Tr n° 295

Page 1

Yapay kalp binlerce hastaya umut olacak GÜNDEM02

Alman kabinesinde bir ‘göçmen kızı’ GÜNDEM06

Eurolig’de üç takımla final arıyoruz SPOR22

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 N° 295 Prix : 2,5 €

WWW.ZAMANFRANSA.COM

KIMSENIN BIR MÜSLÜMAN’I

KÜNDEYE GETIRME DÜŞÜNCESI YOK

Fethullah Gülen Hocaefendi, herkul.org’da yayınlanan ‘Birlik, Dirlik ve Beraberliğin Yolu’ başlıklı son sohbetinde beddua iddialarını yalanladı. Hizmet Hareketi’ne yönelik sert sözler karşısında gönüller yıkılsa bile duaya devam edeceklerini ifade etti.

-

Fethullah Gülen Hocaefendi, 'yolsuzluk' konusuna değindiği sohbetindeki sözlerinin beddua gibi yansıtılmasını "seviyesiz bir iftira ve çarpıtma" olarak değerlendirdi. Kimsenin bir Müslüman’a karşı kündeye getirme düşüncesinin olmadığını belirten Hocaefendi, “Allah herkesi istediği şeyde payidar eylesin. Türkiye’de zirveyi tutmanın dışında, isterse Avrupa’da da, Asya’da da, Afrika’da da zirveyi tutsunlar; liyakatleri varsa ve mâşerî vicdanın kabulüne mazhar iseler olsunlar, öyle dua edelim.” dedi.

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasından sorumlu tutulan çevreler için kullanılan ‘inlerinden çıkaracağız’ ifadesine karşılık veren Hocaefendi, Müslümanları inlere sığınmış goriller gibi gören anlayışı eleştirdi: “Bunlar partallaşmış düşüncelerin sözlere, düşüncelere aksedişinden başka bir şey değildir ve bunlarla hiçbir eğri düzeltilemez.” Hakk’a hizmet edenlerin ömürlerini geçirdikleri cami pencerelerini, tahta kulübeleri ‘in’ şeklinde görmeyi ‘seviyesizlik’ olarak değerlendirirken, “Kimin ‘in’de olduğunu Allah görüyor.” ifadesini kullandı. -GÜNDEM 13

Gül: Yargı bağımsızdır, bir yolsuzluk varsa üzeri kapanmaz

Fransa’da her iki öğrenciden biri geçim sıkıntısı yaşıyor Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1989 yılında kurulan, Öğrenci Yaşamı Gözlemeviher üç yılda bir Fransa çapında yapmış olduğu son raporunu yayınladı. Rapordan çarpıcı sonuçlar çıktı. -SELIM BEDER GÜNDEM 04

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36

12

Zaman France okurlarına

-

Türkiye’de ve doğal olarak Fransa’da yaşayan vatandaşlarımız arasında yolsuzluk tartışmaları devam ediyor. Ancak, vahim iddiaları konuşmak yerine ‘minder dışına’ kaçarak Zaman France aleyhinde bir karalama kampanyası yapmanın peşinde olanlar var. İnsanımızın sesi soluğu olma hedefiyle yola çıkmış, haksızlığı kime yapılırsa yapılsın karşısında durmuş, eğitimli bir toplum oluşması için yola çıkmış bir gazete için cılız da olsa kara propaganda yapan insanlar olduğunu duyuyoruz. Dün Ak Parti lehinde yayın yaptığımız söylenirken de, bugün Ak Parti aleyhtarı olduğumuz iddia edilerken de hep aynı noktada durmaya çalıştık. Zaman France, siyasi görüş ayrımı gözetmeden hakkaniyetten yana yayın yapar. Zaman France’ın abone kampanyası başlarken bu iftiralar bizi daha iyi bir gazete çıkarmaya, gönüllülerimizi daha çok kapı çalıp gerçekleri anlatmaya teşvik ediyor. Türkiye’de Zaman gazetesi son bir ayda 300 bin yeni okur kazandı. Fransa’da da gönüllülerimizin çabalarıyla Zaman ailesine katılacak yeni okurlarımıza şimdiden hoşgeldiniz diyoruz. -EMRE DEMIR, GÜNDEM 07

FRANSA’DA BIR İLK:

Türk Tabipleri Sağlık Semineri -

2008 yılında Strasbourg’da kurulan (ACMFT) Türk Tabipler Birliğinin (Association Du Corps Medical Franco-Turc) amacı Fransa’da yaşayan doktor, hemşire, eczacı gibi sağlık sektöründe çalışan insanları bir araya getirerek, vatandaşlara sağlık konulu bilgilendirme toplantıları düzenlemek. Derneğin ayrıca tıp öğrencilerine de yol göstermek gibi bir hedefi var. Dernek, bu bağlamda, 5 yıllık süreçte , çeşitli mesleki kurs, seminer ve konferanslar düzenledi. Lyon,

Grenoble, ve Clermont-Ferrand şehirlerinde de şubeleri bulunan derneğin nihai hedefi Fransa çapında bir dernek oluşturmak. -MEHMET DINÇ 09

Danıştayın kararını Milli Eğitim uygulamayacak

-

Danıştay, Fransa'daki başörtülü annelerin dini tarafsızlık kanununa okul dışında tabi olmayacağına hükmetti. Ancak Danıştay'ın tavsiyesinde okul gezilerinde çocuklarına eşlik eden başörtülü annelerden gerektiği durumlarda üzerlerindeki dini sembolleri uzaklaştırmaları, yani başlarını açmalarının istenebileceğini de belirtildi. -GÜNDEM 04


02 GÜNDEM 900 gram ağırlığındaki yapay kalp, Fransız doktor Alain Carpentier tarafından geliştirildi.

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Yapay kalp binlerce hastaya umut olacak Fransız kalp cerrahı Profesör Alain Carpentier tarafından geliştirilen 900 gram ağırlığındaki yapay kalp, gömülü elektronik donanımları sayesinde kan basıncını otomatik olarak dengeliyor. Cihaz, lityum iyon bir pil tarafından besleniyor. Karın bölgesinde bulunan bir kabloyla şarj olabilen cihazın batarya ömrü 5 saat.

SELIM BEDER PARIS Paris, Georges Pompidou Avrupa Hastanesinde, kalp cerrahı Profesör Alain Carpentier tarafından geliştirilen yapay kalbin nakli başarıyla

-

gerçekleştirildi. Hastane yetkilileri tarafından yapılan açıklamada nakil, kalp yetmezliğinin son safhasında bulunan 75 yaşındaki bir hastaya yapıldığı belirtildi. Operasyona katılan sağlık ekipleri, 10

saat süren nakilden sonra, yoğun bakıma alınan 75 yaşındaki hastanın bilincinin yerinde olduğunu ve ailesiyle konuştuğunu aktardı. Başaralı operasyonun ardından Cumhurbaşkanı François Hollande operasyonu yapan ekibe teşekkür mektubu yolladı. Yapay kalbin icadı, kalp cerrahı profesör Alain Carpentier yapay bir kalbin hastaya nakledilmesi fikri, 20 yıl önce filizlendiğini söyledi. Alain Carpentier’nin Matra şirketiyle ortaklaşa kurduğu Carmat şirketi, üretilen yapay kalp Avrupa'da ve daha sonra da ABD'de pazarlayacak. Kalp yetmezliğinin son safhasında, olan hastalara umut olan 900 gram ağırlığındaki yapay kalbin fiyatı 150 bin Euro. Fransa'da normal bir kalp naklinin maliyeti ise 250 bin Euro. Şirket yetkilileri, 6 ay sonra nakil yapılan yapay kalplerinin analizinden olumlu sonuçlar çıkması halinde, nakillerin yaygınlaşacağını açıkladı. Yakın bir gelecekte yapay kalp teknolojisinden, dünya çapında 120 bin hastanın yararlanacağı tahmin ediliyor.

Uzun süredir Brezilya'ya Rafale savaş uçağı satmak için yoğun uğraş veren Fransız Dassault şirketi, yine umduğunu bulamadı.

Dassault’ya Brezilya’dan kötü haber

-

Brezilya hükumeti, İsveç'ten 36 adet 'Jas 39 Gripen' tipi savaş uçağı alınmasını onayladı. Amerikan Boeing şirketi, ABD istihbaratının Brezilyalıları dinlediğinin ortaya çıkması üzerine ihaleden dışlanmış ve rota Fransa'ya çevrilmişti. Fakat Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, sonunda İsveç'te karar kıldı ve Savunma Bakanlığı da İsveç şirketi Saab'la anlaşmaya vardı. Saab firmasından alınacak uçakların maliyeti 3,5 milyar Euro. Fakat buna ek olarak milyarlarca Euro'luk bakım ve hizmet anlaşmaları da yapılması bekleniyor. Ayrıca anlaşma kapsamında, İsveç'in Brezilya'ya teknoloji transferi yapacağı ve yerel ortaklarla çalışacağı kaydedildi. Sipariş edilen ilk uçağın 2 yıl sonra teslim edilmesi, bunu takip eden yılda ise 12 teslimat yapılması planlanıyor. Brezilya'nın kararı, 10 yıldan fazla süredir pazarlıklara devam eden Amerikan ve Fransız şirketleri için büyük sürpriz oldu. Brezilya hava kuvvetleri komutanının dahi, Cumhurbaşkanı Rouseff'in kararınından son anda haberdar olduğu belirtildi. Dassault şirketi yetkilileri Brezilya sayfasını cevirdiklerinni, Hindistan ve Birleşik Arap Emirliklerin’den Rafale savaş uçaklarının alımı için çok yakında sonuç alacaklarını söyledi.


03 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Le Pen, 5 bin Euro para cezasına çarptırıldı -

Jean Marie Le Pen, partisi tarafından düzenlenen bir mitingde Romanlar hakkında yaptığı şaka nedeniyle, Paris Ceza Mahkemesi tarafından 5 bin Euro para cezasına çarptırıldı. 22 Eylül 2012’de, partisinin La Baule’da yapılan bir mitingde Romanlar hakkında yaptığı kelime oyunu nedeniyle Paris Ceza Mahkemesi, 85 yaşındaki siyasetçiyi, 5 bin Euro para cezasına çarptırdı. Mahkeme, Ulusal Cephe patisinin eski liderinin ırkçı söylemde bulunduğuna karar verdi. 14 Ekim'de yapılan duruşmada, Irkçılığa kar-

şı mücadele ve milletler arası kardeşlik harketinin (Mrap) eş başkanı Bernadette Hétier, “Le Pen, Romanları alt bir ırk olarak görüyor. Hırsızlığa eğilimin Romanlar için genetik olduğunu söyleyerek, nefret suçu ve nefret söylemi işledi.” şeklinde konuştu. Duruşma sonrası basın mensuplarına konuşan Le Pen’in avukatı, Wallerand de Saint-Just, müvekkilini yerel seçimler öncesi güç durumda bırakmaktan başka bir amaç taşımayan bu mahkeme kararına, ifade özgürlüğü ilkesi gereği itiraz edeceklerini duyurdu.

Spor salonu kapatılan başörtülü kadın:

Dini ayrımcılığa uğradım FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Paris’in kuzeydoğusundaki Le Raincy’de sadece kadınlara hizmet veren spor salonunun kapatılması mahkemeye taşındı. 18 Eylül'de açılışı yapılan 9 Kasım'da ise Raincy Belediyesi'nin güvenliği gerekçe göstererek kapattığı spor salonunun sahibi Lynda Ellabou, ırk ve din ayrımcılığına maruz kaldığını belirterek kapatılma kararının durdurulması için Montreuil Mahkemesi'ne başvurdu. Spor salonunun 30 yaşındaki başörtülü sahibi, “Salonun açılışını yaptığımız andan beri birçok engellemeye maruz kaldık. 1 aydır çalışmıyoruz. Hukuksuzluk mağduruyuz. Yahudi bayanlar spor merkezimize kayıt yaptırdı. Her kesimden insan var. Ama asıl sorun şu ki; belediye kendi sınırları içerisinde başörtülü kadın istemiyor.” dedi. Le Raincy Belediye Başkanı Eric Raoult ise işyerinin Belediye Güvenlik Kurulu'nun onayını almadan açıldığını ve kapatma sebebinin bu olduğunu söyledi. Eski bir bakan ve 2010 yılında yüzü kapatacak şekilde başörtüsü takılmasını yasaklayan yasanın da mimarı olan Raoult, spor salonunun park sorununun bulunduğunu da kaydederek kapatmanın ardında İslamofobik bir tavrın olmadığını savundu.

-

Florange Arcelor Mittal Demir Çelik İşletmesinin CFDT’nin eski baş temsilcisi, 49 yaşındaki, Martin 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Sosyalist Partinin Doğu Fransa adayı olacağını açıkladı.

Sosyalist Parti sendikacı Edouard Martin’le el sıkıştı SELIM BEDER PARİS Geçen hafta Le Monde gazetesine röportaj veren Florange Arcelor Mittal Demir Çelik İşletmesinin eski CFDT sendika lideri Edouard Martin, 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, Sosyalist Partinin (PS) Doğu Fransa bölgesinde liste başı olacağını açıkladı. Martin, teklifin bizzat PS Genel Sekreti Harlem Desir tarafından yapıldığını söyledi. Eski sendika lideri, başta tereddüt ettiğini ancak geçmişte yürütülen sendikal mücadelenin, politikaya girmeden sürdürülemediğini gözlemlediğini ve bu nedenle Sosyalist Partinin teklifini kabul ettiğini ifade etti. Seçim bölgesinde Ulusal Cephe partisinin (Front National) oylarının yükselişte olmasına da değinen Martin, aşırı sağ partilere oy veren kişileri anladığını ancak bunun bir çare olmadığını söyledi. Florange Arcelor Mittal Demir Çelik İşletmesini örnek gösteren Edouard Martin, Florange’da hammade'nin % 100 ithal edildiğini, yurt dışından gelen iş makineleriyle çalışıldığını, işletmede üretilen çeliğin ise % 70'inin ihraç edildiğini söyledi. Martin, Ulusal Cephe partisi’nin söylediği gibi, AB genelinde yürürlükte olan serbest dolaşım ilkesine son vererek, Fransa ekonomik anlamda izole edilirse, Fransız ekonomisinin nasıl ayakta kalacağını sordu. FN’in secim programının bir felaket olduğunu söyleyen Martin, FN'e oy verilmesini öfkeyle atılan bir bumerang'a benzetti. Martin, er ya da geç bu bumerangın tüm şiddetiyle geri donecenini söyledi. Hükumet sözcüsü, Najat BelkacemVallaud tarafından yapılan açıklamada geçmişte her ne kadar hükumeti hedef alan sert sözler sarf etmiş olsa da, saflarında Edouard Martin gibi önemli bir şahsiyetin katılacak olmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Martin gibi bir sendikacının Avrupa Parlamentosunda, gerek Fransa'daki sanayi sektörünün geleceği, gerekse işçi hakları gibi birçok konuda önemli mesajlar vereceğine inandıklarını kaydetti..

Belediye, spor salonunun kapılarını cuma vakti kapatması, salonun isminin de genellikle dindar insanlar arasında kullanılan ve Arapça kız kardeş manasına gelen ‘Orty’ olmasının ‘ayrımcılık’ olduğunu iddia etti.

-

“SALONUN ARAPÇA İSMİ AYRIMCILIĞA NEDEN OLUYOR” Belediye ise ayrımcılık iddiasına karşı atağa geçti. Belediye, spor salonunun kapılarını cuma vakti kapatması, salonun isminin de genellikle dindar insanlar arasında kullanılan ve Arapça kız kardeş manasına gelen ‘Orty’ olmasının ‘ayrımcılık' olduğunu iddia etti. Belediye Başkanı Eric Raoult, ‘dini spor tesisi'ne dönüşebilecek kurumların kendisini endişelendirdiğini ifade etti. Ellabou ise salonu belediyenin istediği standartlara göre şekillendirdiklerini; bağımsız bir kuruluştan aldıkları güvenlik raporun da bunu doğruladığını vurguladı.

Hollande, Cezayir’den özür diledi -

Cezayir hakkında yaptığı şaka sonrasında Cumhurbaşkanı Hollande bir yazılı açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı François Hollande, Cezayir'in güvenliğiyle ile ilgili yaptığı şaka nedeniyle özür diledi. Hollande, Cezayir tarafından sert tepki gören sözlerinden pişmanlık duyduğunu kaydetti. François Hollande, Fransa Yahudi Kurumları Temsil Heyeti'nin (CRİF) 70. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Elysee Sarayı'nda gerçekleştirilen resepsiyonda, İçişleri Bakanı Manuel Valls'a yönelik, “Bakan, Cezayir'den sağ salim döndü. Bu bile büyük bir şey.” ifadelerini kullanmıştı. Salonda gülüşmelere neden olan sözler Cezayir basınına, “Hollande, Yahudilerin önünde Cezayir'le alay etti.” şeklinde yansımıştı. Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Sayın

Cumhurbaşkanı açıklamalarının bu şekilde yorumlanmasından büyük üzüntü duymaktadır ve bunu Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'ya iletecektir” denildi. Açıklamada, “Cumhurbaşkanı'nın Cezayir'e ve halkına beslediği dostane duyguları herkes bilmektedir. Bu dostluk ilişkisi 2012 yılında Cezayir'e düzenlediği ziyaret bunun en güzel örneğidir” ifadesine yer verildi. Cezayir Dışişleri Bakanlığı ise Fransa Cumhurbaşkanlığı'ndan yayınlanan açıklamayı memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ammar Blaney yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra'nın, Hollande'ın açıklamalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


04GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Sakine Cansız cinayeti zanlısının ifadeleri basına sızdı

-

Rapor, 2,4 milyon üniversite öğrencisinin ruhsal ve finansal durumunun kötü olduğunu iddia ediyor.

SELIM BEDER PARIS Her üç yılda bir, Öğrenci Yaşamı Gözlemevi (Observatoire de la vie Etudiante) tarafından yapılan son arıştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. “2013'de öğrenciler nasıl yaşıyor?” (Comment vivent les etudiants en 2013?) başlıklı rapor, Fransa’da öğrenim gören 2,4 milyon üniversite öğrencisinin ruhsal ve finansal durumunun kötü olduğunu ortaya koydu. Ankete katılan öğrencilerin% 53’ü aşırı stres veya depresyon yaşadıklarını belirtti. Ayrıca öğrencilerin % 39’u “aşırı yorgunluk”, % 26’sı “yalnızlık”, % 22’ise “kronik uyku sorunları” yaşadığını ifade etti. Anket, okul dışında çalışmak zorunda olan öğrencilerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak diğer öğrencilere kıyasla daha

-

bitkin olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre akademik yıl boyunca, okul dışında bir işte çalışan öğrenci oranı % 46. Ancak bunların yalnızca % 19 ‘u tam zamanlı bir işte çalışıyor. Üniversite öğrencilerin % 20’si çalışma hayatının okulda başarı oranını olumsuz etkilediği görüşünde.

ÜNIVERSITE ÖĞRENCISININ AYLIK BÜTÇESI 681 EURO Anketin bir diğer araştırma konusu ise öğrencilerin ortalama aylık bütçesi. Araştırmada, üniversite öğrencilerinin ortalama aylık bütçesinin 681 Euro olduğu kaydedildi. Öğrencilerin üçte biri ebeveynlerinin evinde yaşadığını (%32), % 23’ü tek başına kirada oturduğunu, 11 %'i bir başkasıyla yaşadığını, % 12'si kolokasyon yaptığını, % 11 ise üniversite yurtlarında kaldığını açıkladı.

İyi bölümlere elit aile çocukları Araştırma öğrencilerin mensup olduğu sosyolojik sınıflara da geniş yer ayırdı. Buna göre, yüksek öğretimde, yönetici ve entelektüel meslek sahibi kişilerin çocukları çok daha fazla temsil ediliyor. “Grandes Ecoles” için hazırlık sınıflarında eğitim gören öğrencilerin % 51’i, bu sınıflara mensup. Tıp fakültelerinde bu oran % 49, mühendislik okullarında ise % 48. BTS, IUT gibi mesleki eğitim veren teknik bölümler ( sırayla % 19 ve % 28 ), yönetici çocuklarının en az bulunduğu bölümler olarak gösteriliyor.

Fransa'da aralarında terör örgütü PKK'nın kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 kadının katil zanlısı olarak tutuklu bulunan Ömer Güney ile ilgili yeni iddialar Fransız basınına yansıdı. Haftalık L'Express dergisinde Eric Pelletier imzalı haberde, Ömer Güney'in cinayetten bir gün önce Paris'in kuzeyindeki Villiers Le Bel Kürt Derneği'ne gece gizlice girerek derneğe üye 329 kişinin isim adres ve telefon numaralarının yer aldığı formları fotoğrafladığı belirtildi. Fotoğrafların Ömer Güneyin kullandığı Nokia telefondan silindiği, fakat Lyon'da bulunan Polis Teknik Merkezi'nde silinen dosyanın geri yüklenebildiği kaydedildi. Habere göre Ömer Güney, Kasım ayında kendisini sorgulayan yargıç Jeanne Duye'ye bu fotoğrafları çektiğini itiraf ettiği ancak bu işi ismini vermeyi kabul etmediği PKK içerisindeki bir kadronun emri üzerine yaptığını anlattı. Habere göre Güney, bu fotoğrafları Paris bölgesinde tanımadığı bir Kürt hareketi sempatizanına vermeyi planladı fakat daha sonra 'telefon hafızası dolduğu için' sildi. Haberde, 2003 ile 2011 yılları arasında Almanya'da yaşayan Ömer Güney ile ilgili Alman polisinin yaptığı soruşturmanın detaylarına da yer verildi. Buna göre Güney, Almanya'daki arkadaşları tarafından 'aşırı sağcı' olarak tanınıyordu. İki kişi ise Ömer Güney'in üç hilalli yüzük taktığını iddia etti. Ayrıca tanıklardan birinin Güney'in odasında da büyük bir Türk bayrağının bulunduğu ve Galatasaray tutkunu olduğunu kaydetti. Dergi, Ömer Güney'in Türkiye'ye giriş çıkışlarını da savcıların incelemeye aldığını vurgularken Güney'in son Türkiye ziyaretini Aralık 2012'nin ortası ile sonu arasında gerçekleştirdiğini yazdı. Haberde, Ömer Güney'in 5 telefon kullandığını, bunların bazılarında Türk; bazılarında ise Fransız SIM kartı bulunduğu ifade edildi. Halen 2 telefonun ise kayıp olduğu kaydedildi. Ömer Güney'in, Türkiye'de bazı numaralara onlarca mesaj gönderdiği aktarıldı. Dergi, Fransız polisinin Ankara'dan bu konuda destek isteyeceğini de kaydetti.

KONFOR MEUBLES c’est bien plus que le confort!!!

yeni showroom

Chambre à coucher

ÇOK ÇEŞİT İYİ FİYAT

SUR COMMANDE

1790 €

Lit 160 x 200 x 300 - Chiffonnier 90 x 43 x 90 2 Chevets (60 x 43 x 50) - Armoire 200 x 60 x 210

salle à manger

Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon, 2012’de Luc Chatel tarafından çıkarılan yönetmeliğin uygulanmaya devam edileceğini ifade etti.

à partir de

250 €

90x190

1990 € Lit coffre et tête de lit (sans matelas)

Meuble TV 110 x 161 x 47 - Table 140 x 76 x 90 + 6 chaises Bahut avec glaces 159 x 150 x 40 - 2 vitrines 67 x 175 x 41

Danıştayın kararını Milli Eğitim uygulamayacak -

FRANSA GENELİNE NAKLİYE VE SERVİS

Daha fazla çeşit ve Kampanyalı ürünler için Showroom'umuzu ziyaret edebilirsiniz. Ürünlerimiz 2 Yıl garantilidir.

2, avenue Kennedy - 71100 CHALON SUR SAÔNE

Tél. 03 85 41 48 29 - www.konformeubles.fr Ouvert 7 / 7j

Crissey

Dia Konfor Meubles

Chalon centre

Danıştay, Fransa'daki başörtülü annelerin dini tarafsızlık kanununa okul dışında tabi olmayacağına hükmetti. Ancak Danıştay'ın tavsiyesinde okul gezilerinde çocuklarına eşlik eden başörtülü annelerden gerektiği durumlarda üzerlerindeki dini sembolleri uzaklaştırmaları, yani başlarını açmalarının istenebileceğini de belirtildi. Eski Milli Eğitim Bakanı Luc Chatel tarafından Mart 2012'de çıkarılan yönetmelikle, başörtülü annelerin okul gezilerinde çocuklarına eşlik edemeyeceği kararı verilmiş, bu yönetmelik Fransa'da okullarda "dini sembollerin giyilemeyeceğine" ilişkin yasağın

kapsamının genişlemesine neden olmuştu. Yönetmelik, Fransa'nın ombudsmanı Dominique Baudis'in kararıyla Danıştay'a havale edilmişti. Fransa'da 2004 yılında çıkan yasayla ilk ve orta dereceli okullarda dini simge ve objeler takılması yasaklanmıştı. Danıştayın verdiği kararı yazılı bir bildiriyle değerlendiren, Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon, okul gezilerine katılan öğrenci velilerinin dini aidiyetini dışa vuran simge veya motif takmama ilkesinin önemini yenilerken, ilk öğretim okullarında Mart 2012'de Luc Chatel tarafından çıkarılan yönetmeliğin uygulanmaya devam edileceğini ifade etti.


05 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Türkiye’de yeni nüfus cüzdanları hazırlandı

TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve 'Akıllı Kimlik Kartı' olarak da isimlendirilen yeni nüfus cüzdanları, sağlayacağı kolaylıklarla da adından söz ettirecek.

-

Yeni nüfus cüzdanlarının dağıtıma başlanmasıyla birlikte, 1976 yılından beri hayatımızda olan mavi ve pembe nüfus cüzdanları geçerliliğini yitirecek. Bugüne kadar 5 kez

değişen nüfus cüzdanlarının güncel hale getirilmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonunda 2009 yılında pilot il seçilen Bolu'da uygulamaya konulan yeni nüfus cüzdanlarında bu-

lunan çip sayesinde kamu hizmetlerinden yararlanan kişilerin hak sahipliği denetimi kolay ve güvenli bir şekilde yapılacak. Yetersiz kişi doğrulamasından kaynaklanan usulsüzlük, yolsuzluk ve malî kayıplar (sosyal güvenlik, sağlık, sigorta, bankacılık vb.) asgariye inecek. Sağlayacağı güvenli kişi doğrulaması nedeniyle e-Devlet hizmetlerinin niteliği ve sayısı artacak. Yenilenmesi çalışmaları süren ehliyetlerin de e-Kimlik'e dahil edilebilmesi konusu ise henüz araştırma aşamasında. Bu gerçekleşirse ehliyet taşımaya da gerek kalmayacak.

NÜFUS CÜZDANLARININ TARİHİ YOLCULUĞU 1927 yılında ilk nüfus sayımının yapılmasının ardından 'Herkes kayıt altına alınsın ve tüm Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının nüfus cüzdanı olsun' düşüncesiyle 1928 yılında Osmanlıca ve 32 sayfalık nüfus cüzdanına geçildi. Latin alfabesine geçilmesinin ardından 1929 yılında ise Latin alfabesiyle yazılan yapraklı nüfus cüzdanı uygulamaya girdi. Yürürlükte en uzun kalan bu nüfus cüzdanı (62 yıl) 1991 yılına kadar kullanılabildi. Bunun içinde erkek vatandaşların askerlik bilgileri dahil her türlü bilgisi yer alıyordu. 1976 yılında ise ilk kez kadın ve erkek nüfus cüzdanları farklı renklerde (erkeklerde mavi kadınlarda pembe) düzenlendi. TC kimlik numarası verilmesinin ardından 2000 yılından itibaren de şu anki nüfus cüzdanlarına geçildi. Mevcut nüfus cüzdanlarının öncekinden farkı, TC kimlik numarası olması ve medeni hali ile Dini'nin ön sayfadan arka sayfaya alınması olarak ortaya çıkıyor. TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİK KARTI'NIN FAYDALAR Kimlik kartı ile vatandaş farklı belge, kart taşımak durumunda kalmadan kimlik doğrulaması yapılabilecek. T.C. Kimlik No uygulamasında olduğu gibi tek kart-tek şifre dönemine geçilecek. Sahtecilikten kaynaklanan vatandaş mağduriyeti önlenecek. E-Devlet kapsamında sunulan hizmetlere, internetin bulunduğu her yerden kimlik kartı ile erişilebilecek. Uzmanlar, yeni kartın, kamu kurumlarının vatandaşa yönelik sunacakları hizmetlerde elektronik iş süreçlerini destekleyerek bürokrasiyi en aza indireceğini, kamu hizmetlerinden yararlanan kişilerin hak sahipliği denetiminin kolay ve güvenli bir şekilde yapılacağını belirtiyorlar. Yetersiz kişi doğrulamasından kaynaklanan usulsüzlük, yolsuzluk ve malî kayıpların (sosyal güvenlik, sağlık, sigorta, bankacılık gibi) asgariye ineceğini ifade eden uzmanlar, sağlayacağı güvenli kişi doğrulaması nedeniyle de e-Devlet hizmetlerinin niteliğinin ve sayısının artacağını kaydediyorlar.


