Tr n°293 1

Page 1

Eğitimde tehlike çanları çalıyor

Fransa’da hayat neden pahalı?

NEVZAT CEYLAN 05

GÜNDEM08

GALATASARAY BİR ÜST TURDA Galatasaray sahasında, Juventus’u

Sneijder’in golüyle 1-0 yenerek Şampiyonlar Ligi’nde bir üst tura yükseldi.

-SPOR23

13 - 19 ARALIK 2013 N° 293 Prix : 2,5 €

WWW.ZAMANFRANSA.COM

Yaşlı kadını kurtaran Türk gencine madalya

DOSTLUK YEMEĞI'NDE ORTAK MESAJ :

Geçmişi unutalım, Fransa artık Türkiye’nin yanında Fransız Milli Meclisi’nde Türk kökenli dernekler tarafından düzenlenen 5. Fransız-Türk Dostluk Yemeği’ne 40 milletvekiliyle rekor katılım gerçekleşti. Fransa’nın Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinde tek taraflı bloke ettiği fasılları artık açtığını vurgulayan Türk dostu vekiller, “Türkiye AB’den vazgeçmemeli. Fransa artık yanınızda” mesajını verdi.

-

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik müzakerelerine, ‘katılım' kelimesinin tekrar geri dönmesinin ardından, Fransa'daki Türkiye dostu milletvekilleri Cumhurbaşkanı François Hollande'a çağrı yaptı. Fransa

Milli Meclisi'ndeki dostluk yemeğine katılan milletvekilleri, “Sarkozy'nin bloke ettiği müzakere fasıllarını açalım” çağrısı yaptı. Fransa'da Sosyalist Parti'nin iktidara gelmesinden sonra meclisteki ilk Fransız-Türk dostluk yemeğine 40 milletvekilinin katılımıyla rekor kırıldı. - GÜNDEM 04

Türk-Fransız Dil ve Kültür Festivali’ne özel ödül

Bar-sur-Aube’da yaşlı bir kadını kurtaran Türk’e madalya verildi. 6 Aralık 2013 Cuma günü, Bar-surAube’da bir emekli ve iki genç (Joël Marotel, Kara Celik, Vivien Dalleu), 86 yaşındaki yaşlı bir kadını boğulmaktan kurtardı. Bar-sur-Aube Belediye Başkanı René Gaudot üç kahramana “Kahramanlık madalyası” takdim etti. REMRE ŞAHIN TOPLUM 12

GÜNDEM

Kırılan yay yeniden yerine konmalı Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı Didier Billion da Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye ziyaretinin uzun yıllardır beklendiğini hatırlattı. Ziyaretten çıkacak sonuçlar konusunda gerçekçi olmak gerektiğini kaydeden Billion, Fransa'nın atacağı adımların sınırlı olacağına dikkat çekti. - GÜNDEM 04

Fransız Milli Meclisi’nde düzenlenen TürkFransız Dostluk Yemeği’ne Türk kökenli Fransız sivil toplum örgütleri damga vurdu. Fransız-Türk Dil ve Kültür Festivali ve Birlikte Yaşama Yemekleri projesi, birlikte yaşama yaptıkları katkılar nedeniyle özel ödüle layık görüldü. - GÜNDEM 05

Goussanville’de seçimlerin kaderi Türklerin elinde 2009 yerel seçimlerinde belediye başkanının sadece 13 oy farkla belirlendiği Goussainville’de seçimlerin kaderi Türklerin elinde. Seçim sürecinde siyasi gündemi değerlendiren eski Goussainville Belediye Başkan Yardımcısı Sevgi Karaman, Türk kökenlilerin oy kullanması halinde birçok şehrin kaderinin değişeceği görüşünde. -VEDAT BULUT 09

GÜNDEM

Türk aileye yasaya aykırı sınır dışı kararı

-

Fransa’nın Bollene şehrinde Türkiye’den göç eden Güzel ailesi sınır dışı edilme tehlikesi yaşıyor. Ayhan ve Dilan isimli iki çocuğu olan Ebubekir-Fatma Güzel çifti yasalara aykırı olan sınır dışı kararına tepki gösteriyor. Bollene şehrinde sivil toplum örgütleri karara büyük tepki gösterdi.

Bollene'de Güzel ailesi, çocuklarının okula gitmesine rağmen sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36

RGÜNDEM 07

Türkiye, kalifiye eleman ihtiyacını Avrupalı Türklerle çözecek Türkiye’de kalifiye eleman ihtiyacı bir türlü giderilemiyor. İşverenler aradıkları milyon 250 nitelikli elemanı, 2,5 milyon kişinin işsiz olmasına rağmen bulamıyor. Hükümet, bu sorunu çözmek için Avrupa’da yaşayan Türk kökenli vatandaşları Türkiye’ye çekmeye çalışacak. -03


02 GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

“Vizesiz Avrupa 3,5 yıl sonra”

Davutoğlu,süreçte gösterdikleri çabalar dolayısıyla Cecilia Malmström ile Stefan Füle'ye teşekkür etti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile AB arasında tam vize muafiyeti için diyalogu başlatma kararı aldıklarını söyledi. Davutoğlu, hem geçmişte hem de gelecek vizyonu itibariyle kendisini Avrupa'nın parçası olarak addeden Türk halkının bundan sonra en geç 3,5 yıl içinde tam vize muafiyeti imkanına kavuşacağı müjdesini verdi.

-

Türkiye ile AB arasında tam vize muafiyeti için diyalogu başlatma kararı aldı. Brüksel'den bakan Davutoğlu Türk vatandaşlarınan en geç 3,5 yıl içinde tam vize muafiyeti imkanına sahip olacağının müjdesini verdi.Vize muafiyeti sürecinin ilk adımı 16 Aralık'ta Ankara'da imzalanacak Geri Kabul Anlaşması ile atılacak.Bakan Davutoğlu, bu süreçte gösterdikleri çabalar dolayısıyla

AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström ile genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin yanı sıra Türkiye'nin Avrupa Birliği ve İçişleri bakanlıklarına da teşekkür etti. Bakan Davutoğlu, bir soru üzerine vize muafiyeti konusundan bağımsız olarak Kıbrıs meselesini çözmeye kararlı olduklarını vurguladı. Malmstörm ise halkların birbirleriyle iletişimlerinin sağlanması açı-

sından son derece önemli bir mutabakat sağladıkları ve konuyla ilgili bir yol haritası da oluşturduklarını dile getirdi. Stefan Füle ise vize muafiyeti süreciyle ilgili ilk kez 'inşallah' ifadesinin yerine 'sonunda' diyebildiklerini belirtti. Füle, süreç hakkında, "İlişkilerde sürdürülebilir bir ivme kazandıracak ve bunun katılım müzakerelerinin yeniden rayına oturmasında olumlu bir etkisi olacaktır." dedi.

Somut Olmayan Kültürel Miras listesine Türk kahvesi de eklendi.

Türk kahvesi UNESCO korumasında

-

Artık UNESCO tarafından Türk kahvesi kültürünün etrafında şekillenen gelenek ve toplumsal uygulamaların korunmasına yönelik ciddi adımlar atılacak. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği’nin temsili listeye kaydedilmesi son derece önemli ve sevindirici bir gelişme.” dedi. Türk kahvesinin kendine özgü pişirme tekniği ve sunumuyla eşsiz bir tada sahip olduğunu belirten Çelik, “Böylece temsili listeye Türkiye adına kaydedilen unsur sayısı 11 oldu.” diye konuştu. Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetler Arası Komite’nin 8. toplantısında Bakü’deki heyette yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Arı, “Kültürümüzün yapı taşları olan unsurları UNESCO listesine dahil etmek yeterli değil. Bunların etrafında koruma sistemleri çerçevesinde oluşumlar meydana getirmeliyiz.” ifadelerini kullandı. Kahvenin adaylık dosyası Mart 2013’te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı’na (UNESCO) ulaştırılmıştı.

Eyfel’e karşı Rabia AYSEGUL ZORLU PARIS Paris'te Mısır'ın devrik lideri Mursi yandaşları, Mısır'daki darbeyi protesto etti. Paris'te Eyfel Kulesi karşısında yer alan ve turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği Trocadero Meydanı'nda toplanan bir grup Mursi taraftarı, Mısır'da yapılan şiddeti anlatan fotoğrafları taşıdı, öldürülen kişileri temsilen kefenler giyip, yaşanan olayları anlattı.

-


03 GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Kalifiye eleman sorununu çözebilmek için nitelikli yabancı işçiler ile gurbetçilerin Türkiye’ye çekilmesi hedefleniyor. Mandela, cenazesiyle iki siyasi rakibi buluşturdu.

Mandela, Sarkozy ile Hollande’ı buluşturdu Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Nicolas Sarkozy geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Güney Afrika'nın ilk siyahi Cumhurbaşkanı Nelson Mandela'nın cenaze törenine katılmak için Güney Afrika'ya gitti. İki lider seçimlerden sonra ilk kez bir araya gelirken, Fransız basınında "uzlaşmacı yönüyle tanınan Mandela, cenazesiyle iki siyasi rakibi buluşturdu." yorumu yapıldı. Elysee Sarayı'ından yapılan açıklamada Hollande'ın selefi Nicolas Sarkozy'yi tören için davet ettiği kaydedildi. Sarkozy de Hollande'ın bu jestini kabul etti. Fakat her iki lider farklı uçaklarla Johannesburg'a gitti. 90 ülke liderinin katıldığı Soweto Stadı'ndaki törende François Hollande ve Nicolas Sarkozy'nin yanı sıra Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ve Adalet Bakanı Christiane Taubira da hazır bulundu.

Drogba’ya Mandela cezası Fransa'da şaşkınlığa yol açtı FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Galatasaray'ın Fildişi Sahilli futbolcusu Didier Drogba ve Eboue'nin, Perşembe günü hayatını kaybeden Güney Afrika'nın eski Devlet Başkanı Nelson Mandela'yı anmak için izinsiz giydikleri tişört nedeniyle PFDK'ya sevk edilmesi, Fransa'da yankılandı. Fransız medyası olaya geniş yer ayırırken Drogba'nın Mandela'yı andığı için yaptırımla karşı karşıya olduğu ifade edildi. Le Monde gazetesinde yayınlanan haberde, Drogba'nın Mandela'yı andığı için ceza alabileceği vurgulandı. Haberde tüm dünyada Mandela'ya yönelik anma programları düzenlenirken Türkiye'de bunun beklenmedik sonuçlarının olduğu kaydedildi. Son olarak Fethiyespor'un da Fenerbahçe maçında 'Yüce Atatürk' yazılı tişörtler nedeniyle PFDK'ya sevk edildiğinin aktarıldığı haberde, spor alanlarındaki tarafsızlık ilkesinin çok teorik olabileceğine dikkat çekildi. Gazete, Fenerbahçe futbolcusu Emre Belözoğlu'nun Konya maçında attığı golden sonra yaptığı Rabia işaretinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından onay gördüğünü hatırlattı. Bu arada Le Monde gazetesinin internet sitesinde yayınlanan haber, en çok paylaşılanlar arasına girdi. Le Parisien gazetesi de TFF'nin Mandela'yı anmaya müsaade etmediğini vurguladı ve Galatasaray'ın iki Fildişi Sahilli oyuncusunun hayatını kaybeden Güney Afrika'nın efsane liderini anmaları nedeniyle ceza ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Fransız spor gazetesi L'Equipe ise Drogba ve Eboue'nin Galatasaray'ın 2-0 galip geldiği Türkiye Kupası'ndaki Elazığspor maçı sonrası formalarının altına giydikleri Mandela'yı anan tişörtler nedeniyle PFDK'ya sevk edildiklerini aktardı. Franceinfo Radyosu da Fildişi Sahilli oyuncuların giydikleri Güney Afrika'nın efsane lideri Nelson Mandela'yı anan tişörtler nedeniyle ceza ile karşı kaşıya olduğunu açıkladı.

-

Türkiye, kalifiye eleman ihtiyacını Avrupalı Türklerle çözecek Türkiye'de kalifiye eleman ihtiyacı bir türlü giderilemiyor. İşverenler, aradığı 1 milyon 250 nitelikli elemanı, 2,5 milyon kişinin işsiz olmasına rağmen bulamıyor. Hükümet, bu sorunu çözmek için Avrupa’da yaşayan Türk kökenli vatandaşları Türkiye’ye çekmeye çalışacak.

-

Hükümetin 2014 programına göre, bu sorunu çözmek için, ihtiyaç duyulan alanlarda yabancı işçi çalıştırılmasının önü açılacak. Nitelikli yabancı işgücü artırılırken yabancı kaçak işçi sayısı azaltılacak. Tespit edilen alanlarda nitelikli işçinin çekilebilmesi için üniversite, sanayi, kamu ve araştırma merkezleri arasındaki işbirliği geliştirilerek uygun ortam hazırlanacak. Kalifiye eleman sorununu çözebilmek için nitelikli yabancı işçiler ile gurbetçilerin Türkiye’ye çekilmesi hedefleniyor. Buna göre önce ihtiyaç duyulan alanlar belirlenecek. Yurtdışında çalışan nitelikli insan gücünün Türkiye’ye katkıyapması sağlanacak. Ancak uygulamanın nitelikli işçi gücüyle sınırlı kalmayacağı ve Türkiye’nin yabancı işçi cennetine döneceği endişesi ha-

kim. Halen Türkiye’de yaklaşık 500 bin yabancı işçinin kaçak çalıştığı biliniyor. Yabancı işçiler, özellikle çocuk ve yaşlı bakımı başta olmak üzere pek çok sektörde 400-500 lira ücretle kayıt dışı istihdam ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından ortak yürütülecek çalışma ile nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulan alanlar belirlenecek. Bu ihtiyaç doğrultusunda yurtdışından nitelikli insan gücü Türkiye’ye çekilecek. Meslek sahibi gurbetçi Türklerin de bu kapsamda Türkiye’ye çekilmesi hedefleniyor. Bu amaçla öncelikli olarak Türkiye’de ihtiyaç duyulan alanlarda yurtdışında yaşayan gurbetçi Türkler ile nitelikli yabancılara

yönelik envanter çalışması yapılacak. Bunun ardından gerekli yasal düzenlemelerin yapılması sağlanacak. Daha sonra ise tespit edilen nitelikli işgücünün Türkiye’ye çekilebilmesi için üniversite, sanayi, kamu ve araştırma merkezleri arasındaki işbirliği geliştirilerek uygun ortam hazırlanacak. Bu kapsamda kendi alanında uzman, bilimsel çalışmalarda isim yapmış yabancıların tersine beyin göçü kapsamında Türkiye’ye getirilmesi de sağlanacak. Türkiye’de çalışma ve araştırma ortamlarının uygunluğu da temsilcilikler eliyle yürütülecek tanıtımlarla yabancılara aktarılacak. Yeni strateji kapsamında kalifiye yabancıların kayıtlı çalışması teşvik edilirken halen yaygın olan kaçak yabancı işçi çalıştırmanın da önüne geçilmesi planlanıyor. Tür-

kiye, kaçak yollardan gelen yabancı işçilerin akınına uğruyor. Tahminlere göre Türkiye’de en az 500 bin yabancı kaçak işçi çalışıyor. Yabancı kaçak işçilerin çalıştıkları işlerin başında ev işleri, çocuk bakıcılığı, tekstil, turizm, tarım ve madencilik geliyor. Kaçak işçiler özellikle temizlik ve ev işlerinde yatılı olarak tercih ediliyor. Ucuz işçilik yanında çoğunluğunun üniversite mezunu olması ve yatılı kalabilmeleri, ev işleri ile çocuk bakıcılığında tercih edilmelerini sağlıyor. Yakalanıp sınır dışı edilen yabancı işçiler, kısa bir süre sonra geri dönüyor. Girişlerin tamamı turist vizesiyle yapılıyor.Yabancı kaçak işçiler sebebiyle devletin vergi ve SSK prim kaybı ile birlikte ülkenin yıllık toplam kaybının ise 5 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor.


04GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Türk kökenli girişimcilerin kurduğu Fransa Türk İş Dünyası Federasyonu (FEDIF) ve Paris Kültürlerarası Diyalog Platformu'nun Fransız Milli Meclisi'nde salı günü 5. kez düzenlediği geceye 40 Fransız ve Türk milletvekilinin yanı sıra çok sayıda yerel yönetici, akademisyen ve sivil toplum temsilcisi katıldı.

DOSTLUK YEMEĞI'NDE ORTAK MESAJ :

Geçmişi unutalım, Fransa artık Türkiye’nin yanında Fransız Milli Meclisi'nde Türk kökenli dernekler tarafından düzenlenen 5. Fransız-Türk Dostluk Yemeği'ne 40 milletvekiliyle rekor katılım oldu. Fransa'nın Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinde tek taraflı bloke ettiği fasılları artık açtığını vurgulayan Türk dostu vekiller, "Türkiye AB'de vazgeçmemeli. Fransa artık yanınızda" mesajını verdi.

-

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik müzakerelerine, 'katılım' kelimesinin tekrar geri dönmesinin ardından, Fransa'daki Türkiye dostu milletvekilleri Cumhurbaşkanı François Hollande'a çağrı yaptı. Fransa Milli Meclisi'ndeki dostluk yemeğine katılan milletvekilleri, "Sarkozy'nin bloke ettiği müzakere fasıllarını açalım" çağrısı yaptı. Fransa'da Sosyalist Parti'nin iktidara gelmesinden sonra meclisteki ilk Fransız-Türk dostluk yemeğine 40 milletvekili katılımıyla rekor kırıldı. Türk kökenli girişimcilerin kurduğu Fransa Türk İş Dünyası Federasyonu (FEDIF) ve Paris Kültürlerarası Diyalog Platformu'nun Fransız Milli Meclisi'nde salı günü 5. kez düzenlediği geceye 40 Fransız ve Türk milletvekilinin yanı sıra çok sayıda yerel yönetici,akademisyen ve sivil toplum temsilcisi katıldı. Organizasyona destek veren Türk-Fransız Parlamentolararası Dostluk Grubu Eşbaşkanları Ak Parti Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar ve Sosyalist Parti Milletvekili Christophe Bouillon da hazır bulundu. Fransa'nın Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinde tek taraflı bloke ettiği fasılları

artık açtığını vurgulayan Türk dostu vekiller, "Türkiye AB'de vazgeçmemeli. Fransa artık yanınızda" mesajını verdi. François Hollande'ın 27-28 Ocak'ta gerçekleştireceği Türkiye ziyaretinin her iki ülke ilişkilerinin geleceği için çok önemli olduğunu kaydeden Fransa Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Christophe Bouillon, ziyaretin Hollande'la başlayan iki ülke ilişkilerindeki normalleşme sürecinin bir sonucu olduğuna dikkat çekti. Bouillon, ziyaretin Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda Fransa'nın olumlu tutumunun bir göstergesi olacağına da vurgu yaptı. Bouillon, iki ülke ilişkilerinde Fransalı Türklerin hayati bir rolü olduğunu belirterek, "5. kez düzenlenen bu yemekte her yıl Türkiye dostlarının sayısı artıyor. Ancak, bu yemeğin en önemli özelliği katılanların sadakatı. Eğitim ve iş dünyası alanında çalışan Türk derneklerindeki gönüllülerin samimiyeti ve çabası hepimizi etkiliyor." dedi. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Türkiye Fransa Dostluk Grubu Başkanı Kasım Gülpınar, Bugün itibariyla her iki ülkenin güvene dayalı bir ilişki yakaladığını ve bunun asla

kaybedilmemesi gerektiğini belirtti. Gülpınar, Cumhurbaşkanı Hollande'ın Türkiye ziyareti ile tarihi ilişkiye sahip her iki ülkenin yeni bir sayfa açacağını umduğunu ifade etti. Gülpınar, yemeği düzenleyen derneklere de teşekkür ederek, "Fransa'da yaşayan vatandaşlarımız içinde yaşadıkları topluma entegre olmanın da ötesine geçerek büyük katkılar sağlıyor. İki ülke ilişkilerinde Fransa'daki Türk sivil toplum örgütlerinin hayati bir rolü olduğuna inanıyorum." dedi. Geceye katılan Sosyalist Parti'nin etkili isimlerinden eski Bakan ve Avrupa Konseyi eski Başkanı Catherine Lalumiere, Fransa ileTürkiye'nin dostluğunun uzun yıllara dayandığını hatırlatarak her iki ülke ilişkilerinin yeniden ivme kazandığına dikakt çekti. Avrupa ve Fransa'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğunun altını çizen Catherine Lalumiere, "İki ülke arasında yanlış anlamaların olduğu bu süreçte François Hollande'ın ilişkileri normale çevirmek ve yeniden sıcak ilişki kurma çabasında. Sadece ekonomik anlamda değil. Her iki ülkenin yakınlaşması politik ve kültürel manada da iki üllke için yararlı olacaktır.'' ifadelerini kullandı.

