UCLG MEWA’dan Sayın Üyelerimiz,
Bültenimizin bu sayısında Orta Doğu ve Batı Asya (MEWA) bölgesi başta olmak üzere tüm dünya için önemli olan bir konuyu, ‘Artan Enerji Talebi ve Enerji Savaşları’nı ele aldık. Ayrıca enerji tasarrufu konusunda Avrupa’da kentler bazında uygulanan ve örnek olabilecek bazı projelere de yer verdik.
İÇİNDEKİLER:
En İyi Uygulamalar Bölümü’nde önemli bir tarihi ve kültürel mirasa ev sahipliği yapan Alanya Belediyesi’nin bu mirası korumak için gerçekleştirdiği projeleri ve Çankaya Belediyesi’nin ‘‘Çankaya 1000 Çocuk Korosu ‘‘ projesini sizlerle paylaşıyoruz. MEWA Bölgesi’nde yer alan Bahreyn’deki yerel yönetimlerin yapısı ve işleyişi hakkında genel bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimlerin 8 bölge teşkilatından birisi olan ve 350 milyon Afrika vatandaşını temsil eden UCLG Afrika Bölge teşkilatının kuruluşu ve yönetim şeması hakkında bir dosya hazırladık. Kentsel Dönüşümün gündemde olduğu şu günlerde bu konuda örnek bir projeye imza atan Beyoğlu Belediyesi’nin ‘Tarlabaşı Yenileniyor’ projesini ilgi ile okuyacağınızı tahmin ediyoruz. Etkinlik Takvimi bölümünde ise Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) ve UCLG-MEWA bünyesinde gerçekleşmiş ve gerçekleşecek faaliyetler hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.
Kent Konseyleri
3-4
UCLG Afrika Bölge Teşkilatı
5-6
Bahreyn’deki Yerel Yönetim Sistemleri
7
En İyi UygulamalarAlanya Belediyesi
8-9
Çankaya 1000 Çocuk Korosu
10-12
Kentsel Dönüşüm: Beyoğlu Belediyesi
13
Enerji
14-18
Faaliyetler
19-28
Saygılarımla
Mehmet Duman UCLG-MEWA Genel Sekreteri Sahibi
Katkıda Bulunanlar
Tasarım
Mehmet DUMAN
Sümeyra GÜÇLÜ
Sedrettin KONUK
Süleyman SÜRAT
Pınar KELEŞ
Koordinatör
Büşra MÜFTÜOĞLU
Cenk TIKIZ
V.Mehmet AKSU Dovile BARTULYTE
Yazı İşleri Müdürü
Adrian LICHA
Sema SAK
Dominique GATTO-KOÇ Lokman AKGÜN Hamidullah BAYRAM Tuğba EKŞİ
2
Kent Konseyleri Türkiye Kent Konseyleri Çevre Çalıştayı
Gaziantep Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu, 6-8 Temmuz 2012 tarihlerinde Türkiye’de faaliyet gösteren Kent Konseylerinden, bünyesinde Çevre Meclisi veya Çevre Çalışma Grubu bulunan konseylerin katılımıyla “Geleceğin Kentleri: İnsan, Çevre ve Yapı” başlıklı bir çalıştay düzenlemiştir. Çeşitli kentlerden gelen temsilcilerin sunumlarında, kent konseylerinin bulundukları kentlerde yaptığı faaliyetler tanıtılmış ve yaşanan çevre sorunları tartışılmıştır. Çalıştayda, gelecekte arzu edilen çevre dostu kentlerde yaşama olanağına ulaşabilmek için, çevre bilincine sahip insanların şekillendireceği yaşam alanlarının önemi vurgulanmıştır. Çalıştay sürecinde ortaya koyulan bilgi ve görüşler göstermiştir ki; bilinçsiz ve hızlı tüketim sonucunda karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği ve yarattığı olumsuz sonuçlar sınır tanımaksızın dünyanın hemen her yerinde yaşayan insanları etkilemektedir. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, bu olumsuzluklarla mücadele etmek ve çözümler üretmek adına tutarlı, uzun
vadeli ve sürdürülebilir bir yaklaşım izlenmelidir. Farkındalık yaratma ve karar organlarına öneriler sunma misyonuna sahip olan Kent Konseyleri, doğal kaynakları akılcı ve yeterli kullanan, yenilenebilir enerjiye önem veren ve sürdürülebilir bir tüketim ve yaşam tarzı anlayışına sahip bir toplumun oluşmasını arzulamaktadır. Toplumun her kesiminden ve her yaştan kişilerin çevrenin korunması konusunda evde, işte, okulda ve yaşamın her alanında az ya da çok yapabileceği bir katkı vardır. Mevcut ve gelecek kuşakların temiz hava soluyabilmeleri, yaşanabilir ve dengede bir iklim sistemine sahip olabilmeleri, sağlıklı ve temiz su içebilmeleri, topraktan bol ve bereketli ürün alınabilmesi için, yurttaşların ve karar vericilerin sorumluluklarını bilmeleri, çevreyi (havayı, suyu, toprağı ve iklimi) korumaları gerekmektedir.
Geleceğin Kentleri: İnsan, Çevre ve Yapı çalıştayının sonuçları iki ana başlık altında toplanmıştır. 3
Kent Konseyleri Ortak Çevre Bilincinin Oluşturulması - Çevre bilincinin yaygınlaştırılması için, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından okul öncesi eğitim kurumları başta gelmek üzere, örgün ve yaygın eğitimin tüm aşamalarında çevre eğitim ve öğretimine yer verilmeli, çevre ile ilgili dersler kuramsal bilginin yanı sıra çeşitli araştırma, uygulama ve alan çalışmalarını da içermelidir. - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çevre ile ilgili teknolojik öğrenme merkezleri kurularak, burada eğitim amaçlı videolar, bilgisayar yazılımı ve CD'ler içeren öğretim materyalleri halkın erişimine sunulmalıdır. - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre bilincinin geliştirilmesi için devlet adamları, bilim insanları, sanatçılar ve kanaat önderlerinin katılımı ile yazılı ve görsel basın yolu ile kamuoyunda farkındalık oluşturmalıdır. - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından iş dünyasının sürdürülebilir iklim, çevre ve enerji konularında bilgilendirilmesi için sektördeki meslek kuruluşlarıyla ortaklaşa geliştirilecek standart ve güncel eğitim programları oluşturulmalıdır.
malı, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilerek çevre kirliliğinin ve sera gazı salımlarının azaltılmasına katkıda bulunulmalıdır. - Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, enerji tüketimi düşük yeni teknolojiler özendirilmelidir. - İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması için sera gazı salımlarının en aza indirilmesi yönünde yerel yönetimler tarafından gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Gaziantep örneğinde olduğu gibi, diğer kentlerde de bir “İklim Eylem Planı”nın hazırlanması gerekmektedir. - Belediyeler, aslî görevleri arasında bulunan geri dönüştürülebilir atıkların toplanması ve değerlendirilmesi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmeye başlamalıdırlar. - Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve STK’lar, küresel iklim değişikliği ile mücadelede en önemli araçlardan birisi olan orman (yutak) alanlarını oluşturmak için ağaçlandırma çalışmalarını hızlandırmalıdır. Kent Konseyleri, yukarıda sayılan görüş, öneri ve saptamaları dikkate alarak ve ortak bir çevre bilinciyle geleceğin kentlerine sahip olabileceYenilenebilir Enerji ve Geri Dönüşüm ğimiz inancından yola çıkarak, çevresel Uygulamaları farkındalığının artmasını hedeflemekte, sürdü- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından rülebilir enerji, iklim ve su politikalarının desyeni ve yenilenebilir enerjilerin kullanımının tekçisi ve yerel yönetimlerin çevre adına attığı yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapıl- adımların takipçisi olacağını bildirmektedir.
4
UCLG Bölge Teşkilatları Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Afrika (UCLGA) Bölge Teşkilatı
UCLG Afrika (UCLGA) Bölge Teşkilatı Afrika’daki yerel yönetimlerin dünya ölçeğinde birleşik sesi ve sözcüsüdür. Teşkilat bölgede mevcut olan üç yerel yönetim birliğinin aynı çatı altında toplanmasından oluşmuştur: Afrikalı Yerel Yönetimler Birliği (AULA), Afrika Kentler Birliği (UVA) ve Portekizce Konuşan Kentler ve Başkentler Birliği Afrika Bölümü (UCCLA). UCLGA, Afrika’nın tüm bölgelerinden 40 ulusal birliği, 2.000 kenti ve 100.000’in üzerinde kişiyi bir araya getirir. Böylelikle UCLGA’nın çatısı altında yaklaşık 350 milyon Afrika vatandaşı temsil edilir.
UCLGA, bölge teşkilatı olarak UCLG’nin çıkarlarını savunmakla yükümlüdür. UCLGA’nın ana hedefleri arasında Afrika’da desantralizasyonun teşvik edilmesi, yerel yönetimler vasıtasıyla Afrika Birliği’nin oluşturulmasına katkı sağlamak, yerel yönetimlerin ulusal birliklerinin oluşturulup güçlendirilmesine destek olmak, Afrika’daki ve dünyanın tüm bölgelerindeki yerel yönetimler arasında tecrübe ve en iyi uygulamaların paylaşılmasını sağlamak ve üç yılda bir gerçekleştirilen ve en önemli bilgi paylaşım platformu olan Africities Zirvesini düzenlemek yer almaktadır.
