sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
t o plu m s al e ş İ t l İ k thy grevi bülteni Geçtiğimiz yılki 29 Mayıs direnişinin ardından bugünkü grevimiz de şirketler ile hükümetlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi sınıfına karşı birliğini gözler önüne sermektedir.
T
ürk Hava Yolları’nda 15 Mayıs gecesi 03.00’te başlayan grev psikolojik bir savaş eşliğinde sürüyor. Daha grev başlamadan İstanbul Atatürk Havaalanı’na yüzlerce çevik kuvvet polisini ve TOMA’larını yığmış olan iktidar, grev yeri olan havalimanında çadır kurulmasını engellemekle de yetinmedi. AKP iktidarı, emrindeki polis eliyle, buradaki grev gözcülerinin yasalardan kaynaklanan haklarını kullanmalarını da engelliyor. Geçtiğimiz yılki 29 Mayıs direnişinin ardından bugünkü grevimiz de şirketler ile hükümetlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de işçi sınıfına karşı birliğini gözler önüne sermektedir.
H lufthansa grevi uçakları yere indirdi 3. sayfa
H verdi sendikası lufthansa’da gerçek ücretlerdeki kesintileri kabul etti 4. sayfa
H
lufthansa: verdi yüzde 30 ücret kesintisini kabul etti 6. sayfa
H ispanyol iberia havayolları grevcileri polisle çatıştı 7. sayfa
grevin başarısı ve yeni saldırıları püskürtmek için
İktidarın estirdiği polis terörüne, THY A.O. yönetiminin burjuva medyası aracılığıyla günler öncesinden başlattığı psikolojik bir savaş eşlik etti, bugün de medya eliyle bir yok sayma politikası izleniyor. THY çalışanlarını, günlerce, greve katılmaları durumunda işten atmak da dahil, her türlü yolu kullanarak tehdit eden ve yıldırmaya çalışan THY yönetimi tüm medya kanallarında geniş bir şekilde yer alan açıklamalarında, bütün seferlerin yapılmış olduğunu ve grev nedeniyle uçuşlarda hiçbir aksama olmadığını iddia etmişti. Grev ilerledikçe ortaya çıkan durum, şirketin umduğu gibi grevi iki günde kıramayacağını gösterdi. Şirketin sendikayı görüşmeye çağırması bunun bir ifadesidir. Bu durum, grevi sahiplenen THY emekçilerinin eseridir.
THY grevinin başından beri yaşananlar, şirket-hükümet ikilisinin bu greve oldukça iyi hazırlanmış olduğunu ve grevi kırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını gözler önüne sermektedir. Çünkü şirketler ve iktidar, bu grevin başarıya ulaşması durumunda, işçi sınıfına karşı yıllardır adım adım ilerlettikleri toplumsal karşı-devrim projesinin tehlikeye gireceğinin farkında. Onlar, bu yüzden, emirlerindeki medyayı, sözde uzmanlarını ve “kamuoyu oluşturucular”ını (yalan üreticileri) seferber ettiler. saldırı daha fazla kâr için Net kârını 1 milyar 133 milyon TL’ye yükselten THY A.O.’nun bu devasa kârının arkasında düşük ücretli, fazla ve esnek işçi çalıştırma politikası ve kapitalist sömürü yatmaktadır. THY'nin saldırısı çok daha kapsamlı bir dönüşümü hedefliyor. THY, uluslararası ve yurtiçi rakipleri karşısında rekabet gücünü ve kârlarını arttırabilmek için işçilerin ücretlerine, çalışma koşullarına ve sosyal haklarına göz dikmiştir. Part-time çalışma adı altına güvencesiz ve düşük ücretli istihdamın yaygınlaştırılması politikasına cepheden karşı çıkılmalı; tüm part-time çalışanların kadroya alınması talebi ileri sürülmelidir.
THY yönetiminin, herhangi bir aksama olmadığı izlenimi yaratmak için sefer sayısını azaltması, yapılan uçuşların bir kısmının olması gerekenden daha az sayıda kabin memuruyla ya da yasalara aykırı olmasına rağmen sertifikasız kabin çalışanlarıyla gerçekleş- tirilmesi, grevin ilerlemesiyle birlikte aksamaların artması, grevci emekçilerin eseridir. Bununla birlikte, grev kırıcı konumunda ve part-time çalışanların bu şekilde seferber edilmesinin uzun sürmeyeceği, ar- THY'de süren saldırı, hava yolu şirketlerinin kadaşlarını yarı yolda bırakmış olmanın ver- uluslararası düzeyde sürdürdüğü sermaye diği ruhsal çöküşe aşırı yorgunluğun syf. 2 Ü eklendiği de bilinen bir gerçek.
