www.sivilhavacilardergisi.com 3 Aylık Sektör Dergisi
İlkbahar 2013 / Sayı 3
THY’den Dev Yatırım
Uçuş Eğitim Merkezi RÖPORTAJ Havalimanları Nasıl Yönetilir? DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal
GÜNDEM Qantas & Emirates İttifakı Qantas’ın Küresel Oyundan Çekilmesi
ANALIZ Hava Yolu Şirketlerinin 2012 Yılı Notları ve 2013 Hedefleri
KÜNYE
Tüm Sivil Havacılar Derneği İktisadi İşletmesi Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serdar UYGUR Editör Soner YIĞIT Yayın Kurulu Adem YILMAZ Mahmut YAYLA Mehmet AYTEKİN Muhittin Hasan UNCULAR Talip KIŞLAKÇI Çevirmen Yiğit Sabri TAŞÖREN Reklam Sorumlusu Deniz VAR İletişim Demirciler Sitesi 8. Cadde Galaksi İş Merkezi A Blok No: 75/33 Zeytinburnu/İstanbul 0505 507 72 33 www.sivilhavacilardergisi.com reklam@sivilhavacilardergisi.com www.tushad.org info@tushad.org Tasarım & Uygulama
0212 486 39 36 www.ernemedya.com ernemedya@gmail.com
Görsel Yönetmen Enis AK Baskı : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Tel: (212) 454 30 00 Dergide yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına, röportajlardaki görüşler sahiplerine, reklamlar ise reklam verenlere ait olup Sivil Havacılar Dergisi sorumluluk üstlenmez. Kaynak göstermek şartıyla alıntı yapılabilir. Sivil Havacılar Dergisi ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.
2
Merhaba Sevgili Okuyucularımız, Büyük bir heyecanla dergimizin üçüncü sayısını sunuyoruz. Türkiye’den ve Dünya’dan derlediğimiz havacılık haberleri ile üçüncü sayımızda da ilginizi çekecek yazı ve röportajlarla karşınızdayız. Bu sayımızda ülkemizde önemi giderek artan ve özel üniversitelerde birbiri ardına bölümlerin açıldığı havacılık eğitimini inceledik. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de havacılık alanında hizmet veren meslek dallarına yönelik çok sayıda akademi eğitim merkezleri, özel uçuş okulları açılarak taleplere cevap verilmeye çalışılıyor. Özel üniversitelerin 4 yıllık lisanslı pilot eğitim bölümleri sektörün lokomotifi olma yolunda ilerliyor. Türkiye’nin markası haline gelen Türk Hava Yolları da havacılık alanındaki tecrübelerini, kurduğu uçuş eğitim akademisi ile pilot adaylarıyla paylaşıyor. Bu sayımızda mercek altına aldığımız Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Akademisi’nde verilen simülatör eğitimi, dispatch, load master vb. birçok eğitim hakkında ayrıntıları sizinle paylaştık. Devlet Hava Meydanları Genel Müdürü Orhan Birdal ile “Türkiye’de havacılığın gelişimi ve havalimanları”na ilişkin yaptığımız röportajda Birdal, merak edilen birçok konuda açıklamalarda bulundu. “Açık Semalar” politikası olarak adlandırılan ve havacılıkta hükümetlerin havadaki kabotaj hakkını azaltan veya tamamen ortadan kaldıran yeni yaklaşıma ilişkin Mehmet Akalın’ın kaleme aldığı inceleme yazımızı bir solukta okuyacağınızdan eminiz. Yine gittikçe önem kazanan FFP’lerle ilgili IATA Airlines International Dergisi’nden alıntıladığımız özel dosya, pazarlama açısından FFP programlarının önemini göstermesi bakımından düşündürücü bir yazı. Dünya havacılık sektöründeki konsolidasyonların en önemlilerinden biri olan Qantas & Emirates işbirliğinin ele alındığı yazıda Qantas gibi bir devin küresel lig’ten çekilişinin ayrıntılarını okuyacaksınız. Size arka sayfalardan merhaba diyen karikatür köşemiz de bundan sonraki sayılarımızda bizimle birlikte olacak. Aramıza yeni katılan çizerimiz Serdar Horuz’a da katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Son olarak Derneğimizin düzenlediği seminerde ‘CERN’ deki gelişmeler hakkında bizi aydınlatan Doç.Dr. Bilge Demirköz Hanımefendi’ye bir kez daha teşekkür etmek istiyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Başbakanımızın da takdir ettiği Bilge Hanım’ın başarılarının devamını diliyoruz. Siz değerli okurlarımızı havacılığa dair gelişmelerle baş başa bırakırken gelecek sayıda buluşuncaya dek hoşçakalın. Serdar UYGUR
İÇİNDEKİLER 18
41
24
38
30
14
28 32
06 TÜRKİYE 4 Anadolujet Hizmetlerine Bir
Yenisini Daha Ekledi
6 Boeing ve İTÜ, işbirliği yapacak 7 SunExpress 2012 Gelirini %15
Artırdı
8 Hava Yolu Teşvik Kapsamında 20
Yeni Hat Açıldı
9
THY’den Uçuş Ekibine Lüks Dinlenme Salonu
DÜNYA 10 Türkiye’deki Suriyeli Mültcilere
İnsani Yardım
11 AXE 22 Kişiyi Uzaya Gönderiyor
12 American Airlines ile US Airways
Birleşiyor
13 ETİHAD 2012 Kârını %200 Artırdı
RÖPORTAJ 14 DHMİ Genel Müdürü Orhan
Birdal Cevaplandırdı: “Havalimanları Nasıl Yönetilir?”
GÜNDEM 18 Qantas & Emirates İttifakı
Qantas’ın Küresel Oyundan Çekilmesi
DERİN DOSYA
22 Geleceğin Havacılık Politikası:
“Açık Semalar”
EĞİTİM 24 THY’den Dev Yatırım
“Uçuş Eğitim Merkezi”
KARİYER 28 Hava Trafik Kontrolörü Kimdir?
TEKNOLOJİ 30 Havada Kesintisiz İletişim Devri
Başlıyor
SÖYLEŞİ 32 THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü
Dr. Güven Pado: “Artık kendi içimizde teknolojiyi üretir hale gelmeliyiz”
İSTATİSTİK 34 Dünya Hava Taşımacılığı Verileri
TANITIM 36 Hem Yazılı Hem de Sesli Bir
Kitapçık: “Sınıf İçi İngilizcesi”
TURİZM 37 Dünya Turizm Trendleri
ÇEVİRİ 38 2012’de Havacılık Sektöründe
Yolcu Talebi Büyüdü
KÜLTÜR - SANAT 41 ATÜ Duty Free Çalışanlarının
Kıyafetlerinde Hakan Yıldırm İmzası
ANALİZ 42 Hava Yolu Şirketlerinin 2012 Yılı
Notları ve 2013 Hedefleri
ÖZEL RAPOR
44 Sadakatin Bedeli:
“Sık Uçan Yolcu Programları”
AYNA 47 En İlginç TÜSHAD Semineri
“Cern ve bir Evren Bulmacası”
KARİKATÜR 48 Yolcu Uçağı Neden Kalkamadı? 3
TÜRKİYE BORAJET İRAN VE IRAK’A DA UÇACAK Van’dan yakın illere tarifeli seferlere başlayan Borajet, İran’da Tebriz ve Urmiye; Irak’ta Süleymaniye ve Erbil; Ermenistan’da da Erivan uçuşlarına hazırlanıyor.
B
ORAJET, Van çıkışlı, Kayseri, Gaziantep ve Trabzon’a karşılıklı tarifeli seferlerine başlıyor. Seferler öncesi Borajet Tarife Planlama Müdürü Kemal Bilgin, uçuşların yurtdışında da devam edeceğini söyledi. Bilgin, “Yurtiçi ile başlayacak uçuşlarımız yurtdışında da sürecek. İran’da Tebriz ve Urmiye; Irak’ta Süleymaniye ve Erbil; Ermenistan’da ise Erivan uçuşlarımız olacaktır.” dedi.
THY VE HAVA-İŞ ARASINDAKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNDE SONA GELİNDİ
T
ÜRK HAVA YOLLARI ve Hava-İş arasındaki Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde sona gelindi. 01.01.2013 Tarihin-
den geçerli olacak yeni dönem Toplu İş Sözleşmesi ( TİS) görüşmelerinde arabulucu da uzlaşma sağlayamadı ve uyuşmazlık tutanağı taraflara tebliğ edildi. Bundan sonraki süreçte
HAVA-İŞ Sendikası’nın 60 gün içerisinde grev kararı alması bekleniyor. Grev kararı alınması durumunda THY Yönetiminin vereceği tepki de merak konusu.
ANADOLUJET, HIZMETLERINE BIR YENISINI DAHA EKLEDI Yurt içinde birçok noktaya uçuş düzenleyen Anadolujet, hizmetlerine bir yenisini daha ekledi.
T
ÜRK HAVA YOLLARI’nın özel yolcu programı Miles&Smiles üyesi Classic Plus, Elite ve Elite Plus kart sahibi yolcular ile Star Alliance Gold kart sahipleri artık Anadolujet ile yaptıkları uçuşlarında da CIP (Özel Yolcu) salonlarının ayrıcalıklarından
faydalanabilecekler. CIP (Özel Yolcu) salonlarının kapıları Anadolujet yolcularına da açıldı. Yolculara CIP salonlarda zengin ikram çeşitleri, özel dinlenme alanları, internet, TV, günlük yerli / yabancı gazete ve dergi gibi imkânlar sunulmakta.
AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYENİ SEÇİLDİ 2009 ve 2010 yıllarında Avrupa’nın ve Dünya’nın en hızlı büyüyen havalimanı seçilen İstanbul Sabiha Gökçen; Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından 2012 yılında da kendi grubunda Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı oldu. 4
TAV, 124 MILYON AVRO NET KÂR AÇIKLADI TAV Havalimanları’nın konsolide cirosu 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 25 artışla 1 milyar 99 Milyon avro oldu.
TÜRKİYE BOEING VE İTÜ, IŞBIRLIĞI YAPACAK Boeing ile Türkiye’nin yenilikçilik, ar-ge, havacılık ve uzay teknolojilerinde lider kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) , havacılık ve uzay araştırması alanında tüm yolcuların faydalanacağı yeni bir işbirliğini duyurdu.
B
OEING Türkiye Başkanı Bernard J. Dunn ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatacak olan anlaşmayı kutlamak için üniversite kampüsünde bir imza töreni düzenledi. Törene Türk Hava Yolları yöneticileri Dr. Temel Kotil ve Dr. İsmail Demir katıldı. Türk Hava Yolları Genel Müdürü Dr. Temel Kotil daha önce üniversitenin Uçak
ve Uzay Bilimleri Fakültesi Bölüm Başkanı ve Fakülte Dekan Yardımcısı görevlerinde bulunmuştu. Ayrıca THY Teknik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. İsmail Demir de İTÜ mezunudur. Boeing ve İTÜ ilk ortak projelerini, yolcular için ticari uçakların kabin ortamında hava kalitesini iyileştirecek ileri bir hava filtreleme sistemini araştırmak ve geliştirmek için bir yıllık bir çalışma olarak açıkladı. Boeing Araştırma ve Teknoloji, Küresel Araştırma ve Geliştirme Stratejisi Kıdemli
Teknik Direktörü Mike Friend, “Bu proje Boeing’in ticari uçak yolcu deneyimini geliştirmek için sürekli çalıştığının bir örneğidir, uzay ve havacılık uygulamalarında nano malzemelerle ilgili çok güçlü bir araştırma programı olan İTÜ’nün yetenekli öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte çalışmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.
MYTECHNIC, ORTADOĞU UÇAK BAKIM VE ONARIM KONFERANSI’NA KATILDI Yavuz Çizmeci: “Daha güvenli, kaliteli ve ekonomik bakım için, bağımsız şirketler tercih edilmeli”
O
RTADOĞU Uçak Bakım ve Onarım Konferansı, hava bakım sektöründeki maliyetler, iç ve dış kaynak kullanımları, yeni uçaklar ve teknolojik sistemler gibi konuları masaya yatırarak, dünyanın birçok bölgesinde faaliyet gösteren bakım ve
onarım merkezi yöneticileri ile havacılık uzmanlarına ev sahipliği yaptı. MYTECHNIC, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Ortadoğu Uçak Bakım ve Onarım Konferansı’na katıldı. Çok sayıda katılımcı ve ziyaretçisiyle en başta Orta Doğu olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen havacılık firmalarını her sene bir araya getiren konferansta bu yıl, MYTECHNIC kurucusu Yavuz Çizmeci, havacılıkta iç ve dış kaynak kullanımı ve zorluklara ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Çizmeci; daha emniyetli, kaliteli ve düşük maliyetli uçak bakım ve onarım faaliyetleri için bu alanda uzmanlaşmış şirketlerin tercih edilmesinin önemine değindi.
EMNIYET’TEN MOBIL PASAPORT HIZMETI İstanbul Emniyeti’nden bir ilk... Pasaport işlemleri için hastalık ve yaşlılık gibi nedenlerle şubeye gelemeyen vatandaşlara ‘Evde hizmet’ dönemi başladı. 6
PEGASUS HALKA ARZ IÇIN SPK’YA BAŞVURDU Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş 32 milyon 85 bin lira nominal değerli paylarını halka arz etmek için SPK’ya başvurdu.
SUNEXPRESS 2012 GELIRINI YÜZDE 15 ARTIRDI
T
ÜRK HAVA YOLLARI ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2012’de yüksek yakıt fiyatları, havaalanı ücretlerindeki keskin yükseliş ve talepteki daralmaya rağmen, yılı gelirlerinde sağladığı iki rakamlı büyüme oranıyla kapattı. 2012’de taşınan yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1’in altında bir düşüş ile 7.65 milyon olurken, gelirler önceki yıla göre yüzde 15 artarak 770 milyon Euro oldu. Frankfurt’ta düzenlediği basın toplantısında konuşan SunExpress
Genel Müdürü Paul Schwaiger, ‘’2012’de yüksek yakıt fiyatları, havaalanı ücretlerindeki keskin yükselme ve talepteki daralmaya rağmen, “Bir önceki yıla göre taşıdığımız yolcu sayısında yüzde 1’in altında bir azalma olsa da gelirlerimizi yüzde 15 artırdık” dedi. Yüzde 1.3’lük artışla yüzde 81.4’lük bir doluluk oranı yakalayan SunExpress artan verimliliğini ortaya koydu. SunExpress, 2012’de hepsi Boeing 737-800’den oluşan 30 uçaklık filosuyla, 134 bin 128 saatlik uçuş süresiyle 52 bin 428 uçuş gerçekleştirdi’’ dedi.
SunExpress 2012 Genel Bakış:
ANADOLUJET ILE WET-LEASE
SunExpress iş modelinin uluslararası alanda pek çok havayolu şirketi tarafından kullanıldığını belirten Schwaiger, “Türkiye ve Almanya’da SunExpress tescili altında bulunan belli bir bölüm uçağımızı, genişleyen wet-lease iş alanımızda kullanmak bizim ana hedeflerimiz arasında bulunuyor. Bunun amacı da uçaklarımızı zayıf kış sezonunda daha verimli kullanmak. Diğer hava yolu şirketleri adına, SunExpress operasyon sorumluluğu altında uçakların işletme operasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede, Anado-
SunExpress 2012
2012 sonuçları
Gelir
770 Mio. Euro
Bir Önceki Yıla Göre Değişim +15%
Yolcu Sayısı Uçuş Sayısı Uçuş Saati
7,65 Mio. 52.428 134.128
-1% -1% +2%
SLF (%p) Yakıt Gideri
81,4% 272 Mio. Euro
+1,3%p +20,8%
luJet ile şu anda 12 SunExpress Boeing 737-800 ve 700 uçaklarıyla bu operasyonu oldukça başarılı bir şekilde yürütüyoruz. Yaz sezonunda da 10 yeni uçağın bu operasyona dahil olması bekliyoruz. 2013’te SunExpress Almanya, 7 uçaklık bir filo ile devam ederken, SunExpreess Türkiye, 2013’te filosundaki uçak sayısını bu yeni gelecek 10 uçakla 45’e çıkaracak” dedi.
İZMIR ARTIK TÜRKIYE ILE AVRUPA’YI BAĞLIYOR
İzmir’i aktarma merkezi yapma kararıyla operasyonlarını genişleten SunExpress, İzmir’deki uçuş ağına, yurt içinden Batman, yurt dışından ise Strasburg, Bremen ve Ercan’ı ekliyor.
SUNEXPRESS İZMIR’DEKI UÇUŞ AĞINA 4 YENI ŞEHIR EKLIYOR
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, İzmir’i HUB (Aktarma Merkezi) yapma kararıyla
beraber, uçuş ağına yeni destinasyonlar katmaya devam edecek.
İZMIR’DE HUB OPERASYONU BÜYÜYOR
SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Hacı Say, “Bu yaz başlayacağımız, yurt içinde Batman, yurt dışında ise Strasburg, Bremen ve Lefkoşa (Ercan) ile beraber, İzmir’den uçtuğumuz destinasyon sayısını 35’e çıkaracağız. İzmir’den en çok noktaya direkt uçuş yapmamızın yanı sıra artık Anadolu’nun 14 şehrinden Avrupa’da 21’i aşkın havalimanına bağlantı veriyoruz.” dedi.
ORDU-GIRESUN HAVALIMANI’NIN ÜÇTE BIRI TAMAM
THY’NIN OCAK-ŞUBAT AYINDAKI YOLCU SAYISI ARTTI
Çeşitli programlara katılmak üzere Giresun’a gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yahya Baş, Ordu-Giresun Havalimanı pistinin yaklaşık 3’te 1’inin tamamlandığını söyledi.
Türk Hava Yolları’nın (THY) Ocak-Şubat 2012 döneminde 5 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2013 yılının aynı döneminde yüzde 26 artışla 6,3 milyona ulaştı. 7
TÜRKİYE TÜRKIYE, ICAO KONSEY ÜYELIĞINE ADAY OLUYOR Türkiye, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO)’nun karar organı konumundaki ICAO Konsey Üyeliğine aday oluyor.
U
LAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) yetkililerinin AB üyesi olmayan Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukraynalı Sivil Havacılık Otoriteleri ile İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıda Türkiye’nin ICAO Konsey üyeliğine aday olmasına karar verildi. Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin de katılımı ile gerçekleşen toplantıda, ICAO
Konsey Üyeliği için bir rotasyon grubu oluşturulması ve Grup adına ilk olarak Türkiye’nin 38. ICAO Genel Kurulu Toplantısı’nda aday ülke olması konusunda mutabakat sağlandı.
ICAO bünyesinde tüm ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurul (Asamble) tarafından 3’er yıllık süreler için seçilen Konsey’de toplamda 36 ülke temsilcisi görev yapmaktadır.
KONSEY ÜYELIĞI IÇIN DÖNERLI GRUP VASITASIYLA TÜRKIYE’NIN ÜYELIĞI GÜÇLENDIRILIYOR
ICAO’nun kurulduğu ilk yıllarda bir dönem için Konsey Üyesi olan Türkiye, aradan geçen 60 yılı aşkın süredir ICAO Konseyi’nde temsil imkânı bulamamıştır. Üç ayrı kategoride üyeliğin bulunduğu ve bölgesel düzeyde temsilin önem arz ettiği Konsey’de, aralarında ülkemizin de bulunduğu Avrupa Bölgesi’nden her 3 kategoride toplam 8 ülke temsil edilmektedir.
Bilindiği üzere, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) 07 Aralık 1944 tarihinde imzalanan Şikago Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletlerin bir organı olarak kurulmuş olup, Türkiye kurucu üyeler arasında yer almış ve 5 Haziran 1945 Tarih ve 4749 Sayılı Kanun ile ICAO’ya taraf olmuştur.
