PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législatives FRANCE06
WWW.ZAMANFRANCE.FR
“Sıla yolu hüzün yolu olmasın.” diyorsanız bu uyarılara dikkat! r
Gurbetçiler her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz tatilini Türkiye’de değerlendirmek için hususi araçları ile yola çıkacak. Senelik izinlerini memleketlerinde geçirmek isteyen Fransalı Türklerin, sorunsuz bir şekilde yolculuk yapmaları için araçlarının gerekli bakımlarını yaptırmaları büyük önem taşıyor. Peki uzun yola çıkmadan önce araçlar yolculuğa nasıl hazırlanır, uzun yola gidilirken nelere dikkat edilmelidir? Saint-Etienne’de otomobil tamircisi olan Yunus Irmak, uzun yola çıkacak vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu. Yaklaşık yirmi yıldır otomobil tamiri ile uğraşan Irmak, yola çıkmadan en az iki hafta önce araçların bakım ve kontrollerini muhakkak yapılması gerektiğini söyledi. RİSMAİL ÇITAK, GÜNDEM 07
Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ? TURQUIE07
Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque TURQUIE09
8 - 14 HAZİRAN 2012 N° 218 Prix : 2 €
28 Şubat’ta yurtdışı Türkleri de fişlenmiş 28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre ettiği Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üniversitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış.
-
28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak’ın deşifre ettiği Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üniversitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış. BÇG’nin Refah Partisi’nin kapatılması için Yargıtay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği dosyada, ‘Tarikat gruplarının yurtdışı organizasyonları’ başlıklı bölümde vatandaşlar ‘Süleymancılar’, ‘Fethullah Gülen Gru-
bu Nurcular’ ve ‘Milli Görüş’ tanımlamalarıyla tek tek fişlenmiş. RP ve Erbakan’a yönelik çok ağır ifadeler yer aldığı raporda ‘Müşahede olunmakta, duyumu alınmıştır, kanaatine varılmıştır’ gibi somut olmayan suçlamalar yer alıyor. BÇG’nin belgesiz ve delilsiz suçlamaları sonunda Refah Partisi kapatıldı. Fethullah Gülen ise illegal yapının kasetler üzerinde yaptığı çalışmayla önce medya infazına, ardından tek kişilik örgüt suçlamasıyla yargılandı. Yıllar süren itiraz davalarının ardından beraat etti. RGÜNDEM 05
Sayıca çokuz Siyasette yokuz!
Hollanda, Belçika, Hollanda, Almanya, Almanya, Belçika, Yunanistan, Avusturya,İsveç İsveç Yunanistan, Avusturya, veveDanimarka’da toplam3232 Danimarka’da toplam Türkiyekökenli kökenli milletvekili Türkiye milletvekili bulunuyor. bulunuyor.
Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada başarılı sonuçlar elde ediyor. Hollanda’da 13, Almanya’da 10, Belçika ve Yunanistan’da 3’er milletvekili çıkaran Türkler, toplamda 32 Türkiye kökenli adayı Parlamento’ya yolladı. Aynı durum Fransa’da geçerli değil. Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı ikinci ülke olan Fransa’da Türkleri temsil edecek tek bir vekil bile yok. Fransa’da çifte vatandaşlığa sahip 200 bin civarında Türk seçmen olduğu tahmin ediliyor. TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporuna göre Türk toplumunun büyük çoğunluğu seçimlerde oy kullanmıyor. 1BAYRAM ŞEN, POLİTİKA 03
“Kayınvalidem gelecekmiş, lütfen vize verilmesin.” r
Dışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi, yurtdışındaki vatandaşlar için bir nevi ‘Hızır Acil Servisi’ gibi. Sınır ötesinde sorun yaşayanlar için 7/24 çalışan merkeze ilginç telefonlar geliyor. Kaynanasının gelmesini istemeyen Fatma Hanım’dan, izin ve vize sorunları sebebiyle Türkiye’ye gidemeyen Türk vatandaşlarına hatta Rusya’da yolda kalan ve donmak üzere olan Tır şöforüne kadar her türlü telefonlar bunlardan sadece birkaçı. RYAŞAM 15
Fransa Kickbox Şampiyonu Givors’dan rTOPLUM 10
Etude Plus Marseille, aileleri eğlendirdi rEĞİTİM 16
Metz, Bahar Festivali’nde binleri ağırladı rTOPLUM 12
03 POLİTiKA
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Fransa’da yaşayan Türk sayısı: 500 bin
Türk kökenli milletvekili sayısı: ‘0’ Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada başarılı sonuçlar elde ediyor. Hollanda’da 13, Almanya’da 10, Belçika ve yunanistan’da 3’er milletvekili çıkaran Türkler, toplamda 32 Türkiye kökenli adayı Parlamento’ya yolladı. Aynı durum Fransa’da geçerli değil. Avrupa’da en fazla Türkün yaşadığı ikinci ülke olan Fransa’da 1965 yılından bu yana bulunan Türkleri temsil edecek tek bir milletvekili bile yok.
BAYRAM ŞEN PARiS Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenliler, siyasi arenada da söz sahibi oluyor. 27 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkede sayıları 5 milyonu bulan Türkiye kökenliler, yerel seçimlerde birlikte hareket ederek, kendi milletvekili adaylarını Parlamento’ya gönderiyor. Hollanda Avrupa’da en fazla Türk milletvekiline sahip ülke olarak öne çıkarken, en fazla Türk nüfusun yaşadığı ülke olan Almanya Türk kökenli milletvekili sayısında ikinci, Belçika ve Yunanistan üçüncü sırada yer alıyor. Danimarka, İsveç ve Avusturya’da bulunan Türkler sayıca az olmalarına rağmen Meclis’e birer vekil göndermeyi başardı. Toplam 32 Türkiye kökenli milletvekilinin olduğu Avrupa ülkelerinde Fransa, nüfus yoğunluğunda ikinci olmasına rağmen Türk kökenli milletvekilinin olmadığı ülke olarak dikkat çekiyor. 1965 yılında imzalanan iş gücü antlaşmaları sonrası gurbetçi işçileri ağırlamaya başlayan Fransa’da henüz Türkleri temsil edecek bir milletvekili yok. Fransa’da yaklaşık 500 bin Türkiye kökenli yaşıyor ve Fransız vatandaşlığına geçen Türk vatandaşı sayısının 180 ile 200 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
-
AVRUPA’DA EN FAZLA TÜRK KÖKENLİ VEKİLİ OLAN ÜLKE HOLLANDA
Türk nüfusun siyasi arenada en başarılı olduğu ülke Hollanda. Ülke genelinde 2 Mart 2011’de yapılan eyalet seçimlerinde 12 Türk kökenli aday milletvekili olarak Parlamento’ya adım attı. Devlet Planlama Teşkilatı verilerine göre 1946-2008 yılları arasında 372 bin 728 Türkün yaşadığı Hollanda’da 260 bin Türk Hollanda vatandaşlığına geçti. Almanya ise Avrupa ülkelerinde en fazla Türk siyasetçinin bulunduğu ikinci ülke. Almanya’da yapılan son seçimlerde 10 Türk kökenli isim Meclis’te yer aldı. 1 milyon 629 bin 429 Türkün yaşadığı Almanya’da 1972-2009 yılları arasında 778 bin Türk Alman vatandaşlığına geçti. Belçika’da yaşayan ‘Türk asıllı’ göçmen sayısı 218 bin 832. Belçika’da ikamet eden Türklerin yüzde 82,1’i yaşadığı ülkenin vatandaşlığına geçerek diğer Belçikalılar gibi her hakka sahip oldu. Sayıları 190 bini bulan Belçika Türkleri genel seçimlerde, farklı partilerden 3 Türk kökenli adayı federal milletvekili yapmayı başardı. Yunanistan’da yapılan milletvekilliği erken genel seçimlerinde Batı Trakya Türk azınlığı 3 milletvekili çıkardı. Yunanistan’da 2006 yılı resmi verilerine göre 48 bin 880 çifte uyruklu Türk vatandaşı yaşıyor. Yunanistan’da yaşayan Türkler ile birlikte toplam sayı 130 ile 200 bin civarında değişiyor.
115 BİN TÜRK KÖKENLİ AVUSTURYA VATANDAŞLIĞINA GEÇTİ
Avusturya İstatistik Kurumu’nun 2010 verilerine göre Avusturya’da toplam 250 bin civarında Türk veya Türk kökenli vatandaş yaşarken, 115 bin Türk kökenli Avusturya vatandaşlığına geçti. Avusturya’daki Türk kökenli milletvekili sayısı ise Danimarka ile aynı. Danimarka’da 2011’de gerçekleştirilen genel seçimlerde, bir Türk kökenli vekil Parlamento’ya girdi. AB İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerine göre Danimarka’da 57 bin 129 bin Türk yaşıyor. İsveç’te 2010 yılında yapılan seçimlerde Çevre Partisi milletvekili olan Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı. Resmî verilere göre 63 bin 580 Türk vatanda-
AVRUPA’DAKİ TÜRK MİLLETVEKİLLERİ şının yaşadığı İsveç’te İsviçre vatandaşlığına geçen Türk sayısı ise 51 bin. İsveç’te 2010 yılında yapılan seçimlerde Çevre Partisi milletvekili olan Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı.
2008’DE 98 TÜRK KÖKENLİ FRANSIZ VATANDAŞI BELEDİYE MECLİSLERİNE SEÇİLDİ
Fransa dışında kalan Avrupalı Türkler nüfussal üstünlüklerini siyasi güce dönüştürdü. Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya ve Danimarka’da yaşayan Türkiye kökenlilerin desteğini alan 32 Türk kökenli milletvekili bulundukları ülkelerin parlamentolarında görev yapıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu raporlarına göre, Mart 2008’de yapılan yerel seçimlerde 98 Türk kökenli Fransız vatandaşı Belediye Meclislerine seçildi. Bunların 22’si Lyon, 7’si Marsilya, 39’u Paris ve 30’u Strasbourg bölgelerinde görev yapıyor.
TÜRKLERİN SİYASETTE AKTİF ROL ALMASI ENGELLENİYOR
Yine aynı raporda Türklerin siyasi arenadaki sorunları olarak üyesi oldukları partilerde aktif görev almalarının engellendiği, Türk toplumunun büyük bir çoğunluğunun seçimlerde oy kullanmadığı ya da Fransız vatandaşlığına geçmediği ve Fransa’daki siyasetten çok Türkiye’deki siyasetle ilgilendiği ifade ediliyor.
eti Devlet Bakanı HOLLANDA: Avrupa ülkelerindeki Türk Brüksel bölge hüküm ı ve Zuhal DeAlmac m nüfusu sıralamasında üçüncü sırada yer Emir Kır, Merye attı. adım entoya parlam alan Hollanda’da 12 Türk kökenli mil- mir, letvekili seçimlerden zaferle çıktı. Hollanda genelinde 2 Mart 2011 tarihinde YUNANİSTAN: milletvekilliği yapılan eyalet meclisi seçimlerine göre Yunanistan’da yapılan erinde Batı Trakya yeni dönemde Adnan Tekin, Mehmet erken genel seçiml ekili çıkarmaUygun, Zafer Yurdakul, Bahattin Erbaş, Türk Azınlığı 3 milletv man, Ayhan Hacıos t Yasemin Çegerek, Ünal Sözen, Nuret- yı başardı. Ahme k milletZeybe in Hüsey tin Altundal, Bayram Erbişim, Ömer Karayusuf ve . seçildi Kaya, Dursun Kılıç, Selçuk Öztürk ve vekili Zafer Aydoğdu milletvekili seçildi.
AVUSTURYA:
ALMANYA: Almanya’da son seçimlerde
10 Türk kökenli isim milletvekili oldu. Ülker Radziwill, Dilek Kolat, İlkin Özışık ve Erol Özkaraca, Özcan Mutlu, Turgut Altuğ ve Canan Bayram, Hakan Taş ve Evrim Baba ve Emine Demirbüken Meclisi’e girmeyi başardı.
BELÇİKA:
Belçika’da yapılan erken genel seçimlerde, farklı partilerden 3 Türk kökenli aday federal milletvekili seçildi. Brüksel-Halle-Vilvord seçim bölgesinde Valon Sosyalistlerin 4’üncü sıra adayı olan
Avusturya Yeşiller Partisi’nin Türk Kökenli Milletvekili Alev Korun, Meclis’te Türkleri temsil etmeye hak kazandı.
DANİMARKA:
Danimarka’da 2011’de gerçekleştirilen genel seçimlerde, Fatma Öktem Parlamento’ya girdi.
İSVEÇ:
İsveç’te 2010 yılında yapılan seçim sonuçlarına göre Çevre Partisi milletvekili Mehmet Kaplan Meclis’e girmeye hak kazandı.
04 POLİTİKA Sarkozy, yeni bürosunda işbaşı yaptı
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
-
Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden Nicolas Sarkozy, eşi Carla Bruni ile yaptığı 17 günlük Fas tatilinin ardından, Paris’te yeni tuttuğu lüks büroda çalışmaya başladı. Fransız Haber Ajansı, kent merkezinde oldukça lüks bir mahallede büro tutan Sarkozy’nin, yakın arkadaşı ekonomist Alain Minc ile bir araya geldiğini yazdı. Eski İçişleri
Bakanı Brice Hortefeux, basına geçen hafta yaptığı açıklamada, Sarkozy’nin bir müddet siyasetten uzak kalacağını söylemişti. Fransız yasalarına göre, 57 yaşındaki Sarkozy, Anayasa Konseyi’nin doğal üyesi olarak çalışma hakkına sahip. Sarkozy, yakın arkadaşı Arnaud Claude ile 25 yıl önce kurduğu avukatlık bürosunun yarı hissesine sahip bulunuyor.
Valerie Trierweiler
Yeni ‘first lady’ gazeteciliğe devam edecek Cumhurbaşkanı François Hollande'ın hayat arkadaşı Valerie Trierweiler, Paris Match dergisinde gazeteciliğe devam edecek. Paris Match Genel Yayın Yönetmeni Olivier Royant, Europe 1 radyo kanalına yaptığı açıklamada, Trierweiler'in dergide kültür konularında yazmaya devam edeceğini söyledi. Trierweiler, dergide kitap ve sergi eleştirileri ile röportajlar yapacak. Valerie Trierweiler, 1989 yılından bu yana aynı dergide siyasi muhabir olarak çalışıyordu. Sedat Cereci
Prof. Cereci Fransa'da Cinemed Festivali'nde -
Akademisyen ve film yönetmeni Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Cereci, 34. Cinemed Uluslararası Akdeniz Film Festivali'ne katılacak. Cereci’nin 2011 yılında Kürtçe olarak çektiği ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kültürel tarihini konu edinen "Demek ji Dema" adlı film, 26 Ekim 3 Kasım tarihleri arasında Fransa'nın Montpellier kentinde düzenlenecek olan 34. Cinemed Uluslararası Akdeniz Film Festivali'nde gösterilecek. Bir akademisyen tarafından çekilen ilk Kürtçe belgesel film olan "Demek ji Dema" (Zamanın İçinden) adlı filmin, Almanya, Avusturya ve İspanya, Ermenistan, İsveç ve Yunanistan'ın ardından Ekim ayında Fransa'da film festivalinde gösterime girecek.
05 GÜNDEM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
28 Şubat’ta gurbetçiler de fişlenmiş ALİ AKKUŞ İSTANBUL Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) Refah Partisi'nin kapatılması için Yargıtay'a ve Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği dosyada, 'Tarikat gruplarının yurtdışı organizasyonları' başlıklı bölümde 'Süleymancılar' ve 'Fethullah Gülen Grubu Nurcular' ifadesiyle takip yapılmış. Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in "Ordu içinde darbe hazırlığı var." açıklaması BÇG'de paniğe sebep oluyor. Dönemin bütün komutanları sırayla Akşener'e yönelik hakarete varan açıklamalar yaparken, illegal yapının hazırladığı rapor 'Müthiş iddialar' başlığı ile gazetelere servis ediliyor. Aynı rapor, Refah Partisi'ni kapatmak için dava açan dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'a iletilmekle kalmayıp Anayasa Mahkemesi üyelerine tek tek elden veriliyor. Bunlar, BÇG'nin deşifre olmasından bir gün sonra kamuoyuna duyuruluyor. Vural Savaş, illegal yapının hazırladığı dosyayı aynen Yüksek Mahkeme'ye gönderirken gazeteciler rapor için övgü yarışına giriyor. Mesela, 'Bu dosyayı iyi okuyun' diyen Fatih Çekirge'nin en hafif cümlesi şöyle oluyor: "Bunları okuyunca Erbakan'ın gözleri içerisindeki o bitmek tükenmek bilmeyen takiyyeyi bir kez daha anlıyorum."
-
SOMUT BELGE YOK
16 Temmuz 1997 yılında Sabah Gazetesi'nin yayımladığı raporda, RP ve Erbakan'a yönelik çok ağır ifadeler yer alıyor. Somut hiçbir belgenin yer almadığı raporda sadece milyon dolarların alındığı iddia ediliyor. İşte o iddialardan biri: "Nisan
28 Şubat sürecinde Onbaşı Kadir Sarmusak'ın deşifre ettiği Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) faaliyet alanı sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Koramiral Aydan Erol imzasıyla yurtiçinde validen belediye başkanına; üniversitelerden gazetelere kadar fişleme yapan BÇG, yurtdışında da yasa dışı çalışma yapmış. 1990'da 2 Suudi Arabistanlı işadamı, Refah Partisi Külliyesi inşaatı için 2 milyon dolar gönderdi. Erbakan'ın 1991'de Bağdat'ta Irak politikasını destekleyen uluslararası toplantıya katılmaması ve Irak'ı eleştiren bir konuşma yapması karşılığında 10 milyon dolar talep ettiği ve aldığı yönünde bilgi intikal etmiştir. Erbakan'ın aldığı yardıma rağmen Suudi Arabistan'da itibar kaybettiği kanaatine varılmakta olup, Suudi kaynaklı finans kurumlarına yatırılan İslamcı kesim mevduatlarını koz olarak kullanma gayreti müşahede olunmaktadır...."
FİŞLEME MİLLİ GÖRÜŞLE SINIRLI DEĞİL
'Müşahede olunmakta, duyumu alınmıştır, kanaatine varılmıştır' gibi ifadelerle dolu suçlamaların yer aldığı BÇG raporunda, Milli Görüş'le sınırlı kalınmamış. Yurtdışı organizasyonları olarak açılan bölümde 'Süleymancılar' diye tanımladıkları vatandaşlar için şunlar yazılmış: "Bağış ağırlıklı gelirlerini ancak yurtdışındaki faaliyetlerini sürdürebilmek için kullandıkları gözlenmektedir. Zaman zaman cami yapımı gibi maksatlarla yurda gönderdikleri finansmanın ise hemşehrilik bağları çerçevesinde gerçekleştiği söylenebilecektir." 'Gülen' grubu diye tanımlanan camia için yazılanlar ise aynen şöyle: "Gülen grubunun yurtdışı
Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) yurtdışındaki Türkleri yakın takibe alarak, kanunsuz bir şekilde izlediği ortaya çıktı.
faaliyetleri, Asya ağırlıklı eğitim kuruluşları şeklinde olup, yurtiçinde cemaat bağışlarından sağlandığı finansman ile organize ettiği, diğer taraftan eğitim kurumu açacağı ülkelerin zaman zaman bina, arsa gibi gayrimenkulleri tahsis ettiği gözlenmektedir."
R é s e au n at i o na l de co nseil en ces s io n & a cquis itio n COMMERCES - ENTREPRISES - IMMOBILIER D'ENTREPRISE
BÇG'nin belgesiz ve delilsiz suçlamaları sonunda Refah Partisi kapatıldı. Fethullah Gülen ise illegal yapının kasetler üzerinde yaptığı çalışmayla önce medya infazına, ardından tek kişilik örgüt suçlamasıyla yargılandı. Yıllar süren itiraz davalarının ardından beraat etti.
İLAN T.C. ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO : 2012 / 90 Esas Davacý Hamza Yerlikaya vekili tarafýndan, davalý Gülay Yazýcý vd. aleyhinine açýlan Sözleþmenin iptali davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda;
80 CABINETS D'AFFAIRES 300 SPÉCIALISTES à votre service près de 1 500 OPÉRATIONS par an 15 000 OFFRES en ligne 16 000 NOUVEAUX ACQUÉREURS inscrits chaque année La sélection du cabinet MS Strasbourg 68 BAR TABAC PMU LOTO AMIGO LOTERIE Bonne situation géographique CA HT 388.000€ EBE 126.000€ PRIX 440.000€ Réf. BEL000438
67 TABAC LOTO PRESSE LOTERIE 450 clients/jr, spécialisé cigares, CA HT 149.000€ PRIX 218.400€ Réf. STR000486
67 PRESSE LOTO PMU LOTERIE PAPETERIE Axe principal, passage important véh., CA à dvper PRIX 57.000€ Réf. STR000458
67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE PMU Axe très passant, parking CA HT 187.000€ EBE 88.000€ PRIX 201.600€ Réf. MET034308
67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE Cœur gde ville, vte cause retraite CA HT 157.000€ PRIX 168.000€ Réf. STR000509
68 TABAC PRESSE LOTO Agencement complet CA HT 195.000€ PRIX 244.000€ Réf. BEL001230
67 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE LIBRAIRIE Proche gd lycée CA HT 176.000€ PRIX 352.000€ Réf. STR000528
68 TABAC PRESSE LOTO LOTERIE Vente cause retraite CA HT 187.000€ PRIX 184.800€ Réf. STR000582
VOTRE SPÉCIALISTE EN ALSACE 3 rue des cigognes - Aéroparc 2 - 67960 ENTZHEIM
Tél. 03.88.15.41.57 - strasbourg@msimond.fr Tous les services - toutes les offres sur www.msimond.fr
Davalý Günay Yazýcý (TC.Kimlik No:31333469226, Baba Adý: Tahir, Anne Adý:Mediha, Doðum Yeri: Karakoçan, Doðum Tarihi: 07.04.1970)'nýn 55 BD Hormandre Nýemen 42100 ST EIENNE/FRANSA adresinde oturduðu, adresine çýkan tebligatýn yapýlamadýðý ve yapýlan araþtýrmalarda baþka adresine ulaþýlamadýðýndan, dava dilekçesinin ilanen tebliðine karar verilmiþ olup; HMK'nun 122. maddesi gereðince "2 hafta içinde davaya cevap verebileceðiniz", Bütün delillerinizi cevap dilekçeniz ile birlikte bildirmeniz, elinizde bulunan delilleri dilekçenize eklemeniz, baþka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için bunlarýn bulunabilmesini saðlayan bilgileri bildirmeniz ve gerekli masraflarý gider avansý olarak yatýrmanýz, Dava Dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 20.04.2012
ANNONCE REPUBLIQUE DE TURQUIE LE 2ème TRIBUNAL DE PREMIERE INSTANCE D'ÜMRANİYE DOSSIER NO : 2012 / 90 Dossier À la suite du jugement du procès de l'annulation du contrat déposée par le procureur de demandeur Hamza Yerlikaya contre le défendeur Gülay Yazici ; A cause de le défendeur Gülay Yazýcý (numéro d'identification de république de Turquie: 31333469226, Prénom de père: Tahir, Prénom de mère: Mediha, Lieu de naissance: Karakoçan, Date de naissance: 07.04.1970) réside à 55 BD Hormandre Niemen 42100 ST EIENNE /FRANCE, et la notification ne peut pas être fait à son adresse et on ne peut pas être atteint à une autre adresse au résultat de la recherche, on a décidé la notification par publication du plainte déposée ; Conformément à l'article 122ème de code de procédure civile, II est notifiée par la publication que ’‘vous pouvez répondre au cas dans les 2 semaines", que vous notifiez toutes votre preuves avec votre pétition de réponse, que vous ajoutez les preuves dans votre main à votre pétition, pour les documents et les dossiers que seront portées d'autres endroits vous déclarez leurs information que fournissent les trouver et vous déposer les dépenses nécessaires comme frais d'avance. Il est notifié par la publication au lieu de la plainte déposée. 20.04.2012 B: 33147
06 GÜNDEM Göçmenlere yönelik keyfi kontrollere tedbir alınacak Hükümet, özellikle göçmenlere yönelik keyfi polis kontrollerinin denetlenmesi için yeni önlemler alacak.
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
-
Sivil toplum kuruluşlarının, kimlik kontrolleri sırasında kişilere kötü muamele edildiği gerekçesiyle hükümete sert eleştiriler yöneltiyor. Bu konu üzerindeki eleştirilere yanıt veren Başbakan JeanMarc Ayrault, özellikle büyük kentlerde yoğun sorunların ya-
şandığı banliyölerde, polisin sadece fiziki görünüşü temel alarak yaptığı kontrollerin denetlenmesi için girişim başlattıklarını açıkladı. RMC radyo kanalına konuşan Ayrault, “Bir kişinin üç kez kimlik kontrolünden geçmesi gerekiyor. Biz de diğer ülkeler nasıl yapılıyorsa aynısını yapacağız. Polis kimlik kontrolü
aramalarına son vermeyecek. Eskisi gibi işine devam edecek. Kimlik kontrolünden geçen kişiye bir makbuz vereceğiz” dedi. Bütün vatandaşların kimlik kontrolünden geçmesinin normal olduğunu savunan Ayrault, “Ama bu üst üste üç dört kez olmaz. Polise de hak ettiği saygı ve güveni kazandırmamaz gerekiyor” dedi.
Sol ittifakın ilk turda alacağı oy oranı yüzde 45 olarak gösteren ankette, merkez sağ ittifakın yüzde 35 oranında oy alması bekleniyor.
Yeni ankete göre sol ittifak önde -
Sofres kamuoyu araştırma merkezinin anketine göre, 10 Haziran'da düzenlenecek genel seçimlerin ilk turunu sol ittifak önde bitirecek. Sol ittifakın ilk turda alacağı oy oranı yüzde 45 olarak gösteren ankette, merkez sağ ittifakın yüzde 35 oranında oy alması bekleniyor. Aşırı sağın yüzde 16 civarında oy alacağı tahmin edilen seçimlerde, diğer oyların küçük siyasi partiler arasında dağılması öngörülüyor. 577 sandalyeli meclisin yeni üyeleri, 17 Haziran'da düzenlenecek ikinci turun ardından belli olacak. Fransa'da yaklaşık 46 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor.
Emeklilik şartları değişiyor -
Geçen yıl büyük tartışmaların ardından kabul edilen emeklilik yasası değiştiriliyor. Emeklilik reformu için çalışmalara başlayan Başbakan Jean-Marc Ayrault, gelecek haftaki bakanlar kurulu toplantısında emeklilik reformunun gözden geçirileceğini açıkladı. Hükümet ilk etapta, erken işe başlayan ve 41 yıl süre ile sigorta primlerini ödeyen çalışanların 60 yaşında emekli olabilmeleri için genelge çıkartmak için çalışıyor. Cumhurbaşkanı François Hollande, seçim kampanyası boyunca Nicolas Sarkozy iktidarı sırasında çıkartılan ve işçi sendikalarının sert tepkisine yol açan yeni emeklilik yasasını değiştirme vaadinde bulunmuştu. Yeni hükümet, sigorta primleri artırılarak, yeni genelgeyle ortaya çıkacak açığı kapatmayı planlıyor. AB Komisyonu, Fransa’da emeklilik yaşının düşürülmesi için başlatılan girişmelere karşı çıkıyor.
