HAFTASONU 21 MART 2016 by Zete Gazete

21 // MART ’16

01.

GAME OF THRONES İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI //

02.

MICHAEL CONNELLY, BOSCH’UN PERDE ARKASINI ANLATTI

03.

MİMARİ MİRASA AÇILAN KAPILAR //

04.

HANS ZIMMER: MÜZİK BİZE BİR HİKAYE ANLATIR

05.

LUCIE KRUTA SANAT TARİHİNİ KIZIYLA YORUMLUYOR

06.

HOCAM GÖRÜNTÜLER ÖYLE DEMİYOR AMA!

Editör: Cem GELGÜN

01.

Game of Thrones İçİn gerİ sayım başladı

İlkbaharın gelişine hazırlandığımız, havaların ısınmaya başlayacağı nisan ayında, Game of Thrones’un altıncı sezonuyla birlikte ekranlara kış gelecek. Fenomen haline gelen dizinin geçtiğimiz günlerde yayınlanan fragmanı altıncı sezonun birçok sürprize gebe olacağını gösteriyor. Beşinci sezonun son sahnesinde bıçaklanan Jon Snow’un yeni sezonda olup olmayacağı en çok tartışılan konu haline gelirken, Khalisi’nin ilerleyişi, kesilmiş ve halkın arasından çıplak olarak Lannister’ların akıbeti, Arya’nın macerası geçtiği, akıllara kazınan sahneyle de küçük merakla bekleniyor. İşte fragmandan yeni düşürülmüştü. Altıncı sezonun fragmanında duyduğumuz “I choose violence” yani “şidsezonla ilgili öğrendiğimiz 7 şey… deti seçiyorum” cümlesi, Cersei’nin işin içinden çıkmak için son bir umut olarak Bran geri dönüyor şiddete başvurmaktan kaçınmayacağını gösStark ailesinin en genç ferdi olan ve teriyor. Tek eli kalan kardeşi Jamie Lannister Lannister’ların ensest ilişkisine tanık olduğu onu yeniden kazanmak için hiç kuşkusuz ki için kulenin tepesinden itilerek sakat kalan herşeyi yapacaktır. Bran altıncı sezonda geri dönüyor. Tüm Ne yaptın Melisandre? beşinci sezonu kapsayan yokluğundan sadece dünyada değil Westeros’da da birçok değişti. Dizinin başından beri kimsenin kanının Ailesinin katledilmesinden ve Winterfell’in saldırıya uğramasından sonra kaçmak ısınmadığı bir karakter varsa o da herhalde zorunda kalan Bran, Westeros’u kışın her Melisandre’dir. Baratheon ailesinin, özellikle daim egemen olduğu duvarın öbür tarafında, de babasının öcünü almak ve iktidarı ele Kuzey’de karşımıza çıkıyor. Lannister’ların akıbeti

Dizinin başlarında çeşitli entrikalarla Kral Robert Baratheon’u öldürten, biz diziye yeni ısınmışken Ed Stark’ın başını kestirerek King’s Landing’de iktidarı ele geçiren Lannister ailesine fırtınalar kopuyor. Beş sezon boyunca ipleri elinde tutan dizinin Hürrem Sultan’ı Cersei Lannister, son sezonda kardeşi Jamie’yle ensest ilişkisinden doğan oğlu Kral Joffrey’nin zehirlenerek ölmesinin ardından kontrolu kaybetmiş, başkentteki muhafazakar ve gelenekçi gerillalar tarafından yargılanarak o güzel saçları

geçirmek için King’s Landing’e doğru yürümeye ant içen Stannis Baratheon yanında büyücülük yapan makyavelik Melisandre dizinin son sezonunda büyü yapacağım diye Stannis’in kızını diri diri yakmış, küçük kızın annesinin (Stannis’in eşinin) intihar etmesine neden olmuş, yani bir bakıma bir çuval inciri berbat etmişti. Kimse Melisandre karakterinden haz almasa da, dizinin hayranları onu Jon Snow diriltebilecek tek kişi olarak görüyor. Melisandre altıncı sezonda kilit bir rol oynayabilir.