U
HAVA YOLU TEŞVIK UYGULAMASI KAPSAMINDA 20 YENI HAT AÇILDI
LAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından uçuş gerçekleştirilmeyen hatlara sefer düzenlenmesi amacıyla başlatılan teşvik uygulaması kapsamında 20 yeni hat açıldı. SHGM, 2013 yaz tarife döneminde başlamak üzere iç hatlarda 5 hava yoluna 20 hatta haftalık toplam 66 frekans sefer yapma izni verdi. Belirlenen hatlarda haftalık en az 3 frekans uçuş yapmak kaydı ile kendisine o hattı geliştirmesi için 2 yıl tek başına uçuş yapma hakkı tanıyan teşvik uygulamasına dahil olan hava yolu işletmelerine ayrıca dış hat uçuş tahsislerinde öncelik tanınacağı açıklanmıştı. Uygulama kapsamında SHGM’ye yapılan başvuruların ardından Sabiha Gökçen’den 10, Ankara’dan 2, İzmir’den 3, Antalya’dan 5 hat olmak üzere toplam 20 hatta 66 haftalık frekans uçuş yapılacak şekilde 5 hava yolu işletmesine izin verildi.
3. HAVALIMANI’NA RAKIP ÇIKTI Dubai Havalimanı 2020 yılında Dünya’nın en fazla trafiğine sahip üçüncü havalimanı olmak için kesenin ağzını açtı. 8
Konsey’e üye olmak amacıyla uygulanan yöntemlerden biri de, birkaç ülkenin bir araya gelerek, oluşturulan dönerli grup vasıtasıyla bir konsey üyeliğinin paylaşılmasıdır. Halen Avrupa tarafından üstlenilen 8 üyelikten 3’ü bu yöntemle paylaşılmış durumdadır.
Tayin edilen hatlar, hava yolları ve frekans sayıları Teşvik Edilen Hatlar Ankara Ankara Antalya Antalya Antalya Antalya Antalya İzmir İzmir İzmir Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen Sabiha Gökçen
Balıkesir (Kocaseyit) Gökçeada Batman Erzincan Malatya Mardin Sivas Batman Kocaeli (Cengiz Topel) Sivas Amasya (Merzifon) Denizli (Çardak) Gökçeada Iğdır Isparta Kahramanmaraş Muş Nevşehir Sinop Uşak
Tayin Olunan Hava Yolu Borajet Hava Yolları Borajet Hava Yolları Onur Hava Yolları Onur Hava Yolları Onur Hava Yolları Onur Hava Yolları Onur Hava Yolları SunExpress Borajet Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Borajet Hava Yolları Atlasjet Hava Yolları Borajet Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Pegasus Hava Yolları Borajet Hava Yolları Borajet Hava Yolları
Haftalık Frekans Sayısı 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 5 frekans 3 frekans 7 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans 3 frekans
Teşviğin Amacı; hava yollarının istikrarlı bir şekilde söz konusu hatlarda 2 yıl boyunca uçuş yapmasını sağlamaktır. Ayrıca yeni uçuş hatlarının açılarak şehirler arası ulaşımın sağlanması ve uluslararası uçuşların desteklenmesini sağlamak da amaçlar arasında yer alıyor.
THY ILE A.Ü ARASINDA IŞBIRLIĞI Türk Hava Yolları (THY) ve Anadolu Üniversitesi, kabin memuru ihtiyacını daha nitelikli personelle takviye etmek için anlaştı.
YAKIT VE ZAMAN TASARRUFU IÇIN UÇUŞ ROTALARI KISALTILIYOR
U
LAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Türk hava sahasının etkin kullanılması amacıyla yürüttüğü hava koridorlarının kısaltılması çalışmaları kapsamında, ilk olarak Siirt ve Van arasında yeni bir hava koridoru tesis edilerek kısaltma sağlandı. Her iki havaalanı arasındaki uçuş koridoru ortalama 137 kilometre azalacak şekilde ilave bir hava koridoru tesis edildi.
DHMİ, 4 AR-GE PROJESI ILE BIR ILKE IMZA ATTI
D
HMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Türkiye`nin Hava Trafik Yönetimi’ne ilişkin geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan projeleri ilk kez bir havacılık fuarında sergilendiğini belirterek, “Sergilemiş olduğumuz 4 proje çok ilgi çekti” dedi. Birdal, Hava Trafik Yönetimi (ATM) Dünya Havacılık Fuarı’nın (World Exibition) İspanya’nın Madrid şehrinde gerçekleştirildiğini belirtti. DHMİ’nin ilk kez sergileyici olarak fuara katıldığını belirten Birdal, 2010 yılında DHMİ ile TÜBİTAK arasında imzalanan ATM Ar-Ge işbirliği protokolüne istinaden çalışmaları gerçekleştirilen dört ATM Ar-Ge projesinin fuarda sergilendiğini kaydetti.
FUARDA DHMİ ILE TÜBİTAK’IN PROJELERINE BÜYÜK ILGI
Havayolu işletmelerinden gelen talepleri değerlendiren SHGM’nin ilgili sivil ve askeri kurumlarla yaptığı koordinasyon ve bu kurumların olumlu katkıları neticesinde yapılan yeni düzenlemeye göre; birbirlerinin yedek meydanı olarak kullanılan ve 240 kilometre olan Siirt ve Van Havaalanları arasında mevcut olan hava koridoruna ilaveten yeni direkt bir hava koridoru tesis edilerek 103 kilometreye düşürüldü.
Birdal, bu doğrultuda hazırlanan 4 proje ile fuara katıldıklarını ve Dünya ATM sistem alt yapıları pazarında ülkemizin ilk kez kendi sistemlerini sergilediğini ifade etti.
Uçuş rotalarının kısaltılması daha az yakıt tüketimi, zaman ve maliyet tasarrufu sağlamasının yanı sıra karbondioksit gazı salınımının azaltılması bakımından da büyük önem taşıyor.
Bu projelerin ise; Hava Trafik Kontrol simülatörü Ar-Ge Projesi Hava Aracı Takip Sistemi Projesi Kuş Radarı” Projesi ve FOD (yabancı madde hasarı) Radarı Ar-Ge Projesi olduğunu belirten Birdal, “2008 yılı sonunda, kamu kuruluşlarının ulusal ar-ge kuruluşu olan TÜBİTAK ile direkt işbirliği yapılabilmesinin önü açıldı. 2 Haziran 2009 tarihinde Kuruluşumuz ile TÜBİTAK arasında imzalanan ATM (Air Traffic Management) Ar-Ge işbirliği protokolü doğrultusunda DHMİ-TÜBİTAK Ar-Ge projeleri üzerinde çalışmalara başlandığını’’ söyledi.
THY’DEN UÇUŞ EKIBINE LÜKS DINLENME SALONU
İ
Türk Hava Yolları (THY), pilot ve hosteslerin uçuş öncesi konforlu ortamda dinlenmesi amacıyla lüks salon yaptırıyor.
STANBUL Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde yolcular için dünyanın en iyileri arasında sayılan bekleme salonlarını hizmete sokan THY, pilot ve hosteslere de benzer bir bölüm açmak üzere harekete geçti. THY ile Viyana merkezli Do&Co’nun ortak ikram şirketi Turkish Do&Co tarafından inşa edilecek ve işletilecek dinlenme salonu iki bölümden oluşacak. Mart sonunda
hizmete girmesi planlanan salonun ikram bölümünde zengin yiyecek içecek çeşitleri yer alacak. Uçuş ekibi için hazırlanan ve yılsonuna kadar yetiştirilmesi amaçlanan salonun ikinci bölümünde konforlu oturma grupları ve kütüphane yer alacak. Pilot ve hostesler için hazırlanan özel salon 7/24 saat hizmet verecek. 9
DÜNYA AIRBUS VAKFI VE LUFTFAHRT OHNE GRENZEN TÜRKIYE’DEKI SURIYELI MÜLTECILERE INSANI YARDIM GÖNDERDI Türk Hava Yolları’na ait A310-F kargo uçağına battaniye, yiyecek ve ilaçlardan oluşan toplam 35 ton insani yardım malzemesi yüklendi.
A
IRBUS VAKFI, Luftfahrt Ohne Grenzen (LOG), Türk Hava Yolları ve Fraport AG, Türk Hava Yolları’na ait A310-F kargo uçağıyla 35 ton yardım malzemesini Frankfurt Havaalanı’ndan Adana’ya nakletti. Türk Kızılayı’na tahsis edilen malzemeler, Adana yakınlarındaki, aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu Suriyeli mültecilerin kampına dağıtılacak. Yiyecek, battaniye, bebek maması, çocuk bezi ve ek olarak ilaç içeren bağışlar Alman Sivil Toplum Kuruluşu Luftfahrt Ohne Grenzen (Yardım Kanatları) tarafından toplandı.
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil
TÜRK HAVA YOLLARI’NIN DEV KÜRESI HEATROW’DA Türk Hava Yolları’nı (THY) simgeleyen, üzerinde uçakların yer aldığı dünya küresi maketi, İngiltere’nin başkenti Londra’daki Heathrow Havalimanı’na yerleştirildi. 10
Luftfahrt Ohne Grenzen sözcüsü Frank Franke, “Yardıma ihtiyacı olan bu insanlara el uzatmak bizim temel amacımız. Türkiye’de bulunan 160 binden fazla Suriyeli mülteciye yapılan yardımın çoğu Türkiye’den geliyor. Artık dünyanın geri kalanının da yardım etmesinin zamanı geldi” dedi. Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil,
“Suriye’de şu anda yaşanan insani drama Türkiye olarak seyirci kalmamız mümkün değildi. Büyük devlete bu yakışmazdı. İki yıla yaklaşan olaylarda Türkiye’ye gelen mültecilere Türkiye elinden gelen yardımı yapıyor. Türk Hava Yolları olarak biz de gerek Türkiye içinden gerekse dışardan gelen yardımları ilgili yerlere ulaştırma konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Temennimiz bu insanlık trajedisinin bir an önce son bulmasıdır” dedi. Airbus Vakfı’nın Murahhas Üyesi Andrea Debbané, “Airbus Vakfı düzenli olarak bunun gibi insanı görevleri koordine etmek adına LOG ve Fransız meslektaşları Sınırsız Havacılık ile çalışıyor. Ülkelerinden kaçan bu insanların çaresiz durumları karşısında yardıma mecbur hissederek Airbus Vakfı’yla STÖ’lerin her gün gösterdiği çabaya katkımızdan dolayı gurur duyuyoruz. Aynı zamanda bu projede yer alan bütün ortaklarımıza da teşekkür etmek istiyoruz” dedi.
JETSTAR ILK A320 UÇAĞINI TESLIM ALDI Japonya’nın düşük ücretli hava yollarından (LCC) biri olan Jetstar Japan, Sharklet yakıt tasarrufu sunan kanat ucu aygıtlarıyla donatılmış olan Airbus A320 uçağını teslim alan ilk Japon hava yolu oldu.
22 KIŞIDEN BIRI TÜRKIYE’DEN SEÇILECEK
30. yılında gezegen ötesi lansman
AXE YENI APOLLO PROJESIYLE 22 KIŞIYI UZAYA GÖNDERIYOR Yeni ürünü Apollo için “dünyayı aşan” bir projeye imza atan AXE, Buzz Aldrin’le, 60 ülkeden 22 tüketicisine uzay deneyimi yaşatacağı AXE Apollo Uzay Akademisi’ni hayata geçiriyor!
A
XE şimdiye kadar yalnızca şanslı ve seçkin bir azınlığın gidebildiği yere gidiyor ve insanlara bu dünyada yaşayamayacakları en uç deneyimi sunuyor: Uzaya yolculuk! AXE, insanları hayatlarında bir kez olacak bu destansı yolculuğa çıkarmak için uzay bilimcisi, efsanevi Apollo 11 pilotu ve ayda yürüyen ilk kahramanlardan biri olan Buzz Aldrin ile birlikte Axe Apollo Uzay Akademisi’ni (A.A.S.A) kuruyor. Axe Apollo Uzay Akademisi, Uluslararası Uzay Dairesi Space Expedition Corporation (SXC) işbirliği ile tüm dünyada tam 22 şanslı gence uzay yolculuğu fırsatı sunuyor. Türkiye’den 3 şanslı gencin Axe Apollo Uzay Akademisi’ne katılma, 1 şanslı Türk gencinin ise uzay yolculuğuna katılma fırsatını yakalayacağı bildirildi. Bir astronottan daha büyük bir kahraman olamaz. Bu nedenle AXE tüketicilerine başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir deneyim yaşama fırsatı sunuyor. 30’uncu yılındaki bu en büyük ürün lansmanında AXE, dünyanın dört bir tarafındaki 60 ülkeden tüketicileri A.A.S.A’ya üye olmaya çağırıyor.
Dünyanın kimi yerlerinde LYNX olarak da bilinen AXE markası, Uluslararası Uzay Dairesi-SXC ile işbirliğine giderek adı “Lynx” konan uzay mekiğine 22 bilet veriyor. SXC, yolcuları uzayda 100 kilometreden daha uzun bir seyahate çıkararak onlara astronot statüsü kazandıran XCOR Aerospace’in Lynx uzay mekiğini işletiyor. AXE Apollo’nun AXE markasının 30 yıllık tarihindeki en büyük ve en iddialı proje olduğunu belirten AXE Global Asbaşkanı Tomas Marcenaro, “Şimdiye dek ilk kez eş zamanlı olarak 75’ten fazla ülkede global ölçekli bir yarışma düzenleyerek milyonlarca insana dünyada verilebilecek en muhteşem ödülü kazanma fırsatı sunuyoruz. Uzay yolculuğu… Evet gerçek uzay!” diye konuştu.
İNSAN DENEYIMINDEKI SON NOKTA AXE’ın herkes için uzaya yolculuk fırsatını, “insan deneyimindeki son nokta” olarak değerlendiren efsanevi astronot ve 1969 yılında aya inen tarihi Apollo 11 uzay mekiğinin pilotu Buzz Aldrin, “Bundan neredeyse 50 yıl önce uzayda yaşadıklarım inanılmazdı. Bugün ise Axe markasının genç insanlara bu fırsatı sunmasının heyecanını yaşıyorum” dedi.
AIRASIA X’IN CIDDE’YE OLAN İLK UÇUŞU GERÇEKLEŞTI AirAsia Grup’un uzun mesafede uçan düşük ücretli hava yolu şubesi AirAsia X, Düşük Ücretli Hava Yolu Terminali’nde (LCCT) hava yolunun Kuala Lumpur’dan Cidde’ye olan başlangıç uçuşunu kutladı.
LUFTHANSA’NIN FIRST CLASS HIZMETINE 5 YILDIZLI ÖDÜL Lufthansa First Class hizmetleri güncel Skytrax değerlendirmesinde beş yıldızla ödüllendirildi. 11
DÜNYA
AMERICAN AIRLINES ILE US AIRWAYS BIRLEŞIYOR ABD’nin iki büyük hava yolu American Airlines (AA) ile US Airways’in birleşerek dünyanın en büyük hava yolu şirketini oluşturmak için anlaştıkları bildirildi.
G
ÜNLERDIR her iki şirket arasında devam eden görüşmeler olumlu sonuçlandı. Yeni anlaşmaya göre AA’nın hissedarları yüzde 72, US Airways’ın hissedarları ise yüzde 28 pay alacak. ABD’de yurt içi uçuşların yüzde 70’i AA, United, Delta ve Soutwest Hava Yolları ile sağlanıyor. İki büyük firmanın birleşmesinden sonra yurt içi uçuşların daha çok AA ve Us Airways şirketleri tarafından sağlanması bekleniyor. Ama Delta ve United şirketlerinin Avrupa pazarındaki üstünlükleri devam edecek. 2011 yılında iflas ettiğini açıklayan AA, bugün 950 uçaklık filosu, 94 bin çalışanı ile günde 6 bin 500 uçuş gerçekleştiriyor. İki şirketin birleşmesiyle gidilen rotalar hesaplandığında dünyanın en büyük hava yolu şirketinin ortaya çıkacağı ifade ediliyor.
EASYJET ZONAL DRYER SISTEMININ TEST SÜRECINI BAŞLATTI Easyjet, Zonal Dryer sisteminin 12 aylık deneme sürecine başladı. Zonal Dryer ile yakıt tasarrufunun yanı sıra uçak ağırlığının azaltılması da hedefleniyor. 12
VIETJETAIR’IN “GANGNAM STYLE’’ DANSI İLGI ÇEKTI Ho Chi Minh Şehri ve Bangkok arasındaki VietJetAir başlangıç uçuşu, kabin takımının ünlü Gangnam stili danslarıyla “at dansı’’ sayesinde yolculara sürpriz oldu ve yolcuların ilgisini çekti.
B
ETIHAD HAVA YOLLARI 2012 YILINDA KÂRINI YÜZDE 200 ARTTIRDI
IRLEŞIK Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal hava yolu şirketi Etihad Hava Yolları, 2012 yılında yüzde 200 oranında artış elde ederek karını 42 milyon dolara yükseltti. Şirket, 2012 yılında gelirlerinde bir önceki yıla oranla yüzde 17 artış sağlayarak 4,8 milyar ABD Doları ciroya, yolcu rakamlarında ise yüzde 23 oranında artışla 10,3 milyona ulaştı. Bu rakamların yükselmesinde etkili olan uçuş anlaşmaları ve öz sermaye ortaklıklarının Etihad Hava Yolları’na getirisi 600 milyon dolardan fazla olurken, yolcu rakamlarının da 1,2 milyonu Airberlin, Air Seychelles, Aer Lingus, Virgin Australia gibi şirketlerle yapılan anlaşmalar sayesinde şirketin ağına eklendi. Doluluk oranında geçtiğimiz seneye göre 2,4 puanlık bir artış sağlayan şirket yüzde 78,2’lik performansa ulaştı. Etihad Hava Yolları, 2012 yılının finansal sonuçlarına göre 753 milyon ABD Doları faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kâr (EBITDAR) elde ederken, havacılık sektörünün bir diğer önemli performans kriteri olan Ücretli Yolcu Kilometre (ÜYK) rakamını da 39 milyardan 48 milyara yükselterek yüzde 23’lük bir artış sağlamayı başardı. Etihad Hava Yolları’nın, Arz Edilen Koltuk Kilometre (AKK) değeri de yüzde 20 oranında yükselerek 61 milyara ulaştı.
Etihad Hava Yolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, “Yaptığımız her şeyde ve her zaman konuklarımızı merkeze yerleştiriyoruz. 2012 yılında da en iyi ürün ve hizmeti sağlamak konusundaki kararlılığımızı işimizin her alanına yansıttık ve sonuç olarak da bu güçlü büyüme ve kar rakamlarıyla karşılaştık” dedi.
“2013 YILINDA KARARLI BÜYÜMEMIZI SÜRDÜRECEĞIZ” Hogan, “2013 senesiyle ilgili oldukça heyecanlı ve umutluyum. Ürün ve hizmet yatırımlarımıza bu sene de devam edeceğiz ve her geçen sene artarak süren büyümemizin hızını bu sene de koruyacağız” dedi.
HAVAŞ EUROPE, FRANKFURT’TA KLM UÇUŞLARINA HAREKÂT HIZMETINE BAŞLADI
H
AVAŞ’ın global bir marka olma yolunda yaptığı yatırımlara hız vermek amacıyla kurduğu Havaş Europe, Almanya’da hizmet alanını genişletmeye devam ediyor. 2012 yılı içerisinde Almanya’nın 6 büyük havalimanında Yolcu Hizmetleri ve Bilet Satış Hizmetleri için teşkilatlanan Havaş Europe, Frankfurt Uluslararası
Havalimanı’nda müşteri havayollarına harekât hizmetlerini sunmaya başladı. İlk olarak KLM uçuşlarına verilmeye başlanan hizmet, Air France- Alitalia ve grup şirketleri havayollarına da sunulmaya başlanacak. Havaş Europe Almanya operasyonlarında Frankfurt’tan sonra Münih Havalimanı’nda da hizmete başlamayı planlıyor.
SAS, “ÇEVREYI KORU’’ GIRIŞIMI BAŞLATIYOR Sharjah Havacılık Servisleri, Air Arabia ve Sharjah Havaalanı ortaklığıyla “Çevreyi Koru” girişimi başlatıyor.
