Quand Ankara espionnait ses ressortissants
John Bowen : les musulmans ont dépassé le communautarisme
TURQUIE08
SOCIETE05
Pourquoi la France combat au Mali
INTERNATIONAL09
25 - 31 OCAK 2013 N° 249 Prix : 2,5 €
WWW.ZAMANFRANCE.FR
ÇOCUKLARIMIZ SAHİPSİZ KALMASIN
Koruyucu ailelere (famille d’accueil) teslim edilen çocukların bazıları, yeni ailelerinin yaşam tarzına ve kültürüne ayak uyduramıyor. Koruyucu ailelik başvurusunda bulunan Keskin ailesi, Türk koruyucu aile sayısının artması için çağrıda bulundu.
Yeni reform paketinde üniversite öğrencilerinin de hocalarına not vermesinin önü açıldı.
Artık üniversite öğrencileri
İsMaİl çITaK aNNEMassE Türk aileler, koruyucu aileliği keşfetti. Zaman France’ın “Çocuklarımız yabancı ellerde büyümesin” çağrısını dikkate alan Keskin ailesi de, bu ailelerinden sadece biri. Gerekli başvuru işlemlerini tamamlayan aile, ‘koruyucu ailelik’ statüsü kazanmak için gün sayıyor. Koruyucu aile olmak için aile bireylerinin tümünün rızasının gerektiğini söyleyen Keskin ailesi, koruyucu aile olmaya hazır olduktan sonra gereken başvuru işlemlerini başlatmış. Koruyucu aile olmanın bakıcı aile olmaktan daha fazla sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Dilek Keskin, mesleki birikimin ikamet edilen yerin belediyesi, Centre de protection maternelle et infantile (PMI)’si ve Allocation de Logement Familiale (ALF) kurumları tarafından akredite edildiğini ifade ediyor. RGÜNdeM 07
hocalara not verecek Ferhan Köseoğlu Paris Fransa, üniversitelerde öğrencilerin hocalara not vermesini sağlayan yeni reform paketini tartışıyor. Üniversite hocalarının da görüşü alınarak hazırlanan tasarı, öğretim görevlilerinin kariyer gelişimlerinde öğrencilerin vereceği notların
-
-
dikkate alınmasını öngörüyor. Yürürlükteki uygulamada dersi anlatmalarındaki kalite hocanın kariyerine yansımıyor. Öğretim görevlileri için tek kriter yaptıkları araştırmalar. Ders içeriklerinin belirlenmesinde de öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor. RGÜNdeM 03
FeDİF, Gümrük ve ticaret Bakanlığı heyetini ağırladı
BaKICI aİle olMaK İçİn Yol harİTasI
Bakıcı aile olmak için Conseil General bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI)’den başvuru dosyası istenmeli. Başvuru dosyasını inceleyen kurum yetkilileri dil yeterliliğini ölçmek için görüşmeye davet ediyor. Dil düzeyinin yeterli bulunması halinde kişinin evinin çocuk bakımına uygun olup olmadığı görevliler tarafından kontrol ediliyor.
-
Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız ve beraberindeki heyet, Fransa Yöneticiler ve Girişimciler Federasyonu’nun (FEDİF) düzenlediği yemekli toplatıda Fransız-Türk işadamlarıyla bir araya geldi. RVeDaT BuluT, eKonoMİ 09
Zaman ailesi Colmar’da buluştu
-
Zaman France 2013 Abone Kampanyası, Fransa’nın farklı şehirlerinde düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Zaman Alsace-Lorraine Temsilciliği, bu hafta aboneleriyle Colmar’da bir araya geldi. ReRKAN HAN, tOPluM 15
Fransız psikolog beni anlar mı?
-
Fransa’da yaşayan Türk toplumunun psikolojik danışmaya talebi oldukça yüksek olduğunu ve artmaya da devam ettiğini görebiliriz. Lakin şimdiye kadar yaptığımız görüşmeler ve seminer sonrası soruların başında gelen “Fransız psikologlar beni anlar mı ?” sorusuna yanıt aramaktadır insanımız. RMesuDİYe BeDİr, GÜnDeM 06
Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36
öMer GÜneY
savcı Molins’in verdiği bilgiye göre ömer Güney’e cinayetlerin işlendiği odada bulunan 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı.
ömer Güney’i ele veren detaylar
Paris Mahkemesi, 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’i tutukladı. Sivas Şarkışla doğumlu Güney’in, infaz edilen Sakine Cansız’ın şoförü ve yardımcısı olduğu belirtildi. Polis, cinayetin yaşandığı gün zanlı Güney’in Cansız ile birlikte bina önünde kameralara takıldığını ve içeride 50 dakika kaldığını tespit etti. 1eMre DeMİr, GÜNdeM 05
KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ Savcı François Molins, suikastın işlendiği gün Ömer Güney’in hareketlerini dakika dakika tespit ettiklerini kaydetti. Polis, cinayetin 12.43 ve 12.56 arasında işlenmiş olabileceğini tahmin ediyor.
03 GÜNDEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Artık üniversite öğrencileri
NEVZAT CEYLAN
hocalara not verecek
Gençlere Teklifler: nüfusdan nüfuza
sosyalist Parti milletvekili Jean yves le Detaut'un başbakanlığa sunduğu üniversite öğrencilerin hocalara not vermesiyle ilgili reform paketi tartışılıyor. Konuyu Zaman France'a değerlendiren rouen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet ali akıncı ise bunun güzel bir uygulama olacağını söyledi. Ferhan Köseoğlu Paris Fransa, üniversitelerde öğrencilerin hocalara not vermesini sağlayan yeni reform paketini konuşuyor. İktidardaki Sosyalist Parti milletvekili Jean Yves Le Detaut'un, "Üniversiteleri yeniden düzenleyin, kaliteyi artırın" başlığıyla hazırladığı reform paketini 14 Ocak tarihinde Başbakanlığa sunduğu belirtildi. Üniversite hocalarının da görüşü alınarak hazırlanan tasarı, öğretim görevlilerinin kariyer gelişimlerinde öğrencilerin vereceği notların dikkate alınmasını öngörüyor. Yürürlükteki uygulamada dersi anlatmalarındaki kalite hocanın kariyerine yansımıyor. Öğretim görevlileri için tek kriter yaptıkları araştırmalar. Ders içeriklerinin belirlenmesinde de öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor. Konuyu Zaman France'a değerlendiren Rouen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Mehmet Ali Akıncı, bu uygulamanın Avrupa'nın diğer ülkelerinde mevcut olduğunu belirterek Fransa'da uygulanmasının da yararlı olacağını söyledi. Akıncı, Fransa'daki üniversitelerde öğretim görevlilerinin, işleyecekleri konuları kendilerinin belirlediğini hatırlatarak, "Yıllarca aynı dersi işleyen hocalarımız var. Onların da kendilerini yenilemeleri için faydalı olur." yorumunda bulundu. Reform teklifindeki bazı unsurları kendi inisiyatifleriyle uygulayan hocalar olduğunu ifade eden Profesör Akıncı, "Ben de bazı derslerimde bunu yapıyorum, özellikle gelecek sene devam edecek öğrenciler için neleri beğenip neleri beğenmediklerini onlara soruyorum." diye konuştu. Değişikliğin daha önce de gündeme geldiğini fakat yeterli desteği bulmadığını
-
Başbakanlığa sunulan yeni reform paketinde üniversite öğrencilerinin de hocalarına not vermesinin önü açıldı.
MehMeT alİ aKInCI
hatırlatan Akıncı, "Bu uygulama öğrenciyle öğretmen iletişimi açısından bir sözleşme niteliği taşıyabilir." dedi. Uygulamanın bazı öğrenciler tarafından suistimal edilebileceğini kabul eden Akıncı, "Ama neticede güzel bir uygulama olur." ifadelerini kullandı. Bordeaux Segalen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Emmanuel Cuny de yeni reformun üniversite hocalarının da desteklediği bir adım olduğunu belirterek, "Çok iyi olacağı kanatindeyim. Her şeyden önce dersini geliştirmek isteyen hocalara büyük kolaylık sağlayacaktır." diye konuştu.
Cuny, reforma karşı çıkan öğretim görevlilerinin de öğrencilerin derse olan ilgilerinin artmasıyla tutumlarını değiştireceklerini düşündüğünü söyledi. Fransa'da ilk kez 1997 yılında gündeme getirilen reform yeterli desteği bulamamıştı. 2008 yılında Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde de gündeme gelen değişiklik daha sonra üniversitelerin inisiyatifine bırakılmıştı. Başbakanlığa sunulan yeni paketi Yüksek Eğitim Bakanlığı'nın destekleyip desteklemeyeceği ise henüz netlik kazanmadı.
eski düşmanlar dostluklarının 50. yılını kutluyor -
Fransa ile Almanya, iki ülke arasında yıllarca süren savaşlara bir son veren Elysee Antlaşması’nın 50. yılını kutluyor. François Hollande kutlamalar için Almanya’nın Başkenti Berlin’e aralarında bakan ve milletvekillerin de olduğu geniş davetli topluluğuyla giderek kutlamalara katıldı. Fransa ile Almanaya’nın dostluklarının 50. yılı nedeniyle her iki ülkede 25 bin kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen anket ise çarpıcı bilgileri ortaya koydu. Ankete katılan Fransızların üçte 2’si Almanya’yı Fransa’nın en önemli stratejik ortağı olarak gördüklerini belirtti. Bu oran Almanlar da ise yüzde 55 olarak gerçekleşti. Anket, Fransızların
çoğunluğunun Almanya’yı ekonomik model olarak gördüklerini de ortaya koyarken Almanların Fransa’ya bakışlarında ise siyasi ilişkiler ön plana çıktı. Buna göre Fransızların yüzde 70’i Almanya ile dostluğun Fransa ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı. Bu oran Almanlarda ise yüzde 60'da kaldı. Almanya’da Fransa ile siyasi ilişkilerin önemli olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 64 olarak gerçekleşti. Fransızların ise yüzde 57'si siyasi ilişkilerin önemli olduğunu ifade etti. İki ülke vatandaşları Almanya ve Fransa arasındaki dostluğun Avrupa kıtası için önemi konusunda ise ortak görüş beyan etti. Fransızların yüzde
77’si Almanların ise yüzde 75’i iki ülke arasındaki dostluğun Avrupa genelinin istikrar ve barışı için önemli olduğunu vurguladı. İki ülke dostluğunun 50. yılında kültürel ilişkilerin önemini belirten Alman ve Fransızların sayısında ise gerileme yaşandı. Almanların yüzde 43’ü Fransızların ise sadece yüzde 36’sı kültürel ilişkilerin önemli olduğunu belirtti. Dönemin Fransa cumhurbaşkanı Charles De Gaulle ve Almanya'nın eski Başbakanı Konrad Adenauer arasında 22 Ocak 1963 tarihinde Paris'te imzalanan Elysee Antlaşması iki ülke arasında dostluğun temellerini atmıştı. Ferhan Köseoğlu Paris
Değerli dostlar, yazının başlığı net olmadı. Farkındayım. Ama bazı düşünceleri ancak kavramlarla ifade edebiliyoruz. Önemli hususlar kavramlaştırılabilirse hatırda kalır ve unutulmaz. Kavramlar az kelime ile çok şey anlatmanın da bir yoludur. Onun için bu kelimeleri seçtim. Nüfus belli. Manasını herkes biliyor. Mesela biz Fransa’da altı yüz bin kişiyiz, deyince Fransalı Türklerin sayısını anlıyoruz. Nüfuz ise kısaca etki, tesir gücü olarak tanımlanabilir. Yazının konusu bu. Altı yüz bin kişi az değil. Nitekim göçmen toplulukları sayılırken Türkler de en kalabalık grupların içinde yer alıyor. Mesele bu nüfus kadar etki ve tesir gücümüzün olup olmadığı. Bugün itibarı ile tesir gücümüzün olduğunu söylemek zor.
eTKİMİZİ arTTIrMaK ZorunDaYIZ Etkili olmak için toplumun her yerinde olmak gerekir. Mesela önemli bir seçmen kitlesi olarak seçimlere katılmak gerekir. Siyasi partilerle ve siyasilerle yakın olmak gerekir. Hatta faaliyetlere aktif olarak katılmak gerekir. Sporda, ekonomide, bilim ve sanatta varlığını göstermek gerekir. Tanınmış sporcumuz, hukukçumuz, bilim ve sanat insanımız henüz yok. Oysa olması gerekir. Zira toplumlar bu yolla tanınmakta ve kamuoyu oluşturarak sempati toplamaktadır. Bunun için zaman gelmiş ve hatta geçmektedir. Bu itibarla bilim ve hukuk gibi bazı sahalarda çok iyi yetişmiş insanlara şiddetle ihtiyacımız var. Hukukçuları özellikle sayıyorum. Zira önemli tartışmalar, hakkına sahip çıkmalar ve sesini duyurmalar hep ulusal ya da uluslararası toplantılarda, kamuoyunu yakından ilgilendiren davalarda, konferanslarda vs. ortaya çıkmıştır ve hukukçular bu etkinliklerin baş aktörleridir. Nitekim geçen yıl inkar yasası tartışmaları, siyasileri saymazsak, daha çok tarihçiler ve hukukçular arasında cereyan etti. Ayrıca altı yüz bin kişilik bir topluluk küçük sayılmaz. Çalışır hedef edinirse toplumda iyi bir yere gelebilir. Örnek olarak Türk okullarını göstermek mümkün. Bu okulların kuruluş hikayesini anlatan bir filmin çekimine başlanmış. Bu amaçla seçilen ülkelere giden yönetmen Levent Demirkale, “Senegal, Bosna, Afganistan’da Türk deyince akan sular duruyor”, diyor. Bu prestiji sağlayan birkaç düzine fedakâr öğretmen. İnşaallah bir gün gelir bu rüya Fransa’da da gerçek olur. sorun Değİl çöZÜM ÜreTen olMaK Hedefimiz sorun değil çözüm üreten bir toplum olmalıdır. Ekonomik zorlukların arttığı, birlikte yaşamanın güçleştiği zamanlarda, gözler daha çok yabancı kökenlilere çevrilir, problem gibi görülür. Elbette bu durumdan biz de nasibimizi alıyoruz. Böyle kriz dönemlerinde çözüm üreten insanlar ise takdir ve şükranla anılır. Biz ikincisi olmaya çalışmalıyız. Etkin ve saygın toplum olmanın yolu buradan geçmektedir. Dolayısıyla bir taraftan birinci derecede bizim toplumumuzu ilgilendiren, sonra da bütün toplumu ilgilendiren sorunlar üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Bilhassa her üniversiteli genç bunu yapabilir. Kendi branşında ya da sevdiği, ilgi duyduğu konuda bir hobi gibi çalışabilir. Bunun için asıl işini aksatması da gerekmez. Her gün seçtiği konuya zaman ayırarak bir müddet çalışacak. Konuya ara vermeyecek. Az ama devamlı çalışacak. Bu taktirde belli bir zamanın sonunda güzel bir sonuç ortaya çıkacak, yapan bile şaşıracaktır. Edebiyat ve bilim dünyası bunun örnekleri ile doludur. Hekimoğlu İsmail, bir zamanların satış rekorları kıran romanı “Minyeli Abdullah’ı”, gece herkes yattıktan sonra, devrin şartlarından dolayı, karısından bile gizleyerek yazmış. Ama arada sırada değil, her akşam çalışmış. Nuriye Akman’a verdiği röportajda da başarısını ona bağlıyor: Her gece ızdırapla, sancı ile, dertlenerek yazmak. Su gibi aziz olun değerli dostlar. n.ceylan@zamanfrance.fr
04 GÜNDEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Sarkozy’nin 26 yaşındaki oğlu üniversite hocası oldu Eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 26 yaşındaki oğlu Jean Sarkozy, Creteil Üniversitesi Hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencilerine ders verecek. Sarkozy'nin 26 yaşındaki oğlu Jean Sarkozy herkese nasip olmayacak bir şans elde etti
En çok kazanan şarkıcı Johnny Hallyday -
Fransa'nın 2012 yılında en çok kazanan şarkıcıları listesinde Johnny Hallyday 7.6 milyon euro ile ilk sırayı aldı. Hallyday, 2012 yılında üçü Paris'teki büyük stadyum olmak üzere ülke genelinde 40'a yakın konser verdi. Dünyaca ünlü şarkıcının, geçen yılki konserlerini yaklaşık 650
bin kişi izledi. Hallyday'in, geçen yıl çıkardığı ''L'attente" isimli albüm ise 380 bin satarak, önemli bir başarı sağladı. “Challenges'' müzik magazin dergisi, ünlü şarkıcının 2013 yılında yapacağı turne karşılığı daha şimdiden organizatörlerden 2.5 milyon euro avans aldığını duyurdu.
Ferhan Köseoğlu Paris Jean Sarkozy’nin, Creteil Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde şirketler hukuku dersini geçici olarak vereceği belirtildi. Bölüm sorumlusu Philippe Dupichot, ''Her sene geçici hocalar derslere giriyor. Bu olağanüstü bir şey değil." vurgusunda bulundu. Hukuk fakültesinden lisans derecesiyle mezun olan Jean Sarkozy'nin yüksek lisans eğitimini ise Paris'in en büyük iş merkezi 'La Defense bölgesinden sorumlu Kamu Düzenleme Kurulu'nun başkan adaylığı için terk etmişti. Fransa Ulusal Öğrenci Birliği (UNEF) Başkanı Emmanuel Zemmour ise Sarkozy'nin üniversitede ders verecek olmasını 'gülünç' olarak niteledi. Çok az gencin böyle bir kariyer yakalama şansının olacağını belirten Zemmour, oğul Sarkozy'nin hangi şartlar altında bu göreve layık görüldüğünün netleşmesini bekleyeceklerini söyledi.
-
Türkiye’yi Fransa mı engelliyor? -
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yürütülen müzakereler konusunda, İrlanda dönem başkanlığı sırasında, pozitif gündemin de sağladığı ivme ile üç olası fasıl üzerinde görüşmeler yapıldığı öğrenildi. AB Komisyonu yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bu fasıllardan ilki Fransa tarafından bloke edilen 17. fasıl; yani 'Ekonomik ve Parasal Politikalar'. Bu faslın açılış kriterlerine ilişkin
Fransızlar: -
İngiltere AB’den çıksın
dönem başkanlığı mektubu Ocak 2007'de verilmiş, Türkiye de müzakere pozisyon belgesini Mart 2007'de sunmuştu. Açılması öngörülen ikinci fasıl da, yine Fransa tarafından bloke edilen 22. 'Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu' faslı. Üçüncü fasıl ise, Rumlarca bloke edilen 26. fasıl olan 'Eğitim ve Kültür'. Bu fasıl için de Nisan 2006'da Avusturya dönem başkanlığında Türkiye'ye açılış kriteri mektubu gönderildi ve Türkiye de müzakere pozisyon belgesini Mayıs 2006'da AB'ye iletti. Komisyon yetkilileri ve Türk tarafından alınan bilgilere göre, ortaya çıkan durum, bugün itibarı ile üyelik müzakereleri önündeki esas engelin Rumlar'dan ziyade hâlâ Fransa olduğunu gösteriyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron'un 2015 yılında seçimleri kazanması halinde ülkesinin AB üyeliğiyle ilgili referanduma gitme sözü vermesine Fransa'dan tepki geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Cameron'un seçimlerde Avrupa kartını oynamasını eleştirdi. Fabius, "Avrupa'yı oyuncusu olduğumuz bir futbol kulübü gibi düşünelim. Eğer biz bu kulübün içerisine girmişsek
ben rugby oynayacağım diyemeyiz." vurgusunda bulundu. Fabius, bu kararın İngiltere'nin kendisi için de tehlikeli ve zor olacağının altını çizdi. Le Figaro gazetesinin konuyla ilgili anketine katılanların çoğunluğu ise "İngiltere AB'den çıksın." dedi. Ankete katılan 15 bin kişinin yüzde 70'i "İngiltere Avrupa Birliği'nden çıkmasını ister misiniz?" sorusuna "evet" cevabı verdi. Ferhan Köseoğlu Paris
05 GÜNDEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
“İÇ HESAPLAŞMA” İHTİMALİ
-
3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’in terör örgütüne 2 yıl önce katıldığı belirtildi. Savcı Molins’in verdiği bilgiye göre Ömer Güney’e cinayetlerin işlendiği odada bulunan 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı.
Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, “Kendi topraklarında kamu güvenliğine hiçbir tehdidi kabul etmeyen Fransa, söz konusu soruşturmayla bu iğrenç olayın aydınlanması yönündeki koşulsuz kararlılığını göstermiştir.” ifadelerini kullandı. Fransız haber ajansı AFP ise savcılık kaynaklarına dayandırdığı haberinde “iç hesaplaşma” ihtimalinin güçlendiğini iddia etti. François Molins
ZANLIYI, KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ
-
İşte Ömer Güney’i ele veren detaylar
Paris Mahkemesi, 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’i tutukladı. Sivas Şarkışla doğumlu Güney’in, infaz edilen Sakine Cansız’ın şoförü ve yardımcısı olduğu belirtildi. Polis, cinayetin yaşandığı gün zanlı Güney’in Cansız ile birlikte bina önünde kameralara takıldığını ve içeride 50 dakika kaldığını tespit etti. EMRE DEMİR PARİS 3 PKK’lı kadına yönelik suikastın ardındaki sır perdesi aralanıyor. Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, Sakine Cansız, Leyla Söylemez ve Fidan Doğan cinayetlerinde baş şüphelinin 1982 Sivas Şarkışla doğumlu Ömer Güney olduğunu açıkladı. Savcı, Cansız’ın şoförü ve yardımcısı Güney’in haricinde, işbirliği yapan başka isimlerin bulunma ihtimalini de göz ardı etmediklerini aktardı. Terör örgütüne 2 yıl önce katılan Ömer Güney, mahkeme tarafından tutuklandı. Güney’e cinayetlerin işlendiği odadaki 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı. Polis, cinayet anında 3 kadının yalnız bulunmadığı ve katilin tanıdıkları biri olduğu ihtimalini değerlendirdi. Yağma ve hırsızlık yapıldığına, katile direnç gösterildiğine dair emareye rastlanmadı.
