Quelle stratégie turque pour sortir du bourbier syrien ? INTERVIEW11
La droite en pleine fracture morale FRANCE03
Emir Kir, une succes story belge en politique EUROPE10
WWW.ZAMANFRANCE.FR
Sanal alemde kumar aileleri tehdit ediyor
internet üzerinden oynamanın çok kolay olduğu ve cep telefonu uygulamaları ile birçok kişinin tercih ettiği oyunların başında gelen sanal oyunlar, aile ilişkilerine zarar veriyor. Başta poker ve at yarışı olmak üzere benzer oyunlara başlayanlar, maddi ve manevi birçok kayıp yaşıyor.
isMAil ÇıTAk LYON ÖZEL Alışverişten spor yapmaya kadar her türlü aktivitenin internet üzeHABER rinden gerçekleştiği günümüzde, internetin zararlı etkileri de yadsınamayacak kadar fazla. Sanal ortamda oynanan şans oyunları da bu tehlikelerin başında geliyor. Toplumun her kesimini bağımlı hale getiren sanal şans oyunları ebeveynleri olduğu kadar çocukları da etkiliyor. Ebeveynler ‘boş vakitlerini değerlendirmek ve ücretsiz olduğunu dü-
şüncesiyle’ başladıkları oyunlar nedeniyle hem büyük miktarlarda paralar kaybediyor hem de sağlık sorunları yaşıyor. Sanal kumar alışkanlığı nedeniyle aile huzuru bozulduğunu söyleyen Z.Ç. ise, asıl tehlikeyi 18 yaş altı çocukların yaşadığını söylüyor. Oyun bağımlılığın eşi ve çocuğu arasındaki iletişimi bitirdiğine dikkat çeken Z.Ç, sanal şans oyunlarındaki tehlikenin boyutunu “5 yaşındaki oğlum baba ben de poker oynuyorum gel bak dedi” sözleriyle anlatıyor. gÜndeM 06
PSİKOLOG KASIM KABA:
11
Psikolog Kasım Kaba, aile içi iletişim sorunu bulunan çocukların sanal oyunlara ilgi gösterdiğini söyleyerek “Aileler çocuklarına anlamlı bir dünya sunmak istiyorlarsa muhakkak onlarla vakit geçirmeliler.” diyor. Kaba, çocuğunun sanal kumar oynadığını farkeden ailelere yasakçı tavırlardan sakınmaları uyarısında bulunuyor.
uMp genel başkanlık seçimleri komediye döndü
r
RFerHAn köseOĞlu, gÜndeM 07
04
yeni iŞ kAnunu TÜrk derneklerine yArAyAcAk Hükümet’in yükselen işsizlik oranlarını azaltmak için hazırladığı ‘Geleceğin İşi Kanunu’ (La loi relatif aux emplois d’avenir), Fransa’da faaliyet gösteren Türk derneklerine büyük avantajlar sunuyor. 1GÜNDEM
Aileler dikkAT eTMeli
Hastaların umudu Türk gönüllüler r Halk Hareket Birliği (UMP) Partisi genel başkanlığı için yapılan seçimlerde her iki adayda kendisinin kazandığını iddia etti. Son sözü söyleyen Yüksek Seçim Komisyonu 98 oy farkla Cope’u UMP’nin yeni lideri ilan etti.
23 - 29 KASIM 2012 N° 240 Prix : 2 €
strasbourg’da hastane hastane dolaşan Türk gönüllüler, Müslüman hastaların yardımına koşuyor. gönüllüler, tedavinin her anında görev yapmaya hazır.
Strasbourg’da 1923’te kurulan Aumoniere Muslumane Vakfı, ilk ziyaretlerine 1980 yılında Haguenau Hapishanesi’nde Cuma Ziyaretleri ile başladı. Vakfın ilk hastane ziyareti ise 1988’de Paul Strauss Hastanesi’ne yapıldı. 90’lı yıllarda faaliyet alanı ve üye sayısı artan Muslumane Vakfı’nda şu an 6’sı Türk olmak 33 gönüllü çalışıyor. Gönüllülerden 55 yaşındaki Hasan Karakaya, hastanede zor durumda kalan Türk hastaların her türlü ihtiyaçlarıyla yakından ilgileniyor.
RMeHMeT dinÇ, gÜndeM 14
13
FrAnsA’nın ilk TÜrk OkulundA öĞrenci OlMAk Bir BAŞkA Villeneuve Saint-Georges’da bulunan College Educactive bundan sekiz yıl önce, eğitim hayatına ‘merhaba’ dedi. Fransalı Türkler, bu okul sayesinde bir ilki başardı ve daha önce hayali bile kurulamayan bir Türk okulu açıldı. 1FOTO-HABER
AVrAsyA’dA isTAnBul HAyrAnı OldulAr Bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Vodafone İstanbul Avrasya Maratonu’na katılan Fransız sporcular, yarışmada dereceye giremedi ama İstanbul’dan çok etkilendi. Redon Atletizm Kulübü adına maratona katılan sporcular, 2013’de tekrar İstanbul’a gitmek için gün sayıyor. 1YAŞAM
03 GÜNDEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Yabancılara oy hakkına hükümet güvencesi
NEVZAT CEYLAN
“Bir kırık dilekçe”
Hükümet sözcüsü najat Vallaud-Belkacem, Cumhurbaşkanı Hollande'ın seçimlerden önce yayınladığı ‘yabancılara oy hakkı’ projesini hayata geçireceklerini söyledi. FerHAn köseOĞlu Paris Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem, yabancılara yerel seçimlerde oy hakkı tanıyan tasarının, Cumhurbaşkanı François Hollande'ın görev süresi dolmadan yasalaşacağını açıkladı. Vallaud-Belkacem yaptığı açıklamada, bu değişikliğin hükümetin seçim vaatleri arasında yer aldığını hatırlatarak, verilen bu söze sadık kalınacağına vurgu yaptı. Hükümet Sözcüsü ayrıca, tasarının kongre, meclis ve senatodan geçerek yasalaşması için gerekli birlikteliği sağlayacaklarına da inandığını söyledi.
-
yasa, Fransa’da ikamet eden yabanmcılara yerel seçimlerde oy kullanma hakkı ön görüyor.
“gereken ne VArsA yApMAyA HAzırız” Najat Vallaud-Belkacem, “Umuyorum ki, doğruluğundan şüphe duymadığım bu yasayı gerçekleştirebiliriz. Gereken ne varsa yapmaya hazırız. Gerekirse bütün milletvekilleriyle tek tek görüşürüz.” diye konuştu. Daha önce François Hollande da kabine üyelerine, yabancılara oy hakkının meclisten yeterli çoğunluğu alarak geçmesi için çalışmaları çağrısında bulunmuştu. Ana muhalefet partisi Halk Haraketi Birliği (UMP) ve aşırı sağ Ulusal Cephe'nin (FN) şiddetle karşı çıktığı yerel seçimlerde yabancılara oy hakkı, Cumhurbaşkanı François Hollande'ın seçimlerden önce yayınladığı 60 öncelikli projenin arasında yer alıyor.
duAnın eHeMMiyeTi Ve BÜyÜklerden duA örnekleri
Ekonomik krizin faturası yabancılara kesildi FerHAn köseOĞlu Paris Haftalık siyasi L'express dergisi son sayının kapağında'aile yardımı bürosunun önünde bekleyen başörtülü kadına yer vererek “Göçmenliğin gerçek maliyeti” manşetini kullandı. Dergi, özellikle Kuzey Afrika'dan gelen göçmenlerin Fransa'ya maliyetlerinin yüksek olduğunu belirterek, herhangi bir vasfı olmayan bu göçmenlerin ülkeye bir katkı sağlamaktan ziyade yeni yük oluşturduklarını belirtti. Tepkiler üzerine açıklama yapan yazı işleri müdürü Christophe Barbier, “Kanada veya İsveç'ten çalışmak için gelenler sorun teşkil etmiyor. Ama Akdeniz'in güneyinden gelenler ekonomi üzerinde yeni yükler getiriyor.” dedi. Dergiye tepki gösteren birçok yabancı kuruluş ise dergiyi, başörtülüleri ötekileştirerek İslam'ı hedef seçmekle suçladı.
-
“islamofobi bir fikir değil, suçtur” sloganıyla başlattığı kampanyanın afişleri yasaklandı.
islamofobi karşıtı afişe sansür FerHAn köseOĞlu Paris İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü'nün, Fransa'da artan İslam düşmanlığına dikkat çekmek için başlattığı kampanyanın afişlerinin otobüs ve metrolara asılması yasaklandı. Paris Otobüs ve Metro İşletmesi (RATP) tarafından alınan kararda afişlerin politik ve ayrılıkçı olduğuna vurgu yapılarak metro istasyonlarına afişlerin asılmasının mümkün olmadığı belirtildi.
-
Yeşiller Avrupa Parlamentosu Milletvekili Kerim Zeribi ise kararı skandal olarak niteledi. Afişlerin tamamen bir ayrımcılığı önlemek için hazırlandığını belirten Zeribi, RATP'nin sansür kararının hiçbir sebebi olamayacağını vurguladı. CCİF'nin “İslamofobi bir fikir değil, suçtur” sloganıyla başlattığı kampanya, Fransa genelinde bilgilendirme afişleri, radyo-televizyon reklamları ve çeşitli konferansları da içeriyor.
Dünya her gün yeni bir facia ile karşılaşıyor. Bir tarafta afetler diğer tarafta çeşitli cinayet ve felaketler. En son arkadaşlarının yardımına giderken dağa çarparak düşen Sikorsky’de bulunan 17 özel harekat askerimizin şehadeti yüreğimizi dağlarken şimdi de Filistin. Müslümanlar geçmiş yıllara göre güçlenseler ve dünyada denge unsuru, barışın temsilcileri olmak isteseler bile güçleri bunları önlemeye yetmiyor. Aksine dünyanın pek çok yerinde oluk oluk Müslüman kanı akıtılıyor. İslam dünyasının kanayan yarası Filistin’de bir kaç yıl aradan sonra İsrail yine kadın, çocuk, ihtiyar hiç bir ayırım yapmadan sahipsiz ve müdafasız bırakılmış Müslümanlara bomba yağdırıyor. Müslümanlar maddi güçleri ile katliamı önleyemiyor. Öyle ise hiç olmazsa kardeşlerimize dua etmemiz üzerimizdeki asgari borç olsa gerek. Çoktandır unuttuğumuz dua. Oysa o öyle bir iksirdir ki layıkıyla yapılsa bütün zalimler tuz-buz olur.
Duanın önemini galiba unuttuk. Oysa Cenabı Allah (cc), “Duanız olmasa ne kıymetiniz var” (Furkan, 77) buyuruyor. Bir işin olması için elbette sebeplere riayet gerek. Ancak bu bile Allah’ın iradesinin tecellisi için yapılması gereken bir harekettir. Maksadının aksi ile tokat yiyenlerin durumunu bu açıdan bir daha düşünmek gerekir. Bu mesele hem beni hem de bir makalenin sınırlarını aştığı için sadece bazı büyüklerden örnekler vermekle iktifa edeceğim. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin, günün problemleri karşısında yaptığı bazı kısa dualar toplanarak ‘Bir kırık dilekçe’ adı ile basıldı. Size oradan bazı alıntılar yapmak istiyorum. “Benim öyle bir inancım var ki, bir insan gönlünü açsa ve kâmil imanıyla bir kere “Allah” dese, sonra kendini onuncu kattan aşağı atsa, betonlar paramparça olur da ona bir şey olmaz. Bilhassa âlem-i İslam’ın kan kustuğu şu günlerde göğsünü çatlatırcasına dua etmek lazım, buna ihtiyaç var”, (s,4). Yine Üstad Hazretleri’nin ‘Mecmûatü’l Ahzab’ adlı üç ciltlik dua kitabını on beş günde bir okuduğu talebeleri tarafından bildirilmektedir (Kırık Testi, s,162). Yani onca yazma, tashih vs işin arasında her beş günde bir dua kitabını hatmetme, asla terk edilmiyor.
Hz. Ali Ve BArBArOs HAyreTTin pAŞA’nın duAsı
Hz. Ali Efendimiz, “Ben Rasulullah’tan şu duayı ve şöyle bir tavsiyeyi duyduktan sonra artık onu hiçbir gece terk etmedim”, der. Hz. Ali için, belki de hayatının en önemli, en ciddi gecesi ve onun en çok meşgul olduğu zaman dilimi, Nehrivan’da Haricîlerlerle savaştığı geceydi. Birisi Nehrivan’ı işaret ederek, “O gece de unutmadın mı, dua ve zikrini terk etmedin mi?” diye sorunca, Hz. Ali “O gece bile terk etmedim” (s.12-13), diye cevap verir. Sadece Türk tarihinin değil, denizcilik tarihinin de en büyük savaşlarından biri olan Preveze Muharebesi’nde (1538), iki donanma karşı karşıya dizilince, rüzgar Osmanlı donanmasının aleyhine esmektedir. Bunun üzerine Barbaros dua eder ve Kur’an’dan bazı ayetleri yapraklara yazdırarak denize attırır. Duaları kabul olsa gerek ki kısa zamanda rüzgar tam tersi yönde esmeye başlar ve Andrea Doria’yı perişan eder. Değerli dostlar, “Dualar külliyet kesbedince kabule karîn olur” (s.16). Bu nedenle gelin siz de, benim gibi eğer kendi duanızı beğenmiyorsanız, “Bir kırık dilekçe” dua kitabını alarak en azından sabah ve yatsı namazından sonra okuyarak bu belaların def’i için dua edelim. Kuru bir dua bizi mesuliyetten kurtarmaya yetmese bile ihmal etmeyelim. n.ceylan@zamanfrance.fr
04 GÜNDEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
‘Geleceğin İşi Kanunu’
Türk gençlerine umut olabilir Hükümet’in yükselen işsizlik oranlarını azaltmak için hazırladığı ‘Geleceğin İşi Kanunu’ (La loi relatif aux emplois d’avenir), Fransa’da faaliyet gösteren Türk dernekleri için birçok avantaj barındırıyor. Kanun kapsamında, hem derneklerin personel maaşları devlet tarafından ödenebilecek hem de işsiz Türk gençleri daha kolay iş sahibi olabilecek. Vedat Bulut Paris İşsizliğin çift haneli rakamlara ulaştığı Fransa’da gözler yeni yürürlüğe giren iş kanununda. 2012 Ağustos ayında üç milyonun üzerine çıkan işsizlik rakamlarının büyük bölümünü yabancılar oluşturuyor. Fransa’da yaşayan Türklerin işsizlik oranın ise genel işsizlik oranının üç katına ulaştığı belirtiliyor. François Hollande'ın öncelikli hedeflerinden olan işsizlik sorunu, yeni çıkarılan yasa ile giderilmeye çalışılıyor. Bu çerçevede, Çalışma, İstihdam, Mesleki Eğitim ve Sosyal Diyalog Bakanı Michel Sapin tarafından sunulan Geleceğin İşi Kanunu (La loi relatif aux emplois d’avenir) 29 Ağustos 2012 tarihinde Bakanlar Kurulu'nda kabul edildi ve 27 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
-
Türk sivil toplum örgütleri yararlanabilir Daha çok 16-25 yaş arası gençlerin faydalanacağı yasa hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, Fransa’da yaşayan Türklerin bu yasadan faydalanabileceğini belirterek, “Yasanın içeriği ve sağladığı avantajlar hakkında vatandaşlarımızı bilgilendirmek için Türk derneklerine bilgilendirme mektubu gönderdik.” dedi. Çalışma Müşaviri Ünal, yeni kanundan çok sayıda Türk gencinin ve Türk sivil toplum örgütünün yararlanmasını umuyor. Yeni kanunun amacını bugüne kadar istihdam edilememiş niteliksiz veya az ni-
telikli gençlere istihdam sağlamak ve mesleki nitelik kazandırmak olarak açıklayan Ünal, “Kanun'un öngördüğü imkanlardan öncelikle işsizlikten en fazla etkilenen bölgelerdeki 16-25 yaş arası diplomasız gençlerin yararlandırılması planlanıyor. Özürlüler için 16-30 yaş aralığı belirlendi. İkinci hedef kitleyi ise ortaokul ve lise diploması (CAP-BEP) olmasına rağmen iş bulma imkanın zor olan bölgelerdeki gençler oluşturacak.” ifadelerini kullandı.
Üç yıl boyunca asgari ücretin yüzde 75'ini devlet ödeyecek ilgili kanunun detaylarında ise çalıştırılacak işçilerin üç yıl boyunca asgari ücretlerinin yüzde 75’nin devlet tarafından karşılanacağı belirtiliyor. Çalıştırılacak işçilerin öncelikli olarak sosyal ve mediko-sosyal sektörler ve insana yardım hizmetleri sunan, daha ziyade sosyal yararlılığı kabul gören alanlar ile eğlence ve turizm sektörlerinde istihdam edileceği ifade ediliyor. Öte yandan kanun kapsamında 2013 yılında 100 bin, 2014 yılında 50 bin istihdam yaratılması planlanırken, hükümetin proje bedeli olarak 2,3 milyar euroluk devlet yardımı yapacak. ‘Derneklerimiz de bu fırsattan yararlanabilir’ Bu kanuna göre oluşturulacak iş akitlerinin 2012 Kasım ayından itibaren imzalanabileceğini dile getiren
Yeni kanuna göre çalıştırılacak işçilerin üç yıl boyunca asgari ücretlerinin yüzde 75’i devlet tarafından karşılanacak. Kanun STK’lara da aynı şartlarda işçi çalıştırma imkanı sunuyor.
Ünal, “Bilhassa gençlerimiz bu yasadan istifade etmeli. Bulundukları bölgedeki İş Bulma Kurumu’na ‘Pôle Emploi’ başvurarak yasanın kendilerine sağladığı olanaklardan yararlanmalılar. Kanun kapsamında derneklerin de işçi çalıştırabileceğini vurgulayan Ünal, ‘Kanun kapsamına giren öncelikli alanlarda faaliyet gösteren ve işçi çalıştırmak isteyen derneklerimiz de bu kanundan yararlanarak işçi çalıştırabilirler.’ dedi. Kanun hakkında daha detaylı bilgiye “http://www.lesemploisdavenir.gouv.fr.” internet adresinden ulaşabilirsiniz.
Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal
Ünye, Fransa’da Tanıtıldı -
Ünye Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM), Fransa'daki ilk gününde, La Traverse Derneği'nin hazırladığı uluslararası toplantıda stant açarak Ünye'nin, Karadeniz'in, Türkiye'nin ve ÇATOM'un tanıtımını yaptı. La Traverse Derneği'nin davetlisi olarak Fransa'ya gelen Ünye ÇATOM Derneği Başkanı Selma Hasdemir, Kurul Üyesi Gülsüm Keskin, ÇATOM'un Eğitim Faaliyetleri Sorumlusu Gül-
Fransa'da yaşayan Türkler, ÇATOM standına büyük ilgi gösterdi.
can Çiçek ve yöresel yiyeceklerin tanıtımı için Damlanur İhtiyaroğlu, toplantının ilk gününde stant açarak tanıtım yaptı. Fransa'da yaşayan Türklerin büyük ilgi gösterdiği stantta, La traverse Derneği'ndeki çalışmalara başarıyla katılan Ünyeli hemşerileri Fahriye Çil Oda'nın önderliğinde ve dernek üyelerinden Nurcan Paylan, Merve Oda'nın da ev sahipliğinde verimli bir çalışma gerçekleştirdi.
