Centre bölgesinde “Herkes O’nu Okuyor” coşkusu
Genç Türk girişimciler yeni iş sahalarına yöneliyor GÜNDEM04
TOPLUM10
WWW.ZAMANFRANSA.COM
Fransa’daki son Osmanlı hanım sultanı toprağa verildi
-
Paris’te vefat eden Sultan Abdülmecit’in torununun kızı Fevziye Osmanoğlu, düzenlenen Paris Büyük Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Thiais mezarlığında sade bir törenle toprağa verildi. Törene, Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Müsteşarı Ali Onaner ile Osmanlı hanedanının hayattaki bazı üyeleri katıldı. -FERHAN KÖSEOĞLU, GÜNDEM 02
Limoges’da Türkiye rüzgarı
Fener kupaya dört elle sarıldı SPOR18
18 - 24 NİSAN 2014 N° 311 Prix : 2,5 €
Kağıtsız göçmenlerin oturma izni alması kolaylaştı Fransa’da oturma ve çalışma izni verilen göçmen sayısı yüzde 50 arttı. İçişleri Bakanlığı, geçen yıl 35 bin kaçak göçmene oturma ve çalışma izni verildiğini açıkladı. Yeni reformdan en fazla yararlananlarsa, okula giden çocuk sahibi ve çalışan göçmenler oldu.
-
İçişleri Bakanı olduğu dönemde Manuel Valls tarafından yasal statüye sahip olmayan göçmenlere yönelik yeni kuralların uygulanması, 2013’te, 2012 senesine kıyasla 12 bin kaçak göçmenin durumunun resmileşmesini sağladı. Geçen hafta İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan resmi rakamlara göre “istisnai kabul kararı” çıkan kağıtsız göçmenlerin sayısı 2013’te, 35 bin 204’ü buldu. Bu durumdan en fazla yararlananlarsa okula giden çocuk sahibi ve çalışan göçmenler oldu. 2012’ye kıyasla bu rakam yüzde 50 arttı. -GÜNDEM 05
Türk kökenli adaya ırkçı söyleme dava hazırlığı Gündem 03
Mulhouse Muhsin Yazıcıoğlu’nu unutmadı Toplum 09
-
Limoges'da “Avrupa ve Asya arasında Türkiye” isimli serginin açılışı yapıldı. Limoges halk kütüphanesinde 7 Haziran'a kadar devam edecek sergi çerçevesinde konferanslar, ebru ve hat sanatı atölyeleri, film projeksiyonları, öğrencilere yönelik el beceri atölyeleri gibi çeşitli etkinlikler düzenlenecek. -GÜNDEM 10
Ahıskalı Türkler haklarını Avrupa Konseyi’nde arıyor
-
Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATUB) Başkan Yardımcısı Burhan Özkoşar, dünyanın 10 ülkesine dağılmış Ahıska Türklerinin haklarını aramak ve savunmak için demokratik mücadele verdiklerine dikkat çekerek, “1944 yılında Sovyet Rusya tarafından haksız yere, hiçbir suçu olmadan Orta Asya’ya sürülen Ahıska Türkleri ana vatanlarına dönmek için hukuki mücadele veriyor.” dedi. -MEHMET DINÇ, ABDURRAHMAN ATLI, GÜNDEM 09
100 EUROLUK ÇANTA İÇİN CİNAYET
Strasbourg Gamze’ye ağlıyor Strasbourg’da 19 yaşındaki Gamze arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 15 yaşındaki katil zanlısının Gamze’nin arkadaşı olduğu ve cinayeti 100 euroluk bir çanta yüzünden işlediği öğrenildi. Gamze’nin vefatı Strasbourg’da yaşayan Türk toplumunda büyük üzüntüye yol açtı. -MEHMET DINÇ GÜNDEM 06
Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36
Fransa yurtdışındaki okullarına neden dokunmamıştı? YORUM EMRE DEMIR
-
Güçlü bir devlet geleneğine sahip Fransa’nın “cadı avı” döneminde dahi yurtdışındaki okulllara milli çıkarları nedeniyle dokunmaması bugünün Türkiye’si için dersler taşıyor. -GÜNDEM 11
02 GÜNDEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Fransa’daki son Osmanlı hanım sultanı toprağa verildi Paris’te 85 yaşında vefat eden Fevziye Osmanoğlu, uzun yıllar UNESCO’da görev yapmıştı.
Paris’te vefat eden Sultan Abdülmecit’in torununun kızı Fevziye Osmanoğlu, düzenlenen Paris Büyük Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Thiais mezarlığında sade bir törenle toprağa verildi. Törene, Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Müsteşarı Ali Onaner ile Osmanlı hanedanının hayattaki bazı üyeleri katıldı.
FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Fransa’da yaşayan son Osmanlı sultanı Fevziye Osmanoğlu, Paris’te toprağa verildi. Padişah Abdülmecit’in tahta çıkmayan oğullarından Mehmet Burhanettin Efendi’nin oğlu İbrahim Tevfik Efendi’nin kızı Fevziye Sultan’ın cenazesi, Paris Büyük Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Thiais mezarlığında defnedildi. Mısır hanedan mensubu Prens Hayri ile evli olan Fevziye Sultan’ın cenazesinde konuşan eşinin kuzeni Mira Dariban, Fevziye Sultan’ın çok farklı bir hayat yaşadığını vurgulayarak, “Bugün yengem bu kadar insanın kendi cenazesi için burda olduğunu bilseydi yüzü kızarırdı.’’ ifadelerini kullandı. Fevziye Sultan’ın gösterişten uzak bir hayat yaşadığını belirten Dariban, “Teyzem iki sürgün yaşadı. İlk olarak, Osmanlı hanedanının Türkiye’den gönderilmesi daha sonra ise Mısır hanedanıyla. Ama kimseden yardım almadan hayatını sürdürmeyi başardı.” ifadelerini kullandı. Fevziye Osmanoğlu’nun İsviçre’de yaşayan yeğenleri Nilüfer Sultan ve Şehzade Selim ise Fevziye Sultan’ın ölümünden iki gün önce haberdar olduklarını belirterek, ‘’Bu çok üzüntü verici bir durum. Osmanlı Hanedanı’nın Amerika’da bulunan reisi aynı zamanda Fevziye Sultan’ın da abisi Şehzade Beyazıt Osmanoğlu’nun da kardeşinin vefatından haberi yoktu.’’ diye konuştular. Padişah Abdülmecit’in torunu İbrahim Tevfik’in kızı Nilüfer Sultan, Fevziye Osmanoğlu’nun bir Osmanlı sultanı olduğunu belirterek, cenazeyi düzenleyenlerin Osmanlı hanedanından hiç kimseye haber vermemesi durumunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Cenazede bulunan 5. Murat’ın torunu Kenize Murat ise Fevziye Sultan’ın asaletiyle son Osmanlı Sultanı ünvanını hakkıyla taşıdığını ifade etti. Eski Diyanet imamlarından İbrahim Etem’in kıldırdığı cenaze namazında, Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Müsteşarı Ali Onaner, Paris Basın Müşaviri Kamil Efil, Paris Din Hizmetleri Ataşesi Gençağa Sayan da hazır bulundu. Cenazeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da çelenk gönderdi.
-
“TÜRKİYE’DE OSMANLI AİLESİNE İLK KEZ SEVGİ VE ŞÜKRAN GÖRÜYORUM” Padişah Abdülmecit’in 4. kuşak torunu Şehzade Selim Efendi, Türkiye’de 1924’den beri ilk kez hanedana sevgi ve hürmet gösterildiğini söyledi. Daha önceki Türk hükümetlerini beğenmediğini ifade eden Şehzade Selim Efendi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ise ‘olağanüstü’ bulduğunu kaydetti. Abdülmecit’in 4. kuşak torunu, Türk devletinin Osmanlı hanedanına bakışının da değiştiğini belirterek, “Osmanlı hanedanının yönetimden uzaklaştırıldığı 1924’ten beri Osmanlı ailesine yönelik ilk kez sevgi ve şükran görüyorum. Tabii ki çok yaygın değil ama en azından bir başlangıç.” diye konuştu. İsviçre’nin Cenevre kentinde yaşayan Şehzade Selim Efendi, Abdülmecit’in tahta çıkmayan oğullarından Mehmet Burhanettin Efendi’nin oğlu İbrahim Tevfik Efendi’nin 2008’de hayatını kaybeden Burhaneddin Cem Efendi’den torunu.
03 GÜNDEM
YURTDIŞI BASIN PDF Türk kökenli adaya ırkçı
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
söyleme dava hazırlığı
Fransa’nın Montbeliard kentinde 30 Mart’ta yapılan belediye başkanlığını merkez sağ parti Halk Hareket Birliği (UMP) adayı Marie-noelle Biguinet’e kaptıran eski başkan Jacques Helias, yenilginin sorumlusunun bağımsız aday İlker Çiftçi olduğunu iddia etti. Dr. İlker Çiftçi, kendisine yönelik ırkçı söylemle hakarette bulunduğunu öne sürdüğü eski belediye başkanı Helias hakkında dava açmaya karar verdi.
Montbeliard şehrinde yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde eski belediye başkanı Jacques Helias seçimleri kaybetmesinin nedeni olarak rakibi Türk asıllı Dr. İlker Çiftçi’yi göstermiş ve ırkçı hakarette bulunmuştu.
-
Montbeliard’da aile hekimi olan Dr. Çiftçi, seçimlerin üzerinden 15 gün geçmesine rağmen, eski belediye başkanı Sosyalist partili Jacques Helias, partisi veya ülke yöneticilerinden kendisinden özür dilenmediğini söyledi. İlker Çiftçi, hakaret ile ilgili dava açılması için avukatını harekete geçirdiğini söyledi. Çevresinin de ısrarı üzerine hazırladığı liste ile belediye başkanlığı seçimlerine katıldığını belirten Dr. İlker Çifçi, iki turlu yapılan seçimlerin ikinci turuna katılabilmek için ilk turda baraj olan “Oy kullanan seçmenin yüzde 10’unun oylarını alma” başarısını göstererek ikinci tura katıldığını, bu nedenle başkanlığı kaybettiğini iddia eden sosyalist aday Jacques Helias tarafından suçladığını ve hakaret edildiğini söyledi. Asıl sorumluluğun eski
Başkan’ın bizzat kendisine ait olduğunu belirten Dr. Çiftçi, “Sosyalistlerin bu başarısızlığı kentin sorunları ile ilgilenilmemesidir” dedi. Yapılacak küçük matematik hesabı ile bunun gayet kolay anlaşılacağını söyleyen Türk kökenli aday İlker Çiftçi, sosyalist oyların aşırı sağın oyları ve kendi oyları ile birleştirilmesi durumunda bile sosyalistlerin Montbeliard kentini kaybettiklerini dile getirdi. Fransa’daki seçimlerde gelenek haline gelen “iki tur arasında pazarlık” konusunda sosyalistlerden hiç bir teklif almadığını söyleyen İlker Çiftçi, yabancı asıllıların sorunlarına tercüman olabilmek için seçimin ikinci turuna katılmaya karar verdiğini söyledi. Montbeliard kentinde 6- 8 bin Türk ve Türk asıllı yaşadığını söyleyen İlker Çiftçi sadece 250 Türk asıllının seçmen listelerinde kayıtlı
olduklarını ve bunların da sadece 200 kadarının oy kullandığını belirtti. Demokrasiyi savunduklarını iddia eden ve sık sık demokrasi şölenleri yapan bazı sivil toplum kuruluşlarından destek görebilmek için bu sivil toplum kuruluşunun adayı olmak zorunda olunmasının kendini üzdüğünü ifade eden Dr. Çiftçi, Montbeliard’da bu STK’lardan destek alamadığını belirtti. Montbeliard belediye encümenine muhalefetten girdiğini vurgulayan Dr. İlker Çiftçi, gelecek 6 yıl boyunca kendine oy veren ya da vermeyen herkesi en iyi şekilde temsil edeceğini söyledi. Montbeliard şehrinde yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde eski belediye başkanı Jacques Helias seçimleri kaybetmesinin nedeni olarak rakibi Türk asıllı Dr. İlker Çiftçi’yi göstermiş ve ırkçı hakarette bulunmuştu.
Fransa’nın yeni başbakanı cumhurbaşkanını 3’e katladı -
Fransa’da yerel seçimlerde alınan başarısız sonuç sonrası istifa eden Jean Marc Ayrault yerine başbakanlık koltuğuna oturan Manuel Valls, popülaritesiyle Cumhurbaşkanı François Hollande’ı 3’e katladı. Fransa Ulusal İstatistik Enstitüsü’nün (İFOP) gerçekleştirdiği araştırmada, Manuel Valls’dan memnuniyetini belirtenlerin oranı yüzde 58 olarak gerçekleşti. Buna karşılık Cumhurbaşkanı François Hollande’ın popülaritesi ise Mart ayına göre 5 puan düşerek yüzde 18’e geriledi. Daha önce en düşük oran ise Kasım 2013’de yüzde 20 olarak ölçülmüştü.
MANUEL VALLS REKOR KIRDI İlk kez Cumhurbaşkanı Hollande’a halk desteği yüzde 20’nin altına indi. Bu oran François Hollande’ı Fransa tarihinin de en düşük
popülariteye sahip cumhurbaşkanı yaptı. Buna karşılık, Fransızların yüzde 58’inin memnuniyetini dile getirdiği Manuel Valls ise kabinenin kurulmasından hemen sonra en yüksek halk desteğine sahip başbakan olarak dikkat çekti. Daha önce Jacques Chirac döneminin Başbakanı Dominique de Villepin’e destek yüzde 44 olarak gerçekleşmişti. 1984 yılında Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın başbakanlık görevine getirdiği Laurent Fabius’a güven ise yüzde 29’da kalmıştı. Yürütmenin iki başı arasındaki popülarite farkı da 40 puanla rekor kırdı. Daha önce en yüksek fark, 2008 yılında halkın yüzde 37’sinin olumlu görüş belirttiği Nicolas Sarkozy ile yüzde 58 popülariteye sahip Başbakan François Fillon arasında ölçülmüştü.
Fransızların yüzde 58 Manuel Valls’in François Hollande tarafından başbakanlığa getirilmesini olumlu bulduğunu açıkladı.
Hollande’ın yeniden seçilmesi zor, Sarkozy'nin rakibi Le Pen olacak FERHAN KOSEOGLU PARIS Fransa'da 2012 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci yıldönümünde gerçekleştirilen anket, bugün seçim yapılsa, Cumhurbaşkanı François Hollande'ın koltuğunu kaybedeceğini ortaya koydu. Ankette en dikkat çeken yükselişi ise aşırı sağ parti Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen gösterdi. OpinionWay Araştırma Şirketi'nin Le Figaro için gerçekleştirdiği ankette eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ilk tur seçimleri sonucunda yüzde 29 ile ilk sırada yer alıyor. Aşırı sağ parti lideri Marine Le Pen ise oylarını yüzde 25'ini alarak adını ikinci tura yazdırmayı başaran diğer isim. Anket, bugün seçim olması halinde Cumhurbaşkanı François Hollande'ın ise yüzde 19 oy oranıyla ilk turda eleneceğini ortaya koydu. Bu sonuç, iktidarının ikinci yılında ilk kez bir cumhurbaşkanının ikinci tura kalamama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ortaya çıkardı. Anketde, Sarkozy'nin Le Pen ile ikinci tura kalması durumunda ise yüzde 61 oy oranına ulaşarak Elysee'ye yeniden
-
çıkacağı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Fançois Hollande ve aşırı sağ parti lideri Marine Le Pen'in ikinci tura kalması durumunda ise Hollande'ın yüzde 54, Le Pen'in ise yüzde 46 oy alacağı belirtildi. Nicolas Sarkozy ile François Hollande'ın ikinci tur mücadelesinde ise Sarkozy rakibine 21 puan fark atarak ipi göğüslüyor. Anket sonuçlarını değerlendiren OpinionWay Siyasi Araştırmalar Başkanı Bruno Jeanbart, araştırmanın aşırı sağın Fransa'da yükselişini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. 2017'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi solun düşüşünün devam ettiğini vurgulayan Jeanbart, sağın ise ilerleyişini sürdürdüğünü söyledi. Fransa'da 2012 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda François Hollande 28,63, Nicolas Sarkoz ise 27,18 alarak ikinci tura kalmıştı. İkinci turda ise Hollande geçerli oyların yüzde 51,64'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilmişti. Aşırı sağ parti Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen ise ilk turda tarihi bir başarı elde ederek yüzde 17 oy oranına ulaşmıştı.
T.C. KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN Sayý : 2012/443 26/03/2014 Davacý Mümin Güldiken ile davalýlar Emine Uygur vs. aleyhine mahkememize açýlan ortaklýðýn giderilmesi davasýnýn yapýlan yargýlamasý þurasýnda verilen ara kararý uyarýnca; Tüm aramalara raðmen adresi bulunamayan ve tespit edilemeyen Sami oðlu, 1981 doðumlu davalý Süreyya Güldiken ' e dava dilekçesi ile duruþma gününün Türkiye Genelinde ve Avrupa Ülkesinde, özellikle Fransa devletinde yayýmlanan ve trajý ellibinin üzerinde bulunan gazetelerde ilanen tebliðine karar verilmiþ olduðundan, Davacý tarafça davaya konu olan Kayseri Ýli, Kocasinan Ýlçesi, Cengiz Topel Mahallesi, Parsel: 2, Ada: 2545' de tapuya kayýtlý taþýnmazýn hissedarlar arasýnda satýþ yolu ile ortaklýðýn giderilmesi talep edilmiþ olduðundan, davalý Süreyya Güldiken' in duruþmanýn atýlý bulunduðu 02/09/2014 günü saat 09:00'da mahkememizde hazýr bulunmasý veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi taktirde duruþmanýn yokluðunda yapýlarak davanýn yokluðunda karara baðlanacaðý, dava konusu parselin ortaklýðýnýn satýþ sureti ile giderilmesine karar verileceði 7201 sayýlý tebligat yasasýnýn 28 ve devamý maddeleri uyarýnca ilanen teblið olunur. 28/03/2013 B:23871
04 GÜNDEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Genç girişimciler yeni iş sahalarına yöneliyor 28 yaşındaki genç girişimci Muzaffer Erdem, Montargis’de açtığı lazer oyun salonu ile yeni bir sektörde boy gösteriyor.
Fransalı Türkler yeni iş sahaları açmaktan korkmuyor. Genç girişimci Muzaffer Erdem’in Montargis’de açtığı lazer oyun salonu her yaştan Fransız ve Türk müşteriyi çekiyor. Genç Türk girişimcilere önemli tavsiyelerde bulunan Erdem, “Hayallerini gerçekleştirmek için herkes mücadele etmeli. Yeni atılımlar bizi korkutmamalı!” dedi.
VEDAT BULUT PARIS Fransalı Türkler ticari girişimde sınır tanımıyor. Artan işsizlik ve ekonomik krize meydan okuyan Türk girişimciler yeni iş kollarına ve ticari deneyimlere atılmaktan çekinmiyor. Bu isimlerden biri de Muzaffer Erdem. Erdem, Montargis’de açtığı lazer oyun salonu ile her yaştan Fransız ve Türk müşteriyi çekiyor. Lazer oyun salonunun bir benzerini Türkiye’de de açmak istediğini söyleyen genç girişimci, gerekli isim ve sözleşme haklarını Amerikalı şirketten Türkiye pazarı için satın aldığını açıkladı. Fransa’da yaşayan Türk genç girişimcilere de önem-
-
li tavsiyelerde bulunan Erdem, “Hayallerini gerçekleştirmek için herkes mücadele etmeli. Yeni girişimlerden korkmamalıyız! İki kültürlü olmamız büyük avantaj. Bu avantajımızın farkında olmalıyız.” dedi. Üç ay önce hizmete giren oyun merkezi 1200 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Lazer oyununun oynandığı labirentli alanda müşteriler yirmi dakikasına 8 euro ödüyor. Aynı anda 18 kişinin oynayabildiği salonun bütün teknik donanımı Amerikalı fırma sağlıyor. Salonun işletmecisi Erdem, lazer oyun salonu kurulması fikrinin Fransa’da yaygın olmadığına dikkat çekerek, “Yapı olarak
birbirinden farklı sistemler var. Fakat oyun kalitesi açısından en önemli ölçek lazer tabancalarının menzili. Tabancaların menzili, oyuncuların memnuniyetini karşılamak için çok önemli.” ifadelerini kullandı.