AIR MALTA, 7 HAVAALANINDA CHARTER UÇUŞLARA BAŞLIYOR Air Malta, İngiltere’de yedi tane bölgesel havaalanına ve havaalanından haftalık carter uçuşlarına tekrar başlayacak.
13
RÖPORTAJ
DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal cevaplandırdı:
HAVALİMANLARI NASIL YÖNETİLİR? Birdal, “3.havalimanında ilk etap, 2017’de bitecek ve bu aşamada yaklaşık 80 milyon kişiye hizmet verilecek” dedi. DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, 2017 yılında tamamlanması planlanan 3. Havalimanı ve sivil havacılığı yakından ilgilendiren daha birçok konuda açıklamalarda bulundu. Kimi zaman haber bültenlerine pilotlar ile kule görevlilerinin ilginç konuşmaları ile gündeme gelen kimi zaman da havalimanlarında hayata geçirdikleri çok önemli projeleri ile alkışlanan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ni daha yakından tanımak için Sayın Orhan Birdal ile görüştük. 14
İlk olarak, DHMİ’yi tanıyabilir miyiz? Medyada trafik kontrolörleri gündeme geliyor sadece. Biliyoruz ki bunun dışında da birimleri var. Bize kısaca bilgi verebilir misiniz? DHMİ Genel Müdürlüğü; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olan bir Kamu İktisadi Kuruluşu’dur. Hava trafik kontrolü hizmetleri, DHMİ’nin iki ana faaliyet konusundan biri olan hava seyrüsefer hizmet sağlayıcılığı çerçevesinde verilmektedir. Hava seyrüsefer hizmetleri altında; trafik kontrol hizmetlerinin yanı sıra, havacılık bilgi yönetimi hizmetleri, hava muhabere hizmetleri gibi hizmetler de verilmektedir.
Kuruluşumuzun diğer ana faaliyet alanı havalimanı işletmeciliğidir. Havalimanı işletmeciliği; havalimanındaki terminal ve PAT sahaları hizmetleri başta olmak üzere tüm operasyonların, enerji, özel ve genel aydınlatma hizmetleri, havalimanı işletmeciliğinde önemli unsurlar arasında sayılabilecek kar ve yaban hayatla mücadele, yer hizmetleri, yangına karşı emniyet tedbiri (ARFF), havalimanı tarifelerinin düzenlenmesi gibi birçok hizmetleri kapsamaktadır. Trafik kontrolörlerinin özelleştirileceği söylendi bir dönem. Bu konudaki görüşleriniz ve son durum nedir? Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ana statüsü ile belirlenen amaç ve faaliyetleri arasında ülkemizde
hava trafik kontrol hizmetlerinin sağlanması da bulunmaktadır. Bu görev doğrultusunda, stratejik önemi haiz hava trafik kontrol hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik bir planımız bulunmamaktadır. Kuruluşumuz tarafından işletilmekte olan havalimanlarının yanı sıra Zonguldak Çaycuma, Antalya Gazipaşa, Sabiha Gökçen ve Zafer gibi özel sektör tarafından işletilmekte olan havalimanlarında da hava trafik kontrol hizmeti Genel Müdürlüğümüz tarafından sağlanmaktadır.
YENI HAVALIMANI 2017’DE FAALIYETE GEÇECEK İstanbul’a yapılacak yeni havalimanı ile ilgili sorularla devam etmek istiyorum. Teknik şartname yayınlandı. Yeni havalimanının kapasitesinin 150 milyon olacağı ve altı adet pisti olacağı gibi rakamlar verildi. Bunlar doğru mu, havalimanının operasyona başlaması için pistlerin bitirilmesi beklenecek mi? Bilindiği gibi 24 Ocak 2012 tarihinde İstanbul Yeni Havalimanı Projesi’nin yap-işlet-devret modeliyle yapılmasına ilişkin ihale ilanına çıkılmıştır. İstanbul Yeni Havalimanı projesi, sayın bakanımızın da ifade ettiği gibi 4 etapta gerçekleştirilmesi ve nihai etap sonunda terminal yolcu kapasitesinin 150 milyon yolcu/yıl olması ve toplam 6 pistin olması planlanmıştır. Havalimanı 1. etap bittikten sonra; (planlandığı şekliyle inşa edilmesi durumunda) 70-90 milyon yolcu/yıl terminal kapasitesi, 88 yolcu köprüsü, 3 adet pist, 4 milyon m² apron ve tüm mütemmim tesisleriyle beraber operasyonel hale gelecektir. İhale veya inşaat sürecine ilişkin beklenmedik unsurlar oluşmadığı takdirde, ilk etabın 2017 yılında tamamlanacağını öngörmekteyiz. Dünyada da şehir dışında havalimanları oluyor. Bu yönden ilk değil ancak yine de ciddi bir mesafe var şehir ile yapılacak havalimanı arasında. Şehirle havalimanı arasındaki mesafe konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizce bu durum iç uçuşları nasıl etkiler? Teknik şartnamede bu konuyla ilgili, metro gibi, yeni bir çevre yolu gibi alternatifler gözetildi mi? Proje yeri seçiminde etkili olan unsurlardan biri, İstanbul 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projelerinin güzergâhları açısından uygun bir yer olmasıdır. Havalimanının diğer ulaşım modlarıyla bağlantısı konusunda tüm kuruluşlarımız koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Havalimanı-şehir bağlantısını sağlayacak ulaşım modları (karayolu ulaşımı ve raylı ulaşım) projelerinin havalimanı projesi ile eş zamanlı olarak yürütülmesi plan-
lanmıştır. Bu hususta Karayolları Genel Müdürlüğü ile T.C. Devlet Demiryolları koordineli olarak çalışmaktadır. Havalimanı-şehir bağlantısının planlandığı şekilde gerçekleştirilmesi durumunda,
Yeni havalimanına metro ve karayolu ulaşımı için projeler hazır Havalimanının diğer ulaşım modlarıyla bağlantısı konusunda tüm kuruluşlarımız koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Havalimanı-şehir bağlantısını sağlayacak ulaşım modları (karayolu ulaşımı ve raylı ulaşım) projelerinin havalimanı projesi ile eş zamanlı olarak yürütülmesi planlanmıştır.
iç hat veya dış hat uçuşların mesafeden olumsuz etkilenmeyeceğini düşünüyoruz. Önemli olan mesafe değil, erişilebilirliği yüksek kılacak bağlantıların güçlü ve pratik olmasıdır. Son dönemde AHL’de –tabii ki geçen seneye göre- bir rahatlama gözleniyor. Bunun sebebi nedir? Geçen sene neden daha fazla problem yaşandı? Atatürk Havalimanı bilindiği üzere kapasite darboğazlarıyla karşı karşıyadır. Bu darboğazları veya bunların etkilerini azaltmak adına DHMİ tarafından birçok çalışma ve yatırım yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. 2012 yılında ise hava tarafı sıkışıklığını azaltmak için operasyonel bazı önlemler alınmıştır. Bu önlemleri sıralamak gerekirse; SMART Ara Modernizasyon Safhası gerçekleştirilerek İstanbul Atatürk Hava Trafik Ünitesi’ndeki tüm ATM Sistemleri yenilenmiş ve mevcut kontrolör çalışma pozisyonu sayısı 3 ACC ile 4 APP sektörü operasyonel olarak kullanılacak şekilde artırılmıştır. 15
RÖPORTAJ
Havaalanı Yer Hareketi Kılavuzluk ve Kontrol Sistemi (ASMGCS) kurulumu tamamlanarak hizmete verilmiş ve bu şekilde, gerek düşük görüş şartlarında gerekse yoğun trafikte, hava araçlarına ve diğer araç trafiğine sağlanan hava trafik kontrol hizmetlerinde verimliliğe ve emniyet gerekliliklerine önemli katkı sağlanmıştır. 05/23 pisti tadilat ve uzatma çalışmaları tamamlanmış, inişlerde pistin erken terk edilmesini teminen hızlı çıkış taksi yolları yapılmıştır. Havalimanının optimum kullanımını desteklemek üzere 05 pistinin düşük görüş şartlarında kullanımını sağlamaya yönelik olarak yaklaşma kategorisi 13 Ocak 2011 tarihi itibarı ile CAT II ve CAT III’e yükseltilmiştir. Bu şekilde düşük görüş şartları altında da en iyi kapasiteyi sağlayan 05 iniş / 35 kalkış konfigürasyonunun kullanımına devam edilebilmesi mümkün olacaktır. Yaklaşma kontrol hizmetlerinde yaşanmakta olan problemlerin çözümüne katkı sağlamak amacıyla, İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları için de-conflicted P-RNAV SID ve STAR usulleri ilan edilmiş, bu şekilde terminal kontrol sahasında hava trafiğinin akışı düzenlenmiş, hava / yer muhaberesi önemli ölçüde azaltılmış, buna bağlı olarak kontrolör iş yükü azalmıştır. 16
Yaklaşma Kontrol Hizmetlerinde etkinliği artırmaya yönelik olarak Terminal Kontrol Sahalarındaki (TMA) ufki radar ayırması 3 Nm’a düşürülmüş olup, bu uygulama ile hava sahası kapasitesinde artış da sağlanmıştır.
ATATÜRK HAVALIMANI’NDA “TERCIHLI PIST SISTEMI” UYGULAMASINA GEÇILMIŞTIR Atatürk Havalimanı’nda en yüksek kapasiteyi sağlayan 05 iniş / 35 R/L pistlerinden kalkış konfigürasyonunun kullanım süresinin uzatılması amacıyla 5/8 knot’lık arka rüzgar bileşkesi uygulamasına geçilmesi sağlanmıştır ki, buna
“Tercihli Pist Sistemi” de denilmektedir. Bu uygulama ile en yüksek kapasiteyi sağlayan konfigürasyonun azami ölçüde kullanımı (günün %90’lık bölümü) sağlanmıştır. Talep / kapasite dengesinin muhafaza edilmesi amacıyla kullanılan SLOT uygulamasına yönelik olarak tüm iş ve işlemlerin Bakanlık kararı ile DHMİ’ye devri sağlanmıştır. Bu kapsamda, Genel Müdürlüğümüzce gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler ile özellikle FPL ile SLOT talepleri arasında sıkı bir takip sağlanarak kapasite aşımına yol açabilecek tahsisler yapılması tarife dönemleri öncesinde engellenecek-
tir. Böylece, trafik sayısının kapasiteye uygun olması sağlanarak yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Atatürk Havalimanı’nda görev yapmak üzere ilave ATC personel istihdamı sağlanmıştır. Tüm bu gelişmeler neticesinde evvelce 36 olan saatlik kapasite 58’e ulaşmıştır.
AHL’NIN ALANININ GENIŞLETILMESI MÜMKÜN DEĞIL! ÇÜNKÜ… Yeni havalimanı öncesi AHL’nin kapasitesinin artırılıp artırılmayacağı yönünde çalışmalar oldu mu? Pistlerin uzatılması gibi. Ya da HKG de olduğu gibi deniz üstüne pist yapılamaz mı mesela? Kuruluşumuzca Atatürk Havalimanı’nın operasyonel kapasitesinin arttırılması adına önemli projeler hayata geçirilmiş, kapasitenin daha etkin kullanılması için önlemler alınmıştır. Ayrıca hava tarafı kapasitesinin arttırılmasına yönelik alternatiflerin değerlendirildiği etüt çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda ilave bir pistin inşa edilmesi hususu da, farklı alternatifleri içerecek şekilde tüm teknik detaylarıyla (teknik yapılabilirlik, maliyet, inşaat süresi, kaybedilecek/kazanılacak kapasite, hukuki süreçler, vb.) analiz edilmiş, ancak bu alternatiflerin uzun vadeli bir çözüm içermediği sonucuna varılmıştır. 1953 yılından beri dünyaya hizmet veren Atatürk Havalimanı’nın zamanla şehrin içinde kalmış olması, Atatürk Havalimanı’nın operasyonel kapasitesinin Türkiye havacılık sektöründeki gelişme hızı paralelinde arttırılmasına (mania kriterleri, yüksek kaynak gerektiren kamulaştırmalar gibi hususlar nedeniyle) maalesef imkan vermemektedir.
Yapılan iyileştirmeler neticesinde Atatürk Havalimanı’nın 36 olan saatlik kapasitesi 58’e çıkarıldı.
Bir diğer konu da AHL’nin ne olacağı? Siz tarifeli uçuşlara kapanacağını söylediniz. Sayın Başbakan da yeşil alan olacak dedi. Bu alanla ilgili hâlihazırda yapılan ya da yapılmakta olan bir çalışma var mı? Atatürk Havalimanı düşük yoğunluklu bir havalimanı olarak kullanılabilecek olup bu kapsamda genel havacılık, kargo ve eğitim uçuşlarının düzenlenmesi öngörülmektedir. Diğer tüm uçuşlar yeni havalimanına kaydırılacaktır. Bakım onarım hangarları, genel havacılık terminali, kargo terminali buradaki faaliyetlerine devam edeceklerdir. Yeni havalimanı inşaatı tamamlandığında, Atatürk Havalimanı’nın kısmi olarak da olsa farklı fonksiyonlar için değerlendirmenin önü açılmış olacaktır. Başbakanımızın ifade ettiği gibi Atatürk Havalimanı arazisinin yeşil alan olarak da değerlendirilmesi mümkündür. Yeni havalimanının ihale ve inşaat süreçleri ile halen yoğun olarak kullanılmak durumunda bulunan Atatürk Havalimanının durumu düşünüldüğünde havalimanının değerlendirilmesine yönelik bir çalışmaya henüz başlanamamıştır. Çalışmalara başlandığında mevcut durumda havacılığın kalbi konumunda bulunan Atatürk Havalimanı’nın farklı fonksiyonlar için de kullanılabilmesi İstanbul Yeni Havalimanı projesinin olumlu dışsal etkilerinden biri olacaktır. Röportaj: Mehmet AYTEKİN 17
GÜNDEM
İttifakı
QANTAS’IN KÜRESEL OYUNDAN ÇEKILMESI
2
012 yılının Eylül ayında dünya havacılık gündemi Avustralya’dan gelen haberle sallandı. Avustralya’nın bayrak taşıyıcısı ve ülkenin en önemli markalarından biri olan Qantas Hava Yolları, Emirates Hava Yolları ile ortaklık görüşmelerine başladığını açıklamıştı. 29 Ekim 2011’de Qantas CEO’su Alan Joyce’un Qantas’ın sendikalar ile yaşadığı anlaşmazlıktan ötürü tüm operasyonlarını bir günlüğüne durdurmasının üzerinden bir yıl geçmeden gelen bu haber, Qantas cephesinde işlerin pek de iyiye gitmediğinin işaretiydi. 2012 mali yılı sonunda Qantas’ın uluslararası operasyonlarından elde etmiş olduğu $469 milyonluk zarar, durumun Qantas adına vahametini ortaya koyuyordu. Avustralya Rekabet Kurumu (ACCC) onayına bağlı olan bu 18
ortaklık, onaylanması durumunda bu yılın Nisan ayından itibaren yürürlüğe girecek. Ortaklık sonrası Qantas, Avrupa bağlantılarını eskiden olduğu gibi Singapur-Bangkok-Hong Kong noktalarından değil, Emirates’in hub’u olan Dubai üzerinden vermeye başlayacak. Son yıllarda Qantas, Avustralya Sivil Havacılık Kurumu’nu Open Skies politikaları noktasında fazla liberal olmakla suçluyor ve bu politikaların Avustralyalı taşıyıcıları uluslararası operasyonlarda rakipleri karşısında zor durumda bıraktığını iddia ediyordu. Sonuçsuz kalan bu iddialar ardından Emirates ile muhtemel bir ortaklık haberi belki de Qantas’ın bu konuda artık pes ettiğinin göstergesiydi. Qantas’ın bu pazarda yaşadığı düzenli pazar payı kaybı, taşıyıcının endişelerini dile getirmekte ne kadar haklı olduğunu
kanıtlar nitelikteydi. Son on yıllık sürece bakıldığında, Avustralya uluslararası yolcu pazarı %75 büyüyerek 16.4 milyon yolcudan 28.8 milyon yolcuya yükseldi. Bu dönemde uluslararası yolcu pazar payları ilk on sıralamasında Uzak Doğulu hava yolları pazar payı kaybederken, Orta Doğulu taşıyıcılar uyguladıkları başarılı stratejiler sayesinde pazar paylarını ciddi oranda arttırmış oldular. Örnek verecek olursak, Qantas Hava Yolları’nın 2002 yılında %34.5 olan uluslararası yolcu pazar payı, 2012 yılı sonunda 16.4 puan düşerek %18.1’e gerilerken, aynı süre zarfında Emirates Hava Yolları’nın %1.5 olan pazar payı %8.2’ye ulaşıyordu. Bu süreçte Emirates, Avustralya uluslararası yolcu pazarında yolcusunu en fazla arttıran hava yolu olmuştu.
İngiliz işadamı Richard Branson’un sahibi olduğu Virgin Grubu’nun 2000 yılında Avustralya’da low-cost carrier konseptiyle operasyonlarına başlayan Virgin Australia Şirketi, uyguladığı başarılı stratejiler ile Avustralya iç hat pazar payını her geçen yıl arttırarak 2012 yılı sonu itibariyle %30’a yükseltti. Qantas %45 ile halen birinci olduğu bu pazarda artık yalnız değildi. Virgin Australia iç hat pazarında her ne kadar pazar payını arttırsa da, sahip olduğu dış hat networkunun sadece Yeni Zelanda, Amerika Birleşik Devletleri ve Pasifik Adaları’ndan oluşuyor olması, dış hat bağlantılı birçok yolcu için Qantas’ı alternatifsiz kılmaya devam etmekteydi. Bu durum, 2011 yılında Virgin Avustralya’nın Abu Dabi’li taşıyıcı Etihad Airways ile yapmış olduğu işbirliği anlaşmasını duyurmasının ardından bambaşka bir seyre büründü ve Qantas için tehdit, artık göz ardı edilemeyecek kadar büyüktü. Dış hat operasyonlarından oldukça fazla zarar eden Qantas’ın iç hat pazarında daha fazla kan kaybetmeye tahammülü yoktu.
D7 2.4%
NZ 8.2%
TG 3.3%
EK 8.2%
CX 5.2%
SQ 9.1%
DJ 7.6%
QF 18.1%
MH 3.9%
Top 10 in 2012 Others 25.9%
DJ 2.6% JL 2.1%
JQ 3.1%
NZ 9.1%
TG 4.0%
SQ 11.4%
CX 4.7%
QF 28.3%
MH 5.0%
Top 10 in 2007 EK 7.1%
Others 22.7%
BA - British Airways CX - Cathay Pacific Airways D7 - AirAsia X DJ - Virgin Australia EK - Emirates
GA - Garuda Indonesia JL - Japan Airlines JQ - Jetstar MH - Malaysia Airlines NZ - Air New Zealand
UA 3.0%
GA 2.6%
BA 3.3%
NZ 9.8%
CX 3.7%
SQ 11.8%
TG 3.9%
QF 34.5%
JL 4.5%
Top 10 in 2002 MH 5.4%
Qantas, uzun yıllar boyunca Avustralya iç hat pazarına hükmeden taşıyıcı konumundaydı. Coğrafi şartları ve korumacı politikalar sebebiyle Avustralya iç hat pazarı Qantas ve diğer yerel taşıyıcıların oldukça kârlı operasyon yapmalarına imkân tanıyordu. Bu pazar o kadar kârlıydı ki, Qantas’ın son on beş yılın on iki yılında kâr etmeyen dış hat operasyonlarını sübvanse edebilmesine imkân sağlamıştı. 2012 yılı sonu itibariyle Avustralya iç hat seferlerinde toplam 55 milyon yolcunun seyahat etmiş olması, bu pazarın kârlı olmasının yanında ne kadar büyük bir pazar olduğunun da göstergesiydi.
