WiNART PROJE DERGiSi ÖZEL SAYI 2019

Page 1






,661

Verimli Fuarlar Geçirmenizi Dileriz

0ú0$57 <$<,1&,/,. YH 25*$1ú=$6<21 6$1 7ú& /7' û7ú $G×QD

Kemalettin AKSÖZ

'VBSMBS CJSÎPL mSNB UBSBG OEBO àSàO HSVQMBS O O TFSHJMFOEJ˘J TFLUÚS QSPGFTZPOFMMFSJ JMF àSFUJDJMFSJO CVMV̄UV˘V LÚQSà OJUFMJ˘J UB̄ ZBO UJDBSFUJ HFMJ̄UJSNF QMBUGPSNMBS E S #V UJDBSJ QMBUGPSNMBSEB TFSHJMFOFO àSàO HSVQMBS O O ZBO OEB TFLUÚSàO VMB̄U ˘ TPO JOPWBUJG HFMJ̄NFMFS EF UBLJQ FEJMNFLUFEJS #J[MFS EF 8JO "351SPKF WF "-6 "SU %FSHJMFSJ PMBSBL GVBSMBS CBT O UPQMBOU MBS O ÚEàM UÚSFOMFSJOJ ZBL OEBO UBLJQ FEFSFL ZFSFM WF VMVTMBSBSBT UJDBSJ QMBUGPSNMBSEB TFLUÚSàNà[F ZÚO WFSFO FULJOMJLMFSJO OBC[ O UVUNBZB EFWBN FEJZPSV[ "MNBOZB /JKFSZB łSBO WF (àSDJTUBO àMLFMFSJOEF CVMVOBO UFNTJMDJMJLMFSJNJ[ JMF TJ[MFSJ EBIB HFOJ̄ LJUMFMFSF VMB̄U S ZPS JISBDBUB WF JISBDBU ZBQNBL JTUFZFO TFLUÚS QBZEB̄MBS N [B EFTUFL PMVZPSV[ : M O JML ÎFZSF˘JOEF łSBO %P 8JOUFDI 1PMPOZB #VENB 6LSBZOB *OUFSCVJME GVBSMBS OEB :VSUE ̄ ½[FM 4BZ N [ O EB˘ U N O HFSÎFLMF̄UJSEJL :VSUE ̄ ½[FM 4BZ N [ JMF EF $F[BZJS #BUJNBUFD 4 SCJTUBO 4FFCCF (àSDJTUBO $BVDBTVT -BHPT 5IF #JH #B˘EBU *SBLCVJME 'BT 5IF #JH ,BIJSF 5IF #JH "EEJT#VJME GVBSMBS OEB TFLUÚS QSPGFTZPOFMMFSJZMF CJS BSBZB HFMFDF˘J[ 8JO "351SPKF WF "-6 "SU %FSHJMFSJNJ[JO TPO TBZ MBS JMF ZVSUJÎJOEF łŌBBU ,POVU ,POGFSBOT OEB "EBOB łŌBBU 'VBS OEB ZVSUE ̄ OEB JTF "MNBOZB .àOJI #"6 :BQ 'VBS OEB ZFSJNJ[J BME L 4FLUÚSàNà[àO CBTL BEFEJ WF EB˘ U N B˘ ZMB FO ÎPL UBLJQ FEJMFO EFSHJMFSJ PMNB Ú[FMMJ˘JOJ V[VO Z MMBSEBO CFSJ LPSVZBO 8JO "351SPKF WF "-6 "SU %FSHJMFSJNJ[JO ZFOJ TBZ MBS JMF CJSMJLUF CV Z M LF[ IB[ SMBE ˘ N [ 'VBS ½[FM 4BZ N [ .BSU UBSJIMFSJ BSBT OEB 3FFE 5àZBQ UBSBG OEBO 5àZBQ 'VBS WF ,POHSF .FSLF[J OEF Eà[FOMFOFO "WSVQB O O JLJODJ 5àSLJZF OJO JTF FO CàZàL JIUJTBT GVBS PMBO "WSBTZB 1FODFSF ,BQ $BN 'VBS OEB WF "MàNJOZVN 1SPmM $FQIF 4JTUFNMFSJ "LTFTVBSMBS ½[FM #ÚMàNà OEF TJ[MFSMF CVMV̄UVSBDB˘ [ àO à[FSJOEF àMLFEFO JO à[FSJOEF TFLUÚS QSPGFTZPOFMJOJO CJS BSBZB HFMFDF˘J GVBSEB D\U× GHUJL WF D\U× VWDQG JMF LBU M N HÚTUFSFDF˘J[ Salon 2 - 223A, Salon 9 – 904, Salon 14 - 1402B OPMV TUBOUMBS N [EBO ZFOJ TBZ MBS N [ JODFMFZFCJMJS GVBSB WF TFLUÚSF EBJS HÚSà̄MFSJOJ[J CJ[JNMF QBZMB̄BCJMJSTJOJ[ #V TBZ MBS N [ JMF "WSBTZB ,BQ 1FODFSF $BN 'VBS O O BSE OEBO %JZBSCBL S :BQ 4BNTVO :BQ ,POZB łŌBBU #VSTB :BQ GVBSMBS OEB ZFS BMBSBL TFLUÚS ZBL OEBO UBLJQ FUNFZF EFWBN FEFDF˘J[ 4J[MFSJO EFTUF˘J JMF TFLUÚSEF CJS JMLJ HFSÎFLMF̄UJSFSFL "WSBTZB 1FODFSF ,BQ $BN "MàNJOZVN 'VBS OB LBU MBO WF [JZBSFU FEFO mSNBMBS O GPUP˘SBnBS O O ZFS BME ˘ $OE P dDO×üPDP×]× CV Z M LF[ ZBZ OB IB[ SMBZBSBL łTUBOCVM :BQ 'VBS OEBLJ TUBOE N [EBO mSNBMBSB EB˘ U N O HFSÎFLMF̄UJSFDF˘J[ 8JO "351SPKF WF "-6 "SU %FSHJMFSJNJ[J ZBL OEBO UBLJQ FUUJ˘JOJ[ JÎJO TJ[ EF˘FSMJ EPTUMBS N [B UF̄FLLàSMFSJNJ[J JMFUFSFL TUBOEMBS N [B [JZBSFUJOJ[EFO POVS EVZBDB˘ N [ CFMJSUNFL JTUFSJN )FQJNJ[JO WFSJNMJ CJS GVBS HFÎJSNFTJOJ UFNFOOJ FEFS J̄MFSJOJ[EF CB̄BS MBS EJMFSJN

İmtiyaz Sahibi Kemalettin AKSÖZ Yayın Koordinatörü ve Sorumlu Yazı İșleri Müdürü Handan AKSÖZ handan@winartproje.com Reklam Departmanı Kadir AKSÖZ kadir@winartproje.com Özden KURMA pazarlama@winartproje.com Web Master Aydoğan A. GÜRSOY editor@winartproje.com Almanya Temsilcisi Mustafa KONAK mustafa@winartproje.com T: +49 170 92 38666 Gürcistan Temsilcisi Abdulmutalim TEMİRAK İran Temsilcisi Hamed SARCHAMI Nijerya Temsilcisi Mehmet KASAP Yayın Danıșma Kurulu GALSİAD Yön. Krl. Bșk. Celalettin KIRBOZ Yüksek Mimar (MBA) Ersoy ÇAKIR Ankara Camcılar ve Çerç. Der. Bșk. Fikret YILMAZ Kompozit San. Der. G. Sekreteri İsmail Hakkı HACIALİOĞLU Yük. Müh. Mimar Levent AKSÜT Makina Müh. Nevin GÜNEY TOK Dr. Yük. Müh. O. Muzaffer TAMER Mimar Osman GÜDÜ Yük. Müh. Mimar Yașar MARULYALI Öğretim Üyesi - Yönetim Danıșmanı Dr. Fatih ANIL Yatırım ve Dıș Ticaret Uzmanı Fırat GÖK Bilgi İșlem Bülent BABATAȘ Merkez: 0SIBOHB[J $E 5 OB[UFQF 4L 1BSL "QU /P .BMUFQF ł45"/#65FM 'BY XXX BMVBSU DPN US t JOGP!BMVBSU DPN US %DVN× ,àMUàS 4BOBU #BT NFWJ -JUSPT :PMV .BUCBBD MBS 4JU ;# ;# 5PQLBQ ;FZUJOCVSOV ł45"/#65FM t 'BY D\GD ELU \D\×QODQ×U .DS× SHQFHUH oDW× FHSKH FDP \DO×W×P U Q JUXEXQX LoHUHQ 3YF VHNW|U QH \|QHOLNWLU

)XDU g]HO 6D\×V×

8JO "35130+& %FSHJTJ OEF ZBZ OMBOBO ZB[ GPUP˘SBG WF EFSHJNJ[ CàOZFTJOEF IB[ SMBOBO SFLMBN UBTBS NMBS J[JOTJ[ LVMMBO MBNB[ WF BM OU ZBQ MBNB[ :B[ MBSEBLJ HÚSà̄MFS TBIJQMFSJOF SFLMBNMBS O TPSVNMVMV˘V mSNBMBSB BJUUJS 8JO "35130+& %FSHJTJ CBT O ZBZ O NFTMFL WF BIMBL JMLFMFSJOF VZNBZB TÚ[ WFSNJ̄UJS %FSHJNJ[ àDSFUTJ[ PMBSBL EB˘ U MNBLUBE S


icindekiler 92

32

80

64

68

76

84

32

Akpen 30 Yılda Büyük Bașarılara İmza Attı

64

BAKİEL Sektör ve URGE Projesi Toplantısı Gerçeklești

68

Türk Yapı Sektörü Dünyanın En Büyük Fuarında Buluștu

76

Abdulkadir ERMURAT; “PÜKAD Güçlü Bir Olușumdur”

80

AlKop’tan, Sektöre İhtisas Meslek Lisesi

84

Yeni Yașam Alanlarınızın Mimarı: Amanos

92

GALSİAD, 2019’un İlk Genel Kurul Toplantısını Gerçekleștirdi

102

Dünya Alüminyum Folyo Pazarına Assan Alüminyum Bașkanlık Edecek

108

Ali Natık BUDA; “İstanbul’un En Güzel Camisini Yaptık”

126

Münih BAU Yapı Fuarı’ndaydık

146

İzmir’den Dünyaya Açılan Cam Markası: Cammak

148

Yerli ve Milli İmalatın Adresi Hitit Elmas

150

Sektöre Taze Soluk: Summit

152

Guardian Glass’tan; Metropol İstanbul














Sektör

16

Winsa, Yeni Eksenel Sürme Sistemi Lotus’u Tanıttı 1998 yılından itibaren sektörüne getirdiği yenilik ve farklılıklarla öne çıkan Winsa PVC Pencere Kapı Panjur Sistemleri, yeni eksenel sürme sistemi Lotus’u bayilerine tanıttı.

5 Șubat 2019 Salı günü İzmir’de ve 7 Șubat 2019 Perșembe günü Adana’da organize edilen Lotus Tanıtım toplantılarına yaklașık 150 kiși katıldı. Toplantıya katılan bayiler Winsa’nın yeni eksenel sürme sistemi Lotus’u büyük bir dikkat ve beğeniyle inceledi. Toplantının açılıș konușmasını yapan Winsa Pazarlama ve Satıș Müdürü Ekrem PURSİN, Lotus sistemi için oldukça uzun bir mesai harcadıklarını belirtti. Ar-Ge, tasarım ve teknik inceleme süreçlerini titiz bir șekilde yürüttüklerini ifade eden PURSİN, Lotus’un basit sürme



Sektör

18

sistemler arasında çalıșma fonksiyonu ile benzersiz olduğunu ifade etti. Ekrem PURSİN sözlerini “Rakipleri tarafından takip edilen sektörün öncü markası olarak yatırımlarımızı ertelemeyi, șartlar ne olursa olsun hiçbir zaman düșünmedik. Lotus eksenel sürme sisteminde olduğu gibi önümüzdeki dönemde yeni sistemlere yatırımlarımızı ara vermeden sürdüreceğiz. Bundan sonraki yıllarda bizi rakiplerimizden ayıran farklılıkları ön plana çıkarmaya devam edeceğiz” diyerek tamamladı. Toplantıda ayrıca Ürün Geliștirme ve İyileștirme Danıșmanı Kadir ERMURAT Lotus Eksenel Sürme Sistemi’nin özellikleri, diğer sistemlere göre farklılıkları ve avantajları ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Lotus eksenel sürme sistemi modern, estetik ve sade bir tasarıma sahip Lotus, pek çok özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Düșük kasa-kanat profili yüksekliği nedeniyle daha geniș cam alanına sahiptir. Bu sayede kullanıcılara daha fazla manzara, daha aydınlık ve ferah yașam alanları sunar. Daha rijit kanat profili yapısıyla yüksek atalet momenti sağlar.

Winsa Has Introduced Its Newest Axial Sliding System, Lotus Having made a name for itself thanks to the innovations it has introduced in its sector since 1998, Winsa PVC Window/Door/Shutter Systems has introduced its newest axial sliding system, namely Lotus, to its vendors.





Sektör

22

R+T Turkey: Yeni Pazarlara Açılan Kapınız! Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki panjur, tente, kapı-geçiş ve güneşten korunma sistemleri sektörünün tek uluslararası ticari fuarı R+T Turkey, 28-30 Kasım 2019 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek. Messe Stuttgart’ın Türkiye iştiraki Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından, 4. kez düzenlenecek olan fuar, sektörde global bir marka haline gelen R+T fuarlarının Türkiye ayağını oluşturuyor.

Kıș Egepen Deceuninck ile Yașanıyor Rüzgar, yağmur ve karın soğuğundan korunmak Egepen Deceuninck ile mümkün. Egepen Deceuninck, kışın yaşanan yalıtım sorununu çözüp kışa rahat girmek isteyenler için kusursuz ürünü Legend’ı öneriyor.

Türkiye ve çevre ülkelerde son yıllarda hızla büyüyen inșaat sektörüne paralel olarak yeni nesil bina yapımında artıș görülüyor. Bu durum ise iç ve dıș güneșten korunma sitemleri, cephe giydirmeleri, ev ve bahçe kapıları, geçiș sistemleri, akıllı sürücü ve kontrol sistemleri alanında talebin artıșına yol açıyor. R+T Turkey, dünyanın dört bir yanındaki üreticilere bu büyüyen pazarlara girme fırsatı sunuyor. Böylece fuar, yeni iș ilișkileri kurmak ve hedeflenen iș potansiyeline ulașmak adına ideal bir uluslararası platform olarak öne çıkıyor.

Kıș mevsimi etkisini hissettirmeye bașlıyor. Soğuk havaların olumsuz etkilerinden korunmak ve mevsimin keyfini yașamak, doğru pencere ve kapı sistemleri seçimi ile mümkün oluyor. Türkiye’nin Penceresi Egepen Deceuninck, güçlü izolasyonuyla dikkat çeken Legend PVC Pencere ve Kapı Sistemleri sizleri soğuk havalara karșı koruyor. Kusursuz ısı yalıtımına sahip Legend sayesinde hem yakıt tasarrufu yapan hem de konfor sağlayan kullanıcılar, birden çok avantaj yakalıyor. Yalıtımın Efsanesi Legend’dan Kıș Konforu Legend PVC Pencere ve Kapı Sistemleri, 1966 yılında yalıtım sektöründe ürün kalitesini iyileștirmek amacıyla kurulan ve ürünleri araștıran, raporlandıran ve sertifikalandıran IFT Rosenheim tarafından test edilerek uluslararası arenada da kalitesini kanıtladı. Sonuçlara göre, üstün teknolojik performans sunan Legend Sistemleri hava, ısı ve ses geçirmez özelliğiyle Türkiye’nin en etkili ürünlerinden biri seçildi. R+T Turkey: Your Gate to New Markets R+T Turkey has demonstrated its position as the only international trade fair of the industry in Eurasia, Middle East and North Africa. The trade fair for roller shutters, doors/Gates and sun protection systems will be held between November 28-30. The trade fair which is organized as the 4th time by Messe Stuttgart Ares Fuarcılık, is the part of the R+T events which has become the global brand of the industry.

Winter is being experienced with Egepen Deceuninck Protection from wind, rain and snow cold is possible with Egepen Deceuninck. Egepen Deceuninck recommends the perfect product “Legend’’ for those who want to solve the winter insulation problem and enter the winter comfortably.











Sektör

32

Akpen 30 Yılda Büyük Bașarılara İmza Attı getirmișizdir. Çünkü bizi dünya markası yapan, 30 yılda büyük bașarılara imza attıran önemli bir misyonumuz var. O da “Hep iyilik eden ol.” Her zorluğa rağmen bu kıymetli misyonumuzu hayatımız merkezinde tutmaya devam edeceğiz. Gelecek hedeflerimizin bașında üretim kapasitemizi güçlendirecek ve standartlarımızı daha da üst seviyelere çıkaracak önemli ve büyük yatırımlara imza atmak var. 2019 yılı içerisinde ayrıca profesyonel kadrolarımızın hedeflerimize uygun șekilde daha da zenginleștirilerek mevcut bașarımızı iki katına çıkarmayı planlamaktayız. Bu planı yaparken nereden geldiğimizi unutmadan çizgimizden ödün vermeden yeni keșifler yapmayı hedefledik. Akpen Türkiye’de üretim yapıp dünyanın her noktasına direk veya dolaylı yoldan satıș yapabilen sektördeki nadir markalardandır. UPVC ve alüminyum pencere ve kapı sektörünün önemli bir üreticisidir. Aksesuar konusunda uzmanlașan firmamız, hem takip edilen hem de taklit edilmeye çalıșılan bir konuma yerleșmiștir. Ar-ge ve marka yatırımlarına büyük önem veren firmamız, kendi belirlediği yeni hedeflere kararlılıkla, çalıșarak bașarıyla ulașmaktadır. Kaliteyi ve fayda vermeyi kendine düstur edinen bir yönetim biçimine sahiptir. O nedenle yıllardır bozulmadan devam eden, kalıcı dostluklar ile ilerleyen, bir ticaret ahlakını inatla sürdürmektedir. UPVC ve alüminyum pencere ve kapı aksesuarları konusunda üretim yapan en geniș ürün yelpazesine sahip tek firmadır Akpen. Ürettiği ürünlerinin kalitesine verdiği önemden dolayı satılan bütün ürünlerinin arkasında kolayca durabilmektedir. O nedenle Akpen bayilerimiz ürünlerimizin satıșı konusunda hep kazanan olmușlardır. Tercih edilmemizin altında yatan en önemli neden de dürüstlük çizgimizden hiçbir

koșulda ödün vermemek olmuștur. Son yıllarda yașanılan piyasa koșullarında dahi kendimizi düșünmek yerine hep müșterilerimizi önceliğimiz haline

Bizim olduğumuz ortamlarda ilk beklentimiz kendimizden olur. Bulunduğumuz ortamlara bir șeyler kazandırmayı hedefleriz. Burada ki asıl amaç ise önce ekmeyi bilmektir. O nedenle fuarlardan beklentimiz de ektiğimizi biçebilmektir. Ayrıca pencere fuarının ayrı bir yeri vardır bizde. O ortamda ne kadar büyük bir aile olduğumuzu ve ne kadar çok dostlarımızın olduğunu görürüz. Adeta bir panayır yerini andırır o atmosfer. O nedenle anlamlı ve kıymetlidir bizim için… Çok uzun uzun anlatmaya gerek yok aslında. Ülkemizin bulduğu ve dünyanın içine savrulduğu bu belirsizlik ortamında temkinli ama hedeflerimizden vazgeçmeden, doğru adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Çok zorlu bir yolda olduğumuzun bilicindeyiz. Zaten önemli olan zor durumlarda bile ilerlemeyi sürdürmek değil midir gerçek bașarı? Zor zamanların gerçek dostları olabilmek dileğiyle sevgiyle kalın. Mesut KEFLİOĞLU AKPEN YÖNETİM KURULU ÜYESİ



Sektör

34

Saray Alüminyum, Yurtdıșı Fuar Takvimini BAU 2019 ile Açtı Ürünlerini önemli yurtiçi ve yurtdışı fuarlarında sektör profesyonelleriyle buluşturmaya devam eden Saray Alüminyum, yıla Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen uluslararası yapı, inşaat malzemeleri ve mimari sistemler fuarı BAU 2019 ile başladı.

İnșaat sektörüne 40 yıldır hizmet veren, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen alüminyum üreticileri arasında yer alan Saray Alüminyum, 14-19 Ocak tarihleri arasında Münih’te düzenlenen uluslararası yapı fuarı BAU 2019’da, ürünlerini sektör profesyonellerinin beğenisine sundu. Coğrafyaya ve İklime Özel Çözümler İki yılda bir gerçekleșen ve dünyanın en büyük yapı fuarı olan BAU’ya bu sene, 45 ülkeden 2.250 șirket katıldı. Farklı segment markaları ile mimari alüminyum sistemler konusunda çok çeșitli çözümler sunan Saray Alüminyum; yüksek hava, su ve rüzgar dayanım performanslarına sahip sistemleri, ses ve ısı yalıtımı konusunda farklı iklim ve coğrafyalara yanıt veren ideal çözümleri, A2, B1 ve B2 yangın sınıflarında uluslararası sertifikalara sahip alüminyum kompozit panelleri, Avrupa pazarının istekleri doğrultusunda tasarlanan kıș bahçesi ve pergola gibi tamamlayıcı ürünleri ile fuar süresince yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Tasarımları ile Mimarlardan Tam Not Aldı Üstün kaliteli ürünleri ve hızlı termin ilkesi ile inșaat sektörünün önemli çözüm ortakları arasında yer alan Saray Alüminyum, BAU 2019’da yer alan standında pazara sunduğu tüm sistemleri sergiledi. Fuarın öne çıkan ürünleri arasında, konut ve restoranlar

için önemli çözümler sunan biyoklimatik sistemler, veranda ve gölgeleme elemanları ile, korten ve beton efektli alüminyum kompozit paneller özellikle mimarlardan büyük beğeni topladı. Yüksek performans değerlerine sahip Smart Slide sürme sistemi, 1500 Pa su geçirimsizlik değeri ile sektörde bir ilki gerçekleștirken; fuarda lanse edilen ICON84-HI sistemleri, içerisindeki

odacıklı bariyer yapısı ve özel dolgular ile öne çıkan diğer ürünler arasında yer aldı. “Ürünlerimiz 50’yi Așkın Ülkede Kullanılıyor” Geçtiğimiz yıl yurtdıșı yetkili bayi ağını genișleterek ihracata yönelik önemli bir hamle gerçekleștiren Saray Alüminyum, 2019’da bu alana yönelik çalıșmalarına hız kazandıracak. Saray ürünlerinin dünyada 50’yi așkın ülkede tercih edildiğini belirten Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi Talin SARAYLI DİKİCİ, “Yurt dıșında özellikle büyük mimari projeler tarafından tercih ediliyoruz. Bunlar arasında çok katlı binalar, gökdelenler, endüstriyel binalar, kamu binaları, tüneller, havaalanları, hastaneler, AVM’ler, stadyumlar, tren ve metro istasyonları, oteller bulunuyor. Örneğin Gürcistan’ın Batum kentinde Porta Batumi Tower, Bosna Hersek’in Ilidža kentinde Hotel Hills, İspanya’nın Valencia kentinde La Rambleta tiyatro binası Saray Alüminyum’un ürünleriyle inșa edildi.” șeklinde konuștu. Saray Aluminum Opened Abroad Fair Calendar withBAU 2019 Saray Aluminum, which continues to bring its products together with the sector professionals in important domestic and international fairs, started the year with BAU 2019, the international building, construction materials and architectural systems fair in Munich, Germany.



Sektör

36

GALSİAD, İlklere İmza Atmaya Devam Ediyor GALSİAD, sektöre yine bir ilki kazandırıyor. Uzun zamandır ALUTEAM ile birlikte üzerinde çalıştıkları projelerden olan ASTEL Alüminyum cephe, doğrama sistemleri test merkezi nihayet hayata geçiriliyor. İSTKA tarafından desteklenen ve ALUTEAM ile proje ortağı olunan bu çalışma kapsamı daha da genişletilerek İDDMİB de projeye dahil edildi.

Ülkemizde hem kurumsal anlamda bir meslek kurulușu, ihracatçılar birliği ve hem de bir vakıf üniversitesinin projenin içerisinde olması, yine bugüne kadar Alüminyum sektörüne tüm çalıșmalarında prototipten, tasarıma ve imalata her așamada destek vermiș, test ve analizlerin yapılabildiği alt yapıya sahip olan Alüminyum Test Eğitim ve Araștırma Merkezimizin kontrolünde olacak bu çalıșma, bir taraftan da 15 mt hedef test yüksekliği ile ülkemizin konusunda tek kurulușu olacak. Proje kapsamının genișletilmesi ve kapsama küpește korkuluk testleri, PÜKAB ile yapılan görüșmeler sonucunda planlanan aksesuar test üniteleri vb. sistemlerin ilave edilmesi de projelerin kapsamındadır. Astel, pazara hem yurtdıșı bağımlılığından kurtulma șansı getirecek, hem de pazardaki rekabet kurallarında düzenleyici rol oynayacak alt yapıyı sağlayacaktır. Bilindiği üzere standartı olmayan halen birçok ürün mevcuttur. Bu ürünler bir test așamasına tabi tutulamadığından bireysel olarak, bir standart olușturmak imkansız hale gelmektedir. Test merkezi ile eș zamanlı bașlatılacak çalıșmalar ile standart pazara sunulacaktır. 20. Avrasya Pencere Fuarının içerisinde Alüminyum Özel Bölümünde proje lansmanı yapılacaktır. Astel’in kurulum așamasında sektörün her kademesinden bilgi ve görüș alınmıștır. Bu așamada konu ile ilgili tüm görüșler dinlenmiștir ve dinlenmeye devam edecektir. Lansman sonrası daha detaylı bilgilendirme tüm sektöre yapılacaktır. GALSİAD Continues to Sign Firsts GALSİAD gives the sector a new first. The ASTEL Aluminum facade, joinery systems testing center, which is one of the projects they have been carrying out with ALUTEAM for a long time, is finally being implemented. The scope of this study which is supported by ISTKA and carried out with ALUTEAM which is a project partner, was further expanded and included IDDMIB in the project.

İtalya, Avrasya Cam Fuarı’nda Türkiye’nin 3. ticari partneri olan İtalya’nın cam endüstrisindeki 40’tan fazla markası, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı’nın desteği ile, 6-9 Mart tarihlerinde, Tüyap İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. TÜİK verilerine göre İtalya, cam ișleme makineleri ve cam ürünleri sektöründe Türkiye’nin 3. ticari partneri olup, 2018 yılında toplam sektör dıș ticareti 140,6 milyon dolara ulașmıștır. Avrasya Cam 2019 Fuarı’na bu yıl toplamda 36 İtalyan firması, gerek direkt olarak, gerek mümessilleri aracılığıyla, gerekse İtalya ülke katılımı çatısı altında iștirak edecek olup, eș zamanlı olarak gerçekleșecek Avrasya Pencere Fuarı’nda da 14 firma bulunacaktır. İtalyan Dıș Ticaret ve Tanıtım Ajansı 67 ülkede 79 ofis ile faaliyet gösteren bir devlet kurulușudur ve İtalya ile yabancı ülkeler arasındaki ticari ilișkilerin, ișbirliklerinin ve yatırımların tanıtımından / geliștirilmesinden sorumludur. İtalyan Dıș Ticaret ve Tanıtım Ajansı, Cam Fuarı Avrasya Cam 2019’a GIMAV (İtalyan Makina, Ekipman ve Cam İșleme İçin Özel Ürünler Üretici ve Tedarikçileri Derneği) ișbirliği ile katılmaktan, fuarın yerli ve yabancı ziyaretçilerini kendi standında ağırlayacak olmaktan gurur duymaktadır. Avrasya Cam Fuarı’nda, ziyaretçilerine kendi ürünlerini, projelerini ve hizmetlerini sunmak ve mevcut ve potansiyel müșterilerini ağırlamak için sabırsızlanan katılımcı İtalyan firmalarının arasında, İtalya cam endüstrisinin lider markalarından Star Srl, TK Srl, Schiatti Angelo Srl ile Triulzi Cesare Special Equipment Srl İtalyan Pavilyonu’nda ziyaret edilebilecek. REED Tüyap Fuarcılık A.Ș. tarafından organize edilen ve cam endüstrisinin bileșenlerini bir araya getirdiği Avrasya Bölgesi’nin en büyük fuarı olan Avrasya Cam 2019, 6-9 Mart tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleșecek. 2018 yılında yurt içi ve yurt dıșından toplam 70.909 ziyaretçiyi ağırlayan fuara, 24 ülkeden 644 firma katılmıș ve önemli ișbirliklerinin temeli atılmıștı. İtalyan Dıș Ticaret ve Tanıtım Ajansı, 6-9 Mart tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleșecek Avrasya Cam 2019 Fuarı kapsamında Salon 12 1210D nolu standda ziyaretçileriyle bulușmaktan mutluluk duyacaktır. İtaly at Eurasia Glass Fair Over forty İtalian companies in the glass industry of italy, which is the third commercial partner of Turkey, will host their visitors at Tüyap Istanbul Fair and Congress Center on march 6-9, with the support of the Italian Trade Agency.





Sektör

40

TALSAD Genel Kurul’da Üyeleri İle Bir Araya Geldi TALSAD Genel Kurul Toplantısı 21 Şubat 2019 tarihinde üyelerin yoğun katılımıyla Raffless Otel’de gerçekleştirildi.

Toplantı, saygı durușundan sonra TALSAD Yönetim Kurulu Bașkanı Ali KİBAR’ın açılıș konușması ile bașladı. Öncelikle tüm üyelere katılımlarından dolayı teșekkürlerini sunan Ali KİBAR, “Tüzük değișikliği, yeni üyelerimiz ve 2019 yılı bütçesi gibi önemli gelișmeleri sizlerle paylașmak, daha sık bir araya gelebilmek ve önemli kararları daha geniș bir platform içinde alabilmek için bugün burada toplanmıș bulunuyoruz” dedi. KİBAR konușmasında, Türk Alüminyum sektörünün Avrupa için önemini vurgulayarak Avrupa Komisyonu nezdinde TALSAD ve üye șirketler olarak yürüttükleri faaliyetlerin önemini vurgulayarak 2019 yılının tüm üyelerimiz ve alüminyum sektörü için bașarılı ve verimli bir yıl olması dileklerini ifade eden Ali KİBAR, tüm katılımcılara TALSAD’a olan destek ve katkılarından ötürü bir kez daha teșekkürlerini sundu. Toplantıyı yönetmek üzere Divan Bașkanlığı’na Ali Natik BUDA, üyeliklere ise Pelin ARSLAN ve Kemal Sami KABUKÇU önerilerek oy birliği ile kabul edildi. Divan Heyeti’nin seçimin ardından Divan Bașkanı Yönetim Kurulu faaliyet raporunu sunmak üzere Genel Sekreter Erol METİN’i kürsüye davet etti. TALSAD’ın bir önceki Genel Kurul’dan itibaren yapılan çalıșmaları hakkında üyeleri bilgilendirici bir sunum yapan METİN, TALSAD’ın yeni yapılanma

TALSAD’ın kurucularından Asım KİBAR ve Celal BAȘER, Yönetim Kurulu’nun teklifi ile Onursal Üye olarak seçildi. Asım KİBAR, kürsüye teșrif ederek bu TALSAD Onursal üyeliğinden duyduğu memnuniyeti belirterek bütün katılımcılara teșekkürlerini iletti. Dilek ve temenniler kısmında söz alan Yönetim Kurulu üyesi Ali İhsan YEȘİLOVA alüminyum sektöründe oldukça önemli bir gelișme olan Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal GÜNGÖR’ün GLAFRI’ye (Global Alüminyum Folyo Üreticileri İnsiyatifi) ikinci kez Bașkan olarak seçilmesi konusunu dile getirerek kendisini tebrik etti. sürecinde kurumsallașan, gelișen ve değișen yüzünü olușturan fuar ve organizasyonlar, TALSAD tanıtım ve kurumsal kimlik çalıșmaları, Teknik Komiteler, Alüminyum Sektör Raporu, Kamu Kurumları ile ilișkiler, 9.Uluslararası Alüminyum Sempozyumu, yeni üyeler, planlanan faaliyetler hakkında üyeleri bilgilendirdi. Toplantıda TALSAD’ın 2018 bütçe gerçekleșme durumu üyeler ile paylașıldı ve 2019 bütçesi üyelerce oybirliği ile onaylandı. TALSAD Tüzüğünde, alüminyum sektörünün daha geniș bir yelpaze içinde temsilini amaçlayan değișiklik maddeleri ile devam etti ve bütün kararlar oy birliği ile alındı.

