Les multiples visages du monde musulman rSOCIETE 04
Aïd : bientôt un unique jour pour tous ? rSOCIETE 06
Gül constituet-il une alternative? rOPINION 15
17 - 23 AĞUSTOS 2012 N° 226 Prix : 2 €
WWW.ZAMANFRANCE.FR
FRANSALI TÜRKLERİN YARDIMLARI ARAKAN’A ULAŞTI Son iki aydır Budist fanatiklerin şiddetine maruz kalan Myanmar’daki Arakan Müslümanlarına yardım etmek isteyen Fransalı Türkler, Espoir (Umut) ve Motif yardımlaşma derneklerinin düzenlediği yardım kampanyasına destek olmaya devam ediyor. -GÜNDEM 09
Strasbourg’da Selman Asan Koleji eğitim hayatına başladı -
Strasbourg’da açılan Selman Asan Koleji 20122013 eğitim öğretim yılına hazır. 17 eylül’de start verecek Selman Asan Koleji, Strasbourg ve çevresinden gelecek olan öğrencilerini bekliyor. Kolej Müdürü Özgür Dönmez, Asan Ailesi’ne eğitim ÖzGÜR DÖNMEz faaliyetlerindeki desteklerinden dolayı teşekkür etti. Dönmez, öğrenci kayıtlarının devam ettiğini de hatırlattı. RGÜNDEM 04
Bir yarımız Türkiye’de -
Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan ve yıllık izinlerini Türkiye’de gerçimek üzere yola çıkan gurbetçilerin yarısı geri döndü. Kapıkule Gümrük Müdürlüğü, Haziran-Temmuz aylarında Türkiye’ye giriş yapan 110 bin araçtan 55 bininin Avrupa’ya döndüğünü açıkladı. RGÜNDEM 06
“ESPOİR, ANADOLU hALKININ İNSANLIĞININ ÖLMEDİĞİNİ GÖSTERİYOR”
Espoir Derneği’nin çalışmalarından övgü dolu sözlerle bahseden milli futbolcu Mevlüt Erdinç, “Önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de dünyanın çeşitli yerlerindeki ihtiyaç sahiplerini sevindirmeye devam eden Espoir Derneği, Anadolu insanının insanlığın ölmediğini gösteriyor.” dedi. -GÜNDEM 09 MİLLİ FUTBOLCU MEVLÜT ERDİNÇ
, n a z a m a R le ü g le Gü hoş geldin bayram! Bayramlar sevinç günleridir. Bayramı bayram yapan sevginin ve mutluluğun paylaşılmasıdır. Eş, dost, akraba ziyaretleri, çocuklara verilen harçlıklar, öpülen eller, ikram edilen tatlılar hep paylaşılan sevginin tezahürleridir.
Bayramlar sevindirme günleridir -17 Oruç sonrası ilk kahvaltı nasıl olmalı? -18 Bayram bize daha insaflı olmayı öğretir -20 Bayramda şeker ve yemeğe yüklenmeyin -21
03 GÜNDEM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Müslümanların hakkı, AB için turnusol kağıdı görevi yapacak
MAHMUT ÇEBİ
Alamancı efsanesi bitiyor
AB'yi bir süredir yerden yere vuran Af Örgütü'nün AB Temsilcisi Dr. Nicolas Beger, AB üyelerinin insan haklarına yönelik tavırlarından 'utandığını' ve 'büyük hayal kırıklığıuna' uğradığını söyledi. dr. Beger, "Müslümanlara yönelik ayrımcılıkla mücadele etmek için çok zr arzu, anlayış ve şeffaflık var. Bu durum aslında AB için turnusol kağıdı vazifesi gördü." dedi. SELÇUK GÜLTAŞLI BRÜKSEL Dünyanın muteber insan hakları savunucusu Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Avrupa Birliği'ni yerden yere vuruyor. Hem AB Komisyonu'nu hem de AB üyelerini tenkit eden Örgüt'ün AB Temsilcisi Dr. Nicolas Beger, insan haklarını koruma ve kollama konusundaki iradenin zayıfladığına dikkat çekti. Zaman'a konuşan Beger, bilhassa üyelerin tavırlarından 'utandığını' ve 'hayal kırıklığına' uğradığını söyledi. Müslümanlara yönelik tavrı da eleştiren Beger, İslam toplumunun sorunlarının çözümü için 'çok az anlayış ve istek' olduğuna işaret etti. Örgüt temsilcisi, "En büyük ayrımcılığa maruz kalan Romanlar ve eşcinsellerin sorunlarının anlaşılmasında ilerlemeler sağlanırken Müslümanlar için çok az arzu var. Bu durum AB için turnusol kâğıdı vazifesi görecek." dedi. Zaman'a konuşan Beger, temmuzda yaptığı yazılı bir açıklamada da AB'nin kendi üyelerinde insan hakları ihlallerine 'gözünü kapadığını' ve ihlallerin üzerine gidecek
-
'ümitsiz bir irade eksikliği içinde' olduğunu açıklamıştı. AB'nin hâlâ insan haklarını koruma konusunda iyi standartlara sahip olduğunu belirten Beger, sorunun bu standartları uygulayacak 'iradenin son derece zayıf' olmasından kaynaklandığını vurguladı. AB'nin reformlar konusunda Türkiye'ye yönelttiği en temel eleştirilerden biri de uygulamada görünen eksiklik ve irade zayıflığı. AB'nin göç siyasetini yerden yere vuran Beger, 'En hafif tabiriyle hem utanıyorum hem de hayal kırıklığı yaşıyorum. Başka bir ifade bulamıyorum.' dedi. Üye ülkelerin kural tanımaz tavırlarının 'küresel bir utanca' dönüştüğüne işaret eden Beger, AB kurumlarının da üye ülkelerin peşine düşme 'iştahının son derece sınırlı' olduğunu vurguladı. AB'de nefret söylemine karşı mücadele örneğini veren Beger'e göre AB'nin bu konudaki iradesi 'ciddi olarak kökten eksik'. UAÖ, Türkiye'yi de insan hakları ihlalleri konusunda sert şekilde tenkit ediyor. AB'yi sert eleştiren Beger'e göre Türkiye kaydettiği ilerlemelere rağmen AB ile hâlâ aynı insan hakları liginde değil.
Türkiye’de ihracatın yerlerde süründüğü yıllarda Alamancılar alemin kralıydılar. Hem akrabalar, hem dostlar, hem konu komşu hem de esnaf onların yolunu gözlerdi. Geldiklerinde piyasa canlanır, ticaret erbabı şenlenir, çaylar demlenirdi. Hava o biçimdi. Adlarına şarkılar türküler bestelenir, filmler çevrilirdi. 70 sente muhtaç olduğu günlerde Türkiye’nin can simidiydiler. Tüylü şapkalar, kalın kravatlar, Türkiye’dekilerin gıpta ile baktığı arabaları ile imrenilen, kız verilmek istenen, iç güveysi damat gönderilen gözdelerdi. Merhum Turgut Özal sonrasında Türkiye ekonomik olarak büyümeye başladıkça Alamancıların havası da kaçmayı başladı. Son on yılda ise hem Türkiye’nin 200 milyar dolarları aşan ihracatı hem de Alamancıların azalan döviz girdileri sebebiyle büyüyen ekonomi içinde devede kulak gibi kaldılar.
AVRUPA'DAN DA İNSANLAR KAÇIYORDU İnsan hakları sicili parlak olmayan ülkelerinin bile AB'yi BM'de tenkit eder hale geldiğine işaret eden Beger, Arap Baharı sırasında Avrupa'nın tavrından utandığını birkaç defa vurguladı. Arap Baharı'nın Avrupa'da büyük bir kriz ve paniği tetiklediğini hatırlatan UAÖ AB temsilcisi, kıtaya gelen toplam insan sayısının 25 bin olduğunu, bu rakamın da bir futbol stadının yarısı olduğuna dikkat çekti. 'AB bütün mültecilerin yüzde 80'inin dünyanın en fakir ülkelerinde yaşadığı gerçeği ile yüzleşmek istemiyor. Avrupa'ya gelen 25 bin insan o kadar ufak bir problemken, sanki milyonlarca kişi gelmiş gibi büyük bir siyasi kriz yarattık.' diyen Beger, Avrupa'nın sınırları dışına insan 'ihracatı'na sadece 50 yıl önce son verdiğini hatırlattı. 'Bu topraklarda Yahudi soykırımı oldu. Balkan savaşları yaşandı. Bunlardan hiçbir şey öğrenmedik mi?' diye soran Beger, AB'nin insan hakları liginde edindiği haklı ağırlığını kaybetmeye başladığı uyarısı yaptı.
AB'nin hala insan haklarını koruma konusunda iyi stantlara sahip olduğunu belirten Af Örgütü'nün AB Temsilcisi Dr. Beger, sorunun bu standları uygulayacak 'iradenin son derece zayıf' olmasından kaynaklandığını vurguladı.
“MÜSLÜMANLARA YÖNELİK AYRIMCILIKLA MÜCADELE ETMEK İÇİN ÇOK Az ARzU VAR”
-
AB’nin Müslümanlara yönelik tavrını da ağır sözlerle tenkit eden Beger, İslam toplumunun sorunlarının çözümü için ‘çok az anlayış ve istek’ olduğuna işaret etti. Müslümanların, Romanlar ve eşcinsellerle birlikte ayrımcılığa maruz kalan en büyük 3 gruptan biri olduğunu vurgulayan Beger, “Diğer grupların sorunlarının anlaşılmasında ve şuurlanmada ilerlemeler sağlanırken Müslümanlara yönelik ayrımcılıkla mücadele etmek için çok az arzu, anlayış ve şeffaflık var. Bu durum aslında AB için turnusol kâğıdı vazifesi gördü.” dedi. Müslümanların sorunlarına eğilmenin hiçbir şekilde ‘popüler’ olmadığını ifade eden Beger, Müslümanlara yönelik önyargıları dillen-
dirmenin artık çok kolay olduğunu söyledi. Avrupa’da anti-semitizmin hâlâ kuvvetli olduğunu ve amacının mukayese olmadığını vurgulayan Beger, şu an Müslümanlara yönelik çok kolayca kabul gören önyargıların Yahudiler için asla söz konusu olamayacağına dikkat çekti. “Burada amacım mukayese değil. Maksadım Müslümanlara yönelik önyargılara hiçbir şekilde itiraz edilmemesi, çok çabuk benimsenmesi ve işyerlerinde bunun açık ayrımcılığa dönüşmesi ve hiç kimsenin sesini çıkarmamasına dikkat çekmek. Ne kadar eğitimli olurlarsa olsunlar, başörtülü kadınlar iş dünyasında ciddi ayrımcılığa maruz kalıyor. Başörtüsü giydikleri için engelleniyorlar. Burada da şaka bitiyor.” diye konuştu.
hANİ OLSA DA OLUR, OLMASA DA OLUR DERCESİNE… Şimdilerde ise işler iyice tersine dönmeye başladı. Hala Almanya’ya gelmek isteyen Türkler olsa da Alamancılara bakış imrenme yerine “hala Alman’ın kahrını mı çekiyorsun” noktasına gelmiş vaziyette. Hele de Kayseri gibi gelişmiş şehirlerde yaşayanlar Alamancılara “ne işin var orada” dercesine acıyarak bakıyorlar. Birçok Alamancı da artık bu durumun farkında. Daha iyi yaşam şartları, daha iyi gelir ve olmayan entegrasyon endeksli ayrımcılık eziyetleri Türkiye’nin cazibesini artırıyor. Dönüş hayallerini kuvvetlendiriyor. Görüştüğüm bir esnaf Alamancı beklentisinin ticari piyasada çok kalmadığını, buna karşılık oto tamir sektöründe arttığını söylüyor. Bu ifadeler de eskiyle kıyaslandığında efsanenin çizik yediğinin bir diğer göstergesi… Esnaf cephesi böyle. Ya medya cephesi. Orası tam olarak kaybedilmiş vaziyette. Türkiye’de şimdilerde çok meşhur olan buradan gitme bir pedagog konu Alamancılara gelince reytingler hemen düşmeye başlıyor tespitini ifade ediyor. Büyük paralar harcanılarak yapılan gurbetçi belgeselleri neredeyse hiç reyting almıyor. O yüzden Türkiye medyası bizi unutmuş vaziyette desem abartı olmaz. Ya akraba cephesi… Oradaki beklentilerde de bir daralma bir azalma var. Alamancıların neredeyse yüzde 100’ü eskiden anne-baba akraba ziyareti için Türkiye’ye giderlerdi. Hala geziler büyük oranda akraba ziyareti için yapılıyor olsa da ucuz tatil imkanı sunan tatil beldeleri sebebiyle gezilere yeni bir boyut eklenmiş bulunuyor. Ne yazık ki dönüşüm sürecini negatif olarak tamamlayarak Türkiye’ye Almanlar gibi sırf gezi için giden ve sayıları giderek artan Türkler de var. Netice olarak bizim efsanemiz olan Alamancılık için bitiyor değil, bitti de diyebiliriz. Efsanenin ömrü 50 yıl sürdü. Şimdi Türkiye beklentisine girmeden Almanya’da ve tabii ki diğer Avrupa ülkelerinde de kendi gerçekliğimizi kurmak zorundayız. Efsaneden gerçekliğe ikinci 50 yıl başlamış bulunuyor. Rabbim hayırlara vesile etsin. mcebi@eurozaman.de
04 GÜNDEM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
NEVZAT CEYLAN
17 Eylül’de start verecek Selman Asan Koleji, Strasbourg ve çevresinden gelecek olan öğrencilerini bekliyor.
STRASBOURG’DA BİR EĞİTİM MEŞALESİ YANDI
Selman Asan Koleji yeni eğitim öğretim yılına hazır
17 Eylül’de kapılarını açacak Selman Asan Koleji, Strasbourg için bir dönüm noktası olmaya hazırlanıyor. Yıllardır Strasbourg’a bir eğitim kurumu açılması için çalışan ve geçen yıl hayatını kaybeden Selman Asan’ın ailesinin ve Türk girişimcilerin desteğiyle açılan kolej, ilk yılında 48 öğrenciye hizmet verecek. Selman Asan Koleji Müdürü Özgür dönmez, “Bu eğitim kurumu Strasbourg için büyük bir şans” diyerek kayıt döneminin devam ettiğini hatırlattı. MEhMET DİNÇ STRASBOURG Adını bir eğitim gönüllüsünden alan Selman Asan Koleji, 17 Eylül’de kapılarını açıyor. 2012-2013 eğitim öğretim yılına, ilk yılında ortaokul 1 (6eme) olmak üzere 24’er kişilik 2 sınıftan toplam 48 öğrenciyle başlayacak kolej, 3 ayrı binadan oluşuyor. Eğitimciler, ilerleyen yıllarda ilkokul ve lise bölümleriyle tüm eğitim kademelerinde hizmet vermeyi amaçladıklarını ifade ediyor. Selman Asan Koleji Müdürü Özgür Dönmez, Mulhouse’da 12 yıldır öğretmenlik yaptığını belirterek böyle bir görevi üstleneceği için çok mutlu olduğunu anlatıyor. Strasbourg’a açılan eğitim kurumuna ilişkin düşüncelerini anlatan Dönmez “2000 yılından beri lisede öğretmenlik yapıyorum. Eylül ayı itibariyle Selman Asan Koleji Müdürü olarak görevime devam edeceğim, bu eğitim kurumu Strasbourg için büyük şans. Bu şansın en iyi şekilde değerlendirileceğini umut ediyorum.” diyor.
-
STRASBOURG EĞİTİM KONUSUNDA ÇOK ŞANSLI Daha önce görev aldığı yerde bu şekilde tam teşekküllü bir Türk eğitim kurumu olmadığını sözlerine ekleyen Dönmez, Strasbourg’un çok şanslı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürüyor “Buraya başka bir bölgeden geldim, orada da insanlar böyle bir eğitim kurumunu bekliyorlar. Bu açıdan Strasbourg’u çok şanslı
görüyorum. Bizim kendi çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, eğitim olacaktır. Bu sebeple ileride çocuğumuzun hayatını etkileyecek bir meselede daha duyarlı olmalı ve çocuklarımızın eğitimine daha fazla önem vermeliyiz.”
İngilizce ve Almanca eğitim veren bir okulumuz var. Yani bu okuldan mezun olan bir öğrenci Fransızca’nın yanında Almanca ve İngilizce konuşabilecek. Bizlerde yaşadığı toplumla barışık, uluslararası değerlere sahip, ufku açık, araştırmaya ve geÖzGÜR DÖNMEz 3 DİLDE EĞİTİM VERİLECEK liştirmeye hevesli öğrenciler Strasbourg’da faaliyet gösyetiştirme düşüncesindeyiz teren eğitim merkezlerinde ciddi bir ve bunun heyecanını yaşıyoruz. yoğunluk olduğunu ve artık bir okul 17 Eylül’de açılacak okul için kayıt ihtiyacının hissedildiği anda Selman işlemleri devam ediyor. Okula ulaşım Asan Koleji’nin açıldığını belirten Dön- tramvay ve otobüs ile çok rahat sağlamez, “Selman Asan abimizin ailesinin nabiliyor. Ayrıca şehir dışından gelecek büyük fedakarlığı ve Türk girişimcilerin öğrenciler için okulun otoban çıkışına desteği ile Strasbourg çok güzel bir ko- yakın olması büyük avantaj sağlıyor. leje kavuştu. Okulun eğitime başlaması Okulun çevresi öğrencilerin teneffüsiçin gerekli izinler alındı. Fransız eğitim lerde ve ara tatillerde güvenli bir şekilde müfredatına uygun, bunun yanında vakit geçirebilecekleri alana sahip.
SELMAN ASAN ABİMİZ BİR EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜYDÜ Strasbourg’a yıllardır beklenilen eğitim kurumunun açılmasını sağlayan isim ise Rahmetli Selman Asan. Strasbourg’a bir eğitim kurumu açılması için yıllarca gecesini gündüzüne katan Asan, geçen yıl hayatını kaybetti. Onun yarım kalan projesini hayata geçirmek için çalışmalara başlayan Asan Ailesi, Türk girişimcilerle birlikte aradan geçen bir yılın ar-
dından Strabourg’a çok güzel bir kolej armağan etti. Kolejin genç müdürü Dönmez, Selman Asan’ı “Selman Asan abimiz bir eğitim gönüllüsüydü. Hayatı boyunca bir okul sevdalısı olarak yaşadı ve Strasbourg’da bir kolej açılması onun en büyük hayallerinden biriydi.” sözleriyle anlatıyor.
Selman Asan Koleji Müdürü Özgür Dönmez, Asan ailesine eğitim faaliyetlerindeki desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Bayramınız mübarek olsun Değerli dostlar, iki gün sonra mübarek Ramazan ayı bitecek ve Bayram’a erişmiş olacağız. Bizi bu yıl da Ramazan’a ve Bayram’a kavuşturan Yüce Rabbimize hamd ü senalar olsun. Ben şimdiden hepinizin Bayramını kutlar, sağlık, afiyet ve güzelliklerle beraber iki cihan saadeti dilerim. Allah daha güzel bir dünya için vesile kılsın, inşallah. Hepimiz Ramazan’ı Kur’an’la, namazla en güzel şekilde dolu dolu geçirmeye çalıştık. Bir ay boyunca herkese saygılı ve dikkatli olmaya, kimseyi kırmamaya gayret gösterdik. Böylece gönlümüz huzurla dolarken ailemizin de mutluluğu katlandı. Ama bu mutluluk bitmemeli, devam etmeli. Bunun için Ramazan boyunca sürdürdüğümüz hayat tarzımızı aynı yoğunlukta olmasa bile sürdürmeye çalışmalıyız.
