N°316 tr

Page 1

Vefa ve şefkat abidesi: ANNE KÜRSÜ12

Dövme yaptırmak caiz mi?

“Gol kaçırdığım için ağlayınca verilen desteği unutamam”SPOR18

AILEM13

23 - 29 MAYIS 2014 N° 316 Prix : 2,5 €

WWW.ZAMANFRANSA.COM

SOMA FACIASI AYDINLATILMAYI BEKLIYOR MANISA’NIN SOMA ILÇESINDE bulunan Soma Kömürleri AŞ’de 13 Mayıs 2014’te meydana gelen elim faciada resmi rakamlara göre 301 maden işçisi hayatını kaybetti. Türkiye’nin en büyük maden faciası ülkeyi yasa boğarken, kazanın nasıl geliştiği ve sebebi 7 gün geçmesine rağmen hâlâ açıklığa kavuşturulmadı. YORUM MUSTAFA ÜNAL

-

Soma’da 301 işçinin ölümüne neden olan maden ocağının ruhsat sahibi, halen Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ). Bugüne kadar madenin sahibi olarak görünen Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, madeni özelleştirmeden aldı ve sadece TKİ’nin taşeronu olarak ocağı işletmeye başladı. Maden ve arazisinde şirketin hiçbir mülkiyet ve sahiplik hakkı yok. Gürkan’a maden ocağını satın alma veya kiralama zorunluluğu olmadan devretme olanağı ise 2003’te AKP tarafından yasalaştırılan ‘hizmet alımı’ yöntemi sayesinde gerçekleştirildi. -GÜNDEM 10

Soma’nın ateşi kimleri yakacak? -10

YORUM NEVZAT CEYLAN

“Fransa maden kazalarıyla tanınan bir ülkeydi ama biz bu kötü ünü yendik” Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan HABER maden kazasından sonra, madenlerde güvenlik sorununu Fransa Maden ve Enerji Sendikaları (FNEM) Genel Sekreteri Jean Pierre Damm ile masaya yatırdık. Zaman France’a konuşan Jean Pierre Damm iş güvenliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. ÖZEL

Soma felaketi ve restorasyon ihtiyacı -07

- FERHAN KÖSEOĞLU GÜNDEM 04

Canal Plus’ün skandal Soma skeçine tepkiler dinmiyor

Canal Plus’de yayınlanan komedi programı ‘Les Guignols de l’Info’da Soma faciasında ölen madenciler için kullanılan ifadeler büyük tepki çekti. Programın yayınlandığı Canal Plus’e sert tepki gösteren izleyiciler, İnternet üzerinden “Canal Plus Soma’dan özür dile” kampanyası başlattı. FERHAN KÖSEOĞLU GÜNDEM 02

TOPLUM 07

YÖK Başkanı’ndan Fransa’daki Türk öğrencilere Erasmus çağrısı

Chateaubriand Türk Kültür Festivali’nde Soma faciası anıldı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan HABER Çetinsaya, Fransa’daki Türkiye kökenli öğrencileri, öğrenci değişim programlarını kullanmaya davet etti. Zaman France’a konuşan Çetinsaya, “Türkiye kökenli öğrenciler Fransa ile Türkiye arasında yarattığımız imkanları iyi kullansınlar.’’ ifadelerini kullandı. Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul ise, Fransa ile Türkiye arasındaki akademik ilişkileri daha yüksek seviyelere taşımanın mümkün olduğunu kaydetti. ÖZEL

TOPLUM 09 Türk İş Adamları Derneği’nden Avrupa Konseyi’nde konferans

GÜNDEM 08

-FERHAN KÖSEOĞLU GÜNDEM 06

Avrupa sandığa gidiyor, aşırı sağ endişesi yükseliyor Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin vatandaşları Avrupa Parlamentosu seçimleri için bu hafta sonu sandık başına gidiyor. Yapılan son anketlerde Avrupa genelinde aşırı sağ partilerin yükselişte olması dikkat çekiyor. -SELİM BEDER, FERHAN KOSEOĞLU, EMRE OĞUZ GÜNDEM 05-08

Banliyölerin sorunlarına çözüm: Avrupa Birliği -05

LE PEN: TÜRKIYE’NIN AB ÜYELIĞINE DUR DEMEK IÇIN BIZE OY VERIN -03 Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya

DİTİB’in Fransa Genel Merkezi dualar eşliğinde açıldı

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36


02 GÜNDEM Fransa’daki skandal Soma skeçine tepkiler dinmiyor 23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Canal Plus’de yayınlanan komedi programı ‘Les Guignols de l’Info’da Soma faciasında ölen madenciler için kullanılan ifadeler büyük tepki çekti. Programın yayınlandığı Canal Plus’e sert tepki gösteren izleyiciler, İnternet üzerinden “Canal Plus Soma’dan özür dile” kampanyası başlattı. FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Canal Plus’de yayınlanan komedi programı ‘Les Guignols de l’Info’da Soma faciasında ölen madenciler için kullanılan ifadelere tepkiler dinmiyor. Kuklaların haber sunduğu mizah programın açılışını yapan Fransız gazeteci Patrick Poivre d’Arvor’un kuklası, Soma faciasıyla ilgili

-

yaptığı sunuşun ortasında, “Ben ne anlatıyorum. Türk madenciler kimin umurunda. Bugün bayram; Cannes’dayız.” ifadelerini kullandı. Daha sonra ise stüdyoya giren kadınla Pharell Williams’ın ‘Happy’ müziği eşliğinde dans etti. Daha sonra Cannes Film Festivali’nden görüntüler aktaran programda sunucu, siyah

yüzle kırmızı halı üzerinde zorlukla yürüdüğü görülen Türk Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın kuklası için “Görünüşe göre Türkiye’deki madem kazası baya hasar vermişe benziyor.” diye konuştu. Büyük tepki çeken ifadeler sonrası, programın yayınlandığı Canal Plus’e sert tepki gösteren izleyiciler, İnternet üzerinden “Canal Plus Soma’dan özür dile” kampanyası başlattı. Birkaç saat içinde 12 bin kişinin imzaladığı kampanyada, programda Soma’da hayatını kaybeden madenciler için kullanılan dilin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Ayrıca ifade özgürlüğünün, saygısızlıkla karıştırılmaması gerektiğinin de altı çizildi. Sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook üzerinden de kanala tepkiler sürerken “#ExcuseDeCanalPlusPourSoma” (CanalPlus Soma’dan özür dile) ‘hashtag’i Twitter Fransa gündeminin ilk sırasına yerleşti. Ayrıca ‘hashtage’e birçok Fransızın da destek verdiği dikkat çekti. İnfiale yol açan programla ilgili ilk açıklama ise Patrick Poivre d’Arvor’dan geldi. Programda sunucu olarak kuklası kullanılan ünlü anchorman, Fransızca yayın yapan Zaman France’a yaptığı açıklamada kendisiyle televizyonda çıkan kuklanın karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Haberde, Patrick Poivre d’Arvor’un, “Televizyonda çıkan bir kukla ile benim gerçek kişiliğimi lütfen karıştırmayın. Ben de Soma’daki bu olaydan dolayı derin üzüntü içerisindeyim.” dediği belirtildi. Artan tepkilere rağmen kanal yetkilileri ve programın yapımcılarından ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.

Paris’te Soma mitingleri İSA DEARİ PARİS Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasını protesto etmek amacıyla geçen hafta Paris’te mitingler düzenlendi. Bir gün arayla, önce Strasbourg SaintDenis ve ardından da Republique meydanlarında düzenlenen mitinglere çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi. Yapılan mitinglerde, “Kaza değil cinayet”, “Işçiler köle değil emekçi”, “Soma unutulmaycaktır” şeklinde slogan atılarak, Türkiye’deki çalışma şartları protesto edildi.

-


03 GÜNDEM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Le Pen: Türkiye’nin AB üyeliğine dur demek için bize oy verin

Paris’te düzenlenen “Boko Haram” zirvesinde cumhurbaşkanı Hollande, Boko Haram örgütünün orta ve batı Afrika için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi.

Le Pen, “25 Mayıs Türkiye’nin AB üyeliğine dur demenin zamanı.” ifadelerini kullandı.

Pazar günü yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesi Fransa’da aşırı sağın rüzgarı esiyor. 25 Mayıs’ta yapılacak AP seçimleri öncesi aşırı sağ parti Türkiye kozunu devreye soktu. FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Pazar günü gerçekleştirilecek Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi aşırı sağ parti Türkiye kozunu devreye soktu. Seçimlerde ilk sırada yer alması beklenen Ulusal Cephe( FN) lideri Marine Le Pen, Türkiye’nin AB üyeliğine dur demek için oyların partisine verilmesi çağrısında bulundu. Seçim çalışmalarını Avrupa Birliği ve Türkiye karşıtlığı üzerine kuran Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen, devlet televizyonu France 2’de yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği’nin genişlemesi ile

-

ilgili diğer partiler size yalan söylüyor, daha kötü durumun oluşmasına müsaade ediyorlar. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması gibi çılgın projeleri cesaretlendiriyorlar.” ifadelerini kullandı. Aşırı sağcı lider, Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığını da kapsayan ana muhalefet partisi Halk Harekt Birliği’nin (UMP) 10 yıllık iktidarında Türkiye’nin AB’ye üyeliğini engellemek için gerekli adımların atılmadığını da hatırlatarak, UMP hükümetinin Türkiye ile 2 faslı müzakerelere açtığını söyledi. Le Pen, “25 Mayıs Türkiye’nin

AB üyeliğine dur demenin zamanı.” ifadelerini kullandı. UMP ve iktidardaki Sosyalist Parti’nin (PS), imzaladığı anlaşmalarla yasadışı göçmenlerin de ülkeye istedikleri gibi girmesinin sağladığını hatırlatan Le Pen, Romanların da özgürce Fransa’da dolaştıklarını kaydetti.

AŞIRI SAĞ YÜZDE 24’LE İLK SIRADA Seçimlere sayılı günler kala gerçekleştirilen son anket de aşırı sağ partinin ilk sıradaki yerini sağlamlaştırdığını ortaya koydu. İpsos araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen ankette aşırı sağ parti Ulusal

Cephe’nin yüzde 24 oy oranıyla ilk sıradaki yerini koruduğu belirtildi. Ankette ikinci sırada ise yüzde 22 oy oranıyla ana muhalefet partisi Halk Hareket Birliği’nin olduğu kaydedildi. İktidardaki sosyalist partinin ise yüzde 17,5 oy oranıyla üçüncü sırada yer alacağı tahmin edildi. Oylarını yarım puan artıran Avrupa Ekoloji ve Yeşiller yüzde 8,5’la 4’üncü sırada yer alırken, merkez sağ partiler UDİ ve MODEM koalisyonu ise yüzde 8 oy oranına ulaştı. Aşırı sol parti Ulusal Sol’un da (FG) yüzde 7 oy elde edeceği belirtildi.

Hollande, Suriye’de her gün binlerce katliamın yaşandığı, Esad rejiminin bütün olası silahları kullandığını ifade etti.

Hollande’dan koalisyon’a destek Esad’a uyarı FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmed el-Carba ile Paris’te bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Toplantı sonrası konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Suriye halkının tek temsilcisi olarak tanıdıkları SMDK Başkanı El Carba ile 3. kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, Fransa’nın ulusal koalisyona desteğini hatırlattı. Suriye’deki durumun

-

endişe verici olduğunu yineleyen Hollande, her gün binlerce katliamın yaşandığı, Esad rejiminin bütün olası silahları kullandığını ifade etti. Bazen daha kötü durumla karşı karşıya kalındığının da altını çizen Hollande, “Kimyasal silahların kullanılmasını kınadık. Bununla ilgili bir anlaşma imzalandı. Eğer yeni izler ortaya çıkarsa, yeniden rejimin kınanması ve yaptırımlar için bütün yasal yolları kullanacağız.” diye devam etti. SMDK Başkanı Ahmed el-Carba ise Cenevre’deki siyasi çözüm çabala-

rının başarısızlığa uğradığını kaydetti. Carba, Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi’nin istifasının da Cenevre görüşmelerinin başarısızlığa uğradığının göstergesi olduğunu söyledi. SMDK Başkanı, uluslararası kamuoyuna da katliamların durması ve terörizmle savaş için Suriye ulusal koalisyonuna desteklerini sürdürme çağrısında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da, daha önce yaptığı açıklamada, Beşşar Esad rejimini yakın zamanda kimyasal silah kullanmakla suçlamıştı.

Fransa’da “Boko Haram” zirvesi Afrika’nın 5 ülkesinin liderleri, Boko Haram örgütüne karşı atılacak adımları görüşmek üzere Batılı yetkililerle Fransa’nın başkenti Paris’te bir araya geldi. Batı tarzı eğitime karşı çıkan örgüt, Nijerya’da 200’den fazla kız öğrenciyi kaçırmasıyla gündeme gelmişti. Örgüt son olarak Kamerun’da Çin şirketinin şantiyesine saldırarak 10 kişiyi kaçırmıştı. Nijer, Nijerya, Kamerun, Çad ve Benin liderleri, Paris’te Fransa, ABD ve İngiltere’den yetkililerle, Boko Haram’la mücadele stratejisini ele alıyor. Batılı ülkelerin bölgeye asker göndermesi gündemde değil. Yabancıların konuyla ilgili yardımda bulunmasını kerhen kabul eden Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan, kaçırılan kızların hapisteki örgüt üyeleri ile takas edilmesi teklifini reddetmişti. Zirvede konuşan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, El Kaide ile bağlantılı olduğunu belirttiği Boko Haram örgütünün orta ve batı Afrika için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Hollande, örgüte karşı istihbarat paylaşımı ile ortak operasyonlar yapılması ve sınırların korunması gerektiğini vurguladı.


04GÜNDEM “Fransa maden kazalarıyla tanınan bir ülkeydi ama biz bu kötü ünü yendik” 23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

FERHAN KÖSEOGLU PARIS Fransa Maden ve Enerji Sendikaları (FNEM) Genel Sekreteri Jean Pierre Damm, madenlerde güvenlik sorununun alınacak önlemlerle çözülebileceğini belirtti. Fransa’da 1976’da yaşanan maden kazasından sonra gerekli derslerin alındığını ve kömür madenlerinin faaliyetlerinin durdurulduğu 2004 yılına kadar da hiçbir felaketin yaşanmadığını belirtti. Zaman France’a konuşan Jean Pierre Damm, “Biz daha önce maden kazalarıyla tanınan bir ülkeydik. Ama sonra bu kötü ünü yendik. Son maden kazası 1976 yılında gerçekleşmişti.” ifadelerini kullandı. Damm, “Bu tarihten sonra riskleri azaltmayı başardık. Çünkü işverenler, sendikaların güvenliğin artırılması konusunda getirdiği önerilerin kendi çıkarlarına da olduğunu anladılar. Bir maden ocağında herhangi bir kazanın olmaması, üretimin devam etmesi anlamına gelir. Ama oluşabilecek herhangi bir kaza üretiminin durması demek. Ayrıca madenlerde en önemli konunun güvenlik oluğunu uzun yıllar verdiğimiz mücadeleyle kabul ettirdik.” dedi. İş kazalarının ‘alın yazısı’ denilerek izah edilemeyeceğinin de altını çizen FNEM Genel Sekreteri, “İş kazası kaçınılmaz değildir. Eğer bir yerde kaza varsa ihmalden ya da şirketin kötü yönetiminden, kötü malzeme kullanımından kaynaklanır.” dedi.

-

TECRÜBELERİMİZİ TÜRK SENDİKALARLA PAYLAŞABİLİRİZ Maden işçilerinin çok zor şartlarda çalıştığını, mesleğin çok tehlikeli olduğunun altını çizen Damm, grizu patlaması, başka patlamalar ve toprak çökmesinin olabileceğini hatırlattı. Onun için sektörde sendikalaşmanın önemine dikkat çeken Jean Piere Damm, “Fransa Maden Sendikası, işçilerinin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için uzun yıllar mücadele etti ve maden işçilerinin çalışma koşullarıyla

Fransa Maden ve Enerji Sendikaları (FNEM) Genel Sekreteri Jean Pierre Damm ile madenlerde güvenlik sorununu ele aldık.

Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden kazasından sonra, madenlerde güvenlik sorununu Fransa Maden ve Enerji Sendikaları (FNEM) Genel Sekreteri Jean Pierre Damm ile masaya yatırdık. Zaman France’a konuşan Jean Pierre Damm iş güvenliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. ilgili, özellikle de güvenlik boyutunda çok önemli ilerlemeler elde ettik. Daha sonra madenlerin faaliyetlerine ekonomik nedenlerden dolayı son verildi. Ama biz bu yıllar içerisinde edindiğimiz tecrübelerimizi Türk sendikalarıyla paylaşabiliriz.” ifadelerini kullandı.

GÜVENLİKTEN SORUMLU DELEGE İYİ BİR ÇÖZÜM OLABİLİR Fransa’da yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren FNEM Genel Sekreteri, her madende güvenlikten sorumlu delege bulunduğunu belirterek, “Eğer sorumlu bu kişi, işyeriyle alakalı herhangi bir güvenlik

zafiyeti fark ederse şirket yetkilileriyle sonuç alınamazsa da gerekli mercilere durumu bildiriyordu. Bu, maden ocaklarındaki güvenliği artırmak için çok önemli bir yöntem. Biz sendika çatısı altında güvenlikle ilgili komite oluşturmuştuk. Bir masa etrafında sürekli maden yöneticileriyle ko-

nuşarak, değiştirilmesi gereken durumlar, daha iyi çalışma şartları için görüşmeler gerçekleştiriyorduk. Biz güvenlik ve çalışma koşullarını bu şekilde geliştirmeyi başardık.” diye kaydetti. Teknolojinin geldiği noktada, madenin herhangi bir yerinde oluşabilecek tehlikeden anında haberdar olunabildiğinin de altını çizen Damm, daha önce kazaların yaşandığı Avrupa ülkelerinde grizu patlaması da dahil bütün tehlikelere karşı alınan önlemlerin başarıyla uygulandığını söyledi.

ÖZEL SEKTÖRDE ÖNCELİK YILLIK GELİR Fransa’da kömür madenlerinin 2004 yılında kapanana dek devlet tarafından işletildiğine de vurgu yapan Damm, “Özel veya devlet, bütün yöneticiler işçilerin çalışmak için hazır olduklarını ama hayatlarını kötü çalışma koşullarında feda etmeyeceklerini bilmesi gerekir. Her madencinin güvenliğinin garanti altına alınması gerekir. İşte bu noktada sendikanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Biz bunu Fransa’da yaptık ve başardık.” diye konuştu. Bir madencinin hayatını kaybetmesinin, aliesinin ve ülkesinin hayatını kaybetmesi anlamına geldiğine de atıfta bulunan Genel Sekreter, hiçbir ihmalin kabul edilemez olduğunu söyledi. Özel sektöre devredilmiş bir maden ocağında çalışma koşullarının devlete göre daha zor olabileceğini de kabul eden Damm, “Hissedar tarafından yöneltilen özel sektörlerin önceliği yıllık gelir. Bu da işçinin sırtına yüklenen bir yük. Bu yüzden de hem şirketin yaşamasını sağlayan ekonomik gelir, hem de güvenlik ve çalışma koşulları konusunda denge oluşturulması gerekir.” dedi. Fransız sendikacı, Soma’da yaşanan kaza ile ilgili de şirket yetkilileri ve sendikaların kazanın nedenleri konusunda adil, dürüst ve şeffaf bir araştırma gerçekleştirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Fransa’da kömür madenlerinin kapatılma süreci ile ilgili de Damm, “Fransa 1970’lerde enerji politikalarında değişikliğe gitti. Elektrik üretiminde kömürden nükleere geçişle birlikte madenlerin önemi de kalmamış oldu. Elektriğin nükleer enerjiden karşılanması ile birlikte de kömür üretimimizi düşürmek zorunda kaldık.” dedi. Fransa’da halen yıllık 10 milyon ton kömürün kullanıldığını belirten Damm, bu ihtiyacın yurtdışından karşılandığını söyledi.