Daenerys’i yeni sezon fragmanlarında binlerce kişiyle yürürken görüyoruz. Ejderhaları ve geçmiş ihtişamı olmasa da sözleriyle fakir halkın desteğini alan Daenerys’in mutlak hayali Westeros’a geri dönerek ailesinin öcünü almak. Bunu başarabilecek mi, hep birlikte göreceğiz. Theon Greyjoy’un yüzü gülecek mi?

Dizinin en bahtsız karakterlerinden biri olan Theon Greyjoy yeni sezonda biraz olsun saygı görebilecek mi kestirmesi güç. Küçüklüğünde Starklar tarafından esir alınan Daenerys yürüyüşe başlıyor ve üvey evlat muamelesi gören, Stark ailesiGeçtiğimiz sezonun sonunda Roma döne- nin dağılmasının ardından Winterfell’i ele mini andıran bir arenada saldırıya uğrayan geçirerek kısa bir süre kendini ‘lord’ zanneDaenerys yeni sezona ejderhasız, güçsüz ve den Theon Greyjoy, pek de sevimli olmayan duş almamış bir şekilde başlıyor. Khalisilik öz ailesine döndükten sonra onlara da yaradöneminde halkları safça yöneten ama namayarak sadist prens Ramsay Bolton’un her seferinde dersler çıkararak büyüyen kölesi haline geldi. Acınacak bir durumda

bir grafik çizen ve cesaretiyle genç yaşta Night’s Watch’ın başına geçen Jon Snow kısa sürede dizinin - özellikle de kadınların - favori karakteri haline geldi. Game of Thrones’un başında, ‘iyi adam’ olarak algılaArya’nın başı dertte dığımız Ed Stark’ın kafasının uçması dizide Uzun zamandır boyundan büyük işlere kimsenin gözünün yaşına bakmadığını bize kalkışan Starkların küçük ve sevimli kızı daha ilk dakikadan göstermiş olsa da, beşinci Arya son olarak yanlış kişiyi öldürerek ‘Çok sezonun Jon Snow’un ‘öldürülmesi’yle sonyüzlü Tanrı’yı (Many Faced God) kızdırmış lanması herkes için büyük bir şok olmuştu. ve kör olmuştu. Kendisine bakan, minik bir Fragmanın son sahnesinde Sir Davos’u Jon kılıç ustası ve soğuk kanlı bir seri katil olması Snow’un yanı başında elinde bir kılıçla çin onu eğitenler tarafından cezalandırılan görüyoruz. Belki de Night’s Watch’daki arkaArya’nın altıncı sezonda başının dertte ola- daşları cesedi yakarak White Walker’a (diziye kışı getiren karakterler) dönüşmesini engelcağını söyleyebiliriz. leyecekler ve hepimizin hevesi kursağında kalacak. Peki Davos elindeki kılıçla ne yapıVe Jon Snow… yor? Jon Snow’un vücudunu, diriltmesi için Jon Snow öldü mü, yoksa hala hayatta mı? Melisandre’ye mi götürecek? Milyonlarca Game of Thrones hayranı aylarıTüm bu soruların ve muhtemelen daha dır bu soruya kafa patlatıyor. Altıncı sezonun fragmanı karlar üzerinde yatan Jon Snow birçok sorunun cevabını bulabilmek için 24 görüntüsü ve “He’s gone” yani “gitti” cüm- Nisan’ı bekleyeceğiz. lesiyle başlıyor. Sezonlar boyunca yükselen olan ve son olarak Sansa Stark’ın yardımına koşmaya çalışan Theon Greyjoy’un altıncı sezonda hayırlı işler yapmasını bekliyoruz.

02.

