Le management de la diversité, un atout pour les entreprises SOCIETE03
Le café turc «La neutralité dépasse la question rallonge la vie de la visibilité» TURQUIE08 08
SOCIETE04
5 - 11 nisan 2013 N° 259 prix : 2,5 €
WWW.ZAMANFRANCE.FR
Le Pen Zaman France’a konuştu:
AB> “Türkler, herkesin çıkmak istediği AB’ye neden girsin?” TÜRKİYE> “Fransa-Türkiye daha yakın ilişkiler kurmalı!” ARAP BAHARI> “Türkiye, radikal İslam’a karşı model ülke olabilir.”
“asıl sOrUn islam değil, islam’ın gÖrünürlüğü” Milli cephe (fn) lideri Marine Le pen, Zaman France’a özel açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin AB üyeliği, Fransa’daki İslamofobi ve kamusal alandaki başörtüsü sorununa varıncaya kadar farklı konularda soruları yanıtlayan Le Pen, “Fransızlar, İslam’ın görünür hale gelmesinden rahatsız.” diye konuştu.
ferhan KÖseOĞLu, eMre DeMir PArİS özel Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 17 oy alarak Fransa’nın 3. büyük partisi haber haline gelen Milli Cephe’nin (FN) lideri Marine Le Pen, Zaman France’a konuştu. Le Pen, “Fransızlar, İslam’ın görünür hale gelmesinden rahatsız.” diye konuştu. Partisinin aşırı sağcı değil “milliyetçi ve vatansever” bir parti olduğunu savunan Le Pen, Fransa’nın Hristiyan kökenli laik bir ülke olarak kalması için mücadele ettiklerini belirtti.
Fransa’da doğup büyüyen yeni nesil sevgiden yoksun mu?
-
Sevgiden noksan bırakılanlar, duygu ve heyecanlardan arınmış bir ortam içinde yaşamak durumunda kalırlar. Bu noktada anne babaya önemli görev düşmektedir. Ailenin dışında karşılaşılan en küçük sevgi ibaresi ise fazlaca heyecanlandırmaya yetebilir. Öte yandan, duyma, hissetme hali gerektiği kadar aktif olmayınca toplumsal etkinliklere bir yavanlık ve kuruluk egemen olur. RMesuDiYe BeDir 13
iş kazasında hayatını kaybetti rGÜnDeM 03
Milli Cephe Lideri, AB’nin Türkiye’yi uzun yıllardır kapıda bekleterek aldattığını ve hor gördüğünü savundu. Türkiye’nin AB üyeliğine Müslüman olduğu için karşı çıkmadığını iddia eden Le Pen, “Türkiye’nin Müslüman olmasının AB’ye girmemesinin önünde önemli bir engel olduğunu düşünmüyorum. Bizim asıl problemimiz çok kültürlülükle. Bizi çok kültürlülüğü mecbur kıldılar. Şimdi çok kültürlülük, çoklu çatışma ortamına dönüştü.” ifadelerini kullandı. RrÖpOrtaJ 08-09
Yangının görgü tanığı itfaiyeyi yalanladı Mustafa sarp, MehMet Dinç StraSbourg özel Mutzig kasabasında, Uçar ailesinin yaşadığı evde çıkan ve Sebahattin haber Uçar’ın (50), hayatını kaybettiği yangında 5 kişinin hayatını Bruno Schwab kurtardı. Zaman France’a konuşan Bruno Schwab (30), itfaiyenin yangına geç müdahale edildiğini iddia etti. İtfaiye Şefi Kayser’in “İlk yangın ihbarını sabah saat 08:40’ta aldık. Olay yerine ulaşmamız ise 7 dakika sürdü.” açıklamalarına katılmadığını belirten görgü tanığı, saat 08:15’de itfaiyeye yangın ihbarında bulunduğunu söyledi. RGÜnDeM 03
strasbourg alevi Kültür Merkezi 20. yılını kutladı
-
sgk prim borçlularına müjde! Borcunuzu konsoloslukta sildirebilirsiniz
-
Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası uygulamasında yaşanan mağduriyetler konusuna açıklık getirdi. Ünal, “Kendilerine Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan herhangi bir bildirim yapılmamış ise telaşa kapılmalarına gerek yok. Kendilerine borç bildirimi yapılan vatandaşlarımız da müşavirliğimize başvurarak borçlarını sildirme imkanına sahipler.” dedi. RVeDat BuLut, GÜnDeM 04
iranlı terzinin boncuk ceketi rekorlar kitabına aday rtOpLuM 12
Mutzig kasabasında, uçar ailesinin 5 ferdinin yaşadığı evde çıkan yangında sebahattin uçar (50), hayatını kaybetti.
Fransa Alevileri, Strasbourg’da bir araya geldi. 1993 yılında hizmete açılan Strasbourg Alevi Kültür Merkezi’nin 20’inci kuruluş yıl dönümü Palais Kongre Merkezi’nde kutlandı. Türkiye’den ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden yoğun katılım olan “Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik” sempozyumuna milletvekilleri, yazarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. RMehMet Dinç, GÜnDeM 06
“Sağlıklı bir toplumsal ortam için yeni anayasa şart”
-
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, son günlerin önemli gündem maddelerinden olan barış süreci ve yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi. Topçuoğlu, Türkiye’nin zaman kaybetmeden yeni anayasayı yapması gerektiğini, 2013 yılının bunun için uygun bir yıl olduğunu söyledi. RisMaiL çItaK, GÜnDeM 11
Muhsin Yazıcıoğlu Mulhouse’da anıldı rGÜNDEM 11
03 GÜNDEM
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Yangının görgü tanığı itfaiyeyi yalanladı Almanya sınırında bulunan Mutzig kasabasında, Uçar ailesinin yaşadığı evde çıkan ve Sebahattin Uçar'ın (50), hayatını kaybettiği yangında aileyi Fransız komşuları kurtardı. Aynı zamanda olayın görgü tanığı olarak Zaman France’a konuşan Bruno Schwab (30), itfaiyenin yangına geç müdahale ettiğini iddia etti. İtfaiye Şefi Kayser’in “İlk yangın ihbarını sabah saat 08:40'ta aldık. Olay yerine ulaşmamız ise 7 dakika sürdü.” açıklamalarına katılmadığını belirten görgü tanığı, saat 08:15’de itfaiyeye yangın ihbarında bulunduğunu söyledi. Mustafa Sarp, Mehmet Dinç Strasbourg Almanya sınırındaki Mutzig şehrinde çıkan ve Sebahattin Uçar (50) isimli Türk vatandaşının hayatını kaybettiği, aynı aileden 5 kişinin yaralandığı yangında Zaman France’a konuşan görgü tanığı Bruno Schwab itfaiyenin olaya geç müdahale ettiğini açıkladı. 31 Mart'ta sabah saatlerinde başlayan ve itfaiyenin yoğun çalışmaları sonucu öğlen saatlerinde kontrol altına alınabilen yangında Sebahattin Uçar'ın eşi, kızı Ayşe(19), oğulları Erkan(22) ve Hakan(16) ile evde bulunan diğer iki misafiri Fransız komşuları Bruno Schwab kurtardı. Yangına ilk müdahale eden kişi olan ve kendi gayretleriyle Uçar ailesinden 5 kişinin hayatını kurtaran Bruno Schwab (30), Mutzig İtfaye Şefi Roland Kayser’in "İlk yangın ihbarını sabah sat 08: 40'ta aldık. Olay yerine ulaşmamız ise 7 dakika sürdü. İtfaiyenin gecikmesinden bahsedemeyiz." ifadesini yalanlayan açıklamalarda bulundu. Yoğun dumandan etkilenen aile, tedavilerinin ardından hastaneden taburcu edilirken, evde inceleme yapan itfaiye ekipleri, yangının şömineden sıçrayan ateş nedeniyle çıktığının tahmin edildiğini açıkladı. Yapılan incelemelerde 2 katlı müstakil binanın bacasının açık olduğu belirlendi. Sebahattin Uçar’ın kardeşi Esat Uçar, yangının çıkış nedeninin henüz kesinlik kazanmadığını şöminenin kapalı olduğunu ve bacanın ise açık olduğunun netlik kazandığını belirtti.
sini verdim, ‘hemen evimin alt sokağında buraya gelirseniz görürsünüz’ dedim. Israrla yangın çıkan evin net adresini istediler. Evden çıkan dumanın rengi değişince ben de telefonu kapatıp hemen eve koştum. O sırada yaşlı birinin merdiven getirmeye çalıştığını görünce elinden alıp hızlıca eve gittim. Üst katta 5 kişi vardı, 4 kişi merdivenin sayesinde aşağıya indi. Kız çocuğu da diğer camdan aşağıya atladı. Daha sonra çevrede oturan diğer vatandaşlar da gelip yardım ettiler.
GÖRGÜ TANIĞI BRUNO Schwab: SAAT 08: 15’DE İTFAİYEYE HABER VERMEYE ÇALIŞTIM Asker olarak görev yaptığını söyleyen Bruno Schwab, olay anında yaşanılanları şu sözlerle anlattı: Saat 08:15’de evden dumanlar çıktığını görünce itfaiyeye haber vermeye çalıştım. Kendi evimin adre-
“O’NU KURTARMAYA VAKİT YETMEDİ” Saat 08: 40’ta yangından kurtulan ve şok halinde olan Sebahattin Uçar’ın eşinden bulundukları sokağın ismini öğrenerek itfaiyeyi tekrar aradığını belirten Bruno Schwab “Zaten itfaiye gelmeden evdeki herkesi dışarı çıkarmıştım.” diye ko-
-
6 kişinin yaşadığı ve olası bir faciadan dönülen yangında hayatını kaybeden Sebahattin Uçar, haziran ayında oğlunu evlendirmeye hazırlanıyordu.
itfaiye şefi kayser: Olay yerine ulaşmamız 7 dakika sürdü nuştu. Sebahattin Uçar’ı da kurtarmaya çalıştığını ama başarılı olamadığını söyleyen tanık, “Pencereden içeriye baktığımda O’nu yatarken gördüm.” dedi. Yangına müdahale etmeye gelen itfaiye ekiplerine hortumlarını çekmek ve açmak için de yardım ettiğini ifade eden Bruno Schwab şunları kaydetti: Zorlanan itfaiye ekiplerine yardım ettikten sonra yapacak bir iş kalmadığını anlayınca eve döndüm. İtfaiyenin işi soğutma çalışmalarıyla birlikte 13:30-14:00 civarında bitti. Olaydan sonra acılı aileyi ziyaret eden Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz, ihtiyaç duydukları anda her türlü yardımı yapacaklarını ifade etti. Sebahattin Uçar'ın cenazesinin, otopsi işlemlerinin ardından memleketi Balıkesir'in Havran ilçesi Eseler Köyü’nde defnedileceği öğrenildi.
Yangının ertesi günü açıklama yapan Mutzig İtfaye Şefi Roland Kayser, yangının kaza olduğunu iddia etti. Kayser, jandarmanın konuyla ilgili incelemesinin henüz tamamlanmadığını belirterek, "Herhangi bir sabotaj ihtimali gözükmüyor." vurgusunda bulundu. Yangının şömineden çıktığını belirten Kayser, ayrıca yangının sabah saatlerinde gerçekleşmiş olmasının da kundaklama şüphelerini daha da düşürdüğünü vurguladı. Yangının çıktığı anda ailenin evin ikinci katında uyuduğunu söyleyen Kayser, itfaiyenin olaya müdahalesi ile ilgili de bilgi verdi. Roland Kayser, "İlk yangın ihbarını sabah sat 08:40'ta aldık. Olay yerine ulaşmamız ise 7 dakika sürdü. İtfaiyenin gecikmesinden bahsedemeyiz." diye konuştu. Mutzig İtfaiye Şefi, yangında yaralanan iki itfaiye erinin de tedavilerinin ardından taburcu edildiğini aktardı.
İş kazasında hayatını kaybetti
İLAN EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO
: 2009/436 Es.
KARAR NO
: 2013/34 Kr.
-
Davacý Ayþe ÖZKARA vekili Av. Osman Ercüment Kireç tarafýndan davalý Ali ÖZKARA aleyhine açýlan Tanýma davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Davanýn KABULÜNE, Konya ili Çeltik Ýlçesi Selçuk Mh. C: 12 H: 172'de nüfusa kayýtýl 122 846 568 80 TC kimlik numaralý Cemal ve Döne'den olma 29/12/1968 D.lu Ayþe ÖZKARA ile ayný yerde nüfusa kayýtlý 123 566 544 62 TC kimlik numaralý Muzaffer ve Hüsne'den olma 15/09/1969 D.lu Ali ÖZKARA'nýn boþanmalarýna iliþkin Thonone-Les-Bains ASliye Hukuk Mahkemesinin 07/01572 Esas 07/00707 Karar sayýlý 27/12/2007 Tarih 03/04/2009 Kesinleþme tarihli ilamýn TANINMASINA, karar verilmiþ olup iþ bu ilanýn yayýnlandýðý tarihten itibaren 15. günü davalý Ali ÖZKARA'ya teblið edilmiþ sayýlacaðý, süresinde temyiz edilmediði taktirde kesinleþtirileceði yukarýda isimleri yazýlý davalýlara karar tebliði yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 07/03/2013
İSMAİL ÇıTAK SAİNT ETİENNE Saint Etienne’e bağlı yerleşim birimlerinden Feurs’de ikamet eden Feurs Ayasofya Milli Görüş Camii Dernek Başkanı Kazım Yol, geçirdiği iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Henüz 35 yaşında evli ve üç çocuk babası olan Kazım Yol’un, çalıştığı inşaatta devam eden yıkım sırasında geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiği bildirildi. Perşembe günü ikindi namazına müteakip çok
B: 18762
Feurs Ayasofya Milli Görüş Cami Dernek Başkanı iş kazası sonucu hayatını kaybetti
sayıda kişinin katılımı ile kılınan cenaze namazının ardından dualarla memleketi Aksaray’a gönderilen Yol’un naaşı, Gülağaç İlçe Mezarlığı’na defnedildi. Cenaze namazına katılan vatandaşlardan edinilen bilgiye göre son iki yıldır Feurs Ayasofya Milli Görüş Camii Dernek Başkanlığını yapan Kazım Yol’un hem başkanlığını yaptığı caminin yapımında hem de farklı hayır çalışmalarında aktif olarak görev aldığı bildirildi.
04 GÜNDEM
5 - 11 nisan 2013 ZAMAN FRANCE
priM BOrçLuLarIna MÜJDe!
Borcunuzu konsoloslukta
sildirebilirsiniz
paris Büyükelçiliği çalışma ve sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası uygulamasında yaşanan mağduriyetler konusuna açıklık getirdi. Ünal, nüfus bilgileri Türkiye’de kayıtlı olan ve borçlu oldukları bildirilen vatandaşların sıkıntılarının çözülebileceğini açıkladı.
-
duklarına dair belgeleri (Carte Vitale) getirmeleri gerekiyor.” dedi. Vatandaşların ilgili yerlere iletmeleri için resmi evrak düzenlediklerini ifade eden Ünal, “Vatandaşlarımız kendilerine verdiğimiz resmi evrak ile borçlu oldukları kuruma başvurabilirler. Başvuruda bulunanların geçmişe yönelik borçları, yurtdışında yaşadıklarını ve sigortalı olduklarını ispatlamaları halinde silinecektir.” ifadesini kullandı. Yurtdışındaki Türklerle ilgili olarak SGK’dan yapılan açıklamada, “İkamet adresi Türkiye'de olmakla birlikte yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarının gelir testi yaptırması gerekiyor mu?” sorusuna açıklık getirildi. SGK yetkilileri, söz konu-
sahaya inen kadınlarımızın büyük başarısı Değerli dostlar, bir müddetten beri Paris bölgesinde bazı dernekler “Birlikte yaşamak için akşam yemekleri” düzenliyorlar. Geçen hafta bu amaçla hanımların kurduğu Kamélia Derneği’nin öncülüğünde düzenlenen Thiais’deki (94) yemeğe beni de davet ettiler. Bu yemeğin bende hasıl ettiği duygu ve düşünceleri yazmak istiyorum. Belki sizler de kendi bölgenizde çok ilginç bir buluş olarak gördüğüm aynı organizasyonları yapmak istersiniz.