GÜVENLIK ÖNLEMLERI ÜST SEVIYEDE Oyun alanında bulunan bütün araç gereçlerin yangına dayanıklı maddelerden oluştuğunu belirten Erdem, “Güvenlik önlemlerini üst seviyede tuttuk” dedi. Fransa’da halka açık işletmelerde güvenlik önlemlerinin en üst seviyede tutulduğuna vurgu yapan Erdem, “Girişimcilikte, sadece paranızın ol-
ması yeterli olmuyor! Hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. Bu işe giriştiğimde dört ay gözüme uyku girmedi” ifadelerini kullandı.
OYUNCULAR LABIRENTLERDE BAŞKA BIR DÜNYAYA GIRIYOR Oyunu ilk kez oynayanların, oyun sonunda labirentte kaldıklarını ve çıkışı bulmakta zorlandıklarını belirten Erdem, oyun bitiminde kimi zaman içeri girerek müşterilerin oyun parkurundan çıkmalarına da yardım ettiklerini söylüyor. 28 yasındaki genç girişimci, adrenalin arayan herkesi beklediklerini söyledi.
Fransa’da, 1970’den bu yana gençler arasındaki işsizlik oranının en yüksek olduğu dönem yaşanıyor.
Gençler arasındaki işsizlik oranı Fransa’da rekor düzeyde
-
CEREQ araştırma merkezi 8 Nisan’da yayınladığı rapordan çarpıcı sonuçlar çıktı. Rapor, ‘2010 jenerasyonunun’, geçmiş nesillere kıyasla eğitim seviyesinin daha yüksek olmasına rağmen, iş piyasasına girmekte zorluk çektiğini ortaya koydu. 2010 yılında Fransız eğitim sisteminden ayrılan 700 bin gencin akıbeti ne oldu sorusuna, okul sonrası gençlerin iş piyasasına entegrasyonunu inceleyen araştırma merkezi CEREQ açıklık getirdi. Rapor, yakın dönemde yaşanan ekonomik kriz ve konjonktürel dalgalanmaların, gençlerin iş piyasasına girişini olumsuz yönde etkilediğine yer verdi.
DİPLOMA, KRİZ DÖNEMLERİNDE EN ETKİN KORUMA KALKANI Rapor, gençlerin eğitim durumlarına göre iş
hayatına atılımlarında yaşanan eşitsizliklere de geniş yer ayırdı. Rapor, diplomasız gençlerin mesleki ve teknik vasıflara sahip nitelikli iş gücüne göre kriz dönemlerinde iş bulmakta zorlandığını ortaya koydu. CEREQ’in 2007 ve 2013’te yaptığı araştırmalarda eğitim sisteminden diploma almadan ayrılan ve aradan 3 sene geçmeşine rağmen, hala iş bulamayan gençlerdeki oranın 16 puan arttığını belirtirken, aynı dönemde yüksek diploma sahibi kişilerdeki bu oranın yalnızca 3 puan yükseldiğine dikkat çekti. Rapor, yoğun kriz dönemlerinde, işverenlerin vasıfsız personel istihdamını azalttığına dikkat çekerek, diploması olmadan, iş piyasasına giriş yapmaya çalışan birçok gencin iş bulamadığının altını çizdi.
05 GÜNDEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
“Valls genelgesi” 35 bin göçmene oturma izni sağladı -
Yasa dışı göçle mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın kurallarını değiştirmesiyle birlikte 2013’te, 2012 senesine kıyasla 12 bin kaçak göçmene oturma izni verildi. Yeni reformdan en fazla yararlananlarsa, okula giden çocuk sahibi ve çalışan göçmenler oldu.
2013’te Fransa’nın kabul ettiği yabancı sayısı 200 bin’i geçti.
İçişleri Bakanı olduğu dönemde Manuel Valls tarafından yasal statüye sahip olmayan göçmenlere yönelik yeni kuralların uygulanması, 2013’te, 2012 senesine kıyasla 12 bin kaçak göçmenin durumunun resmileşmesini sağladı. Geçen hafta İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan resmi rakamlara göre “istisnai kabul kararı” çıkan kağıtsız göçmenlerin sayısı 2013’te, 35 bin 204’ü buldu. Bu durumdan en fazla yararlananlarsa okula giden çocuk sahibi (9 bin 400) ve çalışan
Her kontör yüklediǧinizde
Avrupa, Amerika & Avustralya’da bulunan bütün Lycamobile’lara
SINIRSIZ BEDAVA ARAMALAR (1)
Baǧlantı ücreti yok
Almanya
Avustralya
Avusturya
Belçika
Birleşik Krallık Danimarka
Türkiye
Fransa
Hollanda
İrlanda
İspanya
1
ct
İsveç
İsviçre
İtalya
(2)
/dk
sabit hatlar
Norveç
9
Polonya
ct
Portekiz
/dk
cep telefonları
-
Mevcut müşteriler yukarıdaki fiyatlardan yararlanmak için TARIFS SPECIAUX yazıp 2525’e mesaj göndermelidirler
ÜCRETSİZ SİM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.fr ziyaret ediniz veya 01 77 72 23 22 arayınız.
LM_FRA_228x343mm.indd 1
SINIR DIŞI EDİLEN YABANCI SAYISI DEĞİŞMEDİ “Valls genelgesi”, uzun yıllar Fransa’da kaçak statüsünde ikamet edip iş sahibi kişilere yönelik olduğu ancak bu kategoride bulunan yalnızca 2 bin 16 kişinin faydalandığı açıklandı. Birçok yabancının yasal çalışma bordrosu ibraz edemediği için yeni düzenlemeden yararlanamadığı öğrenildi. Yeni düzenlemeden yalnızca sahte kimlikle çalışanların yararlandığı öğrenildi. Öte yandan, İçişleri Bakanlığı sınır dışı edilen yabancı sayısının, Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olduğu dönemle aynı olduğunu açıkladı. 2013’te kabul ettiği 200 bin yabancıya rağmen, Fransa Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne üye ülkeler arasında en az göçmen kabul eden ülke olarak da dikkat cekiyor.
Türkiye’ye tatile gidecek Fransalı Türklere uyarı
(2)
Baǧlantı ücreti 15ct
Buralarda satılır
2013’TE FRANSA’NIN KABUL ETTİĞİ YABANCI SAYISI 200 BİN’İ GEÇTİ İçişleri Bakanlığının açıkladığı resmi rakamlara göre, 2012’de “istisnai kabul kararı” çıkan yabancıların sayısı 23 bin 294’ken, bu rakam 2013’te Valls genelgesi sayesinde 35 bin 204’e ulaştı. 2013’te Fransa’nın kabul ettiği yabancı sayısı 200 bin’i geçti. 2000’li yıllarda, bu sayı yaklaşık 190 bin’ken, 2013’te 206 bin 330’u buldu. Fransa’ya giriş yapan yabancıların 94 bin 457’si ailevi, 17 bin 813 ekonomik, 62 bin 984 eğitim, 17 bin 754’ü insani yardım çerçevesinde ve 13 bin 322’si daha başka nedenlerle Fransa’ya giriş yaptığı öğrenildi. “DURUMA GÖRE” PROSEDÜRÜNE SON Yeni genelge, François Hollande’ın seçim vaadine göre düzenlenerek, Nicolas Sarkozy döneminde uygulanan “şeffaf olmayan prosedürlere” açıklık getirmeyi amaçlıyordu. Yabancı hakları savunucuları, valilere çok fazla takdir hakkı veren “duruma göre” prosedürünün son bulmasını talep ediyordu. “Valls genelgesi”, yasal statüleri gereği Fransa’dan sınır dışı edilemeyen yabancıların durumuna da çözüm getirmeyi amaçlıyordu. 2012’de yürürlüğe giren “Valls genelgesi”, valilerin takdir hakkını azaltmasa da, Fransa’ya yasa dışı yollardan giriş yapmış bircok aileye ikamet hakkı tanıdı. Genelge, Fransa’da 5 sene ikamet ettiğini ve en az üç sene en az bir çocuğunun okula gittiğini kanıtlayan yabancılara oturma izni hakkı tanıdı.
Dünyada bir ilk...
Amerika
(2 bin 100) göçmenler oldu. 2012’ye kıyasla bu rakam % 50 arttı.
(1) Bu kampanya Fransa’daki Lycamobile’dan diǧer ülkelerdeki Lycamobile’ları aramada 31/05/2014 tarihine kadar geçerlidir. Bu ülkeler: Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, İspanya, ABD, Fransa, İrlanda, İtalya, Norveç, Hollanda, Polonya,Portekiz, İngiltere, İsveç ve İsviçre’dir. Baǧlantı ücreti uygulanmaz. Bu kampanyadan yararlanmak için SİM kartınıza her 30 günde bir miktar kredi yüklemeniz gerekmektedir. Bedava aramalardan yararlanmak için kredi yüklemeniz gerekmektedir aksi takdirde standart fiyatlar uygulanacakır. Uluslararası çağrılar dakika ile faturalandırılır. Bu kampanya roaming için geçerli deǧildir. Bu kampanya sadece Lycamobile Fransa kullanıcıları için geçerlidir. (2) Bu kampanya ve fiyatlar Fransa’dan Türkiye’yi aramak için « TARIFS SPECIAUX » aktive edildikten sonra 0,15€ baǧlantı ücreti karşılıǧında 30/04/2014 tarihine kadar geçerlidir. « TARIFS SPECIAUX » kampanyası haricinde yapılan her türlü iletişim mevcut standart fiyatlardan tahsil edilecektir. Yukaridaki özel fiyatlar 08.02.2014 tarihinde veya daha sonra katılan müşteriler için geçerlidir. Mevcut müşteriler bu fiyatlardan yararlanmak için TARIFS SPECIAUX yazıp 2525’e mesaj göndermelidirler. 08.02.2014 tarihinden önce katılan ve bu kampanyayı aktive etmeyen müşterilere standart fiyatlar uygulanır. 30/04/2014 tarihinden itibaren 0,15€ baǧlantı ücretinden sonra standart fiyatlar uygulanacakır.Uluslararası aramalar dakika ile faturalandırılır. Bu kampanya sadece Lycamobile Fransa kullanıcıları için geçerlidir. Lycamobile SARL sermayesi 7.500€’dur – 47, boulevard de Courcelles 75008 Paris – RCS Paris 528 332 505
02/04/2014 12:52
Yaz sezonu başlamadan önce Türkiye’ye tatile gidecek Fransalı Türkler ikamet belgelerini yenilemeleri konusunda uyarıldı. Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği notada Fransa’da yaşayan Türkleri uyardı. Fransız temsilciliği Fransa’da yaşayan ve ikamet eden Türk toplumun Türkiye’ye tatil ve geçici seyahatlar yapmadan önce ikamet belgelerini yenilemesini tavsiye etti. İkamet belgelerini yenilemeyenler Türkiye’de bulunan Fransız temsilciliklerinden dönüş vizesi almak zorunda kalıyor. Dönüş vize işlemlerinde mağdur olunmaması için ikamet belgelerinin yenilenmeleri istendi.
06GÜNDEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
100 EUROLUK ÇANTA İÇİN CİNAYET
Strasbourg Gamze’ye ağlıyor Strasbourg’da 19 yaşındaki Gamze arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 15 yaşındaki katil zanlısının Gamze’nin arkadaşı olduğu ve cinayeti 100 euroluk bir çanta yüzünden işlediği öğrenildi. Gamze’nin vefatı Strasbourg’da yaşayan Türk toplumunda büyük üzüntüye yol açtı. MEHMET DINÇ STRASBOURG Strasbourg'da 19 yaşındaki Gamze'nin bir çanta üzerine çıkan tartışma yüzünden bıçaklanarak öldürüldü. Gamze'nin hayatını kaybetmesi Strasbourg'da yaşayan Türk toplumunda büyük üzüntüye yol açtı. Genç kızın 15 yaşındaki Çek Cumhuriyeti kökenli arkadaşı tarafından 2'si boğazına olmak üzere 10 bıçak darbesiyle öldürüldü. Gözaltına alınan şüpheli, suçunu itiraf ederken, soruşturma kaynakları ölümle sonuçlanan tartışmanın 100 Euro değerindeki bir çanta yüzünden çıktığını aktardı. Gamze’nin dedesi Aydın Yavuz Yılmaz da Zaman France'a yaptığı açıklamada, kavganın çanta alışverişinden dolayı çıktığını doğruladı. Kavgada 15 yaşındaki kızın Gamze'yi boğazına bıçak darbeleriyle öldürdüğünü söyledi. Yılmaz, otopsisi yapılacak Gamze’nin Strasbourg-Meineau’daki Müslüman mezarlığına defnedileceğini belirtti. Yılmaz, diğer torunlarını yanına almak için avukatıyla başvuruda bulunacağını belirtirken, “eğitimleri devam ediyor. Başka birisinin onlara bakacağına ihtimal vermiyorum. Torunlarımı yanıma alacağım” ifadelerini kullandı. Olayın görgü tanığı Cecile, Le Parisien gazetesine yaptığı açıklamada, 15 yaşındaki kızın oturduğu binanın girişinde gerçekleşen olayda, Gamze'nin imdat çığlıklarını duyduğunu
-
19 yaşındaki Gamze'nin vefatı Strasbourg'da ve bu şehirde yaşayan Türk toplumunda büyük üzüntüye neden oldu.
belirtirken katil zanlısının tehditleri yüzünden çıkıp yardım edemediğini iddia etti. Cecile, Gamze'nin aldığı bıçak darbeleri sonrası kendini binanın dışına attığını, daha sonra ise kaldırıma düştüğünü söyledi. Olay yerine gelen sağlık görevlilerin yarım saatlik mücadelesinin ise Gamze'yi hayatta tutmak için yeterli olmadığını belirtti. Daha sonra polislerin annesi ve üvey babası ile birlikte yaşayan 15 yaşındaki katil zanlısını kelepçeleyerek gözaltına aldıklarını ifade etti. Gamze'nin öldürülmesi arkadaşlarını da büyük üzüntüye sevkederken, genç kızın çocukluk arkadaşı Hilal, Gamze'nin "yaşama sevincine sahip, çok kibar ve komik bir yapıya sahip olduğunu" söyledi. Ayrıca Gamze'nin arkadaşları, Çek Cumhuriyeti asıllı katil zanlısı ile Gamze'nin yakın arkadaş olduklarını da iddia etti. Gamze'nin iki kız kardeşiyle birlikte annesinin yanında yaşadığı öğrenildi. Kısa bir süre önce yeni bir eve taşınmalarına rağmen, Gamze'nin hayatına mal olan kavganın eski evlerinin önündeki parkta yaşandığı belirtildi. Gamze'nin vefatı Strasbourg'da ve bu şehirde yaşayan Türk toplumunda büyük üzüntüye neden oldu. Pazar günü Gamze'yi anmak için saygı yürüyüşü düzenlenecek. Ayrıca, Facebook'ta Gamze'nin anısına sayfa açıldı.
Takım Fiyatı
€ 180
Tel.: +49 69 83 83 8000
www.ntkitap.eu
09 TOPLUM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
NEVZAT CEYLAN
Algı operasyonu ve hüzün
-
Türkiye, 17 Aralık’tan beri gerçekten ilginç bir tecrübe yaşıyor. Bunlardan birisi de hükumet ve havuz medyasının yürüttüğü psikolojik harp ve aydınların buna verdiği tepki. Linç kampanyasına maruz kalan Hizmet Hareketi olduğu için Müslüman hassasiyetli aydın ve düşünürlerin bu propagandanın tesiri ile takındıkları tavrı ben çok ilginç ve düşündürücü buluyorum. İşte bazı gözlem ve tespitler.
HÜKUMET VE HAVUZ MEDYASI ÇOK ETKİLİ OLDU
Mulhouse Muhsin Yazıcıoğlu’nu unutmadı Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Mulhouse’da düzenlenen “Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve şehitlerimizi anma merasiminde”, “Paralel devlet” söylemlerine inanmadığını ve de Türk okullarına herkesin sahip çıkması gerektiğini vurguladı. MEHMET DINÇ, SEFA TOPÇAL MULHOUSE Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Mulhouse’da BBP’nin kurucusu merhum Muhsin Yazıcıoğlu anısına düzenlenen törene katıldı. Avrupa Türk Birliği (ATB) Mulhouse teşkilatı tarafından düzenlenen “Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve şehitlerimizi anma merasimine” Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin yanı sıra Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz ve Strasbourg çevresinde faaliyet gösteren dernek yöneticileri katıldı. ATB Fransa Bölge Başkanı Mustafa Bekar tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Mustafa Destici, siyasi görüş ve düşüncelerin hoşgörünün önüne geçmemesi gerektiğini hatırlatarak, Muhsin Yazıcıoğlu’na ait şu sözleri salonda bulunanlarla paylaştı, “Bizler geldik, buradan gideceğiz. Siz komşularınızla baş başa kalacaksınız. Sakın partiler için, devlet için, genel başkanlar için, belediye başkanları için, millet-
-
vekilleri için, oy için, birbirinizle kötü olmayın. Sel gider kum kalır.” Program bitiminde Türkiye’deki gündem hakkında da değerlendirmede bulunan Destici, 30 Mart yerel seçimlerinin şüpheli olduğunu, bazı yerlerde seçimlerinin yeniden yapılacağını söyledi. Seçimin, sonuca direk etki edecek şekilde her türlü haksızlık, adaletsizlik, baskı, şantaj, bir takım maddi çıkar ilişkilerinin yaşandığı söyledi.
TÜRK OKULLARINA HERKES SAHIP ÇIKMALI 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna da değinen Destici şu ifadeleri kullandı, “Hükumetin birleştirici, bütünleştirici bir dil kullanması gerek. Ben şahsen paralel bir yapı olduğunu düşünmüyorum. Suni bir gündem yaratılarak, bunlar siyaset amaçlı meydanlarda kullanıldı. Bu
durumun belli bir süre sonra, sona ereceğini düşünüyorum. Türk okulları meselesine gelince, kim tarafından açılmış olursa olsun, hangi gruba ya da şahısa ait olursa olsun, bunlara herkesin sahip çıkması lazım. Sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Siyasi bir öfkeyle, bir kinle, buralara bakmamak lazım. Yeryüzünde kendi adını taşıyan okulları şikayet eden başka bir ülke yönetimi yoktur diye düşünüyorum. Türkiye’yi dünyaya tanıtan bu okulları kapatırsanız, Türkiye’nin dışa açılmasını teşvik eden bu okulları kapatırsanız, Türkiye’ye zarar vermiş olursunuz. Her şeyden önce, Türkiye’yi yönetenlerin içte birliği ve beraberliği sağlamak gibi bir yükümlülüğü var.” ifadelerini kullandı.
Burhan Özkoşar, Ahıska Türklerinin, 1944’de sürüldükleri Ata topraklarına geri dönmek için mücadele verdiğini söylüyor.
Ahıskalı Türkler haklarını Avrupa Konseyi’nde arıyor MEHMET DINÇ, ABDURRAHMAN ATLI STRASBOURG Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATUB) başkan yardımcısı Burhan Özkoşar, dünyanın 10 ülkesine dağılmış Ahıska Türklerinin haklarını aramak ve savunmak için demokratik mücadele verdiklerine dikkat çekerek, “1944 yılında Sovyet Rusya tarafından haksız yere, hiçbir suçu olmadan Orta Asya’ya sürülen Ahıska Türkleri ana vatanlarına dönmek için hukuki mücadele veriyor. 1966 yılında resmen başlatılan ‘vatana dönüş projesi’ 2010 yılında kurulan Dünya Ahıska Türkleri Birliğiyle devam ediyor” şeklinde konuştu. Özkoşar, 1999’da Gürcistan’ın Avrupa Konseyine üyelik başvurusu yaptığı dönemde Ahıska Türklerinin dönüşünü kabul eden taahhüdünün bulunduğunu hatırlatarak, “Gürcistan 2011 yılına kadar bu taahhüdü yerine
-
getirmesi gerekiyordu. Bunu hala yerine getirmediği için Ahıska Türkleri ata topraklarına geri dönemedi” dedi. Bu meseleyi dile getirmek için Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) görüşmelerde bulundukların söyleyen Burhan Özkoşar, AKPM Başkanı Anne Brasseur ile de görüşme fırsatı bulduklarını ekledi.
GÜRCISTAN AVRUPA KONSEYI’NE VERDIĞI SÖZÜ TUTMADI Gürcistan’ın, 6 Aralık 2013 tarihinde 1174 kişiye “yurda dönüş statüsü” vermesine karşın, toplu bir geri dönüş kararına imza atmadığını söyleyen Özkoşar, “Ahıska Türk’ü olarak en büyük arzumuz ata topraklarına geri dönmek Gürcistan bunun dışında bir yer göstermesi halinde, bizlerin bunu bir hak iadesi olarak görmesi imkansız” dedi.