Cehalete yenilmemek için bilgiyi, Nefrete yenilmemek için sevgiyi, Düşmanlığa yenilmemek için dostluğu, İnançsızlığa yenilmemek için inancı, Hissizliğe yenilmemek için duyguları, Kötülüğe yenilmemek için iyiliği, Farklılıklara yenilmemek için beraberliği, Savaşlara yenilmemek için barışı, İnsana yenilmemek için insanlığı,
YENİLEYELİM
Gelin bir kez daha dünyanın ezberlerini bozalım. İnsanlığı cehalete, yoksulluğa ve nefrete yenik düşürmemek için bizi biz yapan değerlerimizle kendimizi yenileyelim, kendimize gelelim. M. Fethullah Gülen 14 x 21 cm / 308 syf. Kitabın tanıtımı için mobil cihazınızdan barkodu okutabilirsiniz.
NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19
06 GÜNDEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
“5 yaşındaki oğlum baba ben de poker oynuyorum dedi” isMAil ÇıTAk LYON ÖZEL Dünya’nn birçok ülkesinde sosyal paylaşım ağları üzerinden oynaHABER nan ‘küresel bir hastalık’ olarak tabir edilen şans oyunlarının akıllı telefonlar aracılığıyla çok yaygın hale gelmesi, en fazla aile yaşamını tehdit ediyor. İki yıldır internet üzerinden Amerikan Pokeri oynadığını söyleyen Z.Ç, de bu oyunun bağımlı mağdurlarından sadece biri. Oyuna arkadaş çevresinden etkilenerek başladığını belirten Z.Ç, bu oyunun bağımlılık yapan zararlı bir hastalık olduğunu düşündüğünü kaydediyor. “Bu oyunlar bırakılmaz değil ama alıştıysanız bırakamama riskiniz daha fazla” diyen Z.Ç, bu oyunlardan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Evli ve iki çocuk babası olduğunu belirten Z.Ç, işten gelir gelmez yemek yediğini ardından da telefon üzerinden hemen oyuna başladığını söylüyor. Oyunun saatlerce sürmesinden dolayı eşi ve çocukları ile yeterince ilgilenemedigini ifade eden Z.Ç, oyuna olan düşkünlüğü nedeniyle kimi zaman eşiyle tartıştıklarını ve günlerce küs kaldıklarını belirtiyor.
“ÇOcuĞuMA örnek Bir BABA OlAMAdıĞıMı Bu OlAydAn sOnrA AnlAdıM” Beş yaşında bir oğlu olduğunu söyleyen Z.Ç, “Oğlum ben oyun oynarken sürekli yanıma gelip ne yaptığımı soruyordu. Haliyle ne yaptığımı gördüğü için ilgisini çekecek bir cevap veremiyordum. Oğlum, bir gün yanıma gelip bilgisayardan poker oyunu açtığını söyledi. Çocuğuma örnek bir baba olamadığımı bu olaydan sonra anladım.” diyor. “sAnAl Oyun Aile BÜTÇesine zArAr VeriyOr” Bu oyunlara zevk almak, vakit geçirmek gibi masum gerekçelerle başlandığını ancak insanların bir müddet sonra ka-
internet üzerinden oynanan sanal oyunlara artan ilgi aile yaşamını olumsuz etkiliyor. aileleri maddi ve manevi bakımdan huzursuz eden bu oyunlara internet bağlantısı bulunan cep telefonları ile zamandan ve mekandan bağımsız olarak kolayca erişilemesi ise bağımlılık riskini artırıyor.
1
internet üzerinden iki yıldır poker oynadığını belirten Z. Ç, oyuna olan düşkünlüğü nedeniyle eşi ve çocukları ile yeterince ilgilenemediğini, kimi zaman saatlerdir oyun oynadığını eşiyle tartışınca farkedebildiğini söylüyor.
1
zanma ya da masada birinci olma hırsı tarafından kuşatıldığını söyleyen Z.Ç, oyuna başladığında oyun sağlayıcısı tarafından bir miktar pul verildiğini, pullar tükenince kredi kartı, telefon kontörü ve paysafe card gibi seçeneklerle yeniden alınabildiğini belirtiyor. Bağımlılığın bu şekilde başladığını belirten Z.Ç, oyunun bağımlılığa geçiş sürecini şu şekilde ifade ediyor: Bu oyunu oynayan bir çok arkadaşım nasıl olsa gerçek kumarhane gitmiyorum diyerek kendisini rahatlatıyor. Ancak oyuna alıştıktan sonra iki günde bir 20 euroluk pul satın alıyor. Pul için ödenen bu ücretler gözünüze görünmüyor, ancak zorlukla kazandığınız paranızı kötü bir alışkanlığa kolayca harcamış oluyorsunuz. Asıl tehlikenin bu oyunu 18 yaşından küçüklerin oynaması olduğuna dikkat çeken Z.Ç, bu tarz oyunların normalde 18 yaş altı kişiler için yasak olduğunu ancak Facebook’un bunu görmezden gelerek oyunu oynamak isteyen kişinin yaşını dikkate almadığını kaydediyor. Z.Ç, 1995 doğumlu bir kişinin bu oyunu oynaması yasakken rahatlıkla oynayabildiğini de sözlerine ekliyor.
psikOlOg kABA: Aile iÇi ileTiŞiM sOrunu BulunAn Aileler dikkAT eTMeli Psikolog Kasım Kaba konuyla ilgili olarak aile hayatına zarar verebilecek alkol, kumar ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkların daha çok aile içi iletişim sorunu bulunan bireylerde görüldüğünü söyledi. Bu gibi sorunlarla karşı karşıya kalan aile fertlerinin, sorunun çözümü adına öncelikli olarak aile içi iletişim kanallarını açık tutmaları gerektiğini vurgulayan Kaba, “Bu ailelerde fertlerin birbiriyle diyalogdan kaçması sorunları daha da büyüterek içinden çıkılmaz bir hale getirebiliyor. Bu nedenle aile içi iletişim en önemli unsur olarak beliriyor.” diye konuştu. Çocuğunun sanal kumar oynadığını farkeden ailelerin çocuklarına yasakçı bir tavırla yaklaşmamaları gerektiği uyarısında bulunan Kaba, ailelerin çocuklarına ilgisiz kalmalarının birçok olumsuz davranışı tetikleyebileceğinin altını çizdi. “Eşler hem kendilerine hem de çocuklarına anlamlı bir dünya sunmak istiyorlarsa muhakkak birlikte vakit geçirmeliler.” diyen Kaba, anne ve babaları çocuklarına rol model olmaları hususunda uyardı.
din göreVlisi ergÜnyer: ÇOcuklArı gerÇeĞini deneMek isTeyeBilir Firminy Camii Din Görevlisi Mustafa Ergünyer, ailelerin bu oyunlar nedeniyle birçok olumsuz durumla karşı karşıya kaldıklarından haberdar olduklarını söyledi. Bu tarz alışkanlıkların birey ve aile üzerinde birçok olumsuz etki bırakabileceğini belirten Ergünyer, özellikle ailelerden çocukları bu oyunlardan uzak tutmalarını beklediklerini ifade etti. Ergünyer, “18 yaşın altında sanal ortamda kazanma ve kaybetme duygusunu yaşayan çocuklar, ilerleyen yaşlarda gerçek oyun salonlarına gitmeye heves edebilirler. Ailelerin bunun önüne ivedilikle geçmesi gerekir.” diye konuştu. Ailelerin 14- 15 yaşındaki çocuklarına internet bağlantılı telefon almamalarını tavsiye eden Akkaya, internetin ev ortamında kullanılırken dahi herkesin ortak kullanım alanı olan bir odada bulunması gerektiğine dikkat çekti.
ıMı n A l l u k T e n r e T in i l n e V gÜ kenler iÇin yApılMAsı gertılıebilg isayarla baş başa
kle internet bağlan Çocuklar odalarında kesinli bırakılmamalı. a öğrenmeli. güvenli kullanılacağını mutlak Ebeveynler internetin nasıl an sınırlamai kullanımında özellikle zam aile içinde internetin güvenl eli. sına yönelik kurallar getirilm hareket etmeli. ımında çocukları ile birlikte lan kul t rne inte r Ebeveynle nda olmalı. larında değil, oturma odaları Bilgisayarlar çocukların oda eklenmeli. “sık kullanılanlar” kısmına Çocuklar için faydalı siteler lerini (MsN ve çocuk sosyal paylaşım site 13 yaşından küçük hiçbir lı. Facebook gibi) kullanmama ki hesaplarını sosyal paylaşım sitelerinde arın ukl çoc r anne ve babala sık sık kontrol etmeli. laşma trafiğini aki arkadaşlarını ve mesaj Çocuklarının sosyal ağlard yakından gözlemlemeli. ulmalı. e koruma’ programları kur Evlerdeki bilgisayarlara ‘ail kleri tercih seç sunduğu filtreleme ene internet servis sağlayıcıların edilmeli.
GENÇLER AİLELERİNDEN PARA DAHİ ÇALIYOR Sanal kumar ve oyunlara yönelik çalışmalarıyla tanınan Nottingham Trent Universitesi'ndeki ünlü Psikoloji Profesörü Mark Griffiths ise “Dünya genelinde 32 milyon online sanal kumar ve oyun sitesi var. Bu şirketlerin bir kısmı geliştirdikleri uygulamalarla sanal kumarı mobil telefon, sosyal paylaşım siteleri ve yaygın tıklanan internet portallarına taşıyorlar. Araştırmalarımızda bazı gençlerin ailelerin hesaplarından girerek veya ailesinden para çalarak sanal kumar oynadıklarını gördük. Bunlar bazen off-line bazen de on-line sanal kumar oyunları oluyor. Ancak bunların ortak noktası her ikisi de kumar sistemini besliyor ve giderek daha da geliştiriyor. Maalesef devlet ve hükümetlerin bu duruma karşı tepkileri yok. Uluslararası alanda büyük bir ilgisizlik var. Sorunun ciddiyetini anlamak için sanırım bir kırılma noktası yaşanması lazım.” ifadelerini kullanmıştı.
sanal alemde kumar oynamanın zararsız olduğunu düşünen birçok kişi, zamanla bağımlı hale gelerek; aile hayatına ve bütçesini yıpratıyor.
07 POLİTİKA
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
SARKOZY’NİN HALEFİ COPE OLDU Halk Hareket Birliği (uMp) partisi genel başkanlığına sarkozy’nin yerine Fransa’daki Müslümanlara yönelik açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen partinin genel sekreteri Jean François cope seçildi.
FerHAn köseOĞlu, pAris Halk Hareket Birliği (uMp) partisi’nin yeni genel başkanı Jean François cope oldu. genel başkanlık için eski Başbakan François Fillion’a karşı yarışan ve uMp genel sekreterliği görevini de yürüten Jean François cope, genel oyların yüzde 50.3’ünü alarak başkanlık koltuğuna oturdu. uMp seçim komisyonu’ndan yapılan açıklamada Jean François cope’un, geçerli 176 bin 608 oyun yüzde 50.3’ünü alarak partinin 3. genel başkanı seçildiği bildirildi. Fillion ise oyların yüzde 49.97’sini aldı.
r
resmi sonuçların açıklanmasından hemen sonra yaptığı açıklamada birlik çağrısı yapan cope, rakiplerinin sol olduğunu da hatırlatarak, “Şimdi çalışma zamanı” diye konuştu.
MÜSLÜMAN DERNEKLERİN TEPKİSİNİ ÇEKMİŞTİ uMp’nin yahudi asıllı yeni genel başkanı Jean François cope’nin geçtiğimiz günlerde Fransa’da bulunan Müslümanları hedef alan açıklamaları ise Müslüman derneklerin büyük tepkisini çekmişti. nicolas sarkozy’nin 2007 yılında cumhurbaşkanı seçilmesiyle terk ettiği parti genel başkanlığına seçilen Jean François cope 4 yıl süreyle görev yapacak. genel başkanlık seçimlerinde François Fillion taraftarları cope’yi hile yapmakla suçlamıştı. Jean François cope, François Fillion’un seçmeninin yoğun olduğu şehirlere yeterli seçim sandığı kurdurmamakla suçlanıyordu. nicolas sarkozy’nin 2007 yılında cumhurbaşkanı seçilmesiyle terk ettiği parti genel başkanlığına seçilen Jean François cope 4 yıl süreyle görev yapacak.
JEAN FRANÇOIS COPE KİMDİR?
liği görevini sürdürdü. 5 Mayıs 1964 Boulog1998-2001 yılları arasında ne-Billancourt HautsRPR’te önce ekonomiden de-Seine doğumlu sonra formasyondan Jean-François Copé, sorumlu ulusal sekreterlik Cezayir kökenli bir anne görevini yürüttü. ile Romen Yahudisi bir 1-2002 yıllarında RPR babanın üç çocuğunun ilki 200 genel sekreter yardımcısı olarak dünyaya geldi. oldu. 2002-2007 yıllarında Paris Siyasal Bilgiler Jean-Pierre Raffarin ve Enstitüsü ve ardınDominique de Villepin dan Kamu Yönetimi hükümetlerinde bakanlık Yüksekokulu’nu bitirdi. ve hükümet sözcülüğü 1993-1995 yılları arasında yaptı. Senato ile İlişkilerden 2007-2010 arasında er Rog an sorumlu Bak UMP Meclis Grubu BaşRomani’nin müsteşarkanlığı yapan Cope, 2010 lığını yaptı. 1995 Franyılı itibariyle Halk Hareketi sa cumhurbaşkanlığı Birliği Genel Sekreterliği seçimleri’nde Jacques görevini yürüttü ve 19 Chirac’ı destekledi. Kasım 2012 itibariyle 1995-1997 yıllarında Guy y’nin yerine UMP Drut’nün bakan olması ile Sarkoz Baş Genel kanlığı’na beraber onun yerine 1997 seçildi. yılına kadar milletveki-
cope, 2017’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı ve sosyalist Parti adayı François Hollande ile yarışacak.
Bölünme riski yaşandı -
Ana muhalefet partisi Halk Hareketi Birliği’ndeki (UMP) başkanlık seçimi düğümü çözüldü. UMP Genel Sekreteri Jean-François Cope, rakibi Fillon’u sadece 98 oyla geçerek, parti başkanı seçildi. Cope ve eski başbakanlardan François Fillon arasında geçen başkanlık yarışı, 18 Kasım Pazar günü akşamı her iki adayın seçimi kendisinin kazandığını açıklamasının ardından krize neden oldu. Cope, rakibi Fillon’u sadece 98 oyla geçerek, parti başkanı seçildi. Kesin sonuçlara göre, Cope 87 bin 388, Filon ise 87 bin 290 oy aldı. UMP’de iki aday arasında
yaşanan gerginlik partililere de olumsuz yansıdı. Partinin bu tartışmalar sonucu bölünebileceği yorumları yapılırken, UMP’nin kurucularından eski Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Cope ve Fillon’u sert biçimde eleştirerek, partinin bu şekilde yıpratılmaya devam edilmesi halinde bölünebileceği uyarısında bulundu ve iki adaydan ‘birbirlerine hakaret etmeyi bırakmaları’nı istedi. Juppe, UMP’de yaşanan mevcut krizin ‘kabul edilemez’ olduğunu belirterek, kavganın devam etmesi durumunda partinin zarar göreceğini vurguladı.
09 EKONOMİ
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
ekonomi Bakanı zafer Çağlayan, Fransa dış Ticaret Bakanı nicole Bricq ile Türkiye-Fransa ekonomik ve Ticari Ortaklık komitesi 3. dönem Toplantısına başkanlık etti.
“Türkiye-Fransa siyasi ve ekonomik ilişkilerinde yeni bir milat” Fransa'ya 2 günlük resmi ziyarette bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Fransız Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq'le görüştü. Görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenleyen bakanlar, Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da artırılacağı vurgusunda bulundu. FerHAn köseOĞlu Paris Resmi temaslar için Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Fransa Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq ile Türkiye-Fransa Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) 3. Dönem Toplantısına başkanlık etti. Toplantının ardından 3. Dönem ortaklık kararlarının açıklandığı karar zaptı ve uluslararası sigorta kuruluşu COFACE ile Türk Eximbank arasında işbirliğini öngören anlaşma imzalandı. Zafer Çağlayan burada yaptığı açıklamada, “Ben yapmış olduğumuz bugünkü toplantılarımızı yeni dönemde tarihi fırsat olarak değerlendirirken, gerek siyasi gerek ekonomik manada yeni bir milat olarak görüyorum.” diye konuştu. Çağlayan, Fransız Bakan'la tarihi tarihçilere bırakarak ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda hemfikir olduklarını belirterek, bu önerinin Fransız siyaset ve iş dünyasından da çok yoğun bir şekilde kabul gördüğünü aktardı.
-
Vize kOnusundA desTek isTedi Fransız şirketlerin ilgilendiği kentsel dönüşüm yasası çerçevesinde 7 milyon konutun yeniden yapılandırılacağını ve bunun 500 milyar dolarlık proje olduğunu belirten Ekonomi Bakanı, kobilerin desteklenmesinin de önemli bir işbirliği alanı olacağını söyledi. Zafer Çağlayan, “Bundan sonra yapmamız gereken şey
ülkelerimiz arasında her alanda var olan ilişkileri daha da artırarak geliştirmek, bu konuda Türkiye olarak her türlü gayreti göstermeye hazırız.” diye konuştu. Çağlayan, aynı kararlılığın Fransa tarafında da var olduğunun altını çizdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB'ye üyelik konusunda ve işadamlarına vizelerin kolaylaştırılması konusunda da Fransız bakandan destek istediklerini vurguladı.
“FrAnsA yeni pAzArlArA yöneleMedi” Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'nin Fransa'nın notunu düşürmesine de değinen Fransa Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq, bunun bir sürpriz olmadığını dile getirdi. Fransa'nın yeni gelişmekte olan ülkelere yeterince yönelemediğini belirten bakan, “Yeni orta sınıflar ortaya çıkıyor, bunun başında da Türkiye geliyor.” diye konuştu. Türkiye ile Fransa ilişkilerini etkileyen sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili de Fransız bakan, “Yeni bir döneme başladık. Anayasa mahkemesinin bu konuyla alakalı kararı var ve bütün Fransız otoriteleri de bu karara uymak zorunda.” diye konuştu. İşadamlarına vize kolaylığının da herkes tarafından kabul edilen bir konu olduğunu söyleyen Bricq, bu konuda eski içişleri bakanının uyguladığı son derece kısıtlı bir politika olduğunu ve bunun yeniden gözden geçirildiğini aktardı.
