Tr n° 301

Page 1

2013’te sınır dışı edilen yabancıların sayısı azaldı GÜNDEM02

Gurbetçi müziği 30 yıl sonra yeniden keşfediliyor KÜLTÜR13

Saint Etienne’den eski günlere dönüş sinyali SPOR22

07 - 13 ŞUBAT 2014 N° 301 Prix : 2,5 €

WWW.ZAMANFRANSA.COM

Paralel devlet söylemiyle yolsuzluklar perdeleniyor

“SOYKIRIM” TASARISI YENIDEN GÜNDEMDE Fransa’da inkar yasa tasarısı yeniden gündeme geliyor. Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ardından Adalet Bakanı Christiane Taubira da bir tasarı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Ermeni diasporası, 2011’dekine benzer bir tasarının Hollande’ın Mayıs-Haziran arası beklenen Ermenistan resmi ziyaretinden önce yapılabileceğini iddia ediyor.

Rüşvet, irtikâp, adam kayırma, ihalelere fesat karıştırma şimdiye kadar hep suç sayılıyormuş. Savcılar, bunların suç olmaktan çıkarıldığını bilememişler. Sayın Başbakan’ın emrinde çalışan MİT, 8-10 ay evvel yolsuzlukları haber vermiş. Bu araştırmalar yapılıyormuş, tespitler yapılmış. Örgütle müzakere yapılabilir. Fakat devletin, itibarı onuru korunarak yapılmalı. Çözüm sürecine çok önceden beri destek verdik.

-

Fransa Ermeni Örgütleri Koordinasyon Konseyi'nin (CCAF) yıllık yemeğine katılan Adalet Bakanı Christiane Taubira, hükümetin soykırım iddialarının inkârını önlemek için yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını kaydetti. Christiane Taubira yaptığı açıklama-

da, soykırımın inkârını önlemek için sorumlulukları olduğunu belirterek, Cumurbaşkanı'nın taahhütleri kapsamında hükümetin, Anayasa, Avrupa ve Fransa'nın uluslararası ilkeleri kapsamında yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını söyledi. -FERHAN KÖSEOĞLU, GÜNDEM 07

-

Fethullah Gülen Hocaefendi, 16 yıl aradan sonra BBC televizyonuna bir röportaj verdi. Hocaefendi, yolsuzluk operasyonu, paralel yapı iddiaları, Hizmet hareketi, Kürt meselesi, Alevilerle ilişkiler, Mavi Marmara ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği mektup konularındaki soruları cevapladı. -KADİR UYSALOĞLU, GÜNDEM 09

Zaman France gönüllüleri çalınmadık kapı bırakmayacak -12

Fransızların yüzde 68’i yolsuzluktan şikayetçi

-

Avrupa Birliği Komisyonu ilk yolsuzlukla mücadele raporunu yayınladı. Raporda, yolsuzluğun bir yıl için Avrupa ekonomisine maliyetinin 120 milyar Euro olduğu belirtilirken Fransızların yüzde 68’inin yolsuzluktan şikayetçi olduğu ifade edildi. -FERHAN KÖSEOĞLU, GÜNDEM 04

Okullarda cinsiyet dersiyle ilgili yalanlanan 4 iddia

-

Okullarda “cinsiyet teorisi”nin müfredata gireceği iddiaları üzerine Fransa’da binlerce aile çocuklarını okula göndermedi. Okullarda “cinsiyet teorisi” öğretileceği gerekçesiyle başlatılan ayda bir gün çocuğunu okula göndermeme kampanyası JRE Fransa’da geniş yankı buldu. Bazı bölgelerde devamsızlık oranı yüzde 60’ı buldu. Zaman France, internet ve sms ler üzerinden yayılan bu iddiaları araştırıp, Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatıyla karşılaştırdı. -FATIH MARCHAL, GÜNDEM 05

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36

FRANSA’DA

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sas) daha iyi tanınmasını sağlamak için Türkiye’de ‘Peygamber Yolu Derneği’ tarafından başlatılan ‘Herkes O’nu Okuyor’ kampanyası, Türkiye’den sonra Fransa'da da hayata geçirildi. Kampanya ile Türkiye ve dünyada 7’den 70’e herkesin Efendimiz (sas) ile ilgili kitapları okuması teşvik ediliyor. Etkinlikte, Efendimiz’in (sas) doğru ve aydınlatıcı bilgilerle daha yakından tanınması sağlanacak. Mart ayının sonuna kadar devam edecek olan kampanya sonunda Türkiye ve Avrupa’da yapılacak sınavlarda dereceye girenler ise çeşitli hediyelerle ödüllendirilecek. -GÜNDEM 06 Gazetemiz bu yıl okuyucularına, 4 kitap ve Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAS) hayatını anlatan Sonsuz Nur Eseri’nin 2 CD’sini okurlarına hediye olarak veriyor.


02 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Yeni metro hatları para kazandıracak Paris ve banliyölerini de kapsayan “Büyük Paris” şehir planlama projesi çerçevesinde, toplu taşıt ağı genişletilerek şehrin dışında oturanların merkeze ulaşımının kolaylaştırılması hedefleniyor. M.FATIH MARCHAL Paris'i, metropole dönüştürmeyi ve bölgesel eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen Büyük Paris (Grand Paris) projesi kapsamında hayata geçirilecek, Grand Paris Express metro hatları ile banliyö ve şehir merkezi arasındaki mesafeleri azaltacak. Projeden sorumlu Büyük Paris Şirketi (SGP) açılacak yeni metro hatlarının güzergahlarında istimlak edi-

-

Yeniden şekillenecek toplu taşıt ağı ile Paris ve banliyösünde birçok arsa ve yerleşim yeri istimlak edilecek.

lecek ev ve arsa sahiplerinin tazmin edileceğini duyurdu. Konuyla ilgili, SGP geliştirme müdürü Benoit Labat, “Yeraltında ihtiyacımız olan toprakları satın alabilmek için arsaların yüzeydeki sahipleriyle anlaşmak için çalışıyoruz.”, şeklinde konuştu. Satın alınması planlanan arsaların yüzde 80'inin yeraltında bulunduğunu belirten Benoit Labat, öncelikle yüzeyde kullanılacak olan arsaların satın alınacağını ifade etti.

Şu anda yalnızca, Pont-de-Sèvres ile Noisy-Champs arasında yapılacak olan 15'inci hattın geçeceği güzergahın, kesin olarak belirlendiği, ev ve arsa sahipleriyle de yakın bir zamanda görüşmelere başlanacağı açıklandı. Arsaların yeraltı hakları satın alınırken; kullanılacak alanın derinliği, yüzeyi ve arsanın bulunduğu bölge dikkate alınarak ev ve arsa sahiplerine, metre karesine 200 ile 300 Euro arası bir ücret ödenmesi bekleniyor.

Iş hayatında ayrımcılık sürüyor -

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (OİT) yaptığı anket çalışan, her on kişiden üçünün iş hayatında ayrımcılığa maruz kaldığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz Pazartesi günü yayımlanan anket sonuçlarında, ayrımcılığa en çok maruz kalanların kadınlar olduğunu gösteriyor. 500 memur ve 501 özel sektör çalışanı ile görüşülerek gerçekleştirilen ankette, çalışanların neredeyse yarısının, iş yerinde ayrımcılığa maruz kaldığını ifade ediyor. Yaşanan toplumsal ayrımcılıklar arasında, cinsiyet ayrımcılığı en önde geliyor. Kadınların %20'si hamilelik döneminde, iş verenler tarafından ayrımcılığa maruz kaldığını belirtiyor. Etnik köken, uyruk ve fiziksel görünüm de en fazla rastlanılan toplumsal ayrımcılıklar arasında gösteriliyor. Ayrımcılığa maruz kalanların yarısı bu ayrımcılığın, iş veren veya amirler tarafından yapıldığını belirtiyor. İş yerlerinde ayrımcılığa rastlayan her on kişiden dördü ise işini kaybetme korkusuyla tepkisiz kaldığını açıklıyor. Rapor, iş yerinde ayrımcılık husunda geçtiğimiz yıllara kıyasla olumlu yönde bir ilerleme sağlandığını göstermiyor. Öte yandan, 2010’da yapılan bir ankette Fransa’da çalışan ikinci kuşak Müslüman göçmenlerin, Hristiyan göçmenlere kıyasla daha az maaş aldığını ortaya koymuştu.

2013’te sınır dışı edilen yabancıların sayısı azaldı

-

İçişleri Bakanlığı, 2013 senesinde Fransa’da yasal statüyle ikamet etmeyen yaklaşık 27 bin yabancı uyruklu kişinin sınır dışı edildiğini açıkladı. Hotel Beauveau’da yapılan konferansta, 2012’ye göre, 2013'te sınır dışı edilen yabancı sayısınıngerilediğini, 2013’te yaklaşık 46 bin “kağıtsıza” oturma ve çalışma izninin verildiği belirtildi. Sınır dışı edilen 27 bin kişiden, 15 bin 500’ünün zorla sınır dışı edildiği açıklandı. Bu kişilerin 17 bin 700’ü Avrupa Birliği ülkeleri geri gönderilirken, 4 bin 600’ü ise Avrupa Birliği dışındaki ülkelere iade edildiği açıklandı. Fransa’da yürütülen göç politikasına dair rakamlarının açıklandığı konferansta, Sarkozy hükumetini, “suni bir sertlik” uygulamakla suçlayan İçişleri Bakanı Manuel Valls, bir önceki hükumetin kötü olan göç politikasının bilançosunu gizlemek için rakamlarla oynadığını ifade etti. Konferansta Valls, önceki hükumetin aksine, bakanlığının rakam politikası yürütmeyeceğini söyledi.


03 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Fransa’da azınlık dillerine devlet güvencesi geliyor Fransa, 1999'da imzaladığı Avrupa Bölgesel Diller ve Azınlık Dillerini Koruma Antlaşması’nı yürürlüğe koymaya hazırlanıyor. 1992’de Avrupa Konseyi’nde kabul edilen Fransa’nın ise 1999’da imzalayarak taraf olduğu anlaşma, Fransa Anayasa Mahkemesi tarafından bloke edilmişti.

Protestoların ardından hükümet aile politikası ile ilgili yasa tasarısını geri çekti.

Hükümet, “aile” yasasını geri çekti -

-

Geçtiğimiz hafta Fransa Meclisi'nde gerçekleştirilen oylamada 361 milletvekili, anlaşmanın uygulanması için anayasa değişikliğine evet oyu kullanırken 149 milletvekili hayır dedi. François Hollande'ın da cumhurbaşkanlığı seçimlerden önceki vaatleri arasında yer alan değişikliğe, Sosyalist Parti milletvekillerinin tamamına yakını destek verirken, ana muhalefet Partisi'nden 131 milletvekili hayır, 40 milletvekili ise evet oyu kullandı.

TÜRKÇE, YASA KAPSAMINDA DEĞİL Kültür Bakanı Aurelie Filippetti, bölgesel dillerin, Fransa'nın yaşayan kültür mirası olduğunu söyledi. Fransa'nın uzun yıllar bölgesel dillere karşı savaş verdiğini kaydeden bakan, “Biz bölgesel dillerin zenginliğimize katkıda bulunacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Fransız bakan, bölgesel dillerle ilgili çalışma yerine İngilizce'nin teşvik edilmesi ile ilgili gelen eleştirileri de doğru bulmadığını vurgulayarak, ''Siz eğer kendi ülkenizde bu farklılığa karşı çıkarsanız, dilsel çeşitlilik adına Frankofoniyi savunamazsınız.'' ifadelerini kullandı. Ayrıca eğitimde iki dil bilenin üçüncü dili daha koAURELIE FILIPPETTI lay öğreneceğinin de altını çizdi. Filippetti, bölgesel dillerin yanı sıra yayıldıkları bölgede resmi dil statüsü bulunmayan; Batı Ermenicesi, Berberi dilleri, Romanca, Yahudi Almancası ve Yahudi İspanyolcası gibi dillerin de yasa kapsamında olacağını belirtti. Türkçenin de yer aldığı göçmen dilleri ise bu kapsamda yer almıyor. FRANSA’DA 75 BÖLGESEL DİL MEVCUT Fransa’da, çoğunluğu deniz aşırı bölgelerde konuşulan 75 bölgesel dil varlığını sürdürüyor. Bunların başlıcaları ise şu şekilde: Alsasça: Alsace Dili ve Kültürü Ofisi'nin yaptığı açıklamada, Fransa'nın Almanya sınırında yer alan 1,8 milyon nüfuslu Alsace bölgesinde 775 bin kişinin Alsas lehçesini konuştuğu belirtildi. Bu sayının yüzde 74'ünü 60 yaş üstü nüfus oluşturuyor. 18-29 yaş aralığında ise sadece yüzde 12, Alsace lehçesine hakim. Bretonca: 2007 yılında yapılan araştırma,

Kültür Bakanı Aurelie Filippetti, bölgesel dillerin, Fransa’nın yaşayan kültür mirası olduğunu söyledi.

Fransa'nın batısında yer alan Loire-Atlantik Bölgesi'nde 172 bin kişinin Bretonca konuştuğunu ortaya koydu. Bu sayı, toplam bölge nüfusunun yüzde 13'üne denk gelirken Bretonca konuşanların çoğunluğunu 60 yaş üstü vatandaşlar oluşturuyor. 2013 eğitim öğretim yılı başında Bretonca bildiğini söyleyen öğrenci sayısı ise 15 bin olarak kaydedildi. Korsikaca: İNSEE'nin gerçekleştirdiği araştırmada, Fransa'nın Akdeniz'deki adasında yetişkin nüfusun yüzde 45'i yakınları arasında Korsikaca konuşuyor. 300 bin nüfuslu adanın 90 bininin Korsikaca konuştuğu, 50 bininin ise iyi düzeyde dile hakim olduğu belirtildi. Oksitanca: 2010 yılında yapılan araştırma, Fransa'ın güneyinde yer alan Midi-Pyreneens Bölgesi'nin yüzde 14'ünün azami derecede Oksitanca konuştuğunu ortaya koydu.

Sadece yüzde 4'lük kesim ise iyi derecede Oksitanca'ya hakim olduğunu söyledi. 20112012 eğitim-öğretim yılında Oksitanca alan öğrenci sayısının ise 2009'a oranla yüzde 9 artarak 55 bin 318 olduğu ifade edildi. Baskça: 1991 yılında Fransa'nın İspanya sınırında yer alan bölgede yaşayanların yüzde 31'i, Baskça'yı konuşup anlayabildiğini belirtirken 2011'de bu oran yüzde 30,5'e düştü. Flamanca: Fransa'nın kuzeyinde çoğunluğunu yaşlıların oluşturduğu 20 bin kişinin bu dili konuştuğu sanılıyor. 2010'dan sonra ise Flaman dilini öğrenenlerin sayısında artış yaşandığı belirtildi. Türkiye'nin imzalamadığı Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı'na taraf olan ülkeler, ülkelerinde azılık durumunda bulunan halkların yerel dillerini korumayı taahhüt etmiş oluyor.

Fransa'da sosyalist hükümet, Katolik ve sağ sivil toplum örgütlerinin şiddetle karşı çıktığı aile politikasıyla ilgili yasa tasarısını geri çekti. Başbakanlıktan yapılan açıklamada, iktidar partisi içinde de çatlak yaratan tasarının parlamentoya bu yıl içinde sunulmasından vazgeçildiği bildirildi. Sağcı dernekler, eşcinsel çiftlere evlilik ve evlat edinme hakkının tanınmasının ardından, yapay döllenme ve “taşıyıcı anne” uygulamasıyla çocuk sahibi olma hakkının da verilmesine imkan tanıyacağı gerekçesiyle tasarıya şiddetle karşı çıkıyordu. Muhafazakar sivil toplum örgütleri de aile politikası ile ilgili tasarıda öngörülen ve okullardaki müfredatta farklı cinsel eğilimlerin toleransla karşılanmasını öngören derslere yer verilmesine itiraz ediyordu. Paris'te pazar günü Hıristiyan ve sağcı sivil toplum örgütlerinin dışında Müslüman derneklerinin de destek verdiği gösteride, söz konusu tasarı protesto edilmişti.

Grenoble’da zihinsel özürlü Türk gencine işkence

-

Grenoble'da akıl hastası, 18 yaşındaki Türk'e işkence yapıp görüntülerini sosyal medyada paylaşan 5 genç tutuklanarak 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Grenoble Fontaine'deki bir parkta bu hafta sonu bir grup genç, zihinsel özürlü Yoan'a yaptıkları işkencenin görüntülerini sosyal medyada paylaştı. Görüntülerde gençlerin alay ettikleri Yoan'a tokat ve tekme attıkları, üzerine soğuk suya soktukları görüldü. Yoan'ın ailesi tarafından yapılan şikayet üzerine tutuklanarak gözaltına alınan 5 genç polise bu olayı sadece biraz eğlenmek amacı ile yaptıklarını anlattı. Fransız televizyonlarına konuşan özürlü gencin annesi Ayten görüntüleri izledikten sonra dayanamayıp ağladığını söyledi.


04GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Fransızların yüzde 68’i yolsuzluktan şikayetçi

Adalet Bakanı Christiane Taubira'nın Paris Başsavcısı François Falletti'yi görevinden almak istediği ortaya çıktı.

Avrupa Birliği Komisyonu tarihinde ilk kez bir yolsuzluk raporu yayınladı. Rapora göre, AB ülkelerinde yolsuzluğun ekonomiye verdiği zarar yılda 120 milyar Euro. FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Avrupa Birliği Komisyonu ilk yolsuzlukla mücadele raporunu yayınladı. Raporda, yolsuzluğun bir yıl için Avrupa ekonomisine maliyetinin 120 milyar Euro olduğu belirtilirken bunun AB'nin yıllık bütçesiyle aynı oranda olduğu kaydedildi. Brüksel'den yapılan açıklamada, AB hükümetlerinin yolsuzluğa karşı aldığı hukuki ve politik önlemlere rağmen sonucun istenilen seviyede olmadığı vurgulandı. Raporda, Eurobarometre'nin gerçekleştirdiği anketin sonuçları da paylaşıldı. Buna göre, Avrupa'da halkın yüzde 76'sı, ülkelerinde yolsuzluğun yaygın bir olgu olduğuna inanıyor. Raporda her 12 Avrupalıdan birinin bir önceki yılda yolsuzluğa tanık olduğu yönündeki sözlerine de yer verildi. Raporda, İngiltere'de görüşülen bin 115 kişiden sadece 5'i rüşvet verdiği yönünde açıklamada bulundu. Bu, AB genelindeki en düşük oran. Danimarka, Finlandiya, Lüksemburg ve İsveç'te yapılan anketlerde de 'rüşvet verdim' diyenlerin oranı yüzde 1'in altında kaldı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün yolsuzluk algısı endeksinde en iyi durumda gösterilen ülkelerde de halktaki yolsuzluk algısının yüksek olması dikkat çekti.

Fransa’da adalet bakanından başsavcıya baskı FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Valeurs Actuelles dergisinin haberine göre Adalet Bakanı Taubira, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden birkaç ay sonra Falletti'ye görevinden feragat etme çağrısında bulundu. Bu çağrıyı kabul etmemsi üzerine ise başsavcının Taubira tarafından tasfiye edilmeye çalışıldığı iddia edildi. Başsavcı François Falletti ise Adalet Bakanlığı'nın kendisini görevden almak istediğini doğrularken, “Bana Yargıtay'a gitmemi söylediler. Yerime hükümete yakın biri getirilmek isteniyor.” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı'nın kendisi yerine başka bir ismi atama ihtimalini değerlendiren Paris Başsavcı Falletti, “Biz savcılar bazı garantiler sağlayan bir tüzüğe tabiyiz. Hakim ve Savcılar Konseyi'nin (CSM) görüşü alınmadan yer değiştirme yapılamaz. CSM de henüz dosya ile ilgili incelemede bulunmadı.” diye konuştu. Paris Başsavcısı Falletti iki seçeneğin bulunduğunu kaydederek, “Ya benim Yargıtay'a gitmemi sağlayacaklar ki bu söz konusu bile değil. Ya da adalet bakanı konuyu Hakim ve Savcılar Konseyi'ne taşıyacak.” ifadelerini kullandı. Parlamento İlişkilerinden Sorumlu Bakan Alain Vidalies ise François Falleti'nin Christiane Taubira ile değil Adalet Bakanlığı müsteşarları ile görüştüğünü doğrulayarak, “Evet bir görüşme oldu. Ona Yargıtay'da bir görev önerdik. O ise kabul etmedi. Bu onun hakkı ve yerinde kalacak.” ifadelerini kulandı. Vidalies, başsavcının emekliliğine 1,5 yılı olduğunu da hatırlatarak, “Her ne olursa olsun bir buçuk sene sonra artık savcı olmayacak.” diye konuştu.

-

Fransızların % 68'i ülkede yolsuzluğun yaygın olduğuna inanıyor.

-

Macaristan'da halkın yüzde 13'ü Slovenya'da yüzde 14'ü, Polonya'da ise yüzde 15'i son bir yılda birebir yolsuzluğa şahit olduğunu belirtirken bu ülkelerde halkın yüzde 90'a yakını yolsuzluğun ülkesinde yaygın olduğuna inandığını kaydetti. Söz konusu ülkelerde yolsuzluğun en çok görüldüğü alanın ise sağlık sektörü olduğu belirtildi. Bunun temelinde sağlık çalışanlarına ödenen rüşvet yer alıyor. Yolsuzluğun en yaygın olarak düşünüldüğü ülkeler sırasıyla Yunanistan, İtalya, Litvanya, İspanya ve Çek Cumhuriyeti. Yunanistan ve İspanya'da ankete katılanların yüzde 63'ü, Kıbrıs Rum Kesimi ve Romanya'da yüzde 57'si Hırvatistan'da ise yüzde 55'i yolsuzluk mağduru olduklarını savundu. Bu oran Danimarka'da yüzde 3 Fran-

sa ve Almanya'da ise yüzde 6 olarak kaydedildi. Avrupa genelinde ise yüzde 26'lık kesim yolsuzluktan günlük hayatında etkilediğini söyledi. Avrupa genelinde halkın yüzde 73'ü, rüşvetin kamuda işlerin kolaylaşmasının en kolay yolu olduğunu ifade ederken bu oran Yunanistan'da yüzde 93, Kıbrıs Rum Kesimi'nde yüzde 92, Slovenya ve Hırvatistan'da ise yüzde 89 olarak gerçekleşti. Ankete katılanların yüzde 67'si siyasi partilerin ekonomik faaliyetlerinin çok şeffaf olmadığını dile getirdi. Rapora göre 4 Avrupalıdan sadece biri, hükümetlerinin yolsuzluğa karşı verdiği mücadeleden olumlu sonuç alındığını düşünüyor. Fransa'da yapılan araştırma ise Fransızların Avrupa geneline göre daha iyimser olduğunu orta-

Avrupanin en modern et/döner üretim tesisleri... Fransaya bayilik vermeye hazir...

Ana Food Şirketi 2004 yılından beri et sektöründe faaliyet gösteren modern bir et/gida şirketi. Eylül 2012 den beri yeni üretim tesislerimizde faaiyetlerimize devam etmekteyiz. Bizim temel faaliyet alanımız et/tavuk dönerler, pişmiş döner ve hamburger üretimi. Ayrica her turlu tavuk/dana et çeşitlerimiz mevcut. Aldigimiz bütün hammaddelerin en kalitesini almaya özen gösteren ender firmalardan biriyiz. Polonyanın en büyük ve en güvenilir mezbahaneleriyle calismaktayiz. Çaliştigimiz mezbahanelerde helal kontrolü hem kendimiz hemde ‘Islamic cultural center’ www.islamiccc.com tarafindan yapılmaktadir. Üretim için kullandığımız etlerin coğunu aldiğimiz dana karkas ve tüm kemikli tavuktan kendimiz kemiksiz yapmaktayiz.