MIchael Connelly Bosch’un perde arkasını anlattı

Michael Connelly çağdaş Amerikan polisiye roman tarzının en önemli yazarlarından biri. Yarattığı karakter, LAPD’de müfettiş Harry Bosch’la romanlarında sürükleyici polisiye vakaları ve cinayetleri çözmeye çalışan Connelly, son yıllarda kahramanının adını alan ve her geçen gün izleyici kitlesini genişleten televizyon dizisi Bosch’la ekranları fethetti. Amerikalı yazar, Bosch karakterini Titus Welliver’in canlandırdığı dizideki rolünü, televizyon dizileriyle ilgili düşünceleri ve diğer bir fenomen dizi The Wire’ın Bosch üzerindeki etkisini Première dergisine anlattı. Haklarını geri alana kadar ‘Harry Bosch’un hakları 15 yıl boyunca Paramount’a aitti. Bunca yıl ne oldu?

Michael Connelly: Paramount’la anlaşma 1994 yılında imzalanmıştı ve bu anlaşma serinin ilk üç romanını kapsıyordu. İlk başta herkesin projeye inancı tamdı. Bir sürü senaristle konuştular, ona yakın senaryo yazıldı, hatta beni de aradılar ve bir iki örnek yazmamı istediler. Ama sonuç olarak projeyi yapmaktan vazgeçtiler. Bu iyi bir karardır çünkü Harry Bosch sinema için yazılmış bir eser değildi. 110 sayfalık bir senaryoda karakteri geliştirecek kadar yer yoktu. Çok klasik polisiye kurgularla karşılaşıyorduk, klasik derken o dönemde televizyonda gördüklerimize kıyasla diyorum. Sonuç olarak Paramount ‘Harry Bosch’u bir rafa kaldırdı ve ben haklarını geri istediğimde vermediler. Hollywood’da bir kural vardır, eğer yapamıyorsanız kimse yapamaz. Paramount projeyi yapmamakla birlikte başka bir stüdyonun da yapmasını istemiyordu. Bu nedenle haklarımı geri alabilmek için 2009 yılını beklemk zorunda kaldım. O arada 13 roman yazdım ve karakterim

hakkında bir yığın bilgi biriktirdim. bu bir seçtim çünkü eski bir ceza hukuku avukatı. televizyon dizisi için idealdi. Harry’yi anla- Romanla özdeşleştiğini ve kendi birikimlerini mak için iki saat harcayacağımıza, elli ya da aktarabileceğini söyledi. Ve sözünü tuttu… altmış saat harcayabiliriz. Umarım öyle olur. Bosch’ta ise durum biraz farklı. Ben kitapOn bölümlük iki sezon çektik ve üçüncü larım sayesinde hayatımı iyi kazanıyorum sezon için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Biraz ve televizyona ihtiyacım yok. Beni ilgilendiren tek şey dizinin sanatsal yapısı üzerinde şansla ilerlemeye devam edeceğiz. söz sahibi olmaktı. Amazon’un kabul ettiği Bosch’tan önce Hollywood’la ilişkiniz de bu oldu. Benim için yeni bir şey: Bir yıl nasıldı? Eserlerinizin Clint Eastwood ve boyunca bir odada tek başıma çalışıyorum Brad Furman tarafından uyarlamaları ve sonra altı yoğun hafta boyunca bir anda hakkında ne düşünüyordunuz? (Blood insanların karşısına çıkıyorum. Harry Bosch, bir bakıma bir şehir inşa etti. Her gün iki yüz Work ve The Lincoln Lawyer) kişi bu karakter için çalışıyor. Hollywood’a karşı hiçbir zaman bir kin besThe Lincoln Lawyer’ın başarısı Bosch lemedim. İki film de benim dışımda yapıldı. Clint Eastwood’a büyük saygı duyuyorum. üzerinde bir baskı yarattı mı? Bana karşı her zaman dürüst oldu. Ne yaptıFilm Hollywood’daki kredimin artmasını ğını ve niye yaptığını her zaman açıkladı. Beni görmezden gelmedi. Ama ‘Blood Work’teki sağladı. Ancak ana fikir Bosch hayranı olan kararlar tamamen onun. Kendi hikayesini İsveçli yapımcı Henrik Bastin’den geldi. O çekti ve benimkine göre bir çok farklılık gös- bir Harry Bosch hayranı. Hatta 8 yaşındaki teriyor. The Lincoln Lawyer ise orijinaline oğlunun adı Harry… Ben Bosch’un varlığıçok yakın. Ancak yine bu benim kararım nın Bosch’a bağlı olduğunu düşünüyorum. değildi! Bu durumda bana para verdiler ben Bosch ilginç bir yapım: klasik bir poliside onlara kitabımı verdim. Bir tek yönetmen seçiminde söz hakkım vardı. Brad Furman’ı yeyle, örneğin CSI tarzıyla, The Wire tarzı