05 GÜNDEM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Banliyölerin sorunlarına çözüm: Avrupa birligi Plateforme de Paris tarafından Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri vesilesiyle düzenlenen konferansta, Yeşiller Partisi’nin (EELV) İle de France adayları Pascal Durand ve Mohamed Mechmache davet edildi. Yaklaşık iki saat süren programda, Durand ve Mechmache, Avrupa Birliği, banliyöler, temsilde çeşitlilik, ırkçılık gibi çeşitli konuları masaya yatırdı. Mechmache, “Banliyöde yasayan kişiler olarak bizim de organik besinler tüketmeye, temiz hava solumaya, daha modern konutlarda yaşamaya hakkımız var” dedi.

FERHAN KÖSEOĞLU, SELIM BEDER PARİS Plateforme de Paris tarafından Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri vesilesiyle konferans düzenlendi. Plateforme de Paris Başkanı Nihat Sarıer tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından, söz alan EELV'nin eski genel sekreteri ve AP milletvekili adayı Pascal Durand Avrupa'nın çok kültürlü yönünün tartışmalarda göz ardı edildiğine dikkat çekerek, ulusal problemlere kalıcı çözümler getirecek tek adresin Avrupa Birliği (AB) olduğunu söyledi. Değer kaybı yaşayan, ırkçı eğilimlerin arttığı, yalnızca rekabetin ve paranın konuşulduğu bir Avrupa'yı reddedenler için başka bir Avrupa'nın mümkün olduğunu söyleyen Durand, “Kişileri ırk ve uyruklarına göre sınıflandırmayan, çeşitlili-

-

ğe önem veren ve dayanışma içinde bir AB'ye inanan bir parti olan EELV'ye AP seçimlerinde oy vererek bunun gerçekleşmesini sağlayabilirsiniz” dedi.

MECHMACHE, “BANLIYÖLER BIR PROBLEM DEĞIL TAM TERSI ÇÖZÜMÜN BIR PARÇASI” Yeşiller Partisinin, AP seçimlerinde İle de France bölgesinde milletvekili adayı Mohamed Mechmache ise ağırlıklı banliyöleri konu alan bir konuşma yaptı. AP seçimlerinin banliyöde yaşayanlar için de önemli olduğuna dikkat çeken Mechmache, “Fakir ve birçok konuda geri kalmış mahallelerin problemlerini yeniden gündeme getirmek ve Avrupa genelinde bu problemlere çözüm aramak için bu seçimler önemli. Bu problemlerin çözümü için dayanışma içinde olan bir

Avrupa'ya ihtiyacımız var. Banliyölerde yaşanan problemlerin yalnızca Fransa'ya has sorunlar olmadığına, bu problemlerin daha geniş bir perspektiften ele alınarak, AB genelinde ortak çözümler üretilebileceğine inancım tam. Banliyölerin ve orada yaşayanların bir problem değil tam tersi çözümün pir parçası olduğunu düşünüyorum” seklinde konuştu. Banliyölerdeki gençlere yönelik hizmet veren derneklerin AB tarafından sağlanan yardımlara, prosedürlerin ağırlığı yüzünden yararlanamadığına dikkat çeken Mechmache, bu konuda acilen adım atılması gerektiğini söyledi. Mechmache ayrıca banliyölerde yaşayan gençlerin AB'nin Erasmus gibi çeşitli eğitim programlarından yeterince haberdar edilmediği için faydalanamadığına da dikkat çekti.

AB'DE ALINAN KARARLAR HERKESI ETKILIYOR Neden EELV'den aday olduğu ile ilgili de Mechmache, “Çünkü bu partide, bizim gerçeklerimizi bilmeden yerimize konuşan kimseler yok” diye cevap verdi. Mechmache, “Ekoloji sadece toplumunun bir kısmına, elitlere ayrılmış bir konu olmamalı. Banliyöde yasayan kişiler olarak bizim de organik besinler tüketmeye, temiz hava solumaya, daha modern konutlarda yaşamaya hakkımız var” şeklinde konuştu. AB'de alınan kararların başta banliyöde yaşayanlar olmak üzere herkesi etkilediğini söyleyen Mechmache, “Geri kalmışlığın, yerel yönetimler tarafından kaleye alınmayışın gibi banliyölere has olumsuzluklara dikkat çekmek için AB'nin doğru adres olduğunu vurguladı.

MOHAMED MECHMACHE - PASCAL DURAND

Durand : Aşırı sağın yükselişi Avrupa için büyük tehlike

-

Pascal Durand, “Avrupa'da aşırı sağın yükselişi, milliyetçiliğin artması açılım için çok kötü bir uyarı. Bu partiler, Avrupa'nın genişlemesine karşı çıkmaktan ziyade, tamamen ortadan kaldırılmasına taraftarlar. Ülkelerinin Avrupa Birliği'nden çıkmasını istiyorlar. Bu çok büyük bir tehlike.” ifadelerini kullandı. Birçok ülkede aşırı sağın artan oyuna da dikkat çeken eski EELV Genel Sekreteri, aşırı sağ partilerin Avrupa Parlamentosu'nda (AP) yüzde 20 oranında sandalye kazanma ihtimali bulunduğunu belirterek, “AP'de güçlü bir grup olsalar da parlamento genelinde büyük oranda azınlık olarak kalacaklar.” diye konuştu. Durand, aşırı sağ partilerin dışarıya güçlü, gururlu imajı verdiklerini, gerçekte ise kendi içlerine kapalı, başta

Avrupa Birliği'nden olmak üzere korkular içinde yaşadıklarını aktardı. Avrupa Parlamentosu'nun demokrat ve Avrupa mantığına bağlı kalacağının altını çizdi.

TÜRKIYE'NIN AB'YE ÜYELIĞININ IKI TARAFIN DA YARARINA OLACAĞINI GÖSTERMEMIZ GEREKIYOR Aşırı sağın yükselişinin Türkiye'nin AB üyelik sürecini de etkilemeyeceğini belirten Durand, daha önce de bazı sağ ve sol partilerden Türkiye'nin AB üyeliğine karşı oluşan tepkilerin zamanla geliştiğini söyledi. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki görüşmelerin devam ettiğini hatırlatan Pascal Durand, Türkiye'nin AB değerlerini kabul etmesinin beklendiğini ifade etti. EELV Genel Sekreteri, özellikle internet özgürlüğü başta olmak üzere bazı konularda Türk hükümetiyle

AB'nin aynı düşünmediğini vurguladı. Görüşmelerin devam ettiğini kaydeden Durand, Türkiye AB'ye üye olduğu zaman bunun ne AB ne de Türkiye için problem yaratmaması gerektiğini kaydetti. Fransız politikacı, Avrupa ile Türkiye arasında güçlü işbirliğinin bulunduğunu hatırlatarak, bu durumda iki tarafın da üzerine düşen sorumlulukları bulunduğunu vurguladı. Türkiye'nin AB'ye entegre olabileceğinin altını çizen Durand, “Durum biraz karışık, çünkü bazı Avrupa liderlerinin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili biz uzlaşmaya varmalıyız. Hem Avrupa'daki arkadaşlarımıza hem de Türkiye'dekilere, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin iki tarafın da yararına olacağını göstermemiz gerekiyor.” diye kaydetti.


06GÜNDEM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Türkiye kökenli öğrencilere Erasmus çağrısı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, Fransa’daki Türkiye kökenli öğrencileri, öğrenci değişim programlarını kullanmaya davet etti. Zaman France’a konuşan Çetinsaya, “Türkiye kökenli öğrenciler Fransa ile Türkiye arasında yarattığımız imkanları iyi kullansınlar.” ifadelerini kullandı. Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul ise, Fransa ile Türkiye arasındaki akademik ilişkileri daha yüksek seviyelere taşımanın mümkün olduğunu kaydetti. FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, Fransalı Türklere öğrenci değişim programlarını iyi kullanma çağrısında bulundu.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya: Türkiye kökenli öğrenciler Fransa ile Türkiye arasında yarattığımız imkanları iyi kullansınlar.

Campus France girişimiyle Paris’te düzenlenen Fransa-Türkiye Akademik Koordinasyon Semineri’ne katılan Gökhan Çetinsaya, Zaman France’a yaptığı açıklamada, “Fransa’da yaşayan

Türkiye kökenli öğrencilerimiz, Erasmus programları gibi, Fransa ile Türkiye arasında yarattığımız imkanları iyi kullansınlar. Bu herkes için yararlı sonuçlar üretecektir.”ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Avrupa Öğrenci Değişim Programı Erasmus’daki yeri ile ilgili de bilgi veren YÖK Başkanı, Türkiye’nin öğrenci gönderen ve öğrenci alan anlamında, bütün Erasmus istatistiklerinde ilk 5’de yer aldığını söyledi. Erasmus’un Avrupa içi değişim programı olduğunu, Avrupa dışı bölgelerle öğrenci ve öğretim üyesi değişimini sağlayacak Mevlana Değişim Programı’nı da harekete geçirdiklerini belirten Çetinsaya, “Avrupa bölgesi dışında bütün dünyayla Erasmus gibi değişim yapabileceğiz. Nasıl Erasmus’da çok başarılıysak, Mevlana programıyla da biz Asya’yla Ortadoğu’yla Afrika’yla Latin Amerika da dahil bütün dünya ülkeleriyle işbirliği yapmak, öğrenci değişiminde bulunmak istiyoruz.”dedi. Çetinsaya, bu sene başlayan değişim programından bine yakın öğrenci ve bine yakın öğretim üyesinin yararlanacağını belirtti. Fransa-Türkiye Akademik Koordinasyon Semineri’ne de Fransa ve Türkiye’den üst düzey yetkililer, üniversite elamanlarının katıldığını belirten Gökhan Çetinsaya, hep birlikte Türkiye Fransa arasındaki işbirliğini nasıl ilerletebiliriz, öğrenci değişmi anlamında, ortak programlar, ortak doktora , bilimsel araştırmalarımız anlamında bu işbirliğini nasıl en ileriye götürebiliriz çalışmalarını yapıyoruz.”diye konuştu.

ULUSLARARASILAŞMA TÜRKIYE ÜNIVERSITELERINI DAHA ILERIYE TAŞIYACAK YÖK Başkanı Türkiye’deki üniversitelerin geleceği ile ilgili de, “Bizim Türkiye olarak en önemli gündem maddelerimizden birtanesi uluslarasılaşma, Türkiye yüksek öğretim sisteminin geleceği için bunun yeni küresel çağda bir zorunluluk olduğunu görüyoruz. Hem Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkelerle hem de Asya, Afrika ve hatta Latin Amerika ülkeleriyle işbirliği içerisindeyiz. Bu da bizim uluslararasılaşma politikamızın boyutlarından biridir.”ifadelerini kullandı. Bütün bu sağalardaki faliyeletlerin, Türkiye’nin dünyadaki konumuna uygun bir uluslararasılaşma siyasetini gündeme getireceğine de dikkat çeken Çetinsaya, Türkiye üniversitelerini daha da ileriye taşıyacağının altını çizdi. TÜRKIYE FRANSA ARASINDAKI AKADEMIK ILIŞKILER ORTA SEVIYELERDE Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul da Fransız ve Türk üniversitelerinin ilk defa bu denli büyük bir çapta bir araya geldiğini belirterek, “Her iki ülkenin akademik ilişkileri orta seviyelerde, bunu daha yüksek seviyelere taşımak mümkün.” diye konuştu. Avrupa’nın ilk Türk asıllı Rektörü, aradaki bazı vize ve dil eğitimi zorluklarının ortadan kalkmasıyla bu ilişkilerin daha üst sevileyere taşınabileceğini aktardı. Fransa’daki Türkiye asıllı öğrencilerin çoğunun Erasmus değişim programlarından faydalanmak istediklerini de vurgulayan Özkul, Fransa’daki öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere oldukça ilgi gösterdiğinin altını çizdi. Campus France girişimiyle Paris’te düzenlenen Fransa-Türkiye Akademik Koordinasyon Semineri’ne Türkiye’den 18, Fransa’dan 37 yükseöğretim kurumu katıldı.


07 TOPLUM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Loire-Atlantique bölgesinde bulunan Chateaubriand şehrinde gerçekleşen Türk Kültür Festivali’nde hüzün ve neşe bir arada yaşandı.

NEVZAT CEYLAN

Soma felaketi ve restorasyon ihtiyacı Bir haftadan beri herkes Soma kömür madeninde hayatını kaybeden 301 işçiye ağlıyor. Birbirine sarılmış vaziyette, veya çamurla abdest aldıktan sonra secdede iken ruhunu Allah’a teslim eden insanlar yürek burkuyor. Vefat eden bütün işçi kardeşlerimize yüce Allah’ın rahmeti ile muamele ederek şehit sevabı yazmasını diliyorum. Bu yazımda Soma faciasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin meseleyi ele alış tarzıyla ilgili eleştirilerimi dile getirmek istiyorum. Hükümet bu faciada kendisinde bir hata görmüyor. Ancak, yüzlerce insanın canına mal olan bu hadiseden herkes kendine bir pay çıkarmalı. Bence en büyük dersi de hükûmet çıkarmalı. 30 Mart seçimlerinde en fazla oyu almaları onları muhasebe yapmaktan alıkoymamalıdır.

Chateaubriand Türk Kültür Festivali’nde Soma faciası anıldı

Loire-Atlantique bölgesinde bulunan Chateaubriand şehrinde gerçekleşen Türk Kültür Festivali’nde hüzün ve neşe bir arada yaşandı. Festivale yakalarında Soma’da yaşamlarını yitiren madencilerin fotoğrafları ile katılan davetliler, Soma’da hayatını kaybeden maden işçileri için de dua etti.

VEDAT BULUT PARIS Chateaubriand Türk Kültür Derneği’nin organize ettiği Türk Kültür Festivali, Batı Fransa’da yaşayan Türk toplumunu bir araya getirdi. Yerel yetkililerin ve Fransız

-

toplumunun büyük ilgi gösterdiği kültür festivalinde, Soma’da yaşanan trajedi unutulmadı. Festival süresince davetliler ve bölge halkı, yakalarına taktıkları “Soma” yazılı madenci resimleri ile büyük bir dayanışma örne-

ği sergiledi. Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan festivalde Soma faciasında hayatını kaybeden madenciler için toplu dualar edildi. Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan, Chateaubriand Belediye Başkanı Alain Hunault, Batı Fransa Dernekler Birliği Başkanı İlyas Gürel ve Belediye Meclis Üyesi Raif Keskin’in katıldığı Türk Kültür Festivali’nin açılış konuşmasını Chateaubriand Türk Kültür Derneği Başkanı Hamit Bulut yaptı. Konuşmasında Soma’da gerçekleşen felakete değinen dernek başkanı, faciadan sonra festivali iptal etmeyi düşündüklerini fakat festival için çok önceden davetiyelerin dağıtıldığını ve hazırlıkların tamamlandığını belirtti. Soma’da hayatını kaybeden bütün maden işçilerine Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır dileyen Bulut, festivalde emeği geçen bütün dernek çalışanlarına ve davetlilere teşekkür etti. Üç binden fazla ziyaretçinin katıldığı festivalde yer alan çeşitli stantların önünde uzun kuyruklar oluştu. Hacivat-Karagöz oyunu, semazen gösterisinin de yer aldığı festivalde, Mustafa Uğur’un seslendirdiği türküler renk kattı. Katılımcıların yoğun ilgisinden memnun olduğunu belirten dernek yetkilileri, Chateaubriand Belediyesi’nin kendilerine sağladığı imkanlardan dolayı teşekkür etti.

FESTIVAL, SOMA’YI UNUTTURMADI Festivale katılan Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Batı Fransa Dernekler Birliği Başkanı İlyas Gürel ve Chateaubriand Türk Kültür Derneği Başkanı

Hamit Bulut, Soma’da gerçekleşen kaza sonucu hayatını kaybeden maden işçileri için taziyede bulundu. Zaman France’a konuşan Başkonsolos Tufan, “Milletçe içimizi karartan günlerden sonra aydınlık bir gündeyiz. Gerçekten çok güzel bir organizasyona şahit olduk. Belediye başkanı bizlere Soma’daki felaket için samimi taziyelerini sundu. Bugün burada başka amaçlar için hazırlanan festival, Soma’daki vatandaşlarımızı anmak için bir vesileye dönüştü. Allah bir daha milletimize böyle acılar yaşatmasın.” dedi. Bölgede 12 bine yakın Türkün yaşadığını belirten Tufan, “Buradaki vatandaşlarımızın büyük bölümü Sivaslı ama bugün hepimiz Somalıyız!” dedi. Bu gibi organizasyonların bölgede yaşayan Türk toplumunu bir araya gelmesi için büyük önem taşıdığına değinen Batı Fransa Dernekler Birliği Başkanı Gürel, festivali gerçekleştiren Chateaubriand Türk Kültür Derneği yetkililerine teşekkür etti. Festivallerin devam edeceğini dile getiren Gürel, “Ülkemizde yaşanan olaydan dolayı çok üzüntülüyüz. Kalplerimiz Türkiye’de! Kalplerimiz Soma’da! Böylesi günlerde kenetlenmemiz ve acılarımızı birlikte paylaşmamız gerekiyor. Acılarımızdan ders çıkararak yarınlarımıza bakmamız gerekiyor.”ifadelerini kullandı. Soma’daki facianın kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Chateaubriand Türk Kültür Derneği Başkanı Hamit Bulut, festivalin daha renkli olabileceğini fakat Soma’da yaşanan faciadan dolayı buruk geçtiğini belirtti. Festivalde emeği geçen çalışma arkadaşlarına ve kadın kollarına teşekkür eden Bulut, gelecek yıllarda da bölgede Türk kültür festivallerinin düzenleneceğini dile getirdi.

TEK PARTİ İDARESİ VE KANDIRILMIŞLIK HİSSİ Hükümetin belki de kendini koruma refleksiyle attığı bazı adımlar tepkileri daha da büyütüyor. AKP’liler kabul etmese de bugün AKP kurulduğu zamanki AKP değildir. Kurulduğu ve ilk seçimleri kazandığı yılları hatırlayalım. Konuşmaları ve politikaları yapıcı ve makul idi. Herkesi kendi konumunda kabul edip, ötekileştirmeden kucaklama iddiasında idi. Bugün aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Söyleyemeyiz. AKP’yi destekleyen ve oy veren geniş kitleler rencide edilerek küstürülmüştür. Demokrasi oy çoğunluğuna indirgenerek halkın yarısından fazlası nazara alınmamaktadır. Toplum oy uğruna bölünmekte ve kutuplaşma arttırılmaktadır. Oylar muhafaza edilmekte ama sosyal doku bozulmakta ve huzursuzluk büyümektedir. Demokratik kazanımlar teker teker geri alındığından, vesayete son vermek için AKP’ye destek veren geniş kitleler, hatta AB kendilerini kandırılmış hissetmekte. Devlete karşı vatandaşın yanında yer alacağı vaadi ile iktidar olan AKP, 1945’lerin “Tek Parti” dönemininin “İslamcı” versiyonunu hayata geçirerek her geçen gün otoriterleşme yolunda ilerlemektedir. Bu yolun yirmi birinci yüz yılda çıkmaz bir sokak olduğu ve çok uzun zaman sürdürülebilir olmadığı artık kabul edilmelidir. RESTORASYON İHTİYACI Sayın Davutoğlu’nun bölgenin ve Türkiye’nin yeniden yapılandırılması manasında bir zamanlar çok kullandığı ve sevdiği bir kelime vardı: Restorasyon. Bu düşünce ile oluşturulan dış politikanın Türkiye’yi içine düşürdüğü durum ortada. Bununla beraber içeride de toplumsal huzursuzluk her gün artmakta. Bütün bunlar gösteriyor ki takip edilen politikalar içeride ve dışarıda problemleri çözmemekte aksine büyütmektedir. O halde yapılacak olan her şeyden önce AKP’nin kendi restorasyonudur. Zira yüzünde insana dehşet veren bir kinle vatandaşa tekme atan danışmanın AKP imajına verdiği zararın restore edilmesi hiç kolay olmayacak. Ama her şeye rağmen vakit geçmiş değildir. Yeter ki parti yöneticileri istesin. Fakat dışarıdan bakıldığı zaman tam bir “tek adam” idaresi gösteren partinin bu restorasyonu yapma ihtimali ufukta görünmüyor. Doğrusu yanılmayı çok isterdim.n.ceylan@zamanfrance.fr


08GÜNDEM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Avrupa sandığa gidiyor, aşırı sağ endişesi yükseliyor

Joost Lagendijk

Avrupa Parlamentosu aşırı sağın eline mi geçecek?