11 FOTO-HABER
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
FRANSA’NIN İLK TÜRK OKULUNDA ÖĞRENCİ OLMAK BİR BAŞKA Villeneuve saint-georges’da bulunan college educactive bundan sekiz yıl önce, 5 kasım 2004 yılında eğitim hayatına ‘merhaba’ dedi. Bir ilki başardı bu okul sayesinde Fransalı Türkler ve daha önce hayali bile kurulamayan bir Türk okulu açıldı. HABER GÖKÇE ÇAPUTLU BOZTEPE FOTOĞRAF FATİH TURSUN
-
College Educactive, ilk sene 25 öğrenciyle eğitim hayatına başlamış. Okul, başarılarıyla adını duyurdukça, okula olan talep de artmış. Şimdi 176 öğrencisi var okulun. Biz de Paris’te Türk kökenli girişimciler tarafından açılan ilk okulun heyecanıyla College Educactive’e gidiyoruz. Daha içeri girmeden sıcacık bir ortamla karşılaşıyoruz. Educactive Eğitim Grubu İlkokul Müdürü Necati Kertel, tüm misafirperverliği ile ağırlıyor bizi. Okulun kuruluşundan bugüne kadar geçen zamanı anlatırken gururuna şahit oluyoruz. Bir fidandan başlayıp, ağaçlara uzanan hikayeyi anlatıyor bir ilki başarmanın mutluluğu ile... Öğrencilerin çoğu Türk kökenli. Pek çok aktivite gerçekleştiriyorlar. Çok sevdikleri Fransız öğretmenleri Aguiar ile müzik kulübünde gitar çalmayı öğreniyorlar. İngilizce’yi Amerikalı öğretmenlerinden öğreniyorlar, haftada 6 saat. Her ne kadar aileleriyle Türkçe konuşsalar da okulda da kurallarıyla öğreniyorlar ana dillerini, Türkçeyi ... Okul, tüm teknolojik donanımlara sahip. Teneffüste öğretmenler odasına gidiyoruz. Kezban öğretmen karşılıyor bizi sıcacık gülümsemesiyle... 3 yıldır öğretmenlik yaptığı College Educactive öğrencilerine Fransızca öğretiyor. Okulda bir aile ortamı olduğunu söylüyor Kezban Öğretmen… Türkçe derslerine giren Aydın Öğretmen ise çocukların aileleriyle Türkçe konuştukları
için Türkçe dersinde çok zorlanmadıklarını söylüyor. College Educactive öğrencileri gibi Fransa’da doğup büyümüş olan Biyoloji öğretmeni Mustafa Öğretmen ise “Biz de burada yetiştik onlar gibi. O yüzden onları çok iyi anlayabiliyoruz. Türk çocuklarla aramızda daha farklı bir bağ var tabii ki. Türk çocuklar bakışımızdan da anlıyor. Kelimelerle olmasa da mutlaka bir iletişim kurabiliyoruz. Bir bakış, bir duruş yetiyor, söze gerek kalmıyor bazen.” diyerek Türk öğrencilerle Türk öğretmenlerin ilişkisini özetliyor adeta... Bahçeye, teneffüste olan öğrencilerin yanına gidiyoruz. Birdenbire koşturmaya, oyunlar oynamaya başlıyorlar. Neredeyse tüm okul birbirini tanıyor, arkadaş değil kardeş olmuşlar artık. Daha önce başka okulda okumuş olanlar şimdiki okullarını daha çok seviyorlar. Pek çok aktiviteye katıldıklarını, gitar çaldıklarını, birlikte müzelere gittiklerinden bahsediyorlar. Türk öğretmenleriyle daha rahat olduklarını söyleyen öğrenciler “Tüm öğretmenlerimizi seviyoruz ama Türk öğretmenlerimiz başka” diyerek tüm masumiyetleriyle dürüstçe düşüncelerini söylüyorlar.“Büyüyünce ne olacaksınız?” diye soruyoruz... Öğretmen, doktor, avukat, eczacı... Hepsi sıralıyor hayallerini. Artık hem Türk hem Fransız kültürünü yaşayan bu yeni nesil geleceğe umutla bakıyor.
13 YASAM -
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
redon Atletizm kulübü sporcuları, istanbul’da iki kıtada koşmanın mutluluğunu yaşadı.
VedAT BuluT rENNEs 88 ülkeden 13 bin profesyonel sporcunun katıldığı Avrasya Maratonu, Boğaz Köprüsü gişelerinin gerisinden başlayıp Sultanahmet Meydanı’nda sona erdi. Redon Atletizm Kulübü üyesi Fransız sporcular, maratonu 3.02’lik derece ile bitirdi. Fransa’nın Redon Şehrinde yaşayan ve 8 yıldır maratonlara katılan Dursun Bilgiç, Vodafone İstanbul Avrasya Maratonu’na katılan Fransız arkadaşlarının İstanbul’a hayran kaldığını belirtti. Kulüp arkadaşlarını ikna ederek İstanbul’a davet eden Bilgiç, Fransa’da yaşayan Türklerin ülkelerini tanıtmak için bu gibi spor organizasyonlarını bir fırsat olarak değerlendirmelerinin önemine değindi. Aralarında daha önce dünyanın birçok noktasında gerçekleştirilen maratonlara katılan arkadaşlarının olduğunu dile getiren Bilgiç, “İstanbul’daki organizasyonun eksiksiz oluşundan ve kalitesinden dolayı gurur duydum. Arkadaşlarım ilk fırsatta tekrar İstanbul’a gelmek istediklerini söyleyince tarifsiz bir mutluluk yaşadım.” dedi. Avrasya Maratonu’na katılan Fransız çift ise “Maratonda birinci olamadık fakat İstanbul’a hayran olduk.” şeklinde konuştu.
-
“HiÇBir Ülke Bizlere iki kıTAdA Birden kOŞMA iMkAnı VereMez” Kulübün üyelerinin daha önce sayısız maratona katıldığının altını çizen Bilgiç, “İstanbul’u seçerken, maratonda koşmanın yanı sıra İstanbul’u tanıtmayı da hedeflemiştim. Ama arkadaşlarımın İstanbul’a bu kadar hayran kalacaklarını asla tahmin edemezdim.” şeklinde konuştu. Bilgiç, Fransız arkadaşının “Belki daha güzel daha mükemmel spor organizasyonlarına katılabiliriz ama hiçbir ülke bizlere iki kıtada birden koşma imkanı veremez.” dediğini belirtti.
“Maratonda birinci olamadık ama İstanbul’a hayran olduk” Bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Vodafone istanbul avrasya Maratonu’na katılan Fransız sporcular istanbul’dan çok etkilendiklerini dile getirdi. redon atletizm Kulübü adına maratona katılan sporcular, 2013’de tekrar istanbul’a gitmek istediklerini söyledi.
ÜnlÜ spOrculAr isTAnBul’dA kOŞTu Bu yıl ilk kez Vodafone’un isim sponsorluğu ile koşulan maratonda yine ilk kez Olimpiyat Şampiyonu bir atlet yer aldı. 2008 Pekin Olimpiyatları Şampiyonu Romen atlet Constantina Dita, 15 kilometrelik yarışta koştu. Dünya Rekortmeni milli atletimiz Elvan Abeylegesse de ilk kez Avrasya’da yarıştı ve 15 kilometre yarışında ikinci oldu. 1 MilyOn dOlArlık ödÜl dAĞıTıldı Bu yılki Avrasya Maratonu’nda kadın-
larda Etiyopyalı atlet Koren Jelela Yal 2.28.09’luk derecesiyle ipi önde göğüsledi. Türk atlet Sultan Haydar ise 2:29:41’lik derecesiyle yarışı 2. sırada tamamlarken, erkeklerde ise Etiyopyalı Biruk Demiye 43 dakika 57 saniyelik derecesiyle birinci oldu. Aynı ülkeden Birhan Nebebew Tesfaye 43.59’luk derecesiyle ikinci, Kenya’dan Vectar Kirui ise 44.37’lik zamanıyla üçüncü sırayı aldı. Maratonda dereceye giren sporculara toplamda 1 milyon dolar değerinde ödül dağıtıldı.
Taziye Derneğimiz gönüllülerinden Tevfik Işık Beyefendi’nin Babası
Nusret Işık’ın
vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet yakınlarına da sabr-ı cemil niyaz ederiz.
Motif insani yardım derneği
Mulhouse Türkleri, Kış Kermesi’nde buluştu
-
İstiklal Vakfı, Geleneksel Kış Kermesi’ni bu yıl Mulhouse’de gerçekleştirdi. Bölge halkının yoğun ilgi gösterdiği kermesden elde edilen gelir, vakıf inşaatına bağışlandı. İstiklal Vakfı Başkanı Bayram Ay-
gün, kermese katılanlara teşekkür etti. Halkın olumsuz hava koşullarına rağmen sergiye büyük ilgi gösterdiğini söyleyen Aygün, gelecek yıl düzenlenecek kermesi yeni binada yapmak istediklerini söyledi.
14 TOPLUM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE Hastaneleri ziyaret eden gönüllüler, hastanede yardıma muhtaç kişilerin her türlü sorunlarıyla ilgileniyor.
Aumoniere Muslumane Vakfı’nda gönüllü olarak çalışan 6 Türk, hastane ziyaretleriyle zor durumdaki insanlara yardımcı oluyor. Vakfın 6 Türk gönüllüsünden biri olan Hasan Karakaya, Türk hastaların ziyaretlerden çok memnun kaldığını belirtiyor.
Strasbourg’da hastaların umudu Türk gönüllüler
MeHMeT dinÇ sTrasBOUrG Strasbourg’da 1980’de kurulan Aumoniere Muslumane Vakfı, ilk ziyaretlerine 1980 yılında Haguenau Hapishanesi’nde Cuma Ziyaretleri ile başladı. Vakfın ilk hastane ziyareti ise 1988’de Paul Strauss Hastanesi’ne yapıldı. 90’lı yıllarda faaliyet alanı ve üye sayısı artan Muslumane Vakfı’nda şu an 6’sı Türk olmak üzere 33 gönüllü çalışıyor. Vakıfla ilk tanışan Türk ise 1980’de Fransa’ya gelen 55 yaşındaki Hasan Karakaya. Nisan ayında, eşinin hastalığı nedeniyle hastanede olduğu sırada vakfın çalışmaları hakkında bilgi sahibi olduğunu belirten Karakaya, hastane gönüllüleriyle nasıl tanıştığını şu sözlerle anlatıyor: 2012 yılının Nisan ayında eşimin hastalığından dolayı hastaneye gittik. Eşim bir grup Arap Müslümanın, hastalarla konuşmak ve onlarla sohbet etmek için odaları gezdiğinden bahsetti. En zor zamanlarında kendi derdinin ve ızdırabımın başkaları tarafından hissedilmesi çok büyük destek ve mutluluk veriyor. Hastanede kaldığımız sürede vakıf yetkilileriyle tanıştım ve daha sonra ben de gönüllü olarak bu vakıfta bulunmaya karar verdim.
-
HAsTAnelerde ÇOcuklArı TArAFındAn Terk edilMiŞ insAnlAr VAr 4’ü kadın 6 kişiden oluşan Türklerden oluşan gönüllülerle, hastalara yardımcı olduklarını belirten Karakaya, düşüncelerini anlaHASAN KARAKAYA
tırken “Türklerin maddi manevi acılarını paylaşmaya ve dindirmeye gayret ediyoruz. Bir nebze olsun dindirebilirsek ne mutlu bize.” diyor ve devam ediyor: Arap kökenli Müslümanlar, 30 yıldan bu yana ziyaretler gerçekleştiriyor. Nisan ayından beri şahit olduğumuz çok zor durumlar ve anlar oldu. Eşi, kardeşi ya da çocuğu tarafından bırakılmış insanları; hastaneden çıktıktan sonra nereye gideceğini düşünen insanları görünce insanlık adına utanıyoruz. Bunun yanında çok mutlu anlarımızda oluyor. İnsanlar hastaneden ayrıldıktan sonra uzun zamanlar geçse bile bizleri unutmuyorlar, aramızda ayrı bir bağ oluşuyor. Yaptığımız işten haz alıyoruz sadece ‘Allah Razı Olsun’ duası bize yetiyor da artıyor.
HAsTA HAkkındA Her TÜrlÜ Bilgiye ulAŞılıyOr Vakıfla çalışmasının ardından Yozgatlı bir Türk olan Halit Araz’ın da kendilerine katıldığı söyleyen Karakaya, hastane yetkililerinin tahsis ettiği büroda hizmet verdiklerini anlatıyor. Hasta çocuklar için oyuncak yardımı topladıklarını da belirten Karakaya, çalışma sistemlerini ise şu şekilde anlatıyor: Gönüllüler, hastaneye giriş çıkış yapan hastaların isimlerini bürodaki bilgisayarlardan görüyor. Daha sonra ‘kadın-erkek’ olarak listelenen hastalar tek tek ziyaret ediliyor. Ziyaretler, yoğun bakım ünitesinden, cenaze defin işlemlerine kadar farklı bölümlere yapılıyor. TÜrk HAsTAlAr, duA edilince ‘AcABA ölecek MiyiM?’ TelAŞı yApıyOr Türk hastaların, ziyaret esnasında gönüllüler tarafından okunan duaları yanlış anladığını söyleyen Karakaya, hastanın tedaviye olumlu ce-
vap verebilmesi için tıbbi müdahalenin yanında psikolojik ve dini telkinlerin yapılması gerektiğini ifade ediyor. Arap Müslümanlarla Türklerin dua konusunda farklı düşündüğünü belirten Karakaya, “Arap Müslümanlar mutlaka hasta başında dua ediyorlar. Bizim toplumumuzda hasta başında duayı genellikle yanlış anlıyorlar ‘Acaba ölecek miyim?’ gibi bir telaşa kapılıyor. Duayı çok ihmal ediyoruz hastayı rahatlatacak en önemli etkenlerden birisi dua etmektir. Bu aslında tıbbın geldiği en ileri teknolojiyi kullanmanın yanında ayrı bir metod. Hastanın durumunun Allah’tan geldiğini, imtihanın bir parçası olduğunu ve hastalığın günahları dökmek için bir vesile olduğunu bilmesi; tedaviyi olumlu etkileyecek en önemli unsur.” diyor. Sözlerini “En önemlisi Müslümanların duyarlı olması” diye tamalayan Hasan Karakaya, Strasbourg Türklerine bir çağrıda bulunuyor: Bu işe faydalı olmak isteyen insanlar en azından kendi eş, dost veya çevresinden hastanede yatan veya yatacak olan insanların irtibatlarını bize ulaştırırlarsa biz elimizden geleni yaparız.
gönÜllÜ OlMAk iÇin 4 Aylık FOrMAsyOn gerekiyOr Gönüllü ziyaretçiler, hastanede çalışan Hristiyan din görevlileriyle bir araya gelerek ‘hastalara nasıl daha fazla faydalı olabilecekleri’ konusunda fikir alışverişinde bulunuyyor. Gönüllü olarak hastanelerde çalışmak için teorik ve pratik olarak iki formasyon dönemi var. Teorik dönemde 4 ay boyunca her Pazar sabahı 9 ve 12 saatleri arası derslere katılmak zorundasınız. Bu aşamadan sonra staj dönemi başlıyor. Daha sonra sertifikanızı ve kimliğinizi alarak hasta ziyaretlerine geçebiliyorsunuz.
15 TOPLUM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Tarih kitaplarında ‘soykırım’ dersine karşı ortak girişim
loire Bölgesi Türk dernekleri, saint Etienne’de yaptıkları toplantıda güncel sorunları aldı. Türk toplumunu yakından ilgilendiren sorunları masaya yatıran dernekler, Türkçe’nin teşvik edilmesi ve gençlerin derneklere ilgisinin artırılması için çalışmalar yapmaya hazırlanıyor. Dernek temsilcileri, ortaokul ders kitaplarındaki ‘Ermeni soykırımı’ ifadelerinin kaldırılması için de bir dizi ziyaret planlıyor. isMAil ÇıTAk saiNT ETiENNE Türk toplumunun yoğun olarak bulunduğu Saint Etienne şehri ve civarında farklı alanlarda faaliyet gösteren Türk dernekleri, bölgede görev yapan öğretmenler ile bir araya geldi. Bölgede yaşayan Türk toplumunun sorunlarına çözüm aranan toplantıda dernekler içinde bulundukları sıkıntıları dile getirdi. Türk toplumuna daha faydalı olabilmek adına hem mevcut derneklerin daha işlevsel hale gelmesini sağlamak hem de dernekler arası işbirliğinin yolunu açmak amacıyla düzenlenen toplantıya COJEP, IGMG, DİTİB, AJFT ve Anadolu Kültür Merkezi Derneği temsilcileri ile bölgede görev yapan Türkçe öğretmenleri katıldı. Türk toplumunun yaşadıkları çevrede bulunan derneklerin faaliyetlerine karşı ilgisiz olduğundan yakınan dernekler, kendilerinin de en kısa zamanda her kesimden insanı faaliyetlerine dahil edebilecek bir yapıya bürünmeleri gerektiğinin farkında olduklarını belirtti. Özellikle gençlerin dernek çalışmalarına karşı ilgisiz olmasından yakınan dernekler, gençlere değer vermek ve onlara sahip çıkmak için yenilemeleri gerektiğine inandıklarını belirttiler.
-
loire Bölgesi Türk dernekleri temsilcileri, saint etienne’de bir araya gelerek, Türk toplumunu yakından ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulundu.
TÜrkÇe TeŞVik edilecek Toplantıda bir araya gelen dernekler Fransa’da eğitim gören Türk kökenli
öğrencilerin anadil eğitimini rahatlıkla alabilmeleri için öncelikle ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini tespit ettiklerini kaydetti. Bölgede görev yapan Türkçe öğretmenlerinin desteği ile aileleri Türkçe ve Türk Kültürü derslerine teşvik etmeleri hususunda uyardıklarını dile getiren dernek başkanları, Türkçe’nin teşviki adına bir afiş çalışması yapacaklarını bildirdi. Dernek temsilcileri, söz konusu afişlerle beraber ailelere gön-
Taziye Musa Kazım Musul’un oğlu
Erhan MUSUL
derilmek üzere Türkçe talep formları hazırlayacakları bilgisini de verdi. Fransa’da yaşayan yabancı kökenli aileler ELCO (Enseignements de Langues et Cultures d’Origine) olarak bilinen program ile kendilerine en yakın okula talepte bulunmaları halinde çocuklarının ana dillerinde eğitim görmelerini sağlayabiliyorlar. Türkiye 1978 tarihinden beri devam eden anlaşma gereği Türkçe dersi için en az 8-12 öğrencinin talebi olması halinde
söz konusu okulda bir öğretmen görevlendiriyor.
‘erMeni sOykırıMı’ iFAdesinin kAldırılMAsı TAlep edilecek Dernekler oluşturacakları bir heyet ile bölgedeki eğitimden sorumlu akademi ile ders kitaplarına giren sözde ermeni soykırımı iddialarının ders kitaplarından kaldırılması hususunda görüşüleceğini de sözlerine ekledi.
Taziye Derneğimiz gönüllülerinden
Abdil Şener’in
elim bir trafik kazası sonucu Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.
vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet yakınlarına da sabr-ı cemil niyaz ederiz.
strasbourg Temsilciliği
Motif insani yardım derneği
16 TOPLUM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Sağlık seminerinde ‘üç beyaz’ın tehlikesi anlatıldı Goussainville’de düzenlenen ‘Kalp Sağlığı ve Türkiye’de Emeklilik’ seminerin da konuşan Kardioloji Uzmanı Dr. Demir Önger, Türk halkının yeme alışkanlığını değiştirmesi gerektirdiğini söyledi.