06GÜNDEM ZEYNEP KILIÇ Aydan Özoğuz Almanya’da Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı oldu. Görevi açıklandıktan sonra Alman basınına verdiği bir röportajda çocukluğuna dair anıları sorulduğunda; yabancılara ve dolayısıyla kendisine de sık yöneltilen bir soruyu hatırlıyor, “Nerelisiniz, ne zaman geri döneceksiniz.” İlk soruya bir cevabı var. Hamburg’da doğmuş olmasına rağmen soru ile ne kastedildiğini anlayıp, anne babasının doğduğu Türkiye’yi işaret edebiliyor. “Ne zaman geri döneceksiniz?” sorusu ise kafasını karıştırmış. “Ben bir yerden gelmedim ki. Niye, nereye döneyim?” diye düşündüğünü anlatıyor çocuk aklıyla. Özoğuz, sorunun absürtlüğünü kanıtlarcasına elbette ki ‘ima edilen yere’ dönmedi. Dönmemekle kalmadı, Türkler arasında bu zamana kadar siyasette ulaşılabilecek en yüksek seviyeye çıkarak federal düzeyde ilk Türk bakan oldu. 46 yaşındaki başarılı siyasetçi, Almanya’da bakanlık koltuğuna oturan ilk göçmen değil fakat ilk Türk asıllı kişi. Kilis’ten önce İstanbul, daha sonra da Almanya’ya göç eden bir ailenin en küçük üyesi. Baba Mustafa Orhan Özoğuz, Türkiye’ye dönüş yapana kadar kuru meyve ithalatı yapmış bir ticaret adamı. Onun Almanya’ya gidiş hikayesi de ilginç. Birçoğunun aksine 1961 yılında Türkiye-Almanya İşçi Göçü Anlaşması’ndan bir yıl öncesine dayanıyor gidişleri. İstanbul’da Saint Joseph lisesinde okurken tramvaydan düşüp bel kemiğini kırınca okumayı bırakıp babasının yanında muhasebe ve ticaret öğrenmiş. Sonra bir gün ‘ihracat yaptığı ülke’ye yerleşirken bulmuş kendisini. Gerisi, ‘bir gün kesin dönüşe’ dair hayallerin eşlik ettiği malum hikaye. Aydan Özoğuz’un ailesinde kendisi dışındaki tek sıradışı öyküsü olan kişi, babası değil. Gökhan ve Hakan kardeşler, nam-ı diğer Athena grubu da kuzenleri oluyor Özoğuz’un. İki abisinin İslami yayınlar yaptıkları gerekçesiyle ‘Anayasayı Koruma Teşkilatı’ tarafından izlenen bir internet sitesi sahibi oldukları da Almanya’da herkesçe bilinen bir durum. Basında yapılan yorumlarda Aydan Özoğuz’un bu konuda abilerine

-

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Alman kabinesinde bir ‘göçmen kızı’ SPD’li Sarrazin’in ‘Bunlardan sadece manav olur’ diyerek işaret ettiği Türk toplumunun bir üyesi, Almanya’da bakanlık koltuğuna oturdu. Aydan Özoğuz’un babasının meyve ticareti yapmasına ‘kaderin garip bir cilvesi’ mi desek, ‘hoş bir rastlantı’ mı bilemedik.

oldukça mesafeli bir çizgide durmayı tercih ettiği belirtiliyor.

22 YAŞINA KADAR TÜRK PASAPORTU İLE YAŞADI 1967 doğumlu Özoğuz, birçok göçmen kökenli gibi omuzlarında Alman akranlarına göre daha fazla yük taşıdığı bir çocukluk geçirmiş. Bir değil iki anadili düzgün bir şekilde öğrenmek, evde karşılaştığından bambaşka bir kültüre ve çevreye adapte olmak ve yazının girişinde belirttiğimiz türde sorulara cevap vermek; bu zorluklardan yalnızca bir kısmı. Okul gezileri kapsamında yurtdışına çıkması gerektiğinde Alman arkadaşlarının aksine vize işleriyle uğraşmak zorunda kalması da bir başka sıkıntı tabii. Nitekim Özoğuz’un Alman vatandaşlığına geçişi 1989 yılını buluyor. Koalisyon pazarlıkları sırasında çifte vatandaşlığın önündeki en büyük engel olan opsiyon modelinin kaldırılması konusunda partisinin ve kendisinin bu kadar bastırmasının sebebi de belki bu. Solingen ve Mölln facialarının hayatında önemli izler bıraktığı kesin. Verdiği röportajlarda konu sık sık oraya geliyor ve o üzücü olayların ardından Türk toplumunda oluşan travmayı şu sözlerle anlatıyor: “Kundaklama facialarından sonra Türkler olarak çocuklarımıza yangın anında neler yapmaları ve binayı nasıl terk etmeleri gerektiği konusunda bilgi veriyorduk.” Siyasi kariyerinde, doğup büyüdüğü Hamburg’un etkisi bariz bir şekilde hissediliyor. Üniversitede İngilizce, İspanyolca ve İnsan Kaynakları Yönetimi olmak üzere üç bölüm okumuş. Türkçeyi ve Almancayı oldukça akıcı kullanıyor. Kimliği konusundaki algısı ise şu şekilde: “Kendimi Alman gibi hissediyorum ama Türk kökenimden gurur duyuyorum.” Yorumlarda sık sık Hamburg ve Bremen şehirlerini içine alan Hanse bölgesinin insanlarına özgü ‘gerçekçi’ ve ‘soğukkanlı’ yapısına vurgu yapılıyor. Kendisi gibi bir siyasetçi olan eşi SPD Hamburg Senatörü Michael Neu-mann’dan 8 yaşında bir kız çocuğu sahibi. SARRAZİN’LE BOZULAN İMAJ ONA EMANET Özoğuz’un siyasi hayatı, Hamburg’daki Körber Vakfı’nda uzun süre çalıştıktan sonra Hamburg eyaleti Başbakanı Olaf Scholz’ün kendisini eyalet meclisine girmeye ikna etmesiyle başlamış. 2001-2008 yılları arasında eyalet meclisinde görev yapan Özoğuz, 2009’dan beri de Federal Meclis’te milletvekilliği yapıyor. SPD Yönetim Kurulu Üyesi Thillo Sarrazin’in Türkler hakkında ırkçı ifadelerde bulunmasının ardından bozulan parti imajını düzeltmek üzere parti genel başkan yardımcılığına getirildiği de yapılan yorumlar arasında. 2011 yılında, dönemin İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in İslam Konferansı’nı ‘güvenlik zirvesi’ne dönüştürmeye çalıştığını gerekçe göstererek zirveyi boykot etmesi de siyasi kariyerinin önemli dönemeçlerinden biri. Friedrich’in konferansta İslamcı radikallere karşı güvenliği sağlamak amacıyla bir ‘pakt’ imzalanmasını talep etmesini eleştiren Özoğuz, söz konusu zirveye sadece İçişleri Bakanı değil din ve uyum işlerinden daha fazla anlayan bakanların da başkanlık etmesini istemiş. Aydan Özoğuz, partidaşı Sarrazin’in ‘Bunlardan sadece manav olur.’ dediği Türk toplumunun ‘meyve ihracatı yapan bir üyesi’nin kızı olarak dünyaya geldiği Almanya’da bakanlık koltuğuna oturdu. Göçmenler ve uyumdan sorumlu bakanlığa bir Türk’ün getirilmesi sadece sembolik değil stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Diğer bakanlıklardan biraz daha farklı olarak ‘doğrudan’ başbakanlığa bağlı görev yapacak Özoğuz’un selefi Maria Böhmer gibi ‘yukarıdan’ söylenenleri ‘aşağıya’ ileten biri mi yoksa içlerinden biri olarak ‘aşağıdaki’ sorunları ‘yukarıya’ taşıyabilecek biri mi olacağını zaman gösterecek.


07 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Zaman France okurlarına EMRE DEMIR Türkiye’de ve doğal olarak Fransa’da yaşayan vatandaşlarımız arasında yolsuzluk tartışmaları devam ediyor. Ancak, vahim iddiaları konuşmak yerine ‘minder dışına’ kaçarak Zaman France aleyhinde bir karalama kampanyası yapmanın peşinde olanlar var. Fransa’da insanımızın sesi olma gayretiyle yola çıkan Zaman France mevcut tartışmaları, Türkiye gündemi sayfalarında ‘ölçülü’ bir şekilde okurlarına aktarmaya çalıştı. Nihayetinde Türkiye’de yaşanan bir tartışmanın mutlaka dünyanın neresinde olursa olsun hepimizin ilgisini çektiğini biliyoruz. İnsanımızın sesi soluğu olma hedefiyle yola çıkmış, haksızlığı kime yapılırsa yapılsın karşısında durmuş, eğitimli bir toplum oluşması için yola çıkmış bir gazete için cılız da olsa kara propaganda yapan insanlar olduğunu duyuyoruz. İnsanların gazetelerin yayın çizgilerini eleştirme hakkı elbet vardır. Okurlarımızdan gelen, yapıcı ve hakaret içermeyen eleştirilere her zaman açık olduk. O nedenle bu tepkileri değerlendirdik, saygıyla karşıladık. Abone olup olmama, Zaman okuru kalıp kalmama konusunda karar tamamen kendilerine aittir. Ancak şu kadarını herkes bilmeli. 7 yıldır iki dilde kesintisiz yayın yapan ve bugüne kadar 70 bin ailenin evine girmiş bu haftalık gazetenin kurucularından biri olarak çok şey yaşadım. Biz yıllarca Fransa’da hükümet yanlısı (pro-gouvernemental) bir gazete olarak nitelendirildik. Bu etiketle önümüze bir çok taş konuldu. Daha da ötesi, geçen yıl 3 defa PKK’nın saldırısına uğradık. Saldırganlar, bir yandan 20’li yaşlarındaki genç kızlarımızın üzerine taş ve saksı fırlatırken, bir yandan “Kahrolsun Tayyip” sloganları atıyordu. Tutuklanan PKK’lı saldırganlar, polise verdikleri ifadede Ak Parti Hükümetine mesaj vermek amacıyla bizim gazetemize saldırdıklarını söyledi. Gazetemizin baskı saatine yarım saat kala büromuzda kırılmadık tek bir cam, tek bir mobilya bırakmayan bu saldırganlara inat gazeteci arkadaşlarımız o ortamda gazeteyi okurlara vaktinde ulaştırmak için çalışmaya devam etti. Dün Ak Parti lehinde yayın yaptığımız söylenirken de, bugün Ak Parti aleyhtarı olduğumuz iddia edilerken de hep aynı noktada durmaya çalıştık. Zaman France, siyasi görüş ayrımı gözetmeden hakkaniyetten yana yayın yapar. Eğer ortada bir yolsuzluk iddiası varsa, Ak Parti Hükümetine

-

zarar veren bu iddiaların gazeteler tarafından yazılması değil, bu iddialara muhatap olan kişilerdir. Bu iddialardan aklanmaları halinde bunu ilk yazan yine biz olacağız. Bir gazetenin ilk görevi önce okurunu bilgilendirmektir. Doğruyu eğri, eğriyi doğru gösteren bir gazeteyi kendi okurları dahil kimse ciddiye almaz. Biz objektif gazetecilik ilkemizle Türkiye’nin en kritik süreçlerinde Avrupa’da ve Fransa’da doğru anlaşılması adına yayınlar yaptık. Ak Parti kapatılması dava sürecinde, Hükümeti hedef alan darbe girişimlerinde, başörtüsü yasağı gibi konularda hep Fransız basınında farklı bir ses olduk; klişelerin ötesinde bir Türkiye algısı oluşmasında katkı sağladık. İki ülke arasında bir köprü olmak, toplumların birbirine yaklaşmasına katkı sağlamak için didindik durduk. Ailesinden alınan çocuğa da hukuk çerçevesinde sahip çıktık, okulda zorla soykırım dersi verilmesine de dur dedik. Fransa’da Türk mahkumların şüpheli intihar vakalarını ülke gündemine taşıdık; mahkum vatandaşlarımızın en yakın dostu olduk. Hiçbir dernek, siyasi görüş, etnik ayrım gözetmeden insanımızın sesini yansıttık. Türkiye’de tartışmaların makul bir zemine oturması, toz dumanın dağılması için biraz zamana ihtiyaç var. Ancak aynı kara progandaları Fransa’ya taşımanın buradaki insanlara hiçbir faydası yok. Hukuk varsa ‘devletteki paralel örgütleri’ de, yine yapıldıysa yolsuzlukları da ortaya çıkaracak ve güvendiğimiz tek kurumdur. Ancak gündeme bakışımızı günlük kaygılardan kurtarıp, sağlıklı bir zemine oturtabilirsek doğru ve yanlış zaman içerisinde anlaşılacaktır. Güzel ülkemizin güzel günler yaşaması için dua etmekten başka çare yok. Bu vesile ile bu gazeteyi okuyan herkese sesleniyoruz, Zaman France yapıcı eleştiriye evet, kara propagandaya hayır diyor. Zaman France’ın abone kampanyası başlarken bu kara propaganda çalışmaları bizi daha iyi bir gazete çıkarmaya, gönüllülerimizi daha çok kapı çalıp gerçekleri anlatmaya teşvik ediyor. Türkiye’de Zaman gazetesi son bir ayda 300 bin yeni okur kazandı. Fransa’da da gönüllülerimizin çabalarıyla Zaman ailesine katılacak yeni okurlarımıza şimdiden hoşgeldiniz diyoruz.

NEVZAT CEYLAN

Fransa Türkiye İlişkilerinde Dikenler Geçen haftaki yazımızda Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin, FEDİF’in Fransız Ulusal Meclisin’de organize ettiği geleneksel yemekte gözlemlenen iyimser hava ve coşkuya bakarak düzelme yoluna girdiğini söylemiştik. Ancak bu düzelme ve normalleşmenin hemen ve kolayca olacağını söylemek çok fazla iyimser bir yaklaşım olabilir. Çünkü Türkiye-Fransa ilişkilerinde dikenli konular hiç de az değil. Bu görüş ayrılıkları elbette aşılmaz değil. İki tarafın da iyi niyetli yaklaşımları ortak noktalarda buluşmayı mümkün kılacaktır. Nitekim bir kaç gün önce ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak iki önemli gelişme oldu.

AİHM’NİN KARARI VE DAVUTOĞLU’NUN SÖZLERİ Geçen hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) aldığı bir karar ve Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Erivan’da yaptığı konuşma, Fransa-Türkiye ilişkilerinin düzelmesine dolaylı olarak önemli bir katkı yapacağa benziyor. İki ülke ilişkilerini zehirleyen temel mesele olarak kabul edilen “Ermeni soykırımı” hakkında, AİHM bir karar aldı ve Ermeni soykırımı iddialarını inkâr etmenin ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna hükmetti. Bu karar özellikle Fransa’nın işini kolaylaştırmış olacak. Çünkü AİHM’nin bu karararından sonra Fransa’nın çıkaracağı soykırımı inkâr yasası geçersiz olacaktır. Böylece Fransa’da hükumetler Ermeni Diasporası’nın isteklerine daha rahat karşı çıkabilecekler. Nitekim iki yıl önceki tasarının sahibi Marsilya milletvekili AİHM’nin vermiş olduğu bu karara ateş püskürüyor. Diğer taraftan, Erivan’da bulunan Davutoğlu’nun Osmanlı İmparatorluğu zamanında Jön Türkler’in uyguladığı tehcirin insani olmadığını ifade etmesi Türk tarafında bir yumuşama olarak kabul edilebilir. İLİŞKİLERDE MUHTEMEL DİĞER ZORLUKLAR Son on yılda AK Parti hükumeti klasik Türk dış politikasında devrim mesabesinde değişiklikler yaptı. Bunların başında Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve Kıbrıs politikası gelmektedir. Türkiye, Kıbrıs politikasında Rumların hiç bir zaman tahmin edemeyecekleri değişiklikler yaparak Rumları köşeye sıkıştırırken uzlaşmacı tavırla bir adım öne geçerek rahatladı. Yine AK Parti hükümeti AB üyeliğinde ısrarı ve içeride yaptığı idari ve hukuki reformlarla, demokrasiyi ve insan haklarını öne çıkaran politikalarla büyük bir prestij ve hayranlık kazandı. Ancak son zamanlarda bu politikalardan geriye dönüş gibi algılanan davranışlar dış dünyada olumsuz karşılanmakta ve Türkiye’ye Avrupalı devletlerden ve hatta Amerika’dan eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştirilerin amacı ne olursa olsun Türkiye bunları hoş karşılamamakta ve dışarıya karşı tutumunu sertleştirerek daha çok içe kapanmaktadır. Geçen hafta şahit olduğumuz ABD büyükelçisine yapılan oldukça sert eleştirileri ve yaşanan gerginliği hatırlayalım. Kanaatimce bu tutum ve davranışlar Türkiye’nin AB ile de ilişkilerini zorlaştırmaktadır. Nitekim sıkça atıf yaptığım FEDİF yemeğinde yapılan ara konuşma ve sohbetlerde, satır aralarında Avrupa’nın savunduğu değerler hatırlatılıyor ve bunun iki ülke arasındaki ilişkiler için ne kadar önemli olduğu vurgulanıyordu. Bu açıdan baktığımızda daha çok Türkiye’nin gayret göstermesi gerekecek. Ayrıca unutmamak gerekir ki Türkiye dışarıya açıldığı ve içeride özgürlükleri genişlettiği oranda saygınlık ve prestij kazanarak inisiyatif sahibi olmuştur. Dünya sistemi içinde kalarak ama kendi tezlerini ve alternatif çözümlerini de diplomasinin dili ile savunan bir Türkiye’nin, moda tabirle uluslararası özgül ağırlığı şüphesiz daha önemli olacaktır. n.ceylan@zamanfrance.fr


08GÜNDEM “Halam Geldi” 16 Ocak’da Avrupa sinemalarında

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Çocuk gelinlerin dramını beyaz perdeye yansıtan “Halam Geldi” filmi 15 Ocak 2014 de Avrupa’da sinema severlerle buluşacak. Film için Paris’te özel bir Gala gösterimi düzenleyeceklerini açıklayan “Halam Geldi” filminin yapımcısı Sami Dündar, “Bu sayede Avrupa ve bütün dünyanın dikkatini çocuk gelin olayları üzerine çekmek istiyoruz!” şeklinde konuştu. VEDAT BULUT PARIS Küçük yaşta zorla evlendirilen kızların acılarını beyaz perdeye taşıyan, “Halam Geldi” filmi 15 Ocak 2014’de Avrupa’da sinema severler ile buluşacak. Senaryosu Gazeteci Evrim Canpolat’a ait olan “Halam Geldi” filmi gerçek ve yaşanmış hikayelerden uyarlandı. Filmin başrolünde ise çığlıkları bir türlü duyulmayan gözü yaşlı kahramanlar var. Türkiye’nin en büyük problemlerinden birini, çocuk yaşta gelin olan kızların dramını ve akraba evlilikleri ele alan filmin Avrupa gösterimi için hazırlıklar tamamlanmış durumda. Paris’te çeşitli sinema çevreleri ile temasa geçen filmin yapımcısı Sami Dündar, “Halam Geldi” filminin Fransa gösteriminin ardından bütün Avrupa’da ses getireceğini ve bu sayede çocuk gelin sorununa dikkat çekileceğini belirtti.

-

“Halam Geldi” filminin Avrupa gösterimi için Paris’te bulunan yapımcı Sami Dündar, film hakkında Zaman France’a röportaj verdi.

FILMIN AVRUPA AYAĞINI PARIS KÜLTÜR SANAT MERKEZI YÜRÜTECEK Yapımcılığını Sami Dündar’ın yönetmenliğini ise Erhan Kozan’ın üstlendiği “Halam Geldi” filminin tüm Avrupa ilişkileri ise Paris Kültür Sanat Merkezi (PKS) Direktörü Ali İnan (La Pluie Production) yürütecek. Paris’te “Halam geldi” filminin özel bir tanıtım çalışması gerçekleştireceklerini ifade eden yapımcı Dündar, Jean-François Gaye ve şirketi Dark Star ile bu bağlamda bir anlaşma yapıldığını söyledi. Dündar, Fransız sinemasının önemli isimlerinin ve sinema eleştirmenlerinin katılacağı özel gösteri sayesinde geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Dündar, “Geniş ve kapsamlı bir tanıtım sayesinde Fransız Sivil Toplum Kuruluşları, Kadın Hakları Dernekleri ve siyasilerin dikkatini çekmeyi hedefliyoruz.” dedi. Filmin çekimlerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapıldığını ifade eden Dündar, film çocuk yaşta evlenen kişilerin dramının yanı sıra iki devlet arası sınır problematiklerini de irdelediğini söyledi. Geniş bir oyuncu kadrosuna sahip film, Türkiye’de 03 Ocak 2014’de, 15 Ocak 2014’te ise Avrupa’da vizyona girecek . “Halam Geldi” filminin fragmanı kısa bir sürede izlenme rekoru kırdı.

Colmar’dan Filipinlere Yardım Eli. YASIN YILDIZ COLMAR Haiyan tayfununun vurduğu Filipinler'e, duyarsız kalmayan Colmar’lı Türkiye kökenli vatandaşlar, Referans Kültür-Sanat Merkezinde Filipinler yararına bir yardım kahvaltısı düzenledi. Kahvaltıdan elde edilen gelir, tayfunda evlerinin kayıp eden, gıda bulmakta zorlanan Filipinli yardıma muhtaç insanlara ulaştırılmak üzere Motif insanı yarım derneğine teslim edildi. Referans Kültür-Sanat Merkezi yetkilileri, “Elimizde bulunan imkanlarla evlerinden, yuvalarından olan Filipinlilere yardım eli uzatmak istedik. Derneğimiz bu tür yardım faaliyetlerine devam edecektir, destek veren ve bugün burada bulunan herkese teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

-

Montargis Ulu Camiin’de Kur’an ziyafeti VEDAT BULUT PARIS Fransa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Montargis Ulu Camii’nde Kur’an ziyafeti ve hicret proğramı düzenlendi. Asrı saadetten günümüze kutsal yolculuk hicretinin tanıtıldığı etkinliğe bölgede yaşayan çok sayıdaki Türkiye kökenli vatandaş icabet etti. İlahiyatçı yazar Muhammet

-

Aydoğmuş’un konuşmacı olarak katıldığı programa, Şirinevler Ulu Camii İmam-Hatibi İbrahim Erdöl ve Çorlulu Ali Paşa Camii İmamHatibi Remzi Polat, Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu. Derneğin kadın kolları, etkinlik çerçevesinde yapılan yemeklerin satışından elde edilen gelirle yapımı süren Montargis Ulu Camii’ne parasal destekte bulundu.


09GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Fransa’da bir İlk: Türk Tabipleri Sağlık Semineri

2008 yılında Strasbourg’da kurulan (ACMFT) Türk Tabipler Birliğinin (Association Du Corps Medical Franco-Turc) amacı Fransa’da yaşayan doktor, hemşire, eczacı gibi sağlık sektöründe çalışan insanları bir araya getirerek, vatandaşlara sağlık konulu bilgilendirme toplantıları düzenlemek. Derneğin ayrıca tıp öğrencilerine de yol göstermek gibi bir hedefi var. Dernek, bu bağlamda, 5 yıllık süreçte , çeşitli mesleki kurs, seminer ve konferanslar düzenledi. MEHMET DINÇ STRASBOURG 22 Aralık Pazar günü Nancy’de, sağlık sektörünün değişik branşlarında çalışan 30’a yakın uzmanın organize ettiği sağlık seminerine yaklaşık bin kişi katıldı. Bu çapta, ilk defa düzenlenen seminere Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ataşesi Arif kopuz ve Ticaret ataşesi Fisun Aktuğ da katıldı. Lorraine ve Alsace bölgelerinde faaliyet gösteren dernek yöneticilerinin de katıldığı seminer 6 saat sürdü. Fransa Türk Tabipler Birliği (ACMFT) Başkanı Doktor Köksal Yeğin’in açılış konuşmasını ardından kürsüye bu kez Türkiye Cumhuriyeti Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz çıktı. Bu tablonun gurur verici olduğunu söyleyen Cengiz, bu gibi etkinliklerin daha sık düzenlenmesini arzuladıklarını söyledi. Başkonsolosun konuşmasından sonra, sırayla Vandouvre Belediye Başkanı Stephane Hablot, SAMU Nancy bölgesi acil servisi Müdür Yardımcısı Doktor Lionel Nace ve Metz Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Florent Roemer konuşma yaptı. Programda, Türkiye kökenli doktorlar uzmanlık alanlarını tanıtıcı sunumlar yaptı. Sunumlardan sonra, etkinliğe katılan vatandaşlar, uzmanlara çeşitli konularda sorular yöneltme imkanı buldu. Diş hekimi Doktor Bilal Özcan “Genel diş hastalıkları”, Aile Doktoru Nazmiye Güler “Kardıyovasküler riskler”, göz hastalıkları uzmanı Doktor Soydan Kurun “Göz hastalıkları ”, Hemşire Türkan Fildan ise “Organ bağışı” gibi konularda katılımcıları bilgilendirdi. Programın ikinci kısımda Tıp öğrencisi Serpil Maden “Bebek bakımı”, Psikiyatri Hemşiresi Davut Fidan, Psikolog Emrah Aydın, Psikoloji öğrencileri Melis Özdemir ve Gamze Birol, “Psikoloji ve Deprasyon”, Eczacı doktor Ekrem Dağtekin ise “Medyada ilaçlar” hakkında bir sunum yaptı.

LIONEL NACE

-

İLK YARDIM TEKNIKLERI ATÖLYESI DÜZENLENDI Sağlık seminerlerinin yanı sıra Nancy, Strasbourg, Grenoble gibi Fransa’nın farklı tıp fakültelerinden gelen öğrenciler eğitim aldıkları bölümler hakkında stantlar açıp bilgilendirmeler yaptılar. Tıp öğrencileri pratik atölyelerde vatandaşlara ilk yardım teknikleri hakkında önemli bilgeler verdiler BÖLGEDE IKI YÜZ’ÜN ÜZERINDE SAĞLIK ÇALIŞANI VAR Fransa Türk Tabipler Birliği Başkanı Doktor Köksal Yeğin derneğin kuruluş amacının sağlık çalışanlarını bir araya getirmek ve vatandaşlara sağlık konularında bilgilendirmek olduğunu söyledi. Yeğin, “2008’de Strasbourg’da kurulan derneğin ilk faaliyeti sayılabilecek etkinliğe yaklaşık 100 kişi katılmıştı, bu yaptığımız programa kadar gecen süreçte dernek üyelerine ve sağlık çalışanlarına yönelik iç formasyon programları düzenledik, tıp öğrencileri ile veya farklı derneklerle ortaklaşa programlar organize ettik.” şeklinde konuştu. HEDEF: FRANSA ÇAPINDA BIR DERNEK OLMAK 90 civarında üyesi bulunan dernek ekseri faaliyetlerini Fransa’nın doğu bölgesin-

STEPHANE HABLOT

22 Aralık Pazar günü Nancy’de, sağlık sektörünün değişik branşlarında çalışan 30’a yakın Türkiye kökenli uzmanın organize ettiği sağlık seminerine yaklaşık bin kişi katıldı.

NAZMIYE GÜLER

STRASBOURG BAŞKONSOLOSU SERDAR CENGIZ de sürdürüyor. Lyon, Grenoble, ve Clermont-Ferrand şehirlerinde de şubeleri bulunan derneğin nihai hedefi Fransa Çapında bir dernek oluşturmak. Köksal Yeğin, derneğe üye olmamış yaklaşık 200’e yakın Türkiye kökenli doktor veya sağlık çalışanı bulunduğunu söylüyor. Köksal Yeğin, “Bu bilgilendirme programlarının dışında turistik ve sağlık gezi projelerimiz de var. İlk gezimizi Bosna’ya yapmayı düşünüyoruz. Hem turistik hem sağlık gezisi olsun istiyoruz, hatta oradaki öğrencilerle karşılıklı atölyeler düzenlemeyi planlıyoruz. Halkımızın seminerlere göstermiş olduğu ilgiden çok memnunuz. Fransa’da yaşayan Türkiye kökenliler, Fransa’da bu kadar çok Türk doktor olduğunu bilmiyor. Tıp fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler de çok büyük destek oluyor bizlere.” şeklinde konuştu.