Kırılan yay yeniden yerine konmalı

Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı Didier Billion da Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye ziyaretinin uzun yıllardır beklendiğini hatırlattı. Ziyaretten çıkacak sonuçlar konusunda gerçekci olmak gerektiğini kaydeden Billion, Fransa'nın atacağı adımların sınırlı olacağına dikkat çekti. Billion,Türkiye'nin bölgede Fransa için vazgeçilemeyecek bir partner olduğunu hatırlatarak, "İlişkiler birkaç senedir güç kaybetti. İlişkilerde kırılan yay yeniden yerine konmalı.'' dedi. İRİS Türkiye uzmanı, François Hollande'ın Türkiye ziyaretinin her iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için atılan ilk adım olduğunun da altını çizdi. Rekor katılımın olduğu gecede hükümet ve muhalefet parti milletvekillerinin yanı sıra Fransa Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Laurence Dumont, Fransız Milli Meclisi Genel Sekreteri Arlette Grosskost Paris eski Valisi Jean-Pierre Duport, Fransa Belediye Başkanları Derneği Başkanı Jacques Pelissard, Sciences-Po Öğretim Üyesi Catherine de Wenden, ve Etude Plus Federasyonu Genel Sekreteri Mikail Çetin de hazır bulundu.


05 GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Eğitimde Tehlike Çanları Çalıyor Bu yıl birlikte yaşam alanında faaliyetleri nedeniyle Etude Plus Eğitim Merkezleri Federasyonu ve Nenuphar derneklerine özel ödül verildi.

Türk-Fransız Dil ve Kültür Festivali’ne özel ödül

Fransız Milli Meclisi'nde düzenlenen Türk-Fransız Dostluk Yemeği'ne Türk kökenli Fransız sivil toplum örgütleri damga vurdu. Fransız-Türk Dil ve Kültür Festivali ve Birlikte Yaşam Yemekleri projesi, birlikte yaşama yaptıkları katkıları nedeniyle özel ödüle layık görüldü.

-

Fransız Milli Meclisi'nde düzenlenen Türk-Fransız Dostluk yemeğine Fransa'daki Türk kökenli sivil toplum örgütleri damga vurdu. Bu yıl birlikte yaşam alanında faaliyetleri nedeniyle Etude Plus Eğitim Merkezleri Federasyonu ve Nenuphar derneklerine özel ödül verildi. Etude Plus Eğitim Federasyonu tarafından düzenlenen Türk-Fransız Dil ve Kültür Festivali de ödüle layik görüldü. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na Fransa'dan katılacak öğrencilerin de belirlendiği organizasyon Fransa'nın 4 farklı bölgesinde düzenleniyor. Bu yıl finali Lyon'da düzenlenen organizasyon, 2014'te Paris'in tarihi konser salonu Casino de

Paris'de düzenlenecek. Gecenin diğer ödülü ise Türk kökenli kadın derneği Nenuphar tarafından düzenlenen "Birlikte Yaşam Yemekleri" projesine verildi. Herkesin bir Fransız komşusunu davet ederek katıldığı bu yemeklerin son 1 yılda yaygınlaşarak 21 ilde aylık olarak düzenlenmeye başlandığı belirtildi. Geceyi düzenleyen FEDİF'ten de övgüyle bahseden CHP milletvekili ve eski Paris Büyükelçisi Osman Korutürk “Kuruluşuna katıldığım, kuruluşundan önceki çalışmalarına elimden geldiği kadar destek vermeye çalıştığım Fransa Aktif Türk İşadamları Derneği'nin büyük ve ciddi bir federasyona dönüşmesinden çok

memnun oldum.'' şeklinde konuştu. Korutürk, 21 yıldır Fransa'dan Türkiye'ye devlet başkanı düzeyinde resmi ziyaret yapılmadığını hatırlatarak, “İki memleketin birbiriyle yakınlaşması çok önemli. Sosyalist Parti'nin Fransa'da iktidara gelmesi birçok buzu eritti.” dedi. FEDIF Başkanı Nevzat Ceylan, Fransız siyasetçiler arasında Türkiye dostluğunun siyasi partileri aşan bir hüviyet kazandığını belirterek, “İlk düzenlediğimiz yemekte sadece 7 milletvekili aldı. İki ülke ilişkilerinin askıya alındığı dönemlerde bile biz çalışmalarımızı aksatmadık. Bugün 90 kişilik yemeğimize 40 milletvekili katıldı. Her yıl bu sayı artarak devam ediyor.” dedi.

Dünyada 65, Avrupa’da OCDE üyesi 34 ülkeyi kapsayan ve her ülkenin orta eğitime devam eden çocukların eğitim seviyesi ni belirleyen PİSA araştırmasının sonuncusunun bulguları 3 Aralık’ta yayınlandı. Ortaya çıkan sonuç Fransa için tek kelime ile tam bir felaket. Zira Fransa’da sistem tamamen en iyilerin lehine çalışmaya devam ediyor. Öyle ki, en iyilerle en kötüler arasındaki makas gittikçe açılmakta ve kapanacağa benzememektedir. Ekonomik ve sosyal durumu iyi olan ve elit diye isimlendirilen çevrelerin çocukları eğitimde olan başarılarını arttırırken bizim gibi alt tabakaları teşkil eden işçi çocuklarının durumu ise daha da kötüleşmektedir. Yani toplumumuz için tehlike çanları bütün şiddeti ile çalıyor. Her anne baba durumun ciddiyetini kabul ederek çocuklarının eğitimi için adeta seferberlik ilan etmelidir.

ARAŞTIRMAYA GÖRE FRANSA’NIN DURUMU Aslında Fransa’da eğitim o kadar geri değil. Sistemin işleyişi kötü. İyiler daha iyi olurken kötüler daha kötü oluyor. Yani kötüler iyilerin seviyesine yaklaşamıyor. Fransa genel ortalamaya göre 34 Avrupa ülkesi içinde 18. sırada. Ama en iyi öğrencilere göre 13. sıraya çıkarken en kötülere göre 33. sıraya geriliyor yani sondan 2. En iyi öğrenciler Hong Kong, Singapur gibi en iyilerle yarışırken en kötüler ise Romanya ve Kıbrıs seviyesine düşüyor. Gördüğünüz gibi Fransa’da en iyiler de en kötüler de mevcut. Neticede sistemin nasıl çalıştığını bilen ve buna göre çocuklarını yönlendiren ilgili ve kaymak tabakanın çocukları uçuyor ve aradaki farkı açıyor. Öğretmenler toplumun kaymak tabakasını oluşturan bir grup değil. Ama sistemin nasıl çalıştığını bildiğinden çocukları en iyilerinin arasına girmeye muvaffak oluyor. ÇARE: EĞİTİM VE ETÜT MERKEZLERİ Aynı araştırma yabancı kökenli çocukların eğitimde karşılaştığı güçlüklerin en az iki misli arttığını gösteriyor. Aradaki fark bir yıllık eğitime eşit. Üstelik bu olumsuzluk Fransa’da yine daha fazla. Göçmen kökenli çocukların eğitimde en kötü oldukları yedi Avrupa ülkesinden biri maalesef Fransa. Bu olumsuz tabloyu azimli bir çalışma ile tersine çevirmek elbette mümkün. Yani kader değil. Fransa’da yapılan bilimsel araştırmalar bilinçli ve ilgili anne ve babaların çocuklarının seviyesini yükselttiğini ispatlamıştır. Bazı okullar, alt gelir grubuna mensup anne babalara çocukları ile nasıl ilgilenecekleri hususunda destek vermişler. Bunun sonucunda bu desteği alan fakir ailelerin çocuklarının seviyesi yönetici çocuklarının seviyesine yaklaşmış. Bu bilimsel bir çalışma. Rastgele bir iddia değil. MOTİVASYON İÇİN EĞİTİME DESTEK GEREKİYOR Toplumumuza mensup anne babaların en büyük şikayeti çocuklardaki motivasyon eksikliği. Ancak bana öyle geliyor ki çocuklarımız dersleri için dışardan destek alamayınca okulda başarısız oluyorlar. Başarısızlık okuldan soğumayı ve kaçışı getiriyor. Nitekim yukarıda bahsettiğimiz araştırma bunun ispatı. Anne baba çocuğuna yardım edecek durumda olunca çocuğun başarısı artıyor. Bu durum özgüveni ve motivasyonu da getiriyor. Biliyorum.Bizim toplumumuza mensup anne babalardan işe başlamak zor. Bu nedenle biz çocuklardan başlamalıyız. Özellikle Paris bölgesinde cok sayıda eğitim ve etüt merkezi mevcut. Çocuklarımızı buralara yönlendirerek ve öğretmenleri ile yakın bir diyalog kurarak başarıyı yakalayabiliriz. Eğitim, çocuklarımıza yapacağımız en önemli yatırımdır. Eğitimsiz bir fert ve toplum hiç bir problemini çözemediği gibi ancak problem olur. Lütfen dikkat. n.ceylan@zamanfrance.fr


aÜ st

creti D ah

60

il

Po

Osmanlı Medrese âlimlerinin ders kitabı, Sultanların Huzur Dersleri’nde okuttuğu Kur’ân tefsiri...

Günümüz Türkçesi ve akıcı bir üslûpla, tercüme ve dipnotlar eşliğinde ‘her güne bir ders’ mantığıyla hazırlandı. Kur’ân-ı Kerim’in mânâsını daha kolay ve etraflıca anlamak, yaşamak ve anlatmak isteyenler için toplam 442 ders.

İlâhi Kelâm’ın enginliğinde keşfedilen asırlara mal olmuş mânâ birikimlerini bugüne aktaran Muhtasar Beydavî Tefsiri, her evde bulunması, herkesin mutlaka okuması gereken bir eser.

NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19

www.ntkitap.eu


07 GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

BOLLENE SINIR DIŞI EDILEN TÜRK AILE IÇIN AYAKLANDI: KARAR YASALARA AYKIRI

Türk aileye yasaya aykırı sınır dışı kararı Fransa'nın Bollene şehrinde Türkiye'den göç eden Güzel ailesi sınır dışı edilme tehlikesi yaşıyor. Ayhan ve Dilan isimli iki çocuğu olan Ebubekir-Fatma Güzel çifti yasalara aykırı olan sınır dışı kararına tepki gösteriyor. Bollene şehrinde sivil toplum örgütleri karara büyük tepki gösterdi.

-

Bollene'de Güzel ailesi, çocuklarının okula gitmesine rağmen sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Bollene'de Türkiye kökenli bir aile çocukları okula gitmesine rağmen sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya. 2012'de Hollande'ın çıkardığı yasaya göre çocukları eğitim gören aileler sınır dışı edilemiyor. Valilik yasal düzenlemeye rağmen Güzel ailesinin yaptığı oturum başvurusunu reddetti. Aile, Marsilya İdare Mahkemesi'nin kararını bekliyordu. Ancak, 10 gün önce kimlik kontrolü sırasında, vizesi olmadığı anlaşılan Ebubekir Güzel mahkeme kararı çıkmadan sınır dışı edilebilir. Güzel ailesi çocuklarının okulda çok başarılı olduklarını belirterek, Türkiye'ye geri gönderilmelerinin çocuklarının hayatını olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Bollene Paul Eluard okulunda 3. ve 6. sınıfa giden Dilan ve Ayan için okul yöneticileri ve eğitim dernekleri de ayaklandı. Aynı okulda 4. eğitim yılını tamamlayan Dilan ve Ayhan'ın başarıları öğretmenleri tarafından takdir ediliyor. Eğitimde Sınır Tanımayanlar (Reseau Education sans Frontieres-RESF) Örgütü ve okul yöneticileri, Dilan ve Ayan'ın eğitim hakkının elinden alınamayacağını belirterek sınır dışı kararını protesto ediyor. RESF Yetkilisi Helen Buix, “Güzel ailesini Bollene'da yaşayan herkes destekliyor. Birçok aile Güzel ailesi sınır dışı edilirse çocuklarını burada ağırlamayı teklif etti. Bu ailenin sınırdışı edilmesi tamamen yasa dışı. Ayhan da okulda çok başarılı.” Olayla ilgili Zaman Fransa'ya konuşan Güzel, “Yaklaşık 10 gün önce işe giderken kimlik kontrolü oldu. Kağıdım olmadığı için karakola götürdüler. Daha sonra bilgilerimi Valiliğe bildirdiler. Pasaportumu alıp beni serbest bıraktılar. Şimdi haftada 2 gün karakola gidip imza atıyorum. Şu an için valilikten net olarak bir cevap gelmedi.” dedi. Konuyla ilgili olarak Education sans frontieres derneğinden hukuki destek aldıklarını belirten Güzel, okulda bir eylem yapıl-

dığını sözlerine ekledi. Ebubekir Güzel, “Fransa'ya karşı herhangi bir kötü sicilimiz yok, bugüne kadar hiçbir zararımız olmadığı gibi, aksine faydamız var. Bizi geri göndermesinler, amacımız çocuklarımızı okutmak. Ailemizin geleceği risk altında. Biz burada kalmayı, oturum izni almayı istiyoruz.” şeklinde konuştu. 2003 yılında Fransa'ya göç eden baba, inşaat işçisi olarak çalışıyor. Fransız Devleti'nden herhangi bir yardım almayan 49 yaşındaki baba resmi olarak çalışmıyor. Anne Fatma Güzel ise 2010 'dan beri Fransa'da bulunuyor. Fransa'ya çocuklarla birlikte gelen Güzel “Çocukları okula kaydederken bir sorun çıkmadı. Çocuklarımın dersleri iyi, müdür ve öğretmenler toplantılarda ilgi gösteriyorlar.” dedi. Kızı Dilan'ın okulda takdir belgesi aldığını belirten anne, “Türkiye'ye gönderilirsek toplu şekilde gönderileceğiz. Bu çocuklar için çok kötü olur. Buraya adapte oldular. Türkiye'de tekrar bu başarıyı yakalayamazlar. Tekrar okula da başlayamazlar. Hem bizim için, hem çocuklar için çok zor bir durum olur.” dedi. Çocuklar da anne ve babaları gibi aynı endişeyi taşıyor. Ortaokul son sınıfa giden ve ileride bilgisayar mühendisi olmak istiyen Ayhan Güzel “Derslerim iyi seviyede ve matematik notum 20 üzerinden 18. Eğer annemi ve babamı sınır dışı ederlerse kardeşimle birlikte Fransa'da kalmamız imkansız. Ayrıca eğitimimiz yarıda kesilecek ve motivasyonumuzu kaybedeceğiz” dedi. İçişleri Bakanlığı 28 Kasım 2012'de çıkardığı yönetmelikte, çocukları okula giden kağıtsız ailelere oturum verilmesini zorunlu kılmıştı. Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Sarkozy'nin sınırdışı politikasının izlerini silmek amacıyla ilk çıkardığı yasal düzenlemelerden biri olan bu yönetmelik uygulanmıyor. Bilhassa, Kosova kökenli Leonarda'nın sınırdışı edilmesinin ardından Fransa'da on binlerce genç sokaklara dökülmüştü.

“Askerlik Durum Belgesi” almak isteyenler hangikapıya gidecek? -

Askerlikle ilişiği kalmamış tüm vatandaşlar, E-Devlet Kapısı‘ndan şifre, e-imza, m-imza ile giriş yaparak, terhis ya da muafiyet durumlarını, “Askerlik Durum Sorgulama” hizmeti aracılığıyla öğrenebilecek. Vatandaşlar, söz konusu belgenin çıktısını alarak tüm kamu kurumlarına konuya ilişkin beyanda bulunabiliyor. Belgenin verildiği yetkili makamlar tarafından da “Askerlik Durum Belgesi Doğrulama” hizmeti kullanılarak, belgenin üzerindeki barkod aracılığıyla, belge doğruluğunun kont-

rol edilmesi sağlanabiliyor. Söz konusu hizmet sadece askerlikle ilişiği kalmamış vatandaşlar için geçerli olacak. Tecil ve benzeri durumlarda ise ilgili belgenin askerlik şubelerinden alınması gerekiyor.

İstikbal Gençlik Merkezi hizmete girdi MEHMET KARGI MULHOUSE İstikbal derneği üyeleri, Mulhouse, Illzach’da 600 m2 genişliğinde çok işlevli dernek binasının açılışını yaptı . Gençlere dönük aktiviteler sunacak olan Istikbal genclik merkezinin yönetimini de gençler oluşturuyor. Gençlik merkezinin müdürü Yakup Aygun açılışta yaptığı konuşmada, “Bizden önceki neslin gayretleri sonucu bu günlere gelindi. Geçmişten gelen bu birikimi gelecek ne-

-

sillere aktarma vakti geldi. Biz gençlere güvenen ve bu misyonu bize verenlere teşekkür ediyorum. Hizmet binamızda gençlerimize eğitim, kültürel ve sportif aktiviteler sunmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. Merkezin amacının topluma katkı sağlayacak gençler yetiştirmek olduğunu aktaran İstikbal gençlik merkezi spor başkanı Ahmet Öne, gençlerin ilgisini çekecek aktiviteler düzenleyeceklerini söyledi.