‘Peygamberimiz ve Hicret’ konulu seminerde davetlilere gül dağıtıldı.
Hz. Muhammed güllerle anıldı -
Montargis Rumi Kültür Derneği, hicretin 1434. yıldönümü dolayısıyla ‘Peygamberimiz ve Hicret’ konulu seminer düzenledi. Kuran- Kerim tilavetiyle başlayan programa konuşmacı olarak Hollanda İslam Üniversitesi İlahiyat Görevlisi Nuh Hafızoğlu katıldı. Hafızoğlu konuşmasında hicretin anlamından bahsederek, kötü bir düşünceden ve alışkanlıktan güzel bir düşünceye ya da alışkanlığa geçmenin de hicret sayılacağını anlattı. Medineli Ensarların Mekkeli Muhacirlere sahip çıkmasını örneklerle anlatan Hafızoğlu, yaşatma sevdasıyla yaşama zevkinden vazgeçen hizmet erlerinin hicretlerinden bahsetti. Seminerde ‘Medinenin Gülü’ ve ‘Yaşatmak için Yaşayanlar’ belgeselleri gösterimi yapıldı. Program sonunda misafirlere aşure ikram edildi.
Vedat Bulut Paris Hanımeli Derneği’nin Goussainville’de düzenlediği ‘Kalp Sağlığı ve Türkiye’de Emeklilik’ semineri büyük ilgi gördü. Seminere konuşmacı olarak Kardioloji Uzmanı Dr. Demir Önger ve Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Hanımeli Derneği Başkanı Pembe Hekimoğlu, konuşmacılara ve davetlilere teşekkür etti. İki bölümden oluşan seminerin ilk bölümünde Kardioloji Uzmanı Dr. Demir Önger, kalp ve damar hastalıkları hakkında detaylı bilgi verdi. Bütün hastalıkların temelinde aşırı kilonun yattığını belirten Önger, “Türk halkının yemek alışkanlığını değiştirmesi ve daha sağlıklı bir yaşam için özveride bu-
-
Hanımeli Derneği’nin ‘Kalp Sağlığı ve Türkiye’de Emeklilik’ seminerine çok sayıda davetli katıldı.
lunması gerekiyor” dedi. “Üç beyazdan uzak durun” diyen Önger, erkeklerde 45, kadınlarda ise 55 yaşından itibaren kalp krizi riskinin arttığını hatırlattı.
İLAÇLAR İHMAL EDİLMEMELİ 40 yaşını geçen herkesin mutlaka yılda en az bir kez olmak üzere düzenli kontrolden geçmesinin hayati önem arz ettiğini vurgulayan Önger, “Şeker hastalığı ve yüksek tansiyon konusunda sürekli dikkatli olmak ve hayat boyu tedavi gerektiğini bilmek gerekiyor. Bu nedenle doktor reçetesine riayet edilmeli ve ilaçlar günlük alınarak ihmal edilmemeli” şeklinde konuştu. Önger, konuşmasının bitiminde dinleyenlerden gelen soruları yanıtladı. Seminerin ikinci bölümünde ise Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, Türkiye’de emeklilik konusuna de-
ğindi. Tek tip bir emeklilik yaşının ya da şeklinin olmadığını Ünal, emeklilik şartlarının kişinin durumuna göre değişiklik gösterdiğini söyledi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği “Kalp sağlığı ve Türkiye’de emeklilik” semineri çeşitli ikramların dağıtılması ve hatıra fotoğrafları ile sona erdi.
Tanışma Haftası’nda ‘Kardeşlik’ vardı -
12. Islam-Chrétien Tanışma Haftası, Groupe d’Amitié IslamoChrétienne (GAIC) Derneği’nin düzenlendiği farklı etkinliklerle kutlandı. Gaic Derneği Başkanı Rabah Amora, bu yıl 12’incisi düzenlenen Islam-Christian Tanışma Haftası’nın dinler arası diyalog için önemli bir adım olduğunu söyledi. Amora, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin de (DİTİB) çeşitli programlar düzenlediği
12. IslamChrétien Tanışma Haftası, büyük katılıma sahne oldu.
etkinliğin, İslam dininin doğru bir şekilde tanıtılması için büyük fırsat olduğunu önemine vurgu yaptı. Dernek başkanı, İslam’da kardeşliğin ön plan çıktığını ve paylaşımcılığın Müslümanlığın temel taşlarından biri olduğunu da sözlerine ekledi. İlahi, şiir ve şarkı sunumlarının yapıldığı etkinlik, tiyatro ve skeç gösterilerinin ardından sona erdi.
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü İkindi Sohbetleri
Yeni oluşumlar ve yeni insan
modeli
Bugüne kadar, temelinde akideden beslenmeyen ve amelle desteklenmeyen içtimaî sistemlerin ayakta kalamaması, hatta yerle bir olması, bundan sonra da ayakta kalamayacaklarının emaresidir. Bu sebeple, şu anda, değişik milletlerde görülen sûrî (görünüşteki) sağlamlığa aldanılmamalı; bunlar, dünyevî çıkarların, hırsların ve sömürülerin bir araya getirdiği yığınlardır ve er-geç dağılmaya mahkûmdurlar. Zira onları birleştiren esaslar aynı zamanda ayrıştıran hususlardır. Bir toplumun, güçlü olması ve ayakta kalabilmesi için sağlam kaideler üzerine oturması şarttır. Çıkar ve menfaat gibi şeyler asla kaide ve temel olmaya elverişli değillerdir. Devlet-i ebed-müddet mef-kûresine bağlı fertler manevî donanımları itibarıyla tam olmalıdırlar. Münasebetleri dünyaya ayarlı fertlerden, uzun ömürlü bir toplumun meydana gelmesi mümkün değildir. Evet, bir toplumun devamlılığı adına, onu teşkil eden fertler arasında, ebedî âlemlerde devam edecek kuvvetli bir rabıtaya ihtiyaç vardır. Bu rabıta da olsa olsa İslâm olabilir. Evet, onun müntesipleri birbirlerine işte böyle bir bağla bağlıdırlar. Şayet bir cemaat, hem dünyada hem de ukbâda devam edecek böyle güçlü fasl-ı müşterekler etrafında toplanmışsa, bir kısım küçük menfaatlerin halel veriyor olması kat’iyen onları birbirine düşüremez ve zaafa uğratamaz. Aslında İslâm bir fıtrat dinidir. Onda eşyanın tabiatına zıt hiçbir mesele yoktur. Çünkü o, Allah’a dayanmaktadır ve hükümlerini bizzat Cenâb-ı Hak vaz’etmiştir. Dolayısıyla O’nun ezelî ve ebedî kelâmından fer ve ışık almayan dünyadaki değişik sistemler ise tabiî ve
fıtrî olmadıkları için, tabiat, fıtrat ve zaman tarafından nesh edilmeleri kaçınılmazdır. Bu itibarla da, onların işi daha şimdiden bitmiş demektir. Ne var ki, bunun için bir kalb, ruh ve düşünce insanlarına ihtiyaç var. Evet, dünya çapındaki bu ciddî değişiklik ancak yeni bir insan modeliyle gerçekleşebilecektir.
YENİ OLUŞUMLAR VE YENİ İNSAN MODELİ Bu yeni insan, her türlü haricî tesirlerden sıyrılabilmiş ve kendi kendine ayakta durmaya kararlı bir şahsiyet insanıdır. Bu, öyle sağlam bir ruh insanıdır ki, ne Doğu ne Batı, ayağına pranga vurup onu esir edemeyeceği gibi, mana köküne ters ‘izm’ler de ona yol-yön değiştirtemeyecek ve yerinden kıpırdatamayacaktır. Yeni insan, düşüncesiyle hür, iradesiyle hür, tasavvurlarıyla hür ve hürriyeti de Allah’a kulluğu ölçüsündedir. O, başkalarına benzeme ve özenmeye değil, kendi kendine benzeme ve tarihî dinamikleriyle bezenme peşindedir. Yeni insan düşünen, araştıran, inanan, ruhaniyata açık ve ruhanî zevklerle dopdolu bir madde-mana insanıdır. O, kendi dünyasını kurma yolunda azamî derecede çağının imkânlarından yararlanmanın yanında, kendi millî ve manevi değerlerine de sahip bir kapasite ve karakter insanıdır. O, şanlı geçmişindeki inananlar gibi inanır, onlar gibi düşünür, onlar gibi soluklanır ve onlar gibi yürür elinde meşale karanlıkların bağrına.. Nurla oturur kalkar, ışıkla hasbihâl eder ve hep Hak dostları gibi soluklanır. Bunları yaparken de, derin bir vefa hissiyle, bir lahza bile hak düşüncesinden ayrılmaz ve hakkı tutup kaldırmak için her gün kim bilir kaç defa ızdırapla
çıkarların 1 Dünyevî bir araya getirdiği
toplumların görünüşteki sağlamlığına aldanılmamalı. Bunlar, er-geç dağılmaya mahkûmdurlar. toplumun de2 Birvamlılığı, onu teşkil
eden fertler arasında, ebedî âlemlerde de devam edecek kuvvetli rabıtalarla mümkündür. çapındaki 3 Dünya ciddî değişiklikler
ancak; kalb, ruh ve düşünce bakımından yeni bir insan modeliyle gerçekleşebilecektir.
haftanın Duası
Rabb’imiz! Bâtın ve zahirimizi, sevdiğin kullarının evsâf-ı hasenesi ve nezd-i ulûhiyetinde hoşnutluğa mazhar olmuş amelleriyle güzelleştir. Ulûhiyet ve rubûbiyetinin esrarından bizim üzerimize de sağanak sağanak yağdır. Nurunla tecellî buyurup, Sana ulaşan yolları bize de göster. Fazlınla bizi öyle çepeçevre kuşat ve öyle iğnâ buyur ki, Senden başka hiçbir kimseye en ufak bir ihtiyacımız kalmasın.
{{
Sözün Özü
Bugün hizmetten zevk alıp, canla-başla koşanlar, şartların müsait olmadığı günlerde aynı aşk ve şevkle hizmete koşabilecekler mi acaba? Hizmet etmekten zevk almak esas ve hedef değildir, olmamalıdır da. Günümüzün hak erleri bu yiğitler, her hâl ü kârda vefa ve sadakat içinde, vazife bildikleri Allah’ı, Peygamber’i anlatmaya, anlattıklarını yaşamaya devam etmeli ve mutlaka kalb balanslarını iyi ayarlamalıdırlar.
a l ı s a F n Fasılda
l e m a n a İm e n i l e tem m u l p o t n a n a day
iki büklüm inler durur. İcabında o, yurtyuva, evlâd ü iyal, her şeyi terk etmeye hazır; mal-can kaygısına, refah-saadet arzusuna tamamen kapalı; bugün mazhar olduğu her şeyi, yakın-uzak, milletinin istikbali yolunda, hem de tek zerresini dahi zayi etmeden tıpkı tohumu toprağın bağrına saçtığı gibi, Hakk’ın inayet yamaçlarına saçma peşinde; sonra da kuluçkanın yumurta ve civcivler üzerine abandığı gibi bir ızdırap ve bekleyiş faslına girerek inleyip kıvranır, ürperip yakarışa geçer. O her zaman, Hak yolunda olmayı ve bu yolda Hakk’a yürümeyi hayatının gayesi bilir ve böyle bir gayeyi fevt etmiş (kaçırmış) olmayı da şahsı adına telafisi imkânsız en büyük bir kayıp sayar... Yeni insan; insanların akıl, kalb, ruh ve duygularına ulaşma yolunda kitaptan gazeteye, gazeteden mecmua ve bültene, onlardan da radyo ve televizyona kadar bütün modern imkânlardan yararlanarak kendini ifade etmeye çalışır. Yeni insan, ruhunun kökleri itibarıyla çok derin, içinde yaşadığı dünya itibarıyla da çok yönlüdür. O, ilimden sanata, teknolojiden metafiziğe, her sahada söz sahibi ve kendini alâkadar eden her mesele ile de içli-dışlıdır. Evet, o, doyma bilmeyen ilim aşkı, her gün daha bir başkalaşan marifet tutkusu ve idrak üstü ledünnî derinlikleriyle, ak devrin aydınlık insanlarıyla omuz omuza ve her gün yeni bir miracın süvarisi olarak da ruhanîlerle hep at başıdır. Yeni insan, varlığa karşı sevgiyle dopdolu ve insanî değerlerin de koruyucu ve kollayıcısıdır. O, bir taraftan insanı insan yapan ahlâk ve fazilet gibi esaslarla kendi yerini belirleyip kendine ulaşırken, diğer yandan da bütün varlığı şefkatle kucaklayacak kadar insanlık sergileyen bir şefkat kahramanı ve bir diğergâmdır.
ir şey uz hiç) b rini) s m lu o ( lerinde kardeşle türü de iç çları olsa dahi ( ö n e d r ihtiya erilenle kısa onlara v ler. Kendilerinin aşir, 59/9) ı s a Medine, elm H la z ( u e ıy r r .” u r tm la d e a le s r e z m e his ind tercih ed n gayret ve çalış asına müsait bir r, e ken üzer ir zaman sarin ir r il le ir s d ’i fi r n s lm y na le ne b b b. Ume Devleti’nin kuru ak bir taraftan E ısı değer n biri, onun hiç zerine oturp ’a a s y u î a M m r a ü rd er ta içti el ola Site İslâm’ın önemli hususla bir akide ve am mleden hazırlarken, diğ çaa İslâm ü d c n a u B m . a en cak yer rmeye tün z hâline gelmişti gereken k şekilde sağlam acak bü in barına yeterli hâle geti n daha in ıl iç p i m a a r c y a le ş y k e a e er yle rda ard sılam ardı edil rım kalacaktır. uhacir k erini iman ciheti cakları bu dağla ibarla, asıdır. z M lm ö o g ş ı e u n a v it tulm rine ala n kendil in bu ya ildi. Bu ksik ve y , ahirete Meselen timizce daima e peygamberlere toplum rafta lardı. Zira üzerle ınacak gibi değ ğrunda harkanaa lışıyor yen bir aplara, türlü taş en kardeşleri u r; sonra tahliller, , meleklere, kit m ile iman etme dan ne derek başka ü ç ed y rdile ır ğ ’a a lu h ın , Alla epsini gö ı. Hazırlanıp ve k bihakkım z ir top a h a b b a m s n tı r a e n a n d a v e ş an rlard yrıca utara e ya eleri kadere im anlayış, telakki v n varestedir. A mücehhez n aya hazırlanıyo bütün bütün un ta i m arasında klar olacağı izah amelî hususlarla kların bir- ca erdikleri her şey rtaya koydular. yakalalı v lı r a lı e a b k ın d iğ r r la d la ı o eviyeyi ka ce fa t, hac ve rdan mahrum itibarla bir kere kın ensar olduk du ve onlar bu s tıkları hiçâ k e z , ç y u nla oru yap r bu aî yapısı m ile bu açıktır. B İşte Ensa onlar, daha önce , minnet ü bir toplu farklı oldukları i, İslâm’ın içtim erlenlı t, r e a v r E a mışlardı. atırlamamakta k da kapalıybirinden rar etmeliyim k dayalıdır ve değ h k le i r . e te a iğ ır m k il a d a h iy e alı ye şı da n akide v sasa göre yapılm ğimiz şu bir a götüren her şe a getiren, başe m a m e ta verec de bu e a ezay Onları bu kıvam , imanla dirmeler rseniz, mealini az daha açmay İşte ılar. İste e’yi d eğil, imanlarıydı. i ince u bir y in u d e n o M k d e u ak a ayetle b m: “Daha önc na sarılan- k aî yapı arasınd m a ti .. iç im t! e e çalışalı b en v ünase t edip yurt edin endilerine hicre ve ve sırlı m r k le , lar i sever gelenler
his dünyası
Millet Ruhu Bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra... Arkadan kefenini, gömleğini soydular. “Aman kalkar!” deyip üstüne taşlar koydular, Bir yiğit vardı; gömdüler şu karşı bayıra. Yiğidim, hele anlatıver olup biteni! Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım... Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım, Yiğidim, hele anlatıver olup biteni. Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun! Yıllar var ki hep hayâlinle oynaşıyorum, Kalkıp geleceğin ümidiyle yaşıyorum... Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun?! Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebâli, Ümitle ışıldayan gönlüm, seni bekliyor; Kâh göklerde uçup, kâh yerlerde emekliyor.
Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebâli. Her tarafta harâb eller, baykuşlara bayram, Köprüler bir bir yıkılmış ve yollar yolcusuz, Gelip uğrayanı kalmamış çeşmeler, susuz.. Her tarafta harâb eller, baykuşlara bayram. İradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok, Tarihi yağmaladı bir düzine talihsiz; Değerler alt-üst oldu, mukaddesat sahipsiz, İradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok. Tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel! Beyaz atının üzerinde bir sabah erken; Gözlerim kapalı ruhumda seni süzerken Tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel! M. Fethullah Gülen
20 AİLEM Anne sütü, çocuğun kişiliğine de olumlu katkı sağlıyor Sakarya Üniversitesi (SAÜ) öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat, anne sütünün çocuğu yaşam boyunca olumlu etkileyeceğini ve sağlıklı bir kişilik oluşturacağını söyledi.
-
SAÜ Sağlık Yüksekokulu tarafından ‘Tek İdeal Besin Anne Sütü’ konulu bir konferans düzenlendi. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa, SAÜ Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sevin Altınkaynak ve öğretim üyeleri Doç. Dr. Nursan Çınar, Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat konuşmacı olarak katıldı. Çocuk ve erişkin dönemlerde hastalıkların programlanmasında anne sütünün önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sevin Altınkaynak “Anne sütü bebek için en ideal besin ve doğal sağlık planıdır. Anne sütünün en ilgi çekici etkisi 6. aydan başlar çocukluk ergenlikte devam eder. Beslenme süresi ile paralellik gösterir. Anne sütü veren anneler bilinçli oldukları için çocuklarını obezite, kanser, osteoporoz, Tip 1 ve 2 diyabet gibi hastalıklardan korur” dedi.
