Haftasonu 14 aralik 2014

Page 1

14 // ARALIK’14

zete



//

01.

PETER JACKSON HOBBİT’TEN SONRA MOLA VERECEK

//

02

DÜNYA ÇOCUKLARI KAHVALTIDA NE YİYORLAR?

03

// AC/DC: 40. YAŞA YENİ BİR ALBÜM //

04

BİR DAKİKADA GÜZELLİK TARİHİ

05

MODERN ATLANTİS: OCEAN // SPIRAL

06

AVRUPA’NIN GÖZ KAMAŞTIRICI // NOEL PAZARLARI

Editör: Cem GELGÜN


01.

Peter Jackson: Hobbit’ten sonra bir ara vereceÄ&#x;im



Hobbit üçlemesinin son perdesi ‘Hobbit: Beş Ordunun Savaşı’ 17 Aralık’ta Türkiye’de vizyona girecek. Yüzüklerin Efendisi’nden sonra Bilbo’nun maceralarına atılan Peter Jackson’ın yönettiği Hobbit üçlemesi, gişe hasılatı olarak bekleneni karşılasa da, birçokları tarafından eleştiri oklarının hedefi oldu. Bilgisayar destekli, yapay savaş sahneleriyle kolaya kaçmakla ve hikayeyi uzatıp üç filme yaymakla suçlanan Peter Jackson, Studio CinéLive dergisinde verdiği röportajda eleştirilere yanıt vererek kendini savunuyor.

6

Hobbit’in, 2012 yılının nisan ayında Las Vegas’ta yapılan ilk gösteriminden sonra

filmde kullanılan saniyede 48 kare teknolojisi olumsuz tepkiler almıştı. Bu sizi şaşırttı mı? Peter Jackson: Pek değil. Bu teknolojinin yeni oluşundan dolayı şaşırdığımı söyleyemem. Ayrıca bahsettiğiniz tepkiler daha çok basından geldi. İzleyiciler ise hayatlarında gördükleri en iyi 3D film tecrübesini yaşadıklarını söylediler. Bu his, yeni bir şey olmayan 3D’den çok, 48 kare görüntü kalitesinden dolayıydı. Sinemanın bu yönde ilerleyeceğine inanıyorum. Neden önceden kararlaştırıldığı gibi iki


değil de üç film çektiniz? Elflerin hikayelerini derinleştirmek ve Gandalf ’ın Thorin’den uzakta yaşadıklarını konu almak istedim. Ayrıca Brad karakterini mutlaka geliştirmek istiyorduk. Ustamız Tolkien’in bize bıraktığı mirası biraz riske atarak, romanda arka planda kalan bu karakteri Hobbit bittikten sonra Game Of Thrones’a öne çıkardık. çekecek olsanız? Bunca yıldan sonra aktörlerinize hala (Gülüyor) Hayır. Şu an öyle bir şey yok. direktifler veriyor musunuz? Sanırım Hobbit’ten sonra bir ara vereceğim. Bir yönetmen olarak, her sahne hakkında belirli düşüncelerim var. Aktörlerimi bu yöne Daha mütevazı yapımlara dönmeyi düşüdoğru götürmeye çalışıyorum. Eğer başka şey- nüyor musunuz? ler denemek istiyorlarsa onlara izin veriyorum. Farklı şeyler denemek montaj sırasında her Bilmiyorum. Bugün filmin sonlarındaki dev savaş sahnesini çekiyordum. Yüzlerce tekniszaman avantaj sağlar. yen, efektler, dekorlar, figüranlar. Öyle bir Çekimler sırasında bazı sahnelerin ritmini sahne ki, film vizyona girdikten sonra herkes kestirmek zor olabiliyor. Hatta bazen montaja için referans olacaktır. Onun için de böyle gelmeden sonucun ne olacağını bilemeyebili- sorunca, birkaç iyi aktörle küçük bir film yoruz. Ancak o aşamada film hakkında daha setine kapanıp, bir drama çekmek kulağa hoş geliyor. kesin bir fikir sahibi oluyorum.