08GÜNDEM IPHONE 5S Şu anki fiyat: 709 euro Makul fiyat: 449 euro

GAZ FIYATLARI Şu anki fiyat: 5.86 euro Makul fiyat: 5.56 euro

KIREÇ ÇÖZÜCÜLER Şu anki fiyat: 3.33 euro Makul fiyat: 0.35 euro

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

YAZICI KARTUŞLARI Şu anki fiyat: 17.09 euro Makul fiyat: 10.50 euro

PROTEZ DIŞLER Şu anki fiyat: 615 euro Makul fiyat: 540 euro

KAHVE Şu anki fiyat: 1,20 euro Makul fiyat: 1 euro

Fransa’da hayat neden pahalı? Ekonomik krizin etkisiyle teknolojiden sağlığa, beslenmeden ısınmaya, Fransa'da hayat gün geçtikçe pahalılaşıyor ve tüketicilerin satın alım gücü azalıyor. Zaman Fransa, mal ve hizmet sektöründeki olması gereken makul fiyatları sizin için araştırdı. EMRE SAHIN PARIS Artan işsizlik, vergiler, hükümetin kemer sıkma politikası... Ekonomik krizin derinden etkilediği Fransa'da, teknolojiden sağlığa, beslenmeden ısınmaya, hayat gün geçtikçe pahalılaşıyor ve tüketicilerin satın alma gücü azalıyor. Bazı ürünlerin fiyatları ise ekonomik olarak gerçeği yansıtmaktan çok uzak. Geçen haftalarda yayınlanan bir istatistiğe göre, Fransa'da 1945'ten beri ilk defa bu sene kişi başına düşen tüketim oranında düşüş gözlemlendi. Bu karamsar tablo karşısında, tüketiciler harcama yapmadan önce iki defa düşünüyor. Fransızlar gereksiz harcamalardan mümkün olduğu kadar kaçınmaya çalışıyor. Zaman Fransa, cebinizden gereksiz yere para çıkışını engellemek için, mal ve hizmet sektöründeki en makul fiyatları sizin için araştırdı.

doğada yaklaşık 50 milyar ton ile en bol bulunan maddelerden biri. Bu bolluk nedeniyle, tuzun fiyatı neredeyse bedava. Kireç cözücülerin maliyetine çıkarma, işleme, ulaşım ve dağıtım masrafları oluşturuyor.

GAZ FIYATLARI Şu anki fiyat: 5.86 euro / Makul fiyat: 5.56 euro Fransa'da gaz piyasasının rekabete açıldığı ve GDF'in bir kısmının özelleştirildiği 2007 yılından itibaren saat başı tüketilen gaz miktarı fiyatı %80 artış gösterdi. Bu kış ise bu fiyat 5.86 cent'e kadar yükseldi. Bu artışın nedeni sadece Asya pazarındaki büyük talep ve piyasada fiyatların hassaslığı değil. Piyasada rekabet edebilmek için GDF Suez'in yaptığı altyapı yatırımları da gaz fiyatlarının artmasında önemli bir rol oynuyor. Çünkü, yapılan bu yatırımlar nihai olarak tüketiciye yansıyor. UFC-Que choisir Tüketici Derneği ve Belçikalı Lampiris Gaz Şirketi'nin yürüttüğü “Hep Birlikte Daha Ucuz Gaz” kampanyasıyla tüketicilere %15 daha ucuz bir tarife sunulacağı vaat ediliyor.

SERAMIK-METAL ALAŞIMLI PROTEZ DIŞLER Şu anki fiyat: 615 euro / Makul fiyat: 540 euro Dişçiye gittiğinizde size en çok acı veren şey, genelde tedavi değil faturanın kabarıklığı oluyor. Özellikle, bir protez için büyük şehirlerde ortalama 615 euroyu gözden çıkarmak gerekiyor. Tedavi masrafları bazen 800 euroya kadar çıkabiliyor. Buna karşılık, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geri ödediği miktar ise sadece 75.25 euro. Ancak, üstünkörü bir tedavi için daha ucuz ülkelere gitmek yerine Fransa'da da daha makul fiyatlar bulmanız mümkün. Örneğin, Santéclair'e bağlı diş doktorlarını seçtiğinizde, ödeyeceğiniz tavan fiyat 540 euro olacaktır.

-

KIREÇ ÇÖZÜCÜLER Şu anki fiyat: 3.33 euro / Makul fiyat: 0.35 euro Bulaşık makinalarında kullanılan kireç çözücülerin tamamına yakını sodyüm klorür (NaCl)'den oluşuyor. Diğer bir deyişle, sofralarda kullandığımız tuzdan. NaCl

YAZICI MÜREKKEP KARTUŞLARI Şu anki fiyat: 17.09 euro / Makul fiyat: 10.50 euro Yazıcı fiyatları her geçen gün düşse de, kartuş fiyatları aksine yükseliyor. Örneğin, Canon Pixma marka bir yazıcının fiyatı 2.5 kartuşun fiyatına denk geliyor. Amaç, yazıcı satarak değil kartuş satarak para kazanmak. Bazı firmalar, yeniden doldurulmalarını önlemek için kartuşlara çip takıyorlar. Orijinal kartuşlara göre çok daha ucuz olan yan sanayi urunu kartuşlar, tüketicilere alternatif bir seçenek sunuyor. Paris'te 10.50 euroya bu kartuşlardan bulmak mümkün.

KAHVE FIYATLARI Şu anki fiyat: 1,20 euro / Makul fiyat: 1 euro Paris, taşraya nazaran çok pahalı bir şehir olarak bilinir. Ancak, kahve fiyatları bu konuda istisna teşkil ediyor. Paris'te kira fiyatları ve kahvenin alış fiyatı diğer şehirlere göre daha yüksek olmasına rağmen, kahve fiyatları şaşırtıcı biçimde daha düşük. Paris'in ünlü kafelerinde 1 euro'ya espresso içilen yerler bulmak mümkün.

IPHONE 5S Şu anki fiyat: 709 euro / Makul fiyat: 449 euro Amerikan IHS Kabinesi'nin hesaplamalarına göre bir iPhone 5s (16 Go) üretmenin maliyeti 190 dolar. Tabii ki bu fiyata araştırma-geliştirme, ulaşım ve dağıtım masraflarını ilave etmek gerek. 64 Go'luk model ise sadece 20 dolar daha fazlaya mal oluyor. Kendini makul fiyatlar sunan bir şirket olarak tanıtsa da, Apple aşırı ölçüde pahalı ürünler sunan bir şirket. Şu an iPhone 5s (16 Go)'in piyasa fiyatı 709 euro iken, Samsung Galaxy (16 Go) 449 euro'dan satışa sunuluyor. Aynı şekilde, iPhone'nun yan ürünleri ve internet uygulamalarının da fiyatları epey yüksek. Örneğin iPhone şarj aletinin fiyatı 38 euro iken, Samsung telefonların şarj aletleri sadece 7 euroya satılıyor.

EMRE DEMIR

Fransa fişleme skandalından ne ders çıkarmıştı? Türkiye son günlerde yeni bir fişleme skandalını tartışıyor. Türkiye’de her dönem farklı dinî ve etnik grupların maruz kaldığı fişleme geleneği, aslında bizim siyasî kültürümüze has bir fenomen değil. Bu kavram hem kelime, hem de siyasî kültür olarak Fransa’dan ülkemize geldi. Fransızların 1904 tarihli meşhur fişleme davası (L’affaire des fiches) günümüz Türkiye’si için de önemli dersler içeriyor. Fransa’da fişleme davası, ülkenin siyasî tarihini derinden etkilemiş ve devletin dinî cemaatlerden elini çekmesini sağlayan 1905 laiklik yasasının mimarı olmuştur. Bu yasa, Fransa’da radikal laikçi ideolojiyi benimseyen devletin Katolik Kilisesi ve dinî cemaatlere karşı yürüttüğü kilise ve manastırlara yönelik kanlı müdahalelere varan savaşın da sonu olmuş, devletle toplum arasında bir barış antlaşması imzalanmıştır. 1902’de başbakan olan Emile Combes, dinî cemaatlere karşı tavizsiz bir savaş vermiş, iktidara gelir gelmez Katolik cemaatler tarafından açılan 3 bine yakın okulu kapatmıştır. Fransız devlet kurumlarındaki dindar Katoliklerin tasfiye edilmesi için de yoğun çalışma yürütmüştür. Ta ki 1904’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ordudaki Katolik subayları fişlediğine dair belgelerin ortaya çıkışına kadar. Fransız basını, yaklaşık 20 bin subayın, ‘Pazar günleri ayine gidiyor.’, ‘Elinde İncil taşırken görüldü.’, ‘Evinde haç asılı.’, ‘Katoliklerin gazetesi La Croix’yi okuyor.’, ‘Babası Cizvit cemaatinde aktif.’, ‘Oğlunu Katolik okuluna gönderiyor.’ gibi bilgi notlarıyla fişlendiğini ve terfi etmelerinin engellendiğini ortaya çıkarmıştır. Dönemin hükümet üyelerinin de ezici çoğunluğunun üye olduğu Büyük Doğu Mason Locası’nın yardımıyla tüm devlet memurları ve ordu mensuplarının ‘cumhuriyetçi’ ve ‘irticacı’ (reactionnaire) olarak iki sınıfa ayrıldığı belgelerle ortaya çıkmıştır. Bu skandal üzerine Emile Combes hükümeti istifa etmiş ve devletin dini kontrol etmesini savunan jakoben 3. Cumhuriyet rejimi tarihe karışmıştır. Aslında Fransa’da 20. yüzyılın başında yüzleştiği bu ideoloji ve ortaya çıkan skandallar Türkiye’nin son 10 yılıyla epey örtüşüyor. Bu bir tesadüf değil. Nitekim Cumhuriyet’i kuran kadroların Emile Durkheim, Andre Gide gibi 3.

Cumhuriyet’in teorisyenlerinden etkilendiği, Cumhuriyet Halk Partisi’yle Fransa’da 3. Cumhuriyet’i kuran Radikal Parti arasında ciddi bir devamlılık olduğu Zafer Toprak gibi tarihçiler tarafından daha önce dile getirilmişti. Türkiye’de Kemalist rejim, okullarda öğretilenin aksine hiçbir zaman devletin din işlerinden elini çektiği Fransa’nın 1905 laikliğini değil, devletin kamusal alanı, sivil ve dinî hayatı sıkı bir şekilde kontrol ettiği 3. Cumhuriyet laikliğini uygulamıştır. Aslında Türkiye’de bugün Fransa’da tarihin karanlık sayfalarında unutulmuş 3. Cumhuriyet zihniyetini 21. yüzyıla kadar taşımış devlet kadroları 20072011 yılları arasındaki sert mücadele sonucunda siyasî arenadaki görünürlüğünü kaybetmiştir. Ancak, son günlerde tartışılan fişleme skandalı, eski devlet zihniyetinin ve ürettiği kontrol araçlarının hâlâ kullanıldığını gösteriyor. Türkiye’nin ihtiyacı tam da iç barışı sağlayacak ve devleti kendi sınırlarına çekecek 1905 laiklik yasasına benzer yeni bir toplumsal sözleşmedir. 1905 Laiklik Yasası devletin sadece dinle ilişkisini değil, devletin sivil topluma müdahalesinin de sınırlarını yeniden belirleyen bir antlaşmadır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin Türk siyaset tarihinde kalıcı bir yer edinmesi daha fazla oy alarak seçim kazanmasına değil, muhafazakâr, Kürt, Alevi, Kemalist ve dinî azınlıkların bir arada yaşayabileceği yeni bir toplumsal sözleşmeye zemin hazırlamasına bağlıdır. Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın en büyük siyasî başarısı iktidarı ele geçirdikten sonra siyahî ve ezilmiş nüfusun çoğunlukçu baskısına rağmen, eski rejimin elitleri olan beyazların hakkını koruması ve yeni rejimle barışmasını sağlamaktı. Bugün Türkiye’de geçmişin beyazları rejimle barışmak bir yana daha da yabancılaşırken, eski rejimin siyahları hızla kendi içlerinde kutuplaşıyor. Fransa’nın kendi fişleme skandalından çıkardığı dersler Türkiye için de örnek niteliği taşıyor. Türkiye’nin ihtiyacı, aktörleri kim olursa olsun doğal sınırlarına çekilmiş bir devlet ve en küçük toplumsal gruplara dahi yaşam hakkı tanıyan yeni bir toplumsal sözleşme, yeni bir anayasadır. e.demir@zamanfrance.fr


09GÜNDEM Goussanville’de seçimlerin kaderi Türklerin elinde 13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Yaptığı icraatler ve popülerliği sayesinde koltuğunu büyük ihtimalle koruyacak adaylardan birisi de Lille belediye başkanı Martine Aubry,

Sosyalistler yerel seçimlerden ümitli SELIM BEDER PARIS Gelecek yerel seçimlerin, protesto oyuna dönüşmesinden çekinen Sosyalist Parti adayları son açıklanan anket sonuçlarından sonra az da olsa ümitlendi. Son yapılan anket sonuçları, ulusal problemlerin yerel seçimlere az şekilde yansıyacağı yönünde. Ayrıca, seçmenlerin yalnızca 4’te 1’i, iç ihtilaflarla bozguna uğrayan eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin partisi UMP’nin mevcut hükümetten daha iyi iş yapacağı görüşünde. Sosyalist partinin bu yerel seçimlerde en büyük kozu büyük şehirlerdeki köklü belediye başkanları. Yaptıkları icraat ve popülerlikleri sayesinde koltuklarını büyük ihtimalle koruyacak adaylar arasında: Lille belediye başkanı Martine Aubry, Lyon belediye başkanı Gerard Collomb, Dijon belediye başkanı Françis Rebsamen ve Toulouse belediye başkanı Pierre Cohen var. Sosyalist parti Valence, Tourcoing, Auxere gibi 30 binin üzerinde nüfusa sahip 30’a yakın şehrin lehine el değiştirmesini hedefliyor. Hatta, Marsilya bölgesinde Sosyalist Parti adayları arasında yapılan ön seçimden çıkan sonuçlardan sonra sağın kalesi olarak bilinen Marsilya, Aix en Provence ve Avignon gibi şehirleri öncelikli hedef haline getirmiş durumda.

-

2014

S MUNICIPALE

2009 yerel seçimlerinde belediye başkanının sadece 13 oy farkla belirlendiği Goussainville’de seçimlerin kaderi Türklerin elinde. Seçim sürecinde siyasi gündemi değerlendiren eski Goussainville belediye başkan yardımcısı Sevgi Karaman, Türkiye kökenlilerin oy kullanması halinde birçok şehrin kaderinin değişeceği görüşünde.

VEDAT BULUT PARIS Belediye seçimlerine 4 aydan kısa bir süre kala Goussainville’deki siyasi çekişmeler hat safhada. Goussainville’in mevcut belediye başkanı Alain Louis Sosyalist Parti’den (PS) istifa ederek seçimlere bağımsız olarak gireceğini açıkladı. PS’ten ayrılan Alain Louis ile partide kalma kararı alan Türk belediye meclis üyelerinin yolları ayrıldı. Alain Louis’den desteklerini çeken Belediye başkan yardımsı Sevgi Karaman, David Ülger ve Yeşiller Partisi’nden Sevinç Mert kendi partilerinde siyasete devam kararı aldı.

-

TÜRKLERIN OY KULLANMASI ÇOK ÖNEMLI 31 bin nüfuslu Goussainville’de gerçekleşecek seçimlerin kaderi Türk kökenlilerin elinde. 2009 yılında gerçekleşen belediye başkanlığı seçimlerinin galibini sadece 13 oy belirlemişti. Kazanan ve kaybeden arasındaki bu küçük oy farkı, Türk oylarının ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Goussainville seçim bölgesinde 15 bin'den fazla seçmen bulunurken, 8 bine yakın Türkiye kökenli göçmenin de yaşadığı tahmin ediliyor. Buna karşın 2009 yerel seçimlerinde oy kullanan Türkiye kökenli Fransız vatandaş sayısı sadece 340!

Bağımsız adayların şansı çok az Seçim istatistiklerinine de dikkat çeken Sevgi Karaman, “İstatistikler ortada. Belediye seçimlerinde bağımsız adayların şansının çok zor olduğunu biliyoruz.“ dedi. Fransa’da köklü bir siyasi gelenek olduğunu söyleyen Karaman, “Şeçimlerde partilerin önemi çok büyük. Sayısız aday sadece parti teşkilatlarının çalışmaları sayesinde seçimlerden zaferle çıkıyor. Bu gerçeği unutmamak lazım.” şeklinde konuştu.

SEVGI KARAMAN

Eski Goussainville belediye başkan yardımcısı

TÜRKLER BİRÇOK ŞEHRİN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLİR Türklerin, Fransa genelinde oy kullanmaları halinde bir çok şehrin kaderini değiştireceğine inanan Karaman, 31 bin nüfuslu Goussainville şehrini örnek gösterdi. Şehirde 15 binden fazla seçmen olduğunu ve 8 binin üzerinde Türkiye kökenli vatandaşın yaşadığına dikkat çekti. Türkiye kökenli Fransız vatandaşların oy kullanma oranının az olmasını eleştiren Karaman, oy kullanma oranının son yıllarda artacağınıdüşünüyor.

31 ARALIK SON TARIH Eski belediye başkan yardımcısı Sevgi Karaman, Goussainville’de yaşayan seçmen kartına sahip Türkiye kökenli gençlerin oy kullanarak vatandaşlık görevlerini yerine getirmeye davet ediyor. Goussainville belediye seçimlerinin sonuçlarını Türkiye kökenlilerin belirleyeceğine inanan Karaman, “Türkiye kökenli Fransız vatandaşlarını mutlaka 31 Aralık tarihine kadar seçmen kartlarını çıkarmaya ve oy kullanmaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Katolik genç seçmenler, kimlik, ekonomik ve siyasi konularda FN’in fikirlerine daha açık.

Katoliklerin aşırı sağa desteği düşük SELIM BEDER PARIS OpinionWay tarafından yapılan Katolik seçmenlerin, politik eğimlerini sorgulayan ankette Ulusal Cephe partisi’nin (FN) Katolik seçmenin üzerindeki nüfuzu konulu bölümden ilginç sonuçlar çıktı.

-

FN’I KATOLIK SEÇMENDEN UZAKLAŞTIRAN SEBEPLER: Sağ partilere yakınlığıyla bilinen Katolik seçmenin FN’in devletçi sosyalist ekonomik çizgisiyle uyumsuzluk yaşıyor. Devletin liberal bir ekonomi politikası gütmesi taraftarı olan Katolik seçmen (%77), FN ile bu konuda ciddi fikir ayrılığı yaşıyor. Avrupa Birliği para birimi Euro konusunda da, Katolik seçmen ile FN ideolojik çatışma yaşıyor. Bilindiği üzere FN’in en önemli seçim vaatlerinden birisi, Fransa’yı Euro bölgesinden çıkarmak. Ancak Katolik seçmenin %73’ü AB para birimi olan Euro’ya bağlılığını ifade ediyor. Ekonomik konular dışında, Hristiyan Demokratlar’ın her zaman Avrupa Birliğinin oluşumuna aktif katkı sağladığı ve AB yanlısı olduğu için, FN’in AB karşıtı politikalarına ters düştüğü biliniyor.