Lyon merkezli Espace des Affluences Derneği 19 kişinin katılımıyla Senegal’e bir gezi düzenledi.
Espace des Affluences Derneği’nden Senegal’e gezi
-
Espace des Affluences Derneği 19 kişinin katılımıyla Senegal’e bir gezi düzenledi. Senegal’in tarihi ve kültürel yerlerini de ziyaret eden dernek gönüllüleri, Senegalli kadınların toplumsal hayata katılımlarını yakından tanıklık etme fırsatı bulduklarını söyledi. Espace des Affluences Derneği Başkanı Yurdanur Baran, üç gün süren gezi boyunca Dakar, Goree Adası ve
Thies şehirlerini gezdiklerini belirtti. Dernek gönüllülerinin ziyaretten çok memnun kaldıklarını söyleyen Baran, susuzluk ve sıcaklık gibi çok ağır yaşam şartları altında hizmet veren Türk eğitim kurumları ile gurur duyduklarını kaydetti. Senegal’de bulunan kadın dernekleri ile çeşitli projeler üretmeyi düşündüklerini belirten Baran dernek olarak ilk kez Afrika coğrafyasına gittiklerini ifade etti.
Psikolojik harp eskiden beri hakim güçler tarafından düşman kabul edilen çevrelere karşı uygulamaya konan bir sindirme vasıtası. Türkiye buna yabancı değil. Askeri rejim dönemlerinde bu politika halka karşı hep uygulandı. En etkili ise hatırlanacağı gibi 28 Şubat süreci idi. Eskiden bu psikolojik harekatı yürütenler bunu kendilerinden farklı inanç gruplarına karşı yapıyorlardı. Şimdi öyle değil. Çünkü linç kampanyası, geçmişte bu savaşın kurbanı olmuş, eziyet ve acılar çekmiş insanlar tarafından kendileri ile aynı inancı paylaşan büyük bir kitleye karşı yürütülüyor. Dün zulme uğrayanlar kat kat fazlasını bugün aynı kıbleye döndükleri insanlara yapıyorlar. Linç kampanyasının hedefi Hizmet Hareketi’ne daha önce methiyeler düzen, makale ve kitaplar yazan insanlar 180 derece dönüş yaptıklarına göre bu propaganda çok etkili olmuş. Bunlardan birini nazara vermek istiyorum.
AYDIN VE DİN ADAMLARI BU KADAR TESİR ALTINDA KALMAMALI
Algı operasyonu ile pozisyon değiştirenlerin içinde bazı tanınmış ilahiyatçılar da var. Bunlardan beni en çok şaşırtan ve üzen Faruk Beşer oldu. İslam hukuku profesörü Faruk Hoca, çok değer verdiği Fethullah Gülen Hocaefendi’nin fıkhını anlatmak için ayrı bir kitap yazma gereği duymuştu. Geçmişte,”kendisi buna itiraz edecek ve bana kızacak ama Hocaefendi bana göre müçtehittir” diyen Faruk Beşer, bu sözleri ile göklere çıkardığı bir insan ve Hizmet hakkında üç gün arka arkaya bilgi ve belgeye değil algı, zan ve kanaate binaen bir gazetede tenkitlerde bulundu: “(Kendi mensuplarını kayırmak için)... imtihanlarda akla hayale gelmedik yolsuzlukların yapılması gibi konularda o kadar çok şeyler söylendi, o kadar örnekler anlatıldı ki, aklı başında kimse artık bu söylentilerden şüphe duymaz hale geldi” (Yeni Şafak, 13.04.14). Diyor. Oysa Başbakanlığın emri ile İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının bütün uğraşmalarına rağmen bugüne kadar söylentilerin doğruluğu ortaya konamadı. O halde bu zan değil mi? Zan ve iftiralarla kanaat oluşturup insanları mahkum etmek Müslümanlıkta var mıdır? Sırası gelmişken belirtmek gerekir ki bundan sonra bulunduğu söylenecek belgelerin hiçbir güvenirliği olmayacak, vicdan sahiplerince reddedilecektir. Eğer sayılan konularda yolsuzluk olsaydı şimdiye kadar ortaya çıkması gerekirdi. Nitekim ayarladıkları savcı ve hakimler Adana’da 6 emniyet görevlisini tutukladı ama üst mahkeme altı gün sonra serbest bıraktı. Demek ki iddialar gerçek dışı. Ama vaziyet hem Faruk Hoca hem de Hizmet açısından hazin ve vahim. Hazin çünkü Faruk Hoca otuz yıldan beri oturup kalktığı insanları tanıyamamış ve Hizmet erleri de kendilerini tanıtamamış. Zira yazısının bir yerinde “Öyle sanıyorum ki, Tayyip Erdoğan’a düşmanlığa varan bunca karşıtlığın ana sebeplerinden biri onun İmam Hatip okullarına ve Diyanet’in eğitim hizmetlerine verdiği destektir” (a.g.g.12.04.14) diyor. Külliyen yalan ve yanlış. Çünkü Hocaefendi, pek çoklarının aksine, Diyanet’in faydasına inanır ve “benim uzun yıllar hizmet ettiğim camia” diyerek söz söyletmez. Daha korkuncu İmam Hatipler hakkında ileri sürdüğü görüş. Zaten kendisi de “sandığını” belirtmiş. Çünkü erbabı hatırlayacaktır. Hocaefendi 12 Eylül’den sonra, seçmeli din derslerini zorunlu hale getirdiği için, Kenan Evren hakkında “Bu iş öyle büyüktür ki –doğrusunu Allah bilir- hiç sevabı olmasa da bu icraatı ile Evren cennete gidebilir” demişti. Bizim fanatik siyasi İslamcılar hala bunun tenkitini yaparlar ama Hocaefendi Müslümanlığa faydası olanlara bu gözle bakmaktadır. Hal böyle iken ve camianın çatısı altında binlerce İmam Hatip ve İlahiyat mezunu varken nasıl aleyhte bulunabilir? Gerçekten vahim. Çünkü bir fıkıh profesörü algı operasyonunun tesiri ile de olsa kolayca büyük bir kitleyi zan altında bırakamaz. Daha önceki yazılarını “yanılmışım” diyerek tek kalemde silip atan Faruk Beşer esas şimdi yanıldığını zamanla anlayacak. Çünkü Hizmet aynı Hizmet, değişen başkaları. n.ceylan@zamanfrance.fr
10 TOPLUM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Türkiye ve tüm dünyada başlatılan “Herkes O’nu Okuyor” kampanyası Centre bölgesinde de büyük ilgi gördü.
Geçtiğimiz hafta açılışı yapılan “Avrupa ve Asya arasında Türkiye” isimli sergi, 7 Haziran’a kadar Limoges halk kütüphanesinde izlenebilecek.
Limoges’da Türkiye rüzgarı -
Limoges’da “Avrupa ve Asya arasında Türkiye” isimli serginin açılışı yapıldı. Limoges halk kütüphanesi ile Arches Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği serginin açılışına, Türkiye Bordeaux Başkonsolosu Volkan Türk Vural, Limoges belediyesinde kültürel faaliyetlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Philippe Pauliat-Defaye, Limoges Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Gülşen Yıldırım ve çok sayıda Türk ve Fransız misafir katıldı. Limoges halk kütüphanesinde 7 Haziran’a kadar devam edecek sergi çerçevesinde konferanslar, ebru ve hat sanatı atölyeleri, film projeksiyonları,
Centre bölgesinde “Herkes O’nu Okuyor” heyecanı
öğrencilere yönelik el beceri atölyeleri gibi çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Etkinlik hakkında konuşan Philippe PauliatDefaye, bu çapta bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Bordeaux Başkonsolosu Volkan Türk Vural, serginin güzelliğinden ve zenginliğinden çok etkilendiğini, Türk kültürünün tanıtılması adına Arches Derneği’nin çok önemli bir organizasyona imza attığını belirtti. Arches Derneği’nin Başkanı Latif Erçelik ise serginin Türkiye’nın kültürel mirasını ve zenginliğini Fransızlara tanıtmayı amaçladığını söyledi.
Hz. Muhammed’in (s.a.s) örnek hayatını öğrenmek ve öğretmek amacıyla düzenlenen “Herkes O’nu Okuyor” kampanyasına, Fransalı Türkler de büyük ilgi gösteriyor. Centre bölgesinde yapılan 70 sorulu sınavı doğru cevaplamak için vatandaşlar birbiriyle yarıştı.
OSMAN USTA ORLEANS Son Peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.s) hayatını, davranışlarını ve ahlakını öğrenmek amacıyla düzenlenen kampanyaya, Centre bölgesinde yaşayan vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. “Herkes O’nu Okuyor” kampanyası çerçevesinde Peygamber Efendimizin yaşantısını yansıtan kitap seçkisi sayesinde herkes Peygamber Efendimizi daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Kitap seçkisinde yer alan kitaplardan sınava giren katılımcılara çeşitli ödüller veriliyor. Kaybedeni olmayan bu güzel yarışmada ter döken, Hüsamettin Ça-
-
mur, “Gerçekten iyi düşünülmüş bir organizasyon. Bu vesileyle bir kez daha Peygamberimizi okuma ve tanıma fırsatı bulduğum için çok mutluyum.” dedi. Cihan Kalkıldı ise, “Bu vesileyle okuma alışkanlığım oluştu ve okumayı sevmeye başladım. En önemlisi Efendimizi daha yakından tanımış oldum. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.” dedi. Betül Usta, da “Daha önceden Efendimiz’in hayatını okumuştum ama yarışma havası olunca daha bir dikkatli okuma fırsatı buldum. Keşke tüm yakınlarımızı ve arkadaşlarımızı bu kitapları okutabilsek. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.” şeklinde konuştu.
23 Nisan Clermont Ferrand’da coşkuyla kutlandı
Orleans Espoir Derneği kan bağışı kampanyası düzenledi. Paris Anadolu Kültür Merkezi, bu kez sanat severleri ebru sergisinde buluşturdu.
Ebru Paris’te sanatseverle buluştu VEDAT BULUT PARIS Paris Andolu Kültür Merkezi kapılarını bu defa ebru sanatına açtı. 10 Nisan 2014 tarihinde gerçekleşen sergi açılışına Paris’li sanat severler yoğun ilgi gösterdi. Ebruzen Feride Dayanç’a ait eserlerin yer aldığı sergi açılışına Türkiye UNESCO Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı, OECD Daimi Temsilcisi Mithat Rende ve Paris Başkonsolosu Turgut Rauf Kural katıldı. Yüze yakın davetlinin yer aldığı açılışta Paris Anadolu Külür Merkezi Başkanı Dr. Demir Önger ve Paris Başkonsolosu Turgut Rauf
-
bir konuşma yaptı. Davetliler ile yakından ilgilenen sanatcı Feride Dayanç, ebru yapımı ve ebru tekniği hakkında detaylı bilgi verdi.
EBRU SOMUT OLMAYAN KÜLTÜR MIRASI LISTESINE ALINIYOR Dayanç, UNESCO yetkililerinin, 2014 Kasım ayında ebru Türk kağıt süsleme sanatının “İnsanlığın somut olmayan temsili miras listesine” alınmasının ebru sanatına gönül verenleri sevindirdiğini söyledi. Ebru sergisi, 10 Mayıs’a kadar 10. Paris’te bulunan Anadolu Kültür Merkezin’in binasında ziyaret edilebilecek.
Espoir derneğinden kan bağışı kampanyası OSMAN USTA ORLEANS Orleans Espoir derneği kan bağışı kampanyası düzenledi. Orleans Espoir derneğinin merkez binasında yapılan kan toplama islemine çok sayıda dernek üyesi katılarak, kan bağışında bulundu. Orleans Kan Toplama Merkezi’nde (IFS) görevli doktorların dernek merkezinde yaptıkları hazırlıklardan sonra, kan verme işlemine başlandı. Kampanyaya ilgi gösteren dernek üyeleri doktor kontrolünden geçtikten sonra kan bağışında bulundu. Kampanya hakkında bilgi veren Espoir Derneği’nin Başkanı Ferat Şahin, “Türkiye kökenliler olarak
-
bizim de kan bağışı kampanyalarına duyarlı olduğumuzu göstermek istedik. Kampanyaya, yeterli sayıda kişi sayısına ulaşırsak bunu 3 ayda bir düzenlemek istiyoruz. Sağlıklı bir erkek her 6 ayda, kadınlar ise 4 ayda bir kan verebiliyor. İlk kampanyaya dernek üyeleri tarafından verilen destekten memnunuz.” dedi. Orleans Kan Toplama Merkezi’nde görevli doktor Sophie Poupin ise kanın acil değil sürekli bir ihtiyaç olduğunun altını çizerek, “Duyarlı dernek yetkililerinin kampanyalarımıza destek vermeleri bizi sevindiriyor. Kan bağışında bulunanlara teşekkür ediyorum” dedi.
Türkçe ve Türk kültürü dersi alan öğrenciler, Clermont Ferrand’da yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlamasının yıldızlarıydı.
VEYSEL YAVUZ CLERMONT FERRAND Her yıl olduğu gibi bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Clermont Ferrand’da büyük bir coşkuyla kutlandı. “Le Galion” gösteri merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Lyon Başkonsolosu Hilmi Ege Türemen’in de izlediği programda, Tükçe ve Türk kültürü dersleri alan 50 öğrencinin sahnelediği birbirinden renkli şarkı, şiir, halk oyunu ve dans gösterisi salonda bululardan büyük alkış aldı. Program bitiminde, Türkçe ve Türk kültürü öğretmenleri Orhan Aşık, Ali Kısacık ve Barış Ataşer’in yaptığı kapanış konuşmasında, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen dernek yönetimine ve okul aile birliğine teşekkür etti.
-
11 YORUM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
FRA
GÜ Ç DE LÜ B DA IR D DO HI Y EVLE KU UR T G NM TD EL AM IŞIN ENE AS DA ĞIN E IB UG KI OK SAHI ÜN UL P F ÜN LL RAN TÜ ARA SA’ N RK IYE MILL IN “C ’SI I Ç AD IÇI IKA I AV N D RL I ER ARI ” DÖ SL N ER NED EMI TA ENI NŞIY YL OR E .
O K NSA D O U L L YUR KU ARIN TDIŞI NM A N NDAK AM EDENI
IŞT
EMRE DEMİR PARİS Fransa’nın ikinci dinler savaşı olarak anılan 1882-1905 dönemi, kilise ve tüm dini cemaatlerin büyük zulüm gördükleri bir dönem olarak tarihe geçti. Bu dönemde dinle mücadele vaadiyle iktidara gelen hükümetler, Vatikan’la diplomatik ilişkileri kesti. Dini cemaatlere ait on binlerce eğitim kurumunu, Kilise’ye ait manastırları kapattı. 60 bin din adamı ülkeden kovuldu. Halkın direnişine rağmen silah zoruyla manastırlar basılarak din adamları ülkeden sınır dışı edildi. Bretagne bölgesinde manastırların kapatılmasına direnen halkla jandarma çatıştı. Ancak bu dönemde dini cemaatlerin dünyanın dört bir tarafına yayılmış okullarına dokunulmadı. Hatta Katolik cemaatlerden gelen bağışların azalması nedeniyle devlet bu okullara maddi yardımı artırdı. 1878’de 38 milyon nüfuslu Fransa’da 56 bin din adamı, 160 bin kilise çalışanı vardı. 19. yüzyıl boyunca dini cemaatler eşi görülmemiş bir büyüme yaşamış, bağışlar sayesinde eğitim, sağlık ve insani yardım alanında tüm dünyaya yayılan binlerce kurum inşa etmişlerdi. 1882’de jakoben ve dinin toplumsal hayattan silinmesini savunan Leon Gambetta’nın iktidara gelmesiyle Katolik cemaatler için 25 yıllık kara bir dönem başlamıştı. Gambetta, başbakan olarak mecliste yaptığı ilk konuşmada “Kilise destekçileri, işte düşmanımız.” demişti. Özellikle ilk etapta o dönem en güçlü ve eğitimde aktif dini cemaat Cizvitlerle sert bir mücadele yürütmüş, diğer cemaatlere ilk yıllarda dokunulmamıştı. Gambetta, pazar günleri kiliselere giden memurların devletten ihracının yolunu açmış, Katolik cemaatler tarafından yetiştirilmiş devlet memurlarına yönelik büyük bir tasfiye gerçekleşmişti. Ancak 1902’de iktidara gelen Emile Combes ise dini cemaatlerin tamamen kökünü kazıma vaadiyle çoğunluğu Büyük Doğu Mason Locası üyelerinden oluşan bir hükümet kurmuştu. Combes hükümeti, 1902’den itibaren yüzlerce özel okulu “koşulları karşılamadığı” gerekçesiyle kapattı. Ancak bu kapatma kararları Cizvit okullarını hedef alıyordu. Daha önceki laik hükümetlerle işbirliği yapan diğer büyük dini cemaatlerin okulları eğitim faaliyetlerini sürdürüyordu. 7 Temmuz 1904’te ise Combes, “Tüm dini cemaatlerin Fransa’da her türlü eğitim faaliyetini yürütmesi yasaktır.” maddesini içeren bir yasa çıkardı. Bu yasa
-
laikler ve Katolikler arasında ikiye bölünmüş ülkedeki 20 yıldır süren savaşın sonu olarak yorumlandı. On binlerce rahip ve rahibenin Fransa’da din adamlığının yasaklanması nedeniyle seküler hayata geri döndüğü, günlük hayat kıyafetlerini giyerek gizli bir şekilde dinlerini yaşamaya devam ettiği biliniyor. Ancak o yıl 30 bin din adamı eğitim faaliyetlerini sürdürmek amacıyla ülkelerini terk ederek Kanada başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafına yayıldı. “Büyük Sürgün” olarak anılan bu olay, bugün dahi Katolik Kilisesi’nin en karanlık dönemi olarak hatırlanır. Combes’in iktidarda olduğu 1902-1905 yılları arasında toplamda 17 bin özel eğitim kurumu, hastane ve yardım kuruluşu kapatıldı. 60 bin din adamı ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
‘VATİKAN AJANI’, ‘İÇ DÜŞMAN’... Fransa’da devlet tüm gücüyle içeride dindar Katolikleri “Vatikan ajanı”, “dış güçlerin kuklası” ve “iç düşman” olarak tanımlarken, paradoksal bir şekilde yurtdışında dini cemaatleri finanse etmeye ve ortak hareket etmeye devam etti. Zira dini cemaatler, dünyada Fransız kültürünün yaygınlaşmasında temel aktördü. Başbakan Leon Gambetta’ya göre laiklik sadece Fransa’ya aitti ve bir ihraç ürünü değildi. Ancak hükümet içinde radikal milletvekilleri yurtdışındaki Katolik okullarının kapatılması için diplomatik girişimde bulunmasını savunuyor ve devletin bu okullara finansal yardımda bulunmasını “ikiyüzlülük” olarak tanımlıyordu. Dönemin milletvekillerinden Maurice Barres, yurtdışındaki okulların kapatılmasını savunanları şu sözlerle eleştiriyordu: “Fransa’nın çıkarlarını Kilise’ye olan nefretlerinden Fransa’nın rakiplerinin işbirlikçisi konumuna düştüklerinin farkında değiller. Bilmiyorlar ki, bizim geri kalmış ve karanlık gördüğümüz o dindarlar Doğu’da ve Uzakdoğu’da Batı medeniyetinin en büyük öncüleri konumundalar.” Dışişleri Bakanlığı, bu okullara neden hâlâ para yardımı yapıldığına dair bir meclis soru önergesine binaen hazırladığı raporda, bu okulları kuran ve işleten Katolik cemaatlerin dünyada Fransız dili ve kültürünün yayılmasında devletten daha büyük rol oynadığını vurguluyor. Dışişleri Bakanlığı, ayrıca, Fransız diplomasisi açısından da o dönemde dünyanın hemen hemen her ülkesine yayılmış Katolik misyonerleri önemli bir rol oynadığını savunuyor. Bu tartışmalar
üzerine Fransız devleti, dini cemaatlerin kurduğu bu okulları kapatmak yerine 1902’de “Fransız Laik Misyonu” isimli bir kurum oluşturarak devlet gücüyle yurtdışında okullar kurma kararı aldı. Devlet destekli bu laik okullar Afrika’da Katolik okullarıyla kalitede rekabet edecek ve din karşıtı hümanist felsefeyi Afrikalılara aşılayacaktı. Ancak büyük ümitlerle kurulan bu okullardan sadece Madagaskar’da açılanı kısa süreli bir başarı elde edecekti. Diğer laik okulların tamamı dini cemaatlerin kurduğu okulların eğitim kalitesini yakalayamadığı ve Fransa’dan Afrika ülkelerine gidecek öğretmenleri bulamadığı için kısa sürede kapandı. O dönemde Fransa açısından Osmanlı coğrafyasındaki Katolik cemaatler büyük önem taşıyordu. Fransa’da 30 bin din adamının yurtdışına kaçtığı bu dönemde dünyadaki Katolik okullarına devlet yardımı hiç azalmazken, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki misyoner okullarına yapılan yardımlar yüzde 50’nin üstünde artış gösterdi. Fransa’da kilise ve din adamlarına yönelik cadı avının zirveye ulaştığı 19031905 yılları arasında, Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Katolik okullarına yaptığı para yardımı büyük artış gösterdi. Fransa’daki zor şartlar nedeniyle yurtdışındaki misyoner okullara Katoliklerin yardımları azalınca okulların eğitim hayatına devam etmesi için Vatikan’la diplomatik ilişkilerini kesmiş Fransız devleti daha çok yardım yapıyordu. Fransa, bu dönemde Osmanlı’daki Katolik azınlıkların koruyucusu statüsünü korumaya devam etti. Din devleti olduğu gerekçesiyle Vatikan’la diplomatik ilişkilerini askıya alan Fransa, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında ortak bir diplomasi yürütmeye devam ediyordu. Fransız devletinin ülke içinde bütün kurumlarına el koyduğu Cizvitler sadece Lübnan’da 1890-1904 arasında okul sayısını 110’dan 188’e çıkarmıştı. Fransız diplomatlar, Katolik okullarının Müslüman dünyasında Fransız menfaatlerini savunmanın tek yolu olduğunu savunuyordu. Fransa’nın İstanbul Büyükelçisi Paul Cambon, Osmanlı’daki misyoner okullarda kısa bir sürede Türk öğretmenlerin sayısının Fransız öğretmenlerin sayısını geçeceğine dikkat çekiyor ve maddi yardımların artırılmasını talep etmişti. Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Dairesi’nin 1905 tarihli bilgi notunda şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’de Katolik okullarına yapılan yardımlar gerçek anlamda siyasi bir amaç taşıyor. Katolik din
I?