RAMAzAN RUhU İBADET VE SOSYAL AKTİVİTELERLE DEVAM ETTİRİLMELİ Başta namaz olmak üzere en azından farz ibadetlerimizi sürdürmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz’in, “İbadetlerin en faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır”, ifadesini unutmamalıyız. Ahirete inanan Müslümanlar olarak farzları yerine getirmek hayatımızın olmazsa olmaz düsturu olmalıdır. Bir diğer husus vaktimizi boş değil faydalı geçirecek şekilde tanzim etmeliyiz. İnsan boş kalınca olumsuz düşünce ve işlere dalıyor. O halde vaktimizi katılacağımız sosyal aktivitelerle doldurarak önce kendimizi çeşitli fenalıklardan korur sonra da topluma faydalı bir fert olabiliriz. Aslında bu tip çalışmalar günümüzde her Müslümanın üzerine bir borçtur. Zira bunalım içinde yaşayan insanları değerlerimizle tanıştırmak, güzel bir yaşayışla etrafa güzel örnek olma, alimlerimiz tarafından “farzlar ötesi farz” olarak nitelendirilmektedir (İnancın Gölgesinde, cilt 2,s.197). Bu ise günümüzde derneklerle vs. bir araya gelerek çalışmayı gerektirmektedir. Ferdi çalışmalarla önemli ve kalıcı neticeler almak çok zor olup kollektif ruh ve şuur esas olmalıdır. OSMAN GAzİ’NİN VASİYETİ Osman Gazi ölüm döşeğinde iken oğlu Orhan Gaziye’ye şu ölümsüz vasiyeti yapar: “Bizim gayemiz şan, şöhret, cihangirlik, değil i’lây-ı Kelimetullâh (Allah’ın adını duyurma) davasıdır. Bursa’yı al gül-zar yap, adaletle şenlendir”. Bu vasiyet devrine çok uygun bir vasiyet olabilir. Oysa her devrin kendine has şartları ve buna göre çalışma şekli vardır. Meselâ iki büyük insan olan Gazalî ve Rabbani ayrı zamanlarda yaşamış ve ayrı yollar takip etmişlerdir. Günümüzde ise herkes kendisini kalemle, kitapla, yazıyla, sanatla ifade ediyor. Biz başka türlü, hele hele kaba kuvvetle, güçle hiç yapamayız, nefret ettiremeyiz. Dolayısıyla dernek ve benzeri çeşitli çatıların altında bir araya gelerek çalışmayı küçümsememeli aksine önemsemeli. Zamanla ne kadar faydalı ve güzel neticelere kapı açtığı görülecektir. Ayrıca bu tip sosyal aktiviteler insanı canlı ve diri tutuyor. Güzel işler düşünmeye sevkediyor, kötülüklerden koruyor. Sağlıcakla daha nice bayramlar dilerim. n.ceylan@zamanfrance.fr
Lyc a
mob
ile!
Appelez la Turquie depuis votre mobile Cep telefonunuzdan Türkiye’yi arayın
Hayırlı Ramazanlar! Bon Ramadan!
1
ct/min vers les fixes
(1)
Coût de connexion : 0,15€
Appels et SMS
gratuits illimités
Appels nationaux(3)
(2)
/min
Aucun coût de connexion
sur les mobiles
SMS national
SMS international
9 15 10 15 cts
de Lycamobile à Lycamobile
25€
sur les lignes fixes
Appels nationaux(3)
de crédit offert (4)
pour l’achat d’une recharge de 50€ en ligne
cts /min
cts
cts
Recharge Crédit offert(4) pour tout rechargement en ligne
10€ 20€ 30€ 50€
2€ 5€ 10€ 25€
Obtenez votre carte SIM avec 1€ de crédit offert en appelant le 01 77 72 23 22 ou sur notre site internet
www.lycamobile.fr
01 77 72 23 22
(1) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012 sur les lignes fixes de plus de 25 destinations (voir liste complète sur www.lycamobile.fr), avec un coût de connexion de 0,15€. Appels internationaux facturés à la minute. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(2) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012 pour tout appel et SMS de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine, sans aucun coût de connexion. Pour bénéficier de l’offre « Appels et SMS gratuits et illimités de Lycamobile à Lycamobile », il suffit de recharger votre carte SIM Lycamobile tous les 7 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou tous les 15 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou tous les 30 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€. Si vous ne rechargez pas votre carte SIM dans ces délais alors l’offre promotionnelle n’est plus applicable. Aussi, pour chaque appel de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine hors promotion, c’est-à-dire à partir du 8ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou à partir du 16ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou à partir du 31ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€, seules les 15 premières minutes sont offertes, avec un coût de connexion de 0,15€. Au-delà, le tarif national en vigueur s’applique. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(3) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(4) Offre valable jusqu’au 31/08/2012 pour tout rechargement en ligne sur www.lycamobile.fr. Les recharges achetées d’une valeur nominale de 10€, 20€, 30€ et 50€ donnent respectivement droit à 2€, 5€, 10€ et 25€ de crédit de communication supplémentaire offert. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. Visitez www.lycamobile.fr pour connaître nos offres et le détail des tarifs vers l’international. Lycamobile SARL au capital social de 7.500€ – 47, boulevard de Courcelles 75008 Paris – RCS Paris 528 332 505
LM_France_Zaman_(w)300x(h)380mm.indd 1
Appelez le monde pour moins cher
03/08/2012 15:01:58
06 GÜNDEM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Avrupalı Türkler Bayram’ı Türkiye’de geçirecek Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan ve bu yıl izinlerini Türkiye’de geçirmek isteyen gurbetçiler, Ramazan Bayramı’nı memlekette geçirmeyi tercih etti. Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü verilerine göre Haziran-Temmuz aylarında Kapıkule Sınır Kapısı’ndan giriş yapan gurbetçilerin sadece yarısı dönüş yaptı.
-
Avrupa’nın değişik ülkelerinde sayıları 5 milyonu bulan Yurtdışı Türkleri, bu yıl Ramazan Bayramı’nda Türkiye’de kaldı. Özellikle Haziran-Temmuz aylarında yıllık izinlerini memlekette geçirmek üzere karayolunu tercih eden gurbetçiler, 110 bin araçla Kapıkule Sınır Kapısı’ndan giriş yaptı. İzin döneminin sona ermesinin ardından sınır kapılarındaki yoğunluk devam ederken, Trakya Gümrük Müdürlüğü giriş yapan 110 bin aracın sadece 55 bininin Avrupa’ya geri döndüğünü açıkladı. Avrupa’ya dönüş yapan gurbetçi sayısının yarı yarıya azalmasını değerlendiren yetkililer, birçok kişinin Türkiye’de kalmayı tercih ettiğini ifade ediyor. Ramazan ayını memleketlerinde geçiren izincilerin, Ramazan Bayramı’nı da yakınlarıyla kutlamayı tercih ettiğini belirten yetkililer, gelecek yıl da benzer durumun yaşanabileceğini ifade etti. Ramazan Bayramı sonrasında, gurbetçi dönüşlerinin artması beklendiğinden, yetkililer zorlukların yaşanmaması için yolculara çeşitli uyarılarda bulundu. Yetkililer özellikle kaçak mal taşınmamasını ve dönüş yoluna gündüz çıkacak yolcuların sabah erken saatlerde yolda olmalarının gerektiğine dikkat çekti.
55 BİN ARAÇ ÇIKIŞ YAPTI Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın, bekledikleri seviyede gurbetçilerin yurda girişlerinin gerçekleştiğini belirterek, 1 Haziran - 22 Temmuz arasında 55 bin civarında gurbetçi aracının çıkış yaptığını aktardı. Yalçın, Bulgaristan gümrüğü (Kapitan Andreevo) 11 peronla tam kapasiteyle çalışmasına rağmen, aynı saatlerde binlerce gurbetçinin Bulgaristan'a giriş yapmak istemesi halinde, talebe yetersiz kaldığını belirtti. Gurbetçilerin seyahatlerini planlarken Perşembe ve Cuma günleri 05:00 - 09:00 saatlerini Kapıkule'den çıkış yapmak için tercih etmemeleri gerektiğini söyleyen Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, yoğun saatlerde Kapıkule gümrük sahasına gelen gurbetçilerin sahada uygun bir yere park ederek, saha içindeki klimalı alış veriş merkezi, lokanta veya kafeteryalarda bir-iki saat bekledikten sonra yollarına dinlenmiş bir şekilde devam edebileceklerini kaydetti.
Okulların kapanmasıyla memleketlerine giden gurbetçiler, izinlerinin bitmesiyle yaşadıkları ülkelere geri dönmeye başladı. Gurbetçilerin çoğu Ramazan Bayramı’nda memleketlerinde olmayı tercih etti.
Paris’te yaşayan Türkler’in hayır işleriyle tanıdığı Ali Aktaş’ın vefatı sevenlerini üzdü.
Ali Aktaş Türkiye’de toprağa verildi -
Hayatını hayır işlerine adayan ve bir süredir karaciğer kanseri tedavisi gören Ali Aktaş (68), Paris’te vefat etti. Paris’te yaşayan işadamı Muammer Aktaş’ın babası olan Ali Aktaş, bir süredir karaciğer kanseri tedavisi görüyordu. Hastalığına rağmen hayır işlerine devam eden Aktaş, tedaviye olumlu cevap vererek iyileşmişti. Tedavi sonrası tatilini geçirmek için Türkiye’ye giden Aktaş, hastalığının tekrar nüksetmesi
üzerine Fransa’ya döndü. Tedavisi Argenteuil Hastanesi’nde devam eden Aktaş, Salı günü hayata gözlerini yumdu. Aktaş Ailesi, Cuma günü Argenteuil’de saat 10.30’da kılınan cenaze namazı sonrası taziyeleri kabul etti. Aktaş’ın Argenteuil’de düzenlenen cenaze törenine ailesi, dostları ve sevenleri katıldı. Uçakla Türkiye’ye gönderilen Ali Aktaş’ın naaşı Cumartesi günü Sivas’ta defnedildi.
07 TOPLUM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Metz’de belge heyecanı -
Horizon Kültür Merkezi’nin düzenlediği sahur programı büyük ilgi gördü.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Metz Şubesi’nde beş hafta boyunca düzenlenen Kur’an-ı Kerim Kursu’nu başarıyla bitiren kursiyerlere diplomaları düzenlenen tören ile verildi. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Metz Şubesi tarafından düzenlenen Kur’an kursu sona erdi. Yüz öğrencinin katıldığı beş haftalık kurşun sonunda bitirme belgeleri, kapanış programında verildi. Metz DİTİB Derneği’nin Kur’an kursu eğitimine beş hafta boyunca yaklaşık yüz öğrenci katıldı. Dernek yöneticileri, Kur’an kursu eğitimini verebilmek için Türkiye’den
din görevlilerini davet ettiklerini dile getirdi. Kur'an kursu eğitiminin sonucunda, diploma töreni düzenlendi. Programa, Türkiye‘den Kur'an kursu eğitimi vermek için gelen Müşerref Ekinci, Muammer Albayrak, Durmuş Küçükerdem, Elif Küçükerdem, Ayşe İbili’nin yanı sıra öğrenci velileri katıldı. Diploma töreninde öğrenciler hünerlerini sergiledi. Program boyunca Kur'an-ı Kerim, ilahi ve şiir okuyan öğrenciler, ailelerin büyük beğenisini kazandı. Programın son bölümünde öğrencilere, Kur'an eğitimi aldıklarına dair belgeler ve çeşitli hediyeler verildi. Diploma törenine kursa katılan öğrenciler, eğitimciler ve aileler katıldı.
Horizon Kültür Merkezi etkinliklerine devam ediyor Mehmet Kargı Moulhuse Mulhouse’de hizmet veren Horizon Kültür Merkezi, Ramazan ayı boyunca düzenlediği kültür faaliyetlerine devam etti. Farklı etkinliklerle Mulhouse Türklerinin beğenisini kazanan Horizon, her yaştan grubu için farklı etkinlik düzenliyor. Çocuklar için sportif aktivitelere imza atan Horizon, büyükler için de iftar ve sahur programları düzenledi. Horizon Kültür Merkezi Müdürü Muhammed Balcı, kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasına büyük önem verdiklerini ifade etti. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta bulunan vatan-
-
daşların sıla hasretine az da olsa merhem olabilmenin kendilerini sevindirdiğini belirten Balcı, iftar ve sahur programlarını bu düşünce ile düzenlediklerini dile getirdi. Farklı yaş grupları için düzenlenen programlara katılımın yoğun olduğunu söyleyen Balcı, faaliyetlerini günden güne artırdıklarına değindi. Mulhouse’da yaşayan Türk ailelere seslenen Balcı, “Kültür merkezimize çocuklarını göndermek isteyenlere, kayıt döneminin başladığını söylemek istiyorum. Gurbette çocuklarınızın değerlerinizden, köklerinizden uzaklaşmaması elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Çocuklarımıza sahip çıkalım.” dedi.
Girişimciler Birliği (UDEC) üyeleri ile iftarda biraraya geldi.
UDEC İşadamları Derneği iftar düzenledi OSMAN USTA Centre Bölgesi Girişimciler Birliği (UDEC) üyelerine iftar programı düzenledi. Dernek salonunda düzenlenen iftar programına yoğun katılım oldu. UDEC Genel Müdürü Yunus Doğan, bir araya gelmenin önemine değinerek , Ramazan ayında iftarda birlikte olmanın ayrı bir duygu olduğunu belirtti. Doğan, Fransa’da yaşayan insanların ticari hayatta başarılı olmalarının çok
-
önemli olduğunu ve bu noktada her türlü desteği verdiklerini söyleyerek, “UDEC olarak amacımız, bölgedeki Türk insanın ekonomik olarak güçlü olması. Seminer ve gezi organizasyonlarımızla bunu sağlıyoruz. UDEC Derneği’nin daha da güçlü olması için bu bölgedeki işadamlarımız da üye olarak derneğimize destek olsunlar istiyoruz.” diye konuştu. Programa katılan Aşık Selmani, birbirinden güzel türküleriyle geceye renk kattı.
ve
,
,
market ve restorant m羹sterilerimize
degerinde
Bisiklet hediye!
Asya Asya Food Food -- Toptan Toptan G覺da G覺da 168 rue de Paris 93000 Bobigny Tel.: 0033 01 48 40 05 06 Fax: 0033 95 96 42 16 4
www.asyafood.com contact@asyafood.com
09 GÜNDEM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Fransalı Türklerin yardımları Arakan’a ulaştı Son iki aydır Budist fanatiklerin şiddetine maruz kalan Myanmar’daki Arakan Müslümanlarına yardım etmek isteyen Fransalı Türkler, Espoir (Umut) ve Motif yardımlaşma derneklerinin düzenlediği yardım kampanyasına katkıda bulunmaya devam ediyor.
-
Birleşmiş Milletler'in (BM) bir kuruluşu olan ECOSOC Birleşmiş Milletler üyesi olan Kimse Yok Mu Derneği ile partnerlik kuran Espoir ve Motif Dernekleri, Fransalı Türklerin yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya devam ediyor. Espoir ve Motif derneklerinin ortaklaşa yürüttüğü yardım kampanyası sonucu toplanan yardımlar, Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı Ünal Öztürk’e teslim edildi. Kimse Yok Mu Genel Merkezi’nde 7 bin 500 Euro’luk yardım çekini teslim alan Genel Başkan Öztürk, Fransa’da yaşayan Türk vatandaşlarına teşekkür ettiği konuşmasında “Kumbarala-
rında yardımları dahi Arakan Müslümanlarına gönderen Fransa’daki duyarlı çocuklarımıza minnet borçluyuz.” dedi. Espoir (Umut) Kültürlerarası Diyalog ve Yardımlaşma Derneği Fırat Demirel, Fransa’da yaşayan Türk toplumunun çok yardımsever olduğunu, toplumun değişik kesimlerinden yardım kampanyasına yoğun talep olduğunu söyledi. Futbol kariyerine Stade de Rennes takımında devam eden milli futbolcu Mevlüt Erdinç’in de kampanyaya duyarsız kalmadığını belirten Demirel, Erdinç’in futbolculuğu ve özel yaşantısı ile örnek alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Fransa Türklerinin Espori ve Kimse Yok Mu dernekleri aracılığıyla Myanmar’a gönderdiği 7 bin 500 Euro değerindeki yardım çeki, Genel Başkanı Ünal Öztürk’e teslim edildi.
Gien Derneği’nin kurduğu iftar çadırlarında farklı ülkelerin Müslümanları biraraya geliyor.
Gien Derneği iftarlara devam ediyor Osman Usta GİEN Gien Türk Kültür Derneği’nin düzenlediği Ramazan programları devam ediyor. Hafta sonları halka açık iftar çadırları kuran dernek, toplumun farklı kesimlerinin biraraya getiriyor. Düzenlenen iftar programlarına, halk yoğun ilgi gösteriyor. Dernek üyelerinin katkıları ve dernek yönetimi organizasyonuyla düzenlenen iftarlara Türklerin yanı sıra Araplar da katılıyor. İftara katılanlar,
-
kalabalık ortamlarda iftar yapmanın çok daha farklı olduğunu söyleyerek, böylece insanlar arasında kaynaşma ve dostluğun arttığını belirtti. Gien’de halka açık iftar programını düzenleyen Himmet Katırcı, Avrupa’daki evlerin küçük olması nedeniyle eş, dostla iftarların evde mümkün olmadığını belirterek, "İftar çadırı gerçekten güzel oldu. Herkesi ailesiyle rahatlıkla davet edebiliyoruz. Dernek yönetimine teşekkür ediyorum." dedi.
Futbol kariyerine Stade de Rennes takımında devam eden Mevlüt Erdinç, Arakan Müslümanlarını unutmadı.
“ESPOİR, ANADOLU HALKININ İNSANLIĞININ ÖLMEDİĞİNİ GÖSTERİYOR”
-
Espoir Derneği’nin çalışmalarından övgü dolu sözlerle bahseden Erdinç, “Önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de dünyanın çeşitli yerlerindeki ihtiyaç sahiplerini sevindirmeye devam eden Espoir Derneği, Anadolu insanının insanlığın ölmediğini gösteriyor.” dedi. Espoir (Umut) Kültürlerarası Diyalog ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ferhat Şahin ise Fransalı Türklerin ihtiyaç sahiplerinin yanından olduğunu hatırlatarak "Toplumumuz öğrencisi, futbolcusu, sanatçısı, esnafı, işçisi her kesimi ile muhtaç olanların yanında yer alıyor." ifadelerini kullandı.