Teşkilat Yapısı UCLGA, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler UCLGA dört yönetim organından oluşmaktadır: (UCLG) Dünya Teşkilatı’nın kurucu üyesidir ve Genel Kurul, yerel yönetimler Afrika Birliği Afrika bölge teşkilatıdır. UCLGA’nın merkezi Konseyi, Yönetim Kurulu ve Başkanlık. Fas Krallığı’nın Rabat kentinde yer almaktadır ve Afrika Birliği Uluslararası Teşkilatı olarak diplo- Genel Kurul Teşkilatın bütün üyelerinden oluşan Genel Kumatik bir statüye sahiptir. rul’un görevi Yönetim Kurulu’nu belirlemektir. 5
UCLG Bölge Teşkilatları Yönetim Kurulu 16 üyesi bulunan Yönetim Kurulu UCLGA’nın ana karar organıdır. Yönetim Kurulu; 5 Başkanlık üyesi, kıtadaki 5 alt bölgeyi eşit şekilde temsil eden 10 üye ve Genel Sekreter’den (oy hakkı bulunmuyor) oluşur. Yönetim Kurulu’nun kararları tüm teşkilatı bağlar. Yönetim Kurulu güç ve yetkilerini kendisi tarafından oluşturulan alt komitelere, Başkanlık üyelerine ya Khalifa Sall—Dakar Belediye Başkanı ve UCLG Başkan Yardımcısı da Genel Sekretere devredebilir. Yönetim Kurulu üyeleri UCLG Yerel Yönetimler Afrika Birliği Konseyi Yönetim Kurulu’nda Afrika’yı temsil ederler. Yerel Yönetimler Afrika Birliği Konseyi, UCLGA’nın politika belirleyen ana yönetim organı- Başkanlık dır. Konsey yıllık olağan toplantılarda bir araya 1 başkan ve 5 başkan yardımcısından oluşan Başgelir. Bazen olağanüstü toplantılar da yapabilir. kanlık, UCLGA’nın ana politik temsilcisidir ve Genel Kurul tarafından kararlaştırılan politi- davet edildiği görev, toplantı ve faaliyetlerde kaların strateji ve uygulama programlarına teşkilatı temsil eder. dönüştürülmesinden sorumludur. Afrika Birliği Konseyi’nin görevleri: Başkanlık üyeleri Afrika Birliği Konseyi tarafın Teşkilatın üyeleri arasından Yönetim Kurulu dan kıtadaki beş alt bölgeye başkanlık eden üyelerini seçmek Yönetim Kurulu üyeleri arasından seçilir: Kuzey Afrika, Batı Afrika, Doğu Afrika, Orta Afrika ve Yönetim Kurulu üyeleri arasından Başkanlık Güney Afrika. üyelerini seçmek Başkan, Afrika Birliği Konseyi tarafından Baş Teşkilatın üyeleri arasından Mali Yönetim Ko- kanlık üyeleri arasından bir yıllık bir süre için bemitesi’nin Başkanı’nı seçmek lirlenir. Bu süre uzatılabilir.
Yönetim Kurulu tarafından sunulan yıllık faaliyet programını ve raporunu onaylamak
Yönetim Kurulu tarafından sunulan UCLGA’nın yıllık bütçesini ve hesaplarını onaylamak
Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen üyelik kabul ve iptalleri konusunda nihai kararı vermek
Afrika Birliği Konsey üyeleri UCLG Dünya Konseyi’nde Afrika’yı temsil ederler. Jean -Pierre E.Mbassi - UCLGA Genel Sekreteri 6
Orta Doğu ve Batı Asya Bölgelerinde Yerel Yönetim Sistemleri
BAHREYN Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı olarak MEWA Bölgesi’nde yer alan 15 ülkenin (Afganistan, Bahreyn, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen) yerel yönetim işleyişlerini bir araya getiren bir çalışma gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi bültenimizin her sayısında farklı bir ülkenin yerel yönetim sistemi hakkında bilgi veriyoruz. Geçtiğimiz sayıda Afganistan hakkında bilgi vermiştik, bu sayımızda da Bahreyn’i ele alıyoruz. Bahreyn’in Yerel Yönetim Sistemi Yüzölçümü
: 250 km²
Nüfus
: 1.04 milyon (2010-2011)
Kişi Başına Düşen Gayrisafi Milli Gelir : 26.664 $ (HDI-2010) İnsani Gelişme Endeksi (HID) 169 ülke arasında 39’uncu; “Çok Yüksek İnsani Gelişme” grubundaki ülkeler arasında sıralanıyor. (UNDP -2010) Siyasal Sistem Anayasa, Bahreyn Krallığı’nın siyasal sistemini ve ülke yönetimini, “soydan geçen krallığa dayalı anayasal monarşi” olarak tanımlamaktadır. Anayasa’da, yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında “güçler ayrılığı” ilkesi getirilmektedir. Anayasa ve Yerel Yönetimlerle İlgili Maddeler Bahreyn Anayasası 6 Aralık 1973’te yürürlüğe girmiş olup, 14 Şubat 2002’de Anayasa’da geniş çaplı değişiklikler yapılmıştır. Anayasa’da yerel yönetimlerle ilgili temel hükümler, 50’nci ve 114’üncü maddelerde getirilmiştir. Yerel Yönetimlerle İlgili Temel Yasalar Bahreyn’deki ilk yazılı yasa niteliğini taşıyan Belediye Kanunu’nun çıkarılış tarihi, 1920 yılına uzanmaktadır. 2001 yılında çıkarılan yeni Belediye Kanunu, kadınlara da seçme ve belediye meclislerine seçilme hakkı tanımış bulunmaktadır. Yerel Yönetimlerle İlgili Diğer Mevzuat Yerel yönetimlerle ilgili bir başka önemli yasa, 2002 yılında çıkarılan Valiliklerin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’dur. 1996 tarihli, aynı adı taşıyan yasanın yerini alan bu yeni yasa ile ülkedeki illerin teşkilatlanması yeniden düzenlenmiştir. İdari Taksimat 2002 tarihli “Valiliklerin Teşkilatlanması Hakkında Kanun” uyarınca Bahreyn, idari açıdan 5 valiliğe bölünmüştür. Bu valiliklerin her biri, İçişleri Bakanlığı’nca atanan bir Vali tarafından yönetilmektedir Yerel Yönetim Biçimleri 2002 yılında başlatılan reformlar sonucunda, Bahreyn’deki valiliklere denk düşen 5 belediye meclisi oluşturulmuştur. Her belediye, 10 kişilik seçilmiş bir meclisin gözetimi altındaki, atamayla gelen bir Genel Müdür tarafından yönetilmektedir. Seçim Süreçleri ve Yerel Seçimler Bahreyn’deki ilk belediye seçimleri, 1924 yılına uzanmaktadır. Bu seçimlere kadınların da katılması sağlanmıştır. 2002 Anayasası altındaki ilk belediye seçimleri ise Mayıs 2002’de yapılmış olup, en son seçimler Ekim 2010’da yapılmıştır. 7
En İyi Uygulamalar
Alanya Belediyesi Kültürel Mirasına Sahip Çıkıyor
Coğrafi konumu, tarihi dokusu ve doğal güzellikleri ile Alanya ilçesi önemli bir kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Bu tarihi ve kültürel mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için resmi kurum ve sivil kuruluşlarla iş birliği yapan Alanya Belediyesi önemli projelere imza atmakta ve bu çalışmalarla kentli olma bilincini arttırmayı hedeflemektedir.
mekânlardan oluşan Gemicilik ve Denizcilik Müzesi yapılmaktadır. Aynı zamanda arkeolojik kalıntılara da sahip olan bu alanda, ziyaretçilerin farklı etkinlikleri bir arada bulabileceği “Yaşayan Müze” yaratılacak ve kültürel işlevli mekânlar oluşturulacaktır. Bu bölgede yapılan çalışmalar sonucunda güvenli gezi güzergâhları oluşturulmuş, çevre düzenlemesi ve aydınlatılması yapılmış, Tersane dış cephe ile iç göz onarımı sağlanmıştır. Ayrıca liman surlarının, antrepoların, Tophane yapısının kısmi onarımı, sergileme ve söyleşi merkezi olarak kullanılmak üzere tanımsız yapıların ve bitişikteki tarihi Girene Çeşmesi’nin restorasyonu yapılmış ve böylelikle çeşme tekrar işler hale getirilmiştir. Tersane’nin bir gözünde bulunan atıl kuyu temizlenmiş, Alanya Belediyesi ile 360 Derece Araştırma Grubu’nun ortak çalışmasıyla Tersane’nin beş gözüne ve Eksen Projesi alanına sergileme objeleri yerleştirilmiştir.
Bu bağlamda 2006 yılında ilçe bazında ilk defa KUDEB (Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları) kurulmuştur. 2009 yılında Alan Yönetim Merkezi hizmete açılmış ve ülkemizde arkeolojik, kentsel ve doğal sit özelliği taşıyan bir alanda yapılmış olması açısından bir ilk olan Alan Yönetim Planı hazırlanmıştır.