07 GÜNDEM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
“Sıla yolu hüzün yolu olmasın.” diyorsanız bu uyarılara dikkat! Gurbetçiler her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz tatilini Türkiye’de değerlendirmek için hususi araçları ile yola çıkacak. Senelik izinlerini memleketlerinde geçirmek isteyen Fransalı Türklerin, sorunsuz bir şekilde yolculuk yapmaları için araçlarının gerekli bakımlarını yaptırmaları büyük önem taşıyor. İSMAİL ÇITAK SAINT-ETIENNE sıkıntılara neden olacağını söyledi. Motor bakımını Birçok gurbetçinin uzun yol tecrübesi olması- Türkiye’de daha ucuza yaptırmayı düşünen vatanna rağmen ilk kez uzun yola çıkacak olanların daşların genelde “Acelemiz ne yavaş yavaş gideriz.” sayısı da bir hayli fazla. Peki uzun yola çıkmadan dediğini ve yola çıktıktan sonra hızını artırdığını söyönce araçlar yolculuğa nasıl hazırlanır, uzun yola leyen Irmak, vatandaşları bu yanlışa düşmemeleri konusunda uyardı. Bakımı iyi yapılmamış bir aracın gidilirken nelere dikkat edilmelidir? Saint-Etienne’de otomobil tamircisi olan Yunus aşırı hız nedeniyle motor aksamının bozabileceğine Irmak, uzun yola çıkacak vatandaşlara önemli tavsi- dikkat çeken Irmak, bunun da halk arasındaki tabirle ‘motor kırdırabileceğini’ yelerde bulundu. Yaklaşık yirsözlerine ekledi. mi yıldır otomobil tamiri ile uğraşan Irmak, yola çıkmadan en az iki hafta önce araçların baİKİNCİ EL ARAÇLARDA KİLOMETRE kım ve kontrollerini muhakkak -Aracın motor aksamı, 150 BİNİ AŞMASIN yapılması gerektiğini söyledi. Avrupa’da yaşayan birçok va-Aracın tekerlek aksamı (rot-balans, rotil Irmak, beklenmedik so- ve süspansiyon) tandaşın izne çıkmadan önce runların önüne geçmek için -Aracın elektrik ve aydınlatma sistemi araba satın aldığını söyleyen bakımı yapılan araçların test (araçta yedek ampul ve yedek sigorta Irmak, “İzine çıkmadan önsürüşüne tabi tutulması ge- bulundurulmalı) ceki üç aylık süre çok kritik. rektiğini de sözlerine ekledi. Arabanın avantajlarını ve de-Klima gazı zavantajlarını anlamak için -Lastikler (uzun yola çıkmadan önce en az 3 ay gerekiyor.” diye UCUZ EL İŞÇİLİĞİ VE UCUZ PARÇA yedek lastik (stepne) de dahil tüm konuştu. İkinci el araç araç DÜŞÜNCESİ SİZİ YOLDA BIRAKA- lastiklere bakılmalı. Yaz aylarında lastik almak isteyen vatandaşların BİLİR patlamaları daha sık geçekleşiyor. Bu araba alırken kilometre unsuIrmak, bazı vatandaşların nedenle lastik havalarının önerilen runu gözönünde bulundur“Pahalı parçaları ve el emeğini değerlerde şişirilmesine dikkat edilmeli. maları gerektiğini kaydeden Türkiye’de ucuza getiririm.” Irmak, ikinci el araçlarda uydüşüncesi ile aracın temel bakımını yaptırmadan yola çıktığını belirtti. Bu dü- gun olanın Alman arabaları için 250 bin, diğer araşüncede olan bazı müşterilerinin bulunduğunu söy- balar için 150 bin kilometre olduğunu söyledi. Araba satın alırken ilgili sözleşme ve faturaların leyen Irmak, “Bazı müşterilerimiz araçları için hayati önemi olan bazı parçaları burada pahalı oldukları çok önemli olduğuna dikkat çeken Irmak, bu belgeiçin Türkiye’de değiştirmeyi tercih ediyor. Ancak her lerin araçta sonradan çıkabilecek sorunların telafisi yıl böyle düşünen en az yirmi vatandaşımız İtalya’da için büyük önem taşıdığını belirtti. Irmak’a göre bir aracın en temel bakım alanya da Yunanistan’da yolda kalıyor. Tekrar tamir için kapımızı çalanların hem araçları hem de huzurları ları motor kayış aksamı (motor kırmamak için ), motorun yağ ve su tüketimi. Bunun yanı sıra yakıt bozuluyor.” diye konuştu. Araçlarda motor aksamının çok önemli olduğu- tüketimini azaltmak için yağ ve hava filtreleri, fren nu hatırlan Irmak, aracın beyin işlevini gören mo- aksamları, lastik durumu, elektrik ve aydınlatma sistorda en ufak bir sıkıntının dahi uzun yolda büyük temi kontrolleri de hayati önem taşıyor.
-
Türkiye’ye izne gitmeden önce araç bakımının iyi yapılması kadar, sürücünün kurallara uyması da büyük önem taşıyor.
BUNLARA BAKTIRMADAN UZUN YOLA ÇIKMAYIN!
Türemen: Aşırı hız, kötü sonuçlar doğuruyor Lyon Başkonsolosu Hilmi Ege Türemen de hususi araçları ile Türkiye’ye izine gidecek vatandaşları muhtemel kazalara karşı uyardı. “Tüm vatandaşlarımızın memleketlerine sağ salim, ulaşmalarını diliyorum.” diyen Türemen, “Bunun için vatandaşlarımızın trafik kurallarına riayet etmeleri son derece önemli. Tüm vatandaşlarımızın sıkıntısız bir şekilde yolculuk yapmaları için sürat yapmamaları en önemli husus. Bilindiği üzere kazaların çoğu aşırı hız, dikkatsizlik ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı. Balkan ülkeleri üzerinden Türkiye’ye giriş yapacak vatandaşlarımızında rahatça seyahat edebilmelerinin mümkün hale geldiğini belirten Türemen “Ülkemizin başarılı bir şekilde yürüttüğü dış politika sayesinde balkan ülkeleri üzerinden Türkiye’ye giriş yapacak vatandaşlarımızın önceki yıllara göre sorunsuz bir şekilde seyahat etmeleri mümkün olmuştur” dedi.
08 EKONOMi
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
SinerJ Valence’da ‘Tanışma Yemeği’ düzenledi Veysel Yavuz Lyon Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu (SinerJ), bölge işadamlarının ve Valence Belediyesi yetkililerinin katıldığı bir tanışma yemeği düzenledi. Novotel’de gerçekleşen yemeğe farklı sektör temsilcileri ilgi gösterdi. Valence, Montelimar, Grenoble ve Romans şehirlerinde faaliyet gösteren firmaların hazır bulunduğu yemeğe Valence Belediye Başkanı ve Sosyalist Parti Milletvekili Adayı Alain Maurice, Valence Belediye Başkan Yardımcısı Zabida Nakib Colomb, belediye meclis üyeleri Meryem Esen Aksu ile Sonia Abrahamian katıldı.
-
Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu, Valence’de düzenlediği Tanışma Yemeği’nde bölge yetkililerini ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren işadamlarını ağırladı.
TÜRK İŞADAMLARI PROGRAMI BEĞENDİ
Yemeğe katılan işadamlarından Selami Aslanaş, Mecnun Bereke ve İrfan Çakır, SinerJ’in faaliyetlerini takdir ettiklerini dile getir-
-
Rhone-Alpes Genç İşadamları Platformu, tanışma yemeğinde sektör temsilcilerini biraraya getirdi.
MAURİCE, TÜRKLERDEN DESTEK İSTEDİ
SinerJ Başkan Yardımcısı ve Valence Sorumlusu Cebrail Bostan, açılış konuşmasında derneğin faaliyetleri ve projeleri hakkında bir sunum yaptı. Bostan’ın ardından söz alan Valence Belediye Başkanı Alain Maurice milletvekili seçimlerinde Fransız vatandaşı olan Türklerden destek istedi. Türk toplumunun Valence’daki etkinliklerinden övgüyle bahseden Maurice, farklı kültürlerin barış içinde yaşayabileceğini vurguladı.
Yabancı öğrencilerin çalışması kısıtlanmayacak
di. Selami Aslanaş, Belediye Başkanı Alain Maurice’nin programa katılmasını Türk toplumunun bir başarısı olarak tanımlarken, Mecnun Bereke programın Valence’de ilk defa düzenlendiğini söyledi. İrfan Çakır ise konuşmasında programa katılmaktan ve SinerJ’e üye olmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti. Program sonunda Belediye Başkanı Maurice’e ve yardımcısı Colomb’a Ebru tablosu hediye edildi.
İrfan Çakır
Mecnun Bereke
Selami Aslanaş
François Hollande liderliğindeki yeni Hükümet, yabancı öğrencilerin çalışmalarına sınırlama getiren genelgeyi iptal etti. Yeni İçişleri Bakanı Manuel Valls, Çalışma Bakanı Michel Sapin ve Eğitim Bakanı Genevieve Fioraso tarafından ortak yapılan açıklamada, geçen yıl Mayıs ayında yürürlüğe sokulan genelgenin iptal edildiği bildirildi. Açıklamada, ''Fransa'nın dünyadaki imajının güçlendirilmesi ve güven tesisi'' adına bu genelgenin iptal edildiği kaydedildi. Cumhurbaşkanı François Hollande, seçim kampanyasında bu konuda değişiklik yapacağı konusunda vaatlerde bulunmuştu. Eski İçişleri Bakanı Claude Gueant tarafından geçen yıl yayınlanan genelge, eğitim dünyasında sert tartışmalara yol açmıştı.
09 TOPLUM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Anadolu’nun kültürel ve tarihi zenginliklerini Fransa’ya taşıyan Türk Kültür Festivali, Gousanville şehrinde binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Hilal Yılmaz ve Serkan Hekimoğlu
Goussainville Türk Kültür Festivali gönülleri fethetti Bu yıl ikincisi düzenlenen Türk Kültür Festivali Goussainville’de gerçekleştirildi. Mehter ile birlikte şehri gezen bölge halkı muhteşem bir kültür etkinliğine imza attı. Vedat Bulut Paris “FRANSIZ POLİTİKACILAR SİZİN OYLARINIZA TALİP” Anadolu’nun kültürel ve tarihi Fransa ve Türkiye Milli Marşları ile zenginliklerini Fransa’ya taşıyan başlayan festivalin sunuculuğunu Türk kültür festivalllerinden biri de Hilal Yılmaz ve Serkan HekimoğGoussainville şehrinde düzenlendi. lu yaptı. 2. Goussanville Türk Kültür Hanımeli ve ESPACE derneklerinin Festivali’nin açılış konuşmasını Haortaklaşa düzenlediği Türk Kültür Fesnımeli Derneği Başkanı Pembe Hetivali, büyük coşkuyla kutlandı. Şehrin kimoğlu ile ESPACE Derneği Başkanı sokaklarını Mehter eşliğinde gezen Engin Öztürk yaptı. bölge halkı, şehir turundan sonra mehUğur Arıner Paris Başkonsolosu Uğur Arıterle birlikte festivalin yapıldığı spor saner, festivale gösterilen ilgiden dolayı lonuna gitti. Yaklaşık iki bin kişinin kateşekkür etti. Kültür festivallerinin, tıldığı festival, farklı şehirlerde yaşayan Türkiye’nin tanıtımını ve bölge halkıgurbetçileri bir araya getirdi. nın kaynaşmasını sağladığını belirten Paris Başkonsolosu Uğur Arıner, “Aranızda çok sayıda Fransız Arıner’in eşi Gülen Arıner ile kasiyasetçi ve milletvekili adayı bulunutıldığı festivale, Paris Turizm ve yor. Bugün burada olmalarının sebebi Tanıtma Müşaviri Kalbiye Noyan, çok farklı. Fransız politikacılar sizlerin Goussainville Belediye Başkan yaroylarınıza talip.” şeklinde konuştu. dımcıları ve Milletvekili Yannick Halka Fransız vatandaşlığına geçPaternotte’nin yanı sıra çok sayıda meleri tavsiyesinde bulunan Arıner, dernek başkanı katıldı. Ordu Ay- Dr. Baigeldi Omirbek siyasette etkili olmanın öncelikle oy bastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar festival için Türkiye’den geldi. Kazak kullanmaya bağlı olduğunu söyledi. Holanda’dan gelen Ayyıldız Folklör Ekibi’nin Türklerinin stand açtığı festivalin sürpriz konuğu Kazakistan’ın ilk Meclis Başkanı Dr. halk oyunu ve semazen gösterileri büyük ilgi görürken Kafkas dansları izleyenlerin büyüledi. Baigeldi Omirbek oldu.
-
10 TOPLUM Özkul şampiyonluğa doymuyor
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Marseille’de düzenlenen Dünya Tayland Boksu Şampiyonası’nda rakibini üçüncü rauntta nakavt eden Yetkin Özkul, dünya şampiyonu oldu. Yunanlı rakibi karşısında baştan sona üstün bir mücadele sergileyen Özkul, Taylan’da ringe çıkması için 15 bin Euro’luk teklif aldı. Vedat Bulut Paris Yetkin Özkul 19 Mayıs’ta Marseille’de düzenlenen Uluslararası Üçüncü Dünya Tayland Boksu Şampiyonası’nda 60 kiloda dünya şampiyonu oldu. Üçüncü kez dünya şampiyonu olan Özkul, “Rakibimi kendi evinde mağlup etmekten dolayı son derece memnunum. Rakibim organizasyonun yıldızı olarak gösteriliyordu. Galibiyetim salonda büyük şaşkınlığa sebep oldu.” ifadelerini kullandı. . Son altı ayda yaptığı müsabakalarda bütün rakiplerini nakavtla yenen Özkul’a teklif yağıyor. Fransa adına ringe çıkan Yunan asıllı Adamandopoulos’u üçüncü ra-
-
untta nakavt eden Yetkin Özkul, maç sonunda dünya şampiyonluğu kemerini taktı.
MARSİLYA KONSOLOSLUĞU ÖZKUL’U YALNIZ BIRAKMADI
Yetkin Özkul’u maç boyunca yalnız bırakmayan Marseille Başkonsolosluğu çalışanları, maçın ardından şampiyon sporcuyu tebrik etti. Türk bayrağının göndere çekilmesini ve Türk Milli Marşı’nın okunmasını gururla izlediklerini belirten konsolosluk yetkilileri, bundan sonraki maçlarda Özkul’u yalnız bırakmayacaklarını belirtti. Marseille Başkonsolosluğu, şehirde düzenlenecek turnuvalar için
Özkul’a seyirci desteği de sağlayacaklarını açıkladı.
15 BİN EURO’LUK TEKLİF ALDI
Müsabakalardaki hırsı ve etkili mücadelesiyle dikkatleri toplayan Özkul, Tayland’da düzenlenecek şampiyonaya davet edildi. Çok sayıda ünlü ismin katılacağı şampiyona için Özkul’a teklif yağıyor. Taylandlı organizatörlerin kendisine ringe çıkması için 15 bin Euro’luk teklifte bulunduğunu açıklayan Özkul, görüşlerini “Teklifi kabul ettim ve ringe çıkacağım. Şu an formumun zirvesindeyim ve kendimi hazır hissediyorum. Tayland’dan da başarı ile dönmek istiyorum.” şeklinde açıkladı.
Sport de Contact Club Givors Kick Boxing Kulübü’nde çalışmalarını sürdüren Kaya, Paris’ten altın kemerle döndü.
Kickbox Şampiyonu Givors’dan Veysel Yavuz Givors Mayıs ayında Paris’te düzenlenen turnuvada 74 kiloda Fransa şampiyonu olan İbrahim Kaya, Kickbox’taki şampiyonluk hikayesini Zaman France’a anlattı. 17 yaşındaki İbrahim Kaya üç yıldır kickbox yapıyor. Sport de Contact Club Givors Kick Boxing Kulübü’nde çalışmalarını sürdüren Kaya, Paris’te düzenlenen turnuvada Rhone-Alpes bölgesini temsil etti. Turnuvaya katılan diğer Türk sporcu yarı finalde elenirken, 74 kiloda birincilik kürsüsüne İbrahim Kaya çıktı. Turnuvada başka Türk sporcunun bulunmadığını belirten Kaya, 2011’de Full Contact’da Fransa genelinde ikinci oldu.
-
2012’ye madalyalarla başlayan Kaya, Paris’teki turnuvayı rakibi ringe çıkmayınca hükmen galip gelerek kazandı. Şampiyonaya büyük bir disiplinle uzun süredir hazırlandığını hatırlatan Kaya: “Bu şekilde değil de, maç yaparak şampiyon olmak isterdim. Ama altın kemeri hak ettiğimi düşünüyorum.” dedi. Aslen Yozgatlı olan Kaya, Venissieux şehrinde doğdu. 7 yaşında Givors’a taşınan Kaya, Kickbox sporunun hayatında dönüm noktası olduğunu kaydetti. İbrahim Kaya genç yaşta Fransa şampiyonu oldu.
Son altı ayda çıktığı bütün maçlarını nakavtla kazanan Özkul, Marsilya Kapalı Spor Salonu’nda şov yaptı.
11 TOPLUM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Sarregemines’de Kardeşlik Kermesi YAKUP OMMA METZ Sarreguemines Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Derneği (DİTİB), tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Büyük Sarreguemines Kermesi’ büyük ilgi gördü. Kermes boyunca Anadolu kültürünü tanıtan Sarreguemines Türkleri, çeşitli aktiviteler düzenledi. Çocuklara yönelik eğlencelerin de yer aldığı kermeste, çuval ve yumurta yarışmaları ve dans gösterileri çok beğenildi. Din Görevlisi Ali Oğdur'un düzenlediği ‘Yasin-i Şerif okuma yarışması’ kermese ayrı bir renk kattı. Sarreguemines Türk-Fransız Kültür Derneği Başkanı Harun Akgün, derneğin faaliyetlerini tanıttığı konuşmasında "Sarreguemines Türk-Fransız Kültür Derneği olarak, bölgemize örnek olma yolundayız. Halkımızın sevgi ve kardeşlik duygusuyla, kermeste bir araya gelmesi, sosyal ve kültürel aktivitelerimizin daha hızlı ilerlemesini sağlıyor.
-
Vannes Türk Kültür Derneği, yerel yöneticileri Yörük çadırında ağırladı.
Vannes’da Yardım Kermesi düzenlendi -
Vannes Türk Kültür Derneği, geliri eğitim faaliyetlerinde kullanılmak üzere Yardım Kermesi düzenledi. Morbihan Bölgesi Gençlik Spor ve Dernekler Başkanı François Goulard ve yardımcısı Latifa Baktouhs, festivale katılarak Vannes Türklerine destek mesajı verdi. Vannes Türk Kültür Derneği Başkanı Selahattin Öztaş ve Dernek Başkanı Zekeriya Şenkal, davetlileri Yörük çadırında ağırladı. Vannes Bölgesi Türklerinin çalışmalarını takdir ettiğini ifade eden Goulard, çocuklara çeşitli hediyeler dağıttı. Dernek Başkanı Öztaş, Türk kültürünün tanıtımı için güzel projelere imza attıklarını dile getirdi.
Sarreguemines DİTİB’in düzenlediği Kardeşlik Kermesi’nde çocuklar da unutulmadı.
Kuran okuma, tiyatro, bağlama ve halk oyunları kursları devam ediyor. Milli ve manevi değerlerimizin halkımıza sunulması için, elimizden gelen tüm gayretleri göstermeye çalışıyoruz." dedi.
12 TOPLUM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
NEVZAT CEYLAN
Oy vermeyi unutmayalım Değerli dostlar, bildiğiniz gibi 10 ve 17 Haziran’da Fransa’da milletvekili seçimleri var. Milli Meclis’e 577 vekil seçilecek. Oy kullanmanın demokrasi ve toplumumuz için önemi yaklaşık altı aydır durmadan konuşuldu ve adeta hafızalara kazıldı. Bu nedenle bütün Fransalı Türklerin oy kullanacaklarını düşünüyorum.
Metz Bahar Festivali’nde binleri ağırladı Avrupa Parlemantosu Milletvekili Nathalie Griesbeck sergiyi gezdi.
Festivale Fransızlar yoğun ilgi gösterdi. Metz Senatörü Jean Louis Masson belediye encümenlerinden Pierre Gandar ve Martine Nicolas festivale katılan isimlerdendi.
YAKUP OMMA METZ Metz Etud Action Derneği’nin düzenlediği Geleneksel Bahar Festivali ve Çocuk Şenliği, Seille Parkı’nda binlerce Türk ve Fransız vatandaşı biraraya getirdi. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen festivale bölge halkı ve yerel yöneticiler büyük ilgi gösterdi. Avrupa Parlemantosu Milletvekili Nathalie Griesbeck, Modem Metz 2. Bölge Milletvekili Adayı Marjorie Goujon, Metz Senatörü Jean Louis Masson, Halk Hareket Birliği (UMP) Moselle milletvekilleri Denis Jacquat ve Maria-Jo Zimmermann, Metz Belediye Başkan Yardımcısı Richard Lioger, belediye en-
-
cümenlerinden Pierre Gandar ve Martine Nicolas, Metz Türklerinin sevincine ortak oldu. Programda ilk kez görücüye çıkan ‘Geçmişten bugüne Metz’ adlı resim sergisi büyük beğeni topladı. Metz Etude Plus Şubesi, festivale ‘Bilim Standı ile katıldı. Öğrencilerin bilimsel projelerinin uygulamalı olarak tanıtıldığı stand, ilgiyle takip edildi. Festivalde, çocuklara yönelik çeşitli yarışmalar, oyunlar ve aktiviteler yapıldı. Palyaço, Nasrettin Hoca ve folklör gösterileri, çuval ve halat çekme yarışmaları, Türk müziği konserleri, davetlilerin beğenisini kazandı.Türk mutfağına özgü yemekler ise festival yorgunluğunu unutturdu.
Pontoise Sultan Ahmet Camii’nde mezuniyet coşkusu GÜNGÖR ÇAKAN PoNToISE DİTİB Cergy-Pontoise Sultan Ahmet Camii’nde ‘Kur’an-ı Kerim ve Dini Bilgiler’ derslerine devam eden 160 öğrenci için yıl sonu hatim programı ve mezuniyet töreni düzenlendi. İstiklal marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda Din Görevlisi Güngör Çakan, aile ve Kur’an eğitiminin önemi ile ilgili kısa bir konuşma yaptı. Programda hatim duasını Les Mureaux Din Görevlisi Muhammet Tosun ya-
-
parken öğrenciler, ilahi ve şiirler okuyarak tiyatro gösterisi sundu. Dernek Başkanı Hikmet Türk, öğrenciler üzerinden büyük emekleri olan din görevlilerine ve davetlilere katkılarından dolayı teşekkür etti. Din Hizmetleri Müşavirliği Koordinatör Din Görevlisi Ahmet Demirel ise eğitim hakkında tavsiyelerde bulundu. Program Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler derslerine katılan 160 öğrenciye katılım belgeleri verilmesi ve ‘Türkiyem’ şarkısı- Anneler günü dolayısıyla tüm annelere gül takdim edilen program, vatandaşların yoğun ilgisine sahne oldu. nın söylenmesiyle sona erdi.
FRANSA’DA TÜRKİYE KÖKENLİ 180 BİN SEÇMEN VAR Yapılan tahmin ve eldeki bilgilere göre toplumumuza mensup seçmenlerin sayısı iki yüz bine yaklaşıyor. Bu Fransa gibi oy sandığına gitmeyenlerin sayısının yüksek olduğu yerlerde çok önemli bir sayı. Bazı bölgelerde sadece 15-20 oy ile seçim kazananlar var. Bu durum 180 bin oyun önemini göstermeye yeter zannediyorum. Dolayısıyle her seçmen oyunu kullanmalı. Bu üzerimize manevi bir borçtur. Aynı zamanda bize söz söyleme hakkı verir, politikacılar üzerindeki ağırlığımızı arttırır. Herkes oyunu elbette istediği aday ve partiye vermekte serbesttir. Aslında kontrol altına almak da mümkün değildir. Ancak faydalı, faydasız oy diye bir kavramdan sözedilir. Bu seçilme şansı olana oy vermek demektir. Ama ben biraz farklı düşünmekteyim: Mümkün olsa da Türk kökenli seçmenler, özellikle küçük yerleşim yerlerinde aynı adaylara oy verseler. Bu takdirde Türklerin oy verdiği adaylar kazanamasalar bile aldıkları oy sayısı ile dikkatleri muhakkak surette çekecektir. Bu ise oyların sahibi Türklerin önemini ortaya koyacak, politikacıların bize doğru gelmelerini sağlayacaktır. Bunun bazı örnekleri mahalli seçimlerde görülmüştür. Essonne (91) bölgesinde belediye başkanlığına aday bir politikacı, hiç kimsenin düşünmediği bir stratejiyle seçimleri kazanmıştı. Seçimlerden önce Türk seçmenlerin ayağına kadar giderek kendisi için oy kullanmaya ikna etmiş ve çok az bir farkla seçimi kazanmıştı. İşin ilginç tarafı aslında o Türkler oy kullanmıyorlardı. Ama kendilerine kadar gelen adayı boş çevirmemişlerdi. Bu nedenle mümkünse aynı adaya oy verilmesini ben önemsiyorum. UZUN VADELİ ÇALIŞMALAR Bir diğer husus bilhassa gençlerin bundan böyle politikaya ilgi duyma gereğidir. Şu anda bütün Avrupa gibi Fransa da büyük bir kriz yaşıyor. Kriz dönemleri aynı zamanda orijinal fikir ve toplum liderlerinin, kanaat önderlerinin ortaya çıktığı zaman dilimleridir. Bu itibarla Fransalı Türkler kendilerine yakın gördükleri siyasi partilerde görev almalı ve politikanın uzun soluklu bir iş olduğunu bilerek sabırla çalışmalı. Tarih boyunca göçmen toplumlar hep dinamik, kabına sığmayan fertlerden oluşmuştur. Bizim toplumumuzda da bu dinamizmin olduğu muhakkaktır. Şimdi kendimizi gösterme zamanı. Ama bunun için çok iyi bir eğitim ve sabırlı çalışma esastır. Son olarak Fransa politik hayatında yaşanan büyük değişikliğe dikkat çekmek istiyorum. Sarkozy ile birlikte adeta bir tabu yıkılarak Müslüman kökenli Fransızlar, vali, milletvekili hatta bakan yapıldı. Yeni hükümette de bildiğiniz gibi hükümetin sözcülüğüne getirilen bakan Fas asıllı. Bu uygulamanın devam edeceğini göstermektedir. Zaten Fransa’nın da buna ihtiyacı var. Yeter ki emin, güvenilir bir hizmet insanı olarak sizde bu ehliyet ve liyakat bulunsun. Birgün size buyurun diyeceklerdir. Bunun olmazsa olmaz şartı ise iyi bir eğitimdir. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?.” n.ceylan@zamanfrance.fr
13 TOPLUM Colmar’a bahar festivalle geldi Erkan Han Colmar Reference Kültür Derneği’nin düzenlediği Geleneksel Bahar Festivali’nin yedincisi coşkuyla kutlandı. 26-28 Mayıs tarihlerinde düzenlenen festival, bölge halkının yanı sıra çevre şehirlerin dernek yöneticilerini ağırladı. Colmar Milletvekili Eric Straumann, Alsace Bölgesi Gençlik Spor ve Dernekler Başkan Yardımcısı Nejla Brandalise, Colmar Belediye Başkanı Gilbert Meyer ve yardımcıları, Colmar Türklerini festival boyunca yalnız bırakmadı. Türk kültürüne ait yemeklerin tanıtıldığı standlarda en fazla ilgiyi ‘kumpir’ ve ‘künefe’ gördü. Samanyolu televizyonu Maceracı
-
7. Colmar Geleneksel Bahar Festivali, Alsace Türklerini biraraya getirdi. Orhan Hakalmaz, Geleneksel Bahar Festivali’nin 7’ncisinde sahne aldı. Murat Yeni, albümünün en yeni eserlerini Colmar’da seslendirdi.
programı yapımcısı Murat Yeni, geliri eğitim kurumlarında kullanılmak üzere pasta satışı yaptı. Festivalin ikinci gününde sahne alan Ses Sanatçısı Orhan Hakalmaz, birbirinden güzel türkülerini gurbetçiler için seslendirdi. Reference Kültür Derneği Başkanı Ercan Arslan, festivale verdiği destekten dolayı Colmar Belediye Başkanı Gilbert Meyer’e, çalışmalarından dolayı da tüm gönüllülere teşekkür etti. Bu tür organizasyonların birlik ve beraberlik için önemli olduğuna değinen Arslan, 8. Bahar Festivali’nin daha güzel etkinliklerle kutlanacağını söyledi.
Orhan H aka lm
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
az
Orhan Hakalmaz
Murat Yeni
Colmar Belediye Başkanı Gilbert Meyer, standları ziyaret ederek etkinlikler hakkında vatandaşlardan bilgi aldı.
14 TOPLUM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Beauvais Türk Kültür Festivali’ni Fransızlar da sevdi
M.FATİH KILIÇ
Umre niyeti ve ihram yasakları? Niyet, kişinin yapacağı ibadete zihnen karar vermesi demektir ve esas niyet de budur. Umre için niyetin “Allahım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle.” şeklinde dil ile söylenmesi güzel karşınlanmıştır. Niyet yapıldıktan sonra Telbiye söylenerek ihrama girilmiş olur.
Beauvais’de düzenlenen Türk Kültür Festivali, çoğunluğu Fransız farklı ülkelerden birçok davetliyi ağırladı. Türk kültürünün tanıtıldığı festivalde Guinness rekorlar kitabına giren 300 metrelik ebru çalışması görücüye çıktı. VEDAT BULUT BEAuVAiS Beauvais Anadolu Derneği’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Türk Kültür Festivali’ne Fransızlar yoğun ilgi gösterdi. Standları büyük bir ilgi ve merakla gezen davetliler, Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Sunuculuğunu Dilek Barçın’ın yaptığı festivalin açılış konuşmasını Beauvais Anadolu Derneği Başkanı Aysun Otgünlü ve Ömer Yılmaz yaptı. Festivale çok sayıda Fransız siyasetçi ve dernek temsilcisi katıldı. Festivalde konuşma yapan Paris Büyükelçiliği Müşaviri Gürhan Emre Ersoy, Fransız vatandaşı Türkleri oy kullanmaya davet etti. Anadolu’nun kültürel zenginliklerinin yer aldığı festival alanında, adeta ‘Mini Türkiye’ sergilendi. Beauvais ve çevre şehirlerden gelenlerin büyük ilgi gösterdiği festivalde, farklı toplumlar Türk mutfağının seçkin lezzetlerini tattı. Mantı, döner, börek, gözleme, baklava gibi Türk yemeklerine yoğun ilgi gösteren davetliler, bazı standların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Müzik dinletileri ve el sergisi de festivalde ilgi gören diğer standlardı.
Şehir meydanında gerçekleşen etkinliklere farklı toplumlarından çok sayıda kişi katıldı. Beauvais Belediyesi’nin desteklediği festivalde çiğ köfte, gözleme, döner, börek ve baklava gibi Anadolu lezzetleri sergilendi.
-
300 METRELİK EBRU GUİNNES REKORLAR KİTABINA GİRDİ
Ebru sanatçısı Ali Şentürk, Guinnes rekorlar kitabına giren 300 metrelik Ebru çalışmasını sergiledi. Davetlilerin hayranlıkla izlediği Ebru çalışmasını görenler bol bol fotoğraf çekti.
