Rmz _n°321

Page 1

Akıllı telefonlara Ramazan uygulamaları

s08

s04 Çocuklara Ramazan’ı yaşatın

Ramazan günleri, oruç tutmanın heyecanı, iftar davetleri, teravih namazları ve sahuruyla çocukluğun en güzel hatıralarının saklandığı zaman dilimidir. Bu manevi günleri çocuk terbiyesi için kullanmak mümkün.

İftar vaktinde minareden yükselen ezana ve sıcak bir pideye hasret binlerce Avrupalı Türk, bugünlerde aynı tadı bulamasa da teknolojinin nimetlerinden yararlanarak özlemlerini gidermeye çalışıyor.

s06 Teravih namazı, kalp krizinden koruyor İftardan belli bir süre sonra yapılan egzersizler hem kilo almayı engelliyor hem de kan dolaşımını artırarak kalbin güçlenmesine yardımcı oluyor. Müslümanları manevi açıdan besleyen teravih, uzmanlara göre bedeni açıdan da vücudun sağlıklı kalması için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.

FRANSA’DA

RAMAZAN TELAŞI -

Fransa’da yaşayan Türkler on bir ayın sultanı mübarek Ramazan için günler öncesinden hazırlanmaya başladı. Gelecek misafirler için evler temizlendi, en güzel yemek takımları çıkarıldı. VEDAT BULUT’UN HABERI SAYFA 05’TE

ramazanözel

ZAMAN FRANCE GAZETESİ’NİN ÜCRETSİZ RAMAZAN İLAVESİDİR. 27 HAZİRAN - 3 TEMMUZ 2014

Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz? -

Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, sahur, iftar ve ara öğünlerin bütün besin gruplarını dengeli bir şekilde içermesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. SAYFA 07’DE

Ömür Akkor’un Zaman France için özel hazırladığı yemek tarifleri sayfa 5’te


Kürsü

B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

haftanın Duası

Ya Rabbenâ! Peygamberler silsilesinin biricik kumandanı Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi ve sellem), nezih aile fertlerine, tertemiz, pırıl pırıl ashabı-ı güzînine bir kere daha salât ü selam ediyor, dualarımızı salih kullarının duaları gibi kabul etmeni diliyoruz! Ne olur, ümitlerimizde bizi haybet ve hüsrana uğratma! Âmin!

{{

Sözün Özü

O orda yalnız, onlar da ayrı bir yerde Kur’an’sız yaşamışlardır. İşte insanımız, böyle karanlık bir dönemden kurtulmak üzeredir. İnşallah bir gün gelecek bu gariplik tamamen bitecek ve insanlık yeniden Kur’an’la buluşacaktır.

İkindi Sohbetleri

his dünyası

Gönüllerde Yeşeren Bahar Gün dönüp her tarafta Sûr sesi duyulunca, Fecrin ışık ordusu dört bir yana ulaştı. Bin bir tedâiyle eski günleri anınca; Hülyâlarım coştu, coştu ve bendini aştı. Bir nûr tûfanıyla her yer ışığa büründü; Ayrıldı birbirinden hak-bâtıl ve kara-ak. Ağardı ufuk, altın saçlı bahar göründü, Bütün yamaçlar gül, nergis, papatya ve zambak...

Gelin odasına benzeyen gül yuvasından, Esip her tarafa gül râyihaları sindi; Bu zebercet iklimin, suyundan, havasından, Duygularımız coştu, gönüller deme geldi. *** Burada her gün bülbüller öter, güller açar, Gonca gamzeler çakar, gamze yürekler deler.. Renkler dalga dalga gözlere güzellik saçar Ve aralanır öteleri örten perdeler.

Yaslı dudaklar, lâle yanaklarına döndü.. Coştu bülbüller, nağmeleri her yanı sardı. M. Fethullah Gülen Hasretle yanan sînelerin hasreti söndü.. Bu bahar, gönüllerde yeşeren bir bahardı.

Rabb’le münasebetin dereceleri

K

ur’an-ı Kerim’de buyrulan “Ey insanlar, siz içinizdeki şeyleri açığa vursanız da gizleseniz de Allah sizi onlardan dolayı hesaba çeker.” (Bakara, 2/284) ayetinin nesholunduğuna ve hükmünün kaldırıldığına dair rivayetler var. Genel olarak düşündüğümüzde görürüz ki, bu bir seviye meselesidir. Bazı insanlar vardır ki, içlerinden bir şey geçmekle sorumlu olmayabilirler. Fakat belli bir seviyeye göre Rabb’imizle münasebet içinde bulunan birisi, gözlerinin içine yabancı bir hayal girmemesine azmetmiş bir insan, o türlü fena şeyleri tahayyül ederse (hayalinden geçirirse) zihnini, aklını kirlettiğinden dolayı muâheze olabilir (hesaba çekilebilir). Hangi seviyede Rabb’imizle münasebet kurabilmişsek, hal,

tavır, fiil ve hatta fikirlerimiz de o seviyeye göre muameleye tabi tutulacaktır. Bazı has kulların akıllarından geçen nâhoş şeyler bile Allah’a karşı saygısızlık sayılır. Evet, bunlar seviye meselesidir. Şimdi bir kul belli bir seviyede böyle davranmak gereği duyuyorsa, Rabb’imizle bu ölçüde münasebet içindeyse, kendi tavırları itibarıyla aşağı seviyeye inemez. Birisini çavuş yapsalar; o da “Ben çavuşluk yapmam, nefer olacağım.” derse, onu neferliğin de altına atarlar. Cenâb-ı Allah, bir kulunu nereye çıkarmışsa o kulun ona göre davranması gerekir.

Bundan dolayı, Üstad da bir yerde diyor ki; “Bu ihlâs kulesinden düşerseniz derin bir çukura düşmek ihtimali var.” Kişi, Allah’ın lütufları ve ihsanları ile belli bir noktaya ulaştırılmışsa, o noktanın hakkını vermediği zaman düz insanlar seviyesinde kalmaz, çok daha derin bir kuyuya düşer. Mesela, birisi vardır; aklına gelse ve yel gibi geçse: “Şu ana kadar vatana millete hizmet dedim, koşturdum; çok sıkıntı çektim; acaba bıraksam…” Bunu telaffuz etmek bir yana hayalinden bile geçirse onun için ciddi bir sükûttur. Tavrını buna göre ayarlaması lazım. Ama birisi de var ki kapıda, koridorda dolaşıyor. Vatan uğrunda çalışmak, millete faydalı olmak için koşturmak, kendisi için değil insanlar için yaşamak... bunların manasını bile anlamaz, dolayısıyla bu türlü düşüncelerden sorumlu olmaz. Mazhariyetin ölçüsünde kapının önünde değilsin, koridorda değilsin, salonda değilsin, harem odasındasın, yatağın ucundasın. Sultan sana muamele yaparken ona göre yapar.

Rabb’imize 1 Dua, karşı yapıla sırlı bir

ubûdiyettir. Dua, insanın îhlas ve samimiyetle Rabb’isine yönelip O’ndan bir şeyler dilemesi hâlidir. ederken, evvelâ 2 Dua Cenâb-ı Hakk’ın kabul

edeceğine gönülden inanarak ve ciddî bir itminan içinde dua edilmelidir.

mutlaka insanların 3 Allah sesini duyar ama onlar, bazen yanlış şeyler isterler, Allah da istedikleri şeyi vermeyip haklarında daha hayırlı olanı lütfeder.