Kültürel miras çalışmaları kapsamında Alanya Kalesi ve Tersanesi’ni, Dünya Miras Listesi’ne dâhil etmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Alanya Müzesi ile birlikte çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmalar neticesinde Alanya Kale ve Tersanesi, Dünya Miras Listesi’ne aday olmuştur. Tarihi Alanya Şehri’nin altı tarihi kapısından Alanya Tarihi Şehri’nin içerisinde Kızılkule, biri olan Tünel Mevkii’ndeki Kale Kapısı, Tersane ve Tophane gibi tarihi yapılar bulun- burçları ve surları ile birlikte Alanya Belediyemaktadır. Bu alanda, Kızılkule- Tophane Ek- si’ne tahsis edilmiş bir bölgedir. Alanya Kaleseni Projesi kapsamında çağdaş müzecilik si’ni Koruma Amaçlı İmar Planı’nda “Ziyaretçi Danışma Kale Bilgilendirme Merkonseptine uygun bir şekilde, açık ve kapalı 8
En İyi Uygulamalar kezi ve Bakı Terası” olarak belirlenen bu ala- yaşantısını anlatacak şekilde düzenmiş ve Ömürlü Kemal Atlı Kültür Evi olarak ziyaretnın onarımı yapılmaktadır. çilere açılmıştır. Aynı şekilde Kayhanlar Evi Grafitiler koruma altında… de restore edildikten sonra Alanya geleneksel Tarihi şehir duvarlarında yer alan binlerce gra- el sanatlarını ve özellikle ipekçiliği teşvik etfiti Alanya’yı eşsiz kılmaktadır. Bu eşsiz mira- mek amacıyla bir el sanatları merkezi olarak sın korunması için alanda bulunan sarnıç, sur kullanıma açılacaktır. Tarihi geleneksel Alanya ve yapı duvarlarındaki grafitiler tespit edilmiş evlerinin Belediye tarafından restorasyonu ve ve birçok yeni grafiti ortaya çıkarılmıştır. halka açılması sadece tarihi alan ile sınırlı deGrafitilerin korunması ve ziyaretçilere açılması ğildir. İskele Caddesi’nde bulunan ve kamulaşiçin Alanya Belediyesi tarafından bir dizi proje tırılan tescilli bir yapı restore edildikten sonra hazırlanmıştır. Alanya Belediyesi Kültür Evi ve Herbaryum Ayrıca sur içinde bulunan geleneksel evlerde olarak ziyaretçilere açılmıştır. Üst kat ve bahkapı, pencere ve tavan detaylarının tespit edil- çesi sergileme amaçlı olarak kullanılırken, alt mesine, fotoğraflanmasına, motiflerin birebir katı Alanya’ya ait endemik bitki türlerinin serçizilerek dökümlerinin hazırlanmasına başlan- gilendiği Herbaryum olarak hizmet vermektedir. mıştır. Geleneksel Alanya Evleri Hayata Dönüyor… Kentli olma bilincini pekiştirmek ve kent belleğini oluşturmak amacıyla sahipleri tarafından Alanya Belediyesi, geleneksel Alanya evlerini 15 yıllığına Alanya Belediyesi’ne tahsis edilen örnek bir restorasyon ile hayata kazandırmakAzakoğlu Konağı’nın “Alanya Belediyesi Hütadır. Restore edilen bu evler, ya sahipleri tara- seyin Azakoğlu Kent Müzesi” olarak hizmete fından belli bir süreliğine belediyeye tahsis girmesi için çalışmalara başlanmıştır. Bu kapedilmekte ya da belediye tarafından kamulaştı- samda sergileme amacı ile malzeme toplanrılmaktadır. Örneğin altındaki tarihi hamam makta ve sözlü tarih çalışmaları yapılmaktadır. nedeniyle Hamamlı Ev olarak da anılan tescilli yapı restorasyondan sonra Alanya Belediyesi Ömürlü Kemal Atlı Kültür Evi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ve Alan Yönetimi Ofisi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Alanya Kalesi’nde bulunan geleneksel bir Alanya Evi, sahipleri tarafından Alanya Belediyesi’ne 20 yıllığına tahsis edilmiştir. Restore edilen ev, geleneksel Alanya Evi mimarisi ve
9
En İyi Uygulamalar ÇANKAYA 1000 ÇOCUK KOROSU
Çankaya Belediyesi’nin çocuklar için yürüttüğü çalışmaların içinde önemli bir yeri olan ‘‘1000 Çocuk Korosu’’ çocuklarımızın kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sağlamayı hedeflemektedir.
doğrultuda, Çankaya Belediyesi’nin 1000 Çocuk Korosu ile belirlediği hedefler:
Çankaya Belediyesi, sanatçı ve müziksever yetiştirmenin yanı sıra çocukların sanatsal, entelektüel ve kişisel gelişiminde büyük bir öneme sahip olan korolara, 1000 Çocuk Korosu projesi ile gereken önemi verdiğini göstermeye çalışmaktadır. Başta çocuklarımızın kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sağlamak için 2009’da kurulan 1000 Çocuk Korosu’yla çeşitli sosyal ve toplumsal amaçların da gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Çünkü yerel yönetimlerin temel hizmetleri halka en yüksek standartlarda ulaştırmasının yanı sıra, toplumun sanatsal gelişimi için de pek çok çalışma yapması gerektiği herkesçe kabul görmekte ve tüm belediyelerden bu anlayış beklenmektedir. Bu
2- İlköğretim okullarında çalışmalarını sürdürmekte olan koroları ve bu koroları çalıştıran müzik eğitimcilerini desteklemek,
1- Tüm çocukların – yaşlarına uygun olarak– şarkı söylemesi gereğini kamuoyuna duyurmak,
3- Çankaya bölgesinde ve Ankara’da çalışmalarını sürdüren tüm çocuk korolarını desteklemek, projeye dâhil etmek ve bu koroları çeşitli etkinliklerde buluşturmak, 4- Festivaller aracılığıyla korolarda yer alan çocukların uluslararası düzeyde buluşmasına ev sahipliği yaparak dünya çocuk şarkılarını tanımaktır. 1000 Çocuk Korosu tek bir korodan ibaret değildir. 1400 üyenin bulunduğu koro bünyesinde Çankaya Belediyesi’nde, sivil toplum örgüt-
10
En İyi Uygulamalar lerinde ve ilköğretim okullarında oluşturulan mında öğrenilen bilgi ve becerilerin, birlikte ve her birinde ortalama 40 korist bulunan 36 şarkı söyleme ortamına aktarılarak uygulanmakorodan oluşmaktadır. sını sağlamaktadır. 1000 Çocuk Korosu, çeşitli ilkeler çerçevesinde yürütülmektedir. Bu ilkeler sırasıyla şöyledir: Çocuğa her alanda öncelik verme ve çocuğun yararını gözetme, çocuğun yaşamı ve gelişimini destekleme, farklılıklara saygılı olma ve ayrım gözetmeme, katılımcılığı ve ifade özgürlüğünü geliştirme, çocuğun kişiliğini ve yeteneklerini geliştirme. 1000 Çocuk Korosu projesi kapsamında verilen temel eğitim programı “müziğin sevdirilmesi” ilkesi üzerine kurulmuştur. Koro bünyesinde özgün ve bütüncül bir anlayışla tasarlanan ve uygulanan müzik eğitiminin iki temeli bulunmaktadır: “Temel Müzik Eğitimi” ve “Koro”. “Temel Müzik Eğitimi”, müziğin temel kuramsal bilgilerini seviyeye uygun oyunlaştırma, örnekleme, canlandırma yöntemleriyle eğlenceli bir biçimde şarkı söyleyerek öğrenciye kazandırmayı amaçlamaktadır. Koro Çalışmaları ise “Temel Müzik Eğitimi” kapsa-
11
Dünya dillerini bilmeye, öğrenmeye zaman yetmeyebilir. Ancak, Müzik aracılığıyla tüm dünya çocukları ile iletişim kurabilir, arkadaş olabiliriz. 1000 Çocuk Korosu, sanat danışmanından, Koro şefinden, eğitmenlerden, çocuklardan ve koordinatörden oluşmaktadır. Korolara katılacak çocuklar genel olarak 9 – 12 yaş aralığındadır. Bu yaş aralığının, eğitimcilerin onayıyla değiştirilebilmesi mümkündür. Program, sesi sağlıklı olan tüm çocukları “koro yoluyla temel müzik eğitimi” almak için yeterli görmektedir. Ancak, Çankaya Belediyesi 1000 Çocuk Koroları’na katılabilmek için, her dönem veya eğitim yılı başında duyurulan tarihlerde önkayıt yaptırarak seviye belirleme sınavına katılmak gerekmektedir. Seviye belirleme sınavında, müziksel ve davranışsal hazırbulunma düzeyleri ölçülen ve gözlemlenen öğrenciler, her eğitim yılı veya dönem başında uygun görülen
En İyi Uygulamalar
korolara kabul edilir. Koroya katılan öğrenciler, yaş ve seviye durumlarına göre belirlenen koro sınıflarında eğitim alırlar. Koroya katılan bir üye için öğrenci ile velisi istediği ve koro eğitimcileri uygun gördüğü sürece eğitim programı süreklilik arz eder. Koroya 9 yaşında katılan bir üye ailesi ve kendi isteği, koro eğitimcilerinin de onayı ile 14 – 15 yaşına kadar koroda kalabilir. İlerleyen yıllarla birlikte, alttan gelen sınıflar, yaş ve düzeylerine göre birleştirilebilmekte, bu yolla benzer düzeylere sahip yeni sınıflar oluşturulabilmektedir. 15 yaşını dolduran ve koro çalışmalarını sürdürmek isteyen üyeler Gençlik Hazırlık Koroları’na katılıp “müzik eğitimlerine” devam edebilirler.
Koro çalışmaları eğitim- öğretim döneminde yani 15 Ekim ve 15 Mayıs tarihleri arasında yapılmaktadır. Haftada bir gün olan çalışmalar Cumartesi ya da Pazar günü gerçekleşmekte ve 60 dakika sürmektedir.
