Nouvelle série de Tombouctou porte profanation de les stigmates mosquées de la guerre FRANCE02
Edouard Cissé : «Le football turc ne cesse de progresser» SPORT16
INTERNATIONAL08
08 - 14 ŞUBAT 2013 N° 251 prix : 2,5 €
WWW.ZAMANFRANCE.FR
İNTİHAR ETTİKLERİNE KİMSE İNANMIYOR
Türk girişimciler, güney Fransa’da ‘tam not’ aldı
-
Türk mahkumların şüpheli
ölümü intihar mı? Toul ve Strasbourg cezaevlerinde 4 Türk mahkum intihar etti. Mahkum yakınları ölümlerin intihar olmadığı görüşünde. Yetkililerinin çelişkili ifadelerine dikkat çeken aileler, mahkumların intihara meyilli olmadığını ve intihar olaylarının soruşturulmasını talep ediyor. MEHMET DİNç STRASBOURG özel Yaşları 21 ile 34 arasında değişen 4 Türk mahkumun yakınları, haber ölümlerin intihar olmadığı görüşünü savunuyor. Aileler, mahkumların ölüm haberlerinin ailelere bildirilme şeklini de eleştiriyor. Bazı aileler psikolojik durumlarının gözardı edilerek üzücü haberlerin aniden kendilerine söylendiğini iddia ediyor. Bazı aileler de ölüm haberini diğer tutuklulardan gelen telefon ile öğrendiklerini söylüyor.
Fransız ve Türk yetkililerden bir açıklama bekleyen mahkum yakınları, intiharların bir an önce soruşturulmasını istiyor. Bu gençlerin intiharları geride birçok cevapsız soru bıraktı: Gerçekten intihar mı ettiler? Ailelerine neden çelişkili ifadeler verildi? Diğer mahkumların cezaevi koşulları nasıl? İntihar eden başka Türk mahkumlar var mı? Zaman France, ‘Fransa’daki cezaevi koşulları ve Türk mahkumların durumu’ dosyasını açıyor. RgÜNDEM 04-06
AİHM ve Fransa’da hapishane koşulları
Fransa, Türk mahkumun intiharından sorumlu olduğunu kabul etti Fransa’da cezaevlerinin durumu intiharlar ile yeniden gündeme geldi. intihar eden tutuklar arasında Türkler de bulunuyor. 2000’de intihar eden Abdullah Ceylan’ın ailesi olayın ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Dava sonrası Fransa intihar olayında sorumluluğunu kabul etti.
FiLiZ TInAZ r06
Senatörü Nathalie Goulet, Armenews dergisine ilginç Türk yanlısı -Orne açıklamalara bulundu. Senato Fransa Türkiye Dostluk Grubu Yardımcılığı görevini de yürüten Goulet, “Ermeniler, soykıSenatör Goulet, Başkan rımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadeleYahudilerin soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklıgeri adım attı lerinde, dırlar.” diye konuştu. FERHAN KÖSEOğLU, gÜNDEM 09 R
Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36
NATHALİE gOULET
Güney Fransa’da faaliyet gösteren Montpellier Eğitim Merkezi Derneği (ACEM) ve Güney Fransa Girisimciler Derneği’nin (UDESEF) ortaklaşa düzenlediği Dostluk Yemeği’ne Bölge Milletvekili Jean- Louis Roumegas ve Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux katıldı. Milletvekili Roumegas, Türk girişimcilerin çalışmalarından övgüyle bahsederek “Sizleri tanımakta geç bile kalmışız.” dedi. RVEDAT BULUT, gÜNDEM 07
Türk marketçinin belediyeye karşı hukuk mücadelesi
-
Fahri Argu’nun, üç buçuk yıldır işletmeciliğini yaptığı marketi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Strasbourg’a bağlı Hautepierre Belediyesi, Argu’dan iş yerini 10 gün içinde boşaltmasını istedi. Argu’ya göre Belediye, benzer FAHRİ ARgU durumdaki iş yerlerine yeni yer tahsisi sağlarken kendisine “Başının çaresine bak!” diyor. RMEHMET DİNç, YAŞAM 11
Quimper Türk Derneği Bölge Valisi ve Nantes Başkonsolosu’nu ağırladı
-
Quimper Türk Kültür Derneği, Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Finistère Bölge Valisi Jean-Jacques Brot’yu ağırladı. Cuma Namazı’na katılan Vali Jean-Jacques Brot derneğin yeni minareli cami projesini desteklediğini açıkladı. Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz’dan derneğin çalışmaları hakkında bilgi alan Finistère Bölge Valisi Jean-Jacques Brot, Türk toplumu ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. RTOpLUM 14
03 GÜNDEM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
NEVZAT CEYLAN
Bam Teli’ni dinlerken ya da Müslüman imajı
Fransa’da her gün bir Müslüman saldırıya uğruyor
Fransa İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü’nün 2012 raporu, Müslümanlara yönelijk yapılan saldırılardaki yükselişi gözler önüne serdi
Fransa İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü'nün (ccİF) yayınladığı rapora göre, Fransa'da her gün bir Müslüman saldırıya uğruyor. En çarpıcı artış ise 2011 yılına göre, yüzde 134'lük artış ile sözlü hakarete maruz kalanların oranında yaşandı. FERHAN KÖSEOğLU paris Fransa'da Müslümanlara yönelik saldırılar hızla artıyor. Fransa İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü'nün (CCİF) yayınladığı raporda 2012 yılında saldırılarda yüzde 38 artış yaşandığı belirtildi. 2011 yılında Müslüman kuruluşlara yönelik 298 saldırı belirtilirken, bu sayı 2012'de 414'e yükseldiği kaydedildi. 2010 yılında ise bu sayı 188 olarak kaydedilmişti. Bunlarla birlikte, şahıslara yönelik yapılan fiziki saldırılar da 262'den 364'e yükseldi. Yine işyerlerinde Müslümanlara yönelik ırkçı yaklaşımların da yaklaşık yüzde 7'lik bir artış yaşandı. Raporda saldırıya uğrayanların
-
yüzde 87'sini kadınların oluşturduğu belirtilirken en çok mağdur olanların ise yüzde 76 ile başörtülü kadınlar olduğuna dikkat çekildi. Kadınların en çok saldırıya maruz kaldığı alanların ise çalıştıkları kurumlar, okul servisleri, restoranlar ve spor salonları olduğu aktarıldı.
50 cAMİ SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU Rapora göre Fransa'da her hafta bir cami saldırıların hedefi oluyor; geçen yıl bu sayı 50 olarak belirlendi. 2012 yılında cami ve Müslümanlara ait mezarlıkların dışında, diğer yıllardan farklı olarak helal et satan Müslüman kasaplar ve restoranların da İslamofobik sal-
dırılardan etkilendiği belirtildi. Fransa Müslüman Konseyi Başkanı Abdullah Zekri konuyla ilgili yaptığı açıklamada hükümeti İslamofobik saldırılara karşı önlem almaya davet etti. İslamofobi ile mücadelenin ulusal bir mesele olduğunu dile getiren Zekri, Fransa Başbakanı François Hollande'dan bu konuda güçlü bir adım beklediklerini söyledi. Zekri, Fransa'da son olarak Cumartesi gecesi Paris'in güney doğusunda yer alan Ozoir-la-Ferriere camisine kimliği belirsiz kişiler saldırı düzenlemiş, cami duvarlarına gamalı haç ve İslam'a karşı ağır hakaretler içeren yazılar yazmışlardı.
google, Fransız medyasına telif hakkı ödeyecek moABD'nin dünyaca ünlü arama tin me kü toru Google, Fransa'da hü dme z nsı ağır baskılarının ardından Fra i. ett ul yasına telif hakkı ödemeyi kab yla yapıFransız medya kuruluşları e, ogl oluştulan ön anlaşma gereği Go ilk etapta rulacak fona telif hakkı olarak 60 milyon Euro ödeyecek. açıklaElysee Sarayı'ndan yapılan is nço Holmada, Cumhurbaşkanı Fra ie Filippetlande ve Kültür Bakanı Aurel rulu Başkanı te ile Google Yönetim Ku üşmelerin Eric Schmidt'in yaptığı gör anın sağardından, söz konusu uzlaşm landığı bildirildi.
-
defa bir Fransa'da hükümet, ilk un telif un uluslararası arama motor itibarıyla esi hakkı ödemeyi kabul etm anlaşbir ihi söz konusu mutabakatı 'tar ma' olarak niteledi. la yapGoogle'ın, Fransız medyasıy eği ve yec işle tığı ön anlaşmanın nasıl nasıl an nd medya kuruluşlarının bu eki üzd üm ön faydalanacağı konusunun r. iyo len bek günlerde kesinlik kazanması da sın dya me Fransız hükümeti, ülke ödemeden yer alan haberleri telif hakkı ogle hakGo arama motoruna koyan usu yapyur kında mahkemeye suç du . ma tehdidinde bulunmuştu
Fransız hükümetinin girişimleri sonrası google, Fransız medyasına telif hakkı ödemeyi kabul etti
Sevgili dostlar, geçen haftaki gazetemizde gördünüz. Yine bir anket ve yine İslam’la ilgili korkunç bir yanlış algı ve tanıma. Ankete katılanların yüzde 74’ü “İslam Fransa’nın değerleriyle uyuşmuyor” derken, sadece yüzde 3’ü “Müslümanlığın hoşgörü dini” olduğunu belirtiyor. Sonuç dehşet verici. Müslümanlık hakkındaki bu negatif algının oluşmasında medyanın ve Müslümanlığın ilerlemesinden korkan çevrelerin büyük bir rol oynadığı muhakkak. Bu çevrelere kısa ve orta vadede etkili olarak olumlu sonuç almak çok zor. Ama Müslümanlar olarak, bu olumsuz imajda kendi payımızı sorgulayarak daha dikkatli olabilir, hatalarımızı düzeltebiliriz.
MÜSLÜMANLIğIN İKİ ASIRLIK SERÜVENİ Bana göre iki hususu unutmamak lazım. Birincisi asırlar boyunca İslam’ın temellerinin tahrip edilip yıkıldığı ve Müslümanların Müslümanlığı doğru öğrenememeleri. İkincisi ise, Batı karşısında mağlup olan Müslüman aydınların ‘mağlupların psikolojisi’ne uygun olarak, mağlubiyeti durdurmak için Batı’ya benzemeye çalışması ve bu düşünce sistemine göre İslamı yorumlamaları. Bu elbette yanlıştı. Zira Batı’nın güzelliklerinden istifade etmek başka İslamı Batı düşüncesine göre yeniden yorumlamak başka idi. Çünkü bir inanç sistemi olarak Müslümanlığın kendi metodolojisi vardı. İlahî bir kitap olan Kur’an, sosyal bilimlerin metodlarıyla doğru şekilde yorumlanamazdı. Nitekim yorumlanamadı. Ama ortaya yeni yanlışlıklar ve sakatlıklar çıktı. İnsanların hataları İslam’a fatura edildi. Bu arada Müslümanlar doğru bilgi kaynaklarına ulaşamadıkları için büyük sıkıntılar yaşadılar. Ancak günümüzde İslam’ın temel kaynaklarından beslenen, on dört asırlık birikime, semanın yıldızları gibi parlak simaların varidatına sadık kalarak günümüz problemlerine çözüm gösteren alimler yetişmiştir. Bize düşen bu aydınlık çehrelere gözümüzü ve kulağımızı dikmek, mevcut olumsuz imajın üzerinde düşünmek ve dertlenerek çareler aramaktır. MÜSLÜMANLIğI YENİDEN OKUMAK Mesela ben Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ‘Bam Teli’nde (herkul.org) dinleyince günümüz Müslümanlarının çağdaş dünyadaki bütün problemlerinin bir çırpıda, eski tabirle peynir ekmek kolaylığında çözüldüğünü büyük bir hayret ve hayranlıkla görüyorum. Bu sohbetlerle “İslam’ın evrenselliği”nin ne demek olduğunu müşahhas olarak anlıyorum. İslam’daki “yüsr” (kolaylaştırma) düsturunun Müslümanların hayatını ne kadar kolaylaştırdığını idrak ediyorum. Evet bütün insanlık ve zamanlar için inen Müslümanlığın yaşanabilir olması gerekir. Ama bunu çok çapraşık ve girift durumların ortaya çıktığı günümüzde göstermek büyük bir İslami bilgi, birikim ile kıyas ve yorum kabiliyeti gerektiriyor. Her şeyden önce bitmez tükenmez bir enerji ile çalışmayı gerektiriyor. Allah’a şükürler olsun bugün artık böyle alimlerimiz var. Yukarıda zikrettik. Fransız hemşehrilerimizin sadece yüzde 3’ü Müslümanlığı hoşgörü dini olarak gördüğünü beyan etmiş. Şahsen böyle bir algının daha çok Müslümanların davranışlarından kaynaklandığını düşünüyorum. Kaynağı ise Müslümanlığı yeteri kadar bilmememiz. Kaba ve sert diye nitelenen bazı davranışların Müslümanlık adına yapılması. Bunu dinimize bağlı olmamızın bir göstergesi sanmamız olabilir. Oysa dinimiz, bunun tam tersini yumuşaklığı, tahammülü ve hoşgörüyü öğütlüyor hatta emrediyor. Alimler, Sevgili Peygamberimiz’in (sas), Miraç’ta tüm sınırları geçerek kendisine Cennet ve Cehennem’deki bütün güzelliklerin gösterilmesine rağmen geri dönmesini, başta Mekke Müslümanları olmak üzere insanlığa bu güzellikleri müjdelemek arzusuna bağlarlar. İşte bize de tıpkı bunun gibi insanları Hazin gibi Cennet’e davet etmek düşmektedir. Zebaniler gibi Cehennem’e değil. Meseleye bu gözle baktığımız zaman çok şeyin değişeceğine inanıyorum. n.ceylan@zamanfrance.fr
04 GÜNDEM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
4 Türk mahkum intihar etti Toul ve Strasbourg cezaevlerindeki Türk mahkumların intiharları, aileleri endişelendiriyor. Tahliye olmalarına az bir süre kala intihar eden mahkumların intihar nedenleri aydınlatılamazken, intiharlar ailelerce şüpheli bulunuyor.
özel
Haber Mehmet dinç
haber
Samet Baki Yılmaz (21), 18 ay ceza almıştı. Tahliyesine 2 buçuk ay kala “intihar etti” denildi. Erdoğan Hanbaş’ın (34) tahliyesine 9 ay kala intihar ettiği söylendi. Yalçın Demir (21), 3 ay hapis cezası almıştı, tahliyesine 3 gün kala intihar haberi geldi. K.Ç’nin de (21) cezaevinden intihar haberi geldi. Aileler, mahkumların intihar etmek için herhangi bir sebepleri olmadığını belirterek cezaevi koşulları ve yetkililerin tavırlarını eleştiriyor. Mahkumların aileleri ve yakınlarıyla görüştüklerinde ‘geleceğe yönelik’ planlarından bahsetmeleri kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.
BİR MAHKUMUN MEKTUBU
Zaman France'a ihbar mektubu gönderen bir mahkum, cezaevi koşulları koşullarının yetersiz olduğuna dikkat çekti. Koşulların kendisini intihar düşüncesine sürüklediğini belirten mahkum, Türk tutukların cezaevlerinde dil sorunu yaşadığını, kimsesiz ve kendisini yalnız hisseden çok sayıda mahkum olduğunu belirtiyor. Türk mahkumların Türkçe bilen din görevlisi istediklerini, Türkçe kitaplar ve Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere dini bilgiler içeren kaynaklara da ihtiyaç duyduklarını belirten ismini gizli tuttuğumuz mahkum, intihar sürecinin hapishanede çok kolay şekillendiğini de açıklıyor. Mektupta çok sayıdaki Türk mahkumun ziyaret dahi edilmediğini, maddi sorun yaşadığı; bir telefon edecek kadar dahi parası olmayanların bulunduğu ifade ediliyor.
Samet Baki evlilik planları yapıyordu -
Samet Baki Yılmaz, 18 ay ceza almıştı ve Toul cezaevinden çıkmasına sadece 2,5 ay kalmıştı. Yılmaz ailesine 25 Haziran 2011’de cezaevinden gelen telefon ile çocuklarının intihar ettiği söylendi. Anne Nesrin Yılmaz “Oğlum daha 23 yaşındaydı, çok gençti, inançlıydı. Sadece iki buçuk ayı kalmıştı ve intihar etmesi için hiç bir sebep yoktu.” diyor ve acısını “Acım İlk önce alevdi, şimdi kor oldu, daha derinden yakıyor.” sözleriyle ifade ediyor. Anne Yılmaz yetkililere de sesleniyor: Çocuklarınıza sahip çıkın başka analar ağlamasın. Olayı Samet Baki’nin abisine gelen telefondan sonra öğrendiklerini söyleyen Anne Yılmaz, Toul Hapishanesi’ne gittiklerini ve orada yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarını tutamıyor: Zaten çok acılı bir haldeydim ve dinleyebildiğim kadarıyla müdür birçok çelişkili şey anlattı. Cezaevi müdürünün ifadesine göre Samet’in sevdiği bir kız varmış, o gün en son onunla görüşmüş 1 saatten fazla konuşmuşlar. Sonra telefonu kapatıp bir daha açmamış. Ondan sonra odasındaki her şeyi yıkıp kırmış. Olay akşam 22:30 gibi oluyor. İfadeye göre gardiyanların kendi anahtarları var ve her gece 3 defa kontrole
çıkıyorlar. Ama o gece nedense kontrole gitmemişler, sonra sabah 7:00’da geliyorlar ama içeri girecek anahtarı bulamıyorlar. Bir saat boyunca anahtar aramışlar. Hapishane Müdürü olayı bu şekilde anlatıyor. Böyle bir şey olabilir mi?
“NEREDE EŞİTLİK, KARDEŞLİK KAVRAMLARINIZ ?” Yaşadıkları acının, karşılaştıkları muamele karşısında daha da arttığını söyleyen Nesrin Yılmaz, “Fransa’nın özgürlük, eşitlik, kardeşlik, kavramları nerede?” diye dert yanıyor. 24 yaşındaki oğluna intihar haberinin verilme şeklini de tasvip etmediğini belirten Anne Yılmaz tepkisini “Ortada olağan dışı bir ölüm var ve bunu haber verirken çok dikkatli davranılması gerek. Ama bizi insan yerine koymuyorlar galiba. Hapishaneden telefon ediyorlar abisine. 24 yaşında gencecik bir insan psikolojisini hiçe sayarak ‘Kardeşin intihar etti’ diyorlar, oğlumun da psikolojisi bozuldu. Eğer Türk olmasaydı, bir psikolog ve bir doktorla eve gelip söylerlerdi. Sanki hayvan ölmüş gibi söylenmez. Fransa’nın özgürlük, eşitlik, kardeşlik, kavramları nerede?” sözleriyle dile getirdi ve “Geçen senelerde Belçika’dan çocuklar Mont Blanc’ta ölünce birçok insan psikologlar eş-
liğinde ailesine söylemek için toplanıp gitti, bize neden bu uygulanmıyor?” diye sordu. Yılmaz ailesi, oğullarının naaşını uzun uğraşlar sonucu görebilmiş. Hapishane yetkilileri cenazeyi de teslim etmek istememiş fakat ailenin özellikle Anne Yılmaz’ın tepkilerinden sonra Samet Baki’nin cenazesi teslim edilmiş. Otopsi raporuna göre Samet Baki’nin vücudunda hiçbir yabancı maddeye rastlanmamış. Ölüm sebebine ‘kendi iradesiyle intihar’ notu yazılmış.
KIZ ARKADAŞI OLAYI FARKLI ANLATIYOR Anne Yılmaz, oğlunun kız arkadaşıyla konuştuğunu ve genç kızın “O gün amcamın doğum günüydü. Ben amcamın yanındaydım ve telefonla biraz görüştükten sonra ‘Samet ben eve gidiyorum telefonumun şarjı bitiyor, eve gidince ararım’ dedim. Amcamlardan sonra eve gittim aradım ama bir daha ulaşamadım. Abilerinin haberi vardı. Samet cezaevinden çıktıktan sonra sizden izin alıp evlenmeyi düşünüyorduk.” dediğini belirtiyor. Nesrin Yılmaz, oğlunun evlilik planları yaptığını belirterek “O zaman neden intihar etsin benim oğlum?” diye soruyor.