10 TOPLUM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Clermont-Ferrand DİTİB, Arakan’ı unutmadı Arakan Müslümanlarına yapılan zulme kayıtsız kalmayan Fransalı Türkler, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ClermontFerrand Derneği Camii’nde yardım kampanyası düzenledi. Veysel Yavuz Clermont-Ferrand Dünyanın farklı coğrafyalarında yardıma muhtaç insanlar için daha önce de her türlü desteği veren ClermontFerrand’da yaşayan Türkler, Arakan için de yardım ellerini uzattı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne bağlı (DİTİB) Clermont-Ferrand Derneği’nde kılınan Cuma namazı sonrası toplanan nakdi yardım, Mynmar’a gönderildi. Din Görevlisi Osman Baki Çın Arakan Müslümanlarının yaşadıkları hakkında detaylı bilgiler verdi. Cuma namazında toplanan yardımların ardından bölge halkının duyarlılığının takdire şayan olduğunu söyleyen Clermont-Ferrand Derneği Başkanı Gazi Keser, “Clermont-Ferrand halkı kendisine yakışanı yapacaktır.” dedi. Kendilerine ulaşan yardımların hala devam ettiğini belirten Keser, Ramazan ayında iftar vermek
-
isteyen vatandaşlar için Türkiye’den aşçı getirildiğini ve düzenlenen toplu iftarların vatandaşların bir araya gelmelerinde iyi bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi. Clermont DİTİB Derneği Milli Görüş Derneği ile birlikte geçtiğimiz yıl Afrika ülkelerinden Senegal’e yardım konteyneri göndermişti.
Dernek başkanı Gazi Keser ile Din görevlisi Osman Baki Çın yardımların daha da artacağını söyledi.
ClermontFerrand’da düzenlenen toplu iftarlar bölge halkının kaynaşmasına vesile oluyor.
Louvre Müzesi’ndeki İslami Sanatları Bölümü’nün açılışını Cumhurbaşkanı Hollande yapacak.
Louvre Müzesi, kapılarını İslam sanatına açıyor
-
Paris'te bulunan Louvre Müzesi, İslam sanat eserleri için yeni bölüm inşa ediyor. Toplam 3 bin metrekarelik alanı kapsayacak yeni bölümde 3 bin eserin sergileneceği belirtildi. Müzenin İslami Sanatları Bölüm Başkanı Sophie Makariou, yeni açılacak bölümde Avrupa'nın en geniş İslami sanat eserleri koleksiyonunun toplanacağını söyledi. 100 milyon Euro'ya mal olacağı belirtilen projenin 31 milyon Euro'sunu Fransa hükümeti karşılayacak. Geri kalan kısmı için ise Azerbaycan, Kuveyt, Umman ve Fas gibi ülkeler destek olacak. Suudi Prensi El Velid bin Telal de müzenin İslam eserleri bölümü için 17 milyon Euro bağış yaptı. Temmuz 2008'de inşaatına başlanan müzeyi, 22 Eylül'de Cumhurbaşkanı François Hollande'ın açması planlanıyor.
11 TOPLUM
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Amiens'te korkutan çatışma -
Fransa'nın Amiens kentinde emniyet güçleriyle gençler arasında çıkan çatışmalarda 16 polis memuru yaralandı. Amiens Belediye Başkanı Gilles Demailly, kentin kuzeyindeki yoksul mahallelerden birindeki bir ilkokulun ve spor merkezinin yakılmasıyla sonuçlanan olayların, bölgede giderek yükselen sosyal gerilimin ürünü olduğunu söyledi. Kent tarihinin en büyük çatışmalarına sahne olan olaylar, motosiklet kazasında ölen 20 yaşındaki bir genç için dü-
zenlenen cenaze konvoyuna katılan bir kişinin tehlikeli araç kullandığı gerekçesiyle tutuklanmasının ardından geldi. Söz konusu tutuklamanın ardından yaşanan küçük çaplı çatışmalar salı gecesi büyüdü. Yaklaşık 100 genç ile 150 kadar polisin çatışması sırasında helikopter destekli güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. Gençlerin havalı tüfekle karşılık vermesi sonucu 16 polis memuru yaralandı. Cumhurbaşkanı François Hollande'ın
seçim zaferinin 100'üncü günü arifesinde gerçekleşen olaylar, sosyalist liderin sert tepkisine neden oldu. Hollande olaylara sert bir yanıt verileceğini belirterek, “Güvenlik bizim için bir öncelik değil, zorunluluk” dedi. Hollande, “Devlet bu şiddet olaylarıyla mücadele etmek için tüm imkanlarını kullanacak” diye konuştu. Fransız hükümeti, bu ay başında Amiens'in kuzeyini, Eylül ayında oluşturulacak 15 “güvenlik öncelikli bölge” arasına almıştı.
Orleans La Source Camii’nce düzenlenen iftar programına Türklerin yanı sıra Araplar ve Fransızlar da ilgi gösterdi.
La Source Camii’nden halka açık iftar Fransa'nın Amiens kentinde emniyet güçleriyle gençler arasında çıkan çatışmalarda 16 polis memuru yaralandı.
OSMAN USTA ORLEANS Orleans La Source Camii Ramazan dolayısıyla halka açık iftar verdi. İftara bölgede yaşayan Türklerin yanısıra Araplar, Fransızlar ve farklı dinlerin temsilcileri katıldı. Orleans La Source Camii dernek yöneticileri, mübarek Ramazan ayında insanları iftar vesilesiyle biraraya getirmek istediklerini söyleyerek, "Dünyanın bu barış ve hoşgörüye ihtiyacı var." diye konuştu. İftara büyük bir ilgi gösteren bölgenin papazları ise bu hoşgörünün bütün dünyaya yayılması ve örnek olması temennilerinde bulunarak, "Bu ince davetten dolayı cami imam ve yönetimine çok teşekkür ediyoruz." dedi.
-
YORUM12
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Bir Romen’in sınırdışı ro u E in b 8 ti e y li a m in in s e m il d e
Göçmen politikasında şimdiye kadar kalıcı ve kabul edilebilir uygulamaları hayata geçiremeyen Fransa’da, düşük ücretle çalışan Rumen ve Bulgar çalışanların sayıları her geçen gün artıyor. Sarkozy döneminde hayata geçirilen sınır dışı etme politikası için ise kamu kaynakları çarçur ediliyor. İki Fransız polisin eşliğinde uçakla sınır dışı edilen ve birkaç gün sonra Fransa’ya tekrar dönebilen Rumen vatandaşlar, devlete 8 bin Euro’ya patlıyor.
-
Roman göçmenlerin Fransa'daki varlıkları sorunu konusundaki siyasi ajitasyonun henüz sona ermediğini gözlemliyoruz. Bu husustaki doğru soru bu insanların neden Batı Avrupa'da, hem de son derece zorlu hayat koşulları altında yaşamak için ülkelerini terk etmeyi tercih ettikleridir. Ekonomik kriz Balkanlar'ın kırılgan topluluklarını özellikle de Romanları en ağır şekilde etkilemekte. Bu bakımdan ilk alınması gereken önlem, Rumen ve Bulgar vatandaşlarının diğer Avrupa yurttaşları gibi iş piyasasına ulaşmaları hususunda alınmış olan geçici yasaklama tedbirlerinin hemen kaldırılmasıdır. Yoksa Romanların hukuksal korunmaya, sağlık ve barınma hizmetlerine, eğitime, dolayısıyla başarılı bir bütünleşme olanağına ulaşmaları mümkün olmayacaktır...
TENEKE MAHALLELERDEKİ YAŞAM KABUL EDİLEMEZ İkinci neden Balkan ülkelerinde iktidarı ellerinde tutan çoğunluk halklarının sürekli olarak Romanları dışlaması nedeniyle Romanların ülkelerinden kaçmak zorunda kalmalarıdır. Sadece insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında çalışan Avrupa ve uluslararası ajansların hazırladıkları raporları okumak bile, Romanların maruz kaldıkları ayrımcılığı anlamak için yeterli. Fransa'da bir kampta yaşasalar bile, biraz şans ve bu konuda iyi niyetli olan yerel yönetimlerin desteğiyle, çocukları okula gidebilmekte, bebekler ve anneleri korunmakta, derneklerin refakatinden yararlanabilinmektedir. Şüphesiz tüm bunlara karşın Romanların yaşadığı teneke mahallelerdeki yaşam kabul edilemez zorluklarla dolu. Peki, bu durumdan nasıl kurtulabiliriz? İvedi olan dışlanmaya karşı mücadele eden kamusal ve özel aktörlere gerekli olanakları sağlamaktır.
RUMEN VE BULGAR İŞÇİ SAYISI ARTIYOR Süregelen durum, aynı zamanda Fransa'nın imzaladığı işgücü sözleşmeleriyle, Avrupa şirketleri hesabına Fransa'da düşük ücretlerle çalışan Rumen ve Bulgar çalışanların sayısının artması sorunuyla karşı karşıya gelme riskinin artması anlamına da gelmektedir. Daha şimdiden büyük inşaat projeleri ve taşımacılık alanında bu durumla karşı karşıyayız. Böylece Fransa'da beyan edilmiş bir çalışma sayesinde elde edilecek olan kesintiler ve vergilerden de faydalanılamamaktadır.
HER AİLE İÇİN DEVLET 27 BİN EURO MASRAF ETTi Sarkozy hükümeti, bedelinin ne olduğunu incelemeyi unuttuğumuz bir sınır dışı etme politikası için kamu kaynaklarını çarçur edeceğine bu durumu öncelikli kılıp gerekli tedbirleri almalıydı. Ne büyük bir israf yapıldı! İki Fransız polisin eşliğinde uçakla sınır dışı edilen -ki bu uygulamanın masrafı vergi verenlere asgari ücretin 5 katına 8 bin Euro’ya patlamaktadır- ve hiçbir ceza almadığı ve seyahat özgürlüğü Avrupa inşa sürecinin bir kazanımı olduğu için birkaç gün sonra yeniden Fransa'ya
dönen Rumen vatandaşlar gördük. Aynı şekilde işgücü piyasası kendilerine kapalı olduğu için, gerçek uyum olmaksızın "uyum köylerinde" konuk edilen her aile için devlet 27 bin Euro masraf etmektedir. Sarkozy'ci devletin sorumluluklarını savsaklaması karşısında, birçok yerel yönetim "uyum köyleri"ni faaliyete geçirerek ve ayrıca -sadece Romanlara değil- herkese yönelik yakın sosyal hizmet faaliyetleriyle sorumluluk aldı. İnsan onuruna yakışmayan yasadışı konut alanlarının kapanmasının, aynı zamanda istihdama, konuta ve bütünleşmeyi sağlamaya yönelik bir faaliyet olması için büyük bir ulusal diyalog etrafından oluşan bu deneyimlerden dersler çıkaralım. Ayrıca Avrupa fonlarının yerel yönetimlerin göçmenleri kabul projelerini yürütme çabalarında nasıl adem-i merkezileştirilmiş işbirliği programları destekleyebileceklerini tartışalım. Ancak, öncelikli olarak, geçici tedbirleri kaldırmakla, bu kişilere yasal olarak hayatlarını kazanma ve aileleriyle birlikte topluma entegre olabilmelerini sağlamakla işe başlayalım. Cumhurbaşkanı François Hollande'ın mart ayında, Roman yayını Romeurope'daki yazısında açıkladığı da zaten buydu. Roman göçmenlerin tüm Avrupalılarla aynı haklara sahip olmaları için aşmamız gereken ilk aşama bu olmalıdır. *Bu yazı Sosyalist parlamenterler Pouria Amirshahi, Christian Favier, Jean-Yves Leconte ve Laurent El Ghozi tarafından kaleme alınmıştır. Le Monde 8 Ağustos 2012
13 EKONOMİ
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Turist ve gurbetçinin harç çilesi bitecek
Yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarından 100 lira harç alınması, kısa süreliğine Türkiye'ye gelen turist ve gurbetçiyi mağdur edince Maliye Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık ve Üst Kurul, harç uygulanmasının esnetilmesi için çalışmalara başladı. ERCAN BAYSAL ANKARA Yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarından 100 lira harç alınmasının ardından gurbetçi ve turistlerin yaşadığı sorun çözülüyor. Tatil için ülkesine gelen gurbetçilerin yerli hat kullanmak istediklerinde kendilerinden talep edilen 100 TL'lik harç uygulaması esnetiliyor. Maliye Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yürütülen ortak çalışma ile belirli bir süreliğine de olsa tatil amaçlı ziyarete gelenlerin Türkiye'den aldıkları hattı kullanabilmeleri üzerinde çalışılıyor. Konuya ilişkin çalışma henüz netleşmese de bu kapsamda gelenlere üç ay gibi bir süreliğine telefonlarını kullanabilme imkânı tanınabileceği ifade ediliyor. Yazışmaların devam ettiğini, henüz netleşen bir durum olmadığını aktaran Maliye kaynakları, gurbetçi ve turistlerin mağduriyetini gidermek için çalıştıklarını söyledi. Haziran ayından bu yana yurtdışından yolcu beraberinde gelen cep telefonlarından cihaz kullanım izni için harç talep ediliyor. Yurtdışından gelip bu harcı yatırmayanlar, geldikleri ülkenin hattını kullanmaları halinde bir sorun yaşamıyor. Ancak Türkiye'den bir hat aldıklarında cep telefonlarını kullanmak istediklerinde ise BTK, kayıt işlemi yapılmadığı için cihazı görüşmelere kapatıyor. Edinilen bilgilere göre BTK'nın konuya ilişkin tespiti bir gün de sürebiliyor, iki haftayı da alabiliyor.
-
hARÇ PARASI TURİSTLERE VE GURBETÇİLERE SIKINTI OLDU Yolcu beraberi olarak adlandırılan yurtdışından cihaz getirilmesi Türkiye'de son yıllarda sıkça başvurulan bir yöntem. Cihaza ilişkin harç, abone kayıt merkezlerine başvurmadan önce herhangi bir
vergi dairesine ödeniyor. Vergi dairesine ödenen harç makbuzu ve pasaport ile birlikte cep telefonu operatörlerinin iletişim merkezlerine cihaz kaydı yaptırılıyor. Yolcu beraberi gelen telefonlar bu süreç tamamlandıktan sonra kullanılabiliyor. Ancak turistler veya tatil için Türkiye'ye gelen gurbetçilerden de harç talep edilmesi sıkıntı oluşturuyor. Kısa süreliğine Türkiye'de bulunan bu kişilerden bu verginin istenmesi tepkilere neden oluyor.
İThALATI FRENLEYEREK CARİ AÇIĞI AzALTMAK AMACIYLA UYGULANDI Küresel krize tedbir amacıyla bazı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarında geçen yılın ekim ayında artışa gidilmişti. Büyüme endişesi ve cari açığı frenlemek amacıyla otomobil, tütün mamulleri, alkollü içkiler ve cep telefonunun vergisi önemli oranlarda artırıldı. 15 Haziran 2012'de Resmî Gazete'de yayımlanan hüküm uyarınca yurtdışından getirilen cihazların elektronik kimlik bilgisinin (IMEI) kayıt altına alınması işleminden önce 100 Türk Lirası harç bedeli yatırılması zorunlu oldu. Ekonomi yönetimi harç uygulamasını ithalatı frenleyerek cari açığı azaltmak amacıyla yaptı. BTK verileri de tedbirin işe yaradığını gösteriyor. Uygulamanın başladığı dönemden bugüne kadar yolcu beraberinde getirilen cep telefonu sayısında yüzde 50'den fazla düşüş meydana geldi. 2011 yılında Türkiye'ye 14,3 milyon cep telefonu geldi. İthal edilen telefonlar için ise 1 milyar 744 milyon dolarlık ödeme gerçekleştirildi. Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İşadamları Derneği'nin (MOBİSAD) araştırmalarına göre 1994 yılından bugüne kadar 160 milyon adet cep telefonu ithalatı gerçekleşti.
Yolcuların yurtdışından getirdiği telefon sayısını azaltmak için konulan 100 TL'lik harç, gurbetçilerin yanı sıra turistleri de etkiliyor.
14 DIS- HABERLER
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Türkiye İslami turizmin de gözdesi oldu ''Küresel Müslüman Hayat Tarzı Turizm Pazarı: Tüketici İhtiyaçları ve Görünüm'' başlıklı araştırmaya göre, Türkiye geçen yıl Malezya'nın ardından Müslüman turistlerin en çok ziyaret ettiği ikinci ülke oldu.
Müslüman turizm pazarı, Alman turistlerin yıllık yurt dışı harcamasından daha büyük, Çinli turistlerin yıllık harcamasının ise iki katına denk düşüyor.
Merkezi New York'ta bulunan, Müslüman ülke pazarlarına odaklı pazar araştırması ve danışmanlık firması DinarStandard ile merkezi Singapur'da bulunan helal-dostu turizm pazarı firmalarından Crescentrating tarafından 14 ülkede bir araştırma gerçekleştirdi. Müslüman turistlerin 2011'de 126,1
milyar dolar harcadığı belirtilen araştırmaya göre, Müslüman turizm pazarının global turizm pazarı içerisindeki payının yüzde 12,3'e denk geliyor. Müslüman turistler pazarının büyüme hızının, 2020 yılına kadar devam eden sürede küresel turizm pazarının büyüme hızından daha yüksek olacağı öngörülüyor.
HELAL GIDA ÇOK ÖNEMLİ Türkiye 2011 yılında Müslüman turistlerin en çok ziyaret ettiği ülkeler listesinde ikinci oldu. Birinci sıraya ise Malezya yerleşti. Türkiye'nin ardından sırasıyla, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Rusya, Çin, Fransa, Tayland ve İtalya, Müslüman turistlerce en çok tercih edilen ülkeler oldu. 2011'de kendi ülkesi dışına en çok ziyaret gerçekleştiren Müslüman ülkeler, Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt olarak sıralandı. Araştırma kapsamında yapılan ankette, ''Gezi ve eğlence amaçlı seyahat ederken sizin için önemli olan aşağıdakilerden hangisidir?'' şeklindeki soruya katılımcıların yüzde 67'si ''helal gıda'' cevabını verdi. Bu arada, Kültür ve Turizm Bakanlığı sınır giriş-çıkış istatistiklerine göre 2011 yılında Türkiye'ye 31 milyon 456 bin 76 turist geldi.
Ekonomik kriz yaşayan Avrupa ülkelerinden Hollanda’da vatandaşlar Çin ve Singapur gibi gelişmekte olan ve tecrübeli eleman ihtiyacı olan yerlere göç ediyor.
Ekonomik kriz, göçe zorluyor -
Hollanda'da son yıllarda giderek derinleşen ekonomik kriz ülke dışına göç edenlerin sayısında artışa yol açtı. Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) verilerine göre, bu yılın ilk yarısında Hollanda'yı terk ederek başka bir ülkeye yerleşenlerin sayısı, geçen sene aynı döneme oranla 6 bin artarak 65 bine ulaştı. 2010'da göç edenleri sayısı ise 44 bin civarında oldu. Rakamlara bakıldığında günde yaklaşık 360 kişinin terk ettiği ülkede bu durumun en önemli sebeplerinden birisinin ekonomik kriz olduğu belirtildi. Ekonomik krizin yanı sıra iklim koşulları, katı kural ve düzenlemeler ile refah bir yaşam isteğinin de tersine göçte önemli bir rol oynadığı kaydedildi.
ÇİN’E VE SİNGAPUR’A GÖÇ EDİYORLAR İnsanların daha çok ekonomik sebeplerden dolayı Hollanda'yı terk ettiğini belirten göç uzmanı Just Dalhuisen, yaptığı açıklamada, göç edilen ülkelerin başında büyüyen pazarlara sahip Çin ve Singapur'un geldiğini söyledi. Bu ülkelerde ekonomik anlamda geniş imkanlar bulunduğunu kaydeden Dalhuisen, tecrübeli insanlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
15 MEMLEKET
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Yozgat Bozok Üniversitesi yeni hastane ve fakülte binasını kendisi yapacak Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar, Tıp Fakültesi Morfoloji binası ve tam teşekküllü hastaneyi 2013 yılının bütçe planına dahil ederek inşaatına başlayacaklarını söyledi.
