mi.icahitleri ()rgi.iti.i'ni.in di.izenledi gi suikast sonras1 oldi.iri.ildU . l 979'da Anaynsal M o nar~ iye daya nan Sah R1za Pehlevi rcjiminin devrilmesinin ardmdan petrol i$l etm elcri gibi stratcjik kurumlar; c;iftlikler. $irketl er ve bankalar millile$ti rildi ve ya banc1 sennaye yasaklandt. Bu stratej ik kururnlarm hi ssclcrinin %45' i Mollalarm yonetimindcki ''Bony ad'' olarak adlandmlan . islami csas lt vak1flara dev redildi. Sanayi kurulu$1anna sahip islami vak1flar ic,:eri sinde en bi.iyi.igti. Yok sull ar Yakft idi. Bu va kftn 111 alvar lt g1. dnha 1986 y1l1 ic,:in 481 m ilyar i ran ri al1 tutarmdayd 1. i rna. Pl askokar. Alia( Ge neral Tay er lastik fabrikas1 ve ben zcri bazt kurulu$1ann miilki yeti ve i~l e tm es i bu vakfa devredilmi$ti. Dev iet yonetim in in k iIit kurum lann tn ba$111da bu lunan aileler. ozellqtirmeler yo luyla kamu mallan111 kendi miilkiyetlerine gec;irerek zenginlqtiler.

Eylul 1981-1989, Hamaney'in cumhurba搂kanhg1 ve Musavi'nin ba搂bakanl1g1 donemi Hum ey n i Ali Hamaney 路 i cumhurba$kanltg111a ve Mir H usey in Musa vi 'yi de ba $bakanltgn atam1$tt, ancnk ki$isel iktidannm elinden kay1p gide-

45


Sosyalizm

ceginin heniiz farkmda degildi. Liberal burjuvazi yonetimde temsil edilmesi neticesinde eskiye nazaran daha istikrarlt bir donem ya$and1. 9 Kas1m 1985'te, "iran islam Devrimi"nin gelecek lideri olarak Monteziri'nin sec;ilmesiyle liberal bur:juvazi iktidardaki siyasi ve ekonomik konumunu iyice gi.ic;lendirdi. Hamaney-Musavi-Monteziri'nin liberal bu1juvazinin tem silcisi konumuna ginneleriyle Humeyni'nin etkisi giderek kmlmaya ba$lad1. Humeyni ' nin kar$1 saldmlan i$e yaramad1, iktidar mi.icadelesi ic;inde sava$111 verdigi etki ile halk giderek yoksulla$tl. Rejimin muhalifleri ise idam ediliyordu.1988 ' de idam edilenlerin say1s1 5 bine ula$tl. 1981-1989 donemi devrimin kazan1mlannm yok edilmeye ba$land1g1, ilk zenginle$melerin ya~and1g1 y11lard1. Yabanc1 $irketlerin pazarlama ve sat1$ ofisi ac;malanna izin verilerek yabanc1 ve ozel sermayeye konulan yasaklar ilk olarak bu donemde kaldmld1.

1989-1997, Ali Ekber Haยงimi Rafsancani donemi OJkenin en zengini , Di.izenin Yaran111 Te$his Konseyi Ba$ka111 Ali Ekber Ha$imi Rafsancani'nin, iran islam Cumhuriyeti'nin 4. cumhurba$kanhgm1 yapt1g1 1989-1997 y1llan arasmda ozellqtirilmeler h1z kazand1. 1993 yilmda. Serbest Bolgeler Kanunu yi.iri.irli.ige sokularak yabanc1 sermaye, i.ilkeye c;ekilmeye ve ozel sektore dinamizm kazandmlmaya yali$1'd1. 2009 y1li itibariyle iran'da 17 ozel ekonomik bolge bulunmaktad1r. Bu donemde borsa ac;ild1, bazi devlet i$1etmeleri 6zelle$tirildi . Ozelle$tirme ihalelerinin bi.iyi.ik c;ogunlugu Rafsancani ailesine verildi.

1997-2005, Muhammed Hatemi donemi 1997-2005 y11lan arsasmda ba$kanlik koltugunda oturan bag1ms1z aday Muhammed Hatemi, Yabanc1 Yatmm1 Te$vik Kanunu'nu kabul ederek yabanc1 sermayenin oni.indeki ti.im engellerin kaldmlmas1 yoni.inde ad1m att1. Oc;i.inci.i Be$ Yillik Kalkmma Pliim ' nda belirlenen 6zelle$tirme hedetlerine, Meclis ic;erisindeki reformist-muhafazakiir 9eki$mesi sebebiyle u la$1'amad1. Muhafazakiir kanatta sayilan Anayasay1 Koruyucular Konseyi tarafindan Hatemi hi.iki.imetine ait birc;ok kanun veto edildi .

2005-2009, Mahmud Ahmedinejad donemi 2005-2009'da, yani Mahmud Ahmedinejad ' m cumhurba$kanlig1 doneminde ekonomik ve sosyal sorunlann c;ozi.imi.i, Hatemi donemindeki gibi 6zelle$tirmelerde gori.ildi.i. Musavi doneminden beri si.irdi.iri.ilen petrol gelirlerine bag1mlihgm azalt!lmas1, ithal ikameci modelin terk edilmesi politikas1 si.irdi.iri.ildi.i. 2005 yilmda yi.iri.irli.ige giren Dordi.inci.i Kalkmma Plii111 c;en;evesinde, petrol sektori.i haric; tutularak ozel-

46


iran Devrimi'nin Oi.ini.i Bugi.ini.i

le$tirme faaliyetlerine h1z kazandmlmaya i;:ah$ilm1$; OUnya Ticaret Orgi.iti.i'ne iiyelik, petrol endiistrisi d1$111da ozelle$tirme 9ah$malanna ba$lamak, yabanc1 sennaye yatmmlan saglamak ve ekonominin liberal le$tirilmesi amai;:lanm 1$ll. 2005-2006 yillan i\'.erisinde iizelle~tirmc hcddknenin \:Ok alt1nda kalrrn~t1. 2007 y1hnda gen;:ekk~tirilmi~ iizelle~tirme miktan 472 milyon Dolar iken 2008 yi11ntfo hu rnkam 4.2 milyar Dolar'a ula~m1~t1. Kamu mallanrnn yagmalanmas111dan gekn paralann d1~ bor\'. iidernelcrinde kullanilmas1na kar~111 2008 Mart so nu itihari ik iran 路 m toplam d1~ borcu ancak 28.7 mil yar dolara indirilcbilmi~ti."

ABO iran'a neden ilgi duyuyor? Oevrim oncesi ABO ve ingiliz $irketlerinin iran'da onemli yatmlnlan vard1. Emperyalist tilkelerin Ortadogu ve iran politikalanm $ekillendiren $eylerin ba$mda, ba$ta petrol olmak i.izere enerji kaynaklarmtn kontrol edilmesi geliyor. iran ene1ji kaynaklan bak1mmdan ABO'nin ilgi odagmdadir.1976'da iran, di.inyantn dordi.incti btiytik petrol i.ireticisi tilkesi konumundayd1. " 1976 'da, iran 295 mi/yon ton (dunya uretiminin %10 'u), Sol-yet/er Birligi 515 mi/yon ton (%17,6) , ABD 404 mi/yon ton (%13 .8) ve Suudi Arabislan _vakla~zk -122 mifyon ton petrol uretti. "'" Ozellikle Bat1 Avrupa ve Gtineydogu Asya ' da konu$lanm1$ ABO askeri i.islerinde bi.iyi.ik ol9i.ide Basra Kbrfezi men$eli benzin ve mazot kullanmaktayd1. Bu askeri i.islerin petrol ihtiyac1, iran petrcillerinden saglanmaktayd1. "19 70'/i wllarda ABD tiikettigi petroliin % 2 3 'nii it ha I etmi.~ti ABD 'n in it ha I ettigi petrol fr;:erisinde Basra Korfezi kaynakh petrohin ag1rhg1 1973 'te % 31, 197../'te ise % -11 oranmda olmu$tu." 11 ABD'nin Korfez petroli.ine bag1mlihg1 giderek artmaktayd1. Bugtin de ABO Basra Korfezi'nin petrollerini yagmalamaya devam ediyor. Bu kez iran '1 degil, lrak'1 yagmahyor. Ancak, buradan iran 'm ABO i9in bir oneminin kalmad1g1 sonucuna varmamaliy1z. Oevrimden sonra bulunan petrol rezervlerinin artmas1 oranmda, ABO ve ingiliz emperyalizmlerinin iran ' a olan ilgisi artm1$hr. 2009 y1li itibariyle, diinya petrol rezervleri ai;:1smdan ikinci sirada, dogalgaz rezervleriyle de Rusya ' dan sonra ikinci biiyi.ik rezervleri elinde bulundurmaktadir. Petrol rezerv i ( Milyar varil) 13.5, Petrol Oretimi (Bin varil/gUn) 4.058, petrol ihracat1 (Bin varil/gUn) 2.523. dogalgaz Urctimi (Mil yar metre kiip/yil) 143.2, dogalgaz ihracatl (Mil yar metre kiip/yil) 5.7. dogalgaz rezervleri 27 Trilyon m 3 11 Ekon omisi ic;erisi nde ciddi bir yer tutm amas ma ragmen iran sad ece petrol ve dogalgaz rczervleri bak1mindan dcgil ayrn zamanda birc;ok maden cev heri bak1111mdan da zengin bir iilkcdir. iran diinyan m en bUyUk c; inko rezervkrine Tahran Ticaret Mii$avirligi iran islam Cumhuriyeti Ulke Profili Ana Britannica 17 ALIYEV Vasih. Devrim Sonras1 iran-ABD ili$kileri (1979-1991) " Ce ntral Bank of the l.R . Iran http ://www.cbi.ir 1.i

1 "

47


Sosyalizm sa hiptir i\yr1ca dl111y ;111 111 ik1m·i en hiivlik h:1k 1r n;;e rvk ri ve doku1u ;1rn hii ylik de111ir 1·czcn·ic ri ir:111· da hulun n1:1kt:1d1r Kro111it. m ;u1 yu111. k ur ~u 1 1. rn::n g;u1 0.. kii111li r v-: :il ll n lr;111.da 111e1·rn 1 digc r m adrn ccv il crkr id ir

Di ger ya ndan . Irak petro llini.in Bat, · ya ak 15111111 nor111 al seyrin in koru11mas1 , bi"i lgcdeki istikrarm korunm as 1 a<;:1sm dan da bU yi.ik iin em ta ~ m a ktad1r. i\B D. iran·il istikra n bozabil ccek hir gi.i <;: olarak bak1 yo r. ABD ' nin iran·d il ckonomik oldu gu kadar siyasi <;: 1karlari da bulunmaktad1r. 1917 Ekim devriminden itibarcn i\B LY nin d1 ~ politikas 1 komi.inizml e mi.i cad ele ctrafmd a ~e kill e nmi ~ tir. Bu politikay 1 i ~ <;:i clevlctlerin in <;:cv relerind ek i i.i lke lerde yi)netim i her ti.irl i.i arac 1 ku llanarak ele ge r;inn e k ve ask cri lisler kurmak ol arak ta111mlayabiliri z. Bu baglamda. Ortadogu din arn iklerin i hi.iyi.ik hlr;i.ide deg i ~ tire n ira n islam Dev rimi. A BD' nin Ort adog u' daki ekonomik <;: 1kar clengesini ' e SSC B ile o Ian gi.i y de ngcl eri n i bozrrn1 ~ tur. Ira11 ·d:1 isla rn Dn r i111i.11in 1.:ikr ka1anrna s111dci11 sonr:1 AB D. \e k : 1r ~ 1 rn ilcack k . ickn ln jik 1e pr:ll ik :1d1 1n larla !,! il \:knd irildi 18 Nisa n 19 79 tar ih inde .\BD .nin Ira n · rn ye:-ail1 ka1 11:1!.. !arin 1 ku!l an111:1 yct!..is i. lilkc ckonnm 1sinc Sc'rn«11 e 1 :1t1r1111~ bi r t:1 k1rn All! Y li ~ irk e t sah ipkrinc t an 1 n rn1~ imt iyaz lar ip lil l cdil di . /\ ske ri a 11 t ia~mala1· k shed ildi l1·:111 ·dan ti1m /\mc ri ka l1 u1.man lar ~ 1 kan l d 1. Tc hri1.. ) ira1 ve isfa han'd :11\B D konsoloslukl an J.. a patJ\ d1. '"

Empe1yal izm in i ran· da ekonom ik, siyasi ve Ortaclog u vc Orta Asya ' 11111 gec; i$indc bul1111111a s1 nedeni y lc de stratcjik <;:1karl ar1 var. "l»te h11 11cde11!e iron 'daki rc/i/11 dc{~i.~· ik!i,\r. i i~· in 200 7 v i/mda A Hf) -100 /Iii/~ yon do!ar!1k hir hiil(C U.Ytrdt."'"

Sonuc; 2009 iran cu111hurb a5 kanlig1 scc,:1111 sonu ylarma ra kip aday Hii sey in Musav i'nin iti raz etm es i ve ya nd a$ lanna so kaga <;: il<ina yagr1 s1 yapm a- . s1 y la ba ~ la ya n olay lar I 9 79 ' claki dc vrim si.irec ini a11dmnaktad1r. 79 'da oldugu gibi ilk ()n ee beyaz ya kaldarin vc hgrencile rin olu$lurdu gu orta sm1f, oyl ann ye nid en say ilm as1 gibi demok ratik talepl erl e sokaga d o ki.ilmi.i~ , arJ111dan i ~y i s1111f111a sokaga 91kma <;:agn s1 yapdm1 $l1r. Ne var ki iran ' da hal en i.ilke gi.in de mini belirleyebilecek bir gi.ice sa hip bulunan petro l i$yil eri . muhaliflerin bu c,:agns1111 y a111ts1 z b1rakm1$t1 r. iran i$c,: i s1111 f1, ozelli kle petro l i$y ilcri ; emek<;:il ere hitap eden bir program1 olmayan, iran ege men s1111f111111 il1mli-reformi st kan ad1111 temsil eden , digcrl eri gihi oze lle$tirmeyi. ekonominin liheralle$ti rilm cs ini savunan Musavi' nin pe$ inden gitselerdi tarih . AB D ve ing ili z emperya li zmlerinin <;: 1karlan dog rultu sunda yeni bir k a r~ 1-de v rim s[ircc ine sahne olacak ve kar$1-devrim . i$<;:i s1111f111111 totaliter te okratij reji mi dev innes i do lay 1s1y la so n dercce demokratik gfai.in ece kt i. An ca k. '" /\ LI YEV Vasib. D.:vrim So nras1 lr an - /\ l~D il i ~ k ikri ( 1979-1 9') I) '" T h.: Ciuardi an. 17 I la1 irn 11 2009) .

48


Iran Devrimi'nin Dono BugOnO

1979 devrimi deneyi gostermi~tir ki i~9i sm1fmm iktidar organlarmm varhg1 ko~ullarmda bile i~9i sm1f1 i9inde bir i~9i iktidart perspektifi ve progranu olan devrimci bir partinin yoklugundan, bu tUr devrimlerin karakterini onderligin karakteri belirliyor. Bu ko~ullarda ger9ekle~tiri颅 len bir devrimci kalk1~ma ne yaz1k ki bir "turuncu devrimden" oteye gitmeyecektir. 路 Biltiln hunlardan tabii ki iran devletini, Ahmedinejad'1 desteklemek gerektigi sonucunu 91karmayacag1z. <;iinkii, Ahmedinejad da Musavi kadar ozelle~tirmecidir. Oevlet b~kanhgmm ilk donemi 400 kamu ~irketi ozelle~tirilmesiyle sonu9lanan Ahmedinejad, ikinci b~kanhk doneminde daha fazla ozelle~tirme yapacagmm sinyalini vermi~tir. iran ozelle~tirme kurulu 201 O'a kadar devlete ait 600 ~irketin daha ozelle~颅 tirilecegini duyurdu. t~te, Musavi bunca giirilltUyil batan geminin mallarmdan kalanlar1 kendi aile dostlarma ve ABO yok uluslu $irketlerine pe$ke~ 9ekmek iyin koparm1~t1r. Aynm yapmay1 da bilmeliyiz. ABO kar~1thg1 tra.n 'a gorece bag1ms1z路 bir konum kazandmm~tir. NATO'ya ilye olmamas1, topraklarmda Amerikan ilslerinin bulunmamas1, emperyalizmden bag1ms1zhg1 savunulmas1 gereken onemli k1staslard1r. Bu ay1dan ABO emperyalizminin tran'a mildahalesine kesinlikle ka~1 91k1lmahdir. Ge9mi~te Tudeh'in s1rf ABD kar~1t1 soylemleri oldugu i9in Humeyni iktidarma ko~ulsuz destek vermesi, ona gilvenmesi, i~9iler arasmda bag1ms1z orgiltlenme zaaf1 onun tasfiyesine neden olmu~tu. Tudeh'in hatalarmdan ders alan i$yi sm1fmm bag1ms1z partisi, ne anti-emperyalist .miicadeleyi Ahmedinejad'a ne de demokrasi miicadelesini Musavi'ye birakmahd1r.

49


I

l

I 1

t

tt

Iv I

.i)


Latin Amerika'nin Tarihsel Vol Aynm1

lGtin AmerikG'n1n Tcarihsel Vol Ayr1m1

C. Taylan ACAR

Amerika Birle~ik Oevleti'nin tarihindeki ilk siyah ba~kan olan Oemokrat Parti aday1 Barack Obama'nm s~ilmesinin Uzerinden bir y1la yakm zaman gei;ti. Obama, 20 Ocak'ta gorevi resmen devrald1gmdan beri biri;ok alanda yapt1klanyla konu~uldu. Ozellikle kriz doneminde, Bush 'un ongordUgti 700 milyar dolarhk kurtarma paketini hayata gei;irmesi ve Irak'tan , i;ekilmeyi takvime baglayarak Afganistan ve Pakistan'daki askeri operasyonlara oncelik verecegini . ai;1klamas1 l(Ok konu~uldu. Oikkat edilmesi gereken diger onemli bir konu olarak ise daha Obama koltugunda birinci y1hm doldurmadan geri;ekle~en Honduras darbesi ve bunun 1~1gmda Bush doneminde iyice gerilen ABO-Latin Amerika/Karayip ili~kileri one i;1k1yor. \

Kas1m 2008 ak~am1, Amerikan Ba~kanhk S~imleri'nin toplu bir ~ekilde izlendigi Yale Oniversitesi MacMillan Uluslararas1 ve Saha <;ah~malan Merkezi'nin ikinci kat1, sei;im sonui;lar1 ai;1kland1ki;a alk1~ sesleri ve sevinl( naralar1yla doluyo.-du. Bu sevince ortak olmayan insanlardan birisi de Filistinli bir doktor olan ve Ortadogu <;ah~malan Prograrn1'nda i;ah~an arkada~tm Tar1k idi. Kendisiyle konu~tugumda --elbette ~a~1rt1c1 degil- Filistin sorununun kimin ABO Ba~kam olduguyla hil(bir ilgisi olmad1gm1 ve Filistinliler ii;in hii;bir ~eyin degi~足 meyecegini soyledi. Belki o da ABO Ba~kanhk Sei;imleri oncesinde

4

51


Sosyalizm

"geleneksel" olarak televizyonda canh olarak yaymlanan ba~kan ve ba$kan yard1mc1s1 adaylarmm dilellola:rmdan bir tanesinde Demokrat Ba$kan Yard1mc1s1 aday Joe Biden'm Cumhuriyetyi aday Sarah Palin'e yonelttigi "Filistin'de seyim yaparak Hamas'a me~ruiyet kazand1rdm1z, i~leri daha da iyinden ytktlmaz hale getirdiniz" suylamasmt i-zlemi$ti. Evet, sadece bu cilmle bile Obama yonetiminiQ biz Ortadogulular iyin bir umut olamayacagm1 anlat1yordu. Obama'nm "askerlerinin bir k1smm1" Irak'tan yekecek olmast yok bilyiltilldil ki Obama zaten Afganistan ve Pakistan'a yilkleme yapacagmt aylkya ilan ediyordu. Arttk uluslararast kamuoyunun ilzerinde uzla$ttgt ve Mahmud Abbas'm da "fit" oldugu 1967 oncesi stmrlarla iki devletli yozilmil onaylamad1g1 gibi, her ytl israil'e aktarilan 2,8 milyar dolarhk askeri yardtmda k1smt1ya gitmeyi bile dil~ilnmedi. En onemlisi de ABD'nin tilm askeri harcamalarim onceki Ba~kan Bush donemine gore yilzde 4 art1rd1. 1 Ne kadar siyah oldugu, ne kadar beyaz oldugu tart1~1hr. Peki, Atlantik'in obilr yakasma uzarnrsak neyle kar~1Ja~acag1z? ABD'nin "arka bahye" olarak nitelendirdigi Latin Amerika ve Karayip illkelerinde Obama 'nm ba~kan seyilmesinden sonra y~ananlan ve 28 Haziran'da Honduras darbesini mercek altma alacagtz.

Chavez'den sonra ABD'nin Latin Amerika ve Karayip Ulkeleriyle olan ili~kileri 1998 y1hnda eski ba~aris1z darbeci Albay Hugo Chavez'in b~kan seyilmesiyle tarihi bir doneme girdi. Ba$1arda ne yapmak istediginden kendisi de emin degilmi~ gibi gorilnen Chavez, ktsa sUrede Venezilella'rim yeni Bolivaict Anayasas1'm yUrilrlilge soktu, 2000 ytlmda referanduma giderken, yeniden Ba$kanhk 路seyimleri'ni kazandt. Kilba lideri Fidel Castro ile ki~isel ve fikri birliktelik i~inde yalmz VenezUella halkt i~in degil, tilm ktta halklari iyin bir umut oldu. 19. yilzytlm ilk doneminde, Latin Amerika illkelerinde bag1ms1zhk milcadeleleri vermi~ ve Venezilella, Ekvator, Kolombiya, Panama, Peru ve Bolivya'nm bag1ms1zhklar1m kazanmasmda onemli bir rot oynam1$ olan ve tilm bu iilkelerde ulusal kahraman olarak amlan El Libertador Simon Bolivar'm hiilyas1 olan Birle~ik Latin Amerika'yt hayata geyirmek iyin Castro ve Chavez, bugiln yanlarma 2006 ytlmda Bolivya Devlet Ba~kan1 seyilen Evo Morales ve yeniden Nikaragua'nm ba~ma geyen Sandinista Lideri Daniel Ortega ile birlikte ~ah~maya devam ediyorlar. Yaptlan toprak reformlan ve millile~tirmelerle yiizytllar boyu kii~ilk bir elit kesimin tahakkiimii altmda kalm1~ bu illkelerde toplumsal adaletin, kamu gelirlerinin payla~tlmasmm ve emperyalizmin yiiz1

Kevin Young. "Obama and Latin America: The First Six Months," nacla.org, 23 Temmuz 2009. -


Latin Amerika'mn Tarihsel Yol Aynm1

ydlar silren somilrilsilnden kurtulmanm ad1mlarm1 at1yorlar. Daha da onemlisi "sosyalizmin yolundan yilrildilklerini" ileri silrerek var olan hegemonyay1 k1rmay1 amayhyorlar. Bu yazmm konusu olmamakla birlikte, geyerken KUba d1~mda bu Ulke onderliklerinin tamammm sm1f karakterinin kUyUk burjuva oldugunu belirtmek gerekiyor. Bu durum hem onderliklerin tayin edici kararlar ahrken yalpalamalarma neden oluyor hem de bir sosyalist 'devrimin geryekle~mesi iyin devrimci i~yi partilerinin kurulmasmm onilnil t1k1yor. Ozellikle Chavez' in kendini s1mfm ve sm1f orgiltlerinin onilne koydugunun en bilyilk omegi olarak 2006 y1hnda ba~kanhk seyimleri gosterilerek "Chavez iyin 10 .milyon oy!" kampanyas1 strasmda UNT (Ulusal i~yi Birligi) federasyonu seyimlerinin ertelenmesi saytlabilir. Chavez'in bu kadar sola yakl~masmda da 2002 y1lmda ABO ve Venezilellah petrol ~irketleri tarafmdan geryekle~tirilen ve 47 saat silren darbenin bilyilk etkisi bulunuyor. Darbe sonras1 Venezilella TOSiAD'1 Fedecamaras ba~kam Pedro Carmona'mn ba~a gelmesi ve yilz binlerce i~yi, koylil ve i~sizin Miraflores B~kanhk Saray1'na yilruyerek Carmona'y1 ala~g1 etmesi, Chavez'in sonraki siyasi yizgisinde onemli rol oynad1. Aym ~kilde Evo Morales de, seyildigi doneme kadar sosyalist soldan bUyilk ele~tiriler alm1~, ozellikle de 2000 y1Jmda Cochabamba'da suyun ozelle~tirilmesine kar~1 yilriltillen路 "Su Sav~lar1"nda kotU bir smav vermi~ olsa da, seyildikten sonra toprak reformunu geryekle~tirdi ve dogalgaz1 ve petrolil millile~tirdi. Latin Amerika ve Karayipler'deki geli~meler yakl~1k 10 ytla yakla~an bir zamandtr ABD yonetimini oldukya rahats1z etmekteydi. Peru, Meksika ve Kolombiya d1~mda kalan tilm Ulkeler tarihe meydan okurcasma bir ~ekilde neoliberalizme ve emperyalizme k~1 ytkarak, bolgesel ittifaklarla bu politikalardan kopu~ yollan anyorlar. Venezilella petrol gelirleriyle bolge illkelerine yard1m ederken, KUba saghk alanmdaki birikimini ve hekimlerini diger Ulkelere sevk ediyor. insanlarm temel ihtiyaylar aytsmdan bile bilyUk bir yoksunluk iyinde bulundugu Bolivya'da Evo Morales yonetimi ~imdi de saghk reformunun adtmlanm at1yor. 2 ABD, Meksika ve Kanada arasmdaki NAFTA'nm (Kuzey Amerika Serbest TicaretAnla~mas1) Kilba hariy tilm k1taya yay1lmasm1 ongiiren FTAA (Amerikalar Serbet Ticaret Anla~mast) ylkmaza girmi~颅 ken, Kilba ve Venezilella'nm 14 Arahk 2004 ytlmda imzalad1g1 ALBA (Bizim Amerika'm1zm Halklan !yin Bolivarc1 Birlik, onceki isminde Birlik yerine Alternatif yer ahyordu), h1zla geni~leyerek Uye say1sm1 dokuza ytkarm1~ durumda. 3 Bir ticaret serbestisi anla~masmdan ziyade, 2

3

Jason Tockman. "Bolivia Prescribes Solidarity: Health Care Reform under Evo Morales," nacla.org, 16 Agustos 2009. BugUn ALBA Uyesi olan Ulkeler ~unlard1r: VenezUella, KUba, Bolivya, Nikaragua,

53


Sosya/izm i~birligi ve dayam~ma orgiitil olan ALBA, ozellikle refah, oolgesel entegrasyon ve kaJlihkh iktisadi yard1mla~may1 temel ahyor. Olkeler arasmda takas ve trampa yoluyla geryekle~tirilen meta ve hizmet degi~­ toku~u, ALBA'nm kapitalist ekonomiye alternatif yollar arad1gmm en biiyilk gostergesi. Temel ilkenin kamu yaran ve kar amac1 giidiilmemesi olmas1 da ALBA faaliyetinin onemli bir paryas1.

Obama donemi Ashnda her ne kadar son derece janti bir insan olsa da; Ba~kan olarak i~leri Bush'un kiistahhg1 ve kabahgmm aksine, i~birligi ve sayg1 ~er­ yevesinde bir retorik olu~turarak herkesin gonliinii kazansa da Obama, Veneziiella'ya kar~1 seyim siireci ve sonrasmda oldukya sert bir tutum takmdt. Venezilella yonetimini, "bolgede kalkmmay1 onleyen" unsur olmakla ve ''terorist faaliyetleri desteklemekle" suylad1. Bunda ~a~1r­ t1c1 bir taraf yok. Nitekim Obama'nm nezaketi, retorigi ve kendisi gibi bir "oteki" olmas1 nedeniyle yok benzetildigi Kennedy (irlandah bir Katolik'ti) de sonuyta Domuzlar Korfezi <;1kannas1 karamamesini

·r

onaylam1~t1 .

Ote yandan Obama'mn kabinesi de d1~ politika anlammda yenilik bekleyenleri ve ne yaz1k ki "lslam diinyas1yla yakm ili~ki kunna" jyimserliklerine aldananlan da hayal kmkhgma ugratacak nitelikte. 6ncelikle, Obama Rumsfeld'in aynlmas1yla Bush'un Savunma Bakanhg1'na atad1g1 Robert Gates'i koltugunda tuttu. Gates, fra~ ve Nikaragua devrimlerine kar~1 yuriitiilen kontrgerilla faaliyetlerinde de pannag1 bulunan eski bir CIA Ba~kam. Hillary Clinton'm ardmdan Dt~i~leri Bakanhg1'nda ikinci isim olan James Steinberg de goreve gelir gelmez, ABD'nin "Bolivya ve Venezuella gibi bolge halklarmm ytkarlarma hizmet etmeyen politikalar izleyen hilkilmetlere k&Jli bir ag1rhk geli§tirmesi gerektigini" soyledi. Bush yizgisinin devam edecegi yonilndeki ba§ka bir emare de. 'yine Dt§i~leri Bakanhg1'mn batt yankilre ili§kilerinden sorumlu D1~i~leri Bak.an Yard1mc1s1 olarak Thomas Shannon'u gorevde tutmas1. Her ne kadar Amerikalar zirvesinde tokala§tp, §akala§mt§ olsalar da Obama biryok seferde Hugo Chavez'i "despot" olmakla suylarken, Hillary Clinton ve Ba~kan Yard1mc1s1 Joe Biden da onu ·"diktator" diye nitelediler.4 Bununla birlikte, Obama'mn seyim kampanyas1 doneminde ay1klanan Amerikalar iyin Yeni Ortakhk 5 metni de her ne kadar hilkiimetler aras1 anla§malarm yanmda "Rio de Janerio /ave/alarmda ya§ayan

4

Ekvator, Honduras, Antigua, St. Vincent ve Grenadines ve Dominika. Mark Weisbrok, "Venejluela, an imaginary threat", The Guardian, 18 ~ubat 2009. "A New Partnership For Americas", obcuna.3cdn.netlef480j743j9286aea9 k0tmvyt7h.pdf -

~.

t i

I

lI

r


Latin Amerika'nm Tarihsel Yol Ayr1m1 ~ocugun 路umutlan, Mexico City polisinin gilvenlik polisinin gilvenligi ve Miami ve Havana arasmdaki mesafeyi azaltarak" yeni bir donem a~ma iddiasmda olsa da, Obama yonetiminin demokrasinin desteklenmesi yoluyla sol egilimli hilkilmetleri hedef alacagm1, terore ve uyu~turucuya ka~1 sava~ yoluyla Bolivyah koylUlerin katledilmesine devam edecegini ve enerji ba~hgtyla da Latin Amerika'nm kaynaklarmdan vazge~meye niyeti olmad1gm1 gostermektedir. Obama, KUba'ya ili~kin olarak elli y1hm dolduran ambargoda bir esneme ongorilyor olsa da, ABO'nin Kuba ile ilgili temel politikasmda bir degi~iklik oldugunu soylemek gU~: KUba devrimi ve onun kazammlarm1 ortadan kald1rmak. 6 GUvenlikle ilgili olarak ABO yonetimi Kolombiya, Meksika ve Peru hUkUmetlerine para ak1tmaya devam ediyor. Meksika'da 2006 ytlmda a~tk bir se~im hilesi sonucu goreve gelen Calderon, 832 milyon dolarla ABO'den en ~ok yardtm alan Ulke durumunda. Uyu~turucu ticaretiyle milcadele adt altmda 2010 y1lmm sonunda Meksika Plant ~er~vesinde onemli bir bOIUmil gilvenlik ve askeri alanda olmak Uzere Meksika hUkUmetine aktanlan para 1,6 milyar dolar olacak. Aym ~ekilde yalmzca ge~en ytl 49 sendikacmm oldUrtildUgU Kolombiya'da uyu~turucuyla milcadele ve FARC (Kolombiya Oevrimci Silahh GU~leri) ile milcadele kapsammda, onUmUzdeki ytl ABO yonetiminden 路 508 milyon dolar alacak. 7 Kolombiya hUkUmeti, FARC gerillalanyla olan ili~kisi nedeniyle Venezilella lideri Chavez ve yine aym nedenden otilril smtr otesi operasyonlar yUrilttiigU Ekvator lideri Rafael Correa ile gerilimli bir ili~ki i~erisinde. Kolombiya'nm ABO'ye yakmhgma ka~thrk, Correa'mn da 'sol' kampta yer ald1gm1 belirtelim. Son olarak, Honduras darbesini degerlendirmeye g~meden once Peru'da ge~tigi颅 miz yaz boyunca ya~anan ve ba~ar1ya ula~an koylil/yerli ayaklanmastnm da altmt ~izmek gerekiyor.

