Ces musulmans français et patriotes FRANCE 05
Sacrifier pour un pauvre… à l’autre bout du monde SOCIETE 07
Valls facilite la naturalisation des étrangers FRANCE 06
26 - 31 EKİM 2012 N° 236 Prix : 2 €
WWW.ZAMANFRANCE.FR
“Çocuk yardımı, eğitime harcanmalı”
03
Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer verdiğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve uzmanlardan görüş aldık.
VATANDAŞLIĞA GEÇİŞ ŞARTLARI DEĞİŞTİRİLİYOR İçişleri Bakanı Manuel Valls, yeni vatandaşlık şartlarıyla ilgili valiliklere gönderdiği genelgede, önceki hükümet döneminde uygulamaya konulan ayrımcı uygulamaları dikkate almamalarını istedi. 1GüNDEM
Etude Plus Eğitim Merkezleri Federasyonu Başkanı Veli Çetin : Türk aileler çocuklarının eğitimi için para harcanması gerektiğinin farkında değil. Devletin verdiği çocuk parasını çocuğumuzun eğitim giderleri için harcamalıyız. Pro-Actif Başkanı Tuna Baş : Aileler aslında çocuklarını okumaya teşvik ediyor. Fakat, gençler neden okuması gerektiğini anlamıyor. En büyük sorunumuz çocuklarımıza ufuk çizmekte eksik kalınması. EMRE DEMİR, FERHAN KÖSEOĞLU PARis
r
Fransa Resmi İstatistik Kurumu (INSEE) tarafından yapılan araştırma, Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin eğitim hayatında diğer göçmenlerin gerisinde olduğunu ortaya koydu. Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer verdiğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında
faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve uzmanlardan görüş aldık. Uzmanlar, Türk kökenli göçmen öğrencilerin eğitimde başarılı olması için ailelerin bu alanda faaliyet gösteren profesyonel kurumlardan ve sivil toplum örgütlerinden destek alması gerektiğine vurgu yaptı. RGÜNDEM 04-06
09
DENİZ KEZİBAN ÇAKICI:
Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruz
SERDAR DALKILIÇ’A ULUSLARARASI GÖREV Avrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkan Yardımcılığına Dr. Serdar Dalkılıç seçildi. 1GüNDEM
Modern okul sisteminde yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse bire bir markaja alıp yeteneklerini ve eğilimlerini keşfediyor. Bu keşfin ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açıyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocuğunu hiç takip edemiyor. RGÜNDEM 07
Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL 2012’ye ‘Türkiye’ damga vurdu Türk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris SIAL’e r damgasını vurdu. Bu yıl 256 Türk firmasının katıldığı fuarda, Türkiye en çok firmayla temsil edilen ülke oldu. Türk standının resmi açılı-
şını Fransa Tarım Bakanı Stephane Le Foll’le birlikte yapan Mehdi Eker, “10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk firması katılıyor. Bu Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi. RVEDAT BULUT, GÜNDEM 11
Kurban Bayramınız kutlu olsun
22
BAYRAM ÇOCUKLARLA GÜZELDİR Anne-babalar bayramı özel kılmak için neler yapmalı, çocuklara bayramı nasıl anlatmalı? 1AiLEM
03 GÜNDEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Vatandaşlığa geçiş şartları değiştiriliyor Nicolas Sarkozy döneminde ağır şartlara bağlanan Fransız vatandaşlığına geçiş işlemleri, Cumhurbaşkanı François Hollande yönetimince yeniden düzenleniyor. İçişleri Bakanı Manuel Valls, yeni vatandaşlık şartlarıyla ilgili valiliklere gönderdiği genelgede, önceki hükümet döneminde uygulamaya konulan ayrımcı uygulamaları dikkate almamalarını istedi. FERHAN KÖSEOĞLU PARis Fransız vatandaşlığına geçmek, Nicolas Sarkozy dönemine göre daha kolay olacak. Büyük vaadlerle iktidara gelen Sosyalist Parti’nin (PS) yeniden düzenlemek istediği vatandaşlık şartlarında Fransız tarihi ve değerleriyle ilgili yapılan sınavlarda da değişiklik yapılacak. İçişleri Bakanı Manuel Valls, valileler gönderdiği genelge ile, değişikliğin ilk sinyallerini verdi. Bakan Valls’ın yayınladığı genelgede en dikkat çeken unsur ise Fransız tarihi ve değerleriyle ilgili sınavda yapılacak değişiklikler. Buna göre yeni başvurularda Fransa tarihi ve cumhuriyet değerleri bilgisinin yanı sıra laiklikle ilgili sınav da Fransız vatandaşı olma şartları arasından çıkartılacak. Ayrıca valilikler de başvuruda bulunanların yeterliliği ile ilgili karar yetkisine sahip olabilecek. “Sınav sorularını cevaplayarak Fransız olunmaz.” diyen Bakan Manuel selefi Calude Gueant’ın izlediği katı vatandaşlık politikasını eleştirdi. Valls, yeni dönemde izlenecek yol haritasının şeffaf ve adil olacağını söyledi.
-
DÜZENLİ GELİR ÖNEMLİ OLACAK Yeni düzenlenen vatandaşlık yasasında önemli değişikliklerden biri de çalışma kriterinde yapıldı. Süresiz kontrat şartı kaldırılarak, yeterli ve düzenli gelir sahiplerinin vatandaş olmasına yeşil ışık yakıldı. Valls, Avrupa’da yaşanan kriz ortamında böyle bir şartın yeni
mağdurlar oluşturabileceğini aktardı.
BAŞARILI ÖĞRENCİLERE POZİTİF AYRIMCILIK Genelgede vatandaşlığa geçmek isteyen yabancı öğrencilerle ilgili de yeni değişikliğe gidildi. Fransa’da 10 yıldır bulunan ve 5 yılını kesintisiz okula devam etmiş 25 yaşın altındaki her gencin Fransa’ya tam uyum sağladığına kanaat getirileceği belirtildi. Ancak bu süre zarfında herhangi bir suça karışmış kişiler bu durumdan mahrum bırakılacak. Bu arada başarılı yabancı öğrencilere de vatandaşlık başvurularında pozitif ayrımcılık tanınacağının altı çizildi. Nicolas Sarkozy döneminde gündeme gelen 10 yıl Fransa’da yasal olarak kalmış kişilerin vatandaşlığa başvurabilmesi teklifi yeni hükümetten destek bulmadı. Manuel Valls vatandaşlığa başvurmak için yeterli olan sürenin 5 yıl olarak devam edeceği vurgusunda bulundu. DİL ŞARTINDE DEĞİŞİKLİK YAPILMADI Yeni genelgede Fransızca dilini yeterli derecede bilme şartı ise aynen korundu. Buna göre Fransız vatandaşlığına geçmek isteyenlerde yine Fransızca bilme şartı aranacak. Fakat bu kural 65 yaşın üzerinde başvuru yapanlarda aranmayacak. Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, Ocak ayına kadar vatandaşlık yasası üzerindeki değişikliklerin tamamlanacağını söyledi.
Fransa’da insan kaçakçılığı Türk mafyasının elinde -
Organize Suçlarla Mücadele İstihbarat Birimi’nin (SIRASCO) raporu, Fransa’daki Türk mafyasının insan ticaretinin yüzde 90’ını elinde bulundurduğunu açıkladı. Fransa’da faaliyet gösteren Türkiye kökenli mafya örgütleri güvenlik güçleri tarafından yakın takibe alındı. Organize Suçlarla Mücadele İstihbarat Birimi’nin (SIRASCO) hazırladığı 93 sayfalık raporda, aralarında Türkiye kökenli grupların da bulunduğu 5 mafya yapılanmasını açıkladı. Raporda Türkiyeli suç örgütlerinin Fransa’da insan kaçakçılığı alanında kontrolü ele geçirdiği kaydedildi. Fransız polisinin raporunda, “Türk suç örgütleri, neredeyse hiç bir yasal yaptırıma uğramadan Türkiye’de hareket edebiliyor. Bu durum Schengen bölgesini ve Fransa’yı ağır şekilde etkiliyor. Bilhassa 2009’dan sonra Türkiye kökenli mafya, AB’ye yönelik kaçak göçün en büyük sorumlulularından biri haline geldi. Pakistan, Sri Lanka, Bangladeş, Irak, Kuzey Afrika, Somali ve Kafkas ülkelerinden gelen kaçak göçmenler, Türkiye üzerinden AB’ye giriyor. Bu ağ Avru-
Fransa tarihi ve cumhuriyet değerleri bilgisinin yanı sıra laiklikle ilgili sınav da Fransız vatandaşı olma şartları arasından çıkartılacak.
Esrar kahveleri yeniden gündemde -
Türkiye kökenli mafya, Avrupa Birliği’ne yönelik kaçak göçün en büyük sorumlulularından biri olarak gösteriliyor.
pa’daki kaçak göçün yüzde 90’ını teşkil ediyor.” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan, Fransa’nın kuzeydoğusunda ve Strasbourg şehrinde uyuşturucu ticaretinin Türk mafyasının kontrolünde olduğu ifade edildi. Çinli mafyanın fuhuş ve esrar, Çeçen mafyanın gece kulüplerinde
yoğunlaştığı kaydedildi. İtalyan mafyasının ise rüzgar enerjisi santrallerinin inşa edileceği arsalarla ilgili bilgi edinmek için yerel yönetimlere sızdığı kaydedildi. Nijerya kökenli suç örgütlerinin internet üzerinden dolandırıcılık alanında uzmanlaştığı iddia edidi.
Sağlık Bakanı Marisol Touraine, Hollanda’da olduğu gibi bazı Avrupa ülkelerinde yasal olan ‘esrar kahvehanesi’ uygulamasının denenmesinden yana olduğunu söyledi. France 2 televizyon kanalına konuşan Tourine, ‘‘Bu denemeyi hep birlikte, en kısa zamanda yapmamız gerekiyor’’ dedi. Bakan, başka bir kanala yaptığı açıklamada, ‘esrar kafesi’ uyulmasına yıl sonundan önce başlamak istediğini belirterek, bu uygulamaya sağcı belediye başkanlarının da sıcak baktığını söylemişti. Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe ise başkentin bu uygulama için pilot kent olma konusunda 2010 yılından bu yana aday olduğunu söyledi. Bu arada merkez sağ partisinin eski Eğitim Bakanı Luc Chatel, öneriyi ‘sorumsuzluk’ olarak niteledi. İçişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Organize Suçlar İstihbarat Servisi (SIRASCO) tarafından yayınlanan rapora göre, ülkede yılda 250 bin ton esrar tüketiliyor. Sadece Paris bölgesinde 50 bin ton esrar tüketildiği belirtilen rapora göre, sadece esrardan uyuşturucu baronlarının cebine 1 milyar Euro’dan fazla para gidiyor.
04 GÜNDEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
“Çocuk yardımı, çocuğun eğitimi için harcanmalı” Fransa Resmi İstatistik Kurumu (INSEE) tarafından yapılan araştırma, Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin eğitim hayatında diğer göçmenlerin gerisinde olduğunu ortaya koydu. Araştırmada Türk öğrenciler kadar aileler de eğitim kriterlerinin değerlendirildiği anketlerde son sırada yer aldı.
Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer verdiğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve uzmanlardan görüş aldık.
“Devletin çocuk yardımı, çocuğun eğitimi için harcanmalı”
“Doğru yönlendirilmesem televizyon tamircisi olacaktım”
-
-
Etude Plus Eğitim rumun başarısından Merkezleri Fededolayı sadece Türk körasyonu Başkanı Veli kenli öğrenciler değil, Çetin, “Fransa'da Türk Fransız öğrenciler de aileler çocuklarının eğikayıt oluyor. 1200 öğtimi için para harcanrencinin üçte biri Franması gerektiğinin farsız.” dedi. VELİ ÇETİN Çetin, meslek lisekında değiller. Devlet tarafından verilen çocuk parasını lerine giden öğrencilerin doğru tamamen çocuğumuzun eği- yönlendirilmesinin de çok bütim giderleri için harcamalıyız.” yük önem taşıdığını belirterek, şeklinde konuştu. INSEE'nin “ Anne-babanın çok bilgisi olçalışmasında Türk kökenli göç- madığı için çocuklarımızı yanmen öğrencilerin ortaokul ve lış bölümlere yönlendirebiliyor. lisede başarı oranları düşük. Çoğu zaman, araba tamirciliği, Ancak, Çetin Etude Plus'ün tak- kuaförlük gibi zaten istihdam viye kurslarını takip eden Türk fazlası olan bölümlere gidiyorkökenli öğrencilerin büyük bir lar. Mesela biz bir öğrencimizi başarı oranı yakaladığını belirti- aeronotik, bir diğer çocuğuyor. Fransa'nın farklı şehirlerin- muzu aşçılığa yönlendirdik. deki 21 şubesinde 1200 öğrencisi Bu bölümlerden çıkan öğrenbulunan Etude Plus, lise bitirme cilerimizin önü daha açık. Biz sınavı Bac'ta yüzde 86, ortaokul ilkokuldan üniversitenin giriş bitirme sınavı Brevet'de yüzde kapısına kadar öğrencimizi ta85 başarı elde etti. Çetin, “Ku- kip ediyoruz. dedi.
#siniftakaldik Osman Aydoğdu Ülkesini sadece delice sevmek yetmez. Bayrak taşımak yetmez. Biraz bu toplumda yer kazanmamız lazım. Türkiye’deki gençler okumak için ne zorluklar çekiyor. Fransa’da her türlü imkana rağmen olmuyor. Gençlerimize değer verip, yatırım yapıp önlerini açmamız gerekiyor. Allah’tan gençlerimiz kötü yolda değil. Ailelerine bağlılar. Chantal Aiou Sinan Teşekkürler Zaman France. 10 yıldır bu sorunları dile getirmeme rağmen büyük bir duyarsızlıkla karşılaşıyorum. Fransalı Türkler kontrolü ele almalı ve Pro Actif gibi gençlere yardım etmeye çalışan sivil toplum kuruluşlarına katılmalı.
Pro-Actif derneği muz çocuklarımıza Başkanı Tuna Baş, ufuk çizmekte eksik bir yıldır düzenli olarak kalınması. Ailelerin oryantasyon programsadece 'oku' demesi ları düzenlediklerini yeterli değil. Öğhatırlatarak, “Yüksek rencinin yeteneğine meslek gruplarında çave kişiliğine uygun TUNA BAŞ lışan Türk gençlerimiz, bir kariyer planı yaParis banliyölerinde eğitimi- pabilmesi için Fransız eğitim ni sürdüren öğrencilerimizle sistemini çok iyi tanıyan probuluşup, özellikle üniversite fesyonel yapılardan ve dernekokumanın getirdiği maddi ra- lerden destek alması gerekiyor. Tuna Baş, özellikle liseye hatlıkları anlatıyoruz. Ayrıca, Türk toplumunun toplumda geçiş döneminde göçmen köyer edinmesi için eğitimli insan kenli öğrencilerin kabiliyetinin sayısının çok daha fazla ol- altında bölümlere yönlendirilması gerektiğini söylüyoruz.” diğini de vurgu yapıyor. Budedi. Bugüne kadar çocuğu- gün finans sektöründe çalışan nun okumasını istemeyen hiç Tuna Baş, “Bana da ortaokula bir anne-babayla karşılaşma- giderken, öğretmenim bana dığını belirten Baş, “Aileler 'senden iyi televizyon tamiraslında çocuklarını okumaya cisi olur' demişti. O gün beni teşvik ediyor. Fakat, gençler doğru yönlendiren insanlar neden okuması gerektiğini olmasaydı üniversite okuyaanlamıyor. En büyük sorunu- mayacaktım.” dedi.
Erdoğan Nohuz Thiers Hastanesi Başhekimi “Anne-baba öğrencinin en büyük destekçisi olmalı” Eğitim faaliyetlerinde bütün sorumluluk öğrenciye ait değildir. Bu konuda anne ve babanın da üzerine düşen birtakım görevler bulunmaktadır. Anne-baba eğitimin her aşamasında öğrencinin en büyük destekçisi olmalıdır. Bunu da çocuğuna hissettirmelidir. Dışarıdan gelen olumsuz telkinlere kulakla-
Çelebi Erdaş Unidivers Derneği Başkanı: “Ailelerin ne pahasına olursa olsun çocuklarını okutmaları gerekir”
rını kapatıp öğrenilmiş çaresizliği bir kenara bırakmalı, önce çocuğa güvenmeli onun da kendisine güvenmesini sağlamalı. Onlara eğitim konusunda motive edici rehberlikte bulunmalı. Yapamıyorlarsa işin uzmanlarından yardım istemeli. Öğrencinin eğitim sürecinin takibi de unutulmaması gereken nokta.
Lyon’da bulunan üniversiteli öğrenciler tarafından kurulan Unidivers Derneği Başkanı Çelebi Erdaş, “Araştırmada ortaya çıkan üzüntü verici sonuçların gelecekte değişeceğini düşünüyorum. Kendi kültürüne bağlı ama yaşadığı topluma ve ülkeye de entegre olmuş bir nesile ihtiyaç duyduğumuz ortada. Burada herzamanki gibi ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Ailelerin çocuklarını ne pahasına olursa olsun okutmaları gerekir.” dedi.
NEVZAT CEYLAN
Eski ve yeni bayramlar: Sizce hangisi daha güzel? Değerli dostlar. Çoğu insan eski bayramlarla yeni bayramları karşılaştırır ve hep “Eski bayramlar daha güzeldi.” der. Ben ise kendi adıma şimdiki bayramların daha güzel olduğuna inanıyorum. Benim gençlik yıllarımda, yani yetmişli yıllarda Türkiye adeta yokluklar, mahrumiyetler ülkesi idi. Dışardan yardım gelmeyince hükümetler memleketin ihtiyacı olan petrolü ithal edemez, hatta olağanüstü önemsediğimiz ordunun uçakları bile eğitim uçuşlarını yapamazdı. Dünyadaki Müslümanların durumu içler acısıydı. Pek çoğu zulümlerle inim inim inlerdi.