2
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
toplums al eş İ t l İ k
thy grevi bülteni
mayıs 2013
saldırısının bir parçası. Tüm Avrupa'da, havayolu şirketleri kapitalist rekabet ve daha fazla kâr için işçilere saldırıyor. İspanyol İberia şirketi 3.800 işçiyi işten çıkartmak ve ücretlerde yüzde 25-30'luk kesintiler yapmak için bir saldırı başlattı. Ona, Scandinavian Airlines’ın, Air France/KLM’nin ve Lufthansa’nın çalışanların sayısını azaltmayı ve çalışma koşullarını kötüleştirmeyi hedefleyen saldırısı eşlik ediyor. Sınıf kardeşlerimiz bu ülkelerde de saldırıları püskürmek için mücadele ediyorlar. Onların saldırıları püskürtememesinin nedeni, şirketlerin çok güçlü olması ya da yeterince mücadele etmemeleri değil, grev ve direnişlerin önderliğinin bizzat işçilerin elinde olmamasıdır. İspanya’da, Almanya’da ve başka yerlerde yaşananlar, tüm havayolu emekçilerinin ulusal ve uluslararası alanda taban komiteleri tarzı öz-örgütlenmelerde birleşmelerinin ve geleceklerini kendi ellerine almalarının yakıcı bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu ülkelerdeki mücadelelerin THY işçileri için önemli dersler içerdiğini düşünüyoruz. Bu yüzden, sayfalarımızda, Dünya Sosyalist Web Sayfası'nın Lufthansa ve İberia işçilerinin mücadelelerine ilişkin değerlendirmelerini aktarıyoruz THY grevi, sermayenin Türkiye’deki saldırısının püskürtülmesinde, büyük önem taşıyan bir kırılma noktasını ifade ediyor. Bu mücadele, ona dört elle sarılan ve tüm çalışma arkadaşlarını ona dahil etmeye çalışan grevci THY emekçilerinin çabasıyla sürüyor. Hem henüz uçuşa gitmemiş olan ve ne yapması gerektiğini bilmeyen hem de greve katılmayarak fiilen grev kırıcı konumuna düşen çalışanların greve kazanılması, başarı için büyük önem taşıyor. Mevcut yasanın, THO AO’ya, greve sonradan katılanları tazminatsız işten çıkarma hakkı veren maddesi peşinen kabul edilmemeli. Bu durumdaki çalışanların greve kazanılması için, TİS'e, onların iş güvencelerinin sağlanması yönünde bir madde konulabilir. sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
toplumsal eşİtlİk thy grevi bülteni Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Halil Çelik Yönetim Yeri Hasanpaşa Mh. Ahmet Rasim Sk. No. 21, D. 12 / Kadıköy - İstanbul Tel: (216) 418 63 61 e-posta: info@toplumsalesitlik.org www.toplumsalesitlik.org
Bu arkadaşlarımızı greve kazanmak için seferber olmak; binlerce kişiyle grev yeri olan havalimanında toplanmak, grev kırıcılığı engelleyecek ve zaferi yakınlaştıracaktır. Eğer ortada meşru olmayan bir şey varsa, o, grevci THY işçilerinin havalimanında bulunmasının engellenmesidir.
Hem henüz uçuşa gitmemiş olan ve ne yapması gerektiğini bilmeyen hem de greve katılmayarak fiilen grev kırıcı konumuna düşen çalışanların greve kazanılması, başarı için büyük önem taşıyor. Mevcut yasanın, THO AO’ya, greve sonradan katılanları tazminatsız işten çıkarma hakkı veren maddesi peşinen kabul edilmemeli. Bu durumdaki çalışanların greve kazanılması için, TİS'e, onların iş güvencelerinin sağlanması yönünde bir madde konulabilir.
mücadele yaygınlaşmalı Diğer şirketlerdeki havayolu çalışanlarını greve katmak ve diğer işkollarındaki işçileri (özellikle, grev sürecinde olan metal işçilerini) dayanışma eylemleri yapmaya ikna etmek için, grev komitesinin harekete geçmesi gerekiyor.
Bu grev, yalnızca THY işçilerinin değil, tüm işçi sınıfının grevidir. THY’nin saldırısının püskürtülmesi, işten çıkarılan işçilerin işe alınması ve kazanılmış hakların geliştirilmesi yoluyla şirkete geri adım attırılması, bir bütün olarak işçi sınıfı hareketine yeni bir ivme kazandırma potansiyeli taşıyor. Öte yandan, THY A.O.’nun haklarımıza yönelik saldırısının, grevimizin başarıya ulaşması ve mevcut taleplerimizin kabul edilmesi durumunda bile süreceğini asla unutmamalıyız. Sermayenin saldırısına karşı eylemli dayanışmayı ve militan mücadeleyi örmek için eylemimize ve geleceğimize kararlılıkla sahip çıkalım; kendi taban komitelerimizi inşa edelim ve onları yaygınlaştırıp kalıcılaştıralım. Sektörde uluslararası düzeyde yaşanan rekabetin her zamankinden fazla keskinleşmesi, THY A.O. yönetimini, uluslararası rakiplerinin daha önce ABD’de, İspanya’da, İtalya’ da ve en son Almanya’da tutmuş olduğu yolu izlemeye itiyor.