KaDIn eLi DeĞince Bir BaŞKa GÜZeL OLuYOr Yedincisi yapılan yemeğe davet edilen yüz yirmi kişinin tamamının katıldığı salonda hiç boş yer kalmamıştı. Oysa ilk yemeğe ancak sekiz-on kişi katılmış. Başlangıçlar zaten hep böyle olur. Önce az kişi katılır, sıkıntılar olur ama sonuç çok güzel biter. Her ne kadar düzenleyenlerin ve yardım edenlerin içinde erkekler de olsa esas yük hanımların omuzlarında. Zira bütün yemekler, davetlilere “diş kirası” babında verilen hediyeler ve masa düzenleri hanımlara ait. Erkekler kızmasın ama hanımların yaptığı organizasyonlar tertip ve düzenlerinden, inceliklerinden, zarif buluşlarından hemen belli oluyor. Çünkü bir kuyumcu titizliğiyle işlerini yapıyorlar. Bir de buna gönüllü özveri katılınca sanat eseri gibi masalar ortaya çıkıyor. Bizim masamızda salonun sahibi Thiais Belediye’sinin başkanı da vardı. Her halinden çok memnun kaldığı belliydi. Bütün misafirler gibi geç saatlere kadar salondan ayrılmadı. Memnuniyetini tekrar tekrar ifade etti ve “Türkiye gezisi yaparsanız mutlaka katılmak isterim.” dedi.
VeDat BuLut PArİS Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2012 yılında başlattığı Genel Sağlık Sigortası uygulaması yurtdışında yaşayan Türkleri zor durumda bıraktı. Kurum, uygulama kapsamında herhangi bir sağlık sigortası bulunmayanları ve Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nde (ADNKS) adres kayıtları Türkiye’de bulunanları genel sigorta kapsamına almış ve gelir testi yaptırmalarını istenmişti. Gelir testini yaptırmayanlar için cezai süreç başlatılmasıyla yurtdışında yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı nihat ÜnaL 213 Türk Lirası borçlanma bedeli ödemek zorunda kalmıştı. Uygulama hakkında bilgi sahibi olmayan ve ikamet adreslerini yaşadıkları ülkelere aldırmayan vatandaşlar ise şimdi çözüm yolu arıyor. Mağdur vatandaşların ‘ne yapması gerektiği konusunda’ Zaman France’a konuşan Paris Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, Fransa’da yaşayan vatandaşların en yakın başkonsolosluklara giderek, yurtdışı ikamet kayıtlarını yaptırmalarını istedi. Kendilerine konu hakkında çok sayıda başvuru olduğunu aktaran Ünal, “Türkiye'de geçici olarak bulunan vatandaşlarımız nüfus müdürlüklerinde ikamet adreslerini ‘yurt dışı’ olarak düzelttirmesi gerekiyor. Yeni düzenlemeyle yurtdışında ikamet etmekle birlikte bu durumu başkonsolosluklara beyan etmeyen vatandaşlarımıza borç tahakkuk ettirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
fransa’Da YaŞaYan Ve BOrçLu çIKan VatanDaŞLar ne YapacaK? Vatandaşların öncelikli olarak adres kayıtlarını kontrol etmeleri ve başkonsolosluklara başvurarak yurtdışı adres bildirimi yapmaları gerektiğini dile getiren Ünal, “Kendilerine Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan herhangi bir bildirim yapılmamış ise telaşa kapılmalarına gerek yok. Kendilerine borç bildirimi yapılan vatandaşlarımız da müşavirliğimize başvurarak borçlarını sildirme imkanına sahipler.” açıklamasında bulundu. Adres bilgileri hala Türkiye’de kayıtlı olan ve gelir testi yaptırmayanlar için belirlenen aylık 213 Türk Lirası bedel ödemek zorunda kalan vatandaşların durumu hakkında da konuşan Ünal, “Borçlu vatandaşlarımızın, kendilerine bildirilen borç yazısı ile Fransız oturma kartlarını ve Fransa’da sigortalı ol-
NEVZAT CEYLAN
su kişilerin, kendileri ya da Türkiye'deki yakınları tarafından, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden (ADNKS) ikametgâh adresini yurtdışındaki adresi olarak güncellemeleri halinde, genel sağlık sigortası kapsamında sayılmayacaklarını açıkladı. Ancak, bu kişilerin Türkiye'de yaşayan bakmakla yükümlü bulunduğu kişiler (eş, çocuk, ana, baba), Türkiye-Fransa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında sağlık sigortası hakları yok ise, kanunun 60/g bendi kapsamında tescil edilecek olup, gelir testi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına müracaat etmeleri sonucu yapılacak gelir testi sonucuna göre işlem yapılacaktır.
BiZ GÖLGe etMeZseK KaDInLarIMIZ çOK ÖneMLi iŞLer YapacaK Akşam sekizde başlayan yemek bittikten sonra çeşitli konuşmalardan sonra sohbetler devam etti. Kimse gitmek istemedi. Salon boşaldığında saat on ikiyi geçiyordu. Demek ki bu tip yemek ve buluşmalara insanların çok ihtiyacı varmış. Haklarını vermek lazım. Bu tamamen kadınlarımızın bir başarısıdır. Dikkatli şekilde gözlemledim. Kamélia Derneği mensubu hanımlar, başta başkanları Havva Hanım olmak üzere bütün misafirlerle tek tek ve candan ilgilendiler. Davetlilerin memnuniyeti gözlerinden okunuyordu. Kısa bir süre önce bu topraklara gelerek yerleşen kadınlarımız yerlisi ve yabancısı ile Türk’ü ve Fransız’ı ile toplumu oluşturan herkese öncülük ve rehberlik yapıyorlar. Takdir etmemek mümkün değil. Özellikle burada doğan neslin çok daha başarılı toplum projelerine imza atacağı muhakkak. Bu nedenle erkekler gölge etmesin diyorum. Sevgili dostlar. Sıkça tekrar ediyorum. Biz kendimizi bulma yolunda yeni bir toplumuz. Temelleri sağlam atmamız gerekir. Bu yolda elbette kadınlarımıza da iş düşmektedir. Zira nüfusumuzun en az yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu nedenle onların da örnek bir toplum oluşturmada katkı yapmaları hem hakları hem de görevleridir. Biz Türk erkekleri olarak kadınların önde görünmelerinden fazla hoşlanmayız. Ama bunun haklı ve dini bir gerekçesi yoktur. Ayrıca tecrübe ile sabittir. Sosyal projelerin içinde yer alan kadın ve erkekler daha mutlular. Güzel düşüncelerle güzel işlere imza atmanın huzuru evlere de aksederek ailedeki saadetin artmasını sağlıyor. Üstelik belki bu yemekli toplantılar ilerde artacak, gelişecek, gerçek bir mahalle meclisine dönüşerek doğrudan demokrasi örneği olacak güzel projelere imza atacak. Buna dinamik bir toplum olarak biz talibiz. Eğer bunu yapabilirsek ikinci vatanımız Fransa’da saygın bir yerimiz olacak ve el üstünde tutulacağız. Önceki hafta yeni bir etkinlikle bir daha takdir ettiğimiz İnstitut Nénuphar’dan sonra potansiyelini gösteren Kamélia Derneği’nin de bu istikamette kilometre taşı olacağına inanıyorum. Yolları açık olsun. n.ceylan@zamanfrance.fr
06 GÜNDEM
5 - 11 nisan 2013 ZAMAN FRANCE
strasbourg alevi kültür merkezi 20. yılını kutladı strasbourg alevi Kültür Merkezi, kuruluşunun 20’inci yılını Palais Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik” konulu sempozyumla kutladı.
palais Kongre Merkezi’ndeki sempozyuma milletvekilleri, yazarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
MehMet Dinç StraSbourg Fransa Alevileri, Strasbourg’da bir araya geldi. 1993 yılında hizmete açılan Strasbourg Alevi Kültür Merkezi’nin kuruluşunun 20’inci yılı, Palais Kongre Merkezi’nde kutlandı. Türkiye’den ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden yoğun katılım olan “Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik” sempozyumuna milletvekilleri, yazarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri iştirak etti. Sempozyuma İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, TBMM 18. Yasama Yılı SHP Milletvekili Ethem Cankurtaran, Bursa CHP Milletvekili Aykan Erdemir, CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Yazar Yaşar Seyman ve Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel katıldı. Türkiye gündemine dair gelişmelerin değerlendirildiği sempozyumda, yeni anayasa çalışmalarında Alevilerin hak ve özgürlükler konusunda daha ciddi yaklaşımların beklenildiğine vurgu yapıldı. Türkiye’deki barış süreci hakkında değerlendirmelerin yapıldığı seminerde söz alan konuşmacılar, Avrupa’da örgütlenerek kimliklerini koruyan Alevilerin, Türkiye’de kurumsallaşma konusunda olumsuzluklarla karşılaştıklarını belirtti. Sempozyumun moderatörlüğünü yapan Milletvekili Ethem Cankurtaran “Bu süreçte herkes birbirine güvenmek zorunda ve kimse birbirini kandırmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Yeni anaYasa aLeViLeri ÜZDÜ Fransa Alevi Kültür Merkezleri Başkanı Erdal Kılıçkaya “Biz Kâbe’mize insanı koyduk, yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Onun için hiç bir zaman şiddete başvurmadık ve vurmayacağız.” dedi ve yeni anayasa çalışmalarında Alevilikten bahsedilmemesinin üzücü olduğunu söyledi. Aleviliğin geleceğinin kendi ellerinde olduğu söyleyen Avrupa Alevi Kültür Merkezleri Başkanı Turgut Öker ise Avrupa’da her şeye rağmen örgütlendiklerini ve yüzlerce derneğin birleşmesiyle konfederasyon oluşturduklarını söyledi. Barış sürecine de değinen Öker, “50 bin kişi daha ölsün istemiyoruz ve barış sürecini selamlıyoruz.” diye konuştu.
sÜheYL BatuM, ÖZ eLeŞtiri YaptI CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum “Anayasa çalışmaları sürecinde 2010 yılında CHP ‘Ben yokum’ diyerek yanlış yaptı” eleştirisinde bulundu. Darbecilerle henüz yüzleşilmediğini söyleyen Batum, “Aslında darbeler içerisinde en önemlisi olan 1971 darbesi ile ilgili henüz gündeme gelen bir şey yok.” dedi. İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de darbelerle hesaplaşıldığına inanmadığını söyledi ve barış sürecine her kesimden güçlü destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliğinin yaptığı anketler sonucunda ‘en hoşgörülü topluluk olarak’ nitelendirdiği Alevileri tebrik eden
CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Alevi ve Sünnilerin mutlaka birbirlerini keşfetmesi gerektiğini vurguladı. Aleviliğin özünde ve kökünde hiç bir zaman şiddet olmadığını söyleyen Erdemir, “Girdiğimiz bu barış süreci çok önemli. Ama sağduyulu temkinli ve dikkatli olmalıyız.” dedi. Diyalog ve müzakere yolunun seçilmesi gerektiği söyleyen Erdemir, hiçbir kurum, kuruluş veya partinin yedeğinde şiddet olmaması gerektiğini söyledi. Bursa Milletvekili anayasa ile ilgili olarak da “Yeni anayasa olacaksa köken değil hak baz alınmalıdır.” diye konuştu. Hiç bir inancın diğerine göre eksikliğinin ya da fazlalığının bulunmadığını söyleyen Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selâhattin Özel, “Kahramanmaraş olaylarını da ‘Sünniler yaptı’ demiyoruz. Hiçbir mitingimizde şiddet olmamıştır, şiddetle problemlerin çözüleceğine inanmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“40’Lar MecLisinDe 17 KaDIn VarDI” “Barış çok güzel bir kavram ve ben barış sevdalısı bir kadınım” ifadesini kullanan Yazar Yaşar Seyman barış sürecine destek verdiğini ifade etti. Seyman, “Aslında zihinlerimizde bazı şeyleri değiştirmeliyiz. Çünkü çocuklarımıza barış isminden çok savaş ismini vermişiz. Yeni anayasa ile birlikte kadınlara da daha fazla hakların verilmesi gerekiyor. 40’lar meclisinde 17 kadın vardı. Şu an parlamentomuzdaki durum ortadadır.” dedi. Kültürel etkinliklerin de yer aldığı sempozyum, Sebahat Akkiraz konseri ile son buldu.
08 Röportaj
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Le Pen Zaman France'a konuştu:
Türkler herkesin çıkmak istediği AB’ye niye girsin? 1
Milli Cephe (FN) lideri Marine Le Pen, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıktığını belirterek, “Zaten Türkler herkesin çıkmak istediği bir birliğe neden girmek istesin?” dedi. Zaman France’a konuşan Le Pen, AB konusunda Türkiye'ye adil davranılmadığınıbelirtti.
FERHAN KÖSEOĞLU EMRE DEMİR PARIS özel Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 17 oy alarak Fransa'nın 3. büyük partihaber si haline gelen Milli Cephe’nin (FN) lideri Marine Le Pen, Zaman France’a özel açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin AB üyeliği, Fransa’daki İslamofobi ve kamusal alandaki başörtüsü sorununa varıncaya kadar farklı konularda soruları yanıtlayan Le Pen, “Fransızlar,
İslam’ın görünür hale gelmesinden rahatsız.” diye konuştu. Açıklamalarına Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine değinerek başlayan Milli Cephe Lideri, AB'nin Türkiye'yi uzun yıllardır kapıda bekleterek aldattığını ve hor gördüğünü savunarak, “Türkiye ne tarihi ne coğrafi ne de kültürel olarak AB'nin parçası. Dürüst olarak bir millete saygı duymak istiyorsanız açıkça gerçekleri
1
Fransa'daki Müslümanlarla bir sorunu olmadığını savunan Le Pen, ülkede asıl sorunun İslam'ın görünürlüğü olduğunu öne sürdü. Milli Cephe lideri, iktidara gelmesi durumunda Müslümanlar arasında Fransızlık bilincinin yerleşmesi için eğitim sisteminin asimilasyona öncelik vereceğini dile getirdi.
söylemelisiniz. Bu konuda açık davranılmadı.” dedi. Türkiye'nin AB üyeliğine Müslüman olduğu için karşı çıkmadığını iddia eden Le Pen, “Avrupa'da yaşayan önemli sayıda Müslüman var. Türkiye'nin Müslüman olmasının AB'ye girmemesinin önünde önemli bir engel olduğunu düşünmüyorum. Bizim asıl problemimiz çok kültürlülükle. Bizi çok kültürlülüğü mecbur kıldılar. Şimdi çok kültürlülük, çoklu çatışma or-
tamına dönüştü.” ifadelerini kullandı. AB'nin Euro kriziyle birlikte Sovyetler Birliği’ne benzediğini belirten Le Pen, “Bugün Türk halkının AB'ye girmek için eskisi kadar istekli olmadığını biliyorum. Türk halkı, Euro bölgesindeki kabusu gördü ve AB üyeliğine karşı çıkarak doğru bir karar verdi. Herkesin çıkmak istediği bir birliğe neden girmek istesinler?” dedi. Le Pen, “Politikacılar halka AB'yi mutlu-
09 RöpoRtaj luğu getiren, refahı artıran ve yeni iş imkanları getiren bir barış projesi olarak sundular. Ama AB projesi ekonomik savaşı, sanayinin çöküşünü, haksız rekabeti ve milli egemenliğin kaybedilmesini getirdi.” şeklinde konuştu.