-
SUİKASTTE BİRDEN FAZLA KİŞİ ŞÜPHESİ Kamera görüntülerini inceleyen polis, şüphelinin cinayet saatinde binaya 50 dakikalığına girdiğini ve ‘büyük bir valiz’
ile çıktığını tespit etti. Çantasında barut izlerine rastlandı. Mermi kovanlarında bir kişinin DNA parçacıkları tespit edildi ancak mermileri silaha yerleştiren kişinin DNA’sı ile Güney’inki örtüşmedi. Bu, birden fazla kişinin suikastte rol aldığı ihtimalini güçlendiriyor. Şüpheli Güney ise suçlamaları reddetti. Polise ilk ifadesinde yalan beyanda bulunduğunu kabul eden Ömer Güney, dernekte unuttuğu meyve suyunu almak için binaya geri döndüğünü ve içeride sadece 5 dakika kaldığını iddia etti. Şüpheli, cinayeti kendisinin işlediğini kabul etmedi. Savcı Molins, Güney’in polis sorgusunda ‘kamera görüntülerinin montajlandığını’ ve ‘çantasına birisinin silah koyduğunu’ iddia ettiğini bildirdi. Molins, “Güney, polis sorgusunda Sakine Cansız’ın yardımcısı olmanın çok ayrıcalıklı bir görev olduğunu söyledi.” ifadelerini kullandı. Polis 3 kadını hedef alan 10 mermi kovanı üzerinde yaptığı DNA testinde bir kişinin DNA parçacıklarına rastladı. Ancak, mermi-
leri silaha yerleştiren kişinin DNA’sı ile Ömer Güney’in DNA’sı örtüşmüyor. Bu bilgi, birden fazla kişinin suikastta rol almış ihtimalini güçlendiriyor. Fransız savcı, suikastta kullanılan silahın henüz bulunamadığını, ancak bu durumun Ömer Güney aleyhindeki delillerin önemini azaltmadığına vurgu yaptı. 7.65 mm kalibreli silahın otomatik silah olup olmadığını henüz tespit etmediklerini de ekledi. Ömer Güney’in iki yıldır PKK üyesi olduğunu belirten Molins, Güney’in cinayetten bir gün önce 8 Ocak’ta Paris’te bir bankamatikten 1.000 euro nakit para çektiğini, ancak paranın kaynağını açıklayamadığını söyledi. Molins, Kürdistan Enformasyon Merkezi’nin ‘AB tarafından terörist örgüt olarak kabul edilen PKK’ya bağlı bir kurum’ olarak faaliyet gösterdiğini aktardı. Molins, Leyla Söylemez ve Sakine Cansız’ı, ‘Terörist bir organizasyonun üyesi’ ve Fidan Doğan’ın PKK’nın sempatizanı olarak tanımlaması da dikkat çekti. Güney, Paris Mahkemesi tarafından tutuklandı.
Savcı François Molins, suikastın işlendiği gün Ömer Güney’in hareketlerini dakika dakika tespit ettiklerini kaydetti. Molins’in verdiği bilgilere göre, 9 Ocak günü saat 11.19’da Sakine Cansız ve Ömer Güney, suikastın işlendiği derneğin kapalı otoparkına giriş yaptı. Elinde bir çanta taşıyan Cansız, Güney’le birlikte 11.29’da derneğe girdi. 20 dakika sonra 11.49’da zanlı Güney, dernek binasından arabasıyla yalnız ayrıldı. Derneğin çifte şifreli kapısının kodlarını bilen Ömer Güney 12.11’de derneğe tekrar gelerek 12.56’ya kadar içeride kaldı. Güney’in dernek binasından hızlı bir şekilde elinde büyük bir valizle çıktığı görüldü. Suikastın işlendiği derneğin bilgisayarının en son 12.43’te kullanıldığı tespit edildi. Savcılık, bu süre zarfında 3 kurban ve katil zanlısının masada bulunan 4 bardaktan yola çıkarak sohbet ettiğini ve cinayetin 12.43 ve 12.56 arasında işlenmiş olabileceğini tahmin ediyor.
“GÜNEY’İN BEYNİNDE TÜMÖR VAR” İDDİASI
-
Tutuklanan Ömer Güney’in baş şüpheli olarak isminin açıklanmasının ardından Paris’in banliyösünde yer alan Garges-les-Gonesse’de de aileyi tanıyanlar evine gitti. Zaman’a konuşan Güney’in yakın çevresi, zanlının yaklaşık 2 yıl önce terör örgütü PKK’ya girdiğini ve Almanya’daki bir örgüt kampında eğitim aldığını ileri sürdü. Güney’in PKK’ya katıldığı için ailesiyle arasının bozulduğu ve 2 yıldır aile fertleriyle görüşmediği iddia edildi. Ayrıca, Güney’in örgüte girdikten sonra eşinden boşandığı ve psikolojik tedavi gördüğü belirtildi. Yakınları, Ömer Güney’in beyninde tümör bulunduğunu öne sürdü. CNN Türk televizyonuna bağlanan zanlının amcası Zekai Güney ise, “Yeğenim hasta. Beyninde tümör var, hastane raporları var, rahatsız” diye konuştu.
06 GÜNDEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
MESUDİYE BEDİR Psikolog
Fransız psikolog beni anlar mı? Fransa’da yaşayan Türk toplumunun psikolojik danışmaya talebi oldukça yüksek olduğunu ve artmaya da devam ettiğini görebiliriz. Lakin şimdiye kadar yaptığımız görüşmeler ve seminer sonrası soruların başında gelen “Fransız psikologlar beni anlar mı ?” sorusuna yanıt aramaktadır insanımız. Kişi, psikolojik danışmadan beklediği sonucu, ilgiyi ve anlayışı bulamamanın sıkıntısıyla kaygılanmaktadır. Kimi zaman danışmana çocuğunu götüren ebeveyn anlaşılmadığını düşünerek çözümü terapist değiştirmek ya da çocuğunu birden fazla psikoloğa teslim etmeyi çözüm olarak görmektedir. Bu durum ise çocuk için oldukça güç bir sürecin başlamasına sebep olabilir. Oysa ki aile için bu tür alternatifler çözüm amaçlı düşünülmektedir. Öte yandan, aile içi sorunlardan dolayı psikoterapiste başvuran yetişkinler ise terapist ile kendileri arasındaki aile ve kültürel değerlerin farklılığından dolayı terapinin sonuç vermemesinden yakınmaktadır. Peki psikolojik danışmada terapistle danışanın kültür farkı problemin tanımlanmasında ve çözümlenmesinde ne derece etkilidir? Psikolojik danışmada kültür faktörü oldukça önemlidir. Zihinsel prosesüsler yani psişik mekanizmalar evrensel olsa da kültürün oluşturduğu anlamlar dünyası ve normları sayesinde olaylar ve davranışlar anlam kazanmaktadır. Örneğin kültür ve depresyon araştırıldığında (Camilli) Türk insanında depresyon belirtisi olarak bedenselleştirmeye çok sık rastlanıldığı belirtilir. Yani, bireyin ön planda olduğu toplumlarda psikolojik sorunların dışavurumu ve anlamlandırılması ile toplumun ön planda olduğu kültürlerdeki dışavurum ve anlamlandırma farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, psikolojik sorunların belirtileri türü ve dışavurumu kültür bağlamında incelenmektedir. Velhasılı, psikolojik işlevler, içinde yaşanılan sosyal ve kültürel normlara göre anlamlandırılır ve yorumlanır. Bu durum ise Psikolojik Danışman’ın, danışanın problemine tanı koyma adına ve çözüm noktasında da önemli bir etken karşımıza çıkmaktadır. Zira kültür farklılığının bulunduğu terapilerde unutulmaması gereken önemli unsurlardan birisi de; danışmanın kendi değer yargılarının, inançlarının sosyo-kültürel geçmişinin ve benimsediği kuramsal yaklaşımının öneminin kaçınılmaz olmasıdır. Çünkü psikolojik danışman büyük bir olasılıkla kendine yakın hissettiği kuramı benimseyecek ve danışanın sorununu kavramlaştırırken kendi bakış açısını yansıtacaktır. Dolayısıyla, psikolojik danışmanın kendi farkındalığı sayesinde danışanlarının fenomonolojik alanını anlayabilmesi için kültürel psikolojinin katkılarına ihtiyaç duyacaktır. Çünkü tek genel geçer doğrudan ziyade bağlam içerisinde bireylerin yaşantıları ve bu yaşantıları nasıl anlamlandırdığının anlaşılması gerekmektedir. Günümüzde sorgulanmadan kabul gören ve diğer kültürlere genellenen varsayımların doğurduğu hatalar terapiyi olumsuz etkilemektedir. Bu varsayımlardan birisi de “normal davranış” ile ilgili varsayımdır. Bu varsayım normal ve anormal davranışın evrensel olduğuna ilişkindir. Oysa normal ya da anormal davranış toplumdan topluma, durumdan duruma, yaşanan çağdan çağa değişen bir olgudur. Normal ve normal dışı davranışın ölçülmesinde kullanılan standart ölçek terapide yanlışlıklara yol açabilir. Burada altını çizmemiz gereken önemli bir unsur ise psikolojideki baskın görüşlerin Batı kültürünün değer yargılarını taşıması ve danışan davranış ve duygulanımları ile Batı normlarını yansıtmadığında “patolojik” olarak etiketlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmasıdır. m.bedir@zamanfrance.fr
reseau Proactif derneğinin, 2013 yılı aktivitelerini tanıttığı kokteyle 100'den fazla davetli katıldı.
Reseau ProActif yeni yıl faaliyetlerini anlattı Fransa’da yaşayan Türkiye kökenli gençlere birçok farklı konuda rehberlik eden reseau Proactif derneği, yeni yıl faaliyetlerini tanıttı.
-
Türkiye kökenli Fransız gençler tarafından kurulan Reseau ProActif derneği, 2013 yılında gerçekleştireceği faaliyetleri Saint-Mande'deki dernek merkezinde düzenlediği kokteyl ile tanıttı. Dernek, yeni yılda birçok farklı meslek grubuna hitap eden kulüpleriyle Fransa’da yüksek meslek gruplarında çalışan Türk kökenli Fransızları bir araya getirmeyi hedefliyor. 100'ü aşkın davetlinin katıldığı resepsiyonda Réseau ProActif Derneği Başkanı Tuna Baş, 2012'de Paris ve çevresindeki
birçok ilde düzenledikleri Mesleki Kariyer ve Yönlendirme Programı'na devam edeceklerini açıkladı. Seminerler çerçevesinde, mesleklerinde başarılı isimler öğrencilere, meslek seçimi ve kariyer konusunda ayrıntılı bilgiler veriliyor. Ayrıca, iş arayan genç üniversite mezunları için bir kariyer merkezi kurulması da amaçlanıyor. Fransa’da yaşayan Türk gençlerine yardımcı olmak için gece gündüz çalışmalarına devam ettiklerini belirten Baş, kendilerine www.reseauproactif.org adresinden ulaşılabileceğini söyledi.
Doğu ve Güneydoğu anandolu kültürünün tanıtıldığı ‘Komşuluk Diyaloğu yemekleri’ yoğun katılıma sahne oldu.
anadolu’ya muhteşem tanıtım -
Sosyal ve kültürel alanlarda yaptığı aktiviterle tanınan Gonca Kültür Merkezi, ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nin yedincisini Livry-Gargan’daki genel merkezinde gerçekleştirdi. Programda Doğu ve Güneydoğu Anadolu kültürü tanıtıldı. Gonca Kültür Merkezi, altıncısını düzenlediği ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nde 100 kişilik davetli grubunu ağırladı. Programa 93 Bölgesi Sosyalist Parti Milletvekili Pascal Poplin, Clichy sous Bois belediye encü-
menleri, banka müdürleri ve Fransız esnaflar katıldı. Farklı ülke vatandaşlarından oluşan davetli grubu da, diyalog yemeğinde Anadolu kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. Yemek sonrası düşünceleri dile getiren davetliler, Urfa ve Antep yöresine ait türküler eşliğinde yapılan çiğ köfteyi çok beğendiklerini ve ilk kez böyle bir gösteri izlediklerini dile getirdi. Her ayın son Cumartesi düzenlenen ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’ Ocak 2011’den bu yana 400 kişiyi ağır-
ladı. Gonca Kültür Merkezi Genel Koordinatörü Yunus Kıyagan, ‘komşuluk’ kavramının sadece yakın yerlerde oturanlarla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek “Anadolu’nun güzelliklerini farklı ülkelerin vatandaşlarına anlatmak için bu türlü organizasyonlar düzenliyoruz. Bu etkinliğimizde de Doğu ve Güneydoğu Anadolu kültürünü tanıttık.” dedi. Davetliler program sonunda yemek hakkındaki görüşlerini yazarak, kültür merkezi yetkililerine teşekkür etti.
07 GÜNDEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
KESKİN AİLESİ ‘KORUYUCU AİLE’ OLMAYA HAZIRLANIYOR 4 yıldır Fransız ve Afrika kökenli 12 çocuğa bakıcılık (assistante maternelle) yapan Dilek Keskin ve ailesi çeşitli gerekçelerle Türk ailelerinden alınan çocuklara sahip çıkmak için koruyucu aile olmaya hazırlanıyor. Keskin ailesi, Fransa’da yaşayan birçok ailenin ‘koruyucu aile’ olarak hem Türk çocuklarına sahip çıkabileceğini hem de ev ekonomisine katkı sağlayabileceğini söylüyor.
BAKICI OLACAKLAR İÇİN YOL HARİTASI Bakıcı olmak isteyen kişi Conseil General bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI)’den başvuru dosyası istenmeli. Başvuru dosyanızı inceleyen kurum yetkilileri dil yeterliliğinizi ölçmek için sizi bir görüşmeye davet ediyor. Diliniz yeterli bulunması halinde evinizin çocuk bakımına uygun olup olmadığı görevliler tarafından kontrol ediliyor. Kurum en geç dört hafta içinde formasyona kabul edilip edilmediğiniz yazılı olarak size bildiriliyor. Cevabın olumlu olması halinde sizi 4 hafta süren 60 saatlik ücretsiz formasyona kabul ediyor. Aldığınız formasyondan sonra sizi öncelikle bir mülakata davet eden kurum adayın formasyon kapasitesini ve motivasyonu sözlü olarak ölçülüyor. Bu aşamalardan başarı ile geçen adaya ilk aşamada 5 yıllık sertifika veriliyor. Sertifika sahibine ikamet ettiği yerin belediye, PMI’ve Allocation de Logement Familiale (ALF)’si tarafından kişinin isteğine göre ilk aşamada en az 1 en fazla 3 bakım için çocuk ayarlanıyor. Bakıma başlayabilmeniz için kurum tarafından zorunlu mesleki sorumluluk sigortası edinmeniz isteniyor. Bakacağınız her bir çocuk için ayrı bir sözleşme imzalamanız gerekiyor. Bakıcı kişi Conseil General delegesi olan bir PMI sorumlusu tarafından düzenli olarak takip ediliyor.
İSMAİL ÇITAK ANNEMASSE Annemasse şehrinde yaşayan Keskin ailesi çeşitli gerekçelerle Türk ailelerinden alınan çocuklara sahip çıkmak için koruyucu aile olmaya hazırlanıyor. 4 yıldır Fransız ve Afrika kökenli 12 çocuğa bakıcılık (assistante maternelle) yapan Dilek Keskin, Zaman France’ın gündeme getirdiği koruyucu aile sorununa duyarsız kalmamak için koruyucu aile olacaklarını söyledi. Fransa’da birçok Türk ailesinin çocuklarının çeşitli gerekçelerle ellerinden alındığını duyduklarını söyleyen Keskin, bu durumun ileride Türk toplumu açısından daha ciddi sıkıntılara yol açabileceğini kaydetti. Bu tarz üzücü vakaların herkesin başına gelebileceğine dikkat çeken Dilek Keskin, koruyucu aileliğin (Famille d’accueil) Fransızca bilen, hem aile bütçesine katkı yapmayı hem de huzur bulmayı düşünen Türk kökenli kadınlar için birebir olduğunu söyledi. Fransa’da Türk ailelerin çocuklarına sahip çıkacak koruyucu aile ve koruyucu aile derneği bulunmadığını bildiklerini söyleyen Keskin, Türk devlet makamlarından kendilerine koruyucu aileliğe yönelik bir talep gelmesi halinde üzerlerine düşeni severek yapabileceklerini kaydetti.
-
TÜM SOSYAL HAKLAR MEVCUT 4 yıldır belirli bir ücret karşılığında, çalışan annelerin çocuklarına bakıcılık yaptığını söyleyen Dilek Keskin, bakıcı olabilmek için Conseil General bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI) kurumundan 60 saat ücretsiz formasyon aldığını bu formasyonun dil bilen fakat ne yapacağını bil-
meyen ev kadınları için huzur verici bir iş kapısını aralayacağını ifade etti. Kendi evinde, kendi işinin patronu olma fırsatını sunan bakıcılığın 5 haftalık ücretli izin gibi kişiye her türlü sosyal hakkı tanıdığını kaydeden Keskin, bugüne kadar birçok farklı işte çalıştığını aldığı formasyon sayesinde hem kendi çocuklarının başında durabildiğini hem de ev ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getirdi. “Kendi evimde sevdiğim bir işi yapıyorum.” diyen Keskin, bu işi maddi getirisinden ziyade manevi bir kaygıyla da yapmaya çalıştığını bunun da kendisine çok huzur verdiğini ifade etti. Eşi Tuncay Keskin tarafından çocuk bakımına teşvik edilen ve her daim desteklenen iki çocuk annesi Dilek Keskin’in 9 yaşındaki kızı Dilara’da annesinin baktığı çocuklardan rahatsızlık duymadığını, evlerine gelen çocuklara kardeşleri gibi sahip çıktığını söyledi. Baktığı çocuklara müşteri değil annelik güdüsüyle yaklaştığını kaydeden Keskin, baktığı çocukların kendisine dadı (nounou) demesinden de rahatsızlık değil mutluluk duyduğunu belirtti.
TÜRK AİLE YAPISINA KARŞI ÖNYARGILAR KIRILIYOR Çocuğun bakılacağı saat ve kalacağı günün çocuğun ailesi ile bakıcı arasında imzalanan anlaşma ile belirlendiğini belirten Keskin, şimdiye kadar baktığı çocuklar ve aileleri ile
herhangi bir sorun yaşamadığını kaydetti. Bu vesile ile ailelerin Türk aile yapısına karşı sahip oldukları önyargıların da kırıldığını söyleyen Keskin, bakıcı aile formasyonunun koruyucu aile olabilmek için bir ön hazırlık olduğunu belirtti.
KORUYUCU AİLE OLMAK İÇİN BAŞVURULARIMIZI YAPIYORUZ Koruyucu aile olmak için aile bireylerinin tümünün rızasının gerektiğini söyleyen Keskin, aile olarak koruyucu aile olmaya hazır olduklarını ve koruyucu aile olmak için gereken başvuru işlemlerine başladıklarını söyledi. Koruyucu aile olmanın bakıcı aile olmaktan daha fazla sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Keskin, ilk etapta bakıcı aile olmanın aradan geçen zaman ve kazanılan tecrübe sayesinde ikamet edilen yerin belediyesi, Centre de protection maternelle et infantile (PMI)’si ve Allocation de Logement Familiale (ALF) kurumları tarafından akredite edildiğini söyledi. Keskin, bunun akreditenin bakıcı ailelere koruyucu aile olabilmek için büyük kolaylık sağladığını ifade etti. 600 bin civarında Türk nüfusunun bulunduğu Fransa’da farklı gerekçelerle Türk ailelerinin elinden alınan korumaya muhtaç çocuklara sahip çıkacak herhangi bir sivil toplum kuruluşu ve koruyucu aile henüz bulunmuyor.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için http://www.assistante-maternelle.org/ , http://www.famidac.fr/ ve http://vosdroits.service-public.fr adresleri ziyaret edilebilir.
08GÜNDEM M.FATİH KILIÇ
Müflis kimdir ? Biliyor musunuz ? Kıymetli dostlar, Fransa’nın farklı bölgelerinde, programlar ve ziyaretler vesilesiyle bulunuyor ve toplumu, farklı fıtratları tanıma ve tahlil etme fırsatı buluyoruz. Aynı zamanda toplumlara ait problemlere ve hastalıklara da şahit oluyoruz. Yazının başlığından mevzuyu anlamış olabilirsiniz. Hepimizin hemen hemen her zaman kalp balansının iyi yapılmadığı zamanlarda ortaya çıkan, dedikodu, koğuculuk, iftira gibi bünyeyi kemiren bir hastalıkla alakalı başlık. Bir gün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “–Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashâb-ı kirâm: “–Bize göre müflis, parası olmayan ve malı bulunmayan kimsedir.” deyince, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem(sözlerine) şöyle devam etti: “–Ümmetimden müflis, kıyâmet günü namaz, oruç ve zekât sevâbı ile, (ancak bu sevapların yanında bir de amel defterine) şuna sövdü, buna zinâ iftirâsı yaptı, şunun malını yedi, bunun kanını döktü, şunu dövdü (diye yazılmış olarak) gelen kimsedir. Onun hasenâtının sevâbından (hak sahibi olan) şuna-buna verilir. Eğer üzerindeki borç ödenmeden önce ibâdet ve iyiliklerinin sevâbı tükenirse, alacaklıların günahlarından alınıp onun üzerine yüklenir. Sonra (onların günahları ile birlikte) cehenneme atılır.” (Müslim) Bu yüzden Hasan-ı Basrî Hazretleri: “–Eğer illâ dedikodu yapacaksan, annebabanın dedikodusunu yap!... Âhirette en azından sevabın onlara gitmiş olur ve onların günahını yüklenirsin!..” buyurmuştur. “Küpte ne varsa, dışarıya o sızar.” Atasözü bizler için dilimiz, kalbimiz ve hissiyâtımızın tercümanlığı vazifesini îfâ etmektedir. Nitekim Fudayl bin Iyâd der ki: “Gıybetin girdiği yerden kardeşlik çıkar gider.” Şikarinin enfes ifadeleriyle, Bize ban olsa da bellidir kamil, Kendinden gayriyi beğenmez cahil, Kendi çalar, kendi oynar demişler. Her kare bu dünya böyledir, ezelden ekser, Destiyi kıran da mükafat bekler, Herkes kar peşinde koşar birader, Boş kaşık ağıza uymaz demişler. Kötü günde beraberdir dost düşman, Kazanırsan, bari yine dost kazan, Bin dostun olsa da, güvenme ey can, Bin dosttan çoktur bir düşman demişler. Kimsenin ardından zemmedip yerme, Yüzüne karşı da hiç surat germe, Hasmın karıncaysa sakın hoş görme, Bilinir mi kimde ne var demişler. Küçük işer, büyük kayar demişler. Bahtından ağlama, terket figanı, Bulunur her derdin demi dermanı, Aşk ağlatır, dert söyletir insanı, Öz ağlarsa, göz de ağlar demişler. Toplumu içten içe kemiren bu hastalıklara bulaşmama ve müflis olmama temennisiyle iyi haftalar efendim. f.kilic@zamanfrance.fr
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Pınar Selek için destek istedi 15 yıldır devam eden Pınar selek Davası’na Fransızlar yoğun ilgi gösteriyor. Fransız milletvekilleri ve senatörler selek’in yanında olduklarına dair mesajlar verdi. strasbourg Üniversitesi rektörü alain beretz ise, tüm öğrencilerine ve akademisyenlere mail yollayarak Pınar selek için destek istedi.
