Zaman France N° 238 - TR

Page 1

Pourquoi les 15 raisons l’islam a encore qui poussent les mauvaise presse jeunes vers le Pkk SOCIETE05

TURQUIE06

Turgut Özal a-t-il été empoisonné ? TURQUIE08

9 - 15 KASIM 2012 N° 238 Prix : 2 €

WWW.ZAMANFRANCE.FR FOtOĞraF: Fatih tursun

St-die Türkleri, 1993’te hizmete açtıkları dernek binasında her türlü sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılıyor.

Göç Türkler, göçmeye başladı

r

St-Die-Des-Vosges’e 1970’li yıllarda gelen 12 kişi olarak gelen Türkler, şimdilerde 2 bin 500 kişi oldu. Bir dernek çatısı altında toplanarak, bir aile ortamında yaşayan St-Die Türkleri, gurbette yeniden göç vermeye başladı. Göç edenlerin çoğunluğu iş bulmak için başka şehirlere giden yeni nesil gençlerden oluşuyor. RMEHMET dİNÇ, FOTO-HABER 08

Fransa’da genç nesil daha dindar Demografik Araştırmalar Merkezi Ulusal demografik Araştırma- rUlusal (İNED) tarafından yapılan araştırma, Fransa’da gençlerde muhafazakarlık oranının yüklar Merkezi (İNEd), Fransa’da Müslüman seldiğini ortaya koydu. Araştırmada, 18-25 yaş aralıyaşayanların dinsel tercihini konu ğındaki Müslüman gençlerin yüzde 30’unun 5 vakit namazını kıldığı belirtilirken, bu sınıflanalan araştırmasında Müslüman dırmadaki gençlerin yüzde 90’ı orucunu tuttuğunu ve helal gıda tükettiğini belirtiyor. 5 gençler arasında muhafazakarlık vakit namaz kıldığını söyleyenlerin sayısı, yaş üstü Müslümanlarda ise yüzde oranının yükseldiğini açıkladı. 4020’lere kadar geriliyor. Araştırmada ortaya çıkan bir diğer sonuca göre Fransız Araştırma sonuçlarına göre, 18-25 vatandaşı Müslümanların sayısının 2 aştığı ve dini vecibelerini yerine yaş arası Müslüman gençlerde na- milyonu getirenlerin oranının 800 bini bulduğu bemaz kılanların oranı, 40 yaş üstü lirtildi. RFERHAN KÖSEOĞLU, GÜNdEM 06 Müslümanlara göre daha fazla. GENÇLERİN YÜZDE 63’Ü ATEİST r06

Fransa’da 24 saat Türkçe yayın yapmak için gün sayan Paris İmparator FM, Ocak 2013’de karasal yayına başlayacak.

Fransa’nın ilk Türk radyosu karasal yayın için gün sayıyor

OKAN ALAN (12)

kaza mağduru alan ailesi, Türk yargısına tepkili! avrupa’da yaşayan birçok türk vatandaşı, büyük bir özlemle beklediği izin döneminde türkiye’ye gidiyor. Yetkililer ise, özellikle araçlarıyla memlekete gidenleri ‘trafik kazaları’ konusunda uyarıyor. her yıl tekrarlanan uyarılara rağmen, ölümcül kazalar yaşanmaya devam ediyor. izin dönüşü edirne otoban gişelerinde kaza yapan alan ailesi, kazada oğulları Okan alan’ı (12) kaybetti. acılı baba ayhan alan, haksızlığa uğradıklarını belirterek araçlarına arkadan çarpan sürücünün serbest bırakılmasına tepkili. alan ailesinin hukuk mücadelesi, türkiye’de kaza mağduru olan birçok ailenin dramını anlatıyor. 1VEdAT BULUT, GÜNdEM 07

r

Fransa’nın karasal yayın yapacak olan ilk Türk radyosu Paris İmparator FM (PİMG) Radyo, yayın hayatına başlamaya hazırlanıyor. Fransa Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (CSA), ulusal kategoride dijital radyo yayını talebini kabul ettiği ilk Türk radyosu olan PİMG Radyo, 24 saat Türkçe yayın yapacak. RVEdAT BULUT, GÜNdEM 04

Puttelange aux lacs Türk-Fransız Dostluk Derneği zor durumda

r

Kurulduğu günden beri pek çok sorunla karşılaşan Puttelange Türk-Fransız Dostluk Derneği, maddi yetersizlik nedeniyle dernek binası inşaatını tamamlayamıyor. RGÜNdEM GÜNdEM11 11

Fransız vekil Türk düğün konvoylarına tepkili

Müslümanlar mazlum değil aktör ama…

rGÜNdEM 04

rNEVZAT CEYLAN 03

Mutluluğun sırrı ‘bir sen bir ben bir de bebek’ değilmiş! rAİLEM 23



03 GÜNDEM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Müslümanlar mazlum değil aktör ama… Sürekli artış gösteren işsizliğin önüne geçmek isteyen hükümet, yeni tedbirlere başvuruyor.

Hükümet, vergi indirim planıyla en az 300 bin yeni istihdam hedefliyor

Başbakan Jean-Marc Ayrault, yeniden düzenlenen vergi indirim planıyla en az 300 bin istihdam yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Hükümetin rekabet gücünün arttırılması ve istihdam yaratılması amacıyla aldığı yeni önlemlerle ilgili ‘’TF1’’ kanalının sorularını yanıtlayan Ayrault, yeni pakete göre, işletmelerin devlete ödediği vergilerde üç yıl içinde 20 milyar Euro indirime gidileceğini hatırlattı ve ‘’2017 yılına kadar 300 ile 400 bin

BATI İSLAM VE MÜSLÜMANLARdAN KORKUYOR En son yayımlanan kamuoyu araştırmasına göre Fransa’da Müslüman korkusu bir kaç yıl öncesine göre artmış durumda. Bu ankete göre Fransızların yüzde 40’dan fazlası İslamı tehdit olarak görüyor, cami yapımına karşı çıkıyor ve Müslüman kökenli belediye başkanı istemiyor. Bu tablo son derece üzücü ve korkutucu. Tüm dünyada medya elbirliği ile İslam’ı ve Müslümanları kötü ve tehlikeli göstermek için bütün imkanlarını yıllardan beri seferber etmiş durumda. İslamofobiyi ve yabancı düşmanlığını alabildiğine arttıran bu kampanyanın devam edeceği muhakkak. Üstelik ekonomik kriz bu korkuyu daha da arttırıyor. Bunu önlememiz zor. Ama en azından fert ve toplum bazında iyi bir Müslüman, faydalı bir vatandaş gerçeğini ve imajını tesis edebiliriz. Bu bizim elimizde.

arasında yeni istihdam yaratmayı hedeflediklerini’’ söyledi. Hükümet, 20 milyar Euro tutarındaki vergi indirim miktarının, 10 milyar Euro’sunu alınacak ilave tasarruf tedbirleriyle, diğer kısmını ise KdV oranını yüzde 19,5’den yüzde 20’ye çıkartarak karşılanacağını bildirmişti. Fransa’daki son istatistikler ülkenin küresel pazar payının 1990 yılından bu yana yüzde 6,2’den yüzde 3,6’ya düştüğünü ortaya koyuyor.

Kilise, eşcinsel evliliğe karşı ayaklandı -

Fransa’da kilise, sosyalist hükümetin, eşcinsel evliliğin serbest bırakılması için hazırladığı yasa tasarısına karşı ayaklandı. Paris Başpiskoposu 23. Andre başkanlığında Lourdes bölgesinde toplanan ülkenin ileri gelen piskoposları, dört gün süreyle eşcinsel evliliğin meşru hale getirilmesi girişimine yönelik ortak tepki gösterdi. Paris Piskoposu, ülkedeki Hristiyan inançlı vatandaşların, bulundukları seçim bölgelerindeki milletvekillerine baskı yaparak, söz konusu yasaya karşı çıkmalarını istedi. Söz konusu yasanın ‘’aile ve toplum değerlerine aykırı olduğunu’’ savunan Paris Piskoposu, “Bütün vatandaşlarımızdan, vicdanlarının seslerini dinleyerek, durumunu ciddiyetini farkında olmalarını istiyorum’’ ifadesini kullandı.

EŞCİNSEL EVLİLİĞE dESTEK YÜZdE 58’E İNdİ Bu arada ülkede düzenlenen bir anket, seçmenlerin eşcinsel evliliğe verdiği desteğin son dönemde azaldığını ortaya koydu. BVA kamuoyu araştırma

Sosyalist hükümetin tasarısı, eşcinsel evliliğe yeşil ışık yakarken, eşcinsellerin evlat edinme hakkına izin vermiyor.

merkezinin anketine göre, eşcinsel evliliği destekleyen Fransızların oranı yüzde 58’e indi. Aynı araştırma kuruluşunun geçen yıl yaptığı anket, eşcinsel evliliği destekleyenlerin oranının yüzde 63 civarında olduğu ortaya koymuştu. Cumhurbaşkanı François Hollan-

de, seçimler öncesi eşcinsellerin evliliğine izin veren yasayı meclise getirme sözü vermişti. Fransa’daki mevcut yasal düzenlemeler, uzun süre birlikte yaşadığını kanıtlayan eşcinsellerin, normal evli çiftlerle aynı medeni hakka sahip olmalarına olanak sağlıyor.

Değerli sosyolog Prof. Nilüfer Göle “Müslümanlar artık mazlum değil aktör”, diyor. Doğrudur. Gerçekten Türkiye başta olmak üzere Müslüman ülkelerde büyük değişim, gelişim ve heyecanlı bir dinamizm var. Müslümanlar artık kendilerine güveniyorlar. Batı’dan korkmadıkları gibi dünya barış ve huzuruna sunacakları değerleri olduğuna, tarihi devir daimler içinde yükselme sırasının kendilerine geldiğine inanıyorlar. Ama her şey Müslümanların lehine değil. Özellikle Batı’da yaşayan Müslümanlar artan İslamofobi ve yabancı düşmanlığından dolayı çok sıkıntılı bir dönemden geçiyorlar. Bu zor günleri en az zararla ve sükunetle geçirmek için asıl rol Avrupa’da yaşayan Müslümanlara düşüyor.

GÜNÜMÜZdE TEMSİL TEBLİĞİN ÖNÜNE GEÇMİŞTİR İran, Afganistan gibi ülkelerde sergilenen aşırılıklar, İslam adına işlenen cinayetler insanları korkutmuş, Müslümanların tehlikeli görülmesine sebep olmuştur. Nefret doğuran bu görüntülerin İslam’dan değil insanların yanlış uygulamalarından doğduğunu anlatmak bize düşmektedir. Adı geçen ankette Müslüman belediye başkanı istemeyenlerin oranı yüzde 45 (2001’de yüzde 35). Ama ben öyle inanıyorum ki bizde gerçek bir Müslüman’da bulunması gereken sıfatlar olsa bu tablo ters yüz olur. Mesela güvenilir, emin ve işinin ehli Müslüman bir adayın, bu kaliteleri taşımayan, güven vermeyen bir aday karşısında kazanacağına inanıyorum. Zira seçmen en azından kendi menfaati açısından güvendiği, başarısından emin olduğu adayı seçecektir. Fransızlar sağ duyulu, rasyonel, kadirşinas insanlardır, dürüst, emin ve iyi idarecileri Müslüman da olsa seçer. Seçmez demek yerine biz bu kaliteyi tutturmaya çalışalım. İddiamı ispat sadedinde eski Refah Partisi’nin pek çok belediye başkanlığı gibi, Türkiye’nin en kozmopolit, Refah Partisi ideolojisine en uzak Beyoğlu belediye başkanlığını kazanmasını hatırlatmak isterim. Üstelik şu an Fransa, Türkiye’de son yirmi yılda yaşanan yasaklı dönemi taklide başladı. Oysa AK Parti iktidarına karşı seküler çevrelerin duyduğu korkular azalmış ve toplumsal gerilimin ateşi düşmüş ve bir takım sıkıntılara ve farklılıklara rağmen toplum sükunetle yaşamaktadır. Bu itibarla bize Fransa’da büyük görev düşmektedir. Ama bunun için iyi bir eğitim ve toplumun her yerinde çok olumlu bir temsil ve imajla bulunmak gerekir. Sorun iyi bir eğitim olmadan bu rolü nasıl oynayacağımızdır. Şurası bir gerçek ki bizler tarihi bir süreçten geçiyoruz. Gelecek nesiller bize yaptıklarımıza göre değer biçecektir. Ne mutlu güzel bir iz bırakanlara. n.ceylan@zamanfrance.fr


04 GÜNDEM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Fransa’nın ilk Türk radyosu karasal yayın için gün sayıyor Fransa’nın karasal yayın yapacak olan ilk radyosu Paris İmparator FM (PİMG) Radyo, yayın hayatına başlamak için gün sayıyor. Fransa Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (CSA), ulusal kategoride dijital radyo yayını talebini kabul ettiği ilk Türk radyosu olan PİMG Radyo, 24 saat Türkçe yayın yapacak.

Vedat Bulut Paris Paris İmparator FM’in (PİMG Radyo) dijital karasal yayın için yaptığı başvuru kabul edildi. Fransa Radyo Televizyon Üst Kurulu (CSA), 2 Ekim 2012 tarihli kararında Paris İmparator FM’in ulusal kategoride dijital radyo yayını talebini kabul ettiğini açıkladı. Bu karar ile Paris ve civarında yayın hakkı kazanan 68 radyo kanalı arasında PİMG Radyo da yer almış oldu. Zaman France’a konuşan PİMG Radyo Yöneticisi Kadim Özdemir, “Paris’te 24 saat kesintisiz karasal yayın yapan ilk Türk radyosu olmanın gururunu yaşıyoruz.” dedi. 2013 Ocak ayında karasal yayına başlayacaklarını dile getiren Özdemir, “Bütün hazırlıklarımızı tamamladık. Yayın akışımızın ayrıntıları belirlendiğinde bütün Fransa’da yayın yapmak için gerekli çalışmaları başlatacağız.” ifadelerini kullandı. PİMG Radyo, karasal yayın hakkı için ilk kez 2007 yılında başvurdu. O tarihte hazırlık aşamasının 6 aydan fazla sürdüğünü belirten Özdemir, başvuru taleplerinin iki yıl sonra “Yeterli sivil toplum desteği olmaması” gerekçesi ile reddedildiğini bildirdi. Yayın hakkı için tekrar başvuru dosyası hazırladıklarını açıklayan Özdemir, derneklerin ve Fransız siyasilerin destek mektuplarıyla ikinci başvuruda gerekli onayı aldıklarını sözlerine ekledi.

-

İSLAMİ VE KÜLTÜREL YAYINLARA YER VERİLECEK Radyonun yayın içeriği hakkında bilgi veren Özdemir, Fransa’da yaşayan Türk gençlerini unutmayacaklarının altını çizdi. İki kültürlü yaşamı konu alan ve Türk toplumuna dair haberlerin yanı sıra gençler için programlar yapacaklarını dile getiren Özdemir, “İslami ve kültürel yayınlara yer vereceğiz.

Fransa’da 24 saat Türkçe yayın yapmak için gün sayan Paris İmparator FM, Ocak 2013’de karasal yayına başlayacak.

Önemli gün ve gecelerde dini yayın yapmayı düşünüyoruz. Hoşgörü ve barış dini olan İslam’ı Fransız toplumuna en doğru şekilde aktarmak istiyoruz.” dedi. 2013 Ocak ayında karasal yayına geçecek PİMG Radyo’nun yayın akışı, yüzde 45 Türkçe yüzde 45 Fransızca ve yüzde 10 diğer dillerde olacak.

“RADYONUN İLHAM KAYNAĞI BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN” 2007 yılında Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu ziyaretinde Fransa’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluşmuştu. Fransalı Türklere çeşitli telkinlerde bulunan Erdoğan, Fransa’da yaşayan Türklerden daha aktif olmalarını Fransız vatandaşlığına geçmelerini ve lobi faaliyetlerine katılmalarını istemişti. “O gün ben de o salondaydım.” diyen Özdemir, “Başbakan’ın söyledikleri bende büyük

bir etki bıraktı. ‘Acaba ben ne yapabilirim?’ diye düşünmeye başladım. Aklıma Fransa’da Türkçe yayın yapan bir radyonun olmadığı geldi ve ben de Türkçe radyo için kolları sıvadım. Radyomuzun ilham kaynağı Başbakan Tayyip Erdoğan’dır.” İfadelerini kullandı.

13 RADYO KANALINA İZİN VERİLDİ PİMG Radyo’nun başvurusunu değerlendiren Fransa Radyo Televizyon Üst Kurulu (CSA) 2 Ekim 2012 tarihinde ulusal kategoride dijital radyo yayını talebini kabul ettiğini resmi olarak açıkladı. CSA, 68 radyo kanalından 55’inin daha önceden FM üzerinden yayın yaptığını ve sadece 13 yeni radyo kanalına izin verildiğini belirtti. Karar ile Fransa’da yaşayan Türklerin, Arapların, Çinlilerin, Rusların ve Hindistanlıların karasal yayın yapan birer radyosu daha olacak.

PİMG Radyo Yöneticisi Kadim Özdemir

Fransız milletvekili Türk düğün konvoylarına tepki gösterdi Meunier, Türk ve Afrika kökenlilerin düğün konvoylarından rahatsız olduğunu açıkladı.

FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Ana muhalefet partisi UMP milletvekili Philippe Meunier, düğün konvoylarının yasaklanması için meclise önerge vereceğini söyledi. Meunier, “Burası Fransa, eğer düğünlerde bize ait olmayan kendi geleneğini yaşatmak isteyenler varsa ülkelerine dönsünler.” dedi. Düğün kutlamalarında yolun bloke edilerek trafiğin engellendiğine dikkat çe-

-

ken Fransız milletvekili, bunun tehlikeli sonuçlara yol açtığının da altını çizdi. Vatandaşların bu konudaki şikayetlerine de atıfta bulunan Meunier, bu durumun genellikle Türk ve Afrika kökeli göçmenlerin düğünlerinde görüldüğünü ifade etti. Mayıs ayında Nice’in UMP’li Belediye Başkanı Christian Estrosi de düğün konvoylarında gürültü yapılması ve yabancı bayrakların taşınmasını yasaklamıştı.


Appelez la

Turquie

5

Appels et SMS gratuits et illimités

(2)

de

à Aucun coût de connexion

www.lycamobile.fr

depuis votre mobile

cts /min

(1)

vers les fixes

de crédit offert

(3)

pour l’achat d’une recharge de 50€ en ligne Recharge

Crédit offert(3) pour tout rechargement en ligne

10€ 20€ 30€ 50€

2€ 10€ 12€ 25€

Appels nationaux(4)

sur les lignes fixes

Appels nationaux(4) sur les mobiles

SMS national

SMS international

9 15 10 15 cts /min

cts /min

cts

cts

01 77 72 23 22

Recharges disponibles dans les points de vente suivants (1) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012 pour tout appel depuis la France Métropolitaine vers la destination correspondante, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels internationaux facturés à la minute. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (2) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012 pour tout appel et SMS de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine, sans aucun coût de connexion. Pour bénéficier de l’offre « Appels et SMS gratuits et illimités de Lycamobile à Lycamobile », il suffit de recharger votre carte SIM Lycamobile tous les 7 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou tous les 15 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou tous les 30 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€. Si vous ne rechargez pas votre carte SIM dans ces délais alors l’offre promotionnelle n’est plus applicable. Aussi, pour chaque appel de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine hors promotion, c’est-à-dire à partir du 8ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou à partir du 16ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou à partir du 31ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€, seules les 15 premières minutes sont offertes, avec un coût de connexion de 0,15€. Au-delà, le tarif national en vigueur s’applique. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (3) Offre valable jusqu’au 30/11/2012 pour tout rechargement en ligne sur www.lycamobile.fr. Les recharges achetées d’une valeur nominale de 10€, 20€, 30€ et 50€ donnent respectivement droit à 2€, 10€, 12€ et 25€ de crédit de communication supplémentaire offert. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (4) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. Visitez www.lycamobile.fr pour connaître nos offres et le détail des tarifs vers l’international. Lycamobile SARL au capital social de 7.500€ – 47, boulevard de Courcelles 75008 Paris – RCS Paris 528 332 505

LM_FR_30cmx38cm.indd 2

Appelez le monde pour moins cher

02/11/2012 11:15

1


06 GÜNDEM Fransa’da yeni nesil dindar yetişiyor

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Ulusal Demografik Araştırmalar Merkezi (İNED) tarafından gerçekleştirilen araştırma Fransa’da Müslüman gençlerde muhafazakarlık oranının yükseldiğini, Fransızlarda ise Ateist sayısının hızla arttığını ortaya koydu. Konuyla ilgili Zaman France’a açıklama yapan Metz Üniversitesi Teoloji Fakültesi Bölüm Başkanı Doçent Doktor Fabien Faul, Fransa’da yükselen dinsizlik oranının gelecek dönemde Fransa için problem teşkil edebileceğini dile getirdi. İNED’in araştırmasına göre İslam, Fransa’daki en büyük ikinci din. İslam’a inanan ve Fransız vatandaşı olanların sayısı 2,1 milyonu buluyor. Müslüman nüfusun genel nüfusa oranı ise yüzde 3,2 olarak belirlendi. Aynı araştırmada, Müslümanlar içinde düzenli olarak dini vecibelerini yerine getirenlerin 800 bini bulduğu ve özellikle yeni nesil içinde artan muhafazakarlık oranlarına da dikkat çekildi. Fransa’da 18-25 yaş arası Müslüman gençlerin yüzde 30’unun 5 vakit namazını kıldığı belirtilirken, bu oran 40 yaşın üze-

-

Ulusal demografik Araştırmalar Merkezi’nin (İNEd) araştırması Fransa’da gençler arasında muhafazakarlık oranının giderek arttığını ortaya koydu. Aynı araştırmanın sonuçlarına göre Ateistlerin sayısı da arttı. Metz Üniversitesi Teoloji Fakültesi bölüm başkanı Doçent Doktor Fabien Faul, Ateizm oranındaki artışın Fransa için problem teşkil edebileceğini söyledi.

rindekilerde yüzde 20’lere geriliyor. Yine genç Müslümanların yüzde 90’ı da orucunu tuttuğunu ve helal gıda tükettiğini ifade etti. Araştırmada Fransa’da doğan yeni nesil Müslümanlarda dini nikah ve din eğitiminin de önemli yer tuttuğu belirtildi.