T.C. ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ( AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA ) İLAN ESAS NO : 2009 /482 Esas DAVALI : TANIA SYLÝE WOLFF Davacý Ahmet oðlu 1972 doðumlu Mustafa Çolaklar tarafýndan davalý Fransa uyruklu Roger Chretien ve Carine Moser kýzý 1980 doðumlu Tania Sylvie Wolf aleyhine açýlan boþanma davasýnda; Davacý dava dilekçesinde özetle; Davalý ile 2002 yýlýnda evlendiklerini, bu evliliði Fransa ülkesinde iþçi olmak için ve oturma izni almak için formalite olarak yaptýðýný, ancak Fransa ülkesinde çalýþma ve oturma izni alamadýðýný ve Türkiye'ye döndüðünü, evlendikleri tarihten sonra davalý ile biraraya gelmediklerini beyan ederek boþanma kararý verilmesini talep ve dava etmiþtir.Mahkemenizce davalýnýn dava dilekçesinde belirtilen yurtdýþý adresine duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ ancak tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü: 13/07/2012 günü saat: 09:00'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.M.K.’nun 147 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý ve yapýlan iþlemlere itiraz edemeyeceðiniz, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 09/03/2012 B: 30902
T.C. KIRIKKALE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN SAYI. : 2007 / 103 Davacý Mustafa HATAÞ vekili Av.Metin DUMAN tarafýndan davalýlar Fatma YÜCEL ve Ark. Aleyhine Mahkememizde açtýðý Ortaklýðýn Giderilmesi davasýnýn yapýlan açýk duruþmasý sonunda; Davalýlardan Mustafa ve Münire kýzý 09.04.1974 doðumlu Handan KAYABAÞ'ýn 9 Rue Ste Ennemond St.Etýenne 42100 Fransa adresine dava dilekçesi teblið edilemediði gibi baþka adreside tespit edielememiþtir. Kýrýkkale ili, Merkez, Kurtuluþ Mahallesi 5297 ada 1 nolu parsel sayýlý taþýnmazda Ortaklýðýn Giderilmesine karar verilmesi talep edilmiþtir. Yukarýda adý geçen davalýya dava dilekçesi yerine geçmek üzere duruþma gününe kadar bu dava ile ilgili delil ve belgelerini Mahkemeye sunmasý veya duruþma günü olan 18.07.2012 günü saat 09:00'a kadar Mahkememiz duruþma salonunda hazýr bulunmasý,aksi taktirde yargýlamanýn gýyabýnda devam ederek karar verileceði hususu ilanen teblið olunur. B: 33424
Ussel Türk-Fransız Kültür Derneği’nin dördüncüsünü düzenlediği Kutlu Doğum programı büyük ilgi gördü. Çocuk İlahi Grubu, seslendirdiği ilahilerle Ussel Türklerine güzel bir program sundu.
Ussel’de Kutlu Doğum coşkusu -
Ussel Türk-Fransız Kültür Derneği’nin bu yıl 4’üncüsü düzenlendiği Kutlu Doğum programına Abdurrahman Büyükkörükçü katıldı. ‘Kur’an’da Efendimiz’ isimli bir sunum gerçekleştiren Büyükkörükçü, Hazreti Muhammed’in (sav) insanlığa örnek model olarak gönderildiğine dikkat çekti. Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle Hazreti Muhammed’in (sav) alemlere rahmet olarak gönderilişini anlatan Böyükkörükçü, “Peygamber Efendimiz gibi yaşamak, düşünmek ve inanmak zorundayız. Çünkü Allah’ı seven, Hz. Muhammed’i (sav) sever, Efendimizi seven ise Allah’ı sever. Sevmek de ancak ibadetle ve Efendimiz gibi yaşamakla mümkün.” diye konuştu. Ussel Din Görevlisi Bahri Gölükçü’nün Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam eden gecede, Çocuk İlahi Grubu, Kutlu Doğum ve Hazreti Muhammed’i (sav) anlatan eserler seslendirdi. Ussel ve çevresinde yaşayan Türklerin, büyük ilgi gösterdiği program, yeni kültür merkezi projesi tanıtımı ile son buldu.
2-TELBİYE NEDİR? “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk, Lebbeyke la şerike leke Lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, la şerikelek.” sözleridir. Anlamı: Buyur Allah’ım buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiç bir ortağın yoktur. Emrindeyim buyur! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur. Niyet ve telbiye, ihramın rükunlarıdır. Bir kimse niyet etmeden ve telbiye getirmeden yalnız beyaz giysi giymekle ihrama girmiş olmaz. 3-İHRAM VE YASAKLARI NELERDİR? Giydikleri beyaz örtüler içindeki ziyaretçiler, âdeta barış bayraklarını açmış, barışın sembolü olan beyaz güvercinlere dönmüşlerdir. Harem bölgeye, dokunulmazlık alanına, savaşsız bölgeye, barış alanına girmişlerdir. Ziyaretçi, bu şekilde önce Rabbi’yle barışık olduğunu, sonra kendisiyle barıştığını ve nihayet bütün kardeşleriyle barışmaya geldiğini ilan etmektedir. Bir yandan barışın sembolü olan ihram, diğer yandan bu barışı sağlamaya yönelik olarak hacının şeytana, şehvetine ve nefsine karşı giriştiği görünmez savaşta âdeta bir zırh niteliği taşır. İhrama girildiği andan itibaren ihramdan çıkıncaya kadar “ihram yasakları” olarak ifade edilen bir dizi yasak başlar. Normal zamanlarda yasak olmayan bazı iş ve davranışlardan ihram süresince uzak durulması gerekmektedir. Harem denilen bölgenin (Mekke ve çevresinin) doğal bitkilerini kesmek, koparmak, av hayvanlarını avlamak, korkutmak; erkeklerin ihram örtülerinin dışında elbise giymesi, başlarını ve yüzlerini örtmeleri, eldiven, çorap, ayakkabı giymeleri; tırnak kesmek, saç sakal tıraşı olmak, vücudun herhangi bir yerindeki kılları koparmak veya kesmek, saç sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, oje ve ruj kullanmak, vücuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve parfüm kullanmak; eşiyle ilişkiye girmek veya buna yol açacak davranışlarda bulunmak, şehevî duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak… Bütün bunlar ihramlı için yasaktır. Bunlara ek olarak diğer zamanlarda da haram ve yasak olan başkalarına zarar vermek, kavga etmek, sövmek, kötü söz ve davranışlarda bulunmak gibi tutum ve davranışlar da ihram yasakları içinde olup bunların günahı ihramlı için daha ağırdır. Bu yasaklara uymayanlara yasağın durumuna göre birtakım cezalar gerekir. Bu cezalar, en hafifinden en ağırına doğru bir miktar sadaka vermekten, yapılacak umrenin iptal olmasına kadar uzanır. f.kilic@zamanfrance.fr
15 YASAM MESUT ÇEVİKALP ANKARA
-İyi günler, Konsolosluk Çağrı Merkezi’nden Fatma ben, size nasıl yardımcı olabilirim? -Merhabalar, yeni evliyim. Duydum ki Türkiye’deki kayınvalidem bize gelecekmiş. Gelmesini istemiyorum. Vize almasını nasıl engellerim? Batı Avrupa’da yaşayan hanım gurbetçiye ait bu telefon, Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Çağrı Merkezi’nde cevaplanan yüzlerce çağrıdan sadece biri. Merkez, 7 gün 24 saat sınır ötesindeki vatandaşların her türlü sorunuyla ilgileniyor. Her biri en az iki dil bilen 24 ‘vatandaş temsilcisi’ gün boyunca tüm dünyadan gelen çağrılara cevap veriyor. Arayanların ekseriyeti askerlik, nüfus, vize, noterlik, evlilik, vatandaşlık, e-konsolosluk, gümrük, emeklilik gibi konulardaki sorunlarına çözüm arıyor. Kurulduğu 2005’ten beri yaklaşık 780 bin soruna çözüm bulan ve dünyada başka bir örneği bulunmayan ‘Konsolosluk Çağrı Merkezi’ kapılarını açtı. Merkezde diğer çağrı firmalarından çok farklı bir hava hâkim. En başta vatandaş temsilcileri çok donanımlı. Özenle seçilmiş ve kapsamlı güvenlik soruşturmalarından geçirilmişler. Çağrı Merkezi’nde 7/24, 4 vardiyalı olarak 24 vatandaş temsilcisi ve firma tarafından görevlendirilen iki yönetici çalışıyor. Bunun dışında merkezde bir bakanlık personeli sürekli görev yapıyor. Merkezde işe alınanlar uzun bir eğitim sürecinden geçiriliyor. Her birine ‘Bilgi Güvenliği’, ‘Konuşma Kalitesi’ ve ‘Telefonda Etkili İletişim’ eğitimleri veriliyor. Göreve başlamadan yurtdışındaki bir konsoloslukta da staj yapıyorlar. Ayrıca bakanlık, temsilcilere belirli periyotlarla güncel konularda eğitim vermeyi sürdürüyor.
SORULARI 5 FARKLI DİLDE CEVAPLIYOR Konsolosluk Bilişim Hizmetleri Daire Başkanı Esin Çakıl, merkezin dünyanın dört bir noktasına hizmet verdiğini, vatandaşlardan gelen hiçbir soruyu cevapsız bırakmadıklarını anlatıyor: “Yurtdışındaki temsilciliklerimizin büyük bir bölümünün santralleri Konsolosluk Çağrı Merkezi’ne
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
“Kayınvalidem gelecekmiş, lütfen vize verilmesin.” Dışişleri Bakanlığı Çağrı Merkezi, yurtdışındaki vatandaşlar için bir nevi ‘Hızır Acil Servisi’ gibi. Sınır ötesinde sorun yaşayanlar için 7/24 çalışan merkeze ilginç telefonlar geliyor. Kaynanasının gelmesini istemeyen Fatma Hanım’dan, izin ve vize sorunları sebebiyle Türkiye’ye gidemeyen Türk vatandaşlarına hatta Rusya’da yolda kalan ve donmak üzere olan Tır şöforüne kadar her türlü telefonlar bunlardan sadece birkaçı...
bağlı. Temsilcilerimiz 7 gün 24 saat boyunca kendilerine ulaşan soruları 5 farklı dilde (Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Flamanca) cevaplıyor. Eğer temsilcimiz karşılaştığı soruya cevap veremiyorsa önce takım liderlerine, ardından Konsolosluk Bilişim Hizmetleri Daire Başkanlığı’na danışıyor. Vatandaş temsilcisinin çözemediği sorunlar bakanlığımızın veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili birimleri ile istişare edilerek çözülüyor, vatandaşa aynı gün içinde dönülüyor.” Çağrı merkezine ABD ve Kanada’dan 1 888 566 76 56, dünyanın geri kalan kısmından da +90 312 292 29 29 no.lu telefondan ulaşılıyor. Numaralar, sınır dışına çıkanların cep telefonlarına ücretsiz mesaj olarak gönderiliyor.
Konsolosluk Çağrı Merkezi’ne gelen bazı ilginç telefonlar TIR ŞOFÖRÜ DONMAKTAN KURTARILDI: Esin Çakıl anlatıyor: “Bir tır şoförümüz Rusya’dan ukrayna’ya giderken ukrayna sınırı yakınlarında aracı bozuluyor. Soğuk hava şartları yüzünden orada mahsur kalıyor. Gece yarısı donmak üzerindeyken bizi arıyor. Vatandaş temsilcimiz hayati çağrıyı hemen o bölgedeki en yakın temsilciliğe aktarıyor. Temsilcilikteki görevlilerimiz, tır şoförünü donmak üzereyken kurtarıyor.” ARKADAŞIMA VEKÂLET VERSEM NİŞANLIMLA EVLENEBİLİR Mİ?: ingiltere’de yaşayan bir vatandaşımız, izin ve vize sorunları sebebiyle yurda gelemiyor. Türkiye’de bulunan nişanlısı ise evlenemedikleri için ingiltere’ye gidemiyor. Vatandaşımız, merkezi arayarak ‘Bir arkadaşıma vekalet versem benim adıma nişanlımla evlenebilir mi?’ diyor. ŞOFÖRE YOLU TARİF EDER MİSİN?: Konsolosluk Çağrı Merkezi takım lideri Hasan Emre Akpınar anlatıyor: “Bir yaşlı vatandaşımız pasaportunu uzatmak için New york’taki konsolosluğumuza gitmek istiyor. Ancak ingilizce bilmediği için bindiği taksiye konsolosluğu tarif edemiyor. önceden telefonuna kaydettiği numara üzerinden bana ulaştı. şoföre adresi tarif etmemi istedi. internetten ulaştığım adresi şoföre anlattım. Gurbetçimiz konsolosluğa rahatça ulaştı.” SİNGAPUR’DA KEBAPÇI VAR MI?: iş dolayısıyla Singapur’a giden bir iş adamı, yerel yemekleri yiyemeyince Çağrı Merkezi’ni arayıp Singapur’da tavsiye edebilecekleri bir Türk kebapçı olup olmadığını sormuş. internetten bakıp gerekli yönlendirme yapılmış.
Çağrıların ağırlığı konsolosluk işleriyle ilgili oluyor. En fazla çağrı e-pasaport ve askerlik konularında geliyor. Dolayısıyla merkez yurtdışından gelen her türlü soruya cevap arıyor.
SINIFTA AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYORUM, NE YAPAYIM?: Avrupa’da yaşayan okul çağındaki bir vatandaş, sınıfta ayrımcılığa maruz kaldığını, bunun önüne geçebilmek için ne yapabileceğini sormuş. Vatandaş temsilcisi bu genç vatandaşın ilgili Türk başkonsolosluğuna gitmesini önermiş.
16 EĞİTİM DEMİR SÜMEYYE/PARİS Türk müteşebbisler tarafından Fransa’da açılan ilk Türk eğitim kurumu olan Educactive Okulu’nun düzenlediği ‘Dayanışma Gecesi’ne yoğun katılım oldu. Pedagojik Ekibi, Okul Aile Birliği ve ailelerin katıldığı gecede öğrencilerin hazırladığı çeşitli gösteriler sergilendi. Sud Est Tiyatro Salonu’nda düzenlenen destek gecesine, Educactive Genel Müdür Hakan Uysal, Okul Müdürü Necati Kertel ve idari personel katıldı. Educactive Okul Aile Birliği üyelerinin yanı sıra öğrenci velilerin de büyük ilgi gösterdiği gecede okula destek olunması gerektiği ve eğitimin önemi vurgulandı. 2008 yılında başladıkları özel eğitime ara vermeden devam ettiklerini ifade eden Okul Müdürü Kertel Necati, Educactive Projesi’ne destek veren tüm velilere ve programa gelen tüm konuklara teşekkür etti. Gecenin hem okula destek olmak hem de okul idarecilerinin ve ailelerin tanışmasını sağlamak için düzenlendiğini belirten Kertel, konuşmasının devamında “Okulumuzda eğitim seviyesinin yükseltilmesi için Özel Pedagojik ekibimizle büyük özveri göstererek çalışıyoruz.” dedi. İlk ve ortaöğretim öğrencilerinden oluşan müzik, dans ve şarkı klüpleri, birbirinden güzel gösteriler gerçekleştirdi. Gece hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.
-
Özel Educactive Okulu’nun düzenlediği yardım gecesine öğrenci velileri büyük ilgi gösterdi.
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Educactive projesine
destek gecesi
Etude Plus Marseille, aileleri eğlendirdi CABİR ÖZER MARSEiLLE yorEtude Plus Marseille Şubesi, eğitim sezonunun ce Eğlen eille Mars l Corra Ok attı. gunluğunu lunaparkta eğce llerin gönü r velile ve ci öğren n Parkı’ndaki geziye katıla en Şerife lendi. Etude Plus Marseille Şubesi öğretmenlerind dlar meto farklı için mesi olabil ılı başar daha Koç, öğrencilerin de eğitim uyguladıklarını belirterek “Bu tarz organizasyonlar dedi. .” okul, aile ve öğrenci ilişkisini kuvvetlendiriyor n Etkinliğe katılan velilerden Semra Küçükbıyık, “Uzu ığım tanıd ve la klarım Çocu zamandır böyle eğlenmemiştim. n Seinsanlarla bir arada olmak çok güzel.” diye konuşurke tiğini gerek ası rlanm tekra telerin aktivi vim Şimşek ise bu tür çoliğe etkin ise Koç Faruk rden velile n belirtti. Geziye katıla Çocuklarıyla doyasıya eğlenen veliler, di. söyle ini dikler eğlen ce llerin gönü ve ığını Etude Plus yetkililerine teşekkür etti. cukları ile katıld
-
Sosyo-Pedagog Ömer Çiftçi, Aile Semineri’nde ebeveynlere çocuk eğitiminin püf noktalarını açıkladı. Ömer Çiftçi
Educaplus Aile Seminerleri sona erdi MEHMET DİNÇ /STRASBOURG Educaplus Eğitim Merkezi, Aile Seminerleri’nin dördüncüsünü Strasborug’da gerçekleştirdi. Educaplus Eğitim Merkezi, 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı Aile Seminerleri’nin sonuncusunda Sosyo-Pedagog Ömer Çiftçi’yi ağırladı. ‘Çocukların başarısını artırmada ailenin rolü’ konulu seminerde konuşan Sosyo-Pedagog
-
Ömer Çiftçi, eğitimde ‘model alma’ ve ‘uygun metod’ konularına değindi. Ailelerin, eğitim kurumları ile birlikte çalışmasının daha verimli olduğunu belirten Çiftçi, velilere doğru ders çalışma metodlarını anlattı. Educaplus Eğitim Merkezi yöneticileri, Lingolsheim’da ikinci şubenin açılacağını ve ön kayıtların 1-30 Haziran tarihleri arasında yapılacağını söyledi.
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü
İkindi Sohbetleri
Kırın yeis zincirlerini!..
B
iz başkaları hakkında hüsn-ü zanna memur olsak ve onların tamamiyeti yakalamış olabileceklerini düşünsek de, kendi nefsimize “Ey eksik, pürkusur, zavallı nefsim, bir türlü olgunlaşamıyor, kemali yakalayamıyorsun” diyebiliriz. Fakat bunu derken ye’se düşmemeye de dikkat etmeliyiz. “Yağmur” şairinin dediği gibi biz de,
“Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım” diyerek O’na karşı aşk u alakamızı seslendirebiliriz. Ne var ki, zihnimizin bir köşesinde de sürekli “Olduğuma da çok şükür. Ya seni tanımasaydım, ya Senin nurundan mahrum kalsaydım.” mülahazasını canlı tutmalıyız. Hani Hazreti Ömer, Yemâme Savaşı’nda kardeşi Zeyd bin Hattâb’ın şehid olduğu haberi karşısında, çok hayıflanmış; “Sabâ yeli estikçe Zeyd’in kokusunu alıyorum.” diyerek hüzünlenip ağlarmış. Bir gün şair Mütemmim bin Nüveyre onu ziyarete gelmiş. Mütemmim’in kardeşi Mâlik de Yemâme Savaşı’nda yer almış ama mürtedlerin safındayken ölmüş. Hazreti Ömer’in hüznünü gören Mütemmim, “Ey Ömer, Yemâme’de senin kardeşin şehid olup Cennet’e giderken benim kardeşim mürted olarak Cehennem’e girdi. Eğer benim kardeşim de senin kardeşinin gittiği yere gitseydi, ben ona hiç üzülmez ve hiç hiçbir zaman ağlamazdım” demiş. Malumdur ki, Hazreti Ömer’in hüznü bunları bilmediği için değildi, ama kader-i ilahîye razı olmakla beraber sevdiklerinden ayrılanın kalbinin hüzünlenmesi, gözünün yaşarması da insanın tabiatının ica-
bıydı. Evet, olduğumuza da hamd olsun; ya sokaklara korku salan serâzât, çakırkeyf insanlar gibi olsaydık; ya talihsizler safında yer alsaydık.. bu hâlimize de hamd olsun, demeli. Mükemmeliyet ve tamamiyetin peşinde olurken diğer taraftan da meseleye böyle bir hamd u senâ mülahazasıyla yaklaşmalı ve katiyen ye’se düşmemeli. Tamamiyeti arama ve işin ciddiyetini görme insanı ümitsizliğe değil daha fazla gayret göstermeye sevk etmeli..
İş Çok Ciddi Bildiğiniz gibi, hayatını ibadetle geçiren Esved b. Yezîd en-Nehâî vefat ederken çok korkuyor ve çok ağlıyor. Gelip diyorlar ki; “Nedir bu hıçkırıklar, günahlarından mı yoksa ölmekten mi
korkuyorsun?” Bunun üzerine o büyük Hak dostu, “İnne’l-emra ciddün - Hayır hayır, iş çok ciddi; ben günahlarımdan ya da ölümden değil, küfür üzere ölmekten korkuyorum.” diyor. Vefat ettikten sonra rüyada görüyorlar; “Orada ne muamele gördün, nasıl karşılandın?” diye soruyorlar; “Vallahi, peygamberlerle aramda dört parmak bir mesafe kalmış gibi muamele ettiler.” cevabını veriyor. Esved b. Yezid, Alkame, İbrahim Nehaî.. gibi insanlar rıza-yı ilahiye muhalif bir davranışta bulunma korkusuyla yaşamış, hayatlarını havf ufkunda sürdürmüş; hayır adına yapıp ettiklerine ve ibadet u taatlerine hiç bel bağlamamış, imanlı olarak ölememe endişesini hep taşımışlardır ama bütün bunlara rağmen ümitsizliğe de katiyen düşmemiş, rahmet-i ilahiyenin onların imdadına da yetişeceği recasını gönüllerinde hep canlı tutmuşlardır. Allah dostlarının hiçbirisi ye’se düşmemiştir; çünkü Hazreti Üstad’ın ifadesiyle; Yeis, mâni-i herkemâldir..
Ümitsizlik hastalığına yakalananların kemale ve tamamiyete yürümeleri mümkün değildir. İnsanın kendisini yetersiz, eksik ve nâkıs görmesi onu ümitsizliğe değil, bilakis eksiklerini tamamlamak için daha ciddi bir cehd u gayrete sevk etmelidir. M. Akif’in meşhur şiiri bu hususta ne tatlı ve yürekten bir çağrıdır: “Ey dipdiri meyyit, “İki el bir baş içindir.” Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin. Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz? Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz? ... Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun! Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar; Me’yûs olan, rûhunu, vicdânını bağlar. ... Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar... Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var. Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır! Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır! ‘İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!’ deme, yılma. Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.” Biliyor musunuz, korkudan yüreğimin ağzıma geldiği anlar çok olmuştur!.. “Acaba ölünce bir çukura mı yuvarlanırım, ne olur benim hâlim?” şeklindeki endişeler zihnimi, hayalimi sarınca saatlerce kıvrandığım, uyuyamadığım geceler vardır. Ama eksiklerime, daha iyi bir kul olma adına fevt ettiğim fırsatlara rağmen, ben hiçbir zaman ye’se, ümitsizliğe düşmedim. Rüyalarda insanlar harikuladeden uçar ya bazen; koşuyorsunuzdur doludizgin, beklemediğiniz anda bir uçurum geliverir önünüze. Aslında o uçuruma yuvarlanmanız muhtemeldir; fakat rüyadaki o fevkalâde uçma kabiliyetinizle aşar geçersiniz bütün uçurumları. İşte, ümitsizliğe düşebileceğim anlar olmuştur, korkunç bir dağ gibi ufkumun önüne geçen ve onu karartan hadiseler yaşamışımdır ama Allah’ın rahmeti rüyadaki uçma kabiliyeti gibi imdadıma yetişmiştir her defasında. Rahmet-i ilahiye iki kanat haline gelmiş, en çaresiz anlarımda bile rahmetin enginliğine bağlılık bir kurtuluş kaynağı olmuştur. Hâsılı, kemale ve tamamiyete tâlib olma kadar ye’se düşmeme de çok önemlidir. “Tam olamadım” deyip sa’ye sarılma bir fazilet olsa da, “olamadım” duygusundan dolayı “olma” düşüncesinden bütün bütün vazgeçme de bir aldanmışlıktır.
haftanın Duası
Ya Rab! Senin kudretin her şeye yetecek kadar ulu, nimetlerin de bütün varlığı kuşatacak kadar umumîdir. Bizi de rububiyetinin nurları ve ulûhiyetinin esrarıyla çepeçevre sarmalamanı dileniyoruz. Rahman ve Rahîm isimlerinin hürmetine bu muhtaç kullarını da rahmaniyet ve rahîmiyetinle te’yîd buyur. Senin dostluğuna her şeyden daha fazla ihtiyacı olan bendelerini üns ikliminin re’fet ve nurundan mahrum eyleme; eyleme ki, sübuhât-ı esmaiye ve sıfatiyende biz de eriyip tükenelim.
1 İnsan, kendi nefsine “Ey eksik, pürkusur, zavallı nefsim, bir türlü olgunlaşamıyor, kemali yakalayamıyorsun” diyebilir. Fakat bunu derken ümitsizliğe düşmemeye de dikkat etmelidir.
2 Bir müminin, kendisini yetersiz, eksik ve nakıs görmesinin onu ümitsizliğe sevk etmesi bir yana, tam tersine, eksiklerini tamamlamak için daha ciddi bir gayret içine yönlendirmesi gerekir.
3 “Tam olamadım” deyip gayret ve çalışmaya sarılma bir fazilet olsa da, “olamadım” duygusundan dolayı “olma” düşüncesinden bütün bütün vazgeçme de apaçık bir aldanmışlıktır.
his dünyası
Hülyalarımdaki Dünya
Söyleyin nerde ruhumun dünyası o diyar, Ferhat gibi dağları yarıp yarıp gideyim.. Eşiğine baş koyup da ağlayayım zâr zâr, ‘Ne olur gel, gel artık’ diye feryât edeyim! Yıllar var onun hayaliyle avunuyorum, Kanayan şu gönlümde en onulmaz yaralar; Kimse bilmez nasıl bir hicranla yanıyorum, Gözlerimden akan gönlümdeki hâtıralar... Ey tatlı hülya, bir şifa sun kendi dilinden, Âteş-i hicranımı onunla söndüreyim. Vur mızrabını, nağmeler duyur bam telinden, Duyur ki, onunla efgânımı dindireyim. M. Fethullah Gülen
{{
Sözün Özü
İster fert isterse külliyen, başkalarının bizim hakkımızda suizanda bulunmalarının doğru olmadığı muhakkak.Ancak bizim de, onların hakkımızda suizanda bulunmalarına sebebiyet verebilecek davranışlar veya bulanık tavırlar içinde bulunmamız birer saik sayılabilir. Ben öteden beri hep bu endişeyi taşımışımdır. Yani acaba bizler, kendimizi anlatma ve tanıtma adına bize düşeni yapabildik mi? Şayet yapamadı isek ve hâlen yapamıyorsak başkalarına günah işletiyoruz demektir.
a l ı s a F n a d l ı s a F
u m u l p Edep to rımız
a l ş ı n a r v ve da
ır ki, hareketler vard ve ve r vı ta zı ba ygın olan li bulunmamış Bugün çok ya sayılmış, sevim m u m ez m r dinde bunla ehâyâ) yhi ekmelü’t-t le (a yerilmiştir. iz im d n fe ber E koyma ve Hatta Peygam zikrederek, ellerini kalçaya eketleri larını tirme gibi har eş rl bunlardan bazı bi ta rt sı ri ak, bir atıp elle eri üzerine atm iğ d ğı kolları arkaya ca ba ir B ymıştır. işareti olarak kibir alameti sa stüne koymak da bir kibir , bizim nü atarak oturmak e n ayağı öbürünü ü st ü ak ay r. Ayak ktur. Başkakabul edilmişti terbiye sistemimizde hiç yo rını uzatve urmak, ayakla ot geleneğimizde n zu u , ak uygun a yatm m kültürümüze rtlik, zi bi larının yanınd ak m at e n cak üstü e, bakıştaki se mak, bacak ba ı yüzdeki ekşim rş ka e n ri bi bi pmak ve olmadığı gi l hareketleri ya yıko el z su m zu lü anla de bizim edep ek km bü ak d u d bu tür tir. Bir mü’min şımıza çok ters başkalarını hafife la davranışlarla as cek anaya gelebile m o almamalı ve . Ban sakınmalıdır ak her harekette ay inlenmek için zıları, biraz d ama er rl ili ab ıyor ol ayaküstüne at le öyle ce yatarken bi Hak dostları ge lar. Bazen lışır yapmamaya ça ayaklarır bi unutarak rine azıcık nı diğeri üze r, hemen koyacak olsala stağfirultoparlanır, “E Sen görülah Ya Rabbi, böyle yapyorken benim rine der ve kendile mam ayıptır.” tür rler. Fakat o çekidüzen veri sanlarda tabizı in hareketler, ba bir işse, onlar da lm ge at haline eli; an ikaz edilm büyük tarafınd nciemek onları re doğrudan söyl ve mumun içinde de edecekse, u edilerek dolay umuma hitap ip as n a rın d lı yoldan onla malı. an ğl sa lenmesi hususun Ne var ki, bu abilir. Meda istisnaları ol m devlet sela, bazen bizi başka büyüklerimizin lciülkelerin temsi en rk şü rü leriyle gö ebacak bacak üz ve ı rın la rine attık
bulsam e oturmayı kaba ld ki şe O z. ru tabloyu ını görüyo bile, ne zaman o am rahat oturduklar as m ur ot le n dahi öy ı gösterilmesi ve tek başımayke a gider. Zira mütekebbire karş en haşum r ve kibir ifade ed ru gu görsem çok ho ın ar nl O an da bir tavrıdır. eli, bilâkis onlard bir em ilm gereken tavır ki ez de r le nın da bizimki bulunan bir insa zu va te reketleri karşısın da ın at bi l karakar. Hem ta iradîdir ve gene ı as m rahat olmalıdırl an vr da e atapları rşı o şekild nediyorum, muh taya an Z mütekebbire ka ir. ld ği de bir durum gerçek rengini or terini yaralayıcı de tabiatlarının r le ki m zi bi sa eklerdir. saygılı davran le mukabele edec k, nasıl bir edep ep ed r bi ek ks cuklarıysa koyacak ve yü ıl bir edebin ço yle neş’et etmişsek onu Hâsılı, biz nas kültürü nasıl bir edep ve a d ın m ta or şamalıyız. ve ona göre ya ı al m ır d n la n ca
20 AİLEM Çok aşırı tüketilmediği takdirde karpuz çekirdeğinin mideye hiçbir zararı yok.
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
karpuz r çekirdeğinin faydası büyük
dURAN SAVAş SAKARYA Besin değerlerinden tam olarak yararlanabilmek için karpuz, aç karnına ve çekirdekleriyle birlikte tüketilmeli. Yemekten sonra yenilen karpuzun şişkinliğe ve hazımsızlığa yol açtığını söyleyen beslenme uzmanı Selma Uçar, karpuzun aç karnına ya da öğün aralarında çekirdekleriyle yenilmesini öneriyor. Uçar, karpuzun bu şekilde
tüketilmesiyle böbreklerden kalbe birçok fayda sağlayacağını aktarıyor. Karpuzun en kıymetli kısmının çekirdekleri olduğunu vurgulayan Uçar, ancak birçok kişinin çekirdeklerini çıkararak karpuzu tükettiğini, bu davranışın ise karpuzun faydasını azalttığını belirtiyor. Karpuz çekirdeği içinde bulunan ‘cucurbocitrin’ adlı maddenin kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu dile getiren Uçar, “Bu nedenle karpuzu çekirdekleriyle birlikte ve çekirdekleri dişlerimizle kırarak tüketmeliyiz. Çekirdekleri kırıldığında yararı artıyor. Karpuz çekirdeğinin mideyi ağrıttığına dair yanlış bir söylenti var. Çok çok aşırı tüketilmediği takdirde karpuz çekirdeğinin mideye hiçbir zararı yoktur. Ayrıca karpuzun içindeki ‘likopen’ maddesi de kalbi enfarktüsten koruyor.” diyor.