İyi dilek ve temennilerin ardından TALSAD Genel Kurulu, Yönetim Kurulu Bașkanı Ali KİBAR’ın TALSAD ailesine yeni katılan Hannover-Messe ANKİROS Fuarcılık, AKPA Alüminyum ve VIG Metal’e plaketlerini vermesi ile bașarılı bir șekilde sonlandı. Yoğun gündem konularının görüșülüp, konușulduğu ve bütün kararların oy birliği ile alındığı bu önemli bulușma, toplu fotoğraf çekimi ve kokteyl ile tamamlandı. TALSAD Members Gathered at the General Assembly Meeting TALSAD’s General Assembly Meeting was convened at Raffless Hotel on 21.02.2019 with maximum attendance of its members.



Sektรถr 42



Sektรถr 44







Röportaj

50

CEPHEDER Faaliyetlerine Hız Kesmeden Devam Ediyor CEPHEDER Yönetim Kurulu Başkanı Adil BAŞTANOĞLU’nu dernek merkezinde ziyaret edip dernekleri ile ilgili bilgiler aldık. Halihazırda 25 üyemiz bulunmaktadır, söylemek gerekirse; Austrotherm, Fixa Yapı Kimyasalları, Ișıklar İnșaat, Panelsan, Mavi Mekanik Cephe, Arimeks, Rheinzink, FDF Danıșmanlık, FYT Mühendislik, AGS Metal, Dörken, Knauf Ins., Ejot Tezmak, NLSS Mühendislik, Tosca Facade, HSM Alü., GRC Fiberton, Pulver, Fischer, Novawood, Hüseyin Gürsoy Mimari Çözümler, Alcam Cam Cephe Sistemleri ile üniversite öğretim görevlisi üyelerimiz MSGS Öğr. Gör. Doç. Dr.Ümit ARPACIOĞLU, İTÜ Öğr. Gör. Prof Dr. Nil TÜRKERİ ile İTÜ Öğr. Gör. Yrd. Doç. Dr. Cem ALTUN’ dur.

Röportajımıza bașlarken sizi tanıyabilir miyiz? 1955 yılında Ankara’da doğdum. Gazi Eğitim Enstitüsü ve Hacettepe Eğitim Fakültesi’nden 1975 yılında mezun oldum. 1980’de ise Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Yüksek Okulu diploması aldım. 1982’de Arımeks Mühendislik’i kurdum. 36 senedir Arımeks’in Genel Müdürlüğünü yapıyorum. 2007-2011 yılları arasında 3. ve 4. dönem ÇATIDER Yönetim Kurulu Bașkanlığı görevini üstlendim. 8. Dönem de ÇATIDER Yönetim Kurulu Bașkanı seçildim. Aynı zamanda CEPHEDER (Cephe Sanayici ve İș İnsanları Derneği)’in kurucu bașkanı ve İMSAD Yönetim Kurulu Üyesiyim. Gönüllü olarak çatı sistemleri eğitimi öğretmenliği yapıyorum. CEPHEDER’in yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? CEPHEDER (Cephe Sanayici ve İș İnsanları Derneği), cephe sistem bileșenleri, uygulamaları, gelișmeleri, standartları konularında, kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmek için bu konuda çalıșmalar yapan üretici, distribütör, uygulamacı firma, cephe danıșmanları ve akademisyenleri bir araya getirerek 24 Temmuz 2018

İstanbul’da kurulan sivil toplum örgütüdür. CEPHEDER, cephenin mimari-statikșehircilik-estetik yönü ile ilgilenerek ve bu alana bütünleșik olarak bakmayı amaç edinmiștir. İlk yönetim kurulu üyeleri; Bașkan Adil BAȘTANOĞLU, Bașkan yardımcısı Barıș ERDEM, Sayman Üye Yașar ȘENAL, Yönetim kurulu üyesi Özgür UZELTÜRK, Yönetim kurulu üyesi Ali Haydar GÜLER’dir.

Sektördeki firmaların derneğinize üye olması için aranan nitelikler nelerdir? Üyelik süreci nasıl ilerlemektedir? Üyelerimizin; İș yașamında çevresini saran tüm kiși ve kurulușlara karșı dürüst davranan, haksız rekabet sayılacak uygulamalara katılmayan, tüketici haklarını koruyan, yasa dıșı ya da suç sayılabilecek hiçbir faaliyette bulunmayan, çalıșanları ile olan ilișkilerinde, dürüstlük, șeffaflık, eșitlik ilkelerine bağlı kalan, tüm faaliyetlerini çevreye zarar vermeden ve çevreyi koruma bilinci içinde gerçekleștiren markalar olmasını istiyoruz. Üyelerimizi yaptıkları ișe göre 6 gruba ayırıyoruz: Üretici, Küçük Üretici (KOBİ), Uygulayıcı, Distribütör, Akademisyen, Cephe Sistem Danıșmanı. Bașvuran firmaların üye olabilmeleri için en az iki üyemizden tavsiye mektubu alması, yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılacak oylamada kabul görmesi gerekmektedir. CEPHEDER’de șu ana kadar yapılan faaliyetlerden ve derneğin gelecek hedeflerinden bahseder misiniz? Henüz çok yeni kurulan bir derneğiz ve gelecekte yapmak istediğimiz çok çalıșma var.



Röportaj

52

CEPHEDER YK BaÅ&#x;kanı Adil BAÅžTANOÄžLU; BaÅ&#x;kan Yard. BarıÅ&#x; ERDEM; Sayman Yasar SENAL; YK Ãœyesi Özgür UZELTÃœRK; YK Ãœyesi Ali Haydar GÃœLER; Genel Sekreter Cüheyda ALTINOK.

t 5à SLJZF EF DFQIFMFSEF PMNBT‘ HFSFLFO TUBOEBSUMBS‘ CFMJSMFNFL QSPKFMFSEF ÚOFSJMFO DFQIFMFSJO TPLBL WF LFOU HÚSà OUà MFSJOJ FMEF FUNFL BMUZBQ‘ WF FTUFUJL LPOVTVOV Hà OEFNF UBŗ‘NBL HFMJÅ—FO UFLOPMPKJMFSMF TPLBL TJMVFUMFSJOJ WF Cà Uà OMFÅ—JL DFQIFMFSJ ÚODFEFO QSPKFMFOEJSNFLy #V TUBOEBSUMBS‘ CFMJSMFSLFO EJļFS à MLFMFSEF ZBQ‘MBO ÃŽBM‘ŗNBMBS‘ JODFMFZJQ 5à SLJZF Å—BSUMBS‘OB BEBQUBTZPOVOV TBļMBNBL t 0MVÅ—UVSVMBO DFQIF TUBOEBSUMBS‘OB VZHVO FļJUJNMFS Eà [FOMFZFSFL CJMJOÃŽMJ VZHVMBZ‘D‘MBS‘ ZBZH‘OMBÅ—U‘SNBL CV LPOVEB à OJWFSTJUF NFTMFL LVSVMVÅ—MBS‘ WF SFTNJ LVSVNMBS JMF JÅ— CJSMJļJ ZBQNBL t :VSU E‘ŗ‘ CFO[FS TJWJM UPQMVN LVSVMVÅ—MBS‘ZMB PSUBL ÃŽBM‘ŗNBMBS ZBQBSBL

CJMHJ WF EFOFZJNMFSJO 5à SLJZF ZF BLUBS‘MNBT‘O‘ UFNJO FUNFL t ÃMLF ÃŽBQ‘OEB NBM[FNF JÅ—ÃŽJMJL FOFSKJ UBTBSSVGV EÚWJ[ UBTBSSVGV TBļMBZBDBL GBBMJZFUMFSEF CVMVONBL ZFOJ WF ÃŽBļEBÅ— DFQIF BOMBZ‘ŗ‘O‘ PMVÅ—UVSNBL ½SO ZFÅ—JM EJLFZ DFQIFMFS FOFSKJ à SFUFO DFQIFMFS IBSFLFUMJ DFQIFMFS HJCJy

t .FTMFL ZFUFSMJMJLMFSJOJO CFMJSMFONFTJ WF EFOFUMFONFTJ LPOVMBS‘OEB ÎBM‘ŗNBMBS ZBQNBL t 4FLUÚSà O EJTJQMJOMFS BSBT‘ UPQMBOU‘MBS ZBQNBT‘OB ÚODà Mà L FUNFL NJNBS JOŗBBU Nà IFOEJTJ HJCJ

t :VSUE‘ŗ‘ GVBSMBSB TFLUÚSà O CJS BSBEB EFSOFL ÃŽBU‘T‘ BMU‘OEB HFOJÅ— NBSLB EBļ‘M‘N‘ JMF à MLF HFOFMJOJ UFNTJM FEFCJMFDFL Å—FLJMEF LBU‘M‘N‘O‘ TBļMBNBL

ÇATIDER ve CEPHEDER iÈ™birliÄ&#x;inden bahseder misiniz? 6[VODB CJS EÚOFN ±"5*%&3 IFN ÃŽBU‘ IFN EF DFQIF TFLUÚSà LPOVMBS‘O‘ FMF BMBO CJS EFSOFL PMEV -BLJO DFQIF TFLUÚSà Oà O IFN NBM[FNF ÃŽFÅ—JUMJMJļJ IFN EF VZHVMBNB Å—FLJMMFSJ BΑT‘OEBO Cà Zà NFTJ LPOVMBS‘O GBSLM‘MBÅ—NBT‘ EFUBZM‘DB JODFMFONFTJ HFSFLMJMJļJ JMF $&1)&%&3 JO LVSVMNBT‘ JÃŽJO ZPMB ΑLU‘L ÄŒLJ GBSLM‘ EFSOFL PMNBL JMF CJSMJLUF TFLUÚSMFSJO CJSCJSJOJ UBNBNMBZ‘D‘T‘ PMEVļVOB WF ZBQ‘MBDBL FULJOMJL WC HJCJ ÃŽBM‘ŗNBMBSEB JÅ— CJSMJļJ ZBQNBMBS‘ HFSFLUJļJOF JOBO‘ZPSV[ DeÄ&#x;erli vaktinizi ayırdıÄ&#x;ınız için teÈ™ekkür ederiz. Eklemek istediÄ&#x;iniz bir konu, üzerinden geçmek istediÄ&#x;iniz bir husus var mı? ;JZBSFUJOJ[EFO EPMBZ‘ CBÅ—UB TJ[MFSF PMNBL à [FSF 8JO "351SPKF WF "-6 "SU %FSHJMFSJ FLJCJOJ[F UFÅ—FLLà S FEFSJN Activities of CEPHEDER Continues With Full Speed! We visited Chairman of ÇATIDER and CEPHEDER, Mr. Adil BAȘTANOÄžLU at the association’s headquarters and received information about their associations.



Sektör

54

tremco illbruck Avrasya Pencere Kapı Cam Fuarında: Çiftcam Sızdırmazlık Sistemlerinden Hava Geçirmez Cepheye ve Pasif Yangın Korumasına Kadar Tüm Çözümler tremco illbruck, İstanbul Avrasya Pencere Kapı ve Cam Fuarları 2019’da hızlı, güvenilir, kolay uygulanır ve son teknoloji ürün ve hizmetlerimizi tanıtmak için 14. Salon 1404 no’lu standında katılımcıları bekliyor olacak. illbruck olarak sizlere inovatif, sürdürülebilir ve en yüksek kalitede çözümler sunmakta; sizler için daha hızlı, daha güvenli ve kolay kullanılabilecek ürünler üretmekteyiz. Ürünlerimiz en son yasal gereklilikleri karșılamakta – ve hatta bu gerekliliklerin ötesine geçmektedir. Standımızdaki TREMCO, illbruck ve Nullifire istasyonlarında cevap bulabileceğiniz bazı sorular: t 4USàLUàSFM ZBQ ŗU SNB TJTUFNMFSJ WF çiftcam sızdırmazlık sistemlerinde inovatif çözümler nelerdir? t $BNMBS O DFQIFMFSJO WF BZS JOŗBBU bölümlerinin detaylı izolasyon planlamasına nasıl bașlarım? t )BWB HFÎJSNF[MJL WF ZBOH O LPSVNB gereksinimlerini nasıl karșılarım? tremco illbruck, sizlere sunduğu yüksek kalite, güvenilir çözümler ve akıllı alternatifler ile projelerinize nasıl değer katabileceğinizi görüșmek için sizi standına bekliyor. Köln merkezli yenilikçi üreticinin eșsiz TREMCO, illbruck ve Nullifire markaları, kapsamlı hizmetleri ve mükemmel ürünleriyle 6-9 Mart 2019 tarihleri arasında Tüyap fuar merkezinde yer alacaktır. tremco illbruck tüm yenilikleri ile 14. Salon, 1404 no’lu stantta.

Daha İyi Binalar- Bașarı Ayrıntıda Gizlidir tremco illbruck ile daha güvenilir yapılar. Avrupa, Afrika ve Asya genelinde toplam 1.100’ün üzerinde çalıșanı bulunan tremco illbruck, dünyanın önde gelen sızdırmazlık ve kaplama malzemesi üreticilerinden biri olan RPM International Inc.’nin bünyesinde faaliyet göstermektedir.

Süreçlerimizden elde edilen benzersiz derin bilgi birikimini temel alarak dört teknoloji merkezimizdeki tremco illbruck ekipleri illbruck, TREMCO, Nullifire ve PACTAN markaları için öncü ürünler üretmektedir. Bu markaların nihai amacı her zaman müșterilerimiz için en kaliteli çözüm önerilerini üretmektir. tremco

tremco illbruck is in Eurasia Window Door Glass Fair: All Solutions from Double Glazing Systems to Airtight Façade and Passive Fire Protection tremco illbruck will be waiting the participants at our stand numbered 1404 located in 14th Hall in 2019 Istanbul Eurasia Window Door and Glass Fairs, to introduce our latest technology products and services which are fast, reliable, easy to apply.





Sektör

58

PÜKAD Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Yapıldı PÜKAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı 14 Şubat 2019 tarihinde derneğin yeni adresinde yapıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen toplantıda 2019-2020 döneminde görev yapacak Yönetim Kurulu Üyeleri seçildi. PÜKAD Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı, Açılıș ve yoklama ile bașladı Divan Bașkanı ve üyelerin seçiminden sonra Uluönder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm Șehitler için Saygı Durușu ile devam etti. Yönetim Kurulu listesinin belirlenerek oylanması ile onaylanmasının ardından Yeni Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi ile tamamlandı. 2019-2020 dönemi Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine Bașkan: Abdulkadir ERMURAT Muhasip Üye: Mehmet AKTEKE Üye: Mustafa KAS Üye: Dr. Mehtap ULUCEVİZ Üye: Yalçın KARSLIOĞLU YEDEKLER Üye: Necdet DOĞRUOĞLU Üye: İ. Haluk TÜRE Üye: Ahmet KOLTUK Üye: Ekrem PURSİN Üye: Berkant BAȘARAN DENETİM KURULU Mutlu SUNER Hasip MUYİR Seyfettin ASLAN YEDEKLER Șevket KILIÇ Hasan YILDIRIM Suat HOȘVER DANIȘMA KURULU Tamer ÖZEN Oktay ALPTEKİN Kemalettin AKSÖZ Extraordinary General Assembly Meeting of PÜKAD Was Held PÜKAD’s Ordinary General Assembly Meeting was held on 14 February 2019 at the new address of the Association. Members of the Board of Directors who will serve in 20192020 period were elected during the meeting with intensive participation.







Sektör

64

BAKİEL Sektör ve URGE Projesi Toplantısı Gerçeklești İstanbul Demir ve Demir Dıșı Metaller İhracatçılar Birliği (İDDMİB) tarafından düzenlenen alt sektör toplantıları kapsamında; BAKİEL Sektör ve URGE Projesi Toplantısı 26 Șubat tarihinde Dıș Ticaret Kompleksi VIP Salonu’nda gerçekleștirildi.

Toplantıya, bağlantı ekipmanları, kilitler, el aletleri ve mobilya aksesuarları sektörünün ihracatçısı üye firmaların temsilcileri katılım gösterdi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Prof.Dr. Figen YILDIRIM uluslararası pazarlama konusu hakkında katılımcılara bilgiler verdi.





Sektör

68

Türk Yapı Sektörü Dünyanın En Büyük Fuarında Buluștu İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), dünyanın en büyük yapı malzemeleri fuarı olan Bau München Fuarı’na hem Türk yapı malzemeleri sektörü ile info stant katılımı gerçekleştirdi hem de İDDMİB üyesi firmalardan oluşan sektörel ticaret heyeti düzenledi. İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin ÖZTİRYAKİ Bau München’in İDDMİB bünyesinde yer alan hemen hemen bütün alt sektörlerin ticari ilişki kurabileceği bir platform olduğuna işaret ederken, Yapı Malzemeleri Sektör Başkanı Serdar URFALILAR da İtalya, İngiltere, Almanya, İspanya, İsrail, Çin ve Hindistan başta olmak üzere önemli katılımcılarla buluştuklarını ifade etti. Muhasip Üyesi Ayșegül ÇAPAN’ın da heyete eșlik ettiğini anlatan İDDMİB Bașkanı Tahsin ÖZTİRYAKİ, “Heyetin ilk günü BMW fabrikasına tur düzenlendi. İkinci gün Messe Munich ICM binasında 9 firmanın katılımıyla 37 adet ikili iș görüșmesi gerçekleștirildi. Üçüncü gün ise Bau Munich 2019 Yapı Fuarı ziyaret edildi. Fuar ziyareti ile katılımcı firmalar satın almacılarla biraraya gelerek önemli görüșmeler gerçekleștirdi” dedi.

İstanbul Demir ve Demir Dıșı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) bünyesinde faaliyet gösteren Türk yapı malzemeleri sektörü, Almanya’nın Münih șehrinde iki yılda bir düzenlenen ve sektörün en eski ve en büyük fuarı olan Bau Munchen fuarına sektör tanıtım standı ile katıldı. 66 Türk firmasının da yer aldığı fuarla ilgili görüșlerini açıklayan Türk Yapı Malzemeleri Sektör Bașkanı Serdar URFALILAR, İtalya, İngiltere, Almanya, İspanya, İsrail, Çin ve Hindistan bașta olmak üzere katılımcılarla buluștuklarını ifade etti. Fuara 45 ülkeden 250 binden fazla ziyaretçinin geldiğini kaydeden Urfalılar, bunların 70 bin kadarının mimar, müteahhit ve satın almacı olduğuna dikkat çekti. Yüzlerce Firma Sırada Sektörel tanıtım standını Türkiye Münih Bașkonsolosu Mehmet GÜNAY ile Türkiye Ticaret Atașesi Ayman Ertem ÇOBAN’ın da ziyaret ettiğini kaydeden İDDMİB Yönetim Kurulu Bașkanı Tahsin

ÖZTİRYAKİ, kendilerinin de İDDMİB Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte bütün Türk firmalarının standlarına ziyaret gerçekleștirdiklerini belirtti. Yapı malzemeleri sektörü olarak Bau München gibi prestijli bir fuarda yer alan Türk firmalarına destek olmak ve yer alamayan Türk firmalarının da tanıtımını yapmak için Almanya’ya gittiklerini anlatan ÖZTİRYAKİ, “Hali hazırda dünyadan yüzlerce firma bu fuarda yer alabilmeyi beklerken, Türkiye’den ise 35’e yakın firma bekleyen firmalar arasında bulunuyor. İhracatçı Birliği olarak sektör çerçevesinde yer aldığımız fuarlarda hem Türkiye imajını yerleștirmek hem de tüm dünyadan gelen uluslararası ziyaretçilerin algılarında yer edinmeyi hedefliyoruz” dedi. Almanya’ya giden sektörel ticaret heyetinde ise metal sektöründe faaliyet gösteren 10 firmadan 11 firma temsilcinin yer aldığını ve İDDMİB Bașkan Yardımcısı Çetin TECDELİOĞLU ile Yönetim Kurulu

Sektör İhracatı %17 Arttı Öte yandan yapı sektörü ile ilgili rakamları paylașan Serdar URFALILAR, sektörün geçtiğimiz yıl miktarda %7’lik bir ihracat artıșı kaydettiğini söyledi. Değerde ise %17’lik artıșa ulaștıklarını kaydeden URFALILAR, toplam ihracatın 22 milyar dolara ulaștığını ifade etti. URFALILAR, “Değer olarak en fazla ihracatı yapılan ürün grubu demir çelik bazlı ürün grubundan tel ve çit, örgü kafes ürün grupları ve prefabrik yapı ürün grupları olarak sıralanıyor. En çok ihracat yaptığımız ülkeler ise Almanya, İngiltere ve Amerika” ifadelerini kullandı. Turkish Building Sector Met At The World’s Biggest Fair Istanbul Iron and Non-Ferrous Metals Exporters Association (IDDMIB) has participated with an info stand to the Bau München Fair, the world’s largest building materials fair with the Turkish Building Materials Sector and also IDDMIB organized a sectoral trade delegation consisting of member companies. IDDMIB Chairman Tahsin ÖZTİRYAKİ points out that Bau München is a platform for almost all subsectors within the body of IDDMIB to establish business relations.Building Materials Sector President Serdar URFALILAR said that they also met with important participants from Italy, Britain, Germany, Spain, Israel, China and India.





GALADO Makina Metal ve Cam Sanayi Ltd. Ăžti.

Makina MĂźhendisi Hamdullah Ă–ZÇELĂ?K Ăžirketimiz, dĂźnyada yeni bir ĂźrĂźn olan Çift TabancalĂ˝ Otomatik Tiyakol Robotunu hizmete sunmuĂžtur. Almanya, Ă?talya ve TĂźrkiye’deki 50 yĂ˝llĂ˝k bilgi ve tecrĂźbemiz Ă˝sĂ˝cam makinalarĂ˝ Ăźretimine olanak saĂ°lamýÞtĂ˝r. FirmamĂ˝zda tam ve yarĂ˝m otomatik cam yĂ˝kama makinalarĂ˝, butil, tiyakol, silikon pompalarĂ˝, cam kesme, vakumlu dĂśner sehpa, cam kumlama makinalarĂ˝ ve en son olarak da Çift TabancalĂ˝ Otomatik Tiyakol Robotunu hizmete sunmaktan gurur duymaktayĂ˝z. DoĂ°anĂ˝n dostu CAM, camĂ˝n dostu Ă?NSAN’dĂ˝r. Ancak cam sĂ˝radan bir ĂźrĂźn deĂ°ildir. Maliyet ve kalite açýsĂ˝ndan; teknoloji, bilgi, tecrĂźbe ve artan kullanĂ˝m alanlarĂ˝ ile baĂžlĂ˝ baÞýna bir uzmanlĂ˝k dalĂ˝dĂ˝r. Piyasada bulunan makina ve kimyasallarĂ˝n seçiminde ‘Uzman’ kiĂžilerden bilgi almak gerekir. BazĂ˝ kimyasallar, karýÞýmdaki uçucu maddelerin, basĂ˝nç altĂ˝nda gaz haline geçmesi ve sĂ˝caklýðýnĂ˝n yĂźkselmesi nedeniyle tehlike arz eder. Ă?nfilak bile sĂśz konusudur. AmacĂ˝mĂ˝z, halkĂ˝mĂ˝za hizmettir. MakinalarĂ˝nĂ˝zda meydana gelen sorunlarĂ˝n giderilmesinde menfaat gĂśzetilmeksizin yardĂ˝mcĂ˝ olmak isteĂ°imizin bilinmesini Ăśnemle rica ederiz.

OSB Teksan Sanayi Sitesi I5 Blok No:5 Eskișehir Tel & Fax: 0222 237 39 03 - 0222 217 20 14 (TN t HBMBEPNBLJOB!HNBJM DPN





Röportaj

76

“PÜKAD Güçlü Bir Olușumdur” PÜKAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir ERMURAT ile dernekteki görevi ve faaliyetleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. PÜKAD Derneği Kurucu Üyesi olan Pimaș A.Ș. adına üye olarak derneğin çeșitli organlarında görev aldım. Daha sonra PÜKAD derneği genel kurulunda yapılan seçimlerde yönetim kurulu üyesi olarak seçildim ve uzun zamandır dernek faaliyetlerinin içindeyim. Derneğin yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? PÜKAD Derneği 1999 yılında Türkiye’nin önde gelen Profil Sanayicilerinin biraraya gelerek kurdukları ve bu sene 20. Yılını kutlayacağımız güçlü bir platform haline geldi. Dernek olarak sektörün kendisini iyileștirmesi ve bayiilerinin kapasitesini yükseltmesi için eğitim ve seminer programları yapıyoruz. En son MYK Mesleki Yeterlilik Kurumu için hazırladığımız “PVC Doğrama Montajcısı Yeterlilik Standardı”nı hazırladık ve bu standart resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Erzincan Kemah’ta doğdum. İstanbul Maçka Teknik Lisesi’ni bitirdikten sonra Yıldız Teknik Üniversitesi, Makina Fakültesi’nden mezun oldum. Pimaș A.Ș.’de Teknik Kontrol Sorumlusu olarak ișe bașladım. 2014 yılına kadar Pimaș A.Ș.’de ve devamında Pimaș

A.Ș.’nin Deceuninck NV grubuna devri ve gruptaki Ege Profil A.Ș. ile birleșmesinden sonra da Ege Profil A.Ș.’de teknik alanda çeșitli kademelerde yöneticilik yaptım. Halen Ege Profil A.Ș.’de Ürün Geliștirme ve İyileștirme Danıșmanı olarak görev yapmaktayım. PÜKAD Derneğindeki göreviniz?

Bu standartın gerekliliklerini anlatabilmek için Çevre ve Șehircilik Bakanlığı il müdürlükleri ve Mesleki Yeterlilik Kurumu ile beraber eğitim seminerleri düzenleyerek PVC doğramacılarının ürettiği pencere kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Ve tabii beraberinde Enerji Verimliliği tasarrufu sağlamak için doğrama montajcılarının Mesleki yeterlilik sınavına girerek belge almalarına destek sağlıyoruz. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Ben teșekkür ederim. 6-9 Mart 2019 tarihlerin gerçekleșecek olan 20. AVRASYA PENCERE VE KAPI FUARI’nda tüm üyelerimiz ile yerimizi alacağız. İlgi duyan herkesi stantlarımıza bekleriz. “PÜKAD is a Solid Organization” We interviewed with PÜKAD Chairman, Kadir ERMURAT, on issues regarding his duty in the Association, and on the structure and activities of the Association as well.





Röportaj

80

AlKop’tan, Sektöre İhtisas Meslek Lisesi Alüminyumcular Kooperatifi (AlKop) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Natık BUDA ile 2019-2020 eğitim/öğretim döneminde açılacak meslek lisesi ve kuracakları vakıf hakkında konuştuk. cephenin tamamlayıcısı cam üzerine eğitim verilecek. Burası 16 dersliği olan, 6 katlı Anadolu Meslek Lisesi olacak. Bu okulun yapımı sırasında maddi bakımdan biraz zorlandığımız için bazı firmalar bize çok büyük destek verdiler. Okulun pencere profilleri için Schüco, pencereleri için Aygün Alüminyum; iç bölmeler için Hilal Alüminyum ve Saray Alüminyum; panjur ve perdeler için Özdil Panjur; makineler için Yılmaz Makine firmaları okulumuza ürünleriyle bağıșta bulundular.

AlKop’un kurulușundan bahseder misiniz? Alüminyum doğrama ișleri yapan firmaların iștirakleriyle 33 sene evvel benim tarafımdan kurulmuș bir kuruluștur. Bu sürede üyelerimize ișyeri yaptık, teslim ettik ve burada birçok alüminyum doğrama firmaları faaliyette bulundu. Bazı firmalar daha büyük yerlere geçtiler, bazı firmalar da hala burada hizmet vermeye devam ediyor. Bu kooperatifte kaç tane ișyeri mevcut? Burada 300’e yakın ișyeri bulunuyor. AlKop’ta kurduğunuz meslek lisesi hakkında bilgi verir misiniz? Biz, bu ișten ekmek yedik ve ülkeye de yararımız olsun istedim. Bu nedenle AlKop’un elindeki bazı imkanları bu mesleğe faydalı olmak için kullanmaya karar verdik. 2 tane önemli eser yaptık: okul ve cami. Okulu Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol çerçevesinde yapıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının projesi, Alüminyum Doğrama Meslek Lisesi’ne uygun düșmediği için, biz kendi mimarımıza özel bir proje çizdirdik bu okul için. Bu özel projede, alt katta atölyeleri,

derslikleri, çok amaçlı salonu olan; dıșarıda yeșil alanları ve spor alanları bulunan Sanayi Sitesi içerisinde bir örnek okul olarak tasarladık. Daha önce, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İhtisas Meslek Lisesi yoktu. Milli Eğitim Bakanlığının yönetmelik değișikliği yaptı ve bizim okulumuz, İhtisas Meslek Lisesi olacak. Burada sadece alüminyum cephe, kapı-pencere, otomatik kapı, panjur, alüminyum kaynak ve alüminyum

Peki bu okulda hangi dersler okutulacak? Yaptığımız kapsamlı toplantılar sonucu okulun ders programını yaptık. Bașlıklar halinde belli olan derslerin, șimdi altının doldurulması gerekiyor. Uzun yıllardır birlikte çalıștığım arkadașlarımla önümüzdeki günlerde toplantılar düzenleyip, ders kitabı niteliğinde olacak içerikler hazırlayacağız. Mesela malzeme bilgisi, montaj bilgisi, imalat gibi konuların içeriklerini belirleyeceğiz ve bunları kitaplaștıracağız. Bu, bir ilk olacak. Bu okulun Türkiye’ye örnek olacağını düșünüyorum.



Röportaj

82

de bunu alüminyum doğrama olarak yaptığınızda elde edilecek katma değerin ne kadar olacağını düșünün. Bu okuldan mezun olan sertifikalı bir elemanın yaptığı doğramaları düșünün. Buradan çıkan çocuklar yurtdıșında her alüminyum doğrama firmasında iș bulabilecek nitelikte olacak. Çünkü hem iși bilecek hem de elinde diploması olacak. Burada șantiyelere kadar gidip ișin her așamasını öğreteceğiz. Yani burası katma değeri yükseltir ve dıșarıya dahi usta gönderir.

