Zaman France N° 242 - TR

Page 1

La Palestine à l’ONU : qu’est-ce qui va changer ? INTERNATIONAL11

L’apocalypse, symptôme d’un monde en crise SOCIETE05

Messi, Ronaldo et Iniesta en lice pour le ballon d’or SPORT16

7 - 13 ARALIK 2012 N° 242 Prix : 2 €

WWW.ZAMANFRANCE.FR

2012 yılında 5 bin 712 kişi Fransa’dan türkiye’ye işbaşvurusunda bulundu.

6 bin Fransalı Türk Türkiye’de iş arıyor

Bir zamanlar traktör parası kazanmak için gelen Türkleri ağırlayan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşları, artık Türkiye’de iş arıyor. Toplam 170 bin yabancı uyruklunun iş aradığı Türkiye’de, 7 binden fazla Fransız vatandaşı işçi adayı var. 7 bin kişinin yüzde 80’ini Türk kökenli Fransızlar oluşturuyor. BaYRaM ŞeN Paris özel Fransa’da doğmuş Türk kökenli genç nesil, ekonomik kriz nedehaber niyle Türkiye’ye dönmenin hesaplarını yapıyor. İş ilanı, insan kaynakları ve kariyer sitesi secretcv.com'un yaptığı araştırmaya göre, 5 bin 712’si

Türkiye kökenli olmak üzere toplam 7 bin 140 Fransız vatandaşı, Türkiye’de iş başvurusunda bulundu. secretcv.com Kurumsal İletişim Müdürü Elif Büyükak Kunter, iş başvurusunda bulunan Fransız vatandaşlarının yüzde 80’inin Türk kökenli olduğunu söyledi. RGÜNdeM 06-07

Fransa türk Federasyonu Başkanı gençlere seslendi: Oyuna gelmeyin

r

NaMık ŞaHİN

Fransa Türk Federasyonu’nun düzenlediği Birlik Şöleni’nde konuşan Federasyon Başkanı Namık Şahin, Fransa’da yaşayan Türk gençlerini uyardı. Ermeni soykırım iddialarının okul kitaplarında yer almasına tepki gösteren Şahin, “Türk gençlerini sokağa dökmek isteyen birileri var. Sakın oyunlara gelmeyin!” çağrısında bulundu. RVedat Bulut, GÜNdeM 04

Zaman Haber Hattý: 01 42 00 19 36

11

14

tekstil ve finans sektörüne yoğun ilgi Fransa’dan Türkiye’ye iş başvurusunda bulunanların yüzde 10’u perakende, yüzde 8’i tekstil ve yüzde 7’si finans sektörlerinde çalışmak istiyor. Türkçe bilen ve iyi eğitimli genç işsizlerin Türkiye’de iş bulmasının daha kolay olduğuna vurgu yapılıyor. RGÜNdeM 06-07

‘akıllı ehliyet’ler 2013’te kullanılmaya başlanacak

r

‘Pembe kağıt’ olarak da adlandırılan Fransız ehliyet kartları tarihe karışıyor. 2013’ten itibaren dağıtılmaya başlanacak ‘akıllı ehliyetler’ ebat olarak hem daha küçük hem de sürücülere ait daha kapsamlı bilgiler içeriyor. RBaYRaM ŞeN , GÜNdeM 09

15

EDF, 250 EURO İade edeBİlİR! Danıştay, Fransa Elektrik Kurumu’nun (EDF) tüketicilerden 2009 yılından bu yana fazla bedel aldığına hükmetti. EDF, 35 milyon elektrik kullanıcısına ‘fazla bedel alımı’ olarak 250 Euro iade edebilir. 1EKONOMi

MeVlÜt eRdİNÇ’teN aNlaMlı ZİYaRet Futbol hayatına Rennes’de devam eden ve attığı gollerle Ligue 1’in en iyi forvet oyuncuları arasında yer alan milli futbolcu Mevlüt Erdinç, Athletic Club Rennes Derneği’nde Türklerle bir araya geldi. 1TOPLUM

“RaMaZaN da BİZİM MUHARREM DE” ‘Ehl-î Beyt ve Hacı Bektaşi Veli Sufiliği’ konulu sempozyuma konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Hüseyin Özcan, “Ehl-i Beyt için dökülen gözyaşı, cehennem ateşlerini söndürür’’ dedi. 1TOPLUM



03 GÜNDEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

sarkozy, lider adaylarına partinin bölünmemesi için baskı yapıyor eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, kendi kurduğu merkez sağdaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) bölünmemesi için lider adaylarına baskı yapmaya başladı.

kendimizi anlatmada metot ve üslup meselesi Merkez sağdaki liderlik krizi, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin müdahalesine rağmen devam ediyor.

-

UMP kaynaklarına atıfta bulunan Fransız basını, Sarkozy'nin lider adayları François Fillon ve Jean-François Cope'yi telefonla arayarak baskı yaptığını duyurdu. UMP kaynaklarına göre Sarkozy, iki adaydan da, inatlaşmayı bırakıp bir çözüm için vakit geçirmeden uzlaşmalarını istedi. Sarkozy, eski cumhurbaşkanı sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nin doğal üyesi olduğu ve bu nedenle tarafsızlığını koruması gerektiği için doğrudan siyasete müdahale edemiyor. Sarkozy'nin tekrar siyasete aktif olarak dönmesi için bu üyelikten istifa etmesi gerekiyor. Fransa'daki bir kamuoyu yoklaması-

NEVZAT CEYLAN

na göre UMP üyelerinin yüzde 81'i, parti içindeki liderlik yarışında yeni bir seçim yapılmasını istiyor. Merkez sağdaki UMP içindeki liderlik krizi son olarak partiyi bölünme noktasını getirmişti.

COPe Ve FİllON’uN FaRklı İStekleRİ VaR Genel kurulu çok az bir farkla kazanan, ancak rakibi François Fillon tarafından oylamalarda ‘usulsüzlük’ yapmakla suçlanan Jean-François Cope, ikinci bir seçim için parti içinde referanduma

gidilmesine karşı çıkıyor. Cope, referandumdan önce rakibi Fillon'un parlamentoda ayrı bir siyasi grup kurma girişiminden vazgeçmesini talep ediyor. Fillon ise ikinci bir seçime kadar Cope'nin parti liderliğini tanımayacağını açıklamış ve yandaşı 68 milletvekiliyle birlikte mecliste yeni bir siyasi grup oluşturmak için resmi başvuruda bulunmuştu. Fillon, seçim sonucuna itiraz etmek için ayrıca mahkemeye gitme tehdidinde bulunmuştu.

kasım ayı sonunda başlatılan ışıklandırma yeni yılın ilk haftasına kadar kalacak.

Zorla evliliği cezalandıran Paris, Noel ve yeni yıl yasa çıkartacak kutlamaları için ışıklandırıldı -

Sosyalist hükümet, kadına şiddete yönelik mücadele kapsamında ‘zorla evliliği’ cezalandıran yasa çıkartılması için çalışma başlattı. Yeni tasarının yasalaşması halinde, kadınları rızaları olmadan ‘zorla evliliğe’ yönlendirenlerin mahkeme önünde yargılanıp ceza almaları kolaylaşacak. Geçen yıl yayımlanan bir rapor, Fransa’da özellikle göçmenler arasında ‘zorla evliliğin’ yaygın olduğunu ortaya koymuştu. Rapor, 51-60 yaş grubu göçmenlerin yüzde 22'sinin, 26-30 yaş grubunun ise yüzde 9'unun ‘zorla evlilik’ yaptığını göstermişti. Yeni tasarı, okullarda, iş yerlerinde ve hastanelerde konu ile ilgili geniş ve kapsamlı bilgilendirme kampanyası oluşturulmasını öngörüyor.

-

Dünyanın moda başkenti olarak tanımlanan Paris, 25 Aralık'ta kutlanacak Noel ve yeni yıl eğlenceleri için süslendi. Paris'in ünlü caddesi ChampsÉlysées’deki ışık gösterisi görenleri büyülüyor. Meşhur ChampsÉlysées caddesinde ve Concord meydanında başlayan ve Zafer Takına kadar mavi, kırmızı ve eflatun renklerine dönüşen ışıklandırma şehre ayrı bir hava kattı. Paris Belediyesi tarafından ışıklandırılan caddede bulunan mağazalar da vitrinlerini cadde gibi rengârenk ışıklandırdı. Her ne kadar Fransızlar, "Işıklandırma ücretini biz ödüyoruz, dışarıdan gelen turistler göz zevkini tatmin ediyor" deseler de, "Gelen turistlerin bıraktığı döviz sayesinde Paris'in ekonomisi ayakta duruyor" diyenlerin sayısı da bir hayli fazla.

Değerli dostlar, geçenlerde ‘Çok dinli toplumlarda devletin rolü ve beraber yaşama’ konulu bir seminere dinleyici olarak katıldım. İki dine mensup akademisyen, siyasetçi ve toplum temsilcilerinin konuşmacı olduğu toplantıdan çıkarken Fransa Müslümanlarının kendilerini ifade etmek ve meramını anlatmak için daha çok çalışmaları, uygun bir üslup ve metod bulmak zorunda olduklarını düşündüm. Zira daha iyi, adil ve huzurlu bir toplum kurmak iddiasındaki bir fikrin doğruluğu birinci şarttır. Ancak bu yetmez. Fikrin kendisi kadar kendisini ifade için kullandığı metod ve usul de o fikir kadar önemlidir. Nitekim tarih boyunca özünde doğru olan pek çok düşünce kendisini ifade edemediği için hiç bir varlık gösterememiş, unutulup gitmiştir. Bu nedenle Fransa Müslümanları kendilerini doğru ifade ederek haksız endişeleri bertaraf etmelidirler.

MÜSlÜMaNlaR SadeCe İNaNÇlaRıNa uYGuN YaŞaMak İStİYORlaR Bu seminerde bir kere daha ortaya çıktı ki Fransızların önemli bir bölümü Müslümanların artan sayısından ve taleplerinden oldukça rahatsız. Konuşan siyasilerden biri burka ve kantinlerde ‘helâl menu’ konusunu gündeme getirerek rahatsızlığını açıkça ifade etti. Öyle anlaşılıyor ki Fransız hemşerilerimiz bu talepleri Fransa’nın İslamileştirilmesi olarak okuyorlar. Dolayısıyla çok rahatsız oluyorlar. Oysa Müslümanların Fransa’yı ve Avrupa’yı bazı aşırıların iddia ettiği gibi Müslümanlaştırma amaçları olmadığı gibi bunun mümkün olmadığını da çok iyi biliyorlar. Tarihi tecrübe de bunu gösteriyor. Araplarla Fransızlar, Avrupalılarla Osmanlılar asırlar boyunca beraber yaşadılar ama hiç biri kendi dinini terk etmedi. Aksine taraflar beraber yaşamaya çalıştılar. Sosyolojik gerçekler de bunu gösteriyor. İki büyük medeniyet karşılaşınca birbirlerini belirli oranlarda etkileyerek bir denge kurar ve yan yana yaşamaya devam ederler. Medeniyetler ancak içten çürüyünce tarih olurlar. Ayrıca Hayrettin Karaman gibi günümüzün önemli alimlerinin ifadesiyle Müslümanların görevi İslam’ı yayma değil, Müslümanlığı en güzel şekilde yaşama ve onun izzet ve itibarını çağın şartlarına göre korumaktır. Allah ile kul arasındaki engelleri kaldırmaktır. MeSele eVReNSel deĞeRleR etRaFıNda BeRaBeR YaŞaYaBİlMektİR Günümüzde dünyanın hiç bir yerinde en azından gelişmiş ülkelerde tek bir etnik kökenden oluşan devlet kalmamıştır. Her ülkede pek çok dini ve etnik gurup yaşamaktadır. Yani ulus devletler devrini doldurmuş görünüyor. Sadece Fransa’da çoğu Fransız vatandaşı beş-altı milyon Müslüman yaşamaktadır. Yakın bir tarihe kadar yüzde doksan dokuzunun Müslüman ve Türk olduğunu zannettiğimiz Türkiye’nin -bir sabah uyandığımızda- böyle olmadığını öğrendik. Müslüman olsa bile etnik isteklerini fark ettik. Şimdi yeni bir toplum düzeninde barış içinde bir arada yaşamanın formülünü arıyor. Netice olarak, dünya bir taraftan çok kozmopolit bir hal alırken, aynı zamanda bu çokluk içinde her etnik ve dini gurup kendi varlığını, bekâsını sürdürmek istiyor. Bu itibarla barış içinde bir arada yaşamanın formülünü bulmak zorundayız. İnsanlık alemi bugün, demokrasi, insan hakları, hoşgörü, herkesi kendi konumunda kabul etme gibi hasletleri “evrensel değerler” olarak kabul etmiş durumdadır. İnsanlığın, Allah korusun, yeni bir yıkım yaşamamak için bu değerleri benimseyerek özümsemesi gerekir. Zira aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Bence diyalog ve benzeri toplantılarda probleme bu açıdan yaklaşılmalı ve polemik konusu olan tartışmalara girilmemeli. Meseleye bakışımız samimi, akıllı, mantıki ve düşünmeye davet şeklinde olmalı. n.ceylan@zamanfrance.fr


04 GÜNDEM Türk Federasyonu Başkanı Şahin gençlere seslendi: Oyuna gelmeyin

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Fransa Türk Federasyonu'nun düzenlediği Birlik Şöleni'nde konuşan Federasyon Başkanı Namık Şahin, Fransa'da yaşayan Türk gençlerini uyardı. Ermeni soykırım iddialarının okul kitaplarında yer almasına tepki gösteren Şahin, “Türk gençlerini sokağa dökmek isteyen birileri var. Sakın oyunlara gelmeyin!” çağrısında bulundu. Vedat Bulut Paris Fransa Türk Federasyonu'nun (FTF) Paris'te düzenlediği Birlik Şöleni'nde konuşan FTF Başkanı Namık Şahin Fransa'da yaşayan Türk gençlerine sağduyu çağrısı yaptı. Şahin'in gündeminde Ermeni soykırım iddialarının okul kitaplarına girmesi ve Türk öğrenci velilerinden gelen şikayetler vardı. “Türk gençlerini sokağa dökmek isteyen birileri var” diyen Şahin, gençlere hitaben “Sakın oyunlara gelmeyin!” çağrısında bulundu. Tepkilerimizi bizlere yakışan demokratik şekillerde göstermeliyiz diyen Şahin, öğrencilerin ve velilerin haklarını ararken son derece dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

-

“TEHDİTLERE BOYUN EĞMEYECEĞİZ” Ermeni soykırım iddialarının Fransa Meclisi'ne getirilmesini protesto

Çelbiş eşlik etti. Davetliler arasında, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Avrupa Türk Konfederasyonu Başkanı Cemal Çetin'in yanı sıra eski FTF Başkanı Nihat Bozdağ ve çok FTF Başkanı Namık Şahin sayıda Federasyon yetkilisi yer aldı. Gecede sahne alması beklenen sanatçı Ali Kınık'ın vize sorunu yüzünden geceye katılamamasını üzüntü ile karşıladıklarını belirten Gagny Ülkü Ocakları’nın organize ettiği Birlik Şöleni Argenteuil Saray Düğün Salonu'nda gerçekleşti. yetkililerden Fatih Koç, “Tanınmış Gagny Ülkü Ocakları'nın orga- bir halk ozanı olan sanatçımızın etmek için düzenlenen protesto yürüyüşünü tertip eden komitenin nize ettiği Birlik Şöleni Argenteuil vize sorunu yaşamasını bizleri ve Ermeniler tarafından tehdit edildi- Saray Düğün Salonu'nda gerçekleşti. sevenlerini üzdü. Daha önce vize ğini hatırlatan Şahin, “Tehditlere Şölende ülkücü camianın yakından almış ve Fransa'da sahneye çıkmış karşı asla boyun eğmeyeceğiz” tanıdığı Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan bir sanatçının vize alamamasını dedi. Federasyon Başkanı konuş- sahne aldı. Geceye Büyükelçiliği tem- anlayamıyorum.” ifadelerini kulmasına geceye katılan davetlilere silen katılan Günhan Emre Ersoy'a landı. Birlik Şöleni Mustafa YıldızParis Başkonsolos Muavini Yasemin doğan konseri ile son buldu. teşekkür ederek son verdi.

Türk Federasyonu gençleri Çanakkale ve İstanbul'a götürecek Fransa Türk Federasyonu 2013 yılında 50 genci Çanakkale ve İstanbul’a götürmeyi planlıyor. Gelecek yıl hayata geçirecekleri kültürel faaliyetler hakkında bilgi veren FTF Başkan Yardımcısı Ayhan Şahin, “Gençlerimizi Çanakkale ve İstanbul'a götüreceğiz” dedi. Tarihi ve kültürel zenginliklerimizin gençlerimize en iyi şekilde anlatılması için böyle bir etkinliğin gerekli olduğuna değinen Şahin, “Gençlerimiz Çanakkale Şehitliği'nde ve İstanbul'da kendi tarihleri ile buluşacak.” ifadelerini kullandı.


Cehalete yenilmemek için bilgiyi, Nefrete yenilmemek için sevgiyi, Düşmanlığa yenilmemek için dostluğu, İnançsızlığa yenilmemek için inancı, Hissizliğe yenilmemek için duyguları, Kötülüğe yenilmemek için iyiliği, Farklılıklara yenilmemek için beraberliği, Savaşlara yenilmemek için barışı, İnsana yenilmemek için insanlığı,

YENİLEYELİM

Gelin bir kez daha dünyanın ezberlerini bozalım. İnsanlığı cehalete, yoksulluğa ve nefrete yenik düşürmemek için bizi biz yapan değerlerimizle kendimizi yenileyelim, kendimize gelelim. M. Fethullah Gülen 14 x 21 cm / 308 syf. Kitabın tanıtımı için mobil cihazınızdan barkodu okutabilirsiniz.

NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19


06 GÜNDEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

İSPANYA İŞSİZLİKTE LİDER AB’de en yüksek işsizlik oranları 26,2 ile İspanya ve yüzde 25,4’le Yunanistan’da kaydedildi. işsizlik oranında İspanya, Yunanistan, Portekiz, İrlanda, Letonya, Slovakya, Kıbrıs Rum Kesimi, Bulgaristan, Litvanya, İtalya, Macaristan ve Fransa AB ortalamasının üzerinde.

GENÇ NÜFUSUN TERCİHİ TÜRKİYE

Türkiye’de 2011’de çalışma izni alanların çoğunun 25-34 yaş arası kişiler oluşturuyor. çalışma izni alan yabancıların 2 bin 81’i 18-24, 6 bin 350’si 25-34, 4 bin 597’si 35-44, 2 bin 781’i 45-54, bin 2’si 55-64 yaşları arasındayken 79’u ise 65 yaşından büyük.

YABANCILAR EN ÇOK EĞİTİM SEKTÖRÜNDE Yabancılar ağırlıklı olarak eğitim, konaklama ve eğlence sektörlerinde istihdam ediliyor. Geçen yıl çalışma izni alan yabancılardan 2 bin 103’ü eğitim, 2 bin 2’si konaklama, 915’i yaratıcı ve gösteri sanatları ile eğlence faaliyetleri, 917’si hava taşımacılığı, 856’sı toptan ticaret, 821’i spor, 651’i idari danışmanlık, 598’i evdeki yardımcı hizmetlerde, 542’si büro yönetimi ve 475’i de yiyecek ve içecek sektörlerinde çalışıyor.

YABANCILAR BU 3 ŞEHRİ TERCİH EDİYOR

Yabancılar en çok İstanbul, Antalya ve Ankara'da istihdam ediliyor. 2011’de İstanbul'da çalışan 7 bin 760, Antalya'da çalışan 2 bin 649, Ankara'da çalışan 2 bin 141, İzmir'de çalışan 699 ve Bursa'da çalışan 431 yabancı izin aldı.

Göçün 50’inci yılında tersine göç başladı

6 bin Fransalı Türk, Türkiye’de iş arıyor Bir zamanlar traktör parası kazanmak için gelen Türkleri ağırlayan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşları, artık Türkiye’de iş arıyor. Toplam 170 bin yabancı uyruklunun iş aradığı Türkiye’de, 7 binden fazla Fransız vatandaşı işçi adayı var. 7 bin kişinin yüzde 80’ini Türk kökenli Fransızlar oluşturuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre geçen yıl 656 Fransız vatandaşına Türkiye’de çalışma izni verildi.

BAYRAM ŞEN PARİS özel Türkiye’de faaliyet gösteren iş ilanı, insan kaynakları ve kariyer sitesi secretcv. haber com'un yaptığı araştırmaya göre, 2012 itibariyle 170 bin yabancı uyruklu aday Türkiye'de iş arıyor. Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka sonuca göre, geçen seneye göre iş arayan yabancı aday sayısında yüzde 40 artış oldu. Toplam 170 bin adayın yüzde 4.2’lik bölümünü oluşturan Fransız vatandaşı 7 bin 140 kişi, Türkiye’deki farklı sektörlerde şanslarını deniyor. Fransız vatandaşı işçi adaylarının 5 bin 712’sini Türkiye kökenliler oluşturuyor. secretcv.com Kurumsal İletişim Müdürü Elif Büyükak Kunter, iş başvurunda bulunan Fransız vatandaşlarının yüzde 80’inin çift vatandaş olduğunu, Türkiye kökenli kişilerin Türkçe bilmelerinin de büyük avantaj sağladığını söyledi.

İYİ EĞİTİM ALMIŞ FRANSALI TÜRKLER DAHA ŞANSLI Araştırmanın Fransa’da yaşayan Türklerin istihdam için Türkiye’yi tercih ettiğini de gösterdiğini söyleyen Kunter, “İyi eğitim almış ve kendini geliştirmiş adaylar Türkiye’de yaygın iş olanaklarına sahip olabiliyor. Fransa’da yaşayan Türk adaylarımızın yurtdışında eğitim almış olmaları hatta orada deneyim kazanmaları iş hayatında

bir avantaj olarak karşılarına çıkabilir.” dedi. secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü, Türkiye'nin iş kurmak ve iş bulmak isteyen yabancıların öncelikli tercihi olduğunu söyledi. Tütüncü, Türkiye'nin ekonomisi ile özellikle gençler için istihdamda fırsat oluşturmaya devam ettiğini kaydetti.