“OĞLUNUZ HAK ETTİ” Nesrin Yılmaz çelişkili ifadelere dikkat çekiyor. İlk ifadede Samet Baki’nin fularla intihar ettiği sonra televizyon kablosuyla intihar ettiği yönündeki söylemler ve avukatın savcıyı aradığında “Hak etti!” ifadesini kullanması Yılmaz ailesinin cevap aradığı sorular. Samet Baki, daha önce kendisine çatalla saldırıldığını ve bu saldırıdan yara almadan, kurtulduğunu söylemiş. Anne Yılmaz’a Samet Baki’yi son ziyaretinde “Oğlun burada yok başka bir yere transfer ettik.” denilmiş. Daha sonra ise “Burada çağıralım.” denilmiş. Ailesi Samet’in kolunun kırık olduğunu görmüş. Samet, ailesine futbol oynarken düştüğünü söylemiş ve vefatından 15 gün önce psikoloğa gittiği sonradan öğrenilmiş. Anne Yılmaz’ın ifadesine göre Samet, psikoloğa gitti ve bunun nedeni aileye bildirilmedi. Anne Yılmaz, Toul Hapishanesi’ndeki intiharlara dikkat çekerek “Arkadaşlarının söylediklerine göre Toul cezaevindeki 44. intihar olayıymış. Samet’in geri gelmeyeceğini biliyorum. Ama başkalarının canının yanmaması için ailelere, “Çocuklarınıza cezaevine düşmeden önce sahip çıkın” diyor.
05 GÜNDEM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Geride cevapsız sorular kaldı Türk mahkumların cezaevlerin intiharlarının ardından yetkililerin çelişkili ifadeleri ailelerin kafasını
karıştırıyor. cenazeyi ve ruhsal açıdan zor durumdaki ailelerin psikolojik durumları hiçe sayılarak verilen ölüm haberleri, ailelerde derin psikolojik izler bırakıyor. cenazeleri almak için yoğun çaba sarf eden aileler, henüz otopsi raporlarına bile ulaşamadı. Aciz ve sahipsiz kaldıklarını ifade eden aileler, konunun detaylı araştırılması için yetkililerden destek bekliyor. İntihar eden Türk mahkumların en küçüğü 21 en büyüğü 34 yaşında. Ailelerinin intiharlarına ihtimal vermediği bu gençler geride birçok cevapsız soru bıraktı: gerçekten intihar mı ettiler? Ailelerine neden çelişkili ifadeler verildi? Diğer mahkumların durumu nasıl? İntihar eden başka Türk mahkumla var mı? Bu sorulara yanıt arayan Zaman France, ‘Fransa’daki cezaevi koşulları ve Türk mahkumların durumu’ dosyasını açıyor.
Kubilay 21 yaşındaydı -
Kubilay Ç. 21 yaşındaydı, kamu malına zarar vermekten kısa süreli ceza almıştı. Ailesi “İntihar etti” haberi ile şok oldu. Aile dostu olan Şahsettin Kanat, Kubilay’ın cenazesinin alımından Türkiye’de defin işlemlerine kadar her şeyiyle ilgilendi. Şahsettin Kanat, o dönemde yaşananları şu cümlelerle özetliyor: Eroin esrardan değil, kamu malına zarar vermekten kısa bir süre girmişti. Hatırladığım kadarıyla 2010 Nisan aylarıydı “İntihar etti” haberi gelince cenazesini almak için gittik. Otopsi için Almanya’dan bir ekip gelmişti, boynunun sadece sol tarafında iz vardı. İntihar eden birisinin boynunun boğaz kısmının tamamında iz olması lazım, o sebeple biraz şüphelendim.
Yalçın Demir’in tahliyesine
3 gÜN KALMIŞTI
-
1973 doğumlu Yalçın Demir 1994 yılında 21 yaşında girdiği cezaevinde tahliyesine 3 gün kala intihar etti. 3 aylık hapis cezası kalan Yalçın, hapishaneden çıkınca Türkiye’ye gitmeyi düşünüyordu. Yalçın Demir, gardiyanla tartıştığından dolayı hücre cezası almış. Ailesine hücresinde çarşafla kendini asarak intihar ettiği söylenmiş. Ailenin iddiasına göre ise yüksekliği 3 metreyi bulan binalarda mahkumların kendini asması veya intihara teşebbüs etmesi çok zor. Abisi, Yalçın Demir’in babasına gardiyanlarla arasındaki sorunu olduğunu anlattığını söylüyor. Çetin Yalçın, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlatıyor: Babam bana Türkiye’ye giderken ‘Yalçın’ın biletini al. Çıktıktan sonra gönder, ben karşılarım’ dedi. Yalçın ise ‘Gitme baba beni bekle, burada gardiyanla dövüştüm problem olabilir’ dedi. Çetin Demir hapishane koşullarını ise, “Babam cezaevini tarif ederken ‘Verdikleri yemeği köpeğin önüne koysan yemez, onun için sakın oralara düşmeyin’ derdi” sözüyle anlatıyor.
“KARDEŞİMİN İNTİHAR ETMİŞ OLABİLEcEğİNE İNANMIYORUM” “Kardeşim daha evli bile değildi çok gençti ve çıkmasına sadece 3 gün kalmıştı. Bu sebepten dolayı kardeşimin intihar edeceğine
inanmıyorum.” diyen Çetin Demir, cezaevi müdürüyle görüşmediklerini söylüyor ve 1994 yılındaki olayı şu sözlerle anlatıyor: O dönemle alakalı hatırladığım şey ‘cesedi indirdikten sonra canlandırmak için boğazını kesip, müdahale ettik’ demişlerdi. Biz en son kardeşimi gördüğümüzde boynundan karnına kadar kesilmişti sanırım otopsi için yaptılar fakat bize herhangi bir otopsi raporu ulaşmadı.
Ölüm haberini diğer mahkumlar verdi -
Erdoğan Hanbaş (34), 2008 yılında girdiği cezaevinde 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tahliyesine 9 ay kala intihar ettiği haberi geldi. Cezaevinden çalıştığı için erken tahliye bekleyen Erdoğan Hanbaş annesine “Çıkınca beni evlendir.” demişti. Erdoğan Hanbaş’ın büyük ağabeyi Kadir Hanbaş olaydan sonra cezaevi müdürü ve jandarma ile görüştü. Jandarma şüphelenecek bir şeyin olmadığını söyledi. Müdür, Erdoğan’ın 12:15’te odaya girdiğini, sonra bir daha çıkmadığını söyledi. Abi Hanbaş’a akşama kadar kimsenin odaya bakmadığı, akşam 19:30’da odasında Erdoğan’ın cansız bedeninin bulunduğu açıklandı. Tutarsız ifadelere dikkat çeken Kadir Hanbaş, şu ayrıntıları gündeme taşıyor: Gardiyan akşam geldiğinde kapıyı açmayı denemiş, kapı açılmamış. Sonra diğer gardiyanları çağırmış, kapı arkadan vidalanmış, kapıyı kırarak girmişler. İçeride mahkum var ve bu mahkum cezaevinde çalışıyor, nasıl oluyor da 13:30’da işe gitmesi gerekirken, 12:15’te girdiği odasından 19:30’a kadar hiç çıkmıyor? Gardiyanlarda anahtarlar var neden akşama kadar kimse odasına uğramıyor?
“ANNENİN AcISI BİR VOLKAN gİBİDİR, BABANIN Kİ BİR KIVILcIMDIR SONRADAN SONRAYA BÜYÜR” Çetin Demir, tüm ailenin yaşanılanlardan çok etkilendiğini belirterek “Burası bizi değiştirdi. Ne kadar da kendimize sahip çıkmaya çalışsak da problemlerimiz oldu. Babam da hep “Size sahip çıkamadım, iyi yetiştiremedim” derdi. Ama acılarının hiç dinmediğini görüyorum “Annenin acısı volkan gibidir. Babanın ki kıvılcımdır sonradan sonraya büyür.” diyor. KONSOLOSLUK YARDIMcI OLMADI İDDİASI Olaydan sonra yardım istemek için konsolosluğa gittiğini ama kimsenin ilgilenmediğini anlatan Çetin Demir, çevresinin de “Uğraşma boşuna bir yere varamazsın.” dediği için hukuki bir süreç başlatamadığını ifade etti ve ekledi: Böyle durumlarda sahipsiz kalıyoruz. Konsolosluğumuzun bize sahip çıkması gerek.
NARİN HANBAŞ
gARDİYANLA TARTIŞMIŞ gARDİYAN DİŞİNİ KIRMIŞ Cezaevi Müdürü, Erdoğan’ın çalıştığı atölyeden çıkardığı kablo ile intihar ettiğini iddia etti. Bu iddiaya inanmayan ailesi “Cezaevinde çalıştığı için odasında zaten televizyon kablosu ve uzatma kabloları var. Neden atölyeden kablo çıkarsın ki?” diye soruyor. Erdoğan Hanbaş, intiharından 3 ay önce odasını değiştirmek istediğini, gardiyanların söz vermesine rağmen bu talebi yerine getirmediklerini söylemiş. Bu nedenden çıkan tartışmanın ardından Erdoğan Hanbaş evine dişi kırık şekilde gelmiş. Ailesi Erdoğan’ı hayat dolu birisi olarak tanımlıyor ve intihar edecek bir kişilikte olmadığını söylüyor. Erdoğan intiharından 15 gün önce annesine “Anne çıktıktan sonra beni evlendir. 10 yaşında çocuğum var ne yapar bensiz? Bundan sonra benden korkma seni üzmeyeceğim” demiş. Oğlunun intiharına hala inanmadığını söyleyen Narin Hanbaş “Sen çık sana Türk düğünü yapacağım inşallah’ dedim. ‘6 ay sonra görüşürüz’ dedi. Gitmeden durup durup baktı. Bir gün öncesinde içimde bir sıkıntı vardı” diyor. ÖLÜM HABERİ gİZLİ NUMARA İLE gELDİ Erdoğan’ın ölümüyle alakalı cezaevinden kimsenin kendilerini aramadığını söyleyen Hanbaş ailesi “Biz olayı sonradan gizli numarayla arayan mahkumlardan birisinin telefonuyla öğreniyoruz. Henüz hapishaneden resmi bir belge veya açıklama gelmedi. ‘Neden bizi aramadınız?’ diye sorduğumuzda “İrtibat numaralarınız yok” cevabını aldık. Oysa görüşmeye gittiğimizde müdürdeki dosyada irtibat numaraları arasında numaralarımızın olduğunu gördük. Hanbaş ailesi, cezaevine gittiğinde cenazeyi uzun uğraşlar ve yetkililerle yapılan uzun tartışmaların ardından görebildi. Erdoğan Hanbaş’ın cenazesi yakma ve yurt dışına çıkarma yasağı konularak teslim edildi. Aynı cezaevinde bu yıl içerisindeki üçüncü intihar vakası olduğu iddia ediliyor. Hanbaş ailesi cezaevine karşı suç duyurusunda bulundu.
06 GÜNDEM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
FİLİZ TINAS avukat AİHM ve Fransa’da hapishane koşulları Günümüzde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin (AİHM) kontrolünün dışında kalan fazla bir alan yoktur. Fransa da diğer Avrupa Birliği ülkeleri gibi İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin hükümlerine uymak zorundadır. Fakat Fransa artık “İnsan Hakları ülkesi” yakıştırmasını kaybetmeye başlamıştır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükümlerine uymaması nedeniyle düzenli olarak mahkum edilmektedir. AİHM, 19 Temmuz 2012 tarihli kesinleşmemiş kararında Fransa’yı, hapishanelerde intiharı engelleme görevini yerine getirmediği için, Sözleşme’nin 2. maddesi (yaşama hakkı) ve 3. maddesine (insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı) dayanarak mahkum etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre, Sözleşme’nin 3. maddesi demokratik toplumların temel değerlerinden birini içerir. Bu madde ulusun yaşamını tehdit eden olağanüstü hallerde bile hiçbir kısıtlama ve istisna öngörmez. Sözleşme, ilgili kişinin davranışı ne olursa olsun kesin ifadelerle işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ve cezayı yasaklamaktadır. TUTUKLULUK ŞARTLARI İNSAN ONURUNA SAYgILI OLMALI Özgürlükten mahrumiyet, kaçınılmaz olarak acı ve aşağılanmayı barındırır. Fakat bu durum tek başına 3. maddenin ihlaline yetmez. Bu hüküm, Devlet’e, mahkumun tutukluluk şartlarının insan onuruna saygılı bir biçimde düzenlemesini ifade eder. Devlet tutukluluk şartlarının mahkumu sıkıntıya sokmamasını veya tutukluluğun doğasından kaynaklanan sıkıntıyı aşan bir ızdıraba maruz bırakmamasını sağlamakla görevlidir. Devlet, tutukluluktan doğan pratik ihtiyaçlar göz önüne aldığında, mahkumun sağlığı ve refahının güvenli bir şekilde sağlanmasına dikkat etmelidir. Ayrıca, gözaltında alınan tedbirler, izlenen meşru amaca ulaşmak için gerekli olmalıdır. AİHM’ye göre oda hapsindeki gözaltı koşullarının ihlali, ruhsal ya da fiziksel acıya neden olabileceği gibi insan onurunun rencide edecek bir duyguya da neden olabilir. Bu durumu Mahkeme, Sözleşme’nin 3. maddesinin yasakladığı “insanlık dışı ve aşağılayıcı” bir muamele olarak değerlendirebilir. AİHM’ye göre amaca giden her yol mübah değildir ve en tehlikeli bireyler bile gereksiz yere insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kalmamalıdır. Siyasi ve hukuki sistemleri gerçekten saygın kılan, meşru koruma tedbirleri ve insan hakları arasındaki bu dengedir. 2009 yılında Demografik Araştırmalar Ulusal Enstitüsü (İned) tarafından yayınlanan cezaevlerinde son 50 yıl içindeki intiharlar üzerine rapora göre, -Genel nüfustaki intihar sayısı aynı kalırken cezaevindeki nüfustaki intihar sayısı son 50 yılda 5 kat artmıştır, -Sanılanın aksine bu oranın fazla oluşu cezaevlerindeki nüfusun çok olmasından kaynaklanmamaktadır. Cezaevinde intihar edenlerin yarısı hücrede intihar etmişlerdir, -Tutukluların hassas psikolojileri önemli bir faktördür, -Sanıkların (kesin hükme kadar) suçları kesinleşmiş tutuklulara oranla iki kat daha fazla intihar ettikleri ortaya çıkmıştır, -İntihar sıklığı, suçun ciddiyetine göre değişmektedir, -Fransa Avrupa’daki en yüksek intihar oranına sahip olurken, Yunanistan 10 binde 4 oranla en az intihar oranına sahiptir. f.tinas@zamanfrance.fr
Fransa’daki cezaevlerinde intihar olaylarının yanı sıra aşırı doluluk ve hijyen gibi sorunlar başta geliyor.
Fransa, Türk mahkumun intiharından sorumlu olduğunu kabul etti
Fransa’da cezaevlerinin durumu intiharlar ile yeniden gündeme geldi. intihar eden tutuklar arasında Türkler de bulunuyor. 2000’de intihar eden abdullah Ceylan’ın ailesi olayın ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Dava sonrası Fransa intihar olayında sorumluluğunu kabul etti.
-
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu 2009 yılı Fransa Raporu’na göre Fransa’da 456 tutuklu veya hükümlü Türk vatandaşı bulunuyor. 189 cezaevi ile 6 çocuk ıslahevinin olduğu Fransa’da tutuklu veya hükümlü sayısı diğer göçmen gruplara göre Türk toplumunda daha az. Avrupa Birliği (AB) İşlerinden Sorumlu Eski Genel Sekreter Pierre Lellouche, mahkûmların yüzde 80’i göçmen ya da göçmen kökenli iken, Türklerin sayıca az olduğunu, Türk toplumunda suça katılımın düşük olduğunu belirtmişti. Sivil toplum kuruluşları ve Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi, Fransa’yı aşırı doluluk, hijyen eksikliği, mahkumların yaşam koşullarının kötü olması ve mahkumlara sağlanan yetersiz tedavi olanakları nedeniyle yoğun biçimde eleştiriyor. Rouen İdari İstinaf Mahkemesi, hapishanelerdeki “hijyen ve kamu sağlığı kurallarına aykırı” durumu “insan onuruna aykırı” bularak Fransız Devleti’nin sorumluluğunu 27 Mart 2008 tarihli kararında ilk defa kabul etti. AB İşlerinden Sorumlu Eski Genel Sekreter Pierre Lellouche da, Fransa cezaevi koşulları hakkında
gerçek bir sorunla karşı karşıya bulunduklarını beyan ederek; cezaevlerinin aşırı doluluğundan yakınmıştı.
2008’DE İNTİHARLARIN SAYISI 100’DEN FAZLA Fransa’da cezaevleri hakkında en ciddi sorunlardan biri şüpheli intihar olayları olarak öne çıkıyor. 2008 yılında 115 mahkum intihar etti. Bu intiharlara ilişkin olarak açılan soruşturmalarda herhangi kötü bir muameleye rastlanmadığı belirtilmesine karşın, hapishane müdürlerinden birisi hakkında görevi ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermekten dava açıldı. İLK HUKUK MÜcADELESİNİ cEYLAN AİLE KAZANDI İntihar vakaları arasında Türk vatandaşları da bulunuyor. Bordeaux yakınlarında bulunan “Gradignan” hapishanesinde hükümlü olan Türk vatandaşı Memduh İşenç 7 Aralık 2008 tarihinde hücresinde intihar etti. 28 Ağustos 2000 tarihinde ise tutuklu bulunduğu SaintMihiel Cezaevi’nde Abdullah Ceylan adlı vatandaş intihar etti. Çocuklarının intihar ettiğine inanmadıklarını ve olayın örtbas edildiğini düşündüklerini ifade eden Ceylan ailesi,
2000 yılında başladıkları hukuki mücadele sonucu 2009 yılında Fransa’nın olaydaki sorumluluğunu kabul etmesini sağladı.
İLK DEFA DEVLETİN SORUMLULUğU KABUL EDİLDİ Nancy İdari İstinaf Mahkemesi “Abdullah Ceylan’ı hücresinde tek başına bırakmak ve olası bir intihar girişiminde kullanılabilecek malzemeleri hücreden çıkartmamaktan dolayı olayda cezaevi idaresinin ihmali bulunduğu gerekçesiyle” Ceylan’ın babası ve iki kardeşine 5 biner Euro tazminat verilmesine hükmetti ve Fransız Devleti’nin olaydaki sorumluluğunu kabul etti. Böylece Fransa’da ilk defa bu tür bir olayda devletin sorumluluğu kabul edildi. Hukuki mücadelesini adli yardım ile sürdürebilen Ceylan ailesi, o dönemde son itirazları öncesi adli yardımın kesildiğine dikkat çekti. Aile, benzer olaylar başka ailelerinde başına geldiğini, mahkum yakınlarının gereken hukuki mücadeleyi sürdürmemeleri nedeniyle böylesi sonuçların alınamadığını ifade etti. Hukuki sürecin çok uzun sürmesi de kişileri hukuki mücadeleden alıkoymasına neden oluyor.
Mahkumlara özel hastane yok -
Fransa’da içinde tutuklu-hükümlülere mahsus hastanesi olan bir cezaevi bulunmuyor. Tutuklu ve hükümlüler devlet hastanelerinin içinde bulunan mahkûm koğuşlarında tedavi görebiliyor. Cezaevlerindeki sağlık ocaklarının hepsinde kadrolu doktor yok. Dışarıdan gelen doktorlar gündüzleri görev yapıyor. Hemşireler, hafta sonları da dâhil sürekli olarak sağlık ocağında görev yapıyor. Bir tutuklu veya hükümlü ilk kez cezaevine geldiğinde, mahkeme kararının incelenmesinin ardından 7 gün
ayrı bir koğuşta bekletiliyor. Bu süre içinde psikiyatr tarafından tetkik edilir ve ardından cezaevi yetkilisi ile görüştürülüyor. 7 günlük süre içinde kendisine hakları ve cezaevinde nasıl davranması gerektiği anlatılıyor. Tutuklu ve hükümlülerin hastaneye sevkleri cezaevi görevlilerince yapılıyor. Gerekirse jandarma eskortluk yapabilmektedir. Mahkemeye sevkler ise polis veya jandarma tarafından yapılıyor. Tutuklu/hükümlüler haftada 3 defa 45’er dakika ziyaret edilebilmektedir. Kişi bildirmek kaydıyla istediği kişiyle
görüşebiliyor. Ayrıca tüm aile fertlerinin ziyaret etme hakkı var. Cezaevinde disiplinsizlik halinde kullanılan disiplin odaları bulunuyor. Bu odalarda yatak, masa, klozet ve lavabo bulunuyor. Odanın penceresi yaklaşık 8-9 cm kadar açılabiliyor. Kişiler istemleri halinde de bu odalara alınabiliyor. Disiplin odalarının ayrı havalandırması bulunuyor. Disiplinsizlik nedeniyle bu odalarda kalış süresi en fazla 45 gün. Disiplin cezaları hakkında haftada üç gün toplanan dört kişilik disiplin kurulu karar veriyor.