7


02.

Dünya çocukları kahvaltıda ne yİyorlar?

8


Sabah kahvaltısı günün en önemli öğünüdür. İyi bir kahvaltı, vücudumuzun gün içinde harcayacağı enerjiyi depolamamızı, sağlıklı bir hayat için gerek duyduğumuz besinleri almamızı sağlar. Bu açıdan özellikle de büyüme çağında olan çocukların kahvaltılarını atlamamaları gerekir. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki kahvaltı alışkanlıklarını ve çocukların beslenme şekillerini merak eden New York Times Magazine, fotoğrafçı Hannah Whitaker’i dünya turuna yollamış. Kendini ailelerin yemek masasına davet eden Whitaker, kahvaltıda Burkina Faso’da yulaf lapası, Japonya’da pilav ve soya kökü, Fransa’da reçelli ekmek, Hollanda’da ekmek üstü çikolata parçaları yiyen çocukları fotoğraflamış. Yine en zengin ve en doyurucu kahvaltı sofrası, Türk mutfağından çıkmış.

9


10


11


12


13


14


15


16


17


18


19


20


21


03. AC/DC: 40. yaşa yeni bir albüm!

22

Dünya Rock müzik tarihinin en önemli grup- yeni albümünü, beste tekniklerini ve kardeşi larından AC/DC, kuruluşunun 40. yılını Malcolm Young’ın son durumunu Paris Match’a kutladığı bugünlerde ‘Rock or Bust’ adlı yeni anlattı. albümünü piyasaya sürdü. Gitarist kardeşler Angus ve Malcolm Young tarafından kurulan Bir albüm üzerinde ne kadar zaman AC/DC, Highway To Hell, Back in Black ve çalışıyorsunuz? TNT gibi şarkılarla rock müziğin efsaneleri arasına girdi. Son albümünü 2008 yılında çıkaran Angus Young: Benim için yeni bir albümün grup, uzun bir turnenin ardından dinlenmeye yapım aşaması bir önceki albüm bittiği anda çekilmişti. Son yıllarda sağlık sorunlarıyla boğu- başlıyor. Sürekli yeni besteler düşünüyorum. şan Malcolm Young’dan ise üzücü haber geldi. Hiç durmadan çalışıyorum, çok uzun zamandır Hastalığı ve gördüğü tedavi nedeniyle gruptan tatile çıkmadım. Elimde yeterince parça olduayrıldığını açıklayan Young, turnelerde yerini ğunu düşündüğüm zaman da diğer elemanları yeğeni Stevie Young’a bırakacak. Grubun kuru- arıyorum ve stüdyoya giriyoruz. Bu aşamacusu, gitar virtüozu Angus Young, AC/DC’nin dan itibaren parçaları seçmesi için prodüktörü


çağırıyorum. Şarkıları bir AC/DC hayranı gibi dinlemesi gerekiyor. Amacımız bu, hayranlarımızın seveceği şarkıları bulmak, duymak istedikleri şarkılar hazırlamak. Dinleyicilerin sizden beklediklerini yapmak, biraz demagoji olmuyor mu? Hayır çünkü iki taraf da aynı şeyleri istiyor.

23

gelebilir. O zaman gitarımı elime alıp aklıma gelen fikri kaydediyorum. Müzik yazıp okumayı bilmiyorum, onun için de aklımdan geçenleri kaydetmeyi tercih ediyorum. Bir gün ağabeyimden bana solfej öğretmesini istemiştim. Bana o güne kadar hiç nota kullanmadığımızı ve notasız da gayet iyi çalıştığımızı, onun için de buna gerek olmadığını söyledi.

Gitar ‘riff’i mi, melodi mi bulmak daha zor?

Şarkılarınızda doğaçlamaya ne kadar yer ayırıyorsunuz?