FRANSIZ GENÇLER GELECEĞE DAİR KAYGILI Gençlik ve Popüler Eğitim Milli Enstitüsü (İNJE) tarafından yapılan araştırma, Fransa’da ekonomik krizden en çok gençlerin etkilendiğini gösteriyor. Araştırmaya göre 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 23'ünün fakirlik sınırının altında ve gelecek kaygısı yaşayan gençlerin sayısı 1 milyonun üzerinde. Araştırma, üniversite mezunu gençlerin yüzde 9’unun lise mezunu gençlerin ise yüzde 14.8’nin işsiz olduğunu gösterdi. Türkiye’de iş arayan yabancılar içinde yüzde 27’sini Bulgaristan vatandaşları oluşturuyor. 45 bin 900 Bulgar vatandaşının ardından 20 bin 400 Alman uyruklu yüzde 12’lik oran ile ikinci sırada yer alıyor. Azerbaycan 10 bin 200 aday ile sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’ye en çok iş talebinde bulunan bu ülkeleri sırasıyla ABD, Rusya, İngiltere ve Hol-


07 GÜNDEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

TÜM AVRUPA ZOR GÜNLER YAŞIYOR Fransa’da gençlerin fakirlik oranında artarken Türkiye’de birçok sektörde kalifiye eleman eksikliği var. Özellikle üniversite eğitimini farklı bir ülkede alan, iki yabancı dilin yanında Türkçe de konuşabilen kalifiye personel vasfını taşıyanlar, daha kolay iş buluyor.

mak istiyor. Yabancı adayların çalışmak istediği diğer sektörler ise şöyle sıralanıyor: Bilgisayar, inşaat, gıda, otomotiv, imalat, sağlık ve turizm.

landa uyruklu adaylar takip ediyor.

646 FRANSIZ VATANDAŞINA ÇALIŞMA İZNİ Türkiye'de çalışmak için geçen yıl izin alan yabancıların başında Çinliler, Ruslar ve Ukraynalılar geliyor. Buna göre, geçen yıl bin 648 Çin Halk Cumhuriyeti, bin 432 Rusya Federasyonu, bin 278 Ukrayna, 960 ABD, 699 İngiltere, 683 Almanya, 646 Fransa ve 528 Endonezya vatandaşına Türkiye'de çalışmaları için izin verildi. FRANSA’DA İŞSİZLİK SON 14 YILIN ZİRVESİNDE Fransa’da Ekim ayı itibariyle yüzde 10.7 olarak belirlenen işsizlik oranı, aynı zamanda son 14 yılın en yüksek seviyesi. Çalışma Bakanlığı, iş arayanların sayısında sadece Ekim ayında ile 45 bin 400 artış olduğunu kaydetti. Ayrıca Hükümet’in aldığı kriz önlemleri de son 18 ayda devamlı yükselen işsizliği ortadan kaldıramadı. EN FAZLA TALEBİ PERAKENDE, TEKSTİL VE FİNANS SEKTÖRLERİ ALIYOR Türkiye'de iş başvurusunda bulunan yabancıların yüzde 10’u perakende, yüzde 8’i tekstil, yüzde 7’si bankacılık-finans sektörlerinde çalış-

16 BİN YABANCIYA ÇALIŞMA İZNİ VERİLDİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, 2011'de 16 bin 890 yabancıya çalışma izni verildi. Türkiye'de çalışmak için izin alan yabancıların başında Çinliler ve Ruslar geliyor. Bakanlığın çalışma hayatını konu alan araştırması da çalışma izni alan alanların sayısında son 9 yılda sürekli artış olduğuna işaret ediyor. İstatistiklerine göre, yabancılara verilen çalışma izni sayısı 2003'te 855, 2004'te 7 bin 302, 2005'te 9 bin 438, 2006'da 10 bin 603, 2007'de 8 bin 930, 2008'de 10 bin 705, 2009'da 14 bin 23, 2010'da 14 bin 201 ve geçen yıl ise 16 bin 890 oldu. Geçen yıl çalışma izni verilenlerin yaklaşık yüzde 50'si üniversite, yüzde 30'u ise lise mezunu. Buna göre, 2011'de çalışma izni alan 16 bin 890 yabancının 7 bin 930'u üniversite, 4 bin 640'ı lise, 2 bin 14'ü yüksekokul, bin 72'si yüksek lisans ve üstü, 965'i lise ve 169'u ilkokul mezunu iken 100'ü ise sadece okuryazar. AVRUPA’DAKİ İŞSİZLİK GENÇLERİ VURDU AB istatistik kurumu Eurostat’ın araştırması, Euro Bölgesi'nde Eylül ayı itibariyle yüzde 11,6 olan işsizlik oranının Ekim'de yüzde 11,7'ye yükseldiğini ortaya koydu. Aynı dönemde ortalama işsizlik oranı da yüzde 10,6'dan yüzde 10,7'ye yükseldi. Aynı kurum, Euro Bölgesi’ndeki son bir ayda kaydedilen işsiz sayısının 173 bin olduğunu ve bu bilgiler ışığında Avrupa’daki işsiz sayısının 204 bin arttığını açıkladı. Euro Bölgesi’ndeki toplam işsiz sayısı 18 milyondan fazla. İşsizlikten en fazla etkilenen kesimi gençler oluşturuyor. Avrupa’da 5 bin 678 genç işsiz var. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tahminlerine göre Euro Bölgesi ekonomisinin yıl yüzde 0.1 oranında daralacak.

İLAN T.C. EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA)NDEN BAŞKANLIĞI'NDAN Esas No : 2011/191 Esas Davalý : SADIK YILMAZ - Selahattin ve Nurten oðlu Emirdað 1982 D.lu Davacý tarafýndan aleyhinize açýlan Tanýma ve Tenfiz davasýnýn yapýlan yargýlamasýnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma günü : 06/02/2013 günü saat 14:30'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendisinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. B: 76638

Tüm Avrupa’yı etkisi altına alan ekonomik kriz, ekonomik dengeleri değiştirdi. Bir zamanlar iş bulmak umuduyla Avrupa’ya Türk vatandaşları giderken, şimdi tüm Avrupa’dan ve dünyadan Türkiye’deki iş sektörlerine yoğun talep var. Türkiye kökenlilerin Avrupa’ya adım atması ilk olarak Türkiye ile Almanya arasında 1961’de imzalanan iş gücü anlaşması ile başladı. Bu anlaşmayı sırasıyla 1964’te Avusturya, Belçika ve Hollanda, 1965’te Fransa, son olarak 1967’de Avustralya ile imzalanan anlaşmalar takip etti. Türkiye kökenlilerin Batı Avrupa ülkelerindeki işçi olarak çalışmaya ve bu ülkelerde kalıcı olarak ikamet etmeleri 1960’lı yıllarda başladı ve aradan geçen 50 yıllık süreçte Avrupa’daki Türk nüfusu 5 milyonu geçti. Aradan geçen 50 yılın ardından, ekonomik dengeler de değişti. Avrupa Birliği üyesi ülkelerle rekabet edebilecek Çin, Brezilya, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerin de üretimde pay sahibi olmasıyla 2000’li yıllarda dar boğaza giren Avrupa, üretim

pazarlarını eskinin tüketim pazarı olan gelişmekte olan ülkelere bırakmaya başladı. Ekonomik krizin etkisi 2012’de kendini iyiden iyiye hissettirdi. İspanya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan’da krizin faturası hükümetlere kesildi ve birçok lider koltuğunu kaybetti. Avrupa’nın iki büyük gücü Almanya ve Fransa ise krize karşı tedbirler alırken; kemer sıkma politikalarında sert önlemlere başvurdu.


08 GÜNDEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Fransa’da kaçak göçmenlere oturum müjdesi Fransa’da 1981, 1997 ve 2006’dan sonra yeniden kaçak göçmenlere oturum hakkı tanıyan genelge yürürlüğe girdi. Oturum için başvuracak kağıtsızlarda, Fransa’da belli bir süre oturma ve çalışma şartı aranırken, çocuklarından biri en az 3 yıl süreyle okula gidenler de bu haktan yararlanabilecek. Muhalefet ise yeni uygulamaya tepkili. Sağ partiler hükümeti sorumsuzlukla suçlarken sol cephe yeni genelgeyi yeterli bulmadı. Ferhan Köseoğlu Paris Hükümet, ülkede kaçak yaşayan göçmenlere oturma izni verilmesiyle ilgili genelgeyi tamamladı. İçişleri Bakanı Manuel Valls'ın açıkladığı yeni genelge 3 Aralık'ta yürürlüğe girdi. Ülkede yaşayan 400 bine yakın kaçak göçmeni ilgilendiren değişiklik, Cumhurbaşkanı François Hollande'ın da seçim vaatleri arasında yer alıyordu. Yeni değişiklikle oturma izni almak için başvuranlardan, Fransa'da yaşadığı süreyi ispat etmesi istenecek. Buna göre ülkede 5 yıl boyunca yaşadığını ve bu sürenin son 2 yılının 8 ayında çalıştığını ispat eden kaçaklar oturum alabilecek. 3 yıl Fransa'da yaşadığını beyan edenlerden ise 2 yıl çalışma şartı istenecek. 7 yıldır Fransa'da bulunanların ise bu sürenin 8 ayını çalışarak geçirmiş olması gerekiyor. Fransa'da ailesiyle birlikte yaşayanlardan da, 5 yıl Fransa'da yaşadığını ve çocuklarından birinin 3 yıl süreyle okula gittiğini ispat edenler oturum hakkından yararlanabilecekler.

-

16 YAŞINDAN ÖNCE FRANSA’YA GİRİŞ YAPAN HERKESİ KAPSIYOR Fransa'da kaçak yaşayan 18 yaşından küçükler ise 2 yıl süreyle okula gitmiş olmaları halinde

oturum izni alabilecek. "Sınır Tanımayan Eğitimciler Organizasyonu" ise kaçak durumundaki tüm lise öğrencilerine oturma izni verilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca 16 yaşından küçük Fransa'ya giriş yapmış tüm göçmenlerin de oturma hakkından yararlanması öngörülüyor. İçişleri Bakanı Valls tarafından açıklanan yeni genelgenin, ülkedeki kayıt dışı istihdamın önüne geçmek için önemli olduğu belirtildi. Ayrıca Aralık ayında uygulamaya konacak yeni genelgede herhangi bir kota uygulaması da bulunmuyor. Fransa'da 1981 yılında, Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterand döneminde çıkarılan düzenlemeyle, 180 bin kaçak göçmene oturma izni verilmişti. 1997'deki düzenlemede ise bu sayı 80 binde kalmıştı.

MUHALEFET TEPKİ GÖSTERDİ Manuel Valls'ın açıkladığı ve kaçak göçmenlere oturum hakkı tanıyan yeni uygulamaya muhalefet tepki gösterdi. Aşırı sağ parti Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen, hükümetin yeni düzenlemesiyle işsizliğin daha da artacağını belirterek bu gevşekliğin devletin ekonomi politikasındaki sorumsuzluğun göstergesi olduğunu söyledi.

COPE, YÜKSELEN İŞ ORANLARINI HATIRLATTI

Fransa'da 1981 yılında, Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterand döneminde çıkarılan düzenlemeyle, 180 bin kaçak göçmene oturma izni verilmişti.

Anamuhalefet partisi Halk Hareketi Birliği Jean François Cope, Manuel Valls'ın açıklamalarını eleştirerek hükümetin göçmen politikasının tamamen hatalarla dolu olduğunu belirtti. Cope, suç oranlarının Ekim ayı itibariyle yüzde 9 arttığına da dikkat çekti. Sol Parti'den yapılan açıklamada ise hükümetin uygulamasının yetersiz olduğu ifade edildi. Altı aylık bir çalışmanın sonucunu hayal kırıklığı olduğunu öne süren Sol Parti, bunun Nicolas Sarkozy'nin politikalarının devamı olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada göçmenlerle işsizlik arasında bağlantı kurulmasının yanlış olacağının altı çizildi. Manuel Valls, "Ekonomik krizin olduğu bir dönemde 1981 ve 1997'deki gibi bütün kaçaklara oturum izni verilmesini bizden kimse beklemesin." diye konuşmuştu.

Ekonomik kriz gençleri vurdu FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Fransa’da gençlerin hayat şartlarının giderek daha kötüye gittiği ortaya çıktı. Gençlik ve Popüler Eğitim Milli Enstitüsü (İNJE) tarafından yapılan araştırmaya göre, ülkedeki ekonomik krizden en çok gençler etkilendi. 18-24 yaş aralığında bulunanların yüzde 23’ünün fakirlik sınırının altında yaşadığı belirtildi. 2004’de ise bu oranın yüzde 17 olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca raporda aynı yaş aralığındaki gençlerin yüzde 18’inin de ne iş ne de eğitime devam ettiği vurgulandı. Her sene 140 bin gencin eğitim hayatılarını hiçbir diplomaya sahip olmadan sonlandırdığı kaydedildi.

-

Fransa’da gelecek kaygısı yaşayan gençlerin sayısının da 1 milyonun üzerine çıktığı vurgulanırken genç nüfusun yaşlılara oranla daha zor şartlarda yaşadıkları açıklandı. Rapora göre; üniversite diplomasına sahip gençlerin yüzde 9’u işsiz. Lise mezunları arasında işsiz oranı yüzde 14,8 olduğu belirtilirken, ortaokul diplomasına sahip olanlarda bu oran yüzde 32,5 olarak gerçekleşti. İNJE’nin araştırmasını değerlendiren Gençlik ve Spor Bakanı Valerie Fourneyron da araştırmanın dikkatle irdelenmesi gerektiğini belirterek hükümet olarak acilen harekete geçmeleri gerektiğini söyledi.

Merah olayında iki kişi gözaltına alındı FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Toulouse kentinde mart ayında üç ayrı saldırıda yedi kişiyi öldürdüğü iddia edilen Muhammed Merah’a ‘suç ortaklığı’ yaptığı düşünülen iki kişi polis tarafından gözaltına alındı.İsmi açıklanmayan kişilerden birisinin Roman kökenli bir Fransız vatandaşı, ikincisin ise bu kişinin eski kız arkadaşı olduğu bildirildi. Merah’ın bir hafta içinde Kuzey Afrika kökenli üç Fransız askeri ile bir Yahudi okulu önünde üçü çocuk dört kişinin öldürülmesinin faili olduğu iddia ediliyor. 23 yaşındaki Cezayir asıllı Fransız Merah, saldırıları kendisinin düzenlediğini itiraf etmiş ve öldürülen Filistinli çocukların intikamını almak istediğini söylemişti. Pakistan ve Afganistan’da askeri eğitim aldığı belirtilen ve El Kaide üyesi olduğunu söyleyen zanlı, amacının Fransa’nın Afganistan’daki varlığını da protesto etmek olduğunu bildirmişti.

-


09 GÜNDEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

‘Pembe kağıt’ denilen Fransız ehliyet kartları tarihe karışıyor. 2013’ten itibaren dağıtılmaya başlanacak ‘akıllı ehliyetler’in hem ebatı daha küçük hem de sürücülere ait daha kapsamlı bilgiler içeriyor.

‘akıllı ehliyet’ler 2013'te kullanılmaya başlanacak BaYRaM ŞeN Paris Uzun yıllardır kullanılan ve ‘pembe kağıt’ diye tabir edilen ehliyet kartları değişti. Kredi kartı büyüklüğünde ve plastik maddeden yapılan yeni ehliyet kartları, 2013 yılının Eylül ayından itibaren kullanılabilecek. İçişleri Bakanlığı, daha önce 2013 yılının Ocak ayında dağıtılmaya başlanması planlanan yeni ehliyet kartlarının, teknik bir hatadan dolayı 9 ay gecikmeli olarak kullanılabileceğini açıkladı. 2006 yılı Avrupa yönetmelikleri uyarınca yapılan ehliyet değişikliğiyle, diğer Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından kullanılan ehliyetlere uyum sağlanması amaçlanıyor.

-

2013 Eylül ayından itibaren kullanılmaya başlanacak yeni ehliyetlerle sahte belge kullanımının azaltılması amaçlanıyor.

15 Yıl GeÇeRlİ OlaCak Yeni ehliyetler ‘akıllı kart’ şeklinde tasarlandı. 15 yıl süre ile geçerli olacak yeni ehliyetlerde, lisans sahibine ait kimlik bilgileri yer alırken parmak izi ve sürücünün puan bilgileri yer almayacak. Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre 2011 yılında Fransa genelinde kaybedilen 12 milyon puan yeni bir rekor olarak kayıtlara geçti. kullaNılaN eHlİYetleRde SaHteCİlİk daHa kOlaY Yeni ehliyetlerle özellikle sürücülerin serbest dolaşımının sağlanması, yol güvenliğinin iyileştirilmesi ve sahte belge kullanımıyla mücadele edilmesi amaçlanıyor. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Ulaşım Bakanlığı delegesi Frédéric Péchenard, kullanımda olan ehliyetlerde yasadışılığın ve sahteciliğin daha kolay olduğunu söyledi.

38 MİlYON SÜRÜCÜ YaRaRlaNaCak 19 Ocak 2013 tarihinden önce ehliyet sahi-

bi olan yaklaşık 38 milyondan fazla sürücü, ehliyetlerini kademeli olarak değiştirebilecek. Yeni alınan ehliyetler, 2033 yılına kadar değiştirilebilecek. Ehliyet değiştirmek için başvuran sürücülere, yeni ehliyet kartları gelinceye kadar eski ehliyetlere benzeyen pembe renkli geçici bir belge verilecek. Yeni ehliyetlerdeki araç sınıflandırması kategorileri de değişti. Değişiklikler özellikle ağır vasıta ve motosiklet kategorilerinde yapıldı.

ehliyeti elde etmek için ‘14 yaşında olmak, yol bilgisi testini geçmek, bir ehliyet okulunda 7 saatlik formasyon eğitimi almak’ şartları aranacak. İçişleri Bakanlığı, boyutları küçültülen ve plastik maddeden yapılan yeni ehliyet

kartlarının bilgisayardan kaynaklanan arızadan dolayı 2013 Eylül ayından önce dağıtılamayacağını açıkladı. Bakanlık henüz, yeni ehliyetlerin fiyatının ne kadar olacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmadı.

MOtOSİklet Ve aĞıR VaSıta eHlİYetleRİ deĞİŞtİ Değişlikler kapsamında 50 cm3'lük bir motosikleti kullanmak için ‘AM' denilen yeni bir kategori geçerli olacak. AM grubu

Fransa, aB’ye en fazla parayı veren 2. ülke -

130 milyar euro bütçesi olan Avrupa Birliği kasasına 21 milyar euro ile en fazla parayı Almanya koyuyor. AB'ye en fazla para ödeyen ikinci ülke 19 milyar euro ile Fransa olarak kayıtlar geçti. 754 milletvekilinin yer aldığı AB Parlamentosu'nda ise sadece 99 Alman milletvekili bulunuyor. AB Komisyonu'nun Almanya Temsilciliği'nden edinilen bilgilere göre geçen yıl 21 milyar euronun 12 milyarı zayıf bölgelerin güçlendirilmesi, Alman tarımını destekleme ve çok sayıda meslek eğitimi ile istihdam programı çerdünyanın yaşlı kıtası olarak tabir edilen avrupa'yı dünya savaşlarının ardından birleştirmeyi hedefleyen avrupa çevesinde Almanya'ya geri döndü. AB'ye en fazla para ödeyen ikinci ülke 19 milyar euro ile Fransa Birliği (aB), son dönemlerde ekonomik krizlerle boğuşuyor.

olurken, 14 milyar euro ile İtalya üçüncü ve 12 milyar euro ile İngiltere dördüncü oldu. Birlik bütçesine en az yardımı yapan ülkeler ise Malta (54 milyon), İzlanda (130 milyon), Letonya (157 milyon), Güney Kıbrıs (165 milyon ) ve Litvanya (259 milyon euro). Polonya, birliğe sadece 3,5 milyar euro öderken, 14 milyar euro ile en fazla yardımı alıyor. Yunanistan birliğin kasasına 1,9 milyar euro havale ederken, birliğin kasasından 6,5 milyar euro yardım aldı. Birliğe aday statüsü bulunan ve 2005 yılında AB'ye katılım müzakereleri başlatan Türkiye'nin de 2010 yılında AB'den 654 milyon euro yardım aldığı bildirildi.



11 EKONOMi

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

EDF, 250 euro iade edebilir! Danıştay, Fransa Elektrik Kurumu’nun (EDF) tüketicilerden 2009 yılından bu yana fazla bedel aldığına hükmetti. 35 milyon elektrik kullanıcısına 250’şer euro ‘fazla bedel alımı’ iadesi gündeme geldi. BAYRAM ŞEN PARİS Fransa Elektrik Kurumu’nun (EDF) elektrik satışında yeni düzenlemeler içeren 13 Ağustos 2009 tarihli kararı, Danıştay tarafından iptal edildi. Danıştay’ın bu kararı ile tüketicilere, fazladan alındığına hükmedilen 250 euronun geri ödenmesinin önü açıldı. Danıştay açıklamasında elektrik yönlendirme (Turpe) uygulamasında kullanılan verginin, EDF tarafından anten tamiri masraflarını karşılamak için kullanıldığını belirterek, EDF’in bu vergilerden yüzde 90’lık bir gelir elde ettiğini söyledi. Söz konusu vergi elektrik kullanıcılarının faturalarına yüzde 30 oranında yansıyor.