“tÜrKiYe BÖLGeDe MODeL ÜLKe OLaBiLir” Fransa'nın Suriye politikasını eleştiren Marine Le Pen, “Libya'da silahlı radikal grupların oluşmasına katkıda bulunduk. Suriye'de de aynısını istiyoruz. Ben Mali'de radikal gruplara karşı savaşırken Suriye'de İslamcı grupların silahlandırılmasını büyük çelişki olarak görüyorum. Bir seçim yapmak lazım. Biliyorum ki bu politikanın ardında açığa vurulmasa da stratejik ve ekonomik nedenler yatıyor. Katar ve Suudi Arabistan'la birlikte petrolü Suriye'den geçirerek Rusya'ya karşı rekabet yaratma düşüncesi var. Bu fikre Esad karşı çıkıyordu.” diye konuştu. Türkiye'nin tarihi konumu ve laiklik ilkesine bağlılığı sayesinde Ortadoğu'da model bir ülke olabileceğini belirten Le Pen, “Türkiye'nin Libya ve Suriye'de radikal İslamcıları desteklememesi gerekir. Bu durum Suudi Arabistan ve Katar'ın bölgesel liderliği ele geçirmesine neden olacak. Bazı Avrupa ülkeleri ve ABD, bu iki ülkenin suç ortağıdır. Bu manada Türkiye tarihi konumu ve laikliğe bağlılığı itibariyle bölgede model bir ülke olabilir. Türkiye'nin radikalleşmeye karşı başka bir seçenek sunması halinde bu tavrı destekleriz.” şeklinde konuştu. “israiL KenDi GÜVenLiĞini saĞLIYOr” Marine Le Pen, partisinin son yıllarda neden Yahudi karşıtı söylemden İslam karşıtı söyleme geçiş yaptığı yönündeki soruya, “Yıllarca Fransızların bizden korkması için partimize Yahudi karşıtı suçlaması yapıldı. Bugün Fransa'da yaşayan Yahudiler bizi çok iyi anlıyor. İsrail'in de kendi sınırlarını koruduğunu, güvenliğini sağladığını düşünüyoruz. İsrail'e bu özgürlüğü tanımalıyız.” sözleriyle cevap verdi. FN'in eski lideri ve babası Jean-Marie Le Pen'in, partinin İsrail'le yakınlaşmasını eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine aşırı sağcı lider, “İsrail'in güvenliğini sağlama hakkının olduğunu Filistin'in ise varlığını bağımsız bir devlet olarak sürdürmesi gerektiğini savunuyoruz.” dedi. “fransa'Da MÜsLÜManLar KenDi KuraLLarInI DaYatMasIn” FN'in aşırı sağcı değil “milliyetçi ve vatansever” bir parti olduğunu savunan Le Pen, Fransa'nın Hristiyan kökenli laik bir ülke olarak kalması için mücadele ettiklerini belirtti. ‘Helal et’ ile ilgili tartışmalara da değinen Le Pen, herkesin helal et yiyebileceğini fakat yüzde birlik bir kısmın herkese helal et yemeyi empoze etmeye kalkmasını kabul edemeyeceğini söyledi. Marine Le Pen, bir grup Protestan'ın Müslüman bir ülkeye gidip domuz eti yemeyi mecbur kılmasını da Müslümanların kabul etmeyeceğini düşündüğünü ifade etti. Le Pen, “Biz İslam düşmanı bir parti de değiliz. Biz İslam'a karşı haçlı seferi yapmıyoruz. Müslüman ülkelerde İslam'ın gerilemesi gibi bir düşüncemiz yok. Müslüman ülkenin Müslüman kalmasından yanayız.” vurgusunda bulundu. Marine Le Pen “Eğer 20 milyon Protestan Türkiye'ye gelip kendi kurallarını zorlamaya çalışırsa, kendi dinlerine göre yasaların şekillenmesini isterse, eğer yaşam şekillerini değiştirmeye çalışırlarsa Türkler Protestanlara ‘Burası Türkiye kurallarına uyup Türk gibi yaşa' derler. Bende aynı şeyi Fransa için istiyorum.” ifadelerini kullandı. Milli Cephe Partisi Başkanı Marine Le Pen, “Biz burkayı
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 17 oy alarak Fransa’nın 3. büyük partisi haline gelen FN’in lideri, AB üyeliği konusunda Türkiye’ye adil davranılmadığını da ifade etti.
5 - 11 nisan 2013 ZAMAN FRANCE
istemiyoruz ama insanları şoke olacağını bile bile Müslüman bir ülkeye gidip mini etekle de dolaşmıyoruz. Asıl kabul etmeyeceğimiz dini politik grupların kendi yasalarını ve yaşam koşullarını zorunlu kılmak istemeleri. Biz de kendi yaşam şeklimiz ve kimliğimizi savunuyoruz. Azınlık bir grubun bize kendi yaşam koşullarını, yemek seçimini zorunlu kılmasını istemiyoruz.” dedi.
“BaŞÖrtÜLÜ KaDInLarIn arKasInDa Katar Var” Başörtülü kadınların sokaklarda daha fazla görünmesinin “masum” bir durum olmadığını ve bu artışın arkasında Katar'ın olduğunu iddia eden Le Pen, “Son 30 yılda Müslüman göçü İslam'ı Avrupa'nın ikinci dini haline getirdi. Müslümanlar, laiklik ilkesi açısında kabul edilemez taleplerde bulunan kontrolsüz bir güç haline geldi.” ifadelerini kullandı. Başörtüsü özgürlüğü ve helal et gibi taleplerin radikal İslamcıların sistemli girişimleri olduğunu iddia eden Marine Le Pen, “Fransızlar, radikal İslam'ın güçlenmesinden rahatsız. Çünkü Fransızlar alışkanlıklarına müdahale algılıyor. Başörtüsü, ibadet yerleri, özel gıdalar... Fransızlara çelişkili gelen durum bu. Ama problem İslam ya da onun uygulanışı değil, asıl sorun İslam'ın görünürlüğü. Daha önce birçok Fransız Müslüman gösterişsiz dinini yaşıyordu. Değişen bir şeyler var. Bu dinin politik bir silah olarak kullanılması ile karşımıza çıkan bir durum.” dedi. KaMusaL aLanLarDa BaŞÖrtÜsÜ YasaKLanMaLI Yargıtay'ın başörtüsünü özel kurumlarda serbest bırakan kararından sonrası meclise sunulan laiklik yasa tasarısına da destek veren Marine Le Pen, kamusal alanlarda tüm dini sembollerin yasaklanmasından yana olduğunu söyledi. Le Pen, özel kuruluşların dini sembollere karşı kendi sınırlarını belirlemesi gerektiğini belirtti. Bunun için 2004'te okullardaki laiklik uygulamasıyla ilgili çıkarılan yasanın genişletilmesinin yeterli olacağını sözlerine ekledi. Fransa'da 1905 tarihli laiklik yasasının Katolik ve Yahudi inancı için dini kıyafet ve dini eğitim imkanı tanıdığını hatırlatılması üzerine, “Bazı göstermelik dini elbiseler var ama bunlar 1905 Laiklik Yasası’na göre yasal giysiler. Yoksa Yahudiler ve Müslümanlar için de aynı yasalar geçerli.” dedi. Hristiyan aşırı dincilerin laiklik açısından tehdit oluşturup oluşturmadığı yönündeki soruya ise “Hayır, çünkü Hristiyanlar arasında aşırı dinciler çok küçük bir grup.” şeklinde cevap verdi. “MÜsLÜMan OLMaDan Önce fransIZ OLMaK GereKir” Marine Le Pen, iktidara gelmesi halinde Fransa'da yaşayan 5 milyon Müslüman nüfusla ilgili nasıl bir politika izleyeceği yönündeki soruya, “İlk önce Fransa'daki kuralları hatırlatmak lazım. Çünkü birçok Müslüman hükümetin gevşekliği nedeniyle nasıl istiyorsa öyle hareket ediyor. Oyunun kuralını dürüst bir şekilde hatırlatmak lazım ve açıklanan kurallara büyük bir bölümünün uyacağını düşünüyorum. Ayrıca milli bağlılığın öncelik taşınması gerekir. Müslüman olmadan önce Fransız olmak gerekir. Eğer Fransız olmak önceliğimiz olursa bunun başka önceliklerden daha fazla kazanımı olduğunu hissedebiliriz. Ayrıca onları Fransız kimliği altında buluşturmak gerekir; Fransızlığın bir gurur kaynağı olduğunu bilmeliler. Bunun için tüm kurallar okullarda ele alınmalı. Eğitim sistemi asimilasyona öncelik vermeli.” sözleriyle cevap verdi. “sarKOZY her an pOLise YaKaLanaBiLir” Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin siyasete geri döneceği yönündeki iddiaları da değerlendiren FN lideri, “Geri döneceğini hiç sanmıyorum. Zira, her an polis devriye araçları tarafından yakalanabilir. Hakkında birçok yolsuzluk davası var.” dedi.
11 GÜNDEM
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ABDULLAH TOPÇUOĞLU:
SAĞLIKLI BİR TOPLUMSAL ORTAM İÇİN YENİ ANAYASA ŞART Türkiye’nin 150 yıllık batılılaşma macerasında zaman zaman halkın iradesine darbeler ile müdahale edildiğini söyleyen Topçuoğlu, bu müdahalelerin sağlıklı bir toplumsal ortam oluşturmadığına dikkat çekti. “Bu ortamın oluşması için yeni bir anayasa olmazsa olmaz” diyen Topçuoğlu, Türkiye’nin zaman kaybetmeden yeni anayasayı yapması gerektiğini, 2013 yılının bunun için uygun bir yıl olduğunu söyledi. İSMAİL ÇITAK LYON Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, son günlerin önemli gündem maddelerinden olan barış süreci ve yeni anayasa çalışmalarını Zaman France’a değerlendirdi. Türkiye’nin Kürt sorunu, Ermeni sorunu ve alevi sorunu gibi çözmesi gereken meseleleri olduğunu kaydeden Topçuoğlu, Türkiye’ye ayak bağı olan bu sorunların aşılabilmesinin yeni anayasaya bağlı olduğunu söyledi. Yeni anayasa konusunda ümit var olduğunu kaydeden Topçuoğlu, siyasetin bu noktada biraz yavaş işlediğini belirtti. ‘Darbe anayasalarında toplum kimi seçerse seçsin nihayetinde belirleyici olan belirli bir azınlığın olduğunu’ kaydeden Topçuoğlu, “Bu anayasalarda yetki dağılımının ve karar mercilerinin belli organlara bağlı olarak düzenleniyor. Bu anayasaların yürürlükte kaldığı süre içinde kime oy verirseniz verin, kimi seçerseniz seçin, iktidar olamazsınız. Yeni anayasada bu şablonun dışına çıkmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
ten Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Türkiye’de devlet belirleyici. Aslında toplum kendi yolunu kendisi belirlemelidir. Bunun yolu da sivilleşme ve sivil toplumdur. Halkın içinden halkın nabzını tutmayı beceren kanaat önderlerinin kılavuzluğunda yeni bir yön çizmek gerekiyor.” dedi.
-
“TÜRKİYE’DE İKTİDARIN GÜCÜNÜN YÖNÜ DEĞİŞİYOR” Darbelerle düzenlenen bir vesayet altındaki toplumsal yapıdan, toplumun kendi yönünü çizdiği yeni bir yapıya gidiş olduğunu kaydeden Topçuoğlu, bunun gücün merkezinin değişmesi anlamına geldiğini söyledi. Bu süreçte bir anda her şeyin değişmesini beklememek gerektiğini kaydeden Topçuoğlu, bu süreçte yaşanacak sancıların normal olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Topçuoğlu bu değişimle ilgili olarak şunları söyledi: Bilindiği gibi
“TÜRKİYE’DE KENDİNİ TOPLUMU ŞEKİLLENDİRMEKLE MÜKELLEF GÖREN MÜDAHALECİ ANLAYIŞ VAR” “Türkiye’de halkı biz kollamalıyız!” gibi bir gelenek olduğunu kaydeden Topçuoğlu, “Maalesef ülkemizde halk cahildir, kendi kendini yönetemez” diye kendini toplumu şekillendirmekle mükellef gören insanlar var. Hatırlanacağı üzere 28 Şubat’ta ‘balans ayarı yaptık’ diye bir tabir kullanmışlardı. Bu müdahaleci anlayışların değişmesi gerekir. Yeni anayasa sürecinde yetkilerin dağılımı ve kullanımı sürecinin çok önemli diye konuştu.”
güç değişimleri kolayca gerçekleşmemektedir. Bunun anahtarı toplumun süreci bizzat sahiplenmesidir. Türkiye de toplum katmanlarına bu iyi anlatılabilirse, oy veren her vatandaşa bu iyi anlatılabilirse ve kamuoyu ikna edilip halk bu süreci sahiplenirse; bu değişim daha
“TÜRKİYE’NİN DEVLET GELENEĞİNDEN KAYNAKLANAN SORUNLARI VAR” Türkiye’nin devlet geleneğinden kaynaklanan bir sorunu olduğunu belir-
“ŞARTLAR TÜRKİYE’Yİ BÜYÜK DEVLET OLMAYA ZORLUYOR” Hükümetin başlatmış olduğu Kürt sorununa dair barış sürecine de değinen Sosyolog, terörün herkesin canını yaktığını, Kürtlerin de terör olaylarından zarar gördüklerini ve onlarında artık güven içerisinde yaşamaları gerektiğini söyledi. “Terör ve silahlı gruplar bunun en büyük engeli” diyen Topçuoğlu, şu anki çaba bunların silahtan arındırılması ya da etkisizleştirilmesidir.” dedi. “Birileri çomak sokmazsa, taraflar ferasetli davranırsa; bu iş çözülebilir” diyen Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu, şartların Türkiye’yi büyük devlet ve güçlü devlet olmaya zorladığını kaydetti.
Jale Parıltı’dan kadınlara özel konser
Muhsin Yazıcıoğlu Mulhouse’da Anıldı
İSMAİL CITAK LYON Espace des Affluences Derneği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlara özel bir gece organize etti. Türk Sanat Müziği’nin beğenilen sesi Jale Parıltı’nın sahne aldığı geceye Lyon ve çevresinden çok sayıda kişi katıldı. Chaponast Resepsiyon Salonu’nda düzenlenen gecede Parıltı’nın seslendirdiği birbirinden güzel parçalar katılımcıları zaman zaman eğlendirirken
Mehmet Kargı Mulhouse Muhsin Yazıcıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı’nın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu Anma ve Mevlit Programı, Mulhouse’da düzenlendi. Mulhouse Nizam-ı Alem Vakfı tarafından düzenlenen programa Mulhouse ve çevre şehirlerde yaşayan Türk vatandaşları katıldı. Vakıf binasında gerçekleştirilen programda Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından misafirlere yemek ikram edildi. Program kardeşlik ve birlik mesajları ile son buldu.
-
Jale Parıltı’nın Chaponast Resepsiyon Salonu’nda sahne aldığı geceye çok sayıda kişi katıldı.
hızlı yaşanır. Türkiye bu yolda emin adımlarla ilerliyor.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu
bazen de duygusal anlar yaşattı. Programa katılmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirten Ses Sanatçısı Parıltı, kadınların sosyal hayat içerisinde hak ettikleri değeri bulabilmeleri için eğitimin çok önemli olduğunu vurguladı. Programa katılan Lyon Başkonsolosu Ege Türemen’in eşi Didem Türemen ise bu tarz programların kadınların sosyalleşmesi adına faydalı olduğunu düşündüğünü belirtti.
-
12 TOPLUM İranlı terzinin boncuk ceketi rekorlar kitabına aday 5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Azeri asıllı İranlı terzi Ali Zarei Behrbik’in yaptığı boncuktan ceket görenleri şaşırtıyor. Behrbik, 2 kilometre uzunluğunda ip kullanılan, 201 bin 520 adet boncuk ve 289 bin 510 düğümden yapılan ceket için Guinness rekorlar kitabına başvurmaya hazırlanıyor.
-
Azeri asıllı İranlı terzi Ali Zarei Behrbik Paris’te boncuklarla diktiği ceketle Guinness’a aday. Dünyada başka bir örneği bulunmayan ceketin yapım aşaması bir yıl sürmüş. Fransa’ya 2006 yılında gelen ve bir süre işsiz kalan terzi Behrbik, kendisine yardımcı olan sosyal yardım görevlisine boncuktan dokuduğu tabloyu hediye edince aklına tamamı boncuktan oluşan ve hiç kumaş kullanılmayan bir ceket yapma fikri geldiğini söylüyor. Şubat 2012 tarihinde cekete ilk boncuğu takan ve düğüm atan Behrbik’in çalışması Şubat 2013’e kadar devam etmiş. İranlı terzi , toplamda 201 bin 520 adet boncuk ve 289 bin 510 düğüm
attığı ceket için 2 kilometre uzunluğunda ip kullanmış. Ceketin cam boncuklardan oluştuğunu ve yıkanıp ütülenebildiğini belirten Behrbik, “Terzi olarak bana biri söylemiş olsaydı inanmazdım. Şu an tamamı boncuklardan oluşan bu ceketin Fransa’da ve dünyada bir benzerinin olduğunu sanmıyorum.” diyor. Eserini hafta sonu çalıştığı atölyede sergileyen Behrbik, gelen ziyaretçilerin yoğunluğundan memnun olduğunu söylüyor. Behrbik, Guinness rekorlar kitabına başvurarak başka örneği olmayan ceketiyle anılmak istiyor
“Moda sektöründe yeni
bir çığır açmak istiyorum” Moda sektörünün sürekli değişikliklere açık olduğunu vurgulayan Azeri asıllı İranlı terzi Ali Zarei Behrbik, Paris’te çalışıyor olmasını büyük bir avantaj olarak değerlendiriyor. Paris’in dünya modasına yön verdiğini hatırlatan Behrbik, “Ortaya çıkan çalışmayı görenler farklı önerilerde bulunuyor. Sırada yeni modellerin ve daha değişik çalışmalar var.” diye konuşuyor. Sadece yaka ya da cep kısmının cam boncukla işlendiği, kumaş boncuk karışımı dikimler gerçekleştireceğini söyleyen Behrbik, farklı renkler desenler ile kısa zamanda moda sektöründe adından söz ettirmek istiyor.
Yüzü aşkın davetlinin katıldığı diyalog programında, Thiais Belediye Başkanı Richard Dell’Agnola da yer aldı.