-

Avrupa vatandaşları, perşembe günü Hollanda ve Britanya’dan başlayarak birkaç gün içinde yeni Avrupa Parlamentosu (AP) için oy kullanacak. Son yazımda da ifade ettiğim gibi, bu seçimler Avrupa Birliği’nin (AB) artıları ve eksilerine dair yeni bir tartışma silsilesini tetiklemiş durumda. Mantıklı analistler ve seçmenlerin çoğu, AB’nin yeni bir ekonomik krizi engellemek ve enerji güvenliği ve göç gibi bütün kıtayı ilgilendiren sorunlarla başa çıkmak konusunda vazgeçilmez olduğunda hemfikir. Bununla birlikte 28 ülkenin üye olduğu birliğin popülaritesi son yıllarda çok ciddi darbe yedi. AB, birçok ülkede kitlesel işsizliğe yol açan kemer sıkma politikaları nedeniyle suçlandı. Merkez sağ ve merkez soldaki geleneksel ana akım partiler, dar gelirli seçmenlerinin sıkıntılarına karşı duyarsız ve yabancı düşmanı milliyetçiliğin yükselişine karşı da kayıtsız görülüyor. Avrupa’nın pek çok bölgesindeki bu kaygan siyasi iklimin, bu hafta avrofobikler ve radikal sağcı aşırılıkçıların muazzam bir seçim zaferine kapı açacağına dair kuvvetli ve ısrarlı spekülasyonlar söz konusu. Kötümserlere bakılırsa sonuç istikrarsız ve son derece kutuplaşmış bir AP olacak; daha da kötüsü, bu yüksekten atan dizginlerinden boşanmış siyasetçilerin hakimiyeti, bir bütün olarak AB projesinin çöküşünün habercisi olabilir. Meseleleri bir perspektife oturtmaya ve bazı beklentileri aşırı felaket tellallığı olarak reddetmemin sebeplerini anlatmaya çalışacağım. Birincisi, sayılar. Anketler gerçekten de mevcut AP’deki iki ana siyasi grubun (Hıristiyan Demokratlar - Muhafazakârlar ve Sosyal Demokratlar) bir arada yeni parlamentoda daha az sandalye kazanacağını, merkez sağın epey, merkez solun ise sadece biraz oy kaybedeceğini gösteriyor. Bunun ötesinde, Avrupa yanlısı liberaller ve Yeşillerin de kötü performans göstermesi bekleniyor. Çok büyük ihtimalle Avrupa’ya yönelik çeşitli düzeylerde şüpheci tutum sergileyen üç siyasi grup parlamentoda yer alacak. Bunlardan ikisi mevcut parlamentoda da yer alıyordu: Britanyalı ve Polonyalı muhafazakârların hakimiyetindeki Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformcular (ECR) ile gürültücü lideri Nigel Farage ile tanınan Özgürlük ve Demokrasi Avrupası (EFD) grubu. Sağdaki üçüncü potansiyel aktör, başka unsurların yanı sıra Marie Le Pen’in Fransız Ulusal Cephe’si ile Hollanda’daki Geert Wilders’in liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nin oluşturacağı yeni bir aşırı sağcı grup olacak. Üç grup birlikte 150 civarında sandalye kazanacak, ki bu 751 üyeli AP’nin beşte biri anlamına geliyor. AB, göçmen ve İslam karşıtlığının bileşimi olan görüşleri sebebiyle en aşırı uçta sayılan Le Pen-Wilders grubu muhtemelen 40 sandalyeye sahip Yeşiller kadar büyük hale gelecek. Bunu şahsen son derece üzüntü verici, fakat bu küçük grubun bütün AP’yi ve bu yüzden AB’yi felakete sürükleyebileceği iddiasını da ziyadesiyle abartılı buluyorum. İkincisi şu: ECR’nin Avrupa’ya yönelik yumuşak şüpheciliği, EFD’nin ondan biraz daha sert tutumu ve Le Pen-Wilders’ın meşum göçmen karşıtı tavırlarını aynı kefeye koymak noktasında dikkatli olunmalı. Birçoğu bir sürü önemli hususta kendi aralarında anlaşmazlık yaşıyor ve zaten güçlerini birleştirmeyeceklerini açıkladılar. Dahası, yeni aşırı sağcı grubun fazlasıyla göz önünde, fakat pek az etkili olacağına dair yaygın beklenti söz konusu. Şu doğru: Yeni AP’de her görüşten hatırı sayılır miktarda aşırı sağcının bulunması, müesses partilerin AB’nin sorunun değil çözümün parçası olduğu konusunda geniş seçmen kitlelerini ikna etmeyi başaramadığını gösteriyor. Diğer yandan Avrupalı popülistler müesses partilere gürültülü bir muhalefet yapacaklar, fakat kaçınılmaz olarak herhangi bir gerçekçi alternatif ortaya koyamayacaklar. Bu seçimlerin beklenen sonucu pekâlâ sağ kanadın (ve daha düşük düzeyde sol kanadın) çeşitli unsurlarının sayısal artış sağlaması olabilir, fakat yeni AP de, daha önce olduğu gibi, aynı ana akım Avrupa yanlısı üç partinin hakimiyetinde kalacaktır: Hıristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar ve Liberaller. Bu elbette bir ilerleme sayılmaz, fakat bu haftaki Avrupa seçimlerine yönelik abartılı felaket senaryolarını okurken yukarıda yazılanı hatırda tutmakta fayda var. j.lagendijk@zaman.com.tr

Fransız vatandaşları Avrupa Parlamentosu seçimleri için bu pazar sandık başına gidecek.

Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin vatandaşları Avrupa Parlamentosu seçimleri için bu hafta sonu sandık başına gidiyor. Yapılan son anketlerde Avrupa genelinde aşırı sağ partilerin yükselişte olması dikkat çekiyor. EMRE OĞUZ Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin vatandaşları kendilerini önümüzdeki 5 yıl boyunca Avrupa Parlamentosu’nda (AP) temsil edecek 751 milletvekilini seçmek için sandık başına gidecek. Yapılan son anketler küçük bir farkla da olsa merkez sağ partilerin seçimin galibi olacağını gösteriyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği’nin varlığına karşı çıkan aşırı sağ partilerin yükselişi AP’nin geleceğine dair endişeleri arttırıyor. Avrupa Parlamentosu seçimlerini düzenli olarak takip eden PollWatch’ın tahminlerine göre; Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) 217 milletvekili çıkarak seçimi galibi olacak Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) grubunun ise 201 vekil çıkarması bekleniyor. Üçüncü sırada ise yüzde

-

7,9’luk oy oranı ile 59 milletvekili çıkarması beklenen Liberaller (ALDE) bulunuyor. Avrupalıların AP seçimlerine gereken ehemmiyeti verdiğini söylemek çok zor. Birçok ülkede seçime katılım oranı yüzde 50’yi bile bulmuyor. En son 2009 yılında gerçekleştirilen seçimlerde Avrupa genelindeki katılım oranı yüzde 43 olarak gerçekleşmişti.

AP KOMİSYONU’NUN YENİ BAŞKANI BELİRLENECEK 22-25 Mayıs boyunca Avrupa’nın değişik ülkelerinde gerçekleştirilecek seçimler sonucunda AP Komisyonu’nun yeni başkanı da belirlenecek. Halihazırda komisyona Jose Manuel Barroso başkanlık ediyor. AB’nin anayasası niteliğindeki Lizbon Antlaşması’na göre, AP

Komisyonu’nun başkan seçiminde mutlak çoğunluk aranıyor. Bu, 751 üyesi olan parlamentoda en az 376 milletvekili demek. Halihazırda hiç ir partinin bu sayıda milletvekili çıkarması mümkün gözükmüyor. Dolayısıyla seçim sonrasında Brüksel’de yoğun pazarlıkların döneceğini tahmin etmek çok zor değil. Bununla birlikte teamüller seçimde en çok oy alan siyasi grubun adayının başkanlığa getirilmesi yönünde gerçekleşiyor. Bu da merkez sağ Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) başkan adayı Jean-Claude Juncker’in şansını oldukça artırıyor. Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) grubunun adayı ise Alman Martin Schulz.

AŞIRI SAĞ ENDİŞESİ YÜKSELİYOR Yapılan son kamuoyu yoklamaları

Avrupa Birliği’nin varlığına karşı çıkan aşırı sağ partilerin oy oranını ciddi şekilde artırdığını gösteriyor. Bu yüzden 2009 seçimlerinde AP içerisinde grup kurabilecek potansiyele sahip olmalarına rağmen aralarındaki görüş ayrılıkları dolayısıyla bir araya gelemeyen aşırı sağcı partilerin bu seçimler sonrasında grup kurmasına kesin gözüyle bakılıyor. PollWatch’ın tahminlerine göre; Fransa, Hollanda, İngiltere ve Danimarka’da aşırı sağcılar, sandıktan birinci parti olarak çıkacak. Avusturya, İtalya, Yunanistan, Macaristan, Belçika, Slovakya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsveç ve Finlandiya’da ise birinci olamasalar da oy oranlarını ciddi miktarda artırmaları bekleniyor. Aşırı sağ partilerin oylarını arttırması en fazla Müslüman kökenli göçmenleri endişelendiriyor.

DİTİB’in Fransa Genel Merkezi dualar eşliğinde açıldı Paris’in yakın banliyölerinden Bagnolet de bulunan Fransa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Fransa Genel Merkezi’nin resmi açılışı gerçekleştirildi.

VEDAT BULUT PARIS Fransa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Fransa Genel Merkezi’nin resmi açılışı gerçekleştirildi. Paris’in yakın banliyölerinde Bagnolet’de gerçekleştirilen açılış törenine, YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özavşar, Paris Başkonsolosu Turgut Kural, Din Hizmetleri Müşaviri İzzet Er ve çok sayıda davetli katıldı.

-

Sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra dini hizmetlerin de verileceği genel merkez binasının toplamda 4 milyon 600 bin euroya mal olduğu açıklandı. DİTİB Genel Merkezi’nin açılışına, geçmiş yıllarda Paris’te din hizmetleri müşavirliği görevinde bulunan Hacı Ahmet Önal, Prof. Dr. Ömer Faruk Harman ve Dr. İsmail Hilmi Bigi birlikte katıldı. Kuran’ı Kerim tilavetiyle başlayan törenin açılış konuşmasını

yapan Fransa DİTİB Başkanı Prof. Dr. İzzet Er, töreni, açılış olarak değil Soma’da yaşanan maden kazasında yaşamını yitiren madencileri anma günü olarak düzenlemeyi seçtiklerini söyledi. Soma maden işçileri için dua eden Er, DİTİB’in çalışmaları ve yeni genel merkez hakkında bilgi verdi. Açılış törenine katılan YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Soma faciasında hayatını kaybeden madencileri anarak başladı. Tören için Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Emrullah İşler ile gelmeyi planladıklarını dile getiren Bülbül, yaşanan üzücü olaydan dolayı İşler’in bütün yurtdışı seyahatlerini iptal ettiğini aktardı. YTB Başkanı, Soma’da hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilerken karışık duygular içinde olduklarını sevinç ve hüznün aynı anda yaşandığına vurgu yaptı. DİTİB hizmet binasını açmaktan

duyduğu memnuniyeti dile getiren Bülbül, Türk milletinin daha önce olduğu gibi bu badirenin de üstesinden geleceğini ifade etti.

DİTİB GENEL MERKEZI 4 MILYON 600 BIN EUROYA MAL OLDU DİTİB yönetimi tarafından 2 milyon 600 bin euro’ya alınan genel merkez binasının tadilat işlemlerinin ardından toplamda 4 milyon 600 bin euro’ya mal olduğunu açıkladı. Üç kattan oluşan genel merkezin giriş katında yer alan 150 kişi kapasiteli mescitte, cuma ve vakit namazlarını kılmak mümkün. Sosyal, kültürel ve dini eğitimlerin verildiği binada hac, umre organizasyonu, cenaze kayıt fonu, cenaze nakil şirketi ve diğer işlemlerin yürütüldüğü çeşitli ofisler yer alıyor. 18 çalışanı bulunan genel merkezde derslikler, konferans salonu, kafeterya ve kapalı otopark bulunuyor.


09TOPLUM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Türk İş Adamları Derneği’nden Avrupa Konseyi’nde konferans UNİTEE ve FEDİF Grand Est Dernekleri Avrupa Konseyi’nde “İnsan Hakları ve Ekonomik kriz” başlıklı konferans düzenledi. MEHMET DINÇ STRASBOURG Avrupalı Türk Girişimciler Konfederasyonu (UNİTEE) ve FEDİF Grand Est İş Adamları Derneği, Avrupa Konseyi’nde “İnsan Hakları ve Ekonomik kriz” başlıklı konferans

Konferans bitiminde Luis Jimenes Quesada ve Régis Brillat’a plaket takdim edildi.

düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Avrupa Konseyi’nde Sosyal Haklar Komitesi Başkanı Luis Jimenes Queasa ve yine aynı kurumda Sosyal Haklar Komitesi İcra Bölüm Başkanı Régis Brillat katıldı. FEDİF Grand Est

İş Adamları Derneği Genel Sekreteri Abdurrahman Atlı tarafından yapılan açılış konuşmasında, iş verenlerin çalışanlarına İnsan haklarına uygun çalışma koşullarını sağlamakla yükümlü olduğunu ifade etti. Atlı, ayrıca iş verenlerin sosyal ve ekonomik sorumluluklarını da hatırlatarak, bu yönde hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Avrupalı Türk Girişimciler Konfederasyonu’nun Başkanı Adem Kumcu da, İnsan haklarına saygının önemine vurgu yaptı. Kumcu konuşmasında, Devletin adil ücret ve elverişli çalışma koşullarını temin etmekle mükellef olduğunu hatırlattı. Avrupa Konseyi Sosyal Haklar Avrupa Komitesi İcra Bölüm Başkanı Regis Brillat ise yaptığı konuşmada, 1961 yılında kabul edilen ve 1996’da revize edilen Avrupa sosyal haklar sözleşmesinin medeni ve politik haklar içerdiğine dikkat çekti. Brillat ayrıca Türkiye’nin de 1981’de hemen hemen her maddesini kabul ettiği sözleşmenin, “Toplu sözleşme hakkı” ve “Sendikal özgürlükler” içeren maddeleri kabul etmediğine dikkat çekti. Konferansın son bölümünde konuşma yapan Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Başkanı Luis Jimenes Quesada ise, 1961 yılında imzalan “ Avrupa sosyal Haklar sözleşmesinin “ işçi işveren ve insan hakları konusunda getirdiği ilerlemelerden bahsetti. Konferans bitiminde yapılan soru cevap bölümünün ardından Luis Jimenes Quesada ve Régis Brillat’a UNİTEE ve FEDİF Grand Est Dernekleri tarafından plaketler takdim edildi.

Soma’da hayatını kaybeden madenciler için “Soma” yazılı pankart açan Yunus Emre Kültür Merkezi öğrencileri, uzun süre ayakta alkışlandı.

Geleneksel Yunus Emre Kültür Merkezi kermesi düzenlendi İSA DEARİ PARİS Paris’in yakın banliyölerinden Deuil-la-Barre’da, Yunus Emre Kültür Merkezi geleneksel bahar kermesini düzenledi. Katılımın yoğun olduğu kermeste, ziyaretçilere Türk mutfağının birbirinden leziz yemekleri ikram edilirken, çocuklara yönelik de çok sayıda aktivite düzenlendi. Etkinlikte sahne alan Yunus Emre Kültür Merkezi öğrencileri ise söyledikleri birbirinden güzel Tükçe şarkı ve şiirler ile göz doldurdu. Minikler, gösterinin sonunda “Soma” yazılı pankart açrak, Soma’da yaşamlarını yitiren maden işçilerini unutmadı. Miniklerin duyarlılığı ise büyükler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

-


10 GÜNDEM MUSTAFA ÜNAL

Soma’nın ateşi kimleri yakacak? Doğru, 301 madenciye mezar olan Soma başka hesapların görüleceği yer değil. İktidara öfkeli çevrelerin acı üzerinden Gezi benzeri isyan tahriki kabul edilemez. Hükümetin de hesap vermenin telaşıyla Soma savunmasına girmesi yanlış. Konuyu başka yönlere çekmeye gerek yok. Başlı başına Soma yeterli. Türkiye’nin en ağır faciası. Dile kolay, 301 can gitti. Ateşi bütün ülkeyi yaktı. Soma bütün yönleriyle masaya yatırılmalı. Doğal afet olmadığına göre. Facianın sebepleri var. Haliyle de sorumluları. Faili meçhul değil. Kaza, madenciliğin fıtratıyla da açıklanamaz. Yas bitti, hesap başladı. Soma hassasiyeti en üst düzeyde. Ne yargı ne de siyasi irade kamuoyundan yükselen feryada duyarsız kalabilir. Savcı, ocağın yöneticilerinden ve patrondan başladı. Sağ kurtulanların anlattıkları dehşet verici. ‘Geliyorum’ diye bağıran bir kaza. Hiçbir uyarının dikkate alınmadığı bir facia. Farkında olmayan sadece madenin de işçilerin de sağlığından sorumlu olanlar. Söyledikleri tek cümle şu: ‘Nasıl olduğunu anlayamadık.’ Oysa işçilerin anlattıkları ortada. Kömür kızıştı, hararet arttı ve facia göz göre göre geldi. İlk anda açıklanan trafo patlaması balon. Yargının işi zor değil. Hata, ihmal, kusur... Yakalayacağı çok ipucu var. Ayak izlerinden suçluya ulaşması kolay. Beklentiler, madencilik açısından Soma’nın ‘milat olması’ yönünde. Yeraltı ocakları, tehlikenin kol gezdiği yerler. O yüzden benzer faciaların yaşanmaması için bir başlangıç olması şart. Soma’da hesap zamanı. İlk adım atıldı. Merak edilen ise nereye kadar uzanacağı... Patrona dayandı. Sorumluluk patronla mı sınırlı? Daha ötesi olmayacak mı? Bizde pek örneği yok. Yas tutulur, ağıtlar yakılır. Soruşturma dar alanda gerçekleşir. Sonra unutulur gider. İbret-i âlem için en ağır müeyyidenin uygulandığı örnek kayıtlarda yok. Soma dönüm noktası olacaksa hesap boyutuyla olacak. Sorumluluğun kapsamı ne olacak? Soruşturma ne kadar derinleşecek? Tamam, başka hesaplar devreye girmesin... Devlete, siyasete bakan yönü hiç mi olmayacak? Maden ocağının sağlıklı işlemesini gözetecek, sürekli takipçisi olacak bir devlet iradesi yok mu? Yalnızca özel sektör mü sorumlu? AK Parti iktidarının madencilik sektörüyle çok yakından ilgilendiği sır değil. İlgi herhalde ‘işçi güvenliğini’ de içeriyor. Şu soru ufuk açıcı olabilir: 301 madencinin hayatını kaybettiği facia bir başka ülkede yaşansaydı ne olurdu? Tam üyelik için müzakere yürüttüğümüz AB ülkeleri veya ABD’de de ne olacağı herkesin malumu. Sorumluluğun evrensel kriterleri olmalı. Ki kamuoyunu tatmin etsin, şehit yakınlarının yüreğini soğutsun. Medeniyetimizin standartları da kâfi. Mehmet Akif’in şu dizeleri sadece şiir değil, bir uygarlık: “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu - Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu.” Adaletiyle maruf Hazreti Ömer’in sorumluluk anlayışı. Dicle’nin kenarında bir kurdun bir kuzuyu aşırmasından öte Soma’da 301 can gitti. Soma, Cumhuriyet tarihinin en büyük faciası. Yara sıcak. Şimdi hesap zamanı. İfrat da gereksiz, tefrit de. Ne öfkeyle hükümetin üzerine çullanılmalı ne de AK Parti iktidarı zarar görmesin diye defans yapılmalı. Soma bir dönüm noktası olacaksa öncekilerden farklı tutum izlemeli. Siyasi boyutunu uzak tutmadan, ibret-i âlem için bütün sorumlulara müeyyide uygulamalı. Yoksa ne dönüm noktası olur ne de milat... Meclis, Soma’yı konuştu. Önce parti grupları daha sonra Genel Kurul. Acıyı paylaşma konusunda söylenecek söz yok. Tüm partiler aynı duyarlılıkta. Ancak hesap mevzuu, özel sektör tamam devleti kapsaması soru işareti. Soma’dan kurtuluş yok. Eninde sonunda çarpar. m.unal@zamanfrance.fr

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

SOMA FACIASI AYDINLATILMAYI BEKLIYOR

MANISA’NIN SOMA ILÇESINDE bulunan Soma Kömürleri AŞ’de 13 Mayıs 2014’te meydana gelen elim faciada resmi rakamlara göre 301 maden işçisi hayatını kaybetti. Türkiye’nin en büyük maden faciası ülkeyi yasa boğarken, kazanın nasıl geliştiği ve sebebi 7 gün geçmesine rağmen hâlâ açıklığa kavuşturulmadı.