Bilgisayar kullanımının artmasıyla birlikte otizm görülme sıklığında da önemli bir çoğalma oldu.
‘Bilgisayar kullanımı otizmi artırıyor’ ARZU kILIÇ, MERVE dEMİR İSTANBUL Teknolojiyle büyüyen çocuklarda gözlemlenen davranış bozuklukları arasında; uçlarda yaşama, ya hep ya hiç mantığıyla hareket etme ve yeni verileri yorumlayamama gibi belirtiler bulunuyor. Özellikle bilgisayarla fazla haşır neşir olan çocuklar, olaylar arasında bağlantı kuramadıkları gibi, her şeyi kendi kontrollerinde sanıyorlar ve ayrıntıları kaçırmamalarına rağmen bütünü algılayamıyorlar. Pedagog İnci Vural, bilgisayar kullanımının artışı ile otizmin görülme sıklığı arasındaki paralelliğe dikkat çekti. Vural, teknolojiye normalin üzerinde maruz kalan çocuklara, tam anlamıyla otistik teşhisi koyamasalar da, gözlemledikleri davranış bozukluklarının otizmle büyük benzerlikler gösterdiğini söyledi. Vural’a göre, dijital aletlerle büyüyen çocuklar, bir süre sonra çevrelerindeki her şeyi dokunmatik zannediyor. Konferansa katılan altı pedagog ve doktor dijital ortamların çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini tartıştı.
r
21 AİLEM Elma ve elma suyu, güçlü bir hafıza için en önemli besinlerden biri.
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
u y u s Elma ı önlüyor y a m a bun
sik i tok ilek e d n a etk eleri hücr yaşlanm demans n i y ave be ve suyu ğu stres lzheimer n korunm ar a m u l a e ld lma, A am rd veya e bep o lıkla alp d Elma elerin se ara göre en hasta elma, k yanı sıra n l d y mad . Uzman ını etkile i buluna altmanın tkileyen ğ r r i az l o ıe a altıy nksiyonl dan özel lç riskini yonların elma suz a i i i s fe fonks rin yin fo ve unu ntiok nseri, e lma ğ gibi b k etkili. A ostat ka gibi beyin nlüyor. E bulundu tr ö e o s p r y ç a , i n o ı l d f a r d kla e Dema ük oran ve fos nsel faa ı l a t i ir dı has eimer v da büy dem n zih katıl Alzh alıkları iktarda r, fosforu apısına hast da bol m uzmanla enzim y r. yun deden nliği için elirtiyo kay in etki ğını b ler
r
AHMED ŞAHİN
oruca başlama vakti, ölmüşlerimize Yasin okuma anlayışı... SoRU: Geçen sene Ramazan’da oruca sabah ezanıyla başlıyorduk. Bu sene üç ayların başında tutmak istediğimiz oruca da yine ezan sesiyle başladık. Yani sabah ezanı okununcaya kadar yememizi sürdürdük. Ezan başlayınca hemen yemeyi kesip oruca başladık. Ancak sonra bizi ikaz edenler oldu. Ezana kadar yemek yenilmez dediler. Halbuki biz Ramazanlarda hep ezanla başlıyorduk oruca. Şimdi ne oldu ki, sabah ezanıyla başladığımız orucumuzun geçersiz olduğunu söylüyorlar bize. Cevap: Soru sahibi okuyucuma, geçen Ramazan’da ne olmuştu, şimdi Ramazan’dan önce ne olduğunu kısaca arz edeyim de iki ezan arasındaki oruca başlama farkının ne olduğunu fark etsin, böylece şaşırmaktan da kendini kurtarmış olsun. Geçen Ramazan’da işitince hemen oruca başladığınız ezan, Ramazanlarda oruca başlama vaktinin girdiğini ilan etmek için erkenden okunan ezandır. Tam imsakta okunan o ezanlarla oruca başlanır, daha fazla beklenilemez. Ancak Ramazan dışında sizin dinlediğiniz ezan, orucun başladığını ilan eden ezan değildir. Tam aksine orucun başlama vaktinin çoktan geçtiğini haber veren ezandır. Dolayısıyla geç vakitte okunan bu ezanla oruca başlanılmaz. İşte sizin itiraz edilen orucunuz da böyle başlama vakti çoktan geçmiş olan oruçtur. Bilmem okuyucuma, imsakla birlikte okunan Ramazan ezanı ile imsak geçtikten çok sonra okunan ezanın farkını arz edebildim mi? Bunun için Recep ayının başında dinlediği ezanla başladığı orucunun sıhhatine itizar edilmiş, niyet vakti geçmiş oruç geçerli değildir, denmiştir! Bununla beraber ezanla oruca başlama konusunda akla gelen şu yanılma ihtimalini de düşünmeliyiz. Sabah ezanını okuyan müezzin bazen saatine yanlış bakıp erken de okuyabilir, uykuya dalıp geç de kalabilir. Böylece Ramazan’da orucuna ezanla başlayanlar da aynı yanlışa uyabilir. Böyle bir yanılmaya maruz kalmamak için takvimdeki imsak vaktinin girip girmediğine bakmayı ihmal etmemekte büyük fayda vardır. Ayrıca imsak dakikası, gecenin bitip gündüzün başladığını da ifade etmektedir. Bu sebeple imsakla hem oruca başlanır, sabah namazının vakti de girmiş sayıldığından, ihtiyaç duyanlar sabah namazını da hemen kılabilirler de. Ancak tedbir olarak 15-20 dakika beklemenin daha uygun olacağını ifade edenler de vardır. ***
SoRU: Ölmüşlerimize sene boyunca Yasinler okuyup ruhlarına bağışlıyoruz. Ancak son zamanlarda ölmüşlerimize Yasin okunamayacağını ileri sürenler oluyor, ölünün ruhu için Yasin okunmaz demeye getiriyorlar. Geçmişlerimiz için Yasin okumayı bırakalım mı şimdi? CEVAP:Ölmüşlerimizi niyet ederek okuduğumuz Yasinleri bırakmamalı, Kur’an okumaya devam etmeliyiz. Çünkü ölülere Yasin okunmasa bile okuduğumuz Yasinlerin sevaplarını ölmüşlerimize bağışlayabiliriz. Böylece geçmişlerimiz okuduğumuz Yasinlerin de, yaptığımız tüm hayır hasenatların da sevaplarından istifade ederler. Çünkü yaşayan insanlar yaptıkları tüm hayır hasenatlarının sevaplarını geçmişlerine bağışlayabilirler. Varsa azapları azalır, yoksa makamları yükselir. Har halükarda ölmüşlerimiz istifade ederler bu türlü hediyelerimizden. Bunda şüpheye düşmeye sebep yoktur. Rahmetli pederim bana yedi yaşımda iken perşembe günleri geçmişlerimize Yasin okuma alışkanlığı kazandırdı. Halen 77 yaşında o alışkanlığımı sürdürmekte, her perşembe mutlaka Yasin okuyarak geçmişlerimize sevabını bağışlamaktayım. Bundan da çok mutluyum. Geçmişlerimizle irtibatı kesmemeli, manevi hediyelerimizle vefamızı göstermeliyiz diye düşünüyorum. a.sahin@zaman.com.tr
22 AİLEM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Süt ürünleri nasıl SAKLANMALI?
Göğüs ve kolon kanseri vakalarının yüzde 2025’i, fiziksel hareketsizlikten kaynaklanıyor.
Hareketsiz kalmayın
kalsiyum, protein ve vitamin bakımından zengin olan süt ürünleri büyümede ve kemik sağlığında önemli rol oynuyor. Ancak bu ürünlerden maksimum yarar sağlamak için doğru koşullarda saklamak gerekiyor.
r
Süt ürünlerinin saklanmasında dikkat edilmesi gereken ilk kural; ürünlerin satın alındıktan sonra en kısa zamanda buzdolabına yerleştirilmesi gerekliliği. Ürünlerin buzdolabında +4 ile +6 0C arasındaki sıcaklıklarda saklanması gerekiyor. Peynir, yoğurt, tereyağı gibi süt ürünlerinin bozulmadan ve besin değerini koruyarak muhafaza etmek için sağlanması için dikkat edilecek noktalar şunlar: Beyaz peynir: Genellikle salamura içinde satışa sunulan beyaz peynirler buzdolabında su içinde kapalı olarak bekletilebilir veya hava almayacak bir kap içinde ya da streçe sarılarak buzdolabında saklanabilir. kaşar peynir: Hava ile teması istenmeyen bir üründür. Paket açıldıktan sonra kalan kısım mutlaka streçle sarılmalı veya hava geçirmez kaba yerleştirilmeli-
-
dir. Bazı tip kaşarlar özel olarak küflü şekilde satılmaktadır. Ancak etiketinde belirtilmediği sürece küflü kaşar tüketmek uygun değildir. krem peynir: Paket açılıp porsiyon olarak servis edilmeli ve kapağı devamlı kapalı olarak buzdolabında saklanmalıdır. Örgü peyniri: Açıldıktan sonra streçle sarılmalı veya hava almaz bir kap içine konulmalıdır. Yoğurt: Uzun süre bekletilmemeli ve buzdolabında muhafaza edilmelidir. Yoğurt kimyasal olarak en az yüzde 80 su içeriğine sahiptir. Bu nedenle darbe sonucu su sızmaları oluşabilir. Tereyağı: Koku çekme özelliği çok yüksek olan bir üründür. Dolayısıyla hava geçirmeyecek şekilde steçle sarılmalı ve hava geçirmez kapta saklanmalıdır.
Farklı ürünlerin aynı kap içinde saklanmaması ve ürünlerin etiket üzerinde bildirilen son kullanım tarihlerinin takip edilmesi saklama koşullarında çok önemli bir ayrıntı.
Aktif Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Haydar Demirel, inaktivitenin yılda 3,2 milyon insanın ölümüne yol açtığını bildirdi. Prof. Dr. Demirel, açıklamasında, Avustralya’da yapılan “hareketsizlik’’ araştırmasının sonuçlarına dikkati çekti. Araştırmaya göre, günde 8-11 saatini oturarak geçiren kişilerin ölüm riskinin (obezite, kanser, kalp ve şeker gibi hastalıklarla) yüzde 15 artığını belirten Demirel, günde zamanının 11 saatten fazlasını oturarak geçiren kişilerde ölüm riskinin 4 saatten az oturanlara göre yüzde 40 daha fazla olduğunu kaydetti. Demirel, hareketsizliğin birçok ülkede hızlı bir şekilde yaygınlaştığını ve kanser, kalpdamar hastalıkları, şişmanlık, tip2 diyabet, kemik erimesi gibi birçok hastalığın artışına neden olduğunu vurguladı.
23 AİLEM
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Hapla değil, diyet ve egzersizle kilo verin!
TV
diyetisyen Esra Baş Toktay, mucizevî olarak tanıtılan zayıflama haplarının insan vücuduna büyük zarar verdiğini belirterek, önemli olanın sağlıklı beslenme ve egzersizle kilo vermek olduğunu söylüyor. Ona göre ancak bu şekilde vücut ağırlığını korumak mümkün.
kARşISINdA
-
NAMAZ VAKİTLERİ
Kışın evde, işyerinde oturularak geçirilen vakitlerin acısının çıkma vakti geldi çattı. Yanlış anlaşılmasın, bu cümleden kastımız gezmeniz ya da seyahat etmeniz değil. Kışın alınan kiloların geri verilmesinin zamanıdır bahse konu. Tartıda ağır basanlar çoktan başladılar bile çalışmalara. Kimi, diyetisyene gidip bünyesine uygun perhizi uyguluyor, kimi internetten bulduğu önerilerden medet umuyor, kimi güneşi görünce sokağa atılıyor, kimi de kolayı tercih edip zayıflama haplarına sarılıyor. Ancak; bilhassa bugünlerde arama motorlarında, sağlıklı yaşam sitelerinde ve forumlarda karşımıza çıkan bu hapların insan vücuduna büyük zarar verdiğini hemen söyleyelim. Sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşınızın paylaşımı gibi görünen spamlara da sakın aldanmayın. Zira kolay yoldan zayıflama vaat eden bu ilaçların metabolizmada bozukluğa ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklara sebep olduğunu biz değil, uzmanlar söylüyor. İstanbul Medipol Hastanesi diyetisyenlerinden Esra Baş Toktay, baharın gelmesiyle piyasaya çıkan ve mucizevî olarak tanıtılan zayıflama haplarına itimat etmemek gerektiğini ifade ediyor. Ona göre bu tür ilaçlar insan sağlığını büyük ölçüde tehdit ediyor. Hatta Toktay, bu hapları kullandığı için hayatını kaybedenler bile olduğunu belirtiyor: “Birçok insan bu hapları kullanarak hayatını riske atıyor. Üstelik yalnız bu haplarla değil, yanlış diyet uygulamalarıyla sağlıklarına zarar veriyorlar. Şu anda popüler olan, binlerce insanın uyguladığı protein ağırlıklı çeşitli diyetler bile
ATIşTIRMAYIN!
çok zararlı. Kalp ve böbrek hastalıklarına sebep olabiliyor. Ayrıca bu diyetler sağlıklı beslenme alışkanlığı oluşturmadığı için verilen kilolar korunamıyor.” Toktay, önemli olanın sağlıklı beslenerek ve egzersizle kilo verip, bu dönemde edinilen alışkanlıkları sürdürerek vücut ağırlığını korumak olduğunu vurguluyor. Çünkü ona göre her yaz başında başlanan ve sonunda bırakılan diyetler nedeniyle zamanla metabolizma yavaşlıyor. Kilo verme hızı her sene biraz daha düşüyor.
Diyetisyen Esra Baş Toktay’a göre kilo vermek isteyenlerin yapması gerekenler ise şöyle: Kişi, öncelikle kendisine güvenmeli, kilo verebileceğine ve bunu sağlıklı bir şekilde yapması gerektiğine inanmalı, motivasyonunu her zaman yüksek tutmalı. Diyetisyen tarafından hazırlanmış olan, kendisine özel beslenme programını düzenli bir şekilde uygulamalı. Sürekli atıştırma yapmaktansa, öğün atlamamaya özen göstermeli. Kalorisi yüksek olan yiyeceklerden uzak durmalı, eğer tüketirse bunu diğer öğünlerde dengelemeye çalışmalı. Açken mutfak alışverişine çıkmamalı, TV karşısında, sohbet ederek vb. yemek yememeli, farkında olmadan fazla kaçırabilir. Hızlı yemek yememeye ve yavaş çiğnemeye özen göstermeli. Evde abur cubur çekmecesi vb. bulundurmamalı. Dışarı çıktığında tercihlerini düşük kalorili olan besinlerden yana yapmalı. Yemek hazırlarken, mutfağı toplarken veya canı sıkıldığında atıştırma yapmaktan kaçınmalı. Mutlaka düzenli egzersizlerini yapmalı, mümkün olduğunca günlük fiziksel aktivitesini artırmalı.
dengeli bir şekilde kilo vermek isteyenler herşeyden önce mutlaka düzenli egzersizlerini yapmalı, mümkün olduğunca günlük fiziksel aktivitesini artırmalı.
PARİS
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
BoRdEAUX İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
oRLEANS
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
CAEN
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 13 4 13 4 12 4 14 4 14 4 14 4 14
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 43 3 43 3 42 3 41 3 41 3 40 3 40
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 19 4 19 4 18 4 18 4 18 4 18 4 18
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 23 4 23 4 23 4 23 4 23 4 23 4 23
STRASBoURG İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
ANNECY
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
LIMoGES
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
MARSEILLE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 53 3 52 3 52 3 52 3 51 3 51 3 51
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 11 4 10 4 10 4 10 4 10 4 10 4 10
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 30 4 30 4 30 4 30 4 30 4 29 4 29
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 36 3 35 3 35 3 34 3 34 3 33 3 33
LYoN
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
RENNES
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
LILLE
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
MACoN
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 16 4 16 4 16 4 16 4 16 4 15 4 15
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 32 4 32 4 32 4 32 4 31 4 31 4 31
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 06 4 06 4 06 4 06 4 06 4 06 4 06
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
4 14 4 14 4 14 4 13 4 13 4 13 4 13
METZ
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
MULHoUSE İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
VALENCE
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
BEZIERS
İMSAk GÜNEş ÖĞLEN İkİNdİ AkşAM YATSI k. SAATİ
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 59 3 59 3 59 3 59 3 59 3 59 3 59
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 21 3 20 3 19 3 18 3 18 3 17 3 17
08.06.2012 09.06.2012 10.06.2012 11.06.2012 12.06.2012 13.06.2012 14.06.2012
3 44 3 44 3 43 3 42 3 42 3 41 3 41
5 43 5 43 5 42 5 42 5 42 5 42 5 42
5 23 5 22 5 22 5 22 5 21 5 21 5 21
5 46 5 46 5 46 5 46 5 46 5 45 5 45
5 26 5 26 5 26 5 25 5 25 5 25 5 25
13 57 13 57 13 57 13 57 13 57 13 58 13 58
13 35 13 35 13 35 13 36 13 36 13 36 13 36
13 47 13 47 13 47 13 47 13 48 13 48 13 48
13 41 13 42 13 42 13 42 13 42 13 42 13 43
18 10 18 10 18 11 18 11 18 11 18 12 18 12
17 48 17 48 17 49 17 49 17 49 17 50 17 50
17 54 17 54 17 55 17 55 17 55 17 55 17 56
17 55 17 56 17 56 17 56 17 57 17 57 17 57
21 58 21 59 22 00 22 00 22 01 22 02 22 02
21 35 21 36 21 37 21 37 21 38 21 39 21 39
21 35 21 36 21 36 21 37 21 37 21 38 21 38
21 44 21 45 21 46 21 46 21 47 21 47 21 48
23 18 23 19 23 20 23 19 23 19 23 19 23 20
22 55 22 56 22 57 22 57 22 58 22 59 22 59
22 55 22 56 22 56 22 57 22 57 22 58 22 58
23 02 23 02 23 03 23 03 23 03 23 04 23 04
11 25 11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 27
11 24 11 25 11 25 11 26 11 26 11 26 11 27
11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 28 11 28
11 24 11 25 11 25 11 26 11 26 11 26 11 27
3 58 3 58 3 57 3 57 3 57 3 57 3 57
6 12 6 11 6 11 6 11 6 11 6 11 6 11
5 41 5 40 5 40 5 40 5 40 5 40 5 40
6 02 6 02 6 02 6 02 6 01 6 01 6 01
5 28 5 28 5 27 5 27 5 27 5 27 5 27
14 08 14 09 14 09 14 09 14 09 14 09 14 10
13 42 13 42 13 42 13 42 13 42 13 43 13 43
14 13 14 13 14 13 14 13 14 14 14 14 14 14
13 37 13 37 13 37 13 37 13 38 13 38 13 38
18 14 18 14 18 14 18 15 18 15 18 15 18 16
17 49 17 49 17 50 17 50 17 50 17 51 17 51
18 25 18 25 18 25 18 26 18 26 18 26 18 27
17 48 17 48 17 49 17 49 17 49 17 50 17 50
21 53 21 54 21 54 21 55 21 55 21 56 21 56
21 30 21 31 21 32 21 32 21 33 21 33 21 34
22 11 22 12 22 12 22 13 22 14 22 14 22 15
21 33 21 34 21 35 21 35 21 36 21 37 21 37
23 50 23 50 23 50 23 50 23 50 23 51 23 51
22 50 22 51 22 52 22 52 22 53 22 53 22 54
23 31 23 32 23 32 23 33 23 34 23 34 23 35
22 53 22 54 22 55 22 55 22 56 22 57 22 57
11 26 11 27 11 27 11 28 11 28 11 29 11 29
11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 27 11 28
11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 28 11 28
11 24 11 25 11 25 11 26 11 26 11 27 11 27
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
5 49 5 49 5 48 5 48 5 48 5 48 5 48
6 00 6 00 6 00 6 00 6 00 5 59 5 59
5 31 5 31 5 31 5 30 5 30 5 30 5 30
5 49 5 49 5 49 5 49 5 49 5 48 5 48
13 58 13 59 13 59 13 59 13 59 13 59 14 00
14 01 14 01 14 01 14 02 14 02 14 02 14 02
13 54 13 54 13 54 13 54 13 55 13 55 13 55
13 47 13 47 13 47 13 47 13 47 13 48 13 48
18 10 18 10 18 11 18 11 18 11 18 12 18 12
18 08 18 09 18 09 18 09 18 10 18 10 18 10
18 11 18 11 18 12 18 12 18 12 18 13 18 13
17 52 17 52 17 53 17 53 17 53 17 54 17 54
21 56 21 56 21 57 21 58 21 58 21 59 21 59
21 50 21 50 21 51 21 51 21 52 21 53 21 53
22 04 22 05 22 06 22 06 22 07 22 08 22 08
21 32 21 32 21 33 21 33 21 34 21 34 21 35
23 16 23 16 23 17 23 18 23 18 23 19 23 19
23 10 23 10 23 11 23 11 23 12 23 13 23 13
23 19 23 20 23 20 23 21 23 21 23 22 23 22
23 28 23 28 23 28 23 28 23 29 23 29 23 29
11 25 11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 28
11 26 11 26 11 27 11 27 11 28 11 28 11 28
11 24 11 25 11 25 11 26 11 26 11 26 11 27
11 25 11 26 11 27 11 27 11 27 11 28 11 28
5 52 5 52 5 52 5 51 5 51 5 51 5 51
5 54 5 53 5 53 5 53 5 53 5 53 5 53
5 44 5 44 5 44 5 43 5 43 5 43 5 43
6 02 6 02 6 02 6 01 6 01 6 01 6 01
14 08 14 08 14 08 14 08 14 08 14 09 14 09
13 45 13 45 13 45 13 45 13 45 13 46 13 46
13 47 13 47 13 47 13 47 13 48 13 48 13 48
13 53 13 53 13 54 13 54 13 54 13 54 13 54
18 22 18 22 18 22 18 23 18 23 18 23 18 24
17 47 17 47 17 47 17 48 17 48 17 48 17 49
17 55 17 55 17 56 17 56 17 56 17 57 17 57
17 56 17 56 17 56 17 56 17 57 17 57 17 57
22 11 22 11 22 12 22 13 22 13 22 14 22 14
21 23 21 24 21 25 21 25 21 26 21 26 21 27
21 37 21 38 21 39 21 39 21 40 21 40 21 41
21 32 21 33 21 33 21 34 21 35 21 35 21 36
23 30 23 30 23 30 23 31 23 31 23 32 23 32
23 25 23 26 23 27 23 28 23 28 23 29 23 29
22 57 22 58 22 59 22 59 23 00 23 00 23 01
23 34 23 35 23 36 23 37 23 37 23 37 23 37
11 25 11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 27
11 26 11 26 11 27 11 28 11 28 11 28 11 29
11 25 11 26 11 26 11 27 11 27 11 27 11 28
11 26 11 27 11 27 11 28 11 28 11 29 11 29
3 Çengel bulmaca 4 bulmaca
24 BULMACA Lüferin irisi
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
At, eflek yavrusu
Tafl dibek
Küçük körfez Kuflatma
Süprüntü küre¤i
Bir gürefl türü Belirsiz gök cismi
Tehlikeli ak›l hastas›
Anlaml› iflaret
Hararet
Padiflah ad›na yap›lan cami
Bir fleyin geçmifli
Müsvedde
Görevi yerine getirme
fienlik kemeri
Bir nota Ünlü sanatç›
‹yiye yorulur olgu
Bir tür reçine
Periflan
‹thalat Güçlü dostluk
Ortadaki Televizyon dizisi
Kabul etmeme
HAKAN YILMAZ
Ekmek
Bir hastal›k
Erkek dad› 9
Elma, armut kurusu
Deriyi kestirip kan ald›rma
Bütünüyle
Defa, kere
Mühür
Yemek
‹car
Ankara'n›n bir ilçesi
Söz yitimi
Tasa, kayg›
Burçlardan biri
Çare
Bütünlükle
Kabaca evet
Eti, ya¤› erimifl
Boya inceltici madde
Göktürklere yol gösteren kurt
Plastik bir kap
Alttaki aktör
Ev Beyaz çiçekli otsu bir bitki
Ira
Bir sanayi bitkisi
Dolayl› anlat›m
Delta
Seciye
1
Dalga afl›nd›rmas›yla oluflan kaya girintisi Götürü, toptan
Baban›n erkek kardefli
Türkü, flark›
Tutsak
Ö¤ütücü difllerin ad›
Amonyak tuzu
Büyük sevgi
Gazeteniz Kraliçe
Voltamper (k›sa) Yararl› bir sebze
Sicim
10
K›sa süreli fliddetli ya¤mur Sedir Oksijenin simgesi Kokulu bir bitki
Özgünlü¤ü olmayan, klifle
Sahip
Biricik
Sehpa Dahil
Anma
Bir renk
At›n aya¤›na çak›l›r
Kal›n kumafl
Simgesi U olan element
Kokulu bir bitki A¤›rl›k, yük 8
Çinko Yap›t
Azerbaycan'›n plaka iflareti
En kal›n erkek sesi
2
Efl, zevce
Yüksek sesle hayk›rma
Güreflte bir oyun
Hak afl›¤› File ‹pekten yap›lm›fl üst giysisi
Suçu ba¤›fllama
YAHfi‹ CAZ‹BE
Trabzon'un bir ilçesi
Kanaat Yetinme
Param›z›n simgesi Sodyumun simgesi
Gemi mürettebat›
“… Kut” (flark›c›) Küçük kanal
ABD Uzay Üssü
Kumandan
7
Tekirda¤ ilçesi
Yakaya tak›l›r
Hayat arkadafl›
Kay›rma, arka ç›kma
Süslü tavan lambas›
Akdeniz'de bir ada ülke
Birleflik Arap Emirlikleri (k›sa)
Tek hücreli canl›
Çok büyük
Be¤eni
Satrançta bir tafl
K›talardan biri
Cetvel türü ‹zmir'in bir ilçesi
Gümüfl Bir gezegen
‹lgeç
Selenyumun simgesi
Bir bölgedeki hayvanlar›n tümü
Üstteki aktör
Anadolu'da kurulmufl eski uygarl›k
F›r›n temizleme küre¤i
Bildik, tan›d›k
Dökülen tohumla ç›kan tah›l
Takma ad En küçük sosyal topluluk
Tayyare
Haz›r
Birdenbire Yabanc› bir haber ajans› (k›sa)
Baston
Su
Bir orman a¤ac›
Göz rengi Bir soru sözü
Çevik
Arnavutluk'un plakas›
Kiloamper (k›sa)
Üye
Suudi Arabistan plakas›
Kapsama gücü
PEKER AÇIKALIN Tembih sözü
4
Uluslar aras› Futbol Birli¤i
Milimetre (k›sa)
Zulmeden, gaddar
CMYK
10
9
8
7
6
5
4
3
2
fi‹FRE KEL‹ME
Bir say›
6
Çan
1
Büyük b›çak
‹kiyüzlülük
Türk müzi¤inde bir usul
Bütünleme
Olumsuzluk anlatan önek
Aziz Nesin'in bir kitab›
fiaflma ünlemi
Binek hayvan› Güreflte bir oyun
Kale duvar›
Soy
K›yafet
5
Bir TV dizisi
Mesafe
Yumuflak peynir
Safranbolu halk oyunu O yer
Demokrasi
‹flçi
Aylardan biri
Görkem, hetbet
Bebek, küçük çocuk
Mukavele Ceylân
Telefonda seslenme sözü
3
Gözleri görmeyen
Rubidyumun simgesi
Mukavele Umumi
Bir gaz ad›
Yasaklanm›fl bal›k a¤›
Anadolu Ajans› (k›sa)
Bart›n'›n bir ilçesi
Üzerinde demir dövülen çelik
Devletçe verilen fiyat
2
25 BULMACA
pazar
10 EKİM 2010 PAZAR
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Sa¤›r ve dilsiz. 2. Yüz güzelli¤i. 3. Sersem, aptal. 4.
aleti. 12. En mükemmel, eksi¤i olmayan. 13. Tüccar. 14.