Avrupa'da yaşayan 30 çocuk, Anafartalar Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Akın'ın öncülüğünde kentin tarihi mekanlarını gezdi.
Emirdağlı çocuklardan Mevlevihane'ye ziyaret
-
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar, Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yakın gelecekte sadece Yozgat'a veya bölgeye değil tüm Türkiye'ye hizmet verecek önemli bir sağlık merkezi olacağını belirterek, “Tıp Fakültesi Morfoloji binası ve tam teşekküllü hastanemiz ile ilgili projemiz hazır. Projemizi Ankara'da bir dizi görüşmeler ile gerekli birimlerle de paylaştık. Projemizin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak siyasi ve bürokratik zeminde destek aldık.” dedi. Var olan Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ihtiyacı karşılayamadığını bu nedenle daha büyük ve tam teşekküllü bir hastane ihtiyacının doğduğunu ve bu ihtiyacı gidermeyi amaçladıklarını ifade eden Uçar, “Üniversite hastanesi hizmete girmesi ile Yozgat halkı daha kaliteli sağlık hizmeti alacak
Yeni açılacak hastane ile Yozgat halkı daha kaliteli sağlık hizmeti alacak ve çevre illere gitme ihtiyacı ortadan kalkacak. ve çevre illere gitme ihtiyacı ortadan kalkacak. Hastanemiz ayrıca civar illerden hasta çekerek ilimizi üniversite olarak hem bir sağlık hem de eğitim kenti haline dönüşmesine katkı sağlayacaktır. Bunun kalkınmada geri kalmış Yozgat'ın hem ekonomik hem de kültürel anlam-
da ilerlemesinde büyük bir güç olacağına inancımız sonsuzdur." dedi. Erdoğan Akdağ Kampus alanına inşa edilecek olan Tıp Fakültesi Morfoloji binası ve hastanesi, derslik, laboratuar, idari ofis, öğretim elemanlarının odaları ile sosyal alanlardan oluşacak.
-
Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşayan ve yaz tatilini geçirmek için memleketlerine gelen Emirdağlı çocuklar, Afyonkarahisar'ın tarihi mekanlarını gezdi. Aslen Emirdağ'ın değişik köylerinden olan ve Avrupa'da yaşayan 30 çocuk, Anafartalar Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Akın'ın öncülüğünde kentin tarihi mekanlarını gezerek bilgi edindi. Zafer Müzesi, Ulucami, Kocatepe, Mevlevihane gibi yerleri tarihi mekanları gezen öğrenciler, Mevlevi Türbe Camii'ni ziyaretleri sırasında da Mısırlı bir misafirle sohbet etme imkanı buldu. Ramazan ayı nedeniyle Afyonkarahisar'a bir ay boyunca hatimle teravih namazı kıldırmak için gelen Mısırlı Hafız Abdülhamid de gezileri sırasında çocuklara eşlik etti. Mevlevihane sorumlusu Hasan Özpunar, bu tür gezilerin özellikle yurtdışında yaşayan çocukların tarih bilincini alması açısından çok önemli olduğunu belirterek geziyi düzenleyenlere teşekkür etti.
TAZİYE Muammer, Osman, Bünyamin ve Talha Aktaş’ın Muhterem babaları
ALİ AKTAŞ’ın vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Aktaş Ailesi’ne sabır ve başsağlığı diliyoruz. FRANSA AKTİF SANAYİCİ İŞADAMLARI DERNEĞİ
YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEzİ
ETUDE PLUS ARGENTEUIL
17
Ey para! Ruhumu batırma! Para ile imtihan olmak zordur. Hz. Ömer (ra) şöyle buyurmuştur: “Kişinin namazda inleyip durması sizi aldatmasın! Siz onun parasını nasıl değerlendirdiğine, parasıyla olan imtihanına bakın!”
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Bayramlar sevindirme günleridir Bayramlar sevinç günleridir. Bayramı bayram yapan sevginin ve mutluluğun paylaşılmasıdır. Eş, dost, akraba ziyaretleri, çocuklara verilen harçlıklar, öpülen eller, ikram edilen tatlılar hep paylaşılan sevginin tezahürleridir. Bayramlar, tatile gitme, inzivaya çekilme günleri değildir.
irme değil, sevind e m n vi se ın ram yledi. İSTANBUL ri olduğunu sö erlendirmele n AZ gü ÇM KA EP YN ZE ıl değ coşku‘Bayramı nas n renkleri ve iki Ramazan bütü an sessizce çıkıp ise “Kim her a n su ru so d ?' ız liyiz an sesu ile hayatım sadece açlık güncesini, Allah't ge a d ın m ı ra ay bay e kalpgitti. Kimi bu ultan'ın adetle geçirirs 'S ib e d ak i ar im m K u . ü p ez.” va leri olarak görd in kıymetini bildi, nde kalbi ölm r. gü ğü ü ld ö n n ti leri ve rnek verdile bir aylık ziyare iğini en ince -i Şerifini ö lamak sureer is iç ad ın H ay l ze getibu gü ndan baş yaşadı. Ona ve bir Ayrıca en yakı yaret güzel şekilde k yı komşuların zi n lâ ve e a er b el ra iy ak ed h e î tiyl enleri receği manev ndu. Ve Cenab-ı ret edilemey ya zi i, es lu ilm u ed atırlaağırlamada b bir telefonla h sin ir ibadet b an n d ın ğu az yo en lık e d ylelikle herke Allah'ın bir ay nra kullarına lütsorulması, bö ın so n rı en i ifade d in m si n mev tleri ola ması gerektiğin ceki ın al va n r ü ru n sü lü n ve gö lar da Darüla fettiği sevinç r. İmkânı olan e gibi yerlere le ne kavuştuk. ti ri et le n gü m , ra er bay apishan az, Faruk Beş ze, hastane, h Reşit Haylam ve ar sevindirmeli. ın kp ile o Cemil T ip oradak ri d k, gi şe im Ş , it ir Üm ned l'e “Bayram M. Ali Şengü değerlendirmeliıl bayramı nas sorduk. Bayramnı rı kafa yiz?” sorula uzaklaşmak, an rd la n sa in ları emek ir vesile görm b in iç ek m le din , bayÜMİT ŞİMŞEK: HEDİYE VE irten yazarlar el b i in iğ kt re ge HARÇLIK VEREREK ÇOCUKLARI SEVİNDİRİN Ramazan boyunca müminler Kur’an’ın inişini kutlar. Ramazan’ın bitişi de bir başka bayramın başlangıcıdır. Bir ay boyunca nefislerinin tutkun olduğu nimetlerden uzak durarak bir nevi melekleşen insanlar, bu defa önlerine serilmiş maddî ve manevî sofraların başında Rab’lerinin ikramlarına mazhar olurlar. Bayramda özellikle çocuklarımızı sevindirmeliyiz. Harçlık ve küçük hediyeler vererek gönüllerini yapmalıyız.
CEMİL TOKPINAR: BAYRAM GECELERİ DUALARIN KABUL OLDUĞU GÜNLERDİR Ramazan’ı nasıl paylaşarak geçirdiysek bayramı da öyle geçirmeliyiz. Bu paylaşım, önce ailemizden başlamalı ve dalga dalga yayılmalı. Çaresiz bir yuva varsa oraya gidip ikramlara ihsanlara boğmalıyız. Gönülleri almalı, küskünlüğe yer vermemeliyiz. Ayrıca bayram sadece ziyafetle geçmemeli, gaflete dalmamalıyız. Bayramda Allah’ı bol bol zikretmeliyiz. Bayram geceleri duaların kabul olduğu günlerdir.
REŞİT HAYLAMAZ: BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN SILA-İ RAHİMDİR Bayramlar, sevinç günleridir; insanların bir araya geldiği, kaynaşıp hasret giderdiği, dargınların barıştığı, küçüğü ve büyüğüyle birlikte toplumun kucaklaştığı zaman dilimleridir. Elbette bayram, oruç meşakkatinden kurtuluşa sevinme günleri değildir; bu açıdan bayram bize, Ramazan coşkusunu bütün bir yıla yaymamız gerektiğinin mesajlarıyla gelir. Aynı zamanda birer muhasebe günleridir; gündelik yoğunluktan dolayı gündemimizden çıkan birçok konuyu bize yeniden hatırlatır. Mesela bu sevinçli güne bizi ulaştıran sürecin, bir aylık Ramazan günleri olduğunu hatırlattığı gibi Hakk’ın huzurunda bayram yapabilmemizin de, ömür günlerimizi iyi değerlendirmeye bağlı olduğunu hatırlatır. Bayramı bayram yapan en temel mesele, sıla-i rahimdir. Akrabalar, komşular ziyaret edilmeli, ziyaret edilemeyenlerin de en azından bir telefonla hatırları sorulmalı ve gönülleri alınmalı.
MEHMET ALİ ŞENGÜL: RAMAZAN’DA KAZANDIĞIMIZ GÜZELLİKLERİ DEVAM ETTİRMELİYİZ Bayramlar, geçmişi hatırlatır, özletir. Kaybettiklerimizi, bütün sevdiklerimizi bulma adına yeniden bir dirilişin hayata yansımasıdır. Kulluğumuzdan kazandığımız güzellikleri sürdürmeliyiz. Ayrıca bayramlar, kusurlarımızı bertaraf etmek için bir vesiledir. Bayramları vesile yaparak özür dilenilmesi gerekenlerden özür dilemeliyiz, bizde hakları olanlardan helallik dilemeliyiz. Bayram günlerinin o tatlı güzel günlerini, huzur ortamını, sevgi ile kucaklaşmalarını, hayatın her gününde yaşama ve yaşatma gayreti içinde Ramazan ve oruçtan aldığımız bereketle devam ettirmeye çalışmalıyız.
PROF. DR. FARUK BEŞER: EŞ, DOSTTAN KAÇAR GİBİ TURİSTİK BİR BÖLGEDE İSTİRAHATE ÇEKİLMEYİN Bayramlar sevinme değil, sevindirme zamanıdır. İnsanlar, eş ve dosttan kaçar gibi turistik bir bölgede istirahate çekilmemeli, akraba ve dostlarla kaynaşmalı. Küçük hediyeler alınarak hastaneler ve hapishaneler ziyaret edilmeli, başka zamanlarda bir türlü gidilemeyen dost ve arkadaşlara uğranılmalı. Sadece kendi tanıdıkları değil, babasının ve annesinin hatırına onların dostlarını ziyaret de önemli bir sünnettir.
Misafirin duasını almalıyız Herhangi bir Müslüman, bir insana bir bardak su ikram ederse cennet şerbetleri ikram edilir... Açı doyurursa cennetin meyveleri ikram edilir, çıplağı giydirirse cennetin libasları giydirilir. Üç kimsenin duasının kabul edileceğine vurgu yapan Allah Resulü (sas) bunlardan birisinin de ev sahibine misafirin yaptığı dua olduğunu beyan buyurmuştur. Demek ki bir insan kapımızı çalıyorsa mümin bunu Cenab-ı Hakk’ın bir ikramı saymalı...
Ramazan sonrası ilk kahvaltı nasıl olmalıdır?
Marmara Üniversitesi (MÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, yaz aylarının devam etmesi nedeniyle Ramazan Bayramı'nda hamur tatlıları yerine sütlü tatlıların küçük kaselerde olmak ve sınır koymak koşuluyla tüketilebileceğini bildirdi. Elmacıoğlu, yaptığı açıklamada, 30 gün yaklaşık 17 saat oruç tutmanın, gece yarısından akşam üzerine kadar aç kalabilmenin belki verimlilikte biraz düşüşe neden olabildiğini, ancak insan iradesinde inanılmaz bir dirayet ve istikrar oluşturduğunu söyledi. Bir beslenme uzmanı olarak bunu çok önemsediğini belirten Elmacıoğlu, ''Nerede diyet yaptırmam gerekirse insanlara, bakıyorum gerçekten iyi oruç tutanlarda çok başarılıyız. Mide hastası bir insan geliyor, bir diyet programı çiziyoruz kendisine. Geriye dönüp baktığımızda oruç konusunda antrenmanlı insanların, diyet konusunda çok başarılı olduklarını görüyoruz. Diyette iradenin ortaya konulması çok önemlidir'' dedi.
TÜRKLER BAYRAMLARDA İKRAM ETMEYİ SEVERLER Ramazan Bayramı'nın oruç tutan insanlar için önemli bir süreç olduğunu ifade eden Elmacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu bir ödül süreci. Belki biz günümüzde insanlara şeker tüketimi konusunda 'gereksiz kalori kaynağı, gereksiz tüketim yap-
mayın, boş kaloriye ihtiyacınız yok' diyoruz ama şeker, 30 günün sonunda ağza lezzet katan, insanın yaşamında o üç günü keyiflendiren bir karbonhidrat türü. Onun için çok önemsiyorum bunu. O insanların belki bir yıl içinde doğru düzgün yemedikleri şekeri biraz tatmaları, çikolatalardan biraz lezzetle yemeleri güzel bir şey. Bu bayramlar belki şeker, çikolata yemek adına güzel ama hamur tatlılarının tüketiminin artık sonlanması gereken bayramlar olmalı. Daha çok şeker, çikolata, şekerleme çeşitleri ikram edilebilir. Bu bayramların yaza gelmesi birinci sıkıntı. İkinci sıkıntı ise tatlı ikramları. Türkler bayramlarda misafirperverdirler ve ikram etmeyi severler. Bayramlarda misafirlere hamur tatlıları yerine hafif sütlü tatlılar, hatta dondurma ikram etmek çağımızın daha anlamlı bir bayram ikramı olacaktır.''
RAMAZAN SONRASI İLK KAHVALTI Elmacıoğlu, 30 gün süren orucun ardından Ramazan Bayramı'nın ilk günü edilecek kahvaltının, biraz zengin olabileceğini, ancak bu kahvaltı sofrasında da sınırların bilinmesi gerektiğini vurguladı. Elmacıoğlu, şunları söyledi: “'Sofraya her konan şey yenecek diye bir durum söz konusu değil. Bu maalesef metabolik hız için olumsuz etki yaratabilir. Dolayısıyla ister bayram olsun, ister normal gün olsun, sağlıklı beslenme her
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Dualar, mutlaka kabul edilir Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) buyurdular ki: “Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icabet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: “Ben Rabb’ime dua ettim duamı kabul etmedi!” (Müslim`in diğer bir rivayeti şöyledir: “Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası kabul edilmeye devam eder.” Tirmizi’nin bir diğer rivayetinde şöyledir: “Allah’a dua eden herkese Allah icabet eder. Bu icabet, ya dünyada peşin olur ya da ahirete saklanır, yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek suretiyle olur, yeter ki günah taleb etmemiş veya sıla-ı rahmin kopmasını istememiş olsun ya da acele etmemiş olsun.” (Kütüb-ü Sitte, Hadis No: 1782)
30 gün süren orucun ardından Ramazan Bayramı'nın ilk günü edilecek kahvaltının da sınırları var. Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “İnsan olmanın en güzel tarafı, beslenmede sınırları koymayı becerebilmektir.” diyor.
-
18
zaman kurallarıyla hayata geçirilmeli. Yaz aylarının devam etmesi nedeniyle hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar küçük kaselerde olmak ve sınır koymak koşuluyla bayramda tüketilebilir. 3 günlük bayram içinde 30-40 gram çikolata tüketilmesi de kişinin damak zevkini okşayacak bir hazdır. Bir günde yaptıkları 4-5 ziyarette hamur tatlısını reddetmeyenler için sadece bayram günlerinde değil, her zaman tehlike mevcuttur. Ziyarette bulunan kişilerin kendi iradelerini iyi kullanmaları gerekmektedir. Bayramın bir özelliği de budur. Belli bir beslenme modelinden çıkıyorsunuz, birden bire her şey size istediğiniz saatte sunulmuş oluyor. Burada da bir irade sınavı var. Her şey önünüzde olabilir ama siz sınırı koymalısınız. İnsan olmanın en güzel tarafı, beslenmede sınırları koymayı becerebilmektir.'' Elmacıoğlu, bayramda taze meyvenin de misafirlere ikram edilebileceğini, şeftali ve elma ile az şekerli tatlıların yapılabileceğini, bu tatlıların kaymak yerine dondurmayla tüketilebileceğini anlattı. Tatlının yanında misafirlere az şekerli limonata, komposto, vişne şurubu ikram edilebileceğini ifade eden Elmacıoğlu, değişik bir tat arayanların tarçınlı bitki çayları da içebileceğini dile getirdi.
İbadetle ubudiyet arasında nasıl bir fark var?
Ramazan ayının ardından 30 gün kontrollü yemek yiyenler, bayramın ilk günü yapılan kahvaltıya ve ikram edilen tatlılara aşırı yüklenirse, büyük sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir.
“Ve keza, rububiyet-i âmme, ubudiyet-i külliye ister. Bu da zülcenaheyn resullerin vahdet-i İlâhiyeyi halka ilân etmeleriyle mümkün olur.” Ubudiyet; genel manada kulluk ve itaatte bulunmanın adıdır. İbadetle ubudiyet arasında ince bir fark vardır. İbadet, Allah’ın emirlerini yapmak ve nehiylerinden kaçmak anlamına gelirken ubudiyet ise, Allah’tan gelen her şeye razı olmak ve kabullenmek demektir. Abd ise; ibadet ve ubudiyeti yapan ve yerine getiren kimseye denir. Kısaca; ubudiyet kullukta bulunmak ise, abd kuldur. Abd-i küllî; kulluğunu en geniş, en şümullü ve ihatalı olarak temsil eden kul anlamına gelir. Ubudiyet-i külliye ise; en geniş, ihatalı ve şümullü olarak yapılan ibadet ve kulluk demektir. Ubudiyet ve abd ile ilgili de cüz’î ve külli mertebeler mevcuttur. Maddî makamlar, nasıl ki mertebe mertebe olup, cüz’iyetten külliyete doğru gidiyor ise; manevî makamlar ve faaliyetler de, bir şahıstan başlayıp ta peygamberlere kadar mertebe mertebe olup, temsil edilir. Külli ubudiyet; genel manada, Allah ile kul arasındaki geniş ve şümullü bir muamele olup, O’nu temsil eden ve O’na namzet olan şahsa da abd-i külli denir.