MehMeT Dİnç sTrasboUrG Avrupa milletvekilleri, Fransız parlamenter ve senatörlerden oluşan 30 kişilik grup, Pınar Selek için desteklerini açıklayan bir bildiri yayımladı. Grup açıklamasında uluslararası makamları, diplomatik müdahaleye davet etti. Avrupa parlamentosu bünyesindeki ekoloji grubu olan Yeşiller, Pınar selek davasının hukuk kuralları çiğnenerek devam eden yargılama olduğu ifade etti. Pınar Selek’e destek verenlere Fransız milletvekilleri ve senatörler de katıldı. 30’dan fazla politikacı, 24 Ocak’taki duruşması için desteklerini açıklayan bir bildiri yayınladı. Açıklamada Pınar Selek’in 11 Temmuz 1998’deki olaydan dolayı değil polis şiddeti, Kürt sorunu ve eşcinseller üzerine araştırmalar yaptığından dolayı haksız yere tutuklandığına dikkat çekildi. Ayrıca Pınar Selek’in 2006, 2008 ve 2011 yıllarındaki duruşmalarda beraat etmesine rağmen mahkemeye sevk edildiğini dile getirildi.
-
seleK’e sİYasİ sIğInMaCI sTaTÜsÜ TaleBİ Açıklamanın devamında “Yasadışı bir yargılama süreci var. 24 Ocak’taki duruşmada bir sonuca varılması gereklidir. Bu yargılama biçiminden dolayı Fransa Parlamentosu, İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Masası bu adaletsizliğe tepki
vermek durumundadır. Bu sebeple Pınar Selek için 14 yıl önce başlamış bir yargılamayı sonlandırmak için Avrupa düzeyinde diplomatik bir çağrıda bulunuyoruz. Sonuç olarak 24 Ocak’taki yargılamanın negatif sonuçlanması durumunda siyasi sığınmacı statüsünde Fransa’da kalması için hükümetin desteği olacaktır.” ifadeleri yer aldı.
“YarGIsal TaCİZ DeVaM eDİYor” Avrupa Parlamentosu bünyesinde bir ekoloji grubu olan Yeşiller de yayınladığı bildiriyi “Yargısal Taciz devam ediyor.” şeklinde duyurdu. Bildiride delil yetersizliğinden dolayı serbest kalan Pınar Selek’in gaz kaçağından meydana gelen hadiseden dolayı anlaşılamaz ve kabul edilemez bir şekilde dördüncü Kez hâkim karşına çıktığına dikkat çekildi.
sTrasBourG ÜnİVersİTesİnDe BÜYÜK DesTeK 430 bin öğrencisi bulunan Strasbourg Üniversitesi Rektörü Alain Beretz, üniversitede eğitim gören öğrencilerin tamamına Pınar Selek’e destek amaçlı mail gönderdi. Beretz üniversite camiasından da destek istedi. Alain Beretz 3 Aralık tarihli bildirisinde “Temel hak ve insani değerleri savunan bir üniversite alaIn BereTZ
olarak Strasbourg Üniversitesi’nin desteklediği, ifade özgürlüğünün, temel araştırma haklarının ihlal edilmesine ve çiğnenmesine karşı duyarsız kalmamız düşünülemez. Strasbourg Üniversitesi ve akademik camia olarak Pınar Selek’in yanında olmamız, her öğrencinin, her vatandaşın, her inananın temel haklarının yanında olduğumuzu yeniden ifade etmek anlamına gelmektedir. Akademik araştırmaların ideolojik ve siyasi nedenlerle istismar edilmesini reddediyoruz. Hümanizm ve özgürlük değerleri sonsuza kadar üniversitemiz tarafından desteklenecektir. Bu sebeple Strasbourg Üniversitesi Ocak ayın 24'ünde, mahkeme günü, İstanbul’da başkan yardımcısı tarafından temsil edilecektir.” ifadelerini kullandı. Strasbourg Belediyesi de 24 PInar seleK Ocak’taki duruşma için Pınar Selek’e destek vermek için İstanbul’a gidecek.
09EKONOMİ
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
FEDİF, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı heyetini ağırladı Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Gümrük ve Ticaret bakanlığı Müsteşarı Ziya altunyıldız ve beraberindeki heyet, Fransa yöneticiler ve Girişimciler Federasyonu’nun (FEDiF) düzenlediği yemekli toplatıda Fransız-Türk işadamlarıyla bir araya geldi. VedAt Bulut Paris Fransa Yöneticiler ve Girişimciler Federasyonu (FEDİF), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız ve beraberindeki heyeti ağırladı. Pantin’de gerçekleşen yemekli davete bakanlık heyeti, Fransa’da faaliyet gösteren işadamları ve federasyon yetkilileri katıldı. İkili ilişkiler çerçevesinde Fransa’ya resmi bir ziyarette bulunan heyet, işadamlarına Türkiye’nin 2023 vizyonu hakkında bilgilendirmede bulundu. Fransız Gümrük İdaresi Başkanı’nın ısrarlı davetleri üzerine geldiklerini belirten Altunyıldız, “Fransız muhataplarımız uzun zamandır bizleri davet ediyordu. Fakat 2012 yılında Ermeni soykırım iddiaları nedeni ile gerilen ikili ilişkilerimiz, davetlerini askıya almamıza sebep olmuştu. Şimdi sürecin normale dönmesi ile birlikte bizlerde kendilerinin davetine icabet ederek, muhataplarımızla bir araya geldik.” diye konuştu.
-
ZİYareT, İKİlİ İlİŞKİlerDe Bİr İlK Fransa ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi, müsteşarlık düzeyinde yapılan ilk görüşme olduğunu değerlendiren Altunyıldız, “Görüşme boyunca muhataplarımızın ilgi ve alakasından son derece memnun kaldım. Fransız yetkililerin iki ülke ilişkilerinin normale dönmesi için olumlu bir adım attıklarını düşünüyorum.” dedi. “TeK Bİr KonuDa İçİMİZ YanDI” Fransız yetkililer ile yaptıkları konuşmaya değinen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Altunyıldız, Fransız meslektaşından gelen bir soru üzerine “İçimiz yandı” diye konuştu. Altunyıldız, “Bize ‘Uluslararası alanda bir markanız var mı?’ sorusuna verecek bir cevap bulmadık. Mutlaka irili-ufaklı marklarımız mevcut ama dünya genelinde beş kıtada isminden söz
ettiren bir markamızın henüz olamayışı bizleri ziyadesi ile üzdü.” ifadelerini kullandı. Markalaşma adına bakanlık olarak attıkları adımları aktaran Altunyıldız, Türk sanayici ve girişimcilerini markalaşma konusunda teşvik ettiklerini ve marka bilinci oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi.
ŞİrKeT KurMaK KolaYlaŞaCaK Gümrük işlemlerinin gelişen teknolojiler ve şartlara göre yeniden dizayn edildiğini belirten Altunyıldız, amaçlarını daha güvenli ve hızlı bir gümrük hizmeti sunmak olduğunu açıkladı. Güvenilir ve gerekli şartları yerine getirmiş şirketlere kendi gümrük işlemlerini yapma imkanı tanıyacaklarını ifade eden Altunyıldız, “İhracat yapan şirketlerin gümrük işlemlerini daha kolay bir hale getirecek çalışmalar gündemimizde.” dedi. Şirket kurma işlemlerini de hızlandırdıklarını belirten Altunyıldız, bütün işlemlerin internet üzerinde yapılacağı ve şirket kurmanın üç-beş dakikada tamamlanacağı bir çalışma yürüttükleri müjdesini verdi. aYlİn BeBeKoğlu Parİs’e VeDa eTTİ Görev süresi sona eren Paris Büyükelçiliği Dış Ticaret Müşavirliği Aylin Bebekoğlu, salonda bulunanlara hitaben veda konuşması yaptı. FEDİF’in ve FATİAD’ın çalışmalarından övgü ile bahseden Bebekoğlu, FEDİF Başkanı Nevzat Ceylan’a teşekkür ederek, “Görevim boyunca büyük desteğinizi ve yardımlarınızı gördüm. Sizleri çok güzel anılarla hatırlayacağım. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Etkinlik, FEDİF Başkanı Nevzat Ceylan’ın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız’a ve Dış Ticaret Müşaviri Aylin Bebekoğlu’na takdim ettiği hediyeler ve hatıra fotoğrafları ile son buldu.
T.C. BURSA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN Sayý
: 2006/2022 Esas
Konu
: YURTDIÞI ÝLAN
08/01/2013
Esas No:2006/2022 - Karar No: 2010/2363 Davacý vekili Av. Ercan GENÇLER tarafýndan davalýlar Adeviþ KÖROÐLU, Ayþe DÖNMEZ, Hüseyin SOYALTUN, Recep ALBAYRAK, Saadettin ÝÇÝN aleyhlerine mahkememize açýlmýþ bulunan Ýzale-i Þuyu davasýnýn yapýlan duruþmasý sýrasýnda verilen kararý gereðince; Bilinen en son adresleri FRANSA olup, açýk adresi tespit edilemeyen dahili davalýlar ÞÜKRÝYE ALSAÇ ve 15691804318 TC Kimlik Numaralý SELAMÝ ALBAYRAK'a mahkememiz kararýnýn tebliði mümkün olmadýðý gibi tüm araþtýrmalara raðmen de tebligata yarar baþkaca adresleri tespit edilmediðinden, Bursa ili, Osmangazi Ýlçesi, Alaþar Mahallesi, 6751 Ada, 5 parsel sayýlý taþýnmazýn açýk arttýrma yolu ile satýlarak ortaklýðýn giderilmesine karar verilmeþ olmakla, verilen bu karara karþý davalýlarýn kanuni süre içerisinde TEMYÝZ ÝTÝRAZLARINI bizzat veya bir avukat vasýtasý ile yazýlý olarak yapmasý , aksi halde ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebligat yapýlmýþ sayýlacaðý , yasal süre içinde temyiz edilmediði takdirde kesinleþeceði keyfiyeti gerekçeli karar yerine geçerli olmak üzere davalýlara Ýlanen teblið olunur. 08/01/2013 B: 3341
FeDİF Başkanı nevzat Ceylan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya altunyıldız’a ve Dış Ticaret Müşaviri aylin Bebekoğlu’na hediye takdim etti.
3.4.5 Mayis LYON EUREXPO KÜLTÜRÜMÜZLE, SANATIMIZLA, SANATKARIMIZLA, TEK YÜREK OLUP FESTICULTURDE BULUŞUYORUZ
ZENGİN ALIŞVERİŞ STANDLARI, ANADOLU MUTFAĞININ EŞSİZ LEZZETLERİ
Sp GO on s LD or
STA N D S AT I ŞL A R I BAŞL A M I ŞT I R Tel : 06.99.70.79.79 info@festiculture.com
11 TOPLUM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Grenoble ’da Mutlu Aile Semineri düzenlendi
Anadolu Kültür Merkezi Lyon Şubesi “Mutlu Aile” konulu bir seminer düzenledi. İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül tarafından gerçekleştirilen seminer büyük ilgi gördü. İSMAİL ÇITAK Grenoble Anadolu Kültür Merkezi Lyon Şubesi tarafından organize edilen “Mutlu Aile” seminerinde huzurlu bir yuvaya sahip olmak için yapılması ve sakınılması gereken davranışlar ele alındı. Her yaştan çok sayıda dinleyicinin katıldığı semineri gerçekleştiren İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, aile kurumunun öneminin dünyanın her yerinde gün geçtikçe artmaya başladığını söyledi. “Yuva kurmak ne kadar değerliyse o yuvayı yıkmamak da bir o kadar değerlidir.” diyen Akgül, evli çiftlerin daha huzurlu bir yuvaya sahip olmaları için hassas olmaları gerektiğini söyledi. Evlilik müessesinin kurulması ve sürdürülmesinde hayati öneme sahip olan eşlerin birbirleri üzerinde sahip oldukları hak ve sorumlulukları ciddiyetle sahiplenmeleri gerektiğine dikkat çeken Akgül, “Daha huzurlu bir aile
-
Anadolu Kültür Merkezi Lyon Şubesi’nin düzenlediği seminere konuşmacı olarak İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül katıldı. için eşler haklarından çok vazifelerine sahip çıkmalı.” ifadelerini kullandı. Söz konusu seminerde eş seçiminin önemine de değinen Akgül, özellikle gençlerin evlenecekleri kişiyi seçerken daha dikkatli davranmaları gerektiğini kaydetti.
KATILIMCILAR SEMİNERDEN MEMNUN AYRILDI Seminere katılan Hidayet Yaşar seminere ailecek katıldıklarını ve semineri çok beğendiklerini söyledi. Son za-
manlarda aileleri Fransa’da özellikle erkek çocuklarını evlendirmekte güçlük yaşadıklarını kaydeden Yaşar, evlilik ve aile konulu bu tarz seminerlerin daha sık aralıklarla düzenlenmesini umduklarını ifade etti. Rhone Alpes Bölgesi Anadolu Kültür Merkezleri Sorumlusu Ahmet Gayretli ise katılımdan memnun olduklarını, bölgede yaşayan Türk toplumuna faydalı olabilecek bu tarz seminerleri düzenlemeye devam edeceklerini söyledi.
Argenteuil’de eğitim şenliği
İsmail Koçpınar paris Argenteuil Etude Plus Eğitim Merkezi, yeni yılın ilk etkinliğinde Eğitim Şenliği düzenledi. Şenlikte öğrenciler ve aileler Berrak Show Grubu’nun birbirinden eğlenceli programları ile keyifli dakikalar yaşadı. Hacivat-Karagöz gösteri-
-
si, şarkı ve çuval yarışması büyük ilgi gördü. Etude Plus Eğitim Merkezi Müdürü Aydın Yıldız, eğitimde başarının aile-eğitmen-öğrenci üçgeninde gerçekleştiğini söyledi. Yıldız, eğitimin kültürün genç kuşaklara aktarılmasında da büyük bir role sahip olduğunu belirtti.
12 TOPLUM Vatandaş emekliliği
FİLİZ TINAS Avukat
Ticaret fonu satın alımında avukatın rolü Ticaret fonu satın alımı sözleşmesi, tarafların güvenliği için bir avukat tarafından akdedilmelidir. Bir ticaret fonunun satışı söz konusu olduğunda, satış sözleşmesinin, ticaret fonu sözleşmesini hazırlayan avukat tarafından akdedilmesi bir çözüm olabilir. Avukat, sözleşme hazırlamaya yetkili diğer herkes gibi, hazırladığı sözleşmenin geçerliliğinden sorumludur ve doğabilecek tüm geçersizlik nedenlerini bertaraf etmelidir. Avukat özellikle ticaret fonu devir sözleşmesinde bulunması gereken zaruri noktaların bulunduğundan emin olmalıdır. Bu zaruri noktalar kanun koyucu tarafından düzenli olarak değiştirilmektedir. Örnek vermek gerekirse Ticaret Kanunu’nun L.141-1. maddesi 22 Mart 2012 tarihli ve 2012-387 sayılı, Hukukun Basitleştirilmesi ve İdari İşlemlerin Kolaylaştırılması Kanunu tarafından değiştirilmiştir. Bu maddede belirtilen zorunlu noktaların yokluğu, alıcı tarafından aynı yıl içinde belirtildiği taktirde satış sözleşmesinin iptaline neden olabilir. Bundan böyle satıcı, ticaret fonu satışı sözleşmesine satışla ‘aynı zamanda gerçekleştirilmiş faaliyet sonuçları’nı eklemek zorundadır. Bu sonuçlar sadece işletme karlarını değil aynı zamanda işletme kayıplarını da kapsar ve bilançoda değil gelir tablosunun ilk bölümünde yer alır. Eğer satıcının elinde hiçbir hesap sonucu bulunmuyorsa (mesela tüccar mikro şirket rejiminden istifade ediyorsa) tüccar, hasılattan faaliyet masraflarını (kira tedarikçiler, elektrik, su, telefon faturaları) çıkartarak faaliyet sonucunu hesaplar. Avukat, sözleşmeyi kontrol edip geçerliliğini sağlamaktan öte yediemin olarak satış parasını, herhangi bir alacaklı muhalefeti ya da satıcının borcu olmadığı kesinleşinceye kadar saklar.
TİCareT Fonu DeVrİnDe KarŞIlaŞIlaBİleCeK Dİğer ZorluKlar Ticaret fonu devrinde kiranın devri birçok uyuşmazlığa konu olabilir. Genel olarak ticari kira sözleşmeleri devirle ilgili sınırlayıcı şartlar içerirler. Bu şartlara uyulmaması kira sözleşmesinin iptaline neden olabilir. Satılanın işletilmesine yarayan sözleşmelerin devir sözleşmesine eklenmesi başka bir sorun olarak ortaya çıkabilir (avukat bu sözleşmeleri incelemeli ve alıcı için diğer tarafça konulmuş bir rıza şartı içerip içermediğini kontrol etmelidir). f.tinas@zamanfrance.fr
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
merak ediyor
aulnay-sous-Bois Fransız-Türk Kültür Derneği, ‘Türkiye’de Emeklilik ve Hukuki sorunlar’ seminer düzenledi. seminerde Türklerin yaşadığı hukuki ve emeklilik sorunları ele alındı.
VedAt Bulut Paris Aulnay-Sous-Bois’da şehrinde düzenlenen etkinliğe çok sayıda davetli katıldı. İki bölümden oluşan seminerin ilk bölümünde Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, Türkiye’de emeklilik konusuna değinerek vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı. Seminerin ikinci bölümünde söz alan Avukat Selçuk Demir, Fransa’da kağıtsız yaşayan ve hukuki sorunlar yaşayan vatandaşların sorularını yanıtladı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Fransız Türk Kültür Derneği Başkanı Ayşe Barış, konuşmacılara ve davetlilere teşekkür etti.
-
Türkiye’de emeklilik konusu hakkında detaylı bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, dinleyicilerin sorularını yanıtladı. Ünal, “Emeklilik durumu kişinin durumuna ve şartlarına göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle vatandaşlarımız öncelikle tek tip bir emeklilik yaşının ya da şeklinin olmadığını kavramalı.” dedi. Borçlanarak emeklilik konusuna değinen Nihat, tek tek vatandaşların durumlarını değerlendirdi ve en uygun, kişiye özel emeklilik şartlarını belirtti. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği seminer verilen kokteyl ile son buldu.
1200 metrekarelik bir alan üzerine kurulu Kilim mağazasında birçok ürün bulunuyor.
Kilim Mobilya Fransa Distribütörlüğü açıldı -
MehMeT selVİ Paris Kilim Mobilya’nın Fransa Distribütörlüğü Paris’te hizmete girdi. Açılışı kurumun yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışa Kilim Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Yayla ve Dış Ticaret Genel Müdürü Zeki Okçu katıldı. 20 yıldır ticaret yaptığını belirten Kilim Fransa Distribütörlüğü Genel Müdürü Mehmet Çakıroğlu, Fransa’da ilk olduklarını açıkladı. Kilim Mobilya’nın, marka bilinirliğiyle ve yükselen dış ticaret hacmiyle Türkiye’nin güzide markaları arasında yer aldığına dikkat çeken Çakıroğlu, “Fransa’daki şube sayımızı 10’a çıkaracağız.” dedi. Kilim Mobilya’nın insan kaynakları, kalite, tasarım, satış sonrası ve tüketici odaklı yatırımlarına devam ettiğini söyleyen Çakıroğlu, 1200 metrekarelik bir mağazada hizmet verdiklerini ifade etti. Çakıroğlu ayrıca, ürünleri arasında ev tekstili, oturma grupları, yatak çeşitleri, halı ve kilim gibi çeşitler olduğunu belirtti.
14 TOPLUM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
‘Kadınlık Bizde Kalsın’ Goussainville’de sahne aldı Paris Kültür Sanat Merkezi Tiyatro Kulübü’nün sahneye koyduğu ‘Kadınlık Bizde Kalsın’ Goussanville Türk toplumu ile buluştu. Vedat Bulut Paris Paris Kültür Sanat Merkezi’nin iki yıllık çalışması sonucu ortaya çıkan tiyatro gurubu, çeşitli şehirlerde Türk toplumu ile buluşmaya devam ediyor. Yılmaz Erdoğan’ın ‘Kadınlık Bizde Kalsın’ adlı eseri genç tiyatrocular tarafından Goussainville’de sahnelendi. Goussanville Belediyesi ve Hanımeli Derneği tarafından organize edilen gecede sahnelenen tiyatro eseri izleyenlerin beğenisini kazandı. Oyunun sonunda seyirciyi selamlayan tiyatro kulübü adına konuşma yapan Paris Kültür Sanat Merkezi Direktörü Ali İnan, izleyenlere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Yeni yılda yeni tiyatro oyunları ve yeni tiyatro grupları oluşturdukları bilgisini veren İnan, 2013’ün ikinci yarısında yeni oyunlar ve yeni oyuncular ile seyirci karşısına çıkacaklarını söyledi. İnan, konuşmasını tiyatronun sahnelenmesinde emeği geçen Goussainvil Belediyesi ve Hanımeli Derneği’ne teşekkür ederek sonlandırdı. Gece alkışlar eşliğinde ve çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu.
-
Etude Plus Eğitim Merkezleri Lyon Şubeleri üniversiteli adayı gençler için tercih masası kurdu
İzleyiciler, genç tiyatrocuların performansını ayakta alkışladı.