Gerek. 5. Büyük. 6. ‹mparator. 7. Bir mekanizman›n ku-
Medeni. 15. fians, baht. 16. Gafil. 17. Bir bal›k türü. 18.
manda kolu. 8. Büyük çivi. 9. Çelik. 10. Al›flt›rma. 11.
Konser, sinema, tiyatro vb e¤lencelerde bir gündeki
Tahtan›n yüzünü düzlefltirmek için kullan›lan marangoz
gösterilerin her kezi. 19. ‹yilefltirme. 20. Ç›kma, do¤ma.
‹
K 1
L
2
3
4
5
6
7
8
9
10
E
‹ Y
HAZAR
MECAL
HELBE
ZULÜM
BERKE
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
N‹HAL
YELVE
SEREN
TOPAL
NAD‹M
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
ENDER
KELEM
R‹CAL
GAYUR
HAL‹T
11
12
13
14
15
YAZMA
N‹GAR
ESANS
HASIL
TEfiNE
16
17
18
19
20
1. Mülkiyet. 2. Büyük zoka. 3. Atlastaki yeryüzü flekilleri. 4. ‹stanbul ilçesi. 5. Ö¤e, unsur. 6. Tek, biricik. 7. Mitoloji. 8. Ölüyü bozulmamas› için ilaçlama. 9. At›n bir yürüyüfl biçimi. 10. Sakarya ilçesi. 11. Bir tür peksimet. 12. Gemi omurgas›. 13. Bir kurulufltaki kiflilerin yiyecek ve içecek gereksinimlerini sa¤lad›klar› sat›fl yeri. 14. Gemiye yükletilen eflya için ödenen ücret. 15. Gemilerin rüzgar gücü ile gitmelerini sa¤lamak için direklere çekilen, sa¤lam ve kal›n bezden yap›lm›fl kanat. 16 Sürülmeden b›rak›lm›fl tarla. 17. Büyükler, üstler. 18. Askerlikten geriye kalanlar. 19. Ö¤renciye verilen not. 20. Bir yemek sosu. 21. ‹kili¤e düflme. 22. ‹talya'da kent. 23. Bir tür e¤lence fifle¤i. 24. Bir sirk gösterisi. 25. ‹stanbul ilçesi. 26. Bal›kesir'in eski ad›. 27. Filipinler baflkenti. 28. Venüs gezegeninin di¤er ad›. 29. Fulya çiçe¤inin di¤er ad›. 30. Kin güden kimse.
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do¤rultusunda ve her sözcü¤ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi¤i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de¤ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu¤unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu¤unuzda bir söz oluflacakt›r.
ANAHTAR CÜMLE 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA
16
17
18
19
20
SÖZCÜK BULMACA
2
5
5
7
1
9
6
4
8
8
3
9
4
7
7
5
6
5
6
4
1
9
7
9
3
2
3
1
2
8
6
4
2
4
6
1
2
7
9
7
3
5
9
1
1
8
1
6
3
1
6
2
8
7
7
8
4
7
5
9
1
2
4
9
6
3
4
4
4
3
1
6
3
5
8
2
2
3
8
6
8
6
6
2
6
8
4
4
5
5
5
2
2
2
9
2
7
3
5
3
7
9
7
3
2
3
4
5
7
8
4
4
7
9
5
1
6
8
5
9
5
8
3
2
4
5
2
9
9
7
1
4
3
5
3
9
7
8
1
7
4
3
3
5
6
1
1
6
7
8
4
7
2
2
3
4
9
8
6
6
5
6
3
6
5
2
1
3
2
6
9
1
6
8
5
3
9
3
5
6
4
7
4
5
9
3
8
5
7
1
1
2
3
1
7
2
1
4
7
8
6
2
5
1
4
5
4
9
8
1
4
8
3
5
3
1
2
6
9
7
Afla¤›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
13264
26725
32162
41378
53978
61529
17275
26794
34585
45415
56365
63248
18163
29273
35348
46832
59744
67195
3 HARFL‹ CAZ KAfi OST PAY PL‹ fiIH
H
Ü
C
R
E
4 HARFL‹ ACEP EPEY KUZU STEP fiAfiI Z‹YA 5 HARFL‹ AHfiAP ALOHA ARANÇ AfiKIN AYRAÇ AZER‹ B‹BLO BOHÇA HÖYÜK HURMA HÜCRE ILICA KONUM LAZER PONZA TAPON USKUR YÖRÜK 6 HARFL‹ ANALIK ASETAT ESK‹MO KOL‹VA SOMAK‹ TATULA 7 HARFL‹ ‹NT‹KAL KARAMEL MAZERET ORTALIK S‹NAR‹T S‹POL‹N
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. HÜCRE’yi ipucu olarak yerine biz koyduk.
CMYK
26 BULMACA KARE BULMACA
pazar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1. Özellikle BU NE SEVG‹ AH flark›s›yla dinleyicilerin be¤enisini kazanm›fl foto¤rafta görülen rahmetli ses sanatç›m›z - Güreflte bir oyun - Dingil. 2. Dini nasihat - Bat› Anadolu köy yi¤idi - Atlas Okyanusu ile Akdeniz'i ba¤layan bo¤az. 3. Avrupa'da bir ülke - Osmanl›larda donanmaya verilen ad Elektrik ak›m› frekans› kilosaykl›n k›salatmas› - Bir nota. 4. Bir aleti belirli bir ifl yapabilecek duruma getirme - fiark› besteleyen kimse. 5. Güç, kudret - Sa¤l›kl›, huzur içinde - Elde yün e¤irmeye yarayan tahtadan yap›lm›fl araç - Lezzet. 6. Bir renk - Buz üstünde kaymaya yarayan çelik ayakkab› - ‹sim - Et veya peynir lokmas›. 7. Avuç içi veya parmak uçlar›yla tutulabilecek miktar Hava alanlar›nda bulunan ve uçaklar›n inifl ve kalk›fllar›n› denetleyen alet. 8. Yüce - Kekli¤in boynundaki siyah halka - Bir köfleden karfl› köfleye do¤ru kesilmifl, katlanm›fl olan. 9. Bir nota - O yer - Müddet - Meslek. 10. Sakarya'n›n bir ilçesi - Müzisyenlerin toplad›¤› bahflifl. 11. Basketbolda hücum oyuncusu - Eksiksiz, bütün. 12. Say›s›z buluflu olan ünlü mucit - Japon çiçek düzenlemesi. 13. Ço¤ul ikinci kifli ad›l› - Sergen - Hint müzi¤ine özgü bir çalg›. 14. Ziyafet, flölen - Peru'nun plaka iflareti - Bir organ›m›z - ‹kiyüzlülük. 15. Selenyumun simgesi - Bir düflünce anlatan bir veya birkaç cümlelik söz - Kumafl›n veya derinin cilâlanmas› - Bar›nd›rma. 16. Bir yaz› flekli, yaz› Koflu yar›fllar›nda verilen ç›k›fl komutu - Tunceli'nin bir ilçesi - Tak›m (k›sa). 17. Arka - fiifal› sularla tedavi yöntemi - Berkelyumun simgesi - Oyuk ve çukur bir yerin en alt bölümü - Koç burcuna eskiden verilen ad. 18. Kumaflla astar aras›na konulan kolal› bez - Canland›rma, diriltme - Özet - Birdenbire. 19. Üstten sa¤a do¤ru yat›k matbaa harfi - Yemin - ‹kna olmufl - ‹lâç. 20. Motorlu tafl›tlarda bütün gövdeyi örten metal bölüm - Hofllanma - Belge.
Lüferin irisi
ABDULLAH YÜCE
12 13 14 15 16 17 18 19 20
A
J
‹
T
E
Ünlü sanatç›
F
A
I
R
Bir tür reçine
B
A
L
S
A
M
T
A
R
U
M
A
R
Güçlü dostluk Kabul etmeme
S
A
D
A
K
A
T
Ortadaki Televizyon dizisi
C
Ekmek
N
A
N
Bir hastal›k
S
A
R
I
L
I
K
Erkek dad› Defa, kere
T
A
Y
A
A
K
Mühür
fi
‹car
Ankara'n›n bir ilçesi
E
Yemek
‹
R
A
Burçlardan biri
Çare Eti, ya¤› erimifl
U
A
C
A
⁄
A
N
K
E
R
E
V
Kokulu bir bitki
N
A
N
E
U
T
R
‹pekten yap›lm›fl üst giysisi
K
O
Üzerinde demir dövülen çelik
Gözleri görmeyen Yakaya tak›l›r
Ö O yer Görkem, hetbet
Boya inceltici madde
T
A
M
A
M
E
N
Göktürklere yol gösteren kurt
H
A
A
T
Dalga afl›nd›rmas›yla oluflan kaya girintisi
F
A
L
E
Z
Büyük sevgi
A
fi
K
Dolayl› anlat›m
R
Tutsak Amonyak tuzu
E
S
‹
R
Seciye
‹
M
A
Ö¤ütücü difllerin ad›
I
I
N
Gazeteniz Voltamper (k›sa)
Z
A
M
A
N
Kraliçe
E
C
R
E
V
‹
Z
Sicim
K
I
N
N
A
P
R
A
Sahip
I
S
Özgünlü¤ü olmayan, klifle
fi
Azerbaycan'›n plaka iflareti
A
En kal›n erkek sesi
B
A
S
D
Kal›n kumafl
A
L
A
K
K
E
E
T
Oksijenin simgesi
O
Yüksek sesle hayk›rma
N
A
Efl, zevce
A
2
K
Y
Anma
L
Y
A
A¤›rl›k, yük
⁄
YAHfi‹ CAZ‹BE
A
E
Z
Sehpa
Bir renk
‹
Ç
A
B
A
Dahil
Kokulu bir bitki
Hak afl›¤›
S
I
K
L
E
T
E
M
R
E
Suçu ba¤›fllama
Devletçe verilen fiyat
K
Kanaat
K
L
I
Yetinme
A
Yasaklanm›fl bal›k a¤›
K
A
N
I
Bart›n'›n bir ilçesi
N
A
Anadolu Ajans› (k›sa)
Z
‹
K
T
‹
F
A
“… Kut” (flark›c›)
A
Y
F
A
ABD Uzay Üssü
Küçük kanal
A
R
K
Rubidyumun simgesi Mukavele
R
B
M
U M
R
S
Aylardan biri
O
R
A
Safranbolu halk oyunu
T
A
A
‹flçi Kay›rma, arka ç›kma
N
‹
Bir TV dizisi
L
Hayat arkadafl›
N S
A
N
A
L
E
Güreflte bir oyun
Z
A
M
E
T
E
Bildik, tan›d›k K›talardan biri
A
fi
‹
N
E
T
A
N
Bir bölgedeki hayvanlar›n tümü
B
Bebek, küçük çocuk
L
L
A
Satrançta bir tafl
Yumuflak peynir Süslü tavan lambas›
Çok büyük
B
D
E
E
Mesafe
A
Telefonda seslenme sözü
A
L
O
Ceylân Soy
A
H
U
R
K›yafet Akdeniz'de bir ada ülke
K
I
L
I
K
fiaflma ünlemi
R
‹kiyüzlülük
R
‹
Y
A
A
K
S
A
K
L
O
A
E
Tek hücreli canl›
A
M
‹
P
V
R
‹
Binek hayvan›
A
T
Türk müzi¤inde bir usul
F›r›n temizleme küre¤i
‹
K
M
A
L
Anadolu'da kurulmufl eski uygarl›k
V
E
Z
‹
R
Cetvel türü
T
E
Dökülen tohumla ç›kan tah›l
E
D
A
T ‹
Bütünleme
E
Gümüfl
Demokrasi
E
Birleflik Arap Emirlikleri (k›sa)
K
Be¤eni
‹lgeç
‹zmir'in bir ilçesi
R
S
Selenyumun simgesi Takma ad
S
E
A
‹
L
E
A
N
‹
Çevik
Haz›r
Yabanc› bir haber ajans› (k›sa)
A
M
A
Arnavutluk'un plakas›
Göz rengi
Üye
A
L
Suudi Arabistan plakas›
K
A
Tembih sözü
A
S
‹
T
E M
A En küçük sosyal topluluk
Birdenbire
Üstteki aktör
Ç
‹
Ç
U
N
E
Milimetre (k›sa)
K
A
P
H
A
K
A
N
Y
I
L
M
A
Z
Zulmeden, gaddar
Z
A
L
‹
Büyük b›çak
K
A
M
A
Çan
K
A
M
P
A
N
A
Bir say›
‹
K
‹
Y
A
Z
A
P
6
P
‹
Kiloamper (k›sa)
N
6
fi‹FRE KEL‹ME
Kapsama gücü
4
Su
G
8
S Bir soru sözü
7
A
4
F
Baston Bir orman a¤ac›
5
‹
R
3
F
U
2
Tayyare
S Aziz Nesin'in bir kitab›
1
A
G E
A
M
Tekirda¤ ilçesi
M
Bir gaz ad›
Bir gezegen
Mukavele Umumi
A
Olumsuzluk anlatan önek
Kale duvar›
Kabaca evet
Türkü, flark›
Yararl› bir sebze
A
1
R
M
A
Sodyumun simgesi
A
Uluslar aras› Futbol Birli¤i
A
A
3
T
M
9 5 3 2 8 4 7 6 1
8 4 7 2 6 1 5 3 9
7 1 6 5 9 3 2 8 4
5 6 3 8 4 9 7 1 2
2 4 8 7 1 6 3 9 5
9 8 1 7 5 2 4 6 3 3 2 5 6 9 4 1 8 7
8 3 4 9 5 7 6 1 2 1 2 9 6 4 8 5 3 7
6 7 4 3 1 8 2 9 5
6 7 5 3 2 1 9 4 8
1 5 8 9 7 6 3 2 4
3 6 1 8 7 2 4 5 9
4 3 6 1 2 5 9 7 8
4 9 7 1 3 5 8 2 6 5 8 2 4 6 9 1 7 3
SÖZCÜK AVI Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayat›na de¤er verecek bir fley kalmaz.
SARMAL BULMACA ‹ÇE DO⁄RU Komar - Akabe - Zihaf - Aratmak - Amasra - Palas - Vahfli - Vernik - fiipflak - Kanton - Pide - Müfteri - fiakirt - Emekli - Rezil - Ebabil - Agami - Nalan DIfiA DO⁄RU Nal - Anima - Galiba - Belize - Rilke - Metrik - Afliret - Füme - Dipnot Nakkafl - Piflkin - Revifl - Havsala - Parsa - Makam - Taraf - Ahize - Bakar - Amok
PEKER AÇIKALIN
P
Üstteki sanatç› Patika
S
Ç
Utku
A
Z
K E Mektup Çizgi ile güldürü sanat›
A
Bir ›s›tma arac› Deve yavrusu
K
Atefl Rutubet
O
Erzak dolab› ‹nand›rma
P
A
N D
O
L
E
O
T
O M A N
Tümör
U R
‹spanyollar›n sevinç ünlemi ‹pekli kumafl türü
Din inanc›
A
K
‹
Saman rengi Termometre
D
Dayan›kl› ve sa¤lam Eski dilde bal
S E
‹
P
N A
K A Kör ba¤›rsak
Pamuk kozas› Çok i¤neli bal›k oltas›
K E Bir tür bafll›k
SEZEN AKSU
Y›k›m, belâ
7 9 2 4 8 3 6 5 1
PETEK BULMACA 1. ‹yelik. 2. Sinara. 3. Harita. 4. Adalar. 5. Eleman. 6. Yegane. 7. Esatir. 8. Tahnit. 9. Rahvan. 10. Hendek. 11. Galeta. 12. Karina. 13. Kantin. 14. Navlun. 15. Yelken. 16. Keleme. 17. Ekabir. 18. Bakaya. 19. Numara. 20. Meyane. 21. ‹kilem. 22. Rimini. 23. Maytap. 24. Trapez. 25. Pendik. 26. Karesi. 27. Manila. 28. Çulpan. 29. Zerrin. 30. Kindar.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ DOLAM - DOLAK - SOLAK - SALAK - SALIK - SADIK - SARIK
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 2 1 9 5 3 7 8 4 6
ANAGRAM BULMACA Acele ile pire tutars›n.
10
L
Kumandan
Tasa, kayg›
K
9
T Gemi mürettebat›
R
Söz yitimi
A
I
7
A
fi
‹
5
Param›z›n simgesi
File
A
M
8
T E
K
Bütünlükle
KARE BULMACA SOLDAN SA⁄A 1. Abdullah Yüce - Kle - Aks. 2. Vaaz - Efe - Cebelitar›k. 3. ‹rlanda - Arma da - KS - Si. 4. Ayarlama - Bestekar. 5. Erk - Salim - Kirmen - Tat. 6. Mor Paten - Ad - Tike. 7. Tutam - Navar. 8. Ulu - Ala - Verev. 9. Si - Ora - Süre ‹fl. 10. Karasu - Alatura. 11. Pivot - Tam. 12. Edison - ‹kebana. 13. Siz - Raf - Sitar. 14. Toy - PE - El - Riya. 15. Seb - ‹bare - Apre - ‹bate. 16. Ova - Start - Hozat - TK. 17. Art - SPA - Bk - Dip - Hamel. 18. Tela - ‹hya - Hulasa - Ani. 19. ‹talik - Ant - Kani - Em. 20. Kaporta - Haz - Vesika. YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1. Avize - Rus - Pes - Statik. 2. Bar - RM - Likidite - Ret. 3. Dalakotu - Avizo - Otlak. 4. Uzay - Ru - Oros - Yiv - Ala. 5. Nas - Tarator - Bas - ‹p. 6. Ledra Palas - Napa - Piko. 7. Afallama - Un - Fersah - 8. He - Ait - Et - Yat. 9. Amme - Abana . 10. Ücra - Ark. 11. Cem - Pt. 12. Ebabil - Duma. 13. Eder Ehil. 14. Klasman - Salise - Opak. 15. Li - Tedavi - Kiliz - Sav. 16. Etken Veraset - Bahane. 17. Ask -Taret - Barata - ‹s. 18. Ar - Atire - Utarit - MA. 19. K›srak - Viran - Yetenek. 20. Ski - Tek - fiamama - Klima.
10
S
Bütünüyle
‹thalat
Bir nota
Baban›n erkek kardefli
Hararet
Delta
S
‹
Görevi yerine getirme
Y
Ç
Güreflte bir oyun
S
O
A
E
fienlik kemeri
F
R
Trabzon'un bir ilçesi
Padiflah ad›na yap›lan cami
S
Bir fleyin geçmifli
A
A
A
K
U
E
N
Müsvedde
H
Ira
Simgesi U olan element
K
‹
K
Belirsiz gök cismi
Süprüntü küre¤i
Anlaml› iflaret
R
K
Küçük körfez
M
Kuflatma
L
H
Çinko
K U
Beyaz çiçekli otsu bir bitki
E
At, eflek yavrusu Bir gürefl türü
A
L
Yap›t
20
10
K
Bir sanayi bitkisi
T
19
9
F
H
At›n aya¤›na çak›l›r
18
8
O
Deriyi kestirip kan ald›rma
Biricik
17
7
S
K
Sedir
16
6
‹yiye yorulur olgu
Elma, armut kurusu
E
15
SÖZCÜK AVI
9
HAKAN YILMAZ
P
14
5
Tehlikeli ak›l hastas›
Periflan
K›sa süreli fliddetli ya¤mur
13
11
K
Tafl dibek
K
12
4
ÇÖZÜMLER
Alttaki aktör
11
3
1. Süslü tavan lambas› - Do¤u Slav halk›ndan olan - Güreflte yenilgiyi kabullenme - Hareket etmeyen, duruk. 2. Hava bas›nc› birimi - Madagaskar'›n plaka iflareti - Kolayl›kla paraya çevrilebilme imkân› olan varl›klar - Kabul etmeme. 3. Duvar sedefi de denilen, yara iyilefltirilmesinde kullan›lan bitki Keflif ifllerinde kullan›lan bir tür gemi - Hayvan otlat›lan yer, mera. 4. Feza Rutenyumun simgesi - Bir tuzla ürününün sat›ld›¤› yer - Çizik gibi ince yol Kar›fl›k renkli. 5. Kur'an'da bir sure - Ekmek içi, yo¤urt, sar›msak, zeytinya¤› ile yap›lan bir tür sos - En kal›n erkek sesi - Kal›n bükülmüfl sicim. 6. KKTC ile Güney K›br›s aras›nda s›n›r olan, diplomatik temaslar›n yap›ld›¤› otel Çanta, eldiven yap›m›nda kullan›lan yumuflak deri türü - Makinede yap›lan bir tür antika. 7. fiaflk›nl›ktan sersemleflme - Ö¤ütülmüfl tah›l - Eskiden befl kilometrelik uzunluk ölçüsüne verilen ad. 8. Helyumun simgesi - ‹liflkin Meyvelerde deri ile çekirdek aras›nda kalan bölüm - Özel gezinti gemisi. 9. Kamu - Kastamonu'nun bir ilçesi. 10. Çok uçta ve kenarda bulunan - Küçük kanal. 11. “… Y›lmaz” (komedyen) - Platinin simgesi. 12. Da¤k›rlang›c› - Rusya parlamentosuna verilen ad. 13. Fiyat, paha - Usta, uzman. 14. S›n›fland›rma - Bir zaman birimi - Mat boya. 15. Lityumun simgesi - Mal veya paran›n elden ele dolaflmas›, sürümde olmas› - Saz, kam›fl - ‹ddia, tez. 16. Müessir, faktör - Kal›t›m, irsiyet - Sudan sebep. 17. Kimi mantarlar›n büyüme ve üreme organ› - Gemilerde, kalelerde topçular› korumak için yap›lm›fl z›rhl› kule - Bilim doktorlar›n›n giydikleri bir tür bafll›k - Duman karas›. 18. Bir arazi ölçüsü - Recep ay›nda kesilen kurban - Bir gezegen - Fas'›n plaka iflareti. 19. Difli at - Harap, y›k›k - Kabiliyet. 20. Kayak - Sessiz, uslu - Güzel kokulu bir kavun türü - Bir yerin s›cakl›¤›n›, so¤uklu¤unu düzenleyen ayg›t.
Ev
10
2
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
Plastik bir kap
10 EKİM 2010 PAZAR
1
SOLDAN SA⁄A
Götürü, toptan
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
K S Geri verme Ev, yurt
‹
Y
F
E R
Mikroskop cam› Örgütün etkin üyesi
Öncecilik
‹
E M
‹
N
T
Devlet ‹statistik Enstitüsü (k›sa)
Asya'da bir ülke
L
A K
E
T
R A
Y
‹
O N
Çocuk
Eski dilde akci¤erler
R
‹
E
Mukavele
Su taflk›n›
A K
‹ Durum, vaziyet
H
A
Z
Uzun tüylü kalpak
P
A
Bir nota
R
A
T
A
H
T
E
R
Çevik
Bir tart› aleti Suni fleker
K
S
A
A
A
A R P A Eskiden ilmiyenin giydi¤i üstlük
R S
A
T
‹
F
Asya'da bir baflkent
Örnek, kal›p
K
‹
P
E
H A
‹
E
T
A
P
Arnavutluk para birimi
T
E
R
‹
L
R
‹
K
‹
N
Uçma organ›
L
Temel, esas
Galyumun simgesi
N G Bir renk ‹syan eden
A
Kel, ç›plak
Ocak bafl› (yöresel)
U
K
A N A
E D
A
Bay›nd›r
Vilayet
S
‹
N A
R
A
‹
T
Da¤ tavu¤u
Ç
‹
L
Z
A
Yüzy›l
A B
B
Üst'ün emrinde olan
A M
‹
K
Numaran›n k›sa yaz›l›fl›
K
T
A
T Tafl›mac›l›kta kullan›lan büyük kamyon
A
T
A
fi
I
A S
I
R
Vücuda zerk edilen ba¤›fl›kl›k s›v›s›
R E
O N
E
A
‹
A
N A
Y
L
L
T
R
‹
Büyük zoka
K
‹ Ülkemizin güneyinde ova
Olumsuzluk anlatan önek
B
L
P
Görüntülü müzik
S M
A
E
A
Samaryum simgesi
N
B A
L
J
N D Ola¤andan büyük, cüsseli
A
‹yi görünen
En k›sa erkek sesi
A
A R
A
Z
Aktarmak ifli
S
K
Peygamber çiçe¤i
A
Çoban türküsü
K
B A
L E
H Bir sinir hastal›¤›
Sand›kl› karyola
Zamkl› cilâ
S
Güney Afrika'n›n plaka iflareti
Ü
Y›ld›z
K
Padiflaha verilen hediye
R A
F
A
R Dervifl selam›
Y
S
A
T
Sentetik kumafl türü
Mezar
A B Güney Amerika'da s›rada¤lar
AJDA PEKKAN
CMYK
D
D
A
R
Ü
V
R
E
N
Ç
A
N
L
A
‹
A
D
L
T
E
R
‹
S
R
A
T
O
T
N
R
K
D
Ü
Ü
Ü
N
Ü
Y
A
D
R
Ç
A
A
B
T
N
K
L
A
R
L
K
K
A
E
E
R
V
M
‹
S
A
‹
E
‹
K
N
Ü
S
D
K
‹
Y
A
L
A
R
H
N
R
H
E
V
N
‹
E
M
A
L
A
H
K
E
P
Y
P
A
L
‹
F
R
Z
T
I
A
F
A
Z
N
A
A
S
‹
‹
R
D
E
E
S
⁄
A
P
E
E
R
R
V
‹
K
E
Y
C
R
E
C
V
S
L
E
K
B
‹
‹
B
O
R
O
fi
E
Y
A
‹
S
U
N
U
Y
T
K
A
R
A
N
L
M
T
T
H
A
R
T
A
M
E
A
K
K
Z
Alttaki sanatç›
R E
A N T Satrançta bir tafl
Ü
K Mersin'in bir ilçesi
A N A
Ülkemizin plaka iflareti
Mahsul fiaflk›nl›ktan sersemleme
Orta kald›r›m
S
A
‹
Yar›fl›n her evresi
E
T
Y
Mikroptan ar›nm›fl
K
Oyunda cezal› çocuk Tütün sergisi
A
S
Anlam, mana
Para dolab›
E
L
Lahza
A
Dökme demir
‹ki borunun birlefltirildi¤i yer Ayakkab› alt›na çak›lan çivi
Tahmini
Tav›r, davran›fl
Bir nota
Tak›mada Yabanc› bir haber ajans› (k›sa)
‹
E M Aç›k deniz
A
F
A D E N Tembih sözü
Güzel koku
A M
Yer çatla¤›
Serbest b›rakma Boksta bir yumruk türü
‹
V
Afrika'da bir baflkent
E
Kimlik
Ü R
Panama'n›n plaka iflareti
P
V
T
E E
Pencere süslemesi
T Gelir
Orta
R C
U
fiart edat›
F
K›r›lgan, saydam madde
Bayramdan önceki gün
Asya'da içdeniz
E R
E
O
A M Çobany›ld›z›
Yar› memnunluk anlatan ünlem
K A
S
K R
L Televizyon (k›sa) Donuk renk
M
‹
Maç›n rakaml› sonucu
Y
O
Mersin'in bir ilçesi
L
Yap›t
Hay›r anlam›nda ünlem
L
M E
E Bir süsleme k⤛d›
B
‹
A M A Meyvelerden yay›lan güzel koku
Ya¤mur getiren f›rt›na Havadar
R
K U N
‹lâç
fi
A
Afla¤›daki sözcükleri bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini karalay›n. Geride kalan harfler Kant'›n bir sözünü oluflturacakt›r.