TIP ÖĞRENCILERINE TAVSIYEYELER Tıp öğrencilerinin çok yoğun çalışması gerektiğinin altını çizen Doktor Köksal Yeğin, “Şu an çok sayıda hekim, hemşire veya Türkiye kökenli sağlık çalışanı var ama çok az sayıda uzman doktor var. Artık bu durum değişmeli ve gençlerimiz uzmanlaşmalı. Liseli kardeşlerimize de tavsiyem çok önceden hedef belirleyip, bu doğrultuda çok çalışmaları lazım. Eğitimde ırkçılık olduğunu düşünmüyorum. Hakkıyla çalışan ve başarılı olan öğrencinin hakkını kimse yemez.” ifadelerini kullandı. SAĞLIĞIN DILI, DINI, IRKI OLMAZ Türk Tabipler Birliği Meurthe-etMoselle sorumlusu Doktor Mahmut Gündeşli ise, “Etkinliklerin amacı insanlara faydalı olmak. Tümüyle apolitik bir oluşum. Bizim için önemli olan insan ve sağlık. Sağlığın dili, dini, ırkı olmaz.” şeklinde konuştu.

KÖKSAL YEĞIN

MAHMUT GUNDESLI

DAVUT FIDAN

SOYDAN KURUM


10 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Hem Alevi’yim hem imam, namaz da kılıyorum cem de yapıyorum Cami, cemevi ve aşevinin bir arada olduğu Fatsa Hz. Ali Camii’nin Alevi imam hatibi Ali Rıza Güvenkaya. Alevi ve imam olması duyanları şaşırtsa da o halinden hayli memnun. Sekiz yıldır görev yaptığı cami-cemevi-aşevinin bir arada olduğu projelerin tüm Anadolu’ya yayılması gerektiğini düşünüyor. TUBA KAPLAN Cami imamları Sünni olur algısını değiştiren bir isim Ali Rıza Güvenkaya. Alevi imam olur mu demeyin zira oluyor. Güvenkaya hem Alevi hem imam. Beş vakit namaz kılıyor, aynı zamanda cemini de yapıyor. Muharrem oruçları gibi Ramazan orucunu da tutuyor. Türkiye’nin ilk cami-cemevi-aşevinin bir arada olduğu Fatsa Hz. Ali Camii’nin de sekiz yıldır imam hatipliğini yapıyor. Aynı zamanda memleketi Fatsa yarı yarıya Alevi ve Sünni topluluktan oluşuyor. “2005’ten bu yana iki kesimin de nasıl birlikte olduğunu ve bunun güzelliğini gördüm.” diyen Güvenkaya, insanların birbirini yakından tanıma ve anlama fırsatı olduğunu söylüyor. Günde beş vakit ezan okunuyor, namaz kılınıyor Hz. Ali Camii’nde. Her gün olmasa da cemevinde de belli zaman ve saatlerde cem yapılıyor. Herkes ibadetini yaptıktan sonra da alt kattaki aşevinde aynı sofrada yemek yeniliyor. Her iki kesimden insanlar yeri geliyor aynı safta duruyor, cuma namazları kılıyor. Sünni olup da cem törenlerine katılmak isteyenler de oluyor elbette. Fatsa’ya geldiğinden beri belki ömründe hiç camiye girmemiş Alevi kadınların mukabeleye gelmeye, teravih namazı kılmaya, Kur’an öğrenmeye başladığını anlatıyor. Bazen cem törenlerinde Kur’an okuduğunu, kendisi gibi Alevi arkadaşlarının bundan duyduğu mutluluğu paylaşıyor. Yarın, öbür gün ayrılacak olsa, çok üzüleceğini de söylemeden edemiyor. Zira kurdukları, gençlerle bir araya gelip, kitabi Alevilik üzerine konuştukları Fatsa Fatmatüzzehra Alevi Bektaşi Derneği çatısı altında yapmak istediği projeleri var.

-

CAMI, CEMEVI, AŞEVI PROJESI TÜM ANADOLU’YA YAYILMALI Ali Rıza Güvenkaya, sayısı az da olsa kendisi gibi Alevi olup, imam olan ya da din kültürü öğretmenliği yapan arkadaşları olduğunu anlatıyor. Tepki alanlar olsa da, söylenene göre herkes halinden memnun. Cami-cemevi bir arada olunca ilk akla gelen ‘bu bir asimilasyon yöntemi’ tezi oluyor: “Bugüne kadar ne camiye gelip cemevini merak edip giden birinin Alevileştiğini, ne de vakit namazını ya da cuma namazını Sünnilerle kılan bir Alevi’nin Sünnileştiğini gördüm. İnsanlara empoze edilen asimilasyon korkusunu asılsız buluyorum. Bu projelerin asimile

etme gibi bir maksadı olduğunu düşünmüyorum. Aksine Anadolu’ya yayılması faydalı olacak. Ayrıca ben Alevi geleneklerini de yerine getirmeye çalışıyorum. Her ikisini yapınca asimile olmuyorum. Daha çok ibadet yaptığım, ruh dünyamda bir zenginleşme olduğunu hissettiğim için seviniyorum. Mesela cemevine gidip zikirlere katılıyorum. Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah’ı bolca anın, zikredin’ ayeti var. Cemlerdeki zikirlerle bunu da yerine getirmiş oluyorum.” Güvenkaya’nın bu cümleleri, yayılan korku tezinin çürümesine iyi bir cevap oluyor. Malumunuz geçtiğimiz aylarda Ankara Tuzluçayır’da cami-cemevi projesinin temel atma töreni epey olaylı geçmiş, sanki Türkiye’de ilk kez uygulanıyormuş ve bir arada olması mümkün değilmiş gibi bir atmosfer oluşturulmuştu. Fatsa’da sekiz yılını doldurmak üzere olan cami, cemevi ve aşevi bu projenin halihazırda emin adımlarla yoluna devam eden, iyi bir örnek olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra eleştirilerin de tamamen siyasi olduğunu söylemek mümkün.

ÇOĞU GENÇ ALEVI, ALEVILIĞIN NE OLDUĞUNU BILMIYOR Son yıllarda toplumsal çatışmalar ve eylemlerde Alevi gençlerin daha çok olduğu, örgütlerin bu gençleri daha çok kullandığına dair farklı iddialar yer alıyor. Kimine göre bunun sebebi Alevilerin daha mağdur, ezilen ve hakları verilmeyen topluluk olmasından kaynaklanıyor. Güvenkaya da bu söylemlerden ve Alevilerin, özellikle Alevi gençlerin örgütler tarafından kullanılmasından hay-

li rahatsız. Onu endişelendiren bir diğer nokta ise, genç Alevi nesillerin manevi yönden boş olması: “Cemlere katıldığımda genç kuşak göremiyorum. 15, 20, 25’li yaşlarında genç görmek hayli zor. Bu gençler okul ortamlarında, her kesimden arkadaşlarıyla oturup kalkıyor. Belki bu kimlikleri tartışıyorlar da... Gençler, dedenin anlattıklarından tatmin olmadığı için de o ortamlarda Alevi kimliklerine dair bilgi veremiyor.” Güvenkaya bu ifadelerinin ardından bir başka tespitini daha paylaşıyor. Ona göre, dedeler genelde, babadan oğula aktarmayla dede oldukları için, bazı ilmi noktalardan habersiz olabiliyor. Bazıları aldığı sözlü düsturların dışına çıkıp, araştırıp okuduğunda benzerlikleri, önemli noktaları görebiliyor. Ama yine de yeni öğrendiğiyle değil, hâlâ babasından öğrendiğiyle yola devam ediyor. Bir mahalle baskısına maruz kalmaktan korktuklarını düşünüyorum. Mesela bir meseleye, Kur’an ayetleriyle açıklama getirildiğinde inanıyor ama iş fiiliyata gelince uygulamaya koymuyor. Bence dedeler, Aleviliği önce Alevi gençlere kitabî yani kaynaklara dayanarak açıklamalı. Çoğu bilginin kulaktan dolma, rivayetler ve menkıbelerle anlatıldığını düşünüyor. Bu durumda gençlerin hikâyeye değil de, gerçek bilgi ve ilme ihtiyacı olduğunu vurguluyor ve soruyor: “Cem’in düsturları 4 kapı 40 makam Alevi gençlere sorulsun kaç tanesi biliyor?” Cevabını da geciktirmeden veriyor: “Genelde bilinmiyor çünkü dedeler bu temel noktalara girmiyor. Çoğu genç Alevi, Aleviliğin ne olduğunu bilmiyor.”


11 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Halk Bankası’ndan yapılan usulsüz para transferleri karşılığında Bakan Zafer Çağlayan’a 105 milyon TL rüşvet verildiği öne sürüldü. Reza Zerrab’ın İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler’e ödediği rüşvetin 20 milyon 500 bin TL’yi bulduğu iddia edildi.

Reza Zerrab’ın bürokratik işlemlerini takip etmesi karşılığında Bakan Egemen Bağış’ın 3 milyon lira rüşvet aldığı ileri sürüldü.

Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evine, ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon doları götüren kurye polise yakalandı.

Karapara trafiğinde 11 hayalî Usulsüzlükleri ortaya çıkaran şirket kuran Reza Zerrab, 3 yılda 87 emniyet ve gümrük çalışanları milyar Euro para akladı. görevden uzaklaştırıldı.

Rüşvet alan 3 bakanın oğlu, polis takibinden kurtulmak için devlete ait ‘kırmızı hat’ları kullandı.

Çevre Bakanlığı’nın yetkileri kullanılarak sit alanı ilan edilen araziler rüşvetle imara açıldı.

İŞTE TÜRKIYE’YI SARSAN IDDIALAR Türkiye’yi sarsan büyük operasyonda ortaya çıkan belgeler yolsuzluk ve rüşvetin boyutlarını gözler önüne serdi.

-

2012’de başlayan soruşturma sürecinde, 32 kişi teknik takibe takıldı, operasyonda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu S. K. Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler, Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu A. O. Bayraktar ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan dâhil birçok kişi gözaltına alındı. Bayraktar'ın oğlu tutuksuz yargılanırken, diğer bakanların oğulları tutuklandı. İddiaya göre, İranlı işadamı Reza Zerrab bakan ve bürokratlara 139 milyon lira rüşvet verdi. 3 bakan oğlu, polis takibinden kurtulmak için ‘kırmızı hat’ kullandı. Usulsüzlükleri ortaya çıkaran emniyet ve gümrük çalışanları görevden uzaklaştırıldı. Çevre Bakanlığı’nın yetkileri kullanılarak sit alanı ilan edilen araziler rüşvetle imara açıldı. İlk soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) Karapara Raporu’nda adı geçen İran asıllı Reza Zerrab hakkında 2008’de başlatıldı. Buna göre Zerrab, siyasi bağlantılarını güçlendirip İran’a kaynağı belirsiz yüksek miktarda para transfer ederek karşılığında altın getirdi. Zerrab’ın, karapara trafiğinde 11 hayali şirket kurduğu ve 2009-2012 yılları arasında 87 milyar Euro para akladığı ortaya çıktı. Ayrıca Zerrab tarafından Türkiye’den İran’a yapılan usulsüz havalelerin de 10 milyar doları bulduğu öne sürüldü. 2012’de başlayan adli süreçte Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın

oğlu S.K. Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler, Halk Bankası Genel Müdürü S.A. dahil 32 kişi teknik takibe takıldı. Zerrab’ın usulsüz havaleler karşılığında binde 3-4 oranında Zafer Çağlayan’a rüşvet verdiği ileri sürüldü.

BAKANLARA 128 MİLYON TL DAĞITILDI İddialara göre işadamı Reza Zerrab, 2 ayrı yöntemle paraların İran’a transfer edilmesini sağladı. İlk yöntemde kuryeler kullanıldı. Bavullarla yürütülen para transferi, 2011’de Rusya’ya sokulmak istenen 150 milyon doların yakalanmasıyla bitirildi. Zerrab bunun üzerine ikinci yöntem olan banka transferini devreye soktu. Bazı siyasetçilerin araya girmesiyle Halk Bankası’ndan usulsüz para transferleri yaptı. Zerrab 2 yıldır devam eden transferler karşılığında Zafer Çağlayan’a 105 milyon TL, Genel Müdür S.A’ya ise 16 milyon TL ödedi. ABD’nin kara listesine girmek istemeyen İranlı işadamı, bu yüzden Amerika’da şubesi olmayan Halk Bankası’nı tercih etti. Ayrıca bir Muammer Güler’in de rüşvet aldığı, Zerrab’ın isteklerini bakanın oğlunun takip ettiği, sonuçlarını Zerrab’a bildirdiği iddialar arasında. Hatta bakanın oğlu, rüşvet ilişkisini maskelemek amacıyla Zerrab ile danışmanlık sözleşmesi bile imzaladı. Danışmanlık için 720 bin dolara anlaşılmasına karşılık bakana teslim edilen rüşvet 20 milyon 500 bin TL’yi

buldu. Bakanlardan bir diğer isim Egemen Bağış’ın da Reza Zerrab’ın bürokratik işlemlerini takip ettiği, karşılığında 3 milyon lira aldığı ileri sürüldü. Halk Bankası’ndan yapılan ve Çin, Türkiye, Dubai üçgenindeki para trafiğiyle Türkiye milyonlarca dolar vergi ve nakit kaybetti. Karşılığında ise milyonlarca dolar rüşvet dağıtıldı ve İran’a yapılan havalelerde Halk Bankası’nın alacağı komisyon düşürülerek banka ve devlet zarara uğratıldı. Bu usulsüzlükleri ortaya çıkaran emniyet ve gümrük başta olmak üzere kamu görevlileri başka yerlere tayin edildi. Dosyadaki en önemli bilgi ise 1 Ocak 2013’te Atatürk Havalimanı’na iniş yapan ULS Havayolları’na ait uçakta 1,5 ton altın bulunması olayı oldu. İran’da bulunan Sorinet Holding’e gönderileceği ifade edilen kargonun Türkiye’ye girişi için gerekli hiçbir evrak ibraz edilmemişti. 1,5 ton altını Türkiye’ye sokmaya çalışan şahıslardan şüphelenen yetkililer, uçağı mühürledi ancak alternatif plan devreye sokuldu. Siyasi bağlantılar kullanılarak yazılan dilekçe ile sahte özet beyanı sunuldu. Uçaktaki altın, ‘doğal taş’a dönüştürüldü ve teslim adresi olarak Dubai gösterildi. Türkiye’ye iniş sebebi de yakıt ikmali olarak değiştirildi. 18 Ocak’ta Dubai’ye hareket eden uçakla ilgili Zerrab’ın Egemen Bağış’a 1,5 milyon dolar verdiği iddia edildi.


12 GÜNDEM ABDULLAH AYMAZ

Mülâane, mübâhele ve Beddua Suçlama ve iddialaşmalarda, doğrunun ve haklı olanların ortaya çıkması ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in beyan ettiği üzere mülâane ve mübâhele yoluna gidilir. 1992 yılında Hocaefendi’nin Türk yürüyüşüne katıldığını ve bu yürüyüşte Yahudilerle kol kola yürüdüğünü iddia eden birini mübâheleye davet ettim. Söyleyecek hiçbir şeyi kalmayınca iftiradan vazgeçti. Kadınlara iftira atmakla ilgili cezayı bildiren ayet gelince Ensar’dan Sa’d bin Ubade veya Asım b. Adiy ayağa kalkıp, “Bir adam karısı ile birisini görse (ve şahit bulamasa) ne olacak? Dava etse (şahidi olmadığı için iftira ediyorsun diye) seksen değnek vurulacak ve şahitliği reddedilecek; fâsıklığına hükmolunacak; vurup öldürürse, katlolunacak; dört şahit bulmaya gitse ortada kimse kalmayacak. Bir açıklık getir Allah’ım.” dedi. Sonra yakınlarından birisinin başından da böyle bir olay geçince Peygamber Efendimiz’in (sas) yanına gidip meseleyi anlattılar. Efendimiz (sas) kadını sorguya çekti. Kadın inkâr etti. Kocası ise, “Gözlerimle gördüm, kulaklarımla dinledim, Allah biliyor ki, ben doğruyum, ancak hakkı söyledim, her halde Allah’ın buna açıklık getireceğini ümit ederim.” dedi. Derken Allah Resulü’ne (sas) vahiy gelmeye başladı ve mezkûr liân (lânetleşme) ayetleri indi. Daha önce de üzerinde durduğum üzere, Hicrî 9. yılda Necran Hıristiyanlarını temsil eden 70 kişilik heyet, başlarında dinî ve dünyevî liderleri de olarak Medine’ye gelip Peygamber Efendimiz (sas) ile Hz. İsa Aleyhisselam hakkında tartışmışlardı. Neticede Efendimiz (sas) “Artık sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle İsa hakkında tartışmaya girerse de ki: Haydi gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, hanımlarımızı ve hanımlarınızı ve bizzat kendimizi ve kendinizi çağırıp, sonra da gönülden Allah’a yalvaralım da bu konuda kim yalancı ise Allah’ın lânetinin onların üzerine inmesini dileyelim.” (Âl-i İmran, 61) ayetine dayanarak, delilden anlamayan bu insanlara, mübâheleyi (yani hangi taraf yalancı ise Allah’ın ona lânet etmesini bütün kalbiyle istemeyi) teklif etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber’den (sas) düşünmek için mühlet istediler. Bunu kendileri için tehlikeli bulup kabul etmediklerini bildirmek üzere Hz. Peygamber’in yanına geldiklerinde baktılar ki, Resulullah (sas) Hz. Hüseyin’i kucağına almış, Hz. Hasan’ın elinden tutmuş, Hz. Fâtıma ile Hz. Ali’yi arkasına almış, “Ben dua edince siz de ‘Amîn’ dersiniz” diyor. Heyet başkanı mübâheleyi kabul etmeyip cizye vererek İslâm hâkimiyeti altında yaşamayı benimsediklerini bildirdi. Hz. Peygamber de onlara bir emânnâme yazdı. Bu meseleyi niçin yazıyorum? 19931994 yıllarında Amerika’da Türkiye’den gelmiş öğrencilerin kurdukları bir internet sayfası vardı. Remzi Çayır isimli bir öğrenci durmadan Hocaefendi’ye saldırıyor, olmadık iftiralar atıyordu. Mesela 1992 yılında Türk yürüyüşüne katıldığını ve bu yürüyüşte Yahudilerle kol kola yürüdüğünü iddia ediyordu. Bunun mümkün olmadığını kendisine kaç defa izah etmiş isek de iftiralarına devam edince işte bu âyetleri ve olayları anlatarak kendisini mübâheleye davet ettim. Bunun üzerine söyleyecek hiçbir şeyi kalmayınca iftiradan vazgeçti. Aynen yeni müfterilere de böylece meydan okuyorum. Ya vazgeçerler veya bu mülâane ve mübaheleyi kabul edip yaparlar. Görelim kendilerine ne kadar güveniyorlar. a.@zamanfrance.fr

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL:

Yargı bağımsızdır, bir yolsuzluk

varsa üzeri kapanmaz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili olarak sessizliğini bozdu. Gül; "Ortada yolsuzluk varsa üzeri kapanmaz" dedi.

-

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir ülkede düşünce özgürlüğünün, fikir özgürlüğünün, siyasi düşüncelerin serbestçe konuşula bildiği arkasında şiddetin olmadığı, her türlü fikrin rahatlıkla tartışıla bildiği bir ortamda sanatın ve kültürün gelişebildiğini söyledi. Program bitiminde gazetecilerin rüşvet, yolsuzluk ve kara para aklama operasyonuna ilişkin sorularını cevaplayan Gül; "Yargı bağımsızdır, bir yolsuzluk varsa üzeri kapanmaz. Herkesin yargı sürecine saygılı olması lazım. Yargı doğru sonuca ulaşacaktır." ifadelerini kullandı.Cum-

THY'den ‘Zaman’ ayarlı ambargo -

Türk Hava Yolları (THY) yönetimi, Türkiye’yi sarsan ‘yolsuzluk ve rüşvet operasyonu’ ile ilgili yayın politikasını beğenmediği Zaman Gazetesi ile Today’s Zaman’a ambargo uygulamaya başladı. Alınan karar doğrultusunda, İngilizce yayın yapan Today’s Zaman’ın uçaklarda ve havalimanlarında dağıtılmasına son verilirken, Zaman gazetesinin dağıtımı üçte iki oranında azaltıldı. Daha önce hükümetin icraatları ile ilgili eleştirilere yer verdiği gerekçesiyle Today’s Zaman’ın dağıtılmasına kısıtlama getiren THY yönetimi, üç bakanın oğlunun da gözaltına alındığı ‘yolsuzluk ve rüşvet operasyonu’ ile ilgili yayımlanan haberlerin ardından Today’s Zaman’ın dağıtımını durdurdu. Ayrıca Zaman gazetesi sayısı da, aynı karar çerçevesinde yüzde 66 oranında azaltıldı. Yeni uygulama ile THY uçaklarının yanı sıra havalimanlarında yer alan yolcu salonları ve özel dağıtım noktalarında geçen cumadan itibaren Today’s Zaman gazetesi dağıtılmazken, sayısı üçte iki oranında azaltılan Zaman gazetesi ise yolculara

verilmeye devam edecek. THY yönetiminin, hükümetin politikalarını eleştiren ve aralarında Bugün ile Orta Doğu gibi bazı gazetelerin de dağıtımını durdurduğu öğrenildi. Uygulamanın THY yönetiminin aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirildiğini ifade eden yetkililer, gazetelere uygulanan ambargo konusunda herhangi bir yorumda bulunamayacaklarını söyledi. THY Marka Müdürü Serdar Özer Öztürk’ün, Twitter’da Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında yakışıksız paylaşımı, sosyal medyada büyük tepki çekmişti. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, Twitter üzerinden, “THY müdürünün, ne maksatla olursa olsun edep dışı attığı twiti kabul etmemiz mümkün değildir. Gereken yapılacaktır.” açıklamasını yapmıştı. Ancak, THY yönetiminden konuyla ilgili gerekli adım atılmadı. Sadece savunması istenen Serdar Özer Öztürk, gelen tepkiler üzerine 1 haftalık izne ayrılmak zorunda kaldı. Bugün işbaşı yapacak olan Öztürk, savunmasını yönetime sunacak.

hurbaşkanı Gül, devletin içinde derin yapı iddialarıyla ilgili soruya ise, "Devlet içerisinde derin yapı olmaz. Devletin vatandaşları, devletin kurumlarında, devletin kuralları içerisinde çalışır. Bu şekilde devletin içinde bir otorite varsa bunun ortaya çıkarılması gerekir" dedi.

YENİ KABİNE Cumhurbaşkanı Gül, kabine revizyonuyla ilgili "Başbakan hazırlığını yapıyor, yurda dönünce görüşeceğiz" dedi. Gül, kabine revizyonuyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hazırlığını yaptığını ve Pakistan dönüşü kendisiyle bir görüşme gerçekleştireceklerini söyledi.


13 GÜNDEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

-

Fethullah Gülen Hocaefendi, 'yolsuzluk' konusuna değindiği sohbetindeki sözlerinin beddua gibi yansıtılmasını "seviyesiz bir iftira ve çarpıtma" olarak değerlendirdi. Kimsenin bir Müslüman’a karşı kündeye getirme düşüncesinin olmadığını belirten Hocaefendi, “Allah herkesi istediği şeyde payidar eylesin. Türkiye’de zirveyi tutmanın dışında, isterse Avrupa’da da, Asya’da da, Afrika’da da zirveyi tutsunlar; liyakatleri varsa ve mâşerî vicdanın kabulüne mazhar iseler olsunlar, öyle dua edelim.” dedi. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasından sorumlu tutulan çevreler için kullanılan ‘inlerinden çıkaracağız’ ifadesine karşılık veren Hocaefendi, Müslümanları inlere sığınmış goriller gibi gören anlayışı eleştirdi: “Bunlar partallaşmış düşüncelerin sözlere, düşüncelere aksedişinden başka bir şey değildir ve bunlarla hiçbir eğri düzeltilemez.” Hakk’a hizmet edenlerin ömürlerini geçirdikleri cami pencerelerini, tahta kulübeleri ‘in’ şeklinde görmeyi ‘seviyesizlik’ olarak değerlendirirken, “Kimin ‘in’de olduğunu Allah görüyor.” ifadesini kullandı. Fethullah Gülen Hocaefendi, haftalık sohbetlerinin yayınlandığı internet sitesi ‘Herkul.org’da gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Hocaefendi, önceki gün yaptığı sohbette, rüşvet ve yolsuzluk skandalını ortaya çıkaran çevreler için kullanılan ‘inlerine gireceğiz, didik didik edeceğiz’ ifadesine karşılık verdi. Müslümanları inlere sığınmış goriller gibi gören anlayışı eleştiren Hocaefendi, “Bunlar partallaşmış düşüncelerin sözlere, düşüncelere aksedişinden başka bir şey değildir ve bunlarla hiçbir eğri düzeltilemez.” dedi. Yaşadığı hayal kırıklığını ise şu sözlerle ifade etti: “İnsanlığın beklediği o hakikatler hiçbir zaman bunlar sayesinde kazanılamaz. Bir kere daha ateş böceklerini Sirius yıldızı gibi alkışlamış olmanın aldanmışlığı içinde hicap duyar, başını önüne eğer, ‘Affet beni Allah’ım’ der.” Sert sözler karşısında gönüller yıkılsa bile duaya devam edeceklerini söyleyen Hocaefendi şu tavsiyelerde bulundu: “Yüreklerin toplu çarpmasını sağlamak lazım. Gönüller yıkılırsa, insanlar mantık ve maslahatın gereği iltizamlarını devam ettirseler bile kalben sizi duadan dûr ederler. Ama biz duadan dûr etmeyeceğiz. Allah topyekûn milletimizi payidar eylesin. Payesini ta arşa çıkarsın.” Hocaefendi’nin, ‘Birlik, Dirlik ve Beraberliğin Yolu’ başlığını taşıyan son sohbetinden satır başları şöyle:

SEVİYESİZLİĞİN İFADESİ: Hakka-hakikate hizmet edenlerin, iffetlerine toz kondurmamak için hayatlarını geçirdikleri cami pencerelerini ‘in’ şeklinde görmek, sırf dilenmemek, hak yememek için hayatlarını belli bir darlık içinde geçirmek isteyen insanların o darlıklarını ‘in’ gibi görmek, esasen ‘in’in neden ibaret olduğunu bilmemenin ifadesidir. Evet, böyle diyecekler ve sizi bu türlü düşüncelerle mâşerî vicdanda belli şeylere mahkûm etmek isteyecekler ama bunların hepsi seviyesizliğin ifadesidir. Kimin ‘in’de olduğunu Allah görüyor. Hazreti Ruh-u Seyyidu’l-Enâm da onu görüyor. Mele-i A’lânın sakinleri de. Fakat Kur’an’a gönül vermiş insanlar… Her kategoride... Dost olur, meselenin makuliyetinde sizin yanınızda olur. Taraftar olur, ‘Yapılan bu şeyler, milletimizin geleceği adına çok faydalı!’ der. Muhib olur, ‘Bu insanları sevgi alanının dışında tutmamak lazım.’ der. Bunlar bir şey yapıyorlardır ve bunlar bu yaptıkları şeylerden dolayı ta’n u teşnîye maruz kalabilirler. İnlerdeki maymunlar, goriller, ayılar, sırtlanlar, yılanlar, çıyanlar gibi… ‘İn’ deyince onlar anlaşılır. Bu türlü töhmetler, ithamlar karşısında kalabilirler. Fakat böylesine seviyesizliğe böyle seviyesizce mukabelede bulunmamak lazım. ‘Allah bizi de sizi de affetsin’, “Allah kalplerimizi ıslah eylesin’ demekle mukabelede bulunmak lazım.

