Win&ART PROJE Dergisi Sayı 83

Page 1






Kemalettin AKSĂ–Z

DĂźnya Ăźlkelerine adeta diz çÜktĂźren koronavirĂźs sĂźrecinde, haziranda baČ™layan normalleČ™me dĂśnemiyle sanayide çarklar yeniden dĂśnmeye baČ™lamĹș, ekonomide umut verici geliČ™meler yaČ™anmĹștÄąr. Gerek devletimizin baČ™arÄąlÄą kriz yĂśnetimi, gerekse SaÄ&#x;lÄąk BakanlÄąÄ&#x;Äą ve Bilim Kurulumuzun ĂśngĂśrĂźlĂź yaklașĹmÄą sayesinde TĂźrkiye, bu sĂźreçte baČ™arÄąlÄą bir sÄąnav vermiČ™tir. CumhurbaČ™kanÄąmÄąz SayÄąn Recep Tayyip ERDOÄžAN’Ĺn çaÄ&#x;rÄąsÄąyla, ekonomik ve toplumsal Ăślçekte baČ™latÄąlan mĂźcadele ve sergilenen “gßç birliÄ&#x;iâ€? ile TĂźrkiye, dĂźnyaya Ăśrnek gĂśsterilmiČ™tir. SalgÄąnla mĂźcadelede devletimiz tarafÄąndan hemen her sektĂśre saÄ&#x;lanan kolaylÄąklar, destek paketleri, kÄąsa çalĹșma uygulamasÄą gibi yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e getirilen destekler, ekonominin aktĂśrlerine rahat bir nefes aldÄąrmĹștÄąr. Faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan iČ™letmeler normalleČ™me sĂźreciyle birlikte yeniden aktif pozisyona geçmiČ™, Ăźretiminin sĂźrekliliÄ&#x;i yeniden saÄ&#x;lanmĹștÄąr. Bu dĂśnemde sivil toplum kuruluČ™larÄąnÄąn da destekleriyle firmalarÄąmÄąz, oldukça kritik bir virajdan dĂśnmeyi baČ™armĹștÄąr. YaČ™amÄąn tĂźm alanlarÄąnÄą adeta yeniden tanÄąmlayan, ekonomik deÄ&#x;er Ăźretmeyi zorlaČ™tÄąran bu sĂźreçle baČ™layan yeni dĂźnya dĂźzeninde, dijital dĂśnßșßm kaçĹnÄąlmaz hale gelmiČ™tir. Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileri olarak bu sĂźreçte periyodik olarak sizlerle buluČ™turduÄ&#x;umuz yayÄąnlarÄąmÄązÄą, ara vermeden yayÄąmladÄąk. COVID 19 sĂźreciyle daha da Ăśnem kazanarak yĂźkseliČ™e geçen “Dijital AçĹlÄąmâ€?Äąn paydaČ™larÄąndan biri olduk. Dergilerimizi web sitemiz Ăźzerinden sizlerle buluČ™turmayÄą sĂźrdĂźrdĂźk. Issue, Turkcell Dergilik ve Vodafone dMags uygulamalarÄąndaki yerimizi koruyarak, tek bir tÄąklama kadar uzaÄ&#x;ÄąnÄązda olduk. Teknolojinin ĂźstĂźn gĂźcĂźnden faydalanarak sizlere e-mailing hizmeti sunmaya devam ettik. FirmalarÄąmÄązÄąn ve sektĂśrlerin çatÄą kuruluČ™u olan sivil toplum kuruluČ™larÄąnÄąn sesi olmayÄą sĂźrdĂźrdĂźk. COVID 19 ile baÄ&#x;lantÄąlÄą olarak tanĹștÄąÄ&#x;ÄąmÄąz normalleČ™me sĂźrecini, sektĂśrĂźmĂźzĂźn temsil gĂźcĂź olan sivil toplum kuruluČ™larÄą ve firmalarÄąmÄązÄąn gĂśzĂźnden inceledik ve sizlere aktarmaya çalĹștÄąk. Bu kapsamda Ä°TO, Ä°MSAD, Ä°KMÄ°B, GALSÄ°AD, TALSAD gibi Ăśnemli sivil toplum kuruluČ™larÄąyla COVID 19 ve beraberinde baČ™layan normallleČ™me sĂźrecini masaya yatÄąrdÄąk. Win&ARTProje ve ALU&Art Dergileri olarak firmalarÄąmÄązÄąn faaliyetlerinin devamlÄąlÄąÄ&#x;ÄąnÄą saÄ&#x;lamayÄą, daha da çok iČ™imizin merkezine aldÄąk. FirmalarÄąmÄązÄąn tanÄątÄąm ve pazarlama faaliyetlerini kesintisiz sĂźrdĂźrebilmeleri için onlarla gßç birliÄ&#x;i içinde olduk. Haberlerimizle onlarÄąn gĂźndemini sayfalarÄąmÄąza tașĹdÄąk ve gelecek hedeerine projeksiyon tuttuk. Yeni dĂźnya dĂźzeninin dinamiklerini, yeni geliČ™meleri, firmalarÄąmÄązÄąn izlemesi gereken yol haritasÄąnÄą, olasÄąlÄąklarÄą, geleceÄ&#x;e iliČ™kin ĂśngĂśrĂźleri yeni sayÄąmÄązda sizlerle buluČ™turduk. Ă–nĂźmĂźzdeki dĂśnemde Č™ekillenecek yeni dĂźnya dĂźzeninde yaČ™anan geliČ™meleri sizlerle paylaČ™mayÄą sĂźrdĂźreceÄ&#x;iz. Bu vesile ile Kurban BayramÄąnÄązÄą kutlar, bayramÄąn gelecek gĂźzel gĂźnlerin habercisi olarak hayÄąrlara vesile olmasÄąnÄą dileriz.

,661

NormalleČ™meyle Ä°Č™iniz de SaÄ&#x;lÄąÄ&#x;ÄąnÄąz da Yerinde Olsun

0Ăş0$57 <$<,1&,/,. YH 25*$1Ăş=$6<21 6$1 7Ăş& /7' Ăť7Ăş $GĂ—QD Ä°mtiyaz Sahibi Kemalettin AKSĂ–Z YayÄąn KoordinatĂśrĂź ve Sorumlu YazÄą Ä°Č™leri MĂźdĂźrĂź Kadir AKSĂ–Z kadir@winartproje.com Reklam DepartmanÄą Handan AKSĂ–Z handan@winartproje.com Web Master AydoÄ&#x;an A. GĂœRSOY editor@winartproje.com Almanya Temsilcisi Mustafa KONAK mustafa@winartproje.com T: +49 170 92 38666 GĂźrcistan Temsilcisi Abdulmutalim TEMÄ°RAK Ä°ran Temsilcisi Hamed SARCHAMI Nijerya Temsilcisi Mehmet KASAP YayÄąn DanĹșma Kurulu GALSÄ°AD YĂśn. Krl. BČ™k. Celalettin KIRBOZ YĂźksek Mimar (MBA) Ersoy ÇAKIR Ankara CamcÄąlar ve Çerç. Der. BČ™k. Fikret YILMAZ Kompozit San. Der. G. Sekreteri Ä°smail HakkÄą HACIALÄ°OÄžLU YĂźk. MĂźh. Mimar Levent AKSĂœT Makina MĂźh. Nevin GĂœNEY TOK Dr. YĂźk. MĂźh. O. Muzaffer TAMER Mimar Osman GĂœDĂœ YĂźk. MĂźh. Mimar YaČ™ar MARULYALI Ă–Ä&#x;retim Ăœyesi - YĂśnetim DanĹșmanÄą Dr. Fatih ANIL YatÄąrÄąm ve DĹș Ticaret UzmanÄą FÄąrat GĂ–K Bilgi Ä°Č™lem BĂźlent BABATAČ˜ Merkez: $FWJ[MJ .BI #B˘EBU $BE 0mTUBOCVM 1MB[B /P .BMUFQF Ĺ‚45"/#65FM 'BY XXX BMVBSU DPN US t JOGP!BMVBSU DPN US BaskÄą: ,Ă MUĂ S 4BOBU #BT‘NFWJ -JUSPT :PMV .BUCBBD‘MBS 4JU ;# ;# 5PQLBQ‘ ;FZUJOCVSOV Ĺ‚45"/#65FM t 'BY 2 ayda bir yayÄąnlanÄąr. KapÄą, pencere, çatÄą, cephe, cam, yalÄątÄąm ĂźrĂźn grubunu içeren Pvc sektĂśrĂźne yĂśneliktir.

7HPPX] $Ă›XVWRV <Ă O 6D\Ă

SaÄ&#x;lÄąkla kalÄąn. 8JO "35130+& %FSHJTJ OEF ZBZ‘OMBOBO ZB[‘ GPUP˘SBG WF EFSHJNJ[ CĂ OZFTJOEF IB[‘SMBOBO SFLMBN UBTBS‘NMBS‘ J[JOTJ[ LVMMBO‘MBNB[ WF BM‘OU‘ ZBQ‘MBNB[ :B[‘MBSEBLJ HĂšSĂ Ě„MFS TBIJQMFSJOF SFLMBNMBS‘O TPSVNMVMV˘V mSNBMBSB BJUUJS 8JO "35130+& %FSHJTJ CBT‘O ZBZ‘O NFTMFL WF BIMBL JMLFMFSJOF VZNBZB TĂš[ WFSNJĚ„UJS %FSHJNJ[ Ă DSFUTJ[ PMBSBL EB˘‘U‘MNBLUBE‘S


icindekiler 6

82

24

44

18

56

70

8 6 8 16

İOSB’den “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” Kampanyası’na Büyük Destek İTO, Pandemi Döneminde İș Dünyası ile Kamu ve Devlet Kurumları Arasında Dayanıșma Köprüsü Kurdu TÜGİAD, Pandemi Sonrası Türkiye Ekonomisinin Yol Haritasını Çıkardı

18

İhracat Yeni Normale Rekorla Bașladı

24

Kimya Sektörü, Pandemide Örnek Bir Güç Birliği Sergiledi

28 36

Türkiye İMSAD, İnșaat Malzemeleri Sanayisinin Son 5 Yılına Ișık Tuttu Asașpen’den Yüksek Performans ve Yalıtım Sağlayan Üstün Teknoloji

38

Türk Eximbank’tan Tarihi Hamle!

44

Wingar A.Ș, Yurt Dıșında Üretim Tesisi Kuracak

56 60 70

İnșaat Malzemeleri Sanayisi, Pandemiye Karșı Alınan Önlemlerle Üretimini Sürdürüyor Kimya Sektöründe 2019’un İhracat Yıldızları Belli Oldu Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN: “Türkiye, Küresel Tedarik ve Değer Zincirinin Yeni Adresi Olarak Çok Büyük Fırsatlar Barındırıyor”

82

Albert Genau, Evlerde Tambalkon Devrini Bașlattı

102

Varda Bina Teknolojileri ile Kapılar Sizin İçin Açılıyor




Sektör

6

İOSB’den “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” Kampanyası’na Büyük Destek Türkiye’nin en eski ve en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi (İOSB), koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından başlatılan “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” milli dayanışma kampanyasına 5 milyon TL ile destek oldu. Sanayinin başkenti olarak tanımlanan İOSB, bu desteğiyle büyük bir dayanışma örneği sergiledi.

38 Sanayi Sitesi, 24 Bin 500 İșletme Bünyesindeki 38 sanayi sitesi, yaklașık 24 bin 500 ișletme bulunan, 300 bin istihdam yaratan, yüzde 95 doluluk oranıyla ekonomiye yılda yaklașık 5 milyar dolarlık katma değer sunan İOSB, Türkiye ihracatının yüzde 30’unu tek bașına karșılıyor.

Türkiye ekonomisi için önemli bir katma değer yaratan organize sanayi bölgesi olarak milli dayanıșma kampanyasına destek olduklarını duyuran İOSB Yönetim Kurulu Bașkanı Mahmut M. AYDIN, konuya ilișkin șu açıklamada bulundu: “İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreci, dayanıșma içinde geride bırakacağımıza inanıyoruz. Koronavirüs salgını nedeniyle dünya ve ülkemiz zorlu bir süreçten geçiyor. Toplumun her bir ferdini zorlayan bu süreçten el ele vererek, dayanıșmayı ve paylașmayı güçlendirerek çıkacağımıza inanıyoruz. Bu nedenle Cumhurbașkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN öncülüğünde bașlatılan “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” Kampanyası’na İkitelli Organize Sanayi Bölgesi olarak 5 milyon TL destek veriyoruz. İOSB büyük bir aile. Bu ailenin her bir üyesi ve sanayicisiyle bu kampanyaya

Great Support for the “We are selfsufficient” Campaign from IOSB

destek vermenin gururunu yașıyoruz. Devletimizin ve milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” İfadelerine yer verdi.

İkitelli Organized Industrial Zone (IOSB), one of the oldest and largest organized industrial zones of Turkey supported the “We are self-sufficient” national solidarity campaign launched by President Recep Tayyip ERDOĞAN within the scope of combating the coronavirus pandemic with TRY 5 million. Defined as the capital of the industry, IOSB displayed a great example of solidarity with this support.



Röportaj

8

İTO, Pandemi Döneminde İș Dünyası ile Kamu ve Devlet Kurumları Arasında Dayanıșma Köprüsü Kurdu Pandemi döneminde “Hem salgına karşı mücadele etme, hem de hayatımızı devam ettirmemiz gerektiği” ilkesiyle hareket eden İTO, iş dünyası ile kamu ve devlet kurumları arasında köprü vazifesi görüyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib AVDAGİÇ ile sahip oldukları bu misyon çerçevesinde yürüttükleri çalışmaları ve pandemi sonrası iş dünyasını bekleyen gelişmeleri konuştuk. hizmete imza attık. “Dijital Oda” dönemine yeni bir soluk getirdik. İstanbul iș dünyasının en büyük veri tabanı olan İTO internet portalını yerli yazılımla yeniledik. Ayrıca, firma bilgileri araması için sıkça kullanılan İTO Bilgi Bankası’ndaki ișlem sürelerini, kullanıcı dostu tasarımla üç kat hızlandırdık. Böylece ziyaretçilerin en hızlı șekilde bilgiye ulașmasını sağladık. Geldiğimiz son așamada; İstanbul Ticaret Odası olarak üyelerimizin salgın sürecini en az hasarla atlatabilmesi için faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürüyoruz. Türkiye’nin lokomotifi olan İstanbullu girișimcilere her türlü hizmeti vermeye devam ediyoruz.

İstanbul Ticaret Odası olarak pandemi döneminde ne tür çalıșmalar yürüttünüz? İTO olarak, “Hem salgına karșı mücadele etme, hem de hayatımızı devam ettirmemiz gerektiği” ilkesinden hareket ettik. Sağlığımızın korunması önemliydi. Burada büyük sınav verdik, hâlâ veriyoruz. Ama en ağır sınavı, iș dünyası olarak verdik. İș dünyamız için çalıșanlarının sağlığını koruyarak, üretimin çarklarını devam ettirecek bir yol açtık. Önce Oda olarak kendimiz örnek olduk: Esnek çalıșma sistemine geçtik. Teknolojinin imkânlarından yararlanarak çalıșmalarımızı ve toplantılarımıza ara vermedik. Meclis ve komite üyelerimizin yanı sıra üyelerimizle sürekli toplantı ve iletișim halinde olduk.

ve imzası bulunuyor. İTO olarak, pandeminin bașlangıcında çok daha önemli bir șey yaptık: Panik havasına karșı üyelerimizi ve halkı yönlendirici açıklamalarda bulunduk. Fiziki temasın zararlarına karșı online mesafeyi ișler kıldık, üyelerimize bunu tavsiye ettik. Üyelerimizin finansman ihtiyacına karșı alınan önlemleri yakından izledik. Aksayan yönleri banka yöneticileriyle, TOBB ve kamuoyuyla anında paylaștık. Devletin açıkladığı önemli tedbirlerin üyelerimiz tarafından anında öğrenilip yararlanılması için bilgilenme kampanyası bașlattık. Hükümetimiz, Covid-19’a karșı hem ekonomik, hem de sağlık sektörü bakımından çok doğru önlemler aldı. Bu doğru kararları destekledik, iș dünyasının harfiyen uyması için özen gösterdik.

İstanbul iș dünyasının görüșlerini, sıkıntılarını ve çözüm önerilerini alıp ilgili bakanlıklarımız, İstanbul Valiliği ve TOBB’la paylaștık. Anında çözüm üretilmesini sağladık. Hükümetimizin ve valiliğimizin aldığı Covid-19’a ilișkin tedbirlerin birçoğunda İTO’nun katkısı

Üyelerimizin bu süreçte ihtiyaç duydukları finansmanı sağlamak için TOBB liderliğinde bașlatılan Nefes Kredisi’ne en büyük katkıyı verdik. Pandemi süreci, dijitalleșmenin önemini ve gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Bu konuda iș dünyasına örnek olacak bir

Sektörler pandemi döneminde neler yașadı, pandemi sonrası firmaları neler bekliyor? 31 Aralık 2019 tarihinden itibaren olumsuz etkisini gün geçtikçe artıran pandemi, üretimi ve ticareti olumsuz etkiledi. Bir anda hayatımıza giren koronavirüs, kısa süre içinde tüm alıșkanlıklarımızı, iș yapıș biçimlerimizi, önceliklerimizi ve hayata bakıș açımızı değiștirdi. Pandeminin Çin gibi üretim merkezlerinde yol açtığı olumsuzluklar, dünya tedarik zincirinde aksamalara yol açtı. Çin’den gelecek ara mallarla üretim yapacak ülkelerin üretimi olumsuz etkilendi. Bunu biz de yașadık. İlaç sektörü bașta olmak üzere Çin’den hammadde tedariki sağlayan makina, kimya, otomotiv ve mobilya gibi sektörlerde bu olumsuzluklar yașandı. Teknoloji ve elektronik ürünlerde üretim merkezi olan Çin ve Güney Kore’de salgın nedeniyle üretimde bozulmalar meydana geldi. Aynı șekilde tașımacılık sektörü olumsuz etkilendi. Ancak mayıs ayı itibariyle gümrüklerdeki sefer sayılarının eski rakamlara doğru bir


Röportaj

9

yükselișe geçtiğini görüyoruz. Talep yönlü aksamalarda en çok etkilenen sektörler seyahat, turizm ve havacılık sektörü oldu. Çünkü salgın bașlar bașlamaz, ülkeler ilk önlem olarak sınırları kapattılar, seyahat ve uçușları engellediler. Șimdi kontrollü geçiș döneminde tüm sektörlerde gözle görülür iyileșmeler bekliyoruz. Sonuç itibariyle Türkiye’de sektörler, kendilerini yeni sürece uyarlamada büyük bașarı gösterdiler. Pandemiye esir olmadan üretime devam etmenin yöntemlerini bulup, uygulamayı bașardılar. Gıda, tıbbi cihazlar ve bilișim bașta olmak üzere yükselen sektörlerimiz oldu. Bunu daha da genișletebilmemiz mümkün. Daralan ve tedbirler sebebiyle kapalı kalan sektörlerimiz ise hükümetin aldığı tedbirlerle ayakta tutulmaya çalıșıldı. Bu destekler, yeni bir sıçrama ve bașlangıç için önemli bir katkı sağladı. Pandemi sonrasında firmaları, salgınla șekillenen yeni bir anlayıșla ticaret ve üretime yön verme gibi önemli bir dönüșüm bekliyor. Biz bu dönüșüme kısaca dijitalleșme diyebiliriz. Çünkü Covid-19 bize 2 kalıcı etki bıraktı. 1’incisi otomasyon; 2’ncisi de hızla değișen alıșveriș ve tüketim alıșkanlıklarımızın değișimi. Artık e-alıșveriș, e-ticaret, e-ihracat ve hatta e-çalıșma dönemi bașladı. Hepimiz pandemi sürecinde

online ya da uzaktan çalıșma șeklinde yașadık. Uzaktan çalıșma da tüm ağırlığıyla hayatımızda yer ediniyor, gittikçe daha fazla sayıda “ofissiz șirketle” tanıșıyoruz. Sonuç itibariyle, pandeminin șartlarına ve getirdiği yeni anlayıșa adapte olabilen firmalarımızın önünde büyük bir șans var. Onlar sayesinde de Türkiye’nin pandemi sonrasına hızlı bir çıkıș yapabilme imkânı var. Pandemi sonrasında dünyada üretim ve ülkeler arası ticarette nasıl bir değișim yașanacak? Pandeminin tarumar ettiği dünya ekonomisi için Dünya Ticaret Örgütü’nün iki senaryosu bulunuyor. İyimser senaryosuna göre, 2020’nin 2’nci yarısında yükseliș yeniden bașlayacak. Bu çıkıș süreciyle birlikte 2021’de, 2019 yılının üzerinde bir ticaret hacmine ulașılacak. Bir bașka ifadeyle, bu tahmine göre, dünya 2019’da 100 birim bașladığı yolda 2021 sonunda 90 birimi daha yeni yerine koymuș olacak. Kötümser senaryoda ise 2022’deki küresel ticaret hacmi, 2012-2013’teki seviyesine ancak erișecek. Buna göre Covid-19, dünyanın biriktirdiği sorunlara eklenen yeni bir sorun olarak varlığını devam ettirecek. Bundan bașarıyla çıkmanın tek yolu ise elbirliğiyle, katılımcı bir yaklașımla ortaya konulacak mücadeledir.

Öte yandan Çin’in virüste ikinci dalga önlemlerine geçmesi, bu konuda dünyayı tedirgin ediyor. Aslında koronavirüs bize, “Fazla hayal kurmayın, 3 ay kapanmayla benden kurtulmayı beklemeyin” mesajı veriyor. Bu sebepten dolayı, kontrollü süreçte önlemlere devam etmeliyiz. Sosyal mesafe kuralını dikkate almayarak rahatlığa kapılırsak, 2’nci ve 3’üncü dalga kaçınılmaz olur. Eğer böyle olursa, bunun șüphesiz bedeli ağır olur. Yeni dönemde Türkiye’yi hangi fırsatlar bekliyor? Öncelikle Türkiye’nin pandemiyle mücadelede geçer not aldığının altını çizmek isterim. Hem genel olarak süreci yönetimimiz, hem de Sağlık Bakanlığımızın bașarılı politikaları ve uygulamaları bunda etkili oldu. Ayrıca son dönemde sağlık sektörüne yapılan yatırımlar, bu bașarıda büyük rol oynadı. Hem, neo-liberalizmin “Kalan sağlar bizimdir” yaklașımına inat biz yașlılarımız korundu; hem de kısa çalıșma ödeneği ve benzeri desteklerle üretimden kopmadık. Türkiye’yi bekleyen en önemli fırsat, pandemi yönetiminde sergilediği bașarıya, üretim ve ticarete de uyarlayarak, salgın sonrası en iyi çıkıș yapan ülke olmaktır. Bunun için gerekli altyapıya sahip olduğumuzu tıbbi cihaz ve malzeme üretiminden gıda ve savunma sanayine kadar geniș bir yelpazede gösterdik.


Röportaj

10

kapatabileceğimizi ve artıya geçebilecek bir fırsatımız var. Türk özel sektörü olarak bu fırsatın olumlu yönde kullanılmaması için bir neden göremiyoruz. Elbette çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ama eminim ki, Türkiye bu zorlu parkuru da geride bırakmasını bilecektir. Bu güce sahiptir. Çünkü Türkiye en zor zamanlarda yeni çıkıș noktaları bulabilen, kahraman bir özel sektöre ve müteșebbis ruha sahiptir.

2’nci olarak, bozulan küresel tedarik zinciri sebebiyle ülkeler, temin etmekte zorlandıkları malzemeleri ya iç piyasada üretmeye yöneldiler ya da daha uzak bölgeler yerine daha yakın bölgeleri tercih ettiler. Bu kapsamda, AB ülkelerinin de Çin ve diğer Asya ülkelerini kapsayan küresel tedarik zincirleri yerine, yakın coğrafyayı tercih edecekleri görülüyor. Artık Batı için Uzak Doğu, üretim anlamında daha “uzak” hale geldi. En yakınlarında ise Türkiye var. Ayrıca Türkiye’nin üretim kalitesi, yetișmiș insan gücü, lojistik altyapısı, tașımacılık bakımından yakınlığı da önemli avantajdır. Șimdi ekonominin çarklarının yeniden dönmeye bașladığı bu dönemde de konsantrasyonumuzu bozmayacağız. Türk özel sektör olarak, fabrikalardan ofislere koronaya geçit vermeyeceğiz. Maliyetlerine katlanarak, her türlü önlemi alacağız. Fabrikalarımızda, ișyerlerimizde alınan tedbirlerin sokakta da karșılık bulması halinde, salgının olası yeni dalgalarını da bașarıyla atlatacağız. Çin bilindiği üzere birçok sektörde etkin bir ülkeydi. Bundan sonraki süreçte neler yașanır? Ekonomistlerin değerlendirmelerine göre, pandeminin çıkıș ülkesi olan Çin’in rahat oyun kurmasının engellenme ihtimali, Türkiye için çok olumlu bir faktör. Türkiye, bu süreçte Çin’den ayrılacak bazı imalat alanlarında,

stratejik bir yatırım durağı olma fırsatını değerlendirecektir. Dünya, Çin’in dünyanın üretim merkezi olmasının yol açtığı sorunları pandemi ile gördü. Üretimin, en ucuz olduğu yere konumlandırılması stratejisi değișecek. Malum küresel imalat kapasitesinin yüzde 28,4’ü Çin’deydi. Bu da dünya üretimini kilitledi. Dolayısıyla Çin’in 2,4 trilyon dolarlık ihracat hacminin bir kısmı bașka ülkelere kayacak. Bundan Türkiye de payını alacak, stratejik bir yatırım durağı olacak. Unutmayalım ki, pandemi özellikle sanayide “dıșarıya göbek bağı” ile bağlı olmayan, ama “dıșarıyı besleyen” bir üretim anlayıșını tekrar gündeme tașıdı. Bir bașka ifadeyle, “ülkelerin kendi kendilerine yetebilmelerinin” önem kazanacağı döneme giriyoruz. Bu, bizim için büyük bir imkân! Çünkü Türkiye imalat sanayi olarak șanslı bir konumda bulunuyor. Kanaatime göre, Türkiye’nin çok önemli bir șansı var. Türkiye, hem teknolojik yenilikleri çok hızlı bir șekilde kullanma șansına sahip, hem de konvansiyonel üretimde önemli bir gücü var. Dolayısıyla bu iki kabiliyet ve imkânıyla Türkiye, dünya pazarlarından daha fazla pay alabilecek durumdadır. Deyim yerindeyse çok uzun yıllardır makûs talihimiz haline gelen dıș ticaret açığımızı artık tamamen

Tıpkı hepimizin gönlünde taht kuran efsanevî boksör Muhammed Ali Clay’in dediği gibi, “Șampiyonlar salonlardan çıkmaz. Șampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar.” Biz Türk iș dünyası olarak, ticaretin ve üretimin șampiyonları olmaya kararlıyız. Çünkü Türkiye gibi büyük bir tutkumuz, Türkiye gibi büyük bir hayalimiz ve Türkiye gibi büyük bir hedefimiz var. Ve bu tutkumuzu, bu hayalimizi gerçekleștirmek için sonuna kadar gayret göstereceğiz. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Win&ARTProje – ALU&Art Dergilerinizde gerçekleștirdiğiniz haber çalıșmalarıyla iș dünyasını temsil eden bir yayın olarak, sizi gönülden kutluyorum. Sayfalarınızda yer alan haber çalıșmalarıyla șirketlerin gündemlerini yansıtıyorsunuz. Türk iș dünyasının ticaretin ve üretimin șampiyonu olma hedefine sizlerle birlikte güç birliği içinde ulașabileceğimize inanıyorum. Bu yöndeki gayretlerinizi șimdiden alkıșlıyorum. İTO (İstanbul Chamber of Commerce) Has Laid a Bridge of Solidarity Between the Business World And the Public/State Institutions During the Pandemic Period Having acted pursuant to the principle of “We need to maintain our lives while fighting the pandemic” during the pandemic period, İTO acts as a bridge between the business world and the public/state institutions. We interviewed with the Chairman of İstanbul Chamber of Commerce (İTO), Șekib AVDAGİÇ, regarding the activities they have been conducting within the frame of this mission, as well as the developments the business world is to face after the pandemic.