KİLİSEYE GİdENLERİN ORANI YÜZdE 5 Fransa’daki Katoliklerin oranınındaki hızlı düşüş olduğu da araştırmada ortaya çıkan bir başka sonuç. Buna göre Fransa’daki Katoliklerin oranı 1966’da yüzde 80 iken, son yapılan araştırma da bu oran yüzde 51’e geriledi. Ayrıca Katolikler içerisinde sadece yüzde 5’lik bir kısım kiliseye düzenli gittiğini söylüyor. Katolik ve Müslümanların karşılaştırıldığı araştırmada düzenli dini vecibelerini yerine getirdiğini söyleyen Katoliklerin yüzde 65’inin, 50 yaşından büyük olduğu açıklandı. Müslümanlarda ise “Dini vecibelerimi yerine getiriyorum.” diyenlerin yüzde 75’i, 50 yaşından küçük. Fransa’da Protestanların oranının da yüzde 2,1 olduğu belirtilirken, Yahudi sayısında da 50 yıl içerisinde fazla bir değişiklik olmadığına vurgu yapıldı.

HRİSTİYANLIK SEKÜLERLEŞTİ Fransa’da Ateist sayısındaki artışı Zaman France’a değerlendiren Metz Üniversitesi Teoloji Fakültesi Bölüm Başkanı Doçent Doktor Fabien Faul, bunun nedenini Hıristiyanlığın sekülerleşmesinde aramak gerektiğini söyledi. Yeni dünyanın bir yaratıcın olmadığı iddialarıyla şekillendiğini belirten Faul, Fransa’da kilisenin tutumunun bu algıda etkili olduğunu dile getirdi. Metz Üniversitesi Teoloji Fakültesi Bölüm Başkanı, batılılaşmanın dini değerleri dışladığını vurgulayarak, bunun önüne geçmek için her kuruma sorumluluk düştüğünü söyledi. Faul ayrıca, bütün Hristiyanların dini tanıyabilecekleri bir ortamı yakalamaları gerektiğinin de altını çizdi. ŞİddETİN dİNLE ALAKASI OLMAZ Son dönemde medyada, dünya genelinde yaşanan şiddet olaylarına dini sebep olarak göstermesinin de insanlar üzerinde olmusuz etkisi olduğunu belirten Din Bilimci, şiddetin dinle hiçbir alakası olamayacağının önemine vurgu yaptı.

Araştırmalara göre Müslüman gençler, dini vecibelerin yerine getirilmesinde hassasiyet gösterirken, Fransa’da Atezim oranı hızla yükseliyor.

GENÇLERİN YÜZdE 63’Ü ATEİST İNED’in yaptığı araştırma, Fransızlar arasında Ateist oranının da giderek yükseldiğini ortaya koydu. Fransa’nın ülkelerdeki Ateist oranları baz alındığında 8. sırada olduğu belirtilirken ‘hiçbir dine inanmadığını’ söyleyenlerin oranının yüzde 35’e yükseldiği bildirildi. 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 63’ü ise kendini ‘Ateist’ olarak tanımladı.

Doçent Doktor Fabien Faul, bunun birçok nedeni olduğuna vurgu yaparak, Fransa’da yükselen dinsizlik oranlarının gelecek dönemde Fransa için problem teşkil edeceğini dile getirdi. Fabien Faul, dini değerlerin yıpratılması böyle devam ederse gelecek dönemde bu durumla daha sık karşılaşılacağını belirterek, “Elbette Ateizm Fransa’nın geleceği için problem ya-

ratır. Hayatını bir yaratıcının üzerine kurmayanlar hem problem yaşar hem problem yaşatır.” diye konuştu. Fabien Faul, Ateizmin iki kısma ayrıldığını da hatırlatarak, teorik ve pratik Ateizm’in birbirinden farklı olduğunu söyledi. Fransa’daki gençlerin çoğunluğunun Ateizmi pratik olarak yaşadığını belirterek “Gençler hayatlarına dini değerleri katmıyorlar.” diye konuştu.

doçent doktor Fabien Faul


07 GÜNDEM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

İzin yolundaki kaza, hayatlarını kararttı

İzin dönüşü Edirne otoban gişelerinde kaza yapan Fransalı Türk aile, hukuk mücadelesini sürdürüyor. Kazada evladını kaybeden Ayhan Alan, aracına arkadan çarpan sürücünün mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Haksızlığa uğradıklarını iddia eden Alan Ailesi, seslerini yetkililere duyurmaya çalışıyor. VEDAT BULUT paris Paris’te yaşayan Alan Ailesi, yıllık izinlerini Türkiye’de geçirmek için Haziran ayında Türkiye’ye gitti. İzin dönüşü Edirne otoban gişelerinde geçirdikleri trafik kazasında oğulları Okan Alan’ı (12) kaybeden aile, kazaya sebep olan sürücünün tutuksuz yargılanmasına tepkili. Altıncı vitesle arkandan çarpan sürücünün tutuksuz yargılanmasına isyan eden baba Ayhan Alan, “Bunun adı kaza değil, bunun adı cinayet!” dedi. Gişelerde geçiş kartını okuturken arkadan bir aracın kendilerine çarptığını ifade eden Alan, “Çarpmanın etkisiyle 15 metre sürüklendik. Ne olduğnu bile anlayamadım. Gözümü günler sonra hastahanede açtım. Bir taraftan ailemin diğer fertlerinin kurtulmasına sevinirken diğer taraftan 12 yaşındaki oğlumu kaybetmemin acısını yaşıyorum.” dedi. Büyük hayati tehlike atlattığını ve halen tamamen iyileşemediğini dile getiren Alan, “Ben yetkililerden sadece adalet istiyorum. Benim evladım öldü. Aracımıza arkadan çarpan araç sürücüsü, şu an tutuksuz yargılanı-

“Fransa mahkemeleri asla serbest bırakmaz”

-

yor. Ben bu durumu çocuklarıma nasıl açıklarım?” dedi. Alan ailesine arkadan çarpan aracın aşırı hızlı olduğu tespit edildi. Kazanın ardından yapılan incelemede Erkan Dadlı’nın kullandığı otomobilin vitesinin altıncı viteste kaldığı belirlendi. Gişe güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri inceleyen yetkililer, aracın hız sa-

bitleyicisinin 120 kilometreye ayarlı olduğunu bildirdi. Ehliyetini bir yıl önce alan Dadlı’nın bir ay içerisinde 2 kez aşırı hız nedeniyle trafik cezası aldığı da öğrenildi. Jandarmadaki ifadesinde otomobilinin freninin tutmadığını iddia eden Dadlı, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Alan ailesi ise bu karara tepki gösterdi.

İspanyol kadın, bir süre önce ölen kocasının da kendisini teşvik ettiğini söyledi.

84 yaşında avukat oldu -

11 yaşındayken sınırdan yürüyerek Fransa’ya sığınan 84 yaşındaki İspanyol kadın göçmen, hukuk fakültesini bitirip avukat olma hakkı elde etti. İspanya’daki iç savaştan kaçarak Fransa’nın güneyindeki Toulouse kentine yerleşen 84 yaşındaki kadın göçmen, hukuk fakültesini bitirip, stajları da tamamladıktan sonra avukat olma hakkı elde etti. Toulouse istinaf Mahkemesi’nde yemin ederek resmen avukatlık yapma hakkı kazanan Louise del Busto Gomez isimli İspanyol göçmenin azmi ve hırsı,

geniş yankı uyandırdı. İlerleyen yaşında emekliliğin tadını çıkarmak yerine zor bir eğitimi olan hukuk fakültesini bitiren İspanyol göçmen, ‘‘Benim en büyük hayalim avukat olmak ve girdiğim davaları kazanmaktı. Yine ceza davaları benim en büyük ilgi alanım’’ dedi. İspanya’da diktatör Franko rejimi sırasında, 11 yaşındayken sınırdan yürüyerek Fransa’ya sığınan İspanyol kadın, bir süre önce ölen kocasının da kendisini sürekli avukat olma yolunda cesaretlendirip teşvik ettiğini söyledi.

Ortaya çıkan tabloyu hukuki açıdan değerlendiren Avukat Filiz Tınas, aynı şartlarda bir trafik kazasının Fransa’da gerçekleşmesi halinde tutuksuz yargılanmanın olağan üstü bir durum olacağını belirtti. Fransalı Türk ailenin mağdur edildiğini ifade eden Tınas, “Üstelik ortada ölümlü bir kaza var. Yüksek hız ve bir ay içerisinde alınmış iki aşırı hız cezası var. Kazanın olduğu yeri, otoban gişelerinde duran bir araca arkadan çarpıldığını da hatırlarsak, kazayı yapan kişi Fransa’da yargılansa 7 yıl hapis cezası alabilir. Böylesi bir kazanın olmasına sebep olan kişiyi, Fransa mahkemeleri olağan şartlarda serbest bırakmaz.” şeklinde konuştu. Kazada Alan ailesinin yanısıra kazaya sebep olan diğer aracın şöförü Erkan Dadlı (22), Ümmü Dadlı (48), Sümeyye Dadlı (19), Avni Dadlı (62) yaralandı. Mustafa Dadlı (48) ile Kısmet Alan ve oğlu Mustafa Alan kazayı hafif yaralı olarak atlattı. Yaralılar ambulanslarla Selimiye Devlet Hastanesi ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Okan Alan, Tıp Fakültesi Acil Servisi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

İzin dönüşü yolculukları faciaya dönüşen Alan Ailesi, 12 yaşındaki oğullarını kazada kaybetti.


08 FOTO-HABER

Göç Türkler, göçmeye başladı 1970 yılında başlayan St-Die Türklerinin hikayesi, hala devam ediyor. Şehirdeki Türk nüfusa 50 yılda artarak bugün 2 bin 500 oldu. Bölge Türklerinin en büyük sorunu ise genç neslin iş bulmak için başka şehirlere göç etmeye başlaması. Haber Mehmet dinç Fotoğraf Fatih Tursun

-

St-Die-Des-Vosges, Strasbourg’a 100 kilometre uzaklıkta bulunan 23 bin nüfuslu küçük bir şehir. İlk defa 1970’li yıllarda buraya gelen Türklerin hikayesi de, gurbete gelen diğer Türkler gibiydi aslında. Bir traktör parası kazanıp döneceklerdi. 12 kişiydiler: Bursalı Mehmet Altıntaş, Sivaslı Bekir Yıldızeli Konyalı Mehmet Taş, Afyonlu Halit Oral, Ankaralı Şemsettin Sözcü, Afyonlu Hüseyin Ata, Maraşlı Ahmet Coşkun, Sivaslı Ahmet Çakmak, Yozgatlı İsmail Açıköz, Karslı Himmet Biricik, Karslı Yahya Duran ve Sivaslı merhum Durmuş Kanmış... Daha çok tekstil, kereste veya plastik fabrikasında çalışıyorlardı. Saint-Die Türklerinin, geri dönüş umutları Türkiye’de kalanların da gelmesiyle tükenmeye başladı. Saint-Die’deki Türk nüfusu Konya, Yozgat, Bayburt, Maraş, Sivas, Kars, Afyon ve daha birçok ilden gelenlerle birlikte 12 kişiyken, şimdi 2 bin 500 kişi oldu. İlk gelenlerin en büyük problemi dil sorunuydu. Dertlerini, isteklerini, kültürlerini anlatamıyorlardı. 1976’ya kadar cuma ve bayram namazlarını dahi kılamamışlardı. 1976’da ibadetlerini kiliselerde veya kahvehanelerde yapıyorlardı. Et ve yiyecek bulmakta çok zorlanıyorlardı. Giderek artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için ilk cemiyet derme çatma, ahşap

bir binada 1977’de kuruldu. Şu anki cemiyet, 1993’te hizmete açıldı. 40 kişiyle açılan cemiyet, şu anda 270 üyesiyle, kadın kollarıyla, eğitim kollarıyla çevredeki vatandaşlara en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyor. St-Die-Des-Vosges, şimdilerde göç vermeye başladı. Çünkü St-Die-Des-Vosges’de iş olanakları düşük, bu sebeple gençler de vakit kaybetmeden bir an önce iş bulup para kazanma kaygısıyla eğitimlerine devam etmiyor. Şehirde üniversite olmadığı için eğitim hayatına devam etmek isteyen öğrenciler, üniversite okumak için Strasbourg, Nancy veya Luxembourg’a gidiyor. Yeni nesil üniversiteyi bitirdikten sonra da St-Die-Des-Vosges’de iş bulma imkânı olmadığı için genellikle gittikleri yerlerde kalıyorlar. Bunun yanı sıra ağırlaşan ekonomik şartlarla, üçüncü nesilden birçok vatandaş da Türkiye’ye döndü. Çok eski bir şehir olmasına rağmen Hitlerin ordusunun yerle bir ettiği St-Die-Des-Vosges 1920’lerden sonra tekrar inşa edilmiş. Fransa’nın en yeşil alanlarına sahip St-Die-Des-Vosges hem yaz hem de kış turizmine imkân veren bir doğaya sahip. Kış aylarında Gerardmer, La Bresse gibi kayak merkezleri yazın ise dağ yürüyüşleri, bisiklet turları, gölleri, dağ evleriyle hem Fransız hem de yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekiyor.

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE


09 GÜNDEM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Sarkozy, mahkemede ifade verecek -

İslamofobik saldırılara karşı kampanya başlatıldı Fransa İslamofobik Saldırılarla Mücadele Derneği (CCİF), ülkede son dönemde tırmanışa geçen saldırılara karşı kampanya başlattı. FERHAN KÖSEOĞLU PARİS “İslamofobi bir fikir değil, suçtur” sloganıyla başlatılan kampanya, Fransa’da ilk olma özelliği taşıyor. Dernekten yapılan açıklamada Fransa genelinde bilgilendirme afişleri asılacağı, radyo-televizyon reklamları yayınlanacağı ve konuyla ilgili konferanslar düzenleneceği belirtildi. Kasım ayı boyunca sergilenecek afişlerde “Biz de halkız” yazıları ise dikkat çekti. Zaman France’a konuşan CCİF Başkanı Samy Debah, amaçlarının ırkçı yaklaşımlar ve fiziki saldırılara karşı halkı bilinçlendirmek olduğunu söyledi. “Sırf Müslüman olduğu için ayrımcılığa uğramış, aşağılanmış kişilerin neler yaşadığını ve olayın tehlikeli boyutunu göstermek istiyoruz.” diye konuşan Debah, politikacıları da bu konuda daha duyarlı olmaya davet etti. Samy Debah, sadece aşır ırkçı parti lideri Marine Le Pen’in değil Ana Muhalefet Partisi lideri Jean François Cope ve İçişleri

İslamofobik saldırılar, Fransa genelinde son 2 yılda yüzde 58 arttı.

-

Bakanı Manuel Valls’ın açıklamalarının da sorunu tırmandırdığının altını çizdi. Dini inancı sebebiyle ayrımcılığa uğramış yüzlerce insan olduğunu belirten Debah, devletin bu saldırıları önleme gücü ve sorumluluğuna sahip olduğunu dile getirdi.

SALDIRILAR YANLIŞ BİLGİDEN KAYNAKLANIYOR Derneğin sözcüsü Marwan Muhammed de Fransızların birçoğunun Müslümanlarla alakalı yanlış düşüncelere sahip olduğunu belirterek, amaçlarının bu yanlış düşünceyi değiştirmek olduğunu söyledi. Her kesimin bu konuda üzerine düşen

görevi yapması gerektiğini belirten Muhammed, politikacıların da konuşmalarıyla bu yanlış düşünceye destek vermemesi gerektiğinin altını çizdi. Muhammed, Fransa’daki İslamofobik saldırıların çoğunluğunun ideolojik olmaktan ziyade yanlış bilgiden kaynaklandığı vurgusunda bulundu. Kampanya bütçesinin 70 bin Euro olduğunu belirten sözcü, gönüllülerin yardımıyla bu çalışmayı yürüteceklerini kaydetti. Fransa’da 2011 yılında bir önceki yıla göre İslamofobik saldırılarda yüzde 58 artış olurken, saldırıya uğrayanların yüzde 85’ini ise kadınlar oluşturuyor.

Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 2007 yılındaki seçim kampanyasında, kozmetik devi L’Oreal’in patronu Liliane Bettencourt’dan yasa dışı maddi kaynak aldığı yolundaki suçlamalarla ilgili olarak bu hafta içinde mahkemeye ifade verecek. Europe 1 radyo kanalı, adli kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Sarkozy’nin söz konusu iddialara ilişkin bu hafta içinde Bordeaux mahkemesinde ifade vereceğini duyurdu. Sarkozy’nin ifade vermek için çağrıldığını belirten Europe 1, eski cumhurbaşkanının işleriyle ilgili mazeret göstermesi üzerine ifadenin hafta içinde alınacağını bildirdi. 2007 yılındaki seçim kampanyasının yasa dışı yollardan gelen mali kaynakla karşılandığı yolundaki iddiaları araştıran savcının talimatı doğrultusunda, Sarkozy’nin evi ve bürosu aranmıştı. Sarkozy, daha önce yaptığı açıklamalarda, yasalarla belirlenen miktarın dışında L’Oreal grubundan mali destek almadığını iddia etmişti.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı, seçim kampanyası finansmanıyla ilgili sorulara yanıt verecek.

Ekonomik kriz en fazla Afrikalı göçmenleri vurdu -

Fransa’da yaşayan Afrikalı göçmenlerin yüzde 60’ı herhangi bir mesleki diplomaya sahip değil.

Çalışma Bakanlığı’nın araştırması, ekonomik krizden en fazla Afrikalı göçmenlerin etkilendiğini ortaya koydu. Fransa’da ekonomik krizin daha çok Afrikalı göçmenleri etkilediği belirtildi. Çalışma Bakanlığı’nın araştırmasına göre, ülkedeki işsiz Afrikalı göçmenlerin oranı yüzde 23’e çıktı. Yine aynı araştırma, tüm göçmenler arasındaki işsizlik oranının yüzde 16’ya yükseldiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, Portekizli göçmenler arasındaki işsizlik oranı yüzde 5,6, İspanyol göçmen-

ler arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 7,4. Afrikalı göçmenlerin yüzde 60’ının diplomasız olması, bu kişilerin iş bulma konusunda sorun yaşamasında en önemli etkenlerden birisi olarak gösteriliyor. Araştırmaya göre, temizlik işçilerin üçte birini, özel güvenlik ve koruma sektöründe çalışanların yüzde 29’unu yine göçmenler oluşturuyor. Göçmenlerin yine en çok çalıştığı sektörler arasında inşaat, tekstil, restoranlar ve altyapı hizmetleri ilk sırada geliyor.