Ön yargılar diyalogla kırılıyor Vedat Bulut Paris Birlikte yaşam ve diyalog yemekleri devam ediyor. Yunus Emre Kültür Merkezi, Kamelia Türk-Kültür Derneği ve Platforme de Paris derneklerinin birlikte düzenlediği diyalog programı Thiais’de gerçekleşti. Fransa’nın farklı şehirlerinden her ay düzenlenen ‘Birlikte yaşam ve diyalog yemekleri’, farklı toplumları ve kültürleri yakınlaştırıyor. Thiais Belediye Başkanı Richard Dell’Agnola’nın da katıldığı yemeğe 120 kişilik davetli grubu katıldı. Farklı kültürleri bir araya getiren bu yemeğe katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti açıklayan Dell’Agnola, “Bu yemek sayesinde ilk kez Türk Toplumu ile bir araya gelme imkanı buldum. Bu organizasyonların devam etmesini umuyorum.” dedi.
-
Düzenledikleri diyalog ve birlikte yaşam yemekleri hakkında bilgi veren 94 Bölgesi Diyalog Sorumlusu Şebnem Şahin, “Birlikte yaşadığımız ve aslında komşularımız olan Fransızların, Türklere ve kültürümüze olan önyargılarının kırıldığını görüyorum. Duyduğum memnuniyet ifadeleri, aslında ne kadar büyük ve önemli bir görev üstlendiğimizin işareti. Bir aylık yorgunluğumuza değiyor.” ifadelerini kullandı. “Çok zahmetli ve özveri gerektiren bir organizasyonu başarı ile bitirdik.” diyen Kamelia Türk Kültür Derneği Başkanı Havva Bağcı, “Gecenin sonunda misafirlerimizin mutlu bir şekilde ayrılması bizleri daha çok umutlandırıyor. Yeni ve sağlam dostluk temelleri attığımız herkes bizlerin aslında boşa kürek çekmediğini gösteriyor.” şeklinde konuştu.
13 topLUM MESUDiYE BEDiR Psikolog
fransa’da doğup büyüyen yeni nesil sevgiden yoksun mu? Bazı büyükler çocuk sevgisinden bahsederken “Bizim zamanımızda…” diye başlar cümleler ve şimdiki zamanla karşılaştırılır kavramlar. Sevgi de bu kavramlardan birisidir. “O zamanlar, çocuklarımızı içimizden severdik, şımarmasınlar diye. Bazen uyuduklarında gider saçlarını okşardık. Kucaklayıp öpmek mi? Ancak bayramlarda mümkün olurdu” gibi repliklerle sıkça karşılaşabiliriz. Lakin çocuğun sağlıklı psikolojik gelişimi için anne babanın içinden sevmesi yeterli olmayacaktır.
aiLenin DIŞInDa KarŞILaŞILan en KÜçÜK seVGi iBaresi heYecanLanDIrMaYa YeteBiLir Geçen günlerde oturup konuştuğumuz ergen bir genç kızın söyledikleri fevkalade önemliydi. Babasının ilk defa ona sarılıp öpmesini gözyaşlarıyla anlattıktan sonra, ağlamasının sebebini sorduğumda ise “Keşke hep böyle olsa, beni hep sevse” demesi içten sevmenin çocuklar tarafından yanlış algılanmasının bir kanıtıydı adeta. Yıllar önce maddi sıkıntılardan dolayı ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ve yeterli yatırımı yapar yapmaz memlekete dönmek üzere göç eden insanımız geri dönme hayalleriyle (bilinçli ya da bilinçsiz) yoğun bir koşuşturmaca içerisindeydi. Haftanın neredeyse büyük bir bölümünü işte geçiren baba eve geldiğinde yorgunluktan yığılırken, akşama kadar birçok işi yetiştirmeye çalışan anne ise çocuğuna ihtiyacı olan sevgi ve ilgiyi gösteremiyordu. Oysa ki evin çocukları, kız ise daha çok babasından, erkek ise annesinden sevgi, ilgi ve alaka beklemektedir. Çocukların duygusal ihtiyaçları karşılanmalıdır ki askıda kalan ve karşılanmayan bu ihtiyaçlar dış etkenler tarafından suistimal edilmesin. Ergenlik dönemine giren gençler karşı cins tarafından yapılan iltifatlara ve çirkin tekliflere kayıtsız kalmayıp hataya düşebilmekteler. Bu noktada anne babaya önemli görev düşmektedir. Sevgiden noksan bırakılanlar, duygu ve heyecanlardan arınmış bir ortam içinde yaşamak durumunda kalırlar. Ailenin dışında karşılaşılan en küçük sevgi ibaresi ise fazlaca heyecanlandırmaya yetebilir. Öte yandan, duyma, hissetme hali gerektiği kadar aktif olmayınca toplumsal etkinliklere bir yavanlık ve kuruluk egemen olur. seVMe De Bir sanat GiBi ÖĞreniLeBiLir Dolayısıyla, anne babalar aile kültüründen ya da başka sebeplerden dolayı sevgilerini ifade etmede zorlanabilirler. Lakin sevme de bir sanat gibi öğrenilebilir. Zira bu duygu çocuk için özgüvendir, insanlara güvendir ve yaşama güvendir. Özgüveni olmayan çocuk ise hem sosyal çevresinde hem de okul başarısında olumsuz etkilenebilmektedir. Hasılı, iletişimi ve paylaşımları canlı tutarak ve aktif dinleyici olma noktasında fevkalade hassas davranarak ve sıkça “Seni seviyorum” diyerek işe başlayabiliriz… m.bedir@zamanfrance.fr
5 - 11 nisan 2013 ZAMAN FRANCE
28 yıl sonra ilk kez etkinlik düzenlendi VeDat BuLut PArİS Goussainville Camii 28 yıl aradan sonra ilk etkinliğini hayata geçirdi. Yeni dernek yönetiminin düzenlediği kermese çok sayıda davetli ve bölge halkı katılırken, kermesten elde edilen gelirin tamamı, cami projesi yararına kullanılacak. Meddah ve semazen gösterisinin gerçekleştiği kermese katılanlar, Eser İlahi Gurubu’nun seslendirdiği ezgi ve ilahileri dinledi. Kermeste çeşitli tablo ve pastalar açık artırmaya çıkarılırken, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çelebi satışa sunulan bütün he-
-
Projet1_260 06/12/12 10:54 Page1
diyelik eşyalar ve yiyeceklerden elde edilecek gelirin cami yararına bağışlandığını açıkladı. Çelebi, toplumun ihtiyaçlarının ve şartların değiştiğini belirterek, “28 yıl aradan sonra ilk etkinliğimiz ile halkımızla buluştuk. Bundan sonrada bu etkinliklerin devamı gelecek. Yeni cami yerimizi almak için maddi olarak güçlü ve birlik olmak durumundayız.” dedi. Derneğin ilk etkinliğinde fedakarca çalışan gençlere ve kadınlara ayrı ayrı teşekkür ettiğini belirten Çelebi, kermese ilgi gösteren ve kendilerini yalnız bırakmayan böl- cami yönetiminin düzenlediği kermes, bölge halkı tarafından büyük bir ilgiyge halkına şükranlarını sundu. le karşılandı.
15 topLUM
5 - 11 nisan 2013 ZAMAN FRANCE
FiLiZ TINAS Avukat
Distribütörlük nedir? Distribütörlük, üretici veya tedarikçi tarafından piyasaya sunulabilir hale getirilen ürünlerin, belirli bir coğrafi bölge ile sınırlı olmak üzere, sözleşmeyle belirlenmiş satıcı dağıtıcı tarafından ve sözleşmeyle kararlaştırılmış şartlar dâhilinde satış ve dağıtımına aracılık edilmesi olarak tanımlanabilir. Distribütörlük anlaşmasının niteliği distribütörlüğün kapsamına göre değişir. Örneğin, distribütör ihracatçı adına satış yapacaksa başka, kendi adına mal stoklayıp satış yapacaksa başka tür anlaşma hazırlanır. Bayilik, acentelik, genel temsilcilik, tek satıcılık gibi birçok ifade distribütörlük kavramı ile benzeşmektedir.
DistriBÜtÖrLÜK sÖZLeŞMesinDe BuLunMasI GereKen BaZI ÖneMLi MaDDeLer: Ürün tanımı: Kapsama giren ürünler, tanımlar ve markalar anlaşmada yer almalı, gerekirse kullanılış ve satış biçimleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. İhracatçı, tüm ürünlerini distribütöre vermek istemediği halde sözleşmenin belirli ürünlere kısıtlı olduğunu belirtilmelidir. Ayrıca, ihracatçının çıkaracağı yeni ürünleri pazarlamaya distribütörün hakkı olup olmadığı, onun benzeri ürünleri pazarlamakta serbest olup olmadığını da açıklanmalıdır. Komisyon: Distribütörün alacağı komisyonun hesaplanış şekli ve oranı açıkça belirtilmeli. Komisyon, distribütöre çıkartılan faturanın
brütü veya neti üzerinden olabilir. Eğer net esas alınacaksa brüt toplamdan çıkarılacak sigorta, taşıma, gümrük gibi kalemler sıralanmalı. Asgari satış miktarı: Sözleşmede distribütörün belli bir sürede gerçekleştirmeyi garanti ettiği asgari bir satış miktarı gösterilebilir. Bu durumda hedefin gerçekleşmemesi halinde uygulanacak yaptırımlar ve gerçekleşmeme nedeni olarak kabul edilecek koşullar da belirtilmeli. Bu maddelerin yanı sıra, satış koşulları, kapsam sınırları, anlaşma süresi, yenileme, deneme süresi, teknik destek ve gizlilik, fikri mülkiyet hakları, mücbir sebep (Force majeure), uyuşmazlıklar, tahkim, fesih ve feshin sonuçları v.b maddeler de yer almalı.
sÖZLeŞMe iLiŞKinin esasI Ve teMeL DireĞiDir Üretici-dağıtıcı ilişkisi, Fransız ve Türk borçlar Hukuku’nun kabul ettiği “sözleşme serbestîsi” prensibine dayalı olarak düzenlenen “distribütörlük sözleşmeleri” ile yürütülmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme (kamu düzeni haricinde bulunan düzenlemeler haricinde) ticari ilişkinin esası ve temel direğidir. Bu nedenden dolayı, uzmanlık ve titizlik gerektiren bu tür sözleşmeler, tuzaklardan ve olumsuz yan etkilerden kaçınmak için bir uzman tarafından hazırlanmalıdır. f.tinas@zamanfrance.fr
Yardım gecesinde, geliri cami derneğine bağışlanmak üzere açık artırma düzenlendi.
roubaix camisine sahip çıkıyor Lille’de hizmet vermesi amaçlanan roubaix Eyüp Sultan Camii yararına düzenlenen yardım gecesi büyük katılıma sahne oldu. roubaix Belediye Başkanı Pierre Dubois’ın yanı sıra bölge halkının da büyük ilgi gösterdiği gecede, tasavvuf konseri ve açık artırma düzenlendi.
-
Nord-Pas-de-Calais Bölgesi’ndeki Lille şehrinde Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Roubaix’de açılması planlanan cami için bölge halkı seferber oldu. Roubaix Eyüp Sultan Camii Derneği yararına düzenlenen yardım gecesine katılan Tasavvuf Musikisi Sanatçısı Fatih Koca ve TRT Tasavvuf Musikisi ekibi birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Programda Ankara Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar’ın okuduğu kasideler ve 2010 Dünya Kur’an-ı Kerim Okuma Birincisi Ali Tel’in tilaveti, geceyi damgasını vurdu. Hayırseverler, geliri cami derneğine bağışlanmak üzere yapılan açık artırmada satışa sunulan tablolara en
yüksek bedeli ödemek için kıyasıya yarıştı. Roubaix Belediye Başkanı Pierre Dubois, projenin tamamlanması halinde şehrin daha da güzelleşeceğini belirterek; bu tür çalışmaları her zaman destekleyeceklerini ifade etti. Cami Komisyonu Başkanı Dursun Çoban ise, projeyi tanıtmak için düzenlenen etkinliğe katılımın yoğun olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Programa ayrıca Din Hizmetleri müşaviri Prof. Dr. İzzet Er, Paris Muavin Konsolosu Gökhan Başbuğ, Cami Derneği Başkanı İbrahim Alçı, değişik partilerden meclis üyeleri, farklı dinlerin temsilcileri, dernek başkanları ve bölge halkı katıldı.
Lyon’da kadın ve toplum konulu konferans isMaiL çItaK LYON Espace des Affluences Derneği, kadınların toplumsal yaşamda karşılaştıkları sıkıntıları ele alan ‘Kadın ve Toplum’ konulu bir konferans düzenledi. Kadınların politik ve çalışma alanlarında karşı karşıya kaldıkları eşitsizliğe dikkat çekilen konferansa çok sayıda dinleyici katıldı. Espace Tete d’Or salonunda gerçekleştirilen konferansa Rhone 7. Bölge Milletvekili Helene Geoffroy ve Isere Departmanı Sosyal Olaylar Ortak Çalışma Merkezi Birliği (CCAS) Başkan Yardımcısı Nicole Varas katıldı. Çok sayıda kişinin takip ettiği konferansta konuşan Rhone 7. Bölge Milletvekili Helene Geoffroy, kadınların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel anlamda yaşama katılmalarının çok önemli olduğunu söyledi. Kadınları bu alanlara dahil etme hususunda geçmiş yıllara göre önemli bir mesafe alındığını kaydeden Geoffroy, bu anlamda kadın-
-
lara yönelik var olan önyargıların kırılması için eşitlik ilkesi gereği gerekli çalışmaların devam ettiğini söyledi. Geoffroy, kadınların geçmiş yıllara göre siyasal yaşama katılımlarının artmasının bu anlamda sevindirici bir gelişme olduğunu sözlerine ekledi. Isere Departmanı Sosyal Olaylar Ortak Çalışma Merkezi Birliği (CCAS) Başkan Yardımcısı Nicole Varas ise kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik statülerinin güçlendirilmeye devam etmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle çalışma hayatında birçok sorunla yüz yüze gelen kadınlara karşı daha esnek davranılması gerektiğini belirten Varas, bunun kadınların topluma olan aidiyet hissini güçlendireceğini kaydetti. Toplantının düzenlenmesinde öncelikle emeği geçen dernek gönüllülerine teşekkür eden Espace des Affluences Derneği Başkanı Yurdanur Baran ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla böyle bir konferans düzenlemekten dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti.
16 ABONE
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Fransalı Türklerin avukatı -
Kendi kimliğini korumak, kültürünü yaşatmak ve çocuklarını bu değerlere göre yetiştirmek isteyen azınlıkların yaptıkları ilk işlerden birisi kendi medyasını kurmak. Gazete yani günümüzde medya ile hem kendilerinden, birbirlerinin ne yaptığından haberdar oluyorlar, hem de içinde yaşadığı toplumun kendilerine yönelik faaliyetlerini ve kendileriyle ilgili olan gelişmeleri öğreniyorlar ve aynı zamanda çoğunluk toplumuna verebilecekleri bir mesaj varsa medya kanalıyla onu ulaştırabiliyorlar. Medya bir nevi iletişim vasıtası yani konuşma vasıtası olmuş oluyor. Medyanın bir diğer önemli işlevi ise temsilcisi olduğu toplumun haklarını savunmasının yanı sıra bireysel olarak da mağduriyetlere engel olabilmesi. Zaman France, koruyucu aile sorunu ve cezaevlerindeki Türk mahkumlarının mağduriyetiyle ilgili yaptığı haberlerle Fransalı Türklerin sesi olduğunu bir kez daha gösterdi. Gazetemizde yayınlanan haberin ardından Grenoble’da yaşayan Ulubaş ailesinin el konulan bebeği Salih’in hukuk mücadelesine başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Bekir Bozdağ ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı olmak üzere UETD gibi
birçok sivil toplum kuruluşumuz destek verdi. Hapishanelerde Türk mahkumların şüpheli intiharlarıyla ilgili haberimizin ardından Strasbourg Başkonsolosluğu ve bir çok sivil toplum kuruluşumuz, Zaman France okurları meseleye sahip çıktı. Strasbourg’da yaşayan bir Türk ailenin başından geçenler neden güçlü bir medyaya ihtiyaç duyduğumuzu özetliyor. Strasbourg’da bir Türk aile ırkçı komşusu tarafından iki defa taciz edildi. Küçük bir çocukları olan ailenin evine birinci girişte ev sahibini darp eden saldırgan polise yapılan şikayetin kendisi için olumsuz bir netice vermemesi üzerine cesaret alıp aynı aileyi ikinci kez eve zorla girip darp etmiş. Polis ‘Adi, sıradan vaka, anlaşın barışın bizi meşgul etmeyin’ cevabıyla meseleye ilgi göstermemişti. Zaman Gazetesi Strasbourg Temsilcisi Mehmet Dinç’e ulaşan aile sorununu anlattı. Haberin Zaman France’ın birinci sayfasında yayınlanmasından bir kaç gün sonra daha önce olaya hiç ilgi göstermeyen polis, hemen zanlıyı sorguya aldı. Zanlı mahkeme karşısına çıkacağı günü bekliyor. Gazetenin önemini bu olayla daha iyi anlayan aile sadece abone olmakla kalmadı; tanıdığı insanları da Zaman’la tanıştırdı.