Yıllara Göre Taşıyıcıların Uluslararası Yolcu Pazar Payları 2002-2012 JQ 8.1%
ETIHAD - VIRGIN AUSTRALIA İTTIFAKI: İÇTEN GELEN TEHDIT “THE ENEMY WITHIN”
Others 17.4%
QF - Quantas Airways SQ - Singapore Airlines TG - Thai Airways UA - United Airlines Kaynak: BITRE International Airline Activity 2011-12
Avustralya İc Hat Pazar Pay Dağılımı 2012
9%
Quantas
2%
Virgin Australia
14%
45%
Jetstar Tiger
30%
Regional Express Kaynak: BITRE International Airline Activity 2011-12
Virgin’in Etihad ile yapmış olduğu bu anlaşma sonrasında Qantas fazla vakit kaybetmeden Avustralya iç hat pazarında etkisini arttırmak isteyen Emirates ile görüşmelere başlayıp 2012 yılının Eylül ayında ortaklık haberini açıkladı. ACCC’nin ön onay verdiği, nihai onayını yakında açıklaması beklenen bu ortaklık Qantas için yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyordu. Qantas CEO’su Alan Joyce’un, ‘Qantas tarihinin en önemli ortaklığı olarak’ nitelendirdiği bu ortaklık bakalım Qantas’ı içinde bulunduğu durumdan kurtarabilecek miydi?
ARTI VE EKSILERIYLE QANTAS & EMIRATES ORTAKLIĞI Hâlihazırda Qantas Avrupa’da sadece Londra ve Frankfurt’a tarifeli seferleri olan ve bu iki nokta dışında Avrupa’da bir noktaya seyahat etmek isteyen yolcularına ancak Londra üzerinden British Airways başta olmak üzere Oneworld İttifakı üyeleri ile bağlantı sağlayabilen bir taşıyıcı durumunda. Kısaca, Emirates ortaklığı öncesi Qantas’ın Avrupa karnesinin oldukça zayıf olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Nisan
ayında başlaması muhtemel Emirates ortaklığı sonrası Qantas yolcuları Dubai üzerinden tek aktarma ile Avrupa’da otuzun üzerinde noktaya ulaşabiliyor olacak. Ürün yelpazesinin genişlemesi noktasında bu Qantas ve yolcuları için iyi bir haber. Diğer taraftan, ortaklığın devreye girmesinden sonra Qantas’ın piyasaya olan koltuk arzını özellikle Güney Doğu Asya ülkelerine yönelik biçimde azaltmayı planlıyor olması,
19
GÜNDEM piyasada bilet fiyatlarının yükselmesi ve rekabetin azalması söylentilerini de beraberinde getirdi. Emirates ortaklığının özellikle Avrupa pazarında Qantas’ın elini güçlendireceği ortada, fakat bu ortaklığın halen zarar etmekte olan Asya operasyonlarına etkisini henüz kestirmek güç. Bu hatlarda Qantas’ın zarar etmeye devam edeceği yönünde iddialar da ortaya atılıyor. Bunun ana sebebi olarak da Qantas’ın Singapur, Bangkok ve Hong Kong gibi pazarlarda beşinci trafik hakkı olmasına rağmen yerel taşıyıcılar olan Singapur Hava Yolları, Cathay Pacific ve Thai Airways karşısında yerel pazarlarda yeterince başarılı olamaması gösteriliyor. Sonuç olarak, Qantas’ın Avrupa bağlantı noktalarının bu üç noktadan Dubai’ye kayıyor olması belki de bu servislerde Qantas’ın frekanslarını azaltmasını zorunlu kılıyor. Dış hatlardaki bu küçülme politikası kapsamında Qantas, 2013 yılı başında teslim alması gereken iki Airbus A380 uçağının teslim tarihlerini 2016-2017 teslimi olarak revize etti. Bu iki A380 siparişi dışında Qantas’ın 2018 ile 2019 yılları arasında teslim edilmesi beklenen altı adet A380 siparişi daha bulunmakta, bu siparişler ile ilgili olarak Qantas cephesinden herhangi bir erteleme talebi gelip gelmeyeceğini bize zaman gösterecek. Emirates cephesinde işler Qantas’a kıyasla oldukça iyi. 1996 yılında Melbourne uçuşları ile başlamış olduğu Avustralya operasyonlarına bugün Sydney, Brisbane, Perth ve Adelaide servislerini de ekleyen şirket şuanda tamamını Boeing 777 ve Airbus A380’ler ile icra ettiği haftalık 80’den fazla uçuşuyla Avustralya’ya Singapur Hava Yolları ve Cathay Pacific ile birlikte en fazla sefer icra eden yabancı hava yolu konumunda. Sunmuş olduğu koltuk arzını sadece geçen yıl %19 arttıran Dubai merkezli taşıyıcı şuanda toplam arz edilen koltuk km (AKK) sıralamasında dünya dördüncüsü konumunda. Emirates acısından Avustralya pazarını daha da önemli kılan faktör ise taşıyıcının toplam cirosunun %20’ sinden fazlasını sadece Avustralya’daki satışlarından elde ediyor olması. Avustralya’nın 22.6 milyonluk nüfusuyla tek başına dünyanın en büyük dördüncü hava yolu olan Emirates’in toplam gelirinin beşte birini sağlıyor olması, bu pazarı Emirates için hiç kuşkusuz
20
vazgeçilmez kılıyor. Emirates CEO’su Tim Clark, Qantas ile yapmış oldukları işbirliği hakkında ‘önümüzdeki üç yıl içerisinde Qantas için her şey çok farklı olacak, bu ortaklık ile Qantas geleceğe yönelik çok önemli bir adım atmış oldu’ diyerek anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getiriyordu. Emirates, Avustralya operasyonlarına başladığı günden bu yana bu pazardan aldığı güçle Avrupa’daki network yelpazesini genişletti. Şuanda Dubai’den Avrupa’nın otuz üç noktasına direkt seferler düzenleyen Dubaili taşıyıcı, Qantas ortaklığı yürürlüğe girdikten sonra Avrupa’da uçtuğu nokta sayısını hiç kuskusuz arttırmaya devam edecek. Son beş yıllık döneme bakıldığında Emirates’in Avrupa – Asya Pasifik noktaları arasında kurmaya başladığı hâkimiyet, Nisan ayından sonra artarak devam edeceğe benziyor.
Qantas’ın A380 siparişlerini ertelediği bir ortamda Emirates otuz birini teslim almış olduğu toplam doksan adetlik siparişi, A380 siparişleri alanında en yakın rakibi Singapur Hava Yolları’ndan altmış altı adet daha fazla.
QANTAS-BRITISH AIRWAYS MAZIDE KALAN BIRLIKTELIK Kangaroo Route olarak anılan Avustralya-İngiltere uçuşlarında 1995 yılında başlayan ve 1999 yılında Oneworld İttifakı’nın kurulmasının ardından büyüyerek devam eden Qantas – British Airways işbirliğinde artık sona gelindi. Bu yılın Nisan ayından itibaren Kangaroo Route artık Singapur-Bangkok-Hong Kong aktarmalı değil, Dubai aktarmalı olarak icra edilecek. Uzun yıllar süren işbirliklerinin ardından Qantas’ın British Airways ile olan ortaklığını sonlandırmış olması İngilizleri kızdırmışa benziyor. Öyle ki, British Airways Londra-Asya arasında halen Qantas ile icra ettikleri ortak seferler-
den QF uçuş numaralarını kaldırmayı planlıyor. Qantas’ın olaya yaklaşımı daha ılımlı; Avustralyalı şirket British Airways ile olan anlaşmasında sorumluluklarını anlaşma süresi dolana kadar yerine getireceğini açıkladı. Son on yıllık dönemde Avustralya pazarında varlığını nerdeyse tamamen kaybeden British Airways’in Qantas-Emirates ortaklığına vermiş olduğu tepkiye aslında çok da şaşırmamak gerek.
GELECEĞE BAKIŞ Daha çok yeni olan Qantas-Emirates ortaklığının tartışılmaya devam edileceğine şüphe yok. Bu tartışmalar bir kenara dursun, bu ortaklığın ardında gizli olan ve Qantas tutkunu Avustralyalıları derinden üzecek bir durumla karşı karşıyayız. Bu ortaklığın fiilen hayata geçmesi sonrasında Qantas zaten başarılı olamadığı uluslararası yolcu pazarında küresel bir taşıyıcı olma imkânını tümüyle yitirirken, tam anlamıyla bölgesel bir taşıyıcıya dönüşmüş oluyor. Bu daralma sonrasında Qantas, yolcularını Güney Doğu Asya, Yeni Zelanda, Pasifik Adaları ve Amerika’daki noktalarının dışına taşıyamayan ve tam manasıyla bölgesel bir formata bürünmüş halde bulacak. Bu Qantas için aynı zamanda geriye dönüşü olmayan bir yola girmiş olmak anlamına da geliyor. Ticari olarak bakıldığında belki Qantas dış hat operasyonlarından $500 milyon dolar civarında zarar etmeyecek ama hemen kâr etmesini beklemek de pek mümkün görünmüyor. Öte yandan Emirates’in bu ortaklık sayesinde ulaşacağı yeni yolcular sayesinde Avustralya’daki pazar payını önemli ölçüde arttırması kuvvetli bir olasılık. Avustralya’nın beş büyük kentinin tamamına olan uçuş frekanslarını ihtiyaca göre arttıracak olan Dubaili taşıyıcı, buradan aldığı güçle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika networklerini daha rahat besleyip, bu bölgelerdeki networkunu genişleterek her geçen gün filosuna eklediği geniş gövdeli uçaklarını maksimum dolulukla uçurmayı hedefliyor. 12 Şubatta Dubai Uluslararası Havaalanı’nın $7.8 milyar’lık genişletme projesinin bir parçası olarak hizmete giren, dünyanın sadece A380’lere hizmet vermek üzere tasarlanmış ilk terminali Emirates’in geleceğe yönelik planlarına dair fazlasıyla ipucu veriyor. Ömer Faruk Sönmez / Sydney-Avustralya
DERİN DOSYA Geleceğin havacılığını şekillendirecek havacılık politikası
AÇIK SEMALAR Dünyanın kimi bölgelerinde daralmaların yaşandığı havacılık sektöründe uygulanmaya başlanan Açık Semalar Politikası ile hedeflenen, büyük oyuncuların pazar payının korunması mı? AÇIK SEMALAR NEDIR?
Açık sema, open sky olarak bilinen ve egemen ülkelerin kendi hava saha ve limanlarındaki geçiş/kullanım haklarından feragat etmesi, sahip olduğu uluslararası kural ve düzenlemelerden doğan haklarını serbestleştirmesi ya da diğer bir deyişle kullanıma açmasıdır. Bir devletin bunu yapması, belirlemiş olduğu çerçevede hava koridoru ve havalimanı kullanımında kendi ülke kayıtlarında yer almayan, tescil olunmamış firmaların özellikle çapraz uçuşlar yaparak 3. ülkelere doğrudan ticari uçuşlar yapabilmesine izin sağlamak anlamını da taşır.
GÜÇLÜ DEVLETLER NEDEN AÇIK SEMALAR POLITIKASI UYGULUYOR?
Dünya ekonomisindeki değişimi göstermede gelişimi referans alınan ender sektörlerden biri olan havacılık, dünya ekonomisindeki serbestleşmenin öncü-
22
lüğünü yapmakta ve genelde ticarette ihtiyaç duyulan ülke kurallarının/korumacılığının asgari düzeyde tutularak ticaret hacminin yükseltilmesine liderlik yapmaktadır. Açık semalar konsepti ise bu serbestleşmenin havacılıktaki karşılığı olmaktadır. Ülkelerin bir anlamda kabotaj hakkını havada kaldırması, ecnebi taşıyıcıların o ülke içerisindeki havalimanları arasında veya havalimanlarından kayıtlı olmadığı ülke havalimanlarına herhangi bir kısıtlamaya ve özel izne tabi olmaksızın yolcu ve/veya kargo taşımacılığı yapabilmesine imkan sağlamaktadır. Pazarda rekabeti arttıran, hizmet alanlara daha fazla seçenek ve kolaylık sağlayan bu politika, diğer yandan ülkenin milli hasılasına darbe vurabilmekte ve gelişmemiş/ gelişmekte olan ülkelerin havacılıkta güç kazanabilmesine ket vurabilmektedir. Güçlü ve gelişmiş ülkelerin serbestleşme politikasını tercih etmesi ise genel olarak yeni pazar arayışlarına çare olmakta ve ayaklara pranga olan yabancı ülke hak
ve kurallarından kurtulma anlamına gelmektedir. Öte yandan gelişmiş ya da ölçekleri yakın ülkelerin kendi aralarında yapmış oldukları açık sema anlaşmaları pazarı farklılaştırmakla kalmayıp yeni sinerjiler de doğurabilmektedir.
AÇIK SEMALAR NASIL OLUŞTURULUYOR?
Açık semaların işlerlik kazanabilmesi için iki veya daha fazla devlet arasında ikili/çoklu hava taşımacılık anlaşmasının akdedilmesi gerekiyor.
OPEN SKY
İLK NE ZAMAN BAŞLADI?
1979 yılında ABD’nin, bir küçük ülke ile yaptığı söylenen ilk anlaşma havada serbestleşmenin başlangıcı olarak kabul edilir. Ancak modern anlamdaki ilk anlaşmanın 1992 yılında ABD ile Hollanda arasında akdedilen anlaşma olduğu bilinmektedir. O dönem Avrupalı pek çok ülkenin karşı durduğu anlaşma ABD ile Hollanda taşıyıcılarının kısıtlama olmaksızın karşılıklı olarak iki ülkenin topraklarına sefer düzenlemeyi mümkün kılıyordu. Bu anlaşmanın yapılmasına temel teşkil eden işbirliği ise 1989’da Northwest ve KLM arasında yapılan geniş çaplı kod paylaşımı anlaşması idi.
2001 yılında ABD; Brunei, Şili, Yeni Zelanda ve Singapur ile Uluslararası Hava Taşıması Çoktaraflı Anlaşmaları (MALIAT) akdederek AB ile yapılacak müzakerelerde güçlü bir konum elde etti. 2007 yılına kadar imzalı bulunan Hava Hizmet Anlaşması ise iki tarafın açık semalar anlaşmasına öncülük yaptı. 2 Mart 2007 tarihinde akdedilen anlaşma ile kademeli olarak yeni düzene geçişin kapısını aralamış oldu. Mehmet AKALIN / Basel
23
EĞİTİM
THY’den Dev Yatırım
UÇUŞ EĞİTİM MERKEZİ Kimileri için sanal uçuş kimileri için gerçek uçuşa ilk adım olarak nitelendirilen simülatör eğitimi, pilotluk eğitiminin en önemli safhalarından biri.
24
T
ÜRKIYE VE DÜNYA’daki başarıları ile sık sık adından söz ettiren Türk Hava Yolları’nın gökyüzündeki başarısının sırrını eğitime ve nitelikli insan kaynağına verdiği değer oluşturuyor. Türk Hava Yolları, son yıllarda yaptığı atılımlarla dünya çapında bir hava yolu olma yönünde büyük mesafe katetti. Bir yandan uçulan nokta sayısı giderek çoğalırken diğer yandan buna paralel olarak filo büyüdü ve uçak sayısında önemli miktarda artış oldu. Taşınan yolcu sayısı ciddi biçimde artarken hizmet kalitesi de geliştirilerek sunulan hizmetten duyulan memnuniyet aynı ölçüde yükseldi. Türk Hava Yolları’nın bu başarılı gelişiminin arkasındaki en önemli faktörlerden birinin, niteliği ve niceliği her geçen gün artan zengin insan kaynağı olduğunu söylemek sanırız yanlış bir tespit olmaz. Türk Hava Yolları büyüyen filosu, artan yolcu sayısı, gittikçe gelişen hizmet kalitesi, rekabet avantajı sağlayan stratejileri, sürekli yenilenen teknoloji ve altyapı yatırımları ile sağladığı yükselişini bu yolda büyük gayretle çalışan insan kaynağıyla sürdürmeye devam ediyor. Başarının sürekli kılınması için sahip olunan insan kaynağının niteliğinin arttırılması çok önemli bir kriter olarak önümüzde duruyor.
25
EĞİTİM
1994 YILINDAN BERİ BİNLERCE HAVACI BU MERKEZDE EĞİTİM GÖRDÜ Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezi, bu doğrultuda kendi bünyesinde çalışmakta olan 2500’ün üzerinde kokpit personeli, dispatch, load master ile 5.000’den fazla kabin personelinin eğitim faaliyetini uluslararası standartlara uygun şekilde yürüterek, uçucu personelin niteliklerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalarını sürdürüyor. Atatürk Havalimanı, Florya yerleşkesinde 1994 yılında uçuş eğitim hizmeti vermeye başlayan Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezi, 40’tan fazla eğitim sınıfı ve bir adet konferans salonu ile aynı anda yaklaşık 800 kişiye eğitim hizmeti verebiliyor. Uçuş Eğitim Merkezi’nde uçuş personeli için eğitimler altı kategoride yürütülmektir. Bu kategoriler; Kokpit Uçuş Eğitimleri Kokpit Yer Eğitimleri Yetiştirilmek Üzere Pilot Adayı Eğitimleri
26
Kabin Eğitimleri Dispeçer Eğitimleri Load Master Eğitimleri Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezi’nin eğitim almak isteyen herkese açık olması havacılık alanında ciddi bir eğitim merkezinin oluşmasını da sağlamaktadır.
GERÇEK UÇUŞA İLK ADIM: SİMÜLATÖR EĞİTİMİ Uçuş Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen kokpit uçuş eğitimleri, Uçuş Eğitim Merkezi’nde sayıları 7 adedi full flight olmak üzere toplamda 19’a ulaşmış ve yeni ilavelerle daha da artacak olan uçuş simülatörleriyle gerçekleştiriliyor. Söz konusu eğitimler, gerekli sertifikasyona sahip, konusunda deneyimli Simülatör
Öğretmeni pilot ve sabit personel tarafından sürdürülüyor. Uçuş Eğitim Müdürlüğü’nde, THY filosundaki uçak tiplerine göre yapılandırılmış olan organizasyonuyla farklı tiplerdeki simülatörlerde eğitimler veriliyor. İnsan teknoloji etkileşiminin yaşandığı ve uçuş emniyetine direkt etki eden simülatör eğitim süreçleri, merkezin disiplinli eğitim süreçleri neticesinde büyük bir başarı ile gerçekleştiriliyor. Uçuş eğitimleri, kokpit ekiplerinin, uçuş operasyonunda iletişim, sorumluluk alma, takım yönetimi, problem çözme, sağlıklı karar alma gibi konularda bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmayı hedeflemektedir. Böylelikle gerek uçuş emniyetinin maksimum seviyeye yükseltilmesi, gerekse sürekli gelişim mantığı içerisinde kalite çıtasının yükseltilmesi hedefleniyor. Uçuş eğitim faaliyetinin içerisinde tüm ulusal ve uluslararası sivil havacılık mevzuatının takip edilmesi, gereken güncelliğin sağlanması, gerekli hallerde ilgili kurum ve kuruluşlara eğitim kalitesini arttırıcı öneri ve geribildirimlerde bulunulması da yer almaktadır.
Kokpit Yer Eğitimleri, konusunda deneyimli ve eğitim süreçlerini tamamlamış mühendis ve pilot öğretmenler tarafından kesintisiz bir eğitim süreci ile adaylara sunuluyor.
Türk Hava Yolları pilotluk eğitimlerinin verildiği Uçuş Eğitim Merkezi’ni son 3 yılda 50 milyon dolar yatırım yaparak bölgenin cazibe merkezi haline getirdi.