HÜZÜNLÜ BAYRAMLAR O yıllarda çok güçlü olan aşırı sol milli, dini değerlerimize hakaretler eder dünyanın en ücra köşesinde bulunan küçücük solcu bir gurup engellense ortalığı ayağa kaldırırdı. Yetmezmiş gibi, eski Doğu ve Batı Türkistan topraklarında yaşayan Türkî Cumhuriyetlerin kurtulduklarını ve refah içinde hür yaşadıklarını iddia etmeleri bizleri çılgına çevirirdi. Buna karşılık biz de bu topraklarda yaşayan Müslümanların oruç tutamadığını, kurban kesemediğini, hatta bayramlarda bile namaz kılamadığını ileri sürer, bu insanların dertleriyle dertlenmeyi en büyük vecibe ve vazife hatta kutsal bir ızdırap bilirdik. Bayram namazını kılmak için toplanan Müslüman soydaşlarımızla ilgili okuduğumuz ve dinlediğimiz bazı hikayeler bayramlarda gözümüzün önüne gelir ve o zamanki, saf, temiz, idealist bir yeni yetmenin kalbiyle alabildiğine hüzünlenir ve neşelenmeyi adeta kendimize haram kabul ederdik. UMUTLU BAYRAMLAR O günler ve çocukluk hayalleri tatlı bir hatıra olarak geride kaldı. Şimdi Türkiye çok gelişti ve değişti. Dünya da çok değişti. İnsanlar daha hür ve rahat yaşıyorlar. Buna paralel olarak hayaller de idealler de değişti. Günümüzde insani değerler öne çıktı. Dünya milletleri bir aile gibi oldu. Artık sadece kendi öz milletini düşünenler, insanlık alemini gözardı edenler bencil olarak görülürken, bütün insanlığı düşünen fikirler ve insanlar büyük saygınlık kazanmaya başladı. Nitekim bu gidişatı iyi okuyan insanımız hem Türkiye’de hem de hemen hemen dünyanın bütün ülkelerinde yardım ve kurban kampanyalarıyla göz kamaştırıyor. Fransa’da toplanan kurbanlar bile on iki farklı ülkede kesilecek. Öyle ki bayramlarda bu güzel yardımlaşma manzaralarını televizyonlarda seyretmek bize büyük bir mutluluk veriyor, gözlerimizi yaşartıyor. Hele görülmemiş bir fitne hareketiyle aziz milletimizin birbirine düşürülmeye çalışıldığı Doğu ve Güney Doğu’daki kaynaşma bizi gözyaşlarına boğuyor. Bayramı İstanbul’da, Ankara’da ailesiyle geçirmek yerine oradaki kardeşleriyle kutlamak için, uçaklarla, otobüs ve arabalarla binlerce insanımızın Doğu’ya akın edip kucaklaşmaları, ağlaşmaları adeta bizim yeniden dirilişimizi haykırıyor. Bu sebeple sizi bilemem ama benim bayramlarım daha sevinçli daha güzel. Ama esas bayramlar insanlık aleminin topluca yaptığı bayramlar olacak. TAM BİR YIL OLDU Değerli dostlar, bu yazımız elliikinci makalemiz oluyor. Yani tam elli iki haftadır beraberiz. Ayrıca güzel bir tevafuk sonucu Kurban Bayramı’na denk geldi. Bu zaman zarfında sizinle samimi duygularımı paylaştım. Yüce Allah’tan doğru ve faydalı yazılar yazdırmasını diledim. Allah faydasız ve zararlı şeyler yazdırmasın. Siz de “Amin” deyiniz, lütfen. Dualarınızı eksik etmeyin. Bundan sonra da Allah izin verirse beraber olmaya çalışacağız. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bayramınızı en kalbi duygularla kutluyorum. n.ceylan@zamanfrance.fr
06 GÜNDEM MESUDİYE BEDİR Psikolog Göçmen kökenli Türk öğrencilerin okul başarısında aile faktörü Fransa Resmi İstatistik Kurumu (INSEE) tarafından Fransalı Türklerin eğitimi konusunda yapılan araştırmaya göre, Türkler eğitimle ilgili tüm kategorilerde sonuncu sırada yer almaktadır. Peki, bizi diğer göçmen guruplarından bu denli farklı kılıp listenin sonlarına yerleştiren sebepler nelerdir ? Göçmen çocukların okul başarısında aile faktörünün etkisinden bahsedilebilir mi ? Her insan çocuğunun yetişmesini ve okulda başarı sağlayıp gurur verici ve yararlı bir meslek sahibi olmasını arzu eder. Her anne babanın bir ideali vardır “Benim gibi olma” ifadeleriyle sıkça karşılaşabiliriz. Fakat ebeveynin çocuğunun başarısını arzu etmesi yeterli olmayabilir. Yani önce istemek akabinde de gerçekleşmesi için efor sarfetmek gerekmektedir. “Çocuğun içinden gelmeli” hipotezini bir kenara bırakıp “Anne baba olarak ben ne yapmalıyım, ne yapabilirim ve hangi fedakarlıkları göz önünde bulundurmalıyım ?” sorularıyla yüzleşmek oldukça önemlidir. Araştırmaya göre, Türk ailelerinin eğitim konusundaki eksikliklerinde dil engeli önemli bir etken olarak nitelendirilmektedir. Zira birinci neslin yüzde 74’ü hiç Fransızca bilmiyor. Yüzde 83’ü ise bugüne kadar çocuklarının ödevlerine hiç yardımcı olmamış. Şöyle ki, her ne kadar Türk anne babalar eğitime önem verse de evde çocuklarına yeteri kadar destek sağlayamamaktadırlar. Zira eğitim dili Fransızcadır ve ebeveynin dile hakim olmaması neticesinde çocuğuna desteği kısıtlanmaktadır. Eğitimciler bu durumu göz önünde bulundurmaksızın Türk anne babaların çocuklarının eğitimine ilgi duymayıp kayıtsız kaldıklarını düşünebilmekteler. Öte yandan, ailelerin evlerinde anadilini konuşmaları da eğitimde başarısızlığın önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa ki, çocuğun sağlıklı bilişsel gelişimi için anne babanın en hakim olduğu dilde çocuğuyla iletişim kurması fevkalade önemlidir. Ancak bu aşamadan sonra, çocuğun okul hayatına ilk adım atmasıyla Fransızca’ya geçis sürecinde gerekli desteği sağlamak durumundadırlar. Yani, çocuğun okul hayatına başlamasıyla dil gelişiminin üzerinde durup sağlam bir alt yapıyı oluşturmak gerekmektedir. “Nasıl olsa okulda Fransızcayı öğrenir.” düşüncesiyle çocuğu zorluklarla ve eğitimiyle baş başa bırakmamak ve ihtiyacı olan desteği vermek gerekir. Ebeveynin Fransızca bilmemesi bu noktada handikap olarak karşımıza çıkabilir. Zira bu durum anne babanın çocuğunun eğitimini takip etmesini ve okul aile işbirliğini sağlamasını güçleştirebilir. Çocuk ise okulda karşılaştığı sorunları anne babasına aktarmanın gerekli olmadığını düşünebilmektedir çünkü zihninde okul ve ev kültürü arasındaki köprüyü oluşturan dil unsuru yoktur. Ebeveyn Fransızca bilmediğinden dolayı çocuğunun nazarında sorunları çözebilecek makamda da değildir. Hasılı, göçmen aile çocuklarının okul başarısı konusunda araştırma listelerinin en başlarında yer alabilecek nitelikte fevkalade avantajlara ve önemli bir ‘kültürel kapital’e sahip olmalarının başarıya dönüşmesi için ebeveynin dil engelini aşması, okul - aile işbirliğini sağlaması ve çocuğuna gereken teşvik destek ve motivasyonu oluşturması gerekmektedir. m.bedir@zamanfrance.fr
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
“Çocuklar Fransa’yı sadece okulda yaşıyor”
Ataturquie Derneği Başkanı Murat Erpuyan, Fransa Resmi istatistik Kurumu’nun (INsEE) açıkladığı ve Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlerinin eğitim alanında diğer göçmen gruplara göre daha başarısız olduğunu ortaya koyan eğitim araştırmasını değerlendirdi.
FERHAN KÖSEOĞLU PARis Fransa Resmi İstatistik Kurumu’nun (INSEE) sonuçlarını açıkladığı eğitim raporu tartışılmaya devam ediyor. Fransızlarla diğer göçmen gruplarının kıyaslandığı raporun sonuçlarına göre Fransalı Türkler, eğitime ilişkin tüm kıyaslamalarda son sırada yer alıyor. Söz konusu araştırma raporu hakkında Zaman France'a değerlendirmede bulunan Ataturquie Derneği Başkanı Murat Erpuyan, INSEE’nin kapsamlı araştırmasının Türklerin eğitim durumu ile ilgili kara bir tablo ortaya koyduğunu söyledi. OCDE’nin verilerinde de Türkiye’nin bu konuda her zaman son sıralarda yer aldığını belirten Erpuyan, “Hem burada hem orada durum iç açıcı değil.” ifadelerini kullandı. “Fransa’daki Türkiye kökenliler neden eğitim konusunda son derece kötü bir konumdalar?” sorusunu yönelten Ataturquie Derneği Başkanı, konunun uzun uzun değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Türkler her gittikleri yerde kendi yaşam alanlarını oluşturma yeteneğine sahipler. Paris’te, Berlin’de ya da Erzurum’da farketmiyor.” ifadelerini kullandı. Bunun yurtdışında çok önemli bir artı değer olmasıyla birlikte olumsuzluklara da yol açtığını belirten Erpuyan, “Neredeyse çocuklar Fransa’yı sadece okulda yaşıyorlar.” vurgusunda bulundu. Erpuyan ayrıca Fransa’da yaşayan Türklerin ‘vur-
-
büyük engellerden olduğunu söyleyen Erpuyan, INSEE’nin araştırmasının da bu görüşleri desteklediğini dile getirdi. Öteki kültürden korkunun, ‘içe kapanıklığın’ bir başka “KADINLARIN FRANSIZCA BİLMELEaçıklaması olduğunu belirten RİNİN ÖNEMİ KAVRANAMIYOR” Erpuyan, INSEE’nin değerİletişimsizliğin nedenlerine de lendirmesinin içinde yaşadığı değinen Erpuyan, “Velilerin toplumla iletişim kurmakta MURAT ERPUYAN özellikle de annelerin Fransızzorlanan, marjinalleşen bir topca bilmemesi bu iletişimsizliğin luluğun varlığını ortaya koydubirinci nedeni” diye konuştu. Murat Erpuyan, ğuna vurgu yaptı. Marjinalleşmenin içinde “Kendi yaşam alanını kurunca dil öğrenme- yaşadığı kültürde ağırlığını koyamayan bir ye gerek kalmıyor ya da kadınların Fransızca toplumsal yapıyı da beraberinde getirdiğini bilmelerinin önemi kavranamıyor.” dedi. Dil açıklayan Erpuyan, Fransalı Türklerin bu nekonusundaki yetersizliğin, velilerin çocukla- denlerden dolayı kendilerine ve de Türkiye’ye rın dersleriyle ilgilenilmesinin önündeki en yeterince katkıda bulunamadığını ifade etti.
dumduymaz’ olduklarına dair iddialara ihtimal vermediğini “Öğretmenlerin en büyük şikayetinin velilerle iletişim kuramamak.” sözleriyle açıkladı.
“TÜRKÇE DERSLERİ İLGİSİZLİK NEDENİYLE TEHLİKEDE” “Ermeni soykırımı inkarının cezalandırılması yasasına karşı büyük oranda birleşebilen Türkiye kökenliler bu dinamiği devam ettirmekte zorlanıyorlar.” vurgusunda bulunan Erpuyan, ebeveynlerin çocuklarının bundan böyle ders kitaplarında ‘Ermeni Soykırımı’ başlıklı konuyu nasıl işleyecekleri konusunu da düşünmediğini dile getirdi. Murat Erpuyan, okullarda büyük mücadelelerden sonra 16. dil olarak oku-
“Çocuğun ilk ihtiyacı, adam yerine konulmaktır”
Pınar Türkoğlu Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmeni
-
Öncelikle dünyayı bir okul olarak algılamalıyız. Öğrenme ve eğitim yaşamın her anında kesintisiz devam etmelidir. Bundan dolayı ailenin başarı anahtarı olduğunu savunuyorum. Çünkü çocuklar dünyayı anne babasının gözleriyle görüyor. Ebeveynin düşünceleri çocukların fikir dünyasını oluşturuyor, davranışları ise sosyal yaşamlarını etkiliyor. Bu nedenle ailenin
hayat, okul, ders veya öğretmen karşısındaki tutumu çocuklarımızı etkilemekle kalmıyor, onların hayatlarını da şekillendiriyor. Bugün çocuklarımızı ve onların eğitimini öncelikli konumuz yapmazsak yarın zorunlu ve sıkıntılı bir şekilde karşımıza çıkacaktır. Ayrıca zerrenin bile amaçsız olmadığı bu dünyada en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın bir hedeflerinin olmaması onların yaşamını belirsizlikten ibaret kılar. Ulaşılmak istenen bir hedef kişiyi motive eder, çalışmayı kolaylaştırır, insanı dinç tutar. Hedefleri büyük veya küçük olabilir önemli olan varacakları bir nokta olduğunu bilmeleridir. Çocuklarımızı hayata bağlayarak onların mutlu ve başarılı olmalarını istiyorsak hedef belirlemelerinde onlara yardımcı olmalıyız. Çocuklara öğüt vermek yerine onları dinleyip anlamaya çalışmalıyız. Çocuğun ilk ihtiyacı, adam yerine konulmaktır. Her şeye ayırdığımız zamandan onlara da ayıralım.
tulan Türkçe’ninde ilgisizlik nedeniyle yavaş yavaş sistemden çıktığına vurgu yaparak kimsenin bu konudan kaygı duymadığını söyledi. Erpuyan son olarak “Karikatürel bir yaklaşımla Türkiye kökenlilerin de Fransa’da bir Charles Aznavour yaratmaları gerekiyor. Ya da ciddi ciddi, niye içinde yaşadığımız toplumda etkin olamıyoruz sorusunun yanıtlarını araması gerekiyor.” diye konuştu.
#siniftakaldik Halime Bilgin Eğitim oranındaki düşük başarı oranının en büyük nedeni biz göçmen Türk ailelerinin eğitim seviyesinin düşük olması ve çocuklarını üniversite okumaya teşvik etmede yetersiz kalmaları. Çözüm önerisi olarak, şunları sıralayabiliriz: Lise diploması alarak üniversiteye geciş yapacak öğrencilere meslek tanıtımı ve yönlendirme yapabilecek sivil kuruluş ortamları oluşturulmalı. Aileler, çocuklarının yeteneklerine göre okul seçmeleri konusunda bilinçlendirilmeli. Öğrencilerin ve ailelerin ücretsiz danışabileceği aile, öğrenci kurumu danışma hattı oluşturulmalı.Özellikle anneler için, yaşadığı ülkenin egitim sistemini, yasalarını öğrenme ortamları oluşturulmalı. Choc_olat : Bu rakamlar belki doğru. Ancak sürekli bir ilerleme var. Türk ailelerde ciddi bir bilinçlenme söz konusu. Ayrıca, evde ailelerin ana dilde konuşması olumsuz bir unsur değil. İki kültürlülük, bir ayrıcalık ve zenginliktir. Bu unsur diğer göçmen toplululuklarda kayboluyor.
07 GÜNDEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruz -
Deniz Keziban ÇAKICI Pedagog - Psikopatolog
Fransa İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Ulusal Enstitüsü (INSEE) tarafından yayınlanan göçmen ve göçmen kökenli Fransız vatandaşlarına dair araştırma, çarpıcı bilgiler ortaya koydu. Özellikle de Fransalı Türklere dair. Bu bilgiler çar-
pıcı ama asla şaşırtıcı değil, özellikle gözlemlediğimiz Türkiyeli aileleri göz önüne alınca... Eğitim bir bütündür çünkü. Bilmek önemlidir. Ama asıl hayatın kendisiyle bütünleştiğinde bilinen şey önemlidir. O bilgiyi nasıl, ne zaman ve ne yapacağını
belletebilmişseniz çocuğunuza, yani var olan davranış biçimini istemli olarak bir başka davranış biçimine evirebilmişseniz o şey önemlidir ve eğitimdir. Hayatın bir parçasını diğerinden kopuk gördüğünüz ya da algıladığınız zaman, bu sonuçlar çıkar ortaya. Ve şu ya da bu nedenle, es geçtiğiniz herşey, çocuğunuza en öğretmeyi istemediğiniz davranış olarak geri döner, gelir size. Araştırmanızda verdiğiniz rakamlar, “Niçin böyle?” sorusunun yanıtı aslında. Türkiye kökenli ailelerin yüzde 74’ü hiç Fransızca bilmiyor ve yüzde 83’ü çocuklarının ödevlerine hiç yardım etmemiş. Onları, en baştan kaybediyorsunuz. Yaşıtlarının anladığını o anlamadığında, yaşıtlarının yaptığını o yapamadığında, herhangi bir destek bulamadığında, ne hissettiğini nasıl bir yalnızlığa savrulduğunu hiçbir zaman bilemeyeceksiniz demektir. Daha kreş çağındayken kurulamayan bu bağlar, sonradan yitik çocuklar olarak dönüyor bize. Eğitimde temel faktör olan çok önemli bir konuya; Türkiye kökenli ailelerde ev içi etkileşim ve iletişim detaylarına hiç değinmeyeceğim... Yalnızca, ana rahminden kurtulduğu andan itibaren çocuklarımıza bir ‘birey’ saygısı gösterebilmeyi öğrendiğimizde, bu olumsuz durumun farklılaşacağını eklemek isterim. Bugün çağdaş eğitimde dikkat edilmesi gereken iki önemli şey var. Birincisi, bizzat ‘eğitim’ kavramının kendisini sorgulamak ve gerekiyorsa bu ‘eğitim’ kavramının kendisinden kurtulup ‘öğretim’ yoğunluklu bir yaklaşımı benimsemek (Bunun için gercekten donanımlı ve örgütlü olmak gerekiyor). İkincisi ise başarı kavramının algılanışında ve tarifinde herşeyden önce öğrenciyi merkeze almak, öğrenciyi özneleştirmek... O noktada işte; anne, baba, aile, çevre, yani biz değil, öğrencinin kendisi merkezde olmalıdır. Ve sistemin dayattığı günümüz başarı kavramında artık tek ölçünün; çocuğumuzun yeteneklerini ve eğilimle-
rini erken yaşta tespit edip bu yönde onun önünü açmak olduğu ve “iyi” olmanın artık yetmediği “mükemmel” olanların rekabet ettiği bir çağa çocuk yetiştirdiğimiz unutulmamalıdır. Modern okul sistemlerinde pedagojik - psikolojik danışma ve yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse birebir markaja alıp, bir tür misyoner çalışma sistemi uyguluyorlar. Öğrencinin yeteneklerini ve eğilimlerini keşfedip bu keşfin ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açma işini görüyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocuğunu hiç takip edemiyor. Çocuk iki kere göçmen durumda ve sadece tesadüfen, olabildiğini oluyor genelde. Araştırmanızın sonunda değindiginiz önemli bir konuyla noktalamak istiyorum: Fransa’da yaşayan Türk toplumu çok sayıda dernek kurmasına rağmen, INSEE’nin raporunda Türkler ‘derneklere üyelik’ sıralamasında son sırada yer alıyor” demişsiniz. Evet, çok doğru: Türkler en çok teşebbüs eden ama en az sebat gösteren bir yapıya sahip. İşyeri açmak konusunda da olduğu gibi tıpkı. İşveren olmayı isteyip onun gereklerini yerine getirmeyi istememek, kısa vadeli iş hayatlarına mahkum ediyor onları. Çok çabuk kazanmak istiyorlar. O işin gerektirdiği donanımı ve kültürü edinmeden yükselmek istiyorlar. Bu nedenle, sene başı kurulan ve sene sonu kapanan şirket sayısı en çok Türkiye kökenlilerin. Bir konuya ‘uzun vadeli bakmak’ konusunda zaafiyet gösteren bir yapı bu. Bu nedenle girişilen bir çok işte tarihsel bir süregenlik yok. Bakın Paris’teki kahvehanelere, en gözde kahvehaneler en yaşlı garsonlarını hala çalıştırabilen yerlerdir. O yerin bir bütün olarak nasıl bir tarihsel değeri olduğunun göstergesidir onlar. Belki de, hafızamızın her konuda kayıt kabul etmezliğini örgütlü bir şekilde yenersek, ‘neler yapılabilir’in, çözümünü bulmuş olacağız. O zaman, ‘derneklere üyelik’ sıralamasında ilk sırada olunabilir işte.
09 GÜNDEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Serdar Dalkılıç’a uluslararası görev Avrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkan Yardımcılığı’na, Centre Hospitalier Longjumeau’da yönetici olarak görev yapan Türk kökenli Dr. serdar Dalkılıç seçildi. 185 oya karşı 332 oyla seçilen Dalkılıç, “ilk olarak KKTC’nin federasyona kabulü için girişimlerde bulunacağım.” dedi Vedat Bulut PARis Her yıl farklı bir Avrupa ülkesinde yapılan Avrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Genel Kurul Toplantısı bu yıl Fransa’nın Strasbourg şehrinde gerçekleşti. FEMS’de Fransa’yı temsil etmesine rağmen Türk kimliği ile öne çıktığını dile getiren Dalkılıç aynı zamanda Fransız Türk Sağlık Vakfı’nın da kurucu başkanı. Yirmi yılı aşkın bir süreAvrupalı Doktorlar Federasyonu Başkan Yardımcılığı’na seçilen Dr. dir Paris’te kadın doğum uzmanı olarak Serdar Dalkılıç, Türkiye’nin menfaatlerine hizmet edeceğini söyledi. çalışan Dalkılıç, altı yıldır FEMS bünye-
-
sinde aktif görevler üstleniyor. Yapılan seçimde 332 oy alan Dalkılıç, iki yıl önce uzun müzakereler sonucu İstanbul Tabibler Odası’nın, Avrupa Doktorlar Federasyonu’na kabul edilmesini sağlamıştı. Yeni görevine ilişkin açıklamalarda bulunan Dalkılıç, “Hemen hemen bütün Batı Avrupa ülkelerinin desteğini aldım. İspanya, Portekiz ve İtalya temsilcileri adaylık sürecimde desteklerini hiç esirgemediler. Bulgaristan hariç, adaylığımı desteklemeyen ülkelerin tek ortak noktası, tamamının geçmişte Osmanlı hakimiyetine girmiş ülkeler olmasıydı. Zamanla fikirlerini değiştireceklerini umuyorum.” dedi.
“MAKEDONYA’YA MAKEDONYA DEMEMİZ YUNANLILARI KÜSTÜRDÜ” Türk kökenli birinin bu gibi görevlere gelmesinin hiç de kolay olmadığını vurgulayan Dalkılıç, “Yunanlı dostlarımızı küstürdük. Konuşmamda Makedonya’ya ‘Makedonya’ dediğim için rahatsız olan Yunanistan heyeti uzun süredir FEMS’in çalışmalarına katılmıyor.” dedi. FEMS gibi Avrupada sağlık alanında sadece birkaç önemli organizasyonun olduğunu belirten Dalkılıç, “Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren sendikalardan seçilmiş kişilerin temsil ettiği bir yapıdan bahsediyorum. Başta Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi, sağlık konusunda bir düzenleme yapacağı zaman mutlaka bizlerden görüş alır. Bu bağlamda çok etkin ve stratejik bir organizasyonda zorlu bir görev bizleri bekliyor.” ifadelerini kullandı. “İLK GİRİŞİMİM KKTC’Yİ FEDERASYONA KABUL ETTİRMEK OLACAK” Genel Kurul’da FEMS Başkanlığı’na seçilen Dr. Enrico Reginato’yu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) resmi ziyaret için ikna ettiğini belirten Dalkılıç, ilk girişiminin KKTC’nin FEMS çalışmalarına katılmasını sağlamak olduğunu açıkladı. AB sürecinde KKTC’ye haksızlık yapıldığını hatırlatan Dalkılıç, “Türk kökenli biri olarak hem Fransa’da yaşayan Türklerin, hemde AB üyelik müzakereleri süren Türkiye’nin menfaatlerine hizmet edeceğim. Bu görev sayesinde AB kurumları ile yakın ilişki kurma imkanı bulacağımı umuyorum. Bu imkanları da en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
FİLİZ TINAS Avukat Ticari kiralama sözleşmesi (le Bail Commercial) Fransa’da ticari kiralama sözleşmeleri, kamu düzeni ve emredici hükümler içeren 30 Eylül 1953 Kararnamesi tarafından yönetilmektedir. Bu kararname, 2000 yılında ticaret kanununda kodifiye edilmesinden dolayı artık kanun gücünden faydalanmaktadır. Ticaret Kanunu’nun L. 145-15, L 145-16 ve L. 145-45 maddelerin belirtmiş olduğu gibi bazı hükümler emredicidir ve taraflar tarafından değiştirilemez. Fransız hukuk sisteminde bunun dışında, tarafların lehine veya aleyhine hükümler düzenlemeyi mümkün kılan sözleşme özgürlüğü prensibi uygulanmaktadır. Bu nedenden dolayı kamu düzeni ve emredici hükümler karşısında sınırlandırılmayan maddelerin tasarısı çok dikkatli bir şekilde hazırlanmalıdır.