Sektör

12

REHAU, BM Küresel İlkeler Sözleșmesi’ni İmzaladı Sürdürülebilirlik stratejilerinin kapsamını gün geçtikçe genişletmeye devam eden REHAU, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladı. REHAU CEO’su William CHRISTENSEN, sorumlu kurumsal yönetim konusunda dünyanın en büyük ve en önemli kurumlarından birinin üyesi olarak, kendilerini sürdürülebilirlik ilkelerine adadıklarını duyurdu. Polimer uzmanı REHAU, ticari ișletmeler için küresel alanda giderek artan zorluklar sebebiyle sürdürülebilirlik faaliyetlerini gelecekte daha görünür kılmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, BM Küresel İlkeler Sözleșmesi’ni imzalayarak bu yönde önemli bir adım attı. REHAU Grubu CEO’su William CHRISTENSEN “Bir aile șirketi olarak REHAU yıllardır sürdürülebilir kurumsal politikaya kendini adamıștır. Kaynakların sorumlu kullanımı bizim için ürün çeșitliliği, uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme kadar önemlidir ”diye belirtti. 170‘ten Fazla Ülkede 20 Bin Çalıșanı Bulunuyor 70 yılı așkın bir süredir polimer ürünlerini daha hafif, daha konforlu, güvenli ve verimli hale getirmek için çalıșmalarını sürdüren REHAU; inșaat, otomotiv ve sanayi alanlarına yönelik yenilikçi ürünlerini dünya ülkeleriyle bulușturuyor. Dünya çapında 170’ten fazla ülkede yaklașık 20 bin çalıșanı bulunan șirket, geri dönüșüm yönetimi, iklimin korunması, sürdürülebilir büyüme ve çeșitlilik konularına odaklanıyor. Șirket, sürdürülebilirlik

bir tür onay damgası olarak bilinen kurum; vizyon, insan hakları, çalıșma standartları, çevre ve iklim sorunlarının ve yolsuzluğun önlenmesi alanlarında 10 evrensel ilkeye dayanan sürdürülebilir bir küresel ekonomi olușturmayı hedefliyor. Kurum, șirketlerin ve kurulușların stratejilerini ve faaliyetlerini, sürdürülebilirlik hedefleri ve BM Küresel İlkeler Sözleșmesi vizyonu ile uyumlu hale getirme konusunda destekliyor. Dünya çapında 13 bin 500’den fazla șirket ve kuruluș, sadece bilgi alıșverișinde bulunmakla kalmayıp aynı zamanda aldıkları önlemler ve gelișmeler hakkında düzenli ve șeffaf bir șekilde rapor vererek, BM Küresel İlkeler Sözleșmesi’ni imzalamıș bulunuyor.

raporunda değișime karșı koymak için aldığı önlemleri tüm detaylarıyla aktarıyor. Dünyanın En Büyük ve En Önemli Girișimi BM Küresel İlkeler Sözleșmesi, sorumlu kurumsal yönetim konusunda dünyanın en büyük ve en önemli girișimi olarak kabul görüyor. Sürdürülebilirlik alanında

REHAU signed UN Global Compact Continuing to expand the scope of its sustainability strategies day by day, REHAU has signed the UN Global Compact. REHAU CEO William CHRISTENSEN announced that they are committed to sustainability principles, as a member of one of the world’s largest and most important institutions in terms of responsible corporate governance.





Sektör

16

TÜGİAD, Pandemi Sonrası Türkiye Ekonomisinin Yol Haritasını Çıkardı Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Prof. Dr. Emre ALKİN ve Ekonomist Murat SAĞMAN’ı ağırladığı toplantısında, pandemi döneminde Türkiye ekonomisinde yaşananları ve pandemi dönemi sonrasını beklentileri masaya yatırdı.

Toplantıda konușan Ekonomist Murat SAĞMAN, güçlü Euro’nun Türkiye’ye fayda getireceğini söylerken, Prof. Dr. Emre ALKİN ise Türkiye’nin ekonomiden önce eğitim ve adalet gibi konuları masaya yatırması gerektiğini belirtti. Toplantıda Türkiye’nin komșularıyla ticaret potansiyelinin genișletilmesi için ilișiklerin düzeltilmesi gerektiğini ifade eden TÜGİAD Yönetim Kurulu Bașkanı Anıl Alirıza ȘOHOĞLU, pandemi sonrasında, Türkiye’nin Çin’e alternatif olarak öne çıkacağını, Amerika ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi tercih edeceklerini belirtti. COVID-19 salgının Türkiye’ye tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten ȘOHOĞLU “Bugünler bize gösterdi ki tarım ve teknoloji harmanlanmalı ve tarım ülkesi olma yolundaki adımlar daha hızlı atılmalıdır” açıklamasında bulundu. Murat SAĞMAN: “Güçlü Euro Türkiye’ye Fayda Sağlar” Türkiye’nin turizm ve yatırım için önemli bir ülke olduğunu hatırlatan Ekonomist Murat SAĞMAN, Türkiye’nin son 33 yılda yedi kriz yașandığını belirtti. COVID-19 salgının diğer krizlerden farklı olarak arz ve talep dengesini durduğunu ifade eden Sağman, “Yașadığımız krizden

mutlaka çıkacağız ama bu kriz daha uzun sürebilir. Bu krizde sadece ülkemiz değil, küresel bir toparlanma gerekiyor. Avrupa Birliği’nde güçlü Euro beklentisi var. Bu beklenti gerçekleșirse Türkiye’ye fayda getirir. Dördündü çeyrekte ekonomide bir toparlanma hareketi görebiliriz. Bu toparlanma için kamunun tasarrufa giderek bütçelerin revize edilmesi gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Emre ALKİN: “Ekonomiden Önce Eğitim Ve Adalet Konularına Ağırlık Vermek Lazım” Büyüme ve kalkınma arasında farkın Covid-19 ile birlikte herkes tarafından anlașıldığını ifade eden Prof. Dr. Emre ALKİN, iç ve dıș tedarik zincirinde sıkıntıların giderilmesi için istișare yapılması gerektiğini söyledi. İș insanlarının bulunduğu sektörün gittiği yönü iyi analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. ALKİN, “Koronadan önce de

dünya ekonomisinde sıkıntılar vardı. Salgın sonrasında dijital altyapı ve insan sayısı, metrekare olarak ișletmelerde değișiklik yapmamız lazım. Türkiye’nin CDS risk primi Mısır’la aynı seviyede, çünkü ülkemizin fabrika ayarlarına göre davranmıyoruz. Ekonominin gelișen bir grafik göstermemesinin tek sebebi geleceğe güvenle bakan bir toplumun olmaması. Koronavirüs sonrasında Türkiye’nin ekonomiden önce eğitim, adalet gibi konuları ağırlık vermesi gerekir” diye konuștu. Prof. Dr. Emre ALKİN: “Türkiye, Krizleri İyi Yönetir” Șirketlerin ișletme içi düzeni sağlamadan Türkiye ekonomisinin düzelemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. ALKİN, “Șirket yöneticilerinin, șirketin sahibi olarak davranmaması gerekiyor. Șirketlerin millete ait olduğunu düșünerek hareket edilmesi lazım. Yöneticiler orada sadece orkestra șefi. Türkiye’nin ekonomik kırılganlıkları değișmediği sürece döviz kuru inișli çıkıșlı grafik çizmeye devam edecek. Türkiye, kriz dönemleri iyi yönetir fakat iyi günlerinde güzel yönetilmesi elzem bir olaydır. Bir aksilik çıkmazsa Türkiye, dördüncü çeyrekte pozitif büyüme rakamlarına ulașır” dedi.



Rapor

18

İhracat Yeni Normale Rekorla Bașladı Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı haziran ayında yüzde 15,8 artışla 13 milyar 469 milyon dolar oldu. İhracatta mayıs ayına göre, yüzde 35,2 ile rekor artış hızı elde edildi. Haziranda bin 443 firma ihracat ailesine katılırken, 27 sektörün 24’ü ihracatta artış sağladı. Son 12 aylık ihracat da yüzde 15,1 düşüşle 75 milyar 55 milyon dolar oldu. ve bilhassa ülkemiz ekonomisinde toparlanmanın hızla gerçekleșmesi en büyük temennimiz” dedi.

TİM Bașkanı İsmail GÜLLE, yaptığı açıklamasında, “İhracat ailesi, salgın döneminde ‘Önce Türkiye, Önce İhracat’ diyerek üreten Türkiye’nin dinamosu olmaya devam etti. Türkiye, küresel ticaretin ‘güvenilir limanı’ olduğunu tescilleyerek ihracatta normalin de ötesindeki seyrine bașladı. Ülkemiz, nasıl ki dünya ticaretindeki olumsuz gelișmeler ve Türkiye’ye yönelik finansal saldırılara rağmen pek çok kez ihracatı artırmayı bașardıysa, bugün yine bașardı. Olağanüstü koșulların barındırdığı fevkalade fırsatların farkındayız. İhracatçılarımıza güveniyoruz. Söz konusu Türkiye olunca dün yaptık, bugün de yaparız, yarın da yapacağız” dedi. Salgının dünya ekonomisindeki etkilerini değerlendiren TİM Bașkanı İsmail GÜLLE, “Uluslararası kurulușlar, salgının küresel ekonomiye etkilerine dair beklentilerini

negatif yönde revize etmeye devam ediyorlar. IMF, 2020 yılı için küresel ekonomik daralma beklentisini yüzde 3’ten yüzde 4,9’a, Fitch ise yüzde 3,9’dan yüzde 4,6’ya revize ederken Dünya Bankası ekonominin bu yıl yüzde 5,2 küçülmesini öngörüyor. Hedef pazarlarımız arasında yer alan birçok ülke ekonomisinin de 2020 yılında önemli ölçüde küçülme ile karșı karșıya kalması bekleniyor. IMF bu yıl Meksika’nın yüzde 10,5, Birleșik Krallık’ın yüzde 10,2, Güney Afrika’nın yüzde 8, Rusya’nın ise yüzde 6,6 küçülmesini öngörüyor. Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri küresel ölçekte iktisadi faaliyetteki daralmanın hız kestiğine ișaret ediyor. Haziran ayında, Çin’de imalat ve hizmetler PMI verileri 50 olarak tarif edilen eșik seviyesinin üzerine çıkarken; Euro bölgesinde PMI endeksi Mayıs ayına göre, yüzde 40’ın üzerinde artıș göstererek 46,9’a ulaștı. Küresel ekonomide

İsmail GÜLLE: “İhracatçılar Bașarılamaz Denileni Bașardı” Tüm dünyada olduğu gibi salgının Türkiye’nin üretim ve ihracatını martnisan- mayıs aylarında olumsuz etkilediğini belirten GÜLLE, șunları söyledi: ”İhracat ailesi, salgın döneminde ‘Önce Türkiye, Önce İhracat’ diyerek üreten Türkiye’nin dinamosu olmaya devam etti. Tüm ihracatçıları bu olağanüstü dönemde sergiledikleri üstün mücadeleden adına dolayı yürekten kutluyorum. Ülkemizde haziran ayı ile bașlayan normalleșme sürecinde ilk ayı geride bıraktık. Türkiye, küresel ticaretin ‘güvenilir limanı’ olduğunu tescilleyerek ihracatta normalin de ötesindeki seyrine bașladı. Ülkemiz, nasıl ki dünya ticaretindeki olumsuz gelișmeler ve Türkiye’ye yönelik finansal saldırılara rağmen pek çok kez ihracatı artırmayı bașardıysa, bugün yine bașardı. Olağanüstü koșulların barındırdığı fevkalade fırsatların farkındayız. İhracatçılarımıza güveniyoruz. Çünkü onlar hep yapılamaz denilenleri yaptı, bașarılamaz denilenleri bașardı. Söz konusu Türkiye olunca dün yaptık, bugün de yaparız; yarın da yapacağız.“ İsmail GÜLLE: “Haziran Ayı İhracatı Büyük Bir Çabayı Yansıttı” Firmaların salgının ortaya çıkardığı talep șokunu en az hasarla atlatmaları adına, ihracatçılara yönelik kredi hacminin artırılması ve ihracatçıların finansmana erișimlerinin kolaylaștırılmasına büyük önem verdiklerini söyleyen GÜLLE, “ Bașta Eximbank olmak üzere kamu bankalarının ve özel bankaların ihracatçılara sağladıkları desteklerin Haziran ayı ihracat verilerine tüm sektörlerde olumlu katkısına șahit olduk. Bu kapsamda, Türkiye Cumhuriyetinin



Rapor

20

HAZİRAN AYI İHRACAT RAKAMLARI 2019 11,64 milyar $

2020 13,47 milyar $

Değ.(%) 15,8

OCAK - HAZİRAN AYLARI İHRACAT RAKAMLARI 2019 88,36 milyar $

2020 75,06 milyar $

Değ.(%) -15,1

SON 12 AYLIK İHRACAT RAKAMLARI 2019 178,93 milyar $

2020 167,52 milyar $

Değ.(%) -6,4

İHRACATIMIZDA SEKTÖRLER (Ocak-Haziran, Milyon $) HAZİRAN 2019

OCAK HAZİRAN 2020

DEĞ.

1

Otomotiv Endüstrisi

15.314

10.794

-29,5%

2

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri

10.012

8.625

-13,9%

3

Hazırgiyim ve Konfeksiyon

8.710

6.987

-19,8%

4

Çelik

7.167

5.974

-16,6%

5

Elektrik Elektronik

5.372

4.712

-12,3%

6

Demir ve Demir Dıșı Metaller

4.069

3.758

-7,6%

7

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar

3.245

3.474

7,1%

8

Makine ve Aksamları

3.797

3.357

-11,6%

9

Tekstil ve Hammaddeleri

4.030

3.134

-22,2%

10

Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri

2.627

2.492

-5,2%

11

İklimlendirme Sanayii

2.263

2.071

-8,5%

12

Madencilik Ürünleri

2.128

1.850

-13,1%

13

Çimento Cam Seramik ve Toprak

1.735

1.719

-1,0%

14

Mücevher

1.650

1.610

-2,4%

15

Yaș Meyve ve Sebze

965

1.179

22,2%

16

Su Ürünleri ve Hayvansal Mam.

1.286

1.129

-12,2%

17

Halı

1.175

1.047

-10,9%

18

Fındık ve Mamulleri

777

1.002

29,0%

19

Savunma ve Havacılık Sanayii

1.268

923

-27,2%

20

Meyve Sebze Mamulleri

723

778

7,7%

21

Deri ve Deri Mamulleri

831

631

-24,1%

22

Kuru Meyve ve Mamulleri

644

605

-6,1%

23

Gemi ve Yat

491

501

1,9%

24

Tütün

453

426

-5,9%

25

Zeytin ve Zeytinyağı

157

141

-10,5%

26

Süs Bitkileri ve Mam.

64

56

-12,3%

27

Diğer Sanayi Ürünleri

56

43

-23,2%

ilk milli bankası olan Türkiye İș Bankası ile ihracatçılarımızın elini küresel ticarette daha da güçlendireceğine inandığımız bir protokol imzaladık. Bu ișbirliği, ihracatçılara düșük faizli kredi sunması, kadın ihracatçılara yönelik pozitif ayrımcılık uygulaması ve 500 milyon dolar gibi yüksek bir hacmi kapsaması bakımından büyük önem arz etmektedir. Pandemi sürecinde ortaya çıkan ve TİM olarak dile getirdiğimiz 53 talebin, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın özverisiyle jet hızıyla çözüme kavușturulduğunu belirtmek istiyorum. Haziran ayı ihracat rakamlarımız bu büyük çabayı yansıtmaktadır. Tüm ihracat ailesi adına; böylesi zorlu bir dönemde ortaya koydukları yoğun gayret için, tekrar tekrar Sayın Cumhurbașkanımız nezdinde kıymetli bakanlarımıza en içten șükranlarımızı sunuyoruz. Bu dönemde atılan seri adımların olumlu yansımalarını inșallah hem yeni normalde, hem de sonrasındaki süreçte daha çok göreceğiz” dedi. Yeni Nesil Ticaret Diplomasisi Faaliyetleri Aralıksız Devam Edecek İhracatçılar için mücadelenin yeni bașladığını belirten GÜLLE, TİM olarak ihracatçılar için tüm fırsat ve riskleri tek tek değerlendirmeye devam ettiklerini kaydetti. GÜLLE, Türkiye’nin ve ihracatın geleceği için TİM’in yürüttüğü eylem planı çerçevesinde haziran ayında yapılan çalıșmalarına ilișkin șu bilgileri verdi: “Haziran ayında, Yeni Nesil Ticaret Diplomasisi faaliyetlerimiz kapsamında Ticaret Bakanlığımız koordinasyonu ile gerçekleștirdiğimiz Sanal Ticaret Heyetlerinin bir yenisini daha organize ettik. Sanal Ticaret Heyetlerimizden 3’üncüsünü, 15-25 Haziran tarihlerinde; Tarım, Gıda ve Gıda Dıșı Hızlı Tüketim Ürünleri, Tarım Makinaları, Soğuk Hava Depoları ve İklimlendirme sektörlerini kapsayacak șekilde Hindistan’a gerçekleștirdik. Küresel virüs salgınıyla ortak mücadelenin ikinci așaması olarak belirlediğimiz, yoğun ticari ișbirliğinin sağlanması noktasında Sanal Ticaret Heyetleri büyük önem tașıyor. Sanal Ticaret Heyetlerimiz Özbekistan, Kenya ve Hindistan ile sınırlı kalmayacak olup, TİM olarak, ihracat ailesinin 95 bin üyesi ile hedef pazarlarda Yeni Nesil Ticaret



Rapor

22

İHRACATIMIZDA İLK 20 ÜLKE (Ocak-Haziran, Milyon $)

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

Almanya ABD Birleșik Krallık Irak İtalya Fransa İspanya Hollanda İsrail Rusya Federasyonu Romanya Belçika Mısır Polonya Suudi Arabistan BAE Çin Bulgaristan Azerbaycan Ukrayna

Diplomasisi faaliyetlerimize aralıksız șekilde devam edeceğiz.” Haziran’da Bin 443 Firma İhracat Ailesine Katıldı Haziran ayı ihracatına ilișkin detaylara değinen TİM Bașkanı GÜLLE, șu bilgileri verdi: “Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceği açısından vazgeçilmez bir sacayağı olduğu perçinlenmiș olan ihracatımıza yönelik farkındalık ve TİM olarak ülkemizin her noktasında yürüttüğümüz KOBİ ihracat Seferberliği eğitimlerimizin en net sonucu olarak; haziran ayında ihracat ailemize bin 443 firmamızın katıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. İhracata yeni bașlayan bu firmalarımız haziran ayında 101 milyon 384 bin dolarlık ihracat gerçekleștirdi. Firma özelinde bakıldığında, haziran ayı içerisinde toplam 38 bin 373 firmamız ihracat gerçekleștirdi.” 144 Ülkeye İhracat 2,43 Milyar Dolar Arttı Türkiye, küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen haziran ayında 144 ülkeye ihracatını 2,43 milyar dolar artırmayı bașardı. Bu 144 ülkenin 119’unda artıș

2019

2020

DEĞ.

8.305 4.334 5.194 4.710 4.916 4.024 4.240 2.695 2.132 1.863 2.058 1.744 1.650 1.745 1.766 1.860 1.330 1.384 772 843

7.105 4.621 4.457 4.076 3.590 3.044 2.797 2.402 2.082 1.944 1.738 1.634 1.510 1.438 1.434 1.293 1.209 1.144 939 929

-%14,5 %6,6 -%14,2 -%13,5 -%27,0 -%24,3 -%34,0 -%10,9 -%2,3 %4,4 -%15,6 -%6,3 -%8,5 -%17,6 -%18,8 -%30,5 -%9,1 -%17,3 %21,6 %10,2

yüzde 10’un, 61’inde ise yüzde 50’nin üzerinde gerçeklești. Bu ülkeler arasında, geçtiğimiz yılın haziran ayına göre 304 milyon dolar ihracat artıșıyla Birleșik Krallık, 272 milyon dolar ihracat artıșıyla ABD ve 162 milyon dolar ihracat artıșıyla İsrail dikkat çekti. Otomotiv Liderliği Sürdürdü Haziran ayının lideri, 2 milyar 16 milyon dolarlık ihracat ile otomotiv sektörü olurken, 1 milyar 425 milyon dolar ihracat ile kimyevi maddeler sektörü 2’nci, 1 milyar 358 milyon dolara ulașan hazır giyim sektörü 3’üncü, 1 milyar 129 milyon dolar ile çelik sektörü 4’üncü ve 903 milyon dolar ile elektrik- elektronik sektörleri 5’inci oldu. Haziran ayının en güçlü performansına imza atanlar ise yüzde 69,3 artıșla 128,4 milyon dolar ihracata ulașan fındık ve mamülleri, yüzde 66 artıșla 572,4 milyon dolara ulașan hububat, yüzde 60,2 artıșla 345,1 milyon dolara ulașan mücevher, yüzde 58,8 artıșla 88 milyon dolara ulașan gemi ve yat, yüzde 55,2 artıșla 6 milyon dolara ulașan süs bitkileri sektörleri oldu. Sektörlerde Tablo Tersine Döndü Haziran ayı özelinde sektörlerin ihracat performanslarına bakıldığında en kötü

geride kaldı. Mayıs ayında 27 sektörün 25’i ihracatta düșüș yașarken, haziran ayında 27 sektörün 24’ü ihracatta artıș sağladı. En Çok İhracat Gerçekleștirilen Ülke Almanya Oldu Haziran ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını 202 ülke ve bölgede dalgalandırmayı bașardı. En çok ihracat gerçekleștirilen ilk 3 ülke ise 1 milyar 293 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 13 milyon dolar ile İngiltere ve 792 milyon dolar ile ABD oldu. İlk 10 ülkenin ihracattaki payı yüzde 49,4 olurken, ilk 20 ülkede bu pay yüzde 67’ye yükseldi. Aralarında ABD, Almanya, İtalya ve Hollanda’nın da yer aldığı tam 17 ülkeye her sektör ihracat gerçekleștirmeyi bașardı. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı 6, 53 milyar dolarlık bir hacim ile yüzde 48,5 seviyesine düștü. En Dikkat Çekici Artıș Kastamonu’da Görüldü İllerin ihracatına bakıldığında; haziran ayında 68 il ihracatını artırdı. En çok ihracat gerçekleștiren ilk 3 il sırasıyla; 5 milyar 404 milyon dolarla İstanbul, 931 milyon dolarla Bursa ve 865 milyon dolarla Kocaeli oldu. En dikkat çekici artıșlar ise; yüzde 631 artıșla 54 milyon dolar ihracata imza atan Kastamonu, yüzde 293 artıșla 6 milyon dolara ulașan Van ve yüzde 208 artıșla 1,5 milyon dolar ihracat yapan Kırıkkale’de yașandı. Kastamonu hazır giyim sektörü ihracatını 11 kat artırırken, Van’da madencilik sektörü ihracatını 161 katına çıkarttı. Kırıkkale’de makine sektörünün ihracatını yüzde 44 artırdığı görüldü. 174 Ülkeye 4,2 Milyar TL İle İhracat Yapıldı Ay boyunca 174 ülkeye ihracatta 4 milyar 219 milyon TL tutarında ihracat gerçekleștirildi. 6 bin 416 firma ihracat ișlemlerinde Türk Lirasını tercih etti. Paritenin Olumsuz Etkisi 31,7 Milyon Dolar Oldu Miktar bazında ihracat ise haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,3 artıșla 12,5 milyon ton olarak gerçeklești. Haziran ayında euro dolar paritesinin negatif etkisi 31 milyon 771 bin dolar oldu.



Röportaj

24

Kimya Sektörü, Pandemide Örnek Bir Güç Birliği Sergiledi Sağlıktan gıdaya, otomotivden mobilya ve tekstile kadar çok sayıda alana dokunan kimya sektörü, pandemiyle birlikte ne kadar hayati önemde olduğunu bir kez daha gösterdi. İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Adil PELİSTER ile pandemi döneminde kimya sektöründe yaşanan gelişmelere projeksiyon tuttuk. ve kurumlar ile sürekli istișarelerde bulunarak üye ihracatçı firmalarımızın bu dönemde yașadığı sıkıntı ve sorunları minimize etmeye çalıștık.

İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) olarak pandemi dönemindeki çalıșmalarınızdan bahseder misiniz? İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak ülkemizde pandemi döneminde “önce sağlık” anlayıșıyla hareket ederek ülkemizin ihtiyaçlarını ön planda tuttuk. Birlik ve beraberliğin, milli dayanıșmanın önemine inanarak, bu doğrultuda hızlı bir șekilde yönetim kurulumuz ile karar alarak, ülkemizin sağlık çalıșanlarına destek olmak için harekete geçtik. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin üretim seferberliği kapsamında, 100 bin litre dezenfektanı TİM adına Sağlık Bakanlığımıza ve hastanelerimize teslim ettik. Ayrıca İKMİB olarak da Çapa Hastanesi’ne, Cerrahpașa Hastanesi’ne ve Kızılay’a dezenfektan teslimatı yaptık. Bununla birlikte yüksek risk altında kalan sağlık çalıșanlarımızın virüse maruz kalma riskini azaltacak, yüz koruyucu sağlık siperi ihtiyacını karșılamak üzere Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) iș birliği ile 100 bin sağlık siperini Sağlık Bakanlığımıza, 3 bin sağlık siperini Gebze Devlet Hastanesi’ne ve 10 bin sağlık siperini Türk Kızılayı’na teslim ettik. Ayrıca koronavirüsün ülkemizde görülmeye bașlaması ile birlikte kolonya ve dezenfektan ürünlerinde yașanan yoğun talep sebebiyle bu ürünlerin üretiminde etil alkol sıkıntısı olmuștu. İKMİB olarak girișimlerimiz sonucunda, bu sorunun kısa sürede çözüme kavușturulmasını sağladık. Sektörümüzün etil alkol ihtiyacının șeker fabrikalarındaki melastan üretilen biyoetanolün akaryakıtta yüzde 3 oranında kullanımı yerine, dezenfektan ve kolonya üretimine yönlendirilmesi konusunda önemli bir katkımız oldu. Ülkemizdeki ihtiyaçlar doğrultusunda etil

alkol, dezenfektan, kolonya, ventilatör vb. medikal, kozmetik ve kimyevi maddelerin ihracatına kısıtlamalar getirilmiști. 2 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile bu kısıtlamalara son verildi. Bu kısıtlamaların kaldırılması konusunda da İKMİB olarak destekte bulunduk. Özellikle dezenfektan, antiseptik mendil, ıslak mendil, ilaç, medikal ürünler, temizlik ve hijyen ürünleri, tek kullanımlık plastikler ve ambalaj ürünleri gibi en çok ihtiyaç duyulan ürünleri kapsayan kimya sektörümüz, pandemi boyunca ara vermeden üretimlerine devam etti. Eximbank ile yaptığımız görüșmeler neticesinde; firmalarımızın talep etmesi halinde, aracı özel bankaların uygun bir faiz oranı ile taksit ertelemesi yapılmasına karar verildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi bașta olmak üzere ilgili Bakanlıklarımız, STK’lar

İlk defa 2018 yılında dile getirdiğimiz ‘dijitalizm’ öngörüsü ve vizyonu ile hareket ederek, pandemi dolayısıyla ertelemek zorunda kaldığımız Kolombiya Ticaret Heyeti’ni sanal olarak düzenledik ve böylece Türkiye’nin dijital ihracatta ilk sanal ticaret heyetini gerçekleștirdik. Yapı kimyasalları ve boya sektörümüze yönelik düzenlediğimiz Kolombiya Sanal Ticaret Heyetimizin, 30 Nisan’da pazar tanıtım webinarını, 11-22 Mayıs tarihlerinde ikili iș görüșmelerini gerçekleștirdik. Toplamda 123 ikili iș görüșmesinin yapıldığı etkinliğimiz oldukça verimli geçti. Yakın zamanda üye firmalarımızı sektörel gelișmeler hakkında bilgilendirmek amacıyla “Petrol Piyasası ve Petrol Fiyatı Olușumunun Analizi, Kimya Sektörüne Etkileri” konulu webinarımızı gerçekleștirdik. İKMİB’te yönetim kurulumuzla beraber, sektör temsilcisi arkadașlarımız ile Kimya Teknoloji Merkezi kurmaya çalıșıyoruz, bir yandan bu çalıșmalarımıza devam ediyoruz. Sektörümüz için ciddi bir ihtiyaç olduğunu düșündüğümüz Kimya Teknoloji Merkezi’nde akredite olmuș laboratuarlar, dijital kütüphaneler, start-upların yapıldığı alanlar, konferans salonları olacak. Bununla birlikte, Genç Kimyacılar Komitesi ve Kadın Kimyacılar Komitesi kurmaya yönelik girișimlerimiz devam ediyor. Ayrıca Bașkanlığını yürüttüğüm Kimya Sektör Platformu ile sektörümüzün yol haritasını çıkarmak, ihtiyaçlarının çözümüne katkıda bulunup geleceğe hazırlanmak için Kimya Șurası’nı yapmak üzere çalıșmalarımızı yürütüyoruz.