Honduras Darbesi ve sonras1 t~te Honduras'ta 28 Haziran gilnil y~anan darbe boyle bir ortamda ge~ekle~ti.

Bir anda ABD'nin onUnde yakla~tk on ytld1r ya~anan devrimci silreci tersine ~evirmek i~in bir ftrsat dogdu. B~ta Venezilella olmak Uzere sol egilimli/sosyalist hUkUmetlerin Honduras darbesine bUyilk bir hiddetle kar~t ~tktp, i~i Honduras'a ~1karma yapma tehditlerine vard1rmalar1, darbenin b~ar1h olmas1 durumunda kurmakta oldugu alternatifin alacagt yaramn farkmda olmalarmdand1. ~imdi ABO yonetimi, darbeyi Latin Amerika'nm birligi rilyasma son ver6

7

IV. Entemasyonal BUlteni, Saya 249, 28 Temrnuz 2009. Kevin Young. ''Obama and Latin America: The First Six Months", nac/a.org, 23 Temmuz 2009.

55


Sosyalizm

mek i9in kullamyor. Her ne kadar ABD yonetiminin kurmaylan, Latin Amerika ve Karayipler'in diger illke liderleri gibi darbeyi kmasalar ve Manuel Zelaya'nm bir an once goreve,iade edilmesini talep etseler de, sonrasmda bu darbeyi ABD'nin emperyalist QJkarlarma hizmet edecek ~ekilde kullanma tercihinde olduklan ortaya Qlktt. Zelaya aslmda, Honduras' m 1982 Anayasas1 ile ortaya Qlkan dilzeninde iktidan payla~an partilerden Liberal Parti ve Ulusal Parti'lerden oncekinin ba~kamyd1. Popiller tabirle "tek parti, iki bayrak"8 olarak nitelenen bu dilzen, eski toprak sahiplerinin olig~isine ve tamamen ABD'ye bag1mh olarak iktidarm belirli ellerde, hatta belirli ailelerde toplanmasma dayamyordu. Honduras burjuv~isinin bu tahakkilmil, aslen kendisi de bu elitin bir par9as1 olan Zelaya'nm once Honduras'm patron orgiltleri COHEP ve ANDl'nin itirazlanna ragmen 2008 y1hnm Arahk aymda asgari ilcrette 路art1~ getirmesi, Ai,BA'ya kat1larak bolgesel anlamda Kilba ve Venezilella'yla ortak siyaset izlemeye ba~lamas1 ve nihayetinde de t1pk1 diger sol egilimli illkelerin yapt1g1 gibi yeni bir anayasa yaztlmasmdan yana oldugunu a91klamas1yla sarstld1. Altm1 Qizmek gerekir ki, Zelaya aym zamanda ABD'nin ba~颅 kent Tegucigalpa'nm 97 km. d1~mdaki ve on ytllarca Latin Amerikah darbecilerin egitim gordilgil Palmerola askeri ilssilniln sivil ama9larla kullamlmasm1 soyleyerek, ilssiln kapattlabilecegini ima etti.9 Yeni bir anayasa yaztlmas1 i9in Zelaya, 29 Kas1m'da yapdacak ba~颅 kanhk s~imlerinde, aym zamanda yeni bir anayasa yapdmas1 i9in referandum yaptlmas1 路onerisi konusunda halkm fikrinin ahnmas1 i9in 28 Haziran' da bir referandum ger9ekle~tirrneyi tasarhyordu. Daha net bir ~ekilde soylemek gerekirse, Zelaya 28 Haziran'da halka 29 Kas1m'da bir Kurucu Meclis referandumu yaptlmasma ne diyorsunuz diye soracaktt. Zaten darbe de o gilniln sabahmda geryekl~ti. Honduras burjuvazisinin, QOk uluslularm ve Ulkedeki Amerikan Qlkarlarmm garantisi olan 1982 Anayasast'nm ortadan kalkma ihtimali elitleri harekete ge9meye itti. Yilksek Mahkeme de Zelaya'nm bunu yapmaya hakkt olmad1g1111 ve 28 Haziran gilnii yaptlacak referanduinun kanunsuz oldugunu duyurdu. Ordu da bu karan gerek9e gi;lstererek aym gilniln sabah1 Zelaya'y1 tutuklaytp, Kosta Rika'nm b~kenti San Jose'ye silrgUne gonderdi. Yukar1da soylendigi gibi, darbe sonrasmda ABD yonetimi darbeyi kmasa da daha sonra "diyalog" ~agrllanyla ve Kosta Rika ba~kani Oscar Arias'm "arabulucu" olmasm1 empoze ederek darbeci golpistalara hem zaman kazand1rd1 hem de cesaret verdi. Ostelik Zelaya'yt kanun d1~1 bir yonetimle pazarhga zorlayarak, Micheletti'ye hem me~1

IV. Entemasyonal Blllteni, Say1 249, 28 Temmuz 2009.

9

A.g.e.


Latin Amerika'nm Tarihsel Vol Aynm1

ruiyet kazand1rd1 hem de iki taraf1 birbirine e~itledi. Ozellikle, Hillary Clinton'un Zelaya'nm Temmuz ay1 ortasmda smm ge9erek iilkeye girmeye 9ah~masm1 "dil~iincesiz" bir hamle olarak niteleyip, "tiim taraflan herhangi bir ~iddet olayma sebebiyet verecek provokatif eylemlere girmekten ka9mmalar1 yolunda" uyard1klarm1 soyleyerek, adeta silahs1z taraftarlannm iizerine ate~ a91lmasmda Zelaya'mn da sorumlulugu oldugunu ima etmesi, ABD'nin niyetinin en a91k gostergesiydi. 10 izleyen gilnlerde durum belirsizligini korurken, art1k ii9iincii aym1 doldurmu~ olan ordunun atad1g1 ge9ici ba~kan Roberto Micheletti, koltugunu koruyacakm1~ gibi gorilniiyor. Bu da dernek oluyor ki 29 Kas1m seyimleri askeri denetirn altmda yaptlacak ve Kurucu Meclis'in kurulrnas1 ve emperyalizme bag1rnh politikalardan bir kopu~ ya~anma颅 s1 ~imdilik ertelendi. Ancak yine de kesin bir kamya varmak i9in se9im sonu9lanm gormek gerekiyor. Honduras darbesinden k1sa bir siire sonra, ilzerine Tiirkiye'de 9ok konu~ulmayan bir geli~me daha ger9ekle~ti. 12 Temmuz'da ABD'nin k1tada yakm ili~ki i9inde oldugu iilkelerden biri oldugunu belirttigimiz Kolombiya'nm devlet b~kam Alvaro Uribe, Amerikah yetkililerle Kolombiya askeri Oslerini kullanma konusunda anla~mak ilzere olduklanm a91klad1. 11 ABD askeri gii9lerinin on y1l boyunca Kolornbiya askeri iislerine yerle~mesini ongoren bu anla~ma konusunda henilz detayh bir bilgi olmamasma ragmen, ger9ekle~mesi halinde ve elbette Amerikah askerlerin ilslere yerle~rnesiyle ABD, Latin Arnerika devrimci durumuna k~1 Honduras darbesinden sonra ikinci kozunu oynam1~ olacak. Uribe'nin Kolornbia hilkiimetine 6 milyar dolarhk bir yard1m1 olacagm1 soyleyerek savundugu anla~ma, sozde uyu~turucu ve terorle milcadele amac1yla imzalanacak. Ancak a91k ki kuzeyde Venezuella, gilneyde de Ekvator gibi iki sol egilimli yonetime sahip olan illkeye kom~u olan 路Kolombiya topragma ABD ordusunun askeri personel y1gmas1, bolgede dengeleri onemli ol9iide degi~tirecege benziyor. Son y11larda Castro ve Chavez'in gemisinde seyahat etme konusunda diger Latin Amerika iilkelerine kat1lan Ekvator'un Kolombiya ile ili~kileri, 2008 Mart'mda Kolombiya askerlerinin smm ge9erek FARC gerilla liderlerinden Raul Reyes ve 16 arkada~m1 oldiirmesi nedeniyle olduk9a gergin. Ekvator egemenliginin 9ignendigini duyurarak K~lombiya biiyiikel9isini geri 9ag1rmasmm ardmdan, ge9tigimiz Haziran aymda olayla ilgili Kolombiya Savunma 10

11

"Obama Administration Must Support Human Rights In Honduras: NGO's and 路 Scholars Say Latest Statement from Hillary Clinton Gives Blank Check To Honduran Military," www.commondreams.org, 25 Temmuz 2009. Roque Planas, "Colombia: U.S. Bases Stoke the Flames of Regional Conflict," nacla.org, 10 Agustos 2009.

57


Sosyalizm

Bakam ve bir sonraki olas1 b~kam Juan Manuel Santos hakkmda tutuklama emri c;1karmas1yla iki iilke arasmdaki gerginlik iyice tmnand1. tlginc; bir not olarak, ABO'nin bundan onceki son askeri UssU Ekvator'da bulunuyordu ancak Oevlet B~kan1 Rafael Correa, Manta'da bulunan ilsten Amerikan askeri personelini c;1kartm1~t1. Anla~may1 yenilemek isteyen ABO yonetimini de "Madem Ulke topragmda yabanc1 asker bulundurmakta bir problem yok, eminim onlar da bize Amerikan topragmda Ekvator ilssil ac;ma izni vereceklerdir" diyerek geri c;evirmi~ti. Kolombiya'daki Usie birlikte ABO yeniden oolgede askeri varhgm1 saglam1~ oldu. Honduras darbesi sonrasmda Latin Amerika devrimine yonelen tehdit silrilyor ve ABO emperyalizmi, Obama yonetimi altmda son y11larda y~anan ve tilm dUnya sosyalistlerine umut veren geli~meleri tersine c;evirmeye c;ah~tyor.

So nu~ Gorilldilgu gibi ABD'nin emperyalist mildahaleleri, tilm dilnyada oldugu gibi Latin Amerika ve Karayipler'de de silrilyor. Bu Ulkelerin halklan son y1llar ic;inde edindikleri kazammlan, uluslarm1 ve birlikteliklerini savunmak ic;in milcadele etmeyi silrdilrilyorlar. Emperyalizm hie; de art1k modas1 gec;mi~ bir olgu degil. Aksine medyay1, iktisadi, siyasi ve elbette askeri gilcilnil kullanarak c;1karlanm korumaya devam ediyor. Emperyalist Ulkeler onun yerli i~birlikc;ileri ve c;ok uluslu ~ir足 ketler bu sava~a devam ediyorlar. ABO, ozellikle Latin Amerika'da yitirmeye ba~lad1klanm geri kazanmak ic;in c;abahyor. Bu yilzden, Honduras darbesi tilm Latin Amerika'da y~anan devrimci durum ic;in bir tehlike arz ediyor. Bugiln Tilrkiye sosyalist soluna sirayet etmi~ olan emperyalizmi hafife alma, emperyalizm k~1tt milcadele. verenleri milliyetc;ilikle suc;lama ah~kanhklarmm ashnda ne kadar dilnyada kar~11hg1 olmayan bir refleks oldugunu gosteren en onemli oolge Latin Amerika. Solun hayatm gerc;ekleriyle baglan zay1flad1kc;a siyaseti de yonsilzle~iyor, iktidar iddiasmdan uzakla~1yor. Halbuki Latin Amerika halklart, kazand1klarmm bilinciyle, yenilirlerse kaybedebileceklerinin de farkmda olarak milcadelelerini silrdiirilyorlar. <;unkii onlarm umudu halen taze, birliklerini savunma amacm1 ta~1yorlar. Ortak olduklan iktidara sahip c;1k1yorlar.


ABO l§~i Hareketi, Otomotiv Sanayi Krizi ve Barack Obama'mn Politikalan

• AID lf~I H•reket1, •

Otomotiv S•••vi Krizi ve Barack

ObGma•n1n PolitikGIGr1 1

Alan Benjamin ile goru~me, Socialist Organizer Orgutlenme Burosu, IV. Enternasyonal ABO Seksiyonu

Soru: ~u anda Barack Obama diinya turunda. Medya bunu Beyaz Saray'da yeni bir isim, uluslararas1 diizlernde ••daha dengeli" bir siyasetle '"yeni bir donein" olarak sunuyor. Yine de Obama'nm 20 Ocak'taki konu~masmdan bu yana, 4 Kas1m 2008'de milyonlarm dile fetirdikleriyle Obama'nm politikalarmm ger~egi arasmdaki ztthktan kaynaklan~n, geli~mekte olan akut bir siyasi kriz mevcut. Bu siyasi krizin onemini ve ABD'de ~ekilleni~ini a~tkla­ yabilir misiniz?

1

La Verite/Ger~ek'in 66. say1smdan ~evrilmi~ir.

59


Sosyalizm

Benjamin: Ge~ekten, ana ak1m medya bizi i~~ilerin isteklerine ve dilnya halklarmm iradesine sayg1 gosterecek bir b~kanhk olduguna inand1rmaya ~ah~1yor. Elbette bu yanh~ bir imaj: Trinidad ve Tobago'da yap1lan son Amerikalar Zirvesi'nde omegin, ABD hilkilmeti ve Obama tarafmdan desteklenen 'serbest ticaret' kat1hmc1 ba~kanlar tarafmdan a~tk~a reddedildi. Trinidad ve Tobago d1~mda hi~bir devlet ba~kam Zirve'nin sonu~ deklarasyonunu imzalamad1. Bu beklenen bir durum degildi. Bu k~1 ~1k1~ yalmz Hugo Chavez veya Evo Morales'in ¡ i~i degil. Bu politikalara kar~1 ~1k1~ta bir oyda~ma ya~and1. Obama tilm se~im kampanyas1 boyunca Amerikalarla olan ili~kide 'yeni bir donem' ya~anacag1 ve bu Ulkeleri boyunduruguna alan serbest ticaret anla~ma­ larmm 'gozden ge~irilecegini' ilan etti. Ancak ger~ek hi~ de oyle degil. ABD emperyalizminin zarureti, yani i~~ilerin kazammlar1 ve ulusal yap1lan y1kan krize egilimli sisteme duyulan ihtiya~, emperyalizmin .'serbest ticaret' ajandasmda herhangi bir esneme veya manevraya olanak tamm1yor. Obama NAFTA'da (Kuzey Amerika Serbest TicaretAnla~mas1) tebdil yapdacag1nt duyurdu. ABO i~iyi hareketi Obama'dan bu anla~malara 'sosyal ~artlar' eklenmesini talep etti. Ger~i biz Socialist Organizer olarak her zaman bu anla~nialann tamamen iptal edilmesini savunduk. Ancak bu sm1rh talep bile yerine getirilemedi, ~Unkil 'serbest ticaret' planlmn i~erigine ili~kin herhangi bir degi~iklik, krizin bu derinle~en doneminde ABD emperyalizminin ~1karlar1yla ve ihtiyac1yla ~eli~mek­ tedir. Amerikalar Zirvesi'ndeki ba~nstzhk bununla a~1klanabilir ki Obama burada k1taya yonelik 'yeni donemin' ba~lad1gm1 ilan etmeye haz1rlan1yordu. Bu yakla~1mda aslmda hi~ yeni bir yan yok. Obama'ntn ilk uluslararas1 ziyareti 2006'da haysiyetsiz bir se~im hilesiyle gorevi alan ve Obama'nm tam destek verdigi Felipe Calderon'un ba~ta oldugu Meksika'ya ger~ekle~ti. Tilm Meksika'da yazarlar, sendikac1lar ve aktivistler yiiksek sesle ~unu sordular: "Obama nas1l oluyor da Calderon ' u .desteklemek i~in Meksika'ya geliyor ve Calderon'un ABD'nin en iyi milttefiki oldugunu soylilyor?" Uluslararas1 diizlemde, ABO y6netiminin ~izmeye ~ah~t1g1 bu 'yeni imaj' emperyalizmin biiyilyen siyasi kriziyle ~tl~tyor~ Obama ve ekibi tUm bankalan kendileri kurtarmak zorunda kald1lar. Bu emperyalizmin ihtiyac1yd1 ve bankalara ve spekUlatorlere alutdan para Bush 'u bile golgede b1rakacak kadar astronomikti. Dort trilyon dolar; I, 7 trilyon dolar ABD Hazinesi'nden ve 2,3 trilyon dolar Federal Rezerv'den. Amerikan halkmm bu kurtarma planlanna ilk tepkisi bilyUk ol~ekte ve gii~lii bir itiraz olmu~tu. ilk itirazlar 30 EylUl'de Kongre'nin Paulson plan1yla 700 milyar dolar ayr1lmas1m oylad1g1 zaman geldi. Bu talep, zamamn Hazine Bakam Paulson tarafmdan_dile getiri.di ve s~menler


I

ABO

l~~i

Hareketi, Otomotiv Sanayi Krizi ve Barack Obama'nm Politikalari

tarafmdan bilyilk tepkiyle kar~1land1. 'Ulusal Birlik' ad1 altmda devasa bir kampanyayla ve Obama ve Oemokrat Parti Meclis Sozcilsil Nancy Pelosi'nin Jobi faaliyetiyle Kongre ilyeleri, 'reel' ekonominin ko~eyi donebilmesi i1Yin bankalarm bu paralar1 almalan gerektigine ikna edildi. Oretken ekonominin canlanabilmesi iyin bu kurtanna bilt1Yelerinin vazge1Yilmez oldugunu dinleyip durduk. Ancak k1sa silre iyinde bankalarm bu paralan CEOlar iyin yeni ozel jetler, yeni silit-ofisler almak i1Yin kulland1klan duyuldu. Oaha sonra, bankalarm aslmda hii;: 1Yah~mad1klan, ekonominin yakmda dilzelmesini umar@k ilretken ekonomiye kredi saglamaya yan~mad1klan ortaya . y1kt1. Oilzelmeden anlad1klan tabi ki bir kez daha kaynaklanm spekillatif ekonomiye aktarmak oldugunun altm1 yizmek gerekiyor. ~unu iyi anlamak gerekiyor: Oemokrat veya Cumhuriyetyi, ABO hakim sm1fmm bilyilk kesimi Obama'y1 "kabul etmek" zorundayd1. Obama, tamamen kontrol edebilecekleri, kendilerine hizmet edecek, kendi istedikleri bir aday olmad1: Siyah bir Ba~kan olarak insanlara umut vaat eden, kolay zapt edilmeyecek birisiydi. Unutmayahm ki Obama sei;:im kampanyasm1 bilyilk bir ozerklik iyinde yilrilttil. Oemokrat Parti ayg1t1 d1~mda 13 milyon gonilllil ve aktivistle beraber devasa bir kampanyadan bahsediyoruz. Bu yilzden kendi tabanm1 yaratt1. Bu vesileyle kullanabilecegi ve kullanmas1 gereken bir ozerkli- . ge sahipti ancak bunu tercih etmedi. 路 Belli kesimlerin Obama'nm ba~kanhgma s1cak bakmad1g1 ai;:1k ki bunu engellemek iyin ellerinden geleni de yaptdar. Tilm dilnyada keyfi gil'Y kullammmm sembolO olarak amlan Guantanamo ornegini ele alahm. Obama, Bush doneminde geryekle~en tilm i~kencelerin ortaya y1kartdacagm1 vaat etti. i~kence ve Amerikan halkmm demokratik haklarma tecavilzden sorumlu olanlara k~1 harekete g~ileceginin sozilnU verdi. Bu halktan da bilyilk destek toplad1. Ancak Cumhuriyet~iler, Oemokrat Parti'nin ilst kademesiyle birlikte CIA ve Pentagon'dan Obama'y1 bundan 路vazgeyirmeye ve bunu silrdUrmesine engel olmalanm istediler. CIA'mn en Ost yonetim kademesi Obama'ya yapt1gmm yalmzca El Kaide'yi cesaretlendirmeye yarayacag1 telkininde bulundu. lrak'taki en yilksek gorevdeki General Petreaus, Beyaz Saray'a bir ziyarette bulunarak Ba~kam ABO Ordusu tarafmdan geri;:ekle~tirilen i~kence ve tecavilz olaylan hakkmda tilm bir raporun giln 1~1gma ylkarmanm milmkiln olmad1gma "ikna etmeye" yah~t1. Sonuyta, Senato'da Cumhuriyetyiler ve Oemokratlarm oylanyla Guantanamo'nun kapanmas1 zora girmi~ gibi gorilnUyor. Buna ~unu da eklememiz laz1m; Oemokrat Parti Meclis Sozcilsil Nancy Pelosi, haberi olmad1gm1 ileri sUrse de i~kencelerden haberdard1r. Zaten Bush yonetiminin Dick Cheney ve diger Ust dilzey isimlere basma "Bu sorunla ilgi61


Sosyalizm

Ii Pelosi, ordunun politikast hakkmda bilgilendirilmi~ti. Aksini iddia ediyorsa, kendisi bir yalanctdtr". Aytkya Pelosi bugiln yalan soyliiyor. Buna ek olarak, Cumhuriyetyi Parti'nin onemli kesiml~ri Obama'nm 'sosyalist' oldugu ve General Motors'u (GM) 'millile~tirdigi' gerekyeleriyle onun aleyhinde ate~li bir kampanya yilriitilyor. Aynca Obama'yt yasadt~t goymenlere ka~t yeterli sert'ligi gostermedigi gerekyesine dayanarak 1rky1 bir goymen kar~1t1 kampanyaya da giri~mi~ durumdalar. Soro: Krizin Amerikan halkma etkisi ne oldu? Benjamin: Ocak ba~mda AFL-CIO, i~sizligin % 13,5 dilzeyine yilkseldigini duyurdu. Bu rakam <;ah~ma Bakanhg1'nm 'resmi' verilerinden %5 daha yilksek. t~ten ytkarmalar ba~ dondilriicil bir oranla gilnden gilne arttyor. Resmi hilkilmet istatistiklerine gore her ay i~ten ytkanlan ki~i say1s1 500 bine kadar ytktt ki bu 1931 'den beri y~anan en yilksek 5 ayhk i~ kaybt oram. Sene boyunca ekonominin durumu kotille~meye devam etti. Ytlsonunda 20 milyon ki~inin i~siz durumda olacagt hesaplamyor. Durum yah~anlar iyin dayamlrnaz boyutlara ula~tt. 2 mi1yondan fazla insan hacizler yilztinden evlerini kaybetti bile. Hesaplara gore 5 ila 7 milyon ki~i de aym gerekyeyle onilmilzdeki 18 ay iyinde evlerini kaybetmekle ka~t kar~tya. Evlerini kaybedenler arasmda Siyahlar ve Latinler 路 onemli bir yer kaphyor. Moody's onilmilzdeki 18 ayda 5 milyon haciz bekliyor. Saghk masraflart artmaya devam ediyor. iki sava~ silrdilkye biltye aytgt art1yor ve hilkilmet daha fazla kamu hizmetini ozelle~tirme yoluna gidiyor. 24,3 milyar dolar aytgt bulunan Kaliforniya'da, ~Ii Arnold Schwarenegger felaket boyutlarmda biitye kesintilerine gitmeyi ongorilyor. Bu kesintiler yilz binlerce Kalifomiyahnm hayatta kalmak iyin ihtiyay duydugu kamu hizmetlerini hedef ahyor. Biryogu iyin bu, olilm kahm durumu arz ediyor. Daha once soyl~digimiz gibi, banka ve finans kurumlarma 4 trilyon dolar aktartldt. Bu kurtarma paralanyla yalmzca bankalar daha da zenginle~ti, yalt~anlar iyin hiybir getirisi olmadt. Dahast, federal hiikiimet halen oniimiizdeki ytllar siirecinde 8 trilyon dolarhk .bir paketin planlartm yaptyQr. insanlar giln geytikye daha tedirgin hale geliyor. Degi~im sozil veren bir b~kanm nastl kendilerini s1rtlarmdan btyaklayabildigi sorusunu soruyorlar. 'Sozil verilen degi~im nerede?' diye soruyorlar. Soro: Obama'nm seyilmesinin onemli bir yam var: Siyah halkm degi~im ozlemi. Bu durumun nastl ~ekillendigini aytklayabilir misiniz? Benjamin: Evlerini hacizle kaybeden Siyahlartn oram Siyaholmayanlarm 3-4 katt. Bugiln el koyulan evlerin yakla~1k%70'i Siyah ve Latinlere ait. Katrina Kas1rgas1 magdurlarma vaat edilen paratar

62


ABO l~ci Hareketi, Otomotiv Sanayi Krizi ve Barack Obama'nm Politikalari

halen yerine ula~mt~ degil. Bugiln New Orleans' a geri donemeyen 350 bin felaketzede var. $imdiki kriz ortammda i~lerini ilk kaybedenler Siyahlar, kadmlar ve Latinler oluyor. Artan i~sizle~me, kamu hizmetlerinin y1k1m1 ve artan sosyal yilrUme ortammda, su~un artmas1 ~1r足 t1c1 'degil. Oakland'da oldugu gibi bu durum asayi~i ~iddetle saglama yolunu ayarak, devlet bask1sm1 artmyor. Oakland, polis i~gali altmda, bilyilk oranda Siyahlardan olu~an bir kent olarak git gide daha fazla Irak'a benziyor. Siyah aktivistler Obama ve Ba~savc1 Eric Holder'a yagnda bulunarak, 1982'den beri yanh~ bir suylamayla Philadelphia polis memurunun olilmilnden sorumlu tutulan Siyah gazeteci Mumia Ebu-Cemal'in durumuna egilmeleri talebinde bulundular. Ocak'tan beri ABO' de yogu Siyah olmak ilzere 18 idam cezas1 infaz1 geryekle~ti. Oltim s1rasmdaki herkes Obama'ya cagnlarda bulundu, ancak Obama'dan yamt gelmedi. Mumia'nm durumunda, Ba~savc1 Holder, adil yarg1lanrna ihlallerine dogrudan mildahale etmeye yagr1hyor. Ba~savctlarm boyle gilyleri bulunuyor. Holder geytigimiz aylarda ad1 yolsuzlukla amlan Cumhuriyetyi bir Alaska senatorUnil bu yolla affetti. Mumia'nm destekyileri ise Obama ve Holder' dan 1982 yargtlanmasmda ya~anan 18 anayasa ihlali ekseninde aym yolla olaya mUdahil olmalanm istiyot 4 Kas1m'da ba~ta Siyahlar olmak ilzere yah~anlar seviny gozy~la足 rma boguldular. Degi~im ic;in arzulanm geryekle~tirme umudunu ta~1yorlard1. Ancak o umutlu yilzler bugiln yaresizlikle bak1yor. insanlar ya~nanlara inanam1yor. Bizim gibi gorilnen birisi nas1l olur da George Bush'la aym politikalan uygular sorulan soruluyor. Za,nanm geriye i~leyerek George Bush doneminden kalma 1rky1 politikalarm geri .gelmesine engel olmak istiyorlar. Endi~eleri art1yor. Soro: Obama, var olan yah~ma yasalarm1 c;ah~anlar ve sendikalar lehine geli~tirecek olan <;ah~an Hilr Tercih Kanunu'nu (<;HT) masaya getirmenin ve ytkmasm1 saglamanm sozilnil vermi~ti. Bu kanunla ilgili durumu ac1klayabilir misiniz? . Benjamin: Obama sendikal hareketten btiyUk bir destek ald1, ozellikle de gorevdeki ilk yilz giin iyinde <;ah~n Hilr Tercih Kanunu'nu y1karmay1 vaat ettikten sonra. <;HT yalt~anlara kendi istedikleri sendikaya ozgilrce kat1lma hakkm1 tamyor. . 1936'da ABO Kongresi, ozel sektt>r ve tar1m d1~1 i~cilere sendikalara kattlma ve toplu pazarhk hakk1 tamyan Ulusal <;ah~ma ili~kileri Kanunu'nu kabul etti. Ancak bugiln kanun ileri sUrilldilgil gibi i~levini yerine getiremiyor. <;HT i~verenlere sendikal orgiltlenme yiizilnden i~ten c1karttlan i~c;ilere iiy kat daha fazla ilcret Odeme yUkUmlUliigii getiriyor, tekrarlanan ihlallerde ise 20 bin dolar ceza ongorilyor.

63


Sosyalizm

Sendikal faaliyet yilzilnderi i~ten ytkanna yasal degil, ancak bu ya~a­ myor ve patronlarm bu konuda· i~e iade ve geri Oderne dt~mda ·bir ytikilmlilliigil olmuyor. Hatta i~ten at1lan i~yilerin i~sizlik kazammlarmdan bile kar edebiliyorlar. Ulusal <;alt~ma ili~kileri K.anunu, ihlalde bulunan patronlarm cezalandmlmad1g1 tek federal kanun. i~yiler bu kadar kolay i~ten ~1kart1labileceklerini bildikleri i~in, sendikalara Uye olmaktan yekiniyorlar. . <;HT Kanunu'nun merkezinde 'karth kontrol' denetimi yat1yor. t~yiler sendika kartlarm1 imzahyorlar ve eger ~ogunlugu saglayabiliyorsa i~veren sendikay1 tammak zorunda kalacak. Bugtinkii i~leyi~e gore i~verenler sendikayla ilgili gizli oy talep ediyorlar ve se~im giinilne kadar yogun bir sendika ka~1t1 yah~ma yiiriitilyorlard1. Kartlart imzalama yoluyla: i~yiler kendilerini kontrol etme imkami\a kavu~uyorlar. ister kart, ister seyim olsun, yeni kanunla i~~iler kendi seytikleri yolla karar venne hakkm1 elde edecekler, i~verenlerin seyimine gore degil. Patronlar bu kanunun geymesine ka~1 y1kt1lar. Obama yonetimi de onlarm d'evasa lobi faaliyetine yenik dii~tU. Obama i§verenlerin bu artan bask1sma ka~1, hem sennayeyi hem de emegi memnun edecek bir 'uzla~ma' yoluna gitti. Bu uzl~ma da <;TH'nin ana talebi olan 'karth kontrolden' vazgeymeyi ongorilyordu. AFL-CIO bu konuyla ilgili 2 milyon imza topladt. Eylemlerle, radyo ve televizyon reklamlar1yla bu kanunun milyonlarca Amerikah iyin ne kadar onemli oldugunu anlatt1. Ancak Obama'nm yan yizmeye b~lamas1yla AFL-CIO da bir sessizlige biiriindU. B~kanm geri ad1m1na k~t 13 milyon i§yiye dayanan orgiitlil gilcilnU harekete . ge~inneye yana§mad1. SEIU Ba§kam Andy Stern, Obama'nm isteksizligi kar§ISIDda sessiz kalmakla yetinmeyip, taraf degi§tiren sendika 'liderlerinden' 20 Nisan tarihli Washington Post gazetesindeki bir yaz1dan §Unlart ogrendik: "Etkin sendikalardan SEIU lideri Andy Stern, i§yilerin se~im yoluyla orgUtlenme imkamm elinden ald1g1 gerekyesiyle <;TH Kanunu'nu destekleyen sendikal birlik cephesinden yekildigini duyurdu. Post'a konu§an Stem, sendika seyimlerinde gizli oy sistemi kar§tsmda i~~ilere avantaj saglayacak, seyim oncesi donemi k1sa tutarak i§verenlere i~yile­ re bask1 uygulayacak az zaman b1rakmak ve i~verenlere daha fazla ceza uygulanmas1 gibi _ ba~ka yollarm da oldugunu ifade etti. Stern, karth kontroli.in geryek~i olmad1gm1 ve seridikalarm daha iyerige yonelik taleplerde bulunmalan gerektigini ileri silrdil." Sm1fhareketinin her zamankinden daha birlik iyinde olmas1 gerektigi ve Obama'ya karth kontrol ve <;TH dt~mda bir anla~ma zemini olmad1g1 mesajm1 vennesi gerektigi bir donemde, Stem at degi~tire-

I· j. I

'~

!

. I' !


ABO l~ci Hareketi, Otomotiv Sanayi Krizi ve Barack Obama'mn Politikalan

rek emegin birle~ik duru~unu karth kontrolden vazgei;erek ve <;TH Kanunu'na 'alternatifler dO~ilnmesi' gerektigini soyleyerek zedeledi. iki bilytik kapitalist partiden birinin ternsilcisi oldugu gereki;esiyle Obama'ya oy ~agnsmda bulunmayan bizlerin a~1smdan, sendikalann sozilnil verdigi politikalan izlemesi i~in ba~kzna bask1 yapmas1 gerekiyor ve tilrn iilke ~apmda i~~i mitinglerinde dile getirildigi gibi <;TH iyin di~e di~ milcadele etmek gerekiyor. Bizce emekyiler yeni yonetim ve Obama'dan bunun iyin hesap sormahdir. Biz emek~ilerin <;TH'yi kanunl~ttrmak ityin sokaklara inmesi gerektigini ifade ettik. Bu milyonlarca i~yi i~in olilm kahm meselesi~

.