ALNAÇ
HEZEL
MATRAH
RED‹F
V‹RYON
AYVAN
‹RHAS
NERVÜR
RÜKÜN
YUNUS
CEZM‹
KAPS‹T
OTARS‹
S‹BAK
ÇEKER
KROK‹
PAR‹TE
TAVAF
DAKT‹L
LAMBR‹
PRELÜD
TÜRKEL‹
3
4
27 BULMACA
10 EKİM 2010 PAZAR
Üstteki sanatç›
Pamuk kozas›
Patika
Çok i¤neli bal›k oltas›
pazar
Ya¤mur getiren f›rt›na
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
Havadar
Tak›mada
Serbest b›rakma Boksta bir yumruk türü
Yar› memnunluk anlatan ünlem
Mersin'in bir ilçesi
Asya'da içdeniz
Bir tür bafll›k
SEZEN AKSU
Uzun tüylü kalpak
Donuk renk
Bir nota
Örgütün etkin üyesi Mektup
Çobany›ld›z›
Çizgi ile güldürü sanat›
Bayramdan önceki gün
Tütün sergisi
Orta kald›r›m Mersin'in bir ilçesi
Gelir
Eskiden ilmiyenin giydi¤i üstlük
Kimlik
Lahza
Güney Amerika'da s›rada¤lar Aktarmak ifli Tahmini
Çevik
Ola¤andan büyük, cüsseli
Ülkemizin plaka iflareti
Bir tart› aleti
Görüntülü müzik
Suni fleker Kör ba¤›rsak
Bir ›s›tma arac›
Atefl
Erzak dolab›
Orta
Deve yavrusu
Rutubet
‹nand›rma
fiart edat›
Satrançta bir tafl
Afrika'da bir baflkent Dayan›kl› ve sa¤lam
‹pekli kumafl türü
Eski dilde bal
Sentetik kumafl türü
Devlet ‹statistik Enstitüsü (k›sa)
Din inanc›
Termometre
Yap›t
Örnek, kal›p Dökme demir
Çoban türküsü Arnavutluk para birimi
Mezar
Zamkl› cilâ
Tembih sözü
Meyvelerden yay›lan güzel koku
Asya'da bir ülke
‹yi görünen
Sand›kl› karyola
Galyumun simgesi Aç›k deniz
Uçma organ›
Maç›n rakaml› sonucu
Durum, vaziyet
Ocak bafl› (yöresel)
Güzel koku
Bir renk
Panama'n›n plaka iflareti
Hay›r anlam›nda ünlem
Bir nota
Tafl›mac›l›kta kullan›lan büyük kamyon
En k›sa erkek sesi
Kel, ç›plak
AJDA PEKKAN
Tav›r, davran›fl
Bay›nd›r
Vilayet Vücuda zerk edilen ba¤›fl›kl›k s›v›s›
Büyük zoka
Su taflk›n›
Mukavele
Güney Afrika'n›n plaka iflareti
Da¤ tavu¤u
Yüzy›l
PUZZLE BULMACA
SUDOKU
SARMAL 2
1
9
KOLAY
K›r›lgan, saydam madde
Temel, esas
‹syan eden Çocuk
Olumsuzluk anlatan önek
Padiflaha verilen hediye
Y›k›m, belâ
Eski dilde akci¤erler
Samaryum simgesi
Anlam, mana ‹lâç
Numaran›n k›sa yaz›l›fl›
Peygamber çiçe¤i
Mikroptan ar›nm›fl
Bir süsleme k⤛d›
Üst'ün emrinde olan Bir sinir hastal›¤›
Yar›fl›n her evresi
Ev, yurt Saman rengi
Ülkemizin güneyinde ova
Asya'da bir baflkent Yer çatla¤›
Geri verme
Tümör
Y›ld›z Dervifl selam›
Öncecilik
‹spanyollar›n sevinç ünlemi
8 2
8
3
5
6
4
9
8
5
1
3
4 4
O T O M A T
2
8
7
3
5
6 D
3
6 4
‹ÇE DO⁄RU
100-98 Hizmet hayvanlar›n›n ayaklar›na çak›lan demir parças› 97-93 Ruh 92-87 San›r›m ki, görünüfle göre 86-81 Orta Amerika'da bir ülke 80-76 “Rainer Maria …” (Duino A¤›tlar›'n› da yazan ünlü flair) 75-70 Metre ile ilgili 69-64 Kabile, boy 63-60 Duman rengi 59-54 Bir yaz›da, bir kitapta sayfa alt›na konan aç›klama 53-48 Duvar ve tavanlara süs yapan sanatç› 47-42 ‹yi piflmifl 41-37 Tarz, üslup 3630 Zihnin bir fleyi anlama, kavrama yetisi, ak›l, anlay›fl 29-25 Çalg›c›lar›n toplad›¤› para 24-20 Mevki 19-15 Yan 14-10 Almaç, reseptör 9-5 Öküz, s›¤›r 41 Malezya'ya özgü öldürücü bir ruh hastal›¤›
4
7
1
9
5
7
2
4
1 5
9 7
8
7
2
1
5 2
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama¤›ndaki DOLAM sözcü¤ününü son basamaktaki SARIK sözcü¤üne ulaflmak için birer harf de¤ifltirin
SARIK
CMYK
Z E L
4
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
DOLAM
‹
7
6
ZOR
9
8
2
3 6
6
EKT‹R N
DIfiA DO⁄RU
9
9
ÖR
1-5 K. Anadolu da¤lar›nda yetiflen, k›fl›n yapraklar›n› dökmeyen bir a¤aç 6-10 Da¤ geçidi 11-15 Aruz ölçüsüyle yaz›lm›fl fliirlerde, uzun olan hecenin ölçüye uymas› için k›sa okunmas› 16-22 Yoklu¤unu hissettirmek 23-28 Bart›n ilçesi 29-33 Lüks otel 34-38 Yabani 39-44 Özellikle baz› fleyleri parlatmak için sürülen cila 45-50 An›nda, alaminüt 51-56 ‹sviçre'de konfederasyonu oluflturan devletlerden her biri 5760 Ramazan ekme¤i 61-67 ‹ftirac› 68-73 Ö¤renci 7479 Tekaüt 80-84 Kepaze 85-90 Da¤ k›rlang›c› 91-95 Mavi, yeflil metalik yans›mal› siyah tüyleri olan, horoz irili¤inde bir G. Amerika kuflu 96-100 ‹nleyen
Alttaki sanatç›
Para dolab›
Televizyon (k›sa) Mikroskop cam›
Mahsul fiaflk›nl›ktan sersemleme
Ayakkab› alt›na çak›lan çivi
Pencere süslemesi Utku
Oyunda cezal› çocuk
‹ki borunun birlefltirildi¤i yer
Yabanc› bir haber ajans› (k›sa)
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
I
S
I
D A M
Afla¤›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFL‹ AC AY EA EM ET KT ME NA NE OM PO RU TU ÜN ÜS VE 3 HARFL‹ AN‹ AYI CAM DUT EDA ET‹ LAM LOK LÜP MOL OLE ONA PAY PES TEZ ULU UMU YAD 4 HARFL‹ ANNE ARAL AfiIK ATEfi EN‹S ESAS FARK FAVA IRIP KOMA
LA‹K NUR‹ OPAL PURO R‹NA TAKI Y‹NE
MUD‹ OKEY OTEL RENK RÜYA T‹RE ZAT‹
5 HARFL‹ AKKAN AS‹DE AYLAK D‹ZEL ELEME ETENE ‹LET‹ ‹MECE KORKU KOTON KOP‹L
OMACA OMEGA PAYAM TULUM TUTUM YAPIT 6 HARFL‹ ALAY‹fi ALATAV ALENEN ATILIM ISIDAM ‹T‹MAT OTOMAT OVALIK SENSEN TABAKA Y‹Y‹C‹ ZODYAK
Milan, Juventus ve İnter gibi devlerin formasını giydikten sonra 33 yaşında Brescia kulübüne 2000’de transfer olan Baggio, İtalya’nın yetiştirdiği en önemli futbolculardan biriydi. Brescia formasıyla çıktığı ilk 9 maçında 8 gol atarak büyük bir başarıya imza atan Baggio, yaşadığı sakatlıktan sonra uzun süre takımdan ayrı kaldı. Ligin son haftalarında yeniden yeşil sahalara dönen Baggio, attığı kritik gollerle takımının son hafta ligde kalmasını sağlayınca taraftarın gönlünde silinmez bir iz bıraktı. 4 yıl Brescia formasını giydikten sonra yeşil sahalara veda ederken, kulüp yönetimi Baggio’nun 10 numaralı formasını müzeye kaldırdı.
GIANFRANCO ZOLA (25-CHELSEA)
Maradona ile birlikte Napoli’yi Serie A şampiyonluğuna taşıdığında henüz 23 yaşında olan Zola, kısa boyuna rağmen hareketli futboluyla futbolseverlerin gönlünde taht kurdu. 1996-2003 arasında Chelsea formasını giyen Zola, İngilizlerin ‘en sevdiği yabancı’ olmayı başardı. Chelsea ile şampiyonluk yaşamadı ama taraftarın kalbinde silinmez bir yer edindi. Chelsea yönetimi resmen Zola’nın 25 numaralı formasını emekliye ayırmamasına karşılık, ‘küçük’ İtalyan’ın kulüpten ayrılmasından sonra hiçbir oyuncu 25 numaralı formayı giymedi. 8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
d ı a s f a u t m b r o o f l u n in b ır e Sha lk ma e 04 ta g k ye k iyen Ra ımı sad u e a 13 y ldırm l’un for ce iki y a ı ı m Tho l Scha karar asını l forlk ı n m kulü , Raul e form aldı. T üzeo ’u kat be hiz n iki y asını g plam m k i ı işar ısının t et ett l boyu yen iğ n e a ser t eder rtışılm ini, ta ca t k e Sha dille e k, Alm az oldu ıma le l a uyg ke tari ştirm n kulü ğuna e h u da laman inde i sine ra bünü ilgin lk ı ğ ç ör n başk olan men, bu a nek leri takım lard var. a
r
Real Madrid formasını henüz 17 yaşında giyen Raul Gonzalez, kulüp tarihinin en başarılı isimlerinden biri oldu. Madrid kulübüyle tatmadığı başarı kalmamıştı ama 2010 yılında sürpriz bir şekilde kulübünden koparıldı. 33 yaşında ‘gurbetin’ yolunu tutan Raul’un durağı Almanların ünlü takımı Schalke 04 olurken, efsaneleştiği 7 numaralı formayı Almanya’da sırtından çıkarmadı. İki yıl top koşturduktan sonra geçtiğimiz haftalarda Schalke 04 kulübünden sezon sonunda ayrılacağını ifade eti. Raul’un hizmetlerine teşekkür etmek için kulüp yönetimi 7 numaralı formayı ‘emekliye’ ayırdı. Raul’un iki yıl giydiği 7 numaralı formanın müzeye kaldırılmasıyla gelecekte hiçbir oyuncu bir bu formayı giymeyecek. Schalke 04’ün yaptığı bu uygulama elbette ilk değildi. Daha önce de birçok kulüp benzer uygulamayı yapmıştı. Bu kulüplere ve oyunculara geçmeden Schalke 04 yönetiminin bu kararına ‘efsane’ oyuncularının tepkisini anlatalım. Franco Baresi (6-Milan): Dünyanın tartışmasız en iyi liberolarından biri olan Franco Baresi, kariyeri boyunca sadece Milan’da top koşturdu. 197797 arasında aralık-
sız 20 yıl Milan formasını giyen Baresi, 6 Serie A, 3 Avrupa Kupası şampiyonluğu sevinci yaşadı. 37 yaşında yeşil sahalardan kopan Baresi’nin 6 numaralı forması onunla birlikte emekliye ayrıldı. Paolo Maldini (3-Milan): Babası Cesara Maldini’nin 12 yıl top koşturduğu Milan kulübünden adımını attığında henüz küçük bir çocuk olan Paolo Maldini, İtalyan devinin formasını 1984-2009 arasında aralıksız 25 yıl giydi. 41 yaşında yeşil sahalara veda ederken 7 Serie A ve 5 Avrupa Kupası şampiyonluğu yaşamanın mutluluğuyla gidiyordu. Evlatlarına sahip çıkmada örnek bir kulüp olan Milan ise 3 numaralı formayı müzeye kaldırarak Maldini’ye vefasını gösteriyordu. Johan Cruyff (14 numara-Ajax): Hollanda futbolunun ‘sarı fırtınası’ Johan Cruyff, henüz 10 yaşındayken Ajax formasını giymeye başladı. 14 yaşında ilk şampiyonluğunu yaşadığı için futbol hayatı boyunca 14 numaralı forma giydi. Numaraların 1-11 arası değiştiği yıllarda UEFA’dan özel izin alarak 14 numarayı sırtında taşıyan Cruyff, Ajax’la 8 lig ve 3 Avrupa Kupası şampiyonluğu yaşadı. Cruyff’un efsane 14 numaralı forması 60. yaş gününde 2007’de müzeye kaldırıldı. Aldair (6-Roma): 13 yıl Roma formasını giyen Aldair, kulüp tarihinin en başarılı defans oyuncusu olarak gösterildi. 2003’te Roma’dan ayrılıp Genoa’ya gidince 6 numaralı forması müzeye kaldırıldı. Roma yönetiminin bu jestini 22 yıldır Roma forması giyen kaptanı Totti için yapıp yapmayacağı şimdiden merak konusu olmaya devam ediyor. Bobby Moore (6-West Ham): Aralıksız 16 yıl West Ham formasını gi-
ır ak
Efs an
f28 spor
ROBERTO BAGGİO (10-BRESCİA)
yen Bobby Moore, 1966 Dünya Kupası’nı kazanan İngiltere Milli Takımı’nın kaptanlığını yaptı. 1965 yılında Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan ilk İngiliz takımı West Ham olurken, kupayı kaldıran isim yine Bobby Moore’du. West Ham yönetimi 6 numaralı Moore’un formasını müzeye kaldırırken, İngiliz yıldız 51 yaşında 1993’te kanserden öldü. Bu isimlerin tamamı başarılarından dolayı formaları müzeye kaldırılan isimlerdi. Bazı oyuncular ise yeşil sahada top koştururken öldüğünden dolayı formaları müzeye kaldırıldı. Fransa’da 2003’te düzenlenen Konfederasyon Kupası sırasında kalbine yenilerek hayata veda eden Kamerunlu Marc Vivien Foe’nin 17 numaralı forması daha önce top koşturduğu Lyon ve Lens kulüpleri tarafından müzeye kaldırıldı. Macarların ‘genç yeteneği’ Miklos Feher, 24 Ocak 2004’te lig maçı sırasında yere yığılıp, kalp krizinden hayatını kaybedince 3 yıl formasını giydiği Benfica takımı 29 numaralı formayı müzeye kaldırdı. Arjantin Futbol Federasyonu, Maradona milli takıma veda ettikten sonra 10 numaralı formayı müzeye kaldırdığını açıklamış, ancak bu karar sadece birkaç ay sürmüştü.
29 SPOR
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Süper Lig Avrupa’nın en değerli 7. ligi Türkiye Süper Lig’i 515 milyon Euro’luk değeriyle Avrupa’nın en değerli 7. ligi oldu. Listenin ilk sırasında 2,5 milyar Euro gelirle İngiliz Premier Ligi bulunuyor.
R
Deloitte Spor Grubu’nun 21’ inci Yıllık Futbol Finansmanı Değerlendirmesi’ne göre, Avrupa futbol pazarı 2010/11 sezonunda gelir açısından yüzde 4 büyümeyle (0,6 milyar Euro) 16,9 milyar Euro’ya ulaştı. Zorlu ekonomik iklime karşın, Avrupa’nın ‘beş büyük’ ligi (Bundesliga, La Liga, Ligue 1, Premier League ve Serie A) toplamda 181 milyar Euro (yüzde 2) büyüme kaydederek 8,6 milyar Euro’luk bir toplama ulaştı. Deloitte Türkiye Spor Endüstri Lideri Burç Seven, “Önceki on yılda elde edilen ortalamadan (yüzde 7) daha yavaş bir büyüme olsa da ekonomi genelindeki zorluklar düşünüldüğünde yine de istikrarlı bir performans olduğu görülüyor. Özel-
likle 2010/11 sezonunda başlayan yeni Premier League ve Serie A yayın sözleşmeleri, üst seviye futbolun kitleleri çekme becerisinin devam ettiğini ortaya koydu.” dedi.
İNGİLİZLER İLk SIRAYI kAPTIRMAdI İngiliz Premier League, 2010/11 sezonunda kulüplerinin ürettiği 2,5 milyar Euro gelir ile dünya futbolunda lider lig olmayı sürdürdü. Alman Bundesliga Avrupa futbolundaki en yüksek ortalama katılıma (42.100) sahip olduğundan ve bu durum Avrupa’nın en büyük ekonomisinin reklam gelirlerindeki artış ile birleşince ligin gelir sıralamasında ikinci sırayı korumasına yardımcı oldu.
İSPANYA FUTBoLU kRİZdEN ETkİLENdMEdİ İspanya’nın La Liga’sı ise 74 milyar Euro’luk büyüme ile (yüzde 5) gelirini 1.718 Euro’ya çıkardı. Bu da reklamlardan gelen gelirlerdeki 47 milyar Eruo’luk (yüzde10) ve yayın kaynaklarından gelen gelirlerdeki 39 milyar Euro’luk (yüzde 5) artışın maç günü gelirlerindeki 12 milyar Euro’luk (yüzde 3) düşüşü fazlasıyla karşılamasından kaynaklandı. İtalya’nın Serie A ligindeki gelir 2010/11 sezonunda 21 milyar Euro artışla (yüzde 1), 1.553 milyar Euro’ya ulaştı. Serie A yayın haklarının toplu olarak satılmasına geri dönüş de, hem gelir artışı getirdi hem de kulüpler arasında gelirin daha dengeli dağılmasına yardımcı oldu.
Paris Saint Germain , Manchester United’ın İngiliz forveti için 150 milyon Euro’yu gözden çıkardı.
PSG çıldırmış olmalı! R
Futbola büyük yatırımlar yapan PSG’nin, İngiltere Premier Ligi’nde Manchester United forması giyen Wayne Rooney için 150 milyon Euro’yu gözden çıkardığı iddia ediliyor. Daha önce Manchester City’den Carlos Tevez ve Milan’dan Pato’yu listesine alan ancak bu iki oyuncuyu kadrosuna katamayan PSG,
Rooney’yi almak tüm imkanlarını seferber ediyor. Henüz iki sezon önce Kırmızı Şeytanlar’dan ayrılmayı kafasına koyan tecrübeli golcü, sonrasında yeni sözleşmeye imza atarak kulüpte kalacağını söyledi. Katar Yatırım Ortaklığı’nın sahip olduğu PSG, Rooney’nin ardından dünyanın en iyi futbolcularını kadrosuna katma geleneğini sürdürecek.
Birçok ülkede yaşanan ekonomik krize rağmen Avrupa futbol pazarı yüzde 4 büyüyerek 16.9 milyar Euro’ya ulaştı. ‘Beş büyük’ ligin dışında ise Rusya (614 milyar Euro), Türkiye (515 milyon Euro) ve Hollanda (431 milyon Euro) en yüksek gelir üreten ligler oldu.
30 SPOR
8 - 14 HAZİRAN 2012 ZAMAN FRANCE
Platini gol krallığında zirvede R
Michel Platini aynı zamanda 9 golle bir şampiyonadaen çok gol atan futbolcu unvanını da koruyor.
Avrupa futbol şampiyonaları tarihinin en golcü futbolcusu unvanı, 9 golle Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Başkanı Fransız Michel Platini’nin elinde bulunuyor.1984’te Fransa’da düzenlenen kupada attığı 9 golle, ülkesinin şampiyon olmasında büyük katkı sağlayan Michel Platini, Avrupa futbol şampiyonaları tarihinin golcü futbolcusu. 9 gol atan Platini’yi 7 golle İngiliz Alan Shearer ve Danimarkalı Ole Madsen izliyor. Shearer, 1996’da 5, 2000’de 2 golü rakip filelere göndermişti. Madsen ise 1964’te 7 golle gol kralı olmuştu. Şampiyonada 9 ülkeden gol kralı çıktı. Şampiyona tarihinde Almanya, 4 gol kralı çıkarırken, Fransa, Hollanda ve Yugoslavya-Sırbistan 3’er golcüyle bu ülkeyi izledi. Danimarka 2, İspanya, İsveç, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti de 1’er gol kralı çıkarmayı başardı. 2008’de İspanya’nın şampiyon olduğu turnuvada İspanyol David Villa, 4 golle gol kralı olmuştu.
ŞAMPİYONA TARİHİNİN GOL KRALLARI 1960: 1964: 1968: 1972: 1976: 1980: 1984: 1988: 1992: 1996: 2000: 2004: 2008:
5 gol Jean Vincent 5 gol Just Fontaine (Fransa) 7 gol Ole Madsen (Danimarka) 3 gol Dragan Dzajiç 3 gol Vahidin Musemiç (Yugoslavya) 5 gol Gerd Müller (Batı Almanya) 5 gol Dieter Müller (Batı Almanya) 3 gol Klaus Allofs (Batı Almanya) 9 gol Michel Platini (Fransa) 5 gol Marco Van Basten (Hollanda) 3 gol Dennis Bergkamp (Hollanda) 3 gol Henrik Larsen (Danimarka) 3 gol Karlheinz Riedle (Almanya) 3 gol Tomas Brolin (İsveç) 5 gol Alan Shearer (İngiltere) 5 gol Patrick Kluivert (Hollanda) 5 gol Savo Miloseviç (Yugoslavya) 5 gol - Milan Baros (Çek Cumhuriyeti) 4 gol - David Villa (İspanya)
En çok kazanan sporcu: Manny Pacquiao r
Forbes dergisinin her yıl açıkladığı “dünyanın en güçlü 100 ünlüsü’’ listesine göre, Filipinli boksör Manny Pacquiao, dünyanın en çok kazanan sporcusu oldu. Forbes’un Mayıs 2011 ile Mayıs 2012 arasında yaptığı değerlendirmeye göre, 67 milyon dolar gelir elde eden 33 yaşındaki Pacquiao’yu, geçen yılki listede 75 milyon dolarlık kazancıyla zirvede yer alan Ameri-
kalı golfçü Tiger Woods takip etti. Woods’un, 58 milyon dolarlık kazancıyla ikinci olduğu listede, NBA takımlarından Miami Heat’in yıldız oyuncusu LeBron James kazandığı 53 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Pacquiao, 8 farklı sıklette dünya şampiyonu olmayı başaran tek boksör ve Amerikan Boks Yazarları Birliği (BWAA) tarafından ‘’On Yılın En İyi Dövüşçüsü’’
olarak adlandırılmıştı. Filipinli boksör ayrıca Mayıs 2010’da ülkesinde yapılan seçimlerde, Sarangani Eyaleti milletvekili seçilerek ‘’Temsilciler Meclisi’’ne girmişti. Forbes’un derlediği listeye göre dünyanın en güçlü sporcusu, listenin 12’nci sırasındaki Tiger Woods olurken 15’inci sıradaki LeBron James ikinci, 27’nci Kobe Bryant ise üçüncü oldu.
Sarı lacivertli takımın istediği 22 yaşındaki yetenekli golcü Pierre-Emerick Aubameyang, Afrika Kupası’nda 4 maçta 3 gol attı.
Fener, St. Etienne’den resmen istedi Kadrosunu güçlendirmek için Avrupa’da futbolcu avına çıkan Fenerbahçe, rotayı Saint Etienne’e çevirdi. Sartı Lacivertli Kulüp, Gabon Milli Takımı’nda da oynayan Pierre-Emerick Aubameyang’a transfer teklifinde bulundu. Fransız ekibinin hocası Christopher Galtier, Fenerbahçe’nin transfer teklifini doğruladı. bu girişimi Fransız basınına yaptığı açıklamayla doğruladı. Oyuncusuna gösterilen ilgiden rahatsız olduğunu gizlemeyen Galtier, “Pierre bizim takımda çok iyi bir gelişme gösterdi. Gelecek sezon çıkacağımız Avrupa yolunda da bizim en önemli silahımız olmasını istiyorum. Satılmasına karşıyım” açıklamasını yaptı.
“‘HAYIR’ DEMEK ZOR, BUNU BİLİYORUM” Fenerbahçe ile birlikte Fiorentina’nın da 23 yaşındaki forvetlerini istediğini duyuran Fransız teknik adam, “Yönetimimizin yapılan cazip tekliflere ‘hayır’ demesinin zor olduğunu anlıyorum ancak Pierre’in satılmasına karşıyım” şeklinde konuştu. St. Etiennne kulübünün başkanı Roland Romeyer ise yaptığı açıklamada, “Aubameyang’ı kadroda tutmaya çalışıyoruz. Zor görünüyor ama imkansız değil. Çok büyük paraları olan kulüpler Aubameyang’ı renklerine katmak için bastırıyor” dedi.
Basel-zaman gazetesi.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
31.05.2012
14:52
Le 25e anniversaire de Zaman, premier tirage quotidien en Turquie, a été célébré à la Chambre des Lords en Grande-Bretagne où 25 photographes ont exposé leur travail. Pour Ekrem Dumanli, directeur de Zaman, la combinaison entre islam et démocratie et le dialogue entre les civilisations, restent les valeurs phares du journal.
05 FRANCE
EUROPE
10
Zaman fête ses 25 ans à la Chambre des Lords
Le Sénat débat de l’urbanisation d’Istanbul Le Comité France-Turquie a organisé un colloque au Sénat le 30 mai sur Istanbul et les enjeux architecturaux auxquels est confrontée cette ville. La question de son identité culturelle, remise en question par des transformations urbaines liées au développement des transports, a été minutieusement abordée.
8 - 14 JUIN 2012 N° 218
WWW.ZAMANFRANCE.FR
PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législatives Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ? La révision d’un article du r code pénal souhaitée par le gouvernement turc pourrait
A quelques jours du premier tour des élections législatives, où le Parti socialiste est globalement donné favori, rencontre avec Noël Mamère (EELV), Conchita Lacuey (PS) et Yanick Paternotte (UMP) qui ont évoqué les différents enjeux du prochain scrutin. R FRANCE 06
Prisma parle d’orientation avec le candidat Mounir Satouri r15
aboutir à la libération de 800 suspects détenus dans le cadre des affaires Ergenekon et Balyoz. Pour l’ancien procureur Gültekin Avci, Ankara s’apprête là à «commettre une erreur fatale». RTURQUIE 07
Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque
La 10e édition des Olympiades de la langue turque a débuté mercredi 30 mai avec de splendides cérémonies organisées dans plus de 40 villes de Turquie. Les Olympiades réunissent chaque année des centaines d’élèves étrangers issus d’établissements turcs du monde entier. qTURQUIE 09
Les limites du modèle économique turc L’ampleur du dernier r mouvement social à Turkish Airlines après le vote d’une
loi interdisant les grèves dans le secteur aérien relance la question du modèle économique turc. Après un tournant libéral amorcé en 1980, et l’euphorie des années 2000, ce modèle cherche à renouveler sa politique industrielle et à trouver un second souffle apte à solutionner ses déficits commerciaux. RECONOMIE 13
a sera l c i l m u a uée Ç out Istanb q s o La m ible du t vis
09
12
rand g « u atie dla Turquie m o l p i La d art» rend tournable éc incon
sport n u : n philieopulaire e ie o r é t l L’ha cien et p Turqu an
16
ans : m l u s et la s mu Scout ervir Dieu atrie» p «s
14
02 FRANCE Prisma parle d’orientation Le gouvernement turc avec le candidat Mounir Satouri doit se ressaisir
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
EDITO EMRE DEMIR
Pour la première fois depuis la transition vers le multipartisme en 1950, le Parti de la justice et du développement (AKP) dirigé par le Premier ministre Erdogan a réussi à rassembler les conservateurs anatoliens, les Kurdes et les démocrates libéraux autour de son projet politique. Cette dynamique inédite a transformé profondément la Turquie en dix ans. Alors que l’arrivée au pouvoir de l’AKP dans un contexte de confrontation politique avec l’armée avait ouvert un processus de démocratisation en Turquie, Erdogan a adopté des réformes démocratiques qui ont conduit à l’ouverture des négociations d’adhésion avec l’Union européenne. Il a été l’homme politique le plus courageux dans la reconnaissance de l’identité kurde et il a négocié avec le PKK pour trouver une solution pacifique au problème kurde. L’influence des militaires dans la vie politique diminua dès lors que l’AKP introduisit ces réformes démocratiques. Mais depuis la victoire écrasante de l’AKP en 2011, l’absence d’opposition réelle commence à produire les effets contraires. Aujourd’hui, une partie des électeurs craint que l’AKP ne soit devenu un nouveau parti d’Ankara, qui gaspille son énergie pour intégrer le statu quo, héritage du jacobinisme politique du kémalisme. Une proposition de loi de l’AKP pour relâcher les suspects des affaires Ergenekon et Balyoz au nom de la démocratisation renforce ces inquiétudes. Aujourd’hui, les réformes démocratiques sont au point mort. L’espoir de trouver une solution au conflit kurde s’est effondré après la tragédie d’Uludere qui a causé la mort de trente cinq villageois kurdes. Les négociations pour la nouvelle Constitution sont bloquées à cause des discussions pour une éventuelle transition au système présidentiel. Les critiques se multiplient autour des dérives autoritaires. Si l’AKP ne change pas sa ligne politique réformiste qui a permis trois victoires électorales consécutives, Erdogan peut perdre les atouts sociaux, politiques et économiques qui lui feraient remporter une quatrième victoire électorale. Les électeurs de l’AKP ont toujours voté pour une meilleure démocratie. Pour la première fois, ils sont inquiets. e.demir@zamanfrance.fr
L’association Prisma est allée à la rencontre de Mounir Satouri, candidat EELV aux législatives, pour évoquer les questions d’orientation scolaire et de discrimination.