Röportaj

25

Kimya sektörü pandemi döneminde neler yașadı, pandemi sonrası sektörü neler bekliyor? Pandemi süreci, ilaçtan dezenfektana, tek kullanımlık plastik ürünlerden medikal ürünlere kadar artan gereksinim dolayısıyla, kimya sektörümüzün ne kadar hayati bir sektör olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Özellikle bu ürünleri üreten alt sektörlerimiz üretimlerine ara vermedi. Devletimizin koronavirüsle mücadele kapsamında aldığı tedbirlerin bașında Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi açıklandı. Ancak kimya sektörümüz, maalesef mücbir sebep kapsamına alınmadı. Buna rağmen sektörümüz, hem istihdamı korumak hem de ülkemizin ihtiyaçlarını karșılamak için tüm olușan ek maliyetleri de göğüsleyerek üretmeye ve ihracata devam etti. Kimya sektörü olarak, ham maddelerimizle otomotivden mobilyaya, tekstilden gıdaya kadar pek çok alana dokunarak, ülkemiz için büyük bir katma değer sağlıyoruz. Dezenfektan, kolonya, hijyen ürünleri ve medikale üretim yapan plastik sektörlerimizde talebe bağlı ciddi artıșlar olurken, otomotiv, tekstil, inșaat gibi diğer sektörlerin üretimlerine geçici olarak ara vermesiyle bu sektörlere hammadde sağlayan boya, kauçuk, mineral yağlar ve mineral yakıtlar gibi alt sektörlerimizin ihracatında ve iç pazarda gerileme oldu. Kimya sektörü olarak ülkemizin ihtiyaçlarını karșılamak önceliği ile ihracatımızı da devam ettirdik. Tüm olumsuzluklara rağmen 2’nciliğimizi koruyoruz. Ülkemizde ilk olarak mart ayında görülen Kovid-19’un etkilerini daha çok nisan ve mayıs aylarında yașadık. Özellikle de en çok ihracat yaptığımız Avrupa Birliği ülkelerinin pandeminin merkezi haline gelmesi ile birlikte kimya ihracatımız; mart, nisan ve mayıs aylarındaki gerilemeye karșın, nisan ayında ihracatta ilk sırada yer aldı. Haziran ayında ise geçen yıl aynı aya kıyasla yüzde 10,2’lik bir artıș olurken, bu yıl Mayıs ayına göre de yüzde

21,26’lık bir artıș sağladık. 6 aylık kimya ihracatımız ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 13,94 gerileyerek 8 milyar 642 milyon dolar oldu. Altı aylık dönemde de ikinci sektör olmayı bașardık. Sektörümüzün ihracatında bazı kısıtlamalar gelmiști. Kısıtlamalar kaldırıldı ancak, ithalat rejimi kararına ek kararlar ile yurt içinde üretilmeyen ve üretimimiz için zaruri olan bazı ürünlere ilave gümrük vergileri getirildi. Bu vergiler nedeniyle tedarik sürecinde aksaklıklar yașanması, yurt dıșında rekabetimizin olumsuz etkilenmesi söz konusu. Dolayısıyla bu kararın yeniden gözden geçirilmesini, ayrıca ek vergilerin olușturduğu ilave maliyet yükünü engellemek için, ihraç kayıtlı satıșlara verilen ek sürenin de uzatılmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ithalatta gümrüklerdeki KDV’nin ertelenmesi ve enerji kullanım teșviklerinin yaygınlaștırılması da sektörümüz için önem teșkil ediyor. Kimya alt sektörlerimizin çoğunu ilgilendiren Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) beyannamelerinin verilme süresinin bir yıl veya bu yılsonuna kadar ertelenmesi, Sevesso denetimlerinin durdurulması ve KKDİK ile KVKK uygulamalarının yılbașına kadar ertelenmesi, kimya ihracatçılarımız açısından önem tașıyor. Pandemi sonrasında dünyada üretim ve ülkeler arası ticarette nasıl bir değișim yașanacak? Pandemi, bize tedarik zincirinde tek bir yere bağlı olmak yerine, tedarik çeșitliliği sağlamak ve ülkelerin yerli üretim kabiliyetlerini artırması gerektiğini gösterdi. Dolayısıyla pandemi sonrası tedarik zinciri, yeniden düzenlenecek. Ülkeler ve firmalar belki maliyeti biraz daha yüksek olsa bile kendi bölgelerine

yakın, ulașılabilir yerlerden tedariklerini almayı tercih edecek. Burada da ülkemizin lojistik bakımdan avantajı olduğunu ve ihracatçı firmalarımız için yeni fırsatlar olușacağını öngörüyoruz. Hem kalitemiz, hem uygun fiyatlı ürünlerimiz, hem de ulașım kolaylığı ile rekabette öne çıkacağımıza inanıyorum. Yeni dönemde Türkiye’yi hangi fırsatlar bekliyor? Kimya sektörü açısından baktığımızda yüzde 70 dıșa bağımlı olduğumuzu göz önünde bulundurursak, Türkiye’de üretilmeyen ve katma değer sağlayacak üretimler bașta olmak üzere, üretim ve ihracatı artıracak, özellikli kimyasalların (downstream chemicals) üretimi ve teknolojisine odaklanmak gerektiğine inanıyorum. Farklı ülkelerden yatırımların da ülkemize gelebileceğini de hesaba katarsak, yerli üretim ve yatırımların da bu açıdan desteklenmesi çok önemli. Faizlerin düșme eğiliminin sürmesi, kredi miktarlarının artırılması ve uygun koșullu vadesi uzun kredi olanakları, yatırım fırsatları sunuyor. Son olarak TİM ile İș Bankası iș birliği kapsamında ihracatçılarımıza TL ve yabancı para olmak üzere toplam 500 milyon dolarlık nakdi kredi paketi sunuldu. İhracatçı firmalarımızın da bu fırsatları değerlendirmelerini bekliyoruz. Özellikle de medikal ve ilaç sektörü, temizlik ve hijyen sektörü, petrokimya gibi kritik öneme sahip kimya sanayimize, yatırımlarda ve desteklerde öncelik verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çin bilindiği üzere birçok sektörde etkin bir ülkeydi. Bundan sonraki süreçte neler yașanır? Çin’in en büyük tedarikçi ülke konumunu sürdüreceğini öngörerek, tedarikçi ülke sayısının da artmasını bekliyoruz. Burada Türkiye birçok açıdan öne çıkacaktır. Ayrıca Çin’deki


Röportaj

26

firmalar ile iș birliği fırsatları olmasını da bekliyoruz. Çinli firmaların ülkemize gelerek yatırım yapmaları Avrupa’ya ulașmaları açısından da avantaj sağlayacaktır. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Döngüsel ekonomi kapsamına uygun, çevreye duyarlı üretim ve ihracat yapan bir kimya sektörü olmak

için çalıșıyoruz. Ülkemizde de kimya sanayinin en büyük alanını plastik endüstrisi olușturuyor. Özellikle geri dönüșümü mümkün olan plastik atıkların geri dönüșümünün sağlanması ve

yeniden eko sisteme kazandırılması, tek kullanımlık plastikler ve ambalaj kullanımı konusu pandemi ile birlikte daha çok önem kazandı. Kimya alt sektörlerimiz arasında yer alan ve en çok ihracat gerçekleștirdiğimiz plastik sektörümüzün atık sorunu ve geri dönüșüm konusunda sektör paydașlarımızla birlikte etkin çalıșmalar yürütebilmek için geçen yıl İKMİB bünyesinde Geri Dönüșüm Komitesi’ni kurduk. Devletimizin sıfır atık stratejisi kapsamında bașlatılan çalıșmalara İKMİB olarak biz de ayrı bir önem veriyoruz. Bu kapsamda Geri Dönüșüm Komitemiz aktif olarak çalıșmalarını sürdürüyor, pandemi dolayısıyla toplantıları online olarak gerçekleștiriyor. Geri dönüșüm ekonomisi ve yapılması gereken çalıșmalarla ilgili sektör temsilcilerimiz ve Bakanlıklarımız ile istișarelerde bulunuyor, beklenti ve önerilerimizi paylașıyoruz. Geri dönüșümün hem çevreye olumlu bir etkisi olacağına hem de dıșa bağımlılığı azaltmaya faydası olacağına inanıyoruz. Gerçekleștirdiğimiz ve yeni dönemde hedeflediğimiz çalıșmalarımızın bașta sektör paydașları olmak üzere kamuoyuna duyurulması noktasında bizim için elçi vazifesi görüyorsunuz. Katkılarınız için sizlere teșekkür ediyorum. Adil PELİSTER: “We Believe that We Will Overcome This Process with the Economic Stability Shield Package Adil PELİSTER, Chairman of the Board of Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB), made a written assessment about the Economic Stability Shield package announced by President of Turkey Recep Tayyip ERDOĞAN following the Fighting Coronavirus Coordination Meeting.



Rapor

28

TĂźrkiye Ä°MSAD, Ä°nČ™aat Malzemeleri Sanayisinin Son 5 YÄąlÄąna IșĹk Tuttu Ä°nĹ&#x;aat malzemeleri sanayisinin çatÄą kuruluĹ&#x;u TĂźrkiye Ä°MSAD, ‘TĂźrkiye Ä°MSAD YapÄą SektĂśrĂź Raporu 2019’u, yayÄąmladÄą. Ăœretimden istihdama, ihracattan ithalata sektĂśrĂźn son 5 yÄąlÄąna ÄąĹ&#x;Äąk tutan rapora gĂśre; TĂźrkiye, 21,48 milyar dolarlÄąk inĹ&#x;aat malzemeleri ihracatÄą ile 2019 yÄąlÄąnda bir sÄąra yĂźkselerek, dĂźnyanÄąn 11’inci ihracatçĹ Ăźlkesi oldu. Ä°nČ™aat malzemeleri sanayisini oluČ™turan 88 sanayici firma, 52 sektĂśr derneÄ&#x;i ve 3 Ăźniversitenin yer aldÄąÄ&#x;Äą TĂźrkiye Ä°MSAD çatÄąsÄą altÄąnda; sektĂśrĂźn geliČ™imi için faaliyet gĂśsterdiklerini belirten TĂźrkiye Ä°MSAD YĂśnetim Kurulu BaČ™kanÄą Tayfun KĂœĂ‡ĂœKOÄžLU, konuya iliČ™kin yaptÄąÄ&#x;Äą açĹklamada Č™unlarÄą kaydetti: â€œĂœlkemiz ekonomisinin itici gĂźcĂźnĂź oluČ™turan, stratejik Ăśneme sahip inČ™aat sektĂśrĂźnĂźn Ăśnde gelen sivil toplum ĂśrgĂźtlerinden biri olarak en temel amacÄąmÄąz, Ăźyelerimizden aldÄąÄ&#x;ÄąmÄąz gĂźcĂźmĂźzĂź kamu yararÄąna kullanmak ve topluma hizmet etmektir. SektĂśrĂźmĂźzĂźn geleceÄ&#x;ini sĂźrdĂźrĂźlebilir bir ekosistem içinde bugĂźnden planlamak ve stratejilerimizi oluČ™tururken kullanmak Ăźzere doÄ&#x;ru veri setleri hazÄąrlamak, hedeerimiz arasÄąnda yer alÄąyorâ€? dedi.

Ä°MSAD YapÄą SektĂśrĂź Raporu 2019’un Ăśnemli bir baČ™vuru kaynaÄ&#x;Äą olacaÄ&#x;Äąna inanÄąyoruz.â€?

Tayfun KĂœĂ‡ĂœKOÄžLU: “Raporla SektĂśrĂźn En BĂźyĂźk Ä°htiyaçlarÄąndan Birini KarșĹlÄąyoruzâ€? “TĂźrkiye inČ™aat malzemeleri sanayisinin aktĂśrleri olarak Ăźreticilerimiz, satÄącÄąlarÄąmÄąz, projecilerimiz ve uygulamacÄąlarÄąmÄązla birlikte çok geniČ™ bir sektĂśrel aÄ&#x;Äąn içerisinde yer alÄąyoruzâ€? diye vurgulayan Tayfun KĂœĂ‡ĂœKOÄžLU, șÜyle devam etti: “GĂźnĂźmĂźzde saÄ&#x;lÄąklÄą kararlar alÄąnmasÄąnÄąn ve rekabet gĂźcĂźnĂźn artÄąrÄąlmasÄąnÄąn ancak doÄ&#x;ru, dĂźzenli, tarafsÄąz bilgi ve verilerle mĂźmkĂźn olacaÄ&#x;Äąna inanÄąyoruz. SektĂśrĂźmĂźzle ilgili verileri de ancak sektĂśrĂź temsil eden kuruluČ™lar saÄ&#x;lÄąklÄą bir Č™ekilde aktarabilir. Bu inançla 2018 yÄąlÄąndan bu yana sektĂśrel aÄ&#x;ÄąmÄązdan gelen bilgileri rafine edip bilgi kirliliÄ&#x;inden arÄąndÄąrarak Ăśnemli bir sorumluluÄ&#x;u yerine getiriyoruz. TĂźrk yapÄą sektĂśrĂźnĂźn en bĂźyĂźk ihtiyaçlarÄąndan biri olan konsolide edilmiČ™ toplu veri kaynaÄ&#x;Äą için ilk olarak ‘TĂźrkiye Ä°MSAD YapÄą SektĂśrĂź Raporu 2017’yi yayÄąmladÄąk. 2019 yÄąlÄąnda ‘TĂźrkiye Ä°MSAD YapÄą SektĂśrĂź Raporu 2018’i kamuoyuna sunduk. Bu yÄąl da aynÄą titizlikle, en gĂźncel ve doÄ&#x;ru verilerle hazÄąrlanan TĂźrkiye

t Z‘M‘OEB JOŗBBU NBM[FNFMFSJ Eà OZB ihracatĹ yßzde 1,3 daraldĹ ve 913,7 milyar dolara indi.

TĂźrkiye, Ä°nČ™aat Malzemeleri Ä°hracatÄąnda 11’inci Ăœlke DĂźnya ve TĂźrkiye ekonomisine yĂśnelik genel deÄ&#x;erlendirme ve ĂśngĂśrĂźlerle birlikte inČ™aat sektĂśrĂź ve inČ™aat malzemeleri sanayisinden temel verilerin analiz edildiÄ&#x;i ‘TĂźrkiye Ä°MSAD YapÄą SektĂśrĂź Raporu 2019’da, inČ™aat malzemeleri sanayisine yĂśnelik Č™u bilgiler yer aldÄą: t Z‘M‘OEB Ăš[FMMJLMF HFMJĹ—NJĹ— Ăźlkelerdeki toparlanma ile inČ™aat malzemeleri pazarÄąnÄąn yĂźzde 2,6 bĂźyĂźdĂźÄ&#x;Ăź ve 6,23 trilyon dolara ulaČ™tÄąÄ&#x;Äą ĂśngĂśrĂźldĂź.

t %Ă OZB JOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ JISBDBU‘OEB Çin en bĂźyĂźk ihracatçĹ Ăźlke konumunda olmayÄą sĂźrdĂźrdĂź. Çin’in ihracatÄą 213,6 milyar dolar oldu. t 5Ă SLJZF NJMZBS EPMBS JISBDBU‘ ile 2019 yÄąlÄąnda bir sÄąra yĂźkselerek dĂźnyanÄąn 11’inci ihracatçĹ Ăźlkesi oldu. t Z‘M‘ JUJCBS‘ZMB FO CĂ ZĂ L JUIBMBUΑ veya ihracat pazarÄą 115,3 milyar dolar ile ABD oldu. ABD’nin 2019 yÄąlÄąnda ithalatÄą ise yĂźzde 7,3 dßștĂź. t 5Ă SLJZF Z‘M‘OEB NJMZBS EPMBS ithalatÄą ile 37. bĂźyĂźk pazar veya ithalatçĹ konumunda yer aldÄą ve 2018 yÄąlÄąna gĂśre T‘SB HFSJMFEJ t Z‘M‘OEB 5Ă SLJZF JOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ sanayi Ăźretimi 2018 yÄąlÄąna gĂśre yĂźzde 13 dßștĂź. İç pazardaki daralma ile sanayi Ăźretiminde sert gerileme yaČ™andÄą. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ JĂŽ QB[BS‘ yÄąlÄąnda cari fiyatlarla yĂźzde 9,8 daraldÄą ve

378 milyar TL olarak gerçekleČ™ti. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ JISBDBU‘ Z‘M‘OEB ZĂ [EF EĂ Ĺ—UĂ WF NJMZBS EPMBS olarak gerçekleČ™ti. Ä°hracat yeniden geriledi. t ÄŒTSBJM Z‘M‘OEB FO CĂ ZĂ L JISBDBU pazarÄąmÄąz oldu. Irak ve Ä°ngiltere onu izledi. t 5Ă SLJZF OJO Z‘M‘OEB EĂ OZB JOĹ—BBU malzemeleri ihracatÄąndaki payÄą yĂźkseldi ve yĂźzde 2,35’e çĹktÄą. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ E‘ŗ UJDBSFUJ BMU gruptan oluČ™uyor. 2019 yÄąlÄąnda 36 alt gruptan 26 alt grubun ihracatÄą artarken, 9 malzeme alt grubunda ihracat dßștĂź, birinde ise oran deÄ&#x;iČ™medi. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ JUIBMBU‘ Z‘M‘OEB yĂźzde 16,2 geriledi ve 6,79 milyar dolara indi. t Z‘M‘OEB BMU HSVQUBO JOJO ithalatÄą azalÄąrken, 5 malzeme alt grubunda ithalat arttÄą. t &O ĂŽPL JUIBMBU ZBQ‘MBO JML Ă MLFEFO yapÄąlan ithalat 2019 yÄąlÄąnda Ăśnemli Ăślçßde dßștĂź. t ÄŒĂŽ QB[BS‘O JUIBMBU JMF LBSŗ‘MBONB PSBO‘ yĂźzde 10,2’ye çĹktÄą. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ OFU E‘ŗ UJDBSFU GB[MBT‘ Z‘M‘OEB NJMZBS EPMBSB yĂźkseldi. t ÄŒOĹ—BBU NBM[FNFMFSJ E‘ŗ UJDBSFUJOEF yÄąlÄąnda ihracat miktar olarak yĂźzde 25,6 artarak 51,6 milyon tona yĂźkseldi, ithalat ise yĂźzde 22 gerileyerek 2,53 milyon tona indi. t ÄŒISBDBU CJSJN GJZBUMBS‘ Z‘M‘OEB EPMBS LH JLFO Z‘M‘OEB EPMBS LH olarak gerçekleČ™ti. Ä°thalat birim fiyatlarÄą ise 2018 yÄąlÄąnda 2,50 dolar/kg iken 2019 yÄąlÄąnda 2,68 dolar/kg oldu.



Rapor

30

Destek Paketi, İnșaat Malzemeleri Sanayi Üretiminde Toparlanma Etkisi Yarattı ‘Türkiye İMSAD Haziran 2020 Sektör Raporu’na göre; Covid-19 salgını nedeniyle inşaat malzemeleri sanayi üretimi nisan ayında, 2019 yılı nisan ayına göre yüzde 24,1 geriledi. Normalleşme süreciyle birlikte sunulan teşvik paketiyle haziranda hızlı bir toparlanma yaşadı. İnșaat malzemesi sektörünün çatı kurulușu Türkiye İnșaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Haziran 2020 Sektör Raporu’nda șu tespitler yer aldı: İnșaat malzemeleri sanayi üretimi 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 8,1 büyüme gösterdi. Ancak Covid-19 salgını ile ortaya çıkan koșullar inșaat malzemeleri sanayi üretimini ilk kez nisan ayında önemli ölçüde etkiledi. TÜİK güncel verilerine göre, 2 ay geriden açıklanan inșaat malzemeleri sanayi üretimi, bu yılın nisan ayında 2019 yılı nisan ayına göre yüzde 24,1 geriledi. Nisan ayındaki sert üretim düșüșünde; üretimin, iç pazarın yanı sıra ihracat pazarlarının kapanması etkili oldu. 2020 yılı nisan ayında 22 alt sektörün 20’sinde üretim bir önceki yıla göre azalırken, 2 sektörde ise arttı. Artıș gösteren sektörler birleștirilmiș parke yer döșemeleri ile seramik kaplama malzemeleri oldu. 10 Alt Sektörde Üretim Artıșı Devam Ediyor Nisan ayındaki sert gerileme ile 2020 yılı ocak-nisan döneminde inșaat malzemeleri sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 geriledi. 2020 yılı ocak-nisan döneminde 10 alt sektörde ise halen üretim artıșı bulunuyor. Üretim artıșı bulunan ilk 5 sektör; birleștirilmiș parke ve yer döșemeleri, seramik kaplama malzemeleri, düz cam ve yalıtım camları, inșaat boya ve vernikleri ile armatür, musluk, vana ve valfler oldu. Mayısta Sert Daralma Bekleniyor 2020 yılı ocak-nisan döneminde 12 alt sektörde ise üretim geçen yılın aynı dönemine göre geriledi. Ocaknisan döneminde üretimde en yüksek gerileme yașanan alt sektörler çimento ve betondan eșyalar, tuğla ve kiremit, plastik inșaat malzemeleri, metalden

kapı ve pencereler ile ahșap inșaat malzemeleri oldu. Covid-19 salgınının üretim üzerindeki etkileri nisan ayında sert șekilde yașandı. Mayıs ayında da sert daralmalar bekleniyor. Haziranda Hızlı Geri Dönüș Yașandı İnșaat sektörüne ait haziran ayı verileri, sektörün iktisadi faaliyetlerin açılması ile hızlı bir geri dönüș yaptığını gösterdi. Haziran ayında planlı ve kontrollü olarak iktisadi faaliyetlere dönüș bașladı. Birçok sınırlama da kademeli olarak kaldırıldı. İnșaat sektörü Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı koșullardan mayıs ayında kısmen etkilenirken, en çok mart ve nisan aylarında olumsuz etkilendi. Faaliyetler büyük ölçüde durdu, sektörde güven, mevcut iș seviyesi ve yeni alınan siparișler en düșük seviyelerine geriledi. İnșaat malzemeleri sanayisi de inșaat sektöründeki bu sert düșüșten yine olumsuz etkilendi. Haziran ayında ise iktisadi faaliyetlere ve sosyal hayata planlı ve kontrollü bir geri dönüș bașladı. İnșaat sektörü bu geri dönüșten olumlu etkilendi ve verileri itibarıyla hızlı bir toparlanma yașadı. Dolayısıyla inșaat malzemeleri sanayisinin de bu toparlanmadan olumlu etkilenmesi bekleniyor. Talep Yetersizliği Geriledi Haziran ayında inșaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan faktörler azaldı. Talep yetersizliği haziran ayında geriledi. Finansman sorunlarının da hafiflediği görüldü. Diğer faktörlerin olumsuz etkileri de en aza indi. Sektörde hem mevcut iș seviyesi hem de yeni alınan siparișler önemli ölçüde arttı. Hızlı toparlanmanın olumlu ancak bu toparlanmanın sağlıklı ve kalıcı olmasının daha önemli olduğu görüldü. Pandemi Döneminin Kredi Olanakları İnșaat Sektörünü Rahatlattı İnșaat sektörü 2016 yılından itibaren yașanan finansal șoklardan en çok

etkilenen sektörlerin bașında geliyor. Sektör 2016 yılından sonra kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunları da yașamaya bașladı. İnșaat sektörü 2019 yılını küçülme ile kapattıktan sonra 2020 yılı ilk çeyrek döneminde de daraldı. İnșaat sektörü bir yandan küçülürken, diğer yandan kullanılan kredilerin geri ödeme sorunlarını yașamaya bașladı. 2019 yılsonu itibarıyla sektörde geri dönmeyen kredilerin oranı yüzde 10,9’a yükseldi. Bu yüksek oran sektörün taze finansman kaynaklarına erișimini de zorlaștırdı. Covid-19 süreci de inșaat sektörünü olumsuz etkiledi. Ancak kamunun bu süreçte tüm iktisadi faaliyetlerin desteklenmesine yönelik olarak açıkladığı çok sayıda kredi paketi, inșaat sektörü için de olumlu oldu. Bu kapsamda 2020 yılı martmayıs döneminde inșaat sektörü 19,17 milyar TL ilave kredi kullanabildi. Geri dönmeyen krediler ise sabit kaldı. Bazı kredilerin yeniden yapılandırılması ile de orta ve uzun vadeli kredilerin payı yükseldi. İnșaat sektörü göreceli olarak, finansal açıdan kısmen rahatladı. Ancak kredilerin geri ödenebilmesi de büyük önem tașıyor. (Tablo-1) İnșaat Sektörü Güven Endeksi, Haziranda Covid-19 Öncesine Geri Döndü TÜİK tarafından hazırlanan inșaat sektörü güven endeksi haziran ayında, Covid-19 salgını öncesi mart güven seviyesine geri döndü. Covid-19 salgını etkileri ile güven endeksi nisan ayında sert düșüș göstermiș ve 47,7 puan seviyesine gerilemiști. Mayıs ayında 14,7 puan yükselen güven endeksi haziran ayında ise iktisadi faaliyetlere geri dönüș ile 20,6 puan birden arttı ve 83,0 puan seviyesine yükseldi. Böylece inșaat sektörü güven endeksi Covid-19 öncesi seviyesine geri döndü. (Tablo-2)



Rapor

32

Tablo.1 İnșaat Sektöründe Yurtiçi Bankalardan Kullanılan Krediler, Milyar TL

2015 2016 2017 2018 2019 2020 MART 2020 MAYIS

KISA VADELİ

ORTA VE UZUN VADELİ

TOPLAM

30,06 35,71 39,81 46,67 44,96 44,61 47,87

81,89 105,05 141,50 173,52 176,52 190,80 206,71

111,95 140,76 181,21 220,19 221,48 235,41 254,58

GERİ DÖNMEYEN KREDİLER 4,31 5,42 6,49 12,44 24,10 24,78 24,62

Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

Tablo.2 İnșaat Sektörü Güven Endeksi (2010=100)

Kaynak: TÜİK

Tablo.3 Son Üç Ay İnșaat Faaliyetleri Endeksi

Kaynak: TÜİK

Tablo.4 Yeni Alınan İnșaat İșleri Endeksi 2010=100

Kaynak: TÜİK

Mevcut İnșaat İșleri Seviyesi, Haziranda 24,9 Puan Yükseldi TÜİK verilerine göre haziran ayında ișlere geri dönüș ile inșaat sektöründe mevcut ișler seviyesi de 24,9 puan birden yükseldi. Nisan ayında mevcut ișlerde Covid-19 salgınının etkisi ile çok sert bir daralma yașanmıștı. İnșaat ișleri mevcut seviyesi mayıs ayında 5,0 puanlık iyileșmenin ardından haziran ayında önemli bir artıș gösterdi. Böylece inșaat sektöründe Covid-19 salgın dönemi öncesi mevcut devam eden ișlere büyük ölçüde geri dönüldü. Ancak yeni ișlerde henüz bir bașlangıç yașanmadı. (Tablo-3) Yeni Alınan İnșaat İșleri Seviyesi Haziranda 19,1 Puan Arttı İnșaat sektöründe alınan yeni iș siparișleri de haziran ayında 19,1 puan artıș gösterdi. Sektörde mevcut ișlere geri dönüș kadar, yeni iș siparișlerinin de alınması çok olumlu bir gelișme olarak yorumlandı. Yeni iș siparișlerinin sektördeki güven artıșı ile örtüștüğü görüldü. Yeni iș siparișlerinin önümüzdeki aylarda yeni inșaat bașlangıçlarını da desteklemesi bekleniyor. Haziran ayında yeni alınan iș siparișleri seviyesi Covid-19 dönemi öncesindeki iș siparișleri seviyesine de yaklaștı. (Tablo-4) Konut Kredilerinde Büyüme Sektörü Destekliyor İnșaat sektöründe konut inșaatları en önemli alanı olușturuyor. Sektörde önemli bir yeni konut stoku bulunuyor. Bunların satıșı ve stokunun eritilmesi ile yeni konut inșaatlarının hareketlilik kazanması bekleniyor. Bu çerçevede konut kredileri yine önemli bir ișlev görmeye bașladı. Covid-19 salgını ile zaten uzun süredir durgun olan konut satıșları geriledi. Konut satıșlarının yeniden canlandırılması için konut kredisi kampanyaları uygulanmaya bașladı. 2019 yılının bașından 2020 yılı mayıs ayı sonuna kadar neredeyse sabit kalan konut kredileri büyüklüğü haziran ayında 11 milyar TL arttı. Kredi büyümesinin sürdürülebilir olması istikrarlı bir konut talebi için önemli olacak.