Sektörümüzün bașlıca istekleri arasında yer alan teknik eleman yetiștirme talebini karșılamıș olacağız. 2019-2020 eğitim/öğretim döneminde okulumuz açılacak. Ben de Milli Eğitim Bakanlığından șöyle bir ricada bulundum: Buraya gelecek meslek hocalarını gençlerden seçin. Çünkü burada onları eğiteceğim; onlarla birlikte müfredat

çalıșması yapacağız, fabrikalara geziler düzenleyeceğiz. Dolayısıyla Bakanlıktan 5-6 tane mesleğe yeni bașlayan öğretmen istedim, onlar da bu talebimi karșılayacaklarını söylediler. Bugün yüksek oranda alüminyum profil ihracatı yapıyoruz. Bu ihracattan yaratılan katma değer ne kadar? Bir

Ben sadece bu ișle meșgul olacağım artık. Kooperatif, yapması gerekenleri yaptı, görevlerini tamamladı. Elimizde sadece bir miktar mal varlığı kaldı. Ben de aynı zamanda bir hukukçu olarak ne yapabilirim diye düșündüm. Yapacağımız toplantı sonucu oybirliği sağlanırsa bir vakıf kuracağız ve kooperatifin bütün mal varlığını vakfa devredeceğiz. Vakıf, gelirinin %80’ini okul, %20’sini cami için kullanılacak. Bu projenin bütün izinlerini aldık. Kat maliklerinin seçtiği 3 tane yönetici var bu sitede. Onlardan biri de benim. Bu kișiler aynı zamanda vakfın da yöneticileri olacak. Böylece oldukça adil olacak. Vakıf da 3-5 kișiyle kolaylıkla kuruluyor, 3 kișiyle de yönetilecek. Vakfın ișleyiși iyice oturunca da ben emekliye ayrılacağım ki gençlere yer açılsın. Sohbetiniz ve verdiğiniz bilgiler için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? Ziyaretiniz için teșekkür ederim. Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileriniz sektör için güncel bilgi kaynağı. Sektöre verdiğiniz hizmetlerden dolayı sizleri tebrik eder, bașarılarınızın devamını dilerim. “We will export workers abroad with this school” We talked with Ali Natık Buda, the Chairman of the Board of Directors of Aluminum Cooperative (AlKop), regarding the vocational high school that will be opened in the 2019-2020 academic year and the foundation they plan to establish.



Röportaj

84

Yeni Yașam Alanlarınızın Mimarı: Amanos Kayra Metal A.Ş. ve Amanos Mimari Yapı Sistemleri A.Ş’de Yönetim Kurulu Başkanı Kerem YILMAZ ile firmalarının yapılanmaları, ticari faaliyetleri, ihracatları, gelecek yıllardaki planları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Yurtiçinde ve yurtdıșında katılım sağladığınız / katılmayı planladığınız diğer fuarlar nelerdir? 6-9 Mart tarihlerinde gerçekleșecek olan 2019 Avrasya Kapı ve Pencere Fuarı’na katılacağız.

Röportajımıza bașlarken sizi tanıyabilir miyiz? 28 yıllık sektör deneyimine sahibim. Sırasıyla Yılmazlar Alüminyum San. Tic. Ltd. Ști’nde Genel Koordinatör, Nur Alüminyum San. Tic. Ltd. Ști’de Satıș Müdürü olarak çalıștım. Halen Kayra Metal A.Ș ve Amanos Mimari Yapı Sistemleri A.Ș’nde Yönetim Kurulu Bașkanı olarak çalıșma hayatıma devam ediyorum.

İhracat noktalarınızdan ve hedeflerinizden bahseder misiniz? 30 farklı ülkeye ve çok farklı müșteri grubuna hitap etmekteyiz. Hedefimiz Avrupa pazarından gölgelendirme sistemlerimizle gerekli payı almaktır.

Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Ticari faaliyetine 2006 yılında bașlayan șirketimiz çeyrek asırlık bilgi birikimi ve deneyimini, esnek ve dinamik yapısını Amanos markası ile birleștirip dünya çapında projelerde bașarıyla yer alıyor. Kayra Metal A.Ș., profil, sistem profilleri, cephe kaplama sistemleri, kompozit panel, ofis bölme sistemleri, güneș kontrol sistemleri ve aksesuarları ile ulusal ve uluslararası müșterilerine yüksek kaliteli ürünleri, kısa sürelerde, ekonomik çözümlerle sunan bir firmadır. Uzman ve deneyimli kadrosu, yüksek teknoloji ekipmanları ile donatılmıș 5.500 m² kapalı alana sahip tesisi ile Kayra Metal A.Ș. müșterilerine; mimari tasarım, proje yönetimi, imalat ve lojistik hizmetleri veriyor. Hangi ürün gruplarınız ile marka bilinirliğinizi sağlamaktasınız? Tasarım tescilleri firmamıza ait mimari ve gölgelendirme sistemleri kapsamında, cephe, ıșıklık, kapı ve pencere, kayar kapı, içe ve dıșa katlanır kapı, motorlu ve manuel seçenekleri ile düșey sürme, açılır tavan, veranda, çit, cephe kaplama, kompozit panel, ofis bölme, güneș kontol sistemleri, bu sitemlere ait aksesuarlar, diğer sektörlere yönelik farklı geometrik yapılara sahip alüminyum profiller ve aksesuarları ile marka bilinirliğimizi sağlamaktayız. Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? Kayra Metal A.Ș. olarak; Ar-Ge, üretim

ve satıștaki gücümüzle projelere çözüm üretmek için çalıșıyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda yenilikçi, çağdaș bir anlayıș ile müșterilerimizin ürün kalitesi ve performans beklentilerini sürekli karșılayarak memnuniyeti arttırmaktayız. Bu süreçte ișçi sağlığı ve iș güvenliği ile ilgili tüm çevresel ve yasal gereklere de uymaktayız. Ocak ayında katıldığınız Münih BAU Fuarı’nda sergilediğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Fuarı firmanız açısından değerlendirir misiniz? Ocak ayında gerçekleșen Münih BAU 2019 Fuarı’na gölgelendirme sistemlerimizin içinde yer alan SSA Cam Sürme, VRA 160 Veranda, SRA 140 Motorlu Cam Tavan, GSA 130 Motorlu Düșey Sürme Sistemlerimizle katıldık. Sistemlerimizin birbirlerine entegre olma özelliğini kullanıp yeni yașam alanları olușturma sürecinde örnek modüller olușturup, bu yașam alanlarını sergilemek, tasarımcı uygulamacı ve genel ziyaretçilerle bulușturmak ve gelen olumlu geri dönüșlere tanık olmak bizler için heyecan ve gurur vericiydi.

2018 yılını firmanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? İnșaat sektörü için 2018 yılı zorlu bir yıl oldu. Dövizdeki yükseliș, Türk lirasındaki değer kaybı, seçim öncesi yașanan belirsizlik ve ihracat yaptığımız pazarlardaki istikrarsızlıklara rağmen 2018 yılını satıș olarak beklentilerimiz doğrultusunda tamamladık. İnșaat sektörüne devam eden hükümet desteği, sektörün gelișimi konusunda pozitif bir etki yaratacaktır. 2019 yılı hedef, plan ve beklentilerinizden bahseder misiniz? Türkiye’deki tüm firmalar gibi ihracat odaklı çalıșmak ve kendimize yeni pazarlar açarak yola devam etmek gibi planlarımız bulunuyor.

The Architect of Your New Living Areas: Amanos In Kayra Metal A.Ș. and Amanos Mimari Yapı Sistemleri A.Ș, we realized a conversation with Chairman of the Board of Directors, Kerem YILMAZ about the structuring, commercial activities, exports and plans of the companies in the years to come.







Sektör

90

Özçelik Makina’da Tasarım Merkezi Devri Bașladı! PVC ve Alüminyum profil işleme makinaları üreten ve sektörün önde gelen isimlerinden biri olan Özçelik Makina, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması hedefiyle ortaya koyduğu teşvik desteğini alarak “Tasarım Merkezi” unvanının sahibi oldu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 5746 sayılı Araștırma, Geliștirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında özel sektörde, tasarım yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavușturulması için, ürün veya ürünlerin ișlevselliğini artırma, geliștirme, iyileștirme ve farklılaștırmaya yönelik yenilikçi faaliyetlerin arttırılması, tasarım personeli ve nitelikli ișgücü istihdamının arttırılmasını desteklemeyi ve teșvik etmeyi amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda firmaları değerlendirmeye tabi tutarak gerekli yeterlilikleri sağlayanlara Tasarım Merkezi olma ayrıcalığı tanıyor. 1980 yılında, 25 m² bir atölyede alüminyum ve PVC profil ișleme makineleri ile sektöre giriș yapan Özçelik Makina, günümüzde 17.000 m² modern ve tam entegre üretim tesisine sahip. Alüminyum ve PVC profillerin ișlenmesinde kullanılan makinelerin yanı sıra; alüminyum kompozit panel, demir ve çelik profil gibi farklı endüstriyel ürünlerin

ișlenmesine imkan sağlayan nitelikli makineleri de ekleyerek 70’in üzerinde makine çeșidiyle 5 kıtada 90’dan fazla ülkeye ihraç gerçekleștiriyor. Ulusal ve uluslararası pazarda önemli bir makina üreticisi olan Özçelik Makina Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın tabi tuttuğu değerlendirmeden tam not alarak Tasarım Merkezi unvanının sahibi oldu. PVC ve Alüminyum profilleri ișleme makinaları imalatı yapan ilk Tasarım Merkezi olmanın heyecanını yașadığını belirten Özçelik Makina Genel Müdürü Hasan ÖZÇELİK: “Tasarım Merkezi unvanını almak bizim için gurur ve heyecan verici bir gelișme oldu. Özçelik makinenin odak noktasında her zaman, tüm yenilik ve gelișmelerin global pazarda rekabet edebilecek standartlarda ve güçte olma ilkesi vardır. Bu ilke ıșığında olușturduğumuz hedeflerimize kendi kaynaklarımızla ulașma gayreti içerisindeyiz. Bu unvanın, ürünlerimizi uluslararası standartlarda geliștirme sürecine ivme kazandıracağını düșünüyorum” açıklamasını yaptı.

Türk mühendislerin uluslararası düzeyde mesleki yetkinliğe sahip olduğunu vurgulayan Özçelik Makina tasarım merkezi yöneticisi Tacettin KAYNAK: “Özçelik Makina olarak Türk makina sektörünü dünyada temsil etmek için önemli bir adayız ve bu doğrultuda sorumluluklarımızı yerine getirmek için özveriyle çalıșıyoruz. Tasarım Merkezi unvanı eșliğinde faydalı model ve patent sayımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, tasarım merkezi olmanın verdiği ayrıcalıkları kullanarak üniversite ve sanayi iș birliği kapısını aralayacağımızı ve akademik çalıșmalarda bulunacağımızı söyleyebilirim” ifadesinde bulundu.

Özçelik Machinery’s DESIGN CENTER Has Started! Özçelik Machinery, which is one of the leading companies in the sector producing PVC and Aluminum profile processing machines, became the owner of the ‘’Design center’’ title with the support of the Ministry of Science, Industry and Technology with the aim of achieving an internationally competitive structure for the country’s economy.



Sektör

92

GALSİAD, 2019’un İlk Genel Kurul Toplantısını Gerçekleștirdi Girişimci Alüminyum ve Sanayici İşadamları Derneği’nin 2019 yılı ilk genel kurulu yapıldı. GALSİAD, 2019 yılıyla ilgili sektöre kazandıracakları konusunda yine çok önemli konularda çalışmalar yapmak üzere yola çıktı.

karșılığını görüyor. Yönetiminde İSO, İTO ve İMMİB temsilcilerinin bulunmasının, derneğin çalıșmalarını çok faydalı sonuçlara götürdüğünü ifade eden GALSİAD Yönetim Kurulu Bașkanı Celalettin KIRBOZ, bir sektör kurulușunun oda ve birliklerde doğru temsil edilmesinin öneminin bu șekilde daha da iyi anlașıldığını ifade etti. Yapılan yönetim kurulunun tüm sektöre ve ülkeye hayırlı olması dilekleriyle toplantı sonlandırıldı.

GALSİAD; özellikle Astel Cephe ve Sistem Test Merkezi’nin kurulumu, savunma sanayi, havacılık, uzay ve raylı sistemler ile ilgili çalıșmalarda sektör adına teknik toplantılar yaparak daha reel neticeler ile sektör firmalarının bu iș gruplarında bașarılı olmasının yolunu açmayı hedefliyor. Dernek, yeni dahil olan üyeler ile her geçen gün daha da

güçleniyor. GALSİAD, ALUTEAM’de yapılan çalıșmalara verdiği desteği arttırarak devam ettiriyor. Mart ayında düzenlenecek 20. Avrasya Pencere Fuarı ve içerisinde organizasyonunu üstlendiği “Alüminyum Özel Bölümü” çalıșmalarına son hızla devam eden GALSİAD, çıktığı yolda sektöre yaptığı tüm desteklerin sektör tarafından olumlu bir șekilde

GALSİAD has held the first General Assembly of 2019 Girișimci Alüminyum ve Sanayici İșadamları Derneği (Businessmen’s Association of Aluminum Entrepreneurs and Industrialists) has held the first General Assembly of 2019. GALSİAD has set out to work on very important issues about what it will bring to the sector in 2019.





Makale

96

Umut Olmayınca Güven, Güven Olmayınca İș Hareketi Olmuyor Celalettin KIRBOZ Girișimci Alüminyum Sanayicileri ve İș Adamları Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı luslararası Para Fonu (IMF) Bașkanı Christina Lagarda, küresel ekonominin beklentilerin üstünde bir hızla yavașladığına dikkat çekti ve küresel ekonomiyi etkileyen “dört bulutun” olası bir “fırtına” yaratabileceğinin uyarısını yaptı. Bir ordunun savaș öncesi yaptığı askeri eğitim ve tatbikat ile hazırlıklı olması gibi sanayicimiz ve iș adamımız tam da bu konuda son derece hazırlıklı bence. O yüzden çok fazla tedirgin değilim. Zorda kalınca hangi enstrümanları devreye sokacağını, neyi, nerede, nasıl kullanacağını çok iyi biliyor. Piyasayı șahane kokluyor ve olabilecek hareketleri önceden seziyor. Bunların hepsi gerçek. Ancak çözüm değil.

bu dönem sonrasında tüm arama trafiği üretimden pazarlamaya döndü. Șatısın yapılabilmesi için ise kısıtlı pazarda vade seçeneği zorlanmaya bașladı. Çünkü yapacak çok da fazla bir șey kalmamıștı. Aynı sistemlerde üretilen malzemelerde kalite, standart vb. özellikle zaten sağlandığından. Satıșı sağlayacak olan ödeme șekli ve vadeli satıșlar cazip hale geldi. Elbette bu sistemin varlığından bir malın üzerine vade farkı adı altında ek yükleyerek nerede ise iși tefeciliğe vardıran kișiler oldu, birde bu fırsattan yararlanarak piyasada ciddi rakamlarda mal toplayarak bunu çok uygun șartlarda paraya çevirip borcunu bașka bir zamana bırakıp kaybolanlar oldu. Tüm bunlar organize edilen piyasanın sonuçları maalesef.

Bizim her șeyimiz var, bir tek umudumuz yok! Maalesef en önemli, en olması lazım gelen șey yok. Aslında son elli yıldır yașanan tüm olumsuzluklarda vardı “umut”. Neden șimdi bu hale geldi? Umut olmayınca güven, güven olmayınca iș hareketi olmuyor. Nasıl oldu da bu hale geldi bu ekonomi? Aslında ekonomi ikiye ayrıldı. Zaten ayrı idi ama bu kadar net çizgiler ile belirli değildi sistem. Çalıșan ve hayatına devam eden, hesaplı yatırmalar ile doğru büyüyen, önündeki yolların her durumuna göre șekil alabilecek șirketlerimiz var ve onlar devam ediyor. Sancı hesapsız, öngörüsüz, plansız büyüyen șirketlerde.

Sonuç elbette hüsran! Olacak olan ise uzun dönemde kırılma, dökülmeler ve elenmeler ile asıl olan gerçek ișletmeler. Hesabı, kitabı, bilgisi, yatırımı ona göre olanlar kalacak; diğerleri iș hayatına maalesef veda edecek. Aynı müteahhitlerde olduğu gibi 10 daire yapacak kapasitesi olan kiși 100 daireye girdi. Netice elbise büyük geldiğinden biz içerisinde ne kadar düzgün fizikli de olsak kötü duruyoruz.

U

Bir șirketin büyümesi için ne gerekir? Önce talep olmalı normal șartlarda; ama biz talebi beklemeden bize sunulan sermaye ile büyüdük. Bakın zorda olan șirketlere geçmiș olduğumuz 10 yılda kredi kullanan ve inșaat sektöründeki șirketlerdir. Bu sistem kurgulandı, bize sunuldu. Dönelim 2008 sonrasına. Her gün bankacılar așındırdı kapımızı. Çeșitli projeler sundular: “Hadi yatırım yapın, büyüyün, araç alın, makine alın vb.” Her türlü kredi kullandırma yoluna gittiler. İlk yıl ödemesiz ikinci yıl șu kadarını öde, bazen ișin ucunu kaçırdılar, üç yıl ödemesiz vs. gibi. Nereye getirdi bizi bu durum? Sermayeyi bulmușken büyüyelim, pazara sonra bakarız. Malımız olsun satarız. Fazla üretim yapalım sürümden kazanırız. Bu felsefeler ile yaptık yatırımları. Arada yine söyleyeceğim bu bir projedir, bize sunulan. Zorlandık biz bu yola. Kullandık krediyi, büyüdük hiç olmayacak kadar ve hızlı olarak. Sonra bașladı satıș zorluğu. Her șey normal iken pazarlamadan üretime gelen telefon mail trafiği, üretimden pazarlamaya gelmeye bașladı. Allah rahmet eylesin, bir hocamın tezi idi bu. “Pazarlama üretimi arıyorsa satıș vardır, üretim yapılsın diye zorluyordur sistem, üretim pazarlamaya yapıyorsa bu aramayı satın malı diyordur” derdi hocam. Çok doğru bir tespit! İște



Röportaj

98

“REHAU, Bir Dünya Markası” “2019 Avrasya Fuarı için çok heyecanlıyız tabii. Tüm hazırlıklarımızı yaptık ve ekip olarak motive olmuş bir şekilde fuarda yerimizi alacağız.” diyen REHAU Pencere ve Kapı Sistemleri Satış Direktörü İnanç TÜZÜNER ile bir röportaj gerçekleştirdik. Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? REHAU Türkiye’de daha çok pencere tarafı ile biliniyor; ancak REHAU 5 kıtada, dünyanın 150’den fazla ülkesinde yaklașık 22.000 çalıșan ile otomotiv, beyaz eșya, tesisat, yerden ısıtma, mobilya ve pencere birimlerinde polimer bazlı çözümler üzerine uzmanlașmıș bir ișletmedir.

REHAU Türkiye pencere çözümleri ise faaliyetlerine REHAU’nun ülkemize geldiği yıl olan 1989’da bașlamıș. Birimimiz, yaklașık 28 yıldır yetkili üretici ve yetkili tali bayileri vasıtasıyla tüm Türkiye’de ve Türkiye üzerinden kardeș ülkelerimiz Türki Cumhuriyetlerde satıș yapıyor. İstanbul’da bulunan genel merkezimiz, İstanbul Tuzla’da bulunan 4000 m²’si kapalı, 3000 m²’si açık olan lojistik merkezimiz, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölge temsilciliklerimiz ile özellikle kentsel dönüșümün hızlandığı son 6-7 yıl içerisinde, bayi ağımızı her yıl genișleterek müșterilerimizin memnuniyeti için çalıșıyoruz. Ürün gruplarınız ilgili bilgi verir misiniz? REHAU Türkiye pencere çözümleri olarak müșterilerimize 70 mm yapı derinliğine sahip 5 odacıklı Euro Design 70 serisi ve Brillant Design serisi, 80 mm yapı derinliğine sahip kasada 7 odacıklı / kanatta 6 odacıklı ve orta contalı Synego serisi, 86 mm yapı derinliğine sahip 6 odacıklı ve orta contalı Geneo serisi, tüm serilerimiz ile beraber uygulanabilen Comfort Design Plus Panjur Sistemi ile hizmet veriyoruz. Bu noktada Geneo serimize ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Geneo, piyasada bulunan tüm pencere profil sistemleri arasında açık ara en iyisidir. Geneo’nun özelliği yüksek teknolojiye sahip RAU-FIPRO malzemesinde yatar. Bu, profili çok sağlamlaștıran elyaf bileșimli bir malzemedir ve REHAU Ar-Ge’sinin bir çalıșmasıdır. Stabilite için gerekli olan destek sacı uygulamaların %90’ında ortadan kalkar. Böylece, çeliğin sebep olduğu ısı köprüleri ortadan kalktığı için, Geneo en iyi ısı yalıtım değerlerini hedefler. Geneo ile “enerji tasarruf düzenlemesinin (EnEV)” șart

koyduğu koșullardan daha fazlası bile yerine getirilir. Aynı zamanda bu pencere sistemi, ısı yalıtımından ödün vermeden tasarım ve konfor için gerekli optimum ön koșulları sağlar. Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? REHAU kurulduğundan bu yana polimer bazlı malzemelere ilișkin özgün formülasyonlarla yeni uygulama alanları geliștirmeyi amaç edinmiș. Yani REHAU’yu rakiplerinden ayıran temel özellik aslen araștırma ve geliștirme odaklı, yenilikçi ruha sahip bir ișletme olmasıdır. REHAU bir ürün geliștirirken ve sonrasında üretirken öncelikle enerji tasarruflu olmasına, yenilenebilir enerjilerin kullanımına ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik ve ekonomik kalıcı katkıların olup olmadığına bakıyor. Bu öncelikler REHAU’yu yapı, otomotiv ve endüstri alanında polimer bazlı çözümlerin lider sistem ve servis tedarikçisi haline getiriyor. Bugüne kadar en çok üzerinde durduğumuz konuların bașında Ar-Ge geliyor ve aslında REHAU gücünü ArGe’ye verdiği değerden alıyor. Bu vizyonla REHAU, sürekli araștıran ve süzgecinden geçen fikirlerden geliștiren bir ișletmedir ve var olan ürünlerimizin ortak özelliği enerji verimliliğine odaklanmıș olmalarıdır. Çünkü pencere, yapıdaki bir boșluğu herhangi bir șekilde kapatan bir ürün değildir. Pencere, bir yapıdaki toplam enerji kayıplarının yaklașık %35’ini kapsar. Yani bir bașka değișle, doğru ürün ile binanızdaki toplam enerji kayıplardan yaklașık %35 kadar enerji tasarrufu sağlarsınız. REHAU dünyasında bu yaklașım hem son kullanıcı açısından, hem doğal kaynakların korunması bakımından hem de ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahip. Dolayısıyla üzerinde çalıștığımız aday ürünlerimizde de önceliğimiz yine enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması oluyor haliyle. Bu bakıș açısı ürünlerimizin kalitesine doğrudan



Röportaj

100

yansıyor ve son kullanıcı da karșılık buluyor. Bu da bizleri çok memnun ediyor. Bayilik sisteminizden bahseder misiniz? Öncelikle REHAU pencere çözümleri olarak Türkiye’nin, halen faaliyette olan, ithal profil sağlayıcısı en eski ișletmesiyiz. Dolayısıyla U-PVC pazarında yaklașık %70’lik bir pazar hakimiyeti ile en çok bilinen ve lojistik altyapısı en güçlü olan yabancı markayız. Bu açıdan baktığınızda REHAU sürdürülebilir müșteri memnuniyeti ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir ișletmedir. 2018 sonu itibariyle Türkiye’de 30 ilde yaklașık 90 adet yetkili üretici bayimiz ve 15 ilde yaklașık 80 adet yetkili tali bayimiz var. Yani coğrafi açıdan Türkiye’nin 81 ilinin 45’ine ki bu demografik açıdan ülke nüfusunun yaklașık %85’ine denk geliyor, doğrudan hizmet verebiliyoruz. 30 büyükșehir belediyesinin 26’sında yetkili bayilerimiz ile yerinde hizmet verebiliyoruz. Ayrıca bölge yöneticilerimiz henüz olmadığımız illere periyodik ziyaretler gerçekleștirerek hem bayi ağımızın geliștirilmesi için çalıșmalar yapıyorlar hem de REHAU markasının bilinirliği artırılması için faaliyetler yürütüyorlar. Bu noktada tabi ki REHAU yönetiminin bașarısında çok ciddi paya sahip olan yetkili bayilerimize de teșekkür etmemiz gerekir. REHAU’nun felsefesine ve temsil ettiği değerlere kıymet veren, REHAU markasını layıkıyla temsil eden iș ortaklarımız bizim için çok önemli bir yere sahipler. Katılacağınız İstanbul Avrasya Fuarı’na dair beklentileriniz nelerdir? Fuarda sergileyeğiniz ürünler ve yenilikleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 2019 Avrasya Fuarı için çok heyecanlıyız tabi. Tüm hazırlıklarımızı yaptık ve ekip olarak motive olmuș bir șekilde fuarda yerimizi alacağız. Bayilerimiz aracılığıyla satıșını yaptığımız tüm ürünlerimizi fuar standımızda sergileyeceğiz. Euro Design 70, Brillant Design, Synego ve Geneo serilerimizi ile

uzun yıllardır Türkiye pazarında zaten bașarılı bir șekilde büyüyoruz. Bunun haricinde, azami cam alanı sağlayabildiğimiz, orta contalı, REHAU tarafından geliștirilen RAUFİPRO hammaddesi ile üretilen 70mm profil serimiz NEFERIA ve kasa alanı kendinden havalandırma sistemi ile donatılmıș olan, orta contalı, RAU-FIPRO hammaddesi ile üretilen profil serimiz GENEO INOVENT’i fuarda görebileceksiniz. Bayilerimizin, çeșitli aksesuarlar kullanarak sanat eserleri olarak ortaya çıkardıkları GENEO Hebeschiebe, GENEO Kapı, SYNEGO Hebeschiebe ürünlerini de standımızı ziyaret eden misafirlerimize sunacağız. Öte yandan, dijital dünyanın pencereye yansımalarını sürpriz olarak belirtelim. Fuar standımıza gelirseniz yine ilk kez REHAU tarafından sergilenecek çok özel ürünler olacak. Șimdilik bu kadar tüyo vermiș olalım, merak eden herkesi memnuniyetle ağırlamak isteriz. 2018 yılını markanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? Biz, inșaat sektörüne ürün temin eden bir birimiz ve dolayısıyla inșaat sektörü ile paralel bir ivmemiz var. İnșaat sektöründe yașanan tüm gelișmeler veya dalgalanmalar etkilerini doğal olarak bizim ticaretimizde de gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye U-PVC pencere pazarını doğal olarak inșaat pazarı ile birlikte değerlendirmek gerekir. Son yılların yükselen ivmesinin aksine, geçtiğimiz senenin ortasından bu yana herkesin malumu olan ekonomik değișimler haliyle bizleri de etkiledi. Bizim gibi büyük oranda kura yani dövize bağımlı ekonomilerde kur artıșı ithal girdide fiyat artıșına sebep olur, ithal girdinin fiyatı artınca bu genel maliyetlerin artmasına sebep olur, maliyetler artınca satıș fiyatları artar, satıș fiyatlarının artması enflasyona sebep olur, enflasyon da hem doğrudan hem de dolaylı etkileri sebebiyle talebin düșmesine sebep olur…Yani ekonomi de tüm sac ayakları birbirine bağlıdır ve birbirini harekete geçirir. 2018 Temmuz ayından bu yana yașanan ekonomik gelișmeler, her ne kadar konut fiyatları çok fazla artmamıș olsa da,

yatırımcıların konut almak yerine paralarını yüksek faiz getirisi sebebiyle bankalara yatırmalarına sebep oldu. Konut kredisi ile ev sahibi olmak isteyenler de maalesef çok yüksek konut kredisi faiz oranları ile karșılașıyorlar. Konutlarını satamayan müteahhit ișletmeler hem yürümekte olan projelerini finanse etmekte zorlanıyorlar, hem de sonraki projelerini askıya alıyorlar veya yavașlatıyorlar. Daralan inșaat pazarı pencereciyi, parkeciyi, kapıcıyı, asansörcüyü, mobilyacıyı yani herkesi olumsuz yönde etkiliyor. 2019 yılı hedef, plan ve beklentilerinizden bahseder misiniz? Bizler hem yașanmakta olan olumsuz ekonomik șartların bir dengeye oturmasını diliyoruz hem de değișmekte olan pazar koșullarına uyum sağlayacak yeni çözümler üzerinde çalıșmalarımızı sürdürüyoruz. Ekonomimizin lokomotiflerinden biri olan inșaat sektörümüzün hem yurtiçinde hem de yurtdıșında daha yapılacak çok iși var. Ancak az önce bahsettiğim malum ekonomik durum tabi bu seneyi daha dikkatli ve daha özenli ticaret yapmayı gerektiriyor. 2019 yılında bayi ağımızı özellikle henüz yetkili bir bayimiz ile olmadığımız illere yatırım yaparak genișleteceğiz ve neredeyse 30 yıldır müșterilerimizin bize duydukları güvenin karșılığını vermeye devam edeceğiz. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? REHAU Türkiye’nin bașarısında çok ciddi paya sahip olan yetkili bayilerimize de teșekkür etmem gerekir. REHAU’nun felsefesine ve temsil ettiği değerlere kıymet veren, REHAU markasını layıkıyla temsil eden iș ortaklarımız bizim için çok önemli bir yere sahipler. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da el birliği ile birçok bașarılı ișe imza atacağımıza inanıyorum. “REHAU, A Global Brand” We interviewed with İnanç TÜZÜNER, Sales Director of REHAU Window & Door Systems, having stated that, “Of course we are looking forward to attend 2019 Eurasian Fair. We have finished all our preparations, and we are to take our place at the fair as a fully motivated team”.



Sektör

102

Dünya Alüminyum Folyo Pazarına Assan Alüminyum Bașkanlık Edecek Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal GÜNGÖR, 2018 yılından bu yana yürüttüğü Global Alüminyum Folyo Üreticileri İnisiyatifi (GLAFRI) Küresel Başkanlığı görevine yeniden seçildi. GÜNGÖR, böylece global alüminyum folyo pazarının en yüksek çatı sivil toplum kuruluşu niteliğinde olan GLAFRI’de ikinci kez başkan seçilen ilk isim oldu.

Dubai’de gerçekleștirilen Global Alüminyum Folyo Üreticileri İnsiyatifi (GLAFRI) Genel Kurulu’nda Küresel Bașkanlığı’na yeniden seçilen Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal GÜNGÖR, böylece GLAFRI’ye ikinci

kez bașkanlık eden ilk isim oldu. Farklı kıtalardan 28 ülkede operasyonları bulunan ve 66 üyesiyle dünya folyo üretiminin yaklașık yüzde 55 ’sini temsil eden GLAFRI, folyo pazarının gelișimini desteklemek amacıyla sektördeki sürdürülebilirlik çalıșmalarını koordine ediyor. GLAFRI’nin 2018 yılından bu yana küresel bașkanı olarak görev yapan ve 25 Ocak 2019 tarihinde Dubai’de gerçekleștirilen Genel Kurul’da yapılan seçim ile 2. kez bașkan seçilen Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal GÜNGÖR, bu gelișmenin hem șirketi hem de Türk alüminyum sektörü için gurur verici olduğunu söyledi.