KATOLIK SEÇMENIN FN’E YAKIN DURDUĞU KONULAR FN sağ partilerden ekonomik konularda uzaklaşsa da, sağ partiler FN’den kimlik ve göç konularında yakınlaşıyor. Dolayısıyla, Paradox Opinion’un sahibi Philippe Chiriqui’nin de dikkat çektiği gibi, FN’in seçim temaları diğer seçmenlerde olduğu gibi Katolik seçmende de yer etmeye başladı. Bu duruma, Hristiyan seçmenin büyük bir kısmının (%68’i) İslam dinini, Batı Medeniyeti için bir tehdit olarak görmesi örnek gösterilebilir. Ayrıca, Katolik seçmenin büyük bir kısmı, diğer Fransız seçmenler gibi FN’in seçim kampayasında yer alan eşit becerilere sahip insanların işe alım sürecinde, Fransız vatandaşlarına öncelik verilmesini öngeren, “Ulusal tercih” meselesine destek veriyor. Son olarak Paradox Opinion’un sahibi Philippe Chiriqui, Hristiyan seçmen arasında ciddi kuşak ayrımının yaşandığına dikkat çekiyor. Katolik genç seçmen, kimlik, ekonomik ve siyasi konularda FN’in fikirlerine daha açık olduğunu söylüyor.


10 TOPLUM

Odyssee sinemasında ‘Türk Sinema Günleri’ başlıyor

Bas-Rhin bölgesinde faaliyet gösteren dernekler tek çatı altında toplanma kararı aldı.

TÜRK sineması ile kültürünün 25 yıldan bu yana tanıtıldığı Strasbourg Odyssee sinemasında 12 Aralık Perşembe günü ‘Türk Sinema Günleri’ başlıyor.

Türk dernekleri birleşme kararı aldı MEHMET KARGI MULHOUSE Mulhouse ve çevresinde Türklerin kurmuş olduğu dernekleri , TUMSIAD’ın ev sahipliğinde toplandı. Bas-Rhin bölgesinde faaliyet gösteren dernekler tek çatı altında toplanma kararı aldı. Bu karar ile dernekler, siyasi, kültürel, sportif ve birçok alanda daha iyi bir koordinasyon sağlamayı ve olası problemlere karşı toplu şekilde mücadele etmeyi hedefliyor. Toplantıda, bu doğrultuda bir komite kurulmasına karar verildi. Komite’nin başkanlığına Milli Göruş başkan yardımcısı Tahsin Yediyıldız seçildi. Komite’de, Bas Rhin bölgesinde hizmet veren her dernek 3 üye ile temsil edilecek. Toplantıya ev sahipliği yapan TUMSIAD Fransa Genel sekreteri Mustafa Aydoğan, “Her şeyden önce derneklerin aynı çatı altında toplanması memnuniyet verici. Türk toplumu olarak Fransa'da karşılaştığımız problemlere, bu birleşim sayesinde daha etkili mücadele edeceğimizin inancını taşıyorum. Dernekler arası diyaloğun da iyileşeceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

-

Strasbourg Francs Bourgeois sokağında bulunan Strasbourg Odyssee sineması 'Strasbourg Türk Sinema Günleri'nin bu sene 26.'sını düzenlemeye hazırlanıyor.

-

Levier’li çocuklar tarafından sahnelenen “Levier’in gülleri” isimli piyes, misafirler tarafından büyük ilgi gördü.

“Levier’nin gülleri” büyük alkış aldı ŞÜKRÜ ŞAHİN BESANÇON Besançon'a 50 kilometre uzaklıktaki Levier şehrinde “Association Loisir et Sport Levier” Derneği tarafından düzenlenen aşure ve kermes programına Pontarlier, Morteau, Salins-Les-Bains şehirleriden gelen çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilahi dinletisi, semazen gösterisi yapıldı. Levier’li çocuklar tarafından sahnelenen “Levier'in gülleri” isimli piyes, misafirler tarafından büyük ilgi gördü ve uzun süre ayakta alkışlandı. Programın açılış konuşmasını yapan dernek başkanı Kocay Avdatek, kermesten toplanan gelir ile Afrika’da bir su kuyusu açılacağını belirtti.

-

Mulhouse Camii projesine engel yok MEHMET KARGI MULHOUSE Mulhouse Milli Görüş Camii projesi hakkında dernek yetkilileri ortak bir basın açıklaması yaptı. Dernek başkanı Adem Toklu tarafından yapılan açıklamada, belediye yetkilileri tarafından yapılan son açıklamalardan sonra, projeye destek verenler arasında kısa süreli bir tedirginlik yaşansa da projenin önünde herhangi bir yasal engelin bulunmadığını söyledi. Başkan Toklu, “Çalışmalarımız tamamen yasal sürece dayalı olarak ilerlemektedir. Biz kardeşlerimizden projeye olan maddi ve manevi desteklerini sürdürmelerini istiyoruz.” şeklinde konuştu.

-

Yurt dışında ilk kültürel sinema etkinliğine 25 yıl önce imza atan “Strasbourg Türk Sinema Günleri” bu yıl 14 Ocak tarihine kadar 14 sinema filmiyle sinema severleri tarihi Odyssee salonuna davet ediyor. Yeni sinema filmleriyle beraber çok sayıda Yeşilçam sanatçıları Odyssee'de filmlerin öykülerini hayranlarıyla paylaşma imkanı buluyor. Avrupanın başkenti Strasbourg'ta Türkiye'nin kartviziti olan 25. Türk Sinema Günleri etkinliğinde beyaz

perdeye gelecek filmler arasında yönetmen Kudret Güneş'in belgeseli “Bedianın İzinde” Pelin Esmer'in “Gözetleme Kulesi”, Uğur Yücel'in “Soğuk” ve “Benim Dünyam”, Çağan Irmak'ın “Tamammıyız”, Fatih Akın'ın “Cennet Bahçesinde Çöp” belgeseli, Özcan Deniz'in “Su ve Ateş”, Mahmut Fazıl Coşkun'un “Yozgat Blues”, Atalay Taşdiken'in “Kız Kardeşim” ve “Meryem” Tamer Levent'in “Tepenin Ardı”, Tolga Örnek'in “Senin Hikayen”,

Serdar Akar'ın “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”, Sermiyan Midyat'ın “Hükümet Kadın” filmleri bulunuyor. Dünyanın en eski altı sinemasından biri olan ‘Odyssee’ salonu 3 Ocak tarihinde 100. yaşına giriyor. Odyssee sinemasının yönetmeni Faruk Günaltay bu yıl özenle seçtiği filmleri Türk ve Fransız sanatseverler için Fransa'ya getiriyor. Eski başbakanlardan Şemşettin Günaltay'ın yeğeni olan Faruk Günaltay Avrupa sinema ve kültürüne verdiği destek-

ten dolayı 2005 yılında Fransa Kültür Bakanlığı tarafından 'şövalye' nişanı' ithaf edilmişti. Onaltı yıldır Avrupa Konsey'inin Avrupa Sinema Fonu ' Euroimages' Türkiye temsilcliği görevinide yürüten sinemacı Günaltay Fransa'da ilk sinema dergisini çıkartan başarılı Türk olarak Avrupa sineması tarafından anılıyor. Filmlerini paylaşacak Yeşilçam sanatçıları içinde Uğur Yücel, Atalay Taşdiken, Beren Saat, Ayça Bingöl, Kenan Doğulu, Tolga Örnek bulunuyor.


11 TOPLUM Türklerin oy kullanın çağrısına

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Ermenilerden garip tepki Ermeni diasporası, bu kez de Valence'da (Drôme) düzenlenen yerel seçimleri konu alan Bilgilendirme Toplantısı'na tepki gösterdi. EMRE ŞAHIN PARIS Geçtiğimiz Eylül ayında Türk Hava Yolları ile Olimpik Marsilya Futbol Kulubü arasında imzalanan sponsorluk anlaşmasına karşı çıkan Ermeni diasporası, bu kez de Valence'da (Drôme) düzenlenen Bilgilendirme Toplantısı'na tepki gösterdi. 23 Kasım 2013 tarihinde, Valence’da La Maison des Syndicats salonunda, Fransız Türk Dostluk Derneği ve Türk Demokratlar Birliği'nin birlikte organize ettiği ve yaklaşık atmış kişinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Valence Belediye Başkan Yardımcısı Pierre-Jean Veyret (PS)'nin yanı sıra Franck Soulignac (UMP) ve Olivier Gafa (MODEM) da katıldı. Önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Türk toplumunu oy kullanmaya teşvik etmeyi amaçlayan toplantı, Ermeni diasporasının tepkisini çekti. Valence'daki Türk toplumunun yükselişinden rahatsızlık duyan diaspora, Türklerin asıl amaçlarının Fransa’daki “Ermeni kalesi”ni

“2013 Cojep Ödülleri” kapsamında, Gazze’de bir buldozer tarafından ezilerek can veren Amerikalı gönüllü aktivist Rachel Corrie adina verilen “İnsan hakları ödülü”, Nils Muiznieks’e taktim edildi.

Paris’te ötekilerin geleceği tartışıldı

-

-

düşürerek, Valence'daki Ermeni toplumunun siyasi ve ekonomik ağırlığını azaltmak olduğunu iddia etti.Hatırlanacağı üzere,geçtiğimiz Eylül ayında Türk Hava Yolları ile Olimpik Marsilya Futbol Kulubü arasında imzalanan sponsorluk anlaşması sonrası Fransa'da yaşayan Ermeni diasporası sert tepki göstermişti. Valence Fransız Türk Dostluk Derneği Mali İşler sorumlusu Murat Akbulut söz konusu iddialara, “Amacımız siyasi bir polemik oluşturmak değil, Türk kökenli Fransız vatandaşlarını oy kullanmaya teşvik etmekti. Çünkü toplumumuzun belediyelerde temsil edilmesi gerekiyor.” şeklinde cevap verdi. Akbulut, bu kişilerin oy kullanma

hakkı olan Fransız vatandaşlar olduğunu, fakat onların yalnızca yarısından azının yurttaşlık haklarını kullandığını sözlerine ekledi. Türk Demokratlar Birliği ise yaptığı açıklamada, düzenlenen toplantının Türk toplumunun siyasi katılımını teşvik etmek, seçmen listelerine kayıt olmalarını ve birincil yurttaşlık görevlerini yerine getirmelerini sağlamaktan başka hiçbir amacı olmadığını vurguladı. Nouvellesdarmenie.com sitesinde yayınlanan makaleyi üzüntü ve şaşkınlıkla karşıladıklarını belirten Birlik, herkes için yararlı olacak bir diyalog ortamını tesis etme yönündeki iradesini beyan etti. Valence'da, sayıları 7 bin ile 8 bin arasında değişen Ermeni kökenlile-

Aşure kazanı Dijon’da kaynadı

Türkiye’deki Fransız okullarına üstün eğitim ödülü

-

Türkiye’deki Fransız okulları, Fransız Dışişleri Bakınlığı’nın “Label FrancEducation” diplomasına layık görüldü. Bugüne kadar dünyada sadece 24 okula verilen bu belgenin, Türkiye’de Fransızca ve Türkçe eğitim veren 9 okula verilmesi önemli bir başarı. Türkiye’nin böylece, 10 okulun diploma aldığı ABD’den sonra, Fransızca konuşulan ülkeler dışında Fransızca eğitiminin en yaygın ve en kaliteli ülke olduğu belgelenmiş oldu. Label FrancEducation belgesi, Fransız Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen ve sadece Fransızlar’a değil, bulundukları ülke vatandaşlarına da eğitim veren liseler için oluşturulmuş bir ödül. Ödülün amacı, Fransız dilinin en iyi şekilde öğrenilmesini teşvik etmek ve Fransız hükümeti ile dünyadaki en iyi Fransız okulları arasında ayrıcalıklı bir ilişki kurulmasını sağlamak. Diploma; Fransız Dışişleri Bakanlığı, Fransız Milli Eğitim Bakanlığı, Yurt Dışı Fransızca Eğitim Kurumu ve Laik Eğitim Kurumu temsilcilerinden oluşan bir komisyonun 2 yılı bulan incelemelerinden sonra verilen bir ‘mükemmellik belgesi’. Ödül söz konusu 9 liseye “Fransız dilini ve kültürünü en mükemmel şekilde öğretip ayrıcalıklı karakterleriyle iz bıraktıkları için” verildi.

FRANSA BÜYÜKELÇISI BILI: BU BELGE TÜRKIYE’YI ÖZELLIKLE ONURLANDIRIYOR Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nde düzenlenen ödül töreninde Fransa’nın Tür-

kiye Büyükelçi’si Laurent Bili özetle şunları söyledi: “16’ncı yüzyılda kurulan Saint Benoît Lisesi’nden, 1868 yılında kurulan (ve 1924 yılından Galatasaray Lisesi adını alan) Mekteb-i Sultani’ye ve bundan bir asır sonra kurulan Ankara Tevfik Fikret Lisesi’ne kadar, Türkiye’de elitlerin eğitiminin, Fransız öğretimi ile her zaman özel bir bağı olmuştur. Aramızda bu liselerden mezun olmuş pek çok konuğumuzu görüyorum. Onlar, söz konusu okullarda, dürüstlük, doğruluk, dayanışma, emeğe olan sevgi gibi Türk milletinin değerlerine tam bir saygı çerçevesinde, örnek teşkil eden bir eğitim aldılar. Bu kurumlara FrancEducation markasını vererek, Fransa bugün söz konusu öğretimin mükkemmeliğini ifade ediyor. Bu üstün nitelikli eğitimi ifade eden diploma, Türkiye’yi özellikle onurlandırıyor. Zira, dünyada bu markanın verildiği 32 kurumdan 9’u, bir başka deyişle dörte birinden fazlası, Türkiye’de bulunuyor. Frankofon kurumların sayısı bakımından, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ile neredeyse eşit konumdadır.” MEB Dışişleri Genel Müdürü Ziya Yediyıldız ise Türkiye’nin Fransa ile köklü ilişkiler içinde olduğunu söyleyerek, işbirliğinin eğitim alanında da sürdürülmesinden ve dünyada çok az okulun layık görüldüğü markanın Türkiye’ye getirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Törende, çoğu söz konusu liselerden mezun, siyaset, akademi ve eğitim dünyasından temsilciler de hazır bulundu.

rin, şehrin toplam nüfusunun'unun yaklaşık %10'unu oluşturuyor. Tahmini 4 bin kişinin oluşturduğu Türk toplumunun son yıllarda şehirdeki etkisi gittikçe artıyor.

Strasbourg merkezli Uluslararası Eşitlik Adalet ve Özgürlük Konseyini (Cojep İnternational) düzenlediği forum ve ödül törenine çok sayıda davetli katıldı. Cojep Ile de France’un ev sahipliği yaptığı ödül töreni, Avrupa Birliği Parlamentosu Paris temsilciliğinde gerçekleştirildi. Ödül töreni öncesinde düzenlenen “Ötekileştirilenlerin Geleceği” konulu forumda başta, “ötekileştirilenlerin” demokratik hakları olmak üzere, temsilde eşitlik ve vatandaşlık ilişkisi ekseninde kavramsal tartışmalar ele alındı. Cojep International’in Fransa´da faaliyet gösteren uluslararası bir Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olduğunu belirten Cojep Ile de France Başkanı Hakan Kalaycı, Paris bölgesinde etkinliklerin gelecekte artacağını ve bu çerçevede çalışmalarına hız vereceklerini söyledi. Cojep İnternational’in düzenlediği törende farklı alanlarda çalışma yapan akademisyen ve siyasilere ödüller takdim edildi. “2013 Cojep Ödülleri” kapsamında törene katılamayan Senatör Bariza Khiari’ye “En iyi siyasetçi ödülü", Gazze’de bir buldozer tarafından ezilerek can veren Amerikalı gönüllü aktivist Rachel Corrie adina verilen “İnsan hakları ödülü”, Nils Muiznieks’e taktim edildi.

1853’de inşaa edilen, Dijon’un en eski kiliselerinden birisi olan Saint-Pierre kilisesinde aşure etkinliği düzenlendi.

SERKAN KAYA DIJON Üç semavi dinin ortak buluşma noktası olan Aşure günü, Dijon'da da unutulmadı. Bölgede yaşayan Türk kökenli vatandaşlar tarafından organize edilen anma programı, Dijon, Saint-Jean, Besançon, Genlis ve Morteau gibi şehirlerden gelen çok sayıda Türk kökenli ve Fransız misafiri bir araya getirdi. 1853’de inşaa edilen, Dijon’un en eski yapıtlarından birisi olan Saint-Pier-

-

re kilisesinin ev sahipliği yaptığı buluşmada, davetlilere aşure gününü anlam ve önemi hakkında bir sunum yapıldı. Aşurenin ilk kez tufandan sonra gemide kalan erzaklarla Hz. Nuh tarafından yapıldığına vurgu yapılan sunumda, aşurenin taşıdığı anlam itibariyle birçok mesajı barındırdığı ifade edildi. İçerisinde farklı farklı yiyeceklerin bulunmasına rağmen lezzet olarak bir tadın ortaya çıkması gibi, bir toplumun içinde var

olan farklıklara rağmen bir arada yaşama ve paylaşma kültürünü de sembolize ettiği söylendi. Sunumdan sonra, aşureler etkinliğe katılan konuklara dağıtıldı. Etkinlik hakkında görüş belirten, Saint-Pierre kilisesinin genel sekreteri, Michèle Bauchet, üç semavi din için önemli yeri olan aşure etrafında buluşulmasından ve buna kilise cemaati olarak ev sahipliği yapmış olmalarından duydukları mutluluğu dile getirdi.


Yaşlı kadını intihardan kurtaran Türk gencine kahramanlık madalyası verildi EMRE ŞAHIN PARIS Bar-sur-Aube'da yaşlı bir kadını kurtaran Türk'e madalya verildi. 6 Aralık 2013 Cuma günü, Bar-surAube'da bir emekli ve iki genç (Joël Marotel, Kara Celik, Vivien Dalleu), 86 yaşındaki yaşlı bir kadını boğulmaktan kurtardı. Bar-sur-Aube Belediye Başkanı René Gaudot üç kahramana “Kahramanlık madalyası” takdim etti. Olay, 14.30 sularında meydana

-

geldi. Joël, intihar etmek için nehre atlamak üzere olan yaşlı kadını farketti ve yardım etmek için koştu. O sırada oradan geçmekte olan Vivien ve Kara durumu farketti. Vakit kaybetmeden nehre atlayan iki genç, Joël'in de yardımıyla kadını sudan çıkarmayı başardı. Yaşlı kadının kendilerine “Beni bırakın, bırakın burada öleyim” dediğini belirten gençler, “Kendi nenemiz aynı durumda olsaydı, onun bu şekilde ölmesini

12 TOPLUM

istemezdik” dedi. Olay sonrası herkesin kendilerine teşekkür ettiğini ve bunu garipsediğini belirten Kara, “Kim olsa aynı şeyi yapardı.” şeklinde konuştu. Bar-sur-Aube şehrinde büyük ses getiren olayın ardından, belediye yetkilileri olayın kahramanlarıyla temasa geçerek belediye'de tertiplenen tören sonrası Joël Marotel, Kara Celik, Vivien Dalleu'ye “Kahramanlık madalyaları” takdim etti.