Yeni yayın dönemine sürpriz yeniliklerle giriyoruz Yayın hayatında 5. yılını dolduran Zaman France gazetesi yeni yayın dönemine sürpriz yeniliklerle giriyor. Gazetemizin daha fazla okura gitmesi için gazetenin muhtevası ve formatıyla ilgili bir takım değişiklikler yapmak için yayın ekibimiz hazırlıklarını sürdürüyor. Kısa bir süre içinde değerli okurlarımızla bu yenilikleri paylaşacağız. Haberlerinizi Zaman France WEB TV’den izleyin Gazetemiz dijital medya ortamında da atılımlarına devam ediyor. Yaklaşık 3 aydır gazetemizde yer alan Fransa’daki Türk toplumunu yakından ilgilendiren haberler Zaman France WEB TV ekibinin hazırladığı haber bültenleriyle internet üzerinden yayınlanıyor. Her hafta cuma günü gazetemizin Youtube kanalından (http://www.youtube.com/ zamanfrancewebtv) Fransızca ve Türkçe haber bültenlerimizi izleyebilirsiniz. Haber bültenlerimizi ve son dakika sıcak gelişmeleri iki dilde yayın yaptığımız Facebook sayfalarımızdan (www.facebook.com/zamanhebdo ve www.facebook.com/zamanfransa) ve Twitter hesaplarımızdan (twitter.com/zaman_france ve twitter.com/zaman_fransa) takip edebilirsiniz. e.demir@zamanfrance.fr
Zaman France 2013 Abone Kampanyası süresince gecesini gündüzüne katarak çalışan ve Zaman ailesine yeni bir ferdin katılması için emek veren gönüllülerimize ne kadar teşekkür etsek az gelir. İşte Fransa’nın farklı yerlerinde aynı gaye etrafında birleşen ve ‘bir’ iken ‘bin’ olan gönüllülerimizden bazıları:
Ile-de-France ERHAN ALAN IBRAHIM SEZER MEHMET ERDEM MESUT BOZLAK NAZMIYE SOLMAZ OSMAN POLAT RAMAZAN YILDIRIM SEYIT ALI TEKIN
Centre CAFER SUTYEMEZ FERAT SAHIN HAMIT ATASEVER MEVLUT KUNT
Alsace MEHMET KARGI MUSTAFA KEPENEK MUSTAFA KOC NECMETTIN GUNDOGDU SINAN YASAR SUKRU SAHIN YAKUP OMMA
KUZEY FRANSA KANI KOSE MEHMET ADAK MUHAMMED BULUT MUSTAFA KONAK OMER ARICI RAHILE KESKIN
Rhone-alpes CEBRAIL BOSTAN CIHAN BOZAN ERTUGRUL KABAL HASAN GONGUL HASAN KOCAK METIN TURAN MUZAFFER BEDIR RAMAZAN SUMENGEN RASIM OZER SULTAN CANKAYA VAHAP YILDIZ
BATI FRANSA DENIZ PINAR HAKAN OZTURK HUSEYIN PARLAK MESUT MUTLU OSMAN BEDIR RAMAZAN AYDIN RIZA SEKER UNAL HOF
PACA ALI AYDIN CEMAL ASLAN CEVDET ARSLAN FARUK KOC MENDERES YAYILKAN OSMAN ERDAL RECEP KESKIN SEFA SERT TURHAN SAGLAM YAVUZ HASLAK
www.özyörem.de • info@demka.de
EMRE DEMir
BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
Kürsü İkindi Sohbetleri
Şükür başka hamd başkadır -
Bediüzzaman hazretleri, Lem’alar’da, kâinatın gayesinin hayat, hayatın gayesinin de şükür olduğunu ve bunun aksine, hayatın gayesini “rahatça yaşamak; gafletle lezzet peşinden koşmak ve heveskârâne nimetlenmektir” şeklinde tarif edenlerin hayat hakikatine karşı küfrân-ı nimette bulunduklarını ifade eder. Mektubat’ta da, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesinin iman-ı billâh olduğunu belirtir. Klasik kitaplarda şükrün nevileri çerçevesinde kavlî, fiilî ve hâlî şekillerinin olduğu üzerinde durulmuştur. Vakıa bunlara fikrî şükrü eklemek de mümkündür. Evet, insan, kafasında sürekli olarak topyekûn varlık ve insanlığın mazhariyetlerini düşünmesi, bütün bunlar Cenab-ı Hakk’ın nimetleri olması itibarıyla fikrî birer şükürdür. Bunları, yer yer diline dolayıp tekrar etmesi kavlî şükür; diliyle söyleyip ibadet ü taatla mukabelede bulunması fiilî bir şükür ve bütün bu hususları sürekli vicdanında duyup yaşaması ve bu duyuşlarını tavırlarıyla ifade etmesi de hâlî bir şükürdür. Ayrıca meseleye tasavvufî bir buud kazandırılarak şükür, hâl ve makam açısından ele alınıp daha değişik yorumlar da getirilebilir. Bu manada ele alınan bir şükür çok ihatalı bir hususiyet arz eder ki, bu aynı zamanda Risale-i Nur’da üzerinde durulan dört önemli esastan biri olarak hakiki kulluğun gayesi demektir. Bu esaslardan ikisi (acz ve fakr), bizi diğer önemli iki esas olan şevk ü şüküre ulaştırmak için birer basamak nevindendir. Bu esaslarla kalpteki nokta-i istinadı kavrama söz konusudur. Yani insan, vicdanında aczini hissedince bir güce dayanma lüzumu hisseder ve bu hisle hemen Allah’a dayanır ve O’na sığınır. Üstad hazretleri, Mesnevî-i Nûriye’de bunlardan birine nokta-i istinad, diğerine de nokta-i istimdât demiştir. Bu yaklaşımı daha önce seslendiren bir başka âlimin olduğunu hatırlamıyorum. Üstad, bu meseleyi açıklarken bunların insanı imana götüren önemli iki dil olduğunu ifade eder. İşte bize bu istinât ve isdimdât noktalarını hatırlatan husus bizim aczimiz ve fakrımızdır. Zira insan bir manada aczini idrak ettiği ölçüde her şeyden elini ve eteğini çeker, sadece O’na yönelir. Seyr-i sülûklarına devam edenler, inayetin sadece O’ndan geldiğini duydukları her yerde sürekli bu noktaya yönelirler ki bu şükrün envaını cami bir noktaya yönelme demektir. O hazretin beyanında kulluğun esaslarını ifade eden bu dört hususun (acz, fakr, şevk ve şükür) sıralamasında şükür en sona bırakılmıştır. Çünkü
şükür, kendisi de ayrı bir şükrü gerektirmenin yanında bütün nimet ve mevahibe karşı vazife, sorumluluk ve kadirşinaslığın bir ifadesidir. Yani bir insan, eli olmadığı halde birilerini kündeye getiriyor veya ayağı olmadan mesafe alabiliyorsa, yani o, bütün kudret ve kuvvet O’ndan olduğu iz’anı içinde ise servet O’nun, o da onunla zengin olduğunun şuurunda ise, işte o zaman o insan asla ye’se düşmez, zira böyle biri kendini hep O’nun servetiyle gani görür ve sürekli şevkle şahlanır ve mazhariyetlerini şükürle taçlandırır. Bizler her zaman Allah’a böyle şükretmeli ve; “aczimizi bizim için ayn-ı kuvvet, fakrımızı ayn-ı gınâ haline getiren, bizi şükürle sürekli coşturan Allah’a binlerce hamd ve sena olsun” demeliyiz.
ŞÜKÜR BAŞKA HAMD BAŞKADIR Burada şükür ile hamdin farklılığına dikkat çekmek de yararlı olacaktır. ‘Şükür’ mevcut bir nimet karşılığında Allah’a mukabelede bulunma demektir. ‘Hamd’de ise bir mukabele meselesi söz konusu değildir. Bu itibarladır ki bu dört esas arasında hamd değil de şükür tabiri kullanılmıştır. Aslında burada ciddî bir şekilde şuura parmak basma hususu da söz konusudur. Allah’ın, üzerimizde mevcut olan nimetlerine karşı mukabelede bulunma şükür ile eda edilmektedir. ‘Hamd’ kelimesi bundan farklıdır; zira o, hem ‘fedail’ hem de ‘fevadıl’a bakar. Yani Allah Teâlâ, Mabud-u Mutlak olması itibarıyla O’ndan bize, -farz-ı muhal- bir lütfu erişmese de O, kemal ve cemal mutlak sahibi olması itibarıyla “mabûd-u bilhak” ve “maksûd-u bil istihkak”tır. Şükre gelince o, nimet ve teveccühün vücuduna vabestedir. Onun için musibetler karşısında hamd edilir de onlara karşı şükredilmez; evet, şükür, bir nimet mukabilinde olur. Bu açıdan burada şuur ve idrak çok önemlidir. Acz ve fakrın doğru sezilmesi, insanı yönlendiren bu iki faktörle şevke yönelmek ve sürekli hizmet atmosferinde bir metafizik gerilim içinde bulunmak öyle ilâhî bir lütuftur ki bunu tatmayan bilmez. Ancak bu metafizik gerilim bazen insanın bu mevzudaki gayretleriyle olur; bazen de mümin-i âşıkın cezb ü incizâbı ölçüsünde kendini gösterir, gösterir de o, Allah tarafından çekilmeye başlar ve irade edilene faik mazhariyet ve maiyetlere erer, erer de göz açıp-kapayıncaya kadar olsun nefsiyle baş başa bırakılmaz. Bu da Allah’ın insana lütfettiği derinlerden daha derin bir ihsandır. İşte bu lütufların derinliğini idrak eden bir insan artık hep şükreder ve bu şükrüyle bütün ubûdiyetin envâını câmi bir mukabelede bulunmuş olur.
1 Bediüzzaman hazretlerinin
de belirttiğine göre; kâinatın gayesi hayat, hayatın gayesi ise Allah’a karşı şükürdür. kitap2 Klasik larda şükrün;
kavlî, fiilî ve hâlî olmak üzere üç çeşidi zikredilir. Bunlara fikrî şükrü de eklemek gerekir. nimet 3 Şükür, karşılığında
Allah’a mukabelede bulunma demektir. Hamdde ise bir mukabele söz konusu değildir.
haftanın Duası
Ey bütün mevcûdâtın yaratıcısı ve yaşatıcısı olan Yüce Allah’ımız! Kudretinin azametine, ilminin ihatasına, iradenin şümûlüne, sem’ ve basarının da nüfûzuna dayanarak, bize de vahdaniyetinin esrarını duyurmanı istirham ediyoruz. Ruhlarımızı sıfât-ı sübhaniyenin tecellîleri ile pırıl pırıl hale getir ve kalplerimizi marifetinin nurları ile bütün kirlerden, paslardan ve ahlâk-ı zemîmeden temizle!
{{
Sözün Özü
Allah’tan başka en parlak şeylere bile iltifat, gölgeyi hakikatin yerine koymak demektir. Hâlbuki en sönük hakikatler, en parlak gölgelerden daha parlaktır. Allah ise hakikatler hakikatidir. O’nunla alâkalı bir yüce davada kaybetmek söz konusu değildir. Bir panayır gibi kazanç yollarının herkese açık olduğu bir davada, kendilerini riya ve süm’a ile tecrit eden talihsiz ruhların, er-geç iflas etmeleri kaçınılmazdır.
Fasıldan Fasıla
Ben yaptım, ben ettim! -
his dünyası
El Değmemiş Bahar Göründü ufku şûh tepelerin, mor dağların, Yüzerken uyuyanlar en derin uykularda; Mor, pembe şafaklar tülleniyordu ard arda; Kuğuların süzülüp gittiği dem sularda, Duyduk ürperten soluklarını nevbaharın. Bir mavi sükûn sarmıştı hülyâlarımızı, Gökyüzü ümitle göz kırpıyordu uzaktan, Tam yapayalnız kaldığımız an dayanaktan; İnâyetin, azimle birleştiği kuşaktan, Tülpembe kıldı Yaradan rüyalarımızı. Suyu gürül gürül çeşme coşmuştu yeniden, Esiyordu her yörede ikbâl meltemleri. Bir nûrlu neş’e sarıyordu hemen her yeri Ve ömrün gönlümce geçen en mutlu günleri, Yaşanıyordu bir kere daha en derinden. O zümrüt rengiyle el değmemiş taze bahar, Tıpkı mazinin deseni ve mazinin rengi. Bulmuştu millet yitirdiği eski mihengi, Hasretle aradığı büyük kaybın tam dengi; Firdevsî tepeler üstünde mor erguvanlar... Şimdi esen meltemle çemenler ürperiyor, Hazana uğrayan yerlerde dipdiri güller. Sûr sesi duymuş gibi diriliyor ölüler; Bu hülyalı mavilikte onlarla beraber, Hicranla yanan sîneler vuslata eriyor.. M. Fethullah Gülen
Kimi insanlar, aczini idrak edeceği yerde, kendini güçlü görür ve “Bana verilenler bilgimden ve irfanımdan ötürü verildi.” (Kasas, 28/78) derler. Böyleleri adeta, “Bunları ben kendim planladım, kendim düşündüm, sistemi kendim kurdum ve bu insanları etrafıma ben topladım…” iddialarının katmerli bir şeklini sergilerler. Elli defa evirip çevirerek, ilim ve idraklerini daha bir cazip göstermeye çalışırlar. Haddizatında ‘bana kendi ilmimden dolayı verildi’ demek suretiyle Firavun ve Nemrud’ların soluklarıyla soluklanırlar. Bu insanlar, acz u fakrı ciddî birer sâik bilerek şevke yürüyüp şükre sıçramaları gerekirken daha işin başlangıcında o sâik ve faktörleri görmezlikten gelme körlüğü yaşarlar. Bu öylesine bir körlüktür ki, böyleleri her mazhariyeti kendi imkânları, güçleri ve kuvvetleriyle çözdüklerini sanırlar. İşin başlangıcında bir kere körlük gayyasına yuvarlandıklarından artık bir daha da şevke yürüyemezler. Allah böylelerine nimet verdiğinde onlar nefsâniyetleri adına sevinir ve küstahlaşırlar. Buna mukabil, her bir olay ve hadisede Allah’ın icraatını gören insanlar ise verilenlerin çehresinde O’nun inayetini okur ve şevk ü şükürle coşarlar. Bu coşma, onların içindeki inşirahtan öte bir zirveye ulaşır. Hatta bunlar içinde daha şuurlu olanlar, bu inşirah içinde uhrevi zevkler yudumlarlar. Onlar bu enginlikleriyle her an ayrı bir ubudiyet buuduna geçer ve bununla ayrı bir zevk zemzemesine ererler. Buna mukabil, çıkış noktası yanlış olanlar, şevke ulaşmak şöyle dursun, kâbuslar yaşar, hatta –hafizanallahbazen ye’se düşer, bazen de şımarıklığa girip firavunlaşırlar. Aksine, acz ü fakrı kuvvet ve gına kabul edenler “acizim”, “fakirim” dedikleri aynı anda sultanlara taç giydirirler. Buna mukabil her şeyi kendinden bilenler ise tabii olarak her şeyin sahibi olan Allah’a şükretmez, sultan olsalar dahi zilletle hep iki büklüm yaşarlar. Bu itibarladır ki, günümüzde iman ve Kur’an’a hizmet edenler kendilerini, şükrün bütün çeşitlerini içine alan ibadete salmalı, hayat dantelâlarını hamd ü şükür atkılarıyla zenginleştirmeli ve zaman, mekânın sahibine karşı hep arz-ı ubudiyette bulunmaktadırlar. Aksine böyle yapmadıkları takdirde nimetlerin artması ölçüsünde –hafizanallah- nankörlüğe girer ve iç içe hüsranlar yaşarlar.
21 AİLEM
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Bebeğinizin bronşiolit olmaması için evde sigara içmeyin
-
Küçük yaşlardan itibaren yapılan düzenli spor, obeziteye engel olabiliyor.