-

Şu ana kadar 8 kişinin tutuklandığı Soma’da sorumluların ‘taksirle birden fazla kişinin ölüm ve yaralanmasına yol açmak’ ile suçlanması cezalarını düşürüyor. Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 10 Aralık 2009’da meydana gelen ve 19 kişinin hayatını kaybettiği Bükköy maden ocağının yetkilileri de aynı suçtan yargılanmıştı. İşletme müdürünün 6 yıl 8 ay, maden ocağı sahibinin ise 5 yıl ceza aldığı dava halen Yargıtay’da. Dava, ‘bilinçli taksir’ suçlamasıyla görülseydi cezalar 22,5 yıla kadar çıkacaktı. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85’inci maddesi, birden fazla insanın ölümüne ya da yaralanmasına sebep olan kişi hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölüm ve yaralanmasına yol açmak’ suçlamasıyla 2 ila 15 yıl hapis cezası öngörüyor. Ancak fiil, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde ‘bilinçli taksir’ olarak işlem görüyor ve istenilen ceza 22,5 yıla kadar çıkabiliyor. Genellikle trafik kazalarında kusuru bulunan sürücülere uygulanan ‘taksirle adam öldürmek’ suçu maden kazalarında sorumluluğu bulunanların can simidi oldu.

MADENIN ASIL SAHIBI DEVLET, SOMA TAŞERON Soma’da 301 işçinin ölümüne neden olan maden ocağının ruhsat sahibi, halen Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ). Bugüne kadar madenin sahibi olarak görünen Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, madeni özelleştirmeden aldı ve sadece TKİ’nin taşeronu olarak ocağı işletmeye başladı. Maden ve arazisinde şirketin hiçbir mülkiyet ve sahiplik hakkı yok. Gürkan’a maden ocağını satın alma veya kiralama zorunluluğu olmadan devretme olanağı ise 2003’te AKP tarafından yasalaştırılan ‘hizmet alımı’ yöntemi sayesinde gerçekleştirildi. Soma’daki

maden felaketinin ardından gözler Soma AŞ’nin sahibi Alp Gürkan ile hükümet arasında bulunan karmaşık ilişkilere çevrildi. Şirket, son dokuz yılda devletten toplamda 70 milyar dolarlık maden sahalarını ihalesiz bir şekilde alırken geçen yıl sadece 758 bin TL vergi ödedi.

SOMA AŞ, 7 YILDA 70 MILYARLIK IHALE ALMIŞ Soma Kömür İşletmeleri’nin sahibi Soma Holding’in, son yedi yılda madencilik sektöründe onlarca ihale aldığı ortaya çıktı. Şirketin sahibi Alp Gürkan’ın 2005’ten bugüne aldığı ihale bedelleri 60-70 milyar liraya ulaştı. Soma Holding’in 2005 yılı öncesinde marketlere bile borcu bulunuyordu. Şirketin kaderi ise 2005 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri’nden aldığı ilk kömür ihalesi ile değişti. 2014 yılına

kadar aldığı ihale bedelleri ise 60-70 milyara ulaştı. Devlete bağlı Türkiye Kömür İşletmeleri ise Soma AŞ’den ihalesiz bir şekilde kömür temin ediyor. TKİ’nin ihtiyaç olduğunda ihale yaparak aldığı kömürden çok daha fazla para ödediği iddia ediliyor.

‘BIRKAÇ SAATLIK KURSLA IŞÇIYI MADENE INDIRIYORLAR’ Manisa’nın Soma ilçesinde 301 kişinin hayatını kaybettiği madende çalışan işçilerin anlattıkları olaylar, facianın ipuçları hakkında bilgi veriyor. “Birkaç saat kurs görüyorsunuz sonra madenci oluyorsunuz.” diyen işçiler, daha gaz maskesinin nasıl çalıştığını bile bilmeyen madencilerin olduğunu söylüyor. Kutbettin Arlı isimli işçi, madene girmeden önce yeterli eğitimden geçirilmediklerini ifade ediyor.

“İşe girmeden eğitim, tedbir ve tatbikat filan onların hepsi kâğıt üzerinde. Ben madene girmeden önce bir saatlik eğitim aldım, sonra madenci oldum.” diyor. 9 yıllık maden işçisi Arlı şunları ile dile getiriyor: “Senelerdir madende çalışıyorum, daha gaz maskesinin nasıl çalıştığını bilmiyorum. Bir defa bile kullanmadık. Ne tatbikat oldu ne de denetim.” İşçilerden İlkay Yetim ise aylardır kömürlerin yanık geldiğini görmelerine rağmen bu konuda uyarı yapmalarına bile imkân tanınmadığını vurguluyor. Yetim, “Şikâyette bulunmaya kalk, seni konuşturmazlar bile. Biraz hakkını savundun mu kapı dışarı ederler, yevmiye cezası alırsın. Amirler kendi aralarında yarış yapıyor. Ne kadar çok kömür çıkartırlarsa kendi aralarında prim alıyorlar. Bize ise prim olarak 2’şer litre kola geldi.” diyor.

Türkiye’nin madencilik sicili kömürden kara -

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan raporlar, Türkiye’nin, maden işçilerinin güvenliğini sağlama konusunda oldukça kötü bir durumda olduğunu gösteriyor. ILO’nun verilerine göre, üretilen her 1 milyon ton kömür karşılığında dünyada en fazla ölüm Türkiye’de yaşanıyor. 2010’a kadar bu alanda liderliği elinde bulunduran Çin bile son yıllarda hayata geçirdiği düzenlemelerle Türkiye’den daha iyi bir duruma geldi. Türkiye’nin bu acı gerçeği aslında 2010’da Zonguldak’ta yaşanan maden faciasının akabinde

de gündeme gelmişti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, aynı yıl hazırladığı ‘Madenlerdeki İş Kazaları’ isimli raporunda, Türkiye’deki ölüm oranının dünyanın en büyük kömür üreticileri olan ABD ve Çin’dekinden çok daha yüksek olduğuna dikkat çekmişti. Ancak söz konusu rapor hükümet tarafından gerekli ilgiyi görmedi. 2008 verilerinin değerlendirildiği raporda, Türkiye’de üretilen her bir milyon ton kömür karşılığında yaşanan ölüm oranının yüzde 4,41 olduğu ifade edilirken bu oranın Çin’de yüzde 1,27, ABD’de ise 0,02 seviyesinde olduğu vurgulanıyordu.


Milletleri yıpratan, geride bıraktığı asırların çokluğu değil, yüksek ideallerin yokluğudur. Gelin, hep birlikte, bizi biz yapan ideallerle yeniden tanışalım. Birliğimizi ve enerjimizi, basit hesapların ağına düşürmeden yüce bir mefkûrenin ışığında geleceğe taşıyalım.

Tarih şahittir…

‘Şahıslar fâni, mefkûre ise bâkidir.’

€ 5.00 Tel.: +49 69 83 83 8000

www.ntkitap.eu

mefkureyolculugu


Kürsü

B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

haftanın duası

Etrafımızı muhafaza surlarınla kuşat… Düşmanlıkla oturup kalkan kötü niyetli kimselerin şerlerinden bizi muhafaza buyur. Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz. Âmin.

İkindi Sohbetleri

Vefa ve şefkat abidesi: a

ANNE

nne kendi dünyasında bir kutup varlıktır. Kâbe, topyekûn kâinat hakikatinin; Mekke, umum beldelerin, dimağ bütün bir bünyenin ruhu, manası, özü ve atlası olduğu gibi, anne de ailenin temeli, direği, esası ve Yaratıcı Kudret’in de en önemli bir malzemesidir. Yuvada her şey onun etrafında döner, ona dolanır ve ona dönüşür. O ise kutup yıldızı gibi hep kendi çevresinde döner ve ucu gökler ötesi bir yörüngede yol alır. Onlar, bizi, her bağırlarına basışlarında karşılık beklemeyen birer vefa kahramanı misillü büyülü bir hal alır; biz de onlarla her şeyi aşabileceğimiz hissiyle bir güven ve emniyet içinde gerilir, etrafı süzer; hatta herkese meydan okuyor gibi bir tavra girer ve onlara sımsıkı sarılırdık. Anne, gökler kadar derin.. ve içinde göklerin yıldızları kadar duygu ve düşüncelerin kaynaşıp köpürdüğü, köpürüp lav ırmakları veya yer altı çayları gibi şuraya-buraya aktığı sırlı bir his yumağıdır. Evet o, acı-tatlı kaderiyle uyumlu.. sevinçlerle, kederlerle barışık.. beklentileri olmayan, beklentilere takılıp yavrularına gönül koymayan.. tabiatı İlahi ahlâkla kristalize öyle bir vefa ve şefkat abidesidir ki; ne çektiği mihnetlerin mahşerdeki ter lüccesine denk gelip gırtlağına dayanması; ne de evlat vefasızlığının bir poyraz gibi esip ruhunu sarması; sarıp ona gurbetlerin en acısını yaşatması onu dize getiremez ve ona “pes” dedirtemez...

ANAM!.. KUZUM!.. Çocuğunun parçalayıcı neşterleri altında, ciğeri delik-deşik edilirken, bıçağı eline kaçırıp da “Anam!” diye inleyen bir kanlı katilin koluna “kuzum!” çığlıklarıyla sarıldığı hikâye edilen bir anne ciğeri hikâyesini, çocukluğumdan beri ne zaman anmışsam hep ürpermiş ve bu mini damlada anne şefkatinin enginliğini duymaya çalışmışımdır. Hele, ebediyet ve ahirete inanan, dolayısıyla da bedenî ve cismanî olduğu kadar uhrevî ve ruhanî yanları da olan anneler!. Bunlar madde ve mananın, cisim ve ruhun yerleşik âleminde, gönülleri evlatlarına karşı, tasavvurlar üstü öyle güçlü rabıtalara sahiptir ki; dünya ehlince çok köklü ve güçlü kabul edilen alakalar bile ona nispeten zayıf bir gölgeden ibaret kalır. Ne var ki, imanı, imandaki sonsuzluk zevkini duymayanlara bunu anlatmak çok da kolay olmayacaktır. Evet, onlardaki samimiyetin hep böyle derin kalmasını, ihlâsın kesintisiz devam etmesini ve onların kalplerinin her zaman sevgiyle coşmasını, bakışlarının alaka ve güven va’diyle içimize akmasını fena ve zeval vadilerinde yetiştikleri halde bu kadar ebedî ve maveraî hislerle dolup-taşmalarını anlatmak oldukça zor olsa gerek... Bir düşünün; bizim için onlar, ne uzun hazırlıklar dönemi geçirmiş! Ne aşılmaz zorluklara toslamış ve neleri aşmış? Ne çetin hadiselerle pençeleşmiş, ne kadar hayal ve melal ile oturup kalkmış? Ne hülya ve rüyalarla dolup boşalmış, ne kadar yeis ve inkisarlarla burkulmuş? Ne zorluk ve sıkıntıları göğüslemiş ve kaç türlü çileyle preslenmiş? Ne sancılar çekmiş ve ne kadar inlemiş? Kaç defa çığlık çığlığa ağlamış ve ne kadar ağlama dindirmiş? Kaç defa merhametle coşmuş ve kaç defa merhamete ihtiyaç hissetmiş? Hasılı bizim için ne değerli şeyler

harcamış ve ne emekler sarf etmiş.. sarf etmiş de sonra da herhangi bir beklentiye girmemişlerdir... Evet, bizi, varlığa ermenin hemen her safhasında kucaklayan, koklayan, öpüp öpüp okşayan, teessür ve infiallerimizi yatıştırıp sıkıntılarımızı paylaşan; yemeyip yediren, giymeyip giydiren, açlığını-tokluğunu, açlığımız-tokluğumuz içinde hissedip yaşayan, mutluluk ve saadetimiz adına insanüstü bir gayretle akla-hayale gelmedik zorluklara katlanan.. bize, vücudumuzun gelişmesi, irademizin kuvvetlenmesi, zekâmızın incelip keskinleşmesi, ufkumuzun uhrevîleşmesi yollarını gösteren.. bütün bunları yaparken de açık-kapalı herhangi bir beklentiye girmeyen bir varlık varsa, işte o da anadır. Biz, korumanın-kollamanın neş’esiniheyecanını, gösterişini-hesabını, sistemini-yolunu onlarda görmüş, onlarda tanımış, onlarda duymuş ve onlarda tatmışızdır. Hele, ihtiyaç ve zaaflarımız; güçsüzlük, yetersizlik ve hayatın bir kısım aksilikleriyle birleşerek üzerimize çullanışında hep onlara sığınmış ve karşımıza çıkan handikapları hep onlarla aşmaya çalışmışızdır. Biz onlara sığınırken onlar da gönüllerinin bütün sıcaklığıyla bizi sinelerine basmış ve hafakan dolu gönüllerimize emniyet ve itmi’nan üflemişlerdir...

ANNE ELI HER ŞEYIN ÜZERINDEDIR Şu gökkubbe altında ne varsa onun eli hepsinin üstündedir.. ve cennete giden yol onun ayaklarının altından geçer. Allah, kitabında ona öyle bir ululuk ve sultanlık vermiştir ki, yeryüzü sultanları ona nisbeten, liyakatsiz başlarda kuru birer taçtan ibaret kalırlar. Zaten, onun ayağının altında yerini bulamamış başlardaki taçların da kalıcı hiçbir değeri olduğu söylenemez. Ey ruhlar gibi ince, melekler kadar masum ve gökler kadar da derin, yüce ve değerli varlık! Biz hepimiz senin kölelerin, sen ise şefkat, vefa ve samimiyet ağıyla bizleri avlayıp esir eden taçsız bir sultansın! Eğer şu varlık âleminde her şeyin kendine göre bir ruhu, bir hayat cevheri varsa, bizim hayat cevherimiz de sen olmalısın! Allah, kıyamet sabahında seni Zât’ının ışıklarıyla aydınlatsın! Geleceğin, cennetin cuma yamaçları gibi neşeli ve vuslatın da kutlu olsun.

{{

sözün özü

O, Allah’ın başına koyduğu insanlık tacıyla tam bir halifedir ve O’nun aziz kılmasıyla da azizlerden azizdir. Tabiî, Allah isterse onu zelil kılıp tepe üstü de getirebilir. Öyleyse insan, kendisine hilâfeti lütfeden Zat’a ciddî bir teveccühle sımsıkı sarılmalı ve ‘kemer beste-i ubûdiyet’ içinde O’na karşı kulluğunda bir lâhza bile kusur etmemeye çalışmalıdır.

his dünyası Anne

Anne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak, Gözleri buğulu, nemli ve her zaman zârzâr... Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak, Hep hüzünle eser onun ikliminde rüzgâr. Kuşlar gibi titrer hep o ay yüzlü nevhayâl, Simasında sürekli yarınlar endişesi... Her mevsim ayrı bir ızdırap ayrı bir melâl; Nağmeleri tıpkı hasret-iştiyak bestesi... Sînesi sımsıcak, çehresi de îmâlıdır, İkliminde ne büyülü râyihalar eser!.. Duyguyla süzülmüş gözleri hep hummâlıdır, Altın şakaklarında sarı güller gibi ter... Nuru öteden pırıl pırıl sîmân, Ukbâ derinlikleriyle büyülü; Tülleniyor hülyalarımda her an, Ölümsüz ruhunun bembeyaz tülü. Bir yâd-ı cemilsin, kabrin sîneler, Hep hazan yaşadın; ölüm bahârın... Duayla gerilmiş bütün gönüller, Senin arkandaki vefâdarların... M. Fethullah Gülen

gökkubbe altında ne varsa 1 Şuannelerin eli hepsinin üstünde-

dir; cennete giden yol da annelerin ayaklarının altından geçer.

beklentilere takılıp 2 Anneler, yavrularına gönül koymayan,

tabiatları İlâhî ahlâkla kristalize olmuş vefa ve şefkat abideleridir. korumanın-kollamanın 3 Biz, neş’esini -heyecanını, gösteri-

sini-hesabını, sistemini-yolunu hep annelerde görmüş, onlarda tanıyıp duymuşuzdur.

Fasıldan Fasıla

Peygamberler ve anne şefkati Peygamberlerin hayatlarına bakıldığında onların pek çoğunun babalarının, annelerinden önce öldükleri, bu sebeple annelerinin himayesinde büyüdükleri görülür: Meselâ, Hz. Musa’nın babası, annesinden önce vefat etmiştir ve O, annesinin himayesinde büyümüş bir yetimdir. Hz. Mesih’in babası zaten hiç yoktur. Çünkü O, bir mucize olarak babasız dünyaya gelmiştir. O yüce annesi ona hem annelik hem de babalık yapmıştır. Efendimiz’in de (sallallâhu aleyhi ve sellem) daha dünyayı teşrif etmeden babası vefat etmiş ve O’nu yetim bırakmıştır. Burada, bu ulü’l-azm peygamberlerin hemen hepsinin anne himayesi, anne idaresi, anne terbiyesi ve anne gözetimi altında büyümelerinin önemi ortaya çıkmaktadır ki, böyle bir konunun üzerinde durulması gerekir diye düşünüyorum. Her şeyden önce anne, bir şefkat kahramanıdır. Vazifesi şefkate dayalı bir nebinin, bir şefkat kahramanına emanet edilmesi şuuraltı müktesebatı açısından çok önemlidir. Evet, anne, babadan daha şefkatlidir. Baba, iradesiyle şefkatini baskı altına alır ve çoğu zaman onu hissettirmez. Çünkü babanın iradesi anneye nazaran daha güçlüdür. Annenin, şefkat adına iradesini, baba kadar zapturapt altına almaması çocuğun yetişmesi bakımından fevkalâde ehemmiyetlidir ve onun böyle görünmesi, çocuk için bir güven kaynağıdır. Ayrıca baba, maîşet yükünü çektiği için hep dışarıdadır. Anne ise çoğunlukla evdedir. Şayet baba, çocuğa anneden daha yakın görünürse çocuk kendisine uzak birinin vesâyetinde büyüyor gibi olur. Aksine günün büyük bir bölümünde annenin sinesinde onun şefkat dolu soluklarını hissederek büyüyen yavru şefkat görür, şefkat duyar ve şefkate açık gelişir. Diğer yandan baba, anneden önce ölünce anne, aynı zamanda babanın yokluğundan hâsıl olan boşluğu da kapamaya çalışır. Böylece annenin çocuğuna yudumlattığı şefkati ikiye katlanır. Ayrıca baba güçlüdür. Hayatın her türlü zorluğunu göğüsleyebilecek, icabında ailesi adına kavga verip onları savunabilecek kapasitededir ve savunur. Kendilerini bu ölçüde himaye edecek birini başlarında bulamayan bu mübarek yetimler onun boşluğunu Allah’ın himayesiyle doldurmaya çalışırlar. Bu açıdan da sanki Allah, onların maddeten kuvvet kaynağı olarak güvenip dayanacakları insanları ellerinden çekip almak suretiyle, cebr-i lütfî onların tamamen Kendisine teveccüh etmelerini sağlamaktadır. Evet, peygamberlerin hayatlarına dikkatlice im’ân-ı nazar edilse onların o sırlı dünyalarında kim bilir daha ne büyüler, ne esrarlı hakikatler görülür.