Döner çeşitlerimiz: Et döner: Kıyma, yaprak, 50/50, 30/70, 25/75. Tavuk döner: tum ve bud. Pişmiş döner çeşitlerimiz: Orijinal el kesim: kıyma döner, 50/50 döner, tavuk döner... Paketleme: 400gr, 800gr ve 2kg. Hamburger çeşitlerimiz: En kaliteli dana etinden (0+R klas) 95% et, 5% katkı maddeli 45gr, 100gr, 150gr, 180gr ve 200gr.

www.anafood.pl

ya koydu. Halkın yüzde 68'i ülkede yolsuzluğun yaygın olduğuna inandığını kaydetti. Yüzde 2'lik bir kesim ise bir önceki yıl kendisinden açıkça veya üstü kapalı olarak rüşvet istendiğini itiraf etti. Avrupa genelinde şirketlerin yüzde 40'ı yolsuzluğu iş için engel olarak gördüğünü söyledi. Fransa'da ise her 10 şirket sahibinden 6'sı yolsuzluğu iş yapmasının önünde engel olarak gördüğünü belirtti. AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, yaptığı açıklamada; yolsuzluğun, vatandaşın demokratik kamu kurumlarına güven duygusunu azalttığını, hukukun üstünlüğünü zayıflattığını, hükümetleri ihtiyaç duydukları vergi gelirlerinden mahrum bıraktığını ifade etti.

Fransız bakan: Hakim ve Savcılar Konseyi kararlarına saygılıyız FERHAN KÖSEOĞLU PARİS Fransa Adalet Bakanı Christiane Taubira, Hakim ve Savcılar Konseyi'nin (CSM), disiplin cezası alması beklenen eski Nanterre savcısı Philippe Courroye'a ceza vermemesini değerlendirdi. Taubira kararın CSM'e ait olduğunu vurgulayarak ''Ben bu görüşe karşı çıkmayacağım. Biz sorumluluğu aldığımız günden beri CSM'nin kararlarına saygı duyuyoruz.'' ifadelerini kullandı. Fransa Adalet Bakanı Taubira, bu kuralı Anayasa'ya dahil etmek istediklerinin de altını çizdi. Christiane Taubira, bununla birlikte Hakimler ve Savcılar Konseyi'nin Courroye ile ilgili gerçekleştirdiği analiz ve verdiği disiplin yaptırımına gerek olmadığı yönündeki karar arasında bir boşluk olduğunun da altını çizdi. Fransa Hakim ve Savcılar Konseyi, geçtiğimiz hafta verdiği kararda, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin L'Oreal'in patronu Lilliane Bettancourt'dan yasadışı mali yardım aldığı iddiasını gündeme getiren Le Monde muhabirlerinin kaynaklarının bulunması için kapsamlı soruşturma yürüten eski savcı Courroye için herhangi bir disiplin yaptırımına gerek olmadığına hükmetmişti.

-


05 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Okullarda cinsiyet dersiyle ilgili yalanlanan 4 iddia Okullarda “cinsiyet teorisi”nin müfredata gireceği iddiaları üzerine Fransa’da binlerce aile çocuklarını okula göndermedi. Sms ve email yoluyla dolaşan iddiaları Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatıyla karşılaştırdık. FATIH MARCHAL Okullarda “cinsiyet teorisi” öğretileceği gerekçesiyle başlatılan ayda bir gün çocuğunu okula göndermeme kampanyası JRE Fransa'da geniş yankı buldu. Bazı bölgelerde devamsızlık oranı yüzde 60'ı buldu. Zaman France olarak İnternet ve sms ler üzerinden yayılan bu iddiaları araştırıp, Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatıyla karşılaştırdık.

-

1) OKULLARDA CINSIYET TEORISI DEĞIL CINSIYET EŞITSIZLIĞI IŞLENECEK JRE hareketinin iddiasına göre Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon, 2014-2015 eğitim öğretim yılında cinsiyet teorisinin öğretimini genelleştirmek ve bu teoriyi ders programlarına koymak istiyor. Hükümet, “ cinsiyet teorisi”nin öğretileceğini kesin bir dille reddediyor. Cinsiyet eşitsizliğini önlemek için 'Eşitliğin ABCD'si' başlığı altında müfredata koymak istediği yeni uygulamayla, okullarda cinsiyetle ilgili kalıplaşmış düşüncelerin önüne geçmek istiyor. Bu yıl pilot okul olarak seçilen 275 anaokul ve ilkokulda toplam 14 bin 400 öğrenci ile denenen cinsiyet teorisinin öğrencileri, ''Kızlar erkeklerden daha mı az zekidir? Dans kadınlara özgü müdür ? Kadından sıvacı, erkekden ebe olur mu?'' gibi soruları sormaya yönlendiriyor. Ayrıca, kızların neden pembe erkeklerin maviyi sevdiği, kızların bebek, erkeklerin arabayla oynadığı ve kızların neden etek, erkekler pantolon giydiği gibi kalıplaşmış soruların da sorulmasının sağlanacak.

2) ANA OKULLARINDA ‘CINSEL EĞITIM’ DERSLERI VERILMEYECEK Velilere SMS yoluyla gönderilen mesajlarda okullarda anaokulundan itibaren cinsel eğitim verilmeye başlatılacağı iddia ediliyor. Bu iddia 2010'da Almanya'da ‘cinsel eğitim standartları” adı altında yayımlanan ve gençleri cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilinçlendirmek için yapılan bir çalışmaya dayandırılıyor. Peillon, ‘Eşitliğin ABCD'si’ projesinin Almanya’daki çalışmayı referans almadığını ve projede cinsellikle ilgili bir madde bulunmadığını belirtti.

Zaman France, sms ve email yoluyla dolaşan iddiaları Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatıyla karşılaştırdı.

3) ANAOKULUNDA EŞCINSELLIK KONUSU IŞLENMEYECEK JRE kampanyasını düzenleyenler, ana okullarında eşcinsellik konulu dersler verileceğini belirtiyor. Zira, eşcinsellik konusu 2011 yılında lise ders kitaplarında bulunan, ‘Erkek ve kadın olmak’ adlı konunun alt başlığı olarak öğrencilerin karşısına çıkmıştı ve eleştirilmişti. Bu olaydan önce debazı okullarda iki erkek balığın aşkını anlatan bir kısa filmin ilkokul öğrencilerine izlettirilmesi tepkilere yol açmıştı. Bakanlık,geçmişte gerçekleşen olayları referans göstererek yayılan bu iddiaların ‘Eşitliğin ABCD'si’ projesinde yer almadığını bildirdi. 4) OKULLARDA CINSELLIK EĞITIMI VERILMEYECEK Velilere gönderilen SMS’lerde çocuklara cinsel uzuvların okullarda cinsiyet ayrımı dersleri verildiği iddia ediliyor. Ancak, eşitliğin ABCD'si' programı dahilinde böyle bir madde bulunmuyor.

Anaokulundan itibaren çocuklara cinsellik dersi verileceği yönündeki söylentiler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yalanladı.

Cinsiyet teorisi tartışması devam ediyor FERHAN KÖSEOĞLU 13 Ocak'ta Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon ile Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud Belkacem tarafından açıklanan, gelecek yıldan itibaren de müfredata girmesi beklenen cinsiyet teorisi tartışılmaya devam ediyor. Hükumet, cinsiyet eşitsizliğini önlemek için 'Eşitliğin ABCD'si' başlığı altında müfredata koymak istediği yeni uygulamayla, okullarda cinsiyetle ilgili kalıplaşmış düşüncelerin önüne geçmek istiyor. Hükumetin konuyla ilgili gerçekleştirdiği araştırmada, okullardaki cinsiyetle alakalı ön yargıların öğrencilerin başarısı ve meslek seçimlerinde önemli rol oynadığı belirtilirken 10 Temmuz 1989'da yürürlüğe giren eğitimde çerçeve kanunla da okullarda cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçilmeye çalışıldığı kaydedildi. Bu yıl pilot okul olarak seçilen 275 anaokul ve ilkokulda toplam 14 bin 400 öğrenci ile denenen cinsiyet teorisinin öğrencileri, ''Kızlar erkeklerden daha mı az zekidir ? Dans kadınlara özgü müdür ? Kadından sıvacı, erkekden ebe olur mu?'' gibi soruları sormaya yönlendiriyor. Ayrıca, kızların neden pembe erkeklerin maviyi sevdiği, kızların bebek, erkeklerin arabayla oynadığı ve kızların neden etek, erkekler pantolon giydiği gibi kalıplaşmış soruların da sorul-

-

masının sağlanacağı kaydedildi. Pedagojik Dökümentasyon Ulusal Merkezi (CNDP) tarafından sunulan eğitim modelinin, spor, sanat tarihi gibi birçok alanı kapsayacağı belirtilirken, 19. yüzyıla kadar 7 yaşın altındaki çok çocukların elbise giydiği gibi bazı konuların çocuklarla paylaşılacağı ifade edildi.

ANAOKULUNDA CİNSELLİK DERSİ İDDİASI YALANLANDI ‘Eşitliğin ABCD'si', velilerin tepkisini çekerken öğretim üyesi, yazar ve sinemacı Farida Belghoul’ün öncülüğünde başlatılan her ay bir gün okulları boykot çağrısı sonucunda, Paris ve Strasbourg başta olmak üzere toplam 48 bin öğrencinin okula gitmediği belirtildi. SMS ve sosyal medya aracılığıyla yayılan, anaokulundan itibaren çocuklara cinsellik dersi verileceği yönündeki söylentiler ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yalanladı. Vincent Peillon, cinsiyet teorisinin gündemlerinde olmadığının altını çizerek Fransa'da okula gitmenin zorunlu olduğunu kaydetti. Peillon, ''Bazı radikaller yalan uydurarak velileri korkutma girişiminde bulundu. Biz okulda cumhuriyet değerlerinin yanı sıra kadın erkek arasındaki saygıyı öğretiyoruz. Bu söylentileri yayan tüm manipülatör buna bir son versinler.'' dedi.


06GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sas) daha iyi tanınmasını sağlamak için Türkiye’de ‘Peygamber Yolu Derneği’ tarafından başlatılan ‘Herkes O’nu Okuyor’ kampanyası, Türkiye’den sonra Fransa'da da hayata geçirildi.

FRANSA’DA

-

Peygamber Efendimizi (SAV) daha iyi tanımak ve tanıtmak için Türkiye’de sivil toplum kuruluşları, “Herkes O’nu Okuyor” kampanyası başlattı. Türkiye’de başlatılan bu kampanya Avrupa’ya da örnek oldu. Efendimizin (SAV) hayatı, güzel ahlakı ve barışçıl kişiliğinin anlatılacağı bu kampanya sonunda, Avrupa'da yapılacak olan sınavda dereceye girenlere çeşitli hediyeler takdim edilecek. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sas) daha iyi tanınmasını sağlamak için Türkiye’de ‘Peygamber Yolu Derneği’ tarafından başlatılan ‘Herkes O’nu Okuyor’ kampanyası, Türkiye’den sonra Fransa'da da hayata geçirildi. Kampanya ile Türkiye ve dünyada 7’den 70’e herkesin Efendimiz (sas) ile ilgili kitapları okuması teşvik ediliyor. Etkinlikte, Efendimiz’in (sas) doğru ve aydınlatıcı bilgilerle daha yakından tanınması sağlanacak. Mart ayının sonuna kadar devam edecek olan kampanya sonunda Türkiye ve Avrupa’da yapılacak sınavlarda dereceye girenler ise çeşitli hediyelerle ödüllendirilecek. Herkes O’nu Okuyor’ projesinin Türkiye’de Genel Koordinatörü Dr. Selman Kuzu, kampanyanın Peygamber Efendimizi (SAV) herkesin tanıması, adının her yere ulaşması amacıyla başlatıldığını belirtiyor. Kuzu, “Efendimize (SAV) ne kadar iman ettiğimiz, O’nu ne kadar tanıdığımızla doğru orantılıdır. Maalesef Efendimizi (SAV) çok derinlemesine tanımıyoruz. Toplumumuzun yeniden O’nu tanıması adına bir seferberlik başlattık.” ifadelerini kullandı.

HER YAŞTAN İNSAN, EFENDİMİZİ (SAS) OKUYACAK Kampanyada ortaokul, lise ve yetişkinler için 3 ayrı kategoride belirlenen kitaplar okunacak. Ortaokul için Rahime Kaya’nın ‘Efendiler Efendisi Hazreti Muhammed’, lise için Reşit Haylamaz’ın ‘Efendimiz’ kitabı ve yetişkinler için ise Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ‘Sonsuz Nur’ serisi okunacak. 7 Ocak-24 Mart arasında bu kitapları okuyan herkes sınava girebilecek. Sınavların kategori birincilerine çeşitli ödüller verilecek. En büyük ödül ise dereceye giren bin 400 kişinin umreye gönderilmesi. 31 Mart12 Nisan tarihlerinde Türkiye ve Avrupa’da belirlenen 106 noktada yarışmaya katılacakların, herkesonuokuyor.com’dan başvuru yapması gerekiyor. KAMPANYAYA NASIL KATILABILIRIM? “Herkes O’nu Okuyor” kampanyasına dâhil olmak isteyenlerin herkesonuokuyor.com internet adreslerinden başvuru formunu doldurmaları gerekiyor. Başvurular 24 Mart 2014 tarihinde son bulacak.


07 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Büyük Savrulma -

Christiane Taubira, hükümetin soykırım iddialarının inkârını önlemek için yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını kaydetti.

Fransa’da inkar yasa tasarısı yeniden gündeme geliyor Fransa’da inkar yasa tasarısı yeniden gündeme geliyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ardından Adalet Bakanı Christiane Taubira da bir tasarı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Ermeni diasporası, 2011’dekine benzer bir tasarının Hollande’ın Mayıs-Haziran arası beklenen Ermenistan resmi ziyaretinden önce yapılabileceğini iddia ediyor. FERHAN KÖSEOĞLU PARIS Fransa Ermeni Örgütleri Koordinasyon Konseyi'nin (CCAF) yıllık yemeğine katılan Adalet Bakanı Christiane Taubira, hükümetin soykırım iddialarının

-

inkârını önlemek için yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını kaydetti. Christiane Taubira yaptığı açıklamada, soykırımın inkârını önlemek için sorumlulukları olduğunu belirterek, Cumurbaşkanı'nın taah-

hütleri kapsamında hükümetin, Anayasa, Avrupa ve Fransa'nın uluslararası ilkeleri kapsamında yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını söyledi. Geceye katılan Fransız düşünür Bernard-Henri Lévy de, Yahudi ve Ermenilerin sarsıntılarında paralellik olduğunu söyledi. CCAF Eş Başkanı Ara Toranian da, Franısz düşünür Henri-Levy'nin Ermeni davasına verdiği desteğe vurgu yaptı. CCAF cesaret ödülü bu yıl Bernard-Henri Lévy'ye verildi. CCAF Eş Başkanı Murad Papazyan da, Cumhurbaşkanı'nın vaatlerine inanmak istediklerini belirterek, Türkiye'de soykırım iddialarını suç sayan projenin kabul edileceğini yeniden dile getiren François Hollande'a güvendiklerini söyledi. Papazyan, Hollande'ı soykırım iddialarının yüzüncü yılı 2015'te her türlü çabayı göstermeye davet etti. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da Türkiye'de yaptığı açıklamada, 2015 yılının Ermeni soykırımının 100. yılı olduğunu hatırlatarak, 2008'de alınmış çerçeve kararın uygulanacağını belirtmişti. Hollande, Ankara'da soykırım iddialarının inkarını suç sayan yeni bir yasa tasarısını gündeme getireceğine işaret ederken, Fransız Anayasa Mahkemesi'nin 2011'de verdiği iptal kararını göz önünde bulundurarak hareket edeceklerini söylemişti. Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy döneminde benzer bir yasa tasarısı Fransız Meclisi ve Senatosu tarafından kabul edilmiş, ancak Fransız Anayasa Mahkemesi söz konusu tasarıyı iptal etmişti. Geçen ay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Doğu Perinçek'in açtığı davada İsviçre'yi benzer bir yasa nedeniyle mahkum etmişti. Fransız diplomatlar, Hollande'ın AB'nin 2008 yılında kabul ettiği ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadeleye ilişkin bir kararı temel alarak yeni bir yasa tasarısı hazırlanacağını belirtiyor. Ancak, Fransa'da konu üzerine çalışan hukukçular böyle bir tasarı çıkarmanın hukuki olarak imkansız olduğuna vurgu yapıyor. Hollande, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında Ermeni diasporasına, “Ermeni soykırımı” ile ilgili yasal girişimlerde bulunma ve konuyla ilgili yasa çıkarma sözü vermişti.

Türkiye Gezi Parkı olayları ile başlayan, dershanelerin kapatılmak istenmesiyle hızlanan ve 17 aralıkta zirve yapan bir savrulma yaşıyor. Bu kaos ve savrulmanın çeşitli sebepleri var elbette. Ama başlangıcı AK Parti ve hükümetin politikalarını değiştirmesiyle paralellik göstermektedir. Seçimlerden sonra Başbakan’ın yaptığı meşhur “Balkon konuşmalarını” hatırlayalım. 2011 yılına kadar hükümetin takip ettiği demokratik politikaları ve bütün ülkeyi kucaklayan konuşmaları hatırlayalım. Bugün dışlayıcı, ayrıştırıcı, ötekileştirici nutuklarla kıyasladığınızda sanki iki ayrı parti ve hükümet varmış hissine kapılırsınız. Çoğu art niyetli ve krizin tetikçileri olan bazı yeniyetmeler Hizmet hareketini işaret etse de gerçek budur. Belki de bu kaosun tetikçileri kendileridir, hedef saptırmaktalar. Zira yapılmak istenen değişikliklere bakınca hayret etmemek hatta dehşete kapılmamak mümkün değil.

ERGENEKONCULARIN SERBEST KALMASININ MANASI Başbakan Almanya’ya giderken bir açıklama yaparak beş yıldan fazla tutuklu bulunan Ergenekon sanıklarının serbest bırakılması için kanun yapacaklarını söyledi. Yeterli olan milletvekili sayısı ile hükümet bu kanunu rahatlıkla çıkaracak durumda. Dolayısıyla yakında başta Levent Ersöz, Veli Küçük ve Doğu Perinçek olmak üzere onlarca Ergenekoncu serbest kalacak. Çeteleri ve bütün vesayetçileri tasfiye etmekle öğünen, bunun için kanunlar çıkaran, mahkemeler kuran bir hükümet şimdi tam tersini yapıyor. Sizce bu işte bir tuhaflık, bir anormallik yok mu? Bunun Hizmet ile ne alakası olabilir? İçeri almaları sağlayan da hükümet şimdi serbest bırakacak olan da hükümet. Bence bunun üzerinde düşünmek gerekir. Bazıları Hükümetin Ergenekonculara el uzatmasını kendisine yeni ittifak arayışı olarak izah ediyor. Bence yanlış. Çünkü bize gösterilen AK Parti ile Ergenekoncuların arasındaki doku uyuşmazlığı böyle bir birlikteliğe engel. Ben başka türlü düşünüyorum. YAŞANAN KAOS KİME YARIYOR? Bu konuyu analiz ederken bir an için Mahir Kaynak gibi düşünelim. Çoğunuzun tanıdığı akademisyen ve eski MİT’çi Mahir Kaynak, ben sosyo-politik bir olayı analiz ederken “bu durumdan kim kârlı çıkıyor?” sorusunu sorarım, diyor. O zaman aynı soruyu biz soralım: Bu kaos ve savrulma kime yarıyor? Hükümete de Hizmet hareketine de yaramadığı muhakkak. Kime yaradığını yukarıda yazdık. Ergenekonculara, balyozculara, çetecilere. Zira Ergenekonun meşhur sembol ismi Levent Ersöz’le beraber ünlü mafya babası Sedat Peker de serbest kalacak. O zaman bu kaos ve savrulmanın planlayıcılarını da yine bu güçlerde, onları himaye eden yerlerde aramak gerekmez mi? Vesayet rejimini iyi tanıyan, hatta Şamil Tayyar gibi bazı AK Parti milletvekillerinin de sıkça tekrar ettiği gibi Ergenekon yapısı hala çok güçlü. Tutuklananlar sadece fazla öne çıkan bazı aktörler. Eğer bu analiz ve tahmin doğru ise AK Parti ve hükümetini saf dışı etmek isteyen güçler taktik değiştirerek direk saldırmak yerine, önce Başbakan’ın etrafını dar oligarşik bir yapı ile kuşattılar. Sonra da dostlarına şüphe ile bakmasını sağlayarak ülkeyi bugünkü çatışma ve kaosa taşıdılar. Böylece derin güçler bir taşla bir kaç kuşu birden vurmuş oluyorlar.Önce Hizmete muhafazakar bir hükümet eliyle büyük bir darbe vurulacak, böylece zayıflayan hükümet de alaşağı edilecek. Gerçekler zamanla ortaya çıkacak. Fakat AK Parti’nin ve kadrolarının uzun yıllara dayalı bir devlet tecrübelerinin olmadığı bir gerçek. Oysa asırlık devlet ve entrika tecrübeleri olan vesayetçilerin AK Partiyi yanıltma ve uzun vadede tasfiye etme güç ve becerilerinin olduğu muhakkak. AK Partili dostlar bunu kabul etmeyecekler ama korkarım ki durum bundan ibaret. n.ceylan@zamanfrance.fr


08 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

‘Nefret söylemleriyle toplum kasten kutuplaştırılıyor’ YOLSUZLUK SORUŞTURMALARI siyasî müdahalelerle engellendi. Hukukun üstünlüğü büyük darbe aldı. Anayasa’nın yargı bağımsızlığını emreden 138. maddesi fiilen rafa kalktı. Nefret söylemiyle toplum kasten kutuplaştırıldı. GÜÇLER AYRILIĞI, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün riske girmemesi adına Sayın Cumhurbaskani’ni göreve çağırıyoruz. Hukukun işlevsiz hale getirilmesi yönündeki müdahaleleri araştırması kamuoyununun beklentisidir. HÜKÜMET YETKILILERININ VE MEDYA AKTÖRLERININ kullandığı tahrik edici dil, akıllara karanlık senaryoları getiriyor. Hizmet’in terör örgütü kapsamına alınması yönünde “sartlarin olgunlastirilmak” istendiğine dair şüpheler güç kazanıyor.

TUĞBA MEZARARKALI İSTANBUL Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Türkiye’de son dönemde en üst düzey siyasîlerin kullandığı, nefret suçu oluşturan söylemlerle toplumun gerildiğini ve kasten kutuplaştırıldığını söyledi. “Siyaseti bir savaş, farklı görüştekileri de düşman cepheler olarak gören bir anlayışla toplumsal barışa büyük zarar verilmektedir.” dedi. Yaşanan gelişmelerin demokrasi ve hukuk devleti adına kaygı verici olduğuna dikkat çeken Yeşil, anayasal düzen, güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün riske girmemesi için Cumhurbaşkanı’nı göreve çağırdı. Yeşil, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının sağlıklı bir biçimde yürütülmesini engelleyen siyasî müdahalelerle hukukun üstünlüğünün çok büyük bir darbe aldığını, bütün bunlardan dolayı ülkenin huzur, istikrar ve ekonomisinin de büyük risk altına girdiğini ifade etti. Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan bu durumun, bütün vatandaşların ortak sorunu olduğunu dile getirdi. Paralel yapı, çete, örgüt iddiasıyla ilgili de, “Somut ve inandırıcı deliller varsa hukuk zemininde ele alınıp incelenmesi demokratik hukuk devletinin gereğidir.” ifadesini kullandı.