07 GÜNDEM Montpellier Milletvekili Roumegas: Sizleri tanımakta geç bile kalmışız 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Dostluk Yemeği, Montpellier’de yaşayan Türkleri ve siyasileri bir araya getiren ilk etkinlik olma özelliğini taşıyor.
Montpellier Eğitim Merkezi Derneği (ACEM) ve Güney Fransa Girisimciler Derneği’nin (UDESEF) düzenlediği Dostluk Yemeği’ne katılan Milletvekili Roumegas, Türk girişimcilerin çalışmalarından övgüyle bahsetti ve “Sizleri tanımakta geç bile kalmışız” dedi. vedat Bulut paris Güney Fransa’da faaliyet gösteren Montpellier Eğitim Merkezi Derneği’nin (ACEM) ve Güney Fransa Girisimciler Dernegi (UDESEF)’in ortaklaşa düzenlediği Dostluk Yemeği’ne Bölge Milletvekili Jean- Louis Roumegas ve Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux katıldı. Yemeğe, Fransız ve Türk davetliler, Türk Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, Fransa Girişimciler ve Yöneticiler Federasyonu (FEDIF) Genel Sekreteri Hanifi Şenlik ve beraberindeki işadamları eşlik etti. Etkinlikte konuşma yapan Montpellier Belediye Başkanı Mandroux yaşadığı şaşkınlığı ve memnuniyeti ifade etti.
-
“işadamları eğitime destek vermeye devam edecek” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ACEM Başkanı Servet Uysun, Güney Fransa’da başlattıkları eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Montpellier şehrinin Fransa’nın 8. Büyük şehri olduğuna ve her dört kişiden birinin öğrenci olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Mandroux ve Bölge Milletvekili Roumegas, gençliğe sahip çıkan ve yön veren faaliyetlerinden dolayı ACEM derneğini tebrik etti. Dostluk yemeğinde söz alan FEDIF Genel Sekreteri Hanifi Şenlik, Fransa’nın birçok bölgesinde faaliyet gösteren eğitim kurumlarının Türk asıllı girişimciler tarafından desteklendiğini ve Türk işadamları yardımları ile çalışmalarına devam ettiğini aktardı. “Sizleri tanımakta geç bile kalmışız” Türk kültürünü yansıtan çok dostane bir gece geçirdiğini belirten Milletvekili Roumegas, “Bu gece sayesinde Fransalı Türklerin kurmuş olduğu eğitim kurumlarını ve faaliyetlerinin farkına vardık. Fransız toplumunda çok aktif olan Türk asıllı işadamlarını tanıma imkânı buldum.” dedi. Fransa’da yaşayan Türk toplumunun gençlerine sahip çıkmalarını ve uyum sürecine katkı sağlayan faaliyetler yürütmelerini çok etkileyici
bulduğunu dile getiren Roumegas, “Yapmış olduğunu faaliyetleri takdir ediyorum. Rehberlik ve eğitim faaliyetleriniz takdire şayandır. Bu faaliyetlerle Fransa toplumuna önemli değerler taşıyorsunuz. “ ifadelerini kullandı. Eğitim faaliyetlerine katkıda bulunan bu STK’ları çok etkin fakat o kadar da sessiz ve mütevazı bulduğunu belirten Milletvekili, bu yüzden daha önce Türk toplumundan ve eğitim faaliyetlerinin farkında olmadıklarını aktardı. “ Bugün sizleri ve eğitim faaliyetlerinizi Fransa Devleti’nin seçilmiş isimleri olarak artık sizleri tanımamızın vaktinin geldiğini düşünüyorum. Hatta sizleri tanımakta geç bile kalmışız” şeklinde konuştu.
“Bir dahaki ‘Dostluk Yemeği’nin ev sahipliğini belediye olarak bizler yapmak istiyoruz.” Yemeği organize eden ACEM Derneği’ne ve Türk asıllı işadamlarına teşekkür eden Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux, UDESEF derneği’nin ve ACEM Derneği’nin ortaya koyduğu eğitim faaliyetlerinden etkilendiğini vurguladı. Türkiye’yi İstanbul’a yaptığı seyahatten bildiğini aktaran Mandroux, “Türk insanının dostane yaklaşımı ve sıcakkanlı davranışı beni her zaman etkilemiştir. Bu durum çok önemli bir özellik.” Dedi. Montpellier’nin bir Akdeniz şehri olduğunu ve Türkiye ile çok ortak noktalarının olduğunu hatırlatan Mandroux, “Birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu nedenle bu gecenin tekrar organize edilmesini umuyorum. Fakat bir dahaki ‘Dostluk Yemeği’nin ev sahipliğini belediye olarak bizler yapmak istiyoruz.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Belediye Balkanı Hélène Mandroux’ya ACEM Başkanı Servet Uysun tarafından etkinlik anısına hediye takdim edildi. Bölge Milletvekili Jean- Louis Roumegas’a ise hediyesini organizasyonda büyük katkıları olan Ayşe Kültür takdim etti. Fransız ve Türk davetliler gecenin sonunda sahne alan Gurup Gurbetin seslendirdiği Türkçe ezgilerle eğlendi. Dostlu Yemeği çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.
ACEM Derneği’nin bölgede başlattığı eğitim faaliyetlerine Türk ve Fransız yetkililer tarafından destek sözü verildi.
3.4.5 Mayis LYON EUREXPO KÜLTÜRÜMÜZLE, SANATIMIZLA, SANATKARIMIZLA, TEK YÜREK OLUP FESTICULTURDE BULUŞUYORUZ
ZENGİN ALIŞVERİŞ STANDLARI, ANADOLU MUTFAĞININ EŞSİZ LEZZETLERİ
Sp GO on s LD or
STAND SATIŞL ARI BAŞL AMIŞTIR Tel : 06.99.70.79.79 info@festiculture.com
09 GÜNDEM
Türk yanlısı Senatör Goulet, geri adım attı
Mekke ve Medine konulu hicret programına yoğun ilgi oldu.
Vierzon’da hicret programı
OSMAN USTA ViErZoN Rumi Derneği’nin düzenlediği Hicret programında Mekke ve Medine şehirlerinin İslam’daki öneminin yanı sıra sahabelerin hayatları anlatıldı. Vierzon’da düzenlenen ve İlâhiyatçıGazeteci Fatih Kılıç’ın katıldığı program yoğun ilgi gördü. Kılıç konuşmasında Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenlilere seslenerek, “Sahabe efendilerimiz nasıl dinini yasaabilmek için Mekke’den Medine’ye hicret etmişlerse Fransa’da yaşayan bizler de ne sebeple olursa olsun, niyetlerimizi düzelterek hicret düşüncesiyle yaşamalı ve insanlara örnek olmalıyız. Artık para kazanıp Türkiye’ye dönmeyi düşünmek yerine hicret etmişçesine burada kalıp kendi çocuklarımıza, etrafımızdaki insanlara özellikle de Fransızlara ‘Nasıl birşeyler anlatabilirim?’ düşüncesiyle yaşamalıyız." dedi. Salle Collier Salonu’nda düzenlenen program yoğun ilgi gördü.
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Fransa geçtiğimiz yıl gündeme gelen Ermeni soykırımı iddialarını kabul etmeyenlerin cezalandırılması ile ilgili yasa tasarısının anayasa Mahkemesi’ne taşınmasında önemli rol oynayan orne senatörü Nathalie Goulet, armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu.
-
FERHAN KÖSEOğLU paris Senato Fransa Türkiye Dostluk Grubu Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Goulet, "Ermeniler, soykırımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadelelerinde, Yahudilerin soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklıdırlar." diye konuştu. Daha önce Hocalı soykırımıyla ilgili Azeri televizyonuna verdiği röportajın çarptırıldığının da iddia eden Goulet, Parlamentoların tarih yazamayacağı ile ilgili bir düşüncesinin olmadığını ifade etti. Nathalie Goulet kendisinin Türk ve Azeri dostu
-
olarak tanındığını da hatırlatarak, "Ermeni toplumu bana şüpheyle yaklaşıyor bunun için onları suçlayamam." diye konuştu. ‘Ermeni soykırımı’ ile ilgili düşüncelerine de açıklık getiren Goulet, sözde Ermeni soykırımını "geçen yüzyılın en büyük trajedisi" olarak niteleyerek "sözde soykırım" ifadesi kullanımını da kınadığının altını çizdi. Ermeni dergisinde yayınlanan haberde de Goulet'in görüşlerini değiştirmiş olabileceği yorumu yapıldı. Nathalie Goulet, Ocak 2012’de Fransız Senatosu'nun gündemine gelen ‘inkar tasarısının’ kabul edilmemesi için büyük çaba göstermiş, yasanın Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasında önemli rol oynamıştı.
NATHALİE gOULET
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi yörem.de / info@demka.de facebook.com /demka.de youtube.com/DemkaGmbH
11 YASAM -
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Türk marketçinin belediyeye karşı hukuk mücadelesi Strasbourg’a bağlı Hautepierre semtinde Fahri argu’nun, üç buçuk yıldır işletmeciliğini yaptığı marketi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Yeni projesi kapsamında iş yerini 10 gün içinde boşaltmasını istenen argu’ya göre Belediye, benzer durumdaki iş yerlerine yeni yer tahsisi sağlarken kendisine “Başının çaresine bak!” diyor. MEHMET DİNç STRASBOURG Hautepierre Belediyesi, sosyal merkez projesi kapsamında içerisinde Fahri Argu’nun iş yerinin de bulunduğu binaları satın aldı. Bu alandaki 5 iş yerinden ikisinin lisansı kiralarını düzenli ödemedikleri gerekçesiyle iptal edildi. Aynı durumdaki eczaneye ve fırına yeni iş merkezi projesinde yer tahsis edilmesine rağmen Fahri Argu’ya alternatif bir yer gösterilmedi. Hautepierre Belediyesi, Argu’nun iş yerini 10 gün içinde boşaltması için tebligat gönderdi. Argu’nun itirazları sonucu, yıllık cironun beşte biri fiyat teklif edildi. Bu teklifi yetersiz bulan Argu, eksper tarafından belirlenen 200 Euro’luk fiyat artışına karşı mahkemeye başvurdu. Fahri Argu başından geçenleri “ ‘Sen illegal çalışıyorsun’ dediler. Fransa’da özellikle Hautepierre’de kontratın olmayacak, illegal çalışacaksın vergi vermeyeceksin ve 3,5 sene problemsiz açık kalacaksın. Böyle bir şey olabilir mi? Burada 3 kişi çalışıyoruz her
-
FAHRİ ARgU
Fahri Argu’nun, üç buçuk yıldır işletmeciliğini yaptığı marketinin kapatılmaması için hukuk mücadelesi başlattı.
sene artırarak vergimizi veriyoruz. Burası dürüst bir ticarethane, kapatılırsa 3 kişi işsiz kalacak.” sözleriyle anlatıyor.
900 MAHALLELİ DESTEK VERDİ Market hakkında bir kişinin şikayetçi olduğunu öğrenen mahalle sakinleri ‘marketin kapanmaması için’ imza kampanyası başlattı. Kampanya sürecinde 900 kişi “Marketimiz kapanmasın” diye imza attı. Belediye’nin kararının tarafsız
olmadığını ve bir kişinin şikayetini gerekçe göstermesine anlam vermediğini söyleyen Argu,”Peki öyle olsa ben herhangi bir istekte bulunmadan bu mahallede oturan 900 kişi benim için neden imza toplasın?” diyor. Taşkınlığa sebebiyet verecek alkol vb. ürünlerin satılmadığı markette gıda ve temizlik ürünleri yer alıyor. Mahalle sakinleri ile çok iyi diyalog kuran Argu, ek ücret almadan yaşlıların evlerine kadar ekmek servisi yaptıklarını da söylüyor. Kendisine yöneltilen ‘Gençlerin market çevresinde toplanarak rahatsızlık verdiği’ eleştirilerine de karşı çıkan Argu, düşüncelerini anlatırken “3O yıldır burada gençler var. Ama ben üç buçuk yıldır buradayım. Sonuçta ben 9’da kapatıyorum evime gidiyorum 9’dan sonra problem oluyorsa yine bu market mi sebebi? Müşterilerim bana çok güzel servis yaptığım için teşekkür ediyorlar.” diyor ve ekliyor: Her şeye rağmen buradan gitmemi istiyorlarsa illa burada kalmak istiyorum demiyorum. Yeni iş merkezi projesinden fırına verdikleri gibi bana da yer versinler.
SEBASTİEN KİLİAN: BİZ BU MARKETTEN çOK MEMNUNUZ Marketin eski müşterilerinden Sebastien Kilian, market sahibini ve çalışanlarından çok memnun olduklarını belirterek, “Biz beyefendiyi de çok seviyoruz, gitmesini de istemiyoruz. Burada marketin problem olduğunu düşünmüyorum. Bu mahalle için çok iyi, büyük marketler uzakta özellikle yalnız ve yaşlılar içinde. Çok iyi. Bence bu iş yeri burada ihtiyaç, istediğimiz ürünleri buluyoruz. Müslümanlar için de iyi, helal yiyecekler de buluyoruz. Fiyatları de iyi. Burası kapalı olsa birkaç kilometre yürümek zorunda kalırız. Bizler mahalle sakinleri ve müşteri olarak marketten çok memnunuz.” ifadelerini kullandı. Vergi borcunun bulunmadığını ve belediye ile davalık olduktan sonra iki defa hijyen kontrolünden geçtiğini belirten Argu, 15 Şubat’ta görülecek davayı bekliyor.
12 KÜLTÜR Bir Türk filmi daha Paris’te görücüye çıktı
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
‘çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’, Cinéma d’odeon sineması’nda düzenlenen Gala ile parisli sanatseverler ile buluştu. 30 ocak 2013'de paris'te gösterime giren film, izleyenlerin beğenisini kazandı.
VEDAT BULUT paris ‘Çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’ filminin Paris Galası, sinemaseverleri bir araya getirdi. Türk, Amerikan ve Fransız ortak yapımı kısa film terörün her iki tarafında mağdur olan iki insanın tesadüfen karşılaşması ve sonrasında yaşanılan gelişmeleri konu alıyor. Gala sonrası konuşma yapan senarist ve yönetmen filmin yapım aşamasında karşılaştıkları deneyimleri ve seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Senaryosu Hakan Günday’a ait olan filmin yönetmenliğini Ertuğ Tüfekçioğlu yapmış. Filmin oyuncu kadrosunda Marjorie Hertzog, İbrahim Kiransal, Çağla Yakut, Fatma Demir, Şennur Ezel, Audrey Meulle, Ruken Çimen, Sebla Akarsu, Jean D. Marcoccio, Sarah Patris, Mathieu Bouckenhove gibi isimlerden oluşuyor. Proje ise Quadrangle Productions ortak yapım şirketi tarafından hayata geçirildi. Film gösteriminin ardından
-
‘çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’ adlı film, terör mağduru iki insanın hikayesini anlatıyor.
Marjorie Hertzog, İbrahim Kiransal, Hakan Günday ve Ertuğ Tüfekçioğlu sahneye birlikte çıkarak davetlileri selamladı. Galanın sonunda filmde rol gereği Türkçe konuşan Fransız başrol oyuncusu Marjorie Hertzog, “FransızTürk projede yer aldığım için çok mem-
nunum. Rol gereği Türkçe konuşmam gerekiyordu ve ben Türkçe bilmiyordum. Uzun süre rolümdeki kelimeleri ezberleyerek çalışmak durumunda kaldım. Notlar tuttum ve çeşitli ses kayıtları aldım. Çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
KONFOR MEUBLES
650 bmle2 s
de
meu
SALONS - CHAMBRES - SALLE À MANGER …
ET AUSSI VOTRE CUISINE SUR MESURE NOUVEAU Salon marocain sur mesure. Large choix
Salon KELEBEK 3 + 2 + 1
806 E 701 E 303 E Le salon complet 1 5 3 0 E
3 places H.77, L. 250, P. 80 2 places H.77, L. 190, P. 80 1 place H.98, L. 75, P. 70
1850E
Salon KARYA 3 + 2 + 1
982 E 818 E 491 E Le salon complet 1 8 0 0 E
3 places H.82, L. 230, P. 96 2 places H.82, L. 177, P. 96 1 place H.82, L. 111, P. 92
Chambre à coucher FIESTA Armoire H.220, L. 240, P. 65 Commode H.141, L. 115, P. 45 Commodine H.34, L. 60, P. 45 Lit H.113, L. 226, P. 215
D’autres modèles en magasin
SADEM MARKET
350 hme2rie
de bouc
BOUCHERIE HALLAL / EPICERIE 5,90E
Merguez
le kg
Côte d’agneau
E Viande hâchée 5,90 le kg
8,90E le kg
Zahra Salam
Côte de bœuf
1,20E 450g
KONFOR MEUBLES
03 85 41 48 29
Mirinda icecek
12,90E le kg
1,50E 2L
et market
Bricks JR
Filet de boeuf
2E
les 2 sachets
14,90E le kg
Plat de côte avec os
5,50 E ou 3 kg 15E
SADEM MARKET
09 67 12 48 29
06.26.73.42.78
lundi au vendredi de 9h à 12h30 et de 14h30 à 19h30 - samedi au dimanche de 9h à 19h30 NON STOP
250 places de parking
2, av. JF Kennedy / Chalon à côté de l’ancien Lidl la ZUP / les près St Jean
14 TOPLUM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Mulhouse Etude Plus’den velilerine eğitim semineri İzmir Şifa Hastanesi’nde görevli Uzman Eğitimci Psikolog Doktor Fatih Kalkınç, Belfort’taki seminere katıldı.
Belfort’u aile semineri birleştirdi Necmeddin GÜNDOGDU Mulhouse Etude Plus Eğitim Merkezi Mulhouse Şubesi tarafından Ibis Hotel’de düzenlenen ‘Okul evde başlar ve teknolojinin bilinçli kullanımı’ konulu seminer büyük ilgi gördü. Uzman Eğitimci Psikolog Fatih Kalkınç, konuşmacı olarak katıldığı programda günümüzde aile içinde ve çocuk yetiştirmede karşılaşılan sorunlara değindi.
-
Gençlerin çevrelerinde gördükleri kötü örnekler sonucunda aile kurumuna bakış açısının ciddi şekilde yara aldığının altını çizen Özcan, aile kurumunun sağlam bir şekilde hayatına devam edebilmesinin toplumun gelişmesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti. “Birçok genç çevresinde gördüğü kötü örnekler nedeniyle evlenmek istemiyor” diyen Kalkınç,
teknoloji bağımlılığının zararlarına değindi. Ailevi problemlerin sevgi temelli karşılıklı diyalog yoluyla aşılabileceğini ifade eden Kalkınç, Avrupa’da ailelerin karşılaştığı sorunlarla ilgili örnekler verdi. Etkileyici üslubuyla zaman zaman dinleyicilerden alkış alan Özcan, program sonrasında gerçekleştirdiği birebir görüşmelerle de katılımcılara karşılaştıkları sorunlarla ilgili çıkış yolları önerdi.
‘Okul evde başlar ve teknolojinin bilinçli kullanımı’ konulu seminer Ibis Hotel’de gerçekleştirildi.