En halis kulluk:

DUA D

ua, Rabb’imize karşı yapılan çok sırlı, gizli ve kudsî bir ubûdiyettir. Evet, o, en hâlis bir kulluk tavrıdır. Dua, insanın ihlâs ve samimiyetle Rabb’isine yönelip O’ndan bir şeyler dilemesi hâlidir. Kur’ân-ı Kerim, “Kullarım Beni senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim.” (Bakara, 2/186); “Bana dua edin ki size icabet edeyim.” (Mü’min, 40/60); “Duanız olmazsa Allah indinde ne ifade edersiniz ki!” (Furkân, 25/77) … gibi âyet-i kerimelerle duanın ehemmiyetini dile getirmektedir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) de ümmetine, dua etmeleri mevzuunda sık sık tavsiyelerde bulunur ve kendisi de hayatı boyunca yaptığı mübarek dualarla, ondan hiç dûr olmaz. Hatta Peygamber Efendimiz’in yaptığı dualara bakıldığında O’na “O, bir dua adamıdır.” demek de mümkündür. Bu kadar tahşidatla anlatılan dua, mü’minin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Dua ile Rabb’ine ellerini kaldıran bir kul, âdeta O’na şöyle demektedir: Esbap bütün bütün sukût edebilir. Tabiattaki hâdiselerin hiçbir tesiri olmayabilir.. ve kimse bana el uzatıp, dertlerime derman olmayabilir. Ben her zaman sesimi duyan, soluklarımı işiten ve bana şah damarından daha yakın olduğunu ihtarla bana yakınlığını hatırlatan, sonra da duama icabet edeceğini vaad eden ve vaad ettiği şeyleri yapmaya gücü yeten, söz verip de ne yapayım gücüm yetmedi demeyen, O Yüceler Yücesi Zât’a ellerimi kaldırdım ve O’na dua ediyorum.” Kul, duasıyla, görmese bile, âsârıyla gördüğü Allah’a O’na hitap edecek kadar bir kurbet hissiyle yönelir. Biz, güneşe uzak olduğumuz gibi O’ndan da uzak olabiliriz. Ancak O, tıpkı güneş gibi rahmetinin şualarıyla her zaman başımızı okşamakta, her hâlimize nigehbân bulunmakta ve Kendisi’ne açılan elleri boş çevirmemektedir. Evet, O, kuluna kendi anne ve babasından daha şefkatlidir. Allah Resûlü bu hakikati etrafındaki sahabilerine şöyle bir tabloyu göstererek anlatmaktadır: Bir savaş sonrası esirler arasında çocuğunu arayan bir kadın, çocuğunu bulmak için sağa sola koşuşturup durmaktadır; koşturup durmakta ve kendi çocuğu diye bazı çocukları alıp bağrına basmaktadır. Kendi çocuğu olmadığını görünce onu da bırakıp aramasını sürdürmektedir. Arayan bulur fehvâsınca nihayet o da çocuğunu bulur, onu bağrına basar ve koklamaya durur. İşte o esnada Allah Resûlü, sahabilerine bu tabloyu gösterir ve “Şu anneyi görüyor musunuz? O, bağrına bastığı bu çocuğunu hiç

Cehennem’e atar mı?” der. Ashab cevaben, “Atmaz yâ Resûlallah.” derler. Bunun üzerine Allah Resûlü de, “Allah kullarına karşı o anneden daha merhametlidir.” buyurur.

NASIL DUA ETMELIYIZ?

Dua ederken, evvelâ Cenâb-ı Hakk’ın kabul edeceğine gönülden inanarak ve ciddî bir itminan içinde dua edilmelidir. “Olsa da olur, olmasa da olur” veya “Falan şeyi bana verir misin yâ Rabbi?” şeklinde dua edilmemelidir. Çünkü Allah’ın hazinesi çok geniştir ve O’nun her şeye gücü yeter. İsterse bir an ve bir lahzada gedayı sultan eder. Onun için dua ederken himmetler âlî tutulmalı ve O’ndan yüce şeyler talep edilmelidir. Meselâ, Allah’tan Cennet yerine Firdevs istenmelidir. İşte bu şekilde dua etmeyi bize Allah Resûlü öğretmektedir. Sâniyen, biz, istediğimiz şeyleri yerine getirir diye Allah’ın kudret ve kuvvetini kabul ediyoruz. Yine biz, “Cennet gibi bir âlemi hazırlamasına O’nun gücü yeter.” diyor ve O’ndan Cennet’i istiyoruz. Bu, sadece dua etmek ve birine hâlimizi arz etmek değildir, bu, derin bir arzuhâl ve bu arzuhâl içinde Cenâb-ı Hakk’ın bütün evsâf-ı kemaliyesi ve esmâ-i hüsnâsıyla ifade edilmesi demektir. İşte böyle bir dua, hâlis bir ubûdiyettir ve kat’iyen reddedilmez. Ayrıca dua ederken insan gevşek durmamalı, özenerek dua etmelidir. Hani camilerin önünde dilencilik yapan insanlar vardır; onlar, bazen öyle içli laflar ederler, öyle gönülden isterler ki, insan mutlaka onlara bir şey verme zaruretini hisseder. İşte bizler de kul olarak Rabb’imize öyle yalvarmalıyız ki, bu yalvarışlar Rabb’in rahmetini ihtizaza getirsin. Bazı insanlar, yapmış oldukları bu içli yalvarışlarla kurtulmuşlardır. Meselâ, birisi aşkla coşunca, “Yâ Rabbi! Kendimi biliyorum. Ben bu amelimle Cennet’e zor girerim ama Sen lütfedersen olur. Beni Cehennem’e de koysan, Sana öyle tutkunum ki, ben oradakilere de hep Seni anlatırım!” Bir başka Hak âşığı ise şöyle der: “Yâ Rabbi! Ben Sana baktım, bir de kendime baktım. Bana günahlar yakışmıyor ama Sana af öyle yakışıyor ki!” Evet, bu tür yürekten ifadeler rahmeti ihtizaza getirir ve Cenâb-ı Hak da Kendi’ne yakışanı yaparak bu duaları onların affına vesile kılar. Duada böyle hâlis bir ubûdiyet ruhundan ötürüdür ki, insanlar, hiçbir zaman duadan dûr olmamalıdırlar. Allah mutlaka insanların sesini duyar ama onlar, bazen yanlış şeyler isterler, Allah da o istedikleri şeyi vermeyip haklarında daha hayırlı olanı lütfeder. Bediüzzaman’ın ifadesiyle kul, bir erkek evlâdı ister, Allah ona Hz. Meryem gibi onun için daha hayırlı olacak bir kız evlâdı verir. Evet, İmrân ve hanımı Allah’tan bir erkek evlâdı istemişlerdi. Allah, onlara Hz. Meryem’i vermişti. Hz. Meryem, beşaltı asır insanlığın yarısına yakınını tenvir edebilecek büyük bir hakikati içinde mayalamış ve Hz. Mesih’i dünyaya getirmişti.