Projeye çeşitli alanlardan farklı kurumlar destek sağlamaktadır. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı, Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi gibi Türkiye’nin önde gelen yüksek öğretim kurumlarının yanı sıra Müzik Eğitimcileri Derneği, Sevda Cenap And Müzik Vakfı, Polifonik Korolar Derneği, Ankara Çoksesli Müzik Derneği gibi çeşitli sivil toplum örgütleri de 1000 Koro’nun repertuarı ise koro şefleri, müzik Çocuk Korosu’na katkılarını sunmaktadır. eğitimcileri ve müzik öğretmenlerinden oluşan 1000 Çocuk Korosu, 2009, 2010, 2011 ve repertuar komisyonu tarafından belirlenmekte- 2012 yıllarında büyük konserler vermiştir. dir. Eğitsel-sanatsal niteliği yüksek, ezgi – Çankaya 1000 Çocuk Korosu, 1,200 çocuktan sözuyumu doğru, ses sınırı ve dokusu öğrenci- oluşan bütünleşik sesi ile 23 Nisan 2010’da lerin ses alanlarına uygun olan şarkılar, progra- Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinmın belkemiğini oluşturur. de izleyiciler karşısına çıkmıştır. 12
En İyi Uygulamalar Beyoğlu’nda Kentsel Dönüşüm
Kentsel dönüşüm; çöküntü ve bozulma olan kentsel mekânın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarını iyileştirmeye yönelik atılan eylemlerin bütünüdür. Kentsel dönüşümün amaçları; ‘toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırarak kentsel alanların çöküntü haline gelmesini önlenmek, kent dokusunu oluşturan öğelerin sürekli değişimini sağlayarak halka sosyo -ekonomik açıdan başarılı bir kalkınma gerçekleştirmek, gereksiz kentsel yayılmadan kaçınarak kentsel alanların en iyi şekilde kullanımını sağlamak’tır. Kentsel dönüşüm çerçevesinde ciddi adımlar atan belediyelerden biri de ‘’Tarlabaşı Yenileniyor’’ Projesi’ne imza atan Beyoğlu Belediyesi’dir. Bu projenin yanı sıra Beyoğlu Belediyesi Kasımpaşa, Örnektepe ve Okmeydanı bölgelerinde de yenileme etütlerine devam etmektedir. Tarlabaşı Yenileniyor… Tarlabaşı; Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi gibi çok önemli merkezlere komşu olmasına rağmen buralardaki ekonomik ve kültürel canlanmadan faydalanamamıştır. Tarlabaşı bulvarı üzerindeki binalar bile suç oranının yüksekliği ve bölgenin çöküntü alanı olmasının getirdiği görüntü yüzünden büyük çaplı ticari ve kültürel aktivitelere ev sahipliği yapamamıştır. Bulunduğu konum ve tarihi açıdan büyük potansiyel taşıyan bu bölgenin yeniden yapılandırılması için yenileme projesi yapılmaktadır. Yenileme Projesi, alana getireceği değerler ve hizmet sektörüne dayalı ticari faaliyetlerle bütün bölge için
bir değişim başlatacaktır. Turizm ve nitelikli hizmet sektörüne yapılacak yatırımlar, proje alanı ve çevresi için ekonomik bir canlanma sağlayacaktır. Alana getirilecek yapısal kalite, sadece proje alanında değil, bütün Tarlabaşı semtinin gelişimi için bir fırsat olacaktır. Böylelikle bu proje bütün Tarlabaşı’nda değişimi tetikleyecek, kentin atıl kalmış bu bölümünün kente uyumunu sağlamak için ilk adımı oluşturacaktır. Projenin en önemli hedeflerinden birisi proje alanında bakımsızlık ve eskime nedeniyle oluşan sağlıksız çevreyi ve çok eski olan altyapıyı tamamen yenileyerek modern yaşamın isteklerine cevap verebilecek bir konuma getirmektir. Bunu yaparken bir taraftan Tarlabaşı’nın tarihsel dokusunu yarınlara taşımak diğer taraftan da günümüz yaşam ihtiyaçlarını ve çağımızın gereksinimlerini dönüştürülecek alana getirmek bu projeyi önemli kılan bir etkendir. Yenileme Projesi, kentin bu tarihi bölgesine, konusunda uzman mimarların hem korumacı hem modern yaklaşımlarıyla hakettiği değeri getirirken, yapıları tarihsel özelliklerini koruyarak, onların kullanıcılarını da, çağdaş konut yerleşimlerinin gereği olan yeşil ve güneşle buluşturmaktadır. Bütün konutlar için yeraltı otoparkları ve sosyal faaliyetin yoğunlaşacağı yaya alanları alanda yaratılacaktır. Proje tamamlandığında İstanbul, kentin merkezinde yeşille bütünleşen modernize edilmiş yeni bir yaşam alanına kavuşacaktır.
13
Kapak Artan Enerji Tüketimi ve Enerji Savaşları İnsanoğlu 19. yüzyıldan itibaren tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru geçiş yapmaya başlamıştır. Doğal olarak sanayi toplumuna geçiş, ülkelerin ekonomik faaliyetlerinin bu yeni düzene göre biçimlenmesini beraberinde getirirken, bir devletin ekonomisinin sürdürülebilirliği ve gelişimi için de farklı gereksinimlerin doğmasına neden olmuştur. Bu gereksinimlerin en başında ise “enerji” gelmektedir.
maktadırlar.1 Fakat gereksinim duyulan bu doğal kaynakların dünya üzerinde belirli miktarda rezervlerinin olması ve buna karşılık enerjiye olan talebin giderek artması hem bu ürünlerin fiyatlarının artmasına, hem de enerji talep eden ülkelerin birbirleriyle yarışmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan petrol, doğal gaz, kömür ve plütonyum kaynaklarına sahip özellikle Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde mevcut olan siyasi belirsizlik, enerji tedarikinin güvenliğini tehlikeye atmakta ve böylece fiyatların yükselmesine neden olan önemli bir diğer etken olmaktadır. Doğal olarak da böyle bir küresel konjonktürde ucuz ve güvenilir kaynaklar için devletler arasında silahlı çatışmalara varabilecek anlaşmazlıkların zaman içinde meydana gelmesi ihtimal dâhilindedir.
Sanayi devrimi ile ortaya çıkan enerji ihtiyacı, devletlerin dış politikalarını da şekillendirmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar gelir elde edebilecekleri ticaret geçiş noktaları ile ticaret merkezlerini kendi kontrollerine almak için çaba gösteren hegemon devletler, sanayileşme ile birlikte enerji kaynaklarını ve/veya enerji transit geçiş yollarını kontrol altında tutmayı dış politikalarının temel Petrol ve Doğal Gaz Üzerinde Artan Rekabet hedefleri olarak görmeye başlamışlardır. Enerji piyasasındaki daralma ve enerji fiyatlarının Ancak ülkelerin enerji tedarik kaynaklarını güvence yükselmesi hususunu, rekabetin diğer enerji ürünaltına almak için güttükleri bu politikalar, zaman lerine göre daha yoğun yaşandığı petrol ve doğal içinde şiddetli anlaşmazlıklara hatta kanlı savaşlara gaz piyasası özelinde incelersek görürüz ki, bu iki dahi neden olmuştur. Son olarak yakın tarihimizde piyasadaki arz talep dengesi giderek bozulmakta ve yaşadığımız Körfez Savaşı (1990-1991) ve Irak Sa- mevcut rekabetin giderek sertleşmesine neden olvaşı (2003 – 2011) enerji kaynaklarını kontrol et- maktadır. mek niyetini içinde barındıran kanlı savaşlara gösÖzellikle 2008 - 2009 küresel ekonomik krizinin terilebilecek örneklerdendir. Irak’ın Kuveyt’i işgal ardından 2010 yılında, küresel ekonominin toparetmesi ve dolayısıyla bu ülkenin petrol rezervlerini lanmaya başlaması, enerji tüketimini arttırıcı bir ele geçirmek niyeti ile tetiklenen Körfez ve Irak unsur olmuştur. Bu artışta Ekonomik Kalkınma ve Savaşları, endüstriyel devletlerin enerji tedariklerini İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerinin yanında sağladıkları kaynaklara ne derece önem verdiklerini OECD üyesi olmayan Çin, Hindistan gibi sürekli gözler önüne sermiştir. ekonomik büyüme yaşayan ülkelerin ve gelişmekte Irak Savaşı, endüstriyelleşmiş ülkelerin enerji teda- olan diğer ülkelerin enerji taleplerinin artması da riklerini güvence altına almak için giriştikleri savaş- etkili olmuş, küresel boyutta enerji ithalinde radikal ların ne ilkidir ne de sonuncusu olacaktır. Görül- bir artış yaşanmıştır. mektedir ki, enerji piyasasındaki güncel durum ülKonuyu rakamlar ile incelersek görürüz ki; 2010 kelerin yeniden sonu kanlı savaşlara sebebiyet vereyılında dünya enerji tüketimi yıllık %5,6’lık artış ile cek çatışmalara girme ihtimalini kuvvetlendirmek- 1973 yılından beri en büyük yıllık artışı göstermiştedir. Zira enerji üretiminde gelişmiş ekonomiler tir.² Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı’en çok petrol, doğal gaz, kömür ve nükleer enerji nın bilgi kuruluşu olan "Energy Information sağladıkları plütonyuma ihtiyaç duymaktadırlar ve Administration"ın (EIA), 2011 yılında hazırladığı bu gereksinimlerini büyük oranda ithalat ile karşıla- rapora göre ise enerji tüketimi 2035 yılına gelindi14