-

BAŞBAKAN ISRARLA ÖRGÜTTEN BAHSEDIYOR. BIR OPERASYON BEKLIYOR MUSUNUZ? Örgüt kavramıyla ifade edilen şey hizmete kesilmek istenen bir elbise ise bu kıyafetin bu bedene olmayacağı aşikardır. Birtakım bilgi belge üreterek bir şeyler yapılacaksa, bu sadece camia için tehlike değil, hukuk adına cinayettir. Hareket geçmiş yıllarda da, vesayet dönemlerinde bu kavramlarla davalara muhatap olmuş, beraat etmiştir. Bugün, beraat ettiği meselelerle alakalı tekraren iddiaların gündeme gelmesi, hukuki değildir. Tamamen algı yönetimine matuftur. CUMHURBAŞKANI’NDAN NE YAPMASINI ISTIYORSUNUZ? Devletin işleyişinden sorumlu olan en üst mercii temsil ediyor. Hukuksuzluklar, tasfiyeler, fişlemeler mevzuunda araştırmalar yapabilir ve hukukun işlerliğini temin edebilir. İktidar 76 milyonun iktidarı olmasına rağmen, bugün kullandığı dil itibarıyla taraf konumundadır. Bu zeminde meseleleri çözme imkanının uzak olduğunu görüyoruz. Tarafsız bir mercii olan Cumhurbaşkanı’nın,yetkisinikullanmasınınvaktinin gelip hatta geçmekte olduğu kanaatindeyiz.

SÜLEYMAN DENEN KIŞIYI NE GÖRDÜM NE DUYDUM İnternette Süleyman isimli kişiye ait ses kayıtları var. 78 AK Partilinin istifa edeceği, tuzluğu koysa milletvekili yapabilecekleri ifade ediliyor. Siz tanıyor musunuz? Kim bu Süleyman? Son 6 aydan bu yana, gayri kanuni olarak sayın Gülen’in dinlendiğini, bunlar servis edilmezden önce, bazı kasetlerin montajlanarak piyasaya sürüleceği açıklamalarını okumuşsunuzdur. Bundan bir hafta sonra kasetlerin servis edildiğini, kara propagandaya malzeme olacak şekilde içeriklerin hazırlandığını görüyoruz. Süleyman denen kişiyi otuz yıldır ne gördüm ne duydum. Hizmetin bugüne kadar siyasi mühendisliğe soyunma gibi hiçbir faaliyeti olmamıştır. Burada iddia edilen meselelerin kurgulanmış konuşma metni olduğunu görüyoruz. Partilerinden ayrılmak isteyen kişilere bugüne kadar Gülen’in ayrı bir proje kapsamında bir şey söylediğini hatırlamıyorum. Hakan Şükür’e, asla ayrılma diye ısrar ettiğine şahidiz. İdris Bal’ın açıklamalarında, eğer benim talimatla istifa ettiğime dair belge varsa vekillikten istifa edeceğim dediğini biliyoruz. Başbakan’ın istifa eden milletvekillerine dair, tuzluklar sızmış, vaiz lobisi sözleri var. Mehmet Ali Şahin’in açıklamaları oldu, bırakmıyorlar mı yoksa diye... Başbakan’ın, farklı siyasi kişilerin Hocaefendi’yi davet ettiklerini hatırlıyoruz.

Onun her seferinde ‘benim varlığım ülkemdeki henüz tamamlanmamış demokratik sürecin ihlaline bir vesile olmasından endişe ederim’ sözleri olmuştu. Bugün yaşadığımız olaylar o endişelerin o kadar küçük olmadığını çok net gösteriyor. Sayın Gülen’i ziyaret eden AK Parti vekillerinin, emirleriniz var mı efendim üslubunda konuştuklarını biliyoruz. Acaba 11 yıl içinde kimin tuzluk, kimin kaşıklık olduğunu fark edemediler de 17 Aralık’tan sonra bazılarının tuzluk olduğunu mu fark ettiler? Yürünen 11 yıllık yol mu doğrudur? Yoksa 17 Aralık’tan sonraki yol mu doğrudur? BIR KAYGINIZ MI VAR KI BU ÇAĞRILARDA BULUNUYORSUNUZ?

Kaygımız şahsi değil, birilerinin ifade ettiği gibi zümrevi de değil. Kaygımız topyekûn bu ülkenin barışı, demokratik kazanımlar, ülkemizin uluslararası arenada sahip olduğu kıymet ve bunların çözülmesiyle birlikte başlayacak toplumsal kaos, arkasından gelecek ekonomik kriz kaygısıdır. Biz ortada savaş var gibi meseleyi değerlendirmiyoruz. Savaş ve kavga, değerleri, dengeleri ve güçleri eşit olan iki yapı arasında olur. Biz sivil yapıyız. İktidar bugün devlet gücünü kullanarak hele hele son dönem organize edilmiş olan mono blok medyayı kullanarak bir sivil yapıyı tahribata yönelmişse bu, ülkede hukukun kalmadığı, uzlaşının bittiği, birlikte yaşama arzusunun tükendiğinin işaretleri olur. Eğer hukukun karşısında eşit isek, yolsuzluk operasyonlarının yürümesi kadar paralel yapı iddialarının hukuk zemininde soruşturulması, fişlenmelerin, gayri meşru dinlemelerin soruşturulması gerekir. Onun için açıklamamız bugün artık taraf halinde konumlanmış olan hükümetten ziyade Sayın Cumhurbaşkanı’na olmakta.

BAŞBAKAN’IN CUMHURBAŞKANI’NIN DINLENDIĞINE YÖNELIK SÖYLEMLERI OLDU... Çok ciddi çelişkileri iç içe yaşıyoruz. Birisi, Cumhurbaşkanı’nın dinlendiği meselesi. Hatta Başbakan’ın kendi ofisine, böcek konduğu gündemdeydi. 2 yıl önce medyada ciddi gündeme getirildiğinde adeta bir adrese bu olay havale edilmişti. O dönemde biz açıklamamızda bunu kim yaptıysa mutlaka yargıya taşınmalı, bulunmalı ve cezalandırılmalı demiştik. Bir hafta önce Yargıtay açıklamada bulundu: ‘Bize böcekle ilgili intikal etmiş bir mesele yok’ dedi. Demek ki o süreçte konuşulmuş, algı malzemesi olarak devreye konmuş, bununla ilgili bir şikayet bile yargıya intikal etmemiş. İkincisi, Cumhurbaşkanını kim dinlemişse bulunması sivil yapıların değil, yargının, iktidarın ve bununla ilgili kurumların işidir. Fakat gel gör ki 6 aydan bu yana ancak teşkilatlı ve çok güçlü bir organizasyon yolu ile yapılacak dinlemelerle Sayın Gülen hakkında en ufak bir yargı ve açılmış dava olmamasına rağmen, 6 aydan bu yana Sayın Gülen’in dinlendiğine dair avukatlar açıklama yaptı. Şimdi siz Cumhurbaşkanı’nın dinlendiğinden şikâyet edeceksiniz, sonra illegal yollarla servis edilen dinleme kayıtlarını meydanlarda kullanacaksınız. Bunu insani ve siyasi ahlakla telif edemiyorum.


09 GÜNDEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDI, BBC’YE KONUŞTU:

Paralel devlet söylemiyle yolsuzluklar perdeleniyor Rüşvet, irtikâp, adam kayırma, ihalelere fesat karıştırma şimdiye kadar hep suç sayılıyormuş. Savcılar, bunların suç olmaktan çıkarıldığını bilememişler. Sayın Başbakan’ın emrinde çalışan MİT, 8-10 ay evvel yolsuzlukları haber vermiş. Bu araştırmalar yapılıyormuş, tespitler yapılmış. Cami-cemevinin Alevi kardeşlerimizle birlik ve beraberlik adına önemli olduğuna inandık. Diyanet’e tanınan imkânlar Alevilere de tanınmalı.

Hocaefendi, “Türkiye ve Hizmet’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?” sorusuna, “Bu fırtınaların dineceğine inancımı hiç kaybetmedim. İcabında sükût dururuz.” cevabını verdi.

KADİR UYSALOĞLU LONDRA meseleleri farklı intikal ettiriyorlar, dikkat çekti: “Bir mabeyn-i hümayun kim demokrasiye saygılı ise, çevresi Fethullah Gülen Hocaefendi, böyle rahatsız edici şeylere sevk edi- var herhalde zannediyorum çevre- ile iyi geçiniyor ise- eğer bir şey diye16 yıl aradan sonra BBC televiz- yorlar.” dedi. Yolsuzluk soruştur- sinde. Mabeyn, padişahların etrafın- ceksem böyle derim. Onu da diyeyim yonuna bir röportaj verdi. Hocaefen- malarıyla ilgili, “Böyle rüşvet, irtikâp, daki insanlara deniyordu. Çevresinde mi, demeyeyim mi düşüneceğim. di, yolsuzluk operasyonu, paralel yapı ihtilas, adam kayırma, ihaleye fesat zannediyorum meseleleri farklı inti- Ona oyunuzu verin diyebilirim yani.” iddiaları, Hizmet hareketi, Kürt me- karıştırma şimdiye kadar hep suç sa- kal ettiriyorlar… Bir yönüyle, böyle Kürt sorununun çözümü için Abselesi, Alevilerle ilişkiler, Mavi Mar- yılıyormuş. Adlî yapı, emniyet yapısı, rahatsız edici şeylere sevk ediyorlar dullah Öcalan ile ya da dağdakilerle mara ve Cumhurbaşkanı Abdullah bunların üzerine gitmişler. Bunların sanıyorum arkadaşı.” dedi. 2014 müzakereye karşı olmadığını belirtti. Gül’e gönderdiği mektup konula- suç olmaktan çıkarıldığını bileme- seçimlerinde kime oy verileceği hu- Cami-cemevi projesi hakkında ise rındaki soruları cevapladı. Başbakan mişler.” ifadesini kullandı. Röportaj- susunda ise Gülen, bu konuda ken- “Alevi kardeşlerimizle birlik ve beraTayyip Erdoğan için, “Bir mabeyn-i da, eski bakan İdris Naim Şahin’in disinin bir şey söyleyemeyeceğini berlik adına önemli bir şey olduğuhümayun var herhalde çevresinde. milletvekilliğinden istifa ederken vurgulayarak şu değerlendirmeyi na inandık.” diye konuştu, Alevilere Mabeyn, padişahların etrafındaki işaret ettiği Başbakan’ın çevresindeki yaptı: “Kim hak hukuk karsısında Diyanet’e tanınan imkânların tanıninsanlara deniyordu. Zannediyorum ‘oligarşik yapıya’ Gülen de şu sözlerle dik duruyorsa, sağlam duruyor ise, ması gerektiğini dile getirdi.

-

Süleyman’ın avukatı: Müvekkilimin cemaatle ilgisi yok

Kaset komplosu çöktü ALİ CANSEV Yasa dışı yollardan elde edilen ses kayıtları internete düşen işadamı Süleyman Hamit Müftigil’in avukatı Mahmut Tanrıseven, müvekkilinin Hizmet Hareketi’yle ilgisi bulunmadığını açıkladı. “Süleyman Bey Cemaat’in finans koordinatörü olsaydı şu anda Bank Asya ile mahkemelik olmazdı.” dedi.

-

Operasyonel kara propaganda yayınlarında sınır tanımayan Sabah ve Takvim gazeteleri, geçtiğimiz cumartesi manşetlerine Süleyman Hamit Müftigil’i taşıdı. Müftigil’in Hizmet Hareketi’nin finans dünyasıyla ilişkiler sorumlusu olduğu iddia edilerek ses kayıtları yayınlandı. Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, aynı gün ses kaydında isminin Süleyman olduğu belirtilen şahısla Hocaefendi’nin hiçbir ilgisi ve irtibatının bulunmadığını bildirmişti. Söz konusu haberleri Müftigil de yalanladı. Yapı Grup AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Hamit Müftigil’in avukatı Mahmut Tanrıseven, müvekkili hakkında medyada çıkan iddiaları Cihan Haber Ajansı’na değerlendirdi. Müftigil’in “Cemaati’n finansörü” olduğu yönündeki haberlere tepki gösteren Tanrıseven, “Sü-

leyman Bey Cemaat’in finans koordinatörü olsaydı şu anda Bank Asya ile mahkemelik olmazdı. Kendisi hakkında icra takibi var. Çarşamba günü Bank Asya, Süleyman Bey’in hesabına el koydu. Bunlar yazılıyor ama bunların sonu yok. Hangi gazete için tekzip yayınlatalım? Konuyla ilgili medyaya yazılı bir metin gönderdik ancak hiçbir yerde yayınlanmadı.” diye konuştu. Ses kayıtlarının internete düşmesinin ardından müvekkilinin tehdit telefonları aldığını, bunun üzerine yurtdışına gittiğini söyleyen Tanrıseven, şunları kaydetti: “İlk başlarda ses kayıtlarını ciddiye almadık. Kayıtların tamamı montajlama. Uzun konuşmaların kesilip, parça parça birleştirme yoluyla elde edilen konuşmalar. Müvekkilim, bazı konuşmaların tamamının kendisine ait olmadığını söyledi. Aslında, ciddiye alı-

nacak şeyler değildi. Görüntüler, daha sonrasında yazılı ve görsel medyada fazlasıyla yer bulmaya başladı. En sonunda Sayın Başbakan da bu konuşmalara değindikten sonra yasal yollara başvurma kararı aldık. Müvekkilim görüşmelerini Skype aracılığıyla yapıyor. Yayınlanan görüşmelerin çoğu, ya şoförüyle ya da mühendisleriyle yaptığı konuşma. Bu görüşmeler de parça parça birleştirilmiştir. Konuşmaların bir kısmı geçen yıl, bir kısmı ocak ayında yapılmış.” Müftigil’in telefon konuşmalarında geçen ‘güneyde sevdiğim ülke’ sözüne de değinen Tanrıseven, “Kendisi dindar olduğu için ‘Güneydeki sevdiğim ülke’ dediği Suudi Arabistan’dır. Sevdiğim ülke deyince nasıl İsrail’e çekiyorlar? Nasıl Yahudi diyorlar? Anlam veremiyorum. Cevap vermeye bile gerek yok.” diye konuştu.

Örgütle müzakere yapılabilir. Fakat devletin, itibarı onuru korunarak yapılmalı. Çözüm sürecine çok önceden beri destek verdik.

Erdoğan, montaj kasetler üzerinden hizmet hareketi’ni hedef almıştı

-

Başbakan Tayyip Erdoğan, yasa dışı yollarla elde edilen ve internete sızdırılan tapeler üzerinden Hizmet Hareketi’ne yüklenmişti. 1 Ocak’ta Haliç Kongre Merkezi’nde konuşan Erdoğan, Sabah ve Takvim’in manşetlerine atıfta bulunarak şöyle konuşmuştu: “Bir yerlerde gizli kapaklı toplantılar yapılmış, planlar yapılmış, tuzaklar kurulmuş ve 17 Aralık tarihinde düğmeye basılmış. Öncelikle hükümete karşı bir yargı müdahalesi yapılacak ve yargı eliyle hükümet yıpratılacak. Ardından milletvekilleri istifa ettirilecek. Meğer AK Parti’ye de bazı tuzluklar sızmış. Bu yapılan düpedüz ihanettir. Casus deyince çok rahatsız oluyorlar, haşhaşi deyince rahatsız oluyorlar, yapılanları neyle açıklayacaksınız. İhanetten, ajanlıktan, casusluktan başka kavram var mı?


10 TOPLUM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Lyon’da Türkiye dostları yemekte buluştu 2010’da Türkiye'ye düzenlenen geziye katılanlar bu kez de yemek etrafında bir araya geldi.

Maison des Dialogues Derneği, öğrenci ve öğrenci velilerini bir araya getiren, bir yemek düzenledi. Institut Meridien’de düzenlenen yemeğe çok sayıda davetli katıldı. İSMAİL ÇITAK LYON Fransız ve Türk öğrenciler arasında birlikte yaşama kültürünü geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen yemeğe, Maison des Dialogues’un 2010’da Türkiye’ye düzenlediği geziye katılan öğrenciler ve öğrenci velileri iştirak etti. Programa ev sahipliği yapan Maison des Dialogues Derneği yöneticisi Mesudiye Bedir, derneğin Lyon ve çevresinde bulunan Fransız ve Türk öğrencilerine ve öğrenci velilerine yönelik gerçekleştirilen etkinliklerin aynı ülkede yaşayan, farklı uyruklara mensup insanların birbirlerini yakından tanımaları içim imkan sağladığını kaydetti. Bedir, ‘Birlikte Yaşama Yemeklerinin’, birlikte yaşama kültürüne de çok önemli katkıları olduğunu söyledi. 2010’da, 21 öğrencinin ve 3 öğret-

-

menin katılımıyla gerçekleştirilen gezi programında yer alan öğretim görevlisi Bernard Griotier, iki ülke arasında yapılan bu gezi programlarının önemine dikkat çekerek, İstanbul’un gerçekten büyüleyici bir şehir olduğunu ve gezi programı sayesinde İstanbul’u daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyledi. Geziye katılan öğrencilerden Romain Poudret ise geziden sonra Türkiye ve İstanbul’dan çok olumlu izlenimlerle ayrıldığını söyledi. Poudret, “Bu yemek vesilesi ile birçok gezi arkadaşımı yeniden burada görmek beni çok mutlu etti.”, dedi. Ünlü ses yarışması, The Voice’de jüri üyelerini kendine hayran bırakan, Leila Huissoud ise gezi sayesinde ilk kez Türkiye’ye gittiğini ve Fransa’ya unutulmaz anılarla döndüğünü söyledi.

Toulouse da faaliyet gösteren Mozaik kültür derneği, “Göçmen ailelerin sorunları” konulu bir seminer düzenledi.

“Çocuklarımızın dersleriyle yakından ilgilenelim!” MESUT MUTLU TOULOUSE Etude Plus federasyonu Marsilya genel müdürü Yılmaz Tandoğan’ın düzenlemiş olduğu seminere yaklaşık 40 aile katıldı. Seminerde konuşma yapan Tandoğan, “Fransa’daki göçmen aileler maalesef çocuklarının eğitimini fazla ilgilenmiyor. Ebeveynler, çocuklarının üniversitede okuyup, iyi bir meslek sahibi olmasını çok önemsemiyor. Bizler istiyoruz ki, aileler çocuklarını eğitim kurumlarına göndersin, ilave dersler alsın, alsın ki okulda da başarılı olsun. Kebapçı veya inşaat ustası olmak için okumaya gerek yok. Ancak iyi bir eği-

-

timle, evlatlarımız öğretmen,mühendis, doktor olabilir. Yeter ki çocuklarımızın dersleriyle yakından ilgilenelim ve onlara destek verelim. Çocukların başarısız olmasındaki en büyük etken önlerinde örnek insanların olmaması. Her şeyin bir ilki olduğu gibi şimdiki çocuklarda bunu başarma hedefi ve azminde olmalıdırlar. Çocuklar, özellikle lise sonrası tercihlerinde, velilerinden ya da eğitim merkezi müdürlerinden destek almalıdırlar. Fransa’nın her yerinde bulunan Etüde Plus Eğitim Merkezleri bu amaçla açılmış kurumlar. Bu kurumları en iyi, şekilde değerlendirelim”, dedi.

FEDIF’i ARE başkanı ziyaret etti MEHMET DINÇ STRASBOURG Avrupa Bölgeler Asamblesi (ARE) Başkanı Dr. Hande Özsan Bozatlı ve heyeti Fransa Türk-Fransız Girişimciler Federasyonu'nun Strasbourg şubesini (FEDIF Grand Est), ziyaret ederek, yürütülen faaliyetler hakkında geniş bilgi aldı. Genel Sekreter Abdurrahman ATLI tarafından karşılanan heyete hem FEDIF hem de çatı kuruluşu UNITEE hakkında sunum yapıldı. Hande Özsan BOZATLI, 2010'da kurulmasına rağmen, UNITEE Konfederasyonun çok hızlı yol aldığına vurgu yaparak işbirliği teklif etti. FEDIF Strasbourg şubesi, 6 Şubat'ta “Şirketlerde yenilikçiliğin önemi” başlıklı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirecek.

-

Hande Özsan Bozatlı’yı, FEDİF Grand Est Genel Sekreteri Abdurrahman Atlı karşıladı.


11 TOPLUM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Annecy’de Dursun Ali Erzincanlı rüzgarı esti ENIS ALTAY ANNECY Türkiye kökenli vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Annecy şehri, bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Espace Cap Periaz’da, yaklaşık 500 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen programda sevilen sanatçı Dursun Ali Erzincanlı sahne aldı. Seslendirdiği naat-i şerifleri ve şiirleri ile etkinliğe katılanlardan tam not alan sanatçı, program bitiminde

-

Dursun Ali Erzincanlı, seslendirdiği naat-i şerifleri ve şiirleri ile salonda bulunanlardan tam not aldı.

sevenleri ile buluşup fotoğraf çektirdi. Sanatçının verdiği molada, organizatörler tarafından hazırlanan büfede, etkinliğe katılanlar Anadolu mutfağının birbirinden lezzetli tatları ile de tanışma fırsatı buldu. Programda ayrıca “Türkçe Olimpiyatlarına” aday çocukların, çeşitli sahne performansları da sahnelendi. Performanslarıyla salonda bulunanlardan

büyük alkış alan adaylar, seçmelere hazır olduklarını da göstermiş oldu.

“ BÜYÜK BIR HEVES VE AŞKLA BU IŞI YAPIYORUZ. “ Annecy’de gerçekleşen programda, Rumilly Mevlana Grubu da sahne aldı. 16 ile 22 yaş arası gençlerden oluşan 6 kişilik grup, sahneledikleri sema gösterisi ve seslendirdikleri ilahilerle, büyük beğeni topladı. Rumilly din görevlisi Ferhat Kaya, “Grup kurulalı 4 ay oldu. Amacımız, gençliğimize sahip çıkıp onları kendi gayret ve aşkımızla Allah yolunda tutmaktır.”, diye konuştu.

Yaklaşan yerel seçimler dolayısıyla, Argenteuil Yunus Emre Kültür Merkezinde, Argenteuil belediye başkanı Philippe Doucet, Türkiye kökenli seçmenlerle buluştu.

Argenteuil belediye başkanı Türk seçmenler ile buluştu EKREM YILDIRIM ARGENTEUIL Argenteuil’de faaliyet gösteren Yunus Emre Kültür Merkezi, Argenteuil belediye başkanı Philippe Doucet’i Türkiye kökenli seçmenlerle buluşturdu. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği toplantıya, belediye başkanı ve Türkiye kökenli seçmenler, çeşitli konularda fikir alışverişinde bulundu. Fransa’da var olan eğitim sorununu çözmek için, belediye olarak bu konuya ciddi bütçe ayırdıklarını ifade eden Doucet, “Gelecek gençlerin, gençler ise okulun eseridir.”, şeklinde konuştu. Belediye okullarındaki eğitim seviyesini yükselteceklerinin sözünü veren Argenteuil belediye başkanı, eğitim sisteminden diplomasız ayrılan öğrencilere yönelik “İkinci şans okulu” (ECC) projesinin, ilkinin Argenteuil’de açılacağını ifade etti. Türk seçmenlerinin sorunlarını da dinleyip not alan belediye başkanı, yaklaşık 2 saat süren buluşmadan memnun ayrıldığını ifade etti.

-

Başkonsolos Nancy’de Vatandaşlarla Buluştu MUSTAFA KEPENEK NANCY Strasbourg başkonsolosu Serdar Cengiz, Ticaret ataşesi Fisun Aktuğ, Çalışma Sosyal Güvenlik ataşesi Arif Kopuz ve beraberindeki heyetle, Nancy'de Türk vatandaşları ile bir araya geldi. AtaTurquie, AİÇ ve Nancy Alevi Kültür derneklerinin ortaklaşa organize ettiği program, Nancy Salle Raugraff’da gerçekleşti. Toplantıda, vatandaşlar emeklilik, konsolosluk işlemleri, yurtdışında oy kullanma, dövizli askerlik gibi farklı konularda yetkililere soru yöneltme fırsatı buldu. Başkonsolos Serdar Cengiz, vatandaşlarla buluşma toplantısından sonra, sırayla Nancy belediyesini ve Meurthe et Moselle valiliğini ziyaret ederek, Nancy programını tamamladı.