Her ikisi de! İyi bir ‘riff’ şarkının ambiyansını ve enerjisini belirliyor. Evinde bir şeyler okurken bir anda, bir flaş gibi aklına bir riff fikri

Bu dinleyiciye bağlı. Bazen enerji o kadar yoğun oluyor ki, kendimizi tehlikeli olabilecek şeylere itilirken buluyoruz. Her parçanın, üzerinde


hareket edebileceğimiz bir yapısı var. AC/DC donup kalan bir grup değil. Bazılarının düşündüğü kadar önceden kestirilebilir değiliz.

Kardeşiniz Malcolm Young sağlık sorunları nedeniyle gruptan ayrılmak zorunda kaldı. Sağlığı nasıl?

Küçük salonlarda çaldığınız oluyor mu?

Onunla çok iyi ilgileniyoruz, ailesi de hep yanında. Doğru teşhisin konulması zaman aldı: önce Alzheimer dediler, sonra aklını yitirdiğini. Neler olduğunu anlamıyorduk, bazen garip davrandığı oluyordu. O da bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etmişti. Kendisine benzemeyen şeyler yapıyordu. Önceleri çok organize bir hayata sahip, hiçbir şeyi unutmayan biriydi, daha sonra çok bariz şeyleri unutmaya başladı, bazen hayatımızın bir dönemi yok oluyordu. Önce yaşlandığını düşündüm ama sonra durumun daha ciddi oludğunu anladım.

Çok nadiren küçük salonlarda çalıyoruz, çünkü küçük yerlerin koşulları daha zor, zor bir seyirci var. Ağır silahlarım olmadan daha gergin oluyorum. Göz kamaştırıcı dekorlar, sahneye inen bir lokomotif, havai fişek ve maytaplar olmadan, konserler daha çok vücut vücuda dövüşe benziyor. Bir de insanlar o kadar yakın oluyorlar ki, suratınızdaki bütün kırışıklıkları görebiliyorlar! Bu yaşta turneye çıkmak daha mı zor oluyor? Turneler yirmi yıl öncekilere göre daha yorucu değil çünkü imkanlar gelişti. Artık konforlu araçlarda seyahat ediyoruz, eskisi gibi bir minibüsün arkasına sıkışmıyoruz. En zoru tabii Brian için oluyor çünkü ses, çok daha hassas ve narin bir enstrüman. Gruptaki en zor görev onun. 24

Peki sahnede nasıldı? Son turne sırasında ilaç kullanıyordu, bu ona yardımcı oluyordu. Bazı günler herşey yolunda gidiyordu, bazılarında ise hayır. Ama en kötü gününde görevini yerine getiriyordu. Durumun bilincinde olduğu için de hastalığının başa


çıkılmaz bir hal alacağı zaman bırakacağını söylüyordu. Maalesef geri gelme ihtimali yok çünkü kötüye giden bir hastalık ve şimdilik bir tedavisi yok. Malcolm’un yerine yeğenim Stevie Young çalıyor olacak, daha önce 1988 yılında da Malcolm’un yerine konserlerde sahneye çıkmıştı. Turneler dışında birbirinizi görüyor musunuz? Florida, Hollanda ve Avustralya arasında birbirimizden çok uzakta yaşıyoruz. Bir tek kayıtlar ve turneler için bir araya geliyoruz. Yani

25

hayatımızın büyük bir çoğunluğunda beraberiz. Sizi okul üniformanız olmadan sahnede görebilecek miyiz? Sanırım bu imkansız bir şey! Bu kıyafetlerle başka bir kimliğe bürünüyorum. Bu karakter kendimden uzaklaşmamı sağlıyor. Sahnede kendimi daha rahat hissediyorum, yerimi harikalar yaratması beklenen bir başkasına bırakıyormuşum gibi oluyor. Hatta fark ettim ki, bizimle çalışan insanlar üniformam üzerimdeyken bana farklı davranıyorlar!