“ANNE SÜTÜ HİÇBİR ZAMAN TAKLİT EDİLEMEZ” Emzirmenin aileye, topluma ve çevreye katkıları hakkında bir konuşma yapan Doç. Dr. Nursan Çınar, anne sütünün hiçbir zaman taklit edilemeyeceğinin altını çizdi. Emzirmenin bebek sağlığı üzerine tartışmasız üstünlüklerinin olduğunu belirten Doç. Dr. Çınar, “Emzirmek başta anne olmak üzere tüm aileye ve ekonomiye olan katkıları da son derece önemlidir. Anne sütü hiçbir zaman birebir taklit
edilemez. Bu nedenle emzirmeyen anneler hangi mamanın bebekleri için daha iyi olduğu konusunda düşünürlerken, emzirmeyi seçen anneler bebeklerinin en iyi mamayla beslendiklerinden emindirler. Emzirme bebek, anne, aile, toplum, ekonomi ve çevre için en iyi seçenektir.” diye konuştu. Anne sütünün, anne-çocuk ruh sağlığına etkileri hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat ise emzirme sadece kadınlara özel bir durum olduğunu ve anne ile bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşmasını sağladığını kaydetti. Bu güven bağının çocuğu, çocukluk döneminden başlayarak yaşam boyu etkilemeye devam edeceğini dile getiren Durat, “Emzirme aynı zamanda bebeğin duygusal gereksinimlerini de karşılar. Emzirmenin, bebek için yalnızca beslenme ve cinsellik niteliği değil, tüm yaşamı boyunca onu etkileyecek ‘Bağlanma’ boyutu da bulunmaktadır. Emzirme sırasında kurulacak bağ, bebeğin sağlıklı bir kişilik oluşturmasına ortam hazırlar. Aynı zamanda bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ gelişimine yardımcı olur. Dikkat azlığı sendromu, ilgisizlik gibi olgularda da anne sütü alımının önem kazandığı görülmektedir.” şeklinde konuştu.
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
21 AİLEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Yasaklamak yerine sınırlandırın Nilüfer Karataş (Çocuk Gelişimi Uzmanı) Seçtiklerinizi izlettirin
ı m n a m a r Kah ? ı m n a m ş ü d
ayli tanıepimize h ndikleri h ra a z n ız öze Bu ma kolayca... Üstelik çocuklarım nuşmalarını ü s ü . m a k r nd ce o oya götürü apmam dık aslı karakterinin sade ni hatta sözde b a v la i n be çişimi y çizgi film davranış biçimleri iyor ki bu en ”Lütfen, İzninizle de pek ? ed in il ım d y a a m b l m fi değil, tüm güçlerini de taklit i nüz g onuş k z i k le ç lü botu öldü m k n ü ı ro ü c t tü G r n u s a b ü a .” n .. n m r a ş a a , a ğ y ü d l Çocuk gerekiyor mız mümkün olma den dökülü- ola kelisi. Aynadaki d layanı mı dersiniz n e z ö a a a li ı in n h rç n ları de rastlam aki bir çocuğun dil arakteri gibi te im diye elini pa da diyete başlaya k ğ kahraman d e ın p c ş n ler 5 yaşın sevdiği çizgi film 5 yaşında re öykünü ip 4 ya mıyor, onu ie’ye özen işilikli kahramana Çocuk l üz çok a rb n o a e k a B H ir e l Z r. k o r. a k e m or ykoonuşmayı tercih ediyk, buna tercihten ziyrın mı yoksa çok yolunda ilerleyeni msi.ik.. ologlay ü n ü r ü b e kla rse og ve p en olma karakterin ibi konu- olduğunu dü’ şdüenüdiyebiliriz. Zira, k‘çteoricubaskılı şizofrim rı, pedag hraman taklitla n a m z u i ka rg a erinl n ‘empoze film kara terin baş- geliş k görüşüyse çizgi i O e g d . iz a ç t aile ilişkil lı e n ız a k s a rt ad v k ra o lı n a ğ u k n a a ı s r nlukla aplı rı sevgilisi’ kula gidiyor, ayn ar gibi dav l kaplarla k r, çiliğinin çoğu ığı. o n u o la ğ , u ıy r s ld o ta o y n ı o a ıl u ş ma- ç a bir portresinin bas den sonra eve geliy er- den kaynakland a ç k u d l O k p ğle nıyorlar. i defterini açıyotir.rmÖek için girdiği odaasvınizınesinde t n e z ö u b ğiş en atta üstünü de var kağıtlarında h bilgisayar ya sum görün a u d d e n , ı rk e e n desind çıktığ n e raman... D çok sevdiği çizgi d h l a k o i r g t iz n ç ko reniye hdeapteolevizyonda başlınyeosrinoin güç bela ekçraizngi f o z i ş ı r a l n ı çocuk or. filmi izlemeylde..ır.dığAı çocuk, örnekvaleldriığni. y i l i b e r ü t ka de kadar gö başından alemiyle yapıyor ö ö g k k n a ri t te r ın o karak Uzmanlar EBİLİYOR i n i r le m DAR GÖTÜR çok özendiği çizg l A K fi E i İY g N z E i R o ç F O e e c İZ s n Ş li y e le g rüşü erine Nihayet uykteurisnuin ‘lisanslı’ nevyreusyim y ı s a r, o m n a k u yasakl lı film ökartraülü yatakta mışıl mrdışaıldevam r ı n ı s e t k i l riyle na rüyala aileyle bir film faslı rtesi sabah aynı . i i g s iz e ç m izlen ere... E rdıetmek üz dört bir yanını sa r. saatlerde ıyo karakterin !) bir güne uyan i( çek ğı yepyen leyin rüyasında e c dolu Ancak ge anlık öyküsü m cak ra tiği kah r onu yormuş ola or ıy le çizgi film hmurluğunu atam a ki uyku m
-
Çizgi film bağımlısı çocuklar arkadaşları, aileleri ve sosyal çevreleriyle düzgün iletişim kuramazlar. Bu durumun fiziksel boyutu da var, süper güçleri olduğuna inanıp kendini yaralayabilirler. Tüm bunlar sonucunda da psikolojik olarak kendini yalnız, hayal kırıklığına uğramış ve anlaşılamamış hissedebilirler. Sonuçta çevresinden izole edilen çocuklar bu çizgi karaktere daha çok bağlanır. Bu durumda ailenin yapması gereken çocuğun çizgi film seyretmesini yasaklamak değil ancak sınırlı ve seçilmiş çizgi filmleri seyretmesini sağlamak. Bununla bilişsel, sosyal-duygusal, dil ve motor gelişimini destekleyici aktiviteler, oyunlar, arkadaş gruplarıyla çocuğun ihtiyaçları doyurmalı. Böylelikle gelişimsel açıdan tatmin olan çocuğun çizgi filme olan ihtiyacı da azalmış olur.
Mehtap Kayaoğlu (Psikolog) “Çizgi filmden görüp kardeşini çamaşır makinesine attı”
Çocukta gerçeklik algısı bozulmaya başladığı an, çizgi film karakterlerine benzeme durumu tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Annelerimiz maalesef çocuğu televizyon başına oturtup, hazır o ortalıkta yokken evde iş yapmaya bayılıyor! Oysa çocuğunuzun ne izlediğinden haberdar olmanız gerekir. Çocuk televizyon tutkunuysa, genel anlamda ailesiyle sağlıklı bir ilişkisi olmadığını düşünüyoruz. İzlediği bir çizgi film nedeniyle, 3 aylık kardeşini çamaşır makinesinde yıkamaya çalışan 5 yaşında bir ağabey hatırlıyorum mesela! Vakayla çalıştığımda gördüm ki anne çocuklara ilgisiz, aşırı titiz, bebek kustuğu zaman aşırı kızgın tepkiler veren bir kadındı. Ağabey, aslında kusan kardeşini, annesi görüp kızmadan temizlemeye çalışıyordu.
Melda Alantar (Memorial Şişli Hastanesi Uzman Pedagog) Oyuncak almak yerine birlikte resim yapın
Alışveriş merkezlerinde büyüyen, zamanın kısıtlı olması nedeniyle hafta sonlarında anne-babayı sürekli alışveriş ederken gözlemleyen kuşaklar yetişiyor. Aileler çocuk merkezli bir yaklaşımla bilgi ve olgunluklarını aşan her konuda çocuklarına seçim yapma hakkı tanıyorlar, örneğin araba, ev alımlarında dahi çocukların görüşlerine başvuruluyor. Bu durumu çizgi film endüstrisi de çocuk ve ailelerin aleyhine kullanarak popüler çizgi kahramanlarla tüketim çılgınlığını körüklüyor. Sürekli olarak çizgi film kahramanlarıyla ilgili oyuncak, eşyaları almak yerine, “Evde birlikte sevdiğin kahramanın resmini, maketini yapabiliriz.” şeklinde yaklaşımlar daha sağlıklı. Bunun dışında çocuğun yakın çevresindeki annebaba, nine-dede, bakıcı gibi kişileri çocuk gelişimi, televizyonun kullanımı hakkında bilgilendirip bilinçlendirerek işe başlanmalı.
22 AİLEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Özellikle Muharrem ayında yapılan aşure, içerisinde 40 çeşit malzeme bulunan hafif bir tatlı olma özelliği taşır.
Aşure 4 kişiden fazla 1 çay kaşığı safran 1 yemek kaşığı gül suyu ¼ su bardağı nohut ¼ su bardağı fasulye 1 su bardağı dövme ¼ su bardağı pirinç 10 su bardağı su ¼ su bardağı sarı üzüm
Pişme süresi: 90 dakika veya kişniş 2 incir 3-4 kuru kayısı 2 su bardağı şeker ½ su bardağı ceviz ½ su bardağı badem (ağartılmış) ½ su bardağı fıstık
YAPILIŞI: Nohut ve fasulyeyi sekiz saat önceden içme suyunda ıslatın. Akşamdan dövme ile bir taşım kaynatın ve sabaha kadar bekletin. Akşam, cam bardakta gül suyuna safranı da koyarak, bekletin. Sabah, akşamdan kaynamış dövmeli malzemeye pirinci de ilave ederek ateşe koyun, malzemeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Yumuşayınca doğranmış incir, kayısı ve sarı üzümü katarak özleşinceye kadar kaynatın. Safranlı gül suyunu, çok az bademi, şekeri ilave edin. Kıvama gelince kâselere doldurun. Soğuyunca üzerini kavrulmuş ceviz, fıstık, badem, nar vb. ile süsleyin.
Anadolu’da aşure Yasin okunarak pişirilir NEVİN HALICI Anadolu’da aşure ayı da denilen Muharrem ayına kavuştuk. Yine bin bir çeşit güzellikler yaşanacak. Arife günü bir gün oruç tutunca bir yıl oruç tutmuş gibi olacaksınız. Aşure pişirip konu komşuya dağıtmanın mutluluğunu yaşayacaksınız… Veya beklemediğiniz anda kapınız çalınacak ve gülen yüzüyle bir komşunuz size narlar, fıstıklar, fındıklarla süslenmiş dolu bir kâse aşure sunacak. Komşunuzu kahveye davet edip tatlı bir sohbete dalacaksınız. Bir ay boyunca dostluklarla beraber, mutfağınızda bir renk ve lezzet cümbüşü yaşatan aşure hiç eksik olmayacak… Bundan güzel bir ay olabilir mi? Anadolu’da aşure ile ilgili sayısız inanış ve uygulamalar bulunmaktadır. Rivayete göre Nuh Peygamber gemisi karaya oturunca gemide kalan son malzemelerle bir çorba hazırlamış, aşure böyle meydana gelmiş. Aşure, Hz. Hüseyin’in anısına da yapılır. Ayrıca 10 Muharrem bazı peygamberlerin lütûflara uğradığı bir gün olarak da bilinir. Nuh Peygamber’in gemisinin karaya oturtulması dışında, Aşure Günü’nde Hz. Adem’in tövbesi kabul edilmiş, Hz. İdris Peygamber göğe çıkarılmış, Hz. İbrahim, Nemrut’un ateşinden kurtarılmış, Hz. Davud’un tövbesi kabul edilmiş, Hz. Eyüp sağlığına kavuşturulmuş, Hz. Musa ve kavmi denizden kur-
-
“Meyveli aşure aşı Gelse de görün cümbüşü, Al gönül yemeyle başı, Ya Hacı Bektaş-ı Veli.” Korkusuz Abdal
tarılmış, Hz. Yunus balığın karnından kurtarılmış, Hz. İsa göğe çıkarılmıştır. Gökler, Aşure Günü’nde yaratılmıştır. Buhari ve diğer kaynaklarda belirtildiği üzere Hz. Muhammed, aşure günü oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve kendisi de tutmuştur. Bu güzel günlerle beraber, İslâm âleminin en üzücü olayı olan Hz. Hüseyin Kerbela’da şehit edilmiştir. Bu nedenle Konya’da Aşure Günü’nde cam bardakla su içilmez. Konya’da diğer bir uygulama, Muharrem ayının tam ortasında yani on beşinci günü eve en az on yiyecek satın alınır. O gün eve hangi yiyecek alınırsa bir yıl bereketli olacağı inancı hakimdir. Aşure, küçük büyük herkesin sevdiği bir yiyecektir. Anadolu’da ana malzemesi olan dövme dışında yörelere göre bulgur, pirinç vb. çeşitli tahıllar kullanılarak da yapılır. Kurban kesenin aşure yapıp dağıtmasının şart olduğuna inanılır; çünkü kurbanın kuyruğundan veya etinden küçük bir parça da aşureye eklenir. Yine yörelere göre en az şu kadar yiyecek maddesiyle yapılması gibi şartları olsa da uygun olabilecek her yiyecek maddesi aşureye katılabilir. Kırk çeşit de konulsa aşure, hafif ve lezzetli bir tatlı olma özelliğini taşır. Tatlandırıcı olarak şeker dışında pekmez, nadiren bal kullanıldığı görülür. Bilecik dolaylarında olduğu gibi aşureye Fatma anamızın sütü kabul edilen mısır taneleri de katılır. Anadolu’da aşurenin pişirilmesi sırasında da
bazı uygulamalar vardır. Aşure pişirmeye başlanırken Yasin’in yarısı okunur, bitince okunmayan yarısı tamamlanır. Aşure pişince kazanın üzerine bir tepsi kapanır ve tepsiye biriken buğusu göz ağrısını gidermek için göze sürülür. Aşure pişirilirken Uşak’ta çok güzel bir gelenek yaşanır, mahallenin varlıklı olmayan hanımları ‘üç tencere’ diye adlandırılan yemeğe davet edilirler. Antakya’da aşure etli (keşkek) ve tatlı aşure olarak dağıtılır. Aşure dağıtımı yapılırken, vakit kaybı olmaması nedeniyle olsa gerek, tabaklar yıkanmadan iade edilir. Anadolu’da verilen her tabağa “münasip” bir hediye konulsa da aşure tabağı boş verilir. Bir yabancı konuğuma, Konya’da aşure ikram ettiğimde “Hayatımda buğdaydan bu kadar nefis ve hafif bir tatlı yapılacağını düşünemezdim.” dediğini hatırlıyorum. Aşure, nefis bir tatlıdır, gerçekten... Ve bu ay hepimiz bu tatlı ile sık karşılaşacağız. Sevgili okuyucularım, Muharrem ayınızı ve aşure gününüzü kutlarken şüphesiz bir aşure kaynatacağız. Bu yıl safranlı bir aşure yapalım; dostlarımızla, sevdiklerimizle paylaşmanın mutluluğunu yaşayalım. Ben ıslattığım safranı süzmeden kullanırım, narin safran yaprakları kırmızı kırmızı çok hoş görünür, çorbada da, pilavda da, zerdede de, aşurede de… Şüphesiz sıralayamayacağım diğer yiyeceklerde de… Ağız tadıyla ve mutlulukla kalın.
23 AİLEM
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Ağrı ve tutukluluk, omurga romatizması olabilir Uzmanlar, hastalıkların habercisi olarak kabul edilen ağrıların gece ya da gündüz saatlerinde farklılık gösterebildiğini belirtti. Gece saatlerinde artan ağrıların özellikle takip edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, gece ağrısı ve sabah tutulmalarının iltihaplı omurga romatizması olabileceğine dikkat çekti.
-
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, ağrı kavramının aslında kişinin vücudundan haberdar olmasını sağladığını ve önemli bir duyu olduğunu ifade etti. Kişinin vücudunda bir şeyler ters gittiğinde, bir hastalık, bir zarar oluştuğunda bunun genelde kendisini ağrı olarak hissettirdiğini belirten Bahadır, “Ağrı duyusu gerçekten çok önemlidir ama insanlar ağrılara hak ettiği önemi vermemekte, bazen hastalık ilerlediğinde ve hatta iş işten geçtiğinde doktora başvurabilmektedirler.” dedi. Sırt-bel-boyun ağrılarının günlük yaşamda en sık karşılaşılan ağrılar olduğunu ve insanların bunlara “nasıl olsa geçer” mantığıyla yaklaştığından şikayet eden Bahadır, “Omurga ağrılarının bir kısmı mekanik ve bir dereceye kadar normal olabilir. Örneğin çok uzun süre ayakta kalmakla kişinin belinin ağrıması normaldir. Ama iki
NAMAZ VAKİTLERİ
Gece omurga ağrısı olanlar ve bu ağrıyla beraber sabah tutukluğu şikayeti olanlar çok geç olmadan doktora başvurmalı.
dakika ayakta kalmakla ağrının başlaması normal değildir. Mekanik ağrıların tipik özelliği istirahat halinde olmamalarıdır. Yani kişi yatakta dinlenirken ağrı hissetmez, iş yapınca, yorulunca ağrı başlar.” değerlendirmesinde bulundu.
GECE AĞRILARI İÇİNDE EN ÖNEMLİ OLANLAR KANSER AĞRILARIDIR Bu tip ağrılar içinde en dikkat çekeninin gece ortaya çıkanlar olduğunu belirten Bahadır, “Kişi gece yatakta ağrı hissediyor ve bu ağrı onu uykusundan uyandırıyorsa o zaman bir şeyler ters gidiyor demektir. Bu ağrı mutlaka önemsenmelidir. Gece ağrıları içinde en önemli olanlar kanser ağrılarıdır ama şükür ki nadir olup ileri yaşlarda rastlanır. Özellikle kemik ve kan kanserleri, kanserlerin kemiğe sıçradığı durumlar başlangıçta gece ağrıları olarak kendini gösterebilir. Hastalık ilerledikçe ağrılar gündüze de yayılıp devamlı hal alır” ifadesini kullandı.