.

Soru: Birle~ik Otomobil i~yileri Sendikas1 (UAW) yo11etimi Ford ve

Chrysler ile bir sozle~me imzalad1. Bu sozle~menin otomotiv i~yileri ve gene) olarak tilm ABO tyah~anlan ityin anlamtm atytklayabilir misiniz? Benjamin: General Motors itlas kanununun 11. Maddesine gore yeniden yaptlanma talep etti. Obama yonetimi, General Motors ve UAW . Sendikast arasmda bag1tlanan "ortak ozveri" anla~mas1 ~eryevesinde, ABO hilkiimeti GM'ye 30 milyar dolar daha (toplamda 60 milyar dolar) verecek. Bunun ka~thgmda ise 21 bin otomotiv i~tyisi i~inden olacak, 17 fabrika kapanacak ve GM'nin 6 bin 246 bayiliginden 2 bin 600'0 kapatilacak. Buna ek olarak da ozellikle par~a saglay1c1lan ba~ta olmak ilzere de on binlerce insanm i~inden olmas1 bekleniyor. Plan ~eryevesinde, ABO ve Kanada hilkilmetleri yeni GM' nin % 72,S 'ini, 路 UAW ise emeklilerin saghk sigortas1 fonlan vas1tas1yla % 17,S'ini elinde bulunduracak. Kalan % 10' luk hisse ise .~irketin yatmm ortaklarma 24 milyar dolar borcu olarak tazmin edilecek. iflas mahkemesinin yat1nm ortaklarmm paym1, UAW'nin anla~madan biiyilk fayda saglad1g1 gerekyesiyle artmnas1 bekleniyor. Bu anla~manm bir paryas1 olarak, Obama yonetimi UAW'den onemli tavizler talep etti ve de elde etti (bunlar aslmda GM iyin yeni kaynak yaratabilmek iyin ABO Hazinesi'nin talepleriydi). 29 May1s'ta UAW B~kam Ron Gett'elfinger, GM i~~ilerinin ilcretleri sabitleyen, ikramiyeleri s1ftrlayan, rekabetyi olmayan i~ ko~ullanm ortadan kald1ran ve bir sonraki sozle~me iyin baglay1c1 tahkim, yani grev hakkm1 ortadan kaldtran bir sozle~meye tabi oldugunu duyurdu. UAW'ye gore kesintiler be~ ytlhk siireyte GM'nin 1,2 ila 1,3 milyar dolar tasarruf etmesini saglay~cak. Gettelfinger basma, "UAW iiyeleri bir kez daha ABO manifaktilr ilretimini korumak ii;in onemli .fedakarhklar gostermi~lerdir" ai;1klamasm1 yaptt. "Bu anla~ma GM'ye yeniden rekabettyi yap1sm1 kazand1rarak, ~irkete sanayinin dUnya ~apmdaki yokii~il esnasmda bir ~ans ve geri donil~ imkam saglayacakt1r". Bu tavizkar anla~ma aym zamanda

65


Sosyalizm

sendikanm Goniillii <;ah~an Yard1mla~ma Oernegi (VEBA) fonunda da onemli degi~ikler ongoriiyor. Anl~mayla birlikte GM, sendikanm % 17 ,5 'luk hissesinden kaynaklanan ve VEBA fonuna aktartlmas1 gereken 40 milyarhk odemeden kurtulma imkam saghyor. Dayton, Ohio'dan emekli bir UAW sendika ba~kam bunun, 377 bin GM emeklisinin saghk sigortas1 il;in bir tehlike olu~turdugunu soylilyor. lflas siirecindeki GM'nin ve otomotiv uzmanlanna gore yakmda yeniden iflasa siiriiklenecek olan yeni GM'nin durumu sebebiyle emekliker, VEBA'nm yakmda saghk sigortalanm odeyemeyecek hale gelmesinden korkuyorlar. Kendi basm ara~lan足 m1zda Obama yonetimi tarafmdan dayat1lan ve UAW'nin kabul ettigi anla~manm "GM'yi daha rekabet~i" k1lmak adma otomotiv i~~ilerine ve tiim sendikal harekete biiyiik bir darbe indirdigini dile getirdik. Sendika, bu silre~te ~irketin tiiin i~giicilnil k1rma politikasma ortak olmu~tur. Toplu i~ sozle~mesi silrecinden vazge~mi~ ve GM otomotiv i~~isine "kolelik ko~ullarmm" dayattlmasma 'goz yummu~tur dedik. Biz, sendikanm gorevinin, her bir ilyesinin i~ini ve ~ah~ma ko~ul足 larm1 savunmak oldugunu ve boyle kalmas1 gerektigini ifade ettik. Sendikanm rolil ortaklarm ~1karm1 korumak, onu da ge~tim, kendisi ~irkete ortak olmak olamaz. Aynca, tiim ABO sm1f hareketinin GM'de ya~anan bu koku~mu~ ili~kiler ve anla~malar dolay1s1yla hedef haline geldigini ifade ettik. i~inde yer ald1g1m1z i~~iler i~in Acil Kurtarma Kampanyas1, hi~bir otomotiv i~~isinin i~ten ~1karttlmamas1 ve i~ten ~1kartdan i~~ilerin sendikah i~~i dUzeyinde yeniden i~e almmalan i~in ulusal ~apta bir kampanya ba~latt1. Kampanya Obama yonetimine 3 BUyiik Otomobil ilreticisi firmanm tazminats1z millile~tirilmesi ve otomotiv sektoriinde i~lerin kaybedilmemesi i~in geni~ ~aph bir plan b~lat1lmas1 ~agr1s1 yap1yor. Kendi yaymlanm1zda bunun olmayacak bir ~ey olmad1gm1 belirttik. GM' de en biiyiik ortak konumunda bulunan ABO hiikiimeti, planlarm1 Wall Street'in bankacdanna ve spekiilatorlerine gore yap1yor. Wall Street tarafmdan yonetilen bir Government Motors'a [ing. government: hiikilmet - ~n] ,ihtiyac1m1z yok diye yazd1k. Tum i~~i hareketi Wall Street kurtarma planmm iptali i~in, emek~i-halk arasmdan se~ilmi~ bir yonetim kurulunun kamu yararma idare ettigi GM ve millil~tirilmi~ 3 biiyiik otomotiv iireticisi firma taleblyle harekete ge~melidir. Soru: La Verite/Ger~ek'in son say1smda Andy Stern ve SEIU onderliginin donU~UmUnden bahsettiniz. Stem ile ilgili son geli~meleri a~1klar m1sm1z? Benjamin: Oncelikle belirtmek gerekir ki Stern kendi sendikas1 SEIU i~inde kendi politikalanna direnenlere kar~1 biiyilk bir taarruza giri~m i~


ABD ll}~i Hareketi, Otomotiv Sanayi Krizi ve Barack Obama'nm Politikalar1

durumda. Stern'in al takke ver killah sozle~melerine kar~1 ylkan ev iyi baknn ve hastane yah~anlarmm ozerkligi kaldmld1. Stem kendi Change to Win (Kazanmak i~in Degi~im) federasyonu iyinden sendikalara kar~1 saldmlar orgiitledi. Olkedeki en biiyilk otel ve restoran i~yileri sendikas1 Unite Here (Burada Birle~~ i~erisinde boliinme yaratt1. Eyliil aymdaki AFL-CIO ulusal kongresi bu ko~ullar altmda ger~ekle~ecek. Simdiki AFL-CIO ba~kam John Sweeney yeniden yan~m1yor. Bu kongre sendikal hareket iyerisinde daha biiyiik kriz ve aynhklara gebe. Sendikal hareketi iyinden yalmzca hiikiimet ve patronlar.kar~1smda ko~ulsuz bag1ms1zhgm1 ilan ederek ~1kabilecegi tehlikeli bir donem bekliyor. Buda elbette hUki.imetlerin ve patronlarm kurtarma planlarmdan General Motors'daki gibi sozle~melerden bag1ms1zla~arak geryekie~ebilir. i~yi hareketi hiiki.imete ve patronlara dayanan pozisyonundan kur-

tulmah ve

<;ah~an

Hiir Tercih Kanunu'nun tilm iilke yapmda hayata iyin yabalamahdtr. Kamusal, ilcretsiz saghk hakkt iyin milcadele etrnelidir. Sokaklarda, herkese i~ saglanmast iyiri kampanyalar diizenlemelidir. Bankalan ve Wall Street spekillatorlerini kurtarma planlarma kar~1 ytkmah ve milyonlarca i~size i~ saglanmast iyin mUcadele vermelidir. Sorn: 9 May1s'ta San Francisco i~~i Konseyi ve i~~iler iyin Acil Kurtarma Plam tarafmdan orgiitlenen konferans ertesinde ne gibi faaIiyetler yap1lmah? Benjamin: 9 May1s Konferanst bUyilk ses getirdi. 320'den fazla sendikact ve militan kat1ld1. San Francisco i~yi Konseyi'nin Ekonomik ' Kriz Komitesi konferansta tart1~1lmak iizere bir onerge kabul etti. Onergenin ba~hg1 "Otomotiv Sanayisinde l~ten <;1karmalara Son! Bir Tek Otomotiv t~yisi Bile i~inden Olmayacak!" idi. Onerge ~oyle 路diyordu: ge~irilmesi

Otomotiv ~irketlerinin krizine sebep otomotiv i~,.ileri degil, Wall Street bankalar1d1r. t~ten ,.1kannalara son verilmelidir. Eger hiikiimet bir avu,. banka i,.in trilyonlarca dolar para bulabiliyorsa, i~ten ,.1kart1lanlar ve i~ten i;ikart1lanlarm i~lerine geri dllnmeleri i,.in de kaynak bulabilir. ABD i~,.i hareketi bir ,.izgi ,.izmeli ve ~unu demelidir: 'Bir Tek Otomotiv l~,.isi Bile hinden Olmayacak!' Ekonomi i,.in ger,.ek te~vik i~,.ilerin i~lerinde kalmas1 ve sanayinin yeniden planlanmas1d1r. Bu tom diger sektllrler i,.in oldugu gibi, kamu sekttlrU i,.in ge,.erli oldugu gibi otomotiv sektllrU i,.in de ge,.erlidir. Obama yllnetimi 3 BOyOkleri millile~tinneli ve 路 finnalarm yllnetimlerini emek,.i-halk kesimlerinden se,.imle gelen yllnetimlere devretmelidir, i~ten ~1kannalar durdurulmah, i~goco yeniden olu~turulmah ve tom i~ten ,.1kart1lan i~,.Herin sendikah i~,.i dOzeyinde yeniden i~lerine dllnmeleri saglanmahdtr. UAW ve sendikal hareketi savurimanm tek yolu budur. 路 路

Vine i~yi Konseyi'ne bagh Ekonomik Kriz Komitesi tarafmdan onerilen ikinci bir metin, bankalara aktanlan tiim paralara el konulma-

67


Sosyallzm

sm1, kurtarma planlanna son verilmesini ve bankalann millile§tirilmesini savunuyor: Vatand~m cebinden y1kan ve kurtanna planlar1yla bankalara ak1t1lan yilz milyarlarca dolar bizim param1z, bizim vergilerimizden geliyor. i~ alanlan yarattl.mast ve ekonominin geryek ~ekilde canlandmlmast iyin kullamlmahdtr.

HUkflmet bu paralart y~abilir Ucretlerle yeni i~ olanaklar1 yaratmak iyin, yOkmekte olan altyapmm yeniden in~as1 iyin, New Orleans'm yeniden in~ast iyin, kamu hizmetlerinin yeniden dUzenlenmesi ve geni~letilmesi iyin kullanmahdtr. Egitim ve saghk hakk1 iyin kullanmahdtr. Ancak bunlan ba~armanm tek bir yolu var. HUkOmet bankalar1 millile~tirmeli ve kamu yararma kamu temsilcileri tarafmdan yonetilmelerini saglamahd1r. · Ancak bu baztlarmm anlad1g1 gibi 'borylar1' millile~tirmek anlamma gelmiyor ya da yeniden karh hale geldiklerinde CEOlarm ceplerine geri giren bankalarm batik hisselerini. Millile~tirme bu degildir, bu borylarm topluma tidettirilmesidir.

K1saca konferansm tiim ABD i§vi harcketi ivinde tart1§1lan sonuv kararlar1, <;TH Kanunu ve kamusal, paras1z saghk hakk1 ivin milcadele, Ortadogu'daki sav~a son verilmesi oldu. Aym zamanda bu kararlar §U anda 16 ki§ilik bir yilriltme tarafmdan idare edilen i§viler ivin Acil Kurtarma Plam'nm 10 maddelik taleplerinde de yer ahyor. Soru: Orta Asya'da Pakistan, Afganistan'm ivinde yer ald1g1 ve iran'1 da tehdit etmekte olan vok tehlikeli bir sav~a tamk oluyoruz. Diger vaatlerinin yanmda bu sava§I sona erdirme vaadi de Obama'nm sevilmesinde onemli rol oynam1§t1. Bu konuda neler y~and1? Benjamin: Bu soruya Vietnam sava§I kar§1t1 hareketin ivinde yer alm1§ bir gazi olan Jerry Gordon'dan bir almt1yla cevap vermek istiyorum. Nisan 2009'da Unity & lndependence'da (Birlik ve Bag1ms1zhk) yay1mlanan makalesinde Gordon ~oyle diy.or: • Obama sava~ kar~1t1, emek-yanhst, sivil haklar taraftart bir aday olarak seyime girdi. Beyaz Saray'da koltuga oturdugundan beri bu konularla ilgili yapt1klarmm k1sa bir dOkOmOne bakmak yerinde·olacak:

• 21 bin yeni asker sevkiyat1ylaAfganistan'daki sav~m dozunu art1rdl.lrak'tan askerlerin yekilmesinin 2011 y1h sonuna ertelendigini duyurdu (prtada o kadar yok soru i~areti var ki, i~gal hiy bitmeyebilir). • Kongre;den/Jrak ve A,fglJllistan sav~larma aynlmak Ozere 83 milyar dolarhk kaynaga onay vermesini istbdf: '

I

• ABD sila'hh kuvvetlerinde 1100 bin kifilik IJ]11~ OngOren plant a~1klad1. • Pentagon iyin ay1rd1g1 bllt~e Bu~h'uti OngOr~Ugflnden 23 milyar dolar daha fazla oldu; •Wall Street:ve bankalan ku,rtarmak i~in trilyon dolarhk kaynak aymrken i~yi­ leri ve dO~Olt gqlirlil~ri lmrt$rmak iyin, hacizlere kar~t moratoryum ilan etmek gibi, herhangi giri~imde bulunmaya yan~mad1.


ABO 1,~ Hareketi, Otomotiv Sanay• Krizi ve Barack Obama'mn Politikalan • 'Dibe dogru yari$• ' benimseyerek General Motors ve Chrysler i~ilerinin gelir ve kazammlarm1 diger otomobil $irketlerinden daha ~ag1ya irekti. • Bush'un yapt1g1 gibi savctlara derhal yarg1lama ilkesine uymama direktifleri verdi. • Yine Bush'un yapt1g1 ~avctlara yasa dt$1 dinleme yapan $irket ve ki$ilere air1lan davalarm kar$tSmda olma talimatm1 verdi. • NUmberg mahkemelerinde dile getirilen "yalmzca bize verilen emirleri uyguladtk" savunmasm1 yapan i$kencecilerin yapt1klan i$kencelerden dolay1 cezai olarak sorumlu tutulmayacaklannm s<izUnU verdi. •Hamid Karzai B~kanhg1'ndaki Afganistan 'da Taliban'dan hitrbir fark1 olmayan, kadmlann en temel insan haklanm ve OzgUrlUklerini ~igneyen yasasm1 onaylamad1gm1 belirtip, ancak El Kaide kar$tsmda Karzai ile i$birligi yapmaya devam ediyor.

Jerry Gordon yaz1smda tllm sendika militan!an ve sava$ kar$1tlarm1 10-12 Temmuz 2009 tarihlerinde Pittsburgh, Pennsylvania'da yaptlacak Ulusal Sava$ Kar$ttl Konferanst'na davet ediyor. Soru: Peki bugiln Demokrat Parti'den kopu$ sorunu kendini nastl gosteriyor? Ozellikle de bir 1$~i Partisi i~in milcadele ekseninde bag1ms1z bir Siyah Partisi sorunu nastl gilndeme geliyor? . Benjamin: i$~i h~reketinin Demokrat Parti'den kopmast elzem. Bu ~ok yak1c1 bir sorun. Hayati onem ~1yor. Bizim goril$ilmilze gore bunu saglamanm en iyi yolu i$~iler i~in Acil Kurtarma Kampanyas1 sonunda bir i$~i Partisi'ne evrilmek. Bugiln i~in tllm eiilen milletlerle beraber i$~i stmfmm kurtulu$ milcadelesinin dayand1g1 temel sorun, kendi talepleri etrafmda, Wall Street ve spekillatorlere k~1 bir araya gelmek. Bu kampanyayla birlikte,. biz 1$~i Partisi perspektifini bu acil eylem planma kat1lmaya bir $art olarak sunmuyoruz. Ancak 1$~i Partisi sorunu da bu $ekilde, daha fikir halindeyken yeterli $ekilde gilndeme gelemiyor. Omegin, LosAngeles'ta ogretmenler sendikasmm 1wi Partisi i~in yeniden orgiltlenmeyi onilne koymas1yla bu kampanyayla ili$kilenmesi arasmda bir ili$ki oldugunu yads1mamak gerekiyor. Yani bu bir tesadilf degtl. Kurtarma Plant kampanyasmdaki bir~ok aktivist, 1996'da Tony Mazzocchi tarafmdan kurulan f$~i Partisi'nin yeniden orgiltlenme gerekliliginden bahsediyor. Bizim a~1m1zdan, ba~1mstz bir dilzlemde bu kampanyanm geli~imi, bag1ms1z taban orgiltlenmesiyle birlikte yakm bir gelecekte i~~i Partisi' ni yeniden aktif hale getirmenin zeminini haz1rlayacaktir. Ve ·bu sorun hayati bir sorundur. Ortahk her ~eyin su~lusu go~men i$~ilermi$ fikrini yayan sagctlarla dolu. Ashnda bunun su~lusu patronlar ve var olan iki partinin ~1kmaz1. Onlar da il~iincii bir parti.Jcurulmasmdan yanalar ancak onlarm ii~iincil partisi i$~i s1mfma ~

.

I

69


Sosyalizm du~man

bir parti, ozellikle de Siyahlara ve Latinlere ka~1 orgi.itlenecek bir parti. Temelde mesajlari 1rky1 ve gerici. Ba~ta beyazlar olmak ilzere i~yi sm1f1 iyerisinde Obama'ya kar~1 yilkselen ho~nutsuiluk ve tepkiden besleniyorlar. Bu yilzden bu demogojiye kar~1 i~yi hareketinin tek cevab1, i~yi smtfmm bayragmt sokaga ta~1y1p, tilm. i~yi s1mf1 ~ogunlu颅 gunun talepleri etrafmda orgiltlenmek olabilir. Bu milcadele de bag1ms1z bir Siyah politika geli~tirmek isteyen Siyahlarm milcadelesiyle bir arada ger~ekle~ebilir. Yeniden in~a Partisi'nin orgiltlenme kampanyas1 i~erisinde yer almt~ biryok siyah lider bugiln Acil Kurtarma Kampanyas1'nm iyinde yer ahyor. Onlar bu kampanyanm i~yi sm1fmm tiimtine ve ozellikle de i~~i sm1fmm en ezilmi~ ve en yok somilriilen kesimine yonelmi~ oldugunun farkmdalar.

'(路 ~.


Bir Kez Daha ITUC'un RolO Ozerine

Bir Kez Dcahca ITUC'un Ioli Uzerine 1

Olivier DORIAN E

Amerika Birle~ik Oevletleri Ulusal istihbaratl'mn Ba~kam ~unlan soyledi: "Amerika Birle~ik Devletleri 'nin birinci k1sa-vadeli giivenlik kayg1s1, kiirese/ ekonomik kriz ve bunun jeopolitik sonu~land1r. " Ayrica ekonomik krizin bir ila iki y1lm ilzerinde silrmesinin 路 rejimi tehdit eden istikrars1zhk riskini art1rd1gm1 a~1klad1. Eger kontrol edilmezse i~~i ailelerini ve yerel topluluklar1 etkileyen kilresel istihdam ve sosyal gilvenlik krizi ~ok daha bilyilk bir siyasal kriz haline gelebilirdi.

BO emperyalizminin ilst dilzey bir temsilcisinin 路dilinden ifade edilen bu korku ILO Gene! Oirektorilniln haz1rlad1g1, Haziran 2009'da yaptlacak Uluslararas1 Emek Konferans1'nm <:8. oturumuna hazirhk kapsammda yaymlanan "Kiiresel istihdam krizinin iistesinden ge/mek" isimli bir raporunun da bir bolilmilnii olu~turuyor. ABO'nin temel kayg1s1, kiiresel istihdam krizinin sisteme bir tehdit olu~turacak noktada bir istikrars1zhk yarat1yor olmas1 idi. Ve bu krizi denetleyebilmek i9in ABO emperyalizmi tarafmdan geli~tirilen politikanm il~ temel diregi var: ~ilrilme sava~lanm yaygmla~t1rmak, spekillatorlerin mali

A

I

La v erite/Geri;ek, in 66. say1smdan ~evrilmi~tir.

71


Sosyalizm

kay1plannm dogurdugu bo~lugu doldufl1lak i9in tilm dilnyada i~leri ve sosyal kazammlan y1kmak ve i~~ileri as1rhk sm1f mUcadeleleri arac1hg1 ile kurmu~ olduklan orgiltlerinden mahrum b1rakmak i9in sendikal orgiltleri entegre etmek. Bu politikaya 路 onderlik eden ABD'de Chrysler ve General Motors'daki sozle~meleri empoze etmi~ olan Barack Obama'd1r (bak1mz Alan Benjamin' in makalesi). Uluslararas1 dOzeyde bu herkesin bagh olmakta oldugu bir "KUresel lstihdam Paketi" getinne niyeti ile ifade ediliyor.

Bu makalede biz, bu silre9te Uluslararas1 Seridika Konfederasyonu (ITUC) tarafmdan i~gal edilen yeri yeniden incelemek istiyoruz. ITUC Kas1m 2006'da kurulmu~tu ve tilzilgil i~9i hareketinin, demokrasinin ve uluslann bizzat varhgma temas eden siyasi sorunlan gilndeme getiriyordu. Bu projenin esas b~lat1cllanndan olan Emilio Gabaglio (eski ETUC lideri) ~oyle ifade ediyor: "Tutkumuz uluslararas1 sendikaciligm ger9ek bir yeniden olzqturulmasma ula~mak dogrultusundayd1. " ITUC'un kurulu~ kongresinde kabul edilen ilkeler deklarasyonu bu "geryek yeniden olu~turmanm" iyerigini ~u terimlerle anlat1yor: "(Konfederasyon) k:Uresel/e~mi~ ekonominin ~artlarmm gerektirdigi uluslararas1 eylem ~rac1hg1yla yoksulluk, a9hk, somurii, bask1 ve e#tsizlige kar~1 mucadele etmek i9in ve bu k:Ureselle~mi~ ekonominin emegin 91kar/ar1 dogrultusunda demokratik yoneti#mi i9in gorev ustlenir. " DordUncil Entemasyonal Altmc1 Diinya Kongresinde bir kararmda ITUC'un kurulu~u ile "tUm sendikalan uluslararas1 olyekte kontrol alt1na almak iyin bir mekanizmanm devreye sokuldugunu" vurgulam1~t1. "Bunu kU~ilmsemek bir hata olur. Ancak bu ilyeleri olan i~9iJerin uzun sm1f milcadeleleri yoluyla kurulmu~ orgiltlerin kaderini tayin etmemektedir." Kapitalist sistemin derin bir krize girmi~ oldugu ve milyonJarca erkek ve kad1m felakete silrilkledigi bu donemde, her zamankinden fazla s1mflar arasmdaki kar~1t 91karlar sendikal hareketin kendi bag1ms1zhgm1 korumasm1 gerektirirken ITUC'un rolUnil bir kere daha incelemek faydah olacaktir. G20 zirvesi ger9ekle~irildL Bu zirve ile ilgili analizimiz Ger9ek'in bu say1smda bulunabilir. Hi9bir ~ilpheye mahal olmadan bu zirvenin ba~lang1cmdan sonuna emirlerini tilm dilnyaya dikte etmek ni""yetindeki ABD emperyalizminin oncUlilgilnde geymi~ oldugunu tespit ediyoruz. ITUC'un bu olaya yonelik tutumu nasil olmu~tur? Krizin ba~lang1cmdan bu yana sessiz kalm1~ olan ITUC, biri zirveden once digeri de zirveden sonra olmak ilzerc iki aQ1klamay1 Kilresel


Bir Kez Daha ITUC'un RolO Ozerine

Sendikalar2 ile birlikte yaymladt. Her ~eyden once ITUC onderliginin kendilerini hi.iki.imetlere "dam~man" gibi sunmakta olu~u dikkat yekicidir: "Kiirese/ sendikal hareket bu neden/e G20 ./iderlerine, diger hukiimetler ve uluslararasz kurum/arla bir/ikte fall,$arak, once krizin i.istesinden gelmek ve daha sonra da gelecek nesiller ifill daha adil ve daha siirdiiro/ebilir bir diinya ekonomisi in$a etmek ifin be$ noktalzk bir strateji geli$tirmeleri fagr1sm1 yapmaktad1r. " Bu ITUC'un kurulu~ k'lngresinde kabul edilen programt ile tutarhdtr. Bu programda da ~oyle denilmektedir. "Kiiresel ekonominin etkin ve demokratik yoneti$imi ilgili u/us/ararasi organizasyonlarda, . ozellikle de IMF, Diinya Bankasi ve Diinya ncaret Orgutii 'nde temel reform/an gerektirmektedir (. ..) Kongre kiiresel sosyal diY,alogun onemini tamr." /TUC 'un en biiyiik emperya/ist giiflerin /iderlerine fagri yaptzgi be$ nokta $Un/ard1r: "- Yeni i$ sahas1 yaratilmasma azami etkiyi yapacak koordine bir uluslararasi canlanma ve siirdiiriilebilir biiyiime plqmm uygulamak ( .. .); - Batml$ bankalari derhal millile$tirerek finansa/ sisteme giiveni ve borf vermeyi restore etmek ( ...); - (. .. ) emek piyasalarmda d'iizgiin bir taban olUlturmak ( ...); -iklim degi$ikligi 'iizerine kapsamlz ve iddialz bir uluslararasi anla$ma ifin zemin hazzrlamak ( ...); - Uluslararas1 ekonomik ve sosyal kurumlarm -/LO, IMF, Diinya Bankasi, Diinya ncaret Orgiitii ve OECD, kura/ ve araflar1 ifin yasal o/fiitler olUlturmak ve bunun otesinde bu kurumlarda reform yapmak ve etkin ve hesap sorulabi/ir bir kiiresel ekonomik yoneli$imi olu$1Urmak (搂 30-33)." Doki.iman daha sonra bu be~ noktayt daha detaylandmyor: "Hi.iki.imetler bu amay dogrultusunda gerekli ti.im onlemleri almah ve bankalar ilzerindeki etkilerini kullanarak kredilerin tekrar akmasmt temin etmeli ve ilave likidite saglamahd1rlar. Kastm 2008'den bu yana G7 iilkelerinin yogu ve G20 iyerisindeki diger iilkeler ve b~kalart bi.iyilmeyi canlandtrmak iyin mali tedbirler ay1klam1~ veya uygulam1~颅 lard1r. Eger uluslararast olyekte koordine edilecek ve tamamlanacak olsalardt bu onlemlerin istihdam ve bi.iyi.ime .i.izerindeki etkisi iki katma ytkabilirdi (sayfa 3). 路 Gen;ekteQ de ti.im di.inyada kapitalist hi.iki.imetler Kastm 2008'den bu yana ye~itli planlart kabul ettiler. Bu plantar bankalart ve speki.ila2

路'Kilresel Sendikalar" UluslararitS1 HUr Sendikalar Konfederasyonu (ICFTU), Kllresel Sendika Federasyonlan ve OECD Sendikal Dam~ma Komitesini (TUAC) bir araya getirmektedir.