Sektör

34

Küresel Oyuncu Șișecam, 2022’nin “Birleșmiș Milletler Uluslararası Cam Yılı” Olması İçin Liderlik Ediyor Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu, camın günümüzdeki teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022’nin “Uluslararası Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için Uluslararası Cam Komisyonu (ICG) ile birlikte çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, içerisinde bulunduğumuz yüzyılın “Cam Çağı“ olması inancıyla, BM Genel Kurulu’na başvuruda bulundu. Șișecam Topluluğu olarak 4 kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri, 150 ülkeye ulașan satıșları ve 22 bin çalıșanıyla Türkiye’yi küresel arenada temsil eden bir dünya markası olmanın haklı gururunu yașadıklarını vurgulayan Șișecam Topluluğu Yönetim Kurulu Bașkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet KIRMAN, konuya ilișkin yaptığı açıklamasında șunları kaydetti: “Bugün, üretim kapasitesi açısından dünyada cam ev eșyasında en büyük 3, cam ambalaj ve düzcamda ise en büyük 5 üretici arasında yer alıyoruz. Dünyada cam biliminin en saygın kurulușu konumundaki ICG’nin etkin bir üyesi olarak, 2022’nin “Uluslararası Cam Yılı” olması hedefiyle, tüm paydașlarımız nezdinde çalıșmalarımızı küresel çapta yürütüyoruz. Ülkemizin dünya cam sektöründeki gücüne güç katmak amacıyla camın dokunduğu her alanda kurumsal destek arıyor, paydașlarımız olan tüm kamu ve özel sektör kurum ve kurulușları ile temasta bulunuyoruz. Türkiye’nin BM Genel Kurul Bașkanlığı’nı üstlenmesinden hareketle bu konuda verilecek her türlü desteğin çalıșmalarımıza büyük katkı sağlayacağını düșünüyoruz. Cam sanayinin doğduğu Anadolu topraklarından bir dünya markası çıkaran ülkemizin, sektörün hak ettiği küresel farkındalığın yaratılması için BM Genel Kurulu’nun 75’inci döneminde öncü bir rol üstleneceğine inanıyoruz” Her Sektöre Dokunuyor Cam sektörünün bașlangıcı sayılabilecek ilk cam üretiminin M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu topraklarında yapılmasından bugüne camın girmediği hiçbir sektörün kalmadığını, günümüzde cam ve ürünlerine yüklenen fonksiyonların

ve kullanım alanlarının hızla arttığını ifade eden KIRMAN, “Cam, teknoloji ile sürekli gelișen inovatif bir üründür. Cam sektörü ürünleriyle inșaat, otomotiv, beyaz eșya, gıda, içecek, meșrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, tarım, perakende, yenilenebilir enerji, savunma, havacılık, uzay teknolojileri, elektrik, elektronik ve optik gibi birçok sektöre girdi veren temel sanayi alanlarından biri olarak, küresel ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır” diye konuștu. Ahmet KIRMAN: “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Bu Yüzyıl “Cam Çağı” Olacak” Açıklamasında, küresel cam pazarının bugün itibariyle 170 milyar dolar seviyesine ulaștığını belirten KIRMAN, șöyle devam etti: “Sürekli gelișen ve genișleyen kullanım alanlarıyla uzun vadeli değer sağlayan cam sektörü, sürdürülebilir bir gelecek yaratma konusunda ise sonsuz bir potansiyel vadediyor. Sürdürülebilirlik bağlamında çevre, iklim, enerji tasarrufu ve sağlık gibi küresel açıdan en kritik konulara ve risklere çözüm üretmesi, sektörün önemini her geçen gün daha da artırıyor. Sonsuz kez geri dönüștürülebilen, enerji tasarrufu sağlayan ve en sağlıklı ambalaj malzemesi olma özelliği tașıyan cam, sürdürülebilir uygulamalarla yeniden üretimi destekliyor. Enerji tasarrufu sağlayan mimari cam ürünleri, sürdürülebilir șehirler ve ülke ekonomilerine sürdürülebilir bir gelecek

için doğrudan katkı sunuyor. Bu nedenle iklim değișikliği ile mücadelede çevrenin korunması ve enerji tasarrufuna yönelik çözümler üreten, gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmayı hedefleyen cam sektörünün üstlendiği söz konusu rolün küresel çapta vurgulanması büyük önem tașıyor. Cam sektörünün sınırlarını sürekli genișletmek için çalıșan bilim insanları ve sektör temsilcileri olarak, sürdürülebilir bir dünya için bu yüzyılın “Çam Çağı” olacak.” Camın Tüm Paydașlarıyla Geniș Çaplı Bir Çalıșma Yürütüyor Șișecam Topluluğu üretim faaliyeti gösterdiği tüm ülkelerde, 2022’nin “Uluslararası Cam Yılı” ilan edilmesi amacıyla kamu kurum ve kurulușlarından iș dünyası temsilcilerine, üniversitelerden Ar-Ge merkezlerine, iș ortaklarından müșterilerine, medyadan kamuoyuna kadar uzanan tüm paydaș ağına yönelik geniș çaplı bir çalıșma yürütüyor. Bu kapsamda BM Genel Kurulu’na kurum ve kurulușların temsilcileri tarafından destek mektuplarının gönderilmesi ve 2022 Uluslararası Cam Yılı’na özel www. iyog2022.org web adresi üzerinden bașvuru yapılmasını sağlıyor. Global Player Șișecam is leading for 2022 to be the “United Nations International Glass Year” Șișecam Group, the global player of the glass industry, is working with the International Glass Commission (ICG) to declare 2022 as the “International Glass Year” by the United Nations (UN) in order to emphasize the current technological, scientific and economic importance of glass. In this framework, it applied to the UN General Assembly with the belief that the century we are in is “Glass Age”.



Ürün

36

Asașpen’den Yüksek Performans ve Yalıtım Sağlayan Üstün Teknoloji Zorlu koşullara ve farklı ihtiyaçlara uygun geniş bir ürün yelpazesiyle 5 kıtada 55 ülkeye ihracat gerçekleştiren Asaşpen, geliştirdiği yüksek teknoloji ürünü Inova Sürme Kapı ve Pencere Sistemi ile yalıtıma en yüksek performans kazandırıyor.

Asașpen imzası tașıyan yeni nesil yalıtımlı Inova Sürme Kapı ve Pencere Sistemi, benzer sistemler arasındaki en yüksek performans ve yalıtımı sağlıyor. Sızdırma ve rüzgâra karșı koruma özellikleri sayesinde yüksek ve büyük yapılarda güvenle kullanılabilirken, șık tasarımı ile de öne çıkıyor. Inova Sürme Kapı ve Pencere Sistemi sayesinde; veranda ile bahçe, salon ile teras gibi alanlar birleștirilerek modern ve konforlu yașam alanları olușturulabiliyor. Bu yönüyle yașam alanlarına değer kazandıran sistem, 147 mm kasa, 76 mm kanat genișliği ve montaj kolaylığı sayesinde her yapıya

rahatça uygulanabiliyor. Șık tasarımı ve zengin kaplamalı renk alternatifleriyle de mekânlara farklı bir atmosfer kazandırıyor. Inova Sürme Kapı ve Pencere Sistemi, özel tasarlanan aksesuarları sayesinde, ağır kanatlarda bile pencere kolunun rahat kullanımıyla kanadın yukarı kaldırılmasına gerek olmadan kolay ve dengeli açma olanağı sunuyor. Pencerenin ispanyoleti üzerindeki pimler, özel anahtar ile hava ve iklim șartlarına göre ayarlanabiliyor. Ayrıca farklı kalınlıklardaki cam seçenekleri ile istenilen yalıtım sağlanabiliyor. Bu yıl Avrasya Kapı ve Pencere Fuarı’nda

tanıtılan ve katılımcılardan tam not alan sistem, iç ve dıș tarafında bulunan özel tasarımlı contalar ile yüksek ısı ve ses yalıtımı sağlıyor. Yüksek binalarda da kolaylıkla uygulanabiliyor. Outstanding Technology Providing High Performance and Insulation from Asașpen Asașpen, making exports to 55 countries in 5 continents with a broad range of products suitable for difficult conditions and various needs, brings in the highest performance to insulation with the high technology product Inova Sliding Door and Window System.



Sektör

38

Türk Eximbank’tan Tarihi Hamle! Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN, Türk Eximbank tarafından Irak’ta inşa edilecek enerji santrali projeleri için Türkiye’den gerçekleştirilecek mal ve hizmet ihracatına yönelik İngiltere İhracat Kredi Kuruluşuna, 79,2 milyon dolarlık reasürans/garanti desteği sağlandığını açıkladı. Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN, açıklamasında Türk Eximbank’ın kurulușundan bu yana ilk kez bir yabancı ihracat destek kurulușuna garanti/reasürans sağladığını bildirdi. PEKCAN, yazılı açıklamasında yurt dıșında iș üstlenen müteahhitlik firmaları ile ihracatçılara sunulan gayrinakdi desteklerin çeșitlendirilerek artırılması amacıyla Türk Eximbank ile dünyanın önde gelen ihracat kredi kurulușları arasında garanti ișbirliği anlașmalarının imzalandığını belirtti. Bu çerçevede, Türk Eximbank ile İngiltere İhracat Kredi Kurulușu UK Export Finance (UKEF) arasında 2017 yılında bir ișbirliği anlașması imzalandığını hatırlatan PEKCAN, bu ișbirliği dâhilinde, İngiliz kurulușun Irak’ta gerçekleștirilecek enerji santrali projelerinin birinci fazında yer alan Türk malı ve hizmeti oranında garanti desteği talep ettiğini kaydetti. Kurulușundan Bu Yana Bir İlk Türk Eximbank tarafından da, Irak’ta inșa edilecek Enerji Santrali Projeleri için Türkiye’den gerçekleștirilecek mal ve hizmet ihracatına yönelik İngiltere İhracat Kredi Kurulușuna 79,2 milyon dolarlık reasürans/garanti desteği sağlandığına dikkati çeken PEKCAN, “Böylece Eximbank kurulușundan bu yana, ülkemiz ihracatının teșviki amacıyla ilk kez yabancı bir ihracat destek kurulușuna garanti sağlamıș oldu” dedi. Projede Türk Firmalar Yer Alıyor PEKCAN, sağlanan reasürans/garanti desteği ile gerek firmaların düșük maliyetli finansmana erișiminin kolaylaștırıldığını, gerekse ihracat destek kurulușları tarafından Türk firmalarınca yurt dıșında üstlenilen ișlere kaynak sağlanabilmesi için ilave kapasite olușturulduğunu vurguladı. Söz konusu enerji santrali projeleri dahilinde inșa edilecek olan her bir santralin ülkenin enterkonnekte șebeke sistemine 750 MW’lık bir katkı sağlaması planlanıyor. Söz konusu projede Türk firmaları da yer alıyor.

Historical Move From Turkish Eximbank Minister of Trade Ruhsar PEKCAN has announced that, $ 79.2 million of reinsurance/guarantee support has been provided by Turkish Eximbank to English Export Credit Institution intended to the goods and service export to be made from Turkey for the power plant projects to be built in Iraq.

Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki İhracat Kısıtlaması Kaldırıldı İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil PELİSTER, ihracı kayda bağlı, ihracı yasak ve ön izne bağlı olan ürünlerin 2 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğ değişikliği ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı. PELİSTER Açıklamasında Șunları Kaydetti: “18 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Kayda Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Etil Alkol”, “Kolonya”, “Dezenfektan”, “Alkollü Islak Mendil” ve “Hidrojen Peroksit” bugün itibariyle ürünleri bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının kayıt altına alınması düzenlemesine son verildi. Ayrıca, 26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Ön İzne Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Ventilatör, Ecmo, Oksijen Konsantratörü, Ventilasyon Sarfları ve Aksesuarları, Hasta devreleri (Anestezi/Ventilator devresi), IV Kanül, Entübasyon Tüpleri, Yoğun Bakım Monitörleri” ürünleri de bugün itibariyle bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanması düzenlemesine son verildi. PELİSTER: “İhracatımızın Önü Açıldı” Böylelikle ihracatta ön izin șartı ile ihracatına izin verilen söz konusu ürünler için artık izin alınması yürürlükten kaldırılarak ihracatımızın önü açıldı. İçinden geçmekte olduğumuz pandeminin sebep olduğu bu zor günlerde İKMİB olarak önce insan sağlığı ve ülkemizin ihtiyaçları diyerek hareket ettik. Üretici ve ihracatçı firmalarımız öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarını karșılamak üzere büyük bir özveri ile çalıștılar ve çalıșmaya devam ediyorlar. Diğer yandan tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı durdurmadık. Bu süreçte ülkemizin ihtiyaçları sonrasında ihracatımızın da aksamadan devam etmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdik. Sektör temsilcilerimiz ile beraber mümkün olan tüm platformda yaptığımız girișimlerin sonuç vermesi bizler için son derece sevindirici bir haber ve olumlu bir sürece girildiğinin ișaretidir. Yakın zamanda 4 Mart tarihinde ihracı ön izne bağlanan maske ve tulum ihracatının da yasak kapsamından çıkarılmasını bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Sektör Temsilcisi STK’larımıza ihracatçılarımızın önünü açan destekleri için teșekkür ederiz. Bașta ülkemiz olmak üzere, sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.”



Sektör

40

TİM’den İhracatçılara 500 Milyon Dolarlık Destek Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM,) ihracatçıların avantajlı faiz oranları da dahil olmak üzere pek çok fayda içerecek şekilde finansmana erişebilmeleri için Türkiye İş Bankası ile protokol imzaladı. Türkiye ekonomisinin itici gücü olan ihracatçıların önlerini açacak protokolle; Türk Lirası ve Yabancı Para olmak üzere toplam 500 milyon dolarlık bir nakdi kredi paketi sunuluyor. 61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 95 bin ihracatçının Türkiye’de ihracatın tek çatı kurulușu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İș Bankası ile ülke ekonomisinin en önemli itici güçlerinden ihracatçılara çok avantajlı bir destek paketi sunmak üzere iș birliği protokolü imzaladı. İmza töreni, sosyal mesafe kuralları çerçevesinde TİM Genel Merkezi’nde TİM Bașkanı İsmail GÜLLE ve Türkiye İș Bankası Genel Müdürü Adnan BALİ’nin katılımı ile gerçekleștirildi. Protokol çerçevesinde ihracatçı firmalara, uygun koșullu kredi ve ürünlerin yer aldığı, Türk Lirası ve yabancı para olmak üzere toplam 500 milyon dolarlık bir nakdi kredi paketi sunuluyor. Paket kapsamında; daha fazla sayıda ihracatçıya ulașabilmek amacıyla her firma özelinde azami 150 bin dolareuro veya 1 milyon TL tutarında kredi kullandırılıyor. TİM üyesi tüm ihracatçılara 1 yıl vadeli dolar kredilerde yıllık yüzde 2,40, euro kredilerde yıllık yüzde 1,15 faiz oranıyla “İhracat Döviz Kredisi” sunuluyor. İhracat finansmanına destek paketinde; Fuarlara Katılım Kredisi, Maximiles TİM İhracatçı Kart, kadın girișimcilere özel faiz oranlı kredilerin yanı sıra sigorta ve eğitim gibi ihracatçının ihtiyacına uygun hizmetlerde de indirimler yer alıyor. İsmail GÜLLE: “Türkiye İhracatla Yükselecek” İhracatçılara yönelik kredi hacminin artırılması ve ihracatçıların finansmana erișiminin kolaylașmasıyla, salgın sürecini firmalar en az hasarla atlatacaklarını belirten TİM Bașkanı İsmail GÜLLE, “Tüm çalıșmalarımızın amacı ihracatımızı ileriye götürmek, çünkü biliyoruz ki; Türkiye İhracatla Yükselecek” dedi. İș birliğine yönelik detayları aktaran GÜLLE, sözlerine șöyle devam etti: “İș birliği kapsamında özellikle üç nokta çok mühim. Kredi faizlerinin düșük olması ihracatın finansmanında önemli bir nokta. Paket kapsamının 500 milyon

dolar olması da bizler için çok önemli bir adım. Ayrıca, paket kapsamında, pozitif ayrımcılığın sağlanması adına kadın girișimci ihracatçıların kullanacakları kredilerde daha avantajlı koșullar da olușturuldu. Kadın girișimci ihracatçılar, kullanacakları kredilerde aynı azami limitlerle, 1 milyon liraya veya 150 bin dolar-Euro’ya kadarda, dolar cinsinden krediler için yüzde 2,25; euro cinsinden kredileri için ise yüzde 1 gibi daha avantajlı faiz oranlarına tâbi olacaklar. Ayrıca, kadın ve genç girișimcilerimiz için, 100 bin TL’ye, 500 bin eurodolara kadar Eximbank kaynaklı ihracat kredisi sunulacak ve yabancı para cinsinden kredilerde 25 baz puan indirim uygulanacak. İhracatçıların yararlanacağı bir diğer avantaj ise fuar katılım kredilerinde olacak. Paket ile sanal ve fiziki fuarlarda, 100 bin dolar-euro’ya kadar 1 yıl vadeli ihracat taahhütlü spot döviz kredisinde faiz oranları dolar cinsinden krediler için yüzde 2,25; euro cinsinden krediler için yüzde 1 olacak. E-teminat mektubunda,

ilk 1 yıl için yüzde 0,9 gibi oldukça düșük bir komisyon tahsil edilecek. Protokol kapsamında, kredi kullanan firmalara emtia tașıma sigortasında yüzde 10 indirim, muhabir garantili ihracat faktoringinde avantajlı faiz oranları ve WORLDEF prime üyeliğinde yüzde 50 indirim gibi birçok diğer avantaj da yer alıyor. Dıș ticaret kompleksimizde yapılan kütüphaneye yönelik kitap bağıșı da Türkiye İș Bankası’nın önemli bir jesti olarak, paketin kapsamında yer alıyor. Güçlü ve zamanında sağlanan finansman sürdürülebilir ihracat için büyük önem tașıyor. Son aylarda yașadığımız pandemi nedeniyle Sayın Cumhurbașkanımızın açıklamıș olduğu Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanımızın açıkladığı Finansman Paketi ile ihracatçıların ihtiyacı karșılanmıștır. İhracat ailemiz adına destekleriyle her zaman yanımızda olan Sayın Cumhurbașkanımıza ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanımıza teșekkür ediyorum.” İsmail GÜLLE: “İhracatçılara Yönelik Kredilerdeki Artıș, Memnuniyet Verici” İș Bankası ile iș birliği yapmanın gurur verici ve ihracatçılara güven sağlaması bakımından da önemli olduğuna dikkat çeken GÜLLE, șunları kaydetti: “ Bu ve benzeri ortak çalıșmaların artarak sürmesi en büyük temennimiz. Bilhassa son iki yılda, bankacılık sektörünün ihracatçılara yönelik kredilerinde hem hacimsel hem de oransal artıșlar görüyoruz, sektörün ihracata ilgi ve alakası bizleri memnun ediyor. 2018 yılı nisan ayında bankaların ihracat kredileri 116 milyar TL seviyesindeyken, geride bıraktığımız nisan ayında bu kredilerin değeri yüzde 69’luk artıșla 196 milyar TL seviyesine ulaștı. Bu artıșta, bankaların kullandırdığı toplam kredi hacmindeki artıș etkili olduğu kadar, ihracat kredilerinin toplam kredi hacmine oranının yüzde 5,2’den yüzde 6,3’e



Sektör

42

çıkması da etkili oldu. Șoklara dayanıklı ve seri reflekslere sahip ihracatçılar, böylesi kriz dönemlerinde attıkları yerinde adımlarla yașanan her șoktan güçlenerek çıkmayı bașarıyorlar. Bankacılık sektörü de tıpkı ihracatçı firmalar gibi seri reflekslere ve her krizden güçlenerek çıkan bir yapıya sahip. Son iki yılda yașanan kur saldırıları, ticaret savașları ve koronavirüs pandemisi ile bu gerçek daha da gün yüzüne çıkmıș durumda. İhracatta kırılan yeni rekorlar, bankacılık sektöründe ise artan kredi hacimleri ve sağlıklı bilançolar tüm bu zorlu koșullara rağmen her iki alanda Türkiye’nin gücünü kanıtlıyor. Öyle ki, haziran ayının ilk 23 gününde ihracatımız 9,1 milyar dolara ulașarak geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 34,3 gibi kayda değer bir artıș gerçekleștirdi.” Adnan BALİ: “Güçlü Bir Türkiye Yaratmak Hedefiyle TİM ile Güçlerimizi Birleștirdik” Uluslararası pazarlarda güçlü bir Türkiye yaratmak hedefiyle TİM ile ișbirliği yaparak ihracatçılara güçlü bir destek verdiklerini ifade eden Türkiye İș Bankası Genel Müdürü Adnan BALİ, konuya ilișkin açıklamasında șunları belirtti: “Türkiye’nin Bankası olmanın getirdiği sorumlulukla, milli tavrını ve durușunu her zaman tereddütsüzce sergileyen bir kurum olarak, bütün imkânlarımızı, iyi niyetli ve samimi bir yaklașımla memleketimizin ve milletimizin hizmetine kararlılıkla sunmaya devam ediyoruz.

Ülke ekonomisinin büyümesinde kritik bir rolü bulunan ihracat, özellikle pandemi sürecinde içinden geçilen zor dönemden çıkıșta da büyük önem tașıyor. Banka olarak bu alana özel bir konsantrasyon ile eğiliyoruz. Salgının istihdama, üretime, ticarete, ödeme sistemlerine etkilerini azaltmak ve ekonomik aktivitenin devamlılığını sağlamak amacıyla çok sayıda aksiyonu hayata geçiriyoruz. Devam eden ekonomiye destek paketlerimizin yanı sıra, TİM ile bugün imzaladığımız protokolle ihracatın finansmanı için her ihtiyaca uygun vade ve ödeme seçenekleri sunuyoruz. Protokol kapsamında, ihracatçılarımızı desteklemek için faiz oranlarımızı mümkün olan en düșük seviyede tuttuk. İhracat döviz kredilerinde uyguladığımız düșük faiz oranlarının, sadece ihracatçılarımız için değil ekonomideki tüm kesimler için de kritik olduğunu düșünüyoruz. Salgının gidișatına dair belirsizlikler dıș talebin kırılgan bir görünüm sunmaya bir süre daha devam edebileceği riskini de beraberinde getiriyor, ancak biz yılın ikinci yarısıyla birlikte ihracat performansımızın koșullar paralelinde güçleneceğini öngörüyoruz.” Adnan BALİ: “Kurulușumuzdan Bu Yana İhracatçılarımızın Yanındayız” Covid-19 salgını sonrasında orta vadeli bir perspektifle bakıldığında, ülkelerin, normalleșme sürecinde yakın coğrafyalarla çalıșma ve daha butik imalata odaklanabileceğine dikkat

çeken BALİ, konușmasında Türkiye’nin bu konjonktürden faydalanabileceğini; coğrafi konumu itibarıyla küresel ticaret hacminin önemli bir bölümünü teșkil eden bir pazara kısa uçuș mesafesiyle ulașabildiğini; genç, dinamik ve hızlı yapısı ile potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı. Ülkelerin belli ölçüde içlerine kapandığı bu dönemde, Türkiye’nin güvenilir bir tedarikçi olmasının yanında mevcut endüstriyel altyapısı ve iș gücü kapasitesinin yeterli olduğunu; yeni pazarlar bulma ve üretim süreçlerini yönetme konusunda hali hazırda esnek bir yapısı bulunduğunu da vurgulayan BALİ, “Ülke olarak önümüzdeki dönemde birçok mal ve hizmetin tedariki için önemli bir aday olarak sahneye çıkabileceğimizi düșünüyoruz. İș Bankası olarak biz de Türkiye’nin ihracattaki konumunu güçlendirecek desteği vermeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye İș Bankası’nın kurulușunun ilk yıllarından bu yana ihracatçıların yanında olduğuna dikkat çeken BALİ, “Kurulușumuzdan sadece 8 yıl gibi kısa bir süre içerisinde böyle bir vizyonla hareket edilmiș. Günümüze geldiğimizde, 121 farklı ülkede yerleșik banka ile kurmuș olduğumuz geniș muhabirlik ağımız kapsamında; müșterilerimize zengin dıș ticaret ürün ve hizmetleri sunuyor ve Türkiye ile 200’ün üzerinde farklı ülke arasında yapılan dıș ticaret ișlemlerine aracılık ediyoruz” diye ifade etti. TİM İhracatçı Kart, İhracatçıların Hayatını Kolaylaștıracak Protokol kapsamında “Maximiles TİM İhracatçı Kart” ve “Maximiles TİM İhracatçı Kart Premium” kartları ihracatçıların kullanımına sunuluyor. TL/EUR/USD hesap özeti seçeneğini içeren kartlar ile ihracatçılar, yaptıkları alıșverișlerden hem MaxiMil hem de MaxiPuan kazanacaklar. Ayrıca İș Bankası aracılığıyla gerçekleștirecekleri aylık ihracat hacmi üzerinden de ilave MaxiPuan kazanacaklar ve ihracatçılar bu puanları MaxiMil olarak da kullanabilecekler. Maximiles TİM İhracatçı Kart otel rezervasyonundan vize ișlemlerine kadar ihracatçıların hayatlarını kolaylaștıracak birçok önemli ve fark yaratacak ayrıcalığı da içeriyor.