adamları bu ülkede sivil ve yargı bürokrasisini yetiştiriyor. Onların yüzüstü bırakılması bilhassa Suriye’deki çıkarlarımıza zarar verir.” Kendi ülkelerinde tüm üyeleri sınır dışı edilen ve kurumlarına el konulan Cizvitler, çok sayıda okula sahip oldukları Mısır’da Fransa’nın Kahire Başkonsolosu’nun desteğiyle faaliyet yürütüyordu. Kahire Başkonsolosu, katıldığı bir okul açılışında, “Fransız medeniyeti ve çıkarları için çalışan Cizvitleri selamlıyorum. Kendi ülkemizde yaşanan gerilimleri bir kenara bırakmalı ve Mısır’da Fransa’nın iyiliği için birlikte çalışmalıyız.” sözleriyle Cizvitleri dahi şaşırtmıştı.
ÜLKE MENFAATLERİ SÖZ KONUSU OLUNCA... Tarihçi Jerome Bocquet, keskin laik hükümetlerin bu çelişkili gibi görünen kararının arkasında yatan sebebi şu sözlerle açıklıyor: “Birçok Fransız diplomat Fransa’nın Müslüman ülkelerde nüfuzunu artırmanın en etkili yolunun Katolik cemaatler tarafından açılan bu okullar olduğunun farkındaydı. Kendi ülkelerinde irticacı ve gerici olarak nitelenen bu cemaatler, İstanbul Büyükelçisi ve Osmanlı coğrafyasındaki başkonsoloslara göre Fransız düşüncesinin Müslüman aydın kesimlerinde yayılmasını sağlıyordu.” Elbette, 1882-1905 yılları arasında Fransa’da yaşanan bu büyük kavga Türkiye’de yaşanan süreçten farklı hüviyetler taşıyor. Her şeyden önce Erdoğan iktidarı Gambetta-Combes hükümetleri gibi keskin devletçi refleksler göstermekle birlikte katı laik ve din karşıtı bir hükümet değil. Bugün Erdoğan’ın mutlak iktidarının hedef tahtasındaki Hizmet Hareketi gönüllüleri tarafından dünyanın dört bir tarafında açılan okullar da, o dönemin Katolik okulları gibi misyonerlik gayesi gütmüyor. 21. yüzyılın koşullarına uygun modern bir eğitim ve evrensel ahlaki değerleri aşılamayı amaçlıyor. Ancak güçlü bir devlet geleneğine sahip Fransa’nın böylesine ağır bir cadı avı döneminde dahi yurtdışındaki okullara milli çıkarları nedeniyle dokunmaması bugünün Türkiye’si için dersler taşıyor. Fransa’da Katoliklerin bu kara dönemi Ders kitaplarında dahi anlatılmıyor. Ancak yüzlerce yıllık bir eğitim geleneğini sürdüren Katolik okulları bugün Fransa’nın en prestijli ve başarılı eğitim kurumları arasında yer alıyor. Fransa’da yüz yıldır “dini cemaatlerin kökünü kazıma” gibi söylemler de bir daha gün yüzü görmedi.
12 AILEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Günlük hayatı taçlandıran sünnetler Kim benden sonra unutulmuş olan bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir.” buyuruyor Efendimiz (sas). Yine başka bir müjdesinde ahir zamanda unutulan bir sünnete sarılana 100 şehit sevabı verileceğini belirtiyor. Günlük koşuşturma içerisinde ihmal ettiğimiz ama uygulaması çok kolay olan sünnetleri alışkanlık haline getirmek, hem Efendimiz’e olan sevgimizi artıracak hem de iyi bir Müslüman olma yolunda bize rehberlik edecek.
-
İslâm bütün insanlığı kucaklayan evrensel bir din. Onun taşıyıcısı olan Allah Resûlü’nün (sas) hayatı da bir o kadar kuşatıcı. Yani, iyi bir Müslüman olma yolunda örnek alacağımız yegane model. Ahzab Suresi 21. a yette, “Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.” buyruluyor. Bu ayet-i kerime Peygamber Efendimiz’i (sas), bizlere yol gösteren en iyi kılavuz olarak işaret ediyor. Yani, bir insanın nasıl yatıp kalkacağını, yiyip içeceğini, ibadet edeceğini, kısaca
ÇOCUKLARA SELÂM VERMEK
Çocuk yaşta Hz. Peygamber’in (sallallahü aleyhi ve sellem) uzun süre hizmetinde bulunan ve onun davranışlarını en iyi bilen sahabelerden biri olan Enes b. Mâlik’in “Resûlullah çocukların yanından geçer ve onlara selâm verirdi.” rivayeti Şefkat Peygamberi’nin (sas) çocuklara selâm verdiğini ve bunu hiç ihmal etmediğini gösteriyor. Resûl-i Ekrem’in çocuklara selâm vermesi selâmın toplumun her kesiminde yayılması gerektiğine de işaret ediyor.
YOLCULUKTAN GECE DÖNMEMEK
Resûl-i Ekrem (sas), seyahate çıkacak kişilere, “Seyahate çıkan üç kişi içlerinden birini başkan tayin etsin.” tavsiyesinde bulunuyor. Seyahate perşembe günü çıkmak ve yolculuktan eve gece dönmemek de Efendimiz’in (sas) sünnetleri arasında. Bilhassa iletişim imkanlarının olmadığı dönemlerde yolculuktan gece yarısı habersiz eve gelmek olumsuz durumlara sebep oluyordu. Her anını duayla geçiren Allah Resûlü, bineğe bindiğinde Zuhruf Suresi’nin 13. ayetini okurdu: “Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremez-
yaşamın her alanını en iyi bilenin O (sas), olduğunu söylüyor. Nefes alıp verdiğimiz müddetçe Peygamber Efendimiz’i örnek almamız gerekiyor. O’nun (sas) yaptığını yapıp, uzak durduklarından kaçınmamız şartken, ne yazık ki bir kısım sünnetleri ya hiç bilmiyor ya da bildiğimiz halde uygulamıyoruz. Oysa, her mümin bu örnek hayatı iyi idrak etmek zorunda. “Kim, benden sonra unutulmuş bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir.” hadis-i şerifi de bu yolda yürüyenler için müjde niteliğinde.
dik. Muhakkak ki biz sonunda Rabb’imize döneceğiz.” Peygamberimiz, bu duayı okuyup bineğinden inmeden ölen kişinin şehit olacağı müjdesini de veriyor.
İŞRAK NAMAZI KILMAK
leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü secede vechî lillezî halâkahû ve savverahû ve şakka sem’ahû ve besarahû tebâreka’llahü ahsenü’l-hâlikîn.” O’nun, Rabbi’ne en yakın olduğu anda yaptığı dualardan biri.
İşrak namazının fazileti hakkında Kainatın Efendisi şöyle buyuruyor: “Bir kimse sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğunca da iki rekat (işrak) namaz kılsa, bir nafile hac ve umre sevabına nail olur.” Peygamberimiz’in hayatı Cenab-ı Hakk’a ibadetin ve en güzel kulluğun örnekleriyle dolu. Bu anlardan biri de sabah namazından sonraki vakitler. Kerahat vaktinin çıkmasını beklerken Allah’ı zikretmek ve arkasından iki rekat işrak namazı kılmak Efendimiz’den bize emanet sünnetlerden biri.
YÜZÜSTÜ YATMAMAK
SECDE ANINDA DUA ETMEK
YENI ELBISEYI CUMA GÜNÜ GIYMEK
Her anını Allah’a dua dua yalvarmakla geçiren Peygamberimiz, ümmetine şu tavsiyede bulunuyor: “Kulun Rabb’ine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın”, “Allahümme
Avrupanin en modern et/döner üretim tesisleri... Fransaya bayilik vermeye hazir...
Ana Food Şirketi 2004 yılından beri et sektöründe faaliyet gösteren modern bir et/gida şirketi. Eylül 2012 den beri yeni üretim tesislerimizde faaiyetlerimize devam etmekteyiz. Bizim temel faaliyet alanımız et/tavuk dönerler, pişmiş döner ve hamburger üretimi. Ayrica her turlu tavuk/dana et çeşitlerimiz mevcut. Aldigimiz bütün hammaddelerin en kalitesini almaya özen gösteren ender firmalardan biriyiz. Polonyanın en büyük ve en güvenilir mezbahaneleriyle calismaktayiz. Çaliştigimiz mezbahanelerde helal kontrolü hem kendimiz hemde ‘Islamic cultural center’ www.islamiccc.com tarafindan yapılmaktadir. Üretim için kullandığımız etlerin coğunu aldiğimiz dana karkas ve tüm kemikli tavuktan kendimiz kemiksiz yapmaktayiz.
Uyurken sağ tarafa, sağ el üzerine ve dua okuyarak yatmak Hz. Peygamber’in sünnetleri arasında. Efendimiz’in eşlerinden Hz. Aişe validemiz, O’nun yatış şeklini şöyle anlatıyor: “Resûlullah yatağa girdiğinde, avuçlarını bitiştirip içine üfler, İhlas, Felak ve Nas sûrelerini okur, ellerini vücudunun sürebildiği yerlerine sürerdi. Ellerini baş, yüz ve vücudunun ön tarafından sürmeye başlardı ve bunu üç kere tekrar ederdi.” Kainatın Efendisi, yüzüstü yatmayı ise cehennem halkının yatış şekli olarak niteliyor. Günlerin seyyidi olarak kabul edilen cuma gününde, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek, gusül abdesti almak gibi birçok sünnet bulunuyor. Fahr-i Kainat (sas), “Günlük giyilen elbiseden başka, cuma günleri giyilecek ayrı bir elbisenin olması ne iyidir.” buyuruyor. Kendisi de Yemen kumaşından olan elbisesini, cuma ve bayramlarda giyerdi. Yeni alınan elbisenin de ilk o gün giyilmesi sünnet. Zira Resûlullah, aldığı yeni elbiseyi ilk olarak cuma günü giyer, iki rekât namaz kılar ve eski elbisesini başkasına verirdi.
AKSIRINCA NE DEMELI?
İnsan kalbinin atışı, hapşırınca birkaç saniye durur. İnsanın ölüp, tekrar hayata dönmesi gibidir o an. Zira hapşırma esnasında duran kalp tekrar çalışmayabilir. Cenâb-ı Hakk’ın insana tekrar kalbin çalışma nimetini vermesi karşısında, hapşıran kişinin “Elhamdülillah” demesi, orada bulunanların da hapşıran kişiye, “Yerhamükellah / Allah sana rahmet etsin.” diyerek mukabelede bulunması, hapşıran kişinin de tekrar “Yehdînâ ve yehdîkümullah / Allah (celle celalühû) bize ve size hidayet etsin.” demesi, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnet-i seniyyeleri arasında.
SU IÇME ADABI Döner çeşitlerimiz: Et döner: Kıyma, yaprak, 50/50, 30/70, 25/75. Tavuk döner: tum ve bud. Pişmiş döner çeşitlerimiz: Orijinal el kesim: kıyma döner, 50/50 döner, tavuk döner... Paketleme: 400gr, 800gr ve 2kg. Hamburger çeşitlerimiz: En kaliteli dana etinden (0+R klas) 95% et, 5% katkı maddeli 45gr, 100gr, 150gr, 180gr ve 200gr.
www.anafood.pl
Hayat kaynağı olan suyu içerken imkânlar ölçüsünde kıbleye yönelmeli, oturarak besmele çekmeli ve bardak sağ ele alınmalı. Peygamber Efendimiz, zaman zaman ayakta su içerek, ayakta su içmenin günah olmadığını da göstermiş. Ebû Hüreyre (r.a) ise Resûlullah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) su içme adabını şöyle anlatıyor: “Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Unutarak içen de kussun!” Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerif de suyun üç nefeste içilmesinin hikmetini naklediyor: “Üç nefeste içen kimse suya iyice kanar, böylece susuzluğu teskin edilmiş olur. Suyu üç nefeste içmek sağlığa daha uygundur.”
13 AILEM
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Çocuklar Allah’ı merak ediyor Çocuklar, şüphelenmeden ve itiraz etmeden inanmaya hazırdırlar. Dinî uyanışın başladığı dönemlerde sordukları sorulara tatmin edici cevap alırlarsa ilgisi, sevgisi, doğru bir kaynağa yöneltilmiş olur. HABER: HEMRA KÖSE PEDAGOJİK İNCELEMEDE BULUNAN: UZM. PSİKOLOG YASEMİN EYÜPOĞLU
-
”Anne Allah nerede?” diye sordu küçük Mehmet. Annesi gülümseyerek “Allah’ı nerede anarsak orada oğlum.” dedi. Çocuk bu cevabı hafızasına kaydetti. Akşam babası gelir gelmez, onun kucağına atladı ve sorusunu yineledi. Babası, “Allah kalbimizde oğlum.” cevabını verdi. Çocuğun kafası karıştı. Allah kaç taneydi?
Herkesin kalbinde Allah varsa neden “Allah bir.” diyorduk? Allah nasıl bir varlıktı? Bir yığın soru hücum etti Mehmet’in minik zihnine. Annesi ve babası akşam yemeğinde oğullarına, rüzgarı harekete geçiren, ölen kuşu cennete gönderen, kocaman fili de küçücük karıncayı da yaratan, bulutları tertemiz, güneşi sımsıcak yapan, annenin kalbine
kek yapma isteği veren, tüm insanları çok seven Yaratıcı’nın Allah olduğunu anlattı. Oğlan, aldığı tüm cevaplardan tatmin oldu ve “O zaman Allah benim de kalbimde.” dedi. Mehmet’in ve arkadaşlarının kafasını karıştıran soruları dinledik. Anaokulu öğretmeni, eğitimci yazar Zehra Aras, miniklerin bu sorularını cevaplandırdı.
Allah’ın yalnız başına canı sıkılıyor mu?
Allah hepimizi tek tek seviyor mu?
Allah hiç kimseye ve hiçbir şeye benzemiyor. Mesela arabayı, bilgisayarı veya telefonu icat eden kişileri düşün. O kişilerin herhangi bir yeri arabaya veya telefona benziyor mu? O insanların tuşları, tekerlekleri, pedalı, kablosu var mı? Allah da yarattığı hiçbir şeye benzemiyor.
Allah, aynı anda bu kadar işi nasıl yapıyor?
Allah bizi niye yarattı?
Allah kız mı erkek mi?
Allah, aynı anda bu kadar işi nasıl yapıyor?
Allah’ı neden göremiyoruz?
Allah’ın yarattığı her şeyin bir sınırı var. Kulaklarımız bazı sesleri duyar, bazılarını duyamaz, beynimiz her şeyi algılayamaz, gözlerimiz de her şeyi göremez. Duvarın arkasındaki insanı göremeyiz mesela. Çünkü gözlerimizin bir görme sınırı var. İşte bu sınır dolayısıyla Allah’ı göremiyoruz.
Allah kime benziyor?
NAMAZ VAKİTLERİ
Bilgisayarlar veya arabalar kız mı erkek mi? İkisi de değil. İşte Allah da bu örneklerde olduğu gibi yarattığı şeylerin cinsiyetinde değil.
Sıkılmıyor. Çünkü can sıkıntısı insana ait bir özellik. Üstelik dünyanın her yerinde sürekli bir hareketlilik var. Örneğin güneş doğuyor, yağmur yağıyor, mevsimler değişiyor, insanlar hayvanlar doğuyor, büyüyor. Yani canlılarda sürekli bir değişim oluyor. Bütün bu şeyleri yapan Allah’tır.
Bizler aynı anda hem görüyor, hem duyuyor, hem koku alabiliyoruz. Veya aynı anda birkaç işi yapabiliyoruz. Rabbimiz öyle kuvvetli ve hızlı ki herşeyi aynı anda yapabilir. Çünkü O Allah...
Bizler aynı anda hem görüyor, hem duyuyor, hem koku alabiliyoruz. Veya aynı anda birkaç işi yapabiliyoruz. Rabbimiz öyle kuvvetli ve hızlı ki herşeyi aynı anda yapabilir. Çünkü O Allah...
Bir annenin üç çocuğu olduğunu düşünelim. O anne hepsini ayrı ayrı sever değil mi? Hatta eşini, arkadaşlarını, hayvanları ve çiçekleri de çok sever. Birini sevmesi, diğerini sevmesine engel olmaz. Biz insanlar nasıl aynı anda birçok şeyi sevebiliyorsak Allah da yarattığı her şeyi bizim sevdiğimizden daha çok ve ayrı ayrı seviyor. Çok güzel sarayı olan bir kral düşünelim. Ama bu kralın sarayı çok uzakta ve hiç kimse göremiyor. Kral da bu güzelliği başkalarıyla paylaşmak istiyor, herkesi saraya davet ediyor, bir sürü ikramda bulunuyor. Davetliler bu sarayı görünce hayran kalıyor. Bu kadar cömert ve iyi bir kral olduğu için onu çok seviyor. Allah da dünyamızı yarattıktan sonra hem yarattıklarının görünmesini, bilinmesini istedi, hem de Kendisinin sevilmesini ve bilinmesini istedi. Bunun için insanı yarattı. Biz de Allah’ın bizim için yarattıklarını görüp O’na teşekkür ediyor, O’nu çok seviyoruz.