KIMSENIN BIR MÜSLÜMAN’I KÜNDEYE GETIRME DÜŞÜNCESI YOK Fethullah Gülen Hocaefendi, herkul.org’da yayınlanan ‘Birlik, Dirlik ve Beraberliğin Yolu’ başlıklı son sohbetinde önemli açıklamalarda bulundu. Hizmet Hareketi’ne yönelik sert sözler karşısında gönüller yıkılsa bile duaya devam edeceklerini ifade etti. ‘HAZİRAN FIRTINASI’NDA OYUNLARI TUTMADI: Haziran fırtınasında dine-diyanete karşı gelenler, kesme, biçme, yapıştırma, montajlama şeklinde o türlü bantları yaptı, piyasaya sürdü ve bir şeyi karartmaya çalıştılar. Fakat oyunları tutmadı. O adliye içinde hakkaniyete, adalete bağlı, kalbiyle, ruhuyla, latîfe-i rabbânisiyle dipdiri hâkimler de vardı. İnşallah hepsi öyle olsun. Ve Cenâb-ı Hak onlara o mevzuda doğruyu, isabeti gösterdi ve doğru ve isabetli bir karar verdiler, sıyrılma imkânı oldu. Buraya da geldi 300 sayfalık iddianame. New Jersey’in başsavcısı, meseleyi o kadar komik bulmuştu ki. Falanın filanın yardımı ile değil, vicdanın sesiyle meseleleri değerlendirmiş ve ona göre bir rapor göndermiş, oradaki insaflı hâkimler de ona göre karar vermişti. HIYANETİN DEŞİFRE EDİLMESİNE ‘KOMPLO’ DENİYOR: Kimsenin hıyanet ve denâetini deşifre etme gibi bir vazifemiz yok.

Fakat birileri onu yapmışsa, yapıyorsa şayet, ele almışsa, üzerine yürümüşse, o da bizi aşan bir mevzu. O mevzuda müdahale etme durumunda değiliz. Elli defa değiştirmeden sonra, operasyondan sonra, hâlâ birileri çıkıp böyle yapıyorsa deriz ki: ‘Ne yapalım değiştirdiniz, aynı adamlar aynı şeyleri yapıyorlar. Değiştiriyorsunuz yine aynı şeyleri yapıyorlar. Ne yapalım!’

AKLANMAK, YENİLENMEKTİR: Ben kirli demiyorum, mâşerî vicdanın ‘kirli’ diye kabul ettiği bazı durumlar olmuşsa, onlardan arınmanın yolu, kursaklardaki, kolonlardaki o şeyleri atmak suretiyle aklanmaktır. Aklanmak suretiyle itibarımızı bir kere daha yenilemektir. Millet ruhunda vahdeti temin etmek, vifak ve ittifak yollarını araştırmaktır. Vifak ve ittifak yollarına müteveccih her hamle, Allah’ın izni ve inayetiyle tevfik-i İlâhi’nin en önemli vesilesidir.

Beddua çarpıtmalarına açıklık getirdi “Bir tavzihte bulunmak istiyorum. Siz şahitsiniz, ben burada dedim ki: ‘Eğer birileri, biz de dahiliz buna... Bunların binde birini tanımıyorum. Eğer onlar ve biz, bir yanlışlık yapıyorsak, Allah’ın ahkâmına, murad-ı Subhanisi’ne, adalet-i Kur’aniye’ye, modern hukuka göre bir yanlışlık yapıyorsak Allah evlerimize ateş salsın, bizi yerin dibine batırsın!..’ Bir şeye güvenerek böyle dedim.Toplumun değişik kategorilerdeki farklı renk, desen, şekil ve şivelerine rağmen, böyle bir şeye sukût etmiş insan yoktur inşallah ve dolayısıyla da inşallah Allah onların evlerine ateş salmaz. Sonra dedim: ‘Hakk’a ve hakikate

karşı saygısızlığı, harâmîliği, hırsızlığı kim yapıyorsa, milletimizin arınması, aklık peşinde koşanların aklanması adına, Allah onların evlerine ateş salsın.’ Ama görüyorum ki sadece bu son kısmı internette, ‘tweet’lerde, gazetelerde neşretmek suretiyle meseleyi çarpıtma hıyanetini irtikâb eden, kara ruhlu, kara düşünceli, kara vicdanlı, kara kalemli bir sürü kara-kapkara insan var. Meseleler böyle çarpıtılınca, bir kesime de meseleler öyle gidiyor, dolayısıyla toplumun değişik kesimleri birbirinden uzaklaşıyor. Tavzihte bulunma lüzumunu hissettim çünkü çirkin, densiz, seviyesiz bir iftira ve çarpıtmaydı.”


Kürsü

B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

haftanın duası

İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyor, hakkımızda vereceğin hükmünü bekliyoruz. Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi dualarımıza icabet eyle!

“Bizim uğrumuzda gayret gösterip mücahede edenlere elbette muvaffakiyet yollarımızı gösteririz. Muhakkak ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.” (Ankebût, 29/69)

-

Ayetteki “Câhedû fînâ - Bizde cihad ve irşat edenler” ifadesinin manasını ben şöyle anlıyorum: Burada evvela, yolumuzda cihad edenler yani sırat-ı müstakimde yol alanlar. Sâniyen, esma ve sıfâtı ufkunda cihad edenler. En sonunda da irfan ve ihsan şuuru içinde cihad edenler. Bunlar da, nefislerinde cihad edip içe doğru derinleşenlerdir. Kur’an, ‘İşte onları yollarımıza hidayet ederiz.’ diyor. Öyle anlaşılıyor ki, burada Cenab-ı Hak bir kısım farklı mezheplere, mizaçlara, mesleklere işaret buyuruyor. “Sebîlî – yoluma” demiyor da, “Sübülenâ – yollarımıza” hidayet ederiz buyuruyor. Tabii belli yolumuz olan sırat-ı müstakim yörüngesinde yollarımıza Sırat-ı müstakim; üzerinde nebîler, sıddıklar, veliler, aktab, abdal, nücebâ ve nukebânın yürüdüğü bir şehrah, bir cadde-i umumidir. O öyle geniş bir yoldur ki, herkesin yürümesine müsaittir. Zaten kelime olarak da o sözcükten biz bunu anlıyoruz. Yol dediğin de işte budur. Evet, yol öyle olmalı ki, her meşreb ve meslek orada sıkışıklık yaşamadan rahatlıkla yürüyebilsin... Dünyada öyle yol vardır ki, onda sadece tren yürür; taksi yürümez. Çünkü bu yol sadece trene göre yapılmıştır. Öyle yol da vardır ki onda da sadece troleybüs

{{

sözün özü

Nasıl ki, misafirlere izzet ü ikram için çataldan kaşığa ve en güzel yemeklerden tatlılara kadar âdâb ü erkân adına her türlü ihtimam gösterilir öyle de ibadet ü taat da en az bunun kadar titizlik ve dikkatle ele alınmalıdır. Bu, hayvaniyetten çıkıp nefsi bırakmanın ve kalp ve ruhun derece-i hayatına yükselmenin çok önemli bir yoludur.

Allah’a giden yollar yürür. Başka bir yol da vardır ki, orada sadece yayalar yürür. Bu itibarla yol, öyle bir yol olmalı ki onda tren de, yaya da, taksi de, kamyon da rahat hareket edebilsin. Nitekim günümüzde böyle yollar olmaya başladı. Çok vasıta farklı şeritlerde bu yollarda yürüyebiliyor. Bu şehrahlar bize o cadde-i kübrayı ima ediyor.

SIRAT-I MÜSTAKIM ÇERÇEVESI Aslında hakikat şudur ki: “Allah’a giden yollar, insanların sesleri, solukları sayısıncadır.” Ama bütün bu yollar yine de sırat-ı müstakim çerçevesi içindedirler. Belli temel rükün ve prensiplerde gayretlerine rağmen hep ayniyet arz ederler. Bu yol öyle bir yoldur ki, orada bütün mezhep, meşrep ve mezak sahiplerinin hepsi sürtüşmeden rahatlıkla yürüyebilirler. Ve o yol öyle geniştir ki dinin temel prensiplerine, ehl-i sünnetin genel disiplinlerine ters olmayan içtihadlar, kıyaslar ve icmalar vardır. Bir bakıma Cenab-ı Hakk’ın emir, irade ve meşîetinin beşer kalbinde tecellisinin aksi gibidir. İşte bundan dolayı esas yol bir tek iken, çok yol görünebilir. Zaten Cenab-ı Hakk’ın meşîeti de bu istikamette tecelli etmektedir. Allah, Bir’in içinde yolları bu kadar çoklaştırdığına göre, şeriat-ı fıtriyeye göre inhisar-ı fikir haramdır. Çünkü inhisar-ı fikirde bulunmak “bu şeritte sadece troleybüs gidecek, uçak gitmeyecektir” demek gibi olur. Aslında bunu söyleyen zavallı “sadece benim vasıtam gider ve benim vasıtama binmeyeni de ben yaya sayarım” türünden bir iddia peşindedir. Hâlbuki müminlerin gittiği yolda Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) gitmiş, Hz. Âdem, Hz. Musa, Hz. Mesih ve diğer peygamberler (aleyhi ve aleyhimussalâtu vesselam) gitmiştir. Onların her biri, Hakk’ın esma ve müsemmâsı açısından ayrı ayrı hakikatlerin mazharıdır. Hz. Musa’nın öyle bir hususiyeti vardır ki, onda Kelam sıfatı tecelli etmiştir. Kelam sıfatının tecelli etmesiyle belki o, o noktada melekleri aşmıştır. Hz. Mesih’te, Ruhullah esrar-ı ilahisi vardır. İnsan içe doğru ne kadar de-

rinleşirse derinleşsin Hz. Mesih’in derinliğine katiyen ulaşamaz Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) câmi bir varlıktır. İçe doğru ne kadar derinse dışa doğru da o kadar açıktır. İçtimai enginliğinin yanında ferdi bir derinliği vardır ki ihata edilemez. Muhyiddin ibn-i Arabi’nin ifadesiyle O, ma’şerî vicdana hitap edecek bir hüviyette hâtemü’l-enbiya ve ferdiyet makamının mazharıdır. Böyle olmasına rağmen Allah Resulü de bu yoldan gitmiştir. Daha sonra da ayrı ayrı meşrepte olan bütün büyükler; Abdulkadir-i Geylaniler, İmam Rabbaniler hepsi bu yolda yürümüşler… Ve bu yola da sırat-ı müstakim demişlerdir. Ama kimisi tam sağından, kimisi ortayla sağ arasından, kimisi ortadan, kimisi biraz soldan gitmiştir. Binaenaleyh, yol haddizatında bir iken bütün mezhep ve mizaçlara açık olması yönüyle pek çok görülmüş, duyulmuş ve sayılmıştır. Bu itibarla bir insan, kendini hizmete verirken, gönlüyle Hakk’a yönelir ve rıza-yı ilahi dairesinde sa’y u gayrette bulunursa, Allah da onu şehrah içinde bu yollardan birisine hidayet eder. Onun hareket sistemi bu raylardan birine oturur. Hatta bazen, hepsini içine alabilecek şekilde pek çok yolun raylarının tümüne birden oturabilir. Mesela, Efendimiz’inkine yakın bir raya oturursa, bu yol aynı zamanda sahabe-i kiramın, Abdulkadir Geylani’nin, İbn-i Arabi’nin, Bahauddin Nakşibendi’nin,

İmam Rabbani’nin yolu olduğu gibi devrin müceddidinin yolu da oluverir. Böylece kişi bir sürü yolu birden yürüyor gibi olur.

1 Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) câmi bir varlıktır. İçe doğru ne kadar derinse dışa doğru da o kadar açıktır.

2 Bir insan, kendini hizmete verirken, gönlüyle Hakk’a yönelir ve rıza-yı ilahi dairesinde bulunursa, Allah onu kendi yoluna hidayet eder.

3 Şaşırıp yolda kalmamak için mutlaka bir rehber arkasında yürünmelidir. Tabii o rehberin de rehber olması şarttır.

HER MÜRŞIDE EL VERME Bir insan, Kitap ve Sünneti ehl-i sünnet çizgisinde bilir, itikâdi ve amelî arızalardan uzak kalırsa o, Efendimiz’in eteğine tutunmuş ve rüşde ermiş sayılır. Ama insan, dini meseleleri kendisi istinbat edecek güçte değil, bu yolu kendi başına bulabilecek iktidarı da yoksa hususiyle ortalığın sisli ve dumanlı olduğu bir devirde, behemehâl bir rehberin ve mürşidin arkasında olması lazımdır ki, sırat-ı müstakimi koruyabilsin. Evet, böyle bir insanın mutlaka birini dinlemesi lazımdır. Yoksa bu karmakarışık dünyada insan çok defa yanılabilir. Gerçi mutlaka böyle birine intisap etme zarureti yoktur ama bir kısım ahval ve şerait altında insan böyle birisini rehber kabul etmezse karmakarışık yollar içinde yol/yöntem-zede olabilir. Evet, şaşırıp yolda kalmamak için, mutlaka bir rehber arkasında yürünmelidir. Tabii o rehberin de rehber olması şarttır. Niyazi Mısrî’nin dediği gibi; “Her mürşide el verme ki yolunu sarpa uğratır / Mürşidi kâmil olanın gayet yolu âsân imiş.” Yani ehl-i sünnetten mürşid-i kâmiller bulmak lazımdır.

Mürşid-i kâmilin bütün alâmet ve şiârını anlatmak yerine, şu söylenebilir: Mürşit; Kur’an, Hadis, Fıkıh ilimlerine muttali olmalıdır. Zira ulûm-u âliye-i İslamiyeyi bilmeyenin mürşitliği yanıltır. Muhammed Bahâuddin Nakşibendi Hazretleri, hilafet vereceği kimselerin ulûm-u âliyeden icazetli olmaları şartını koşmuştur. Ona göre, avamdan mürşit olamaz. Rehber ve mürşit, usûl ve furûu ile Fıkıh, Hadis, Tefsir ve Kelam’ı bilmesinin yanında devrin fünun-u müspetesine de hiç olmazsa ansiklopedik olarak muttali olmalıdır. Fizik, kimya, matematik gibi dillerle Allah nasıl konuşuyor, nasıl konuşturuyor, kâinatı nasıl dile getiriyor, icmalen olsun bunları da bilmelidir. Fünun-u müspetede yed-i tûlâ sahibi (yetkin) olan mürşid, aynı zamanda içe doğru muhasebe noktasında çok derin olmalıdır. Ayrıca Cemaat-i İslamiye ile kim olursa olsun kontak olabilme durumunu koruyarak, herkesle bir hayt-ı vuslatı bulunmalıdır. İşte bunlar bir mürşid-i kâmilin şiarıdır. Bu durumdaki bir insan çocuk dahi olsa, tutun onun eteğinden o sizi evc-i kemâle götürür Allah’ın izniyle. Mürşit, insana ışık tutan, Hakk’ı gösteren, kalpleri ikna edendir. Mürşit, bir keşif ve keramet sahibi insan da değildir. Keşif ve keramet, Allah’ın bazı makbul ibadına bir kısım, onları bağlayıcı ikramlarıdır. Hakiki mürşit; akla, fikre, zihne, kalbe, ruha ve hisse beraber hitap eden ve hususiyle de rasyonalizmin hâkim olduğu bir devirde, kuru kuruya insanları bir kısım mantıksız şeylere iterek değil, onları aklen ikna ederek, kalplerinde iz’an hâsıl etmeye çalışan fetanet insanıdır.


15 AILEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Ebeveyn, sınırlı ve gerginken çocuğuna ceza vermede dikkatli olmalı. Zira aşırıya gitmesi çocukta duygusal travmalara yol açabilir, vicdan ve merhamet duygularını olumsuz şekilde etkileyebilir.

Çocuktaki acımasızlık

kendisine gösterilen merhametle aşılır Çocuklar anne-babalarında sevgi, saygı ve merhamet yönünde ne kadar güzel örnekler görürse hayatı da öyle şekillenir. Şiddet ve kabalığın olduğu ortamda büyüyen çocuklarda ise karakter bozukluğu görülmektedir.

-

Her anne-baba çocuğunun sağlıklı, vicdan ve merhamet duygusuna sahip bir birey olmasını ister. İnsanlar arası sorunların bilhassa toplumda ciddi bir problem olan şiddetin önlenmesi ancak bireylerin vicdan ve merhamet sahibi olmalarıyla mümkündür. Bununla beraber çocuğun yapısından gelen bazı özelliklere dikkat edilmeli, güzel terbiye ile bu özelliklerin olumsuz etkileri bertaraf edilmelidir. Çocuğun anne-babasına, kardeş ve arkadaşlarına karşı acımasız davranışları varsa bunların karakter gelişimiyle ilgilidir. Yine hayvanlara karşı acımasız, eşyaya bilhassa oyuncaklarına karşı tahrip edici davranışlarının nedenleri de iyi değerlendirilmelidir. Bunların hafif düzeyde olanları çocukluk ve kişilik özelliklerine bağlı geçici özellikler olsa da bir kısmı ciddi sorunların habercisi olabi-

lir. Mesela 6 aylık bir bebeğin ailesinden birini ısırması çocukça bir davranıştır ve genelde ileride görülebilecek bir bozukluğa işaret etmez. Ancak o an çocuğa bu davranışın doğru olmadığı, hafifçe burnuna dokunarak ya da sesli uyarılarak ifade edilmeli ki alışkanlık haline gelmesin. Bütün dürtüsel davranışların aşırılıkları güzel örneklerle ve belirlenen doğru sınırlarla önlenebilir. Daha büyük çocuklarda görülen acımasız, şiddet içeren davranışlar ise çocuğun karşılanmamış ihtiyaçları, eğitimi ve geçirdiği travmalara yönelmeyi gerektirir. Bunun için önce çocuğun güvenli bir ortamda iyi korunması, temel ihtiyaçlarının karşılanması, anne karnından itibaren zararlı maddelerden uzak olması gerekir. Zira duygu ve davranış sisteminin düzgün çalışması sağlıklı bir biyolojik yapıyla

mümkündür. Vicdan ve merhamet duygularının yetersiz olduğu kişilik bozukluklarının temelleri daha anne karnında ilk günlere kadar izlenebilmektedir. Annenin bebeğiyle sağlıklı bir iletişim içinde olması eşiyle sevgi ve saygıya dayanan huzurlu, uyumlu bir sevgi bağı içinde olması ile de yakından ilişkilidir. Anne-babanın çocukla etkileşiminin kesintili olduğu durumlarda çocukta da birtakım eksiklikler görülür. Ebeveyn, sinirli ve gerginken çocuğuna ceza vermede dikkatli olmalı. Aşırıya giderse çocukta duygusal travmalara yol açabilir, vicdan ve merhamet duygularını olumsuz şekilde etkileyebilir. Ancak hiçbir anne-baba mükemmel değildir. Anne-baba çocuk eğitiminde hatalarını gördükten sonra zararın neresinden dönülürse kâr olduğunu düşünerek davranışlarını düzeltme yoluna gitmelidir.

Yeni nesil bencil yetişiyor -

Kayseri İMKB Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlenen bir programda, öğrencilere 'İyilik terapisi' konulu konferans verildi. Konferansı Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak verdi. Atak konferansta öğrencilere yaşam ile ilgili karşılaşabilecekleri sorunlar konusunda neler yapabileceklerini ve nasıl davranırlarsa doğru bir davranış yapmış olacaklarını anlattı. Mustafa Atak konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Baktığımızda yaşamın kendisi zordur ve baştan başa acılarla doludur. Lezzetli bir tarafı görünmemektedir. Bu acılar insanı olgunlaştırıyor ve yaşama bağlıyor. Logoterapinin kurucusu Victor Frankl, 'Acılar insanı olgunlaştırır' diyor. Bir yakınını kaybeden hastaya psikiyatristler antidepresan ilaç vermiyorlar. İlaçla acıyı baskılamamak için. Çünkü acı da sevinç de hayatın bir parçası. Acıyı yaşaması engellendiğinde kişinin olgunlaşması mümkün değil. Pazılın parçaları eksik demektir. Size önerebileceğim en güzel terapi iyilik terapisidir. Bugün Avrupa ve Amerika'da psikologlar iyilik terapisini depresyon ve anksiyete bozukluğu hastalarına öneriyorlar. Hadis-i Şerifte 'Veren el alan elden üstündür' buyruluyor. Yeni nesil maalesef narsist ve bencil yetişiyor. Çocukluktaki egosantrik (ben merkezli) dönem atlatılamıyor. Dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü düşünüyor gençler. Sadece biz yokuz dünyada. Beklentileri yüksek tutuyoruz. Herkes bize hizmet etsin yardımcı olsun diyoruz. Bak otobüs şoförü bana saygı göstermiyor. Halbuki ben en önemli insanım. Herkesin beni baş tacı etmesi gerekir. Etrafımda pervane olmaları gerekir. Bu durumu bulamayınca hayal kırıklığı yaşıyor genç nesil. Şunu kabullenmeli kişi, ben bir insanım diğerleri de benim gibi. Benimle aynı haklara sahip.”


16 AILEM

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Sivilcelerin ortaya çıkmasının en büyük sebebi hormonlarımız.

Kış aylarında ishal vakaları artıyor -

Denizli Devlet Hastanesi Enfeksiyon Has talıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Kartal, kış ayla rında bulantı, kusma, ishal vakalarının arttığını belirterek, “Sindirim sistemine alınan virüsler, gıda lar veya antibiyotikler ishale neden olabilir” dedi. Bulantı, kusma ve ishalin ani gelişen ve kendiliğinden geçen sindirim sistemi rahatsızlığı olduğunu ve pek çok nedeni olabileceğini söyleyen enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Ayşegül Kartal, en önemli nedenin sindirim sistemine alınan bir virü s veya yenilen gıdalar olduğunu açıkladı. Dr. Kart al bazı antibiyotiklerin de ishal nedeni olabileceğini belirterek, “Bu vakalar insandan insana temas, su, gıda yada nadiren solunum yolu ile bulaşır. Mikropl ar mideye ulaştığında kusma, mide bulantısı, karın ağrısı, bağırsaklara ulaştığında ise ishal ortaya çıka r. Altta ciddi bir neden yoksa kusma genellikle 12 saatte geçer, hasta rahatlar. Etken virüs ise ilk 3 gün yoğun olur. Dördüncü günden itibaren varsa ateş düşe r. İshal ve kusma sayısı azalır. Bu süreçte hastanın sıvı kaybına uğramaması için, özellikle çocuksa azar azar ve sık aralıklarla sıvı takviyesi yapılmalıdır. İsha lle kaybedilen sıvı verilen içeceklerle telafi edile biliyorsa ne kadar sık gaita yapsa da sorun olmayac aktır. Eğer yemek istiyorsa bağırsak hareketlerini hızlandırmayacak muz, şeftali, elma, patates, pirin ç, yoğurt, ekmek verilebilir. Eğer anne sütü alan bir bebekse emzirme sürdürülmelidir. İshal durduruc u ilaçlar kullanılmaz çünkü zararlı maddeler bu şekilde vücutta kalacak ve toksit etkileri devam edec ektir” dedi. Bu vakaların en çok yaşlı ve immünsüpras iflerde ağır seyrettiğini ve sıvı takibinin çok önem li olduğunu anlatan Dr. Ayşegül Kartal, “Hastan ın genel durumu bozuk ise, çocuk 2 yaşının altında ise, yaşlı ve immünsüprasif ise, ishal bol ve çok sayıd a ise, kusma sıvı alımını engelliyorsa, iki haftayı geçe n ishallerde, şüphe duyulan herhangi bir durum vars a kişi doktora gelmelidir. Ayrıca AGE'yi engellem ek için de el hijyeni çok önemlidir. Sebze ve meyvele r de bol su ile yıkanmalıdır. Açıkta satılan yiyecek ve içecek tüketiminden kaçınılmalıdır. Et, balık ve tavu k gibi gıdaların taze, hijyenik ve iyi pişirilmiş olm asına dikkat edilmelidir” diye konuştu.

Güzelliğin nazar boncukları ‘Akne’ diğer adıyla sivilce, cilt sorunlarının başında geliyor. Hemen herkesin muzdarip olduğu bu cilt rahatsızlıklardan basit tekniklerle kurtulmak mümkün.

-

NAMAZ VAKİTLERİ

Siyah noktalar ve sivilceler hemen herkesin muzdarip olduğu cilt rahatsızlıkları. Yüz, kükürtlü sabunla yıkanarak bu sorunun üstesinden gelinebilir. Ayrıca soğuk aylarda hafif su bazlı nemlendiricilerle cilt desteklenebilir. Onlar iki yakın arkadaş. Biri vücudumuzun her yerinde. Bir bakıyoruz sırtımızda, bir bakıyoruz iki kaşımızın ortasında... Kırmızı kırmızı “Ben buradayım.” diyor. Diğeri de genellikle burnumuzun üstünde. Benek benek siyahla bezeli bir görüntü yansıtmamıza yol açıyor. Bu iki yakın arkadaş kim mi? Hemen hepimizin bir türlü yakasını kurtaramadığı sivilce ve siyah noktalar. Cilt sorunlarımızla başa çıkmak için denemediğimiz yol kalmıyor: Yumurta akı, yoğurt, limon, kil, akıllara kolay kolay gelmeyecek envai çeşit ot, madde, vs. Oysa bu tür yöntemlere gerek duymadan kış aylarında kükürtlü sabun kullanmak gibi basit birkaç işlemle sivilce ve siyah noktalardan kurtulabiliriz.

‘Akne’ diğer adıyla sivilce, yağ kanallarını tutan bir cilt rahatsızlığı. Ortaya çıkmasının en büyük sebebi hormonlarımız. Ergenlik dönemi ile başlayan hormonal faaliyetler, yağ üretimini ve yağ bezleri içinde bulunan epitel hücrelerin dökülmesini artırıyor. Bu da yağ bezi yolunun tıkanmasına ve burada bulunan ‘propiona’ adlı bakterilerin çoğalmasına sebep oluyor. Böylece yüz, boyun, göğüs, sırt, omuz ve üst kollar gibi vücudun yağlı yerlerinde sivilce çıkıyor. Sivilce oluşumunda genetik faktörler, yağlı ve tatlı yiyeceklerin aşırı tüketimi de aktif rol oynuyor. Akneler bazen saç dipleri, sakal, bacak gibi kıl köklerinin fazla olduğu kısımlarda da görülebiliyor. Bunun sebebi de dışarıdan bulaşan mikroplar. Sivilce oluşumu mevsimlere göre değişiklik gösteriyor. Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Dermatolog Deniz Koral’a göre yaz aylarında denize girilmesi, UV ışınlarının artması sebebiyle

sivilceler azalıyor, kışın ise artıyor. Aknelerden kurtulmak için yüz, günde bir defa ılık suyla kükürtlü ve antibakteriyel sabunlarla temizlenebilir. Fakat yüzü çok sık yıkamak ya da cildi ovuşturmak sivilceleri alevlendirebiliyor. Cildi çok yağlı olanlar, temizlemenin ardından yağ baskılayıcı özelliği olan tonikler kullanabilir. 7-10 günde bir buhar banyosu yapılabilir. Kişi, makyaj yapıyorsa mutlaka makyaj temizleyici ile makyajı iyice çıkartmalı, sonra yüzünü yıkamalı, ardından da nemlendirici kullanmalı. Özellikle kış aylarında soğuk ve rüzgârın etkisini ortadan kaldırabilecek hafif su bazlı nemlendiricilerle cilt desteklenmeli. Bazı durumlarda ise sivilceler için hap kullanılabilir. Ancak bu kararı gerekli tetkikleri yaptıktan sonra dermatolog vermeli. Hap kullanımı ile 4-6 ay sonra akneler yok oluyor. Yüz dışındaki sivilceler doktorun tavsiye ettiği antibiyotiklerle tedavi ediliyor.