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Acar: Genç nesil beyaz yakalı meslek gruplarını tercih etsin Argenteuil'de Ditib gençlik kollarının düzenlendiği “Medeniyet Buluşmaları” konferansına Aksaray Üniversitesi Rektörü Mustafa Acar ve Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu katıldı. OSMAN USTA-EKREM YILDIRIM PARİS Ditib gençlik kolları “Medeniyet Buluşmaları” konferansı düzenledi. Argenteuil, Saray düğün salonunda düzenlen konferansa konuşmacı olarak davet edilen, Aksaray Üniversitesi Rektörü Mustafa Acar ve Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu göç, göçün nedenleri, göçmenlerde göç ve kültürel kimlik ilişkisi, kuşaklar arasındaki değişimler, entegrasyon, yabancı dil öğreniminin önemi, dünya ekonomisi ve Türkiye'nin yeri gibi konulara temas etti. İlk konuşmacı olarak söze başlayan Prof.Dr. Acar, Fransa'dak Türk gurbetçilerin dönüşüm hikayesinden bahsederek, artık 3'üncü kuşağın önceki nesillerin çalıştığı sektörlerin dışında iş adamı, yönetici seviyesine yükseldiğini anlattı. Acar, dünya tarihinin akışının, Berlin Duvarı'nın yıkılması, Soyvetlerin dağılması ve küreselleşmeye birlikte değiştiğini

-

Aksaray Üniversitesi Rektörü Mustafa Acar göç, göçün nedenleri, göçmenlerde göç ve kültürel kimlik ilişkisi gibi çeşitli konular üzerinde konuşma yaptı.

bu değişimden Türkiye'nin de etkilendiğini ifade etti. Acar, Türkiye'nin 20'nci yüzyılın imkanlarından yeteri kadar faydalanamadığının altını çizerek, bu süreçte Türkiye'de 4 kez darbe yapıldığını kaydetti. Ülke olarak zor bir dönemden geçildiğini kaydeden Acar, Türkiye'nin artık ilerleme yoluna girdiğini ve yurt dışında yaşayan Türk toplumunun da bu gelişime ayak uydurması gerektiğine vurgu yaptı. Genç neslin iyi eğitim alması ve “beyaz yakalı” olarak nitelendirile meslek gruplarını tercih etmesi gerektiğinin altını çizen Acar, gençlerin yanı sıra Türk toplumunun genelinin de Fransız kültürüne ve toplumuna entegre olması önerisinde bulundu. Etkinliğe Paris Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. İzzet Er, Büyükelçilik ve konsolosluk yetkilileri, Argenteuil Mevlana Türk Kültür derneği başkanı Cengiz Karakuş ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Yemeğe katılan Mulhouse Belediye yardımcılarından Maryvone Buchert: “Horizon Kültür Merkezini tanımakta geç kaldığıma üzülüyorum.” dedi.

Mulhouse’da Birlikte Yaşama Yemeği MEHMET KARGI MULHOUSE Mulhouse Horizon Kültür merkezinin 2.sini düzenlediği “Birlikte Yaşama Yemeğine” Mulhouse Belediye yetkilileri ve Fransız eğitimciler katıldı. Etkinliğe katılan Mulhouse Belediye yardımcılarından Maryvone Buchert: “Horizon Kültür Merkezini tanımakta geç kaldığıma üzülüyorum. Bu akşam düzenlenen yemek gerçekten çok özel. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde böyle

-

bir inisiyatif aldıkları için Horizon Kültür Merkezi yetkililerine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Horizon Kültür Merkezi Müdürü Abdurahman Gücüko organizyasyon hakkında, “Bu yemekleri düzenlememizdeki tek amaç insanların farklılıklarına aldırış etmeden beraber yaşanabileceğini ve birlikte hayata dair paylaşımlar olabileceğini göstermektir” ifadelerini kullandı.


13 EKONOMI

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Waterlife, artık Fransa’da Türkiye’de su arıtma cihazı sektörünün önde gelen markası Waterlife artık Fransa’da. Şirketin Avrupa temsilcisi olan Asya Food yetkilileri, çok yakın bir gelecekte ürünün Fransa’da geniş kitlelere ulaşacağını düşünüyor. VEDAT BULUT PARIS Waterlife, Türkiye’nin önde gelen su arıtma markalarından biri. Türkiye’de büyük pazar payına sahip Waterlife artık Avrupa'da da satışa sunulacak. Asya Food’un Fransa için distribütörlüğünü yapacağı WaterLife pazarlama yetkilileri, marka olarak Avrupa’ya açılma kararı aldıklarını ve su arıtma cihazları sektöründe iddialı olduklarını açıkladı. Paris’te Enstitü Nenuphar binasında tanıtım kokteyli düzenleyen Waterlife yetkilileri, ürünün Türkiye’de yakaladığı satış başarısına değinerek, Waterlife’ın her ay binlerce ailenin evine gireceğini ifade etti.

-

SU HAYATTIR Içme suyu ile bulaşan hastalıklara dikkat çeken WaterLife satış müdürü Abdulkadir Aksakal, cihazın suda bulunan yararlı minerallere zarar vermeden sadece insan sağlığını tehdit eden unsurları ortadan kaldırdığını dile getirdi. Waterlife’ın, Amerika Uzay Dairesi NASA teknolojisinden yararlandığı bilgisini veren Aksakal, “Su hayattır!” sloganı ile

THY Paris Kargo Müdürlüğü’nün düzenlediği etkinliğe yüze yakın kargo acentesi temsilcisi katıldı.

Kargo sektörü THY’nin etkinliğinde biraraya geldi Asya Food’un, Fransa distribütörlüğünü yapan WaterLife’ın tanıtım kokteyli, Paris Enstitü Nenuphar’da yapıldı.

belgelenmiştir.” dedi. yola çıktıklarını ifade etti. Üründe beş ayrı arıtma ASYA FOOD, WATERLIFE’IN filtresi bulunduğunu ve AVRUPA TEMSİLCİSİ hastalıklara sebebiyet Türkiye’de su arıtma ve veren tüm tehlikeleri sağlıklı su kullanımı huortadan kaldırdığını besunda bir bilinç düzeyilirten Aksakal, ürünün piyasaya çıkmadan önce ABDULKADIR AKSAKAL nin yakalandığını dile getiren Waterlife pazarlama çok ciddi testlere tabii tutulduğunu söyledi. Aksakal, yetkilileri, başta Avrupalı Türkler “Waterlife’in, TUBİTAK Ege Üni- olmak üzere bütün Avrupa’da versitesi gibi kurumlar tarafından aynı bilinç düzeyine ulaşmak isteyapılan testlerde, Waterlife su arıt- diklerini ifade etti. Marka yetkililema ürünlerinin tüm zararlı mad- ri, Waterlife markasının bütün Avdeleri temizlediği ve birinci sınıf rupa satış haklarının Asya Food’da kaynak suyu kalitesinde su arıttığı olduğunu açıkladı.

VEDAT BULUT PARIS Türk Hava Yolları (THY) Paris Kargo Müdürlüğü Fransa’da faaliyet gösteren kargo acentelerini bir araya getirdi. THY Kargo Müdürlüğü tarafından düzenlenen yemekli geceye yüze yakın acente temsilcisi katıldı. THY Paris Kargo Müdürü Ahmet Yıldırım’ın ev sahipliğinde gerçekleşen sektörel etkinlik, Fransa'da bir ilk olma özelliğini taşıyor. Kokteyle, Paris Kargo Bölge Müdürlüğü ve Paris Satış Müdürlüğü'nün yanı sıra Paris bölge-

-

sinde faaliyet gösteren kargo acentelerinin temsilcileri de katıldı. THY Orta ve Güney Avrupa Kargo Bölge Müdürü Mehmet Kızılkaya'nın sunumu ile başlayan etkinliğin sonunda, THY kargo ortaklığı ile en çok taşıma yapan şirketlere plaketler takdim edildi. Bu yıl ilk kez bu çapta bir etkinliğe imza attıklarını söyleyen THY Fransa Kargo Müdürü Ahmet Yıldırım, bu sayede yüze yakın acente temsilcisini biraraya getirdiklerini söyledi .

Türkiye’de 210 bin yabancı iş arıyor Avrupa ve Amerika'da yaşanan kriz, dinamik bir ekonomiye sahip Türkiye'de iş bulmayı hayal eden yabancıların sayısını artırıyor. Bir zamanlar birçok kişinin iş için yöneldiği Fransa, Hollanda ve ABD gibi ülkelerden de adaylar var. Kariyer sitesi Secretcv.com’un kayıtlarına göre Türkiye’de 210 bin yabancı iş arıyor. Siteye bu sene en çok CV yüzde 33 ile Bulgaristan’dan geldi. Onu yüzde 13 ile Almanya ve yüzde 6 ile Azerbaycan takip etti. KKTC, Fransa ve ABD’den de CV alındı. İş arayanlar arasında Almanya, Fransa, Hollanda, Yunanistan

ve ABD uyruklu kişiler de bulunuyor. Yabancıların iş başvurularında geçtiğimiz yıla göre yüzde 15 artış olurken, Türkiye'de en çok iş arayan yabancılar arasında çoğunluğu sırasıyla yüzde 28 ile Bulgaristan, yüzde 11,8 ile Almanya uyruklular oluşturdu. Bu ülke vatandaşlarını yüzde 5,3 ile Azerbaycan, yüzde 5,2 ile KKTC, yüzde 3,9 ile Fransa, yüzde 3,5 ile ABD, yüzde 3,4 ile Rusya, yüzde 2,9 ile İngiltere, yüzde 2,7 ile Kırgızistan, yüzde 2,4 ile Hollanda, yüzde 2 ile Yunanistan, yüzde 1,6 ile Türkmenistan, yüzde 1,5 ile İran, yüzde 1,4 ile Kazakistan ve yüzde 1,3 ile Ukrayna vatandaşları takip etti.

KONFOR MEUBLES c’est bien plus que le confort!!!

yeni showroom

Chambre à coucher

ÇOK ÇEŞİT İYİ FİYAT

SUR COMMANDE

1790 €

Lit 160 x 200 x 300 - Chiffonnier 90 x 43 x 90 2 Chevets (60 x 43 x 50) - Armoire 200 x 60 x 210

salle à manger

à partir de

250 €

Avrupa genelinde 140 bin kişiyi istihdam eden EADS, 5 bin 800 personeli işten çıkaracağını duyurdu.

90x190

EADS, 5 bin 800 kişiyi işten çıkaracak -

Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa genelinde yeniden yapılanmaya giden EADS, bu kapsamda işçi çıkaracağını duyurdu. İşten çıkarmaların özellikle EADS'in savunma sanayii alanında faaliyet gösteren Cassidian şirketinde yaşanacağı belirtildi. Alman medyasına yansıyan bilgilere göre, 2016 yılına kadar personel tenkisatının yarısı Almanya'dan yapılacak. Buna göre, Almanya'nın Bavyera eyaletindeki bazı fabrikalar birleştirilecek bazıları ise kapatılacak. Şirketin savunma alanında zarar ettiği belirtilirken, tasarruf ve yeniden yapılanmaya yöneldiği ifade ediliyor. EADS'in şefi Tom Enders, "Rekabet gücümüzü artırmamız gerekiyor ve bunu şimdi yapmamız gerekiyor." diyerek, tasarruf tedbirleri konusunda kararlı oldukları sinyalini verdi.

Haftalardır yapılan spekülasyonun ardından şirketin işçi çıkarma kararına dair netleşmeye başlayan rakamlarla birlikte Almanya ve Fransa'daki sendikalar da isyan bayrağını açtı. EADS'in İşçi Sendikası Başkanı Rüdiger Lütjen, işçilerin hiçbir gelecek planı olmadan sokağa konulmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Alman IG-Metall Sendikası Başkanı Jürgen Wechsler ise şirketin uzun vadeli bir perspektif çizmesini isterken, işçi çıkarmalarının son çare olması gerektiğini öne sürdü. Almanya ve Fransa'daki sendikalar, şirket yönetiminin bu kararına karşı eylemlerini sürdüreceklerini duyurdu. Daha önce EADS tesislerinin bulunduğu 30 farklı yerde 20 bin çalışan gösteri yapmıştı. EADS'te Avrupa genelinde 140 bin kişi çalışıyor. Bunların büyük kısmı Fransa ve Almanya'da istihdam ediliyor.

1990 € Lit coffre et tête de lit (sans matelas)

Meuble TV 110 x 161 x 47 - Table 140 x 76 x 90 + 6 chaises Bahut avec glaces 159 x 150 x 40 - 2 vitrines 67 x 175 x 41

FRANSA GENELİNE NAKLİYE VE SERVİS

Daha fazla çeşit ve Kampanyalı ürünler için Showroom'umuzu ziyaret edebilirsiniz. Ürünlerimiz 2 Yıl garantilidir.

2, avenue Kennedy - 71100 CHALON SUR SAÔNE

Tél. 03 85 41 48 29 - www.konformeubles.fr Ouvert 7 / 7j

Crissey

Dia Konfor Meubles

Chalon centre


Kürsü

B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

haftanın duası

Bizi Habîbin Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ulu Zatına yakınlıkla payelendirdiğin kurbet kahramanlarının maiyyetiyle şereflendir.. Fazlından ve rahmetinden dileniyoruz; takva ile serfiraz, seçkin ve hayırlı kullarınla beraber, Firdevs cennetlerini, bizim de menzilimiz, makarrımız ve ikâmetgâhımız eyle!

{{

sözün özü

Evet, insan Allah’ın azameti karşısında ‘ben..ben..ben..’ diyeceğine, mârifet-i sâni’ adına açılan menfezlerden içeri girerek, asıl büyüklüğün O’na, küçüklüğün ise kendine ait olduğunu ilân etmelidir. Evet, bu belki de en büyük bir mazhariyettir. Keşke insanlar bunun şuurunda olabilselerdi!

İkindi Sohbetleri

“Ey inananlar, herhangi bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki başarıya erişesiniz.” (Enfâl, 8/45)

Başarının iki şartı: -

Sebat ve zikir 1

Gençlerin en iyisi -

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Gençlerinizin en iyisi, temkinde ve sefahetlerden çekilmekte ihtiyarlara benzeyenleridir. Ve ihtiyarlarınızın en fenası da sefahette, başını gaflete sokmakta gençlere benzeyenlerdir.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3/487) Bu ifade, Bediüzzaman Hazretleri’ne, “Hadis midir? Bundan murad nedir?” şeklinde sorulmuş ve cevabı orada ifade edilmiştir. (23. Mektup, Yedinci sual) O ulvî izaha iktifâen konuyu oraya havale edip sadece bir iki cümle söylemek istiyorum: Evet, en hayırlı genç, bazı hususlarda yaşlı kimselere benzeyen gençtir. Yaşlı kimseler içinde en kötüsü de kendisini gençlere benzetenleridir. Yaşlının, kendini gençlere benzetmesi, hayat tarzı ve yaşayış itibarıyla yaşlandığı halde cismaniyet ağından sıyrılamaması tûl-i emelden kurtulamaması, kendisini bir türlü ahirete tevcih edememesi ve içinde imanı coşturamamasından kaynaklanmaktadır. Gencin, kendini yaşlılara benzetmesi ise gençliğine rağmen, sahabe devrinde ve günümüzde olduğu gibi bir kısım beşerî garîzelerini, isteklerini ve kaprislerini aşarak, çok ağır şartlar altında da olsa, kendini dine ve hizmete vermesi, yaşlılar gibi olgunca davranması, Allah’ı devamlı murakabe etmesi demektir. Şimdiye kadar, ızdırap içinde gördüğüm nice gençler vardır ki, gözü harama iliştiğinden dolayı, inleye inleye gelip sadaka vermişler ve gözyaşları içinde iki büklüm olmuşlardır. İşte bu şekilde, sokağa çıkınca gözüne ilişen bir haramdan dolayı, “Ne olacak bu halim?” diyen genç, yaşlı gibi olgunca hareket eden, günahının ızdırabını vicdanında yaşayan ve kalbi ölmemiş o bahtiyar gençtir. Evet, kalp hayatdâr olduğu nispette, insan günahlar karşısında ızdırap çeker ve sevaplarıyla da kanatlanır. Cenab-ı Hakk’ın lütfettiği kâmil insanlara benzeyen böyle gençler etrafımızda artık bugün çokça görülmektedir. Bu yönüyle onlar adeta Ashab-ı Kehf dediğimiz gençler gibi fütüvveti temsil etmektedirler. Âhir zamanda yaşayan bu gençler, dine ve Kur’an’a sistematik olarak hizmet etmekte ve -inşallahu Teâla- son olarak bir kere daha Rûh-ı Revân-ı Muhammedî’nin şehbâl açmasına çalışmaktadırlar. Âhir zamanda Allah’ın dinine omuz verenler içinde, işledikleri günahları, ürpermeyen kalpleri ve yaşarmayan gözlerinden dolayı kendilerini bu gençlerin dışında düşünenler de olsa –inşallahonlar da öyledirler. Bu seviyeye yetişilecektir. Bu mümtaz ve müstesna insanların büyük bir kısmının bu toplum içinde dalbudak saldıklarını şimdiden görmekteyiz.

Sabır; İslam âlimleri tarafından, ibadete, günaha ve musibete karşı dayanma ve diri kalmanın adı olarak kullanıma gelmiştir.

2 Sabrın bir çeşidi de ekmiş olduğunuz tohumların hülyalarınızdaki seviyeye gelmesi için zamanın cıldırtıcılığına karşı olanıdır.

3 Ölüm-kalım mücadelesinin verildiği en zor ve en sıkışık anlarda bile kalbi Allah ile dolu olan insanı, Allah ergeç muvaffak kılar.

Ayet-i kerimede Türkçemize o enfes güzelliği ile giren ve kullanılan “sebat” ile “zikir” beraber ifade edilmiş. Bu iki mesele birleştirilirken, mutlak cem için kullanılan “vav” atıf harfi kullanılmış. Bu ise bize, sebat veya zikirden hangisinin önce, hangisinin sonra olduğuna dair bir ipucu vermiyor. Demek ki, bazen zikir sebata, bazen de sebat zikre sebep olabiliyor ve öncelik sonralık açısından da bu iki esas yer değiştirebiliyor. Biz de bu tespitten sonra bir kere daha “sebat” diyelim. Sebat, sabır demek değildir. Her ne kadar biz Türkçede, “sabr u sebat” diyerek bunları müteradif kelimeler gibi kullansak da, sebatın, sabırdan farklı manalar taşıdığı da bir gerçektir. Sabır, hiç fasıla vermeden sonuna kadar bir işi devam ettirmede kullanılan bir kelimedir. Mesela, birçok İslam müellifinin tasnifi içinde o hep, ibadete, günaha ve musibete karşı dayanma ve diri kalmanın adı olarak kullanılmıştır. Evet, bütün bir hayat boyu, sadece namaz adına, günde beş defa ve her türlü şarta rağmen namaz kılmaya sabır.. Efendimiz’in beyanına göre cehennemin kendisi ile kuşatıldığı şehevâta karşı sabır.. ve yağmur gibi yağan belalara, musibetlere karşı sabır. Bu üç kısma şunlar da ilave edilebilir: Zamanın çıldırtıcılığına karşı sabır. Yani ekmiş olduğunuz tohumların semalara ser çekmesi ve hülyalarınızdaki seviyeye gelmesi için sabır. Herkes için olmasa bile, hak erleri için, bir an önce ölüp, Cenab-ı Hakk’ın cemalini müşahede etme arzu ve isteğine karşı sabır... Görüldüğü gibi sabır genellikle süreklilik, devamlılık isteyen meselelerde, her zaman dişimizi sıkıp, sıradağlar gibi yerimizde sabitkadem olma manasında kullanılıyor ki bu, biraz da “ne olacak; nihayetinde ölüm olduktan sonra” mülahazasına dayanmaktadır. Yani insan, biraz dişini sıkıp sebat etse, hiç de kötü bir şey olmayacak; ya şehid olup kurtulacak ya da gazi sevabı alacak ve uhrevî birtakım mazhariyetlere erecektir. Benim bu çerçevede hayıflandığım ve “keşke” dediğim bazı hadiseler var. Mesela, Merzifonlu.. evet o koca serdar-ı azam, Viyana önlerinden dön-

mese azıcık sabredip orada ölse veya öldürülseydi ihtimal İstanbul’a kadar uzanan o korkunç bozgun yaşanmayacaktı. Ve bunun tam karşısında farklı bir misal: “Sorduğum 6 soruya 600 kelimelik cevap isterim diyen mütegallib İngiliz kilisesine Bediüzzaman’ın: “Değil 600 kelime hatta altı kelime, belki bir kelimeyle bile değil, bir tükürükle cevap veriyorum” diyerek kükremesi, şehâmet dönemlerimizi hatırlatan bir örnektir. Sebat; kararlılık, sözde durma, iyi düşünülmüş-taşınılmış sonra da kararlaştırılmış bir husustan geriye dönmeme manalarını da hatırlatır. Sebat; aynı zamanda önemli bir ahlakî esastır ve faziletin de güçlü kaynaklarından biridir. Sebat ve metanet insanı, yapacağı işleri önceden çok iyi düşünür, sebat edildiğinde lehte ve aleyhte olabilecek bütün sebepleri karşılıklı değerlendirir, tercihini yerinde yapar ve bir daha da kararından dönmez. İradenin önemli bir tezahürü sayılan sebat, hayatî bir insanî meziyettir.. ve böyle bir sebat babayiğidini, ihtimal ki, ne sevinç, ne keder, ne çıkar düşüncesi ne de hezimet endişesi karar verdiği şeyden geri çeviremez. Yüksek hedefleri gerçekleştirmede sabr u sebat bir peygamber vasfı, hasis işlerdeki dayatma ve direnme ise tam bir şeytan ahlakıdır.