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
18.04.2014 05:23 06:53 13:59 17:45 20:52 22:12 10:45 19.04.2014 05:21 06:51 13:59 17:46 20:54 22:14 10:46 20.04.2014 05:20 06:50 13:58 17:46 20:55 22:15 10:47 21.04.2014 05:18 06:48 13:58 17:47 20:57 22:17 10:48 22.04.2014 05:16 06:46 13:58 17:47 20:58 22:18 10:48 23.04.2014 05:14 06:44 13:58 17:48 20:59 22:19 10:49 24.04.2014 05:12 06:42 13:58 17:49 21:01 22:21 10:50
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:30 07:00 14:08 17:55 05:28 06:58 14:08 17:55 05:26 06:56 14:08 17:56 05:24 06:54 14:07 17:57 05:22 06:52 14:07 17:57 05:20 06:50 14:07 17:58 05:18 06:48 14:07 17:59
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:10 06:40 13:42 17:27 05:08 06:38 13:42 17:28 05:06 06:36 13:42 17:28 05:05 06:35 13:41 17:29 05:03 06:33 13:41 17:29 05:01 06:31 13:41 17:30 05:00 06:30 13:41 17:30
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:30 07:00 14:02 17:47 05:28 06:58 14:01 17:47 05:26 06:56 14:01 17:48 05:24 06:54 14:01 17:48 05:23 06:53 14:01 17:49 05:21 06:51 14:00 17:49 05:19 06:49 14:00 17:50
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:02 06:47 13:45 17:29 05:00 06:46 13:45 17:29 04:58 06:44 13:45 17:30 04:56 06:42 13:44 17:30 04:54 06:41 13:44 17:30 04:52 06:39 13:44 17:31 04:50 06:38 13:44 17:31
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
05:15 06:45 13:47 17:32 05:14 06:44 13:47 17:33 05:12 06:42 13:47 17:33 05:10 06:40 13:47 17:34 05:09 06:39 13:46 17:34 05:07 06:37 13:46 17:35 05:05 06:35 13:46 17:35
20:37 21:57 10:43 20:38 21:58 10:44 20:39 21:59 10:45 20:41 22:01 10:46 20:42 22:02 10:47 20:43 22:03 10:48 20:45 22:05 10:49
18.04.2014 05:37 07:07 14:13 18:00 21:07 22:27 10:43 19.04.2014 05:35 07:05 14:13 18:00 21:08 22:28 10:44 20.04.2014 05:33 07:03 14:13 18:01 21:10 22:30 10:45 21.04.2014 05:32 07:02 14:13 18:01 21:11 22:31 10:46 22.04.2014 05:30 07:00 14:12 18:02 21:13 22:33 10:47 23.04.2014 05:28 06:58 14:12 18:03 21:14 22:34 10:48 24.04.2014 05:26 06:56 14:12 18:03 21:16 22:36 10:49
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:13 06:43 13:54 17:42 20:53 22:13 10:50 05:11 06:41 13:54 17:42 20:55 22:15 10:51 05:09 06:39 13:54 17:43 20:56 22:16 10:51 05:07 06:37 13:54 17:44 20:58 22:18 10:52 05:05 06:35 13:53 17:44 20:59 22:19 10:53 05:03 06:33 13:53 17:45 21:01 22:21 10:53 05:01 06:31 13:53 17:46 21:03 22:23 10:54
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:14 06:44 13:47 17:33 05:13 06:43 13:47 17:33 05:11 06:41 13:47 17:34 05:09 06:39 13:47 17:34 05:07 06:37 13:46 17:35 05:06 06:36 13:46 17:35 05:04 06:34 13:46 17:36
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:04 06:34 13:42 17:29 05:02 06:32 13:42 17:29 05:00 06:30 13:41 17:30 04:58 06:28 13:41 17:30 04:56 06:26 13:41 17:31 04:54 06:24 13:41 17:32 04:52 06:22 13:41 17:32
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
04:58 06:47 13:47 17:32 04:55 06:45 13:47 17:32 04:53 06:43 13:47 17:33 04:51 06:41 13:46 17:33 04:49 06:40 13:46 17:34 04:46 06:38 13:46 17:34 04:44 06:37 13:46 17:34
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:11 06:56 13:54 17:37 05:09 06:54 13:53 17:38 05:07 06:52 13:53 17:38 05:05 06:51 13:53 17:39 05:02 06:49 13:53 17:39 05:00 06:48 13:53 17:39 04:58 06:46 13:52 17:40
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:20 06:50 13:57 17:44 20:52 22:12 10:47 05:18 06:48 13:57 17:44 20:54 22:14 10:48 05:16 06:46 13:57 17:45 20:55 22:15 10:48 05:14 06:44 13:56 17:46 20:57 22:17 10:49 05:12 06:42 13:56 17:46 20:58 22:18 10:50 05:10 06:40 13:56 17:47 21:00 22:20 10:51 05:08 06:38 13:56 17:47 21:01 22:21 10:52
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
05:20 07:09 05:18 07:07 05:15 07:05 05:13 07:03 05:11 07:02 05:09 07:00 05:06 06:59
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
04:59 06:29 13:35 17:22 04:57 06:27 13:35 17:23 04:55 06:25 13:35 17:23 04:53 06:23 13:35 17:24 04:51 06:21 13:35 17:24 04:49 06:19 13:34 17:25 04:47 06:17 13:34 17:26
LYON 18.04.2014 19.04.2014 20.04.2014 21.04.2014 22.04.2014 23.04.2014 24.04.2014
20:30 21:50 10:50 20:32 21:52 10:51 20:33 21:53 10:51 20:35 21:55 10:52 20:36 21:56 10:53 20:37 21:57 10:53 20:39 21:59 10:54
20:37 21:57 10:50 20:39 21:59 10:50 20:40 22:00 10:51 20:42 22:02 10:52 20:43 22:03 10:52 20:45 22:05 10:53 20:46 22:06 10:54
14:09 17:54 14:09 17:54 14:08 17:54 14:08 17:55 14:08 17:55 14:08 17:56 14:08 17:56
05:02 06:32 13:37 17:23 05:00 06:30 13:37 17:24 04:58 06:28 13:37 17:25 04:56 06:26 13:37 17:25 04:55 06:25 13:36 17:26 04:53 06:23 13:36 17:26 04:51 06:21 13:36 17:27
20:57 22:34 10:38 20:58 22:35 10:39 20:59 22:37 10:40 21:01 22:39 10:41 21:02 22:41 10:42 21:03 22:42 10:43 21:04 22:44 10:44
20:32 21:52 10:44 20:33 21:53 10:45 20:35 21:55 10:46 20:36 21:56 10:47 20:37 21:57 10:48 20:38 21:58 10:49 20:40 22:00 10:50
20:30 21:50 10:48 20:32 21:52 10:49 20:33 21:53 10:50 20:35 21:55 10:51 20:36 21:56 10:51 20:37 21:57 10:52 20:39 21:59 10:53
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
20:51 22:11 10:41 20:53 22:13 10:42 20:54 22:14 10:43 20:55 22:15 10:44 20:56 22:16 10:45 20:58 22:18 10:46 20:59 22:19 10:47
20:35 22:12 20:36 22:14 20:38 22:15 20:39 22:17 20:40 22:19 20:42 22:21 20:43 22:23
10:42 10:43 10:44 10:45 10:45 10:46 10:47
21:04 22:24 10:46 21:05 22:25 10:47 21:07 22:27 10:47 21:08 22:28 10:48 21:10 22:30 10:49 21:11 22:31 10:50 21:13 22:33 10:51
20:31 22:04 10:39 20:32 22:05 10:40 20:33 22:07 10:41 20:34 22:08 10:42 20:35 22:10 10:43 20:37 22:12 10:44 20:38 22:13 10:45
20:38 21:58 10:44 20:39 21:59 10:45 20:40 22:00 10:46 20:42 22:02 10:47 20:43 22:03 10:48 20:44 22:04 10:49 20:46 22:06 10:49
20:39 22:13 10:37 20:41 22:14 10:38 20:42 22:16 10:39 20:43 22:17 10:41 20:44 22:19 10:42 20:45 22:21 10:43 20:46 22:22 10:44
11 NİSAN 2014 CUMA SAYFA 25 SAYI: 1.181 kursu@zaman.com.tr
BU SAYFA, M. FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ’NİN SOHBET VE YAZILARI ESAS ALINARAK HAZIRLANMAKTADIR
haftanın Duası
Yüceler Yücesi Allah’ımız! Senden bize nezdindeki nurlardan bir nur göndermeni ve onunla zâhirbâtın bütün hislerimizi nurlandırmanı, gönüllerimizi ağyar ve mâsivâ karanlıklarından arındırmanı ve yürüyeceğimiz yolları, insanlığa en mümtaz rehber olarak seçip vazifelendirdiğin habibin Muhammed Mustafa’nın nuruyla ışıklandırmanı diliyoruz. Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz.
İkindi Sohbetleri
{{
Sözün Özü
Hapishaneler, insanın terakki yolculuğunda bir uğrak olabilir. Nice devasa şahsiyetler, defalarca bu mihnet ve meşakkat mekânına girmiş çıkmıştır. Gerçekten hapishaneler, hürriyetin kısıtlanması itibarıyla menfî yönleri olsa da günaha karşı kapalı bulunması, yapılacak ibadet ü taatlere riya ve süm’anın karışmama ihtimali gibi yönleriyle terakkiye çok müsait yerlerdir. Bediüzzaman, bu özelliğinden dolayı hapishanelere ‘Medrese-i Yusufiye’ adını vermiştir.
sabır
Zehirle pişmiş aş; abır, yücelme ve fazilete ermenin mühim bir esası ve iradenin zaferidir. O olmadan, ne ruhu inkişaf ettirmeden ne de yücelip benliğin sırlarına ermeden bahsedilemez. Sabırla insan, toprağa, ete, kemiğe bağlılıktan kurtulur. Onunla yüce âlemlere ermeğe namzet bir kutlu olur. Sabır, öteler ötesi saltanatlara ulaşmak için dar bir geçit, aşılmaz bir zirve ise, gönlünü o âlemlere kaptırmış hakikat eri de, geçilmez ve aşılmaz gibi görünen geçitlere ve şahikalara meydan okuyan bir Heraklit’tir. En sarp yokuşları dümdüz ve ovaları da pürüzsüz gören bir Heraklit... Evet, fıtrat, onu tanımayan ve yürüyüşünde ona ayak uyduramayan ayakları kırar, ruhları da çiğner geçer. Onu tanıyan, hareket ve davranışlarıyla onun ruhundaki sessiz infiâllere dem tutan ve ona yeni yeni Dâvûdî nağmeler kazandıranların elinde de balmumu gibi olur.
ACELECI YARAMAZ ÇOCUKLAR!
Ah, bu sırrı kavramayan ve bir türlü sabretmeye yanaşmayan aceleci yaramaz çocuklar!.. Evet, nice kendini bilmez ve fıtrat tanımaz kimseler vardır ki; yıllar yılı doludizgin gitmiş, fakat bir çuvaldız boyu mesafe alamamışlardır. Ve nice sessiz, gürültüsüz kimseler de vardır ki, derin nehirler gibi durgun ve hareketsiz görünmelerine rağmen, durmadan yürümüş; adım adım ilerlemiş, önünü kesen karanlıkları teker teker tepelemiş ve karşısına çıkan engelleri en sezilmedik şekilde toz duman etmişlerdir. Sessiz, gürültüsüz; gösterişsiz ve âlâyişsiz... Tıpkı mercan gibi. Deniz derinliklerinde ızdırap görmüş; ızdırap yaşamış; kanda boğulmuş ve zebercet ufkuna ulaşmış mercan... Tohum, bu sessizlik ve sebat içinde taşı toprağı deler, günyüzüne çıkar. Tomurcuk, yüz defa bağrını güneşe açar ve yüz defa gecenin karanlıkları karşısında gerilime geçer, sonra varlığa erer. Ya yavru? Bir ‘rüşeym’ halinde anne karnında belirip, karanlıktan karanlığa intikâl eden yavru; onun serencâmesi hepten garip ve garip olduğu kadar da sabır ve teennî gamz etmektedir. Evet, şekillerin ve kalıpların her çeşidine gire gire, tam dokuz ay sonra, o gül-endam kametiyle dünyaya ayak basar. Varlık âleminde her şey ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle, hedefine doğru adım adımdır. Acele etmeden; fıtratta carî kanunları gözeterek ve yönyol değiştirmeden... Ah, aceleci insan! Sabırsızlık gösteren sadece sensin. Sensin, eşya arasındaki tertibe riayet etmeyen! Sensin, yükselirken mesafelere tahammülü olmayan ve tırmanmada birkaç merdiveni birden atlamak isteyen! Sensin, sebepleri gözetmeden netice bekleyen! Sensin, olmayacak kuruntulara gömülerek hayâlden sırça saraylar kuran! Sonra da yalancı vehmin ve aldatıcı ümniyelerin altında tükenip giden! Sensin, düşünmeden konuşan, konuştuklarına pişmanlık duyan ve birbirini takip eden pişmanlıklardan ders almayan, uslanmayan! Bir bilsen; bu halinle, ne kadar sevimsiz ve ne kadar uğursuzsun!.. Keşke, her biri beliğ bir hatip ve her biri bir dil olan çevrendeki hâdiselerden ders alarak, eşya arasın-
da bulunan tertibe riayet etmeyi; sebep ve neticelerin hakkını gözetmeyi ve hayâlinle değil; imanın, azmin ve iradenle var olmayı bilseydin!..
SABRETTIĞIN KADAR VARSIN
Sen, sabrettiğin kadar var ve Hakk’ın katında da sabrın kadarsın. Kitabı’nın güzel diye parmak bastığı en güzel haslet ve en güzel huyları, arızasız ve ara vermeden yaşamadaki sabrın ve azmin kadar... Ve çirkin diye tespit ettiği sevimsiz şeyler karşısında da dayanma gücün ve sebatın kadar... Nihayet, tepeden inme başa gelenler karşısında, tavrını değiştirmeden: ‘Gelse celâlinden cefâ, yahut cemâlinden vefâ; İkisi de cana safâ, lütfun da hoş kahrın da hoş’ gerçeğine dilbeste, yürekliliğin ve hoşnutluğun kadar... Bütün yükseltici şeyleri, ara vermeden sürekli olarak yaşama; alçaltıcı şeylere karşı devamlı teyakkuz ve direnme; nihayet, beklenmedik anda ve beklenmedik şekilde, seni ırgalayan ve örseleyen umum belalara karşı yılgınlık göstermeden dayanma; evet, işte acılardan acı ve neticesi itibarıyla de zülâllerden zülâl sabır budur! Kol kanat verip yerinden ayrılmama... Mum gibi eriyip gitme; yine yerinden ayrılmama... Nerdesin azim, nerdesin irade! Nerdesin civanmertlik ve nerdesin yiğitlik! Durmadan yön ve yol değiştirme bizi şaşkına çevirdi. Her gün ayrı bir şeye dilbeste olma bizi bitirdi. Ve durmadan mihraptan mihraba koşma, bizi kıblesiz hâle getirdi... Bir Hakk dostu; ‘beni bir kedi irşat etti’ der. Avını beklediği delik önünde, sabahlara kadar gözünü kırpmadan bekleyen bir kedi... Ya sen, insanoğlu! Tavrını değiştirmeden, nazarını ayırmadan ne kadar bekledin ebedî mihrabında?.. Evet, kaç defa düzenin bozuldu; hizmetin hebâ oldu da, gönül koymadan darılmadan yeni baştan deyip yürüdün yoluna?.. Ve kaç defa, kapılardan kovuldun, diyar diyar sürüldün de, dönüp yine başını koydun sevgilinin eşiğine?.. Yoksa sen, senden evvel gelip geçenlerin hâlleri başına gelmeden cennete gireceğini mi sandın? Oysa onlara öyle ezici sıkıntılar, öyle kımıldatmaz ızdıraplar dokundu ve öylesine sarsıldılar ki, Nebi (sas) ve maiyetindeki inananlar: ‘Ne zaman Allah’ın yardımı?’ dediler. Bil ki, O’nun yardımı yakındır. Sabredip kulluğunu sürdürenlere; canını dişine takıp günahlara karşı koyanlara; bin defa düzeni bozulduğu hâlde ümit ve azmini yitirmeyenlere. Evet, ‘Cânân yolunda, dağdağa-i câna düşmeyenlere; Girdik reh-i sevdaya, gayrı bize bir şey lazım değil’ diyenlere...
1 Sabır, yücelme ve
2 Varlık âleminde her
fazilete ermenin mühim bir esası ve iradenin zaferidir. O olmadan, ruhu inkişaf ettirmeden bahsedilemez.
şey ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle, hedefine doğru adım adımdır.
3 Nerdesin azim, nerde-
sin irade! Nerdesin civanmertlik ve nerdesin yiğitlik! Durmadan yön ve yol değiştirme bizi şaşkına çevirdi.
fasıldan fasıla Gururlanma insanoğlu!
Zenginlik ve hoşsohbet olma gibi hususlar, zâhiren insanın diğer insanlar üzerinde fâikiyetini işaretlediği bir gerçektir. Halk böyle bir kişi hakkında hüsnüzan edebilir, o da bu hüsnüzanna itimat edip bel bağlayarak gurura düşebilir. Keşke düşmese!.. Gurur, Arapçada aldanma manasına gelir; insanın kendine ait olmayan bir şeyi kendi malıymış zannederek aldanması da bu cümledendir. Bu nokta-i nazardan dünyaya da, “İnsanların aldandığı dünya” manasına “dâru’l-gurûr” denmiştir. Hâlbuki bu dünya, sırtına yüklendiği insanları, esas yurtları olan âleme götürmek üzere bir vazifelidir. Ne var ki bazı kimseler yolda giderken süsünden, cazibesinden dolayı bu bineğe âşık olmuş ve öteleri unutmuşlardır. Hâlbuki ona, konumu kadar önem ve ehemmiyet verilmesi gerekirdi. Ne acıdır ki, bazıları ona bağlandı ve asıl matlubu unuttular; unuttu ve aldanmış oldular. Evet, dünya bazı yönleri itibarıyla insanı aldatabiliyor. Allah (celle celâluhu), bir insana hoşsohbetlik, zekâ, nüktedanlık, cemal, tesir gücü gibi bazı hususiyetler vermiş olabilir. Bu, insanın elinde olan bir şey değildir. Şayet onun elinde olsaydı pek çok insan hoşsohbet, nüktedan, sürükleyici olabilirdi. İnsan bunların kendine ait olmadığını anladığında, aldanmadan kurtulur ve her şeyi sahibine verir. Bunu anlamak çok önemlidir. Aksine insan, kendine ait olmayan şeylere kendini sahip zanneder, hem Allah’a (celle celâluhu) karşı nankörlüğe girer hem de gülünç duruma düşer. Evet, her şey Allah’tan ve mülk sahibi de O’dur. İnsanın zenginliği Allah’tandır ve emanet olarak ona verilmiştir. Zaten İslâm’a göre mülk de menkul-gayrimenkul topyekûn Allah’ındır. Onlar insanda vedia (emanet) olarak bulunmaktadır. İnsan bir emanetçi olduğuna göre emaneti yerinde kullanmalı, emaneten verilen şeyleri korumalı ve bu hususta hep Sahibinin izni ve rızası dairesinde hareket etmeli ki, öbür âlemde onları bâkî bir şekilde geriye alabilsin.
