z20_sonra

Page 1

1 Mayýs ilk dileðimiz, yaþatacak seni tunç bileðimiz! YIL: 2 SAYI: 20

Nisan 2004

Ýþçi sýnýfýnýn “birlik, dayanýþma ve mücadele” günü 1 Mayýs yaklaþýyor. Burjuvazi yerel seçimleri geride býraktý, þimdi gündeminde uluslararasý iliþkilerinde konumunu daha da netleþtirecek adýmlar, bu adýmlarýn hazýrlýklarý bulunuyor. Bunun yanýsýra, bu adýmlarýn vazgeçilmez bir parçasý olarak da, içte hem iþçi sýnýfýna, hem de genel olarak devrimci harekete dönük saldýrýlarýný yoðunlaþtýrýyor, daha da pervasýzlaþacaðýnýn iþaretlerini veriyor. Sýnýf düþmanýmýz kendi doðasý gereði, karýný, sömürü düzenini sürdürebilmek için, kendi gündemine göre adýmlarýný atýyor, dizginsizlerinden boþanmýþçasýna saldýrýlarýna her gün bir yenisini ekliyor. Ýþçi sýnýfý tarihinin önemli dönemeç noktasý, onun uluslararasý eyleminin somut bir hedef üzerinde örgütleniþinin karþýlýðý olan 1 Mayýs, bugün komünistlerin gündemine, devrimci bir sýnýf ha-

500.000 TL. (KDV Dahil)

reketinin sorunlarýný bilince çýkartmak bakýmýndan eþsiz bir fýrsat sunuyor. Proletaryanýn enternasyonalist kavga sembolü olan 1 Mayýs, yaþadýðýmýz topraklarda iþçi sýnýfý ile onun adýna politika yapan grup ve çevrelerin ayrý ayrý kanallardan yürüdüðü bir dönemde, ayrý yürüyüþün nedenlerini ve çözümlerini bilince çýkarmak bakýmýndan bir vesile olmalýdýr. Yaþadýðýmýz topraklarda, iþçi sýnýfý ve sosyalist hareket sadece ayrý yollardan yürümüyor; öyle bir saðýrlar diyaloðu vardýr ki, iþçi sýnýfý sosyalist hareketin belirlediði gündeme, sosyalist hareket de iþçi sýnýfýnýn gerçek gündemine ilgisiz kalmaktadýr. Bu anormalliði normale çevirmenin yolu, problemin kaynaðýný doðru teþhis etmekten geçiyor. Burada problemin sosyalist hareketin kendisinde olduðu, sosyalizm teorisi ve pratiði ile ciddi tanýþýklýðý olanlar için

maya’nýn prizmasý

Seçim Sonuçlarý ve Solun Tarz-ý Siyaseti

S

onuçlarý konusunda deðiþik öngörülerin olduðu 28 Mart yerel seçimleri yapýldý. Seçimlerin gündeme getirdiði en önemli sorun ise, devlet örgütlenmesi, devlet-hükümet iliþkileri oldu. Aslýnda bu tartýþma, 3 Kasým 2002’de AKP’nin tek baþýna hükümet olmasýnýn arkasýndan da yapýlmýþtý. Hatýrlanacaðý gibi, AKP’nin bu baþarýsý, solun deðiþik kesimlerinde, “Muhafazakar devrim”, “statükonun iflasý”, “deðiþimin zaferi” gibi nitelemelere konu olmuþtu. AKP üzerinden hükümet-devlet iliþkilerinin tartýþma gündemine gelmesi, iki þekilde görülüyor. Kimileri AKP Hükümeti ile devletin -buna “derin devlet” diyenler var-, farklý çýkarlarý temsil ettiðini düþünmektedir; ve bunlar AKP’nin seçim baþarýsýný devlete, statükoya karþý bir zafer olarak sunuyor. Kimileri ise, AKP’nin seçim baþarýsý ve tek baþýna hükümet olmasýný, devletin ele geçirilmesi olarak sunuyor; bu görüþü savunanlar devletin iç ve dýþ politikada artýk farklý bir çizgiye yöneldiðini düþünüyor. Oysa her iki kavrayýþ da, devlet-hükümet iliþkisinde bir çarpýklýðý anlatýyor. Ne AKP Hükümeti’nin politikasý, devletin, demek oluyor ki, egemen sýnýfýn temel politikalarýndan temel çizgileriyle farklýdýr; ne de AKP veya bir baþka hükümet farklý bir politik çizgiye sahip olsa da, devletin politikasýný temelden deðiþtirebilir. Politik iddia taþýyan her hareketin temel sorunu, doðasý gereði iktidar sorunudur. Ýktidar sorununun doðru kavranmasý, tutarlý bir devrimciliðin de ön koþuludur. Hükümet-iktidar, daha açýk ifade ile de hükümet-devlet iliþkisi konusunda açýklýk, AKP Hükümeti’nin yöneliþini doðru anlamanýn yanýsýra, devletin bir bütün olarak doðru kavranmasý, ona karþý iktidar perspektifinin somutlanmasý bakýmýndan da temel önemdedir. Bu açýdan, seçimlerin sonuçlarýný doðru deðerlendirmek, hükümet-devlet iliþkilerini doðru kavramak açýsýndan önem taþýdýðý gibi, seçimlerin sýnýf savaþýmýndaki rolü, sosyalizm, komünizm adýna yürütülen tarz-ý siyasetin ne anlama geldiðinin kavranmasý bakýmýndan da temel önemde. Açýklýkla ortaya konulmalýdýr; devrimci sýnýf politikasý, ayný anlama gelmek üzere devrimci iktidar perspektifine sahip olanlar için, bugünün sýnýf dengeleri içinde seçimler de, AKP’nin oylarýný artýrmasý da, sözde sol adýna gündemde tutulan CHP’nin oy kaybetmesi de birer ayrýntýdan ibarettir. Ne var ki, iktidar perspektifini yukarýda özetÁ