04.

bir DakikaDa güzellik tariHi

26

Son yüz yılda güzellik kriterleriyle beraber kadınların saç ve makyaj tarzları da bir hayli değişti. Seattle bazlı reklam ajansı Cut, ‘100 Years of Beauty in 1 Minute - 1 Dakikada Güzelliğin 100 Yılı’ adını verdiği kısa filmde, 1910’dan bugüne değişen güzellik kriterlerini, her on yılın moda olmuş saç kesimleriyle temsil etmiş. 1920’lerin kıvırcık, dalgalı saçları, 1930’ların zerafeti, 1950’lerin kırmızı rujlu dudakları, rock’n’roll saç kesimleri, 1980’lerin dağınık, çılgın modelleri, 2000’lerin sadeliği son yüz yılda yaşanılan değişime ışık tutuyor.


27


28


29


30


31


05.

Okyanus taban覺nda b襤r kent

32


Bir Japon firması, artan gayrımenkül fiyatlarına çözüm olarak okyanus tabanına inşa edilecek bir şehir tasarladı. Cesur ve yaratıcı tasarımlarıyla tanınan Shimizu Corporation tarafından geçtiğimiz haftalarda tanıtılan modern Atlantis ‘Ocean Spiral’, deniz tabanından elde ettiği doğal yakıtlarla kendine yetecek enerjiyi üretmeyi hedefliyor.

33

spiralle 3-4km derinlikteki deniz tabanındaki modüle bağlanacak. Modülün içinde yer alan laboratuarlar biliminsanlarının deneyler gerçekleştirmelerine olanak sağlarken, aynı zamanda deniz tabanındaki mikro organizmaların yaydığı karbon dioksit gazını çevirerek Ocean Spiral’ın ihtiyacı olan enerjiyi temin edecek. Kilometrelerce uzunluğundaki spirale yerleştirilecek alıcılar ise ısı farkını ilave enerji üretmek için kullanılacak.

Shimizu’nun üst düzey yöneticilerinden Hideo Imamura’nın ‘Ocean Spiral’ hakkında yaptığı açıklamalarına bakılırsa, modern Atlantis pro- “Bu proje gerçek bir hedef, ütopik bir hayal ürünü totip aşamasını geçemeyen çılgın tasarımların değil” diyen Hideo Imamura, insanların bu tip aksine ciddiye alınacak bir proje. 500 metre projelere sırtlarını dönmemesi gerektiğini söyçapındaki bir kürenin içine yerleştirilecek ve lüyor: “Cep telefonları üretilmeden yıllar önce, 5.000 kişiye ev sahipliği yapacak su altı şehri, bilimkurgu çizgi roman karakterleri bu teknogüneşli ve durgun havalarda gün ışığından yarar- lojiyi kullanıbiliyordu, aynı şekilde bu projeyi lanmak için deniz yüzeyinde duracak, fırtınalı gerçekleştirmemize olanak sağlayacak teknoloji ve dalgalı havalarda ise spiral şeklindeki yapısı ve bilgi kısa süre içinde mevcut olacak”. sayesinde su yüzeyinin altına inebilecek. Projenin başında bulunan Masaki Takeuchi, Rezidans, otel ve alışveriş merkezlerinin “Biliminsanlarının ve devletin projemize bulunacağı dev küre, 15km uzunluğundaki ilgi göstermesini umuyoruz” derken, Tokyo


34


Üniversitesi’nde Çevre ve Şehircilik dersleri veren Christian Dimmer ‘Ocean Spiral’ tarzındaki ütopik yapıların iklim değişikliği ve deniz seviyesinin yükselmesi karşısında bir çözüm olabileceğini belirtiyor: “Shimizu Corporation şirketi 1980’li yılların ortalarından itibaren birçok yer altı şehri, yüzen şehir ve 1km yüksekliğinde gökdelenler tasarladı. Yaratıcı beyinlerin iklim değişikliğine çözümler bulan çevreci yapılar tasarlamaları çok güzel

35

ama aynı zamanda, her bir vatandaşın kendi şehrinin işleyişinde aktif bir rol oynayabileceği, daha demokratik ve daha açık şehirler geliştirmeyi de unutmamalıyız”. Projenin 20 milyar dolara mal olacağını söyleyen Hideo Imamura, Ocean Spiral’in istenildiği taktirde 2030 senesinde ilk sakinlerini ağırlayabileceğini belirtiyor. Bugünün ütopik çılgın projeleri yarının şehirleri olabilir.