-


12 ABONE 2014 Gazetemiz bu yıl okuyucularına, 4 kitap ve Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAS) hayatını anlatan Sonsuz Nur Eseri’nin 2 CD’sini okurlarına hediye olarak veriyor.

Zaman France gönüllüleri bu kampanyada çalınmadık kapı bırakmayacak

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

EMRE DEMIR

-

Zaman France'ın artık bir gelenek haline gelmiş abone kampanyalarından biri daha başladı. Ancak, bu sene Fransa'nın dört bir yanındaki gönüllülerimiz ayrı bir iştiyakla kampanyamıza destek veriyor. Zaman gazetesinin Fransa'da günlük gazete olarak varlığı çok eskilere dayanıyor. Fakat, yüzde 100 Fransa'da üretilen iki dilli haftalık bir yayın olarak 6. yaşımıza giriyoruz. Ortak

hedefimiz yeni okurlar bulmak ve mevcut abone sayımızı arttırmak. Bu gazete her düşenin yanında olmuş, yıllarca telefonla yaşadığı haksızlığı anlatan, sorunlarını paylaşan okurlarına gönüllü danışmanlık yapmıştır. Fransa'nın her noktasına dağılmış yüzlerce Türk kökenli mahkumla mektup arkadaşı olmuş, hücresinde yanıbaşına koyduğu derttaşı olmuştur. Fransa'nın bir köyünde okulunda “soykırım” iddiaları nedeniyle hakarete maruz kalmış bir ortaokul öğrencisinin sesini en tepe noktalara duyurmuş, çocuklarına el konulan aileleri en üst düzey siyasilerle buluşturmuş ve çocuklarına tekrar kavuşmasına yardımcı olmuş. Yasalara aykırı şekilde sınırdışı edilen Türk ailelerin davasını tüm Fransa'ya duyurmuş ve hukuki yardım almasını sağlamıştır. Çocuğunun hapishanede intihar ettiği söylenen Türk aileler yanında hep bu gazeteyi bulmuştur.Bu gazete şehir şehir, sokak sokak Fransa'da çalınmadık kapı bırakmayan binlerce gönüllüsünün gayretiyle yıllar içinde damla damla denize dönüşmüştür. Fransa'nın okyanus ötesi DOMTOM bölgeleri de dahil bütün şehirlerine ulaşan bu gazete Türk toplumu için yeri doldurulamayacak bir hizmet sunmuştur. Haksızlığa uğramış her vatandaş için bir avukat, her aile için bir danışman, her genç için bir rehber olmuştur. Türkiye'deki siyasi kavgalara alet edilemeyecek kadar önemli bir vazife eder. Türkiye'de bazı medya organları sistemli bir kara propaganda gayreti içinde yalan haberlerle zihinleri bulandırmaya devam ediyor. Bir gün önceki haberinin tekzip metnini küçük bir köşede yayınlarken, aynı gün manşetlerine başka bir yalan haber koymaktan imtina etmiyorlar. Zaman France, 6 yıldır tek bir tekzip yemedi, tek bir haberi yalanlanmadı ve bir kez dahi hakkında dava açılmadı. 6 yıllık yayınlarımızda Türkiye'de yapılan her doğru işi Fransa'da en kapsamlı ve en makul bakış açısıyla anlatan bir yayın olduk.

HERKES O’NU OKUSUN Gazetemiz bu yıl okuyucularına, 4 kitap ve Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAS) hayatını anlatan Sonsuz Nur Eseri’nin 2 CD’sini okurlarına hediye olarak veriyor. Okurlarımıza tavsiyemiz Türkiye'de bu yıl ilk kez düzenlenen ve büyük ilgi gören “Herkes O'nu Okuyor” yarışmasına katılmaları. Efendimizin hayatı üzerine yapılacak sınavda yetişkinler için ise Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ‘Sonsuz Nur’ kitabı okunması isteniyor. Fransa'daki okurlarımız evinde ve arabasında bu kitabı sesli olarak dinleyerek yarışmaya katılabilir. 7 Ocak-24 Mart arasında bu kitabı okuyan herkes sınava tabi tutulacak. Sınavların kategori birincileri çeşitli ödüller alacak. En büyük ödül ise dereceye giren bin 400 kişinin umreye gönderilmesi. 31 Mart-12 Nisan tarihlerinde Türkiye ve Avrupa’da belirlenen 106 noktada yarışmaya katılacakların, herkesonuokuyor. com’dan başvuru yapması gerekiyor. e.demir@zamanfrance.fr A3_Affiche_2014.indd 1

14/11/2013 14:37


13 KÜLTÜR

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Gurbetçi müziği 30 yıl sonra yeniden keşfediliyor İmran Ayata ve Bülent Kullukçu albüm projesinden sonra, Almanya’da birinci ve kısmen ikinci nesil Türklerin efkâr dağıtmak için dinlediği hayatta olan sanatçıları Berlin’de bir konserde bir araya getirmek. İkili ayrıca, Alman müzisyenlerin göçmenler hakkında yaptıkları parçaları da toplayacak. ZEYNEP KILIÇ Almanya’daki Türklerin ahvalini anlatan şarkı ve türküleri bir albümde toplayan İmran Ayata ve Bülent Kullukçu ikilisinin yeni projesi, parçaların hayatta olan sahiplerini Berlin’de bir konserde bir araya getirmek. Rahmetli Cem Karaca’nın ‘İşçisin sen işçi kal’ sözleriyle hafızalara kazınan ‘Tamirci Çırağı’ adlı şarkısını çoğumuz biliriz. Fakat aynı sanatçının Almanya’daki Türk işçiler için yazıp söylediği ‘Es kamen Menschen an’ (İnsanlar Geldi) adlı şarkısı o kadar da popüler değildir. 19791987 yılları arasında Almanya’da kalan Karaca’nın Die Kanaken (Almanya’da Türkleri aşağılama biçimi olarak kullanılan ifade) adlı albümündeki 10’dan fazla parça da çok bilinmez haliyle. ‘Gurbet’ temalı şarkılarıyla tanınan ve ‘Köln Bülbülü’ olarak nam salan Yüksel Özkasap’ı Alamancı akrabalarımızdan az çok tanırız da Aşık Metin Türköz’ü, Gurbetçi Rıza’yı, Zehra Sabah’ı bilen pek azdır. Ve onlar gibi gurbet acısını müzik yoluyla dindirmek isteyen nice şarkıcıyı ve ozanı. Almanya’da birinci ve kısmen ikinci nesil Türklerin efkâr dağıtmak için dinleyip daha da efkârlanmalarına yol açan bu parçaların gittikçe yaşlanan koca bir kuşakla birlikte kaybolmasına birilerinin gönü elvermemiş. Onlarca şarkıyı gün yüzüne çıkartana kadar eşini-dostunu bıktırma noktasına getiren Berlinli yazar İmran Ayata ve Münihli sanatçı Bülent Kullukçu’dan bahsediyoruz. Albümün varlığından Türkiye’de birçok insan habersiz ancak Almanya’da özellikle medyanın büyük ilgisi söz konusu. İmran Ayata’nın deyişiyle bu ‘inanılmaz’ ilginin nedenini sorduğumuzda şu cevabı veriyor ikili: “Parçalar bu kadar eski olmasına rağmen Alman medyası için çok yeni bir olay bu. ‘Böyle parçalar vardı da biz neden haberdar değildik’ diye kendilerine soruyor ve bunun şaşkınlığını yaşıyorlar” Albüme medyadan ve canlı müzik yapılan mekânlardan o kadar ilgi gösterilmiş ki şubatta 4 parçanın remix’inin bulunacağı plak versiyonunu çıkarıyorlarmış. Projeye başladıklarında bu kültürü bir CD’ye sığdırmanın imkânsız olduğunu bildiklerini söyleyen Ayata, “Onun için bu projeyi bir seri olarak düşündük. İkinci CD’de Alman müzisyenlerin göçmenler hakkında yaptıkları parçaları toplayacağız.” diyor. Albümün adı onun için Songs about Gastarbeiter olacak. Yani ‘Misafir İşçiler Hakkındaki Şarkılar.’ CD’yi sonbaharda piyasaya sürmeyi düşünüyorlar. Berlinli efsane grup Ideal’in 1980’lerde bestelediği Aras Ören’in şiiri ‘Aşk, Mark ve Ölüm’ü, ünlü punk topluluğu DAF’ın ‘Kebab Träume’ (Kebap rüyaları) adlı parçası, Abwaerts’in ‘Türkenblues’u ile Avusturyalı Georg Danzer’in Türkenlied’i yeni albümde yer alacak bazı parçalardan. Ardından da 2015’te piyasaya çıkacak ve diğer göç ülkelerinin şarkılarının olacağı üçüncü albüm için çalışmalara başlanacak. İlk albümde yer alan müzisyenlere ve parçalara gelince; Cem Karaca’nın İsviçreli yazar Max Frisch’in ‘işçi çağırdık insan geldi’ sözlerinden ilhamla yazdığı ve Al-

-

manca söylediği ‘İnsanlar Geldi’ şarkısı albümün belkemiğini oluşturuyor. 1970’li yıllarda Türkiye’de oldukça popüler olan Derdiyoklar grubu ise “Helmut diyor pis yabancı, Turgut diyor Alamancı, Bir gün çekip gitsek burdan, Alır mı bizi Sabancı’’ sözleriyle gurbetçilerin sesi olmuş o dönemde. Selda Bağcan’ın seslendirdiği Ruhi Su bestesi ‘Almanya Acı Vatan’ı, Köln Bülbülü’nün ‘Gurbet’i, Gülcan Opel’in ‘Yolumuz gurbete düştü, gönül ağlıyor’ sözleriyle taçlandırdığı şarkısı da dönemin atmosferini oldukça başarılı yansıtan parçalar. İmran Ayata ve Bülent Kullukçu’nun kendisine çok zor ulaştığı Gurbetçi Rıza’nın ‘Dir Dir’ şarkısı ise albümün en absürt parçalarından. Parçada Alman şefi ile anlaşamayan bir fabrika işçisinin halini komik bir şekilde anlatılıyor. Ozan Ata Canani’nin ‘Alman arkadaşlar’ adlı şarkısının sözleri de Karaca’nın ‘İnsan Geldiler’ şarkısıyla büyük benzerlik gösteriyor. Ayata ve Kullukçu, albümle ilgili içlerinde kalan tek şey ise Özdemir Erdoğan ve Bora Ayanoğlu’nun da albümde yer almaması olmuş. Yüksek telif ücretleri, ikilinin hevesini kursağında bırakmış.

TÜRKIYE’DEN DAVET BEKLIYORLAR Şimdilerde albümde şarkıları olan müzisyenleri Berlin’de bir konserde bir araya getirmenin çalışmalarını yapan ikili, bunun için destek bekliyor. Hatta bu konuda Türkiye’den fazla destek görememelerine biraz içerliyorlar gibi. ‘Türkiye’de albümünüz biliniyor mu?’ sorusuna şu cevabı veriyorlar: “Teknolojinin ve internetin olanaklarıyla her şeyin daha ulaşılır ve yakın olduğunu düşünsek de, Almanya’daki Türkiyelilerin hayatı Türkiye’deki insanlara halen çok uzak. Türkiye’de tanıtım konusuna gelince: Davet bekliyoruz. Biz hazırız.” ESKI KAYITLARA ULAŞAMAYINCA YENIDEN STÜDYOYA GIRMIŞLER Bülent Kullukçu ve İmran Ayata’dan albümü oluşturma sürecinde yaşadıklarını anlatmalarını istiyoruz. Ozan Ata Canani’den başlıyorlar anlatmaya: “Canani’nin ‘Deutsche Freunde’ (Alman Dostlar) adlı bestesinin mutlaka albümde olmasını istiyorduk. Ata buna çok sevindi ama kendisinde kayıtlar olmadığını söyledi. Ata’ya tekrar stüdyoda kayda girmesini teklif ettik, Köln yakınlarında bir stüdyoda buluştuk. 1980’lerde Cem Karaca ve Ata Canani ile çalışmış müzisyen abiler de katıldı. Başta bize pek inanmıyorlardı. ‘Yahu, kırk yıl sonra kim ilgi gösterecek’ gibi şeyler söylediler. Diğer taraftan çok duygulandılar. İnanılmaz yoğun ve güzel bir gün geçirdik.” Bir başka anı ise Gurbetçi Rıza’yı ararken yaşanmış. Ayata’dan dinleyelim: “Dir Dir parçasını hem önemsiyor hem de çok beğeniyorduk. Aramaya başladık. Gel de bul Rıza Taner’i. Yaklaşık sekiz ay sonra BerlinKreuzberg’de bağlama virtüözü Taner Akyol ile karşılaştım. Hal hatırdan sonra nelerle uğraştığımı sordu. ‘Hiç sorma, Gurbetçi Rıza gibi adamları arıyorum’ dedim. Meğer Gurbetçi Rıza Berlin’de yaşıyormuş ve Taner’in tanıdığıymış.”

Ayata ve Kullukçu ikilisinin yeni projesi, ilk kuşak Gurbetçilerin rağbet gösterdiği hayatta olan santçıları Berlin’de bir konserde bir araya getirmek.


49.90

Elifbâ ve TİNG sesli kalem birlikte

Dokunduğu yeri konuşturan kalem: TING Hatasız ve kısa zamanda Kur’ân-ı Kerim öğrenmek için Kur’ân kurslarında, evde, hayatın her ânında… Güzel elifbâmdaki harfler, alıştırmalar, arılar, kuşlar, şarkılar bu kalemle konuşuyor. İster kalemin hoparlöründen dinleyin, ister kulaklıkla… Kur’ân-ı Kerim’i oyun tadında öğreten TING’le tanışmak için acele edin…

TING sistemiyle oluşturulan yüzlerce kitabı bu kalemle okutabilirsiniz.*

Kur’ân ö ğr

TING

r metod i bi

nde yepye i m i n et

Sesli Kalem

* 8 GB hafıza. * Bilgisayardan şarj edilebilir. * Kaliteli ve garantili bir üründür.

TING Sesli Kalemi bir kez alarak bu sistemle hazırlanmış bütün dünya dillerinde yüzlerce kitaptan da faydala*nabilirsiniz. Yapmanız gereken sadece USB girişinden kalemi bilgisayara bağlamak ve internetten ilgili kitabın ses dosyasını ücretsiz olarak indirmek!

NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19

www.ntkitap.eu


erimiz Sevgili Peygamb k seviyor hayvanları ne ço

şu varmış. PeyDâcin isminde bir ku in iz’ m di en Ef r be llallahu aleyhi Biricik Peygam kıpırdamaz, O’nu (sa hiç ş ku bu en yk de cin oradan gamberimiz ev rimiz evden çıkınca Dâ mış. be am yg Pe iş. rm de ve sellem) seyre r yerinde durmaz rimiz eve gelene kada O’nun (sallaloraya uçar, Peygambe kedileri çok severmiş. iz, rim be am yg Pe li aymış. Müezza Dünyalar Güze i kedinin ismi Müezz iğ vd se en ) m lle se r, abdest alacağı lahu aleyhi ve zaman koşarak gide ğı ca ala st de ab iz suyunu içip Peygamberim hiç kızmazmış, kedicik a on i hib Sa a Am sudan içermiş. dar onu beklermiş. kenara çekilinceye ka

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

EN GÜZEL ISIM Şekür: Şükredenlere bol bol sevap veren. üzel Allah, verdiği sayısız nimetler için Kendisi’ne (celle celaluhu) teşekkür etmemizi ister. O’na teşekkür edenlere bol bol sevap verir, nimetlerini artırır. Bizler de Rabb’imize O’nun en güzel isimlerinden biri olan “Şekür” ismiyle dua edebiliriz.

G

Çöllerin gemisiyim

erhaba arkadaşlar, ben çöllerin süratli gemisi Deve. Neden böyle söyledim? Çünkü bizler günde 160 kilometre yürüyebilecek kadar güçlü bacaklara sahibiz. Saatte 65 kilometre hızla koşabiliriz ve hiç terlemeyiz. Hörgüçlerime su depoladığımı sanıyorsunuz değil mi? Hayır, hörgüçlerim yağ dolu. Bu yağlar sayesinde herhangi bir besine ihtiyaç duymadan

bir ay yolculuk yapabilirim. Hörgüçlerim boşaldığında küçülür ve sarkar. Bir de burun deliklerimi istediğimde açıp kapatabilirim. Kum fırtınası çıktığında hemen kapatırım mesela. Böylece burnuma kum girmez. Güzel Allah’ımız biz develeri bu kadar güzel ve özel yaratmış işte!


Kürsü

B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .

haftanın duası

Lütf-u kereminle, bizim gözyaşlarımıza da merhamet buyurup, dualarımıza icabet etmeni, sürçmelerimizi, tökezlemelerimizi ve göre göre, bile bile kapaklanmalarımızı mağfiret buyurmanı, kusurlarımızı yarlığamanı, hatalarımızı görmezden gelmeni diliyoruz.

{{

sözün özü

Bu farklılığı bir tasannu şeklinde yorumlamak, yanlış; yanlış olduğu kadar da bu tavrın gerekliliğini anlayamama demektir. Özellikle İslâm’a hizmetle alâkalı işlerde bulunanlar vakar ve ciddiyetlerini muhafaza etmelidirler. Aksi takdirde hesabı verilemeyecek yanlışlıklara düşülebilir.

İkindi Sohbetleri

Gelirken yoldan dönenler

-

Bir hizmetin başında, o işi başlatan fertler henüz bir imtihana tâbi tutulmamış ve hizmet dışı mülâhazalara dalmamışlarsa, onlar fevkalâde bir aşk ve şevkle vazifelerini yerine getirirler. Ne var ki, bazen bir süre sonra şevk, yerini bedbinlik ve karamsarlığa; canlılık da atalete bırakabilir. Burada hemen şunu da ifade etmeliyim ki, bu durum herkes için söz konusu da değildir. Vazifeye başladığı ilk günkü aşk ve heyecanını sonuna kadar koruyan pek çok insan vardır. Eski devirlerden de bunun pek çok örneğini göstermek mümkündür. Meselâ Hz. Nuh’un yanında yerini alan kimseler, her zaman yerlerini koruyarak gemiye bininceye kadar onunla beraber olmuşlardır. Çocukluğundan itibaren her zaman Hz. Musa’nın yanında bulunan Hz. Yuşa b. Nun, daha sonraki yıllarda Hz. Hızır’la olan beraberliğinde, Tîh sahrasında kırk sene İsrailoğulları’nın kalbî ve ruhî hayata yükseltilme ameliyesinde ve Amelikalılara karşı verilen mücadelelerde hep Hz. Musa’nın yanında olmuştur. Bununla birlikte zamanla şevkini kaybeden, bir manada huzurla müşerref olduğu hâlde geriye dönenler de az değildir. İsrailiyattan olmakla beraber derin bir hakikati ders vermesi bakımından Hz. Musa’nın (aleyhisselâm) başından geçen şu hâdise oldukça dikkat çekicidir: Hz. Musa, kendisinden Tevrat’ı dinleyen, yıllarca arkasından koşan bazı kimselerin, zamanla geriye dönüp dağıldıklarını, dünyevî şeyler karşısında çözüldüklerini görür ve bu manzara karşısında üzülür; üzülür zira peygamberliğine inanan bazı kimseler onu terk edip yürüdükleri yoldan geriye dönmektedirler. Hz. Musa inkisar içinde ve bu işin hikmetini öğrenme sadedinde Cenâb-ı Hakk’a şöyle bir soru sorar: “Yâ Rabbi! Nasıl oluyor da bir insan Seni bilip öğrendikten sonra geriye dönebiliyor?..” Bunun üzerine Cenâb-ı Hak ona şöyle buyurur: “Yâ Musa! Onlar gerçekten Beni bilenler değil, gelirken yoldan dönenlerdir.” Evet, her dönemde bu şekilde yollarda dökülüp kalan pek çok insan olmuştur. Bunlar, tama, makam-mansıp sevdası, korku, tenperverlik, kalp ve ruhu maddiyata kaptırma gibi mülâhazalarla yolda takılıp kalmış ve gerisin geriye dönmüşlerdir. Bu sayılan hususlar, her

Ehl-i hidayet, bir vazife olarak inandığı, bulduğu, bildiği, tattığı, dolduğu, doyduğu ve onunla olgunlaştığı hakikatleri başkalarına ulaştırmalı ve onları da kurtarmalıdır. Bu, evvelâ insanî ve vicdanî bir borçtur. Bilen insan, mahiyetinde ve vicdanında Hakk’ın bir ihsanı olarak bulunan bu hakikati, bilmeyenlere anlatmalı ve Allah’a giden yolları onlara da açıp göstermelidir. Başkalarına hak ve hakikatleri anlatma mevzuu, insanî bir mesele olmasının yanında, hem Allah’ın âyât-ı beyyinatıyla hem de Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) nurlu beyanlarıyla bizzat emrettiği ve belki de birçok mü’minin öbür âlemde

1 Allah, her büyük davanın, temellerinin atıldığı dönemlerde ham ruhların elenmesi için muntesiplerini değişik imtihanlara maruz bırakır.

2 Her dönemde; tama, makam-mansıp sevdası, korku, kalp ve ruhu maddiyata kaptırma gibi mülâhazalarla yolda takılıp kalanlar olmuştur.

devrin insanı gibi günümüzün hizmet insanları için de söz konusudur. Bu konuda diğer bir faktör de hizmette önde bulunanların fikir ihtilafına düşmeleridir. Bu çok önemli bir husustur; zira önde bulunanlar arasındaki düşünce ihtilafı, arkadakilerinin de ihtilafa düşmelerine yol açar. Ki bu durum, arka saflarda bulunanların ümitlerini sarsar, yıpratır ve onların geriye dönmelerine sebebiyet verir. Bundan dolayıdır ki, önde yürüyenlerin çok kararlı olmaları fevkalâde önemlidir. Bu itibarla da, yapılacak iş ve hizmetler, evvelâ çok iyi istişare edilmeli, iyikötü rizikoları ve fayda-

3 Önde bulunanların fikir ihtilafına düşmeleri, arkadakilerinin de ihtilafa düşmelerine yol acar ve bu kişilerin ümitlerini sarsar.

ları nazar-ı itibara alınarak çok iyi planlanmalıdır. Yani herhangi bir dünyevî iş gibi o işin teknisyenleri tarafından her şey çok iyi gözden geçirilmeli, mutabakat sağlanmalı ve sonra teşebbüs edilmelidir. Bu mevzuda kesinlikle herhangi bir kusur yapılmamalıdır. İşin başında kusur yapıldığı takdirde, sonunda: “Keşke şöyle bir toplantı yapmasaydık!” türünden ifadelere sebebiyet verilir ki, bu da kaderi tenkit olur. Çünkü mazi ve musibetlere kader açısından bakmak icap eder. Bu mevzuda yapılan herhangi bir tenkit ise kadere taş atmak demektir. Kadere taş atan ise kendi başına taş atmış olur. Bu itibarla, hizmet öncüleri kat’iyen kusur etmemeye

bakmalı ve mutlaka istişareye riayet etmelidirler. Zira her geriye dönüş, bir kısım fikir ayrılıklarına sebebiyet verir. Bunu bölünmeler takip eder ve o güne kadar yapılanlar bir bir yıkılır gider.