his dünyası
Düşünce tokmağı
Düşünce bir tokmak, dövülen ruhum, Tıpkı mercanlar gibi sînemde kan... Yutkunup yutkunup hep inliyorum, Dudağım buruk, ruhumda heyecan. İçimde tasa, şakaklarımda ter, Bir çıldırtan dert ki her dertten beter: Bunu anlamak için idrak ister Ve ızdıraptan şerha şerha vicdan... Çoklarında gam yok, düşünme kusur, Bedenin kulları bitevî mahmur.. Çakırkeyf, serâzat, gamsız ve mağrur, Gülüp geçiyorlar sana arkadan. Çileyle baş başa sonsuza kadar, Kal ki “ateş düştüğü yeri yakar” Varsın anlamasın derdini ağyâr, Meydanlar er ister, erler de meydan. M. Fethullah Gülen
İLLÜSTRASYON: CEM KIZILTUĞ SAYFA TASARIM: SEÇİL İLGÜN ANGÜN
15 BULMACA Sandalın dümen kolu Alttaki halk müziği sanatçımız
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
“… Bora” (rahmetli aktör) Efelek
Sahip
Temize çıkarma
Sakarya’nın ünlü köftesi
Değerli eski eşya satan
Hayvan yiyeceği
Küçük bıçak
Bir şeyin doğruluğunu onaylama
Üstteki aktör
Kar ayakkabısı
Büyük kötülük
Önderlik Pay, hisse Baston
Bir ilimiz Atlas Okyanusu, Akdeniz arası boğazı
Erzincan’ın ilçesi
Hollanda’nın plaka işareti
Radyumun sembolü Divan Maden Tetkik Arama (kısa)
Fakat, lakin Anma
Ülkemizin güneyinde bir ova
Dolaylı anlatım
Korunmaya bırakılmış şey
Kısa süre oturmak
Mesafe
1
Evrenpulu Doğu 1 metre karelik toprak parçası Boru sesi Avrupa Ekonomik Topluluğu (kısa) Kehribar
“İlker …” (tiyatrocu)
Çölden gelen sıcak rüzgâr
Top oyunu karşılaşması
Süzgeç, kevgir İlave
Ülkemizin plakası
Galyumun sembolü
Tekir balığının irisi
Gram (kısa)
Güzel çiçekli bir bitki
Ribonükleikasit (kısa)
Transformatör (kısa)
Familya Futbolda serbest vuruş
Orta resim
Danimarka plakası İsim “Evet, öyledir” anlamında ünlem
Notada durak işareti
Cep telefonu mesajı
Tütün sergisi
Eski dilde bayram
En kısa zaman süresi
Teyze (halk ağzı)
Yeter
Rubidyumun sembolü Müslümanlıkta kutsal ayların ikincisi
Sevimsiz, kaba
8
Tam sağlık kontrolü
Kur’an’da bir sure
Duman karası
Kanun
Romanya’nın para birimi
Düğün armağanı
Şaşma ünlemi
Geyik derisinden eskimo kayığı Kurbağa yavrusu
Yapılan işler
Aylardan biri
Yankı
Yemin
Esmer, buğday tenli
Pamuklu kumaş türü
Kırılmış taş döşenerek yapılan yol
2
BÜLENT EMİN YARAR
Çilli, çopur yüzlü
Kesin
Mikroskop camı
Yemek Mitolojik çalgı
Eş, zevce
Ödeşme
Kıyamet meydanı
Değişiklik
Bir taşıt aracı Büyük demir yolu durağı Akla, gerçeğe aykırı
Konuşulan dil
Boyun eğme
9
Bir şeyin gerçekleşme sini önlemek
İZMİR KORDONBOYU
Süresi belli olmayan
Rütbesiz asker
İlişkin Altın değer ölçüsü
Matbuat
Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmi
İçinde yağ yakılan toprak kandil
Derneğe ödenen para
Taraftarı coşturan kimse Görevde en eski olan
Yaban arısı Türkü, şarkı
Boyutlar
Öğütülmüş tahıl
Göktürklere yol gösteren kurt
Namazda ayakta durma
İşçi
Binek hayvanı
Değiş tokuş
Bir hamur tatlısı
Telli bir çalgı
Kiloamper (kısa)
Kazaklarda başkan
Su geçirmez, killi toprak
Sivrisineğin küçüğü
Sinemada, tiyatroda özel bölme
Akıl Boğa güreşi alanı Teneşir
Yolculukta dinlenme süresi
Kabaca evet
Kayınbirader Sergen
Özel gezinti gemisi
Kalça kemiği
Üye İri papağan türü
At yavrusu Bir bağlaç
Nam, şan
Kemiklerin yuvarlak ucu
Su Odunu sert, siyah renkli ağaç
Duman rengi
4
3
fi‹FRE KEL‹ME
Genişlik
Ekmek
2
Açgözlülük
1
Kiradan gelir getiren mülkler
BELKIS AKKALE
Klavyeli bir çalgı
5
6
Düzelme, iyileşme
Renklerin en koyusu, siyah
Azeri çalgısı
Takımlar grubu, küme
8
Bir meyve
Bir nota
Maçın rakamlı sonucu
Ad çekme
Ateş Bir yerin sıcaklığını ayarlayan aygıt
Bellek
Yaban kedisi
Toplu işbırakımı
Dinin emirlerini yerine getirme
Çin satrancı
7
İşsiz, aylak
Müzikli lokanta
İspiyoncu
Peygamberimize (sav) saygı için okunan dua
İtalya’da bir kent
Peygamberimizi (sav) öven kaside
5
Tümör
Engel
6
Hayvansal gıda
Zar kanatlı bir hayvan
7
Seslenme ünlemi
Birdenbire Bir sinir hastalığı Suudi Arabistan plakası
Yazılı, görüntülü, sözlü belge Antalya’nın ilçesi
Bir organımız
Borudan kol alan eklenti parçası
Allah’a (cc) göre insan
4
Atletizmde bir dal
3
Ekmek kırıntısı (yöresel) Kaşara benzer peynir türü
9
Müspet ilimlerin genel adı
Ceylan yavrusu
10
Güney Amerika’da ki sıradağlar
10
Duvar lambası
16 BULMACA Üstteki komedyen
Ölüm
Ev
Bitki
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Hasret “Caner ...” Dini ö€üt (alttaki FB’li futbolcu)
Bö€ürtlen
Kara kabarc›kl› deri hastal›€›
Bir savafl silah›
Muşmulaya benzer bir meyve Sanat
‹ri kemik Türkü, flark›
Arnavutluk plakas›
Toz, toprak
Kişi
Kan grubu
Aç›k sar›
‹lgi
An›tsal
Caminin ezan okunan yeri
Engel y›kma duygusu
Genelge
fiey
Bol renkli kelebek
Tavlada üç say›s›
Japonya para birimi
‹klimleme ayg›t›
Valide De€erli bir kumafl
Cennet
Bir bayan giyece€i
Adanan fley
Üstün yetenekli
Yaz›l› fley, kitap
Soru sözü
Hulasa
Büyük il
Evlilik akti
Kutsal inanç
Bir alay iflareti
Bir nota
Ortalama Alanya'n›n eski ad›
Okul, k›flla hastanesi
Ses bilgisi
Bir k›ta
Ba€ budama b›ça€›
Bir tür salça
Bir çocuk oyunu Art› uç
Atefl tutma demiri
‹nce meflin
Ka€›t süsleme türü
Rusyal›
Küçük erkek kardefl Birdenbire
Kurutulmufl ringa bal›€›
Tatl› bir besin maddesi
Evliya
Hastal›ktan kurtulma, flifa
fiube, dal Ka€›t süsleme türü
Hayk›rma Bir üst giyece€i
‹laç, deva
Son, en son
Genifllik
Meslek
Bir beceri oyunu
Bal›k yakalama i€nesi
Bir nota
Yayvan sepet
Lata Küçük kanal
S›fat eki ‹ki kuzulu koyun
Etkin
Lokmanruhu
Götürü, toptan ifl
Yapay mermer
‹sim
Çiçekli büyük halka Parola, iflaret
Y›lan türü
Nefleli
Kurnaz
Bir ölçü birimi
Bir tür bisiklet
Parça
Bir niflasta tatl›s›
Eski bir Türk kavmi
Dingil
fiaflma ünlemi
Haberleflme
Öküz yemli€i
Bir renk
Sahip
Sinek
Bir tür sos
Sadrazamlar›n padiflaha verdi€i hediye
Üst'ün emrinde çal›flan
Mizaç, karakter
Bakanlar kurulu Vahfli binek at›
Vefal› olma
YAVUZ SEÇK‹N
Tuzak
Delikli keten bezi
Yumurtan›n beyaz›
Sandal› geri götürme
Özgür, hür
‹ri papa€an türü
Taneli meyve
Çözümlemeli Rütbesiz asker
Kabiliyet Bir arazi flekli, yaz›
CANER ERKİN
Gelenek Aksiseda
Kafi gelmeyen Sporda en üst derece
Yar› yafl yar› kuru nemli toprak
Gö€ün en yüce kat› Üst üste yatak yerleri
Kuzey kutupla ilgili
Ödeme
PUZZLE BULMACA
SUDOKU KOLAY
SARMAL
Kimyasal gübre
E N K İ D U
ZOR
ORTA
A L A K A
‹ÇE DO⁄RU
100-99 Japon lirik dramı 98-94 Ticari yolcu taşıt aracı türü 93-89 Nişasta, şeker ve su ile yapılan bir tatlı 8885 Haz sırasında şeytan taşlanan dağ 84-81 Seyahat 80-76 Kıldan dokunmuş büyük çuval 75-71 Ölçüyü aşma, taşkınlık 70-65 Yapıların duvar ve tavanlarına süslemeler yapan usta 64-60 Bir kâğıt oyunu 59-53 Tatlısı bol kalın gözleme 52-48 Değersiz, hor 47-43 Samsun’un bir ilçesi 42-38 Yabani bir hayvan 37-32 Kuramsal 31-27 Üflemeli bir çalgı 26-22 Konuk 21-15 Sara hastalığının bir diğer adı 14-10 Taşıma, taşımacılık 9-5 Barbunyaya benzer bir balık 4-1 Tane.
ÇOK ZOR
‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki MARUL sözcü€ününü son basamaktaki TOKAT sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
MARUL
TOKAT
İ T
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
T‹R EK
DIfiA DO⁄RU
O N E J
ÖR N
1-7 Sağlama, araştırıp bulma 8-12 Pastırma, kavurma, sucuk yapılan semiz hayvan 13-18 Başkentimiz 19-24 “Şükriye …” (halk müziği sanatçısı) 25-30 Hamur açma değneği, merdane 31-35 Bir meyve 36-40 Zekâ 41-44 Anahtar 45-51 Mal üretilen büyük işyeri, üretim evi 52-56 Sırtında yük taşıyarak geçi,mini sağlayan kimse 57-61 Subay 62-67 Çabucak, anında 68-73 Yük tartma aleti, baskül 7478 Kaçma, kaçış 79-83 Telefonun konuşulan yeri 8490 Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal 91-97 Uzun, yumuşak, sarı saç 98-100 Bir ağırlık ölçüsü.
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
2 HARFLİ AN AS BA EK EL EM GA GO OT NO Pİ ŞU TA TU ÜN ZA 3 HARFLİ ASU ATA CAM EMA EPE ERA EZA İNİ MAR MAY NAN ODA OVA POP ROT SAV TOR YOL 4 HARFLİ AGAH ALEV ATOL ATOM BAYİ BİYE BUSE EŞEK ETİL FOYA
GÖLE İKİZ İNEK KOVA LANE MAKİ OHAL OKAY NAME ÖDEM ÖZEL TUBA YOGİ ZULA 5 HARFLİ ABİYE ALAKA ALAZA ALİYE BORAN ECENE ELEJİ EMİNE FİLET İRONİ İTİLA
LİPİT OKTAV PEKER PULAT SEKİZ UYUMA 6 HARFLİ ENKİDU GALERİ İLETİM İSİLİK KOÇERO LUDİZM MULETA OLEFİN ONEJİT OTOBÜS RAZİYE SERKEŞ
f17 spor
DROGBA, AVRUPA’YA GIDIYOR
Galatasaray’ın Fildişili yıldızı Didier Drogba hakkında transfer haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.Galatasaray ise Drogba’nın fıtık sorunu sebebiyle daha önce yurtdışında ameliyatını yapan kliniğe kontrole gittiğini açıkladı. Ancak İngiliz basını yetenekli golcü için önemli bir iddia ortaya attı. İngilizlere göre Drogba, Fransız ekip Monaco ile transfer görüşmelerine başladı bile.
Kulüpler 6+2’de anlaştı top Federasyon’da
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılımı hedefleyen Beşiktaş, önümüzdeki sezonu planlıyor.
Süper Lig’deki yabancı statüsü değişiyor. Fenerbahçe ve Akhisar Belediye’nin de sonradan onay verdiği 6+2’deki uzlaşı, Federasyon’a iletildi. TFF yönetimi, gerçekleştirilecek oylamada ‘evet’ derse önümüzdeki sezondan itibaren 18 kişilik kadroya 8 yurtdışı menşeli futbolcu yazılabilecek, bunlardan 6’sı aynı anda sahada olabilecek. Tek sıkıntı, planlamasını yerli oyunculara göre yapan Beşiktaş’ın 5+3 ısrarı.
Kulüpler Birliğinden uzlaşıya TFF yönetimi de ‘evet’ derse önümüzdeki sezondan itibaren 18 kişilik kadroya 8 yurtdışı menşeli futbolcu yazılabilecek.
-
Süper Lig’deki yabancı statüsü değişiyor. Fenerbahçe ve Akhisar Belediye’nin de sonradan onay verdiği 6+2’deki uzlaşı, Federasyon’a iletildi. TFF yönetimi, gerçekleştirilecek oylamada ‘evet’ derse önümüzdeki sezondan itibaren 18 kişilik kadroya 8 yurtdışı menşeli futbolcu yazıla-
bilecek, bunlardan 6’sı aynı anda sahada olabilecek. Tek sıkıntı, planlamasını yerli oyunculara göre yapan Beşiktaş’ın 5+3 ısrarı. Türk futbolunda uzun yıllardır tartışma konusu olan yabancı kuralına dair flaş gelişmeler yaşandı. Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav, gelecek sezon için
6+2’de (6 sahada, 2 kulübede) el sıkıştıklarına ilişkin yazıyı Futbol Federasyonu’na gönderdiklerini bildirdi. Seçeneğe sıcak bakmayan Akhisar Belediyespor ve Fenerbahçe’nin, çoğunluğun kararına uyacağını vurgulayan Cavcav, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’dan sözlü onay aldıklarını belirtti. Buna karşın transfer politikasını yerli oyuncular üzerine şekillendiren Siyah-Beyazlılar, 5+3’te diretiyor. Son kararı TFF yönetim kurulu, oylamayla verecek. TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in, “18 kulüp de ‘evet’ derse kuralı değiştiririz.” demecinden cesaret alan kulüpler, son dönemde bu konuyu görüşmek için her hafta birkaç kez toplandı. Yoğun trafiğin akabinde beklenen açıklama, Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav’dan geldi. 18 kulübün 10’unun onayının yeterli olduğunu savunan Cavcav, uzlaşı yolunda uzun zamandır formül aradıklarının altını çizdi. Kendisinin 6+4 istediğini aktaran Cavcav, “Yabancı futbolcuya meraklı da mahkûm da değiliz. Fakat herkeste kontratlı yabancı çok. Mağdur olmamaları düşüncesiyle büyük çoğunluk 6+2’de uzlaştı. Sonuçta TFF bizim federasyonumuz, talebimizi yerine getirecektir.” ifadelerini kullandı. Gelinen noktada, Demirören’in, “18 takımın 18’i de imza vermezse, biri bile farklı fikirdeyse aynı şekilde devam eder. Tahkim Kurulu’ndan onay çıkmaz.” beyanatı önem kazandı. Ama kulüpler, Federasyon kanadına, Tahkim’e gitmeyeceklerini iletti. Fenerbahçe’nin, Federasyon’dan çıkacak her türlü sonuca saygı duyulacağını bildirmesi, Kulüpler Birliği’nin elini iyice güçlendirdi. Daha önce kamuoyuna vakıftan ayrılacağı yansıyan Akhisar Belediyespor’un başkanı Hüseyin Eryüksel de geri adım attı ve ortak akla uydu. Mevcuttaki tek sorun; Beşiktaş’ın şerhi. 6+2’ye ‘hayır’ diyen Siyah-Beyazlıların Asbaşkanı ve transfer komitesi sorumlusu Deniz Atalay, en fazla 5+1+2 şeklinde bir esnemeyi kabul edebileceklerini dile getirdi. Halihazırdaki girişimi yanlış bulanların gerekçesi, Euro 2,2 TL iken anlaşılanlara, kur artışından ötürü 3 Euro’dan ödeme yapılması ve maliyetlerin yüzde 30 oranında artması. Türkiye’deki altyapı hamlesini destekleyen farklı görüştekiler ise yabancı rakamındaki düşüşün fazlaca konuşulmasının, yerlilerin fiyatını ikiye katladığına dikkati çekiyor.
‘Fernandes, yeni kontrata değecek bir futbolcu değil’ -
Vodafone Arena ismini alacak yeni stadıyla birlikte taraftarın yıldız transferler beklediği yönetim ise temkinli adımlar atıyor. Son dönemde gazete manşetlerini süsleyen isim; Samuel Eto’o. İngiliz temsilcisi Chelsea ile sözleşmesi bitecek Kamerunlu forvetin adı, hemen her gün Siyah-Beyazlılarla bağlantılı haberlere konu oluyor. Başkan Fikret Orman ise 33 yaşındaki tecrübeli hücumcuya ilişkin sorulara üstü kapalı cevap veriyor. İngiltere’nin başkenti Londra’ya gideceğini doğrulayan Orman, bu seyahatin stadyumun çimleriyle ilgili olduğunu belirtiyor. Başkan’ın akabinde kurduğu cümleler ise Beşiktaşlıları heyecanlandırıyor: “Eto’o çok önemli bir yetenek; ancak kimse büyük beklentilere girmesin. Fakat ben de dahil, Arena’da seyredeceğimiz müthiş yıldızlar istiyoruz.” Projelerini, yabancı uygulamasında 5+0+3’e göre yaptıklarını tekrarlayan deneyimli yönetici, Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav’ın üzerinde anlaştıklarını açıkladığı, 6+2’ye sıcak bakmadıklarının altını çiziyor. Orman’ın, 31 Mayıs’ta serbest kalacak Manuel Fernandes’e dönük düşüncesi net: “Kontrat uzatmayacağız. Mukavele yenilemeye değer bulduğumuz bir oyuncu değil.” Portekizli yıldızın, ülkesinin takımlarından Porto ile görüştüğü ileri sürülüyor. Eski Kartal Ricardo Quaresma’yı da kadrosunda tutan Porto’nun, Fernandes’in talep ettiği 3 milyon Euro’luk imza parasını 1,5’a çekeceği kaydediliyor. Öte yandan iki günü izinli geçiren futbolcular, Fenerbahçe derbisinin hazırlıklarına bugün başlayacak.
Bursa’dan kupa açılımı: Bir bilet 800 TL -
Ev sahibi ekip, Sarı-Kırmızılı taraftarlar için ayrılan tribün biletlerini 800 TL’den satışa çıkardı. Açıklanan bilet fiyatına taraftarlar tepki gösterirken YeşilBeyazlı yönetim, alınan cezalardan dolayı böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi. Konuyla ilgili konuşan Bursaspor Başkanı Erkan Körüstan, “Bazı tribün biletlerini 800 TL olarak belirledik. Sadece misafir tribün değil, bizim taraftarımızın izleyeceği açık kale tribünü de 800 TL’den satışa çıkardık. Bu fiyatı belirlemek kulüplerin elinde. Uzun zamandır para kazanamadık. Kaç maçtır hasılattan yoksunuz. Bir sürü de ceza verdik. O parayı çıkaralım. Sonuçta yarı final oynuyoruz.” diye konuştu. Ev sahibi taraftarlar ise uygulamaya karşı çıkarak, “İki tribün biletlerinin 800 TL gibi sağlıklı bir düşüncenin ürünü olmayan bir fiyat politikasının ne gibi hesaplarla ortaya çıktığı bizi ilgilendirmiyor. Bilet fiyatlarında fahiş fiyat politikası izleyen tüm kulüpler taraftarın düşmanıdır.” şeklinde tepkilerini dile getirdi.
18 SPOR
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
FIFA, Türkiye’nin 60 yıl önceki dramını hatırlattı
Fenerbahçe, artık şampiyonluk şarkıları söylüyor. Sarı-Lacivertliler, takipçilerinin puan kaybettiği haftada Medical Park Antalyaspor’u Caner, Kadlec (2) ve Sow’un golleriyle 4-1 mağlup etti. Kanarya, önümüzdeki pazar Beşiktaş’ı yenerse Süper Lig’de 19. kez mutlu sona ulaşacak.