11 GÜNDEM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Puttelange aux lacs Türk-Fransız Dostluk Derneği zor durumda

Kurulduğu günden beri pek çok sorunla karşılaşan Puttelange Türk-Fransız Dostluk Derneği, maddi yetersizlikler yüzünden dernek binası inşaatını tamamlayamıyor.

-

Puttelange Türk-Fransız Dostluk Derneği, bölgede yaşayan Türklere hizmet vermek amacıyla 1998 yılında kuruldu. Dernek binasını bulmada birçok sorunla karşılaşan dernek yöneticileri ve bölgede yaşayan Türk vatandaşları kendi olanaklarıyla binanın inşaatına başladı. İnşaata tepki gösteren Fransız vatandaşların mahkemeye başvurmasıyla dernek binası yapımı durduruldu. Altı sene boyunca süren dava 2011 yılında karara bağlandı ve dernek binasının inşasına devam edildi.

ÇAKIR, YETKİLİLERİN İLGİSİZLİĞİNDEN ŞİKAYETÇİ Dernek binasının yapımına devam eden dernek yöneticileri ve vatandaşlar inşaatın yüzde yetmişini tamamladı. Ekonomik kriz sebebiyle dernek binasını

tamamlayamadıklarını söyleyen Puttelange Türk-Fransız Dostluk Derneği Başkan Yardımcısı Kadir Çakır, “Zaten 6 yıl boş yere bekletildik. Bundan dolayı etrafımızdaki diğer Türk derneklerinden ve tüm vatandaşlarımızdan yardım talep ediyoruz. Hatta etrafımızdaki diğer derneklerden borç bile istedik. Bu amaçla 7 dernek başkanını çağırdık derdimizi anlattık şu ana kadar sadece bir dernekten olumlu cevap aldık, diğerlerinden de olumlu bir haber bekliyoruz. Başvurduğumuz ilgili makamlar, tam bir ilgisizlik örneği sergiledi. Bu dernek tam 6 sene bir çivi bile çakamadı ne aradılar ne sordular ne de bize bir yol yöntem gösterdiler. Kendilerini defalarca davet ettiğimiz halde bir sefer bile gelmediler. Bu arada yardım eden tüm vatandaşlarımıza da şükranlarımızı sunarız.” dedi.

PUTTELANGE’DAKİ GENÇLERİMİZİ BÜYÜK BİR TEHLİKE BEKLİYOR İhtiyaçları gidermek için her Pazar günü toplandıklarını belirten Çakır, derneğin özellikle bölgedeki gençler açısından büyük öneme sahip olduğunu söyledi. “Eğer elimizi çabuk tutmazsak Puttelange’daki gençlerimizi büyük bir tehlike bekliyor.” diyen Çakır, “Biz bu derneği kendimiz için değil geleceğimiz için istiyoruz. Burada yaşayan çocuklarımızın ve gençlerimizin milli ve manevi eğitim almaları bu dernekler sayesinde oluyor, bu eğitimden uzak olan gençlerin ne halde oldukları biliyoruz.” ifadelerini kullandı. Çakır, ayrcıa yılda iki kez kermes düzenlediklerini, elde edilen gelirin ihtiyacı karşılamadığını söyledi. Mehmet DuvarcıŞükrü Çivrilli Haguenau

Fransız vatandaşların şikayetleri sonucu yapımı durdurulan Puttelange Türk-Fransız Dostluk Derneği inşaatı, maddi yetersizlikler sebebiyle tamamlanamıyor.

Louvre Müzesi İslam Sanatları Bölümü’nde sergilenen çinilerin çalıntı olduğu iddia edilmişti.

Louvre Müzesi: Çiniler çalıntı değil, satın alınmış FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Louvre Müzesi’nin İslam Sanatları Bölümü’nde sergilenen çinilerin İstanbul’da Piyale Paşa Camii’nden çalıntı olduğu ile ilgili iddialar üzerine müzeden açıklama yapıldı. Açıklamada müzede sergilenen çinilerin tamamen yasal yollardan Fransa’ya ulaştığı belirtilirken, çoğunluğunun 19. yüzyılın sonlarında satın alma, bağış ve miras yolu ile elde edildiğine dikkat çekildi. Ayrıca, çalıntı olduğu iddia edilen seramiklerin 1889 yılında Fransız sanat tarihçi Germain Bapst tarafından satın alındığı ifade edildi. Müzeden yapılan açıklamada, sergilenen çinilerin iadesi ile ilgili kendilerine Türk makamlarından hiçbir resmi talep olmadığının da altı çizildi. Böyle bir durumun yaşanması durumunda ise Türkiye Paris Büyükelçiliği’nin 2.

-

Selim Türbesi’ne ait çini panoların iadesi istemine Fransız makamlarının verdiği olumsuz yanıt hatırlatıldı. UNESCO’nun 14 Kasım 1970 tarihli Kültür Varlıklarının kanunsuz ithal, ihraç ve mülkiyet transferinin önlenmesi ve yasaklanması için alınacak tedbirlerle ilgili sözleşmesi ve Fransa kanunların net olduğu belirtilirken, ‘iadenin sözkonusu olamayacağının’ önemi vurgulandı. Louvre Müzesi’nde 22 Eylül 2012’de açılan İslam Sanatları Bölümü’nde sergilenen çinilerin Sultan II. Selim’in damatlarından Kaptan-ı Derya Piyale Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılan camiden çalındığı iddia edilmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı da yaptığı incelemede bu iddiaları doğrulamıştı.


12 TOPLUM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Stralang, Strasbourg Türklerinin gururu oldu Mehmet Dinç Strasbourg Strasbourg’da 2 yıl önce dil okulu kuran Ayhan Tok, iş hayatındaki başarısıyla farklı sektörlerde iş yapmak isteyen Türklere örnek oluyor. Stralang Dil Merkezi, Fransız Dil Okulları Topluluğu’nca ‘FLE Kalite ödülü’ne layık görüldü. Fransızca, Almanca, İngilizce, İspanyolca olmak üzere 4 farklı dilde eğitimi veren ve 2009 yılında kurulan Stralang Dil Merkezi, ‘FLE Kalite Ödülü’nü Haziran ayında aldı. 2009 yılında 50 öğrenciyle eğitim hayatına başlayan kurum, bu yıl 200 öğrenciye dil öğretecek. Kurum ayrıca, Fransız vatandaşlığına geçmek isteyenlere ugulanan dil sınavı için de yetkili. Alsace Bölgesi’nde TOEFL sınavlarını da Stralang yapıyor. 16-19 Nisan 2013 tarihleri arasında Suudi Arabistan’da yapılacak Yüksek Öğretim Kurumları Fuarı’na katılacakla-

-

Ayhan Tok

Farklı aktiviteler sayesinde güzel vakit geçiren aileler ve çocuklar bayram coşkusunu doyasıya yaşadı.

rını söyleyen Ayhan Tok “Kendimizi en iyi şekilde temsil etmek için kalitemizden ödün vermeden, ileriye yönelik çok daha güzel projelerimiz olacak.” dedi. Kurum, Yüksek Öğretim Bakanlığı tarafından verilen ve sadece üniversitelerde ve Alliance Français gibi birkaç kurumda bulunan ‘Öğrenci Kartı’ verme hakkını da 3 Temmuz 2012’de almıştı.

Montargis Rumi Kültür Merkezi’nde Bayram Şenliği

Osman Usta Montargis Montargis Rumi Kültür Merkezi’nin düzenlediği Bayram şenliği programı görkemli bir kutlamaya sahne oldu. Montargis Rumi Kültür Merkezi tarafından çocukların bayram kültürünü yaşamaları amacıyla düzenlenen bayram şenliği programına yoğun katılım oldu. Birçok aktivite sayesinde güzel vakit geçiren aileler ve çocuklar bayram coşkusunu doyasıya yaşadı. Bu sene ilk defa düzenlenen ‘Kurban Bayramı’ konulu resim yarışmasında çocukların eserleri görücüye çıktı. Resim yarışmasında birinciliği kazanan Abdullah Yıldızlı,

-

çizdiği resimde yer verdiği ‘Kurban paylaşmaktır’, ‘Bu yıl yetime, yoksula can kurban’ yazılarıyla salondaki misafirleri duygulandırdı. Resim yarışmasında ikinci Zeynep Gökmen, üçüncü ise Esma Koç oldu. Rumi Kültür Derneği Başkanı Ayşe Doğan, “Yaptığımız bu faaliyetlerde bir nebze bile olsa çocuklarımızı memnun edebildiysek ne mutlu bize. Onlar bizim geleceğimiz, onlara en güzel ortamı sağlamak ve en güzel eğitimi vermek boynumuzun borcudur.” dedi. Doğan, bir sonraki seneye daha güzel ve yeni bir konseptle misafirlerini ağırlamak istediklerini söyledi.

‘Bayram Dede’ Orleans Rumi Kültür Merkezi’ne geldi Osman Usta Orleans Orleans Rumi Kültür Merkezi, sosyal etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Dernek, bayramın son günü, bayramların anlam ve öneminin anlaşılması amacıyla ‘Bayram Dede’ programı düzenledi. Rumi Kültür Merkezi Başkanı Halil İpek, bayramlarımızın gelecek nesillere ve Fransız toplumuna da anlatılması tavsiyesinde bulunarak, “Orleans Rumi Kültür Merkezi’nde kültürümüzün içinden gelen halkımızla özdeşmiş ve diğer toplumların severek ilgiyle izledikleri ve dinledikleri halk oyunları kursları ve saz kurslarına başlamıştır.” dedi. İpek, “Çocuklarınızın bilgi ve becerilerini sergileyebilecekleri televizyon, internet oyunları bağımlılığından kurtulabilecekleri, özgüvenlerini arttırabilecekleri bu faaliyetlere yönlendirmenizi bekliyoruz.” diyerek programa katılan herkese teşekkür etti. Program, Hacivat-Karagöz gösterisi ve hediyelerin dağıtılmasıyla son buldu.

-

Orleans Rumi Kültür Merkezi’nin düzenlediği ‘Bayram Dede’ programına çocuklar büyük ilgi gösterdi.


13 TOPLUM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Centre Bölgesi, Kurban Bayramı’nı Moritanya’da geçirdi OSMAN USTA ORleAnS Moritanya’da kurban organizasyonuna katılan gönüllüler, pekçok şehir ve köyde kurban dağıtımı yaptı. Bayram sabahı Espoir Derneği gönüllüleri ile kahvaltıda buluşan Türkiye’nin Moritanya Büyükelçisi Musa Kulaklıkaya, “Fransa’dan Moritanya’ya Espoir Derneği aracılığıyla kurbanlarını ve yardımlarını gönderen herkese çok teşekkür ediyorum.” diyerek, yardımların devam

-

Kurban Bayramı’nda Nijer’e giden Espoir derneği gönüllüleri, yardım kampanyasında yaşadıklarını anlattı.

Espoir Derneği gönüllüleri Nijer’i anlattı OSMAN USTA SenS Sens Rumi Derneği tarafından Bayram Kutlama Programı düzenlendi. Espoir Derneği gönüllüleri programda Nijer’de yaşanan insanlık dramını katılımcılara anlattı. Espoir Derneği aracılığıyla Kurban Bayramı’nda Niger’e giden eğitim gönüllülerinden Cafer Sütyemez, Türk okullarının Nijer’de önemli bir boşluğu doldurduğuna dikkat çekti. Nijer’de yaşananları dile getiren Soydan Türk Afrika’yı anlamak için oralara gitmek gerektiğini söyledi. Alem Kızılaslanoğlu ise küçük bir şekerden dolayı sevinen çocukların dramını anlattı. Programda söz alan Hüseyin Belen ise “Sahabe efendilerimizin Peygamber Efendimiz’i(sav) bekledikleri gibi bir coşku ve heyecanla oradaki insanların bizleri beklediğini söyledi. Programa katılan sanatçı Mürşit Kavurmacı, yeni albümü Vakt-i seherde yer alan birbirinden güzel ilahiler seslendirerek, dinleyenlere keyifli anlar yaşattı.

-

Moritanyalı ihtiyaç sahipleri, Centre Bölgesi Espoir derneği yardımlarına büyük ilgi gösterdi.

etmesini diledi. Gien’den geziye katılan Ömer Gökmen, Moritanya’da gördüklerini herkese anlatmayı düşündüğünü söyleyerek “Giderken çok mutlu ve rahattım ama dönüşte omuzlarımda ciddi bir yük hissettim.” dedi Vierzon’dan katılan Mustafa Kurnaz ise Moritanyalı çocukların gözlerindeki sevinci asla unutmayacağını dile getirerek “Bayram namazı çıkışında bana sarılan Moritanyalı-

nın kalbinin derinliklerinden gelen sevgisini iliklerimde hissettim, çok duygulandım.” diye söyledi. Montargis’den katılan Ümit Kaya ise, “Oradaki öğretmenlerin fedakarlıklarına şapka çıkarılır, muhakkak herkesin gücüne göre burs vererek oradaki çocuklara sahip çıkılması gerekir.” diye ifade etti. Espoir Derneği gönüllüleri Moritanya’da yaşayanların su, yiyecek ve tıbbi malzemelere ihtiyaçları olduğunu söylüyor.


14 TOPLUM

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Fransa’dan Kırgızistan’a kurban yardımı

Mesut Mutlu Beziers MOTİF İnsani Yardım Derneği, Lyon Türklerinin kurban yardımlarını Kırgızistan’a ulaştırdı. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan yardıma muhtaç insanlara düzenlediği çeşitli etkinliklerle yardım eli uzatan MOTİF, bu Kurban Bayramı’nda Kırgızları unutmadı. MOTİF gönüllüleri, Güney Fransa İşadamları Derneği ve Lyon ve çevresinde yaşayan Türkiye kökenlilerin vekalet yoluyla gönderdikleri kurban bağışlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Kampanyaya Montpelliler ve Beziers şehirlerinden yardım götürmek için katılan gönüllülerden Mehmet Ali Acarol ve Ramazan Aydın, Türk halkının yardımlarını Kırgız halkına ulaştırmaktan onur duyduklarını söyledi.

-

Kurban Bayramı’nda Monpelliler’den Kırgızistan’a gitmenin farklı bir duygu olduğunu söyleyen Mehmet Ali Acarol “Kırgızistan’da bayram gerçekten çok güzel geçti. Fransa’dan buraya vekalet yoluyla kurban bağışı gönderen, Türk halkının Kırgız halkına hediyesi olarak, bu organizasyonu yaptık. Kimsenin şüphesi olmasın bütün yardımları kestirip, yetimlere, fakirlere ve kimsesizlere dağıttık.” dedi. Beziers şehrinden katılan diğer bir gönüllü olan Ramazan Aydın ise “Buradaki Türk varlığı, Türk camiası eğitimcisi ile bürokrasisiyle, öğrencileriyle bir araya geldi. Yurt dışında, ailelerimizden ve vatanımızdan uzakta hasret ve gariplik yaşadık, ama buna değdi.” ifadelerini kullandı. Yardım gönüllüleri bölge halkının müsafirperverliğinden çok etkilendiklerini sözlerini ekledi.

Menemen Fransızlardan tam not aldı -

MOTİF gönüllüleri, Fransalı Türklerin yardımlarını Kırgızistan’a ulaştırdı.

4. Uluslararası Mutfak Fotoğrafları Festivali, Paris’te başladı. Espace Mobalpa’da düzenlenen açılış törenine Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği de “Türkiye standı’’ ile katıldı. Gastronomi ve fotoğrafçılık alanlarını bütünleştirmeyi amaçlayan festivalin bu yılki teması ‘‘yumurta’’ olarak belirlendi. Açılış gecesinde Türkiye’ye ayrılan alanlarda Türk mutfağının çeşitli lezzetleri ve gıda ürünleri tanıtıldı. Gecede ayrıca, eğitmen şef Mürşit Göksüzoğlu da Ege mutfağından örnekler sunup, ziyaretçilere ikram etti. Şef Göksüzoğlu’nun pişirdiği ‘‘menemen’’ yoğun ilgi gören stantta Fransızlardan da tam not aldı. 10 Kasım’a kadar sürecek festival etkinlikleri kapsamında fotoğraf sanatçısı Gökmen Sözen’in eserleri de sergileniyor.


15 DIS- HABERLER

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

ABD ordusu kapattı, Türkler işletecek -

Mannheim ve çevre illerden birçok işadamı yeni sanayi sitesinin kurulacağı alanda inceleme yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Mannheim’da kapatılan askeri üslere sanayi sitesi kurulması için Türk işverenler girişimde bulundu. Türk girşimciler, 2. Dünya Savaşı sonunda Almanya’da kurulan askeri üslerin kapatılmasının ardından, atıl durumda olan Mannheim askeri kışlasında, yeni sanayi bölgesi, altyapı ve yeni yaşam alanları oluşturmaya hazırlanıyor. İşadamı Mustafa Baklan’ın öncülüğünde biraraya gelen Türk işverenler, askeri alanların sivil hayata kazandırılması projesi kapsamında

Mannheim Belediyesi’ne yeni bir sanayi sitesi oluşturulması projesinde aktif görev alıyor. Yeni sanayi sitesi haricinde farklı alanlarda da binaların kullanılabileceğini ifade eden işadamları, birlik ve beraberlik içerisinde burada çok güzel çalışmaların yapılabileceğini söyledi. Bu girişimin küçük ve orta ölçekli işletmelerin bilgi ve tecrübelerini birleştirerek büyük çapta iş yapabilme adına önemli bir adım olduğunu belirten işadamları, projenin hayata geçmesi için başarılı Türk girişimcilerin desteğine ihtiyaç olduğunu ifade etti. İLYAS ARICAN, MERVE UZUN – MANNHEİM

Hollanda’da bir ilk:

Türk annelere yönelik annelik projesi Hollanda’da, Türkiye kökenli annelerin çocuklarıyla daha iyi iletişim kurmaları için ‘Zor Seneler’ isimli proje başlatıldı. BASRİ DOĞAN APELDOORN Özellikle Hollanda’da yetişen gençler ile iletişimsizlik günümüz modern ailesinin en fazla sıkıntı yaşadığı konu. Çocuklarıyla sevgi ağırlıklı iletişim kurmaya, onları daha sosyal ve bulundukları toplumda daha başarılı olacak eğitimi vermeye çalıştığını söyleyen birçok anne baba başarılı olamıyor. Bu konuda Türkiye kökenli annelerin dikkatini çekmek isteyen Apeldoorn De IJssel Eğitim Merkezi, Utrecht Üniversitesi ile ‘Pittige Jaren’ (Zor Seneler) isminde bir proje başlattı. Zor Yıllar Projesi Koordinatörü Esma Sarıaslan, Apeldoorn ve çevresinde yaşayan Türk annelere yönelik bir proje olduğunu projenin anneler arasında oldukça ilgi gördüğünü söyledi. Hollandaca bilmeyen anneler için

-

özel tercüman olduğunu belirten Sarıaslan, “Ebeveynlere, özellikle annelere, çocuklara tutarlı davranmaları, onları ciddiye alıp onları önemsediğimizi göstermemiz gerektiğini vurguluyoruz. Kurs çok pratik ve herkesin anlayacağı bir yapıda. Anne her hafta burada evde çocukları ile yaşadıklarını anlatıyor. Diğer annelerle birlikte o annenin problemlerini örneklerle konuşuyor ve çözümler üretiyoruz.” şeklinde konuştu.

Türk ve Hollandalı anneler arasında pek fark yok Hollandalı Psikolog Soraya Smeets, kendisinin aynı zamanda Utrecht Üniversitesi’nde görev yaptığını buradaki eğitime katılan anneler ile iyi bir iletişim içinde bu kursu sürdürdüklerini söyledi. Smeets, “Türk anneleri ile bu ilk çalışmam. Türk annelerin istekli ve heyecanlı oluşu

bizi de mutlu ediyor. Arzu ve istek artınca eğitim de başarılı oluyor. Hollandalı anneler ile de bu kursu birçok kez organize ettik. Türk ve Hollandalı anneler arasında pek fark yok. Özellikle annelere tavsiyemiz çocuklarıyla sağlam ve tutarlı bir iletişim kurup onlara sorumluluk vermeleri. Bu sayede ileride birer yetişkin olacak çocuklarımız daha sosyal, daha girişken ve pro-aktif olurlar. Bunun yanında ailelere, kesinlikle çocuklarına kendileriyle eşit düzeyde bir birey gibi davranmalarını, onları kesinlikle dinlemeleri ve iletişim kanallarını açık tutmalarını ve bu konuda gerçekten çok çok bilgilenmelerini ve okumalarını tavsiye ediyoruz.” dedi. De IJssel Eğitim Merkezi Müdürü Hacı Sarıaslan bu projenin 3 ila 8 yaşında çocuğu olan annelere yönelik bir proje olduğunu söyledi.