PARİS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ORLEANS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

CAEN

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:43 06:43 06:43 06:43 06:43 06:43 06:44

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:48 06:48 06:49 06:49 06:49 06:49 06:49

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:43 06:43 06:43 06:43 06:44 06:44 06:44

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:54 06:54 06:54 06:55 06:55 06:55 06:55

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ANNECY

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LIMOGES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:21 06:21 06:21 06:21 06:21 06:21 06:21

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:23 06:23 06:23 06:24 06:24 06:24 06:24

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:42 06:42 06:43 06:43 06:43 06:43 06:43

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:22 06:22 06:22 06:23 06:23 06:23 06:23

LYON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

RENNES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LILLE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MACON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:28 06:28 06:28 06:28 06:29 06:29 06:29

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:58 06:58 06:58 06:58 06:58 06:58 06:58

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:43 06:43 06:43 06:43 06:43 06:43 06:43

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:29 06:29 06:29 06:29 06:30 06:30 06:30

METZ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

VALENCE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BEZIERS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:28 06:28 06:28 06:28 06:28 06:29 06:29

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:26 06:27 06:27 06:27 06:27 06:27 06:27

27.12.2013 28.12.2013 29.12.2013 30.12.2013 31.12.2013 01.01.2014 02.01.2014

06:31 06:31 06:31 06:31 06:32 06:32 06:32

08:39 08:39 08:39 08:39 08:39 08:39 08:39

08:16 08:16 08:16 08:16 08:16 08:16 08:16

08:16 08:16 08:17 08:17 08:17 08:17 08:17

08:25 08:25 08:25 08:25 08:25 08:25 08:25

12:59 13:00 13:00 13:00 13:01 13:01 13:02

12:37 12:38 12:38 12:39 12:39 12:40 12:40

12:49 12:50 12:50 12:51 12:51 12:52 12:52

12:44 12:44 12:45 12:45 12:46 12:46 12:47

14:48 14:48 14:49 14:50 14:51 14:52 14:52

14:27 14:28 14:29 14:29 14:30 14:31 14:32

14:50 14:51 14:51 14:52 14:53 14:54 14:55

14:31 14:32 14:33 14:33 14:34 14:35 14:36

17:07 17:08 17:09 17:10 17:11 17:11 17:13

16:47 16:47 16:48 16:49 16:50 16:51 16:52

18:27 18:28 18:29 18:30 18:31 18:31 18:33

18:07 18:07 18:08 18:09 18:10 18:11 18:12

17:10 18:30 17:11 18:31 17:11 18:31 17:12 18:32 17:13 18:33 17:14 18:34 17:15 18:35

16:51 16:51 16:52 16:53 16:54 16:55 16:56

18:11 18:11 18:12 18:13 18:14 18:15 18:16

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:20 08:20 08:21 08:22 08:23 08:23 08:24

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

06:21 06:21 06:21 06:22 06:22 06:22 06:22

08:35 08:35 08:35 08:35 08:35 08:35 08:35

08:12 08:12 08:12 08:12 08:12 08:12 08:12

08:52 08:52 08:52 08:52 08:52 08:52 08:52

08:14 08:14 08:15 08:15 08:15 08:15 08:15

13:11 13:11 13:12 13:12 13:13 13:13 13:14

12:44 12:44 12:45 12:45 12:46 12:46 12:47

13:15 13:16 13:16 13:17 13:17 13:18 13:18

12:39 12:40 12:40 12:41 12:41 12:42 12:42

15:15 15:15 15:16 15:17 15:18 15:19 15:19

14:44 14:45 14:45 14:46 14:47 14:48 14:49

15:07 15:07 15:08 15:09 15:10 15:11 15:12

14:32 14:33 14:34 14:34 14:35 14:36 14:37

17:35 17:36 17:36 17:37 17:38 17:39 17:40

17:04 17:05 17:06 17:06 17:07 17:08 17:09

17:26 17:27 17:28 17:29 17:30 17:31 17:32

16:52 16:53 16:53 16:54 16:55 16:56 16:57

19:10 19:11 19:12 19:13 19:13 19:14 19:15

18:24 18:25 18:26 18:26 18:27 18:28 18:29

18:46 18:47 18:48 18:49 18:50 18:51 18:52

18:12 18:13 18:13 18:14 18:15 18:16 18:17

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 08:15 08:16 08:16 08:17 08:18

08:36 08:37 08:37 08:37 08:37 08:37 08:37

08:31 08:31 08:31 08:31 08:31 08:31 08:31

08:44 08:44 08:44 08:44 08:44 08:44 08:44

08:13 08:13 08:13 08:13 08:14 08:14 08:14

13:01 13:01 13:02 13:02 13:03 13:03 13:04

13:03 13:04 13:04 13:05 13:05 13:06 13:06

12:56 12:57 12:57 12:58 12:58 12:59 12:59

12:49 12:49 12:50 12:50 12:51 12:51 12:52

14:53 14:54 14:55 14:56 14:56 14:57 14:58

15:04 15:05 15:05 15:06 15:07 15:08 15:09

14:37 14:38 14:39 14:39 14:40 14:41 14:42

14:53 14:53 14:54 14:55 14:56 14:56 14:57

17:13 17:14 17:15 17:15 17:16 17:17 17:18

17:24 17:25 17:25 17:26 17:27 17:28 17:29

16:56 16:57 16:58 16:59 17:00 17:01 17:02

17:13 17:13 17:14 17:15 17:16 17:17 17:18

18:33 18:34 18:35 18:35 18:36 18:37 18:38

18:44 18:45 18:45 18:46 18:47 18:48 18:49

18:16 18:17 18:18 18:19 18:20 18:21 18:22

18:48 18:49 18:50 18:51 18:51 18:52 18:53

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

08:51 08:51 08:51 08:51 08:51 08:51 08:51

13:10 13:10 13:11 13:11 13:12 13:12 13:13

14:57 14:58 14:59 14:59 15:00 15:01 15:02

08:05 12:47 14:56 08:05 12:47 14:57 08:06 12:48 14:58 08:06 12:48 14:59 08:06 12:49 14:59 08:06 12:49 15:00 08:06 12:50 15:01

08:18 08:19 08:19 08:19 08:19 08:19 08:19

08:14 08:14 08:14 08:15 08:15 08:15 08:15

12:49 12:50 12:50 12:51 12:51 12:52 12:52

12:56 12:56 12:57 12:57 12:58 12:58 12:58

14:48 14:48 14:49 14:50 14:51 14:52 14:53

15:05 15:05 15:06 15:07 15:08 15:09 15:09

17:16 17:17 17:18 17:19 17:20 17:21 17:22

17:16 17:17 17:18 17:19 17:20 17:21 17:21

17:08 17:08 17:09 17:10 17:11 17:12 17:13

17:25 17:26 17:26 17:27 17:28 17:29 17:30

18:36 18:37 18:38 18:39 18:40 18:41 18:42

18:49 18:50 18:50 18:51 18:52 18:53 18:54

18:28 18:28 18:29 18:30 18:31 18:32 18:33

18:58 18:58 18:59 19:00 19:00 19:01 19:02

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00

00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00 00:00


aÜ st

creti D ah

60

il

Po

Osmanlı Medrese âlimlerinin ders kitabı, Sultanların Huzur Dersleri’nde okuttuğu Kur’ân tefsiri...

Günümüz Türkçesi ve akıcı bir üslûpla, tercüme ve dipnotlar eşliğinde ‘her güne bir ders’ mantığıyla hazırlandı. Kur’ân-ı Kerim’in mânâsını daha kolay ve etraflıca anlamak, yaşamak ve anlatmak isteyenler için toplam 442 ders.

İlâhi Kelâm’ın enginliğinde keşfedilen asırlara mal olmuş mânâ birikimlerini bugüne aktaran Muhtasar Beydavî Tefsiri, her evde bulunması, herkesin mutlaka okuması gereken bir eser.

NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19

www.ntkitap.eu


18 SAĞLIK

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Her 10 bebekten biri prematüre doğuyor

Avrupa’da her yıl yarım milyon bebek, Türkiye’de ise her on bebekten biri erken doğumla gözlerini dünyaya açıyor. Uzmanlara göre bunun sebebi, annede estetik kaygısı, obezite, diyabet, kadının iş hayatına daha çok girmesi, geç yaş gebelikleri, alkol ve uyuşturucu kullanımı...

-

Bebeğinizi karnı açken yıkayın -

Bursa Zübeydehanım Doğumevi Çocuk Sağlığı ve Hastalığı Uz. Dr. Hasan Karakaya, bebeklerin ciltlerinde yeterince koruyucu yağ tabakası oluşmadığı için kolay üşüdüklerini ve ısı değişikliklerine hemen uyum sağlayamadıklarını dile getiriyor. Bebeklerin ciltlerindeki bariyer fonksiyonu gelişmediği için, ciltlerinin çabuk nem kaybettiğini dikkat çeken Dr. Hasan Karakaya, yıkama konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. Dr. Karakaya, “Banyo suyunun sıcaklığının 36 derece, oda sıcaklığının ise 22-24 derece olması gerektiği unutulmamalıdır. Bebek cildi yetişkin cildine göre daha ince olduğu için bebekler çabuk üşür. Bu nedenle banyo süresinin ise 5-6 dakikadan fazla olmaması gerekiyor.” diye konuşuyor.

“BEBEĞI KARNI AÇKEN YIKAYIN” Bebeğin karnı açken yada beslenmeden en az 1,5 saat sonra yıkanması gerektiğinin altını çizen Dr. Karakaya, bebeği yıkamadan önce yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Bebeği tok karınla yıkadığınızda midesine basınç yapıp kusmasına neden olabilirsiniz. Soğuk suyu, sıcak su katarak ılıştırın. Suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edin. Suyun yaklaşık 10 santimetre derinlikte olmasını sağlayın. Bebeğin cildine uygun, gözlerini yakmayan bebek ürünlerini hazırlayın. Küvetin içine mutlaka bir havlu ya da küvet filesi koyarak bebeğinizin sert zeminle temas etmesini engelleyin. Yıkama işlemine vücudundan başlayın. Başını en son yıkayın. Çünkü bebekler ısıyı en çabuk başlarından kaybederler. Bebeğin ön kısmını yıkarken baş, omuz ve sırtını bir elinizle destekleyerek poposunu küvete oturtun. Sırtını yıkarken bebeği çenesinin altından sıkmayacak şekilde parmaklarınızla kavrarken vücudunu aynı elinizin kol kısmıyla destekleyin ve yarı dik olacak şekilde tutun. Başını yıkarken yüz üstü olmasına ve kulaklarına su kaçmamasına dikkat edin. Göbek kordonu düşene kadar bebeğinizi küvete yatırmadan, üzerine su dökerek, kordonu düştükten sonra ise küvete yatırarak yıkayabilirsiniz. Mümkünse banyo sırasında yanınızda bir yardımcı bulundurun.”

Günde bir elma kalp krizi ve felci önlüyor

-

Elmanın kalp-damar rahatsızlığına karşı kullanılan ilaçlar kadar etkili olduğu ve bu ilaçların aksine hiçbir yan etkisi olmadığı ortaya kondu. Daha önce İngiltere'de yapılan araştırmalara göre, yetişkin nüfusun üçte ikiden fazlası, günlük tavsiye edilen beş öğün meyve ve sebze diyetine riayet etmiyor. Araştırmacılar, günlük en az bir elma tüketiminin özellikle kalp-damar rahatsızlıkları riskine daha açık olan 50 yaş üstü kişiler için faydalı olduğunu ifade etti. Günde bir doz alınan kolesterol düşürücü ilaçlar, İngiltere'de 9 bin 400 kalp krizi ve felç vakasını önleyebilecek etkiye sahipken, günde bir elma, 8 bin 500 vakanın önüne geçiyor. Araştırma, yüz binlerce hasta üzerinde yapılan tıbbi deney ve gözlemlere dayanıyor.

Doç. Dr. Nurullah Okumuş, “Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça prematüre doğumları da artıyor. Türkiye’de son rakamlara göre 1 mılyon 300 bin doğum var. Bunun yüzde 12’si prematüre.” diyor.

Tıbbi tanıma göre 37. gebelik haftasına ulaşmadan ve organ-doku sistemleri gelişimi tamamlanmadan doğan bebeklere prematüre bebek adı veriliyor. Prematüre bebek doğum oranları sadece Türkiye’de değil tüm dünyada önemli bir artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan ‘Erken Doğum Küresel Eylem Raporu’na göre Avrupa’da her yıl yarım milyon bebek prematüre olarak doğuyor. Prematüre bebekler birçok sağlık problemi ile karşı karşıya oldukları için özel ve itinalı bir bakım gerekiyor. Bu durum, hem ailelere hem de devlete önemli bir ekonomik yük olarak yansıyor. Yapılan çalışmalara göre prematüre bebeğin beraberinde getirdiği hastalıkların devlete maliyeti, tüm yaşamı boyunca yıllık ortalama 7 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Nurullah Okumuş, Türkiye’de erken doğumların önlenmesi amacıyla ‘Prematürk: Prematüre Bebek Koalisyonu’ kurulmasına öncülük etti. Okumuş, kadının iş hayatına daha çok girmesi, geç yaş gebelikler ve gebelikte alkol-uyuşturucu kullanımı, obezite ve diyabetin prematüre bebek sebeplerinin başında geldiğini söylüyor. Erken doğum oranlarının 1995’li yıllara göre iki kat artış gösterdiğini belirten Okumuş, “Artık gebelere ‘Alkol ve uyuşturucu kullanıyor musunuz?’ diye sormaya başladık” dedi. Bir de son dönemde vücudu bozulmasın diye estetik amaçlı erken doğum yapanlar olduğunu dile getiren Okumuş, “Bu tür doğumlar son dönemde çok yaygınlaştı. Anne kilo almayı, meme yapısının ve genel olarak vücudunun bozulmasını istemiyor. Bu nedenle bebeğini 33. ya da 34. haftada sezaryenle aldırıyor. 39-40 haftalara ulaşmasını istemiyor.” diyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça prema-

türe doğumların da arttığını kaydeden Okumuş, “Türkiye’de son rakamlara göre 1 milyon 300 bin doğum var. Bunun yüzde 12’si prematüre. Ülke geliştikçe, anneler çalışma hayatına daha çok katıldıkça prematüre doğum oranları o kadar artıyor. Annelerin daha uzun süre çalışması, günlük hayatların büyük çoğunluğunu iş yükü ve stres altında geçirmeleri, ayakta uzun süre kalmaları erken doğum sebepleri.” diye konuşuyor. Çiftlerin kariyer planlaması yapar-

ken çocuk sahibi olma isteklerini 30’lu yaşların üstüne bıraktığına dikkat çeken uzman şu uyarılarda bulunuyor: “Kimseye kariyer yapmasın demiyoruz. Ama çocuk da yapsınlar. Yaş ilerledikçe birçok üreme fonksiyonu bozukluğu ortaya çıkıyor. Rahmin bebeği tutma kapasitesi azalıyor, kanlanması bozuluyor, yumurta ve sperm kalitesi bozuluyor, kromozomlarda hasarlar ortaya çıkmaya başlıyor, karın kasları yaşlanmaya başlıyor.”


Fıkra Treni 27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

YARASANIN Y GÜNDÜZ TURLARI YAZAN: FİLİZ GÜNER İLLÜSTRASYON: TUĞRUL KARACAN

adaşları Nasreddin Hoca ile ark yemeğine m şa Konya’da bir eve ak i ahşap ev ler davet edilmişler. Gittik a tahtalar kç pek eskiymiş. Yere bastı ruyormuş. gıcırdıyor, ev sallanıp du ış: “Evin Hoca ev sahibine laf atm am ukala bir tahtaları ses veriyor!” Ad “Bizim ev pek şekilde cevap vermiş: er.” Nasreddin sofudur, ara sıra zikred mı? “Ya aşka Hoca lafın altında kalır demiş. ” a? gelip secdeye varırs

arasa gecelerin kuşuydu. Gün boyunca uyur, hava kararınca bahçelerin üzerinde uçar dururdu. Gündüzü hiç görmemişti. Zaten görmesi de mümkün değildi. Çünkü gün ışıyınca yarasaların gözleri görmez olur. Küçük yarasa bir gün annesine gündüzü sordu. Annesi de hiç görmemişti ki gündüzü, nasıl anlatsın? Küçük yarasa: Peki gündüzü görmeyi hiç deneyen var mıdır? diye değiştirdi sorusunu. Annesi: Şimdiye kadar bunu deneyeni hiç duymadım. Ama yanlışlıkla gündüzle karşılaşanın etrafını göremediği için duvarlara, ağaçlara, direklere çarptığını duymuştum, dedi. Küçük yarasa çok meraklıydı. Geceleri hiç kimsenin gitmediği yerlere gidiyor, karşılaştığı her canlıyla tanışıyordu. Geçenlerde bir kediyle tanışmış gündüzü ona da sormuştu. Kedi gündüzü tarif ederken çok mutluydu. Aydınlığın güzelliğini anlata anlata bitiremedi. Yarasa gündüzü hiçbir zaman görmeyecekti ama kedinin anlattıklarını da merak etmekten kendini alamıyordu. Kedi insanların gün boyu nasıl çalıştıklarından, çocukların oyunlarından, arabaların hareketinden,

uçakların gökyüzünde kuşlar gibi süzülüşünden bahsetmişti. Yarasa bunların sadece sesini duyardı. Kedinin yerinde olmayı çok istedi. Çünkü o gündüzleri de geceleri de görebiliyordu Meraklı yarasa büyüdü, ama merak duygusu hiç azalmadı. O yaşına kadar dünyanın gündüzlerini daha birçok canlıdan dinledi. Bir gün bir yolunu bulup gündüzü yaşayacaktı. Her gün gün ışıyıncaya kadar bekler gözlerini ışığa alıştırmaya çalışırdı. Ama olacak gibi değildi. Bir gün bahçenin üzerinde dolaşırken bir güneş gözlüğü buldu. Henüz bunun ne işe yaradığını bilmiyordu. En yakın arkadaşı kediye sordu. Kedi yarasanın merakını biliyordu. Gözlüğü görünce: İşte buldum, dedi. Daha önce nasıl düşünmemiştim? diye kızdı kendine. Yarasa şaşırmıştı. Pür dikkat kediyi dinliyordu. Kedi elindeki şeyin güneş gözlüğü olduğunu söyledi. İnsanlar güneşten gözlerini korumak istediklerinde bunu takar, dedi. Nasıl takılacağını da gösterdi. Yarasa gözlüğü taktı ama ne olduğunu henüz anlayamıyordu. Kedi: Gün ışığını bununla bekle, belki hayallerini gerçekleştirirsin, dedi. Yarasa çok heyecanlıydı. Gözlüğü takmış gece boyunca beklemişti. Gün

Hadi

Tekerleyelim Tek tek tekerleme, üstü kaymak şekerleme, dereye düşme çok soğuk, söyle bana çarçabuk.

ışımaya başlayınca gözlüğün ne işe yaradığını çok iyi anladı. Çünkü gündüz olmasına rağmen gözleri görüyordu. Hiç vakit kaybetmeden uçmaya başladı. İnsanların hızla işe gidişlerini, otomobillerin homurdayarak ilerleyişini, uçakların gökyüzünde süzülüşünü, dev gibi gemilerin suda duruşunu gördü. Çocuklar parklarda, bahçelerde şen kahkahalar atıyordu. Gün boyu nereye gideceğini, ne yapacağını bilemedi. Çünkü görülecek o kadar çok şey vardı ki… Ortalık kararmaya başladı. Yarasa çok yorulmuştu. Arkadaşlarının yanına dönünce gün boyu yaşadıklarını anlattı. Kimse inanmıyordu duyduklarına. Bunun imkansız olduğunu söyleyenler vardı. Yarasanın merakı imkansızın gerçekleşmesini sağladı. Yarasa onlara da gündüz turları düzenleyebileceğini söyledi. Hepsi heyecanlandı, gündüzü yaşayabilmek için sıraya girdi. Yarasa bunun küçük bir maliyeti olacağını söyledi. Ücreti herkes kabul etti. O günden sonra yarasa bir tur şirketi kurdu. Adını gündüz turları koydu. Gündüz turlarına katılanlar türlü maceralar yaşıyordu. Yarasalar için gecenin en eğlenceli yanı bu maceraları dinlemekti. Meraklı yarasa gözlüğü her gün birine kiralayarak geçimini sağlıyordu. Gözlüğü defalarca kiralayanlar da vardı.


P

03 20 BULMACA

04

KARE BULMACA

ÇENGEL BULMACA

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

8 ARALIK 2013 PAZAR

Gizlemek, kamufle etmek

Üstteki TV programcısı

Atmaca

Uzak

Güldürücü kısa oyun

Hayat arkadaşı

Sahip

Bilgiçlik taslayan

Muğla’nın bir ilçesi

Yemek

Alçak enlem rüzgârları

Hamle, hücum

Ateş

Güvence parası

Başlıca içeceğimiz

Bir renk Arama Kurtarma Derneği (kısa) İspanyolca “yaşa”

Rize’nin ilçesi Kırmızı renkli Akdeniz balığı Romanya para birimi Tehlikeli, korkulacak durum

Cereyan Milimetre (kısa) Yufka inceliğinde pide Aksaklık, bozulma

Büyük olta

Temiz, iffetli

Demeç

Tembellik, işsizlik

Vücudun orta yeri

Azerbaycan’ın başkenti

Önder, şef

Bir gösterme sözü

Sonsuza kadar Yerine koyma, yerine kullanma

Yay ile atılan çubuk

Bir bağlaç

Müslümanlıktan önceki çağ Peksimet

Tutuşturucu çam ağacı kabuğu

3

Protesto, uyarı belgesi

Bir ırk

Müspet ilimlerin genel adı

Kap ağırlığı

Batı Anadolu köy yiğidi

Metal

Ülkü, mefkûre

Duvardaki taş, tuğla sırası

Bir nota

Bir nota

Bir görevde rütbece eskilik

Soru sözü

Yaban gülü Bir renk

Boya incelticisi madde

Yolcu evi

5

Allah’ın (cc) adlarından biri Fıtır sadakası

Habeş soylusu

Tef Güney Amerika’da bir ülke

Aylardan biri

Meşin keskisi Antalya’nın bir ilçesi

Suudi Arabistan plakası

Bir ilimiz Dağ keçisi

Kuyruklu, Güney Asya maymunu

Bozma, bozukluk

Yatsıdan sonraki 3 rekâtlık namaz

Taşıt elektrik deposu

100 metre karelik arazi ölçüsü

Yaban ördeği Din uğruna yapılan savaş

Orta resimdeki TV dizisi

2

ACUN ILICALI

Kitap indirilmemiş peygamber

Yumuşak başlı, itaatkâr

Lâle bahçesi “… Cabbar” (aktör)

Yayvan bakır tepsi

Mal, ticaret malı Tantalın sembolü

Duman karası 4

Üzüntü, hüzün Çok şişman Süre tanıma, acele etmeme

Mavi kantaron Fas’ın plaka işareti

Bir deniz taşımacılığı türü

Delikli keten bezi

KÜÇÜK GELİN

Bir nota Bir gaz adı

Kabul etmeme

Japon lirik dramı

Amerikan pamuğu

Afrika’da bir ülke

Japonya’nın para birimi

Keman çalan

Muğla’nın bir ilçesi

7

Yeni çıkmaya başlamış ekin Bir nota

Mektup

Boşu boşuna

Gürültü patırtı Cennetle Cehennem arasında bir yer

Bir nota

Yer fıstığı

Abide

Müslümanlığın beş şartından biri

Ünite

Afrika’da bir ülke Tırpana balığı

Paramızın sembolü

Olduğu gibi, değiştirmeden

Reçine

Değerli bir kahve türü

Bir hava taşıtı

Bir tartı aracı

Litre (kısa)

Güney Afrika’nın plaka işareti

Tahılın tarladaki adı

Cimri, hasis

Seher vakti

Demir yolu

Alttaki komedi sanatçısı

Eski dilde bayram Ödeme

Bitmemiş Kökboyası

18 Ocakta başlayan fırtına

Şeker ve limonla içilen sıcak su

6

Ölü yıkama Ayağı sekili at

Sersem, saf

Kaçak

Milli İstihbarat Teşkilatı (kısa) Karaciğer hastalığı

Asur krallığının başkenti Sodyum klorür

Notada durak işareti

Makam, mevki

Üye

Şahit

Negatif elektrot

Baryumun sembolü

Çanakkale ilçesi

Sözleşme, akit

9

Yapay reçine

8

Kulağın duyabildiği titreşim Şimdiki zaman (alaylı)

Satrançta bir taş “Cahit …” (ünlü müzisyen)

Kutsal din inancı, itikat

Su taşkını Hafriyat

Manda

Evrenpulu

CEM YILMAZ

Müslümanlıkta üç ayların sonuncusu

Haber Ajansı (kısa)

Vantilâtör

Ekmek

Köpek Yol yiyeceği, nevale

Cetvel türü

Güzel kokulu kavun türü

10

9

8

7

5

4

fi‹FRE KEL‹ME

6

Arapçada ”ben”

Nitelik

1

Bir tekstil bitkisi

Bilinmeyen, geçmiş tarih

Peru’nun plaka işareti

10

Saygı duruşunda verilen boru sesi

3

Ölümlü, kalımsız

Sahibi bilinmeyen sanat eseri

2

Kalsiyumun sembolü

Danimarka plakası

Sosyal Sigortalar Kurumu (kısa) Müslümanların Kıblesi

Çelik

Saha

Güzel giyinmiş, yakışıklı (halk ağzı)

Rendelenmiş ağaç kırıntıları

1

Ateşböceği (eski dil)

Mercan adası


21 BULMACA

04BULMACA Parlatma

Üstteki aktris

Alttaki bilardo flampiyonu

ARALIK 2013 27 ARALIK - 02 OCAK 20148 ZAMAN FRANCE

Deniz suyunda bulunur

Baston

Anlam, mana

Gereksinimden az Bulafl›c› bir hastal›k

Emre haz›r

Hatal› pul

Vas›f, keyfiyet

Kayak

At›c›l›k dal›

Ö€e, unsur

Yaban kedisi

Tümör

Tahıl tozu

Temel, ana Sporda en üst derece

Torun sahibi kad›n

Dilek Evcil bir geyik

B‹NNUR KAYA

S›cak, yak›c›

Bir Akdeniz bal›€›

Bol, genifl Gelecek

Çizelge

Destans›

Elaz›€ ilçesi

Anahtar

Kabul etmeme

Bilgisayar oyunu

Norveç'in plaka iflareti

Bir sebze

‹sim

Cendere

Yüz güzelli€i

Sodyumun simgesi

‹laç

Takma ad

Beyaz pamuk ipli€i

Geçinme paras›

Tatl› besin maddesi

Bir organ›m›z

Avuç içi

Bir meyve

Reçine

De€erli eski eflya

Psikoloji

Afl›r› fliflmanl›k

Polonyal›

Rütbe, derece

Duman karas›

Hayati sıvı

Yard›m kurumu

Valide

Arkadafl, dost

Televizyon cam›

Çok iri, kocaman

Büyümemifl karpuz

Ev

Donmufl su

Yüz, surat

Olumsuzluk öneki K›ta

Parlak kumafl

Kiloamper (K›sa) Gün (Eski dil)

Yass› tabak

Yap›m

Orman a€ac›

Yolcu evi Müzik yaz›s›

Bir ba€laç

Üç direkli gemi

Cefa

Dren

Yakan›n k›vr›k yeri

Yi€it

Tar›m iflçisi

‹mkan

Birdenbire Saz, kam›fl

Patolojik torba

Rodyumun simgesi

Safranl› koku Lahza

Börülce Mektup

Okyanuslar›n en derin yerleri

Enenmifl hayvan

Ba€›fllama

Satrançta tafl

Küçük kanguru

SEMİH SAYGINER

Proje

Duvardaki oyuk bölüm

Bofl, içinde kimse olmayan

Boyun borcu

PUZZLE BULMACA

SUDOKU KOLAY

SARMAL

Kesici aletlerin k›l›f›

F›r›n temizleme de€ne€i

Yabanc›

Karg›ma

Ar›t›mevi

Bir tür boya

Fiyat Süsleme

Anlama yetene€i

Kispetin paças›

Ramazanda k›l›nan namaz

Cüzaml›

Otlar (Eski dil)

Üye

Burçlardan biri

Direktif

Bir et yeme€i

Erzincan ilçesi

Deriyi iflleme Do€ru

Siperisaika

Salata bitkisi

Salon dinlenme yeri

Çoğul takısı

Sazana benzer bir bal›k

‹ne€in erkek yavrusu

Önal›m Uzaduyum

Konuflulan dil

Yumuflatmal›k

İ D İ K U T

ZOR

ORTA

H A R E M

‹ÇE DO⁄RU

100-97 Mukavele. 96-92 Para. 91-86 Rahmetli Kemal Sunal’ın bir filmi. 85-81 Kabuklu bir deniz hayvanı. 80-78 Çocuk sahibi kadın. 77-74 Seyahat. 73-69 Değersiz. 68-65 Kur’an’da sure. 64-60 Boyadan önce vurulan ince kat. 59-55 Kaçma. 54-51 Osmanlılarda donanma askeri. 50-47 Dik, çıkılması güç yer. 46-43 Vücut ısısı. 42-37 Gürbüz kundak çocuğu. 36-30 Sara hastalığı diğer adı. 29-25 Taşıma, taşımacılık. 24-19 Orta Amerika’da bir ülke. 18-17 Bir nota. 16-10 Hamam böceği. 9-5 Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal ve maddi şartların bütünü. 4-1 Karadeniz’in kuzeyinde bir içdeniz.