HIZMET ÖMRÜN NE KADAR? Hizmet ömrü, birkaç seneden ibaret olanlar vardır. Bu faaliyetler –Allah’ın tevfik ve inayetiyle– ihlâs ve Allah’ı hoşnut etme esasları üzerine planlanmıştır. Bu itibarla da bu yolda samimiyet ve ihlâsla yürüyemeyenler döküleceklerdir. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Medine-i Münevvere için “Medine, tıpkı bir körüğün cürufu ayırması gibi insanların kötüsünü iyisinden ayırır.” ifadelerini kullanmaktadır. Medine’nin hususiyeti mahfuz, konu umumîdir; günümüzde de imana ve Kur’an’a hizmet eden kimseler arasında ihlâsını koruyamayanlar zamanla elenecek ve döküleceklerdir ve bunu değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Ancak niyazımız odur ki, Rabb’imiz, bir adımlık dahi olsa imana ve Kur’an’a hizmet edenlerin ayağını kaydırmasın ve onları her zaman muhafaza buyursun! Cenâb-ı Hak, her büyük davanın, temellerinin atıldığı dönemlerde ham ruhların elenmesi için o dava müntesiplerini değişik imtihanlara maruz bırakır. Çünkü temelde elenmeyen ham ruhların, daha sonra meydana gelebilecek çetin imtihanlar karşısında elenmeleri söz konusu olacaktır ki, bu da tam felaket demektir. Bu sebeple işin bünyesine esas teşkil edecek insanların, dönmeyenlerden olması için bir kısım elenmelerin olması zarurîdir. Bediüzzaman’ın, etrafındakilere eleneceklerini, hasların hamlardan ayrılacağını söylemesini hatırlatmakta da yarar var. Evet, her dönemde elenen pek çok insan olmuştur. Bugün olduğu gibi yarın da olmaya devam edecektir. Bu hususta kimsenin teminatı yoktur. (Allah bizi muhafaza buyursun!) Bu mevzuda “Ön saflarda koşuyoruz” türünden düşüncelere kapılmamak gerekir. Böyle bir düşünce yerine, “Birer nefer olarak bu işe intisap ettik. Gelecekte yeşerecek bir bahçeyi suluyoruz.” demeli ve “Rabb’im, sağlam ellere teslim edeceğimiz ana kadar bizi takatimizin fevkinde imtihanlara tâbi tutmasın!” dileğinde bulunmalıyız.

Bize düşen, anlatmak kurtuluş reçetesi olabilecek çok yüce bir vazifedir. Üzerimize insanî bir borç olan bu meseleye ilâhî iklimden gelen tayflar ışık tutmuştur. Pek çok ayet ve hadisle bu mevzu herhangi bir tevil ve tefsire tâbi tutulmayacak kadar açık ve nettir. Dolayısıyla bizler bundan, her hâlükârda ilâhî hakikatleri anlatmakla mükellef olduğumuzu anlıyoruz. Hatta bir gün yeryüzünde hiç kimse kalmasa, dış dünyalarda, Sirius yıldızına bağlı bir kolonide, Herkül burcunun etrafında ayrı bir sistemde,

Samanyolu’nun bilmem hangi bucağında insanlar olabileceği ihtimaliyle oralara doğru kentler kura kura sıçrayacak, atlayacak, ferden olmasa bile nev’en o noktalara ulaşmayı düşünecek, düşleyecek ve gönlümüzün ilhamlarını orada bulunan (eğer varsa) insanların sinelerine de boşaltacağız. Onlarla hemhâl olacak ve onlara da Allah’a giden yolları göstereceğiz. Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) dediği gibi “Lâ ilâhe illallah deyin, felâh bulun, kurtuluşa erin.” diyecek ve hep bununla

soluklanacağız. Bu, bizim vazifemiz. Onların vazifesi de bu sese kulak vermek, kendilerini huzura çağıran bu nidayı dinlemek ve gezdikleri her yerde doğru yolu araştırıp onu bulmaya çalışmaktır. Netice itibarıyla Cenâb-ı Hak, herkesi kendi günahıyla muaheze edecektir. Biz onlara hakikati duyurmakla mükellef olduğumuzdan, vazifemizdeki kusurdan ötürü muaheze olacağız. Onlar da araştırmadıklarından ve eğer duymuşlarsa hakikate yürekten kulak vermediklerinden ötürü muaheze olacaklar. Rabb’im bizleri emr-i bi’l-mâruf yapma imkânına sahipken, onu yapmamak suretiyle baş aşağı gitmekten muhafaza buyursun! (Âmin)


17 AILEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Gebeliğin ilk 3 ayında düşüğe dikkat! Doç. Dr. Filiz Çayan, en fazla düşüğün, gebeliğin ilk 20 haftasında görüldüğünü ifade ederek, “En fazla düşüğü, gebeliğin ilk 3 ayında görüyoruz ve en çok genetik nedenlerden kaynaklanıyor. Bunun dışında annenin hormonal bozuklukları, yaşadığı çevre, aile öyküsü, hastalıkları ve akraba evlilikleri de düşüğe neden olabiliyor” dedi.

-

Düşük, evde doğum ve ortalama doğum sayısı ile ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Filiz Çayan, gebeliğin 10. haftasından önce, annenin isteğine bağlı çocuğun alınmasına kürtaj denildiğini söyledi. 20. gebelik haftasından önce, istemsiz olarak çocuğa bir şey olmasına ise düşük denildiğini belirten Çayan, “Düşüğü en fazla gebeliğin ilk 3 ayında görüyoruz ve en çok genetik nedenlerden kaynaklanıyor. İlk 3 aydan sonra, düşük oranlarının daha azaldığını görüyoruz. Genetik nedenler dışında, annenin hormonal durumu da önemli. Anne bunun dışında enfeksiyonlardan birini taşıyorsa, bu enfeksiyon ajanları, o gebelikte ya da sonraki gebelikte tekrarlayan düşüklere neden olabiliyor. Annenin yaşam koşulları da önemli. Annenin maruz kaldığı çevre, aldığı ilaçlar, kronik hastalıkları, sigara, alkol ya da uyuşturucu madde varsa, bunlar da düşük oranlarını artırıyor. Bunların yanı sıra, annenin aile hikayesi de önemli. Özellikle akraba evlilikleri olan ailelerde, yakın akraba evlilikleri, anne veya babada meydana gelen küçük hatalar bir araya geldiğinde, büyük genetik problemleri oluşturup, düşüğe neden olabiliyor” diye konuştu.

EVDE GERÇEKLEŞEN DOĞUM, TEHLİKELİ BİR BOMBA GİBİ Evde gerçekleşen doğumlarla ilgili de konuşan Çayan, “Günümüz şartlarında bu kadar modern teknoloji ve hastaneye ulaşma şartları sağlanmışken, evde doğumları kesinlikle desteklemiyoruz. Bunlar hem hijyen şartları dediğimiz ortamın temizliği, hem de devam eden zamanda bebeğin doğduğu ortamdaki ısı değişiklikleri önemli. Hele ki problemli bir gebelikse, zor bir doğumsa, orada meydana gelebilecek problemleri, sonra hastaneye taşırken yeterli zamanın olmaması, bebeğin veya annenin hayatının tehlikeye girme olasılığını artırıyor, biz ev doğumlarını kesinlikle önermiyoruz. Artık bütün Türkiye'nin her yerleşim bölgesinde, rahatlıkla hastaneye, doğum yapılabilecek bir merkeze ulaşma olanağı var. Dolayısıyla, kesinlikle evde gerçekleşen doğumu, ben tehlikeli bir bomba gibi düşünüyorum. Evde yaşanan

Sulh Yolunun Peygamberi Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), üzerinde yaşadığımız hayat ağacının hem çekirdeği hem de meyvesidir. O, varlığın yaratılış sebebi olmakla birlikte aynı zamanda da neticesidir. Işık Yayınları tarafından yayımlanan ve Dr. Reşit Haylamaz’ın kaleme aldığı ‘Buzdan Dağları Eriten Şefkat Güneşi’ isimli eser, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hayatını daha doğru, geniş ve bütüncül bir perspektiften ele almamıza imkân sağlıyor.

doğumlar iyi de gidebilir, ama başımıza kötü bir şey geldiğinde sonuçları çok ağır olabiliyor. Hem bebek, hem de anne kaybedilebiliyor” şeklinde konuştu.

EN UYGUN GEBELİK YAŞI 24-29 ARASIDIR Günümüz şartlarında, ideal doğum sayısının artık değiştiğini vurgulayan Çayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum kişinin yaşına da bağlı. Eskiden ortalama evlilik yaşları 20'li yaşlar olduğu için doğum fazlaydı, kadının en üretken olduğu ve en sağlıklı doğumları yaptığı yaşlar aslında 24-29 yaşları arasındadır. Bir kişi gebelik planlıyorsa, doğumu bu yaşlar arasında yapması, hem kendisinin hayati riskleri açısından, hem de meydana gelecek bebeğin sağlığı açısından en uygun üreme dönemidir. Ama şimdi teknolojinin ilerlemesi, kadınların iş hayatına katılması ve kariyer planlamaları nedeniyle, evlilik yaşları çok ilerledi. Dolayısıyla 30-35, bazen de 40'lı yaşlarda evleniyorlar. Aslında kişinin evlendiği yaş, ileri yaşlara taşındığından, gebelik yaşı da ileri yaşlara taşındı ve bunun da getirdiği riskler, bizi gebelik takiplerinde zorluyor. Dolayısıyla aslında çalışmayan veya kariyer yapmayan bir kadınla, çalışan bir kadının farklı gebelik sayısı olacaktır. Tabi bunda ailenin yapısı, kültürel çevre, sosyal çevre, kişilerin çift olarak beklentileri, onların çevrelerinin beklentileri etkili oluyor. Çünkü biz biliyoruz ki bazı büyük ailelerde, aşiretlerde çok sayıda doğumlar bekleniyor. Ama daha çok ekonomik özgürlüğünü kazanmış, kültürel seviyesi yüksek kadınlara baktığımız da, onların genellikle sorumluluk, zaman ve paylaşımlar açısından 1 ya da 2 çocuğun yeterli olduğunu düşündüklerini görüyoruz. Arka arkaya, sık doğumlar yapmamak gerekiyor. O annenin sağlığını bozuyor. O yüzden gebelikler arasında en az 2 yıl olması bizim için ideal. Sayı vermek doğru olmasa da, 3-4 doğumdan fazlası kadını tüketen bir süreçtir diye düşünüyorum.”

SEfKAT GÜNESI

(sallallahu aleyhi ve sellem)

dR. rESIT HAYLAMAZ

Allah celle celaluhu, Kâinatı, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in muhabbeti ile yaratmış, bu muhabbete ulaşarak sonsuzluğu hak etmenin yollarını Kur’ân’da beyan etmiştir. Kâinatı ve Kur’ân’ı eksiksiz ve doğru okuyup anlayabilmemiz için de yine O’nu içimize aydınlatıcı bir rehber olarak göndermiştir.

O, 23 yıllık risâlet döneminde Kıyamet’e kadar devam edecek olan İslâm binasının temelini atmış ve her asra bakan yönleriyle bu temelden tüm zamanlara ve tüm insanlara uzanan yollar açmıştır. İnsanoğlunun dünya hayatının son bulacağı ana kadar yaşayacağı problemlerin ismi, cismi ve çözümü O’nun hayatında yerini bulmuş, O, kendinden önce olanları açıkladığı gibi kendinden sonra O’nun hayatı her insan için bir başvuru olacakları da aydınlatıp açıklığa kavuşturkaynağıdır. Dünyanın darlığından, nefsin ve muştur. şeytanın pişmanlığa götüren oyunlarından kurtulup yaratılış gayesine uygun yaşayabil- Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) mek, ancak O’nu bitmek tükenmek bilmeyen hayatını daha doğru, geniş ve bütüncül bir bir heyecanla tanımaya ve sevmeye bağlıdır. perspektiften ele almamızı sağlayacak zeO’nun her anı, her sözü, her tavrı ve adımı ngin muhtevasıyla okuyucuları kutlu bir yolinsanlık için rahmet ve bereketin formülüdür. culuğa davet eden “Şefkat Güneşi”, zamanın Her şartta insanı kazanmayı, onu Cehennem O’nunla nasıl nurlandığını bizlere gösteren yolundan döndürüp, Cennetlere hazır hale ge- önemli bir eser ve aynı zamanda da Dr. Reşit tirmeyi hedefleyen Allah Resulü’nün hayatı, Haylamaz’ın O’na dair olan uzun soluklu insanlığın akla ve hayale gelebilecek tüm çalışmalarının nüvelerinden biri. problemlerinin çözüleceği yegâne merkezdir.

Müslüman coğrafyalardaki ferdî ve içtimaî problemlerin temelinde O’nu hakkıyla bilememek, O’nun değerlerinden uzaklaşmak ve zamanı O’nun değerleriyle yaşayamamak yatmaktadır. Bu hazin tablonun değişebilmesi, hayatın O’nun iklimine taşınabilmesi ancak O’nun yolundan yürümekle mümkündür. Diğer bir tabirle Nebevî neticeler, bugün yürünen yolun nübüvvet eksenli olmasıyla mümkün hale gelir. İslâm dünyası bugün Allah Resulü’nü yeniden ve Kur’ânî bir perspektifle ve bütün yönleriyle ele almaya ihtiyaç duymaktadır. O, insanlar arasında yaşayan Mücessem Kur’ân’dır. Kur’ân’ı birkaç ayetten ibaretmişçesine dar bir alana hapsetme hastalığı, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in risâletinin anlaşılmasını zorlaştırdığı gibi, günümüzde İslâm’ın temsil ve tebliğine de zarar veren ciddi bir problemdir.

13.5x21 cm 352 Syf.


18 SAĞLIK

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Yeme alışkanlıkları değişmeden hastalıklar bitmeyecek! Romatizma, kalp hastalıkları, kolesterol, kan dolaşımındaki bozukluklar, diyabet gibi hastalıkların beslenme düzensizliğiyle orantılı olduğu biliniyor. Uzmanlar, günlük yeme içme adabı değişmedikçe de bu rahatsızlıkların artarak devam edeceğini söylüyor.

Peygamber Efendimiz (sas) bir hadislerinde sofradan doymadan kalkmayı tavsiye ediyor ve “Mümin bir bağırsağı, kâfir de yedi bağırsağı doyuncaya kadar yer.” buyuruyor.

-

”Az yiyin ve yediğinizi iyice hazmedin.” diyen ve tıp ilminin temellerini atan İbn-i Sina gibi bugünün tabipleri de az yemeyi tavsiye ediyor. Sofradan doymamış olarak kalkılmasını, midenin tıka basa doldurulmamasını ve çok soğuk ya da çok sıcak yemeklerden uzak durulmasını öneren uzmanların açıklamalarının Efendimiz’in (sas) tavsiyelerine paralel olduğunu görüyoruz. Mesela Peygamber Efendimiz (sas) bir hadislerinde sofradan doymadan kalkmayı tavsiye ediyor ve “Mümin bir bağırsağı, kâfir de yedi bağırsağı doyuncaya kadar yer.” buyuruyor. Bir diğer uyarıcı hadiste ise, “Âdemoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki âdemoğlu için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman (midesinin) üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de nefes için ayırsın.” buyurarak nasıl beslenilmesi hususunda bilgi veriyor. Işık Yayınları’ndan çıkan ‘Yedikleriniz Helal Olsun’ adlı kitabının yazarı Doç. Dr. Serkan Çakır, insanların günlük yemek adabını Efendimiz’in (sas) uygulamalarıyla kıyaslayıp yeniden gözden geçirme-

ye davet ediyor. Günde en fazla iki öğün yemek yiyen Adap Sultanı’nın iki öğünden birinde daima hafif yiyecekler tükettiğini belirten Çakır, Efendimiz’in (sas) meyveleri yemekten önce yediğini hatırlatıyor. Günümüzde uzmanlar da meyvelerin yemeklerden en geç bir saat önce yenmesini tavsiye ediyor ve meyve şekerinin glikoza dönüşüp kana geçmesi açısından önemini vurguluyor. Böylelikle kan şekeri yükseliyor ve düşmesine de engel oluyor. Bu da ana öğünlerdeki aşırı açlık hissini ortadan kaldırarak daha az yemekle doymaya neden oluyor. “Sıcak yemek yemekten sakının! Çünkü o bereketi giderir. Soğutarak yemeyi tavsiye ederim. Çünkü o daha çok içe siner, bereketi daha büyüktür.” hadis-i şerifini de günümüz tıbbî ilimleri destekliyor. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Sinem Demirci, çok sıcak yiyeceklerin ağız başta olmak üzere, yutak, yemek borusu ve midede yanıklara sebep olabileceğini ifade ederek bunun sonucunda organlarda cesitli ciddi hastaliklara hatta kansere kadar giden rahatsızlıklara sebep olacağını kaydediyor.

Saç kurutma makinesi cildi yaşlandırıyor! -

Bilgisayar ışığından floresan lambalara, spotlardan tasarruflu ampullere kadar birçok suni UV kaynakları, cilt ve göz sağlığını bozuyor ve erken yaşlanmaya sebep oluyor. Cep telefonu, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi gibi teknolojik aletlerinin uzun süre kullanılmamasını öneren Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Ebru Güner, “Bilgisayardaki x-ışınları ve elektromanyetik radyasyondan korunmak için ekrandan en az bir kol boyu uzaklıkta durun.” diyor. Elektrikli tıraş makinesi veya saç kurutma makinelerinin yüksek oranda elektromanyetik radyasyon yaydıklarını kaydeden Güner, tıraş makinesinin şarjlı kullanılmasını ve saç kurutma makinesini yatmadan önce kullanmamayı tavsiye ediyor. Erken yaşlanmaya karşı yeşil çay öne-

ren Güner, C ve E vitaminlerinin birlikte alındığında UV ışınlara karşı korumayı artırdığını aktarıyor. Kuru erik, brokoli, ay çekirdeği, soğan, kırmızıbiber ve baklagillerdeki E vitamini, kolajen ve antioksidan özelliklerden ötürü cildin elastikiyetini artırdığını vurgulayan Güner, trans yağlar, tuz, rafine şeker ve alkolden de uzak durmayı öneriyor. Güner şu tavsiyelerde bulunuyor: “Rahatça oturun ve yüzünüzü gevşek bırakın. Parmaklarınızla saç diplerinizden tutun ve yavaşça yukarı doğru çekin. 5-10 saniye kadar böyle durun ve bırakın. Alnınızın, kaşlarınızın ve gözlerinizin gerildiğini hissedeceksiniz. Ağzınızla O yapın ve elmacık kemiklerinizin bulunduğu bölgenin gerildiğini hissedin. İşaret parmaklarınızla ağzınızın kenarına destek olup 5 saniye tutun ve bırakın.”

Göz seğirmesine dikkat! -

Dünyagöz Etiler’den Opr. Dr. İskender Alkın Solmaz göz seğirmelerinin sık aralıklarla ve uzun süre devam etmesinin ciddi göz hastalıklarının habercisi olabileceğini söylüyor. Rahatsız edici sık seğirmelerin gizli hipermetrop, miyop ve astigmat olabileceğini belirten Solmaz, “Bu durum gözlük takan hastalarda numaralarının artması veya azalması anlamına gelebilir. Aynı gözlük kullanılmaya devam edilirse seğirme artabilir. Ayrıca göz

kapağının iltihaplanması, göze yabancı maddelerin girmesi de seğirmelerin başka nedenleridir.” diyor. Gözün aşırı yorulduğunda tepkisini seğirmeyle göstereceğini ifade eden Solmaz, şu tavsiyelerde bulunuyor: “Uyku ve dinlenme saatlerine dikkat etmek, mümkün olduğunca bilgisayar kullanımını ve TV izlemeyi azaltmak, evde yumuşak ve parlak olmayan aydınlatmaları tercih etmek göz yorgunluğuna bağlı seğirmeleri azaltmaya yardımcı olur.


19 AILEM

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

‘Temizleneyim’ derken cilt kanseri olmayın!

Akupunktur sadece zayıflatmıyor -

Akupunktur adını sıkça duyduğumuz lakin hakkında pek az şey bildiğimiz tedavi yöntemlerinden. Özellikle bir dönem sabah programlarının müdavimi olan akupunkturistlerin de katkısıyla yöntemin yalnızca zayıflamaya yardımcı olarak kullanıldığı algısı oluştu. Ancak gerçek bundan çok farklı. Özellikle ağrılı ve kronik hastalıkların tedavisinde bu yönteme sıkça başvuruluyor.

Ev temizliğinde türlü deterjanlarla hemhal olan kadınlar, bu kimyasal ürünlerle cilt kanserine davetiye çıkarıyor. Cilt kanserinde renk ve şekli değişen benlere dikkat edilmesini öneren uzmanlar, kişinin vücudunu iyi gözlemlemesini öneriyor.

VÜCUDUN TEDAVI YETENEĞINI UYARIYOR Akupunktur Uzmanı Doktor Ümit Aktaş, yöntemin vücutta bulunan belirli noktalara iğne batırmak suretiyle uygulanan bir tedavi sistemi olduğunu söylüyor. Akupunkturda herhangi bir ilaç uygulaması yapılmıyor, sadece kuru iğne batırma yöntemi belirli bir teknik çerçevesinde uygulanıyor. Aktaş, “Akupunkturda temel amaç, vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini uyarmaktır.” diyor. Birçok kişi akupunkturu bitkisel besin takviyeleri gibi tamamlayıcı tedavilerle aynı kefeye koysa da Aktaş’a göre gerçek bundan çok farklı. “Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ilk defa 1978 yılında Filipinler toplantısında akupunktur ile tedavi edilebilir hastalıkların bir listesini yayımladı. Daha sonra 1994 yılı İtalya Cervia’daki toplantıda bu liste genişletilerek kabul edildi. Bu

dermatolojı uzmanı elıf ebru güner, “et benlerı çok fazla sayıda ve yaygınsa, hastada bağırsak polıplerı ve hormon bozukluğunun mutlaka araştırılması gerekır.” dıyor.

-

NAMAZ VAKİTLERİ

Titiz ev hanımlarının kullandığı çeşitli deterjanlar, oda kokuları ve deodorantlar, başta cilt kanseri olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Ebru Güner, beslenme yanlışlarından hareketsizliğe, stresten sigara tiryakiliğine pek çok sebebin kanseri tetiklediğini söylüyor. Güner, “Hayatımıza yeni giren pek çok kimyasal ürün, deodorantlar, oda kokuları, cep telefonları, kablosuz internet bağlantıları, gıdalarımıza karışan tarım ilaçları, hormonlar ve antibiyotikler, kansere davetiye çıkarıyor. Ayrıca evlerimizde kullandığımız böcek öldürücüler ve deterjanlar da kansere yakalanma olasılığımızı artırıyor.” diyor. Cilt kanserinin en önemli nedeninin aşırı güneşe maruz kalma olduğunu vurgulayan uzman, “Özellikle kadınların es-

merleşmek için sıkça solaryuma girmesi ya da plajlarda güneşlenmesi cildin daha çabuk yaşlanmasına ve zaman içerisinde cilt kanserine neden oluyor.” diye konuşuyor. Vücutta asimetrik yapılı, çok renkli, 6 mm’den büyük ve çok sayıda benin oluşmasının cilt kanseri belirtileri olduğunu söyleyen Elif Ebru Güner, açık tenli, açık renk gözlü, kızıl sarı saçlı veya kolaylıkla güneş yanığı gelişebilen cilt tiplerinde riskin yüksek olduğunu kaydediyor.