-

35 milyon tüketici fazla para ödedi 2009 Haziran’dan bu yana toplam 8.8 milyar euro fazla para alındığını iddia eden Le Parisien gazetesi ise, her bir tüketicinin bu fazla alınan bedel karşılığında 250 euroluk indirim ya da iade alacağında kararlı. Gazete fazla bedel ödeyenlerin sayısının 35 milyonu bulduğunu belirtti ve 4 yıl boyunca her yıl 1.9 milyar euro olmak üzere fazladan alınan bedelin toplamda 7.6

milyara ulaştığını iddia etti.

Uygulama yanlışlığı 2009 yılında gündeme gelmiş İle-de-France Bölgesi’nde faaliyet gösteren toplumlararası sendika olan Sipperec de 2009 yılında kararın iptal edilmesini dile getirdiklerini ve Danıştay’ın aldığı kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Sendika ayrıca EDF’in 1.2 fazladan önlem bedeli de aldığına dikkat çekerek, müşterilerden haksız olarak alınan bedelin 8.8 milyar euro olduğunu bildirdi. Elektrik faturalarına yansıyan söz konusu bedel, 2009 yılında yeni kurulan bir antenden dolayı kaynaklanıyor. Yeni kurulan anten maliyetinin müşterilere yüzde 46 oranında yansıtıldığını söyleyen sendika, eski başbakan Fillon’un konudan haberdar olduğunu fakat bu durumun tüketiciden gizlendiğini dile getirdi. Bobigny Belediye Başkanı olan ve aynı zamanda sendika başkanlığı görevini de yürüten Catherine Peyge ise “Bu olay bir şeyi ortaya çıkarıyor. Faturaların daha şeffaf hale gelmesi lazım.” dedi. Enerji Düzenleme Kurulu (ERC), 2009-2013 yılları arasında uygulanan

söz konusu fiyatlandırmaların Danıştay tarafından iptal edildiğini ve fiyatların daha detaylı bir şekilde faturalara yansıtılması gerektiğini söyledi. Kurul ayrıca, müşterilere yapılacak ödeme hakkında kesin bir rakam verilmesinin şimdilik mümkün olmadığı bilgisini verdi.

ERDF, hesaplamanın tekrarını istiyor EDF’e bağlı elektrik hatlarının bakım ve onarımından sorumlu şirketi Fransa Elektrik Dağıtımı Kurumu (ERDF), elektrik faturalarında fazladan yansıyan bedellerin ödenmesi gerektiğinin açıklanmasının ardından; bu yöndeki fiyatlandırmaları iptal ettiğini belirtti. ERDF Başkanı Michèle Bellon, ERC’nin kararının ardından yaptığı açıklamada “Kurulun fazla alınan bedelin iadesi konusunda aldığı kararı tekrar gözden geçirmesi ve yeni bir hesaplama yapmasını bekliyoruz” dedi. Avrupa’da elektrik birim fiyatının en düşük seviyede olduğu ülkelerin başında gelen Fransa, fatura ödeme bedeli bakımından üst sıralarda yer alıyor. EDF’in borsada işlem gören hisseleri de kararın ardından yüzde 3 oranında düşüş yaşadı.

EDF’in 2009 Haziran’dan bu yana toplam 8.8 milyar euro fazla para alındığını iddia ediliyor.


12 KÜLTÜR

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Lüks Fransız markaları İstanbul’da görücüye çıkacak Fransa’nın 75 lüks markası 16-22 Ocak tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek “Modernite ve Fransız Lüksü” başlıklı festivalde görücüye çıkacak.

Ferhan KÖSEOĞLU PARİS Fransız markalarını bünyesinde bulunduran “Comite Colbert” birliğinin 2010’da Dubai’de ve 2011’de Beyrut’ta düzenlediği festivale bu kez Nişantaşı ve İstinye Park ev sahipliği yapacak. Comite Colbert CEO’su Elisabeth Ponsolle des Portes, İstanbul’u tercih etmelerinde, son dönemde Türkiye’deki ekonomik yükselişin etkili olduğunu söyledi. Avrupa’yı etkisi altına alan ekonomik krize karşı Türk hükümetinin attığı adımları çok yararlı bulduğunu belirten Portes, “Türk ekonomisinin gelişimi etkileyici.” diye konuştu. Türk müşterilerin yanı sıra Ortadoğu ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinden zenginlerin de lüks alışveriş için tercihlerinin İstanbul olduğuna dikkat çeken Ponsolle des Portes “İstanbul bölgesel bir başkent haline geldi.” dedi. Portes, İstanbul Modern Müzesi’nde

-

Comite Colbert CEO’su Elisabeth Ponsolle des Portes

“Modernlik, Fransa ve Türkiye’den Manzaralar” başlıklı sergi gerçekleştirileceğini, Fransız ve Türk sanatçıların eserlerinin yer alacağı serginin, 16 Mayıs’a kadar İstanbulluların ziyaretine açık olacağını söyledi.

DİYALOĞA KATKI SAĞLAYACAK “Ocak ayında Fransız rüzgarı boğazın üzerinde esecek.” diye konuşan Portes, festivalin Türkiye-Fransa ilişkilerine de katkı sağlayacağını ifade etti. Portes, festivalin iki ülke arasındaki tarihi ilişkilerin yeniden hatırlanması açısından önemli olduğunu ve sorunlu konular için de diyalog yolunu açacağını dile getirdi. Birliğin misyonuna da açıklık getiren Elisabeth Ponsolle des Portes, gelişmekte olan büyük ekonomik pazarların kalkınmasına yardımcı olmak istediklerini, Türkiye’nin de hızla büyüyen ülkelerin başında geldiğini söyledi.

Serginin açılış törenine Paris Büyükelçiliği temsilcisi Günhan Emre Ersoy, Paris Başkonsolos Muavini Yasemin Çelbiş ve Epinay Sur Seinne Belediye Başkanı Herve Chevreau katıldı.

Trabzon Fotoğraf Sergisi, Paris’te sanatseverleri buluşturdu Trabzonlular Derneği’nin Paris’te açtığı Trabzon Fotoğraf Sergisi Fransız ve tür sanat severleri buluşturdu. Epinay Sur Seine Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen sergide fotoğraf sanatçısı Atilla Alp Bölükbaşı’nın Trabzon fotoğraflarına yer verildi.

İLAN ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO : 2008/18 Esas KARAR NO : 2011/409 Davacý BAÐKUR GENEL MÜDÜRLÜÐÜ tarafýndan davalý Nuri Darýcý aleyhine mahkememizde açýlan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonunda; Mahkememizden verilen 15/06/2011 tarih 2008/18 esas 2011/409 karar sayýlý kararýnda; Davacý tarafýndan davalý aleyhine açýlan davanýn KISMEN KABULÜNE; 541,23 TL nin ödeme tarihi olan 12/01/2007 tarihinden itibaren iþleyecek yasal faizi ile birlikte davalý Nuri DARICI'dan alýnarak davacýya verilmesine, davalýya tebliðinden itibaren 10 gün içinde Yargýtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yasa yolu açýk olmak üzere karar verildiði; Davacý vekili 11/08/2012 havale tarihli temyiz dilekçesinde; davalýnýn kurum zararýnýn tamamýndan sorumlu olmasý gerekirken, mahkemece % 25 kusur verilmesinin hukuka aykýrý olduðunu müvekkili kurum aleyhine olan hükmün bozulmasýna karar verilmesini istemiþtir. Karar ve temyiz dilekçesi teblið yerine geçmek üzere ilanen teblið olunur. 11/10/2012 B: 77032

Vedat Bulut Paris Parisli sanatseverler Trabzonlular Derneği’nin fotoğraf sergisinde buluştu. Fotoğraf sanatçısı Atilla Alp Bölükbaşı’nın Trabzon temalı fotoğraflarından oluşan sergi çok sayıda Fransız ve Türk davetlinin beğenisine sunuldu. Epinay Sur Seine Belediyesi ve Paris Trabzonlular Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği sergi 14 Aralık 2012 tarihine kadar açık kalacak. Serginin açılış törenine Paris Büyükelçiliği temsilcisi Günhan Emre Ersoy, Paris Başkonsolos Muavini Yasemin Çelbiş ve Epinay Sur Seinne Belediye Başkanı Herve Chevreau katıldı. Trabzon Fotoğraf Sergisi’nin açılış konuşmasını Trabzonlular Derneği Başkanı Bülent Cumhur yaptı. "Her yıl olduğu gibi bu yılda Epinay Belediyesi ile kültürel bir etkinlik yapmanın gururunu yaşıyorum" diyen Cumhur, serginin açılış törenine katılan davetlilere ve Türk derneği temsilcilerine ayrı ayrı teşekkür etti.

-

"Entegrasyon ve insanımızın yeteneklerini göstermek açısından önemli bir etkinlik" Serginin açılışında söz alan Paris Büyükelçiliği Müsteşarı Günhan Emre Ersoy, sergide yer alan fotoğrafları çok beğendiğini ve

Karadeniz’e gitmek istediğini belirtti. Türk toplumu için bu gibi sanatsal etkinliklerin önemine vurgu yapan Ersoy, "Entegrasyon ve insanımızın yeteneklerini Fransız toplumuna göstermek açısından çok önemli bir etkinlik" ifadelerini kullandı.

Epinay Belediye Başkanı Trabzon’a hayran kaldı Daha önce sadece İstanbul’a gittiğini belirten Epinay-sur-Seine Belediye Başkanı Herve Chevreau, Trabzon fotoğraflarına yansıyan doğa ve tarihi dokudan etkilendiğini belirtti. Trabzonlular Derneği ile bundan sonraki yıllarda da çeşitli kültürel etkinlikler düzenlemeye devam edecekleri bilgisini veren Chevreau, serginin oluşumunda katkısı bulunan dernek çalışanlarına ve davetlilere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Türk Dernekleri yalnız bırakmadı Trabzonlular Derneği’nin düzenlediği fotoğraf sergisine çok sayıda Türk dernek temsilcisi katıldı. Valenton Türk Kültür Derneği Başkanı Ensar Beyaztaş’ın yanı sıra Creil Türk Kültür Derneği Başkanı Ahmet Bulut, Pontoise Dernek Başkanı Hikmet Türk, Corbeil Essonnes Dernek Başkanı Kadir Kılıç, Sarcelles Dernek Başkanı Canip Akburak ve Fransa Egeliler Birliği Başkanı Adnan Baştürk katıldı. Serginin sonunda sanatçının fotoğraflarından oluşan imzalı kitabı hediye edildi. Serginin açılış töreni, Türk dernek temsilcilerinin ve davetlilerin çektirdiği hatıra fotoğrafları ile son buldu.


13 YORUM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

M.FATİH KILIÇ

“Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” Sevgili Zaman Fransa okurları, altı aylık bir ayrılıktan sonra yeniden beraberiz. Hastalık sebebiyle tedavi gördüğüm Türkiye’den gelip sizlerle yeniden, yenilenmiş olarak yazışabilmek gerçekten çok güzel. Bundan 22 yıl önce, 1990 yılının yaz aylarıydı... Adana’nın Tekir yaylasında Zaman gazetesi abonelerine gazeteyi ulaştıracak bir dağıtım elemanı ihtiyacı hasıl olmuş, dönemin Adana Zaman temsilcisi Fatih Gök ağabeyimiz, yaylada arkadaşlarımızla beraber kamp yaptığımız villaya gelmiş ve bize teklifte bulunmuştu. Çocuk-genç arası denilebilecek bir yaştaydık, arkadaşlarımla kendi aramızda geleceğe ait hayallerimiz vardı. Düşünce dünyamızın yeni yeni şekillendiği yıllardı anlayacağınız ve Zaman gazetesi bizim için duygu ve düşünce dünyamızda farklı bir yeri olan, kelimelerle zor ifade edilebilecek bir gazeteydi. Zaten o zaman ki sloganı da “FARKLI GAZETE” idi. Sonraları bu farklılığı şöyle yorumladım: 68 kuşağı için “Cumhuriyet Gazetesi” ne ise bizim için de “Zaman gazetesi” oymuş. Büyük bir istek ve heyecanla Fatih Gök Bey’in teklifini kabul edip işe başladık. İki arkadaş olarak başladığımız işi daha sonra yalnız devam ettirmek zorunda kaldım. Gazetecilik çocukluk hayalimdi, şimdilik dağıtım elemanı olarak başlamıştım ama bu bile benim için çok önemliydi. Çünkü 90’lı yılların Türkiye’sinde, geleceğe umutla bakmak, geleceğe ait hayaller kurabilmek bir Rahmetli Turgut Özal’ın ufku bir de Zaman gazetesi ve ailesinin aşıladığı “Ümit, Şevk, Azim” ekseninde düşünce harmanıydı. 1986 yılında yayın hayatına atılan ve tirajı, satışı, abonesi on binleri zor bulan gazetemiz Zaman, maddi imkansızlıklar nedeniyle basılamıyor ve siyah beyaz çıkıyordu. Çoğu kimsenin duymadığı, televizyonlarda reklamı çıkmayan bir gazeteye haliyle abone olmak zordu. İnsanlara bu gazetenin bir fikir gazetesi olduğunu, bakılan değil, okunan bir gazetede olduğunu anlatmaya çalışırdık. Geçen bir asırda okumak bir vadide ve maalesef milletimiz başka bir vadide kalmıştı. Elimde her gün dağıtırken kitap dağıtıyormuş gibi hisse kapıldığım gazetenin, yeni bir aboneyle canlanacağını ve milletimizi okuma vadisine çekeceğini düşünürdüm. Kendi kendime matematiksel hesaplar yaparak “Acaba 50 bin aboneye ulaşabilir miyiz?, “100 bin olsa süper olur”, “Ya 500 bin olsa Türkiye’nin rengi değişir”, “Hayalleriyle gazeteleri adreslerine teslim eder bir abonede siz bulabilir misiniz?” diye teklifler götürürdüm. “Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” atasözünün gerçekleşmiş bir numunesi olarak çocukluk yıllarımın hatırasını paylaştım. Sizin elinizde tuttuğunuz gazete, bu hafta itibariyle Türkiye’de bir milyondan fazla satıyor. Dünyada 14 dilde yayınlanıyor, 60 ayrı ülkede dağıtılıyor. Fransa’da 12 binden fazla abonesi sanki yeniden başa dönmüş gibiyim. Acaba “50 bin abonemiz olur mu?” hayalleri kuruyorum. 1 milyonu soruyorsanız eğer, önümüzde 22 yıl var. Bir abone bularak insanları okuma sevdalısı yapmak ve okuma vadisinde dolaştırmak istemez misiniz? İyi okumalar efendim. f.kilic@zamanfrance.fr

MAHMUT ÇEBI İnsanlarımıza değerli olduklarını hissettiren, anlaşılır, akıcı ve ümit veren sohbetler yapmak lazım. Büyük çoğunluğu içinde yaşadıkları problemlerin bile farkında değil. Bu seminerler bir nevi istişare gibi de oluyor. Problemlerimizin farkına varıyor ve çözüm için ortak hareket etmeyi sağlayacak fikir birlikteliğinin temelini atıyoruz. mcebi@eurozaman.de

Diskoda Zaman’ı anlatmak -

Geçen hafta sonunu Fransa’da geçirdim. Zaman’ın kampanya sezonu başladı sayılır. Bu vesileyle Lyon, Marsilya ve Paris’i arşınladık. Zaman’ın ruhunu anlamak ve dinlemek isteyenlere dilimiz döndüğünce Zaman’ı anlatmaya çalıştım. Ben gördüklerimden memnun kaldım. Eğer gönlümü yapmak için söylemedilerse, onlar da anlattıklarımdan memnun kaldılar. Güzel bir gezi oldu. Bazı şeyleri sizlerle paylaşmak için yerim yettiğince anlatmaya çalışacağım. 1992 yılında Zaman’ın Bulgaristan baskısını hayata geçirmek için Bulgaristan’da şehirleri geziyorduk. Svilengrad diye bir şehirde gazeteye sahip çıkan kişinin mekanına gittik. Şahıs bar işletiyordu. Şaşırdık, garipsedik ama “Ne yapalım nasip buymuş.” deyip barda oturduk görüştük. Şahıs bizim garipsediğimizin bile farkında değildi. O zamanlar Bulgaristan komünist sistemden yeni çıktığı için insanlar hakikatlardan o kadar uzaktılar ki, bırakın ortadaki çelişkiyi fark etmeyi, en basit bilgiler bile bilinmiyordu. Vicdanlarda kalan sızı ve özlem sizi orada buluşturuyordu. Marsilya’da seminer verdiğim mekana girince bir anda o günleri hatırladım. Mekanın ışık sistemi, ortamın seminere hiç uygun olmaması hemen hemen o zaman gittiğim bar ile aynı idi. Bir saatlik güzel bir seminer oldu. İnsanlar ilk kez olmasına rağmen sıkılmadan zaman zaman katılarak dinlediler. Semineri bitirdim. Ablaların yaptığı süper etli yemeği yerken

beni oraya çağıran esnaftan Bülent abimiz “Bir saat sonra burayı boşaltmamız lazım” dedi. Niye diye sorunca oranın bir disko olduğunu, bizden sonra diskocuların geleceğini ifade etti. Marsilya zengin ve güzel bir şehir. Çok sayıda Arap var. Ama Türkler 10 bin kadar bile yok. İnsanlar yeni yeni bir araya gelmeye başlamışlar. İmkanlar kısıtlı. Güçleri ancak oraya yetmiş. Bir yer satın almışlar okul yapmak için. Yıllardır uğraşıp duruyorlar. Kimse ellerinden tutmayınca kendi göbek bağlarını kesmeye karar verip ellerini taşın altına sokmuşlar. Ben onlara Almanya’da Stuttgart’ta Türklerin 20 milyon euro proje bedelli süper bir lise inşa ettiklerini ve Ocak ayında açılışının yapılacağını söyleyince hem şaşırdı hem sevindiler. Haberleri yokmuş. Benden duydular. Zaman abonesi olsalardı çoktan duymuş olacaklardı. Niçin herkesin Zaman abonesi olması gerektiğinin bir şartı böylece net bir şekilde anlaşılmıştı. Başka türlü birbirimizin ne yaptığından nasıl haberdar olacaktık. İnsanlarımıza değerli olduklarını hissettiren, anlaşılır, akıcı ve ümit veren sohbetler yapmak lazım. Büyük çoğunluğu içinde yaşadıkları problemlerin bile farkında değil. Bu seminerler bir nevi istişare gibi de oluyor. Problemlerimizin farkına varıyor ve çözüm için ortak hareket etmeyi sağlayacak fikir birlikteliğinin temelini atıyoruz. Lyon’da yeni açılan Turkuaz Otel’de konakladık. Birlikte dolaştığımız Erol, Ali ve Serkan abiler, her şeyleri ile insanların hizmetine

koşan Hakan, Bülent ve Yavuz abi gibiler, Mustafa amcalar ve onların yaptıkları aşure gibi dünya tatlısı ve alabildiğine fedakar eşleri yani ablalarımız farkında olmadan bir milletin yeniden kendisine gelmesinin temellerini atıyorlar. Çile çile de olsa herkesin katılacağı ve mutlu olacağı bir düğün gününün kanaviçesini dokuyorlar. Fransa Zaman usta gazeteci Emre Demir’in komutasında 20 bin tiraj için hem kapıları hem sınırları zorluyor. Herkes çözümün eğitimden geçtiğini fark etmiş artık. Şu an vaziyet çok iyi olmasa da daha iyi olması için ellerinden geleni yapıyor, gençleri teşvik ediyorlar. Büyük çoğunluğu inşaat sektöründe çalışan Türkler en önemli meslekler olarak gazetecilikten, hukuktan ve öğretmenlikten bahsediyorlar. Bana bir açıdan Türkiye’den daha iyiyiz gibi geldi. Orada Türkiye’den gelmiş bir memurla karşılaştım. Yurtdışına tecrübe edinmesi için okkalı bir maaşlar gönderilmiş. Ama bakışları “Neden geldim Fransa’ya” der gibi bakıyordu. Dayanamadım “Siz de SÇMK projesi kapsamında mı yurtdışına gönderildiniz?” diye sordum. Anlamadı, bilmiyorum da diyemedi, ama dayanamadığı için mecburen “SÇMK nedir?” diye sordu. Ben de “Saldım çayıra Mevlam kayıra” projesi dedim. Gülüştük, gülüştük ama güldüğümüz şey bizim yıllardır bitmeyen acımız. Türkiye hala devam ediyor. Biz çayıra saldığımız çocuklarımıza Mevla aşkına sahip çıkmak için elimizden geleni yapmaya başladık. Yarınlar inşallah daha iyi olacak.


14 TOPLUM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

noel baba okula alınmadı FeRHaN kÖSeOĞlu Paris Montargis bölgesinde bulunan Grand Clos Anaokulu, Aralık ayında okullarda gelenek haline gelen Noel Baba ziyaretini, eğitimde laiklik ilkesine aykırı olduğu nedeniyle kabul etmedi. Müslüman ailelerin daha önce konuyla ilgili okul yönetimine şikayette bulunduğu belirtilirken, okul müdürü de geçen yıllarda Müslüman velilerin Noel Baba ziyaretinin olduğu gün çocuklarını okula göndermemelerinin alınan kararda önemli rol oynadığını söyledi. Montargis Belediye Başkan Yardımcısı Jean-Paul Fonteneau, okulun aldığı kararı eleştirerek Neol Baba'nın Hristiyanların dini bayramına eklenmiş ticari bir sembol olduğu yönündeki eleştirilerin anlaşılabilir olacağını, fakat laikliğe aykırı olduğu yönündeki tutumun hiçbir anlam ifade etmediğini belirtti. Montargis Milli Eğitim Müdürü Denis Toupry Müslümanları Noel Baba'ya karşı göstermenin de yanlış olacağını sözlerine ekledi.

-

Milli futbolcu Mevlüt erdinç, hayranlarıyla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

Mevlüt erdinç’ten anlamlı ziyaret

Futbol hayatına Rennes’de devam eden ve attığı 6 golle Ligue 1’in en iyi golcüleri arasında yer alan milli Futbolcu Mevlüt Erdinç, athletic Club rennes Derneği'nı ziyaret etti.