Ekmek arası dönerlerle yapılan araştırmada en sağlıksız döner sıralamasında Birtat birinci sırada yer aldı.

Dönerden insan ve hayvan dışkısı bakterileri çıktı -

Zor Seneler projesi 3-8 yaş arasında çocuğu olan annelere yönelik olarak çalışmalar yapıyor.

Hollanda Tüketiciler Birliği tarafından hazırlanan ekmek arası döner raporu açıkladı. Ülkenin beş büyük kenti Amsterdam, Rotterdam, Utrecht, Groningen ve Breda kentlerinde hizmet veren farklı işyerlerinden alınan 49 numune dönerde yapılan incelemede insan ve hayvan dışkısı bakterisine rastlandı. Tüketiciler Birliği Sözcüsü Babs van der Staak konu hakkında yaptığı açıklamada, çıkan sonucun kendilerini şok ettiğini söyleyerek “Ülke genelinde 5 büyük kentte hizmet veren dönercilerden aldığımız 49 numune ekmek arası dönerler üzerinde yaptığımız incelemede 5 dönerde insan veya hayvan dışkısı bakterisine (Escherichia coli) rastlanmıştır, bu da bizi şok etti. Diğer 29 dönerin değerlendirmesi ise kötü ile orta derecede arasında değişmektedir. Bağışıklık durumu iyi olmayan yaşlılar ile hamile kadınlar kesinlikle döner yememelidir” dedi. Başkent Amsterdam’ın Bos en Lommerweg adresinde hizmet veren Birtat’tan alınan numune dönerde dışkı bakterisinin yanında Staphylococcus aureus bakterisine rastlandığını açıklayan Staak, “Bu demek değildir ki Amsterdam’da satışa sunulan dönerlerin hepsi böyledir. Fakat bizim yaptığımız incelemede en sağlıksız döner sıralamasında Birtat birinci sırada yer aldı. Bu konuda gereken işlemleri başlatmış bulunuyoruz” dedi.


16 MEMLEKET

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Emekli imam 47’sinden sonra hattat oldu

Eskişehir’de yaşayan emekli imam, 47 yaşından sonra hattat olmayı başardı. Yaptığı eserlerle büyük beğeni toplayan hattat, eskişehir’e gelen turistlerin ve misafirlerin ilgi odağı haline geldi.

-

Afyonkarahisar İl Tütün Kurulu Başkanı ve Vali Yardımcısı Ali Muhiddin Varol, dumansız hava sahası çalışmalarını canı gönülden destekliyor.

Tiryakisi olduğu sigaraya 37 yılda 200 bin lira harcadı Afyonkarahisar İl Tütün Kurulu Başkanı ve Vali Yardımcısı Ali Muhiddin Varol, yaptığı hesaplamaya göre 37 yıllık tiryakili-

ği sürecinde sigaraya ailecek 198 bin 500 lira harcadıklarını söyledi. Tiryakiliğinden, kızının baskısı sayesinde vazgeçen Varol, sigarayı bıraktıktan sonra verdiği zararları daha iyi gördüğünü belirterek, “Tabii ki en büyük hazine sağlıktır. Sigaranın sağlığımıza verdiği zararlar saymakla bitmez. Bunu bilim adamları da kanıtlamış durumda. Zaten sigara içen herkes bizzat kendisi bu zararları görecektir.” dedi. Ailesi yüzünden eksi 30 derecede, balkonda sigara içmek zorunda kaldığını vurgulayarak, “Şimdi düşünüyorum da ne kadar üzücü bir haldeymişim.” diyen Varol, kız çocuklarına çağrıda bulunarak, aile büyüklerine sigarayı bıraktırmaları çağrısında bulundu. 37 yıl boyunca sigara kullanıcısı olarak İl Tütün Kurulu’na başkanlık yaptığını belirten Varol, “Kimsenin, başka birinin sağlığıyla oynamaya hakkı yok. Dumansız hava sahası çalışmalarını canı gönülden destekliyorum. Bu toplantılar ve kızım sayesinde sigarayı bıraktım.” diye konuştu. Varol, tütün ve mamullerine yönelik denetimlerin aralıksız devam edeceğini, kurallara uymayanlara ise ceza uygulanacağını sözlerine ekledi.

47 yaşından sonra hattat olan Emekli İmam Halil Karaca, hat sanatı ile ilgilenenlere ücretsiz eğitimler vermeye başladı.

Eskişehir’de emekli olduktan sonra hat sanatı ile tanışan Karaca, 2003 yılında başladığı eğitimler neticesinde sanatını geliştirerek 7 yıl sonra ustasından icazet alarak hat eserleri yapmaya başladı. Eskişehir’in tarihi Kurşunlu Külliyesi’nde bulunan eski Mevlevihane odasında atölye kuran emekli imam, burada hem hat sanatını devam ettirmeye hem de mesleğe yeni sanatçılar kazandırmaya karar verdi. 10 metrekarelik odasında yaptığı hat eserler vatandaşlar tarafından büyük beğeni toplayan Karaca, mesleğe ilgi duyanlara ücretsiz eğitimler vermeye başladı. Hat sanatının sabır gerektiren bir uğraş olduğunu belirten hattat, yeni kuşakların bu sanata ilgi duymadıklarından şikayetçi. “ Ben 47 yaşında öğrendikten sonra herkes bu sanatı öğrenebilir.” diyen imam Karaca, hat sanatının öğretilmesinde gelen vatandaşlara her türlü imkanı sağladıklarını ifade etti. Karaca, “Günde on kişi bize sorar bu sanatı nasıl öğrenebilirim diye ama ayda iki kişi ancak gelip bize kayıt olur. Yahut da bizden hat sanatı öğrenmek için başvuruda bulunur. Biz bunları illa ki ücretsiz olarak insanlarımıza öğretmek için gayret ediyoruz. Öğrenilecek bir sanattır. Gençlerimiz buna ilgi göstersinler.”dedi. Mesleğinin inceliklerini anlatan Karaca, hat sanatını, “Kamış kalemle ruha hitap edecek işler çıkarmaktır.” olarak tanımladı. Kağıda çizilen her bir çizginin ayrı bir anlamı olduğuna değinen hattat, insanların hat sanatı hakkında yeterli bil-

giye sahip olmadığına dikkat çekti. Karaca şöyle devam etti: “Vav’daki bir duruş insanın anne karnındaki cenin halidir. Yahut da teslim olmuş insanın teslim olmuş halidir. Vav olarak insan hayata başlar. Sonra dünyaya geldiği zamanda elif

olarak hayata devam eder. Yaratılışının farkına varan insan tekrar vavlaşır. Yani secdeye kapanır. Sonra hayatın sonunda insan tekrar mezara elif olarak girer. İnsan vavla elif arasında gidip gelen bir varlıktır.”

dünyanın dört bir yanındaki taşları toplayıp müze yaptılar -

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ), taşların sergilendiği bir müze bulunuyor. Burada dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından toplananların yanısıra böbrek taşları da yer alıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi bünyesindeki, Türkiye’de pek örneği bulunmayan Yerbilimleri Müzesi, dünyanın ve ülkeninn değişik bölgelerinden toplanan mineral, kayaç ve fosil örneklerinden oluşuyor. İnsan vücudundan çıkan böbrek taşından 800 milyon yıllık su yosunu fosili örneğine kadar yüzlerce örnek sergileniyor. Müze için Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayten Çalık’ın öncülüğünde 2009 yılında başlatılan çalışmayla mineral, kayaç ve fosil örnekleri temin edilmeye başlandı. Özgün örneklerden oluşan 700 parçalık koleksiyon, fakülte binasının en üst katında altı odadan oluşan müzeye dönüştü.

HİMALAYALAR’dAN GETİRİLEN FOSİLLER dE VAR ÇOMÜ Yerbilimleri Müzesi’nde, doğadan çıkmış şekliyle sergilenen mineral, kayaç ve fosiller arasında birbirinden ilginç özgün örnekler yer alıyor. İnsan vücudundan çıkan böbrek taşı, Avustralya’dan getirilen 800 milyon yıl öncesine ait su yosunu fosili, Doğu Toroslar’a ait yaklaşık 350-400 milyon yıllık mercan örneği, Himalayalar’ın 5 bin 400 metre yüksekliğinden alınmış ve en az 300 milyon yıl öncesine ait fosil örnekleri müzeyi daha da ilginç hale getiriliyor. Gerçek böbrek ve safra taşlarının da mineral olmaları sebebiyle müzede sergilendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Çalık, fosil grubunda ise Avustralya’dan getirilen 800 milyon yıllık yosun fosilinin büyük ilgi gördüğünü söyledi. Taşları sınıflarına göre bölümler halinde odalarda sergilediklerini aktaran Çalık, “Bunların yanında Antartika’dan yaprak fosili, Kahire’den çöl

Gerçek böbrek ve safra taşlarının da mineral olmaları sebebiyle müzede sergilendiğini belirten Yrd. doç. dr. Çalık, fosil grubunda ise Avustralya’dan getirilen 800 milyon yıllık yosun fosilinin büyük ilgi gördüğünü söylüyor.

kumu, Tayland’daki Puket Adası’ndan plaj kumu, Zonguldak’tan kömür, Malezya, Brezilya ve Türkiye’den petrol, Kazdağı’na ait kayaç örnekleri, Brezilya’dan değerli taş örnekleri getirdik. Tüm bu örnekleri, hiç

para ödemeden temin ettik. Öğretim görevlileri, dışarıdan bu alanda uzman kişiler ve öğrenciler getirdi; hattâ hiç tanımadığımız kişiler de bize koli halinde değerli taşlar gönderiyor.” dedi.



BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

Kürsü

İkindi Sohbetleri

Kur’an’da resmedilen insan tipleri K

ur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, hâdiseleri tahlil ederken hedefte hususî bir şahıs olmaz. Fakat şu ayetler her insan için ya da belli tipler için, hemen her zaman söz konusu olabilecek davranış, inanış ve aldanış biçimlerini sergiler: “İnsan bir sıkıntıya maruz kalınca gerek yan yatarken, gerek otururken veya ayakta iken, Bize yalvarıp yakarır. Ancak Biz onun sıkıntısını giderince de, sanki uğradığı dertten dolayı Bize yalvaran kendisi değilmiş gibi çeker kendi yoluna gider. İşte (hayat sermayelerini boşuna harcayıp) haddini aşanlara yaptıkları işler böyle süslü gösterilmiştir.” (Yûnus, 10/12) Dikkat edilirse ayet şu ya da bu kimseye değil, mutlak manada insana ait bir hususiyeti tespit eder ve bu konumda bulunan insanın hâlet-i ruhiyesini enfes bir üslûpla dile getirir. Evet, insan, kendisine herhangi bir zarar isabet ettiği; meselâ oğlu-kızı veya hanımı vefat ettiği; bağına-bahçesine bir zarar geldiği, işleri tamamen tersine dönüp ticaretinde iflasa gittiği

tahlilde 1 Kur’an, bulunurken belli

bir şahsı hedef almaz. O, belli tipler için, hemen her zaman mümkün olan davranış biçimlerini sergiler.

“Bunlar benim 2 ilmim ve mari-

fetimle elde ettiğim şeylerdir” sözü, her asırda karşımıza çıkan ve çıkabilecek olan bir karakteri simgeler.

iplik3 Kur’ân’ın, lerini pazara çı-

kardığı bir diğer zümre ise, yapıp-ettiklerine sevinen, yapmadıkları şeylerle övülmeye bayılan kimselerdir.

zaman durup dinlenmeden Rabb’ine dua eder. Sonra Allah, onun başına gelen musibeti ve zararı kaldırdığı, işlerini yeniden denge ve düzene soktuğu zaman aynı insan öyle bir tavır takınır ki, sanki hiç o musibetlere maruz kalmamış, hiç el açıp Allah’a yalvarmamış ve yana yakıla Mevlâ’ya teveccüh etmemiş biri gibi oluverir.

Nimetlerin Şımarttığı Karakterler Bu çizgide bir başka ruh hâleti münasebetiyle de Kur’ân şöyle der: “İnsana ne zaman bir nimet versek hemen Allah’tan yüz çevirir ve yan çiziverir…” (İsrâ, 17/83) Kur’ân’ın, karakterini tasvir ettiği bu tip, Allah’ın kendisine ihsanda bulunmasına, nimetleriyle serfiraz kılmasına karşılık sanki elde ettiği bu nimetleri sebepler vermiş veya onları kendisi yaratmış gibi bir tavra girer. Aslında Kur’ân’ın çok veciz olarak ifade buyurduğu bu insan tipi, her asırda karşımıza çıkan ve çıkabilecek olan bir karakteri simgeler. Evet, mazhar olduğu nimetleri ifade ederken; “Bunlar benim ilmim ve mârifetimle elde ettiğim şeylerdir.” (Kasas, 28/78) diyen insanların sayısı hiç de az değildir. Kur’ân, o nurlu ifadeleriyle ayrı bir tipi de şöyle anlatır: “…Ona bir zarar dokununca hemen


haftanın Duası

Ey her şeye gücü yeten ve kullarına, onların şah damarından daha yakın olan Rabb’imiz! Gidecek başka hiçbir kapısı olmayan ve işlerini yoluna koyabilecek yegâne güç ve kuvvet sahibi olarak sadece Seni bilip Seni tanıyan bir düzine çaresiz yine kapına geldik ve yine bize yardımcı olmanı diliyoruz. Ne olur, bizi göz açıp-kapayıncaya kadar, hatta daha az bir zamanda bile nefsimizle baş başa bırakma..

umutsuzluğa düşer.” (İsrâ, 17/83) Aslında bu da bir kâfir karakteridir. Çünkü ümitsizlik kâfirin şiarı ve onun ayrılmaz vasfıdır. Evet, küçük bir zarara maruz kaldığında hemen ümit dünyası yıkılıp altüst olan, elbette sağlam bir mü’min olamaz. Bazen de Kur’ân, değişik karakterleri resmederken karşımıza gösteriş ve çalım budalası bir karakteri çıkarır: “Onları gördüğün zaman kalıpları göz doldurur (ve dikkatini çeker), konuştuklarında durur sözlerini dinlersin, (sözlerini allayıp pullayarak konuşurlar, dinletirler ama) aslında onlar elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her bağırtıyı kendi aleyhlerinde sanırlar…” (Münâfikûn, 63/4) Burada Kur’ân, dönek bir karaktere ait bulanık bir tip resmetmektedir. Bu, sokakta, evde bir türlü; insanlar içinde bir başka türlü görünen zıp orada zıp burada bir tiptir. Böyle bir karaktere sahip kişiler her sayhayı kendi aleyhlerine zannederler. O kadar korkaktırlar ki, çevrelerinde hafif bir ses, bir sayha duyuluverse ya da gök gürleyip şimşek çaksa ödleri kopuverecek gibi olur. Zayıf ve yüreksiz olduklarını gizleyemez ve hemen kendilerini ele verirler.

Yapmadıkları Şeylerle Övünenler Şimdi bir de Kur’ân’ın, ipliklerini birer birer pazara çıkardığı şu durumlarına bakın: “O ettiklerine sevinen, yapmadıkları şeylerle övülmeye bayılan kimselerin, azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.” (Âl-i İmrân, 3/188) Ayetten de anlaşıldığı üzere insanlar içinde, yaptıkları şeylerle methedilmeyi isteyenler onlar olduğu gibi, yapmadıkları şeylerin kendilerine mâl edilmesini isteyenler de yine onlardır. Bunların hayır adına yaptıkları işlerden tek maksatları, dertleri, davaları halk arasında medh u senaya mazhar olmaktır. Bir de, Kur’ân’ın nazara verdiği şu ikiyüzlü tipe bakın: “İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları hâlde ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık.’ derler.” (Bakara, 2/8) Kur’ân’ın resmettiği bu tipe uyan insanlar, inanıyor gibi gözükürler, ama kendi yandaşları ile baş başa kaldıkları vakit tamamen değişik bir ifade sergilerler. Bunlar, “Allah’a ve ahirete inandık.” derler, fakat aslında onlar Allah’a da, ahirete de inanmış değillerdir. Nitekim kimi insanlar: “Ben de Allah’a inanıyorum, babam hocaydı, dedem hafızdı, ninem günde beş vakit namaz kılardı…” gibi laflar ederler. Oysa önemli olan dedenin, ninenin edip eylediklerinden daha ziyade kişinin kendi durumudur ve asıl olan da odur.. Evet, önemli olan, kişinin babasının hoca oluşu değil, gönlünde İslâm adına ne kadar heyecanının olduğudur. Bu tiplerin sabit bir yönleri, düşünceleri yoktur. Bir ağaç gibi yere kök atmış, semaya ser çekmiş, dal budak salmış hâlleri olmadığı için de hiçbir zaman meyve veremezler. Bunlar, menfaatlerine göre bazen orada, bazen burada; bazen mü’minler arasında, bazen de kâfirler arasındadırlar.

{{

Sözün Özü

Herhangi bir mevzuda, geniş, derin ve sistemli düşünme manalarına gelen tefekkür; erbâbınca, kalbin çırası, rûhun gıdası, bilginin rûhu ve İslâmî hayatın da kanı, canı ve ziyâsıdır. Tefekkür, kalbde öyle bir nurdur ki, hayır ile şer, fayda ile zarar, güzel ile çirkin onunla görülür ve sezilir.. Kâinat onun sayesinde okunan bir kitap hâline gelir ve Kur’ân’ın âyetleri onunla ayrı bir derinliğe ulaşır.

Fasıldan Fasıla

Mütefekkir insanlar Kur’ân’ın övgüye lâyık gördüğü tipler arasında ‘mütefekkir’ tiplerin ayrı bir yeri vardır. Bunlar, hayatlarının her dakikasını, en engin duygu ve düşüncelerle âdeta bir kanaviçe gibi işler, zamanın hiçbir parçasının boş geçmesine müsaade etmez ve onu dolu dolu yaşarlar.

“Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. ‘Rabb’imiz! (derler), bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateş azabından koru!’” (Âl-i İmrân, 3/191) Evet, hayatlarını tefekkürle süsleyen bu insanlar; yatarken, kalkarken, yerken, içerken mütemadiyen düşünür; sebep-netice, eser-müessir, Hâlık-mahlûk arasındaki münasebetleri derinlemesine inceler ve mârifetullah adına her zaman sonsuza yelken açar; göklerin ve yerin yaratılışına, onlardaki o şiirimsi âhenge, mükemmel nizama hep ibretle bakar ve bu tefekkür sayesinde hiçbir şeyin sahipsiz ve gayesiz olamayacağı neticesine ulaşırlar. Değişik semavî sistem ve galaksilerin baş döndürücü keyfiyetlerinden, arzdaki her şeyin hikmet, maslahat ve faydalarına kadar harikulâdeliklerle dolu varlık karşısında hayretten hayrete girer ve: “Ey Rabb’imiz! Bütün bunları Sen boşuna yaratmadın. Her şeyde Hakk’a götüren bir yol ve her şeyde Hak isminin bir tecellîsi var” derler. Sonra da: “Allah’ım! Seni her türlü noksanlıklardan tenzih ederiz. Bizi Cehennem azabından muhafaza eyle!” (Âl-i İmrân, 3/191) niyazıyla hep O’na yönelirler. Kur’ân bunları anlatırken, üzerimizden geçen zamanın her parçasına Mevlâ’nın adını yazan bir tip canlanır onların gözlerinde. Hiçbir anını boş geçirmeyen, yaşadığı her ana kendi şuurundan bir ruh katan ve böylece her zaman canlı ve hareketli geçen bir hayata sahip olan bu tip, tam bir mütefekkir tipidir. Cansız ve vücutsuz zaman şeridi, her parçasına Allah’a ait manaları işleyebilen mü’minler sayesinde, hayat kazanır ve onun imanı ve ameli sayesinde de, âlem-i bekâya ait ebedî birer manzaraya dönüşür.

his dünyası

Zıtlıklar Ufku Bahar bir amansız kar-buz içinde, Her ufukta masmavi bir aydınlık. Hülyalarımız var Çin’de, Maçin’de, Gözde uzaklık, gönülde yakınlık. Hedef tâ Kafdağı’nın arkasında, Dere, vadi şâhikaya yol olmuş; Yolda şafak şölenleri ard arda, Işık atakta, zulmetse yorulmuş... Aşılmaz rampalar iniş ufuklu, İnişlerse geçit vermez sarp yokuş; Boş sandığın, umman gibi dopdolu, Umman görünenlerse sığ ve bomboş.