Sevdiğinize sevdiğinizi söyleyin “Resûlullah’ın yanında bir adam vardı. Yanlarından biri geçince o adam, “Ey Allah’ın Resulü! Ben şu geçeni Allah rızası için seviyorum.” dedi. Efendimiz, “Pekiyi, kendisine haber verdin mi?” diye sordu. “Hayır!” deyince, “Ona haber ver!” dedi. Adam gidene yetişti ve “Seni Allah için seviyorum!” dedi. Adam da, “Kendisi adına beni sevdiğin Zât (cc) da seni sevsin!” diye mukabelede bulundu.” (Ebu Davud, Edeb 12)
Bayram bize daha insaflı olmayı öğretir -
Orucu, seheri, sahuru, iftarı, Kur'an'ı, teravihi ve camisi ile Ramazan ayının hitamını miske çevirir bayram. Bir ay boyunca yapılan ibadet ü taatın neticeleri devşirilir bu günlerde. Rabb-i Rahîm'imizin bir aylık yoğun bir ibadet mevsiminden sonra kullarına lutfettiği sevinç ve sürur vakitleridir bayram günleri. Evlerin şenlendiği, etrafımızın çocuk sesleriyle şakıdığı, gönüllerin sürurla dolduğu, yüzlerin güldüğü anlardır bu kutlu zaman dilimi... Bayram bizlere daha vicdanlı, insaflı ve samimi olmayı öğretir. Daha hoşgörülü olmayı, daha çok tahammül edebilmeyi aşılar. Birbirimizi sevmeyi anlatır. Toplum katmanları arasında huzur, birlik ve dayanışmayı öğütler. Bu dayanışma ve kardeşlik günlerinde bütün inananlar, bayramın manevi havasını ortaklaşa hissetmeli, dargınlar ve küsmüşler barışmalı, dostlar kaynaşmalı, akrabalar birbirlerini ziyaret etmeli, kimsesiz ve yoksulların gönlü alınmalı, kalpler bir kez daha birden atmalı ve topyekün bütün inananlar Allah'a birden yönelerek o günün sabahında ortak bir dil ile O’na el açıp dua etmelidirler. Bayramın bize ifade ettiği diğer iç anlamı ise bu sevinç ve neşe günlerinde Allah'ın birer ihsanı olan sahip olduğumuz güzellikleri başkalarıyla paylaşmamızı, onların da bu güzelliklerin benzerini yaşamalarına vesile olmamızı anlatmasıdır. Bir diğergâmlık, fedâkârlık ve kardeşlik duygusu ile bayramın güzelliklerini çoğaltabilme ve tadamayanlara onu tattırma gibi bir görevi de vardır müminin. Sokakta, hapishanede, yetimhanede, huzurevinde veya hastanede bayramı sadece uzaktan gören nice insanlar vardır.
Bayramlar bize daha vicdanlı, insaflı ve samimi olmayı öğretir. Daha hoşgörülü olmayı, daha çok tahammül edebilmeyi aşılar. Her bir bayram birbirimizi sevmeyi anlatır. Evlerin şenlendiği, yüzlerin güldüğü, bir aylık ibadet sonrasında Allah'ın biz kullarına bahşettiği sevinç günleridir bu günler.
20
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
nucu olarak görerek camiyi bırakıp dünyaya dalmanın bir başlangıcı olarak düşünebiliyorlar. Bu bakış açısı oldukça yanlıştır. Efendimiz (sas) bayram günlerini yeme içme günleri olmasının yanında Allah'ı zikretme günleri olarak da nitelemiştir. (Ebu Davud, Savm, 49; Tirmizi, Savm, 59) Bu ifadeler bize bayramı sadece bir eğlence sebebi görüp sefahete dalmamamız gerektiğini, Ramazan'la elde ettiğimiz manevi kazanımları bayramda ve daha sonraki günlerde de devam ettirmemiz lazım geldiğini anlatır. Evet, mümin denge insanıdır. Bayramı dinin kendisine çizdiği çerçeve içinde kalarak yaşar, aşırılıklara girmeden bayramın ruhuna uygun bir şekilde hareket eder. Bir mümin için gerçek bayram Allah'ın mağfiretine erip cenneti kazandığı gündür. Miladî 8. yy.'da yaşamış Hak âşıklarından Behlül Dânâ Hazretleri bir bayram günü Harun Reşid'in güzel elbiselerle halkının bayramını tebrik ettiğini görünce şöyle diyor: "Bayram, güzel ve yeni elbiseler giymek demek değildir. Gerçek bayram cehennemden emin olmaktır." Halifeye yakın olmasından dolayı bu sözü rahatlıkla söyleyen Hazret, gerçek bayramın ne ifade etmesi gerektiği ile ilgili çok önemli bir hususta etrafındakileri ve bizleri aydınlatmıştır. Nitekim Alvarlı Efe Hazretleri de bu hakikati şu enfes ifadelerle dile getirir: "Mevlâ bizi affede, bayram, o bayram ola, Cürm ü hatalar gide, bayram ola." Cenab-ı Hakk'ın, hem şahsî, hem ailevi hayatımız, hem de ülkemiz ve neslimiz adına gerçek huzur ve mutluluğun yakalandığı bayramları nasip etmesi dua ve niyazıyla...
BAYRAMLAR ALLAH'I ZİKRETME GÜNLERİDİR Burada şunu da ifade etmek gerekir ki bayramlar, oruç, teravih ve Kur'an tilaveti gibi ibadetlerin ağırlığından kurtulmak demek değildir. O, bu ibadetlerle Allah'a daha bir yakın olmanın manevi bir sevince ve ruhani bir neş'eye dönüştüğü günlerdir. Bazıları bayramı oruç yükünden kurtulmanın so-
Bütün çaresiz, dertli ve gariplerin bu günlerini de bayrama döndürmek müminin en önemli görevlerinden biridir.
21
O’na yönelme maiyyet-i... Gecesini gafletle geçiren insan o günü kaybetmiş demektir. Rahatını terk edemeyen rahata eremez. Bir gece teheccüde kalkmak, seccade ile öpüşmek, biraz gözyaşı, sıkıntıları, musibetleri ve aşılmaz zannedilen problemleri aşmaya yetebilir. Aaah, Allah ile münasebetimizi bir halletsek, bütün problemlerimiz hallolacak. O’na yönelme maiyyet-i İlahiyye sığınmanin sırlı anahtarıdır.
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
DUAMIZDA EDEP VE SAYGI OLMALI Rabb’imize karşı el açıp dua ederken, kimin karşısında olduğumuzun şuuru içinde olabildiğine edepli ve saygılı olunmalıdır. Bana şunu ver, beni affet gibi emir kipleri içinde değil de, başımıza gelen her musibetin, sıkıntının kaynağının biz olduğunun bilincinde, samimi bir şekilde el açıp hicap içerisinde halimizi arz etmeliyiz. Rabb’imiz nasıl takdir buyurursa buyursun baştan rıza ve hoşnutluğumuzu ifade etmeliyiz. Bu konuda peygamberlerin yapmış olduğu dualar bize rehberlik etmektedirler. Mesela Hz. Adem (as); “Rabb’imiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer merhamet buyurup da kusurlarımızı bağışlamazsan apaçık hüsrana uğrayanlardan oluruz.“ (Araf, 7/23) duasıyla bize bir edep öğretmektedir. Yine Hz. Eyyüp (as) maruz kaldığı musibetler karşısında; “Afiyet ver ve beni bu sıkıntılardan kurtar” demeyi dahi peygamber edebine muhalif saymış; “Ya Rab! Bana ciddi bir zarar dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiya, 21/83) mahiyetindeki iç çekişiyle yetinmiştir.
İMAN ETMEK NE DEMEKTİR? İman kelimesi, inanmak, güven vermek, başkalarının emniyetini temin etmek.. ya da emin, güvenilir ve sağlam olmak manâlarına gelir. İman, Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatü vesselâm) yüce Allah’tan getirdiği kat’î olarak bilinen hükümlerde (zarûrat-ı dîniyede) O’nu tasdik etmek, haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul etmek, bunların gerçek ve doğru olduğuna kalben inanmak demektir. Vicdanî itiraf ve kalbî iz’anda bulunmak demektir. İman, insanın aklını kullanması veya âfâkî (kâinat) ve enfüsî (kendisini) tefekkür neticesinde Allah’ın, insanın içinde yakacağı bir meş’aledir. İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, olayların tazyikatından kurtulabilir. İman, insanı fizik âlemin dar, statik ve boğucu sınırlarından kurtarıp onu kendi dışındaki âlemlerle bütünleştiren, önünü aydınlatan bir ışık kaynağıdır. İman, kişiyi topyekün varlığın yegâne sahibi olan Allah’a muhatap kılması ve O’na bağlaması itibarıyla, insana huzur ve şeref veren büyük bir güç kaynağıdır.
Bayramlarda mide yanmaları ve bağırsak problemleri artar. Bunun nedeni çok miktarda çikolata ve tatlı tüketimidir. Bayramlar kalp hastalığı, şeker hastalığı olan kişiler için risklidir. Bu kişiler yine beslenmelerine özen göstermelidirler.
Bayramda şeker ve yemeğe yüklenmeyin
Ramazan ayı boyunca oruç tutmaya alışan vücudun birden yemekle doldurulması şeker ve kalp rahatsızlıklarını tetikliyor. Diyetisyen Emine Sezgin, oruç tutmaya alışan vücudun Ramazan ayının bitmesiyle beraber bir anda fazla yemekle doldurulmaması gerektiği uyarısında bulundu.
-
Özel Lokman Hekim Sincan Hastanesi' nden Diyetisyen Emine Sezgin, Ramazan ayı boyunca oruç tutulduğu ve günlük öğün sayısında azalma olduğu için beslenme alışkanlıklarında çeşitli değişiklikler meydana geldiğini hatırlattı. Bayramda ise yeme özgürlüğüne kavuşmuş olduklarını düşünen bireylerin normalden fazla besin tüketimine meyilli olduklarını belirten Sezgin, "Gelenekselleşmiş olan bayram ziyaretleri nedeniyle tatlı ve çeşitli ikramlarla dolu tabakların tüketimi artar. Bu keyifle geçirilmesi gereken günlerde bu ikramların miktarlarına dikkat ederek tüketilmelidir. İkram edilen her şeyi bitirmek yerine tadına bakmanız sizi de ev sahiplerini de mutlu edecektir." diye konuştu.
ÇİKOLATA VE TATLIYA DİKKAT Sezgin, özellikle bayramlarda mide yanmaları ve bağırsak problemlerinin arttığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bunun nedeni çok miktarda çikolata ve tatlı tüketiminizdir. Bayramlar kalp hastalığı, şeker hastalığı olan kişiler için risklidir. Bu kişiler yine beslenmelerine özen göstermelidirler. İçerdikleri yoğun şeker ile vücudun boş bir enerji almasına neden olacağı için vücut ağırlığı ile ilgili problemleri olan kişilerde yine tüketim-
lerine dikkat etmelidirler." ifadelerini kullandı. Çocuklarda çikolata ve tatlı tüketiminin aşırı miktarda olması durumunda ishal ve kusma yaşanabileceği uyarısında bulunan Sezgin, ebeveynlerin çocuklar için çikolata ve tatlı tüketimine sınırlandırma getirmesini istedi.
0-12 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR İÇİN SORUN OLABİLİYOR Gün içerisinde az ve sık yeme alışkanlığının devam ettirilmesinin önemine dikkat çeken Sezgin, "Oruç tutmaya alışmış vücudun bir anda fazla yemek ile doldurulmaması gerekmektedir. Aşırı yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan, sindirimi zor olan besinlerden biraz uzak kalmak sağlıklı bir bayram geçirebilmek için iyi olacaktır. Şeker, kalp, yüksek tansiyon hastaları ve diğer birçok kronik hastalığı olan kişilerin bayramda da beslenme programlarına dikkat etmesi ve bayramı kaçamak için bir fırsat olarak değerlendirmemeleri gerekir. Özellikle 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli ürünlerden uzak tutulmaları, tüketimlerine bir miktarda olsa kısıtlama getirilmesi bayram günlerini daha güzel ve sağlıklı geçirmenizi sağlayacaktır." uyarılarında bulundu.
Ramazan Bayramı'nda beslenme alışkanlıklarıyla ilgili tavsiyeler... — En önemli öğün olan kahvaltı kesinlikle atlanmamalıdır. —Su tüketimine dikkat edilmeli ve günlük 1,52 litre su tüketmeye çalışılmalıdır. — Ziyaretlerdeki çay ve kahve ikramlarına dikkat edilmelidir. Günlük içeceğiniz çay miktarı 3- 4 bardağı, kahve ise 2 fincanı geçmemelidir. Mümkünse bitkisel çaylar tercih edilmelidir. — Şerbetli ve hamurlu tatlı yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. — Bayram için hazırlanan çok çeşitli ikramlar karıştırılmadan az az tüketilmelidir. — Yine fiziksel aktivitenin önemi unutulmadan hareket edilmelidir.
23
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
KUR’ A N dinliyor muyuz?
Kur’an-ı Kerim’i dinlerken manevi yaralarımızdan şifa bulduğumuz hissi ve heyecanıyla dinlemeliyiz.
Kur'an'ı okumak kadar dinlemek de önemlidir. Kur'an-ı Kerim'i hem okuma hem de dinleme mevzuunda değişik seviyeler, farklı duyuş ve hissedişler vardır.
-
NAMAZ VAKİTLERİ
Hak rızasına ulaştıber Efendimiz, kendisiracak bir okumada, ne okuyan Cibril-i Emin okuyan insan her şeyi de olsa, o hava içerisinnazarından silip sadece de ve bütün bütün mana Allah'a müteveccih olma- SÜLEYMAN SARGIN ve muhtevaya müteveclı; dinleyenler de, cih olarak ta'zimle ve ses ve nağme saygıyla dinlerdi. kime ait olursa olsun, Bizler de kulaklarımızın farkKur'an'ın kendisini, lı seslerle kirlendiği günümüzde İlahi Kelam'ın mana Kur'an'ın her bir harfinin içimizve muhtevasını dinle- deki bir karanlığı aydınlatacak meye çalışmalıdır. Oku- mumlar misali olduğunu düşünenan, Allah'ın kelamıdır; onu lim; onu dinlerken manevi yaralaRuhanîler de dinler, melekler de. rımızdan şifa bulduğumuz hissi ve Kur'an'ı istenen seviyede heyecanıyla dinleyelim. Evimizde, dinleyebilmek için de, oku- arabamızda, teybimizin hazneyan kim olursa olusun, önce sinde her daim bir Kur'an kaseti onu zihnen ortadan kaldır- bulunduralım. Arabamızı çalıştırmak ve tamamıyla okunan dığımızda yola Kur'an'la çıkalım, ayetlere, Allah'ın kelamına evimize girerken de bizleri Kur'an yönelmek gerekir. Peygam- nağmeleri karşılasın.