MURAT AKDERE LES MUREAUX A quelques jours du premier tour des élections législatives, des représentants et membres de l’association Prisma sont allés à la rencontre de Mounir Satouri, candidat aux législatives sous les couleurs d’Europe Ecologie Les Verts dans la commune des Mureaux (Yvelines). La discussion avec le conseiller régional d’Ile-de-France, qui figure parmi les favoris de sa circonscription, était centrée sur la question de l’éducation des jeunes. En réponse aux questions posées par les intervenants et aux énumérations des problèmes rencontrés dans le parcours scolaire des élèves, Mounir Satouri a expressément défendu l’égalité des chances des jeunes. Pour lui, le principal problème
vient du fait que ces derniers sont mal informés. Il trouve, par exemple, inacceptable que l’on voit toujours des élèves qui font leur choix de filières en fonction de leurs domiciles et non de leurs capacités. Aujourd’hui l’orientation est primordiale, une mauvaise orientation conduisant dans la plupart des cas à l’abandon des études. En 2008, le Haut conseil de l’éducation avait publié un rapport dédié à l’orientation scolaire en France et dans lequel le système éducatif était fortement critiqué. La Fédération des conseils de parents d’élèves (FCPE) a par ailleurs fermement contesté ledit système sous la présidence de Nicolas Sarkozy. Mounir Satouri a insisté sur le fait que l’encadrement est aussi important que les études. Le
Mounir Satouri est candidat aux législatives sous les couleurs d’Europe-Ecologie-Les Verts dans la commune des Mureaux (Yvelines).
candidat a indiqué qu’il ferait de l’éducation une priorité et que les socialistes et les écologistes donneront à l’éducation la place qu’elle mérite. La question de la discrimination a également été brièvement
évoquée. M. Satouri a indiqué que la classe politique compte peu de personnes représentant la société et a indiqué qu’il ne fallait pas se laisser envahir par la conviction d’être des laissés-pour-compte.
Cent ans après la dernière remise de diplômes de la medrese de Tuzi, à côté de Podgorica, la capitale du Monténégro, 38 étudiants ont été diplômés pour la première fois au cours d’une cérémonie officielle qui a réuni le vice-Premier ministre turc Bekir Bozdag (à gauche) et le président de l’Union islamique du Monténégro Rifat Feyzic.
...ET UNE MAUVAISE
UNE BONNE...
Près de 7.000 emplois vont être créés dans le cadre de la construction d’un troisième pont entre les rives européenne et asiatique à Istanbul. Selon le ministre du Transport turc Binali Yildirim, le projet devrait voir le jour fin 2015 tandis que le coût total des opérations s’élève à environ 4,5 milliards de dollars. L’objectif principal est de désengorger Istanbul. La métropole
de plus de 13 millions d’habitants est en effet confrontée à de graves problèmes de trafic routier. De même, ce pont va permettre de réduire considérablement le temps de passage d’une rive à l’autre du Bosphore. Long de 1875 mètres, le pont se présentera sur deux étages avec au niveau inférieur une voie de chemin de fer et au niveau supérieur une autoroute.
Dans le monde, près de 21 millions de personnes occupent des postes qui leur ont été imposés par la contrainte ou la tromperie d’après une étude de l’Organisation internationale du travail (OIT) publiée vendredi. «Cela signifie que 3 personnes sur 1000 dans le monde sont en situation de travail forcé aujourd’hui», soulignent les experts de
l’OIT. Près de 5,5 millions ont moins de 18 ans et 11,4 millions sont des femmes. Sur l’ensemble, 18,7 millions sont exploitées dans l’économie privée. D’autre part, près de 10 % sont concernés par des formes de travail forcé imposées par l’Etat (par exemple en prison). C’est en Europe centrale et du Sud-Est ainsi qu’en Afrique que le taux est le plus élevé.
NOUVELLE
Un troisième pont pour enjamber le détroit du Bosphore Trois personnes sur mille travaillent contre leur gré
03 SOCIETE «Les gouvernements de la zone euro ont trois mois pour sauver la monnaie unique» Selon le financier milliardaire américain, Georges Soros, c’est le délai que les marchés sont prêts à accorder à l’union monétaire européenne.
SCHENGEN
EN BREF
Renforcement des frontières extérieures
TURQUIE
‘‘
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
Forum anti-terroriste à Istanbul
La gauche met fin à la circulaire Guéant Abrogée le 31 mai, la circulaire qui restreignait la possibilité pour les étudiants étrangers de travailler en France sera remplacée par un nouveau texte.
EMMANUELLE GRIMAUD PARIS Chose promise, chose due, Hollande marque la rupture avec l’ère sarkozyste. C’est officiel, un an jour pour jour après son entrée en vigueur, la circulaire Guéant a été abrogée par le gouvernement. Le texte très controversé limitait la possibilité pour les étudiants étrangers diplômés de travailler en France. L’abrogation s’est faite par le biais d’un nouveau texte qui ne sera pas la «circulaire Valls». En effet, ce texte a été rédigé conjointement par le ministre de l’Intérieur Manuel Valls, le ministre du Travail Michel Sapin et la ministre de l’Enseignement supérieur Geneviève Fioraso. Comme pour renforcer l’image de la France à l’étranger, la nouvelle mesure entend «poser les bases d’une relation renouvelée entre la France et les étudiants étrangers qui viennent y poursuivre leurs études supérieures». Le nouveau texte va «en particulier, assurer l’égalité de traitement sur le territoire, faciliter les démarches des étudiants et apporter une réponse rapide à leur demande de changement de statut», assure le communiqué. Selon le gouvernement, il établit des règles précises et transparentes tant dans le cadre de l’entrée et du séjour des étrangers, du droit d’asile que du code du travail.
Une mesure décriée
La mesure de Claude Guéant suscitait depuis un an une vive polémique dans les milieux associatifs, politiques et universitaires. Elle demandait notamment aux préfets d’instruire «avec rigueur» les demandes d’autorisation de travail des étudiants et chercheurs étrangers. L’objectif sous-jacent étant de limiter encore et toujours l’immigration légale et professionnelle. Accusée d’entraîner une fuite de matière grise, elle était largement critiquée, et ce même au sein de l’UMP. Pour calmer le jeu, la mesure avait donc été complétée en janvier dernier. La nouvelle formule prévoyait qu’aucun étudiant ayant vu sa demande refusée après le mois de juin 2011 ne pourrait être reconduit à la frontière, et qu’il pourrait redemander le réexamen de son dossier. Le collectif du 31 mai qui réclamait depuis un an l’abrogation de la circulaire, dénombre aujourd’hui 325 cas d’étudiants qui sont «dans une situation difficile». Les cas en souffrance seront examinés en premier dès la promulgation de la nouvelle circulaire.
L’immigration clandestine est en passe de devenir, sous certaines conditions «exceptionnelles», la cause d’un rétablissement des contrôles aux frontières nationales des pays de l’espace Schengen. Cette volonté de rétablir les contrôles aux frontières est largement défendue par la France et l’Allemagne. Un document de travail pourrait donner la possibilité aux Etats membres de Schengen de rétablir des contrôles à leurs frontières nationales «pour une durée de six mois pouvant être prolongée pour six mois supplémentaires», «lorsque le contrôle d’une frontière externe de l’Espace n’est plus assuré à cause de circonstances exceptionnelles».
Un forum ministériel international de lutte contre le terrorisme sur le plan global a débuté jeudi à Istanbul. «Un large éventail de sujets seront au menu : bien évidemment le renforcement de la lutte anti-terroriste sur le plan planétaire, qui est le sujet de la réunion, mais aussi des sujets d’actualité comme la situation en Syrie et le programme nucléaire de l’Iran», a indiqué à l’AFP un diplomate turc. La Turquie réclamera une «coopération plus étroite» contre les ramifications financières et politiques en Europe du Parti des travailleurs du Kurdistan. Ce forum est aussi l’occasion d’aborder la situation en Syrie et la question du nucléaire en Iran.
La circulaire de Claude Guéant très restrictive pour les étudiants étrangers vient d’être abrogé par le gouvernement de Jean-Marc Ayrault.
Zoom
Düsün Tasin : pour que lire devienne un plaisir MAUD DRUAIS PARIS «D’où apprenons-nous la vie ? Tu le sais déjà : des livres» : cette maxime sort tout droit de la philosophie de Selim Çavus, le fondateur de l’association Düsün Tasin (Réfléchis et bouge). Tout a commencé il y a six ans, lorsqu’un sondage révèle que moins de 50 % des Turcs lisaient un livre par an. Selim Çavus se fixe alors l’objectif d’augmenter de 1 % par an le nombre de lecteurs turcs. Il commence par fonder un club pour promouvoir la lecture, qui se transforme en association, Düsün Tasin, en 2009. Le concept est le suivant : chaque participant lit un livre par semaine, et tous se retrouvent pour en parler de façon hebdomadaire. Le but étant de lire et de partager avec les autres ses lectures. Puis il décide d’organiser des sessions de lecture collective dans des endroits insolites de la ville : dans des vapurs (bateau), sur le pont du Bosphore pendant le marathon, à l’occasion de l’iftar
(rupture du jeûne), dans des salles de sport.
L’art de faire lire des mil liers de personnes ensemble
L’initiative rencontre un succès certain : de la première session, où se joint à eux une personne seulement, Selim Çavus et les autres bénévoles parviennent à réunir 18.000 personnes au stade d’Ali Sami Yen à Mecidiyeköy (Istanbul) en juin 2010. Puis ils organisent des campagnes durables, comme le projet okubüs en partenariat avec l’IETT (la société de transports en commun stambouliote). Il s’agit d’une ligne de bus consacrée à la lecture, où les voyageurs discutent de leurs ouvrages en faisant leur trajet. Düsün Tasin a essaimé dans
toute la Turquie, puisqu’elle compte déjà des antennes dans 41 universités réparties sur tout le territoire. Elle réalise petit à petit son objectif : «que tout un chacun lise».
05 FRANCE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
Le Sénat débat de l’urbanisation d’Istanbul Le Comité France-Turquie a organisé un colloque au Sénat le 30 mai sur Istanbul et les enjeux architecturaux auxquels est confrontée cette ville. La question de son identité culturelle, remise en question par des transformations urbaines liées au développement des transports, a été minutieusement abordée. MAUD DRUAIS PARIS Le 30 mai 2012 se pressait à l’entrée du Sénat rue de Vaugirard une petite foule de turcophiles : tous se rendaient à la conférence-débat sur le thème «Regards sur Istanbul», organisée par le Comité France-Turquie. Plusieurs intervenants de qualité et d’horizons divers se sont interrogés sur les enjeux de l’urbanisation et la vie culturelle stambouliote. La conférence a débuté avec l’intervention de Nicolas Monceau, maître de conférences en sciences politiques, directeur de l’ouvrage Istanbul, qui a dressé le portrait de la culture à Istanbul, dont les particularités sont à l’image du modèle économique national. La politique culturelle est en effet très largement privatisée, fonctionnant sur les investissements de fondations telles que Sakip sabanci, Istanbul
modern ou SantralIstanbul.
Les archéologues en rêvaient, Marmaray l’a fait
La deuxième idée phare soulevée lors de cette conférence est celle d’une progressive «désincarnation» de la ville, qui perd de ses particularismes pour devenir une métropole comme une autre. Natacha Pakker, architecte urbaniste et enseignante à l’Ecole d’Architecture de Versailles a ainsi insisté sur les énormes chantiers qui font se confronter Istanbul à son passé. Le projet Marmaray par exemple : ce chantier visant à relier par le métro les quartiers de Gebze et Halkali a pris deux ans de retard en raison de découvertes historiques. Les fouilles ont d’ailleurs mis à jour l’existence du plus grand port de la ville au IVe siècle : le Port de Théodose, probablement détruit par un tsunami.
Les intervenants de la conférence-débat «Regards sur Istanbul», organisée par le Comité France-Turquie ont mis en avant la nécessité pour Istanbul de développer son réseau de transport.
La priorité : un réseau de transport en commun
Ont enfin été diffusées des images de la mairie d’Istanbul promouvant la ville, puis un courtmétrage, Ekümenopolis, qui contrastait avec la vidéo de la ville d’Istanbul. Le court-métrage montrait comment la ville croît de façon démesurée et déséquilibrée, renvoyant les personnes pauvres toujours plus loin à la périphérie des villes et privilégiant toujours le moyen de transport automobile. Cela a été l’occasion pour les deux derniers intervenants, Ali Topçu, archi-
tecte, et Christiane Blancot, architecte-urbaniste, d’apporter des réponses aux problèmes d’urbanisation que rencontre Istanbul. Pour Mme Blancot, Istanbul peut supporter la mondialisation : jusqu’à présent, elle a su conserver son identité entre tradition et modernité, réutiliser son patrimoine, et possède donc un savoir-faire qui se perpétue. Mais elle connaît un besoin urgent de développer son réseau de transports en communs. D’après Christiane Blanco, il s’agit de «la seule alternative valable».
06 FRANCE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
PS, UMP, EELV : rencontre avec trois candidats aux législatives
A quelques jours du premier tour des élections législatives, où le Parti socialiste est globalement donné favori, rencontre avec Noël Mamère (EELV), Conchita Lacuey (PS) et Yanick Paternotte (UMP) qui ont évoqué les différents enjeux du prochain scrutin.
Yanick Paternotte : «Si l’opposition est majoritaire cela évitera les dérives»
Noël Mamère : «L’islam de France est un islam tout à fait séculier»
Maire de Sannois, député UMP et candidat à la 9e circonscription du Val d’Oise. NIHAT SARIER ET TEOMAN AYDOGAN Quelles sont vos prévisions pour les élections législatives ? Les élections législatives sont très ouvertes. Il peut y avoir le souhait d’avoir un équilibrage des pouvoirs étant donné qu’une grande majorité des départements et des grandes villes sont à gauche. Si l’opposition est majoritaire cela évitera les dérives.
Que pourriez-vous nous dire à propos de votre bilan dans votre circonscription ?
Un bilan n’est jamais suffisant mais c’est un gage, un gage de sécurité. Vous avez eu notamment des élus de gauche qui ont reconnu votre aide. Mon concurrent socialiste, ils l’ont eu dix ans, il suffit de voir le bilan. J’ai fait preuve de présence, d’écoute, de dynamisme sur cette circonscription. En effet, j’ai tendu la main aux élus de gauche aussi et lorsque le gouvernement a fait des choses que je pensais contraires à l’intérêt général, je me suis opposé.
Député écologiste candidat dans la 3e circonscription de la Gironde
nesse autour des métiers de l’hôtellerie et de la restauration. Je voudrais également augmenter l’efficacité de Pôle emploi dans la relation entre les entreprises et les demandeurs. Et je me bats pour faire débuter le projet de métro automatique à Roissy pour des raisons économiques.
Les musulmans se sont sentis stigmatisés dans les dernières élections. Comment voyez-vous l’islam en France ? L’islam de France est un islam tout à fait séculier, qui est sécularisé. C’est un islam qui est très respectueux de la République dans son immense majorité. Faire croire, comme l’a fait M. Sarkozy que tous les immigrés sont des musulmans est quand même assez incroyable.
Auriez-vous un message à adresser aux Franco-turcs ?
Il y une communauté très importante ici que je respecte. Une philosophie très travailleuse. Ils sont issus d’un pays laïc. Les codes de valeurs sont très proches de la France. Je respecte aussi l’islam, d’ailleurs j’ai favorisé l’ouverture d’un lieu de culte à Sannois afin qu’il puisse y avoir un lien de culte digne de soi.
On connait la réalité de ces pays et d’autre part ce n’est pas parce qu’on est musulman qu’on est forcément un apprenti terroriste. Nous sommes dans une démocratie. Tout ça est plus que malveillant, c’est du cynisme. C’est une façon de faire diversion par rapport aux vrais problèmes qui se posent, que sont le chômage et la précarité. C’est donc livrer en pâture à la colère des
Et vos projets si vous êtes élus ?
En termes de formation, j’ai obtenu un accord de construction d’un lycée professionnel sur Go-
Conchita Lacuey : le principal problème «c’est le pouvoir d’achat» Députée PS et candidate dans la 4e circonscription de la Gironde Que pensez-vous du résultat du FN en France ? Et pensez vous que cet essor va se confirmer avec les législatives ? Je ne pense pas qu’on soit en France dans une idéologie d’extrême droite. Je pense que beaucoup de Français et Françaises souffrent quelquefois. Quand on est dans la désespérance on croit quelques fois que ni la gauche, ni la droite ne peuvent rien apporter. Je crois que les médias y sont pour beaucoup. Quand on voit le projet et le programme du FN, on n’en veut pas. Mais honnêtement entre le premier et
deuxième tour, la publicité c’était qui ? C’était Marine Le Pen. Pour les élections législatives c’est un peu différent. Il y une obligation d’avoir une proportionnelle en France. […] Mais les gens ne connaissent pas les candidats locaux, ils votent pour l’étiquette du FN. Il y a un rejet des autres. Il faut rester très vigilant.
Quel est le principal problème auquel les Français sont, selon vous, confrontés ?
P o u r m o i, c ’ e s t l e pouv oi r d’achat. Quand on parle de lutter contre le chômage, la première Les versions complètes des interviews sont disponibles sur www.zamanfrance.fr
des propositions de notre président, c’est quoi ? C’est qu’il faut de la croissance, et la croissance ne peut être faite qu’avec une réindustrialisation. Systématiquement il faut aider l’industrie des petites et moyennes entreprises à avoir de l’argent pour créer, pour innover et pour embaucher, parce que l’emploi est dans les petites entreprises. Dans les grosses [entreprises], bien sûr qu’il y en a […]. S’il n’y a pas de croissance, il n’y a pas d’emploi, et s’il n’y a pas d’emploi, il y aura des déficits de la sécurité sociale parce que tout est lié.
Français, à leur mal-être, des gens qui vivent sur notre territoire depuis 30 ou 40 ans dont les enfants sont français qui payent leurs impôts, qui participent à la richesse de notre pays et c’est les rendre vulnérables et les transformer en cible. Il n’y a rien de plus indigne dans une démocratie comme la nôtre.
Connaissez-vous la communauté francoturque et quelles relations entretenez-vous avec elle ?
Bien sûr que je la connais. J’ai un bon lien avec elle. La communauté franco-turque se débrouille très bien, elle s’intègre très bien, elle participe à notre richesse. La Turquie est un grand pays qui doit rejoindre l’UE. C’est un pays qui est à cheval entre l’Europe et l’Asie, dont les élites sont très européanisées, qui a, à son époque, su accueillir les juifs chassés d’Espagne, et qui a contribué à notre histoire. Parce qu’il y en a qui ne connaissent pas l’histoire, ils font semblant de ne pas la connaitre pour mieux la travestir.
07 TURQUIE
3000
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
C’est le nombre d’enfants turcs qui, le long du lac de Küçükcekmece à Istanbul, ont réalisé un dessin de 1,5 kilomètre de long sur le thème de l’environnement. Ils ont battu le record mondial du dessin le plus long réalisé par des enfants.
Révision du code pénal : le procès Ergenekon en péril ? La révision d’un article du code pénal souhaitée par le gouvernement turc pourrait aboutir à la libération de 800 suspects détenus dans le cadre des affaires Ergenekon et Balyoz. Pour l’ancien procureur Gültekin Avci, Ankara s’apprête là à «commettre une erreur fatale». BETÜL AKKAYA DEMIRBAS ISTANBUL Le projet du ministère de la Justice de réviser un article du code pénal turc qui accorde aux tribunaux et aux procureurs des pouvoirs spéciaux dans les enquêtes sur les coups d’Etat soulève des inquiétudes parmi les juristes du pays. Ses répercussions sur les procès en cours d’Ergenekon et de Balyoz sont notamment évoquées. Le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan a déclaré mercredi que le ministère travaillait sur quatre paquets de réformes judiciaires, dont un amendement à l’article 250 du code de procédure pénale (CMK). Le responsable turc n’a toutefois pas donné de détails quant à leur contenu. «La plus petite révision de l’article 250 de la CMK reviendrait à inverser le processus de démocratisation en cours en Turquie. Nous sommes sur le point de commettre une erreur fatale», a déclaré l’ancien procureur Gültekin Avci, critiquant le plan du ministère. L’article 250 du code de procédure pénale (CMK) accorde aux procureurs des pouvoirs spéciaux qui leur
Le Premier ministre Erdogan envisage de modifier un article du code pénal turc, ce qui pourrait aboutir à la libération de 800 suspects dans l’affaire Ergenekon.
permettent d’enquêter sur les groupes terroristes et sur le crime organisé portant atteinte à l’ordre constitutionnel. Il confère également aux procureurs civils le pouvoir d’enquêter sur les militaires accusés de crimes menaçant la sécurité de l’Etat, de violations de la
Constitution et de tentatives de renversement du gouvernement en temps de paix. Selon les juristes, un amendement à l’article 250 de la CMK pourrait conduire à la remise en liberté de près de 800 suspects détenus dans le cadre des enquêtes sur les tentatives de coup d’Etat
Ergenekon et Balyoz, sur l’Union des communautés du Kurdistan (KCK).
La Turquie risque de retourner à son passé
Le ministre des Transports, des Affaires maritimes et de la Com-
munication Binali Yildirim a tenu à relativiser les critiques en déclarant mercredi soir que «la loi n’[était] pas statique mais [que c’était] un processus vivant». Selon Gültekin Avci, c’est pourtant grâce aux pouvoirs spéciaux dont sont investis les procureurs qu’il a été possible de déférer en justice les membres de la junte militaire. Il estime qu’une nouvelle constitution ne pourrait en faire autant si les procureurs se voyaient retirer cette compétence. «Même si vous élaborez la Constitution la plus démocratique du monde, la Turquie devra affronter le risque de retourner à son passé [de coups d’Etat] si vous n’êtes pas à chaque instant en mesure de contrôler la junte» a-t-il déclaré. En Turquie, les tribunaux spéciaux ont été créés conformément à l’article 250 du code de procédure pénale (CMK). Ils ont remplacé les Cours de sûreté de l’Etat (DGM), qui ont été abolies en 2004 dans le cadre du processus d’adhésion à l’Union européenne, parce que considérées comme abusives.
09 TURQUIE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
MON AVOCAT Canan Özenici
Le commerce international peut coûter cher à votre entreprise
Cérémonie d’inauguration des Olympiades à Istanbul.
Coup d’envoi grandiose des 10e Olympiades de la langue turque La 10e édition des Olympiades de la langue turque a débuté mercredi 30 mai avec de splendides cérémonies organisées dans plus de 40 villes de Turquie. Les Olympiades réunissent chaque année des centaines d’élèves étrangers issus d’établissements turcs du monde entier. IPEK ÜZÜM ISTANBUL 1.500 élèves originaires de 135 pays sont venus en Turquie participer aux 10e Olympiades de la langue turque organisées par l’Association internationale pour l’éducation turque (TÜRKÇEDER). Si la compétition, qui va se poursuivre jusqu’au 14 juin, aura lieu principalement à Istanbul et à Ankara, des activités sont prévues dans 41 autres villes du pays. Le thème des Olympiades de cette année est «Main dans la main pour l’humanité» (Insanlik için el ele). Les cérémonies d’inauguration des Olympiades ont eu lieu mercredi dans plusieurs villes du pays, à l’instar de Rize, Sivas, Tokat, Eskisehir et Diyarbakir. A Rize, ils étaient quelques 20.000 personnes à y assister, dont le ministre du Commerce et des Douanes Hayati Yazici. A Malatya 70
élèves venus de 18 pays sont montés sur scène au stade Inönü pour la cérémonie d’inauguration. Le ministre des Sports Suat Kiliç a tenu à cette occasion à rendre hommage aux enseignants pour les efforts fournis au sein des écoles turques à travers le monde. La cérémonie d’inauguration principale a eu lieu à l’hôtel Four Seasons dans le district de Besiktas à Istanbul. Le président du comité d’organisation des Olympiades, Mehmet Saglam, a déclaré dans son allocution d’ouverture que les élèves qui participent à ces Olympiades avaient tous fait l’objet d’une sélection au sein des écoles turques internationales dans 135 pays. Il a ainsi rappelé que chacun avait été sacré champion dans son pays, et que la compétition qui se tient en Turquie devra nommer à son tour le champion des champions.
Chaque année, environ 15.000 élèves de par le monde se préparent pour l’événement, affrontant dans leurs pays d’origine une concurrence féroce dans le but de se rendre en Turquie et participer aux Olympiades. Les responsables de chaque pays ont ainsi sélectionné les meilleurs élèves pour les représenter aux Olympiades. A l’issue de ce discours d’ouverture, les élèves ont fait la joie des invités en interprétant des chansons nostalgiques et des poèmes turcs, et en exécutant des danses folkloriques. Le ministre de l’Education Ömer Dinçer, qui s’est exprimé à la fin de la cérémonie, a dit combien il était fier de voir des élèves du monde entier réunis sous le drapeau turc. Il a déclaré enfin que les Olympiades étaient l’un des plus beaux moyens de promouvoir la paix, l’amitié et la fraternité.
La mosquée Çamlica sera visible de tout Istanbul MAUD DRUAIS PARIS La semaine dernière, Recep Tayyip Erdogan a annoncé la construction d’une immense mosquée à Çamlica, sur les hauteurs du quartier d’Üsküdar sur la rive asiatique. Çamlica est le nom de la colline verdoyante que l’on voit en face du pont du Bosphore, où aiment se rendre les familles turques pour déguster un gözleme (sorte de pâte cuite dans laquelle on met différents ingrédients) autour d’un thé, dans les jardins qui jouxtent les immenses antennes télévisions, puis flâner en admirant la vue imprenable d’Istanbul. Çamlica est l’un des endroits les plus prisés d’Istanbul pour admirer la ville, les couchers de soleil, et où La prochaine mosquée de Çamlica, actuellement en construction, sera visible de tous les touristes ne viennent que très les Stambouliotes. rarement, car la colline est bien trop
éloignée du centre historique.
Un projet faramineux
La future mosquée de Çamlica occupera une surface de 15.000 mètres carré et le chantier devrait commencer d’ici deux mois. L’édifice a été pensé comme un complexe vu de tout Istanbul où sont prévus, entre autres, la construction d’un établissement accueillant des cours de calligraphie ottomane, de tezhip (art de l’enluminure) et d’ebru (papier marbré). Recep Tayyip Erdogan a insisté sur le parallèle entre les anciens complexes traditionnels et la construction de cette mosquée : au lieu des medreses (écoles coraniques) les Stambouliotes trouveront, dans le même esprit, des cours liés aux arts islamiques.
Un des nombreux avantages de notre double culture est sans doute notre faculté et même notre facilité à créer des liens entre autres commerciaux avec l’étranger et notamment avec les pays turcophones. L’aventure internationale, aussi enthousiasmante qu’elle puisse être, peut coûter cher à certaines entreprises négligentes et/ou trop insouciantes. La mise en œuvre d’une exportation ou d’une importation exige le consentement des deux parties (acheteur et vendeur) et la règle d’or en la matière est que cet accord se matérialise par un contrat de vente écrit. Cet accord a notamment pour but de répartir les frais et risques entre le vendeur et l’acheteur. La rédaction du contrat est primordiale car elle facilite les échanges et surtout évite les contestations en cas de difficulté. Afin d’aider des parties à négocier dans un même langage, la Chambre du commerce international assure la publication des Incoterms. Ce sont des sigles commerciaux qui réglementent les problèmes liés à la logistique internationale et aux transferts de propriété des marchandises et constituent véritablement la base des règles de commerce international. Par exemple, les parties d’un contrat de vente de marchandises prévoient que les prix sont stipulés CIF. Cela signifie «carriage and insurance to…» ou en français PAP c’està-dire «port et assurance payés» : dans ce cas, le coût du transport, l’assurance et le fret sont à la charge du vendeur et il supporte les risques liés à sa marchandise jusqu’à ce qu’elle soit livrée à bord du navire au port d’embarquement. Après la livraison door to door (de porte à porte), il s’agit d’une des configurations qui fait supporter le plus d’obligations à la charge du vendeur ! En ces temps de fortes volatilités sur les marchés financiers, il faudra bien évidemment surtout attirer l’attention des parties à un contrat de vente international sur la devise et le taux de change à prendre en considération dans le paiement du prix des marchandises. Plus généralement, nous ne pourrons que trop conseiller à nos entreprises exportatrices de définir le cadre juridique de leurs rapports commerciaux préalablement dans des conditions générales de vente. Elles leurs permettront de définir leurs droits, défendre leurs intérêts et surtout de bénéficier d’un avantage incontestable : n’être ni négociables ni négociées avant chaque transaction ! Pour vos questions : ceruguz@yahoo.fr
10 EUROPE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
Zaman fête ses 25 ans à la Chambre des Lords Le 25e anniversaire de Zaman, premier tirage quotidien en Turquie, a été célébré à la Chambre des Lords en Grande-Bretagne où 25 photographes ont exposé leur travail. Pour Ekrem Dumanli, directeur de Zaman, la combinaison entre islam et démocratie et le dialogue entre les civilisations, restent les valeurs phares du journal. Zaman marque le coup pour son 25e anniversaire. Le journal le plus vendu de Turquie, avec une diffusion quotidienne de plus d’un million d’exemplaires, a célébré l’occasion à la Chambre des Lords, en Angleterre, le 31 mai. Une réception était organisée à la Chambre haute du Parlement du Royaume-Uni. Les participants ont eu l’opportunité de découvrir l’exposition Türkiye de Zaman / Time in Turkey (la Turquie de Zaman / le temps de la Turquie) organisée par le journal pour son anniversaire. 25 célèbres photojournalistes du monde entier, comme l’Américain Steve McCurry connu pour son portrait «Afghan Girl» (La fille afghane), ont participé à ce projet. Le but était de représenter le quotidien de la Turquie.