-

ıtri, Paris’te anıldı

FeRHaN kÖSeOĞlu Paris Paris’te büyük Türk bestekarı Buhurizade Mustafa Efendi'nin (Itri) ölümünün 300. yılı anma etkinlikleri kapsamında konser düzenlendi. Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nin organize ettiği ve Yunus Emre Enstitüsü'nün desteklediği konserde Akis Ensemble grubu sahne aldı. 2012'yi Itri yılı ilan eden Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) binasındaki konsere, Türkiye Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu’nun yanı sora UNESCO’ya üye ülkelerin büyükelçileri katıldı. Yaklaşık bir saat süren konserde Itri’nin 13 eseri seslendirildi. Paris ve çevresinde yaşayan Türklerin yanı sıra yabancı davetlilerin de yoğun ilgi gösterdiği konser büyük beğeni topladı.

-

Ligue 1’de Rennes forması altında sergilediği başarılı futbol ile Fransa Türklerinin gururu olan Mevlüt Erdinç, Athletic Club Rennes Derneği'nde hayranlarıyla bir araya geldi. Kulüp oyuncularıyla bir araya gelen Erdinç, hayranlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Dernek ziyaretinin kendisi açısından çok önemli olduğunu söyleyen golcü oyuncu, bir zamanlar amatör olarak başladığı futbol yıllarına atıfta bulunarak, kulüp oyuncularına “Ben de futbola sizin gibi böyle bir kulüpte başlayarak milli takıma kadar yükseldim.” dedi.

KULÜP ZOR DURUMDA Kendisini davet eden bütün dernekleri ve spor kulüplerini ziyaret edeceğini söyleyen

Erdinç, kulüp başkanı davetinden dolayı Mehmet Gür’e teşekkür etti. 2007’de kurulan Athletic Club Rennes futbol kulübünde 220 lisanslı oyuncusu, 10 antrenör ve 2 hakem görev alıyor. Kulüpte yaş gruplarına göre birçok takım olduğunu ve bu yıl ilk kez kız takımı açtıklarını söyleyen başkan Gür, projelerine yenilerini ekleyeceklerini söyledi. Rennes halkının kulübe yeterince destek olmadığını ifade eden Gür, beş yıldır faaliyet gösterdiklerini ve çok sıkıntılı günler geçirdiklerini söyledi. Bazen maçlara oyuncuları gönderecek araç bulamadıklarını sözlerine ekleyen Gür, en büyük destekçilerinin Rennes Türk Kültür Derneği olduğunu söyledi.

gezdi u l’ u b n a t İs i r le e y RumTAi dsENserneği ü rın katıldıboğıyunı ncsöaylToedpki. apı Sarayı,

Gezi OSMAN US ns Şubesi erre Loti ve ÇamRumi Derneği Se lığı, yasofya Müzesi, Pi A şkan i türbeler görüldü. Kadın Kolları Ba lıca tepesi ile tarih n son güti. et ganize nek üyeleri gezini maner D İstanbul gezisi or tesini, Sa ns Şubesi Rumi Derneği Se ine Keleş, 5 nünde Zaman gaze Fetih kolejini u ve şkanı M yolu televizyonun Kadın Kolları Ba Seine ve r su t en og N ye ti. ziyaret et günlük gezi n gelen kadınlaSens bölgelerinde

-

Orleanslı Türkler Ferrari ile stres atıyor OSMAN USTA OrLEaNs Centre bölgesi Udec İşadamları Derneği üyesi işadamları bir araya gediklerinde Ferrari marka arabalarla hız yaparak stres atıyor. Her düzenlenen toplantılarda, güncel meselelerin de ele alındığını söyleyen UDEC Genel Sekreteri Yavuz Bayhan, Orléans'ta ‘50 Yaş Üstü Futbol Gecesi’ adlı bir organizasyon düzenleyeceklerini de belirtti. UDEC Genel Müdürü Yunus Doğan ise işadamları derneğine üye olmanın önemini ifade etti. Yoğun geçen iş yaşamının ardından farklı etkinliklerle bir araya gelerek stres attıklarını belirten Doğan, dernek üyeleriyle Ferrari pistinde yarıştıklarını bunun da benzer programlardan biri olduğunu açıkladı.

-


15 TOPLUM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

“Ramazan da bizim Muharrem de” ‘Ehl-î Beyt ve Hacı Bektaşi Veli Sufiliği’ konulu sempozyuma konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Hüseyin Özcan, “Ehl-i Beyt için dökülen gözyaşı, cehennem ateşlerini söndürür’’ dedi.

Sable halkı aşure programında bir araya geldi Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Özcan’ın konuşmacı olarak katıldığı seminere altı yüze yakın davetli katıldı.

-

Sable Türk Kültür Derneği, düzenlediği Aşure Programı ile Muharrem ayının güzelliklerini davetlilere anlattı. Sable ve çevresinde yaşayan Türkler, programa büyük ilgi gösterdi. Öğle namazından sonra başlayan ve kültür merkezinde düzenlenen programı hakkında açıklama yapan Sable Türk Kültür Derneği Başkanı Emrah Önder, programın ilk olma özelliği taşıdığını söyledi. Bu tür programlarla halkın kaynaşmasına vesile olduklarını ifade eden Önder, gelecek yıl etkinliklerine yenilerini ekleyeceklerini sözlerine ekledi.

Reims, Epernay ve Chalon bölgelerinde yaşayan Türkiye kökenliler, Çağrı Derneği’nin düzenlediği programı ilgiyle takip etti.

Reims Kurban Teşekkür Programı’nda buluştu

-

Mehmet Dinç Strasbourg Sıddık İlhan Paris Strasbourg Le Dialogue Kültür Merkezi ve Paris Yunus Emre Kültür Merkezi ‘Ehl-î Beyt ve Hacı Bektaşi Veli Sufiliği’ konulu sempozyum düzenledi. Farklı şehirlerde düzenlenen sempozyuma, konuşmacı olarak Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Hüseyin Özcan katıldı. Paris Saray Düğün Salonu ve Strasbourg Le Dialogue Kültür Merkezi binasında düzenlenen ve teması Kerbela, Ehl-î Beyt ve Hacı Bektaşi Veli olan sempozyum büyük ilgi gördü. Hacı Bektaş Veli hakkında en kapsamlı araştırma yapan isimlerden olan Doçent Dr. Hüseyin Özcan, Hacı Bektaş Veli Hazretleri’ni konu alan bilinen en eski eserleri de incelediğini sözlerine ekledi.

-

HADİSLERDEN ÖRNEKLER VERDİ Ehl-î Beyt sevgisini hadisler eşliğinde anlatan Özcan, Hazreti Fatıma’nın Hazreti Muhammed’in en çok sevdiği kişilerden biri olduğunu, bu konu hakkında birçok hadis rivayet edildiğini söyledi Özcan, davetlilerle örnek olarak “Fatıma’yı inciten beni incitmiş olur, beni inciten Cenab-ı Hakkı incitmiş olur”, “Fatıma Cennet hatunlarının seyyidesidir” hadislerini örnek gösterdi. Muharrem Ayı’nın kutsal olduğunu ve 10 Muharrem’de İmam Hüseyin’e ve Ehli Beyt’e yapılan zulümlerin asırlarca unutulmadığını söyledi. Sunni-Alevi kardeşliğine dikkat çeken Özcan, dünya ve ahiret kardeşliğinin toplumlar arası barış için çok önemli olduğuna değinerek “Ramazan da bizim Mu-

harrem de” dedi.

DERGAHLAR ARNAVUTLUK’A TAŞINDI Ehl-î Beyt ve Hacı Bektaşi Veli Sufiliği’nin tarihine ilişkin de açıklamalarda da bulunan Prof. Dr. Özcan “Harf İnkılabı döneminde elde yazılı eserler kalmadı, hatta dergâhların birçoğu da Arnavutluk’a taşındı. Bu sebeple Hacı Bektaş-i Veli geleneği çok zor şartlarda devam ettirilmeye çalışılmıştır.” dedi. Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi son yıllarda, yeni eserlerin ortaya çıkmasıyla ve ortak oruç açma programları ve buna benzer programlarla, Bektaşiliğin daha iyi anlaşıldığını belirtti. Sempozyumlar aşure ikramı ile sona erdi. Doçent Doktor Hüseyin Özcan, program sonunda konu ile ilgili kitaplarını imzaladı.

Çağrı Derneği, Kurban Bayramı’nda ihtiyaç sahiplerini unutmayan yardım severlere yönelik ‘Kurban Teşekkür Programı’ düzenledi. Programa Reims’de yaşayan Türklerin yanı sıra Epernay ve Chalon şehirlerinden gelen vatandaşlar katıldı. Yardımlaşmanın insanları ortak paydada birleştirdiğini belirten Eğitim Uzmanı İlyas Kadimli, konuşmasında “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır. Yardım duygusunu çocuklarımıza da öğretmeliyiz.” dedi. Tanzanya’daki yardım faaliyetlerine katılan Mehmet Aladağ ve Avni Akyazı, bölgedeki kurban yardım organizasyonlarından bahsetti. Yaşadıklarını unutamadığını söyleyen Avni Akyazı, “Herkesin oraları gidip görmesi gerekiyor. Orada bir parça et alıp çocuklarına götürebilmek için kavurucu sıcağın altında beklediğimiz de şükretmemiz gerektiğini anladım.” dedi. Mehmet Aladağ ise duygularını “Oradaki insanlar ne fakir ne de yoksul. Daha kötü durumdalar.” şeklinde özetledi.

3 şehrin Türkleri ortak paydada buluştu Şükrü Şahin Besançon Besancon’a 50 kilometre uzaklıktaki Levier şehrindeki Assocation Loişir et Sport Levier Derneği’nden düzenlenen Aşure Programı’na Pontalier, Salın le Bain, ve Morteau’da yaşayan 120 civarında Türk vatandaşı katıldı. Etkinlik hakkında konuşan Assocation Loisir et Sport Levier Derneği Başkanı Kocay Avdatek’in “Genel olarak birbirimizden kopuk

Levier ve çevresinde yaşayan Türkiye kökenliler, Aşure programında bir araya geldi.

yaşıyoruz. Bu tür programlara bizim birleşmemize ve kaynaşmamıza vesile oluyor.” ifadelerini kullandı. Pontalier Türkçe Öğretmeni Cemal Görmüş ve Pontalier Din Görevlisi Ali Ak’ın da katıldığı programı Esman Avdatek sundu. Programda, tiyatro gösterimleri yapıldı, şiir ve ilahiler okundu. Program sonunda ise davetlilere aşure ikramı yapıldı.




BU S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

Kürsü

İkindi Sohbetleri

İman ve ilim abidesi:

Hz. Ömer (r.a)

Hz. Ömer (radıyallâhu anh) halifeydi ve hayatı boyunca Allah Resûlü’nün nice iltifatlarına mazhar olmuştu. ‘Hak ile bâtılı birbirinden ayıran’ manasına ‘Faruk’ ismi de ona bizzat Allah Resûlü tarafından verilmişti. Ayrıca İki Cihan Serveri onun için, “Benden sonra peygamber gelecek olsaydı Ömer olurdu.” demişti. O da, iman ve ilimde nurdan bir âbide gibiydi. Aynı zamanda daha dünyada iken Cennet’le müjdelenenlerdendi. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) berzahî tablolarda gördüklerini böyle tevil etmiş ve “Bana rüyamda bir bardak süt ikram edildi. İçtim ve onu iliklerime kadar hissettim. Gerisini de Ömer’e verdim.” demişti. Sahabe tevilini sorunca da “O, ilimdir.” buyurmuşlardı. Bir defasında da, “İnsanlar bana arz olundu. Hepsinin üzerinde elbiseler vardı. Kiminin elbisesi göbeğinde, kimisininki de dizlerindeydi. Ömer de arz olundu. Onun elbisesi başından aşkındı.” dedi. Sahabe tevilini sorunca, Allah Resûlü, “O, imandır.” cevabını verdi. Ancak bütün bunlar, Hz. Ömer’in (radıyallâhu anh) kendisini insanlardan bir insan görmesi ve ahiret endişesiyle iki büklüm olmaması için yeterli değildi. Zira onun müsavat anlayışı tam bir takva esasına dayanıyordu.

Vasiyet Zamanı Hz. Ömer (radıyallâhu anh) mescidde hançerlenince alıp evine götürdüler. Herkes başucundaydı ve hıçkırıklar boğazlarında düğümlenip kalmıştı. Doktorun, “Yâ Ömer! Vasiyetini yap!” dediği duyulunca bir anda içeride bir feryâd ü figan koptu.

Ömer (radıyallâhu anh), İbn Abbas’a, “Bakın bakalım, beni vuran kimdir?” diye sordu. Gelen habere göre, onu Muğîre b. Şu’be’nin kölesi İranlı Firuz vurmuştu. Ömer (radıyallâhu anh) bunu öğrenince, “Allah’a hamd olsun ki, benim kanımla bir Müslüman elini kirletmedi.” dedi. Bir ara dalmıştı. Başucunda duran oğlu Abdullah, gözlerini babasından bir an bile ayırmıyordu. Hz. Ömer’de bir düşünce, hem de yüreğini dağlayan bir düşünce vardı. Gözlerini açarak ümitsiz bir ifadeyle, “Oğlum! Git, Hz. Âişe’ye benden selâm söyle. Fakat sakın, ‘Emirü’l-Mü’minînin selâmı var.’ deme. Zira şu anda ben Mü’minlerin Emiri değilim. De ki, ‘Ömer senden, iki arkadaşıyla (Peygamber Efendimiz ve Hz. Ebû Bekir) beraber yatmasına müsaade istiyor.’” İbn Ömer, babasının emrini yerine getirmiş ve Hz. Âişe’nin evine gitmiş ve onu bir köşede oturmuş ağlıyor bulmuş. Ona babasının arzusunu söyleyince, Hz. Âişe Validemiz, “Vallahi, orayı ben kendim için düşünmüştüm ama Ömer’i nefsime tercih ederim!” deyivermişti... İbn Ömer (radıyallâhu anh) bu müjdeli haberle dönüp babasını müjdeleyince, Ömer anında rahatlamış ve dudaklarından şu cümle dökülmüştü: “Vallahi, işte benim arzum buydu!” O, bu esnada çok kere gözünü açamayacak kadar halsizleşiyordu ve başındakiler ne yemek ne de su teklifiyle onu uyandıramıyorlardı, ama “Ömer, namaz vakti geçiyor!” dendiğinde o (radıyallâhu anh) birden fırlıyor ve “Namaz! Namazsız adamın İslâm’dan nasibi yoktur.” diyor ve namazını eda edip tekrar uzanıyordu.

İbn Abbas anlatıyor: O günlerde Ömer’i mükedder ve mahzun görünce, “Yâ Ömer!” dedim, “Senin İslâm’ın tam nusret, hilâfetin de fetihtir. Vallahi, senin imametin zamanında yeryüzü adaletle doldu. İki davalı sana gelse, neticede mesele senin sözlerinle nihayet bulurdu.” Ben bunları söyleyince, Ömer, “Beni oturtun!” dedi. Oturdu ve “Ey Abbas’ın oğlu! Biraz evvel söylediklerini bir daha tekrar et.” dedi. Ben de aynı şeyleri tekrar ettim. Bunun üzerine Ömer, sordu: “Bütün bu dediklerini kıyamet günü, mahşer meydanında ve Allah karşısında da tekrar edecek misin?” Ben, “Evet!” deyince, Ömer âdeta sevincinden uçacak hâle gelmişti. Kapıda hıçkırıklarını tutamayıp ağlayan Ka’b b. Mâlik, “Eğer Mü’minlerin Emiri istese Allah ondan emanetini almaz.” diyordu. Ömer bunu işitince, “Allah’ım, emanetini al!” diye dua etmişti. Hicret’in 23. yılında 26 Zilhicce Çarşamba günü yaralanmış ve dört gün kadar hasta yattıktan sonra, 1 Muharrem Pazar günü gözlerini bu fâni dünyaya kapayıp ebediyet iklimine ve hasretini çektiği âleme göç etmişti. Vefat ettiği gün Hicret’in 24. senesiydi ve o 63 yaşında bulunuyordu… Yıkanıp kefenlendi. Namazını Suheyb b.


haftanın Duası

Sen, dilediğini yapmaya muktedir yegâne Zât, biz ise Sen’in bir kısım günahkâr kullarınız; ne olur, cismaniyetin ve hayvaniyetin kirlerinden bizleri de arındır ve sâlih kullarını hususî inayet ve sıyanetinle nasıl te’yîd buyurmuşsan bizi de öyle tutup destekle! Nezd-i ulûhiyetinden göndereceğin fevkalade ve sürpriz tecellilerle ölmeye yüz tutmuş kalplerimizi ve sönmek üzere olan ruhlarımızı ihya buyur...

Sinan kıldırdı. Daha evvel müsaadesi alınan yere defnedildi. Böylece, başı Allah Resûlü’nün etekleri hizasında olmak üzere ebedî istirahatgâhına tevdi edilmişti. Etrafta ölüm haberi duyulunca, titreyen dudaklardan ürperti hâlinde şu kelimeler dökülüyordu: “Ömer, İslâm’ın kalesiydi ve şimdi o kale yıkıldı!”

Hesaptan Şimdi Kurtuldum! İbn Abbas anlatıyor: Ömer’i rüyamda görebilmek için tam bir sene dua ettim. Neticede bir gün onu rüyamda gördüm. Alnındaki terleri siliyordu. Sordum: “Ne ile karşılaştın?” Cevap verdi: “Hesaptan şimdi kurtuldum. Eğer Rabb’imi Raûf ve Rahîm bulmasaydım, ben bugün mahvolmuştum.” Oysaki o bir sahabiydi ve her sahabi İlâhî imtiyazla serfirazdı. Evet, onlar gökteki yıldızlar gibiydi. Hele Ömer, hele Ömer... Ama onlardan hiçbiri kendilerine ezel canibinden verilen bu pâyeyi bir üstünlük vasıtası olarak görmüyorlardı. Evet, “Biz sahabeyiz, dolayısıyla diğer insanlardan üstünüz.” iddiasında bulunan bir tek sahabi yoktur. Aksine onlar kendilerini hep insanların en mücrimi saymışlardır. Dünya adına gördükleri nimetlere sevinmemiş, aksine ağlamışlardır.

{{

Sözün Özü

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Ashabımdan hiç kimse diğeri hakkında bana söz taşımasın, zira ben sizin huzurunuza selim bir kalb ile çıkmak istiyorum.”buyuruyor. Buradan hareketle, kalb-i selim ile Rabbisiyle mülaki olmak isteyen herkes, kendisini ilgilendirmeyen mevzuları, başkaları hakkında söylenen sözleri dinlememeye kendisini şartlandırmalıdır. Bu husus, bir dava uğrunda kader birliği yapmış arkadaşlar arasında çok daha fazla önem arz etmektedir.

1 Hz.anh),Ömerölüm(radıyallâhu anında

“Namaz vakti geçiyor!” dendiğinde birden fırlıyor ve “Namazsız adamın İslâm’dan nasibi yoktur.” diyerek namazını kılıyordu. ölüm haberi 2 Etrafta duyulunca, titreyen

dudaklardan ürperti hâlinde şu kelimeler dökülüyordu: “Ömer, İslâm’ın kalesiydi ve şimdi o kale yıkıldı!” bir sene 3 Kendisini sonra rüyasında gören

İbn Abbas’a şöyle diyordu: “Hesaptan şimdi kurtuldum. Rabb’imin rahmeti olmasaydı ben mahvolmuştum.”

his dünyası

Işık Adam Belirdi bir kır atlı; Başı gözü polatlı; Gözler buğulu, nemli, Üveyk gibi kanatlı... Geliyor doludizgin, Yüreği dertle ezgin; Izdırap çekmiş belli, Duyguları pek engin. Ululardan bir ulu, Heyecanla dopdolu; Dokunsan ağlayacak, Allah’ın sâdık kulu. Bir gariplik sesinde, Yalan yok çehresinde.. Bakanlar anlayacak, Işık var çevresinde. Sür atını durmadan, Kalmadı bende derman; Ey metâı nûr adam! Yok, fevt edecek zaman. Sakın geç kalma zinhâr! İçim hasretle yanar; Kalmadı başka sevdam, Ağar ufkumda ağar!.. Artık bende’nim bende’n, Ayrılmam asla senden! Gösterdiğin bu yolda, Vazgeçtim cân u tenden... Sorma kim olduğumu! Sancağımı, tuğumu; Ermişim ummanına, Duymam boğulduğumu... M. Fethullah Gülen

Fasıldan Fasıla

Örnek hayatlar Habbab b. Eret, ne zaman Mus’ab’ı hatırlasa ağlardı. Niçin ağladığı sorulunca da durumunu şöyle anlatırdı: “Mus’ab Müslüman olduğunda Mekke’nin en yakışıklı genciydi. O, sokaktan geçerken genç kızlar pencerelere üşüşür, onu seyrederlerdi. Mekke içinde Mus’ab kadar güzel giyinen ve güzel kokular sürünen yoktu. Hâlbuki Uhud’da şehit düştüğünde ona kefen bezi bulunamamıştı. Başını bir parça bezle örtmüş, ayaklarına da izhir otu koymuş ve Mus’ab’ı işte böyle gömmüşlerdi. Hâlbuki şimdi biz dünya nimetleri içinde yüzüyoruz. Ahiret nimetlerini burada tüketmiş olacağımdan korkarım. İşte bunu düşünüyor ve bunun için gözyaşı döküyorum.” Ebû Hüreyre, üzerine giydiği bir keten elbiseden dolayı kendini itap ediyor ve “Daha dün açlıktan bayılırdın da Medine çocukları seninle alay ederlerdi. Şimdi durmuş keten elbise ile çalım satıyorsun!” diyordu. Ömer b. Abdülaziz Aksâ-i Mağrip’ten Aral Gölü’ne, Hadramut’tan Anadolu içlerine kadar çok geniş bir ülkeyi idare eden, ilimde ve ida-

recilikte yed-i tûlâ sahibi bir halifeydi. İdaresi altında bulunan yerlerde sadaka veya zekât verilebilecek fakir, yoksul kimse kalmamıştı. Meymûn b. Mihrân, “Altı ay Ömer b. Abdülaziz’in yanında kaldım. Bir gün olsun elbisesini değiştirdiğini görmedim. Sadece cumadan cumaya üzerindeki elbiseyi yıkardı.” der. Ömer b. Abdülaziz, bir gün rahatsızlanmıştı. Yanına giren kayınbiraderi Mesleme b. Abdülmelik, onu biraz daha iyi görünce halifenin durumunu merak eden ve ısrarla izin isteyenlere o gün izin verilebileceğini düşünmüştü. Ancak halifenin üzerindeki elbise çok kirliydi. Ömer b. Abdülaziz’in hanımı ve kendisinin de kız kardeşi olan Fatıma’ya, “Bugün halifenin durumu biraz daha iyi. İnsanlara izin verelim de onu ziyaret etsinler. Ancak üzerindeki elbise çok kirlenmiş. Hemen onu değiştiriver!” dedi. Kız kardeşinde bir hareket görmeyince kızdı ve biraz daha sertçe sözlerini tekrarladı. Ancak aldığı cevap müthişti. Fatıma, “Vallahi, halifenin üzerindeki elbiseden başka elbisesi yok!” diyordu.