*** Zaman altın çağlar gongu vuruyor, Her ses âdeta bir ikbal bestesi; Devran gerçek eksenine yürüyor Her bucakta Hızır, İlyas nefesi. Arkada kırık kalbler var hüzünlü, Bahar gelsin, güller açsın dilerler. Aşkla gerilmiş, hizmete gönüllü, Oturup kalkar, ‘Allah’ der inlerler... M. Fethullah Gülen


20 AİLEM

9 - 15 KaSım 2012 ZAMAN FRANCE

Ailenin kıymetini bilin

Karşılıklı empati de evliliğin yürütülmesinde önemli bir faktör. Kendini eşinin yerine koymak sorunların başlamadan çözümlenmesini sağlar. Ayrıca sağlığınızın, ailenizin, çocuklarınızın, dostlarınızın değerini bilin. Eşlerin aynı evde birbirlerine bakmadan konuşması da ayrılıkları getiriyor. Bir araştırmada her gün en az 5 dakika kıpırdamadan birbirlerinin yüzüne bakan çiftlerin sevgisinin arttığı görüldü. Eşler birbirlerine bakarak konuşmalı.

Maddiyatı hedef yapmayın

vliliğin tör. mpati de e k Karşılıklı eesinde önemli bir fak a lm m y tü o k rü ü e y nin yerin mlenKendini eşi başlamadan çözü n rı la n soru lar. mesini sağ

Mutluluğun sırrı ‘bir sen bir ben bir de bebek’ değilmiş! Evlilik, kimilerinin rüyasıyken kimilerinin kâbusu olabiliyor. Çoğunluk için gerekli olan bu kurum, bir takım fedakarlıkları da beraberinde getiriyor. Empati kurmayan taraf, eşinin kapasitesinin üstünde beklentiye giriyor ve şiddetli geçimsizlik bahanesiyle yuvalar dağılıyor.

-

Büyük rüyalarla başlanan evlilik, bazı çiftleri zamanla yoruyor ve hüsranla sonuçlanabiliyor. Günümüzde çiftlerin ilk bahanesi ise şiddetli geçimsizlik. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, evliliğe hazırlanan bireyleri mutsuzluğa sürükleyen iki faktör olduğunu söylüyor: Kendileriyle barışık olmamaları ve kapasitelerinin çok üstünde beklentileri olması. Ani evliliklerde, nişanlılık dönemi geçirenlere göre ilk yıl boşanma riskinin daha fazla olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, aniden evlenenlerin birbirlerini aynı evde yaşamaya başlayınca tanıdığını ve uyumlu olmamaları halinde ilk 1 yıl içinde boşandıklarını söylüyor. Yavuz, görücü usulü ile bir süre nişanlı kalıp evlenenlerin ilişkileri ise aile büyüklerinin seçimleri ve tecrübeleri ile şekillendiği için flört evliliğine göre daha sağlam olduğunu belirtiyor. Görücü usulü evliliklerde, çiftler arası sorun olduğunda

aile büyüklerinin hemen devreye girip arabuluculuk yapmasının önemli bir faktör olduğunu belirten Yavuz, 20. yıldan sonraki boşanmalarda ise görücü usulü evlilik ve flört evliliği arasında sayısal açıdan bir farkın olmadığını dile getiriyor. Yavuz’a göre eşlerden her ikisinin de çalışıyor olması evliliği boşanmaya götüren nedenlerden biri. Çalışan kadına, ev işlerinde erkeğin yardımcı olmamasının sıkıntıları artırdığını belirten Yavuz, çalışan kadınların profesyonel alanda ve evlerinde iki farklı role sahip olmasının yorucu olduğunu ifade ediyor. Yavuz, “Çalışan kadın evine vakit ayırdığı zaman kariyeri tehlikeye giriyor, kariyerine yöneldiğinde evini ihmal ediyor. İşine daha çok vakit ayırdığında, eşler bunu anlayışla karşılamayabiliyor. Tüm bu nedenler doğrultusunda çalışan kadınlarda çalışmayanlara göre 6 kat daha fazla boşanma vakası görülüyor. Bunda ekonomik özgürlüğün de payı büyük.” diyor.

Kendinize ev, araba alınca, çocuk olunca ya da başka bir olay gerçekleşince mutlu olacağız gibi hedefler koymayın. Mutluluk hedef değil, uzun bir yolculuktur. Çevrenizdeki insanların eleştirilerine ve önerilerine göre yaşarsanız, kendiniz için yaşayamazsınız. Evliliğinize zarar verecek sözlere ve çevreye kulak tıkayın. Hatalar tekrarlanmadıkça görmezden gelin. Gördüğünüz şeyi söylemezseniz hafızanızdan uçup gider, söylerseniz hafızanızda yer eder. Hatalar tekrarlanmadıkça görmezden gelin.

Birlikte yardım yapın

Çiftler, akşam yemeklerini birlikte yemeye gayret gösterin. Pazar sabahları beraber uzun kahvaltı keyifleri yapın. Ayda birkaç kez konsere, sinemaya, tiyatroya yahut pikniğe gidin. Seyahatlerden eşinize hediyelerle dönün. Ortak arkadaşlıklar kurun ve birlikte program yapın. Yardıma muhtaç insanlara birlikte destek olmaya çalışın. Bu birliktelik duygusunu pekiştirir ve beraberliğe takım ruhu kazandırarak ilişkinin doğru çizgide ilerlemesini sağlar.


21 AİLEM

9 - 15 KaSım 2012 ZAMAN FRANCE

AHMED ŞAHİN

‘Kansızlık, hastalık habercisi olabilir’ -

Hematoloji uzmanı Prof. Dr. İsmet Aydoğdu, kansızlığın hastalık habercisi olduğunu söylüyor. Başlı başına bir hastalık olmayan kansızlığa demir, B12 ve C vitaminleri, folik asit, çinko ve bakır eksikliği sebep olabiliyor. Aydoğdu, “Bunların altından basit bir ülser ya da kanser de çıkabiliyor. Nedeni bilinmeden yapılan kansızlık tedavisi, önemli hastalıkların geç tanı ve tedavisine yol açıyor. Nedeni bilinmeyen kansızlık tedavi edilmemeli.” diyor. Yetişkinlerde daha sık görülen kansızlıkla

ilgili “Sadece bitkisel gıdalarla beslenmede hem demir hem de B12 eksikliği olur. Et protein, demir ve B12 kaynağıdır. Demir ve B12 eksikliği, beyin fonksiyonlarını etkiler. Özellikle B12 vitamini eksikliğinde bunama bile görülebilir. Bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve ağrılar olabilir.” diyen Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, baş ağrısı, idrarda renk değişikliği, ateş, terleme ve kilo kaybı kansızlık belirtileridir. Bu durumda doktora başvurulmalı.”

üç büyükten, üç düşündüren misal...

Sadece sebze-meyve tüketenlerde hem demir hem de B12 eksikliği görülüyor.

Fazla oturmak diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırıyor

“KUr’aN’ı KaFa ile aNlamaYaN Kalp ile aNlar!.”

ingiltere'de yapılan bir çalışma, fazla oturmanın diyabet, kalp hastalıkları ve ölüm riskini artırdığını ortaya koydu.

-

Leicester ve Loughborough üniversitelerinin Diabetologia dergisinde yayımlanan araştırmasında, yaklaşık 800 bin kişinin katıldığı 18 araştırma incelendi. Yapılan araştırmalara göre, uzun süre hareketsiz kalan kişiler, iş çıkışı spor salonuna ya da havuza giderek egzersiz yapsalar dahi hareketsiz kaldıkları sürenin olumsuz etkisini tam olarak ortadan kaldıramıyor. Yani, gün içinde 30 dakika egzersiz yapan bir kişi, sağlıklı bir hayatı olduğuna kendini inandırıyor, ancak geriye kalan 23,5 saatte ne yaptığını düşünmüyor. Uzun süre oturanların, oturmayanlara göre diyabet ve kalp rahatsızlığı geçirme riskinin daha fazla olduğunu vurgulayan bilim adamları, televizyon izlemek ya da bilgisayar kullanmak gibi insanı hareketsizliğe iten alışkanlıkların modern toplumlarda oldukça yaygın hale gelmeye başladığına da işaret ediyor. Araştırmacılar, hareketsizliğin önüne geçebilmek için, bazı iş toplantılarının ayakta düzenlenmesi, öğle yemeği için ayrılan sürede yürüyüş yapılması ya da akşamları televizyon izleme süresinin azaltılması gibi önerilerde bulunuyorlar.

“Kafile reisi kendi hizmet eder, kendine hizmet ettirmez!..” Bağdat’ın maneviyat büyüklerinden İbrahim Havas (H. 291) hacca gidiyordu. Yolda sünnete uygun düşsün diye kendisine kafile reisliği teklif geldi. İbrahim Havvas, “Beni reis seçtiğiniz takdirde yol boyunca bana asla itaatsizlik etmeyeceksiniz, kafile başkanınız olarak bana tabi olacaksınız.” dedi. Hazretin ileri sürdüğü şartını kabul ettiler. Bu sebeple konakladıkları her yerde herkesin hürmet ettiği bu büyük insan tüm hizmetleri kendisi yapıyor, kimsenin yardımını beklemiyordu. Bir talebesi bu durumu anlatırken diyor ki: Biz bundan mahcup olup ricada bulunduk, “Sen otur, biz hizmetleri yapar, sana da hazır hale getiririz.” dedik. - Hayır dedi. Siz beni reis seçtiniz. Ben reisliğin gereğini yapıyor, reisi olduğum insanların hizmetlerini görüyorum. Reislik hizmet etmeyi gerektirir, yoksa kendine hizmet ettirmeyi değil!. Peygamberimiz de öyle örneklik etti bizlere. Ben Peygamberimiz’in tarif ettiği manada reislik yapmak istiyorum, yoksa insanları kedime hizmet ettirmek için reisliği kabul etmiş değilim!. İbrahim Havvas Hazretleri’nin bu reislik anlayışını anlatan talebesi der ki: -Bu örnekten sonra içimizde reisliğe talip olanların azaldığını gördük, bu uygulamayı duyanların arasında artık kafile reisi olma konusunda yarışma söz konusu olmadı. Beni neden reis seçmiyorsunuz diye gönül koyan bir daha çıkmadı!

Kısa süreli egzersiz, hareketsiz kalınan sürelerin olumsuz etkisini tam olarak ortadan kaldıramıyor.

Basra’nın maneviyat büyüğü Habib-i Acemi baştan Farsça konuşan bir İranlıydı. (H.12O) Sonra Basra’ya gelerek maneviyatta ilerlemeye başladı. Hem öylesine ilerledi ki, Kur’an’ı dinlerken kendini tutamayıp coşkulu şekilde ağlıyordu.. Yine böyle bir Kur’an dinleme sırasında ağlamaya başlayınca başına toplananlardan biri şöyle sordu: -Efendi sen Habib-i Acemi’sin. Yani Arap değil Acem’sin, Arapça bilmezsin. Dilini anlamadığın Arapça Kur’an’ı dinlerken neden bu kadar etkilenip ağlıyorsun? Dilini bilmediği Kur’an’ı dinlerken neden ağladığını şöyle anlattı: -Benim dilim ‘Acemi’ ama kalbim ‘Arabi’dir. Kalbim dinlerken hep hissedip anlar, gözüm de hep coşup ağlar. Yani gözüm kafama değil kalbime tabidir.. Habib-i Acemi sözlerine şunu da ilave etti: -Unutmayın kalbin hissetmesi, kafanın anlamasından tesirlidir. Kafa bilgiyle anlar, kalp ise duyguyla hissedip ağlar. Tavsiye ederim, Kur’an’ın manasını kafanızla anlamasanız da kalbinizle dinleyin, istifadeniz sizi ağlatacak kadar artar, gözyaşınız da günahlarınızı silecek kadar çağlayıp akar!. *** “Ben içimizden birinin kötü huyuyla gidişine üzülüyorum!..” Hayatını hizmete adamış bulunan büyüklerden Abdullah bin Mübarek (H. 182) Horasan’da çevresine dersler veriyor, anlattığı İslam ahlakıyla da dinleyenleri kötü alışkanlıklarından kurtarıyordu. Toplananların içinde biri vardı ki, yersiz sorular sorarak hem dinleyenleri hem de Abdullah bin Mübarek’i rahatsız ediyordu. Buna rağmen Abdullah bin Mübarek, adamın bu rahatsız edici tutumuna tahammül ediyordu. Bir ara rahatsızlık veren sorular duyulmaz oldu. Adamın Merv’den başka bir şehre göçtüğünü söylediler. Buna herkes sevinirken Abdullah bin Mübarek’in üzüldüğü görüldü. “Kötü huylu adam iyi ki gitti, neden üzülüyorsunuz?” dediler. Cevabı hemen herkesi düşündüren şekilde oldu: -Ben, kötü huylu adamın içimizden gidişine üzülmüyorum, kötü huyuyla gönderişimize üzülüyorum! İçimize girmiş birini bizler kötü huyundan kurtarmış olarak göndermeliydik. Bize bu kadar yakın olmanın bir faydasını görmeliydi, kötü huyundan kurtarmış olmalıydık. Kurtaramadan kusuruyla göndermişiz. Bu bizim kusurumuzdur. Bunun için üzülüyor, hatta utanıyorum.. Bilmem siz de kendinizi sorumlu tutar mısınız aranıza girdiği halde faydalı olamadığınız ayrılan kimselerden dolayı? Yoksa hata hep ayrılanlarda olur, sizde böyle bir sorumluluk duygusu hiç konuşulmaz mı? a.sahin@zaman.com.tr



23 AİLEM

9 - 15 KaSım 2012 ZAMAN FRANCE

Yeni doğan bebekte göz çapaklanması Bebeklerin doğumundan 1 hafta 10 gün sonra çok sık görülen gözlerde çapaklanma, dışarıdan alınan mikroplar ya da gözyaşı tıkanıklıklarından kaynaklanıyor. uyandığında göz kapaklarının birbirine yapışık olması da bebeğin yaşadığı göz rahatsızlığının resmidir. Çapaklanmanın iki haftadan fazla sürmesi halinde de mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.

BeBeğiNiZi GÖZü YUKarıda KalaCaK BiÇimde YatırıN Göz çapaklanması yaşayan bebeğin her iki gözü, kaynatılıp ılıtılmış suyla, her biri için ayrı pamuk kullanarak temizlenmeli. Silmeyi, gözün dış köşesinden başlayıp aşağıya doğru yapın. Bebeğinizi, hasta gözü yukarıda kalacak biçimde yan yatırın öylece uyutun. Aksi halde, öbür gözü de yatak çarşaflarının sürtünmesiyle mikrop kapabilir.

-

NAMAZ VAKİTLERİ

Yeni doğan bebeklerde sıkça karşılaşılan bir durum göz çapaklanması. Bebeğin hayata gözlerini açtığı ilk haftada gözlerinin çapaklanması olağan bir durum. Peki, bebeklerde çapaklanma neden olur? Çapaklanma çok erken bir dönemde, bebeğin yeni doğduğu günlerde olmaya başlıyorsa doğum kanalından aldığı enfeksiyonlara bağlı olabilir. Daha sonraki günlerde, mesela 1 hafta 10 gün sonra görülen çapaklanma rahatsızlığı ise dışarıdan alınan mikroplar veya gözyaşı kanalındaki tıkanıklıktan olabilir. Gözyaşı kanalı, gözden buruna uzanan ve gözyaşlarını buruna ulaştıran bir kanaldır. Bu kanal bebekte bazen tıkalı olabilir. Çocuk doktoru, bebeğin muayenesinde kanal tıkanıklığını saptarsa masaj önerecektir. Bu durum, genellikle 6

Bebeklerde sıklıkla görülen rahatsızlıklardan biri de göz çapaklanması. Küçük önlemlerle önüne geçilebileceği gibi dikkat edilmediğinde kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor.

GÖZ ÇapaKlaNmaSı iÇiN Neler YapılaBilir? Hemen her bebekte görülen bu hastalık için ebeveynlerin alabileceği önlemler de var. Örneğin gözde görülen bir akıntı halinde bebeğinizin gözünü sık sık yıkayın. Sağlam gözün de hastalanmaması için yatak takımlarını sık sık değiştirin ki bebek diğer gözünden iltihap kapmasın…

aya kadar düzelir. Düzelme olmazsa, bebeği göz doktorunun görmesi gerekecektir. Çünkü bu rahatsızlık bir iki gün bekleyelim belki geçer diye düşünülecek bir durum değildir. Oluşan enfeksiyon göz kanallarına sıçradığında daha fazla tıkanıklığa sebep olabilir. Özellikle çocuğunuzun göz küresi kızarmışsa, derhal doktora başvurmalısınız. Çünkü ‘konjonktivit’ tehlikesi olabilir. Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın iltihabına konjonktivit denilmektedir.

maSaJ GÖZü raHatlatıYOr Bebeklerde gözyaşı kanalı tıkandığında, önce gözyaşı kesesi üzerine yukarıdan aşağı baş veya işaret parmağıyla masaj yapılması gerekiyor. Böylece kesenin içinde birikmiş olan sıvı aşağıdaki zara doğru basınç yaparak, zarın açılmasına yardımcı oluyor. Buna rağmen açılmayan hastalarda yüzde 5-10 oranında cerrahi müdahale gerekiyor.