Kapak ğinde daha da artmış olacak ve günlük petrol ile Enerji ihtiyacı duyan gelişmiş ekonomiler, petrolsıvı yakıt tüketimi, 85 milyon varilden 112 milyon deki bu olumsuz tablo nedeniyle doğal gaz tüketvarile yükselecektir.³ me eğilimine girmişlerdir. Ancak burada da gaz Petrol ve doğal gaza olan talebin artması dışında rezervleri bakımından zengin ülkelerin özellikle enerji fiyatlarının yükselmesine neden olan bir di- Batılı gelişmiş ekonomiler tarafından güvenilir bietkisi ğer temel etken, şüphesiz mevcut rezervlerin azal- rer gaz tedarikçisi olarak görülmemelerinin 3 doğal gaz büyüktür. Günümüzde 44.8 trilyon m masından kaynaklanmaktadır. Özellikle İngiltere ile Avrupa Kıtası arasında bulunan Kuzey Denizi ile rezervleriyle Rusya, dünyada 8en büyük doğal gaz Meksika’daki petrol ve doğal gaz rezervleri azal- yataklarına sahip olan ülkedir. Yine Rusya, dünyamakta ve bunların yerine yetersiz kapasiteye sahip nın en büyük ikinci kömür 9yataklarına ve sekizinci olan yeni rezervler açılmaktadır.4 Bahsedilen bu petrol yataklarına sahiptir. Günlük 10.2 milyon sonyatakların ne derece azalmakta olduğunu birer ör- varil petrol üretimiyle de Suudi Arabistan’dan 10 Tüm bu özelra ikinci büyük petrol üreticisidir. nekle ülke bazında incelersek görürüz ki; Norveç, Kuzey Denizi’ndeki rezervlerinden 2001 yılında likleriyle tam bir enerji devi olan Rusya, başta AB günlük 3,422 bin varil petrol üretirken, 2009 yılın- olmak üzere doğal gaz ve diğer enerji ürünü sattığı da günlük 2.350 bin varil üretebilmiştir. İngiltere ülkelere karşı politik bir koza sahip olmaktadır. Bu ise yine Kuzey Denizi’nden 2009 yılında günlük durum da özellikle, gaz ihtiyacının % 36’sını, petrol ise % 30’nu 2.087 m3 gaz tedarik ederken, bu oran 2010 yılında ihtiyacının % 31’ni, kömür ihtiyacının 11 hiç hoşuna gitmeRusya’dan karşılayan AB’nin 1.988m3’e düşmüştür.5 Ayrıca bilindiği üzere dünya üzerindeki bilinen diğer rezervler de gün geçtikçe mektedir. Zira Moskova’nın enerji kaynaklarını bir tükenmektedir. Birçok araştırmacıya göre petrol politik koz olarak kullanabileceği endişesi ve Rusüretimi kısa süre içinde zirve yapacak ve bu şekilde ya’nın Ukrayna ile yaşadığı gaz krizleri ve Ukrayna tüketimin devam etmesi nedeniyle 2040’lı yıllarda üzerinden Avrupa’ya giden hatların Moskova tarapetrol rezervleri büyük oranda tükenmiş olacaktır.6 fından gaz trafiğine geçici olarak kapatılması gibi hoş olmayan örnekler, Batılı devletlerin Rusya’dan Petrol fiyatlarının artmasında önemli etkisi olan bu tedarik edilen doğal gaza şüpheyle yaklaşmalarına neden olmaktadır. Bu sebepten de başta iki etmenin dışında, bir diğer faktör de bilinen re- Nabucco12 gibi projeler ile Rusya dışında diğer gaz zervlerin büyük bölümünün, dünyada siyasi belir- üreticisi alternatif ülkeler aranmaktadır. sizliğinin hüküm sürdüğü ülkelerde olmasındandır. Orta Doğu’da yaşanan siyasi belirsizlikler, Afrika’- Doğal gaz pazarında Rusya’ya alternatif bir başka da; Sudan ve Nijerya gibi petrol üreten ülkelerdeki ülke bulmak oldukça güçtür. Zira bu madde her politik bunalımlar, bu bölgelerden ithal edilen pet- ülkede yoktur ve doğal gaz zengini şanslı ülkeler, rolün istikrarlı bir şekilde tüketiciye ulaşabileceği ya siyasi belirsizliklerin olduğu ya da çevre coğrafhususunda şüpheleri arttırmakta ve fiyatları olum- yasında silahlı çatışmaların yaşandığı ülkelerdir. Bu ülkelerin başında İran gelmektedir. İran, ortalama suz etkilemektedir. 30 trilyon m3 gaz rezervlerine sahip bir ülkedir. Gelişmiş ülkelerin karar alıcıları, farkında oldukları Ancak bilindiği üzere bu ülke, nükleer faaliyetleri bu olumsuz durumun üstesinden gelebilmek için nedeniyle özellikle Batı ile ciddi siyasi sorunlar yasürekli yeni hidrokarbon rezervleri aranmasını teşşamaktadır ve her an bir askeri bir müdahale ile vik etmektedirler. Ancak bulunan yeni rezervler karşı karşıya kalma durumundadır. Bu sebepten genellikle, petrol çıkarımını güçleştirecek açık degerek petrol gerekse doğal gaz bakımından son nizlerde bulunmakta ve bu durum petrol çıkartaderece zengin olan bu ülkenin kaynaklarına sorunbilmek için daha fazla yatırım yapılmasını gerekli suz ulaşılması ve bu sayede gaz ve petrol fiyatlarıkılmaktadır.7 Doğal olarak da zorlu coğrafyalarda nın aşağıya çekilmesi şu anki politik duruma göre yapılan çalışmalar maliyetleri arttırmakta ve tabi ki imkânsız görülmektedir. enerji fiyatlarını yukarı çeken bir başka etken olBir başka doğal gaz zengini ülke ise 25 trilyon maktadır. 15
Kapak m3’lük rezervleriyle Katar’dır. Ancak dünyanın bu üçüncü doğal gaz zengini ülkesi siyasi istikrarsızlığın had safhada olduğu Orta Doğu’da bulunmaktadır. Özellikle Arap Baharı ve İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehditlerinin gölgesinde, Katar’dan ithalat yoluyla tedarik edilecek enerjinin sekteye uğraması riski bulunmaktadır.
diğer unsur olarak önümüze çıkmaktadır. Anlaşılacağı üzere petrol ve doğal gaz rezervlerinin belli bir kapasitede olmaları ve hatta gün geçtikçe azalmaları, diğer taraftan gelişen ekonomilerin etkisiyle enerji tüketiminin giderek artması ve son yıllarda artan bölgesel siyasi belirsizlikler, enerjinin giderek pahalanmasına neden olmaktadır. Gerek nükleer reaktörlerden gerekse kömürden elde edilen enerjinin yüksek maliyetleri ve çevre açısından tehdit oluşturmaları da petrol ve doğal gazdan üretilecek enerjiye alternatif olmalarını zorlaştırmaktadır. Bu sebepten, güncel konjonktürün getirdiği şartlar içerisinde ülkeler enerji tasarrufuna yönelmedikleri ve rüzgâr, güneş, biyogaz gibi temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapmadıkları sürece mevcut kıt doğal gaz ve petrol yatakları sebebiyle ülkeler arası silahlı çatışmaların vuku bulması ihtimal dâhilindedir.
Görüldüğü üzere dünya üzerinde bilinen doğal gaz rezervlerinin ortalama %70’ne sahip olan Rusya, İran ve Katar13 içinde bulundukları siyasi koşullar nedeniyle istikrarlı enerji tedarikçileri olarak görülememektedirler. Bu durum da doğal gaz fiyatlarının düşmesine pek olanak tanımamaktadır. Son olarak da bu üç ülkenin sahip oldukları enerji kaynakları için başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan birçok Asya devletinin de sıraya girmiş olmaları, fiyatların gerilemesini engelleyen ve hatta arttıran son derece önemli bir 1Ann
Florini, Benjamin K. Sovacool, “Bridging The Gaps in Global Energy Governance”, Global Governance, Vol. 17, 2011, p. 59. 2BP (British Petrolium), BP Statistical Review of World Energy June 2011, http://www.bp.com/assets/bp_internet/ globalbp/globalbp_uk_english/reports_and_publications/statistical_energy_review_2011/STAGING/local_assets/ pdf/statistical_review_of_world_energy_full_report_2012.pdf., erişim tarihi: 4/8/2012 3EIA(Energy Information Administration), International Energy Outlook 2011, http://www.eia.gov/forecasts/ieo/ more 4Stuart Harrıs, “Global and Regional Orders and the Changing Geopolitics of Energy”, Australian Journal of International Affairs, 2010, Vol. 64, No. 2, p. 168. 5US. Energy Information Administration, http://www.eia.gov/countries/country-data.cfm?fips=UK, erişim tarihi: 2/6/2011 6Gioietta Kuo, “Will Natural Gas Replace Oil”, World Future Review, Spring 2012, s. 8. 7Nikolay Kaveshnikov, “The Issue of Energy Security in Relations Between Russia and the European Union”, European Security, 2010, Vol. 19, No. 4, s. 588. 8CIA - The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/ rankorder/2179rank.html, erişim tarihi: 5/8/2012 9Energy Information Administration, “Russia Energy Data, Statistics and Analysis – Oil, Gas, Electricity, Coal”, http://www.eia.doe.gov/emeu/cabs/Russia/pdf.pdf, erişim tarihi: 7/6/2012 10CIA - The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/rs.html, erişim tarihi: 1/8/2012 11Avrupa Komisyonu Resmi Web Sitesi, http://ec.europa.eu/energy/international/russia/russia_en.htm, erişim tarihi: 2/2/2012 12Bkz. Nabucco Gas Pipeline, http://www.nabucco-pipeline.com/portal/page/portal/en, erişim tarihi: 7.8.2012 13Stuart Harrıs, a.g.e., s. 169.
16
Kapak Enerji Verimliliği: Avrupa’daki Kent Girişimleri Sürdürülebilir kalkınma ve etkili enerji kullanımı gibi hedeflere ulaşmada ulusal politikalar geliştirilmesi oldukça önemlidir. Ancak yerel seviyede gerçekleştirilen faaliyetlerin etkileri ulusal faaliyetlere nazaran daha kolay hissedilir. Sürdürülebilir kalkınma ve etkili enerji kullanımı konusunda yerel yönetimlerin ve kentlerin girişimleri sadece takdir edilmiyor, halka hizmet etmekle yükümlü olan yerel yönetimlerin görevleri arasında kabul ediliyor. Avrupa’da değişik düzeylerde uygulamalar bulunuyor.