Biberon kullanımı obeziteyi artırıyor -
Obezitenin son yıllarda çocuklardaki en önemli sağlık problemlerinden biri haline geldiği belirtildi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Genel Sekreteri Prof.Dr. Bumin Dündar, obezitenin çocukluk yaş grubunda tedavisi en zor hastalıkların başında geldiğini ifade etti. Prof.Dr. Dündar "şişman çocuk sağlıklı çocuktur" algısının da kırılması gerektiğini belirtti. Çocukları obeziteye götüren beslenme yanlışlarının daha çocuğun doğumundan itibaren başladığına vurgu yapan Prof. Dr. Dündar, şunları söyledi: "Erken dönemde mamaya başlanması, özellikle biberon kullanımı çocuklarda obeziteyi artırmaktadır. Yapılan çalışmalar bebekliğinde anne sütü ile beslenen çocuklarda obezite sıklığının daha düşük olduğunu göstermektedir. Anne sütü bir üründür ve içindeki beslenme faktörleri ve hormonlar anneden anneye bebeğin ihtiyacına göre farklılık gösterir. Bu nedenle ilk 6 ay sadece anne sütü ve mümkünse iki yaşa kadar ek gıdalarla anne sütüne devam edilmesinin sağlanması çocuklarda obezitenin önlenmesi için alınacak en önemli önlemlerdendir."
Anne sütü kanserden koruyor -
Çocukların genetik yatkınlıkları yanında, çevre ve solunan havanın kirliliği ya da kimyasal ve her türlü fiziki ajana maruz kalmaları, onların küçük yaşta kansere yakalanma riskini artırıyor. Uzmanlar, anne sütü alan çocukların kansere yakalanma riskinin çok daha az olduğunu vurguluyor. Kanserden korunmak için yüksek gerilim hattı geçen yerlerde uzun süreli yaşanılmaması gerektiğini aktaran Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, "Doğal, organik ve dengeli beslenmeye önem verilmeli. Doğal ortamda yetişmeyen her şey kanseri tetikleyebiliyor. Bu tetiklemenin kimde, ne zaman, niye ortaya çıktığı henüz bilinmiyor. Bebekler mutlaka anne sütü ile beslenmeli. Anne sütü, çocukları ileriki yaşlarında da kanserden koruyor. 18 ay boyunca anne sütü alan bir bebeğin orta yaşlara geldiğinde kansere yakalanma riski belirgin olarak azalıyor." dedi.
Cep telefonu, vertigoya sebep oluyor Cep telefonu sinyalinin beyin hücreleri üzerinde depresyon etkisi oluşturduğu, sık ve uzun süreli konuşmaların vertigoya yol açtığı bildirildi.
-
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Bolayır, halk arasında baş dönmesi olarak bilinen vertigonun her yaş grubunda görülebileceğini söylüyor. Vertigonun pozisyonel ve santral olarak ikiye ayrıldığını dile getiren Bolayır; iyi huylu pozisyonel vertigoda, yatarken sağa sola dönüldüğünde, hareket edildiğinde veya kafanın oynatılması durumunda bulantı ve kusma yaşandığını ifade ediyor. Bolayır, “Telefon ve diğer cihaz-
lardan çıkan radyasyon, vertigoya yol açabiliyor. Cep telefonu sinyali, beyin hücreleri üzerinde depresyon etkisi yaratıyor. Cep telefonunun yaydığı radyasyon, vertigo ataklarına neden oluyor. Gereksiz ve uzun görüşmelerden kaçınmalıyız. B12 vitamini eksikliği, folik asit yetmezliği ve anemi sonucu da baş dönmesi gelişebilir.’’ diyor. Baş dönmesinin çocuklarda da görülebildiğine işaret eden Bolayır, günlük yaşamdaki yoğun stres, teknolojik gelişme, gürültü ve hava kirliliğinin bu duruma yol açtığını kaydediyor.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Özcan, kış aylarında ve özellikle ilkbahar başlangıcında iki yaş ve altındaki çocuklarda sıkça görülen bronşiolitin (küçük hava yollarının iltihaplanması) bulaşıcı ve salgına neden olabilen bir hastalık olduğunu söyledi. İki yaş ve daha küçük bebeklerde bronşiolitin görülebildiğini hatırlatan Özcan, evde sigara içilmemesinin hastalığa karşı alınacak en önemli tedbirler arasında olduğunu vurguladı. Uzm. Dr. İsmail Özcan, şunları dile getirdi: Ateş olmayabilir, ancak sıkıntılı solunum giderek hava açlığına ve çocuğun yorulmasına yol açar. Bebek ne kadar küçükse yorulması o denli kolay olur. Altı ay altındaki çocuklarda bu durum daha ağır seyredebilir.
Fransa'da doğum kontrol hapı uyarısı
-
Fransa’da her yıl yaklaşık 20 kadın, doğum kontrol hapları nedeniyle hayatını kaybediyor. Fransa Ulusal Sağlık Güvenlik Ajansı, ülkede her yıl yaklaşık 20 kadının doğum kontrol haplarının olumsuz etkileri yüzünden hayatını kaybettiği uyarısında bulundu. Fransa'da 4 milyon civarında kadının doğum kontrol hapı kullandığını belirten ajans, 2000-2011 yılları arasında doğum kontrol hapı ile bağlantılı damar hastalığı şikayeti yüzünden 2 bin 259 kadının tedavi edildiğini duyurdu. Ajans araştırması, 20 ölüm vakasından 6'sının 1. ve 2. nesil doğum kontrol hapı kullanan, 14'ünün ise 3. ve 4. nesil doğum kontrol hapı kullanan kadınlara ait olduğunu ortaya koydu. Ajans, ekim ayında doktorlara, hastalarına üçüncü ve dördüncü nesil haplar yerine, birinci ve ikinci nesil doğum hapları vermelerini tavsiye etmişti.
23 AİLEM
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Bebeklerin yüzde 40’ı ‘ağlama krizi’ yaşıyor
Bilim adamları, babanın yaşı ve otizm arasındaki bağlantının nedeninin henüz çözülemediğini belirtti.
-
ileri yaşta babalıkta,
otizm riski -
Bebeklik döneminde ağır koliği olanlarda 10. yaşta atopi ve gastrointestinal sistem hastalıkları, uyku sorunları ve huzursuzluğun daha fazla görülüyor.
İleri yaşta baba olanların torunlarında otizm riskinin arttığı belirlendi. Stockholm Karolinska Enstitüsü'nden İsveçli bilim adamları ve birçok ülkeden uzmanın yaptığı araştırmada, ileri yaşta çocuk sahibi olan erkeklerin, bazı kalıtımsal bozuklukları torunlarına aktarabildiği, dolasıyla önceden bilinenin aksine, yaşlı erkeklerin torunlarında otizm riskinin arttığı görüldü. “JAMA Psychiatry'' dergisinde yayımlanan araştırmaya imza atanlardan Avi Reichenberg, ''Psikiyatride ilk kez babanızın ve dedenizin seçimlerinin sizi etkileyebileceği gösterildi'' ifadesini kullandı.
Diyabet, çocukları da tehdit ediyor -
NAMAZ VAKİTLERİ
Günümüzde sıklığı ve önemi giderek artmakta olan diyabet, çocukları da tehdit ediyor. Elazığ Medical Park Özel Elazığ Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Erbaş, "Çocuklarda genellikle insülin eksikliğine bağlı olarak oluşan Tip 1 diyabeti görülüyor." dedi. Bu tip diyabette insülin yetersiz salgılandığı için, yaşam boyu insülin kullanması gerektirdiğine dikkat çeken Erbaş, "Bazı toplumlarda daha sık olmakla birlikte, diyabet tanısı alan 10 kişiden biri bu tiptendir. Bu tip diyabet genellikle 5-7 ve 10-14 yaşları arasında görülüyor." dedi.
Çaresi kesin olarak bulunmayan bu sorunun, bazı tedbirlerle en aza indirilebileceğini belirten Özel Meridien Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sema Kılıç, annelere önerilerde bulundu. Ağlama nöbetlerinin, özellikle öğleden sonra ve akşam saatlerinde olduğunu belirten Dr. Kılıç, “Bebeklerin yalnızca yüzde 47'sinde belirtiler üç ay içerisinde kayboluyor. Yüzde 41'inde altıncı aya kadar, geriye kalan yüzde 12'sinde ise 12. aya kadar sürüyor. Erkek bebeklerde daha sık görülüyor.'' dedi. Ağlama nöbetlerinin, genellikle akşama doğru, yüzde kızarma ile başladığını, ardından bacakların karına doğru çekilmesi ve şiddetli ağlama nöbetleri ile sürdükten sonra sonlandığını ifade eden Dr. Kılıç, ''Birkaç dakika sonra aynı nöbet yinelenir. Bu biçimdeki nöbetler yaklaşık 2-3 saat sürer ve bu tablo bağırsak guruldaması, gaz ve gaita çıkarımı ve ardından sakinleşme biçiminde biter. Ağlamayı açıklayabilecek bir neden yoktur.'' diye konuştu. Bu sendromun, genellikle yaşamın ikinci haftasında başladığını, gittikçe şiddetlenerek 2. ayda pik yaptığını ve yavaş yavaş azalarak kaybolduğunu vurgulayan Dr. Kılıç, şunları kaydetti: ''Koliği açıklayabilecek kesin bir neden henüz ortaya konamamıştır. Şüphelenilen nedenler; besin alerjisi ya da intoleransı, anormal peristaltizm ya da aşırı gaz, duyu sinirlerinin bağırsak distansiyonuna aşırı duyarlılığı, beyinde frontal lobların yeterince gelişmemesi nedeniyle zararlı ve hoşa gitmeyen stimulusların ağrı olarak algılanabilmesidir.''
AİLEDEKİ GERİLİM VE STRES ETKİLİYOR Uzm. Dr. Seda Kılıç, ailedeki gerilim ve stres, hamilelik sırasında çok sık psikososyal stresle karşılaşılması, doğum sürecinde kötü duygular içinde olan annelerin bebeklerinde daha fazla infantil kolik görüldüğünü ifade etti. Kılıç, sorunun, mama ile beslenen bebeklerde daha sık yaşandığını, reflünün de bebeklerde koliğin gelişmesinde risk faktörü olduğunu bildirdi. Bebeğin kucakta ya da beşikte zarar vermeyecek biçimde sallanması, bebek arabası ile dolaştırılması, hafif müzik dinletilmesinin olumlu etkisinin olacağını belirten Uzm. Dr. Kılıç, ''Kurutma makinası, elektrik süpürgesi gibi belirli ritmdeki seslerin dinletilmesinin bebeğin loş ve sessiz bir ortamda tutulması rahatlama sağlayabilir. Ilık banyolar ya da karına uygulanan masajlar da koliğin giderilmesinde faydalı olabilir.'' dedi.
Sağlıklı bir bebekte ilk 3 ay boyunca süren, sebebi belli olmayan ağlamalar olarak tanımlanan ve halk arasında 'ağlama krizi' olan 'İnfantil Kolik'in bebeklerin yüzde 40'ında görüldüğü bildirildi.
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 45 5 43 5 41 5 39 5 37 5 35 5 33
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 48 5 46 5 44 5 42 5 39 5 37 5 35
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 48 5 46 5 44 5 42 5 40 5 38 5 36
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 56 5 54 5 52 5 50 5 48 5 46 5 43
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 24 5 22 5 20 5 18 5 16 5 14 5 12
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 33 5 31 5 30 5 28 5 26 5 24 5 22
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 53 5 51 5 49 5 47 5 45 5 44 5 42
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 29 5 27 5 25 5 23 5 21 5 19 5 17
LYON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 39 5 37 5 35 5 33 5 31 5 29 5 28
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
6 02 6 00 5 58 5 56 5 54 5 52 5 50
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 41 5 38 5 36 5 34 5 32 5 30 5 28
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 38 5 36 5 34 5 32 5 31 5 29 5 27
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 30 5 28 5 26 5 24 5 22 5 19 5 17
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 26 5 24 5 22 5 20 5 17 5 15 5 13
05.04.2013 06.04.2013 07.04.2013 08.04.2013 09.04.2013 10.04.2013 11.04.2013
5 38 5 35 5 33 5 31 5 29 5 27 5 25
7 15 7 13 7 11 7 09 7 07 7 05 7 03
6 54 6 52 6 50 6 48 6 46 6 44 6 42
7 09 7 07 7 05 7 03 7 01 6 59 6 58
7 00 6 58 6 56 6 54 6 52 6 49 6 47
14 00 14 00 14 00 14 00 13 59 13 59 13 59
13 39 13 39 13 38 13 38 13 38 13 37 13 37
13 51 13 50 13 50 13 50 13 49 13 49 13 49
13 45 13 45 13 45 13 44 13 44 13 44 13 43
17 35 17 36 17 36 17 37 17 38 17 39 17 39
17 13 17 14 17 15 17 16 17 16 17 17 17 18
17 25 17 26 17 26 17 27 17 28 17 28 17 29
17 20 17 20 17 21 17 22 17 23 17 23 17 24
20 33 20 35 20 36 20 38 20 39 20 41 20 42
20 11 20 13 20 14 20 16 20 17 20 19 20 20
20 20 20 21 20 23 20 24 20 25 20 27 20 28
20 18 20 20 20 21 20 23 20 24 20 26 20 27
21 53 21 55 21 56 21 58 21 59 22 01 22 02
21 31 21 33 21 34 21 36 21 37 21 39 21 40
21 40 21 41 21 43 21 44 21 45 21 47 21 48
21 38 21 40 21 41 21 43 21 44 21 46 21 47
10 37 10 37 10 38 10 39 10 40 10 41 10 41
10 41 10 42 10 42 10 43 10 44 10 44 10 45
10 32 10 32 10 33 10 34 10 35 10 36 10 37
10 40 10 41 10 42 10 43 10 43 10 44 10 45
5 27 5 25 5 23 5 21 5 19 5 17 5 15
7 31 7 29 7 28 7 26 7 24 7 22 7 20
7 03 7 01 7 00 6 58 6 56 6 54 6 52
7 32 7 30 7 28 7 26 7 24 7 22 7 20
6 57 6 55 6 53 6 51 6 49 6 47 6 45
14 12 14 12 14 12 14 11 14 11 14 11 14 11
13 45 13 45 13 45 13 45 13 44 13 44 13 44
14 17 14 16 14 16 14 16 14 15 14 15 14 15
13 41 13 40 13 40 13 40 13 39 13 39 13 39
17 47 17 48 17 48 17 49 17 49 17 50 17 50
17 20 17 21 17 21 17 22 17 22 17 23 17 24
17 51 17 52 17 53 17 53 17 54 17 55 17 55
17 15 17 16 17 17 17 17 17 18 17 19 17 19
20 41 20 42 20 43 20 45 20 46 20 47 20 48
20 15 20 16 20 18 20 19 20 20 20 22 20 23
20 49 20 50 20 51 20 53 20 54 20 56 20 57
20 12 20 14 20 15 20 16 20 18 20 19 20 21