BU Belirtilere diKKat! Yeni doğan bebeklerde gözün birinin veya her ikisinin iç köşesinden cerahat gibi bir akıntının gelmesi çapaklanmanın en belirgin işaretidir. Bebek

pariS

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

BOrdeaUX imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

OrleaNS

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

CaeN

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 56 5 58 5 59 6 01 6 02 6 03 6 04

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

6 06 6 07 6 08 6 09 6 11 6 12 6 13

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 58 5 59 6 00 6 02 6 03 6 04 6 05

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

6 07 6 09 6 10 6 12 6 13 6 14 6 16

StraSBOUrG imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

aNNeCY

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

lımOGeS

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

marSeılle imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 35 5 36 5 37 5 39 5 40 5 41 5 43

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 40 5 41 5 42 5 43 5 45 5 46 5 47

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 59 6 00 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 41 5 42 5 43 5 44 5 45 5 47 5 48

lYON

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

reNNeS

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

lılle

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

maCON

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 45 5 46 5 47 5 48 5 50 5 51 5 52

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

6 12 6 13 6 15 6 16 6 17 6 19 6 20

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 55 5 56 5 57 5 59 6 00 6 02 6 03

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 45 5 46 5 48 5 49 5 50 5 51 5 52

metZ

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

mUlHOUSe imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

valeNCe

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

BeZıerS

imSaK GüNeŞ ÖğleN iKiNdi aKŞam YatSı K. Saati

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 41 5 43 5 44 5 45 5 47 5 48 5 49

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 44 5 45 5 46 5 48 5 49 5 50 5 51

09.11.2012 10.11.2012 11.11.2012 12.11.2012 13.11.2012 14.11.2012 15.11.2012

5 50 5 51 5 52 5 53 5 54 5 55 5 56

7 45 7 47 7 48 7 50 7 52 7 53 7 55

7 23 7 24 7 26 7 28 7 29 7 31 7 32

7 27 7 28 7 30 7 31 7 33 7 34 7 35

7 31 7 32 7 34 7 36 7 37 7 39 7 40

12 41 12 42 12 42 12 42 12 42 12 42 12 42

12 20 12 20 12 20 12 20 12 20 12 20 12 21

12 32 12 32 12 32 12 32 12 32 12 32 12 32

12 26 12 26 12 26 12 26 12 27 12 27 12 27

14 59 14 58 14 57 14 56 14 54 14 54 14 53

14 38 14 37 14 36 14 35 14 34 14 33 14 32

14 58 14 57 14 56 14 55 14 54 14 53 14 53

14 43 14 41 14 40 14 39 14 38 14 37 14 36

17 25 17 24 17 23 17 21 17 20 17 19 17 17

17 05 17 03 17 02 17 00 16 59 16 58 16 57

17 24 17 23 17 21 17 20 17 19 17 18 17 17

17 09 17 08 17 07 17 05 17 04 17 03 17 01

18 45 18 44 18 43 18 41 18 40 18 39 18 37

18 25 18 23 18 22 18 20 18 19 18 18 18 17

18 44 18 43 18 41 18 40 18 39 18 38 18 37

18 29 18 28 18 27 18 25 18 24 18 23 18 21

8 11 8 11 8 10 8 09 8 08 8 08 8 07

8 21 8 21 8 20 8 19 8 19 8 18 8 17

7 59 7 58 7 57 7 57 7 56 7 55 7 54

8 20 8 20 8 19 8 18 8 18 8 17 8 16

5 36 5 37 5 39 5 40 5 41 5 42 5 44

7 47 7 48 7 49 7 51 7 52 7 53 7 55

7 22 7 24 7 25 7 27 7 28 7 29 7 31

7 59 8 01 8 02 8 04 8 05 8 07 8 09

7 22 7 24 7 25 7 27 7 28 7 30 7 31

12 53 12 53 12 53 12 54 12 54 12 54 12 54

12 26 12 26 12 27 12 27 12 27 12 27 12 27

12 58 12 58 12 58 12 58 12 58 12 58 12 58

12 22 12 22 12 22 12 22 12 22 12 22 12 22

15 22 15 21 15 20 15 19 15 19 15 18 15 17

14 52 14 51 14 50 14 50 14 49 14 48 14 47

15 17 15 16 15 15 15 14 15 13 15 12 15 11

14 42 14 41 14 40 14 39 14 38 14 37 14 36

17 48 17 47 17 45 17 44 17 43 17 42 17 41

17 18 17 17 17 16 17 15 17 13 17 12 17 11

17 44 17 42 17 41 17 40 17 38 17 37 17 36

17 09 17 07 17 06 17 05 17 03 17 02 17 01

19 18 19 17 19 16 19 15 19 14 19 13 19 12

18 38 18 37 18 36 18 35 18 33 18 32 18 31

19 04 19 02 19 01 19 00 18 58 18 57 18 56

18 29 18 27 18 26 18 25 18 23 18 22 18 21

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 03 8 02 8 02 8 01 8 00 7 59 7 58

8 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 16 8 15 8 15 8 14 8 13 8 13 8 12

7 44 7 46 7 47 7 49 7 50 7 52 7 53

7 42 7 43 7 44 7 46 7 47 7 49 7 50

7 48 7 49 7 51 7 53 7 54 7 56 7 58

7 25 7 26 7 28 7 29 7 30 7 32 7 33

12 43 12 43 12 43 12 44 12 44 12 44 12 44

12 46 12 46 12 46 12 46 12 46 12 46 12 47

12 39 12 39 12 39 12 39 12 39 12 39 12 39

12 31 12 31 12 32 12 32 12 32 12 32 12 32

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

15 03 15 02 15 01 15 00 14 59 14 58 14 58

15 12 15 11 15 10 15 09 15 08 15 07 15 07

14 50 14 49 14 48 14 47 14 46 14 45 14 44

15 00 14 59 14 58 14 57 14 56 14 56 14 55

17 30 17 29 17 27 17 26 17 25 17 23 17 22

17 38 17 37 17 35 17 34 17 33 17 32 17 31

17 17 17 16 17 14 17 13 17 11 17 10 17 09

17 26 17 24 17 23 17 22 17 21 17 20 17 19

18 50 18 49 18 47 18 46 18 45 18 43 18 42

18 58 18 57 18 55 18 54 18 53 18 52 18 51

18 37 18 36 18 34 18 33 18 31 18 30 18 29

18 56 18 55 18 54 18 53 18 52 18 51 18 50

8 05 8 05 8 04 8 03 8 02 8 01 8 01

7 52 7 51 7 50 7 49 7 49 0 00 0 00

8 21 8 21 8 20 8 19 8 19 8 18 8 18

7 54 7 54 7 53 7 52 7 51 7 50 7 49

7 57 7 59 8 00 8 02 8 03 8 05 8 07

7 19 7 20 7 22 7 23 7 24 7 25 7 27

7 29 7 30 7 31 7 33 7 34 7 36 7 37

7 28 7 29 7 30 7 32 7 33 7 34 7 35

12 52 12 52 12 53 12 53 12 53 12 53 12 53

12 29 12 29 12 30 12 30 12 30 12 30 12 30

12 32 12 32 12 32 12 32 12 32 12 32 12 32

12 38 12 38 12 38 12 38 12 38 12 39 12 39

15 09 15 07 15 06 15 05 15 04 15 03 15 02

15 02 15 01 15 01 15 00 14 59 14 58 14 57

14 56 14 55 14 55 14 54 14 53 14 52 14 51

15 11 15 10 15 09 15 08 15 07 15 07 15 06

17 35 17 34 17 33 17 31 17 30 17 29 17 27

17 28 17 26 17 25 17 24 17 23 17 22 17 21

17 22 17 21 17 20 17 19 17 18 17 16 17 15

17 36 17 35 17 34 17 33 17 32 17 31 17 30

18 55 18 54 18 53 18 51 18 50 18 49 18 47

18 55 18 54 18 53 18 52 18 51 18 50 18 50

18 42 18 41 18 40 18 39 18 38 18 36 18 35

19 03 19 02 19 02 19 01 19 00 18 59 18 58

8 08 8 07 8 06 8 06 8 05 0 00 0 00

7 45 7 44 7 43 7 42 7 41 7 40 7 39

8 03 8 02 8 01 8 00 7 59 7 58 7 58

7 40 7 39 7 38 7 37 7 36 7 35 0 00


3 Çengel bulmaca 4 bulmaca

24 BULMACA Ev

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Katre

Saman altından su yürüten

Gider Bobin

Evren

Aşamasız asker

Haşhaş tohumu

Telefon sözü

Teniste devre

Adapazarı ovası

Alaka

Mersin’de akarsu

Kıyamette suru üfleyecek olan melek

Lityum simgesi Şeytanın kalbe attığı kuruntular

İstanbul’da ilçe Ad, ün

Bir ekin zararlısı

Üst resim aya ilk ayak basan insan

Özen

Bin vat Bolluk, gönenç

Gidiş, gitme

Hitit Kurtarıcı Konya’da bir baraj

Kuramsal

Konut

Nakit, akça

Tütün kurutulan yer Yapma, yerine getirme

Ufuklar

Rey

Derin sular

Maddenin temel birimi

Avaz, sarhoş bağırtısı

Bir akademik unvan (kısa)

Değerli tespih taşı

Allah’ı (c.c.) görür gibi ibadet etme Bir kazı aracı Yabani hayvan vurma işi

6

NEİL ARMSTRONG

Alev püskürten araç, hamlaç

Peru’nun başkenti

Kurt

Bir baharat

Tekel, asıl 5

Kentin avukatlar birliği

Kabul etmeme

Sinir

Yolcu evi

Yabani hayvan barınağı

Atama

Başıboş, hayta

Eski bir İstanbul adı

Avrupa Birliği (kısa)

Dinsel şarkı

Tembellik, işlemezlik

İlave

Çizgi

Bir orman ağacı

Araç

Çekecek

Tombul bebek

Kırşehir’de bir ilçe

İri saman

Tekne çekilen yer

Genişlik

Uzaklık anlatır

Kuzu sesi

Merhem 7

Beddua

Yabancı At yavrusu

Bağışlanma dileme

Süpürge otu Melodi

Müzik yazısı

Sergen

Hac’da umrede ihrama girilen yer Salgın

Büyük süslü bina, otel

Çıkar yol, umar

Orta resimdeki aya ilk giden araç

Öğe Örme işleri

Mikroskop camı

Beygir

Sapıklık, yoldan çıkma

Yufka açarken serpilen un

Allah’a (c.c.) yalvarma Beyaz

8

Neptünyumun simgesi Gelir getiren mülk Japon imparatorlarının unvanı

Hücum Sakat Gelir 10

Pasta Radyumun simgesi

Maden ergitme işi

APOLLO 11

Müsrif

Maden Tetkik Arama (kısa)

Doğuda nehir

Utanma duygusu

Nişasta Parazit

Büyük kemik

Dolaylı anlatım

Sayı gösteren işaret Müzik üçlüsü

Montaj Kalp Avuç içi Bir hitap ünlemi

Yüce Sıkı

Suudi Arabistan’ın başkenti

Övme Toprak parçası

Doğa Bir hücre asidi

Çiftçi

Kur’anı-ı kerimin 100. suresi

Mesaj

Eski Avrupa Birliği parası

Seryumun simgesi

Suyla çevrili kara parçası

Fayda

Sodyumun simgesi

Gaye Atın boynundaki kıllar

11

Uygar Piston

Güç, kuvvet Dirgen, yaba

Düşmanlık Uzaklaşmak Bir tür yaban ördeği

Kaymak

Mekke müşrikleri ile yapılan ilk savaş

Tedavi etme

Mercanada

Dünya

Komşu bir devlet

Berilyumun simgesi Zekâ sahibi Kabak kemaneye benzer bir çalgı

Ekip

Pencereye takılır

Garez

Hindistan’da prens unvanı

Edebiyat (kısa)

Arjantin plakası

Endonezya plakası

Müzikte sus işareti

İri taneli bezelye

Tahılın tarla hali, firez

Yer kırığı, fay

5

4

3

2

fi‹FRE KEL‹ME

Gezinti yeri

1

Satranca benzer bir oyun

Neonun simgesi

13

İsim

YURİ GAGARİN

13

Resim çekme aracı

Tutma organımız

2

Kaonun simgesi

7

İmanını açıkça dil ile söylemek

Bulaşma Ünlü Kırgız destanı

6

İki borunun birleştiği yer

Aşama

Bir Hint felsefe sistemi

12

Acemi

Aza Çevreyle patolojik ilgisizlik

Bir peynir türü

9

Kilometre (kısa)

Uygulamalı

8

Mahlûk

Men edilmiş

12

İnce, yüksek ses

Bir ırk

1

9

Oyunda yenmek

Dar, kalınca tahta

11

Zayıf, hastalıklı

Çocuk yuvası Yaşam sıvısı

3

Bir nota Alt resimdeki uzaya çıkan ilk insan

Kur’an okuma

4

Rehin

Kasnakta işlenen bir tür nakış

Molibdenin simgesi

10

Doğal içecek

Üzüm kütüğü, çotuk


2

25 BULMACA

pazar

16 EYLÜL 2012 PAZAR

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

bulmaca

ANAGRAM BULMACA

PETEK BULMACA

1. Artık, bundan böyle. 2. Nükte. 3. Yer. 4. Uçucu bir

12. Zarar. 13. Sevgi, istek, düşünüş, anma ve hatır

böcek. 5. Abuhava. 6. İnce, kibar davranan. 7.

gibi kalp varsayılan duygu kaynağı. 14. Oruç açma

Coğrafya haritaları derlemesi. 8. Yeşil ile mavi arası

zamanı. 15. Düzen. 16. Bir yumurta yemeği. 17.

renk. 9. Çok büyük boyutta. 10. Tabir. 11. Yadsıma.

Gerek, icap. 18. Bir deniz kuşu. 19. Gafil. 20. Adıl.

A

Z

G

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

E

E T

YARGI

SİPER

HAMAL

KESİN

İLMİK

1

2

3

4

5

11

12

13

14

15

İFRAZ

SALTA

ŞERİT

NAMAZ

MİDYE

16

17

18

19

20

6

7

8

9

10

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

KARNİ

NİYAZ

ÖLGÜN

TARİF

MİZAN

11

12

13

14

15

MOTEL

ZULÜM

TARIM

YAZMA

MİRZA

16

17

18

19

20

Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.

1. Günlük bir yayın organı. 2. Büyük çağlayan. 3. Anne. 4. Gezinti yeri. 5. Bir balık oltası. 6. Bırakıt, miras. 7. Meyvelerin yenmeyen iç bölümü. 8. Afrika’da bir ülke.

Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.

9. Faydalar. 10. İtalya’da bir kent. 11. Gazete. 12. Yafta. 13. Kazak başkanı. 14. Sıkıntı, çarpıntı. 15. İzmir’in bir ilçesi. 16. Kazanma. 17. Piston. 18. Bir meyve. 19. Orta Amerika’da bir

A N A H TA R C Ü M L E

ülke. 20. Mardin’in bir ilçesi. 21. Ata binen kimse. 22. Kadın hükümder, ece, kraliçe. 23. Çeşme zıvanası. 24. Osmanlılarda okul kitaplarına verilen ad. 25. Diş taşı. 26. Diploma. 27.

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

SAYI BULMACA 5

3

4

8

4

9

2

2

5

7

2

7

8

9

1

6

2

4

3

1

6

1

4

9

4

3

5

9

9

4

7

8

4

3

6

3

1

5

2

3

1

5

5

2

7

5

2

7

7

6

3

8

1

4

7

9

8

7

3

1

4

9

5

2

9

8

3

2

1

2

9

8

1

3

4

2

4

7

5

1

5

6

9

5

7

8

4

6

3

9

2

6

7

8

2

5

8

3

6

6

2

5

1

1

4

9

8

7

9

4

1

5

9

4

8

3

9

6

3

8

2

8

3

4

4

1

5

1

6

7

7

9

4

6

1

8

6

4

4

5

9

2

9

5

7

6

4

1

1

5

3

7

5

6

6

8

3

8

7

7

5

9

8

6

6

5

9

5

4

8

5

2

4

2

9

8

3

4

1

3

6

6

3

2

8

8

7

7

9

2

1

3

8

8

4

9

7

3

8

9

5

4

7

7

6

2

5

6

1

6

2

6

6

8

6

1

7

1

5

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

82879

93641

78965

85324

94843

79873

89162

97937

61864

73565

53455

63417

54776

66861

51149

42996 43294

17

18

19

Harekete hazır, tetikte. 28. Tutsaklık. 29. Aslına bakarsanız. 30. Ortalama.

20

SÖZCÜK BULMACA

9

41981

16

3 HARFLİ BAP PAY POZ SÜS ÜST VAT

Z

E

R

D

E

4 HARFLİ APAZ MÖNÜ OSKİ SAVA SOPA STEP 5 HARFLİ AHŞAP AMPER AYEVİ ÇÖMÇE İHRAÇ İZABE İZLEM LODOS LORTA LÜFER MUSAP PİSİK REFİK TALAŞ TEMPO TRİKO ZERDE ZÜLAL 6 HARFLİ BİŞKEK EKSERİ İÇİRİK İLETİM KAHİRE KOLİVA 7 HARFLİ BROKOLİ EMİRALİ ENGİNAR İSTATİK KOKOREÇ ŞİŞHANE

Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. ZERDE’yi ipucu olarak yerine biz koyduk.


26 BULMACA

pazar

KARE BULMACA

1

2

3

4

5

6

7

8

9

Katre

CAFER ZORLU

12 13 14 15 16 17 18 19 20

L A

A Doğal içecek

S Bir nota Alt resimdeki uzaya çıkan ilk insan

Y Kasnakta işlenen bir tür nakış

S İnce, yüksek ses Kilometre (kısa)

S Üzüm kütüğü, çotuk Yüce

İ

M

Y

E

A

Y

İ

N

K

E

S

Tekne çekilen yer

Ç

T

K

E

R

A

T

A

Bağışlanma dileme

N

O

T

A

Öğe

Kırşehir’de bir ilçe

Müzik yazısı

A

K

Hac’da umrede ihrama girilen yer

L

A

M

S

U

A

R

R

İ

G

M

İ

A

K

R

A

Nişasta

T

T Bir hücre asidi Kur’anı-ı kerimin 100. suresi

A

U

D

Doğa

R N G

A

Mesaj

E

K

R

İ

N

Güç, kuvvet

T

N

İ

Ü

Mahlûk

Y

A

R

Bulaşma

E

T

A

P

E

K

Tedavi etme

O

T

A M

K

R

A

R

Ekip

Tutma organımız

L

R

S

E

E

K

Merhem

N

T

A

Sergen

R

A

E

Melodi

M A

N

Örme işleri

Beygir

A

T

Kaonun simgesi

T

A

K

İ

N

E

R

A

İri taneli bezelye

A

M

A

Yer kırığı, fay

E

Uzaklaşmak

A

D

I

K

Bir Hint felsefe sistemi

Bir tür yaban ördeği

A

V

E

T

E

K

E N E

İ

R

A

Y

E

T

Mekke müşrikleri ile yapılan ilk savaş

Mercanada Komşu bir devlet

A

T

O

L

Berilyumun simgesi

B

K

Kabak kemaneye benzer bir çalgı

Zekâ sahibi

I

M

Pencereye takılır

G

İ

R

A

C

A

Edebiyat (kısa)

Endonezya plakası

R

A

K

A

Tahılın tarla hali, firez

K

Gezinti yeri

İ L

K

A

Z

E

K

Müzikte sus işareti

E

D

Neonun simgesi

E

K

İ

N

İ

R

M

E

S

Y

A

K

İ

Z

A

D

O L L

T

R

İ

O

Kalp

Molibdenin simgesi Çocuk yuvası

M

O

K

A

N B

A

R

A

R

Sodyumun simgesi

M

E

D

E

N

İ

Bir peynir türü

K

A

Ş

A

R

Uygar

M

P

A

Y İ

N

Dolaylı anlatım

Ü

R

A

Gelir getiren mülk

A

K

A

F U

K

E

A

A D

Maden ergitme işi

A

Piston

T

Maden Tetkik Arama (kısa)

Suyla çevrili kara parçası

E

A

O M

Yaşam sıvısı

İ

E

K

E Büyük kemik Sayı gösteren işaret

Y

L

Y

K

A

E Uygulamalı

İ

Avuç içi

C

Gaye

M

R

Bir ırk

İ

A S

T

Eski Avrupa Birliği parası

A

M Orta resimdeki aya ilk giden araç

Neptünyumun simgesi

R

İ

E

L

Beyaz

Ğ

R Süpürge otu

Allah’a (c.c.) yalvarma

A

Y

A

A

T

Seryumun simgesi

Yabancı

Müzik üçlüsü

Fayda

Düşmanlık

Hindistan’da prens unvanı

S İ

Atın boynundaki kıllar

R

Kur’an okuma

7

E K At yavrusu

K

L

Men edilmiş

Ünlü Kırgız destanı

Arjantin plakası

fi‹FRE KEL‹ME

Çiftçi

S

Suudi Arabistan’ın başkenti

Dar, kalınca tahta

Z

Aza

Övme

A

E

A

L

Bir hitap ünlemi Sıkı

Z

D

A

Utanma duygusu

Ü

Satranca benzer bir oyun

Ç

S

S

APOLLO 11

U

M

E

A

Pasta

Çevreyle patolojik ilgisizlik

İsim

L

Tekel, asıl Kabul etmeme

U

D

Garez

F

R

E

M

L

Ü

Peru’nun başkenti

Kurt

A

Japon imparatorlarının unvanı

A

Acemi

E

İ T

Bir orman ağacı

Kuzu sesi

A

Alev püskürten araç, hamlaç

Yufka açarken serpilen un

N

A

6

T İri saman

Zayıf, hastalıklı

K

H

Uzaklık anlatır

Müsrif

Dünya

A

A

Çizgi

K

Kaymak

R

B

H

E

İ

A

İ

A

V

Aşama

N

N

B

A

T

Derin sular

Değerli tespih taşı

Avaz, sarhoş bağırtısı

A

E

E

Resim çekme aracı

O

Kentin avukatlar birliği

Oyunda yenmek

K M İki borunun birleştiği yer İmanını açıkça dil ile söylemek

T Bir baharat

Beddua

T

L

Rey

K

Genişlik

Montaj

U Dirgen, yaba

A

A

İlave

E

T

Çıkar yol, umar

F

A

E

K

Toprak parçası

V

A

F

İ

A

U

A

İ

N

L

Rehin

Yabani hayvan vurma işi

A

Ufuklar

Çekecek

A

9

Parazit

N

Bir kazı aracı

Yapma, yerine getirme

Allah’ı (c.c.) görür gibi ibadet etme

L A

4

İ R

İ

A

V

A

Radyumun simgesi

L A

T

S

O

E

Başıboş, hayta

T

A

E

H

R

Konut Tütün kurutulan yer

Atama

A

Doğuda nehir

Hitit Kurtarıcı

İ

T

İ

Şeytanın kalbe attığı kuruntular

SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Lahmacun – Oksit – Emsal – Kanık – Anı – Kristal – Halikarnas – Rokfor – Ayalama – Hora – Pak – Otantik – İllet – Sapak – Alamit – Eylem – İrsi – Nil – Ak. DIŞA DOĞRU Kalinis – Rimel – Yetim – Alaka – Pastel – Likit – Nato – Kaparo – Hamal – Ayar – Of – Korsan – Ra – Kil – Ahlat – Sir – Kınakına – Klas – Metis – Konu – Cam – Hal.