‘TİCARİ KİRALAMA’ (BAIL COMMERCIAL) STATÜSÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN ŞART MADDE: Ticari kiralama çerçevesinde kiralanan taşınmazlar çok çeşitlidir: dükkan, ofis, fabrikalar, hangarlar, depolar vesaire. Sözleşmenin ticari kiralama olarak kalifiye edilmesi, yürütülen aktiviteden kaynaklanmamaktadır. Ticari kiralama statüsüden faydalanmak için taraflar arasında imzalanan sözleşmede kiralamanın Ticaret Kanunu’nun L. 145 – 1 tabi olduğuna dair bir madde kesinlikle yer almalıdır. SÜRENİN ÖNEMİ : Ticari kiralama sözleşmesinin asgari süresi dokuz yıldır. Daha kısa bir süre, sözleşmenin geçersiz olmasına neden olur. 2 yıl (genelde 23 ay) kadar süren bir kiralama, ticari kiralamanın koruyucu statüsünden faydalanmamaktadır. Böylece, süre sonunda kiracı otomatik yenileme hakkına (droit au renouvellement) sahip değildir. Ancak, süre sonunda, kiracının taşınmazdan çıkması talep edilmediği taktirde; kiralama otomatik olarak ticari kiralama statüsüne geçis yapar ve 9 yıl için yenilenir. DOKUZ YILDAN UZUN BİR SÜRE İÇİN KİRALAMANIN RİSKİ NEDİR ? Daha uzun bir süreyi baştan kabul etmeniz, yenileme sırasında kira miktarının piyasa değerine dengelenmesi (déplafonnement du loyer) riskini kabul etmeniz anlamına gelir. Bu nedenden dolayı kira miktarının ağır bir şekilde artırılmasını istemiyorsanız, sözleşmenizin başlangıç süresi (période initiale) dokuz yılı aşmamalıdır. Yenileme prosedürü (congé) dışında dokuz yıl başlangıç süresini aşmış olan ve üç yıl daha (toplam on iki yıl) devam eden kiralamanın kira miktarı, piyasa değerine taşınmaz sahibi tarafından dengelenebilir (déplafonnement du loyer). Ticari kiralama sözleşmesinde kalifikasyon ve süre maddeleri gibi titizlik ve uzmanlık gerektiren maddelerin sayısı oldukça fazladır. Tuzaklardan ve olumsuz yan etkilerden kaçınmak için ticari kiralama sözleşmesini imzalamadan önce avukatınıza başvurmanız önerilir. f.tinas@zamanfrance.fr
11 GÜNDEM Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL 2012’ye ‘Türkiye’ damga vurdu
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Türk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris sIAL’e damgasını vurdu. Bu yıl 256 Türk firmasının katıldığı fuarda, Türkiye en çok firmayla temsil edilen ülke oldu. Türk standının resmi açılışını Fransa Tarım Bakanı stephane Le Foll’le birlikte yapan Mehti Eker, “10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk firması katılıyor. Bu Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi. Vedat Bulut PARis Paris Villepinte fuar alanında gerçekleştirilen SIAL’de Türk standının resmi açılışını Tarım Bakanı Mehdi Eker, Fransız mevkidaşı Stephane Le Foll ile birlikte yaptı. Eker, açılış töreninde yaptığı konuşmada, “1988 yılında 80 metrekarede 11 Türk firması katılmış, bugün gördüğünüz gibi 10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk firması katılıyor. Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi. İstanbul Ticaret Odası’nın öncülüğünde (İTÖ) fuara katılan Türk firmalarının stant sayısı, bu yıl ilk kez Fransız ve İtalyan firmalarını geride bıraktı. Eker, Le Foll ile birlikte Türk stantlarını gezdikten sonra, İTÖ’nün standında Türk halk oyunları ekibinin gösterisini izledi. Eker ve Le Foll, gerçekleştirdikleri ikili görüşmede ise iki ülke arasında tarım sektöründeki ilişkilerin geliştirilmesi için karşılıklı adımlar atılmasında mutabık kaldı. Eker’in Aralık ayında Paris’e resmi ziyaret düzenleyeceği açıklandı.
-
AB KOTASINA, TÜRK GIDA SEKTÖRÜNDEN İNCE BİR MESAJ Dünyanın pek çok ülkesine ihracat yapan Türk gıda sektörü temsilcileri, Avrupa pazarını zorluyor. Avrupa Birliği (AB) ihracat rakamlarının diğer ülkelere kıyasla istenilen seviyede olmadığını belirten sektör temsilcileri, mevcut ticaret hacmini artırmak istiyor. SIAL’e katılan sektör temsilcileri AB’nin gıda sektöründe birçok Türk ürününe kota koyduğu bilgisini verdi. Türk gıda sektörünün İTO’nun öncülüğünde 256 firma ile iddialı bir katılım sergilemesi, AB yetkililerine ve gıda sektörünün önde gelen markalarına ince bir mesaj niteliği taşıyor. TÜRK ZEYTİN YAĞINI AB’NİN AYAĞINA GETİRDİK Sektörde iki yüz bin ton üretim hedefleyen RAVİKA Zeytinyağı, Türk gıda sektörünün önemli oyuncularından. Katılımdan ve İTO’nun yaptığı organizasyondan övgü ile bahseden RAVİKA Zeytinyağı markasının sahibi Keskinoğlu Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, sektörel açıdan gelecekten umutlu olduklarını belirtti. Bütün ürünlerini Türkiye logosu ile dünya piyasasına sürdüklerini dile getiren Keskinoğlu, “Şimdi sıra AB pazarında. Bu yüzden Türk zeytinyağını AB’nin ayağına kadar getirdik.” dedi AB’nin gıda sektöründe ülkelere göre
Türk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris SIAL’e damgasını vurdu. Türk standının resmi açılışını Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, Fransız Mevkidaşı stephane le Foll ile birlikte yaptı.
çok farklı uygulamalar sergilediğini ifade eden Keskinoğlu, “AB, Zeytinyağı için Tunus’a on bin tonluk bir ihracat izni verirken Türkiye’ye verdiği rakam sadece yüz ton. Bu şartlarda AB pazarında başarıya ulaşmak sanıldığı kadar kolay olmasa gerek.” ifadelerini kullandı.
BAKTAT’IN YERİ ÜRÜNÜ ENERJİ İÇECEĞİ BAKTAT, ‘Fire of İstanbul’ isimli enerji içeceğini SIAL’de görücüye çıkardı. Enerji içeceğinin ilk kez İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerine destek vermek için çıkardıklarını belirten Baktat Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan, “Yeni ürünümüzü bu yıl SIAL’de Avrupalı ziyaretcilere tanıtıyoruz. Birçok enerji içeceğini geride bırakacak bir lezzeti yakaladık diye konuştu. “Başta Almanya olmak üzere diğer
Avrupa ülkelerinden gelen yoğun talebi değerlendirerek, yeni enerji içeceği ile iddialı bir konuma yükselmek istiyoruz.” diyen Baklan, gençliğin içeceği olan enerji içeceği piyasasında rekabet edecek kalitede olduklarını söyledi. Yıllardır Uludağ Gazoz’un Avrupa distrübütörlüğünü yapan BAKTAT Gıda, üç bin çeşit ürün yelpazesine yeni enerji içeceğini de ekledi. Baktat Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı, yeni ürünleriyle de başarıyı hedeflediklerini belirtti. Türkiye’nin bu yıl 256 firma ile büyük bir katılım gerçekleştirdiğini ifade eden Baklan, “Katılım büyüklüğüne rağmen Türk standlarının biraz kenarda bırakıldığını düşünüyorum.” şeklinde konuştu. Gıda sektöründe en son yeniliklerin tanıtıldığı fuarı, bu yıl 200’ü aşkın ülkeden 140 bin kişinin ziyaret etti.
RAVİKA Zeytinyağı markasının sahibi Keskinoğlu Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, sektörel açıdan gelecekten umutlu olduklarını belirtti.
Baktat Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan, ‘Fire of İstanbul’ isimli enerji içeceğini sIAL’de görücüye çıkardıklarını söyledi.
FEDİF, SIAL’e katılan işadamları ile buluştu Vedat Bulut PARis SIAL Uluslararası Gıda Fuarı’na katılan Türk işadamları, Fransa İşadamları Federasyonu’nun (FEDİF) verdiği akşam yemeğinde biraraya geldi. Yemekli tanışma toplantısında FEDIF’in çalışmaları hakkkında bilgi verildi. FEDIF Genel Sekreteri Hanefi Şenlik, üye işadamları tanıtıldığı toplantıda, FEDİF’in hayata geçirdiği projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Türk işadamlarına Fransa ekonomisi ve yatırım olanakları hakkında detaylı bilgi veren Şenlik, “Fransa’nın bütün bölgelerinde etkin şekilde çalışan işadam-
-
Fransa İşadamları Federasyonu’nun düzenlediği yemekli toplantıya elliye yakın işadamı katıldı.
ları derneklerimiz ve ortaklaşa hayata geçirdiğimiz projelerimiz var. Bu geniş bilgi ve bağlantı ağından sizler de istediğiniz zaman yararlanabilirsiniz” dedi. Toplantı hakkında da bilgi veren FEDİF Genel Sekreteri Hanefi Şenlik, “Bizler Türkiye’den ya da dünyanın birçok ülkesinden gelen Türk işadamlarını misafirimiz olarak kabul ediyoruz. Doğal olarak bugün elliye yakın Türk işadamını ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduk. Kendileri ile tanışma ve çeşitli konuları değerlendirme imkanı bulduk.” şeklinde konuştu. Akşam yemeği FEDİF yetkilileri ile çektirilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.
FEDIF Genel Sekreteri Hanefi Şenlik, işadamlarına projeleri hakkında bilgiler verdi.
12 TOPLUM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Geleceğin şampiyonları Yetkin Özkul’a emanet Üst üste kazandığı dünya şampiyonluklarıyla Thai Boks’ta adından söz ettiren genç boksör Yetkin Özkul, hem spordaki başarısı hem özel yaşamı ile örnek oluyor. Çocuklarının başarılı bir sporcu ve iyi bir insan olmasını isteyen aileler, Yetkin Özkul’un antreman yaptığı salona kayıt yaptırıyor. Özkul, 420 sporcuya Thai Boks’un inceliklerini anlatıyor. Vedat Bulut Paris Thai Boks’ta sayısız başarılara imza atan ve üst üste dünya şampiyonlukları kazanan Yetkin Özkul, Saint Ouen (93) RM Boxing Salonu’nda yaklaşık 420 lisanslı sporcuya ders veriyor. Rachid Saadi ile birlikte genç boksör adaylarını turnuvalara hazırlayan Özkul’un çalışmalarını sürdürdüğü boks kulübüne ilgi her geçen gün artıyor. Yetkin Özkul, aralarında Türklerin de olduğu genç sporcular için Thai Boks sporunda başarılı bir örnek. Ailelerin büyük saygısını ve desteğini alan Özkul, Thai Box sporuna gönül veren gençleri turnuvalara hazırladıklarını söylüyor. Her geçen gün Türk sporcuların sayısının arttığını vurgulayan Özkul, “Bu durum benim heyecanımı ve şevkimi daha da artırıyor. Gençlerin bu spora gönül vermesi ve beni kendilerine örnek almaları gurur verici.” diye konuşuyor. Salonda bir araya gelen gençlerin aile gibi olduklarına dikkat çeken Özkul, “Her şeyden önce gençlere disiplin saygı ve mücadele ruhu kazandırmayı hedefliyoruz. Birlikte çalıştığımız gençlerin arasında benden daha başarılı Yetkinler çıkacağına inanıyorum.” ifadelerini kullanıyor.
-
“OĞLUM BOKSÖR OLSUN DİYE RESTORANTIMI SATTIM” Mustafa Çalışkan, çocuğunu Yetkin Özkul’a teslim eden Türk ailelerden sadece biri. “Yetkin’e güveniyorum” diyen Çalışkan, “Oğlumun Yetkin gibi şampiyon bir boksör olmasını ve ringlerde Türkiye’yi temsil et-
Oğlunu Özkul’a teslim eden Mustafa Çalışkan, çocuğunu antremanlara getirebilmek için restorantını sattı.
mesini istiyorum.” diyor. Oğlu İbrahim’i bir süre annesinin antremanlara getirdiğini fakat annesinin daha fazla zaman ayıramadığını belirten Çalışkan, oğlunun başarılı bir sporcu olması için yaptığı fedakarlığı “Oğlumun antremanlara getirebilmek için restorantımı sattım.” sözleriyle anlatıyor.
PARİS’TEKİ MAÇTA TÜRKLERİN DESTEĞİNİ BEKLİYOR Kasım ayında Paris’te gerçekleştirilecek özel bir organizasyonda ringe çıkmaya hazırlanan Yetkin Özkul, Thai Boks’ta dünya şampiyonluğu bulunan Taylandlı rakibine karşı Fransa’yı temsil edecek 22 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşecek özel maçta Türk seyircilerin desteğini beklediğini belirten Özkul, “Bütün boks severleri destek vermeye çağırıyorum. Ringe kendim ve Fransa’da yaşayan Türkler için çıkacağım. Umarım Taylandlı rakibim karşısındaki zaferle, ringde Türk bayrağı ile birlikte seviniriz.” dedi.
Genç sporcu Yetkin Özkul, spordaki başarısı kadar özel hayatı ile de gençlere örnek oluyor.
“JAPONYA KARİYERİMİN DÖNÜM NOKTASI OLACAK” Kariyerinin en büyük maçına Jopnya’da çıkmaya hazırlanan Yetkin Özkul, Thai Boks K1 Dünya Şampiyonluğu için ringe çıkacak. K1 Dünya Şampiyonu olan Japon rakibinin oldukça başarılı ve üst üste iki defa K1 Dünya Şampiyonu olduğunu aktaran Özkul, “Umarım çabalarım ve emeğim boşa gitmez. Gece gündüz bu maç için ter döküyorum. Sırf bu maça daha iyi hazırlanabilmek için işimden ayrıldım” diyor.
Kaza kurşunuyla hayatını kaybeden Hüseyin’i binler uğurladı YAKUP OMMA METZ Metz şehrinde kaza kurşunu ile hayatını kaybeden Hüseyin Çevik’in cenazesini binler uğurladı. Bölge halkı, abisinin bodrum katında bulduğu silahın yanlışlıkla ateş alması sonucu hayatını kaybeden Hüseyin Çevik’in cenazesinde; acılı aileyi yalnız bırakmadı. Hüseyin Çevik’in cenazesine Metz ve çevresinde yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı katıldı. Cenazeye katılanlar, evlerde bulunan silahlar konusunda ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Bazı aile büyükleri ise, Türk toplumunun ‘silahlanma özentisini’ artık terk etmesi gerektiğini belirti. Cenaze törenine katılan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Lorraine Başkan Yardımcısı Ziya Bayındır, “Yaralama veya ölümle sonuçlanan bu olaylardan toplum olarak çok acılar çektik. Ar-
-
Metz ve çevresi Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenleri, ebeveynlere çocuk eğitimi konusunda bilgiler verdi.
Metz’de ‘Anne ve Eğitimdeki Rolü’ semineri YAKUP OMMA METZ Metz Okul Aile Birliği, ‘Anne ve Eğitimdeki Rolü’ başlıklı bir seminer düzenledi. Seminere konuşmacı olarak Metz çevresi Türkçe ve Türk Kültürü dersleri öğretmenleri, Tufan Türkyaşar, Hasan Öztürk ve Fadime Çeneli katıldı. Konuşmacılardan öğretmen Tufan Türkyaşar, çocukların hangi dil üstün olursa, o kültürü kabullendiklerini ifade ederek dil ve kültür ilişkisi hakkında bilgiler verdi. Farklı aile tiplerinin çocuklar üzerindeki etkilerinden bahseden Hasan Öztürk Bey, ebeveynlerin
-
tutumlarının çocuklar üzerindeki olumlu ve olumsuz sonuçları hakkında açıklamalarda bulundu. “Çocuklarımızla sağlam bir iletişim kurmak için, çocukla konuşmak ve onu dinlemek, nerede ve nasıl konuşmamız gerektiğini bilmek.” gerekir değerlendirmesinde bulunan Fadime Çeneli ise çocuklarla iletişimin nasıl kurulması gerektiği hakkında bilgiler verdi. Çeneli, konuşmasının son bölümünde çocuklarla kurulan sağlıksız iletişim nedeniyle, çocukların ailelerden uzaklaştığını söyledi.
tık silahlardan gençlerimiz ve çocuklarımız zarar görmesin.” dedi. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Metz Derneği Başkanı Haydar Şahin, “Atalarımız ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ demişler, fakat bu yaşanan üzücü olay Metz bölgesinde yaşayan Türkleri de yaktı.” dedi. Şahin, Türk toplumunun silahların evde bulundurulması neticesinde yaşanan üzücü olayların tekrarlanmaması için tedbirler alması gerektiğini de dikkat çekti.
Hüseyin Çevik’in cenaze töreninde acılı aileyi Türk toplumu yalnız bırakmadı.
14 DIS- HABERLER
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Fransa Konsolosluğu, vize için okul diploması istedi
Sınır kapılarındaki polis ve gümrük kontrollerini bütünüyle ortadan kaldıran 14 Haziran 1984 tarihli AB üyeleri arasında imzalanan Schengen Antlaşması, birliğe üye ülkeler arasında serbest dolaşıma imkan tanıyor. Fransa İstanbul Başkonsolosluğu ise turistik vize başvurusu yapan Türk vatandaşlarından artık diploma istiyor.
KÖKSAL AKPINAR İSTANBUL Avrupa Birliği’ne tam üye olmayan ülkelerin vatandaşlarına uygulanan vize protokolü çerçevesinde Schengen Vizesi, ilgili ülkelerin konsolosluklarından alınıyor. Özellikle Türk vatandaşlarına yönelik uygulanan katı vize politikasının yumuşaması zaman zaman gündeme gelse de gün geçmiyor ki vize için müracaatta bulunan Türk vatandaşlarından yeni belgeler istenmesin. Bunun son örneği ise Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yaşandı. Konsolosluğun turistik amaçlı seyahat edecek Türk vatandaşlarından artık diploma istemesi vatandaşı adeta çileden çıkarıyor.
-
“DİPLOMAMIN FOTOKOPİSİ HAVAYA KALDIRILIP TİTİZLİKLE İNCELENDİ” Vize mülakatı sırasında Fransız Konsolosluğu’ndaki yetkili personelin diplomasını incelediğini söyleyen Esma Belgin Özde-
mir, olay karşısında şaşkınlık yaşadığını dile getirdi. Özdemir, “Paris’e turistik bir gezi planımın hemen ardından vize için gerekli tüm belgeleri ivedilikle hazırladım ve Fransa Konsolosluğu’na ulaştırdım. Parmak izi alınması işlemi sonrasında evraklarım eksiksiz olduğu halde; daha önce verdiğim birkaç belge, çalıştığım kurumdan yaptığım görevin belirtildiği bir dilekçe ve üniversite diplomam istendi. Vize için konsolosluktaki yetkiliyle yapılan mülakatta diplomamın fotokopisi yetkili tarafından havaya kaldırılıp titizlikle incelendiğini gördüm. Hem ben hem kurumumdaki idareciler bu durumu büyük bir şaşkınlık ile karşıladık. Hayalini kurduğum gezi bir anda stresli bir sürece dönüştü.” dedi. Avrupa Birliği ülkelerine turistik amaçlı seyahat edecek vatandaşlardan uzun yıllardır genel olarak şu belgeler isteniyor: 2 adet vesikalık fotoğraf, şirketin antetli ka-
ğıdına gidiş amacını belirten İngilizce dilekçe, imza sirküleri, faaliyet belgesi (son 3 aylık), vergi levhası, sicil gazetesi, SSK işe giriş bildirgesi, son 3 aylık maaş bordosu, SSK pirim dökümü, şahsi banka hesap cüzdanları (son 5 aylık hareket görünecek, güncel ve hesapta para olacak), tapu fotokopileri (var ise), kredi kartı fotokopileri, araç ruhsat fotokopileri (var ise), seyahat sağlık sigortası (30.000 Euro teminatlı), otel ve uçak rezervasyonu, vize formu, kimlik fotokopisi, kişisel iletişim bilgileri. Fransa tüm belgelerin yanına başvuru ücreti olarak 85 euro ücret talep ediyor. Bu ücretin ödenmesi başvuru sahibinin vizeyi alacağı anlamına gelmiyor. Konsolosluk yetkilileri tüm bu evraklar kendilerine ulaşsa bile vizeyi vermeyebiliyor. Öte yandan konsolosluk santralinden yetkililere, uzun aramalara rağmen ulaşılamadı.
Avrupa Birliği ülkeleri, Türk vatandaşlarına yönelik sert vize yaptırımları uyguluyor.
“www.amerikavizesi.eu” sitesini yöneten İdris Aydoğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl tanıdığı kontenjanın dolmadığını işaret ederek, Avrupa’daki Türkleri Green Card’a başvurma çağrısı yaptı.
Bayramlar, milli ve manevi değerlerin güçlenmesine birlik, beraberlik, sevgi ve saygı bağlarının kuvvetlenmesine, yardımlaşma ve dayanışma ruhunun tesisine,dargınlıkların giderilmesine, büyüklerin ve komşuların ziyaret edilmesine, yetim ve kimsesizler ile muhtaçların gözetilmesine, çocukların sevindirilmesine vesile olan müstesna günlerdir. Bu itibarla, anne ve babalarımızı, yaşlıları, hastaları, kimsesizleri ziyaret etmeli, yetimlerin ve çocukların gönlünü hoş etmeye çalışmalı, dargınlıklara son verilmeli ve ihtiyaç sahiplerine yardım elimizi uzatmalıyız. Bu, toplumdaki sevgi ve saygı duygularının çoğalmasını, birlik ve beraberliğin pekişmesini sağlayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle U.ET. .D Lorraine olarak mübarek Kurban Bayramınızı en içten duygularımla kutluyor, bu bayramın tüm insanlığın huzur ve barışına vesile olmasını, birlik ve beraberlik ruhunu coşturmasını ve insanlığın bütün günlerinin bayram günü gibi coşkulu , mutlu geçmesini diliyor Kurban bayraminin tum islam alemine,vatandaslarimiza,dindas ve soydaslarimiza hayirlar getirmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.