Üniversite adaylarına tercih programı İsmail Çıtak Lyon Etude Plus Eğitim Merkezleri Lyon Şubesi yaklaşan üniversite tercihleri dolayısıyla öğrenci ve velilere yönelik bir bilgilendirme programı düzenledi. Etude Plus Eğitim Merkezleri Lyon Şubesi üniversiteli adayı gençleri unutmadı. Vaux en Velin Belediyesi etkinlik salonunda ‘tercih masası’ kurularak adayların bilgilendirildiği programa çok sayıda öğrenci ve veli katıldı. Lyon üniversitelerinde birbirinden farklı bölümlerde okuyan öğrencilerin açtığı tercih stantlarından üniversite ve bölümler hakkında bil-
-
gi alan öğrenci ve veliler, etkinlikten oldukça memnun ayrıldı. Etude Pluse Eğitim Merkezleri Rhone Alpes Bölgesi Sorumlusu Emre Öğütçen, her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri tercih programlarının hem öğrenci hem de veliler için çok faydalı olduğunu söyledi. Ortaokul ve lise sonrası yapılacak tercihlerin öğrencilerin hem eğitim hem de gelecekleri açısından çok önemli bir süreç olduğuna dikkat çeken Öğütçen, “Tercih programına gönüllü olarak destek veren Lyon üniversitelerinde eğitim gören öğrencilere teşekkür ediyoruz.” dedi.
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi yörem.de / info@demka.de facebook.com /demka.de youtube.com/DemkaGmbH
15 TOPLUM Zaman ailesi Colmar’da buluştu
Zaman France 2013 abone Kampanyası, Fransa’nın farklı şehirlerinde düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Zaman alsace-lorraine Temsilciliği, bu hafta aboneleriyle Colmar’da bir araya geldi.
eRKAN HAN ColMar Zaman France Alsace-Lorraine Temsilciliği, abone kampanyasına hızlı girdi. Her hafta farklı etkinliklere imza atan Zaman ekibi, Colmar’da kahvaltı programı düzenledi. Kadınlara özel düzenlenen programda Zaman France Alsace-Lorraine Temsilcisi Mehmet Dinç, Zaman gazetesinin Fransa’daki misyonunu anlattı. Zaman France Colmar kadın aboneleri için düzenlenen kahvaltıya Colmar, Selestat ve çevre şehirlerden çok sayıda abone katıldı. “Zaman France, Fransa’da yaşayan vatandaşlarımız için neden önemli? Fransızca ve Türkçe yayın yapan gazetenin misyonu ve vizyonu” gibi konular üzerine seminer veren Mehmet Dinç, yeni dö-
-
Bastille Meydanı’nda toplanan Temiz Futbol Gönüllüleri hareketi gönüllüleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nu protesto etti.
Trabzonspor taraftarından horonlu şike protestosu VedAt Bulut Paris Temiz Futbol Gönüllüleri Hareketi’nin Türkiye’de düzenlediği protestolar Paris’e kadar uzandı. Bir grup Trabzonspor taraftarı, Paris Bastille Meydanı’nda, Türk futbolunda yaşanan şike iddialarını protesto etti. Soğuk hava şartlarına rağmen bir araya gelen taraftarlar horon teperek Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) tepki gösterdi. Yüze yakın taraftar ‘Şikesiz Futbol’, ‘Temiz Toplum’ ve ‘Bize her yer Trabzon’ yazan pankartlar taşıyarak ilginç bir eyleme imza attı. Şike iddialarına tepki gösteren her yaştan taraftarın katıldığı eylem olaysız bir şekilde geçerken, eylemi organize eden Temiz Futbol Gönüllüleri Hareketi’ne en büyük destek Paris Trabzonlular Derneği’nden geldi. Dernek Başkanı Bülent Cumur ve dernek üyelerinin de katıldğı eylem hakkında bilgi veren Cumur, “Soğuk hava şartlarına rağmen eyleme destek veren bütün taraftarlara teşekkür ediyorum. Hava şartlarının daha uygun olması halinde eyleme daha çok taraftarın destek vereceğinden eminim.” ifadelerini kullandı.
-
strasbourg Bölgesi, abone kampanyasına gezilerle başladı. Programlar seminerlerle devam ediyor.
nemdeki abone hedefinin 15 bin olduğunu açıkladı. Programa katılan aboneler, düzenlenen etkinliklerin birlik ve beraberlik için çok önemli olduğunu ifade etti. Strasbourg Bölgesi Zaman Aboneleri kampanya dönemine gezilerle başladı, seminerlerle devam ediyor Alsace-Lorraine Bölgesi Temsilciliği , 2013 Abone Kampanyası dönemi boyunca gezi ve seminerler düzenliyor. Mulhouse, Haguenau, Strasbourg, Molsheim aboneleri Almanya’daki Zaman Avrupa merkezini ziyaret etti. Etkinliklerde Strasbourg Zaman Gazetesi aboneleri ve Strasbourg Üniversitesi öğrencileri, Metz ve Haguenau abonelerine yönelik kahvaltı programları düzenlendi.
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
MAHMUT ÇEBİ
Zaman, bir halk okuludur Zaman’da o haberi okuduğumda “İşte Zaman’ın misyonu bu!” demiştim içimden. İlkokul mezunu bir Karadenizli esnaf taa Uganda’ya gitmiş ve orada bir araba yıkama firması kurmuştu. Daha önce hiçbir gazetenin okuru olmayan esnaf abi Zaman gönüllülerinin biraz da zorlamasıyla Zaman ailesine katılır. Abone olarak önce o Zaman’ın elinden tutmuş ve Zaman’ı Trabzon’da sahipsiz bırakmayanlardan biri olmuştur. Esnaf abi zeki biridir ve abone olduğu gazeteyi okumayı da ihmal etmez. Okunan Zaman etkisini göstermeye başlar. Esnaf abi bir süre sonra durumun değiştiğini ve bu kez Zaman’ın adeta onu elinden tuttuğunu ve bir başka dünyalara doğru yelken açtırmaya başladığını fark eder. Zamanla kazandığı yeni bilgiler ve gazetenin ufkunu açması sonrası daha hızlı bir şekilde Zaman okuru olmuştur. Sonrasında Zaman’da okuduğu bir Uganda haberi ve sohbetlerde dinlediği Uganda hikâyeleri ile kendi kendini ikna edip Uganda’ya gitmeye karar verir. O, bir işlevi de eğitim olan Zaman gazetesinin adeta hızlandırılmış bir eğitimle uluslararası işadamı haline getirip mezun ettiği okurlarından biri olmuştur. Damarlarındaki asil kanda gezinip duran Laz cesareti onun itici gücü, abiler ise yeni yürüyüşündeki rehberi olacaktır. Bugüne kadar kimseyi aldatmayan rehberlerine itimadı ve Zaman’a olan güveni ile yola çıkar. Trabzon’dan önce İstanbul’a uçar. Oradan Fas’a geçer. Oradan da Uganda’ya yani gönüllü hicret bölgesine ulaşır. Firmasını kurar, işletmeye başlar. İşleri de niyeti gibi bereketli olur. Firması küçük olsa da hikâyesi ve sergilediği örnek tavır çok çok büyüktür. Bu hikâye Zaman’ı Zaman yapan eğitim gönüllülerinin yazdığı binlerce hikâyeden biridir. Zaman’a olmadık eleştiriler yapanlar aslında onun okur-yazar dünyamıza yüz binlerce yeni okur kazandıran muhteşem bir halk okulu olduğunu görmezden gelirler. Ya da her nedense bir türlü anlamazlar. Hayatı umutsuzca ve hep ağlayarak yorumlayanlar için gülen ufku anlamak herhalde bir nasip meselesi olsa gerek. Zaman abonelerinin benim tahminimce en az yüzde 80’i yeni gazete okurlarıdır. Daha önce başka hiçbir gazetenin okuru olmayan bu kişilerin ilk göz ağrısı da Zaman’dır. Hem dışarıdan hem de içeriden birçok kişi tarafından eleştirilen Zaman abone kampanyaları olmasa bu kişilerin gazete ile tanışmaları veya bir gazete okuru olmaları bir açıdan imkânsız dense yeridir. Zaman kampanyaları, adeta kenarda köşede kalmış, hiç kimsenin görüp el uzatmadığı, el uzattığınız zaman ise “işlenen demir ışıldar” misali parlamaya başlayan bu kişileri bulup ortaya çıkarmakta ve toplumumuza zenginlik katmaktadır. Zaman’ın görünmeyen başarısı ve topluma yaptığı katkı da, bu pek fark edilmeyen sırlarda gizlidir. Yeni eğitim kampanyamızın yepyeni simalarla şenlenmesi ve bir gün “okur-yazar olmakla övüneceğine inandığımız toplumumuzun” gurur duyacağı tirajlarda buluşmak dileğiyle… mcebi@eurozaman.de
16 TOPLUM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Gençler medyayı tartıştı Medyanın toplum zihniyeti üzerindeki etkilerinin konu alındığı tartışma programı Türk ve Fransız gençleri bir araya getirdi.
-
Lille şehrinde kadınlara özel Mevlid Kandili programı düzenlendi.
Lille’de kadınlara özel Mevlid programı -
Mevlid Kandili, Lille’de düzenlenen programla kutlandı. Kadınlara yönelik düzenlenen programda, Kur’an-ı Kerim okundu, farklı ilahiler ve şiirler seslendirildi. Salavatlarla başlayan programda, öğrencilerin oluşturduğu ilahi grubu birbirinden güzel eserler sundu. Zeynep Eşme’nin seslendirdiği “Kırk yaşındasın” şiiri davetlileri duygulandırdı. Lise
ve üniversite öğrencileri tarafından kurulan ilahi grubunun performansı davetlilerden tam not aldı. Mevlid Kandili’nin öneminin anlatıldığı programda, bu mübarek gecenin nasıl değerlendirileceği ayrıntılı şekilde açıklandı. Katılımcılara program sonunda Hazreti Muhammed’i (s.a.v) temsilen Hadis-i Şerif’lerin yazılı olduğu güller takdim edildi.
Vedat Bulut Paris Diyalog ve Vatandaşlık İnisiyatifi Derneği (ADIC), medya konulu bir tartışma programı düzenledi. Le Point’ın attığı “Arsız İslam” (l’Islam sans gêne) manşetinin de tartışıldığı programa yüzden fazla genç katıldı. ADIC’in üçüncüsünü düzenlediği tartışma programı Le Mée sur Seine şehrinde gerçekleşti. Etkinliğe konuşmacı olarak Le Point’dan Aziz Zemour, Presse et Cité’den Farid Mebarki, Le Secteur’den Vincent Vieu ve Sosyolog Melanie Roger katıldı. Moderötörlüğünü ADIC Başkanı Çağlar Ersoy’un yaptığı tartışma programının organizasyonunu Ramazan İmre ve Çetin Yazıcı gerçekleştirdi.
Medyanın toplum zihniyeti üzerindeki etkilerinin konu alındığı tartışmaya yüze yakın davetli katıldı.
Katılımcılar, Le Point yazarı Aziz Zemour’u, derginin İslam’a yönelik manşetleri nedeniyle sert dille eleştirdi. Zemour’a “Nasıl bir gazetecilik sergiliyorsunuz? Editöryal bölümde gazetecilerin hiç mi sözü geçmiyor?” diye sorarken, İslami konulara daha fazla hassasiyet gösterilmesini istedi. Fransa’da medyanın geldiği noktayı anlatmak için Le Point’ın ‘Arsız İslam’ (l’Islam sans gêne) manşetini gösteren Vincent Vieu, bu manşeti atanların İslam dininin itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını savundu.
“Hakim medyaya karşı kendi medyanızı oluşturun” Katılımcılar, Fransa medyasının çok güçlü grupların kontrolü altında olduğuna dikkat çekerken, Farid Mebarki dinleyenlere, farklı bir öneri sundu. “Hakim medyaya karşı kendi medyanızı oluşturun.” çağrısında bulunan Mebarki, farklı kesimlerin sesini bu sayede duyurabileceğini belirtti. Etkinlik, oturumun ardından ikram edilen kahveler eşliğinde yapılan ikili sohbetler ile son buldu.
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü 2 Güzel ahlakla donanmış
bir sîne, ihtimal, cehenneme konulsa bile tavrını değiştirmez. Orada da başına gelenleri geniş bir yürekle karşılar.
1
Bir taraftan insanların kusurunu affetme, bir taraftan da öfkelenip köpüreceği yerde dahi sabırlı ve mülâyim davranma bir mümin sıfatıdır.
3
Kardeşliğin tesisi mevzuu iradîdir ve sağlam bir uhuvvetin gerçekleşmesi için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardır.
İkindi Sohbetleri
Ahlakı güzel olanın her yanı güzeldir
-
İnsanın öfkeleneceği, dolup taşacağı anlar da mutlaka olur. O esnada insanın öfkesini yutması, dince çok önemli bir vasıf sayılmaktadır. Bir taraftan insanların kusurunu affetme, bir taraftan da öfkelenip köpüreceği yerde dahi köpürmeme, sabırlı ve mülâyim davranma bir mümin sıfatıdır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Müminlerin en kamil ve olgunu ahlak bakımından en güzel olan, başkalarıyla en iyi geçinendir.” buyurmuş ve bize, affetmeyi de ihtiva eden güzel ahlaklı olma yolunu göstermiştir. Evet, “Ahlak iledir kemâli âdem, ahlak iledir nizamı âlem.”
Güzel ahlakla donanmış bir sîne, ihtimal, cehenneme konulsa bile tavrını değiştirmez. Orada da hilm ü silm çizgisinde yaşar, zebanilerle hasbihal eder, başına gelenleri geniş bir yürekle karşılar. Güzel ahlaka açık bir gönül geniş bir mekâna benzer ki, dünya kadar gaile dolsa da o, yine öfkesini, şiddetini gömebilecek bir yer bulabilir. Huyu kötü, sinesi de dar kimselere gelince onlar, kargadan bile aptal öyle “Kâbil”lerdir ki, koskocaman arzda bile kötü duygularını, hiddet ve nefretlerini gömebilecek bir mezar bulamazlar. Huyu güzel olanın her yanı güzeldir. Fakat huy güzelliği, huysuzlukla test edilmeden ispat-
lanmış olmaz. Bir insan huysuzluk karşısında da tavır değiştirmiyorsa, yani çevresindekiler akrep ve kobra bile olsa, onlara da adab ve erkân öğretmeye çalışıyorsa, o güzel huyludur. Mümin, taşıdığı yüksek karakteri ve yüce ahlakıyla çıyanların bulunduğu yere konulsa dahi onlara da insanî adab ve erkân öğretmeye gayret etmelidir. İyi insanlarla geçinmek kolaydır. Maharet en kötü insanla veya kötü gördüğümüz insanla da daima iyi münasebetler içinde bulunmaktır. İşte, cennetin kapılarını açan sırlı anahtar da budur. Bir diğer önemli husus da, Uhuvvet ve İhlas risalelerinde üzerinde durulan “Kardeşlerini-
haftanın Duası
Ey bütün hamd ü senaların yegâne sahibi ve biricik mercii Yüce Rabb’imiz! Hazinelerinden bizlere lütfettiğin bütün nimetler, kalplerimizi donattığın tüm zînetler ve ruhlarımıza sevdirdiğin topyekûn güzellikler için biz de Sana hamd ve şükranlarımızı arz ediyoruz. Bahtına düştük, halimize merhamet eyle ve lütfen bu kadar ikram ü i’zaz ve ihsanda bulunduktan sonra bunları geri almak suretiyle bizi ikab etme...
{{
Sözün Özü
Kişinin bu dünyada yaşarken cennetin zümrüt tepelerinde tenezzüh etmesi, onun, hayatını ahirete göre plânlaması demektir. Bu duygu ve düşüncede olan bir insan, iman, mârifet, muhasebe ve murakabe kanatlarıyla her lâhza âdeta Cenâb-ı Hakk’ın müşahedesi altında bulunuyor gibidir. İmanın diriltici atmosferinde derinleşen her fert, bu duyguyu, bütün canlılık ve enginliğiyle vicdanında duyabilir.
zin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihar etmek.” düsturudur. Arkadaşların meziyetleriyle şâkirâne övünme, yani birinin ortaya koyduğu başarıyı önce “Elhamdülillah..” diyerek Allah’a verme, daha sonra da o başarı kendi eliyle gerçekleşmiş gibi sevinme bir ihlas emaresidir. Mesela; bir arkadaşımız güzel yazıyor, diğeri güzel konuşuyor.. bir başkası da hem güzel konuşuyor, hem güzel yazıyor olabilir.. Cenâb-ı Hak hem konuşma vermiş ona, hem kalem vermiş; duygularını, düşüncelerini oturup irticalen anlatırken de güzel anlatıyor, kaleme dökerken de kusursuz döküyor. Bu durumda bize düşen, o arkadaşımız adına sevinmek, sevinip takdir ettiğimizi söylemektir. İcabında hem de kulağına gidecek şekilde söylemek gerekir. Gıybet etmeyiz, Allah (cc) için söyleriz; onun hakkında bir takdir ifadesi olarak dile getiririz. Şâkirâne şükretmeye zorlarız kendimizi ve aynı zamanda nefsimizi başkalarının başarı, kabiliyet ve istidatlarını kabule alıştırırız.
SÖZÜNÜN REHİNİ OLMA Bu bir tür rehabilitasyondur. Bu kabulümüzü bir defa söyleriz, bir başka fırsatta yine söyleriz. Belki başlangıçta nefislerimizin tepkileri olur, takdir hissi içimizden gelmeyebilir; fakat yine de her fırsatta sadece sözle de olsa nefislerimize rağmen bu kabul ve takdiri söyler, zamanla yalancı çıkmamak, kendi kendimizle çelişki yaşamamak için kendimize de kabul ettiririz. Bir mümin, kardeşindeki bir fazilete karşı belki gıpta edebilir; ama hased ve gıybetlere götürecek bir kıskançlığa asla düşmez. Bu durumda yapılması gereken şey, az önce de ifade edildiği gibi, “Allah keşke beni de o arkadaşım gibi yapsa..” diyerek takdirimizi bir dua şeklinde ortaya koymaktır. Bu takdirin bizzat o arkadaşımıza karşı ya da gıyabında olsa da ona ulaşacak şekilde söylenmesi de önemlidir. Çünkü bir sahabî “Ben falan arkadaşımı seviyorum Ya Resûlallah!” deyince Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) “Git, ona sevdiğini söyle.” buyurmuştur. Bizden o arkadaşımız hakkında hep olumlu şeyler sadır olunca, o da bize karşı ters davranmayacaktır. Bir, iki, üç, dört, beş.. gizliaçık, bizden hep takdir ve kabul görünce, o da nihayet bize gönlünü açacaktır. Bu sözlerimle yapmacık hal ve davranışlara girmeye teşvik ettiğim kat’iyen zannedilmesin. Başta da ifade ettiğim gibi kardeşlik mevzuu iradîdir ve sağlam bir uhuvvetin gerçekleşmesi için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardır. İnsan kendi nefsinde bin tane kurt taşıdığı mülahazasıyla kendi elini-kolunu, dilini-dudağını bağlamalıdır ki başkalarına zarar vermesin. İnsan, kurttan daha yırtıcı bir nefis taşıdığını hesaba katmalı.. kardeşi hakkında az önce misalleri verildiği gibi tahşidât yapmalı, el, dil, onur, haysiyet ve şerefini bağlamalı, ipotek etmelidir. Siz biri hakkında elli defa “Mükemmel bir dost, çok güzel konuşuyor, iyi yazıyor, oldukça başarılı ve dahası çok muhlis.” demişseniz; bir süre sonra “O gayet aciz, beceriksiz, zavallı, yüz karasının tekidir...” şeklinde nasıl konuşabilirsiniz? Size demezler mi, “Şimdi sen yüz karası bir insan oldun. Senin hangi sözüne güvenelim ki?” Evet, insan bağlamalı kendini. O mevzuda aksine fikir beyan edemeyecek şekilde nefsini ipotek etmeli. Sözünün rehini olmalı.
Fasıldan Fasıla
-
Hayat çekirdeği
İnsana bahşedilen hayat bir çekirdek, bir tohum mesabesindedir. Bir tane tohum veriliyor ve deniliyor ki “Çok dikkatli kullan bunu, ondan meyve de alabilirsin, onu çürütebilirsin de. Dünyevî-uhrevî hayatının saadeti, bu tohumun çok iyi değerlendirilmesine, nemalandırılmasına bağlı.” Kendisine verilen bu tohumun suyuna dikkat eden, toprakta onun için kuvve-i inbâtiye arayan, güneşe temasını hesaba katan ve hatta kuşların gelip gagalamasına karşı dahi çareler arayan sonunda cennet meyvesi yiyecektir. O tohum için gerekli bakım görümü yapmayanın elinde de, olsa olsa cehennem zakkumu kalacaktır. Allah (cc), ondan ebeden razı olsun, Üstad ne güzel söylemiş “İman hem nurdur, hem kuvvettir.” Bu söz artık bizim tabiatımız olmuş, slogan değil. İmanın gücü içimize girmiş, bir trafik memuru gibi duygularımızı yönlendiriyor. Duygularımızın trafik memuru. Ne büyük bir nimete mazhar olmuşuz bu küfür ve dalâlet asrında!.. Bu nimet bir şükür ister. Hakkım olsa, onlar da istis-
kal etmeseler ve ben de doğru ifade edebilsem, arkadaşlarımdan, kardeşlerimden imanın güzelliklerini başkalarına da duyurma heyecanını canlandırmalarını isterdim. Yani otursun kalksınlar, çevrelerinde dîn-i mübîn-i İslâm’a bağlı ve onu neşretme adına bir heyecan.. sönmeyen bir heyecan uyarsınlar. Ve bunun dışındaki her şeyi fuzulî ve gereksiz görsünler ve göstersinler. Bizim kaybettiğimiz şey İslâmî aşk ve heyecandır. Yıkılışımızın arkasında o vardır. Yanlış anlaşılmasın, İslâmî heyecan herhangi bir şeyi protesto etmek için bağırıp çağırma, yakıp yıkma, kin ve nefret besleme değildir. İslâmî heyecan, hiç yorulmadan, hiç duraklama yaşamadan sürekli gönlünün ilhamlarını başka sinelere boşaltma; ye’se, ümitsizliğe düşmeme; Allah’ın yarattığı her kulu muhterem sayarak kim ve nerede olursa olsun tek kişi kalmışsa bile atını mahmuzlayıp ona da iman meşalesi götürme.. götürüp çağı, konjonktürü ve muhatapları gözeterek uygun bir üslupla herkesin iman nuruyla aydınlanması için gayret göstermedir.
his dünyası
Mavi Rüya Renk renktir gurûb tâ ilk günden beri, Gök kuşağına inat bütün sema. Tül tül büyülüdür karanlık amâ, Rüyadaki Cennetlerin benzeri...
İnsan sayılır mı gafletle yatan! Burası, yolculara bir ilk durak.. Eşya O’nun mührü ağaç, taş, toprak, O’nu tanımazsan kendinden utan!