THY A.O., kapitalist rekabetin faturasını ne pahasına olursa olsun biz havayolu çalışanlarına ödetmek ve daha fazla kâr elde etmek için, bizleri düşük ücretle, daha uzun süre ve esnek çalışmaya zorluyor, önceki on yıllar boyunca edinmiş olduğumuz kazanımların tümünü gaspetmek istiyor. Bu, kapitalizmin kaçınılmaz ürünüdür. kazanımları korumak için THY A.O.’nun sürdürdüğü saldırılara başarıyla karşı koyabilmek için, bunun, sermayenin uluslararası düzeyde bir bütün olarak işçi sınıfına karşı sürdürülen kapsamlı saldırının bir parçası olduğunu ve hükümetlerle birlikte sürdürüldüğünü görmek zorundayız. Sürmekte olan grevi başarıya ulaştırmamızın, kazanımlarımızı kalıcılaştırmamızın ve sermayenin artarak devam edecek olan saldırılarına başarıyla karşı koyabilmemizin yolu, sendika, işyeri ve işkolu ayrımı gözetmeyen birleşik ve uluslararası bir mücadele perspektifi geliştirmekten geçiyor. Bu, işçi sınıfı merkezli, uluslararası sosyalizm perspektifidir. Greve ve geleceklerine sahip çıkan tüm THY işçilerini, bu perspektif uğruna mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. HHHH
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
mayıs 2013
thy grevi bülteni
lufthansa grevi almanya’da uçakları yere indirdi ErnSt Wolff Lufthansa’da çalışan teknisyenlerin ve hizmet görevlilerinin 22 Nisan Pazartesi günkü grevi, Frankfurt, Hamburg, Münih, Stuttgart, Hannover, Düsseldorf ve Köln havaalanlarındaki uçuşların iptaline yol açtı. Dört hafta önceki sınırlı bir grevde, Lufthansa’nın 1.800 uçak seferinden 700’ü etkilenmiş ve uçaklar bir günlüğüne pistte kalmıştı. Pazartesi günkü grev sonucunda, toplam 1.720 tarifeli uçuştan 1.688’i gerçekleşemedi. Grev, Lufthansa yönetiminin sürmekte olan toplu iş sözleşmelerinin üçüncü turunda yaptığı öneriye karşı gerçekleşti. İşçi sendikası Verdi, şirkette çalışan 33.000 kişi için yüzde 5,2 ücret artışı, iş güvencesi ve eğitim görenler için iyileştirmeler istiyor. Buna karşılık, Lufthansa, önümüzdeki 12 ay için yüzde 0,4 ile 0,6 oranlarında ücret artışı teklif etti. İş anlaşmazlığının büyümesinin başlıca nedeni, yalnızca şirketin bu berbat teklifi değil; aynı zamanda, Verdi’nin ve şirket yöneticilerinin çalışanların radikalleşmesinden duyduğu korku ve Kabin ve Uçuş Görevlileri (Cockpit and Ufo) gibi küçük meslek sendikalarının artan etkisidir. Bu meslek sendikaları, Verdi’nin havayolu yer görevlilerini temsil edememesinin doğrudan ürünü olarak ortaya çıktılar. Lufthansa çalışanlarının yalnızca yüzde 15’i Verdi’de örgütlü. Verdi, işçilerin rakip sendikalara yönelmesini önlemek için, bir yandan şirket yönetimiyle işbirliğini arttırırken, grev eylemini bir dereceye kadar genişletme kararı aldı. Verdi bürokratlarının militan söylemleri, sendikanın şirket yönetimiyle yakın işbirliğini gizlemeyi amaçlamaktadır. Verdi adına görüşmeleri sürdüren ve Mart ayından bu yana Lufthansa Denetim Kurulu’nda olan Christine Behle, “kabullenilemez” teklife sayıp döktü ve işveren kesimini “çalışanların korkuları üzerine oynamak”la suçladı. Lufthansa’nın yönetim kurulu başkanı Stefan Lauer, buna, grevi “baştan sona aşırı” olarak betimleyerek yanıt verdi ve yasal yollara
toplums al eş İ t l İ k
3
H
wsws.org
başvurma tehdidinde bulundu. Aynı zamanda, iki taraf Lufthansa’da çalışan teknisyenlerin da grevin bir günle (Berlin’de birkaç saatle) sınırve hizmet görevlilerinin 22 Nisan Pazartesi landırılmasını sağlama günkü grevi, Frankfurt, Hamburg, Münih, aldı; bu arada, eylemin Stuttgart, Hannover, Düsseldorf etkisini en aza indirmek ve Köln havaalanlarındaki için, bütünüyle Lufuçuşların iptaline yol açtı. hansa’ya ait olan German Wings’deki çalışanlara iş bırakma çağrısı yapılmadı. “Yolcuların zora düş- larını destekliyor. Verdi’nin bir yandan mesini engellemek için”, bütün uçuş ip- işçilerin artan direnişini dizginlerken, talleri en ince ayrıntısına kadar Cuma aynı zamanda onlar üzerindeki etkisini gününden ilan edildi. Ayrıca, sendika ile arttırmaya çalışmasının nedeni budur. şirket temsilcileri arasında 29-30 