Devamý 15. Sayfada

açýk olmalý. Bu iki hareket içinde deðiþmesi gereken sosyalist hareketin kendisidir; iþçi sýnýfýnýn deðiþmesi, ancak sosyalist hareketin deðiþimine baðlý olarak, gündeme gelecek bir sorundur. Sosyalist hareket, kendini deðiþtirmek için, iþe kendi gerçekliðini doðru kavramakla baþlamalý, kendi gerçekliðini sorgulamada tereddütsüz olmalýdýr. Bu sorgulamada söylenecek çok þey olsa da, en yalýn gerçek, sosyalist grup ve çevrelerin, gerek tek tek, gerekse hep birlikte devrimci bir sýnýf önderliði boþluðunu dolduramamasýdýr. Öyleyse, sýnýfýn devrimci öncüsü olma iddiasýnda olanlarýn ilk iþi, sosyalist hareketin baþta gelen iç gündemi, böyle bir önderliðin yaratýlmasýnýn teorik ve pratik hazýrlýðýna yoðunlaþmaktýr. Bu yapýlmadan kalýcý bir adým atmanýn olanaksýz olduðu, hem uluslararasý deneyimlerle, hem yaþadýðýmýz topraklarýn deneyimi ile defalarca kanýtlanmýþtýr. Böyle bir gündemin farkýnda olunmadýðýný, farkýnda olunsa bile bunun üzerinden atlanýldýðý gerçeðini bir yana býraksak bile, sosyalist hareketin dýþa dönük gündemini belirlemesi gereken en temel gerçek, iþçi sýnýfýnýn acil ve temel çýkarlarý olmak durumundadýr. Sosyalist hareket, ancak bu temelde iþçi sýnýfýnýn ileri kesimleriyle, ileri kesimler üzerinden sýnýfýn geniþ kesimiyle devrimci bir etkileþime girerek, devrimci sýnýf hareketinin yaratýlmasýna, devrimci bir iktidar perspektifinin somutlanmasýna katkýda bulunabilir. Ýþçi sýnýfýnýn bütünsel konumu hakkýnda saðlam bir kavrayýþa sahip olmayanlarýn, iþçi sýnýfýnýn gerçek gündemi konusunda doðru sonuçlar çýkarmasý olanaklý deðildir. Örneðin iþçi sýnýfý denildiðinde, büyük fabrika iþçisi, sýnýf çalýþmasý dendiðinde sendikal çalýþmayý anlayanlarýn iþçi sýnýfýnýn gündemini doðru tespit etmesi olanaklý olmayacaktýr. Genel olarak dünyada da, yaþadýðýmýz topraklarda da, iþçi sýnýfýnýn ezici çoðunluðunu, iþsiz, sendikasýz, sosyal güvenceden yoksun çalýþan iþçiler oluþturmaktadýr. Ýþçi sýnýfýnýn ezici bir kesimini oluþturanlar, düzenin sistematik olarak dýþladýðý ve kendini düzenden dýþlanmýþ hisseden bir kesimdir. Devrimci sýnýf politikasý, iþte bu temel gerçek üzerinden yükselebilir, bu alanda üretilecek politik-programatik tutumlarla, sýnýfýn tüm kesimleri ortak bir sýnýf politikasýnda birleþtirilebilir. Bu kesimlerin politik gereksinimlerinin karþýlanmasý, bu kesimlerin sistematik bir çabayla her düzeyde örgütlenmesi, hangi koþulda olursa olsun, komünist hareketin en temel görevi durumundadýr. Ýþ saatlerinin düþürülerek tüm çalýþacak olanlara iþ olanaðý yaratýlmasý, sendikasýz ve sigortasýz çalýþtýrmanýn engellenmesi, herkesin istediði saðlýk kuruluþundan þarta baðlý olmayacak tarzda hizmet almasý gibi talepler, iþçi sýnýfýnýn en temel ve acil taleplerini oluþturmaktadýr. Ýþçi sýnýfýnýn gerçek gündemi bunlarken, “sol”un, daha dar anlamýyla