36


37


06.

Avrupa’nın göz kamaştırıcı Noel Pazarları



40

Kış soğuğunun çökmesiyle beraber Avrupa’yı planlıyorsanız, şehir merkezine kurulan Noel Noel heyecanı sardı. Hıristiyan aleminde İsa’nın pazarına uğramayı ihmal etmeyin. doğumunun kutlandığı güne tekabül eden Noel, zamanla şehirlerin rengarenk ışıklara Noel’i Berlin’de kutlamak büründüğü, çam ağaçlarının ailece süslendiği, çocukların Noel Baba’nın getireceği hediyeleri Dünyanın en eski Noel pazarının sahibi sabırsızlıkla beklediği, kültürel bir kutlamaya Almanya, Noel’i doyasıya yaşayabileceğiniz dönüştü. Bu kültürün en önemli sembollerin- yerlerin başında geliyor. Başkent Berlin’in meyden biri de şehir meydanlarını süsleyen Noel danlarına kurulan pazarların arasında en büyüğü pazarları. Her yıl geleneksel olarak aralık ayı ve en ünlüsü hiç kuşkusuz ki Gendarmenmarkt boyunca kurulan Noel pazarları, ahşaptan yapıl- Noel Pazarı. Ziyaretçilere Alman, İtalyan ve mış küçük kulübelerde ziyaretçilere hediyelik Fransız geleneksel yemeklerini sunan pazar, eşyalar, kışlık kıyafetler ve yöresel el işlerinin ayrıca akrobatların, hokkabazların ve ateş dansyanı sıra, soğuk havaya ilaç gibi gelen sıcak çılarının gösterilerine sahne oluyor. Şehrin diğer şarap ve tarçınlı ekmek sunuyor. 16. yüzyılda bir meydanı Postdamer’e kurulan Noel pazarı Fransa ve Almanya’da başlayan Noel pazarları ise daha sportif bir ortamda geçiyor. Avrupa’nın bugün artık Avrupa’nın tüm ülkelerinde göre- en uzun kızak pistine sahip Postdamer’de, kızak bileceğimiz bir gelenek halini aldı. Eğer yılbaşı kaymak, buz pateni yapmak ve körling oynatatilinizi bir Avrupa başkentinde geçirmeyi mak mümkün. Her yıl üç milyon turistin ziyaret


ettiği Berlin’in Noel Pazarları, Avrupa’nın dört bir yanından gelen esnafın sunduğu yöresel eşya ve yemeklerle, ziyaretçileri sihirli bir yolculuğa çıkarıyor.

masalına götüren Strasbourg Noel pazarını Kleber meydanındaki 35 metre yükseliğinde, dev çam ağacı taçlandırıyor. Viyana’da Noel keyfi

Fransa’nın en eskisi, Avrupa’nın en büyüğü Strasbourg

Noel döneminde insanın için ısıtan diğer bir yer ise Viyana’da Belediye Sarayı yakınlarına kuruAvrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları lan Noel pazarı. “Christkindlmarkt”leriyle gurur Mahkemesi’ne ev sahipliği yapan Strasbourg, duyan Viyana’lılar, her yıl şehirlerini rengarenk Avrupa’nın en büyük Noel pazarına ev sahipliği süslemelerle donatarak Noel’i coşkuyla kutluyor. yapıyor. Katedralinin önüne kurulan tarihi Noel Avusturya’nın yerel yiyecek ve içeceklerinin yanı pazarı, Fransa, Almanya, Belçika ve İsviçre’den sıra, çocuk korolarının ve klasik orkestraların gelen milyonlarca turist tarafından ziyaret edi- verdiği konserler, Noel’in büyülü atmosferini liyor. Strasbourg’un geçmişi 1570’lere dayanan çok güzel tamamlıyor. Berlin ve Stasbourg’a Noel pazarı, katedral meydanına sığmayan göre çok daha az turist çeken Viyana Noel pazarve şehrin sokaklarına yayılan yüzlerce ahşap ları, ziyaretçilere daha sakin ve keyifli bir ortam kulübesiyle, insanlara Noel’in sıcaklığını yaşa- sunuyor. Noel’den sonra “yılbaşı” pazarına tıyor. Ziyaretçileri sıcak şarap eşliğinde bir peri dönüşen standlar, Viyana’lılara Noel’in keyfini