Nisan Pazartesi günkü grev sırasında, Franktarihlerinde yapılacak olan bir sonraki furt havaalanındaki greve katılan 2.000 görüşmeye kadar başka bir grev düzen- işçi arasında, Verdi’nin patronu Frank Bsirske’nin bir sonraki görüşme turu için lenmemesi konusunda da anlaşıldı. Bu sınırlı iş bırakma eylemi, Lufthansa Güney Pasifik’e birinci sınıfta uçak yolişçilerinin geçim kaynaklarının giderek culuğu yaptığına dair söylenti yayıldı. daha fazla tehdit altında olduğu bir du- Grevcilerden, 30 yıldır havaalanında, rumda gerçekleşmektedir. Uluslararası 10 yıldır da Lufthansa’da çalışan biri havacılık sektörüne, yıllardır, daha şim- şunları söyledi: “Böylesi bir söylenti, diden binlerce işten çıkarmaya ve ücret- özünde belirli bir inancı açığa vuruyor.” lerde gerilemeye yol açmış olan HHHH acımasız bir rekabet hakim. ABD’de, 24 Nisan 2013 havayolu çalışanlarına on yıl öncekinhttp://wsws.org/en/articles/ den yüzde 40 daha düşük ücret ödeni2013/04/24/luft-a24.html yor. Avrupa, büyük bir hızla bu düzeye ulaşmaya çalışıyor. Alman havayolları, yalnızca düşük ücret maaliyetlerine değil ama aynı zamanda çok daha ucuz yakıt fiyatlarına sahip olan Etihad Airways (Abu Dabi) ve Emirates (Birleşik Arap Emirlikleri) ile de rekabetle karşı karşıya. Lufthansa, rekabet edebilmek ve yatırımcılarının kârlarını korumak için, 2012 yılında, SCORE adlı tasarruf programını uygulamaya koydu. Bu programın amacı, havayolu şirketinin faaliyet kârlarını 2015’e kadar 2,3 milyar avroya (yaklaşık 5,4 milyar TL) ulaştırmaktır. Şirket, yalnızca geçtiğimiz yıl, 740 milyon avro tasarrufta bulundu. SCORE, info@toplumsalesitlik.org 3.500 işin ortadan kaldırılmasını ve personel masraflarında büyük indirimler yapılmasını öngörüyor. Sendika bürokrasisi içindeki eş yöneticiler, SCORE programının başlıca unsur-
H bize yazın
4
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
toplums al eş İ t l İ k
thy grevi bülteni
mayıs 2013
almanya: verdi sendikası lufthansa’da gerçek ücretlerdeki kesintileri kabul etti ErnSt Wolff erdi sendikası ile Lufthansa yönetimi, geçtiğimiz Çarşamba günü, şirketin yer personeli için yeni toplu iş sözleşmesinde (TİS) anlaştı. Sözleşme 33.000 çalışanı kapsayacak. Anlaşma 26 aylık bir dönemi kapsıyor ve 2015 yılı Mart ayının sonuna kadar geçerli. Sözleşmeye göre, bu yılın Şubat ayından Temmuz’a kadar olan ilk altı ay boyunca ücretlerde herhangi bir artış olmayacak. Bunu, Ağustos 2013 ile Ağustos 2014 döneminde, Lufthansa’nın ana şirketindeki işçiler için yüzde 3; teknoloji, kargo ve sistem dallarındakiler için de yüzde 4,7 olmak üzere iki kademeli ücret artışı izleyecek. Stajyerler ise yüzde 5,2’lik bir ücret artışı elde edecekler. Ayrıca, 2013 Ekim sonuna kadar, Münih ve Frankfurt’un dışındaki uzak yerlerdeki işler ve çalışanlar için planlanmış dış kaynaklara başvurmaya yönelik “yeni sözleşme yapıları” görüşülecek. Lufthansa, toplu sözleşme süresince herhangi bir zorunlu işten çıkarmaya başvurmayacak. Ama bu, şirket emekli olanların yerine yenilerini almayarak ya
V
da diğerlerini, kabul edilemez çalışma koşulları Verdi sendikası ile Lufthansa yönetimi, karşısında “gönüllü” istigeçtiğimiz Çarşamba günü, faya zorlayarak işçi sayışirketin yer personeli için yeni toplu iş sını azaltabileceği için, sözleşmesinde (TİS) anlaştı. pek bir anlam taşımıyor. Sözleşme 33.000 çalışanı kapsayacak. Bu toplu sözleşme, çalışanlar için arkadan bıtoplu sözleşme öncesinde yalıtabilir ve çaklanmak anlamına gelmektedir. TİS görüşmeleri, yalnızca başlangıçtaki tek tek işçiler üzerinde baskı uygulayayıllık yüzde 5,2’lik ücret artışı talebinin bilir. oldukça gerisine düşmekle sonuçlan- Yeni sözleşmenin açıklanmasından iki madı. Bu, aynı zamanda, beklenen gün sonra, Verdi sendikası ile Lufthansa yüzde 2’lik enflasyon oranı göz önünde yönetiminin, Şubat ayında, Lufthanbulundurulduğunda, gerçek ücretlerde sa’nın yan kuruluşu hazır yemek şirketi önemli bir azalma anlamına da gel- LSG’nin 5.000 çalışanı için esaslı ücret kesintileri ve fazladan çalışma getiren