ALLAH’I ÇOK ZIKREDIN Ayetin devamında “Allah’ı çok zikredin” deniliyor. Zikir, insanın dil ile Allah’ı anmasına dendiği gibi, kalbi ile tahattur etmesine de denilir. Ve ölümkalım mücadelesinin verildiği bu en zor ve en sıkışık anda kalbi Allah ile dolu olan insanı Allah er-geç muvaffak kılar. Yalnız, böyle kritik anlarda, sıkışık zamanlarda, insanın “Allah” diyebilmesi, Allah’ı düşünebilmesi, biraz da onun, geniş zamanlarında Allah’ı zikretmesine bağlıdır. Zaten insan, tabiatı icabı sıkıştığında Allah der. Öyleyse buradaki, sadece hücum anında “Allah Allah” demek değil, önemli olan onun, tabiatın bir yönü ve fıtratın bir buudu haline getirilmesi ve tabiat-ı beşerle bütünleştirilmesidir. Bir başka ifadeyle, kalbi, ruhu Allah muhabbeti, Allah korkusu ile dolu olan insan, elbette diliyle de daima Allah diyecektir. Bu sevgi gönlünde yer etmemiş insan ise diliyle Allah dese bile katiyen arzu edilen konumda olmayacaktır.

his dünyası

Başkasını Bir göz ki görmüş O’nu, arar mı başkasını! Bir can ki duymuş O’nu, anar mı başkasını! Aşk ile yanan insan, sînesi kebap olan, Duymuşsa O’nu candan, duyar mı başkasını! Aşktır gönül üstâdı; çerağı onun ruhtur, Aşka âşık olanlar, sorar mı başkasını! Gönül tahtların tahtı, Süleyman’ı muhabbet, Hakk’ı gönlünde bulan, duyar mı başkasını! Her şe’ni ayrı safâ, bir mâşûk u pür-vefâ, O’nunla vuslat olan, banar mı başkasını! Kullar O’na kul oldu, kulluğu cihan değer, Kullukta fahir bulan, tutar mı başkasını! Bulan o bulunmazı, duymuştur duyulmazı, Onu duyan gönüller, arar mı başkasını! M. Fethullah Gülen


15 AILEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Akraba evlilikleri, metabolik hastalıkların birinci nedeni

Metabolizma hastalıklarıyla mücadele için kurulan PKU Aile Derneği Başkanı Deniz Atakay, Türkiye'nin genetik metabolik hastalıkların (fenilketonüri) en sık görülen ülkeler arasında olduğunu söyledi. Atakay, “Türkiye, birçok metabolik hastalıkta dünyada birinci sırada. Çünkü bizde hala devam eden ve yüzde 26'lara varan akraba evliliği söz konusu. Bu tür evlilikler yapıldığı müddetçe hasta nesiller aramızda olacak.” dedi.

-

Cihan TV Network'e konuk olan Aile Derneği Başkanı Deniz Atakay, Türkiye’nin genetik metabolik hastalıkların (fenilketonüri) en sık görülen ülkeler arasında olduğunu söyledi. Türkiye'de yıllık ortalama 1 milyon 300 bin bebek doğduğunu ve bu bebeklerden her yıl minimum 300 bebeğin fenilketonüri olarak dünyaya geldiğini söyledi. Atakay, “Fenilketonüri, kalıtsal metabolik bir hastalıktır. Bu hastalıkla doğan çocuklar, fenilalanin amino asidini başka bir amino asit olan tirozine dönüştüremezler. Bu dönüşümü sağlayacak olan fenilalanin hidroksilaz enzimi bu hastalarda eksiktir. Fenilalanin diğer amino asitler gibi proteinin yapı taşlarından biridir. Fenilketonürili hastalarda besinlerle alınan ve tirozine dönüştürülemeyen fenilalanin, kanda ve diğer dokularda birikir. Biriken fenilalanin geri dönüşümsüz ve ilerleyici beyin hasarına neden olur. Bu hastalığın yeni doğan tarama testi ile erken tanı ve tedavisi mümkündür.” diye konuştu. Bir bebeğin fenilketonüri olması için taşıyıcı genin hem annede hem babada olması gerektiğini vurgulayan Atakay, “Türkiye birçok metabolik hastalıkta dünyada birinci sırada çünkü bizde hala devam eden yüzde 26'lara varan akraba evliliği söz konusu. Bu tür evlilikler yapıldığı müddetçe hasta nesiller aramızda olacak. Akraba evliliğini biz engellediğimiz sürece pek çok hastalığı engellemiş olacağız ama bu demek değildir ki akraba olmayanlarda böyle bir hastalık yok. Ortalama 100 kişiden 20'si bu bozuk geni taşıdığı için karşılaşma olasılığı çok yüksek.” ifadelerini kullandı. Tanısı konmayan tedavi edil-

Akraba evlilikleri yoğun olduğu Türkiye'de, metabolik hastalıklar da sık yaşanıyor. Uzmanlar, bu tür evliliklerin yapıldığı müddetçe hastalıkların devam edeceği görüşünde

meyen fenilketonüri hastalığının ne gibi belirtileri olacağına değinen Atakay, şöyle devam etti: “Bebeklerde ilk aylarda ailenin ya da hekimin fark edebileceği herhangi bir belirti gözlenmez. Aylar ilerledikçe bebeğin çevreye karşı ilgisinin az olduğu, normal gelişim basamaklarını izlemediği görülür. Bebek başını tutma, oturma, yürüme gibi becerilerde yaşıtlarından geri kalır. Zamanla havaleler tabloya eklenebilir. Tedavi edilmeyen fenilketonüri kalıcı zihinsel engelliliğe neden olur.” Anne sütü alan fenilketonüri bebeklerde büyüme ve zihinsel gelişimin daha iyi olduğunu aktaran Atakay, “Karaciğerdeki enzimin çalışmadığı tespit edilen bebeklere fenilketonüri tanısı konuyor. Bebeğin yaşına göre, diyetine göre, baş çevresine göre, kilosuna göre hayat boyu günlük alması gereken fenilalanin miktarı hesaplanıyor ona göre vücuda veriliyor. Çünkü fenilalanin proteinin yapı taşı ve bebeğin gelişimi için çok gerekli ama hangi miktarda alması gerektiği diyete göre hesaplanıyor. Dolayısıyla bu tanı konduktan sonra bebekler anne sütünü alacak ama anne sütünü ne miktarda alacağı anne veya diyetisyen tarafından hesaplanmalıdır.” şeklinde konuştu.

IKROORGANIZMALARA KARŞI KORUNMANIN Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, bağışıklık sistemini güçlendirerek kış boyu sağlıklı kalmanın yollarını anlattı. Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, bağışıklık sisteminin hastalıklara neden olan mikroorganizmalara karşı kişiyi koruyarak önemli bir görev yaptığını kaydetti. Daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için ilk adımın, sağlıklı yaşam stratejilerinin uygulanması olduğuna dikkat çeken Mollaoğlu, mikroorganizmalara karşı korunmanın yollarını şöyle sıraladı: “Sigara ile diğer tütün ürünlerinden

ve alkolden uzak durmak. Sebze, meyve ve kepekli tahılların bol, doymuş yağların ise az olduğu bir beslenme şekli uygulamak. Düzenli egzersiz yapmak. Uygun kiloda olmak. Yeterli süre uyumak (7-9 saat). Kan basıncını takip etmek. Enfeksiyonlardan korunmak için hijyenik kurallara uymak ve düzenli sağlık kontrollerinden geçmek. Vücudun asit ve baz dengesinde, midenin rahat çalışmasında ve kişiye tokluk hissi uyandırmakta oldukça etkili olan suyun yeterli tüketilmesi bağışıklık sistemini güçlendirmek için önemlidir. Mevsime uygun olarak, bulunulan ortamın ısısına göre giyinmek de kişiyi hastalıklardan korumaktadır.” Kış aylarında D vitamini takviyesi alınması gerektiğini belirten Mollaoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kişi yeterli sebze ve meyve yemiyor, daha çok beyaz ekmek tercih ediyorsa günlük bir multivitamin ve mineral desteği alabilir. Selenyum, A,C,E vitaminleri, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen vitamin D, B vitaminlerini içeren multivitaminler kullanılabilir. Yüksek dozlarda vitamin kullanımının yaradan çok zarar vereceği unutulmamalıdır. Uygun miktarda C vitamini tüketiminin gripten koruduğu bilinmektedir. Kış aylarında daha fazla C vitamini tüketmek için limon, portakal, greyfurt gibi turunçgillerle beraber; kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, kivi, maydanoz ve roka da bol tüketilmelidir. Çünkü bu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan C vitamini miktarı portakal, mandalina ve limonda bulunan C vitamini miktarından daha fazladır. Son zamanlarda vitamin D eksikliği olan kişilerde kış hastalıklarının daha çok görüldüğünü gösteren pek çok araştırma yapılmıştır. D vitamini seviyesini yükseltmenin en kolay yolu güneşlenmektir. Bu mümkün olmuyorsa D vitamini takviyesi alınabilir. Bu vitamin en çok balık, süt ve yumurtada bulunmaktadır ancak günlük ihtiyacı besinlerle karşılamak mümkün değildir.”


16 SAĞLIK

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Horlama, boşanma nedeni Diyarbakır Memorial Dicle Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Argün Ediz Yorgancılar, horlama sorununun boşanmalara neden olduğunu söyledi.

Kişinin uykudayken horlaması, aile içinde ciddi problemlere yol açabiliyor.

-

Horlama sorunu yaşayan kişilerin çevreye verdiği ses rahatsızlığından dolayı birçok sorunu beraberinde getirdiğini anlatan Doç. Dr. Yorgancılar, tedavi için mutlak suretle hekime başvurulması uyarısında bulundu. Horlamanın boşanma sebepleri arasında yer aldığına dikkat çeken Doç. Dr. Yorgancılar, horlamanın yanında uyuyanları da rahatsız eden bir durum olduğunu kaydetti. Horlamanın ciddi hastalıkların öncüsü olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Yorgancılar, “Horlama dediğimiz şey aslında toplumda tam olarak sıklığını da bilemediğimiz bir çeşit hastalık belirtisi de diyebiliriz. Bu bir belirtidir, çünkü yanında olabilecek bazı ciddi hastalıkların öncüsü olabiliyor. Horlamanın toplum içerisinde ne kadar sıklıkla yaşandığını söylemek çok zordur. Çünkü horlamadan dolayı hekime başvurma oranı düşündüğümüz gibi yüksek bir oran değildir. Birçok hasta evinde bunu yaşıyor. Bunu yaşarken çevresine de sıkıntılar çektiriyor. Ama asıl olarak bu bir hastalık belirtisi olduğu için hekime başvurma oranının artmasını bekliyoruz. İnsanlar bilinçlendikçe bu oranın yükselmesi gerekiyor. Bu tip hastalar, doktora başvurduğunda öncelikle bir tektik ediliyorlar. Kulak, burun, boğaz muayenesinden geçiriyoruz. Bununla beraber dil, yüz şekli gibi birçok şeyi ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz. Ona göre horlamanın sebebini bulmaya çalışıyoruz.” dedi.

“AİLE İÇİ PROBLEMLER YAŞANIYOR” Kişinin uykudayken horlamasının özellikle aile içinde ciddi problemlerin yaşanmasına neden olduğunu dile getiren Doç. Dr. Yorgancılar, horlama sorununun çözülebilecek bir sorun olduğunu bildirdi.

Doç. Dr. Yorgancılar, “Horlama sadece çevreyi rahatsız edici bir sestir. Ama beraberinde uyku sendromu dediğimiz hastalık ise ciddi bir hastalıktır. Çünkü eğer böyle bir hastalıkla birlikteyse, yani gece bir kişinin nefesi beraberinde bir süre duruyorsa bu tüm vücutta yük oluşturuyor. Özellikle nefesin durma sırasında kan ve oksijen seviyesi düşüyor. Kan ve oksijen seviyesi düşünce beyine oksijen gidişi azalıyor. Oksijen gidişi vücutta azalırsa bu kez kalbe yüklenme artıyor. Ve bu durum da birçok problemi de beraberinde getirebiliyor. Horlama en çok yanında uyuyanları rahatsız eden bir olaydır. Sürekli horlayan kişinin yanındaki, eğer sese karşı hassassa bundan çok rahatsız olur. Ve bu kişi de horladığının farkında değilse, bu aile içerisinde problemler oluşturacaktır. Karşılıklı tartışmalar yaşanıp, bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkabilir. Ama unutmamak gerekir ki bunun bir çözümü var. Kişiler, bunun çözüm yollarını aramak için hekime başvurmaları gerekiyor. Önemli olan, horlamanın kişisel bir problem olmadığı ve bunun çözülebileceğinin bilinmesi gerekiyor. Bunun tedavi yöntemi ise, horlama sorunu yaşayan kişiyle ilgili çeşitli testler yapılır. Tüm vücut parametreleri, kan oksijen seviyeleri, göğüs hareketleri, burun solunumu bir cihaza bağlanıyor. Bir gece uykuda ne yaşıyorsa, nasıl bir uyku yaşadığını bu testler ortaya koyuyor. Daha sonra bize horlama hastalığının bir apne hastalığıyla birlikte olup olmadığını gösteriyor. Yapılan testlerden sonra kişinin basit bir horlaması mı var, yoksa bununla beraber orta düzeyde bir apne hastalığı mı var ortaya konuluyor. Eğer sadece basit bir horlama ise, horlama için eğer kilolu bir kişiyse kilo vermesi gerektiğini öneriyoruz. Ama onun dışında ağız, burun ve damak yapısında bir sorun varsa bunları çözüyoruz” şeklinde konuştu.


17 AILEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Evliliğinize orta yaş problemleri zarar vermesin!

Gece ve haftasonu çalışmak, çocukları olumsuz etkiliyor

-

Almanya'daki Berlin Bilim Merkezi'nden Jianghong Li'nin öncülüğünde uluslararası bir araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, anne babaların gece ve hafta sonları çalışması çocuklarının sosyal ve duygusal durumunu olumsuz yönde etkiliyor. Anne ve babasını nadiren gören çocuklar, görüştüklerinde de depresif tutumlarla karşılaşınca davranış bozukluklarından obeziteye kadar bir dizi sağlık sorunu yaşıyor. Ailelerin akşam, gece ve hafta sonlarında çalışması çocukların üzerinde çeşitli olumsuz etkiler bırakıyor. Davranış bozukluğu, konuşma, okuma, matematik gibi alanlarlarda düşük seviyede olan beceri ve obezite, normal saatlerin dışında çalışan anne babaların çocuklarında daha belirgin bir şekilde gözlemlenmiş. Uzmanlara göre çocukları olumsuz etkileyen sebepler arasında yorgun düşen annebabanın depresif tutumu, zaman ayıramadığı için çocuğun eğitim mesuliyetinin daha az bilincinde olması ve çocuğuyla arasında yeterli miktarda paylaşım olmaması geliyor. Aradaki soğukluk ise aile içi desteğin önemli derecede düşmesini beraberinde getiriyor. Bu durumun özellikle yoksul ve boşanmış ailelerde daha çok gözlemlendiğine dikkat çeken uzmanlar, ailede ve işyerinde daha fazla devlet desteğinin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Birçok evli çift, evliliklerinde sıkıntılı süreçler atlatsalar da hayatları normale dönmüş gibi görülür. Sohbet edebilirler, konuşup gülebilirler. Fakat hep bir şeyler eksik gibidir. Bu arada çocukların doğum ve büyütme süreçleri, iş koşturmaları, ailelerin dost ve arkadaşların gidip gelmeleri derken eşler yaşadığı problemi bir türlü çözemezler.

-

Aspirin, uykudan önce içilmeli

-

NAMAZ VAKİTLERİ

İzmir Kent Hastanesi’nden kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Cevad Şeküri, bu saptamanın Hollanda’daki bir araştırmanın sonucu olduğunu söylüyor. Aspirin, damar içerisinde pıhtı oluşumunu kolaylaştırıyor ve trombosit olarak adlandırılan kan parçacıklarının yığılmasını önlüyor. Bu etkisinden dolayı kalp krizi, inme ve beyin felci geçirme riski azalabiliyor. Yapılan araştırmalarda kalp krizi riskinin sabah saatlerinde, diğer saatlere göre üç kat daha fazla olduğunun saptandığını belirten Şeküri, “Aspirinin gece alınmasının daha faydalı olabileceği, kalp krizi ve beyin olaylarının önlenebileceği düşünülüyor. Yan etkileri olabileceğine de dikkat çekilirken doktor tavsiyesiyle kullanılması öneriliyor. Araştırmalar, kanın pıhtı oluşturan trombositlerinin sabah saatlerinde daha aktif olduklarını ortaya koymaktadır. Bu ilaçların gece alınmasında amaç, gece saatlerinde daha belirgin olan kolesterol üretimini önlemektir.” diyor.

Eşlerin yaptığı en büyük hata; ya problemlerinin çok olduğunu, eşinin değişmeyeceğini düşünüp her şeyi olduğu gibi kabul etmek ya da bütün problemleri birden çözmeye çalışıp eşi sürekli değişime zorlamaktır.