-
Fenerbahçe, lig tarihindeki en rahat şampiyonluğuna doğru adım adım ilerliyor. Rakiplerinden açık ara önde olan Sarı-Lacivertliler, tekipçileri Galatasaray ile Beşiktaş’ın bu hafta da galip gelememesi üzerine adeta güle oynaya çıktı Antalyaspor karşılaşmasına. Kadıköy’de taraftarının büyük desteğiyle kazanması halinde son 5 maça 12 puan avantajlı girecekti. Böyle de oldu. Akdeniz temsilcisini 4-1’le geçen Kanarya, hem evindeki yenilmezliğini hem de zirve yürüyüşünü sürdürdü. Fenerbahçe’de as kadrodan 6 oyuncu sakatlık ve cezalar sebebiyle forma giyemedi. Performansı me-
rak edilen yedekler, ilk dakikalarda önünde sonuç alınamazsa Şükrü Saligin dibinden kurtulmaya çalışan racoğlu’ndaki Rizespor sınavı şampiAntalyaspor’a karşı çok etkili olama- yonluk maçına dönüşecek. dı. Kanarya’da en iyi futbolcular yine Kuyt ve Caner gibi 11’in değişmez SOW VE KUYT’TAN MÜTHIŞ ÖZVERI KARE BULMACA 1 2iki yıldız 3 4 5Sow6 ve 7 Musa isimleriydi. Zaten skoru da sadece F.Bahçe’nin Dirk Kuyt, dün canla başla ter döktü. maçın değil, sezonun flaş oyuncusu 1 SOLDAN SA⁄A Maçın ilk yarısında Giray’la girdiği Caner Erkin değiştirdi. Yete1.olan 8. A€ustos. 1964 ilk K›br›s Bar›fl Harekat›'nda flehit olan foto€raftaki pilotumuz - Avrupa'da bir ülke - Bafll›ca içece€imiz. 2. Kemik veremi 2 ikili mücadelede kaşı açılan Sow’un nekli sol bek, 21’de serbest vuruştan - Do€al ya da tarihi özellikleri nedeniyle korunma alt›na al›nm›fl yer Bisikletin - Metal ya da tahtadan yap›lm›fl Yaşı fleritlerden alnına 6 dikiş atıldı. Senegalli forvet harikaoturulan bir yeri gole imza attı: 1-0. oluflan pencere kapama düzeni. 3. KKTC'de bir kent - Bir zamanlar 3 ilerlemesine Hollandalı ithal etti€imiz muz çeflidi - Surağmen - Radyumun simgesi. 4. Dökülen tohum- buna rağmen mücadeleyi bırakmalarla ertesi y›l ç›kan tah›l net olmayanbilmeyen foto€raf - Her dört dı ve golünü bile attı. Kuyt ise 75. yıldız Kuyt da- Bulan›k, tükenmek 4 y›lda bir yap›lan, uluslar aras› spor etkinli€i. 5. Faz›l Hüsnü Da€larenerjisiyle alkış- Kazanma, topladı. Fakat ca'n›n fliiri - Komünikasyon iktisap. 6. Japongolün halk türküler- dakikada Antalyasporlu Boum’un ine verilen ad - Bir ülkenin temel yasas› - Kuflku, korku. 7. Kati 5 almak için uzattığı ayağa kafa ardından pozisyon üretmekte zor- topu Arnavutluk'un plaka iflareti - Bir nota. 8. Politik - Hastal›k, dert. 9. Fas'›n plaka iflareti “…Nazik” (Kebap) Güneydo€u Anadolu' d a koyunca kafası yarıldı. Kanlar içinde lanan Fenerbahçe, 31’de kalesinde yetifltirilen yerli koyun ›rk›. 10. Sersem - fiaflma ünlemi - Selenyumun 6 Hollandalı da tedavisinin arkalan golü- gördü. İsaac kafayla simgesi Ö€ütücü difllerimizin genel ad›. eşitliği 11. Yararl›,sağiyi ifller Dikdörtgen biçiminde, üzerinde noktalar bulunan tafllarla oynan bir dından maçı bırakmadı. ladı: 1-1. 38’de kornerden gelen topu 7 oyun. 12. Küçük ma€ara - ‹kincil - Kabiliyet - Bir renk. 13. Anma Mübala€a 14. Dört yafl›na kadar olan difli manda - Mitolojik çalg› Brunoetme.Alves indirdi, Webo düzeltti, - Habefl soylusu. 15. Kuvvetli, dinç, canl› - Dünyada günah ifllemifl KANARYA’DAN 18 KIŞI ÇIKMADI! 8 Kadlec deverilecek kaleye olanlara ahirette cezagönderdi: - Güzel koku. 16. 2-1. Denizlerin çekilmesiyle yurtlanmaya elveriflli duruma gelen k›y› fleridi Afrika Fenerbahçe’de Teknik Direktör Erİkinci devre, Sarı-Lacivertliler kabilelerinde krala verilen ad - Eskrimde bir karfl›laflma türü. 17. Bir 9 Yanal, sakat ve cezalı futbolcusun daha istekliydi. Tribünlerde şampinota - Durgun sulardaki çal›l›klar›n dibinde yaflayan küçük bal›k Müslümanl›€›n befl flart›ndan biri - Hayvan›n bafl› ya da boynuzlar›yla yonluk şarkıları hiç kesilmedi. Her- lar10nedeniyle maç kadrosunu 17 futyapt›€› vurufl - Kiloamper (K›sa). 18. Meyvelerin yenen bölümü - Ölüleri mezarda sorguya çeken Işıl iki melekten biri - görüntü Sergen - Borular› bolcudan oluşturdu. Sarı-Lacivertli kes ayaktaydı. ışıl bir döndürmeden eklemeyi sa€layan ba€lant› parças›. 19. Su taflk›n› - Rey eksikler yüzünden altyapıvardı. 64’te Kadlec’in kalecinin 11 - ‹ri kemik - Bir tafl›t arac›. 20. Güzel sanatlarda klasik ça€güçöncesinden ekipte, kalan - Rus köylüsü- Ambulans, itfaiye düdü€ü. dan genç isimler İbrahim Serdar Aylükle önlediği 12 YUKARIDAN AfiA⁄IYA dın, Muhammed Akarslan ve Mehkafa vuruşu, 1. Fazladan verilen - Ak›l - Nicelik, vas›f - Ayakkab› içine giyilen, deriden di Akgül yedekler arasında yer aldı. forvetyer - 13 yap›lm›fl k›sa konçlu hafif ayakkab›. 2. Senegalli ‹ki borunun birlefltirildi€i Letonya'n›n para birimi - Ekvator bölgesindeki çay›rlara verilen ad Selçuk Şahin ise ligde 20 hafta sonra Musa Sow’un 6 Birim. 3. Atom bombas› at›lan ikinci Japon kenti - Bir kürk hayvan› - Çöl ilk 11’de şans buldu. Emenike’nin hayvan› - Göz rengi. 4. Patlay›c› yeralt› gaz› - Ba€›ms›z büyük il - ‹ri dikişle bir oraya 14 kertenkelelerin ortak ad›. 5. Bir ifli yürütme - Temel, esas - ‹nce yap›l›, yerine görev alan Webo da 9 maç buraya koş-sürgün nazl› - ‹lkel silah. 6. San› - Paragrafbir bafl›ndaki büyük harf - Kökü 15 kesici olarak kullan›lan bir bitki. 7. Karabük'ün ilçesi Recep ay›nda sonra ilk 11 fırsatı yakaladı. turması, seyircileri kesilen kurban - Nine. 8. Osmiyumun simgesi - Romanya'n›n para biricoşturdu. 89’da mi - Rafadan. 9. Palamut bal›€›n›n - Duman KARE BULMACA 1de irisi 2 - Gümüfl. 3 10.4Hitit 5 6 16 7 8 9 10 11 12 13 14 karas› - Beyaz - Boyun e€me. 11. Çift, ikiz - E€ik olarak kesilmifl kenar MAÇ BITIMINDE PROVA VARDI Kadlec farkı 3’e çıka- Bak›r›n simgesi. 12. Temiz, namuslu - Bir sonuca varmak için afl›lmas› SOLDAN SA⁄A MP Antalyaspor maçı gereken derece. 13.1 Unutmamak parma€auzatmaba€lanan iplik - Fenerbahçe, rırkeniçinSow 17 1. 8. A€ustos. 1964 ilk K›br›s Bar›fl Harekat›'nda flehit Hindistan' olan foto€raftada toprak sahibi prenslere verilen ad. 14. Kategori, zümre sonrasında adeta bir şampiyonluk lardatahtadan sonucu belirledi: ki pilotumuz - Avrupa'da bir ülke - Bafll›ca içece€imiz. 2. Kemik- veremi Kal›t›m Hayvanlar›n2su içtikleri ya da a€açtan yer - Ay› bal›€›. - Do€al ya da tarihi özellikleri nedeniyle korunma alt›na 18 15.al›nm›fl Tavladayer üç -say›s› - Bisikletin ayakla çevrilen yeri Güzel sanatlar›n kutlaması yaşadı. Karşılaşmanın bi4-1. Gelecek hafta raBisikletin oturulan yeri - Metal ya da tahtadan yap›lm›fl fleritlerden bir dal›. 16. Ege'de bir Yunan adas› - Memeli ve iri bir deniz hayvan› - Bir oluflan pencere kapama düzeni. 3. KKTC'de bir kent tuzla - Bir ürününün zamanlar sat›ld›€› tiş düdüğünün ardından orta alan3 kipyer.Beşiktaş. Fenerbahçe, 17. Güvenlik - Eski dilde emirler - Paras›n› 19 ithal etti€imiz muz çeflidi - Su - Radyumun simgesi. 4. Dökülen tohum- 18. Duyum yitimi - Havaya f›rlat›lan bir plakan›n vurulidareli kullanan. Olimpiyat Stadı’nda kazan- da toplanan futbolcular taraftarla larla ertesi y›l ç›kan tah›l - Bulan›k, net olmayan foto€raf Her dörtdayanan mas› -ilkesine at›c›l›k dal› - ‹yi bak›m ve ilaç tedavisi. 19. 4 y›lda bir yap›lan, uluslar aras› spor etkinli€i. 5. Faz›l Hüsnü Da€larUçaklar›n yapt›€› ç›k›fl - Deneme - Kareli kumafl. 20. Osmanl›larda s›n›r ortak 20 bir tezahürat yaparken, arca'n›n fliiri - Komünikasyon - Kazanma, iktisap. 6. Japon halk türküler- ması durumunda bitime 4 niflan› - Ulusal - Muhtemel - Güzel sanat. ine verilen ad - Bir ülkenin temel yasas› - Kuflku, korku. 7. Kati dından tüm tribünlere dolaşıldı. Yamaç kala mutlu sona 5 Arnavutluk'un plaka iflareti - Bir nota. 8. Politik - Hastal›k, dert. 9. bancı oyuncular çocuklarını da yanFas'›n plaka iflareti - “…Nazik” (Kebap) - Güneydo€u Anadolu'da ulaşacak. Siyahyetifltirilen yerli koyun ›rk›. 10. Sersem - fiaflma ünlemi - Selenyumun 6 larına aldıkları gözlendi. Yaklaşık 10 Beyazlılar simgesi - Ö€ütücü difllerimizin genel ad›. 11. Yararl›, iyi ifller Dikdörtgen biçiminde, üzerinde noktalar bulunan tafllarla ÇÖZÜMLER oynan bir SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ dakika sahada seviç gösterilerinde 7 oyun. 12. Küçük ma€ara - ‹kincil - Kabiliyet - Bir renk. 13. Anma bulunan futbolcular daha sonra soMübala€a etme. 14. Dört yafl›na kadar olan difli manda - Mitolojik çalg› - Habefl soylusu. 15. Kuvvetli, dinç, canl› - Dünyada günah ifllemifl yunma odasının yolunu tuttu. 8 olanlara ahirette verilecek ceza - Güzel koku. 16. Denizlerin çekilmesiyle yurtlanmaya elveriflli duruma gelen k›y› fleridi - Afrika kabilelerinde krala verilen ad - Eskrimde bir karfl›laflma türü. 17. Bir nota - Durgun sulardaki çal›l›klar›n dibinde yaflayan küçük bal›k Müslümanl›€›n befl flart›ndan biri - Hayvan›n bafl› ya da boynuzlar›yla yapt›€› vurufl - Kiloamper (K›sa). 18. Meyvelerin yenen bölümü - Ölüleri mezarda sorguya çeken iki melekten biri - Sergen - Borular› döndürmeden eklemeyi sa€layan ba€lant› parças›. 19. Su taflk›n› - Rey - ‹ri kemik - Bir tafl›t arac›. 20. Güzel sanatlarda klasik ça€ öncesinden kalan - Rus köylüsü- Ambulans, itfaiye düdü€ü.
10
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
12
1. Fazladan verilen - Ak›l - Nicelik, vas›f - Ayakkab› içine giyilen, deriden E hafif ayakkab›. I Ç birlefltirildi€i Y Byap›lm›fl Yk›sa konçlu 2.A‹ki borunun yer Letonya'n›n B E para L birimi K I - Ekvator S A bölgesindeki K K Açay›rlara L Everilen ad ÜBirim. 3. Atom bombas› at›lan ikinci Japon kenti - Bir kürk hayvan› - Çöl R 4.SPatlay›c› Nyeralt› L gaz› - Ba€›ms›z K E M A il -L‹ri hayvan› -KGözArengi. büyük kertenkelelerin C E B ortak E ad›. L 5. Bir İ ifliT yürütme A R- Temel, I Kesas - ‹nce S yap›l›, E nazl› - ‹lkel silah. 6. San› - Paragraf bafl›ndaki büyük harf - Kökü sürgün A M A İ M A E M A N kesici olarak kullan›lan bir bitki. 7. Karabük'ün ilçesi - Recep ay›nda Y kurban A D- Nine. 8. MOsmiyumun İ K simgesi A A N T para biriT kesilen - Romanya'n›n mi - Rafadan. M A9. Palamut Ş A bal›€›n›n L A irisi -GGümüfl. R 10. Hitit A -ÇDuman E karas› - Beyaz - Boyun e€me. 11. Çift, ikiz - E€ik olarak kesilmifl kenar T simgesi. İ A Temiz, namuslu İ C -RBir sonuca A A varmak T için U M - Bak›r›n 12. afl›lmas› gereken 13. Unutmamak İ Kderece. A R A Ş I için N parma€a F Rba€lanan İ Kiplikİ Hindistan'da toprak sahibi prenslere verilen ad. 14. Kategori, zümre LKal›t›m İ - Hayvanlar›n E K suİiçtikleri M tahtadan A yaDda a€açtan A yer R - Ay› A bal›€›. N İ15. Tavlada Z E üçTsay›s› - Bisikletin L E ayakla Y K Ayeri F- Güzel İ sanatlar›n Y çevrilen adas›A- Memeli Sbir dal›. M 16. S Ege'de bir Ç Yunan E K P ve iriNbir deniz O Bhayvan› R -ABir tuzla ürününün sat›ld›€› yer. 17. Güvenlik - Eski dilde emirler - Paras›n› Tidareli İ kullanan. 18. Duyum yitimi - Havaya f›rlat›lan bir plakan›n A B vurulR İmas›R ilkesine dayanan at›c›l›k dal› - ‹yi bak›m ve Ailaç Ştedavisi. A19. Uçaklar›n yapt›€› ç›k›fl - Deneme - Kareli kumafl. 20. Osmanl›larda s›n›r Rniflan› K - Ulusal - Muhtemel - Güzel sanat. A R “… Bora” (rahmetli aktör) Efelek
Sahip
Temize çıkarma
Sakarya’nın ünlü köftesi
Değerli eski eşya satan
Hayvan yiyeceği
Küçük bıçak
Pay, hisse Baston
Bir ilimiz Atlas Okyanusu, Akdeniz arası boğazı
Erzincan’ın ilçesi
Hollanda’nın plaka işareti
Radyumun sembolü
Divan
Maden Tetkik Arama (kısa)
Fakat, lakin
Anma
Dolaylı anlatım
Ülkemizin güneyinde bir ova
Korunmaya bırakılmış şey
Kısa süre oturmak
Mesafe
Galyumun sembolü
Doğu
Boru sesi
Avrupa Ekonomik Topluluğu (kısa)
Kıyamet meydanı
Bir taşıt aracı Büyük demir yolu durağı Akla, gerçeğe aykırı
K
Bir şeyin gerçekleşme sini önlemek
Rütbesiz asker Derneğe ödenen para
Bir hamur tatlısı Kiloamper (kısa)
Hayvansal gıda
E İşsiz, aylak Toplu işbırakımı
Sivrisineğin küçüğü İtalya’da bir kent
A V
D E N
Bir meyve Yolculukta dinlenme süresi
K L Kiradan gelir getiren mülkler
Tümör
V
Ad çekme
N A R
O D İ
Boyutlar
I
Öğütülmüş tahıl
L O N E Y
At yavrusu Su
Azeri çalgısı
Yaban kedisi Akıl
İşçi
Engel Su geçirmez, killi toprak
E
Göktürklere yol gösteren kurt Binek hayvanı
A
Değiş tokuş
K E T Peygamberimize (sav) saygı için okunan dua
H Odunu sert, siyah renkli ağaç
L
İspiyoncu Sinemada, tiyatroda özel bölme
Çin satrancı
O
Özel gezinti gemisi
K A R A Bir bağlaç
V E
İri papağan türü Kemiklerin yuvarlak ucu
Düzelme, iyileşme
Klavyeli bir çalgı
Açgözlülük
fi‹FRE KEL‹ME
A
D
Şaşma ünlemi
L 16 Y A İ A K K 17 A Duman karası
Eski dilde bayram Teyze (halk ağzı)
İ
D
A 18 S A
N
Müslümanlıkta kutsal ayların ikincisi
A 19 Ş
M Mikroskop camı
Y A L
A 20 B A R A M S
S A R
N A A
T E
Borudan kol alan eklenti parçası
C A E L
Birdenbire
Bir sinir hastalığı Suudi Arabistan plakası
S
A R A
S
İ
N E K
Zar kanatlı bir hayvan
G A Z
Bellek
I Bir organımız
İ
Ölüm Bitki
V
Kişi Üst'ün emrinde çal›flan
Sahip Cennet
İ
H U Y Çiçekli büyük halka Parola, iflaret
Z A T
Eski bir Türk kavmi Bir ölçü birimi
İ
Bir bayan giyece€i
Etkin Bir çocuk oyunu
Meslek Bal›k yakalama i€nesi
L
Çözümlemeli Rütbesiz asker
Küçük kanal
Art› uç Evliya
E
Valide
Engel y›kma duygusu Bol renkli kelebek
Öküz yemli€i
Delikli keten bezi
Sporda en üst derece
Maçın rakamlı sonucu
Üye
Bir nota
P
Takımlar grubu, küme
S A Sergen
İ
İ
‹lgi
Alanya'n›n eski ad› Ses bilgisi
A L
Hayk›rma Bir üst giyece€i
A Tatl› bir besin maddesi
Atefl tutma demiri Ka€›t süsleme türü
Lata
M
B A
N A R A Bir beceri oyunu
Ka€›t süsleme türü
N
O
Genişlik
F
Sinek
O M A C A Sadrazamlar›n padiflaha verdi€i hediye
An›tsal
Bakanlar kurulu Vahfli binek at› Arnavutluk plakas›
K
Bir tür sos Parça
M
fiaflma ünlemi Nefleli
R İ K A B İ Y E Aç›k sar›
A B
Caminin ezan okunan yeri
Y
A L A Ş A Haberleflme
L İ M O N İ
Genifllik
Japonya para birimi
T E T R İ S
E T A M İ N
R E K O R
Tuzak
Tavlada üç say›s›
A L A İ Bir tür salça
K
Gö€ün en yüce kat›
Gelenek Kafi gelmeyen
Yayvan sepet
ANAGRAM BULMACA Sandal› geri götürme Akıl AiçinKyollarTanelibirdir. S
Yumurtan›n beyaz› ‹ri papa€an türü
meyve
T
F A
Kabiliyet
İ Y A
A R
Üst üste yatak yerleri
N O
CANER ERKİN
A
N
İ
N
İ
N
E
Z
A
T
D
N
İ
L
R
I
O
A
K
A
F
İ
R
E
İ
R
O
L
Aksiseda
A
R
Yar› yafl
8. İtiraf.yar›nemlikuru Ş toprak9. Temadi. A L10. Mesela. A T 11.AKavara. V 12. Mevlam. 13. Maraza. 14. Adalar. 15. Şelale. 16. Radika. 17. Badema. 18. Azalma. 19. Aramis. 20. Meşale. 21.Ödeme Akilim. 22. Labada. 23. Hamlet. 24. Mesire. Kimyasal gübre Ü R E İ T A 25. Dereli. 26. Minare. 27. Nadide. 28. İhtira. 29. Azimet. 30. Tedavi.
SÖZCÜK AVI
Aşağ
SÖZCÜK AVI Girdim yarin bahçesine gül dibinde gülizar / Saçlarından kopan teller kaldı G İ R D İ M Y bana bergüzar / Yağma yağmur esme rüzgar, yolda yolcum var benim
O
A
SÖZCÜK MERDİVENİ A N İ L İ B MARUL - MAKUL - MAKUS - MAKAS - TAKAS - TAKAT - TOKAT
C
A
E
BİLİN R L
M
G CEMİL A
İ
S
T
SARMAL BULMACA İ N E G Ü U F İÇE DOĞRU Tedarik – Etlik – Ankara – Tutkun – Oklava – Kiraz – Anlak – Açar – Fabrika – Hamal –İ Zabit N – ŞipşakD – KantarE– Firar –RAhize – Ganimet K –E Lepiska – Ton. DIŞA DOĞRU No – Taksi – Pelte – NakkaşE– Pişti –K E – Mina Z – GeziA– Harar U– İfrat R Bazlama – Hakir – Bafra – Çakal – Nazari – Kaval – Konuk – Tutarak – Nakil – Tekir – Adet.
BELKIS AKKALE
İ
Bir arazi flekli, yaz›
BULMACA A PETEK N A N E E K O 1. Sorkun. 2. Sanayi. 3. İspati. 4. Adavet. 5. Seviye. 6. Kostak. 7. Asfalt.