SİMÜLATÖR TİP EĞİTİMLERİ; A330/340 Tip Eğitimi (Temel/ Tazeleme/Yenileme) A320 Tip Eğitimi (Temel /Tazeleme/Yenileme) A310 Tip Eğitimi (Temel /Tazeleme/Yenileme) B737 Tip Eğitimi (Temel /Tazeleme/Yenileme) B777 Tip Eğitimi (Temel /Tazeleme/Yenileme) Tip Eğitim Öğretmenliği (TRISFI) Tip Eğitim Kontrol Öğretmenliği (TRE-SFE) Çoklu Ekip Koordinasyonu Eğitimi (MCC) MCC Öğretmenliği (MCCI) Özel Hava Yolu Uygulamaları Hava Trafik Konuşmaları Acil Durum ve Emniyet Ekipmanı Eğitimi Tehlikeli Maddeler Eğitimi Ekip Kaynak Yönetimi Eğitimi (CRM) Ekip Kaynak Yönetimi Eğitmeni (CRMI) Uçak Emniyet ve Güvenlik Uygulamaları Eğitimi İlk Düşük Görüş Şartları Eğitimi (CATII/III) İlk Yardım Eğitimi Suya İniş Eğitimi ETOPS, MNPS, RVSM, TCAS/ ACAS ve RNAV Eğitimleri
EĞİTİM MERKEZİNİN FİLOSU GENİŞLİYOR Uluslararası platformda bir Uçuş Eğitim Organizasyonu (Flight Training Organization) olan Uçuş Eğitim Akademisi Müdürlüğü çatısı altında sürdürülen pilotaj temel eğitimleri ile Türk Hava Yolları’nın ve Türk sivil havacılığının ihtiyaç duyduğu pilotların yetişmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda akademinin uçak filosu,
Cessna – 172 S NAV III ve Diamand DA 42 Twin Star Citation C-510 Mustang uçaklarından oluşmakta olup, bu uçaklarla pilotaj eğitimleri veriliyor. Akademinin filosunun kısa zamanda iki katına çıkarılması hedefleniyor. Bu eğitim filosu yeni ve modern uçaklarla sayısal ve teknolojik olarak gelişmekte olup, uçuş akademisi Dünya’da bir marka olma yolunda hızla ilerlemektedir. Uçuş Eğitim Akademisi Eğitimleri
1. Özel Pilot Lisansı Eğitimi (PPL) 2. Alet Kartı Eğitimi (IR) a. Modüler b. Entegre 3. Ticari Pilot Lisansı Eğitimi (CPL) a. Modüler b. Entegre 4. Hava Yolu Taşımacılığı Lisansı Eğitimi (ATPL) a. Modüler b. Entegre 5. Çok Motor Eğitimi (ME) 6. Uçuş Öğretmenliği Eğitimi (FI) başlıklarında yürütülmektedir.
27
KARİYER
HAVA TRAFİK KONTROLÖRÜ KİMDİR? Kararları kesin, doğru ve net olmalıdır. En ufak bir hataları geriye dönüşü olmayan facialara yol açabilir. motivasyon, çabuk karar verme, stres değerlendirme vb. kişilik testlerini ihtiva etmektedir. Ayrıca ICAO Annex 1 sağlık şartlarına uygun olmak, yabancı dil yeterlilik şartlarına uygun olmak (TOEFL 84, IELTS 5, KPDS 70), güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanması, 27 yaşından gün almamış olmak, en az 4 yıllık üniversite mezunu olmak da diğer şartlar arasındadır.
H
AVA TRAFIK emniyetini sağlayan ve koruyan, hava trafik akışını düzenleyen ve hızlandıran, tüm hava araçlarının birbirleri ve manialar ile çarpışmasını engellemek için uluslararası standartlara göre ayırma tesis eden, bu ayırmanın muhafazasını ve devamlılığını sağlayan, özel eğitim almış, yüksek derecede özel bilgi ve yeteneğe sahip kişilerdir. Hava Trafik Kontrolörleri, yaklaşık 1.000.000 km2’lik Türk hava sahasındaki yurtiçi ve transit uçuşları idare etmektedirler. Farklı tip, hız ve yönlerde uçan hava araçlarının acil durum ve normal seyirlerinde, çarpışma ve riskli yakın geçmelerini önlemek için her şartta, gelen yoğun bilgi akışını en kısa zaman içinde değerlendirerek hava sahasını bir orkestra şefi gibi idare etmek zorundadırlar.
Aday seçimlerinden sonra 14 ile 16 aylık yoğunlaştırılmış temel hava trafik kontrol eğitiminde Hava Hukuku, Meteoroloji, Hava Trafik Yönetimi, Hava Seyrüseferi, Uçak ve Uçuşun Prensipleri, İnsan Performansı ve Limitleri, Seyrüsefer Yardımcı Cihazları, Radar, Havacılık İngilizcesi vb. teorik eğitimleri; meydan kontrol, yaklaşma kontrol ve saha kontrol manuel / radar simülator eğitimleri tamamlanır. İkinci yolu ise; Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Hava Trafik Kontrol Bölümü’nü bitirmek, KPSS testinden 70 puan barajını geçmek ve FEAST sınavını geçmektir. Bu şekilde Hava Trafik Kontrolörü olabilmek için tespit edilen Yükseköğretime Geçiş Sınavı barajını geçmek, özel yetenek testlerini
ILO’ nun yaptığı araştırmalara göre dünya çapında stresli ve yıpratıcı mesleklerin ilk sıralarında hava trafik kontrolörlüğü gelmektedir. Hava trafik kontrolörlerinin stresleri, yoğun bakım doktorlarının stresleri ile eş tutulmakta, her iki grubun da; kritik, karışık ve çok önemli ve yetenek gerektiren meşguliyetleri olduğu belirtilmektedir.
HAVA TRAFİK KONTROLÖRÜ NASIL OLUNUR? Birinci yolu; Kamu Personel Seçme Sınavından (KPSS) 80 puan barajını geçtikten sonra Eurocontrol’ce hazırlanan FEAST “ The First European Air Traffic Controller Selection Test” sınavında başarılı olmaktır. Bu test pilotlara uygulanan DLR testine benzeyen, dikkat, algılama, üç boyutlu düşünme, muhakeme, zeka, hafıza vb. genel yetenek testlerini ve
28
geçenler arasında en iyi 15 kişiden biri olmak gerekmektedir. Bu bölümde bir yılı İngilizce hazırlık olmak üzere 5 yıl süren havacılık eğitimi ve akademik eğitim tamamlanır. Temel eğitimlerin ardından canlı trafikte yaklaşık 1 yıl süren OJT (on the job training) eğitiminde Kule Kontrolörü, Yaklaşma Kontrolörü ve Saha Kontrolörü olarak uzmanlaşılarak Hava Trafik Kont-
rolörü olunur.
HAVA TRAFİK KONTROLÖRÜ NASIL ÇALIŞIR? Hava trafik kontrol hizmeti 3 ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar; 1. Meydan Kontrol (Delivery, Ground, Tower) 2. Yaklaşma Kontrol (Aproach) 3. Saha Kontrol (ACC) Bu üç ana kontrol hizmeti kendi içinde sektörlere ayrılmaktadır. Genelde radar sektöründe uygulayıcı ve planlayıcı kontrolör beraber çalışırken meydan kontrol sektörlerinin her birinde bir kontrolör görev yapmaktadır. Ayrıca hava trafik hizmetinin tamamlayıcısı olan uçuş bilgi ve ikaz hizmeti, havacılık bilgi yönetim uzmanlarınca sağlanmaktadır. İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir gibi yoğun meydanlarda hava trafik kontrolörleri 12 saat gündüz çalışmayı müteakiben 24 saat dinlenir, 12 saat gece çalışmaya müteakiben ise 48 saat dinlenir. Tatil günlerinde de çalışan hava trafik kontrolörleri bir ayda yaklaşık 180 saat çalışmaktadır.
SMART PROJESİ NEDEN ÖNEMLİ? SMART (Systematic Modernization of Air Traffic Management resources in Turkey / Türkiye’deki Hava Trafik Yönetim kaynaklarının sistematik modernizasyonu) projesinin ilk etabı olan ara modernizasyon 2008 yılında operasyonel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ara modernizasyon ile birlikte radar, seyrüsefer yardımcı cihazları (ILS, VOR, DME, NDB, ADS) ve sentetik / entegre display iyileştirmeleri yapılmıştır. Bu sayede daha fonksiyonel ve daha fazla bilginin yer aldığı skoplar elde edilmiştir. Hava araçlarının izlediği rotalar, rota üzerindeki noktaların tahmini geçiş zamanları (trajectory prediction), uçuş verilerinin yönetimi (FDPS), rota sapma ikazı (MONA), bir sektörden diğer sektöre hava aracının sessiz transferi (OLDI), hava araçlarının birbirleri ile kısa vadede muhtemel çarpışmasını ikaz eden sistem (STCA) ara modernizasyon ile birlikte elde edilmiştir.
Ancak birçok gelişmiş ülkede kullanılan meteoroloji radarı, yaklaşma planlama sistemi (AMAN), kalkış planlama sistemi (DMAN), orta vade çarpışma tespiti (MTCD), mania ikazı (MSAW), yasak, tahditli ve tehlikeli sahaya giriş ikazı (APW), ILS hattı sapma ikazı (APM) gibi sistemler SMART projesinin tamamlanması ile birlikte kullanılabilecektir.
İtalyan Selex-ES firmasının yazılımı tamamlayamaması nedeniyle 2009 yılında bitmesi gereken SMART projesinin bu yıl içinde tamamlanması beklenmektedir.
HAVA TRAFİK KONTROLÖRLERİ PİLOTLARDAN NE BEKLEMEKTEDİR? Hava trafik kontrolörleri, Pilot-ATC koordinasyonunun geliştirilmesi için ATC merkezlerinin pilotlar tarafından ziyaret edilmelerinin önemini vurgulamaktadırlar. Kokpit uçuşları ile hava trafik kontrolörlerinin kokpit iş yükünü tecrübe ettiklerini, kendilerine son derece faydalı olduğunu, aynı şekilde pilotların da ATC iş yükünü, ortamını tecrübe etmelerini beklediklerini ifade etmektedirler.
Hava trafik kontrolörlerinden gelen bir diğer temenni ise, havalimanları ve hava sahaları için belirli kurallar dahilinde üretilip tüm uçucular için yayınlanmış olan standart usullerin uçucular tarafından kişisel olarak farklı uygulamalara dönüşmemesi, aksi takdirde uçuş akışının ve emniyetinin olumsuz etkilenebileceğinin düşünülmesi gerektiği yönünde olmuştur. Bu tür sapmaların başında TMA içi ve son yaklaşma hattı sürat uygulamalarının geldiğini belirtmişlerdir. Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Genel Başkanı Birol Bilgin; Tüm pilotların ve yolcuların huzur içinde emniyetle uçmaları için tüm kontrolörlerin yoğun çaba sarf ettiklerini, alt yapısı planlanmış, ihalesi yapılmış ilave elektronik sistemlerin de entegre edilip devreye girmesiyle hizmet kalitesinin daha üst seviyelere taşınmasını beklediklerini ifade etmiştir. Hava trafik kontrolörü İşbaşı Eğitmeni Mevlüt Sapmaz ise; 2030 yılına kadar Avrupa’da en fazla trafik artışının Türkiye’de beklendiğini, gerek frekans gerekse radar yeterliliklerinin bu artışa cevap verecek hale getirilmesi ile birlikte daha etkin ve verimli hizmet verebileceklerini, uçakların hem havada hem de yerde geçirdikleri her dakikanın maliyetinin ve uçuş emniyetini etkileyen unsurlarının farkında olduklarını belirtmiştir.
Hava trafik kontrolörleri, daha emniyetli ve hızlı bir hava trafik akışı için pilot “read-back” lerinde gecikmeler yaşanmamasının ve doğru “read-back” yapılabilmesi için ATC talimatlarının dikkatli dinlenmesinin önemine dikkat çekmektedirler.
29
TEKNOLOJİ SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI MOBİL UYGULAMASI, APPLE APP STORE’DAN SONRA ŞİMDİ DE ANDROID İŞLETİM SİSTEMLİ CİHAZLAR İÇİN GOOGLE PLAY STORE’DA YERİNİ ALDI İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, geçtiğimiz günlerde kullanıma sunduğu Mobil iOS uygulamasından sonra şimdi de Android işletim sistemli cihaz kullanıcıları için ISG Mobil uygulamasını hayata geçirdi. Uygulama sayesinde, yolcular uçuşlarını takip edebilecek, anlık uyarıları alabilecek ve hatta uçakları harita üzerinde izleyebilecek. Sabiha Gökçen’in mobil uygulaması android işletim sistemli cihazlarda, Google Play Store’dan indirilebiliyor.
İ
STANBUL Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, yolcular için keyifli bir seyahat deneyimi yaşatmak için teknolojik altyapısını her geçen gün yeniliyor. İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı mobil uygulaması ISG iPhone ve iPad kullanıcılarından sonra android işletim sistemli cihazlar için Google Play Store’da yerini aldı.
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı mobil uygulaması ile uçuşunuzu takip edebilir, anlık uyarılar alabilir ve hatta uçakları harita üzerinde izleyebilirsiniz. Uçuş noktaları kısmında hangi hava yolunun Sabiha Gökçen’den hangi şehirlere uçtuğunu görebilir, web site ve telefon bilgilerine ulaşabilirsiniz. Uygulamanın en önemli özelliği ise uçağın haritada nerede olduğunu ve yolculuk yapılacak şehrin hava durumunu göstermesi. Detaylı bir şekilde uçuş bilgilerinin temin edilebildiği uygulamada, istenilen uçağı takip edip, push notification özelliği ile uçuş ekranlarındaki değişiklikler anlık olarak paylaşılabiliyor.
Uygulama İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nı keşfetmeye de olanak tanıyor. Havalimanı içerisindeki restoran ve kafeleri öğrenebilir, otopark ücretlerine göz atabilir, terminal haritasını inceleyebilirsiniz. Havalimanı ulaşım, otel, lounge alanları, Duty Free hakkında bilgi ve diğer iletişim detayları da mobil uygulama ile kullanıcıya sunuluyor. Ayrıca mobil uygulaması ile uçuş noktaları, çeşitli haber ve duyurular, kampanyalar hakkında da bilgi edinmek mümkün. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan uygulama kişinin cihazının diline göre otomatik dil seçimi yapıyor.
30
QATAR AIRWAYS YENI MOBIL UYGULAMASI BAŞLATTI Qatar Airways, - tam anlamıyla! – seyahat kolaylığını müşterinin eline sundu.
B
ÖYLE hızlı bir çağda, müşteriler, dünyanın herhangi bir yerinden en güncel seyahat bilgilerine ulaşmanın yanı sıra büyüyen müşteri ihtiyacını karşılamak için Qatar Airways; Blackberry, Android, iPhone telefonları için yeni bir mobil uygulama başlattı ve yeni bir mobil internet sitesi oluşturdu.
Mobil telefonlarını kullanmanın kolaylığıyla, müşteriler uçuşları aratıp rezerve edebiliyorlar, uçuş durumlarını kontrol edebiliyorlar ve seyahat uyarılarını takip edebiliyorlar. Ek olarak, havayolunun Privilige Card sık uçuş programı üyeleri, üye numaralarıyla giriş yaparak rezervasyonlarını hızlı bir şekilde takip edebilir.
HAVADA KESINTISIZ ILETIŞIM DEVRI BAŞLIYOR Eutelsat Communications, yeni “Hava Erişim Hizmeti” ile uçak içinde geniş bant internet hizmeti sağlayarak, havada kesintisiz iletişim dönemini başlatıyor.
Ş
IRKET, “Eutelsat Hava Erişimi” adını taşıyan yeni hava mobil hizmetini duyurdu. Başlangıç olarak bu yılın ikinci yarısında Avrupa’da faaliyetini sürdüren ticari havayolları şirketlerinde kullanıma girecek servis, yolculara daha hızlı ve yüksek kapasiteli iletişim olanağı sağlayacak. Eutelsat Hava Erişimi, uçaklarda yolculara en yüksek kalitede internet erişimi sağlıyor. Tabletler, akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar üzerinden video akışı ve GSM hizmetlerinin sunulmasını sağlayacak bu sistem, Avrupa ve Ak-
deniz Havzası genelinde kullanılacak. UÇAKTA SIKILMAYA SON! Eutelsat’ın uçaklara sunduğu yenilikler bununla da sınırlı değil. Şirket aynı zamanda canlı eğlence ve internet hizmeti sağlayan LiveTV ile de ortaklık kuruyor. LiveTV, uçak içi malzemeyi sağlayıp, entegrasyonu ve bakımını gerçekleştirirken, yolcular için kablosuz internet erişimi ve video akışını da yönetecek. Uçuş sırası canlı yayın ve internet pazarının öncülerinden olan LiveTV, halihazırda dünya çapında 700’den fazla uçakta, bu hizmetleri aynı anda sunuyor. 31
SÖYLEŞİ
THY TEKNİK A.Ş. BİLGİNİN VE TEKNOLOJİNİN ÜRETİM MERKEZİ OLUYOR
T
ÜRKIYE’DE son birkaç yılda birbiri ardına kurulan havacılık akademileri, üniversitelerde açılan havacılık bölümlerine paralel olarak bu alanda faaliyet gösteren havayolları firmaları da yatırımlarına hız verdi. Sivil havacılık denince akla ilk gelen ve bir dünya markası haline gelen Türk Hava Yolları da ar-ge alanında daha aktif ve doğru yatırımlar yapmak amacı ile THY Teknik A.Ş. bünyesinde Ar-Ge Müdürlüğü’nü oluşturarak aktif hale getirdi. Ar-ge müdürlüğünün kurulumu ve hedeflerine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulunan THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü Dr. Güven Pado ile sivil havacılıkta ar-ge yatırımının önemine ilişkin bir söyleşi yaptık. THY Teknik A.Ş. bünyesinde kurulan bu önemli müdürlüğün hedefleri nelerdir? Neden bir ar-ge müdürlüğüne ihtiyaç duyuldu? THY Teknik A.Ş. Türk Hava Yolları’nın büyümesine paralel bir gelişim ile hız kesmeden büyümeye devam ediyor.
“
“
Türk Hava Yolları Tartışmasız Bir Dünya Markasıdır
Bu gelişim süreci içinde, 2012 yılında resmi ArGe Merkezi kurarak havacılık sektöründeki gelişime katma değer üretmek ve yeni özgün tasarımlar kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Biz artık teknolojiyi, bilgiyi satın alan değil satan olmayı hedefliyoruz. Yaptığınız işin küresel bir boyuta taşınabilmesi, lider konuma gelebilmeniz bulunduğunuz sektörde bu işi dünya çapında en iyi yapan şirket olmanızdan geçer. Türk Hava Yolları artık tartışmasız bir dünya markasıdır.
32
de Türk Hava Yolları’nın makro hedeflerine paralel olarak 2023’te belli noktalara gelmek, büyümek zorundadır. Bu yıl, her geçen gün büyüyen Türk Hava Yolları filosuna olduğu kadar, diğer firmalara da hizmet vererek daha da büyümeyi hedefleyen THY Teknik A.Ş.’yi geleceğe hazırlamasını beklediğimiz bu merkeze yatırım yapacağız.
“Bugün dünyanın en çok noktasına kim uçuyor?” diye sorulduğunda, “Bir uçağa dünyada en iyi hangi firma bakıyor?” veya “Global pazardaki özgün ürün ve konsepti kim tasarlıyor?” gibi sorularla karşılaştığınızda cevap artık Türk Hava Yolları’nı ve THY Teknik A.Ş.’yi göstermektedir. Gelişim ve büyümedeki en önemli unsurlardan biri de teknolojiye yapmış olduğunuz yatırım ve bunun özelinde Ar-Ge’ye vermiş olduğunuz destek ve
“
“
Artık Kendi İçimizde Teknolojiyi Üretir Hale Gelmeliyiz
yatırımdır. Bunun için güçlü bir Ar-Ge Merkezi’ne sahip olmak gerekiyor.