çağdaş bir romanın karışımı. Daha önce eşi benzeri görülmemiş bir şey… Harry Bosch’u canlandıracak aktörü seçmeden diziyi yapacakları seçmek istedim. Araştırmacı gazeteci olduğumuz dönemden beri David Simon’la arkadaşızve onun sayesinde Eric Overmyer. Bir yemek sırasında Eric’in tüm Harry Bosch romanlarını okuduğunu öğrendim. Onun için de seçimim hiç düşünmeden Eric Overmyer oldu. The Wire’ın etkisi kaçınılmaz. Yönetmenlerimizin bir çoğu, aktörlerimiz ve senaristlerimiz bu dünyadan geliyorlar. Ben de George Pelecanos’la dördüncü bölüme imza attım. Karışım kelimesini kullanmanız çok doğru, bunu daha çok bir iltifat olarak alıyorum. Dediğiniz daha klasik bir prosedürü korumak istiyorduk, ancak bu prosedürü The Wire tarzı salt ve derin bir gerçeklikle birleştirmek istiyorduk. Amazon’da olduğumuza göre bir televizyon kanalının ve ya stüdyonun bize karışarak daha fazla aksiyon, daha fazla İsmim 10 senaryodan üçünde geçiyor ama dövüş istemesi mümkün değil. Bir roman hepsini yeniden gözden geçirdim ve bunun gibi yavaş gelişen bir dizi. Aramızda hiçbir hiçbir garip yani yok. zaman bölümlerden bahsetmiyorduk. Sen Los Angeles belki de dünyanın en çok üçüncü bölümü yaz ben beşinciyi diyorduk. fotoğraflanan şehri ama onu daha önce hiç Bir yazarın kendi eserinin yapımına böyle grmemiştik: insan boyutunda, yalan bu denli olması ender görülen bir şey. dolan olmadan, olduğu gibi bir şehir. Siz her yere gidiyorsunuz! Dizideki tam rolünüz nedir?

Ben daha çok ön yapımda devreye giriyorum. Eric’le yakın işbilriğiyle kurguyu geliştiriyorum, ana hatları belirliyorum ve daha sonra Eric senaristlerle konuşuyor. Sonra hepimiz bir araya gelerek hikayeyi onuşuyoruz. Birinci sezon için olabilecek en ucuz motel zincirinde konakladık. Ben Harry Bosch uzmanı olduğum için odam sürekli bana sormak için gelen senaristlerle, kostümcülerle ya da dekorcularla dolup taşıyordu.

Ekranda gördüğünüz Los Angeles Hollywood’un batısına tekabül ediyor, yani Venice ve Santa Monica’ya. Kendimize o sektöre gitmeme sözü verdik. Bu kuralı çok hızlı bir şekilde çiğnedik çünkü Bosch’un kız arkadaşı Julia Brasher Venice Beach’te oturuyor. Artık kimse oralarda çekim yapmıyor. Diziyi gören bazı Los Angeles’lılar oranın hala var olduğunu bile bilmiyorlardı! Orada çekim yapmak izinleri almak için çok uğraş

isteyen bir şey ama ekrandaki görüntüsü evinde annesiyle konuşmaları, onların harika oluyor. Restoranları barları ve çekim dünyası kitaba dahil değildi. Veronica yapacağımız yerleri ben araştırdım ve bul- Cartwright’ın muhteşem performansı bir televizyon zorunluluğundan doğdu. dum. Dizideki diğer bir görevim de buydu. Dizi ilerledikçe klasik polis hikayesi yerini romansı bir kurguya bırakıyor. Oyunculardan Veronica Cartwright beşinci bölümde karşımıza çıktığında artık neredeyse Çehov’un dünyasındasınız, CSI’da değil…