Assan Alüminyum Avrupa’da ilk Üçte GLAFRI’nin dünya folyo üretiminin yarıdan fazlasını temsil eden șirketlerden oluștuğunu, Assan Alüminyum’un da 300 bin tona ulașan kurulu kapasitesi ile Türkiye’de alüminyum sektörünün lideri, yıllık 100 bin tona ulașan alüminyum folyo üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük üç alüminyum folyo üreticisinden biri olduğunu vurgulayan GÜNGÖR, Assan Alüminyum olarak sürdürülebilir bir üretim anlayıșını benimsediklerini söyledi. Yatırımlarını ve planlarını ‘Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz’ mottosu çerçevesinde gerçekleștirdiklerini ifade eden GÜNGÖR “Gelecek nesillere

yașanabilir bir dünya bırakmanın yolu sorumlu ve sürdürülebilir bir üretim anlayıșıyla mümkün. Bu kapsamda elektrik üretimimizin neredeyse tamamını bünyemizdeki yenilenebilir enerji üretim tesisinden sağlıyoruz. Bunun yanı sıra sahip olduğumuz geri dönüșüm tesisimiz ile alüminyumu en etkili biçimde geri dönüștürürken șirketimizin karbon ayak izini de azaltmıș oluyoruz” diye konuștu. GLAFRI’nin folyo pazarının gelișmesi için önemli girișimlere katkı sağlamaya, sektörün sürdürülebilirliğine ve kaynakları verimli kullanmasına yönelik çalıșmalar yapmaya devam edeceğini belirten GÜNGÖR, Assan Alüminyum’un sahip olduğu vizyonu ve deneyimi bu platforma aktaracaklarını ifade etti. Global Aluminum Foil Market to be Chaired by Assan Aluminyum Assan Aluminyum’s General Manager Göksal GÜNGÖR has been re-elected as President of Global Aluminum Foil Roller Initiative (GLAFRI). He has been in this role since 2018. GÜNGÖR has become the first person to be re-elected as president for a second time in GLAFRI. GLAFRI represents 55% of the global aluminium foil market.



Sektör

104

Technoform, Bau Munich 2019 Fuarı’na Katıldı Technoform 14-19 Ocak 2019 tarihleri arasında Münih’te düzenlenen BAU Munich 2019 Fuarı’na katıldı. Yapı sektöründe dünyanın en büyük ve en tanınmış fuarlarından biri olan BAU fuarı bu yıl yine çok yüksek bir katılımla ziyaretçilerini ağırladı.

Technoform, BAU fuarında yeni logo ve tek marka altında toplanmıș olan ürünlerini sergiledi. Stand içerisinde yer alan görsel sunumlar ve ürün numuneleri ile son dönemde gerçekleștirilen yeni tasarım ürünler ve teknik çözümler farklı hikaye bașlıkları altında ziyaretçilere tanıtıldı. ( Isı yalıtımı – Optimize edilmiș Uf değeri, Anti Bimetal – Çoklu çözümler, Leed Platinium Sertifikası – Deloitte Tower, C2C Gold Sertifikası, Sanal Ürün Geliștirme-Çözüm desteği, Sürme Kapılar- Güvenilir çözüm ortağı, Renkli profiler, ASA GF- Yüksek UV dayanımı, vb…) Technoform’un geleneksel hale gelen “Müzede Bir Gece” etkinliği bu

yıl, 16 Ocak Çarșamba akșamı Münih Deutsche Museum’da gerçekleștirildi. Dünyanın pek çok yerinden etkinliğe katılan davetliler, ilginç sunumları beğeni ile izlediler. Bu yıl sürdürülebilirlik ve akıllı cephe uygulamaları hakkında ziyaretçilere bilgiler verildi. Önce DGNB GmbH yöneticisi Johannes KREİßİG bir açılıș konușması gerçekleștirdi. Onun ardından MVRDV firması yöneticisi Jan KNİKKER bina tasarımında sürdürülebilirlik ve akıllı cephe uygulamaları hakkında bir sunum gerçekleștirdi. KNİKKER sunumda; proje tasarımlarında, bina çözümlemelerine nasıl yaklaștıklarını, yașam alanlarını tasarlarken sürdürülebilirlik, çok fonksiyonlu kullanım, mimari bütünlük, enerji tasarrufu, modern ve çağdaș

yorum, kent ve doğa arasında pozitif bir denge kurulması gibi öncelikler doğrultusunda tasarımları nasıl planladıklarını ve uyguladıklarını ilginç örnekler ile davetlilere anlattı. Sunumda tanıtılan bina uygulamaları ve proje așamaları davetlilerin büyük ilgisini çekti. Technoform participated in Bau Munich 2019 Fair Technoform participated in the BAU Munich 2019 Fair held in Munich between 14-19 January 2019. BAU, one of the world’s largest and most well-known fairs in the building sector, hosted its visitors again this year with a very high attendance.



Sektör

106

Winsa, Samsun’da Resman Bayileriyle Bir Araya Geldi Winsa ailesine yeni katılan Resman’ın bayilerine yönelik düzenlenen tanıtım toplantısı, 31 Ocak 2019 Perşembe günü Samsun’da düzenlendi. Tüm gün süren toplantıya Resman bayileri yoğun ilgi gösterdi. Katılımcılar, sergilenen Winsa ürünlerini büyük bir dikkat ve beğeniyle inceledi.

Resman adına hoș geldiniz konușmasını yapan Kerem TÜFEKÇİ Winsa ailesine katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bayilik görüșmelerinin çok uzun sürmediğini belirten TÜFEKÇİ sözlerini “Winsa’nın geniș ürün seçenekleriyle her türlü proje ve talep için çözüm üretebileceğiz. Resman ve Winsa markalarının gücüyle ve deneyimiyle bölgemizde bașarılı projelere imza atacağız” diyerek sözlerini tamamladı. Açılıș konușmasını yapan Winsa Pazarlama ve Satıș Müdürü Ekrem PURSİN bugüne kadar yapılan çalıșmalar ve uygulamalar sonucu, Winsa markasının

Karadeniz Bölgesi’nde de önemli bir noktaya geldiğini ifade etti. Ekrem PURSİN, Winsa ve Resman markalarının güçlerini birleștirerek olușturacakları sinerjiyle, bu bölgede çok daha güçlü bir șekilde yol alacaklarına inancının tam olduğunu belirtti. Toplantıda ayrıca Ürün Geliștirme ve İyileștirme Danıșmanı Kadir ERMURAT Winsa’nın teknik uygulamaları, ürünleri ve özellikleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Fahrettin BAYRAM’ın Teknik Destek Bölümünün ișleyiși hakkında yaptığı sunum sonrasında, kurulan stantta sergilenen ürünler bayiler tarafından incelendi.

Katılımcılar keyifli bir toplantı geçirdiklerini, yapılan sunumların son derece faydalı olduğunu ifade etti.

Winsa, has come Together with Resman’s Dealers in Samsun The introductory meeting for Resman’s dealers who joined recently to the Winsa family was held on Thursday, January 31, 2019 in Samsun. Resman dealers showed great interest in the meeting which took place all day long. Participants examined the Winsa products exhibited with great care and appreciation.



Röportaj

108

“İstanbul’un En Güzel Camisini Yaptık” “İddia ediyorum yaptırdığımız cami, iç dekorasyon ve dış mekan düzenlemesi olarak bana göre İstanbul’un en güzel camilerinden biri” diyen Alüminyumcular Kooperatifi (AlKop) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Natık BUDA; yaptırdıkları camii ile ilgili bilgiler verdi. Yaptırdığınız camiden biraz bahseder misiniz? AlKop’u alüminyum sektörüne hizmet veren firmaların iștirakleriyle 33 sene evvel kurduk. Bu kooperatif bize çok fayda sağladı. Biz de AlKop’un elindeki bazı imkanları bu mesleğe faydalı olmak için kullanmaya karar verdik ve iș yerleri dıșıda 2 tane önemli eser daha yaptık: okul ve cami. İddia ediyorum yaptırdığımız cami, iç dekorasyon ve dıș mekan düzenlemesi olarak bana göre İstanbul’un en güzel camilerinden biri. Çok güzel bir cami oldu. İçine giren herkes hayran kalıyor. Mimari açıdan da çok iyi bir eser oldu. Mihrabı özel bir mermerden yapıldı.



Röportaj

110

Kuran-ı Kerim’den 5 ayetin Kufi yazıyla Arapçasının ve Türkçe mealinin olduğu levhalar var. Ayakkabılıkları anahtarlı. Cuma günleri alt kat da üst kat da doluyor. Camiye gelenlere ücretsiz temiz çorap da dağıtıyoruz. Cami için açılıș yapmayı düșünüyor musunuz? Açılıș yapmaktan pek hoșlanmıyorum ancak caminin açılıșını İstanbul’un en

güzel Kuran okuyan hafızı ile yapmayı planlıyoruz. Bize zaman ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Ziyaretiniz için ben teșekkür ederim. Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileri ile sektöre verdiğiniz hizmetlerden dolayı sizleri kutlar, bașarılarınızın devamını dilerim.

“We have created the most beautiful mosque in Istanbul.” Ali Natık Buda, the Chairman of the Board of Directors of Aluminum Cooperative (AlKop) gave information about the mosque they got constructed and the foundation they plan to establish as stated as follows: “I would like to declare that, in my opinion, this mosque is the most beautiful mosque in Istanbul in terms of its interior decoration and outdoor arrangement”



Sektör

112

Tabanloğlu Mimarlık Londra Tasarım Bienali’nde ‘housemotion’ ile Türkiye’yi Temsil Etti T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve T.C. Londra Büyükelçiliği tarafınca desteklenen “housEmotion” enstalasyonuyla 2018 Londra Tasarım Bienaline katılan Tabanlıoğlu, daha önceki yıllarda da Londra Tasarım Festivali kapsamında; 2015 yılında Tabanlıoğlu-Arik Levy işbirliğinde, farklı disiplinleri, farklı yaratıcılıkları, farklı malzemeleri biraraya getiren “Geçiş, Sıcak/Islak” başlıklı enstalasyonla Somerset House’da ve 2016 yılında Sabahattin ALİ’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanına atıfla “Beloved” isimli enstalasyonu ile Victoria & Albert Müzesi’nde yer almıştı.

Mimarlık ve tasarım yaklașımını son yıllarda düzenli olarak katıldığı tasarım, kültür sanat etkinlikleriyle de uluslararası platformlara tașıyan Tabanlıoğlu, bu yılın Bienal teması olan “Duygusal Durumlar” bașlığına mimari aracılığıyla bir karșılık verdi. İlki 2016’da gerçekleșen Londra Tasarım Bienali’nin büyük bașarısını takiben bu yıl ikincisi düzenlenen bu prestijli küresel bulușmada; Fransa, Almanya, Hong Kong, Hindistan, İngiltere, ABD ve Türkiye dahil olmak üzere 40’tan fazla ülke ve bölgeden tasarımcının eserleri sergilendi.

Küresel kültür ajandasında dikkat çekici bir konum kazanan Londra Tasarım Bienali, tasarımın evrensel gücünü kutlamak ve kolektif geleceğimizde tasarımın rolünü irdelemek üzere, yenilikçi ve kültürel yapılanmaları ile dünyanın en heyecan verici ve iddialı tasarımcılarını Somerset House’da izleyicilerle bir araya getirdi. Bienalin bu yılkı “Duygusal Durumlar” temasına karșılık veren, inovasyon, yaratıcılık ve araștırma odaklı, dünyanın çeșitli ülkelerini temsil eden çağdaș tasarım çalıșmaları, Eylül ayında Somerset House’un iç ve dıș mekanlarının tamamında sergilendi.

Tasarım disiplinleri arasında zihin açıcı tartıșmaları teșvik etmek amacıyla seçilen “Duygusal Durumlar” temasıyla kurgulanan enstelasyonların, insan yașamlarına, deneyimlere, varlık ve duygu durumlarına dair meseleleri dile getirilmesi amaçlandı. Bu uluslararası platform bünyesinde, sürdürülebilirlik, göç ve çatıșma, toplumsal sorumluluk, sosyal hak ve eșitlikler, kirlilik, iklim ve su mesleleri gibi hayati konular ve bunlara dair 21. yüzyıla uygun yenilikçi çözümler çerçevesinde farklı ülkelerden ișler sergilendi. Bir fikir laboratuvarının girdilerini olușturacak olan sergi ögeleri, içerik ve tasarımlarıyla,



Sektör

114

güçlü duygusal tepkiler ve gerçek sosyal ihtiyaçlar arasındaki önemli ilișkinin değerlendirilmesine de aracılık etti. “housEmotion” Bienalin En İyi 10 Enstalasyonu Arasına Seçildi Tabanlıoğlu imzası ile Türkiye’yi temsil eden “housEmotion” enstalasyonu Londra Tasarım Bienali tasarım editörü Augusta Powell tarafından seçilen, görmeye değer 10 enstalasyonu arasında yer aldı. Melkan GÜRSEL Dezeen Dergisi’ne verdiği ropörtajda, mimaride ölçeğin anlamından bahsederek, “Doğru ölçeği bulmak, kullanım için olduğu kadar, ifade bağlamında da çok önemli” dedi. “housEmotion” “housEmotion” șeklen bir evi anıștırıyor, ama bu bir yuva mı? 21. yüzyılda “yuva”ya dair gerçeklik ve duygular neler? Hız, hareket ve geçicilik odaklı çağımızda Tabanlıoğlu Mimarlık’ın enstalasyonu “ev”in duygusal yerini değerlendiriyor, ne-re-ye ait olduğumuz sorusuna cevap arıyor. “Nerelisiniz?” sorusuna verilen cevap, hemen hemen herkesin geldiği yerden farklı bir fiziksel noktada olduğunu, kalıcı veya misafir olarak, artık farklı bir yeri mesken tuttuğunu gösterir. Evin gerçekten ne olduğuna dair çeșitli

2018 Londra Tasarım Bienali’nde “en iyi 10 enstalasyon” șöyle sıralandı: Türkiye: housEmotion-Tabanlıoğlu Mimarlık Letonya: Matter to Matter- Arthur Analts Hollanda: Enerji Tesisi-Marjan van Aubel Tayvan: Invisible Calls-Cheng-Cheng Wu ve Che Avusturalya: Full Spectrum-Flynn Talbot İtalya: L’Architettura Degli Alberi İngiltere: Maps of Defiance-Forensic Mimari ve YAZDA Mülteci Pavyonu: Inspiration through Creation Lübnan: The Silent Room-Nathalie Harb Çin: The Memory Project of Nanjing Yangtze River Bridge

algılamalara rağmen, en iyi cevaplardan biri “Ev, Bașladığımız Yerdir.” housEmotion’da fizikselleșen “ev”in yarı șeffaf duvarları bir kontrol hissi yaratarak - bireyin aile ve toplumla etkileșimin gelișiminde olduğu gibi- dıș ortama kademeli olarak açılan sınırları tespit ediyor. Öte yandan, enstalasyonun merkezi, ait olmanın konforunu, rahatlığını temsil edecek șekilde biçimleniyor. Enstalasyon, ev kavramını en sade haliyle temsil eden temel kübik formun, bir dizi beyaz çubuk kullanılarak inșa edilmesiyle șekilleniyor. Çubuklar arasındaki boșluklar, yapıya yarı șeffaflık ve geçirgenlik katıyor, dıșarıdan, farklı açılardan izlendiğinde ise optik iluzyonlara yol açıyor. Uzaktan merak uyandıran bu etki ziyaretçileri “ev”in içine girmeye teșvik ediyor.

Tabanlıoğlu’nun “anne kucağı gibi” șeklinde tarif ettiği mekânın merkezinde bir divan yer alıyor; içeride olanlar için, oturup dinlenebilecek bir sığınak ya da bir bulușma noktası. Ziyaretçilerin vakit geçirmek, rahatlamak ve yeni insanlarla tanıșmak isteyecekleri bir yer. Evin çerçevesini kuran çubuklara gömülmüș olan aydınlatma elemanları, özellikle geceleri, yapıyı parlayan bir fenere ya da samimi, sıcak bir mekana dönüștürüyor. “Günümüzde ‘yuva’ kișinin tüm anılarını hafızasında tutan bir akıllı telefon olabilir. Ya da kendi özümüzü çağrıștıran bir hayal, hatta yanımızda tașıdıdığımız herhangi bir șey” diyor Tabanlıoğlu Mimarlık. NURUS ve Tepta’nın katkılarıyla gerçekleștirilen housEmotion, 4-23 Eylül tarihleri arasında SomersetHouse’un avlusunda ziyaretçileri ile buluștu. Tabanlioglu Architecturing representing Turkey with ‘housemotion’ in London Design Bienal Tabanlıoğlu, participating in the 2018 London Design Bienal with installation “housEmotion” supported by T.R. Ministry of Culture and Tourism and T.R. Embassy in London, also in previous years in London Design Festival; in 2015 participated at Somerset House in cooperation with Arik Levy with “Transition, Hot/Wet” named installation bringing together different disciplines, different creativeness, different materials; and in Victoria & Albert Museum in 2016 with installation “Beloved”, making a reference to Sabahattin ALİ’s “Madonna in a Fur Coat”.



23-26 OCAK 2019 Ä°RAN TAHRAN DO-WINTECH FUARI



23-26 OCAK 2019 Ä°RAN TAHRAN DO-WINTECH FUARI





13-17 ȘUBAT 2019 ADANA İNȘAAT FUARI





Münih BAU 2019 Fuarı Rekor Kırdı İki yılda bir Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen BAU Fuarı bu sene 14-19 Ocak 2019 tarihleri arasında gerçekleşti. Dünya’nın mimari, malzeme ve sistemler statüsünde lider ticaret fuarı olarak anılan BAU, 2019 yılında rekor kırdı. İlk kez bu yıl 200.000 metrekarelik bir sergi alanında 45 ülkeden 2.250 katılımcı inșaat sektörüne yönelik ürünlerini ve çözümlerini sergiledi. Almanya dıșından gelen ziyaretçilerin 150’den fazla ülkeden 85.000 seviyesine çıkarak ziyaretçi sayıları 250.000’e ulaștı. Neredeyse 70.000 katılımcıyla dört ziyaretçiden biri mimari, mühendislik ve planlama alanlarından geldi. Messe München Genel Müdür Yardımcısı Reinhard PFEIFFER; “BAU 2019’un bașarısından çok memnunuz. Bina otomasyonu ve BAU Bilișim sektöründeki ziyaretçilerin yoğun

ilgisi, dijitalleșmenin tüm konusunun artık zemin kazandığını ve nihayet inșaat sektöründe yer aldığını gösteriyor. BAU 2019 için belirlediğimiz ana temalar ile dijital dönüșüme odaklandık. Dijitalleșmenin inșaat sektöründeki artan önemi göz önüne alındığında Messe München olarak Alman yapı yazılımı derneği Bundesverband Bausoftware - BVBS ile birlikte yeni bir ticaret fuarı konsepti olan digitalBAU’yu sunduk” dedi. digitalBAU ilk defa 11-13 Șubat 2020 tarihleri arasında Köln’de gerçekleșecek. Bir sonraki BAU Fuarı ise 11-16 Ocak 2021 tarihlerinde gerçekleșecek.



14-19 OCAK ALMANYA MÜNİH BAU YAPI FUARI





14-19 OCAK ALMANYA MÜNİH BAU YAPI FUARI



14-19 OCAK ALMANYA MÜNİH BAU YAPI FUARI



14-19 OCAK ALMANYA MÜNİH BAU YAPI FUARI



14-19 OCAK ALMANYA MÜNİH BAU YAPI FUARI











Röportaj

146

İzmir’den Dünyaya Açılan Cam Markası: Cammak “Üretmiş olduğumuz Cammak menfez pergeli T.C. patenti ile 10 yıldan beri hizmet vermekteyiz. Kendi ürünlerimiz ile hizmet veriyoruz. Bu da bizim rekabetçi avantajımızdır” diyen Cammak’ın firma sahibi Ali DEMİREL’e röportaj sorularımızı yönelttik. Röportajımıza bașlarken sizi tanıyabilir miyiz? Cammak 2014 yılında İzmir’in Yunus Emre Mah., 4070 Sok. No: 71\b Karabağlar semtinde kuruldu. Cam malzemeleri üretimi yapan, makinaları satan ve üretim yapan bir firmayız. Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Cam sektörüne aile șirketi olarak 1971 yılında cam macunu imalatıyla girdik. 2014 yılından itibaren de șahıs firması Cammak olarak cam malzemesi ekipmanları, sarf malzemeleri, makineleri ve üretimi ile yurtiçinde ve yurtdıșında hizmet vermeye bașladık. Hangi ürün gruplarınız ile marka bilinirliğinizi sağlamaktasınız? Cammak ürünleri; patentli menfez pergeli, menfez contası ve ısı cam mantarıdır. Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? Üretmiș olduğumuz Cammak menfez pergeli T.C. patenti ile 10 yıldan beri hizmet vermekteyiz. Kendi ürünlerimiz ile hizmet veriyoruz. Bu da bizim rekabetçi avantajımızdır. Yurtiçinde ve yurtdıșında katılım sağladığınız / katılmayı planladığınız fuarlar nelerdir? İstanbul Tüyap Yapı Cam Fuarı’na katıldık. 2019 yılı içinde üretici firma olarak yurtdıșı fuarlarına katılmayı hedefliyoruz. A Glass Brand Opening to the World from İzmir: Cammak We have directed our interview questions to Mr. Ali DEMİREL, the owner of Cammak who said “We have been serving for 10 years with our T.R. patented Cammak culvert compass. We serve with our own products. This is our competitive advantage’’



Röportaj

148

Yerli ve Milli İmalatın Adresi Hitit Elmas “Yerli ve milli imalatın daha iyisini yapabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çorum’da bu işi yaptığımız için de daha güçlü rekabet edebilme imkanına sahibiz” diyen Hitit Elmas Firma Yetkilisi Hüseyin TAŞKAYA ile röportaj gerçekleştirdik.

Röportajımıza bașlarken sizi tanıyabilir miyiz? 1983 Çorum doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Sektöre 2010 yılında elmaslı așındırıcılar imalatı ile bașlamıș bulunmaktayım. Hitit Elmas olarak Çorum’da faaliyetimizi sürdürmekteyiz. Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? 2010 yılından bu yana cam sektörü için makinelerde kullanılan elmaslı așındırıcılar imalatı yapmaktayız. Bunun yanı sıra cam delme uçları ve seramik delme uçları imalatı yapmaktayız. Hangi ürün gruplarınız ile marka bilinirliğinizi sağlamaktasınız? Hedef kitlemiz cam sektörü ve seramik vitrifiye ișleme malzemeleri, cam delme uçları, seramik delme uçları ve cam aksesuarları ile hizmet vermekteyiz.

Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? Yerli ve milli imalatın daha iyisini yapabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıșıyoruz. Çorum’da bu iși yaptığımız için de daha güçlü rekabet edebilme imkanına sahibiz. Yurtiçinde ve yurtdıșında katılım sağladığınız / katılmayı planladığınız fuarlar nelerdir? Yurtiçinde daha önceki senelerde olduğu gibi Avrasya Cam Fuarı’ndayız. Nasip olursa Katar, Arap ülkeleri ve Rusya’da fuar katılım düșüncemiz ile birlikte daha sonra Almanya fuarına katılmayı planlıyoruz. 2018 yılını firmanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? 2018 yılı sektör olarak sıkıntılı ve sancılı

bir yıl geçirdi. 2019 yılının çok daha verimli ve bașarılı geçmesi temennisi ile. 2019 yılı hedef ve beklentilerinizden bahseder misiniz? 2019 yılında kalite ve rekabet gücümüzü arttırmak için imalatta kullanacağımız yeni makine yatırımı yaparak kalitemizi daha iyi noktalara çıkarmayı hedefliyoruz.

Address of Domestic and National Manufacturing Hitit Diamond “We are trying our best to do better in domestic and national manufacturing. We are able to compete more strongly for doing this business in Çorum’” said the General Manager of Hitit Diamond and we carried out an interview with him.



Röportaj

150

Sektöre Taze Soluk: Summit “2019 bizim için büyüme yılı olacak. Sektöre yeni bir soluk getirerek yerimizi sağlamlaştıracağız” diyen Summit firma yetkilisi Fatih ÖZBEK‘e röportaj sorularımızı yönelttik. Yurtiçinde ve yurtdıșında katılım sağladığınız / katılmayı planladığınız fuarlar nelerdir? Söylediğim gibi firmamız çok yeni. Hedefimiz 2020 yılı Avrasya Fuarına katılmak. Bildiğiniz üzere firmamız Antalya’da ve buradaki fuarlarla ilgili çalıșmalar yapacağız. 2018 yılını firmanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? 2018 yılı sektörümüz açısından zor bir yıl oldu. Biz de bu zor zamanda ticari hamle yapmak zorunda kaldık. 2018 yılını dost ve sevenlerimiz sayesinde yara almadan planladığımız șekilde kapattık.

Röportajımıza bașlarken sizi tanıyabilir miyiz? 1979 Kayseri doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Sektördeki ticari hayatıma İstanbul’da bașladım. İstanbul’da uzun yıllar çalıștıktan sonra Antalya’da Summit Cam Aksesuarlarını faaliyete geçirerek kendi ișletmemi kurmuș oldum. Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız henüz çok taze. 2018 Mart ayı

itibari ile sektöre hızlı ve sert bir giriș yaptık. Sektördeki yaklașık 12 senelik bilgi birikimi, Allah’ın izni ve ekip arkadașlarımızın gayreti ile yurt genelinde dost odaklı çalıșmalarımızı kararlılıkla devam ettirmekteyiz. Hangi ürün gruplarınız ile marka bilinirliğinizi sağlamaktasınız? Hedef kitlemiz; cam sektörüdür. Camcı el aletleri, cam ișleme malzemeleri, çift cam kimyasalları ve cam kapı aksesuarlar ile sektöre hizmet vermekteyiz.

2019 yılı hedef ve beklentilerinizden bahseder misiniz? 2019 bizim için büyüme yılı olacak. Sektöre yeni bir soluk getirerek yerimizi sağlamlaștıracağız.

Fresh Breath to the Sector Summit “2019 will be the year of growth for us. We will consolidate our position by bringing a new breath to the sector” said the Summit company’s authorized officier Fatih ÖZBEK and we have directed our interview questions to him.



Sektör

152

Guardian Glass’tan Camın Modern Yorumuna Eșsiz Bir Örnek: Metropol İstanbul Varyap girişimi ile RMJM tarafından tasarlanan Metropol İstanbul, eşsiz tasarımı ile Ataşehir’de yeni kurulacak Finans Merkezi’nin en çok göze çarpan yapılarından. Çevre ile ilişkisi, barındırdığı zengin kültürel çeşitlilik ve ortaya koyduğu idealist tasarım anlayışı ile İstanbul’un modern yüzüne güç katan karma kullanımlı yapının Guardian SunGuard® SuperNeutral 62/34 kaplamalı cam ile şekillenen cephe tasarımında ise Guardian Glass imzası yer alıyor.

Atașehir’de kurulacak olan dünyanın en büyük finans merkezinde, bölgenin anahtar yapısı olarak yükselen Metropol İstanbul, 120.000 metrekare alana yayılıyor. RMJM tasarımı üç adet kuleden olușan yapı, konut ve ofis ișlevli iki adet kulenin yanı sıra karma kullanımlı yüksek kule ile yenilikçi ve eșsiz bir yașam merkezi sunuyor. Yapıyı farklı kılan çevre ile ilișkisi, barındırdığı zengin kültürel çeșitlilik ve ortaya koyduğu tasarım anlayıșına cephelerde Guardian Glass tarafından Guardian SunGuard® SuperNeutral 62/34 kaplamalı cam ile getirilen estetik ve ișlevsel dokunuș, camın modern yorumuna eșsiz bir örnek…

Sürdürülebilir malzeme seçimi ile çevre dostu bir tasarıma imza atan RMJM, projenin genelinde yüksek oranda tasarruf sağlayan bir sistem oluștururken, cephelerde kullanılan Guardian SunGuard® SuperNeutral 62/34 kaplamalı cam, sağladığı enerji tasarrufu ve güneș kontrolü ile LEED GOLD kriterlerine uygun, efektif bir performans ortaya çıkarıyor. Yüksek oranda doğal ıșık geçirgenliği sunan Guardian SunGuard® SuperNeutral 62/34, çok amaçlı kaplamasıyla yapay ıșık ihtiyacını en aza indiriyor ve Metropol İstanbul’un ‘yeșil bina’ kimliğine katkı sağlıyor. Cam kullanımının yapı dıș kabuğundaki yüzeyinin artması ile birlikte cam

teknolojilerinin günden güne geliștiğini belirten Yüksek Mimar Salih SEKBAN, CWG Danıșmanlık’ın cephe danıșmanlığını üstlendiği Metropol İstanbul projesinde Guardian Glass’ın sunduğu katkıyı ise șöyle özetliyor: “Metropol İstanbul projesinde kullanılan SunGuard® SuperNeutral 62/34, ıșık geçirgenliğinin yüksek olmasının yanı sıra yüksek enerji tasarrufu sağlamasına katkıda bulunan bir camdır. İyi bir renk yayınım indisine sahiptir. Bina kullanıma açıldıktan sonra, yapay ıșık kullanımı seçilen cam sayesinde azalacak, enerji tasarrufu artacaktır. Cephede kullanılan camın projeye değer kattığını düșünüyorum.”





Sektör

156

Avcı Architects’ten Dünyanın Farklı Coğrafyalarında Global Ölçekli Projeler Sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncüsü Avcı Architects, İstanbul, Londra ve Ljubljana’daki ofislerinde Avrupa’dan Afrika’ya ve Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyada mimari, iç mimari ve kentsel tasarım projelerine imza atıyor.

İș hacminin yüzde 80’i uluslararası projelerden olușan Avcı Architects, dünya çapında çalıșan bir ofis olarak Türkiye’de ürettiği nitelikli projelerin yanı sıra global ölçekte de aktif șekilde üretim yapıyor ve dünyanın çok farklı coğrafyalarında çeșitli tipolojilerde projeler tasarlıyor. Portföyünde farklı ölçeklerde karma kullanım, eğitim, kentsel

tasarım, otel, ofis ve ticari yapılar bulunan Avcı Architects’in son dönem ișleri arasında Londra, Dakar, Cotonou ve Benin’de yer alan mimari, iç mimari ve kentsel tasarım projeleri bulunuyor. Kongo’nun Brazzaville șehrinin kuzey girișinde, Kongo Nehri yamaçlarında tasarladığı Kintele Kongre Merkezi projesi dahilindeki Kintele Kongre Oteli ile dünyanın dört bir yanından nitelikli mimari projelerin yarıștığı World Architecture Festival Awards’un “Tamamlanmıș Otel ve Tatil Yapıları” kategorisinde finale kalan Avcı Architects, Afrika’daki üretimine, Senegal’in bașkenti Dakar’da ürettiği Dakar Bașkanlık Villaları ve Cotonou, Benin ile Niamey, Nijer’de iki adet otel tasarımına imza atarak devam ediyor. Selçuk AVCI, Nijer’in bașkenti Niamey’de uygulaması devam eden otel tasarımında projenin bulunduğu alanda aynı zamanda Tunus Ulusal

Üniversitesi, Nijer Federal Devlet Ofisleri, eski Bașkanlık Sarayı, Nijer Ulusal Hastanesi ve daha birçok kurumsal binanın konumlandığını belirtiyor. Kurucu Selçuk AVCI’nın batıya doğru Nijer Nehri’nin manzaraları eșliğinde ișleyeceğini ilettiği Yeni Niamey Oteli’nin, fonksiyonların birbirini tamamladığı, birbirine entegre edilmiș bir banket ve kongre oteli kompleksi olarak tasarlandığını ekliyor. Proje dahilinde 194 oda, bir banket salonu, çok sayıda konferans odası gibi fonksiyonlara yer veren Avcı Architects’e göre bu kompleksin toplam alanı yaklașık 21.000 m²’yi așkın olacak. Global ölçekteki üretimlerine Gürcistan’da da devam eden Avcı Architects, bașkent Tiblis’in Dirsi bölgesinde alanın gelișimine önayak olacak bir kentsel tasarım projesi gerçekleștiriyor. Kentsel tasarım projesi dahilinde karma kullanım ve konut projelerine odaklanan Avcı Architects’e göre proje gelișimine dair genel yaklașım, farklı toplulukların dokuduğu zengin bir mekân yaratmak amacıyla piyasanın șartları ve ihtiyaçlarına cevap veren bir karıșım sağlamak üzerine… 3 așamadan olușan planlamada mekansal çeșitlilik ve derecelendirme, yapı blokları ve mimari



Sektör

158

elementlerle ayrıștırılmıș kamusal, yarı kamusal ve özel alanlarla sağlanmıș. Suudi Arabistan’ın doğusunda hızlı gelișen șehirlerden biri olan Al Khobar’da da kentsel tasarım projesine imza atan Avcı Architects, bölgenin iklim koșullarına uygun bir kentsel model yaratmanın yanı sıra eksikliği hissedilen toplumsallık bilincinin gelișmesine katkıda bulunacak bir

planlama kurgulamıș. Hızla gelișen kentlerin ilham alacak bir kent dokusuna neredeyse sahip olamamalarından dolayı çoğu alanda dokunun parseller boyunca maksimum alan sağlayacak șekilde kurgulandığını belirten Avcı Architects kurucusu, bu projede bu gelișim modelini sorgulayarak sadece iklim koșullarına uygun bir kentsel model tasarlamaktan öte toplumsallık bilincini yaratacak bir model önermiș.