Oslo kenti (Norveç) kısa bir süre once enerji tasarrufu sağlayan sokak aydınlatmalarından faydalanmaya karar verdi. 10,000 Yüksek Basınçlı Sodyum sokak aydınlatma direkleri Oslo sokaklarına yerleştirildi. Bu direkler merkezi bir lokasyondan bireysel olarak kontrol edilebiliyor ve gerekli olduğunda ışık azaltılıyor. Bu sayede enerji tasarrufu sağlanıyor ve lambaların kullanım ömrü uzuyor. Sokak aydınlatması ve aydınlatma kontrolü konusunda getirilecek etkili kullanım standartları kentin genelindeki enerji tüketiminde Viyana (Avusturya) ve Münster (Almanya) önemli bir etki sağlayabilir ve enerji kullanımında Belediyeleri oldukça katı bina inşa standartları ve hatırı sayılır bir tasarruf sağlar. enerji tasarruf kuralları getirerek kent çapında Atıktan enerji üretimi CO² emisyonunu azaltmanın diğer bir yoludur. Bu teknoloji uzun zamandır Freiburg (Almanya) kenti tarafından kullanılmaktadır. Belediyeye ait anaerobik arıtma tesisi 36,000 ton organik atıktan 4 milyon m³ biogaz ve 15.000 ton gübre elde e tti. Göteborg’da (İsveç) çöpten enerji üreterek yıllık ortalama 200.000 ton daha az CO² salınımı sağlanıyor. Bu sayede biogas yıllık 7 GWh elektrik üretiyor. Stokholm’de (İsveç) bu sayede oluşan biogas şehir içi otobüs enerji tasarrufu projeleri başlatmıştır. Viyana’daki seferlerinde, çöp kamyonlarında ve taksilerde belediye düzenlemesine göre şu anda tüm yakıt olarak kullanılıyor. belediye ihale ve anlaşmalarında zorunlu olan Kombine ısı ve güç sistemi (CHP) etkili enerji 100’den fazla ekolojik gereksinim oluşturmuştur. kullanımında önemli katkılar sağlayabilir. Bu Bu sayede yıllık 17 milyon Euro kâr ve 30.000 sistemin oluşturulmasında iki ana yaklaşım ton düşük CO² emisyonu sağlanmıştır. bulunuyor. Birincisi binayı ısıtmak için elektrik Münster’deki meskenlerde termal verimlilik üretimi esnasında oluşan ısı gibi atık ısıyı uygulamaları sayesinde 5.600’ün üzerinde az kullanmaktır. İkincisi ise özel bir ısı yükü enerji harcayan konut ve 85 iş yeri inşa edilmiş. üretmek ve ürettiği elektrik enerjisini yerel ağa Böylelikle kent 13 milyon KWh enerji tasarrufu göndermektir. Helsinki (Finlandiya) Belediyesi sağlamış ve her yıl en azından 3,400 ton daha az kombine ısı ve güç tesisi inşaasına başladı ve şu CO² üretmiştir. anda kentin gereksiniminden daha fazla elektrik 17
Kapak üretebiliyor. Bunun neticesinde Helsinki Enerji ihtiyaç fazlası enerjiyi İskandinav şebekesine satıyor. Aynı zamanda kentin merkezi ısıtmasının %92’sini üretiyor. Böylelikle enerji daha verimli kullanılıyor, düşük karbon salınımı ve önemli ekonomik kâr elde ediliyor.
kirliliğinin azaltılmasına uzun vadede katkı sağlayacaktır. İletişim kampanyasının başarısı ve proje fikrinden dolayı Barselona Güneş Enerjisi Yönetmeliği diğer belediyeler için örnek teşkil etmiş ve Katalunya’daki pekçok kent benzer yerel düzenlemeler benimsemiştir.
Barselona Belediyesi’nin bu konudaki çalışmaları da dikkate değer. Bu çalışmalar arasında yönetim, tedarik, tüketim, sosyal ve iletişim stratejilerinin yanı sıra çevresel olarak sürdürülebilir kenti teşvik eden, hava kirliliğini ve fosil yakıtı tüketimini azaltan ekonomik ve yasal stratejiler yer almaktadır. Yasal açıdan Barselona Güneş Enerjisi Yönetmeliği’ne sahip ilk Avrupa kentidir. Buna gore yeni inşa edilen ve büyük tadilat geçiren tüm sıcak su gereksinimlerinin % 60’ını güneş enerjisi ile karşılamak zorundalar. Böylelikle güneş enerjisinden faydalanan alanlarda büyük bir artış oldu. Temiz ve güvenli enerjinin daha yaygın kullanımı kentteki çevre
Bilginin ve en iyi uygulamaların paylaşılması kentleri sadece insanların o anki ihtiyaçlarına kısa vadeli çözümler üretmeye değil, gelecekteki nesillerin minnettar olacakları uzun vadeli sürdürülebilir çözümler üretmeye de teşvik eder. Yerel yönetimler, özel sektör ve hemşehriler arasındaki işbirliği hayat standartlarını yükseltebilir ve bu özellikle büyük kararlar ve eylemlere ihtiyaç duyan büyük kentler için geçerlidir. Yerel girişimler ve çözümler, özellikle de belirsizliklerin olduğu, kaynakların azaldığı ve kirliliğin arttığı bu dünyada kent sakinleri için ve buna bağlantılı olarak küresel çözümler için önemli katkılar sağlayabilir.
18
Faaliyetler Desantralizasyon: Demokrasi ve Yerel Kalkınma İçin Önemli Bir Araç
Yaklaşık 200 yerel ve merkezi yönetim, bölgesel ve uluslararası teşkilat temsilcisi ve Tunus Ulusal Kurucu Meclisi üyesi 28-30 Mayıs 2012 tarihlerinde Tunus’taki desantralizasyon ve anayasal süreci tartışmak üzere Tunus’ta bir araya geldi. Konferans, Tunus Kentleri Ulusal Federasyonu (FNVT), UCLG, Barselona İl Yönetimi, Fransızca Konuşan Belediye Başkanları Derneği (AIMF) ve Arap Kentler Birliği (ATO) tarafından ortaklaşa düzenlendi.
şar Said Mechichi, İçişleri Bakanı adına, desantralizasyonun devletin birliğini güçlendirmede gelecek için elzem bir seçenek olduğunu yeniden teyit etti. Dr. Kadir Topbaş, Tunus yerel demokrasisini güçlendirmek için yerel aktörlere ve yönetimlere yardım etme hususunda UCLG’nin kararlılığını belirtti.
Desantralizasyon konulu ilk müzakerenin ardından katılımcılar üç paralel atölye çalışmasında desantralizasyon ve yetkilendirme araKonferansın açılışında merkezi yönetim tem- sında denge, yerel yönetimlerin kalkınma ve silcileri, Tunus Ulusal Kurucu Meclisi’nin Ye- sivil toplumla olan ilişkilerindeki rolü üzerine rel Yönetim Komisyon Başkanı ile UCLG fikir ürettiler. Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- İlk atölye çalışmasında UCLG-MEWA Genel kanı olan Kadir Topbaş yer aldı. Tunus Beledi- Sekreteri Mehmet Duman, UCLG-MEWA’nın ye Başkanı ve Tunus Kentleri Ulusal Federas- Orta Doğu ve Batı Asya Bölgesi’ndeki yerel yonu (FNTV) Başkanı Saifallah Lasram, açılış yönetimin ve desantralizasyonun güçlenmesine konuşmasında yerel yönetim ve yerel demok- hizmet eden çalışmalarının altını çizerek, rasiyi güçlendirmek için yeni anayasada yer desantralizasyon bağlamında bölgeyi ve mevalması gereken ilkeleri hatırlattı. İçişleri Ba- cut durumu yansıtan bir konuşma yaptı. kanlığı’nda Reformasyondan sorumlu Müste19
Faaliyetler Eski Kaymakam ve Belediye Başkanı Dr. Ahmet N. Helvacı, Türkiye’deki yerel yönetim ve desantralizasyon konusunda bir sunum gerçekleştirdi.
oluşturma gibi konularda müzakerelerde bulundular. Sivil toplum ile ilgili konularda, katılımcılar katılımcı demokrasi ile temsilci demokrasinin bir arada olması gerektiğine karar verdiler. Katılımcılar eskiden yönetime sadakat gösteren sivil toplumun kendi kararlarını dile getiren bir role büründüğünü resmen kayda geçtiler. Ayrıca ülkenin üçte birinde belediye bulunmadığı ve her hemşehriye aynı önceliklerin tanınması gerektiğinin de altı çizildi.
Yerel otonominin önemini vurgulamak, farklı seviyelerde yerel topluluklar oluşturmak, sorumlulukların ve kaynakların yönetimin farklı seviyeleri tarafından uygun bir şekilde paylaşılmasını sağlamak, hemşehrilerin katılımını teşvik etmek ve yerel yönetimler üzerinde kontrol sağlayan bir mevzuat oluşturmak için Tunus’un yeni anayasasında siyasi, idari ve mali desantralizasyonu bir araya getirmeyi teşvik etmenin gerekliliği hususunda fikir birliğine varıldı.
Desantralizasyon ve yerel yönetişimin güçlenmesi ülkenin gelecekteki kalkınmasını sağlamlaştırmada önemli bir yoldur. Bu nedenle uluslararası ortaklar değişim sürecinde destek sağlamayı ve yerel yönetimlerin rolünü güçlendirmeyi teklif ettiler.
Gerçekleşen üç atölye çalışması esnasında katılımcılar bölgesel eşitsizliği azaltmak için bölgesel idare seviyesi olarak bölgelerin durumu, merkezi yönetimlerin yerel yönetimler üzerindeki kontrolünün zayıflaması ve yönetimin farklı seviyeleri arasında daha yapıcı bir işbirliği sağlamak için merkezi yönetim ve yerel idareler arasında en uygun bağlantının kurulması için ilgili yer, yerel vergi sistemini güçlendirme ve çeşitlendirmenin gerekliliği, şeffaflığı ve etkili yönetimi geliştirerek şeffaf ve tahmin edilebilir bir temelde yerel yönetimlere kaynak aktarılması ve ayrıca yerel yönetim sistemi
Kapanışta, yerel yönetimler karşılaştıkları ihmallere karşı uyarıda bulundular ve parlamenterlere anayasa sürecinde bir diyalog oluşturmak için seçmen yerel yönetimlerle görüşmeleri için çağrıda bulundular. Ayrıca yeni anayasanın gelişimine katkı sağlamak için bazı pilot projelere önayak olmayı teklif ettiler.
20
Faaliyetler BM Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu İstanbul’da Gerçekleşti BM Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu (UN AoC) Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon eş-başkanlığı ile 31 Mayıs – 01 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlendi. “Medeniyetler İttifakı, Kentler, Hemşehriler” isimli özel bir oturum, kentlere ve yerel yönetimlere ithaf edildi. Forumda, küresel dayanışmanın arttığı bir dönemde kültürler-arası diyalog ve ortaklık için küresel bir platform olan İttifak’ın önemini onaylayan 70 ülke, 15 uluslararası organizasyon, önemli sayıda kurum, kuruluş ve STK yer aldı. Sunumların yarısından fazlası İttifak’ı hem mali hem de benzeri şekilde destekleyeceği, böylelikle İttifak’ın gelecek aktivitelerinin daha iyi planlanabileceği ve var olan projeleri güçlendirebileceği yönünde güvence verdi. Buna ek olarak, katılımcılar bir arada yaşamak için ortak paylaşılan değerlerin de arasında bulunduğu İttifak’ın yetkileri, kentler ve çeşitlenen yerel yönetimler ve kültürler-arası aktiviteleri desteklemede özel sektörün rolü gibi birçok konuda tartıştılar. Moderatörlüğünü UCLG Genel Sekreteri Josep Roig’in yaptığı “Medeniyetler İttifakı, Kentler, Hemşehriler” konulu oturumda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, UCLG ve UNACLA Başkanı Kadir Topbaş, Dakar Belediye Başkanı ve UCLG Afrika Başkan Yardımcısı Khalifa Ababacar Sall, ABD, Uluslararası Yaratıcı Kentler kurucusu ve yöneticisi Linda Lees, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Avrupa Konseyi Demokrasi Genel Direktörü Snezana Samardzic-Markovic ana konuşmacılar olarak yer aldı. Yerel yönetimlerle ilgili olan üçüncü oturumun organizasyonu UCLG-MEWA tarafından gerçekleştirildi.