Varlık binler mesaj o Bilinmez’den, Ötesi hep masal üstüne masal..
Uğradığın gibi çık git buradan, Bak seni bekliyor ötede gözler;
Sinede azap başkasıyla visal, Koş Dost vuslatına içten ve özden.
Ayın on dördü gibi gökçek yüzler, Dahası visal ufkunda Yaradan!..
M. Fethullah Gülen
20AİLEM saçınızın dökülmemesi için beslenmenize dikkat edin
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Uzmanlara göre; hem kadın hem de erkeklerin korkulu rüyası olan saç dökülmesinin günde 100 teli aşmıyorsa normal kabul edildiğini; ancak seyrekleşmeye başlayan, günde 100 telin üstünde dökülmesi ile saçın yapısındaki incelmenin yaşanması tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.
-
Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak Kefeli, “Saç dökülmesinde stres, yetersiz saç bakımı, yanlış ürün kullanımı gibi etkenlerin yanı sıra beslenme düzenindeki yanlışlıklar da en az bu sebepler kadar etkili. Engellemek ise mümkün.” dedi. Özel Biyofiz Fizik Tedavi ve Romatizmal Hastalıklar Tıp Merkezi, Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak Kefeli, saç bakımı için demirin önemine dikkat çekti. Demirin en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bulunan yaşamsal bir mineral olduğunu belirten Kefeli, demirin eksikliğinin Türkiye’de her 2 kadından 1’inde görüldüğünü söyledi. Demir yetersizliği veya kansızlık durumunda saç, kirpik ve kaşların bu durumdan hemen etkilendiğine işaret eden Başak Kefeli, eğer son zamanlarda halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlenen saç dökülmesi, üşüme hissi yaşanılıyorsa demir değerlerinin baktırılmasında fayda olduğunu dile getirdi. Genelde mide ve bağırsak sorunları ya-
şayanlarda veya hayvansal kaynaklı besinleri az tüketenlerde görülen çinko eksikliğinin de özellikle saç dökülmesi nedenlerinin arasında yer aldığını anlatan Kefeli şunları kaydetti: Normal kan değerinin ortalama 100 civarında olması gerekirken 70-80 değerinin altına düştüğü anda saç dökülmeleri başlar. Çinko eksikliğinizin olup olmadığını tespit edebilmek için kan tahlilli yaptırmalısınız. Eğer eksiklik var ise 1 kutu çinko suplemanı kullanmanın yanı sıra çinko değeri yüksek et, tavuk, balık, peynir, yumurta sarısı, patates, kuruyemişlerden ise badem, fındık, fıstık gibi besinlerden destek alınmalıdır. ‘B7 vitamini veya H vitamini’ olarak da bilinen biotin oldukça önemli vitaminlerden biri. Yetersizliği genelde biotin içeren besinlerin az tüketilmesinden veya rutin şekilde çiğ yumurta yenilmesi durumunda ortaya çıkabilir. Çiğ yumurtadaki avidin proteini biotini bağlar ve yetersizliğine yol açar. Bu durumda da saç dökülmeleri artar, tırnak kırılmaları çoğalır.
Bir süredir obeziteyi önlemeye yönelik çalışmalar yapan Sağlık Bakanlığı, porsiyon küçültülmesini tavsiye ediyor.
Saç dökülmesinin en önemli sebeplerinden biri de demir eksikliği.
Küçük tabak kullan ayda 2 kilo ver! ÜNAL LİVANELİ ANKARA Restoranlar da son zamanlarda küçük porsiyon taleplerine olumlu cevap veriyor. ‘Az kuru fasulye, az pilav’, ‘az güveç, az pilav’ gibi küçük porsiyon yemek isteyenlerin sayısı artıyor. Küçük porsiyonun doygunluk hissi verebilmesi için yemeklerin yavaş yenilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Esra Gültekin, yeme işlemini yavaşlatmak için ise küçük tabak ve küçük kaşık kullanmayı öneriyor. Gültekin, “Tüketilen besinlerin sadece porsiyonlarını küçülterek günlük yaklaşık 500 kilo-kalori daha az enerji alınabilir ve böylece 1 ayda 2 kg zayıflanabilmektedir.” diyor. Lokmaları küçük miktarda alıp çiğneme süresini uzatmak, beyinde tokluk hissi uyandıran ghrelin hormonunun erken salgılanmasını ve erken doymayı sağlıyor. Gereğinden fazla porsiyonlar alındığında bir müddet sonra midede dolgunluk, karın şişliği ve ağırlaşma hissi oluştuğunu hatırlatan Gültekin, “Böyle olunca yediklerimizden aldığımız lezzet ortadan kalkar.” diyor.
-
21 AİLEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
AHMED ŞAHİN
Mevlid kandili kutlamak bid’at mıdır? Sevgili Peygamberimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyayı teşrif ettikleri, Rebîülevvel ayının 12. gecesidir Mevlid Kandili. Ki buna Mevlid-i Nebi denir. Bu tarih, günümüzde daha çok ‘Kutlu Doğum’ adı altında kutlanıyor.
-
Hicrî takvime göre 12 Rebîülevvel’e denk gelen günün sadece gecesinde mevlid kutlaması yapılırken (miladî takvime göre 20 Nisan 571, Pazartesi) bu hafta, ‘Kutlu Doğum Haftası’ adı altında çeşitli etkinliklerle değerlendiriliyor. Bu kutlamalar şüphesiz Efendimiz’i daha yakından tanımamız ve O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) yolundan gitmemiz için güzel bir vesile niteliğinde. Resûlullah’ın dünyayı teşrif ettiği zaman dilimi, mucizeleri de beraberinde getirmiştir. O gece Allah’ın sevgili Habibi’nin dünyaya gözlerini açmasının şerefine, Yüce Rabb’imiz tarafından, ‘irhasat’ adı verilen birtakım olağanüstü olaylar meydana gelmiştir. Bunlardan bazıları şunlar: Dünyanın doğusunu ve batısını aydınlatan bir nur görüldü. Bazı insanların kendisine taptığı rivayet edilen Sâve Gölü’nün suları bir anda çekiliverdi. Ateşe tapanların, bin yıldır aralıksız yanmakta olan ateşleri hiç sebepsiz söndü.
MEVLİD KUTLAMALARININ TARİHİ Sünni Müslümanlarda ilk mevlid merasimi, hicrî 604 yılında Selahattin-i Eyyûbî’nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddin Gökbürü tarafından tertip edilir. Daha sonraları Mekke’de de kısmî değişikliklerle mevlid programları yapılmaya başlanır. Mekke ve Medine’den sonra merasimler, İslâm coğrafyasının hemen her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiplenir ve bu durum bugüne kadar süregelir. Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murad zamanında, 1588’de resmî hale getirilir. Merasimler, önceden belirlenmiş teşrifat kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir. Önceleri Ayasofya Camii’nde, sonraları ise Sultanahmed Camii’nde yapılan merasimlere, devlet erkânıyla birlikte halk da katılır. Bu merasimlerde, önce müezzin tarafından Kur’an-ı
Kerim okunur, ardından da vaazlar verilir. Daha sonra mevlithanlar kürsüye çıkar ve her biri mevlidin bir bölümünü okur. Böylece mevlid kutlamaları son bulur.
MEVLİD’İN DİNÎ HÜKMÜ Tarihsel süreçte de gördüğümüz gibi mevlid, Peygamberimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) yaklaşık 3–4 asır gibi bir süre sonra kutlanmaya başlanır. Yani –sonradan ortaya çıkan anlamında- bid’at olduğu görülür. Ne var ki âlimlerimiz, bid’atleri iki kısma ayırır. Bunlardan birinci kısım; dinimizin temel değerlerine ters düşen şeylerdir ki, bid’at denilince çoğunlukla bu kısım anlaşılır. Türbelere adak adamak, dilek ağaçlarına çaput bağlamak, nazardan korunmak için nazarlık takmak gibi davranışlar ki dinimizde kesin hatlarla belirlenmiş emir ve yasaklara aykırı uygulamalardır. İkinci kısım ise ‘bid’at-i hasene’ (güzel bir bid’at) dediğimiz, dinen hoş görülebilecek işleri kapsar. İbn Hacer ve Suyûtî gibi âlimler, mevlid merasimlerinin, bid’atin bu ikinci kısmına girdiğini, dolayısıyla kutlanmasının dinî açıdan caiz olduğunu belirtir. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Mevlid kutlaması, öncesi ve sonrasındaki, gerek okunan Kur’an-ı Kerim’ler, gerek getirilen salavat-ı şerifeler, vaaz ve nasihatlerle birlikte, dinî his ve heyecanımızı hareketlendirmesi sebebiyle ve ayrıca Efendimiz’in dünyaya gelişine bir sevinç ve şükür gösterisi olması itibariyle âlimler tarafından ‘bid’at-i hasene’ olarak değerlendirilmiş ve bu kutlamalarda –aşırılığa gidilmemesi kaydıyla– fayda olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar bazı âlimler bu uygulamaların ‘bid’at-i seyyie’ (kötü bid’at) olduğunu belirtseler de bunlar azınlıkta kalır. Burada dikkat etmemiz gereken asıl husus; mevlid kutlamasını, dinimizin kesin emirleri gibi değerlendirip namaz-oruç gibi ibadetlerin önüne geçirmemektir.
Faizcilikten kurtulup maneviyat liderliğine böyle yükseldi! İkinci hicret asrının Basra zenginlerinden biri de Habib-i Acemi idi. Acemi’nin haramlarla dolu günahlı bir hayattan vazgeçip tertemiz bir dini hayata başlaması, ibretli olduğu kadar da insanlara ümit vericidir. İşi gücü tefecilik iken nasıl kurtulup da bir maneviyat büyüğü haline gelmiş, kısaca bir göz atalım isterseniz. Habib-i Acemi Basra’da ticaretle meşgul oluyordu. Ama nasıl bir ticaret? Sahip olduğu parasını faizle borç veriyor, kimsenin gözyaşına bakmadan faiz üstüne faiz yükleyerek de tefecilikle zengin oluyordu. Basra sokaklarında onu gören çocuklar bile hemen kaçışıyorlar: -Çekilin yoldan faizci Habib geliyor, ayağının tozu bulaşıp da bizi de kirletmesin, diye feryat ediyorlardı. Bir gün kendisine yaklaşan bir gönül ehli insan: –Efendi dedi, sen iyi kalpli birine benziyorsun; ama seçtiğin kazanç yolu iyi kalpli bir adamın yolu değildir. Gel, sen yoksulları ezen bu tefecilikten vazgeç, helal yolla hayatını kazanmaya çalış. Eğer nefsini razı edemiyorsan, git Hasan Basri’yi dinle. Ola ki kalbine, gönlüne ilham gele, Rabbimizin yardımı sana da ere!... İhlaslı insan bu konuda ısrar edince Hasan Basri’yi merak etmeye başladı. Bir gün gidip onun meclisinde bir köşeye oturarak dinlemeye başladı. Hayret! Öylesine hoş ve yumuşak konuşuyordu ki, sanki iliklerine işliyordu söyledikleri. Bir iki gün derken Hasan Basri’nin hayranı olmaya başladı. Bu sırada yaptığı nefis muhasebesi sonunda Basra sokaklarında şöyle bir duyuruda bulundu: -Ey Basralılar! Bundan böyle Habib’e borçlu olanlar rahat dolaşsınlar sokakta. Çünkü Habib, faizle verdiği bütün paraları Allah rızası için bağışladı! Kimsenin Habib’e borcu yoktur, bugünden itibaren böyle biline!. Sokağa çıkamayan borçlu yoksullarda bir sevinç ki görme gitsin. Ancak Habib bununla da tatmin olmuyordu. Alacaklarını bağışlamıştı ama o güne kadar aldığı faizler vardı üzerinde. O faizler de huzurunu kaçırıyor, faiz yemiş biri olarak yaşamak istemiyordu. Bu defa da ikinci bir duyuruda bulunarak söyle sesleniyordu Basralılara: –Kim Habib’e faiz ödemişse gelip geri alsın. Bundan böyle Habib şimdiye kadar aldığı faizlerin hepsini de sahiplerine iade ediyor, kimsenin hakkının üzerinde kalmasını istemiyor!. Bu defa Habib’e faiz vermiş olanlar sıraya girdiler, hepsi de geçmişte verdikleri faiz paralarını tümüyle geri aldılar. Habib, bu olaydan sonra, insanların gözünde öyle saygıdeğer bir hale geldi ki, yoldan geçerken gören çocuklar bu defa da birbirlerine şöyle sesleniyorlardı: -Kaçın yoldan, tövbekâr Habib geliyor, ayağımızın tozları değip de onu rahatsız etmeyelim!. Ne var ki, eskinin zengini Habib’de artık ihtiyacını karşılayacak imkan da kalmamıştı. Nitekim çok geçmeden hanımın ikazı geldi: -Efendi! Erzakımız da bitmek üzeredir. Bundan sonra çarşı pazara çıkıp kendine iş bulman gerekecektir. Yoksa açlık kapımızda!.. Artık Habib iş arayan bir gündelikçi durumundadır. Ancak aradığı işi de hemen bulmuş değildir. Yine Hasan Basri’nin sohbetlerine devam ediyor, münasip bir iş bulmaya da bakıyordu. Hanımı, çalışıyor musun? diye sorunca da: -Çok cömert birinin işinde çalışıyorum, bire on misli veriyor. Bakalım bize nasıl ödeme yapacak? diye de mânâlı sözler söylüyordu. Rabbimizin, bir iyiliğe on misli karşılık veririm dediği ayetine işarette bulunuyordu. Bir akşam yine evine eli boş dönerken: -Ben ne söyleyeceğim şimdi bu masum hanıma? Evde erzak tükenmişti... diyerek endişe ile kapıya gelmişti ki, eşikte sıra sıra dizilmiş erzak çuvallarını gördü. Bir mânâ veremeyince kapıya çıkan hanımı sevinçle izah etti durumu: -Bey dedi, gerçekten de işinde çalıştığın zat çok cömert biriymiş, baksana on çuval dolusu erzak göndermiş bize!. Meğer kendisini geriden takip eden eski borçluları, şimdi yardım sırası bize geldi, diyerek birkaç misli fazlasıyla çuvalları erzakla doldurup getirmişler tam bir dönüş yapan Habib’in kapısına!. Bunu anlayan Habib-i Acemi’nin son sözü şöyle olur: -Hanım, ben demedim mi sana, bire on veren bir zatın işinde çalışıyorum diye. Biz Allah (cc) için bir bağışta bulunduk. O da on misliyle iâde etti bize. Demek ki insan önce niyetini, sonra amelini düzeltirse Rabbimiz de ona olan muamelesini düzeltir. Yeter ki insanda samimi bir dönüş söz konusu olsun! -Ne dersiniz bu tecelliye? Gerçekten de insan yanlışlarından samimi dönüş yapsın yeter mi? Habib-i Acemi gibi bir maneviyat büyüğü dahi olabilir mi? a.sahin@zaman.com.tr
22 AİLEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Bu çocuk
nasıl büyüyecek?
Her çocuk bir sırdır; tıpkı bir tırtılın koza içine gizlenmiş hali misali. Bembeyaz kozanın içindeki tırtılın göz kamaştıran bir kelebeğe dönüşmesi gibi çocuk da zamanla çıkar kozasından. Çocukluktan ergenlik ve yetişkinliğe geçerken tırtıl benzeri dönüşüm geçirir. Bu süreçte anne-baba hayatî rol oynar.
-
EBEVEYN, KENDİNİ GÜNCELLEMELİ İçinde bulunduğumuz bilgi çağında çocuklar, bazı konuları çok erken öğreniyor. Eğitimci sosyolog Abdürrezzak Çil, meseleye zamane çocukları açısından yaklaşıyor. Ona göre önceden televizyon, internet gibi beslenme kanalları azdı. Bugün ise çocuklar her kanaldan bilgiye ulaşıyor. Bu ulaşım hızı, kuşaklar arasında uçurum oluşturuyor. Mesela 10 yıl önce ergenliğini yaşamış birini düşünelim ve onu bugünkü ergenlerle kıyaslayalım. Teknoloji, yaşam şekli, kültür anlamındaki ayrılıkları görebilmemiz için dürbün gerekmez değil mi? Zira ‘kuşak’ dediğimiz kavram ciddi bir değişim geçirdi/ geçiriyor. Önceleri kuşak farkından bahsedebilmemiz için 20-25 sene gerekirken artık 5 yıl bile ciddi bir fark oluşturuyor. Ailelerin çocuklarıyla arasında uçurum oluşmaması için sürekli kendisini güncellemesi gerekiyor.
Günümüzde pek çok anne-baba, çocuklarının iyi eğitim almaları için gerekirse yemiyor-içmiyor. Onlar için her türlü imkânı seferber ediyorlar. Fakat aynı itinayı evlatlarının ahlâkî gelişimi için gösteremeyebiliyorlar. Özellikle çocuklarını özel okula gönderenler, onları ilgili öğretmenlere teslim etmenin rahatlığıyla manevî değerler eğitiminden el etek çekebiliyor. Sadece zengin olanlar değil imkânı kısıtlı olan anne-babalar da çocuğunun ahlâkî eğitiminden ziyade okuldaki başarısıyla ilgileniyor. Çocuk başarılıysa onu iyi yetiştirdiğini düşünüp terbiyesi üzerine kafa yormuyorlar.“Eğitim bir bina ise ahlâk onun tuğlaları.” benzetmesinde bulunan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın da ailelerin din eğitimini ahlâk eğitiminden ayrı düşündüğü kanaatinde. Uzman psikolog Yasemin Eyüpoğlu, kal (söz) ile değil hal (örnek) diliyle çocukların terbiye edilmesi gerektiğini vurguluyor. Zira çocuk bazı değerleri görerek kavrıyor. Her çocuğun kendine has bedeni, mizacı, manevi yapısı, ruhi özellikleri var. Fakat bazı anne-babalar çocuklarını eğitirken onun kendine özgü hususiyetlerini umursamıyor. Hal böyle olunca çocuk, yeteneği, ilgisi ve eğilimine göre eğitilmediğinde ömrü boyunca başka bir insan olmaya zorlanıyor. Aydın’ın ifadesiyle anne-babalar, evlatlarına tüm çocuklar birbirinin aynısıymış gibi davranıyor ve çoğu, bütün çocuklara ayrıcalıksız uygulanacak değişmez bir yöntemin peşinde! Hâlbuki aynı evde büyüyen çocuklar bile birbirinden farklı ve her çocuğa ayrı bir öğretim yöntemi uygulamak lazım. Yumuşak başlı bir çocuğa başka, çözümsüzlükleri olana başka türlü davranmak icap ediyor. Aydın ailelere, “Anne-babalar çocuklarının birey olduğunu unutmamalı ve bireysel ayrılıklarını dikkate almalı. Çocuk öğrenmekte serbest olmalı. Ebeveyn onu kendi alanlarında uğraşmaya zorlamamalı. Çünkü çocuğun ilgisi kısıtlanırsa sevdiği alanda ilerleyemez. Meslekle ilgili seçenekler kontrol edilmeli ve tercih çocuğa bırakılmalı. Eğer bu tercih ona fayda sağlamayacaksa çocuğa alternatifler sunulmalı.” tavsiyesinde bulunuyor.
YAŞA GÖRE EĞİTİM VERİLMELİ Günümüz çocuklarını ‘çok bilmiş’ olarak nitelendiriyoruz. Nitekim onların merakı, soru biçimleri, teknolojiye yatkınlıkları, öğrenme hızları bizleri şaşırtıyor. Oysa her şeyi çabucak kavrayan cin fikirli minikler, soyut kavramları algılamakta zorlanıyor. Bu sebeple her dönemin ihtiyacının ve gelişim özelliklerinin farklı olduğunu öğrenip ona göre davranmak önem arz ediyor. Prof. Dr. Aydın, çocukların gelişim özelliklerinin ilk yıllarda düzenli bir çizgi izlemediğine değiniyor. Ona göre dengeli bir dönemden sonra dengesiz bir dönem gelir ki 2-3 yaş arası böyle bir olumsuzluk evresidir. Bu çağdaki çocuk, bebeklikten çocukluğa geçiş bunalımını atlattığı için kendisine güvenir, çevresiyle uyum içindedir. 3 yaş okulöncesi çağın en tatlı dönemidir. 4-5 yaşlarında bilinçli hareketler başlar ve 6. yaşta bilincin sesi çok kuvvetli hale gelir. Bu evrede sevgi, güvenme ve bağlanma gibi duygular geliştirilmelidir. 5-6 yaşlarındaki çocuk, adeta atına atlayıp dört yöne birden koşar. Yani kağıda önce kedi çizmeye başlar, fakat resim bir at olarak bitiverir. Kararsızlık bu dönemin en belirgin özelliğidir. Çocuk bu yaşlarda taşkındır, kızar, tekme atar, paylaşmak istemez ve abartılı hareketler sergiler. Komşuda oynadığı oyuncağı “Benim!” deyip bırakmak istemeyebilir. Böyle durumlarda evladınızın bencil olduğunu düşünüp endişelenmenize gerek yok. Çocuğunuzun direnme payını kavradıktan sonra kesin tavrınızı korumanız yeterli. 6 yaşındaki çocukta “Her şey benim istediğim gibi yapılsın.” tutumu hâkim olsa da çevresindekilerin davranışlarını benimser. Farkında olmadan ya da taklitle öğrendiği ahlâkî davranışları sergilemeye başlar. 7 yaşından sonra çocuk, her şeyi ayırt etmeye başlar ve hüküm çıkarmayı öğrenir. Bu süreçte çocuğun, kendi davranışları üzerinde düşünmesi sağlanabilir ve ahlâk bilinci oluşturulabilir. Hiç kuşkusuz çocuğun hayatındaki ilk 5 yıl onun kişiliğinin biçimlendiği en önemli yıllar. Fakat bu, 5 yaşından sonra çocuğa ahlâkî eğitim verilmeyeceği anlamına gelmiyor. 6 yaşındaki çocuğun kişiliğinin temel yapısı belirlenmiş olsa da sonraki süreçte ahlâkî eğitim önemini korumaya devam ediyor. Arkadaşlık ilişkileri, okul hayatı ve kitle iletişim araçları çocuğun ahlâk eğitiminde elbette önemli rol oynuyor. Fakat hayatî görev aileye düşüyor.
23 AİLEM
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Tutamayacağı sözü vermenin, yok yere yemin etmenin ve bu yeminden kolayca yüz çevirmenin ne kadar güven sarstığı da tartışılmaz bir unsur.