Ziya BAYINDIR U.E.T.D Lorraine
Avrupalı Türkler için Green Card yolu açılıyor -
Türkiye’den onlarca ailenin Green Card almasına vesile olan internet sitesi, artık Avrupalı Türklere de hizmet veriyor. Web sitenin (www. amerikavizesi.eu) yöneticisi İdris Aydoğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl tanıdığı kontenjanın dolmadığını işaret ederek, Avrupa’daki Türkleri green card’a başvurma çağrısı yaptı. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’den yüzlerce ailenin ABD’de süresiz oturma ve çalışma izni (Green Card) almasına vesile olan www.amerikavizesi.eu sitesi, bundan böyle Avrupa’daki Türklere de Türkçe hizmet verecek. Site yöneticisi İdris Aydoğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl tanıdığı kontenjanın dolmadığını işaret ederek, Avrupa’daki Türkleri green card’a başvurma çağrısı yaptı. “ABD, her yıl belli sayıda yabancıya çekilişle bu hakkı tanıyor. Fakat Avrupa’dan ya-
pılan başvurular yeterli olmadığından Avrupa’ya tanınan kontenjan dolmuyor. İster Türk vatandaşı, ister Avrupa Birliği vatandaşı olsun, Avrupa’da yaşayan bütün Türkler sadece birkaç dakikalarını ayırarak onlar için özel olarak hazırlanmış sitemiz vasıtasıyla green card’a ücretsiz başvuru yapabilir.” şeklinde konuşan Aydoğan, Avrupa vatandaşı olan başvuru sahiplerinin T.C vatandaşlarına oranla şanslarının daha yüksek olduğunu kaydetti. Aydoğan, bunun sebebini “Her ülkeye tanınan kontenjan ayrı olarak değerlendiriliyor. Avrupa’dan Türkiye’ye oranla daha az başvuru olduğu için, green card çekilişine katılan AB vatandaşlarının kazanma şansı daha yüksek.” sözleriyle açıklıyor. Aydoğan, bu hizmet karşılığında herhangi bir ücret de talep etmediklerini belirtiyor.
15 DIS- HABERLER
Belçika’da ithal damatlar azalıyor
Kızlarının finale kalması Zehra Sarıaslan’ın anne ve babasını da mutlu etti.
Hollandalı Zehra’nın büyük başarısı
Gent Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada, Türk ve Faslı gençlerin evlenmek için artık eşlerini kendi ülkelerinden değil, Belçika’dan seçmeye başladıklarını ortaya çıkardı.
-
BM Gençlik Temsilciliği’ne üye yarışmasına Hollanda adına katılan Utrecht Üniversitesi Hukuk Bölümü öğrencisi Zehra Sarıaslan, ilk üçe kaldı. Şimdi Hollanda’da yaşayan vatandaşlardan SMS yoluyla kendisine oy verilmesini bekliyor. Hollanda’nın Harderwijk şehrinde yaşayan Zehra Sarıaslan, 24 Ekim’de oylaması yapılacak olan Hollanda’nın Birleşmiş Milletler (BM) Gençlik Temsilciği yarışmasında en şanslı aday konumuna yükseldi. Onlarca adayın yarıştığı oylamada önce ilk 16 isim arasına kalmayı başaran Utrecht Üniversitesi Hukuk Bölümü öğrencisi Sarıaslan, elemelerde de ilk 6 arasına girerek, yarı finale kalmasının ardından şimdi de finale kalarak Hollanda genelinde ilk üçe girdi. 22 yaşındaki Zehra Sarıaslan, şimdi Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarından final için SMS yoluyla (Zehra 5040) kendisine oy verilmesini bekliyor.
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
-
Belçika’da ‘ithal damat’ ve ‘ithal gelin’ sayısında önemli düşüş yaşandı. En fazla azalma ise Limburg bölgesinde gerçekleşti.
Gent Üniversitesi sosyologlarından Pieter-Paul Verhaeghe, Koen Van der Bracht ve Bart Van de Putte’nın ortak yürüttüğü araştırmada ilginç sonuçlar çıktı. Üç sosyolog Gent bölgesinde son 10 yılın belediye kayıtlarındaki evliliklerini incelemeye aldı. Son 10 yılın kayıtları tutulduğunda ise hayli ilginç sonuçlar çıktı. Özellikle Faslı ve Türk gençlerinin evlenmek için eşlerini Türkiye’den veya Fas’tan değil, artık Belçika’dan tercih ettikleri araştırma sonuçlarında yer alıyor. Evlilik göçünün son 10 yılda 3’te 1 oranında düştüğü belirtilirken, son yıllarda getto mahallelerinde de azalma olduğu kaydedildi.
Araştırmanın detaylarında 2001 yılında Gent bölgesindeki 10 Türk gencinden 7’sinin eşini Türkiye’den bulduğunu ve 2008 yılında bu oranında yüzde 49 olduğu belirtiliyor. 2011 yılında ise 10 Türk gencinden sadece 2’sinin eşini Türkiye’den tercih etti. Evlilik göçündeki en büyük azalmanın ise Limburg bölgesinde gerçekleştiği ifade ediliyor. Araştırma görevlileri, azalmanın gençlerde bilinçlenmeden ve evlilik göçünün dezavantajlarının görülmeye başlanmasında dolayı olduğunu kaydetti. Araştırmacılar, göç ile yapılan evliliklerdeki boşanma oranının normal evliliklere göre de daha fazla olduğunu da belirtti.
Almanya’nın göçmenleri nüfusu gençleştiriyor -
Federal İstatistik Dairesi Başkanı Roderich Egeler, göçmenlerin toplumdaki yaşlanmayı yavaşlattığını ve nüfusu da gençleştirdiğine dikkat çekti.
Federal İstatistik Dairesi Başkanı Roderich Egeler, göçmenlerin toplumdaki yaşlanmayı yavaşlattığını ve nüfusu gençleştirdiğini söyledi. Demografik değişime de değinen Egeler, Almanya’daki nüfusun Avrupa’nın en yaşlı, dünyanın da ikinci yaşlı nüfusu olduğunu kaydetti. 1964 yılı Almanya’sıyla bugünkü Almanya’yı karşılaştıran Egeler, o yılda 1,4 milyon çocuğun dünyaya geldiğini, bu rakamın günümüzde yarıdan da az olduğunu söyledi. “Almanya’ya göç eden insanlar, Almanya’dan göç eden insanlardan daha genç.” diye konuşan Daire Başkanı Egeler, 2010 yılında 798 bin insanın Almanya’ya göç ettiğini, 671 insanın da Almanya’dan göç ettiğini sözlerine ekledi. İs-
tatistiklerde göçmenlerin eğitim düzeyinde de artış olduğuna dikkat çeken Egeler, her beş göçmen gençten ikisinin de Abitur’u başarıyla tamamladığını kaydetti.
ALMANYA DÜNYANIN İKİNCİ YAŞLI TOPLUMU Egeler, Almanya’daki demografik değişimlere de değinerek, istatistiklerin Almanya’nın yaşlandığını net bir şekilde gözler önüne serdiğini belirterek, şöyle devam etti: Almanya’daki nüfus Avrupa’nın en yaşlı ve dünyanın da ikinci yaşlı nüfusu. 2010 yılında her yedi insandan biri 15 yaşından küçük değildi. Avrupa genelinde 15 yaş küçükler arasında yüzde 13,5 ile en az oran olurken, dünya genelinde ise Japonya yüzde 13,4 ile en az orana sahip.
16 MEMLEKET
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
İstasyonlarda hayvanların yaş tayini, gebelik durumu ve genel sağlık muayeneleri hizmetleri yapılıyor.
Kurbanlık Muayene İstasyonları’nda hamile hayvanlara geçit yok Hamile ve yaşını doldurmuş hayvanların kurbanlık olarak satılmasını önlemek için Kurbanlık Hayvan Muayene İstasyonları kuruldu. MUZAFFER SALCIOĞLU KONYA Konya Büyükşehir Belediyesi, kurbanlık için pazarlara götürülen hayvanların İslami usullere göre uygun olup olmadığını incelemek için Kurbanlık Hayvan Muayene İstasyonu açtı. Hayvan pazarlarına kurulan istasyonlarda küçük ve büyükbaş hayvanların veteriner eşliğinde gebelik, yaş ve genel sağlık durumlarına bakılıyor. Vatandaşlara ücretsiz olarak hizmet sonrası hayvan için ‘kurban olur’
-
veya ‘kurban olmaz’ onayı veriliyor. İkişer veterinerin bulunduğu istasyonlarda hayvanlara ultrasonla gebelik muayenesi yapılıyor. Hayvanları diş yapısına bakılarak yaşları tespit ediliyor. Ayrıca genel sağlık muayenesinden de geçiriliyor. Kurbanlık Hayvan Muayene İstasyonu’na satın almak istediği ineği götüren bazı vatandaşlar, hayvanların hamile çıkması nedeniyle pazarlık yaptığı kurbanı almaktan vaz geçti.
Yozgat’ın ev baklavaları pakete girdi -
Yozgat’ta market ve pastane işletmeciliği yapan İşadamı Zafer Özışık, Yozgat’a özgü olan ev baklavalarını pakete paket yaptırarak Türkiye’nin her yerine göndermeye başladı. İşadamı Özışık, ninelerimizin, annelerimizin yaptığı yıllar önceki baklavaların tadını ve lezzetini bugüne taşımak için bir çalışma yaptıklarını belirterek, “Yozgat’a has ev baklavalarını yapmaya başladık. Ev hanımları tarafından özenle yapılan baklavaları yine Yozgat’ın nostaljik resimlerle yaptığımız paketlere yerleştirerek Türkiye’nin her tarafına göndermeye başladık” dedi.
“YOZGAT’A HAS BİR MARKA OLUŞTURDUK” Yılar önceki lezzetin aynısı bugüne taşıdıklarını meşhur cevizli baklava insanlar tarafından çok sevildiğini ifade eden Özışık, “Yozgat ev baklavası müşterilerimiz ve dışarıdan gelen misafirler tarafından büyük talep görmektedir. Yozgat’a has bir marka oluşturduk. Her mem-
İşadamı Zafer Özışık, Yozgat’a özgü ev baklavalarını paket yaparak Türkiye’nin her yerine gönderiyor.
leketin kendine has bir özelliği var Gaziantep’te fıstıklı baklava meşhur bizimki de cevizli baklavadır. Paketlere ise Yozgat’ın tarihi ile birlikte büyük camimiz, belediye binası, sucu dursun dede gibi nostaji resimlerini yerleştirdik. Yozgat’tan dışarıya giden vatandaşlarımız artık rahatlıkla Yozgat’a has cevizli ev baklavasını götürmekte ve gelen misafirlerine ikram etmektedirler” diye konuştu.
Trabzon’da bu aracı görenler pervane ile çalışıyor sanıyor.
Bu da Trabzon Megan’ı! -
Trabzon Havacılık Kulübü’nde görevli eğitmen Şener Bayraktar, otomobilinin arkasına taktığı paramotoru ile dikkat çekiyor. Arabasının bagaj bölümüne yerleştirdiği paramotorunu görenlerin hayret ettiğini ve aracının dönen pervane ile çalışıp gittiğini sanan vatandaşların ilginç sorularına muhatap olduğunu belirten Bayraktar, “Otomobilim ile Trabzon trafiğinde giderken herkes yavaşlayıp bana ve otomobili incelemeye çalışıyor. Arabımı park ettiğimde ise herkes gelip meraklı sorular soruyor. Araba’nın dönen pervaneyle gittiği sanan
vatandaşlar pervanenin aslında paramotor eğitimi için kullanıldığı öğrenince şaşkınlıklarını gizleyemiyor.” dedi. Özellikle haftasonları otomobili ile Trabzon’un yüksek kesimlerine giderek paramotor eğitimi verdiklerini ifade eden Bayraktar “Akyazı Tepesi, Sümela Manastırı, Uzungöl gibi yüksek rakımlı yerlere çıkarak bu sporu yapmaya ve öğretmeye çalışıyoruz. Tabi paramotoru getirip götürmek zor oluyor. Ben de çözümü paramotorun mervanesini aracımın arkasına monte etmekte buldum. Hem güzel bir görüntü oluşturuyor hem de kolaylık sağlıyor” diye konuştu.
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü
İkindi Sohbetleri
Nefse karşı en büyük cihad -
namazdır
Her ibadetin kendine göre bir yeri ve bir ağırlığı vardır. Mü’minin bütün mükellefiyetleri, usûlden fürûa, en temel konulardan en uzak dala, meyveye kadar bütün ibadet ü taat ciddî bir tenasüp içindedir ve aralarında hiçbir aykırılık yoktur. Namazsız ve oruçsuz bir cihad tesirli olamayacağı gibi cihadsız bir namazın da aslına uygun edası mümkün değildir. Evet, bunlar birbiriyle omuz omuza ve diz dizedirler. Mevcudiyetlerini tıpkı bir kubbede baş başa vermiş taşlar gibi beraber sürdürürler. Akide de böyledir; imansız İslâmiyet olamayacağı gibi İslâmiyet’siz iman da tam olmaz. İnsan inanması gereken şeylere sağlam inanacaktır ki sağlam Müslüman olabilsin. Bir insan sağlam inanmadan İslâmiyet’in emirlerini yerine getirse bir noktada ya kendisi ya da nesli bırakır o emirleri. İnsan hem sağlam inanmalı hem de tam tekmil amel etmelidir. Amelle desteklenmeyen iman yavaş yavaş zayıflar ve çözülür ki günümüz nesli bunun canlı misalidir. Binaenaleyh cihadla namaz birbirinden ayrılmamalı. Sahabe-i kiram hem Allah yolunda cihad eder hem de namaz kılardı. Çünkü namaz, kulun günde beş defa Allah’a karşı ahd ü peymânını yenilemesi, cihadla beraber sair vazifeler ise Allah nezdinde mükemmeliyete yürümesi demektir. Aslında insan günde beş defa değil, belki beş yüz defa ahd ü peymânını
1
İnsan, hem sağlam bir inanca sahip olmalı hem de tam tekmil amel etmelidir. Amelle desteklenmeyen iman yavaş yavaş zayıflar ve çözülür.
hâl ve harehayatı olmayan, 3 Mü’min, 2 Gece ketleriyle her zaman işin sadece lafını ya-
pıp, ruhundan uzak olan bir kısım insanlar vardır ki, bunların insanlara verebileceği bir şey yoktur.
Allah’a hakkıyla kul olmaktan başka gayesi olmadığını göstermelidir ki Allah da onu muvaffak kılsın.
yenilese yeridir.. Evet, ancak bu sayededir ki insan aşk u şevk, samimiyet ve ihlâsla cihad vazifesini de yapma iz’anına sahip olur.
Salât-ı Havf Kur’ân-ı Kerim’de salât-ı havf (korku namazı) tafsilâtıyla anlatılır. Bu namazla bize, düşmanın bizi oka tuttuğu, savaşın en çok kızıştığı zamanda dahi namazın aksatılmaması gerektiği gösterilir.. Evet, düşmanın okları altında dahi namaz kılınacak, hem de cemaat fevt edilmeden. Şöyle ki, cemaatin bir kısmı düşman karşısında dururken diğerleri gelip imam arkasında namaz kılarlar. İmam arkasında ilk rekâtı kılanlar ikinci secdeden sonra ayrılır vazife başına giderler; bu defa da düşman karşısında duranlar gelip imama uyarak namaz kılarlar. Bunlar da imamla bir rekât kıldıktan sonra bu sefer onlar cepheye giderler. Birinci kısım döner gelir, lâhik olduklarından dolayı namazı kıraatsiz olarak tamamlayıp selâm verir, sonra düşman karşısına dönerler. Daha sonra ikinci kısım gelir, namazlarını kıraatle tamamlar. Bu şekilde o iki rekât namaz eda edilmiş olur. Evet, düşman karşısında savaşırken dahi namaz kılınacak ve hiçbir şekilde Allah hatırdan çıkarılmayacaktır.
haftanın Duası
Ey Mevlâ-yı Müteâl! Gelip Sana ulaşan yolları biz şaşkın kullarına da göster.. fazlınla işlerimizi kolaylaştır ve bizi başka değil sadece –libasların en hayırlısı olan– takva elbisesiyle zinetlendir. Bütün bunları Sen’den diliyoruz Ya Rabbenâ; diliyoruz, çünkü Sen her şeye gücü yeten, kudreti sonsuz yegane zâtsın. Rabb’imiz! Ne olur, bize de rahmet, şefkat ve merhametinle muamelede bulun; bulun da her türlü tasa, gam ve darlıktan çıkış yolları nasip eyle!
Yümün ve bereket olması için insanlar bu vazifeyi yerine getirirken bunu O’nun emrinden dolayı yapacaklardır. Evet, namaz ve mücahede birbirinden ayrılmayan şeylerdir. Sahabe, kanlı elbise ve kılıçlarıyla düşmanın karşısında namaz kılıyordu. Dolayısıyla da Cenâb-ı Hak onları hep teyit ediyordu. Bu itibarla teyit görmeyenler, bunu Allah’la (celle celâluhu) münasebetlerinde aramalıdırlar. Günümüzde, gece hayatı olmayan, sadece işin lafını yapan bazı insanlar vardır ki bunlar sadece işin edebiyatını yapmaktadırlar. Oysa ki bizim daha çok ruh sıhhatine, gönül selâmetine, ledünniyat temizliğine ve saflığına ulaşmaya ihtiyacımız vardır. Kur’ân, “Siz kendinizi düzeltmeye bakın!” (Mâide, 5/105) diyor. Allah, Kendi rızası istikametinde ibadet yapan ve Rabb’ine karşı saygılı insanları sever. Kolaycılar ise hem “Ben, Allah’ın kuluyum, Allah’ın bana yüklediği vazifeleri yapıyorum.” derler hem de bin türlü isyan içinde bulunurlar.
Yapıyorsan Anlat Hakikî mü’mine gelince o, Allah’ın kendisine yüklediği vazifeleri yapmayı başkalarına müessiriyet adına önemli bir esas kabul eder. Çünkü Allah, bu hususta “Benden hayâ et yâ İsa!” diyerek Hz. İsa’ya dahi tembihte bulunur. Bu da “Yapıyorsan anlat, yapmıyorsan Allah’tan utan!” demektir. İnsanın asıl vazifesi, sorumluluklarını önce kendisinin yapması sonra da fırsat buldukça bunları anlatmasıdır. Böyle biri, misali başkalarından verse de hep yaptığı şeyi anlatıyor gibi olacaktır. Evet, bir insan meselâ teheccüt kılmıyorsa, ona başlamadan başkalarına tavsiyeden ürpermeli. Zira bunun tesiri olmayacaktır ve o boşuna çenesini yoracaktır. Keza bir insanın “Haftada pazartesi ve perşembe olmak üzere iki gün oruç tutun!” diyebilmesi için önce kendisinin tutması lâzımdır. Zira Allah “Niye yapmadığınız/yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?” (Saf, 61/2) buyuruyor. Sanki “Utanmıyor musunuz?!” der gibidir. Bunun gibi, namazı irşaddan ayıramayız. Cihad mühim bir farz olduğu gibi namaz da insanın nefsine karşı en mühim cihadıdır. Allah Resûlü bir savaştan dönerken, “Şimdi küçük cihaddan, büyük cihada dönüyoruz!” buyurmuş, bunun üzerine sahabe büyük cihadın ne olduğunu sorunca da Efendimiz, “Nefis ile olan cihaddır.” (Beyhakî, Zühd, 1/165) cevabını vererek asıl büyük cihadın nefisle boğuşma olduğunu ifade etmiştir. Namaz kılmayan insan ise nefsine yenik düşmüş demektir. Hiç unutulmaması ve asla hatırdan çıkarılmaması gereken bir husus da, sözümüzün karşımızdaki insanda mâkes bulması, bizim, Allah ile irtibatımıza bağlıdır. Zira hüsn-ü kabule mazhar edecek olan Allah’tır. Mü’min, hâl ve hareketleriyle her zaman Allah’a hakkıyla kul olmaktan başka bir ideal ve gayesi olmadığını göstermelidir ki Allah (celle celâluhu) da onu muvaffak kılsın.
{{
Sözün Özü
Bizim en parlak, en bereketli yanımız, Allah ile irtibatımızı ifade eden yanımızdır. Ölesiye çalışsak ve bütün cihanlar bizim olsa, şayet O’nun rızası yoksa, yapılanların da hiçbir kıymeti yoktur. Yeryüzünde nâm-ı celil-i Muhammedîyi, Arş’tan yere sarkmış bir bayrak halinde dalgalandırsak, O’nun rızası olmadığı müddetçe bunun da bir değeri yoktur. Onun için, bizim Rabb’imizden her zaman niyazımız, en büyük makam olan o rıza makamına bizi eriştirmesidir.