Mehmet Kargi Belfort Belfort Etude Plus Şubesi, ‘Okul evde başlar ve teknolojinin bilinçli kullanımı’ konulu bir seminer düzenledi. Bölge halkının yoğun ilgi gösterdiği seminere konuşmacı olarak Uzman Eğitimci Psikolog Doktor Fatih Kalkınç katıldı. Eğitimin önemi ve çocuk aile ilişkisine dikkat çeken Kakınç, teknoloji hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. Doktor Kalkınç, cep telefonu kullanımı yaşının düşmesiyle okullarda, çocukların cep telefonu
-
bağımlılığından kaynaklanan başarısızlıkların arttığını belirtti. Teknoloji bağımlılığının çocuklara ve yetişkinlere verdiği zararlara dikkat çeken Kalkınç, ebeveynlere çocukları ile birlikte kitap okumalarını tavsiye etti. Kitapla birlikte çocukların kendilerini daha kolay ifade ettiğini ve daha kolay iletişim kurduklarını söyleyen Kalkınç, Avrupa’da başarılı nesillerin eğitimle geleceğini hatırlattı. Yaklaşık 3 saat süren programa Belfort ve çevresinden çok sayıda Türk vatandaşı katıldı.
Quimper Türk Derneği, Bölge Valisi ve Nantes Başkonsolosu’nu ağırladı -
Quimper Türk Kültür Derneği’ne üst düzey ziyaret. Nantes Başkonsolosu ve Bölge Valisi dernek temsilcilerini yalnız bırakmadı. Quimper Türk Kültür Derneği, Nantes başkonsolosu ve Finistère Bölge Valisi’ni ağırladı. Cuma Namazı’na katılan Vali Jean-Jacques Brot derneğin yeni minareli cami projesini desteklediğini açıkladı. Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz ve Başkonsolos Korkut Tufan birlikte bölgede çeşitli ziyaretlerde bulundu. Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Finistère Bölge Valisi Jean-Jacques Brot derneğin çalışmaları hakkında Dernek Başkanı Mehmet Yılmaz’dan bilgi aldı. Cuma günü gerçekleşen ziyarette Vali Brot Cuma Namazı’na katıldı. Cuma Namazı öncesi namaza gelen bölge halkına yönelik kısa bir konuşma gerçekleştiren Brot, Türk toplumu ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak, Müslümanların barış içerisinde özgürce dini inanışlarını yaşayabileceklerini belirtti. Vali, Türk
Derneği’nin yeni minareli cami projesini onayladığını ve desteklediğini açıkladı.
“Nantes Konsolosluğu için uygun bina bulundu” Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan Quimper Türk toplumuna yaptığı konuşmada Nantes Konsolosluğu için uygun binanın bulunduğunu açıkladı. Bakanlık onayını beklediklerini belirten Tufan, birkaç tadilat işleminin ardından konsolosluğun hizmete gireceği müjdesini verdi. Yeni konsolosluk binası Nantes merkezinde yeni yapılan adalet sarayının yanında hizmete girecek. Türk heyeti Quimper Belediye Başkanı’nı ziyaret etti Dernek ziyaretinin ardından Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Quimper Belediye Başkanı ve aynı zamanda Fransa Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı olan Bernard Poignant ile makamında buluştu. Görüşmenin olumlu geçti bilgisini veren Yılmaz, genel olarak Türkiye’nin tarihi zenginliklerinin konuşulduğu bilgisini verdi.
15 ABONE Zaman ailesi Mulhouse’a çADIRDA DEğİL misafi r oldu SAHADA ABONE! 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
M.FATİH KILIÇ
Toplantıdayız, arkadaşlardan birisi yeni yapılan abonelerden bahsederken, “Çadırda bekleyerek abone bulunmuyor, sahada koşturmak lazım ki abone bulalım.”dedi. Azim ve kararlığın ifadesi olarak söylenmiş bu söz bana tarihten gelen enfes sözleri hatırlattı. Hedefimiz 2013 yılında 15 bin gönüllüye ulaşmak. Bu hedef çok mu? Fransa ölçeğinde bir ülkede bu kadar abone tabii ki çok değil ve ancak başlangıç sayılabilir. Paris, Strasbourg, Lyon, Marsilya, Bordeaux, Orleans, Lille derken Fransa’nın tamamında Şubat soğuğuna rağmen bir hareketlilik var. Abone yapmak, insanları kültürle, okumayla barıştırmak hiç de kolay değil. Bunun zorluğunu bu satırları okuyanlar bilirler… Ancak bu zorluğu bir başka zorlukla ancak aşabiliriz, yani çivi çiviyi söker meselesi. Bu nedenle çadırda değil sahada olmak lazım abone yapmak için. Abone kampanyasında koşturan gönüllülere elbette ki oturduğumuz yerden abonenin olmayacağını anlatmaya gerek yok. Bunun yanında bazılarının da bahanesi çok. Bu bahanelerin önüne geçmek ve bizi 15 bine taşımak için geçmişten bizlere miras serlevha sözleri bir kez daha hatırlayalım istedim. Zira şubat sonu itibariyle hedefe ulaşmış olmak ve başarı hazzını yaşamak lazım. İşte size tarihten gelen enfes bir söz dizesi: “Başarı tatlıdır ama çoğu zaman ter kokar.” “Güçlükler, başarının değerini artıran süslerdir.” (Moliere) “Hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.” (Moorhead) “İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.” (Andre Gide) “Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.” (Necip Fazıl Kısakürek) “Başarının sırlarından biri, geçici başarısızlıkların bizi yenmesine izin vermemektir.” (Mark Kay) “Yapabildiğimiz herşeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşardık.” (Thomas Edison) “Basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması, zeki bir adamın tembelliğinden iyidir.” “Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur.” “ Yüzde 100 inandığın sürece her şeyi yapabilirsiniz.” (Arnold Schwarzenegger) “Allah´a dayan, sa´ye sarıl, hikmete ram ol? Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.” (Mehmet Akif Ersoy) “Gerçek başarı başarısızlık korkusunu yenebilmektir.” (Sweeney) “Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır. Sadece pes etmişlerdir.” (Paul J. Meyer) “Zor bir iş, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur.” (Henry Ford) Başarıyla tamamlanmış bir Şubat ayı diliyorum. f.kilic@zamanfrance.fr
Zaman gönüllüleri Mulhouse’da biraraya geldi. horizon Kültür Merkezi’nin düzenlediği programda gazetenin Türk toplumu açısından önemine değinildi.
MEHMET KARgİ MUlhoUsE Mulhouse Horizon Kültür Merkezi, ‘Zaman Gazetesi’nin önemi ve medyadaki yeri’ adlı seminere ev sahipliği yaptı. Mulhouse’daki Türkiye kökenli vatandaşların ilgiyle dinledikleri programa konuşmacı olarak Zaman Gazetesi İstanbul Satış Temsilcisi Ahmet Ali Bektaş ve Bursa Zaman Gazetesi Temsilcisi Ahmet Suphi Kaya katıldı. 4 saat devam eden programda gazetenin tarihi süreci ve medyadaki rolü anlatıldı. Konuşmacılar, özellikle Avrupa’nın farklı şehirlerinde yaşayan Türk toplumu-
-
grup 1 SEHİR PARiS 95 ORLEAnS LYOn PARiS 93 PARiS 94 STRASBOURG
ABONE HEDEF 332 1275 253 888 490 1200 364 1100 388 1050 366 11170
YÜZDE 26,04% 65,54% 40,83% 33,09% 36,95% 31,28%
SEHİR ABONE HEDEF AnnECY 252 550 MULHOUSE 340 750 MARSEILLE 255 350 METZ 192 600 BORDEAUX 97 380 CAEn 38 511 LIMOGES 49 310 MACOn 70 300 REnnES 202 555 VALEnCE 159 450 SEnS 149 275 MOnTPELLIER 98 350 PARiS 75 112 325
YÜZDE 45,82% 45,33% 34,00% 32,00% 25,53% 14,48% 15,81% 23,33% 36,40% 35,33% 54,18% 28,00% 34,46%
grup 2
grup 3 SEHİR ABONE HEDEF ST DIE/EPInAL 64 150 REIMS 16 250 HAGUEnAU 130 255 ST ETIEnnE 69 250 OYOnnAX 86 250 COLMAR 55 280 nICE 25 250 TOULOUSE 36 280 LILLE 62 250 BESAnCOn 114 180 MOLSHEIM 80 215 PARIS 78 12 225 CLERMOnT 56 100 AVIGnOn 65 150
YÜZDE 42,67% 6,40% 50,98% 27,60% 34,40% 19,64% 10% 12,86% 24,80% 63,33% 37,21% 5,33% 56,00% 43%
Zaman gazetesi’nin önemi ve medyadaki yeri" adli seminerler Mulhouse Horizon Kültür Merkezinin ev sahipliğinde gerçekleşti.
nun ‘doğru ve dürüst’ habercilik anlayışını ilke edinen Zaman gazetesini tercih etmelerinin çok önemli olduğunu belirtti. Zaman France’ın toplumsal haberlere nasıl önem verdiğinin anlatıldığı programda ‘koruyucu aile’ haberlerine önem veren gazetenin birçok aileye yardımcı olduğu belirtildi. Zaman France’ın Fransa’nın herhangi
bir şehrinde yaşayan Türklerin her zaman yanında olmaya gayret gösterdiği belirtilen seminerde, Türkiye kökenli mahkumların Zaman’a mektup yazarak sıkıntılarının paylaştığı anlatıldı. Davetliler programdan çok memnun kaldıklarını ve bu tür programlar sayesinde medyayı daha iyi anladıklarını ifade etti.
Projet1_260 06/12/12 10:54 Page1
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü
İkindi Sohbetleri
Hicret neden önemli? -
Sahabe-i kiram hazretlerinin önce Mekke’den Medine’ye daha sonra da dünyanın dört bir tarafına yaptıkları hicretleri hakkında öteden bu yana çok çeşitli şeyler söylenmiştir. Ben bunlara yeni bir şey ilave edecek değilim ama bunlar arasında önemli gördüğüm bir iki hususun dün ve bugün perspektifinde yeniden değerlendirilmesinin yerinde olduğunu düşünüyorum. Sahabe-i kiram, her şeyden önce Mekke’de dinî hayatlarını yaşama imkânı ve ölümüne deyip girdikleri o kudsî hakikatleri muhtaç gönüllere duyurma zemini bulamadıkları için hicret ettiler. Buraya bir şey ilave edebilirim: Bunun yanı sıra, bana göre onlar hicrete alışmak için hicret ettiler, gitmeye alışmak için gittiler. Çünkü Medine’ye yaptıkları bu hicret ve bu gitme bir ilk olsa da son olmayacaktı. Tabakat kitapları -ihtilaflı da olsa- Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde yüz bin sahabe olduğunu kaydediyorlar. İbn Hacer, El-İsabe isimli eserinde on bin insandan bahsediyor ama o günkü toplum telakkileri açısından kadın ve çocukların pek çoğunun bu rakama dâhil edilmemiş olacağını hesaba katmak lazım. Kaldı ki o günkü toplumda kadınların sayısı erkeklerden az değildi, belki daha da çoktu. Çünkü savaşlarda büyük ölçüde ölenler erkeklerdi. Bugün yine
tarihçilerin tespitlerine göre Medine mezarlarında on bin insan bulunuyor. Bu demektir ki yaklaşık doksan bin insan dünyanın değişik yerlerine din-i mübin-i İslam’ı anlatmak üzere çıkmış ve bir daha geri dönmemiş. Müthiş bir ruh, heyecan ve inancın göstergesi bu: Doksan bin insan ve dini i’lâ adına hicret... Bakın ülkemizin şanlı misafiri Ebu Eyyûb el-Ensari Hazretleri’ne. Yezid döneminde, yetmiş yaşını aşmış iken, at sırtında Medine’den İstanbul önlerine gelmiş. Hayatı boyunca o cepheden bu cepheye koşmuş, sıcak memleketlerde pişmiş bu insan, o uzun yola çocuklarının itirazına rağmen seve seve çıkıyor. İhtimal bu uzun yolculukta hastalanıyor ve İstanbul surları önünde vefat ediyor; ediyor ama vefatı öncesi tabakat kitaplarının kayıtlarına göre; “Beni elinizden geldiğince İstanbul içlerine doğru götürün. Götüremediğiniz yerde beni gömün. Ben Allah Resulü’nden, buranın mutlaka bir gün fethedileceğini duydum. İşte O’nun haber verdiği kahramanların, yiğitlerin kılıç seslerini, at kişnemelerini duymak istiyorum!” diyor. Binlercesi içinden sadece bir örnek bu. Benim inancıma göre hakiki manada hicreti, hicret derken kastettiğimiz o ulvî ve yüksek değeri gerçek hayatta temsil eden, canlandıran sahabe-i kiram olmuştur. Hatta bu hicret düşüncesi, inancı ve heyecanı onların içinde öyle
bir seviyeye ulaşmıştı ki, hicret ettikleri yerden geriye dönmeyi ihanet saymışlardır. Sadece ziyaret için ülkelerine, vatanlarına, memleketlerine döndükleri zaman orada ölmeye, hicretlerini iptal edecek endişesi ile yaklaşmışlardır. Tarihte örneği var bunun. Mekke’den Medine’ye hicret eden ve Veda Haccı sırasında Mekke’de vefat eden Sa’d b. Havle’nin kaderi başkaları için hep endişe kaynağı olmuştur. Aynı hac esnasında ciddi şekilde rahatsızlanan Hazreti Sa’d b. EbiVakkas, bu endişesini kendisini ziyarete gelen Allah Resulü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) bildirince Efendimiz, ona ihbar-ı gayb nev’inden; “Sen daha yaşayacaksın. Allah senin elinle bazılarını aziz, bazıları zelil yapacak.” buyurmuş ve Hazreti Sa’d’ın endişesi izale olmuştu.
haftanın Duası
Yâ Mevlânâ, yâ İlâhenâ! Biliyor ve inanıyoruz ki, Sen, kullarının ibadet ü tâatına asla ve kat’a muhtaç olmadığın gibi, onların işlediği masiyetler de Senin ululuğuna asla zarar veremez. Ne olur, bahtına düştük, kasden ya da min gayr-i kasdin, içine düştüğümüz kusurlardan dolayı bizi muâheze etme! İhlas-ı tâmma mazhar olmuş kullarının arasına bizi de al ve ibadetlerimizin riya ve süm’a gibi virüslerle kirlenmesine izin verme!..
Cihad ve Niyetle Ulaşılan Seviye Sahabe sonrasına gelince; o günden bu yana farklı seviyelerde ve şekillerde de olsa hicret hiç kesintiye uğramamıştır. Gerçi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke fethinden dönerken; “Mekke fethedildikten sonra hicret yoktur; fakat cihat ve niyet vardır.” buyurmuştur. Ama bu, o ilk kutluların gerçekleştirdiği Mekke’den Medine’ye olan hicrettir. Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz gibi farklı şekil ve seviyelerde hicret hiç durmadan devam etmiştir. Zaten bu hicretler olmasaydı İslam’ın dünyanın dört bir yanına ulaşması mümkün olur muydu? Demek tarih boyunca Müslümanlar Peygamberlerinden tevarüs ettikleri o hicret düşüncesini koruma, yaşama ve yaşatmada fevkalade hassas hareket etmişler. Ben zannediyorum ki aynı duygu ve düşünce bir yönüyle günümüzde de yaşanıyor ve yaşatılıyor. Benim birçok yerde kudsiler kadrosu dediğim bu insanlar dünyanın dört bir yanına arkalarına dönmeden gidiyorlar. Pekâlâ, gayeleri ne? Mensup oldukları milletin, kültürün ve dinin değerlerini muhtaç gönüllere duyurmak. Evet, bu gaye uğrunda dünyevî nice imkânları terk eden ve tıpkı sahabe misali bir daha geriye dönmeyi düşünmeyen, geriye dönmeyi döneklik sayan sayıları meçhul nice insanlar var bugün. Fakat hiç kimse bunu kendinden bilmemeli. Kendinden bilme, her şeyden önde Allah’a karşı ciddi bir saygısızlıktır. Zira akılları bu istikamette ikna eden O. Gönülleri bu ruh ve heyecanla dolduran O. Eğer O’nun ilkâ buyurduğu bu inanç, bu duygu, bu düşünce olmasaydı, bir his ve heyecan tufanı halinde onların gönüllerinde esmeseydi bu tablo gerçekleşir miydi? Bizler bu inanç ve heyecanı onların gönüllerinde hâsıl edebilir miydik?
{{
Sözün Özü
İnsanın Cenâb-ı Hakk’ın kendisine vermiş olduğu istidat ve kabiliyetleri rantabl bir şekilde kullanarak onları geliştirmesi her zaman mümkündür. Ne var ki bu, biraz da fırsatları değerlendirmeye bağlıdır. O, kendine ihsan edilen istidatlarını, fâni ve geçici şeyler için kullanmamalı, onları esmâ, sıfat, zât dairelerine seyahat ile Zât-ı Ulûhiyet’e kadar uzanan yolculuğunda bir azık yapmalı ve her hâl ü kârda onları inkişaf ettirme yollarını araştırmalıdır.
Fasıldan Fasıla
1
Hakiki manada hicreti, hicret derken kastettiğimiz o ulvi ve yüksek değeri gerçek hayatta temsil eden, sahabe-i kiram olmuştur.
Hayalini kurduğum hicret
sade2 Sahabe, ce ziyaret için
memleketlerine döndükleri zaman orada ölmeye, hicretlerini iptal edecek endişesi ile yaklaşmışlardır.
-
Keşke ben de defalarca iç geçirdiğim, sürekli hayalini kurduğum, zaman zaman sözünü ettiğim, hatta söz verdiğim hicreti yapabilseydim! Yapabilseydim de öteler ötesinde, muhtemel “Sen bu muhacirlerle beraber olamazsın. Çünkü sen hicret etmedin!” cümlesine muhatap olma endişesinden kurtulabilseydim. Keşke! Keşke diyoruz ama kader cebr-i lütfî ile bizi başka yerlere getirdi. Hastalıktı, havalar şiddetliydi derken kaldık buralarda. Babamın şiirinde dediği gibi ecelde müddet var demek. Babam bunu Erzurum zelzelesinde söylerdi de benim hafızamda sadece bir kıtası kalmış. Manzum cümlelerle Cenab-ı Hakk’a tazarruda bulunuyor: Dışarıya çıkarız şitâ şiddetli İçeri gireriz evler hiddetli Eceller gelmiş, vade müddetli Sabırlar buyur, Gufrana bağışla bizi. Her neyse, biz hicret edemedik ama hicret edenlerin duygu, düşünce, hissiyatlarını paylaşıyor, onlarla beraber oturup kalkıyo-
ruz. Hadiste ifade buyurulduğu gibi “Onlarla beraber olan şaki olmaz.” İnancım o ki bahsi geçen hicret ufkunu yakalamış, onu hayata geçirmiş kişilerle bu dünyada beraber olan bir insan öbür tarafta bahtsız olmaz. “Haydi, sen de geç” derler ona da. Evet, keşke dünyanın dört bir yanında idbarımızın ikbale dönmesi için hicret edilse! Keşke bu uğurda anne ve babalar ikna edilebilse! Keşke hicret edilen yerlerde kültürümüze, milletimize, ülkemize hizmet edilebilse! Keşke bin bir defa gadre uğramış o güzelim dilimiz dünya dili haline getirilebilse! Şimdilerde yaptıkları eğitim faaliyetleri ile milletimizin adını duyurmaya çalışanların tutuşturdukları meşaleler etrafı aydınlatmaya başladı. Gönüllüler kadrosunun yaptıkları değişik yerlerdeki bu büyük-küçük hizmetlerin hüsn-ü kabul görmesi bana milletimize ait çok derinlerden gelen bir kısım hususiyetlerin bulunduğunun göstergesi gibi geliyor. Hâsılı; bizim dünyamızda sahabe ile başlayan hicret, onları takip eden kutlular tarafından devam ettiriliyor. Özü aynı. Fark sadece şekilde. Dolayısıyla bu ayrılıkta bir gayrılık olduğu söylenemez. Ne mutlu onlara!
his dünyası Gurbet - 1
Gurbet rûhumda poyraz gibi estiydi bir gün, Hazan, türküler söylüyordu; yerlerde yaprak.. Sînemde bir inilti hâlâ o hicranlı dün, Gönlüm tıpkı hafakanla dalgalanan bayrak... Daldım eski günlerdeki derin melâlime, Kandan bir lücceydi âdeta gördüğüm yerler. Ürperdim, bir kere daha acıdım hâlime, Geçince birer birer hayâlimden o günler... Gerçi yine bir gurbet hüznü var sînelerde, oyraz biraz serince okşuyor çiçekleri; Perde perde neş’enin çağladığı her yerde, Gamlı bir melodi susturuyor böcekleri.