ÇOK ZOR

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki ÇAKAR sözcü€ününü son basamaktaki BAYAT sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

ÇAKAR

T‹R EK

DIfiA DO⁄RU

O N A R I M

BAYAT

ÖR N

1-7 Bombalardan korunmak için yer altına kazılmış siper. 8-11 Bir salata bitkisi. 12-15 Ahşap cilası. 16-22 İleri gelen, para ve makam sahibi kimse. 2327 Duvar lâmbası. 28-33 Başkentimiz. 34-39 Tahta, kâğıt yapıştırıcısı. 40-43 Kent serserisi. 44-47 Yarışın her evresi. 48-52 Pürüz giderici iri başlı törpü. 53-57 Ziyan. 58-62 Aşırıya kaçma, taşkınlık. 63-67 Kurumuş ekin sapı. 68-71 Bir meyve. 72-76 Telefonun konuşulan yeri, almaç. 77-80 Afrika’da bir ülke. 81-84 Siyah. 85-88 El sıkışma. 89-94 Yazı silgisi. 95-100 Değerli eski eşya.

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

2 HARFLİ AN BE BO DO DÜ EK İD İP KE NO PO RU ÜN YE YO ZA 3 HARFLİ AHİ AYI AYN BAT BAY HAC İYE NBA OHA OLU OMA OVA ROK SÜS SOM VON YİV ZÜL 4 HARFLİ ABUS ALAT ANOT ARIŞ ASAF BANU ETOL EPİK EVİN HİZA

İDİL KENE NİLİ OYAN ÖDEV PENS PUPA RAKS SUMA ŞOKE TOKA TREN TUNA VADE 5 HARFLİ AFİFE ANCAK ARİFE BARET BATIN ÇİLAV FREZE HAREM İSPİT LAHOS NİSPİ

OMACA ONMAK ÖTEKİ PİVOT SİRTO UREBİ 6 HARFLİ AKİFER AMATÖR EKSERİ EPİTEL EPİZOT FİSTAN HASLET İDİKUT ONARIM SAHİCİ SENSEN VARİDE


f22 spor

DENIZ YILDIZI

Lille’in kaptanı ve Fransız Milli takımının oyuncusu Mavuba’nın denizde doğdunu biliyor muydunuz? 1984’de Angola’da yaşanan iç savaştan dolayı ülkeyi gemiyle terk eden Mavuba’nın annesi,gemide doğum yaptı. Uzun bir süre, Rio Mavuba’nın nüfus cüzdanındaki doğum yeri bölümüne: “Denizde doğdu” ibaresi yer aldı.

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

İtalya ligi Serie A’da 13 yıl Milan forması giyen Gennaro Gattuso, iki kez birinci lig, iki kez de Şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamıştı.

EUROLIG’DE ÜÇ TAKIMLA FINAL ARIYORUZ Basketbolun şampiyonlar ligi olarak bilinen THY Euroleague’de bu sezon ülkemizi Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray LH temsil ediyor. Üç temsilcimiz de, zor rakiplerin bulunduğu gruplardan çıkarak son 16’ya kaldılar.

İtalya’da milli oyunculara şike şoku

-

-

Avrupa’da futboldaki şike operasyonlarının ardı arkası kesilmiyor. Son olarak dün İtalya şafak operasyonuyla uyandı. Şüpheliler arasında eski Milan ve İtalya Milli Takımı’nın oyuncusu Gennaro Gattuso ile yine eski Milan ve Lazio’lu Cristian Brocchi’nin yer alması dikkat çekti. Bu isimlerin evlerinde arama yapılırken, 4 kişi gözaltına alındı. Şike iddiaları ise 2010-11 sezonunun sonundaki bazı maçları kapsıyor. Savcı Guido Salvini’nin talimatıyla gerçekleştirilen operasyonlarda bir süre İsviçre’nin Sion takımını çalıştıran Gattuso ile Milan’ın genç takım antrenörü Brocchi, dolandırıcılık ve şikeyle suçlanıyor. Savcılık, 2011 yılının Şubat ayında oynanan Milan-Lazio ve aynı yılki diğer iki Milan karşılaşmalarını da incelemeye aldı. 2012-13 sezonunda İtalya İkinci Ligi Serie B ve bir alt lig olan Lega Pro’da da 53 maça yönelik şike girişimi tespit edildiği de öne sürülüyor. Geçen hafta İspanya’nın Bilbao kentinde UEFA İcra Kurulu toplantısı düzenlenmiş ve UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino’nun, ‘şikenin kökünü kazımak için yerel federasyonlara büyük iş düşüyor’ sözleri dikkat çekmişti. Öte yandan, Avrupa Birliği’nden 7 İspanyol kulübe suçlama geldi. Barcelona ile Real Madrid gibi dünya devlerinin de isminin geçtiği konu ise İspanya’daki bazı kulüplere 1990’da tanınan ayrıcalık. Şirketleşmeyip dernek statüsünde kalan kulüplerin vergi muafiyetlerinin AB yasaları açısından sorun doğurduğu ifade ediliyor.

ISA DEARI PARIS Basketbolda THY Avrupa Ligi’nde ilk tur grup maçları tamamlandı. Türkiye’yi Eurolig’de temsil eden Anadolu Efes, Galatasaray Liv Hospital ve Fenerbahçe Ülker, Top 16’ya kalmayı başardı. Daha önce gruptan çıkmayı garantileyen Fenerbahçe Ülker, son hafta deplasmanda Fransa’nın Nanterre takımını 95-76 mağlup ederek A Grubu’nu lider bitirdi. THY Euroleague’de, Fenerbahçe’nin sergilediği performans göz doldurdu. Geçen yıl alınan kötü sonuçlar sonrasında İtalyan çalıştırıcı Simone Piaginiani ile yollarını ayıran Fenerbahçe Ülker, kariyerinde elde ettiği başarılar sayesinde Basketbol dünyasında önemli bir yere sahip Zelko Obradoviç’i takımın başına getirerek basketbol severleri heyecanlandırmıştı. Zelko Obradoviç yönetiminde Fenerbahçe, hem Beko Basketbol liginde hem de Euroligue’de başarılı bir sezon geçiriyor. Euroligue’de A grubunda mücadele eden Sarı Lacivertliler oynadıkları 10 maçta 8 galibiyet alarak grubu lider bitirdi. Bogdanovic, Mc Calebb ve Preldzic gibi isimler attıkları sayı ve asitleriyle, Fenerbahçe’nin tur atlamasında büyük pay sahibi. Ayrıca, Bogdanovic turnuvanın en skorer oyuncusu. B Grubu’nda mücadele eden Anadolu Efes, İspanya’nın Real Madrid takımına evinde 86-61 mağlup olmasına karşın Top 16’ya kaldı. Litvanya’nın Zalgiris Kaunas takımı Almanya’da Brose Baskets’i 84-80’le

TOP 16 TURUNDAKİ GRUPLAR E GRUBU: Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker, Olympiakos (Yunanistan), EA7 Emporio Armani (İtalya), Barcelona Regal (İspanya), Unicaja Malaga (İspanya), Laboral Kutxa (İspanya), Panathinaikos (Yunanistan). F GRUBU: Galatasaray Liv Hospital, Real Madrid (İspanya), Maccabi Elektra (İsrail), CSKA Moskova (Rusya), Zalgiris Kaunas (Litvanya), Partizan (Sırbistan), Bayern Münih (Almanya), Lokomotiv Kuban (Rusya).

geçince Efes, grubunu 4. bitirerek bir üst tura yükseldi. Efes, geçen sezon bütçesini daraltmasına rağmen ismini son 16 listesine yazdırdı. F.Bahçe Ülker gibi Top 16’ya kalmayı son maçlara bırakmayan Galatasaray Liv Hospital ise Almanya’da Bayern Münih’e 88-68’le farklı mağlup oldu. Aslan, bu sonuçla C Grubu’nu 2. sırada tamamladı. Efes ile Fenerbahçe çeyrek final öncesi E Grubu’nda birlikte mücadele edecek. Favori olarak gösterilen Fenerbahçe’yi zorlu rakipler bekliyor. Anadolu Efes’in yanı sıra 2 sezondur şampiyonluğu bırakmayan Spanoulis’li, Printezis’li, Sloukas’lı Olympiakos en ciddi rakip. E Grubu’nda Yunan Panathinaikos ve İspanyol Barcelona da Sarı-Lacivertli takım için hiç de kolay rakipler değil. F.Bahçe Ülker ilk maçını Olympiakos deplasmanında oynayacak, son maçını ise evinde Anadolu Efes ile yapacak. Galatasaray’ın yer aldığı grupta ise en dişli rakip Real Madrid olarak görünüyor. Sarı-Kırmızılı takım ilk maçını 2-3 Ocak tarihinde Abdi İpekçi’de Maccabi’ye karşı oynayacak. Son karşılaşmasında Partizan’ı 10-11 Nisan’da İstanbul’da ağırlayacak. Gruplarında ilk dörde giren sekiz takım play-off’lara kalacak ve bu turdaki eşleşmelerinde üç galibiyet alan dört takım 2014 Turkish Airlines Euroleague’de Final Four oynayacak. 2014 THY Eurolig Final Four organizasyonu 15-18 Mayıs 2014 tarihinde İtalya’nın Milano şehrinde Forum D’Assago Salonu’nda yapılacak.

Landreau rekor kırdı ISA DEARI PARIS Fransız milli kaleci Mickael Landreau Fransa Birinci Ligin’de en çok forma giyen oyuncu olarak tarihe geçti. Bastia ile Ajaccio arasında oynanan Korsika derbisinde 603. maçına çıkan 34 yaşındaki deneyimli file bekçisi, Jean-Luc Ettori’nin 602 maçlık rekorunu egale etti. 1996 yılında FC Nantes’ da futbola başlayan Landreau, 19 yaşında takımının kaptanı oldu. Landreau,1996 ve 2001 yıllarında iki kez Fransa lig’inde şampiyonluklar yaşadı. 2001 yılında kariyerinin zirvesinde olan Landreau, Barcelona Juventus ve Manchester United gibi kulüplerin dikkatini çekti. Dev kulüplerden teklif gelmesine rağmen Nantes’da kalma kararı alan Landreau, Kanaryalarla olan sözleşmesini 2006 yılına kadar uzattı. FC Nantes’dan ayrıldıktan sonra önce PSG daha sonra Lille forması giydi. Lille’e transfer olduktan 5 gün sonra kariyerindeki en ciddi sakatlığını yaşadı ve altı ay sahalardan uzak kaldı. Lille’le de şampiyonluklar yaşayan Landreau, 2012’de aldığı ani bir kararla takımdan ayrıldı. Aralık 2012’de Korsika temsilcisi SC Bastia ile anlaşan Mickaël Landreau, uzun bir aradan sonra Fransız ulusal milli takımına, 2014 Dünya kupası elemeri için yeniden çağrıldı.

www.özyörem.de • info@demka.de

-


23 SPOR

27 ARALIK - 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE

Kartal’la Fernandes yol ayrımında Siyah-Beyazlı ekipte Fernandes krizi büyüyor. Kasımpaşa maçında taraftarlarla tartışan, Elazığspor karşısında ise sakatlığını öne sürerek kadroya girmeyen Portekizli oyuncunun tavırları bardağı taşırdı. Yönetici Deniz Atalay, “Devre arasında ayrılmak isterse şartları konuşuruz.” dedi. Portekizli’nin Türkiye’de bir takıma gitmesi yasak.

Bir zamanlar oynadığı Futbol ve profesyonelliği ile beyeni toplayan Fernandes, artık gerek taraftarlar gerekse yönetim tarafından istenmeyen adam ilan edildi.

Beşiktaş ile Fernandes arasındaki bağlar tamamen kopma noktasına geldi. Son birkaç aydır yeni sözleşme için istediği imza parasından dolayı başta başkan Fikret Orman olmak üzere yönetim ve taraftarların tepkisini çeken Portekizli yıldız, Siyah-Beyazlı takıma veda etmeye hazırlanıyor. Kasımpaşa maçı sonrası sakat olduğunu söyleyerek idmanlara çıkmayan başarılı futbolcu, takımda çok eksikler olmasına rağmen Elazığsor maçı kadrosuna girmedi. Bugüne kadar suskunluğunu koruyan Önder Özen ise üstü kapalı Fernandes’i eleştirerek takımda istenmediğini net olarak ortaya koydu. Futbol Transfer Komitesinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Atalay ise Fernandes’e şu ana kadar hiçbir teklif gelmediğini belirtti. Yetenekli oyuncunun, sezon sonunu beklemeden gitmek istemesi durumunda oturup şartları konuşacaklarını söyleyen Atalay, “Sezon sonuna kadar bizim kontratlı oyuncumuz. Şu ana kadar önümüze koyduğu bir teklif veya başka somut hiçbir şey yok. Sakatım diyor ve idmanlara çıkmıyor. Devre arasında ayrılmak isterse şartlar konuşulur.” dedi. Ünlü oyuncunun Türkiye’de herhangi bir takıma gitmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceklerinin altını çizen Atalay,

“Sözleşmesi sezon sonu bitecek bir futbolcuya da kimse para vermek istemez. Menajeri takım arıyor mu aramıyor mu onu da bilmiyoruz. Bize böyle bir şey gelmedi.’’ diye konuştu. Öte yandan Kasımpaşa maçında taraftarlarla girdiği olumsuz diyaloglardan dolayı kesilen 220 bin Euro’luk para cezası kendisine tebliğ edilen Manuel Fernandes’in, yönetimin bu eleştiri ve karşı ataklarına nasıl tepki vereceği merak konusu oldu. Siyah-Beyazlı camiada, Fernandes ile ilgili konuşulan bir başka konu ise her an bavulunu toplayıp gidebileceği yönünde.

BEŞIKTAŞLI TARAFTARLAR FEDERASYON’A YÜRÜDÜ Beşiktaşlı taraftarlar, Futbol Federasyonu’nun (TFF) Kasımpaşa maçı için tekrar kararı açıklamaması ve sezon başından beri yaşanan olayları protesto etmek amacıyla İstinye’ye yürüdü. Yaklaşık 2 bin Siyah-Beyazlı futbolsever, G.Saray derbisi sonrası 4 maç seyircisiz ve 3-0 hükmen mağlubiyet aldıklarını dile getirip TFF ve kurullarını çifte standartlıkla suçladı. Grup, “Yeter Yıldırım Demirören” tezahüratları yaptı. Yolun bir şeridi trafiğe kapatılırken, güvenliğin TOMA’larla sağlanması dikkat çekti.

Maç sonrası, Muslera, “Onur, bana göre Türkiye'nin en iyi kalecisi.” dedi.

“Onur, Türkiye’nin en iyi kalecisi!” Avrupa’da Türkiye’yi başarıyla temsil eden iki takımın eşleşmesinde, kazanan Galatasaray oldu. Trabzonspor’u 2-1 yenen Sarı-Kırmızılılar, Fenerbahçe’nin puan kaybettiği haftayı avantajla bitirdi ve zirve ile arasındaki puan farkını 8’e indirdi. Galatasaray’ın iki golünü de Burak Yılmaz atarken, konuk ekibin tek sayısı Olcan Adın kaydetti

ARENA’DA BURAK FIRTINASI Galatasaray, Avrupa kupalarında 14, Süper Lig’de 15 maçtır yenilmeyen Trabzonspor’u konuk etti. İlk 45 dakikası sessiz geçen maçta, Galatasaray ikinci yarıda Burak Yılmaz’la iki gol bularak

maçı 2-1 kazanmasını bildi. Geceye, Trabzonspor’un kalecisi Onur Kıvrak’ın yaptığı birbirinden kritik kurtarışlar damga vurdu. Maç bitiminde, başta Galatasaray Teknik direktörü Mancini ve Sarı Kırmızıların Uruguaylı başarılı file bekçisi Fernando Muslera’da, Onur’un performansını övdü. Muslera, Trabzonspor’lu meslektaşı Onur için övgü dolu sözler sarf etti. Trabzonspor'lu Milli file bekçisinin maçtaki performansını değerlendiren Muslera, “Onur maçın farklı bitmesini engelledi. Onu tebrik ediyorum. Milli Takım'ı hak ettiğini düşünüyorum. Bana göre Türkiye'nin en iyi kalecisi” dedi.


anlamında kullanılan sözcük. 2. Safha, merhale – Canlıların vücut yapısı – Bir şeyin yokluğunu hissetme. 3. “…. Celaleddin Rumi” (Mevlevi yolunun öncüsü, İslâm ve batı dünyasında tanınmış şair ve 3 düşünce adamı) – Kurnaz – Kayakta bir yarışma türü. 4. Musikimizde bir usul – Bir süt tatlısı – Teknoloji Fakültesi (kısa). 5. Yeknesak, monoton – İlaç, deva – Yemin – Otomobillerde bir fren 4 sistemi. 6. Eski dilde kan – Gelincik balığı türü – Bir müzik aleti – 27 ARALIK 02 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE Bir nota. 7. Ordu (kısa) – Eğik olmayan – Güvenlik. 8. ABD para birimi – Tadı az şekerli ve ekşimsi olan. 9. Değeri ödendikten sonra 5 alıcıya verilecek olan – Eski dilde yemek. 10. Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını belirleyen, genel6 likle uçaklarda, gemilerde kullanılan alet – Cetvel türü – Süre, müddet. 11. Nişasta – Bir nota – Ergenlik sivilcesi – Vilayet. 12. Bir nota – Bir hayli, oldukça – Kansızlık hastalığı. 13. Kareli 7 kumaş – Telefonların bağlı olduğu merkez. 14. Kat – Su Altı Kurtarma komandoları (kısa) - Yeşil abanoz – Yün eğirmekte kullanılan ucu çengelli tahta araç, eğirmen. 15. Yüksekten ve alçak8 tan mermi atabilen kısa namlulu top – İde – Uzaklık anlatır – Kilometre (kısa). 16. “Sait Faik….” (edebiyatçımız) – Minarenin ezan okunan yeri. 17. Yüksek ısıyla eşyaları kurutmakta ve dezen9 fekte etmekte kullanılan kapalı araç – Bir savaş silahı – Evlilik akti. 18. Günahsız, suçsuz – Gökteki ay – Biricik – Radyumun sembolü. 19. Anlamlı işaret – Dünyaca ünlü şekerlememiz – Kara 10 batmamak için kullanılan ayaklık – Mal, ticaret malı. 20. Demir yolu – Bir petrol bölgemiz – Güvence – Bir gösterme sözü.

24 SPOR

FENERBAHÇE, AVRUPA’NIN EN IYILERI ARASINDA Bleacher Report internet sitesinin yaptığı araştırmaya göre, 03BULMACA Fenerbahçe bu sezon aldığı sonuçlarla Avrupa’da en 11

YUKARIDAN AfiA⁄IYA

iyi 20 takım arasına girdi. Everton, Tottenham Hotspur, 1. Bir devletin, bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf 12 veya şekil – Hasta veya sakat birine kan, organ veren kimse – Atın 03BULMACA Sporting Lizbon gibi Avrupa'nın köklü kulüplerini geride ayağındaki beyazlık – Buyruk. 2. En büyük, çok büyük, ulu – Bir zaman birimi - Tayin etme. 3. Yılın iklim şartları bakımındanyer dört alıyor. bırakan Sarı-Lacivertliler klasmanda 17. sırada 13 bölümünden her biri, sezon – Torun sahibi erkek – Bir taşıt aracı.

KARE BULMACA

çocuğu –4Bir sebze 14. Bir kimsenin 2 3 5 adı – Genellikle 6 7yolculukta 8 kul-9

12

ÇÖZÜMLER

SU

Gizlemek, kamufle etmek

Üstteki TV programcısı

Güldürücü kısa oyun

Hayat arkadaşı

Atmaca

Uzak

Sahip

Bilgiçlik taslayan

Ateşböceği (eski dil)

Muğla’nın bir ilçesi

Yemek

Alçak enlem rüzgârları

Hamle, hücum

Güzel giyinmiş, yakışıklı (halk ağzı) Ateş

Güvence parası

Başlıca içeceğimiz

1

13

Saha

Bir renk

Rize’nin ilçesi

A N

Cereyan

K

Milimetre (kısa)

Ç A Y

Kırmızı renkli Akdeniz balığı

Romanya para birimi Tehlikeli, korkulacak durum

I M

E L

L E

Y

14 L A V A Ş

Arama Kurtarma Derneği (kısa) İspanyolca “yaşa”

İ

Büyük olta

A K U T Azerbaycan’ın başkenti

B E L

12 raporda, listenin ilk 20 03BULMACA Hazırlanan 13 sırasında şu takımlar bulunuyor: Aksaklık, bozulma

R

Yay ile atılan çubuk

M A K A K

Kuyruklu, Güney Asya maymunu

16 E L

Yatsıdan sonraki 3 rekâtlık namaz

Antalya’nın bir ilçesi

“… Cabbar” (aktör)

Mal, ticaret malı

Üzüntü, hüzün Çok şişman Süre tanıma, acele etmeme

Fas’ın plaka işareti Bir nota

Bir gaz adı Amerikan pamuğu

Yeni çıkmaya başlamış ekin

Dbitkisi E KM

Bir nota

Muğla’nın

Yemek

Amerikan Alçak enlem pamuğu

Hamle, hücum

Bir gaz biradıilçesi

Mercan adası

rüzgârları

Güzel giyinmiş, yakışıklı (halk ağzı)

Rendelenmiş ağaç kırıntıları

Temiz, iffetli

Demeç

Tembellik, işsizlik

Kökboyası

Ölü yıkama

Vücudun orta yeri

Yufka inceliğinde pide

Bir gösterme sözü

Önder, şef

Sonsuza kadar Yerine koyma, yerine kullanma

Müslümanlıktan önceki çağ Yaban ördeği

Kulağın duyabildiği titreşim Şimdiki zaman (alaylı)

K A Z Yapay reçine

N

E SG Peksimet

Din uğruna yapılan savaş

Üye

Ölümlü, kalımsız

C A

F A N Bir tekstil bitkisi

I Sahibi bilinmeyen sanat eseri Köpek

İ

Z

İ

Milli İstihbarat Teşkilatı (kısa) Karaciğer hastalığı

S E S

B A K A L

C A M Kalsiyumun sembolü

9

Bitmemiş

İ

G

A

Müspet ilimlerin genel adı

Müslümanlıkta üç ayların sonuncusu

M İ kabuğu

Şahit

Z

İL T

Yatsıdan sonraki 3 rekâtlık namaz Soru sözü

F RE A N

EkmekMeşin keskisi

T

Suudi Arabistan plakası

A N S OA N

Mal, ticaret malı

A Z

Üzüntü, hüzün Çok şişman Süre tanıma, acele etmeme

K E T E N

(kısa)

Bozma, bozukluk

Sözleşme, A akit

Ülkü, mefkûre

V

Evrenpulu

İ

L

O NitelikB E

I

Baryumun sembolü

E

Z

Bir nota

E M A N

Bir nota

Alttaki bilardo flampiyonu

P

Muğla’nın bir ilçesi

Bir hava taşıtı

M

İ

T

E

L

Üstteki Kökboyası aktris Ölü yıkama

Ayağı sekili

G

Anlam, at mana

BA

A S

Kulağın

Y

Bir nota

L

K

Değerli bir kahve türü Cimri, hasis

Boşu boşuna

L

Baston

İ

H

Peru’nun plaka işareti

M A

A

KÇanakkaleİ

Cennetle Cehennem arasında bir yer

İ

E R Deniz suyunda bulunur

A

Kaçak Emre haz›r

Su taşkını

F Milli

İ

İR İ

K İ K

Gereksinimden az

İ

Bulafl›c› bir hastal›k

N K

1

Ev

Yüz, surat

Orta resimdeki TV dizisi

Cetvel türü

Reçine Bir tartı aracı Tahılın tarladaki adı

A

keyfiyet

R A R Asur

Hatal› pul

K A E N Temel, ana

İ

Kutsal din inancı, itikat

E

Ramazanda k›l›nan namaz

T

L İ K E N A GM E Börülce

Allah’ın (cc) adlarından biri

MF E İ K T R V E A L CEM YILMAZ

Fıtır sadakası

Küçük kanguru

Yaban gülü

A

E Tantalın sembolü Mavi kantaron

Paramızın sembolü

I T

Tümör Satrançta bir taş “Cahit …”

(ünlü en Sporda müzisyen) üst derece

Lâle bahçesi

L E

T

A

UA

E B

Kayak

Y

Ö€e, unsur

İ

Yayvan bakır tepsi

N

İ

S

Bir deniz taşımacılığı türü

L E M

İ

R

Z A

Japon lirik dramı Japonya’nın para birimi

Y

N A M E Tırpana balığı Demir yolu

L M A A T

NA İ LŞ

K

Duman karası Delikli keten bezi

R E T

C İE Ş

N

S

B E Kabul etmeme Afrika’da bir ülke

18 Ocakta başlayan fırtına

Sersem, saf

Kitap indirilmemiş peygamber

E

Yumuşak başlı, itaatkâr

İ

Bir renk

Duvardaki oyuk bölüm Aylardan biri

K A N T A R

C E M Y Şeker ve Vas›f, limonla içilen sıcak su

Mektup

NN E E TR

madde

F

Abide

N O

Üç direkli gemi

A K Ü

Bir ilimiz

Bir nota

ZLT Aİ

Boya

incelticisi VantilâtörKarg›ma

Olduğu gibi, değiştirmeden

Taşıt elektrik deposu

U

Duvardaki taş, tuğla sırası

T A N

H

Yap›m

Batı Anadolu köy yiğidi

Fiyat

Yabanc›

Habeş soylusu

L

Gün (Eski dil)

Yolcu evi

E E N E DR E E RD

E N E Z E V K

K A Alttaki komedi sanatçısı Bitmemiş

TR

T A

Parlak kumafl

Dağ keçisi

Dilçesi A R A

Süsleme

KÜÇÜK GELİN Arapçada ”ben”

Müslümanlığın beş şartından biri

Burçlardan biri

Tembellik, işsizlik

A L A T E N

Mektup

Ünite

M A

Bir gösterme sözü

100 metre karelik arazi ölçüsü

9

Satrançta bir taş “Cahit …” (ünlü müzisyen)

HB

R

İ

Güney Afrika’nın plaka işareti

Z

SA

N Ödeme

N O İ Afrika’da bir ülke

N A Litre (kısa) Eski dilde bayram

İ

L

R O Seher vakti

T

T A

At›c›l›k dal›

N DT OTahıl tozuN U

Yaban kedisi

Torun sahibi

İ

R

Haber Ajansı (kısa)

Litre (kısa)

N

6

Güney Afrika’nın plaka işareti

Bir ba€laç

Tatl› besin maddesi

H Reçine

A

Psikoloji

Ş

Çanakkale ilçesi

yeri

İ

Avuç içi

Bulafl›c› bir hastal›k

F

Deriyi iflleme

Cetvel türü

T

Do€ru

Yass› tabak

Orman a€ac›

Cüzaml›

K

Vas›f, keyfiyet

A D

T A

‹laç

R E Ç E

A K M A Salata bitkisi

CEM YILMAZ

N H SA A

Burçlardan biri Parlak kumafl

İİ S

Hatal› pul

De€erli eski eflya Afl›r› fliflmanl›k

R O

Televizyon cam›

Ev Yüz, surat

B

A K R E R U Z

Gün (Eski dil)

P İ Y A T A

T A L İ M A T Gereksinimden az

Anahtar

O A N

‹sim

Fİ U A Y E

Arapçada ”ben”

Kİ İ

L Gelecek T

Eski dilde bayram

Ödeme

PA YA AL N UD

V A

Vantilâtör

Bilinmeyen, geçmiş tarih

Peru’nun plaka işareti

Seher vakti

D A N A

Salon N dinlenme Z

L AH R T

A M

A

Yumuflatmal›k

Demir yolu

A Önal›m T

Norveç'in plaka iflareti

Cefa

Müzik yaz›s›

İ

Gereksinimden az Bulafl›c› bir hastal›k

K

Vas›f, keyfiyet

Hatal› pul Temel, ana

E

At›c›l›k dal›

Yaban kedisi

İ

Kayak Ö€e, unsur

S

At›c›l›k dal› Yaban kedisi

T

Tahıl tozu

E R E K O R

Sporda en üst derece Dilek

U

ANAGRAM L BU E Sefa, cefa ile

L N

V

Ğ

İ

M

A

G

N

Torun sahibi kad›n

KARE BULMACA Konuflulan Sazana O SOLDAN R TSAĞAİ S Ö R Bol,dilgenifl L İ S A N benzerbal›kbir ÇizelgeYesevi – Emişik. 2. Evre – Anatomi Destans› 1. Ahmet – Arama. 3. Mevlana – Kabul Bilgisayar T Ekeİ– Slalom. T4. Aksak A –RKazandibi İ F– TFE E– EmP– Antİ – ABS. K . 5. Biteviye etmeme oyunu Sodyumun Cendere6. Dem – Lota – Akordeon Yüz güzelli€i – Re. 7. Or – Dik – Emniyet. simgesi 8. Dolar – P R E S Beyazipli€ipamuk C10. Radar E M– TEA– Vade. L Geçinme N – Fa A– Takma adMayhoş. 9. Ödemeli – Taam. 11. Ket paras› Bir Akne – İl. 12. Si –Siperisaika Epey – Anemi. 13. Ekose – Santral. 14. Kat – SAT – Bir et L İpeBirorgan›m›z L –yeme€i A T O– Şerefe. N 17. E Etüv R– meyve – İğ.E 15. Obüs FikirP– Ta A – KM.R16. Abasıyanık Valide – Nikah. 18. Masum – Kamer – Tek – Ra. Lokum – Anlama A Roketatar N TMeta. İ20. Ray K – ARaman A N – Şu. A (EskiOtlardil)19.Aİm –yetene€i A Üye Leken –Erzincan – Teminat Arkadafl, ilçesi dost AŞAĞIYA Çok iri, Büyümemifl R K YUKARIDAN A K E M A H E F İ K 1. Armakocaman – Donör – seki – Emir. 2. Ekberkarpuz– Dakika – Atama. 3. Mevsim Donmufl su Kispetin paças› – Bavul. 5. Trakeliler – Pesüs – 4. Evlat Olumsuzluk B A – dede R –KOtobüs. U – Domates Z Ar›t›mevi Ş İ R A Z E Mor.K›ta 6. Yen – öneki Vokal – Fe – Asır – Ka. 7. Akit – Rivayet – Yorum. 8. SA – Dren Aya – Fak – Ma. 9. Eneze – İnek. 10. 11. P Kiloamper A N A K A RVakaA – Kıtal. A İtenek K –Aİkamet. Ç (K›sa) 12. DMO – Teke. 13. Emmi – Harem. 14. Mi – Badem – Taksit – Ni. 15. Yakan›n Yi€it k›vr›k yeri Birdenbire Sinematek – Apaş. 16. Şal – Tonya – Nane – Enema. K L A P A ‹mkan A L P A 17. N İratİ – Tar›m iflçisi Nihavent – Kriket.Saz,18. kam›fl Kalfa – Yoma – Erimek. 19. Mo – Breş – Dimağ Patolojik torba Rodyumun – delil M– Faraş. A L20. Hamaset K –OReha.F A simgesi

N O T A ANAGRAM A BULMACA K R İ L İ K

Üç direkli gemi

Kayak

Ö€e, unsur

Tümör

Yap›m Yolcu evi

U

Tümör

Bir tür boya

Temel, ana

Boyun borcu

Sporda en üst derece

E İ DS EÖ RR

Süsleme

Dilek

Börülce

Sefa, cefa ile kazanılır.