13 AILEM

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Bazen arkadaşlarımızdan bazen de hayranlık duyduğumuz birinden etkilenip dövme yaptırmaya karar verebiliyoruz. Ancak bu kararımız yüzünden bedenimiz eziyet görüyor. Hem sağlığımız hem de ahiretimiz zarara uğruyor.

DÖVME

y ap t ı r m a k VEYSEL ENGİ

-

Özellikle gençler ve kendini genç hissedenler, güzelleşme ve dikkat çekme aracı gibi görürler dövme yaptırmayı… Kimisi çevresinden, kimisi de hayranlık duyduğu, TV’lerde gördüğü bazı kişilerden etkilenip dövme yaptırmaya karar verir. Çocuğunun dövme yaptırma isteğini duyan ebeveynler de hem dinen sakıncalı olduğundan hem de yavrusunun canı yanabileceğinden üzülerek karşı çıkarlar bu duruma. Özene bezene değişik şekillerle vücudun farklı bölgelerine yaptırılan dövmelerin insana hiçbir yarar sağlamadığı gibi hem dinen hem de sağlık açısından birçok zararı var. Dövme, hepatit, HIV (AIDS) gibi pek çok enfeksiyon hastalığına yol açabiliyor mesela... Arapçada; ‘veşm’ denilen ‘dövme’; sırtımıza, bileğimize, pazumuza, göbeğimize, yüz veya dudağımıza kalıcı şekilde işlenen nakışlara deniyor. Dövme yaptırmaya karar verenler acısına da katlanmaya mecburlar. Çünkü işlem sırasında deriye iğne veya çuvaldız gibi sivri bir şey kan akıtacak kadar batırılıyor. Deri altında hâsıl edilen boşluğa mürekkep, kına vs. basılıyor. Deri altında bunlar kuruyunca bir daha çıkmayacak renkli lekeler bırakıyor. Bu yolla insanlar bedenlerine farklı farklı şekiller çizdirebiliyor. Dövmenin nasıl yapıldığını görmek için bu işlemi yapan bir mekâna gidiyoruz. Her iki koluna da boydan boya dövme yaptırmaya gelen 17-18 yaşlarında bir delikanlı var koltukta… Kız arkadaşının ismini kollarına dövme ile kazıyarak doğum günü sürprizi yapacağını söylüyor. İstediği şekilleri, renk tonlarını bir bir sıralıyor: “Harflerin arasında kalp şekli olsun… Renkleri kırmızı ve siyah olsun…” Annesinin onu engellemek istemesini de şu şekilde anlatıyor: “Annem günlerce beni yaptırmamam konusunda ikna etmeye çalıştı, nihayetinde babamın da kulağına gitti… Aman! Ne olacak! Bir-iki gün kızarlar, zamanla alışırlar…” Genç öylesine kararlı ki, saatlerce oturduğu koltukta işlem sırasında çektiği acıları umursamıyor bile. Mahalledeki erkek arkadaşının da kız arkadaşını böyle mest ettiğini öğrenince kolları sıvadığını sözlerine ekliyor. Bu davranışıyla Allah’ın muntazam bir şekilde yarattığı bedenine hasar veriyor. Oysa Cenab-ı Hak, Yüce Beyan’da ifade buyurduğu gibi yaratılmışların en şereflisi insanı çok önem vererek muazzam yaratmış. İnsanın yaratılışından gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, müdahaleleri ve tasarrufları yasaklamış. Dolayısıyla yaratılışımızda vücudumuzda olmayan bir şekli, motifi, resmi, derimize hayat boyu kalacak şekilde işlemek, bedenimize kalıcı olacak değişim yapmamız ve hakkımız olmayan bir tasarrufu gerçekleştirmemiz anlamını taşıyor. Zira hilkatin (yaratılış) değiştirilmesinin yasak oluşu Kur’an-ı Kerim’de şu âyetle açıklanıyor: “Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da, ‘ Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim.’ demiştir. ‘ Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler ’ (dedi). Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.” (Nisâ, 118-119)

EFENDİMİZ DÖVMEYİ LANETLEMİŞ Efendiler Efendisi (aleyhi ekmelü’t-tehâya) hadis-i şeriflerinde dövme yapmayı ve yaptırmayı açık ifadelerle yasaklıyor. Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:

caiz mi?

“Resûlullah (aleyhisselatu vesselam) şöyle buyurdular: ‘İğreti saç takana da, taktırana da, bedene dövme yapana da, yaptırana da Allah lânet etsin!’” Bir başka hadiste “Resûlullah kan mukabilinde alınan semenden (meni), köpek semeninden, fuhuş kazancından men etti. Dövme yapanı, dövme yaptıranı, faiz yiyeni, faiz yedireni ve musavvirleri lanetledi.” deniliyor. İlahiyatçı yazar Dr. Yüksel Çayıroğlu, Efendimiz’in (aleyhisselatü vesselam) lanetlediği fiillerden biri olduğu için dövmenin dinimizde haram kılındığının altını çizerek başlıyor söze: “Dövme yaptırmak Allah’ın insana koyduğu fıtratı beğenmeyip değiştirmek manasını taşımaktadır. Estetik mülahazası ile fıtratı değiştirmeye yönelik müdahaleleri dinimiz kesinlikle yasaklar. Çünkü güzelleşmek amacıyla, dişlerin inceltilmesi veya aralarının açılması, saça saç ekletilmesi, dövme yaptırılması vb. gibi fiiller Allah’ın en güzel şekilde yarattığı insan tabiatına onun fıtratına sonradan yapılan birer müdahaledir.” Fıtrat değiştirmenin şeytanın hoşuna giden bir fiil olduğuna dikkat çekiyor Çayıroğlu. Bu noktada kalıcı dövme yaptırdıktan sonra pişman olan insanların nasıl bir yol izleyeceği sorusu aklımıza geliyor. Vücutta önceden yapılmış bir dövme bulunuyorsa mümkün olduğu kadar uzva bir halel getirmeden bunun izalesine çalışılması gerekiyor Çayıroğlu’na göre: “Çünkü âlimler, dövme yapılan yerin necis olduğunu söylüyorlar. Bunun sebebi, dövme yapılırken vücuda batırılan iğnenin kan çıkarması ve bu kanın orada kurumasıdır.” Yapılan müdahalelere rağmen vücuttaki dövmeyi yok edemiyorsak ciddi bir tevbe ve istiğfarla Cenâb-ı Hakk’a yönelmek gerekiyor. Yüksel Çayıroğlu da, “Böyle bir durumda kula düşen, Allah’ın verdiği vücut emanetine gereksiz müdahalede bulunduğundan derhal af dilemektir.” ifadelerini kullanıyor. Dövmenin deri altına renk veren bir madde yerleştirilerek yapıldığı için deri üstüne suyun temasına engel olmayacağını belirten Çayıroğlu, bu sebeple abdeste, gusle ve namaza mâni bir durumun söz konusu olmadığını aktarıyor. Ancak işlem yapıştırma şeklinde yapılıyorsa, bu durum abdeste mani. Çünkü burada önemli olan, derinin ıslanıp ıslanmaması.

Dövmenin sağlığa zararları Steril şartlara dikkat edilmezse hepatit, HIV gibi viral hastalıklar, her türlü deri hastalıkları ve bazı bakteriyel rahatsızlıkların bulaşma riski mevcut. Alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Kaşıntı, sulanma ve kızarıklığa sebep olabilir. Hastanın bilinen bir egzama, sedef ya da vitiligo gibi dermatolojik hastalıkları varsa uygulama bölgelerinde bu rahatsızlıklarda artışa yol açabilir. Hastalarda sıkılma, yazdırılan isim ya da sembollerin zamanla değer ve önemini yitirmesi gibi nedenlerle psikolojik sorunlara sebep olabilir. Kalıcı dövmeler lazer ya da cerrahî işlemlerle temizlenebilir.


14 SAĞLIK

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: SU

Su, canlıların yaşaması için hayati öneme sahip. En küçük organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, biyolojik yaşamı ve insan faaliyetlerini ayakta tutuyor. İki hidrojen ve bir oksijenden oluşan su dünyamızın % 70’ini kaplıyor. Bedenimizin de önemli bir kısmını oluşturuyor. İşte, su hakkında bilmediklerimiz...

VÜCUDUMUZ İÇİN SU NEDEN GEREKLİ?

-

Yoğun stres, aşırı çay kahve tüketimi, hareketsiz yaşam ve su içmeme alışkanlığı susama hissini maskeler. Böylece vücudumuz su ihtiyacını karşılayamaz. Vücut susuz kaldığında ise şu hasarlara yol açabilir:

37º

Eklem ağrısı ve sertlik, yorgunluk, astım ve alerjiler, yüksek kan basıncı, cilt problemleri, yüksek kolesterol, gastrit ve ülser gibi sindirim bozuklukları, mesane ve böbrek problemleri, kabızlık, kilo alma, vakitsiz yaşlanma.

NEMLENDIRIR Ağız, gözler, burun gibi tüm vücut organlarının nemlenmesini sağlar.

VÜCUT SICAKLIĞINI DENGELER Vücut sıcaklığını 37º C’de tutar. Özellikle fiziksel aktivite sonrasında yükselen sıcaklığı terleme yoluyla dışarı atan su, vücut ısısının 37º C’ye inmesini sağlar.

İÇILEN SU 37º C olmalı Tüketilen suyun mümkün olduğunca vücut sıcaklığına yakın olması öneriliyor. O da 37º C’dir.

Su, yaşamımızın olmazsa olmazı. Fakat onun hakkında bilmediğimiz ya da yanlış bildiğimiz o kadar çok şey var ki…

Kışın neden daha az susarız? Kış aylarında su kaybımız daha az olduğu için, yaz aylarına oranla susama hissimiz azalır. Kışın, susamasak bile günde 2-2,5 litre su tüketmeliyiz.

Diğer sıvıların tüketimi, suyun yerine geçer mi? Özellikle kahve ve çay, içerdikleri kafein dolayısıyla diüretik etkiye sahip. Yani bu içecekler suyun vücuttan atılımını arttırıyor. Su yerine tüketilmesi önerilmiyor!

Vücudun su ihtiyacı kişiden kişiye göre değişir mi? Kişinin yaşına cinsiyetine, günlük fiziksel aktivite durumuna ve yaşadığı yere göre su ihtiyacı farklılık gösteriyor. Erkekler için 10-18 yaş; 2,2 litre 18 ve üstü; 3 litre

Bayanlar için 10-18 yaş; 2 litre 18 ve üstü; 2,5 litre

Su, kilo vermeye yardımcı olur mu? Su, sindirim artıklarının ve toksinlerin atılmasında büyük rol oynuyor. Fakat halk arasında bahsi geçen yağ yakma ya da zayıflamaya birebir etkisi yok. Yemekten önce tüketilirse mide kapasitesini dolduracağı için az yenilmesini sağlayabiliyor. Diyet yapan veya yapmayan herkesin zayıflama için değil, sağlığı için günlük en az 10 bardak su tüketmesi gerekiyor.

SU OTURARAK IÇILMELI Ayakta ve hareket halinde su içmek aspirasyona (akciğer ve soluk borusuna kaçması) neden olabiliyor. Bu sebeple uzmanlar suyun oturarak içilmesini öneriyor. SIVILARIN OLUŞUMUNU SAĞLAR Mide, kan sıvısı, tükürük, fetusun gelişmesini sağlayan amniyotik sıvı, idrar gibi vücut sıvılarının büyük kısmı sudan oluşur.

EKLEMLERE DESTEK SAĞLAR Vücuttaki organların ve dokuların korunmasını sağyan su eklemleri güçlendirir.

YETERLI SU TÜKETIMI KABIZLIĞI ÖNLER Az su tüketimi bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olur, bu durum kabızlığı beraberinde getirir. Yeterli su tüketimi ile kabızlığın önüne geçilebilir. Hazırlayan: Harun İlhan İnfografik: Adnan Sarıkabak Danışman: Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu

SU HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ

BÖBREKLER SU ILE ÇALIŞIR Böbreklerimiz günde ortalama 150-200 lt kanı süzer ve zararlı maddeleri yaklaşık 1,5-2 lt idrar ile vücuttan atar. Bütün bunları vücuttaki su ile yerine getirir. Bedenimizdeki suyun olması durumunda ilk önce böbrek etkilenir.

Susuz kalmanın zararlı olduğu gibi, aşırı su tüketiminin de zararı var mı? Böbreklerin belli bir oranda su atma kapasitesi bulunuyor. Bu kapasitenin üzerinde su alındığında vücuttan dışarı atılamayan su kanda birikiyor. Böylece kandaki elektrolitte ve kan hücrelerinde değişikliklere neden oluyor. Ayrıca kandaki sodyum oranının düşüşüne neden oluyor. Bu da tıpta hiponatremi olarak tanımlanıyor. Kan sodyum seviyesindeki düşüşe bağlı olarak beyin ödemi, bulantı, kusma, halsizlik, koma hatta ölüme neden olabiliyor.

İçtiğimiz suyun pH değerleri ne olmalı? Su, hastalık yapıcı organizmalar içermemeli. Kokusuz renksiz ve içimi hoş olmalı. Yeterli derecede yumuşak olmalı. Hidrojen sülfür, demir ve mangan gibi elementleri ihtiva etmemeli. Suda sağlığa zararlı arsenik, kurşun, cıva, kadmiyum gibi kimyevi maddeler bulunmamalı. Ayrıca, içtiğimiz suyun pH değeri yüksek olmalı. Yüksek pH’lı su kalsiyum ve mineral olranları yüksek olduğu için tercih edilmeli.


15 SAĞLIK

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Elektronik sigara da kansere yol açıyor Sigarayı bırakma adına birçok kampanya düzenleniyor. Kimi sakız, kimi şeker ile bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor. Bırakma yöntemlerinden birisi de elektronik sigara uygulaması. Fransa’da yasaklanması için uğraşılan ancak yasaklanmayan elektronik sigara, tıpkı normal sigara gibi akciğer kanserine yol açıyor.

Sigarayı neden bırakamıyoruz? -

-

NAMAZ VAKİTLERİ

Her yıl dünyada 1,5 milyon, Avrupa’da ise 350 milyondan fazla kişi akciğer kanseri sebebiyle hayatını kaybediyor. Türkiye’de de 50 bini aşan akciğer kanseri hastası bulunuyor. Her yıl bu sayıya 30 bin yeni hastanın eklendiğini belirten uzmanlar, son dönemlerde sigara bırakmak isteyenler arasında yaygınlaşan elektronik sigaranın da akciğer kanserine yol açtığını kaydediyor. Dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri, Türkiye’de en çok erkeklerde görülüyor. Tütün kontrol programı ile Türkiye’de sigara içme oranında yüzde 4 azalma sağlandığını belir-

ten Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, “Tütün ve tütün ürünlerini bırakma aşamasında, ülkemizde yasaklanmasına rağmen, elektronik sigara olarak bilinen e-sigaralardan yardım alınabiliyor. Bu durum, sıvı haldeki nikotinden ısı yolu ile nikotin buharı elde etme esasına dayanıyor. Sigaradan kurtulmada etkili olamayacağı ve kanserojen maddeler içerebileceğini biliyoruz. Artık, e-sigaranın solunum yolu hücreleri üzerinde, sigaranın sebep olduğuna benzer, kanseri başlatan mutasyonlara neden olduğu biliniyor. Bu nedenle, e-sigara kullanan kişiler en kısa za-

manda bu alışkanlıklarından vazgeçmeli.” diyor. Akciğer kanserinin en büyük nedeninin sigara olduğunu aktaran Yılmaz, “Sigara ile mücadele 2008’de başladı. Aslında başarılı bir şekilde devam ediyor. 2008’den 2014’e kadar sigara içenlerde yüzde dörtlük bir azalma oldu. Oran, yüzde 31’lerden yüzde 27’lere düştü. Ancak 18 yaşından önce sigara ile tanışma oranı hâlâ yüzde ellinin üzerinde.” ifadelerini kullanıyor. “Yeni bir araştırmaya göre, akciğer kanseri riski birinci derece yakınlarında akciğer kanseri bulunan hiç sigara içmemiş erkeklerde 2,71 kat, kadınlarda 2,59 kat arttı.” bilgisini

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Gerede Meslek Yüksekokul Konağı eğitmeni Derya Kılıç, sigaranın bırakılamamasının en büyük nedeninin zihinsel bağımlılık olduğunu söyledi. Sağlımızı tehdit eden en büyük tehlikelerden biri sigara içmek. Peki, sigarayı bırakmayı neler engelliyor, neden sigara kolayca terk edilemiyor? Bu soruların cevapları Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Gerede Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenen seminerde verildi. Zihinsel bağımlılığın sigarayı bırakamamanın en büyük nedeni olduğunun ifade edildiği seminerde, bu bağımlılığın yıllarca sürebildiğinin altı çizildi. AİBÜ Gerede MYO’da Dönüşüm Konağı eğitmeni Derya Kılıç tarafından ‘Zihinsel Sigarayı Bırakma Programlaması’ (NASP) eğitimi verildi. Sigarayı bırakırken kişilerin karşılaştıkları psikolojik problemleri ortadan kaldırmayı hedefleyen eğitimi, öğretim üyeleri ve öğrenciler ilgiyle takip etti. İnsanların sigarayı bırakırken karşılaştıkları problemler olduğunu anlatan Derya Kılıç, en önemli problemlerin psikolojik ve davranışsal problemler ile nikotin bağımlılığı olduğunu söyledi. Kılıç, nikotin bağımlılığı ile davranışsal problemlerin kısa sürede ortadan kaldırılabildiğini ancak zihinsel bağımlılığın yıllarca sürebileceğine vurgu yaparak, sigarayı bırakmayı engelleyen en önemli problemin de zihinsel bağımlılık olduğunu ifade etti. ‘Sigarayı bırakanların tekrar içmeye başlamalarının sebebi de bu problemdir.’ diyen Kılıç, sorunun çözümsüz olmadığının altını çizdi ve sigara bağımlılarını NASP eğitimi almaya davet etti.

veren Yılmaz, akciğer kanseri tedavisi ile ilgili şunları söylüyor: “Tedavi aygıtlarıyla beraber, tedavi planlama sistemleri, hasta sabitleme aparatları, hasta tedavi masaları ve tümöre daha iyi odaklanmayı sağlayan radyolojik görüntülemelerde de büyük yenilikler yaşanıyor. Görüntü kılavuzluğunda yapılan tedavilerle; tümöre daha iyi odaklanabilme, tümöre daha yüksek dozlar verilirken sağlam dokuları daha iyi koruyabilme, çok daha hızlı tedavi aygıtlarıyla tedavileri kısa sürede bitirebilme, solunum ve organ hareketleri nedeniyle sabit kalamayan hareketli tümörleri izleyerek tedavi edebilmek olası hale geldi.”