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 15 6 16 6 17 6 18 6 19 6 20 6 21
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 22 6 23 6 24 6 25 6 26 6 27 6 28
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 15 6 16 6 18 6 19 6 20 6 21 6 22
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 26 6 27 6 28 6 29 6 30 6 32 6 33
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
5 53 5 54 5 55 5 56 5 57 5 58 5 59
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
5 56 5 57 5 58 5 59 6 00 6 01 6 03
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 15 6 17 6 18 6 19 6 20 6 21 6 22
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
5 56 5 57 5 58 5 59 6 00 6 01 6 02
LYON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 01 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06 6 07
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 30 6 31 6 32 6 33 6 34 6 36 6 37
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 14 6 15 6 16 6 17 6 19 6 20 6 21
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 02 6 03 6 04 6 05 6 06 6 07 6 08
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
5 59 6 01 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 00 6 01 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06
23.11.2012 24.11.2012 25.11.2012 26.11.2012 27.11.2012 28.11.2012 29.11.2012
6 05 6 06 6 07 6 08 6 09 6 10 6 11
8 07 8 08 8 10 8 11 8 12 8 14 8 15
7 44 7 46 7 47 7 48 7 50 7 51 7 52
7 46 7 48 7 49 7 50 7 51 7 53 7 54
7 52 7 54 7 55 7 57 7 58 7 59 8 01
12 44 12 44 12 45 12 45 12 45 12 46 12 46
12 22 12 23 12 23 12 23 12 24 12 24 12 24
12 34 12 34 12 35 12 35 12 35 12 36 12 36
12 29 12 29 12 29 12 30 12 30 12 30 12 31
14 46 14 45 14 45 14 44 14 44 14 43 14 43
14 26 14 25 14 24 14 24 14 23 14 23 14 22
14 47 14 47 14 46 14 46 14 45 14 45 14 44
14 30 14 29 14 29 14 28 14 28 14 27 14 27
17 09 17 08 17 07 17 07 17 06 17 05 17 04
16 48 16 48 16 47 16 46 16 45 16 45 16 44
17 10 17 09 17 08 17 08 17 07 17 06 17 06
16 53 16 52 16 51 16 50 16 50 16 49 16 48
18 29 18 28 18 27 18 27 18 26 18 25 18 24
18 08 18 08 18 07 18 06 18 05 18 05 18 04
18 30 18 29 18 28 18 28 18 27 18 26 18 26
18 13 18 12 18 11 18 10 18 10 18 09 18 08
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 14 8 13 8 13 8 13 8 13 8 12 8 12
7 49 7 49 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 13 8 12 8 12 8 12 8 12 8 11 8 11
5 53 5 55 5 56 5 57 5 58 5 59 6 00
8 05 8 06 8 08 8 09 8 10 8 11 8 13
7 42 7 43 7 44 7 46 7 47 7 48 7 49
8 20 8 22 8 23 8 24 8 26 8 27 8 28
7 43 7 44 7 46 7 47 7 48 7 50 7 51
12 56 12 56 12 56 12 57 12 57 12 57 12 58
12 29 12 29 12 30 12 30 12 30 12 30 12 31
13 00 13 00 13 01 13 01 13 01 13 02 13 02
12 24 12 24 12 25 12 25 12 25 12 26 12 26
15 12 15 11 15 11 15 10 15 10 15 09 15 09
14 41 14 41 14 40 14 40 14 39 14 39 14 39
15 05 15 04 15 04 15 03 15 03 15 02 15 02
14 30 14 30 14 29 14 29 14 28 14 28 14 27
17 34 17 33 17 33 17 32 17 32 17 31 17 31
17 04 17 03 17 03 17 02 17 01 17 01 17 00
17 28 17 27 17 26 17 25 17 25 17 24 17 23
16 53 16 52 16 51 16 51 16 50 16 49 16 49
19 07 19 06 19 06 19 05 19 05 19 05 19 04
18 24 18 23 18 23 18 22 18 21 18 21 18 20
18 48 18 47 18 46 18 45 18 45 18 44 18 43
18 13 18 12 18 11 18 11 18 10 18 09 18 09
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
7 54 7 53 7 53 7 53 7 52 7 52 7 52
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 08 8 08 8 07 8 07 8 07 8 06 8 06
8 05 8 07 8 08 8 09 8 11 8 12 8 13
8 01 8 02 8 03 8 05 8 06 8 07 8 08
8 11 8 12 8 14 8 15 8 17 8 18 8 20
7 44 7 45 7 46 7 47 7 49 7 50 7 51
12 46 12 46 12 46 12 47 12 47 12 47 12 48
12 48 12 49 12 49 12 49 12 50 12 50 12 50
12 41 12 41 12 42 12 42 12 42 12 43 12 43
12 34 12 34 12 34 12 35 12 35 12 35 12 36
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
14 51 14 51 14 50 14 50 14 49 14 49 14 48
15 01 15 00 15 00 15 00 14 59 14 59 14 58
14 37 14 36 14 35 14 35 14 34 14 33 14 33
14 49 14 49 14 48 14 48 14 48 14 47 14 47
17 14 17 13 17 13 17 12 17 11 17 11 17 10
17 24 17 23 17 22 17 22 17 21 17 20 17 20
16 59 16 59 16 58 16 57 16 56 16 55 16 54
17 12 17 11 17 11 17 10 17 09 17 09 17 08
18 34 18 33 18 33 18 32 18 31 18 31 18 30
18 44 18 43 18 42 18 42 18 41 18 40 18 40
18 19 18 19 18 18 18 17 18 16 18 15 18 14
18 45 18 44 18 44 18 43 18 43 18 43 18 42
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 14 8 14 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
7 44 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 19 8 20 8 22 8 23 8 24 8 26 8 27
7 37 7 38 7 39 7 40 7 41 7 43 7 44
7 48 7 49 7 51 7 52 7 53 7 55 7 56
7 46 7 47 7 48 7 49 7 50 7 51 7 53
12 55 12 55 12 55 12 56 12 56 12 56 12 57
12 32 12 32 12 33 12 33 12 33 12 33 12 34
12 34 12 34 12 35 12 35 12 35 12 36 12 36
12 41 12 41 12 41 12 41 12 42 12 42 12 42
14 56 14 55 14 55 14 54 14 53 14 53 14 52
14 53 14 52 14 52 14 51 14 51 14 50 14 50
14 45 14 45 14 44 14 44 14 43 14 43 14 42
15 01 15 01 15 00 15 00 14 59 14 59 14 59
17 19 17 18 17 17 17 16 17 15 17 15 17 14
17 15 17 14 17 14 17 13 17 13 17 12 17 12
17 08 17 07 17 06 17 06 17 05 17 05 17 04
17 23 17 23 17 22 17 22 17 21 17 21 17 20
18 39 18 38 18 37 18 36 18 35 18 35 18 34
18 45 18 44 18 44 18 43 18 43 18 43 18 43
18 28 18 27 18 26 18 26 18 25 18 25 18 24
18 53 18 53 18 52 18 52 18 52 18 51 18 51
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
7 53 7 53 7 52 0 00 0 00 0 00 0 00
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
3 Çengel bulmaca 4 bulmaca
24 BULMACA Yoksul aşevi
İndirim
Bir ilimiz
Güney Amerika’da sıradağlar
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Panama plakası
Istakoz sepeti
Düşman
Bir tür liste
Öğrencilerin başarı belgesi
Dinsel şarkı
14
Alt resimdeki aktör
Ağtabaka Halat ucu
Anahtar 5
Bir yargı kararını uygulama Bir masal kuşu
Kabaca evet
Süslü cadde kemeri
Kutsal Kâbe ziyareti
Sakat
İridyumun simgesi
Bir üzüm türü
Delikli briket türü
İkaz
Çalgı seslerini düzenleme Satrançta yenilgi Üstü örtülü gemi havuzu Çipuranın küçüğü
Üst, buyurucu
Açıklamalar Eskimo kulübesi
1
Sıvacı aracı Bir nota
Yaban mersini
Yapı döküntüsü
Anlak
Bir çocuk oyunu
Gümüşbalığının küçüğü
Kaonun simgesi Hile, dolap
Kırsal saç boyası
Küçük çocuk
Şekspir’in bahtsız kralı
Ergenlik sivilcesi
Kuaför
Uydumuz
Orta resimdeki saray
Eğreti yapı
Litre (kısa)
Tembellik, hareketsizlik
İlham
Koca
Aldatma, hainlik
Adale
Söz
Tütün rengi
Dağ lalesi
Bir göz rengi
Bir demirci aracı
Bir ışık aracı
Siyah
Delikli kumaş
Küçük körfez Yanardağ ağzı
Müzikte sus işareti
Lantanın simgesi
Yapılan iş, fiil Gelecek
Telefon sözü
Bütün
4
Saldırış, ileri atılma
Aşağı taraf
Menteşe
Bir et yemeği
Bisiklet oturmalığı
İki haneli ilk sayı
12
Bir sayı
13
Bir çeşit kısa ney
Stadyam
2
AYŞEGÜL TAHTAKALE
Yakanın devrik bölümü
Bir peygamber
Biber tadında
Okyanus, deniz
Arz derecesi
Kasaplık hayvan tüccarı
Küçük bitki
Müslümanlıktan çıkmış kimse Bilgin
3
Bir halk oyunu türü
Saygı
Enerji
Üst resimdeki paralimbik şampiyon
Karışık renk
Bir peygamber
Sicim
Çıplak
Uyanık, açıkgöz
Kaymak
Ceylan derisi Merhem
BEYLERBEYİ SARAYI
Hitit Yaşlı, kart
Şaşma ünlemi
Beygir
Bir basın ajansı
Bir palmiye türü
Tarlayı iki kez sürme
Kabul etmeme Kar ayakkabısı
Kaya parçası Kırıkkale’de bir ilçe
Hattatların kâğıt cilası
İyilik, inayet Bebek içeceği Donuk renkli
Alevden geçirme
Büyükanne
Sağ selamet
Arnavutluğun başkenti En büyük gölümüz
Gaye
Besmelesiz kesilmiş hayvan
Kur’anı-ı kerimin 100. suresi
Buyruk
Bir kürk hayvanı
Ehil, mahir
Giysinin alt bölümü
Özen
İnsan kalabalığı
Yeniçerilerin isim defteri
Görme özürlü
Mevcut
Sınır geçme izni
7
İkinci
ERDOĞAN TUNCEL
Para dolabı
İlimde, tasavvufta yükselmiş zatlar
Kıldan yapılmış kaba dokuma
Büyük kayık
Alet
Sermaye
Ordu (kısa)
Uygun zaman ve durum Uzaklık anlatır Mersin’de bir ilçe
8
Bir tür peynir
Olumsuzluk öneki
14
13
12
10
9
8
7
6
3
2
1
5
Yumuşak dana derisi
Tutsak
fi‹FRE KEL‹ME
Kışın yağar
Kovuk Baş
Tecrübe
Cahiliye devrindeki putlardan biri
Hitler yanlısı
Terbiye, haddini bilme hali
Mamur, bayındır Laka
Deniz kabarması
11
Avrupa Birliği (kısa)
Çalgı
Beyaz Kırmızı
Vitr namazında okunan dua
Sazın ince teli Bırakılmış işaret
Ödenti
Tanrı Kokulu bir ot ve bunun Kazakistan’ın esansı başkenti
Hayvansal bir besin
Yürek oynaması, iç sıkıntısı
Beğeniyle el çırpma
4
İstanbul’da dere
Kavga, çekişme
Ağ
6
Komşu bir devlet
İnce dantel
Cet
Önder Susamlı halka çörek
İlahi ilhamlara mazhar olan nefis
Sayı boncuğu, çörkü
Asker yemeği
Yapma, yerine getirme
Bina etme
10
Bir çocuğa velilik eden kimse
Bir radyasyon birimi
9
Kolon Kayak
11
Altın, gümüş işlemeli ipek kumaş
2
25 BULMACA
pazar
30 EYLÜL 2012 PAZAR
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Doktor, hekim. 2. Mihver. 3. Hayvanın su içme
Yatmış olan. 13. Sağır ve dilsiz. 14. Tenis oynama
kabı. 4. Dış yüz, görünüş. 5. Aktif. 6. Bir borca
aracı. 15. Halı ya da kilim dokunan tezgah. 16. Eski.
karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan
17. Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması. 18.
kısmi ödeme. 7. Düzyazı. 8. Zeka. 9. Eksik. 10.
Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken
Salıverme, koyuverme. 11. Taşıma, aktarma. 12.
buyruk. 19. Yaş, nemli. 20. Güzel sanatların bir dalı.
D E
E N
2
3
4
5
6
7
8
9
10
1 M
İ
BİTAP
SENEK
KALYA
İHRAZ
TEKİN
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
KOTAN
SİREN
KANAL
SAKIN
KALIT
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
LAKİN
KAYIT
ZAHAR
KATRE
SATIR
11
12
13
14
15
BASIK
GIRLA
KADİT
SALIK
SERİM
16
17
18
19
20
1. Uygar. 2. Endüstri. 3. Komşu bir ülke. 4. Mitoloji. 5. Kirada oturan kimse. 6. Bir süs bitkisi. 7. Su verme. 8. Kuru duruma gelme. 9. Film çeken aygıt. 10. Bakmak işiyle görevlendirilen kimse. 11. Anıtkabir. 12. Lalelerle süslenmiş. 13. Büyükler, üstler. 14. Kuran’da bir sure. 15. Geçmişte işlenmiş suç. 16. Gezinti yeri. 17. Aşırı sıcaktan ya da terlemekten vücutta oluşan küçük pembe kabartılar. 18. Kocaman olma durumu. 19. Bal yapan böcekler. 20. Yardımcı yemek. 21. Ölçüt, kıstas. 22. Keçiyolu. 23. Bir zaman birimi. 24. Bir üzüm türü. 25. Katman. 26. Karagöz düdüğü. 27. Apartman görevlisi. 28. Dava açan kimse. 29. Görev. 30. Gemilerde bulundurulan sandal.
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA 5
7
4
6
9
7
6
9
7
3
6
8
5
1
2
2
1
8
9
2
8
8
9
8
6
1
7
1
5
2
2
7
4
1
1
3
7
8
4
1
3
6
3
7
6
3
8
6
6
6
4
2
1
7
8
1
3
4
4
9
2
9
3
8
5
9
8
6
2
5
7
9
4
2
9
7
3
2
2
3
6
5
1
3
7
5
7
9
3
6
5
5
5
3
5
6
5
2
2
9
8
7
4
2
7
4
5
6
4
7
4
2
7
5
3
3
5
1
4
3
5
6
9
9
9
8
9
5
6
1
5
7
1
7
1
7
2
9
6
8
6
1
4
4
9
4
7
8
1
4
9
7
8
8
8
4
4
6
5
7
7
9
3
2
2
7
8
3
5
2
8
6
1
9
8
9
3
5
6
1
6
6
7
9
4
6
6
2
2
2
3
8
3
9
7
4
5
1
4
1
9
9
8
1
3
5
1
8
3
9
8
5
9
6
4
8
3
7
4
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
82865
92717
73944
88254
94781
74275
89861
99813
63521
72261
57482
69589
59757
69769
51659
46326 46459
17
18
19
20
SÖZCÜK BULMACA
5
41778
16
3 HARFLİ AHU KOK OHM TAT ULU ZAM
S
E
M
İ
H
4 HARFLİ HARS KUYU NUGA OMÇA TEMA TOKA 5 HARFLİ ALOHA BOMBA BUKLE İNMEK LİSAN MANDA MİRZA MURAT KOMAR SEMİH SUMAK TOMAK TONOZ TİLKİ TORBA USKUR UZLET YUDUM 6 HARFLİ DEVASA HATIRA İKİNDİ İTİYAT SOMATA UNUTMA 7 HARFLİ ASMOLEN ATLATMA DENİZCİ ISLAHAT SANDUKA VERİMLİ
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. SEMİH’i ipucu olarak yerine biz koyduk.