Ama o hep kasvetle esip gelen hicranlar, Artık göç edip gittiler bir başka diyara; Asırlardan beri gerçeği sarsan hazanlar, Birer birer savulup yol verdiler bahara... Şimdi dertli sînemin o eski huysuzluğu, Yalnızlık, gecelerimde vefâlı arkadaş.. Ve çöllerdekine denk gönlümün susuzluğu; “Az ağrı, âsân ölüm” ve iman ola yoldaş..! M. Fethullah Gülen
Efendimiz’in (s.a.s.) Nurlu Hayatı
Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı
Efendimiz (s.a.s.)
14+ YAŞ
14+ YAŞ
YAKINDA
20.000
822.853
Kur’ân harfleri ve harekelÜmit Kesmez er, şekil ve ses benzeşmeleri ADET BASKI Dr. Reşit Haylamaz Barkod: 9786054721436 Barkod: 9786055886752 dikkate çocuğun 14x21cm - 328alınarak Syf. 14x21 cm - 616 Syf. dünyasında yer alan nesnelEfendiler Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s.) erle öğretilmektedir. Kur’ân Hz. Muhammed (s.a.s.) Öğreniyorum Seti’nde, hikâye, (Asr-ı Saadet Serisi) (Gül Devri Serisi -1) tekerleme, çıkartma sayfaları Hazreti Muhammed (s.a.s.) 12+ YAŞ ve oyunlarla Kur’ân harfleri ve (Peygamberler Tarihi) harekeler kolaylıkla ve eğlence10-11YAŞ li bir şekilde öğretilmektedir. ADET BASKI
250.130 ADET BASKI
Rahime Kaya
Barkod: 9786055886479
14x21 cm - 272 Syf.
5.000
ADET BASKI
7-8 YAŞ
ADET BASKI
Orhan Sezgin
Barkod: 9786055886349
19,5x20,5 cm - 196 Syf.
ADET BASKI
18x18 cm - 84 Syf.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Hayatı (s.a.s.)
30.280
117.548
Adem Kılıç
Barkod: 9786054721351
Mustafa Erdoğan
Barkod: 9789756031520
13,5x21 cm - 144 Syf.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) (Rüya Kuşu Serisi)
OKUL ÖNCESİ
8.000
ADET BASKI
Lale Süphandağı
Barkod: 9789756031476
22x22 cm - 16 Syf.
10-11YAŞ
21 AİLEM
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Çatlayan sabunu suyun altına koyun belli bir süre sonra sabun biter. Fakat doğal olmayan sabunu suyun altına koyun, taş gibi kalır ve günlerce bitmez.
Sabun konusunda doğru bilinen yanlışlar Günlük hayatın vazgeçilmez temizlik maddeleri arasında yer alan sabun konusunda toplumda bilinen birçok doğrunun aslında yanlış olduğunu, kokusu uzun süre devam eden, farklı renklerde, kremli, gliserinli ve köpüklü sabunların çok da sağlıklı olmadığı belirtiliyor.
-
Reşadiye Esnafı Sokağı'nda 14 yıldır sabunculuk yapan Nedim Yurtsever, sektör gün geçtikçe artan katkı maddesi kullanımıIın toplumu yanlış yönlendirdiğini belirtti. Sabun saf oldukça değerinin o derece artacağını belirten Yurtsever "Sabun seçerken vatandaşların kesinlikle rengine ve kokusuna kanmamaları gerekiyor. Ben çok kötü, çok berbat bir sabunu iki damla esans parfüm sıkarak, vatandaşa çok kaliteli diye satabilirim. Maalesef bizim vatandaşımızın ilk yaptığı şey, sabunun rengine ve kokusuna bakmaktır. Ama renge ve kokuya aldanmayın. Alacağınız sabunlar kokusuz olsun. Çünkü sabun kokusuz olduğu zaman en azından kokuyla bir şeyi örtmeye kalkmamışlardır. Ama kokuyorsa ‘Bir şeyin üstünü mü örtmeye çalışmışlar' diye düşünürüm. Ayrıca kokular hiçbir zaman doğal olmaz. Dünyanın en kaliteli parfümü sıktığınızda o koku en fazla 5 saat etkisini gösterir. Fakat sabunlar bugün marketlerde aylarca duruyor ve hala koku salıyor. Onun nedeni de sabunda kimyasal kullanılmasıdır. O sabunla vücudunuzu yıkadığınızda o madde vücuttaki gözeneklere gider ve yerleşir. Zamanla deri kanserine yol açar. Bu nedenle orjinali dışında kokulu sabunları kullanmamak lazım" dedi.
"KREMLİ VE GLİSERİNLİ SABUNLAR DERİNİN GÖZENEKLERİNİ KAPATIR" Kremli ve gliserinli sabunların derinin gözeneklerini kapattığını ve sağlıklı olmadığını aktaran Yurtsever, "Kremli ve gliserinli sabunlar son yıllarda moda oldu. Onlar, sabunu özelliğinden çıkaran maddelerdir. Sabunun özelliği temizliktir. İnsanlar vücudu temizlensin ve gözenekleri açılsın diye yıkanır. Ama krem ve gliserinli sabunlar gözenekleri kapatır ve derinin hava almasını engeller. Vatandaş, ‘Tenim ne güzel, yumuşacık oldu' diye düşünür, ama bu da çok yanlıştır" ifadelerini kullandı. “KÖPÜK, SABUNUN İYİ OLUP OLMADIĞINDA BİR ÖLÇÜ DEĞİLDİR” Yıllardır sabun sektöründe çalıştığını anlatan ve işinin sadece bu olduğunu söyleyen Yurtsever, sabun seçerken 'köpük' faktörünün baz alınmaması gerektiğini anlatarak, şöyle konuştu: Vatandaşın kafasında 'Çok güzel köpürüyor, çok güzel sabun' düşüncesi var. Köpük, sabunda kullanılan yağ ile kişinin saçındaki yağın uyuşması sonucu oluşur. Köpük, sabunun iyi olup olmadığında bir ölçü değildir ve ölçü olmamalıdır. Sa-
bunun bazı, mayası kostik dediğimiz bir kimyasaldır. Bazı sabunlar görürsünüz kurumuştur, sanki una bulanmış gibidir. Bu beyazlıklar sabunun beklediğinden dolayı dışarı attığı kostiktir. O kostik sağlıklı bir şey değildir. Biz mümkün olduğunda sabunlarımızda az kullanırız. Ama birçok üretici kostiği sabunda bolca kullanır. Çünkü sabunu köpürten kostiktir. Vatandaş bolca kostik basılmış, köpüren sabunu 'İyi sabun' diye bilir. Fakat çok tehlikelidir ve o sabunun çok kaliteli olduğunu göstermez. O yüzden de sabun seçerken köpük faktörünün baz alınmaması gerekir.
"EĞER SABUN ÇATLAMIYORSA KESİNLİKLE KİMYASAL MADDELER İÇERİR" Kuruyarak çatlayan sabunun iyi olduğunu ifade eden Yurtsever, doğal sabunların belli bir süre sonra çatladığını ama doğal olmayan sabunların çeşitli kimyasallar içerdiği için çatlamadığını belirtti. Nedim Yurtsever, "Çatlayan sabunu suyun altına koyun belli bir süre sonra sabun biter. Fakat doğal olmayan sabunu suyun altına koyun, taş gibi kalır ve günlerce bitmez. Neden bitmez? Çünkü o sabunlarda alçı tozu, kemik tozu gibi kıvam verici maddeler kullanılıyor. Yani bu sabunlar doğal değildir" diye konuştu. "İHTİYACA GÖRE SABUN SATIYORUZ Çeşitli sabunlar sattığını aktaran Yurtsever, bitkisel sabunların egzama, mantar, sivilce gibi birçok rahatsızlığa da iyi geldiğine, vatandaşın ihtiyacına göre sabun önerdiğine de dikkat çekti.
Oxford Üniversitesi'nden Prof. Richard Peto ise kadınların erkekler gibi sigara içmesi halinde erkekler gibi öleceğini ifade etti.
Kadınlarda sigaraya bağlı ölüm riski artıyor -
Bilim adamlarınca yapılan çalışma, son 60 yılda sigara kullanım alışkanlıklarının değişmesiyle, kadınlarda sigaraya bağlı ölüm riskinin arttığını ortaya koydu. New England dergisinde yayınlanan araştırmada, bilim adamları ABD'de 2 milyondan fazla kadının verilerini inceledi. Buna göre, 1950-1960 dönemlerinde sigaraya başlayan kadınlarda akciğer kanserine yakalanma riski hiç sigara içmeyenlere göre 3 kat daha fazla. Araştırmacılar, 2000-2010 yılları arasında verilerini incelediği kadınlarda ise kansere yakalanma riskinin hiç içmeyenlere göre 25 kat arttığı bulgusuna ulaştı. Bilim adamları, bu sonuçlarla kadınların, sigaraya bağlı gerçekleşen ölümlerde erkeklerin oranına ulaştığını belirtti. Araştırmanın liderliğini yapan Dr. Michael Thun, son 10 yıllarda kadınlar arasında artan sigara içme oranının sağlık açısından büyük risk oluşturduğunu kaydetti.
Kışın, yağlı ve şekerli besin yerine bol sıvı alınmalı
-
Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürü Dr. Engin Pehlivan, kış mevsiminde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması için yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Dr. Pehlivan, "Kışın yağlı yiyecek eğilimi ortaya çıkabilir. Özellikle yağ tüketimine dikkat edilmeli, katı margarin ve tereyağından kaçınılmalı. Aşırı yağlı etler tüketilmemeli. Mevsimine uygun bol meyve ve sebze tüketilmeli." dedi. Dr. Engin Pehlivan, savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerce zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemli olduğunu belirtti. Kışın vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alınmasının önemine dikkat çeken Dr. Pehlivan şunları söyledi: Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan zararlı ögeler atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamakta. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre su içilmeli. Sıvı alımının karşılanmasında meyve suyu, ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir.
22 AİLEM
Son yıllarda çocukların maruz kaldığı oyuncak kazalarında büyük artış yaşanıyor. Uzmanlar, çocukların istediği, ancak yaşına uygun olmayan oyuncakların kesinlikle alınmaması konusunda uyardı.
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Çocukların istediği değil, yaşına uygun olan oyuncağı alın
-
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk Hastanesi Acil Sorumlusu Doç. Dr. Ahmet Güzel, yanlış oyuncak seçiminin, özellikle 0-4 yaş arasındaki çocuklarda kalıcı hasar bırakabileceğine dikkat çekti. Güzel, bu konuda aileler kadar satıcıların da bilinçli olması gerektiğini söyledi. Günümüzde, 1 liradan bin liraya kadar çok çeşitli oyuncakların piyasada satıldığını belirten Güzel, özellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklara kırılabilen, parçası kopan oyuncakların alınmaması gerektiğini vurguladı. 8 yaş altı çocuklar için ise mıknatıslı, pilli, ses çıkaran, içinde hava olan oyuncak ve balonların alınmaması gerektiğini dile getiren Güzel, oyuncaklara bağlı ev kazalarının çok sık görüldüğünü, kazalarda çocukların en çok yüz, boyun ve vücudun çeşitli yerlerinde yaralanmaya bağlı olarak çizikler, soyulmalar oluştuğuna dikkat çekti.
Güzel, "En çok gördüğümüz kazalar yüzünde çizik, üzerine basıp düşme, parça, mıknatıs ve yassı pillerin yutma şeklinde oluyor. Eğer çocuğun yaşına uygun pilli oyuncak alınacaksa, pillerin vidalama yöntemiyle oyuncağa monte edilmiş olanları tercih edilmeli. Aksi haldeki çocuklar tarafından yutulan piller erken müdahale edilmediği takdirde yemek borusu ve midede delinmelere yol açabiliyor." dedi. Güzel, ailelerin ev içinde yaptıkları uygun yerleşim ve eşya seçimi ile bu kazaların sayısının aşağıya çektiğine vurgu yaptı.
"EŞYA VE OYUNCAKLAR ÇOCUĞUN YAŞINA UYGUN OLSUN" Alınacak oyuncakların pahalı ya da ucuzluğundan ziyade, çocuğun yaşına ve becerisine uygun olmasına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Ahmet Güzel, ailelerin, oyuncakları çocuklarına seçtirmek yerine satıcıya ya da üzerindeki yaş grubuna baka-
rak alınması gerektiğini belirtti. Mağazalarda oyuncakların karışık dizilmesi yerine, yaş gruplarına göre ayrılmasının çok önemli olduğunu, çocuğuna oyuncak alan her 5 aileden birisinin oyuncağın içeriğini incelediğini söyleyen Doç. Dr. Güzel, "Bu noktada satıcılara çok büyük görevler düşüyor. Çocuklarının yaşlarına göre oyuncak seçmeleri için aileleri yönlendirmeleri gerekiyor. Çünkü aileler, çocuklarının istekleri doğrultusunda hareket ediyor. Mağazaya girildiğinde yaş gruplarını gösteren yön levhaları olması çok faydalı olur. Çok çabuk kırılabilen, yutulabilen ve boğulmaya neden olan balonlu oyuncakların kesinlikle 3 yaş altındaki çocuklara satılmaması gerekiyor. Satış elemanlarının bu konuda bilinçli ve periyodik aralıklarla bu konuda bilgilendirilerek bu işi yapması sağlanmalı." diye konuştu.
Hediyelik çikolata ve pelüş oyuncaklar astımı tetikliyor
-
Uzmanlar, hediyelik olarak en çok tercih edilen çikolata ve pelüş oyuncakların astım krizini tetiklediği konusunda uyarıda bulundu. Prof. Dr. Yonca Tabak “Güzel bir gün planlarken aldığınız pelüş oyuncak ya da çikolata astımı tetikleyebilir.” dedi. Aşkı ve sevgiyi ifade etmek için en çok tercih edilen hediyelerden çikolata ve pelüş oyuncakların astım hastalığını tehdit ettiği öğrenildi. Özellikle sevgililer gününde alınan bu iki eşyanın tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini söyleyen Dr. Tabak, “Özellikle sevgilinize aldığınız pelüş oyuncak yada çikolata hediyeleri, reflüyü dolayısıyla da astımını tetikleyebilir. Güzel bir gün planlarken, ummadığınız sonuçlarla karşılaşmayın.” ifadelerini kullandı. Dr. Tabak, “Astım hastası olanların reflüyü tetikleyecek kakaolu gıdalardan uzak durmalı, çikolata ve türevlerini tüketmemelidir. Reflüyü tetiklediği bilinen ve kafein içeriği çok olan çay, kahve, kola gibi asitli içecekler ve alkolden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Pelüş ve tüylü oyuncaklarda toz tutma oranının yüksek olduğu için bu tip oyuncak ve eşyalardan uzak durulmalıdır.” dedi.
23 AİLEM
08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE
‘Hamilelikte aşırı bulantı bebeği olumsuz etkilemiyor’
anne adaylarının yaklaşık olarak yüzde 50'sinin özellikle hamileliğin ilk aylarında şikayetçi olduğu bulantı ve kusma yakınmalarının, akupuntur yöntemiyle çözülebileceği bildirildi.
-
NAMAZ VAKİTLERİ
ART Tıp Merkezi doktorlarından tamamlayıcı tıp uzmanı Dr. Murat Unan, ilk aylardaki bulantı ve kusmanın, hamilelerin yüzde 0.51'inde çok şiddetli boyutlarda olabileceğini ve kilo kaybına yol açabileceğini belirtti. Dr. Unan, tıp dilinde ‘hiperemezis gravidarum' olarak adlandırılan bu yakınmaların tedavi gerektirdiğini ve akupunkturun hamilelik bulantılarına çözüm olabileceğini dile getirdi. Aşırı bulantı ve kusmanın bebeğe zararı olmadığını vurgulayan Unan, şöyle devam etti: Sanılanın aksine hiperemezis gravidarum, bebekte gelişme geriliğine ve bebeğin düşük kilo ile dünyaya gelmesine yol açmaz. Aynı şekilde hamilelerde de aşırı bulantı ve kusma nedeniyle yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi, düşük veya erken doğum gibi durumlar gelişmez. Dr. Murat Unan, aşırı bulantısı olan hamile bayanlara şu tavsiyelerde bulundu: Hamileliğinde aşırı bulantı ve kusma şikayeti olan anne adaylarına günde 3 yerine 6 öğün yemeleri önerilir. Ayrıca hafif ve kuru besinler tercih edilmeli. Sıvı alımı çok önemli. Özellikle yemek yedikten bir saat sonra sıvı alınmalı. Hiperemezis gravidarum'den yakınan anne adayları stresten uzak durmalı, mümkün olduğunca dinlenmeli. Yatak istirahatı hatta gerekli olduğu takdirde hastanede damar yolu ile beslenme verilebilir. Aşırı bulantı ve kusmanın önüne geçebilmek için bulantı giderici ilaçlar da alınabilir.
Etkileşimli kitap okuma deneyimi, çocukların IQ'sunu yükseltiyor -
ilk aylardaki aşırı bulantı ve kusmanın bebeğe bir zarar vermiyor.
ABD'de bir grup akademisyen, çocuk gelişimi üzerine 8 farklı çalışmanın sonuçlarının değerlendirerek, kitap okuma deneyiminin IQ seviyesinin yükseltilmesinde etkili olduğu sonucuna ulaştı. Akademisyenler, zihinsel gelişime ilişkin araştırmalarda, özellikle 4 yaşın altındaki çocuklara etkileşimli kitap okunmasına ilişkin önerilerin öne çıktığını tespit ederek, "etkileşimli kitap okuma deneyiminin bir çocuğun IQ'sunu en az 6 puan yükseltebileceğine" işaret etti. Araştırma ekibinin makalesi, "Perspectives on Psychological Science" dergisinin Ocak 2013 sayısında, John Protzko, Joshua Aronson ve Clancy Blair imzasıyla yayımlandı. Makalede, araştırmalar sırasında anne ve babaların etkileşimli okumayla ilgili eğitim programlarına katıldığı ve kitabı okurken çocuklara ucu açık sorular yöneltmek ya da çocukları mümkün olduğunca ayrıntılı açıklama yapmaya teşvik etmek gibi "müdahalelerin", onları okuma deneyiminin aktif bir parçası kılmaya yardımcı olduğu belirtiliyor. Amerikalı akademisyenler, okuma deneyiminin "etkileşimli" olmaması durumunda, IQ gelişimi açısından benzer bir sonuca ulaşılamayabileceğini ise özellikle vurguluyor.