73


Sosyalizm

tOrleri kurtannak i~in kamusal fonlar1n yagmalanmas1n1 i~eriyordu. ABD'deki Obama planmm ardmdan gelen Paulson Planmdan, Avrupa Birligi'nin her Avrupa hilkilmetini spekutasyon yoluyla kaybolmu~ olan fonlan yerine koymak i9in bankalara milyarlarca avro ya da dolar Odemeye mecbur eden kararlarma kadar bu planlar, omegin ABD'deki gibi bu devasa miktarlardaki paraya ne oldugu_nu bilemediklerini soyleyen bankalan kurtannaya yonelikti - bu nas1l olur da bilyUmeyi te~vik etmek i~in tasarlanm1~ bir onlem olarak sunulabilir? Herkes ger9ekleri gorebilir. Krizle ilgili ilk zirvesinde Avrupa Birligi bankerfore ve spekUlatorlere 1.700 milyar avro sunmay1 kararla~t1rd1. Bunun sonucu Avrupa'da daha once gorulmemi~ diizeyde hir sanayisizle~tir­ me ve i~lerin imha edilmesi dalgas1 ya~and1 (Fransa'da gUnde 3.000, tspa:lya'da ise gilnde 11.000 yeni i~siz). Sendikal hareketin gorevi bu silrecin tilm dUnyaya yay1lmasm1 m1 talep etmektir? Bu anlamda (kendisinden dilzmece bir ~ekilde uluslararas1 sendikal hareket olarak bahseden) ITUC ne istediklerini anlam1~. <;UnkU G20 de uluslararas1 mali kuromlara ~u ana dek gorillmU~ en bUyilk destegi venneyi kararla~t1rarak tam _da buna karar verdi. Yakm gelecekte Uretimin yenidenb~lamasm1 saglamalan temelinde bankalara 5 trilyon ABO dolan daha verilecekti. Ger~ek ise olduk9a farkh. Hiikilmetler tarafmdan spekillasyona odenen ve kamusal zenginli~i talan eden para daha sonra her bir Ulke i9erisinde so~ilril ko~ullannda bir art1~a, kamu hizmetlerinde y1k1ma ve istihdamm ortadan kalkmas1na sebep oluyor. Bunun tilziigiinde dUnya yoneti~imine katilma amacm1 ifade eden ITUC tarafmdan talep edilmesi olagan say1lmahd1r. Bu da bizim bu ornekte bir sendikal orgUtle kar~1 kar~1ya olmad1g1m1z1 teyit etmektedir. Ancak kendilerini korumak i~in sendika konfederasyonlan, tetsine bu kotUIUk kaynag1 te~vik planlan ittifak1 sUrecine zincirlenmeye kar~t ~1kmahd1rlar. Dordilncil Entemasyonal Yedinci Dilnya Kongresine davet mektubunda ~unlan soylilyor: "Bu parp/arm ho$una verilm4 olacagim her i$~i biliyor. En fazla bunlar spekiila~yon ve somurii makinesinin yeniden i.ylemeye b~lamasma hizmet edecek. Sorun temelinde ~oziilmedigi surece ~·u andaki krizi muhakkak bir b~ka daha da y1kic1 kriz izleyecek. Ve sorunun temeli iiretim ara~larmm oze/ mulkiyetine dayanan kapitalist sistem. 1 (. .. ) Dorduncii Enternasyonal bu vesile ile i~·~i hareketi ve demokrasiden yana o/dugunu soyleyen tiim orgiltlere bir resmi ~agri yapmaktad1r: ·u[uslari, halklari ve demokraJ·iyi savunmak bu planlarla·ayri$may1 gerektiriyor. i$~i orgiltlerinin bag1ms1zbgmm bedeli budur. Tum 4unyanm 4filerini11 birlik i~inde durmak ve ~oyle soy/emek d1~mda bir se~enekleri yoktur: Bu O$agibk planlarm1z1 geri ~ekin!"Biz ~imdi

.,

i

!i

l

I

I

I l

II

I! i


Bir Kez Daha ITUC'un Roli.i Ozerine

ITUC'un onerilerini incelemeye devam edelim. "Bu zor zamanlarda $irketler sosyal sorumluluk sahibi o/malzlar ve i~<;ilerini olabildigince uzun siire tutmalzdzrlar" (sayfa 路5). i~iler astrlardtr ~irketlerin sorumlulugunun geryekte ne oldugunu biliyorlar. Bir ekonomistin son derece dogru bir biyimde i~aret ettigi gibi bir ~irketin tek sorumlulugu saf ve basit anlamda kar etmektir. Ve "i$<;ilerini olabildigince uzw1 sure tutmabd1r" ifadesi bir sendikal orgilt iyin ne anlama geliyor? Bir sendikanm i~ten ytkannalar1 kabul edebilecegi bir an var m1d1r? Aytklamanm onerdigi bu: "Yeniden yapilandzrma yonetim, sendikalar ve i$<;i temsilcileri arasmda diyaloga dayanmalzdzr. Kamusa/ destek a/an $irketler hiikiimetlerle ve sendikalar/a istihdam ve egitim $artlarmi da i<;erecek yeniden yapilanma programlarim iistlenecekleri anla$malar yapmayz kabul etme/idir/er. "(sayfa 5) Ashnda bu ifade, i~yilerin taleplerini i~letmenin kendisine bag1mh ktlma amayh biltilnsel bir program anlamma geliyor. Bu nedenle ilcretlerle ilgili olarak artt~lan verimlilikteki kazammlara baglamak oneriliyor. "Bu i$<;i haklarmm daha iyi gozetilmesini ve bOylelikle de sendikalarm artan verimlilikleri ile orantili iicret artl$lanm m'iizakere edebilmelerini gerektirecek. "(sayfa 6) Bu korporatist bir politikad1r ve sm1flar arasmdaki kar~1t ytkarlar geryegini inkar etmeye ve sendikal orgiltlerin kendilerini "biltilniln" yani ~irketin bir paryast olarak gormelerine dayahdtr. Ancak bu korporatizmin ozel bir yonil de var. Uluslan imha eden yilrilyen emperyalizm doneminde ifade edilmekte olan bu korporatizm esasen ulusotesidir. Bu ~ekilde Kilresel. Sendikalar ile ITUC'un ay1klamas1 uluslara kar~1 ulusilstil yaptlarm tasanm1 ile ortil~mektedir; -korumac1hga kar~t sava~ adt altmda- uluslarm millile~tirme yoluyla, .piyasalara ve yokuluslu ~irketlere kar~t yasalar ve dilzenlemeler yapma yoluyla kendilerini korumak iyin onlem alma ,haklanm kmayan dilnya yapmdaki koroya kat1lmaktad1r. "1930'/ardaki krizdeki "kom.$unu dilenciye <;evir" politikalarma geri donme hatasma di.i.ymemeliyiz. "(sayfa 6) Ve ITUC bu uluslarilstil mekanizmaya dahil olmayt da talep ediyor: "Hiikiimetler $U anda i~ jaaliyetlerine ve ulusal yargi sistem/erine gore bO/iinmi.i.y olan mali duzen/emelere y6nelik par<;alz yaprya son verme hede.fi ile hareket etmelidir. Gerek/i oldugu yerlerde, ozellikle de Avrupa 'da ulusustu birle$me/er olmalidzr. Denetleme kurum/arma gorevleri i/e orantzli yetki/er ve kaynaklar verilmelidir. ( ... ) Bun/arm yoneti$im yapilarmdan sendikalarm sesi de duyulabilmelidir. "(sayfa 9) "Daha uzun vadeye bakflgzmzzda ekoi10mik ve sosyal dam$ma ve politika p/anlamanm ii<;lii yap1lan ( ... ) yeniden olu$furulmaltd1r. istihdam ve ekonomik biiyiimeyi be/irleyen kararlarda i$<;ileri11 temsil-

75


Sosyalizm

cilerini dahil etmek sadece demokratik ilkelerle tutarlz o/makla ka/maz, ekonomik anlamda da mant1klzd1r." (sayfa 11) Ekonominin tammlanmasma ve 路"ekonomik"bir bakt~ aytsmdan manttkh 'kararlarm almmasma kattlmak bir sendikanm i~i midir? insanm insam somUrtisUne ve artt degere el konmasma dayah kapitalist sistemde, kapitalistler iyin ekonomik bir bakt~ aytsmdan mant1kh olan karhhkttr, kar marjmm geryekle~tirilmesidir. hyiler iyin manttkh olan i~lerini korumaktir, i~gUylerini savunmakt1r, lnsanhgm tek Uretken sm1fm1 savunmaktir. Bunlar kar~1t y1karlard1r. Kapitalist toplumda soyut . bir ekonomik bak1~ ay1s1 yoktur. ITUC'un nas1l bir yoneti~im yagns1 yapt1g1 yok net: "Kriz kilresel ekonominin yoneti#m mekanizmalarmda ciddi zayif/1klar oldugunu gosterdi. En iyi dilnya yoneti~路imi ir;in e/imizde bir rer;ete yoksa da (. ..) sadece 11/usa/ yonefi$imin eksik oldugu ve 'biiyilk bir kiirese/ an/Q$ma' ir;erisi11deki yeni bir diinya kurumsal mimarisini11 gerekli o/dugu ar;1kt1r. (. ..). G20 silreci kimi gerekli unsur/ari ir;ermektedir ama r;okfazla .finans konularma agzrllklz kalmaktadzr. Kiiresel diizeyde ekonomik ve sosya/ politika konu/armda verimlilik, me$ruluk ve hesap verilebilirligi birle$firecek yeni bir karar formuna ihtiyar; vard1r. Belki Almanya ba$bakam ve ltalyan Maliye Bakam tarafindan onerilmekte o/an ve OECD, DTO, !LO, IMF ve Diinya Bankasi 'na dayalz kilrese/ ekonomik ve _sosyal yoneti#m $arfl veya yasal arac1 bir ba$lang1r; noktasz olabi/ir. "(sayfa 12) Dolay1s1yla ITUC, sendikal hareketten uluslararas1 kurumlara yolu aymak iyin muhafazakar CDU'nun Uyesi Almanya b~bakanmm ve Berlusc9ni hUkUnietinin maliye bakamnm onerilerine destek vermesini talep etmektedir. HUkilmetlere dam~manhk gorevlerini sUrdi,iren ITUC ve Kilresel Sendikalar, sendikalarm Maliye Bakanlan ile birlikte yah~malarmt istemektedirler: "/# hiikilmetler ba$fatmalid1r ama bu i~路 kapalz kapzlar ardmda toplanan bankaczlara 11e maliye bakanlig1 gorevlilerine b1rak1/amaz. Sendikalar bu siirece yap1c1 katk1 yapmaya ar;1kt1rlar ve hiikilmetlere sendikalara da ma~ada bir sandalye vermeleri r;agrzsm1 yapmaktadzrlar. Sendikalar uluslararas1 orgiitlerin yeni yoneti#m ve dam$ma yapzlarmm tam bir parr;as1 olmalu/1r. (. ..) .(sayfa 13) ~ilphesiz ITUC'un bu konumu sendikal hareket iyin son derece tehlikeli bir unsur iyermektedir. Yakmda bunun bir omegini Avrupa'da ya~ad1k; burada ITUC'un militan kanadt olan ETUC ,bir ulusUstU kurum 路 olarak kendi biitUnle~meci yonelimini italyan sendika konfederasyonlarma dayatmak istedi. ETUC ulusal toplu sozle~meleri tart1~maya ayan bir anla~may1 imzalamay1 reddettigi iyin italyan konfederasyonu

76


Bir Kez Daha ITUC'un Rolil Ozerine

CGIL'i 3 ai;1ktan kmad1. ETUC Genel Sekreteri John Monks, Guglielmo Epifani'ye Roma'da 2.5 milyon i~i;iyi bir araya toplam1~ olan CGIL gosterisini kmayan bir mektup gonderdi. Sebep: di~er iki 1talyan konfederasyonunun yapm1~ oldugu gibi yapmayarak CGIL ulusal toplu sozle~meleri i~letme toplu sozle~meleri ile degi~tirme tehdidine yol ai;acak olan bir anla~may1 imzalamay1 reddetmi~ti. Monks'un mektubu ~unlan belirtiyor: "ETUC italyan sendikacillgmm krize kar~i koymak ve Avrupa sendikalarmm inisiyatifini daha iyi desteklemek i~in eylem birligini miimkun olan en kisa siirede yakalayacag1m umuyor. " Bu istenen eylem birliginin ii;erigi ne peki? Yamt John Monks'm kendisi tarafmdan veriliyor: "Avrupa Komisyonunun yapmcy oldugu gibi bir te~vik plamnm uygulanmasm1 karar/a~t1rmak gerekiyordu, yine aynen banka/ari kurtarmanm gerek/i o/dugu gibi. " Gorebildigimiz gibi ITUC'un uluslararas1 di.izeydeki onerilerinin her bir iilkede empoze etmek istedikleri ~eylerle ilgili pratik sonu~lan var. Ancak ITUC'un gori.i~leri sadece tart1~maya ve tepkilere yol ai;abilir. <;i.inki.i ITUC'un varhg1 ne kadar tehlikeli olursa olsun i;ok ~iiki.ir ki bu onu olu~turan orgiltlerin niteligi ilzerinde tayin edicj bir etkiye sahip degil. Zaten CGIL liderleri de kendilerine dayat1lam basiti;e reddettiler, gosterilerine sadik kald1lar ve i~ten i;1karmalara son verilmesi ve ulusal toplu s<>zle~melerin korunmas1 taleplerini teyit ettiler. Bu nedenle G20 toplant1smdan sonra ITUC yeni bir ai;1klama yaymlad1. Bu at;1klama zirvenin sonu~lanm memnuniyetle k~1hyordu. ITUC'a gore "Londra G20 toplantlSlnda karar altma a/man a~1/clama, istihdamm merkeze a/md1g1 .ve son otuz yllm ba~arisiz politikalarma bir son veren yeni bir kiireselle$meye 路bir ~路ans tamyor "; "istihdam1 korumaya ve yeni i$ sahalar1 yaratmaya ''., "mali piyasalarm diizenlenmesine ", "geli$mekte olan iilkelere daha faz/a destege, uluslararas1 ma/i kilrumlarm reformuna ve Milenyum Ge/i~me Hedeflerine yeniden teyit edilen bir bagltltga" ve "biiyiime ve patlama ekonomik sal/an11/armdan ka~mmak ifin politikalara ve konjonktiire kar~1 ekonomik faaliy_ete destege" "biiyiik bir vurgu yapzyor ". ITUC Genet Sekreteri Guy Ryder ~unu duyurdu: "G20 bize on yzllard1r siiren deregii/asyonu geri fevirmeve hukiimeti11 ro/iinu geriye getirerek finansm, kendisi de insanlara hizmet etmesi gereken gerfek "1, ekonomiye hizmet etmesini sag/ama ~ans1m verdi. (. ..) /LO 'nun ro/unun geli$tiri/mesi ise ozellik/e o/um/udur. " 3

COIL: halyan Gcnel Emek Konfederasyonu, Ulkedcki en bllyllk sendika konfederasyonu (5,5 milyon Uyeli). ITUC ve ETUC Uyesi ve halyan Komunlst Partisi'ne yakm.

77


Sosyalizm

Burada Kiiresel istihdam Sozle~mesi'nin yolunu a~acak siirecin kalbine gelmi~ bulunuyoruz. Arna bu soruna gelmeden once kimi sendikal orgiitlerin G20 zirvesine ili~kin olarak dile getirmi~ olduklart farkh bak1~ ai;1larma bakahm: Kore'deki KCTU'ya gore: "Zirvede gozden ger;irilecek and1g1miz onlemlerin gerr;ekten r;oziim o/dugundan $iipheliyiz. Yine G20 liderlerinin, Diinya Ticaret Orgiitii, IMF, Dunya Bankasi ve diger kurumlarm kendilerini kiirese/ krizin 'sorun ¢6ziiciileri' gibi sunmalarmz da sorguluyoruz. Bu orgiitlerin hepsi neolibera/ politik reform/arm, serbest ticaret ve serbest yatzrzmm ve ma/i kiireselle~-menin uygulanmasznda pay sahibidirler. Dahas1 G20 "~u andaki krizin temelindeki sebepleri" "mant1kh olmayan risk yonetimi pratikleri, gitgide daha karma~1k ve ~effaf olmayan hale gelen mali iiriinler" olarak ai;1klasa da biz ~ag1da imzas1 olanlar son diinya ekonomik krizinin ashnda bu kurumlarm bu radde ilerletmi~ oldugu kapitalizme i~kin sistemik i;eli~kilerden kaynakland1g1 gorii~iimiizii koruyoruz. Ve dolayzszyla G20 'nin degerlendirdigi on/em/er ba~·arzszz olm~· ·bir sistemi ger;ici olarak tamir etmek ir;in a/man on/emlerdir; $U andaki krizi yaratml$ o/an sistemin temelden bir gozden ger;irmesi yapzlmamaktadzr. · Gerr;ek r;oziimlerin i$r;ilerin, i$r;i ailelerinin ve ha/km ya$amlarm1 giivenceye almaktan ger;tigi g6rii$iimiizii devam ettiriyoruz. (. .. ) Biz (J.1ag1da imzasz o/an/ar banka/arm ve mali kurumlarm ko$ulsuz kurtarzlma/arma da kar$l r;zkiyoruz. Bu esasen spekulatorlerin .neden o/dugu zararlarz kamuya aktarmaktadrr. Zenginligin boyle devasa bir aktarzmz i$~i ailelerinden para toplayzp diinyanm en zengin banka hissedarlarma vermekle e$degerdir. Dolayzszyla .finansal spekiilatorlerin zararlarz sadece ilgili tarajlarca iistlenilmelidir. Bankalarm ve mali kurumlarzn kamusa/ nitelik/erini tasdik .etmek ve gur;lendirmek ir;in politikalar geli$1irilmeli, bankalarm millile$firilmesi de bunun ir;erisinde o/malzdzr. ikincisi "korumac1 ticaret" ile "serbest ticaret" arasmdaki yamlt1c1 tarteyma O$Zlarak daha acil ve daha emekten yana bir kiiresel ticaret sistemi elde etmek ve geli$1irmek hedeflenme/idir. Biz G$ag1da imzasz olanlar bilhassa $U andaki Lee Myung Bak hiikiimetinin korutnac1lzg1 yzkmak soylemiyle ABD ve AB ile ace/eyle yapml$ oldugu ikili Serbest Ticaret Anla$mas1 'na (FTA) kesinlikle kar$l pkzyoruz. Belirtilmeli ki FTA $U andaki krizi dogurmu$ olan onemli kurumlardan bir tanesidir r;u11kii mali hizmetler iizerindeki kzsztlama/an biiyiik olr;iide kald1mi1$ ve emek piyasasmm esnekle$1irilmesini ve ozelle$1irmeyi hzzland1rm1$flr. Yine FTA kendine yeten gzda iiretimini y1k1ma ugratarak, kamu hizmetlerinin ozelle$tirilmesi nedeniyle i$r;i szmfina yonelik temel hizmetleri ortadan kaldzrarak ve baglayzcz entelektiie/ miilkiyet haklarz

78


Bir Kez Daha ITUC'un RolO Ozerine

yoluyla i/a9 ve bilgiye eri$imi engelleyerek bir dizifelakete yo/ a~ml$1Zr. (. ..)Kesin inanczmzz ~udur ki gerfek fOZiim/er i$filerin, i$fi aile/erinin ve ha/km ya$amlarma en biiyiik deger veri/diginde bulunacaktzr. Evet, ancak i~c;i sm1fmm ve halklarm, her yonden kapitalist sistemin de:vam1 ile ve ulusilstil kurumlarm te~vik planlan ile c;at1~an c;1karlarmdan yola c;1k1larak insanhgm mevcut krizine bir c;ozilm bulunabilir. i~te tam da boylesi bag1ms1z bir c;izgiye kar~t Kilresel istihdam Sozle~mesi giindeme getirilmektedir. Uluslararas1 Baglantt Komitesi (ILC) c;agns1 ile Cenevre'de yaptlan toplant1, diinya i~c;i hareketinin dikkatini bu giri~imin temsil ettigi tehlikeye c;ekmi~tir. Bu giri~imin gerc;ek anlamda ITUC ile emperyalizmin kurumlan tarafmdan gerc;ek anlamda birlikte "iki adtmda" ortaya konulmu~ olduguna dikkat c;ekelim. Esasen ortak ITUC ac;1klamas1 $Unu talep ediyor: "Piyasa yon/~ndir颅 meli kiireselle$medeki mevcut krize etkin bir $ekilde yamt verebilecek yeni bir ~ok tarafli yapmm merkezinde /LO o/ma/idzr. ( ...) Hiikiimetler sosya/ ortak/arla birlikte ~a/z~arak ve /LO gibi i/gili uluslararasz orgiitlerden a/acaklarz girdiler i/e yeni bir ekonomik diinya diizeni olu.)路turmahdzr." (sayfa 13) G20 zirvesi ise ILO'ya istihdam ilzerine kiiresel zirveyi haztrlama gorevini vererek bu c;agnya uydu. Somavia'nm yukartda amlan raporunda aktar1ld1g1 gibi "bu rapor bir Kiiresel istihdam Sozle$mesi 'nin ilk unsurlarmt onermektedir. (. ..) Yine G20 Londra istihdam Konferansz 'nm ve G8+6 (:ali~ma Bakanlarz top/antzsmm (Mart 2009) sonuflarzm yans1tmaktad1r. "Aym dokilmanda $U da belirtilmektedir: "2 Nisan 2009 'da G20 /ider/eri bir Kiirese/ Canlanma ve Reform P/anznz kabu/ ettiler ve bu planzn 'Herkes i~in adi/ ve siirdiiriilebi/ir bir diizelme saglamak 'ba$11k/i bOliimiinde ILO 'dan $U talep ediliyor ".' "Krizin insan boyutunun farkmdaytz. ( ... )Bu nedenle Londra istihdam Konferansmm ve Roma .Sosyal Zirvesinin raporlarm1 ve onerdikleri onemli ilkeleri olumlu ka~1hyoruz. ( ... ) "ILO'ya ilgili diger orgiltlerle birlikte c;ah~arak at1lan ve gelecekte at1lmas1 gereken ad1mlan degerlendirmesi c;agnsm1 yap1yoruz." 5 Nisan 2009 tarihinde ise ILO'dan Kilresel istihdam Sozle$mesi'ne onderlik etmesi istendi. Gorillebilecegi gibi ITUC ile G20 liderleri arasmdaki a$ama a$ama yilriltiilen gerc;ek bir i~birligi sonucunda ILO'yu bir Kilresel istihdam Sozle~mesi'ni uygulamakta kullanmak, sendikal orgiltleri korporatist dilzen ic;ine entegre etmek ic;in bir mekanizma haz1rland1. Bu sorunlarm etrafmdaki tart1$malar -yani di.lnya i$c;i .hareketi her duzeyde dilnya yoneti~imine entegre olmah m1d1r, yoksa tersine tarihi misyonu olan i~c;ilerin c;1karlanm savunmay1 m1 i.lstlenmelidir?- 22-23

79


Sosyalizm

May1s 2010 tarihlerinde Berlin!de yap1lacak olan Sav311a ve Somilrilye kar~1 A~1k Dilnya Konferans1'na gidilirken haz1rhklann kalbinde yer alacak olan sorunlar olacakt1r. /


KOresel Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

KUresel Ekonomik

Hrizin Vurduju Avrup• lirliji D•jll1yor 1 Christel KEISER

Frans1z finans setmayesinin ~1karlarm1 temsil eden Les Echos gazetesinin "Avro'nun Sonuna Dair iki Senaryo"2 ba~hkh bir yazt yazacagma bundan birka~ ay once kim inamrd1? Sozkonusu yaz1da iki ihtimal ilzerinde duruluyor: Ya tiim illkeler birbirinin pe~i s1ra Avro Alam'm terk edecek ya da Avro Alam birdenbire tamamen ~okecek. Bu noktada, Maastricht Anla~mas1'nm Avro ve Avrupa Merkez Bankas1'm AB mekanizmasmm merkezi par~alan olarak haz1rlad1gm1 hat1rlamakta fayda var. Les Echos'un bu mesele ilzerine bir yaz1 yazmas1 bile AB'nin dag1lma silrecinin ilerlemi~ oldugunun bir gostergesi.

~ u bir ger~ek: Oretim ara~larmm oz.el millkiy~tine dayanan kilresel ykapitalizmi sarsan bu krizle birlikte sermaye sm1fmm tiim kurumlan, ozellikle de Avrupa Birligi kurumlan parampa.r~a oluyor. En hara1

2

La Verite/Gerirek'in 65. saytsmdan irevrilmi~tir. 27 ~ubat 2009 bask1s1,

81


Sosyalizm

retli AB savunuculan bile bir geryegi gonnek zorunda: Avrupa Birligi projesi suya dil~mil~tiir. En azmdan ba~langtyta dii~tinillen haliyle yani tiim ktta i~in ortak kararlar ilretebilen bir mekanizma olarak AB imkans1z bir hayaldir.

Avrupa Birligi: Amerikan Emperyalizminin Bir "intas1" La Verite'nin (Geryek) onceki say1larmda Avrupa Birligi'nin 'temellerini uzun uzun anlatm1~ttk. Fakat bir kez daha tekrar edelim: 1947'deki Marshall Plam'ndan 3 Lizbon Anla~mas1'na4 dek Avrupa, Amerikan Emperyalizmine tamamen itaat edecek ~ekilde "in~a" edilmi$tir. Ba$lang1yta Avrupa'daki devrimci dalgay1 kontrol etme arac1 olarak gorillen Avrupa "koordinasyonu", sonralan Amerikan Emperyalizmi'nin Avrupa'daki emperyal giiylerin birbirleriyle rekabet etmesini engellemesi iyin kullamlm1$tir. 5 Bu amact geryekle$tirebilmek iyin AB kurumlan kurulmu~ ve son altm1~ yllda biryok anla$ma imzalanmt$ttr. Bu AB kurumlan ve anlal?malan il?yilerin, halklarm ve milletlerin varhklanm bile tehdit eden zor ayg1tlan haline gelmi$tir. I 992 Maastricht Anla$mas1 bu minvalde onemlidir. Bu anla$ma, daha onceki anlal?malarm otesine geyerek sm1f milcadeleleri ile kazamlm1$ olan haklan ve giivenceleri yok edecek kurumlar olu$tunnu$tur. Her ulusal burjuvazinin "kendi" i$yi sm1flanyla milcadelelerindeki yenilgilerini telafi etmeyi amaylam'1~tir. Bu Avrupa "in~as1" Avrupa'daki biiyilk partiler ve "sol" partiler tarafmdan silrekli desteklenmi$tir.6 Bar1$m tek giivencesi ve i$yilerin kar$1la$ttg1 durumlarla milcadele etmenin tek arac1 olarak sunulan bu anla$manm beyan edilen amac1 ise "bart$tn", "ilerlemenin" ve "adaletin" Avrupasm1 in$a etmek olmu$tur. Son donemde, Taslak Anla$manm Frans1z ve Hollandah halklar tarafmdan reddedilmesiyle, daha fazla i$yi daha s1k AB politikalarma kar$1 ay1kya tavir alm1$tlr. Bugiin, krizin kapitalist ekonomiyi vurmas1yla birlikte art1k yeni bir doneme giriyoruz: Bir yandan i$yi sm1flan daha l?iddetli $ekilde krizden etkilenirlerken, diger yandan AB

3

4

6

ABD'nin Avrupa'nm yeniden in~asma yard1m plam i\:in ko~tugu ~art ~u: "Eski K1tanm tum illkeleri ihtiya\:lnn konu~unda fikir birligine varmnhlar. Amerikan hilkilmetinin her etkin eyleminde her illke yer alsm." Onaylanma sUrecindeki Yeni Avrupa Anl~mas1, Fransa ve Hollanda'nm 200S'de yirtlp att1g1 Avrupa Anayasas1 'ndakilerden daha beter ~rtlar barmdmyor. Avrupa devletleri arasmdaki gibi Avrupa devletleri ve ABO arasmdaki \:lkar i,:atl~ma足 lan da dahil. Tum Sosyalist Partiler oyle ya da bOyle Maastricht Anl~mas1 ' m desteklediler. Komilnist Partilere gelince, onlar da birkai,:1 d1~mda AB kurumlarma itibar eden bir siyasi i,:izgide olan Avrupa Sol Partisi (POE) Uyesiler.


Kure~el

Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

kurÂľmlarmm y1k1lma siirecini h1zland1ran direni~ her giin biraz daha biiyiimektedir. Avrupa'nm dogusunda ve batlsmda giiylenen bir direni~ var. Bugiin t 8 milyonu a~km i~sizin bulundugu Avrupa'da, gUn geytikye h1zlanan kamu hizmetlerini, sosyal giivenlik sistemlerini, toplu sozle~meleri, emek mevzuatm1 par1;alama giri~imlerine kar~1 sendikalan ekonomiyi yeniden yap1land1rmanm karar alma siire9lerine katmak i9in bask1 art1yor. AB kurumlarmm bugi.inki.i i~levi, i~9i sm1tlanm ve milletleri dag1tmaya yonelik saldmlan organize etmektir. Bu yeryevede, sozde kurtarma planlan AB politikalarmm tek ortak yamd1r. Hiikiimetleri bankerlere ve spekiilatorlere (vurgunculara) milyar dolarhk mali destek vermekle gorevlendiren te~vik paketleri patronlan i~ten ytkartmalar konusunda temize ylkartmaya da yaramaktad1r.

Avro Alan1 Bolunme Tehlikesi Alt1ndad1r Avrupa Merkez Bankas1'na (AMB) gore istikrar kriterleri ve Avro aylkya tehdit altmda. Eski Alman Merkez Bankasi Ba~kam Hans Tietmayer'in I 997'de ne dedigini hat1rlayahm: "Avroyla birlikte emek gi.iciiniin degeri tek di.izenleyici deger haline gelmi~tir." Ge9en aylarda ekonomistler ve siyasi liderler Avro Alam'nm boliinme riski kar~1sm­ daki kayg1lanm beyan ettiler. AFB 21 Ocak'taki bir man~etinde ~u uyany1 yapt1: "En karamsar senaryoya gore, bory batagmdaki i.ilkeler paralanm devaliie etmek iyin Avro Alam'ndan 91k1p para basabilirler; boylece tek para birimi olan Avro'nun yaratt1g1 bi.itye k1s1tlamalarmdan kurtulabilirler." AMB ba~kant Jean-Claude Trichet buna hemen ka~1 y1kt1 ve ~u ~ekilde cevap verdi: "Kriz yiiziinden Avro'nun ve para birliginin boltinmesi korkulan yersizdir". Trichet, tek para biriininin "Avro Alanmdaki vatanda~lan korumaya yarad1gm1" ekledi. Bu mada, Avupa Komlsyonu 2009 iyin ekonomi ongorillerini yay1mlad1: GSMH'nin Avro Alam'nda yiizde 1,9 tiim AB illkelerinde yi.izde 1,8 ki.iyiilecegi, i~sizlik oranmm Avro Alam'nda yi.izde 9,3 ve tiim AB iilkelerinde yiizde 8, 7 artacagt ongorillliyordu. Bu ongorilniln ardmdan rakamlar her ge9en giln daha da kayg1 verici olmaya ba~lad1. Vatand~lan korumak bir yana dursun Avro Abm ekonomik krizi daha da ~iddetlendirmektedir. Unutmayahm, iiye ulus devletlerden tamamen bag1ms1z bir kurum olan AMB, Avrupa burjuvazisinin kendini tamamen finans piyasr.iarmm kollarma b1rakmas1 i9in bir aray olmu~tur. Bunun sonucu olarak Avrupa burjuvazisi Amerikan finans sermayesi y1karlarma tamamen bag1mh hale gelmi~tir. Bu bag1mhhk ekonomik kriz zamanmda daha da artm1~t1r. Zira dola~1mda para olmad1gmdan iiye iilkeler zararlanm sadece ulusal emek maliyetlerini ktsa-

83


Sosyalizm

rak kar~damakta, bankerlere ve 路 spekillatorlere ak1tt1kJar1 milyarlarm bedeli yilzbinlerce i~t;iyi i~ten t;ikartmak olmaktadir. Fakat son y1llarda, bu saldmlara kar~1 yilkselen direni~ sesleri artm1~t1r. 1$t;i sm1tlar1 AB polikalanmn da, kurumlarmm da kar~1smda dikilmi$, AB talimatlarmi durdurmu~tur.

Hilkilmetlerin bankalara mali yard1m yapabilmesini saglamak it;in, AMB'nin 2009'dan itibaren dizginleri gev~etmek d1~mda bir set;enegi kalmam1~t1r. Jean Claude Trichet, Avrupa hilkilmetlerinin "~u an ya~a颅 d1g1m1z gibi olagand1~1 durumlarla ka~1la~t1g1m1z zamanlarda "manevra paylarma" uyum saglayabileceklerini" belirtmektedir. 7 Fakat birkat; hafta sonra, 18 ~ubat'ta, Avrupa Komisyonu alt1 illkeyi it;eren (Fransa, 1spanya, Yunanistan, trlanda, Letonya ve Malta) "fazla biltt;e at;1g1" prosedilrilniln ilk a~amasm1 ba~latm1~t1r. Bu prosedilr kamu harcamalarmdaki bory sarmahndan ve sm1f mUcadelesinin AB taleplerinin onilnde engel olu~turmasmdan kaynaklamyordu. Maastricht Anl8$mas1'yla yilrilrliige giren biiyiime ve istikrar pakt1 devletlerin ciddi kriz durum:larmda biitt;e at;1gmm yiizde 3 limitinin iizerine t;ikmalarma miisaade ediyor. Fakat bu limit ~1m1 sadece get;ici ve olaganilstU nitelik ta~1yor, at;1gm yiizde 3'Un t;ok fazla ilstilne t;~kmasma izin vermiyor. Fransa ozelinde Avrupa Komisyonu, at;1gm olaganilstU durumlardan kaynaklanmad1gm1 ve get;ici ozellik l8$1mad1gm1 belirtti. Fransa BUtye Bakan1 Eric Worth Brilksel'in bu uyansm1 "rezalet" olara degerlendirdi. Worth, "Brilksel bir yandan Avrupa Devletlerine durgunlugu a~malarmm ve kamu harcamalarmm arttmlmasmm zorunlu oldugunu soylerken ( ... ) obilr yandan izin verilen biitt;e at;1g1 limitlerinin 8$11masi kar~1smda uyanlarda bulunuyor." diye konu~tu. 8 Ayr1ca, Frans1z hiikiimetinin , otomotiv endilstrisi it;in haz1rlad1g1 kurtarma plam, AB ba~kanhg1 tarafmdan korumac1 tedbirleri yilzilnden ele~tiriliyor. Otomotiv endilstrisi patronlan, i~ten t;1kartmalar1 ve Uretim alanlarmm kapat1lmasm1 korilklememek it;in (PSA 10 bin i~t;iyi daha t;1kartacagm1 at;1klad1) derhal hilkilmetleriyle yapt1klan anlqmalanna geri donerken Avrupa Komisyonu sozcUsii Jonathan Todd ~u at;1klamay1 yap1yor: "Frans1z $irketlerinden Fransa'daki fabrikalarmm kapatdma- 路 masmm istenmesini kayg1yla kar~1hyoruz. Bu AB Anla$mas1 ~artlrma aykmd1r.''9Maastricht Anla~mas1 ister get;ici onlem olarak, ister ekonomik dtirgunluk yilzUnden olsun Uretim sahalarmm kapatdmasmm yasaklanmasm1 yasakhyor. 10 7 8 9

10

AFM haber billteni - 22 $ubat 2009. AFB haber bUlteni - 19 $ubat 2009. Reuters - 13 $ubat 2009. Rundan k1sa bir sure sonra devlet b~kanlan olaganustu topland1. I Mart'ta <;:ek B~bakan1 "Korumac1hga hi~bir gerek olmad1gma karar verdik" ~klinde ~1klama yapt1. Yani her Uye devlet istedigini yapacak ve hi~bir i~ korunmayacak!