TU E R A V İ H

R E K O R Mektup

Konuflulan dil Bol, genifl

Çizelge

Kabul etmeme

Bir organ›m›z

Destans› Küçük kanguru Bilgisayar oyunu

Sodyumun simgesi

Duvardaki oyuk bölüm

Boyun borcu

Geçinme paras›

Siperisaika Bir et yeme€i

Bir meyve

De€erli eski eflya

Valide

Afl›r› fliflmanl›k

Otlar (Eski dil)

Üye

Erzincan ilçesi

Sazana benzer bir bal›k

Okyanuslar›n en derin yerleri Ba€›fllama

EV P A İ LK A

Yüz güzelli€i

Beyaz pamuk ipli€i

N

N A M E

L İ S A N

A BT Eİ Z T EA M R İE F KE Takma ad

Torun sahibi kad›n

Lahza F›r›n temizleme de€ne€i

A N

Kesici aletlerin k›l›f›

E

L

L

SEMİH SAYGINER

Anlama yetene€i

Dren

Yi€it

‹mkan

Birdenbire

Patolojik torba

İ

Rodyumun simgesi

Bir tür boya

Safranl› koku

Lahza

Okyanuslar›n en derin yerleri

Enenmifl hayvan

Ba€›fllama

Satrançta tafl

Kesici aletlerin k›l›f›

SEMİH SAYGINER

Proje

Bofl, içinde kimse olmayan

SOLDAN SAĞA 1. Ahmet Yesevi – Emişik. 2. Evre – Anatomi – Arama. 3. Mevlana – ANAGRAM Eke – Slalom. 4. AksakBULMACA – Kazandibi – TF. 5. Biteviye – Em – Ant – ABS. 6. Dem – Lota – Akordeon – Re. 7. Or – Dik – Emniyet. 8. Dolar – Sefa, cefa ile kazanılır. Mayhoş. 9. Ödemeli – Taam. 10. Radar – TE – Vade. 11. Ket – Fa – Akne – İl. 12. Si – Epey – Anemi. 13. Ekose – Santral. 14. Kat – SAT –

A

O

İ

E

Z

H

R

U

S

A

K

A

I

A

İ

G

SARMAL BUL V İÇE DOĞRU A İ Kazamat – Ro Etap – Raspa UK L Toka – Lastik DIŞA DOĞRU AkitB – Nakit –M Aşa Firar – Azap – – Kakalak – O

E

N

G ALBİ E

E U

AS

İ

A

BERR M G

T

A CEVV N

N E

NT

O

ÇATA Y G

Ü

O

R

KE

U

Z

A

D

Y

F

A

Saz, kam›fl

F›r›n temizleme de€ne€i

L

A

K›ta

Kiloamper (K›sa)

Yakan›n k›vr›k yeri

Ö

N SÖZCÜK A -MER ÇAKAR ÇAK

Ar›t›mevi

Tar›m iflçisi

M

A

Kispetin paças›

Olumsuzluk öneki

İ

Z

Büyümemifl karpuz

Donmufl su

C

R

Arkadafl, dost

Çok iri, kocaman

İO

SÖZCÜK AVI Elveda gençli N E doluS sayfalar

I

PETEK BULMACA A 1. Mengen. B İ 2.SMorula. E N E K Satrançta tafl 3. Bulada. 4. Dereke. 5. Elezer. 6. Nevruz. 7. Havale. Proje 8. Ebabil. 9. Şebeke. 10. Neresi. 11. Urmiye. 12. Mahrut. 13. BTerlik. İ 14. Keşide. T A15. Binici. S A16. RYiyici.I 17. Tuncay. 18. Etamin. 19. Bofl, içinde 20. Bihter. 21. Seciye. 22. Boyacı. 23. İmralı. 24. Berlin. 25. kimse A Laedri. R Z T E K İ N olmayan Etilen. 26. Sersem. 27. Robert. 28. Belalı. 29. Talebe. 30. Elbise. Enenmifl hayvan

AYBULMR PETEK 1. Mengen. 2 Havale.A8. EbO E 14. Ke Terlik. Laedri.H20. BR Etilen. 26. Ser

F

Safranl› koku

Ramazanda k›l›nan Tahıl tozu namaz

A LE A U T ES N T

Cendere

Televizyon cam›

Bir bağlaç Müzik yaz›s›

E

Cefa

Gürültü patırtı Yer fıstığı

İ

Temiz, iffetli

A L İ M A T

Cüzaml›

F A

İA Z

L

Bilinmeyen, geçmiş tarih

O P A

A R A B

E F

E M

O T NE

Amerikan pamuğu

Keman çalan

Yass› tabak

Orman a€ac›

Sersem, saf

A DKarg›ma P R E S

Danimarka plakası Salata bitkisi

O D

T F U S A S Y KE Duman karas›

SÖZCÜK AV

İ

Anahtar

Seher vakti

Y LA

(kısa) Ateş

E N E AHMET YESEVİ E V K İ

Y R E M A L LSUDOKU A N E CT ÇÖZÜMLER‹ N İ ŞN A F SÖZCÜK AVI E L KARE E LBULMACA P A R A T O N E R A N T İ K A A N A A A SÖZCÜK AVI SOLDAN SAĞA gençliğim elveda ey–hatıralar / Elveda mesut günlerim A ümit O O K A1. Ahmet K EYesevi M A – HEmişik. R 2. E Evre F İ – KAnatomi –Elveda Arama. 3. Mevlana dolu sayfalar / Yine yine yapraklar E mevsimler L dönecek V A E düşecek D / A B A REkeK – Slalom. B U 4.Z Aksak Ş – İKazandibi R A Z –ETF. 5. Biteviye – Em – Ant – ABS. – Emniyet. 8. Dolar – MERDİVENİ E P 6. Dem A N –A Lota K A– Akordeon R A A– Re. K A7. ÇOr – Dik SÖZCÜK M - BAKAN E - BAYAN L H L RV ÇAKAR - ÇAKIRĞ - BAKIRİ - BAKAR - BAYAT 10. Radar Z KMayhoş. L A P9. Ödemeli A A –L Taam. P A N İ – TE – Vade. 11. Ket – Fa – Epey 14. Kat – SAT – İ M AAkne L – İl. 12. K SiO– F A – Anemi. 13. Ekose – Santral. SARMAL BULMACA G– N İ R B D – Şerefe. A 17. Etüv İÇE DOĞRU T A İpeA– İğ. K 15. R Obüs İ L –İ Fikir K – Ta – KM. 16. Abasıyanık Kazamat Laka – Kodaman – Aplik – Ankara – O Tutkal- Apaş C– Ra. 19.– Roka İm ––Lokum – E R ARoketatar V İ H– Nikah. A N18. Masum – Kamer – Tek –Etap – Raspa – Zarar – İfrat – Saman – Erik – Ahize – Gana – Kara F I R S A T İ– Leken – Meta. 20. Ray – Raman – Teminat – Şu.Toka – Lastik – Antika. A B İ S E N E K YUKARIDAN AŞAĞIYA DIŞA DOĞRU A B İ T A S A R I A –N A – Hakir T – Enam Akit –– Atama. Nakit – Salako – Tarak Ana – Gezi NA– AstarEÇ– 1. Arma – Donör – seki – Emir. 2. Ekber – Dakika 3.Z Mevsim F A R Z T E K İ N – Azap – Sarp – Ateş – Apalak – Tutarak – Nakil – Panama – Do – dede – Otobüs. 4. Evlat – Domates – Bavul. Firar 5. Trakeliler – Pesüs – – Kakalak – Ortam – Azak. A 8. SA E– L V E İ D Mor. 6. Yen – Vokal – Fe – Asır – Ka. 7. Akit – Rivayet – Yorum. İ M Aya – Fak – Ma. 9. Eneze – İnek. 10. Vaka – Kıtal. 11. İtenek – İkamet. Z T G 12. DMO – Teke. 13. Emmi – Harem. 14. Mi – Badem – TaksitL– Ni.E15. S U Sinematek – Apaş. 16. Şal – Tonya – Nane – Enema. 17. İrat – Nihavent – Kriket. 18. Kalfa – Yoma – Erimek. 19. Mo – BreşY– Dimağ R İ B M ÖÜ LM KARE BULMACA – Faraş. 20. Hamaset – delil – Reha.

Azerbaycan’ın başkenti

E L BREEA ZS E

Bir nota

Bir gaz adı

Yeni çıkmaya başlamış ekin

K

giyinmiş, yakışıklı Litreağzı) (halk

Yard›m kurumu

Direktif

Kap ağırlığı

M A D

Haber Ajansı (kısa)

Yolcu evi

K A L İ T E E T İ L E N ZY A R fi‹FRE KEL‹ME A K A P L AA

Parlatma

Metal

L

Bir görevde rütbece eskilik

T

NA AK

PsikolojiGüzel

Z

R

S A AK H U T A K R

Demeç

Bir ba€laç

MM A K A BK

R A N A

A

EskiBaşlıca dilde içeceğimiz bayram

Büyük olta

İC AN H Oİ LV İATY

MT RU K K AI DV

Güzel kokulu

Y LE EL Hİ

E

Önder, şef

M D AA Zİ RA E N

Fas’ın plaka işareti

L M A Z

18 Ocakta başlayan Rütbe, fırtına derece

Sersem, saf Hayati sıvı

Sonsuza kadar Yerine koyma, yerine kullanma

Tef

M I EK Lkavun türüA LT

Ş İ

Yemek

Hamle, hücum

Salon dinlenme yeri

Sosyal Sigortalar Kurumu (kısa) Deriyi iflleme MüslümanÖdeme ların Kıblesi Arama Kurtarma Do€ru Derneği (kısa) İspanyolca “yaşa”

Vücudun orta yeri

L

Yaban ördeği

duruşunda verilen boru sesi

U

Güney Afrika’nın plaka işareti

Arapçada ”ben”

S

EO Ç

Reçine

İ

T A N

E

Gelecek

YZ YOAE KNA İD S AO KRN U YAP A Satrançta bir taş AE V“Cahit A A Ş K TAB NE L P İ B Y A A K T Ü A …” (ünlü müzisyen) Z A İ L E L E B E T Ç

inancı, itikat

Müslümanlıktan önceki çağ

Antalya’nın birSaygı ilçesi

HR

Alçak enlem rüzgârları

P LO AL RA

Polonyal›

Bir renk

Ç A

Romanya para birimi Tehlikeli, korkulacak durum

A R

Güney Amerika’da bir ülke

Muğla’nın Bir sebze Demir biryolu ilçesi

A

Mercan adası

Çelik

I

Rize’nin ilçesi

Kırmızı renkli Akdeniz balığı

Yufka inceliğindeKutsal din pide

L

bal›€›

E

Bilgiçlik taslayan

AI MN TL

Kuyruklu, Negatif Güney Asya maymunu elektrot

H A

İ M

Hayat arkadaşı

Norveç'in plaka iflareti

Güvence

O KN

Aİ T

ŞT

balığı

Rendelenmiş ağaç kırıntıları

A N

başkenti Sodyum klorür Bir ırk

A

S

Tırpana S›cak, yak›c›

Çoğul parası takısı

AK K Mİ

Asur Yay ile atılan çubuk krallığının

E B E R

“… Cabbar” (aktör)

Yol yiyeceği, nevale

KK

Sahip

C E M Y

A

Şeker ve Cereyaniçilen limonla sıcak su Milimetre

T Protesto, uyarı belgesi

A

Uzaduyum

Paramızın sembolüBir Akdeniz

A R U S E K

Saha

Aksaklık, bozulma

Makam, Tutuşturucu mevki çam ağacı

A

Olduğu gibi, değişGüldürücü tirmeden kısa oyun

U R KC IA K NU ŞT M AET LRA AL NAN Ş

Tahılın L tarladaki adıI

Ateşböceği (eski dil)

R A MR

1

Manda

7

K

Üstteki TV programcısı

A

Uzak Bir tartı aracı

Atmaca

İ

F

H

Gizlemek, kamufle etmek

K AA Alttaki komedi sanatçısı

ACUN ILICALI

Su taşkını

Notada durak işareti

İ

Z A R Kaçak

L

I

K

Reçine

F

Cetvel türü

M O Yabanc› R T

‹laç

R

Avuç içi

H

CEM YILMAZ

OA

‹sim

2

L

İ

İ

Ünite

Müslümanlığın beş şartından biri

Gürültü patırtı Abide

İ

Tatl› besinAfrika’da maddesi bir ülke

Önal›m

4

A L

Y

P A L U

N A M HE

10

Ayağı sekili at

G A S Hafriyat

İ

Yer fıstığı

A R A B

E L E F E R Kökboyası

Ölü yıkama

Değerli bir kahve türü Cimri, hasis

Cennetle Cehennem arasında bir yer

6

T

M İ

Direktif

Deniz suyunda bulunur

Yumuflatmal›k

D A N A

Elaz›€ ilçesi

Mektup

7

Boşu boşuna

‹ne€in erkek yavrusu

C E Z A

ÇÖZÜMLER

F A

K E M A N Bir nota Bir hava taşıtı

Y

Yeni çıkmaya başlamış ekin

Bir nota

Y

1

Muğla’nın bir ilçesi

Japon lirik

Japonya’nın para birimi

Y

R RE İ NN

Ş

18 Ocakta başlayan fırtına

Baryumun

sembolü Bir sebze

K A N

Emre haz›r

Rdramı E N N

Evcil bir geyik

Z A

Deniz suyunda bulunur Emre haz›r

Afrika’da bir ülke

Elaz›€ ilçesi

ES EMM İİ HR S A Y FiyatG I N E R

B‹NNUR KAYA

10

L

Bir deniz taşımacılığı Baston türü

Üstteki aktris

Anlam, mana

R E T

Afrika’da bir ülke

8

A K A L A Keman çalan

Kabul etmeme

L E N

8

İ

7

E T

B E L

KÜÇÜK GELİN

6

Amerikan pamuğu

M A

Bir nota

Duman karası Parlatma

Alttaki Delikli keten bilardo bezi flampiyonu

9

O B E Z Bir gaz adı

4

Tantalın sembolü

Mavi kantaron

Fas’ın plaka işareti

N A O

Japonya’nınBaston para birimi

mana

Tırpana balığı

İ T E E N Duman E karas› P A ZY EE VYard›mmukuru-K ZHayati sıvı A R

Yayvan bakır tepsi

Mal, ticaret malı

TM

Rütbe, derece

Lâle bahçesi

5

Üzüntü, hüzün Çok şişman Süre tanıma, acele etmeme

Kitap indirilmemiş peygamber

Japon lirik dramı

aktris RP EAnlam, TB

L M A Z

İS›cak, yak›c›N O

TL OE PH A

Güzel kokulu kavun türü

Bir renkNitelik

Yumuşak başlı, itaatkâr

Üstteki

Evcil bir geyik

Paramızın sembolü

I

E

Kutsal din inancı, itikat

Z A N

Aylardan biri

Antalya’nın bir ilçesi

5

S A

Yol yiyeceği, nevale

Delikli keten bezi

U KE A L V AE NL U E R Y A M Saygı duruşunda Polonyal› verilen boru sesi

Yaban gülü

“… Cabbar” (aktör)

3

T

Fıtır sadakası

Bir tekstil bitkisi

Boya incelticisi madde

Yolcu evi

İ N

Çoğul takısı

Allah’ın (cc) adlarından biri

Köpek

Habeş soylusu

Tef

Güney Amerika’da bir ülke

4

Suudi Arabistan plakası

Ölümlü, Bir nota kalımsız

A

Olduğu gibi, değiştirmeden

K A N T

T

Evrenpulu

Ekmek

A

K A N T ‹ne€in Aerkek R yavrusu

Bir Akdeniz Negatif bal›€› elektrot

Müslümanlıkta üç ayların sonuncusu

Sahibi bilinmeyen sanat eseri

R

B‹NNUR KAYA

Tahılın tarladaki adı

R

Sözleşme, akit

Dağ keçisi

Batı Anadolu köy yiğidi

Bir tartı aracı

Asur krallığının başkenti Sodyum Uzaduyum klorür

Şahit

Bir ilimiz

Duvardaki

Bir görevde rütbece eskilik

Soru sözü

Üye

A

Reçine

Şeker ve limonla içilen sıcak su

Makam, mevki

deposu

taş, tuğla Kalsiyumun sırası sembolü

Bir nota

Yatsıdan sonraki 3 rekâtlık namaz

Notada Taşıt elektrik durak işareti

Manda

Kap ağırlığı

Metal

Ülkü, mefkûre

2

Meşin keskisi

Kuyruklu, Güney Asya maymunu

Bir ırk

Bozma, bozukluk

6

L

F E

Protesto, uyarı belgesi

A

Abide

C E M Y

Kaçak

Yapay reçine

5

Müspet ilimlerin genel adı

Tutuşturucu çam ağacı kabuğu

3

G

G A

3

Peksimet

H

Alttaki komedi sanatçısı

Milli İstihbarat Bir bağlaç Teşkilatı (kısa) Karaciğer hastalığı

100 metre karelik arazi ölçüsü

İ

C E

Su taşkını

Kulağın duyabildiği titreşim Şimdiki zaman (alaylı)

Hafriyat

Z

S NE AM M İ E H SO A Y G I N E R

Bitmemiş

2

Aksaklık, bozulma

Yay ile atılan çubuk

Din uğruna yapılan savaş

Azerbaycan’ın başkenti

Ayağı sekili at

S

T

Mektup

Orta resimdeki TV dizisi

Değerli bir kahve türü

Cimri, hasis

Büyük olta

İ

B E L E M

Duman karası

Gürültü patırtı

Müslümanlığın beş şartından biri

Ünite

L E

8

Bir nota

Bir hava taşıtı

Romanya para birimi Tehlikeli, korkulacak durum

Yer fıstığı

Peru’nun plaka işareti

İ

N

8

Arama Kurtarma Derneği (kısa) İspanyolca “yaşa”

Rize’nin ilçesi

Kırmızı renkli Akdeniz balığı

Cereyan

Milimetre (kısa)

Cennetle Cehennem arasında bir yer

7

Bir renk

Sosyal Boşu boşuna Sigortalar Kurumu (kısa) Müslümanların Kıblesi

N E B

Lâle bahçesi

Bir deniz taşımacılığı türü

etmeme

Başlıca içeceğimiz

Bir nota

Muğla’nın bir ilçesi

T

Vantilâtör

Bilinmeyen, geçmiş tarih

T O P A

G

Yayvan bakır tepsi

Alttaki Afrika’da bilardo bir ülke flampiyonu

6

Saha

Keman çalan

1

Çelik

E

K

Parlatma Kabul

Danimarka plakası

Yeni çıkmaya Ateş başlamış ekin

Güvence parası

Ateşböceği (eski dil)

Kitap indirilmemiş peygamber

E

Mavi kantaron

KÜÇÜK GELİN

5

Bilgiçlik taslayan

K

Güzel kokulu kavun türü

İ

Nitelik

E S

6

Hayat arkadaşı

Sahip

İ

K

Allah’ın (cc) adlarından biri

Aylardan biri

Tantalın sembolü

3

Güldürücü kısa oyun

Uzak

L

I

Bir renk

Yumuşak başlı, itaatkâr

2

Üstteki TV programcısı

Saygı duruşunda verilen boru sesi

N

Haber Ajansı (kısa)

Bir bağlaç

KT A İ T E R EL Tfi‹FRE İ NKEL‹ME E R L PA A Z A R F

Çanakkale ilçesi

E L E

A K Ü

R E D

Bir nota

Baryumun sembolü

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

Antalya’nın bir ilçesi

Fas’ın plaka işareti

Atmaca

Negatif elektrot

M U K A V

AT M ÇA Z A N

E

Batı Anadolu köy yiğidi

Yaban gülü

Boya incelticisi madde

Üzüntü, hüzün Çok şişman Süre tanıma, acele etmeme

Gizlemek, kamufle etmek

Orta resimdeki TV dizisi

Evrenpulu

Bir ilimiz

Dağ keçisi

A Z

taş, tuğla sırası

S

Satrançta bir taş “Cahit …” (ünlü müzisyen)

Kutsal din inancı, itikat

Asur krallığının başkenti Sodyum klorür

N UO NA Kİ ÜM

nevale Duvardaki

Fıtır sadakası

O T E L

11

Y AE

İ

Habeş soylusu

R A N A

Mal, ticaret malı

Köpek

E RT A ES N

Bir tekstil

Tembellik, işsizlik

Taşıt elektrik deposu

4

R E

İ

Eski dilde bayram

18 Ocakta başlayan fırtına

A K

Sözleşme, akit

T

B

Bir gösterme sözü

üç ayların sonuncusu

M A D E N

Bir nota

I Yolcu evi

1. Bir devletin, bir şehrin sembolü olarak kabul edilmişMresim, E LharfA L 12 veya şekil – Hasta veya sakat birine kan, organ Overen B kimse E Z – Atın M A ayağındaki beyazlık – Buyruk. 2. En büyük, çok büyük, ulu – Bir E UT İ LA E N K A A S E A zaman birimi - Tayin etme. 3. Yılın iklim şartları bakımından dört A Y 13 A L I herCbiri,Isezon K –UTorun Ş sahibi erkek T AA–KBir LAtaşıt AL aracı. Ş O D bölümünden Y kul-F A 4. Bir kimsenin çocuğu – Bir sebze adı – Genellikle Lyolculukta A R U S E K P O KL E AM TA N İ S S KK lanılan büyük çanta. 5. Eklem bacaklıların solungaç yerine özel bir 14 soluk takımı – Bir renk. A borusu L A taşıyan N Ç A – Toprak Y E kandil L İM İ A AK 6.RU A TB İ K ACUN ILICALI Japonya’nın para birimi – Sesle ilgili – DemirinTsimgesi – EYüzyıl –E R İ K E L F A K I M L E Y Z O K A A K Mısır mitolojisinde insan ruhu. 7. Mukavele, sözleşme A– Söylenti – L İ Z A 15 R İ N Tefsir. 8. Suudi LArabistan M M A V plakası A Ş – Yaprakların B E düz L ve parlak B A K Ü G A S İ L F İ R A bölümü – Tuzak – Su. 9. Cılız, sıska – Yararlı bir hayvan. 10. A R I Z A İ L E L E B EE S T 16 M Çİ T Hadise, olay – Vuruşma, çarpışma. 11. Piston – BirLyerde Soturma. A ZAmca 12.ODevlet Keçinin K Malzeme C AOfisiH(kısa) İ –L İ erkeği. Y KE 13. UI (halkE A S K ÜK A B A M ağzı) – Osmanlı saraylarında kadınlara ayrılan bölüm. 14. KBir AnotaL İ T K İ – Kabuklu M A K A K D A R A ödenmesi E L 17 İ K bir meyve – Bir borcun belli zamanlarda C A M I Z R A M A her Sinema filmZ A H gereken A Lparçalarından E L MbiriA– Nikelin D Esimgesi. N 15. R E D E G C A A N O N İ M lerinin eğitim, kültür, sanat değeri bakımındanFtoplandığı, korunV İ T duğu R kurumK– Kent I D E M R A S A N Fİ İ A T Z 18 RI EK serserisi. 16. Genellikle Hindistan’da dokuK E T E N K A L bitkiE– Kulak N D A nanİ yünRkumaş E – Trabzon’un O T Ebir ilçesi L – Kokulu T İ bir N R A L fi‹FRE KEL‹ME P A yıkama, lavaj aleti. 17. Gelir – Musikimizde bir makam – Bir spor 19 E B E R dalı. 18. Usta ile çırak arasındaki zanaatçı – Denizden E N E B İ kayık kullanılan halat – Mecazen çok Ezayıflamak. R A N çekmede A S L E19. K N Molibdenin simgesi – Yapay mermer – Beyin – Süprüntü küreği. 20 M E L A 20.LKahramanlık – Kılavuz, rehber – Kurtuluş, kurtulma. T A P İ SB A

9

rının hemen sonrasında yapılan Kulüpler Birliği toplantısında konu masaya yatırıldı. Kulüpler yabancı oyuncu sayısı konusunda bir görüş birliğine varamadı. Ancak tüm kulüpler, tribüne gönderilen yabancıya yani 6+0+4'teki sıfıra karşı çıktı. Toplantı sonrası basına açıklama yapan Kulüpler Birliği Vakfı Başkan Yardımcısı ve Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan, yabancı sayısı konusundaki kararlarını aktardı. Yabancı sayısıyla ilgili nihai bir karar alınmadığını belirten Hoşcan, “Ama yabancı sınırlamasındaki sıfırı, yani kulübede olamama durumunu benimsemiyoruz” dedi. Bu konunun yakında kulüp başkanları düzeyinde yeniden görüşüleceğini ve bir karara varıldıktan sonra TFF'ye tavsiyede bulunacaklarını belirten Hoşcan, “Kulüplerin hiçbiri tribündeki yabancıyı istemiyor” dedi.