Ar-Ge Merkezi önemli; çünkü siz bir taraftan normal faaliyetlerinizi yürütürken, diğer taraftan uzman bir ekip tam gün mesai harcayarak, “Bu faaliyetleri nasıl daha verimli kılarım?” sorusuna yanıt arıyor. Dünya’daki tüm büyük şirketler bunu böyle yapıyor. Ar-Ge Müdürlüğü bünyesinde nasıl projeler yürütülüyor ve bu projelerde partnerleriniz var mı? THY Teknik A.Ş., hem ülkenin hem
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ndeki THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Ofisi, İstanbul Teknopark’taki yer talebimiz, Boeing ve Airbus başta olmak üzere OEM’ler ile ar-ge alanında işbirliği çalışmaları, bu yöndeki faaliyetlerimizin ve yatırımlarımızın başında geliyor. Ülkemizde gittikçe artan ar-ge teşviklerinden yararlanmak üzere çeşitli kuruluşlarla ortak olarak Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK projeleri yapmak üzere başladığımız faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bunların meyveleri şirketimizin katma değeri yüksek alanlarda yapacağı faaliyetlerin esasını teşkil edecektir. THY Teknik A.Ş., Türk Hava Yolları’nın hızla büyüyen filosunu bakım açısından desteklemeyi amaçladığı gibi, diğer firmalara hizmet vermek suretiyle hem kârlılığını hem de faaliyet alanını artırarak, küresel bir şirket olma yolunda hızla büyümekte ve gelişmektedir. Bunu başarmanın yolu, kendi içinizde teknoloji üreterek süreçleri mümkün olduğu kadar iyileştirmek ve maliyetlerini düşürmek, özgün tasarımlar yapmak ve bunu tüm dünya ile paylaşmaktan yani Ar-Ge’den geçiyor. Ar-Ge Merkezi’nin gelişimindeki nihai hedefleriniz neler? THY Teknik A.Ş., artık havacılıkta teknoloji ve know-how üreten bir yapıya dönüşüyor. Bakımını yaptığımız parçaları ve sistemleri Ar-Ge Merkezi’nde yenilemek, kendi içimizde üretmek, geliştirmek istiyoruz. Tabii bunun sonucunda Türkiye sivil havacılık endüstrisine de önemli bir destek vermiş olacağız. Türkiye’nin hızlı büyümesinde havacılık sektörünün önemli bir etkisinin olduğuna inanıyoruz ve bu yönde çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nde çalışılan projeleri; Uçak içi sistemler MRO sistemleri Havacılık sektöründeki diğer uygulamaları kapsayan projeler olarak üç ana başlık altında değerlendirebiliriz.
Soner YİĞİT /İstanbul 33
İSTATİSTİK DÜNYA HAVA TAŞIMACILIĞI VERİLERİ
BÜYÜK OLUMSUZLUK - DEZAVANTAJ (2013’te işler yanlış giderse...)
34
KARGO İŞİ ZAYIF KALIYOR
DÜNYA EKONOMİSİ DURMA HIZINA YAKIN DURUMDA
35
TANITIM EĞITMENLER IÇIN HEM YAZILI HEM SESLI BIR KITAPÇIK: “SINIF İÇI İNGILIZCESI” Eğitimlerini İngilizce olarak veren veya verecek olan eğitmenlerin dil gelişimlerine katkıda bulunmak üzere THY Eğitim Başkanlığı Yönetim ve Kişisel Gelişim Eğitimleri Müdürlüğü Proje Yöneticisi Muzaffer Özçelik tarafından “Sınıf İçi İngilizcesi” adlı yardımcı bir kitapçık hazırlandı.
K
ITAPÇIK, eğitmenlerin sınıf içinde en sık kullandıkları İngilizce kalıpları ve bu kalıp-
ların kullanılacağı durumları içermekte. Daha da önemlisi, doğru telaffuz ve tonlamayı öğretmek amacıyla, kitapçıkta
geçen cümlelerin sesli okunuşları, anadili İngilizce olan bir eğitmen tarafından kaydedilmiş olup, her konu başında yer
alan QR kodu akıllı telefonlara okutarak veya verilen İnternet adresi üzerinden dijital ses formatında dinlenebilmekte.
KORKUNUZU YENİN! ÖZGÜRCE UÇUN!
K
ORKUNUZU YENIN! Özgürce Uçun!” adlı kitapçık, Uçuş Korkusunu Yenme Programı mimarlarından Teknik Eğitim Şefi Selçuk Güncan ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Güveli’nin kendi uzmanlık alanlarına ilişkin bilgileri kaleme almalarıyla oluştu. Kitapçıkta uçuş korkusu ve bu korkunun ortadan kaldırılmasını sağlayan Program’a ilişkin bilgilerin yer aldığı zengin bir içerik mevcut. Kitapçıkta ilk olarak, uçuşun insanlar üzerinde oluşturabileceği duygusal ve fiziksel etkilerden bahsediliyor ve ardından uçuş korkusunun oluşum sebeplerine, etkilerine ve gelişimine değinilerek uçuş korkusuna ilişkin genel bilgiler aktarılıyor. Ayrıca bu korkuyla baş edebilmek için
pratik öneriler sunuluyor, uçamamanın neler kaybettirdiği üzerinde duruluyor ve merak edilen sorulara yanıtlar veriliyor. Bu bilgilendirmelerin sonrasında, Uçuş Korkusunu Yenme Programı kapsamında yer alan psikolojik ve tıbbi değerlendirme, sınıf uygulaması, sanal uçuş uygulaması ve gerçek uçuş uygulaması aşamalarına dair bilgiler sunuluyor. Uçuş korkusundan kurtulmanın kapılarını aralayan kitapçığın, vakti sınırlı olan ya da okumaya alternatif olarak dinlemeyi tercih eden okurlar için “sesli kitap” formatı da bulunuyor. Uygulamayı kullanmak için, kitapçığın arka sayfasında yer alan QR kodu akıllı telefonlar aracılığıyla okutmak yeterli. Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi tarafından 2007 yılından bu yana gerçek-
leştirilmekte olan ve son dönemde içeriğinde gerçekleştirilen revizyonlar ve kullanılan en gelişmiş teknolojik araçlarla başarı düzeyi büyük ölçüde artan Uçuş Korkusunu Yenme Programı’nda katılımcılara uzman teknik eğitmen tarafından uçağın yapısı ve güvenilirliği konusunda teknik bilgiler sunuluyor ve uzman psikiyatrist tarafından ise psiko-teorik anlatımlarla ve pratik uygulamalarla söz konusu korkunun duyarsızlaştırılması sağlanıyor.
TCI HAKKINDA
TCI Kabin İçi Sistemleri A.Ş.’nin (TCI Cabin Interiors Inc.) temelleri, 28 Aralık 2010 tarihinde TUSAŞ, THY ve THY Teknik arasında Ortak Girişim Sözleşmesinin imzalanmasıyla atılmıştır.
B
U KAPSAMDA ürün yolcu uçakları için, kullanıcı odaklı, belli yanmazlık, koku ve zehirli gaz çıkarma özelliklerini (FST- Fire, Smoke, Toxiticity) haiz, hafif kompozit sandviç panelden imal edilen, su/atık su ve havalandırma sistemleri içeren ilk Türk galleyleri geliştirilecek. Proje sonuçlandığında ülkemizde ilk defa galley tasarım ve üretim kabiliyeti kazanılmış olacaktır. Bu kabiliyetin kazanılması, 2023 yılında hükümet tarafından hedeflenen milli yolcu uçağı geliştirmeye bir alt yapı olarak görülmelidir. Şirket kurulumundan itibaren 20102011 yılları arasında Ankara’da TAI (Turkish Aerospace Industries) tesisi içerisindeki kendine özel tasarım ofisi ve üretim alanıyla sadece Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirerek, 2011 yılında ilk ticari antlaşmasını Sn. Başbakanımız için hazırlanan Airbus A330 tipi uçağın VIP galleylerini 36
kuvvetle çekmeye maruz bırakılmıştır. Yine aynı yıl, havacılık şirketleri için olmazsa olmaz olan AS 9100 sertifikasını almaya da hak kazanmıştır. Sn. Başbakanımız için hazırlanan A330 tipi uçağa ait galleylerin tasarım aktiviteleri tamamlanmış, 5 adet galleyin üretimleri devam etmektedir.
üretmek üzere THY ile imzalamıştır. ArGe çalışmaları kapsamında Boeing 737 tipi uçaklarının tasarım, test ve dokümantasyon çalışmaları yapılarak ilk prototip üretimini 2012 yılının Ağustos ayında tamamlamıştır. Sertifikasyon gereksinimi olan 200 civarında statik, soğutma sistemi, su sistemi, elektrik ve yanmazlık testleri de başarıyla sonuçlanmıştır. Tüm galleyler kendi dolu ağırlıklarının 9 katı
Şirket 6 Şubat 2013 tarihinde Boeing, THY ve TCI grupları arasında yapılmış olan ITCM (Başlangıç teknik koordinasyon toplantısı) sonucu olarak THY 2014 ve sonrasında teslim alacağı Boeing 737800/900 tek koridorlu yolcu uçakları için resmi olarak galley üreticisi konumuna gelmiştir. Bu süreç neticesinde Boeing firmasının onaylı altyüklenicisi olarak Türk, Avrupa ve Orta Doğu pazarında olmak üzere tüm dünyada satın alınacak bütün yolcu uçaklarına galleyler üretilebilecektir.
TURİZM
DÜNYA TURİZM TRENDLERİ
B
IRLEŞMIŞ MILLETLERIN ilkeleri çerçevesinde görev yapan Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2012 Yılında uluslararası turizm için ön sonuçları sunarken, 2013 için ise dünya genelindeki noktalara varan verileri (bir geceden fazla konaklayan ziyaretçileri) bir ön hazırlık olarak sundu. Bu turizm trendleri 2012 yılının ilk bölümündeki kazanç ve harcama bilgileri baz alınarak tamamlanmıştır. Bunun yanı sıra bu rapor 2012 yılı ve 2012’nin son 4 ayının değerlendirmesini de kapsadığı gibi, 2013 yılının geneli ve ilk 4 ayı içinde bir ön hazırlıktır.
Gelişmiş Ekonomiler & Gelişmekte Olan Ekonomiler:Gelen Turist Uluslararası Turist Ziyaretleri (Milyon)
UNWTO Turizm Uzmanları Paneli
Uluslararası Gelen Turist Ziyaretleri Dünya
Uluslararası Gelen Turist Ziyaretleri
(%Değişim)
(%Değişim)
Bu istatistiksel raporlar 2012 yılı havayolu ulaşım trendleri ve 2013 yılının ilk 4 aylık rezervasyon trendleri hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre, 2013 yılında uluslararası turizmde kuvvetli bir büyümenin yaşanması bekleniyor. Uluslararası turist ziyaretleri (bir geceden fazla kalışlar) tarihte ilk kez 1 Milyar turist sayısını geçerek %4 oranında artmıştır.
Dünya: Giriş Turizm Uluslararası Gelen Turist Ziyaretleri
(Milyon)
Uluslararası Turist Ziyaretleri, Aylık Değerlendirme (Milyon) Dünya
Asya ve Pasifik, %7 daha fazla uluslararası turist ziyareti ile bölgeler arasında en büyük büyümeyi yaşamıştır. 2011 Yılında 996 milyon olan uluslararası turist ziyareti 39 milyon artarak 1.035 milyar sayısına ulaşmıştır. Devam eden ekonomik sıkıntılara rağmen 2013 yılında biraz daha az da olsa (%3 veya %4) uluslararası turist ziyaretlerinin artmaya devam edeceği beklenmekte ve Dünya Turizm Örgütü’nün 2030’a doğru uzun dönem turizm hazırlığında, 2010-2020 yılları arasında uluslararası turist ziyaretlerinin her yıl %3.8 oranında artacağı planlanmıştır.
Uluslararası Gelen Turist Ziyaretleri
(%değişim-Bir önceki yılın aynı dönemine göre)
Bu sonuçlara göre, 149 ülkeden 124’ünde %83 oranında ziyaretlerde artış (40’ında çift basamaklı bir artış (% 27) görülmüş), ancak sadece 25’inde bir düşüş görülmüştür. Bu örnek ülke noktalarına dayanarak dünya genelinde turist ziyaretlerinin 2012 için %3.8 oranında arttığı tahmin edilmektedir. Dünyanın birçok yerinde yaşanan ekonomik sorunlara rağmen yıl boyunca taleplerde yukarı tırmanış olmuştur. Bu tırmanış beklenenden daha fazla olmuştur. (4.çeyrek için %4) en büyük artış Mart ayında %6 ile en az artış ise Temmuz ayında %1 ile yaşanmıştır. Gelişmekte olan ekonomiler %4.1 artış ile
%3.6 artış yaşanan gelişmiş ekonomilerden az da olsa daha iyi bir performans ortaya koymuştur. Asya ve Pasifik, %7 ile en büyük
izafi yükselişi görürken bölge altı yerlerde Kuzey-Doğu Asya ile Güney Afrika, %9 ile en büyük artışı yaşamıştır. Bu yerleri %8 ile merkez ve Kuzey Avrupa takip etmektedir.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan elde edilen verilere göre ise, bu yılın Ocak ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın Ocak ayına göre %12.54 oranında artarak 1 milyon 104 bin 754 kişiye ulaştı. Geçen yıl Ocak ayında Türkiye’ye 981 bin 611 yabancı ziyaretçi gelmişti. 37
ÇEVİRİ 2012 YILINDA
HAVA KARGO HACMI DÜŞTÜ YOLCU TALEBI BÜYÜDÜ U
LUSLARARASI HAVA TAŞIMACILIĞI BİRLİĞİ (IATA) 2012 yılına ilişkin tam yıl havacılık trafiği verilerini açıkladı ve buna göre yolcu taşımacılık talebi yıllık bazda %5,3 yükselirken kargo taşımacılığı %1,5 düşüş gösterdi. Yolcu talebinde yaşanan bu %5,3 oranında büyüme 2011 yılı büyümesi olan % 5,9’dan biraz düşük kalsa da yirmi yıllık ortalama olan %5’in üzerinde gerçekleşmiştir. Doluluk oranı bu yıl içinde %79,1 gibi rekor bir seviyede gerçekleşmiştir. Dış hatlardaki büyüme oranı %6 ile iç hatlardaki %4 oranının üzerinde gerçekleşmiştir. Her iki piyasada da gelişen piyasalar (emerging markets) büyümenin motoru olmuştur. Hava kargo taşımacılığında yaşanan %1,5 oranındaki düşüş ise önceki yılki %0,6 oranındaki düşüşle beraber ikinci defa devam etmiştir. Yıl boyu doluluk oranı ise bu yıl için %45,2 olarak gerçekleşmiştir. Son on iki aylık döneme hakim olan olumsuz ekonomi haberlerine rağmen yolcu talebi 2012 yılında ciddi büyüme göstermiştir. Bu ise günümüzün 38
bütünleşmiş dünyasında hava yolculuğunun ne denli yaşamımızın bir parçası halini aldığını göstermektedir. Aynı zamanda oldukça yüksek olan doluluk oranları ise hava yollarının kapasite kullanımında ne denli başarı gösterdiğini ispatlamaktadır. Büyüme ve yüksek uçak kullanımı sayesinde yüksek seyreden yakıt fiyatlarına rağmen hava yolları 6,7 milyar dolar kâr elde etmişlerdir. Fakat IATA Genel Direktörü ve CEO’su Tony Tyler’e göre sadece %1 kâr marjı ile hava yolları ancak ayakta kalabilmişlerdir. Yolcu taşımacılığı piyasasında yaşanan bu büyümeye rağmen hava kargo taşımacılığında %1,5 oranında düşüş yaşanmıştır. Bu sektör iki yönden darbe almıştır. Öncelikle Dünya ticareti düşüş göstermiştir. Ayrıca ticareti yapılan ürünler arasında emtiaların önemi artmıştır ve bunlar da gemi taşımacılığına daha uygundur. Tyler’e göre umut arz eden durum ise Asya ve Afrika arasında olan ticaretin artış göstermesidir ki bu sayede Orta Doğu’daki hava yolları %14,7; Afrika’dakiler ise %7,1 büyüme göstermiştir.
Aralık 2012 - Aralık 2011 Karşılaştırması Dış hatlar İç hatlar Toplam piyasa
RPK Büyümesi
%5,0
%2,9
%4,2
ASK Büyümesi
%2,8
%2,7
%2,7
PLF
%77,9 %77,9 %77,9
FTK Büyümesi
-%0,5
%1,0
-%0,3
AFTK Büyümesi
-%2,0
-%1,5
-%1,9 bir performans göstermiştir.
2012 Yılı ve 2011 Yılı Karşılaştırması Dış hatlar İç hatlar Toplam piyasa
RPK Büyümesi
%6,0
%4,0
%5,3
ASK Büyümesi
%4,0
%3,8
%3,9
PLF
%78,9 %79,5 %79,1
FTK Büyümesi
-%1,9
%1,4
-%1,5
AFTK Büyümesi
%0,6
-%1,2
%0,2
ULUSLARARASI YOLCU TAŞIMACILIĞI TALEBI Uluslararası yolcu taşımacılık talebi 2012 yılında %6,0 oranında büyüme göstermiştir. En büyük talep gelişen piyasalardan gelmiştir ve bunlar arasında Orta Doğu %15,4, Latin Amerika %8,4 ve Afrika %7,5 ile öne çıkmıştır. Kapasite ise %4,0 ile talebin altında büyümüş ve bu sayede %78,9 ile rekor seviyedeki doluluk oranının yakalanması sağlanmıştır. Asya Pasifik Bölgesi’ndeki hava yolları 2012 yılında %5,2 oranında büyümüş olup bu oran Japonya’yı vuran Tsunami felaketine rağmen %4,0 oranındaki 2011 rakamlarının üstünde gerçekleşmiştir. 2012 performansı küresel ortalama ile paralel seyretmiş ve toplam sektör büyümesinin beşte birine katkıda bulunmuştur. Bu gelişmelerde yavaş bir başlangıcı takiben dördüncü çeyrekte Çin ekonomisindeki canlanma ve Asya bölgesi ithalat ve ihracat etkili olmuştur. Kapasitede yaşanan sadece %3,0 oranındaki büyüme ile doluluk oranı %77,5 gibi olumlu bir seviyede gerçekleşmiştir. Avrupa hava yollarındaki büyüme ise 2012 yılında %5,3 ile 2011 yılındaki %9,5 büyümenin oldukça altında gerçekleşmiştir. Büyümenin esas sebebi Avrupa hava yollarının uzun mesafe uçuş kapasitesinden kaynaklanmış olup AB içi uçuşlarda ekonomik krizle beraber durgunluk yaşanmıştır. Ayrıca uluslararası yolcu taşımacılığın dörtte biri gibi önemli bir kısmı Türkiye gibi Avro Bölgesi dışındaki ülkelerden gelmiştir. Kapasite %3,1 oranında büyümüştür ve bu da doluluk oranını %80,5’e yükselmiştir. Sanayi konsolidasyonunun diğer faydaları ile beraber Avrupa havacılık sanayisi zorlu ekonomik koşullara rağmen oldukça güçlü sayılacak
Kuzey Amerika’daki hava yolları ise %1,3 ile en düşük büyüme performansını göstermiştir ve bu 2011 yılındaki %4,1’in altında gerçekleşmiştir. Yeniden yapılanma, konsolidasyon ve sıkı kapasite yönetimi (yıl içinde %0,3 düşüş) sonucunda %82,0 gibi yüksek kapasite kullanımı gerçekleşmiştir ve 2,4 milyar dolar kâr rakamı yakalanmıştır.
Orta Doğu’daki hava yolları ise %15,4 ile dünya büyümesinin üçte birine katkıda bulunmuştur ve bu oran Arap Baharı’nın etkisinin hissedildiği 2011 yılında %8,9’un üzerinde gerçekleşmiştir. Bu ise %12,5 kapasite büyümesi ile beraber doluluk oranı %77,4’e yükselmiştir. Bölge hava yolları ise hem uçuş ağı (varış noktaları) hem uçuş sıklığı bakımından büyüme ile daha bağlantılı bir hal almıştır. Büyümeye rağmen yüksek doluluk oranı büyümenin sürdürülebilir olduğunu ve yeni yolcular kazanılmış olduğunu gösterir. Latin Amerika hava yollarında 2012 yılında %8,4 talep büyümesi yaşanmıştır. Bu büyüme Orta Doğu’daki büyümeden sonra ikinci en büyük büyüme olmuştur ve özellikle Brezilya’da yaşanan bölgedeki
büyüme göstermiştir. Kapasite büyümesi ise %7,1 ile yolcu sayısından biraz az büyümüştür. Bu sayede doluluk oranı %67,1 gerçekleşmiştir fakat bu tüm bölgeler arasında en düşük orandır.