;. '


KOresel Ekonomik Krizin VurduOu Avrupa Birli{li

Da~11tyor

Avrupa burjuvazisi diye bir fey yoktur Bu, DordUncii Entemasyonel'in y1llard1r dile getirdigi gibi emperyalist koku~ma safhasmda sermaye sm1fmm Avrupa halklarm1 birle~tirmek dahil herhangi bir ilerici gorevi yerine getiremeyecegini kamthyor. Kapitalist rejimde "birle~ik" Avrupa yoktur ve olmayacaktir, bu yilzden "Avrupa b\irjuvazisi" diye de bir~ey yoktur. Ekonomik krizin vurdugu sozde Avrupa in~asma son veren i~te budur. <;ek Ba~bakam Mirek Topolank'm Fransa'nm otomotiv sanayisini kurtarma plam ilzerine kendini sorgularken soyledigi buz gibi bir . ge~ek degil mi: "Ge~ekten aym gemide miyiz?" Tabi ki, son tahlilde dilnyadaki tilm sermayedarlar i~~i sm1fl . ka~1smda aym gemideler. · Fakat farkh hilkUmetlerin ortak eylem karar1 almas1 gibi k1sa vadeli politikalar a~1smdan, Mirek Topolank tek ve aym geminin varolup olmad1gm1 sorgutamak konusunda hakh. Bu durum son aylarda artan Ba~kan Sarkozi ve ~ansolye Merkel arasmdaki gerilim ve krizlerde de iyice ortaya ~1k1yor. lki hilkilmetin de AB'nin ortak mekanizmalannm dibine silrUktenmemek i~in ean havliyle ugra~t1klarm1 gorilyoruz. Avrupa kurumlar1 da hem Bat1 hem de Dogu Avrupa 'y1 birle~tirmek konusunda ~aresiz. Tam da b~ esnada, 18 ~ubat'ta Avrupa Ekonomik ve Mali l~ler Dairesi Bqkam Joaquim Almunia ~e~itli dogu iilkelerinde olabilecek ani devolarizasyon endi~esini dile getiriyor. Orta Avrupa Ulkelerinin yabanc1 yatmma ~ok bag1mh oldugu bir ger~ek. Buralardaki bankalann ~ogunun kontrolil Bat1 Avrupah gruplarm elinde. Bu gruplar geldikleri Ulkelere gonderildiklerinde Orta Avrupa Ulkelerinde sermaye · kalm1yor. TUm uluslararas1 kurumlar alarm veriyor. Dilnya Bankasi Avrupah liderlere "Yeni Avrupa BolUnmesi" ka~1smdn bir ~eyler yapmalan konusunda israr ediyor. Letonya ve Macaristan ~imdiden IMF gozetimi altmda. rugu Avrupa'mn ~6kil~il Bat1'y1 da etkiliyor. Les Echos gazetesi patronlannm ifade ettigi risk ~u: "Orta ve Dogu Avrupa ulkelerinin bankalarmda 1000 milyar Avrosu olan Avro Alam illkelerinin buralardaki ekonomilerin bat1~1m izlemek kendi ~1karlarma aykmd1r. <;ilnkii bu k1sa zamanda kendi ekonoinilerinin ~6kil~Une neden olacakt1r." 11 Avrupa"kurtarma" plam haz1rlamaktan acizler, ortak eylem plamm koordine etmekten acizler... 1926'da Tro~ki, Avrupa ve Amerika arasmdaki ili~kileri ~u ~ekilde a~1klam1~t1 :

Amerika ~u anda kapitalist dUnyadaki ana gU~ ve bundan ~1kan anlam, kapitalist crejim i~erisinde Avrupa'nm durumu i~in bir ~t'lzUm olmad1g1. Avrupa kapitalizmi kelimcnin tam· anlam1yla gerici hale gelmi'1ir. Diger bir dey_i~le,

•.

11

27 $ubat 2009 bask1s1.

85


Sosyalizm milletleri ilerletmek ~liyle dursun, eek bir durumda bile degildir. 12 路

gcirmi~teki ya~m

::;tandartlarm1 koruyabile-

Avrupa'nm Amerika Birle~ik Devleri'nin bask1s1 altmda oldugu tespiti ekonomik kriz zamanlarmda daha dogrudur. Ekonomik kriz Amerikan kapitalizmini ilk ve en ciddi ~ekilde vurdugunda bu gerc;:eklik daha ~iddetli bir ~ekilde kendini gostermi~tir. Zira ABO h1zla batan ekonomiyi kurtarmak ic;:in ekonomiye milyarlar ak1tmaya ve krizin sonuc;:lanm diinyanm diger iilkelerine, ozellikle de Avrupa'ya aktarmaya c;:ah~maktad1r. Avrupa Birligi hic;:bir zaman olmad1g1 kadar as1l amac1 baskm emperyalizmin emirlerini Avrupa burjuvazisine dayatmak olan siyasi ve kurumsal bir yap1 gorevi goriiyor. Bunun sonucu olarak tilm Avmpa iilkelerinde sm1f miicadeleriyle kazamlm1~ her ~ey, uluslarm pan;:alamnasma yol ac;:acak ~ekilde parc;:alamyor. i~c;:i sm1fmm c;:1karlanm ve ozelde i~c;:i sm1fmm tiim kapitalist kurumlardan bag1ms1zhgm1 savunma konumunda olan herkes ic;:in bu durum acil bir gtindcm sunuyor. Avmpa halklarmm arasmda gerc;:ek uyumun yolunu ac;:1p Avrupa Sosyalist Devletler Birligi'ne ula~mak ic;:in tek c;:oziim Avrupa Birligi zincirlerini pan;:alamak, Uretim arac;:lannm ozel mUlkiyeti rejimini dag1tmak. Avrupa Birle~ik Sosyalist Devletleri slogam yolunda gec;:i~ a~ama颅 smm ilk ad1m1 olan Ozgiir Avrupa Halklarmm Ozgiir Birligi slogam etrafmda Avrupa 'nm tiim halklarma ve milletlerine siyasi c;:oziim saglanabilir. Bu sorular c;:e~itli ~ekillerde 7 ve 8 ~ubat'ta Paris'te diizenlenen i~c;:i Konferans1'nda tart1~ma konusu oldu.' 3

"Bu Sistemle Miicadele .Etmek i~in Uluslararas1 i,~i Daya~1,mas1" Maastricht kriterlerinden vazgec;:me yasaklarma uymay1 daha da imkans1z k1lan sm1f mi.icadelesi siireci Avrupa kurumlarmm krizini daha de derinle~tiriyor. Frans1z patronlarmm gazetesi Le Figaro bu konuda ~oyle diyor: "istikrar Pakt1 ve onun ataleti ekonomik faaliyetteki dti~U~ ve toplumsal memnuniyetsizlik zamanlarmda siyasi takdire c;:ok az yer b1rak1yor." Birc;:ok emek eylemcisi i~c;:ilerin ti.im Ulkelerde AB'nin y1k1c1 politikalarma kar~1 nasil durduklarm1 anlatt1. <;e~itli hareketlerle ka~1la~an AB kurumlan gi.in gec;:tikc;:e daha ~iddetli bir ~ekilde i~c;:i sm1flanm disipline etmeye c;:ah~tyor ve ulusal "kurtarma" planlarma sendikalarm uymas1 ic;:in c;:abaltyor. 路 12 13

15 ~ubat 1926 tarihli "Avrupa ve Amerika" konu~mas1. Fransa Bag1ms1z l~i Partisi'nin (POI) davetiyle Uluslararas1 i~irilerin ve Halklarm Birligi'ne iiye 21 Avrupa Ulkesinden 150 emek eylemcisini biraraya getiren konferans.

/


Kuresel Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

Polonya 2004'den bu yana AB iiyesi. Avrupa Konferanst strasmda Polonyah delege ~oyle dedi: K1yamet dUnden bugiine gel~i. Avrupa !llkelerindeki lllm Ulkeler vah~i neoliberalizmin labaratuanna don!l~tiiriildU ( ... ) Bildiginiz gibi eskiden Olkemizde i;:ah~ma hakk1 mevcuttu ve i,:ah~mayanlara asalak gtizUyle bak1hrd1, oysa i$<;ilerin i;:ah~ma hakk1 ellerinden almarak $Ok tedavisi uygulanmaya i;:ah~1ld1. Konuta sahip olmama fikri bile bize yabanc1yd1. oysa ~imdi insanlarm konut hakk1 ellerinden ahnd1. Rahati;a ula~abildigimiz bir kainusal saghk sistemimiz vard1, fakat saghk korumas1 hakk1m1Z1 kaybettik. Eskiden kalitesini tart1~, ugnniz saghk hakk1m1z,. elimizden ~imdi tamamen almd1. Bir yasa taslag1 hastanelerin ozelle~tirilmesini zorunlu hale getirmeyi amai;:hyor. ~u an ozel hastaneler mevcut ama zorunlu degiller. ( ... ) Eskiden Ucretsiz kamu egitimi vardi a.:na art1k yok. Halen devlet okullan var ama bu okullar devlet tarafm· dan ve .tizel ·fonlarla desteklenen tizel okullarla rekabet edemiyor. Emeklilik maa~1 hakk1 da tehlikeye girdi. Polonya'da emeklilik sistemi reformu, i~i;:ileri gelirlerinin bir k1smm1 ozel emeklilik fonlarma yat1rmaya zorluyor ve mali · krizle birlikte bu para eriyip gitti. ( ... )Bir Alman yold~ Dogu Almanya'daki endUstriyel y1k1mdan bahsetti. Bu eski"komUnist" Ulkeler ii;:in de gei;:erli. Bedelsiz tizelle~tirilmeler yap1ld1. Her~eyi Avrupa sermayesi ald1. ( ... ) Bize ~tiyle diyorlar: 'Bu kai;:milmaz, b~ka t!lrliisUnU yapamay1z. Eski sistem <;tiktU bu yUzden b~ka sei;:enegimiz yok.' Bize sadece bu altematif sunulmu~tu. Ya da Uretim arai;:larmm toplumsal olmad1g1, sadece devlct kontolUnde oldugu komOnist sistem sei;:enek olarak duruyordu. i~i,:ileri ezen bUrokrasiyle bu sistem i;:ok da iyi degildi. Fakat neo~liberal sistem tek altematif miydi? Dayam~ma Birligi bunu istedi diyerek bana cevap vi:rebilirdiniz! Arna ba~lang1i;:ta sahici ·bir protesto hareketinde olan, ( ... ) degi~im ii,:in mllcadele eden i~i;:ilerin kendi arai;:lanm ve haklanm y1kmak ii;:in miicade ettiklerine inamyor musunuz? ( .. . ) Bu sistemle mUcadele etmenin tek yolu uluslararas1 i~<;i dayam~masmdan gei;er. ( ... ) t~i;ilerin geri;:ekle~tirecegi bir proje hakkmda son derece ciddiyetle d!l~Unmeliyz. Btiylece enerjileri ve gU<;leri yinc dag1lmasm ve yine ihanete ugramasmlar.

· Polanyah i~9ilerin kar~ila~t1g1 engel ve zorluklar Avrupa'daki diger iilkelerin i~9ilerinin sorunlanyla aym degil mi? Franstz i~9i sm1f1, sendikalarmm 9agns1yla 29 Ocak giinii ayaga kalktt. Ortak sendikal platform tartt~amalanm bir yana btrakarak milyonlarca i~9i greve 91kt1 ve taleplerini savundu. Talepleri arasmda i~ten attlmalara son verilmesi, kamu hizmetindeki i~lerin muhafaza edilmesi, hastane, okul ve iiniversiteler b~ta olmak iizere kamu hizmetlerini par9alayacak kar~t refonnlarm geri 9ekilmesi bulunmaktaydt. Eylemlerde bankerlere ak1t1lan milyarhk mali yardtmlara kar~t bir~ok slogan attldt. Avrupa Konferanst s1rasmda bir Franstz delege ~u gozlemini payl~tt: . Eylcm saghk sistemini ve personelin durumunu baltalamak isteyen Bachelot yasa taslag1 kar~1smda orgiitlendi. Olkemdeki CGT ve FO sendikalan l;astane bori;:larmm silinmesi ve tum personel pozisyonlarmm korunmas1 talepleriyle ortak hareket ettiler.

87


Sosyalizm

Fakat hi.iki.imet kar~t reform si.irecini devam ettirmeye karar verdi ve reformlara devam etmemenin soz konusu olamayacagmt , "toplumsal gi.indemin" uygulanmas1 gerektigini soyledi. Ba~bakan Filion ''toplumsal gi.indeme" aynca ~unu ekledi: Biz bu i ~ i kendi ba~11111 za yapmayacag1 z. Toplumsal payda~lanm1zla tart1~aca足 g1z. Ekonomi yi yenid..:n ya ptlandmnak ve t e ~vik pla111 aj andam1zdaki birinci i~tir. Ne kadar fo zla toplumsal payda ~ davet edilirsc. o kadar yanh~ sw,:lama ve lafebt:liginden kurtulunulabilir.

18 Subat ' taki toplant1da hiikiimet ve sendikalar anla~ttlar ve Sarkozy 2 milyar Avroluk "toplumsal" onlem dizisini a91klad1. (Bu miktar banker ve speki.ilatorlere verilen 428 milyar Avronun yanmda devede kulak .) <;:ok ge9meden Ba~bakan Filion, Sarkozy'yi ~u ~ekilde uyard1: "Ulkeyi bor9 batagma sokmaya 9alt~1yor gibiyiz. <;:ok az para var elimizde. Gelecek ku~aklarm odemesi i9in para odi.in9 altyoruz." Bunun anlamt basit9e ~u: Eger soz konusu olan bankerlere ve speki.ilatorlerc mali yardtm yapmaksa "manevra ala111" var: ama i~9ilerin "yaranna" bir uygulama soz konusuysa, miktar ne kadar az olursa olsun alan malan yok.

h~~i sm1f1 tum gu~lerini toparllyor Dordi.inci.i Enternasyonal ' in Franstz seksiyonunun 22 Subat'ta ald1g1 gene! kurul karannda ~oyle deniyor: "On devrimci kriz durumundaytz. Ekonomik krizin kam9tlan altmda olunmasma ragmen varolan ko~ul足 lar yeni bir devrimci krize a<,:tlma egiliminde. Biirokratik aygtt gene! kitlcscl ba~kaldmy1 engelledigi si.irece on devrimci kriz durumunda kalacag1z. ( .. .) S1111f111 ti.im gi.i9lerini toplayacag1 a~amanm e~iginde足 yiz." Baglam1 farkli olsa da 20 Ocak"tan beri Guadeloupe ' daki durum da bu. Burada kitleler sendikalan, ki.iltlirel, siyasi orgtitleri 146 talep etrafmda olu~turduklan bir platformda (LKP) topladtlar ve hi.iki.imeti di.i~i.irdi.iler. "Asgari Ocrete 200 Avro Zam " ana talebi etrafmda yogunla~an ba~kaldm, somi.iri.i ve somiirgeci bask1 kar~tsmda dikildi, gene! grevi si.iri.ikledi . Bu s1ralarda Fransa'da iiniversite 9ali~anlan ogrencilcriyle birliktc egitmen-ara~t1rmac1 i~9i stati.isi.i i.izerine olan yasa tasansmm ve cgitmen yeti~tirme reformunun geri 9ekilmesi i9in harekete ge9ti. Hi.iki.imet ozerkle~me mant1g111111 ama9lar111a ula~mak ve LRU reformunun ana hatt1 olan i.iniversite ozelle~tirmelerini hayata ge9irmek i9in egitmen ve ara~tmnactlann ulusal st>iti.ilerini kaldirmak istiyordu. T1pk1 2008 Araltk ' mda lise reformunun ertelenmesinde oldugu gibi smtf mticadelesi hiikiimeti geri ad1m atmaya zorladt. Bu gibi mi.icadeleler tlim Avrupa'da, Avrupa Birligi'nin dikte ettirdigi politikalar kar~1smdaki direni~lerde kendini gosteriyor. Ge9en

88


Kuresel Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

Arahk aymda Yunanistan'da lise ogrencileri i~9ilerin kat1hm1yla <>rgfit..; lerini sokaga 91kartt1lar ve binlerce insan AB'nin yirmi y1ld1r devam eden y1k1c1 polikalanm protesto etti. Kitleler ozelle~tirme, emeklilik sistemine saldmlar ve hayat pahahhg1 kar~1smda seslerini yilkselttiler. 1~9iler iilkenin her yerinde orgiltlerine s1ms1k1 sartldtlar ve talepleri etrafmda sm1f milcadelesini yilriitiiyorlar. Avrupa Konferans1'nda ltalya-Turin'den gelen bir sendikac1 arkada~1m1z Fiat Mfrafiori fabrikasmm kapat1lma tehlikesiyle k~t ~1ya oldugunu, 60 bin i~9iyi atmak istediklerini soyledi ve sozleiine ~u ~ekilde devam etti: "G~tigimiz aylarda COIL ve daha bir~k yerde 9ok bilyilk direni~ler gen;ekle~ti. CGIL i~9i sm1f1 birligini saglayan ulusal toplu sozle~melere kar~1 gelen anla~may1 imzalamay1 reddetti. Aslmda CGIL bagh oldugu metalurji federasyonu o~n FIOM'un bask1s1 altmda hareket etmekte. FIOM 13 ~ubat'ta grev 9agns1 yapm1~t1." 13 ~ubat'taki greve kat1hm bilyilk oldu. Roma'da 700 bin ki~i gosterilere kattld1. Gostericiler ~irket anla~malarma yolu haz1rlayan ve grev hakkm1 k1s1tlayan yeni anl~ma modeline, "ihtiya9 fazlas1" ve "krize ka~1 9ozilm" planlarma kar~1 seslerini yilkselttiler. Buna benzer haklara saldm politikalar1 Almanya'da da yilriitillmekteydi. Ge9en Eylill'de 130 bin i~9i devlet hastanelerini kurtarmak i9in sokaklara akt1. Kuzey Rhenanie-Westphalia'daki psikiyatri kliniginden gelen bir sendika delegesi bu konuda Avrupa Konferans1 kilrsilsilnden ~u a9tklamalan yapt1: "29 Eylill'de gostericiler 'Hastanelerden kurtulmak isteyenleri durdurun!' diye hayk1rdtlar. Hilkilmet haz1rlad1g1 taslakta hastanelere 2 milyar Avro aymrken spekillatorlere 500 milyar Avro veriyor. Hastanelerde ekonomik krizin insan kurbanlar1 yOzilstil b1rak1hyor. Aym zamanda emek maliyetlerini k1smak i9in Dogu Avrupa'dan kliniklerimize ge9ici i~ sozle~meleriyle 9ah~acak personel getirtiliyor. Bu personeli ge9ici i~ sozle~meleriyle 9ah~tmyorlar ki haks1zhk kar~1smda seslerini 91kartamasmlar. ( ... ) Sosyal demokrat temsilcilere 'hastanelere ili~kin bilt9e taslagma oy vermeyin, spekillatorlere 500 milyar Avro verilmesine kar~1 91km' dedik." Spekillatorlere verilen milyarlar kamu hizmetlerinden emilen milyarlar aslmda. Konferansta irlanda' dari kat1lan sendika temsilcisi illkesindeki durumu ~u ~ekilde anlatt1: "Ba~bakanm iki ytl ilcretlerin dondurulacagm1 ve emekli m~larmda yilzde lO'luk azalmaya gidilecegini a91klamasmm hemen ardmdan konfederasyonumuz gelecek hafta acilen toplanacak ve gene! grev 9agns1 yapm~1 tart1~acag1z." 21 ~ubat'ta 120 bin gosterici 路Dublin sokaklarma dokOldO ve hOkOmetin "tasarruf onlemlerini" protesto etti. Hilkiimet milyonlarca Avro'yu bankalara verirken 350 bin memurun mfU1~m1 yilzde 7 azaltmay1 planhyor! En bUyilk sendika con-

89


Sosyalizm

federasyonu olan ICTU bunun "devam edecek bir harekatm ilk ad1m1" oldugunu bildirdi. Bu kavga Avrupa'mn hem bat1smdaki hem de dogusundaki i~ryilerin ortak kavgas1. Kazak sendika temsilcisi ryah~t1g1 metalurji ~irketini kurtarma milcadelerini bize hattrlatt1: "Samsung'a bagh bir ~irket fabrikanm ozelle~tirilmesinden biiyilk menfaat elde etti. Bunun kar~1smda · milcadelemiz iki yil devam etti. t~ryiler beni grev komitesi ba~kam serytiler. Maalesef kaybettik, fabrika kapat1ld1, tasfiye edildi. Arna donfip geriye bakt1g1mda kaybetmedigimizi dii~ilnilyorum. Kazakistan'da ilk defa orgiltlenen, kendi grevini yapanlar bizlerdik. Tom dilnyadan dayam~ma mektuplan ald1k. i~ryiler ilcretlerini alamad1g1 zam:mlarda sapasaglam ayakta kaldtlar." Aslmda, i~ryilerin kendilerini, kendi grevlerini orgiltlemesi sadece Kazakistan'daki degil tilm Avrupa'daki i$r;iler iryin as1l mesele. i~ryiler ve onlarm kurduklan orgiitlerinden ba~ka taleplerini savunmak iryin mticadele eden kimse var mt? Bag1ms1z sendikalarm kurulmas1, emek eylemcilerinin diger fabrikalarda da i~ryi hareketi orgiitleyebilecegi anlamma geliyordu. Biirokratlarm seyrek bulunan metalleri i~leyen bir fabrikay1 yabanc1 sermayaye satt1g1 yerde i~ryilerin kendi sendikalarm1 kurmas1 biiyiik bir tecrilbe oldu . Bu fabrikadaki direni~ sayesinde i~ryi­ Ier odenmeyen maa~lanm alabildiler.

it~i s1mf1n1 bolmeye ~allf 1yor AB haklan ve giivenceleri parryalamakla yetinmeyip, milletleri altiist ctmek istiyor. Bunu milletleri ve milletlerdeki i~~ileri birbirine dii~ilre­ rek gerryekle~tirrnek istiyor. AB ve hiikiimleriyle emegin kurals1zla~ma­ sma yol aryacak korkunry sonurylar doguran Avrupa Adalet Mahkemesi, yabanc1 dii~manhgm1 koriiklemek ve i~ryi sm1fm1 bolmek istiyor. An:1 diger alanlarda oldugu gibi bu alanda da sm1f milcadelesinin muhalefiyle kar~Ila~1yorlar. ingiliz sendikac1'1m Bilyilk Britanya' daki gaddar saldm hakkmda soyledikleri dikkate deger: " Enerji sektorilnde 'vah~i' grevler patIamt~ken baz1 noktalara ary1khk getirmek isterim. Basm bu grevin "ingiliz i~lere ingiliz i~ryiler" talebiyle italyan ve Portekizli i~ryilere kar~1 gerc;ekle~tigini soyledi. Bu biiyilk bir yalan . Gerc;ek ~u. Ta~eron ~irketlerde ryah~an i~ryi temsilcilerinin yasal statiisi,i tanmm1yor. Grevin gerryek talepleri ~unlar: Tiim i~ryilerin toplu sozle~me kapsamma almmas1, i~ryi ahmmda sendikaya denetim hakk1 verilmesi, milliyetleri ne olursa olsun tiim c;ah~anlara sendika hakkt. Grevin sonraki a~amalarm­ da b~~ka ilretim sahalarmda ryah~an Polonyah i~ryilerle dayam~ma sag~ land1. Grevin "1rk91" taleplerinin olmas1 ·sozkonusu bile degil, bu grev hak talepleri iryin yilriltilliiyor,"lngiliz i~lere ingiliz i~ryiler"slogam,

Avrupa birligi


KOresel Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

Bilyilk Britanya'daki ilst sm1flarm i~9iler arasmda aynhk yaratmak i9in kulland1klan eski yabanc1 dil~mam yontemlerinin bir par9as1. Bilyilk Britanya' daki, Fransa'daki, Almanya'daki ve bunun gibi ba~ka Ulkelerdeki emek hareketi toplumsal 9op y1gmmm bu yontemleriyle sava~mak . Bu sayede sag kanada alan b1rakmam1~ oluruz." Bu sozlere bir ba~ka ingiliz delege ~u ~ekilde katild1: "Utan9 verici ' ingiliz i~lere ingiliz i~9iler' sloga111m Gordon Brown ' un kendisi 91kard1. En bilyilk emek onderligi, ingiliz i~9i smtfmm ana onderligi nas1l olur da boyle bolilcil bir slogam sahiplenebilir? ( ... )Gordon Brown'a ~unu . soylemek laz1m: Mecliste 9ogunluksunuz. Bankalara yard1m etmeyi b1rakm. Derhal i~9ileri kurtarm!" Konferansta konu~an S1rp sendika eylemcisinin soyledikleri de aym anlama gelmiyor mu? "Emperyalizm Yugoslavya Federasyonu'nu herhangi bir ulusal egemenligi olmayan yedi kil9ilk kukla devlete par9alad1. Yugoslav i~9ilerin toplumsal zaferlerinin 9ogunu bu kukla devletlerin her birinde pan;alad1. Ara9lan ve yontemleri degi~se de, ister kar~1 devrim yontemleriyle olsun isterse askeri mildahale ya da sava~larla, bugiln heryerde gordilgilmilz tam da bu: f~9ilerin, Avrupa ve diinya halklarmm kazammlarma sald1rmak ..." Bel9ika'dan gelen biri Frans1z digeri Flaman iki . sendikacmm da soyledigi gibi AB Bel9ika'da da Flaman ve Yalon i~9iler arasmda ayn,hk yaratmaya 9ah~1yor : "Bel9ika' daki politikalarla i~9i sm1fm1 federal sosyal haklar ve bolgesel sosyal gilvenlik, toplumsal sozle~me ve i~ mevzuat1yla bolmeye 9ah~1yorlar. Tabi ki Bel9ika'nm kokenindeki btiyilk sorunun varhgmt yads1yamay1z. En azmdan soz konusu olan iki bilyilk ulusal dil Frans1zca ve Flamanca'mn e~it haklan konusunda. Fakat bu mevzu bir noktaya kadar bilyilk ol9ilde 9oziildil. Patronlarm 91karlannt temsil eden siyasi kesimler, bu eski sorunu kullamp dil sorununu halklarm bir arada ya~ama sorununa dondilrtip bol-yonet taktigi uygulamaya 9ah~1yorlar. ( ... ) Bel9ika'da 'halk1 ' k1zd1ran In de Warande 'nin 'Avrupa' da Bag1ms1z Flamanlar i9in' ba~hkh bildirisiydi. Bimun ardmdan, Bel9ika'daki baz1 partizanlar Avro'ya ge9ilmesiyle birlikte Bel9ika'nm art1k varolamayacagmt, ~eker gibi suda eriyip gidecegini soylediler. Bel9ika'n11n bolilnmesini isteyenler, aslmda patronlarm 91karlarma gore konu~uyordu ve boltinme stratejisi AB'nin zorla kabul ettirmeye 9ah~t1g1 toplumsal gerileme politikalarmm hemen uygulanmasmt ama9hyordu. Diger taraftan, i~9i smtft federal 路 toplumsal kazammlarmm tehlike altma girmesiyle her~eyi kaybetme路 tehlikesiyle kar~1 kar~tya geliyordu. Bu kazammlan tek savunabilecek gil9 i~9i sm1f1yd1 . <;ilnkil sadece i~9i smtfi, sendikalan sayesinde ttim illke 9apmda orgiltleitmi~ tek gti9til."

91


r

. t

i

Sosyalizm

Belyika'da, Yugoslavya'da hatta italya'da da hilkilmet i~yi sm1f1m bOlmek iyin milli anl3$malar1 hedef ald1. Bir ltalyan sendikac1 bu durumu ~u ~ekilde ay1kfad1: ··t~yiler arasmda aynhk )'aratmak isteyen, halklan illkeyi bolmeye zorlayan AB'den bqkas1 degil. Ayr1hky1 Kuzey Birligi'nin ba~kam Bossi 'illkeyi bOlmek Avrupa hukukunu uygulamakt1r' derken bunu kastediyordu. Geyen Eyliil, bir Bel~ika gazetesinde yay1mlanan bir Frans1z; siyasiyle yaptlan soyle~ide ~oyle deniyordu: Elbette Kosova ve Belyika'yt aym kefeye koymak ~ok edici bir ~ey. Ama iki tarafta da aym sorun vardt, tek fark kullamlan yontemlerdi. Kosova'da silah ve kan kullamhrken Belyika'da diyalog ve anla~ma kullamldt. Bu iki sonmun da ozde aym sorun oldugu geryegini degi~tirmiyor."

Amay da aymyd1: l~yileri bOlmek, haklart almak iyin Balkanla~t1r. ~u: Hangi ko~ullarda i~yilerin ve halklann birliginden feragat edilebilir? Bu birlik ilretim araylarmm ozel mi.ilkiyeti rejiminde saglanabilir mi? Orgiltlerin bag1ms1zhg1 hedef ahmrken bu birlik saglanabilir mi?

0 zaman sorulmas1 gereken soru

... emek orgiitlerinin bag1ms1zhg1n1 hedef almak ve ortadan kaldrrmak i~in Yeniden Avrupa Birligi'nin yapt1klarma bakmam1z gerekiyor. Avrupa Komisyonu'nun 26 Kas1m 2008'de yay1mlad1g1 bir bildiride Devletlere "Esnek gilvenlik stratejilerindeki eylem planlarmt hayata geyirmek iyin istihdam1 destekleyin, emek piyasasmdaki geyi~leri h1zlandmn" diyor ve ~u sonuca var1yordu: "Sosyal payda~larla etkin i~birligi yapmak i.iye Devletlere kalm1~ttr." 3 $ubat'ta yay1mlanan Avrupa Komisyonu raporu aym bak1~ ay1S1yla ••AB'deki ekonomik krizi a~manm yolu yah~an ve patron temsilcilerinin arasmda kurulacak diyalogdur" diyor ve ~oyle devam ediyordu: "l~yiler ve i~verenler arasmdaki ili~kilerin nitel!Si, ekonomik degi~imi idare etmeyi ve bu degi~imin maliyetlerini azaltmay1 belirleyecektir. $irketlerin ¥ah~anlar1yla arasmdaki iyi ili~kiler, degi~imin ko~ullarma uyum saglanmasm1 kolayla~ttracakttr." Avrupa lstihdam Komisyonu'ndan Vladimir Spidla da ~oyle demi~­ ti: "AB Te~vik Plam'nm ve bilyi.ime stratejimizin ba~ans1 sosyal paydqlarm kat1hmma baghdtr." lsmi ozi.ini.i yans1tmayan Avrupa Sendikalar Kongresi "emek piyasasmm her ge~en giln daha fazla kurals1z ve gilvencesiz hale gelmesini engellemek iyin her ~eyi yapmay1" hedefleyen ''yeni toplumsal sozle~meyi" destekledigini duyurdu. Bu amayla ''yeni toplumsal sozle~meye" tilm sosyal payda~larm kat1lmas1 gerektigini se>yleyip Avrupa Korrtisyonu'nun soylediklerini tekrarlad1. Avrupa Konferanst'nda da bu tart~malar geni~ yer tuttu. Her yerde y1k1c1 polikalar1yla i~~ileri zincire vurmaya ~ah~an AB'nin kurumlan, ~

.


KOresel Ekonomik Krizin Vurdugu Avrupa Birligi Dag1hyor

sm1f orgOtlerinin bag1ms1zhklanyla ~li,miyor mu? Tabi ki bu i~birligi basktlarma boyun egen sendikalanmtz oldu. Fakat yogu yerde s1mf orgUtleri ve eylemcileri bag1ms1zhklanm korumak i~i1i sav~ttlar. Genel olarak bakttg1m1zda sendikalar i~birligine direnen orgiltlerdir~ Fransa'da 19 Mart'ta grev yagr1s1 yap1hrken i~ten ~tkartmalar ve maa~larda genel iyile~tirme konulan ele almd1. Toplumun yogunlugu ve sendikalarm baztlan, AB posta talimatlarmm ardmdan iyine girilen posta hizmetlerinin 6zelle~tirilmesi silrecine kar~t ytktt. Emek Partisi onderligi, milletvekillerinin Uyte birinden ozelle~tirme ka~1t1 bask1lar gordti. Avrupa Konferens1'ndaki biryok delege stirekli bu konuyu gfindeme getirdi. ispanya'da, kamu hizmetleri federasyonundan gelen temsilci ~u ~ekilde bir aytklama yapt1: "Sosya! diyalog adma i~yi hareketinin kazammlanm bir bir sokme silrecinde yer almamiz1 istiyorlar. Tam tersine, sendikarm gorevi i~ten ~tkartmalarm yasaklanmasm1 saglamak. Tek bir i~yi bile ytkarttlmamah! Tek bir i~ bile ortadan kaldmlmamah!. ( ... ) Kamu hizmetlerinden emilecek paranm bOyilk kar eden finans0rlere, bilyilk uluslararast ~irketlere ak1t1lmasma milsade etmeyecegiz!" TUrkiye de aym problemlerle ka~t ka111ya. HUkilmet i~ilerin protestolanyla ka~tl~mca yeni bir Ekonomik ve Sosyal Konsey yap.1lanmasma gitti ve sendikalar1 kendi kurumsal yap1sma bagladt. Tom bunlara ragmen AB'nin sendikal .bag1ms1zhga saldmlarmm b~arth oldugunu soyleyebilir miyiz? Tabi ki hay1r! Kazak delegenin ifade ettigi gibi i~yiler sava~rnaya haz1rlar. Fakat Kazak delege sozlerine ~u ~ekilde devam ediyor: "Bizim Cumhuriyetlerimizdeki sorun ~udur: Sendikalar Sovyet zamanmdan kalmt~ ve sendika liderleri sendikanm emek hareketi iyindeki eli kula;. gt olmu~lardtr. Fakat yine de i~yi sm1f1 sendikal bag1ms1zhga s1ms1k• 'sartlfrsa bu donem menfaatimize uygundur." ¡ ¡ Avrupa seyimleri oncesi sozde "sol" partilerin ttimil ekonomik krize uzun soluklu bir milli yozUmiln olamayacagm1 soyleyecekler. 14 Avrupa seyimlerinin sosyal Avrupa'yt olu~tunnak iyin bir f1rsat oldugunu savunup, AB kurumlarmt me~rula~ttrmaya yah~acaklar. PGE (Avrupa Sol Partisi) Platformu'nun Avrupa seyimlerinin ''yeni Avrupa Birligi kurumlarmm ve Avrupa iyin yeni perspektitlerin olu~turulmas1 iyin bir f1rsat olmas1 gerektigini" soylemesinde oldugu gibi. Aynca, PGE ileri gidip "Avrupa Birligi'ni halklar1 ve haklan karlarm 5nilne koyacak yeni parametrelerle yeniden olu~tunnanm gerektigini" soyledigini hattrlayahm. Fakat AB'nin temelleri olan anl~malara ve kurumlara dokunmadan halklar ve haklar nas1l karlarm onUne koyulabilir? PSE 14

Bu yaz1 Avrupa se~imleri tlncesinde kaleme ahnm1~1r. Avrupa se~imleri silrecinde yazmm OngOrilleri dogrulanm1$ttr. (~.n.)