PARİS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ORLEANS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

CAEN

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:25 04:24 04:23 04:22 04:21 04:20 04:19

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:06 04:05 04:03 04:01 04:00 03:58 03:56

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:30 04:29 04:28 04:28 04:27 04:26 04:25

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:34 04:33 04:32 04:31 04:30 04:30 04:29

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ANNECY

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LIMOGES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:04 04:03 04:02 04:01 04:00 04:00 03:59

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:21 04:20 04:19 04:18 04:17 04:17 04:16

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:41 04:40 04:39 04:38 04:37 04:36 04:36

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

03:55 03:54 03:52 03:51 03:50 03:48 03:47

LYON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

RENNES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LILLE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MACON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:27 04:26 04:25 04:24 04:23 04:22 04:22

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:44 04:43 04:42 04:41 04:40 04:39 04:38

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:15 04:13 04:12 04:11 04:10 04:09 04:08

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:25 04:24 04:23 04:22 04:21 04:20 04:20

METZ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

VALENCE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BEZIERS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:08 04:07 04:06 04:05 04:05 04:04 04:03

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

03:44 03:42 03:40 03:39 03:37 03:35 03:34

23.05.2014 24.05.2014 25.05.2014 26.05.2014 27.05.2014 28.05.2014 29.05.2014

04:04 04:02 04:00 03:59 03:58 03:56 03:55

05:55 05:54 05:53 05:52 05:51 05:50 05:49

05:34 05:33 05:32 05:31 05:30 05:30 05:29

05:57 05:56 05:55 05:54 05:53 05:52 05:52

05:38 05:37 05:36 05:35 05:35 05:34 05:33

13:54 13:54 13:55 13:55 13:55 13:55 13:55

13:33 13:33 13:33 13:33 13:33 13:33 13:33

13:44 13:45 13:45 13:45 13:45 13:45 13:45

13:39 13:39 13:39 13:39 13:39 13:40 13:40

18:03 18:04 18:04 18:05 18:05 18:05 18:06

17:41 17:41 17:42 17:42 17:43 17:43 17:44

17:48 17:48 17:49 17:49 17:49 17:50 17:50

17:48 17:49 17:49 17:50 17:50 17:51 17:51

21:42 21:43 21:44 21:45 21:46 21:47 21:49

21:19 21:20 21:21 21:22 21:24 21:25 21:26

21:20 21:21 21:22 21:23 21:24 21:25 21:26

21:27 21:29 21:30 21:31 21:32 21:33 21:34

23:02 23:03 23:04 23:05 23:06 23:07 23:08

22:39 22:40 22:41 22:42 22:44 22:45 22:46

22:40 22:41 22:42 22:43 22:44 22:45 22:46

22:47 22:49 22:50 22:51 22:52 22:53 22:54

11:14 11:15 11:16 11:17 11:17 11:18 11:19

11:15 11:15 11:16 11:17 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

11:15 11:15 11:16 11:17 11:17 11:18 11:19

04:09 04:08 04:07 04:06 04:06 04:05 04:04

06:21 06:20 06:20 06:19 06:18 06:17 06:17

05:51 05:50 05:49 05:48 05:47 05:47 05:46

14:06 14:06 14:06 14:06 14:06 14:07 14:07

13:39 13:39 13:39 13:40 13:40 13:40 13:40

06:14 14:10 06:13 14:11 06:12 14:11 06:11 14:11 06:10 14:11 06:09 14:11 06:08 14:11

05:39 05:38 05:37 05:36 05:36 05:35 05:34

13:34 13:35 13:35 13:35 13:35 13:35 13:35

18:08 18:08 18:09 18:09 18:10 18:10 18:10

17:43 17:43 17:44 17:44 17:45 17:45 17:45

18:18 18:18 18:19 18:19 18:20 18:20 18:21

17:41 17:42 17:42 17:43 17:43 17:44 17:44

21:39 21:40 21:41 21:42 21:43 21:44 21:45

21:16 21:17 21:18 21:19 21:20 21:21 21:22

21:55 21:56 21:57 21:58 21:59 22:01 22:02

21:17 21:19 21:20 21:21 21:22 21:23 21:24

23:38 23:40 23:42 23:44 23:45 23:47 23:49

22:36 22:37 22:38 22:39 22:40 22:41 22:42

23:15 23:16 23:17 23:18 23:19 23:21 23:22

22:37 22:39 22:40 22:41 22:42 22:43 22:44

11:14 11:14 11:15 11:16 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

11:15 11:15 11:16 11:17 11:17 11:18 11:19

06:00 05:59 05:58 05:58 05:57 05:56 05:55

06:11 06:10 06:09 06:08 06:07 06:06 06:06

05:45 05:43 05:42 05:41 05:40 05:39 05:38

05:59 05:58 05:57 05:57 05:56 05:55 05:54

13:56 13:56 13:56 13:56 13:57 13:57 13:57

13:59 13:59 13:59 13:59 13:59 13:59 13:59

13:52 13:52 13:52 13:52 13:52 13:52 13:52

13:44 13:44 13:44 13:45 13:45 13:45 13:45

18:03 18:04 18:04 18:05 18:05 18:05 18:06

18:02 18:03 18:03 18:04 18:04 18:04 18:05

18:03 18:04 18:04 18:05 18:05 18:06 18:06

17:46 17:47 17:47 17:47 17:48 17:48 17:49

21:40 21:41 21:42 21:43 21:44 21:45 21:46

21:35 21:36 21:37 21:38 21:39 21:40 21:41

21:46 21:48 21:49 21:50 21:51 21:52 21:54

21:17 21:18 21:19 21:20 21:21 21:22 21:23

23:00 23:01 23:02 23:03 23:04 23:05 23:06

22:55 22:56 22:57 22:58 22:59 23:00 23:01

23:06 23:08 23:09 23:10 23:11 23:12 23:14

23:17 23:19 23:21 23:23 23:24 23:26 23:28

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

11:15 11:15 11:16 11:17 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

06:04 06:03 06:02 06:01 06:00 06:00 05:59

06:02 06:02 06:01 06:00 05:59 05:59 05:58

05:55 05:54 05:53 05:52 05:51 05:50 05:50

06:11 06:10 06:09 06:09 06:08 06:07 06:07

14:05 14:05 14:05 14:05 14:06 14:06 14:06

13:42 13:42 13:42 13:43 13:43 13:43 13:43

13:44 13:45 13:45 13:45 13:45 13:45 13:45

13:51 13:51 13:51 13:51 13:51 13:51 13:52

18:14 18:15 18:15 18:16 18:16 18:17 18:17

17:42 17:42 17:42 17:43 17:43 17:43 17:44

17:49 17:49 17:50 17:50 17:51 17:51 17:51

17:50 17:51 17:51 17:51 17:52 17:52 17:52

21:54 21:55 21:56 21:57 21:58 22:00 22:01

21:10 21:11 21:12 21:13 21:14 21:15 21:15

21:22 21:23 21:24 21:25 21:26 21:27 21:28

21:19 21:20 21:21 21:22 21:22 21:23 21:24

23:14 11:14 23:15 11:15 23:16 11:16 23:17 11:16 23:18 11:17 23:19 11:18 23:20 11:19

23:03 23:04 23:06 23:07 23:09 23:10 23:12

22:42 22:43 22:44 22:45 22:46 22:47 22:48

11:14 11:15 11:15 11:16 11:17 11:18 11:19

11:14 11:15 11:16 11:16 11:17 11:18 11:19

23:12 11:14 23:13 11:14 23:15 11:15 23:16 11:16 23:18 11:17 23:20 11:18 23:21 11:19


16 BULMACA

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

İpek kumaş türü Kaz dağlarının mitolojik adı

İklim bilimi İlahiyatçı, sosyolog yazar (altta)

İletmek işi, ısı yayımı Tümör

Siyah renkli, iri üzüm

Kırmızı çiçekli bir süs bitkisi

İçilecek şey, meşrubat

Hattat cilası

Mihrak

Lahza

Dünyanın uydusu

İşitme taşı

Çerkezlerin bir kolu

1

Arjantinli eski ünlü futbolcu Mikroskop camı Yönetim

Din bilimi

Kutsal inanç, itikat

Türk müziğinde tempo

MİTHAT BAYRAK

Sara hastalığı

Garson yardımcısı

Bir tür füze

Cetvel türü

Gözün renkli bölümü

Gelecek, istikbal

Bir nota

Ayna

Kira

Takımlar grubu

Raca karısı Omurga kemiği

Şerit perde Film veya tiyatroyu yönetme

At üretme çiftliği

Binek hayvanı Aylardan biri

Ek

Mercanada

Cüzamlı

Roma’yı yakan imparator

Avrupa Birliği (kısa) Bir renk Elazığ’ın eski adı

Bir nota Otomobilde vitesleri ayarlayan alet

Rey

Müstahkem mevki

Etki

Vilayet

Bunama

Bir yağış şekli Romanya’nın plaka işareti

Radyumun sembolü

Kocaman ve ağır kitle

Su

Selin getirdiği çamurlu kum

Emeller

Çıngırak Hikâye kahramanı (orta resim)

Boyun eğme Tütün kurutma sergisi

Bayram Firar etmek Karşıyaka Spor Kulübü (kısa) Ribonükleikasit (kısa)

Bir çeşit pelte

Erzincan’ın bir ilçesi

Anlama kabiliyeti

18 Ocakta çıkan fırtına

İmrenme Anlamlı işaret

Danimarka plaka işareti

Eskiden lise derecesindeki okulun adı

Bir nota Rahmetli şampiyon güreşçimiz (üstte) Allah’ın (cc) adlarından biri

Boru sesi

Yabancı bir haber ajansı (kısa)

Yelkenleri germe, gevşetme işi

Takımada

Berilyumun sembolü

Güvercin 3

Soluk borusu Yemeği, salatası yapılan bir sebze

2

ABD Uzay Üssü Anlam, mana

Dikilitaş

Papağan türü

Bir üst’ün emrinde çalışan

Küçük mağara

Dişi deve Başıboş hayvan

Sanayi, endüstri Büyük sözlük

Kırmızı

Yankı

Müezzin

Evren, dünya Arka

DEDE KORKUT ABD’de bir eyalet

İsim

Sodyumun sembolü

4

“Disk ..” (atletizm dalı)

Antalya’nın bir ilçesi

Yunanistan başkenti

Yanlış Fıstıklı, fındıklı çikolata Çin’in başkenti

Kiloamper (kısa) Kalça kemiği

Çare, deva

Değiş tokuş

Bir nota Yağmur geçirmez üstlük Voleybolda vuruş biçimi

Uçan bir böcek türü

Ciddi olmayan, hoppa

Ordu görevlisi

Yoğun kar yağışı

Kar ayakkabısı

Büyük atardamar

Maden tetkik Arama (kısa)

Güreşte bir oyun Metal olmayan element

Kemiklerin yuvarlak ucu

Kuzey Atlantik Paktı

İsyan eden

Bir ilimiz

Peynir türü

Yardım parası

Tellürün sembolü

Ülkemizin plaka işareti

Takım (kısa) Atletizmde çıkış komutu

Yunanistan ile sınırımız olan ırmak

Kilometre (kısa) Kara Kuvvetleri Komutanlığı (kısa) Çevik

Uzaklık anlatır

Sanat

Tunus’un plakası

Mektup

Altının sembolü

Donuk renk

Mavi

Yumurtanın beyazı

Akdeniz’ de bir ada ülke

Bir soru sözü Suçu bağışlama

Dişi sığır

Ankara’nın ünlü halk oyunu

5

4

3

2

1

fi‹FRE KEL‹ME

Yemin

9

Bir nota

Kurtçuk 8

9

Deniz suyunun yükselmesi Türk Malı (kısa)

ALİ BULAÇ

Ağızda çıkan yara, pamukçuk

7

Bir meyve

Yunanistan’ın plaka işareti

6

Mantık Umumi

Eserdeki ana konu

“… Sunal” (aktör) Boğaziçi’nin simgesi çiçek

Vücudun kemik çatısı

Kötü

Camide namaza kalkmak için okunan ezan

Özel gezinti gemisi

Bir ilimiz

Kahramanlık

Geçirimsiz yağlı toprak

Nişastalı bir bitki

Alt alta yazılmış şeylerin tümü

Tanıtım etkinliği

Zeytinyağlı bir yemek

Zerdali, erik kurusu Deniz taşımacılığı türü

Özerklik

Buğdayın olgunlaşmış içi

Taşıt kaldıracı

Ev

7

At yavrusu Yapma, etme

Yarı memnunluk anlatan ünlem

Başlangıcı belli olmayan zaman

5

Ses şiddeti birimi

8

Sevinç, rahatlık ünlemi Büyük kara parçası, kıta

6

Evlilik akdi

En az İri taneli bezelye Fiyatı önceden belirli


17 BULMACA ‹nfilak etmek

Avrupa'da bir ülke

Alttaki futbol yorumcusu

Ad Mütehass›s, kompetan

Bir nota

Ekonomi

Bir tür küçük zurna

Komşu bir ülke

Söz dinleme, uyma

Boyun e€me

Endüstri

Harcanan beden ve kafa gücü

Koca

Vesika

“Fatih …” (teknik direktör) Elbise diker Bir organ›m›z

MEHMET fiEYHO

Öbür dünya

Birdenbire

Fikir

Yiyece€i ortaklafla toplant›

Mekanik

Genifllik Kamu

Geometrik tahta lata

Antalyasporlu futbolcu

A€r›'n›n bir ilçesi

K›talardan biri

Neodimin simgesi

“‹nand›k”. “öyledir”

Hat›rlama

Gözleri görmeyen

Reçine

Derne€e ödenen para

H›zl›

Habefl soylusu

Garson yard›mc›s›

Yap›m

Bir otomobil yar›fl›

Lityumun simgesi

Çavuflkuflu, hüthüt

Bolluk, gürlük

Çelik çomak oyunu

Eleme arac›

Bizmutun simgesi

Gerçek

Anlaml› iflaret, parola

‹lkel silâh

Görevi yerine getirme

‹lk peygamber, ilk insan

Tecrübe

Azerbaycan'›n plaka iflareti

‹liflkin

Avusturya'n›n plaka iflareti

O yer

Tayin etme Kaputbezi

Do€ruca

Bir müzik aleti

Kötülü€ü gizlice yapan

Kur'an'da bir sure

Çay›n etkili maddesi

Hamur tahtas›

Temiz, namuslu

‹talya'n›n baflkenti

Sürekli

Fenerbahçeli bir futbolcu

Hususi

Mükâfat

Fiil

Yemin

Üye

Bütün

Bir tak›m›n gözde oyuncusu

Sinir hastal›klar›

Evre, safha

MARKUS MERK

Küçük ma€ara

At›n eflkin yürüyüflü

Duyuru

PUZZLE BULMACA

SUDOKU KOLAY

SARMAL

Dünyan›n uydusu

En fazla Bir renk

Suçu ba€›fllama Uyar›

Zarara girme tehlikesi

“... Kavur” (yönetmen)

Keçeden yap›lm›fl kal›n kumafl

Dini tören Da€ selvisi

Bir nota

At üretilen çiftlik

Belgi, benimseme

Duygusal

Bollafl›p genifllemek

Gemi bar›na€›

Adana ilçesi

Su K›vr›ml› saç

Gazlar› inceleyen bilim dal› Bilgisayarda hata

Anonim Ortakl›k (k›sa)

Hoflluk, güzellik

Sa€lama

Dervifl selam›

Zeybek Eski dilde “… Köybafl›” k›fl (BJK futbolcusu)

Bir askeri birlik

Hükümdara ba€l› olan halk

Bir et yeme€i Mal, ticaret eflyas›

Binek hayvan›

Endonezya'n›n plaka iflareti

Üstteki spor programc›s›

Hayat, yaflam

“… Belözo€lu” (FB futbolcusu)

Aç›k elle vurulan tokat

Siirt'in ilçesi

Denizden esen hafif rüzgâr

Gö€ün en yüce kat›

Zonguldak'›n bir ilçesi

Karfl›yaka Spor Kulübü (k›sa)

Bir fleyi yapmay› düflünme

Dolayl› anlat›m

Onbafl› ve çavufllara verilen ad

Renkli papağan türü Oyuncunun sahnede yaptığı

Lüks gezinti teknesi

Antalyasporlu bir futbolcu

Radyumun simgesi

O T O M A T

ZOR

ORTA

D İ Z E L

‹ÇE DO⁄RU

100-98 Taneli meyve 97-94 Büyük fare 93-91 Ahşap cilası 90-85 Samsun ilçesi 84-81 Gidilecek yola üzerinde olmayan 80-76 Yazma aracı 75-71 “… Şen” (aktör) 70-65 Bir ülkeyi silah zoruyla ele geçirme 64-61 Sinir ucu iltihabı 60-56 Sağlama, elde etme 55-51 Kastamonu ilçesi 50-45 Ayakkabı altına çakılan çivi 44-40 Ağırbaşlılık 39-37 Birdenbire 3633 Ses 32-28 Ceylan 27-25 Çocuk sahibi kadın 24-18 Esrarengiz 17-12 Eleştiri 11-10 Yumurtanın beyazı 95 Askerlikte bir rütbe 4-1 Kur’an’da bir sure.

ÇOK ZOR

Sudoku bulmacalam›zda ki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki KEBİR sözcü€ününü son basamaktaki YALAK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

KEBİR

YALAK

İ

Y

İ C İ

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

T‹R EK

DIfiA DO⁄RU

Y

ÖR N

1-5 Bakır tencerelere sürülen, gümüş parlaklığında, kolay işlenir, yumuşak bir element 6-10 Yayvan ve dolgun yüz 11-14 Mukavele 15-21 Ürkerek geri çekilir gibi olma 22-30 Kuzey Anadolu’da sıradağlar 31-35 Emre hazır 36-41 Büyük zoka 42-47 Balı alınmış petek 48-52 Hükümet görevlisi 53-57 Üzerinde safran rengi nakışlar bulunan ipek kumaş 58-62 Bataklık gazı 63-68 Işığa duyarlı bir yüzey üzerine çekilen ofset kopyası 69-73 İtfaiye, ambulans düdüğü 74-77 Uşak’ın ilçesi 78-82 Takma ad 83-86 Üzüm veren ağaççık 87-95 Gelişigüzel, durmadan yazarak 96-100 Televizyon camı.

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

2 HARFLİ AC AY EM ET ES KT ME NA NE OM PA RU TU ÜN ÜS VE 3 HARFLİ ANİ AYI CAM DUT EDA ETİ LAM LOK LÜP MOL OLE ONA PAY PES TEZ ULU UMU YAD 4 HARFLİ ANNE ARAL AŞIK ATEL ATEŞ ENİS ESAS FARK FAVA IRIP

LAİK LAMA MUDİ NURİ OLEY OPAL PARA RENK RİNA RÜYA TAKI TİRE YİNE ZATİ 5 HARFLİ AKKAN ASİDE AYLAK DİZEL ELEME ETENE İLETİ İMECE KORKU KOTON KOPİL

OMACA OMEGA PAYAM TULUM TUTUM YAPIT 6 HARFLİ ALATAV ALENEN ATILIM ISIDAM İTİMAT OTOMAT OVALIK SENSEN SEYYİD TABAKA YİYİCİ ZODYAK


18 SPOR

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

“GOL KAÇIRDIĞIM IÇIN AĞLAYINCA VERILEN DESTEĞI UNUTAMAM” KARE BULMACA

1

SENIN IÇIN SEZONA DAMGA VURAN MAÇ HANGISIYDI? Tek değil, 3-4 karşılaşma var. Son dakika golleriyle hatırlayacağım bir yıldı. Gerçekten güzel sezondu. Korku yaşadığımız haftalar da geçirdik. Çok iyi mücadele ettik ve ödülünü de aldık. Her zaman sahada kalmayı, önde kalmayı başararak kupaya uzandık. Şampiyonluğu garantileyene kadar rehavete kapılmadık. Karakterli oyuncuların bir araya gelişi, kolektif futbol anlayışı başarıyı getirdi. Hak ettiğimiz bir şampiyonluk.

KENDINE YAKIN HISSETTIĞIN BIR LIG VAR MI? İnsanlar futbol tarzımın hangi lige yakın olduğunu soruyor. İngiltere Premier Ligi’nin bana en uygun olduğunu düşünüyorum. Neden olmasın. İleride bir gün İngiltere’de oynamak isterim. KARIYERININ ZIRVESINDE MISIN ŞU AN? Lille’den sonra çok aşama kaydettim. Her yüksek seviyede futbol oynayan oyuncu gibi kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Gidebileceğim en yüksek seviyeye kadar çıkmaya çalışıyorum. 28 yaşındayım. Önümde hâlâ uzun bir kariyer var. Bu kariyeri devam ettirip en yüksek noktaya gelmek istiyorum.