Global Projects in the Different Geographies of the World from Avcı Architects Avcı Architects, leader of sustainable architecture in Turkey, is realizing many design projects including architecture, interior architecture, urban design in Europe, Africa and the Middle East with their offices at Istanbul, London and Ljubljana.





Sektör

162

İnșaat ve Konut Konferansı Gerçeklești Eventuum’un organize ettiği, inşaat sektörünün VIP buluşma noktası kabul edilen İnşaat ve Konut Konferansı, 15 Ocak 2019 Salı günü İstanbul Sheraton Grand Hotel Ataşehir’de gerçekleşti. Sektör duayenleri, șirket sahipleri ve üst düzey profesyonellerin katılımıyla bu yıl 7’ncisi düzenlenen konferans, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi gördü. Düzenlendiği ilk yıl 2012’den bugüne 1.500’ü așkın șirketi ağırlayarak alanında kendi rekorunu kıran İnșaat ve Konut Konferansı, sektörünün “VIP Bulușma Adresi” olarak kabul ediliyor. İnșaat ve Konut Konferansı organizatörü Eventuum Genel Müdürü Pınar KOPUZ,

“Ülke ekonomisindeki yeri ve önemi yadsınamayacak boyutta olan Türk inșaat sektörünün dinamizminden aldığımız güçle 7 yıldır düzenlediğimiz konferans, sektöre sağladığı büyük katkılar sebebiyle heyecan içinde beklenen bir bulușmaya dönüștü. Her yıl artan katılımla sektöre yön veren ve projeksiyon çizen konferansımıza bu yıl da büyük ilgi var. Yine birbirinden değerli konușmacıları ve katılımcıları ağırladık. İnșaat sektörüyle ilgili yatırımcı, uygulayıcı ve tüm karar vericileri bir araya getirerek

ișbirliği fırsatlarına ve bilgi alıșverișine zemin olușturduk” dedi.

Construction And Housing Conference Took Place The Construction and Housing Conference, which is organized by Eventuum as the VIP rendezvous point of the construction sector, took place at İstanbul Sheraton Grand Hotel Atașehir on January 15th, 2019, Tuesday.







Sektör

168

Çevre ve Șehircilik Bakanı Murat KURUM: “597 bin Konutu Yeniliyoruz” Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat KURUM, “53 ilde 238 riskli alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dönüşüm kapsamına aldığımız bağımsız birim sayısı 664 bin, ülke genelinde 597 bin konutu da yeniliyoruz.” dedi. maddesinden 8’inin çevre ve șehirciliği ilgilendirdiğini hatırlatan Murat KURUM, maddeler içerisinde ülke için en önemlisi projenin kentsel dönüșüm olduğunu kaydetti. KURUM, kentsel dönüșüm çalıșmalarını, tarihi kent merkezlerinin yenilenmesi ve deprem riski tașıyan alanlarının dönüștürülmesi olarak iki kısma ayırdıklarını anlattı. Șu ana kadar 37 ilde 65 ziyarette bulundukları bilgisini veren KURUM, șöyle devam etti: Çevre ve Șehircilik Bakanı Murat KURUM, Green Park Otel’de düzenlenen, “Kentsel Dönüșümde Yeni Dönem Tanıtım Toplantısı’nda Kentsel Dönüșüm Strateji Belgesi’ni açıkladı. Kentsel dönüșümün ülkenin terör kadar önemli bir konu olduğunu belirten KURUM, bu konuda bugüne kadar çok büyük projelerin hayata geçirildiğini ancak Cumhurbașkanlığı Hükümet Sistemi ile projelerin daha hızlı gerçekleștireceğini ifade etti. 2013 yılında çıkan yasa çerçevesinde sahada yaptıkları incelemelerde, gördükleri hataların bugün artık yapılmaması gerektiği düșüncesiyle yeni bir düzenlemeye gittiklerini anlatan KURUM, kentsel dönüșümde, Cumhurbașkanlığı Hükümet Sisteminin ruhuna uygun, Türkiye Cumhurbașkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın açıkladığı manifesto ve bakanlığın 2023 hedefleri çerçevesinde de artık kentsel dönüșüme yeni bir vizyon ve hız kazandırılması gerektiğini vurguladı. KURUM, buna ilișkin Bakanlık olarak yol haritası ve strateji belgesi hazırladıklarını da bildirdi. Ülkedeki șehirleri çok daha düzenli, sağlıklı ve geleceğe emin adımlarla

yürür hale getirmek zorunda olduklarına ișaret eden KURUM, Cumhurbașkanı ERDOĞAN’ın talimatıyla 2012’de tüm Türkiye’de kentsel dönüșüm seferberliğine ve o günden itibaren kentsel dönüșümde birçok projeye bașladıklarını anlattı. Kurum, kentsel dönüșümün sürdürülebilir, enerji verimliliği yüksek ve çevre duyarlı yerleșimler olușturmaya yönelik de büyük bir hamle olduğunu gördüklerine değindi. Sadece eski ve kaçak evlerin, afet riski tașıyan binaları yenilemenin değil, bunların yanında konfora ve sağlamlığa sahip yapıları üretmenin, șehirleri inșa etmenin önemine vurgu yapan KURUM, “Bu anlamda Türkiye’yi güvensiz ve kaçak yapılardan, afet riski tașıyan yapılardan kurtarmak ana hedefimizdir. Bu bakımdan kentsel dönüșüm kaçınılmazdır, uzun soluklu zor bir süreçtir” diye konuștu.

“Yıllık en az 300 bin konut dönüștürme hedefi koyduk, bunun 30 bin konutunu yani yaklașık yüzde 10’unu Bakanlığımız eliyle yürüteceğiz. Sahadaki uygulamaları, vatandașla olan görüșmeleri, vatandașın rızası çerçevesinde projeleri hep birlikte yürüteceğiz. Yaptığımız bu konutlar medeniyetimizin bize tarif ettiği, cami merkezli etrafında millet bahçesi olan sosyal donatıların olduğu ve bahçelerin, camilerin etrafında șehirleșmenin olduğu az katlı bizim kültürümüzü yansıtan projeler olacak. Yaptığımız ișlerin arkasına geçip baktığımızda ‘artık bu oldu, iyi ki dönüștürdük diyeceğimiz’ ișler olması bizim için çok önem arz ediyor. Yıllık 300 bin konut dönüștürme hedefinde, dönüștürülmesi gereken 6,7 milyon konutu da 20 yıl içerisinde dönüștürmüș olacağız.”

Bakan KURUM, Antalya’da gerçekleștirilen “2023’e Doğru Türkiye’de Çevre ve Șehirciliğin Geleceği İstișare” toplantısında iki gün boyunca șehirlerin geleceğini masaya yatırdıklarını anımsattı.

“Belediyelerimize, özel sektörümüze çağrıda bulunuyorum” Bakanlık olarak kentsel dönüșümü paydașlarla yürüttüklerini belirten KURUM, ağırlıklı olarak belediyeler ve özel sektör eliyle ilerlediğini vurguladı.

“6,7 milyon konutu 20 yılda dönüștürmüș olacağız” Cumhurbașkanı ERDOĞAN’ın beyan ettiği AK Parti’nin seçim manifestonun 11

Bakan KURUM, “Yıllık 300 bin konutun 30 binini Bakanlık olarak dönüștüreceğiz. Kalan 270 bin konut için de belediyelere, özel sektörümüze çağrıda bulunuyorum;



Sektör

170

etkin kullanımını sağlayacağız, israf ve kayıpları önleyeceğiz.”

Emlak Bankasının da bu sürece dahil olmasıyla kentsel dönüșümde hem özel sektörümüze hem belediyelerimize gerekli finans desteğini sağlayacağız. Kentsel dönüșümde 53 ilde 238 riskli alanda çalıșmalarımızı sürdürüyoruz. Dönüșüm kapsamına aldığımız bağımsız birim sayımız 664 bin. Ülke genelinde 597 bin konutumuzu da yeniliyoruz” diye konuștu. “Dönüșüme dair her türlü sorunun bir an önce așılması gerekiyor” Kentsel dönüșüm projeleri kapsamında kira yardımı, proje ve faiz desteği olarak bugüne kadar 9 milyar 407 milyon lira kaynak kullandıklarını belirten KURUM, dönüșüme dair her türlü sorunun bir an önce așılması gerektiğini dile getirdi. KURUM, dönüșümle ilgili iyileștirme yapmak, daha sağlıklı bir süreç yașanmasını sağlamak ve uygulamalardaki sorunları çözmek amacıyla yeni bir yaklașıma ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Kentsel dönüșümde yeni dönemi 7 temel hedef üzerine inșa ettiklerini aktaran KURUM, hedefleri șu șekilde sıraladı: “Birincisi, afet risklerinin etkin bir șekilde bertaraf edilmesi, vatandașların can ve mal güvenliğinin kesin olarak sağlanması. İkincisi, yapıları dönüștürmenin yanında çevresel, tarihi ve kültürel değerlerimizin korunması ve yașatılması. Üçüncüsü, ülke çapında sürdürülebilir kentsel dönüșümün belirlenmesi. Dördüncüsü, yerinde dönüșümün, yatay mimarinin ve mahalle kültürünün esas alınması. Beșincisi, sosyal ve teknik altyapı yetersizliklerinin giderilmesi, altıncısı, engelli dostu șehirlerin hayata geçirilmesi, yedincisi, yapılașma sonrası olușacak değer artıșının adil ve dengeli olarak paylaștırılmasıdır. Özetle kentsel dönüșümde hızın, etkinliğin, katılımcılık ve sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Açıklayacağımız Kentsel Dönüșüm Strateji Belgesi’nin temel gayesi, kentsel dönüșümün șehre dair alınan üst ölçekli tüm kararlarla uyumlu olması, parsel veya bina bazlı değil, ilçe ve il bazında yapılmasını, șehri parçalarına ayırarak değil bir bütün olarak değerlendirilmesini sağlamak var.”

“Ülkemizde artık hiçbir inșaat yarım kalmayacak” Sadece vatandașlara dair değil, yatırımcılara ve belediyelere dair çok önemli değișikliklere ve yeni düzenlemelere gidildiğine dikkati çeken KURUM, șu değerlendirmede bulundu:

“Her kente özgü, kentsel dönüșüm anayasası geliyor” Bakan KURUM, her kente özgü, kentsel dönüșüm anayasasını getirdiklerine değinerek, “Bundan böyle her belediyemiz kendi ilçesine veya iline dair Kentsel Dönüșüm Strateji Belgesi hazırlayacak ve bakanlığımızın onayına sunacak. Bu sayede șehirlerimiz, ‘kentine özgü bir dönüșüm anayasasının sahibi olacak. Kentsel dönüșümü, hazırladıkları bu belgeye göre yapacaklar. Yani ilimize kentsel dönüșümle ilgili bir harita hazırlayacaklar, bu haritalar üst ölçekli planlara, mekansal stratejik plana uygun olacak.” ifadesini kullandı. Kentsel dönüșüm strateji belgesine göre, dönüșüm alanlarının, kentin bir bölümünde değil bütününe yönelik yapılan analizler neticesinde belirleneceğini aktaran Kurum, dönüșüm alanlarının risk durumu, halkın beklentisi, finansal analizler, konut ve ișyeri ihtiyacı ile çevresel etkiler göz önünde bulundurularak öncelik sırasına konulacağını söyledi. “Bundan böyle sadece ihtiyaç kadar konut üretilecek” Bundan önce gerçekleștirilen bina ve parsel bazlı uygulamaların yerini, teknik ve sosyal altyapı ihtiyacını gideren, okulları, ibadethaneleri, yeșil alanları, geniș yolları ile planlanmıș, üst ölçekli plan kararları ile uyumlu alan bazlı dönüșüm olacağına ișaret eden KURUM, șöyle devam etti: “Yeni dönemde katılımcılık en önemli gündemimiz, sürece halkın tam katılımı sağlayacağız ve hak sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda hareket edeceğiz. Bu sayede hem ekonomik hem de ihtiyaca dair arz talep dengesi sağlanacak. Bundan böyle sadece ihtiyaç kadar konut üretilecek. Kaynaklarımızın en verimli ve en

“Yatırımcılarımıza dair en temel hareket noktamız șudur; bundan böyle belli kriterleri sağlayan müteahhitler, kentsel dönüșüm uygulamaları yapabilecek. Ülkemizde artık hiçbir inșaat yarım kalmayacak, vatandașlarımız en kısa sürede sıcak yuvalarına ve ișyerlerine kavușacak. Bu anlamda teminat sistemi devreye geçti. Bakanlığın belirlediği șartlarda bundan sonraki kentsel dönüșüm uygulamalarında, teminat veya tamamlama sigortası yüklenicilerimiz yaptırmak zorundalar. Kentsel dönüșümde bu șartlara uyabilen firmalarımız bu dönüșümleri gerçekleștirecekler. En önemlisi de kentsel dönüșüm uygulamalarından dolayı hiçbir vatandașımız mağdur olmayacak.” KURUM, yaptıkları düzenlemeler çerçevesinde sadece teknik ve finansal yeterliliği sağlayan yatırımcıların kentsel dönüșüm uygulamalarında projeleri yürütebileceklerine ișaret ederek, “Vatandașlarımızın haklarını güvence altına almak için yatırımcılarımız yapım bedelinin yüzde 10’unu teminat veya tamamlama sigortası yapmak suretiyle Bakanlığımız projelerinde veya belediyelerde bu teminatı getirmek zorundalar. Olası süreç içerisindeki sıkıntılarda da bu teminatla gelir kaydedilecek ve vatandașımızın mağduriyetinin engellenmesi suretiyle inșaatın tamamlanmasına destek sağlayacaklar” diye konuștu. “İnșaat faaliyetleri vaat edildiği tarihte bitirilecek” KURUM, İLBANK’ın kentsel dönüșümde çok daha aktif hale geleceğini vurgulayarak, “Yerel yönetimlerimiz, İLBANK’tan kredibilitesi olduğuna dair onay belgesi getirmesi durumunda, kentsel dönüșüm uygulamaları için düșük faizli kredi kullanabilecekler. Bunlar için herhangi bir teminat göstermelerine gerek yok” dedi.

















Sektör

186

Gurbetçiden Baba Ocağına Dönüș Yatırımı Avrupa’da yaşayan gurbetçi Türkler, Almanya’nın Düsseldorf kentinde gerçekleşen Evim Türkiye Fuarı’na yoğun ilgi gösterdi. Ziyaretçi sayısının 6 bini aştığı fuarda, firmaların yaptıkları tahmini satış bağlantısı 400 milyon liraya ulaştı.

İstanbul Ticaret Odası, fuardaki 400 metrekarelik özel tasarım standıyla İstanbul’u adeta Düsseldorf’a tașıdı. İTO Bașkanı Șekib AVDAGİÇ, “Avrupa’da yașayan gurbetçi Türkler, en kârlı yatırımlarını bu yıl ana vatanlarında yapacaklar” dedi. GURBETÇİ, bu yıl en kârlı yatırımını baba ocağında yapacak. Almanya’nın Düsseldorf kentinde 8-10 Șubat tarihlerinde düzenlenen Evim Türkiye Fuarı, Avrupa’da yașayan gurbetçi Türklerden yoğun ilgi gördü. Almanya’nın yanı sıra Hollanda, Fransa, Belçika bașta olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen gurbetçilerin ziyaret etmek için kuyruk olușturduğu fuarda, yabancıların da projeleri incelemesi dikkat çekti. Çevre ve Șehircilik Bakanlığı desteği, Demirören Medya ve İSTexpo Fuarcılık ortaklığı ile Messe Düsseldorf Fuar Alanı’nda düzenlenen fuarda 76 firma, 15 farklı șehirdeki ev, iș yeri ve dükkandan olușan 100’ün üzerinde projelerini sergiledi. Fuara, İstanbul Ticaret Odası ile katılan 18

firma da İTO’nun 400 metrekarelik özel tasarım standında yeni projelerini Avrupalı gurbetçilere tanıttı. Vatandașlık İçin Fırsat Fuarın açılıșında konușan İTO Bașkanı Șekib AVDAGİÇ, “Avrupa’da yașayan gurbetçi Türkler, en kârlı yatırımlarını bu yıl ana vatanlarında yapacaklar. Fuar, Türkiye’de bir gayrimenkul yatırımı yaparak, yatırımcı Türk vatandașı olmak isteyenler için de önemli bir fırsat” dedi. Avrupa Pazarı Önemli Bașkan AVDAGİÇ, İTO çatısı altında stant açan 18 firmanın fuarda hem markaları ve projeleri hakkında bilgi verdiğini hem de direkt pazarlamayla, sıcak satıșla çok verimli üç gün geçirdiğini anlatarak, șöyle konuștu: “Katılımcı firmalar için oldukça bașarılı bir fuardı. Satıșlar, moralleri düzeltti. Fuarla birlikte özellikle konut projeleri geliștiren firmalar için Almanya ve Avrupa’nın ne kadar önemli ve farklı bir pazar olduğuna bir kez daha șahit olduk.”

‘İyi Ki Buraya Geldiniz’ Düsseldorf’ta canlı bir satıș atmosferi yakalandığını belirten AVDAGİÇ, “Projeleri inceleyen gurbetçi vatandașlarımız, ‘İyi ki buraya geldiniz, daha önce neden yoktunuz’ diyorlardı. Bence bu söz, fuarın bașarısının en büyük ispatıdır. Türkiye, dıșarı açılırken yurtdıșındaki Türklere yönelik de yeni bir pazar stratejisi geliștirmeyi unutmamalı. Evim Türkiye Fuarı, bu yönde yol açan bir bașlangıçtır” diye konuștu. Geleceğim Türkiye İTO Bașkanı AVDAGİÇ, fuarda tanıtılan gayrimenkul projelerinden ev alan Türklerin, ‘Evim Türkiye, Geleceğim Türkiye’ dediklerini belirterek, șunları söyledi: “Avrupa’daki Türkiye’yi temsil eden gurbetçi vatandașlarımız, Avrupa’nın sadece iș gücünde değil, iș hayatında da etkin rol oynuyorlar. Evim Türkiye Fuarı da gurbetçilerimizin bu gücünün yansıdığı yer oldu. İTO olarak Türkiye’deki benzersiz yatırım imkanlarını, bu yatırımları en çok hak eden gurbetçilerimizle bulușturmanın heyecanını yașadık. Gurbetçilerimiz dün,



SektĂśr

188

iČ™çi dĂśvizleriyle ana vatan TĂźrkiye’nin ekonomisine bĂźyĂźk destek verdiler. BugĂźn ise iČ™çi dĂśvizlerinin yanÄą sÄąra giriČ™imci ve emekçi ruhlarÄąyla kazandÄąklarÄąnÄą, Ăźlkelerinde somut yatÄąrÄąma çevirdiler. Fuarda yapÄąlan her satĹș, gurbetçimiz için kârlÄą bir yatÄąrÄąm oldu. Sadece gurbetçi vatandaČ™larÄąmÄąz deÄ&#x;il, Avrupa’nÄąn çeČ™itli Ăźlkelerinde yaČ™ayan yabancÄąlar da fuara gelerek projeleri incelediler.â€? VatandaČ™lÄąk Sistemi Ä°lgi Çekiyor İçiČ™leri BakanlÄąÄ&#x;Äą Bakan YardÄąmcÄąsÄą Tayyip Sabri ERDÄ°L, TĂźrkiye ve Almanya arasÄąnda bĂźyĂźk bir iČ™ ve gĂśnĂźl birliÄ&#x;i olduÄ&#x;unu vurgulayarak, “Evim TĂźrkiye FuarÄą, yeni yatÄąrÄąmlar anlamÄąnda Ăśnemli bir kĂśprĂź olacakâ€? dedi. ERDÄ°L, konut sektĂśrĂźnĂźn global dĂźzeyde yeni bir deÄ&#x;iČ™im yaČ™adÄąÄ&#x;Äąna dikkat çekerek, Č™unlarÄą sĂśyledi: “Yeni dĂźzenlemelerle alÄąm satÄąmdaki bĂźrokratik iČ™lemlerin sadeleČ™tirilmesi saÄ&#x;landÄą. TĂźrkiye’ye yatÄąrÄąm ve konut alÄąmÄąnda uygulanan vatandaČ™lÄąk sistemi de ilgi çekiyor. Konut sektĂśrĂźnĂźn kamu tarafÄąndan yeni bir vizyona kavuČ™masÄą ve sadece iç pazara deÄ&#x;il, global pazara yĂśnelik de yapÄąlandÄąrÄąlmasÄą gerekir.â€? 123 Ăœlkede 9.600 Proje Ăœstlendik Çevre ve Č˜ehircilik BakanlÄąÄ&#x;Äą Bakan YardÄąmcÄąsÄą Fatma VARANK, Evim TĂźrkiye FuarĹ’nÄąn, TĂźrkiye’nin yatÄąrÄąm için gĂźvenli ve deÄ&#x;erli bir pazar olduÄ&#x;unun açĹk bir gĂśstergesi olduÄ&#x;unu sĂśyledi. BĂźyĂźyen ekonominin en bĂźyĂźk aktĂśrĂźnĂźn gayrimenkul sektĂśrĂź olduÄ&#x;unu ve TĂźrkiye’de son 5 yÄąlda satÄąlan konut sayÄąsÄąnÄąn 6,5 milyona ulaČ™tÄąÄ&#x;ÄąnÄą bildiren VARANK, “SektĂśrĂźn milli gelir içindeki payÄą yĂźzde 5 ila 6 dĂźzeyinde, ancak etkilediÄ&#x;i sektĂśrlerle birlikte bu oran yĂźzde 30’lara ulașĹyor. Ä°ki milyon kiČ™i de bu sektĂśrde istihdam ediliyorâ€? dedi. VARANK, inČ™aat alanÄąnda dĂźnya ikincisi olan TĂźrkiye’nin bir dĂźnya markasÄą haline geldiÄ&#x;ini

vurgulayarak, TĂźrk Č™irketlerinin bugĂźne kadar 123 Ăźlkede ĂźstlendiÄ&#x;i 9 bin 600 projenin toplam tutarÄąnÄąn 380 milyar dolar olduÄ&#x;unu kaydetti. Projeye DoÄ&#x;rudan Temas Berlin BĂźyĂźkelçisi Ali Kemal AYDIN, fuarÄąn Almanya’da dĂźzenlenmesinin Ăśnemine dikkat çekti. AYDIN, fuarÄą ziyaret eden gurbetçilerin projelere doÄ&#x;rudan temas etme imkanÄąna sahip olduÄ&#x;unu dile getirdi. 400 Milyon LiralÄąk SatĹș BaÄ&#x;lantÄąsÄą DĂźsseldorf’ta ßç gĂźn boyunca ziyaretçi aÄ&#x;Äąrlayan katÄąlÄąmcÄą firmalarÄąn temsilcileri, projelere gĂśsterilen ilgiden ve satĹșlardan memnun olduklarÄąnÄą belirtti. 6 binden fazla kiČ™inin ziyaret ettiÄ&#x;i fuarda, firmalarÄąn yaptÄąklarÄą tahmini satĹș baÄ&#x;lantÄąsÄą 400 milyon liraya ulaČ™tÄą, 100 milyon liraya yakÄąn da satĹș iČ™lemi gerçekleČ™ti. Gurbetçilerin Ăśzellikle tatil merkezlerinden ev almak için firmalarla satĹș baÄ&#x;lantÄąlarÄą yaptÄąÄ&#x;Äą bildirildi. Marka Olacak Ä°TO’nun 1960’lÄą yÄąllardan itibaren TĂźrk firmalarÄąnÄą uluslararasÄą fuarlara tașĹdÄąÄ&#x;ÄąnÄą belirten Č˜ekib AVDAGİÇ, “Daha fazla ticaret için daha fazla sayÄąda Ăźlkeye, daha çok TĂźrk Č™irketi ile gidiyoruz. Her yÄąl Fransa’nÄąn Cannes Č™ehrinde dĂźzenlenen MIPIM FuarĹ’na, Rusya’nÄąn baČ™kenti Moskova’da gerçekleČ™tirilen Proestate FuarĹ’na ve Dubai’deki Cityscape FuarĹ’na Ä°TO olarak katÄąlÄąyoruz. Ä°nanÄąyorum ki, ilki dĂźzenlenen Evim TĂźrkiye FuarÄą da bu fuarlar gibi kendi alanÄąnda marka haline gelecekâ€? dedi. Ä°TO STANDIYLA FUARA KATILAN 18 FÄ°RMA t "MFUIB (BZSJNFOLVM :BU‘S‘NMBS‘ " Ä&#x; t "TBG ÄŒĹ— "EJ 0SUBLM‘ğ‘ 5JDBSJ ÄŒĹ—MFUNFTJ t 'V[VM :BQ‘ ÄŒOĹ— 1B[ " Ä&#x; t #FZB[ ÄŒOĹ—BBU 5VSJ[N 4BO WF 5JD " Ä&#x; t #044 (BZSJNFOLVM WF ÄŒOĹ—BBU 4BO " Ä&#x;

t $BOZPM ÄŒOĹ—BBU :BU‘S‘N " Ä&#x; t ÂąBWVĹ—PÄźMV :FNFOMFS :BQ‘ " Ä&#x; t %,: .FUSPQPMJTU "EJ 0SUBLM‘ğ‘ t (" :BU‘S‘N (BZSJNFOLVM ÄŒOĹ—BBU -UE Ä&#x;UJ t (Ă MBO 0UPNPUJW 4BO WF 5JD " Ä&#x; t )BTBOPÄźMV .Ă IFOEJTMJL ÄŒOĹ—BBU 4BO Tic. A.Č˜. t ÄŒOTBZ :BQ‘ 4BO WF 5JD " Ä&#x; t ,FMFĹ— ÄŒOĹ—BBU 5VS 4BO 5JD -UE Ä&#x;UJ t ,ÄŒ#4"Ä&#x; ,BSBEFOJ[ ÄŒOĹ— WF #FUPO San. ve Tic. A.Č˜. t 4JMUBĹ— :BQ‘ ÄŒOĹ— 4BO WF 5JD " Ä&#x; t 4JOQBĹ— (BZSJNFOLVM :BU‘S‘N OrtaklÄąÄ&#x;Äą A.Č˜. t 5JNVS (BZSJNFOLVM (FMJĹ—UJSNF WF YatÄąrÄąm A.Č˜. (NEF) t 8JMMJBN 5VSOFS %FNJSMBOE ÄŒOĹ—BBU " Ä&#x; FuarÄąn açĹlĹșĹna İçiČ™leri BakanlÄąÄ&#x;Äą Bakan YardÄąmcÄąsÄą Tayyip Sabri ERDÄ°L, Çevre ve Č˜ehircilik BakanlÄąÄ&#x;Äą Bakan YardÄąmcÄąsÄą Fatma VARANK, TĂźrkiye’nin Berlin BĂźyĂźkelçisi Ali Kemal AYDIN, Ä°TO YĂśnetim Kurulu BaČ™kanÄą Č˜ekib AVDAGİÇ, Ä°TO YĂśnetim Kurulu Ăœyesi Yakup KÖÇ, Ä°TO Meclis Ăœyeleri, DemirĂśren Holding YĂśnetim Kurulu BaČ™kanÄą YÄąldÄąrÄąm DemirĂśren, DemirĂśren Medya Grubu CEO’su ve HĂźrriyet Gazetesi Ä°cra Kurulu BaČ™kanÄą Mehmet SOYSAL, TOKÄ° BaČ™kanÄą Ă–mer BULUT ile Tapu ve Kadastro Genel MĂźdĂźrĂź M. Zeki ADLI katÄąldÄą. DemirĂśren Holding YĂśnetim Kurulu BaČ™kanÄą YÄąldÄąrÄąm DEMÄ°RĂ–REN, DemirĂśren Medya Grubu CEO’su ve HĂźrriyet Gazetesi Ä°cra Kurulu BaČ™kanÄą Mehmet SOYSAL, HĂźrriyet Gazetesi Genel YayÄąn YĂśnetmeni ve ekonomi yazarÄą Vahap MUNYAR ile Posta Gazetesi Genel YayÄąn YĂśnetmeni Emre Ä°SKEÇELÄ°, Ä°TO standÄąnÄą ziyaret etti. Fuarda PÄąnar ALTUÄž, Tamer KARADAÄžLI, Birol GĂœVEN, Zeyno (Ăƒ/&/Âą 7PMLBO 4&7&3$"/ 8JMNB ELLES, MR. JADE, Č˜oray UZUN ve Hamit ALTINTOP’un yanÄą sÄąra birçok ĂźnlĂź isim de yer aldÄą.