Fasıldan Fasıla
-
Küçük şeylerdeki büyüklük
Cenâb-ı Hakk’ın umûr-u hasîseyle, yani küçük küçük şeylerle şe’n-i rubûbiyetinin gereği meşgul olması Allah adına bir eksiklik değildir. Esasen, büyük şeylerle beraber küçük şeyleri de yapması Allah’ın büyüklüğündendir. Bazı büyükler vardır ki, onların nazarları sadece büyükleri görür. Dolayısıyla sadece onlarla meşgul olur ve küçükleri göremezler. Meselâ, bir mareşal, ordunun içinde sadece kurmaylarıyla temas ediyorsa, bu temas tam değildir. Büyüklüğün şe’ni odur ki, ara sıra onbaşılık mertebesine de insin ve onu da dinlesin. Bazen eratın arasına çıkıp onlara muhatap olsun. Böylece o, neferlerin mertebesinde neferlere kendi mevcudiyetini hissettirecek ve onları da memnun edecektir ki, bu meşguliyet onun neferlere de ehemmiyet verdiğini gösterecektir. Binaenaleyh işte bu, büyüklüğün önemli bir yanıdır. Allah’ın Zât’ında şeriki olmadığı gibi rubûbiyetinde de ortağı yoktur. Ehad ve Vâhid olan Allah, her şeyin sevk ve idaresini tek başına yapar. Atom çekirdeğinin etrafında elektron ve protonları çeviren bizzat O’dur. Kanunlar sadece itibarî ve izafî şeylerdir. Sistemleri çeviren ve kanunları koyan da Allah’tır. Evet, her şeyi Allah’ın kendisi yapıyor. Bunu, düşüncemizle bunların içine girdiğimiz zaman
anlayabiliyoruz; anlıyor ve görüyoruz ki, tabiat ve sebepler bu işlere zerre kadar parmak karıştırsa, her şey alt-üst olacaktır. Allah küçük dairede de büyük dairede de şerik istemediği gibi, küçüklerden de merhametini esirgememektedir. Meselenin dikkatlerden kaçmaması gereken bir yönü de şudur: Küçükler küçüklükleri içinde öyle harika keyfiyet ve sanatlara sahiptirler ki, bunları çok defa büyüklerde bulmak mümkün değildir. Bir mikrobun, bir bakterinin çok büyük bir mahareti ve ince işleri vardır. Bir diş bakterisi, elindeki manivelası ile senin dişinin bir tarafına yanaşır ve sanatını icra etmeye başlar. Dişini eritirken manivelasının sesini başka bir mikrop duyar gelir ona arkadaş olur. Anlaşıp, senin dişin üzerinde hâkimiyet tesis etmek için bir koalisyon kurarlar ve dişinin iflâhını keserler. Bu işi bir fil yapamaz. Bu itibarla maharet ve sanat, büyüklük ve küçüklükle mâkusen mütenasiptir (ters orantılı) denebilir. Evet, görülebilse, küçüklerde Allah’ın sanatı daha barizdir. Bu bakımdan mikroskopla bir hücreyi teşrih masasına yatırıp bir kapı kadar büyütsek, hücrenin DNA ve RNA’sının içine girsek, öyle harika icraatlar müşâhede edeceğiz ki, onu, ne bir filin boyunda ne de hortumunda görmek mümkün değildir.
his dünyası Öteler
Açılsın bir bir kapılar, Bu dünyanın ötesinden.. Duyulsun altın şarkılar, Ölümsüzlük bestesinden.
Uyanık sîneler bilir, Gönül insanı dirilir, Rûhlarına eser gelir, Bilinmez’in nefesinden.
Yaşayan yaşadı bilin! Ölüler siz de dirilin! Melekler gibi gerilin! Rûhunuzda Hak sesinden.
Ağlayan gözler açılır, Ruhlara ışık saçılır, Ak-kara her şey seçilir, Yayılan nur hâlesinden. M. Fethullah Gülen
20 AİLEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Kahvaltıyı atlayanlar, abur cubura karşı koyamıyor Imperial College London tarafından yapılan araştırmada, kahvaltı yapmayanların, öğle yemeğinde daha çok yemek yediği ve gün içerisinde abur cubur yemeye daha meyilli olduğu ortaya çıktı. Araştırmada, manyetik rezonans görüntüleme cihazına (MR) bağlanan normal kilodaki katılımcılara, paketlenmiş abur cubur fotoğrafları gösterildi. Katılımcıların, kahvaltı yapmadığı günler ile kahvaltı yaptığı günlerdeki beyin hareketleri izlenen araştırmada, kahvaltı yapmadıkları günlerde beyinlerinde abur cubura karşı “meyil” olduğu gözlendi. Kahvaltı yapmayan katılımcılarda, beynin dürtüleri kontrol eden orbitofrontal kortekste, kalorili yiyeceklere karşı aşırı bir istek olduğu belirlendi. Bu kişilerin ayrıca öğle yemeğinde, kahvaltı edenlere göre yüzde 20 daha fazla kalori aldığı ifade edildi.
AHMED ŞAHİN
Kurban üzerine ayrıntılı bilgiler Kahvaltı etmeyen kişiler, günün ilerleyen saatlerinde kalorili yiyecekleri daha çok tercih ediyor.
Kurban konusunda bazı önemli hükümlerin bilinmesine ihtiyaç vardır. Bu kesin hükümleri kısaca şöyle dikkatlere arz edebiliriz: 1 - Kurban, evinde olan kimseye vâciptir. Yâni seferde olan kimseye kurban kesmek vâcip değildir. Bu itibarla, bayram günü yolda olanların kurban kesmeleri gerekmez. Nitekim hacılar, seferî oluşları yüzünden bu kurbanı kesmezler. Kestikleri kurban, haccı yapmaya muvaffak kılan Allah’a şükür kurbanıdır. Bununla beraber seferi sayılan kimseler kurban kesseler bir mahzur da söz konusu olmaz. Aksine sevapları çoğalır, günahları azalır, yine de onlar kazanırlar. 2- Kurbanı zengin keseceği için, fakir mecbur olmaz. Ancak, fakir de kesmek isterse bir yasak da söz konusu olmaz. Nâfile kurban sevabı almış olur. Aile efradı ve yakın çevresine et ikramında bulunmuş olur. Hattâ, sıkça et alma imkânı yoksa, kestiği kurbanın tamamını da evinde bırakabilir. Çoluk çocuk uzun müddet kurban etiyle bayramın havasını devam ettirebilirler. Bunda yoksul için bir mahzur olmaz. 3- Adak kurbanlarının bayramdan önce ve sonra kesilmesinde bir engel söz konusu olmaz. Yalnız, adak kurbanın etinden adayanla, yakınları yiyemezler. Yerlerse parasını bir yoksula vermeleri gerekir. Ölmüşlerinin vasiyetini yerine getirmek için kesilen kurban da aynı şekilde adak kurbanı hükmünde sayılır. Kesen ve yakınları yiyemezler. 4 – Mükellef olduğu kurbanı kesmeyip bir yoksula parasını vermek kurban yerine geçmez. Kurbanın mutlaka kesilmesi lâzım gelir. Bu sebeple, kurbanını kendi kesemeyenler birini vekil olarak tâyin edip kestirmelidirler. Çünkü kurban kesilmezse borçlu kalınmış olunur. 5 - Kurbanlık hayvanlar: Koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Koyun-keçi bir yaşını bitirmiş olmalıdır. Ancak, koyunun altı ayını bitirmişi, bir yaşını bitirmiş gibi etli ise kurban olması uygundur denmiştir.. 6 - Koyun, keçi tek kişi adına kesildiği hâlde, sığır, manda, deve yedi kişi adına da kesilebilir. Yeter ki, ortakların hepsi de kurban niyetiyle ortak olsunlar, içlerinden biri sâdece ucuz ve taze et almak gibi dünyevi niyetle ortak olmasın.. Şâyet ortaklardan biri ibâdet niyeti taşımaz da, sadece et almayı niyet etmiş olursa; hepsinin de kurbanı et mahiyetini alır, kurban kesmiş olmazlar. Zira niyette bölünme câiz olmaz. 8- Kurbana adak, nafile, akika, ölmüşlere kurban diye niyet edenler ortak olabilirler. Çünkü bunların hepsinde de ibadet ve sevap niyeti vardır. Sadece dünyevi et ihtiyacı için ortak olmak isteyenlerin ortaklığı sahih olmaz. 9- Kurban, tavuk, horoz, ördek, kaz gibi küçük hayvanlardan kesilmez. Hattâ bunlardan kurban kesmeyi adayan kimseye adak borcu da tahakkuk etmez. Zira bu cinslerden adak da olmaz, adak kurbanı da.. 10- Ortak kurbanlarda eti paylaştırırken çok dikkatli olmak gerekir. Götürü paylaştırmalarda taraflardan birine çok, diğerine az düşebilir. Titrenmesi gereken kul hakkı da böyle dikkatsizliklerde söz konusu olabilir. Bu sebeple etler eşit değerde ayrılarak tartıldıktan sonra sahiplerinin kur’a ile tespitinde de isabet vardır. Bundan sonra da ortakların anlayış göstererek gönülden samimi şekilde helalleşmeleri çok yerinde bir hassasiyet olur. Aslında böyle ortaklıklarda mühimsenecek derecede bir hak geçmesi de pek söz konusu olmaz. Buna rağmen insan yine de basit farklardan etkilenerek gönlünde bir burukluk duyabilmektedir. Bayram günleri ise böyle bir burukluğun küçüğünden dahi kaçınmak zamanıdır... Bununla beraber meydana gelmesi muhtemel küçük hakları da mesele yapmayıp ortaklar gönülden helal etmelidirler. Yoksa iğnenin gözü ile karıncanın izini hesap edenler, kimseyle ortak iş yapamaz, tek başına yaşamak zorunda kalabilirler toplumda. İslam ise müminin toplumla kaynaşıp anlaşmasını emretmektedir. Nitekim Efendimizin (sas) bu konudaki ikazı özellikle bayramlarda kulaklarımızda yankılanmaktadır: Mümin, çevresiyle anlaşan, çevresini de anlaştıran kimsedir. Kendisi anlaşmayan, başkalarının anlaştırmasına da razı olmayan müminde hayır yoktur! a.sahin@zaman.com.tr
21 AİLEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Çocukların kahramanı ‘sanal’ değil, ‘sahabe’ olsun! Örümcek Adam, Süpermen, Herkül ve daha ismini sayamayacağımız birçok insanüstü, dünyayı kurtarmaya her an hazır kahraman… Bu kahramanları seyretmeyi izlemenin ‘hoş’ olmanın yanında özellikle gençler için nahoş yanları da olduğunu biliyor musunuz ?
Medyada yer alan ve daha çok hayal ürünü olan birçok ‘insanüstü’ kahraman, rol modelini arayan gençlerin kişiliğini olumsuz etkiliyor.
-
Sanal kahramanlar, her zaman kazanan, mutlu olan ve her istediğini elde eden karakterler gibi sunuluyor çocuklara. Özellikle medya, bu konuda kendi rol modelini arayan gençleri yanıltıyor. Çocuklar, bilinçaltını etkileyen bu sanal kahramanlara karşı Asr-ı Saadet’e yönlendirilebilir. Kimi doğruluğu, kimi çalışkanlığı kimi de iffetiyle örnek bir yaşam süren sahabe-i kiram, çocuklara rol model olarak sunulabilir. Kur’an-ı Kerim bunu ‘Üsve-i Hasene’ olarak ifade ediyor ve Ahzâb ile Mümtahine Sûresi’nde en güzel örnek olarak Peygamber Efendimiz’i (sas) ve Hazreti İbrahim’i (as) gösteriyor. Atatürk Üniversitesi İslam Hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güneş, çocuklar için iyi bir rol model olarak, Efendimiz’in ikliminde yetişen sahabelerden örnek veriyor. Sahabelerin hayat felsefesinin ‘imanla ölümsüzlüğe erme ve hayırlı işlerde birbirleriyle yarışma’ olduğunu kaydeden Güneş, onların evrensel insani değerlerle bezenmiş olduğu için herkese örnek olabileceğini söylüyor. Tebük Seferi sonrası herkesin mazeret beyan edip af dilediği bir anda Ka’b bin Malik’in doğruyu söyleyerek mazeret beyan etmemesini hatırlatan Güneş, “Sonunda doğruluğun
mükâfatını gördü. Allah’ın tövbesini kabul ettiğini bildiren ayetlerle taçlandırıldı Ka’b bin Malik. Bu abide şahsiyet, çocuklara doğru söyleme ve yalandan kaçınma noktasında iyi bir örnek. Hazreti Peygamber’in ve arkadaşlarının her işi istişare ile yapmaları da anlatılmalı.” diyor. Aile danışmanı Fatma Taş ise Efendimiz’in kızı Hazreti Fatıma’nın çocuklarıyla oynadığını ve onlarla oynarken sağlıklı düşünmelerini sağlayacak sözler ve şiirler söylediğini belirtiyor. Fethullah Gülen Hocaefendi ise ashab-ı kirâm efendilerimizin örnek yaşantılarına dikkat çekerek şöyle diyor: Hem onların hayatları ışığında bu yolun realitelerini göstermeli hem de insanlara onları sevdirmeli ve yeni nesilleri onların güzel ahlaklarıyla ahlaklanmaya özendirmeliyiz. Gençliğindeki cazibesi, dünyayı elinin tersiyle itip Allah Rasûlü’nü tercih etmesi, Medine’deki hizmetleri, cihad meydanındaki yiğitliği ve ötelere yürürken dile getirdiği muhasebesi ile Hazreti Mus’ab’ın tanıtılması ve sevdirilmesi gerekiyor. İnsan bildiğini sever, bilmediğine karşı ya alâkasız kalır ya da onu sevmez. Ashâb-ı kirâm efendilerimizi tarihin bir diliminde yaşayıp gitmiş insanlar değil, hep aramızda yaşayan örnek şahsiyetler olarak görmek lazımdır.
Pozitif ruh hali anne sütünü artırıyor
-
Anneler, çocuklarına daha iyi bakmak için binbir yola başvuruyor. Halk arasında doğru bilinen bazı yanlışların ise tıbbi geçerliliği bulunmuyor. Bir annenin, doğum sonrasında hem fiziksel hem ruhsal olarak ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadığı bir dönem lohusalık. Yaklaşık dokuz ay boyunca içinde yaşayan bebeğini kucağına alıp evine dönen anne, bakıma muhtaç olan bebeğini en iyi şekilde büyütebilmek için elinden geleni yapıyor. Altı hafta devam eden lohusalık döneminde bebek kadar annenin de hem sosyal hem de fiziksel bakıma ihtiyacı oluyor. International Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İlknur Çitil, bebeğin emmeyi, annenin ise emzirmeyi öğrendiği lohusalık döneminde, sütün az miktarda geldiğini söylüyor. Ancak annenin ruh hali pozitif ve bebeğin de aktif olduğu takdirde sütün günler içinde hızla çoğalacağını belirtiyor.
Bu dönemde bol sıvı tüketmenin süt miktarına olumlu etki yapacağını kaydeden Çitil, “Tatlı yemek gibi ek yöntemlere başvurmak gerekmiyor. Emzirme döneminde meme başının temizliğine dikkat etmek ve memelerde fazla süt birikmesine izin vermemek önem taşıyor. Değişen hormon dengesine bağlı olarak emzirirken yaşanan ani terlemelere karşı, sık sık ılık duş almak ve rahat kıyafetler giymek yardımcı olur.” diyor. Bebeğin emmesinin ardından memede halen sertlikler ve hassasiyet varsa, memenin pompa ya da elle boşaltılması gerektiğinin altını çizen Çitil, sütün ileride kullanmak üzere süt poşetlerine alınması tavsiyesinde bulunuyor. Lohusalık dönemindeki kanamaya da dikkat çeken Çitil, bu dönemde annenin dikkat etmezse rahim enfeksiyonu kapma ihtimali olduğunu dile getiriyor. Çitil, ateş ve karın ağrısı gibi durumlarda kadınların zaman kaybetmeden doktora gitmeleri gerektiğini söylüyor.
Sadece sebze-meyve tüketenlerde hem demir hem de B12 eksikliği görülüyor.
‘Kansızlık, hastalık habercisi olabilir’ -
Yaygın bir inanç olan ‘tatlı yenilince sütün artacağı’ iddiası gerçeği yansıtmıyor.
Hematoloji uzmanı Prof. Dr. İsmet Aydoğdu, kansızlığın hastalık habercisi olduğunu söylüyor. Başlı başına bir hastalık olmayan kansızlığa demir, B12 ve C vitaminleri, folik asit, çinko ve bakır eksikliği sebep olabiliyor. Aydoğdu, “Bunların altından basit bir ülser ya da kanser de çıkabiliyor. Nedeni bilinmeden yapılan kansızlık tedavisi, önemli hastalıkların geç tanı ve tedavisine yol açıyor. Nedeni bilinmeyen kansızlık tedavi edilmemeli.” diyor. Yetişkinlerde daha sık görülen kansızlıkla ilgili “Sadece bitkisel gıdalarla beslenmede hem demir hem de B12 eksikliği olur. Et protein, demir ve B12 kaynağıdır. Demir ve B12 eksikliği, beyin fonksiyonlarını etkiler. Özellikle B12 vitamini eksikliğinde bunama bile görülebilir. Bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve ağrılar olabilir.” diyen Aydoğdu, “Halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, baş ağrısı, idrarda renk değişikliği, ateş, terleme ve kilo kaybı kansızlık belirtileridir. Bu durumda doktora başvurulmalı.” diye uyarıyor.
22 AİLEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Bayram çocuklarla güzeldir
Anne-babalar bayramı özel kılmak için neler yapmalı, çocuklara bayramı nasıl anlatmalı? Hediyeler, bayram ziyaretleri ve tabi ki harçlık... İşin uzmanlarından ebeveynlere tavsiyeler...
-
Çocuklara bayram kültürünü verebilmek konusunda pek başarılı sayılmayız. Biz büyüklerin bile “Nerede o eski bayramlar…” serzenişinden öteye gidemeyen sözde bayram sevincini çocukların yaşamasını beklemek biraz hayalperestlik oluyor haliyle. Nedenini nasılını bilmediği bir bayramı nasıl heyecanla bekleyebilir ki ufaklıklar? Konu bir de kurbana gelince işler iyice sarpa sarıyor. Zira her bayram ana haber bültenlerinde kesim anına ait, korku filmlerini aratmayacak görüntüler çarşaf çarşaf yayınlanırken bir yandan da “Aman çocukları uzak tutun!” nidaları yükseliyor. Annebabaları bir panik sarıyor ki, sormayın gitsin. Hal böyleyken zaten bayramı idrak etmekte zorlanan çocuklar iyice uzaklaştırılıyor bayramın anlamından. Bütünleşmenin sembolü olan bugünlerde tam aksine ayrıştırıldığını hissediyorlar. Peki çocuğa bayramı nasıl anlatmalı, sevdirmek için ne yapmalı?
Çocuklarla evi süsleyin, hediyeler alın Psikolog Mehtap Kayaoğlu’na göre çocuklara bayramın özel olduğu, yapılan hazırlıklarla hissettirilmeli. Çünkü çocuklar, bayramı şenlikli, eğlenceli geçirirlerse severler.
Örneğin arife gününden bayram havası estirmek için evlerini süsleyebilirler. Tıpkı sünnet düğünlerinde olduğu gibi. Hatta bununla ilgili bir anısı da var, Kayaoğlu’nun. “Bir bayram kardeşimle İsviçre’den gelmiştik. Gelirken oraya ait çok süslü çikolatalar getirdik. Özel dekorasyon ve süsleme çikolatalarıydı bunlar. Kilolarca çikolatayla tüm salonu süslemiştik. Yeğenlerim eve geldiklerinde inanılmaz sevinmişti. Hatta eve gelen misafirler bile çok eğlenmişti. Hayatımızın en eğlenceli bayramıydı. Yeğenlerim hâlâ o bayramı hatırlar.” diyerek anlatıyor bu tecrübesini. Çocuklarla hazır evdeyken eğlenceli oyunlar oymamak, onlarla gezmeye gidip eğlenmek, onlara hediyeler almak, zaten klasik olan bayram harçlığı vermek... Kısaca çocukların hoşuna gidecek aklınıza gelen ne varsa olur. Çocuklar ne kadar çok eğlenirse, bayramı o kadar çok sever... Yani öyle “Ah nerede eski bayramlar...” demekle olmuyor. Yetişkinler, bayramları neşeli hale getirmek için elini taşın altına koymalı.
Bayramı nasıl anlatmalıyız? Bu özel günde yalnızca hazırlık yapmak yet-
Psikolog Mehtap Kayaoğlu, ‘Çocuklar ne kadar çok eğlenirse, bayramı o kadar çok sever.’ diyor.
mez tabii. Çocuklara bir de izah etmek gerek durumu. Çocuğunuz 5 yaşın altındaysa kurban kesmeyi anlamayabilir. Bu yüzden kurbandan onun anlayabileceği kadar ve anlayabileceği dilde bahsetmek gerekli. Ama bayram neşesi olabildiğince geniş anlatılmalı. “Bayramlarda biz çok eğleniriz. Bütün aile hep bir araya geliriz, yemekler yeriz. Çocuklar büyüklerin ellerinden öper, büyükler çocuklara harçlıklar verir. Şekerler verirler. Sonra ailece hep beraber gezeriz, çok eğleniriz...” gibi cümlelerle açık-
lanmalı. Eğer çocuk “Niye kurban bayramı?” diye sorarsa, “Çok et yiyoruz ya, onun için.” demeniz yeterli Kayaoğlu’na göre. 5-6 yaştan sonraysa hikâye anlatır gibi anlatılmalı. “Çok önceden bir peygamber varmış. Allah’ı çok severmiş. Allah da onu mükafatlandırmak için Kurban Bayramı’nı hediye etmiş. Biz de her yıl bu bayramda bir araya gelip yemekler yiyoruz. Evlere bayram ziyaretlerine gidiyoruz.” şeklinde kısa açıklamalar yapılabilir. Tabii çocuk bunu idrak edecek yaşa gelene dek…
23 AİLEM
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
kurban Bayramı’nda et yeme sınırı 120 gram uzmanlar, Kurban Bayramı’nda et ve tatlı yeme konusunda çeşitli uyarılarda bulunuyor. Özellikle kalp, yüksek tansiyon ve şeker hastalarını uyaran Park Sima Sağlıklı zayıflama Polikliniği Genel Müdürü ve Beslenme uzmanı Gülşen Altın, “Yetişkin bir bireyin kırmızı et gereksinimi minimum 90, maksimum 120 gram olmalıdır. Bu miktar, minimum üç adet ev köftesi ve maksimum 16 adet kuşbaşı et değişimine denk gelmektedir. tatlı konusunda da baklava yerine sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir.” dedi.