2 7 H A Z İ R A N - 3 T E M M U Z 2 0 1 4 ZAMAN FRANCE

AhmedŞahin

Ramazan’da zekat ve fitre mükellefiyetimiz üzerine...

ramazanözel 03

Herkes Kur’an’dan kendine bir mesaj almaya çalışmalı

-

Sakince bir kafa ile düşündüğümüzde görüyoruz ki, yüce İslam, mensuplarını, yalnız kendi nefsini düşünen bencil kimse olmaktan çıkarıyor, çevresindeki yoksul kardeşlerini de düşünen sosyal insan haline getiriyor. Bu sebeple içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan’da durumu müsait olan Müslümanlara yüce İslam uyarısını şöyle yapıyor ve diyor ki: -Sen nisaba malik zengin bir Müslüman’sın. Öyle ise sahip olduğun servetin zekatını ihtiyaç içinde olan çevrendeki yoksullara vermeli, böylece yoksulların senin servetin içindeki haklarını ödeyip borçtan kurtulmalısın. Sadece zekatını vermekle de kalmayıp ailenin her bir ferdi adına birer fitre de vermelisin. Çünkü aile bireyleri adına fitre vermen de vacip derecesinde bir mükellefiyettir. Hem bunları yoksula verirken onlara minnet de etmemeli, hatta alıp da seni borçtan kurtardıkları için yoksula minnet duymalı, teşekkür ihtiyacı hissetmelisin. Evet, İslam zengin Müslüman’a mükellefiyetlerini böyle hatırlatırken vereceği bu zekat ve fitreyi kimlere verip kimlere veremeyeceğini de açıklıyor ve bunu da şöyle ifade ediyor: -Müslüman’ın çevresindeki ihtiyaç sahiplerinden bazıları kendi yakın akrabaları olabilir. Bu yakın akrabaları ayırmaya ihtiyaç vardır. Çünkü yakın akrabaya zekat, fitre verilmez. Verirse sanki bir cebinden çıkarıp öbür cebine koymuş gibi olur. Öyle ise kimlere zekat, fitre verilir, kimlere verilmez bunların da bilinmesi gerekir. Zira yakın akrabalar, zenginin kendi aile bireyleri sayılırlar. Onları zekatla, fitreyle değil de servetin kendisiyle desteklemeli, nafaka hakkı olan aile bireyleri olarak kabul etmelidirler. Bu sebeple yakın akrabalardan sayılan: -Anneye, babaya, dedeye, nineye, oğullara, kızlara, bunların çocukları olan torunlara zekat ve fitre verilmez. Çünkü bunlar zekat verenin yabancısı değil, ailenin sanki ortağıdırlar. Bu kadar yakın olanlar zekatla, fitreyle değil de servetin kendisiyle korumaya alınmalıdır. Bunlardan sonra zekat ve fitre verilecek yoksullar ise şöyle sıralanmaktadır: -Evlenerek başka aileye karışmış ihtiyaç sahibi kız kardeşler, ayrılmış oğlan kardeşler, bunların çocukları olan yeğenler, amcalar, dayılar, hala ve teyzeler, kayınvalide, kayınpeder, damat, (bir görüşe göre muhtaç) gelin ve ihtiyaç sahibi öğrencilere, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayan vekillerine.. zekat ve fitre verilir. Verilmelidir de... Bu sayılanlar zekat ve fitre almada ön sırada yer alırlar. Bir de servetin kazanıldığı yerin muhtaçları varsa onlar da ihmal edilmezler. Çünkü bunlar beklenti içinde olabilirler. Onları mahrum bırakmak kırılmalarına da sebep olabilir. Halbuki zekatın bir hikmeti de kırılmaları önlemektir. Bu bakımdan çevredeki yoksullar beklerken başka yerlere göndermek caiz olsa da beklenti içinde olanları mahrum bırakmak uygun olmaz. Öyle ise yakında bekleyenlerin ihtiyaçları bir ölçüde karşılanır. Sonra çok muhtaç görülen uzaklardaki Müslümanlara da gönderilir. Yeter ki gönderilen bu kimseler tam ihtiyaç sahibi olsunlar. Bayramdan önce ellerine geçerek bayramın mutluluğunu hep birlikte paylaşma imkânı bulsunlar. Zaten yardımlar biraz da bayram sevincini hep birlikte yaşamamız içindir. İçimizde ihtiyaçlarını karşılayamamış üzgünler, kırgınlar kalmaması içindir. Yardımların acilen bayram öncesi yapılmasının hikmeti de budur. Birlikte sevinip birlikte bayram yapmayı sağlamak... İşte böyle devrelerde Efendimiz’in (sas) ikazı hep kulaklarımızda çınlar: -Müslüman’ın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir! a.sahin@zaman.com.tr

Kur’an-ı Kerim’in her ayeti derin anlamlar taşır ve insanları etkiler. Her insan, okuduğu Kur’an ayetlerinin manaları üzerine yoğunlaşmalı. Kur’an-ı Kerim’de kendisine özel bir hitabın olduğunun farkına varmalı. Bu durum bizim İlahî kitapla canlı bir iletişime geçmemize vesile olur. Kur’an’ı böyle okuduğumuz takdirde her ayetten farklı mesajların ruhumuzu sardığını algılayabiliriz. YAZI Prof. Dr. Suat YILDIRIM

-

Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin birçoğu, muhatap olan insanı derinden etkiler. Bu tesir, insanın içinde bulunduğu halet-i ruhiyeye, o sırada kendisini çevreleyen şartlara göre çok yüksek boyutlara ulaşabilir. Ayet, adeta vakum etkisi meydana getirip başka şeyleri boşaltır, sonra demiri çeken mıknatıs gibi muhatabını kendi manaları üzerinde yoğunlaştırır. Mesela Yasin Sûresi’nin son ayet-i kerimesi bunlardan biridir: “Her şeyin üzerinde tam hakimiyet sahibi olan Allah sübhandır, yüceler yücesidir, her türlü noksandan münezzehtir ve hepinizin dönüşü de O’na olacaktır.” Bu öyle bir ifadedir ki, kâinatta onun dışında kalan hiçbir şey yoktur. Maddi kâinatta böyle olduğu gibi, mana ve fikir alanında, insanın bütün ahvalinde, bütün insanların bütün hallerinde de, bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur. O’nun hakimiyeti, bütün varlığı kapsamaktadır. Her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde olan böyle bir kudreti tanıyan, kendisini O’nun huzurunda ve gözetiminde bilen insan, bütün kâinatın üstünde bir makama yükselir, O’nun iğnası ile bütün kâinattan, bütün masivadan müstağni olur. Kaçılması mümkün olmayacak şekilde dönüş O’na olacağına göre, insan kendisini mahcup etmeyecek ve Mevla’sının makamına layık bir hal içinde olmaya çalışacak durumda o huzura dönmeye gayret etmelidir. Mademki O’nun huzuruna çıkılacak, herkes ve her şey hakkında kesin hükmü O verecektir. Öyle ise o Yüce Divan’da adaletin tecellisinden emin olarak bazı şeylere tahammül edebilir. İşte bu bir tek ayet-i kerime Uluhiyeti, O’nun mahluklarıyla münasebetlerini tanıtmakta, ölümden sonraki ebedi ahiret hayatını kapsamakta, hülasa hem dünyayı hem de ahireti düzenlemektedir. Dikkat çeken hususlardan biri şudur: Bazı müfessirler, sizin böylesine odaklandığınız ayet üzerinde, beklediğiniz kadar yoğunlaşmamış olabiliyorlar. Fahreddin Razi, İbn Kesir, İbn Aşur, Elmalılı M. Hamdi Yazır vb. geniş tefsir sahibi zevat bunlardandır. Bunun

sebebi, belki de buna yakın manaları ifade eden başka ayetleri tefsir ederken onların, o manalar üzerinde durmuş olmalarıdır. Bu hadise, tefsirlerde çokça görülen durumlardan biridir. Bundan çıkaracağımız bir ders de şu-

dur: Her insan, ayetin içerdiği manalar üzerinde yoğunlaşarak, kendisine mahsus ferdî bir Kur’an anlayışına ulaşmaya çalışmalı ve Hz. Ali (radiyallahü anh)’nin bu istikametteki tavsiyesini gerçekleştirmelidir.


ramazanözel

04

27 HAZİRAN - 3 TEMMUZ 2014

Ramazan günleri, oruç tutmanın heyecanı, iftar davetleri, teravih namazları ve sahuruyla bütün inanan insanların, belki de hiç unutamadıkları anıları ile en tatlı günlerdir. Çocukluğun en güzel hatıralarının saklandığı zaman dilimidir. Bu manevi günleri çocuk terbiyesi için kullanmak mümkün.