20AİLEM

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Psikolojik sorunu olup da yatak ıslatan çocukların oranı çok düşük. Yatak ıslatan çocuğun psikolojisi sonradan bozulur ve akranları arasında suçlu bir duruma düşebilir.

‘Yatak ıslatma psikolojik değil, bir hastalıktır’ Yatak ıslatma, korkulacak bir hastalık olmasa da çocuğu ve ebeveyni etkileyen bir durum. Toplumda hastalık olarak görülmeyen yatak ıslatma, ‘her çocukta olur' anlayışıyla ihmal edilen bir hastalık. 5 yaş civarında çocukların yüzde 20'sinde, genel olarak ise yaklaşık 1 milyon kişi bu problemi yaşıyor. Ailelerdeki farkındalık ise yüzde 10'u geçmiyor.

EMEL TEMİZAY İSTANBUL Alt ıslatma, çocuklarda önemli sorunları da beraberinde getiriyor. Kız çocuklarında 5 yaş, erkek çocuklarında ise 6 yaş sonrası görülen bu hastalık, çocukların rahatsızlığı olarak bilinse de yetişkinlerde de görülebiliyor. Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Klinik Şefi Prof. Dr. İhsan Karaman, alt ıslatmanın 30 ile 40 yaşları arasında da görüldüğünü ifade ediyor. Bu durumun evli olan yetişkinlerde bile problem olarak ortaya çıktığını dile getiren Karaman, mutlaka bir üroloji uzmanına gidilmesi gerektiğini söylüyor. Alt ıslatmanın genetik olabileceğini belirten Karaman'a göre özellikle ailede yatak ıslatan kişiler varsa çocukta da görülüyor. Bir çocuğun hem annesi hem de babası kendi küçüklüklerinde yatak ıslatmışsa çocuğun yatak ıslatma oranının yüzde 77 olduğunu ifade eden Karaman, “Eğer anne-babadan sadece biri çocukluğunda yatak ıslatmışsa bu çocuklarda görülme oranı ise yüzde 44'tür.” diyor.

insanlarda görülen bu madde, her gün insanlar gece rahat uyusunlar diye böbreklere emir verir. Geceleyin nasıl ki bütün vücut dinleniyorsa böbrek de bir anlamda dinlenir. İdrar üretimini gündüze göre düşürür. Böylece gece boyunca üretilen idrar miktarı idrar kesesini doldurup taşırmaz. Karaman, yatağını ıslatan çocukların yaklaşık üçte ikisinde bu maddenin yetersiz olduğunu belirtiyor. Karaman, “Bu çocukların üçte birlik başka bir kısmında da idrar torbaları Türkçe deyimiyle huysuz ve huzursuzdur. Aşırı çalıştığı için idrarın depolanacağı kapasite azalıyor ve çocuğun idrarı taşıyor. Çocukta bir de uyanma bozukluğu ve derin uyku varsa çocuk gece uyanamıyor ve yatağını ıslatıyor. Yatağını ıslatan annebabaların yüzde 90'ı bu şikâyetle geliyor. Psikolojik sorunu olup da yatak ıslatan çocukların oranı çok düşük. Fakat halk arasında böyle bir söylem var. Yatak ıslatan çocuğun psikolojisi sonradan bozulur. Akranları arasında suçlu bir duruma düşebilir.” ifadelerini kullanıyor.

Alt ıslatan çocukların üçte ikisinde ADH hormonu eksik En sık görülen belirtilerden biri de yatak ıslatan çocukların büyük bir kısmında beyinden salınan hormon yapısındaki ADH adlı maddenin eksikliği. Tüm

Çocuklar, sıvı ihtiyacını gün içinde karşılamalı Günlük yaşam akışı, yatak ıslatmayı etkiler. Genellikle okul çağında görülen yatak ıslatma eylemi, bu yaştaki çocukların hepsinde benzer bir yaşam

-

tarzı olduğu görülür. Çocuğun gece boyunca hiç sıvı almadığı için uyandığında harareti olduğunu söyleyen Prof. Dr. İhsan Karaman şöyle konuşuyor: “Okula gidecek hiçbir çocuk, düzenli kahvaltı yapıp sütü, portakal suyunu çok içip vakit harcamaz. Anne telaşlıdır, çocuk telaşlıdır, çoğu bu susuzluk ihtiyacını gidermeden apar topar okula gider. Okulda da yine bizim gözlemimiz şudur ki; ikindi vakti olup da okul bitip eve dönene kadar çocukların büyük bir kısmı yeterli sıvı almazlar. Sonuçta bu çocuğun ikindi vakti eve döndüğünde sabahtan beri devam eden bir susuzluğu vardır. Bu defa eve geldikten sonra sıvı almaya başlar. Bu tür çocukların ortak özellikleri budur. Akşam da bol sıvı aldığı için yatağı ıslatma ihtimali artar. İşte biz bu tür çocuklara hep yaşam tarzı değişikliği öneriyoruz. Mutlaka bu rutin değiştirilmeli ve çocuğun gün boyunca sıvı almasını sağlamak gerekiyor.” Ailelerin bu sorunu kendi başına çözmeye çalışmamalarını tavsiye eden Karaman, kendilerine gelen çocuklara öncelikle moral verdiklerini ifade ediyor. Çocukların sıvı içme alışkanlıklarını düzenleyip günlük yaşam tarzı değişikliği çerçevesinde düzenli tuvalete gitmelerini önerdiklerini belirtiyor.


21 AİLEM

7 - 13 aralıK 2012 ZAMAN FRANCE

AHMED ŞAHİN

sizin de ‘yenilenme cehdiniz’ var mı?

çocuklarının zamanla evden koptuğunu ve kendilerinden uzaklaştığını belirten birçok ebeveyn, onlarla vakit geçirmeyi ihmal ettiğinin farkına varmıyor.

Çocuk, güzel örnekler olursa iyi yetişir aile araştırmaları enstitüsü (ıFar) Başkanı ve Fatih Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Efkan Yeşildağ, çocukların velilerinin her türlü söz ve davranışlarının sebebini merak ettiğini ve kendi hayatlarına uyguladığını belirterek, çocukları iyi yetiştirmenin onlara güzel örnek olmaya bağlı olduğunu kaydetti.

-

Aile Araştırmaları Enstitüsü (IFAR) Başkanı, Fatih Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi, ‘İki Alyans' adlı televizyon programının danışmanı Efkan Yeşildağ, Lara Koleji velilerine yönelik bir seminer verdi. Konferans salonunda gerçekleştirilen seminere ilgi yoğun oldu. İlgiyle takip edilen seminerde bazı velilerin ayakta kalmasına rağmen semineri takip etmesi dikkat çekti.

çocuK ailesiyle ÖZdeŞim Kuruyor ‘Bir Aile Modeli Olarak Sevgi Anne, Güven Baba' konulu seminerde Yeşildağ, günümüzde aile içindeki problemlerin temelinde 'rol çatışmalarının' yattığını

vurguladı. Aynı zamanda aile danışmanı olan Yeşildağ, “Çocuklarımız her türlü söz ve davranışlarımızın sebebini merak ediyor ve kendi hayatlarına uyguluyor. Yani bizimle özdeşim kuruyor. Çocukları iyi yetiştirmemiz, onlara güzel örnek olmamıza bağlıdır.” dedi.

tutarsıZ daVranmayın Aile ve toplum yapısından değişikliklerin olduğunu ve herkesin devamlı birilerini ‘değiştirmek' istediğine işaret eden Yeşildağ, tertemiz bir şekilde dünyaya gelen çocuğun anne, baba ve çevreden etkilenerek, karakter gelişimini sağladığını kaydetti. 'Anne bir tarafa, baba diğer yana asılıp çektiğinde bunun

adı ‘tutarsızlık' olur' diyen Yeşildağ, ailenin tutarsız hareketlerinin çocuğun eğitiminde güvensizliğe yol açtığını bildirdi.

ÖZel VaKit ayırın Programda sorduğu sorular ve yaptırdığı hareketlerle keyifli bir sunum yapan Yeşildağ, baba otoritesinden mahrum veya babanın otoritesinin yanlış uygulandığı ailelerde yetişen çocuklarda da ‘özgüven' problemi görüldüğünü hatırlattı. “Her çocuk, anne ve babasıyla baş başa vakit geçirmekten hoşlanır. Çünkü bu, onun kendisini sizin yanınızda özel ve değerli hissetmesini sağlayacaktır. Eşinize ve çocuklarınızı özel vakit ayırın.” uyarısında bulundu.

Eğer henüz “Yenilenme Cehdi”niz yoksa ilk fırsatta değerli eserler dağıtımıyla bilinen “NT Kitap ve Kırtasiye Mağazaları”na uğrayarak “Hocaefendi’nin en son çıkan 300 sayfalık ‘Yenilenme Cehdi’ kitabını istiyorum” deyin. Böylece sahip olduğunuz bu ‘Yenilenme Cehdi’nde önemli bilgilere ulaşacak, yenilenmenize engel olan duygu ve düşüncelerinizi maddeler halinde teşhis ve tespit ederek yanlışlarınızı düzeltme fırsatı bulacaksınız. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan “Yenilenme Cehdi”nden bir buçuk sayfalık bir bölümü birlikte okuyalım. Bakalım hangi hallerimiz ‘Yenilenme Cehdi’mize engel oluyor, hangi duygu ve düşüncelerimiz de engellerden kurtulmamıza sebep oluyor görelim. *** ‘Yenilenme Cehdi’nde engellerden kurtulma sebepleri: 1- Sohbete kulak veren insanların sohbet eden zat hakkında olumsuz düşüncelere girmemeleri ve söylenilen sözleri kabule açık bulunmaları sohbetten istifade adına çok önemlidir!. 2-Konuşulan sözlerin, sadece kulağa girmesi değil, kalbe de tesir ederek tam değerlendirilebilmesi, ancak dinleyenin önyargılardan uzak bulunmasına bağlıdır!. 3-Ayrıca bir kişinin sohbetten istifade edebilmesi için, kat’iyyen herhangi bir kıskançlık ve çekememezlik içine girmemesi, “ben!” dememesi ve anlatılan mevzular hakkında malumatfuruşluk yapmaması gerekir!. 4-Hatta konuşulan mevzuların içinde tam olarak kabul edilemeyecek bazı hususlar bulunsa bile, dinleyen kişinin “bu konuyu sohbetten sonra görüşür ve tashih ederiz” diyerek her şeye rağmen söylenenlere kulak vermesi, zihin ve kalbini sürekli konuşulanlara açık tutması istifadenin ön şartıdır.. 5-Eğer bu şartlardan herhangi birinde bir eksiklik olursa, sohbet edenle sohbet dinleyen arasında bir husuf ve küsufun (ay ve güneş tutulması) yaşanması kaçınılmazdır. 6- Sohbet veya vaz u nasihat dinlerken, eğer içimize garazlarımızı, kinlerimizi, nefretlerimizi, bencilliklerimizi, enaniyetlerimizi, bilgilerimizi katıyorsak, iki ene bir arada olamayacağından, kendi içimizde bir müsademe başlar ve bu da istifadenin önüne set çeker. 7-Bu halet-i ruhiye içinde olan insanlar, İmam Gazali, İmam Rabbani, Alvar İmamı veya Hazret-i Pir-i Muğan gibi büyük zatları dinleseler, hatta İki Cihan Serveri’nin sohbetiyle müşerref olsalar, O’nun huzurunda bulunsalar bile yine de istifade edemezler!. Nitekim Ebu Leheb, Ebu Cehil gibi niceleri O’nu dinlemiş, fakat istifade edememişlerdir. 8-Günümüzde de nice Ebu Leheb’ler, Kur’an ve sünneti dinliyor, büyük zatların sohbetlerine muttali oluyor fakat onlardan hiç mi hiç istifade edemiyorlar. 9- Son olarak bir önemli engeli daha ifade edeyim ki, başarı, muvaffakiyet, makam, mansıp bir imtihan olduğu gibi, ilim de bir imtihandır ve çokları böyle bir imtihanda kaybederler. 10- Ben de “biliyorum” düşüncesi insan için öyle bir perdedir ki, insanın, bir nasih veya vaizden istifadesine engel olduğu gibi, aynı zamanda onu dinden, diyanetten, Allah’tan Peygamber’den de uzaklaştırabilir!.. Esasında insanı Allah’tan uzaklaştıran nimet, nimet görünümlü musibetten başka bir şey de değildir. 12- Evet, makam, mansıp, paye, değişik üniversitelerde veya idari sistemlerde elde edilen ad ve unvan gibi Allah’ın bize ihsan ettiği nimetler, şayet bize Allah’ı unutturuyor ve içimizde gaflet hissi hasıl ediyorsa, unutulmamalıdır ki bunlar, bizim için nimet suretine girmiş Allah belası birer nikmettir! 13-Böyle tehlikelerden korunmanın yolu ise hem söyleyenin hem de dinleyenin meseleyi sadece Allah rızasına bağlı götürmesi, kalb ibresinin, hep O’nun hoşnutluğunu göstermesidir. 14-Gerek sohbet yapan insanın, gerekse onu dinleyenlerin daha başta kendi içlerinde öyle bir hazırlığa girmeleri, tezkiye-i nefis etmemek suretiyle tezkiye-i nefis etmeleri, nefislerinin tepesine elli tane balyoz indirmeleri gerekir!. 15- Baştan böyle hazırlıklar yapılır, halis niyetle, kalb safveti ve iç duruluğuyla meselenin içine girilirse, Allah’ın izniyle, işte o zaman nasihat ve sohbetler daha verimli, daha ufuk açıcı ve daha yararlı olur.. -Ne dersiniz, ‘Yenilenme Cehdi’mizdeki bu engellerin farkında mıyız? a.sahin@zaman.com.tr


22 AİLEM

7 - 13 aralıK 2012 ZAMAN FRANCE

Nişanlılık dönemindeki ufak tefek sorunlar ancak her iki tarafın özeleştiri ve hoşgörüsü ile aşılabiliyor.

Öksürük sorunu yaşandığında, gün boyunca en az 2 litre su içilmesinin asla ihmal edilmemesi gerekiyor.

Öksürük için en az 2 litre su için! -

Boğaz ve solunum yollarını temizlemeye yarayan faydalı bir refleks olan öksürük, kimi zaman birçok hastalığın önemli belirtisi olabiliyor. Uzmanlar, özellikle 8 haftayı geçen öksürüğün asla ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Süha Alzafer, “Bu süre boyunca dinmeyen öksürük, tüberküloz gibi bulaşıcı veya astım ile KOAH gibi bazı kronik hastalıklar veya başka ciddi sorunlara işaret edebiliyor.” diyor. Halk arasında uzayan öksürüklerde kullanılan bal ve zencefil karışımının bazen öksürüğü yumuşatabildiğini belirten Alzafer, şu ifadeleri kullanıyor: “Balgamın daha kolay çıkmasına yarayabilir. Ancak bu tür karışımlara mucizevi anlamlar yüklemek de doğru değil. En iyi balgam söktürücünün bol su içmek olduğu unutulmamalı. Öksürük sorunu yaşandığında, gün boyunca en az 2 litre su içilmesinin asla ihmal edilmemesi gerekiyor. Sorun, genellikle birkaç gün içinde geçiyor. Sigara ve hava kirliliği gibi boğazı tahriş eden faktörler de ortadan kaldırıldığında öksürük çoğunlukla kesiliyor.”

r la n u r o s i k e d in m e n ö d Nişanlılık

? Ü M R Ü L Ü Z Ö Ç E C İN N EVLE

Diş çürüğü bebeğe bulaşabilir!

-

Çocukların ağız ve diş sağlığında en önemli rol ailelere düşüyor. Uzmanlar, diş sağlığında en önemli safhalardan birinin çocukların süt dişinin çıkmaya başladığı dönemler olduğunu belirtiyor. Doktor Aslı Tapan, “Anne bebeğine vereceği mamanın tadına bakarken ağzındaki bakteriyi de bebeğine bulaştırmış oluyor. Çocuğa diş çürüğünüzün bulaşmamasına dikkat edin.” uyarısında bulunuyor. Bunun çocukta ileriki yaşlarda diş çürüme oranını artırdığını kaydeden Tapan şunlara dikkat çekti: “Aslı Tapan, bebekle temas kuran kişi düzenli olarak kendi ağız ve diş bakımını yapmalı. Çocuklara erken yaşta diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak önemli. Bebeklerin ilk süt dişleri çıktığında, diş etleri temiz bir tülbent ya da gazlı bez yardımıyla ağız içi temizliği yapılmalı.”

aile denince akla birbiri için çarpan bir çift yürek gelir. Bir yastıkta yaşlanma temennisi ile kurulan yuvalara duyulan özlem her geçen gün artıyor.

i, saygı adayları ailelerinin de desteği ile sevg IR ART UR TEYM IKA FAR olog psıK an uZm ru anlamar- ölçüsünü aşmamalı ve birbirini doğ Eş seçiminden sonra evliliğe adım atılı üstesinden rın ukla zorl arı dıkl k ya çalışarak yaşa ken en önemli süreç, şüphesiz nişanlılı e has olup disin ken isi ilişk nın gelmeli. Her insa ve sebep li dönemidir. ilme ndir erle değ de kendi şartları için yada eş nde emi dön k nlılı nişa bir Sağlıklı eminde karşılar, yuva ne olursa olsun nişanlılık dön ları birbiriyle görüşmeye istekli davranı lmeli. veri m öne ük heyecan şılan sorunlara büy kurma hazırlıkları esnasında tatlı bir ul sınırduyar, birbirlerinin beklentilerini mak eli ilgisi- niŞanlılar sır tutmayı Bilm ve lar içinde karşılamaya özen gösterir i hakkındaki her ailes ın nlın ır. Nişanlı ve nişa çalış aya lam yaka tlar fırsa için ek ama ise ni gösterm olayı kendi ailesine aktarma, sır tutm aile rse geçe iyi emi dön k nlılı nişa ulaşmaGenellikle kişinin evlilik olgunluğuna yeterince lur. kuru lde şeki bir ıklı sağl kurumu da sorundan soniyi dığını gösterir. Karşılaşılan her a dah irini birb erin ailel ve ının ylar rmak Eş ada ra ayrılmakla tehdit etmek, yüzük çıka aolm kısa ı aşır emi dön k nlılı nişa için tanıması pişman olup özür ev- şeklindeki fevri davranışlar, klar nlılı nişa li süre kısa çok gibi ay indeki malı. 1-2 dileyip aynı hareketleri tekrarlama şekl sine lme görü nlar soru i cidd a rınd yılla mamış liliğin ilk tutarsız hal ve hareketler de olgunlaş k tefe ufak bazı eki emd dön Bu r. yol açabiliyo aşağılık kompleksi, hoş- ruh halini gösterir. Ayrıca ve i eştir özel fın tara iki her k anca aşırı tasorunlar kişilik ve kültür farklılıkları konusunda diken ı ylar ada eş r Eğe or. biliy aşıla nlara görüsü ile hammülsüzlük de evliliklerde ciddi soru emi dön k nlılı nişa sa adıy tam tanı ru lerini doğ eminde karşılaerin neden olmakta. Nişanlılık dön ailel ve ının ylar ada Eş r. geçe kötü r evlilik genelde şılan bu gibi ciddi durumlarda nişanlıla evliise ları aşım yakl ki ede etm baş erinin sorunlarla kararlarını tekrar gözden geçirmeli, ailel ipuç mli öne i ilgil yle ceği geçe lde nlılarının liğin ne şeki makul uyarılarını dikkate almalı, nişa veya u oluş a fazl n ileri lent bek ıca Ayr ları verir. özelliklerini göz suz olumlu özellikleri ile olumsuz olum n gele n ede çevr ası, mam ılan tam karş kalırlarsa tecrübeli tçilik önüne aldıklarında kararsız eliye emm mük ve e mem ede baş etkilerle etmeli. sokar. Eş güvenilir kişilerle istişare gibi nedenlerle bu dönemi çıkmaza

-


23 AİLEM

7 - 13 aralıK 2012 ZAMAN FRANCE

potasyum deposu ve iyi bir B vitamini kaynağı olan muz, evimizdek i birtakım pratik işleri halletmemiz için de iyi bir yardımcıdır aslında.