ÖMEr oruÇ İZMİR Plansız yenen etin vücuda zarar verdiğini belirten Altın, “Proteinden zengin et, doymuş yağ bakımından da zengin olduğu için özellikle diyabet, hipertansiyon veya kalp damar hastalıklarınız varsa bu dönemde beslenme düzenine daha da dikkat etmelisiniz. Bayram kavurmalarının yanında afiyetle yenen tereyağlı ve et sulu pirinç pilavı, özellikle diyabet hastaları için risklidir. Diyabet hastaları börek, kurabiye ve ekmek gibi karbonhidratlar konusunda dikkatli olmalıdır.” şeklinde konuştu.
-
KurBAn Etİ nASıl tüKEtİlMElİ? Kurban etini kesilir kesilmez hemen tüketmemeli. Buzdolabında 24-48 saat bekledikten sonra pişirilip tüketilmelidir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, pişirmede ve sindirimde zorluk oluşturur. Izgara, fırınlama, buğulama ve haşlama gibi yöntemler tercih edilmeli. Kansere zemin hazırlayan etkilerden korunmak için ızgara yapılırken etleri çok yüksek ısıda, çok uzun süre pişirmekten, kavurmaktan ve kızartmaktan kaçınmalı.
ve sağlıklı menü oluşturabilirsiniz. Yeşil yapraklı sebzelerde yüksek miktardaki C vitamini, ette bulunan demirin emilimini kolaylaştırır.
İKrAMdA ÇİKolAtA YErİnE Kuru MEYvE Her bayram eş, dost ve akraba ziyaretinde ikram edilen şerbetli tatlılar, çikolatalar ve enerjisi yüksek içecekler yerine vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek kuru meyveler, çiğ fındık ve badem gibi kuruyemişler ikram edilebilir.
KurBAn Etİ nASıl SAKlAnMAlı? Etler uzun süre saklanmak istendiğinde, birer pişirmelik parçalara ayrılarak 0-2 C’de 3-5 gün, -2 derece birkaç hafta, -18 derecede 3 ay saklanabilir. Donmuş etler, soğuk suyun altında veya buzdolabında çözdürülmelidir. Mikrobiyolojik tehlikeleri önlemek adına çözdürülen etlerin tekrar dondurulmamasına dikkat edilmelidir.
Uzmanlar, yeni kesilmiş kurban etlerinin hemen tüketilmemesini hatırlatırken, etleri pişirmede ızgara, fırınlama, buğulama ve haşlama gibi yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.
Az Et, ÇoK SEBzE Etin yanında makarna ve pilav yerine haşlanmış sebze, çiğ sebze veya zeytinyağlı sebze yemeği tüketmelisiniz. Hem düşük kalorili hem de hafif
NAMAZ VAKİTLERİ
tAtlı SEÇİMİ YAPArKEn Aşırı tatlı tüketimi, kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olur. Böylece hızlı acıkır ve daha fazla tatlı yemek istersiniz. Bu nedenle içlerinde çok fazla yağ, şeker, un bulunan kek, kurabiye, börek ve baklava gibi yiyecekler yerine, sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Kan şekerinizi, sağlıklı ara öğünler tüketerek dengede tutabilirsiniz (Örn: iki kuru kayısı + 5 badem/ fındık veya 1 bardak ayran + kepekli galeta veya 1 elma + 2 ceviz).
PArİS
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
BordEAuX İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
orlEanS
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
CaEn
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 37 6 38 5 40 5 41 5 43 5 44 5 45
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 49 6 50 5 51 5 53 5 54 5 55 5 56
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 39 6 40 5 42 5 43 5 44 5 46 5 47
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 48 6 49 5 51 5 52 5 54 5 55 5 56
StrASBourG İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
annECY
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
lıMoGES
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
MArSEıllE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 15 6 17 5 18 5 20 5 21 5 22 5 24
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 22 6 23 5 25 5 26 5 27 5 29 5 30
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 42 6 43 5 44 5 45 5 47 5 48 5 49
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 25 6 26 5 27 5 29 5 30 5 31 5 32
lYon
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
rEnnES
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
lıllE
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
MAcon
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 27 6 29 5 30 5 31 5 32 5 34 5 35
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 53 6 55 5 56 5 57 5 59 6 00 6 01
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 34 6 35 5 37 5 38 5 40 5 41 5 43
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 27 6 29 5 30 5 31 5 33 5 34 5 35
MEtz
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
MulHouSE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
valEnCE
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
BEzıErS
İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 22 6 23 5 24 5 26 5 27 5 29 5 30
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 27 6 28 5 30 5 31 5 32 5 33 5 34
26.10.2012 27.10.2012 28.10.2012 29.10.2012 30.10.2012 31.10.2012 01.11.2012
6 34 6 35 5 36 5 37 5 38 5 40 5 41
8 23 8 25 7 26 7 28 7 29 7 31 7 33
8 01 8 02 7 04 7 06 7 07 7 09 7 10
8 07 8 09 7 10 7 12 7 13 7 14 7 16
8 08 8 10 7 11 7 13 7 15 7 16 7 18
13 42 13 42 12 41 12 41 12 41 12 41 12 41
13 20 13 20 12 20 12 20 12 20 12 20 12 20
13 32 13 32 12 32 12 31 12 31 12 31 12 31
13 26 13 26 12 26 12 26 12 26 12 26 12 26
16 17 16 15 15 14 15 12 15 11 15 10 15 08
15 56 15 54 14 53 14 51 14 50 14 49 14 48
16 14 16 13 15 11 15 10 15 09 15 08 15 07
16 01 15 59 14 58 14 56 14 55 14 54 14 52
18 48 18 46 17 44 17 43 17 41 17 39 17 38
18 27 18 25 17 23 17 22 17 20 17 18 17 17
18 44 18 42 17 41 17 39 17 38 17 36 17 35
18 32 18 30 17 29 17 27 17 25 17 23 17 22
20 08 20 06 19 04 19 03 19 01 18 59 18 58
19 47 19 45 18 43 18 42 18 40 18 38 18 37
20 04 20 02 19 01 18 59 18 58 18 56 18 55
19 52 19 50 18 49 18 47 18 45 18 43 18 42
9 25 9 24 8 23 8 22 8 21 8 20 8 19
9 34 9 33 8 32 8 31 8 30 8 29 8 28
9 14 9 13 8 12 8 11 8 10 8 08 8 07
9 33 9 32 8 31 8 30 8 29 8 28 8 27
6 17 6 19 5 20 5 21 5 23 5 24 5 25
8 27 8 29 7 30 7 32 7 33 7 34 7 36
8 02 8 04 7 05 7 07 7 08 7 10 7 11
8 38 8 39 7 41 7 42 7 44 7 45 7 47
8 01 8 03 7 04 7 06 7 07 7 09 7 10
13 53 13 53 12 53 12 53 12 53 12 53 12 53
13 27 13 26 12 26 12 26 12 26 12 26 12 26
13 58 13 58 12 58 12 57 12 57 12 57 12 57
13 22 13 22 12 22 12 21 12 21 12 21 12 21
16 38 16 36 15 35 15 34 15 33 15 32 15 30
16 08 16 07 15 06 15 05 15 03 15 02 15 01
16 34 16 33 15 32 15 30 15 29 15 28 15 27
15 59 15 58 14 57 14 55 14 54 14 53 14 52
19 07 19 06 18 04 18 03 18 01 18 00 17 58
18 38 18 37 17 35 17 34 17 32 17 31 17 29
19 05 19 04 18 02 18 00 17 59 17 57 17 55
18 30 18 28 17 27 17 25 17 24 17 22 17 20
20 35 20 33 19 32 19 31 19 29 19 28 19 27
19 58 19 57 18 55 18 54 18 52 18 51 18 49
20 25 20 24 19 22 19 20 19 19 19 17 19 15
19 50 19 48 18 47 18 45 18 44 18 42 18 40
9 00 8 58 7 57 7 56 7 54 7 53 7 52
9 18 9 17 8 15 8 14 8 13 8 12 8 11
9 15 9 14 8 13 8 12 8 10 8 09 8 08
9 29 9 28 8 27 8 26 8 25 8 24 8 23
8 23 8 25 7 26 7 28 7 29 7 31 7 32
8 22 8 23 7 25 7 26 7 27 7 29 7 30
8 24 8 26 7 27 7 29 7 31 7 32 7 34
8 06 8 07 7 08 7 10 7 11 7 12 7 14
13 43 13 43 12 43 12 43 12 43 12 43 12 43
13 46 13 46 12 46 12 46 12 46 12 46 12 46
13 39 13 39 12 39 12 39 12 38 12 38 12 38
13 32 13 31 12 31 12 31 12 31 12 31 12 31
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
16 21 16 19 15 18 15 17 15 15 15 14 15 13
16 28 16 27 15 26 15 24 15 23 15 22 15 21
16 09 16 08 15 06 15 05 15 03 15 02 15 00
16 15 16 14 15 13 15 12 15 11 15 10 15 08
18 52 18 50 17 48 17 47 17 45 17 43 17 42
18 58 18 56 17 55 17 53 17 52 17 50 17 49
18 41 18 39 17 38 17 36 17 34 17 32 17 30
18 45 18 44 17 42 17 40 17 39 17 38 17 36
20 12 20 10 19 08 19 07 19 05 19 03 19 02
20 18 20 16 19 15 19 13 19 12 19 10 19 09
20 01 19 59 18 58 18 56 18 54 18 52 18 50
20 13 20 11 19 10 19 09 19 07 19 06 19 05
9 20 9 19 8 17 8 16 8 15 8 14 8 13
9 08 9 07 8 06 8 04 8 03 8 02 8 01
9 34 9 33 8 32 8 31 8 30 8 29 8 28
9 10 9 09 8 08 8 06 8 05 8 04 8 03
8 35 8 36 7 38 7 39 7 41 7 43 7 44
8 01 8 02 7 04 7 05 7 06 7 07 7 09
8 08 8 10 7 11 7 13 7 14 7 16 7 17
8 10 8 11 7 12 7 14 7 15 7 16 7 17
13 52 13 52 12 52 12 52 12 52 12 52 12 52
13 30 13 29 12 29 12 29 12 29 12 29 12 29
13 32 13 32 12 32 12 32 12 31 12 31 12 31
13 38 13 38 12 38 12 38 12 38 12 38 12 38
16 27 16 25 15 24 15 22 15 21 15 20 15 18
16 17 16 16 15 15 15 13 15 12 15 11 15 10
16 13 16 11 15 10 15 09 15 08 15 06 15 05
16 25 16 24 15 23 15 22 15 21 15 20 15 19
18 58 18 56 17 55 17 53 17 51 17 49 17 48
18 46 18 44 17 43 17 42 17 40 17 39 17 37
18 43 18 41 17 40 17 38 17 37 17 35 17 34
18 54 18 53 17 51 17 50 17 49 17 47 17 46
20 18 20 16 19 15 19 13 19 11 19 09 19 08
20 11 20 10 19 08 19 07 19 06 19 05 19 03
20 03 20 01 19 00 18 58 18 57 18 55 18 54
20 20 20 18 19 17 19 16 19 14 19 13 19 12
9 22 9 21 8 20 8 19 8 18 8 17 8 16
9 02 9 00 7 59 7 58 7 56 7 55 7 54
9 17 9 16 8 15 8 14 8 13 8 11 8 10
8 58 8 56 7 55 7 54 7 52 7 51 7 50
3 Çengel bulmaca 4 bulmaca
24 BULMACA Soy, hısım akraba
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Cinlerin en azılısı
Sol üst resimdeki sanatçı
Ağabey
Tesir
Gürültü, patırtı
Tiftik derviş külahı
Yıl
Balıkesir’de bir ilçe
Kuramlar
Allah’tan (cc) gayriye muhtaç olmama
Kırk günlük riyazet
Yapıt
İlave Su kayağı Güzel, hoş
Kurtçuk
Bağlı iki küçük mehter davulu
Baryumun simgesi
Onarım
Kentte yerleşim bölgesi
Stadyum
Şaka
Avusturya plakası
Deniz kabarması
Uydumuz
Vahşi
İçilecek şey
Tiyatro oyunu
Ödenti
Bir meyve
Beygir
Yelken açma komutu
Bir tür halk çalgısı
Uygun hale getirme, düzene sokma
İyilikler, beğenilen işler
Afrika’da bir devlet
Olumsuzluk öneki
Bir kıta adı
Yasaklama
Reçine
Eski okul dayağı
Uyarı
Bozkır
İsyankâr
Beyaz
Uğraş, meslek
Kısım (kısa)
İsimler
Edebi bir tür
Bir yerde oturma
5
Kanun sanatçısı
Basamak, mertebe
Şaşma ünlemi
Uyanık, açıkgöz Erzincan’da bir ilçe
Ok Irak’ta bir kent
Sahne gösterisi
Şebnem
Orta resimdeki dizi
Yaş Köy ileri geleni
Tavır
Bankamatik
Fetiş
Mevki
Anonim ortaklığı (kısa)
Uzaklık anlatır
Bayan eş Görme özürlü
Tartıda kap ağırlığı
Lokmanruhu
İlham
Uçan daire
Zayıf, hastalıklı
11
Sermaye
Mersin’de bir ilçe Bir sebze, kelem
Duyuru
4
MÜŞFİK KENTER
12
Bir kürk hayvanı
Tiyatroda büfe vb bulunan yer
Eski bir serpuş
Titanın simgesi
Bir nota
6
Tüy
Bobin
Afrika’da bir nehir
İşaret
Kimsesiz
En çok
Altın işlemeli ipek kumaş
Bir halk müziği çalgısı
Geniş ağızlı su kabı
Bir üzüm türü
Germanyumun simgesi
Hoşlanma Damarlarda dolaşan sıvı
Gırtlak
FARKLI DESENLER
Ufuklar
Toprak kayması
Japon kirazı
Kur’an-ı Kerimin 39. suresi
Yolcu
Hattatların kâğıt cilası
Bir uzunluk ölçüsü
Amir
Bütün yıl esen mevsim rüzgârları
Sembol
Kaonun simgesi
Politik Dünyanın en çok su taşıyan nehri
Hafniyumun simgesi
Birinci sırada
Jamaika plakası
3
Durum, keyfiyet İstihza
Bir burç adı
Kilogram (kısa)
Astatın simgesi
Beşinci ay
Kırmızı
Çöp
Tibet sığırı
Hayvanların burun ucu
Bir anakara
Ağaçlıklı yol
Cıva sübyesi
Bilgin
Sonuçsuzluk
Berkelyumun simgesi
Asya’da göl İşçi Üye
Bir pamuk türü
Küllük
Terden oluşan deri kızartısı
Yabani hayvan barınağı
Sürdürme
Dağ keçisi
Alt resimdeki sanatçı
Araz
13
Yankı
Büyükler, ileri gelenler
Yabani hayvan vurma işi
Garez
Afet, ölümcül salgın
Kötü
Hükümdar
Sahip
Varılan sonuç
Çirozluktan çıkan uskumru Sayı gösteren işaret
1
Bir patlayıcı
9
Ashabı Kehf’in köpeği
Güney Amerika devesi
Doğal içecek Bir barajımız
Bir renk
Bir sinir hastalığı
Adale
Bir bağlaç
2
Bir işaret sıfatı Faiz
12
11
5
3
fi‹FRE KEL‹ME
Bilim
2
Kabahat
1
Tokaç
Başkentimiz
9
Soru sözü
Tuzak
8
Ant
Bakı
Ad çekme
7
Geçirimsiz toprak
6
Gezinti teknesi
YILDIZ KENTER
Panama plakası
4
Lisan
10
Selamet
Toplama işareti
Güzel koku 10
İncir sineği Neodimin simgesi
Galyumun simgesi
Küçük limon Üvey ana
Tutma organımız
Utanma duygusu
8
Mavi Hocasız, ruhaniyetle yetişen kimse Palto şapka bırakılan yer
Vilayet
13
İnsanlar
7
Sezgi
2
25 BULMACA
pazar
2 EYLÜL 2012 PAZAR
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Daha kötü. 2. Kuran’da bir sure. 3. Taştan ya da mer-
Etik. 14. Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta
merden oyma mezar. 4. Anyon. 5. Gönenç. 6. “… Bora” (rah-
kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı. 15.
metli aktör). 7. Ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap. 8.
Sistem. 16. “… Şenses” (ses sanatçısı). 17. Cilveli. 18.
Uzak karşıtı. 9. Yabanarmudu. 10. Yelkenli yarış teknesi
Akdeniz’de bir ada ülkesi. 19. Bir şeyi kapalı durumdan
türü. 11. Yayvan, ve değirmi yüz. 12. Bozma, kırma. 13.
kurtarmak. 20. Bir yazıya ek olarak katılan parça.
L
A 2
3
4
5
6
7
8
9
10
1
A M
T İ
TEBER
HALİS
HALİT
SİNEK
FERAH
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
MEREK
BAKIR
KAYIN
HALAT
TAPİR
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
BAKLA
KIZAN
HALKA
ÜNLEM
GEDİZ
11
12
13
14
15
NADAN
ZANLI
MATLA
KAÇMA
YELİZ
16
17
18
19
20
1. Yapım işleri. 2. Kötü bir etkiyi ya da sonucu başka bir etki ile yok etme. 3. Faydalı olma. 4. Bir yemek sosu. 5. Kirada oturan kimse. 6. Japon imparatorlarına verilen san. 7. Bir harita türü. 8. Politik. 9. Senatörlerin toplandığı yer. 10. İki ülke parasının karşılıklı değeri. 11. Parasız. 12. Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. 13. Olta ipi. 14. İtalya’da kent. 15. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri. 16. Ayakkabının altına çakılan iri başlı demir çivi. 17. Gözdeki ağtabaka. 18. Bir şirket türü. 19. Sütten yapılan bir yiyecek. 20. Birleşim, birleştirme. 21. Bir ülkenin ya da bir yerin dışarı ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, kuşatma. 22. İdrak etme. 23. Anormal karşıtı. 24. “… Uzerli” (Muhteşem Süleyman adlı TV dizisinde Hürrem Sultan’ı oynayan aktris). 25. Karıştırıcı. 26. Kantar. 27. Bir ilimiz. 28. Şümul. 29. Bir tür halk çalgısı. 30. Balıkesir’in eski adı.
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA 5
9
3
3
4
5
2
1
8
6
7
3
4
7
3
3
4
7
6
8
9
8
8
6
1
9
9
4
9
5
1
3
7
5
2
2
3
5
1
2
6
8
9
1
6
9
3
5
3
7
4
7
2
6
3
8
4
8
6
9
4
3
2
1
1
9
3
6
8
2
6
4
7
1
5
4
2
1
7
6
3
9
5
9
6
2
5
8
3
5
2
5
1
5
2
1
5
8
3
9
6
5
3
7
4
6
4
8
4
6
1
3
7
7
3
9
7
1
1
5
6
2
5
9
3
6
3
5
4
8
4
1
5
2
7
7
2
4
1
8
5
7
2
4
7
9
6
8
7
3
5
1
8
7
2
9
4
2
2
1
8
9
7
9
9
7
6
3
3
3
5
2
9
8
4
5
4
3
6
5
2
2
7
6
6
2
8
6
6
2
9
1
6
5
5
7
6
6
7
1
8
9
7
4
9
3
7
4
3
1
7
8
3
6
6
5
7
4
8
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
21525
16638 19221
17
18
19
20
SÖZCÜK BULMACA
2
15673
16
36652
46756
24185
37663
25427
39614
51179
62153
47394
53737
62498
47689
53786
66574
3 HARFLİ AGU ANİ HİÇ ORG PAN URS
F
İ
G
A
N
4 HARFLİ ÇİPO HAİN İGLU RAKS TUTİ VALS 5 HARFLİ AGRAF AKONT ARIZA FESİH FİGAN HİND HOROZ HURMA ISTAR İBATE İNFAZ MASİF NEFTİ NUTUK ORFOZ PLATO SARAY TORNA 6 HARFLİ ALENEN HALİLE NATIKA NİYAZİ PLATİN TİPİLİ 7 HARFLİ AKTİNİT HAFAKAN İSTİMAL İTMİNAN LALELİK LATERİT
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. FİGAN’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.