Röportaj

44

Wingar A.Ș, Yurt Dıșında Üretim Tesisi Kuracak Wingar A.Ş. Fabrika Müdürü Altan Akın AKDEMİR ile şirketin kuruluş aşamasından bugünlere uzanan süreci, faaliyet alanlarını ve 2021 hedeflerini konuştuk. de ülkemizde yașanan can kayıplarıyla her ülke kendi içine kapandı. Ticari faaliyetler durdu. Bizim gibi mevsime bağlı sektörlerin tam iș yapacağı zamanda, dünyayı etkisi altına alan virüs sürecinin sektörümüzün tüm paydașlarını derinden etkilediğini düșünüyorum.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 2018 yılında sektöre adım attık. Öncelikle faaliyetimize yurtdıșı pazar araștırması ile bașladık. Araștırmamız sırasında; Sırbistan, Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Romanya gibi balkan ülkeleri ile İngiltere ve Almanya’yı nokta nokta gezerek, o bölgelerin șehir ve iș kültürü hakkında detaylı bilgiler elde ettik. Bu seyahatler hem oradaki ișleyiși, hem de iș ahlaklarını görmek açısından çok verimli oldu. Șu anda bile o ülkelerdeki kișilerle görüșmelerimiz ve ticaretimiz devam ediyor. Böylece 2 yıl gibi kısa bir sürede geniș bir iș ortağı kitlesi yakaladık. Firmanızın yapılanması ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Wingar A.Ș. olarak 3 ortaklı bir aile șirketiyiz. Ben ve babam Mahmut Akdemir, 20 yıl boyunca sürdürdüğümüz müteahhitlik ișlerinden edindiğimiz tecrübe ile sektöre yatırım yapmaya karar verdik. Sektöründe lider firmalarda bölge sorumlusu olarak uzun yıllar görev alan șirketimizin diğer ortağı Ersan Çağlar ile gücümüzü birleștirdik. Birbirine yakın olan sektörlerdeki bilgi birikimlerimizle 2018 yılında Wingar A.Ș. șirketimizi kurduk. Sektöre sunduğunuz ürün gruplarınızdan bahseder misiniz? PVC kapı ve pencere sistemleri, alüminyum ürünler, inovatif kıș bahçeleri ve cam balkonlar, sineklik, çelik kapı ve panel kapı grupları ürün yelpazemizde yer alıyor. Ürünlerinizin bașarısını garantileyecek rekabetçi avantajlarınız nelerdir? İnșaat ve PVC sektöründen gelen köklü tecrübe ve bilgi birikimimiz sayesinde müșterilerimizin ile empati kurarak, onların hangi ürünü, hangi fiyat üzerinden, nasıl bir hizmetle satın almak isteyeceklerini çok iyi biliyoruz. Șu an itibariyle ürün satıșı yapan konumundayken, zamanında ürünü alan konumunda olduğumuz için rekabet etmek ve bașarmak için nelerin gerekli olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu bize sektörde ciddi bir avantaj yaratıyor.

Bayiliğini gerçekleștirdiğiniz markalar hakkında bilgi verir misiniz? 1 Temmuz itibariyle Fıratpen üretici bayisi olarak hizmet vermeye bașladık. 2020 yılını firmanız ve sektörümüz açısından değerlendirir misiniz? Aslında 2020 yılından önce, 2019 yılına bakmak lazım. Çünkü 2019 yılı, küresel dalgalanmaların Türkiye ekonomisinde de hissedildiği bir yıl oldu. Daha önceki yıllarda yașanan ekonomik sıkıntılar, bir sonraki yılda yerini hareketliliğe bırakmıș, piyasalar büyüme endeksinde olmuștu. Ancak 2019’da yașadığımız sıkıntılı dönem, 2020’de virüsün baș göstermesiyle daha da zorlu bir sürece girdi. Bizim gibi mevsimsel avantaja sahip sektörlerin iș yapacağı aylar bellidir. Ancak virüs sürecinde hem dünyada hem

2021 yılı hedef, plan ve beklentilerinizden bahseder misiniz? 2021 yılı için öncelikle yurtiçi piyasada üretim kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz. Üretimde kalitemizi koruyup, çalıșan sayımızı arttırarak ülkenin istihdamına bir nebze de olsa destek vermeyi sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Ürünlerimizi hem iç pazarda hem de dıș pazarda daha da yaygınlaștırmak için uzman çalıșanların rol aldığı, ciddi bir pazarlama ekibi kurmayı planlıyoruz. Uzun vadede ise yurtdıșındaki iș ortaklarımız ve danıșmanlık aldığımız firmalarla görüșmelerimizi sıklaștırarak, balkan ülkelerinin yer aldığı coğrafyada ya da İngiltere de bir üretim tesisi kurmayı hedefliyoruz. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teșekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Öncelikle zaman ayırıp bizi ziyaret ettiğiniz için size ve Win&ARTProje ALU&Art Dergileri Ekibine teșekkür ederiz. Bugüne kadar titizlikle ve hassasiyetle yaklaștığımız ișimizde bundan sonra da aynı yaklașımla ilerleyeceğiz. Kalite çıtasını her geçen gün yükselten yeni ürünlerimiz ve kaliteli hizmet anlayıșımızla çalıșmalarımızı soluksuz sürdüreceğiz. Daha kısa sürede üretim gerçekleștirmek ve tedarikçilerimize teslim etmek de bu çalıșmalarımız kapsamında olacak. Wingar A.Ș will establish a production facility abroad We talked with Wingar A.Ș Factory Manager Mr. Altan Akın AKDEMİR about the period from the foundation of the company to the present day, their fields of activity and 2021 targets.



Sektör

46

Pandemide Balkon Camlama Sistemlerine Talep % 53 Arttı Koronavirüs günleri ile evde geçirilen zamanın 24 saate sığdırılması, balkonları sosyalleşme alanına dönüştürdü. Balkon camlama sistemlerinin lider markalarından Albert Genau’nun verilerine göre; bu süreçte cambalkon sistemlerine talep, 30 ilde sokağa çıkma yasaklarına rağmen yüzde 53 artış gösterdi.

Pandemi döneminde tüm dünyada balkonların, sosyal medya konserleri, oyunlar ve kahve molaları gibi sosyal etkinliklerin yeni adresi haline geldiğini vurgulayan Albert Genau Yönetim Kurulu Bașkanı Adil IȘILDAK’tan konuya ilișkin görüșlerini aldık. İnsanların evlerinden çıkmadığı salgın döneminde balkonların özellikle sosyal hayat için kıymetli ve keyifli bir alan olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Adil IȘILDAK, cambalkon sistemlerine yönelik talebi șu sözlerle değerlendirdi: Kullanım Kolaylığı ve Konfor Beklentisi Oluștu ‘’Günlük hayatın yoğun temposunda balkonlarımıza çıkmaya vakit bulamazken, içinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte biraz olsun hava almamıza, sokağımızı ve komșularımızı görmemize olanak tanıyan balkonların gülümseten anlara sahne olduğunu görüyoruz. Bazı belediyeler kendilerini arayan vatandașlara ücretsiz balkon menekșesi gönderirken, keman virtüözleri ve müzik grupları balkon konserleri düzenledi, apartman sakinleri ise balkondan balkona isim-șehir oynadı, kahve keyifleri balkonlara tașındı. Böylece

hayatın içinde kalmamızı sağlayan balkonlarda geçirilen zaman artarken bu alanların daha kullanıșlı ve konforlu hale getirilmesi gereği doğduğunu görüyoruz.“ Salgın sürecinde ișlevi artan balkonların yeni normal dönemde de insanların gözde alanlarından biri olacağını belirten Adil IȘILDAK, özellikle yalıtım, konfor ve güvenlik konusunda avantaj sağlayan yeni nesil sistemlerin tercih edileceğine dikkat çekti. Adil IȘILDAK: “Normalleșme Sürecinde Yeni Nesil Balkonlar Öne Çıkacak” Mevcut cambalkon sistemlerine ek olarak yaklașık 2 yıldır sürdürdükleri ArGe çalıșmaları sonucunda, tam otomatik çalıșma prensibine sahip olan yeni, patentli sistemi Tambalkon adıyla mart ayında piyasaya sunduklarını hatırlatan Adil IȘILDAK, “Bilinen cam balkon sistemlerinden farklı olarak panoramik cam panellerin bir kullanıcıya ihtiyaç duymadan, sadece uzaktan kumanda veya cep telefonu yardımıyla ister açık ister kapalı

kullanılabildiği Tambalkon sistemi, normalleșme sürecinde öncelikli tercih olacak ve ev satın alma kriterlerinin de bașında gelecektir. Panellerin temizlik moduna getirilmesiyle dıșarı sarkmadan veya merdivene çıkmadan kolayca temizlenebilen Tambalkon, hava-su-rüzgâr yalıtımının yanı sıra tek camlı cambalkon sistemlerine göre 5 kata varan ısı yalıtımıyla da sosyal mesafenin korunacağı bu aylar için oldukça avantajlı. Albert Genau olarak bizler de geliștirdiğimiz Tambalkon sistemimizi Türkiye’deki 230’un üzerinde bayimiz aracılığıyla ve dünyada 60 ülkede aynı anda satıșa sunarak sosyal izolasyonu keyifli hale getirmek için çalıșıyoruz’’ șeklinde konuștu. Demand For Balcony Glazing Has Increased By 53% In The Pandemic Period For Koronavirus has given rise to the times spent home up to 24 hours, balconies have become the spaces of socialization. According to the data of Albert Genau, one of the leader brands of balcony glazing systems, the demand for glass-balcony systems has increased by 53 percent despite the lockdowns in 30 cities.



Rapor

48

Kimya Sektöründen Haziranda Yüzde 10,2 ‘lik İhracat Artıșı İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre; kimya sektörü ihracatı, haziran ayında geçen sene aynı döneme göre yüzde 10,17 artarak 1,42 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 2’nci sektörü kimyanın yarıyıl ihracatı ise 8,64 milyar dolar oldu.

Haziran ayı kimya sektörü ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Bașkanı Adil PELİSTER, “Kimya sektörümüz bu ay da en çok ihracat yapan 2’nci sektör olarak ülkemize katma değer sağlamaya devam ediyor. Haziran ayında kimya sektörümüz yaklașık yüzde 10,2 artıșla 1 milyar 429 milyon dolar ihracat gerçekleștirdi. Bir önceki aya göre de yüzde 21,26’lık artıș gerçekleștirildi. Yeni normal dediğimiz sürecin de haziran ayı itibariyle bașlaması bu artıștaki önemli bir etken oldu. Sektörümüzün 6 aylık ihracatı ise 8 milyar 642 milyon dolara ulaștı. 6 aylık dönemde de 1’inci sektör olmayı bașardık. Sektörümüzün alt ürün gruplarında haziran ayında en çok plastikler ve mamulleri, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler ile anorganik kimyasalları ihracatı yapıldı. Haziran ayında en fazla artıș ise yüzde 119,63’lük artıș ile muhtelif kimyasal maddeler grubumuzda

oldu. Haziran ayında en çok kimya ihracatı yaptığımız ülkeler sıralamasında Irak 89,3 milyon dolar ile ilk sırada yer alırken, Hollanda, Almanya, ABD, İngiltere, İran, Romanya, İsrail, Fransa ve İtalya ilk 10’da yer aldı. Haziran ayında sektörümüzün İngiltere’ye yaptığı ihracat, yüzde 102,28 artıșla dikkat çekiyor. Önümüzdeki aylarda da bu artıșın devam etmesini ümit ediyoruz” dedi.

Adil PELİSTER: “Öncü Göstergeler Toparlanma Sinyali Veriyor” Hem ihracat verileri hem de kapasite kullanım oranı, imalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) gibi öncü göstergelerin olumlu seyretmesinin Türkiye ekonomisinin toparlanmaya bașladığını gösterdiğini söyleyen PELİSTER, “İhracatçı firmalarımız için en önemli konulardan biri, istihdamı koruyarak üretimlerine ve ihracatlarına devam etmek. Bunu sağlamak için de devletimizin ihracatçı firmalarımıza sağladığı destekler çok önemli. Kısa Çalıșma Ödeneği’nin 1 ay uzatılması da bu açıdan büyük önem arz ediyor. Ayrıca, Ticaret Bakanımız, Eximbank’ın 380 milyon euro kredi sağladığını duyurdu. Bu yeni kaynak da ihracatçılarımızın finansmana ulașımı açısından önemli bir gelișme oldu. Diğer yandan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Bașkanımız da İș Bankası ile yaptıkları anlașmayla ihracatçılarımıza sunulan 500 milyon dolarlık kredi destek paketini açıklamıștı. Tüm bu gelișmeler biz ihracatçılara gelecek için umut vadediyor. 2’nci bir dalgaya maruz kalmaz isek bu koșullar altında yılı geçen seneki rakamlarımızla kapatma imkânı bulacağımıza inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.

2020 Aylık Bazda Kimya İhracatı AY

2019 DEĞER ($)

2020 DEĞER ($)

Ocak

1.541.011.066,76

1.689.149.523,67

% 9,61

Șubat

1.646.217.599,10

1.512.623.053,16

% -8,12

Mart

1.844.933.116,99

1.549.066.464,21

% -16,04

Nisan

1.773.916.537,53

1.282.978.589,27

% -27,68

Mayıs

1.938.380.648,97

1.179.015.832,42

% -39,18

Haziran

1.297.647.558,94

1.429.636.596,25

% 10,17

TOPLAM

10.042.106.528

8.642.470.059

FARK (%)

% - 13,94



Rapor

50

Irak’a 89 Milyon 333 Bin Dolar İhracat Yapıldı İhracatta ilk sırada yer alan Irak’a yapılan kimya ihracatı haziran ayında 89 milyon 333 bin dolar olarak gerçeklești. Haziran ayında Irak’a en çok plastikler ve mamulleri, uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun, yıkama müstahzarları, eczacılık ürünleri, muhtelif kimyasal maddeler, boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları, gübreler, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler, yapıștırıcılar, tutkallar, enzimler ve anorganik kimyasallar ihraç edildi.

2020 yılı ocak-haziran olarak 6 aylık dönemde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Almanya, Irak, İtalya, ABD, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Mısır olarak ilk 10’da yer aldı. En Çok Plastikler ve Mamulleri İhracatı Gerçekleștirildi Haziran ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 535 milyon 369 bin 114 dolarla kimya ihracatında ilk sırada

yer aldı. 2’nci sırada 160 milyon 862 bin 582 dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 125 milyon 499 bin 33 dolarla 3’üncü sırada yer aldı. Anorganik kimyasalları takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun, eczacılık ürünleri, muhtelif kimyasal maddeler, kauçuk, kauçuk eșya, boya, vernik, mürekkep ve müstahzarlar, yıkama müstahzarları ve organik kimyasallar oldu.

2020 Yılı Haziran Ayı En Fazla Kimya İhracatı Yapılan Ülkeler S. NO 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Ülke IRAK HOLLANDA ALMANYA ABD İNGİLTERE İRAN ROMANYA İSRAİL FRANSA İTALYA

HAZİRAN 2019 DEĞER ($) 59.409.005,40 112.674.524,35 58.486.815,71 65.474.392,11 30.274.989,67 35.869.706,74 33.179.000,45 24.256.106,47 27.681.365,67 49.790.785,02

HAZİRAN 2020 DEĞER ($) 89.333.237,53 74.275.715,73 73.131.815,41 62.458.267,37 61.191.304,43 43.938.006,20 42.226.414,94 40.620.278,32 39.896.478,30 39.567.072,94

DEĞİȘİM DEĞER (%) % 50,37 % -34,08 % 25,04 % -4,61 % 102,12 % 22,49 % 27,27 % 67,46 % 44,13 % -20,53

2020 Yılı Haziran Ayı Kimya Sektörü İhracatında Alt Sektörler 2019 -2020 HAZİRAN 2019

HAZİRAN 2020

% FARK

DEĞER ($)

DEĞER ($)

DEĞER

PLASTİKLER VE MAMULLERİ

381.252.881

535.369.114

% 40,42

MİNERAL YAKITLAR, MİNERAL YAĞLAR VE ÜRÜNLER

383.772.785

160.862.582

% -58,08

ANORGANİK KİMYASALLAR

ÜRÜN GRUBU

113.493.122

125.499.033

% 10,58

UÇUCU YAĞLAR, KOZMETİKLER VE SABUN

67.272.903

119.068.904

% 76,99

ECZACILIK ÜRÜNLERİ

69.519.102

109.526.944

% 57,55

MUHTELİF KİMYASAL MADDELER

43.853.158

96.312.665

% 119,63

KAUÇUK, KAUÇUK EȘYA

79.613.456

88.712.291

% 11,43

BOYA, VERNİK, MÜREKKEP VE MÜSTAHZARLARI

56.354.047

67.512.593

% 19,80

YIKAMA MÜSTAHZARLARI

29.824.892

52.532.781

% 76,14

ORGANİK KİMYASALLAR

41.691.784

28.905.788

% -30,67

YAPIȘTIRICILAR, TUTKALLAR, ENZİMLER

12.598.463

21.795.783

% 73,00

GÜBRELER

16.725.661

21.505.263

% 28,58

BARUT, PATLAYICI MADDELER VE TÜREVLERİ

718.125

1.132.618

% 57,72

FOTOĞRAFÇILIK VE SİNEMACILIKTA KULLANILAN ÜRÜNLER

813.076

743.211

% -8,59

GLİSERİN, BİTKİSEL MAMULLER, DEGRA, YAĞLI MADDELER

121.355

152.612

% 25,76

22.747

4.413

% -80,60

1.297.647.559

1.429.636.596

% 10,17

İȘLENMİȘ AMYANT VE KARIȘIMLARI, MAMULLERİ TOPLAM



Sektör

52

Yorglass, 75 Milyon TL’lik Yeni Fabrikasıyla, İhracatını 2’ye Katlayacak Düz cam ve endüstriyel cam sektörünün global oyuncularından Yorglass, koronavirüse rağmen yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Çerkezköy’de beyaz eșya iș kolunda faaliyet gösterecek yeni fabrikasının temellerini atan firma, böylece üretim kapasitesini, yüzde 20 oranında artırmayı, ihracatını ise 5 sene içinde iki katına çıkarmayı hedefliyor. Türkiye cam sektörünün üretim ve ihracatta öncü șirketlerinden Yorglass, Çerkezköy’de yeni fabrika yatırımını hayata geçirdi. Șirket, beyaz eșya iș kolunda faaliyet gösterecek fabrikayı, bu yıl bitmeden açmayı planlıyor. 75 milyon TL’lik bir yatırımla gerçekleșecek fabrika, yaklașık 30 dönümlük bir alanda konumlanacak. Tesiste ilk etapta 75, ilerleyen zamanda ise 200 kișiye istihdam sağlanacak. 45 Yıllık Köklü Tecrübe Ürettikleri cam ürünlerinin bugün dünyanın 60’a yakın ülkesinde kullanıldığını vurgulayan Yorglass CEO ve YKB Semavi YORGANCILAR, yeni fabrika yatırımına ilișkin șu bilgileri verdi: “Türkiye’deki ilk üretim alanımız olan

karșılamaya devam ediyoruz. 2019 yılında yakaladığımız büyümeyle korona döneminde de yatırımlarımıza ara vermedik ve Çerkezköy’de beyaz eșya iș kolunda faaliyet gösterecek yeni fabrikamızın temellerini attık. Bu yılın sonuna doğru üretime bașlamayı ve üretim kapasitemizi yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. Yeni fabrikamızla ihracat kapasitemizi 5 yıl içinde 2 katına çıkararak, ülke ekonomisine desteğimizi artırarak sürdüreceğiz”

çiftcam ve dekoratif cam fabrikamızı kurduktan sonra yeni üretim tesisleri açarak yatırımlarımıza aralıksız devam ettik. Manisa, Bolu, Gebze, Eskișehir ve İzmir’de kurulu tesislerimizle 45 yılı așkın tecrübemizle teknolojiyi birleștirdiğimiz ürünlerimizin yüzde 40’ını ihraç ederek, Türkiye ve dünyanın cam ihtiyacını

Semavi YORGANCILAR: “Dönem, Daha Çok Çalıșma Dönemi” Yurtdıșındaki operasyonlarına ağırlık vererek, global müșterilerine daha yakın, daha hızlı hizmet verebilecekleri yeni bir sistem üzerinde de çalıșmalarının sürdüğünü belirten YORGANCILAR, “Bu dönemde yapılan yatırımlar șirketlerin kaderlerini belirleyecek. Çünkü bu dönem durup bekleme değil daha çok çalıșma dönemi. Türk Malı kalitesini tüm dünya ile tanıștırdığımız ürünlerimiz ile ülkemizin ekonomisine de ciddi ölçüde döviz girdisi sağlıyoruz. Bugün Yorglass olarak yıllık 100 milyon dolarlık ciro yaratıyoruz. 2019 yılında ihracatımızı yüzde 5 artırdık ve yüzde 17’lik bir büyüme gerçekleștirdik. Sektörümüzde fiyat rekabetinden sıyrılarak katma değer yaratmaya odaklanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Yorglass will Double its Exports with its New Factory of TRY 75 Million Yorglass, which is one of the global players in the flat glass and industrial glass industry, continues to carry out its investments without slowing down despite the coronavirus.



Sektör

54

Otomatik Kapı Sistemlerine Talep İkiye Katlandı Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını ile birlikte temassız teknoloji yatırımları da hız kanandı. Monador Otomatik Kapı Sistemleri kurucu ortaklarından Mehmet Hürrem BİNGÖL, kapı kollarına temasla yayılabilecek zararlı virüslerin bulaşmasını ortadan kaldıran otomatik kapı sistemlerine olan talebin, pandemi sürecinde ikiye katlandığını söyledi. kurucu ortaklarından Arslan ESKİNAZİ ise koronavirüsün henüz etkilerinin tam olarak görülmediği 2020 yılı ocak ayında yapılan son araștırmalara göre; bu rakamın 2026 yılında 41,8 milyar dolara ulașmasının beklendiğini belirtti. Otomatik kapıların hijyenin yanı sıra enerji tasarrufu, kullanım kolaylığı, güvenliğin sağlanması noktalarında da șirketlere fayda sağladığının altını çizen ESKİNAZİ, “Birkaç ay öncesine kadar talep daha çok yeni bina ve projelerden gelirken, bugünlerde mevcut kapıların değișimi de önemli bir talep kaynağı oldu. Daha sağlıklı ve daha iyi bir dünya inșa etme hayaliyle ve hedefiyle müșterilerimize birinci sınıf hizmet sunmak için çalıșmalarımıza kesintisiz devam ediyoruz” dedi.

Konuya ilișkin değerlendirmede bulunan Mehmet Hürrem BİNGÖL, șu açıklamada bulundu: “Ortak kullanım alanlarında yer alan kapı kolları; hastanelerde, AVM’lerde, havalimanlarında, otellerde, rezidanslarda, bankalarda, ofislerde ve fabrikalarda en fazla mikrop bulașmıș nesneler arasında yer alıyor. Gün içerisinde defalarca kez kapı kollarına temas edilerek hastalıkların yayılımı tetikleniyor. Herhangi bir temas gerektirmeksizin açılıp kapanabilen otomatik kapılar bu sorunu ortadan kaldırırken, hijyen sağlama noktasında da büyük önem tașıyor. Özellikle ofislerden bu süreçte yoğun talep alıyoruz. Otomatik kapılara olan ilginin son 1 ayda yüzde 100 arttığını söyleyebilirim” dedi. 2026 Küresel Pazar Büyüklüğü Beklentisi 41,8 Milyar Dolar Küresel otomatik kapı sistemleri pazar büyüklüğünün 2018 yılında 22,4 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu ifade eden Monador Otomatik Kapı Sistemleri

30 Yılı Așan Köklü Deneyim 1988 yılında kurulan Monador Otomatik Kapı Sistemleri, sektörün temellerini atan șirketlerden biri olarak dikkat çekiyor. İsviçre merkezli Gilgen ve Hollanda merkezli Boon Edam markalarının Türkiye ve Ortadoğu ayağındaki tam yetkili merkez üssü olan șirket, yurt içinde verdiği hizmetleri Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Irak gibi bölge merkezi olduğu ülkelerde de sürdürüyor. Temassız teknolojilerde köklü bir tecrübeye sahip olan șirket, ayrıca kayar, döner ve güvenlik yaya kapıları alanında geniș bir ürün yelpazesi sunuyor. Demands are Doubled for Automatic Door Systems With the COVID-19 pandemic, which affected the whole world, contactless technology investments also accelerated. Mehmet Hürrem BİNGÖL, one of the founders of Monador Automatic Door Systems, said that the demand for automatic door systems, which eliminate the transmission of harmful viruses that can spread by contact with the door handles, has doubled during the pandemic period.



Röportaj

56

İnșaat Malzemeleri Sanayisi, Pandemiye Karșı Alınan Önlemlerle Üretimini Sürdürüyor Pendemi nedeniyle rekabetin zorlaştığı küresel pazarda, inşaat malzemeleri sanayisi olarak Türkiye markasına duyulan güveni artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU ile pandeminin inşaat malzemesi sanayisine etkilerini ve yeni dönemde Türkiye’yi bekleyen fırsatları konuştuk. Türkiye İnșaat Malzemesi Sanayicileri Derneği olarak pandemi dönemindeki çalıșmalarınızdan bahseder misiniz? İnșaat sektöründe pandemi döneminde neler yașandı, pandemi sonrası sektörü neler bekliyor? Türkiye, salgına karșı alınan önlemlerle, dünyanın önde gelen ülkelerine göre daha etkili bir mücadele vermeye devam ediyor. Bugün birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yeni yol haritaları olușturuluyor. Biz Türkiye İMSAD olarak, pandemi sürecinin bașından itibaren, salgına karșı mücadele ederken üretime ara vermememiz gerektiğini savunduk. Türkiye inșaat malzemesi sanayisi, oldukça zor bir dönemde aldığı önlemlerle üretmeye devam ederek, küresel pazarda güvenilir bir iș ortağı olduğunu bir kez daha gösterdi. İnșaat malzemesi sanayisinde alt sektörler itibarıyla üretim performansı oldukça farklılık gösteriyor. Üretimde dengeli ve genele yayılan bir büyüme henüz sağlanamadı. Covid-19 salgınının üretim üzerindeki etkileri daha çok nisan ayından itibaren yașanmaya bașlandı. Bu süreçte yeni ișlerin de azalması nedeniyle nakit akıșı düștü, bazı yatırımlara da ara verildi. Sektörümüz pandemi sürecinde üretime ara vermedi ancak üretim kapasiteleri, daralan pazar șartlarına uyum sağlayacak șekilde planlandı. Kurumsal yapısı güçlü firmalar, öngörülemeyen ve ani gelișen krizlere karșı daha önceden olușturdukları acil eylem planlarını devreye

aldı. Bu doğrultuda nakit akıșı, stok yönetimi ve maliyetlere odaklanıldı. Bu süreçte nakit akıșını doğru yönetmek firmalar için her zamankinden daha da önemli hale geldi.