Makale

190

Teknik Ara Eleman Eğitiminde D U A L Sistemi Dr. Yük. Müh. O. Muzaffer TAMER PÜKAD Pencere ve Kapı Sektörü Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı

ÖZET: Sanayinin ve diğer bütün branșların ihtiyacı olan ara elemanlar maalesef kâfi derecede yetișmemektedir. Bunun en büyük sebebi orta eğitimdeki çarpıklıktır. Liselerden ve Sanat Okullarından mezun olan öğrencilerin hepsi üniversiteye gitmek istiyor. Hâlbuki üniversitelerin kapasitesi bu müracaatların ancak 1/4 karșılayabiliyor. Bu da üniversite kapısında bir yığılma meydana getiriyor. Dolayısıyla her sene bir ișsizler ordusu meydana geliyor. İște böylece bir tarafta genel kültür almıș ișsizler ordusu diğer tarafta yetișmiș ara eleman ihtiyacı doğmuș oluyor. Diplomalı ișsizler ordusuyla ara eleman açığı birbirini tamamen zıddı olan iki olgudur. Bu iki olgu birbirinin çözümü olacağı yerde, toplumumuz için iki ayrı probleme dönüșmektedir. BİZDEN VE DÜNYADAN GÖRÜNÜMLER Gelișmiș ülkelerde bunun çözümü Dual sistemidir. Zorunlu 10 senelik eğitimi bitirenlere, okulları üniversiteye gidip gidemeyeceğine karar veriyor. Üniversiteye gidemeyecek olanlar bir meslek seçip, haftanın muayyen günleri okulda teorik dersleri görüyorlar, kalan zamanda da mesleği ile ilgili bir müessesede çalıșıyorlar. Böylece ikili bir sistemle eğitimlerini tamamlıyorlar. İmalat sektörü mühendisiyle, ișçisiyle, ustasıyla, tezgâh operatörüyle bütünleșen bir ekip ișidir. Bu ekipte aksayan bir kısım olursa üretim de kendiliğinden aksar. Bugünkü teknolojilerin anahtarı, tamamlanmıș bir eğitim ve onun ileri doğru genișletilerek yenilenmesidir. Maksada uygun bir eğitim ve onun devamlı yenilenmesi kurulușların dünyadaki rekabet gücünü arttırır. Dünya piyasalarında muvaffak olabilmek için sadece optimal bir üretim kafi değildir. Ayrıca müșteriye satıș öncesi ve satıș sonrası izahat ve hizmetleri de gereklidir. Bu da günün teknolojilerine vakıf olunarak gerçekleșebilir. Bu gerçekleșme ancak ilme günlük uyumla kabil olabilir. Bu yüzden çağdaș bir sanayi eğitimsiz asla olamaz. Eğitim her șeyden önce konu ne olursa olsun çalıșanların aynı lisanla konușmasını temin etmelidir. Fakat bugün Türkiyede sanayide, eğitim görmüșler bile aynı lisanla konușamamaktadırlar, bunun da bir an önce halledilmesi gereklidir. Bu görevin üniversitelere ve meslek kurulușlarına düșeceğini zannediyorum. Türkçe bir teknik lügatin hazırlanması ve bu tabirlerin okullarda kullanılmasının temini gereklidir.

Bugün Türkiyede ara eleman yetiștiren sadece sanat okullarıdır. Tezgâh operatörlüğü, tesviye, elektrik vs. bölümlerinden yetișenler, arandığı zaman bulunmamakta ihtiyaca cevap verememektedir. Nümerik kontrollü tezgâh operatörlüğü için eleman bulmak ise imkânsızdır. Türkiyede șu anda bu tip pek çok tezgâh olduğu halde, bütün sanat okullarında bu dersler konulmamıștır, belki de hoca yoktur. Hemen bu branșı okullarda ilave etmek ve pek tabii burada ders verecek hocaları da yetiștirmek gerekir. Montaj yapan elemanlar orta tedrisatta çok az da olsa son senelerde yetișmektedir ama bilgi ve eğitim açısından ihtiyaca cevap vermekten çok uzaktadır. Kısaca söylemek icap ederse sanayiciler bu elemanları kendileri yetiștirmek mecburiyetindedirler. Eğer firma yeni kuruluyorsa bu defa kurulu müesseselerden yüksek ücretle elemanlar transfer etmesi gerekir. Bu tip transfer genelde faydadan ziyade zarar getirir. Ara eleman açığını ve eğitimimizde bir çarpıklık olduğunu belirtmek için gazeteye herhangi bir sanayi kolunda çalıșacak mühendisler, eğitim görmüș ustalar, sanat okulu mezunu genç elemanlar alınacak diye ilan verelim, gelen cevapların șașırtıcı olduğunu göreceksiniz. Zira neticede müracaat edenlerin %70’i mühendis ve üniversite mezunu, %10-15’i her iși yapabileceğini iddia eden insanlar, %10-15’i sanat okulu mezunu genç elemanlar, % 0-2’si o konuda eğitim görmüș ustalardır. Burada hemen șu neticeyi çıkarabiliriz. Sanayinin olduğu yerde izafi olarak çok sayıda mühendis, az sayıda ara eleman yetiștiriyoruz. Bununda manası eğitim piramidi tepe așağı koyuyoruz ve dengede kalmasını istiyoruz, bu mümkün değildir. İște bu sebepten ara eleman olarak tabir ettiğimiz insan gücü açığının kapatılabilmesi ve sistemli olarak eleman yetiștirilebilmesi için orta öğretim sistemimizde köklü bir değișiklik yapılması zaruridir. Her sene üniversiteye giriș sınavlarından sonra gazetelerde șu kadar öğrenci açıkta ibarelerini görüyoruz. Bu ifade eğitimimizde bir reform yapılması gerektiğini tamamen açıklamaktadır. O halde bu konuda muhakkak bir șeyler yapmak gereklidir. Bunun ne olduğunu tespit etmek için Almanya, İsviçre, Avusturya gibi gelișmiș ülkelerde neler yapıldığını tetkik etmek yeterlidir. Ben bu ülkelerin yaptıklarının bünyemize uygulanmasını faydalı görüyorum. Bașka birileri çıkar diğer Ülkelerdeki durumun daha faydalı olabileceğini söyleyebilir, bașka bir grup tamamen bașka bir öneride bulunabilir. Öneriler nereden gelirse gelsin,



Makale

192

ne olursa olsun toplanıp bu iși Türkiye çapında bilen kimseler arasında münazara edildikten sonra en uygunu alınıp tatbikata geçilmelidir. 15-16 seneden beri Amerika bile bu dual sistemi kabullenmiș ve tatbikata geçmiștir. Șimdi size yukarda yazdığım ülkelerde bu ișin nasıl yapıldığını kabaca özetleyeyim. Bu ülkelerde üniversiteye gidebilmek iyin 12 senelik liseyi bitirmek gerekiyor ama 10. sınıfta öğrencinin üniversiteye gidip gidemeyeceğine okuduğu okul karar veriyor. Eğer üniversiteye gidebilir diyorsa 12 senesini tamamlayarak gidebileceği üniversiteye müracaat ediyor. Boș yer varsa hemen bașlıyor, boș yer yoksa sıra veriyorlar 1 sene, 2 sene hatta 3 sene sonra gel diyebiliyorlar. Talebe bu arada okuyacağı mesleği ile ilgili veya herhangi bir iște çalıșabiliyor. Bu suretle liseyi bitiren bir șahsın istediği takdirde muhakkak üniversiteye girme șansı oluyor. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, üniversiteye hak kazanamayıp, kısa devre mezun olanlardır. İște bu șahıslarda așağıda anlatılacağı gibi ara eleman olarak yetiștirilmektedir. Bizde ise lise mezunu bir șahıs üniversiteye giremezse șansını bir sonraki sene tekrar deniyor yine kazanamazsa ortada kalıyor. Bundan sonra meslek öğrenmek iyin yașı da ilerlemiș oluyor. Tabirimizi mazur görün. Deve kușuna benziyorlar. Deve kușuna uç demișler deve uçmaz demiș, yük tașı demișler kuș yük tașımaz demiș. Netice itibarıyla genel kültür almıș bir ișsizler ordusu teșekkül ederken, diğer tarafta sanayi ara eleman sıkıntısı çekiyor. Gelișmiș ülkelerde her branștaki her firma, tespit edilen miktarda öğrenci eğitmek mecburiyetindedirler. Burada eğitmek mecburiyeti diye bahsedilen iși, firmalar zaten zevkle yapıyorlar ve bunu kendilerine bir görev diye kabul ediyorlar. İsterse firma bir kișinin çalıștığı bakkal dükkânı olsun, isterse binlerce ișçinin çalıștığı bir fabrika olsun, muhakkak eğitim için ayırdıkları bir kontenjanları vardır. Bu firmaların eğitime yaptıkları yatırım görülmeye değer. Firmaların bu iște kazancının ne olduğu sorulabilir. Kazancı çok büyüktür, zira ihtiyaç duyduğu elemanların en iyilerini bunların arasından seçer. Asıl önemli husussa ülke genelinde sanayinin ancak eğitimle gelișeceği bilincine sahip olunmasıdır. Ara eleman olarak yetiștirilecek olan bu öğrenciler ya İșçi Bulma Kurumu tarafından teste tabi tutularak branșları tespit edilir veya öğrencinin seçtiği konuda kâfi derece yer varsa, o konu üzerinde eğitim yapmasına imkân sağlanır. Öğrenciler firmaların büyüklüğüne bağlı olarak ya bütün 3 senelik eğitimlerini firmada yaparlar veya haftanın muayyen günleri branșlarıyla ilgili okullara giderek eğitimlerini tamamlarlar. Bu 3 senelik eğitimden sonra kalfalık diplomasını alan șahıs isterse, bir yerde çalıșmakla birlikte ustalık okuluna devam eder, belli zamanda usta olabilir veya gece üniversitelerine devam ederek, üniversiteyi bitirebilir. Kısacası bu kısa devre mezunları için de üniversite kapıları kapanmamıștır, yalnız yolu değișiktir. 12 Aralık 1992 tarihli VDI’nın (Alman Mühendisler birliği) “Zeitschrift fur ingerirte prouktion technik” adlı mecmuasında “Ara Eleman Yetiștirmekte Hata Yapmaktan Kaçınılmalıdır” bașlıklı yazısını burada hülasa etmeden geçemeyeceğim, bu yazı bu mevzuda yapılan bir seminerden sonra yayınlanmıștı.

Ara eleman yetiștirme hedeflerinin seçiminde birçok problemle karșılașılabilir. Bu problemler șu suallerin cevabında yatar. Hangi yolu seçmeli? Nasıl tatbik edilmeli ve alınan tedbirler nasıl kontrol edilmeli? Bu iș için giderleri kim ödemeli? Alınan tedbirlerle öğrenci, ișveren, ekonomi ve bütün toplum nasıl en iyi șekilde faydalanmalı? İyi bir yetiștirme sisteminde ișletmeler gerekli parasal yükü tașımalıdır ve çalıșma imkânı sağlanmalıdır. Bu esnada bazı hatalar yapılabilir, birinci hata yetiștirme sistemini sadece teorik derslerin verildiği okullara bağlamakla yapılır. Hâlbuki bu sistem hiçbir zaman alıșılagelen bir șey değildir. Zira elle çalıșan mesleklerde, iș yerinde eğitim ve yetiștirme, bilginin aktarılması için kayıș kasnak sistemi kabul edilmektedir. Birçok ülkede mecburi eğitimin fazla uzatılmasından dolayı sadece teorik derslerin öğretilmesi, pratik öğrenmeye mani olur ve bu meslek hayatına da bu șekilde devam eder. Bu sistemde șansların eșit olduğu iddia edilmektedir ve meslek hayatına da yansıyacağı düșünülmektedir. Burada prodüksiyon ve rantabıllık istekleri ön safhaya alınmamıștır. Pratik göstermiștir ki, bütün uğrașlara rağmen, yetiștirme sistemleri ișin tabiatından dolayı, gelișmelere ayak uyduramamıștır. Bir cemiyetin çabuk gelișmesi ve elemanlardan her gün istediği șeylerin değișmesinden dolayı bu sistemler daima geride kalmıștır. İkinci hata eğitimin sadece ișyerinde yapılmasıdır. Bu suretle belki ișveren için bir müddet faydalı olabilir. Șahıs bir iși öğrenmiștir ve onu yapmaktadır, fakat herhangi bir sebepten iș değiștirmek gerekirse burada șahıs ișsiz kalabilir zira bașka bir iș öğrenmemiștir. 18.yüzyılda Adam Smith șöyle demiști. “İșçi iș taksimatından dolayı kendi iș kabiliyetinin büyük bir bölümünü kaybetmiștir.” Bugün bürokratik organizasyonların mevcut olduğu ișyerlerinde mesleklerin “çok basit ișlerin yapılması” șeklinde indirgenmiștir. Bunlar da yapıyı değiștirmiștir. Bir yapıdaki çok önemli bir iș bașka bir sektörde çok önemsiz hale gelmektedir. Uzun vadede ișsizliğin çoğalması, genelde ișverenleri rahatsız etmeli ve düșündürmelidir ki acaba bu organizasyonların șekli, zamanla faydasız grev imal etmesi mantık iși midir? Üçüncü hata ikinci hatanın daha kompleksi ve aldatıcısıdır. Eğer mesleki görüș açısı sadece teknik görüșle sınırlandırılırsa, bu eğitim sistemi asla kâfi bir yetiștirme düzeni olamaz. Aslında bugün ișverenler ișçilerden teknik konular haricinde, elle tutulmayan, kendine itimat, uyum, bağımsızlık, sorumluluk, komünikasyon kabiliyetleri gibi yetenekler istemektedir. Ayrıca ișçilerin soru sorma kabiliyeti, her an öğrenmeye hazır olma gibi yeteneklere de sahip olması istenmektedir. Zira sınıflandırmada, istenen șeyler her gün değișmektedir. Avrupa’da, “ișletme için eğitim programı” konulu seminere rapor hazırlamak için Avrupa’dan “Avionics” ve Birleșik Amerika dan “Corning Class Works” firmalarından seçilmiștir. Bu arada Motorola firmasında yapılan incelemede, eğitim programı için ayırdıkları 700 bin dolarlık bütçeyi 1.200.000 dolara çıkarmıșlardır. Bu parayla bir üniversite rahatlıkla finanse edilmektedir ve neticede de 1.200 kiși bütün dünyada eğitim için dolașmaktadır.



Makale

194

Dördüncü hata da iște böyle büyük firma programlarının içindedir. Küçük ve orta ișletmelerin araștırma ve geliștirme için fazla bir olanakları yoktur. Yetiștirme ve eğitim için olanakları çok sınırlıdır. Eğitim merkezleri ve sanayiciler ișbirliği ile bu problem de ortadan kalkar. Mesela İsviçre de Sainte-Craix’deki eğitim merkezi mamullerini ve ișgücünü okulun finansmanı için satmaktadır. İngiltere’de 1500’den fazla kalifiye yüksek mühendis bu eğitim sisteminde çalıșmaktadır. (Tending Company Scheme) Bu mütehassıs mühendisler aynı zamanda ișyerlerinde çalıșmakta ve bilgilerini aktarmakta, kazandıkları maașların haricinde tecrübelerini arttırmaktadır. Almanya’daki SteinbeisStiftung bu eğitim merkezleri için bașka bir misaldir. Burada orta ve küçük müesseselere eleman yetiștirirler ve araștırma geliștirme yaparlar. En iyi yetiștirme sistemi, okulların yetiștirme sistemlerinin ve sanayinin müșterek yaptığı eğitimdir. Burada en önemli rol, ișçi organizasyonlarıyla ișveren organizasyonlarına düșmektedir. İșverenlere genel ve mesleki eğitimleri tam ve dengeli yapabilmeleri için yardım gereklidir. DUAL (İKİLİ MESLEKİ ÖĞRENİM) AMERİKA İÇİN NUMUNE OLMUȘTUR. Amerikanın eski Bașkanı Bill Clinton ve onun Çalıșma Bakanı Harvard Üniversitesi eski profesörlerinden Robert Reich müștereken bir olușum bașlatmıșlardı. Üniversiteye gidemeyen % 70 genç Amerikalıya daha iyi bir eğitim ve daha kazançlı bir iș șansını yaratmak arzusundaydılar. Bunun içinde 16 ile 19 yaș arasındaki çocuklara okul çağlarında ücretli olarak haftada 15 ile 20 saat mesleki eğitim programı öngörmüșlerdi. Bu ișlem șimdiye kadar Amerika için tamamen yabancıydı. Alman mesleki eğitim sistemini numune olarak almıșlardı. Clinton eğitim için ayırdığı ilave parayı 3 misli arttırarak 4 senelik gideri 1,2 milyar dolara çıkarmıștı. İșverenler bu eğitim gören öğrencilere 1 saat için 4 ile 6 dolar arasında ödemeleri gerekmekteydi. 5 milyondan az olmayan bu Amerikan gençliği, Almanya’nın ikinci kademenin birincisine tekabül eden, High School bitirdikten sonra, hiçbir mesleki eğitim görmedikleri için kötü kazançlı bir iște çalıșmamaktaydı. Bunlar çalıștıkları yerde șansları varsa, ișveren tarafından metotlu bir eğitime tabi tutulmadan sadece kendileri ișe uyum sağlayabiliyorlardı. Her sene okul bitirmeden okuldan ayrılan 1 milyon öğrencinin de bu suretle daha iyi motive edilebileceği düșünülebilir. Ayrıca bunlara mesleki yönden daha iyi bir mesleki perspektif temin edilmiș olur. İlk önce %10 öğrencinin bu sistemden faydalandığı düșünülürse, 600.000 öğrencinin, daha iyi eğitilen ișçi ve tekniker manasına geldiği meydana çıkar. Siemens șirketinin Amerika’daki bașkanı Albert Hoser diyordu ki, bașkanın Amerikan gençliği için hazırladığı bu eğitim planı, gençlere daha iyi seçme imkânı verecektir. Albert Hoser 50’li senelerde bizzat Almanya’da Siemens’te bu üç senelik eğitimi gördükten sonra böyle en yukarılara çıkmıștır. Senelik cirosu 5 milyar dolar olan Siemens’in Amerika’daki șirketi Florida ve Kentucky’de bu programı tecrübe etmeye

bașlamıșlardı. Çalıșma Bakanı Reich politikacılara, eğitimcilere ve ișverenlere durmadan șu șekilde söylemekteydi. Amerika dünya piyasasında ancak daha iyi eğitim ve devamlılığıyla ayakta durabilir. Eğitimcilerin ve ișverenlerin planlı bir șekilde eğitim programı birleștirmesi neticesinde herkes kazançlı çıkacaktır. Ayrıca Reich eğitim sonrası meslek içi eğitiminde çok önemle ele alınması ve düzeltilmesi gerektiğini aksi halde gelecek yüzyılda Amerika’nın gelișmiș diğer ülkelerle rekabeti çok zor olacaktır, demiștir. Clinton ilk önce 50 kișiden fazla ișçi çalıștıran bütün müesseselerden senelik ișçi giderlerinin % 1,6’sını eğitim için ayırmasını istedi. Kim buna karșı çıkarsa bu defa aynı miktarı bir fona ödemesi gerekliydi ve bu parayla da bölgesel tatbikat merkezleri finanse edildi. Bu iș Amerikan firmalarına 21 milyar dolara mal olmuștu. Clinton 3 sene içerisinde 2,5 milyon yeni ve ödemesi daha iyi ișyeri için söz vermiști. Ama ișverenlerin direnmesi üzerine Clinton bu düșüncesinin bir bölümünü erteledi. Ama çalıșma bakanı Reich hedeflerinin, yine de ișverenlerin aynı miktarı kendi istekleriyle ödemelerinin temini olduğunu söyledi. Büyük ihtimalle, Clinton vergi düzenlemeleriyle bu ișe büyük yardımcı olmuștu. Gelișmiș ülkelerde çağa ayak uydurmak için devamlı meslek içi eğitimler, seminerler yapılmaktadır. Mesleklerdeki her yenilik hemen aktarılmaktadır. Bizde bu konuda maalesef alakalı mercilerde bir faaliyet görülmemektedir. Ancak yaptırım gücü olmayan fakat bu konunun ehemmiyetine vakıf olan müesseseler seyrek de olsa seminer șeklinde çalıșmalar yapmaktadır, pek tabi bunlar yapıldığı yerde kâğıt üzerinde kalmaktadır. Bizim bu günkü sistemimizde üniversiteye girme, eșit kabiliyetteki șahıslar için eșit değildir. Zira Türkiye’de son zamanlarda bir “Üniversite kazandırma” sanayi teșekkül etmiștir. Parası çok olanın șansı da çok oluyor. İki imtihan bir çocuğun hayatını tayin etmektedir. Senelerce okuduğu öğretmen ve okulların bu hususta hiçbir hakkı yok. Ayrıca bizde liseye giden her șahsın muhakkak üniversitede okuması, yani yüksek tahsil yapması gibi yanlıș bir yönlendirme ve kanaat vardır. Bir ülkede sadece mühendise, doktora, avukata, iktisatçıya, ișletmeciye vs. ihtiyaç yoktur. Aynı zamanda eğitim görmüș kalıpçı ustasına, tezgâh operatörüne, pencereciye hemșireye, hasta bakıcıya, garsona, otel memuruna, kuaföre, bakkala vs. ihtiyaç vardır. Bir tarafta ișsizler ordusu yetiștiriyoruz, diğer tarafta ise çalıșacak ișçi bulamıyoruz. Çok pahalı bir biçimde herkes kendi ihtiyacını kendi metoduyla yanlıș, doğru kapamaya çalıșıyor. Pek tabi bu çarpık sistemin doğuracağı neticeler de çarpık olacaktır. Bir ișyeri açacaksınız bir dilekçe vermeniz kâfi. Ne öğrendiğiniz ne okuduğunuz hiç önemli değil. Ayrıca bir otomobili ve bir otobüsü kullanmak için muhakkak bir ehliyete ihtiyacınız var, ehliyetsiz asla olmaz. Bu yüzden ceza ödeyebilirsiniz hatta hapse girersiniz. Ama bu vasıtaları tamir için hiçbir eğitime ve hiçbir belgeye ihtiyacınız yok. Eğer tamirci frene hidrolik yerine benzin koysa siz de kaza yapsanız, mesul yine sizsiniz.



Makale

196

Türkiye’de arabayı yanlıș tamir edip de ceza gören bir tamirciyi ne gördüm ne de duydum. Ayrıca Ahmet Ağa bakkal, Mehmet Ağa kasap, Kasım Ağa fırıncı v.s. oluyor. Bu sözleri söylerken bu insanları asla küçümsemek için söylemiyorum. Ama bunların temizlikten, hijyenden, bakteriden, pek haberleri olduğunu da zannetmiyorum ve büyük çoğunluğunun da sağlık durumlarının da gıda maddeleri satmaya elverișli olduğuna hiç inanmıyorum. Neyi nasıl yediğimizi bazen gazetelerde okuyoruz. Kısacası Türkiye de herkes her șeyi yapabiliyor, o mesleği hiçbir zaman okulda öğrenmeye ihtiyacı yok. Burada çırak okulları hakkında fazla bir șey söylemek istemiyorum. Ama bunun yukarıda izaha çalıștığım ara eleman açığının kapatılmasına yardımcı olacağına asla inanmıyorum. Yanlıș bir uygulama olsa da yine de müspet yönde bir adım sayılabilir. Eğitimde yaptığımız bu kadar büyük hatalara ilaveten birde İMAM HATİPLİLER ve MESLEK LİSESİ mezunları direk üniversiteye gitsin mi, gitmesin mi? Münakașasını yapıyoruz. Bence her ikisi de yanlıș bunlar tipik at gözlüğü takıp sadece kendi yollarını gören insanların didișmesidir. Eğer Türkiye demokratik bir ülkeyse herkes her istediği branșı seçebilir. Ama bu durumda bunun bir bedeli vardır. İmam Hatipli ve Sanat okullu kendine bașlangıçtan itibaren bir meslek seçmiș ve o mesleğin gerektirdiği müfredatı okumuș ancak bu haliyle hukuk, tıp, mühendislik vs. okumak istiyor. Gelișmiș ülkelerde bu olaya MESLEK DEGİȘTİRME denilir ve bir bedeli vardır. Bizdeki uygulamanın bedeli șöyle olmalı. İmam Hatip Okulu’nun müfredatı ve düz lisenin müfredatı masaya yatırılmalı, noksan okunmuș dersler ve ismi var olan ama haftalık noksan ders saatine sahip olan dersler de tespit edilmeli, bu noksanlıklar düz liselerde tamamlanıp sınavları kazanıldıktan sonra üniversiteye gitme hakkı kazanılmalıdır. Ama imam hatipli İlahiyat okuyacaksa ve sanat okulu mühendis olacaksa yani kendi branșlarının devamını istiyorlarsa onlara da bir kolaylık gösterilmeli. Aksi halde liseliler lüzumsuz dersler gördüğü zehabına kapılır ve aynı mantıkla kendilerinin de ilave bir șey istemeden İMAM kadrolarına atanmalarını isterler, zira onlar da eksik fazla lisede din dersi okudular, noksan dersle İmam Hatipli üniversiteyi hak ediyorsa noksan bilgiyle imamlık liseliye helal olur. Bu bozuk düzen, bir master plan dâhilinde belli bir zaman içerisinde muhakkak düzeltilmelidir. Günlük ihtiyaçları karșılamak için yapılacak ișler faydadan çok zarar getirir. Kısacası eğitim sistemimizi çok kısa zamanda neșter altına yatırmamız gerekir. Yalnız bu neșteri atacak olanlar muhakkak bu ișleri yok iyi bilen, bizzat yașayan, politik düșünmeyen, laik, ilerici ve Atatürk ilkelerine bağlı kișiler ve kurulușlar arasından seçilmelidir ve bunlar yapılacak ișleri tespit etmelidir. Yoksa her zaman olduğu gibi eğitim iși birkaç bürokrat ve birkaç politikacının eline kalırsa nereye varacağımızı kestirmek mümkün olmaz. Ben burada kıymetli vakitlerinizi aldım ve yüksek sesle düșünerek bizzat zihin sporu yaptım. Yaptığım teklifler ve söylediğim sözler bazılarına ters gelebilir, bu çok doğaldır. Ama asıl mühim olan herkesin de kabul ettiği bu çarpık eğitim sisteminin bir an evvel düzeltilmesinin teminidir.

Aslında biz dual sistemi 40’lı senelerde keșfetmiștik, rahmetli Hasan Ali Yücel, KÖY ENSTİTÜLERİNİ KURDU, BU BUGÜNKÜ MODERN EĞİTİMİN bire bir aynısıdır. Bağnaz zihniyet 50’li senelerde kökünü kazıdı, hâlbuki oradan yetișen bütün talebeler Türkiye’nin her konuda en iyileri olmușlardı. Kapatılma sebebi kız, oğlan karıșık olması ve de söylemeye dilimin varmadığı mantıksız hurafeler.

SONUÇLAR VE ÖNERİLER 1- Eğitim sistemimizdeki karmașa bir master plan dâhilinde en kısa bir zaman içerisinde düzeltilmelidir. 2- Mecburi eğitim en kısa sürede 10 seneye çıkartılmalı. 3- Üniversiteye giriș sınavı kaldırılmalı, onun yerine okullarının ve öğretmenlerinin değerlendirilmesine dayanan bir sistem konmalı. 4- Üniversiteye gidebilecekler 2 sene daha gideceği branșa bağlı bir eğitim almalıdır. 5- Üniversiteye hak kazanamayanlar Dual sistemine göre ara eleman olarak yetiștirilmeli Ara elemanlar istedikleri takdirde ve belli bir bașarı seviyesini tutturduklarında kendi kollarında yüksek tahsil olanağına sahip olmalılar. Burada ikinci eğitim, açık öğretim, enteraktif eğitim vs. sistemleri kullanılabilir. 67-

Bir ișyeri açılırken, o kolda eğitim gördüğü belgelenmelidir. Üniversite öğretim üyeliğine geçilișin ilk ayağı olan yardımcı doçentlikte, gelișmiș ülkelerde olduğu gibi kendi alanında sanayide en az 5 sene çalıșmıș olma ön șartı aranmalıdır. Sadece teori öğretim görevi için kafi değildir. Pratiğe de hakim olunmalıdır. 8- Bir ișyeri açılırken, o kolda eğitim gördüğü belgelenmelidir. 9- Gelișmiș ülkelerdeki sistemler incelendikten sonra Türkiye’ye uygulama șekli tespit edilmelidir. 10- Üniversiteler meslek kurulușları odalar sık sık yenilikleri konu alan seminer ve sempozyumlar yapmalıdır. 11- Firmalar meslek odaları, sanayi ve ticaret odaları meslek içi eğitim için teșvik ve taltif edilmelidir. 12- Teknikte herkesin aynı lisanı kullanması için ilgililer arasında mutabakata varılan bir teknik lügat hazırlanmalıdır. Bu suretle Türkiye’de teknikte herkes aynı lisanı kullanır.



Makale

198

UNESCO Dünya Mirası Listesindeki “Kemikler Evinin” Öyküsü Hülya Uğuz YEDİEVLİ Ekonomist, Gayrimenkul Geliștirme Uzmanı Gayrimenkul Geliștirme Akademisi Kurucusu

860’larda sanayileșme ile Barselona’nın nüfusu hızla artar; șehir yeniden planlanır. Șehrin önemli aileleri, Barselona’nın gelișen Paseo de Gracia Bulvarında bir katında ikamet etmek, diğer katlarını kiraya vermek amacıyla apartmanlar yaptırmaya bașlarlar. 1877 yılında Gaudi’nin öğretmenlerinden biri olan Emilio Salas Cortés tarafından bulvarda inșa edilen bir bina, 1903’te tekstil fabrikatörü Mr. Josep Batlló Casanovas ve eși tarafından satın alınır. Bu yapı, olağanüstü özelliklere sahip olmayan; bir bodrum, bir zemin, dört oturum katı, bir çatı katı olmak üzere 7 katlı, arkasında bir de terası bulunan klasik bir binadır.