ÇOCUKLARA

RAMAZAN’I YAŞATIN -

Bizim için “Ah, o eski Ramazanlar” olan anılar, bugünkü Ramazanlar da çocuklarımız için öyle olacaktır. Ramazanı özel kılan şey eski olması değil, çocukların “saf” ve “temiz” duygularla o günleri yaşamasıdır. Bugün çocuklarımıza öyle bir Ramazan yaşatalım ki ileride bizleri hayır ile yad etsinler. Bunun en güzel yolunun da evimizde iftar vermekten geçtiğini unutmayalım.

ORUÇ TUTAN ÇOCUK NEFİS TERBİYESİYLE TANIŞIR

NAMAZ VAKİTLERİ

Ergenlik öncesi yarım günlük “tekne orucu” çocuğu gerçek oruca hazırlama adına faydalı olur. Ergenlik döneminden itibaren normal oruç tutması teşvik edilmeli. Bu aslında çocuğun nefsinin arzularıyla belki de ilk

savaşı olacaktır. Bu savaşı kazanması “arzuları erteleyebilme” alışkanlığını elde etmesi için çok önemlidir.

İFTAR ZAMANININ DAYANILMAZ TATLILIĞI İZ BIRAKIR

İftar sofrasının hazırlanması ve evdeki tatlı heyecan çocuğun gözünden kaçmaz. Anne yemekleri hazırlıyor, baba salata yapıyor , evin küçük kızı sofraya bir şeyler götürüyor , genç delikanlı pide kuyruğunda beklemiş ve pide getirmiş, masaya diziyor... Bu telaşlı sahne çocuklar için sosyal ve manevi bir terapi etkisi yapar. Hafızasına kaydedebileceğiniz en hayırlı zaman dilimleridir.

TERAVİH SOSYAL BİRLİKTELİĞİN EN YOĞUN YAŞANDIĞI SAATLERDİR

İftarlar yapılmış, abdestler alınmış, artık camiiye gitmek için kıpırdanmalar başlamıştır. Güle oynaya büyük bir heyecanla, caminin yolunu tutan çocukların heyecanına diyecek yoktur. Hem arkadaşlarını görecekler, oyun oynayacaklar hem de o manevi topluluğun bir ferdi olduklarını hissedip, tılsımlı bir güç alacaklardır.

SAHUR, GİZEMLI BİR ZAMAN DİLİMİNİ ÇOCUKLA PAYLAŞMAK DEMEKTİR

Gecenin o saatini anne ve babayla değerlendirmek sonra da kıvrılıp yatmak çocuk için müthiş bir gizemdir. Unutmayın çocuklar gizemi severler. Gizemli dakikalar kiminle yaşanırsa o kişilerde çok özel olur. Aile ile çocuk arasındaki manevi bağları güçlendirmek için bulunmaz bir fırsattır, sahur zamanları.

MUKABELE, ÇOCUKLARIN KUR’AN’I SEVMESİNE VESİLE OLUR

Kitap okumada en önemli faktörler şunlardır; Zaman planlaması, kitap okuma atmosferi oluşturma, okuma sürecinin başkaları tarafından da desteklenmesi. Mukabeleye katılan çocuk belli bir saatte başlamayı yani zaman planını öğrenir. Birçok insan sadece okumak için bir araya geldiklerinden atmosfer de oluşmuştur. Bir hocanın moderatörlüğünde program yapıldığı için başkaları tarafından da desteklenmiş olur. Babanın televizyon izlediği, annenin müzik dinlediği, diğer kardeş de gürültü yapıyorsa kitap okuma alışkanlığı oluşturulamaz. Unutmayın! Çocuk,

Kur’an okuma yaşında olmasa bile mukabele alışkanlığı terk edilmemeli.

SADAKA, SOSYAL EMPATİ KAZANMASINI SAĞLAR

Ramazan’da sadaka ile başkalarını yaşatma adına fedakârlıkta bulunarak çocukta yüksek insani vasıfları inşaa etmiş oluyoruz. Sadece kendisi için endişelenen, başkaları için kaygı duymayan bir çocuk sahibi olmayı hiçbir anne baba istemez.

BAYRAM, KOLEKTİF ŞUUR DEMEKTİR

Bir ay oruç tutulmuş ve nihayet bayram namazı gelmiştir. Çocuğun babasıyla erken saatlerde camideki yerini almaları ve namaz sonrası bayramlaşma, kendi kültürünü içselleştirmesi, kolektif şuur ve sosyal empati adına asla kaçırılmaması gereken fırsatlardır. Öyle ki bu şuuru başka bir şekilde vermek nerdeyse imkânsızdır. Bayramlaşmalara mutlaka çocuklar da götürülmeli. Yüz yüze ziyaretler, tatlı ve şeker ikramları, harçlık ve hediyelerle çocuklar bu atmosferi teneffüs etmelidirler. Unutmayın ramazan günleri hem çocuklar hem de biz yetişkinler için doğal bir psikolojik tedavi sürecidir.

PARİS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ORLEANS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

CAEN

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:20 04:20 04:21 04:21 04:19 04:17 04:17

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

03:42 03:42 03:43 03:44 03:45 03:46 03:47

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:20 04:21 04:21 04:22 04:22 04:23 04:23

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:29 04:30 04:30 04:31 04:31 04:32 04:32

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ANNECY

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LIMOGES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

03:54 03:54 03:54 03:55 03:56 03:56 03:57

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:12 04:12 04:13 04:13 04:14 04:14 04:15

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:32 04:32 04:33 04:33 04:34 04:34 04:35

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

03:35 03:36 03:37 03:37 03:38 03:39 03:40

LYON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

RENNES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LILLE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MACON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:18 04:18 04:19 04:19 04:20 04:20 04:21

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:33 04:34 04:34 04:35 04:36 04:36 04:37

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:06 04:07 04:07 04:08 04:08 04:09 04:10

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:15 04:16 04:16 04:17 04:17 04:18 04:19

METZ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

VALENCE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BEZIERS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