PaRiS
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
BORdeaUX iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
ORleaNS
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
CaeN
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 18 6 17 6 16 6 14 6 13 6 11 6 10
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 29 6 28 6 26 6 25 6 24 6 23 6 21
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 20 6 19 6 17 6 16 6 14 6 13 6 11
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 29 6 28 6 26 6 25 6 23 6 22 6 20
StRaSBOURG iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
aNNeCy
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
lıMOGeS
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
MaRSeılle iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
5 57 5 55 5 54 5 52 5 51 5 49 5 48
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 02 6 01 6 00 5 59 5 57 5 56 5 55
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 22 6 21 6 19 6 18 6 17 6 15 6 14
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 04 6 03 6 02 6 01 6 00 5 59 5 57
lyON
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
ReNNeS
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
lılle
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
MaCON
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 07 6 06 6 05 6 04 6 02 6 01 6 00
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 34 6 33 6 32 6 30 6 29 6 27 6 26
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 16 6 14 6 13 6 11 6 10 6 08 6 07
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 08 6 06 6 05 6 04 6 03 6 01 6 00
MetZ
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
MUlhOUSe iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
valeNCe
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
BeZıeRS
iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 03 6 02 6 00 5 59 5 57 5 56 5 54
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 07 6 06 6 05 6 03 6 02 6 01 5 59
08.02.2013 09.02.2013 10.02.2013 11.02.2013 12.02.2013 13.02.2013 14.02.2013
6 13 6 12 6 11 6 10 6 08 6 07 6 06
8 06 8 04 8 03 8 01 7 59 7 58 7 56
7 43 7 42 7 40 7 39 7 37 7 35 7 34
7 49 7 47 7 46 7 44 7 43 7 41 7 40
7 51 7 50 7 48 7 46 7 45 7 43 7 41
13 12 13 12 13 12 13 12 13 12 13 12 13 12
12 50 12 50 12 50 12 50 12 50 12 50 12 50
13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02
12 56 12 57 12 57 12 57 12 57 12 57 12 56
15 37 15 38 15 39 15 41 15 42 15 43 15 45
15 16 15 17 15 19 15 20 15 21 15 22 15 24
15 35 15 37 15 38 15 39 15 40 15 41 15 42
15 21 15 22 15 23 15 25 15 26 15 27 15 29
18 06 18 07 18 09 18 11 18 12 18 14 18 15
17 45 17 46 17 48 17 50 17 51 17 53 17 54
18 03 18 04 18 06 18 07 18 09 18 10 18 12
17 50 17 51 17 53 17 55 17 56 17 58 18 00
19 26 19 27 19 29 19 31 19 32 19 34 19 35
19 05 19 06 19 08 19 10 19 11 19 13 19 14
19 23 19 24 19 26 19 27 19 29 19 30 19 32
19 10 19 11 19 13 19 15 19 16 19 18 19 20
8 48 8 49 8 50 8 51 8 52 8 53 8 54
8 57 8 58 8 59 9 00 9 01 9 02 9 02
8 36 8 37 8 38 8 39 8 41 8 42 8 43
8 56 8 57 8 58 8 59 9 00 9 01 9 02
5 58 5 57 5 55 5 54 5 53 5 51 5 50
8 08 8 07 8 06 8 04 8 03 8 01 8 00
7 44 7 42 7 41 7 40 7 38 7 37 7 35
8 20 8 19 8 17 8 15 8 14 8 12 8 11
7 43 7 42 7 40 7 39 7 37 7 35 7 34
13 24 13 24 13 24 13 24 13 24 13 24 13 24
12 57 12 57 12 57 12 57 12 57 12 57 12 57
13 28 13 28 13 28 13 28 13 28 13 28 13 28
12 52 12 52 12 52 12 52 12 52 12 52 12 52
15 59 16 00 16 01 16 03 16 04 16 05 16 06
15 30 15 31 15 32 15 33 15 34 15 36 15 37
15 55 15 56 15 58 15 59 16 00 16 01 16 03
15 20 15 21 15 23 15 24 15 25 15 26 15 28
18 26 18 28 18 29 18 31 18 32 18 34 18 35
17 57 17 59 18 00 18 02 18 03 18 05 18 06
18 23 18 25 18 27 18 28 18 30 18 32 18 33
17 48 17 50 17 52 17 53 17 55 17 56 17 58
19 55 19 56 19 58 19 59 20 00 20 02 20 03
19 17 19 19 19 20 19 22 19 23 19 25 19 26
19 43 19 45 19 47 19 48 19 50 19 52 19 53
19 08 19 10 19 12 19 13 19 15 19 16 19 18
8 20 8 22 8 23 8 24 8 25 8 27 8 28
8 40 8 41 8 42 8 43 8 44 8 45 8 46
8 37 8 38 8 39 8 40 8 41 8 43 8 44
8 52 8 53 8 54 8 55 8 56 8 57 8 58
8 05 8 04 8 02 8 01 7 59 7 57 7 56
8 03 8 02 8 00 7 59 7 57 7 56 7 54
8 08 8 06 8 04 8 02 8 01 7 59 7 57
7 47 7 45 7 44 7 43 7 41 7 40 7 38
13 14 13 14 13 14 13 14 13 14 13 14 13 14
13 16 13 16 13 16 13 16 13 16 13 16 13 16
13 09 13 09 13 09 13 09 13 09 13 09 13 09
13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
15 41 15 43 15 44 15 45 15 46 15 48 15 49
15 49 15 51 15 52 15 53 15 54 15 55 15 56
15 29 15 30 15 32 15 33 15 34 15 36 15 37
15 37 15 38 15 39 15 41 15 42 15 43 15 44
18 10 18 11 18 13 18 14 18 16 18 18 18 19
18 17 18 18 18 20 18 21 18 23 18 24 18 26
17 58 18 00 18 02 18 03 18 05 18 07 18 09
18 04 18 06 18 07 18 09 18 10 18 12 18 13
19 30 19 31 19 33 19 34 19 36 19 38 19 39
19 37 19 38 19 40 19 41 19 43 19 44 19 46
19 18 19 20 19 22 19 23 19 25 19 27 19 29
19 33 19 35 19 36 19 37 19 38 19 40 19 41
8 42 8 43 8 44 8 45 8 46 8 47 8 48
8 29 8 31 8 32 8 33 8 34 8 35 8 36
8 57 8 58 8 59 9 00 9 01 9 02 9 03
8 32 8 33 8 34 8 35 8 36 8 37 8 38
8 17 8 16 8 14 8 13 8 11 8 09 8 07
7 41 7 40 7 39 7 37 7 36 7 35 7 33
7 50 7 48 7 47 7 46 7 44 7 43 7 41
7 50 7 49 7 48 7 46 7 45 7 43 7 42
13 23 13 23 13 23 13 23 13 23 13 23 13 23
13 00 13 00 13 00 13 00 13 00 13 00 13 00
13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02 13 02
13 08 13 08 13 08 13 08 13 08 13 08 13 08
15 47 15 48 15 49 15 51 15 52 15 53 15 55
15 39 15 40 15 41 15 42 15 43 15 44 15 45
15 34 15 35 15 36 15 38 15 39 15 40 15 41
15 48 15 49 15 50 15 51 15 52 15 53 15 54
18 16 18 17 18 19 18 21 18 22 18 24 18 26
18 06 18 07 18 09 18 10 18 11 18 13 18 14
18 02 18 03 18 05 18 06 18 08 18 09 18 11
18 14 18 16 18 17 18 18 18 20 18 21 18 22
19 36 19 37 19 39 19 41 19 42 19 44 19 46
19 32 19 33 19 34 19 36 19 37 19 38 19 39
19 22 19 23 19 25 19 26 19 28 19 29 19 31
19 41 19 42 19 43 19 44 19 46 19 47 19 48
8 45 8 46 8 47 8 48 8 49 8 50 8 51
8 23 8 24 8 25 8 26 8 27 8 29 8 30
8 39 8 40 8 41 8 42 8 44 8 45 8 46
8 18 8 19 8 21 8 22 8 23 8 25 8 26
Kare bulmaca
3 Çengel bulmaca 4
24 BULMACA Kastamonu’da ilçe
Gece bekçisi Hedefi vurmak
Mavera
Atın bir yürüyüşü
Tavır
Tahılın tarla hali
Dişi kurt
Allah’ın (cc) veli kulları
Bir süs taşı
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Küçük bitki
Mesafe
Bir fasulye türü
Ağabey
Ad çekme
Bir sebze
Baryumun simgesi
Bir kuzu eti yemeği
Gaziantep’te bir ilçe
Bir nota
Sahip
1
Bilgiçlik taslayan
Karışık renkli
Küçük süs bayrağı
Hak
Uzaklık anlatır
Avrupa Birliği (kısa)
Tütün rengi
İlgi
Dünya
Bir meyve
Bırakılan işaret Şöhret Asker
Muğla’da bir ilçe
Lahza
Çiçeksiz bitkilerin üreme organı
Yüce
Doğal içecek
Bağışlama
Kur’an-ı kerimin 80. suresi
Bir tatlı su balığı Ormanlar kralı
Japonya’da bir kent
Hile, dolap
Tutma organımız
Harita kitabı
Cet
Çok yiyen
Beklenti, umut Japon tiyatrosu
2
Ekleme
Fas’ın başkenti
Bi.büyüğe bağlanarak tövbe etme
Bal yapan böcek
İsim
Molibdenin simgesi
Örnek
Zayıf, hastalıklı
Sinildi
Bir meyve Selenyumun simgesi
Panama plakası
Su
Görme özürlü
İşlenmiş keçi derisi
Proje
Kral evi
Tropikal bir meyve
Yapma, etme
Taşıt dizisi
Yiğit Allah’a (cc) yakarı
Çocuk maması unu
Dolaylı anlatma
Gözün renkli tabakası
Başkentimiz Bizmutun simgesi
Samanla karışık tahıl
Bir tür peksimet
Resimdeki Bediüzzaman’ın bir talebesi Okur Tahlil
İlkel su taşıtı
Alev Bir at cinsi
Vahşi İrade yitimi Oy
Giysinin boyun bölümü
Bir ilimiz Damarlarda dolaşan sıvı
Satürn gezegeni
At çiftliği Habeş imparatorunun lakabı
Lantanın simgesi
Yabanı hayvan barınağı
Mavi renkli bir değerli taş
Yöntem
Kaba, kalın kumaş
Bir nota
Anıt Beyaz Bir üzüm türü Yapı
3
MUSTAFA SUNGUR
Canlı Nazi saldırı kıtası
Bir kürk hayvanı
Gösteriş
Antik kent meydanı
Sermaye
Kuyruksokumu kemiği
İki anlamında yabancı önek
Din bilginleri
Uğurlu
İmamlık
4
Bir Macar et yemeği Dar karşıtı Bir bağlaç
Fakat, lakin Helal karşıtı
Hayvan hekimi Boğa güreşi alanı
Tibet keşişi
Avusturya plakası
Firavun mezarı
Beygir
Nikelin simgesi
Dikme işi Yerine koyma
Kazak başkanı
Kurucu Edebiyatla ilgili
Kâğıt tutturacağı
Bir göz rengi
Yılın son ayı
Yapım
Yaban hayvanı vurma işi
Kırmızı
Saç düzeltme aracı
Noksan
Seher vakti
Temiz, namuslu
Güven
Koşul eki
Manda yavrusu
İnce dantel
Tantalın simgesi
Bir tatlı su balığı
Tamamlama
Yan gelip yatma
Parazit
Eksiksiz Parıltı
Taze
Duyuru
İlişkin
Bir aydınlatma aracı
Tembih sözü
İnanmış
Olgunluk
Güzellik
İridyumun simgesi
İç giysisi dolabı (yöresel) Kurçatovyum simgesi
Sıvı
12
11
10
9
6
5
4
3
Şölen
2
1
11
Bağışlama
Bilim
Bir ekin zararlısı
fi‹FRE KEL‹ME
Duman lekesi
Bir tür çörek
9
Koca
8
Zanlı 12
Kir izi
İşaret Bir batında doğan iki kardeş
8
Nikelin simgesi
Dakikanın altmışta biri
Ateş tutacağı
İnanç
Böbrek iltihabı
Yabancı
Bir sanayi bitkisi
Hayvan yiyeceği
Bir ilimiz 7
Yurtluk
Tibet öküzü
3,14 sayısı
Kalite
Gemi omurgası
Sürülmeden bırakılmış tadla
Gelecek
Allah’a (cc) gelen ilhamlar
Dinlence
7
Geçmiş tarih anlatır
10
Gümüşlü
6
5
Uygun görme
Dönmeli cetvel
Kalıntı alanı
2
25 BULMACA
16 ARALIK 2012 PAZAR
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE bulmaca
pazar
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Aç olma durumu. 2. Çok küçük taş parçası.
tar. 9. Nehir. 10. Suudi Arabistan başkenti. 11.
3. Orak. 4. Diriliği, canlılığı, tazeliği kalmamış,
Yaş, nemli. 12. Davar ve sığırlarda görülen bir
pörsümüş, solmuş. 5. Bir izleyici topluluğu
hastalık. 13. Film çekilen yer. 14. Dönüş, geri
önünde yapılan gösteriden sonra toplanan
gelme. 15. Sundurma. 16. Bir meyve. 17.
para. 6. Noksan. 7. İşaret için yapılmış çentik
Ormanlar kralı hayvan. 18. Gerekli. 19.
ya da iz. 8. İki parmak ucu ile tutulabilen mik-
Baharatçı. 20. Edebiyatın bir dalı.
A
N 1
N
2
3
4
5
6
7
8
9
10
A
A S
KALIÇ
AÇLIK
ÇAKIL
GÖNÜL
SARPA
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
KESİK
TEREK
KESİF
KARIM
DİYAR
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
SALIK
KORNA
TOPAL
DAVET
EVRAK
11
12
13
14
15
ÇELİK
SANAL
ZAMLI
TARAK
MARON
16
17
18
19
20
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA
16
17
18
19
1. Bir meyve. 2. Kovan. 3. İleri fırlama. 4. Büyükler, üstler. 5. Küçük kitap, broşür. 6. Dilenciye verilen para. 7. Daraltmak. 8. Askerin su kabı. 9. “Müşfik …” (rahmetli tiyatro sanatçısı). 10. Mine ile kaplanmış olan. 11. Hak ve hukuka uygunluk. 12. Bir ilimiz. 13. Gökyüzü. 14. Delikli bir kumaş. 15. Kaçınma, çekinme. 16. Öğe, unsur. 17. Objektif. 18. Tutsaklık. 19. Saygılı konuşmada kız evlat. 20. Sofrada kullanılan sahan altlığı. 21. Belirti. 22. Festival. 23. Piston. 24. Çelikten ince sac. 25. Elazığ’ın eski adı. 26. Isparta’nın bir ilçesi. 27. Erzurum’un bir ilçes. 28. Ayakkabı çekeceği. 29. Gözdeki ağtabaka. 30. Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
20
SÖZCÜK BULMACA
9
4
7
8
5
1
6
3
9
4
1
3
2
1
5
6
7
8
6
5
7
8
5
9
4
6
3
2
9
7
5
1
7
4
1
2
9
5
8
1
3
7
9
6
1
5
6
7
8
4
9
3
4
8
6
2
3
9
7
8
6
5
4
2
3
4
2
1
8
7
9
6
2
5
1
8
5
4
6
5
9
3
7
2
3
4
5
7
1
8
6
4
1
4
5
9
1
8
2
7
6
4
2
3
1
7
8
5
9
6
4
8
7
3
5
1
2
3
2
1
6
4
4
5
6
3
1
2
8
7
5
4
8
7
9
3
8
2
7
9
5
8
5
1
4
7
6
3
8
2
5
1
6
9
2
6
8
7
3
4
2
9
2
8
9
5
3
5
1
1
5
3
6
4
1
3
7
1
7
6
4
2
2
9
5
3
7
2
6
8
9
6
4
7
8
8
7
1
2
3
9
8
9
1
3
4
5
7
6
9
5
2
3
4
6
5
5
1
4
3
6
8
1
7
7
2
8
3
5
8
3
7
2
4
1
2
3
4
2
9
4
5
3
3
1
4
6
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
11527
24986
33146
51639
67865
15987
29489
42959
51854
68242
17774
33463
44271
59939
23348
38251
45534
64137
2 HARFLİ IR NE NT VE 4 HARFLİ ASIR ASKI ATEŞ AYVA FAVA İRİS LENS OBEZ OCAK ORTA TEST TREN
A
N
L
A
T
I
M
5 HARFLİ AKSAN ATLET İDRAK İHMAL İTHAL LAVAŞ MAŞER ONTİK OTAMA TARIK 6 HARFLİ AGANTA ARAŞİT AVANTA HANGAR ISIDAM KARİNA KOKPİT OTLAMA 7 HARFLİ ALAVERE ANLATIM DELALET KALAFAT
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. ANLATIM’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.