SUDOKU A R K T İ ÇÖZÜMLER‹ K R A N Z A
G
toptan ifl
Bir niflasta Edinim. 6. Uta - Anayasa - Endifle. 7. Kesin - ALKurnaz- Sol. 8. Siyasi tatl›s› Üstün N ‹llet. U 10.NAvalİ - YaY- SeE- Az›. E K E Yapay 9.S MA A - Ali B - ‹vesi. yetenekli 11. Hasenat mermer Yaz›l› fley, Domino. 12. ‹n - Tali - Yeti -Soru sözü 13. Yad - Abartma. Hulasa Al. 14. Evere - Lir kitap B 15.ETüvana T - Azap İ K NNeritel E Kutsal Ö - ZEpe. 17. E MiTRas. - Rayiha. 16. -inançKabaka Büyük il Evlilik akti Anabas - Hac - Tos - KA. 18. Eten - Nekir - Raf - Rakor.Bir19. Bir alay nota Sel - Oy iflareti E Omaca R ‹sim- Otobüs. A 20. D Arkaik N İ K S›fat eki S İ -N MujikA- Siren. Ortalama ‹ki kuzulu YUKARIDAN Okul, k›flla AŞAĞIYA koyun - Us R - Mahiyet 3. Y 1. ECabhastanesi E V- Mest. İ 2.R‹lave M- Savana E L- Ünite. E Ş Ba€ buda- Lat Bir k›ta ma b›ça€› Nagasaki - ‹nce Asmeflin - Deve - Ela. 4. Grizu - Eyalet - Varan. 5. ‹cra - Asal Küçük erkek Nazenin Ok. 6. Zan ‹nisiyal Ratanya. - Atireİ- Ebe. A Ş A Rusyal› V A K E T7. Eflani A kardefl N8. Osİ -Kurutulmufl Ley - Alakok. 9. Piçuta - Sim. Birdenbire 10. Eti - ‹s - Ak - Ram. 11. Kofla ringa bal›€› Hastal›ktan deva - Yalak - Cu. 14. Ulam L Pah F 12.RSili -İBaraj.S13. ARetime A N İ ‹laç,- ‹rs E M kurtulma,- Raca. fiube, dal Fok. 15. Se - Pedal - Edebiyat. 16. flifaMidilli - Otari - Oros. 17. Asayifl Son, Anestezi - Kür. 19. Sorti - S›nama son E Evamir B R- Hesabi. U en 18. A H - Trap İ R Ekose. 20. Ura - Milli - Olas›Bir-nota Ar.
M İ
Kalça kemiği
Türkü, flark›
Kara kabarc›kl› deri hastal›€›
GenelgeTopel - Rusya - Su. 2. Akarca fiey 1. Cengiz - Sit - Sele - Stor. 3.Götürü, Girne -
‹klimleme ayg›t›
F Ü M E
Duman rengi
F
Nam, şan
‹ri kemik
R
16
SÖ
A Z İ Çikita M - Ma T- Ra.A4. Alaza M -İ FluM- Olimpiyat. N 5.EAsuN- ‹letiflimL-
N İ
O R G
Bir savafl silah›
KARE BULMACA Kan grubu
L A H
Kayınbirader
Ö
A K SOLDAN E RSAĞAE
A D A K
A N O T
Özgür, hür
Hasret “Caner ...” (alttaki FB’li futbolcu)
Ü V E Z
A N A L İ T İ K
E T E R Kuzey kutupla ilgili
Bir renk
K A R İ Y E R
B O A Lokmanruhu
Adanan fley
A K T İ F
A K S
Sanat
Dini ö€üt
P E Ç E N E K L
S K U T E R Y›lan türü
E
Ç E L E N K
İ M Dingil Bir tür bisiklet
De€erli bir kumafl
Muşmulaya benzer bir meyve
B
V E F A K A R L I K
A S T Mizaç, karakter
Bö€ürtlen
G U B A R
M
Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmi
Müzikli lokanta
T A M A H K
E 15 T
Toz, toprak
YAVUZ SEÇK‹N
Kırılmış taş döşenerek yapılan yol
N
A L
A R A
A B A N O Z
A K A R E T
İ 14 Y E İ R
R
Y
H A N E Vefal› olma
D
Ceylan yavrusu
Y
T
L E Ş
I
U T
Kazaklarda başkan
Ev
G A M M A Z
O S E L O Boğa güreşi alanı
Telli bir çalgı
13
Üstteki komedyen
Büyük kötülük
S
K
Allah’a (cc) göre insan
I
M A T E R Peygamberimizi (sav) öven kaside
K
T
B A S
Yaban arısı Namazda ayakta durma
S A L A C A K Renklerin en koyusu, siyah
T A Y
M A
Yazılı, görüntülü, sözlü belge
K U R A Teneşir Kabaca evet
Süresi belli olmayan
10
Türkü, şarkı
K U M U Ç
A M E L Ateş Bir yerin sıcaklığını ayarlayan aygıt
Seslenme ünlemi
Boyun eğme
15
CENG‹Z TOPEL
P E S Ü
İçinde yağ yakılan toprak kandil
ÇÖZÜMLER
A R E
G R E Dinin emirlerini yerine getirme
Matbuat
E R
K A L B U R A B A S T
K A Ş T
G A R
İZMİR KORDONBOYU
G O
D E K A T Antalya’nın ilçesi
O
A N D
A M İ Ekmek kırıntısı (yöresel) Kaşara benzer peynir türü
8
Eş, zevce
L
CEN
R ALATA
H
A
T
M
A
R
L
R
L
E ÇİRKE K I
N A N
Ekmek
E
K
A
L
E
D
N
İ
K
O
V
İ
E
P
A
İ
L
L
R
E
İ
Ç
R
K
A
R
I
B
A
A
D
H
O
Y
R
O
A
B
E
R
P
G
M
Ü
Z
10
T Güney Amerika’da ki sıradağlar
E N M
Yemek
8
İ
Sevimsiz, kaba
Çilli, çopur yüzlü
F A İ
Tam sağlık kontrolü
Rubidyumun sembolü
9
Atletizmde bir dal
Kur’an’da bir sure
Yeter
Önderlik
10
5
F
Taraftarı coşturan kimse Görevde en eski olan
Cep telefonu mesajı
En kısa zaman süresi
Kanun
Romanya’nın para birimi
5
A
O N S Müspet ilimlerin genel adı
Notada durak işareti
Tütün sergisi
6
Konuşulan dil
A P L
Danimarka plakası
3
A
Ödeşme
Futbolda serbest vuruş
İsim “Evet, öyledir” anlamında ünlem
Aylardan biri
7
Mitolojik çalgı
Değişiklik
Familya
Orta resim
K A
E K O
Transformatör (kısa)
Geyik derisinden eskimo kayığı Kurbağa yavrusu
4
N
I
Kesin
Gram (kısa)
Ribonükleikasit (kısa)
Esmer, buğday tenli
7
A Ç
İlişkin
İlave
A M Y E
Yankı
Altın değer ölçüsü
Süzgeç, kevgir
M A R K
S
Duvar lambası
A
Tekir balığının irisi
Güzel çiçekli bir bitki
Yapılan işler
2
Düğün armağanı
“İlker …” (tiyatrocu) Top oyunu karşılaşması
1
S Pamuklu kumaş türü
S
3
Kehribar Çölden gelen sıcak rüzgâr
Ülkemizin plakası
Yemin
1
Evrenpulu
1 metre karelik toprak parçası
2
BÜLENT EMİN YARAR
9
11
Bir şeyin doğruluğunu onaylama
Üstteki aktör
Kar ayakkabısı
8
9
4
Sandalın dümen kolu Alttaki halk müziği sanatçımız
9
Bu sezon Brezilya'da gerçekleşecek Dünya Kupası'na 57 gün kala FIFA resmi sitesinde 1954 yılında Türk Milli Takımı'nın yaşadığı talihsizliği sayfasına taşıdı. İsviçre'de gerçekleşecek 1954 Dünya kupasına kayılmak için 57 eleme maçı yapılmış ve Şampiyona ‘ya katılacak takımlar belirlenmek üzereydi. Ev sahibi ekip ve bir önceki şampiyon takım Uruguay'ın direkt katılacağı Şampiyona’da 14 takımdan 13 belirlenmişti. Son takımı ise İspanya ile Türkiye arasında oynanacak eleme maçı belirleyecekti. O eleme Türk Milli takımı adına tarihe geçen dramatik bir sonla biten eleme olmuştu. Ilık bir Roma akşamında Ay Yıldızlıların kaderini 14 yaşındaki bir
DÖRT ELLE SARILDI
çocuk belirlemişti. Olay aslında önce Türkiye'de ardında İspanya'da başladı. Türkiye'de oynan ilk maçı Ay yıldızlı ekip 1-0 alarak büyük bir sevinç yaşamış, fakat İspanya'daki rövanşta Boğalar işi sıkı tutarak 4-1lik bir sonuçla durumu eşitledi. Eşitledi, çünkü o dönemde gol averajı yoktu sadece puan ve galibiyetlere bakılıyordu. Her iki takımında birer galibiyeti olmuştu ve son maçın İtalya'da oynanmasına karar verildi. Roma'da sahaya çıkan her iki takım da zorlu bir mücadeleye girişti. Önce İspanya 1-0 öne geçti, ardından Ay Yıldızlılar bastırarak iki gol birden buldu ve durumu 2-1 üstünlüğe taşıdı, fakat pes etmeyen Boğalar'da Adrian Escudero beraberlik golü buldu ve maçı uzatmalara taşıdı. Uzatmalarda başka gol olmayınca karşılaşama 2-2'lik skorla sona erdi. O dönemde penaltı atışları olmadığından iş kuraya kalmıştı. Hemen stat çalışanlarından birinin 14 yaşındaki oğlu çağrıldı. Luigi Franco Gemma adlı bu genç delikanlının ellerindeydi artık her iki ülkenin kaderi ve bu genç eller Türkiye'yi torbadan çekti. Maalesef çekilen takım evine, torbada kalan takım İsviçre'ye gidecekti.
6
-
FENER KUPAYA
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Cengiz Topel - Rusya - Su. 2. Akarca - Sit - Sele - Stor. 3. Girne Çikita - Ma - Ra. 4. Alaza - Flu - Olimpiyat. 5. Asu - ‹letiflim Edinim. 6. Uta - Anayasa - Endifle. 7. Kesin - AL - Sol. 8. Siyasi ‹llet. 9. MA - Ali - ‹vesi. 10. Aval - Ya - Se - Az›. 11. Hasenat Domino. 12. ‹n - Tali - Yeti - Al. 13. Yad - Abartma. 14. Evere - Lir -
19 SPOR
18 - 24 NİSAN 2014 ZAMAN FRANCE
Aslan, Selçuk’a inanıyor
F.bahçe derbisinde teknik direktör Mancini ve teknik heyetle tatsızlık yaşayan Selçuk İnan’a G.saray yönetimi sahip çıktı.
Galatasaray yönetimi, Fenerbahçe derbisinin son dakikalarında yaşanan Selçuk İnan krizini tatlıya bağladı. Yıldız futbolcuya sahip çıkan Sarı-Kırmızılılar, “Selçuk İnan, takımımızın kaptanıdır. Camiamızın çok sevdiği ve güvendiği başarılı oyuncumuzun, daha uzun yıllar kulübümüze hizmet edeceğine ‘İNAN’ıyoruz.” açıklamasını yaptı.
-
Fenerbahçe derbisinde Roberto Mancini ile tartışıp kenara gelen, ardından da formasını ve pazubandını çıkarıp, sahayı terk eden Selçuk İnan’a G.Saray yönetiminden destek geldi. Sarı-Kırmızılı yönetim, resmi internet sitesi aracılığı ile bir açıklama yaparak yıldız futbolcunun adeta gönlünü aldı. Selçuk İnan için duygu yüklü bir mesaj yayımlayan yönetim, tecrübeli oyuncu ile hiçbir sorun yaşamadıklarını beyan etti. Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Derbi maçta, Galatasaray’ın haklı galibiyetini gölgelemek için, takımımızın kaptanı
Selçuk İnan’la ilgili spekülasyonların da yoğun biçimde kullanıldığını görüyoruz. Hem başkanımızın hem de teknik direktörümüzün belirttiği gibi, maçın sonlarındaki adrenalin ve heyecanla yaşanan duygusal gerilim, maçın bitimiyle birlikte; yönetimimiz, hocamız ve oyuncumuz açısından çoktan kapanmış bir olaydır. Çeşitli yayın organlarında, bu konuda bir sorun varmış gibi gösterenlerin bilmesini isteriz ki, Selçuk İnan takımımızın kaptanıdır. Hem bizlerin, hem taraftarlarımızın hem de takım arkadaşlarının sevdiği ve güvendiği başarılı oyuncumuzun, daha uzun yıllar kulübümüze hizmet edeceğine ‘İNAN’ıyoruz.” denildi.
YÖNETIMDEN DEMIRÖREN’E MELO TEPKISI G.Saray, TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in “Beşiktaş’ta Serdar Bilgili döneminde Pascal Nouma’nın hareketinden dolayı bir karar verdik. Galatasaray yönetimi de ona bakarak Felipe Melo için böyle karar verebilir.” sözlerine sert tepki gösterdi. Demirören’i tarafsızlıktan uzaklaşmakla suçlayan Sarı-Kırmızılı yönetim resmi siteden şu açıklamayı yaptı: “Felipe Melo’nun ceza alması için bağlı federasyon kurullarına adeta yol gösteren ve etki altına almaya çalışan beyanlarını, bir ‘Başkan’ın tarafsızlık konumuyla bağdaştıramıyoruz. Yıllardır Türk futbolunun uluslararası kamuoyunda saygınlığını yeniden sağlayacak kararları veremeyen bir Federasyon’un başkanının, kulübümüzden bir futbolcumuza ceza verilmesini istemesi, bugüne kadarki davranış ve uygulamalarında, ne kadar taraflı davrandığının yeni bir kanıtı ve örneğidir.”
Suçu kabullendi
-
”Futbol basit oyun, gol atamadığınız zaman kazanamıyorsunuz.” diyen İtalyan teknik adam, suçlu aranacaksa, hoca olarak bunun kendisi olduğunu belirtti. Deneyimli hoca, düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz günlerde kalp krizi sonucu yaşamını yitiren G.Saray’ı takip eden foto muhabirlerinden Süleyman Gültekin için de üzüntülü olduğunu da kaydetti. Karşılaşmayı değerlendiren Roberto Mancini, “Oyunun ilk 20-25 dakikasında kötü oynayan bir Galatasaray vardı. Sonrasında gereksiz bir gol geldi. Sonrasında daha iyi oynadık ve şanslar bulduk ve maç, attığımız golle 1-1 oldu. Pozisyonlar üretmemize rağmen ikinci golü atamadık. Devamında ise gereksiz pozisyonlar vererek ikinci golü yedik ve mağlup olduk.” dedi. Burak’ın deplasmanlarda protestolara maruz kalması ve 5 haftadır gol atamamasının sorulması üzerine de tecrübeli isim, “Sonuçta hoca benim, kararı alacak kişi benim. Takdir hakkımı bu yönde kullandım. Oyuncularımın ellerinden gelen her şeyi yaptığını düşünüyorum. Bir suçlu aranacaksa hoca olarak sorumlu benim.” diye konuştu. Galatasaray’ın futbolcularından Koray Günter ise deplasmanda kazanamama hastalıklarının devam ettiğini dile getirdi. Genç yetenek, “Çok üzgünüz, bu maçı kazanmamız lazımdı. Taraftarımızdan özür diliyoruz. İnşallah Bursa maçını alırız. Bunu unutmamız lazım. Evimizde atıyoruz ama deplasmanda gol atmakta zorlanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Veysel Sarı ise, “Deplasman fobimiz var. Şimdi birlik olma zamanı. Kötü bir dönemdeyiz. İnşallah bu dönemi de atlatırız.” açıklamasını yaptı.
TEK BIR KAHVE FINCANI 72 MILYON TL’YE SATILDI Çin’in Şanghay kentinde yapılan bir açık artırmada dünyada benzerinden sadece 4 tane bulunan bir kahve fincanı 36 milyon dolara, (Yaklaşık 72 milyon TL) satıldı. Sotheby’s tarafından Şanghay’da düzenlenen açık artırmada, 15. Yüzyılda Çin’deki Chenghua hanedanı döneminde yapılan ve üstündeki resimlerden dolayı ‘Tavuk fincanı’ olarak adlandırılan bir porselen fincan 72 milyon TL’ye alıcı buldu.
Sultan Abdülaziz’in tuğrası gün yüzüne çıktı İstanbul Üniversitesi’nin duvarlarının restorasyonu ile başlayan ‘tarihe sahip çıkma projesi’, kapının yenilenmesiyle devam etti. Eylül ayından beri süren restorasyonla tarihî kapının orijinalinde yer alan Sultan Abdülaziz’in tuğrası da ortaya çıkarıldı.
-
Eski adıyla Darülfünun olan ve Türkiye’nin en eski yükseköğrenim kurumu İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt kampüsündeki tarihi ana giriş kapısı restore edildi. Yaklaşık 6 ay süren restorasyon çalışmalarından sonra kapının orijinalinde yer alan Sultan Abdülaziz’in tuğrası da gün yüzüne çıktı. Kapıda bulunan İstanbul Üniversitesi yazısının önüne ‘T.C.’ ibaresi, üniversite amblemi de yazının sonuna eklendi.
İstanbul Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından ayrılan bütçe ile, Akka Mimarlık tarafından sürdürülen tarihi kapının restorasyon ve konservasyon çalışmasında; cephe temizliği, taş onarımlar, kimyasal sağlamlaştırma, kalem işi süslemeleri de yapıldı. Kapının ön ve arka kısmındaki tuğralar, orijinalinde olduğu gibi altın varaklarla da yenilendi. 15 kişilik bir ekibin görev aldığı restorasyon çalışmasında yapı
üzerindeki kitabelerde isimleri görünen dönemin hattatlarından Kadıasker Mustafa İzzet Efendi ile Mehmet Şefik Bey’in imzaları açığa çıkarıldı. Ayrıca ilk defa bu çalışmayla birlikte tuğralar üzerinde hattat Abdulfettah efendi imzası da gün yüzüne çıkmış oldu. Kapının kuzey cephesinde yani arka kısmında yeni bir tuğra olduğu da tespit edildi. Kapıdan indirilen mermer madalyonlar ise rektörlük binasında sergilenecek.
İngiliz iş adamı Richard Branson’a ait Virgin Galactic şirketi uzaya turist taşımak için gün sayıyor.
Uzaya gitmeyen kalmasın HASAN ÖZÇELIK PARIS Uzay turizm şirketi Virgin Galactic 250 bin dolar karşılığında uzay bileti satıyor. Şirket, uzaya henüz yolcu taşımamış olmasına rağmen, satmış olduğu 680 bilet ile 80 milyon dolar üzerinde gelir sağlamış durumda. Firmanın kurucusu İngiliz milyarder Richard Branson geçen sene yılbaşı için planlanan uçuşun teknik sorunlar yüzüden iptalinden sonra, “Bu yaz gerçekleşecek test uçuşun ardından, Eylül ayında ailem ile uzayda olacağım” demişti. Branson, hem bir hayalini gerçekleştirmek, hem de sistemin güvenilirliğini müşterilerine göstermek için yapılacak ilk uçuşa yerini çoktan ayırtmış bile. Uzay ile dünya arasındaki sınır olarak kabul edilen Karman çizgisi yüksekliğinde test uçuşu yapmak için lazım olan izinlerin yakın bir gelecekte alınacağını söyleyen Branson, izni veren Amerikan Uzay Dairesi’nin (FAA) cevabını beklediklerini söyledi. Branson, “Zorluklar yaşadık ama NASA’da ilk uzay gemisini yaparken zorluklar yaşamıştı. Ben yazın büyük bir uzay gemisinin uzaya doğru havalanacağına inanıyorum” dedi.
-
HAFTANIN UYGULAMASI:
ROOKIE
iPhone ve iPad için geliştirilen Rookie, hem kamera hem de bir fotoğraf düzenleme uygulaması. Titreşim azaltma, zamanlama ayarı gibi özelliklerinin yanında, onlarca farklı filtre ve çektiğiniz fotoğrafların üzerine yazı yazmak için birbirinden değişik font seçeneği bulunuyor. Ayrıca uygulama içi satın almalar yaparak farklı özellikler de ekleyebiliyorsunuz. Ücretsiz olan uygulamayı Apple App Store’dan indirebilirsiniz.