93


Sosyallzm

resmen Lizbon Anl~mas1'n1 savunuyor. Avrupa se9imleri ilzerine hazirlad1klan programda, Avrupa Birligi'nin faydalivma methiyeler dilzi.ip AB'nin "insanhk tarihindeki en ba~anh siyasi birle~me omegi oldugunu" soyli.iyor ve ~oyle devam ediyor: "Halen goril~illmekte olan Avrupa Anla~mast reformuyla Avrupa Birligi'nin dt~ politika alanmda etkinligini ve gorilnilrlillilgilnil artttrabilir" diyorlar. AB'nin etkinligini artttrmak demek onun halklara ve haklara uygulad1g1 bask1c1, par9alay1c1 路politikalarm1 gil9lendirmek demek!

~1kmahy1z" Yazmm sonuna gelirken, ilk kez bir siyasi konferansa kat1lan, bir metalurji sendikasm1 temsilen toplant1ya kat1lan Macar delegenin sozlerine yer verelim: "Bence gun gibi ortada olan, Avrupa Birligi'nin b1rakm 路 geli~me saglamay1; 9ilrilmeyi, i~sizligi ve i~9iler i9in 91kmaz sokag1 hazfrlad1g1dir., Delegelerin sundugu bilgiler hastane yatak saytlarmm dil~tilgilnil , egitimin geriledigini, egitmen sayilarmm baltaland1gm1, hayvanctlarm, 9ift9ilerin bir9ok sorunla kar~ila~t1gm1, sefalete silrilklendigini, fabrikalarm kapand1gm1, spekiilatorlerin ve bankerlerin Ulkelerini itlasa silrilkledigini ifade ediyor. Burada ifade edilenlere baktlmca sanki Macaristan'daki durumu konu~uyormu~uz gibi geliyor bana. AB'den bir~eyler bekleyenler var. Nafile! Macaristan'da henilz soylenmeyeni burada tilm konferans kat1hmc1lan soyledi: 'AB'den 91kmalty1z.' Bu yarg1y1 kamtlayabilecegimizi ogrendikten sonra liderlerimizin de er ya da ge9 bu sonuca varmasmt ummahy1z. ( ... ) i~9i sendikalan konfederasyonu liderlerinfo de bu karara varmasmt ve i~9ilerin ko~ullarm1 iyil~tirmesini ummahy1z." AB kurumlarmm lagv edilmesi i9in milcadele ~u an hi9bir zaman olmad1g1 kadar gilndemde. t~ten 91kartmalan yasaklatmak i9in milcadelemiz, tilm ozgilr Avrupa halklarmm ger9ek birligini saglayacak yolu a9acak, ger9ek Avrupa Birle~ik Devletleri'nin kurulmasmm ilk ad1m1 olacak. Bu baglamda, 7-8 ~ubat 2009'daki Avrupa 1~9i Konferans1 tilm Avrupa illkelerinde ortak kampanya 9agns1 yapt1: "Birie~elim. Birle~elim ki illkelerimizde taleplerimize ula~t1g1m1z1, i~ten 91kartmalarm yasakland1gm1, herkese i~ sagland1gm1, i~9iler ve orgiltleri arasmda birlik sagland1gm1 gorelin;i. Birle~elim ki bankerlere, spekillatiirlere, sermayedarlara ak1t1lan yilzle.rce milyar Avrolan okullanm1za, ilniversitelerimize, hastanelerimize, kamu hizmetlerine verelim . ( ... ) Avrupa Birligi'nin nastl 9oktilgilnil goren tiim illkelerdeki tUm i~9iler Avrupa' nm tilm halklarmm, i~i; i lerinin ve milletlerinin ger9ek ve ozgilr birligi yolunda gil9lil bir ad1m atacaklar. Ancak bu yolla Avrupa'da ban~ hiikilm silrecek. Ban~ i~9ilerin ve halklarm, sermayenin olilmcill taleplerinden kurtulmu~ karde~ligiyle saglanacak"

"AB'den

94~~~~~~~~~~~---~~~~~~~~~~-


Alman li;r;:i Hareketi Yol Aynmmda

Alm•n. i,~i H•reketi Vol Ayr1m1nd• 1

lnternationalen Sozalistischen Arbeiterorganisation, IV. Enternasyonal Almanya Seksiyonu

Alman hiikiimetinin Alman bankalanm ve spekillatorlerini kurtarmak i~in 500 milyar Avro'luk astronomik bir miktan piyasaya silrdiigi.inil herkes biliyor. Gitgide a~tga ~1k1yor ki milyarlann siirekli bu ~ekilde ak1t1lmas1 da spekiilatorlerin kar~t kar~1ya olduklan kaytplan "telafi etmek" i~in yeterli olmayacak. "<;tirtik" hisse senetleri halen hesaplarda yatmaya devam ediyor ve b.in milyar civarmda olduklan tahmin ediliyor.

u "bankalan kurtarma planmm"; tilm siyasi partiler ve sendika onderlikleri tarafmdan olumlu kar~1lanm1~ veya "tek olast ~oziim" olarak gorillmii~ oldugunu hat1rlayahm. Sol kanat i~i "bankalan kurtarma plamna" "temel onaymt" ifade etmeye kadar gotiirdil, Alman Parlamento'su alt kamarasmda (Bundestag) bir taktm detay diizeltmeler talep ederek aleyhine oy kullandtklan plan i9in, esas tayin edici Alman Parlamento'su iist kamarast (Bundesrat) oylamast esnasmda lehte oy kullandtlar. ' Diger yandan i~~iier, halk, biiyilk say1da sendika temsilcisi ve sosyal demokrat temsilci bu kurtarma planma ofkeli bir bi9imde kar~t 91k1yor ve bunun aksine i~9i Ucretlerini arttrabilmek i9in mi.icadele ediyorlar.

B

1

La Verite/Ger~ek'in 65. say1smdan ~evrilmi~tir.

95


Sosy•llzm

Ilk grev dalgas1 yafand1 Metal i'~ilerinin · yolunu izleyerek farkh sektorlerden binlerce i~i, sendikalar1 arac1hg1yla ilcret art1,lanm %5'ten %8'e ~ekmek i~in mUcadele etmeye ba,ladilar. Kamu hizmetleri i,~ileri, ogretmenler, demiryolu i'~ileri, telefon ve posta i'~ileri, banka ve perakende sat1, ~ah~anlar1; in~t ve plastik sanayi i~~ilerinin tilmil metal i~~ilerinin slogamm benimsediler: "Milyarhk spekillatorleri kurtarma plam ile bir kez, iicret indirimleri ile ikinci kez: Krizin faturasm1 iki kere odemek istemiyoruz. %8 ilcret art1~1 talebimiz krize kar~1 milcadelemizdir." Bu Ucret art1,1 mficadelelerinin her birinde arkada,lanm1z toplu sozle~melerin i'leri garanti etmesini de talep ediyorlar. Milyar Avro'luk bankalart kurtarma plam o denli infial uyand1rd1 ki, bu plan gitgide sadece i'~ileri ve gen~leri degil, tpplumun diger katmanlarm1, omegin doktorlan da harekete ge~iren bir faktor haline geliyor. Yilz binlerce i'~inin ilcret art1'1 talebiyle ger~ekle,tirdikleri uyan grevleri dalgas1, ~ubat aymda, ozellikle sanayide, i'ten ~1karma ve birimlerin kapat1lmalan tehditlerine yamt olarak, bir dizi gosteriyle ve i!l b1rakmak i~in yapdan toplantdarla birle,ti. Sendika onderlikleri her taraftail gelen bir basm~la kar,11a,1yorlar. HilkUmet "kriz ka~1smda ortak sorumluluk" adma onlardan grevlerden ve Ucret art1'1 taleplerinden vazge~melerini ve ficret indirimlerini, toplu sozle,melerin yeni bi~imlerde ihlal edilmesini kabul etmelerini ve hatta toplu sozle,meleri tUmilyle bir kenara atmay1 kabullenmelerini istiyor. Basm~ altmdaki sendika yoneticileri, geli,en grevlerden ve kafa kafaya ~arp1,madan ka~mmak i~in i'~ileri frenleme ve onlar arkalarm1 dondUklerinde de "taviz" anla,malanm imzalama egilimindeler. -- f:~kat buna paralel, sendikalar ama aym zamanda da sosyal demokratlar; halk arasmdaki artan ~alkalanmamn basmc1 altmda, halk1 ve gen~ insanlan krizin etkilerinden koruma ama~h gitgide daha yak1c1 hale gelen talepleri, elbette ~ok genel bir bi~imde de olsa, dile getirmeye b8!11amak zorunda kald1lar. Ancak gerekli olan mali kaynaklarm bankalara ak1t1lmasm1 gene! olarak kabul ettikten sonra elbette bu talepleri dile getirrnek bizi hi~bir yere gotilrmez; her ,ey bu ge~egi kamufle etmek i~in yap1hyor. Bu ko$ullarda sendikac1lar ve sosyal demokratlarca b8!1latdm1$ olan ,u giri,im onemlidir: i,~ilerin taleplerini savunmak i~in, ·i,lerini gilvenceye alacak ve halk1 ve gen~ insanlar1 resesyonun etkilerinden koruyacak gerekli ve acil <Snlemlerin ahnmas.m1 saglamak i~in bankalara aktanlm1, milyarlarca tutardaki kamusal fooun kamula,tmlmasm1 ve geri iadesini talep eden .kampanya. .


Alman l~~i Hareketi Yol Aynmmda

"Kamula搂t1rma" yasa tasar1s1 Su durumun kendisi bir skandal degil mi? "BOyOk Koalisyon" hOkOmetinin (SPD-CDU/CSU) Sosyal Demokrat Maliye Bakam Steinbrilck halihaz1Tda devlet garantili, yogunlugu devlet kredisi olan 87 milyar Avro'yu gayrimenkul bankas1 Hypo Real Estate (HRE)'ye aktard1. Ve bu skandal durum, onu hUkilmetin bu banka Ozerinde tam denetim istedigini duyurmaya zodadt ki "milyarlar herhangi bir dilzelme olamayacak bir yere, bir kara delige aktarilmaya devam ediyor olmasm"dt. Ana ortak ve yat1nmc1 J.C. Flowers' m itirazma kafa tutan hilkilmet, 17 $ubat'ta bir kamula~t1rma yasa tasartst onerisi getirdi ve bu yasa tasartsma gore J.C. Flowers ve diger ortaklara "eger gerekirse" kamula~t1rma uygulanacak. Bu durum, tahmin edilebilecegi gibi patronlarm ekonomik orgOtlerinden ve de burjuva partilerinin siyasi temsilcilerinden bilyOk bjr yaygara kopmasma sebep oldu. Bunlar "sistemderi", "serbest piyasa ekonomisinin ilkelerinden" bu "kopu~"u protesto ederken, Merkel ise bu i~lemi "alternatif bir yozilm olmamas1" temelinde savunuyordu. "Bunu piyasa ekonomisini korumak iyin yap1yoruz, ondan kurtulmak iyin, <legit" diye de ekliyordu. HRE 2003 y1lmda Hypo Vereinsbank bankasmdan ayrilarak kuruldu; bu banka bu ~ekilde en riskli menkul degerlerinden kurtuluyordu. Teklife aytlan bu degerleri italyan Uni Credit bankas1 ald1. HRE 'nin ana kredi saglay1ctlan bankalar ve spekOlatorler; Deutsche Bank ise bunlarm arasmda ba~ta geleni. Devlet tarafmdan aktanlan milyarlar ve de devletin tilmilyle el koymas1 sadece bu mal sahiplerinin servetlerini garanti etmeye hizmet ediyor. Bu durum, kapitalist ozel millkiyetin kamula~ttnlmasmm tam tersi bir durumu temsil ediyor. Flower'in hisse senetlerinin ~u anda pratikte herhangi bir piyasa degeri yok, ancak 80 ila 200 milyon Avro degetindeler. Flowers 3 milyar Avro'dan fazla tazminat talep ediyor. Hilkilmet de her durumda tazminat ile "kamula~t1rmaya" uzla~t1rma getirmek istiyor, oysa kamula~ttrrna zaten geryek piyasa degerinin 路 birkay misli yilksek. Dev let denetimi ve kamul~ttrma elbette k1sa bir silreligine, sadece "temizleme i~lemi" silresince olacak ve daha da fazla devlet milyarlan sayesinde milmkiln olacak. Daha sonra eski millk sahipleri elveri~li ko~ullarda millklerini, eski hisselerini geri alma onceligine路 sahip olacaklar. Neden bahsettiklerini bildikleri iyin Steinbrilck ve Merkel'iln haklarm1 teslim etmek gerek; aceleyle, yapttklarmm, ne mali sermayeyi kamula~ttrrnak, ne de "serbest piyasanm" anar~isini ortadan kald1rmak oldugunu, tersine devletten gelen milyarlar sayesinde ozel millkiyetin ve mali sermaye egemenliginin savunulmas1 ve korunmas1 oldugunu

97


Sosyalizm

ai;1klamaya giri~tiler ... Bunu geri;:ekle~tirmek ii;in di.izenlenen bir yasa tasans1 bugi.in i;ah~an kesime takdim ediliyor. Ancak bunu yapabilmek i9in Steinbrilck temel bir yasa hilkmi.i temelinde me~ruiyet verdigi kamula~t1rma yasal aracma ba~vurmak zorunda. Tarihin cilvesine bakm ki 1949 Anayasas1 toplumu, fa~izm barbarhgmm ve dilnya sav~1mn onu i9ine itmi~ oldugu ti.irden, kapitalist sistemin ba~anstzhgmm en kotti sonui;Janndan korumak ii;in getirilmi~ bazt unsurlan i9eriyor. Temel yasay~ gore "ozel millkiyet", "serbest giri~im" ve "sermaye ve pazar ozgilrli.igil" sosyal devletin zorunluluklarma, kolektif sosyal i;1karlara ve i~i;i haklarma gore yasal olarak ikincil. Tersiilden, bu sosyal zorunluluklar ve haklarm, bu ilkelerin sm1rlarm1 belirlemesi gerekiyor. "Ortak refah" ii;in "halka gelecek zaran" defetmek i9in, ilretim arai;larmm kamula~tmlmas1 ve toplumsalla~tmlmasma yetki veriliyor, hatta zorunluluk getiriliyor. Tazminatm toplumsal 91kar1 dengelemesi gerekiyor ... Daha 1950'lerde yasalardaki bu hi.ikilmler olabildigince gozlerden ka9mld1, iktidardakilerin bir agtz lanetledikleri bir yakla~1m olarak kald1 ve i;ah~ma yasalarmm ve sosyal di.izenlemelerin d1~1n..da ttituldu. Boli.inmi.i~ ve dogu k1smmm Stalin bi.irokrasisinin bask1c1 egemenligi altmda k1vrand1g1 Almanya'da, Sosyal Demokratlar da buna yard1m etti. Bugi.in kendisini Almanya Sosyalist Birlik Partisi'nin (SEO) ve Dogu Almanya Cumhuriyeti'nin (DAC) Stalin bilrokrasisinin izleyicisi olarak goren ve Almanya'da Birle~ik Sekreterya dahil neredeyse tilm "~m sol" orgiltlerin yi.irildilgi.i yol haline gdmi~ olan Sol Parti, Gysi, Bisky ve Lafontaine ile "DAC' deki devlet sosyalizminin ba~ar1s1z足 hg1" te~hisi temelinde, i~9i hareketinde ozel bankalarm ve kapanma veya i.ilke d1~ma t~mma tehlikesi altmdaki ~irketlerin millile~tirilmesj ve bilyilk ~irketlerin ve kamu hizmetlerinin yeniden millile~tirilmesi yonilndeki artan taleplere kar~1 sava~ a9m1~ durumda. Ancak Bakan Steinbrilck'iln ve koalisyon hilkilmetinin "kamul~足 t1rmay1" "ortak refah i;1karma" bir gereklilik olarak me~rula~t1rmalar1 insanlan uzun silre kand1ramaz. Onlann "refah"tan "finansal sistemin i~Jemesini" ve "finansal piyasanm istikrap ii;in devlet garantisini" anlamalan ve bunu kastetmeleri, ancak resesyondan sonra kapitalist millkiyetin 9ah~an ni.ifusun 91karma ger9ek bir kamula~t1rmasm1 ve ilretim arai;larmm toplumsalla~tmlmasm1 gorme isteginin dogmasma yol ai;abilir. Finansal sermayenin savunulamaz iflasmm manzaras1 vc yine onlart kurtarmak .i9in "halkm aleyhine" yap1lan bilyilk devlet mildahaleleri ~imdiden i~9i hareketi ii;erisinde bankac1hk sektorilniln millile~tirilme足 si talebinin on kat yaygmla~masma yol ai;t1.

98


Alman 1,ci Hareketi Vol Ayrimnida

Bizier DordilncO Enternasyonal'in i~~i sm1fi i~erisinde ve onun Ozerine titredigi orgiitleri i~erisinde milcadele eden aktivistleri olarak, bir ~ozilm aray1~mdaki aktivistler ve temsilcilerle birlikte, ozel bankalarm, kilyilk hesap sahipleri ve bory almt~ olanlar korunacak ~ekilde, tazminats1z olarak millile~tirilmelerinden yana oldugumuzu ve tilm spekillatif i~lemlerin yasaklanmasmdan yana oldugumuzu duyururuz. Bu talep birle~ik bir kamusal devlet kredi ve bankacthk sistemi kurmak i~in at1lacak ilk ad1md1r. Bu talep i~~i hareketinin her dOzeyindeki tart1~malarda oncelikle de aktivistler, sendikactlar, SOP ilyeleri ve bag1ms1z i~yi sm1fi politikalart i~in milcadele etmek isteyen ve halk1 .krizden koruyacak ger~ek onlemler isteyen SDP'nin i~~i ofan seymen kitlesi i~erisindeki tart1~malarda olumlu bir yankt ile kar~tlamyor.

Alevlenebilecek ve i§lerin kayb1na yol a~abilecek, i~in i~in yanan bir ate§ ... Bir yandail bankalar ve spekillatorler milyarlarca Avro'yu cebe indirirken, diger yandan dilnyanm ikinci sanayi gilcil, diinyada onder ihracat konumuna sahip illke; dilnya ekonomik krizinin ezici darbesini yiyor. Arahk 2008'de bironceki ytl aym aya gore sanayi Uretimi %12,5 dil~til, sipari~ler ise % 15 dii~til: 7 $ubat tarihli Franfiirter Allgemeine Zeitung gazetesinin gozlemine gore "Bu denli htzh ve biiyilk bir dO~il~ Federal Cumhuriyet'in tarihinde daha once hi~bir zaman olmadt." 17 Subat tarihinde Deuthscher Institut fl.Ir Wirtschaftforschung 2009 i~in ¡ GSYH'da %3'1Uk bir dO~U~ tahmininde bulunuyor ve bir uyan sinyali gOnderiyor; "sav~ sonrast tarihte gOrUlmemi~ ~ok Onemli bir resesyon" ile k~t kar~1yay1z, Hyle ki i~sizlerin say1s1 yakh1$tk I milyon artacak.

Deuthsche Bank'ta b~ ekonomist olan Norbert Walter "Alman ekonomisinin %4 kU~Uleceginden korkuyor ve bu da Goldman Sachs ekonomistinin "Almanya'da 1930'1ardaki btiyilk diinya ekonomik krizinde oldugu gibi yine 6 milyon i~siz olacag1" olas1h~1 sonucuna varmasma yol a~1yor. . Sadece Ocak aymda i~sizlerin say1s1 387.000 artarak resmi olarak 3,5 milyona ula~tt ve tilm Almanya i~in i~sizlik oram %8,3 oldu; ancak bu ortalama oran, Dogu Almanya'da bunun iki katt olan oram maskelemi~ oluyor. Ancak DGB gostergelerine gore iki milyon ki~i daimi bir i~ anyor, bunlar ya kay1th degiller -bir~ok gen~ ve belli y~taki. i~yi gibi- . ya da mini-i~lere raz1 olmalart gerekiyor, saatine I Euro odenen i~ler veya her tilrlii geyici i~ ve bunlar resmi rakamlarda dikkate almm1yor. 19 $ubat gilnil haftahk gazete Die Zeit ~oyle yaztyordu: "Yakla~tk bir milyon ki~i yari zamanh i~lerde kaytth, yartm milyon ki~i geyen Kas1m aymdan bu yana i~ini kaybetti ... SAP'ta, Thyssen-Krupp'ta, Metro'da ve Epcos'ta i~ten ytkarttlanlar gibi ... $irketler birbiri ardma

99


Sosyalizm

tasfiye oluyor. Her-tie, Marklin, Quimonda, Schiesser ve 'Ye~itli otomobil par1Yas1 iireticileri. Ve tilm bunlar sadece hR$lang11Y deniyor, bir soguk hava. Bunu titreme ve s1cakhgm daha da dU~mesi izleyecek." Sanayinin kalbi etkileniyor Metaliirji ve elektronik sanayinde ve araba sanayinde sm1rh siireler i9in iiretimin durdurulmas1 gitgide daha s1k ya$amyor ve yiiz binlerce i$Qi aylarca yan zamanh 'Y8h$maya mahkum ediliyor ve bu durumun 2009 sonuna kadar ve 2010'da da siirecegi anla$1hyor. Volkswagen 16.500 ge9ici 9ah~anm1 i~ten at1yor ve bunlarm 4.500'0 Almanya'da, BMW I 000 9ah~amnm pozisyonunu ortadan kaldmnak istiyor, Opel ise Genera! Motors'dan bir yeniden yapilanma plam uygulamas1 talimat1 ahyor (i$ten 91karmalar ve iicret indirim leri), bu plan fabrikalarm kapat1lmasm1 da i1Yerebilir. Otomobil par'Yas1 sanayinde (330.000 9ah~an) Arahk aymdan bu yana ~irketlerin tasfiyesi dalgas1 ya~and1 ve bunun sonucunda 32.000 i~ kayboldu, JOO kadar daha iflas durumu tehdidi olmas1 durumuncia I 00.000 i~ bundan etkilenecek. Alman sanayisinin amiral gemisi olan makine yap1m1 ve tesisata sanayi (975.000 9ah~an) 2008'in son 9eyreginde sipari~lerde %28'lik bir dil~ii$ bildirdi ve en az 25.000 daimi i$i ort.adan kald1rmay1 ve 50.000 ge9ici i~9iyi de i$ten 1Y•karmay1 planhyor. En bilyilk Alman 'Yelik grubu olan Thyssen-Krupp 3.000 i~ son verdikten sonra 2008'in sonunda sipari~Jerde % 36 azalma ile kalll kar$1Ya kald1, binlerce i$e daha son vermeyi planhyor ve "9ah~anlan i~ten 91karma ve baz1 i$yerlerini kapatma olas1hgm1 d1$lam1yor". 26 ~ubat gi.inii 15.000 9elik i$Qisi greve gitti, Duisberg'de bir g<:>steri diizenleyerek i~ten 91kart1lmalan protesto etti ve i$1erinin korunacag1 garantisini talep ettiler~ aym giin Opel'de de 25.000 ki$i i$1erini ve i$yerlerini savunmak i9in g<:>steri yapt1. Almanya'da 37.000 9ah$am olan dilnyanm en bUyiik kimya grubu BASF da, kitlesel olarak daha k1sa bir 9ah$ma haftasma ge1Ymi~ olmasma kar$m i~ten 'Y•kartrnalara bR$hyor. Sanayi ilretiminin her kolunda ve bir biitiin olarak ekonomide smirh sOreli uretime ara vermeler, yan zamanh 9ah$ma ve i$ten 91karmalar yaygmla$'1yor. Gitgide daha s1khkla arkadR$lanm1z i$1erini ve i$yerlerini savunmak i9in $irketle'rinde sendikalanyla bir araya gelerek grev toplant1lan yap1yorlar, grevleri ve gosterileri ve yine fabrikay1 terk etmeme eylemlerini orgiltliiyorlar. Ancak bu eylemler birbirlerinden ayn ve dagm1k. 0

'1 00---------------------


Alman l~~i Hareketi Yol Ayrimmda

lften ~1karmalar1n yasaklanmas1 i~in birlik. Bu i1ten ~1karmalar siireci nasal durdurulabilir? 14 Arahk 2008'de yap1lan ve hUkUmetin, patronlarm ve sendikalarm temsilcilerinin bir araya geldikleri "Kriz zirvesinde" JG-Metal ba~kam Huber ~unu istedi: "2009'da i~ten s:1kanr.a olmasm!"Patronlarm temsilcisinin verdigi yamt ~u oldu: "Patronlar ne garanti ne de soz verebilir. 1~ten s:1karmalart engellemek i~in, eger milmkilnse, birlikte elimizden geleni yapmaliy1z. "Bu sozil tercilme edersek ~u an lama geliyor: Bay sendikac1lar, i~yeri komiteleri Uyelerinin ve sendikalarm bizimle birlikte "sosyal olarak desteklenebilir" i~ten s:1karmalart orgiitlemeleri, ilcret kesintilerini ve k1sa siireli s:ah~may1 getirmelerini, yan zamanh ~ah~may1 ve deneme silresini artirmalanm ve toplu sozle~melerde haklardan feragat eden maddeleri kabul etmelerini saglamak; yani k1saca soylersek, k1sa vadeli ekoriomik program is:in AB onerileri s:ers:evesinde tavsiye edilen ''yap1sal reformun ve esnek-gilvenligin tiim iras:lannm uygulanmas1" size dil~ilyor. 0 gilnden bu . yana路 ~irketlerin i~erisinde i~yeri komitelerine ve sendikalara i~lerin mahvedilmesini ve iicretlerin dil~ilriilmesini kabul ederek sozde i~ten ~1karmalart engellemek yonilnde bask1 yap1yorlar. Kendisinin bu tilrden bir pazarhgm is:ine itilmesine izin veren bir sendika kendisini imha ediyordur. Bu yilzden sendikalarm bag1ms1zligmm, DGB'nin bag1ms1zhgmm savunulmast tilm i~s:i aktivistleri is:in en onemli gorev haline gelmi~tir. DGB 16 May1s gilnil merkezi bir gosteri i~in s:agrt yapt1. Bu gos. terinin ETUC s:ers:evesinde orgiltlendigini soylemek gerekiyor; ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) diger Avrupa iilkelerinde de ayn1 zamanda gosteriler yap1lmas1 s:agnsm1 yapmaktadir; gosterilerin amac1, ilcret kesintilerinin ve yap1sal reformlartn orgiltlenmesinde sendikalarm i~birligini ilerleterek, eger miimkilnse, i~ten 91karmalan ve i~yerlerinin kapanmasm1 engellemektir. Bugilnkil durumda yilz binlerce i~s:inin i~lerini ve ilcretlerini, toplu s0zle~melerini korumak 路is:in, giis:lii sendika konfederasyonlarmdan gelen s:agnya ka~1hk verecekleri s:ok as:1kt1r. i~s:iler bu s;agrtya ETUC'un onlart davet ettigi gibi, ~irketleri is:erisinde "yeniden yap1lanmanm sosyal organizasyonunda" i~birligi yapmak is:in kat1lmaya' caklard1r. Ges:tigimiz 7-8 $ubat tarihlerinde Paris'te Avrupa i~s:ileri, ve Halklar1 Baglant1 Komitesi s:ers:evesinde gers:ekle~tirilen Avrupa i~s:i Konferanst'nda 21 illkeden delegeler i~ten 91karmalarm tilm Avrupa Ulkelerinde bir salgm gibi ilerledigini ve sermayenin ve hiikiimetin

101


Sosyalizm , ~antajma teslim ¡ olan sendikalarm ve i~yerlerindeki temsilcilerin her yerde basm9 altmda olduklanm ortaya koydular. <;agnlarmda ~u karara • vard1lar: "her bir Ulkede i~ten 91karmalann yasaklanm~1. herkes i9in bir i~ talebini yilkseltmek ve bu konuyu orgiitleriyle birlikte i~9iler arasmda birlik saglamak i9in merkezi eksene yerle~tinnek. "Konferanstaki Alman delegeler, ozellikle de sendikacdar Almanya'da bu yonde bir giri~imi benimsemeye karar verdiler. Bir a91k mektup ile DGB onderligine ve uye sendikalarma seslendiler ve ~unlan soylediler: "l~ten 91kannalann ve i~lere son verilmesinin yasaklanmas1m tilm sendika eyleminin merkezine yerle~tirin! Bu talebi Berlin'de 16 May1s'ta yaptlacak hir DGB gosterisi i~in hareketlenmenin en onUne yerle~tirin! Hilkiimetten $unlan talep etmek i9in i~9ilerin birle~ik gUcUnil ve gen9leri harekete ge9irmek gerekmiyor mu? Ozel sektorde ve kamu hizmetlerinde i~ten 91karmalar ve i~lerin mahvedilmesi yasaklansm - Buna Devlet fonlarmdan yard1m edilen ~irketlerden ba~lansm!