26 BULMACA KARE BULMACA
1
A
A
A
Bir fasulye türü
O
Mesafe
Mavera
Ö
Küçük bitki
Atın bir yürüyüşü
Ağabey
A
S
A
B
E
T
Taşıt dizisi
K
A
T
A
R
İşlenmiş keçi derisi
Ad çekme
Tavır
E
D
A
E
K
İ
N
Bir kuzu eti yemeği
Allah’ın (cc) veli kulları
K
A
T
N
A
Yiğit
U
K
A
S
A
R
Molibdenin simgesi
Küçük süs bayrağı
Panama plakası
Bir nota
A
R
I
Harita kitabı
O
S
A
K A
D
A
T
Muğla’da bir ilçe
T
Asker Beklenti, umut
S
U
L
U
Başkentimiz
A
Avrupa Birliği (kısa)
A
O
Hile, dolap Lahza
A
L
S
A
R
A
Y
E
Kur’an-ı kerimin 80. suresi
A
B
E
A
S
L
A
N
Resimdeki Bediüzzaman’ın bir talebesi
Tahlil
A
18 19 20
M A
İ
N
L
E
Doğal içecek
T
A
L
S
E
Samanla karışık tahıl
M
A
L
A M A
M U
S
T
A
F
A
S
Çiçeksiz bitkilerin üreme organı
Yüce Bağışlama
A
Zayıf, hastalıklı
S
E
B
A N
A
B
E
Bırakılan işaret
İ
Z
Şöhret
Ü
Japon tiyatrosu
Çok yiyen
N O Bizmutun simgesi
B
Bir tür peksimet
E Gözün renkli tabakası
İ
U N
G
U R
Okur
A
R
K
İlkel su taşıtı
S
A
L
Vahşi
S
Oy Bir ilimiz
R
E
Y
Giysinin boyun bölümü
B
K
A
N
A
L
Habeş imparatorunun lakabı
İ
R
Bir kürk hayvanı Antik kent meydanı
H A Kaba, kalın kumaş
Bir nota
Anıt
N
F
A
Yapı
T
A
Y
A
B
A
Beyaz
A
K
Bir üzüm türü
U
Z
E
Canlı
B
İ
N A
A
S
Gösteriş
C
D
İ
R
İ
MUSTAFA SUNGUR
A
Kuyruksokumu kemiği
U
C
A
İki anlamında yabancı önek Uğurlu
D
İ
İmamlık
Din bilginleri
A
G
U
L
A
Ş
T
E
K
İ
N
Helal karşıtı
A
T
R
Nikelin simgesi Kurucu
N
Kazak başkanı
A
Yılın son ayı
A
Bir göz rengi
Dikme işi
Yapım
E
F
İ
Edebiyatla ilgili
E
D
E
B
İ
Dinlence
Kırmızı
T
A
T
İ
L
Gemi omurgası Yurtluk
K
A
R
A
R
A M A
M
A
L
İ
Sürülmeden bırakılmış tadla
M
Nikelin simgesi Kir izi
N
K
E
L
E M
Güzellik
E
R
İnanmış
Y
A
K
Böbrek iltihabı
N
E
N
A
Bir ilimiz
A
N
E
İ
Tamamlama
Zanlı
İ
T
İ
K
A
T
Kurçatovyum simgesi
F
R
İ
T
Bir ekin zararlısı
K
A
R
N
U
R
Üstteki karikatürist Olay
S
Güzel konuflma sanat› Canl›
H A D Yaz›m, edebiyat Erkek kardefl
SAL‹H MEMECAN
B Ba€›fllama Kemiklerin yuvarlak ucu
L
Manzara
Pamuk türü
O
Mesafe Ekin biçme aracı
A
Ucuz telgraf Baflar›s›zl›k
H İ Aç›k mor renk Atmaca, do€an
Yahlış
K A R A K E Ç
H A T A Çöl rüzgarı
L
Kırşehir ilçesi Samanla kar›fl›k tah›l
S A M Mukavele Zor olmayan
De€erli bir tafl
‹vedi olarak Baya€›, s›radan
M E N
A K İ
K O L A Y Çok i€neli bal›k a€› Tasa, keder
T Biricik Bir ba€laç
‹ri yaprakl› süs bitkisi Uzakl›k anlat›r
Bir sinema oyuncusu Çiriflli bez
Nikelin simgesi
N
L A M E
İ Bir organ›m›z
S E
3
Kesintiden sonra kalan miktar Sonsuz Kundakl›, tetikli yay
B E
Fiyat Ülke, yurt
İ
Saha
L E N Temiz
M
“… Tekin” (Romanc›)
P E L
Sevimli, tombul Ulusal
M
Manzume
Talyumun simgesi İlkel bir ırmak taşıtı
Ş
İ
A R A F
E L
Ayrılma, bırakma
İ
İ
M
T
A M
Duyuru
İ
L
A
N
Kalıntı alanı
E M A
L
T
E
Duman lekesi Bağışlama
İ
S
U
Bilim
A M U K
N
A
Almanya'n›n baflkenti Dönemeç (Halk a€z›)
H
B
Düflünüfl biçimi
İ R
Hasta bak›lan yer Bir gezegen
K L Anlaflma, uyuflma Tah›l tozu
İ
İ
Göçüflme Hindistan'da kent
Demirin simgesi Bir askeri birlik
Pinti, nekes Köpek
Aç›k havadaki kuru so€uk
Seher vakti
Bir tür çörek
L
K
Z
E B E D İ
Şölen
A
Ayakkab›n›n dikiflle ayr›lm›fl ön bölümü Kars halk oyunu Familya
Neptunyumun simgesi
Gaziantep ilçesi Tabaklanmış ceylan derisi
İşaret
K
E
Sıvı
M
A
Y
İ
İ
Y
A
F
E
T
M
A
N
I
M
Ters, z›t Bir nota
H A S K
İ
S
Akdeniz'de küçük ada
İ
Rize bezi
F E
Tevazu
Evliya
Alçak gönüllülük
Çölde iflaret tafllar›
Bo€a gürefli alan› Ergenlik sivilcesi
Yazman Celse
K A T Kira Kokulu bitki
İ
T E N K Anonim Ortakl›k (K›sa) Çanakkale'nin bir ilçesi
A O Laka ile cilalanm›fl
Y A V U Z E L
‹fl yerinin para görevlisi
Bir say›
I
O
Sarp geçit
Fas'›n baflkenti Seyyar
Beyaz Tafl›t durdurma aleti
F
A K Baston Anahtar
R A M İ ‹ri bir karides türü
N
Ayak direme
Kay›fll› aç›k ayakkab›
‹lenç Anlaml› iflaret
İ
“… Madrid (Futbol kulübü) Kas›mpat›
P T
Rusçada evet ‹lave
Hitit
K L E Kesim hayvanlar›na vurulan damga
C İ
İ K A
M U T E M E T
E N
E T
“... Tamer” (alttaki aktör)
A H
Aç›kta, meydanda
D A
R E A L Güreflte bir oyun
C A R İ
N
A S A
R A B A T
A R E N A
E R E N
A Y A Z
Karakter
Y E R E G E Ç E N
M E T A T E Z
M G
‹stanbul'un tarihi bir semti
A
A S K E R A N İ
L A F
B A R
Parıltı
M
T İ Birey
Tantalın simgesi
İ
İ
Havuç
Koşul eki
T
Z
İ N
T O N T O N Magnezyumun simgesi
T E R K
E
Tembih sözü
K
R
Y
S
İ
İ N B A T U
T L
Dakikanın altmışta biri
A
B U
T
K
N
A L A N İ
R A
T
E D E R Sayg›nl›k Kütahya'n›n ilçesi
Hayvan yiyeceği
E
E F L A T U N
T E K Cennetle Cehennem aras›
Gösterme ad›l› Orman a€ac›
L
T
Y
K A T A L P A
P A R A K A T
G A M Maden parlakl›€›nda deri, kumafl
A C İ
K A M A N Yasaklama K›fl›n ya€ar
D
E
A
O
Taze
T E R A T Ü R
E L T
P A N O R A M A Tatl› su bal›€›
İ
Küçük akarsu Bir deri hastal›€›
İ R A D E R
O M Düzgün, düzenli
İ
H
Temiz, namuslu
D
Eksiksiz
9
İnanç
fi‹FRE KEL‹ME
K
İ
İ
Bir batında doğan iki kardeş
L
L
P
R A
Bir aydınlatma aracı
İ
Saç düzeltme aracı
Yabancı
Bir sanayi bitkisi
M A
K
K
A İ
Yan gelip yatma
İridyumun simgesi
Gelecek
V
T
Bir tatlı su balığı
N
3,14 sayısı
A
T
I
İç giysisi dolabı (yöresel)
Kalite
İ
Güven
L
N Olgunluk
Allah’a (cc) gelen ilhamlar
İnce dantel
S
A
Yaban hayvanı vurma işi
A M
A M A
A
Ş
K M A
2
A
M A
5
İlişkin
Manda yavrusu
12
İ
E
K Ateş tutacağı
4
Parazit
Noksan
Kâğıt tutturacağı
6
İ K
1
Koca
11
Tibet öküzü
Beygir Yerine koyma
7
Geçmiş tarih anlatır
L
Firavun mezarı
8
A
6
E
R
12
A M
L
A M A
Dönmeli cetvel
H A Tibet keşişi
11
Boğa güreşi alanı
10
İ
A
Avusturya plakası
8
K
V
Hayvan hekimi
9
L E
7
O R
5
B Uygun görme Gümüşlü
Fakat, lakin
4
S
Bir bağlaç
CİHAT TAMER
S
U
N
U
L
N
O
B
R
A
K
Ç
A
A
N
N
B
L
K
A
K
K
A
H
İ
U
M
N
E
L
İ
A
A
R
İ
N
S
N
A
A
N
D
A
N
İ
G
N
K
S
A
T
N
L
I
L
K
N
S
B
U
R
A
Y
A
N
K
U
İ
A
S
U
K
E
İ
M
İ
N
A
I
N
T
N
D
İ
I
D
Ü
A
Y
M
G
Ş
S
S
V
L
E
R
İ
L
L
N
İ
A
İ
A
E
E
N
L
A
T
Ö
Y
A
S
T
A
E
P
R
K
İ
N
İ
N
O
D
T
L
T
İ
S
T
İ
L
A
Ü
I
K
D
İ
Ş
A
İ
K
N
N
N
L
E
T
R
İ
K
E
S
N
İ
C
İ
O
İ
A
S
D
İ
N
L
K
V
T
E
B
T
G
A
I
L
Ş
K
A
A
N
S
R
A
S
R
R
F
I
L
K
K
U
R
A
T
U
A
L
A
A
U
R
Y
E
A
N
L
İ
B
İ
R
N
T
J
D
Ü
N
Y
A
B
Sermaye
Bir Macar et yemeği Dar karşıtı
SÖZCÜK AVI
İ
10
F Nazi saldırı kıtası
20
17
Z
İ
19
16
A
Yöntem
18
15
A
A
17
14
N
L
16
13
L
3
Mavi renkli bir değerli taş
15
12
A
Yabanı hayvan barınağı
14
MUHTEREM NUR
T At çiftliği
13
10
A
U H
12
9
Damarlarda dolaşan sıvı
İrade yitimi
11
8
A
Bir at cinsi
Z
Bi.büyüğe bağlanarak tövbe etme
Bir meyve
Tutma organımız
Lantanın simgesi
R A
Sahip
Japonya’da bir kent
L
K
A
Gaziantep’te bir ilçe
A
P
Satürn gezegeni
A
Karışık renkli
Bir tatlı su balığı
Alev
M
T
İ
İlgi
10
7
Baryumun simgesi
A
F
A
9
6
Selenyumun simgesi
İsim
T Ormanlar kralı
8
5
Sinildi
E N
A
Cet
Uzaklık anlatır
B
A Bal yapan böcek
A
Bir meyve
K
A
A
A
P
Tropikal bir meyve
İ
Yapma, etme
Dünya
Hak
Fas’ın başkenti
M A
A
L
L
Su
R O
A
U
T
A
A
D
Tütün rengi
Görme özürlü
P
Kral evi
Örnek
Çocuk maması unu
İ M
Dolaylı anlatma
Bir sebze
2
E
Bir süs taşı
Bilgiçlik taslayan
1
S Proje Ekleme
7
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
İ A
6
11
Hedefi vurmak
Allah’a (cc) yakarı
5
4
ÇÖZÜMLER Tahılın tarla hali
4
16 ARALIK 2012 PAZAR
3
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
Dişi kurt
3
bulmaca
2
1. Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiiri – Namazda elleri dizlere dayayıp öne doğru eğilme – “Haz …” (Müslümanlıkta 3. Halife). 2. Haberci – Kur’an-ı Kerim’in 108. Suresi – Rubidyumun simgesi – Adale. 3. Gönül rahatlığı, erinç – Çifte koşulan hayvanları dürtmekte kullanılan, ucun nodul takılı uzun sırık – Nine. 4. Sarımsak kokulu gaz – Ortadoğu’da bir göl – Çoban yamağı. 5. Seslenme ünlemi – Kabarık görüntü veren iç çamaşırı kumaşı – Kovma. 6. Bir film ya da tiyatroyu yönetme işi – İlişkin – Demir sülfat’ın diğer adı – Lâhza. 7. Malın üstüne konulan küçük yafta – Yemek – Selenyumun simgesi – Yağmur getirmeyen güçlü fırtına. 8. Bir uzunluk ölçüsü – Bir nota – Bir çalgı – Şan, şöhret. 9. Halk dilinde ağabey – Yüz kalıbı. 10. Sanat öğreticisi – “Kral …” (Shekespeare’in eseri). 11. Radyumun simgesi – Makine Kimya Endüstrisi (kısa) – Sıcak, kızgın, yakıcı – İlkel silâh. 12. Helyumun simgesi – Genişlik – Orman sarmaşığı. 13. Bir yerde ikamet eden – Bir ırk. 14. Doğarak çoğalmak – Mukavele – Hamsinin küçüğü. 15. Sodyumun simgesi – Yedirip içirme – Gemilerde kullanılan demir halka – Eleme aracı. 16. Tıkanmaya başlayan kalp damarına takılan alet – En uzun mesafe koşusu – Güney Anadolu’da dağ sırası. 17. Güç, kudret – Araç gereç – Çayın kıvamı – Ticaret eşyası. 18. Bir nota – Açık, belli – Halk türküsü türü – Mat oto boyası – Romanya plâkası. 19. Arama Kurtarma Timi (kısa) – Bir hastalık – Mesafe – Kur’an cümlesi. 20. Bir spor dalı – Yergi ile ilgili – Sokakta bulunmuş sahipsiz eşya.
Kastamonu’da ilçe
pazar
1
SOLDAN SA⁄A 1. Sinemamızın unutulmaz sanatçısı (resimdeki) – Kur’an-ı Kerim’in 77. Suresi. 2. Yüce – Meleke – Ramazanda oruca kalkanların gün doğmadan önce yedikleri yemek – Soluk borusu. 3. Tam anlamıyla, kusursuz – Tıraş bıçağı – Düzenli ekilen yer – Öğütülmüş tahıl. 4. Yankı bilimi – Köy evi – İtikat – Gelecek, istikbal. 5. Satürn gezegeninin bir uydusu – Batı Anadolu köy yiğidi – Büyük fare – At yavrusu. 6. İlâve – Torbalı balık ağı – Neşeli – Bir bağlaç – Temiz. 7. Semiz kesim hayvanı – Yurdumuzda bir dağ sırası. 8. Hane – İlmiyenin giydiği üstlük – Eskiden toprak ürünlerinden alınan vergi – Bir nota. 9. Havlı, yumuşak deri – Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan doğaüstü davranış ve durumlar. 10. Parlaklık, göz alıcılık – Bir bilgisayar oyunu. 11. İdrardaki azotlu madde – Kur’an-ı Kerim’in 114. Suresi – Lezzet – Uçurum. 12. Hollanda plâkası – Bir nota – Taş, toprakla karışık saman yığını. 13. Pakistan’ın resmi dili – Yüzümüzün bir bölümü – Beyaz. 14. Asalak bir hayvan – Bir gösterme sözü – Alüminyumun simgesi – Bir renk. 15. Bir ilimiz – Görkem, büyüklük – Bol renkli güvercin türü. 16. Güldürücü kısa oyun – Hastalık, yaşlılık nedeniyle ömrünü yatakta geçiren – Yeniçeri kışlası. 17. Su – Padişah çadırı – Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezir – Elma, armut kurusu. 18. Göktürklere yol gösteren kurt – “Zümrüdü …” (masal kuşu) – Kayakta bir yarışma türü – Şaşma ünlemi. 19. Demir tırmık – İtalya’nın başkenti – Tutsaklık. 20. Soru sözü – Tunus’un plâkası – Milimetre (kısa) – Uzun boylu bir ağaç – Gelincik balığı türü.
Gece bekçisi
2
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
İ
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Muhterem Nur – Mürselât. 2. Ulu – Yeti – Sahur – Trake. 3. Haza – Jilet – Ekenek – Un. 4. Akustik – Dam – İman – Ati. 5. Rea – Efe – Keme – Tay. 6. Ek – Trata – Şen – Ki – Pak. 7. Besili – Amanos. 8. Ev – Lata – Aşar – La. 9. Süet – Keramet. 10. Revnak – Atari. 11. Üre – Nas – Tat – Yar. 12. NL – Re – Noda. 13. Urduca – Çene – Ak. 14. Bit – Bu – Al – Mor. 15. Çorum – Haşmet – Pal. 16. Skeç – Yatalak – Oda. 17. Ma – Otağ – Serasker – Kak. 18. Asena – Anka – Slalom – Ya. 19. Barana – Roma – Esaret. 20. Ne – TN – MM – Kavak – Lota. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Muhasebe – Rüku – Osman. 2. Ulak – Kevser – Rb – Kas. 3. Huzur – Üvendire – Ebe. 4. Asetilen – Lut – Çona. 5. Ey – Tarlatan – Tart. 6. Reji – Ait – Karaboya – An. 7. Etiket – Aş – Se – Urağan. 8. Mil – Fa – Ut – Nam. 9. Ede – Mask. 10. Usta – Lear. 11. Ra – MKE – Har – Ok. 12. He – En – Akasma. 13. Mukim – Slav. 14. Üremek – Akit – Çamuka. 15. Na – İaşe – Anele – Elek. 16. Stent – Maraton – Toros. 17. Erk – Aparat – Dem – Mal. 18. La – Ayan – Maya – Opak – RO. 19. AKUT – Kolera – Ara – Ayet. 20. Tenis – Satirik – Lukata. ANAGRAM BULMACA Aç köpek fırın parçalar. PETEK BULMACA 1. Ananas. 2. Kapçık. 3. Atılma. 4. Ekabir. 5. Risale. 6. Sadaka. 7. Kasmak. 8. Matara. 9. Kenter. 10. Mineli. 11. Adalet. 12. Samsun. 13. Asuman. 14. Etamin. 15. İmtina. 16. Eleman. 17. Nesnel. 18. Esaret. 19. Kerime. 20. Nihale. 21. Alamet. 22. Şenlik. 23. İtenek. 24. Teneke. 25. Elaziz. 26. Atabey. 27. Aşkale. 28. Kerata. 29. Retina. 30. Vizite. SÖZCÜK AVI Sunulan bunlar. İnsan da insanın sunusu. / kendi düşlerini anlat, ötekinin / düşlerini dinle. Başka nasıl kurtulur / yeni bir dünya? SÖZCÜK MERDİVENİ YALAN - YALIN - YAKIN - YAKIT - YANIT - KANIT - KANAT SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Katana – Baklan – Otari – Desise – Virane – Katar – Eksen – İptila – Kabine – Legal – Vatvat – Saparta – Nisyan – Ahiret – Sihir – Şetim – Tahran – Kök DIŞA DOĞRU Köknar – Hatmi – Teşri – Histeri – Hanay – Sinatra – Pastav – Tavla – Geleni – Bakalit – Pines – Kerata – Kenar – İvesi – Sedir – Atonal – Kaban - Atak
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler Ahmet Oktay’ın dizelerini oluşturacaktr.
AKSATA
ENBİYA
İSTİLA
NİTRAT
BAKLAN
FISTIK
JARGON
OYLAMA
CİLALI
GİRGİN
KARBON
PESTİL
ÇİNTAN
HAKKAK
LASTİK
REVNAK
DEVRAN
IKLAMA
MİSTİK
SAYKAL
3
4
27 BULMACA
16 ARALIK 2012 PAZAR
Güzel konuflma sanat›
Üstteki karikatürist Olay
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Küçük akarsu
Almanya'n›n baflkenti
Kesintiden sonra kalan miktar
Bir deri hastal›€›
Canl›
bulmaca
pazar
Ayakkab›n›n dikiflle ayr›lm›fl ön bölümü
Düflünüfl biçimi
Dönemeç (Halk a€z›)
Sonsuz
Bir nota
Familya Pinti, nekes
Beyaz
Erkek kardefl
Köpek
Tafl›t durdurma aleti
Hasta bak›lan yer
Akdeniz'de küçük ada
Bir gezegen
Kemiklerin yuvarlak ucu
Düzgün, düzenli
Mesafe
Pamuk türü
Anlaflma, uyuflma
Orman a€ac›
Tah›l tozu
Atmaca, do€an
Birey
Fiyat
Göçüflme
Ülke, yurt
Hindistan'da kent
Tatl› su bal›€› Yahlış
Bo€a gürefli alan›
Bir askeri birlik
Ergenlik sivilcesi
Kütahya'n›n ilçesi
Celse
Güreflte bir oyun Kira
Magnezyumun simgesi
Tevazu
Neptunyumun simgesi
Alçak gönüllülük
Hitit
Yasaklama
Bir sinema oyuncusu
Anonim Ortakl›k (K›sa)
K›fl›n ya€ar
Çiriflli bez
Çanakkale'nin bir ilçesi
Mukavele
‹ri yaprakl› süs bitkisi
Evliya
Uzakl›k anlat›r
Çölde iflaret tafllar›
De€erli bir tafl Biricik
Talyumun simgesi
Gaziantep ilçesi
Bir ba€laç
İlkel bir ırmak taşıtı
Tabaklanmış ceylan derisi
Çok i€neli bal›k a€› Tasa, keder Cennetle Cehennem aras› Bir organ›m›z
CİHAT TAMER
‹lenç Anlaml› iflaret ‹ri bir karides türü
‹fl yerinin para görevlisi
Ayrılma, bırakma
PUZZLE BULMACA
SUDOKU KOLAY
SARMAL
Aç›k havadaki kuru so€uk
“... Tamer” (alttaki aktör)
Laka ile cilalanm›fl
‹stanbul'un tarihi bir semti
Manzume
Nikelin simgesi
Kesim hayvanlar›na vurulan damga
Kokulu bitki
“… Tekin” (Romanc›)
Temiz
‹lave
Kas›mpat›
Ulusal
Samanla kar›fl›k tah›l
Rusçada evet “… Madrid (Futbol kulübü)
Sevimli, tombul
Kırşehir ilçesi
Maden parlakl›€›nda deri, kumafl
Demirin simgesi
Yazman
Baya€›, s›radan
Zor olmayan
Aç›kta, meydanda
Sayg›nl›k
‹vedi olarak
Çöl rüzgarı
Seyyar Havuç
Baflar›s›zl›k
Anahtar Fas'›n baflkenti
Aç›k mor renk
Saha
Kay›fll› aç›k ayakkab› Baston
Rize bezi
Gösterme ad›l›
Ucuz telgraf
Ekin biçme aracı
Ayak direme
Sarp geçit
Yaz›m, edebiyat
Ba€›fllama
Manzara
Bir say› Karakter
Kars halk oyunu
Kundakl›, tetikli yay
SAL‹H MEMECAN
Ters, z›t
A Ş
I N I M
ZOR
ORTA
Ü R E M E
‹ÇE DO⁄RU
100-95 Bir ağaç türü 94-90 Bir çiçek türü 89-85 Yasa koymak işi, yasama 84-78 Psikonevrotik bir bozukluk 77-73 Eski çok katlı ev 72-66 “Frank …” (şarkıcı ve aktör) 65-60 Çuha kumaşının sarıldığı top 59-55 At ahırı 54-49 Büyük fare 4842 Yapay bir reçine 41-37 Azman bir midye türü 36-31 Ayakkabı çekeceği 30-26 Kıyı 25-21 Bir koyun türü 20-16 Divan 15-10 Tonsuz beste 9-5 Bir kış üstlüğü 4-1 Cüretkar
ÇOK ZOR
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki YALAN sözcü€ününü son basamaktaki KANAT sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
YALAN
KANAT
İ
P A R
İ
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
T‹R EK
DIfiA DO⁄RU
L
ÖR N
1-6 Bir cins iri at 7-12 Anguta benzeyen kırmızı renkli bir çeşit yaban kazı 13-17 Bir deniz memelisi 18-23 Hile, entrika 24-29 Yıkık, harap yapı 30-34 Taşıt dizisi 35-39 Mihver 40-45 Düşkünlük, tiryakilik 46-51 Bakanlar kurulu 5256 Yasal, meşru 57-62 Yarasa 63-69 Bir batarya topun birden ateş etmese, alabanda ateşi 70-75 Unutma 76-81 Öbür dünya 82-86 Büyü 87-91 Sövme 92-97 İran başkenti 98-100 Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besin maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
2 HARFLİ AN EN ER İD İR Kİ MI NA OM PA SA ŞU TE Tİ UÇ UN 3 HARFLİ ARA ÇİL DAM EBE EGO EZA FAY GÜL İRİ KEL LEB LİG MEN MUZ RUS SAK ULU ZER 4 HARFLİ ABLA ALMA ALTI AMEL ANIT ARAS ATEŞ BALA ÇAKI ÇITA
ETOL ITIR İBİS İDİL İKNA KİLE KİLO MEŞE PUPA SAİR ŞAKİ TAAM TIPA USUL 5 HARFLİ ABULİ ALAKA ALKIM ASUDE ÇAKIM ÇİÇEK EŞAPE FORUM ISTAR ITNAP KISKA
OKUMA PALAS PAZAR SİVİL ÜREME YEMİN 6 HARFLİ ANACIL AŞINIM AVARYA ERGENE LAHİKA LİPARİ NERGİS OTURUM PULMAN SALKIM TABURE VARYOS
f28 spor
ELAZIĞSPOR’DAN BORDEAUX’A
Spor Toto Süper Lig takımlarından Sanica Boru Elazığspor’un sözleşmesini feshettiği Julien Faubert, Bordeaux’a transfer oldu. Teknik direktör Yılmaz Vural’ın raporu doğrultusunda kadroda düşünülmeyen ve sözleşmesi karşılıklı anlaşılarak feshedilen 29 yaşındaki Fransız futbolcu, bonservisini eline almasının ardından Bordeaux ile anlaşmaya vardı. Fransız ekibinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, 2004-2007 yıllarında Bordeaux forması giyen Faubert’e ‘Hoş geldin’ denilirken, anlaşmanın sezon sonuna kadar olduğu belirtildi. Sanica Boru Elazığspor ile 16 lig maçında forma giyen Julien Faubert, 1 gol atıp, 1 de asist yaptı. 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
İVO TRİJBİTS (AJAX KULÜBÜ HUKUK SORUMLUSU): ÖZELLİĞİMİZİ KAYBETTİK Kulüplerin içine düştüğü mali sorunlara çözüm bulamadığımız için diğer ülke takımlarıyla rekabet edemiyoruz. Sadece Şampiyonlar Ligi geliriyle ancak bu kadar başarı oluyor. Eskiden takımlarımız sponsor bulmakta zorlanmazken, bugün sıradan ücretlerle ancak sponsor buluyoruz. Hollanda futbolu mali sıkıntılara çözüm bulmazsa, bu hızlı düşüş devam edecek. Ajax’ın felsefesi ‘Oyuncu transfer ederek başarı değil, yetenekleri yetiştirerek başarıydı’ ama son dönemde bu özelliğimizi kaybettik.