Her evli çiftin gönlünde bir yastıkta bir ömür sürmek vardır. Özellikle evliliğin ilk yılları, kurulan yuvanın temelini teşkil eder. 30-40 yıllık evliliklere, çocuklarını birlikte evlendiren, torunlarını birlikte büyüten eşlere gıptayla bakılır. Ne var ki her mutlu evlilik uzun ömürlü olamıyor. Bilhassa evliliğin ilk iki yılı eşlerin birbirine karşı duygularının yoğun olması, bağlılığı kolaylaştırsa da sorun yaşamayan eşler çok azdır. Bu sorunlar en çok bütçe anlaşmazlığı, ailelerle ilgili sorunlar, nerede oturulacağı, ailelere yardım ve ziyaret, tatillerin nasıl değerlendirileceği, romantik ve cinsel beklentiler, sorumluluklar, özbakım gibi konulardır. Önemli olan bu sorunların ne şekilde çözüldüğüdür. Problemlerin çözümünü zorlaştıran en önemli sebepler ise öfke kontrol problemleri, güzel üslup kullanmama, o anda konuşulan konuya değil daha önce yaşanan bir olumsuzluğa takılmaktır. Evliliğin başında bazı meseleler tatlıya bağlanmış sanılsa da problemler sağlıklı bir şekilde çözülmediğinde eşlerin birbirine karşı tutum ve davranışları sağlıksız şekilde gelişir. Evliliğin ilerleyen yıllarında bazen eşler arasındaki bir tartışma geçmişte yaşanan bütün olumsuzlukların, karşılanmayan bütün ihtiyaçların sıkıntısını su yüzüne çıkartır. Uzun yıllar süren evliliklerde biriken sorunlara tahammül edilememesinde eşlerin karşılıklı ihtiyaçlarının karşılanmamasıyla birlikte yaşanan stresler de etkilidir. Aynı şekilde yaşa bağlı hormonal, ruhsal değişikliklere bağlı olumsuz duygu ve düşünceler de öneme sahiptir. Orta

yaşta çok görülen kronik hastalıklarla birlikte gelişen depresyonun etkisi de yadsınamaz. Yine bu süreçte çocukların ergenlik döneminin meydana getirdiği stres de problemlere tahammülsüzlüğü artırmaktadır. Buna eşlerin birbirine destek vermediği bütün sorumlulukların stresi ilave olur. Eşlerden biri gelişen tahammülsüzlükle evliliğin sonlanmasını isterken diğeri ne kadar vazgeçirmeye çalışsa da ya etkili olmaz ya da terk edilme duygusunun meydana getirdiği alınganlıkla öfke duygularını körüklediğinden çabuk yorulur. Dışarıdan mutlu görünen eşlerin aldıkları ayrılık kararı ailelerinde ve sosyal çevrede de hayal kırıklığına yol açar. Eşler geriye dönmek istediklerinde ise birbirine güvenleri sarsılmış olduğundan başta gösterebilecekleri çabadan çok fazlası gerekir. Yine de zararın neresinden dönülürse kârdır. Birlikte profesyonel yardım alarak bu aşamada bile kurtarılabilen çok evlilik var. Eşlerin yaptığı en büyük iki hata; ya problemlerinin çok olduğunu, eşinin değişmeyeceğini düşünüp her şeyi olduğu gibi kabul etmek ya da bütün problemleri birden çözmeye çalışıp eşi sürekli değişime zorlamaktır. Eşler birlikte ya da ayrı ayrı düşünüp önem sırasına göre her ay bir problemin çözümüne öncelik verdiklerinde problemlerin çözümü daha kolay olur. Önemli olan sevgi, saygı iyi niyet ile hareket etmek, birbirini anlamak, kendisi ve ailesi için istediğini eşi ve ailesi için de istemek, çözüm konusunda birbirini dinleyebilmek, güzel söz söylemek, kırıcı konuşmamak ve ses tonuna dikkat etmektir.

PARİS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ORLEANS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

CAEN

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:35 06:36 06:37 06:37 06:38 06:39 06:39

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:41 06:42 06:42 06:43 06:43 06:44 06:45

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:36 06:36 06:37 06:38 06:38 06:39 06:40

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:47 06:47 06:48 06:49 06:49 06:50 06:51

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ANNECY

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LIMOGES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:13 06:14 06:15 06:15 06:16 06:17 06:17

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:16 06:16 06:17 06:18 06:18 06:19 06:19

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:35 06:36 06:36 06:37 06:38 06:38 06:39

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:15 06:15 06:16 06:17 06:17 06:18 06:18

LYON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

RENNES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LILLE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MACON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:21 06:21 06:22 06:23 06:23 06:24 06:24

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:50 06:51 06:52 06:52 06:53 06:54 06:54

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:35 06:36 06:37 06:38 06:38 06:39 06:39

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:21 06:22 06:23 06:23 06:24 06:25 06:25

METZ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

VALENCE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BEZIERS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:20 06:21 06:22 06:23 06:23 06:24 06:24

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:19 06:20 06:20 06:21 06:22 06:22 06:23

13.12.2013 14.12.2013 15.12.2013 16.12.2013 17.12.2013 18.12.2013 19.12.2013

06:23 06:24 06:25 06:25 06:26 06:27 06:27

08:31 08:32 08:33 08:34 08:34 08:35 08:36

08:09 08:09 08:10 08:11 08:12 08:12 08:13

08:09 08:10 08:10 08:11 08:12 08:12 08:13

08:17 08:18 08:19 08:20 08:20 08:21 08:22

12:52 12:53 12:53 12:54 12:54 12:55 12:55

12:31 12:31 12:31 12:32 12:32 12:33 12:33

12:42 12:43 12:43 12:44 12:44 12:45 12:45

12:37 12:37 12:38 12:38 12:39 12:39 12:40

14:41 14:41 14:41 14:42 14:42 14:42 14:43

14:21 14:21 14:21 14:21 14:22 14:22 14:22

14:43 14:44 14:44 14:44 14:44 14:45 14:45

14:25 14:25 14:25 14:25 14:26 14:26 14:26

17:01 17:01 17:01 17:01 17:01 17:02 17:02

16:40 16:40 16:40 16:41 16:41 16:41 16:42

17:03 17:04 17:04 17:04 17:04 17:05 17:05

16:44 16:44 16:44 16:45 16:45 16:45 16:46

18:21 18:21 18:21 18:21 18:21 18:22 18:22

18:00 18:00 18:00 18:01 18:01 18:01 18:02

18:23 18:24 18:24 18:24 18:24 18:25 18:25

18:04 18:04 18:04 18:05 18:05 18:05 18:06

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:13 08:13 08:14 08:14 08:14 08:15 08:15

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

06:14 06:14 06:15 06:16 06:16 06:17 06:18

08:27 08:28 08:29 08:29 08:30 08:31 08:31

08:04 08:05 08:06 08:07 08:07 08:08 08:08

08:44 08:45 08:46 08:47 08:47 08:48 08:49

13:04 13:04 13:05 13:05 13:06 13:06 13:07

12:37 12:38 12:38 12:39 12:39 12:39 12:40

13:08 13:09 13:09 13:10 13:10 13:11 13:11

15:08 15:08 15:09 15:09 15:09 15:10 15:10

14:37 14:38 14:38 14:38 14:39 14:39 14:39

15:00 15:00 15:01 15:01 15:01 15:02 15:02

08:07 12:32 14:26 08:08 12:33 14:26 08:08 12:33 14:26 08:09 12:34 14:26 08:10 12:34 14:27 08:10 12:35 14:27 08:11 12:35 14:28

17:28 17:28 17:29 17:29 17:29 17:30 17:30

16:58 16:58 16:58 16:58 16:58 16:59 16:59

17:20 17:20 17:20 17:20 17:21 17:21 17:21

16:45 16:46 16:46 16:46 16:46 16:47 16:47

19:04 19:04 19:04 19:05 19:05 19:05 19:06

18:18 18:18 18:18 18:18 18:18 18:19 18:19

18:40 18:40 18:40 18:40 18:41 18:41 18:41

18:05 18:06 18:06 18:06 18:06 18:07 18:07

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:07 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:29 08:30 08:31 08:31 08:32 08:33 08:33

08:24 08:24 08:25 08:26 08:26 08:27 08:28

08:37 08:38 08:38 08:39 08:40 08:40 08:41

08:06 08:06 08:07 08:08 08:09 08:09 08:10

12:54 12:54 12:55 12:55 12:56 12:56 12:57

12:57 12:57 12:57 12:58 12:58 12:59 12:59

12:49 12:50 12:50 12:51 12:51 12:52 12:52

12:42 12:43 12:43 12:43 12:44 12:44 12:45

14:47 14:47 14:47 14:48 14:48 14:48 14:49

14:57 14:57 14:58 14:58 14:58 14:59 14:59

14:31 14:31 14:31 14:31 14:32 14:32 14:32

14:46 14:46 14:47 14:47 14:47 14:48 14:48

17:07 17:07 17:07 17:07 17:07 17:08 17:08

17:17 17:17 17:18 17:18 17:18 17:19 17:19

16:50 16:50 16:50 16:50 16:50 16:51 16:51

17:06 17:06 17:07 17:07 17:07 17:07 17:08

18:27 18:27 18:27 18:27 18:27 18:28 18:28

18:37 18:37 18:38 18:38 18:38 18:39 18:39

18:10 18:10 18:10 18:10 18:10 18:11 18:11

18:42 18:42 18:42 18:43 18:43 18:43 18:44

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:44 08:44 08:45 08:46 08:47 08:47 08:48

07:58 07:59 07:59 08:00 08:01 08:01 08:02

08:11 08:12 08:13 08:13 08:14 08:15 08:15

13:03 13:03 13:04 13:04 13:05 13:05 13:06

12:40 12:41 12:41 12:42 12:42 12:42 12:43

12:42 12:43 12:43 12:44 12:44 12:45 12:45

14:51 14:51 14:51 14:51 14:52 14:52 14:52

14:50 14:50 14:50 14:51 14:51 14:51 14:52

14:41 14:41 14:42 14:42 14:42 14:43 14:43

08:07 12:49 14:58 08:08 12:49 14:58 08:08 12:50 14:59 08:09 12:50 14:59 08:10 12:51 14:59 08:10 12:51 15:00 08:11 12:52 15:00

17:10 18:30 17:10 18:30 17:10 18:30 17:11 18:31 17:11 18:31 17:11 18:31 17:12 18:32

17:10 18:42 17:10 18:43 17:10 18:43 17:11 18:43 17:11 18:44 17:11 18:44 17:12 18:45

17:01 17:01 17:02 17:02 17:02 17:03 17:03

17:18 17:19 17:19 17:19 17:19 17:20 17:20

18:21 18:21 18:22 18:22 18:22 18:23 18:23

18:51 18:51 18:52 18:52 18:52 18:53 18:53

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00


18 GÜNDEM

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Şiddetli baş ağrısı, beyin kanamasının belirtisi olabilir Uzmanlara göre, ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma güçlüğü gibi belirtilerin, beyin kanaması habercisi olabileceği için ciddiye alınması gerekiyor. BAYRAM EMİR İSTANBUL Prof. Dr. Yunus Aydın, beyin kanaması, tedavisi ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. “Kafa basıncının birden bire arttığı hastada şiddetli baş ağrıları, birden bire başlayan felç, şuur kaybı ve solunum problemleri beyin ka-

-

namasının en önemli belirtilerindendir.” diyen Aydın, travmanın ise beyin kanamalarının en önemli etkenlerinden birisi olduğunu söyledi. ‘Kronik subdural hematom’ adı verilen ve geç dönemde ortaya çıkan travmanın teşhisinin son derece kolay, te-

davisinin ise son derece basit olduğunu belirten Aydın, şunları söyledi: “Travma ile olan basit kanamalar günümüzde daha çok görülmektedir. Bunların birçoğunda ameliyata gerek kalmadan takiple tedavinin yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca anevrizma (baloncuk) geçiren yakınlarının Beyin MR Anjiyografisi yaptırarak kendilerinde de bir anevrizma olup olmadığını araştırmaları gerekmektedir. Çünkü anevrizmayı kanamadan yakalayıp tedavi etmek hayat kurtarmaktadır. Sinsice yaklaşan ve tedavisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilecek beyin kanamalarının belirtilerini ciddiye almak gerekmektedir.” Beyin kamalarında tanının günümüzde çok daha kolay konulabildiğini dikkat çeken Aydın, “İlk etapta beyin tomografisi çekilir. Hastanın durumu elveriyorsa Beyin MR'ı da çok önemlidir. Beyin kanamalarının ek nedenlerinde açıklayıcı bilgi için beyin MR anjiyografi, beyin MR difüzyon, MR traktografi olmak üzere çeşitli tetkikler yapılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

İş ve özel hayattaki sıkıntılar, panikatağı tetikliyor

-

Özellikle iş hayatındaki zorlayıcı çalışma ortamı ve özel hayatta karşılaşılan sıkıntılar, panikataklarını iki kat artırıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kürşat Altınbaş, çevre faktörlerinin, sıkıntılı çalışma ortamlarının ve travmatik sebeplerin, hastalığın ortaya çıkmasına ya da şiddetlenmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Panikatağın kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görüldüğünü, en önemli belirtilerinin kalp çarpıntıları, terleme ve nefes darlığı olduğunu aktaran Kürşat Altınbaş, şu bilgileri dile getiriyor: “Aslında halk arasında panikatak olarak bilinse de hastalığın doğru adı panik bozukluğu. Panik atakları, hastalığın belirtilerinden bir tanesi. Tekrarlayan panik ataklarına eşlik eden, ‘Ataklar bir daha olur mu?’ kaygısı, biz ona beklenti kaygısı diyoruz ve bazen buna eşlik eden kaçınmalar, hastalığın bütününü oluşturuyor. Hastalık belirtisi daha çok kalple ilgili; kalp çarpıntısı, terleme, ölüm korkusu yaşama, kaygılar, solunum sistemiyle ilgili nefes darlığı, nefes alamama gibi belirtiler. Mide bağırsak sisteminin etkileri, bazen düşünsel belirtilerin eşlik ettiği bir tablo aslında. Panik bozukluğunun tek bir nedeni yok ama bizim biyopsikososyal model dediğimiz biyolojik, psikolojik ve sosyal çevresel etkenlerin bütünüyle ortaya çıkan bir hastalık, panik bozukluğu.” Psikiyatrist Kürşat Altınbaş, ilaç ve psikoterapi ile düzenli ve doğru tedavinin, hastalığı en geç iki yılda tamamen ortadan kaldırdığını ve kişinin eski sağlığına kavuştuğunu ifade ediyor.


MİNİK H

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

EKMEKLERI KUŞLARA VERELIM

P PEMBE BISIKLETIN MACERASI-2 YAZAN: ASLIHAN KÖŞŞEKOĞLU İLLÜSTRASYON: TUĞRUL KARACAN

aydi bakalım, bu hafta sofrada dökülen ekmek kırıntılarını bir bir toplayalım. Sonra da o kırıntıları kuşlara verelim. İsterseniz bu minik ekmek parçacıklarını pencerenin önüne de koyabilirsiniz. Böylece yemek yiyen kuşları seyretme şansınız olur. Ama bunu yaparken yanınızda anneniz olsun ve pencereden sarkmayın.

embe bisiklet Haluk’un kendisini kiralamak istemesine çok şaşırıyor. Renginden dolayı kızların önünde sıraya girmesine alışık. Ama ilk kez bir erkek yolcuyla karşılaşıyor. Hem de tam gün gezmek istiyor! Kim bilir ne kadar yoracak şimdi pembe bisikleti haylaz çocuk. Düşündükçe daha pedalları dönmeden yorulduğunu hissediyor. Nihayet İhsan ile Haluk’un konuşması sona eriyor. Küçük çocuk pembe bisikleti aldığı gibi yola koyuluyor. Biraz ilerleyip, bisikletçi gözden kaybolduğunda köşeye çekiyor bisikleti Haluk. Artık kullanılmaktan iyice aşınan zincirlerini bir güzel yağlıyor. Pembe bisiklet o kadar mutlu oluyor ki, sevinçten neredeyse zincir atacak! Bu jestten sonra uçurmaz mı şimdi Haluk’u! Ama Haluk oldukça dikkatli ve yavaş sürüyor bisikleti. Hem de dağ köyünden

geçen taşlı yoldan değil de, yeni yapılan asfaltlı yoldan götürüyor pembe bisikleti. Güzergahları belli ki zeytinliklerin karşısındaki yeşillik tepe. Bak bu da güzel oldu Haluk kardeş diyor içinden. Pembe bisikletin zincirleri yağlandı ya, keyfi yerinde. Ah bir de tekerleri değişse! Şöyle gıcır gıcır iki lastikle yoluna devam etse… Hayallerine kaptırmışken tepeye geldiklerini fark ediyor pembe bisiklet. Onu, tepede o çok sevdiği çeşmenin yanı başına güzelce durduruyor. Ohh, ne kadar da havadar. Pembe bisiklet sanki tüm yorgunluğunu atıyor. Bu arada Haluk sırt çantasından kocaman bir kutu çıkarıyor. İçinde alet edevat bol gibi görünüyor!