E L

E

R

İ

Cüz Üstteki yazar›m›z

6 1 9 7 2 8 4 5 3

6 2 8 1 7 3 9 5 4

8 6 5 4 3 2 7 9 1

2 8 7 6 1 9 4 3 5 5 9 6 3 2 4 8 1 7 1 4 3 7 8 5 6 9 2

H›z

9 4 1 6 8 7 5 3 2 5 2 6 9 1 3 8 7 4

3 7 2 4 9 1 5 8 6 9 1 4 8 5 6 2 7 3 8 6 5 2 3 7 1 4 9

Radyumun simgesi

“Ö. Lütfi…” (Yönetmen) En üst deniz subay›

Yapay reçine Romanya paras›

B

Satrançta bir tafl Molibdenin simgesi

A L A M Yank›ca

Mikroskop cam› Çok büyük

A D Hane

L ‹

E T

E V Yap›t

Masal da€› Yasaklama

Listeden seçilen yemek

Yavflan otu

A M L

Semizlik

T

Muhtemel olarak Ayak

A P

A M A

Kolsuz erkek fanilas› Allah’a (c.c) yalvarma

I

L A K›rm›z› renkli bal›k Kar ayakl›€›

Ortaya ç›karma Elma, armut kurusu

K A N Yak›lacak a€aç Gizli yer

A T

Zengin köy erke€i Asl› olmayan

Y

A K A D Üflemeli çalg› ‹nce toz tanesi

A T S O Bir arazi ölçüsü De€erli bir çiçek

Hadise

R

Z Uyma, sayg› gösterme Okyanus Do€u Anadolu'da göl

A R “…Süleyman o€lu (Eski halterci)

L

K

Yabanc› Zafer

A N T H O N Y

E T Bitkiye yeflil rengi veren madde

Ankara'n›n ilçesi

Ç

Genifllik

E Asya'da bir ülke S›fat eki

K L

Q U

A ‹yi ifllemeyen Roma'n›n eski ad›

Asur baflkenti Sermaye

N

R

Küçük el sanatlar› Kal›n ka€›t Duman karas›

A Y

Kimyasal bir madde Arapçada ben

Bulan›k resim

Eden, yapan, iflleyen

F

K A ‹ L Tar›m iflçisi Bir a€›rl›k ölçüsü

A

Pekmez topra€›

Ö€ütülmüfl tah›l

L U Safi Avrupa'da bir ülke

M

L O Olumsuzluk öneki

Tutuflturucu madde Bir spor dal›

E Afl›r› fliflmanl›k Kurnaz

Emirlik Öngün

N A

A S Sofa, hol Dördüncü halife

Kuzey denizi bal›€›

Bir taraf e€me

A T

‹lgeç

Mangan›n De€ifl tokufl, simgesi trampa ‹ri papa€an

M N ABD'de bir eyalet Diyarbak›r ilçesi

O K A R ‹ Mukavele

Çin satranc› fienlik kemeri

S T Çocuk sahibi kad›n

Tak›m taraftar›n› coflturan kimse

A

Sahibi bilinmeyen eser

N O

Küçük ma€ara

K

İ

H

A

L

İ

R

D

E

A

L

B

İ

Z

K

K

R

İ

A

M

S

E

Y

D

A

S

R

İ

M

E

L

K

U

İ

S

N

R

A

H

A

T

T

U

H

T

M

A

A

R

Y

P

I

S

E

M

A

N

A

Z

A

M

Ğ

S

Y

Ü

A

U

R

D

A

H

S

İ

R

D

U

K

O

İ

S

S

F

R

T

T

R

U

T

A

R

L

A

B

İ

K

E

Z

Ç

E

E

K

A

A

F

N

E

L

D

A

R

I

E

S

F

S

S

I

Z

İ

L

T

A

I

A

K

G

V

A

R

K

İ

S

E

N

M

A

T

H

A

L

H

A

L

A

L

E

V

Ü

E

Ş

A

İ

R

E

D

I

R

M

B

M

İ

M

A

S

İ

Z

E

D

R

U

B

A

H

K

E

Z

N

E

G

N

Avuç içi

N A Hayvan yiyece€i ‹laç

Y

T E

Bir nota Bir kürk hayvan›

V A

O N Past›rmal›k, kavurmal›k hayvan

E M T

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harler Yunus Emre’nin dizelerini oluşturacaktır.

Organ

ASPUR

GENZEK

LAHİKA

RAHAT

SÜRUR

DELGEÇ

HABUR

MİRSAD

RAFİNE

TALAK

FERAHİ

KLASİK

MULETA

SAMİM

FERSAH

LAEDRİ

MAKSAT

SEMAN

L A ‹

Z

T Düzgün, düzenli

G O A N ‹

Bir say›

E D A Vaaz veren din adam›

A

A K M A

A L A S K A

A N A

A K

E R

Ayak direme

L

Güvenlik

Y

E S

Japon lirik dram› Eski M›s›r Tanr›s›

Z

K

Reçine

L U M B A G O

E M A R E Yank›

Karar yan›k hastal›€›

M O R

K O T A Telli bal›kç›l

‹ Rütbesiz asker

A L

Notada durak iflareti

Bel a€r›s›

P

O B E

Bir tafl›t arac›

O R O F N N

Renk körlü€ü

H A N A

Uyku (E.dil)

M A R A B A

T A C

Matematikte 3,14 say›s›

A B A D

N E T ‹thal edilecek mal listesi

K

N O V

E T

U M M A N

Akl› yatm›fl

Z

A K S A K

U R N A

N A Uluslar aras› Çal›flma Örgütü (K›sa)

O D U N

D U A

A

K B U ⁄ R A

M A Z A K

B E L Portekiz halk flark›s›

K A R

V E R O N Bir ya€›fl flekli

K A F

E S E R Alt resimdeki aktör

G.Amerika kemendi

E K O L A L

O Y A

Japon Budha rahibi

F

T

K O B

S Ü R Yün e€iren el ç›kr›€›

Yar›fl›n evresi

3 8 7 2 5 4 9 1 6

‹yice dolacak gibi

S A

N ‹ Afrika antilobu

Adaletli

2 9 3 1 7 5 6 4 8

Nikelin simgesi

TARIK BU⁄RA

‹nce dantel

1 7 4 8 9 6 3 2 5

F

T A R Bir ilimiz

4 3 9 5 6 8 7 2 1

SÖZCÜK AVI Biz kimseye kin tutmayız / Ağyar dahi dosttur bize / Kanda ıssızlık var ise / Mahalle vüşardır bize

YURİ GAGARİN

7 5 1 9 4 2 3 6 8

4 3 2 5 6 9 1 8 7

PETEK BULMACA 1. Gazete. 2. Şelale. 3. Valide. 4. Mesire. 5. Paraka. 6. Tereke. 7. Eşelek. 8. Malavi. 9. Menafi. 10. Napoli. 11. Ceride. 12. Etiket. 13. Ataman. 14. Afakan. 15. Dikili. 16. Edinim. 17. İtenek. 18. Ananas. 19. Panama. 20. Midyat. 21. Binici. 22. Melike. 23. Masura. 24. Supara. 25. Tartar. 26. İcazet. 27. Alesta. 28. Esaret. 29. Esasen. 30. Vasati.

SÖZCÜK MERDİVENİ TAMER - KAMER - KEMER - KESER - KESİR - KESİM - KESİF

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 7 5 8 3 4 1 2 6 9

ANAGRAM BULMACA Gemsiz ata dizgin olmaz.

13

Gelir

G

S

R

11

A

N

M

A

11

D

V

13

İ Hücum

10

Sakat

P

2

E

Mikroskop camı

O

9

L Sapıklık, yoldan çıkma

L

L

10

A H

İ

İ

1

P Büyük süslü bina, otel

F

K

8

A Salgın

A

Bin vat Bolluk, gönenç

7

E

R

E

3

L

S

N

5

A

İ

Ü

R

KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Cafer Zorlu – Sarıkulak. 2. Alan – Alo – NBA – İrikara. 3. Hizip – Glase – Asalak. 4. İl – Kamu – Suzinak – HA. 5. Langar – Kol – Tol. 6. İtimat – El – Biteviye. 7. Yetenek – Ticaret. 8. Etik – Mu – Ziyan. 9. Anamal – Sim- Zen. 10. İn – Net – Ot – Sima. 11. Politik – Meta – At. 12. Sazak – Ahu. 13. Ten – Taka – At. 14. Ede – Eke – Alibaba. 15. Maraton – Piton – Abese. 16. Enir – Meri – Oruç – Asa. 17. Nitelik – Yarar – Stok. 18. İs – Nas – Malikâne – Diba. 19. Kraker – Nan – Nane – Ren. 20. Kan – Eremofobi – Eko – Li. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Cahiliye – İp – Yemeni. 2. Alil – Tetanos – Daniska. 3. Faz – Kitin – Laterit – Rn. 4. Enik – Mekanize – Arena. 5. Palan – Metanet – Lake. 6. ZA – Matematik – Komiser. 7. Olgun – Kul – Senek – Re. 8. Rol – Ge. 9. Asal – Piyano. 10. Unsur – Alaf. 11. Bez – Torino. 12. Sa – İki – Orak. 13. Anot – Nurani. 14. Risalet – Somata – Na. 15. Irak – Vizite – Ala – Sene. 16. Kil – Cicim – Takibat – Ek. 17. Ukab – Yay – Sahabe – Od. 18. Lak – Terazi – Asakir. 19. Ar – Ho – Enema – Abes – Bel. 20. Kanalet – Natıka – Amani.

Özen

İstanbul’da ilçe

Z

12

Tombul bebek

A

Mersin’de akarsu Lityum simgesi

S

Avrupa Birliği (kısa)

Tembellik, işlemezlik

20

11

A

6

T

19

10

R

3

O

İ

18

9

Bir ekin zararlısı

4

Dinsel şarkı

S

Araç

17

8

Gidiş, gitme

A

A

16

7

A L

R

A

Alaka

A

D

15

6

M

8

A

A

Telefon sözü

E

Adapazarı ovası

İ

Bir akademik unvan (kısa)

14

5

A

2

Yolcu evi

Haşhaş tohumu

E

Teniste devre

N

1

Sinir Eski bir İstanbul adı

Yabani hayvan barınağı

Aşamasız asker

S

E P

Maddenin temel birimi

Saman altından su yürüten Kıyamette suru üfleyecek olan melek

Kuramsal Nakit, akça

A

13

4

K

5

N

M

Gider

12

N

Konya’da bir baraj

D

Evren

M A

NEİL ARMSTRONG

12

SÖZCÜK AVI

H

Ad, ün

11

3

ÇÖZÜMLER

Üst resim aya ilk ayak basan insan

10

2

YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1. Müslümanlıktan önceki çağ – Kalın bükülmüş sicim – Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. 2. Sakat, hastalıklı – Kazıklıhumma hastalığının diğer adı – En iyi. 3. Evre, safha – Eklem bacaklıların kabuğunu oluşturan sağlam, organik, esnek madde – Demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak – Radon elementinin simgesi. 4. Kedi köpek yavrusu – Silâh ve savaş gereçleriyle donatılmış askeri birlik – Boğa güreşi alanı. 5. Atlara vurulan enli kemer – Dayanıklılık – Laka ile cilâlanmış. 6. Güney Afrika’nın plâka işareti – Fen bilimlerinden biri – Polis kuvvetlerinde bir rütbe. 7. Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş olan – Allah’a (cc) göre insan – Çam ağacından yapılmış su testisi – Bir nota. 8. Oyuncunun sahnede yaptığı – Germanyumun simgesi. 9. Başlıca, temel – Bir müzik aleti. 10. Öğe, unsur – Hayvanların kışlık yemi. 11. Salgı üreten organ – İtalya’da bir kent. 12. Şart edatı – Bir sayı – Ekin biçme aleti. 13. Pozitif elektrot – Işıklı, nurlu. 14. Peygamberlik – Badem şerbeti – Sodyumun simgesi. 15. Güneyimizde bir ülke – Doktorun hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması – Karışık renkli – Yıl. 16. Geçirimsiz yağlı toprak – Dokunmuş renkli, nakışlı kilim – Kovuşturma – İki borunun birleştirildiği yer. 17. Peygamberimizin (sas) siyah renkli sancağının adı – Burçlardan biri – Peygamberimizi (sas) görmüş, sohbetinde bulunmuş olanlar – Ateş. 18. Zamklı cilâ – Bir tartı aleti – Askerler. 19. Hicap – Holmiyumun simgesi – Lavaj aleti – Akla ve gerçeğe aykırı – Vücudun orta yeri. 20. Küçük kanal – Güzel konuşma kabiliyeti – Zonguldak yöresi halk oyunu.

Ev

16 EYLÜL 2012 PAZAR

1

SOLDAN SA⁄A 1. Geçtiğimiz günlerde 86 yaşında vefat eden resimdeki ünlü karikatür sanatçımız – Kefal yavrusu. 2. Saha – Telefonda seslenme sözü – ABD Basketbol Ligi – Büyük taneli siyah bir çeşit üzüm. 3. Kur’an-ı Kerim’in her cüzünün beş sayfalık bölümü – Üzerine saydam bir cilâ tabakası çekilmiş olan yumuşak deri – Parazit. 4. Vilâyet – Amme – Musikimizde bir makam – Haber Ajansı (kısa). 5. Üstü çinko ile örtülü çevresi açık çatı, sundurma (halk ağzı) – Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, kısım, dal – Küçük köy. 6. Güven – Bir organımız – Yeknesak, tekdüze. 7. Kabiliyet – Büyük çapta alış veriş. 8. Ahlâki, ahlâkla ilgili – Bir soru takısı – Zarar. 9. Sermaye – Gümüş – Eski dilde kadın. 10. Küçük mağara – Kesintilerden sonra kalan miktar, safi – Küçük bitki – Yüz, surat. 11. Siyasi – Mal – Binek hayvanı. 12. Kuvvetli ve soğuk esen yel (halk ağzı) – Ceylân. 13. İnsan vücudunun dış yüzü, cilt – Küçük sandal – Beyaz. 14. Halk dilinde büyük erkek kardeş, ağabey – Kurnaz, açıkgöz – Kütahya’ya özgü yuvarlak karınlı, ince boyunlu sürahi. 15. Televizyonda bir spor programı – Afrika ve Asya’da yaşayan çok güçlü, büyük yılan – Kur’an’da bir sure. 16. Bir tür yabanmersini – Geçerli, yürürlükte olan – “… tutmak” (Müslümanlığın beş şartından biri) – Baston. 17. Kalite – Fayda – İstif edilmiş mal. 18. Duman karası – Kur’an’da bir sure – büyük ve gösterişli ev, yurtluk - Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş. 19. Bir tür tuzlu bisküvi – Ekmek – Kokulu bir bitki – Evcil geyik türü. 20. Damarlarda dolaşan hayati sıvı – Yalnızlık korkusu – Yankı – Lityumun simgesi.

Bobin

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

bulmaca

T

ANTHONY QU‹NN

3


4

27 BULMACA

pazar

16 EYLÜL 2012 PAZAR

Cüz

‹yice dolacak gibi

Ortaya ç›karma

Üstteki yazar›m›z

Radyumun simgesi

Elma, armut kurusu

Zengin köy erke€i

Ankara'n›n ilçesi

Asl› olmayan

Bir ilimiz

Küçük el sanatlar›

“Ö. Lütfi…” (Yönetmen) En üst deniz subay›

Reçine

Duman karas›

Güvenlik

Bel a€r›s›

Roma'n›n eski ad›

Bir taraf e€me Kimyasal bir madde Arapçada ben

Yün e€iren el ç›kr›€›

Romanya paras›

Molibdenin simgesi

Semizlik

Do€u Anadolu'da göl

“…Süleyman o€lu (Eski halterci)

Bir tafl›t arac›

Ayak direme Bir nota Bir kürk hayvan› Vaaz veren din adam›

‹ri papa€an ABD'de bir eyalet Diyarbak›r ilçesi

Emirlik Öngün

Yabanc›

Olumsuzluk öneki

Telli bal›kç›l

Zafer

Pekmez topra€›

Yank›

Hadise Yak›lacak a€aç

Yasaklama

Mangan›n simgesi

‹thal edilecek mal listesi

Genifllik

Masal da€›

Organ

De€ifl tokufl, trampa

Uluslar aras› Çal›flma Örgütü (K›sa)

Portekiz halk flark›s›

Yap›t

‹lgeç

Avrupa'da bir ülke

Ayak

Hayvan yiyece€i

Kurnaz

Yavflan otu

Hane

Past›rmal›k, kavurmal›k hayvan

Dördüncü halife

Safi

Yar›fl›n evresi

Avuç içi

Afl›r› fliflmanl›k

Akl› yatm›fl

Muhtemel olarak

Japon Budha rahibi

Ö€ütülmüfl tah›l

Bulan›k resim

De€erli bir çiçek

Bir ya€›fl flekli

Düzgün, düzenli

Tar›m iflçisi

Çin satranc›

Bir a€›rl›k ölçüsü

fienlik kemeri

Gizli yer

ANTHONY QU‹NN

Asya'da bir ülke

Kolsuz erkek fanilas›

Sahibi bilinmeyen eser

‹laç Eden, yapan, iflleyen

‹nce dantel

Çok büyük

Bir say›

Sofa, hol

Bir arazi ölçüsü

Mikroskop cam›

Japon lirik dram› Eski M›s›r Tanr›s›

Uyku (E.dil)

Kar ayakl›€›

Adaletli

Küçük ma€ara

Kuzey denizi bal›€›

K›rm›z› renkli bal›k

Listeden seçilen yemek

Rütbesiz asker

Okyanus

Yank›ca

Tak›m taraftar›n› coflturan kimse

Karar yan›k hastal›€›

Kal›n ka€›t

Uyma, sayg› gösterme G.Amerika kemendi

Bir spor dal›

Renk körlü€ü

‹yi ifllemeyen

Üflemeli çalg› ‹nce toz tanesi

H›z

Satrançta bir tafl

Matematikte 3,14 say›s›

Sermaye

Afrika antilobu

Yapay reçine

Tutuflturucu madde

Asur baflkenti

Nikelin simgesi

TARIK BU⁄RA

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

bulmaca

S›fat eki Bitkiye yeflil rengi veren madde

Allah’a (c.c) yalvarma

Çocuk sahibi kad›n

Alt resimdeki aktör

Notada durak iflareti

Mukavele

PUZZLE BULMACA

7

5

8

4

1 5

9

KOLAY

SUDOKU

SARMAL

1 2

3

6

9

3

5

7

2

Ü F T A D E

7 S

8

6

4

1

3

U

5

M

7

8

9

6

2

6

3

4

8

A K

5

8 9

7 9

8

7

8

2

4

6

4

5

7

6

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

DIfiA DO⁄RU

Merdivenin ilk basama€›ndaki TAMER sözcü€ününü son basamaktaki KESİF sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

TAMER

KT‹R NE

100-94 Yağmur kuşu. 93-89 Kirpik boyası. 88-84 Babası ölmüş küçük çocuk. 83-79 İlgi. 78-73 Soluk renk. 72-68 Sıvı. 67-64 Kuzey Atlantik Paktı. 63-58 Pey akçesi. 57-53 Sırtında yük taşıyarak geçimini sağlayan kimse. 52-49 Kıymetli madenlerin değer derecesi. 48-47 Trabzon’un ilçesi. 46-41 Deniz haydudu. 40-39 Radyumun simgesi. 38-36 Geçirimsiz yağlı toprak. 35-31 Yaban armudu. 30-28 İngiltere’de kullanılan soyluluk sanı. 27-20 Kabuğundan kinin çıkarılan ağaç. 19-16 Üstün nitelikli. 15-11 Kırma, melez. 10-7 Mevzu. 6-4 Saydam, kırılgan bir madde. 3-1 Durum, vaziyet.