SIK GÖRÜLEN ET BENLER, HORMON BOZUKLUĞU BELİRTİSİ Cilt ile aynı renkte oluşan et benlerin ise daha çok 30-40 yaşından sonra görüldüğünü aktaran Elif Ebru Güner, “Şişmanlık, hamilelik, menopoz ve hormon hastalıkları et benlerinin çoğalmasına

sebep olabilir. Et benler hastayı rahatsız ediyorsa, çok kısa bir işlem ile alınmaları mümkün. En çok boyun, koltuk altı, üst gövde ve göz çevresinde ortaya çıkar. Radyofrekans, kriyoterapi ve cerrahi olarak kolayca tedavi edilebilirler.” diyor. Et benleri çok fazla sayıda ve yaygınsa, hastada bağırsak polipleri ve hormon bozukluğunun mutlaka araştırılmasını öneren uzman dermatolog, şunlara dikkat çekiyor: “Diyabetli kişilerin boyun kenarında, kasıklarında ve koltuk altlarında gördüğümüz et benleri sürtünme ve kaşıma nedeniyle kanama, kopma yapacak olursa risk yaratır. Bunlar çok büyümeden dermatoloji hekimi tarafından alınmalı. Bu et benleri ip bağlayarak düşürmeye çalışmak, asitli ilaç sürmek doğru olmayan yaklaşımlardır.

listede yer alan hastalıkların akupunktur ile tedavi edilebileceği duyuruldu.” diyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre akupunktur, bu listedekilerin dışında, diğer tüm hastalıkların tedavisine yardımcı olmak üzere tamamlayıcı olarak da kullanılabiliyor. Bağışıklık sistemi hastalığında kesin tedavi bulunamıyor. Ancak ömür boyu süren ilaçlarla hastalık belirtileri hafifletilebiliyor. Ancak ilaç tedavilerinin yan etkileri birçok hasta için korkutucu olabiliyor yahut hiçbir sonuç vermeyebiliyor. Akupunktur ise bağışıklık sistemi üzerinde dengeleyici etkiye sahip bir yöntem. Aktaş, “Bağışıklık sistemi, vücudu tüm hastalıklara karşı koruyan sistemdir. Bağışıklık sisteminin az çalışması da, çok çalışması da hastalıklara yol açar. Bu, bağışıklık sisteminin dengeli çalışmasını sağlayan bir tedavi. Bu sayede her türlü hastalığın tedavisinde akupunktur kullanılabiliyor. Bel fıtığı tedavisinde de, alerjilerde de başarılı olmasının sırrı bağışıklık sistemini dengelemek.” diyor. Kanser hastalarında da bağışıklık sistemini destekleyerek etki ediyor. Ayrıca, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerini azaltıyor. Aktaş, bu yöntemi özellikle de ilaçlara bağlı olarak gelişen şiddetli mide bulantılarını engelleme konusunda başarılı buluyor.

PARİS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ORLEANS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

CAEN

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:20 06:19 06:17 06:16 06:14 06:13 06:11

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:30 06:29 06:28 06:27 06:26 06:24 06:23

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:21 06:20 06:19 06:17 06:16 06:15 06:13

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:31 06:30 06:28 06:27 06:25 06:24 06:22

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

ANNECY

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LIMOGES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

05:58 05:57 05:56 05:54 05:53 05:51 05:50

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:04 06:03 06:01 06:00 05:59 05:58 05:56

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:23 06:22 06:21 06:20 06:18 06:17 06:16

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:06 06:05 06:04 06:02 06:01 06:00 05:59

LYON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

RENNES

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

LILLE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MACON

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:09 06:08 06:07 06:05 06:04 06:03 06:01

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:36 06:35 06:33 06:32 06:30 06:29 06:28

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:18 06:16 06:15 06:13 06:12 06:10 06:09

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:09 06:08 06:07 06:05 06:04 06:03 06:01

METZ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

VALENCE

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

BEZIERS

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:05 06:03 06:02 06:01 05:59 05:58 05:56

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:08 06:07 06:06 06:05 06:04 06:02 06:01

07.02.2014 08.02.2014 09.02.2014 10.02.2014 11.02.2014 12.02.2014 13.02.2014

06:14 06:13 06:12 06:11 06:10 06:09 06:08

08:08 08:06 08:05 08:03 08:01 08:00 07:58

07:45 07:44 07:42 07:41 07:39 07:37 07:36

07:50 07:49 07:48 07:46 07:45 07:43 07:42

07:53 07:51 07:50 07:48 07:47 07:45 07:43

13:12 13:12 13:12 13:12 13:12 13:12 13:12

12:50 12:50 12:50 12:50 12:50 12:50 12:50

13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02

12:56 12:56 12:57 12:57 12:57 12:57 12:57

15:35 15:37 15:38 15:39 15:40 15:42 15:43

15:14 15:16 15:17 15:18 15:20 15:21 15:22

15:34 15:35 15:36 15:37 15:39 15:40 15:41

15:19 15:21 15:22 15:23 15:24 15:26 15:27

18:03 18:05 18:07 18:08 18:10 18:12 18:13

17:43 17:44 17:46 17:47 17:49 17:51 17:52

18:01 18:03 18:04 18:05 18:07 18:08 18:10

17:48 17:49 17:51 17:53 17:54 17:56 17:58

19:23 19:25 19:27 19:28 19:30 19:32 19:33

19:03 19:04 19:06 19:07 19:09 19:11 19:12

19:21 19:23 19:24 19:25 19:27 19:28 19:30

19:08 19:09 19:11 19:13 19:14 19:16 19:18

08:46 08:47 08:48 08:49 08:50 08:51 08:52

08:56 08:57 08:58 08:59 09:00 09:00 09:01

08:35 08:36 08:37 08:38 08:39 08:40 08:41

08:55 08:56 08:57 08:58 08:59 09:00 09:01

06:00 05:58 05:57 05:56 05:54 05:53 05:52

08:10 13:23 15:58 08:09 13:24 15:59 08:07 13:24 16:00 08:06 13:24 16:01 08:05 13:24 16:02 08:03 13:24 16:03 08:02 13:24 16:05

07:46 07:44 07:43 07:41 07:40 07:38 07:37

08:22 08:20 08:19 08:17 08:16 08:14 08:13

07:45 07:44 07:42 07:41 07:39 07:37 07:36

12:57 12:57 12:57 12:57 12:57 12:57 12:57

13:28 13:28 13:28 13:28 13:28 13:28 13:28

12:52 12:52 12:52 12:52 12:52 12:52 12:52

15:28 15:29 15:31 15:32 15:33 15:34 15:35

15:53 15:55 15:56 15:57 15:59 16:00 16:01

15:19 15:20 15:21 15:22 15:24 15:25 15:26

18:25 18:26 18:28 18:29 18:30 18:32 18:33

17:56 17:57 17:58 18:00 18:01 18:03 18:04

18:21 18:23 18:25 18:26 18:28 18:30 18:31

17:46 17:48 17:50 17:51 17:53 17:54 17:56

19:54 19:55 19:56 19:57 19:59 20:00 20:01

19:16 19:17 19:18 19:20 19:21 19:23 19:24

19:41 19:43 19:45 19:46 19:48 19:50 19:51

19:06 19:08 19:10 19:11 19:13 19:14 19:16

08:19 08:20 08:21 08:23 08:24 08:25 08:26

08:39 08:40 08:41 08:42 08:43 08:44 08:45

08:36 08:37 08:38 08:39 08:40 08:41 08:42

08:51 08:52 08:53 08:54 08:55 08:56 08:57

08:07 08:06 08:04 08:03 08:01 07:59 07:58

08:05 08:03 08:02 08:01 07:59 07:58 07:56

13:14 13:14 13:14 13:14 13:14 13:14 13:14

13:16 13:16 13:16 13:16 13:16 13:16 13:16

15:40 15:41 15:42 15:44 15:45 15:46 15:47

15:48 15:49 15:50 15:51 15:53 15:54 15:55

08:10 13:09 15:27 08:08 13:09 15:28 08:06 13:09 15:30 08:05 13:09 15:31 08:03 13:09 15:33 08:01 13:09 15:34 07:59 13:09 15:35

07:48 07:47 07:46 07:44 07:43 07:41 07:40

13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02

15:36 15:37 15:38 15:39 15:40 15:41 15:43

18:08 18:09 18:11 18:13 18:14 18:16 18:17

18:15 18:17 18:18 18:20 18:21 18:23 18:24

17:56 17:58 17:59 18:01 18:03 18:05 18:07

18:03 18:04 18:06 18:07 18:08 18:10 18:11

19:28 19:29 19:31 19:33 19:34 19:36 19:37

19:35 19:37 19:38 19:40 19:41 19:43 19:44

19:16 19:18 19:19 19:21 19:23 19:25 19:27

19:32 19:33 19:34 19:36 19:37 19:38 19:39

08:41 08:42 08:43 08:44 08:45 08:46 08:47

08:28 08:29 08:30 08:32 08:33 08:34 08:35

08:56 08:57 08:58 08:59 09:00 09:01 09:01

08:30 08:31 08:32 08:34 08:35 08:36 08:37

08:19 08:18 08:16 08:15 08:13 08:11 08:10

07:43 07:42 07:40 07:39 07:38 07:36 07:35

07:52 07:50 07:49 07:47 07:46 07:44 07:43

07:52 07:50 07:49 07:48 07:47 07:45 07:44

13:23 13:23 13:23 13:23 13:23 13:23 13:23

13:00 13:00 13:00 13:00 13:00 13:00 13:00

13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02 13:02

13:08 13:08 13:08 13:08 13:08 13:08 13:08

15:45 15:46 15:48 15:49 15:50 15:52 15:53

15:38 15:39 15:40 15:41 15:42 15:43 15:44

15:32 15:34 15:35 15:36 15:37 15:38 15:40

15:46 15:47 15:48 15:49 15:51 15:52 15:53

18:14 18:15 18:17 18:19 18:20 18:22 18:24

18:04 18:06 18:07 18:08 18:10 18:11 18:12

18:00 18:01 18:03 18:04 18:06 18:07 18:09

18:13 18:14 18:15 18:17 18:18 18:19 18:21

19:34 19:35 19:37 19:39 19:40 19:42 19:44

19:31 19:32 19:33 19:34 19:35 19:37 19:38

19:20 19:21 19:23 19:24 19:26 19:27 19:29

19:39 19:40 19:42 19:43 19:44 19:45 19:46

08:43 08:44 08:45 08:46 08:47 08:48 08:49

08:21 08:22 08:23 08:25 08:26 08:27 08:28

08:38 08:39 08:40 08:41 08:42 08:43 08:44

08:17 08:18 08:19 08:20 08:22 08:23 08:24


20 BULMACA

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Verme, ödeme

Deneme

Yapay

Sahip

Hala, teyze (yöresel)

Yakan›n gö€üse gelen bölümü

Öncecilik

Özel Tüketim Vergisi (kısa)

Helyumun simgesi

Bilye

Lesotho'nun baflkenti

Evcil geyik

İsviçre’de bir ırmak

Bir bağlaç

Küçük ma€ara 1

Özel görev Kuruyunca çatlayan toprak

Kutsal inanç, itikat

Çok Önemli Kifli (‹ngilizce kısa)

Sinirler

İnsanın yapı taşı

Valide

Bir ba€laç

Hane

Öküz, s›€›r

Cetvel türü

Bir nota

Hedeften vurufl

Paltoya benzer üstlük

Tabur (t›sa)

Tantal›n simgesi

Yükselme, yücelme

Kal›n sicim

Düzey

Bir arazi ölçüsü

Do€u Anadolu'da Namaz›n her ›rmak bölümü

Karfl›l›kl› al›p verme

‹flçi

Suriye baflkenti

4

Gemi h›z›n› ölçen alet Veri Ayak direme

Duyuru

Ortakl›k türü

‹lave

Bir yerde oturma

Yokufl fialvar, don

Vantilatör Bal (Eski dil)

K›sa yaz› Kar›fl›k renkli

Nota durak iflareti S›tma yapan sivrisinek

Burun iltihab›

Nakit Berber b›ça€›

3

Büyük sülale

Ülkü, mefkure

‹nce uzun bir a€aç

Sentetik kumafl Madeni ip

Gökçeada'n›n eski ad›

Yabani hayvan vurma

Dayan›kl›l›k

Lahza

Bromun simgesi Eski M›s›r Tanr›s›

Yi€it

Bir ülkenin temel yasas›

Küçük gemi

fiimflekli, gök gürültülü ya€mur

Bal yapar

Rahats›z eden ses uyumsuzlu€u

5

fialgama benzeyen bitki

Allah'a (cc) yakar›

Bir renk

‹ri saman

Yemek Hat›ra

Bir kümes hayvanı Kumandan

Öküz yemli€i Tutacak

Hofla giden, be€enilen

At›n aln›ndaki beyazl›k

Alt›n›n simgesi

Üstü aç›k suyolu

Kavga, çekiflme Alt resimdeki flark›c›

DİKİLİTAŞ

Bal›k yakalama arac› Çay demleme kab›

2

Ak›l

Üstteki aktör

Kütahya ilçesi

En k›demli diplomat

KENAN ‹M‹RZALIO⁄LU

Çılgın Roma imparatoru Bir Anadolu ezgisi

Er kişi, adam

Şaşma ünlemi

Cendere

Habeş soylusu

8

Çölde yaflayan göçebe

Bir enzim ad›

Peygamber Birkaç cümlelik söz Gösterme ad›l›

Küçük motosiklet

Sessiz, rahat, sakin

Bakla ezmesi

Bir nota

Küçük bitki

Kalite

Güç, kudret

fi›rnak'›n ilçesi

Karakter

S›fat eki

7

Yüz, surat

Amaç, maksat

Sara hastalığı (yöresel)

Litre (K›sa) Gelincik bal›€›

Kuyruksokumu kemiği

Belirti Adana ilçesi

Donuk renkli

İri bir balık türü

Kalsiyum simgesi

Taneli meyve

Evliya, ermiş

Fakülte Cennet ile baflkan› Cehennem arası bir yer Raca karısı

Haykırma

Avuç içi

Güzel kokulu bir kahve türü Şan, şöhret

MUSTAFA SANDAL Birdenbire

Bir mevsim Bir tür füze

Asya’da bir ülke

Nikelin simgesi

Lutesyumun simgesi Bir tür süsleme tozu

Vuruşma, çarpışma

4

3

2

1

fi‹FRE KEL‹ME

11

Osmanlıların Roma kentine verdiği ad

Işın

10

9

Damarlarda dolaşan hayati sıvı

Beyaz Askerin su kabı

Büyükbaş hayvanların ortak adı Kainat

Acıklı olay, trajedi

11

Kolay işlenir yapı taşı

6

Elefltiri

Söylev

Tabaklanmış ceylan derisi

5

Su

Orta Do€u'da göl

Tav›r, davran›fl

Evrenpulu

Av kuflu

Esnek olma durumu

Orta resim

Yüz, surat

10

Büyük pulluk

Baston

Rehber

Kökten, köktenci Televizyon cam› Zaman gösteren alet

Bulan›k

Numara

Hayvan hastal›klar› hekimi

Mant›k

Karadeniz kuzeyindeki deniz

Atefl ‹lave

9

Göz (Eski dil)

‹yiden iyiye

7

Döfleme iflleri

Tesir

Tak›mada

8

Vasat

Ba€›rsaklar

Danimarka plakas›

6

Kemalpafla'n›n eski ad› Yo€urtlu içecek

Bir kürk hayvan›


21 BULMACA Karyola yanındaki dolap Alttaki futbolcu

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Bağırsakları tutan karın zarı

Kısa çizme

Çekirdek

Bir nota

Hayvanlara vurulan damga Yok etme, öldürme

Posta paketi

Sinirli

Japonya’nın para birimi

Yarar, etki

Binanın bekleme yeri Bir yerde oturma

Bölmeli göçebe çadırı

İkaz

Marlon Brando’nun ünlü filmi

Vefat eden Portekizli futbolcu (üstte) Mukavele

EUSEBİO

Uygun, elverişli

Antalya’nın bir ilçesi

Burçlardan biri

Kimyasal bir madde

Dünyanın uydusu Su ile çevrili kara Leşle beslenen yırtıcı kuş Erzurum’un bir ilçesi

Müzik türü

Derneğe ödenen para Mal gönderme belgesi

Keçeden yapılmış kaba kumaş

Başlangıçsız Küçük akarsu

İsyan eden

İpekten kalın iplik

Nikelin simgesi

Yardımcı

Zulüm

Şiirin dizelerinden her biri

Yetki

Pomat

Tutsaklık Futbolda serbest vuruş

Misket limonu Eski Türklerde hakan

Demir yolu

Br nota Çabuk, süratli Osmanlı ordusunda albay

Pinti, hasis İstanbul’un bir ilçesi

Numara (kısa)

Romanya plaka işareti

Büyük kayık Bir meyve Deniz taşımacılığı türü Beyzi, yumurta biçiminde

Bir nota

Tehlikeli durum “… Aybaba” (Teknik direktör)

Kastamonu ilçesi

Mendil, çorap gibi şeyler İyi yanmamış kömür Hollanda plaka işareti

Güreşte bir oyun

Artvin’in eski adı

Kavşak

Parlak bir kumaş Radyumun simgesi

Nisan ayı (halk ağzı)

Soru sözü

Yarış kayığı türü

Bir kan grubu

Alınan şeyi geri verme

Gönül rahatlığı

Lityumun simgesi

İdare

Türk Standartları Enstitüsü (kısa) Tutma organı

Yavru, çocuk Milli Eğitim (kısa) Süre, müddet

Uçak veya gemi yolu

Bayındır duruma getirme

Tutumlu, parasını idareli kullanan Koca

Mutlu

Uzaklık anlatır

Tellürün simgesi

RONALDİNHO

Kemiklerin yuvarlak ucu

Anadolu Ajansı (kısa) Uluslar arası Güreş Federasyonu

Karakter

Beceriksiz (halk ağzı)

Temel, esas

Tümör

PUZZLE BULMACA

SUDOKU KOLAY

SARMAL

Cetvel türü

Allah’a (cc) kulluk etme

Osmanlıların Romanya’ya verdiği ad

Minareden okunan dua

Bütün, eksiksiz

Danimarka plaka işareti

Telefon sözü

Peygamberimizi (sav) öven kaside Artvin’in ilçesi

Rüzgâr

Oyunda cezalı çocuk

Köpekbalığı familyasından bir balık Yanardağ püskürtüsü

Soluk borusu Allah’ın (cc) adlarından biri

Selenyumun simgesi

Lüfer balığının irisi Yöntem, yordam

Ad

Yabani bir hayvan

Çemenle kaplı güneşte kurutulmuş et

Tiyatroda uzun konuşma Satrançta yenilgi

Sağlam, sağlıklı

Pozitif Judoda elektrot derecelere verilen ad Profesyonel karşıtı

Anlamlı işaret Araba okunun ekseni

Bağıntılılık

Diyarbakır ilçesi

Muğla’nın bir ilçesi

O K Ü L E R

ZOR

ORTA

K A S E M

‹ÇE DO⁄RU

100-98 Madeni ip. 97-95 İsyankâr. 94-92 Allah’ın (cc) adlarından biri. 91-87 Bıçak bileme demiri. 86-82 Duvar örülürken taşlar arasına yatay olarak konan ağaç. 81-76 Sermaye. 75-71 Odunundan kırmızı boya çıkarılan ağaç. 70-67 Maddenin temel öğesi. 66-62 Mesaj. 61-57 Bir pirinç yemeği. 56-53 Telli balıkçıl. 52-48 En fazla. 47-42 Senatörlerin toplandığı yer. 41-37 Üflemeli bir çalgı. 36-28 Gür ve geniş sakallı. 27-23 Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak. 22-18 Başlangıçsız. 17-12 Karagöz oynatanlara verilen ad. 11-7 Klarnete benzeyen bir çalgı. 6-4 “…Poyrazoğlu” (tiyatrocu). 3-1 Kısa yazı.

ÇOK ZOR

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

Sudoku bulmacalam›zda ki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.

SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki KABİL sözcü€ününü son basamaktaki NEFER sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

KABİL

T‹R EK

DIfiA DO⁄RU

İ S A B E T

NEFER

ÖR N

1-8 Gemilerin alabileceği yükü belirten bir tona eşit birim. 9-13 Çevresinde olanlardan haberi olmayan, aymaz. 14-16 Avuç içi. 17-20 Alavere dalavere, entrika. 21-25 “ … vermek” (Müslümanlık şartı). 26-30 Geniş, değirmi yüz. 31-33 Baston. 34-40 Bir hamur tatlısı. 41-44 İthal edilecek mal listesi. 45-49 Hafif yel, esinti. 50-53 Paylama. 54-58 Sakarya ovasının diğer adı. 59-63 Her türlü organik yağ. 64-67 Acıklı. 68-73 Tedavi emek. 74-77 Büyük kız kardeş. 78-83 Anlamlı. 84-88 Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç. 8993 Brezilya kökenli dans. 94-100 Peygamberlik.

ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK

2 HARFLİ AS AŞ BU ET Kİ Lİ MI NE OD OK OL Pİ SA TA TR US 3 HARFLİ AKI AKÜ AMA BOT ETİ İKA İMA KAS KIL KİM LİF LUP NİM URA UZİ VAZ YAR ZİR 4 HARFLİ ADİL AHIR AMİL AŞIK AVAL AYAN İPEK İREM İŞAR KABA

KASE LİLA LOCA MİNE NOVA OPAL OTAK OTEL PATİ PENA PİRE RİNA ZADE ZATİ 5 HARFLİ AYEVİ ERİKA EZELİ İSALE KAPAN KASEM KUTUR LÜFER MEKİK MİLAS ONAMA

RAKİK SABAN SINAV ULAMA ZİYAN ZÜLAL 6 HARFLİ ASETAT BETİLİ ÇIMACI İKİLİK İSABET İYİLİK OKÜLER OZALİT SOLİST TEREKE VİDALA ZAYILI


Ak›l

Kavga, çekiflme Alt resimdeki flark›c›

A M

İ

N

A S

Kemalpafla'n›n eski ad› Yo€urtlu içecek

A

Kalite

İ

F

V

E N K

T

Büyükbaş hayvanların ortak adı

Şan, şöhret

N

İ

D

K

Damarlarda dolaşan hayati sıvı

A L E M

Orta resim

Kainat

İ

T

Taneli meyve

İri bir balık türü

L U T

Litre (K›sa)

İ

İ

Veri

O

Tak›mada

Güç, kudret

A

Kökten, köktenci Televizyon cam›

DİKİLİTAŞ

K›sa yaz›

fialvar, don

Kal›n sicim

Hedeften vurufl

Kutsal inanç, itikat

İ

Sahip

Lesotho'nun baflkenti

Yakan›n gö€üse gelen bölümü

Belirti

Adana ilçesi

Gelincik bal›€›

R A K

K

Haykırma

Güzel kokulu bir kahve türü

Söylev

Donuk renkli

Bir mevsim

Askerin su kabı

K

I

Asya’da bir ülke

Işın

Özel Tüketim Vergisi (kısa)

Özel görev Kuruyunca çatlayan toprak

Helyumun simgesi

Sara hastalığı (yöresel)

Yüz, surat

A

S

Beyaz

Avuç içi

A

Y

Evliya, ermiş

Kalsiyum simgesi

Bir tür süsleme tozu

Danimarka plakas›

İ

Habeş soylusu

Kuyruksokumu kemiği

K

Yüz, surat

Evrenpulu

İ

Birdenbire

D

Acıklı olay, trajedi

C A

A

U

Öküz yemli€i

Hat›ra

Yokufl

Suriye baflkenti

Cetvel türü

Valide

İ M

N A

R E

Çılgın Roma imparatoru Bir Anadolu ezgisi

N

A Ğ

Alt›n›n simgesi

20 O

N I

R A

19 A L

18 O Z

B R

17 İ

fiimflekli, gök gürültülü ya€mur

A M

T İ 16

Tantal›n simgesi

N A 15

O N

R E 14

Sessiz, rahat, sakin

T

Amaç, maksat

MUSTAFA SANDAL

R E K

E

V U Z

E D A

Tav›r, davran›fl

L A

Karadeniz kuzeyindeki deniz

U

A S A

E M A

E

S U L

Bal›k yakalama arac› Çay demleme kab›

Yemek

Bir renk

Bromun simgesi Eski M›s›r Tanr›s›

Üstteki aktör

E K

N

13

12

Baston

F

Bulan›k

Ba€›rsaklar

R U

I

Karakter

A N A H M E

I

R

K

Berber b›ça€›

Nakit

Yükselme, yücelme

Tabur (t›sa)