20 BULMACA

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Bir göz bozukluğu Tiyatroda uzun konuşma

Bir güreş türü Kur’an’da bir sure

Yer altına kazılan siper

Takımın gözde oyuncusu Bir müzik aleti

Ulaşılmak istenen şey

Sofa, hol

“Süleyman …” (BJK Onursal Başkanı)

Allah (cc) Şelâle

Dingil

Soyluluk

Kira

Burdur’un bir ilçesi

Matematik

Dede

C.Başkanı Ödüllü iktisatçı (altta)

Yollardaki yön gösteren işaret

Buhar hamamı

Bir kümes hayvanı

Efelek

Hayvanı avcılığa alıştırma işi Temize çıkma, beraat etme

Marullu kuzu eti yemeği Mersin ilçesi

Tasdik etme

Kokulu sıvı Arkadaş, dost

Avuç içi

Su Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma

İsim Selenyumun simgesi

Perhiz

Gemi tamir havuzu

Kanatlı bir hayvan

Kanı

Baston

Hayati sıvı

Gerçek

Astarsız kadın mantosu

Orta resim Tok olmayan

2

Bir süs bitkisi “… Alasya” (aktör) Küçük para torbası

Süslemek

Kabiliyet

Bir tür kumaş

Bir nota

Bir bağlaç

Çekirdek

Bir sanayi bitkisi

Çanakkale’nin ilçesi

3

Mantar meşesi Tatlı su ıstakozu

Tek parça hanım elbisesi

Temel, esas Şaşma ünlemi

Bükülmüş ip halindeki yün Kulak yıkama, lavaj aleti

Büyük çivi

Doğal, tabii

Ülke yurt

İtalya’da nehir

Fenerbahçeli bir futbolcu

Geniş olmayan

Yumurtanın bir pişiriliş şekli

Diploma, izin

Siyaset

4

Yaylı, bir at arabası türü Köylü işbirliği Ayın çevresindeki ışık çemberi Bir bamya yemeği

Bir arazi ölçüsü

Yaz yağmuru

Üzüm veren ağaççık

Dağ selvisi

En kısa zaman süresi

Bir nota

Avrupa’da bir ülke

Bir palmiye türü

Bir sayı

İslam bilim tarihi araştırmacısı (üstte)

Asya’da bir ülke

Evde ayağa giyilir Boru sesi Anadolu Ajansı (kısa)

Vurmalı çalgı

ÇANKAYA KÖŞKÜ

Alışılagelmiş davranış

Bilgisayar yazıcı tüpü

Rodyumun simgesi

Oyuncun yaptığı Mantar üreme organı

Küçük kanal

Yaşam

Çayın etkili maddesi

Bir sanayi bitkisi Bir gezegen Ünlü bir tiyatro sanatçımız Özlü söz, vecize

İşçi

“… Sayın” (ses sanatçısı)

Kılıç kılıfı

Muğla’nın bir ilçesi

Balıkesir’in eski adı

Mitolojik çalgı

At eğitimi

Nitelik

Sazın en kalın teli

Hayır anlamında ünlem

Allah’a (cc) inanış yolu

Dolaylı anlatım

Arı yapar Bitkisel

7

Taşıt elektrik deposu

Dikdörtgen biçiminde değerli taş

Yolcu evi

5

Kalın bükülmüş sicim

Akıl

Açıkça, gizlemeden

Karagöz oynatılan kahve

6

Mahalli

Yeter

Bir tür yün kumaş

İhsan, lütuf 11

Doğu Karadeniz’de dağlar

Sodyumun simgesi

Edebiyat

İlaç, merhem

Anlamlı işaret Öğütülmüş tahıl

Yarım baş ağrısı

Yüksekokul

Fide dikme çubuğu

Asaf Halet Çelebi’nin eseri

Şehzade eğitmeni

Ney çalan Bir spor dalı

Gümüş

Ordu (kısa)

Elit

Numara (kısa)

Yol yiyeceği, azık

Su ile çevrili kara

Lantanın simgesi Aslanın ensesindeki kıllar Ankara’nın ilçesi

Radyumun simgesi Boya incelticisi

Büyük, geniş sülale Etkisiz, işe yaramaz

Tepkili uçak

Yapılar topluluğu

Mısır’ın plaka işareti Bir renk

Kel, çıplak

Anahtar

Ahşap cilası

Deney

Asalak bir hayvan Japon çiçek düzenleme sanatı Bağışlama

Eski dilde mavi Kansızlık hastalığı

Uzaklık anlatır

Notada durak işareti

Şart edatı

Çok sıkıntı çekmiş kimse

Sıkı denetim

11

10

9

8

7

6

5

4

Mesafe

3

fi‹FRE KEL‹ME

2

Gelecek, istikbal

Taraça

1

Hayat arkadaşı

DARON ACEMOĞLU

Üstün kaliteli 9

İl

Bir sinir hastalığı

10

8

Afrika’da Sıcakla soğuk nehir arası “… Tekin” (romancı)

1

FUAT SEZGİN


21 BULMACA “Orhan ...” (rahmetli sunucu)

Sarp, dik Derebeyi konağı

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

En fazla

Bacağın yere basan bölümü

Telkin

Nispet

fiekerleme türü

Güney K›br›s’ta kent Yaz›m

Küçük ma€ara

Surat, yüz (E.Dil)

De€er, fiyat

Koca

“... Boral” (futbolcu)

Irak

S›n›r niflan›

B.M.Çocuklara Yard›m Fonu

Akarsu yata€›

Haysiyet Tespih, a€›zl›k yap›lan tafl

Yemek

‹ri taneli bezelye

Fiyaka

Aylardan biri

Hat›ra

Fakat

Yoksul

Kültür

Anlaml›

Güreflte oyun

Küçük

Glikoz

Su

Muhteva

Tirsi bal›€›

Film gösterilen yer

Pinti

Mesafe

Kur’an’da bir sure

Duman karas›

Genifllik

Lüferin irisi

Yer f›st›€›

Alternatif

S›€ su

Asalak hayvan Sülale fiey

S›k kaza yapan

Biricik, tek

A€ac›n kolu

Bulaflma Kabartmal› pamuk kumafl

Kötü Asya’da ülke

fiebnem

Yafll›, ihtiyar Ö€le akflam aras›

Petrol bölgemiz

Bir nota

Rutubet

Egzama

Parlak deri türü Rütbesiz asker

Do€an çocuk için kesilen kurban

Ödeflme Dalg›n Eli aç›k, cömert

Baston

Bir koyun türü

Gürültü pat›rt›

Vilayet

Bir ba€laç

Ayd›n’›n ilçesi

At oturmal›€›

Ensiz k›l›ç

Jimnastik ayakkab›s›

Kal›t›msal

Mizaç

Kazanç

Bir tür çivi

Ucu sivri, büyük b›çak

Ekmek

Gerçek

Cihaz

Uzakl›k anlat›r

Alttaki aktör

Kabaca evet

Gözde oyuncu

Nikelin simgesi Halk dilinde kay›nbirader

Difli deve

Köpek

Kamer

ED‹Z HUN

Kur’an’da bir sure

Tören

Yat limanı

PUZZLE BULMACA

SUDOKU KOLAY

SARMAL

Satrançta de€erlendirme sistemi

Etkin örgüt üyesi

Bir Televizyon renk sistemi

B›rak›t, miras

"… Büyükburç" (üstteki sanatç›)

Geri çevirme

Duyuru

Küçük çapa

Kanaryasever derne€i

Yeni Zelanda plakas›

Bal yapar

Allah’a (cc) inan›fl yolu

Az so€uk

‹liflkin

Birdenbire

Ergenlik sivilcesi

Gösterme s›fat›

Işıklanma, aydınlanma

Kanatlı uçan hayvan

Japon giysisi

Sert bir kumafl türü

Paramızın sembolü

Kökboyas›

Ço€unluk

Hanlarda Kocaeli ilçesi çal›flan Devlet hamallar›n ‹statistik bafl› Enstitüsü

Ba€›rsak tenyas›

Tad› ekfli bitki Sinemada özel bölme

Edip

EROL BÜYÜKBURÇ

Eziyet, cefa Bir sayı

Ö S T A K İ

ZOR

ORTA

Ö R E K E

‹ÇE DO⁄RU

100-94 Otomobilin arkasına takılan, hem taşıt, hem konut olarak kullanılan, üstü kapalı araç. 93-90 Hedefi tutturamama. 89-85 İflas. 84-81 Tavşan avında kullanılan köpek türü. 80-76 Taşıt sigortası. 75-72 Parasal. 71-67 Kıskançlık, çekememezlik. 66-62 Sağlığı bozuk olan. 61-57 Büyük pulluk. 56-53 Hamle, atılım. 52-48 Yunanistan’ın başkenti. 47-43 Yalan, uydurma söz. 42-39 Posta paketi. 38-34 Adıyaman’ın ilçesi. 33-29 Kakaolu pasta çeşidi. 28-23 Varsayımsal, tahmini. 22-18 Uda benzeyen bir müzik aleti. 17-13 Belirgin, açık. 12-8 Bir ilimiz. 7-3 Cu simgeli, çok kullanılışlı bir element. 2-1 Binek hayvanı.

ÇOK ZOR

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki HIŞIM sözcü€ününü son basamaktaki KATIR sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

HIŞIM

T‹R EK

DIfiA DO⁄RU

L A T İ F E

KATIR

ÖR N

1-5 Sabahyıldızı, Venüs. 6-10 Kastamonu’nun ilçesi. 11-14 Deha sahibi. 15-19 Meteorolojik gözlem. 20-24 Küçük el bavulu. 25-30 Suudi Arabistan’da kutsal dağ. 31-35 Yapılması alışkanlık haline gelmiş iş. 3640 Hayır için dağıtılan su. 41-46 Hamur açma değneği. 47-52 Argoda dost, sevgili. 53-58 Bir cins iri at. 59-63 Bir ilimiz. 64-68 Bir şeyin aslına bakılarak yapılan, düzmece. 69-73 Deniz kenarı. 74-77 Malezya yerlilerinde görülen öldürücü delilik. 78-82 Ege’de bir Yunan adası. 83-86 Yoğurt çalkalanan küçük yayık. 87-91 Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap. 92-96 İmtihan. 97-100 Argoda çalma.

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

2 HARFLİ AD AN AY CA DA GO İP İT Kİ OT PA RO SU UR ÜN ZA 3 HARFLİ AMA APA ATA BEZ EMİ ETİ EZA İDE KAŞ MET OYA POT RAY SUR TÖZ VAR YAZ ZAT 4 HARFLİ ACUR ALET APAŞ ATAŞ ATOM BORA EDİM EMİR KÜRE LEKE

OTEL OKUL OPUS ÖMÜR PATİ PİRE RODA ROTA SOFA SORU TABİ TUNA ÜRÜN TUBA 5 HARFLİ ABİDE ALATA ASİDE ATAŞE AYEVİ AZERİ BEYAZ BİRAZ GÖLET İPEKA ÖREKE

PULAT SARPA STRES SÜMEN ÜNİTE ZEKAT 6 HARFLİ ANEMON ARIKİL CEZALI EGEMEN FİRUZE KÖSTEK LATİFE OTOBAN ÖSTAKİ PEYAMİ TAYYAR ÜTOPYA


f22 spor

‘MANCINI, BABA GIBIYDI’

Milan’ın İtalyan yıldızı Mario Balotelli, G.Saray Teknik Direktörü Mancini’den övgüyle bahsetti. Daha çok sıra dışı davranışları ile gündeme gelen Balotelli, eski hocasını şöyle anlattı: “Mancini, her zaman bir baba gibiydi. Mourinho motivasyon uzmanıydı. Allegri ise takım arkadaşıydı.”

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

LYON NEREYE DOĞRU GIDIYOR?

Bir zamanlar hem ligde hem de Avrupa’da fırtına gibi esen Olympique Lyon bu sezon 6. yenilgisine imza attı. Peki, Olympique Lyon bu duruma nasıl düştü? İSA DEARİ PARIS Bir zamanlar hem lig de hem de Avrupa’da fırtına gibi esen Olympique Lyon (OL), bu sezon 6. yenilgisini aldı. Bir zamanların korkulu ruyası Olympique Lyon bu duruma nasıl düştü? Olympique Lyon son zamanlardaki istikrarsız görüntüsüne devam ediyor. Bu yıl özellikle büyük maçlarda aldığı kötü sonuçlarla taraftarlarını üzen Olympique Lyon, bu kötü gidişe PSG karşısında da dur diyemedi. Maçın başından sonuna kadar vasat bir futbol sergileyen Lyon, Fransa Liginde yoluna dolu dizgin devam eden başkent ekibine farklı yenilmekten kurtulamadı. Bu maçla birlikte sezonun 6. yenilgisine imza atan Olympique Lyon, geçmişteki parlak günlerinin bir hayli uzağında. 2002 yılından 2008 yılına kadar üst üste tam 7 kez lig şampiyonluğu bulunan Olympique Lyon Fransa çapında da kırılması zor bir rekora imza atmıştı. Bu yılki tablo aslında Lyon taraftarının alışkın olduğu bir tablo. 2000-2001 sezonuna gelinmeden

-

Olympique Lyon’da Yıldızı parlayanlar -

Olympique Lyon tarihinde en çok forma giyen oyuncu Serge Chiesa. 19691983 yıllarında Lyon’da 541 kez forma giyen Fransız oyuncu kırılması zor bir rekora imza attı. Chiesa’nın hemen ardından 518 maçta forma giyen kaleci Gregory Coupet geliyor. Lyon’un en golcü oyuncusu ise Fleury Di Nallo. Di Nallo çıktığı 489 maçta attığı 182 golle kulüp tarihine ismini unutulmazlar arasına yazdırmayı başardı. Ayrıca Di Nallo Fransa lig tarihinde de en golcü 8. oyuncu olma ünvanını elinde bulunduruyor. Olimpique Lyon’un son 10 yılda dünya futboluna önemli yıldızlar kazandırdığını söyleyebiliriz. Bu yıldızlar arasında Trabzonspor forması giyen Florent Malouda’nın yanı sıra, Sony Anderson, Elber, Jouninho, Essien, Govou, Abidal, Benzema, Fred, Kalstrom, Cris ve Fransa Milli takımının kalecisi Hugo Loris gibi isimleri saymak mümkün. 2008-2009 sezonundan itibaren çöküşe geçen Olympique Lyon, geçen sene de önemli oyuncularının kadrodan ayrılmasına engel olamadı. Ayrıca PSG ve Monaco gibi takımların Arap ve Rus milyarderler tarafından satın alınmalarıyla güçlenmeleri, Lyon’un eski gücünden ettiği de bir ayrı gerçek.

GEÇMIŞTE 7 ŞAMPIYONLUĞU BULUNAN OLYMPIQUE LYON, BU SEZON ADETA YOKLARI OYNUYOR.

önce, 1950 yılında kurulan kulübün o güne kadar hiç şampiyonluğu bulunmuyordu ve sadece bir defa lig ikincisi olabilmişti. 2000 yılında Sonny Anderson, Sydney Govou ve Peguy Luyindula gibi kulüp tarihine damga vurmuş isimler sayesinde Olympique Lyon ligi ikinci sırada bitirerek bir sonraki sezon için şampiyonluğun en büyük adaylarındandı. Nitekim öyle de oldu ve Olympique Lyon 2001-2002 sezonunu lider tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı. İlerleyen yıllarda gerek alt yapıdan gelen oyuncular ve gerekse Juninho, Elber, Floren Malouda ve Essien gibi oyuncuların kısa sürede takıma uyum sağlamasıyla üst üste 7 kez şampiyon olan Olympique Lyon, Fransa liginde rekor kırdı. 7 şampiyonlukla, Lyon Fransa liginde en çok şampiyonluk yaşamış 4. takım. En üst sırada ise ezeli rakip, Saint-Etienne bulunuyor. 2001 sezonundan itibaren 7 kez kesintisiz şampiyonluk yaşayan Olympique Lyon, teknik direktör konusunda aynı istikrarı sağlıyamadı. Bu dönemde tam 4 teknik adam değişikliği yapan Olympique Lyon, 2001 yılında Jaques

Santini ile ilk şampiyonluğuna ulaştı. Santini’den sonra, OL 2005 yılına kadar takımı çalıştıran Paul Le Guen ile 3, Gerard Houllier ile 2 ve Alain Perin ile 1 kez, Fransa liginde mutlu sona ulaştı. Olympique Lyon’un bu mucizevi zaferlere ulaşmasındaki altyapının güçlülüğü ve yapılan doğru transferlerin payı büyük. Özellikle Brezilya’dan gelen oyuncular kısa sürede takıma adapte olup, şampiyonluğa giden yolda takıma büyük katkı sağladılar. Olympique Lyon, son şampiyonluğa ulaştığı 2008 yılında Avrupa’nın en güçlü ve en zengin kulüplerini birleştiren G14’e de üye olmuştu. Olympique Lyon, Şampiyonlar Ligindeki en büyük başarısını 2010 senesinde yaşadı. E grubunda, Fiorentina’yla birlikte gruptan çıkan Lyon, son 16 da büyük bir sürprize imza atarak Real Madrid’i eleyip çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde ise Bordeaux’yla eşleşti. Hem Stade de Gerland’da hem de deplasmanda Fransız rakibini yenerek ismini ilk defa yarı finale yazdırdı. Yarı finalde ise Alman devi Bayern Münih’e yenilerek Şampiyonlar Ligi serüveni son buldu.


23 SPOR

YINE ASLAN YINE DESTAN

‘Sahada resmen bir savaş vardı’ -

Juventus Teknik Direktörü Antonie Conte, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkamamayı 'imkansız' olarak gördüklerini, esas hayal kırıklığının ve sinirinin, gruptan çıkma işini son maça bıraktıkları için olduğunu söyledi. Conte, bunun sahayla da alakası olmadığını kaydederek, “Çünkü aslında biz bir gösteri sergiliyoruz. Bir tarafın diğerine daha hakim olacağı üstünlük sağlayacağı bir şov. Aksine sahada resmen bir savaş vardı.” dedi.

13 - 19 ARALIK 2013 ZAMAN FRANCE

Grubun son macında Juventus’u Sneijderin 85. dakikada attığı golle deviren Aslan ismini bir üst tura yazdırmayı başardı.

Galatasaray sahasında, Juventus’u Sneijder’in golüyle 1-0 yenerek Şampiyonlar Ligi’nde bir üst tura yükseldi.

İSA DEARİ Sarı kırmızılı temsilcimiz Şampiyonlar Ligi`ndeki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Grubun son macında Juventus’u Sneijderin 85. dakikada attığı golle deviren Aslan ismini bir üst tura yazdırmayı başardı. Salı akşamı başlayan fakat kötü hava koşulları nedeniyle 31. dakikada ertelenen karşılaşma Carşamba günü TSİ ile 15.00 de başladı. Maç esnasında kar yağışı devam etmesine rağmen temsilcimiz hem kar hem de Juventus savunmasını aşmayı başararak ismini bir kez daha üst tura yazdırdı. Şampiyonlar Ligine Real Madrid’e yenilerek kötü başlayan Galatasaray kısa sürede kendini toparlamasını bildi. Juventusla Torino’da berabere kalan ve Kophenagen’i kendi sahasında yenen Cimbom son maçlara 3. sırada girdi. Final niteliği taşıyan son maçta Juventus’u tek golle geçerek ismini üst üste ikinci defa üst tura yazdırarak, Şampiyonlar Ligi’nde üst üste gruplardan çıkan tek Türk takımı oldu. Grupları ikinci olarak tamamlayan Galatasaray bir üst turda diğer grup birincileriyle karşılaşacak. Galatasaray’ın muhtemel rakipleri: Manchester United, Bayer Munih, Chelsea, Paris St Germain, Atletico Madrid, Arsenal ve Barcelona.

-

Doping konusunda önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu, Ak parti milletvekili Osman Aşkın Bak başkanlığında bir araya geldi.

Dopingli sporcu sayısı artışa geçti Türkiye dahil tüm dünyada dopingli çıkan sporcu her yıl yükseliyor. 2012’de Türkiye’deki 2 bin 233 kontrolde 30 doping ihlali saptanırken oran 1,34 oldu. 25 Kasım 2013 itibarıyla ise 2 bin 291 kontrolde 144 ihlal tespit edildi ve oran da yüzde 6,28 olarak gerçekleşti. 144 sporcunun 49’u halter, 46’sı atletizm, 20’si güreş, 15’i vücut geliştirme, 3’ü üniversite sporları, 3’ü sualtı, 2’si yüzme, 2’si basketbol, 1’i bedensel engelliler, 1’i bisiklet, 1’i futbol, 1’i tekvandodan.

ŞÜKÜR: PEÇETE IÇINDE DOPING VERILMEK ISTENDI Yasaklı madde/doping ticaretinin ceza hukuku çerçevesinde suç sayılması gerektiğini vurgulayan Baykan, yasaklı maddelerin narkotikler grubuna dahil edilmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü ile görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Çeşitli sunumların yapıldığı komisyonda milletvekilleri de görüşlerini paylaştı. “Doping bir kanserdir.” diyen Hakan Şükür, 16 yaşındayken soyunma odasında peçete içerisinde kendisine de doping etkili ilaç verilmek istendiğini dile getirdi. O sırada yanında bulunan yabancı bir futbolcunun eline vurduğunu anlatan Şükür, “Doping hakkında sporcuları bilinçlendirmek sadece bugünün sporcularına değil geleceğin çocuklarına da çok önemli hizmetler sunmaktır.” şeklinde konuştu.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.