etti. Papatyada koparacak yaprak kalmamıştı ki Sneijder G.Saray’a imza attı. Yıldız oyuncunun durağının İspanya ve İtalya sonrası Türkiye olması, Hollanda futbolunun içine düştüğü durumu özetliyor. Son dönemde yıldız oyuncu çıkarma sıkıntısı yaşayan Hollanda’nın üst düzey takımlardaki futbolcu sayısı bir elin parmaklarına ulaşmıyor.
eN iyi OlMadıĞıM iÇiN GS’deyiM Robben, Bayern Münih’in; Sneijder, İnter’in; Van Der Vaart da Hamburg’un yolunu tuttu. İnter’de Jose Mourinho sayesinde tekrar yıldızlaşan Sneijder, 2010 Dünya Kupası’ndan sonra hızlı bir düşüş yaşadı. Bu sezonun ilk yarısında formaya hasret kalan Sneijder, hedefinin Premier Lig olduğunu açıklamıştı ancak G.Saray’a geldi. Sneijder’in Hollanda’da bir gazeteye söyledikleri, durumunu net ortaya koyuyordu: Avrupa’nın en iyi 5 oyuncusundan biri olmadığım için gittiğim takım da Avrupa’nın en iyi 5 takımından biri değil.
PORTAKAL SUYUNU ÇEKiYOR
YA SENEiJDER?
haSaN CÜCÜK KOPENHAG Tarih, 11 Temmuz 2010. Yer, Johannesburg Soccer City Stadı. Dünya Kupası finalinde İspanya’nın rakibi Hollanda. Uzatmalarda Boğalar, İniesta’nın golüyle Portakalları 1-0 yenip kupaya uzanıyor. Hollanda kupayı kaybetmenin şokunu yaşarken, efsane futbolcu Johan Cruyff, ülkesini âdeta yerden yere vuruyor: Hollanda oyunu çirkinleştirmek için her şeyi yaptı. Oynanan futboldan utandım. Kendi futbolunu oynaması gereken Hollanda’nın sahaya rakibi oynatmamak için çıkması utanç verici. Cruyff’un salvolarından sonra “Haksızlık ediyor!” diye düşünenlerin 2 yıl beklemesi gerekiyordu. Euro 2012’de Danimarka, Almanya ve Portekiz ile aynı gruba düşen Hollanda, tarihinde ilk defa bir Avrupa Şampiyonası’nda puan alamadan evine döndü. Hollanda’nın bu
-
başarısız görüntüsü “Hollanda futbolu nereye gidiyor?” sorusunu akıllara getirdi. Zira sıfır çeken millî takım değildi sadece. Literatüre, kaleci hariç her oyuncunun bir diğerinin rolünü üstlenebilmesi olarak tanımlanan ‘total futbol’ kavramını hediye eden Hollanda’nın; Johan Cruyff, Ruud Gullit, Marco Van Basten, Frank Rijkaard, Ronald Koeman, Patrick Kluivert, Clarence Seedorf, Edgar Davids, Dennis Bergkamp gibi yıldızlarla adını tüm dünyaya ezberlettiği günler geride kaldı. Ajax, PSV Eindhoven ve Feyenoord gibi Hollanda kulüpleri, Avrupa’da kupa kaldırmayalı yıllar oldu. Robin Van Persie, Arjen Robben ve Rafel Van Der Vaart ile Hollanda futbolunun sahip olduğu yıldız isimlerden biri olan Sneijder’in G.Saray’a transferi, spor basınının gündemini ‘geliyor-gelmiyor’ şeklinde uzun süre meşgul
şu an ülkenin ünlü birkaç yıldızından biri olan Wesley Sneijder’in İspanya veya İngiltere yerine Türkiye Süper Ligi’ne gelmesi, yurtdışında oynayan diğer futbolcuların da değer kaybına uğraması, “Hollanda futbolu nereye?” dedirtiyor.
eN BÜyÜK MÜşteRiSi BaRCelONa’ydı Yıldız oyuncular Sneijder, Van Persie, Robben, Huntelaar, Van Der Vaart, Nigel de Jong ve John Heintinga 30 yaşına merdiven dayamalarına rağmen Hollanda’da son 10 yılda bunlar dışında yeni bir isim çıkmadı. Bu oyuncuların yaşlanmasıyla Hollanda Millî Takımı çok ciddi güç kaybına uğrayacak. Ajax, futbol akademisinden yetiştirdiği Hollandalı isimler yerine, dünyanın değişik yerlerinden ‘devşirdiği’ yabancı oyuncularla para kazanmaya başladı. Ajax’ın son dönemde yüksek bonservisle sattığı Zlatan İbrahimoviç, Luis Suarez, Thomas Vermaelen, Jan Vertonghen’ın hiçbiri Hollandalı değil. Hollanda futbolunun gerileme sebeplerinin başında kulüplerin ekonomik sıkıntıları geliyor. Ajax ve PSV Eindhoven’in bir numaralı müşterisi Barcelona altyapıya yönelince, bu takımlar ciddi maddi kayba uğradı. Bir zamanlar Hollanda Millî Takımı’nın iskeleti Barcelona’da oynarken, son yıllarda Katalan ekibinin kapısı Portakallara kapandı. Ajax ve PSV yıldız oyuncularını yüksek ücretle yurtdışına satar, kasaya giren paranın bir kısmıyla diğer takımların yıldız oyuncularını kadrosuna katardı. Bu sistemin çökmesiyle kulüplerin tek gelir kaynağı Avrupa kupaları oldu. Zayıf kadrolarla başarıya ulaşmak imkânsız olunca, Hollanda Ligi sıradan bir konuma düştü. Bütün bu olumsuz tablonun sonucu ise bir zamanlar yetiştirdiği yıldızlarla adını ezberleten Hollanda futbolu giderek içine kapanmaya başladı. Ne demek istediğimizi görmek için Hollanda Millî Takımı’nın kadrosuna bakmak yeterli. Bir zamanlar takımın tamamı lejyonerlerden oluşurken, şimdi iskelet kadroda Hollanda Ligi’nde top koşturanlar bulunuyor.
29 SPOR
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Kanarya gitti, Kartal döndü -
Bir dönem Türkiye’de oynadıktan sonra yurtdışına transfer olan 3 isim Niang, Emre ve Ziegler yeniden Süper Lig’de forma giyecek.
Eski yıldızlar bir bir geri dönüyor
-
Beşiktaş Kulübü, geçtiğimiz yıllarda Fenerbahçe’de forma giyen Hamidou Niang’ın transfer etti. Niang’ın Beşiktaş’a gelişiyle birlikte, Türkiye’ye dönen eski Fenerbahçeli oyuncuların sayısı üçe çıktı. Emre ve Ziegler ile anlaşma sağlayan Fenerbahçe'nin ardından Beşiktaş da eski bir Fenerbahçeli oyuncuyu Türkiye'ye getirdi. Siyah - Beyazlılar, Fenerbahçe'nin eski yıldızı Mamadou Niang ile kiralık olarak sezon sonuna kadar anlaşma sağladı. Fenerbahçe'de
2010-2011 sezonunda şampiyonluk yaşayan ve Süper Lig'de 29 maçta 15 gol atan 13 Ekim 1979 doğumlu Senegalli forvet, 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan şike soruşturması sürecinde Katar'ın Al-Sadd takımına transfer olmuştu.
Ziegler, Fenerbahçe'de Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Reto Ziegler'i Juventus'tan sezon sonuna kadar kiralandı. Geçtiğimiz sezonun sonunda Fenerbahçe'den ayrılarak Athletico Madrid'in yolunu tutan Emre Belözoğlu da Türkiye'ye döndü.
3 Temmuz 2011’de başlayan ‘futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma’ sürecinde Katar’ın yolunu tutan Senegalli forvet, Al-Sadd kulübünden yıl sonuna dek bedelsiz kiralandı. Siyah-Beyazlı yöneticilere teşekkürlerini sunarken, “Kendimi çok iyi hissediyorum.” diyen 1979 doğumlu Mamadou Niang, Süper Lig’de 29 maçta 15 gol attı. Fransız devi Marsilya’dan 8 milyon Euro bonservisle Fenerbahçe’ye gelen, Katar ekibiyle 7,5 milyon Euro bedeliyle anlaşan deneyimin, Fenerbahçe yerine Beşiktaş’ı tercih etmesinin sebebi de ortaya çıktı. Sarı-Lacivertliler, bir diğer Fransız temsilcisi Montpellier’de ter döken Faslı yetenek Yunus Belhanda beklentisiyle Senegalli forvetle ilgili girişimlerini yavaştan alınca 33 yaşındaki tecrübe Kartal oldu.
Belhanda belirsizliği, Niang’ı Beşiktaşlı yaptı Zaman’a konuşan tecrübeli golcünün menajeri Karim Aklil, Sarı Kanarya’nın Niang’ı ocak başında Al-Sadd’dan istediğini; ancak olumsuz cevap aldığını anlattı. Katar ekibinin kadro takviyesi sebebiyle ayrılma isteği sonradan kabul edilen Niang’ın, İskoç ekibi Glasgow Rangers’ın teklifini reddettiğini söyledi. Akabinde Sarı-Lacivertli idarecilerle görüşmelerin hız kazandığını bildiren Aklil, “Fenerbahçe, Belhanda’yla ilgilenince bize beklememiz gerektiğini iletti. Ancak Beşiktaş arzulu olunca iki gün önce el sıkıştık.” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş, kadrosunu 2011-2012 sezonunda Fenerbahçe’de forma giyen Mamadou Niang’la güçlendirdi. Beşiktaş, forvetini Mamadou Niang’la takviye etti.
30 SPOR
08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE
Genç Milli Takımlara en çok oyuncuyu Fenerbahçe verdi
Genç Milli Futbol Takımlarına 2012 yılı içinde en çok oyuncu gönderen kulüp Fenerbahçe oldu.
-
Türkiye Futbol Federasyonu'ndan alınan bilgiye göre, 14 yaş altından 20 yaş altına kadar 7 farklı kategorideki Türkiye Genç Milli Takımlarında 2012 yılı içinde toplam 299 oyuncu forma giydi. Ay-yıldızlı genç takımlara en fazla oyuncuyu Fenerbahçe Kulübü verdi. Altyapı milli takımlarında 34 oyuncusu görev yapan Fenerbahçe'yi, 24 oyuncuyla Bursaspor, 20 oyuncuyla Galatasaray, 18'er oyuncuyla Beşiktaş ve Gençlerbirliği izledi. Avrupa'dan 76 oyuncunun yer aldığı Genç Milli Takımlara Almanya 50 oyuncu gönderdi. 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 Yaş Altı Milli Futbol Takımları 2012 yılı içerisinde toplam 88 maç yaptı. Bu karşılaşmalarda 299 farklı oyuncu forma giydi. Genç Milli Takımlarda oynayan 299 futbolcudan 140'ı Spor Toto Süper Lig kulüplerinden geldi. Akhisar Belediyespor, Kardemir
Karabükspor, Kasımpaşa, Mersin İdmanyurdu, Sanica Boru Elazığspor ve Sivasspor'dan hiçbiri oyuncu Genç Milli Takımlarda forma şansı bulamadı. PTT 1. Lig'den Genç Milli Takımlara en çok oyuncu gönderen kulüp 17 futbolcuyla Bucaspor oldu. İzmir temsilcisini 5'er futbolcuyla MKE Ankaragücü ve Samsunspor takip etti. Spor Toto 2. Lig'den 19, Spor Toto 3. Lig'den ise 9 oyuncu altyapı milli takımlarında şans buldu. İlk kez kurulan 14 Yaş Altı Milli Takımı'nda en çok futbolcusu forma giyen kulüp 3 oyuncuyla Bursaspor oldu. 18 yaş altı kategorisinde Beşiktaş, Bursaspor ve Bucaspor 7'şer oyuncuyla liderliği paylaştı. Bu yaz Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan 20 Yaş Altı Milli Takımı'nda en çok futbolcusu forma giyen kulüp ise 5 oyuncuyla Gençlerbirliği oldu.
7 farklı kategorideki Türkiye Genç Milli Takımlarında 2012 yılı içinde toplam 299 oyuncu forma giydi.
Beckham, birkaç hafta içinde fiziki açıdan yüzde 100 formda olacağını iddia etti.
“Aldığım maaş, hayır kurumuna bağışlanacak”
-
İngilizlerin ünlü futbolcusu David Beckham, Fransa'nın Paris Saint Germain (PSG) takımından alacağı maaşın çocuklarla ilgili bir hayır kurumuna bağışlanacağını söyledi. Beckham, PSG ile beş aylığına sözleşme imzalamasının ardından, kulüp yöneticileriyle ortak basın toplantısı düzenledi. David Beckham, “Beş ay boyunca alacağım maaşa dokunmayacağım. Bu maaş PSG'nin de birlikte çalıştığı çocuklarla ilgilenen bir hayır kurumuna gidecek. Bunu yapacak olmaktan da çok gurur duyuyorum. Zor durumdaki çocuklara yardım etmek beni çok mutlu edecek, PSG'de bu konuda çok duyarlı. Daha önce başka bir yerde denenmemiş ortak bir projede birlikte çalışacağız''dedi. Beckham, PSG'de “çok özel yetenek'' olarak tanımladığı İbrahimoviç ile top koşturmanın kendisini oldukça heyecanlandırdığını ifade etti. İbrahimoviç ile İsveç'in İngiltere ile yaptığı milli maçlarda karşı karşıya geldiklerini ifade eden Becham, İbrahimoviç'i “dünyanın en iyi futbolcularından biri'' olarak nitelendirdi.
7 FRaNSıZ GeNÇ BiSiKletle iNeBOlU’ya Gitti -
3,5 yıl önce bisikletle dünya turuna çıkan 7 bisikletçi, inebolu'ya ulaştı.
Paris'in Cesson kasabasında yaşayan 26-28 yaşlarındaki 7 genç, 2009 yılında bisikletle dünyayı gezmek için yola çıktılar. Fransa'dan yola çıkan gençler, önce İspanya'ya oradan da kargo gemisiyle 1 ay süren yolculukla Arjantin'e ulaştı. Sırasıyla Bolivya, Kolombiya, Panama, Kostarika, Nikaragua, Honduras, Guatemala ve Meksika'yı bisikletle geçen gençler, Amerika'dan sonra Hong Kong, Çin, Vietnam ve Kamboçya'ya vardı. Aralık ayında İran'a ulaşan ekip Türkiye'ye giriş yaptı. Karadeniz sahil yo-
lunu takip ederek İnebolu'ya gelen gençler, 5 ay sonra Fransa'ya ulaşmayı hedefliyor. Geceyi İnebolu'da geçiren ekipte yer alan Cyril Faveaux, amaçlarının bisikletle dünyayı gezmek olduğunu söyledi. Dünya turuna çıkmaya 2007 yılında karar verdiklerini belirten Faveaux, ''Yolculuğumuz çok iyi geçiyor. Küçük kazalar dışında pek aksilikle karşılaşmadık. Bol bol arkadaş edindik. Türkiye'yi çok beğendik. Fakat Erzurum'daki yolculuğumuz aşırı soğuk nedeniyle çok zor geçti'' ifadesini kullandı.
Kötü kokuyorlar diye müzeden atıldılar
-
Paris'teki Orsay Müzesi'ni ziyaret eden yoksul ailenin, “kötü koktukları gerekçesiyle'' müzeden atıldığı iddia edildi. Le Figaro gazetesinin haberine göre, yardımsever Matthieu takma adlı kişi, yoksul bir aileyi Orsay Müzesi'ne götürmeye karar verdi. Müzede Van Gogh'un eserlerinin sergilendiği salondan çıkarken bir koruma görevlisi, diğer ziyaretçilerin kokudan rahatsız olduklarını belirterek, ailenin ve Matthieu'nun müzeyi terk etmesini istedi. Ailenin kimseyi rahatsız etmediğini ve müze yönetmeliğinde kovulmalarını gerektirecek bir madde olmadığını söylemesine rağmen, aile ve Matthieu, önce daha az ziyaretçinin bulunduğu bir salona, daha sonra da müze dışına götürüldü.
‘Mutlak sıfır’ın altına indiler
-
Alman bilim adamları, "olası en soğuk ısı derecesi" kabul edilen "mutlak sıfır"ın altına inmeyi başardıklarını açıkladı. "Science" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre bilim adamları, ilk kez mutlak sıfırın altında bir atomik gaz üretti. Buluşun, teknik olarak yüzde 100 daha etkili çalışacak motorlar ile yeni kuantum cihazlarının geliştirilmesine yol açması ve evreni parçaladığı sanılan "karanlık enerji" gibi bilinmezlere ışık tutması bekleniyor. Mutlak sıfır, şimdiye kadar moleküllerin hiçbir enerjiye sahip olmadığı, ulaşılması imkansız teorik bir durum olarak biliniyordu.
Kendisini ürün gibi tanıttı yüzlerce iş teklifi aldı
-
Philippe Dubost aradığı işi bir türlü bulamayınca çareyi sıra dışı hazırladığı özgeçmişte buldu. Dubost, popüler bir alışveriş sitesi formatında hazırladığı özgeçmişte (CV – Lebenslauf) kendisini herhangi bir ürün gibi gösterdi. Hazırlanan özgeçmişte Dubost’u tıpkı bir ürün gibi sepete ekleyip, fotoğraflarını görüntüleyebiliyor, referansları ve yaptığı işleri de tek tek inceleyebiliyoruz. Sayfaya, “Stoklarda bir tane kaldı” notunu ekleyen Dubost, uçak biletiyle alındığı halde dünyanın her tarafına gönderilebileceği ibaresini koydu. Özgeçmişiyle sosyal medyada da adından söz ettiren genç adam, kısa sürede yüzlerce teklif aldı.