Ezanların yükseldiği bir ülkede oynamaktan çok mutluyum

1. 132 yıllık “Cami önü” tablosu geçtiğimiz günlerde on milyondan başlayan değerle artırmaya çıkarılan fotoğraftaki ressamımız – Kur’an’ı Kerim’in ilk suresi. 2. Osmanlılarda Müslüman olmayan halka verilen ad – Kaymak – Dağkırlangıcı. 3. 2000 kg. yakın gemi yüklerine değer biçmeye yarayan kitle ölçü birimi – Salata bitkisi – Utanma duygusu – 3,14 sayısı. 4. Avuç (halk ağzı) – Saha – Aceleci – Hindistan’da dokunan kumaş türü. 5. Kısa yazı – Güreşte bir oyun – Arap alfabesinde bir ünsüzün dar, düz ve kısa okunacağını gösteren işaret – Tembellik. 6. Çam ağacının reçineli kabuğu – Güneşin batışında 12’yi gösterecek biçimde ayarlanan saat – Büro. 7. Alışılmış olan, normal – Malezya halkına özgü öldürücü delilik – Bir bağlaç. 8. Radyumun sembolü – Sahip – Sezdirmeden çevreyi kontrol etme. 9. Kakım veya as denilen bir kürk hayvanı – Şehzade eğitmeni. 10. Üflemeli çalgı – Afrika’ da yetişen karabiber ağacı – Küçük körfez – Hayvan yiyeceği. 11.Dayanak – Bir nota. 12. Cesur, yürekli – Bir nota – Kur’an’ı güzel bir sesle usulüne göre okuma. 13. Hane – Menzil – Etrafı su ile çevrili kara. 14. Sıvı hacim ölçüsü – Romanya’nın plaka işareti – Berkelyumun sembolü. 15. Uluslar arası Çalışma Örgütü – Finlandiya’nın plaka işareti – Trabzon’da ki tarihi manastır – Ayakkabı kalıbının çapı. 16. Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde – Araba vapuru – Bir nota. 17. Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası – Uzunluk – Çapraz düğmeli, sırma işlemeli kısa yelek. 18. Toprağı işleyerek ürüne ortak olan işçi – Göktürkler’e yol gösteren kurt – Düzgün, düzenli. 19. Görme engelli – Yiyeceği ortaklaşa toplantı – Aylardan biri – Otomobillerde direksiyon ile tekerlekler arasındaki demir. 20. Mızrapla çalınan telli bir çalgı – Oğul – Halk şairi – Güçlendirme, geliştirme.

Fenerbahçe’nin Senegalli yıldızı Musa Sow, şampiyonluk yolunda en unutulmaz anı, gol kaçırdığı maçtan sonra gözyaşlarını tutamadığında yaşadığını söyledi. Transfer teklifleri aldıKAREbaşarılı BULMACA ğını doğrulayan SOLDAN SA⁄A futbolcu, durumunu ise, “Hepimizin geleceğini Allah bilebilir.” sözleriyle anlattı. Müslüman futbolcu, Türkiye’de istediği zaman camiye gitmenin ve ezan sesi duymanın kendisini çok mutlu ettiğini belirtti.

BU DÖNEMDE TARAFTAR SENIN ARKANDA DURDU. YUKARIDAN AfiA⁄IYA Evet, kariyerimde olmayan yaşa-2. 1. Rahmetli ünlü bir sunucumuz – Hükümdar,şeyler hakan – Adalet. Selenyumun sembolü – İtalya’da ırmak – Bir nota – Dört halife dım. Gözyaşı döktüm. Taraftarlar destek devrinden sonra Müslümanların başına geçen sülale – Su. 3. Bir ilimiz - At üzerindeki oturmalık – Genç irisi. 4. Kuru soğukgünden – Hafif olmaoldu. Fenerbahçe’ye geldiğim yan – Yakılacak odun için kullanılan 1 metre küpe eşit ölçü birimi – beri taraftarlarımız beni çok etkiliyor. Ağabey (yöresel). 5. Kur’an’ da bir sure – Sınıflama, tasnif – Lokanta. 6. Yağma, çapulstatta – Acele –oKaçma. 7. Yedi Osmanlı saltanat sancağınSokakta, sıcaklığı hissediyorum. dan biri – Vücut yapısı – Çoğul birinci kişi adılı. 8. En gelişmiş röntgen Goller kaçırıyorum ama beni sonuna tekniği – İç Ege’de bir göl. 9. Cemiyet – Kimliği bilinmeyen gök cisimlerine verilen ad – İsim. 10. Dolaylı anlatım – Kimi çorbalara tat verkadar destekliyorlar. Beni kalpten, de1 2 3 4 5 mek için yapılan sos. 11. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum – Erkek – Tavlada üç sayısı. 12. Küçük sinek türü – Diyarbakır’ın bir rinden etkileyen bir birtaraftar grubuna 1 dümen kolu – Siyah renkli, odunu çok sert ilçesi. 13. Sandalı yürüten sahibiyiz. Maç 2-0, 3-0 olduğunda taraftropikal bölge ağacı. 14. Kız kardeş kocalarının birbirlerine göre adı – 1. 132 yıllık “Cami önü” tablosu geçtiğimiz günlerde on milyondan başlayan değerle artırmaya çıkarılan fotoğraftaki ressamımız – kemik. Sık gölüyaptığı ağ – İri nota – Köken bilimi – Balık yakalama tarın şova bayılıyorum. 2 15. Bir Kur’an’ı Kerim’in ilk suresi. 2. Osmanlılarda Müslüman olmayan

1. Rahmetli ünlü bir sunucumuz – Hükümdar, hakan – Adalet. 2. Selenyumun ırmak – Bir K sembolü A – İtalya’da İ İ A nota –İ Dört halife O devrinden sonra Müslümanların başına geçen sülale – Su. 3. Bir iliA L İ B U L A Ç M A R A D O miz - At üzerindeki oturmalık – Genç irisi. 4. Kuru soğuk – Hafif olmaİ D odun A için R kullanılan E İ1 metre L küpe A Heşit İölçüYbirimi A –T yan – Yakılacak Ağabey Sınıflama, İ (yöresel). M A 5. N Kur’an’Tda bir U sure T –A R Atasnif K – Lokanta. K O MİTHAT BAYRAK 6. Yağma, çapul – Acele – Kaçma. 7. Yedi Osmanlı saltanat sancağınİ –RÇoğul İ birinci S kişi M A Tröntgen L dan biri –AVücut yapısı adılı. İ8. EnRgelişmiş tekniği A –Tİç Ege’de İ bir göl. O 9.MCemiyet U R– KimliğiLbilinmeyen R gök E cisimJ İ lerine verilen ad – İsim. 10. Dolaylı anlatım – Kimi çorbalara tat verO C A K L A H İ K A A T mek için yapılan sos. 11. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum – A – Tavlada L A üçTsayısı. E 12. N Küçük N A türü S A A Lbir Erkek bir sinek – Diyarbakır’ın sert T T Oilçesi. 13.OSandalı R yürüten T dümen E S koluİ – Siyah R renkli, K odunu E Bçok U tropikal bölge ağacı. 14. Kız kardeş kocalarının birbirlerine göre adı – B R İ YSık A J K R O A M A L Z gölü ağ – İri kemik. 15. Bir nota – Köken bilimi – Balık yakalama İ R A L iğnesi T – İEn kısa R zaman A M süresi. O L16. AKastamonu’nun İ D ilçesi A –DHadise, İ vaka – Lantanın sembolü- Gemi tamir havuzu. 17. Ok – Cemiyet O K R E A R A N P A L U Z E K toplantı yeri – Cami avlularında bulunan, ortasındaki fıskiyeden su K E M AakanHüzeri kubbeli havuz.18. Vilayet – Lider, önder – Sıcakİ birDiçecek R –A K İ MVoltamper (kısa) – Devletçe verilen fiyat. 19. Keçi yoluÖ – Zeybek Z E– Sazın N Ç en kalın teli – Acemi. 20. Soylu – Sinema filmlerinin kültür, eğitim O N T amacıyla İ toplandığı yer – Dahil - Uzaklık anlatır. K A M İpek kumaş türü Kaz dağlarının mitolojik adı

İklim bilimi

İlahiyatçı, sosyolog yazar (altta)

İletmek işi, ısı yayımı

Siyah renkli, iri üzüm

Kırmızı çiçekli bir süs bitkisi

İçilecek şey, meşrubat

Tümör

Hattat cilası

Mihrak

Lahza

Dünyanın uydusu

İşitme taşı

1

Arjantinli eski ünlü futbolcu Mikroskop camı

Yönetim

Din bilimi

Kutsal inanç, itikat

Türk müziğinde tempo

Sara hastalığı

Garson yardımcısı

Bir tür füze

Cetvel türü

Gözün renkli bölümü

Ayna

Kira

Takımlar grubu

Raca karısı

Omurga kemiği

Şerit perde

Film veya tiyatroyu yönetme

At üretme çiftliği

Binek hayvanı

8

9

Aylardan biri Cüzamlı

Roma’yı yakan imparator

Mercanada

Avrupa Birliği (kısa)

ABD Uzay Üssü

Bir renk

Elazığ’ın eski adı

Bir nota

5 6 7

8 seven bir yapıya sahip değilim. Evde yi sıklıkla dinlenirim. 9

ŞAMPIYONLAR LIGI SENIN 10

IÇIN NE ANLAMA GELIYOR? sezon Avrupa’da yoktuk. Gelecek sezon da Şampiyonlar Ligi’nde olma12 yacak olmamız gerçekten çok üzücü bir durum. Lille’de Şampiyonlar Ligi oyna13 ma duygusunu yaşadım. Bir kere o se14 viyelerde oynadığınız zaman her zaman oradan devam etmek istersiniz. Bizim 15 için talihsiz ve üzücü bir durum var.

OSMAN

11 Bu

6 16 7

8

3

Tütün kurutma sergisi

N

A D Sevinç, rahatlık ünlemi Büyük kara parçası, kıta

İmrenme

Anlamlı işaret

Küçük mağara

Dişi deve

Büyük sözlük

Kırmızı

Yankı

Evren, dünya

İ “Disk ..” (atletizm dalı) Yanlış

O H

K A H

At yavrusu Taşıt kaldıracı

İ Zeytinyağlı bir yemek

R

P

İ

Kötü Bir ilimiz

Ciddi olmayan, hoppa Kar ayakkabısı

Kiloamper (kısa)

Tanıtım etkinliği Kahramanlık

B E L

Mantık

H A V A İ

Kuzey Atlantik Paktı Peynir türü

G E N E L R

Eserdeki ana konu

K

İ

L

Camide namaza kalkmak için okunan ezan

S

Güreşte bir oyun Metal olmayan element

Bir nota

Özerklik

Yarı memnunluk anlatan ünlem

Tunus’un plakası Donuk renk

Ordu görevlisi

K A M E T

Ankara’nın ünlü halk oyunu

H

Yağmur geçirmez üstlük Voleybolda vuruş biçimi

Ç

İsyan eden

İ

Deniz suyunun yükselmesi Türk Malı (kısa)

M

İ

Mektup Mavi

Ç

Kilometre (kısa)

Dişi sığır

L

Tellürün sembolü

N A

9

14 D M İ

Kurtçuk

K S

P A T A

T

İ

Boğaziçi’nin simgesi çiçek

N

Sodyumun sembolü Yunanistan başkenti

Uçan bir böcek türü

Bir ilimiz

P

Bir organ›m›z

MEHMET fiEYHO

K›talardan biri

E

“‹nand›k”. “öyledir”

Öbür dünya

B E

Mekanik Fikir

17 E R Danimarka plaka işareti

A

Birdenbire Yiyece€i ortaklafla toplant›

A

Gözleri görmeyen Dolayl› anlat›m

D İ R İ M

S E R İ

Bir üst’ün emrinde çalışan

A

Zeybek Eski dilde “… Köybafl›” k›fl (BJK futbolcusu)

S

Kur'an'da bir sure ‹talya'n›n baflkenti

U

Ad Mütehass›s, kompetan

İ

Bir tür küçük zurna

A M A

Antalya’nın bir ilçesi

Gemi bar›na€›

A O

Bollafl›p genifllemek

Da€ selvisi

Mükâfat Yemin

K

Bir nota

Habefl soylusu

Denizden esen hafif rüzgâr

H U

Neodimin simgesi Hat›rlama

Gerçek

Bir fleyi yapmay› düflünme

N

İ M Derne€e ödenen para Garson yard›mc›s›

K

A Bizmutun simgesi Tecrübe

A E R O D

E S N E M E Çay›n etkili maddesi Sürekli

T E İ N

Ö D Ü L

A R A R

L İ M A N

N A

Dervifl selam›

Uyar›

Lüks gezinti teknesi Genifllik

10

11

12

13

14

15

M

R

İ

S

İ

N E K

İ

“… Sunal” (aktör)

İ

Dini tören Suçu ba€›fllama

Fiil Üye

Y A T

Hamur tahtas›

Fenerbahçeli bir futbolcu

A Y İ N

İ K A Z Evre, safha

Sanat

Altının sembolü

Sinir hastal›klar›

A S

Duyuru

Ülkemizin plaka işareti

G R

A U

Yumurtanın beyazı

ALİ BULAÇ

Ağızda çıkan yara, pamukçuk

Bir soru sözü

İ

L A R V A

N E K İ

Suçu bağışlama

A F

A N T

Yemin

M P

İ

Y

A

T

“Fatih …” (teknik direktör) Renkli papağan türü Oyuncunun sahnede yaptığı

İ

Komşu bir ülke Koca

I

Harcanan beden ve kafa gücü

E

Vesika

T E R İ M A R A

Zonguldak'›n bir ilçesi Aç›k elle vurulan tokat

Onbafl› ve çavufllara verilen ad

B

Endüstri Radyumun simgesi

S

Antalyasporlu bir futbolcu

E R A T

E F L A N İ

Temiz, namuslu Hususi

A K

Zarara girme tehlikesi

“... Kavur” (yönetmen) YoluylaKeçeden giden yorulmaz. yap›lm›fl

E D İ M

LSUDOKU A T A ÇÖZÜMLER‹ M F A Z İ Bütün

Söz dinleme, uyma

S ANAGRAM E N BULMACA İ T

A R T Yunanistan’ın plaka işareti

İ

A€r›'n›n bir ilçesi

Z E

A L

Boyun e€me

D

Ü

Y

A

İ

İ

D

E

A

A

L

M

İ

S

P

E

A

S

R

O

İ

R

H

P

N

A

R

G

A

Ş

A

R

Geometrik tahta lata

T E S

Bir nota

Ekonomi

16

Karfl›yaka Binek KARE BULMACA EndonezSpor Kulübü hayvan› M İ SAĞA R A Siirt'in(k›sa)ilçesi K S K ya'n›niflaretiplaka G Birbirlikaskeri A T SOLDAN Hüküm– daraKrema – Ebabil. 3. Lasta – Bir 1.et yeme€i Osman Hamdi Bey – Fatiha. 2. Reaya ba€l› olan halk Reçine Mal, ticaret S Hoflluk, – Şal. N D Radika E - Alan R 5.ENot –AKle Y– EsreA– – Ar O – Pi. T 4. Apaz – İİvecen eflyas› güzellik Bir otomobil Lityumun– Ki. 8. Ra – Is – Atalet. 6. Yalamuk – Ezani – Ofis. 7. Olağan – Amok Yap›m yar›fl› simgesi ilçesi Çavuflkuflu, Bolluk, Çelik çomak11.L Kolaçan. 9. Ermin – Lala. 10. Ney – Ava – Koy Mesnet Fa. İ M A L R A L L İ– Yem. İ –Adana hüthüt gürlük oyunu 12. Mert – Do – Tilavet. 13. Ev – Erim – Ada.Su14. Litre – RO – Bk. 15. At üretilen K›vr›ml› saç çiftlik – Boy Belgi, –M Mi. 17. İ Y İLOE - SFT– Sumela B– Lorta. U 16.KKeratin L –EFeribot ARakor K benimseme – Camadan. 18. Maraba – Asena – Onat. 19. Ala – Arifane – Ocak – Üstteki spor Kanun B A Rot. T 20.programc›s› M– Zade E –HOzanMİhya.E T Ş E Y H O Sa€lama YUKARIDAN AŞAĞIYA Azerbay‹liflkin Avusturcan'›n plaka Duygusal – Melik iflareti 2.Anlaml›Se –ADo – İLa –TEmeviler İ D 1.AOrhanT Boran R ya'n›niflaretipla–ka Hak. A iflaret, A– Ma.Z3. parola silâh Malatya – Eyer – Toraman. 4. Ayaz – Ağır – Ster – ‹lkelAka. 5. Nas – Eleme arac› Görevi yerine getirme ‹lk O yer Klasman – Restoran. 6. Talan – İvedi – Firar. 7. Akalem – Anatomi peygamber, E B İ Biz. L E K İ F A O R A– ilk insan 8. MR – Bafa. 9. DernekTayin–etmeUFO – Ad. 10. İma – Meyane. 11. Badire Se. 12. İvez – Lice. Kaputbezi 13. Yeke – Abanoz. 14. Bacanak – Tor – İ N –Omaca. AEr - M İ K A M E R İ K A N 15. Fa – Etimoloji – Olta – An. 16. Abana – Olay – La – Dok. 17. Do€ruca – Lokal – Şadırvan. 18. İl – ŞefBiraletimüzik – Çay – VA – Narh. 19. Patika – Efe K gizliceKötülü€üyapan –TirD İ R E K T T Bam – Toy. 20. Asil – Sinematek – İç – Ta.

A M M E

A S Y A

A R Ş Gazlar› inceleyen bilim dal› Bilgisayarda hata

N U R

E M R E Anonim Ortakl›k (k›sa)

Gö€ün en yüce kat›

E F E

Ş İ T A “… Belözo€lu” (FB futbolcusu)

20 U S

Başlangıcı belli olmayan zaman

Hayat, yaflam H›zl›

S K

Sanayi, endüstri

Kamu Antalyasporlu futbolcu

M İ H A N İ K İ

18 İ D 19 K

Bir nota

A M E N N A

O L 16

L

Avrupa'da bir ülke

T E R Z İ

E L

İ G 15 Dikilitaş

P

M A R K U S M E R K Elbise diker

A R T

N U G A

Y E T

T E

Takım (kısa)

S T

S K E T O

Maden tetkik Arama (kısa)

O M

K K K

N A M E

M E T İ

Atletizmde çıkış komutu

Kara Kuvvetleri Komutanlığı (kısa) Çevik

T A

Vücudun kemik çatısı

A S

Yardım parası

T A

fi‹FRE KEL‹ME

Yoğun kar yağışı

A S K E R

Büyük atardamar

Kemiklerin yuvarlak ucu

Uzaklık anlatır

İ

Özel gezinti gemisi

A N O R A K

S A R M A

T N

M A L

Değiş tokuş

Nişastalı bir bitki

Arka En az

Alttaki futbol yorumcusu

Bir nota

A R A K A İ

Fıstıklı, fındıklı çikolata Çin’in başkenti Zerdali, erik kurusu Deniz taşımacılığı türü

M U H T A R

Alt alta yazılmış şeylerin tümü

İ

Ev

E

Çare, deva

M E R

T E M A Akdeniz’ de bir ada ülke

O

Kalça kemiği

N A T O Yunanistan ile sınırımız olan ırmak

E S E M E

Geçirimsiz yağlı toprak

F

ÇÖZÜMLER

R E K L A M

T O K A T Bir meyve

Buğdayın olgunlaşmış içi

L A K

K E M

Umumi

İri taneli bezelye Fiyatı önceden belirli

A T M A Ses şiddeti birimi

T A Y

K A

E K O

DEDE KORKUT

ABD’de bir eyalet

A N A K A R A Yapma, etme

Karşıyaka Spor Kulübü (kısa) Ribonükleikasit (kısa)

Anlama kabiliyeti

2

İsim

Bayram

Firar etmek

Bir çeşit pelte

S A L A H A N Evlilik akdi

Hikâye kahramanı (orta resim)

Eskiden lise derecesindeki okulun adı

5

Y

Yabancı bir haber ajansı (kısa)

Su

Yelkenleri germe, gevşetme işi

Boyun eğme

Bir nota Rahmetli şampiyon güreşçimiz (üstte)

13

‹nfilak etmek

Çerkezlerin bir kolu

9

Müezzin

Radyumun sembolü

Çıngırak

7

H A Başıboş hayvan

Boru sesi

Güvercin

Selin getirdiği çamurlu kum

Emeller

Romanya’nın plaka işareti

8

18 Ocakta çıkan fırtına

Bir yağış şekli

7

Erzincan’ın bir ilçesi

Etki

Bunama

A

8

B L Allah’ın (cc) adlarından biri

Müstahkem mevki

5

A

Rey

Vilayet

6

D E Takımada Kocaman ve ağır kitle

Soluk borusu Yemeği, salatası yapılan bir sebze

3

M

4

Anlam, mana Otomobilde vitesleri ayarlayan alet

Berilyumun sembolü

10

4

12

Papağan türü

Ek

2

Gelecek, istikbal

1

KAÇIRDIĞIN GOLLERIN ARDINDAN GÖZYAŞI DA DÖKTÜĞÜN OLDU. Açıkçası bu sezon aklımda kalan en önemli anı gözyaşlarım. Birçok pozisyon kaçırdıktan sonra döktüğüm gözyaşlarından sonra insanların bana verdiği büyük destek unutulmaz bir

7

11

YUKARIDAN AfiA⁄IYA

4

GOLLERDEN SONRA NEDEN SECDE YAPIYORSUN? En son Karabükspor maçında gollerden sonra sevinç gösterisi yapıp Emre ile birlikte secdeye gittik. Bu tamamen Allah’a şükretmek amaçlıydı. Çünkü bize bu golleri veren Allah. Allah’ın önünde bu sebeple secde yaptık.