04:00 04:00 04:01 04:01 04:02 04:02 04:03

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

03:19 03:19 03:20 03:21 03:22 03:23 03:24

27.06.2014 28.06.2014 29.06.2014 30.06.2014 01.07.2014 02.07.2014 03.07.2014

03:43 03:44 03:45 03:45 03:46 03:47 03:48

05:44 05:44 05:45 05:45 05:46 05:47 05:47

05:24 05:24 05:24 05:25 05:26 05:26 05:27

05:48 05:48 05:49 05:49 05:50 05:50 05:51

05:27 05:28 05:28 05:29 05:29 05:30 05:31

14:01 14:01 14:01 14:01 14:01 14:02 14:02

13:39 13:39 13:39 13:40 13:40 13:40 13:40

13:51 13:51 13:51 13:51 13:51 13:52 13:52

13:45 13:45 13:46 13:46 13:46 13:46 13:46

18:15 18:15 18:15 18:15 18:15 18:15 18:15

17:53 17:53 17:53 17:53 17:53 17:53 17:53

17:59 17:59 17:59 17:59 17:59 17:59 17:59

18:00 18:00 18:00 18:00 18:00 18:01 18:01

22:05 22:05 22:05 22:05 22:05 22:04 22:04

21:42 21:42 21:42 21:42 21:42 21:41 21:41

21:41 21:41 21:41 21:41 21:41 21:41 21:41

21:51 21:51 21:51 21:51 21:50 21:50 21:50

23:19 23:19 23:19 23:19 21:21 23:24 23:24

11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30

23:02 11:30 23:02 11:30 23:02 11:30 23:02 11:30 23:02 11:30 23:01 11:30 23:01 11:30

23:01 23:01 23:01 23:01 23:01 23:01 23:01

23:08 23:08 23:08 23:08 23:08 23:08 23:08

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30

03:59 04:00 04:00 04:01 04:01 04:02 04:02

06:13 06:13 06:14 06:14 06:15 06:15 06:16

05:42 05:42 05:43 05:43 05:44 05:44 05:45

06:03 06:04 06:04 06:05 06:06 06:06 06:07

05:29 05:30 05:30 05:31 05:31 05:32 05:32

14:12 14:13 14:13 14:13 14:13 14:13 14:14

13:46 13:46 13:46 13:46 13:46 13:47 13:47

14:17 14:17 14:17 14:17 14:18 14:18 14:18

13:41 13:41 13:41 13:41 13:42 13:42 13:42

18:18 18:19 18:19 18:19 18:19 18:19 18:19

17:54 17:54 17:54 17:54 17:54 17:54 17:54

18:29 18:30 18:30 18:30 18:30 18:30 18:30

17:53 17:53 17:53 17:53 17:53 17:53 17:53

21:59 21:59 21:59 21:59 21:59 21:59 21:59

21:37 21:37 21:37 21:37 21:37 21:36 21:36

22:18 22:18 22:18 22:17 22:17 22:17 22:17

21:40 21:40 21:40 21:40 21:40 21:39 21:39

23:53 23:54 23:54 23:54 23:54 23:55 23:55

22:57 22:57 22:57 22:57 22:57 22:56 22:56

23:38 23:38 23:38 23:37 23:37 23:37 23:37

23:00 23:00 23:00 23:00 23:00 22:59 22:59

11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30

05:50 05:51 05:51 05:52 05:52 05:53 05:53

06:02 06:02 06:03 06:03 06:04 06:04 06:05

05:32 05:33 05:33 05:34 05:34 05:35 05:36

05:51 05:51 05:52 05:52 05:53 05:53 05:54

14:02 14:03 14:03 14:03 14:03 14:03 14:04

14:05 14:05 14:05 14:06 14:06 14:06 14:06

13:58 13:58 13:58 13:58 13:59 13:59 13:59

13:50 13:51 13:51 13:51 13:51 13:51 13:52

18:15 18:15 18:15 18:15 18:15 18:15 18:15

18:13 18:13 18:13 18:13 18:14 18:14 18:14

18:16 18:16 18:16 18:16 18:16 18:16 18:16

17:57 17:57 17:57 17:57 17:57 17:57 17:57

22:02 22:02 22:02 22:02 22:02 22:02 22:01

21:56 21:56 21:56 21:56 21:56 21:56 21:55

22:11 22:11 22:11 22:11 22:11 22:10 22:10

21:38 21:38 21:38 21:38 21:38 21:37 21:37

23:22 23:22 23:22 23:22 23:22 23:22 23:21

23:16 23:16 23:16 23:16 23:16 23:16 23:15

23:27 23:27 23:27 23:27 23:26 23:26 23:26

23:31 23:32 23:32 23:32 23:32 23:33 23:33

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:30

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

05:53 05:54 05:54 05:55 05:55 05:56 05:57

05:55 05:56 05:56 05:56 05:57 05:58 05:58

05:45 05:46 05:46 05:47 05:47 05:48 05:49

06:04 06:04 06:04 06:05 06:05 06:06 06:06

14:11 14:12 14:12 14:12 14:12 14:12 14:13

13:49 13:49 13:49 13:49 13:49 13:50 13:50

13:51 13:51 13:51 13:51 13:52 13:52 13:52

13:57 13:57 13:58 13:58 13:58 13:58 13:58

18:26 18:26 18:27 18:27 18:27 18:27 18:27

17:51 17:51 17:52 17:52 17:52 17:52 17:52

18:00 18:00 18:00 18:00 18:00 18:00 18:00

18:00 18:00 18:00 18:01 18:01 18:01 18:01

22:17 22:17 22:17 22:17 22:17 22:17 22:16

21:30 21:30 21:30 21:30 21:29 21:29 21:29

21:44 21:44 21:44 21:44 21:43 21:43 21:43

21:39 21:39 21:38 21:38 21:38 21:38 21:38

23:31 23:31 23:31 23:31 23:31 23:31 23:31

23:32 23:32 23:32 23:32 23:32 23:32 23:31

23:04 23:04 23:04 23:04 23:03 23:03 23:03

23:40 23:40 23:41 23:41 23:41 23:41 23:40

11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30 11:30

11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32

11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31 11:31

11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32 11:32


ramazanözel 05

2 7 H A Z İ R A N - 3 T E M M U Z 2 0 1 4 ZAMAN FRANCE

HAYIRLI RAMAZANLAR…

ÖmürAkkor

Bu Ramazan beraber yemek yapıp iftar yapamasak da tariflerimle sizlerle beraber olacağım. İlk hafta tariflerini ise geçtiğimiz hafta Paris’te düzenlediğimiz Diyalog yemeğinden sizler için seçtim. Ramazanınız bereketli olsun…

Fransa’da Ramazan telaşı

Memleketteki sahur ve iftar sofralarının coşkusunu Fransa’da da yaşamak isteyen vatandaşlar soluğu Türk gıda pazarlarında aldı.

o.akkor@zamanfrance.fr

EV YAPILI MEYVALI SODA MALZEMELER: 1 litre maden suyu 1 litre elma suyu 1 elma 1 portakal 1 kase taze nane yaprağı YAPIMI: - Elma ve portakalı kabukları ile küp küp doğrayın. - Nane ile beraber doğradığınız meyveleri bir sürahiye koyun. - Sürahiye elma suyunu ekleyip dolapta en az 30 dakika bekletin. - Servis edeceğiniz zaman sodasını ekleyip karıştırıp dilerseniz buzla servis edin.

HUMUS-U ALA MALZEMELER: Humus için: 3 kase haşlanmış nohut 3 diş sarımsak Yarım çay bardağı tahin 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı kimyon 1 çay kaşığı kaya tuzu Yarım çay bardağı su Salatası için: Yarım demet roka Yarım demet dereotu 2 domates Yarım kuru soğan 5 adet kornişon turşu Yarım kase penguen pancar turşusu Nar ekşisi ve zeytinyağı YAPIMI: -Haşlanmış nohudu rondoya koyun.