mektedir. gizli bir anlaşmaya vardığı ortaya çıktı. Verdi’nin, farklı kârlılık düzeylerine İşçilerin arkasından varılan bu anlaşuygun şekilde farklı ödeme oranlarını maya göre, Verdi ve Lufthansa, yemek kabul ederek çalışanları bölmesi, işçilehizmetlerinde çalışanların ücretlerinde rin ücretleri üzerinde daha yıkıcı bir etyüzde 3 kesinti yapılması, haftalık çakide bulunacaktır. lışma süresinin 37,5 saatten 39 saate çıDahası, yer personeli, onların önümüzkartılması ve tatil hakkının üç gün deki iki yıl boyunca herhangi bir greve azaltılması konularında anlaştılar. Bütün girişmesini engelleyen bir sözleşmeye bunlar bir arada ele alındığında, yüzde hapsedilmiş durumda. Böylece, Luft10 dolayında bir ücret kesintisi demekhansa, çalışanların diğer kesimlerini tir. Bu gizli anlaşmayı yorumlayan bir hazır yemek şirketi işçisi, Berliner Zeitung’a, “Çileden çıkmış durumdayız. Burada patlamaya hazır bir hava var. Kendimizi ihanete uğramış ve Verdi tarafından satılmış hissediyoruz.” dedi. Ana sözleşmenin açıklanmasının ardından Lufthansa hisselerinin fiyatları hızla yükseldi. Şirketin personel müdürü Stefan Lauer, anlaşmayı, “önemli bir mesaj” vermiş olan ve “kemer sıkma programına bir katkı” oluşturan “farklılaşmış bir TİS” olarak övdü. Görüşmelerin sonucundan, Verdi’nin görüşmecisi ve Lufthansa’nın yönetim kurulu üyesi Christine Behle de memnundu. O, bu sonucun “işçilerin kararlı duruşundan ve etkili grevinden kaynaklanmış” olduğunu belirtti. Lufthansa yönetimi ile sendika önderliği
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
mayıs 2013 tarafından TİS konusunda yapılan ortak değerlendirme -aynı ücret anlaşmazlığında izlenen yol gibi- karşıt olduğu varsayılan tarafların ekip çalışmasını ve işbölümünü göstermektedir. Lufthansa yönetim kurulunun amacı, şirketin kârlılığını arttırmak için, artan rekabetten kaynaklanan maliyetleri çalışanların sırtına yüklemektir. Verdi, bir müttefik olarak faaliyet gösteriyor ve işçilerin artan muhalefetini soğurma, parçalama ve engelleme işini memnuniyetle yapıyor. 14.000 işçinin bir gün boyunca uçuşların yüzde 97’sinden fazlasını felç ettiği, şirketin tarihindeki bu en önemli grevden bir hafta sonra, sendikanın, ücretlerin altı ay dondurulmasını ve gerçek ücretlerin iki yıldan uzun süre boyunca azaltılmasını kabul etmesi başka nasıl açıklanabilir? Verdi’nin iki hafta önce grev çağrısı yapması, medya tarafından övülen bir “güç gösterisi” değildi. Bu, yaşam standartlarına yönelik saldırılarla karşı karşıya olan işçilerin artan öfkesi için paratoner işlevi görmek üzere tasarlanmış, hesaplı bir manevraydı. Frankfurt yakınlarındaki Mörfelden’de gerçekleşen üç günlük TİS görüşmeleri de, basında betimlendiği gibi “sert tartışma” değildi ve danışıklı bir dövüşten ibaretti. Verdi, Lufthansa çalışanları için olabilecek en iyi sonucu almakla ilgilenmiyordu. Tersine, sendika, maliyet ke-
thy grevi bülteni
toplums al eş İ t l İ k
5
sinti programı “SCORE”u uguladığı sıVerdi, Lufthansa çalışanları için olabilecek rada şirketi korumak ve en iyi sonucu almakla ilgilenmiyordu. yönetim kurulunun LuftTersine, sendika, maliyet kesinti programı hansa’nın kârlarını 1,5 “SCORE”u uguladığı sırada şirketi korumak milyar avroya yükseltve yönetim kurulunun Lufthansa’nın mesini mümkün kılmak kârlarını 1,5 milyar avroya istiyordu. yükseltmesini mümkün kılmak istiyordu. Verdi, aynı zamanda, yan şirketlerdeki pilotların sendikası Cockpit ile olan anlaşmaz- Bir şirket cellatının ağzından konuşan bu lığında şirket yönetiminin pazarlık sendika patronunun elinde özellikle Luftgücünü arttırmak istiyor. Cockpit, Luft- hansa işçilerine yönelik bazı tavsiyeler hansa, Lufthansa Kargo ve German vardı: Düşük ücret maliyetlerine “daha Wings’teki kaptanlar için yıllık yüzde 4,6 etkili işletme yöntemleri dolayımıyla ücret artışı istiyor. O, geçtiğimiz yılki so- ulaşmak mümkün. Ama böylesi bir yönuçsuz görüşmelerin ardından, kısa nelim, Lufthansa’da olduğu gibi sınırına süre önce, önümüzdeki Pazar günü için ulaştığında, o, artık