1

“Kemikler Evi”, Casa Batlló; Satın alma sonrası aile, binanın yıkılıp tekrar inșa edilmesini istemiș; mimar Gaudi sadece yenilenmenin yeterli olacağına onları ikna etmiștir. Bina, 1905-1907 yıllarında ișverenin arzularını dikkate alıp mevcut bina üzerinde restorasyon yapılarak yeniden tasarlanır. Bu maksatla binanın tüm ön yüzü yıkılır, ön cephe biraz öne açılan șekilde yapılır; iç kullanım planı da tamamen değiștirilir. Projelerinde binaları heykel gibi düșünen Gaudi, bu binanın bütün detaylarını özgün tasarlamıștır. Gaiudi’nin eseri olan bina, büyük bir sanat eseri olmasına karșılık aynı zamanda inanılmaz fonksiyonel ve modern karakteriksel özellikleriyle 20.yüzyılın mimari trendlerinin habercisi olmuștur. Gaudi’nin en önemli tasarım kriterleri, estetikle beraber yașayanlara konforlu bir iç ortam sunulması, fonksiyonellik, ergonomi, enerji ve suyun verimli kullanımıdır. Bu kriterlerin sağlanması için bina cephesi, binanın iç bölümlemesi, mobilyalar, kapılar, pencereler, camlar, kapı kolları, merdivenler gibi her unsurun tasarımı yapılmıștır. Her zaman ilhamını doğadan alan Gaudi, Casa Batlio’da yaratıcılığını kullanarak özgün bir çalıșma yapmıștır. O zamana kadar hiçbir mimarın cesaret edemediği derecede canlı renklerin kullanıldığı, çok yenilikçi, neșeli ve çarpıcı bir tasarım yapmıș, binayı bir sanat eserine dönüștürmüștür. Binanın dıș duvarları, girintili çıkıntı görüntü verebilmek için yeniden tasarlanıp, alçıyla sıvanarak renkli cam diskler, seramiklerden olușan mozaik ișlemelerle döșenen rengarenk bir atmosferdir. İșlenmiș demir kalıplarla tek parça olarak yapılan balkon korkulukları, maske șeklindedir. Balkonlarında kemik görünümlü sütunlar vardır. Alt pencerelerdeki sütunlar da ince uzun kıvrımlı yapıları ve eklemi andıran ara formlarıyla iskelet yapısını andırmaktadırlar. Dıș cephe görüntüsünde dikkat çeken bu unsurlar nedeniyle bina, “Kemikler Evi” olarak ünlenmiștir. Yapının çatısı da dıș cephe gibi mimari açıdan çalıșılmıș bir kısımdır. Bir sürüngen görünümünde olan çatı, kimilerine göre bir dragonu kimilerine göreyse bir dinozoru temsil etmektedir. Gaudi, binanın içinde bir iç ek merdiven yaparak Batlló ailesinin ve kiracıların merdivenlerini birbirinden ayırmıș,



Fotoğraf : ©Hülya Uğuz Yedievli

Makale

200

dayanıklı demir korkuluklarla özel bir giriș yapmıștır. Batlio ailesinin katına çıkarken büyük bir hayvanın omurgasını andıran devasa tahta merdivenleri, kemerli tavanlarıyla ve kaplumbağa kabuklarını andıran aydınlatmasıyla sanki deniz içinden yukarıya doğru yüzüyormuș gibi hissedilir. Binanın artistik olarak çok güzel olmasının yanı sıra odalar da çok fonksiyonel șekilde tasarlanmıștır. Her türlü iç ve dıș tasarım, mobilyalar ve bina parçalarının ergonomisi vb. her șey çok ince detaylarına kadar düșünülmüș ve tasarlamıștır. İlhamını doğadan ve organik formlardan alan Gaudi, Passeig de Gràcia’ya bakan salonun tavan, kapı ve pencerelerinde; yuvarlak ve düzensiz formlar, kapı ve pencerelerde mavi-yeșil tonlardaki cam malzemelerle Barselona’ya hayat veren denizin yorumunu öne çıkarmıștır. Böylece günün farklı saatlerinde güneșin eğiminin değișmesi ile harika renk huzmelerinin odaya dolması sağlanmıștır. Odanın pencereleri kaldırıp – indirilerek açılabilir șekilde ağaç çerçevelerden yapılmıștır. Pencere tirizi veya pervazı kullanılmamıștır, böylece bütün camlar açıldığında panoramik görüntüye sahip olunmaktadır. Pencerelerin dıșı ince Montjuic kum tașından yapılmıș kemiği andıran zarif sütunlarla ve çeșitli modern çiçek desenleriyle süslenmiștir. Salonun ihtiyaca göre kapılarının açılıp kapanması ile büyüyebilmesi ve küçülebilmesi mümkündür; böylece evde formların devamlılığı ve akıșı gözlemlenebilmektedir. Binada iç avlunun varlığını Gaudi pasif güneș mimarisini kullanabilmek için bir avantaja döndürmüștür. İç avluyu, aydınlatmak kıșın içeriyi sıcak tutmak, yazın denizden veya dağdan gelen esintileri binanın içine almak için sera olarak tasarlamıștır. Gaudi, orjinal bir havalandırma sistemi kurmuștur. Evin içindeki ve dıșındaki pencereler farklı șekillerde açılarak istenildiği zaman dıșardan hava gelmesini sağlamaktadır. Gerektiğinde pencereler kapatılarak içerdeki ısı korunur. Bu sistemin en büyük özelliği pencerelerin istenildiği kadar açılarak

kullanılabilmesiydi. Böylece Gaudi, enerji etkinlik ve konfor unsurunu çok estetik bir șekilde sağlamıștır. Binanın ıșığı yeterince alabilmesi ve havalandırmanın doğal yollardan yapılabilmesi için planlanmıș olan avlu; cepheleri, șekilleri ve renkleriyle șölensel bir görünüme sahiptir. En tepede demirle birleștirilmiș geniș çatı penceresinin camlarından ıșık bir șelaleden dökülürcesine tüm binayla bulușur. Binanın iç avlusuna tepeden gelen gün ıșığını iç mekanlara dağıtmak için Gaudi çok önemli iki çözüm bulmuștur. Bunlardan birincisi gelen ıșığı iç mekanlara ulaștırabilmek için en alt katlarda duvarlar açık mavi tonlarında cilalı çinilerle döșenir; ıșığın fazla gelmemesi için duvarların rengi üst katlara çıkıldıkça koyulașmaya bașlar. Diğer bir çözüm ise iç avludaki pencerelerin büyüklükleridir; alt katların daha fazla ıșık ihtiyacı dikkate alınarak daha geniș pencereler yapılmıș, doğal ıșığın girmesi için hafif yukarı doğru bakar șekilde konumlandırılmıșlardır. Üst katlara doğru pencereler küçülür, böylece ıșığın düzenli dağılımı sağlanır. Binanın çatısı bir ejderhanın arka görüntüsü șeklindedir, farklı renklerde kiremitler kullanılarak hayvanın omurgası canlandırılmıștır. Kiremitlere verilen metalik görüntülü yeșilden – koyu mavi – mor – kırmızı- pembeye renk geçiși adeta canavarın yașayan formuna benzetmek içindir. Gaudi, dıș cephe ve iç mimarideki tasarım ve uygulamaları ile alıșılagelmiș bir binayı Barselona’nın sembollerinden birisine dönüștürdü. Bina istisnai evrensel değeri nedeniyle 1984’te UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıștır. Kaynaklar Barselona Teknik Gezi Notları, 2018 https://mahdiarg.files.wordpress.com/2011/10/casa-batllo-case-study-formdiagram.pdf http://www.mimdap.org/?p=156621



Röportaj

202

Noyaplast: Türkiye’nin Dünyaya Açılan Kapısı Noyaplast Şirketi Genel Müdürü Mesut AYDEMİR ile şirketlerinin yapılanması, faaliyetleri, başarıları, ürün gruplarını, yurtdışı çalışmalarını ve gelecek hedeflerini konuştuk. en büyük sorumluluğumuz! Bu bilinçle geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yaptığımız ișlere, sunduğumuz hizmetlere ve verdiğimiz sözlere kimseyi kırmadan, incitmeden dikkat edebildiğimiz kadar ettik. Bundan sonraki süreçte de böyle devam edeceğiz. Çünkü hem sektörümüze hem de sektör dıșı piyasalara faydamız olması tek gayemizdir.

Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Firmamızın yapılanması, tamamen yurtdıșı pazarlarına ürün ve sektör gözetmeksizin hızlı, bilinçli, güvenilir ve istikrarlı bir șekilde hizmet verme adına olușmuștur. Bu olușum, çevremizde bizlere inanan, güvenen ve her defasında yanımızda olduğunu hissettiren sanayici ve iș adamları dostlarımızla da bir araya gelip bütünleștiğimizde yapılanmamızın daha da kuvvetli ve evrensel bir hale geldiğine gözlerimizle șahit olduk. Firmamızın bu olușumundaki bașarısı, heyecanı ve mutluluğu yurtdıșındaki müșteri ve dostlarımıza pozitif șekilde yansıdığını da hissettik. Bu hissiyat ile yurtdıșındaki dostlarımıza saygı ve sevgi çerçevesinden çıkmadan onların ihtiyaçlarını en iyi șekilde anlayıp yorumlayarak doğru zamanlama ile çözüm üretip konforlu bir șekilde ișlerini sürdürmelerine yardımcı olmak faaliyetlerimizin birinci önceliğidir. Ürün gruplarınız ilgili bilgi verir misiniz? Yaklașık 15 senedir hizmet verdiğim PVC ve alüminyum kapı pencere profilleri ve aksesuarları sektöründe yine kurucusu olduğum Noyaplast șirketi çatısı altında tamamen yurtdıșı odaklı çalıșmalarımıza devam edeceğiz. Bununla beraber yurtdıșından sektör dıșı taleplere de gücümüzün yettiği kadarı ile cevap vermeye, bütünleștirmeye gayret ediyoruz. Kısacası ürün grubumuzu inșaat ve yapı donanımları alanında A’dan Z’ye ihtiyaçları karșılayacak șekilde bünyemizde bulunduruyoruz. Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? Yıllardır sektörün içinde olmanın avantajlarından biri de artık yurtiçindeki üretici firmaların hangi ürün grubunda hangi ülkeye hitap edebildiği bilgisidir. Biz zaten firmalara yurtdıșındaki istek ve yenilikleri kendilerine aktarıyoruz. Elimizden geldiği, dilimizin döndüğü, kendimizi ifade edebildiğimiz kadar yanlarında olmaya çalıșıyoruz. Bilinmelidir ki yurtdıșına yapacağınız ticaretten önce yurtiçindeki üretici firmaları ve ürün gruplarını, aynı zamanda firma karakterlerini artı olarak

ülkemizin ekonomik hareketlerini ve siyasi faaliyetlerini, ticaret yapacağınız ülkelerin insanlarına, iș adamlarına nasıl davranacağınızı, ticari yollarını, gümrük mevzuatlarını kısacası genel bir bilgiye sahip olmanız ve bütün bunları iyi analiz etmeniz gerekiyor; bunların en bașında așırı derecede aktif olmanız gerekiyor. Çok șükür ki Noyaplast’ın seyir defterindeki bilgi birikimimiz, tecrübelerle sabit olup, hangi güzergahtan nasıl ve ne șartlarla ilerleyeceğimiz, ne șekilde mücadele edeceğimizi satır satır ișledik ve her daim kendimizi güncel tuttuk; bunu sürdürmeye de devam ediyoruz. Bu vasıfların akabinde rekabetçi avantajlarımızı da otomatikman ortaya koymuș oluyoruz. Türkiye’de üretilen bütün ürün gruplarının hepsi bașarılıdır; ama bunu asıl bașarıya ulaștıracak olan tek etken ürünü dıșarıya aktarmayı bașaran, tam anlamı ile sunum yapan pazarlama yöntemleridir. 2018 yılını markanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? 2018 yılı bizim için çok önemli bir dönemdir ki Noyaplast’ın doğum yılıdır. Buna istinaden șirketimizi günden güne sağlam adımlarla ilerletmek, iç ve dıș pazarlarda saygın bir konuma getirmek

2019 yılı hedef, plan ve beklentilerinizden bahseder misiniz? 2019 yılı planlarımız kısaca hem iç hem de dıș piyasada gerçekten bizimle olmak isteyen, bizi seven, bizi sayan, bize güvenen dostlarımızı belirleyip beraberce yeni hedeflere yelken açmak… Öncelikle dostluk, samimiyet ve güven olmazsa olmazımızdır. Geri kalan ticari kısmı da zaten teferruattır… Sadece 2019 yılı için değil ilerideki bütün yıllar için kendimize hırs yapmamaya, doğru yoldan ayrılmamaya, her iși hakkıyla yapmaya șartlandırdık. Allah yardımcımız olsun… Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Bulunduğumuz zamanın șartları zor, bunun bilincindeyiz ama bu ne bizi ne de sizleri korkutmasın; aksine daha çok çalıșalım, daha çok kișiye merhaba diyelim, koșalım, durmayalım, acaba demeyelim… Durmadan, yorulmadan hareket halinde olalım ve en önemlisi paylașalım vaktimizi, bilgimizi, hüznümüzü, sevincimizi her șeyimizi paylașalım… Șahsım ve șirketim adına ziyaretiniz için siz sevgili Win&ARTProje / ALU&Art Dergileri ekibine, tüm sektör dostlarıma saygı, sevgi ve esenlikler dilerim. Rabbim ișlerimizi kolaylaștırsın, bol kazançlar nasip etsin. Hoșça ve dostça kalın… Noyaplast: Turkey’s Gateway to the World We talked with Mesut AYDEMİR, General Manager of Noyaplast Company, about the structuring, activities, achievements, product groups, overseas works and future targets of their companies.





BİRLEȘİK ARAP EMİRLİKLERİ ÜLKE EKONOMİSİNE GENEL BAKIȘ Genel Bilgiler GSYİH ( Milyon $ )

KBGSYİH ( $ )

Büyüme Oranı (%)

Nüfus

Yüzölçümü (km²)

Bașkent

357.269 (imf-2017)

35.236 (imf-2017)

%2,6 (imf-2017)

9.400.145 (DB-17)

83.600

Abu Dhabi

İdari Yapısı Bağımsızlık öncesinde Așiretler Devleti (Trucial States) olarak tanınan BAE, 2 Aralık 1971’de İngiltere’den bağımsızlığını ilan etmiș, aynı gün Abu Dhabi Emiri Sheikh Zayed bin Sultan al-Nahyan (1971-2004) ülkenin ilk bașkanı seçilmiștir. Bașkenti Abu Dhabi olan BAE, yedi emirlikten/șehirden meydana gelen bir federasyondur. Nüfus ve Sosyal Yapı BAE nüfusu, yabancı ağırlıklı olarak sürekli artıș göstermektedir. Nüfus 2017 yılında 9,4 milyona ulașmıștır. Bașkent Abu Dhabi’nin nüfusu 2,5 milyondur (Dünya bankası).

BAE nüfusunun 2017 yılında yaklașık %85’ini 15-64 yaș grubu olușturmaktadır. 0-14 yaș grubunun nüfusa oranı ise %13,8 olmuștur. Bașkent Abu Dhabi nüfusunun %81’inin yabancı, %19’unun ise BAE vatandașı olduğu tahmin edilmektedir (Abu Dhabi İstatistik Kurumu). Ancak, BAE’nin toplam nüfusunun çoğunluğunu (%80’i) ülkede ikamet izniyle çalıșan yabancılar olușturmaktadır. Yabancıların %60’ını Uzak Asya (Hindistan, Pakistan, Bangladeș, Filipinler) kökenli, %18’ini İran ve Ortadoğu ülkeleri (Lübnan, Suriye, Mısır), %5’ini de bazı

batılı ülkelerden (İngiliz/Britanya) çalıșmaya gelenler olușturur. Yabancı nüfus oranı sürekli artmaktadır. Küçük coğrafyası ve yerli nüfusu ile BAE, göçmen ülkesi görünümündedir. Bu çerçevede, ülkede çalıșanların %90’ı yabancıdır. BAE’de bașlıca ișgücü kaynağını olușturan uzak Asya kökenli (Hindistan, Pakistan, Bangladeș, Filipinler) göçmenler, bașta inșaat olmak üzere emek yoğun sektörlerde düșük ücretler karșılığında ișçi olarak çalıșırken; ticaret hayatı dıșındaki yerli nüfus kamu kurumlarında memur olarak istihdam edilmekte; Avrupalılar (Britanya/İngiltere) ve Lübnanlılar ise özel șirketlerde


(veya kamu șirketlerinde) yönetici veya danıșman kadrolarında görev alabilmektedir.

Genel Ekonomik Bilgiler (Tablo 1) Birim

Resmi dil Arapça olmakla birlikte; iș ve ticaret hayatında yaygın olarak İngilizce konușulmakta ve yazıșmalar İngilizce yapılmaktadır. Öte yandan; ülkede son yıllarda göçmen ișçilerin yerini BAE vatandașlarının alması fikrine giderek sıcak bakılmaktadır. Çalıșan BAE vatandașlarının %88’i kamu sektöründe istihdam edilmekte, bunların da %56’sı polis teșkilatında ya da askeri kuvvetlerde görev yapmaktadır. Coğrafya ve İklim Yüzölçümü 83.600km² olup, topraklarının %97’si çöldür. BAE’nin, Arap/İran Körfezi’ne ve Hint Okyanusu’na kıyısı vardır. Yedi emirlik içinde coğrafya olarak en büyük olanı Abu Dhabi’dir. AD, ülke topraklarının yaklașık %86’sını kaplamaktadır. BAE 200’e yakın adayı ihtiva etmekte olup, Abu Dhabi șehri bu adalardan biri üzerine kurulmuștur. Dubai, ülke topraklarının %5’ini olușturmaktadır. Ülkede yaz dönemi (nisan-ekim) sıcak ve nemli bir hava görülmektedir. Hava sıcaklığı yaz döneminde 46 dereceye kadar çıkabilmekte ve %100 nem hissedilebilmektedir. Kıșları (kasım-mart) ise ülkeye serin iklim hakim olmakta ve sıcaklık 14-23°C arasında değișmektedir. Zaman zaman yașanan kum fırtınalarının dıșında, kıș aylarında (aralık-ocak) anlık ve kısa süreli așırı miktardaki yağıș, altyapısı yetersiz olan șehirlerde sele yol açabilmektedir. Su kıtlığı son yıllarda BAE için önemli bir sorun haline gelmiștir. Konutlarda kullanılan su, deniz suyu arıtmasıdır. Yeraltı sularının yetersizliği ve su talebinin karșılanmasındaki güçlükler nedeniyle, kullanılan suların %80’i deniz suyunu arıtma tesislerinden karșılanmaktadır. BAE’de her emirlik kendi elektrik ve su sistemlerini ișletmekte olup, elektrik șebekelerinin birleștirilmesi gündemdedir. Genel Ekonomik Bilgiler BAE, 1996 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ), 1998 yılından beri on yedi Arap ülkesinden olușan PanArab Serbest Ticaret Alanı’nın (PAFTA) ve ayrıca Arap Körfezi’ne kıyısı bulunan 6

2014

GSYİH (cari fiyatlarla) milyar $ 399 Kiși Bașı GSYİH (cari fiyat) Dolar 42.943 GSYIH Büyüme Oranı (sabit fiyat) % 4,5 Enflasyon (tüketici fiyatları ort) % 2,3 Toplam Tasarruf/GSYIH % 38 Dıș Borç/GSYIH % 48 Toplam Kamu Borcu/GSYIH % 15,6 Cari İșlemler Dengesi milyar $ 54 Cari İșlemler Dengesi/GSYIH % 13,6 Toplam Döviz Rezervi milyar $ 78,5 Kaynak: IMF

Arap ülkesinden meydana gelen Körfez İșbirliği Konseyinin (KİK/GCC) üyesidir. Serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu BAE’nin ekonomik zenginliği büyük ölçüde petrol ve doğal gaz üretimine ve ihracatına dayanır. Sektörün GSYİH içindeki payı yaklașık %37’dir. Dünya finansal krizi ve en büyük ithalatçısı Çin ekonomisinin yavașlaması ve son olarak 2014 yılının ikinci yarısından itibaren petrolün uluslararası piyasa fiyatında yașanan %50 oranındaki düșüș BAE ekonomisini de (hidrokarbon ihraç gelirini) olumsuz etkilemiștir. Bu çerçevede, sanayi üretimi ve ihracatı da bu dalgalanmalardan doğrudan etkilenirken, harcamalar, tüketim, ithalat dolaylı biçimde etkilenmiștir. İç faizler yükselmiș, kredi piyasası daralmıș, piyasadaki para miktarı azalmıștır. Global finansal kriz ve akabinde petrol fiyatının düșmesinden dolayı cari ișlemler fazlası ve bütçe gelirleri azalmıștır. Büyüme hızının yavașlamasıyla birlikte ekonomi küçülmüștür. Bütçe gelirlerini artırabilmek için, IMF ile de istișare edilerek, 2015 yılında (sıkı) mali ve parasal politikalarla bazı tedbirler yürürlüğe konulmuștur. Bu tedbirler; akaryakıt desteğine son vermek, kamu kurulușlarına hibe ve kaynak transferlerini sınırlandırmak, faizleri yükseltmek, kamu harcamalarında tasarrufa gitmek, elektrik ve su tüketim fiyatlarına zam yapmak șeklinde olmuștur. Federal Hükümet ayrıca, petrol fiyatının düșmesinden kaynaklanan gelir düșüșünü telafi etmek amacıyla 2018 yılında %5 oranında KDV’yi yürürlüğe koymuștur. Öte

2015

2016

2017

345 325 357 36.060 32.988 35.236 3,9 2,3 2,6 4,0 3,2 2,7 27 24 26 63 66 61 19,4 21,2 19,7 13 -3 0,3 3,9 -0,9 0,1 94 85,4 80,7

2018*

2019*

386 417 37.068 38.852 3,1 3,4 3,0 3,1 28 29 58,5 18,5 17,4 2,6 3,0 0,6 0,7 79,5 *IMF tahmini

yandan, küresel finansal kriz nedeniyle azalan yabancı sermaye ve doğrudan yatırımı artırmaya yönelik (bazı iș alanlarında kurulacak șirketlerde yabancı ortaklık payının artırılması, iflas kanunun/ çek düzenleme mevzuatının değiștirilerek cezaların hafifletilmesi ve daha liberal hale getirilmesi gibi) mevzuat değișiklik çalıșmalarına devam edilmektedir. Dünya ekonomisindeki küçülmeden menfi etkilenen BAE ekonomisi (gsyih), 2017 yılında %2,6 oranında büyümüștür. 2018 yılında %3,1 ve 2019 yılında ise %3,4 oranında (düșük seviyede) büyüme öngörülmektedir. (IMF) BAE, milli geliri (gsyih) ile Ortadoğu ve Afrika ülkeleri içinde Suudi Arabistan ve İran’dan sonra en büyük üçüncü ekonomi, kiși bașı milli gelir sıralamasında ise Katar’dan sonra ikinci ülke konumundadır. (Tablo-1) Ticaret ve Piyasa BAE’de ticaret düzenlemeleri liberal niteliktedir. İç piyasa rekabetçi, fiyata duyarlı ve dıșa açık bir pazardır. Bölgedeki diğer ülkelerin de önemli ölçüde mal ve hizmet tedarik ettiği veya temin ettiği bir ticaret merkezi konumundadır. Pazarın bu özelliğinden dolayı, ülkede her ülkeye ait ürün bulmak mümkündür. Ülkede tarım ve sanayi üretimi yetersiz olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karșılanmaktadır. İthal ettiği bașlıca ürünler motorlu tașıtlar, elektrik ve elektronik ürünler, mücevherat, parfüm ve kozmetik ile gıdadır. En büyük tedarikçileri Çin, Hindistan ve ABD’dir. Nitekim, bașta Amerikalı ve Avrupalı büyük firmalar olmak üzere çok sayıda


yabancı firma, özellikle ülkenin ticaret merkezi konumunda olan Dubai’de temsilcilik açmak suretiyle, BAE pazarının yanı sıra diğer Körfez ülkeleri ve Yakın Afrika ve Uzak Asya ülkelerine ait piyasaları buradan takip etmektedir. Dubai, rekabetin çok yoğun olduğu bir serbest pazardır. Dubai, bulunduğu coğrafyada ticaret, finans ve turizm merkezi (hub) olma stratejisi izlemektedir. Pazar/nüfus olarak küçük olduğundan, dıș ticareti “reexport”a dayanmaktadır. Liman ve serbest bölgelerinde altyapı ve hizmet anlayıșı gelișmiștir. Kalkınmada Hong Kong ve Singapur’u örnek almaktadır. Bașlıca satıș yaptığı pazarlar; İran, Irak, Hindistan ile Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleridir. Kayda değer sayıda İran kökenli nüfusun ve ișadamının yașadığı Dubai, İran’a uygulanan uluslararası ambargonun kaldırılmasını Dubai ekonomisi için olumlu bir gelișme olarak değerlendirmektedir. Re-export, enerji ürünleri satıșı haricinde, önemli bir dıș ticaret geliridir. İran, Irak ve Hindistan bașlıca re-export pazarlarıdır. Ekonominin petrol ve doğalgaza bağımlılığının azaltılmasına yönelik olarak Hükümetin sektörel üretim ve yatırımların çeșitlendirilmesi çabaları olumlu karșılanmakta, özellikle turizm, emlak, finans ve sağlık gibi sektörlere yatırım yaptığı gözlemlenmektedir. Dünya Bankasının 2017 yılı Temmuz ayı araștırmasına göre; 190 ülke içinde BAE, iș yapma kolaylığı açısından 21, yeni bir ișe (ticari faaliyete) bașlama kolaylığı açısından ise 51. sırada yer almaktadır. Dıș Ticareti BAE toplam dıș ticaret hacmi 2015 yılında 620 milyar dolar olup; 333 milyar dolarlık ihracat, 287 milyar dolarlık ithalat gerçekleștirmiștir. İhracatında hidrokarbon (petrol, petrol ürünleri ve doğalgaz) önemli yer tutmaktadır. İthalatında ise makinalar, kıymetli tașlar ve motorlu tașıtlar önde gelen sektörlerdir. (Tablo 2) BAE dıș ticareti (petrol hariç), bașta Dubai Emirliği olmak üzere, re-export ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Çeșitli ülkelerden gelen mallar, BAE üzerinden farklı pazarlara ulaștırılmaktadır. Re-eksportta en büyük pazarı Hint Yarımadası ve Körfez ülkeleri (Irak ve İran dahil) olușturmaktadır.

BAE- Dıș Ticareti (1.000 $) (Tablo 2) Yıllar

İhracat

İthalat

2013 2014 2015 2016 2017*

379,488,768 380,339,616 333,362,350 298,650,942 162,572,237

294,966,918 298,611,277 287,024,848 270,882,074 192,343,815

Kaynak: Trademap-direct data

*TradeMap-mirror data

BAE’nin İhraç Ettiği Bașlıca Ürünler ( 1.000 Dolar) (Tablo 3) gtip

Ürünler

2014

2709 2710 7108 7102 2711 7601 7113 3901 7408 3902

Hampetrol Petrol yağları (akaryakıt) Altın (ișlenmemiș/yarı ișlenmiș) Elmaslar Doğalgaz Alüminyum (ișlenmemiș) Mücevherat Etilen polimerleri Bakır teller Propilen Genel Toplam

72,072,127 27,400,207 12,332,311 14,286,504 8,380,666 3,647,367 11,806,174 1,672,891 1,489,016 539,813 380,339,616

2015

2016

2017

33,786,877 32,999,367 49,316,338 14,099,270 9,668,120 25,172,537 16,253,350 16,471,012 20,736,606 12,181,355 12,812,656 8,440,424 4,482,853 2,891,512 8,393,935 4,650,892 4,480,998 5,631,098 10,985,119 11,821,439 4,338,632 1,766,091 3,292,737 3,433,241 881,569 1,047,874 1,268,247 381,921 930,278 1,018,207 333,362,350 298,650,942 162,572,237

Kaynak: Trademap

BAE’nin İhracat Yaptığı Ülkeler (1.000 Dolar) (Tablo 4) Ülkeler (ilk 10)

2014

Tayvan Hindistan Iran İsviçre Irak Umman Suudi Arabistan Belçika Hong Kong Çin Genel Toplam

89,780,381 12,984,199 17,034,843 5,601,376 13,221,535 6,048,046 15,721,502 4,788,901 5,019,088 2,879,613 380,339,616

2015

2016

46,640,474 41,350,848 10,568,516 11,255,496 10,814,281 8,810,493 4,131,837 7,424,957 6,772,238 5,364,000 5,494,224 5,147,875 6,591,564 4,762,661 4,103,435 4,528,376 4,054,191 3,744,675 2,512,929 3,662,749 333,362,35 298,650,942

Ülkeler (ilk 10) Japonya Hindistan Çin İsviçre G. Kore Singapur S Arabistan Umman Tayland Pakistan Genel Toplam

2017 20,750,152 16,677,516 12,224,129 10,011,384 9,544,779 8,825,360 8,215,702 7,944,437 7,857,284 7,523,994 162,572,238

Kaynak: Trademap-direct data

BAE’nin ithalatı ve İhracatı (Tablo 3-4) Türkiye - BAE İkili Ticaret (Tablo 5) Türkiye-BAE dıș ticaret hacmi 20152017 döneminde yükseliș trendine girmiștir. 2017 yılında 14,7 milyar dolarla rekor seviyeye ulașmıștır. (Tablo 5)

Türkiye’den İhracat (Tablo 6) Türkiye’nin BAE’ne sektörel bazda ihracatında; kıymetli tașlar/metaller (gtip:71), hava tașıtları aksam ve parçaları (gtp:88), petrol ürünleri (gtip:27) ile makinalar ve elektrikli cihazlar (gtip: 85+84), demir-çelik (gtip:72) ilk sıralarda yer almaktadır.



Türkiye-BAE İkili Ticareti (1.000 Dolar) (Tablo 5) Yıllar 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2017 (oc.-tem.) 2018 (oc.-tem.)

İhracat

İthalat

Dıș Ticaret Hacmi

Dıș Ticaret Dengesi

3.240.940 7.975.400 2.896.572 3.332.885 3.706.654 8.174.607 4.965.630 4.655.710 4.681.255 5.406.993 9.184.157 6.667.454 1.695.142

470.092 691.202 667.857 698.421 1.649.456 3.596.545 5.384.468 3.253.024 2.008.690 3.701.153 5.546.921 3.764.855 2.589.757

3.241.410 8.666.602 3.564.429 4.031.306 5.356.110 11.771.152 10.350.098 7.908.734 6.689.945 9.108.146 14.731.078 10.432.309 4.284.899

+3.240.470 +7.254.198 +2.228.715 +2.634.464 +2.057.198 +4.578.062 -418.838 +1.402.686 +2.672.565 +1.705.840 +3.637.236 +2.902.599 -894.615

Kaynak: Tuik

Türkiye’nin BAE’ne İhraç Ettiği Bașlıca Ürünler (1.000 Dolar) (Tablo 7) Ürünler (ilk 10) 7108 7113 2710 8802 5702 7214 6802 9403 8537 7216

2015

2016

2017

altın (ișlenmemiș) 857,247 mücevherci eșyası ve aksamı 1,168,767 petrol yağları 569,791 helikopterler, uçaklar vb; uzay araçları (uydular dahil) 0 dokunmuș halılar 65,879 demir veya alașımsız çelikten çubuklar 522,587 yontulmaya veya inșaata elverișli ișlenmiș tașlar 49,247 diğer mobilyalar ve bunların aksam ve parçaları 39,854 elektrik kontrol, dağıtım tabloları, panolar, konsollar, 27,259 demir veya alașımsız çelikten profiller 50,906 Genel Toplam 4,681,255

1,618,860 1,436,343 357,818

5,398,816 1,359,982 826,155

1,100 69,987

161,011 69,686

407,917

56,420

49,022

52,006

42,387

37,393

40,352

36,312

33,636 5,406,993

32,277 9,184,210

Kaynak: Tuik

Türkiye’nin İthalatı (Tablo 7) Türkiye’nin BAE’den yaptığı 2017 yılı ithalatında ișlenmemiș (külçe) altın ilk sırada (%89) almaktadır. BAE Pazarı Hakkında Genel Bilgiler BAE piyasası rekabetçi, fiyata duyarlı ve dıșa açık bir pazardır. Pazarın bu özelliğinden dolayı ülkede neredeyse her ülkeye ait malları bulmak mümkündür. Ülkenin tarım ve sanayi üretimi yetersiz olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karșılanmaktadır. Az nüfusu ve çeșitlilik içeren toplumsal yapısı ve farklı tüketici özellikleri nedeniyle BAE (özellikle Dubai) pazarına, ülke içi talepten ziyade, bölge ülkelerinden gelecek dıș talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun görülmektedir. Körfez Bölgesi’nden, Uzak Doğu’ya ve Afrika’ya kadar bir hitap alanı bulmaktadır. Bölgedeki diğer ülkelerin de (İran, Irak, S. Arabistan, Pakistan, Mısır, Lübnan vb) önemli ölçüde mal ve hizmet temin ettiği bir ticaret merkezi konumundadır. Bașta Amerikalı ve Avrupalı firmalar olmak üzere çok sayıda yabancı firma, özellikle Dubai’de temsilcilik açmak suretiyle BAE pazarının yanı sıra S.Arabistan, diğer Körfez ülkeleri ve yakın Afrika ülkelerine ait piyasaları buradan takip etmektedir.



Makale

212

Cam Ambalaj: Sağlık için Fikret YILMAZ

am eritme fırınından istenilen renkte, genelde beyaz, yeșil veya bal renginde alınan cam, dinlendirme bölgesi sonuna yerleștirilmiș olan ‘forehearth’ ve ‘feeder’ olarak tanımlanan kanaldan geçirilerek üretim makinesine beslenir.