22 12 22 14 22 16 22 17 22 19 22 20 22 22
21 35 21 36 21 38 21 39 21 40 21 42 21 43
22 09 22 10 22 11 22 13 22 14 22 16 22 17
21 32 21 34 21 35 21 36 21 38 21 39 21 41
10 25 10 26 10 27 10 28 10 29 10 30 10 31
10 33 10 34 10 35 10 36 10 37 10 38 10 38
10 32 10 33 10 34 10 35 10 36 10 36 10 37
10 39 10 39 10 40 10 41 10 42 10 42 10 43
7 18 7 16 7 14 7 12 7 10 7 08 7 06
7 23 7 21 7 19 7 17 7 15 7 14 7 12
7 11 7 08 7 06 7 04 7 02 7 00 6 58
7 09 7 07 7 06 7 04 7 02 7 00 6 58
14 02 14 02 14 02 14 01 14 01 14 01 14 01
14 05 14 05 14 04 14 04 14 04 14 03 14 03
13 58 13 57 13 57 13 57 13 56 13 56 13 56
13 50 13 50 13 50 13 49 13 49 13 49 13 49
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
17 37 17 38 17 38 17 39 17 40 17 40 17 41
17 40 17 40 17 41 17 41 17 42 17 42 17 43
17 32 17 33 17 33 17 34 17 35 17 36 17 37
17 25 17 26 17 26 17 27 17 27 17 28 17 28
20 34 20 35 20 37 20 38 20 40 20 41 20 43
20 35 20 36 20 37 20 38 20 40 20 41 20 42
20 32 20 34 20 36 20 37 20 39 20 40 20 42
20 19 20 20 20 22 20 23 20 24 20 25 20 27
21 54 21 55 21 57 21 58 22 00 22 01 22 03
21 55 21 56 21 57 21 58 22 00 22 01 22 02
21 52 21 54 21 56 21 57 21 59 22 00 22 02
21 51 21 52 21 54 21 56 21 57 21 59 22 00
10 34 10 35 10 36 10 37 10 38 10 38 10 39
10 29 10 30 10 31 10 32 10 32 10 33 10 34
10 41 10 42 10 42 10 43 10 44 10 44 10 45
10 30 10 30 10 31 10 32 10 33 10 34 10 35
7 26 7 24 7 22 7 20 7 18 7 16 7 13
7 09 7 07 7 05 7 04 7 02 7 00 6 58
7 08 7 06 7 04 7 02 7 01 6 59 6 57
7 17 7 16 7 14 7 12 7 10 7 09 7 07
14 11 14 11 14 11 14 10 14 10 14 10 14 10
13 48 13 48 13 48 13 48 13 47 13 47 13 47
13 51 13 50 13 50 13 50 13 49 13 49 13 49
13 57 13 57 13 56 13 56 13 56 13 56 13 55
17 46 17 47 17 47 17 48 17 49 17 49 17 50
17 23 17 23 17 24 17 24 17 25 17 25 17 26
17 25 17 26 17 27 17 27 17 28 17 28 17 29
17 32 17 32 17 33 17 33 17 34 17 34 17 34
20 44 20 46 20 47 20 49 20 50 20 52 20 53
20 16 20 17 20 18 20 19 20 20 20 22 20 23
20 21 20 22 20 23 20 25 20 26 20 27 20 29
20 24 20 26 20 27 20 28 20 29 20 30 20 31
22 04 22 06 22 07 22 09 22 10 22 12 22 13
21 44 21 46 21 47 21 49 21 50 21 52 21 53
21 41 21 42 21 43 21 45 21 46 21 47 21 49
21 53 21 54 21 56 21 57 21 59 22 00 22 02
10 35 10 36 10 37 10 38 10 39 10 39 10 40
10 25 10 27 10 28 10 29 10 30 10 31 10 32
10 33 10 34 10 35 10 36 10 36 10 37 10 38
10 24 10 25 10 26 10 27 10 28 10 29 10 30
28 Nisan 2013, PAZAR Saat 14 : 00
FRANSA GALASI
“ E V R E N S E L BA R IS A D OG RU ”
FRANSIZ-TÜRK
KÜLTÜR OLIMPIYATLARI • komedi müzikal • sark • siir • folklor • skec Türkiyeden bakan, milletvekilleri, vali, belediye baskanlar program m za kat lacakt r Program SAMANYOLU TV taraf ndan yay nlanacakt r s
Irtibat Tel : 07 53 12 11 01 07 53 12 08 59
SAHIN DISTRIBUTION
AKDENIZ IMPORT - EXPORT
Kare bulmaca
3 Çengel bulmaca 4
25 BULMACA Encümen
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Derinlere işleyen dolama
Üstteki rahmetli profesör
Asma kütüğü
Kapı altındaki alçak basamak
Yolcu evi Rütbe
Gür ve geniş sakallı
Lâhza
Bir ilimiz
Dinin emirlerini yerine getirme
İlâç
Ses Orta resim
Söz dinleme, emre uyma
Vizon denilen hayvan Yelken indirme emri
İnsanlık
Haram sayılan faiz
İndiyumun simgesi
1
Meyvelerin yenen bölümü Yüz güzelliği
Bir nota Tesirli
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kabarık görüntü veren kumaş
Değerli bir süs taşı
Çalışma
Telli balıkçıl
Çok bacaklı bir deniz hayvanı
Gökkuşağı
8
Güney Amerika’da sıradağlar
Bir takımın gözde oyuncusu
Kültür
7
Sıvı hacim ölçüsü
Sarıya çalan açık kahverengi
Uzaklık anlatır
ABD Uzay Üssü
Halk
Denizaltı dürbünü Lübnan’ın plâka işareti
Asra uygun
Üstün yetenekli
Başlıca, temel
Gözbebeği
Kur’an’ı baştan sona okuma
Sık sık kaza yapan
Türk müziğinde bir usul
Kendini bir şey sanan, sevimsiz
9
Yutulacak ilâç
Gürültü patırtı
Mutabakat, uzlaşma
Pamuk çeşidi
Kalori
Bir yerde oturma
Temiz, namuslu
Sermaye
Bölük (kısa) Ev, yurt Mikroskop camı Vasat
Norveç’in başkenti
Filmi, tiyatroyu yönetme
Karakter
Bir zaman birimi Soyaçekim, kalıtım
3
Başarılı ev kadını
Tuzak
10
Allah’ın (cc) adlarından biri
Denge, hareket bilimi
Başa kakma, serzeniş
Yer fıstığı
Bir tür yağmurkuşu
Çoğul eki Gözlem Tarakla düzeltme
Küçük Yapılan hayırlı mağara işler Gelir getiren mülkler
Nazariye, teori
Radyumun simgesi Rutubet
5
Mazot
En uzun mesafe koşusu
Çünkü
Gökyüzü
Külde pişmiş yağsız çörek
Eşlik etme
Haber Ajansı (kısa)
Derviş selâmı Yok etme
KANDİLLİ RASATHANESİ Güney Amerika’da bir ülke
Lâkin, fakat
Öğütülmüş tahıl
Tabaklanmış ceylân derisi
Vantilâtör
4
Hayvansal gıda
2
Sergen
Bir müzik türü
Sanat öğreticisi
Gözde canlılık
Sertçe, ince yünlü kumaş
Endonezya plâka işareti
Lüferin küçüğü Çeşme zıvanası
Mersin’in bir ilçesi
Suni şeker
Doğu Anadolu’da göl
Hasırdan judo minderi
Küçük bitki
Mersin’in bir ilçesi
Olumsuzluk anlatan önek
Nebat
Bayramdan bir önceki gün
Sadist
Ülkemizin plâka işareti Tarla sınırı
Alt alta yazılmış şeylerin tümü
Bir deri hastalığı
Avuç içi İpekli peştamal
Güney Afrika’nın plâka işareti
İridyumun simgesi Soydan geçen, kalıtımsal
Fikir Zayi
Kristalleşmiş silis türü İri bir balık
Ad
İmkân
Becerikli, usta
Küçük
Elma, armut kurusu
Tantalın simgesi
Çürüyüp içi boşalmış olan
Optik yakınlaştırma
Litre (kısa)
Azeri çalgısı
“… Erkekli” (aktör)
Hafif ağrı
6
Karın
Hipostaz
Bir süt tatlısı
Ne yazık ki Küçük mehter davulu Rey
Tunus’un plâka işareti
Kır koşusu
Kokulu bir bitki Futbolda kural dışı hareket
Yabani binek atı
Uzak
Harman döküntüsü
Ekin yığını
Kolay anlaşılır, açık
Kriptonun simgesi
Küçük limon
Boyadan önce vurulan kat
Yıldırım Sahip
Yakanın göğüsteki kıvrık bölümü
Bir arazi şekli Akıl
Gizli düşmanlık
Para çekme makinesi
Bahçe yeşillendirme otu
Takımada
Orman ağacı
Müsavi, denk
Platinin simgesi Tarikatın kurucusu
Deniz suyunda bulunur
Hafriyat Kara Kuvvetleri (kısa)
AHMET METE IŞIKARA Dingil
Bal yapar Soylu
Peru’nun plâka işareti
Kiloamper (kısa)
Meslek, uğraş
Elektrik fişinin sokulduğu yuva
Kömür türü
10
9
8
7
6
5
4
3
2
fi‹FRE KEL‹ME
1
Alttaki rahmetli profesör
2
26 BULMACA
10 ŞUBAT 2013 PAZAR
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE bulmaca
pazar
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. Gıda. 2. Uyarma. 3. Üst üste yapılan yatak
Bütünleme. 13. “… Yazar” (Türk sanat müziği
yerleri. 4. Ay. 5. İşsiz, avare. 6. İstanbul’un bir
şarkıcısı). 14. Hasret. 15. Zarar. 16. Kuzey
ilçesi. 7. Avı çok olan yer. 8. Bütün bir şeyin
Kıbrıs’ta bir kent. 17. Faktör. 18. Bir tür ayakkabı.
ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. 9. Yanağın iç
19. Ekvator. 20. Sakaların içinde su taşıdıkları
yanı. 10. Kanıtlama. 11. Zor karşıtı. 12.
ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış su kabı.
O K
T 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
A
A M
BESNİ
TARİH
NAZAR
MERAK
YALAK
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
İTHAF
KAVAL
AYRIM
TRUVA
PATİS
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
YOLAK
MALİK
ÖLGÜN
ÖLMEZ
NİYAZ
11
12
13
14
15
ERGİN
KETEN
URGAN
KELEŞ
BAKIR
16
17
18
19
20
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA
16
17
18
19
1. fiifal› otlarla tedavi etmek. 2. Cüzaml› kimse. 3. Bir tür peksimet. 4. Gemi omurgas›. 5. B›rak›t. 6. Niflastay› parçalayarak flekere çeviren bir enzim. 7. Bitkisel. 8. Orta Amerika'da bir ülke. 9. Piyasada etki ya da tepki. 10. Bir tür bafll›k. 11. fialgama benzeyen bir bitki. 12. Katman. 13. Süsleme. 14. Tutsakl›k. 15. Yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir çeflit çarpan bal›€›. 16. Siyah renkli bir tahta. 17. Mezbaha. 18. Suudi Arabistan'da bir kent. 19. Çelikten, yass› ince sac. 20. ‹ran'da bir kent. 21. Güney Amerika'da bir ›rmak. 22. Yerf›st›€›. 23. Çekme, çekilifl. 24. Gebreotu. 25. Birdenbire ortaya ç›kan tehlikeli durum. 26. Hatay'daki s›rada€lar. 27. Sinema ve tiyatroda gündüz gösterisi. 28. Piston. 29. Oymak, kabile. 30. Bir kolun iki ucuna as›l› iki kefeden oluflan tart›. Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
20
SÖZCÜK BULMACA
9
1
6
7
5
8
6
3
2
7
9
8
9
3
2
7
9
6
2
1
8
5
4
5
6
1
5
4
8
3
7
4
7
9
4
1
3
2
7
2
4
8
5
6
3
2
9
8
7
1
6
3
5
3
2
8
4
5
9
6
1
3
7
5
4
9
8
7
1
4
2
6
5
8
9
4
3
2
4
3
2
6
9
5
1
2
8
6
6
7
1
4
2
7
1
6
8
5
1
9
2
5
7
8
9
3
9
4
1
5
8
6
7
2
3
4
3
8
6
4
9
1
7
2
3
5
8
7
6
4
6
5
8
4
3
2
7
1
5
1
9
3
2
9
3
6
8
2
6
9
7
1
4
6
4
9
2
8
3
4
5
6
7
2
8
3
1
5
7
1
7
9
4
1
6
8
7
3
3
2
5
4
9
5
1
3
8
9
5
7
2
3
1
6
8
7
2
6
4
8
5
3
2
4
1
9
6
7
9
1
3
5
7
1
9
3
8
6
2
4
5
2
4
6
7
8
3
2
4
7
1
5
6
9
9
4
5
2
4
7
8
6
3
5
9
1
8
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
32798
45829
54219
71569
86491
33254
47863
64193
76426
89381
34218
51493
69645
77212
44125
51932
69714
81983
2 HARFLİ AK Lİ Tİ TM
İ
S
T
İ
D
A
T
4 HARFLİ ALEV ATEŞ AYRI EDER ENVA FARK FARZ NOTA PARK RİSK STOR VİRA 5 HARFLİ ABRAŞ AMPER HAMUR KAVGA KISIR KONSA KURUŞ LOKUM STATÜ ZİKİR 6 HARFLİ ALINDI APARMA KAPALI KARASU OKÜLER USTURA UTANMA UYANIK 7 HARFLİ ALAVERE BİREŞİM İSTİDAT İTHALAT
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. İSTİDAT’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.
27 BULMACA
4
10 ŞUBAT 2013 PAZAR
Ünlü kufl ressam›m›z
Renkli güvercin
“Tanju …” (Eski gol kral›)
Deniz kabu€u ile oynanan bir oyun
Bafltan bafla
bulmaca
pazar
Vantilatör
Kaplumba€a kabu€u
Bir yar›flma program›
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Be€eni
T›pta kullan›lan ›fl›k kayna€›
Yanarda€ püskürtüsü
Heybet
Japon halk türkülerine verilen ad
Bozma, bozukluk
Harcanan para
Üzerinde demir dövülen araç
Numaran›n k›sa yaz›l›fl›
Üstteki sanatç›m›z Madeni paradaki kafa resmi ‹çinde çamafl›r y›kanan kap Gö€e ç›kma
AHMET ÖZHAN
Kabaca evet
Horoz, hindi tepeli€i
Pasakl›
Anayurt
Lâle bahçesi
Mesafe
Kuran'› güzel sesle okuma
Romanya plakas›
‹çi irin dolu torba
Sakat, hastal›kl›
Hayvanda besililik
Talih, flans
Voleybol vuruflu
Büyük piliç
Tecrübe
Evrenpulu
Borcun yerine getirilmesi
Bir organ›m›z
Ni€de ilçesi
Ünlem
Bir renk
Böcekleri yakalayan bir bitki
Dedi€in gibi olsun
Alakok
K›sa ve özlü söz
Dürtü
Bir nota
Geri çevirme
Taflbilimi
Yol (eski dil)
Konya'da bir baraj
Eskrim türü Tatl› su ›stakozu
Hastal›kta iyileflme
Bir yar›fl kay›€›
Soy, baba soyu
Etraf› su ile çevrili kara
Büyük sülâle
Mukavele
Gece uçan memeli
Atefl
Güney Yemen'in baflkenti
Doku
‹kiyüzlülük
Ç›ng›rak
Akrobat
ABD Uzay Üssü
Alçak enlem rüzgârlar›
fief, önder
Kulak iltihab›
Bir üst giyece€i
Telefon sözü
Özerklik
Ö€e, unsur
Kay›nbirader
Tak›m
Ac›kl› Çiy, flebnem
Seçkin
Nikelin simgesi Eski dilde kad›n
Da€ tavu€u
Yank›
Slav alfabesi
Arnavutluk paras›
Hafniyumun simgesi
Kiloamper (k›sa)
Niyobyumun simgesi Trabzon ilçesi
KIRAÇ
Dolmaya konan pirinç, k›yma, baharat
Ekonomiyi kendi imkânlar›yla yönetme
Tespih, a€›zl›k yap›lan tafl
Eski dilde kuflatma
Uzakl›k anlat›r
Delikli keten bezi
Boyun e€me
Baflkalaflma
Bir renk
PUZZLE BULMACA
SUDOKU KOLAY
SARMAL
Aç›kgöz, kurnaz
Yap›m iflleri
Bir nota
Göz al›c›, çarp›c›
Kuru so€uk
Eli aç›k, cömert
Karara karfl› ç›kma
Üzümlü ya da çikolatal› çörek
Fikir
Doruk
Avrupa ülkesi Efl, zevce
On dört dizeli fliir türü
Derli toplu
Yayvan sepet Niflastal› bitki
Gemi yap›m Birleflik Arap yeri Emirlikleri (k›sa) Ba€›fllama
Büyülü su
“… Gürzap” (Aktör) Bir fleyin elden ele geçmesi
Avrupa Birli€i (k›sa)
Olumsuzluk anlatan önek
Geminin en alt bölümü
Alttaki sanatç›
Götürü, toptan Deney hayvan›
Bir nota
A Ş
İ
K A R
ZOR
ORTA
K U Z E Y
‹ÇE DO⁄RU
100-97 Kiradan gelir getiren mülk. 96-92 Çilli, çopur yüzlü. 91-87 Edremit yakınlarında turistik bir yer. 86-81 Eski dilde askerler. 80-76 Ordu’nun bir ilçesi. 75-70 Sağlam, sağlamlaştırılmış. 69-65 Gösteriş, ilgi çekecek durum. 64-60 Tepesinden kulplu kahveci tepsisi. 59-56 Küçük Karadeniz yelkenlisi. 55-51 “…. Arıca” (şarkıcı). 50-45 Gemileri yanaşıp yolcu indirip bindirdikleri yer. 44-39 Bir yiyecek maddesi. 38-33 Başkentimiz. 32-29 İpekli peştamal. 28-26 Yaz yağmuru. 25-21 Mesaj. 20-19 Lityumun simgesi. 18-16 Çoğul birinci kişi adılı. 15-11 Sermayeyi tüketme, batkı. 105 Bir orman ağacı. 4-1 Açıklama.