Robert Altman’ın Private romanını keşfettikten sonra polisiye yazarı olmaya karar verdiniz. Bugün kendi Los Angeles vizyonunuzu çekiyorsunuz: karanlık ve kayıtsız bir şehir…

Los Angeles’ı her zaman Jerome Bosch’un R o m a n l a r B o s c h’ u n b a k ı ş a ç ı - tablosu Dünyevi Zevkler Bahçesi tablosuna sını gösteriyor: her sahnede var ve benzettim. Dağlardan geçerek, okyanusgünleri çok uzun. Ancak televizyonda tan Mojave çölüne dört bir yanımız fiziksel sadece bir bakış açısıyla geçiştiremezsiniz. güzellikle çevrili. Herşey burada var. Ama Harry Bosch’u canlandıran Titus Welliver herşey bozuk, anlayabiliyor musunuz? En günde on dört saat çalışamaz. Onun için iyiyi hedefleyen ama sürekli başarısız olan bir kurguyu biraz değiştirmek ve bakış açı- şehir. Bu adaletsiz ve dengesiz gerginlikten ları eklemek zorunda kaldık. Katilin küçük harika bir kurgu ortaya çıkıyor.

03.

Mimari mirasa a癟覺lan kap覺lar

Portekizli fotoğrafçı Andre Vicente Goncalves dünyayı gezerek farklı ülkelerde, şehirlerde, farklı kültürlere ait kapıların ve pencerelerin fotoğraflarını çekiyor. Fotoğraf karelerini bir kolajda bir araya getiren sanatçı her şehrin kendine özgü mimari dokusunu ortaya çıkarıyor. İspanya’dan Romanya’ya, Alpler’den İngiltere’ye ve Venedik’e rengarenk ve göz kamaştırıcı kapı ve pencereler Andre Vicente Goncalves’in eserlerinde şekil buluyor.

04.

Hans ZImmer: Müzik bize bir hikaye anlatır

Hans Zimmer, Ennio Morricone ve John Williams’la birlikte sinema dünyasının en önemli üç bestecisinden biri. Zimmer’in müziğini bestelediği yüzlerce filme burada yer vermemiz gerekse sonu gelmeyen bir liste çıkarmamız gerekir ama son yıllarda bestelediklerinden örnekler vermemiz gerekirse, Insterstellar, Inception, The Dark Knight Rises, Karayip Korsanları, Da Vinci Code, Madagascar, Pearl Harbor ve Son Samuray bunlardan sadece birkaçı. Sinema tarihine yön veren film müziklerine imza atan Hans Zimmer şimdi de heyecanla beklenen, iki süper kahramanın karşı karşıya geldiği Batman vs Superman’de karşımıza çıkıyor. Los Angeles’ta yaşayan ünlü besteci Teaser dergisinin sorularını yanıtladı.

Tom Holkenborg (film üzerinde çalışan ikinci besteci) ve siz Avrupalısınız. Bunun Amerikan kültürüne ait olan bir çizgiromana yaklaşımınızda herhangi bir etkisi oluyor mu? Hans Zimmer: Evet çünkü benim gözümde çizgiromanlar çağdaş peri masallarıdır. Oysa peri masalları oldukça acımasız olabiliyorlar, bilinç altımızın hayaletlerinin etkisi altında kalabiliyorlar. Ben Fransız çizgiromanlarıyla büyüdüm, ‘Red Kid’ ve ‘Astérix’ten ziyade Moebius’ün ve Druillet’in eserleriyle ve bu sanatçılar hikayelerin benliğimizin dertlerinden oluştuğunu çok iyi kavramışlardı. Zack Synder da bunun farkında.

Batman ve Superman birbirinden çok farklı iki ikon. Müziğinizin Batman ve Superman gibi iki zıt karakter için birleştirici bir unsur olduğunu düşünüyor musunuz?

bir gazetede çalışıyor, kırsal alanda büyümüş ve bazen başka bir gezegenden geldiğini hatırlıyor. Bu farklı biyografiler birbirine zıt müzikler bestelememi sağlıyor, ki bence bu durumu daha ilginç kılıyor.