İÇ HATLAR YOLCU TALEBI 2012 yılında iç hat uçuşları %4,0 oranında büyümüştür. En hızlı büyüme %9,5 ile Çin’de ve %8,6 ile Brezilya’da yaşanmıştır. Hindistan ise 2011’e nazaran %2,1 daralarak en zayıf halka olmuştur. Kapasite büyümesi ise %3,8 ile %4,0 talep büyümesi ile paralel gerçekleşmiştir ve iç hatlar kapasite kullanımı %79,5 olarak gerçekleşmiştir. ABD’deki büyüme ise 2012 yılında %0,8 olmuştur ve bu 2011 yılındaki %1,5 oranının altında gerçekleşmiştir. Kapasite büyümesi %0,4 ile bunun yarısı olmuştur. Doluluk oranı bölgedeki en yüksek oranlardan %83,4 olmuştur. Bunun arka planında ise Dünya iç hat uçuşlarının yarısını oluşturan ABD piyasasındaki olgunlaşma ve yavaş ekonomik gelişme etkili olmuştur. En büyük talep büyümesi ise sırasıyla %9,5 ve %8,6 ile Çin ve Brezilya’da olmuştur. Her iki ülkede de kapasite artışı olurken Çin’de bu oran %11,3 ile talepten fazla gerçekleşmiş, Brezilya’da ise talebin yarısı kadar yani %4,8 olmuştur. Fakat %80,9 ile Çin’in doluluk oranı Brezilya’nın %71,8’lik oranının üzerinde gerçekleşmiştir. Japonya’da 2012 yılında yolcu talebi %3,6 oranında artarken kapasite büyümesi %2,3 oranında olmuştur. Japon iç hatları ise 2011 depremi ve tsunami’den etkilenen zayıf ekonominin etkisiyle gerilemiştir. Japonya’nın iç hatlar yolcu talebi tsunami öncesi döneme nazaran %7 daha küçülmüştür ve doluluk oranı ise %62,0 ile emsal büyük iç hatlar piyasası arasında en zayıf olanıdır.
gelir artışı ve düşen işsizlik oranı faydalı olmuştur. Kapasite ise talebe nazaran %7,5 ile sınırlı büyüme göstermiştir ve doluluk oranı %77,9 olmuştur. Afrika hava yolları kıtada yaşanan ekonomik büyümenin yolcu talebini artırması ile beraber %7,5 gibi sağlam bir
Hindistan iç hatlar piyasası 2011 yılına nazaran %2,1 küçülmüştür. Zayıf ekonomik büyümenin etkisi artan faaliyet giderleri, yetersiz altyapı, yüksek vergiler ve ağır düzenlemeler ile olumsuz etkilenmiştir. Kapasite büyümesi oranı 2011 yılındaki %16,2 servisinden %0,3’e düşmüştür ve ortalama doluluk oranı %12,9 olarak gerçekleşmiştir. 39
ÇEVİRİ oranı %35,0 ile tüm bölgeler arasında ikinci en zayıf olmuştur. Latin Amerika bölgesinde ise yük talebi %1,2 düşerken kapasite genişlemesi %4,9 olmuştur ve bunun neticesinde doluluk oranı sadece %38,3 olmuştur. Afrika ve Orta Doğu piyasasındaki hava yolları ise yeni ticaret yolları ve iki bölge arasındaki gelişen ticaret ilişkisinden olumlu etkilenmiştir. Yük taşıma talebi sırasıyla %7,1 ve %14,7 oranlarında büyümüştür ve bu 2011 yılındaki Orta Doğu’daki %8,2 büyüme ve Afrika’daki %2,1 küçülmeden sonra her iki bölge içinde büyüme olmuştur. Kapasite büyümesi açısından %11,4 ile Orta Doğu lider konumunda olmuştur ve doluluk oranı %44,8 olmuştur. Afrika’daki kapasite büyümesi ise %9,2 ile IATA Genel Direktörü ve CEO’su Tony Tyler talebin önüne geçmiştir. Yük doluluk oranı ise %24,7 ile diğer tüm bölgelerin oldukça HAVA KARGO TAŞIMACILIĞI altında çıkmıştır.
(İÇ VE DIŞ HATLAR)
Hava yük taşımacılığı piyasası 2011 yılındaki %0,6 küçülmeden sonra 2012 yılı içinde %1,5 oranında küçülmüştür. Hava kargo taşımacılığı hem zayıf seyreden ekonomi hem de yük emtia karışımdaki değişimden etkilenmiştir. Büyüyen gelişmekte olan piyasalar deniz yoluyla yığın taşımacılığına olan talebi artırırken Batı ekonomilerindeki zayıflık neticesinde yüksek katma değerli tüketim mallarının hava yoluyla taşınmasına olan talep azalmıştır. Yük kapasitesi büyümesi sadece %0,2 olurken doluluk oranı %45,2 gerçekleşmiştir. Hava kargo taşımacılığı piyasasında aslan payına sahip bulunan Asya Pasifik hava yolları %5,5 talep daralması yaşarken kapasitelerini %2,4 oranında azaltmışlardır. Dünya’nın üretim merkezi olan bu bölge Batı piyasasındaki talep daralmasından etkilenmiştir. Yük doluluk oranı ise %56,1 ile diğer piyasaların üstünde olurken diğerlerine nazaran hızlı düşmüştür ve bu da kârlılığı olumsuz etkilemiştir. Avrupa ve Kuzey Amerika hava yolları ise sırasıyla %2,9 ve %0,5 oranlarında düşüş göstermişlerdir. Avrupa hava yolları %0,3 oranında kapasite artırmışlar ve bunun neticesinde doluluk oranı %47,2’ye düşmüştür. Kuzey Amerika hava yolları ise kapasite daraltımında %2,0 ile daha başarılı olurken doluluk 40
SONUÇ OLARAK 2013 yılına ihtiyatlı bir iyimserlik içinde giriyoruz. İş piyasası güven seviyesi artış eğilimindedir. Avro bölgesi bir yıl öncesine göre daha istikrarlı bir durumdadır ve ABD’de mali uçurum endişeleri son bulmuştur. Önümüzde hâlâ zorlu bir süreç vardır. Buna rağmen artan iş dünyası güven seviyesi ile beraber kargo piyasası 2012 yılındaki yaralarını saracaktır. Yıl sonunda kazanılan ivme ile yolcu talebi büyümesinin tahmini büyüme eğilimi olan %5’e yakın seyretmesi beklenmektedir. Tyler’e göre her ne kadar da 2013 yılı kârlılık açısından zirve yılı olmasa da 2012 yılına nazaran iyileşme beklenmektedir. Aralık 2013 tahminlerine göre IATA yolcu taşımacılığında %4,5 ve kargo talebinde %1,4 büyüme beklemektedir. Bu ise 2012 yılında 6,7 milyar dolar olan kârın ve %1,0 olan kâr marjının 2013 yılında sırasıyla 8,4 milyar dolara ve %1,3’e iyileşmesi beklenmektedir.
NOTLAR IATA Dünya hava taşımacılığın %84’ünü temsil eden 240 hava yolunu temsil etmektedir. İç hatlar RPK’ leri toplam piyasanın %37’si olmuştur. Bu piyasa Kuzey Amerika hava yolları açısından %67 ile önemli bir faaliyet payına sahiptir. Latin Amerika’da ise özellikle büyük Brezilya piyasası sayesinde faaliyetlerin %47’sini iç hatlar oluşturmaktadır. Asya Pasifik bölgesinde ise Hindistan, Çin ve Japonya piyasaları öne çıkmaktadır ve iç hatlar bu pazarın %42’sini kapsamaktadır. Avrupa ve Afrika’nın büyük bir kısmı için sırasıyla iç hat pazar payları %11 ve %12 ile sınırlı kalmaktadır. Iç hatlar pazarın sadece %6’si olduğu Orta Doğu için bu küçük bir pazardır.
ÖLÇÜ BİRİMLERİ RPK: Gelir Yolcu Kilometresi, gerçekleşen yolcu trafiğini ölçer. ASK: Mevcut Yolcu Kilometresi, mevcut yolcu kapasitesini gösterir. PLF: Yolcu Doluluk Oranı, ASK’ların kullanım oranını gösterir. FTK: Yük Ton Kilometresi, gerçeklesen hava kargo trafiğidir. AFTK: Mevcut Yük Ton Kilometresi, mevcut toplam yük kapasitesidir. FLF: Yük Doluluk Oranı: AFTK’nin kullanım oranıdır. IATA üye olan ve olmayan hava yollarının iç ve dış hat trafiğini takip eder. Tüm bilgiler geçici olup raporlama esnasında açıklanan veriler ve tahminlere dayanmaktadır. RPK bakımından bölgelerin pazar payları şöyledir: Asya Pasifik %31, Kuzey Amerika %26,5, Avrupa %25,3, Orta Doğu %8,7, Latin Amerika %6, Afrika %2,5. FTK bakımından bölgelerin pazar payları şöyledir: Asya Pasifik %39,1, Kuzey Amerika %24,1, Avrupa %20,6, Orta Doğu %11,8, Latin Amerika %3,2, Afrika %1,2. Kaynak:
KÜLTÜR & SANAT ATÜ, MUTLU MÜŞTERILER IÇIN ÇALIŞANLARINI HAKAN YILDIRIM TASARIMLARIYLA GIYDIRDI
ATÜ Duty-Free, çalışanlarının kıyafetlerini bir yıllık bir çalışmayla yeniledi. ATÜ çalışanlarının yeni kıyafetlerine dünyaca ünlü Türk tasarımcı Hakan Yıldırım imza attı. İstanbul Modern’de düzenlenen iş ve sanat dünyasının katıldığı gecede, ATÜ çalışanları Tan Sağtürk’ün sanat danışmanlığında gerçekleştirdikleri dans performanslarıyla yeni kıyafetlerini tanıttı.
T
AV Havalimanları ve duty-free sektöründe dünyada ilk üç arasında yer alan Unifree-Heinemann ortaklığında hizmet sunan ATÜ Duty-Free, çalışanlarının ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda ünlü tasarımcı Hakan Yıldırım tarafından tasarlanan yeni kıyafetleri tanıttı. İstanbul Modern’de düzenlenen geceye iş ve kültür sanat dünyasının önde gelen isimleri katıldı. Gecede, ATÜ çalışanları yeni kıyafetlerini ünlü koreograf Tan Sağtürk’ün sanat danışmanlığını yaptığı bir dans performansı ile tanıttı. Gecede ATÜ kıyafetlerini ünlü mankenler Tuğba Melis Türk ve Samet Sırmalı giydi. Geceye katılanlar arasında TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın,
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Gebr. Heinemann Yönetim Kurulu Eşbakanı Claus Heinemann ve ATÜ Genel Müdürü Ersan Arcan da vardı. Beş ülkede sekiz havalimanında faaliyet gösteren ATÜ, geçen yıl Şubat ayında başlattığı çalışma için dünyaca ünlü Türk modacı Hakan Yıldırım’la işbirliği yaptı. Yıldırım, çalışanların görüşleri doğrultusunda altı farklı görev tanımı için altı farklı kıyafet tasarladı. Kıyafetlerin şık ve konforlu olması için kumaş ve renk seçimine kadar her konu
göz önüne alındı. Yeni tasarımlar yaklaşık bin ATÜ çalışanı tarafından giyilecek. ATÜ çalışanları yeni üniformalarını farklı bir sunumla ilk kez tanıttı. Sanat danışmanlığını Tan Sağtürk’ün, sanat yönetmenliğini ise Özlem Demir Paçacı’nın yaptığı projede ATÜ çalışanları Tan Sağtürk ve ekibi tarafından özel bir eğitime alındı. Üç hafta süren eğitimin sonunda ATÜ çalışanları profesyonel dansçılarla aynı sahneyi paylaştı.
41
ANALİZ
HAVA YOLU ŞİRKETLERİNİN 2012 YILI NOTLARI VE 2013 HEDEFLERİ Rüzgârın esme yönüne bağlı olarak kârlılık oranlarının etkilenebildiği çok hassas dengelerin gözetildiği havacılık sektörü 2012 yılını nasıl geçirdi?
HAVA YOLU ŞIRKETLERI 2012 YILINDA MALIYET AZALTICI HEDEFLERI UYGULAYABILDI MI?
2
012 yılında hava yolu ulaşımı sektörü 2011 yılına göre % 5,3 oranında büyümüştür. Bu oran 2011 yılının %5,9’luk büyüme oranının altında kalırken, son 20 yılın ortalama büyüme değeri olan %5’in ise üstüne çıkmıştır. Uluslararası pazar trafiğinin gelişimi yurtiçine göre daha büyük olmuştur. Bunun anlamı küreselleşme ve küresel ekonomik entegrasyon sürecinin ivmesini koruduğunu ve küreselleşmenin ülke ekonomilerinin büyümesinde en önemli fenomen olarak varlığını kabul ettirmesidir. Uluslararası pazarın 2012’de % 6 büyümesinde en etkili rolü %15,4’lük büyümeyle Ortadoğu pazarı oluşturmaktadır. Avrupa bölgesi krizi ve ABD’deki birleşme çabaları bu bölgelerde taşıyıcıların uluslararası pazarda büyümesini yavaşlatarak sırasıyla 2011’deki %9,5 ve %4,1’lik
42
büyüme oranlarına karşılık 2012’de sırasıyla %5,3 ve %1,3’lük büyüme seviyelerine çekmiştir. Yani Avrupa ve ABD trafik verileri ekonomilerin durgunluğuna ve doymuşluğuna bağlı olarak büyüme krizine girmiştir. Bu pazarların büyümesini sağlayan şirketler ise tam servis veren şirketlerden daha ziyade bölgesel LCC şirketler, körfezin oyuncuları ve Türk Hava Yolları gibi yükselen şirketleridir. Domestik pazar, geçen yıla göre % 4 büyüdü. Çin’in bu konsepte %9,5 ve Brezilya’nın %8,6 gibi güçlü büyümesine karşılık ABD domestik pazarı % 0,8, Hindistan % 2,1, Japonya ise % 3,6’lık büyüme kaydetmiştir. Yani BRIC ülkelerinin hem iç hem de dış pazarları büyümesi küresel pazarların büyümesine olağanüstü katkı sağlamaktadır. Bu durum tarihi İpekyolu ana arterinde bulunan İstanbul hubı’na ve Türk Hava Yolları’na inanılmaz fırsatlar sunmaktadır. Türkiye’nin kendi iç pazarı büyürken transfer yolcu sayısını inanılmaz oranda artırmaktadır.
2012 boyunca hava ulaşımında ve hava kargoda görülen aşağı yönlü baskı, iyileşen ticari güven ve gelecek aylarda dengeli bir büyümeyi işaret eden mevcut değerlerle beraber tersine yukarı yöne dönmesi beklenmektedir. Ancak devam eden küresel ekonomik zayıflık ve yüksek akaryakıt fiyatlarının ters rüzgâr etkisi her an büyüme trendini tersine çevirme potansiyeli taşımaktadır.
HAVA YOLU ŞIRKETLERININ 2012 YILI NOTLARI Yönetim için büyük bir teselli olmasa da 6 milyon € gibi oldukça cılız bir net kâr açıklayan IAG’ın dip durumu, 2012’nin ilk 9 ayı için 957 milyon € net zarar açıklayan AFKLM’den çok daha iyidir. 2012 yılı için 990 milyon € net kâr açıklayan LH geçtiğimiz yılın (13 milyon € zarar açıklamıştı) zararını route optimizasyon çalışmaları ile birlikte SCORE isimli yeniden yapılanma programında başarılı olduğunu göstermektedir. Fakat bu durum ciddi
anlamda büyüme bunalımına girdiği gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. 2007’den bu yana yıllık kâr açıklamayan SAS Group’un ise bankalarla olan döner kredi ve iki taraflı ödeme garantili sözleşmelerini uzatma ve miktarları hususunda müzakerelerinin durduğu, bankaların İsveç, Norveç ve Danimarka hükümetlerinden yeni krediler için devlet garantisi sunmaları istediği bilinmektedir. Avrupa Komisyonu ile İskandinav devletleri arasında ön görüşmeler başladı. Avrupalı bayrak taşıyıcıların hepsi içinde bulundukları darboğaza istinaden bir dizi dönüşüm ve yeniden yapılandırma programı uygulaması içine girdi. Maliyet azaltıcı programların en fazla etkilenen kesimi çalışanlar olacaktır. SCORE (Lufthansa), 4 Excellence (SAS), Transform 2015 (Air France-KLM) ve Iberia’nın dönüşüm planları bunlardan sadece bir kaçıdır. Maliyet azaltıcı program kapsamında ‘Pain in Spain’ olarak görülen Iberia’ya adeta içmesi için dayatılan şurup 4500 işçinin işine son verilmesini, 156 uçaktan 25’inin (5 i uzun mesafe, 20si kısa mesafeli hatlarda) azaltılmasını, 2013’te network kapasitesinin %15’inin kısıtlanması bunlar arasında en çarpıcı olanıdır. Lufthansa’dan sonra Almanya’nın 2.büyük taşıyıcısı Air Berlin, 2011’e kıyasla yolcu sayısını %5,5 azaltarak 2012’de 33,3 milyon yolcu taşıyan şirketin LF’si %78,2’den %79,8’e ulaşmıştır. Senenin ilk 9 ayında da önceki yılın aynı dönemine göre ASK ve RPK değerlerinde düşüş gözlenmiştir. 2012 Ocak ayına kıyasla 2013 Ocak’ında yolcu sayısını %7,6 azaltarak 1,76 milyon yolcu taşımıştır. Amerikalı taşıyıcılara gelince 2012 için 723 milyon $ zarar açıklayan taşıyıcı, United-Continental birleşmesinden (Ekim 2010) kaynaklanan operasyon ve entegrasyon giderleriyle ilgili olarak ağır bir bedel ödedi. 2013’te bu problemleri geride bırakmayı gelir performansını iyileştirmeyi ummaktadır. Küresel ekonomik büyüme kaygılarından ötürü yeni senenin ilk çeyreğinde %4,1-5,1 kapasite kısıdına giderek tüm sene boyunca kapasitesinde %1,5 düşüş bekleyen Amerika’nın en büyük taşıyıcısının büyüyeceği şüphelidir. 2011’e kıyasla trafik değerlerinde artış kaydeden Asya-Pasifikli taşıyıcılardan Singapour Airlines artan maliyetler ve körfezli şirketlerin yüksek rekabet gücü karşısında zor günler yaşamak-
tadır. Kargo ve uzun mesafeli yolcu pazarlarının zorlu koşulları nedeniyle 31 Aralık 2012 itibariyle mali yılının 3. çeyreğinde 162 milyon $ değerindeki operasyon kârının %17 azalış göstermesi, Singapur Airlines’ı tasarruf yapma konusunda düşündürmektedir. Artan düşük maliyetli trendine karşı kurduğu LCC Scoot şirketi hem bir tasarruf politikasının hem de pazar payı kaybetmeme güdüsünün bir ürünüdür. Çinli taşıyıcılardan China Southern, 2012 yılında yolcu sayısını %7,2 artırarak 86,5 milyona ulaşmış kapasitesini 2013 yılında %11 arttırmayı planlamaktadır. 2012 yılında grup olarak filosunda 491 adet uçak bulunan China Southern, 2013 yılı boyunca 85 yeni uçağın daha filosuna katılması planlanmaktadır.