21
Faaliyetler Birleşmiş Milletler’in First Lady’si Sayın Yoo (Ban) Soon-Taek’in UCLG-MEWA Ziyareti
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un eşi Sayın Yoo (Ban) Soon-Taek UCLG-MEWA binasında bulunan Uluslararası Genç Liderler Akademisi’ni (UGLA) 1 Haziran 2012 tarihinde ziyaret etti. UNICEF’in organizasyonu, CORIO’nın ortaklığı ve Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği’nin koordinasyonunda kurulan Uluslararası Genç Liderler Akademisi, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA), UNICEF ve Dünya Yerel Demokrasi Akademisi’nin (WALD) ortaklığında imzalanan protokol ile İstanbul’da bulunan UCLG-MEWA binasında eğitim vermektedir. UNICEF ve Save the Children, akademinin uluslararası müfredatının geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, UNICEF Daimi Temsilcisi Regina de Dominicis, CORIO Türkiye Temsilcisi Esra Yalçın ve Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği Onursal Başkanı Sezai Hazır’ın yaptığı açılış konuşmalarının ardından söz alan Yoo
(Ban) Soon-Taek öğrencilerin sorularını cevapladı. Uluslararası Genç Liderler Akademisi ile ilgili sunumun ardından Sayın Yoo (Ban) Soon-Taek Akademi kapsamında yapılan eğitimler ve Türkiye’deki gençlik çalışmaları hakkında bilgi alarak gençlerle sohbet etti. 2010 yılından bu yana Türkiye’nin 43 kentinde 86 genç UGLA’da eğitmen oldu ve gönüllü eğitmenler bugüne kadar 25 kentte 15-30 yaş arası 1.572 gence UGLA eğitimlerini ulaştırdı. Eğitimi alanlar arasında lise öğrencileri, 20 yaş altı gençler, dezavantajlı gençler (yetiştirme yurdunda kalan gençler, genç kadınlar ve suça yatkın gençler, vb.) bulunmaktadır. UGLA bünyesinde bugüne kadar; Temel Bilgisayar Okuryazarlığı, Yazılım, Bilgi ve İletişim Teknolojileri, CISCO IT (Cisco Information Technologies) Ağ Kurma Eğitimleri, İletişim, Proje Yönetimi, Finansal Okuryazarlık, Ayrımcılık ve Yeni Medyada Nefret Söylemi ve HIV/AIDS, Belgesel Sinema ve Sosyal Sorumluluk, Uyuşmazlık Çözümünde Müzakere ve Arabuluculuk eğitimleri verilmiştir.
22
Faaliyetler UCLG Eş-Başkanı Wan Qingliang Başkan Kadir Topbaş’ı Ziyaret Etti
Guangzhou Eski Belediye Başkanı ve Çin Belediye Başkanları Birliği Başkan Yardımcısı Sayın WAN Qingliang 17-18 Temmuz 2012 tarihlerinde İstanbul’a gelerek Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Dünya Başkanı Kadir TOPBAŞ’ı ziyaret etti. UCLG Eş Başkanı WAN Qingliang’a İstanbul’u ziyaretinde Çin İstanbul Başkonsolos Vekili TIAN Kaisheng, Guangzhou Belediyesi Başkan Yardımcısı CHEN Gugui, Guangzhou Belediyesi Ekonomi ve Ticaret Komisyonu Genel Müdürü WANG Xudong, Guangzhou Belediyesi Dış İlişkiler Ofisi (GZFAO) Genel Müdürü LIU Baochun, Guangzhou Belediyesi Kentsel Planlama Genel Müdürü LI Ming, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) Guangzhou Başkanı ZENG Kaizhang, Guangzhou Endüstri ve Ticaret Federasyonu Başkanı ve Kingfa Bilim ve Teknoloji Şirketi Başkanı YUAN Zhimin, Guangzhou Endüstri ve Ticaret Federasyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı HUANG Hehong, Guangzhou İşbirliği Ofisi Genel Müdürü TAN Zhixiang,
Guangzhou Otomobil Sanayii Grubu Başkanı ZHANG Fangyou, Guangzhou Eczacılık Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü LI Chuyuan ile Conghua İl Yönetimi Belediye Başkanı Yardımcısı FANG Jizhang eşlik etti. UCLG Eş Başkanı WAN Qingliang, İstanbul seyahatinin ilk gününde beraberinde gelen işadamlarından oluşan kalabalık bir heyetle Four Seasons Hotel’de gerçekleşen İstanbul Guangzhou Günü’nün açılışını yaptı. 2012 yılının “Türkiye’de Çin Yılı” olması sebebiyle bu etkinlik çerçevesinde gerçekleştirilen törende iş dünyasının önemli isimleri konuşma yaptı. Eş Başkan WAN, UCLG Başkanı Kadir TOPBAŞ ve UCLG Genel Sekreteri Josep ROIG ile bir araya geldiği iki günlük ziyaretinin son gününde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ’ın ev sahipliğinde düzenlenen öğle yemeğinden sonra Başkan TOPBAŞ’ı makamında ziyaret etti. Yapılan toplantıda daha çok UCLG Dünya
23
Faaliyetler Teşkilatı’nın gündemindeki konular ele alındı. Ayrıca toplantının hemen ardından düzenlenecek olan Uluslararası Guangzhou Kentsel İnnovasyon Ödülleri’nin Basın Toplantısı ile ilgili detaylar konuşuldu. Bu görüşmenin ardından İstanbul Belediye Binası’nda düzenlenen Basın Toplantısı’na geçildi. Uluslararası Guangzhou Kentsel İnnovasyon Ödülleri’nin tanıtımının yapıldığı basın toplantısında aynı zamanda İstanbul ile Guangzhou arasında imzalanan Kardeş Şehir Protokolü’nün ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLGMEWA) ile Guangzhou Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü (GZFAO) arasında imzalanan Mutabakat Muhtırası’nın da imza törenleri gerçekleşti. Guangzhou Belediye Başkan Yardımcısı CHEN Rugui, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem BAŞTÜRK, UCLG Genel Sekreteri Josep ROIG, Çin Komünist Partisi Guangzhou İl Genel Sekreteri ve UCLG Eş Başkanı WAN Qingliang, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG Başkanı Kadir TOPBAŞ, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Vekili TIAN Kaisheng, UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet DUMAN, ve Guangzhou Belediyesi Dış İlişkiler (GZFAO) Müdürü LIU Baochun’un hazır bulunduğu toplantıda UCLG Eş Başkanı WAN ile UCLG Başkanı TOPBAŞ’ın yaptığı konuşmaların ardından
imza törenine geçildi. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLGMEWA) ile Guangzhou Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü (GZFAO) arasında imzalanan ve iki kurumun yaptığı organizasyonlarda birbirlerini desteklemesinin amaçlandığı Mutabakat Muhtırası’nı UCLG MEWA adına Genel Sekreter Mehmet DUMAN ile GZFAO adına Genel Müdür LIU Baochun imzaladı. İmzalanan İşbirliği Protokolü, özellikle Uluslararası Guangzhou Kentsel İnnovasyon Ödülleri’nin MEWA Bölgesi’ndeki tanıtımı ve MEWA üyelerinin yarışmaya katılımının teşvik edilmesi ile UCLG-MEWA Genel Sekreterliği’nin düzenlediği etkinliklerin Guangzhou Ofisi tarafından desteklenerek o bölgedeki üyelerin katılımının teşvik edilmesine yöneliktir. Basın Toplantısı, UCLG Genel Sekreteri Josep ROIG, UCLG Eş Başkanı WAN Qingliang ve UCLG Başkanı Kadir TOPBAŞ’ın gazetecilerin sorularına cevap vermesiyle son buldu. Eş Başkan WAN, programındaki son resmi görüşme olan basın toplantısının ardından Kadir TOPBAŞ, UCLG Genel Sekreteri Josep ROIG ve UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet DUMAN tarafından uğurlandı. Daha sonra Başkan TOPBAŞ, UCLG Genel Sekreteri Josep ROIG ve UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet DUMAN Teşkilatın gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundular.
24
Faaliyetler Dünya Kentsel Forumu Dünya Kentsel Forumu’nun 6. Oturumu 1-7 Eylül 2012’de Napoli’de BM-Habitat ve İtalya’nın ev sahipliğinde gerçekleştirecek. UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman’ın katılacağı ve konuşma yapacağı Forum’un bu yılki teması Kentlerin Geleceği olacak. 4 başlık altında ele alınacak olan konu, Kentsel Planlama, Eşitlik ve Refah, Üretken Kentler, Kentsel Mobilite, Enerji ve Çevre başlıklarına odaklanacak. Ayrıca forumda diyaloglara ek olarak, Yerel Yönetimler Gündemi ile ilgili özel toplantılar da yapılacak. BM-HABITAT İcra Direktörü Dr. Joan Clos, İtalya Hükümeti’ne ve Napoli Belediyesi’ne etkinliği sağladıkları için teşekkürlerini sundu. Clos, “Önümüzdeki Dünya Kentsel Forumu’nu öncekilerden daha iyi hale getirmek için, BM-HABITAT ve diğer ortaklarla çalışmayı dört gözle bekliyoruz,” dedi. Forum kentler için daha iyi çalışma adına hükümet liderlerini, bakanları, belediye başkanlarını, diplomatları, ulusal üyeleri, bölgesel ve uluslararası yerel yönetim birliklerini, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri, halka yakın kadın birliklerini, gençleri ve yoksul mahalle gruplarını bir araya getiriyor. Ayrıca başkanlığını UCLG ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yapacağı BM Yerel Yönetimler Danışma Komitesi (UNACLA) yıllık toplantısı da 2 Eylül Pazar günü gerçekleşecek.