6

DÜNYA KUPASI’NDA FORMA GIYECEK 17 ARKADAŞLARINA MESAJIN NEDIR? Güzel bir Dünya Kupası olacak 18 iğnesi – En kısa zaman süresi. 16. Kastamonu’nun ilçesi – Hadise, Brezilya’da. Takım arkadaşlarım Emenike, halka verilen ad – Kaymak – Dağkırlangıcı. 3. 2000 kg.vaka yakın–gemi yükLantanın sembolü- Gemi tamir havuzu. 17. Ok – Cemiyet lerine değer biçmeye yarayan kitle ölçü birimi – toplantı Salata bitkisi –Cami 3 yeri –NEYE avlularında bulunan, ortasındaki fıskiyeden su FORMUNU BORÇLUSUN? Kuyt, Bruno Alves, Webo, Raul Meireles’e 19 Utanma duygusu – 3,14 sayısı. 4. Avuç (halk ağzı) – Saha Aceleci – havuz.18. Vilayet – Lider, önder – Sıcak bir içecek – akan –üzeri kubbeli Hindistan’da dokunan kumaş türü. 5. Kısa yazı – Güreşte bir oyun – – Devletçe Her maçta yüzde yüzümü başarılar diliyorum. Umarım en iyisini orVoltamper (kısa) verilen fiyat. 19. Keçisahaya yolu – Zeybekyan– Sazın 4 Arap alfabesinde bir ünsüzün dar, düz ve kısa okunacağını en kalıngösteren teli – Acemi. 20. Soylu – Sinema filmlerinin kültür, eğitim 20 için oynuyorum. Ama bu futbol. taya koyarlar. Yolları açık olsun. işaret – Tembellik. 6. Çam ağacının reçineli kabuğu sıtmak – Güneşin batışınamacıyla toplandığı yer – Dahil - Uzaklık anlatır. da 12’yi gösterecek biçimde ayarlanan saat – Büro. 7. Alışılmış olan, 5 Bunu her zaman başaramıyorsunuz. normal – Malezya halkına özgü öldürücü delilik – Bir bağlaç. 8. Radyumun sembolü – Sahip – Sezdirmeden çevreyi kontrol etme. olan 9. Önemli sizin sahada en iyi per- RAKIBINIZ GALATASARAY’IN BREZILYALI OYUNKakım veya as denilen bir kürk hayvanı – Şehzade eğitmeni. 10. 6 göstermek için mücadele et- CUSU MELO HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUN? Üflemeli çalgı – Afrika’ da yetişen karabiber ağacıformansı – Küçük körfez – SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ Hayvan yiyeceği. 11.Dayanak – Bir nota. 12. Cesur, yürekli –ÇÖZÜMLER Bir nota – menizdir. Maç içerisinde çok önemli Herkesin kendi yapısı, kendi karakteri var7 Kur’an’ı güzel bir sesle usulüne göre okuma. 13. Hane – Menzil – Etrafı su ile çevrili kara. 14. Sıvı hacim ölçüsü – Romanya’nın işareti – golplakapozisyonlarını kaçırabiliyorum ama dır. Sonuna kadar saygı duyuyorum. KimBerkelyumun sembolü. 15. Uluslar arası Çalışma Örgütü – 8 ders alarak daha iyi perseyi olumsuz şekilde eleştiremem. Ayrıca hatalarımdan Finlandiya’nın plaka işareti – Trabzon’da ki tarihi manastır – Ayakkabı kalıbının çapı. 16. Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oynadığı futbolu, sahada gösterdiği performans ortaya koymak için sürekli çaoluşturan proteinli madde – Araba vapuru – Bir nota. 17. Boruları 9 döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası –lışıyorum. Uzunluk – Çapraz Her maç kendime bir hedef formansı son derece beğeniyorum. Futbol düğmeli, sırma işlemeli kısa yelek. 18. Toprağı işleyerek ürüne ortak açısından takdir ettiğim bir oyuncu. Kişiliği 10 belirlerim. Maça hazırlanmak için önolan işçi – Göktürkler’e yol gösteren kurt – Düzgün, düzenli. 19. Görme engelli – Yiyeceği ortaklaşa toplantı – Aylardan biri – Otomobillerde OSMAN HAMDİ BEY yapamam. ve karakteri hakkında yorum celikle erken yatarım. Dışarıda gezmedireksiyon ile tekerlekler arasındaki demir. 20. Mızrapla çalınan telli

9

TEKLIFLER ALDIĞIN VE AYRILACAĞIN KONUŞULUYOR... Neler olacağını göreceğiz. Şu anda Fenerbahçe ile kontratım var. Benim ge-

FRANSA’DAN GELIP MÜSLÜMAN BIR ÜLKEDE YAŞAMAK NASIL BIR DUYGU? Türkiye’de dinimi rahatlıkla yaşayabilirim. Fransa’ya kıyasla beni çok mutlu eden bir durum tabii ki. Camiye istediğiniz zaman gidebiliyorsunuz. Her yerde cami var. Ezan sesini her yerde duyabiliyoruz. Burada çok sevildiğimin farkındayım. Ben de Türkiye’yi çok seviyorum. Burada yaşamaktan keyif alıyorum. Türkiye’de olmaktan hiçbir zaman pişmanlık duymadım.

5

3

andı. Uzun zamandır gol atamıyordum ve pozisyonlar kaçırınca yaşadığım hayal kırıklığından dolayı dışa vurumum gözyaşları şeklinde oldu.

bir çalgı – Oğul – Halk şairi – Güçlendirme, geliştirme.

ŞAMPIYONLUĞU BAŞKAN AZIZ YILDIRIM’A HEDIYE ETMENIZIN SEBEBI NEYDI? Başkanımızın 3 Temmuz’dan beri sıkıntılı, kötü günler, geceler yaşadığını biliyoruz. Tüm bunlara rağmen onun çok güçlü bir insan olduğunu düşünüyorum. Hâlâ o dimdik ayakta. Cezaevindeyken bile her zaman bizimle olduğunu hissettirdi. Cezaevinden çıktıktan sonra da her zaman destek oldu. Sahaya odaklanmamızı sağladı. ‘Endişelenmeyin, beni düşünmeyin, her zaman sizin yanınızda olacağım.’ dedi. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir insan. İnşallah cezaevine girmez ve cezasının devamını çekmek zorunda kalmaz. Onun olabildiği kadar, yaşayabildiği, ömrü yettiği kadar Fenerbahçe başkanı olarak kalmasını arzu ediyorum. Beraber yolumuza devam etmek istiyoruz. Şampiyonluğu kazandıktan sonra sadece ona sarılmak, onunla beraber yaşamak istedim. Çünkü o, bu sevinci hak ediyor.

4

2

6

-

leceğimi, hepimizin geleceğini Allah bilebilir. Ne kadar kalacağımızı Allah bilir. Sezon sonunda neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

3

1

SOLDAN SA⁄A

ERHAN GÜVEN İSTANBUL Rakiplerine karşı son derece centilmen. Hakemlerle tartışmaya girmiyor. Arkadaşları ve teknik heyetin tümüyle arası iyi. Sadece Fenerbahçeliler değil, diğer takımların taraftarları da ona hayran. Oldukça sempatik. Maçlardan önce ellerini açıp dua ediyor, ağları havalandırdıktan sonra secdeye kapanıyor. Fenerbahçe’nin Senegalli Müslüman yıldızı Musa Sow, Türkiye’de oynamaktan, ezan sesini duymaktan büyük keyif alıyor. Sarı-Lacivertlilerin 19. şampiyonluğu ise yetenekli futbolcunun yüzünü güldürüyor. Sow, sezonun hikâyesini şöyle anlatıyor:

2

KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Osman Hamdi Bey – Fatiha. 2. Reaya – Krema – Ebabil. 3. Lasta – Radika – Ar – Pi. 4. Apaz - Alan – İvecen – Şal. 5. Not – Kle – Esre – Atalet. 6. Yalamuk – Ezani – Ofis. 7. Olağan – Amok – Ki. 8. Ra – Is – Kolaçan. 9. Ermin – Lala. 10. Ney – Ava – Koy – Yem. 11. Mesnet – Fa. 12. Mert – Do – Tilavet. 13. Ev – Erim – Ada. 14. Litre – RO – Bk. 15.

kal›n kumafl

K

Dünyan›n uydusu

Ö M E R MARKUS MERK

PETEK BULMACA Bir renk Küçük A 2.ma€ara A 3.Z Paspal. A M İ 5. Kezzap. 6. Mihnet. 7. 1. Harran. fiakrak. 4. Aydede. tak›m›n Leflker. 8. Replik. 9. Edepli.Birgözde 10. Peltek. 11. Tortum. 12. Razmol. 13. A B14. Salpak. İ Y 15.EAlatl›. S 17. Zemzem. 18. Teksir. 19. oyuncusu Karkas. 16. A Putrel. ‹skete. 20. Melali.At›n eflkin 21. Kaplan. 22. Yazman. 23. Rikkat. 24. Etkili. 25. L A26. T›knaz. N yürüyüflü27. Kaynar. L İ 28.N K 29. Alisin. 30. Setliç. Tekmil. Kasnak. En fazla

SÖZCÜK AVI

Aşağ k

SÖZCÜK AVI Dünyanın bir yazı bir kışı vardır / Her yolun bir sonu bir başı vardır / DgözyaşıÜvardırN Y A N Her aşkın sonunda

I

N

B T AMBO

SÖZCÜK MERDİVENİ Y A E D İ K KEBİR - KABİR - KABİN - KABAN - YABAN - YALAN - YALAK

R

O

SARMAL BULMACA İ İ R A P S İ İÇE DOĞRU Kalay – Ablak – Akit – İrkilme – Ziganalar – Amade – Sinara – Kavara – Bakan – Abani – Metan – Ozalit – Siren – Eşme – Lakap – Asma – D E V R A N T Çalakalem – Ekran. DIŞA DOĞRU Nar – Keme – Lak – Alaçam – Sapa – Kalem – Şener – İstila – Zona – A A R D I A R Temin – Abana – Kabara – Vakar – Ani – Seda – Maral – Ana – Gizemli – Kritik – Ak – Albay – Alak.

R

L

M

R

Y

N

O

M

L

A Z BUNGU R Y CEYLA N I ÇAML N I DEVRA K U

İ

S

B

İ

R

A

T

N

E

E

P

E

R

O

S

O

N

N

C

U

A

S

R

B

L

A

A

U

L

U

R

O

A

Ş

H

İ

T

T

E

B

Ş A


19 SPOR

23 - 29 MAYIS 2014 ZAMAN FRANCE

Arda, Türk futbolunun gururu oldu İspanya’da 18 sene sonra 10. şampiyonluğuna ulaşan Atletico Madrid’de büyük sevinç yaşanıyor. Kupanın müzeye taşınmasında büyük pay sahibi olan Arda Turan, tarih sayfalarına çoktan girdi. Millî futbolcumuz, Real Madrid ile oynanacak Devler Ligi finalinde başarıya ulaşırsa Yıldıray, Hamit, İlkay ve Nuri’yi de geride bırakacak.

-

İspanya şampiyonu Atletico Madrid’de coşku hâkim. La Liga’nın 38. ve son haftasında, önceki gün Barcelona deplasmanından 1-1’lik beraberlikle dönen ve 18 yıl aradan sonra 10. zaferini elde eden Kırmızı-Beyazlılar, zaferini doyasıya kutladı. Millî futbolcumuz Arda Tu-

ran ve arkadaşları, Neptün Meydanı’nda taraftarıyla kucaklaştı. Vicente Calderon Stadı’ndan yola çıkan kafile, üstü açık araçla şehri turladı. Tezahüratlar eşliğinde alana giren takım otobüsünde yer alan yıldızlar, isimleriyle Neptün Anıtı’nın önündeki sahneye davet edildi. Sırtında

Ay-Yıldızlı bayrağımızı taşıyan Arda’nın adı anonslandığında Tarkan’ın ‘Şımarık’ şarkısı çaldı. Nou Camp’taki mücadelenin akabindeki sevinç gösterisinde bayrağımızı dalgalandıran Arda yine büyük gurur yaşadı. Bu neşeli atmosfere rağmen 98 bin Katalan seyircinin önünde çıktığı maçın 23. dakikasında Cesc Fabregas’ın darbesiyle sakatlanan ünlü futbolcuda buruk bir mutluluk mevcut. Problemli kasık bölgesine yine darbe alan yetenekli ismin, 24 Mayıs’ta, Real Madrid ile yapacakları Şampiyonlar Ligi finaline yetiştirilmesinin çok zor olduğu bildirildi. Arda Turan’a yönelik, “Ona bir bakışta âşık oldum.” cümlesi hafızalardaki yerini koruyan Arjantinli teknik adam Diego Simeone, öğrencisini teselli etti. 27 yaşındaki tecrübenin hemen iyileşmesini ve Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Devler Ligi sınavında takıma katılmasını dileyen deneyimli hocanın, talebesine sarılması dikkatlerden kaçmadı. İspanyol basını ise sezon boyunca özveriyle çalışan Arda’nın ekipte önemli bir yerinin bulunduğuna dikkat çekti. Bitiş düdüğüyle beraber Türk bayrağıyla tur atan Atletico Madrid’in Brezilyalı sol beki ve Arda’nın yakın dostu Filipe Luis de halkımızın gönlünü kazandı. İspanya’da şampiyonluğu Real Madrid formasıyla tadan Hamit Altıntop ve Nuri Şahin’in ardından aynı başarıyı yakalayan üçüncü, Türkiye’de yetişip bu noktaya tırmanan ilk Türk apoletini göğsüne takan Arda Turan, çıtayı yükseltti. La Liga tarihindeki en zorlu şampiyonluklardan birine ulaştıklarını vurgulayan Ay-Yıldızlı futbolcumuz, Lionel Messi’li Barça ve Cristiano Ronaldo’lu R. Madrid’i geçtiklerini hatırlattı. Galatasaray’dan Atletico Madrid’e 3 yıl önce transferi gerçekleştiğinde bugünlerin hayal olmadığını söylediğini anımsatan Arda, kendisini destekleyenlere teşekkürlerini sundu.

Ligin son haftasında Antalyaspor ile karşılaşacak Trabzonspor hazırlıklarını sürdürüyor.

Malouda’dan ‘bedelsiz gönderin’ talebi

-

Sezon başında bedelsiz geldiğini hatırlatan yıldız oyuncunun, “Aynı şekilde de gitmek istiyorum. Trabzonspor’u hep güzel hatırlayacağım.” dediği öğrenildi. Yönetimin ise Malouda ile son bir kez daha görüşeceği ve ekonomik konularda anlaşılması durumunda teklife ‘evet’ cevabını vereceği belirtildi. Bordo-Mavililerde izin alarak ülkesine giden Marc Janko’ya da ‘Kendine kulüp bul’ çağrısı yapıldı. Ülkesinin basınına değerlendirmede bulunan Avusturyalı forvet, “Uzun zamandır oynamıyorum. Bu nedenle ayrılmam konusunda bir sorun çıkarılacağını sanmıyorum.” ifadelerini kullandı. Öte yandan, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Olcan Adın ve Onur Recep Kıvrak başta olmak üzere birçok futbolcunun adının transfer dedikodularına karışmasına tepki gösterdi. Hacıosmanoğlu, şunları kaydetti: “Biz istemedikten sonra kimse bu takımdan gidemez. Kadronun üstüne gerekli takviyeleri yapıp, hedefe daha sağlam adımlarla yürümek istiyoruz.”


Mandayı en güzel kim boyar yarışması! -

Bugüne kadar ‘vücut süsleme’, ‘baş parmak dövüştürme’, ‘en yaratıcı bıyık uzatma’ gibi ilginç yarışmalar duymuştuk. Çin’in Yunnan bölgesinde yer alan Jiangcheng kasabasında manda boyama yarışması düzenlendi. 8 ülkeden gelen sanatçılar, mandayı en güzel şekilde boyamak için ter döktü. Rengarenk boyalarla mandaların vücutlarına değişik şekiller çizen artistlerin amacı birinci olup, 16 bin dolarlık ödülü almaktı.

PAKISTANLI KIZIN PORTRESI, 82 BIN DOLARA SATILDI Pakistan’da kız çocuklarının eğitimi için verdiği destekten dolayı Taliban tarafından başından vurulan Malala Yusufzai’nin portresi, 82 bin dolara (165 bin lira) alıcı buldu. BM’de yaptığı konuşma ile dünya gündemine oturan Yusufzai’nin yağlıboya portresi, New York’ta bir açık artırmada satıldı. Portre geçtiğimiz yıl İngiliz ressam Jonathan Yeo tarafından çizilmişti.

Bu konserin starları rock’çı robotlar -

Rusya’nın başkenti Moskova ‘Uluslararası İnteraktif Gösteri Sergisi ‘Robot Balosu’na ev sahipliği yapıyor. Dünyanın farklı ülkelerinden 40’tan fazla robotun bir araya geldiği serginin ziyaretçilerini ise her gün bir başka sürpriz bekliyor. Paul adlı ressam robot, misafirlerin portresini çizerken, öğretmen robotlar Puşkin edebiyatı dersini anlatıyor. Dün ise rock’çı robot grubu ‘Compessorhead’in konseri vardı. Sahnede tıpkı bir rock star gibi duran robotlar, bir taraftan gitar çalıp bir taraftan şarkı söylediler. Almanya, İngiltere, ABD, Rusya’dan robotların bir araya geldiği sergi, 15 Mayıs-15 Haziran tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

Türkiye’de ‘döner’, Kuzey Kore’de ‘milsam’ -

Kuzey Kore’de son zamanlarda ‘milsam’ adı altında ‘döner’ furyası esiyor.Kuzey Kore’de son zamanlarda döner furyasının esmesi Kuzey Kore Merkez Kanalı’na da yansıdı. Kuzey Korelilerin ‘milsam’ (Korece, un sarma) adını verdiği dönerler, fabrikalarda toplu şekillerde üretiliyor, ve ülkedeki döner satış noktalarına dağıtılıyor. Genelde tavuk etini tercih eden Koreliler, dürümün içine ise kendilerine has turşu ve sebzeleri koyuyorlar.

HAFTANIN UYGULAMASI:

CLASSDOJO

Eğitimciler için geliştirilmiş olan ClassDojo öğrencilerin sınıf içindeki davranışlarını değerlendiren bir uygulama. Basit ve renkli bir ara yüze sahip olan ClassDojo’da yapılan değerlendirmeler anında velilerle de paylaşılabiliyor. Ücretsiz olan uygulama Apple App Store veya Google Play Store’dan indirilebilir.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.