-Üzerine sarımsak, tahin, zeytinyağı, kimyon, su ve tuzu ilave edin. -Tüm malzemeyi rondoda çekin, humus hazır. -Diğer tarafta salatayı hazırlamaya başlayın. Tüm malzemeyi irice doğrayın. -Humusu servis tabağına koyun. -Üzerine hazırladığınız salatayı ilave edin. -En üste turşuları ilave edin. -Arzu ettiğiniz miktarda zeytinyağı ve nar ekşisi ile servis edin. -Artan humusu sandviç yapımında kullanabilir ya da tekrar salata yapmak için birkaç gün saklama kabında dolapta saklayabilirsiniz.

KURU PATLICAN VE BIBER DOLMASI MALZEMELER: 25 patlıcan kurusu 10 biber kurusu 2 bardak pirinç 3 yemek kaşığı domates salçası 3 yemek kaşığı tatlı biber salçası 4 yemek kaşığı kuru nane Yarım demet kıyılmış nane 1 demet kıyılmış maydanoz 2 ince doğranmış domates 2 ince doğranmış kuru soğan 6 diş kıyılmış sarımsak 1 tatlı kaşığı kaya tuzu 1 çay kaşığı karabiber 10 yemek kaşığı nar ekşisi 1 bardak zeytinyağı YAPIMI: Patlıcanları ve biberleri kaynamış ılık suya atalım. Patlıcanları yaklaşık 15 dakika, biberleri de 3 dakika pişirip süzelim. Dolmanın içi için tüm malzemeyi bir kapta karıştıralım ve tadına bakarak tuzunu ekşisini kontrol edelim. Kuru patlıcan ve biberlerin yarısından fazlasını hazır-

ladığımızı dolduralım. Tencerenin altına maydanoz ve nane saplarını koyalım ve doldurduğumuz dolmaları yerleştirelim. Üzerine bir tabak koyalım. Tabağın üzerine çıkacak kadar su ilave edelim ancak suya yukarıdaki malzemenin haricinde tuz, nar ekşisi ve domates salçası koyup karıştıralım ve sonra dolmaya ekleyelim. Dolmanın kaynamaya başladıktan sonra altını kısalım ve 50 dakika pişirelim. Altını kapattığımız dolmanın içinden tabağı alıp kapağını kapatıp 15 dakika dinlendirdikten sonra servis edelim. Eğer etli yapmak istersek dolmayı kaynamaya başlamasından sonra 60 dakika pişirelim. Altına da maydanoz ve nane saplarıyla beraber kemik koyalım.

CENNET ÇAMURU MALZEMELER: 25 patlıcan kurusu Yarım kilo kadayıf 250 gram tereyağı 200 gram ya da isteğe bağlı daha fazla çekilmiş Antep fıstığı Yeterince kaymak veya dondurma Yeterince Tarçın Şerbet için 1 kilo şeker 1 kilo su 1 dilim limon YAPIMI: - 1 kilo şekerle şerbet hazırlanır içine kay-

narken 1 dilim limon atılır ve soğumaya bırakılır. - Kadayıf lif lif yapılıp parçalara ayrılır. - Üzerine erimiş tereyağı koyularak kavrulur. - Altı kapatılıp fıstıkla harmanlanır. - Üzerine çekeceği miktarda şerbet dökülüp 10 dakika sonra kaymak ya da dondurmayla ve tarçınla servis edilir.

Fransa’da yaşayan Türkler Ramazan ayını coşkuyla karşıladı. Ramazan alışverişi için vatandaşların tercihi olan Türk marketlerinde alışverişler yoğunlaştı. Camilerdeyse, teravih namazı coşkusu yaşandı. Ramazan sevincini ve bereketini Türkiye’de yaşamak isteyen çok sayıda Fransalı Türk ise anavatan Türkiye’nin yolunu tuttu. HABER VEDAT BULUT

-

Fransa’da yaşayan Türkler on bir ayın sultanı mübarek Ramazan için günler öncesinden hazırlanmaya başladı. Gelecek misafirler için evler temizlendi, en güzel yemek takımları çıkarıldı. Fransa'nın önde gelen alışveriş merkezlerinde Ramazan’a özel reyonlar açılmış olmasına rağmen, memleketteki iftar ve sahur sofralarına özlem duyan Fransa Türklerinin bir numaralı alışveriş adresi yine Türk marketleri oldu. Ramazan alışveriş listesinde yine birinci sırayı helal et, hurma, Ramazan pidesi gibi ürünler aldı. Market sahipleriyse, Ramazan ayına yönelik kampanya ve özel hizmetlere hız verdi Ramazanı bereket ayı olarak gören esnaflar alışverişlerin

yoğunlaştığını aktarıyor.

RAMAZAN’DA HELAL ET TALEBI ARTIYOR

Kasap reyonunu olan ve vatandaşların helal et ihtiyacını karşılayan Türk marketlerinde vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. Bu Ramazanda da vatandaşlar tarafından en çok aranan ürün helal kesim tavuk ve et çeşitleri oldu. Kasap reyonuna sahip market sahipleri, müşterilerin büyük bir bölümünün helal et konusunda çok hassas olduğunu ve yalnızca bu konuda teminat veren müesseselerden alışveriş yaptığına dikkat çekiyor.

TERAVIH NAMAZLARI GEÇ SAATLERDE EDA EDILECEK

Fransa’da Ramazan ayında teravih namazlarının gece geç saatlerde eda

edilecek olması, sabah erken saatte işe gidenleri, geçen yıl olduğu gibi zorlayacağı tahmin ediliyor. Yaz mevsimi dolayısıyla teravih namazlarının gece geç saatlerde eda ediliyor olması en çok çalışan aileleri düşündürürken, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayında sadece hafta sonları misafir alma eğilimin artacağı tahmin ediliyor. İftarla imsak vakitlerinin birbirine yakın olduğuna dikkat çeken Fransalı Türkler, eskisi gibi iftara misafir alamamaktan şikayetci. Geçen sene, gece 01:00 sularına kadar süren teravih namazı sebebiyle ertesi gün işe gidecek vatandaşların cami cemaatine katılmakta zorlandığı görülmüş ve Fransa'da yaşanan Türklerin büyük bir bölümü yaz aylarına denk gelen Ramazanı ayını Türkiye’de geçirme yoluna gitmişti.


ramazanözel

06

27 HAZİRAN - 3 TEMMUZ 2014

Kardiyoloji uzmanı Dr. Ahmet Ekmekçi, yemeğin ardından sindirimin bittiği ve vücuttaki enerjinin depolandığı esnada hareketsiz kalan ya da uyuyan kişilerde yağlanma artarken, kalbin de güçsüz kaldığını söyledi. Ekmekçi, teravih namazının bu anlamda kalp krizini önlediğini, ayrıca kalp krizi geçirmiş olanlara faydası olduğunu belirtti. HABER CİHAD KAYA