ÇOK ZOR
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki SANAL sözcü€ününü son basamaktaki KIYIK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
SANAL
KIYIK
I M
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
T‹R EK
DIfiA DO⁄RU
O N A R
ÖR N
1-7 Aylardan biri. 8-13 “Neriman …” (rahmetli sinema sanatçısı). 14-23 Yapılabilirlik. 24-30 Yeterlilik, kifayet. 31-36 Biraz ufak. 37-39 Taneli meyve. 40-41 Küçük mağara. 42-48 Nazik, ince yapılı. 49-53 İtfaiye, ambulans düdüğü. 54-58 Japonya’da liman kenti. 59-62 Bir taşıt aracı. 63-66 Ege’de antik bir yer. 67-72 Darılmak. 73-77 Uyku sersemliği. 78-84 Bir malın yapıldığı, üretildiği yer. 85-89 Elektrik, gaz, su gibi şeylerin giderini hesaplayan araç. 90-94 Bir tür peynir. 95-100 Tahta ya da çinkodan yapılmış temelsiz eğreti yapı.
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
2 HARFLİ AV AY BA CE DA KU NA OM OZ PA ŞU TU UN UR UT VE 3 HARFLİ ADA BİT DAL ETİ GAG HAM KOK MOL NUH OBA OKA OTO OYA PUS RUH UDİ ULA ZAM 4 HARFLİ AGAH AJAN AKOR AKUT ASES ATIK AVAM DEYİ EREK FAVA
FEDA FOYA GAYE HİBE İTAP İZAH KOLİ NURİ OCAK OVAL PURO SUMO TOTO YOGA 5 HARFLİ ADETA AURUM ASABİ AVARE BARET FİDAN İHATA KUZEY MOREN NANİK OKUMA
OMEGA PAZAR PİPET SAHAN SİHİR VUZUH 6 HARFLİ ARADAN AŞİKAR DEFİLE GALETA HARNUP İZAFET KURADA ONARIM OTONOM PİRİNA ŞAMATA ULUSAL
28 SPOR
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Balkan futbolunun da gerisinde kaldık 2000’li yılların başında dünyanın övgüyle bahsettiği Türkiye, artık futbolda Balkan ülkeleriyle bile yarışamaz hale geldi. 2014 Dünya Kupası’na da havlu atmaya yakın olan Ay-Yıldızlılar, elemelerde Bosna, Karadağ, Hırvatistan, Arnavutluk ile Bulgaristan kadar puan toplayamadı.
AHMET UYKAN İSTANBUL Son günlerde spor kamuoyu, ‘Ne olacak bu Milli Takım’ın hali’ sorusuna cevap ararken hemen yanı başımızdaki komşu Balkan ülkeleri dünya futbolunun zirvesine adım adım ilerliyor. Özellikle 1990’ların ortalarında savaşla dağılan eski Yugoslavya ülkelerinden Bosna-Hersek, Karadağ ve Hırvatistan’ın yanı sıra Arnavutluk ile Bulgaristan’ı şimdiden 2014 Dünya Kupası finalleri heyecanı sardı. Çok değil bundan tam 20 yıl önce büyük bir soykırıma uğrayan Bosna, yavaş yavaş yaralarını sararak yeşil sahalarda da rüşdünü ispatladı. En son Euro 2012 elemeleri play off turunda Portekiz engelini şanssız bir şekilde aşamayan Bosna, şu anda G Grubu’nda 13 puanla lider durumda. Türk futbolunun yakından tanıdığı Safet Susic ve Elvir Balic yönetimindeki Maviler, takipçisi bir başka Balkan ülkesi Yunanistan’a 3 puan fark atmış durumda. Zira Bosna Federasyonu, geçtiğimiz yıl 71 yaşındaki tecrübeli hoca İvica Osim’in önderliğinde 6 kişilik bir futbol komitesi oluşturarak kurumsallaşma adına büyük bir hamle yaptı. Futbolu adeta akil adamlarla yöneten Bosna’nın yaptığını bir başka eski Yugos-
-
lavya ülkesi Karadağ da gerçekleştirdi. Sadece 690 bin nüfusa sahip bu minik ülke, federasyon başkanlığına dünya futbolunun unutulmaz ismi Dejan Savicevic’i getirerek kritik bir adım attı. 45 yaşındaki çalıştırıcı Branko Brnovic idaresindeki Karadağ, şu anda H Grubu’nda 14 puanla lider. Hem de futbolun beşiği diye adlandırılan İngiltere’nin 2 puan önünde. Karadağ gibi futbolun patronluğunu eski bir milli oyuncusuna emanet eden ve
bunun semeresini alan diğer ülke Hırvatistan. Bizi Euro 2012 finallerine göndermeyen Hırvatlar, geçen sene futbolun başına efsanevi oyuncularından Davor Suker’i seçti. Slaven Bilic’ten boşalan Milli Takım koltuğuna da aynı jenerasyondan 45 yaşındaki Igor Stimac’ı oturttu. A Grubu’nda mücadele eden Hırvatlar, lider Belçika ile 16 puana sahip ve averajla ikinci sırada. Son yıllarda çıkışa geçen bir başka Balkan ülkesi de Bulgaristan. Bulgar Federasyon başkanlığını 50 yaşındaki eski kaleci Borislav Mikhailov üstlenirken yardımcısı Beşiktaş’tan tanıdığımız Yordan Leckov. 46 yaşındaki eski milli forvet Lyuboslav Penev yönetimindeki Bulgaristan, B Grubu’nda 13 puanlı İtalya’nın ardından 10 puanla ikinci durumda. 2014 Dünya Kupası finallerine en azından baraj maçlarıyla gitmeyi hedefleyenler arasında Arnavutluk da var, Milli Takım genel menajerliğini eski İstanbulsporlu Alban Bushi’nin yaptığı Arnavutluk, E Grubu’nda 11 puanlı lider İsviçre’yi 9 puanla takip ediyor. Elemelerdeki son maçında Norveç’i deplasmanda 1-0 yenen İtalyan çalıştırıcı De Biasi Giovanni idaresindeki Arnavutlar, 2014 Brezilya ümidini sürdürüyor.
29 SPOR
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Bundesliga, La Liga, Premier Lig tat vermiyor
onlar neredeyse bitirdi, biz de durum süper!
Spor Toto Süper Lig’in bitimine 8 hafta kala şampiyonluk yarışı Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki çekişme ile devam ediyor. Avrupa’daki birçok futbol liginde ise Türkiye’deki heyecan yok.
-
Lider Galatasaray şu anda 50 puanla ezeli rakibi Fenerbahçe’ye 4 puan fark atmış durumda. Rakibinin puan kaybetmesini bekleyen Sarı-lacivertli ekip ise her maça 3 puan parolası ile çıkıyor. Süper Lig’in zirves inde yaşanan çekişmeli mücadele ligin alt sıralarında da yaşanıyor. Bu yıl Süper Lig’de yaşanılan mücadele izleyenlere parmak ısırtıyor. Öyle görünüyor ki Süper Lig, Avrupa’nın birçok ligine göre daha heyecanlı. Dünya futbolu için büyük öneme sahip olan La Liga, Premier Lig, Bundesliga ve Seria A liglerinin şampiyonu şimdiden belli gibi. La Liga’da genelde Real Madrid ile Barcelona arasında yaşanılan şampiyonluk mücadelesine bu yıl Katalan ekibi damgasını vurdu. Ligin bitimine 10 hafta kala ezeli rakibine 13 puan fark atan Barcelona, şimdiden şampiyonluğunu
ilan etmiş durumda. Ligden umudunu kesen Real Madrid ise rotasını Şampiyonlar Ligi’ne çevirdi. Premier Lig’de ise durumlar İspanya’dan farksız. Manchester United, ligin bitimine 8 hafta kala en yakın rakibine 15 puan fark atarak zirveye parselledi. Şampiyonlar Ligi 2. Tur karşılaşmalarında Real Madrid’e elenerek büyük şok yaşayan İngiliz devi, bütün motivasyonunu lig şampiyonluğuna veriyor. Bayern Munih ise Bundesliga’da şampiyonluğa emin adımlarla yürüyenlerden. Ligin bitimine 8 hafta kala en yakın rakibine 20 puan fark atan Bayern Munih, şimdiden şam-
piyonluğunu ilan etti. Seria A’nın bitimine 9 hafta kala şampiyonluk yarışına Juventus son noktayı koyacak gibi duruyor. En yakın rakibi Napoli’ye 9 puan fark atan İtalyan devi, Seria A şampiyonluğuna göz kırpıyor. Fransa Ligi’nde ise şampiyonluk yarışı henüz bitmiş değil. Sezon başında kadrosunu dünyaca ünlü yıldızlar ile dolduran Paris Saint Germain, 58 puanla liderliği sürdürüyor. Lyon ise 5 puan farkla PSG’nin en yakın takipçisi. Ligin bitmesine 9 hafta kalan Fransa’da şampiyonluk için kesin bir şey söylemek mümkün değil.
Bundesliga, La Liga, Premier Lig… Dünya futbolunun kalbi sayılan bu liglerde şampiyonun haftalar öncesinden belli olması; yeşil sahalara olumsuz yansıyor.
‘Batalla, takımını star yapan bir yıldız’ Bursaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, iki sene içerisinde Avrupa şampiyonluğuna ulaşabilecek bir takıma sahip olduklarını söyledi. Avrupa kupalarına katılmaları halinde Türkiye'de heyecan uyandıracak sonuçlara imza atacaklarını ifade eden Karaman, “17 yaş grubunun hepsini iki yıl içerisinde hazırlayıp geleceğin Avrupa şampiyonu Bursaspor'u çıkarmamız gerekiyor.” dedi. Gösterdiği performans ve attığı gollerle Yeşil-Beyazlı taraftarların büyük beğenisini kazanan Arjantinli yıldız Pablo Martin Batalla'nın performansını da değerlendiren Karaman, “Bu sezon bizden önce 20 maç oynamış ve 6 gol atmış. Bizim dönemimizde 6 karşılaşmada 6 gol attı. Bu sevindirici bir durum. Oyun zekası, topa hükmetmesi ve asistleriyle çok yönlü bir isim. Takımı star yapan bir oyuncumuz.” açıklamasında bulundu.
30 SPOR
5 - 11 NİSAN 2013 ZAMAN FRANCE
Türkiye’nin Barcelona’sıyız Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid’le eşleşen Galatasaray tura inanıyor. Sarı-Kırmızılıların sezon başında İspanyol devinden kadrosuna kattığı Hamit Altıntop, “Türkiye’nin Barcelona’sıyız. Bernabeu’da saldıracağız” diye konuştu.
-
Galatasaray’ın sezon başında Real Madrid’den transfer ettiği Hamit Altıntop, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde eski takımıyla eşleşmelerinin heyecan verici olduğunu söyledi. İspanyolların dünyaca ünlü gazetesi Marca’ya kapak olan gurbetçi futbolcu, Madrid ekibine karşı güçlü duyguları olmadığını aktardı. Geçen yıl Real Madrid’le Şampiyonlar Ligi’nde yarı finali gören, bu sene Galatasaray’la çeyrek finale yükselen deneyimli isim, Bernabeu’daki ilk randevuda iyi bir performans sergilemek istediklerini aktardı: “Umarım Real Madridli taraftarlara gerçek Hamit
Altıntop’u gösterebilirim.” Real Madrid’i eleyebileceklerine inanan Hamit Altıntop şöyle devam etti: “Elbette, futbolda her şey mümkün. Biz favoriyken kaybettiğimiz birçok maça şahit oldum. Anahtar nokta ilk deplasmandan en az beraberlikle ayrılmamız. Biz Bernabeu’dan çıkabilirsek, evimizde işi bitiririz. İstanbul’da her şey olabilir.” Topla rahat oynayabilen, coşkulu bir takım olduklarının altını çizen Hamit, “Türkiye’nin Barcelona’sıyız. En güzel şey ise üç farklı sistemi kullanıyor oluşumuz. Bernabeu’da saldıracağız. Cesur bir teknik direktörümüz var.” açıklamasını yaptı.
Eski takımına karşı mücadele edecek gurbetçi yıldız, Bernabeu’dan avantajlı ayrılmaları halinde İstanbul’da işi bitirebileceklerini söyledi.
Milli kaleci, genel olarak bakıldığında performansında bir düşüş olmadığını vurguladı.
Futbolu Fenerbahçe'de bırakmak istiyorum -
Son dönemdeki performansı yüzünden eleştirilen Fenerbahçe’nin milli kalecisi Volkan Demirel, sözleşmesi konusundaki tartışmalara açıklık getirdi. Sezon sonunda sözleşmesi biten Fenerbahçe’nin milli kalecisi Volkan Demirel, kulübü ile herhangi bir sorun yaşamadığını, futbola sarı lacivertli forma altında nokta koymak istediğini söyledi. FBTV’ye konuşan tecrübeli kaleci, konu hakkında
şu bilgiyi verdi: “Sözleşmemle ilgili hiçbir sıkıntı yoktur. Şu anda önümüzde 3 hedef var ve hiçbir şeyin bu hedeflerimizin önüne geçmesini istemediğimiz için sessiz kaldık.” Jübilesini Fenerbahçe’de yapmak istediğini belirten başarılı file bekçisi, “İnşallah, Allah bu fırsatı bana verecektir. Kulübüme yararlı olacak şekilde futbol hayatımı devam ettirip, en güzel şekilde de jübilemi yapmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Kartal’da Sivok şoku MEHMET TUFAN İSTANBUL Sezon başından bu yana sakatlıklar sebebiyle birçok yıldızından yararlanamayan Beşiktaş’a kötü bir haber daha geldi. 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri B Grubu’nda, Çek Cumhuriyeti’nin, Ermenistan’a konuk olduğu maçta oyundan çıkmak zorunda kalan Tomas Sivok, yaklaşık 3 hafta sahalardan
-
uzak kalacak. Sol uyluk arka adalesindeki ağrı sebebiyle salı gecesi yapılan karşılaşmayı tamamlayamayan tecrübeli stoperin, sağ arka adalesinde kanama ve yırtık tespit edildi. Kulüp doktoru İsmail Başöz, bulguların Acıbadem Fulya Hastanesi Sporcu Sağlığı Merkezi’ndeki muayene ve MR tetkikleri sonucunda saptandığını söyledi.
Günde bir avuç toprak yiyor -
İmihan Karabulut (47), 20 yıldır süren toprak yeme alışkanlığından kurtulmak istiyor.
Malatya'nın Hanımınçiftliği beldesinde yaşayan 47 yaşındaki İmihan Karabulut, 20 yıldır her gün bir avuç toprak yiyor. Evli ve üç çocuk annesi Karabulut, toprak yeme isteğinin kendisinde 20 yıl önce üzüntülü olduğu bir anda başladığını söyledi. O gün toprak yiyerek üzüntülerinden kurtulduğunu, rahatladığını belirten Karabulut, bunun üzerine kendisinde bu yönde alışkanlık geliştiğini aktardı. Acıktığı za-
Ülkenin yarısı piyango bileti alıyor Şans oyunları pazarının gelişmiş olduğu Güney Kore'de, yetişkin vatandaşların yüzde 55'inin piyango bileti aldığı açıklandı.
Piyango biletlerini alan vatandaşlarda yüzde 5 oranında bir düşüş yaşansa da, bilet satışlarında yüzde 3,2'lik bir artış olduğu aktarıldı. Planlama ve Maliye Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, geçen sene piyango biletleri satışının 3 milyar dolara ulaştığı öğrenildi. Bakanlığın yayınladığı rapora göre, Korelilerin yüzde 18'si her hafta piyango bileti satın alıyor. En az ayda bir bilet alan Korelilerin oranı ise yüzde 45 olarak tespit edildi.
266 aşırı sağcı kayıplara karışmış -
Almanya'da Federal Hükümetin bir yazılı önergeye verdiği cevap, kayıplara karışan Neonazilerin sayısının 266 olduğunu ortaya koydu. Bunların 44'ü aşırı sağ saikiyle işlenen suçlardan, 5'i de şiddet eyleminden aranıyor. Güvenlik uzmanlarına göre ise 266 Neonazi'nin çoğu patlamaya hazır birer bomba. Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, kayıplara karışan aşırı sağcıların sayısının 110 olduğunu söylemişti.
manlarda bile normal yemek yerine toprak yemeyi tercih ettiğini dile getiren Karabulut, ailesinden ve yakınlarından tepkiler almaya başladığını, bu alışkanlığından kurtulmak istemesine rağmen bir türlü başarılı olamadığını kaydetti. İmihan Karabulut, bugüne kadar ciddi bir sağlık problemi yaşamadığını aktararak, “Üzüldüğüm zamanlarda yemeden rahat edemem. Eşim, çocuklarım, annem bu yüzden bana tep-
ki gösteriyorlar, 'yeme ölürsün' diyorlar ama ben dayanamıyorum, yiyorum. Gece de aklıma geliyor, yataktan kalkıp toprak yemek istiyorum. Yemesem rahat edemiyorum'' dedi. Bu rahatsızlığı nedeniyle herhangi bir doktora başvurusunun olmadığını kaydeden Karabulut, farklı sebeplerle gittiğinde doktorların kendisinde kansızlık sorunu olduğunu söylediğini bildirdi.