İnșaat malzemesi sanayisinde özellikle satıș kanallarını çeșitlendiren firmaların, kapanan ve açılan pazarları hızlı ve etkin bir șekilde yönettiğini görüyoruz. Alıcılara ürün sağlarken en önemli güçlükler lojistik tarafta; limanlarda, sınır geçișlerinde ve depolarda yașandı. Avrupa pazarında bu sorunlar hızlıca çözülebildi. Bunun dıșında hammadde tedariğinin sürekliliği de hassasiyetle yönetilmesi gereken bir alan oldu. Finansal süreçlerin de her zamankinden fazla bir hassasiyetle yönetildiğini söyleyebiliriz. Devlet ve finans kurumları tarafından sağlanan destekler, en verimli șekilde kullanılmaya gayret edildi. Bu süreçte ciddi bir testten geçen sektörümüzün odaklandığı alanların bașında ihracat geliyor. Açılan sınırlar ve nispeten rahatlayan lojistik süreçlerle azalan ihracat performansımızı en hızlı șekilde toparlanmasına gayret edeceğiz. İç pazarda ise özellikle devlet destekleri ile yenileme pazarının hareketlenmesi bekleniyor. Üreticiler olarak iç pazarı daha fazla hareketlendirmek üzere yapılabilecekler üzerinde çalıșıyoruz. Güncel verilerden bahsedecek olursak; TÜİK verilerine göre; 2020 yılının ilk çeyrek döneminde sanayi sektörü yüzde 6,2, imalat sanayi sektörü yüzde 6,7 oranında büyüdü. Hizmetler sektörü yüzde 3,4 büyürken, inșaat sektörü yüzde 1,5 küçüldü. Türkiye ekonomisi ise 2020 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyüdü. Türkiye inșaat malzemeleri sanayi üretimine baktığımızda, yüzde 6 büyüme olduğunu görüyoruz. Bu büyümede yenileme pazarı ve


Röportaj

57

azalması halinde yeniden artıșa hazır olduğunun ișaretini bizlere verdi. Yeni dönemde Türkiye’yi hangi fırsatlar bekliyor? Türkiye salgına karșı alınan önlemlerle, özverili sağlık ordusuyla, güçlü altyapısıyla dünyanın önde gelen ülkelerine göre çok daha etkili bir mücadele veriyor. Bugün birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de normalleșme süreci konușulmaya ve yeni döneme geçișin yol haritaları olușturulmaya bașlandı. Sektörümüz, potansiyeli ve iș hacmi açısından ülkemizin ekonomisine ve sosyal gelișimine büyük katkı veriyor.

ihracatın önemli etkisi oldu. İlk çeyrekte inșaat malzemesi sanayi ihracatı ise yüzde 2,5 artarak 5 milyar dolara ulaștı, ithalat ise aynı dönemde yüzde 7,2 yükselerek 1,73 milyar dolar oldu. 2018’de yüzde 2, 2019’da yüzde 13 küçülen inșaat malzemeleri sanayi üretimimizin, 2 yıllık küçülmeden sonra 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6 büyümesi, sektörümüzün ihtiyaç duyduğu gelișimin bașlaması adına heyecan veren gelișme oldu. Ancak küresel salgının gerçek etkisi nisan ayında net bir șekilde hissedilmeye bașlandı ve yine küçülme sürecine girdik. Tüm bu gelișmelere rağmen hedefimiz, yurtiçi ve yurtdıșında sahip olduğumuz güçlü potansiyelimizi önce korumak ve geliștirmek, ilk çeyrekte bașlayan gelișim sürecini güçlü ve istikrarlı șekilde pandemi sonrasına tașımaktır. Pandemi sonrasında dünyada üretim ve ülkeler arası ticarette nasıl bir değișim yașanacak? Ağırlıklı olarak șu an ayakta kalmak esas olsa da kriz sonrası eylem planlarının da yeni çalıșma ve ekonomik koșullar baz alınarak șimdiden yapılması gerekiyor. Risk yönetimini doğru șekilde yapabilen ve verimlilik odaklı çalıșan firmaların iç ve dıș pazarda

daha fazla öne çıkacağına inanıyoruz. Dünya ticaretinde normalleșme ile birlikte sektörümüzün yurtdıșı ve yurtiçi performansının artmasını bekliyoruz. Biz inșaat malzemeleri sanayicileri olarak, küresel salgın sürecinde rekabetin zorlaștığı küresel pazarda, Türkiye markasına duyulan güveni daha da artırmayı hedefliyoruz. Pazar șartlarına uymak amaçlı aldığımız tedbirleri ihtiyaç olduğu sürece uygulamaya devam edecek ve değișen șartlara her zamanki esnek yapımızla uyum sağlayacağız. Türkiye İMSAD İnșaat Malzemeleri Sanayi Bileșik Endeksi mayıs ayı sonuçlarını değerlendirdiğimizde de Güven ve Beklenti Endeksleri’nde olumlu gelișmeler yașanması, bize geleceğe dair umut veriyor. Küresel salgının etkisiyle 67,84 puana inerek dip seviyede tutunan Bileșik Endeks’te, salgınının etkilerinin șimdilik iki ay ile sınırlı kaldığını görüyoruz. Güven seviyesi mayıs ayında, bir önceki aya göre 0,12 puan artarken Beklenti Endeksi de nisana göre 0,3 puan artarak son yılların en düșük seviyesinden geri döndü. Sonuç olarak; mart ve nisan aylarında en sert düșüșleri yașadıktan sonra mayıs ayında durağanlașan endeks, salgının etkilerinin

Bugün yeni dönemin yol haritalarını netleștirme, olușturma gayretindeyiz. Pandemi dönemini üretkenlik ve mücadele anlamında yüksek bașarı ile yöneten sektörümüz, șu an geleceğe odaklanma sürecinde. Yașanan global değișikliklerin ülkemizin gelișimini olumlu etkileyeceğine, bu süreçte proaktif, hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerektiğini düșünüyoruz. Türkiye, küresel anlamda daha stratejik, daha güçlü bir ülke olma yolunda önemli bir fırsat yakaladı. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz. Hem bulunduğumuz coğrafyada hem de dünya ihracat pazarında öne çıkan ülkelerle rekabetimizi sürdürürken bu zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inșaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelișimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulașmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır. Çünkü bu potansiyele sahibiz. Construction Materials Industry Carries On Its Production Under Measures Taken Against the Pandemic We interviewed with Türkiye İMSAD (Association of Turkish Construction Material Producers) Board Chairman, Tayfun KÜÇÜKOĞLU, who emphasized that, they, as the construction materials industry, aimed to increase the trust put in the brand of Turkey in the global market where competition became difficult due to the pandemic, regarding the impacts of the pandemic to the construction materials industry, and the opportunities to lie ahead of Turkey in the new period.




Sektör

60

Kimya Sektöründe 2019’un İhracat Yıldızları Belli Oldu İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından her yıl verilen İhracatın Yıldızları ödülleri, sahiplerini buldu. Pandemi dolayısıyla ilk kez online ortamda düzenlenen İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde 28 kategoride, ilk 5’e giren 140 firma ödül almaya hak kazandı. ihracatından yüzde 11,44’lük bir pay alan kimya sektörü, 2019 yılında yüzde 18,54 büyüdü. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya kadar pek çok farklı alt sektörden yaklașık 7 bin ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, Türkiye’nin toplam kimya ihracatının yüzde 50’den fazlasını gerçekleștirdi. Sektörün bu bașarısında büyük pay sahibi olan ve 2019 yılında en fazla kimya ihracatı gerçekleștiren ihracatın yıldızları belli oldu. Bu yıl beșincisi düzenlenen 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni online olarak gerçekleștirildi. İlk kez İKMİB tarafından düzenlenen online ödül töreni İKMİB’in youtube kanalından ve web sitesinden canlı olarak yayınlandı. Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN’ın teșrifleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Bașkanı İsmail GÜLLE ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Bașkanı Adil PELİSTER’in katıldığı, moderatörlüğünü Oylum TALU’nun yaptığı ödül töreninde, 28 kategoride ilk 5’e giren 140 firma ödüllendirildi.

Birçok sektöre hammadde, yarı mamul ve ürün üreterek direkt ya da dolaylı olarak dokunan stratejik bir sektör olan kimya KAUÇUK VE ÜRÜNLERİ İHRACATI 1. POLİMER KAUÇUK SAN. VE PAZ. A.Ș. 2. TEKLAS KAUÇUK SAN. VE TİC. A.Ș. 3. TRELLEBORG İSTANBUL ENDÜSTRİYEL HORTUMLAR SAN. VE TİC. A.Ș. 4. STANDARD PROFİL OTOMOTİV SAN. VE TİC. A.Ș. 5. RİVA TOZ BOYA SANAYİ VE TİCARET A.Ș. BOYA, VERNİK, MÜREKKEPLER İHRACATI 1. AK-PA TEKSTİL İHRACAT PAZ. ANONİM ȘİRKETİ 2. AKKİM YAPI KİMYASALLARI SAN. VE TİC. A.Ș. 3. SUN CHEMİCAL MATBAA MÜREKKEPLERİ VE GEREÇLERİ SAN. TİC. A.Ș. 4. SEL DIȘ TİCARET VE KİMYA SANAYİ A.Ș. 5. BETEK BOYA VE KİMYA SAN. A.Ș. İNȘAAT PLASTİKLERİ İHRACATI 1. FIRAT PLASTİK KAUÇUK SAN. VE TİC. A.Ș. 2. EUROPEN DIȘ TİC. A.Ș. 3. SUBOR BORU SANAYİ VE TİCARET A.Ș.

sektörü, 2019 yılında 20,6 milyar dolarlık ihracatla tarihi bir rekor kırarak büyük bir bașarıya imza attı. Türkiye’nin toplam 4. EGE PROFİL TİCARET VE SANAYİ A.Ș. 5. SUPERLİT BORU SANAYİ A.Ș. MUHTELİF KİMYASALLAR İHRACATI 1. EGE KİMYA SAN. VE TİC. A.Ș. 2. REMİK KİMYA SANAYİİ VE TİCARET A.Ș. 3. NEDEX KİMYA SAN. VE TİC. A.Ș. 4. CLARIANT(TÜRKİYE) BOYA KİMYEVİ MADDELER VE MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ș. 5. FOSROC İDEA YAPI KİMYASALLARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ȘİRKETİ YAPIȘTIRICILAR, TUTKALLAR, ENZİMLER İHRACATI 1. AKKİM YAPI KİMYASALLARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ȘİRKETİ 2. TÜRK HENKEL KİMYA SAN.VE TİC. A.Ș 3. KİMYAPSAN KİMYA VE YAPIȘTIRICI SAN. A.Ș 4. BETA KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ș. 5. AYK KİMYA VE LOJİSTİK HİZM. TİC. LTD. ȘTİ.

2019 yılında kimya sektöründe ihracat șampiyonu ilk 3 firma, Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya, Ciner İç ve Dıș Ticaret A.Ș ile Eti Maden İșletmeleri oldu. Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya Bașkan Yardımcısı Rıza BOZOKLAR, Eti Maden İșletmeleri Genel Müdürlüğü Pazarlama ve Satıș Dairesi Bașkanı Ömer ÇATAL ve Ciner İç ve Dıș Ticaret A.Ș. Cam ve Kimyasallar Bașkan Yardımcısı Mahmut KURȘUN video konferans ile törene katılarak teșekkür konușmalarını yaptı. Export Stars of 2019 in the Chemical Industry Are Determined Export Stars awards, given by Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters Association every year, have found their owners. 140 companies in the top 5 in 28 categories were given awards in the ICCPEA Export Stars Award Ceremony that was held in online environment for the first time due to the pandemic.



Ürün

62

Egepen Deceuninck, Kepenk ve Panjur Sistemleriyle Yaza Hazır

Egepen Deceuninck Sineklikleri ile Yazı Konforlu Yașayın!

Egepen Deceuninck panjur ve kepenk sistemleri, yazın en sıcak günlerinde ev dekorasyonunu, estetik ve verimlilikle buluşturuyor.

Her çeşit doğrama üzerine kolaylıkla monte edilebilen Egepen Deceuninck sineklikleri ile yaşam ve iş alanınızı sinek ve haşerat tehlikesinden uzaklaştırabilir, yazın tadını keyifle çıkarabilirsiniz!

Her zevke uygun renk seçenekleriyle farklı ambiyansların mimarı olan panjur ve kepenk sistemleri; güneș ıșığı, yağmur ve toz gibi dıș etkenlere karșı koruyucu bir ișlev görüyor. Türkiye’nin lider PVC üreticilerinden biri olan Egepen Deceuninck, panjur ve kepenk sistemleriyle mekânlara mimari açıdan da zengin dekoratif seçenekler sunuyor. Ev ve ofislerde güvenlik, yalıtım ve enerji tasarrufu sağlayan Egepen Deceuninck Storbox Panjur Sistemi, güneș ıșığı, yağmur ve toz gibi dıș etkenlere karșı koruyucu kalkan görevi görüyor. Șık tasarımı ile evlerin mimari güzelliğini ortaya çıkaran bu panjur sistemi, hırsızlara karșı da caydırıcı rol oynuyor. Storbox, gürültüyü engelleyen yapısıyla da tercih ediliyor.

Havaların ısındığı bugünlerde siz de yașam ve iș alanınızı sinek ve hașerat tehlikesinden uzak bir șekilde serinletmek istiyorsanız, Egepen Deceuninck sineklikleri tam size göre! Türkiye’nin lider PVC üreticilerinden biri olan Egepen Deceuninck, her çeșit doğrama üzerine kolayca monte edilebilen sineklik çeșitleriyle, sinekle mücadelede en zararsız çözümü sunuyor. Böylece kullanıcılar, pencerelerini ya da kapılarını açtığında içeriye sinek ya da hașerat girme riski ile de karșılașmıyor. Her Dekorasyon Tarzına Uygun Egepen Deceuninck sineklikleriyle pencereler ve kapılar rahatça açıldığında, mekânların sağlıklı bir șekilde havalandırılması da mümkün hale geliyor. Tüketicilere PVC profil sektörünün en geniș ürün yelpazesini sunan Egepen Deceuninck’in ürettiği konforlu ve șık sineklikler, mekana ve doğrama tercihine göre sürme ya da içe açılan modelleriyle tüketici ile bulușturuluyor. Evinizin dekorasyonuna ve zevkinize göre seçebileceğiniz çok sayıda renk seçeneği bulunan sineklikler, uzun ömürlülüğü ile de dikkat çekiyor.

Dayanıklı ve Așınmaz Estetik ve fonksiyonu maksimum uyum ile bir arada sunan Egepen Deceuninck PVC kepenk sistemleri de yazın her türlü olumsuz hava koșulundan koruyucu etkili bir alternatif olarak öne çıkıyor. Güvenlik nedeniyle tercih edilen kepenk sistemleri, fonksiyonel çözümler sunuyor. “Faydalı model belgesi” sahibi bu kepenk sistemleri, her mekâna uygun olarak üretilebiliyor ve tüm PVC pencere sistemlerine uyum sağlıyor. Egepen Deceuninck kepenk sistemleri, dayanıklı ve așınmaz yapısıyla yıllara meydan okurken, zengin renk çeșidiyle de tüketicilerin beklentisini karșılıyor.

Egepen Deceuninck is Ready for Summer with its Blind and Shutter Systems

Have a Comfortable Summer with Egepen Deceuninck Mosquito Nets!

Egepen Deceuninck blind and shutter systems combine home decoration with aesthetics and efficiency in the hottest days of summer.

With Egepen Deceuninck Mosquito Nets that can be easily attached on all types of joinery, you can protect your living and working area from the danger of flies and insects and enjoy the summer!



Sektör

64

XL Mimarlık+Mühendislik’e İki Ödül Birden XL Mimarlık+Mühendislik, The DNA Paris Design Awards 2020’de “İrme Elektrik Genel Merkez Binası” ve “WITHCO Coworking Space” projeleri ile iki ayrı ödülün sahibi oldu. Mimar Arda IȘIK’ın liderliğinde stratejik planlama, küresel tasarım düșüncesi ve sanat yoluyla mimari tasarıma bütünsel bir yaklașım sunan XL Mimarlık+Mühendislik, Paris merkezli The DNA Paris Design Awards’da iki ayrı proje ile ödül almaya hak kazandı. Uluslararası jürinin mimarlık, iç mimarlık, peyzaj tasarımı, ürün tasarımı ve grafik tasarım ana kategorilerinde dünyanın hemen her yerinden bașvuru yapan çok sayıda projeyi değerlendirdiği yarıșmada Withco Coworking Space yapısı “Mimarlık/Yenileme” kategorisinde Birincilik Ödülü’ne, İrme Elektrik Genel Merkez Binası ise “Grafik Tasarım/Renkli Proje” kategorisinde “Honorable Mention” ödülüne layık görüldü. Toplantı Odasından You Tube Stüdyosuna Kadar Her Șey Var XL Mimarlık+Mühendislik’e yarıșmada 1’incilik ödülünü getiren, İzmir’deki Withco

alanlardan olușan proje, ana kurgusu ile kullanıcısını katılım için yönlendiriyor ve teșvik ediyor.

Coworking Ofis Alanı, yenilenmiș bir depo yapısında yer alan paylașımlı ofis yapısı ile dikkat çekiyor. 75 ofis odası, 45 masa ünitesi, 98 kișilik amfi, toplantı odaları, kafe, restoran, girișimci hızlandırıcı kampüs alanı, YouTube stüdyosu ve ortak

Eski Bir Depo Binasının Dönüșüm Hikâyesi “Grafik Tasarım/Renkli Proje” kategorisinde ‘’Honorable Mention’’ ödülünün sahibi olan, İzmir’deki İrme Elektrik Genel Merkez Binası ise, halihazırda eski bir depo binası olarak kullanılan bir yapının XL Mimarlık+Mühendislik tasarımıyla örnek bir dönüșüm hikayesi sunuyor. Bina; perakende, toptan satıș, depolama, ofis ve ağırlama alanı ile eğitim ve rekreasyon alanlarının bir arada çalıștığı; elektrik, mekanik ve otomasyon sistemleriyle her parçası kontrol edilen, yüksek standartlarda bir genel merkez binasına dönüștürülmesiyle alanında lider bir pozisyonda yer alıyor. Two Awards to XL Architecture + Engineering XL Architecture + Engineering won two awards in the DNA Paris Design Awards 2020 with its “Irme Electric Headquarters” and “WITHCO Coworking Space” projects.



Sektör

66

Türkiye İMSAD Bașkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU: “Çevre Dostu Enerji Verimli Binalar Gelecekte Ülkelerin En Önemli Gündemi Olacak” Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada; “Gelecekte çevre dostu, enerji verimli, sürdürülebilir binalar, ülkelerin en önemli gündemi olacak. Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin yaklaşık yüzde 31 gibi büyük bir kısmı binalarda kullanılıyor. Oysa binalarda enerji verimliliğini artırıp, enerji ithalatını ve sera gazı salımını azaltarak, ekonomiye ve çevreye katkı sağlayabiliriz” dedi. Açıklamasında çevre dostu yapılar inșa ederek, konutlarda enerji verimliliğinin artırılmasının çok önemli olduğunun altını çizen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Bașkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, șöyle konuștu: “Türkiye enerjide büyük oranda dıșa bağımlı. Toplam enerji tüketiminin sadece yüzde 25’i yerli kaynaklardan, yüzde 75’i doğalgaz, petrol gibi ithalata dayalı fosil yakıtlardan karșılanıyor. Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin yaklașık yüzde 31’i ise binalarda kullanılıyor. Oysa binalarda enerji verimliliği ile enerji ithalatında yüzde 20 tasarruf sağlayabiliriz.” Sera Gazı Emisyonuna Dikkat! Atmosferdeki sera gazı salımının kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan

KÜÇÜKOĞLU, “Ülkemizin sera gazı emisyonlarının düșürülmesi, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istikrar için oldukça önemli. Küresel sera gazı emisyon kaynaklarının yüzde 75’i enerji eldesi, sanayi, ulașım, ısıtma-soğutma ve binalar nedeniyle olușuyor. Enerji verimliliği sadece enerji maliyetini düșürmekle kalmayacak, daha büyük tehdit olan sera gazı emisyonlarını da düșürecek. Enerji üretiminden enerji tüketimine 2023 Vizyonu ile belirlenen yüzde 20 enerji tasarrufu, yüzde 38,8 yenilenebilir enerji, yüzde 20 sera gazı emisyon düșürülmesi hedefleri, sanayicilerimizin üretimleri ve ürünleri ile daha hızlı gerçekleșebilecektir” diye belirtti. Dünyada Yeșil Bina ve Sürdürülebilir Malzemelerin Kullanımı Artıyor Kaynakların akılcı ve etkin kullanılmasının günümüzde daha önemli hale geldiğini vurgulayan KÜÇÜKOĞLU, șunları söyledi: “Dünyada sadece son 30 yılda ormanların 5’te 1’i yok oldu. Çevreyi korumaya yönelik tedbirler, ekolojik dengeyi koruyarak sürdürülebilir bir gelecek inșa etmemizde önemli rol oynayacaktır. Tüm dünyada yeșil bina ve sürdürülebilir malzemelerin kullanımına yönelik talep artıyor. Çevre dostu binalar ve akıllı kentlerin planlandığı bir süreçte inșaat malzemesi sanayisinin sorumluluğu daha da artıyor. Gelecek nesillere daha temiz ve daha sağlıklı bir çevre bırakmak adına sürdürülebilir yapılara odaklanmalı, bunun için de çevre dostu malzemeler geliștirmeye öncelik vermeliyiz. Türkiye inșaat malzemesi sanayicileri olarak, bașta ülkemizdeki sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karșılanması için inovatif ürünler geliștirmeye devam etmemiz çok önemli.”



Sektör

68

Șișecam Topluluğu’dan Virüs ve Bakterilere Karșı “V Block” Teknolojisi Cam sektörünün küresel oyuncusu Şişecam Topluluğu, cam yüzeylerdeki virüs ve bakterileri etkisiz hale getiren özel bir kaplama teknolojisi geliştirerek bir ilke daha imza attı. Șișecam Topluluğu, sahip olduğu üstün Ar-Ge kabiliyeti ve üretimden gelen gücünü birleștirerek, dünyada cam ev eșyası alanında çok önemli bir ilke imza attı. Yüzde 100 yerli teknolojiyi öncelikle cam ev eșyası ürünlerine uygulayacak olan Șișecam Topluluğu, ürünlerini Türkiye’de satıșa sunduktan sonra tüm dünya pazarlarına da açacak. Șișecam Topluluğu tarafından geliștirilen “Antimikrobiyal V-Block Teknolojisi” normalleșme sürecine olduğu kadar, Türkiye ekonomisine de büyük ölçüde katkı sağlayacak. Turizm Sektörüne Katkı Sağlayacak Șișecam Topluluğu Yönetim Kurulu Bașkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet KIRMAN, dünyanın sayılı cam üreticilerinden biri olan Șișecam’ın bu özel teknolojiyi 45 yıllık Ar-Ge birikimi sayesinde, 2 ay gibi rekor bir sürede geliștirdiğine dikkat çekti. KIRMAN, “Alanında dünyanın önde gelen Ar-Ge merkezlerinden biri olan Șișecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi tarafından geliștirilen bu teknolojiyi cam ev eșyası üzerine dünyada ilk kez uygulayan cam üreticisi olmanın heyecanını yașıyoruz. Gerekli resmi izin süreçlerinin tamamlanmasının ardından “Antimikrobiyal V-Block Teknolojisi” ile donatılan ürünlerimizin ülkemizde kullanılmaya bașlanması ile birlikte tüketicilerin özellikle otel, kafe ve restoran gibi dıș mekânlardaki sağlık endișelerinin azalacağına ve bu önemli bulușun turizm sektörüne katkı sağlayacağına, ihracat gelirlerimizi de artıracağına inanıyoruz” dedi.

Șișecam Topluluğu TSE’den “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” Alan İlk Cam Üreticisi Oldu

Şişecam Topluluğu, küresel salgının başlangıcından bu yana hayata geçirdiği en üst düzeydeki önlem ve uygulamalarıyla Türk Standardları Enstitüsü’nden (TSE) “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” alan ilk cam üreticisi olarak, bir ilke daha imza attı. Türkiye’nin en köklü sanayi kurulușları arasında yer alan Șișecam Topluluğu, sektöründe lider ve öncü olarak gerçekleștirdiği ilklere bir yenisini daha ekledi. Küresel salgının bașlangıcından bu yana tüm çalıșanları, iș ortakları ve müșterilerinin sağlığını korumak amacıyla en üst düzeydeki önlem ve uygulamaları hayata geçiren Șișecam, Türk Standardları Enstitüsü’nden (TSE) “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” alan ilk cam üreticisi olma bașarısını gösterdi. Șișecam Topluluğu bünyesinde Cam Ambalaj Grubu’nda faaliyet gösteren Anadolu Cam Sanayii A.Ș. Mersin Fabrikası, TSE tarafından yayınlanan Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’ndaki koșulları sağladığı için kabul edilen bașvurusu sonrasında, TSE’nin detaylı kontrolünden geçti. Kılavuz kapsamındaki “Korunma ve Kontrol Önlemleri”, “Uygulamaya yönelik önlemler, “Eğitim”, “Atık Yönetimi”, “Sosyal ve Ortak Kullanım Alanları”, “Temizlik”, “İș Sağlığı ve Güvenliği Ekipmanları” gibi ana bașlıklarda gerçekleștirilen denetim sonucunda, Șișecam’ın Mersin’deki cam ambalaj üretim tesisi, Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ni almaya hak kazandı. Șișecam Group Has Become The First Glass Producer That Has Received the “Covid-19 Safe Production Certificate

Șișecam Düzcam Met with European Architects in Albania Șișecam Düzcam, the leading flat glass producer of Europe, participated in Share Tirana 2020 in Albania. Șișecam Düzcam met with European architects and engineers in Share Tirana 2020 in which it is involved as an event partner.

Șișecam has blazed a trail, and become the first glass producer that has received the “Covid-19 Safe Production Certificate” from Turkish Standards Institute (TSE), thanks to the highest level of measures and applications it has implemented since the outbreak of the global pandemic.



Sektör

70

Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN: “Türkiye, Küresel Tedarik ve Değer Zincirinin Yeni Adresi Olarak Çok Büyük Fırsatlar Barındırıyor” Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN başkanlığında gerçekleşen 15’inci İstişare Toplantısı’nda, pandemi döneminde tedarik ve değer zincirinde yeni adres arayışları masaya yatırıldı. teșvik mekanizmaları hazırladıklarını söyledi. Atatürk Havalimanı’ndaki serbest bölgeyi de ilk ihtisas serbest bölgesi olarak tescil ettiklerini ve bu bölgenin ihtisas konusunu bilișim sektörü olarak belirlediklerini anlatan PEKCAN, ihtisas serbest bölgelerinin bürokrasinin azaltıldığı, yatırımcıya tek durak nokta bölgeler olarak hizmet sunacağını kaydetti.

Video konferans yöntemiyle gerçekleștirilen toplantıda konușan Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN, “Dünya artık küresel tedarik ve değer zincirinde yeni adres arayıșları içinde. Türkiye bu anlamda gerçek bir potansiyel sunuyor. Atacağımız doğru ve kararlı adımlarla ülkemiz için bunu bir fırsata çevirmemiz mümkün. Burada doğru stratejiler izlemeli, üretim ve ihracatımızın artması yönündeki faaliyetlere odaklanmalıyız” diyerek Türkiye’nin küresel tedarik ve değer zinciri adresi olarak çok önemli fırsatlar barındırdığına ișaret etti. Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN bașkanlığında gerçekleșen 15’inci İstișare Toplantısı’nda, ekonominin sivil toplum gücü yüksek katılımla temsil edildi. Toplantıya; TOBB Bașkanı Rifat HİSARCIKLIOĞLU, TİM Bașkanı İsmail GÜLLE, TESK Bașkanı Bendevi PALANDÖKEN, TÜSİAD Bașkanı Simone KASLOWSKİ, MÜSİAD Bașkanı Abdurrahman KAAN, YASED Bașkanı Ayșem SARGIN ve TMB Bașkanı Mithat YENİGÜN gibi önemli isimler katıldı.

Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN, toplantıda yaptığı konușmada, pandemi sürecinde daha da hızlanan istișare toplantılarının çok verimli geçtiğini belirterek, burada kendilerine gelen talepleri değerlendirdiklerini, sorunları çözmek için çalıștıklarını, bașka kurum ve kurulușları ilgilendiren talepleri de ilgili mercilere ileterek takipçisi olduklarını söyledi. PEKCAN, “Artık dünya küresel tedarik ve değer zincirinde yeni adres arayıșları içerisinde. Türkiye bu anlamda gerçek bir potansiyel sunuyor. İnșallah el birliğiyle atacağımız doğru ve kararlı adımlarla ülkemiz için bunu bir fırsata çevirmemiz mümkün. Burada doğru stratejiler izlemeli, üretim ve ihracatımızın artması yönündeki faaliyetlere odaklanmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu. STK’lara Destek Çağrısı Toplantıda İhtisas Serbest Bölgelerine değinen PEKCAN, daha fazla katma değerli üretim yapılması, teknoloji odaklı yatırımların ve buna bağlı ihracatın artması için ihtisas serbest bölgelerine yönelik

Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile bu bölgeleri kuracak ana yatırımcı șirketlere sabit yatırım tutarının yüzde 50’sini geçmemek üzere, en çok 10 yıl boyunca faiz ve kar payı desteği vereceklerini dile getiren PEKCAN, “Ayrıca kira, nitelikli istihdam gibi desteklerin yanı sıra gelir, kurumlar vergisi KDV ve gümrük vergisi istisnasından yararlanma imkânı sunulacak. İhtisas Serbest Bölgelerinde genç girișimcilerle teknoloji odaklı yatırım yapacak firmaları bir araya getirmeyi planlıyoruz. STK’larımızın iș ortaklarını da buralara yatırımcı olarak davet ediyoruz. Bu kapsamda STK’larımızın etkin desteğini bekliyoruz” dedi. Ruhsar PEKCAN: “Artık Yeni Hedeflere Odaklanma Zamanı” PEKCAN, mayıs ayında yapılan ticari faaliyetleri șöyle değerlendirdi: “Yavaș yavaș ekonomi de rayına oturmaya bașlayacak. Mayıs ayından itibaren toparlanmaya bașladık. Nisan ayında yüzde 33,4 seviyesinde olan PMI endeksi mayısta yüzde 7,5 puan artarak yüzde 40,9 puana, ekonomik güven endeksi mayısta yüzde 20,4 artarak, yüzde 61,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 8,5 oranında artarak yüzde 59,5’a, perakende ticaret sektörü güven endeksi ise yüzde 5 artarak, yüzde 79’a çıktı. Dıș Ticaret rakamlarımıza bakarsak da; mayıs ayını, nisan ayına göre yüzde 10,8 bir artıșla kapattık. İhracatın ithalatı karșılama oranı da ilk 5 ayda yüzde 74,6 olurken,


Sektör

71

belirledik. Bunun dıșında ETBİS sistemimizin önümüzdeki hafta lansmanını yapacağız ve Türkiye’de ilk olarak e-ticaret istatistiklerini yayınlayacağız. MERSİS’te elektronik belge uygulamamızı bașlattık artık ticaret sicillerini online olarak temin edilebilecek.” Ruhsar PEKCAN: “Uluslararası Temaslarımızı Sanal Ortamda Artırarak Sürdürüyoruz” Beyaz eșya segmentindeki bazı ürünler ile turizmde taksit sayılarını artırdıklarına da ișaret eden PEKCAN, uluslararası ölçekte yürüttükleri çalıșmalar hakkında șu bilgileri verdi: “Bunun yanı sıra sektörel dernekler, ihracatçı birlikleri, iș örgütleriyle de istișarelere devam ediyoruz. Uluslararası temaslarımız sanal ortamda hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda son iki haftada Çin, Güney Kore, Finlandiya, Romanya ve Macaristan’dan muhatap bakanlarla çok verimli görüșmeler gerçekleștirdik. Yurtdıșında görev yapan ticaret müșavirleriyle iș dünyasını bir araya getiren dijital sohbet toplantılarına da bașladık. Bu kapsamda Çin, Rusya, İran, Irak, Azerbaycan ticaret müșavirleriyle toplantılar gerçekleștirdik, bunlar devam edecek. Ticaret müșavirlerimiz, iș insanlarımızın taleplerini bekliyor olacak.”

altın hariç bu oran yüzde 79,9’a çıkıyor. Türkiye yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.5 büyüme ile G20 ve OECD ülkeleri arasında 1’inci sıradaydı. 2’nci çeyrekte pandeminin olumsuz etkileri görülecektir ancak 3’üncü çeyrekten itibaren de toparlanma bekliyoruz. Dolayısıyla artık yeni hedeflere odaklanma zamanı.” Afrika Ülkelerine İnsani Yardım Son istișare toplantısından bu yana sürdürülen çalıșmalar hakkında da bilgi veren PEKCAN, Afrika ülkelerine insanı yardımlarda öncelik tanınması ile ilgili Dıșișleri Bakanlığı, İș Konseyi Bașkanları ile Müteahhitler Birliğiyle ortak bir çalıșma bașlattıklarını kaydetti. PEKCAN, “Buralara iș insanlarımızın da öncülüğünde yardım götürerek ve zor günlerinde yanlarında olarak, ilișkilerimizi daha da geliștirmek istiyoruz.” dedi. Ruhsar PEKCAN: “Sanal Ticaret Heyetleri ve Fuarlar Beklediğimizin Üzerinde İlgi Gördü” Bu sürede gerçekleștirilen sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarların çok bașarılı bir șekilde devam ettiğini, beklediklerinin üzerinde ilgi gördüklerini vurgulayan PEKCAN, “Burada fiziki yani

konvansiyonel fuarcılığa göre bașarılı sonuçlar da aldık. Çünkü buraya iș insanımız sadece gezmek için değil, bir hedefi, amacı için geliyor ve muhatabını da bulursa bunu ticarete dönüștürebiliyor” dedi. E- Ticaret Portallarına Güven Damgası Pandemi döneminde bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaretin, dijitalleșmenin, hizmet sektörünün öneminin daha iyi görüldüğüne dikkati çeken PEKCAN, “Bu konuda Bakanlık olarak çok daha önceden adımlar atmıștık. E-Ticaret portallarında güven damgasını olușturduk ve TOBB’ u da güven damgası sağlayıcısı olarak

Fuarlar İçin Çalıșmalar Yürütülüyor Normalleșme döneminde uyulacak kurallarla ilgili Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda çalıșmaları yürüttüklerini dile getiren PEKCAN, düğün ve nikâhlarla ilgili düzenlemelerin hayata geçirildiğini, fuarlara ilișkin düzenlemeler üzerinde de çalıșıldığını hatırlattı.

Minister of Trade Ruhsar PEKCAN: “Turkey Has Huge Opportunities As The New Address Of The Global Supply And Value Chain” At the 15th Consultation Meeting held under the chairmanship of Minister of Trade Ruhsar PEKCAN, searches for new addresses during the pandemic period in the supply and value chain were discussed.




Sektör

74

9’uncu Kimya Ar- Ge Proje Pazarı Bașvuruları, 9 Ekim’e Kadar Devam Edecek T.C. Ticaret Bakanlığı onayında, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) organizasyonu ve TÜBİTAK desteği ile düzenlenen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı’nın 9’uncusu, bu yıl gerçekleştirilecek. 2011 yılından beri her yıl düzenli olarak gerçekleștirilen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı, kimya sektöründe inovatif ve Ar-Ge yönü güçlü, uygulanabilir fikirleri ticarileștirmeyi hedefliyor. “İlaç”, “medikal”, “boyalar ve yapıștırıcılar”, “plastik ve kauçuk”, “kozmetik-sabun ve temizlik ürünleri” ve “temel kimyasallar” olmak üzere 6 ayrı kategoride bașvuruların değerlendirileceği etkinlikte derece alan proje sahiplerine 600 bin TL ödüm verilecek. Ek olarak ticarileșen projelere verilecek 100 bin TL özel ödül ile ödül tutarı, 700 bin TL’yi bulacak. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı Ödül Töreni 21 Kasım 2020’de Bu yılki etkinliğin bașvuru ve ödül töreni tarihlerini koronavirüs sebebiyle ertelediklerini belirten İKMİB Yönetim Kurulu Bașkanı Adil PELİSTER, “İKMİB olarak, 2011 yılından beri düzenlediğimiz “Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliğimizin bu yıl 9’uncusunu gerçekleștireceğiz. Nisan ayında yapmayı planladığımız etkinliği pandemi dolayısıyla ertelemek durumunda kaldık. Son değerlendirmeler kapsamında pandemi ile ilgili ülkemizdeki gelișmeleri göz önüne alarak, bașvuru tarihini 9 Ekim 2020’ye uzattık. Ödül törenini ise yine gelișmelere bağlı olarak

21 Kasım 2020 tarihinde gerçekleștirmeyi planlıyoruz. Bugüne kadar 8 yılda toplamda bin 3 proje bașvurusu aldık ve proje sahiplerine 1 milyon 156 bin TL nakdi ödül verdik” dedi. 1’inciye 50 bin TL, 2’nciye 30 bin TL, 3’üncüye 20 bin TL Ödül Verilecek Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında akademisyenler, sanayiciler, girișimciler,

müteșebbisler ve öğrencilerden olușan geniș bir katılımcı kitlesinin olduğunu ifade eden PELİSTER, “Amacımız, Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlașmasına katkıda bulunmak ve üniversite-sanayikamu-girișimci iș birliği ile yüksek katma değerli üretimi ve dolayısıyla ihracatı artırmak. Bu yılki etkinliğimiz için 6 ayrı kategoride bașvuru alacağız. Her kategoride; 1’inciye 50 bin TL, 2’nciye 30 bin TL, 3’üncüye 20 bin TL ödül vereceğiz. Ayrıca, ülke ekonomimize kısa zamanda katkı sağlayabilmesi adına, ödül alan projelerden bir yıl içinde ticarileșmiș olan tüm projelere toplamda 100 bin TL ilave ödül vereceğiz. Șimdiye kadar ödül alan projeler içinden bir kısmı ticarilești ve önemli bașarı hikâyeleri ortaya çıktı. Birçoğu için geliștirme çalıșmaları da devam ediyor. Marka olabilmek ve yüksek katma değerli üretim yapabilmek için üniversite-sanayi iș birliğinde etkin olmak gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle İKMİB olarak düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı ekinliğimiz ile hem öğrencilerimize hem profesyonellere destek olmaya çalıșıyor ve sektörümüze de yeni ürünler, projeler kazandırıyoruz. Dolayısıyla sektörümüzün ve ülkemizin gelișimine katkı sağlayacak proje bașvurularını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.



Sektör

76

Șișecam Düzcam,“T Bulușmaları”nı İlk Kez Global ve Online Olarak Düzenledi Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Şişecam Düzcam, “Mimarinin Şeffaf Yüzü” sloganıyla Arkitera Mimarlık Merkezi işbirliğiyle hayata geçirdiği “T Buluşmaları” etkinliğini ilk kez global ve online olarak gerçekleştirdi. da görev yapan NİELSEN, fikirden nihai sonuca kadar 3XN’nin çalıșmalarının mimari kalitesi konusunda karar verici konumunda bulunuyor. The Danish Architectural Association, The Royal Institute of British Architects ve Australian Institute of Architects üyesi olan Kim Herforth NİELSEN, uluslararası mimari yarıșmalarda jüri üyeliklerinin yanı sıra dünya çapındaki sanat akademileri ve üniversitelerde öğretim görevlisi olarak da çalıșmalarına devam ediyor.

Bir hafta arayla iki farklı etkinliğe ev sahipliği yapan “T Bulușmaları”nın ilk konuğu Danimarka merkezli 3XN Architecture’ın kurucusu Mimar Kim Herforth NİELSEN, 2’ncisi ise İngiltere merkezli Zaha Hadid Mimarlık’ın yöneticisi Patrik SCHUMACHER oldu. Yenilikçi ürünleriyle yapı sektörüne ivme kazandıran Șișecam Düzcam, “Mimarinin Șeffaf Yüzü” sloganıyla hayata geçirdiği mimarlık etkinliği “T Bulușmaları”nda; mimarlar, tasarımcılar ve yapı sektörü profesyonellerini bir araya getirdi. Moderatörlüğümü Bilge KOBAȘ’ın üstlendiği etkinliğin ilkine, 3XN Architecture’ın kurucusu Mimar Kim Herforth NİELSEN konuk oldu. NİELSEN, T Bulușmaları için hazırladığı sunumunda mimariye bakıș açısını ve hayata geçirdiği projeleriyle ilgili deneyimlerini aktardı. Bulușmaların 2’ncisinde ise İngiltere merkezli Zaha Hadid Mimarlık’ın yöneticisi Patrik SCHUMACHER, sahip olduğu mimari bakıș açısını, projelerinden örnekler sunarak katılımcılarla paylaștı. Kim Herforth NİELSEN: “Mimari Yapılar İnsan Davranıșlarını da Șekillendiriyor” Konușmasına İngiltere eski Bașbakanı Winston Churchill’in “Önce binalara șekil veririz, sonra kendimize” sözüne atıfta bulunarak bașlayan Kim

Herforth NİELSEN, dijital tasarım, davranıșsal tasarım gibi farklı konulara odaklanan 3XN’de sadece mimarlar değil, psikologlardan antropologlara ve biyologlara kadar çok geniș kesimde farklı rollere yönelik iș imkânı sağladıklarına dikkat çekti. Mimarlıkta önemli olanın bir heykel tasarlamaktan öte insanın gerçekten kullanabileceği binalar tasarlamak olduğunu dile getiren NİELSEN, “Mimari yapılar insan davranıșlarını da șekillendiriyor. Binalardaki farklı kullanım alanları alıșkanlıkları, alıșkanlıklar da davranıșları etkiliyor” dedi. Dünyaca Ünlü Yapılara İmzasını Attı Bugüne kadar çok sayıda prestijli projeye imza atan Danimarkalı mimarlık ofisi 3XN’nin kurucusu ve yönetici ortağı mimar Kim Herforth NİELSEN, 1986 yılında șirketin kurulușundan bu yana ofisin arkasındaki yaratıcı güç olarak tanınıyor. Ofisin yaratıcı yöneticisi olarak

3XN’nin bugüne kadar hayat verdiği Sydney’deki Quay Quarter Tower, Kopenhag Arena, The Blue Planet Akvaryumu, Liverpool Müzesi, Kopenhag’daki Ørestad Koleji, Amsterdam’daki Muziekgebouw Konser Salonu, Lozan’daki IOC Genel Merkezi gibi çok sayıda önemli proje, Kim Herforth NİELSEN’in imzasını tașıyor.

Șișecam Flat Glass Organized “T Meetings” for the First Time Globally and Online Carrying out its activities under the Șișecam Group, the global player of the glass industry, Șișecam Flat Glass held its “T Meetings” event globally and online for the first time, in collaboration with the Arkitera Architecture Center with the slogan of “The Transparent Face of Architecture”.





Sektör

80

Türkiye İMSAD Bașkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU: “Hedefimiz İthalatın 4 Misli İhracat Seviyesine Ulașmak” Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale gelen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısının 35’incisi, “Toparlanma mı, İkinci Dalga mı?” başlığında, online ortamda düzenlendi. Toplantıda katılımcılara seslenen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, “Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır” dedi.

Türkiye İMSAD (Türkiye İnșaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 35’inci kez düzenlenen ‘Gündem Bulușmaları’ toplantısı, 23 Haziran Salı günü 4’üncü kez internet üzerinden, Demirdöküm’ün katkılarıyla gerçekleștirildi. Açılıșını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Bașkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Bașkan Vekili Ferdi ERDOĞAN’ın yaptığı “Toparlanma mı, İkinci Dalga mı?” bașlıklı toplantı; inșaat malzemesi sanayicileri, iș dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konușmacısı Türkiye İMSAD Ekonomi Danıșmanı Dr. Can Fuat GÜRLESEL, küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkilerini ve normalleșme sürecine yönelik değerlendirmeleri paylaștı. Tayfun KÜÇÜKOĞLU: “Yeni Dönemin Yol Haritasını Olușturma Gayretindeyiz” Türkiye’nin salgına karșı dünyanın önde gelen ülkelerine göre daha etkili bir mücadele verdiğini belirten Türkiye İMSAD Bașkanı Tayfun KÜÇÜKOĞLU, șöyle konuștu: “Bugün yeni dönemin yol haritalarını netleștirme, olușturma gayretindeyiz. Pandemi dönemini üretkenlik ve mücadele anlamında yüksek bașarı ile yöneten sektörümüz, șu an geleceğe odaklanma sürecinde. Yașanan global değișikliklerin ülkemizin gelișimini olumlu etkileyeceğine, bu süreçte proaktif, hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerektiğini düșünüyoruz. Türkiye, küresel anlamda daha stratejik, daha güçlü bir ülke olma yolunda önemli bir fırsat yakaladı. Peki, bu fırsatı ne kadar değerlendirebileceğiz? Hem bulunduğumuz coğrafyada hem de dünya ihracat

pazarında öne çıkan ülkelerle rekabetimizi sürdürürken bu zorlu dönemi lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inșaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelișimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulașmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır. Bu potansiyele sahibiz.” Ferdi ERDOĞAN: “Asıl Dıș Pazara Odaklanmalıyız” Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Bașkan Vekili Ferdi ERDOĞAN, Covid-19 salgını sürecinde otel, fabrika, alıșveriș merkezi, hastane, ofis ve benzer yapıların havalandırma sistemlerinin mercek altına alındığını belirterek, “Bütün dünyada havalandırma sistemlerinin kötü olduğu ortaya çıktı. Bir yapının temiz havayla havalandırılmasının çok önemli hale gelmesi, yeni bir alan yarattı. İklimlendirme sektöründe șu anda yeni çalıșmaların bașladığını söyleyebiliriz” dedi. Ferdi ERDOĞAN, șöyle devam etti: “Küresel salgın bir de șunu gündeme getirdi; akıllı șehir, akıllı bina, yeșil ekonominin önemi daha da arttı. Kentleșme, deprem ve sel gibi doğal afetlere karșı düzenlemeler içerirken, salgın hastalık, sağlık ve hijyenin de önemi ortaya çıktı. Bundan sonra inșaat sektörünün ve inșaat malzemeleri sanayisinin sağlıklı yașam için yeni alanlara yöneleceklerini düșünüyorum. Bugün tüketici teșvik paketi ile sektör olarak iç pazara odaklanmamız 2020 ekonomisi büyüme performansı için önemli bir adım ama sürdürülebilir büyüme için yeterli değil. Çünkü iç pazarın bir ekonomiyi kalkındırmaya yetmediğini hep birlikte yașadık. Asıl dıș pazara odaklanmamız gerekiyor.” Dr. Can Fuat GÜRLESEL: “Bölgesel Tedarik Ağları Daha Çok Değer Kazanacak” Toplantıda küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkilerini anlatan

Türkiye İMSAD Ekonomi Danıșmanı Dr. Can Fuat GÜRLESEL, inșaat malzemeleri sanayisi için iç ve dıș pazarda önemli fırsatlar olduğunu ifade ederek, “Küresel ticarette tedarik veya değer zincirlerinin yeniden yapılanması söz konusu. Çin’e ve Asya’ya yüksek bağımlılığın ortaya koyduğu sıkıntılar ve yarattığı endișeler nedeniyle ülkeler, kendi içinde yeni ve farklı tedarik zincirleri yapılanmasına gidecek. Çin’i veya Asya ülkelerini tamamen ikame mi edeceğiz? Hayır, ama tedarik güvenliği, daha yakından tedarik öne çıkacak, tedarikçi ülke sayıları artacak ve bölgesel tedarik ağları daha çok değer kazanacak. Bu gelișmeler Türkiye için șu anda çok büyük bir fırsat. Özellikle içinde bulunduğumuz bölgede Avrupa Birliği ile iș birliğimizi geliștirmeliyiz. Sadece üretici olarak değil, değer zincirlerinin diğer alanlarındaki katma değer yaratan unsurlarını paylașarak, zincirlerde yeniden yer almak çok önemli. Bu önemli fırsatı değerlendirecek șöyle bir takvim de var; 1 Temmuz-31 Aralık 2020 arası Avrupa Birliği’nin dönem bașkanlığını Almanya üstleniyor. Almanya bu 6 aylık dönem içinde Avrupa Birliği’nin yeni tedarik zinciri yapılanmasının da öncülüğünü yapacak. Türkiye ile mevcut Gümrük Birliği’nin yenilenmesi Almanya’nın da talebiyle șu anda gündemde” diye konuștu. Dr. Can Fuat GÜRLESEL: “Güvenli Üretim Sertifikası Hayata Geçebilir” Konușmasında sürdürülebilirlik konusu ve AB Yeșil Mutabakatı’nın halen gündemde olduğunun altını çizen Dr. Can Fuat GÜRLESEL, “Avrupa Birliği, Covid-19’a rağmen bu çalıșmaya halen devam ediyor. Sürdürülebilirliğin yanı sıra sağlık ve hijyen koșullarına uygun üretim yapılması da çok önemli hale geldi. Buna da ‘güvenli üretim’ adı veriliyor. Ülkelerin, güvenli üretim sertifikasını, karbon vergisi ile beraber hayata geçirme eğiliminde olduğu görülüyor” dedi.



Röportaj

82

Albert Genau, Evlerde Tambalkon Devrini Bașlattı “Her yıl en az iki yeni ürün” mottosu ile cambalkon üretiminde lider bir yaklaşıma sahip olan Albert Genau, yeni ürünü ‘Tambalkon’u, “Cambalkon Değil, Tambalkon” sloganı ile satışa sundu. Albert Genau Yönetim Kurulu Başkanı Adil IŞILDAK ile yeni ürünleri üzerine röportaj gerçekleştirdik. rahat ama en önemlisi, güvenli șekilde temizleyebiliyorsunuz.

Tambalkon nedir? Mevcut cambalkon sistemlerimize ilaveten yaklașık 2 yıldır sürdürdüğümüz Ar- Ge çalıșmalarımızın sonucunda tam otomatik çalıșma prensibine sahip olan yeni, patentli sistemimizi “Tambalkon” adıyla dünyada ilk kez geçtiğimiz mart ayında düzenlenen Uluslararası Pencere Fuarı’nda pazara sunduk. Cam balkon sisteminden farklı olarak Tambalkon; tam otomatik, tam temizlenebilir, uzaktan kumandalı, iOS veya Android uygulama ile cep telefonundan da kontrol edilebilen yüzde 100 silinebilir bir camlama sistemidir. Tam temizlenebilir ne anlama geliyor? Standart dikey hareketli camlama sistemleri, balkonun içinde temizlenemez. Ancak burada özellikle orta panelin temizliği önemli. Temizlik için farklı metodlar uygulanıyor. Tambalkonda ise cam panellerin silinebilme metodu Albert Genau patenti altında. Temizlik için dıșarı sarkmaya, merdivene çıkmaya, camın arasına girmeye gerek yok. Albert Genau patentli “Silinebilir Hareketli Cam Panel Sistemi” ile Tambalkon paneller kolaylıkla içeri doğru açılır ve tamamı yüzde 100 temizlenebilir. Kısaca, panelleri temizlik moduna getirdikten sonra sistemi,

Tambalkon’un diğer dikey hareketli cam sistemlerinden farkı nedir? Tüm Albert Genau sistemlerinde olduğu gibi, dikey hareketli sistemleri de biz bir platform üzerinde tasarladık. Bu sayede bayilerimiz de stok tutma ve takip konusunda da avantaj yașıyor. Sadece 24 profil ile tek camlı, ısıcam’Iı, yukarıda toplanır gibi birbirinden farklı 9 sistem üretebiliyorsunuz. Yaklașık 2 yıldır süren Ar- Ge çalıșmalarımızın sonucunda önce Vertifilex ve onun versiyonlarını, geçtiğimiz mart ayında da Tambalkon’un lansmanını yaptık. Tambalkon, diğer dikey hareketli cam sistemlerinden farklı olarak yüzde 100 temizlenebilir ve emniyet mekanizmaları güçlendirilmiș, patentli, test sertifikalı bir camlama sistemidir. Tambalkon’da kullandığımız Albert Genau markalı motoru İtalya’da ürettiriyor ve 5 yıl garanti ile sunuyoruz. Balkon dıșında nerelere uygulanır? Tambalkon, L ve U tipi balkonların dıșında, açılı balkonların düz kısımlarında diğer Albert Genau cam sistemlerine entegre olarak veya yerden yüksekte ve temizlenme ihtiyacı hissedilen her mekânda rahatlıkla uygulanabiliyor. Albert Genau ürünlerinin test sertifikalı olduğunu biliyoruz, Tambalkon’un da test sertifikası var mı? Diğer ürünlerimizde olduğu gibi Tambalkon’da test sertifikasına sahip. Tambalkon ile Uluslararası Akredite Test Ensitüsü tarafından yapılan testlerden en yüksek sınıflarda sonuçlar elde etmeyi bașardık. Tambalkon’un yalıtım düzeyi hakkında bilgi verir misiniz? Hava, rüzgâr, yağmur yalıtımı konularında uluslararası test sertifikalarına sahip olan ürünümüzde, ısıcam’lı cam paneller kullandık. Bu sayede tek camlı cambalkon sistemlerine göre 5 kata varan ısı yalıtımına ulașılabildik. Ayrıca isteğe bağlı güneș


Röportaj

83

kontrollü camlar sayesinde de iklim etkisi azaltılabiliyor. Albert Genau patentli su tahliye kanallı yağmurluk profili sayesinde yağmur suyunun dıșarı aktarımını sağlıyoruz. Bu sistemlerin elektrikle çalıștığını biliyoruz, ya elektrik kesilirse? Tambalkon’un sahip olduğu tam otomatik giyotin cam sistemi sayesinde,

güç kaynağı (UPS) entegrasyonu ile elektrik kesintilerinde de sistemi istediğiniz gibi çalıștırabilirsiniz. Uzaktan kumanda veya cep telefonu ile yönetiliyorsa, akıllı ev sistemlerine adapte edilebilir mi? Tambalkon sistemini, akıllı ev sistemlerine entegre edebilir veya evinizdeki wi-fi bağlantısı üzerinden mobil uygulaması sayesinde evde olmaksızın kontrol edebilirsiniz. Bașka ne gibi özellikleri var? Tambalkon’da bir bașka patentli yenilik de el/parmak sıkıșmasını engelleyen hareketli trabzan. Bu sistem, cam panellerin açılısı sırasında, olası el/parmak sıkıșma problemlerini önlüyor. Diğer bir özellik ise SafeGuard adını verdiğimiz sağlam bağlantı sistemi ile zincir-panel, panel-panel bağlantısında maksimum güvenlik sağlıyoruz. Her bir panelde 8’er vida bağlantısı ile panel bağlantı güvenliğini en yüksek seviyeye çıkarabiliyoruz. Sizce, Tambalkon yapı sektörüne ne gibi yenilikler katacak? Hepimizin bildiği gibi daire satın alırken, mutfak ferahlığı, ankastre seçimleri, banyo armatürleri gibi etmenler, kararı etkileyen unsurların bașında geliyor. Ancak, salgının olduğu bu dönemde Tambalkon, mimar ve müteahhitler ile daire sahiplerine farklı bir pencere

açmaya bașladı bile. Balkonların yeniden gündeme geldiği için olsa gerek balkon konforu da daha çok önem kazanmaya ve aranmaya bașladı. Tambalkon aranan bu konforu fazlasıyla karșılıyor. Bundan sonrası için yeni bir konut veya yașam alanı tasarlarken de proje sahiplerinin seçimlerinin bu yönde değișiklik göstereceğini düșünüyorum. Tambalkon’un satıșı bașladı mı? Talep nasıl bir seyir izliyor? Tambalkon’u, șu an 200’ün üzerinde bayimizin bulunduğu Türkiye’nin yanı sıra, bașta Avrupa ülkeleri olmak üzere, yurtdıșında aynı anda 60 ülkede pazara sunduk. Aslında biz sistemlerimizde öngörülerimizi kullanarak ve beklentilerin üzerinde ihtiyaç olușturabilecek tasarımlar sunuyoruz. Fakat șu an yurtiçinde ve yurtdıșında Tambalkon’a gösterilen talep, bizim beklentilerimizin de üzerinde oldu. Dolayısıyla çok iyi sonuçlar alıyoruz. Albert Genau Has Opened The Era Of Vertiflex All-Clean In The Houses Displaying a leader’s approach in glassbalcony production with its motto of “at least two products a year”, Albert Genau has put its new product, ‘Vertiflex All-Clean’ on the market with the slogan, “Not Glass-Balcony, But Vertiflex All-Clean”. We interviewed with Albert Geneau’s Board Chairman, Adil IȘILDAK, regarding their new products.