Küçük ma€ara

İsviçre’de bir ırmak

B A R

Peygamber Birkaç cümlelik söz Gösterme ad›l›

T A R

Osmanlıların Roma kentine verdiği ad

K A

Ülkü, mefkure

Gökçeada'n›n eski ad›

Bal yapar

İ M A

K A L

S›fat eki

Rehber

Karfl›l›kl› al›p verme

Kütahya ilçesi

Er kişi, adam

O L U K

Üstü aç›k suyolu

Tutacak

‹ri saman

Allah'a (cc) yakar›

Kar›fl›k renkli

O D

Yabani hayvan vurma

Öküz, s›€›r

İnsanın yapı taşı

Bir bağlaç

N U T U K

Ş U A

T A L

Lutesyumun simgesi

S U L T

T A Ş

Atefl

Numara

M A T A R A

N A R A

R O K E T

Vuruşma, çarpışma

K

İ

L O T

İ

‹lave

Nota durak iflareti

Yi€it

‹flçi

Bir arazi ölçüsü

N E R

E

‹nce uzun bir a€aç

Öncecilik

P A L A M U T

Tabaklanmış ceylan derisi

İ

fi›rnak'›n ilçesi

‹yiden iyiye

R A D

K E K L

fi‹FRE KEL‹ME

L

K A N

Nikelin simgesi

Bir tür füze

S›tma yapan sivrisinek

Vantilatör

Gemi h›z›n› ölçen alet

Hane

Sinirler

E T E R

Tesir

Küçük bitki

N A M

D E K A N

A R A F

Fakülte Cennet ile baflkan› Cehennem arası bir yer Raca karısı

Kolay işlenir yapı taşı

M A

Elefltiri

Orta Do€u'da göl

E S N E K L

Su

Esnek olma durumu

Büyük pulluk

Av kuflu

Bir nota

Paltoya benzer üstlük

Cendere

Bilye

Şaşma ünlemi

ÇÖZÜMLER

Ş A T

Hayvan hastal›klar› hekimi

F A

S A A T

İ

Y N

E F R

Mant›k

N

Bir nota

Bakla ezmesi

Zaman gösteren alet

T

Döfleme iflleri

Göz (Eski dil)

O R T A

Vasat

Bir kürk hayvan›

Bir kümes hayvanı

Z A

Hofla giden, be€enilen

‹lave

Bal (Eski dil)

L A Z

İ

Sentetik kumafl

Dayan›kl›l›k

Rahats›z eden ses uyumsuzlu€u

Bir yerde oturma

S K U T E R

Küçük motosiklet

Bir enzim ad›

U S

At›n aln›ndaki beyazl›k

Burun iltihab›

Büyük sülale

A

Madeni ip

Kumandan

Ayak direme

Ortakl›k türü

Lahza

Küçük gemi

Bir ülkenin temel yasas›

İ

Duyuru

Düzey Do€u Anadolu'da Namaz›n her ›rmak bölümü

Bir ba€laç

Çok Önemli Kifli (‹ngilizce kısa)

Evcil geyik

En k›demli diplomat

10

1

5

Hala, teyze (yöresel)

3

6

Yapay

2

9

3

Verme, ödeme

5

Deneme

6

4

Çölde yaflayan göçebe

1. 1936 – 1996 arasında yaşamış, TRT müzik denetim kurulu üyeliğinde bulunmuş, musikimize sayısız eser vermiş rahmetli besteci ve ses B İ E I Ö H sanatçımız – Bir ilimiz. 2. Düzenli ekilen yer, tarla – Habeş soylusu – Allah’a T (cc) E yalvarma S T – Gelecek. M 3. İ Pasak S –KKaçma, E Tkaçış – BirEilimiz R –K Tesir. 4. Altınkökü denilen bir bitki – Gizli görevli – “… Altınörs” (ses U A Y Roma E kentine N L V 5. Bir E yerde A sanatçısı)D– Osmanlıların verdikleri ad. otu- A ranlar – Bir R –EBirdenbire N A yerde çalışanlardan İ M A her N biri. 6.MSelenyumun İ S Y KENAN ‹M‹RZALIO⁄LU simgesi – Bir çeşit börülce – Tekstil – Tuhaf. 7. Ölenlerin tutulmamış İ P namazları A SiçinAverilen P sadakaG– Bir E müzik N aleti A oruçları V ve kılınmamış – Kısa K saplı İ odun baltası R E – Numara İ (kısa). S 8. A Yasaklanmış B E Tbalık avlama T B ağı – Çevik. 9. Sözcük – Dokunaklı söz. 10. At üzerine konulan oturS yavrusu. E V 11. İ “…Y Bora” E (aktör) A -RDerviş selâmı T E –A malık – Ceylân Müstahkem A R mevki. A S 12. Baryumun P A simgesi R A – Gözleri K E görmeyen T E – Bir Ş besin maddesi. 13. Dahi eki – Adale – Gazetede belli bir köşede yayınA İ İ lanan siyasi, E K D T U M A N A R I ekonomik, edebi içerikli yazı. 14. Yolcu evi – yararlıktan, L A N Kkullanıştan A K kaldırma O F O- İkiNyüzüİ beyaz kapsız E Ryorgan. 15. A Bir L ağırlık A ölçüsü – Psikoloji – Sürüngen bir hayvan. 16. “Bir kızıl goncaya benzer A N A Y Adudağın” S Aşarkısının A sahibi N besteci O F ve Eilâhi Lustamız –AAnne – Bir İ ilimiz. M R B O T M17. ESigaradaki T A sağlığa N Ezararlı T maddeS– Dik E yokuş L –VBaşaİ kakma.P18. A Kumaştaki hata – Fin hamamı – Yemek – Bir nota – Belirti. 19. Kedi ve A N T Eköpeklerin L D Ukimse A ön ayakları – Nüktedan, espri yapmaktan hoşlanan –A Ş İ R E TMüzisyenlerin topladığı para. 20. Osmiyumun K Esimgesi S İskorpitgillerden, Akdeniz’de yaşayan dikenleri zehirli, eti lezzetli balık M İ R – Oruçlu K anlamında erkek adı – Arkadaş, dost. A T A Ş

YUKARIDAN AfiA⁄IYA

ÇÖZÜMLER

8

KARE BULMACA

8

fialgama benzeyen bitki

YUKARIDAN AfiA⁄IYA

1. “Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! ve Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı ibibikler öter ötmez ordayım” diyen resimdeki şairimiz – İtalya’nın en uzun ırmağı. 2. Takım – Arap harfi metinlerinde bir ünsüzün ı,i sesleriyle okunacağını gösteren işaret – Binek hayvanı – Kulaklarının uzunluğu ile ünlü Frigya kralı. 3. Büyük ve derin karavana – Salgın bir hastalık – Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol. 4. Küçük mağara – Erzincan’ın bir ilçesi – Bitkilere yeşil rengi veren madde. 5. Eşlik etme – Kaynak, pınar – Kuzey Atlantik Paktı. 6. Kayak – Hayat arkadaşı – Baş, kafa – Ülkemizin güneyinde bir ırmak – Saygı duruşlarından önce verilen borazan sesi – Neptünyumun simgesi. 7. Akira Kurosawa’nın bir filmi – Hükümdar ailesinden olan hanımlara verilen san. 8. Dram – Güreşte sırtın yere gelmesi – Tropikal Afrika’da yetişen, odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç. 9. Renklerin en koyusu, siyah – Küçük bitki – İlenç, beddua – Beceriklilik ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen, kısa süreli derslere dayanan eğitim etkinliği. 10. Sahip – Dişi deve – Artvin’in eski adı. 11. Kur’an’da bir sure – Harman savurmakta kullanılan, tahtadan, çatal biçiminde tarım aracı. 12. Kazanma, iktisap – Sıvacı aleti – Anadolu Ajansı (kısa). 13. Yasak şeylerin saklandığı gizli yer – En kısa zaman süresi – Özen. 14. Sıkıntı, keder, üzüntü – Suriye’nin başkenti. 15. Üzerine ölü yıkanan kerevet, teneşir – Bir kimsenin yurdunu, ulusunu, ailesini koruma çabası. 16. Olumsuzluk anlatan önek – “Susuz Yaz”, “Mine”, “Tütün Zamanı”, “Nalınlar” gibi birçok eserin yazarı rahmetli edebiyatçımız – Dört taburdan oluşan askeri birlik. 17. Mühendis cetveli – Bir aleti harekete geçiren düzenek – Beyaz – Sokakta bulunmuş sahipsiz eşya. 18. Renkli camların yan yana getirilmesiyle yapılan bir tür pencere süslemesi – Bir tür yer döşemesi – Vahşi binek atı – Tümör. 19. Sıtma ilâcı – Mahalli – Karşılık olarak yapılan davranış. 20. Cennet’in bir bölümü – Çiçek tozu – Sav – Pişirmeye, kaynatmaya yarayan büyük kap.

SOLDAN SA⁄A

KARE BULMACA

S

Misket limonu Eski Türklerde hakan

L

Küçük akarsu

M

Yarış kayığı türü

Minareden okunan dua

Pinti, hasis

İstanbul’un bir ilçesi

Sağlam, sağlıklı

Numara (kısa)

T A M

Mutlu

L

Lityumun simgesi

Müzik türü

Başlangıçsız

E

Yarar, etki

Posta paketi

8

Yardımcı

İsyan eden

Allah’ın (cc) adlarından biri

Çabuk, süratli Osmanlı ordusunda albay

E

Peygamberimizi (sav) öven kaside Artvin’in ilçesi

K

Parlak bir kumaş

R A

Milli Eğitim (kısa)

Yavru, çocuk

Türk Standartları Enstitüsü (kısa) Tutma organı

Beceriksiz (halk ağzı)

SUDOKU R O T A ÇÖZÜMLER‹ E L İ S E L

V A D E

B A L A

Süre, müddet

13

İkaz

Sinirli

A

Bölmeli göçebe çadırı

O

Binanın bekleme yeri Bir yerde oturma

L

A B A

Leşle beslenen yırtıcı kuş Erzurum’un bir ilçesi

A Y

B

Derneğe ödenen para Mal gönderme belgesi

A İ D A T

A K B A B A

Su ile çevrili kara

Dünyanın uydusu

Marlon Brando’nun ünlü filmi

14

Muğla’nın bir ilçesi

7

Zulüm

işaret

Tutumlu, parasını idareli kullanan Koca

Gönül rahatlığı

Soru sözü

N E

Bayındır duruma getirme

Kemiklerin yuvarlak ucu

SÖZCÜK AVI

11

Ü O I E

S S G L

L

Ü

I

L

R

İ

S

S

S

N

L

N

E

K

E

L

U

Ö

S

S

S

N

E

L

R

M

U

Ü

A

A

K

N

N

B

İ

N

Y

A

Ö

N

B

G

Z

İ

T

A

İ

A

L

İ

R

K

A

F

R

O

Y

A

Ş T ÇİTARİ N A N

A

O

R

19

P

K

Ü

E

Z

N

U

Ü

A

A

K

O

R

S

A

N

K

E

C

I

U

K

N

N

B

İ

N

A

M

I

L

I

20

İ

FANFAR B N

E

T I DİLARA

D

Y

A

Ü

E

D

H

R

R

U

İ

L

U A HAYALİ A G G

K

ÜGURBET R L

U

BORİNA İ D

A

R

R CEMİLE İ G

A

D

Ş

G

D

M

E

E

L

R

M

R

R

N

D

B

L

N

E

A R ABARTI

A

Y

18

13

İ

K

R

N

N

N

Y

A

Ö

N

B

İ

C

U

Ü

A

14

T

İ

N

U

E

O

G

Z

İ

T

A

O

A

R

L

K

15

N

T

E

E

K

E

İ

A

L

İ

N

A

R

Ç

L

L

16

A

N

D

S

D

A

R

K

A

F

A

Ş

İ

İ

E

A

17

M

A

R

E

Ü

A

R

O

Y

A

N

T

G

D

N

R

E

M

E

F

L

B

D

Y

A

Ü

A

K

Ü

U

R

A

18

S

O

T

İ

Ş

İ

E

D

H

R

G

U

R

B

E

T

19

MUSLUK

KORSAN

İNTİFA

ILIMAN

ROMANTİK

PERUKAR

OYNAMA

NEDRET

I

R

D

A

K

R

R

U

İ

L

G

A

L

N

İ

I

20

SEMANTİK

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.

F

A

N

F

A

R

L

K

E

U

A

T

O

L

M

Y

Ç

L

L

A

L

L

A

A

K

N

E

L

Ö

Y

E

M

17

R

M

12

SÖZCÜK AVI L

16

SARMAL BULMACA S O L D S I U İÇE DOĞRU Tonilato – Gafil – Aya – Hile – Zekat – Ablak – Asa – Baklava – Kota – Nesim – Azar – AkovaLipit – Elim – Otamak – Abla – Manalı – TahtaC G I O N R M – Samba – Risalet. DIŞA DOĞRU Tel – Asi – Rab –LMasatE – Hatıl T – Anamal R– Bakam O – AtomA– İleti – İ Pilav – Okar – Azami – Senato – Kaval – Kabasakal – Batak – Ezeli – Hayali - Fagot – Ali – Not.

K

15

10

BEKİR SITKI ERDOĞAN

9

L

8

SAINT ETIENNE’DE IZ BIRAKANLAR Fransa’nın diğer kulüplerinde olduğu gibi yeşil beyazlılarda da futbol dünyasının yakından tanıdığı birçok yıldız ayak top koşturmuştur. Bu isimlerden Saint Etienne için şüphesiz en değerli olanı, Herve Revelli’dir. Herve Revelli, yeşil beyazlı forma altında attığı 175 gol ile hem takımın gelmiş geçmiş en golcü oyuncusu olmuştur hem de Saint Etienne’nin altmışlı ve yetmişlı yıllarda ulaştığı tüm şampiyonluklarında forma giymiştir. Saint Etienne formasıyla 537 maça çıkan Rene Domingo’da en çok forma giyen oyuncu olarak kulüp tarihine geçmiştir. Bu iki efsane dışında şimdilerde UEFA başkanı olan Michel Platini, Kamerun asıllı Fransız Roger Milla, Robert Herbin, Christian Lopez, Gerard Farison, Dominique Rochetau, İvan Curkovic ve Bafatemi Gomis, Saint Etienne’de iz bırakmış futbolcular arasında yer alıyor.

Ü

SÖZCÜK MERD‹VEN‹ S Ü M B A L KAB‹L - KAB‹R - KEB‹R - KES‹R - NES‹R - NEF‹R - NEFER

SÖZCÜK AVI Leylakları sümbülleri, soldurdun gonca gülleri / Aşka yanan gönüller, I kaldı A öksüz koydun senL giderkenE/ Ne birY arzu ne L düş kaldı,N ne sefalı gülüş

Karakter

Uluslar 8. Trapez. 9. Maarif. 10. Filika. 11. Kaynak. 12. Ergene. 13. Replik. 14. Güreş I R15. Kamara. A arasıFederasF İ L A yonu 16. Karasu. 17. Regaip. 18. Hakiki. 19. Keşkek. Reklam. 20. Şamata. 21. Saniye. 22. Pişkin. 23. Teşhir. 24. Ekabir. 25. Atlama. Temel, Tümör E 26.Kİyilik.esas27. İkilik. A N28. Etkili. A 29. U 30. R Mantar. Kibrit.

Anadolu Ajansı (kısa)

T PETEK S BULMACA E T E O M 1. Müflis. 2. Adliye. 3. Mertek. 4. Revani. 5. İlinti. 6. Sinyal. 7. Endaze.

Tellürün simgesi

RONALDİNHO

Araba8. Trajedi – NATO. 6. Ski – Eş – Ser – Asi – Ti – Np. 7. Ran – Prenses. okunun ekseni İ TuşY– Ako. E 9. Kara T Yetki– Ot –IAh –PomatKurs.K10. R E –MLivane. Is – Naka 11.İ NurĞ– Br nota Yaba. 12. Edinim – MalaÇemenle – AA. 13. Zula – An – itina. 14. Gaile – Şam. kaplı Romanya güneşte işareti S kurutulmuş 16. NaP – Necati Makine T 15.ESalacak Z plaka– Hamiyet. A Cumalı S T– Alay.I 17.RTE –M A et Tiyatroda– Ak – Lukata. 18. Vitray – Bir nota Selenyumun Karo – Alaşa – Ur. 19. Kinin – Yerel – uzun simgesi Lüfer konuşma – Kazan. T 20. İ Naim R –APolenT– Tezbalığının L A cezalıOyundaçocuk S E Rüzgâr N SatrançtaNazire. irisi yenilgi YUKARIDAN AŞAĞIYA Köpekbalığı familyasından Danimarka bir balık Cetvel türü yordam BekirYSıtkı O Sezgin Van. Ekenek 3.işaretiKirY– Firar M 1.Yöntem, L – püskürtüsü E – Ras L – EDua –RAti.plaka Yanardağ 2. K – Kilis – Etki. 4. İpeka – Ajan –Allah’aNalan – Rim. 5. Sekene – Ani – Telefon sözü (cc) kulluk etme Se – maş –L Dokuma – Acayip. 7. B Iskat A – Gitar – Nacak Kastamonu Romanya’ya A Eleman. K E6. Osmanlıların A O İ D E T– ilçesi verdiği ad No.Mendil,8. Trol – Atik. 9. Kelime – Kinaye. 10. Eyer – Ceren. 11. Ekrem – çorap gibi – Or.T12. Ba Otel –LİptalE– T Humışİyişeyler U – Ama H –AEt. 13.F Da İ– KasY– Makale. E birGüreşteoyun14. K yanmakömür Mitil. 15. Ton – Ruhiyat – Yılan. 16. Amir Ateş – Valide – Uşak. 17. Kavşak Nikotin eski – adıKaban M Artvin’in L – Takaza. İ V 18.ADefoN– Sauna E – Aş – La – İz. 19. Pati – Nekre – Alatura. 20. Os – Lipsos – Saim – Yaren.

dizelerinden her biri

İpekten 1. Bekirkalın Sıtkı Erdoğan – Po. 2. Ekip – Esre – At – Şiirin Midas. 3. Anlamlı Keres – iplik

Keçeden yapılmış kaba kumaş

A Ç ANAGRAM A R BULMACA A Y

N L

Nisan ayı (halk ağzı)

Alınan şeyi geri verme

12

6

E U S E B İ O

Y

A L A N Y A

Vefat eden Portekizli futbolcu (üstte) Mukavele

Japonya’nın para birimi

B A H T İ Y A AkılRgibi sermaye H olmaz. E S A B İ

Bir kan grubu

Radyumun simgesi

Hollanda plaka işareti

N A A

T R

İ S İ

Soluk borusu

11

5

A S Kolera İ – Etiket. İ 4.Bİn –RKemaliye İ Ş– Klorofil. İ M5. RefakatA– MembaA–

S A L İ M

Ad

10

4

BEKİR SITKI ERDOĞAN

KARE BULMACA

Kimyasal bir madde

Antalya’nın bir ilçesi

9

3

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

2

K L A SOLDAN S İSAĞAK

İ Z A F

V A R T A

Uzaklık anlatır

Hayvanlara vurulan damga Yok etme, öldürme

KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Bekir Sıtkı Erdoğan – Po. 2. Ekip – Esre – At – Midas. 3. Keres – Kolera – Etiket. 4. İn – Kemaliye – Klorofil. 5. Refakat – Memba – NATO. 6. Ski – Eş – Ser – Asi – Ti – Np. 7. Ran – Prenses. 8. Trajedi – Tuş – Ako. 9. Kara – Ot – Ah – Kurs. 10. Is – Naka – Livane. 11. Nur – Yaba. 12. Edinim – Mala – AA. 13. Zula – An – itina. 14. Gaile – Şam. 15. Salacak – Hamiyet. 16. Na – Necati Cumalı – Alay. 17. TE – Makine

Uçak veya gemi yolu

Tutsaklık

Bağıntılılık

R O R O

Y Ö N E T İ M

İdare

Bütün, eksiksiz

E

N E K E S

S A L A

Ç A K A L

Yabani bir hayvan

Tehlikeli durum “… Aybaba” (Teknik direktör)

Bir nota

Kısa çizme

D E R E

N İ

Nikelin simgesi

A N O T

D A N

Pozitif Judoda elektrot derecelere verilen ad Profesyonel karşıtı

Deniz taşımacılığı türü Beyzi, yumurta biçiminde

M

M Ü S A İ T

A L A M A N A

A Y V A

Bir meyve

Büyük kayık

Çekirdek

Bağırsakları tutan karın zarı

K O V A

Burçlardan biri

Uygun, elverişli

F R İ K İ K

Diyarbakır Futbolda ilçesi serbest vuruş Demir yolu

EUSEBİO

K

20

19

18

17

6 16 7

15

14

13

12

11

10

9

8

7

6

5

4

3

2

1

1

R O N A L D İ N H O

Karyola yanındaki dolap Alttaki futbolcu

1. 1936 – 1996 arasında yaşamış, TRT müzik denetim kurulu üyeliğinde bulunmuş, musikimize sayısız eser vermiş rahmetli besteci ve ses sanatçımız – Bir ilimiz. 2. Düzenli ekilen yer, tarla – Habeş soylusu – Allah’a (cc) yalvarma – Gelecek. 3. Pasak – Kaçma, kaçış – Bir ilimiz – Tesir. 4. Altınkökü denilen bir bitki – Gizli görevli – “… Altınörs” (ses sanatçısı) – Osmanlıların Roma kentine verdikleri ad. 5. Bir yerde oturanlar – Birdenbire – Bir yerde çalışanlardan her biri. 6. Selenyumun simgesi – Bir çeşit börülce – Tekstil – Tuhaf. 7. Ölenlerin tutulmamış oruçları ve kılınmamış namazları için verilen sadaka – Bir müzik aleti – Kısa saplı odun baltası – Numara (kısa). 8. Yasaklanmış balık avlama ağı – Çevik. 9. Sözcük – Dokunaklı söz. 10. At üzerine konulan otur2 (aktör) 3 - Derviş 4 selâmı 5 – malık – Ceylân yavrusu. 11.1 “… Bora” Müstahkem mevki. 12. Baryumun simgesi – Gözleri görmeyen – Bir belli bir köşede yayınbesin maddesi. 13. Dahi eki – Adale – Gazetede 1 SOLDAN SA⁄A lanan siyasi, ekonomik, edebi içerikli yazı. 14. Yolcu evi – yararlıktan, 1. “Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! ve Kara gözlüm efkârlanma kullanıştan kaldırma - İki yüzü beyaz kapsız yorgan. 15. Bir ağırlık gül gayrı ibibikler öter ötmez ordayım” diyen resimdeki şairimiz – ölçüsü – Psikoloji – Sürüngen bir hayvan. 16. “Bir kızıl goncaya benzer 2 İtalya’nın en uzun ırmağı. 2. Takım – Arap harfi metinlerinde bir dudağın” şarkısının sahibi besteci ve ilâhi ustamız – Anne – Bir ilimiz. ünsüzün ı,i sesleriyle okunacağını gösteren işaret – Binek hayvanı – 17. Sigaradaki sağlığa zararlı madde – Dik yokuş – Başa kakma. 18. Kulaklarının uzunluğu ile ünlü Frigya kralı. 3. Büyük ve derin karavana 3 hata – Salgın bir hastalık – Toplum içindeki davranışlarda Kumaştaki izlenecek yol. 4. – Fin hamamı – Yemek – Bir nota – Belirti. 19. Kedi ve köpeklerin ön ayakları – Nüktedan, espri yapmaktan hoşlanan kimse Küçük mağara – Erzincan’ın bir ilçesi – Bitkilere yeşil rengi veren Müzisyenlerin topladığı para. 20. Osmiyumun simgesi – madde. 5. Eşlik etme – Kaynak, pınar – Kuzey Atlantik Paktı. 6. Kayak 4 İskorpitgillerden, – Hayat arkadaşı – Baş, kafa – Ülkemizin güneyinde bir ırmak – Saygı Akdeniz’de yaşayan dikenleri zehirli, eti lezzetli balık – Oruçlu anlamında erkek adı – Arkadaş, dost. duruşlarından önce verilen borazan sesi – Neptünyumun simgesi. 7. Akira Kurosawa’nın bir filmi – Hükümdar ailesinden olan hanımlara 5 verilen san. 8. Dram – Güreşte sırtın yere gelmesi – Tropikal Afrika’da yetişen, odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç. 9. Renklerin en 6 koyusu, siyah – Küçük bitki – İlenç, beddua – Beceriklilik ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen, kısa süreli derslere dayanan eğitim etkinliği. 10. Sahip – Dişi deve – Artvin’in eski adı. 11. Kur’an’da 7 bir sure – Harman savurmakta kullanılan, tahtadan, çatal biçiminde tarım aracı. 12. Kazanma, iktisap – Sıvacı aleti – Anadolu Ajansı (kısa). 13. Yasak şeylerin saklandığı gizli yer – En kısa zaman süresi – Özen. 8 14. Sıkıntı, keder, üzüntü – Suriye’nin başkenti. 15. Üzerine ölü yıkanan kerevet, teneşir – Bir kimsenin yurdunu, ulusunu, ailesini koruma çabası. 16. Olumsuzluk anlatan önek – “Susuz Yaz”, “Mine”, “Tütün 9 Zamanı”, “Nalınlar” gibi birçok eserin yazarı rahmetli edebiyatçımız – Dört taburdan oluşan askeri birlik. 17. Mühendis cetveli – Bir aleti harekete geçiren düzenek – Beyaz – Sokakta bulunmuş sahipsiz eşya. 10 18. Renkli camların yan yana getirilmesiyle yapılan bir tür pencere süslemesi – Bir tür yer döşemesi – Vahşi binek atı – Tümör. 19. Sıtma ilâcı – Mahalli – Karşılık olarak yapılan davranış. 20. Cennet’in bir 11 bölümü – Çiçek tozu – Sav – Pişirmeye, kaynatmaya yarayan büyük kap.