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 11 5 13 5 14 5 15 5 17 5 18 5 20
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 09 5 10 5 12 5 14 5 16 5 18 5 19
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 15 5 17 5 18 5 19 5 21 5 22 5 23
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 21 5 23 5 24 5 26 5 27 5 28 5 30
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
4 50 4 52 4 53 4 54 4 56 4 57 4 59
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 03 5 04 5 05 5 07 5 08 5 09 5 10
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 22 5 24 5 25 5 26 5 27 5 29 5 30
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
4 52 4 54 4 56 4 57 4 59 5 00 5 02
LYON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 08 5 10 5 11 5 12 5 13 5 15 5 16
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 29 5 30 5 32 5 33 5 35 5 36 5 37
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 04 5 05 5 07 5 09 5 10 5 12 5 13
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 07 5 08 5 10 5 11 5 12 5 13 5 15
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
4 55 4 57 4 58 5 00 5 01 5 02 5 04
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
4 46 4 48 4 50 4 52 4 54 4 55 4 57
17.08.2012 18.08.2012 19.08.2012 20.08.2012 21.08.2012 22.08.2012 23.08.2012
5 01 5 02 5 04 5 06 5 07 5 09 5 10
6 41 6 43 6 44 6 45 6 47 6 48 6 50
6 20 6 22 6 23 6 24 6 26 6 27 6 29
6 38 6 40 6 41 6 42 6 43 6 45 6 46
6 25 6 27 6 28 6 30 6 31 6 32 6 34
14 02 14 02 14 01 14 01 14 01 14 01 14 00
13 40 13 40 13 40 13 39 13 39 13 39 13 39
13 52 13 52 13 51 13 51 13 51 13 51 13 50
13 46 13 46 13 46 13 46 13 45 13 45 13 45
17 55 17 54 17 53 17 52 17 51 17 50 17 49
17 33 17 32 17 31 17 30 17 29 17 28 17 27
17 42 17 41 17 41 17 40 17 39 17 38 17 37
17 40 17 39 17 38 17 37 17 36 17 34 17 33
21 10 21 08 21 06 21 04 21 02 21 01 20 59
20 48 20 46 20 44 20 42 20 40 20 38 20 36
20 53 20 51 20 50 20 48 20 46 20 45 20 43
20 55 20 53 20 52 20 50 20 48 20 46 20 44
22 30 22 28 22 26 22 24 22 22 22 21 22 19
22 08 22 06 22 04 22 02 22 00 21 58 21 56
22 13 22 11 22 10 22 08 22 06 22 05 22 03
22 15 22 13 22 12 22 10 22 08 22 06 22 04
10 59 10 58 10 57 10 56 10 54 10 53 10 52
11 02 11 00 10 59 10 58 10 57 10 56 10 55
10 56 10 55 10 54 10 52 10 51 10 50 10 48
11 01 11 00 10 59 10 58 10 57 10 56 10 54
4 54 4 55 4 57 4 58 4 59 5 01 5 02
7 02 7 03 7 04 7 05 7 07 7 08 7 09
6 33 6 34 6 35 6 37 6 38 6 39 6 40
6 59 7 00 7 02 7 03 7 05 7 06 7 07
6 24 6 25 6 27 6 28 6 29 6 31 6 32
14 13 14 13 14 13 14 13 14 13 14 12 14 12
13 47 13 46 13 46 13 46 13 46 13 45 13 45
14 18 14 18 14 17 14 17 14 17 14 17 14 16
13 42 13 42 13 41 13 41 13 41 13 41 13 40
18 03 18 02 18 02 18 01 18 00 17 59 17 58
17 37 17 36 17 36 17 35 17 34 17 33 17 32
18 10 18 09 18 08 18 07 18 06 18 05 18 04
17 34 17 33 17 32 17 31 17 30 17 29 17 28
21 13 21 11 21 10 21 08 21 06 21 05 21 03
20 48 20 47 20 45 20 43 20 41 20 40 20 38
21 24 21 23 21 21 21 19 21 17 21 15 21 13
20 48 20 46 20 44 20 42 20 40 20 38 20 37
22 54 22 51 22 49 22 47 22 45 22 43 22 40
22 08 22 07 22 05 22 03 22 01 22 00 21 58
22 44 22 43 22 41 22 39 22 37 22 35 22 33
22 08 22 06 22 04 22 02 22 00 21 58 21 57
10 52 10 51 10 50 10 48 10 47 10 45 10 44
10 57 10 56 10 55 10 54 10 52 10 51 10 50
10 57 10 55 10 54 10 53 10 51 10 50 10 49
11 00 10 59 10 58 10 57 10 56 10 54 10 53
6 45 6 47 6 48 6 49 6 51 6 52 6 53
6 52 6 54 6 55 6 56 6 57 6 59 7 00
6 34 6 35 6 37 6 39 6 40 6 42 6 43
6 40 6 41 6 42 6 43 6 45 6 46 6 47
14 04 14 03 14 03 14 03 14 03 14 02 14 02
14 06 14 06 14 06 14 05 14 05 14 05 14 05
13 59 13 59 13 58 13 58 13 58 13 58 13 57
13 52 13 51 13 51 13 51 13 51 13 50 13 50
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
17 56 17 55 17 54 17 53 17 52 17 51 17 50
17 57 17 56 17 55 17 54 17 53 17 52 17 51
17 53 17 52 17 51 17 50 17 49 17 48 17 47
17 41 17 41 17 40 17 39 17 38 17 37 17 36
21 10 21 08 21 06 21 04 21 02 21 00 20 59
21 08 21 06 21 04 21 02 21 01 20 59 20 57
21 12 21 10 21 08 21 06 21 04 21 02 21 00
20 51 20 50 20 48 20 46 20 45 20 43 20 41
22 30 22 28 22 26 22 24 22 22 22 20 22 19
22 28 22 26 22 24 22 22 22 21 22 19 22 17
22 32 22 30 22 28 22 26 22 24 22 22 22 20
22 32 22 30 22 28 22 25 22 23 22 21 22 19
10 58 10 57 10 55 10 54 10 53 10 51 10 50
10 55 10 53 10 52 10 51 10 49 10 48 10 46
11 02 11 00 10 59 10 58 10 57 10 56 10 55
10 55 10 54 10 53 10 51 10 50 10 48 10 47
6 51 6 53 6 54 6 56 6 57 6 58 7 00
6 41 6 42 6 43 6 44 6 46 6 47 6 48
6 37 6 38 6 40 6 41 6 42 6 43 6 45
6 50 6 51 6 52 6 53 6 54 6 55 6 56
14 13 14 12 14 12 14 12 14 12 14 11 14 11
13 50 13 49 13 49 13 49 13 49 13 48 13 48
13 52 13 52 13 51 13 51 13 51 13 51 13 50
13 58 13 58 13 58 13 58 13 57 13 57 13 57
18 06 18 05 18 04 18 03 18 02 18 01 18 00
17 38 17 37 17 36 17 36 17 35 17 34 17 33
17 43 17 42 17 41 17 40 17 39 17 38 17 37
17 47 17 46 17 45 17 44 17 44 17 43 17 42
21 22 21 20 21 18 21 16 21 14 21 12 21 10
20 46 20 44 20 43 20 41 20 40 20 38 20 36
20 54 20 53 20 51 20 49 20 47 20 46 20 44
20 55 20 53 20 52 20 50 20 48 20 47 20 45
22 42 22 40 22 38 22 36 22 34 22 32 22 30
22 23 22 20 22 18 22 16 22 14 22 12 22 10
22 14 22 13 22 11 22 09 22 07 22 06 22 04
22 31 22 29 22 27 22 25 22 23 22 21 22 19
10 58 10 57 10 56 10 55 10 54 10 52 10 51
10 53 10 52 10 50 10 49 10 47 10 46 10 44
10 57 10 56 10 55 10 53 10 52 10 51 10 49
10 52 10 50 10 49 10 47 10 46 10 44 10 43
Çengel bulmaca 17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
4
Nazi hücum kıtası
File
Kansızlık
Bağışlama
Osmanlı saltanat sancağı
Yer kırığı, fay Yakanın devrik bölümü
Alakarga
Çoğalma, artma
Yaşlı, kart
Şeref
Bir hukuk adamı
Kıyamet meydanı
5
24 BULMACA
Bir kürk hayvanı
Büyük âlem, evren
Asker yemeği Kalımlı Tel
Gebreotu
Yöntem
Koşut
Mısırın tanelerinin bulunduğu sap
Hastalıktan kalkma, iyileşme
Çok beyaz
Bir basın ajansı
Hatay’da ova
Bir nota
Talimat, yönerge
Nispet
Lak
Uzun kafalı Gecikme
Kırmızı benekli balık
Kral eşi
İrlanda Cumhuriyet Ordusu
Elektronik bir oyuncak
Belli, meydanda olan Kertenkele
Gelir
Bulmaya çalışma
Hücum
Bitkinin toprak içindeki bölümü
Muhtar, otonom
İsyancı
Geri çekilme, kaçma
Nam, şöhret
Bir dövüş sporu
Yaratmak, oktan var etmek Ele geçirme Üst resimdeki şair
Gelinin yüzünü örten tül
Ölçü araçlarında sayı gösteren iğne
Ezilmiş
Raket, tokaç
Asilzade
Tarz, stil
1
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
İki ağızlı bıçak
Mızrap, çalgıç
Duyu, duygu
Kedi köpek ön ayağı
Avrupa Birliği (kısa)
Sarı, verimli balçık
Arseniğin simgesi Geçerli, yürürlükte Rus alfabesi
Billurlaşmış silis
Adale
İtalyan Radyo Televizyonu (kısa)
Bir nota
Laka ile cilalanmış
Kolay, karmaşık olmayan
İleri yön
Dayak, kötek
Meydan
Topun dışarı çıkması
Tepsi
Saplantı
6
Korkunç yerçekimli bir uzay oluşumu
Sanat
Kirli
İstanbul’un eski bir adı
Güvenilir kişi veya yer
Gök
Güney Anadolu Projesi (kısa) Nitelik Maden ergitme işi
İletme işi
Yabani hayvan tuzağı
Deri
Küçük bitki
Tutma organımız
Olumsuzluk öneki
İki yanı ağaçlık geniş cadde
Orak
Toprak kayması
Sevap
Tasavvur Parça Gizli görevli
Açıkgöz Pelte
Görüntü veya ses kutusu
Bakırın simgesi
8
4
Ürkü
Kaonun simgesi
7
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI
Karadeniz teknesi
Müzikte sus işareti
Lokal, mevzii
Tehlike sinyali Uzman
Jant
Kraliçe arı
Tirsi balığı
Merhem
Giresun’da bir ilçe
Sahip
Yavaş yavaş
İlkel su taşıtı
Orta resimdeki olimpiyatlar
Kriptonun simgesi
O yer
Lahza
Şebnem, jale Baryumun simgesi
Teknenin devrilmesi
Alt kademede bulunan
Neonun simgesi
Savaşlarda giyilen zırh
G. Amerika devesi Ceylan derisi
Bir nota
3
Daldaki meyve kümesi
Yarar
Hortumlu hayvan
Aşamasız asker
Yasaklanmış sürütme ağı
Komşu bir devlet
Praseodimin simgesi
Asya’da nehir
Sodyumun simgesi
İspanya’da Bask Örgütü
Namazda ayakta durma
Özürlü
Evrenpulu
Bir işte başta gelen kişi
Lokmanruhu
Şaman rahibi
Lantanın simgesi
Sandalye
Yatağa bağlı hasta
Sahip olunan şey
İlişkin, ilgili
Üst dudaktaki kıllar
Yaylı bir at arabası
Oyun yapma
Kiloamper (kısa)
Anonim ortaklık (kısa)
Paltoya benzer bir üstlük
Antik kent meydanı
İkametgâh tarifi
Üye Alt resimdeki Kadınların sanatçı takındıkları süs iğnesi
Tibet sığırı
Cehennem meleklerinin en büyüğü
Japon tiyatrosu Açık, ortada Araç
Mersin’de akarsu
Bilgin
Bir işaret sıfatı
EBRU GÜNDEŞ
İlave etme 2
Toprak Mahsulleri Ofisi (kısa)
Bir meyve
Erkek koyun
Bir Arapça olumsuzluk öneki 9
Madeni
9
8
7
6
5
fi‹FRE KEL‹ME
Takoz kıskı
2
Oje silici sıvı
1
Latife
Lityum simgesi
4
Kirpik boyası
Yabancı Hayvanlara vurulan damga
3
Bir tür deniz taşımacılığı
Yapma, etme
2
25 BULMACA
pazar
1 TEMMUZ 2012 PAZAR
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
ANAGRAM BULMACA
PETEK BULMACA
1. İş yaparken giysi kirlenmesin diye bele bağlanan
İltihap. 14. Üzülmüş olan. 15. Parmaklar bir-
örtü. 2. Verimsiz, taşlık toprak. 3. Ortadoğu’da bir
birinden uzak duracak biçimde gergin duran elde,
ülke. 4. Suçlu olduğu sanılan kimse. 5. Zilyet. 6.
baş parmak ve serçe parmakların uçları arasında-
Verimli, sulak toprak. 7. Kabile, aşiret. 8. “… Şar”
ki açıklık. 16. Ağaçlarla örtülü alan. 17. Türk mü-
(aktris). 9. Seyrek, az rastlanan. 10. Bir tür ip. 11.
ziğinde yörük özellik taşıyan oyun havası. 18.
Yer, taban. 12. Oyunda yenmek, kazanmak. 13.
Buzultaş. 19. Bir ağaç türü. 20. Zikreden.
A
D 1
B
2
3
4
5
6
7
8
9
10
E
İ R
LÖKÜN
ÇIRAK
DÜNÜR
NAZLI
MELEN
1
2
3
4
5
11
12
13
14
15
BETİK
KOYMA
ZEYİL
DRİNA
RUGAN
16
17
18
19
20
6
7
8
9
10
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
ENZİM
MAKTU
GAYIN
GÜZÜN
ŞARKI
11
12
13
14
15
MARON
GALON
ROMEN
ÇADIR
İKRAZ
16
17
18
19
20
1. Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. 2. Bir fasulye yemeği. 3. Başa kakma, serzeniş. 4. Tembellik. 5. Şaka. 6. Dul kadınlar. 7. Sağaltım, tedavi. 8. Judo minderi. 9. Orkestrada vurmalı çalgılar takımı. 10. Kadın eş, zevce. 11. Kunduracı küçük eğesi. 12. Karagöz düdüğü. 13. Kuşkulu, vesveseli kimse. 14. Çaresiz. 15. İstavritin küçüğü. 16. İzmir ilçesi. 17. Bitkisel. 18. Temelsiz ve eğreti yapı. 19. Bağ, bağlayan şey. 20. Ayakkabının altına çakılan iri başlı demir çivi. 21. Arzu etme. 22. Delikli bir kumaş. 23. Bir gazete yazısı. 24. Anı. 25. Su geçirmez üstlük. 26. Yemiş, meyve. 27. Belirti, iz. 28. Büyük çağlayan. 29. Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin. 30. İngiltere başkenti. Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.
Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.
A N A H TA R C Ü M L E 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
SAYI BULMACA
16
17
18
19
20
SÖZCÜK BULMACA
8
1
3
9
1
5
7
8
6
3
6
5
8
7
6
9
3
8
1
2
7
3
1
2
9
6
2
5
6
1
3
6
7
8
6
9
3
2
4
4
5
1
2
4
5
4
3
9
3
4
4
1
7
5
8
3
8
6
4
4
4
3
7
9
9
6
9
1
2
1
5
2
3
4
9
9
1
8
7
6
7
3
5
8
4
2
3
6
7
6
4
3
5
4
1
9
2
6
3
5
3
1
5
3
4
4
8
9
6
8
1
7
4
2
2
1
1
9
5
1
4
1
4
3
6
2
7
5
3
7
6
8
7
1
6
2
3
5
4
8
7
3
3
3
9
3
9
7
6
3
4
9
5
7
5
1
6
7
7
2
4
1
6
7
4
3
8
6
4
3
4
5
6
6
1
8
7
7
1
7
7
6
4
5
2
7
3
4
9
5
9
4
4
1
3
7
2
1
2
7
1
3
4
6
8
9
7
1
4
6
6
9
5
7
1
8
3
2
6
5
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
22345
31648
43426
51755
64354
71157
25993
32313
44764
57172
64642
71832
27134
37483
44896
58769
67354
76775
3 HARFLİ ALP EBR KAV MAŞ TOP TÜN
B
İ
L
Y
E
4 HARFLİ BOKS EŞME HARA KAPI STOR VETO 5 HARFLİ AGRAF AMORF AMPUL AVANS BORSA ENSER GİRDİ HULYA İNGİN İPEKA KİLİM KARGO MOHER MOLAS NEBZE RÖTAR SUSAM 6 HARFLİ ALAYİŞ EBRULİ HAKKAK HALİFE İHANET TATMAK 7 HARFLİ BERHAVA FİLİNTA HARARET İLETMEK LİYAKAT UZUNLUK
Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. BİLYE’yi ipucu olarak yerine biz koyduk.
26 BULMACA KARE BULMACA
pazar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
S
Ele geçirme
Ölçü araçlarında sayı gösteren iğne
MEVLANA İDRİS 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
Kansızlık
A
Bağışlama
A
Osmanlı saltanat sancağı
Çoğalma, artma
E
Yaşlı, kart
Kıyamet meydanı
Ü
Bir hukuk adamı
Şeref
A
Bir kürk hayvanı
O
A
Ğ
A
N
Kalımlı
K
A
R
A
V
A
N
A
İ
F
Mısırın tanelerinin bulunduğu sap
K
E
B
E
R
E
Hastalıktan kalkma, iyileşme
U
S
U
L
Gebreotu
Yöntem
A
P
A
K
İki ağızlı bıçak
K
A
M
A
Hatay’da ova Nispet
A
M
İ
K
Bir nota
Talimat, yönerge
R
E
A
P
Uzun kafalı Kırmızı benekli balık
D
O
L
İ
K
O
S
E
F
A
L
Gecikme
M
A
Elektronik bir oyuncak Gelir
A
T
A
R
İ
K
Ö
K
A
T
E
Arseniğin simgesi
A
B
L
İ
Muhtar, otonom
A
R
A
Ö
P
E
N
Bulmaya çalışma
Yaratmak, oktan var etmek
A
Hücum İsyancı
A
T
A
K
Ş
A
N
Bir dövüş sporu Mızrap, çalgıç
K
A
Asilzade
U
Z
B
Ü
L
E
N
T
B
A
K
İ
L
E
R
Rus alfabesi
C
A
R
İ
V
A
R
S
İtalyan Radyo Televizyonu (kısa)
R
A
İ
Bir nota
L
A
İleri yön
Ö
N
Kolay, karmaşık olmayan
K
A
S
Tepsi
R
K
A
R
A
D
E
L
İ
K
Saplantı
F
İ
K
R
İ
S
Dayak, kötek
S
Gök
L
A
K
E
Meydan
U
Nitelik
G
A
P
A
K
İki yanı ağaçlık geniş cadde
E
L
P
A
N
İ
K
Toprak kayması
V
Karadeniz teknesi Lokal, mevzii
T
A
E
N
E
Sahip
Ü
R
K
Aşamasız asker
R Özürlü
Asya’da nehir
E
F
İ
L
Evrenpulu
L
S
Ç
E
O
L
T
R
O
A
S
Lokmanruhu
Lantanın simgesi
L
Oyun yapma
A
A Anonim ortaklık (kısa)
K
A
Kadınların takındıkları süs iğnesi
A
Z
A
E
B
R
U
Bir tür deniz taşımacılığı Erkek koyun
R
O
K
O
Latife
Ş
Üye
4
I
N
Antik kent meydanı
A
O yer
Bir işte başta gelen kişi
İlişkin, ilgili
A
O
E
Tirsi balığı
H
Paltoya benzer bir üstlük İkametgâh tarifi
İ
Merhem
Giresun’da bir ilçe
Alt kademede bulunan İlkel su taşıtı
E
S
İ
M
P
İ
Y
A
L
İspanya’da Bask Örgütü
İ
R
A
N
T
E
R
Şaman rahibi
Sandalye
E
İ
T
Kiloamper (kısa)
B
I
S
A
K
O
Açık, ortada Araç
Mersin’de akarsu
Komşu bir devlet
Üst dudaktaki kıllar
T
B E
Lahza
Teknenin devrilmesi
P
İ
S
A
S
İ
T
A
N
E M
İ
L
E
T
İ
T
Kaonun simgesi
K
A
Sevap
Tasavvur
A
T
İ
K
E
Açıkgöz
U
İ
Y
S
A
L
Ceylan derisi
R
A
K
Bir nota
N
L
A
R
I
Yarar
A
S
I
Namazda ayakta durma
T
P
R
Cehennem meleklerinin en büyüğü
M
A
L
İ
K
K
A
M
Y
I
K
Japon tiyatrosu
A
Y
A
N
A
Bilgin
O
M
A
Yapma, etme
L
İ K
Praseodimin simgesi
Yatağa bağlı hasta
K
Bir işaret sıfatı
A
L
A
T
E
Ş
Toprak Mahsulleri Ofisi (kısa)
U
L
A
R
O
A
R
M
U
T
Hayvanlara vurulan damga
Ç
Kirpik boyası
R
İ
M
E
L
Madeni
M
E
T
A
L
İ
A
K
A
Oje silici sıvı
A
S
E
T
O
N
Takoz kıskı
K
A
M
Lityum simgesi
L
O
Ç
A
A
K
C
Baryumun simgesi
R
D
R
Savaşlarda giyilen zırh
Şebnem, jale
O
Y
Ü
N
S
B
N
T
A A
Ü
fi‹FRE KEL‹ME
J E L
Bir meyve
E
A Müzikte sus işareti Tehlike sinyali
A
G
Yabancı
Bakırın simgesi
G. Amerika devesi
Tibet sığırı
İlave etme
Kirli
A
Bir Arapça olumsuzluk öneki
L
O
J
SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Em – Kestel – Tatava – Suluk – Tutarak – Mis – Arif – Damar – Atkı – Raşomon – Amasra – Pat – Hemhal – Asteriks – Ekler – Avanos – Maslak – Saparta – Sara DIŞA DOĞRU Arasat – Ra – Paskal – Sam – Son – Avar -El – Keski – Ret – Salah – Mehtap – Ar – Saman – Om – Oş – Arık – Tara – Mad – Fi – Rasim – Kara – Tutkulu – Savat – Atlet - Sekme
İ
Tapınak Alttaki Teknik Direktör
9 4 8 3 6 7 2 5 1
1 8 3 7 9 5 6 4 2
8 9 7 1 3 2 5 6 4 4 3 1 6 5 8 9 2 7
4 7 1 2 6 9 5 8 3 2 3 6 8 5 1 4 9 7
5 6 2 7 9 4 3 1 8
8 9 5 4 7 3 2 1 6
3 8 9 2 1 6 4 7 5
3 1 8 5 4 2 7 6 9
1 7 6 9 4 5 8 3 2 2 5 4 8 7 3 1 9 6
7 2 9 1 8 6 3 5 4 6 5 4 9 3 7 8 2 1
İ
Şifalı bir bitki Ameliyat sonrası sondası
A B D İçten çürüyen ağaç
9 4 7 6 2 8 1 3 5
SÖZCÜK AVI Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana / Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana
A
5 6 2 3 1 4 9 7 8
7 2 3 5 8 1 6 4 9
PETEK BULMACA 1. Badire. 2. Pilaki. 3. Takaza. 4. Atalet. 5. Latife. 6. Eramil. 7. Terapi. 8. Tatami. 9. Bateri. 10. Refika. 11. Limaki. 12. Nareke. 13. Meraki. 14. Biçare. 15. Kıraça. 16. Dikili. 17. Nebati. 18. Baraka. 19. Rabıta. 20. Kabara. 21. Dileme. 22. Etamin. 23. Makale. 24. Hatıra. 25. Anorak. 26. Semere. 27. Nişane. 28. Şelale. 29. Halaza. 30. Londra.
SÖZCÜK MERDİVENİ ŞAMAN - SAMAN - YAMAN - YALAN - YALAK - YANAK - YUNAK
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 6 1 5 4 2 9 7 8 3
ANAGRAM BULMACA Öküze boynuzu yük olmaz.