“… Cabbar” (aktör)

A

K

4

Tribünde yabancı istemiyoruz

T E B E R

S

L E L

Temiz, iffetli

L I E ZL Ekmek E BR E

D AYol yiyeceği, R A

Kap ağırlığı

İ

Azerbaycan’ın başkenti

100 metre karelik arazi ölçüsü

Litre (kısa)

Güney Afrika’nın plaka işareti

Sersem, saf

Danimarka plakası

O D

Makam,

B E Müslümanlıkta L

Önder, şef

KARE BULMA SOLDAN SAĞ 1. Ahmet Yes Eke – Slalom. 6. Dem – Lot Mayhoş. 9. Ö Akne – İl. 12. E 15. OL İpe – İğ. Roketatar – N LekenĞ – Metaİ YUKARIDAN A 1. Arma – Don A G – dede – Otob Mor. 6. Yen – F – MI Aya – Fak 12. DMO – Tek Z A Sinematek – Nihavent – Kr – Faraş. A 20. HE

Seher vakti

Demir yolu

Ödeme

S S K

ların Kıblesi

Z O K A

Demeç

Sahibi bilinmeyen sanat eseri

F A N

Metal

T

K

Ateş

Başlıca içeceğimiz

AS K mevki U T Şahit

Arama Kurtarma Derneği (kısa) İspanyolca “yaşa”

7

YUKARIDAN AfiA⁄IYA ÇÖZÜMLER

Suudi Arabistan plakası

Y

Vücudun orta yeri

Cİ LA

kalımsız

M A K A K

Bir görevde rütbece eskilik

İ

L E

A M İ

C AÖlümlü,H

Notada

LdurakÜyeişareti İ

Büyük olta

B A K A L Sonsuza kadar Yerine koyma, yerine kullanma

Kalsiyumun sembolü

Yaban ördeği

10

R

Tef

Güney Amerika’da bir ülke

ZC A

I

P O L A E

L A V A Ş

Müslümanlıktan önceki çağ

Kuyruklu, Güney Asya maymunu

A

Ülkü, mefkûre

Soru sözü

Y

Güzel giyinmiş, yakışıklı (halk ağzı)

FA

10

O 9K

M

Manda

Yufka inceliğinde pide

A R

Bir ırk

Bir renk

Ç A

Romanya para birimi Yapay reçine Tehlikeli, korkulacak durum

I

20

M Aksaklık, bozulma Yay ile atılan çubuk

Yatsıdan sonraki 3 rekâtlık namaz

Meşin keskisi

A K

Rize’nin ilçesi

Kırmızı renkli Akdeniz balığı

Afrika’da bir ülke

Tırpana balığı

Paramızın sembolü

Olduğu gibi, değiştirmeden

Reçine

Şeker ve limonla içilen sıcak su

Sosyal Teşkilatı (kısa) Sigortalar Karaciğer Kurumu (kısa) hastalığı Müslüman-

1

L A N

Mektup

Abide

Müslümanlığın beş şartından biri

Tahılın tarladaki adı

Hamle, hücum

Su taşkını

Japon lirik dramı

Japonya’nın para birimi

Alttaki komedi sanatçısı

Yemek

U

Kaçak

Alçak enlem rüzgârları

Kabul etmeme

Bitmemiş

Milli Ş T A L Aİstihbarat

Güvence parası

titreşim Çelik Şimdiki zaman (alaylı)

1

Bir deniz taşımacılığı türü

Afrika’da bir ülke

Bir tartı aracı

A

16

KÜÇÜK GELİN

10

3

A R U S E K

8M

A

Mercan adası

Rendelenmiş ağaç kırıntıları

Saha

Milimetre (kısa)

E

Bilgiçlik taslayan

A

Cereyan

Protesto, uyarı belgesi

S

Kulağın K U duyabildiği Ş

Hafriyat

Duman karası

Delikli keten bezi

10

I

Sahip

15

10

C

Tantalın sembolü

8

I

Kitap indirilmemiş peygamber

Mavi kantaron

5

L

Ateşböceği (eski dil)

Muğla’nın bir ilçesi

T R E

Bir renk

Aylardan biri

Yayvan bakır tepsi

3

A

Güldürücü kısa oyun

Uzak

A

Hayat arkadaşı

İ

K G

Lâle bahçesi

4

A

Üstteki TV programcısı

Atmaca

Ayağı sekili at

F

Yaban gülü

Yumuşak başlı, itaatkâr

Ünite

R

Kökboyası

Ölü yıkama

Gizlemek, kamufle etmek

Yolcu evi

Yer fıstığı

A

Cimri, hasis

Fıtır sadakası

Boya incelticisi madde

2

Bir hava taşıtı

Bozma, bozukluk

Müspet ilimlerin genel adı

Değerli bir kahve türü

Bir nota

İ Allah’ın (cc) adlarından biri

Gürültü patırtı

Cennetle Cehennem arasında bir yer

9

Tutuşturucu çam ağacı kabuğu

A

Boşu boşuna

Bir nota

5

Peksimet

Din uğruna yapılan savaş

Bir nota

Muğla’nın bir ilçesi

L

R E D E

R A S

Habeş soylusu

E

Ç

7

Meşin keskisi

Keman çalan

17 E

5

Güney Amerika’da bir ülke

Musikimizde bir usul – Bir süt tatlısı – Teknoloji Fakültesi (kısa). 5. Yeknesak, monoton – İlaç, deva – Yemin – Otomobillerde bir fren sistemi. 6. Eski dilde kan – Gelincik balığı türü – Bir müzik aleti – Bir nota. 7. Ordu (kısa) – Eğik olmayan – Güvenlik. 8. ABD para birimi – Tadı az şekerli ve ekşimsi olan. 9. Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan – Eski dilde yemek. 10. Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını belirleyen, genellikle uçaklarda, gemilerde kullanılan alet – Cetvel türü – Süre, müddet. 11. Nişasta – Bir nota – Ergenlik sivilcesi – Vilayet. 12. Bir nota – Bir hayli, oldukça – Kansızlık hastalığı. 13. Kareli kumaş – Telefonların bağlı olduğu merkez. 14. Kat – Su Altı Kurtarma komandoları (kısa) - Yeşil abanoz – Yün eğirmekte kulACUN ILICALI lanılan ucu çengelli tahta araç, eğirmen. 15. Yüksekten ve alçakMolibdenin simgesitan– mermi Yapayatabilen mermer – Beyintop––Süprüntü kısa namlulu İde – Uzaklıkküreği. anlatır – 16. “Sait Faik….” (edebiyatçımız) 20. Kahramanlık –Kilometre Kılavuz,(kısa). rehber – Kurtuluş, kurtulma. – Minarenin ezan okunan yeri. 17. Yüksek ısıyla eşyaları kurutmakta ve dezenfekte etmekte kullanılan kapalı araç – Bir savaş silahı – Evlilik G K İ akti. 18. Günahsız, suçsuz – Gökteki ay – Biricik – Radyumun G A Z A – KaraH sembolü. 19. Anlamlı işaret – Dünyaca ünlü şekerlememiz L İ T batmamak için kullanılan ayaklık – Mal, ticaret malı. 20.V Demir F E sözü. N D A yolu – Bir petrol bölgemiz – Güvence – Bir gösterme

D E M

Dağ keçisi

Batı Anadolu köy yiğidi

Bir bağlaç

A K Ü

Bir ilimiz

11.O Liverpool T E L T İ N E R A L 6 7 8 9 10 11 12 E N E13B İ14 18 12. Chelsea E S L E K N 13. Napoli T A İ S 19 B E L E M İ R 14. Bayer Leverkusen R E T N O 20 15. Monaco C E Z A Y İ R N A M E O K 16. H Manchester A A ŞUnited R İ N A B İ K A K A N T A R N L T 17.C Fenerbahçe İ K E M Y I L MÇÖZÜMLER‹ A Z İ T A SUDOKU R İ N18. Everton K A N T A Y A N D O N İ R A R İ E A T 19. Tottenham Hotspur M İ T N İ N O V A K A20. T Sporting M B Lizbon A

Tef

Suudi Arabistan plakası

M A D E N

Bir nota

I

Duvardaki taş, tuğla sırası

T

Taşıt elektrik deposu

9

14 Münih 1. Bayern KARE BULMACA 2. Atletico Madrid 15 3. Paris Saint-Germain 4. Barcelona 16 5. Real Madrid ağzı) – Osmanlı saraylarında kadınlara ayrılan bölüm. 14. Bir nota L Y F 17 6. Manchester – Kabuklu bir meyve – Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi 4 K E City M A N İ gereken parçalarından her biri – Nikelin simgesi. 15. Sinema filmM İ A R 7. Juventus 5 lerinin eğitim, kültür, sanat değeri bakımından toplandığı, korunT E L E F E ÇÖZÜMLER 18 duğu kurum – Kent serserisi. 16. Genellikle Hindistan’da dokuA L İ Z 8. Arsenal 6 nan yün kumaş – Trabzon’un bir ilçesi – Kokulu bir bitki – Kulak G A S İ L yıkama, lavaj aleti. 17. Gelir – Musikimizde bir makam – Bir spor 9. Borussia Dortmund 19 L S E S 7 dalı. 18. Usta ile çırak arasındaki zanaatçı – Denizden kayık K 10. Roma A Z I E çekmede kullanılan halat – Mecazen çok zayıflamak. 19.

K

Bir görevde rütbece eskilik

Soru sözü

1

Müspet ilimlerin genel adı

D A R A

Kap ağırlığı

A K

Tembellik, işsizlik

8

3

Ülkü, mefkûre

Metal

Orta resimdeki TV dizisi

B A K Ü

U

100 metre karelik arazi ölçüsü

4

Bir ırk

Bozma, bozukluk

Bir gösterme sözü

L E L E B E

7

Protesto, uyarı belgesi

İ

Yaban ördeği

6

Tutuşturucu çam ağacı kabuğu

Sonsuza kadar Yerine koyma, yerine kullanma

Z A

15 C A H İ L İ Y E

Müslümanlıktan önceki çağ

2

Peksimet

Din uğruna yapılan savaş

I

Önder, şef

Temiz, iffetli

Z O K A

Demeç

Vücudun orta yeri

Yufka inceliğinde pide

Danimarka plakası

Sosyal Sigortalar Kurumu (kısa) Müslümanların Kıblesi

Çelik

zaman birimi - Tayin etme. 3. Yılın iklim şartları bakımından dört A L bölümünden her biri, sezon – Torun sahibi erkek – Bir taşıt aracı. ACUN ILICALI 4. Bir kimsenin çocuğu – Bir sebze adı – Genellikle yolculukta kul-A YUKARIDAN AfiA⁄IYA lanılan büyük çanta. 5. Eklem bacaklıların solungaç yerine özel bir 1. Bir devletin, bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf M 6.M soluk borusu taşıyan takımı – Toprak kandil – Bir renk. veya şekil – Hasta veya sakat birine kan, organ verenJaponya’nın kimse – para Atın birimi – Sesle ilgili – Demirin simgesi – Yüzyıl –A Mısır mitolojisinde – ayağındaki beyazlık – Buyruk. 2. En büyük, çok büyük, ulu – Bir insan ruhu. 7. Mukavele, sözleşme – Söylenti O K Tefsir. 8. Suudi Arabistan plakası – Yaprakların düz ve parlak zaman birimi - Tayin etme. 3. Yılın iklim şartları bakımından dört bölümü – Tuzak – Su. 9. Cılız, sıska G– YararlıK bir hayvan. 10. İ bölümünden her biri, sezon – Torun sahibi erkek – Bir taşıtolay aracı. Hadise, – Vuruşma, çarpışma.G11. Piston A Z – Bir A yerdeHoturma. A L 12. Devlet Malzeme 4. Bir kimsenin çocuğu – Bir sebze adı – Genellikle yolculukta kul- Ofisi (kısa) – Keçinin erkeği. 13. Amca (halk L V İ 14.TBir R ağzı) – Osmanlı saraylarında kadınlara ayrılan bölüm. nota lanılan büyük çanta. 5. Eklem bacaklıların solungaç yerine özel bir – Kabuklu bir meyve – Bir borcunF belli E zamanlarda N D ödenmesi A İ R soluk borusu taşıyan takımı – Toprak kandil – gereken Bir renk. 6. parçalarından her biri1– Nikelin 15. Sinema film2Tsimgesi. 5 E 3 toplandığı, B E4 R korunlerinin– eğitim, Japonya’nın para birimi – Sesle ilgili – Demirin simgesi Yüzyılkültür, – sanat değeri bakımından duğu kurum – Kent serserisi. 16. SGenellikle Hindistan’da A R A N dokuA Mısır mitolojisinde SOL insan ruhu. 7. Mukavele, sözleşme – Söylenti – 1 DAN SA⁄A nan yün kumaş – Trabzon’un bir ilçesi – Kokulu bir bitki – Kulak E L A L Tefsir. 8. Suudi Arabistan plakası Yaprakların düz ve lavaj parlak 1. 1093- 1166 arasında– yaşamış,”Hazret-i Türkistan” namıaleti. ile 17. Gelir – MusikimizdeM yıkama, bir makam – Bir spor Türk – mutasavvıfı dilinde O B E Z Denizden M kayık A 18. sütkardeş Usta10. ile çırak arasındaki zanaatçı – bölümü – Tuzak –anılan Su. resimdeki 9. Cılız,büyük sıska Yararlı– Halk birdalı. hayvan. 2 anlamında kullanılan sözcük. 2. Safha, merhale – Canlıların vücut çekmede kullanılan halat – Mecazen çok İzayıflamak. E T L E N19. Hadise, olay – Vuruşma, 11. Piston – Bir yerde oturma. yapısı – çarpışma. Bir şeyin yokluğunu hissetme. 3. “…. Celaleddin Rumi” Molibdenin simgesi – Yapay mermer – Beyin – Süprüntü küreği. İslâm veerkeği. batı dünyasında tanınmış(halk şair ve 12. Devlet Malzeme(Mevlevi Ofisiyolunun (kısa)öncüsü, – Keçinin 13. Amca A K A L A Y 3 Kahramanlık düşünce adamı) – Kurnaz – Kayakta bir 20. yarışma türü. 4.– Kılavuz, rehber – Kurtuluş, kurtulma.

11

Mercan adası

Rendelenmiş ağaç kırıntıları

2

Fenerbahçe bu sezon son dakika’da bulduğu gollerle önemli puanlar topladı

Kulüpler Birliği, 12 kulübün asaleten, 1 kulübün de vekaleten katılımıyla toplandı. Fenerbahçe Kulübü daha önce açıkladığı üzere toplantıda yer almadı. Toplantıdan yabancı sınırlamasındaki “tribünde kalan yabancı” sayısının, kulübeye kaydırılması konusunda görüş birliğine varıldı. Kulüpler Birliği toplantısındaki en önemli gündem maddesi yabancı sayısıydı. FF Başkanı Yıldırım Demirören'in geçtiğimiz günlerde yaptığı “6-0-4 kararını biz tek başımıza oturup almadık. Bütün kulüplerin katıldığı Kulüpler Birliği Toplantısı’yla beraber aldık. Karar verilmiştir. Biz aldığımız bu kararı kendi başımıza değiştiremeyiz. Bir sorun varsa, bütün kulüplerle oturur ve bunu çözmeye çalışırız” diyerek topu Kulüpler Birliği'ne atmıştı. Demirören'in bu açıklamala-

11

Senegal’in en iyisi Sow

-

-

10

lanılan büyük çanta. 5. Eklem bacaklıların solungaç yerine özel bir ABD merkezlisoluk sporborusu sitesi taşıyan Bleac-takımı – Toprak kandil – Bir renk. 6. 14 1 KARE BULMACA SOLDAN SA⁄A 1 – Demirin 2 3simgesi 4 – Yüzyıl 5 –6 7 8 9 1 her Report, Avrupa liglerindeki Japonya’nın para birimi – Sesle ilgili 1. 1093- 1166 arasında yaşamış,”Hazret-i Türkistan” namı ile mitolojisinde insan ruhu. 7. Mukavele, sözleşme – Söylenti – formda kulüplerin Mısır bu sezon oynadı15 anılan resimdeki büyük Türk mutasavvıfı – Halk dilinde 1 SOLsütkardeş DAN SA⁄A Tefsir. 8. Suudi Arabistan plakası – Yaprakların düz ve parlak maçlarda 1.ğı 10931166 yaşamış,”Hazret-i performansa Türkistan” namı ile anlamında kullanılan sözcük. 2. Safha, merhale – Canlıların vücutarasında2gösterdiği bölümü – Tuzak – Su. 9. Cılız, sıska – Yararlı biryıldız hayvan. 10. anılan Türk mutasavvıfı sütkardeş futbolcusu Move resimdeki aldığı sonuçlara göre– Halk endilinde iyi 20 ta- 2 Fenerbahçe’nin yapısı – Bir şeyin yokluğunu hissetme. 3. “…. Celaleddin Rumi”büyük 16 anlamında kullanılan sözcük. 2. Safha, merhale vücut çarpışma. Hadise, olay– Canlıların – Vuruşma, 11. Piston – Bir yerde oturma. (Mevlevi yolunun öncüsü, İslâm ve batı dünyasında tanınmış şair ve yokluğunu usa Sow ülkesi Senegal’de yılın futkımı içeren rapor hazırladı. Listeye yapısı – Bir şeyin hissetme. 3. “…. Celaleddin Rumi” 3 12. Devlet Malzeme Ofisi (kısa) – Keçinin erkeği. 13. Amca (halk (Mevlevi yolunun İslâm ve batı dünyasında tanınmış şair ve düşünce adamı) – Kurnaz – Kayakta bir yarışma türü. 4.öncüsü,sadece bolcusu seçildi. Senegal Ulusal Spor Türkiye'den Fenerbahçe girer3 ağzı) – Osmanlı saraylarında kadınlara ayrılan bölüm. 14. Bir nota düşünce adamı) Musikimizde bir usul – Bir süt tatlısı – Teknoloji Fakültesi (kısa). 5. – Kurnaz – Kayakta bir yarışma türü. 4. 17 Basın tarafından düzenlenen Musikimizde bir usul – Bir süt tatlısı Teknoloji Fakültesi (kısa). 5. ken, sarı-lacivertli ekip Avrupa'nın en – –Kabuklu bir meyve – Bir borcun belliBirliği zamanlarda ödenmesi Yeknesak, monoton – İlaç, deva – Yemin – Otomobillerde bir fren 4olarak Yeknesak, monoton – İlaç, deva – Yemin – Otomobillerde bir fren 4 – “Altın gereken parçalarından her biri Nikelin simgesi. 15. Sinema filmTop” ödülü (Ballon D’or) bu iyi 17. takımı gösterildi. sistemi. 6. Eski dilde kan – Gelincik balığı türü – Birsistemi. müzik6.aleti Eski – dilde kan – Gelincik balığı türü – Bir müzik aleti – lerinin eğitim, kültür, sanat değeri bakımından toplandığı, futbolcu korunnota.para 7. Ordu – Güvenlik. 8. ABD para bisene Fenerbahçe’li MouBir nota. 7. Ordu (kısa) – Eğik olmayan – Güvenlik. 8.Bir ABD bi-(kısa) – Eğik olmayan 18 rimi – Tadı az şekerli ve ekşimsi olan. 9. Değeri ödendikten 5 16. Genellikle Hindistan’da dokuduğu kurum – Kentsonra serserisi. rimi – Tadı az şekerli ve ekşimsi olan. 9. Değeri ödendikten sonra 5MÜNIH sa Sow’a verildi. Sow, Chelsea’den EN IYISI BAYERN alıcıya verilecek olan – Eski dilde yemek. 10. Radyo dalgalarının yün kumaş – Trabzon’un bir ilçesi – Kokulu bir bitki – Kulak alıcıya verilecek olan – Eski dilde yemek. 10. Radyoyankısını dalgalarının alarak cisimlerin yerini nan ve uzaklığını belirleyen, genelDemba Ba, Newcastle’den Papiss Listenin ilk sırasında, geçen yılkı bayıkama, likle uçaklarda, alet – lavaj Cetvelaleti. türü –17. Süre,Gelir 6– Musikimizde bir makam – Bir spor yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını belirleyen, genel-gemilerde kullanılan 19 Cissezanaatçı ve Monaco’dan Toure şarılı bu yıl da devam müddet. 11.performansını Nişasta – Bir nota – Ergenlik sivilcesi – Vilayet. 12. dalı. 18. Usta ile çırak arasındaki – Denizdenİbrahima kayık 6 likle uçaklarda, gemilerde kullanılan alet – CetvelBirtürü – Süre, nota – Bir hayli, oldukça – Kansızlık hastalığı. 13. Kareli gibi yıldız oyuncuları geride bırakarak ettiren Alman devi Bayern Münih çekmede kullanılan halat – Mecazen çok zayıflamak. 19. 7 müddet. 11. Nişasta – Bir nota – Ergenlik sivilcesi kumaş – Vilayet. 12. – Telefonların bağlı olduğu merkez. 14. Kat – Su Altı Kurtarma komandoları (kısa) - Yeşil abanoz –sırasında Yünsimgesi eğirmekte –ise kulMolibdenin Yapay mermer – Beyin –enSüprüntü küreği. 269 puanla iyi oyuncu seçildi.20 Ödül yer Listenin ikinci Bir nota – Bir hayli, oldukça – Kansızlık hastalığı. 13.alıyor. Kareli lanılan ucu çengelli tahta7araç, eğirmen. 15. Yüksekten ve alçakKahramanlık – Kılavuz, rehber – Kurtuluş,konuşan kurtulma. Sow, bu ödüllekumaş – Telefonların bağlı olduğu merkez. 14. Kat – Su Altıliginde 8 töreninde İspanya flaş20. yakalatan mermi atabilen kısa namlulu topbir – İdeçıkış – Uzaklık anlatır – Kurtarma komandoları (kısa) - Yeşil abanoz – Yün eğirmekte kul- 16. Kilometre (kısa). “Sait Faik….” (edebiyatçımız) – Minarenin rin oyuncuları ekstra motive ettiğini. yan Arda Turanlı Atletico Madrid var. ezan okunan yeri. 17. Yüksek ısıyla eşyaları kurutmakta ve dezenlanılan ucu çengelli tahta araç, eğirmen. 15. Yüksekten ve alçak9 söyledi. Gazetecilerin bir gün France 8 Fransa’dan ise Paris Saint-Germain fekte etmekte kullanılan kapalı araç – Bir savaş silahı – Evlilik tan mermi atabilen kısa namlulu top – İde – Uzaklık anlatır – akti. 18. Günahsız, suçsuz – Gökteki ay – Biricik – Radyumun Football’un düzenlediği Ballon d’Or listenin üçüncü sırasına yerleKilometre (kısa). 16. “Sait Faik….” (edebiyatçımız)sembolü. –(PSG), Minarenin 19. Anlamlı işaret – Dünyaca ünlü şekerlememiz – Kara 10 batmamak içintakımın kullanılan ayaklık – Mal, ticaret malı. 20. Demir ezan okunan yeri. 17. Yüksek ısıyla eşyaları kurutmakta ve dezenödülünü de kazanıp kazanmayacağı şirken, yıldız oyuncuları İsveç9 AHM yolu – Bir petrol bölgemiz – Güvence – Bir gösterme sözü. fekte etmekte kullanılan kapalı araç – Bir savaş silahı – Evlilik li golcü Zlatan İbrahimoviç ve Urugu- 11 sorulan soruya, Mousa Sow, “Gerçek akti. 18. Günahsız, suçsuz – Gökteki ay – Biricik – Radyumun YUaylı KARIEdinson DAN AfiA⁄IYA Ballon d’Or’u hiç düşünmedim ama, Cavani ikilisinin bu sezon sembolü. 19. Anlamlı işaret – Dünyaca ünlü şekerlememiz – Kara A S E A U A K 1. Bir devletin, bir şehrin10 sembolü olarak kabul edilmiş resim, harfA 12 futbolcu gibi benim de hayalim.” 26 gol attığı ve Avrupa'daki en etkili veya 20. şekilDemir – Hasta veya sakat birine kan, organ veren kimse –AAtınL I C her batmamak için kullanılan ayaklık – Mal, ticaret malı. I K U Ş T A L A Ş O D AHMET YESEVİ – Buyruk. 2.belirtildi. En büyük, çok büyük, ulu – Bir forvet çifti olduğu yolu – Bir petrol bölgemiz – Güvence – Bir göstermeayağındaki sözü. beyazlık A R U şeklinde S E K cevap P Overdi. L A T S S K

L

I

N

A

V

E

UM


KUTAHYA SERAMIK Du Lundi au samedi 10h à 19h et le dimanche de 12h à 18h

112 Avenue Lénine 93380 Pierrefitte Sur Seine Tel:01 49 46 04 49 – fax:01 48 22 99 71 info@designbatiment.com


ı

İtalya’da skandal: Göçmenler hortumla yıkandı -

Her yıl binlerce göçmenin gittiği İtalya’nın Lampedusa Adası’ndaki karşılama merkezinde kalan bir göçmenin gizlice çektiği görüntüler, ülkeyi ayağa kaldırdı. RAI 2 kanalında yayınlanan görüntülerde, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya açılan önemli kapılardan biri olan adadaki göçmenlerin çırılçıplak soyularak hortumlarla yıkandığı görülüyor. Uyuz oldukları gerekçesiyle dezenfekte edilmek is-

Murdoch,Kate’in telefonlarını da dinletmiş

-

İngiliz kraliyet ailesinde Prens William ile evlenip Cambridge Düşesi unvanını alan Kate Middleton’ın da telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı.İngiltere’nin başkenti Londra’da görülen davada, dinlemenin Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu News of the World gazetesi tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Gazetenin yasa dışı telefon dinleme konusunda sicili zaten bir hayli kabarıktı. Kraliyet ailesinin yardımcılarının hedef alındığı daha önceden ortaya çıkmıştı; ancak bu olayla ilk defa kraliyet ailesi üyelerinin bire bir mağdur olduğu açığa çıktı. Bu arada Prens William’ın erkek kardeşi Harry’nin de telefon görüşmelerinin kayıt altına alındığı bildirildi.

30 saat aralıksız

çalışınca öldü

-

Endonezya’nın Jakarta kentinde bir ajansta metin yazarı olarak çalışan 24 yaşındaki Mita Duran isimli kadın, 30 saat aralıksız çalıştıktan sonra ofiste ölü bulundu. Kızın ayakta kalabilmek için enerji içecekleri kullandığı iddia edildi. Duran, sosyal paylaşım sitesinde iş yoğunluğundan şikâyetçi olmuş, “Bütün hafta işten gece 2’yi geçen sürelerde çıktım. Bayanlar ve baylar inanıyorum ki biz rekor kırdık” tweeti atmıştı. Genç kız, “30 saat çalıştım ve hâlâ güçlüyüm’ tweetini attıktan sonra ölmüştü. İşçi hakları dernekleri, işveren firmayı suçladı.

‘Komünist doktrin’

sınavını geç, gazeteci ol

-

Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’de gazeteciler basın kartlarını uzatmak için ‘komünist doktrin’ sınavını geçmek zorunda. Resmi devlet ideolojisi sınavını geçemeyen gazetecilerin basın kartları uzatılmayacak. Habere göre 18 saatlik kursun sınavını geçemeyen gazeteciler, sınava yeniden girmek zorunda kalacak. 700 sayfalık kurs içeriğinde Maoizm, Çin sosyalizmi ve ideolojisinin gazeteciliğe bakışı anlatılacak. Avusturya’nın Die Presse gazetesinin haberine göre gazetecilerin hükümet karşıtı haberler yapması da yasaklandı.

tenen göçmenlerin hali, büyük yankı uyandırdı. Aralık ayı soğuğunda uzun süre çıplak bırakılan arkadaşlarına ilişkin insanlık dışı görüntüleri çeken kişi, 2 aydır bu merkezde kaldığını ve işlemin 3-4 günde bir kez, kadınlı erkekli karışık olarak yapıldığını anlattı. Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini, göçmenlere karşı bu muamelenin, uygar bir ülkeye yakışmadığını söyleyerek, “Bu gö-

rüntülere kayıtsız kalamayız.” dedi. Başbakan Enrico Letta, nahoş olayla ilgili soruşturma açılacağını ve sorumlular hakkında cezai yaptırım uygulanacağını açıkladı. İtalya kabinesindeki ilk siyahi olma özelliğini gösteren Entegrasyon Bakanı Cecile Kyenge ise demokratik bir devlette yaşanan bu olayın kabul edilemez olduğunu dile getirerek, “Karşısındakine bir birey gibi muamele etmemek, insanlık dışı bir olaydır.”

ifadelerini kullandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ise İtalya’yı, o merkezdeki şartların iyileştirilmesi konusunda uyardı. Sınır Tanımayan Doktorlar ve İngiltere merkezli çocuklara yardım kuruluşu (Save The Children) olayı kınadı. Söz konusu göçmen karşılama merkezinin 250 yatak kapasiteli olduğu ve buna rağmen halihazırda çoğunluğunu Eritre ve Suriyelilerin oluşturduğu 500 kişinin kaldığı belirtildi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.