Çiçekleriniz için muz kabuğu -

Sigara, beyni çürütüyor

-

NAMAZ VAKİTLERİ

Bilimsel bir araştırmaya göre sigara, beyni çürütüyor ve bellek, öğrenme, muhakeme gibi yetilere büyük zarar veriyor. Age and Ageing dergisi, Londra’daki King’s College’da 2004 yılında başlayan ve 50 yaş üstü 8 bin 800 kişinin katıldığı bir araştırma yayımladı. Yüzde 55’i kadınlardan oluşan katılımcıların, sağlık durumları ve yaşam tarzlarıyla ilgili veriler kaydedilerek, bir dakika içinde yeni sözcükler öğrenmeleri ya da mümkün olduğunca çok hayvan ismi söylemeleri istendi. Aynı testler, dörder yıl arayla iki kez yinelenerek, beyin işlevleri kontrol edildi. Araştırma süresinde sigara kullanan kişilerin bilişsel yetilerinde sigara kullanmayanlara oranla çok daha fazla gerileme olduğu belirlendi. Uzmanlar, sigara kullanan, sağlıksız beslenen ve hareketsiz kişilerde yaşam tarzına bağlı olarak kalp krizi, inme ve beyin işlevlerini kaybetme riskinin de daha yüksek olduğunu keşfetti.

muzu sadece mutfakta değil, çiçekleriniz, ayakkabılarınız, cildiniz için pek çok alanda kullanabilirsiniz.

Muzun kabuğu da potasyum barındırır ve bu bitkileriniz için mükemmel bir besin kaynağıdır. Kışın yediğiniz muzların kabuklarını bir tepsinin içinde kurutun ve saklayın. İlkbahar geldiğinde ise kuruttuğunuz muz kabuklarını mutfak robotundan geçirerek ufalanmış hale getirin. Elde ettiğiniz bu bol potasyumlu ve vitaminli gübreyi yeni balkon ya da bahçe bitkilerinizin aynı zamanda fidelerinizin etrafına serpin. Bu yöntemi yaprak biti dadanan bitkileriniz için de deneyebilirsiniz. Eğer bitkilerinizde yaprak biti oluştuysa köklerinin birkaç santim altına bu gübreden veya kurutulmuş muz kabuklarını parçalayıp gömün. Ayrıca muz kabuklarını bahçenizde kullandığınız başka gübrelerin içine de tam manasıyla karıştırarak gübrenizin verimini çok daha fazla artırabilirsiniz.

lanmaktır. Bunun için yaprakları tek tek muz kabuğunun iç kısmı ile silin. Üzerlerine sinmiş olan toz vs. gidecek ve pırıl pırıl olacaklardır.

deri paBuçlara... Deri pabuçlarınızı parlatacağınız zaman, kimyevi parlatıcılar yerine rahatlıkla muz kabuğunu tercih edebilirsiniz. Bunun için kabuğun içindeki iplikleri temizleyip pabuçlarınızı temizlenmiş iç kabukla iyice parlatın. Sonra da pamuklu bir bezle silin. Bu yöntemi gümüşlerinize de tatbik edebilirsiniz.

çiçeKleriniZin yapraKları canlansın Evde ya da balkonda yetiştirdiğiniz bitkilerinizin yapraklarını canlandırmak için en iyi yöntemlerden biri de muz kabuğunu kul-

muZ masKesi Muz, ihtiva ettiği vitamin ve mineraller sayesinde iyi bir doğal maske yapma aracıdır. Bir muzu mümkünse metal bıçak vs. değdirmeden tahta kaşıkla ezin. Elde ettiğiniz muz püresini göz çevreniz hariç olmak üzere, bütün cildinize ve boynunuza sürün. Yalnızca yirmi dakika bekletin ve sonra da soğuk suyla durulayın. Bu maskeyi haftada bir uygulayabilirsiniz. Biraz daha besleyici bir maske isterseniz, muzun içine iki çorba kaşığı yoğurt ve iki çorba kaşığı bal da ekleyebilirsiniz. muZ dondurması yapın Kaç tane dondurma yapmak istiyorsanız onun yarısı kadar muz alın. Muzların kabuklarını soyun ve tam ortasından ikiye bölün. Kestiğiniz düz kenardan bir dondurma çubuğu geçirin ve isteğinize bağlı olarak çikolata sosuna, Hindistan cevizine, Şam fıstığına, cevize ya da fındığa batırarak yağlı bir pişirme kâğıdının üstünde buzdolabınızın dondurucu bölümüne koyabilirsiniz. Birkaç saat sonra misafirlerinize ikram edebilirsiniz.

paris

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

BordeauX imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

orleans

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

caen

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 30 6 31 6 31 6 32 6 33 6 34 6 35

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 36 6 36 6 37 6 38 6 39 6 40 6 40

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 30 6 31 6 32 6 33 6 33 6 34 6 35

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 41 6 42 6 43 6 44 6 45 6 45 6 46

strasBourg imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

annecy

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

lımoges

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

marseılle imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 08 6 09 6 09 6 10 6 11 6 12 6 13

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 10 6 11 6 12 6 13 6 14 6 14 6 15

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 30 6 30 6 31 6 32 6 33 6 34 6 34

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 09 6 10 6 11 6 12 6 13 6 13 6 14

lyon

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

rennes

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

lılle

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

macon

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 15 6 16 6 17 6 18 6 18 6 19 6 20

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 45 6 46 6 46 6 47 6 48 6 49 6 50

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 30 6 31 6 31 6 32 6 33 6 34 6 35

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 16 6 17 6 18 6 19 6 19 6 20 6 21

metZ

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

mulHouse imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

Valence

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

BeZıers

imsaK güneŞ Öğlen iKindi aKŞam yatsı K. saati

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 15 6 16 6 17 6 17 6 18 6 19 6 20

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 14 6 15 6 15 6 16 6 17 6 18 6 19

07.12.2012 08.12.2012 09.12.2012 10.12.2012 11.12.2012 12.12.2012 13.12.2012

6 18 6 19 6 20 6 21 6 21 6 22 6 23

8 25 8 26 8 27 8 28 8 29 8 30 8 31

8 02 8 03 8 04 8 05 8 06 8 07 8 08

8 03 8 04 8 05 8 06 8 07 8 07 8 08

8 11 8 12 8 13 8 14 8 15 8 16 8 17

12 49 12 50 12 50 12 50 12 51 12 51 12 52

12 27 12 28 12 28 12 29 12 29 12 30 12 30

12 39 12 40 12 40 12 40 12 41 12 41 12 42

12 34 12 34 12 35 12 35 12 36 12 36 12 36

14 41 14 41 14 41 14 41 14 41 14 41 14 41

14 20 14 20 14 20 14 20 14 20 14 20 14 20

14 43 14 43 14 43 14 43 14 43 14 43 14 43

14 24 14 24 14 24 14 24 14 24 14 24 14 25

17 01 17 01 17 01 17 01 17 00 17 00 17 01

16 41 16 40 16 40 16 40 16 40 16 40 16 40

17 03 17 03 17 03 17 03 17 03 17 03 17 03

16 45 16 44 16 44 16 44 16 44 16 44 16 44

18 21 18 21 18 21 18 21 18 20 18 20 18 21

18 01 18 00 18 00 18 00 18 00 18 00 18 00

18 23 18 23 18 23 18 23 18 23 18 23 18 23

18 05 18 04 18 04 18 04 18 04 18 04 18 04

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 12 8 12 8 12 8 12 8 12 8 13 8 13

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 11 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

6 08 6 09 6 10 6 11 6 12 6 12 6 13

8 21 8 22 8 23 8 24 8 25 8 26 8 27

7 58 7 59 8 00 8 01 8 02 8 03 8 04

8 38 8 39 8 40 8 41 8 42 8 43 8 44

8 00 8 02 8 03 8 04 8 04 8 05 8 06

13 01 13 01 13 02 13 02 13 03 13 03 13 04

12 34 12 34 12 35 12 35 12 36 12 36 12 37

13 05 13 06 13 06 13 07 13 07 13 07 13 08

12 29 12 30 12 30 12 31 12 31 12 31 12 32

15 08 15 08 15 08 15 08 15 08 15 08 15 08

14 37 14 37 14 37 14 37 14 37 14 37 14 37

15 00 15 00 15 00 15 00 15 00 15 00 15 00

14 25 14 25 14 25 14 25 14 25 14 25 14 25

17 28 17 28 17 28 17 28 17 28 17 28 17 28

16 58 16 57 16 57 16 57 16 57 16 57 16 57

17 20 17 20 17 20 17 20 17 20 17 20 17 20

16 46 16 45 16 45 16 45 16 45 16 45 16 45

19 03 19 03 19 03 19 03 19 03 19 03 19 04

18 18 18 17 18 17 18 17 18 17 18 17 18 17

18 40 18 40 18 40 18 40 18 40 18 40 18 40

18 06 18 05 18 05 18 05 18 05 18 05 18 05

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 06 8 06 8 06 8 06 8 06 8 07 8 07

8 23 8 24 8 25 8 26 8 27 8 28 8 28

8 17 8 18 8 19 8 20 8 21 8 22 8 23

8 30 8 31 8 32 8 33 8 34 8 35 8 36

8 00 8 01 8 02 8 03 8 03 8 04 8 05

12 51 12 51 12 52 12 52 12 53 12 53 12 54

12 53 12 54 12 54 12 55 12 55 12 56 12 56

12 46 12 47 12 47 12 48 12 48 12 48 12 49

12 39 12 39 12 40 12 40 12 41 12 41 12 42

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

14 46 14 46 14 46 14 46 14 46 14 46 14 47

14 57 14 57 14 57 14 57 14 57 14 57 14 57

14 30 14 30 14 30 14 30 14 30 14 30 14 30

14 45 14 45 14 45 14 45 14 46 14 46 14 46

17 07 17 07 17 06 17 06 17 06 17 06 17 06

17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17 17

16 50 16 50 16 50 16 50 16 50 16 50 16 50

17 06 17 06 17 06 17 06 17 06 17 06 17 06

18 27 18 27 18 26 18 26 18 26 18 26 18 26

18 37 18 37 18 37 18 37 18 37 18 37 18 37

18 10 18 10 18 10 18 10 18 10 18 10 18 10

18 41 18 41 18 41 18 41 18 41 18 41 18 42

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

8 37 8 38 8 39 8 40 8 41 8 42 8 43

7 52 7 53 7 54 7 55 7 56 7 57 7 57

8 05 8 06 8 07 8 08 8 09 8 10 8 10

8 01 8 02 8 03 8 04 8 05 8 05 8 06

13 00 13 00 13 01 13 01 13 02 13 02 13 03

12 37 12 37 12 38 12 38 12 39 12 39 12 40

12 39 12 40 12 40 12 41 12 41 12 41 12 42

12 46 12 46 12 47 12 47 12 47 12 48 12 48

14 50 14 50 14 50 14 50 14 50 14 50 14 50

14 49 14 49 14 49 14 49 14 49 14 49 14 50

14 41 14 41 14 41 14 41 14 41 14 41 14 41

14 57 14 57 14 57 14 58 14 58 14 58 14 58

17 11 17 10 17 10 17 10 17 10 17 10 17 10

17 10 17 10 17 10 17 10 17 10 17 10 17 10

17 01 17 01 17 01 17 01 17 01 17 01 17 01

17 18 17 18 17 18 17 18 17 18 17 18 17 18

18 31 18 30 18 30 18 30 18 30 18 30 18 30

18 42 18 42 18 42 18 42 18 42 18 42 18 42

18 21 18 21 18 21 18 21 18 21 18 21 18 21

18 50 18 50 18 50 18 50 18 50 18 51 18 51

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00

0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00 0 00


3 Çengel bulmaca 4 bulmaca

24 BULMACA

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Gemi halatı

Kıvılcım

Üst resimdeki haber spikeri

Suriye’de bir kent

Olumsuzluk öneki

Alışveriş

Adalet

Karışık renk

Bir nota

1

Yere dikilen işaret çubuğu

Beğenme, değer verme

Kalıtım

Çocuk sahibi erkek

Kötülüğü emreden nefis

Lav

Kazak başkanı Üzüme düşen ben Konut arazisi

Babanın kız kardeşi

Dokunma

Büyülü içki Tasavvuf yolcusu

11

Utanma duygusu

İnayet

Geri alınmak üzere bırakılmış şey

Sunma

Nazi askeri polis örgütü

Cıvık merhem

Büyükler Evrenpulu

Politik

Bir süs bitkisi

Hastalıklı Beylik

Hoş, güzel Tibet sığırı Meyve kurusu

Arı yapar Çok iğneli olta

Kişiyi Allah’a (cc) yaklaştıran her şey

Soluduğumuz gaz karışımı

Tümör

Beste yapan kişi

Lütesyumun simgesi

Mevzu

Yaprakları dikenli bitki

Ayna

Çare

Kabartmalı pamuklu kumaş

Bir göz rengi

8

Argoda hazır, tetik

Maden ergitme işi

Hücredeki kalıtımsal öğe

Bir maymun türü

Nazi hücum kıtası

Sanat

Koşul eki

Kriptonun simgesi

Tutsaklık Ucuza kapatılmış mal, okazyon

Kazanç

Küçük su kaynağı

Erişmiş

Birim

Adale Uyanık

Orta resimdeki türbe

Üzerinde deney yapılan Resim sergisi vb yapılan yer

Sinirli

Soylular 2

Karadeniz teknesi

Selenyumun simgesi

Sulak yerlerde yetişen boğumlu bitki

Gölge taraf

9

Çıkış

Yersiz söz, pot kırma

Titanın simgesi

Tekerlekli taşıt

ERHAN ÇELİK

Tehlikeli geçit

10

Bir iç organımız

Yönetim

Bir süt ürünü

Bir bamya yeleği

Şöhret

Çoban çalgısı

Kulak yıkama aracı

Sert

Alt resimdeki haber spikeri

Bezmiş, usanmış

Yıl

Tütün rengi

Tatlı su ıstakozu

Baş

3

4

Değişmez bir matematik sayısı

Okul, kışla sağlık ocağı

Tesir

BURSA YEŞİL TÜRBE

Prensip Amut Rüzgâr

Lahza

Milli Eğitim (kısa)

Bir diş türü

Acı

Tahta çivi

Mitoloji

Zeybek Ek Yapıt Söz Hile, dolap Kimsesiz Abide

Bir uzunluk ölçüsü

Baston

Halk dilinde amca

Müzikte sus işareti

Sefir

Buhar

Dinsel şarkı

Demiryolu Vilayet

Bono

Uluslar arası güreş federasyonu

Kara

Atasözü

Bağcı bıçağı Beddua

Olgun, kemale ermiş insan

Mavi

Porselen cilası

Dürbün

Yaylı bir çalgı Küçük bir kuş

Bir velinin manevi yardımı, dileği

Kalite Antalya’da bir ilçe

Yarı memnunluk anlatır

Parazit

Soru sözü

Dalgalı Akım (kısa)

Çizgileri çok belirli görüntü

Bayağı

Gönlüm, yüreğim Buğday tenli

Ayrılık sözleri

Yapım

Su 7

Kendisine inanılan kişi

Tantalın simgesi

Açık, belli Değiren taşının ekseni

Honduras plakası

Bir tatlı su balığı Baştaki kıllar Koruyucu

Acele

SİNEM DİNÇAY

Sınav

Osmanlıda sınır taşı

Gezinti teknesi

Fikir Sporda elenmiş

Tiyatroda üst balkon

Bir arazi ölçüsü birimi

Hoşlanma

Suudi Arabistan plakası

12

Lantanın simgesi

Yaban hayvanı vurma işi

Devletin deniz güçlerinin tümü

Yafta

Doğru, gerçek

Sodyumun simgesi

Yaşıt

Onuncu ay

Kuru soğuk

Beyaz Üstünde yemek yenen mobilya

Atın bir yürüyüşü

Bir resim tekniği

12

11

10

9

5

4

3

2

fi‹FRE KEL‹ME

1

Evren

7

Endüstri

Endonezya plakası

İki ağızlı bıçak

6

5

Kazakistan’ın başkenti

Duman kiri

Güneş

8

Telli balıkçıl

Hücum

Zayıf, hastalıklı

6

Kur’an-ı kerimin 80. suresi


2

25 BULMACA

pazar

7 EKİM 2012 PAZAR

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

bulmaca

ANAGRAM BULMACA

PETEK BULMACA

1. İlkçağ’daki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan

türü. 8. Atölye. 9. Eşek oturmalığı. 10. Yabancı,

ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan. 2. Tropik bölge-

gurbette yaşayan, garip. 11. Bir mutfak aleti. 12.

lerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve

Türk müziğinde bir makam adı. 13. Yüksek karşıtı.

cila yapmakta kullanılan bir çeşit reçine. 3. Yaş,

14. Cevap. 15. Kainat. 16. Vasat. 17. İçinde canlı

suya batırılmış olan. 4. Bir çeşit ağaç. 5. Güz

balıkların saklandığı ağaç ya da metalden kap. 18.

mevsiminde. 6. Yürürlükten kaldırma. 7. Bir tatlı

Kadın paltosu. 19. Maaş. 20. Dış yüz, görünüş.

T

İ

T

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

A

L A

İNTAK

POLKA

SAKLI

DİLAN

ÜZGÜN

1

2

3

4

5

11

12

13

14

15

TALİP

RUMBA

İŞKİL

ESMER

GELİN

16

17

18

19

20

6

7

8

9

10

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

ENDER

HURMA

KALÇA

TAYIN

ENVER

11

12

13

14

15

TOMAR

VARİL

NOTAM

LAYIK

İHZAR

16

17

18

19

20

1. Hunların en ünlü imparatoru. 2. Karşılıksız yardım. 3. İsyankarlık. 4. Dalkavuk. 5. Temelsiz ve eğreti yapı. 6. Leşçil bir kuş. 7. Kalan, artık. 8. Tutsaklık. 9. Bir ay adı. 10. Adi, sıradan. 11. Bir ülkenin ya da bir yerin dışarı ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, kuşatma. 12. Efelek. 13. Hoşlanarak bakma. 14. Vücudun bir yerinden kan gelme. 15. Büyük erkek kardeş. 16. Tahsil görmek. 17. Kötü, sevimsiz. 18. Muvaffakiyet. 19. Çok tekrarlanmaktan sıkıcı bir durum almış olan söz. 20. Çanakkale ilçesi. 21. Bakanlar kurulu. 22. Ayakkabının altına çakılan iri başlı demir çivi. 23. Geçmişte işlenmiş suç. 24. Miras. 25. Karakter. 26. Filipinler başkenti. 27. Hint kadını alın süsü. 28. Yasa koymak işi. 29. Kuşkulu, vesveseli kimse. 30. Çok büyük bir orman ağacı. Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r.

Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r.

A N A H TA R C Ü M L E 1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

SAYI BULMACA

16

17

18

19

20

SÖZCÜK BULMACA 3 HARFLİ ASU OJE ONS OVA ÖZE ULU

8

6

7

4

5

4

2

3

5

1

6

6

1

5

4

9

7

2

2

4

3

1

8

7

9

3

1

4

7

2

3

3

9

1

1

7

9

4

9

2

6

6

6

8

5

4

9

6

1

7

8

8

2

2

5

4 HARFLİ EKOL ENEZ KURA ÖLET SUMO VERE

4

4

2

4

6

1

6

1

4

8

7

5 HARFLİ

9

5

6

3

2

9

3

4

6

1

3

1

1

8

7

8

3

5

2

9

7

7

8

3

5

4

5

4

6

3

3

4

2

2

4

3

1

3

8

1

7

6

9

6

7

8

4

5

3

1

9

3

5

8

5

2

3

6

5

3

5

8

9

4

7

1

7

5

9

1

2

5

2

3

4

9

9

2

2

6

8

4

2

1

3

6

8

5

2

9

4

5

3

8

6

5

7

5

9

1

3

7

3

4

9

5

6

7

6

1

6

2

1

5

9

5

3

7

7

3

8

5

8

8

9

7

5

4

2

3

6

2

4

9

9

1

8

2

4

1

6

6

3

7

5

8

6

2

3

6

1

5

4

7

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

22165

31139

43586

51945

27199 28614

34276

44543

37349

45798

61985

73281

52791

68127

74638

59537

68431

75862

E

N

D

E

R

ENEZE ESAMİ EŞKİN FORSA İZLEK KİRPİ KLİMA KOTON KOYUN KREDİ NAĞME NAZLI PENSE SARAY SİFON SUBAY TORBA 6 HARFLİ AYVACI İMSAKİ İPOTEK KİMLİK NATURA RİAYET 7 HARFLİ AKİNEZİ CEBRİYE İNTİZAM TAKKELİ VERTİGO YOKLAMA

Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. ENDER’i ipucu olarak yerine biz koyduk.