EBRU GÜNDEŞ
9
Alt resimdeki sanatçı
M
N
Kraliçe arı
7
İ
Yaylı bir at arabası
Jant
5
M
Sahip olunan şey
Uzman
Yavaş yavaş
Sodyumun simgesi
Güvenilir kişi veya yer
Pelte
A
Yasaklanmış sürütme ağı
T
R
Gizli görevli
6
Hortumlu hayvan
Kriptonun simgesi
L
A
İ
A
Parça
3
T
Y
P
B
O
A
K
A Sanat İstanbul’un eski bir adı
Küçük bitki
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI
4
Orta resimdeki olimpiyatlar
E
N Görüntü veya ses kutusu
Geçerli, yürürlükte
İletme işi
2
H Neonun simgesi
Orak
İ
3
L
N
T
Adale
7
A
A
A
8
K
T
P
9
Deri
A Tutma organımız
Sarı, verimli balçık
8
M
Yabani hayvan tuzağı
Olumsuzluk öneki
Ürkü
6
Ç Maden ergitme işi
1
Ç
A
2
T
S
Avrupa Birliği (kısa)
V
Daldaki meyve kümesi
İ
R
U
Güney Anadolu Projesi (kısa)
H
Geri çekilme, kaçma
Raket, tokaç
Laka ile cilalanmış
Duyu, duygu
Kedi köpek ön ayağı
Bitkinin toprak içindeki bölümü
A
Topun dışarı çıkması
K
M Nam, şöhret
R
K
Tarz, stil
İ
İ
Belli, meydanda olan
Korkunç yerçekimli bir uzay oluşumu
Y
Z
E
İ
Billurlaşmış silis
E
Ç
Lak
1
A
İrlanda Cumhuriyet Ordusu
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Mevlana idris – Girişim. 2. Ebe – Kerki – Piyaz – Bala. 3. Ceren – Takke – Aromatik. 4. Erimek – Mir – Eyalet – MA. 5. Mi – Obelisk – Mekes. 6. Lal – Ela – İz – Gri – Oda. 7. Emircik – Anonim. 8. İlan – İtibar. 9. İkileme – Mazeret. 10. Bor – Eser – Ni. 11. En – Diri – Ca – JA. 12. Base – Ego – Uca. 13. Asitane – Utarit. 14. Natamam – Anamur. 15. Aya – İlâhiyat – Remil. 16. Ay – Dinamo – Eş – Fil – TE. 17. İkilem – Zalim – AA – Ek. 18. Poşu – Klâs – Meçhul – Lig. 19. Ev – Trap – Yahni – Libade. 20. Katran – Sala – La – Fener. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Mecelle – İkebana – İpek. 2. Eber – Amik – NASA – Akova. 3. VerimlilikSitayiş . 4. Emi – Ral – Detay – Lutr. 5. Akne – Ecnebi – Amade – Ra. 6. Ne – Koli – Morina – İmkân. 7. Art – Bakteri – Emin – LP. 8. İkame – Laza. 9. Dikili – Amasya. 10. Kriz – Hol – Al. 11. İpe – İmha. 12. Si – EKG – Yemen. 13. Yay – Aş – Çil. 14. Garami – İmece – At – Ah. 15. İzole – Atasagun – Faul. 16. Mekanize – Otari – Lif. 17. İbate – Oberj – Amele – Be. 18. Şat – Sonar – Aurum – Klân. 19. İlim – Diren – Cirit – İde. 20. Makadam – Tirat – Lenger.
Büyük âlem, evren
Bir basın ajansı
Ezilmiş
20
10
S
L
19
9
L
A
18
8
K
E
17
7
Tel
Kertenkele
16
6
A
R
15
5
Asker yemeği
K
14
4
D
Üst resimdeki şair
Y
Gelinin yüzünü örten tül
File
E
5
Yer kırığı, fay Yakanın devrik bölümü
Koşut
Kral eşi
13
SÖZCÜK AVI
Çok beyaz
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
12
3
ÇÖZÜMLER S
11
2
YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1. Osmanlılarda ilk medeni kanun – Japon çiçek sanatı – Değerli bir kumaş. 2. İç Ege’de bir göl – Yurdumuzun güneyinde bir ova – ABD Uzay Üssü – Sakarya ovasının bir diğer adı. 3. Yatırılmış bir sermeyenin, bir kuruluşun veya bir yatırımım gelir sağlama imkânı – Övme. 4. Tembih sözü – Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses – Ayrıntı – Su samuru. 5. Ergenlik sivilcesi – Yabancı uyruklu – Emre hazır – Radyumun simgesi. 6. Bir soru sözü – Posta paketi – Karaciğerinden balık yağı çıkartılan balık – Olanak. 7. Arka, peş – Hastalıklara, zehirlenmelere neden olan tek hücreli canlı – Güvenilir – Longplay (kısa). 8. Yerine koyma, yerine kullanma – İçine bal konulan küçük tahta kova. 9. İzmir’in bir ilçesi – Bir ilimiz. 10. Buhran – Sofa – Bir renk. 11. Yeşil abanoz ağacını diğer adı – Yok etme. 12. Bir nota – Elektrokardiyografi (kısa) – Asya’da bir ülke. 13. Burçlardan biri – Yemek – Dağ tavuğu. 14. Düşünceden çok, duygulara dayanan sanat eseri – Köylü işbirliği – Binek hayvanı – Acı, üzüntü anlatan ünlem. 15. Yalıtılmış – Eski Türklerde kutsal sayılan hekim – Futbolda yapılan kural dışı Hareket. 16. Savaş ve taşıma malzemeleriyle donatılmış birlik – Denizayısı da denilen iri bir deniz hayvanı – Kas teli. 17. Eski dilde barındırma – Şehir merkezinin dışında sade, basit kurulmuş dinlenme yeri – İşçi – Berilyumun simgesi. 18. Altı, düz, sığ sularda, ırmaklarda işleyen büyük tekne – Denizaltılarda kullanılan önemli bir araç – Altının Latince adı – Sosyolojide boy. 19. Bilim – Başta tarım olmak üzere çeşitli işlerde kullanılan dişli, uzun saplı araç – Ay üzerinde sopalarla oynayarak yapılan ata sporumuz – Fikir. 20. Kırılmış taş döşenerek yapılan yol – Tiyatroda rol icabı yapılan uzun konuşma – Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap.
Alakarga
10
1
SOLDAN SA⁄A 1. 1966 da doğmuş, “Tuhaf Adamlar”, “Vay Canına”, “Hayal Dükkânı” gibi eserlerin yazarı resimdeki şair ve yazar – Teşebbüs. 2. Nine – Ucu yassı balta, keser – Bir kuru fasulye yemeği – Çocuk. 3. Ceylan yavrusu – Bir tür başlık – Kokulandırılmış. 4. Sıcaklık nedeniyle katı durumdan sıvı duruma geçmek – Kumandan – Bağımsız büyük il – Fas’ın plâka işareti. 5. Bir nota – Dikilitaş – Eskiden sinek anlamında kullanılan bir sözcük. 6. Parlak kırmızı renk – Gözde sarıya çalar renk – Belirti – Bir renk – Yeniçeri kışlası. 7. Yalıçapkını denilen kuş – Bir şirket türü. 8. Duyuru – Saygınlık. 9. Tarlayı iki defa sürme – Özür. 10. Niğde’nin bir ilçesi – Yapıt – Nikelin simgesi. 11. Genişlik – Canlı – Kalsiyumun simgesi – Jamaika’nın plâka işareti. 12. Kısa bacaklı av köpeği türü - Kişinin öz benliği – Kuyruksokumu kemiği. 13. İstanbul’un eski adlarından biri – Bir gezegen. 14. Bitmemiş – Mersin’in bir ilçesi. 15. Yaprakların düz ve parlak bölümü – Din bilimi – Kum falı. 16. Yılın on iki bölümünden biri – Üreteç, jeneratör – Hayat arkadaşı – İri bir hayvan – Mühendis cetveli. 17. İki önermesi bulunan ve ve her iki önermesi de doğru olan akıl yolu – Zulmeden – Anadolu Ajansı (kısa)– İlâve. 18. Başa sarılan ipekten, parlak kumaş – Üstün nitelikli – Bilinmeyen – Takımlar grubu, küme. 19. Hane – Havaya fırlatılan bir plâkanın vurulmasın ilkesine dayanan atıcılık dalı – Bir et yemeği – Pamuklu bir tür kadın yeleği. 20. Asfalta yapımında kullanılan bir madde – Cuma namazından önce, veya cenaze için minareden okunan dua – Bir nota – Tepesinden kulplu kahveci tepsisi.
Nazi hücum kıtası
3
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE 1 TEMMUZ 2012 PAZAR
bulmaca
R
D A K
E
R
Küçük bitki
E N
O T İlkel silâh
A
O K Herkese eşit davranan Yiyeceği ortaklaşa toplantı
A Genişlik Maddenin temel öğesi
İbadet eden Kafa dengi Nesli tükenmiş bir hayvan
A D R
İ
E N
A K İ F Kiloamper (kısa)
A L
A
T Eskiden ilmiyenin giydiği üstlük
Z
Katma Değer Vergisi (kısa)
A
B
L
O
K
Fırın temizleme sırığı
Zehirli bir hayvan
Asya’nın güneyinde bir ülke
H
F A Çılgın Roma imparatoru Nakış ustası
Bir müzik aleti
İsim
A
Metal sarnıç Fikir
İ D
N E
A N E K
Kocaman ve ağır kitle
Rize’nin bir ilçesi
O M
Kur’an’da bir sure
İ L
A
Çene kemiği
Gelir getiren mülkler
Prensip Bir nota
E D
Fiyat
DİRK KUYT
K
U L
Balıkesir’in bir ilçesi
İspanya Bask örgütü Bisikletin metal bölümü
E K T
A N
I
M A
S
A
T
E N
İ
İ
H A N E
T
A
A
L
Sevgide sadakatsizlik Mitoloji
E N A N
A R
Yükseklik
İ
R
T
Taneli meyve
R O N Bir meyve
Tok olmayan
İnce, keskin ses Küçük sepet, küfe
A
Ç
E R
İ
Genişlik
Direktif Engel
T
P
Yağsız, külde pişen çörek El sıkışma
K
E
S
T
E
N
Yolcu evi
Şekeri bol üzüm türü Makam, mevki
K
İ
Kurallara uygun
İ Z
R A Bir aydınlatma aleti Romanya para birimi
A
L
İ
T
E
Açık havada çıkan kuru soğuk
Y
A
Özel gezinti gemisi Mikroskop camı
Tibet öküzü
İ L
Amaç, maksat El ayası ile toplamak
Y
F
A
Bir orman ağacı Optik yakınlaştırma
L
Z
A
D
E
T
E
L
Selenyumun simgesi
Y
T
Vesaire (kısa)
V
S
Darbeden koruyucu başlık
K
A
S K
Para dolabı
K
A
S
A
Dünyanın uydusu gök cismi
A
Y
Bir organımız
E
L
Soru
S
U A
L
Okulu bitirme
M E
Z
M A Ski Uzaklık anlatır
T
K Şaşma ünlemi Gizli düşmanlık
A K Bir tarafa yatırma, eğme
Paşa Mantık Hayvanı iğdiş etme
G E
E R
A M A
Havadar
M U M
A R
Başlıca içeceğimiz
O
T
S
G. Amerika devesi
T
E
Bir besin maddesi
Ş E N
Ç
C
Bir iletişim kurumu (kısa)
K E M A N E
Bilgisiz
S
I
Bir savaş silâhı
Uzun ensiz tahta
V
K
Acele Posta Servisi (kısa)
Kur’an’da bir sure
Nikelin simgesi
T
Yenilgiyi kabullenme
E
A
İ
E
A D
Açıkta, meydanda
Pingpong Yolcu taşıyan küçük otomobil
Taştan yapılan avcı kulübesi Anadolu Ajansı (kısa)
İ
A H
N D
Babanın kız kardeşi (halk ağzı)
K R
E
Savsaklama
İ
U N
E L Temiz, namuslu
Hariç
A D K Bir tür ruh hastası At yavrusu
T
Yapılar topluluğu
S
E Mersin’in bir ilçesi Kurnaz
R
Üstteki Fenerbahçeli futbolcu
Çöldeki işaret taşları
S Diyarbakır halk oyunu Meyve kurusu
K
K Birdenbire
I
Görevi yerine getirme
İ
N Z
F
İ
A
K
Y A
Bir bağlaç
A
Bir enerji aracı
P
İ
L
M A
L
E
İ
E
T
Bir nota
Y
İ L Tabaklanmış ceylân derisi Üflemeli çalgı
Küçük kanal
D
Makine Kimya Endüstrisi (kısa)
İ
M
Anlamlı işaret
A
R K
O R
K E
R
K
Nispet
E N Y Lityumun simgesi Numara (kısa)
A N
A Y
Suni
Bir uzunluk ölçüsü
A
Romanya’nın plâka işareti
Ü
Y
A
E
A
V
G
İ
G
E
R
A
U
T
B
İ
H
R
E
B
R
A
Z
O
M
İ
K
E
A
H
A
Ü
T
I
A
R
A
L
H
E
B
E
R
K
Y
G
A
Ş
A
K
N
T
I
K
B
A
N
A
A
R
E
S
N
E
Ü
N
O
D
İ
G
L
F
U
R
R
N
A
N
E
S
B
U
L
K
D
A
İ
R
A
M
O
A
Z
A
R
U
M
E
I
U
S
Y
U
P
Ü
Y
K
S
A
K
A
S
Y
B
T
T
E
K
E
R
T
T
A
İ
G
E
Ö
N
Ü
L
T
A
S
Ş
A
K
T
A
R
K
N
K
A
S
L
İ
I
U
Y
L
T
U
V
A
K
S
R
O
İ
R
P
A
L
A
M
A
S
U
R
A
N
A
L
A
P
M
İ
A
A
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan dizeleri oluşturacaktır.
A N A M U R K Aziz Nesin’in bir eseri
E
Bir nota
E M E
E
Ş Geçmiş, bilinmeyen tarih
P
R
Hayır anlamında ünlem
Y
O
Kas teli
P
T
Bir ağırlık ölçüsü
L
İ
Bir soru sözü
T
İ
Numara (kısa)
N O
R
E N
Plâtinin simgesi
O F
3,14 sayısı
ABDULLAH AVCI
ABAKÜS
ENSER
İMPALA
MÜRAL
APRİOR
GİDON
KESEK
PARAKA
BALAST
GÜRE
KLAV
RAKOR
EKİMOZ
ITTILA
MASURA
SKAVUT
ENFİYE
İLSAK
MURAZA
TUAREG
USKURU
4
27 BULMACA
1 TEMMUZ 2012 PAZAR
Tapınak
Şifalı bir bitki
Alttaki Teknik Direktör
Ameliyat sonrası sondası
pazar
Taştan yapılan avcı kulübesi
Prensip Savsaklama
Fiyat
Nispet
Meyve kurusu
Küçük bitki
Nikelin simgesi
El ayası ile toplamak
Üflemeli çalgı
Bir iletişim kurumu (kısa)
G. Amerika devesi
Mersin’in bir ilçesi
Kurallara uygun
Kurnaz
Asya’nın güneyinde bir ülke
Hayır anlamında ünlem 3,14 sayısı Temiz, namuslu
Plâtinin simgesi
Aziz Nesin’in bir eseri
Hariç
İnce, keskin ses
Bir orman ağacı
Lityumun simgesi
Nakış ustası
Küçük sepet, küfe
Optik yakınlaştırma
Numara (kısa)
Balıkesir’in bir ilçesi
Tok olmayan
Şekeri bol üzüm türü
Birdenbire
Genişlik
Makam, mevki
Görevi yerine getirme
Bir meyve
Bir aydınlatma aleti
Acele Posta Servisi (kısa)
Bir tür ruh hastası
Romanya para birimi
At yavrusu
Engel
Zehirli bir hayvan
Açık havada çıkan kuru soğuk
El sıkışma İsim Fırın temizleme sırığı
Uzaklık anlatır
Özel gezinti gemisi
Şaşma ünlemi
Kur’an’da bir sure
Mikroskop camı
Gizli düşmanlık
Rize’nin bir ilçesi
Yolcu evi
Tibet öküzü
Bir besin maddesi
Başlıca içeceğimiz
Selenyumun simgesi
Bir bağlaç
ABDULLAH AVCI
Bir enerji aracı Bir nota Bir tarafa yatırma, eğme
Para dolabı
Okulu bitirme
Soru
PUZZLE BULMACA
SUDOKU
SARMAL 6
1
5
2
9
8
1 4
KOLAY
Bir organımız
Ski
Bir savaş silâhı
Darbeden koruyucu başlık
Numara (kısa)
Suni
Yağsız, külde pişen çörek
Katma Değer Vergisi (kısa)
Bir soru sözü
Geçmiş, bilinmeyen tarih
Direktif
Bir müzik aleti
Bir ağırlık ölçüsü
Kas teli
Çılgın Roma imparatoru
Kiloamper (kısa)
Romanya’nın plâka işareti
Havadar
Genişlik
Dünyanın uydusu gök cismi
Diyarbakır halk oyunu
Tabaklanmış ceylân derisi
Babanın kız kardeşi (halk ağzı)
Vesaire (kısa)
Çöldeki işaret taşları
Çene kemiği
Taneli meyve
Eskiden Kocaman ve ilmiyenin ağır kitle giydiği üstlük
Hayvanı iğdiş etme
Amaç, maksat
Nesli tükenmiş bir hayvan
Maddenin temel öğesi
Anlamlı işaret
Mitoloji
Yükseklik
Yiyeceği ortaklaşa toplantı
Makine Kimya Endüstrisi (kısa)
Üstteki Fenerbahçeli futbolcu
Mantık
Açıkta, meydanda
Kafa dengi
Herkese eşit davranan
Bir uzunluk ölçüsü
Sevgide sadakatsizlik
Fikir
İlkel silâh
Bir nota
Yapılar topluluğu
Küçük kanal
İspanya Bask örgütü
Kur’an’da bir sure
Bilgisiz
Yenilgiyi kabullenme
Yolcu taşıyan küçük otomobil
Metal sarnıç
İbadet eden
Paşa
Pingpong
Bisikletin metal bölümü
Gelir getiren mülkler
Uzun ensiz tahta
Anadolu Ajansı (kısa)
Bir nota
İçten çürüyen ağaç
DİRK KUYT
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
bulmaca
6
1
3
9
O K Ü L E R
9
5
2 7
2
1
5
5
1
2
6
3 K A S E M
6
5
2
7
3
9 5
8
1 7
2
5
9 İ
7 7
1
9
6
4
ZOR
1
8
7
8
2
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki ŞAMAN sözcü€ününü son basamaktaki YUNAK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
ŞAMAN
EKT‹R N
100-95 Kıyamet meydanı 94-93 Radyum simgesi 9287 Çevresindekileri güldüren kimse 86-84 Çölden esen rüzgar 83-81 Bitiş 80-77 Dağıstanlı 76-75 Yabancı 74-70 Ağaç, taş, metal vb yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç 69-67 Kabul etmeme 60-62 İyileşme 61-57 Ay ışığı 56-54 Utanma duygusu 53-49 Harmanda parçalanmış ekin sapları 48-47 Kemiklerin toparlak ucu 46-45 Kırgızistan’da kent 44-41 Cılız, zayıf 40-37 Bağ budama bıçağı 36-34 ABD’de yayımlanan ünlü mizah dergisi 33-32 Çok eski tarih anlatan deyim sözü 31-27 “… Öztekin” (komedyen) 26-23 Siyah 22-16 İhtiraslı 15-11 Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış 10-6 Kolsuz fanila 5-1 Tek veya iki ayak üzerinde sıçrama
3
YUNAK
ÖR
DIfiA DO⁄RU
4
8
9
‹ÇE DO⁄RU 1-2 İlaç 3-8 Bursa ilçesi 9-14 Boş laf 15-19 Kuş kafesinde su konulan yer 20-26 Sara nöbeti 27-29 Güzel kokulu bir madde 30-33 Çok anlayışlı kimse 34-38 Kanın dolaştığı kanal 39-42 Kaşkol 43-49 Akira Kurosava’nın filmi 50-55 Bartın ilçesi 56-58 Kasımpatına benzeyen bir çiçek 59-64 Aynı durumda olan 65-72 Bir Galya köyünün, Romalılara karşı mücadelesini anlatan çizgi roman 73-77 Bir pasta türü 78-83 Nevşehir ilçesi 84-89 Sürekli su akan boru 90-96 Alabanda ateşi 97-100 Bir sinir hastalığı
8
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
S A B E T
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFLİ AS AŞ BU ET Kİ Lİ MI NE OD OK OL Pİ SA TR US TA 3 HARFLİ AKI AKÜ AMA BOT ETİ İKA İMA KAS KIL KİM LİF LUP NİM URA UZİ VAZ YAR ZİR 4 HARFLİ ADİL AHIR AMİL AŞIK AYAL AYAN İPEK İREM İŞAR KABA
KASE LİLA LOCA MİNE NOVA OPAL OTAK OTEL PATİ PENA PİRE RİNA ZADE ZATİ 5 HARFLİ AYEVİ ERİKA EZELİ İSALE KAPAN KASEM KUTUR LÜFER MEKİK MİLAS ONAMA
RAKİK SABAN SINAV ULAMA ZİYAN ZÜLAL 6 HARFLİ ASETAT BETİLİ ÇIMACI İKİLİK İSABET İYİLİK OKÜLER OZALİT SOLİST TEREKE VİDALA YAZILI
f29 spor
Türkiye'nin Londra'daki ilk madalyasını grekoromen güreşte 120 kiloda Rıza Kayaalp kazandı.