Alman Parlamentosu alt kamarasmdaki (Bundestag) SOP temsilcilerinden bu yonde bir yasa tasanst vermelerini isteyin!"Ve bir yandan JG-Metal temsilcisi i~ten attlmalar olmamasm1 ¡talep ederken, diger yandan ¡ise hiikiimet, SDP'nin ba~1 ve sennaye, i$yeri komiteleri ve sendikalar ilzerinde, i~leri ve iicretleri ktrparak "krize i~~ilerin katk1s1"m ortaya 91karmak i9in baskt yap1yorken, o zaman IG-Metal liderlerine hilkiimete ve en ba~ta da hilkiimet iiyesi olan SPD temsilcilerine i~ten 91karmalarm yasaklanmast i9in seslenme 9agr1s1 yapmak gerekli degil midir? 1lgin9 bir ~ekilde DGB gosterisinden k1sa bir silre once 9ogunlugu Sol Kanat Parti iiyesi olan az say1da sendika lideri 9e~itli STK'larla, sosyal hareketle ve Birle~ik Sekreterya iiyelerinin yam snit Sol Kanat Parti ile birlikte iki gosteri i9in ortak bir giri~im ba~lattllar; 28 Mart'ta ~u slogan temelinde: "Sizin kriziniz i9in biz bedel odemeyecegiz!" ~unu belirtmek gerekiyor ki giri~im yilz binlerce i~9inin ~imdiden bedel odemi~ olduguna ve i~lerini kaybederek odemeye devam ettigine . hi9 deginmiyor. Daha da koti.isil, krizin bedelini Odemeye haz1r olmad1klarm1 soyleyen giri~im sahipleri "hepimizin" bankerlere, spekiilatCirlere ve ~imdi bilylik kapitalist gruplara yilz milyarlarca Avro odemekle me~gul olu~umuza kar~a tek bir sozcilk soylemek geregi de duymam1~lard1. Ve son olarak da bu giri~imi kaleme alanlara ~u soruyu sormak zorunday1z: Sizin i9in arttk DGB sendikalan art1k i~9ilerin ve gen9lerin taleplerinin savunulmast dogrultusunda ortak miicadelelerini orglitleme rolil olan i~~i sm1fi orgiitleri degil midirler? Siz onlarm yerine her tilrlii s1mf

.,. l

i

;;


Alman l§~i Hareketi Yol Aynmmda

kriterinden bag1ms1z sivil toplum orgiltlerinin lanmas1m m1 ge~irmek istiyorsunuz?

geni~

bir yeniden grup-

General Motors'un yeniden yap1lanma plan1 otomol:>il sanayinin millile§tirilmesi konusunu gundeme getiriyor. General Motors'un Amerika'daki ve Avrupa'daki fabrikalarmm, Opel, Vaux.hall ve Saab fabrikalarmm ya~amasmm onllnde bir tehdit olan General Motors'un yeniden yap1lanma planma ka~1 ne yapdabilir? Bu plan, Amerikan hilkilmeti ile onun Maliye Bakam Geithner ile General Motors'un sahiplerinin ortak emrid_ir. Bu plan 26.000'i yurtd1~mda olmak ilzere 47.000 i~e son verilmesini i9eriyor. 74 fabrikadan 14'U kapanaca~. GM Avrupa'dan sonra Forster da sa9malad1: $23.500'den fazla i~e son vermemeyi umuyoruz. Bir giln sonra ise 7.600 i~ soz . konusu ediliyordu. Forster'a gore ne olursa olsun Avrupa'da %30 kapasite fazlas1 var, dolay1s1yla il~ fabrika fazla. 1sve9'teki Saab'1 kapatmak tercih edilebilir, bu ~imdiden oneriliyor. $hpdi sorun Eisenbach'taki (Dogu Almanya) Opel fabrikasm1 ·kapatmak ile Anvers'deki Opel fabrikasmt kapatmak (Bel9ika) ve Bchum arasmda tercih yapmakta. Opel Avrupa'da emek maliyetini 1,2 milyar azaltmak istiyor. Bu y1k1m plamm uygulamak i~in General Motors Amerikan devletinden 30 milyar, fabrikalan olan Avrupa Ulkelerinin hilkilmetlerinden 3,3 milyar ve Alman hilkilmetinden 2 ila 3 milyar yard1m istiyor. Plan, uygulama i9in sendikalarm ve ~ah~nlann temsilcilerinin yakm j~bir­ ligine gilveniyor. $imdiye kadar ortaya konan tilm 9ozilmler, kim onermi~ olursa olsun ilretim kapasitesini, i~leri ve ilcretleri azaltmak anlammdaki yeniden yap1lanma planmm i~erisine giriyor. Almanya'daki Opel fabrikalarmm 9ah~anlannm temsilcisi ve Opel Avrupa personel forumunun ba~kam olan K. Franz da General Motors'dan "daha bag1ms1z" olacak bir "Avrupa GM ~irketleri sendikas1" kurmak konusunda Forster'e kat1hyor. Franz Volkswagen yasa tasans1 dogrultusunda Devlet kat1hmm1 talep ediyor, yani gozetim komitesinde Devlet temsilcisinin ve personelin temsilcisinin tilm stratejik kararlarda veto hakkmm saglanmasm1 yeterli gorilyor. <:Unkil ona gore.Opel Avrupa-Almanya kendi ba~ma ayakta kalamaz; bu nedenle araba endi.istrisinin diger iki bi.iyilk lideri ile i~blrligi talep ediyor: BMW ve Daimler. Klaus Franz personel tems.ilcisi olarak ilretim kapasitesinin eksiltilmesinde, i~lere son verilmesinde sorumluluk ahyor -ve IG-Metal'i de bununla ili~kilendirmek istiyor- bunlarm tilmil de yeniden yap1,

103


Sosyalizm

lanma planmda olan onlemler. Bu anlamda tilm otomobil sanayi i9in bir "yeniden yap1lanma plam"nm, en azmdan Almanya'daki sozcilsO haline geliyor. Ozel kapitalist millkiyetin egemenligi ve kapitalist piyasanm ve krizin anar~isi ko~ullarmda, iltetimin "yeniden yap1lanmas1" ancak ilretim alanlarmm ve emek gilcilniin . kitlesel y1k1m1 niteligini ta~1yabi I ir. General Motors'un sahiplerinin y1k1c1 planlarma kar~1 gelmek ve ilretimi ve i~leri savunmak i9in, Avrupah ~irketleri ve Almanya'daki Opel fabrikalarm1 millile~tirmekten b~ka bir b~ka yOZilm mevcut mu? Millile~tirme bizim dil~ilnce tarz1m1za gore ancak tazminats1z olarak el koyma biyimini ahrsa anlamhd1r; bag1ms1z personel temsilcilerinin ve sendika temsilcilerinin demokratik denetiminin destegini arayan bir millile~tirme olmahdir. Bu milcadele i~9i hareketinin sorumlulugunda degil midir? Ve bu aym zamanda ABD'de, GM'.nin sahiplerinin ve hilkilmetin kafalarindan 91kan y1k1m planlarma kar~1 fabrikalanm ve i~lerini koruma milcadelesi veren ve GM'nin ve otomobil sanayindeki "3 bilyi.ikler"in yani General Motors, Chrysler ve Ford'un millile~足 tirilmesini talep eden i~9iler ve sendikac1lara bir destek olmayacak m1d1r? Opel fabrikalarmm, bilyilk otomobil ~irketlerinin, Daimler'in, BMW'nin millile~tirilmesi ve Volkswagen'm yeniden millile~tirilme足 si, bunun kendi bag1ms1z organlan arac1hg1yla i~9ilerin demokratik kontroli.i ile de desteklenecek ~ekilde yap1lmas1, Almanya'da otomobil sanayinin rasyonel bir yeniden organizasyonu i9in ileriye dogru attlacak bir ad1mm on ko~ulland1r. ~u dogru ki bir burjuva devletle kar~1 kar~1ya olmak zorunda oldugumuz siirece, atilacak bu ileri ad1m ilretim ili~kilerinde kapitalist egemenligi savunan siyasal arayla kafa kafaya 9arp1~acaktir ve bu da i~~ s1mfmm bir sonraki a~amada yilzle~mesi gereken sorunlarm 9er9evesini belirleyecektir.

i~in perspektif nedir? Almanya'nm dogusunda kalm1~ az say1da sanayi bolgesinin durumu nedir, buralardaki i~yerleri ve i~ler nasil savunulabllir? Silisyum kil9ilk levhalar (9ipler) ilreten ve ileri teknoloji ~irketi Infeon'un bir bagh ortakhg1 olan Quimonda da sorun ya~1yor; 3.900 i~ten 700'ilne son verdikten sonra bu ~irket ayakta kalabilmek iyin devletten kredi garantisi ve Infeon'dan da mali destek istedi. Her halilkarda da 950 i~e daha son vermeyi istiyor. Mali destek talebi reddedildikten sonra Quimonda iflasm1 ilan etti. ~irket ya mevcut yap1smm par9alanmas1 ya da kapanma tehlikesi ile kar~1 kar~1ya. Bu ~irket eski devlet ~irketi Ro-botron'un y1kmt1lan ilzerine in~a edilmi~ti ye Dogu Almanya'daki eski DAC

Almanya'n1n Dogusu


Alman l~~i Hareketi Vol Aynmmda

bolgesindeki nadir "onde gelen sanayi ~irketlerinden" biriydi, ag1rhkh olarak devlet fonlan ile finanse ediliyordu. 1$9i sm1fmm, devlet miilkiyetine degil, "ba$ans1zhga" son verdig( 1989'dan sonraki son verilmi$ olan Stalinist biirokratik egemenlikti, gitgide emperyalist etkiye terk edilmi$ ve idari bir 9opliige ve arapsa9ma donil$mi.i$ diizendi; aym ni.ifus kapitalist sistemin 9ozi.ilmesinin sonu9larm1 da ya~amak zorunda kaldt. <;i.inkil DAC ekonomisinin tabi olmak zorunda kald1g1 bu sistem i9in bu ilretim alanlan, bu emek gilcil, bu kazammlar 9ok fazlayd1, gereksizdi ve cizelle$tinne hemen tilm sanayi Uretiminin ve bi.iyi.ik ~irketlerin tasfiyesi ile sonu9land1. Sistemin ba~ans1zhg1 ozellikle onun harap edilmi$ bir Ulkede yat1nm yapamamasmda kendisini ifade ediyordu. Ancak bilyilk devlet destekleri ile birka9 nadir sanayi $irketi in~a edildi ki bunlarm baz1lan Quimonda ve Opel-Eisenbach gibi eski devlet ~irketlerinin kalmt1lan ilzerine kuruldu. 1991 'de on binlerce AW i$9isinin $irketlerinin ozelle~tirilmesine-tasfiyesine ka~1 gosteri yapt1g1 alanda, bugiln onlann Opel'deki 2000 arkada$1 halkm da destegiyle toplumsal varolu$un son direklerinden birinin yok edili~ine ka~1 gosteri yap1yorlar; hem kendileri, hem de Almanya'nm dogusundaki nilfus i9in. • Bu $irketin yonetiminin ve Infeon'un sahiplerinin kararlanna ve eylemlerine kar~1 acil bir ~eyler yapmak ¡gerekmiyor mu? Infeon-Quimonda'nm mal varhklar1 ve buradaki i$1er, AfA Sosyal Demokratlarmm talep ettikleri (SPD i~9i komisyonu) gibi "devlet korumas1" altma almmamah mt, y1k1mdan korunmak i9in millile~tiril­ memeliler mi? Almanya'nm birligi ile insanlar demokrasi gclmesini ve aym sosyal kazammlardan faydalanmay1 ummu~lard1. Bu kazammlarm temeli olan sanayi ilretimi bugiln krizden kaynakh y1k1ma kar$t onemli sanayilerin ve tehdit altmdaki tilm ~irketlerin millile~tirilmesi ile tilm Almanya'da korunmah ve savunulmahd1r. Birle~meden yinni y1I sonra bugiln bu konular tilm yak1c1hg1yla i$9i sm1fmm ve onun orgiltlerinin gilndemindedir.

•

i1ten ~1karmalar1n yasaklanmast ve if~ilerin ve gen~lerin resesyonun etkilerinden korunmast i~in acil bir platform Sendikalar bugiln i$9ilerin bilyiik basmc1 altmda; ama aym zamanda "bilyilk koalisyonun" politikalarmm ve ozelliklc de sendikacilar1 hilkiimet politikalarmm aktanna kayt~larma donil~tilnnek isteyen SPD liderlerinin de basmct altmdalar. "Sosyal uygulama" .ad1 altmda i$ten

105


Sosya/izm

y1kannalar1 ve ilcret kesintilerini orgiltlemek hiybir biyimde sendikalarm gorevi olamaz. Y1k1m planlarmm "sosyal uygulamas1" tek kelime ile milmkiin degildir. Bu i~yilerin orgiltlii giiciinii zay1flatma amayh, sendikalar1 yozmek ve imha etmek amayh bir manevrad1r. Verdi ve IG-Metal sendikalarmm 2009. y1lmda i,ten ylkarmalar olmamasmt talep etmelerinin ardmdan, aym sendikalar mali destek alan ~irketlerdeki i~lerin garanti edilmesini de talep ettiler. Eger bunlar sadece bo~ sozler degildiyse ~imdi DGB liderliginin ve onun sendikalarmm 16 May1s gosterisini i~yilerin ve genylerin gticilnil harekete geyirerek hilkiimetin i~ten iytkarmalan .yasaklamasm1 talep etmek iiyin kullanmast zamamdtr. 0 halde bu ko~ullarda sendikalarm her diizeyde DGB liderlerine hitaben bu yonde kararlar almalart me~ru degil midir? SPD onderliginin tiimilyle gerici politikalarma kar~1 isyan halinde olan sosyal demokratlarm kendi partilerinde, onlart felakete siiriikleyen bir onderligi ba~larmdan kovmak iyin bir ayaklanma orgiitlemek iyin kampanya yapmalan me~ru degil midir? Ki bu onderlik, Schroeder'in yogunlugun istekleri kar~1smda siirdiirdilgii sab1kah politikalar sayesinde, partinin iist yonet'iminde bir darbe yoluyla b~a ge~i~tir. 路 Kendi partilerinin, SPD'nin -halen Almanya'daki i'yi onderlerinin yogunu orgiltlemi~ olmay1 siirdilren partinin-. bankalari, spekillatorleri ve bilyilk ~jrketleri kurtarmak iiyin milyarlart veren ve insanlart da i~lerinden atarak krizin faturasmt onlara Odeten politikalara kendilerini mahkum eden liderligini art1k kabul edemeyecek tiim gilylerini bir araya getirmek ve orgiltlemek iiyin gilcilmilziln yettigi her ~eyi yapahm. Sendikalart, i~yileri temel milcadele organlarmdan mahrum btrakmaya yonelik basmytan kurtarmak iyin elimizden gelen her ~eyi yapahm. ~irketlerdeki genel kurullarda "i~ten ytkarmalart yasaklaym" sloganmm ilk acil onlem olarak one ir1kmas1 iyin gilcilmilziln yettigi her ~eyi yapahm. Bunun bankalara ve spekillatorlere verilmi~ olan milyarlarm geri almmas1 talebi ile birle~tirilmesi ve bu kaynaklarm i~leri korumak ve toplumun milyonlarca ilyesini sosyal sefaletten kurtarmak iiyin bilyilk ve etkin bir program uygulamaya yonlendirilmesi iyin elimizden geleni yapahm. , Dordilncil Enternasyonal'in Almanya seksiyonunun aktivistlerinin (ISA) tiim enerjilerini vakfettikleri milcadele budur, digerleri ile birlikte, goril~ler ilzerinde on anla~ma yapma geregi duymaks1zm orgiltlenerek Alman i~yi sm1fm1 savunmak, yani onun orgiltlerinin bag1ms1zhgm1 savunarak sm1f milcadelesinin radikalle~mesinin geli~en durumda kaytmlmaz olan ikincl a~amas1 iyin haz1rlanmakt1r.


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l§c;i Hareketi DOnOm Noktasmda

Kriz lkseninde Hin.dist•n: Hint if ~i Hcareketi Dinim Noktcas1ndca 1 Fran~ois

FORGUE

Yalmzca birka~ ay once derinle~en di.inya krizi kar~1sm­ da, bir~ok ki~i bir umut emaresi bulabilmek amac1yla yi.izlerini Asya'ya dondi.i: "Mali krizin" meta ve hizmet ilretiminin iktisadi ilretimin merkezinde oldugu i.ilkelerde aym etkileri gostermedigi iddiasma kamt arama derdindeydiler. Bu goril~, sozde "yi.ikselen ekonomilerin" dilnya ekonomisinin yeniden canlandmlmasmda bir s1~rama tabtas1 olu~turacag1 fikrini ta~1maktayd1. Bunu taklben, diinya krizinin en tanmm1~ analistlerinden Martin Wolf, 29 Ekim 2008'de Financial nmes'da "neden Asya~mn

firtmada dingin kalabildigini''

a~1klad1.

ugiln ise bu tamamen degi~mi~ durumda. Ger~ekler soruya en giizel yamt1 verdi: tilm Asya krizden derin bir ~ekilde etkilendi. Haftahk ingiliz iktisat dergisi The Economist 31 Ocak 2009'da yay1mlanan say1s1 i~in ~u ba~hg1 atmay1 se~ti: "Asya ~okta: Krizin en

B

1

La Verite/Gen;:ek'in 65. say1smdan i;:evrilmi~ir.

107


Sosyallzm

kotu vurdugu yer". Dergi, diger tilkelerle beraber <;in ekonomisinin kriz kar~1smdaki s1kmt1Janm ve ~okU~ i~indeki Japonya ekonomisinin detaylarma yer veriyordu. Elbette k1tadaki her illkenin krizden nas1l etkilendigi vakadan vakaya degi~iklik gosteriyor. 21 , Gilney Asya'yla-veya daha kesin olarak Hiqt Yanmadas1'nda olup bitenle ilgili analizler La Verite-Gerfek'in bir onceki say1smda geni~ bir ~ekilde ortaya kondu (N. Vasudevan ve C-K. Sanyal'm Hindistan ve Samina'nm Pakistan tizerine katk1lan). Yolda~ Vasudevan'm makalesi "borsa paniginin" otesinde iktisadi yava~lamanm emlak piyasasmt ciddi ~ekilde etkiledigini ve "en muhafazaluir hesaplamalara gore bile, durgzmlugun Hindistan 'da 2 mi/yon civarmda i~路 kaybma neden o/dugu11un" altm1 i;iziyor. Cah~ma Bakanhg1 .tarafmdan hazulanan bir raporda yalmz Ekim ve Arahk aylan arasmda Hindistan'da y~anan i~ kaybmm 500 bin civannda oldugu a~1kland1.

Aym rapor ~ubat ayma gelindiginde ya~anacak i~ kaybm1it 1,5 milyona kadar yi.ikselecegini ongorilyordu. Bu durum i~sizligin zaten salgm halde oldugu bir i.ilkede geri;ekle~iyor. Vold~ Sanyal kendi makalesinde sadece Bengel eyaletinde resmi i~siz say1smm 7 milyon oldugunu belirtiyor. Yolda~ Samina'ya gore ise "Pakistan ekonomisi serbest bir d'ii$me ya$zyor". thracatta geri;ekle~en bilyilk dii~U~ de bu goril~i.i destekler nitelikte. Bu ~atk1lar la VCrite'nin 64. Say1smda (Arahk 2008) Kapitalist C:ozulme Kar$zsmda i$fi Smifz ba~hg1yla yaymlanan a~1k platform tart1~ma metinleri i;eri;evesinde ortaya i;1kt1. Bu a~tk 路 platforma giri~ ktsmmda, Dordilnci.i Entemasyonal Yedinci Dilnya Kongresi'ne haztrhk amac1yla, la Verile ''.farkll u/kelerden 14 aktivisti kendi u/ke/eri ozelinde lcrizin nasz/ y~路andzgmz ve i$fi smifznm ne gibi zor/uklar yQ$ad1g1n1 biz/ere alctarmalarz ifin bu platforma katkz sunmaya" davet etti. Bu aktivistlerden baz1lan IV. Entemasyonal'in bir par~as1 oltnakla beraber, baz1lar1ysa sm1f baguns1zhg1 ekseninde i~birligi i~inde oldugumuz, ancak gtlrU~leri tam olarak IV. Entemasyonal'in fikirlerini payl~mayabilen ~e~itli i~~i sm1f1 aktivistleriydi. Buradan hareketle, IV Entemasyonal Yedinci Dilnya Kongresi haz1rhk silreci, sennayenin gtlrUlmemi~ Ol~ektcki y1k1m saldmsma direnmcnin yollarm1 ve ara~lar1m belirlemck Uzere uluslararas1 emek hareketiylc yilrtitillen tart1~malara baAh olarak sUrUyor.

Bu makalenin amac1, bu tart1~manm geli~tirilmesi i~in bir ba~lang1~ noktas1 olu~rmaktt. Ozellikle Hindistan'daki iktisadi, toplumsal ve siyasi geli~melere ve i~i;i sm1fmm yiiz ytize kald1g1 -sorunlara odaklam2

Bir bUtUn olarak Asya'nm kalkmmas1 ai;1smdan, krizle birlikte <;in i~i;i s1mfmm bu kalkmma baglammda oynad1g1 -ve de ileride oynayacng1- rol bilyUk Ol~Ude artm1~t1r (bkz. la Verite Say1 64'te yay1mlanan makale). Bu aym zamanda Hindistan s1mf mUcadelesinin geli~mesi a~1smdan da bUyilk bir onem arzetmektedir.


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l~~i Hareketi DOnOm Noktastnda

yordu. Ayr1ca bu路 sorunlar Hint Yanmadas1'nda y~anan diger sorunlarla da yakmdan ili~kiliydi. Bugiln, tiim dUnyada oldugu . gibi Hindistan'da da krizin etkileri giderek derinle~iyor ve krizin sonm;lan bugilne kadar silrdilregelen toplumsal ve siyasi dengeleri tehdit ediyor. Bu sonu~lar Hindistan'm .etrafmdaki Pakistan ve Banglade~ gibi illkeleri daha istikrars1z hale getiriyor. Bu da sonu~ta Hindistan'm ya~ad1g1 krizi daha da fazla derin le~tirecek. 路 International Herald Tribune'de 10 Ocak 2009 tarihinde Hindistan ekonornisi ilzerine yaymlanan ~ah~mada belirtildigi gibi yaygm mit, ABO ve Hindistan arasmda art1k bir baglantJ kalmad1g1yd1. "Amerikan ekonomisi zor bir donemden get;iyor olsa bile. Hindistan bu zorluklari avantaja t;evirebilir ve ABD ye daha fazla f(J.$eron hizmet sunabi/ir" deniyordu. Ancak ya~ananlar bunun tam tersi oldu. Hizmetlerini Hindistan'a kayd1rarak ta~eronla~t1ran tirmalar faaliyetlerini ve istihdamlarm1 k1st1. Aym zamanda ihracat sektorilnde h:zh bir etkinlik azalrnas1 ya~and1. Hindistan ekonornisi de bir "serbest dil~me" ya~1yor. Bu ko~ullar altmda Hindistan, Pa'kistan ve Banglade~li yold~lar Mumbai Konferans1'nda ($ubat 2009) daha bilyilk bir onern ve acil durum ~agr1s1 yaptilar. 32 DordUncil Enternasyonal Yedinci Dilnya Kongresi haz1rhk silrecinde bu konulan bilyilk bir dikkatle tart1~1yoruz, ~ilnkil bu durum Asya i~~ileri ve halklarmm gelecegini yakmdan ilgilendiriyor.

$imdiki krizin kokenleri Hindistan Komilnist Partisi'ne yakmhg1yla bilinen ekonomist Prabhat Patnaik, ya~anan kilresel krizi ~u ~ekilde ozetliyor: Krizle ilgili yap1lan degerlendirmeler genelde krizin 'finans sekt6rilnde yetersiz hOkOmet denctiminden', 'finans kurumlarmm bor~lanma dOzcylerini umars1zca aruran ihtiyat eksikligindcn', k1sacas1 bir dizi hata ve sapmanm Nobel OdOllO iktisat~1 Joseph Stiglitz'in deyimiyle "sistem anzasma" katk1da bulunmasmdan kaynakland1gma dayamyordu. Lakin tOm bu argOman hatahdtr. Kriz bir "sistem ar1zas1" degildir. Bilakis, sistemin kendisinin nas1t i~ledigiyle ilgilidir. "Hatalarm" veya "sapmalarm" sonucu kriz gelmemi~tir; sistemin kcndi mant1gma i~kin bir kri;zdir bu. Eger ABD'de hOkOmet denetimleri "finans ku1:1mlannm umars1zca bor~lanma颅 smm" 6n0ne ge~ebilseydi. mortgage bor~lanmalan olmasayd1, o zaman emlak piyasasmm patlamas1 ~ok daha Once sona ererdi. Kitlesel i$sizlik heyulas1 ~ok

3

19-20 Ocak 2008 tarihlerinde Mumbai'de "Ban$, Uluslarm Haklan ve S1mf Hareketinin Donya YOneti~imi'nden Bag1ms1zh~1 l~in Asya Konferansf'' to&>.land1. Hindistan, Banglade~. Pakistan, <;in, Avustralya ve l~~ilerin ve Halklann Uluslararast Baglant1 Komitesi temsilcilerinden olu~an seksen delege konferansta yer ald1. Konferansa Afganistan. lrak Filipinler ve Avusralya'dan me~jlar ul~t1.

109


Sosyalizm daha htzh bir ~ekilde ortaya \:•kar ve diinya ekonomisi kendini daha evvelden bir. resesyonun i\:inde bulurdu.

Bu goril~, s1kva tekrarlanan soz.de "finans ekonomisi" ve "reel ekonomi" arasmdaki aynm hakkmdaki hiisniikuruntulara ve krize neden olanlarm "a~mhk'', "dilzenleme eksikligi" gibi kavramlar oldugu fikirlerine kar~1 y1kmaktadir. Ancak bu degerlendirmeden ne gibi sonuvlar vlkanlabilir? P. Patnaik, Keynes'e at1fta bulunarak "o yalmzca kapitalizmin diizenlenmesini degil, aym zamanda tam istihdami saglayacak $ekilde donii$t'iiriilmesini savunarak sosyalizmin en sag/am argumamm zayiflatmayi ongoriiyordu" diyor. Aym zamanda, kapitalizmi resesyondan ylkaranm Keynes'in reyetesi degil, sava~ oldugunu da teslim ediyor. Yine de, Patnaik bugiin krize yoziimiin Keynes'e donerek buluna. bilecegini ileri silriiyor ve ozellikle sosyal demokrat partiler tarafmdan geryekle~tirilebilecek voziimiin ka~1smdakinin ise biiyiik uluslararas1 finans sermayesi oldugunu soyliiyor. Eger kriz, Patnaik'in kendisinin de soyledigi gibi "sistemin" i~leyi­ ~iyle dogrudan ili~kiliyse -buna kapitalist sistemin eri~tigi ileri viiriime noktasm1 da eklememiz gerekiyor- sisteme sald1rmak d1~mda gervekvi bir voziim olamaz, ba~ka bir ifadeyle Keynes'in metotlarmm yeniden uygulanmasmdan gelecek kurtulu~u beklemeden iiretim araylarmm ozel miilkiyetine sald1rmaktan ba~ka .. BugUn, benzer planlar tiim·diinyada ortaya konuyor, ister en geli~mi~ emperyalist ekonomilerde olsun, ister "yiikselen" ekonomi denen yerlerde olsun, sag ya da "sol'' hiikiimetler berfzer ~eyler ileri siiriiyorlar: i~\:ileri sistemden kurtarmay1 degil, i~\:i ve halklarm haklarmm gormezden gelinmesi yoluyla sistemin kurtar1lmasm1 hedefleyen plantar yap1hyor.

Diinya kapitalist ekonomisinin yokii~ krizi, P. Patnaik'in alt1m vizdigi gibi, sistemin i~leyi~ mant1g1yla dogrudan ili~kilidir ve tiim alanlarda kendini gostermektedir: iktisadi, toplumsal ve siyasi. Nedenlerini ve sonm;larm1 bir biitiin iyinde dii~iiniirsek, emperyalizmin geytigimiz donemde geli~tirdigi politikasmdan bag1ms1z olmad1g1 ortaya ylkacaktir: hesapta terorizme kar~1 yiiriitiilen "sonsuz sava~" ve uluslan parvalamak, egemenliklerini ve demokrasilerini bilyiik bir pervas1zltkla reddetmek. Bu politika sm1f milcadelesinin yeni ko~ullan altmda hayata geyiriliyor. 26 Kas1m 2008'deki Mumbai saldmlarmm ardmdan, Hint yazar Arundhati Roy ~oyle yazm1~t1: Bu niikleeryanmadada, giindem boliinmedir. Hindistan ve Pikistan'1 ay1ran ve eyaletleri, bOlgeleri, koyleri, tarlalan, topluluklan, suyollarm1, evleri ve aileleri bolen Radcliffe Smm hayali olarak bir gecede \:izildi. Bu sm1r ingiltere'nin bizi kovmak i\:in att1g1 nihai, aymc1 tekmeydi. Sekiz milyon insan, yeni Pakistan'dan ka\:an Hindular ve yeni Hindistan'dan ka\:an Miisliimanlar. yanlarma sadece k1yafetlerini alarak evlerini arkada

110----------------------


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l~9i Hareketi D~nam Noktasmda b1rakarak gittiler. (... ) BOIOnme Ke~mir'i bir kiibusun ii;ineitti. Ke~mir, 60 bin hayata ma] olan bu kiibustan yakm zamanda 1:yanacak gibi gBrUnmUyor.~

Roy yaz1smda Hindistan'daki 150 milyon Milslilman'm durumundan {MilsH.imanlar dOzenli istihdam ve nitelik bak1mmdan Hindistan'm en yoksun sosyal gruplarmm ba~mda geliyorlar) ve 2 bin MilslOman'm - hayatma mal olan 2002 Gujarat katliammdan bahsediyor ve ~unu ekliyor: "0 ha/de, yanmadadaki terorizm ve Mumbai sa/dmlarmm yerfe$liri/mesi gereken geni~ tarihsel bag/am budur". Times of India ba~yaz1s1, 30 Kas1m 2008'de durumu ~oyle ozetli- 路 yordu: "Hindistan bir sav~m fr;indedir ve kendi ifinde 6/umciil dii$manlarim barmd1rmaktadtr". Bu aiy1klama, Bayan Clinton D1~i$leri Bakatu gorevini devrald1g1 donemde, eski Ba~kan Clinton'un sozlerini ammsatt1: "Hindistan, yeni Bosna o/abilir." Times pf India ~unu soyleyerek bitiriyor: Hindistan' da terllrle mUcadelcnin en iyi yolu, Pakistan ve Bangladefi istikrara kavu~turmaktan gei;iyor. Ve Hindistan kendi gUvenlik tei;hizatm1 geli~tirmek ic;in uluslararas1 yard1m almah; ancak aym zamanda da Afganistan'dan Bangladefe tUm b6lgeye istikrar getirmelidir. Kaybedecek zaman kalmad1.

Bu yorumlar, tlim bolgeye Amerikan mildahalesinin artarak, dogrudan ve tehlikeli bir hal ald1g1 bir donemde geldi. Ba$kan Obama'nm ilk karamamelerinden birisi, Afganistan'daki Amerikan birliklerini gO~lendirmek ve Olkede daha fazla NATO kuvveti mevcudiyeti saglamak oldu.

Yar1mada halklar1na karf 1 savaf Afganistan' daki sava$ aym zamanda Pak.istan 'a kar~1 ytirurulen bir sava$ halini ald1, oyle ki ABO ordusu art1k, Af-Pak dedikleri illkeleri birincil askeri mtidahale bOlgesi ilan etmi$ durumda. Art1k devletler ve halklar yok; yalmzca bombard1manlarm ve saldmlann hedefi olabilecek bir askeri bolge var. 路 Bugtin Obama yonetiminin hayata ge~irdigi politikanm, 5 Ekim 2008'de International Herald Tribune gazetesinde Bush'un dam$manlarmdan olan "neo-conservative dil$ilnurlerden Robert D. Kaplan tarafmdan dile getirilmi$ olmas1 son derece ilgin~: BugUn, 165 milyon nUfusuyla Pakistan, nUkleer bir Yugoslavya olma yolundad1r vc Kuzey Do~u S1mr Eyaleti 'ndeki Taliban isyam tarafmdan pari;alanma tehdidi altmdad1r (aym zamanda iilkenin gUney yansmda bUyUyen Baluchi ve Sindhi aynhki;1 harckelerinin de). Pakistan ' m gelece~i Pakistan ordusu ve Amerika Birle~ik Devletleri'nin Taliban isyanmm Afganistan'a ve aym zamanda Pakistan'm kendi ~ehirlerine yay1lmasma engel olmasma baghd1r. Paradoksal olarak, bu baz1 Taliban gruplar1yla d i ~erlerine kar~1 baz1 anla~颅 mallll' yap1lmas1 anlamma gelebilir. (... ) Pakistan'1 istikrars1zla~t1racak olan Afganistan' daki olas1 bir b~1s1zhk, Hindistan ii;in hi~bir olumluluk arz 4

Arundhati Roy, "The Monster in the Mirror", The Guardian, 13 Arahk 2008.

111


Sosyalizm

etmemektedir. (... ) Hindistan'm en yak1c1 sorunu (... )Pakistan. Banglade~ ve Nepal gibi i~lerligini yitirmekte olan devletlerle sm1r kom~usu olmas1d1r. (... ) Pentagon'un "uzun sava~" dedigi gOnOmOz jeopolitik konularmm tayin edilmesi kavrammm kalbinde Afganistan bulunmaktad1r. Avrasya 'nm kaderi bu dengede yatmaktad1r.s

Oiger bir ifadeyle, onceligi Asya ve Avrupa'ya vermi~ olan ABO emperyalizminin dilnya hilkilmranhg1, Hint Yanmadas1'ndaki tum dengelerin yeniden dUzenlenmesini ve sorgulanmasm1 gerekli k1lm1~t1r. Pakistan ise boylelikle sonu~ta kendi yok olu~uyla sonu~lanabilecek bir saldmnm hedefi haline gelmi~tir. Aym donemde, Banglade~ halk1nm kendini se~imler yoluyla ifade etmesini pervas1zca engelleyerek, ABO emperyalizmi yalmz askeri otoritenin arka ~1kt1g1 diktator bek~i HUki.imetini a~tk~a desteklemektedir. Bugiln kriz yilzilnden durumun ge~en y1llara nazaran daha da dengesizle~tigi Hindistan ise emperyalizmin y1k1c1路planlarmm merkezinde yer almaktadir. Hindisfan'm zengin bir somUrgecilik ka~1t1 milcadele gelenegi ve Hindistan Cumhuriyeti baglammda hak savunma gelenegi olan i~~i ve ~ift~i kitlelerinin tilm k1tanm i~~ilerinin kendi milcadelelerini ge~eklc~tirmesine dev katk1lan bulunmaktadir. Oiger taraftan, kendi savunma milcadelelerini k1tamn geri kalan kom~u i~~ilerinden ay1rarak yilriltemeyeceklerdir. Emperyalizmin temsilcilerinin Banglade~, Pakistan ve Sri Lanka'da diizenin tahsisinin "Hindistan'm kendi dUzenini tahsis etmesindeki" onemini vurgularken "dert yand1klan" durum tam da budur. Bu yilzden, bolUnmeden dogan emperyalist egemenligi garanti altma almak i~in halklarm haklarma kar~1 orgi.itlenen sorunlar, bugiln 路 emperyalizmin toptan halklarm haklarma, uluslann birligi ve egemenligine kar~1 saldms1 baglammda yeniden ortaya ~1kmaktad1r. TUm bu geli~meler, Mumbai Konferans1'nda Hindistan'm tiim. bOlgelerinden, Pakistan ve Bangladeften gelen 80.militan i~~i aktivistinin ve sendikacmm altma imza att1g1 deklarasyonun ana eksenini olu~tur颅 maktad1r. Mumbai Konferans1'nm sonu~ bildirgesi ~oyle diyordu: Her Olkede sav~, i~gal ve askeri kuvvetlerin varhg1, i~i,;i sm1fmm ko~ullanm .kOtole~tirmek, haklarma saldtrmak ve sOm!lrily!I yogunl~t1rmak ii,;in kullamlmaktad1r. Banglade~, Hindistan ve Pakistan i~i,;ilerinin i,;1karlar1 ortakttr. Aym dO~mana, aym belaya ka~i r;arp1~maktad1rlar. Ozel Ekonomik BOlgelerin yaygml~masi, tom bu Ulke i~i,;ilerinin haklarma, ulusal egemcnlige ve aym zamanda da kOylU r;iftr;ilerin ellerinden topraklarmm ahnmasma yol ar;maktadtr.