bir ücretler meselebir grev çağrısı yapma tehdidinde bulu- sidir.” nan bir ultimatom yayımladı. Moak’ın tavrının yıkıcı sonuçları, ABD’de Verdi, geçen hafta, dünyanın en büyük yaşananlar eliyle görüldü. Onun ALpilotlar sendikası olan Air Line Pilots As- PA’sı, ABD havayolu şirketlerinin, çalısociation’ın (Havayolu Pilotları Birliği - şanlarına 21. yüzyıla giriştekinin yarısı ALPA) başındaki Lee Moak’ın desteğini kadar maaş verdiği bugünkü durumun almıştı. Moak, haftalık ekonomi dergisi yaratılmasına belirleyici katkıda bulunWirtschaftswoche ile yaptığı bir röpor- muştur. tajda, şirketin ve kendi işlerinin gelece- Verdi’nin görüşmelerini yaptığı ve 14 ğini tehlikeye atmakla suçladığı Mayıs’a kadar sendika üyeleri ile TİS koçalışanların çoğunun taleplerini “ger- misyonunun oyuna sunulması gereken çekçi olmama ve ileriyi görememe” ola- sözleşme, bu tür düşük ücret koşullarına rak eleştirdi. Moak, “Meslektaşlarımız, gidişte açık bir adımdır. Swissair, Sabena ve Alitalia gibi havaHHHH yollarında... yüksek ücretlerde ve aşırı haklarda ısrar etmişlerdi. Şimdi bu şir7 Mayıs 2013 ketler ve onlarla birlikte de çok sayıda iş http://wsws.org/en/articles/ ortadan kalktı.” 2013/05/07/luft-m07.html
6
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
toplums al eş İ t l İ k
thy grevi bülteni
mayıs 2013
lufthansa: verdi sendikası yüzde 30 ücret kesintisini kabul etti ErnSt Wollf Verdi sendikası tarafından Avrupa’daki en büyük havayolu şirketi Lufthansa ile varılan anlaşma, daha önce bilinenin çok daha ötesine geçti. Lufthansa’nın belgelerinden aktaran Spiegel Online’a göre, sendikanın görüşmecileri, yüzde 30’a varan düşük ücret uygulayan üç yeni yan şirketin kurulmasını kabul etmiş durumda. Medya, geçen hafta, Verdi’nin LSG hazır yemek şirketinde çalışan 5.000 çalışana düşük ücret ve fazla çalışma ödenmesi konusunda gizlice anlaşmış olduğunu bildirdi ki bu LSG çalışanlarının gelirlerinde yüzde 10’luk bir kesintiye denk düşüyor. Spiegel’e göre, Lufthansa’nın yeni yan şirketleri, Frankfurt, Main ve Münih’teki büyük ulaşım merkezleri dışında, Almanya’daki bütün havaalanlarında yönetsel işlerden ve yolcu işlemlerinden sorumlu olacak.
Bu yeni yan şirketlerdeki Medya, geçen hafta, Verdi’nin lSG hazır çalışma koşulları da Lufthansa grubunun diğer yemek şirketinde çalışan 5.000 çalışana alanlarından bir hayli düşük ücret ve fazla çalışma ödenmesi kötü olacak. Tatil ödemekonusunda gizlice anlaşmış olduğunu lerinin ve Noel tatilinin bildirdi ki bu lSG çalışanlarının gelirlerinde yanı sıra günlerinin sayısı yüzde 10’luk bir kesintiye denk düşüyor. azaltılacak. Çalışma saatleri, herhangi bir ücret telafisi olmak- düşük ücretle işçi çalıştıran üç yeni yan sızın, haftada 37,5 saatten 39 saate şirketin kurulması konularında daha önçıkartılabilir. Üç yeni şirketin ikisinde, ceden gizlice anlaşmışlardı. Sendika, düzenli maaşlar, şu anda Lufthansa’da bunun ardından, grevden kısa süre sonra, kalan yer personeline geçtiğimiz olandan yüzde 30 düşük olacak. Verdi ile Lufthansa arasındaki gizli an- 26 ayın enflasyon oranından daha laşma, sendika tarafından Nisan ayının düşük bir ücret artışı sağlayan bir ansonunda örgütlenen ve havayolu şirke- laşma imzaladı. tinin yer personelinin gerçekleştirdiği bir Verdi, çalışanların çıkarlarını değil ama günlük grevin sinik karakterini açığa çı- hali vakti yerinde sendika yetkililerinin, kardı. Verdi, bu grevi, daha yüksek üc- şirketin ve onun büyük hisse sahiplerinin retler için mücadele ediyormuş izlenimi çıkarlarına hizmet etmektedir. O, Lufthansa’nın gelecek üç yıl içinde çalışanvermek için kullanmaya çalışmıştı. Verdi yetkilileri, gerçekte, ikram hizmeti lar zararına 1,5 milyar avroluk bir yapan personel için ücret kesintisi ve tasarruf öngören SCORE adlı kemer sıkma programını yaşama geçirmek için şirket yöneticileri ile birlikte çalışıyor. Sendika, SCORE programını dayatmak için çalışanların arkasından iş çeviriyor ve baştan sona yıkıcı bir rol oynuyor. HHHH 9 Mayıs 2013 http://wsws.org/en/articles/ 2013/05/09/luft-m09.html