4

7

11

7

SAINT ETIENNE TARIHI AS Saint Etienne 1919 yılında kurulmasına rağmen, fiilen 1933 yılında profesyonel futbol kulübü olarak faaliyet vermeye başlamıştır. Kurulduğu ilk yıllarda pek istikrarlı bir görüntü sergileyemeyen yeşil beyazlılar, birinci ve ikinci lig arasında asansör kulüp olarak inişli çıkışlı bir görünüm sergilemiştir. İlk şampiyonluğunu 1956-1957 yılında yaşayan yeşil beyazlılar dört yıl sonra küme

9

yor. Erdinç'in yanı sıra Cezayir asıllı Fransız oyuncu Romain Hamouma da dört asist ve yedi gol ile takımın en skorer oyuncusu durumunda. 33 yıldır Fransa Lig şampiyonluğuna ulaşmakta sıkıntı çeken Saint Etienne, yıldız futbolcu yetiştirmekte aynı zorluğu yaşadığını söyleyemeyiz. Özellikle alt yapıdan veya bölgedeki diğer amatör takımlarından düşük bonservis ücretlerine transfer edilen oyuncuları birkaç sene sonra yüksek bonservis bedeli karşılığında satan Saint Etienne, iyi bir transfer politikası izliyor.

10

1

Saint Etienne ortalama maç başına kaydettiği 2,41 gol ile Fransız Brinci Lig'inin en skorer takımları arasında yer alıyor.

Saint Etienne'in bu sezon şampiyonayı lider bitirme şansı uzaklaşmış olsa da, ligi ilk üç sırada bitirmek için iyi konumda. Sezon başında Rennes’den milli futbolcu Mevlüt Erdinç’i transfer eden yeşil beyazlılar, Bafatemi Gomis’in takımdan ayrılmasından sonra gol yollarında oluşan sıkıntıyı, bu sezon ortalama maç başına kaydettiği 2,41 gol ile gidermişe benziyor. Bu sezon lige Ajaccio ve daha sonra Guingamp galibiyetleriyle başlayan, Saint Etienne dikkat çekici performans sergiledi. Özellikle kendi evinde başarılı sonuçlar alan yeşil beyazlılar, önemli maçlarda PSG ile berabere, Lille ve Bordeaux'ya karşı oynanan maçlarda galibiyetle ayrıldı. Yeşil beyazlıları, bu sezon oynadıkları 23 maçta 40 puan toplayarak Fransa Birinci Ligi’nde dördüncü sırada yer alıyor. Geçen sezonlara kıyasla, bu sezon daha gollü bir sezon geçiren Saint Etienne'de milli futbolcumuz Mevlüt Erdinç de attığı dört gol ile takıma katkı sağlayan futbolcular arasında yer alı-

2

-

11

f22 spor JUNINHO FUTBOLA VEDA ETTI

Serbest vuruştan attığı gollerle bilinen Brezilyalı yıldız Juninho Pernambucano, futbolu bırakma kararı aldı. Son olarak Vasco de Gama’da forma giyen 39 yaşındaki oyuncunun, 8 yıl geçirdiği Fransız ekip Lyon’da yıldızı parlamıştı.

07 - 13 ŞUBAT 2014 ZAMAN FRANCE

Saint Etienne’den eski günlerine dönüş sinyali 33 yıldır Fransa Birinci Ligi’nde şampiyonluğa ulaşamayan Saint Etienne geçen sezonlara kıyasla bu sezon aldığı başarılı sonuçlarla eski şaşalı günlerine dönüş sinyali veriyor. düşerek yeniden ikinci ligde mücadele vermiştir. İkinci ligde çok başarılı performans sergileyen Saint Etienne, aynı sezon, hem Fransa İkinci Ligi şampiyonluğunu hem de Fransa Kupası’nı kazanarak büyük bir başarı elde etmiştir. Bir sonraki sezon, birinci lige dönen Saint Etienne altmışlı ve yetmişli yıllara damgasını vuracak bir kulüp haline gelecektir. 1964 yılında ikinci kez lig şampiyonluğuna ulaşan yeşil beyazlılar 1967-6869-70 ve 1974-75-76 yıllarında Fransa Birinci Ligi’nde mutlu sona ulaşır. En son 1981 sezonunda lig şampiyonluğu yaşayan Saint Etienne, Fransa Lig tarihinde en çok şampiyonluğa ulaşmış kulüptür. Saint Etienne on kez lig şampiyonluğunun yanı sıra altı kez de Fransa Lig Kupası’nı kazanma başarısını göstermiştir. Komşusu şehir Lyon ile yıllardan beri sürdürülen çetin futbol rekabeti ise Fransa Ligi’ne ayrı bir renk katıyor. İki takım arasında yapılan 101 karşılaşmadan, Saint Etienne 39’unu kazanarak, 32 galibiyete sahip Olimpik Lyon’nun da önündedir.


23 SPOR

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

Kartal’dan Fabian Ernst taktiği Transferin suskun takımı Beşiktaş, sessizliğini bozdu. Siyah-Beyazlılar, Almanya’nın Schalke 04 takımında forma giyen Jermaine Jones ile sezon sonuna dek anlaştı. Beğenilmesi durumunda ABD’li orta sahanın sözleşmesi iki yıl daha uzatılacak. İlk açıklamalarında taraftarları öven 32 yaşındaki tecrübeli isim, hırslı yapısıyla Kartal’da şampiyonluk gören eski Alman yıldız Fabian Ernst’i anımsatıyor.

-

Beşiktaş, uzun süredir aradığı orta sahayı Almanya’da buldu. Siyah-Beyazlılar, Schalke 04’lü Jermaine Jones ile 31 Mayıs’a dek 700 bin Euro karşılığında kiralık sözleşme imzalandı. İsteğe göre; mukavelenin tek taraflı iki yıl daha uzatılması halinde ABD’liye sezonluk 1 milyon 800 bin Euro garanti ve maç başına 10 bin Euro verilecek. Schalke’ye ise şimdi 200 bin Euro fesih bedeli ödenecek. Jones, mücadeleci kimliğiyle unutulmaz Alman futbolcu Fabian Ernst’e benzetiliyor. Siyah Beyazlılarla ilk antrenmanına çıkan Jermaine Jones’un ilk sözleri, destekçilerine yönelikti. Temsilcimizden teklif aldığında çok heyecanlandığını vurgulayan Jones, taraftarı methetti: “Mükemmel tribün kitlesine sahip bir kulüpteyim. İnternetteki videoları izledim. Onlara kavuşmak için sabırsızlanıyorum. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum.” Sempatik tavırlarıyla dikkati çeken yetenekli oyuncuya dair tercih, otoritelerce olumlu karşılandı. Bu gelişme, camiaya Ernst’i anımsattı. Beşiktaş’ın kapısından 2008-09 sezonu ara transfer döneminde giren, Yusuf Şimşek’in de performansıyla son şampiyonlukta büyük rol üstlenen efsane, Schalke 04’te Jones’un selefiydi. O günlerde halefin güvenirliğiyle Türkiye iznini kapatan Ernst, temsilcimizde ‘savaşçı’ karakteriyle sivrilmiş, Mustafa Denizli’yle mutlu sona ulaşmıştı. ABD’li asker bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan Jermaine Jones’un hayatı ise ilginç bilgilere ışık tutuyor. Jones, 3 Kasım 1981 tarihinde, Frankfurt’un Bonames bölgesinde dünyaya geldi. Bir süre ABD’de Chicago, Illinois, Greenwood ve Mississippi’deydi. Ardından Almanya’ya döndü. Yeşil sahalarla 7’sinde girdiği Bonames kulübünde tanıştı. 1995’te adım attığı E.Frankfurt’un altyapısında 4 yıl geçirdi, 1999’da E.Frankfurt II’yle ilk resmî maçına çıktı. 5 senelik uzun maceranın akabinde 2004’te B.Leverkusen’in yolunu tuttu. 6 aylık sürede B takımındaydı, akabinde E.Frankfurt’la yeniden kontrat yaptı. 2007’de Schalke 04 ile anlaştı. Hocası Felix Magath ile sürtüşünce 2010-11 kışında Blackburn Rovers’a kiralandı. İngiltere’de rüşdünü ispatladı, Ralf Rangnick’le tekrar Mavi-Beyazlılardaydı.

32 yaşındaki Jermaine Jones, hırslı yapısıyla Kartal’da şampiyonluk gören eski Alman yıldız Fabian Ernst’i anımsatıyor.

10 KIRMIZI, 118 SARI KART GÖRDÜ Agresif bir yapıya sahip olan Jermaine Jones, 12 Nisan 2012’de eski ekip arkadaşı Hollandalı Huntelaar ile yumruk yumruğa kavgaya tutuştu. Kariyeri boyunca 10 kırmızı, 118 sarı kart gördü. 21 Aralık 2011’de, Almanya Kupası 3. turunda deplasmanda 3-1 kaybettikleri B.Mönchenghadbach müsabakasında şu an Borussia Dortmund’da ter döken Reus’a sert faulden ötürü kızarınca 6 maçla cezalandırıldı. Almanya U-21’de 8 kez forma giydi, 2006 Dünya Kupası’nın seçmelerinde bir 90 dakikada boy gösterdi. 2008’de Joachim Löw tarafından kad-

roya çağrıldı. Panzerlerle 3 özel randevuda göründü; ancak Euro 2008’e gidemeyince babasının ülkesi ABD’yi seçti. Galatasaray’ın, Schalke 04’ü TT Arena’da ağırladığı (1-1) Şampiyonlar Ligi 2. turunda Sarı-Kırmızılıların filelerini sarstı. Toplamdaki 359 resmî karşılaşmada 9’u Bundesliga, 2’si Devler Ligi, 1’i Avrupa Ligi, 10’u Bundesliga 2, 1’i Almanya Kupası ve 1’i ABD Milli Takımı, 6’sı diğer maçlarda tam 30 gol attı.

FABIAN’DAN OLUMLU BILGILER ALDIM Yeni transfer Jermaine Jones, Türkiye’ye gelmeden Beşiktaş’ın eski Alman yıldızı Fabian

Ernst ile konuştuğunu söyledi. 2009-12 sezonları arasında Siyah-Beyazlılarda boy gösteren, Kasımpaşa’da futbola veda eden Ernst’in kendisine olumlu bilgiler verdiğini belirten ABD’li orta saha, Süper Lig’in her sene iyiye doğru bir gelişim gösterdiğini dile getirdi. Birkaç pozisyonda ter dökebildiğini; ancak savunma ağırlıklı oynamayı ve önündekilere hücumda rahatlık sağlamayı tercih ettiğini vurgulayan 32 yaşındaki yetenek, 33 forma numarasında karar kıldığını aktarırken önümüzdeki yıl da Kartal’da kalacağının sinyallerini verdi: “Ya aynısını giyerim ya da değişiklik yaparım.”

Cenk Tosun, resmen Beşiktaş’ta

-

Beşiktaş, uzun süredir görüştüğü Cenk Tosun ile 2014-15 sezonundan itibaren yürürlüğe girecek şekilde 5 yıllık sözleşme yaptı. İmzalar atılırken Başkan Fikret Orman da masadaydı. Gaziantepspor ile mukavelesi 31 Mayıs’ta bitecek olan gurbetçi forvet için bonservis bedeli ödenmeyecek. Siyah-Beyazlılar, millî futbolcuya toplamda 7 milyon 950 bin Euro verecek. Ayrıca maç başına kasasından 10 bin Euro çıkaracak. Kara Kartal ile kontratının ardından Gaziantep’e dönen 22 yaşındaki yetenek, Siyah-Beyazlı formayı giymenin her zaman hayali olduğunu söyledi. Transferinin gerçekleşme aşamasındaki çabalarından ötürü yöneticilere teşekkürlerini sunan kabiliyetli hücumcu, “Hocam, cuma günkü Beşiktaş maçında şans verirse takımımın başarısı için elimden geleni ortaya koyacağım. Beşiktaş formasının ağırlığı da bunu gerektirir.” dedi. Etik tartışmalarının yaşandığı ortamda akıllara Robert Lewandowski geldi. Halen Boruissia Dortmund’da ter döken Polonyalı golcü, geçtiğimiz ay Bayern Münih ile 5 seneliğine anlaşmıştı.


24 SPOR Galatasaray’ın Brezılya’nın Gremio takımından aldığı Alex Telles, büyük bır camiaya geldiğini söyledi.

07 - 13 şubat 2014 ZAMAN FRANCE

RÜYAM GERÇEKLEŞTI Galatasaray’ın yeni transferi Alex Telles, İstanbul’a gelerek rüyasının gerçekleştiğini söyledi. Teknik Direktör Roberto Mancini’nin kendisi için çok çabaladığını belirten Brezilyalı futbolcu, Sarı-Kırmızılıların İspanyol devi Real Madrid ve İngiliz temsilcisi Chelsea’den aşağı kalır bir takım olmadığını vurguladı.

-

Brezilyalı Alex Telles, Galata-saray’a gelerek rüyasını gerçekleştirdiğini söyledi. Takımla birlikte antrenmanlara devam eden genç sol kanat oyuncusu, dün basın mensuplarının karşısına çıktı. Öncelikle transferi hakkında bilgi veren 21 yaşındaki Sambacı, “Buraya gelişimdeki en büyük amaç, Galatasaray’da en iyisini yapıp takımıma yardım etmek. Yönetim, başkan ve hocam bana güvendi. Avrupa’daki ve Brezilya’daki futbol farklı olabilir; ancak ben kendimi göstermek istiyorum.” dedi. Uzun uğraşlar sonunda Galatasaray’a imza attığını anlatan Telles, “Transfer 2 önemli kulüp arasında gerçekleşiyor. Gremio ile Galatasaray’ın anlaşması ve her iki tarafın mutlu olması önemliydi; sonunda rüyam gerçekleşti ve buraya geldim. Hocamın ardından arkadaşlarımın yardımıyla daha iyi olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Alex Telles, kendisinden beklentilerin yüksek olmasının normal olduğunu dile getirdi.

GALATASARAY BİR DÜNYA TAKIMI Yetenekli isim, Fenerbahçeli Cristian Baroni’nin, Türkiye’nin yolunu tutması aşamasında, “Galatasaray’ı tercih edeceğini asla düşünmüyorum.” sözleri hatırlatılınca şunları kaydetti: “Hocamın, arkadaşlarımın ve yönetimin bana güveni olduğu için bu güveni sahaya yansıtacağıma inanıyorum. Galatasaray, Chelsea’den ve Real Madrid’den geri kalan bir takım değil. Şu an baktığınız zaman Chelsea’yle oynanacak bir Şampiyonlar Ligi maçı var. Galatasaray’ın bir dünya takımı olduğunu düşünüyorum. Dünyanın tanınan takımında olmaktan gurur duyuyorum.” İtalyan teknik adam Roberto Mancini’nin görev vermesi halinde hazir oldugunu kaydeden klas ayak, şöyle konuştu: “Bir haftadır buradayım. Hazır gelmiştim. Çok iyi antrenmanlar yapıyorum, düzgün çalışıyorum. O yüzden hocam bana oynamak için izin verirse hazırım. Çünkü Galatasaray formasıyla oynamak için sabırsızlanıyorum. Galatasaray’ın sol kanadı için çok çalışarak kendimi kabul ettirmem gerekiyor. Mutlaka hocanın kafasında başka alternatifler vardır. Hocama en yakın zamanda kendimi ispatlama ve görev verildiği her zaman sorunsuz yerine getirme gayesindeyim.” Alex Telles ayrıca Galatasaray’daki performansının ülkesinde düzenlenecek 2014 Dünya Kupası’nda Brezilya Milli Takımı’na katılması için belirleyici olacağını sözlerine ekledi. G.SARAY TRANSFERDE ZARARA UĞRADI Galatasaray, yabancı kontenjanını boşaltabilmek için takımdan gönderdiği oyunculara ciddi bir bedel ödedi. Sarı-Kırmızılılardan bu sezon 3 milyon Euro garanti alacağı sözleşmesinde yazan Riera’ya anlaşma feshi için 1 milyon 500 bin Euro verilecek. Cim Bom, 8 milyon Euro bonservisle transfer ettiği Amrabat’ı üzerine cebinden para çıkararak yolladı. Yıllık 1,1 milyon Euro kazanan Faslı yıldızın cebine ücretinin yarısı olan 550 bin Euro da konuldu. Aslan, Amrabat’ı 300 bin Euro karşılığında Malaga’ya kiraladı. Bu operasyondan 250 bin Euro zarar edildi. Bedelsiz olarak G.Antepspor’a kiralanan Bruma’nın alacakları da (yarım sezonluk 550 bin Euro) karşılanacak. AMRABAT GÖRÜCÜYE ÇIKTI Galatasaray’ın sezon sonuna kadar İspanya’nın Malaga kulübüne kiraladığı Nurettin Ambarat, İspanya’nın kendisi için büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Faslı futbolcu, “La Liga, dünyanın en önemli ligi. Yıldız ve çok teknik futbolcular var. Takıma yardımcı olmak istiyorum.” diye konuştu. KORAY GÜNTER ILK IDMANINDA GÖZ DOLDURDU Almanya’nın Borussia Dortmund ekibinden alınan Koray Günter, takımla birlikte ilk antrenmanına çıktı. Sarı-Kırmızılı ekibe geldiği için mutlu olduğunu söyleyen 19 yaşındaki yetenek, “İnşallah çok yakın zamanda takıma adapte olurum. Drogba ve Sneijder’le aynı ekipte forma giymek inanılmaz bir olay. Burada olmak benim için çok büyük gurur ve onur.” dedi.


Banyo mobilyasi 120€ht dan basliyor

Taharetli wc ‘ler 99€htdan ((Asma wc ‘ler 55€ht dan basliyor))

199€ht

Asma cuvette 149€ht

Asma cuvette 179€ht COK KALITELI ESPANYOL BANYO MOBILYALARI

RENKLER 149€ht

139€ht

KUTAHYA SERAMIK

Du Lundi au samedi 09h à 18h et le dimanche de 12h à 18h!

112 Avenue Lénine 93380 Pierrefitte Sur Seine TEL : 01 49 46 04 49 kutahya.paris@gmail.com


‘MARLBORO ADAM’IN ÖLÜMÜ SIGARADAN OLDU 1970’li yıllarda Marlboro adlı sigara markasının reklam yüzü olan Eric Lawson, hayatını kaybetti. ‘Marlboro adam’ olarak tanınan 72 yaşındaki Lawson, KOAH hastalığı (kronik bronşit) nedeniyle öldü. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki evinde hayata gözlerini yuman Lawson’un 14 yaşından beri sigara içtiği ve bu alışkanlığına bir türlü engel olamadığı belirtiliyor.

ABD’nin fişleme araçları: -

Angry Birds, Facebook, Twitter

Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) eski çalışanı Edward Snowden, ABD’nin Angry Birds gibi mobil telefon uygulamaları üzerinden kişisel bilgilerle ilgili veri tabanı oluşturduğunu söyledi Snowden tarafından New York Times’a sızdırılan bilgilere göre, NSA ve İngiliz dijital istihbarat kurumu GCHQ, kişisel verilere ulaşmak için ayrıca Google Maps, Facebook, Twitter ve Flickr gibi uygulamalar üzerinden endüstriyel casusluk yapıyor. Her iki istih-

barat teşkilatının da, söz konusu hizmetlerin mobil uygulamaları üzerinden elde ettiği verileri detaylı olarak sınıflandırdığı belirtilen haberde, kullanıcının herhangi bir uygulamayı açtığı anda, konumu, yaşı, kişisel adres ve diğer bilgilerinin, yasa dışı dinleme yapan teşkilatlarca toplanabildiği ifade edildi. NSA, New York Times’ta yayınlanan haberi yalanlamazken, ajansın sıradan insanlar üzerinde fişleme yapmadığını ve mahremiyete saygılı olduğunu belirtti.

Yeşilçam’ın ‘kötü adamı’nın zor anları -

Yeşilçam’da 1970’li yıllarda kötü adam rollerinin aranan adamı olan İhsan Gedik’in, Taksim’de güçlükle yürümesi ve düşmesi kameralar tarafından görüntülendi. Akşam saatlerinde görüntülenen İhsan Gedik’in, Taksim Meydanı’nda güçlükle yürüdüğü dikkat çekiyor. Bir ara demir dubaya çarpıp düşen Gedik, başını yere vuruyor. Gedik, yanından geçmekte olan çöp kamyonunun altında kalmaktan ise son anda kurtuluyor. Vatandaşların yardım ettiği Gedik, kendisine yardım edenlerle kısa bir süre sohbet edip, karanlıkta gözlerden kayboluyor. Yardımcı adam rollerinin aranan oyuncularından olan sinema sanatçısı Gedik, daha çok Yılmaz Güney ve Cüneyt Arkın filmlerinde mafya tetikçisi, kötü adam rolleriyle tanınıyordu. 1960’lı yılların sonu ve 1970’li yıllarda en çok iş yapan oyunculardan olan sanatçı sonraki zamanda bazı TV yapımlarında rol aldı.

Hollande’ı dinlerken tansiyonu düşen İlber Ortaylı, hastaneye kaldırıldı

-

Karolina, ul.Urocza 1 , 05-303 Mińsk Mazowiecki, Polonya

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Galatasaray Üniversitesi’nde konuşma yaptığı sırada Tarih Profesörü İlber Ortaylı rahatsızlandı. Tansiyonu düştüğü öğrenilen Ortaylı’ya doktorlar ilk müdahaleyi yaptı. Salondan çıkarılarak bir odada dinlenen ünlü profesör ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hollande, resmi ziyaretleri kapsamında Galatasaray Üniversitesi’ni ziyaret etti ve sanatçı Candan Erçetin’e kültür ve sanat nişanı taktı. Programa, GS Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal, sanatçı Candan Erçetin, Fatih Altaylı, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga ve çok sayıda öğrenci katıldı. Hollande sahnede konuştuğu sırada İlber Ortaylı bir anda rahatsızlandı. Ortaylı’nın rahatsızlandığını gören Hollande, konuşmasını keserek, tarih profesörünün kendine gelmesini bekledi. Ortaylı, hastaneye kaldırıldı.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.