26 BULMACA
pazar
KARE BULMACA
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Ş
F
İ
K
R
V
A
T
A
M
İ
R
Tiyatroda büfe vb bulunan yer
S
E
Şaka
L
A
T
İ
F
E
Avusturya plakası
T
Sahne gösterisi
Uydumuz
Şaşma ünlemi
A
Y
S
E
N
A
T Beyaz
A
İ
Y
İ
İsimler
S
ÖZDEMİR NUTKU
12 13 14 15 16 17 18 19 20
U
F
A
N
A
L
Kimsesiz
N
İ
L
B
A
Bir üzüm türü
A
E
R
Güzel, hoş
S
Ö
R
F
K
K
A
R
E
Baryumun simgesi Stadyum
B
A
Z
İ
Bir kürk hayvanı
K
A
R
S
A
K
A
Köy ileri geleni
S
İ
N
Irak’ta bir kent
T
İ
R
Vahşi
Y
A
B
A
N
Basamak, mertebe
Beygir
Bir yerde oturma
A
T
R
A
Tiyatro oyunu
Yelken açma komutu
İ
Ğ
D
E
Bir tür halk çalgısı
A
T
A
Y
A
R
Kısım (kısa)
K
S
Uğraş, meslek Uyarı
İ
Ş
A
Bir kıta adı
A
M
E
R
İ
K
A
Mevki
Bir meyve
O
T
Bayan eş
M
A
K
A
E
T
E
R
Tartıda kap ağırlığı
D
A
R
A
Görme özürlü İlham
A
M
A
N
A
P
A
R
A
Zayıf, hastalıklı
E
N
E
Duyuru
Fetiş
S
M
Tavır
E M
E
Z
F
E
S
Titanın simgesi
S
İ
İşaret En çok
İ
Geniş ağızlı su kabı
K
A
N
Eski bir serpuş Bir nota
Germanyumun simgesi
D
İ
G
E
Ufuklar
İ
M
İ
K
Japon kirazı Yolcu
S
A
K
U
R
A
Kur’an-ı Kerimin 39. suresi
S
E
F
E
R
İ
Bütün yıl esen mevsim rüzgârları
Z
İnsanlar
N
A
S
Hafniyumun simgesi
K
A
L
K
Durum, keyfiyet
E
Bir anakara
Asya’da göl
İşçi
A
F
A
R
A
L
Terden oluşan deri kızartısı
M
A
3
H Üye
İ
A
L
Hoşlanma
Politik
Jamaika plakası
J
Hayvanların burun ucu
R
İ
K
A
A
Z
A
Yabani hayvan barınağı
Dağ keçisi Araz
E Üvey ana
Cıva sübyesi
İ
Bir burç adı Beşinci ay
S
İ
Y
A
S
İ
A
T
Ağaçlıklı yol
E
Vilayet
İ
L
Berkelyumun simgesi
Utanma duygusu
Bilgin
İ
M
Galyumun simgesi
G
A
K
Y
I
L
D
I
Z
K
E
N
T
E
R
K
Yankı
Küçük limon
L İ
S Hükümdar
E
M
İ
T
Ashabı Kehf’in köpeği
Toplama işareti
E
K
O
Afet, ölümcül salgın
A
V
Çirozluktan çıkan uskumru
N
Varılan sonuç
K
R
A
L
Sayı gösteren işaret
K
I
T
M
İ
R
Doğal içecek
Yabani hayvan vurma işi
9
K
I
13
A
10
Dünyanın en çok su taşıyan nehri
L
M
1
M
A
N
A M
Sembol
L
Güzel koku
N
R
A
Kötü
İ
E
B
A
D
M
A
K
Güney Amerika devesi
Ü
T
E
Bir patlayıcı
Bir uzunluk ölçüsü
A M
Büyükler, ileri gelenler
T
N
R
G
İ
Lisan
A
A
Küllük
L
Sahip
K
H
Sürdürme
İ
K
Toprak kayması
Amir
L
S
İ
Z A
A
Y
L K
E
B
A
N
Bir renk
S
A
R
I
Panama plakası
Adale
Bakı
P
A
Geçirimsiz toprak
K
İ
L
Ad çekme Bir işaret sıfatı
K
U
R
A
Tuzak
Ant
T
Bir bağlaç
F
A
K
Y
E
M
İ
N
Faiz
R
İ
B
A
Başkentimiz
A
N
K
A
R
A
Tokaç
R
A
K
E
T
Kabahat
İ Ş
L İ M I K L A
6
5
3
Bilim
9
K U S U R A H N E I 4
S
2
fi‹FRE KEL‹ME
1
Soru sözü
2
Bir barajımız
10
L A
8
İ Y
7
D Gezinti teknesi
Bir sinir hastalığı
Damarlarda dolaşan sıvı
A Hattatların kâğıt cilası
L
İncir sineği
N
A
A
L E
T
A
E
S
Çöp
A
A M
V
E
K
İ L
K
E
Garez
Kırmızı
Astatın simgesi
T
M
Bir halk müziği çalgısı
Bobin
Alt resimdeki sanatçı
Ü
Neodimin simgesi
B
Kilogram (kısa)
M
A
Sonuçsuzluk
Bir pamuk türü
L
Y
Tibet sığırı
Tutma organımız Selamet
H
FARKLI DESENLER
8
Mavi Hocasız, ruhaniyetle Palto şapka yetişen kimse bırakılan yer
İstihza
Ok
T
A
Mersin’de bir ilçe
T
A
Uzaklık anlatır
O
A
N
Yaş
I
Ortaoyununda taklitçi Alttaki aktör
6 8 5 2 3 9 1 4 7
6 7 8 5 9 1 3 4 2
7 3 1 4 5 6 8 2 9
7 6 9 8 1 2 4 3 5 2 5 1 9 4 3 6 8 7 8 3 4 6 5 7 1 2 9
5 2 8 9 6 1 7 3 4 3 1 7 8 2 4 9 6 5 9 6 4 5 7 3 2 8 1
5 8 3 1 7 9 2 6 4 9 4 7 2 3 6 8 5 1
8 9 3 7 4 2 5 1 6 1 5 6 3 9 8 4 7 2 4 7 2 6 1 5 3 9 8
N
İ
A
O
B
K
I
N
N
R
A
K
I
A
P
G
Ç
İ
D
E
R
A
A
E
R
K
T
E
N
H
L
S
E
N
N
İ
F
C
A
C
İ
B
U
R
A
A
Ö
K
A
S
I
Ü
V
A
K
E
Z
T
N
A
A
K
K
V
A
R
A
N
A
N
I
F
N
Y
I
Ç
U
T
A
N
N
N
N
A
K
M
I
A
Y
A
S
A
A
C
N
A
A
A
K
D
L
T
SÖZCÜK AVI Hani o bırakıp giderken seni / Bu öksüz tavrını takmayacaktın? / Alnına koyarken veda busemi
I
N
N
N
A
N
A
R
N
B
N
S
M
A
N
SÖZCÜK MERDİVENİ YATIR - YATIK - KATIK - KAÇIK - KAÇAK - KOÇAK - KOÇAN
A
L
I
T
A
D
N
A
I
A
A
A
İ
A
N
I
N
F
L
İ
N
H
A
L
H
N
K
T
P
K
O
A
Y
R
A
İ
A
A
R
K
A
U
E
N
V
N
E
D
A
V
N
N
B
U
S
K
N
E
M
İ
PETEK BULMACA 1. İmalat. 2. Telafi. 3. Yarama. 4. Meyane. 5. Kiracı. 6. Mikado. 7. Fiziki. 8. Siyasi. 9. Senato. 10. Parite. 11. Bedava. 12. Vizite. 13. Misina. 14. Torino. 15. Operet. 16. Kabara. 17. Retina. 18. Anonim. 19. Peynir. 20. Terkip. 21. Abluka. 22. Anlama. 23. Normal. 24. Meryem. 25. Mikser. 26. Baskül. 27. Amasya. 28. Kapsam. 29. Kemane. 30. Karesi.
Z
Ünlü bestecimiz Üstteki karikatürist
T
‹ Erkek ördek
K U L
‹
S
Sakl›, gizli
R
N ‹ Ak›l Küçük testi, çömlek
U
E K S Gözleri görmeyen
U
Ayak ‹sviçre'de ›rmak
A M A Yar›fl kay›€› türü Kale duvar›
Y Sarayda kad›nlar bölümü
‹lave
D
E R Ananevi
Difli deve Pinti
M E N A Mektep Suçu ba€›fllama
Sa€l›kl› O yer
Havadar
‹
Ömrün sonu Kefiye ba€›
‹liflkin
E
‹
E C
T Neonun simgesi
H
Japon gürefli
E L Mant›k
T Soru
De€me, dokunma
S O N
Eyerin arka bölümü
T Edebiyatta düz yaz›
‹nsan vücudunun d›fl yüzü
T
S
Dede Habefl soylusu
‹talya'da ›rmak Tunus plakas›
A
S U A L
Sa€a yat›k matbaa harfi
Genifllik H›rç›n, huysuz
Üstün nitelikli Sevinç ünlemi
P O Koç burcu Sinek türü
N A Soluk borusu
Geliflmifl röntgen tekni€i
Düzenli, iyi Yeni olgunlaflm›fl meyve
Kazaklarda baflkan ‹vecen
A
K L A S Dünya Gürbüz bebek
O
E R K ‹
Büyük kay›k Geveze Donuk renk
A L
Trabzon'un ilçesi Yüksekokul
Gün ad›
S E
L
‹
A L
T ‹
E N ‹ Tümör
R
Eskrimde bir dal
Takma ad
K A Nitelik Sa€lam
Pamukçuk Bilgiçlik taslayan
‹ Akla, gerçe€e ayk›r›
K
Art›rma
Adak
N E Z
Efllik etme
R A M
K M
A F Yo€un Bilinmeyen, geçmifl tarih
Hardal kokulu savafl gaz›
T Metal olmayan element Maksat
K E
Yahya Kemal'in fliiri Ses
‹ Bir yeryüzü flekli, yaz›
T Kiloamper (K›sa) Kümes hayvan›
‹
‹ ‹
fi Yaz› S›fat eki
Güney Afrika plakas› Is›
‹
R
“… Demirer” (Komedyen)
A
Yerinme
Ayak direme Sal›verme
‹
A N Z A
H A T
L A
P E R
Hükümdar›n Bafl, kafa (E.Dil) elindeki de€nek Soru tak›s›
T
Kifli, kimse
Zorba, gaddar
Z
T A ‹
S E R
T
A L
S
N P
‹
F
Neptunyumun simgesi
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.
NABAK
NADİR
NAHIR
NALAN
NANAY
NACAK
NAFIA
NAHİV
NALÇA
NASİP
NAÇAR
NAFTA
NAKİT
NALIN
NATUK
NADAN
NAHAK
NAKUS
NAMLI
NAVAR
Long Play (K›sa)
A M E T
O K
E
N A Z
Emir veren, üst
K A Radyumun simgesi
S Ü V A R Bak›fl, bakma
‹
A F A R A
K A L
Atl› asker
Gaziantep'in bir ilçesi
A D
C U M A Harman döküntüsü
E P E
U R Kilometre (K›sa)
Bir sanayi bitkisi
Belirti Yemek
A F A Z
T
P A L U Z E
T R A K E
O
T A M A N De€ifliklik
A C U N
H A M E L Bir çeflit pelte Gözde a€ tabaka
A ⁄ A B A B A
E M A S N E S
fiafl›r›p sersemleflmek Resmi erkek giysisi
E K R A R L A M A K
A R N
G E N E L
E S E N
S
N H O F F M A N
A T Olumsuzluk öneki Haram karfl›t›
Mast› çiçe€i
Tafl dibek Ödenecek ücret tutar›
U C A
H A N M
N A K A Umumi
O K U L
F A
Y
Kuyruksokumu kemi€i
Yinelemek
A
G E L E N E K
H A R E M Kesim, giysi kesimi
Süre Fikir
‹
K A D E M
K A N O
S U R fiaflma ünlemi
Ejderha
Yemin
R
Endonezya plakas›
Ço€unluk
I
H A
Sahne arkas›
SAL‹H MEMECAN
Yasaklama
1 2 6 4 8 5 9 7 3
A
D U S S›cak, yak›c›
2 4 9 1 8 7 6 5 3
4 1 5 3 2 8 7 9 6
H
ANAGRAM BULMACA Bilerek yapan aldanmaz.
YILDIZ KENTER
R
N
SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Sarahat – Ak – Kiraz – Antalya – Lahza – Vecize – Kremlin – Alantopu – Lobiya – Tahliye – Maron – Emval – İçten – Necati – Fosil – Meduza – Vetire – Za DIŞA DOĞRU Azeri – Tevazu – Demli – Sofita – Cennet – Çilav – Men – Ora – Meyil – Hatayi – Bolu – Pot – Nalan – il – Merkezi – Cevaz – Halay – Lat – Nazari – Kk- Ata – Ha - Ras
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 3 9 2 7 6 4 5 1 8
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Öveç – Muayene – İbare. 2. Zahire – Dara – Tarsus. 3. Dr – Neşter – Harnup – Tek. 4. Etüt – Genetik – Aşar – Fa. 5. Marina – İnayet – Etilen. 6. Eyalet – Mengen – Ca. 7. Rn – Er – Damasko. 8. Ninni – Ala – Ton. 9. Ula – Pek – İstifa. 10. Abes – Kok. 11. Kota – Ad – Anason. 12. Ur – Base – Yar – Ter. 13. Gram – Asabiye. 14. İçit – Ton. 15. Ray – Gomalak – Haşat – Si. 16. Alabora – Arabaşı – Ani. 17. Taze – Ulamak – Kıran – Ya. 18. Tiran – Selâmi – Amiral. 19. Heyet – Mil – Deme – Ekose. 20. Ene – Amil – Kut – Sal – Pim. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Özdemir Nutku – İrat – He. 2. Varta – Nil – Org – Alaten. 3. Eh – Üre – Naat – Riyaziye. 4. Çintiyan – Babaç – Bere. 5. Re – Na – İpe – Amigo – Ata. 6. Meşgale – Esas – Torun. 7. Te – Erek – Dem – Mal – Mi. 8. Adenit – Asil. 9. Yaren – Lamel. 10. Er – Tam – Aral. 11. Nahiye – Kakadu. 12. Aken – Met. 13. TR – TG – Hakim. 14. Gana – Eda – Kayabaşı – Es. 15. Ruşen Ali – Nas – Şıra. 16. İspat – Maskarata – Amel. 17. Bu – Rica – Tos – Botanik. 18. Ast – Lastikotin – Rop. 19. Efe – Kof – Ney – Siyasi. 20. Erkan Yolaç – Reji – Alem.
Allah’tan (cc) gayriye muhtaç olmama
M
Sermaye
H
E
Kırk günlük riyazet
E
A
Bozkır
E
Yapıt Su kayağı
N
M Uygun hale getirme, düzene sokma
A
Yasaklama
K
Afrika’da bir nehir
İ
20
10
T
A
Kaonun simgesi
19
9
A
Eski okul dayağı
A
Birinci sırada
18
8
Anonim ortaklığı (kısa)
Bankamatik
N
M
Gırtlak
17
7
E
A
L 6
D
M
K I
İ Ç
Lokmanruhu
A K
A Şebnem
A
İsyankâr
Sezgi
İlave
4
K
Bir sebze, kelem
Altın işlemeli ipek kumaş
16
6
13
Olumsuzluk öneki
Kentte yerleşim bölgesi
Tiftik derviş külahı
E
12
K
Bağlı iki küçük mehter davulu
N U
İçilecek şey
Uyanık, açıkgöz
K
Kuramlar
A
Uçan daire
Tüy
Tesir
S
Yıl
L
Afrika’da bir devlet
O
A
11
R
Ağabey Balıkesir’de bir ilçe
M Ü Onarım
Ödenti
Reçine
İ
Kurtçuk
M E
A
15
5
7
Cinlerin en azılısı Gürültü, patırtı
12
S
Deniz kabarması
H
14
SÖZCÜK AVI
5
MÜŞFİK KENTER
Edebi bir tür
13
11
11
Soy, hısım akraba Sol üst resimdeki sanatçı
F
12
4
ÇÖZÜMLER
İyilikler, beğenilen işler
11
3
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
Kanun sanatçısı
10
2
1. Resimde görülen ülkemizin en ünlü tiyatro profesörü ve eleştirmen – Gelir – Helyum elementinin simgesi. 2. Tehlikeli durum – Afrika’da ırmak – Klâvyeli bir çalgı – Cüzamlı. 3. Yarı memnunluk anlatan ünlem – İdrardaki azotlu madde – Kaside – Matematik. 4. Kadın şalvarı – Yaşlı ve erkek kümes hayvanı – Deride oluşan çürük. 5. Bir nota – Sodyumun simgesi – Yeşil abanozun diğer adı – Bir spor takımı taraftarını coşturan kimse – Cet. 6. Uğraşı – Başlıca, temel – Bir kimsenin çocuğunun çocuğu. 7. Cetvel türü – Amaç – Hazırlanan çayın kıvamı – Ticaret eşyası – Bir nota. 8. Lenf düğümleri iltihabı – Soylu. 9. Dost, arkadaş – Mikroskop camı. 10. Rütbesiz asker – Bütün, eksiksiz – Takımada. 11. Bucak – Avustralya, Yeni Gine’de yaşayan bir papağan türü. 12. Kuruyunca kabuğu kendiliğinden çatlayan meyve – Ayın etkisiyle deniz suyunun yükselmesi. 13. Ülkemizin plâka işareti – Togo’nun plâka işareti – Yargıç. 14. Afrika’da bir ülke – Tavır, davranış – Türk halk edebiyat edebiyatında çoban türküsü – Notada durak işareti. 15. Köroğlu’nun gerçek adı – Kur’an’da bir sure – Üzüm suyu. 16. Kanıtlama – Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılmış burun bölümü – Bir kimsenin dinin emirlerini yerine getirmek için yaptıkları. 17. Bir gösterme sözü – Dilek – Hayvanın başı ile yaptığı vuruş – Bitki bilimi. 18. Üst’ün emrinde çalışan – İnce iplikle çok sık dokunmuş yünlü kumaş - Bir hanım giysisi. 19. Batı Anadolu köy yiğidi – Çürük, temelsiz – Üflemeli çalgı – Politik. 20. Özellikle Evet Hayır yarışmasıyla ünlü eski bir sunucumuz – Bir film ya da tiyatro oyununu yönetme işi – Kâinat, cihan.
Erzincan’da bir ilçe
3
1
SOLDAN SA⁄A 1. Toprak çömlek veya küçük küp – Kontrol – Bir düşünce anlatana bir veya birkaç cümlelik söz. 2. Gereğinde kullanmak için saklanan tahıl – Kabıyla birlikte tartılan bir şeyin kap ağırlığı – Mersin’in bir ilçesi. 3. Doktor (kısa) – Ameliyat bıçağı – Keçiboynuzu – Biricik. 4. Bir konu hakkında yapılan ön çalışma – İrsi – Eskiden toprak ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi – Bir nota. 5. Yat limanı – Yardım – Bir gaz adı. 6. Bağımsız büyük il – Bolu’nun aşçıları ile ünlü ilçesi – Kalsiyumun simgesi. 7. Radon’un simgesi – Erkek – Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan keten ipek karışımı kumaş. 8. Bebekleri uyutmak için söylenen türkü – Kekliğin boynundaki siyah halka – Yayla veya bahçe kulübesi. 9. Osmanlı imparatorluğunda sivil rütbelerden biri – Sert, katı – Görevden kendi isteğiyle ayrılma. 10. Akla, gerçeğe aykırı – Kömür türü. 11. İthal edilecek mal listesi – İsim – Kokulu bir bitki. 12. Tümör – Kısa bacaklı köpek cinsi – Uçurum – Bir vücut ifrazatı. 13. Temel ağırlık birimi – Sinir hastalıkları. 14. Meşrubat – Bir ağırlık ölçüsü. 15. Demir yolu – Mobilya cilâsı olarak kullanılan hayvansal reçine – Yorgun, bitkin – Bir nota. 16. Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yana yatması – Tavuk eti ve hamurla yapılan bir tür çorba – Kars yakınlarındaki tarihi harabelik. 17. Bayat karşıtı – Katmak, eklemek – Toplu hayvan ölümlerine neden olan salgın hastalık – Şaşma ünlemi. 18. Arnavutluk’un başkenti – “… Şahin” (bestekâr, şarkıcı) – Deniz ordusunda bir rütbe. 19. Kurul – Selin sürükleyip getirdiği taş, balçık karışımı – Atasözü (halk ağzı) – Kareli kumaş. 20. Arapçada “ben” – Etken, faktör – İlkel ırmak taşıtı – Satrançta yenilgi – Küçük çivi.