‘Vallahi ne yapalım, iyiyiz’, ‘Vallahi şöyle olsa güzel olur’, ‘Vallahi mi?’ Farkında olmadan sürekli ağzımızdan çıkıyor bu yemin ifadeleri. Oysa kişinin sözünü kutsal tuttuğu bir değere bağlaması anlamına gelen yemine çok özel durumlarda başvurulması gerekiyor.
BiN kere düŞüN, Bir kere yeMiN et
ERKAM EMRE İSTANBUL Başta Peygamber Efendimiz’in (sas) münafık sıfatı olarak saydığı vaadinden caymak, binler esef ki toplumumuzda revaç buluyor. En ufak meselelerde dahi yemin üstüne yemin etme alışkanlığı, farkında olmadan büyük günahlara girmeye de bir sebep.
-
NAMAZ VAKİTLERİ
ALLAH’IN ADINI AĞZINA SAKIZ EDENLER Yemin, kişinin, kendi sözünü kutsal tuttuğu bir değere bağlaması anlamına geliyor. Yani insanların hedefe varabilmek için başvurdukları güçlü bir ahit. Yemin etmek, dinimizce yasak olmasa da ikna etmek için çokça baş vurulması hoş görülmüyor. Ancak yalan yere vaatlerde bulunan ve bunu Allah’ın ismi üzerine yapan kimseler, Kur’an-ı Kerim’de birçok kez tedip ediliyor. Çokça yemin edip vaadinden caymak büyük günahlar arasında yer alıp bir münafık sıfatı olarak addedilmiş. İslâm fıkhı, bu tür yemin etmeyi ‘yemin-i gamus’ olarak nitelendirmiş ve kefareti geçersiz sayı-
larak doğrudan günah olarak adlandırılmış. Cenab-ı Hak, Âli İmran sûresinin 77. ayetinde “Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlara gelince; işte bunların ahirette bir nasibi yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için elem verici bir azap vardır.” buyuruyor.
YANLIŞ ÜZERİNE EDİLEN YEMİN BOZULMALI İnsanlar arasında bir iyi ya da kötü hedefe ulaşmak için edilen yemini, fıkıhçılar (yemini münakide) olarak tesmiye ediyor. Yani yarın bir yere gideceği veya falanca kişiyle konuşmayacağı üzerine yemin etme gibi. Bu durumlarda kişi eğer ahdini tutamayarak bozarsa kefaret ödemesi gerekli. Aksi halde yemine sadık kalmamak, bir günah olarak deftere kaydediliyor. Kur’an-ı Kerim’in Maide sûresi 89. ayetinde “…yeminin kefareti, ailenize yedirdiğiz orta hallisinden fakire yedirmek, yahut onları giydirmek. Yahut da bir köle âzat
etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur.” buyrulmakta. Bununla birlikte, Peygamber Efendimiz (sas) Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadiste yemin ile ilgili şu önemli detayı aktarır: “Kim bir şey hususunda yemin eder, sonra da hilafını daha hayırlı görürse, derhal kefaret vererek yemininden vazgeçsin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın.” Dinimiz yeminini bozanları ise ‘yemin keffareti’ ile yükümlü tutuyor. Yemin keffareti on fakiri doyurarak ya da giydirerek yerine getiriliyor. Bu imkanı bulamayan fakirler, üç gün arka arkaya oruç tutuyorlar.
BASKICI AİLE YOK YERE YEMİNİ TETİKLİYOR Çocuklar okul öncesi çağında ebeveynlerin elinde bir hamur gibi şekillenir. Dünya kavramı, doğru-yanlış ölçütleri aile ortamında kazanılır. Psikologların çocuklarda görülen sıkça yemin etme ve sözünden dönme vakalarının belki
de en büyük müsebbibini sıkboğaz eden ebeveynler olarak gösteriyor. Zira ailenin baskıcı ve yargılayıcı tutumunun çocuğu sık sık yemin etmeye iteceğinin altını çizen uzmanlara göre, çocuklar anadilini öğrendiği gibi davranış dili de silsile halinde aktarılıyor. Ayrıca okul veya sokak ortamına kapı aralayan çocuklar bu yeni dönemde farklı mefhumlarla karşılaşıp menfi yönde etkilenebiliyor. Bu noktada aileler, çocuklarını bu kötü alışkanlığa karşı duyarlı kılmalı ve arkadaşlarını inandırmada sık sık yemine başvurmaması gerektiğini öğretmeli.
DİNİMİZİN KULLANILMASINI HOŞ GÖRMEDİĞİ YEMİN İBARELERİ: İnan olsun, ölümü gör, evladımın ölüsünü göreyim ki, Ku’ran nimet çarpsın, Allah canımı alsın ki, ekmek mushaf çarpsın, akşama ermek nasip olmasın, yarına çıkmak nasip olmasın evladımın ölüsünü göreyim, iki gözüm önüme aksın ki, şuradan şuraya gitmek nasip olmasın ki Taş olayım, Allah seni inandırsın...
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 34 6 33 6 32 6 31 6 30 6 29 6 28
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 42 6 41 6 41 6 40 6 39 6 38 6 37
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 35 6 34 6 33 6 32 6 31 6 30 6 29
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 45 6 44 6 43 6 42 6 41 6 40 6 39
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 12 6 11 6 10 6 09 6 08 6 07 6 06
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 16 6 16 6 15 6 14 6 13 6 12 6 11
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 36 6 35 6 34 6 33 6 32 6 32 6 31
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 17 6 16 6 16 6 15 6 14 6 13 6 12
LYON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 21 6 21 6 20 6 19 6 18 6 17 6 16
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 50 6 49 6 48 6 47 6 46 6 45 6 44
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 33 6 32 6 31 6 30 6 29 6 28 6 26
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 22 6 21 6 20 6 19 6 19 6 18 6 17
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 19 6 18 6 17 6 16 6 15 6 14 6 13
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 20 6 20 6 19 6 18 6 17 6 16 6 15
25.01.2013 26.01.2013 27.01.2013 28.01.2013 29.01.2013 30.01.2013 31.01.2013
6 26 6 25 6 24 6 24 6 23 6 22 6 21
8 25 8 24 8 23 8 21 8 20 8 19 8 17
8 02 8 01 8 00 7 59 7 58 7 56 7 55
8 05 8 04 8 03 8 02 8 01 8 00 7 59
8 10 8 09 8 08 8 07 8 06 8 04 8 03
13 10 13 10 13 10 13 11 13 11 13 11 13 11
12 48 12 48 12 49 12 49 12 49 12 49 12 49
13 00 13 00 13 00 13 01 13 01 13 01 13 01
12 55 12 55 12 55 12 55 12 55 12 56 12 56
15 18 15 20 15 21 15 22 15 24 15 25 15 26
14 58 14 59 15 00 15 02 15 03 15 04 15 05
15 19 15 20 15 21 15 22 15 23 15 25 15 26
15 02 15 03 15 05 15 06 15 07 15 09 15 10
17 43 17 44 17 46 17 48 17 49 17 51 17 52
17 22 17 24 17 25 17 27 17 28 17 30 17 32
17 42 17 44 17 45 17 47 17 48 17 50 17 51
17 27 17 28 17 30 17 31 17 33 17 35 17 36
19 03 19 04 19 06 19 08 19 09 19 11 19 12
18 42 18 44 18 45 18 47 18 48 18 50 18 52
19 02 19 04 19 05 19 07 19 08 19 10 19 11
18 47 18 48 18 50 18 51 18 53 18 55 18 56
8 33 8 34 8 35 8 36 8 37 8 38 8 39
8 44 8 45 8 46 8 47 8 48 8 49 8 49
8 20 8 21 8 23 8 24 8 25 8 26 8 27
8 43 8 44 8 45 8 46 8 47 8 48 8 49
6 13 6 12 6 11 6 11 6 10 6 09 6 08
8 24 8 23 8 22 8 21 8 20 8 19 8 18
8 01 8 00 7 59 7 58 7 56 7 55 7 54
8 39 8 37 8 36 8 35 8 34 8 33 8 31
8 01 8 00 7 59 7 58 7 57 7 56 7 54
13 22 13 22 13 22 13 22 13 22 13 23 13 23
12 55 12 55 12 55 12 55 12 56 12 56 12 56
13 26 13 26 13 26 13 27 13 27 13 27 13 27
12 50 12 50 12 50 12 51 12 51 12 51 12 51
15 43 15 44 15 45 15 46 15 48 15 49 15 50
15 13 15 14 15 15 15 16 15 18 15 19 15 20
15 37 15 38 15 40 15 41 15 42 15 43 15 45
15 02 15 03 15 05 15 06 15 07 15 09 15 10
18 07 18 08 18 09 18 11 18 12 18 14 18 15
17 37 17 38 17 40 17 41 17 43 17 44 17 46
18 01 18 03 18 04 18 06 18 07 18 09 18 11
17 26 17 28 17 29 17 31 17 33 17 34 17 36
19 38 19 39 19 40 19 42 19 43 19 44 19 45
18 57 18 58 19 00 19 01 19 03 19 04 19 06
19 21 19 23 19 24 19 26 19 27 19 29 19 31
18 46 18 48 18 49 18 51 18 53 18 54 18 56
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 25 8 26 8 27 8 28 8 29 8 30 8 31
0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00
8 38 8 39 8 40 8 41 8 42 8 43 8 44
8 23 8 22 8 21 8 20 8 19 8 18 8 16
8 20 8 19 8 18 8 17 8 16 8 15 8 13
8 28 8 27 8 26 8 24 8 23 8 21 8 20
8 03 8 02 8 01 8 00 7 59 7 58 7 57
13 12 13 12 13 12 13 12 13 13 13 13 13 13
13 14 13 15 13 15 13 15 13 15 13 15 13 15
13 07 13 07 13 07 13 08 13 08 13 08 13 08
13 00 13 00 13 00 13 00 13 01 13 01 13 01
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
15 23 15 25 15 26 15 27 15 29 15 30 15 31
15 33 15 34 15 35 15 36 15 37 15 39 15 40
15 09 15 11 15 12 15 13 15 15 15 16 15 18
15 21 15 22 15 23 15 24 15 25 15 27 15 28
17 48 17 49 17 51 17 52 17 54 17 55 17 57
17 57 17 58 17 59 18 01 18 02 18 04 18 05
17 34 17 35 17 37 17 39 17 41 17 42 17 44
17 45 17 46 17 47 17 49 17 50 17 52 17 53
19 08 19 09 19 11 19 12 19 14 19 15 19 17
19 17 19 18 19 19 19 21 19 22 19 24 19 25
18 54 18 55 18 57 18 59 19 01 19 02 19 04
19 16 19 17 19 18 19 20 19 21 19 22 19 23
8 27 8 28 8 29 8 30 8 31 8 32 8 33
0 00 0 00 0 00 0 00 8 18 8 19 8 20
8 44 8 45 8 46 8 47 8 48 8 49 8 50
8 15 8 16 8 18 8 19 8 20 8 21 8 22
8 37 8 36 8 34 8 33 8 32 8 31 8 29
7 56 7 55 7 55 7 54 7 53 7 52 7 51
8 07 8 06 8 05 8 04 8 03 8 02 8 00
8 05 8 04 8 03 8 02 8 01 8 00 7 59
13 21 13 21 13 21 13 21 13 22 13 22 13 22
12 58 12 58 12 58 12 58 12 59 12 59 12 59
13 00 13 00 13 00 13 01 13 01 13 01 13 01
13 06 13 07 13 07 13 07 13 07 13 07 13 08
15 28 15 29 15 31 15 32 15 33 15 35 15 36
15 24 15 25 15 26 15 27 15 28 15 29 15 30
15 17 15 18 15 19 15 20 15 22 15 23 15 24
15 32 15 33 15 34 15 35 15 36 15 38 15 39
17 53 17 54 17 56 17 57 17 59 18 01 18 02
17 47 17 48 17 50 17 51 17 52 17 54 17 55
17 41 17 42 17 44 17 45 17 47 17 48 17 50
17 56 17 57 17 58 18 00 18 01 18 02 18 04
19 13 19 14 19 16 19 17 19 19 19 21 19 22
19 16 19 17 19 18 19 19 19 20 19 21 19 23
19 01 19 02 19 04 19 05 19 07 19 08 19 10
19 24 19 25 19 27 19 28 19 29 19 30 19 31
0 00 0 00 0 00 0 00 8 34 8 35 8 36
8 05 8 06 8 08 8 09 8 10 8 11 8 13
8 24 8 25 8 26 8 27 8 28 8 29 8 30
0 00 0 00 0 00 8 04 8 05 8 07 8 08
Kare bulmaca
3 Çengel bulmaca 4
24 BULMACA Ticari mal
Kalıtım
Üst resimdeki aktris
Bir yumurta pişirilişi
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Ayak direme Eski on para İşaret
Bir sinir hastalığı
İsim
Ton balığı
Büyük ev
Ad. ün
Norveç’in başkenti
Çoban çalgısı
Dar karşıtı İlkel silah Beyaz
Saç tutturacağı Rutenyumun simgesi
Yeterli
ZERRİN TEKİNDOR
Demiryolu katarı
Hükümdar
Bağışlanma dileme
Eşkıya, haydut
Avuç içi Basamak
Merdiven 1
Köpeğin boynuna takılır
Yerli Romanya halkı
Tam olmamış meyve
Yarı yanmış odun Sorun Bitim
Su
Bebek yiyeceği
Bir çevre vakfı
Yerine koyma
Yolcu evi
Antalya’da bir ilçe Dar, kalınca tahta Seher vakti
Görerek bilme
Orta resimdeki gölümüz
Yeni olmayan
Radyumun simgesi
Sırlı cam
Bir bağlaç
Olgun
Issız, köşe bucak
Bisiklet oturmalığı
Lider
Büyükanne
Bir Türk müziği makamı
Gece bekçisi
Taşıt dizisi
Atın ayağına çakılan demir
7
Latife
Çardak
Temiz, namuslu
Yasaklama Sürat İnsan topluluğu
Kanun yapma
Önemli bir günün öncesi Yarı memnunluk anlatır
Zaviye Avrupa Birliği (kısa) Garez
Erzak odası
İmamı Azam mezhebinden olan
Etkin
Ay ağılı Küçük
Bir göz rengi İlave
Yanardağ püskürtüsü Erkek unvanı Bir tür başlık
Tabak çanak yapılan bir madde
Basit, süssüz
Zehirli bir örümcek
Avrupa Uzay füzesi
Bozukluk
Bir jimnastik biçimi
2
Küçük bir kuş
Dünya
Bir tatlı
8
Kanun Özürlü Parazit
Birinci sırada
Ekin biçme aracı Dalgalı Akım (kısa)
Rey
Astatın simgesi
Balık havuzu
İstem Kovuk
MANYAS KUŞ CENNETİ
Saatin altmışta biri
Karadeniz teknesi
Fasıla Yoksul aşevi
9
İnanç Araç gereç
Boşa dönen kasnak
Bir ilimiz Girdap, burgaç Koyacak
Vilayet
Nezir
Büyük kemik
İflas etmek Yapı
Bal yapan böcek
Bir meyve
Devlet Su İşleri (kısa)
Uyarı
Lenf
Senegal’in Alt resimdeki başkenti aktör Bilgiçlik taslayan
Uçurum 10
Düzenli tropikal rüzgârlar
Hollanda plakası
O yer
Zayıf, hastalıklı
Hatay’da bir ova
Sözleşme Tavır 4
Bir Türk müziği çalgısı
Kas
Yazı
Söz
Holmiyumun simgesi
Ceylan derisi
Olumsuzluk öneki
Beygir
Kaldıraç Geminin çizilmiş yolu Hangi kişi
Mera
Azerbaycanlı
Galyumun simgesi
İyiliğe ahirette verilecek mükâfat
Kent Sevi Acele
Mikroptan arındırılmış
Bir meyve
Çiftçi Çanakkale’de bir ilçe
Voleybolda devre
Koca
Otuz günlük süre
Köşeden köşeye kesilmiş
Çizgi
Kaba, kalın kumaş
Hor, aşağılanan
Beyanat
Cilt, deri
Zulüm
Pişirilmiş yemek
3
Yönetimsel Eleme aracı
Terbiye
Yazı, mektup
Üzüntü, acı
Hitit
Bir nota Satrançta yenilgi
Yapım
10
9
8
5
4
fi‹FRE KEL‹ME
Bir küçükbaş hayvan
3
Meşe palamudu
2
Bulaşık yıkanan tekne
Lisan
5
Voltamperin simgesi
Bir bağlaç
Donuk renkli Ezan okunan yer
1
Küçük limon
MUSTAFA AVKIRAN
Sarı, mavi vb
Dökme demir
Firari
Küçük bakır kova
7
Kir izi Süslü cadde kemeri
Üç ayların ilki
Kâğıt tutturacağı Oltaya takılan kurşun
6
6
Kur’anı kerimin 103. suresi
Ağırlık, hareketsizlik
Binek hayvanı
2
25 BULMACA
2 ARALIK 2012 PAZAR
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE bulmaca
pazar
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Üstü kapalı anlatma, sezdirme. 2. Alıkoyma,
toprak. 11. Suçluyu ele verme. 12. Değiştokuş. 13.
geciktirme. 3. Uzaya gönderilen ilk köpek cinsi. 4.
Sürgün. 14. Akran. 15. Bir yere mal ederek deftere
TV, monitör camı. 5. Akis. 6. Coğrafya haritaları der-
geçirme. 16. Çok büyük. 17. Güzel, hoş, ince bir
lemesi. 7. İzleme. 8. Birinin arandığında bulunabile-
güzelliği olan. 18. Ay. 19. Boya ya da sıvadan önce
ceği yer. 9. Yasal evlilik işlemi. 10. Basınca çöken
vurulan kat. 20. Su düzeyindeki sıra kayalar.
E
V 1
D
2
3
4
5
6
7
8
9
10
E
İ B
HASİS
VAKİT
KALAY
KARNE
KAYIN
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
SALTA
PATİK
SERDA
KAHİN
TABAK
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
HARBİ
SAKAT
TELİN
SELAM
YATIK
11
12
13
14
15
ZAMAN
İTLAF
MERAK
SARAT
SEFİR
16
17
18
19
20
Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
1. Çölde yaşayan göçebe. 2. Diploma. 3. Küçümseme yoluyla şimdiki zaman. 4. Askerler. 5. İkisi bir arada. 6. Gebreotu. 7. Bir tür peynir. 8. Büyük fare. 9. Kocaman
olma durumu. 10. Kadın hükümdar, hükümdar karısı. 11. Çok tekrarlanmaktan usanç verici bir durum alan söz. 12. Film çeken aygıt. 13. Bir kandil gecesi. 14. “… yağı” (gres). 15. Kansız. 16. Yıllık. 17. Nitelik. 18. Üzerinde kümbet biçiminde bir kapağı bulunan, oldukça büyük bir tür cep
A N A H TA R C Ü M L E
saati. 19. Gergin duruma getirmek. 20. Ödlek. 21. Ortalama. 22. Keçiyolu. 23. Bir şeyi bir yere bırakmak. 24. Sürülmeden boş bırakılmış tarla. 25. İtalya’da bir kent. 26. Güvenlik. 27. Bir tür
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA
16
17
18
19
20
balık oltası. 28. Ünlü bir erkek pop müziği şarkıcısı. 29. Çok konuşan kimse. 30. Artvin’in eski adı.
SÖZCÜK BULMACA
6
8
3
8
4
3
1
9
7
1
8
4
3
2
9
4
8
8
3
4
8
6
2
9
6
5
2
1
6
4
7
1
9
5
8
7
3
9
7
6
9
8
6
2
1
4
4
7
4
3
7
9
2
5
8
6
4
5
4
9
3
3
2
3
5
9
7
8
1
1
1
3
5
3
5
1
4
5
6
6
1
2
5
3
6
5
6
5
4
6
1
6
5
9
9
2
2
1
4
6
7
5
2
5
8
9
6
8
4
6
3
8
1
6
4
2
9
4
2
4
1
7
3
2
8
5
3
9
7
5
3
6
8
3
7
4
6
2
5
7
9
8
7
7
2
5
1
9
9
3
6
3
6
6
5
4
8
1
4
8
5
2
6
8
5
5
6
8
9
1
5
8
8
1
3
4
2
7
4
4
7
5
1
1
9
7
2
8
9
6
6
8
5
7
2
1
4
1
2
9
9
7
5
3
4
5
3
8
5
4
9
2
4
8
1
7
2
8
2
4
5
3
3
6
8
6
8
7
1
3
5
1
6
7
7
6
4
4
7
8
9
2
4
1
9
5
1
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
34363
43781
58813
73922
86871
34862
46381
64122
78111
89241
38714
54535
65342
78587
43197
56546
65617
82657
2 HARFLİ AL DA FA İL
B
A
L
A
B
A
N
4 HARFLİ ADAŞ ATKI EPEY FORA İCAP İDİL KAZA KORU KORT LİDO MODA ÜREM 5 HARFLİ ABULİ AHŞAP ANLAM İMSAK İTLAF KETUM SİYAH SUKUT ÜNİTE YEDEK 6 HARFLİ AFACAN BULADA ELEZER HALİLE MATRAH SEMERE TAKSİT URANUS 7 HARFLİ ANAKARA BALABAN HAFAKAN LİYAKAT
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. BALABAN’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.