26 BULMACA
pazar
KARE BULMACA
1
2
3
4
5
6
7
8
9
HALİT ÇELİKOĞLU
12 13 14 15 16 17 18 19 20
H
İ
Sakat
A
Ç
A
R
R
A
Z
A
K
I
Çalgı seslerini düzenleme
E
D
O
Ğ
A
N
T
U
N
C
E
L
Üstü örtülü gemi havuzu
M
A
T
Bir çeşit kısa ney
N
I
S
F
İ
Y
E
Çipuranın küçüğü Açıklamalar
L
İ
D
A
K
İ
T
Sıvacı aracı
Eskimo kulübesi
İki haneli ilk sayı
N
A
Bir nota
M
Yapı döküntüsü Bir et yemeği
M
O
L
K
İ
Hile, dolap
A
1
T
Küçük çocuk
A
L
A
O
Z
Menteşe Kaonun simgesi
R
E
L
Şekspir’in bahtsız kralı
K
I
N
Aldatma, hainlik
Kırsal saç boyası
İ
H
A
N
E
T
Lantanın simgesi
K
R
A
T
E
R
Yapılan iş, fiil
E
S
A
L
O
T
M
Gelecek
Bütün
Yakanın devrik bölümü
A
T
İ
R
A
Y
I
Bir peygamber
Adale
E
Y
İ
S
A
I
B
A
R
E
R
K
E
Üst resimdeki paralimbik şampiyon
A
A
L
A
Ceylan derisi
R
A
K
Yaşlı, kart
E
K
E
Şaşma ünlemi Bir palmiye türü
Y
A
T
A
Ş
Kırıkkale’de bir ilçe
D
İ
R
E
K
K
İ
Bir çocuğa velilik eden kimse
E
G
E
K
A
Tanrı Kokulu bir ot ve bunun Kazakistan’ın esansı başkenti
10
İyilik, inayet
K
Ü
S
A
L
K
En büyük gölümüz
T
R
A
V
A
İ
L
A
H
O Bir peygamber
İ
İlahi ilhamlara mazhar olan nefis
İ
Komşu bir devlet
N
E
I
Ş
Büyükanne
Avrupa Birliği (kısa)
Ödenti
Bebek içeceği
L
Donuk renkli
S
K
Merhem
R
E
T
İ
K
İ
L
E
M
E
Bir radyasyon birimi Ağ
R
F
A
A
Yürek oynaması, iç sıkıntısı
E
M
Kavga, çekişme
D
K
A
N
Sazın ince teli
L
H
İ
M
E
Beyaz
İ
Z
T
Kırmızı Sağ selamet
A
L
Hitler yanlısı
N
A
Z
İ
M
E
T
Kur’anı-ı kerimin 100. suresi
E
R
E
K
Kışın yağar
K
A
R
Giysinin alt bölümü
A
S
Sınır geçme izni
E
D
E
P
E
M U
T Özen
İ
Gaye
Bir kürk hayvanı
R Terbiye, haddini bilme hali Kovuk
A
İnsan kalabalığı
S
E
R
Yeniçerilerin isim defteri
İ
T
İ
N
A
A
B
A
T
Tecrübe
D
E
N
E
Y
İkinci
S
E
T
Cahiliye devrindeki putlardan biri
L
A
K
İlimde, tasavvufta yükselmiş zatlar
H
A
V
A
S
Kıldan yapılmış kaba dokuma
K
A
S
A
Büyük kayık
L
A
M
A
N
A
Alet Ordu (kısa)
A
R
A
Ç
Uygun zaman ve durum
Sermaye
A
Uzaklık anlatır
T
A
V
A
N
A
M
A
L
Bir tür peynir
L
O
R
Mersin’de bir ilçe
M
U
T
Olumsuzluk öneki
N
A
Cet
A
T
A
Tutsak
E
S
İ
R
Yumuşak dana derisi
T
E S
L P
A O
T R
İ
N
7
6
Para dolabı
E
10
T
Mamur, bayındır Görme özürlü
8
N
Z
9
A
5
V
8
R
A Kabul etmeme Kar ayakkabısı
A
N
4
Ü
M Ü
U
3
M
N
İ
Ehil, mahir
2
İ
Çıplak Kaymak
T
A
1
L
P
D
Besmelesiz kesilmiş hayvan
H
A
İ
İ
A
İ
Saygı
S
K
R
T Sicim Uyanık, açıkgöz
F
A
A
Müslümanlıktan çıkmış kimse
H
S
T
N
M
S
A
fi‹FRE KEL‹ME
A
E
A
Çalgı
Laka
M
L
A Deniz kabarması
Mevcut
K
Bilgin
İ
L Hayvansal bir besin
O N
Bırakılmış işaret
Buyruk
Baş
N
Önder Susamlı halka çörek
R
N Vitr namazında okunan dua
İ
Yapma, yerine getirme
L E
Beygir
Hattatların kâğıt cilası
Bina etme
Müzikte sus işareti
Tarlayı iki kez sürme
BEYLERBEYİ SARAYI
6
C
A
Küçük bitki
3
A Enerji
Küçük körfez
Arz derecesi
11
A
Y
E
A Yanardağ ağzı
B
R
Delikli kumaş
L
Y
Arnavutluğun başkenti
İlham
E
R
A
T
E
E
Alevden geçirme
A
L
N
R
Beğeniyle el çırpma
R
Koca
K
L
A
A
Litre (kısa)
S
E
B
K
A
A
Bir halk oyunu türü
İstanbul’da dere
Siyah Dağ lalesi
R
Y
Y
E Tembellik, hareketsizlik
Ergenlik sivilcesi
D
A
Z A
Uydumuz
E
Asker yemeği
Aşağı taraf
O
F
Kasaplık hayvan tüccarı
O
O
Ö
B
İnce dantel
L
A
A
Sayı boncuğu, çörkü
G
L
B
S
Satrançta yenilgi
Bir göz rengi
A
Kolon
İ
Yaban mersini 12
Üst, buyurucu
14
E
13
A
İkaz
5
L
T
Kayak
Ağtabaka
Bir üzüm türü
Eğreti yapı
Altın, gümüş işlemeli ipek kumaş
H
İ
A
P
Halat ucu
R
M B
A
Kabaca evet
İ
A
Hitit
T
A İridyumun simgesi
L
Kaya parçası
Süslü cadde kemeri
Delikli briket türü
Telefon sözü
Bir basın ajansı
Ç
Kutsal Kâbe ziyareti
Y
Tütün rengi
Karışık renk
Bir tür liste
K
A
Orta resimdeki saray
Okyanus, deniz
Öğrencilerin başarı belgesi
S
R
Biber tadında
1 7 9 2 3 6 4 8 5
6 1 3 8 5 7 9 4 2
9 2 6 4 8 5 3 1 7
7 8 2 5 4 9 6 1 3
K
R
A
N
Alttaki futbolcu Omurga kemi€i
5 8 3 7 1 9 2 6 4 8 6 4 3 5 7 9 2 1
9 6 4 1 2 3 8 7 5 3 5 1 7 8 6 2 9 4 2 4 8 9 6 5 1 3 7
3 9 5 1 6 2 7 4 8
1 3 6 4 7 8 5 2 9
2 1 7 9 4 8 5 3 6
5 9 7 2 3 1 4 6 8
SÖZCÜK AVI Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
U
Tiyatro edebiyat› Adapte etmek
D
O M U R Tedavi etme
BÜLENT UYGUN
U Y
K›ldan dokuma
B R
Ç U L Zonguldak Bir orman halk oyunu a€ac› Tayin etme
A
Ç A M Sert bir kumafl
Kaynak, p›nar Genel Büyük diflli törpü
B
Küçük bal teknesi Riyaziye
Bilye
M
Bir tür Romatizma mürekkep bal›€› a€r›s› Uflak ilçesi
Y Kemi€in yuvarlak ucu
Güreflte bir oyun
Cüneyt Ark›n filmi Bütün olarak
S K E T P
Sivas halk oyunu Bir nota
K Bir nota Bir zaman birimi
M A D
K A L A M A
E L fi E
O M Faz, safha
‹
Er kifli
E V
Hamle Gözde canl›l›k
F
Pullu bir bal›k Sarkaç
A R A K Baflar›l› ifladam›
fiart edat› Sertleflmifl deri
A T A K Taklit sanatç›s› Bir nota
‹ M
‹
E R K E K R E
Söz dizimi
A S I Gösterifl, caka ‹ridyumun simgesi
‹
S›tma mikrobu tafl›yan sivrisinek
‹ Deniz ordusunda aflama Temel, esas
A
‹ri, bol renkli papa€an
S A Yararl›l›k belgesi Roma'n›n eski ad›
Osmanl›larda s›n›r niflan› Çok anlay›fll›
U
N A R
T ‹
A F
‹
Üstün emrindeki
Bir çalg› Beden, kafa gücü
M›s›r plakas› Gökle yerin birleflti€i yer
Su taflk›n› Lokmanruhu
U T
‹
K›sa çorap Oruç ay›
R
‹lin en yüksek yöneticisi
‹lave Nemli toprak
E K
L
Biyolojide kullan›lan ›fl›k
Banka kasas› Mehter davulu
K›fl›n ya€ar Bir akci€er hastal›€›
V
V A K E
T A T
N A H
L A ‹
Negatif elektrot Boyun e€me
V
Ö R
Güç be€enen Engel
Anma Bir gezegen
Fransa kenti
Y
M ‹ Kuran'da bir sure Antalya ilçesi
T A
S E R Ayakkab›n dikiflle ayr›lm›fl ön bölümü
T
Negatif
S
N A
A D Yank› Peynirli tel kaday›f
Iss›z, sessiz yer Kendini verme
T
Süs tafl› Havagaz› lambas›n›n ucu
N B Tembih sözü
A
Gelecek “Tanju …” (rahmetli şarkıcımız)
Kay›nbirader
E K S
Nota durak iflareti
‹ N Teyze (Halk dili) Emreden
Riziko
K
Su
E M
M E ‹
‹
Ses
S
‹ Tatl› çörek ‹ri bir bal›k
Belirsiz gök cismi
Bir nota Örnek, kal›p
‹
L E
K E K N R
K E fiaflma ünlemi Kaburga
Kiflinin öz benli€i Ak›l
Meyvede deri ile çekirdek aras›
M A S K A R A
D
A
Ğ
E
L
A
L
E
Ş
T
B
H
A
H
Ş
Ş
E
C
E
R
E
Ş
I
A
N
A
A
İ
H
E
A
E
L
İ
C
A
T
B
R
M
M
L
A
N
R
A
Y
N
A
P
M
A
A
A
S
A
A
N
T
B
T
R
V
A
U
K
R
T
U
T
R
I
S
E
E
A
U
F
N
H
S
A
K
A
T
K
Ş
Y
K
T
L
E
L
A
İ
A
Ç
İ
N
Ş
S
E
T
V
E
A
L
Ö
N
T
Ü
Ş
N
A
E
D
B
A
E
E
Ş
Ş
A
K
A
C
I
Ş
Ğ
İ
R
N
N
Ş
M
E
N
Y
A
P
R
E
T
L
A
Ş
E
I
M
A
Ş
E
F
A
A
T
Ö
Ğ
Ü
T
Ü
M
K
R
S
Ü
N
S
E
L
İ
F
A
F
F
E
Ş
Ç
İ
N
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir atasözünü oluşturacaktır.
T E
T U
F A “… Boral” (BJK’li futbolcu)
Ü N
T
Bir besin maddesi
K U Y
Nüktedan
Tak›m (K›sa)
Numara (ing. k›sa)
N A Ya€s›z çörek
B
Üstteki teknik direktör
Büyük atardamar
Y A
ŞAHANE
ŞEBNEM
ŞELALE
TACİL
TALİH
ŞAKACI
ŞEFAAT
ŞERBET
TAFRA
TAMAH
ŞALTER
ŞEFFAF
ŞEVKET
TAKAS
TANIK
ŞAŞKIN
ŞECERE
TABAK
TALAŞ
E G O
U ⁄ U R
P E S E N T Rütbesiz asker
E M E
S A F Küçük zurna
‹
A
T O T ‹nsan toplulu€u
E K O
M Ü fi K Ü L
E Z N E
Arjantin plakas›
Binek hayvan› Tirsi bal›€›
K A
S O K E
K A R
Niyobyumun simgesi
A
R A L
R E F E R A N S
I M A K Bir tür ince meflin
Olta ipi
S E L
E T
Hemen ard›ndan
A L A B O R A
S E F A L L
S
‹
Geminin yana yatmas›
A R A M U R A S
Tarz Bir tarafa yat›rma, e€me
O R A M
K R A L
Z A
T A R L A T A N
A A
Lider
L A
U M U M
K A N A A T Anadolu Ajans› (K›sa)
Yarar, fayda
O T A M A K›sa kafal›
Kan›
7 4 1 6 2 3 8 5 9
PETEK BULMACA 1. Medeni. 2. Sanayi. 3. Suriye. 4. Esatir. 5. Kiracı. 6. Mimoza. 7. Sulama. 8. Kuruma. 9. Kamera. 10. Bakıcı. 11. Mozole. 12. Laleli. 13. Ekabir. 14. Bakara. 15. Sabıka. 16. Mesire. 17. İsilik. 18. İrilik. 19. Arılar. 20. Salata. 21. Kriter. 22. Patika. 23. Dakika. 24. Razakı. 25. Tabaka. 26. Nareke. 27. Kapıcı. 28. Davacı. 29. Vazife. 30. Filika.
SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Kart – Amade – Sarat – Amman – Debil – Limitet – Elif Şafak – Rabat – Labada – Venedik – Alaka – Çamur – Oklava – Kazak – Atlas – Aylık – Açmaz – İnleme DIŞA DOĞRU Emel – Nizam – Çakıl – Yasal – Takaza – Kaval – Koruma – Çakal – Akide – Nevada – Balta – Barka – Faş – Filet – Eti – Milli – Bednam – Matara – Seda - Matrak
‹kaz
4 7 5 6 9 2 3 8 1
ANAGRAM BULMACA Teyze, ananın yarısıdır.
ERDOĞAN TUNCEL
8 2 9 3 1 4 7 5 6
4 3 8 5 9 1 6 7 2
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Halit Çelikoğlu – Kesif. 2. İrade – Kamet – Boduç. 3. Damasko – Asor – Bezemek. 4. Af – ralli – Enemek – Bora. 5. Feda – Dinozor – Si – iş. 6. Emi – Üsteleme – Eriyik. 7. Telafi – Nepal. 8. Ram – Ka – Fatiha. 9. Paten – Bar – Kar. 10. Ameliye – Akit – Mi. 11. Lehim – Haşerat. 12. Asi – An – At – Dere. 13. Fa – Üleş – Kaza. 14. Gümele – Em – Veto. 15. Suni – Erika – Ba – Ayin. 16. İtamiye – Masura – Ede. 17. Yat – Tekirdağ – Smaç – Al. 18. Ferik – Lir – Ak – Aleni. 19. Ne – Er – Liman – Lor – Keme. 20. İtenek – Kemane – Aşiyan. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Hidayet – Paraf – Say – Ni. 2. Araf – Meram – Sagu – Afet. 3. Lam – Filateli – Ünite. 4. İdare – Amele – Ümit – Ren. 5. Tesadüf – Nihale – Atire. 6. Klâsik – Yenilemek. 7. Ekol – Âlem – Şerik. 8. La – İde – İyilik. 9. İma – İl – Kerime. 10. Kesene – Dram. 11. Otonom – Ma – Na. 12. Reze – Bağa. 13. Lt - Mo – As – Kle. 14. Berten – Bahane – Us. 15. Bek – Refakat – Marmara. 16. Koz – Sipariş – Aylık. 17. Edebiyat – Tedavi – Çeki. 18. Sumo – İlik – Rezene – 19. İçerik – Hamarat – Daima. 20. Kaş – Parite – Otel – En.
SÖZCÜK MERDİVENİ CEMİL – CEMAL – KEMAL – KEMAN – LEMAN – LİMAN - LİSAN
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 6 5 2 8 7 4 1 9 3
20
11
Bir demirci aracı
İ
Söz Kuaför
19
10
K
Bir yargı kararını uygulama
9
A
18
9
14
H
K
K
Istakoz sepeti Dinsel şarkı
13
Bir çocuk oyunu
P
12
E
Düşman
2
S
Z
17
8
7
Anlak
Bir ışık aracı
Gümüşbalığının küçüğü
Panama plakası
İ
11
Bisiklet oturmalığı
Saldırış, ileri atılma
16
7
A
E
İ
15
6
N
Stadyam
Bir sayı
14
5
Anahtar
A
S
13
4
4
İndirim Güney Amerika’da sıradağlar
Alt resimdeki aktör
AYŞEGÜL TAHTAKALE
12
SÖZCÜK AVI
A M Bir masal kuşu
11
3
ÇÖZÜMLER İ
10
2
YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1. Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu – Kısa imza – Hac sırasında hacıların Merve ve Safa tepeleri arasında gidip gelmeleri – Nikelin simgesi. 2. Cennet ile Cehennem arasında bir yer, İstek, dilek – Hintirmiği – Doğanın neden olduğu yıkım. 3. Mikroskop camı – Pulculuk – Birim. 4. Yönetim – İşçi – “… Besen” (piyanist şarkıcı) – Evcil bir geyik türü. 5. Rastlantı – Sofrada kullanılan sahan altlığı – Recep ayında kesilen kurban. 6. Bir müzik türü – Tekrarlamak. 7. Bir sanat dalında tutulan yol – Kâinat – Ortak. 8. Bir nota – Fikir – Karşılıksız yapılan yardım. 9. Dolaylı anlatım – Vilâyet – Kız evlat. 10. Götürü toptan – Trajedi. 11. Özerk – Su – Olumsuzluk anlatan önek. 12. Menteşe – Kaplumbağanın kabuğu. 13. Litre (kısa) – Molibdenin simgesi – Bir takımın gözde oyuncusu – Güreşte bir oyun. 14. Kadife kumaş – Sudan sebep – Akıl. 15. Futbolda bir mevki – Eşlik etme – Yurdumuzun bir bölgesi. 16. Ceviz – Ismarlama – Eş, zevce. 17. Güzel sanatların bir dalı – Hastalığı iyileştirme – kadınların başlarına bağladıkları örtü. 18. Japon güreşi – Düğme deliği – Bebeklerde gaz giderici olarak kullanılan bir bitki – Üflemeli çalgı. 19. Muhteva – Ev işlerinde becerikli kadın - Sürekli. 20. Antalya’nın bir ilçesi – İki ülke parasının karşılıklı değeri – Yolcu evi – Genişlik.
Bir ilimiz
30 EYLÜL 2012 PAZAR
1
SOLDAN SA⁄A 1. Geçtiğimiz günlerde 78 yaşında vefat eden resimdeki söz yazarımız – Yoğun. 2. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü – Farz olan namazdan önce okunan iç ezan – Yabani bezelye. 3. Genellikle döşemelik olarak kullanılan keten ipek karışımı bir tür kumaş – Atlas okyanusunda takımadalar – Süslemek. 4. Suçu bağışlama – Otomobil yarışı türü – Hayvanı iğdiş etmek – Ardından yağmur getiren güçlü fırtına. 5. Bir amaç uğruna değerli bir şeyi gözden çıkarma – Nesli tükenmiş iri, sürüngen hayvan – Bir nota – Meslek. 6. Tembih sözü – Israr etme – İçinde katı bir madde erimiş sıvı. 7. Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme – Asya’da bir ülke. 8. Boyun eğme – Kiloamper (kısa) – Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi. 9. Buz üzerinde kaymakta kullanılan çelik ayaklık – Erzurum yöresi halk oyunu – Bir yağış şekli. 10. Bir işin yapılması için uygulanan işlem – Mukavele – Bir nota. 11. Tutya – Zararlı böcekler. 12. İsyan eden – Tarla sınırı – Satrançta bir taş – Genellikle yazları kuruyan küçük akarsu. 13. Bir nota – Pay, hisse – İlçe. 14. Göl kenarında taştan yapılmış avcı kulübesi – İlâç, merhem – Bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma. 15. Yapay – Süpürgeotu – Baryumun simgesi – Dualardan sonra “ Allah (cc) kabul etsin anlamında söylenir. 16. Bazı vakıflarda yoksulların doyurulması için ayrılan para – Kabağın küçüğü (yöresel) – Halk dilinde büyük erkek kardeş, ağabey. 17. Özel gezinti gemisi – Bir ilimiz – Voleybolda bir vuruş şekli – Alüminyumun simgesi. 18. Gevrek bir elma türü – Mitolojik bir çalgı – Temiz, namuslu – Lokanta. 19. Bir soru sözü – Erkek – Gemi barınağı – Yumuşak peynir türü – Yüzük taşı. 20. Piston – Bir halk çalgısı – Musikimizde bir makam.