26 BULMACA KARE BULMACA

1

pazar

2

3

4

5

6

7

8

9

N

Ç

E

L

İ

K

L

A

K

Konut arazisi

A

R

S

A

H

A

L

A

Utanma duygusu Tekerlekli taşıt

U

T

S

A

L

Geri alınmak üzere bırakılmış şey

Sunma

Çıkış

T

A Politik Hastalıklı

S

M

İ

D

E

P

K

Meyve kurusu

Üzerinde deney yapılan

Bir bamya yeleği

İ

A

L

Değişmez bir matematik sayısı

S

P

İ

Prensip

Yıl

Amut Rüzgâr

Y Kur’an-ı kerimin 80. suresi

A

Yönetim

D

11

Sulak yerlerde yetişen boğumlu bitki

Beylik

KURTHAN FİŞEK

12 13 14 15 16 17 18 19 20

K

A

K

Kriptonun simgesi

S

A

I

Z

A

K

Kazanç Birim

K

A

R

U

R

S

A

Y

E

Ş

İ

L

T

Ü

R

B

E

Şöhret Kulak yıkama aracı

Ü

N

Çoban çalgısı

İ

Sert

E

S

İ

K

Bezmiş, usanmış

K

Tatlı su ıstakozu

N

Tütün rengi Okul, kışla sağlık ocağı

T

A

B

A

K

E

R

E

V

İ

T

M

E

Bir diş türü Mitoloji

A

Z

I

A

V

E

L

A

Ek

Duman kiri

İ

S

K

R

A

Bağcı bıçağı

N

Dalgalı Akım (kısa)

S

A

D

A

Osmanlıda sınır taşı

Acele

BURSA YEŞİL TÜRBE

Hile, dolap Abide

A

Baston

İ

Kara

S

E

Hücum

A

Zayıf, hastalıklı

Bono

A

Onuncu ay

N

E

A

Güneş Uluslar arası güreş federasyonu

T

Atasözü

F

N

S

A

N

I

K

A

M

İ

Ç

İ

Yafta

E

T

İ

K

E

T

Küçük bir kuş

A

A

Y

N

Y

A

İ

Honduras plakası

A Yarı memnunluk anlatır Soru sözü

A

Y

H

Tantalın simgesi Ayrılık sözleri

T

A

Buğday tenli

İ

V

E

D

İ

Sporda elenmiş

Koşul eki

H

Bayağı

Bir velinin manevi yardımı, dileği

M

Açık, belli

S

E

H

Çizgileri çok belirli görüntü

S

E

P

İ

N

A

L

Bir tatlı su balığı

Kendisine inanılan kişi

N

Yapım

Z

Gönlüm, yüreğim

Değiren taşının ekseni

Su

Yaşıt Vilayet

A

A

İ

Yaban hayvanı vurma işi

A

V

A

H

R

İ

Y

E

K

A

E

K

Beddua

Koruyucu

S

A

Ç

İ

H

A

N

Gezinti teknesi

Y A

Tiyatroda üst balkon

L

A

Bir arazi ölçüsü birimi

E

L

İ

M

İ

N

E

Beyaz

H

A

Z

Suudi Arabistan plakası

P

A

R

A

D

İ

Atın bir yürüyüşü

A

D

E

T

A

Üstünde yemek yenen mobilya

M

A

S

Bir resim tekniği

K

A

R

A

K

A

L fi‹FRE KEL‹ME H

E A

M B

K R

A İ

8

İ N A T N O L S

8 6 7 3 1 4 2 9 5

5 3 8 4 6 2 7 9 1

2 9 4 6 5 8 7 3 1

8 4 9 5 3 6 1 7 2

SÖZCÜK AVI Gecesefalarını bekletiyorduk / Beyaz su gülleri / Yolumuza bakıyordu / Kokusunu saçmak için

SİNEM DİNÇAY

U

N

Üstteki futbolcu Alttaki futbolcu

9 4 3 8 6 7 1 5 2 6 5 8 4 2 1 3 7 9 1 7 2 5 3 9 6 4 8

3 2 4 9 5 8 6 1 7

5 8 9 1 7 6 4 2 3

9 5 7 6 1 4 2 8 3

4 2 6 9 8 3 5 1 7

1 8 6 2 7 3 5 4 9

7 3 1 2 4 5 9 8 6

G

Anahtar Buhran

A

Yosunumsu mantar ‹laç

A

G Ö K Ç E K

3 1 5 7 9 2 8 6 4

4 6 2 1 9 7 3 5 8

6 7 5 8 2 1 9 3 4

PETEK BULMACA 1. Attila. 2. İyilik. 3. Asilik. 4. Yalaka. 5. Baraka. 6. Akbaba. 7. Bakiye. 8. Esaret. 9. Aralık. 10. Bayağı. 11. Abluka. 12. Labada. 13. Temaşa. 14. Kanama. 15. Ağabey. 16. Okumak. 17. Madara. 18. Başarı. 19. Terane. 20. Yenice. 21. Kabine. 22. Kabara. 23. Sabıka. 24. Tereke. 25. Seciye. 26. Manila. 27. Tilaka. 28. Yasama. 29. Meraki. 30. Sekoya.

SARMAL BULMACA İÇE DOĞRU Derakap – Mart – İni – Batak – Ulema – Semere – Mektup – Rahmet – Lemis – Mahsul – Uhrevi – Lo – Li – Ta – Tetir – Apranti – Şar – Ap – Adalet – Rakkas – Vasati DIŞA DOĞRU İta – Savsak – Kartel – Adap – Araşit – Nar – Parite – Tatil – Oliver – Hulus – Hamsi – Meltem – Harput – Kemere – Mesame – Lukata – Binit – Rampa – Kar - Ed

Futbol ayakkab›s›

2 1 3 7 4 9 8 6 5

ANAGRAM BULMACA Akıl gibi sermaye olmaz.

SÖZCÜK MERDİVENİ ZURNA - KURNA - KURMA - KARMA - SARMA - SIRMA - SIRÇA

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ 7 9 1 3 8 5 4 2 6

KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Kurthan Fişek – Tegabun. 2. Azar – Fa – Makara – Alaka. 3. Tukan – Millet – Kazamat. 4. Anofel – Lat – Rakkas – La. 5. Rizikon – Egemen – Krak. 6. Ay – kati – Ark – Ezan. 7. El – Kot – Ag. 8. İp – Veli – Beka – Aş. 9. Megaton – Ekimoz. 10. Alak – Sirayet. 11. Merasim – En – Çala. 12. Kano – Ok. 13. Jüri – Akut – Su. 14. Ün – Vuru – Boyana. 15. Badi – Srilanka – Kurada. 16. Alosa – Ekonomik – Zar. 17. Şal – Nebatat – Tok – Saka. 18. İnat – Lima – Aç – yarar. 19. Mani – Emin – Beril. 20. Matematik – Lebeni. İl. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Katana – İmam – Mübaşir. 2. Uzun – Yepelek – Nalan. 3. Rakor – Garaj – Dolama. 4. Trafik – Vakanüvis – Tat. 5. Nezaket – Soru – An – Ne. 6. Af – Litoloji – İrs – Elim. 7. Nam – Kitin – MR – Urebi. 8. İLO – İkamet. 9. İmla – Lota. 10. Şalter – Ana – Ek. 11. Eke – GK – Notam. 12. Katre – KM – Çil. 13. Ama – Ait – Ne. 14. Takke – Abese – AB – Koy. 15. Akne – Ekinokok – Kâbe. 16. Gaza – Zikir – Kuyum – Ren. 17. Alaska – Amaç – Tar – Sari. 18. Bam – RNA – Oyan – Nazari. 19. Ukala – Gazel – Sadak – Li. 20. Nataka – Tamu – Aral.

M A

R

7

R

M

T

5

A

Yaylı bir çalgı

Hoşlanma

6

T

Mavi

M E 12

L

B

M

3

Demiryolu

Dürbün

İ

4

İ

N

L Devletin deniz güçlerinin tümü

S

2

R

Sodyumun simgesi

A

E

E

Endonezya plakası

L

Sınav

Evren

İki ağızlı bıçak

Nazi hücum kıtası

İ

Baştaki kıllar

Fikir

1

A

Soylular

9

M A

S

Bir maymun türü

İ

Kalite

M

N

L

A

M

A

Küçük su kaynağı

E

L

Sinirli

R

L

Porselen cilası

A

U

İ

E

K

Antalya’da bir ilçe

L

K

İ

Tahta çivi

M

Yaprakları dikenli bitki

G

N

İ

E

A

A

T

İ

S

Tümör

Sanat

Acı

S

S

Selenyumun simgesi

Hücredeki kalıtımsal öğe

K

Kuru soğuk

A

İ

O

İ

Dinsel şarkı

Y

N

Milli Eğitim (kısa)

Olgun, kemale ermiş insan

İ R Lütesyumun simgesi

K

İ

Sefir

S

Erişmiş

S

R

F

Nazi askeri polis örgütü

R

K

S

A

M

Maden ergitme işi

T

A

G

İ

A

E

M M

İnayet

R

Lahza

D

Yersiz söz, pot kırma

A

E

E

K D

K

N

S

İ K

Büyülü içki

E

Tesir

E

E

T

E

Halk dilinde amca

N

B

U M

Baş

B

A

A

Çare

K

E

M

S

Bir süt ürünü

M

A K

Bir göz rengi

E

F

T A

E

Alt resimdeki haber spikeri

A

A Tehlikeli geçit

R

İ

Bir uzunluk ölçüsü

Kötülüğü emreden nefis

A

R

L

B

B

A

E

Lav

K

R

Yapıt

20

11

Mevzu

E

E

19

10

A

D

L

18

9

K

B

K

17

8

A

K

Söz

16

7

B

A

E

Lantanın simgesi

A

R

S

K

Doğru, gerçek

K

Gölge taraf

Orta resimdeki türbe

E

A

İ

A

İ

O

S

M

N

R

Kimsesiz

Parazit

Bir süs bitkisi

A

İ

Müzikte sus işareti

Endüstri

R

R

P

Zeybek

15

6

Beste yapan kişi

A

E

İ

A

Evrenpulu

P

Kazakistan’ın başkenti

Buhar

T

E

İ

Telli balıkçıl

E

7

G

N

Tutsaklık

4

Resim sergisi vb yapılan yer

A

A

Cıvık merhem

Kabartmalı pamuklu kumaş

5

K

Titanın simgesi

Çocuk sahibi erkek

3

S

Uyanık

Adale

Hoş, güzel

Tasavvuf yolcusu

H

Beğenme, değer verme

6

Argoda hazır, tetik

L

M

Tibet sığırı

Ayna

14

5

10

E

Dokunma

Üzüme düşen ben

Adalet

F

A

Ç

Çok iğneli olta

13

4

12

A

Bir nota

A

2

V E

A

9

A K

H

Kalıtım

H

8

B

Alışveriş

A

11

Arı yapar Kişiyi Allah’a (cc) yaklaştıran her şey

Ucuza kapatılmış mal, okazyon

T

Karışık renk

R

Y Karadeniz teknesi

U

Olumsuzluk öneki

D

Büyükler

Soluduğumuz gaz karışımı

Kıvılcım

P

1

Suriye’de bir kent

10

ERHAN ÇELİK

Gemi halatı

Kazak başkanı

E

12

SÖZCÜK AVI

A

Bir iç organımız

11

3

ÇÖZÜMLER

Babanın kız kardeşi

10

2

YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1. İri bir at cinsi – Müslüman din adamı – Mahkemede duruşmaya girecekleri, tanıkları bağırarak çağıran görevli. 2. Kısa karşıtı – İnce yapılı, zarif, narin – Ağlayan, inleyen. 3. Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası – Araba park yeri, arabalık – Tırnak yöresinde oluşan ağrılı şiş. 4. Seyrüsefer – Osmanlılarda tarih yazarı – Lezzet. 5. Başkalarına karşı saygılı, incelikle davranma – Sual – Tarla sınırı – Bir soru sözü. 6. Suçu bağışlama – Taşbilimi – Soyaçekim, kalıtım – Acıklı. 7. Şan, şöhret – Eklem bacaklıların kabuğunu oluşturan proteinli madde – En gelişmiş röntgen tekniği – Afrika’da yaşayan bir antilop türü. 8. Uluslar arası çalışma örgütü – Bir yerde oturma. 9. Yazım – Gelincik balığı türü. 10. Elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç – Çocuk sahibi kadın – İki borunun birleştirildiği yer. 11. Kurnaz – Yunanistan’ın plâka işareti – Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten. 12. Damla – Kilometre (kısa) – Dağ tavuğu. 13. Gözleri görmeyen – İlişkin – Neonun simgesi. 14. Bir tür başlık – Kur’an-ı Kerim’im 80. Suresi – Evrensel alıcı kan grubu- Küçük körfez. 15. Ergenlik sivilcesi – Etoburların bağırsaklarda yaşayan tenya türü – Müslümanların Kıblesi. 16. Müslümanlığı korumak ve yaymak amacıyla yapılan kutsal savaş – Allah’ın (c.c.) adını art arda tekrarlayarak yapılan ibadet – Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası – Evcil bir geyik türü. 17. ABD’de bir eyalet – Erek, maksat – Azeri çalgısı – Bulaşıcı. 18. Sazın en kalın teli – Ribo Nükleik Asit (kısa) – Atın başına ve boynuna takılan süsler – Kuramsal. 19. Bilgiçlik taslayan – Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı – Ok kılıfı – Lityumun simgesi. 20. Hint tiyatrosunda epik dram – Cehennem – Takımada.

Yere dikilen işaret çubuğu

3

1

SOLDAN SA⁄A 1. “Sıfırcı Hoca” lâkaplı, geçtiğimiz günlerde 70 yaşında ölen profesör ve yazar – Kur’an-ı Kerim’in 64. Suresi. 2. Paylama – Bir nota – Üzerine iplik veya tel sarılan bobin – İlgi. 3. Anadolu’nun kimi yörelerinde dükkân anlamında kullanılan sözcük – Ulus – Bombalardan korunmak için yeraltına kazılmış siper. 4. Sıtma mikrobu taşıyan sivrisinek – Müslümanlıktan önce Kâbe’de bulunan putlardan biri – Sarkaç, pandül – Bir nota. 5. Zarara girme tehlikesi – Hükümran, bağımlı olmayan – Bir işletmenin ani batışı. 6. Yılın on iki bölümünden biri – Kesin – Küçük kanal – Minareden okunan namaz çağrısı. 7. Bir organımız – Bir tür pamuklu kumaş – Gümüşün simgesi. 8. Kalın bükülmüş sicim – Ermiş, eren – Kalıcılık, ölmezlik – Yemek. 9. Bir milyon ton değerinde kütle birimi – Deride oluşan berenin tıptaki adı. 10. Kur’an-ı Kerim’in 96. Suresi – Bulaşma. 11. Tören – Genişlik – Mısır koçanı anlamında yerel bir sözcük. 12. Kürekle de yürütülen dar, uzun, hafif tekne – İlkel silâh. 13. Seçici kurul – Müzmin, süreğen hastalık – Başlıca içeceğimiz. 14. Ses – Kalbin gevşeyip kımıldamasından ileri gelen kımıldanışı - Balıkçı teknesinde dümen yerine kullanılan küçük kürek. 15. Ördek – Güney Asya’da bir ülke – İşe yaramaz, yıpranmış. 16. Tirsi balığı – İktisadi – İnce deri. 17. Genellikle Hindistan’da dokunan motifli kumaş – Bitkibilim – Gür ve kalın ses tonu – Güzel sesli bir kuş. 18. Ayak direme – Peru’nun başkenti – Yemek yemesi gereken – Fayda. 19. Engel – Güvenilir – Değerli bir süs taşı. 20. Fen bilimlerinin bir dalı – Diyarbakır yöresine özgü bir tür yoğurt çorbası – Vilâyet.

Üst resimdeki haber spikeri

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE 7 EKİM 2012 PAZAR

bulmaca

Son, en son

GÖKHAN GÖNÜL

K R

A H Kafi gelmeyen Lahza

A Z

A N Rüzgar Zeybek

“… Terim” (Teknik direktör)

Y

E F E Hayvanlar›n k›fll›k yemi Binek hayvan›

A L

A T Dolayl› anlat›m Hainlik etme

‹ Tembih sözü

Maymun türü

Kastamonu ilçesi

Bebek gülüflü

Mürekkepbal›€› türü Güzel kokulu kahve

O

‹lave Kimyevi gübre

G Ü

E R Ö R

A F

Türk müzi€i makam› Bir çalg›

N E

B A K Ü

M A

Is› yay›m› Ö€e, unsur

Tutsakl›k Kuran'›n 6. suresi

L E Aziziye kahraman› kad›n Bir gezegen

‹ Çare

A V

Dul kad›nlar (E.dil) Mu€la ilçesi

E R A M

U M A R L A

Her tür mikroptan ar›nm›fl

A N S

Küçük sözlük

V

F

A M P O N R Parazit Bir organ›m›z

Baflar›s›zl›k Ak›mtoplar

Yabanc› ‹lham

Kesici bir alet ‹rilik

E

V E S

B

I

L

Slav alfabesi Uyuflukluk

E R

E S A R E T

‹ M

Bitki Cetvel türü

R

Yumurtlayan hayvan

L

Çoğul eki

Futbol karfl›laflmas›

Televizyon cam› ‹leri gelenler

A L A K

L Ü C Ü K Hayvan hastal›klar› hekimi

S

A K A M E

A S

E K

Tavlada üç say›s›

Kahramanl›kla ilgili Banka para gönderisi

T Bir ba€laç

Geri çevirme

S

Maksim Gorki'nin roman› Kufl bilimi

T Bir ilimiz

Ç A K Zehirli bir bitki

K Arjantin plakas› Karagöz oynat›lan kahve

T

‹stem d›fl› kas hareketi

T Hofllanarak bakma Nikelin simgesi

R

R A Rus köylüsü Dayan›kl›

‹ Kulak iltihab› Ak›l

N ‹

L

T U N Onar›m Tabaklanm›fl ceylan derisi

Dinlence

T

‹ Unlu etli bamya yeme€i

A R A S

N E B A T

V

T

E R

R

R E

Bir ülkenin yönetim biçimi

L

Niflasta

K

Mezar Titan›n simgesi

‹ Kay›nbirader Kilometre (K›sa)

K

A M

Do€u Anadolu'da bir ›rmak

E

Tüylü av köpe€i

O T

Avrupa'da küçük ülke

S

Bir yerde oturma

K ‹ Dilekçe ‹yi

Efelek Müzik

‹nce, uzun, hafif yar›fl kay›€›

S

fiua Köpek

N

T

Olumsuzluk öneki

K

Taneli meyve

N

Bar›nd›rma (Eski dil)

A

R

B

fiey

K

M

Karda yürürken tak›lan ayakl›k

I

Nota iflareti

D

A R

K A N

L

K

Defa, kere Evrenpulu

T

K

De€ifl tokufl

E

L E K E N

E

C

E

S

E

F

A

L

N

A

R

I

N

I

B

K

O

T

L

A

K

E

A

İ

N

G

İ

N

İ

K

L

E

E

S

T

İ

T

L

E

Z

Ü

G

K

H

Y

O

R

N

D

İ

U

U

K

B

N

E

T

Y

U

A

Z

S

U

E

K

T

G

Ü

A

C

U

L

L

Z

N

İ

H

A

T

B

E

İ

M

R

M

İ

İ

Y

U

T

O

İ

G

L

E

D

Z

L

L

I

U

L

M

R

İ

U

Z

Ç

L

A

A

B

A

N

K

L

I

V

Y

L

O

R

E

E

A

T

R

O

P

O

D

I

U

E

İ

K

F

O

K

N

R

O

N

D

O

B

U

M

S

F

K

U

N

U

S

G

A

Z

R

A

T

E

Ç

A

E

M

K

E

B

E

Ş

İ

A

K

İ

Ç

İ

L

N

K A M E T ‹

Z A Nesli tükenmifl sürüngen hayvan

K

L A B A D A

J

Esmer

B A R A K

A T

Paraya çevrilebilen varl›klar

Çitlembik kuflu

T E M A fi A

M U J

H A M A S

S›fat eki

Bir ba€laç

Niyobyumun simgesi

B A N O T U

A V U K

Rütbesiz asker

A

E K R A N

E

İlk sayı

V

Sosyal Sigortalar Kurumu (k›sa)

E D E R S O N

N E N E H A

K A L A M A Yabani hayvan vurma

A K A Öndelik, peflinat

Hatal› pul

C

H A N E T

E M Amerikan pamu€u

Azerbaycan baflkenti

Eziyet, üzüntü

Kötülük

G

Tam anlam›yla

fi Oyuncunun sahnede yapt›€› Kabaca evet

Duman karas› Uzaklaflma

S

I

N

fiehzade e€itmeni

R O L

H A ‹ri gövdeli papa€an türü

AZMAN

DELGİ

ILIMA

MUTKİ

PORTA

BENEK

FİLİT

İNGİN

NİHAT

RONDO

CİLVE

GÜZEL

KUTAN

NOBEL

SİTİL

ÇENGİ

HUZUR

LEFKE

OTLAK

ŞEBEK

Z A

B E M O L ‹

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler Arif Damar’ın dizelerini oluşturacaktır.