26 BULMACA
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE pazar
bulmaca
2 ARALIK 2012 PAZAR
KARE BULMACA 1 SOLDAN SA⁄A
2
3
4
5
6
7
8
9
10
M
Büyük ev
T
R
İ
N
T
E
K
İ
N D
T
A
S M A
T
O
K
A
K
ZERRİN TEKİNDOR
A
F
İ
Bağışlanma dileme
T
A
Y
A
Yerli Romanya halkı
K
A
D
Dar, kalınca tahta
L
A
T Latife
Görerek bilme
T
A
N
A
Yeni olmayan
E
Bir bağlaç
S
Lider
Büyükanne
Ü
N
Y
A
S
K
U
Ş
C
E
7
Ş A
N
L
A
1
Hükümdar Eşkıya, haydut
İ
K
K
Radyumun simgesi
A
L
Olgun
Y
Merdiven
S
Bisiklet oturmalığı
K
A M
A
S
A
M A
E
T
İ
10
EL‹F fiAFAK
11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
A
Y
L
A
Bir jimnastik biçimi
A
E
R
İnsan topluluğu
L
A
S
Kanun Özürlü
Y
A
S
A
M E
Ekin biçme aracı
A
S
A
L
A
K
Birinci sırada
O
R
A
K
İnanç
A
K
İ
A
D
A
Bir Türk müziği çalgısı
U
T
İflas etmek
L
Yapı Devlet Su İşleri (kısa)
D
A
V
P
Büyük kemik
A
B
İ
N
A
A
K
A
R
Zayıf, hastalıklı
E
L
A
N
Kaldıraç Geminin çizilmiş yolu
Z
E
R
İ
Z
O
K
E
Çanakkale’de bir ilçe Koca
E
Z
İ
V
E
R
E
V
Hor, aşağılanan
İ
Zulüm Terbiye
E
Z
İ
Y
E
T
Yazı, mektup
A
K
E
D
E
R
Sarı, mavi vb
R
E
N
K
Hitit
Donuk renkli
L
Ezan okunan yer
M
İ
N
A
R
E
L
Satrançta yenilgi
M
A
T
Bir küçükbaş hayvan
K
E
Ç
İ
İ
D
A
R
E
C
E
P
Üzüntü, acı
L
İ
M
Voltamperin simgesi
V
E
Bulaşık yıkanan tekne
E
V
İ
Y
Firari
K
A
Ç
A
K
Meşe palamudu
Dökme demir
P
5
Lisan
A
K
Azerbaycanlı Kent
A
İ
Sevi Acele
A
Ş
K
N
E
Otuz günlük süre
S
E
T
Çizgi
H
A
T
Kaba, kalın kumaş
A
İ
E
Yapım
İ
M A
P
E
L
İ
K
Bir tür deri Üstteki türkücü
S
İkaz
U
Avuç dolusu Tropikal bölge meyvesi
U
A
Bir nota
Z
Gezegen Rey
Mikroptan arındırılmış
Voleybolda devre
D
fi‹FRE KEL‹ME
Oltaya takılan kurşun
T E
P
Y
Küçük yayık Suudi Arabistan’da kutsal dağ
Cilt, deri
A
H Ü L Y A P O L A T Bir şeye karşı çıkma
HÜLYA POLAT
İ
E T
Ucu bezli Doğru, fırın gerçek temizleme küreği Alay, istihza
Teyze (halk ağzı) Muhteva
İ Ç
E S E Güreşte Tel üzerinde bir oyun giden hava taşıtı Kraliçe
K
Trabzon’un bir ilçesi Hitit
O
Kıyamet meydanı Nine (halk ağzı)
Ata
C E T
N E Tayin edilme
İçindeki sıvının sıcaklığını koruyan kap
İncir sineği Şaşma ünlemi
Y
İ Numara (kısa)
Kur’an’da bir sure Misket limonu
İ
Acı anlatan ünlem Yardım isteme sözcüğü
A T A N M A Küçük kanal
E
Eşkenar dörtgen
A R K İslimle çalışan kaldırma makinesi Kasırga
O Belirgin, belli Denizli’nin bir ilçesi
Uzun boyunlu ördek
Bir nota Koruyan, himaye eden
A H Yiyeceği ortaklaşa toplantı Bezelye türü
K
Lider, önder İlmiyenin giydiği üstlük
Derebeyi konağı
Hayvanın boynuzuyla yaptığı vuruş Kum falı
Ş E F
İzin belgesi
Yabani hayvan vurma Küçük
Hulasa
M A Ç U R A Bir antilop türü
Binek hayvanı
H
Kıvırcık saç Vekiller
İ
Kocaman, hantal
Dünyaca ünlü şekerlememiz Biricik
F A N E
Kötü Tembih sözü
Anlam, mana
K E M Gizli bir tehlikesi olan Lâhza
K A A M A
I
A O
T
Kovuk
İ
N
Karadeniz teknesi
R
E
T
A R
A
Kas
A
Nezir
D
A
K
E
Avuç içi
Bir organımız
Y
A
Küçük zurna
Bir yerde çalışanlardan her biri
A
A
Binek hayvanı
İ
V
E
L
A
A
T
A
L
E
T
N
A
İlk peygamber Kurala uygun biçimde
E
Teklif Fikir
Y
Ö
Şırnak’ın bir ilçesi Çikolatalı tatlı
Bayat karşıtı Gemi barınağı
İ
Bilim Yolcu evi
İ Gelenek Maddenin temel öğesi
Şöhret
Pamuk kozası Hareket bilimi
Bir şeyin ölçülebilen durumu
Ş
E
L
İ M
S A İ Erzurum’un bir ilçesi
Kovma Tarikatın kurucusu
Bir takımın gözde oyucusu
Peru’nun başkenti
P Dünyanın uydusu
Halk türküsü türü
M
T A R T Bir soru takısı Cetvel türü
M U
M İ K T A R Oltaya bağlanan naylon ip
R
Arapçada “ben” adılı
E N E
İ
M E L A S İ
F Örtülü, kapalı, gizli
A S
N A M 3,14 sayısı
Suçu bağışlama
A N A N E
L O P İ Yumuşak deri
Sabah rüzgârı Şart edatı Balmumuna yatırılmış fitil
İ K A N
T A Z E
A L A N Lahana
E
İ N A K
A M E R
S
İlâve Nişastayı şekere çeviren enzim
A D E M
İ
E L E M A N
İ N A L P A Y
D
Beygir
Yazı
H O
N
V E T O
E R Üretimdeki şeker posası
Tavır
MUSTAFA AVKIRAN
L O K U M Rütbesiz asker
A
Sözleşme
K A Z U L E T
Saha
Fasıla
T
S U Z Kaputbezi Muşmulaya benzer bir meyve
N E T A M E L Anonim Ortaklık (kısa)
A
Ş
Ululuk, büyüklük
K A L A K Bir spor aracı
İstem
A
L Ü L E K. Atlantik Paktı
Ö Z E T
Hayvanlarda burun ucu
Ü
S I
Engelleme, reddetme
Y
B A
T Ü N E L
M U L E T A
S E
S E L A H A T T
Büyük sopa
A V
M A M U L A T Selenyumun simgesi
Yeraltından açılan yol
T O S Cüzamlı
İlkel nehir taşıtı
N A K A
A L A T A V
R E Matadorun elindeki kırmızı bez
A R
S A R İ
B O R A N Alttaki türkücü
I N Nemli toprak Gelir getiren mülk
B A K A R A
L E K
Yapılmış şeyler
R A Z
Dişi deve
A R A S A T
T E L E F E R İ Bir soru sözü
A N A Y A R I
Hararet Musikimizde bir makam
Kâğıt tutturacağı
Küçük bakır kova
Pişirilmiş yemek
G
O
R
Ağırlık, hareketsizlik
8
Eleme aracı
R Küçük limon
L
N
Olumsuzluk öneki
M A
7
Beyanat
I
6
Yönetimsel
Köşeden köşeye kesilmiş
K
E
İ
Holmiyumun simgesi
A M
K
E
V
O
Hatay’da bir ova
S
K
R
N
İyiliğe ahirette verilecek mükâfat
L
Bir bağlaç
İ K
A
A
Üç ayların ilki
Söz Ceylan derisi
M
T
T Bir meyve
R
İ
Süslü cadde kemeri
O R
A
A
A Mera
A
Lenf
Y
R
K
T
Çiftçi
A
A
E
M A
S Kur’anı kerimin 103. suresi
F
Uçurum Düzenli tropikal rüzgârlar
V
M
İ
O yer
A
Astatın simgesi
L
9
9
A
A
4
Kir izi
Girdap, burgaç
5
A
6
K
G
A K
3
Hangi kişi Galyumun simgesi
N Koyacak
A
L
A
İ Boşa dönen kasnak
A
B
Yoksul aşevi
MANYAS KUŞ CENNETİ
3
M U
Araç gereç
2
Bilgiçlik taslayan
A
E
10
Senegal’in başkenti
D
İ H
L
Balık havuzu
D
L E Avrupa Uzay füzesi
Dünya
Bir tatlı
Rey
Saatin altmışta biri
1
İ Alt resimdeki aktör
2
E
K
Hollanda plakası
A Yarı memnunluk anlatır
F
Zehirli bir örümcek
Tabak çanak yapılan bir madde
M E N
Sürat
Z
K
Uyarı
L
Yanardağ püskürtüsü
A
Bal yapan böcek
Bir Türk müziği makamı
Erkek unvanı
F
Bir meyve
L
S
I
R
U
Vilayet
E
E
K
E
Küçük Küçük bir kuş
Dalgalı Akım (kısa)
T
S
Bir tür başlık
L
İ Basit, süssüz
Bir ilimiz
O Yasaklama
İ
İ
F
M A
A
R
K
E
E
V
Su
A
N
N
Parazit
K
O B
İ
A
Etkin
İ
I
K
İlave
L
Ç
Bir göz rengi
H
A
A
Bozukluk
K
L
Avrupa Birliği (kısa)
Ay ağılı
Çoban çalgısı
O Sorun
A H
Önemli bir günün öncesi
B
A
Bir çevre vakfı
M A Y A
20
9
K
Çardak
İ
Erzak odası
İmamı Azam mezhebinden olan
Beyaz
O N
Gece bekçisi
Zaviye
İlkel silah
19
8
S
Yolcu evi
A M E A
Dar karşıtı
O R
M E
R
Taşıt dizisi
O
Norveç’in başkenti
Yarı yanmış odun
Bebek yiyeceği
N N
Kanun yapma
Ton balığı
A
Bitim
H
A
Antalya’da bir ilçe
Sırlı cam
N
M
E
Temiz, namuslu
A
Issız, köşe bucak
R U Yerine koyma
E M E Atın ayağına çakılan demir
Orta resimdeki gölümüz
Garez
Saç tutturacağı Rutenyumun simgesi
Avuç içi Basamak Tam olmamış meyve
Seher vakti
Demiryolu katarı
İsim Ad. ün
18
7
10
Yeterli
Bir sinir hastalığı
17
6
8
İ
Eski on para
İşaret
R
Köpeğin boynuna takılır
Kalıtım
4
İ
Ayak direme
Bir yumurta pişirilişi
16
5
SÖZCÜK AVI
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
E
15
4
ÇÖZÜMLER M
14
3
1. Televizyon cam› - Birleflmifl Milletler G›da ve Tar›m Örgütü'nün k›saltmas› - Ifl›k ak›s› birimi - Bahçelerde çiçek dikmeye ayr›lm›fl yer. 2. Lantan›n simgesi - Kuzey - Rüzgarl›, flimflekli, gök gürültülü, sa€anak ya€›fll› hava olay› - Tuzak. 3. Bir fleye olan düflkünlük, tiryakilik - Bir düflünce anlatan bir ya da birkaç cümlelik söz - Yeflil›rmak'›n mitolojik devirlerdeki ad› - Kafi gelmeyen. 4. Tafl›t arac›n› durdurmaya yarayan mekanizma - Demir yollar›nda traverslerin alt›na döflenen tafl k›r›klar› - Bir ilimiz - Gelecek. 5. S›zlanma - Uyma, sayg› gösterme - “.. Ezgü “ (Halk müzi€i sanatç›s›). 6. ‹syan eden - Ba€›ms›z büyük il - Ege’de tarihi bir yer - Sivas ilçesi. 7. “… Sesigüzel “(Halk müzi€i sanatç›s›) - ‹nand›k, öyledir anlam›nda sözcük - Giysilerin buruflukluklar›n› gideren alet - Küçük ma€ara. 8. Bir arazi ölçüsü - Kuflaktan kufla€a ve hücreden hücreye geçen kal›t›msal ö€e - Döfleme, taban. 9. Pullu bir bal›k - Kesim hayvanlar›na vurulan damga - Bayramlarda kurulan süslü kemer. 10. ‹çinde birçok ifl yeri bulunan büyük yap› - Türk müzi€inde bir makam. 11. Hayvanlara yem olarak verilen bir bitki - Yapma, etme - Bir soru tak›s›. 12. Portekiz halk flark›s› - Faal, aktif. 13. Kal›n kumafl - Bir say› - Platinin simgesi - Kalça kemi€i. 14. O yer - Edebiyatta bir fleyin tersini söyleyerek yap›lan alay - Bir ilimiz. 15. Samsun ilçesi - Ba€ ve bahçelerde ekilmek için ayr›lm›fl toprak parças› - Bir fleyin do€rulu€unu kan›tlamak için yan›na yap›lan iflaret. 16. Arjantin plakası - ‹sim - Gözde ak basma, perde - Dalgal› par›lt›l› kumafl. 17. Öbür dünya - Bal›k ak›n› - Bayburt Erzurum ba€lant›s›n› sa€layan geçit - Bir meyve. 18. Kötü - ‹çine bal konulan tekne - Namaz ça€r›s› - Verilmifl bir yarg›y› kald›rma, bozma. 19. Sermaye - Küçük bitki - Denizlerin çekilmesiyle yurtlanmaya elveriflli duruma gelen k›y› fleridi. 20. Güreflte bir oyun - Küçük yay›k - Büyük sözlük - Asya’da bir baflkent.
Z
13
2
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
Ticari mal
12
1
1. Foto€raftaki yazar - ABD profesyonel basketbol ligi - ‹ri taneli bezelye. 2. Geçici, düflüncesizce, de€iflken istek - Kurtulufl - Türk müzi€inde bir usul. 3. “… Aral “ (Rahmetli karikatürcümüz) - A€z› kalabal›k, gürültücü - Yap›m. 4. Bildik, tan›d›k - Afrika'da bir ülke - Anahtar - Peru plakası. 5. Afrika'da bir ›rmak - Mahalli - ‹stanbul Deniz Otobüsleri (K›sa) - Bol renkli bir tür kelebek. 6. Eski konaklarda harem ile selaml›k aras›ndaki daire - Sahibi bilinmeyen müzik eseri - Ba€ budamaya yarayan e€ri b›çak. 7. Bir nota - Cet - Kifli. 8. Sakat, hastal›kl› - Bir nota - ‹ri kemik. 9. Devlet memurlar›n›n maafllar›n›n derece ve tutarlar›n› düzenleyen sistem ve çizelge - Kuzey Atlantik Pakt› - Yay silahı. 10. Günefl saati - El ile bafl ile gösterme. 11. Ayakkab› kal›b›n›n çap› - Divan edebiyat› naz›m ölçüsü. 12. ‹drarla vücuttan at›lan azotlu madde - Giysi kolu Bal›k avlamakta, odun tafl›makta kullan›lan büyük kay›k. 13. Su - Avrupa Futbol Birli€i (K›sa) - Elma, armut kurusu - Havadaki su buhar›. 14. Bir kimsenin k›z kardeflinin ya da bayan h›s›mlar›ndan birinin kocas› Tak›m (K›sa) - Eski dilde yüz, surat. 15. Radyumun simgesi - Kasna€a gerilmifl kumafla i€ne ya da t›€la yap›lan bir tür nak›fl - Demir üzerindeki oksitlenme - Büro. 16. Fiyat› belirlenmifl - Gunther Grass'›n filme de al›nan ünlü roman›. 17. Genellikle içine sulu fleyler konulan metal vb.den yap›lm›fl çukur kap - Bir meyve - Saniyede 1 jullük ifl yapan bir motorun güç birimi - Ceylan - Kula€›n duyabildi€i titreflim. 18. Beyaz Gözleri görmeyen - Ödeme - Küçük körfez - “… Naflit “ (Rahmetli sanatç›m›z). 19. Gümüfl bal›€›n›n küçü€ü - Arap alfabesinde bir harf - Siirt ilçesi. 20. Aylardan biri - Evren - Bir besin maddesi - Vilayet.
Üst resimdeki aktris
11
SELAHATTİN ALPAY
KARE BULMACA SOLDAN SA⁄A: 1. Elif fiafak - NBA - Araka. 2. Kapris - Reha - Bolahenk. 3. Tekin - Farfara - ‹mal. 4. Aflina - Uganda - Açar - Pe. 5. Nil - Yerel - ‹DO - Adela. 6. Mabeyin - Anonim - Tara. 7. Fa n- Ata - Zat. 8. Alil - La - Omaca. 9. Barem - NATO - Ok. 10. Basite - ‹flaret. 11. Lorta - Aruz. 12. Üre - Yen - Alamana. 13 Ma - UEFA - Kak - Nem. 14. Eniflte - Tk - Ru. 15. Ra Süzeni - Pas - Ofis. 16. Fiks - Teneke Trampet. 17. Tas - Üzüm - Vat Ahu - Ses. 18. Ak - Ama - ‹ta - Koy - Adile. 19. Aterina - Mim - Eruh. 20. Haziran - Kainat - Et - ‹l. YUKARIDAN AfiA⁄IYA: 1. Ekran - FAO - Lümen - Tarh. 2. La - fiimal - Boran - Fak. 3. ‹ptila ‹bare - ‹ris - Az. 4. Tren - Balast - Uflak - Ati. 5. fiikayet - Riayet Sümer. 6. Asi - Eyalet - Efes - Zara. 7. Nuri - Amenna - Ütü - ‹n. 8. Ar - Gen - Zemin. 9. Kefal - En - Tak. 10. Han - Neva. 11. Nardin - ‹ka Mi. 12. Fado - Etkin. 13. Aba - On - Pt - Oma. 14. Ora - ‹roni - Aksaray. 15. Alaçam - Maflala - Sah. 16. Ra - Ad - Katarakt - Muare. 17. Ahiret - Corum - Kop - Dut. 18. Kem - Laza - Ezan - Fesih. 19. Anapara - Ot - Neritel. 20. Kle - At›k - Kamus - Seul. ANAGRAM BULMACA İtle yatan bitle kalkar. SÖZCÜK AVI Üsküdar’a gider iken altıda bir yağmur, / Katibimin setresi uzun eteği çamur, / Katip uykudan uyanmış gözleri mahmur. SÖZCÜK MERDİVENİ SELEK - MELEK - MELİK - MALİK - MALAK - MAKAK - ŞAKAK PETEK BULMACA 1. Bedev. 2. İcazet. 3. Zamane. 4. Asakir. 5. İkilik. 6. Kebere. 7. Teleme. 8. Geleni. 9. İrilik. 10. Melike. 11. Terane. 12. Kamera. 13. Regaip. 14. Makine. 15. Anemik. 16. Senevi. 17. Kalite. 18. Piryol. 19. Germek. 20. Korkak. 21. Vasati. 22. Patika. 23. Koymak. 24. Geleme. 25. Verona. 26. Asayiş. 27. Paraka. 28. Tarkan. 29. Çeneli. 30. Livane. SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Yakut – Rabıta – Rayiç – Reçete – Ledün – Evaze – Tibet – Haslet – Sekter – Yahşi – Mahlep – Eçhel – Besili – Kasap – İtila – Halik – Şetim – Replik – Ira DIŞA DOĞRU Arıkil – Permi – Teşkil – Ahali – Tipasa – Kilis – Ebleh – Çepel – Hamiş – Hayret – Kestel – Sahte – Bitez – Avenü – Delete – Çerçi – Yaratı – Bartu - Kay
G
Ü
S
K
Ü
D
Z
U
T
N
A
V
A
N
İ
E
P
I
R
T
I
K
R
A
G
İ
E
D
R
E
V
R
A
M
A
L
Y
O
İ
G
N
K
G
E
I
V
R
O
Z
B
İ
F
R
N
E
A
İ
A
S
L
E
D
I
D
A
İ
B
İ
D
R
N
L
L
Y
A
L
K
Ğ
D
M
U
R
N
K
A
E
A
T
İ
I
R
A
T
K
E
N
O
B
İ
P
M
M
T
İ
N
S
T
E
T
R
M
E
S
A
A
S
İ
S
U
N
L
O
M
B
A
R
Z
K
I
U
I
N
A
E
N
İ
S
M
A
H
E
F
T
R
E
T
T
A
Ç
Z
E
K
A
T
Ğ
N
T
İ
N
Ç
E
F
Y
A
A
M
U
R
K
A
B
A
A
T
R
İ
A
İ
G
P
U
Y
R
K
U
İ
D
A
T
T
Z
N
U
R
Y
A
N
M
I
Ş
Y
G
İ
S
Ö
Z
L
E
U
R
İ
M
A
H
M
A
P
İ
Z
A
N
U
R
B
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan dizeleri oluşturacaktır.