Teravih namazı, kalp krizinden koruyor

-

İftardan belli bir süre sonra yapılan egzersizler hem kilo almayı engelliyor hem de kan dolaşımını artırarak kalbin güçlenmesine yardımcı oluyor. Müslümanları manevi açıdan besleyen teravih, uzmanlara göre bedeni açıdan da vücudun sağlıklı kalması için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Yemeğin ardından sindirimin bittiği ve vücuttaki enerjinin depolandığı esnada hareketsiz kalan ya da uyuyan kişilerde yağlanma artarken, kalp güçsüz kalıyor. Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi Kardiyoloji bölümünden Dr. Ahmet Ekmekçi, iftardan sonra teravih namazı kılanların kendilerine bir saatlik efor testi

uygulamış gibi olduklarını belirtirken, bu durumun hem kalp krizini önlemeye hem de kriz geçirmiş bireylere fayda sağlayacağını söylüyor. Ekmekçi, "Vücudun yemekten 2 saat kadar sonra aldığı glikozu harcaması gerekirken, bu zaman aralığından sonra alınan yağ ve şeker eritilmediği takdirde vücutta ilerleyen zamanlarda kullanılmak üzere depolanıyor. Bu depolama işlemi de kişinin kilo almasına yol açıyor. Dolayısıyla iftardan 2 saat kadar sonra kılınan teravih namazı, bu durumların önüne geçmek için kaçırılmayacak bir fırsattır." diyor. Kalp hastaları için önerilen şeyler arasında en önemlisinin egzersizler olduğunu anlatan Kardiyolog Ahmet Ekmekçi,

Sahur vakti mutlaka dişlerinizi fırçalayın

-

Ramazan ayıyla birlikte diş bakımı ayrı bir önem kazanıyor. Gün içinde 16 saat oruçlu kalınacağını hatırlatan Yeşiltepe Polikliniği'nde Diş Hekimi Murat Sözmen, "Özellikle sahurda dişlerimizi fırçalamamız gerekiyor. Yoksa gün içinde diş aralarında kalan gıda artıkları

"Kalp krizi geçirmiş bireylerin egzersiz yapmaları, bizim verdiğimiz çoğu ilaçtan daha faydalı olur." tespitinde bulunuyor. Ekmekçi, kalp hastalarının günde 30 dakika hafif tempoda egzersiz yapmalarının faydalı olduğunu belirtirken, "Orucun açılmasından yaklaşık 2 saat sonra mide hazmı son safhaya ulaşır. Glikozun hemen hepsi emilmiş olur. Bu dönemde yapılacak egzersizler kalbe kan taşıyan damarların genişlemesini sağladığından kalp sağlığına oldukça faydalıdır." diye konuşuyor.

DÜZENLİ NAMAZ KILMALI

Ramazan'da kılınan teravihin yanı sıra günlük kılınan namazın da birçok faydası bulunuyor. Düzenli namaz kılmak menis-

bakteri oluşumuna sebep olacak ve dişlerin çürümesine sebep olacaktır." açıklamasını yaptı. Diş Hekimi Murat Sözmen, sahur yemeğinden sonra diş fırçalamanın yanı sıra diş ipi kullanımının da önemine değindi. "Aslında Ramazan ayı ile birlikte ağız ve diş sağlığı açısından yapılması gerekenler normal

küse ve omurga rahatsızlıklarına iyi geliyor. Sema Hastanesi Fizyoterapisti Hatice Çetinkaya, namaza hazırlık sürecinden başlayıp namaz sonuna kadar yapılanların faydalarını, "Öncelikle namazdan önce alınan abdest, lenf bölgelerinde farklı sıcaklıktaki suyun teması ile dolaşımı artırır." diye sıralıyor. Namazın 5 farklı egzersiz bütünü gibi düşünülebileceğini belirten Çetinkaya, "Secdede yerçekimi etkisiyle beynimize giden kan miktarı ve dolayısıyla beslenmesi artıyor. Fiziksel olarak omurga hastalıklarında sıklıkla tavsiye edilen bir egzersiz pozisyonu alınıyor. Bizim hastalara önerdiğimiz egzersizleri bir araya getirdiğinizde namazdaki duruşlara benzer pozisyonlar ortaya çıkıyor." diyor.

yaşantımızda yapmamız gerekenden pek farklı değil. Sahurda diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak, oruçlu olduğumuz süre içinde ağzımızda gıda artıklarının kalmamasını sağlayacak, bakteri oluşumunu engelleyecektir. Bunun sonucunda hem ağız kokusu, hem yeni oluşacak çürükler hem de ağız içerisinde var olan diş problemlerinin

artması engellenecek. İyi bir ağız hijyeninin devamı sağlanmış olur." şeklinde konuştu. Sözmen, Ramazan ayında çok sıcak ve çok soğuk gıdaların arkası arkasına tüketmekten özellikle kaçınılması uyarısında bulunuyor. "Asitli gıdaları minimuma indirin ve asitli gıdaları tükettikten sonra en az yarım saat dişlerinizi fırçalamaktan kaçının." diyor.


ramazanözel 07

2 7 H A Z İ R A N - 3 T E M M U Z 2 0 1 4 ZAMAN FRANCE

Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz?

-

Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, sahur, iftar ve ara öğünlerin bütün besin gruplarını dengeli bir şekilde içermesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, Ramazan ayında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Sahurda ağır yemekler yerine kahvaltılık besinlerin tercih edilmesi daha uygundur. Peynir çeşitleri, süt ve süt ürünleri, yumurta gibi protein içeriği yüksek olan besinler mideyi daha geç terk ettiği için tokluk süresini uzatır. Ramazan ayında sıklıkla yaşanan problemlerden biri de kabızlıktır. Sahurda ve iftarda mutlaka lifli gıdalar tüketilmelidir. Bunun yanı sıra yoğurt, ayran ve cacık tüketimi de içerisindeki yararlı bakteriler nedeniyle bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Çiğ sebze (söğüş) ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir. Kayısı, erik, hurma gibi bağırsak çalışmasına yardımcı meyveler tüketilebilir. Sahurda tüketilecek 2-3 adet ceviz, 8-10 adet badem-fındık vb. hem E vitamini alımını hem de tokluk hissini arttırır.” Sahurda ve iftardan sonra yatana kadar olan sürede mutlaka bol su tüketilmesi gerektiğini söyleyen Toktay, iftarda başlangıç olarak çorbanın en uygun besin olduğunu ifade etti. Toktay “Çorbanın ardından iftariyelik peynir, zeytin, hurma vb. tüketildikten sonra yemeğe 15-20 dk. bir mola verilmelidir. Yemeklerin ara verilmeden hızlı bir şekilde tüketilmesi kan şekerinin çok hızlı yükselmesine

sebep olur. Ayrıca fazla besin tüketilebileceği için reflü riski de artabilir. Verilen molanın ardından et veya etli sebze yemeği, bulgur pilavı, esmer pirinç pilavı, salata, zeytinyağlı sebze yemeği tüketilebilir. Özellikle yağda kızartılmadan, kavrulmadan hazırlanmış yemekler tüketilmelidir. Çok yapılan yanlışlardan biri iftarda asitli içecek tüketmektir. Asitli içecekler mideye zarar verir. Bu nedenle asitli içecekler yerine ayran, cacık, az şekerli limonata veya meyve kompostoları tercih edilmelidir.” diye konuştu. İftardan iki saat sonra meyve ve süt grubu gıdaların tüketiminin uygun olacağını söyleyen Toktay, meyve tüketiminin hemen ardından yapılacak olan süt grubu besin tüketiminin kan şekerinin hızlı yükselmesini engelleyeceğini ifade etti. Ayrıca, şerbetli tatlılar yerine haftada 1-2 gün sütlü tatlı tüketilebileceğini belirtti.