41


bir kaç hafta daha yaşama olanağı sağlıyor. Sihirli şehir Prag Aralık ayı gelince Noel’in büyüsü Prag’ın göz kamaştırıcı siluetiyle birleşiyor. Eğer Noel sırasında yolunuz Prag’a düşerse, kendinizi bir peri masalında hissedeceğinizi garanti edebiliriz. Şehrin tarihi meydanına kurulan ve yüzlerce küçük kulübeden oluşan Noel pazarında, ziyaretçilere el yapımı ahşap oyuncaklar, takılar, kokulu mumlar, yöresel kıyafetlere bürünmüş kuklalar ve elbette yerel Çek içecekleri sunuluyor. Sıcak içeceğiniz “Medovina” eşllğinde şehrin gizemli sokaklarında çıkacağınız gezinti boyunca size sokak gösterileri eşlik ediyor olacak. Laponya’da, Noel Baba’nın evinde bir Noel geçirmek

42

Noel’i geçirebileceğiniz en orijinal yerlerden biri hiç kuşkusuz ki, Noel Baba’nın evinin bulunduğu, Finlandiya’nın kutup çizgisinin kuzeyindeki Laponya bölgesi. Rovaniemi Noel

pazarı rastlayacağınız en soğuk Noel pazarı olacaktır. Dondurucu kutup soğundan kendinizi sıcak şarapla korumaya çalışırken Noel Baba’nın evini ziyaret edebilir, köpeklerin çektiği kızakların üstünde şehir turuna çıkabilir, ren geyiklerini görebilir ve biraz şansınız varsa göz kamaştırıcı kutup ışıklarına tanıklık edebilirsiniz. Kopenhag, Brüksel ve diğer başkentler Danimarka için, Kopenhag’a kurulan Noel pazarı, ülkenin en büyük müzik festivali Roskilde kadar önemlidir. Danimarka’nın dört bir yanından ve İsveç’in güneyinden yüzbinlerce turisti kendine çeken Noel Pazarı, şehrin en büyük meydanı olan Tivoli’ye kuruluyor. 2000’deki Uefa finalinde Arsenal ve Galatasaray’lı taraftarların kavgasına sahne olan Tivoli meydanı, normal zamanlarda oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz bir ortam sunuyor. Noel ışıkları, sıcak şarabın tarçınlı kokusu ve klasik müzik eşliğinde Kopenhag’da güzel vakit geçireceksiniz. Belçika’nın başkenti Brüksel’e kurulan Noel


Pazarı’nın da Kopenhag’dan aşağı kalır yanı yok. Şehrin merkezi olan Grand Place’dan 2km boyunca uzananan caddelere yayılan Noel pazarı, keyifli bir ortamda şehri gezebilmenizi sağlıyor. Oldukça uzun bir buz pistine sahip Noel pazarı, ziyaretçilere eğlenceli bir program sunuyor. Aralık ayı boyunca Avrupa’da nereye giderseniz gidin karşısınıza mutlaka bir Noel pazarı çıkacatır. Buna 500.000 nüfuslu Lüksemburg ve hatta 35.000 nüfuslu mikro-devlet Liechtenstein da dahil. Eğer daha klasik bir Avrupa başkenti seçtiyseniz, Paris’te Eyfel’in karşısındaki Trocadéro meydanında, Roma’da Piazza Navona’da, Madrid’de Plaza Mayor’da ve Londra’da Hyde Park’ta Noel pazarlarını ziyaret edebilirsiniz.

43


Haftaya görüşürüz:)

14 // ARALIK ’14

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.