Chaque photographe a travaillé sur un sujet qui lui a été confié. McCurry a essentiellement travaillé à Bursa, photographiant le sema , le rituel des derviches tourneurs, et la photographe américaine Carolyn Drake s’est intéressée au football, prenant des photos de stades et de terrains d’entraînements. L’artiste italien Paolo Pellegrin a photographié un combat de lutte traditionnelle à Edirne tandis qu’Anders Petersen a pris des clichés des minorités turques.
Islam, démocratie et dialogue : les ingrédients du succès
La seule membre d’origine turque de la Chambre des Lords, Mme Hussein-Ece, était présente à la réception. Mais les plus attendus étaient Tom McNally, le leader des Démocrates
libéraux à la chambre haute, le ministre turc de la Justice Sadullah Ergin, le président de la chambre des affaires Keith Vaz, le Consul général de Turquie à Londres Ahmet Demirok ainsi que d’autres membres du Parlement, des académiciens, des artistes et des journalistes. Dans son discours, Sadullah Ergin a souligné l’importance du rôle joué par Zaman dans la consolidation de la démocratie turque. Pour le directeur du quotidien, Ekrem Dumanli, Zaman est le garant d’un mariage entre l’islam et la démocratie. Cette réception a été l’occasion de rappeler les trois grandes valeurs du journal, la compatibilité entre l’islam et la démocratie, le soutien de l’adhésion à l’Union européenne, et la priorité donnée au dialogue entre les civilisations.
La direction du journal Zaman a organisé des festivités à l’occasion du 25e anniversaire du quotidien à la Chambre des Lords, en Angleterre.
Réseau national de conseil en cession & acquisition
COMMERCES - ENTREPRISES - IMMOBILIER D'ENTREPRISE Achetez, Vendez avec
LES CHIFFRES CLEFS DU RESEAU 2011 1 405 opérations réalisées pour un montant de 280 M€ Montants financés : 213 M€ 13 000 nouveaux cédants nous ont mandatés 14 000 nouveaux repreneurs ont sollicité notre aide
VOTRE SPÉCIALISTE EN ALSACE
3 rue des cigognes - Aéroparc 2 - 67960 ENTZHEIM
Tél. 03.88.15.41.57 - strasbourg@msimond.fr Tous les services - toutes les offres sur www.msimond.fr
12 INTERNATIONAL
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
La diplomatie du «grand écart» rend la Turquie incontournable La Turquie est devenue un acteur diplomatique incontournable au sein de la scène politique internationale. A l’image du Forum global pour la lutte contre le terrorisme ou de la Conférence des amis de la Syrie, elle imprime de plus en plus sa marque sur les orientations diplomatiques mondiales. Il se passe rarement une semaine sans que la Turquie, et sa plus belle vitrine Istanbul, n’accueillent une grande conférence diplomatique, un agenda chargé qui témoigne de l’impatience des dirigeants turcs de peser sur la scène mondiale par un rôle de facilitateur. La semaine dernière, Istanbul accueillait la Conférence des partenaires de l’Alliance des civilisations, un forum créé par la Turquie et l’Espagne et la Conférence internationale sur la Somalie. Le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan a également participé au Forum économique mondial, dans la même Istanbul qui accueillait les 7 et 8 juin le «Forum global pour la lutte contre le terrorisme», dont la première édition avait eu lieu à New York l’an dernier. «La Turquie assure, dans un cadre magnifique, un rôle de facilitateur qui est très utile, et le fait est reconnu par tout le
monde», estime l’analyste Marc Pierini, ancien chef de la délégation de l’Union européenne à Ankara. Les raisons géopolitiques, alliées aux ambitions du régime de M. Erdogan, abondent pour expliquer le caractère incontournable de la Turquie et son rôle de carrefour diplomatique.
L’extinction du «zéro problème»
Il y a moins de deux ans, le ministre turc des Affaires étrangères Ahmet Davutoglu vantait encore les mérites de sa diplomatie du «zéro problème» avec les voisins de la Turquie. Les relations politiques allaient bon train avec certains pays arabes comme la Libye et la Syrie. Mais cette coopération a cessé brutalement avec le printemps arabe. M. Davutoglu n’en a pas moins poursuivi une «diplomatie du multilatéral», explique l’analyste Sinan Ülgen. «Il joue sur le fait que
la Turquie est à la fois un pays musulman et membre de l’Otan, une plaque tournante avec des frontières en Europe et en Asie, il veut faire de la Turquie un acteur qui pèse lourd», ajoute-t-il. Jusqu’en Somalie. Ankara a fait de ce pays de la Corne de l’Afrique ravagé par la guerre civile l’emblème de sa diplomatie. «Notre intention était d’attirer l’attention de l’opinion publique mondiale sur cette tragédie», déclarait M. Davutoglu dans le journal Hürriyet Daily News. Après l’extinction du «zéro problème», «la Turquie a lancé une nouvelle politique : devenir indispensable sur tous les dossiers», commente Bertrand Badie, professeur en relations internationales à Paris. «C’est le propre des diplomaties émergentes, elles ont un pied dans le sud, un pied au nord. C’est la diplomatie du grand écart, qui donne une forte capacité d’action», ajoute-t-il.
Ahmet Davutoglu a su adapter sa politique diplomatique aux nouveaux enjeux internationaux.
13 ECONOMIE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
Les limites du modèle économique turc
L’ampleur du dernier mouvement social à Turkish Airlines après le vote d’une loi interdisant les grèves dans le secteur aérien relance la question du modèle économique turc. Après un tournant libéral amorcé en 1980, et l’euphorie des années 2000, ce modèle cherche à renouveler sa politique industrielle et à trouver un second souffle apte à solutionner ses déficits commerciaux.
FOUAD BAHRI PARIS Du jamais vu dans le milieu. Le 31 mai, une grève d’ampleur à Turkish Airlines a été décrétée pour protester contre l’adoption d’une loi votée par le gouvernement interdisant la grève dans le secteur aérien. Deux jours plus tôt, une première grève avait déjà paralysé la première compagnie turque et les conséquences de ce mouvement social n’ont cessé de s’alourdir depuis : 305 personnes licenciées, au moins 233 vols annulés et une perte de chiffre d’affaires estimée à 4,5 millions de dollars. Cette première grande grève, qui touche l’un des fleurons les plus dynamiques et les plus représentatifs de l’économie turque, ainsi que le durcissement législatif sur les libertés syndicales apportent une petite touche d’ombre au tableau du modèle turc tant vanté ces dernières années. Elle soulève des interrogations quant à l’orientation prise par Ankara qui a fait le choix dès 1980 d’opérer un virage libéral pour reconstruire son économie.
La dette des ménages pour relancer la consommation
Pour Rémi Bourgeot, économiste spécialiste des pays émergents, après «de forts épisodes de croissance et une inflation» ponctués par «de l’instabilité économique et des crises monétaires», dès 2002, il y a eu en Turquie une «stabilisation de l’économie». Cette période s’est notamment traduite par
le développement d’un marché de consommation intérieur fort construit sur la demande. «Les politiques ont fortement favorisé la demande intérieure dans la croissance turque» confirme Rémi Bourgeot qui explique que le «boom de la consommation ces dernières années a notamment reposé sur l’endettement». «Ce n’est pas une politique de consommation fondée sur les salaires mais sur l’endettement. Pour l’économiste français, cette question des déficits commerciaux est au coeur des problèmes structurels de l’économie turque. Un déséquilibre important de la balance commerciale ferait peser la menace de déficits sur les comptes courants et repousserait les investissements étrangers par nature volatiles. «C’est un modèle avec de fortes croissances mais qui souffrirait d’un déséquilibre structurel lié au déficit de la balance commerciale car la Turquie importe plus qu’elle n’exporte» poursuit l’économiste. L’automobile est révélateur de ce point de vue, du cantonnement à un rôle de sous-traitant de certains secteurs de l’industrie turque «même si dans l’électro-ménager il y a des marques nationales qui rencontrent beaucoup de succès». Dès lors, l’enjeu pour Ankara serait de tendre vers ce que les économistes appellent «la sophistication de l’économie», c’est à dire de la production à haute valeur ajoutée qui permettrait d’amoindrir ce déficit commercial dû
Malgré la crise, la croissance turque se maintient Dans un contexte mondial difficile, l’économie turque fait preuve de vigueur et de dynamisme. Il y a quelques semaines, le FMI prévoyait une croissance quasi atone en 2012 (+0,4 %). Cependant, cette dernière pour le dernier trimestre 2011 (+5,2%) a été plus forte que prévue. Le FMI a donc remonté sa prévision pour l’année 2012 à 2,3 %. Le moteur de la croissance turque est la hausse des investissements (+25 %) et la consommation privée (+6,8 %) en 2011. La Turquie est néanmoins entrée dans une phase de moindre croissance. La production industrielle a baissé de 3 % en janvier et le taux d’utilisation des capacités de production n’atteint
pas les niveaux observés avant 2008. Si le déficit public enregistre une légère augmentation en raison des intérêts de la dette, celle-ci ne représente que 39,5 % du PIB. Le principal problème de l’économie turque réside dans son manque de compétitivité. Le taux de chômage reste élevé à 10,2 % en janvier 2012 sans oublier que l’économie informelle demeure importante. La hausse des prix des produits pétroliers et la forte dépréciation de la livre turque ont accentué l’inflation (10,4%). Un niveau certes préoccupant mais qui doit être relativisé. Le pays a connu dans les années 1990 et 2000 des inflations à deux chiffres, voire à trois chiffres.
La compagnie aérienne Turkish Airlines, fleuron de l’industrie turque, vient de connaître l’un de ses plus importants mouvements sociaux.
également à la concurrence internationale. Membre de l’Union douanière européenne depuis 1996, la Turquie est directement frappée par cette concurrence sur la production à haute valeur ajoutée avec l’Allemagne, mais aussi confrontée à celle de pays asiatiques à bas coût comme la Chine et l’Inde.
Rejoindre les standards européens
Selon Rémi Bourgeot, ces deux modèles rendent la trajectoire turque assez délicate. «D’un point de vue économique, la question de l’environnement concurrentiel est extrêmement forte dans tous les secteurs ce qui lui laisse peu de marge de manoeuvre en terme d’évolution salariale ou d’acquis sociaux dans un contexte de crise internationale, en particulier dans la zone euro» dit-il. Si la principale stratégie turque est d’augmenter ses sources de revenus dans le secteur énergétique en créant une zone de transit des matières premières vers l’Europe, une solution plus durable s’imposera. Des produits industriels générant plus de revenus et plus d’emploi permettraient par exemple d’assurer une meilleure redistribution selon les experts. A terme, c’est pourtant une politique industrielle plus proche des standards européens qui pourrait permettre à la Turquie de progresser sur le terrain des acquis sociaux à l’image de la France avec la sécurité sociale ou de la forte tradition syndicale en Allemagne.
Economiste spécialisé sur les pays émergents, Rémi Bourgeot considère qu’une politique industrielle à plus forte valeur ajoutée permettra à la Turquie de mieux redistribuer ses richesses.
ANNONCE LA 8ieme COUR DES AFFAIRES FAMILIALES DOSSIER NUMÉRO: 2009/794 Au jugement du procès de divorce intenté par l'avocat Metehan Eryýlmaz du plaidant Üçler Doðan contre la défenderesse Romana Abes pour fournir le divorce des époux à cause des différences cultural, de désaccord et des discussions entre les époux par suite des différences morale; et pour faire les frais de jugement et les honoraires de procuration chargés sur la défenderesse, Malgré toutes les recherches et investigations, on n'a pas pu retrouvé la défenderesse Romana Abes qui est la fille de Ahmed et de Jacouelina Nicole, née le 08/06/1959, citoyen de France; et par conséquent, on n'a pas pu notifié la défenderesse sur le contenu de la pétition de procès et la date de l'audience. On a recherché la défenderesse Romana Abes à toutes les adresses qu'elle peut se trouver mais on n'a pas pu la trouver, donc on n'a pas aussi pu la notifier la pétition de procès et la date de l'audience. Conformément l'article numéro 122 du Code des Procédures de Jugement, << la défenderesse doit présenter sa pétition de réponse à la Cour pendant deux semaines suivant la date de cette annonce >> quelle contient une notification mentionnant que la défenderesse doit présenter sa pétition de réponse à la Cour pendant deux semaines. Si la défenderesse ne présente pas sa pétition de réponse à la Cour pendant le délai légal de deux semaines, le jugement sera procédé à son absence et conformément l'article numéro 128 du Code des Procédures de Jugement, << on considéra que la défenderesse qui n'a pas présenté son réponse à la Cour, a refusé toutes les délits chargés sur elle par la pétition du plaidant >>. Par conséquent, ON ANNONCE. 24/04/2012 B: 34816
14 CULTURE
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
A lire
Avec Abd-al-Haqq Guiderdoni, astrophysicien et directeur de l’IHEI / CNRS, Université Lyon 1, Thierry Magnin, vicaire général de Saint-Etienne, docteur en Théologie et ès Sciences physiques et Jean Staune, maître de conférence à HEC. Entrée libre.
L’occidentalisation de la peinture ottomane
Par Günsel Renda, professeur au département d’Archéologie et d’Histoire de l’art de l’université Koç d’Istanbul. Une conférence prononcée dans le cadre du séminaire de Timour Muhidine et Frédéric Hitzel «Art, patrimoine et culture dans le monde ottoman».
Une fédération nationale des scouts du Liban.
Le décoratif et l’Orient
Hérité de traditions ancestrales et sans cesse renouvelé, l’ornement entretient aujourd’hui encore un lien étroit avec les objets, le textile, l’architecture et les espaces quotidiens. Entrée libre. Jusqu’au 10 juin, de 10:00 à 18:00 Institut du monde arabe Place Mohammed V 75005 Paris
La Terre sainte a besoin de paix
Rencontre avec Abdelmasih Yunan, Palestinien de Jérusalem, pour qui le dialogue entre les cultures est un facteur de développement. Une projection aura lieu, suivie d’une conférence-débat. Une initiative de l’Union des familles musulmanes, en partenariat avec le Secours catholique. Le 8 juin à 18:30 Centre diocésain Le Mistral 11, impasse Flammarion 13001 Marseille
l’Etat, du peuple». Le troisième enfin est le populisme, «l’envers pervers de la démocratie», paré des apparences de la légitimité démocratique. Faisant appel à l’émotion au mépris de la raison, le populisme cherche en effet «une adhésion immédiate et totale des masses populaires», n’hésitant pas à avoir recours à la «manipulation médiatique la plus outrancière».
TABLE RONDE
Les trois ennemis de la démocratie selon Todorov «porteuse d’un bien supérieur» et considère «dès lors légitime de l’imposer par la force» : la prison d’Abou Ghraïb en Irak ou celle de Guantanamo le rappellent tristement. Le second est l’application malheureuse au domaine économique du principe de la liberté individuelle : la dérive libérale qui conduit à «la tyrannie du capitalisme au détriment de la protection, par
Le 20 juin à 15:00 IISMM 96, boulevard Raspail 75006 Paris
EXPOSITION
font ainsi le serment de «servir Dieu et les mouvements scouts arabes qui se réunissent à Bloudan en Syrie en la patrie». 1938, il s’agit en outre de concrétiser le nouvel idéal arabe d’unité, élargisConcrétiser l’idéal arabe d’unité Cette éthique sera déclinée différem- sant le concept scout de patrie par le ment selon les pays et les époques. biais de la transposition du concept Elle est fonction de l’Histoire, qu’elle islamique de Umma («Communauté traduit, mais qu’elle contribue égale- [de croyants]») : al-Umma al-‘arabiyya, ment, fût-ce modestement, à façon- «la Nation arabe». Un demi-siècle plus ner : le scoutisme refusera ainsi, dans tard, le scoutisme musulman de France l’entre-deux-guerres, de reconnaître naît d’autres besoins, et d’autres exiles mouvements de jeunesse fascistes gences : il procède d’un effort de sociaitaliens et soutiendra le scoutisme lisation dirigé vers la jeunesse (ici aussi, espagnol clandestin. Dans le monde au même titre que certaines activités musulman, le scoutisme naît dans le sportives ou éducatives). Il assume au cadre du Réformisme (al-Islâh) qui naît sein de populations souvent margià la fin du XIXe siècle et se prolonge nalisées une fonction de stabilisation, jusqu’au premier tiers du XXe siècle. Il de cohésion sociale, et, au niveau s’agit de sortir le monde musulman de individuel, une fonction de préservala torpeur qui a conduit à sa décadence. tion. L’enracinement dans sa tradition L’évolution était conçue comme néces- spirituelle et les activités menées dans sitant des réformes tous azimuts, dont le cadre du groupe et dans le but de notamment celles du système judiciaire servir la France permettent de dépaset de l’éducation, mais aussi la diffusion ser les clivages, et, pour beaucoup, des méthodes modernes d’animation, d’éviter la déviance (échec scolaire et au nombre desquelles les clubs artis- délinquance) et de se réconcilier avec tiques et sportifs et le scoutisme. Pour soi-même.
& à voir...
Pour Tzvetan Todorov, l’un des plus grands intellectuels français contemporains, ce qui menace aujourd’hui la démocratie, ce ne sont pas ses ennemis extérieurs, quasiment inexistants, quoi qu’on veuille nous faire croire, mais bien elle-même. Ces ennemis intimes secrétés par la démocratie sont au nombre de trois. Le premier est l’excès d’assurance, la démesure de la démocratie, qui se croit
L’homme entre science et religion
Le 14 juin à 19:30 Institut des cultures d’Islam 19-23, rue Léon 75018 Paris
RENCONTRE
Islam des mondes
SEYFEDDINE BEN MANSOUR TUNIS Le 28 mai dernier, la Fête du jeu a été organisée à Nantes, dans le cadre du Grand projet de ville. Elle était organisée entre autres par l’Action catholique enfant, les Scouts et guides de France et les Scouts musulmans de France via leur unité marine nantaise. Cette organisation musulmane de France est récente ; elle a été fondée en 1990. Jusqu’alors, les scouts français de confession musulmane appartenaient le plus souvent à des mouvements catholiques, à l’instar des Scouts et guides de France, au sein duquel beaucoup ont pu être accompagnés dans l’effort de développement de leur vie spirituelle. La répartition en quatre tranches d’âge est d’ailleurs inspirée du mouvement catholique, avec les Voyageurs et les Voyageuses (8-11 ans), les Éclaireurs et les Éclaireuses (11-14 ans) et les Pionniers et les Pionnières (14-17 ans), et enfin les Compagnons et les Compagnonnes (17-21 ans). Le programme pour les trois premières tranches d’âge est articulé autour d’une symbolique à sept axes conçue sur le modèle des 7 prophètes-jalons de l’histoire de l’Humanité : Adam, Noé, Abraham, Moïse, Salomon, Jésus, Muhammad, la branche des Compagnons marquant l’accomplissement du parcours scout musulman de France. Si le scoutisme musulman de France est récent, le mouvement scout en islam, al-haraka al-kashafiyya, est ancien. Il naît en Syrie en 1912, soit à peine cinq ans après la création en 1907 par le général Lord Robert Baden-Powell, à Brownsea, en Angleterre, de ce mouvement de jeunesse appelé «scoutisme» (de l’ancien français escoute, «éclaireur») et qui repose sur l’apprentissage de valeurs fortes puisées dans l’éthique religieuse : la solidarité, l’entraide et le respect, notamment. Les jeunes scouts
CONFÉRENCE
Scouts musulmans : «servir Dieu et la patrie»
AGENDA CULTUREL
Les ennemis intimes de la démocratie, de Tzvetan Todorov, Robert Laffont, 260 p., 20 €.
Bibliothèques et littérature dans les révolutions
Quelle est, et quelle devrait être, l’implication des écrivains avant, pendant et après les Printemps arabes ? En quoi les bibliothèques peuvent être des leviers pour la promotion de la démocratie et des droits humains ? Avec la participation d’écrivains et artistes. Le 14 juin à 18:30 Institut du monde arabe Place Mohammed V 75005 Paris
OPINION15
8 - 14 JUIN 2012 ZAMAN FRANCE
Edité par : Zukunft Medien GmbH Sprendlinger Land Str. 107-109 63069 Offenbach / Allemagne Directeur de la publication : HÜSEYİN KARAKUŞ Rédacteur en chef : EMRE DEMİR e.demir@zamanfrance.fr Rédacteur en chef adjoint : SELAMİ VARLIK selamivarlik@zamanfrance.fr Gestionnaire administratif : FAHRETTIN TEKİN f.tekin@zamanfrance.fr Secrétaires de rédaction : BAYRAM ŞEN b.sen@zamanfrance.fr FOUAD BAHRI f.bahri@zamanfrance.fr Commercial : MEHMET SELVİ m.selvi@zamanfrance.fr
Directeur artistique : EVREN AYAZ e.ayaz@zamanfrance.fr Responsable ressources humaines : AYŞE AKYÜREK a.akyurek@zamanfrance.fr
Relations publiques : SIDDIK İLHAN PARİS s.ilhan@zamanfrance.fr MEHMET DİNÇ Strasbourg m.dinç@zamanfrance.fr
VEYSEL YAVUZ Lyon v.yavuz@zamanfrance.fr OSMAN USTA Orleans o.usta@zamanfrance.fr
Imprimerie : ROTO CHAMPAGNE ZI de la Dame Huguenotte 2 rue des frères Garnier 52000 CHAUMONT Adresse : 2 Boulevard Saint-Martin Paris 75010 Tel : 01 42 00 19 36 Faks : 01 42 00 19 58, info@zamanfrance.fr www.zamanfrance.fr - www.zamanfransa.com no CPPAP 112U90032
La Turquie, une source d’inspiration pour l’Egypte ? Pour Mustafa Abdelhalim, journaliste primé travaillant notamment pour Al-Ahram et la BBC,la Turquie pourrait être une source d’inspiration pour une Egypte confrontée au triple défi du poids de l’armée, de l’essor économique et des relations internationales. La semaine dernière, les Egyptiens se sont rendus aux urnes afin de participer aux premières élections présidentielles depuis la chute du président Moubarak, en février 2011. Pour permettre au pays d’avancer, le président élu à l’issue du second tour de ces élections devrait s’inspirer d’autres pays qui ont réussi leur transition vers un système démocratique. Dans le cadre d’une enquête menée par l’Université de Maryland, 63 % des Egyptiens déclarent que le chef d’Etat qu’ils admirent le plus en dehors de leur pays est le Premier ministre turc Recep Tayyip Erdogan, et ils affirment que l’Egypte a tout intérêt à prendre modèle sur la Turquie. La Turquie est en effet un exemple pertinent, parce que le pays a relevé avec succès trois défis cruciaux auxquels l’Egypte doit également faire face, à savoir les relations entre l’armée et le gouvernement civil, la croissance économique, et le développement de relations internationales positives. En ce qui concerne les deux premiers points, l’Egypte s’emploie à définir le rôle que doit jouer le Conseil suprême des forces armées dans le nouveau gouvernement, et l’étendue de son pouvoir. S’il est vrai que l’Egypte et la Turquie vivent des situations différentes, la Turquie peut toutefois servir de modèle en ce qui concerne les limites du rôle de l’armée par le respect du droit et non par la violence.
La restriction du pouvoir de l’armée
La capacité de la Turquie à restreindre l’influence de l’armée a été, de manière générale, une réussite. L’armée turque s’est fixée comme mission de garantir la laïcité. Ainsi, elle a renversé quatre gouvernements depuis 1960, qui, selon ses dirigeants, ne défendaient pas les valeurs laïques. Néanmoins, lorsqu’en 2008 un complot a été découvert, visant à faire tomber le Premier ministre Recep Tayyip Erdogan, tous (y compris des membres de l’armée) ont été convoqués par la justice. La police a mené une
enquête, a arrêté des suspects – qui comptaient des officiels de l’armée comme l’ancien chef d’état-major de l’armée Ilker Basbug – tandis que le Parlement s’assurait de l’équité du processus. Même en temps de transition, l’Egypte a montré l’importance du respect du droit. La décision récente du tribunal administratif de suspendre la nouvelle assemblée législative, en raison du manque de diversité parmi ses membres montre bien qu’il existe un équilibre des pouvoirs dans le système égyptien. Cette base peut servir de
‘‘ La capacité de la Turquie à restreindre l’influence de l’armée a été, de manière générale, une réussite.
tremplin au pays.
La réussite économique
Le deuxième défi majeur pour l’Egypte est l’économie. Si le Parti de la justice et du développement (AKP) a réussi à garder le pouvoir, c’est bien plus grâce à sa politique économique qu’à son idéologie religieuse. Bien que l’agence Reuters décrive le parti comme étant à tendance islamiste et que les médias se concentrent principalement sur cet aspect, les dirigeants de l’AKP soutiennent que le parti devrait être considéré en fonction de sa politique et non de son idéologie. Cette approche est une véritable recette pour le développement économique. Au lieu de se focaliser sur la création d’un Etat islamique – comme le parti Al Nour en Egypte, qui demande une loi islamique dont les principes guideraient les questions politiques, sociales et économiques – les dirigeants de l’AKP visent principalement à améliorer la qualité de vie. Il ne s’agit pas là d’un intérêt altruiste, mais
d’intérêts sur la base d’objectifs politiques concrets. L’AKP est bien conscient que le peuple ne le réélira que s’il peut prouver sa valeur. Et cette décision ne se fait pas sur la base d’arguments religieux, mais d’accomplissements économiques. Le PIB a augmenté de 9 % en 2010, ce qui montre bien la réussite de ce modèle. L’Egypte, dont le PIB a augmenté de 1 % l’année dernière, peut imiter la Turquie. Certains des dirigeants, comme le candidat à la présidence des Frères musulmans Khairat el-Shater, ont fait des pas dans cette direction en insistant sur le besoin d’augmenter l’investissement privé dans le domaine du développement. Ce dont le pays a besoin aujourd’hui, c’est de dépasser le stade de la rhétorique et mettre en œuvre ces propositions.
Le statut international d’«intermédiaire»
Pour ce qui est du troisième défi – favoriser de bonnes relations internationales – l’Egypte a tout à apprendre de la politique «intermédiaire» de la Turquie. En effet, la Turquie est membre du Conseil de l’Europe, mais elle est également un des membres principaux de l’Organisation de la conférence islamique, ce qui montre bien cette position «intermédiaire» entre l’Europe et le Proche-Orient. L’Egypte est bien placée pour suivre cet exemple. Géographiquement, le canal de Suez est un emplacement idéal pour les exportations, reliant ainsi l’Afrique et l’Asie. De plus, la main-d’œuvre égyptienne est un atout pour l’industrie, le pays étant l’un des pays les plus jeunes, avec une population à deux tiers âgée de moins de 30 ans. De la même manière que la Turquie exporte des appareils vers l’Europe, l’Egypte a de fortes chances d’atteindre les marchés d’Afrique et du Proche-Orient. L’Egypte et la Turquie ont beaucoup de points communs, et l’Egypte doit s’inspirer de son voisin pour faire entrer la réussite dans son histoire.
En partenariat avec CGNews
Nurcan Taylan est la première athlète turque à avoir été titrée au plus haut niveau en haltérophilie.
L’haltérophilie : un sport ancien et populaire en Turquie
A la veille des Jeux olympiques, la Turquie conserve une grande partie de ses chances de médailles en haltérophilie. Une discipline populaire qui a marqué l’histoire du sport turc et dans laquelle ses sportifs se sont souvent illustrés.
NICOLAS THEODET PARIS L’expression «fort comme un Turc» prend tout son sens à l’approche des Jeux olympiques de Londres. Pour ce grand évènement qui débutera le 27 juillet 2012, Ankara nourrit de fortes ambitions dans la discipline de l’haltérophilie. Dans le Caucase, ce sport est généralement très populaire, mais reste méconnu en France. La Turquie a su s’imposer dans cette discipline pour une raison simple. Alors que la po-
pulation turque atteint près de 75 millions d’habitants, les autres pays de la région réunis ne représentent en moyenne que 23 % des Turcs. Les premiers titres olympiques obtenus lors des compétitions l’avaient été par des Egyptiens, qui concouraient sous le drapeau de l’Empire ottoman. Autant dire que l’haltérophilie est un sport historique en Turquie, et que les nouveaux athlètes qui se forment dans les clubs sportifs risquent de rafler de nom-
breuses médailles dans les futures compétitions continentales ou internationales. C’est le cas par exemple de Bünyamin Sezer, le représentant turc dans la catégorie des moins de 62 kilos et récent champion d’Europe qui fait déjà figure de favori pour les Jeux olympiques.
La Turquie et l’haltérophilie : une histoire plus que centenaire
La première participation aux Jeux olympiques date de 1908 à Londres.
Viennent ensuite les J.O. de 1924 à Paris, où les Turcs Jamal Erçman et Neyzen Sevki Sezgin ont représenté leur pays, chacun dans sa catégorie respective. Mais la première médaille olympique en or n’a été remportée que très tard, lors des Jeux olympiques de Los Angeles en 1988. Cette médaille symbolique est la première des trois médailles d’or obtenues par Naim Süleymanoglu, un jeune haltérophile d’origine bulgare, charismatique malgré son
1m45. Il remporta les championnats du monde en 1985 alors qu’il n’avait que 18 ans. Aujourd’hui, la Turquie possède la septième place mondiale pour ce qui est du classement d’haltérophilie olympique. Mais le principal exploit olympique fut celui de l’athlète Nurcan Taylan, première femme turque médaillée d’or en haltérophilie (la compétition pour les femmes est rentrée en vigueur à Sydney en 2000), et qui plus est en battant le record du monde.