devrimci hareketin gündemi, bu gündemlerle ne kadar uyumludur? Ýþte sosyalist hareketin, sýnýfýn gündemine yabancýlaþmasý da tam da bu noktada ortaya çýkmaktadýr. Sosyalist hareket, kendinden menkul þablonlara baðlý olarak bir gündem ortaya atmakta, “kitleler”den de bu gündem için kavga yürütmesini istemektedir. Bu gündem, bazen “demokrasi mücadelesi”; bazen IMF ve NATO veya savaþ karþýtlýðý; bazen de özelleþtirmeye karþý statükoyu savunan, “Kamu Yönetim Yasa Tasarýsý”na karþý “memur”larýn mevcut kimi haklarýný savunan bir gündem olabilmektedir. Bu 1 Mayýs’a giderken ise, NATO toplantýsýnýn Haziran’da Ýstanbul’da yapýlýyor olmasý nedeniyle, NATO karþýtý bir kampanya öne çýkmýþ bulunuyor. Bunun devrimci ve sýnýfýn gündemi olup olmadýðýna bakmak için iki soruya net yanýt vermek gerekiyor: Bu gündem devrimcilerle reformistler, iþçi sýnýfýnýn geniþ kesimleri ile sendikal bürokrasi arasýndaki çýkar ve gündem farklýlaþmasýna hizmet ediyor mu; ya da NATO aleyhtarý bir kampanya, yukarýda sözü edilen iþçi sýnýfýnýn ezici çoðunluðunu ne derece etkiliyor, onlar açýsýndan ne kadar savaþým vermeye deðer görünüyor? Gerçeðe gözlerimizi kapatmadan söylersek, her iki sorunun da yanýtý olumsuzdur; iþçi sýnýfý bu gündemi kendi gündemi olarak görmemekte, bu gündem reformistlerle devrimcileri ayrýþtýrmamakta, liberal kaynaþmaya hizmet etmektedir. NATO aleyhtarý kampanyanýn iþçi sýnýfýnýn gündemi olmamasý bir yana, yine de bu kampanya, soyut bir NATO karþýtlýðýný deðil de, emperyalist savaþ örgütü olan NATO’nun üyesi olan ve onun yeni savaþ planlarý yapmasýna ev sahipliði yapan Türk burjuvazisi ve onun devletini merkezine koyan bir kampanya olarak sürdürülseydi, iþçi sýnýfý, belki yine ilgisiz kalabilirdi; ama bu içerik emperyalizm ve onun yeniden paylaþým savaþý karþýsýnda, liberallerle devrimcilerin ayrýþmasýna hizmet edebilirdi. 1 Mayýs’ýn öngününde, komünistler bu gerçeðin bilincinde olarak, kendi gündemini, iþçi sýnýfýnýn ezici kesimlerinin gündemiyle birleþtirerek, enternasyonalist ve devrimci iktidar perspektifinin somutlanmasý olan iþçi sýnýfýnýn temel ve acil taleplerini þiarlaþtýracak, yeni bir dünya, komünist bir dünya perspektifiyle iþçi sýnýfýnýn öncü, devrimci kesimlerinin buluþmasýna çaba gösterecektir. Bu çaðrý, ayný zamanda, Devrimci Parti Güçleri’nin, devrimci önderlik arayýþý içinde olan devrimci militanlara da, kendi gündemlerine sahip çýkarak, güçlerini birleþtirme çaðrýsýdýr.

l l

NATO Karþýtlýðý Sýnýf Siyaseti Ýçin Yetmiyor Ýþgal, Direniþ, Devrimci Önderlik Boþluðu

s. 4 s. 8


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.