grevdeki lufthansa çalışanları
H bize yazın
info@toplumsalesitlik.org
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
mayıs 2013
thy grevi bülteni
ispanyol iberia havayolları grevcileri polisle çatıştı AlEjAndro lopEz İspanyol İberia havayollarında grev yapan işçiler, 18 Şubat Pazartesi günü, başkent Madrid’deki Barajas uluslararası havaalanını felç ettiler. Bu, ASETMA, SITCPLA, UGT ve CCOO sendikalarının, İberia’nın 3.800 işçiyi (işgücünün yüzde 19’u) işten çıkarma, ücretlerde yüzde 25 ile yüzde 30 arasında kesinti yapma ve havayolu hattlarını azaltma planına karşılık olarak düzenlediği bir günlük iş bırakma eylemleri dizisinin ilkini oluşturuyor. Sendikalara göre, grev, sendikanın üzerinde anlaşmış olduğu asgari hizmetleri sağlayanlar hariç, işçilerin tamamı tarafından desteklendi. İberia’nın 4.000 dolayında yer personeli ve kabin görevlisi, “Hepimiz birlik olabiliriz - İberia dağıtılmayacak” pankartı altında, Madrid’in dışındaki La Muñoza sanayi merkezinden havaalanına kadar 10 kilometre yürüdü. Diğer protestocu işçiler, arabalarını, İberia’yı yolculara metroyu ya da banliyö trenlerini kullanmalarını tavsiye etmeye zorlayacak şekilde, havaalanı girişlerinde yavaşça sürdüler. İşçiler, sonunda, terminale girmelerini önlemek için oluşturulmuş olan iki polis
toplums al eş İ t l İ k
7
İberia işçilerinin mücadelesi, şirketler ekonomik krizin maliyetini işçilere yıkma peşinde koştukları için, havayolu sektörünü silip süpüren bir yeniden yapılanma, özelleştirme ve kuralsızlaştırma sürecinin yalnızca en son örneğidir.
kordonunu aştılar. Saat iki dolaylarında, özel giyimli çevik kuvvet, sivil polisler ve gümrük görevlileri beş kişiyi gözaltına alıp bir kişiyi yaralayarak protestocuları dağıttı. Barcelona’daki Prat Havaalanı’nda, 50 kadar grevci onlarca polis arabasının önünde toplandı. İspanya’nın diğer yerlerindeki havaalanlarında da protestolar gerçekleşti. İberia’ya göre, grev, önümüzdeki üç hafta içinde 1.200’den fazla uçusun iptal edilmesine yol açacak. Pazartesi günü, 81’i İberia’ya, 20’si İberia Express’e, 78’i -İberia’nın şirketi- Vueling’e ve satış hizmetlerini İberia’nın gerçekleştirdiği Air Nostrum’a ait 236 uçuş iptal edildi. İberia, uçuş iptallerinden 70.000 yolcunun etkileneceğini belirtti. Gelir bakımından dünyanın üçüncü büyük ticari havayolu şirketini oluşturmak üzere ortak faaliyet gösteren British Airways ile İberia’nın bir birleşme anlaşması imzalamış olduğu Nisan 2010’da doğrulanmıştı. Yeni kurulan International Airlines Group (IAG) adlı birleşik şirket, İspanyol yolcu taşımacılığını kârlı hale getirmek için işten çıkarmaların gerekli olduğunu iddia ediyor. 2008’de
patlayan ekonomik kriz, yolcu sayısı keskin biçimde düştüğü için, bazı büyük havayolu şirketlerinin mali sorunlarının derinleşmesine yol açmıştı. İberia, 2008 ile geçtiğimiz yılın Eylül ayı arasında, 262 milyon avrosu 2012’nin ilk dokuz ayına ait olmak üzere, 850 milyon avro (1,1 milyar dolar) kaybetti. İberia işçilerinin mücadelesi, şirketler ekonomik krizin maliyetini işçilere yıkma peşinde koştukları için, havayolu sektörünü silip süpüren bir yeniden yapılanma, özelleştirme ve kuralsızlaştırma sürecinin yalnızca en son örneğidir. Bu, Avrupa’da, 1990’larda başlayan ve son ekonomik krizin ardından hızlanan Tek Avrupa Gökyüzü düzenlemeleri altında gerçekleşmektedir. İberia, avro krizinden ve fiyat kıran havayollarının rekabetinden zarar görüyor. İspanya ile Avrupa’nın diğer yerleri arasındaki en büyük hizmet sunucular olarak Ryanair ve Easy Jet, İberia’ya yetişmiş durumda. İberia’nın en son saldırısı, havayolu şirketlerinin işgücü maliyetlerini azaltmak ve kabul edilemez çalışma koşulları dayatmak amacıyla sürdürdükleri küresel saldırının bir parçasıdır. Geçtiğimiz Aralık ayında, Scandinavian Airlines, 15.000 kişilik toplam işgücünün yüzde 40’ının (6.000 işçinin) tasfiyesinin ve yüzde 17 ücret kesintisinin eşlik edeceği “Mükemmel Sonraki Kuşak İçin” programını açıkladı. Lufthansa, kıtalararası uçuşlardaki maliyetlerini, 2011 yılına göre, 2015’e kadar yüzde 10 ve 2025’e kadar yüzde 20 azaltma planını açıkladı. Air France/KLM, kârları 2012’nin üçüncü çeyreğinde yüzde 28 artmışken, işgücünün yüzde 10’unu oluşturan 5.000 işçiyi çıkaracağını ilan etti. Sendikalar, her havayolu şirketinde, yönetimlerin pilotlara, kabin görevlilerine, yer personeline ve diğer destek işçilerine yönelik dayatmalarında işbirliği yaptılar. Bütün işkolu şöyle dursun, İberia içinde bile işçileri birleştirmek için hiçbir çaba