Sektör

86

Șișecam Düzcam, Marmaray ile Kıtalararası Cam İhracatı Yapan İlk Șirket Oldu Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Şişecam Düzcam, cam ihracatında bir ilki gerçekleştirdi. Bilecik’ten Bulgaristan’ın Targovishte şehrine düzcam sevkiyatını Marmaray Boğaz Tüp Geçidi kullanarak yapan şirket, Marmaray ile demiryolu kullanarak kıtalararası cam ihracatı yapan ilk şirket oldu.

Bugün dünyada 10 farklı ülkede üretim yapan Avrupa’nın en büyük ve dünyanın ise en büyük 5 düzcam üreticisi arasında yer alan Șișecam Düzcam, Marmaray tașımacılığı aracılığıyla 110’nun üzerinde ülkeye gerçekleștirdiği ihracatını kesintisiz hizmet avantajı ile daha çok desteklemeyi ve cam ihracatının artmasına katkı sağlamayı hedefliyor. Mayıs ayı itibarıyla Marmaray geçișlerinde deneme yük tașımacılığı seferlerinin bașlatılması üzerine TCDD ile ürünlerinin ebat uygunlukları ve emniyetli bir șekilde tașınmasına yönelik bașvuru süreçlerini bașlatan Șișecam Düzcam, söz konusu geçișler için tașıma uygunluğunu aldı. Demiryolu tașımacılığı ihracatta sevkiyat kanallarının çeșitlendirilmesine olanak tanıması ve teslimatta gecikme riskini azaltması açısından önemli avantajlar barındırıyor. Günlük Sevkiyat İmkânı Yaratıyor İș sürekliliğinin daha da fazla önem kazandığı küresel salgın döneminde

demiryolu tașımacılığının yarattığı günlük sevkiyat imkanı güçlü bir avantaj olarak öne çıkıyor. Bugüne kadar yurt içindeki düzcam üretim tesislerinden Bulgaristan ağırlıklı olmak üzere demiryolu ile ihracat gerçekleștiren Șișecam Düzcam, Lüleburgaz üretim tesisi özelinde hammadde temini için demiryolunu kullanıyordu. Marmaray kullanarak bu kez boğazı da demiryolu ile așan Șișecam Düzcam, bu yolla teslimatlar için bekleme süresini kısalttı. Demiryolu Tașımacılığı, Sevkiyat Kanallarını Çeșitlendiriyor Demiryolu tașımacılığı bir yandan lojistik maliyetlerini azaltırken diğer yandan ihracatta sevkiyat kanallarının çeșitlendirilmesine müsaade ediyor. Böylece kimi zaman teslimatlarına zamanında gerçekleșmesinin önündeki riskleri bertaraf ediyor. Lojistik imkânlarının çeșitlendirilmesi ve maliyet optimizasyonu, Batı Avrupa’da yaygın satıș ağının gücünü daha da artırıyor. Buna ek olarak; demiryolu tașımacılığı

ürün ve hammadde gibi sevkiyatların fabrika ve müșterilere daha hızlı ve kesintisiz ulaștırılmasını kolaylaștırıyor. Müșteri memnuniyetini ve hizmet kalitesinin yüksekliğini çalıșmalarının odak noktası olarak benimseyen Șișecam Düzcam, bu hedefte her geçen gün daha yenilikçi uygulamalarla mükemmelleșme yolunda adımlar atmaya devam ediyor. Șișecam Flat Glass Has Become The First Company That Carried Out Intercontinental Glass Export Via Marmaray Carrying out its activities under the Șișecam Group, the global player of the glass industry, Șișecam Flat Glass has achieved a breakthrough in glass export. Having shipped flat glass from Bilecik to Bulgaria’s Targovishte City via Marmaray Bosporus Tubular Passage, Șișecam Flat Glass has become the first company that carried out intercontinental glass export via railway through Marmaray.











Makale

96

Korkuluk Statiği M.Cüneyt YALÇINKAYA Cephe Statik Mühendisi

P

andemi sürecinde sokağa çıkma yasağı ile beraber biraz olsun nefes alabilmek için kendimizi balkon ve teraslara attık. Bu süreçte evde balkon veya teras gibi alanların önemi o kadar çok arttı ki, emlak sektöründe balkonlu evler ayrıcalıklı olarak pazarlanmaya bașlandı. Hatta sosyal medyada balkonu olanların ve olmayanların toplumsal hiyerarșide farklı sınıflarda bulunduğuna dair mizah içerikli paylașımlar oldu. Balkonu salona katanların pișmanlığı ise ayrı bir trajikomik durum. Peki, uzun süre vakit geçirdiğimiz balkon ve teraslarımızın korkulukları bizim için ne kadar güvenli?

güvenilir ve en geniș kapsamlı yönetmeliklerin bașta İngiltere ve Avrupa da kullanıldığını gördük. Bu sebepten Karakalem Statik olarak korkuluk hesabında British ve Europe standartlarını kullanmaktayız.

Kredi faizlerinin düșmesi ile beraber ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında ciddi bir yükseliș oldu. Konut sahibi olmak isteyenler, evin kullanıșlı olup olmadığından, kullanılan malzemelerin ne kadar kaliteli olduğuna kadar birçok faktörü göz önünde bulunduruyor. “Depreme dayanıklı mı?” gibi teknik içerikli sorular ise alıcının bilgisiyle sınırlı kalıyor. Bir binanın depreme dayanıklılığı statik hesaplar sonucu belirlenmektedir. Fakat statik hesaplar sadece yapının depreme karșı dayanıklılığı hesabında kullanılmaz. Yapıya ait her bir malzemede statik hesaplar yapılmalıdır.

Örnek olarak dıș cephe balkonlarınızda yapılan balkon korkuluklarınızı etkiyecek rüzgâr yükü her katta aynı olmayacaktır. Birinci katta yapılan korkuluğunuz rüzgâra karșı dayanıklı olabilirken, beșinci katta veya onuncu katta yapılan korkuluğunuz rüzgâra karșı dayanıklı olmayabilir. Güvenlik ve emniyet faktörleri de göz önüne katıldığında aslında bu durumun ne kadar önemli olduğunu anlamak zor değil. Marmara da ortaya çıkan son fırtınalarda zarar gören, devrilen, kopan korkulukların haberlerini internetten görebilirsiniz.

Yeni yapılan binalarda dahi görmekteyiz ki, balkon korkuluklarının statik hesapları yapılmamaktadır. İster ferforje korkuluk olsun, ister alüminyum korkuluk olsun, ister bazalı veya gömme cam korkuluk olsun mutlaka statik hesaplarını yapmak gerekir. İnternette arama motoruna sadece “korkuluk kırıldı” yazıp aratırsanız, çeșitli nedenlerle kırılan/kopan korkulukların sonucunda onlarca yaralanma ve ölüm haberleri ile karșılașırsınız. Tabi ki korkuluk deyince aklımıza ilk olarak balkon ve apartman içi korkulukları gelmektedir. Fakat korkuluklar endüstriyel yapılardan yol kenarlarında bulunan yaya korkuluklarına kadar çok farklı kategorilere ayrılmaktadır. Her birinin amaca yönelik yönetmeliği ve hesaplama yöntemi vardır. Bașta İngiltere olmak üzere Avrupa’da korkulukların hangi standartlarda ve hangi hesaplamalar sonucunda tasarımının yapılacağı kesin olarak yönetmeliklerle belirtilmiștir. Korkuluk statik hesabı ülkemizde ise henüz ayrıntılı ve net bir șekilde belirtilmemiș olsa da ilgili makamlar bu konu üzerinde çalıșmaktadır. İngiltere’de yapılacak korkuluklar 15 farklı kategoride değerlendiriliyor ve her birinin hesap yöntemleri kullanılacak malzemeye ve rüzgâr hesabına göre ayrı ayrı yapılıyor. Korkuluk statiği üzerine yaptığımız araștırmalarımız sonucunda, en

Türk standartlarını göz önünde bulundurmak istediğinizde ise öne çıkan en önemli faktör rüzgâr faktörüdür. Yüzeysel olarak baktığınızda rüzgâr yükü hesabında göz önünde bulundurulacak en bilinen tabloyu hatırlatmak amaçlı buraya bırakıyorum. Peki, bizim bu tablodan anlamamız gereken nedir?

Dıș mekân korkuluk statiği rüzgâr hesabı, normal yapı üzerine etki eden yüklerden farklıdır. Normal bir yapıda rüzgâr hesabı yapılırken ya çekme ya da basınç durumundaki en olumsuz yük, hesaba dâhil edilir. Dıș mekân korkuluk statiğinde ise hem çekme hem de basınç durumunda bulunan yüklerin toplamı, hesaba dâhil edilir. İç mekânlarda ise ayrı bir rüzgâr hesabı bulunmaktadır. Tabi ki korkuluk statik hesabında sadece rüzgâr hesabı etken değildir. Hareketli yük ve termal yük de hesaplara dâhil edilmelidir. İnsan yoğunluğuna, bina kullanım amacına göre hareketli yük faktörleri değișkenlik göstermektedir. İncelemelerimiz sonucunda gördük ki, statik hesabı yapılan korkulukların birçoğunda ne yazık ki termal yük etkisi hesaplara dâhil edilmemektedir. Özellikle dıș ortamda bulunan korkuluklar gün așırı güneșe maruz kalmaktadır ve malzemede ısıl genleșme



Makale

98

sonucu iç gerilmeler olușmaktadır. Soğuk günlerde ise büzülme sonucunda yine iç gerilmeler olușmaktadır. Bu durum malzemenin zamanla dayanımını, durabilitesini düșürmektedir ve doğal olarak erken deformasyona uğramasına neden olmaktadır. Bu yüzden termal yükler de önem arz etmektedir ve hesaplara dâhil edilmelidir. Sonuç olarak, alacağınız konuttaki/yapıdaki iç mekânda ve dıș mekânda bulunan korkulukların statik hesaplarının yapılıp yapılmadığını mutlaka sorunuz, hayati önem arz etmektedir. Ürününü veya yapısını satacak olan veya montajını yapacak olanlara tavsiyemiz, korkuluk statik hesaplarını mutlaka yaptırmaları olacaktır. Bunun en önemli iki sebebi vardır. Birincisi statik hesap yaptırmak istemeyip korkuluklarınızı sağlam olsun diye bir birimlik malzeme kullanmak yerine iki birimlik malzeme kullanırsınız bu da size fazla maliyet olarak geri döner. Ya da iki birimlik malzeme kullanılacak yere bir birimlik malzeme kullanırsınız ve en olmadık bir zamanda yaralanma veya ölüme sebep olursunuz. Vicdani sorumluluğun haricinde bilirkiși eșliğinde yapılacak bir inceleme sonucunda taksirle adam öldürmek suçundan hapis cezası almak, kaçınılmaz bir durumdur. TCK85 bu durumu açık bir șekilde belirtmektedir;

(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Tabi ki sadece malzeme çokluğu veya azlığı korkuluğun güvenli olmasında etken değildir. Montajın nasıl yapılacağı da statik hesaplar sonucu belirlenmektedir. Sağlam ya da çok sağlam korkuluk tabirinden ziyade “amaca uygun sağlam korkuluk” tabirini kullanabilmek, statik hesaplar sonucu ortaya çıkar. Statik hesap size optimum düzeyde en ekonomik sistemi montaj etmenizi sağlar. “Felaket bașa gelmeden önce, önleyici ve koruyucu tedbirleri düșünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin bir yararı yoktur” Cephe sistemlerinin statik hesaplarına dair yazılarımız, gelecek sayılarda devam edecektir. Önerileriniz ve talepleriniz olursa statik@karakalem.com.tr adresine mail gönderebilirsiniz.



Makale

100

Yarında Kal Nevin GÜNEY TOK Makine Mühendisi

B

ambașka planlamalarla, stratejilerle ve umutlarla girdiğimiz 2020 yılının henüz bașındayken, bilimsel adı Covıd-19 olan küresel bir sağlık krizine yakalandık. Koronavirüs krizi dünyayı dramatik bir șekilde değiștirdi. Hazırlıklı değildik; hükümetlerin, kurumların ve șirketlerin 2020’yle ilgili yaptıkları tüm analiz, beklenti ve planların anlamını yitirdiği görüldü. Benzeri görülmemiș ciddi önlemler aldık ve almaya da devam ediyoruz. Geçmiște de ciddi salgınlar görülüyordu. Her salgın yeni bir șey öğretir. Covid-19 ile mücadele kapsamında süren ev karantinaları da, konutlarda balkon, pencere, teras, bahçe gibi gün ıșığı alan ve hava akıșını sağlayan mekânsal yapıların insani gerekliliğini tekrar gündeme tașıdı. Zaten insanın günlük hayatının yaklașık yüzde 90’ının binalarda geçtiği düșünülürse, bunu hiç gündemden düșürmemek yararlı olacaktır. Bildiğimiz gibi küresel ısınma ve temiz su arzı gibi çevresel sorunlarla birlikte sürdürülebilir bina, yeșil bina, pasif tasarım, enerji verimli bina gibi kavramlar giderek popüler bir hale geldi. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci de sık sık bu kavramlarla karșılașmamıza neden oluyor. Çünkü bu salgın tüm insanlığın çok da uzak olmayan bir gelecekte çok temel yașamsal ihtiyaçlarını karșılayamaması gibi bir sonuca ulașabileceğimizi de hatırlattı. Tüm bunlar, daha az kaynak tüketen, daha enerji ve su verimli, daha kaliteli yașam alanlarına sahip sürdürülebilirlik kriterlerini ön planda tutan çevre dostu binalara olan gereksinimi önceliğe koydu. Sürdürülebilirlik kriterlerine göre tasarlanmıș ve inșa edilmiș binalar sadece enerji ve su tasarrufu sağlamamaktadır. Kullanıcıların sağlığına ve konforuna da önem vermektedir. Binalar tasarlanırken iç mekân hava kalitesi, doğal aydınlatma, sıcaklık ve nem kontrolü, atık yönetimi gibi insan sağlığını direkt etkileyen unsurlar planlanmakta, ayrıca inșaatında kullanılan yöntemler ile son kullanıcıya daha temiz bir ortam bırakılması hedeflenmektedir. Nasıl mimarlıkta doğru tasarımdan bahsetmek pek mümkün olmuyorsa, cephe için de aynı șeyi söylemek yerinde olacaktır. Cephe, bir binanın enerji verimliliği ve konfor gereksinimlerini karșılayan ana yapıcı unsurudur ve burada doğru yerine “tercihler’’ söz konusudur. Bu nedenle sistemin türü, cephe tasarımı ve akılcı çözümler; sağlıklı bir iç mekân ve konfor için kritiktir. Cephe tasarımında sürdürülebilir tasarım parametreleri düșünülerek, enerji verimli dolayısıyla çevre

etkileri düșürülmüș ve konfor șartlarını sağlayan bir bina olarak tasarlandığında, “tercihler’’ söz konusu olmaktadır. Tasarım așamasında birçok alternatif senaryo test edilir ve en optimum çözüm tercih edilir. Bu optimum çözümün bulunması sürecinde bina cephesine dair parametrelerden birinde yapılacak bir değișiklik, binanın enerji talebini değiștirecek ve ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma sistemlerini de doğrudan etkileyecektir. Ancak sistem performansının analizinin, enerji veya bütçe kararlarının, gerçekleștikten sonra doğrulamaya çalıșmak yerine, tasarım sürecine entegre edilmesi gitgide kolaylașmaktadır. Tasarımın en bașında cephede alternatif tasarımların karșılaștırmalı performans çalıșması için enerji modellemesi yapılırsa, optimum çözüme daha kolay ulașılabilir. Sayısal analiz yöntemlerinden ve bilgisayarlardan yararlanarak binanın tüm enerji harcamalarının yıllık, aylık, günlük ve hatta saatlik simule edilerek ortaya çıkarılması “yeni normal” olacaktır demek, pek yanlıș olmayacaktır. Yarın, yalnızca tecrübeye dayanarak çözümlerin bulunması asıl mümkün olmayacaktır. Yarını düșünmek ve “yeni normal”de bizleri nelerin bekleyeceğini konușmak için hesaplarımızdan duyurusunu yaptığımız günlerde Instagram’da sektörden alanında uzman kișilerle canlı yayında, “Yarında Kal’’ programında bulușuyoruz. Siz de @nevintok ve @karakalemcephe hesabından takip edebilirsiniz. Sağlıkla kalın.



Makale

102

Varda Bina Teknolojileri ile Kapılar Sizin İçin Açılıyor Fikret YILMAZ

eni sayımızdaki köşemde, yerli ve milli ürünleriyle Türkiye’nin dünyadaki vitrinine değer kazandıran Varda Bina Teknolojileri firmasının yetkilisi Murat KARA ile gerçekleştirdiğimiz sohbet buluşmasına yer vermek istedim.

Y

Türkiye’de ürettiği ürünleri dünya ülkelerine kazandıran, bu yönüyle Türkiye markasına ve ekonomiye yüksek bir katma değer sağlayan Varda Bina Teknolojileri, yarattığı istihdamla da iş gücüne büyük bir katkı sunuyor. Özellikle içerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi, firmanın ürettiği ürünlerin ne kadar hayati olduğunu bize gösterdi. Sadece üretimde değil, Ar-Ge ve inovasyonda da oldukça güçlü olan bu firma, geliştirdiği en yeni teknolojilerle yaşamımızın her anında kendine bir yer edinmeyi başardı. Bugün pek çok yerde gördüğümüz otomatik kayar kapıları, geliştirdiği en yeni teknolojilerle evlerimize kazandırdı. Bir

başka ifadeyle, evlerimizin kapılarında “Otomatik Açılım” yarattı. Geliştirdiği otomatik açılım mekanizması, evlerde giderek yaygınlaşıyor. Firmanın bu başarısını duyduğumda çok heyecanlandım ve hemen Varda Bina Teknolojileri firmasının yetkilisi Murat KARA ile bir araya gelmek için bağlantı kurdum. Kendisinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbeti aktardığım yazımı, ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Gelişime açık, yenilikçi ve üstün teknolojileri çok iyi kullanmasını bilen Varda Bina Teknolojileri ile ”Açıl susam açıl” repliğiyle yer edinen, uzay filmlerinde en önemli enstrüman olarak işlenen otomatik kapılar, artık Türkiye’de üretiliyor. Murat KARA kardeşimiz de bu kapıların, yerli sermaye ve yerli beyin gücüyle en kaliteli malzemeler kullanarak ülkemizde üretilmesine liderlik ediyor. Keyifli sohbet için kendisine teşekkür ediyor, başarı hikâyesine yeni başarılar eklemesini diliyorum. değiștirdi. Zira Çin’e gitmeden önce onların sahip olduğu teknoloji ve standartlar benim için ulașılmazdı. Ardından Çin’de gördüğüm manzara beni çok șașırttı. Neredeyse dünyadaki her ülkeye satıș yapan bu ülkenin üretim standartlarını ve teknolojilerini gördüğümde, daha iyisini Adana’da, kendi șehrimde üretebileceğimi gördüm. Çin’e yaptığım ziyaret; kendime, elemanlarıma ve sahip olduğumuz olanaklara güvenimi arttırdı ve șimdi en az onlar kadar iyi ürünleri Adana’da üretiyoruz.

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1982 yılında Adana’da doğdum. Mersin Üniversitesi Endüstriyel Otomasyon mezunuyum. Öğrenci değișim programı ile 1 sene İspanya Sevilla’da otomasyon eğitimi aldım. Ayrıca Eskișehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Ne kadar zamandır bu sektörün içindesiniz? Okulda eğitim aldığım branș üzerine meslek sahibi olmanın avantajlarını yașıyorum. 2006 yılından bu yana otomatik kapı sektöründe faaliyet gösteriyorum. 4 yıl önce Adana’da Varda Bina Teknolojileri firmasını kurdum. Firmamızda otomatik kapı imalatına yönelik üretim yapıyoruz. Biraz firmanız Varda Bina Teknolojilerinden bahsedebilir misiniz? Adana’ da TSE standartlarında fotoselli kapılar, magnetik mıknatıslı kapılar ve 90 derece açılan kapıları yüzde 100 yerli olarak üretiyoruz.

Gücümüzü yerli sermaye, yerli beyin gücü, yerli ișçilik ve yerli üretimden alıyoruz. Teknoloji ve güvenlik açısından her yıl kendimizle yarıșıp, dünya çapındaki yeniliklere liderlik ediyoruz. Çin’in üretimini kaliteli bulmayıp bu sektöre girdiğiniz doğru mu? Sektöre girișim daha önce. Ancak Çin’e yaptığım ziyaret kendi ișime bakıșımı

Otomatik kapı sektörü denilince ne anlamalıyız? Otomatik kapı modelleri, örneğin farikalarda kullanılan seksiyonel endüstriyel kapılar, hızlı PVC kapılar, genel olarak sitelerde demir kapıları açan yana-kayar bahçe motorları, kollu bariyerler, market girișlerinde kullanılan fotoselli camlı kapılar, otel girișlerinde bulunan döner kapılar, petrol istasyonlarının tuvaletlerinde bulunan kanatlı 90 derece kapılar ve son yıllarda ev içerisinde kullanılan magnetik mıknatıslı kapılar gibi modeller akla gelebilir. Bu


Makale

103

ürünlerin tamamını Türkiye’de yerli olarak üretiyoruz. Otomatik kapı sektörünün Türkiye’de gelișim sürecini nasıl buluyorsunuz? Otomatik kapılar hayatımıza yaklașık 30 yıl önce girdi. Ülkemizde 15 yıl öncesine kadar yerli üretim neredeyse yok denecek kadar az, hayali bile kurulamayacak noktada iken; bu gün birçok yerli marka dünya pazarına kapı ihraç ediyor. Kısa bir süre öncesine kadar, otomatik kapı modellerini ülkemizde üretmek bir hayaldi. Geldiğimiz noktada yerli imalat, tüm otomatik kapı modellerini kapsıyor. En az dünya üzerindeki en iyi örnekler kadar da bașarılıyız ülke olarak. Firma olarak pandemi döneminden nasıl etkilendiniz? Pandemi nedeniyle yașanılan sıkıntılı ve zorlu günlerde, dıșa bağımlılığın olmaması ve yerli üretimin ağırlık kazanması

avantaj oldu. Salgının getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda, sahra hastanelerinde ve çoğu sağlık kurulușunda teması önlemek amacı ile otomatik kapılar kullanıldı. Dünyada kriz beklenirken Türkiye’de kapı üretim hacmi arttı. Șu anda Varda Bina Teknolojileri olarak tam kapasite ile 7/24 çalıșıyoruz. Gelecek günlerde nasıl bir sürecin bizi beklediğini düșünüyorsunuz? Bilim Kurulu, insan giriș çıkıșı olan yerlerde elle teması engellemek amaçlı, fotoselli kapının ve mevcut kapıların 90 derece otomatik kanatlı kapılara dönüștürülmesi tavsiyesinde bulundu. Bu da bizim iș yükümüzün artması anlamına geliyor. Bununla birlikte Türkiye’de yerli imalatın gelișmesi için devletimiz tarafından araștırma geliștirme projelerine çeșitli destekler veriliyor. Bir bakanlık yetkilisinin röportajında araștırma geliștirmenin yanı

sıra tasarım desteğinin de önümüzdeki yıllarda imalatçılara verileceğini okudum. Biz yerli imalat otomatik kapılarda bu yaklașımdan yola çıkılarak, teknolojik anlamda iyi olmanın yanı sıra, güzel görünmesine ve șık bir tasarıma sahip olmasına da özen göstererek üretimlerimize devam etmek istiyoruz. Son söz olarak söylemek istediğiniz bir șey var mı? 90 derece kanatlı kapı mekanizmaları, yakın gelecekte iș yerlerinde, cafe, restoranlarda, hastanelerin personel odalarında, hatta evler de bile kullanılacak gibi görünüyor. Hayatımızda birçok konuda teknolojiden faydalandığımız bu süreçte, kapılarımız da teknolojik olduğunda hem rahatımızı, hem enerji tasarrufumuzu, hem de sağlığımızı daha fazla koruyabileceğiz. Biz de kapılarımızda kullandığımız tüm parçaları Adana’da üreterek tüm dünya pazarında yerimizi almıș bulunmaktayız. Üretim performansımızı, örnek bașarı hikâyemizi sizlerin ve Win&ARTProje / ALU&Art Dergileri sayesinde kamuoyuna yansıtabiliyoruz. Bizlere verdiğiniz destek için ayrıca teșekkür ediyorum.




Alfabetik olarak sıralanmıştır





5HNODP úQGHNV ABC KİMYA

55

ABG GROUP

Ön Kapak

ADANA CAM

92-93

ADOPEN AKD KURUMSAL DANIŞMANLIK AKPÜRÇEK AVK GRUP AYPEN BİRSAN

51

NUR ZAMAK

53

PAGEV

21

15 PİDOSAN

107

PROCESS

41

PROLINE

29

111 49 Alt Bant 58-59 104

ÇİÇEK RESTAURANT

88

D2D DEKORATİF

37

DÖRTEL MAKİNE

105

ELİT KALIP

NICE

Arka Kapak

PUSULA DEKORATİF PÜKAB

87

PÜKAD

81

ROTA / BAYKAN / LOCUS

31

SERCAIR

EMRE KALIP

14

SEYAD

ENDOW

39

SOLARWIN

ERSAŞ

1

EXPOTİM FUARCILIK FEMAY / ERPLAST FULL PANJUR

84-85

İNOX

65 Üst Bant-33 61

KAYAPEN

Logo

KONEAX

72-73

KÜLÇA ÇELİK KAPI

97

LCF

67

MELİS KAĞIT

63

MIESSO / BURHANZADE

90 112

SOUDAL

35

STARIUM / DOORIUM

77

TEKSAN

95

78-79 47

KAYA GRUP

Arka Kapak içi-Logo

75

IŞILDAK / ALBERT GENAU

KARPEN

Katlmalı Kapak-Sırt

Ön Kapak İçi

TÜYAP FUARCILIK

13-99

VEKA

19

VHS

23

VORNE

17

WINAKS

69

WINGAR

45

WINPERAX

4-5

WINTÜRK

43

YELKEN / FORNAX

27

LQIR#ZLQDUWSURMH FRP ZZZ ZLQDUWSURMH FRP






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.