Tekvando kadınlarda Nur Tatar, finalde kaybedip gümüş madalyanın sahibi oldu.
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Atletizm 1500 metre finaline çıkan Aslı Çakır Alptekin, altın madalya aldı. Aynı koşuda Gamze Bulut gümüşe uzandı.
MİNDERDEN ELİ BOŞ AYRILDIK Türkiye'nin olimpiyatlarda en başarılı olduğu branş olan güreşte ise Londra'da adeta mindere serildik. 1'i kadın toplam 13 güreşçiyle madalya mücadelesi verdiğimiz olimpiyatta ne grekoromende ne de serbestte yüzümüz güldü. Grekoromende sadece Rıza Kayaalp bronz madalya kazanırken, kendisinden madalya beklenen birçok güreşçi minderden eli boş ayrıldı.
PİST VE TATAMİDE COŞKU minderle podyumda hüzün Türkiye, bu yıl 30'uncusu düzenlenen Yaz Olimpiyatları'nı 2 altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalyayla tamamladı. Atletizmde Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut'la gülen Milli Takım'ımız, tekvandoda Servet Tazegül ve Nur Tatar'la sevindi. Grekoromen ve serbest güreşteki tek tesellimiz ise Rıza Kayaalp'in bronzu oldu. Halterdeki sporcularımız da sıfır çekti.
-
Londra Olimpiyat Oyunları'na 16 branşta toplam 114 sporcuyla katılan Türkiye; sadece 2 altın, 2 gümüş ve 1 de bronz madalya toplayıp 31. sırada kaldı. Altın ve gümüş madalyalar tekvando ile atletizmden gelirken, tek bronz güreşte alındı. 2008 Pekin'de 8 madalya elde edilirken bu kez rekor katılıma rağmen toplam madalya sayısının 5'i aşmaması hayal kırıklığı oluşturdu. Büyük umutlarla Londra'ya giden Türk sporculardan beklentiler fazlaydı. Ancak ilk günlerde altın bir yana bronz bile gelmemesi moralleri bozdu. Türkiye'nin Londra'daki ilk madalyası-
nı grekoromen güreşte 120 kiloda Rıza Kayaalp kazandı. Altın için ise herkes gözünü tekvando ve güreşe çevirmişti. Zira diğer spor dallarında alınacak her derece belki biraz sürpriz olacak ve başarı hanesine artı puan yazılacaktı. Tekvando mücadelelerinde rakiplerini teker teker saf dışı bırakan Servet Tazegül, Londra'da tüm Türkiye'ye altın sevinci yaşattı. Böylece olimpiyatlardaki ilk altın gelmişti. Servet, genç yaşında göğsümüzü kabartırken, kırık parmağıyla sonuna kadar direnen Bahri Tanrıkulu madalya kazanamadı. Fakat tekvando bayanlarda 67 kiloda Nur Tatar, finalde kaybedip gümüş madalyanın sahibi oldu.
GAMZE BULUT'UN PERFORMANSI DA AYAKTA ALKIŞLANDI Servet'in gazete manşetlerini süslediği günün ardından atletizmde tarihî başarıya imza atıldı. Atletizm bayanlar 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin, olimpiyat oyunları tarihinde Türkiye'ye atletizm dalında ilk altın madalya sevincini yaşattı. Olimpiyat Stadı'nda, İstiklâl Marşı'mızı çaldıran Aslı kadar aynı yarışta gümüş madalyaya uzanan Gamze Bulut'un performansı da ayakta alkışlandı. Gerilerden gelen Gamze öylesine hızlı koştu ki yarışı anlatan TRT spikeri Cüneyt Kıran, Aslı'yı unutup Gamze'nin çıkışını anlattı.
Tekvandocularımızdan Servet Tazegül altın madalyanın sahibi oldu.
24 YIL SONRA İLK KEZ BİR OLİMPİYATI KÜRSÜ GÖRMEDEN BİTİRDİK Ata sporumuz güreş gibi halterde de son dönemin en büyük fiyaskosu ile karşı karşıya kaldık. Naim Süleymanoğlu ile başlayan, Halil Mutlu ve diğer sporcularla devam eden başarılı dönem Londra'da resmen sona erdi. Podyuma çıkan haltercilerimiz Seul'den beri yani 24 yıl sonra ilk kez bir olimpiyatı kürsü görmeden bitirdi. Avrupa Kıta Elemeleri'nde 1. olarak olimpiyatlara katılma hakkı elde eden ve Türkiye'nin takım sporlarındaki 52 yıllık olimpiyat özlemine son veren A Milli Bayan Voleybol Takımı da gruptan çıkamayarak oyunlara erken veda etti. İlk kez katıldığı olimpiyat oyunlarında tarihî bir başarıya imza atarak grubunu 2. sırada tamamlayan ve çeyrek finale yükselen A Milli Bayan Basketbol Takımı ise Rusya'ya elendi. 16 branşta 114 sporcuyla olimpiyatlara katılan Türkiye, badminton, masa tenisi, yüzme, judo, bisiklet, okçuluk, jimnastik, voleybol, halter, atıcılık, boks, yelken, basketbolda istediğini alamadı. Madalyalar, atletizm, güreş ile tekvandodan geldi.
30 SPOR
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Rekorlar ‘gen dopingi’ ile mi kırılıyor? ması ise soru işaretlerini de beraberinde getirmişti. Bir kadın bir erkekten nasıl daha iyi yüzebilirdi? John Leonard de şaşıranların başında gelen isimdi. 16 yaşındaki sporcunun performansından şüpheleniyordu. Leonard, “Doping ya da değil demek konusunda çok dikkatli olmalıyız. Ama şunu söylemeliyim ki bu sporda ne zaman bir dereceyi inanılmaz olarak nitelesek, tarih bize işin içinde doping olduğunu gösterdi.”
Ye Shiwen’in Londra Olimpiyat Oyunların’ndaki performansı ABD’li Ryan Lochte’den iyi olması akıllara “Bir kadın bir erkekten nasıl daha iyi yüzebilir?” sorusunu getirdi.
2012 Londra Olimpiyatları’nda rekorlar peş peşe kırılıyor. WADA, madalya alan her sporcuyu doping testine tabi tutuyor. Ancak uzmanlara göre ‘gen dopingi’ yapan bir sporcunun yakalanması çok zor.
-
Londra Olimpiyatları’nın ilk gününde 400 metre bireysel karışıkta dünya rekoru kırarak şampiyon olan 16 yaşındaki Çinli Ye Shiwen’in performansı herkesi şaşırttı. Dünya Yüzme Antrenörleri Birliği’nin direktörü John Leonard, genç sporcunun performansını inanılmaz ve rahatsız edici ola-
rak niteledi. Ye Shiwen, 400 metre bireysel karışıkta ilk 300 metreyi geride götürdükten sonra serbest stilde geçilen son 100 metrede büyük bir atak yaparak 4.28.43’lük derecesiyle dünya rekoru kırarak şampiyon olmuştu. Ye Shiwen’in son 50 metredeki performansının erkekler 400 metre bireysel karışıkta şampiyon olan ABD’li Ryan Lochte’den iyi ol-
2012 LONDRA OLİMPİYATLARI ‘GEN DOPİNGİ OLİMPİYATLARI’ Bilim çevrelerinde, 1996 Atlanta Olimpiyatları ‘steroid’, 2000 Sydney Olimpiyatları ‘EPO’, 2004 Atina Olimpiyatları da ‘büyüme hormonu olimpiyatları’ olarak adlandırıldı. 2008 Pekin’de 6 sporcuda EPO’dan daha gelişmiş ‘Continuous Erythropoietin Receptor Activator’a (CERA) rastlandığı belirtildi. Uzmanlar, 2012 Londra Olimpiyatları’nın ise ‘gen dopingi olimpiyatları’ olacağını tahmin ediyor. Acaba Çinli sporcu Ye, ‘gen dopingi mi’ yapmıştı? Zira yapılan normal kontrollerde onda doping maddesine rastlanılmadı. Ama İngiliz Sir Arthur Gold, dopingli yakalanma hususunda bakın ne diyordu: “Sadece dikkatsizler ya da yanlış bilgilendirilenler yakalanır.” Doping olaylarının önüne geçmek için 1999’da ‘Dünya Antidoping Ajansı’ (WADA) kuruldu. Ajansın ilk büyük gösterisi Balco olayında oldu. Ünlü bayan sprinter Marion Jones, yüzücü Amy Van Dyken, Bill Romanowski ve beyzbolcu Giambi’nin Balco adlı ilaç firmasından alışveriş yaptıkları saptandı. Bu sporcular ABD olimpiyat kafilesine alınmadı. ANLAŞILMASI İÇİN BİYOPSİ GEREKİYOR Günümüzde son model gen dopingi var. Gen dopingi enjeksiyonla kolayca uygulanan ve kasları üç kat güçlendiren, en önemli özelliği kan ya da idrar gibi bilinen hiçbir testle anlaşılamaması olan bir doping türü. Uzmanlara göre gen dopinginin anlaşılması için biyopsi yapılması gerekiyor. Pennyslvania Üniversitesi’nden genetikçi Lee Sweeney’in IGF-I adını verdiği ve insüline benzeyen bir hormonu enjekte ettiği denek hayvanlar, iki hafta sonra diğerlerine göre 3 kat fazla yük taşıyabiliyordu. Gen dopingini ‘hücrelerin ve genlerin tedavi dışı kullanımı ve gen ifadesinin değiştirilmesi ile performansın artırılması’ olarak tarif eden WADA, bu olayı 2003’te yasak listesine ekledi. Gen dopingini, hastalara uygulanan gen tedavisinin sağlıklı kişilerde kullanılması şeklinde tanımlayan Doç. Dr. Kadir Demircan; gen tedavisinin tıpta tedavi edilemeyen kalıtsal hastalıklarda kullanılan bir yöntem olduğunu, vücutta bulunmayan veya düzeyi düşük olan bir proteinin düzeyinin gen tedavisi ile normal hale getirilmeye çalışıldığını anlatıyor. İlk gen tedavisi 1990’da gerçekleşti. Dr. Demircan’a göre gen dopinginde ise amaç tedavi değil, güç ve üstünlük kazanmak. Performansı etkileyecek gen, sporcunun vücuduna taşıyıcı vektörlerle veriliyor. Demircan da gen dopingini fark etmenin şu an için hayli zor olduğunu söylüyor. Ama gelecekten umutlu, zira araştırmacılar gen dopingi yapan sporcuları yakalayacak testler üzerine çalışıyor.
31 SPOR
17 - 23 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE
Londra'da rekorlar altüst oldu
Londra'nın 3. kez ev sahipliğini üstlendiği, 204 ülkeden 10 bin 500 sporcunun 38 dalda mücadele ettiği Olimpiyat Oyunları sona erdi. 27 Temmuz'da başlayan ve dünkü törenle biten oyunlarda birçok dünya ve olimpiyat rekoru kırıldı.
-
2012 Londra Olimpiyatları, dünkü kapanış töreniyle sona erdi. 17 gün süren şölende 106 rekor kırıldı. Bunlardan 73'ünü olimpiyat, 33'ünü dünya rekorları oluşturdu. Toplamda en fazla rekor halterde (31) kırılırken, bu branşı 30 rekorla yüzme takip etti. Oyunlarda ayrıca milli efsane haltercilerimiz Halil Mutlu'nun ve Taner Sağır'ın olimpiyat rekorları da kırıldı. Mutlu'nun (56 kilo) silkmedeki 167 kiloluk rekorunu Kuzey Koreli Yun Chol Om, Taner Sağır'ın (77 kilo) koparma ve toplamdaki 172 ve 375 kiloluk rekorlarını Çinli Lu Xiaojun geliştirdi. Londra'da akıllarda kalan sporcular Usain Bolt (atletizm), Michael Phelps ve Missy Franklin (yüzme) oldu. Pekin 2008'de dünyanın gündemine oturan Jamaikalı sprinter Bolt, 30. Yaz Olimpiyatları'nda elde ettiği derecelerle 'yaşayan efsane' unvanını elde etmiş oldu. Usain Bolt, organizasyonda 100, 200 ve 4x100 metrede ilk sırada gelerek olimpiyatlarda üst üste aynı dallarda başarılı olan ilk atlet olarak tarihe geçti. Bolt, pistte fırtına gibi eserken, havuzda ABD'li yüzücüler Michael Phelps ve Missy Franklin, başarılarıyla göz kamaştırdı. ABD'li rekortmen yüzücü Michael Phelps, Londra'da oyunlara ismini altın harflerle yazdırdı. Olimpiyatlarda 18. altınını ve 22. madalyasını boynuna takan Phelps, Londra'yı 2'si takım olmak üzere 4 altın, 2 gümüş madalyayla tamamladı. 27 yaşındaki Phelps, böylece kariyerini toplam 45 altın madalyayla sonlandırdı. ABD'nin havuzdaki yeni prensesi Missy Franklin de Londra'yı madalyalarla bitirdi. 17 yaşındaki Franklin, 4 altın madalyasını 4 Olimpiyat ve 4 dünya rekoruyla elde etti.
MADALYA SIRALAMASINDA ABD GEÇİLMEDİ ABD, 104 madalyayla (46 altın, 29 gümüş, 29 bronz) Londra'da zirveye çıktı. ABD'yi 87 madalyayla Çin, 65 madalyayla Büyük Britanya takip etti. Oyunlarda 2 altın, 2 gümüş ve 1 bronz olmak üzere toplam 5 madalya elde eden Türkiye, tabloda 32. sırada yer aldı. PHELPS, ZİRVEDE BIRAKTI ABD'li rekortmen yüzücü Michael Phelps, Londra Olimpiyatları'yla birlikte oyunların tarihine geçti. Olimpiyatlarda 18. altınını ve 22. madalyasını elde eden Phelps, Londra'yı 2'si takım olmak üzere 4 altın, 2 gümüş madalyayla tamamladı. Madalyalarını, Atina 2004'te toplamaya başlayan başarılı sporcu, üst üste katıldığı 3 olimpiyatta toplam 18 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya aldı. 33 dünya şampiyonasında 27 altın, 6 gümüş ve 1 bronz madalyası bulunan 27 yaşındaki Phelps, kariyerini toplam 45 altın madalyayla sonlandırdı. RÜYA TAKIM, UNVANINI KORUDU Erkekler basketbol finalinde İspanya'yı 107-100 mağlup eden ABD, altın madalyanın sahibi oldu. Rüya Takım, Pekin 2008'in ardından bir kez daha şampiyonluk sevinci yaşadı. Kalite farkını ilk çeyrekte gösteren ABD, ilk periyodu da 35-25 üstün geçti. İkinci 10 dakika pota altını iyi kullanan İspanya, Gasol kardeşlerin etkili oyunuyla farkı kapatsa da soyunma odasına 59-58 geride girdi. Finale kadar maçta kalan İspanyollar, son bölümde LeBron James'e çözüm bulmakta zorlandı ve Rüya Takım, müsabakadan 107-100 galip ayrıldı.
Nesta Carter, Michael Frater, Yohan Blake ve Usain Bolt'dan oluşan Jamaika takımı, 4x100 metrede 36.84'lük dereceyle dünya rekoru kırdı.
Süper güçlerin internet savaşı
-
Birçok uluslararası tescilli yazılım sahibi firmanın konumlandığı ABD, elinin altındaki '.com, .net' gibi internet alan adlarını başka ülkelere vermemek için mücadele ediyor. Diğer ülkeler ise ABD'nin internet kontrolünü ele geçirmek istiyor. ABD'li şirketlerin elinde olan ‘.com, .net' gibi internet alan adları, dünya ülkelerini rahatsız ediyor. Öyle ki başta Rusya olmak üzere birçok yabancı ülke, mevcut durumu değiştirmek için çaba sarf ediyor. Uluslararası tescilli yazılım sahibi firmaların konumlandığı
ABD ise bu yetkisini vermemek için büyük bir savaş içerisinde. Söz konusu değişiklik için Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altındaki Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nde (UTB) oybirliğiyle bir karar alınması gerekiyor. Birlik, aralık ayında Dubai'de 178 ülkenin temsilcilerinin katılacağı bir konferansa ev sahipliği yapacak. ABD'li yetkililer, böyle bir hamlenin yapılması halinde daha ciddi sorunların ortaya çıkacağını öne sürerek, değişiklikle ilgili kaygılarını dile getiriyor.
EN YAŞLI SU AYGIRI ÖLDÜ Donna adlı dünyanın en yaşlı su aygırı 62 yaşında öldü. Amerika’nın Indiana eyaletindeki Evansville hayvanat bahçesi müdürü Amos Morris, Donna’nın eklem yangısından dolayı acı çektiğini kaydetti. Bu yüzden, yaşam süresi ortalama 20 yıl olan su aygırından daha uzun yaşayan Donna’ya ötenazi yapıldı.
139 yıllık bozuk para, rekor fiyata satıldı ABD'de 1873 yılında piyasaya sürülen bozuk para, açık artırmada rekor fiyata alıcı buldu. Amerika Nümizmatik Derneği'nde düzenlenen açık artırmada adının açıklanmasını istemeyen alıcının nadir bulunan 10 cent için yaklaşık 2 milyon dolar ödediği belirtildi. Ekonomik kriz yıllarında basılan 1873-CC "No Arrows" Liberty Seated serisine ait bozuk para, Nevada eyaletinde 1893 yılında kapatılan Carson Darphanesi'nde basılan tüm bozuk paraların yer aldığı Battle Born Koleksiyonu'nda bulunuyordu. Açık artırmada 111 parçanın satışından yaklaşık 10 milyon dolar elde edildi.
Artık iPhone'dan YouTube'a girmek yok ABD'li teknoloji şirketi Apple, yakında çıkacak olan iOS6 sürümlerinde 'YouTube' ve 'Google haritaları'nı kullanmayacak. Apple yetkilileri "Lisans süremiz sona erdiği için artık YouTube uygulamasını kendi işletim sistemlerimize dahil etmeyeceğiz." diyerek, bunlara alternatif geliştirdiklerini açıkladı. Google'ın video sitesi YouTube'un lisans süresinin uzatılmamasının sebebi, Google ile Apple arasında giderek kızışan rekabete bağlanıyor.