sınıfsız sınırsız sömürüsüz bir dünya için
toplums al eş İ t l İ k gösterilmedi. İberia’da istihdam edilen ve 320’si işten çıkartılacak olan pilotlar, başlıca pilot sendikası SEPLA tarafından, birleşik bir muhalefetin örgütlenmemesi için, farklı günlerde çağırıldı. Sendikalar, “Biz İspanyoluz, İspanyoluz, İspanyoluz” gibi milliyetçi sloganları teşvik etti, İspanyol bayrakları ve British Airways ile birleşmeye gönderme yapan “Britanyalı defol!” sloganı yazılı pankartlar dağıttı. Sendikalar, İspanyol işçilerini Avrupa’daki ve dünyadaki meslektaşlarından ayırmak için milliyetçiliği körüklemektedirler. İspanyol Uçuş Bakım Teknisyenlerinin Sendikal Birliği’nden (Asociación Sindical Española de Técnicos de Mantenimiento Aeronáutico ASETMA) Miguel Ángel González, İberia’nın dağıtılması “turizm gelirlerine bağlı olan bir ülkenin ekonomik büyümesine yatırım yapmak değildir” açıklaması yaptı ve grevin, İberia’yı yeniden kârlı hale getirmek ve İspanya’nın çıkarlarını savunmak için “gerekli” olduğunu söyledi. Sendikalar, hükümetin, grev günlerinde kıtalar arası uçuşların yüzde 90’ını, orta mesafeli uçuşların yüzde 61’ini ve iç uçuşların yüzde 46’sını garantiye alan asgari hizmet kararnamesini de kabul ettiler. Havayolları Kabin Görevlileri Ba-
thy grevi bülteni ğımsız Sendikası’nın (Sindicato Independiente de Tripulantes de Cabina de Pasajeros de Líneas Aéreas - SITCPLA) başkanı Antonio Escobar şirketle görüşmelerin açık olduğunu belirtti ve “onların sağduyulu davranması halinde [sendikanın] komitesi uzlaşmaya istekli” dedi. Devam eden görüşmelerin sonucu ve sendikaların yıllardır süren ihanetleri, kabin görevlisi olan Sole’nin çaresizliğine yansıyor: “Onlar bizi binlerce kişi halinde işten atıyorlar... Biz ücretlerimizde yüzde 30 kesinti yapılmasını ve tam kapasite çalışmayı teklif ettik ama bunu kabul etmediler. İberia uçakları kaldırıldı ve daha fazla British [Airways], Vueling ve İberia Express uçağını hizmete soktular. İyi de biz her şeyi bırakırsak ne yapacaklar?” Aralık 2011’de, hava trafik kontrolcülerinin sendikaları, diğer sendikalara greve gitmeleri ve onların büyük ücret kesintileri ve daha uzun çalışma ile karşı karşıya olan üyelerini desteklemeleri çağrısı yapmayı reddetmişti. Onlar askeri disiplin altına alındılar ve yenilgiye uğratıldılar. İşçiler ve gençlik İspanya’da ve uluslararası düzeyde yaşanan acı deneyimlerden dersler çıkarmalıdır. Onlar, bu can
mayıs 2013 çekişen örgütlere başkaldırma ve işçi iktidarı ile sosyalizm uğruna mücadele etmek için kitlesel bir siyasi hareket inşa etme biçimindeki tek geçerli yolu tutmalıdırlar. İhtiyaç duyulan şey, işçi sınıfı içinde hüküm süren isyancı ruh halini bir genel grevde harekete geçirmektir. İşçi sınıfının bütün kesimlerini Mariano Rajoy’un Halk Partisi hükümetini düşürmeyi amaçlayan ortak mücadele içinde birleştirmek için, sendikalardan ve işçi bürokrasisinden bağımsız, yeni taban örgütlenmeleri inşa edilmelidir. Bu, kapitalizmin başarısız olduğunun kabulünden kaynaklanması gereken siyasi bir mücadeledir. Bu, bir dizi kapitalist politikacının diğerleriyle değiştirilmesi sorunu değil; bir işçi hükümetinin kurulması dolayımıyla bir bütün olarak sistemi değiştirme meselesidir. Bankalara ve süper zenginlere bırakılan milyarlar derhal geri alınmalı ve toplumsal ve ekonomik yaşamın sosyalist yönde bütünüyle yeniden örgütlenmesinin bir parçası olarak halkın temel gereksinimlerini karşılamakta kullanılmalıdır. HHHH 20 Şubat 2013 http://wsws.org/en/articles/ 2013/02/20/madr-f20.html