Robert D. Kaplan, "A manhunt or a vital war?" International Herald Tribune, 5 Ekim 2008.


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l~<;i Hareketi Donum Noktasmda Sava~a kar~1

miicadele, somiiriiye kar~1 miicadeleden ayn~tmlamaz . Bu uluslararas1 bir miicadeledir. Bu mtlcadeleyi b~latmak i~in, i~~i sm1fi, hie olmad1g1 kadar bag1ms1z olmahd1r. t~~i hareketi hi~ bir suretle "kiiresel yoneti~im" denen ~eyin icinde olmay1 kabul etmemelidir. Bu kiiresel yoneti~im denilen, emek orgiitlerinin kapitalist sm1fm talep ve isteklerinin aktarma kay1~1 haline gelmesinden ba~ka bir ~ey degildir. Her iilkenin ulusal geleneklerine sayg1 ~er~evesinde orgiitlerimizin "kiiresel yoneti~im" \;ercevesi icine ~ekilmesine kar~1 miicadele etmeliyiz. Bu sistemin gercek hedefleriyle ilgili ve bunlan gizlemekte kullamlan manevralan ac1klayacak ve if~a edecek kahc1 bir kampanya orgiitlemeliyiz.

Kriz bugun Hindistan'1 nas1I vuruyor? K1sa donemde, Hindistan' da se9imler yap1lacak. Nisan ve May1s 2009'da parlamento se9imleri ger9ekle~ecek. Yeni htiktimetin yeni parlamentoda 9ogunlugu elde etmesi gerekiyor. Bir onceki se9imde oldugu gibi Hint burjuvazisinin biiyiik partileri BJP6 ve Kongre Partisi 9ogunlugu elde edemeyecek gibi gortintiyor. Her iki parti de, eyaletler dtizeyinde olu~turulacak karma~1k koalisyonlara dayanan ulusal bir koalisyon i9ine girmek zorunda kalacaklar. Bolgesel siyaset gtiden ve yalmz tek eyalette var olan partilerin onemi bu noktada tayin edici onemde olacak. Bu a~m par9alanm1~hk ; siyasi hayatm bu derece Balkanla~mas1 ekseninde, Hint burjuvazisinin tarihsel olarak bag1ms1zhk miicadelesini ytirtiten partisi Kongre Partisi, ulusal ol9ekte merkezi ve birle~tirici roliinti oynayamayacak. Tum bu emareler daha derin bir ger9egin yans1mas1: kar~1thklarm eri~tigi dtizey bugtin artrk Hindistan'm birliginin sorgulanmasm1 beraberinde getirmi~tir. Dtinya krizinin etkileriyle bu ger9eklik ancak daha da kottile~ebilir. Simdi k1saca krizin nastl alg1land1gma geri donelim. 23 Ekim 2008 tarihli International Herald Tribune gazetesine gore cogunlugu nakit s1kmt1s1 icindeki ve kendi Olkelerindeki itfa masratlarmdan dolay1 caresiz durumdaki yabanc1 kurumsal yatmmcllar. y1l boyunca Hindistan ' dan onemli miktarda para cektiler. Ocak'tan beri, yabanc1 yatmmc1lar Hindistan ekonomisinden donem icerisinde degerini yan yanya kaybetmi~ olan I I milyar dolar cektiler.7

Aym gazete birkat; ay sonra, 13 Subat 2009'da ~oyle diyordu: Donya finansal krizi Hint bankalarmdaki likiditeyi kuruttu, ihracat oramm hatta ta~eron yiiksek-teknoloji sektorilne agir bir darbe vurdu. Gecen y1hn son ~eyreginde kilit ihracat sekttirlerinde 500 bin i~ kayb1 y~and1. Ta~eron yiiksek-teknoloji sektOrO ise mii~terilerinin oriadan kalkmas1yla giderek kuruyor. dii~Ordii,

'' The Bharatiya Janata Party. Daha ziyade Hindulara dayanan Hindistan Halk Partisi ~.n.

7

Jeremy Kahn, "Credit crunch ensnares India", International Herald Tribune, 23 Ekim 2008.

113


Sosyalizm

Emperyalizme bag1mh olan iktisadi faaliyetler yalmzca en ileri teknoloji sektorleriyle smJrh degil: ihracata dayah istihdam Hindistan'm en biiyiik i~ kaynaklarmdan birisi. Bu sektorlerde iilke c;:apmda 150 milyon ki~i, yani tanmdan sonra en fazla ki~i istihdam ediliyor. Resmi rakamlara gore ni.ifusun %40'mdan fazlasmm yoksulluk smmnm altmda ya~ad1g1 bir iilkede krizin yalmzca birincil etkilerinin bile yol ac;:ttgl feci sonu9lar a91k9a kar~1m1zda duruyor. <;ah~an niifusun %65'i halen tanm sektoriinde 9ah~1yor. Her yil, 14 milyon Hintli emek piyasasma dahil oluyor. ingiliz The Economist, Arahk 2008'de "eger

Hindistan yeni ge/en/ere i$ bulamazsa. yoksullugu azaltmak miimkiin o/mayacak ve Hindistan r;ok ciddi bir istikrarslzhk/a kar~路1 kar$lya kalacak" diye yazd1.

Ne muhalefeti? Gene) se9imin hemen arifesindeki ciddi durumda, i~9i sm1fm1 temsil ettigini soyleyen partiler, ozellikle iki komiinist parti, son derece sessizler ve oyle goriintiyor ki ya~anan durumda ontinde duran merkezi onemdeki sorulan sormaktan imtina ederek bir yedek gtic;: roliinden fazlasm1 oynamayacaklar. La Verite'deki makalesinde Vasudevan'm Hindistan'la ilgili "Muhalefet yok" demesinin nedeni budur. C-K. Sanyal ise BJP, Kongre Partisi ve Hindistan Komiinist Partisi (Marksist) liderlerinin ortak ozelligi, hepsinin "kapitalizmin geli$mesi" yolunu savunmalan. Buna ~iiphe yak. Ancak BJP ve Kongre Partisi liderleri her zaman tiretim ara9lannm ozel mi.ilkiyeti sistemini savundular. Hindistan Komtinist Partisi (Marksist) ve Hindistan Komiinist Partisi gibi partilerin ise farkh sm1f tabanlan mevcut: her ikisi de Hindistan i~9i sm1fmm ulusal ve toplumsal ozgtirle~me mticadelesi ekseninde ortaya 91kt1lar. Bu sebeple, i~9i sm1fmm kimi kesimleri yiizlerini siyasi diizeyde bir 9oziim bulunmas1 sebebiyle bu partilere dontiyorlar. Tum bu geli~meler, se9imler oncesinde biiytik patlamalara gebe ve partilerin izleyecegi politikayla ilgili olarak ontimiize ~u soruyu 91kanyor: tiretim arac;:larmm ozel miilkiyetine dayah bir sistemi savunmaya dayah bir politika m1 yoksa i~c;:ilerin ve koyltilerin kendilerini mtidafaalarmm ekseninde kitlesel bir hareketlenmeye yol ac;:abilecek bag1ms1z bir politika m1? ~imdiki durumda, ya~anan geli~melerin degerlendirilmesi, siyasi oneriler yap1lmas1 yalmz partiler ic;:erisinde degil, aym zamanda sendikal hareketin farkh bile~enleri ic;:inde de ya~anmaktadJr. 2008 yilmm Arahk aymda, Tum Hindistan Sendikalar Kongresi (AITUC), bir dizi onerge yaymlad1. Bunlardan bir tanesi de pirin9 fiyatmm yiikselmesi ve iktidan doneminde BJP tarafmdan kapat1lan

114


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l!}~i Hareketi Donum Noktasmda

pirincin dag1timmdan sorumlu bir kamu sistemi kurulmas1yla ilgiliydi. Bu politika aym zamanda Kongre Partisi liderligindeki koalisyon tarafmdan da izlenmi~ ve iki Komiinist Parti tarafmdan da desteklenmi~ti. Oiger bir onerge de koalisyon hi.iki.imetinin ald1g1 yabanc1 yatmmcilarm sigorta ~irketlerinde sahip olabildigi paym %26'dan %49'a ytkarilmas1yla ilgili karara kar~1 ytkar nitelikteydi. Hindistan Sendikalar Konfederasyonu (CITU) ise, 20 Ocak'ta di.izenlenmesi tasarlanan bir miting iyin ~u sloganlan belirledi: • Kriz bahanesiyle i~ten y1karmalara ve i.icret kesintilerine son • Kent ve kir i~yileri iyin asgari i.icret artmlsm ve i~ kanunu uygulansm • <;alt~ma ko~ullan iyin yasal di.izenleme yap1lsm; kay1t d1~1 ve tanm i~yileri iyin sosyal gi.ivence saglansm • Ulusal sanayi haklarla korunur: Hindistan haklarm k1sllmasma kar~t y1kmahd1r. iki Komi.inist Parti ile baglant1h iki sendikal konfederasyon boylelikle etrafmda bir birligin saglanabilecegi taleplerini ve sloganlarm1 _ ortaya koymu~ oldular. Ancak ortada temel bir soru var: ~imdiki hi.ikiimet de dahil olmak iizere, son yirmi yild1r hiikiimetlerin uygulad1g1 sozde "as;1lma" politikalanyla bu sloganlarm savunusu bir arada olabilir mi? Tiim i.ilke topraklan iizerinde istihdam kanunlarmm kat1 bir ~ekilde uygulanmas1yla, yok uluslu ~irketlerin kar h1rslarma hizmet etmekten ba~ka bir i~e yaramayan "Ozel Ekonomik Bolgeler"in varhg1, yay1lmas1, hatta hatta desteklenmesi uyumlu mudur? i~yilerin, hem kent hem de k1rda yah~an ti.im i~yilerin y1karlan -istihdam k1smt1larmm reddi, i.icretlerde art1~, spekiilatorlere saglanan desteklerin iptal edilmesi, borylarm iptali- kapitalist sistemin "diizenli i~leyi~ini" getirecek her tilrlii di.izenlemeyle s;eli~mektedir. Bunlar, "yabanc1 sermayeyi yekme" politikasmm gerekleriyle bilhassa ters dii~mektedir. Hindistan'm Hindistan Komiinist Partisi (Marksist) yonetimindeki eyaletlerinde, ornegin Bat1 Bengal'de izlenen politika da bu degil midir? Bat1 Bengal hiikiimeti "ozel ekonomik bolgeler"in kurulmasmm oniini.i as;m1~t1r. Prabbat Patnaik'in soylediklerini yeniden aktaracak olursak, i~ten ylkarmalar, topraklarmdan edilen koyliiler, dii~i.ik i.icretler, karhhgm oniindeki tlim dtizenlemelerin goz ard1 edilmesi; bunlar sistemin "kazalan" veya "a~mhklan" degildir. dogrudan sistemin kendi i~leyi~iyle ilgilidir. Yeni Sendikal inisiyatif (NTUl)8 buna ne diyor: 7

Yeni Sendikal lnsiyatif (The New Trade Union Initiative) daha ziyade bag1ms1z sendikac1lardan, yani herhangi bir konfederasyona iiye olmayan sendika temsilcile-

115


Sosyalizm Emperyalist kiireselle:jmenin politikalari bize 15 yzldzr i:jsizlik ve i:jlerin dii:jiik sev(vede art1:g jirma kapatmalarim, yeniden yap!lanmayla i:jten r;ikarmalari {...) ozelle$1irmeleri, yabanc1 ve ulusal sermayenin s1ra dz:jz avantailarin, vergi muajiyetlerinin keyfini t;zkard1g1, i:j kanununun ge<;ersiz kzlznd1g1 ozel ekonomik bolgeler yoluyla sanayi/e:jme getirdi.

NTUI tarafmdan 2008 y1h Arahk aymda kabul edilen aynt belgede, Kongre Partisi liderligindeki hUki.imetin BJP'nin politikalarm1 izlemeye devam ettigi ileri stirtiltiyor ve BJP ve Kongre Partisi "aym neolibera/ ve emperyalizm taraftan geni.y mutabakat1 payla.y1yor/ar" deniyordu. Stiphesiz bu gozlemler koalisyon htiki.imetini destekleme politikasmdan kopulmas1 iiyin bir ad1m olabilirdi. Ancak bu gozlemlerinden NTUI ne sonuiylar iy1kanyor? "Parlamentodaki solun zayifl1gm1" teslim ederken aynt zamanda buna "solun yalpalamalarmm ve iktidara geldigi zamanki ikiyiizliiliigiiniin" eklendiginin altm1 iyiziyor. Lakin bununla beraber, krizle ytizle~me noktasmdan hareketle seiyimler sonrasmda olu~acak ortamm "yeni bir ortak program" dogurmas1 umudunu ta~1d1klarm1 ifade ediyor. Yani, Kongre Partisi'ni destekleme politikasm1 dogru bir ~ekilde ele~tirdikten sonra, NTUI aslmda ayni ad1mm attlmas1 onerisiyle sonlamyor. Tartt~ma stirecinde, bu metindeki diger gori.i~lere de deginmek gerekiyor. Omegin, bir sendikal orgiltten beklenenin aksine belirli talepler manzumesi sunmuyor. Bunun yerine kapitalist sistemin iyerryevesinin iiyine oturan, sendikalarm da iiyinde yer almasmm gerektiginin ileri silri.ildilgi.i bir hi.ikilmet platformu iyeriyevesi iyiziyor. Krizle yilzle~ilmesi konusunda ne gibi onlemler almmasmt i9eren herhangi ciddi bir giri~imin ba~langtiy noktas1, i~iyi sm1fmm krizin sonuiylanndan korunmasmm nastl olacagm1 yans1tmas1d1r. Diger bir deyi~le, i~ryi sm1fmm temel ihtiyarylanni dile getiren talepleri yi.ikseltmes1. Eger i~iyi smtfmm temel ihtiyaiylanm kar~tlayacak 6nlemleri hayata geryirmek kapitalizmin i~leyi~iyle iyeli~irse -yani sm1flar arasmdaki antagonizma ortaya ry1karsa- o zaman i.iretim ararylarmm ozel miilkiyetine dayanan somiiri.i sistemini sorgulamak gerekir. Yalntzca bu ryerryeve iryerisinde NTUI'nin formi.ile ettigi temenniler tam anlammt bulabilir: "Ekonomik kriz kar.y1smda, NTUI, ortak eylem programmm olu.yturulabi/mesi ve birle.yik bir ~ekilde miicadele edilebilmesi ir;in, sendikal hareketin birligini savunuyot".

rinden olu~an bir koordinasyon komitesi gibi faaliyet gostermektedir. i~inde farkh siyasi ak1mlardan insanlan bannd1rmaktad1r.


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint i~i;i Hareketi Donum Noktasmda

Tart1,mamn hayati sorular etrafmda orgutlenmesi Bugtin ~tiphesiz hangi sendikaya tiye olursa olsun, Hindistan' daki btittin i~9iler sendikal birlige derin bir ihtiya9 duyuyorlar. Bu birligin temeli ise ancak ve ancak i~9i sm1fi 91karlarma hizmet edilen taleplerden yola 91karak olu~turulabilir, yani i~9i sm1f1 orgtitlerinin kapitalist sistemden, emperyalizmden ve devletten bag1ms1zhk taleplerinin ger9ekle~mesiyle .

Hindistan i~9ilerinin, kendi orgtitlerinin kendi talepleri etrafmda birihtiyact var. Bu birlige dogru ytirtirken bunu siyasi dtizlemde de ifade edecek bir gti9 de son derece gereklidir. Ancak bu ~ekilde bir yolda~m dedigi gibi "i.y9ileri ve kOyliileri daha sag/am ve daha geni-$ bir $ekilde birle$ik bir gii(: halinde bir araya getirmek" mtimktin olabilir. Ancak bu yolla yolda~ C-K. Sanyal'm makalesinde dile getirdigi onemli bir soruna yamt bulmaya ba~layabi足 liriz: "Hindistan 'da ba.yka bir yolu. Marksizmin yolunu ortaya koyabilecek bir parti yok". Yolda~ Vasudevan'm "i.yten <;tkarmalara ve iicret k1S1nt1/arma kar-$1 pkacak bir hareket yok" derkeri ne demek istedigini bu ~ekilde daha iyi anhyoruz. Bu yargt, Hindistan i~9i sm1fmm sendikal orgtitlerden gelen 9agnlara kar~1hk olarak ulusal dtizeydeki orgtitlti faaliyetini arttird1gm1 ve bunun bir9ok eyalette, madencilik, bankac11tk, maniifakttir vb. sektorlerde mticadelelere yon verdigini bilen baz1 La Verile okuyuculanna biraz abartth gibi gelmi~ olabilir. Ancak sorun ~udur ki, bu hareketler hentiz bir siyasi bir ifade bulabilmi~ degil. Dordtincti Enternasyonal, Dtinya Kongresi'nin haz1rhk stirecinde militan aktivistleri Kongre haztrhk stirecine davet ederek ~u soruna yamt bulunmasma katktda bulunma niyetindedir: hangi temelde siyasi bir gti9 bir araya getirilebilir; hangi temelde orgtitlti bir tart1~ma ortam1 yarattlabilir; i~9i sm1fmm haklan ve bag1ms1zhgm1 savunan herkesin kendini ozgtirce ifade edebilecegi ve birlikte eyleme ge9ebilecekleri bir a91k platform olu~turulabilir? Bu tart1~ma, Dtinya Kongresi hazirhk tart1~malarmm merkezindeki tart1~mayla yakmdan baglantthd1r: "Hayati sorun i.y<;i sm~fi ile onun orgiitleri arasmdaki ili.ykidir. Her ne kadar bunlar. ayg1tlarm emperya/izm adma yiiriittiigii saldzrmm hede.fi olsa da yine de i.y<;i smifmm smif miicadelesi i9in kullanmaya 9alz.yt1g1 bir arar; olmaya devam edecek/erdir." Bugi.in bu soru, Hindistan'da ti.im dtinyay1 kas1p kavuran kriz ko~ul足 larmda ve ozelde de yaptlacak olan se9imlerin dogurdugu ko~ullarda . kar~1m1za 91kmaktad1r. le~mesine

117


Sosyalizm Yolda~ Vasudevan'm dedigi gibi "ekonomik kriz kar!)路1smda iktidardaki iki parti ve muhalefetteki partiler sessiz kalml!J'/ardzr. Gerr;ekte. Hindistan 'da bir muhalefet yoktur". Vasudevan yaz1sm1 bOyle sonlandmyor. Ancak hem kentlerde hem kirsal kesimde ytiz binlerce i~9i bugi.in ya i~ini kaybetmi~ durumda ya da k1sa si.ire i9inde i.iretim si.irecinin d1~mda kalma tehdidiyle kar~1 kar~1ya. BatJ Bengal'de, Orissa'da ve Maharastra'da Hindistan i~9i sm1fmm giri~tigi grevlerin gosterdigi gibi bu i~9iler mi.icadele ediyorlar, stirece direniyorlar. Ti.im Hindistan 9apmda bir araya gelen hareketler bunun bir kamt1dir. Bu mi.icadelelerle i~9ilerin kurmu~ olduklan orgi.itleri kullanma yollarm1 anyorlar. Elbette bi.iyi.ik sendikal konfederasyonlarm liderliklerinin, kendilerini kontrol eden partilerin destekledigi hi.iki.imetin i~<;i dii~mam politikalan kar~1smda grev ve gosteri 9agnlarmda ikiyi.izli.ili.ik vard1r. Aynca bu orgi.itler kitlelerin isteklerine kar~1 91karak hareketin dag1lma riskini de beraberinde ta~1yabilirler. Ba~lang19 noktas1 budur. 2005'te Ozel Ekonomik Bolgelerin kurulmas1 teklifi oybirligiyle kabul edilmi~ti. Simdi. kitlelerin istegi dogrultusunda bu kanunun iptal edilmesinin zamam gelmedi mi? <;ok uluslularm yararma mi.ilksi.izle~颅 tirmeye hayir! Demokrasi, ulusal egemenlik ve sendikal haklara kar~1 yabanc1 ve yerli sermayedarlara kar garantisi veren imtiyazlara hayir! Somi.irge donemi kalmt1s1 kanun ve di.izenlemelerin yi.iri.iti.ilerek koyli.ilerin mi.ilksi.izle~tirmesinin me~ru gosterilecegi bir avu9 toprak yok! i~ yasalarmm s1k1 bir ~ekilde uygulanmayacag1 bir avu9 toprak yok! 2005 tarihli Ozel Ekonomik Bolgeler Kanunu iptal edilsin! Hem kent hem de kirdaki i~9ilerin en temel taleplerini bir araya getirecek bu istegi "sosyalizm" adma i~9ilerin ve koyli.ilerin oylanm toplayan partilerin oni.ine koyma zamam gelmedi mi? Eger krizle yi.izle~mek istiyorlarsa elbette. Ozel Ekonomik Bolgeler Kanunu'nun iptali i<;in mi.icadeleye! Bir araya gelme ihtiyacm1 hissedenlerin konumlarm1 a91k etmelerinin ve bu tart1~may1 Hindistan i~<;i sm1fi i9inde ba~latmanm zamam gelmedi mi? Aym ~ey Hindistan i~9i ve koyli.i kitlelerinin mticadeleleri i9in kritik onemdeki diger sorunlar i9in de ge9erlidir. i~ten 91karmalan di.izenleyen kanunlarm iptal edildigi donemin Kongre Partisi ve BJP liderligindeki koalisyonlar zamanmda hayata ge9irilen "yeni ekonomi" politikalanyla ger9ekle~tiginin herkes farkmda. Bu kanunlarm geri getirilmesi i~<;ileri ve onlann orgi.itlerini bir araya getirebilecek talepler degil mi? "Kriz" bahanesi gosterilerek ger9ekle~en i~ten <;1kartma furyasma kar~1 durmanm temel ara9larmdan biri bu talep degil mi?


Kriz Ekseninde Hindistan: Hint l搂c;:i Hareketi DC>nOm Noktasmda

Diger sorunlar durumun geli~mesi siirecinde kendiliginden ortaya r;1kacakttr: i~sizligin giinden 路gune kotii bir hal ald1g1, k1rsal alanda yoksullugun h1zla artt1g1 bir ortamda, Yolda~ Sanyal'm belirttigi gibi, vergi gelirlerinin ii~te ikisinin uluslararas1 spekillasyon ve emperyalist talandan kaynaklanan bor~larm odenmesine aktanlmasma tahammiil edilebilir mi? Mumbai Konferans1'nm sonu~ bildirgesinin belirttigi gibi Bugiin, emperyalizm her yerde goriinUrde etnik ve din temelli i;au~malan provoke etmektedir. Ancak i~~iler sm1f milcadelesinde birle~irler. Bag1ms1zhk doneminde, boliinmeyi dayatarak halklan giii;sliz dil~iirenler, bugiin kaosu ve ayn~may1 derinle~tirmek isteyenlerdir. Tom te~ebbiislerine kar~1 ban~ ve halkl::inn birligi ii,:in Hindistan. Banglade ~ , Pakistan. Nepal ve Sri Lanka halklarmm ve i:?i;ilerinin karde~i,:e birligini savunmahy1z ve bunu yilkseltmeliyiz.

Dordiincii Entemasyonal Yedinci Diinya Kongresi'ne hazirltk tartilm Hindistan i~~i hareketinde birlik hedefiyle bu sorunlarm tart1~1ld1g1 orgiitli.i bir faaliyetten ayn di.i~tini.ilemez. t1~mas1,

119


~~ 'f'J.. '<j,..,, 1li~· "L·1/ ~~ •;,J!',1. ·-ce.? ..t.~ 'J':~ '{),~•~~ '<;_ ,,; ~ Jc ~... ~· "), ":; l'J>, ~ ·~ •<j, ·'/>· .... ':) "!'• fe. " ~?~ ~....\>_..~~,'1,'?~l'J>,~· :~ ~~ ~~,,.. ~ ~ ~ ~· .il! ~ ~ ~.... ~~ ~ ~· ~ iP.~ ~ ... ~ ~~ ~ ~ ¥ ~- ..... ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~~~':f~~~~~~J.~~~~~~J..~~~~~~ • ~ ~· ~ J.. ..,, ii' . .I/ ~ JS> ? ~· ~.~~~'?~~""~~ t ~ 9l . ~· ~ ~· ~ ~ ·~ ~ ~ ~ ¥ ·~· ..... ~~ ?"" ~ .~~ ~ . ~· ..~ ~ ~~ ~~,,.. ~~ ~ • ~ • JJi ~ ~ c-,,,. ~ ~ ~ ..,,.. ~ ~ ~ ~ ~ <;. 1b,. % ~ ,,; '!; ~ '% ;;. ~ ~ lP, ~ ..;. ... ~- 15, ~ '!'• -~ ~ <; '!>· % -p "!'- .'!!, ~ <;. '11."' ~ : : '!;·

?

.-'

. ""

9

<;>")

.

.,,,

J_

(<; •

(<;

j

\

~

~

?

....

~~

.,.,, ..,,

9

""

..,,.. . ~ " '1'

~~

.

,,,

.,,,

~

\P.

.. ,,..

..,,

~ st, " "' .. ~ ~ ~

;~'fi.\,' -&.~'~:\'\~\~~*-~ ;,,,~ \ ~ ~? \ ~*::,~ ~:--;_ '% '\'% ~ ~ ¥ ';i;,\ ~· • ... . ~ .fl'! "-' 'ii\ ~ ~ . . *~'.\ ..;.~~\'~.\ ~ ~ ~ '~*-~/~ ¥ ~· J-G> . " .. ..

"'

·' " .. " "

.< , ,. ..

..

'I>

~ ~~. ·~ J.~ ~ .il!~· ~~ ~'? ,,,. ~~ r ~t"J. ~."'- ~«/ ..,.~~ jj.•"-' ~'::> rJ. ~? "fl,~. ~ ~r~ 'Jj> ~~ J.. JI:.' ;~ ..~ii\• /~ ~ ~,,..JS> ?• • J.~ ~ ~ ;; ~· ·~· ~ . ~ ? ~ ~ 9l . ~· ..~· ~ ~ ~ ~ ~ ~· • .... ~ "" ~ ¥ ~ ~ ~ ... ~ ~ ·~· :iiJ, ~ ? ,,. \P.

(<;

.

;... 9

;..-

jP_,

(<;

:;f:

...

T

(<; •

"I":

J_

9

c;.'

(<;

(";

~~ '11.~ % ...,~ ~·" .'!>? 'i'J. ""? '{),~. I&. ~?. ;;..-'.~.~ ~ ...~ ';!liii\.15,"; ~9 ~:;s>,, .... ~• . ...~ 'l': ~ % ' ~% ? ~~ ? ~ ~~ ~r . ~· ..,,.. ~ ~ ~ ~ ~ ~ , _,· ~" ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ;p ~ • ~· ~ ~ ? -:-,; ~ ~ Jr:. J.fl ;;; ~ ,,.. ¥ ~ JP. ~ ~ ,... ~ ...L ~ ..,,.. ·1/ ~ ~ ~ r ~ ·~ ',; ;;. ~ ~ lP, ~ ..;. ... ~- 15, i '!'• ~ ... <; % Of; ~ "!'- -~ ~ <;. '11 ... ~ ~- ·-·~ "" ~ ~ i ..,,. ~' " ~ ~ .. ..,,.•..,. ~ " '1' ~ .. ii; .,. '&. " ~.'I> 1' st, " "' .. ~ ~ ~ ".-<'{), .. " ~ ~ ~'% •..,. ;..~ % ~.;; '%~ 'fe.,.~ %,9l ~9 ~·%• .~~ %"";;~ %~ ~~ lfl,~-\ ~ "(;,~ \ '!G..~ ~-\ ..;. " 'Ill ~ ,,;)~ . ~·.. ~ ~ i ~~·"~.il! ...~'%? '!,....'%,' ..... "" ~ .. ~ ~ ~ ~~ 'f ~t"J. fG,..-. ~.I/ ...,~ ~·" ~? ~J. '%? :'{~),. ~ ~~ ~ ~~ ..;. '%~ •""'lil "' •:,;:..;; ~9 ~~,,. ~, .-::,.~ ~ ~~ %~ '1,'? "!'-~. \~ 1',~ <;. lii,.-.· %/ ~~ ':j.~ ...~ 'l':(<; ;;,~· :;<, '1, 'II, '". ...._ '? ,. jP_, ~ ~

p

,..

<;>?

,

<P

(<;

/

,,.. • .

, /

?"..

<;>")

(<;

Y.

(<;

(<;

<P

:µ>_

..-·

.;;

.,.,,

.,-

*-

~· ~ ~ ~ ~ ~ ~- ~ ~ ¥ ~ ~ ~~ ~ ~ ~ ~ .~· ~ ~ ? .... ~ ~ ~ ..;.• ~ ~ ~ ~ 'ii '% ;;. %, ~ % ~ % ' % % \ lfl, ~ ~ \.!G., '<' i ~ ~ ~ "'~ '!, '%, '"!'~. \ ..;. 'ii 'fe.,. %, ~A- %. ~ ~ 9l ? ~· • ,... ~ ~ ~ ~ "f. ~ ~ 'ti ~ ~ ~ •" .JP. 'ii\ ? ,... -.; 9> ~ .. • ~ ~ ~ ~ r ~· • ,,. t ~ ~-·~·\ ~~"'% ,,,~'~ %,~ ~· ~ ,,,~ 'lG, ~? "'i~ ~~~~:..-~....~"" ~? 'i><i_~· ...... '%, %"'~-\. ~ <;. llJ;.%, \ ~- ' "'-&.' \ 'G Jr:. ·~ "" ... ~ 9> ¥ ·~· •. ~ .,,, ..

J_

"I":

*-

.. ,,..

.... .

<;>")

.-' •

""

(<;

(<; •

*- \ "(;,

~~·\ ~~~<; \; '~\~~*-~·\~ "(;, ,,,~ 'lG, "% \ '1~:..-'.,, ~ .!... ~;;i '\ %"~-\.~ ~ \ ~· l'ij,.\,' ~ ¥ ~.~·\ • "'-&. . ~~<j,,,, ~ .,. .. \ "(;, ''iG,\ \ '1'~-~ -~ ~'\ ~-e, '"~\ ~ 'i fi.\, \ ';i;}t ...'&.' \ ~ '% *-' . '"%..~~-~-=-~\ 'I>~\ ~~*-.,, ~ " 'I\~ ~~ ~~ ~~ ~ ~· t.~ "9'~ , . ..~ ""f. ~~ •~. ~~ ...,~ '1',,.. ~~ 'i' ~ ~ ~ %_ ~-:-,; ~~ ~ st, 11 ""

9

.

'-

'-

J.. .I;.• ~ ~ ?9'. _.,,.~· Ill~ 9"U>. ·~~ J.fl~·

(f.,

\P.

\P.

..,,

.-.·

I&. •

9>

..,,

?

...

;;, t

~ ~,, • .... ~~ i'!~ ;.• .,..

r ..

?

.-.·

..

""

?

. .....

?

jP_,. r~ ~ ~? ·~~· ~~ J..~ ..,,~ l/l.~

:iJ>.

·1/ 9>

~~ JS>·~· """'--: J. ~ • ~

~- \.';t\.~\ \. '1'~_'%.!... ~" \ %/~-\ ~ \~ ~\ \;';i;,~ "'t..~<; \ ?

(<; •

\; \ '

9>

""

\

.< •,. .. <" ?

~

..-· ....,

J..

~· ..;.• ....,,~

""."" ..,,

f!. (

\.*~,;.,'\\' "'?.

79l

<;..

..,,




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.