A R A

GÖKÇEK VEDERSON

TARZ


4

27 BULMACA

7 EKİM 2012 PAZAR

Üstteki futbolcu

Anahtar

Alttaki futbolcu

pazar

Yosunumsu mantar

Kötülük

Sosyal Sigortalar Kurumu (k›sa)

Tavlada üç say›s›

Küçük sözlük

‹laç

Buhran

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

bulmaca

Maksim Gorki'nin roman›

Bir ba€laç

Kufl bilimi

Geri çevirme

Çitlembik kuflu

Defa, kere

Esmer

Evrenpulu

De€ifl tokufl

Bir yerde oturma Niyobyumun simgesi Futbol ayakkab›s›

Futbol karfl›laflmas›

Son, en son

GÖKHAN GÖNÜL

Televizyon cam›

Dilekçe

‹leri gelenler

‹yi

Baflar›s›zl›k

‹stem d›fl› kas hareketi

Ak›mtoplar Kafi gelmeyen

Tüylü av köpe€i Niflasta

Parazit

Efelek Bir ilimiz

Bir organ›m›z

Lahza

Nesli tükenmifl sürüngen hayvan

Müzik

‹lave Kimyevi gübre

Kesici bir alet

Hofllanarak bakma

‹rilik

Nikelin simgesi

Duman karas› Uzaklaflma

Rüzgar Eziyet, üzüntü

“… Terim” (Teknik direktör)

Zeybek

Bebek gülüflü

fiua

Zehirli bir bitki

Hatal› pul

Hayvan hastal›klar› hekimi

Kastamonu ilçesi

Yabanc›

Slav alfabesi

Oyuncunun sahnede yapt›€›

Mezar Titan›n simgesi

Uyuflukluk

‹lham

fiehzade e€itmeni

Köpek

Kabaca evet

Hayvanlar›n k›fll›k yemi

Türk müzi€i makam›

Arjantin plakas›

Kulak iltihab›

Tam anlam›yla

Binek hayvan›

Bir çalg›

Karagöz oynat›lan kahve

Ak›l

Olumsuzluk öneki

Azerbaycan baflkenti

Tutsakl›k

Maymun türü

Kuran'›n 6. suresi

Dolayl› anlat›m Hainlik etme

Rus köylüsü

Nota iflareti Taneli meyve

Dayan›kl›

Is› yay›m›

Kahramanl›kla ilgili

Kay›nbirader

Ö€e, unsur

Banka para gönderisi

Kilometre (K›sa)

Aziziye kahraman› kad›n

Unlu etli bamya yeme€i

Dinlence

Bir gezegen Tembih sözü

Mürekkepbal›€› türü

Tabaklanm›fl ceylan derisi

Çoğul eki Dul kad›nlar (E.dil)

Bir ba€laç

Mu€la ilçesi

İlk sayı

Çare Amerikan pamu€u

Yabani hayvan vurma

Do€u Anadolu'da bir ›rmak

Bitki

Avrupa'da küçük ülke

Cetvel türü

S›fat eki

Her tür mikroptan ar›nm›fl

‹nce, uzun, hafif yar›fl kay›€›

fiey

GÖKÇEK VEDERSON

Paraya çevrilebilen varl›klar Karda yürürken tak›lan ayakl›k

Bir ülkenin yönetim biçimi

Rütbesiz asker

PUZZLE BULMACA

SUDOKU

SARMAL 7

9

1

4

4 1

5

9

KOLAY

Öndelik, peflinat

Bar›nd›rma (Eski dil)

Onar›m

Yumurtlayan hayvan

Güzel kokulu kahve

‹ri gövdeli papa€an türü

2

7

3

7

6

2 1

4 6

5

Ü Z E N G İ

7

9

3

6

2 A Y

8

7

ay adı 12-14 Kayınbirader 15-19 Üzerine basınca

8

4

1 5

1-7 Hemen arkasından, hemencecik, derhal 8-11 Bir

31-36 Name 37-42 Yağmur 43-47 El ile dokunarak

5

4

‹ÇE DO⁄RU

çöken toprak 20-24 Din bilginleri 25-30 Yemiş, meyve

1

6

1

7 4

8

4

9

7 8

9

4

3 5

1 3

8 2

ZOR

8

2

5 5

duyma 48-53 Ürün 54-59 Öbür dünya ile ilgili 60-61 İsveç işçi sendikası 62-63 Lityumun simgesi 64-65 Uzaklık anlatan sözcük 66-70 Cevizin yeşil kabuğu ya

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

da yaprağı 71-77 Jokey yamağı 78-80 Şehir 81-82 Yabancı bir haber ajansı 83-88 Hak ve hukuka uygunluk 89-94 Sarkaç 95-100 Ortalama

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

DIfiA DO⁄RU 100-98 Verme, ödeme 97-92 İhmalci 91-86 Tekelci

Merdivenin ilk basama€›ndaki ZURNA sözcü€ününü son basamaktaki SIRÇA sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

ZURNA

bir sermaye birliği 85-82 Toplum hayatına uygun davranma, incelik 81-76 Yerfıstığı 75-73 Bir meyve 72-67 İki ülke parasının karşılıklı değeri 66-62 Dinlence 61-56 “… Stone” (sinema yönetmeni) 55-51 Gönül temizliği 50-46 Bir balık türü 45-40 “…

KT‹R NE

Cumbul” (aktris) 39-34 Elazığ yakınlarındaki antik lerinden her biri 27-22 Gözenek 21-16 Sokakta bulunmuş, sahipsiz eşya 15-11 Binek atı 10-6 Yolun yokuş bölümü 5-3 Bir yağış biçimi 2-1 Edebiyat (kısa)

SIRÇA

ÖR

kent 33-28 Gemi güvertesinin enine konmuş kiriş-

İ N E

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

N O H U D İ

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz. 2 HARFLİ AP AT BE ER ET EV Lİ MA ME MO NO OK ŞU Tİ UZ ZA 3 HARFLİ ASİ ATA ENE ERA FAY IRA İMA İTA İYİ LEE MAŞ NAS OVA RAM SAV ŞIK YEN ZAP 4 HARFLİ AGEL ALIM APİS ARAS AVAL CUMA ENAM ENEZ EZEL İSAF

LAMİ LAVİ LİLA LİVA LOBİ NÜVE OFİS SOLUK RACİ RAND POLO VADİ VAKİ VEDA 5 HARFLİ AKİDE AŞURE AVİZO AYİNE BEMOL EVİTA İLAHİ İRADE KEŞİK MESİR OKUME

PAYAM PİNES REAYA ULUFE ZİHAF ZİYAN 6 HARFLİ ABİDİN ARAŞİT CÜMBÜŞ ÇİPURA İFAKAT KURADA MORİNA NOHUDİ OTURUM STATİK TERANE ÜZENGİ


f28 spor

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

20 ocak 1989’da yaşanan trafik kazasının ardından felç kalan emin Kar, türkiye’de profesyonel bir futbol kulübünün ilk engelli başkanı.

OĞLUMLA HİÇ TOP OYNAYAMADIM

Emin Kar, “Hayattaki en büyük ukdem, oğlumla karşılıklı top oynayamamış olmamdır.” diyor ve devam ediyor: O da büyüdükçe farkına varıyordu bazı şeylerin. Orada da eşim girdi devreye. Onunla hep konuşurdu. Onu okula falan götürdüğümde soruyorlarmış, ‘Baban niye hiç arabadan inmiyor?’ diye. Etkilenmiştir mutlaka ama Samsunsporluluk sayesinde olumlu geçti o süreç. Çünkü oğlum Mustafa adeta tesislerde büyüdü. Hep futbolcularla iç içeydi. Ertuğrul, Celil, Serkan, Ercan, İmdat, Başkan İsmail Uyanık… Maçlarda benim yanımdaydı. Bir de Allah’a şükür, Samsun’da çok sevilen biriyim ben. Kaza olduğunda dünyada olmayan, babaları bile çocuk olan çocuklar, gençler beni biliyor, tanıyorlar. Güzel bir duygu.

Felç kaldı, 23 yıl sonra başkan oldu meHmet yılmaZ SAMSUN Emin Kar, 1960’ta Trabzon’da dünyaya geldi. Futbola amatör Yalıspor’da başladı. Orada oynarken o dönem 2. Lig’de yer alan Samsunspor tarafından beğenilerek transfer edildi. Samsunspor’a geldiğinde takımda Samsunlu olmayan tek oyuncu kendisiydi. Hırsı, mücadeleci futbolu ve enerjik yapısıyla kaptığı formayı 1981’den 1989’a kadar aralıksız terletti. Tanju Çolak, Savaş Demiral, Fatih Uraz gibi oyuncularla birlikte 1985-88 arasında lig üçüncülükleri, kupa finalleri yaşayan efsane Samsunspor’un 6 numaralı futbolcusu oldu. Son iki sezonunda ise kaptanlık pazubendi ondaydı. Ancak 20 Ocak 1989’da Malatya deplasmanına gidilirken yaşanan ve kamyon şoförüyle birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazası onun da hayatını tamamen değiştirdi. Kaza sonrası felç kalan Emin Kar, o günden itibaren hayatını bir engelli olarak sürdürüyor. Samsunspor’un maçlarını özel otosuyla saha kenarından seyreden kaptan, bir dönem idari menajerlik de yaptığı Samsunspor’un artık başkanı. Kimsenin sahip çıkmadığı bir ortamda 22 Temmuz günü yapılan kongrede adaylığını açıklayan emekli kaptan, Türkiye’de profesyonel bir futbol kulübünün ilk engelli başkanı oldu; üstelik uğruna sakat kaldığı bir kulübün… Emin Kar, Samsun’a ilk gelişini anlatıyor: “O zaman 21 yaşımdaydım. Tek hedefim ilk 11’e girmekti. Sonrasında kaptanlık da bir yere kadar ama Samsunspor’a başkan olmak hayalden öteydi benim için. Şimdi ise büyük bir gurur… Samsunspor’da 8 sezon aralıksız oynadım. O süreçte bir kere küme düştük, iki kere şampiyon olduk. Süper Lig üçüncülükleri ve Türkiye Kupası finali yaşadım. Çok güzel yıllardı. Takım

dünyada örneği var mı bilmiyoruz ama Türkiye’deki profesyonel futbol kulüplerinde başkanlık koltuğuna oturan ilk engelli o. 20 Ocak 1989’daki kazada yaralanıp uzun süre tedavi gören ve 22 Temmuz’da Samsunspor Başkanı olan Emin Kar’dan söz ediyoruz.

kaptanı oldum ve sonrasında 20 Ocak’taki o büyük felaket yaşandı.” Emin Kar’ın dediği gibi Samsunspor da, kendisi de altın dönemlerini yaşıyordu. Beşinci şampiyon takımın en büyük adayı Samsunspor’du. Ancak o kazadan sonra Samsunspor eski ritmini yakalayamadı. Teknik Direktör Nuri Asan, futbolcular Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır ve Zoran Tomiç ile otobüs şoförü Asım Özkan’ın hayatını kaybettiği kazada birçok arkadaşı gibi Emin Kar da yaralanmış ve uzun süre hastanelerde yatmıştı. Kar, 29 yaşında, sporcu, kuvvetli bir insanken bir anda engelli oldu. “Tabii hiç aklıma gelmeyen bir şeydi. Kimin gelir ki?” diye başlıyor sözlerine ve devam ediyor: “Önce inandırmaya çalıştım kendimi. Çok zordu. Psikolojik destek de almadım. Türkiye’de engelli insanlar, çok fazla toplum içine çıkmıyorlar ya da çıkamıyorlar. Ancak eşimin inanılmaz desteğiyle ben hiçbir şeyden geri kalmadım. Ona çok şey borçluyum.”

allaH BaŞKanlığı da nasip etti Takım küme düşmüştü ve eski başkan kesinlikle bırakacağını ilan etmişti. İnadından vazgeçmedi, bir başka aday da çıkmadı. Bu arada kongreler ertelendi ve son noktaya geldi. İşte orada Emin Kar ve birkaç Samsunsporlu arkadaşı, ‘Bu takımı sahipsiz bırakamayız’ deyip biraz da apar topar, hesapsız kitapsız girdiler bu işe: “Zorlukları çoktu, halen de çok ama Samsunspor’u seven insanların, kesimlerin de desteğiyle elinde yalnızca 2 oyuncusu kalan bir takımdan bugün rakipleriyle başa baş mücadele eden bir Samsunspor’a kadar getirdik işi. Kongrede de dediğim gibi; bu takımın futbolcusu oldum, kaptanı oldum, idari yöneticisi oldum ve şimdi de başkanlık gibi her Samsunsporlunun en büyük hayallerinden biri nasip oldu. Allah’a şükrediyorum.”


29 SPOR

7 - 13 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE

Barcelona’ya gitmedi, Türkiye’de ‘halı saha topçusu’ yaptılar Beşiktaş’ın 7 yaşında keşfettiği, o dönemde Barcelona’dan da teklif alan Muhammed Demirci, bir maç kötü oynayınca “Halı saha futbolcusu” eleştirilerine maruz kaldı. Muhammed’i 7 yaşında iken keşfeden Siyah-Beyazlı yönetici Seyit Ateş ise yetenekli futbolcuya sahip çıktı. Ateş, “Muhammed, zamanla kendini gösterecek.” dedi.

MEHMET TUFAN Beşiktaş, Türkiye Kupası 4. turunda Ankaragücü’nü 3-2 mağlup ederek tur atladı; ancak birçok kesim sahadaki futboldan mutlu olmadı. Genç ağırlıklı kadroda en çok eleştirilen isimlerin başında Muhammed Demirci geldi. Fernandes ve Oğuzhan’ın yokluğunda camianın üstün performans beklediği 17’lik yetenek, sadece ilk 45 dakikada forma giyebildi. İki yıldızının eksikliğinde alternatif bulmaya çalıştığını belirten hocası Samet Aybaba ise örneğinde ilk sıraya nam-ı diğer ‘Mami’yi koydu. Geleceğin yıldız adayına en büyük desteği, hamiliğini yapan ve kulüpte yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunan Seyit Ateş verdi. Henüz 7 yaşında keşfettiği 3 Ocak 1995 doğumlu Muhammed’in 18’ine kadar tüm imza yetkilerine sahip olan Siyah-Beyazlı idareci, eleştirilere anlam yükleyemedi. Futbolcusunun uzun süreli sakatlığının ardından sadece 22 Kasım’da,

-

3 Ocak 1995 doğumlu Muhammed, Brezilyalı Ronaldinho gibi 80 numaralı formayı giyiyor.

Eskişehirspor’la oynanan A2 maçında sadece bir devre forma giydiğini hatırlatan Ateş, Muhammed’in İnönü’deki ürkekliğini, karşılaşma eksikliğine bağladı.

“Biz onu halı sahada beğenmedik” Brezilyalı Ronaldinho’yu örnek aldığı için onun İtalyan Milan’da giydiği 80 sırt numaralı formayı taşıyan Muhammed’e yönelik, “Halı saha topçusu.” yakıştırmalarına sert çıkan Ateş, “Biz onu halı sahada beğenmedik. Takımla birlikte oyuna katkısı, dripling gücü ve fiziki yeterliliğini göz önünde bulundurduk.” dedi. Muhammed’e sene başında Süper Lig’den iki takımın talip olduğunu açıklayan Ateş, Teknik Direktör Samet Aybaba’nın öğrencisine dair görüşlerini de şöyle aktardı: Muhammed’i bu yıl mutlaka kadrosunda görmek istedi. Gitmesine, kiralanmasına dahi izin vermedi. ‘Oğuzhan Özyakup nasıl ilk yarıda ön plana çıktıysa Muhammed de sezonun ikinci perdesinde

yeni yıldızımız olacak. Barcelona’nın denediği ve sözleşme önerdiği bir futbolcuya yakıştırılan ‘torpilli’ söylemini gerçekçi bulmayan Ateş şöyle devam etti: Muhammed çok farklı bir futbolcu. İddia ediyorum, aynı sorumlulukla devam ederse dünyanın en çok konuştuğu isimlerin başında gelir.

Muhammed’in mukavelesinin 31 Mayıs 2013 tarihinde dolacağını bildiren Ateş, manevi oğluyla ilgili sitemkâr da konuştu: 18’ine çok yaklaştı. Son aylarda eskisi gibi çok fazla diyalog kuramıyoruz. Benim sözümü dinlerse başarıya daha rahat ulaşabilir. Onunla ilgili pişmanlık yaşamak istemiyorum.

Krasic, sen gerçek misin? -

Fenerbahçe’nin Juventus’tan transfer ettiği Milos Krasiç, kötü bir dönemi arkasında bıraktığını ve Aykut Kocaman’dan şans istediğini söyledi. Kariyerinde ilk kez sakatlandığını ifade eden Sırp yıldız, “Bu yüzden formumu bulamadım. Ama çok yakında Krasiç’in kim olduğunu herkes görecek.” dedi. Kariyerindeki ilk sakatlığını yaşadığını ifade eden Sırp yıldız; fiziksel ve mental olarak toparlanma dönemini atlattığını dile getirdi. Artık oynamak için hazır olduğunu ve sahaya dönmek için şans beklediğini belirten Krasiç, Teknik Direktör Aykut Kocaman’la hiçbir problem yaşamadığını vurguladı. Sarı-Lacivertli taraftarlara mesaj veren Krasiç şunları söyledi: Biz önce taraftarımız için, sonra kendimiz için oynuyoruz. Şu an çok forma şansı bulamadım ama buraya büyük bir transfer olarak geldim ve hiç merak etmesinler; ben Milos Krasiç’in kim olduğunu herkese izleteceğim.


30 SPOR Milli Takımda bir Franco Türk futbolcu

7 - 13 aralıK 2012 ZAMAN FRANCE

a milli Futbol takımı’nda, mevlüt erdinç’ten sonra ikinci bir Fransalı Türk futbolcu, forma giyecek. Futbol hayatına Fransa’da başlayan Atila Turan, milli takım konusundaki tercihini Türk Milli Takımı’ndan yana kullandı.

-

Orduspor’un sezon başında Portekiz’in Sporting Lizbon takımından kiraladığı Atila Turan, A Milli Takım için Türkiye formasını seve seve giyeceğini söyledi. 20 yaşındaki sol bek, Orduspor’da ise mutlu olduğunu dile getirdi. Bu sezon 8’i lig, 2’si de kupa olmak üzere toplam 10 maçta forma giyen ve otoritelerin beğenisini toplayan Atila Turan, Portekiz’e dönmektense kariyerine Türkiye’de devam etme niyetinde olduğunu belirtti. Daha önce, Fransa 16, 17, 18 ve 19 yaş altı milli takımlarının formasını giyen Turan, Galatasaray’ın da gündemin-

de. Hakan Balta’ya alternatif bulamayan ve Riera’yı zorunlu olarak bu bölgede değerlendiren Galatasaray ise geçtiğimiz ay Orduspor’un sol beki Atilla Turan’ın ismini gündemine almıştı. Orduspor'la oynanan maçta teknik Direktör Fatih Terim ve yöneticilerin beğenisini kazanan 20 yaşındaki sol bekin durumunu araştıran sarı-kırmızılılar, birkaç kez daha izleme kararı aldı. Öte yandan Atilla Turan’ın, Milli Takım kurmaylarının da yakın takibinde olduğu ortaya çıktı. Abdullah Avcı’nın da izlediği Atilla Turan ile Ümit Milli Takım forması da giyebilir.

umut Bozok, u17 milli takımı’nın portekiz'le oynadığı karşılaşmada iki gol kaydetti.

Metzli Umut, hem golcü hem müzisyen

-

atila turan, Fransa’nın 16, 17, 18 ve 19 yaş altı milli takımlarının formasını giymişti.

FC Metz takımında forma giyen futbolcu Umut Bozok, U17 Milli Takımının kamp yatığı otelde, takım arkadaşlarına ve teknik ekibe piyano resitali verdi. U17 Milli Takım oyuncusu Umut Bozok, 2012 NIKE International Friendlies Turnuvası'nın ikinci maçında ev sahibi ABD ile oynanacak karşılaşma öncesinde, takım arkadaşlarına ve teknik ekibe piyano resitali verdi. FC Metz takımında forma giyen futbolcu Umut Bozok, Milli Takımın kamp yaptığı Ritz Carlton Hotel'de ısrarlara dayanamayarak piyanonun başına oturdu ve verdiği mini konserle yeteneğini sergiledi. Futbola olan ilgisinin yanı sıra müzikle uğraşan bir aileden gelerek küçük yaştan itibaren piyano eğitimi alan genç oyuncu, U17 Milli Takımı Portekiz'le oynadığı karşılaşmada iki gol kaydetmişti.



18 ton çiKolata çaldılar avusturya’da ülkenin güneyindeki Bludenz şehrindeki bir firmadan 18 ton çikolata çalındı. üretici firmaya çek cumhuriyeti‘ndeki bir şirketin siparişini teslim almaya gelen yetkililer gibi davranan hırsızlar, çikolataları kamyona yükleyerek fabrikadan uzaklaştı.

Maya efsanesi, 570 nüfuslu Şirince’yi dünyanın cazibe merkezi yaptı ŞaBan gündüZ iZmir İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü, son birkaç aydır dünyada ismi en çok zikredilen yerlerin başında geliyor. Toplam 570 nüfuslu köyü dünya gündemine oturtan ise Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 tarihinde kıyametin kopacağı ve Şirince'nin bundan etkilenmeyeceğine dair kehanetler. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012'de, Marduk gezegeninin Jüpiter ile Satürn arasına girmesiyle kıyamet

-

kopacak. Dünya üzerinde yalnızca, aralarında Şirince ve Fransa'nın Bugarach köyünün de bulunduğu birkaç yer ayakta kalacak. Başta Mavi Enerji Grubu olmak üzere bu efsaneye inanalar, 21 Aralık'ta Şirince'ye akın edecek. Yurtiçi ve yurtdışından birçok işadamı, sanatçı ve siyasetçi, köydeki pansiyonlara gizli rezervasyon yaptırdı. Yer ayırtanlar arasında, Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin de olduğu söyleniyor.

Dünyanın birçok yerinden Maya efsanesine inananlar ve kıyametin kopup kopmayacağını merak edenler, aylar öncesinden köydeki pansiyonları doldurdu. Yaklaşık bin yataklı konaklama tesislerinin bulunduğu köye, 60 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Oda fiyatları da şimdiden tavan yaptı. Normal zamanda 100-500 TL arasındaki tek kişilik oda fiyatı, şimdiden 3 bin liraya tırmandı. Fiyatların, 21 Aralık yaklaştıkça 5-6 bin liraya kadar çıkabileceği belirtiliyor.

o’Bara, ‘en uzun süreli komada kalan hasta’ unvanına sahipti.

Ömrü komada geçti -

Tam 42 yıldır şuuru kapalı halde yaşam savaşı veren O’Bara, mücadelesini kaybetti. Ailesinin ‘Uyuyan Pamuk Prenses’ olarak adlandırdığı kadın, ABD’nin Miami şehrindeki evinde öldü. Edwarda O’Bara, 16 yaşında bir lise öğrencisiyken 3 Ocak 1970’te aniden yere yığıldı. Kriz geçiren genç kız, insülin ilaçlarını yanına almadığı için ölünceye kadar uyanamayacağı diyabetik komasına girdi. 42 yılını komada geçiren O’Bara’nın anne ve babası ondan önce hayatını kaybetti.

Bu ev yağmurda orkestraya dönüşüyor -

Almanya’nın Dresden şehrinde öyle bir ev var ki hem turistlerin hem de yerli halkın göz bebeği. Neden mi? Çünkü bu masmavi sevimli ev yağmur yağınca adeta bir orkestraya dönüşüyor. Evin etrafına yerleştirilen saksafona dolan yağmur suları, üflemeli çalgıları andıran zikzak su olukları ve hunilerden geçip akarken bir müzik parçasının notalarını çalıyor. Turistler gökyüzünü bulutlar kapladığında müzik dinlemek için evin yanına koşuyor. Neustadt Kunsthofpassage olarak adlandırılan binanın sahipleri ise heykeltıraş Annette Paul ile tasarımcı Christoph Roßner ve André Tempel.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.