ANTANT
GİRGİN
LOMBAR
ROZBİF
EVVEL
BURGAÇ
HAMSİN
MONDEN
SIRTAR
YAZ
DİRGEN
ISLAMA
NEKTAR
TERTİP
ZAN
ENBİYA
İSTİFA
OYLAMA
VANTUZ
FISTIK
KAPELA
PIRTIK
ZEKAT
3
27 BULMACA
4
2 ARALIK 2012 PAZAR
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Avuç dolusu
Bir tür deri
Gezegen
Küçük yayık
Rey
Suudi Arabistan’da kutsal dağ
Tropikal bölge meyvesi
İkaz
Üstteki türkücü
bulmaca
pazar
Ululuk, büyüklük
Hararet
Teklif
İlâve
Fikir
Nişastayı şekere çeviren enzim
Sabah rüzgârı
Musikimizde bir makam
Şart edatı Balmumuna yatırılmış fitil
İlkel nehir taşıtı İlk peygamber Kurala uygun biçimde
Teyze (halk ağzı)
Bir şeye karşı çıkma
Muhteva
HÜLYA POLAT
Tel üzerinde Güreşte giden hava bir oyun taşıtı Kraliçe
Dişi deve
Kaputbezi
Derebeyi konağı
Muşmulaya benzer bir meyve
Lider, önder
Ucu bezli Doğru, fırın gerçek temizleme küreği Alay, istihza
İlmiyenin giydiği üstlük
Pamuk kozası Hareket bilimi Örtülü, kapalı, gizli
Kıvırcık saç
Bilim
Vekiller
Yolcu evi
Erzurum’un bir ilçesi
Nemli toprak
Engelleme, reddetme
Gelenek
Gelir getiren mülk
K. Atlantik Paktı
Maddenin temel öğesi
Trabzon’un bir ilçesi
Kıyamet meydanı
Yeraltından açılan yol
Hitit
Nine (halk ağzı)
Büyük sopa
Bayat karşıtı
Hayvanın boynuzuyla yaptığı vuruş
Bir takımın gözde oyucusu
Gemi barınağı Kovma
Kocaman, hantal
Tarikatın kurucusu
Kum falı Ata
Kur’an’da bir sure
Bir soru sözü
Misket limonu
Tayin edilme
İncir sineği
Bir nota
Şaşma ünlemi
Koruyan, himaye eden
İçindeki sıvının sıcaklığını koruyan kap
Acı anlatan ünlem
Numara (kısa)
Hulasa
Şırnak’ın bir ilçesi
Cüzamlı
Çikolatalı tatlı
Yabani hayvan vurma
Dünyaca ünlü şekerlememiz
Küçük
Biricik
Yumuşak deri Oltaya bağlanan naylon ip
Bir organımız
İzin belgesi
Bezelye türü Eşkenar dörtgen
Cetvel türü
Saha
Yiyeceği ortaklaşa toplantı
Küçük kanal
Bir soru takısı
Bir şeyin ölçülebilen durumu
Matadorun elindeki kırmızı bez
Yardım isteme sözcüğü
Rütbesiz asker
Şöhret
Avuç içi
Lahana
Yapılmış şeyler
Hayvanlarda burun ucu
3,14 sayısı
Uzun boyunlu ördek
Anlam, mana
Peru’nun başkenti
Belirgin, belli
Kötü
Denizli’nin bir ilçesi
Tembih sözü
İslimle çalışan kaldırma makinesi
Selenyumun simgesi
Arapçada “ben” adılı
Üretimdeki şeker posası
Bir spor aracı
Küçük zurna
Gizli bir tehlikesi olan
Binek hayvanı
Kasırga
Suçu bağışlama
Dünyanın uydusu
SELAHATTİN ALPAY
Lâhza Anonim Ortaklık (kısa)
Bir antilop türü
Bir yerde çalışanlardan her biri Halk türküsü türü
Alttaki türkücü
PUZZLE BULMACA
SUDOKU KOLAY
SARMAL
A B A D A N
ZOR
ORTA
R A H A T
‹ÇE DO⁄RU
100-95 Kaolin 94-90 Yazılı izin belgesi 89-84 Oluşturma 83-79 Halk 78-73 Cezayir’de antik bir kent 72-68 Bir ilimiz 67-63 Aptal, sersem 62-58 Ürüne karışmış yabancı madde 57-53 Biten bir yazının altına yazılan çıkma not 52-47 Şaşkınlık, şaşırma 46-41 Bursa ilçesi 40-36 Gerçek olmayan, imitasyon 35-31 Bodrum’daki güzel bir koy 30-26 İki tarafı ağaçlıklı geniş kent yolu 25-20 Klavyedeki silme tuşu 19-15 Köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf 14-9 Kreasyon 84 “… Küçükçağlayan” (aktör) 3-1 Kusma
ÇOK ZOR
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki SELEK sözcü€ününü son basamaktaki ŞAKAK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
SELEK
T‹R EK
DIfiA DO⁄RU
A B A J U R
ŞAKAK
ÖR N
1-5 Değerli bir taş 6-11 Bağ, bağlayan şey 12-16 Bir malın satış ve sürüm değeri 17-22 Hastaya doktorun yazdığı ilaç kağıdı 23-27 Allah (cc) katı 28-32 Etek ucuna doğru genişleyen giysi 33-38 “Kartal …” (sinema sanatçısı) 38-43 Doğuştan gelen özellik, huy 44-49 Katı, hoşgörüsüz düşünce, tutum 50-54 Güzel, iyi 55-60 Kokulu kiraz, idris ağacı 61-65 Çok cahil 66-71 Semiz 72-76 Et kesip satan kimse 77-81 Yükselme, yücelme 82-86 “İyilik yap denize at, balık bilmezse … bilir” 87-91 Sövme 92-97 Bir tiyatro konuşması 98-100 Karakter
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
2 HARFLİ AB AC AL AV BU BU EM IS Kİ NO ON OS PA UŞ VE ZA 3 HARFLİ ALO AVA ÇAM DEV DOK EGE FOS GAG IRA İNİ LAL NAS OMA OTO ROL RUH ŞIK ULU 4 HARFLİ ABUS ADIL APIŞ AYAK ÇAKI DURU
ENEZ EŞEK FORS İCAT İMAR İZAH KAVİ KENT KİLE KUPA LEKE MARS REST RİNA STOK SUNİ ŞİFA YAZI 5 HARFLİ ABULİ ALARM ALAŞA BAHAR BEDEN CASUS FİLİZ
İFADE İKAME İLETİ OLASI LEGAL RAHAT TALHA TRANŞ TRENT YOKUŞ 6 HARFLİ ABADAN AFAKAN ABAJUR ASAKİR BUTLAN ELEMAN GERDAN İTİLAF OTOGAR PAROLA PEREME SERVET
f28 spor
40’LARA DEMİR ATTIK. İspanya, Uluslararası Futbol Federasyonları
Birliği (FIFA) dünya sıralamasında, zirvedeki yerini korudu. FIFA, Ocak ayı dünya sıralamasını açıkladı. İspanya’nın bin 606 puanla liderliğini sürdürdüğü sıralamada, Almanya ikinci, Arjantin ise üçüncü sırada yer aldı. Türkiye, 627 puanla 40’ıncı basamaktaki yerini korudu. Türkiye’nin 2014 Dünya Kupası elemeleri D Grubu’ndaki rakiplerinden Hollanda 8’inci, Macaristan 32’inci, Romanya 33’üncü, Estonya 83’üncü, Andorra ise 203’üncü sırada yer aldı.
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
, r e v Ş o B I y I r a Ş Ba kleri yeter! i t s i t a t s i s H F F I BiZe
HASAN CÜCÜK irmesi yine Türkiye’deki IFFHS’nin 2012 değerlend larda ve internet siteletüm gazetelerde, televizyon rinde haber oldu. ası organizasyonlarda oyKulüplerin ulusal ve uluslarar lık yapılan ve 1 Ocak ile 31 Ara nadığı maçlar baz alınarak HS IFF an bir yıllık süreyi kapsay 2012 tarihleri arasındaki son puanla 25. sıraya çıkıp Mancraporunda F.Bahçe’nin 196 is Saint Germain, PSV Eindhester United, Liverpool, Par in de aralarında bulunduğu hoven ve Manchester City’n li ekibini geride bırakması, tüm Avrupa’nın çok sayıda önem lerimizde bayram etkisi yaptı! yurtta, KKTC ve dış temsilcilik Almanya’nın Bonn şehrin1984’te kurulan ve merkezi beri profesyonel maç sonuçde bulunan IFFHS, 1991’den r millî takımlar için sıralamala larına dayanarak kulüpler ve asab mü ı kıta içi ve kıtalararas yapıyor. Değerlendirmede a alınan sonuçlar dikkate alıard kalar, ulusal lig ve kupal nıyor. irmesinde dünyanın en iyi IFFHS’nin 2012 değerlend , sırada Barcelona yer alırken kulüpleri sıralamasında ilk ca Bo n in’i Chelsea ve Arjant İspanyol ekibini İngilizlerin ona’nın en iyi olması doğal cel Junior takımı takip etti. Bar soLigi’ni kazanıp ligde kötü ama sadece Şampiyonlar ça uk old ek olmasını izah etm nuçlar alan Chelsea’nin 2. ı ım tak ıp kay da son yılların zor. Keza listenin 10. sırasın da un zor ek var burada!’ dem Lyon’un bulunması, ‘Ne işi bırakıyor.
-
Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu’nun (IFFHS) her ay ve yılbaşında yayımladığı sıralamaya en çok Türkiye rağbet gösteriyor. Avrupa ise bu sıralamaları pek dikkate almıyor.
camasıyla kupayı Chelsea’ye kolay’ olduğu pozisyonları har ato Di Matteo’yu yılın en baş kazandıran ‘emanetçi’ Rober n mı ada nik IFFHS, İtalyan tek rılı ikinci teknik adamı seçen ve u un uğ a süre sonra kovuld sezonun başlamasından kıs u ayan ilk şampiyon olduğun Chelsea’nin gruptan çıkam bilmiyor sanırım. a ve Real Madrid’in etkiLigler sıralamasında Barcelon ası normal; ama son yıllarda siyle La Liga’nın ilk sırada olm e Serie A’nın 2012’de kalited kalitesi giderek düşen İtalya için z anı nm ide bıraktığına ina İngiltere Premier Ligi’ni ger in olmaması gerekiyor. Spor niz futbolla fazla teşrik-i mesai 15. ligi olmasının “Avrupa’nın Toto Süper Lig’in dünyanın ” söylemimizle ters düştüğü marka değeri olarak 6. ligiyiz flerimizi iletelim! nü belirtip IFFHS’ye teessü
I FENERBAHÇE, İNGİLİZ DEVİNİ SOLLAD bırakıp ülkemizi sevinide ger leri Gelelim F.Bahçe’nin dev ına. Kulüpler düzeyinde arıs baş i ce boğduğu 25. sıradak per andığı UEFA Kupası ve Sü 2000 yılında G.Saray’ın kaz . dık ma ata za er bir başarıya im Kupa’dan sonra kayda değ in e’n ahç F.B n rupa’da olmaya 2012’nin ilk yarısında Av ide cadele eden takımları ger mü Şampiyonlar Ligi’nde tüm nı adı afta ça güç. Bir tar bırakmasına inanmak olduk nın en çok kazanan takım nya dü dünyanın ezberlediği, rı ırla sın ye rki , diğer tarafta Tü larından Manchester United ayan gurbetçilerin tanıdığı yaş a a’d dışında sadece Avrup F.Bahçe. ğü kısır döngüyü açıklaTürk futbolunun içine düştü biri, IFFHS’nin yayımladığı mak için en iyi örneklerden liği. Sonuçlar Avrupa’da Cİ İSİM atfettiğimiz değerin yüksek ora rap EMANETÇİ HOCA EN BAŞARILI İKİN da sı ma çık e ön ı üst sıralarda yer aldıyurinho’nun e alınmazken; bir Türk takım diy cid Teknik adam olarak Jose Mo mı ma sor e diy vizyonlar buna geniş yer ıp’ değil mi?” eteler, internet siteleri ve tele gaz sa “Diego Pablo Simeone’ye ‘ay pişam a a’d Lig başka kimsenin itibar al Madrid’i La r. Sonuçta IFFHS’nin bizden iyo ver za engel olamıyor. Kabul, Re ın a’n on cel Bar e dığını bilmediğimiz lisilk devresind ği, hangi uzmanların hazırla edi etm yon yaptı ama bu sezonunun iz? ceğ ede h iza ar peşinde koşmalıyız. hangi başarıyla övünmek yerine, kalıcı başarıl iyle tes 16 puan gerisinde kalmayı a dah n anı çırm Münih’in ‘ka Devler Ligi finalinde Bayern
29 SPOR
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
BelHaNda sIr verMiyor
Basında yer alan haberlere göre Belhanda’nın Montpellier başkanı Louis Nicollin’le konuştuğunu, gitmek istediğini başkana açık açık söylediği bildirildi.
Fenerbahçe’nin renklerine bağlamak istediği Montpellier’nin Faslı yıldızı Yunus Belhanda, transferi için yine renk vermedi. TÜRKMEN TERZİ JOHANNESBURG Halen 2013 Afrika Uluslar Kupası için Fas Milli Takım kadrosunda bulunan yıldız futbolcu Yunus Belhanda, Fener’e transferi hakkında kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bıraktı. Belhanda, “Transfer konusunda kesin bir şey yok. Hafif bir sakatlık geçirdim, gördüğünüz gibi iyiyim ve Afrika Kupası için konsantre oluyorum.” dedi. Türkiye hakkındaki sorulara da cevap veren Faslı oyuncu, “Türkiye’yi daha önce görmedim. Fakat İstanbul için çok şey duydum ve okudum.” açıklamasını yaptı. Fas Milli Takımı Teknik Direktörü Rachid Taoussi ise Belhanda’ya sorulan F.Bahçe sorusundan rahatsız oldu. Taoussi, “Lütfen Fas Milli Takımı ve Afrika Kupası hakkında soru soralım.” şeklinde konuştu.
-
BELHANDA’YA GALATASARAY ANLATILDI Bunun yanı sıra Fransız medyası da Belhanda’nın medya konferansına büyük ilgi gösterdi. Bir Fransız radyocu, “Belhanda’nın Fransa’daki performansı nasıl?” sorusuna, “Geçen sene çok iyi oynadı. Ama bu yıl formunda düşme vardı.” yanıtını verdi. G.Saray’da top koşturan bir diğer Faslı milli futbolcu Nurettin Amrabat ise, “Belhanda’ya Türkiye’yi ve F.Bahçe’yi anlattın mı?” sorusuna, “Hayır, sadece G.Saray’ın en iyi takım olduğunu anlattım.” dedi. Fransız basını Faslı oyuncunun, “Montpellier’den ayrılmak istediğimi başkana ilettim. Çünkü F.Bahçe bana Montpellier’nin ödediğinden 3 kat daha fazla para ödeyecek.” dediğini ileri sürdü.
Cüneyt Çakır'a bir ünvan daha
Rennes’in Mevlüt’ü var
-
Fransa Lig Kupası yarı final maçında son Fransa şampiyonu Montpellier’i yenerek adını finale yazdıran Rennes’de maça damga vuran isim Mevlüt Erdinç oldu. Ligue 1 ekiplerinden Rennes, son Fransa şampiyonu Montpellier ile yarı final mücadelesinde karşılaştı. Rennes, Route de Lorient Stadı'ndaki mücadeleyi , Mevlüt Erdinç ve Julien Feret'in golleriyle 2-0 kazandı. 7. dakikada Julien Feret'in attığı golle 1-0 öne geçen Rennes, Mevlüt'ün 51. dakikada kaydettiği golle adını finale yazdırdı.
-
Avrupa’da göğsümüzü kabartan FIFA kokartlı Cüneyt Çakır, 2012’nin dünyada en iyi ikinci futbol hakemi olarak gösterildi. Çakır, Portekizli Garcia’nın 174 puanla ilk sırada bulunduğu listeye 73 puanla girdi.
EFSANE, BAYERN’LE ANLAŞTI Barcelona’nın eski teknik direktörü Pep Guardiola, Bayern Münih’le anlaştı. Jupp Heynckes’in yerine göreve gelen 41 yaşındaki İspanyol hoca, Alman deviyle 2016’ya kadar sözleşme imzaladı.
MEVLÜT’ÜN FORMU YÜKSELİYOR Ligue 1'de şu ana kadar çıktığı 18 maçta 6 gol atan ve 3 asist yapan Mevlüt, Ligue Kupası'nda çıktığı 3 maçta da 3 gol kaydetti. Erdinç, Fransa Kupası'nda ise sadece bir maçta forma giydi. 2011-2012 sezonunda 12 maçta 4 gol atma başarısı gösteren Milli Futbolcu, geçen yıl 2 gol de Fransa Kupası'nda attı.
30 SPOR
25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE
Bir tek futbolu kopyalayamadılar Dünyanın en hızlı gelişen ülkesi konumunda yer alan Çin'de zarar eden tek sektör olarak futbol gösteriliyor. Dünyanın yeni ekonomik gücü futbolda da söz sahibi ülkeler arasına girmek için dünya çapında yıldızlara milyonlarca dolar ödüyor. HALİL ŞEN PEKİN Çin Süper Ligi'nde yer alan 16 kulübün birçoğunun sahipliğini zengin işadamları yaparken, transfer için geçen sezon harcadıkları 100 milyonlarca euro ile tüm dikkatleri üzerlerine çekmeyi başardılar. Özellikle Guangzhou Evergrande ve Şangay Shenhua takımları Çin'in mali gücü en yüksek iki takımı olarak ön plana çıkıyor. Şangay Shenhua'nın sahibi online bilgisayar oyunları milyoneri Çinli iş adamı Zhu Jun, Guangzhou kulübünün arkasında ise emlak şirketi Evergrande bulunuyor. Çin Süper Ligi'nde yabancı oyuncular arasında Güney Amerikalı futbolcular en fazla sayıda bulunuyor. Ülkede 31 Güney Amerikalı futbolcu top koştururken, 25 Avrupalı, 15 Asyalı ve 8 Afrikalı futbolcu takımları için ter döküyor. Ülke futbolundaki 16 Süper Lig ekibinden 14'ü yabancı teknik adamlar tarafından yönetilirken, yıllık seyirci ortalaması 15 binin üzerinde yer alıyor.
Geçtiğimiz sezon transfer ücretlerine harcadığı uçuk paralar ile ülkedeki futbol liginin dünyayla aynı seviyeye gelmesi için çalışmalar yürüten Çin kulüpleri, organizasyonsuzluk ve şike gibi sebeplerden ötürü yine hayal kırıklığı yaşıyor.
-
KULÜP SAHİPLERİNİN ASIL AMACI SİYASİ Çin medyasında çalışan muhabirler, ülkedeki zenginlerin futbola karşı büyük bir ilgi duyduğundan bahsederken, kulüp başkanı olma ve transfere büyük para harcamalarındaki asıl amaçlarının ülke futboluna uluslararası prestij kazandırarak devlet yönetiminde bulunanların gözüne girmek olduğuna dikkat çekiyor. Geçen yıl yaptıkları transferler ile büyük sükse yapan Çin futbolunda yaşanan şike ve organizasyonluk sorunları
ülke futbolunun gelişmesine engel oluyor. Ülkede yıllık cirosu 120 milyon euro olan bahis sektörü, ülke futbolundaki şeffaflığa darbe vururken, kulüp sahiplerinin tek başlarına aldıkları ani kararlar da profesyonellik ve istikrar sorunlarına yol açıyor. 2005-2007 yılları arasında Beşiktaş'ı da çalıştıran dünyaca ünlü Fransız teknik adam Jean Tigana geçen sezon Shanghai Shenhua yönetimince maça çıkarken kovulmuştu. Takım maçı, Fransız teknik adamın teknik ekibinin de daha önce kovulduğu için yedek kulübesi bomboş oynamıştı. Çin futbolu son iki sezonda yaşanan şike davaları ile gündeme gelmişti. Yaşanan şike sürecinde 39 kişi hapis
cezasına çarptırılırken, iki takım küme düşürülmüş ve lisansı iptal olan kulüpler de yer almıştı. Dava sonrası alınan kararlarda özellikle hakemler ve futbol federasyonu görevlileri ağır cezalara çarptırılırken, para yedirenlerin kimlikleri hakkında herhangi bir bilgi yer almamış ve olay aydınlatılmamıştı.
ÇİN SÜPER LİGİNİN MARKA İSİMLERİ Fransızların efsane ismi Nicolas Anelka, Fildişi Sahilleri'nin yıldızı Didier Drogba, Blackburn Rovers'li Yakubu Aiyegbeni, Sevilla'lı Frederic Kanoute, Barcelona ile 14 kupa kazanan Seydou Keita hepsi de Çin Süper Ligi'nde ter döküyor. Ve hepsi de bu sezon Çin'in yolunu tuttu.
DESIGN BATIMENT
TAHARETLI WC 100€ dan başlayan fiyatlar
CARRELAGE VE WC %40 İndirim
Navigasyona güvendi Brüksel yerine Zagreb’e gitti Belçika’da Erquelinnes kasabasında yaşayan Sabine Moreau, Brüksel’e gitmek için yola çıkmıştı.
VEDAT DENİZLİ BRÜKSEL 67 yaşındaki Moreau’nun Fransa sınırındaki kasabadan başlayan yolculuğu bin 500 kilometre uzaklıktaki Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de tamamlandı. İki günlük yolculuğun sebebi ise araçtaki GPS cihazına çok güvenmiş olması. Yaşlı kadın yanlış yolda olduğunu ise ‘Zagreb’ tabelasını görünce anlamış. Eşine az rastlanan olay Sabine Moreau’nun, arkadaşını istasyondan almak istemesiyle başladı. Arkadaşını Brüksel’in Kuzey tren istasyonundan
-
almak için arabasıyla yola çıktığını belirten Moreau, “Aracımdaki navigasyon cihazına adresi girdim. Ve GPS’in yönlendirmelerini dikkate alarak sürmeye başladım. Arada sinyal kaybediyordu, fakat sonra yeniden toparlıyordu. Ne olduğunu hiç anlamadım.” dedi. Yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan Brüksel’e bir türlü ulaşamamasına anlam veremediğini anlatan yaşlı kadın, saatlerce direksiyon çevirmiş, Yolculuğunda farklı dilde tabelalar görmeye başlayan Moreau, “Önce Fransızca, sonra Almanca.
Fakat bunlar benim yanlış gittiğime dair hiç şüphelenmeme neden olmadı. Ta ki, birden ‘Zagreb’ tabelasını görene kadar. O zaman anladım ki Belçika’da değilim.” ifadelerini kullandı. Yaşlı kadın, Zagreb’de olduğunu anlamasının ardından aynı yoldan iki gün sonra tekrar Belçika’ya döndü. Oğlu tarafından tek başına bir daha araba kullanmasına izin verilmeyen yaşlı kadın “Benim de tuhafıma gitti ama ben sadece GPS’in verdiği direktifleri takip etmeye çalıştım.” diye konuştu.
Turuncu renkli fincanda ikram edildiğinde sıcak çikolatanın daha lezzetli geldiği belirlendi.
Sıcak çikolatayı turuncu fincanda için
-
İspanya'daki Valencia ve İngiltere'deki Oxford üniversitelerinden bilim adamlarının yaptığı araştırma, kabın, içeriğinin algısını nasıl değiştirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bilim adamları, 57 gönüllüye beyaz, krem, kırmızı ve turuncu renkli fincanlarda sıcak çikolata ikram etti. Katılımcılar turuncu ve ardından krem renkli fincanda ikram edilen sıcak çikolatayı daha lezzetli buldu. Araştırmacılardan Betina Piqueras-Fiszman, yiyecek veya içeceklerin sunulduğu kapların tat ve aroma gibi bazı özelliklerin algısını değiştirebileceğini belirtti. Bilim adamları, sarı şişelerin gazlı içeceklerde limon tadını artırdığı, mavi gibi soğuk renklerin harareti söndürdüğü, pembe renkli şişelerin ise içeceğin ya da yiyeceğin daha şekerli olduğu izlenimi verdiğini vurguladı. Araştırma, “Journal of Sensory Studies'' dergisinde yayımlandı.
2 bin yıl önceki ilacın içinde ne var dersiniz!
-
İtalya’nın Toskana kenti açıklarındaki bir antik Roma gemi batığında 2 bin yıllık ilaç tabletleri bulundu. Pizza Üniversitesi Kimya Bölümü’nden Prof. Maria Perla Colombini ile ekibinin araştırmasına göre, küçük bir kutu içinde bulunan 6 tablette antibakteriyel özelliğe sahip çam sakızının yanı sıra nişasta, havuç, turp, maydanoz ve zeytin gibi bitki yağları, hayvan yağı ve çinko bulunuyor. Tabletlerden aldıkları örnekleri kütle spektrometresi ile incelediklerini belirten Colombini, ilaçların yapımında bu kadar fazla madde kullanılmasının son derece şaşırtıcı olduğunu belirtiyor.