CEMR Genel Kurul Toplantısı UCLG Avrupa Bölge Teşkilatı (CEMR)’nın Genel Kurul Toplantısı 26 – 28 Eylül 2012 tarihinde Cadiz (İspanya)de yapılacak. Toplantı desantralizasyon, demokrasi ve kalkınma konularını ele alacak. CEMR Genel Sekreteri Frédéric Vallier: ‘‘ Avrupa değişiyor, kriz Avrupalı liderlere gezegenimizin geleceğini politik ve ekonomik açıdan yeniden tanımlamak için bir fırsat sağlıyor. Bu değişikliklerin belediye ve bölgelerimizde önemli etkileri olacak, tam da bu nedenle CEMR tüm yerel, bölgesel, ulusal ve Avrupalı yönetim aktörlerinin üç önemli konuda (desantralizasyon, demokrasi ve kalkınma) iş birliğinde bulunmasının önemli olduğunu düşünüyor’’, diyor ve ekliyor: “Desantralizasyon çünkü kriz zamanlarında gücün yönetimin farklı kesimleri tarafından paylaşılması pek çok Avrupa ülkesinde gündemde. Bu toplantı, yerel ve bölgesel liderleri bir araya getirerek bu konudaki tecrübelerini paylaşmayı amaçlıyor. Demokrasi çünkü yerel demokrasi olmadan gerçek demokrasinin sağlanabileceğine inanmıyoruz. Belediyeler ve bölgeler, yönetişimin vatandaşlara en yakın kesimi olarak vatandaşları yerel politikalarda yer almaya teşvik etmek için en uygun yerlerdir. Kalkınma çünkü ekonomik ve sosyal istikrarsızlıkların olduğu dönemlerde, yerel ve bölgesel liderler özellikle gençler için yeni girişimler ve iş istihdamı sağlamak konusunda kendi kapasitelerine güvenmelidirler.” Toplantı, başta Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinden yerel ve bölgesel yönetim temsilcilerini bir araya getirerek tecrübe paylaşımı konusunda fırsat sunacak. Cadiz Kenti bu yıl dünyanın üçüncü en eski demokratik anayasası ve İspanya’yı özgürlük, sivil haklar ve vatandaşlık konusundaki prensipler ile tanıştıran ilk anayasa olan Pepa’nın 200. Yılını kutluyor. Bu bağlamda toplantının Cadiz’de gerçekleşmesi de önem arz ediyor. 40 Avrupa ülkesinden 55 üye birlik ile 100.000 yerel ve bölgesel yönetimi temsil eden CEMR’ın Genel Kurul toplantısı oldukça önemli bir networking ve bilgi paylaşımı platformu olacak. 25
Faaliyetler UCLG Başkanı Kadir Topbaş, 2015-Sonrası Kalkınma Gündemi Konusunda Seçkin Kişiler Üst-Düzey Paneli’ne Üye Seçildi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimoon 31 Temmuz 2012 tarihinde Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin hedef tarihi olan 2015 sonrası küresel kalkınma gündemi hakkında bilgi verecek Üst-Düzey Panel üyelerini açıkladı. Üyeler arasında UCLG Başkanı Kadir Topbaş da yer alıyor. Bu üyelik, UCLG Dünya Teşkilatı ve üyelerinin Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleştirilmesi yönündeki çabalarının tanınmasının neticesidir. Yeni yapılmış bir araştırmaya göre yoksulluğun ve çarpık kentleşmenin azaltılması ve suya erişim konularında başarı sağlanacaktır; bu konular özellikle yerel ve bölgesel yönetimlerin çalışma alanına dâhildir. Sayın Ban Ki-moon Üst-Düzey Panel’den cesur ve pratik bir kalkınma vizyonu hazırlamasını istedi. Panel’in ilk toplantısı BM Genel Kurulu çerçevesinde Eylül ayında gerçekleşecek. 2013 yılının ilk yarısında panelin Genel Sekreter’e çalışmaları konusunda rapor sunması bekleniyor.
Panel Üyeleri; Susilo Bambang YUDHOYONO Ellen Johnson SIRLEAF David CAMERON Fulbert Gero AMOUSSOUGA Vanessa Petrelli CORREA Yingfan WANG Maria Angela HOLGUIN Gisela ALONSO Jean-Michel SEVERINO Horst KOHLER Naoto KAN Ürdün Kraliçesi RAINA Betty MAINA Abhijit BANERJEE Andris PIEBALGS Patricia ESPINOSA Paul POLMAN Ngozi OKONJO-IWEALA Elvira NABİULLINA Graça MACHEL Sung-Hwan KIM Gunilla CARLSSON Emilia PIRES Kadir TOPBAŞ John PODESTA
ENDONEZYA DEVLET BAŞKANI LİBERYA DEVLET BAŞKANI İNGİLTERE BAŞBAKANI BENİN BREZİLYA ÇİN KOLOMBİYA KÜBA FRANSA ALMANYA JAPONYA ÜRDÜN KENYA HİNDİSTAN LETONYA MEKSİKA HOLLANDA NİJERYA RUSYA FEDERASYONU GÜNEY AFRİKA KORE CUMHURİYETİ İSVİÇRE DOĞU TİMOR TÜRKİYE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Eş-Başkan Eş-Başkan Eş-Başkan Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye
Tawakel KARMAN Amina J. MOHAMMED
YEMEN BM
Üye Üye
26
Faaliyetler 7. İpek Yolu Belediye Başkaları Forumu Gaziantep’te düzenlenecek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 911 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşecek olan 7. İpek Yolu Belediye Başkanları Forumunu düzenleyecek. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı (UCLG-MEWA) işbirliği ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşecek olan etkinlik, farklı Birleşmiş Milletler yapıları, ülkeler, ticari yapılar, sivil toplum örgütleri ve dünyanın her yerinden katılımcılar bir araya getirecek. 7.İpek Yolu Belediye Başkanları Forumu, İpek Yolu’nun birçok farklı ülke ve kültürden gelen kentleri için sadece bir ağ oluşturma fırsatı sağlamayacak, aynı zamanda gelecekte faydalı dostluklar kurmasına da imkân verecek. Katılımcılar arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UCLG Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra forumda, Dünya Vatandaşlar Örgütü (WCO) Başkanı Dr. Young Hoon Kwaak, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey, Gaziantep Valisi Erdal Ata ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da yer alacak. Forum sırasında “Kültürel Miras ve İpek Yolu’nun Çocukları” ve “Geleneksel İpek Yolu’ndan Geleceğin E-Ticaretine” konulu sunumlar yapılacak.
Africities Zirvesi 4-8 Aralık 2012’de Dakar’da Yapılacak Dakar, 4-8 Aralık 2012 tarihleri arasında 6. Africities Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. 6. Zirvenin konusu “Bölgelerinden yola çıkarak Afrika’yı inşa etmek: Yerel Yönetimlerin sorunları nelerdir?” olacak. Zirve; kentleşme, küreselleşme, demokratikleşme ve sonucunda ortaya çıkan desantralizasyon dinamiklerinin, kıtanın yerleşiminin ve gelişiminin yeniden düzenlenmesi, bugün ve yarının dünyasında sahne alması üzerindeki etkiyi irdelemeyi hedefliyor. Foruma yaklaşık 5000 kişinin katılması bekleniyor. Yerel yönetim, sürdürülebilir kalkınma ve istihdamdan sorumlu bakanlar, merkezi ve yerel yönetim temsilcileri, sivil toplum örgütleri, kamu ve özel sektörden işletmeciler, araştırmacılar ve akademisyenler, uluslararası işbirliği ajanslarından oluşan katılımcılar, Afrika’nın yerel yaşamının tüm aktörlerini ve dünyanın diğer bölgelerinden ortaklarını temsil ediyor. 27
Faaliyetler
UCLG-MEWA Kongresi Bağdat’ta Toplanacak UCLG-MEWA Kongresi (Yönetim Kurulu, Konsey ve Genel Kurul Ortak Toplantısı) 11-13 Ocak 2013 tarihlerinde Bağdat Belediyesi’nin ev sahipliğinde Irak’ta gerçekleşecek. Toplantının ilk günü GOLD III (Yerel Demokrasi için Küresel Gözlemevi) raporu için MEWA bölgesinde çalışan ulusal uzmanlar bölge koordinatörünün düzenlediği toplantıda bir araya gelerek araştırmalarını değerlendirecek. Ayrıca UCLG Kentsel Sağlık Komitesi’nin üçüncü toplantısı yapılacak. İkinci gün MEWA ülkelerinde Çöl Fırtınalarının Etkisi ve MEWA Ülkelerinde Yerel Yönetişim Sistemleri konulu toplantılar düzenlenecek. UCLG-MEWA Kongresi’nin gerçekleşeceği son gün ikili temaslar ve sosyal programlar ile son bulacaktır.
Taslak Program 11 Ocak 2013, Cuma günü: 0900-1200 GOLD III MEWA Bölgesel Çalışma Toplantısı (teyit edilecek) 1400-1800 UCLG Kentsel Sağlık Komitesi 3. Toplantısı 12 Ocak 2013, Cumartesi günü: 0900-1200 MEWA ülkelerinde Çöl Fırtınalarının Etkisi konulu Toplantı 1400-1800 MEWA Ülkelerinde Yerel Yönetişim Sistemleri konulu Toplantı 13 Ocak 2013, Pazar günü: 0900-1200 UCLG-MEWA Kongresi (Yönetim Kurulu, Konsey ve Genel Kurul Ortak Toplantısı) 1200-1300 Kardeş şehir protokollerinin imzalanması 1400-1800 İkili görüşmeler, sosyal programlar, tarihi ve turistik mekânların ziyareti
28