Yoksul aşevi
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
‹
R
Y
Uzakl›k anlat›r
E
T
T
A
UMUT BULUT
3
4
27 BULMACA
pazar
30 EYLÜL 2012 PAZAR
Alttaki futbolcu
Tiyatro edebiyat›
Omurga kemi€i
Adapte etmek
Osmanl›larda s›n›r niflan›
S›tma mikrobu tafl›yan sivrisinek
Yarar, fayda
Tirsi bal›€›
Ses
Sarkaç
Tak›m (K›sa)
Deniz ordusunda aflama
Riziko
Temel, esas Gösterifl, caka
Geminin yana yatmas›
‹ridyumun simgesi
Üstün emrindeki
Tatl› çörek ‹ri bir bal›k
K›sa kafal›
Olta ipi
Numara (ing. k›sa)
K›ldan dokuma
Fransa kenti
Bir besin maddesi
Küçük bal teknesi
‹ri, bol renkli papa€an
Riyaziye
Genel
fiart edat›
Bir çalg›
Büyük diflli törpü
Sertleflmifl deri
Beden, kafa gücü
Su taflk›n›
Kuran'da bir sure
Ya€s›z çörek
Lokmanruhu
Antalya ilçesi
Belirsiz gök cismi
M›s›r plakas›
Anma
Gökle yerin birleflti€i yer
Iss›z, sessiz yer
Bir gezegen
Kendini verme Bir nota
Oruç ay›
Örnek, kal›p
Yararl›l›k belgesi
Yank›
Kan›
Roma'n›n eski ad›
Peynirli tel kaday›f
Cüneyt Ark›n filmi
Bilye
Bir nota
‹lave
Bir zaman birimi
Nemli toprak
Ak›l “… Boral” (BJK’li futbolcu)
Engel
Bir nota
K›fl›n ya€ar
Kay›nbirader
Bir akci€er hastal›€›
Nota durak iflareti
Banka kasas›
‹lin en yüksek yöneticisi
Rütbesiz asker Teyze (Halk dili)
Mehter davulu
Emreden Süs tafl›
Hamle
Bir tür ince meflin
Gözde canl›l›k
Havagaz› lambas›n›n ucu
Taklit sanatç›s›
Niyobyumun simgesi
Küçük zurna
Bir nota
Arjantin plakas›
Su
Biyolojide kullan›lan ›fl›k
Er kifli
UMUT BULUT Uzakl›k anlat›r Meyvede deri ile çekirdek aras›
Tembih sözü Ayakkab›n dikiflle ayr›lm›fl ön bölümü
Söz dizimi
PUZZLE BULMACA
SUDOKU
SARMAL
5
2
KOLAY
Faz, safha
Kaburga
Güç be€enen
Sivas halk oyunu
Bir tür Romatizma mürekkep bal›€› a€r›s› Uflak ilçesi
fiaflma ünlemi
Kiflinin öz benli€i
Negatif
Bütün olarak
Lider
Büyük atardamar
K›sa çorap
Sert bir kumafl
Anadolu Ajans› (K›sa)
Nüktedan
‹nsan toplulu€u
Baflar›l› ifladam›
Kemi€in yuvarlak ucu
Üstteki teknik direktör
“Tanju …” (rahmetli şarkıcımız)
Boyun e€me
BÜLENT UYGUN
Güreflte bir oyun
Gelecek
Binek hayvan›
Hemen ard›ndan Negatif elektrot
‹kaz
Kaynak, p›nar
Tarz Bir tarafa yat›rma, e€me
Çok anlay›fll›
Pullu bir bal›k
Tedavi etme
Zonguldak Bir orman halk oyunu a€ac› Tayin etme
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
4
8
9
7
6
3
9
8
2
2
5
4
9
8
6
İ P O T E K
1 7
8
2
4 V İ T E S
6
2
3
5
1 6
‹ÇE DO⁄RU
100-97 Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek 9692 Düzen 91-87 Çok küçük taş parçası 86-82 Kanuni 81-76 Başa kakma, serzeniş 75-71 Çoban çalgısı 70-65 Himaye etme 64-60 Vahşi bir hayvan 59-55 Bir şeker türü 54-49 ABD’de bir eyalet 4844 Kesmek, yarmak, yontmak gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç 43-39 Büyük sandal 38-36 Açığa vurulmuş, ortaya dökülmüş 35-31 Derinliği aynı olan sığ su alanı 30-28 Hitit 27-23 Ulusal 22-17 Kötülüğü ile dillere düşen 16-11 Askerin su kabı 10-7 Ses 6-1 Kalın sopa
4
5 5
6 9
2 1 3
7 2
9
7 5
3 8
5
7 9
9 6
8
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki CEMİL sözcü€ününü son basamaktaki LİSAN sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
CEMİL
KT‹R NE
DIfiA DO⁄RU
3
1
LİSAN
ÖR
1-4 Gençliği ve körpeliği kalmamış olan 5-9 Bir işi yapmaya hazır 10-14 İri delikli kalbur 15-19 Ürdün’ün başkenti 20-24 Zayıf yapılı, güçsüz 2531 Ticari bir şirket türü 32-40 Şemspare adlı kitabını yayımlayan yazar 41-45 Fas’ın başkenti 46-51 Efelek de denen kır bitkisi 52-58 İtalya’da kanallarıyla ünlü kent 59-63 İlgi 64-68 Balçık 6974 Merdane 75-79 Kışlık bir üst giysisi 80-84 Coğrafya haritaları derlemesi 85-89 Maaş 90-94 İçinden zor çıkılır durum 95-100 Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarma
6
ZOR
4
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
G R A M E R
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFLİ AY EL EY FA İL ME MU NO OR PA TA Tİ UR US ÜN VE 3 HARFLİ ASİ AVİ FAS GUT KAT MAŞ NAR NAZ NOT NUR OLE ONU PİK RAK TİP UFO URA USA 4 HARFLİ ALEV APAZ ASIR AYAK EKOL ELAN ESİN EŞİT EVİN İLİK
KAMU LEKE MAKİ MUTA NAME OPAL OTEL PALA PENA PERİ PİRE PUMA SEVİ TALİ 5 HARFLİ ENEZE ESEME FİLİZ İLAVE KOŞUT KRİKO LOTUS MİNİK MONAT RUMUZ SEGAH
SUMAK TRETE ULUFE ÜSTAT VİTES YOSUN 6 HARFLİ ASETİK ASUMAN GRAMER İPOTEK KEMANE LATİFE LEKELİ MİMOZA REZENE TİCARİ ÜTOPYA ÜZENGİ
f28 spor
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
federasyon başkanı Hasan Akkuş, TÜRK HALTERİ Dönemin Pekin’de alınan başarısız sonuçların sorumlukendisinin başkanlığındaki federasyon LONDRA’DA DA HAYAL luğunu, yönetiminin üstlenmesi gerektiğini belirtti ve seçimde yeniden aday olmayı düKIRIKLIĞI YAŞADI “Ekimdeki şünmüyorum. Bazı şeyleri doğru yapamamışız. Bu durumda başarısızlığın bedelini de ödeme-
miz gerekir.” diye konuştu. Ama ekimde aday olup yeniden başkanlığa oturdu. Onun başkanlığındaki Türk halteri Londra’da da hayal kırıklığı yaşadı. Ne ilginç ki Akkuş, Londra’dan sonra da aday oldu ve başkan seçildi. Türk halteri, iki olimpiyatta başarısız olan bir federasyon başkanıyla 2016 Rio’ya gidecekti.
2012 Londra Olimpiyatları’nda atletizm ve tekvando dışında yüzümüzü güldüren branş olmamıştı. Güreşten gelen bronz madalya beklentilerin çok altındaydı.
Türk sporu koltuk sevdasına yeniliyor BEHRAM KILIÇ Basketbol ve voleyboldaki kıpırdanma sadece takdir görmüştü. Bunun dışında genel bir başarısızlık vardı. 114 sporcuyla katılıp sadece 5 madalyayla döndüğümüz Londra sonrası başarısızlığı sahiplenen olmamıştı. Spor kamuoyu ise 2016 Rio Olimpiyatları öncesinde yeni bir jenerasyonun, heyecanlı kadroların sporun yönetiminde olmasının vaktinin çoktan geldiği üzerinde hemfikirdi. Başkanların bu başarısızlık karşısında gerekeni yapıp kenara çekilmelerini bekleyenlerin sayısı hiç de az değildi. Ancak olimpiyat sonrası arka arkaya yapılan seçimlerde mevcut başkanların çoğu yeniden göreve seçildi. Zaten mevcut başkanların çoğu oy çalışmala-
-
Basketbol ve voleyboldaki kıpırdanma sadece takdir görmüştü. Bunun dışında genel bir başarısızlık vardı. Tüm federasyonlar, şapkayı önlerine koyup gerekeni yapmaları gerekirken koltuk sevdasına düştü.
rına daha Londra’da başlamış, orada oy peşinde koşmuştu. Bu çalışmalarının karşılığını da yeniden seçilerek aldılar! 2012’deki başarısızlık sonrası gereğini yapan bir tek Güreş Federasyonu Başkanı Bekir Çeker oldu. Çeker, tekrar aday olmadı. Yeni başkan ise Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu Hamza Yerlikaya’ydı. Ama herkes Bekir Çeker gibi şapkayı önüne koyacak yürekliliği gösteremedi. Londra sonrası 52 özerk federasyon, seçim sürecine girdi. Seçime gidecek federasyonlarda mevcut başkanların görev süreleri 31 yıla kadar değişiyordu.
31 YIL GÖREVDE KALDI 1981’de göreve gelen Jimnastik Federasyonu Başkanı Atilla Örsel, 31 yıl görevde kaldı. 1992’de göreve seçilen Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel 20 yılı aştı. Demirel, bir kez daha başkanlığa seçildi. Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Kemal Tamer 15 yılı geride bıraktı. “Bir dönem daha görevde kalmak istiyorum.” diyerek yeniden koltuğa oturdu. Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, 15 yıldır koltukta. Son seçimlerden sonra 4 yıl daha oturmayı garantiledi. Masa Tenisi Federasyonu Başkanı Oktay Çimen, 12 yılı geride bıraktı. O da yeniden başkanlığa seçildiği için 4 yıl daha görevde. 2008 Pekin’de Türkiye, halterde hayal kırıklığı yaşadı. Halil Mutlu’nun yokluğundaki halter kafilesinde olimpiyat şampiyonu Nurcan Taylan, 56 kiloda yarışan Sedat Artuç, 77 kilo sporcumuz Taner Sağır ‘sıfır’ çekti.
SALTANAT BAŞKANLARDA!
Mevcut yapıda Akkuş ve onun gibi başarısız başkanları koltuktan delegelerden başkası indiremez. Çünkü federasyonlar özerk. Özerk oldukları için de onlara müdahale etmek çok zor. Özellikle de Spor Bakanlığı’nın müdahalesi... Düşünün, federasyonların çoğu kaynak oluşturamıyor, üstüne üstlük bütçelerinin büyük kısmını devletten alıyorlar. Düzenlenen organizasyonların da arkasında devlet garantisi var. Tüm bunlara rağmen devlet, seçimlerde söz sahibi değil. Sadece yüzde 10’luk bir etki etme hakkı var. Son genelgeyle o etkinin gücü de azaltıldı. Gizli oy açık tasnif sistemi getirildi. Spor Bakanlığı’nın birtakım yönlendirmeleri olsa da genel fotoğraf böyleydi. Başarısız başkandan federasyonu kurtarmak, sadece delegelerin göreviydi. Delegeler birtakım hesaplar ve beklentiler içine girince de 4 yıl daha başarısız bir federasyon başkanının icraatlarını(!) çekmek ülkenin boynunun borcuydu. Bakan Kılıç, federasyonlardan sporcu yetiştirmelerini istiyor. Ancak çoğu federasyon, iyi antrenör ve iyi sporcu bulmayı bile devletten bekliyor. Ancak bunu kanunlar gereği kendisinin yapması mümkün değil. Bu ülkede 31 yıl federasyon başkanlığı yapan ama 31 yıl boyunca o branştan bir tek sporcusunu olimpiyatlara gönderemeyen federasyon başkanı var. Binicilik Federasyonu’nun koskoca bir yılı sadece 717 lisanslı sporcuyla geçirdiği bir ülkede yaşıyoruz. 31 yıl Jimnastik Federasyonu başkanlığı yapmak, buna rağmen toplam bin 164 lisanslı sporcu sayısına ulaşmak nasıl bir başarıdır! Gürkan’a göre başkanlar, seçimde oy kullanacak delegelerin isimleri üzerinde etkili olabiliyor. Bu, çerçeve statülerin değiştirilmesi şeklinde gerçekleşiyor.
29 SPOR
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Mevlüt’ün performansı İbra’yı aratmıyor Yeni Özil, Yunanistan’da bulundu! -
Alman Futbol Federasyonu, devşirme futbolcularına bir yenisini daha ekledi. Bu kez hedefte bir Türk ya da Polonyalı değil, Yunan asıllı 14 yaşındaki bir yıldız adayı var. Güney Kore ile karşılaşacak olan Almanya U15 Milli Takımı’nda kadroya çağrılan Barcelonalı genç yetenek Georgios Spanoudakis, akıllara Mesut Özil’i getirdi. Yunan asıllı Alman vatandaşı Spanoudakis, Güney Kore ile oynanacak mücadelelerin kadrosuna davet edildi.
Futbol hayatını Rennes’de devam ettiren başarılı futbolcu Mevlüt Erdinç, bu sezon istatistikleriyle Ligue 1’in en dikkat çeken isimlerinden.
-
Rennes’de oynayan milli futbolcu Mevlüt Erdinç, Ligue 1’de ortaya koyduğu performansla Zlatan İbrahimoviç’i aratmıyor. Teknik direktörü Frederic Antonetti’nin Alessandrini, Pitroipa ile birlikte hücum hattında görev verdiği Mevlüt, bu sezon Rennes’in en başarılı futbolcuları arasında yer alıyor. Geçen sezon Paris SaintGermain’den geldikten sonra formsuz olan ve maç oynama alışkanlığını tekrar kazanan Mevlüt Erdinç, 2012 Ocak ayında imzaladığı Rennes formasıyla 27 maçta 12 gol attı. Rennes’in başarısında büyük pay sahibi olan Mevlüt, bu sezon
tüm maçların istatistikleri dikkate aldındığında Ligue 1’in en etkili 4. oyuncusu olarak ön plana çıkıyor. Erdinç, 13 maçta 8 gol ve 3 asistoynarken, PSG’nin ‘ultra pahalı’ yıldızı Zlatan Ibrahimovic ise bu sezon Ligue 1’de 10 maçta 8 gole imza attı.
RENNES EFSANESİNİ YAKALADI Rennes’in efsanevi ismi, ünlü İsviçreli golcü Alexander Frei ile aynı gol ortalamasını tutturan Mevlüt Erdinç, taraftarların da sevgisini kazandı. PROFESYONELLİĞE SOCHAUX İLE ADIM ATTI Foot Mercato’da yer alan açıklamalarında Milli takıma seçilmeye başladığı için de mutlu olduğunu belirten Mevlüt, kapasitesinin yüzde
80 ile oynadığını söyledi. Futbola Serglod altyapısında başlayan 25 yaşındaki Mevlüt, 2005 yılında Sochaux formasıyla profesyonel oldu. 2009 yılında Paris SG’ye ve Ocak 2012’de Rennes’e tranfer oldu.
MİLLİ TAKIMI TERCİH ETTİ Uluslararası kariyerine Fransa U17 takımıyla başlayan forvet, bu forma altında 8 maçta 3 gol attı. 2005 yılında tercihini Türkiye’den yana kullanan ve lig maçlarında koluna taktığı Türk bayrağı simgesiyle dikkat çeken oyuncu, 18 kez giydiği Ay Yıldızlı formayla en son Danimarka’ya karşı oynanan 2014 Dünya Kupası mücadelesinde gol attı.
30 SPOR
23 - 29 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE
Ligde Sow, Avrupa’da Kuyt AHMET UYKAN İSTANBUL F.Bahçe’nin iki yabancı yıldızından Musa Sow, Süper Lig’de; Dirk Kuyt ise Avrupa’da attığı gollerle takımı sırtlıyor. Avrupa kupalarında 3 gol kaydeden Senegalli forvet Sow’un ligde 5 golü bulunuyor. Buna karşılık Süper Lig’de 3 gol atan Kuyt, Avrupa’da 5 kez fileleri havalandırdı. Sarı-Lacivertli ekipte Alex sonrası en çok Kuyt’ın ön plana çıkması ise dikkat çekiyor. Hollandalı oyuncu, neredeyse kendisine atılan tüm topları toplamayı başardı. Orduspor maçında takım arkadaşlarından 65 kez top alan 32 yaşındaki
-
Trabzon’da bu sezon ilk 11 haftada 11 gol atılırken bu goller toplam 9 futbolcudan geldi.
Trabzon’da Burak gitti, herkes golcü oldu
-
Trabzonspor’da yıldız futbolcu Burak Yılmaz’ın Galatasaray’a transfer olmasıyla bu sezon gol atan oyuncu sayısı arttı. Geçen sezon ligi 33 gol ile Süper Lig’de gol kralı unvanını kazanan ve takımın gol yükünü çeken Burak Yılmaz’ın yokluğunda Bordo-Mavililerde bu sezon daha fazla oyuncu gole katkı sağladı. 2011-2012 sezonunda ilk 11 karşılaşmada Burak Yılmaz, Halil Altıntop, Pawel Brozek ve Celustka olmak üzere sadece 4 futbolcu gol atma başarısı gösterirken, bu sezon aynı dönemde rakip fileleri havalandıran oyuncu sayısı 9’a yükseldi. Trabzonspor’da geçen sezon ilk 8 haftada atılan 17 golün 13’ünü Burak Yılmaz kaydetmişti. Celustka, Halil ve Pawel Brozek 1’er gol kaydetmiş, 1 golü de rakip takımın oyuncusu kendi kalesine atmıştı. Geçen sezon ilk 11 haftada gollerin yüzde 76’sı Burak Yılmaz tarafından kaydedilirken, bu sezon gol yükü takıma eşit dağıldı. Karadeniz ekibinde bu sezon ilk 11 haftada 11 gol atılırken bu goller toplam 9 futbolcudan geldi. En golcü oyuncu 3 gol ile Adrian olurken, Volkan, Vittek, Henrique, Halil, Soner, Olcan, Sapara ve Emerson da 1’er gol kaydettiler.
futbolcu, bunların 53’ünü olumlu kullandı. Ayrıca Kanarya, teknik direktör Aykut Kocaman’ın istediği gibi pas trafiği oluşturmaya başladığının sinyallerini verdi. Orduspor’a karşı 513 pas kullanılırken başarı oranı yüzde 87,33’e ulaştı.
F.BAHÇE, AVRUPA’DA İSTİKRARINI DA BOZMADI Bu arada, Orduspor galibiyetiyle 20122013 sezonunda ilk kez üst üste 3 resmi maçını kazanan Fenerbahçe’de yüzler gülüyor. Kasımpaşa karşısında alınan yenilginin ardından yaşanan süreçte, Alex’in takımdan ayrılmasının camiada oluşturduğu gerilim,
Aykut Kocaman’a yönelik tepkiler ve sakatlık sorunları gibi sıkıntılar üst üste gelen galibiyetlerle büyük ölçüde aşıldı. Antalyaspor mağlubiyetiyle puan cetvelinde sekizinciliğe kadar gerileyen Sarı-Lacivertliler, son iki maçındaki galibiyetlerle 3. sıraya yükseldi. F.Bahçe, zorlu geçen periyotta Avrupa’da istikrarını da bozmadı. 4 maçta 3 galibiyet bir beraberlik elde eden Kanarya, 10 puanla grubunda liderlik koltuğunda oturuyor. Öte yandan, Süper Lig’de şutları en çok direkten dönen takım Fenerbahçe oldu. Sarı-Lacivertliler, 8 defa direğe takıldı.
Musa Sow Avrupa kupalarında 3 gol kaydederken, Kuyt, Avrupa’da 5 kez fileleri havalandırdı.
Karşılaşmayı kazandıktan sonra sıralamada ilk 15’e girdiğini ifade eden Arık, şubat ayında kıtalararası şampiyonluk maçına çıkacağını kaydetti.
Türk boksörler, Almanya’da rüzgar estiriyor -
Türk boksörler Varol Vekiloğlu ve Ünsal Arık, sıkletlerinde rakiplerini nakavtla yenerek Uluslararası Boks Federasyonu’nun (IBF) International Şampiyonu oldu. Almanya’nın başkenti Berlin’de Universal Hall adlı salonda düzenlenen boks müsabakalarında, Cruiser sıklette Alman Robert Rolle’ye karşı ringe çıkan Vekiloğlu, sert darbeler indirdiği rakibini 2. rauntta nakavtla yendi. Daha önce Avrupa Şampiyonu olan Vekiloğlu, böylelikle IBF “Internatinal Şampiyonluğu’’ unvanını kazandı. Yarı ağır sıklette ringe çıkan Ünsal Arık da kontrollü başladığı mücadelede Romen rakibi Vasile Dragomir’in 4. rauntta omuzundan sakatlanmasıyla karşılaşmayı nakavtla yenerek IBF ‘’International Şampiyonluğu’’ kemerini beline taktı.
Wingo, seni İstanbul’a çok uygun fiyatlarla ve Türk Hava Yolları konforuyla uçuruyor. Seyahat dönemi: 1 Kasım 2012 - 31 Mart 2013 turkishairlines.com/wingo /wingotweets
turkishairlines.com
Wingo, uçmanın en keyifli ve akıllı yolu o!
/wingopins
*Bu fiyatlar kampanya başlangıç fiyatlarıdır. Kur farkından kaynaklanan değişiklikler olabilir. Basel çıkışlı, İstanbul varışlı seyahatlerde ve sınırlı sayıda koltuk için geçerlidir. Biletlerinizi www.turkishairlines.com adresinden, İsviçre için +41 848 444 849, Fransa için +33 825 800 902 ve Almanya için +49 1 805 849 266 numaralı çağrı merkezlerinden veya yetkili acentelerimizden temin edebilirsiniz.