4

5 1

5

1

ZOR

1-8 Üstüne kıyma, kıyılmış soğan ve baharat konularak fırında pişirilen pide. 9-13 Demir paslanması. 14-18 Örnek. 19-23 Tok gözlü. 24-26 Hatıra. 27-33 Billur. 34-43 Bodrum ilçesinin antik adı. 44-49 Koyun sütünden yapılan, mahzenlerde oluşturulan küflü peynir. 50-56 Avuç içi ile toplama. 57-60 Bir halk oyunu. 61-63 Temiz. 64-70 Gerçek olan, gerçeğe ve aslına dayanan. 71-75 Hastalık, dert. 76-80 Akarsuyun kollara ayrıldığı yer. 81-86 Pamuk ipliğini saran el çıkrığının adı. 87-91 Fiil. 92-95 Kalıtımsal. 96-98 Afrika’da ırmak. 99-100 Beyaz.

3

8

KESİF

ÖR

‹ÇE DO⁄RU

4

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

R A D İ K A

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFLİ AN AR DO FA İR LA LO MU NA NT OD PA Pİ RA TE UŞ 3 HARFLİ AİT ALİ ANA APA EKE İRİ İTA KRA LAL LEB MEN MİA NİL RUH SKİ TEK UMU YAY 4 HARFLİ ALİL ATOM BOOM CURA ELİF EMEL İDİL İNAL İNAM İNCİ

İPEK LİLİ LORT LULU OKUL ORAN PERİ ROZA SAKA SİMA UZAM YONT ZERK ZİFT 5 HARFLİ ANEMİ ARABA ASİDE ATLAS AYDAN AYHAN AYLİN DAHİL DENİZ EMZİK HARAR

İKİLİ İNPUT İTİLA KANİŞ OLCAY SUMAK 6 HARFLİ GÜLGUN İRİBAŞ MAHMUR MELİHA ÖDENEK PAPARA RADİKA ROZBİF SERCAN TELAŞE UNLAMA ÜFTADE


f28 spor Türk futbolu vites yükseltmeli

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

-

Emre Belözoğlu... Türkiye’de iki büyük takımda şampiyonluk yaşayan, faal oyuncular içinde millî formayı en fazla terleten isim. UEFA Kupası kaldıran, iki defa da Süper Kupa’ya uzanan tek Türk futbolcusu. Ayrıca dünyanın en büyük üç liginde oynama başarısını göstermesine rağmen ülkemizde en çok tartışılan oyuncu... Halen Ay-Yıldızlı ekibin kaptanlığını yapan yıldız futbolcu, Fenerbahçe’den Atletico Madrid’e transfer oluş sürecini, saha içindeki hırçın tutumunu, Türk futbolunun ve A Millî Takım’ın son durumunu TFF’nin resmi dergisi Tam Saha’ya anlattı... “Ayrılmam, herkesin yararınaydı. Fenerbahçe’deki dört senelik performansımı konuşursak çok şükür ki taraftarların sevgisini kazandığımı düşünüyorum. İçinde zorlukları da barındıran, ama mutlulukları daha fazla olan bir dört seneydi. Dört yılın sonunda ayrılmamız gerekiyordu, çünkü böylesi herkes için daha iyi olacaktı. Hiç kimseye kin gütmedim. Çözülmeden devam eden bir problem olduğu için ayrılmam Fenerbahçe ve Aykut Kocaman adına da, benim adıma da doğru oldu. Kocaman’la evinde barıştık. Bursaspor maçı sonrası kadro dışı bırakılmam ile ilgili olay için doğru olarak anlatılan şeyler de var, gerçekle hiç ilgisi olmayan şeyler de var. Hocanın bana bir hareketini yanlış anlamam ve bunun üzerine abartılı tepki göstermem var. Ben de çıkıp bu hata için her şeyden önce hocanın evine giderek özür diledim. Bunu, kadro dışı bırakılma cezamın kaldırılması için yapmadım. Hocanın yüzüne de söylediğim gibi, ‘Bir gün hocalık ve futbolculuk hayatlarımız bitebilir, o zaman karşı karşıya geldiğimizde size sarılmak isterim.’ diyerek özür diledim. Tamamen insani bir özürdü bu. Medya için kendimi değiştiremem. İki futbolcunun saha içindeki tartışmasına veya bir oyuncunun diğerine kasıtlı sertlik yaptığına şahit oluyor musunuz? Futbolun içindeki olaylar bunlar. Ben bu konularda medyadan bana yöneltilen eleştirilerden rahatsız değilim. Bu yaşadıklarım biraz da algıyı kontrol etmekle ilgili bir şey. Bir ben varım, bir de benim algılanmam var. Ben bu algıyı kontrol etmek adına medyayla ilişkilerimi sıcak tutmaya çalışmadım. Ben zaten sinirli bir adamım. Örneğin Cangele bana boğaz kesme hareketi yapar, karşılık verince yine sadece ben yapmış olurum. Milli Takım’dan çok ümitliyim. Türk futbol tarihinde ilk defa bugünkü gibi bir durum var. Aslında

Türkiye’nin nadir yetenekli oyuncularından Emre Belözoğlu, aynı zamanda iki defe Süper Kupa’yı kaldıran tek Türk futbolcusu.

Atletico Madrid’de forma giyen milli futbolcu Emre Belözoğlu, gündeme dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Türk futbolunda köklü bir sistem değişikliğine gidilmesi gerektiğini dile getiren Emre, “Vites yükseltmezsek böyle rölantide kalırız.” şeklinde konuştu.

Fatih Hoca da bir Olimpik Milli Takım serüveninin ardından çok başarılı bir (A) Milli Takım ekibi yakalamıştı. O ekip hem Galatasaray’da hem de Milli Takım’da çok başarılı işler yaptı. Bu grubun içindeki oyuncular da çok karakterli adamlardı. Bugünkü takımın içinde de çok değerli oyuncular var. Abdullah Hoca, bu oyuncuların çocukluk yapılarını, karakterlerini çok iyi biliyor. Zaten Abdullah Hoca, oyuncuyla ilişkiyi çok iyi yönetebilen bir teknik adam. Böyle bir takım ilk defa oluştu. O yüzden çok ümitliyim. Süper Lig oyuncusu kendini sorgulamalı. Milli Takım için Avrupa’dan çok sayıda oyuncu tercih ediliyorsa, Türkiye Ligi’nde bulunan oyuncular bu durumu irdelemeli. Bir durum karşısında gösterdiğiniz ilk tepki eğer karşı tarafı yargılamaya dönükse o zaman siz muhasebenizi yapmıyorsunuz demektir. Önce kendinizi irdeleyip sonra karşınızdakine bakarsanız meseleyi çözebilirsiniz. Futbolcusu, antrenörü, kulüp yöneticisi, federasyonu birlik olmalı.

TÜRK FUTBOLU BÖYLE RÖLANTİDE KALIR Tecrübe kadar eğitim de önemli. Tecrübe önemli elbette ama ben eğitimin de gerekliliğine inanıyorum ve eğitim de almak istiyorum. Bu röportaj ‘Ben her şeyi biliyorum’ gibi algılanmasın. Bazı cümlelere özellikle vurgu yapıyorum. Türk futbolunun

vites yükseltmesi gerektiğinin üzerinde özellikle duruyorum. Oyuncunun, hocanın, yöneticinin vites yükseltmemesi halinde Türk futbolu böyle rölantide kalır.

BURADA DA BAZEN YEDEK KALACAĞIMI BİLİYORUM Simeone’ye kendimi kabul ettirdim. Futbolu iyi oynadığınıza inanıyorsanız ve Atletico Madrid’e gitme kararı veriyorsanız, oraya oturmak için gitmezsiniz. Ben halı sahada futbol oynarken bile neyi varsa veren bir oyuncuyum. Burada da bazen yedek kalacağımı biliyorum ama bu takımın bir parçası olacağım. Simeone de beni oynatmadığı için kendini sorumlu hissettiğini söylemişti. Ben de oynadığım ilk 3-4 maçta biraz da olsa hocanın sistemine ayak uyduracak bir oyuncu olduğumu çok şükür gösterdim. Hocalık hedefim yok. ‘Türkiye’de çok hoca var’ deniyor ama ne kadar hoca var diye düşünmek de gerekiyor. Eleştirmek haddim değil ancak Türkiye’de hocaları, yöneticileri, oyuncuları, medyayı, taraftarları nerede görüyoruz, buna bir bakmamız gerekiyor. Ben çok hoca olduğunu düşünüyorum ama yeterli değiliz. Futbolcu olarak da başta ben Emre Belözoğlu olmak üzere yeterli değiliz. Avrupa’nın istikrarlı futbol ülkelerinden birisi olmak istiyorsak, herkes kendi iç muhasebesini yapmalı.”


29 SPOR

9 - 15 KaSım 2012 ZAMAN FRANCE

Türkiye Kick Boks Federasyonu gurbetçi şampiyonaların peşinde türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı, “Avrupa'da yaşayan bütün kardeşlerimize Türk Milli Takımı’nın kapısı her zaman açık. Türk bayrağını dalgalandırmalarını ve ülkemizi tercih etmelerini canı gönülden istiyoruz” dedi.

-

Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen Dünya Kick Boks Organizasyonları Birliği (WAKO) Avrupa Kick Boks Şampiyonası'na 36 ülkeden yaklaşık 800 sporcu katıldı. Şampiyonada Avrupa ülkelerinin milli takımlarında yer alan gurbetçi Türkler dikkat çekti. Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı, Avrupa'da yaşayan Türk sporculara kapılarının her zaman açık olduğunu söyleyerek, genç sporculara çağrıda bulundu.

“avrUpa'da YaŞaYaN KardeŞlerimiZe KapımıZ aÇıK” Kayıcı, Avrupa'da yaşayan Türk sporcuları, Türkiye'de düzenlenen şampiyonalarda başarılı dereceler elde etmek şartıyla Avrupa ve dünya şampiyonası kamplarına davet edip, deneme sürecinin ardından Milli Takım kampına aldıklarını belirtti.

“Avrupa'da yaşayan bütün kardeşlerimize Türk Milli Takımı’nın kapısı her zaman açık” diyen Kayıcı, “Türk bayrağını dalgalandırmalarını ve ülkemizi tercih etmelerini canı gönülden istiyoruz. Kubilay gibi sporcu kardeşlerimize ihtiyacımız var. Avrupa'da yaşayan bütün Türk vatandaşlarını Türkiye'deki şampiyonlara davet ediyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için gelsinler buradaki müsabakalara iştirak etsinler. Türk Milli Takımı içerisinde yer alsınlar” şeklinde konuştu. Diğer taraftan 2013 yılında Dünya Kick Boks Şampiyonası'nın Antalya'da düzenleneceği müjdesini veren Kayıcı, bu şampiyonaya 2 bin 200 sporcunun katılacağını Salim KaYıCı bildirdi.

türk boksör Fırat arslan, hakem kararıyla kaybettiği maçta üstün olan taraftı.

Spor hayatına paris’te devam eden Yetkin Özkul, Fransa’da yaşayan Türklerin gururu.

FORKLOR : 6 6-13 13 yas arasi SAZ :Her yastan herkese

Fırat arslan’ın dünya şampiyonluğu hakemlere takıldı mUStaFa KaramaN STUTTGART Dünya Boks Organizasyonu (WBO) yarı ağır sıklet dünya şampiyonluğu kemerini elinde bulunduran Marco Huck, Türk kökenli boksör Fırat Arslan’a karşı yaptığı maçı hakemlerinin verdiği puanlarla 3-0 kazanarak ünvanını korudu. Halle-Westfalen kentinde Gerry Weber Salonu’nda yapılan ve 7 bin kişinin izlediği müsabakada daha üstün dövüşmesine rağmen ringden yenik ayrılan Türk boksör, hakemlere tepki gösterdi. Karşılaşma sonrası bir açıklama yapan Arslan, galibiyetin elinden

-

alındığı belirterek “Hakemlerin verdiği puanlardan dolayı büyük hayal kırıklılığına uğradım. Ben rakibimden 10 kez daha fazla isabetli yumruk vurdum. O sadece savunmada kaldı. Son raunda kadar mücadele ettim. Bugün dünya şampiyonu ben olabilirdim. Kazansaydım boksta tarih yazabilirdim.” diye konuştu. 42 yaşındaki Fırat Arslan, bu karşılaşmadan sonra kariyerini sonlandırıp sonlandırmayacağı konusunda ise bir açıklama yapmadı. Marco Huck da çok çalışan Fırat Arslan’a saygı duyduğunu, iyi mücadele edip kazandığı için mutlu olduğunu söyledi.

RUMI KULTUR MERKEZI SAZ VE FOLKLOR ………. KURSLARI BASLADI ……….

Adres : 65 Levée De La Cheuvauchée 45650 St Jean Le Blanc Tel : 06 51 43 86 18


30 SPOR

9 - 15 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Fenerbahçe’nin yabancı oyuncuları, Yobo, Kuyt, Sow, Stoch, Bienvenu ile Cristian Türkçe derslerine devam ediyor.

Gelmiş geçmiş en iyi oyuncular arasında gösterilen Ronaldo, Real Madrid’de başarılı bir sezon geçiriyor.

Ronalda, PSG’yi karıştırdı -

Paris St. Germain Başkanı Nasser El Khelaifi, dünya futbol otoriterlerinin konuştuğu Cristiano Ronaldo ve Jose Mourinho iddiaları hakkında açıklama yaptı. İtalyan basınının verdiği haberde PSG, Real Madrid'e 100 milyon Euro bonservis bedeli önerdiği iddia ediliyordu. Ayrıca, Jose Mourinho'yu da sezon sonunda Carlo Ancelotti yerine teknik direktörlük koltuğuna oturtulacağı da iddia arasındaydı. Haberlerin geniş yankı bulması üzerine açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu söyleyen El Khelaifi; "Cristiano Ronaldo için herhangi bir teklifimiz olmadı. Cristiano Ronaldo Real Madrid'in oyuncusudur. Madrid'le herhangi bir kontak kurmadık." dedi. Paris St. Germain, Ligue 1'de geçen sezon Montpellier'nin ardından ikinci olmuştu. Paris ekibi, bu sezon şampiyonluğun en büyük adayı.

Fenerbahçe’de Türkçe dersleri başladı

Fenerbahçe’nin yabancı futbolcuları, Türkçe dersleri almaya başladı. Sarı-Lacivertli kulüpten yapılan açıklamaya göre, yabancı oyuncuların isteği ve teknik heyetin de onayıyla Can Bartu Tesisleri’nde bundan sonra Türkçe dersleri verilecek.

-

Fenerbahçe Kulübü, yabancı oyuncuların, antrenmanlardan arta kalan zamanlarda toplam 100 saat Türkçe dersi alacaklarını açıkladı. Futbolcuların takımda teknik heyet ve arkadaşlarıyla anlaşmasının, günlük hayatta kendilerine yeterli olacak kadar Türkçe ifade etmelerinin amaçlandığı kurs, kulüpteki yabancı oyunculardan büyük ilgi gördü. Zaten Sarı-Lacivertlilerde Teknik Direktör Aykut Kocaman geldiği günden beri idman esnasında tercümanları saha içine sokmuyordu. Futbolcular çalışırken tercümanlar kenarda antrenmanı izliyordu. Kanarya’da takımdan ayrılan

kaptan Alex de Souza’nın tercümanlığını yapan Samet Güzel’in de istifa etmesiyle bu görevin alışıldığı şekilde devam etmeyeceği ifade ediliyordu. Kadrodaki yabancıların tümünün farklı ülkelerden olması ayrı ayrı tercüman tutma problemini ortaya çıkarırken Türkçe dersleriyle sorunun aşılacağı kaydedildi. Bu arada, Fenerbahçe’nin resmi internet sitesinde paylaşılan görüntülerde Yobo, Kuyt, Sow, Stoch, Bienvenu ile Cristian’ın Türkçe dersine katıldıkları göze çarparken Krasiç ile Meireles’in bulunmaması dikkat çekti.

Olympique Marsilya-Fenerbahçe maçı için Türk taraftarlara ayrılan biletler tükendi.

2 bin Fenerli Marsilya’da olacak -

Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi (C) Grubu'nda 22 Kasım Perşembe günü deplasmanda Fransa temsilcisi Olympique Marsilya ile yapacağı beşinci maç için Türk taraftarlara ayrılan biletler tükendi. Fenerbahçe Kulübü'nden alınan bilgiye göre, Fransız kulübü karşılaşma için Türk taraftarlara 2 bin bilet ayırdı. Marsilya kentindeki Velodrome Stadı'nda Türkiye saati ile 22.05'te başlayacak maçta tribündeki yerini almak isteyen Türk taraftarların, taleplerini +90 216 542 19 60 numaralı faksa yazılı olarak iletmesi gerektiği bildirildi. Türk taraftarlara ayrılan biletlerin 15 Euro’dan satışa sunulduğu açıklandı.



“GaNGNam StYle” reKOrlara devam ediYOr

Koreli şarkıcı park Jae-Sang’in (pSY) söylediği “Gangnam Style” isimli parçanın klibi, video paylaşım sitesi Youtube’da en çok izlenen 2. video oldu. Youtube’da 15 temmuz’dan bu yana 620 milyon kez izlenen video, şarkıcı Jennifer lopez’in 615 milyon kez izlenen “On the Floor” videosunu geçerek 2. sıraya yerleşti. Sitede en çok izlenen video ise, 18 yaşındaki Kanadalı şarkıcı Justin Bieber’ın 795 milyon kez izlenen “Baby” isimli klibi oldu.

1796 yılında henüz 26 yaşındayken işitme yetisini yitirmeye başlayan Beethoven, 1818 yılında tamamen sağır olmasına karşın beste yapmaya devam etmişti.

Ünlü besteci Beethoven’ın bir ilahisi bulundu -

Ünlü besteci Ludwig van Beethoven'ın daha önce bilinmeyen bir ilahisi bulundu. Manchester Üniversitesi'nden Prof. Barry Cooper, ünlü bestecinin ölümünden 185 yıl sonra orta çıkarılan ilahinin ünlü “Missa Solemnis” eserinin taslaklarının yer aldığı bir defterde bulunduğunu söyledi. Cooper, Beethoven'ın Gregoryen dö-

neme ait bin yıllık “Pange Lingua” adlı ilahinin melodisini değiştirerek yeniden yorumladığını belirtti. Cooper, ilahinin Mart 1820'de o zamanlar 39 yaşında olan bestecinin hamisi Avusturya Arşidükü Rudolp'ün Olmutz Başpiskoposu ilan edildiği törende çalınmış olabileceğini belirtti. Ünlü besteciyle ilgili en önemli uzmanlardan biri olarak kabul edilen Cooper, iki

dakikalık eserin Beethoven'ın diğer tüm eserlerinden çok farklı olduğunu söyledi. Beethoven'in iki eser dışında dini müzik bestelemediğini işaret eden Cooper, “Beethoven'ın kilisede yapılan sıradan bir ayin için beste yapması kesinlikle olağanüstü. Bestecinin böyle bir esere imza atacağına kendi gözlerimle görmesem hayatta inanmazdım. Çok şaşırdım” dedi.

Çin’in en büyük insansız helikopteri hizmete girdi Çin'in en büyük insansız helikopteri ülkenin doğusundaki Shandong eyaletinde hizmete girdi. Yetkililer, söz konusu orta hacimli helikopterin tüm testleri geçtiği ve şu an tam olarak kullanıma hazır olduğunu söyledi. Resmi Xinhua Ajansı’nın haberine göre, 80 kilogram yük alabilen ve maksimum hızı saatte 161 kilometre olan helikopterin, 1950'lerin Brantly B2 modeli ile bazı belirgin tasarım benzerlikleri olduğu belirtildi. Haberde, helikopterin havada dört saat kalabildiği, 10 bin fit azami hizmet seviyesine sahip olduğu, 150 kilometreden kontrol edilebildiği ya da bağımsız uçuşa programlanabildiği kaydedildi.

Sekiz kadından biri arabasına isim veriyor Almanya'da kadın sürücülerin arabalarıyla kurdukları ilişkinin erkek şoförlerden daha farklı bir boyuta sahip olduğu belirlendi. Cosmos Direkt adlı sigorta şirketi tarafından yaptırılan anketlerde her sekiz kadın sürücüden birinin arabasına isim koyduğu belirlendi. Anket sonuçlarına göre kadın sürücülerin yüzde 13'ünün aracına isim ya da lakap taktığı görülürken, erkek sürücülerde bu durumun yüzde 5'te kaldığı tespit edildi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.