KÖRFEZ TAŞIYICILAR RÜZGÂRI ARKALARINA ALDI Körfeze gelince Türk Hava Yolları’nın yükseliş performansının aynısına körfezde tanık olmaktayız. Mali yılı 31 Mart itibariyle son bulan Emirates’in 20102011 mali yılına kıyasla 2011-2012 mali yılı trafik değerlerinde artış kaydederek ve yolcu sayısını %8,14 artırarak 31,422 milyondan 33,981 milyona yükseltmiştir. 2012’yi gayet başarılı geçiren şirket, 15 yeni destinasyonla tamamlamıştır. 31 Mart 2012 mali yılını %61’lik artışla 629 milyon dolar net kârla, bundan sonraki mali yılın ilk 6 ayını (1 Nisan-30 Eylül 2012) ise geçen senenin aynı zaman dilimine kıyasla %104 artışla 463 milyon dolar ile tamamlamıştır. 28 Ocak 2013 itibariyle 197 uçağına (125 Boeing+72 Airbus) ilaveten 196 (129 Airbus+67 Boeing) adet siparişi olup uçakların teslimatı 2013’ten başlayarak 2024’e kadar devam edecektir. Finansal açıdan ise diğer operasyon geliri dâhil Emirates’in geliri, bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre %17 artışla 8,2 milyar $’dan 9,7 milyar $’a yükselmiştir. 2011’e kıyasla 2012 trafik değerlerinde artış kaydeden Körfezli taşıyıcı, yolcu sayısını %24,1 artırarak 8,3 milyondan 10,3 milyona yükseltmiş 2012 yılı geliri %17 artarak 480 milyon $’a, net kârı %200 artarak 42 milyon $’a yükselmiştir. Qatar 2011 trafik verileri açısından taşınan yolcu sayısının 14,569 milyon, ASK’sının 84,303 milyon, RPK’sının 61,603 milyon ve LF değerinin %73,07 olduğunu bildiğimiz Qatar’ın 2012 sonuçları henüz açıklanmış değildir. Hem Qatar hem de Etihad 2012 yılında yaptıkları inorganik büyüme girişimleri ile dikkatleri üzerine çekmiştir.
Adem YILMAZ/İstanbul
43
ÖZEL RAPOR
SADAKATİN BEDELİ Sık Uçan Yolcu (frequent flyer) Programları (FFP), hava yolları için ciddi bir gelir kapısıdır fakat kısa vadeli gelirlere odaklanma uzun vadeli sadakate zarar mı vermektedir?
G
ERÇEK anlamda ilk Frequent Flyer programı “AAdvantage” adıyla 1981 yılında Bob Crandall önderliğinde American Airlines tarafından başlatılmıştır. AAdvantage doğduğu dönemin şartlarına uygun olarak, o dönemdeki yasal serbestleşme (deregülasyon) ve bilgisayarlaşmanın etkilerinden istifade etmiştir. Zaten deregülasyonlar olmasa bir FFP programına gerek duyulmayacak, öte yandan bilgisayarlaşma da bu programların hayata geçirilmesini mümkün kılmaktaydı. AAdvantage’ın doğuşundan sonraki birkaç ay içinde United Airlines, Delta Air Lines ve Trans World Airlines (TWA) da kendi Frequent Flyer Programlarını uygulamaya koymuşlar, bu süreç sonunda FFP’ler hava yolu pazarlama faaliyetlerinin belli başlı dayanak noktalarından biri haline gelmiş, bu sayede hava yolları özellikle yüksek getirili iş (business) yolcularına odaklamışlardır. Başta 44
bu fikre direnip, kendi programını hayata geçirmekte geciken Southwest Airlines bile sonradan bu gelişmeye ayak uydurmak durumunda kalmıştır. 30 yılı aşan bir süre sonunda bugün geldiğimiz noktada en az 130 hava yolunun toplamda 150 milyon üyeyi aşan sadakat programlarının mevcut olduğu tahmin edilmektedir. Günümüze gelinceye kadar bu programlarda bir dönüşüm gerçekleşmiştir. Birçok hava yolu bu programların sadece bir gider kalemi değil aynı zamanda kendi başlarına bir kâr merkezi olabileceğini de fark etmişlerdir. Bunun sonucunda, “kısa vadeli gelirler mi yoksa uzun vadeli sadakat mi daha önemli veya belirleyici olmalıdır?” sorusu sorulmaya başlanmıştır ki bu arada frequent flyer programları hava yolu ittifakları (alliance) ve hatta ittifak dışı işbirliği programlarında bile uygulanılmaya başlanmıştır.
GEÇMIŞTEN GELECEĞE Frequent Flyer Programları alanında bir danışmanlık firması olan Global Flight Genel Müdürü Ravindra Bhagwanani, FFP alanında iki önemli gelişme olacağını öngörmektedir. Büyük hava yolları bu programları gelir kaynağı olarak görmeye devam ederlerken, daha küçük olanlar bu programlar daha çok gerçek bir müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) aracı olarak görerek, diğerlerinden ayrılacaklardır. Bhagwanani’ye göre ikinci seçenek daha parlak bir gelecek vaadetmekte olup, büyük hava yollarının tamamen kısa vadeli kâr peşinde koşarak, FFP sistemine gereğinden fazla yük yüklemeye kalkmaları mantıksız ve risklidir. Fakat mevcut ekonomik koşullar altında hava yollarının bu kadar kârlı bir işi ihmal etmeleri çok zor olup, elimizdeki veriler FFP programlarının hava yollarının mali tablolarını önemli oranda ve
pozitif olarak etkilediğini göstermektedir. Bhagwanani; “Frequent flyer programları millerin kredi kartları ve diğer muhtelif stratejik ortaklıklara satılması sayesinde büyük hava yolu taşıyıcıları için önemli bir doğrudan gelir kaynağıdır. Eğer bu gelir kaynakları olmasaydı, Kuzey Amerika’da bugün daha az sayıda büyük hava yolu faaliyetini sürdürüyor olurdu” diyerek, FFP Programlarının önemini kabul etmektedir. 2002 yılında United iflas başvurusu yaptığında tek kârlı birimi FFP programıydı. Air Canada’nın CEO’su iken Robert Milton tarafından kuvvetle desteklenen Aeroplan 2007 yılında şirketin sadece % 12,5’u için 250 milyon $ toplamayı başarmıştır.
PAZARLAMA FAYDALARI Stratejik ortaklar oldukça güçlü birer pazarlama aracı olan frequent flyer programlarına iştirak etmek için hava yollarına iyi para verirler. Frequent flyer sayesinde hedefe yönelik reklamlar toplu reklam verme maliyetlerinden kurtarmaktadır. Qantas, 30 Haziran 2011’e kadar geçen 12 aylık dönemde 1,1 milyar dolar gibi önemli bir geliri bu şekilde elde ettiğini bildirmiştir. En büyük Amerikan programlarına sahip olan American, Delta ve United’ın programlarının her biri de yıllık olarak 1’er milyar doları aşkın gelir elde etmişlerdir. Bu konuda dikkate alınması gereken farklı bir husus da, hava yollarının kitlesel pazarlamadan tasarruf etmek suretiyle elde ettikleri kazançtır. FFP yoluyla yapılan hedef kitleye dönük reklamlar, toplu reklam verme maliyetlerine göre çok daha düşük maliyetli olup, toplu iletişim araçlarına duyulan ihtiyacı bir dereceye kadar ortadan kaldırabilmektedir. Elbette ki FFP’lerin bazı maliyetleri vardır. Koltukların fırsat maliyetine ilaveten, program kapsamında uçurulan yolcuların ilave yiyecek ve yakıt maliyeti de söz konusudur. Ayrıca, Frequent Flyer programlarına yönelik diğer giderler de çalışan maaşları, bilişim (IT) giderleri, iletişim maliyeti, broşürler ve kart basım maliyetleridir. Ayrıca eğer program üyeleri diğer ortak hava yolları ile uçarlarsa, buralara da ödeme yapmak gerekir. İşte tam da bu noktada sadakat sorusu gündeme gelmektedir. Her ne kadar da millerin kazanılması ile harcanması arası 30 aylık bir zaman olsa da ve millerin %17’si hiç harcanmıyor olsa bile, sadakat olgusu önemli bir etkendir. CNBC Mayıs 2011’de piyasada kullanılmamış 15 trilyon mil olduğunu bildirmiştir. Hava yolları genellikle bu yükümlülük için iki yoldan birine başvururlar;
Ertelenmiş Gelir Modeli, Frequent Flyer millerinin kullanılmaları halinde bağımsız olarak satış durumunda ortaya çıkan fiyata göre hesaplar. Artan Maliyet Yöntemi’nde ise kullanılan millerin bilançodaki marjinal maliyeti göz önünde bulundurulur, bu maliyetler normalde boş uçacak koltuklar için ilave yiyecek ve yakıt masraflarıdır.
YÜKSEK GELIRLER Her modelin kendine has iyi ve kötü yönleri vardır ama her seferinde kayıtlara geçen tutarlar farklıdır. Örneğin Delta Air Lines kendi Frequent Flyer programını Ertelenmiş Gelir Yöntemi’ne göre hesaplandığında, yükümlülükleri 412 milyon dolardan 2,4 milyar dolara çıkmıştır. Bu farkın sebebi, hava yolunun millerin kullanılması halinde daha yüksek gelir elde etmesidir. Her ne kadar nakit akışı değişmese de, bu yaklaşım daha sağlam bir mali tabloya imkan tanır ve bu surette şirketin mali piyasalardaki durumunun pekişmesine yardımcı olur. Frequentflier.com sitesi, hava yollarının genel olararak yolcularına bilet başına % 10 ila % 20 arasında ödül verdiğini tahmin etmektedir. Hava yollarının sadakat programlarını hem gelir getirici, hem de müşteri sadakatini geliştirici olması nedeniyle desteklemeleri şaşırtıcı değildir. Alaska Hava Yolları’nın kendi programında 3 milyon üyesi bulunmaktadır ve Müşteri Sadakati ve Pazarlama Programları Direktörü Rick Rasmussen bu programın marka bilinirliği, müşteri deneyimi ve hava yolunun mali performansı açısından önemine değinmektedir. South African Hava Yolları’nın Voyager programı başkanı olan Manoj Papa, 2,4 milyon üyesi ile ‘Frequent Flyer’ prog-
ramının hava yolu iş modeli açısından ayrılmaz bir parça hâline geldiğini ifade etmektedir. Papa,“Aynı hatta uçan hava yolları arasında yolcuların tercihi Frequent Flyer programına üye oldukları hava yolu ya da ittifak üyesinden yana olmaktadır” demektedir. Bu tercih, alternatif hava yollarının daha ucuz veya daha kaliteli hizmet sağlama imajına sahip olduğu durumlarda bile bu şekilde olmaktadır. Gerçekten de IATA’nın Airs@t verilerine göre, hava yolu seçiminde uçuş planı kolaylığından sonra Frequent Flyer programları ikinci en önemli tercih nedenidir. İş seyahatine çıkanlar için ise hava yolu seçiminde en önemli etken Frequent Flyer programıdır. Fakat bu hikâyenin bir de öbür yüzü vardır. Hava yolu ittifakları, kod paylaşımları ve konsolidasyonun etkin olduğu günümüz piyasasında, müşterilerin gruplara karşı olan sadakatleri, tek bir hava yoluna olanın önüne geçmiştir. Bu nedenle yolcunun gelecekteki sadakatini belirlemek adeta bir mayın tarlasına benzer hale gelmiştir.
ORTAKLIKLARIN ARTI VE EKSI YÖNLERI Yine Papa’ya göre değişik ortaklık türleri Frequent Flyer programlarına değer katmaktadır ve hak kazanma ve kullanımı açısından üyelere imkânlar tanımaktadır. Papa bu durumu “Sefer kodlarının ortak hava yollarıyla paylaşılması ve milyonlarca üyeye erişilmesi neticesinde SAA ve Voyager, tehdit ve fırsatları algılama imkanına sahip olmaktadır.” şeklinde ifade etmektedir. Papa, ortakların veritabanına erişilmesi sayesinde kendi veritabanında olmayan bilgilerle sınırları aşan satış kampanyaları yapılmasının mümkün olduğunu da vurgulamaktadır. 45
ÖZEL RAPOR Öte yandan Air New Zealand Loyalty Genel Müdürü David Mackrell’e göre bu alanda bazı çekinceler de söz konusudur. Bunlarla ilgili olarak Mackrell, “Bu düzenlemeler çok karmaşık yapıda olduklarından, müşterilerin istifade etmesi için etkin bir iletişim ortamı gerektirmektedir” demektedir.
konuda anahtar rolü oynamaktadır. İyi yönetilen bir Frequent Flyer programının, iyi müşterileri cezbetmek ve muhafaza etmek, ayrıca müşteri tatminini artırmak suretiyle marka sadakatini pekiştirmesi gerekir.
Her ne kadar müşteriler bu ittifaklardan istifade etseler de, sadakat programına katılımda en düşük ortak çarpan etkisi söz konusudur, yani yenilikçi veya aşırı cömert olmak için yeterli teşvik mevcut değildir.
Bu alanda muhtelif diğer hususlar ise Frequent Flyer programının geleceği ile ilgilidir. Norveç Hükümeti hava yolları arasında rekabeti teşvik için yurtiçi uçuşlarda ödül mil uygulamasını yasaklamıştır. Bunun gerekçe olarak da büyük oyuncuların küçükleri saf dışı bırakma ihtimali gösterilmiştir. Norveç daha sonra kısmen bu yasağı kaldırmış olsa da, bu konudaki şikayetler devam etmektedir.
Bu durum hava yolunun marka bilinirliğine ve uzun süreli müşteri ilişkilerine zarar verebilir. FrequentFlier.com editör
SEKTÖREL ÖLÇEK
şekillendirebilir. Örneğin bir yolcu özel yolcu salonu üyesiyse, burada yapılan etkinlikler kendisine web sitesine girdiğinde duyurulabilir. Gelişmiş müşteri verisi seyahat acentalarının da yaşamını kolaylaştırabilir. IATA’nın Yeni Dağıtım Kapasitesi (NDC) projesi sayesinde küresel dağıtımda hava yollarının yenilik (inovasyon) ihtiyaçlarına cevap bulunacaktır. Ekim 2012’de Abu Dhabi’de gerçekleştirilen Dünya Yolcu Sempozyumu’nda bu temel standart sunulmuştur. Güvenlikle alakalı olarak da muhtemel yenilikçi kullanımlar söz konusudur. IATA Güvenlik ve Seyahat Olanakları Direktörü Ken Dunlap’a göre; FFP programları, biyometrik, tanınan yolcu programı ve standart biniş kartları gibi yeni jenerasyon uygulamalara da imkan tanıyabilir. Örneğin bir FFP kartı, program üyesi yolcular için daimi biniş kartı olarak da kullanılabilir. Geniş ürün yelpazesi sunulması sayesinde kimi kıymetli bilgilere erişim de mümkün olacaktır. Rasmussen’e göre, müşteri verileri, müşterilerin seyahat tutum ve hareketlerine bakılarak, hava yolunun nasıl, ne zaman ve nerede büyütülebileceği konusunda yol gösterici olacaktır. Başarılı bir iş modeli için Frequent Flyer’in ötesinde veri kullanımı anahtar rolü oynayabilir.
ve yayıncısı Tim Winship’e göre, sadakat programlarının hava yolunun marka imajına zarar verme potansiyeli, onu güçlendirme potansiyelinden daha yüksektir. Meselâ sadakat programı yetersiz olursa, bu hava yolunun imajını olumsuz etkiler ama müşteri dostu programlar söz konusu olduğunda programın etkisi sınırlı kalmaktadır.
Global Flight’tan Bhagwanani’ye göre her ne kadar küçük hava yolları çapları ile alakalı sıkıntı yaşasalar da, üyelik sayısından öteye gidildiğinde bazı performans göstergeleri açısından küçük oyuncuların daha başarılı olduğu gözlenmektedir. Fakat sırf oyunda olmak için ortaya çıkmış birçok program vardır ki bunlar maliyetten öteye gidemezler.
Air Canada Aeroplan programından kazanılan uçuş milleri için son kullanım tarihi koyduğu zaman kendisini yoğun bir yasal ihtilaf süreci içinde bulmuştur. Her ne kadar hava yolları koşulları değiştirme hakkını saklı tutsalar ve sürekli faliyeti zorunlu tutsalar da, ucu açık kullanım tarihi uygulanmasını daha akıllıca görmektedirler.
Başka bir olumlu gelişme ise teknolojik ilerlemedir ki bu gelişme sayesinde gelir artışı, bire bir müşteri ilişkileri yönetimi ve daha verimli bir seyahat süreciyle desteklenebilir.
Air Miles gibi hiçbir hava yolu bağlantısı olmaksızın uçuş hakkı veren bir çok program da vardır. Bu programların uzun vadeli müşteri ilişkileri üzerinde sonuçları şüphesiz olacaktır. Bu programların ortakları değişebilir olduğundan, sadakat hava yoluna değil, programın kendisinedir. Fakat Alaska’dan Rasmussen bu konuda pek de ikna olmuş değildir. Ona göre müşterileri oluşturdukları iş hacminden dolayı tanımak ve ödüllendirmek bu 46
Air New Zealand’dan Mackrell’e göre veri yönetimi ve analizi daha zengin ve ucuz bir hal aldıkça bir fırsat alanı oluşturacaktır. Bu da ilk elde daha iyi bir FFP programı anlamına gelir. Öte yandan Winship, “Eğer bir hava yolu uçuş verilerimi değerlendirir ve bir sonraki uçuşumu tahmin ederek, buna göre fırsatlar sunarsa, bu durumda Frequent Flyer verilerinin etkin kullanılmış olduğunu anlarım” demektedir. Veritabanları ve bilgi harmanlama ile ilgili işlevsellik günümüzde artık oldukça gelişmiş seviyededir. Öyle ki Winship’in hayali yakında gerçek olabilir. Alaska Hava Yolları’ndan Rasmussen’e göre, hava yolları, veriyi kullanarak yolcuların internet sitesi deneyimlerini
Son olarak, hava yolu koltuklarının güçlü bir para birimi olma özellikleri devam etmektedir. Eğer hava yolları bedava uçuş cazibesini etkin kullanmayı öğrenirlerse, Frequent Flyer programları daha parlak bir geleceğe giden kanal olma niteliğindedir. Ortak şirketler bu konuda işbirliğine ve gerekli ödemeyi yapmaya isteklidirler ve yolcuların da bu fikre sıcak bakmakta oldukları açıktır.
FREQUENT FLYER PROGRAMLARI VE ÇEVRE Bu programlar zaman zaman gereksiz seyahati ve özellikle ücretli olsalardı yapılmayacak olan seyahatlerin özendirilmesi gerekçesiyle çevreye zararlı bulunmaktadır. Bununla beraber IATA Havacılık Çevre Direktörü Paul Steele’e göre önemli olan sorumluluk sahibi seyahat kültürüdür ve karbon salımının azaltımı mümkündür. Cathay Pacific müşterilerine Frequent Flyer millerini kullanarak karbon azaltımı satın alma imkanı sunmaktadır. Öte yandan bir yolculukta ödül mil kullanan bir yolcu varsa, o uçuş normal tarifeli bir uçuş şeklinde gerçekleşir, normal kalkış ve inişini planlandığı şekilde yapar.
IATA Airlines International Dergisi’nden alınmıştır.
AYNA
EN ILGINÇ TÜSHAD SEMINERI OLDU:
“CERN VE BIR EVREN BULMACASI” Tüm Sivil Havacılar Derneği (TÜSHAD) olarak yıllardır sürdürmekte olduğumuz TÜSHAD Seminerleri’nin sonuncusu olan ve Doç. Dr. Bilge DEMİRKÖZ tarafından sunulan “CERN ve Bir Evren Bulmacası” adlı semineri THY VIP Salonu’nda gerçekleştirdik.
B
U SON seminerimizin konusu oldukça ilginç ve farklıydı. Yaklaşık 150 kişilik salonun ağırlıklı olarak Türk Hava Yolları’nın farklı birçok biriminden gelen personelin katılımı ile tamamen dolması, hatta bir kısım davetlilerin semineri ayakta izlemek zorunda kalmaları da seminer konusunun ne kadar cazip ve ilgi çekici olduğunun da bir göstergesi gibiydi.
Kendisi de CERN’deki çalışmalarda bizzat görev alan Sn. Demirköz, son derece başarıyla gerçekleştirdiği bu sunumuyla, yaptığı işi çok seven ve iyi bilen genç bir bilim insanı olduğunu sergilediği gibi, katılımcılara Türk akademisyenlerinin de bir parçası oldukları bu tür bilimsel çalışmaların ne derece önemli ve hayranlık verici olduğunu da bir kez daha göstermiş oldu. 47
KARİKATÜR
48