C

Foreheart’ın esas fonksiyonu, uzun zaman aralığında camın șartlandırılarak benzer ağırlık ve sıcaklıkta sürekli beslenmesini sağlamaktır. Çeșitli en ve uzunluklarda ihtiyaca göre inșa edilmekte olup, 150 ton/ gün kapasiteye kadar çıkan kanallar vardır. Cam, çanağın alt kısmındaki orifisten belli stroklarla bir plancerin itmesi ile akar, kesme bıçakları ile istenilen ağırlıkta damlalar kesilerek oluklar ve kepçe vasıtası ile makineyi besler. Cam ambalaj üretimi ‘IS’ makinesinde gerçekleștirilir. Bu makine, yan yana monte edilen bağımsız seksiyonlardan

olușmaktadır. Her seksiyonda basınçlı hava ile çalıșan mekanizmalar mevcuttur. Bu seksiyonları bir tahrik șaftı birleștirir ve zaman tamburu ayarına bağlı olarak çalıștırır. Damlanın her seksiyona bağlı kalıp içine zaman ayarlı düșmesi ile üretim sürdürülür. Makinede üretim șekillendirmeyi iki kademede gerçekleștirir. Üretilecek cam ambalaj türüne göre “üfleme-üfleme” (blowblow), “pres-üfleme” (pres blow) veya “dar boyunlu pres üfleme” (narrow neck press blow-NNPB) yöntemleri uygulanır ve istenilen șekle uygun șekillendirilir. Üretilen ürünler konveyör ile tavlama fırınlarından geçirilir, çeșitli ikincil ișlemler yapılır, kalite kontrolü tamamlanan ürünler hat sonunda ambalajlanır. Cam ambalaj üretiminde, yeni teknoloji yaratacak radikal gelișmeler beklememekte, bunun yerine makine ve buna bağlı üretim hatlarında iyileștirmeler yapılmaktadır. İyi bir cam dağılımı sağlayan NNPB yöntemiyle üretimin yaygınlașması ürün ağırlıklarını azaltmakta ve maliyet düșüșü sağlamaktadır. Ülkemizde de NNPB yöntemiyle üretim yapılmaktadır.



Makale

214

3D]DUD *LULรง %HOJHOHULQLQ 'HVWHNOHQPHVL Firat Gร K Genel Mรผdรผr E.F.M Mรผhendislik Ltd. ศ ti.

Yararlananlar: Tรผrk Ticaret Kanunu hรผkรผmleri oHUoHYHVLQGH WLFDUL YH Vร QDL IDDOL\HWWH EXOXQDQ YH 7ย UN Ticaret Kanunuโ nun ยทย QFย PDGGHVLQGH EHOLUWLOHQ NROHNWLI NRPDQGLW DQRQLP OWG YH NRRSHUDWLI รงLUNHWOHU

Kรผresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi NDSVDPร QGD รงLUNHWOHULQ D]DPL ELU SURMHVL SURMHGH EHOLUWLOHQ YH *HQHOJH NDSVDPร QGDNL JLGHUOHUL \ร O Vย UHVLQFH RUDQร QGD YH WRSODPGD $%' 'RODUร QD NDGDU GHVWHNOHQLU

3D]DUD *LULรผ %HOJHOHUL 'HVWHรนL oHUoHYHVLQGH รงLUNHWOHULQ (. 'HVWHN .DSVDPร QGDNL 3D]DUD *LULรง %HOJHOHUL /LVWHVLQGH \HU DODQ EHOJHOHUH LOLรงNLQ DOร P JLGHUOHUL RUDQร QGD YH รงLUNHW EDรงร QD \ร OOร N $%' 'RODUร ยทQD NDGDU GHVWHN YHULOLU

$NUHGLWH (GLOPLรผ .XUXP .XUXOXรผ YH $NUHGLWDV\RQ .XUXOXรผX WDQร PODUร 8\JXODPD (VDVODUร *HQHOJHVLยทQGH \DSร OPร รง ROXS $NUHGLWDV\RQ .XUXOXรงODUร ,$) ,QWHUQDWLRQDO $FFUHGLWDWLRQ )RUXP ($ (XURSHDQ &RRSHUDWLRQ )RU $FFUHGLWDWLRQ ,/$& ,QWHUQDWLRQDO /DERUDWRU\ $FFUHGLWDWLRQ &RRSHUDWLRQ YH LOH 1$1'2 1HZ $SSURDFK 1RWLร HG DQG 'HVLJQDWHG 2UJDQL]DWLRQV ,QIRUPDWLRQ V\VWHP WDUDIร QGDQ WDQร QDQ DNUHGLWDV\RQ YH YH\D RQD\ODPD NRQXVXQGD \HWNLOL NXUXOXรงODUร

8]PDQOร N DODQร QGDNL NRQXODUD LOLรผNLQ ROXรผWXUGXรนX NULWHUOHU XOXVODUDUDVร NDEXO J|UPย รผ EDรนร PVร ] |UJย WOHU YH YH\D EX |UJย WOHULQ X]PDQOร N DODQร QGDNL NRQXODUD LOLรผNLQ RODUDN ODERUDWXYDUODUร PXD\HQH YH YH\D EHOJHOHQGLUPH NXUXOXรผODUร Qร GHรนHUOHQGLUPHN \HWNLOHQGLUPHN YH GHQHWOHQPHN DPDFร \OD JHUoHNOHรผWLUPHN DPDFร \OD |UJย W WDUDIร QGDQ DNUHGLWDV\RQ \HWNLVL YHULOHQ NXUXP NXUXOXรผODUร

%HOJH VHUWLILND GHVWHรชL oHUoHYHVLQGH DรจDรชร GD EHOLUWLOHQ gider tรผrleri desteklenir. D 0ย UDFDDW YH GRNย PDQ LQFHOHPH JLGHUOHUL E %HOJHOHQGLUPH WHWNLN JLGHUOHUL

7DUDIร QGDQ YHULOHQ EHOJH VHUWLILND YH\D WHVW DQDOL] UDSRUXQXQ 7ย UN 7LFDUHW 0ย รงDYLUOLรฉL $WHรงHOLรฉLยทQLQ RQD\ร DUDQPD]

F รชON \ร OD DLW EHOJH NXOODQร P ย FUHWL o 7HVW DQDOL] UDSRUX JLGHUOHUL G =RUXQOX ND\ร W ย FUHWOHUL

%HOJH VHUWLILND\OD LOLรงNLOHQGLULOHPH\HQ WHVW DQDOL] UDSRUODUร GD LOJLOL ย ONH\H EX UDSRUOD LKUDFDW \DSร OGร รฉร Qร Q WHYVLNL ND\Gร \OD GHVWHN NDSVDPร QD DOร QPร รงWร U

H 7DUร P ย Uย QOHUL DQDOL]LQH LOLรงNLQ VDรฉOร N VHUWLILND ย FUHWL I

7DUร P ย Uย QOHUL DQDOL]LQH LOLรงNLQ DNUHGLWDV\RQ ย FUHWL

%HOJH VHUWLร ND GHVWHรนL oHUoHYHVLQGH DรผDรนร GD EHOLUWLOHQ JLGHU Wย UOHUL GHVWHNOHQPH] D (รฉLWLP YH GDQร รงPDQOร N KL]PHWOHUL

6LVWHP EHOJH YH VHUWLILNDVร KDULFLQGHNL EHOJH VHUWLILNDODUร Q yenileme JLGHUOHUL ELU |QFHNL EHOJH VHUWLILNDODUร Q JHoHUOL ROGXรฉX WDULK DUDOร รฉร QGD DGร QD EHOJH Gย ]HQOHQHQ รงLUNHW YH\D RUJDQLN EDรฉร EXOXQDQ รงLUNHW WDUDIร QGDQ LKUDFDW JHUoHNOHรงWLULOGLรฉLQLQ WHYVLNL KDOLQGH GHVWHNOHQHELOLU

E <RO PDVUDIODUร F *|]HWLP EHGHOL o 7DUร P ย Uย QOHULQH LOLรงNLQ PXD\HQH ย FUHWOHUL

2UJDQLN %Dรช 'HVWHN EDรงYXUXVXQGD EXOXQDQ รงLUNHWLQ YH\D รงLUNHW KLVVHVLQLQ HQ D] ยทLQH VDKLS RUWDN \D GD RUWDNODUร Q HQ D] RUDQร QGD RUWDN ROGXรฉX รงLUNHWL LIDGH HGHU





Makale

218

İșletmeler Açısından Orta Gelir Tuzağı Dr. Fatih ANIL Yönetim Danıșmanı www.fatihanil.com irketler boyutunda orta gelir tuzağı konusuna baktığımızda sistemin, özellikle KOBİ denen küçük-orta boy ișletmelerin birçoğunun belirli bir ciro büyüklüğünde yıllar itibarıyla kaldığını ve gelișemediğini görüyoruz. Özellikle aile firmalarından olușan KOBİ’ler, belli bir büyüklüğün ötesine geçmekte zorlanıyorlar, diğer bir deyișle büyüme anlamında istenen sıçramayı gerçekleștiremiyorlar.

Ș

Kendi yapısı ve sektör boyutuna göre belli bir ciro ve büyüklükte takılıp sıçrama yapılarak kırılma noktasının așılamaması birçok bașlık altında toplanabilir. Sermaye yetersizliği bir tarafa bırakılırsa, yeni ürün ve yeni pazarlar geliștirecek șekilde büyüme sağlayamamak ana sorun olarak karșımıza çıkmaktadır. Burada özellikle nitelikli iș gücü sorunu, Ar-Ge’ye ayrılan pay, dıșa açılmada yetersizlik gibi sorunlar öne çıkıyor. Bașta nitelikli iș gücü istihdam etmekte görülen isteksizlik ve maliyet öngörülen KOBİ’lerde karșılașılan en önemli problemlerin bașında geliyor. Aile ișletmesi birçok iși kendi bireyleriyle çözmeye çabalıyor veya yetkin olmayan iș gücü ile yol almaya çalıșıyor. Profesyonel destek almadıklarından KOBİ’lerin çok azı bir üst ciro baremine geçebiliyor. Büyük çoğunluğu kurumsallașma ve marka olușturma anlamında profesyonel destek almadığı için yenilikleri ve dünya pazarını takip etmekten uzak kalıyor ve hayat evresini KOBİ olarak sürdürmekten ileri gidemiyor.

KOBİ olup da daha sonra büyük ölçeğe geçen firmalara ve markalara baktığımızda nitelikli iș gücü ve ürün geliștirmeye önem verip markaya yatırım yapan kurulușlar olduğunu görüyoruz. Burada önemli olan yöneticilerin veya kurucu ortakların vizyon ve dünya görüșleri, yenilikleri takip etmeleri, müșteri ve pazar odaklı düșünmeleri, sosyal medyaya gereken önemi vermeleri tüm bunlara bağlı olarak da inovatif düșüncenin ön plana çıktığını görüyoruz. Orta ölçekte birkaç yıl üst üste aynı ciro büyüklüğünde takılmıș kalmıș firmaların gerekli yatırımları yapmadığı, pazar odaklı düșünüp global ölçeği hedeflemediklerinden ancak günü kurtarmaya çabaladıklarını görüyoruz. Ülkelerin orta gelir tuzağında olduğu gibi ișletmeler de marka ve teknoloji geliștirip katma değer yaratamadıklarından, özellikle gelișmekte olan ülkelerin orta gelir tuzağına düșüldüğünde ilgili ülkelerin birçok firmasında da benzer özellikleri görüyoruz. Orta gelir tuzağını așmıș Güney Kore gibi önceleri Türkiye ile benzer yapıya sahip ülkelerin üst gelir segmentine geçmesinde, firma ve markaların desteklenmesiyle bunu bașardıklarını görüyoruz. Güney Kore örneğinde olduğu gibi șirketlerin teknoloji, Ar-Ge ve marka geliștirme konuları desteklenmeli ve rekabet gücü kazanmıș farklılığını göstermiș markalarla dünya pazarlarında ölçeği yakalayarak mikro ve makro anlamda üst gelir seviyesine geçme bașarısını sağladığını görüyoruz.



Makale

220

Akıllı Cephe Sistemleri Nevin GÜNEY TOK Makine Mühendisi Sanayi Devrimi’yle birlikte hızlı büyüme ve kalkınma çabaları doğal kaynakların bilinçsiz bir șekilde tüketilmesine neden olmuștur. Bu kötü kullanımı ortadan kaldırmak, evrensel, sosyal ve ekonomik bağlamda kalkınma modelleri olușturmak adına sürdürülebilirlik kavramı gündeme gelmiștir. Yapı sektörü bu durumun baș sorumlusu olarak düșünülürse yapım teknolojilerini ve akıllı bina sistemlerini benimsemesi kaçınılmaz oldu.

Bu gibi sebepler mimarları, akıllı cepheye yöneltmiș, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanarak enerji üretmeleri, ısı kazanç ve kayıplarını dengelemeleri, havayı temizlemeleri gibi özelliklerle tasarımlar yapılmıștır. Böylece fonksiyonel, estetik, ekonomik olma gibi mimari değerlendirme kriterlerinin yanında, günümüz mimarlığında sıkça duyduğumuz sürdürülebilirlik ve ekoloji kriterlerine yönelik olarak da yapı tasarımı da olușmuștur.

Akıllı Binalar, ihtiyacı olan enerjiyi sahip olduğu alt sistemler ile elde edebilen, otomasyon birimleriyle yönetilen binalardır. Binalarda elde edilmek istenen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak veya minimum enerji ile maksimum kazanç sağlamaktır.

Akıllı cepheler, tek tabakalı ve çift tabakalı cepheler olmak üzere ikiye ayrılır. Tek tabakalı cepheler doğal aydınlatma ve doğal havalandırmayı en iyi derecede kullanarak yapı cephesinden kaynaklanan ısı kayıplarını önlemek için tercih edilmektedir. Bu cephelerde kompozit, seramik, terracotta, cam, gazbeton gibi malzemeler kullanılmaktadır.

Bina cepheleri iç mekân-dıș mekân arasında bir kabuk görevi gören ve en büyük yüzeye sahip olan yapı elemanı olarak enerji kayıplarının en fazla görüldüğü yerdir. Ayrıca cephe enerjinin yanında görsel ve akustik anlamda da ciddi konfor koșullarının sağlanmasında etkilidir. Akıllı binalar, minimum enerji kullanarak maksimim kazancı sağlamaya çalıșırken bu özelliğin cephede sahip olma șartı olmazsa olmazıdır. Akıllı bina cephelerine yinelenebilir kabuk bileșenleri ve düșük gölge katsayılı cam seçimleri, fotovoltaik paneller, rüzgar türbinlerinin cepheye entegre edilmesi, yeșillendirilmiș duvar teknolojileri, güneș kırıcılar ve yağmur suyunu depolayan sistemler ilave edilerek özellikler kazandırılmaktadır. Akıllı yapı cepheleri iç mekânlarda doğal aydınlatma ve doğal havalandırma sağlanabilmekte, binalarda yașayan çalıșan insanların, diğer yapılardaki insanlara göre daha konforlu bir yașam sürdürebilmektedir. Ayrıca cephede kullanılan geri dönüșümlü malzemeler ile maliyet azaltılmakta ve çevreye zarar veren atık maddelerin olușumu engellenmektedir. Dünya enerji krizleri yașamakta ve bu sebeple savașlar yapmaktadır. Buna en büyük etken nüfus artıșı, kentleșmenin yoğunlașması, çevre kirliliği gibi görülmektedir. Dünya genelinde kullanılan enerjinin büyük bir kısmı binaların yapım, ișletim ve yıkım süreçlerinde kullanılmaktadır.

Giydirme cam cephe sistemlerinin uygulandığı binalarda, mekânları ısıtmak için fazla miktarda enerji harcanmaktaydı. Isı kayıplarını önlemek ve harcanan enerjinin boșa gitmemesini sağlamak için çift kabuklu cephe sistemleri ortaya çıkmıștır. Çift kabuklu cephe sistemlerin tüm çeșitleri, bir adet iç katman, bir adet dıș katman ve bu katmanlar arasındaki hava boșluğundan diğer adıyla tampon bölgeden olușturmak ısı kayıplarını azaltmaktadır. Çift kabuk cepheler dıș katman ara boșluğa hava ve ıșık girișine imkân vererek doğal havalandırmayı ve aydınlatmayı sağlamaktadır, istenildiğinde iç katmandaki pencereler açılarak doğal havalandırma, soğutma sağlanmaktadır, gürültü kirliliğini minimum seviyeye indirgemeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca rüzgâr etkisinin fazla olduğu bölgelerde, çok yüksek yapılarda dahi iç kabuktaki pencere açılarak doğal havalandırma yapılmasına olanak sağlamaktadır. Pasif sistemlerle elde edilen enerji sayesinde mekanik sistemlere duyulan ihtiyacı azaltarak bina giderlerini düșürmekte ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Cephelerin akıllı hale gelmesi hem yapı sektörüne hem de ekonomik savașın baș aktristi enerjiyi dengelemede rol oynayacaktır. Ekonominin güçlenmesi üreterek yaratmayla beraber tasarruf ile desteklenmekle sağlanacaktır. Pasif enerjili binaların artarak ekonominin ve çevre sosyal șartlarının güçlenmesi ümidiyle.























DERGiMiZiN DAÄžILIM PROFiLi

DERGiMiZiN DAÄžILIM PROFiLi

t 5à SLJZF HFOFMJOEF QSPKF ÃŽJ[FO WF NJNBSJ Pm TJ PMBO Uà N NJNBSMBS t "Mà NJOZVN 17$ BIÅ—BQ LBQ‘ QFODFSF ÃŽBU‘ WF DFQIF TJTUFN à SFUJDJ WF VZHVMBZ‘D‘MBS‘ t ÄŒOÅ—BBU QSPKF Nà Eà SMFSJ Nà UFBIIJUMFSJ Nà IFOEJTMFSJ WF EFLPSBUÚSMFSJ t 5à N NJNBSM‘L Pm TMFSJ t ÄŒOÅ—BBU Nà IFOEJTMFSJ PEBMBS‘ à ZFMFSJ t (BZSJNFOLVM ZBU‘S‘N PSUBLM‘LMBS‘ t 5PQMV LPOVU ZBQ‘ LPPQFSBUJn FSJ t Ä&#x;BOUJZFMFS ZBM‘U‘N WF ZBM‘U‘N NBM[FNFTJ à SFUFO TBUBO m SNBMBS t 5à SLJZF HFOFMJOEF QSPKF CB[M‘ JÅ— ZBQBO JOÅ—BBU m SNBMBS‘O‘O JMHJMJ EFQBSUNBOMBS‘ t %FLPSBTZPO NBM[FNF TBU‘D‘MBS‘ WF VZHVMBZ‘D‘MBS‘ t ,JMJU WF LJMJU TJTUFNMFSJ à SFUJDJ WF TBU‘D‘MBS‘ t ,FTJN LBZOBL UFNJ[MFNF LBM‘Q ZBQBO m SNBMBS t $BN m UJM EPMHV NBM[FNFMFSJ WF BLTFTVBSMBS‘ JMF ZBO à Sà OMFSJOJ JNBM FEFO WF QB[BSMBZBO TBU‘ŗ OPLUBMBS‘ t 50,ÄŒ o 5 $ #BÅ—CBLBOM‘L 5PQMV ,POVU ÄŒEBSFTJ #BÅ—LBOM‘ļ‘ t ,ÄŒ15"Ä&#x; o ÄŒTUBOCVM ,POVU ÄŒNBS 1MBO 4BO 7F 5JD "Ä&#x; t #BZ‘OE‘SM‘L WF ÄŒTLBO #BLBOM‘ļ‘ t 5à SLJZF EF GBBMJZFUUF PMBO Uà N TBOBZJ PEBMBS‘ t 5à N UJDBSFU PEBMBS‘ t 44, ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t .JMMJ &ļJUJN #BLBOM‘ļ‘ ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t 5#.. ,à Uà QIBOFTJ t "EBMFU #BLBOM‘ļ‘ ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t ÄŒ/5&4 o 5à SLJZF ÄŒOÅ—BBU 4BOBZJDJMFSJ ČŗWFSFO 4FOEJLBT‘ t ÄŒ/%&3 ÄŒTUBOCVM ÄŒOÅ—BBUΑMBS %FSOFļJ

t ÄŒ.4"% ÄŒOÅ—BBU .BM[FNFTJ 4BOBZJDJMFSJ %FSOFļJ

t 5ÄŒ.4& 5à SLJZF ÄŒOÅ—BBU .à UFBIIJU ČŗWFSFO 4FOEJLBT‘ t 5.# 5à SLJZF .à UFBIIJUMFS #JSMJļJ t 5..0# 5à SLJZF .à IFOEJT WF .JNBS 0EBMBS‘ #JSMJļJ t ÄŒ.0 ÄŒOÅ—BBU .à IFOEJTMFS 0EBT‘ t 50## o 5à SLJZF 0EBMBS WF #PSTBMBS #JSMJļJ t 5Ã4ÄŒ"% o 5à SLJZF 4BOBZJDJ WF Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t 5Ã(ÄŒ"% 5à SLJZF (FOÃŽ Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t .Ã4ÄŒ"% o .à TUBLJM 4BOBZJDJMFS WF ČŗBEBNMBS‘ %FSOFļJ t 5Ã.4ÄŒ"% o 5à N 4BOBZJDJ WF ČŗBEBNMBS‘ %FSOFļJ t Ã4ÄŒ"% o ÃSFULFO 4BOBZJDJ WF ČŗBEBNMBS‘ %FSOFļJ t #à Zà LFMÃŽJMJLMFS WF ,POTPMPTMVLMBS t 4BOBZJ WF UJDBSFU PEBMBS‘OB LBZ‘UM‘ m SNBMBS t :BQ‘ TFLUÚSà OEF à SFUJDJ JUIBMBUΑ EJTUSJCà UÚS m SNB ZFULJMJMFSJ t #BT‘O ZBZ‘O PSHBOMBS‘ GVBSD‘M‘L Å—JSLFUMFSJ WF SFLMBN BKBOTMBS‘ t :VSU JÃŽJ WF ZVSU E‘ŗ‘OEB TFLUÚSMF JMHJMJ m SNBMBS WF ÃŽFÅ—JUMJ NFTMFL HSVQMBS‘OEBO ÚOFNMJ BESFTMFS

t 5à SLJZF HFOFMJOEF QSPKF ÃŽJ[FO WF VZHVMBZBO NJNBSJ Pm TMFS t "Mà NJOZVN TFLUÚSà OEF LBQ‘ o QFODFSF o DFQIF à SFUJNJ WF TBU‘ŗ‘ ZBQBO m SNBMBS t "Mà NJOZVN TJTUFN à SFUJDJ WF VZHVMBZ‘D‘MBS‘ t "Mà NJOZVN TFLUÚSà OF NBLJOF JNBM FEFO TBU‘ŗ‘O‘ ZBQBO WF UFEBSJLÃŽJMFS t "Mà NJOZVN TFLUÚSà OF DBN JNBM FEFO TBU‘ŗ‘O‘ ZBQBO VZHVMBZBO m SNBMBS t "Mà NJOZVN TFLUÚSà OEF BLTFTVBS JNBM FEFO TBU‘ŗ‘O‘ à TUMFOFO WF UFEBSJLÃŽJMFS t "Mà NJOZVN TFLUÚSà OEF JISBDBU WF JUIBMBU ZBQBO m SNBMBS t ÄŒOÅ—BBU Nà IFOEJTMFS PEBT‘ WF NJNBSM‘L PEBMBS‘ t ("-4ÄŒ"% (JSJÅ—JNDJ "Mà NJOZVN 4BOBZJDJMFSJ WF ČŗBEBNMBS‘ %FSOFļJ t "-65&". "Mà NJOZVN 5FTU &ļJUJN WF "SBÅ—U‘SNB .FSLF[J t 5PQMV LPOVU ZBQ‘ LPPQFSBUJn FSJ t 5à SLJZF HFOFMJOEF QSPKF CB[M‘ JÅ— ZBQBO JOÅ—BBU m SNBMBS‘O‘O JMHJMJ EFQBSUNBOMBS‘ t 50,ÄŒ 5 $ #BÅ—CBLBOM‘L 5PQMV ,POVU ÄŒEBSFTJ #BÅ—LBOM‘ļ‘ t ,ÄŒ15"Ä&#x; ÄŒTUBOCVM ,POVU ÄŒNBS 1MBO 4BO 7F 5JD "Ä&#x; t #BZ‘OE‘SM‘L WF ÄŒTLBO #BLBOM‘ļ‘ t 5à SLJZF EF GBBMJZFUUF PMBO Uà N TBOBZJ PEBMBS‘ t 5à N UJDBSFU PEBMBS‘ t 44, ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t .JMMJ &ļJUJN #BLBOM‘ļ‘ ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t 5#.. ,à Uà QIBOFTJ t "EBMFU #BLBOM‘ļ‘ ÄŒOÅ—BBU %BJSF #BÅ—LBOM‘ļ‘ t ÄŒ/5&4 o 5à SLJZF ÄŒOÅ—BBU 4BOBZJDJMFSJ ČŗWFSFO 4FOEJLBT‘ t ÄŒ/%&3 ÄŒTUBOCVM ÄŒOÅ—BBUΑMBS %FSOFļJ

t ÄŒ.4"% ÄŒOÅ—BBU .BM[FNFTJ 4BOBZJDJMFSJ %FSOFļJ t 5ÄŒ.4& 5à SLJZF ÄŒOÅ—BBU .à UFBIIJU ČŗWFSFO 4FOEJLBT‘ t 5.# 5à SLJZF .à UFBIIJUMFS #JSMJļJ t 5..0# 5à SLJZF .à IFOEJT WF .JNBS 0EBMBS‘ #JSMJļJ t ÄŒ.0 ÄŒOÅ—BBU .à IFOEFOEJTMFS 0EBT‘ t 50## o 5à SLJZF 0EBMBS WF #PSTBMBS #JSMJļJ t 5Ã4ÄŒ"% o 5à SLJZF 4BOBZJDJ WF Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t 5Ã(ÄŒ"% 5à SLJZF (FOÃŽ Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t .Ã4ÄŒ"% o .à TUBLJM 4BOBZJDJMFS WF ČŗBEBNMBS‘ %FSOFļJ t 5"-4"% o 5à SLJZF "Mà NJOZVN 4BOBZJDJMFSJ %FSOFļJ t ":ÄŒ% "Mà NJOZVN :à [FZ ČŗMFN %FSOFļJ t 5Ã.4ÄŒ"% o 5à N TBOBZJDJ WF Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t Ã4ÄŒ"% o ÃSFULFO 4BOBZJDJ WF Čŗ "EBNMBS‘ %FSOFļJ t #à Zà LFMÃŽJMJLMFS WF ,POTPMPTMVLMBS t 4BOBZJ WF UJDBSFU PEBMBS‘OB LBZ‘UM‘ BMà NJOZVN m SNBMBS‘ t "Mà NJOZVN TFLUÚSà Oà O à SFUJDJ JUIBMBUΑ EJTUSJCà UÚS m SNB ZFULJMJMFSJ t #BT‘O ZBZ‘O PSHBOMBS‘ GVBSD‘M‘L Å—JSLFUMFSJ WF SFLMBN BKBOTMBS‘ t :VSU JÃŽJ WF ZVSU E‘ŗ‘OEB BMà NJOZVN TFLUÚSà ZMF JMHJMJ m SNBMBS WF ÃŽFÅ—JUMJ NFTMFL HSVQMBS‘OEBO ÚOFNMJ BESFTMFS

www.winartproje.com - www.aluart.com.tr





5HNODP úQGHNV ACP YAPI ADAÇAL ADANA CAM

241

EREN CAM

131

ERKA METAL

226-227

93 103

PROLİNE

61

20

PÜKAD

56

ESRA MENTEŞE

ADOPEN

21

EVEREST YAPI

177

Katlamalı

FENSTER YAPI

161

185

AKAR METAL

66

AKDENİZ CAM

138-139

AKPA

15

FFP EVENTS FİLPEN / KRAUSS FMG YAPI FURKAN YAPI

Kalın Yaprak-209 203 Arka Kapak İçi 165

AKPEN PLASTİK

33

GALADO MAKİNE

72

AKPÜRÇEK

49

GALSİAD

94

ALCAS

30-31

ALKUR

163

ALPHAWIN

83

ALTIS

160

ALUFOUR

140-141

75

97

AKAD MAKİNE

PLASTMAK

25

ERPASAN

ADEL CAM AĞAOĞLU

PİMAPEN

PVC ÇITA KALIBI REHAU ROTA BAYKAN

245

ROYAL GLASS

89

SADIK PLASTİK SALT CAM SARAY

GMAX

232

SAYANLAR ALÜMİNYUM

HAMZA ALÜMİNYUM

115

SCS

HASKAR HAYAT KALIP

10 Ön Kapak-Sırt

41

SEFA ALÜMİNYUM

85

SELECTRON

37

HAZIRPEN

248

SIEGENIA

99

154-155-225 230-231 35 145 8 173 71 235

HİTİT ELMAS

149

SİNUS

ALUPWİN

239

HUN AMBALAJ

244

SOMFY

ARMA YAPI

111

IQ ALÜMİNYUM

11

SOUDAL

65

ARTI YAPI

221

İHSAN YAPI

157

SOYTAŞ

183

ARTİKON

Ön Kapak

STARİUM

74

STUBLINE

45

ALUGLASS

İMAT

53

ARTWIN

224

İSTANBUL FORM

176

ATLAS VİDA

199

KARGI CAM

129

AYINTAP ALÜMİNYUM

159

KARPEN

AYKAPEN

113

KAYAPEN

BAYINDIR

26

BİRSAN CAM BRL

KAYRAB

234

KENAN METAL

28

KGM MENTEŞE

BÜYÜKOĞLU / WBOSS

197

KİM PLASTİK

CAMMAK

147

KLAES

Üst Bant-233 Logo 70 142-143 215 216-217 Kalın Yaprak-Logo

78-79 247

SUMMIT

151

SUR KİMYA

153

ŞAFAKS ŞAHBAZ METAL

86 127

TALSAD

46

TECNOPLAS

67

TEKSAN CAM

228-229

KONEAX

105

TIOSEAL

ÇETİN CİVATA

51

KÜLÇA ÇELİK KAPI

219

TREMCO

55

ÇİÇO

62

LAZİKA TRAVEL

88

TROYKA

59

DAF KİLİT

47

LİSEC

57

TÜYAP FUARCILIK UĞUR KALIP

ÇAĞRI TAMPER CAM

123

DEAKS

201

LİV PROJE

12

DERYAPEN

189

LİVA CAM

175

LUPO MENFEZ

167

MAER

133

DESA

124-125

DESİ PANJUR

77

DİZAYN YAPI

38-39

MAKROWIN

119

DMD PANEL

117

MERİÇ YAPI

169

NAVA

107

DOĞUŞ KALIP

63

DÖRTEL KALIP

236-237

DURAK YAPI

109

DURU DEKORATİF EGE KEPENK EGEPEN ELİT KALIP

95 191

NORM PVC

120-121

NOYA PLAST

204-205

ORGADATA ORTİS

13

Ön Kapak İçi-1

6-7-172-174 137

UV-TEK

69

VEHAS

187

VEKA

29

VHS PLASTİK

19

VORNE WINBLOCK WINSA WİNAKS

243

WİNTÜRK

27 180-181 17 213 193

23

OVA YAPI

101

YAPIPEN

195

ÖZ GLASS

135

YAPISAL DESTEK

171

YELKEN KALIP

43

YILMAZ MAKİNE

87

EMRE KALIP

48

ÖZTÜRK PENCERE

ENDOW

73

PENKİD

ENKEM KİMYA

81

PİDOSAN

9 91

ZENKE

LQIR#ZLQDUWSURMH FRP ZZZ ZLQDUWSURMH FRP ZZZ DOXDUW FRP WU LQIR#DOXDUW FRP WU

222-223 179

Arka Kapak






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.