Uzmanlar insan üç gün de aç kalsa yiyeceği yemeğin her zamanki miktarda olacağını söylüyor. Fazla yenilen yemek daha çok psikolojik. Bu nedenle iftarda mideye yüklenmemek gerekiyor.

İftarda herkesin yiyeceği miktar belli, fazlası psikolojik

-

Döner artık daha lezzetli ! • Tortilla • Pita • Döner Ekmeği • Lavaş • Hamburger Ekmeği

• Kokmaz • Kırılmaz • Yapışmaz • Küflenmez

Turka Tortilla & Bread 200’ün üzerinde personel, 50.000 m2’nin üzerinde açık alan ve yine 10.000 m2’nin üzerinde kapalı alana sahip ikisi Türkiye’de, biri Polonya’da olmak üzere toplam üç üretim tesisi bulunan ve en ileri teknolojiye sahip makinelerle, (donuk olmayan) tortilla- lavaş ve donuk hamburger-döner ekmeği üretimi yapan, kaliteli ürün, cazip fiyat, sistemli sevkiyat ve satış öncesi-sonrası müşteri memnuniyetini esas alan ve 40’a yakın uluslararası markaya - kendi ambalajları ile- hizmet veren,

grafik design - info@donerci.eu

Ramazan’da oruç tutanların en fazla yaptığı hatalardan biri iftarla birlikte aniden yemeğe ve suya yüklenmek. Gün boyu bir şey yiyip içmeyen oruçlular, akşam gereğinden fazla gıda tüketiyor. Uzmanlar ise sağlıklı bir insan vücudunun belli miktarda gıda ve sıvıya ihtiyacı olduğunu hatırlatarak aşırıya kaçılmaması yönünde uyarıda bulunuyor. Açlık ve susuzluğun psikolojik olduğunu ifade eden Op. Dr. Hüseyin Soyan, “Bir insan üç gün yemek yemese dahi doyması için yiyeceği miktar bellidir.” dedi. Ramazan dışında akşam yemeğinde alınan gıdalarla iftardakinin hemen hemen aynı olması gerektiğini vurgulayan Soyan, “Her zaman bir porsiyon yiyen birisi iftarda üç katı yerse rahatsız olur. Kişinin ihtiyacı olan gıda bellidir. Zaten mide 4-6 saat sonra boşalır. Fazlasının vücuda hiçbir faydası yok.” diye konuştu. Oruçluların yemeğini birden değil yavaş yavaş yemesi gerektiğini ifade eden Soyan, “Hızlı yiyenler doyduğunu anlamadan daha fazla gıda tüketiyor. Yavaş yiyenler daha çabuk doyuyor. Bu yüzden özellikle iftarlarda bir bardak su ve çorbanın ardından biraz ara verip daha sonra yemeğe devam edilmesini tavsiye ediyoruz.” dedi. İftarda alınması gereken gıdaların diğer öğünlerle aynı olması gerektiğine vurgu yapan Türkiye Diyetisyenler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Hayriye Manav ise şu tavsiyelerde bulunuyor: “Oruçlu iftarda Ramazan öncesindeki öğünde ne kadar yiyorsa aynısını tüketmeli. İlk olarak salata, yoğurt, ayran gibi hafif şeyler yenmeli. Daha sonra ana yemeğe geçilmeli. Böyle olunca kişi psikolojik olarak hissettiği açlık hissini dizginlemiş olur.”

Avrupa‘nın en büyük endüstriyel ekmek üreticisidir. Turka Tortilla & Bread üretim tesislerinde ISO22000 ve HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points) standartlarına göre üretim yapılmaktadır.

TURKA SP.Z O.O UL. POLNA 2 05-555 TARCZYN - POLAND Tel.: +48 22 727 00 01 • Fax: +48 22 727 94 01 www.turka.pl • info@turka.pl


2 7 H A Z İ R A N - 3 T E M M U Z 2 0 1 4 ZAMAN FRANCE

ramazanözel 08

Akıllı telefonlara Ramazan uygulamaları

-

Gurbette yaşayanlar için Ramazan ayı her zamankinden biraz daha buruk ve özlem doludur. İftar vaktinde minareden yükselen ezana ve sıcak bir pideye hasret binlerce Müslüman, bugünlerde aynı tadı bulamasa da teknolojinin nimetlerinden yararlanarak özlemlerini gidermeye çalışıyor. iPhone App Store ve Android Market’in sundukları yüzbinlerce uygulamanın bir kısmı Ramazan için ideal. İmsak ve iftar vakitlerini takip edebileceğiniz, kıbleyi bulabileceğiniz, Kur’an-ı Kerim dinleyebileceğiniz birçok uygulama mevcut. Ramazan’ın gelmesiyle birlikte iPray, iQuran gibi uygulamalar yoğun ilgi çekerken, ‘Mekke’yi Bul’, ‘Camiyi Bul’ gibi seçenekler yurtdışında yaşayan Müslümanlar tarafından Ramazan’da yoğun olarak kullanılıyor. İşte Ramazan’da faydalanabileceğiniz bazı iPhone ve Android uygulamaları...

Ramazan Yemek Tarifleri Aplikasyonunu AppStore ve GooglePlay’den edinebilirsiniz !

100 sayfalık Ramazana özel birbirinden lezzetli ve hazırlaması kolay yemek tariflerini içeren ve fotoğraf, video ve beslenme önerileriyle zenginleştirilmiş interaktif dergimizi kaçırmayın !

iPhone Uygulamaları DEFINE Namazla ilgili her şeyin düşünüldüğü bu uygulamada yok yok. İstediğiniz ülke ve şehre göre namaz vakitleri, kıble tespiti, en yakın camiyi bulma, önemli dini gün ve geceler listesi, zikirmatik, ezan okuma ve grup oluşturup arkadaşlarınızla birlikte topluca Kur’an-ı Kerim hatmetme gibi çok çeşitli özellikleri var. İNDIRMEK IÇIN: Google Play Store veya Apple App Store RAMAZAN DAVULU: Alarm olarak kullanabileceğiniz bu uygulama ile Ramazan davulu artık cebinizde. Uygulamada 4 farklı davul sesi mevcut. İNDIRMEK IÇIN: bit.ly/16XdoHk SESLI KUR’AN: Kur’an-ı Kerim’in Türkçe meailinin tamamını dinleyebilir, otomatik olarak kaldığınız yerden devam edebilir yada dinlemeye istediğiniz sûreden başlayabilirsiniz. İNDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/12DkvBl KIBLE PUSULASI: Dünyanın herhangi bir yerinden iPhone, iPad veya iPod kullanarak Kabe’nin yönünü ve uzaklığını tayin edebilirsiniz. İNDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/15vNtr4

Android Uygulamaları QURAN ANDROID: Aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 10 ayrı dilde Kur’an-ı Kerim tercümesine sahip bu uygulamaya yakın zamanda ses desteği de geliyor. İNDIRMEK IÇIN: bit.ly/10GPfnr RAMAZAN IMSAKIYESI: Dünyanın her yerindeki sahur, iftar ve namaz vakitlerini Ramazan İmsakiyesi sayesinde anında görebileceğiniz bir uygulama. İNDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/12lllX7 QIBLA COMPASS: Kıble yönünü tespit edebileceğiniz bu uygulama yardımıyla namaz vakitlerini de takip edebiliyorsunuz. İNDIRMEK IÇIN: bit.ly/12Oo0nm

Dergimizi edinmek için hemen AppStore ve Google Play’e bağlanın !


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.