Orta resimdeki dizi
26 - 31 EKİM 2012 2ZAMAN FRANCE EYLÜL 2012 PAZAR
bulmaca
M
DUST‹N HOFFMAN
‹
A R
NECEF
4
27 BULMACA
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
pazar
2 EYLÜL 2012 PAZAR
Ünlü bestecimiz Üstteki karikatürist
Ortaoyununda taklitçi Alttaki aktör
bulmaca
fiafl›r›p sersemleflmek Resmi erkek giysisi
Tafl dibek Yemin
Ödenecek ücret tutar›
Geliflmifl röntgen tekni€i
Düzenli, iyi Yeni olgunlaflm›fl meyve
Büyük kay›k
Trabzon'un ilçesi
Belirti
Ayak direme
Yüksekokul
Yemek
Sal›verme
Geveze Donuk renk
SAL‹H MEMECAN
S›cak, yak›c›
Yinelemek
Sahne arkas›
Erkek ördek Soru
Endonezya plakas›
Kuyruksokumu kemi€i
Sakl›, gizli
‹liflkin
Ak›l
Ejderha
Süre
‹vecen
S›fat eki De€ifliklik
‹lave
Havadar
Dünya
Adak Efllik etme
Sinek türü
Ayak
Neonun simgesi
‹sviçre'de ›rmak
Kifli, kimse
Gürbüz bebek Koç burcu
Olumsuzluk öneki Haram karfl›t› Gözleri görmeyen
Yaz›
Fikir
Küçük testi, çömlek
“… Demirer” (Komedyen)
Art›rma
Yerinme
Bir çeflit pelte Gözde a€ tabaka
Hardal kokulu savafl gaz› Pamukçuk
Soluk borusu
Hükümdar›n Bafl, kafa (E.Dil) elindeki de€nek Soru tak›s›
Bilgiçlik taslayan
Takma ad
Kale duvar›
Kefiye ba€›
fiaflma ünlemi
Mant›k Genifllik
Nitelik
Japon gürefli
H›rç›n, huysuz
Sa€lam
Mektep
Bir yeryüzü flekli, yaz›
Habefl soylusu
Eyerin arka bölümü
Suçu ba€›fllama
Yahya Kemal'in fliiri
Eskrimde bir dal
De€me, dokunma
Tümör
Edebiyatta düz yaz›
3
Kilometre (K›sa)
9
Bak›fl, bakma
PUZZLE BULMACA
2
4 2
1
6
8
3
7
DUST‹N HOFFMAN
Atl› asker
SUDOKU
SARMAL
Kiloamper (K›sa) Kümes hayvan› Radyumun simgesi
Ses
KOLAY
Kesim, giysi kesimi
Emir veren, üst
Dede
‹nsan vücudunun d›fl yüzü
O yer Sarayda kad›nlar bölümü
Harman döküntüsü Akla, gerçe€e ayk›r›
Umumi
Sa€l›kl›
Neptunyumun simgesi
Bilinmeyen, geçmifl tarih
Mast› çiçe€i
Pinti Yasaklama
Maksat Yo€un
Sa€a yat›k matbaa harfi
Difli deve
Long Play (K›sa)
Metal olmayan element
Gün ad›
Ömrün sonu
Zorba, gaddar
Bir sanayi bitkisi
Ananevi Yar›fl kay›€› türü
Is›
Kazaklarda baflkan Üstün nitelikli Sevinç ünlemi
‹talya'da ›rmak Tunus plakas› Ço€unluk
Güney Afrika plakas›
Gaziantep'in bir ilçesi
5
2
8
6
O L U Ş U M
2
7
2
1
6
3
4 M A S A L
5
9
4
3
8
5 9
5
6
4
9
6
7 2
8 8
5
7
5
1
2
1
4
5
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki YATIR sözcü€ününü son basamaktaki KOÇAN sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
YATIR
KT‹R NE
DIfiA DO⁄RU 100-96 Türk soylu bir halk 95-90 Alçakgönüllülük 89-85 Demlenmiş olan 84-79 Tiyatroda sahnenin üst kısmına verilen ad 78-73 Yalnızca günahsızların gidebileceği yer 72-68 İran pilavı 67-65 Yasaklama 64-62 O yer 61-57 Eğim 56-51 Şah İsmail’in şiirlerinde kullandığı mahlas 50-47 Bir ilimiz 46-44 Kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan büzülme ya da kıvrım 43-39 İnleyen 3837 Vilayet 36-30 Merkezde olan 29-25 İzin, müsaade 24-20 Bir halk oyunu 19-17 Letonya parası 16-11 Kuramsal 10-9 Kara Kuvvetleri (kısa) 8-6 Cet 5-4 Kabaca evet 3-1 Habeş soylusu
6
9
ZOR
1-7 Açık, belli, anlaşılır olma durumu 8-9 Beyaz 10-14 Bir meyve 15-21 Bir ilimiz 22-26 An 2732 Özdeyiş 33-39 Moskova’daki ünlü saray 4047 Tenis 48-53 Rize’de kurufasulyeye verilen ad 54-60 Boşaltma, salma 61-65 Kestane rengi 66-70 Mallar, para ile alınan şeyler 71-75 Samimi 76-81 “… Cumalı” (yazar) 82-86 Taşıl 87-92 Denizanası 93-98 Süreç 99-100 Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka işareti
1
9
8
KOÇAN
ÖR
‹ÇE DO⁄RU
3
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
Z O R A K İ
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFLİ AD AF AK CA EM LA MI NA Nİ OD OR PT SE TO UT YO 3 HARFLİ ANI BAS DER EGE EKO ELA EMİ GAR İRİ LEK LOK NEN OTO OYA SAV SAY SİM YOL 4 HARFLİ AKIL ALAZ AMİN AMİR ARIK CUMA ISIN İKAZ İNEK KİVİ
LOTA OĞUL OZAN SEKİ SAPA SAYE SNOP SUNA TANI UFUK UYUM UZAY VADİ VAKA 5 HARFLİ ADALI AKALA APRİL AVARA BEYİT DAMAK DUYUM ERİKE MASAL OLASI OMACA
ONAMA PELİT RESİM ŞUBAT TRİKO YEŞİL 6 HARFLİ BOSTAN DAKİKA ESARET KAHİRE MEŞALE MİMOZA NATURA OKÜLER OLUŞUM VUSLAT YORUCU ZORAKİ
f28 spor 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Geçen sezonun kralı Beşiktaş’a!
Beşiktaş, Ocak ayındaki transfer döneminde ilk bombasını Paris Saint Germain’in Brezilyalı golcüsü Nene ile patlatmaya hazırlanıyor.
-
Siyah-Beyazlılar’ın sezon başında da kadrosuna katmak istediği Anderson Luiz de Carvalho ile devre arası için ön protokol imzaladağı öğrenildi. Bir grup Beşiktaşlı yöneticinin hafta içinde Fransa’nın Nice kentinde Nene ile biraraya geldikleri ve Brezilyalı golcüye ön protokol imzalattıkları sızan haberler arasında.
bitirmenin peşinde.
Rennes, Fransa 21 Yaş Altı Milli Takımı kadrosunda da yer alan M’Vila ve Mavinga’yı kadro dışı bıraktı.
Gece gezmesi, Rennes’li M’Vila ve Mavinga’ya pahalıya mal oldu
-
NENE, PSG İLE GÖRÜŞECEK Nene’nin de Beşiktaş’a gelmek istediği ve devre arasında serbest kalmak için kulübü Paris Saint Germain’le kendisinin görüşeceği öğrenildi. Beşiktaş yönetiminin sezon sonunda bonservisini eline alacak olan Nene’yi Paris Saint Germain’in bırakmaması halinde düşük bir bonservis bedeliyle Ocak ayında kadrosuna katmaya çalışacağı ifade edildi.
Beşiktaş’ın devre arası için ön protokol imzaladığı Brezilyalı yıldız Nene, savunma oyuncularının korkulu rüyası olan bir isim.
GEÇEN SEZONUN KRALI NENE Gol yollarındaki bitiriciliği ve fırsatçılığıyla tanınan Nene, geçen sezon Fransa’da Paris Saint Germain formasıyla çıktığı 35 maçta 21 gol atarak ligin gol kralı oldu. Nene, yeni sezonda henüz gol atamazken yaptığı 4 asistle dikkat çekti. Siyah-Beyazlılar, devre arası için Bursalı Ozan İpek’i de
Fransa Birinci Futbol Ligi takımlarından Rennes, Fransa 21 Yaş Altı Milli Takımı’nda da bulunan Yann M’Vila ve Chris Mavinga’nın, kadro dışı bırakıldığını duyurdu. Ligue 1 ekiplerinden Rennes, milli oyuncuları Yann M’Vila ve Chris Mavinga’nın, Fransa’nın 2013 Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası elemelerinde Norveç’e karşı oynadığı maç öncesi, gece kulübüne gittiği gerekçesiyle kadro dışı bırakıldığını açıkladı. Rennes Kulübünden yapılan açıklamada, Yann M’Vila ve Chris
Mavinga’nın, Montpellier maçı kadrosunda da yer almadığı ifade edilerek, ‘‘Sorumsuzca hareket eden oyunculara daha fazla tolerans gösterilmeyeceği’’ belirtildi. Oyuncuların, genç takımla çalışacağı bilgisi verildi. M’Vila ve Mavinga, Fransa 21 Yaş Altı Milli Takımı’nın Norveç’e karşı oynadığı ve 5-3’lük mağlubiyetle sonuçlanan maç öncesi, takım arkadaşları, Real Sociedad’lı Antoine Griezmann, Milan’lı M’baye Niang ve Toulouse’lu Wissam Ben Yedder ile Paris’deki bir gece kulübüne gitmişti.
Fransa’yı yenen Çin şampiyon oldu -
Manisa’da düzenlenen 8. Dünya Kadınlar Bocce Şampiyonası’nda ‘‘röle’’ kategorisinde dereceye giren takımlar, madalyalarını aldı. Manisa Tenis ve Dağcılık Kulübü’nün evsahipliğinde 15 Ekim’de başlayan ve 20 ülkenin katıldığı 8. Dünya Kadınlar Bocce Şampiyonası’nda, ‘‘röle’’ kategorisi müsabakaları Çin ve Fransa arasında oynan final müsabakasıyla tamamlandı. Finalde rakibinin 56 atışından 41’ini tutturmasına karşın, yaptığı 54 atıştan 48’ini isabet ettiren Çin şampiyon oldu. Statü gereği 4 takımın yarı final müsabakasında ikişerli olarak eşleşerek karşılaştığı ve maçı kaybedip kazanmasına bakılmaksızın en yük-
sek puanlı iki takımın finale çıktığı şampiyonda, dün yarı finalde birbirine rakip olan İtalya ve Türkiye, finale çıkmaya hak kazanamayarak bronz madalyada kalmıştı.
TÜRKİYE, İLK MADALYASINI KAZANDI Şampiyonanın ‘‘röle’’ kategorisinde dereceye giren takımlara, final müsabakasının ardından törenle madalyaları verildi. Bocce şampiyonasında ilk madalyasını kazanan Türk Milli Takımı büyük sevinç yaşadı. Bocce Milli Takımı Antrenörü Hüseyin Tükenmez, yaptığı açıklamada, ‘‘röle’’ ve ‘‘basamak’’ kategorilerinde elde etikleri üçüncülükle bu spor dalında ilk madalyalarını almış olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Bocce şampiyonasında ilk madalyasını kazanan Türk Milli Takımı büyük sevinç yaşadı.
PSG, Franck Ribery’yi de istiyor
-
Fransa Ligi ekiplerinden Paris Saint Germain, gözünü Bayern Münih’in Fransız yıldızı Franck Ribery’ye dikti. Bu sezon transfere yaklaşık 150 milyon Euro harcayan ve kadrosunu Thiago Silva ve Zlatan İbrahimoviç gibi
oyuncularla güçlendiren PSG, Ribery’yi istiyor. Kulüp sahibi Nasser Al-Khelafi, “Ribery’nin kulübüyle 2015’e kadar kontratı bulunuyor. Biz buna saygı gösteriyoruz; ancak Münih ekibiyle görüşmelere de başlayabiliriz.” diye konuştu.
29 SPOR
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Türkiye, futbol dünyasının vergi cenneti. Astronomik transfer bedelleriyle büyük kulüplere transfer olan yıldız isimler, aldıkları paranın yüzde 45’ini vergi olarak ödüyor. Türkiye’de bu oran sadece yüzde 15.
Süper Lig, futbolcular için vergi cenneti Barcelona’nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi, yıllık 11 milyon Euro’luk ücretinin yaklaşık yarısını alabiliyor. Çünkü İspanya’da futbolcu gelirlerinin yüzde 43’ü vergiye gidiyor. Süper Lig’deki yüzde 15’lik oran ise yabancı oyuncuların Türkiye’yi tercih etmesini sağlıyor. BAYRAM KAYA İSTANBUL Türkiye’deki başlıca sorunlardan biri futbolcuların ödedikleri, daha doğrusu ödemedikleri vergiler. Milyonlarca lira kazanan oyuncular bu paraların vergisini de kulüplere yüklüyor. Avrupa Birliği’nde (AB) vergi oranları yüzde 45 civarında. Dünyanın en iyi futbolcusu kabul edilen Barcelona’nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi, kazandığı yıllık 11 milyon Euro’luk ücretinin yaklaşık yarısını vergi olarak ödüyor. Bu da yılda eline 5 milyon Euroluk bir rakamın geçtiğini gösteriyor. Katar Yatırım Şirketi’nin sahibi olduğu Fransız ekip PSG, sezon başında Milan’dan Zlatan İbrahimoviç’i kadrosuna kattı. Boşnak asıllı İsveçli oyuncu, yıllık 15 milyon Euro alacak. İbrahimoviç bu anlaşmayla birlikte Fransa Ligi’nin en çok kazanan futbolcusu unvanını elde
-
etti. Fakat, 30 yaşındaki golcünün gelirinin yüzde 40’ı vergiye gidecek.
TÜRK FUTBOLCULAR AVRUPA’YA GİTMEDEN VERGİYİ DÜŞÜNÜYOR Türkiye’de ise bu oran yüzde 15. Hal böyle olunca görünürde Avrupa’daki piyasasının yarısına imza atan futbolcu, Türkiye’de daha fazla kazanıyor. Diğer taraftan kulüpler lüks ev ve araç kiralamak gibi kamuoyuna yansımayan taahhütlerde bulunuyor. Beşiktaş’la yıllık 3 milyon 750 bin Euro’luk ücret karşılığında sözleşme imzalayan Ricardo Quaresma’nın kulübe maliyeti 5 milyon Euro’ya yaklaşıyor. Hatta oynamasa bile bu paraları alabiliyor. Türk oyuncuların kolay kolay yurtdışına transfer olmamasının altında da bu sebep yatıyor. Avrupa’daki yüksek vergi oranlarını hesaba
katan futbolcular, kazançlarının düşmemesi için Süper Lig’de kalmayı tercih ediyor. Lejyoner oyuncuların erken dönmesinin gerekçelerinden biri de yurtdışında aldıkları paranın önemli bir kısmının vergiye gitmesi. Bu sezon Valencia’dan Fenerbahçe’ye gelen Mehmet Topal iddialara göre İspanya’da vergiler düştükten sonra 600 bin Euro alabiliyordu. Şimdi ise milli futbolcu Sarı-Lacivertli kulüpten 2 milyon Euro’dan fazla para kazanıyor. Buna karşın mevcut durumdan rahatsızlığını dile getiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vergi oranlarını yüzde 35’e çıkarmak için hazırlık yaptığı belirtiyor. Burada önemli olan nokta transfer yapılırken vergileri yine kulüplerin ödeyip ödemeyeceği.
30 SPOR
26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE
Mevlüt atıyor, Rennes kazanıyor Montpellier’i 2-1 mağlup eden Rennes’te milli futbolcumuz Mevlüt Erdinç, attığı golle takımının galibiyette önemli rol oynadı.
Emre Aşık, Türk Futbol Federasyonu’nu temsilen sadece 3-5 dakika izleyince, ‘İkinci Mesut Özil’ Barış Atik’in futbol yeteneğini göremedi.
Yeni Mesut Özil de elden gitti -
-
Ligue 1’de 9. hafta maçında Mevlüt Erdinç’in formasını giydiği Rennes ile Montpellier karşı karşıya geldi. Rennes sahasında oynadığı maçı 2-1 kazanarak önemli bir galibiyet elde etti. Rennes’e galibiyeti getiren golleri 13. dakikada Jean Makoun ve 52. dakikada Mevlüt Erdinç kaydetti. Montpellier’in tek golü ise Younes Belhanda’nın penaltı vuruşu sonrasında geldi. Zorlu mücadelede 82 dakika sahada kalan temsilcimiz Mevlüt Erdinç, attığı golle takımın galibiyetin önemli bir rol oynadı. Geçen hafta lig maçında fileleri havalandıran Mevlüt, hafta içinde milli takım adına da bir gol atmıştı. Bu maçta da gol atan başarılı golcü üst üste 3 maçtada gol atmayı başardı. Bu galibiyetin ardından Rennes puanını 13’e yükseltirken; Montpellier 8 puanda kaldı. Fransa Ligi’nde Rennes bir sonraki hafta St.Etienne deplasmanına konuk olacak. Montpellier ise Nice’i ağırlayacak.
Mevlüt Erdinç attığı golle takımın galibiyetinde önemli bir rol oynadı.
19 yaş Altı Eyalet Karmaları Şampiyonası’nı Türkiye adına izleyen eski milli futbolcu Emre Aşık, ‘Almanya’nın ikinci Mesut’u denilen Barış Atik’in yeteneğini fark edemedi. Alman Futbol Federasyonu’nun organize ettiği 19 yaş Altı Eyalet Karmaları Şampiyonası’nda Baden Bölgesi Karması’nda oynayan Barış Atik, alt yapıdan sorumlu Alman Genç Milli Takımlar Teknik Direktörü Horst Hrubesch tarafından beğenilip, genç milli takım kampına davet edildi.
“AY-YILDIZLI FORMAYA CAN ATIYORDUM” Alman Futbol Federasyonu’nun Duisburg Spor Merkezi’nde yaptığı seçme amaçlı turnuvayı Türk Futbol Federasyonu adına da Emre Aşık izledi. Turnuvanın genelinde iyi bir oyun sergilediğini belirten genç futbolcu Barış, gönlünün ayyıldızlı formadan yana olduğunu fakat maçı izlemeye gelen yetki-
lilerin kendisini üç beş dakikada izlidiklerini belirterek “Hoffenheim ile Gençler Ligi’nde Almanya Bundesliga’da forma giyiyorum. Türk Milli Takımı’nda tabi ki oynamayı çok isterdim. Ay-yıldızlı formaya can atıyordum. Turnuvaların ilk maçta iyi değildim. Türk yetkililer beni üç beş dakika izleyip gitmişler. Bu kısa sürede futbolcu beğenilir mi? Bu nasıl futbolcu izleme anlamak çok güç. Turnuva sonunda ise Alman U19 Genç Milli Takımı’ndan davet aldım. Horst Hrubesch gelip bizzat kendime söyledi.” diye konuştu. Hocalarının ikinci bir Mesut Özil olacak dedikleri Barış Atik’in yetişmesinde pay sahibi olan danışmanı Süleyman Kiriş, “Türk milli takımlarımız bir hayli sorunlu bir dönem geçirmesine rağmen, yetenekli olan gençlerimizinde milli takım sorumluları tarafından görülememesi bir hayli düşündürücü.” dedi.
En büyük kupaya göz diken PSG’de prim miktarı her futbolcu için 5.8 milyon Euro olacak
Prime gel prime -
Paris Saint Germain’in Katarlı sahipleri, takımın Avrupa’da başarılı olması için kesenin ağzını açtı. Ligde sahasında son yaptığı Reims karşılaşmasını kazanmayı bilen Paris Saint Germain’de futbolcuları sezon sonu büyük bir prim bekliyor. İsveçli yayın organı Expressen Sport’un iddiasına göre; Eğer PSG Fransa 1. Ligi’ni (Ligue 1) şampiyon olarak tamamlarsa, 3 milyon Euro fazladan prim alacak. PSG’nin Katarlı sahiplerinin futbolculara yaptığı açıklamada, takımın lig şampiyonu olup, Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale ulaşması durumunda bu primi kazanmayı hak edecek. Takımın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olması halinde ise prim futbolcu başına 5.8 milyon Euro olacak.
Saç ekiminden sonra yeni moda bıyık ektirme -
Dünyada saç ekim operasyonları alanında büyük üne ulaşan Türkiye, şimdi de bıyık ekimiyle yeni bir sektörde daha adından söz ettiriyor. Türk dizileri ve Ortadoğu’da meşhur Türk sanatçıların da katkısıyla gür bıyık için Türkiye’ye gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle Ortadoğu ülkelerinden gelen Araplar ve Avrupalı hastalar saç ve bıyık ekim merkez-
lerine büyük ilgi gösteriyor. 30 yıldır saç ekimi ve estetik alanında yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Op.Dr. Selahattin Tulunay, son dönemlerde bıyık ekim operasyonlarına ilginin saç ekimi kadar yoğun olduğu bilgisini veriyor. Bazı hastaların Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses gibi ünlü sanatçıların fotoğraflarıyla kendilerine geldiğini söyleyen Tulunay, “İran, Irak, Birleşik
Arap Emirlikleri, Mısır, Almanya, Fransa,ve İrlanda’dan saç, sakal ve bıyık ektirmek için gelenler oluyor. Türk dizi ve filmlerinin etkisiyle Ortadoğu’dan gelen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Saçları ve sakalları az olan Arap hastalarımız Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses tarzı bıyık uzatmak istiyor. Elinde bu sanatçıların resmiyle gelen hastalarımız çok oluyor.” ifadelerini kullandı.
Araplar ibrahim tatlises ve Kadir inanır’ın bıyığı için Türkiye’ye geliyor
Dünya’nın kardeşi bulundu Bilim adamları, Güneş Sistemi’nin hemen dışında büyüklük ve konum açısından tıpkı Dünya’ya benzeyen bir gezegen buldu. Güneş Sistemi’nden sadece 4 ışık yılı (340 trilyon kilometre) uzaklıktaki gezegen, Güneş’e en yakın yıldızlardan biri olan Alpha Centauri B’nin yörüngesinde bulunuyor. Gezegen, şimdiye kadar Güneş Sistemi dışında keşfedilen 842 gezegen arasında en yakın olanı.
Altın iPad Supreme Edition, göz kamaştırıyor ama!..
-
Hayatımızı kuşatan teknolojik cihazları değerli madenler ve kıymetli taşlarla süsleyip yeniden yorumlayan Stuart Hughes, bu kez de altın kaplama iPad ile karşımıza çıktı. iPad Supreme Edition adı verilen ve yalnızca 10 adet üretilecek olan iPad’in Apple logosunu toplamda tam 25.5 karat olan 53 kusursuz elmas oluşturuyor. iPad 1’in normalde alüminyum olan arka kasası ise 2.1 kilogram ağırlığında 22 ayar altından imal edilerek ‘lüks’ kavramının içini doldurmuş. WiFi, 3G özellikleride bulunan iPad serisi ‘Supreme Edition’ 64GB hafızasıyla geniş bir kullanıma olanak sağlıyor. Kullanıcısını her yönden cezbeden iPad’ın fiyatı: 188.000 Dolar.
15 yıl sonra yatağında iskeleti bulundu
-
Lille şehrinde ıssız bir köydeki evde 15 yıl önce ölen bir kişinin iskeleti bulundu. Hiç akrabası olmadığı tespit edilen kişinin yatağında hayata veda ettiği ve cesedinin o günden beri aynı yerde durduğu bildirildi. Polis yaptığı açıklamada henüz kimliğini tespit edemedikleri adamın yalnız yaşadığını ve hiç akrabası olmadığı için evine o günden beri kimsenin uğramadığını belirtti. Evin sahibi olduğu düşünülen kişinin iskeletinin yanında 1996 yılına ait açılmamış zarflar ve kutular bulundu.