Hayır çünkü Batman vs Superman’in notalarında iki karakterin farklılıklarını öne çıkarmaya çalışıyorum. Superman her zaman insan olmaya çalışmış bir kahraman. En büyük hedefi o: kimse tarafından dışlanmamak. Clark’a Kansas’taki çocukluğunu anımsatacak, çok basit ve sade bir müzik istedim, piyano melodisinden de bunu anlayabilirsiniz. Batman şehre ait biri. Kişiliğinde çelişkiler var ve bu onun imajına yansıyor çünkü Batman o yüzde 1’e ait. Clark ise

Sizce süper kahramanlar için özel bir besteleme tekniği var mı? Benim öncelikli amacım bu karakterlerin gizemlerini ve çelişkilerini korumaları. Yeni Batman için yazdığım tema belki de zamanında Christian (Bale) için yazdığım temadan daha karmaşık. Benim için ilginç olan şey sorulardır. Müziğimde herşeyi, her zaman sorgulamaya çalışıyorum. Süper kahramanları ele alınca, eğer onları tanrı ya da

‘süper insan’lar olarak görürsek çok çabuk köşeye sıkışırız. Belki de ben tüm bunları fazla entellektüelleştiriyorum! (gülüyor) Zack Synder için süper kahramanlar mitoloji tanrılarına eş değer. Siz bunu müziğinizde işlediğinizi düşünüyor musunuz? Hayır. Benim görevim mitolojinin neden hala önemini koruduğunu sorgulamak ve unsurları, Avrupalılara özgü, mitolojinin psikolojiye açılan kapı olduğu fikri içinde ele almak. Mitoloji bir bakıma, insanlığın kimliğinin değişilmez bir parçası. Çoğu zaman vurmalı çalgıları, özellikle de davulları ön plana koyuyorsunuz. Neden büyük prodüksiyonları bu kuvvetli, savaşçı enstrümanla birleştiriyorsunuz? 30

Ben müziğe rock gruplarında başladım

ve rock müziği yaptığınız zaman müziğinizi öyle mikslemelisiniz ki küçük hoparlörlerde dinlenebilmesi lazım. Bugün artık bu dizüstü bilgisayar seviyesinde indirgendi ve ben bundan nefret ediyorum. Ben dev ekrana bağlı, dev hoparlörler için müzik yapmayı seviyorum! Sanırım göğüsünüze çarpan güçlü bir davul sesinden daha çarpıcı bir şey daha yok. Vurmalı çalgıları kullanan ilk ben değilim elbet ama rock müziğinden geldiğim için onları biraz farklı kaydediyorum. Zaten genel anlamda orkestrayı da farklı bir şekilde kaydediyorum. Tüm kayıt tekniklerini rock yıllarımda öğrendim. Bu açıdan hiçbir zaman gelenekçi olmadım. Davullarım doğal tınlamıyor, mesela Man of Steel için Tom ve ben 12 harika davulcudan oluşan bir ‘drum circle’ (davul çemberi) oluşturduk. Bu bir hollywood zırvası değil davulların nasıl kullanılabileceği üzerine bir deneydi. Çünkü bir keman solosu bir yaylı orkestradan çok farklı! Benim dünyanın en

iyi davulcularına ihtiyacım vardı, bir davul istiyorum. Ayrıca film müziğinde kalıplaşmış orkestrası oluşturmayı kabul edecek ve yeni kıta/nakarat geleneğinden de uzaklaşmış olubir şey yaratacak harika müzisyenlerle çalış- yoruz ve bu tarz şeylere bağlı kalmak zorunda mak istiyordum. Size garanti edebilirim ki olmuyorum. kendinizi 12 davulcuyla aynı odada bulduBazı besteciler film müziklerinin film ğunuzda ve böyle bir orkestranın vuruşlarını hissettiğinizde, üç gün sonra hala fiziksel açı- olmadan dinlenemeyeceğini düşünür. Sizin konserler verdiğiniz düşünüldüğünde, çok dan etkisini hissediyorsunuz. farklı bir felsefeye sahip olduğunuzu tahMüziğinizi tanımlayan şey ulaştığı min etmek güç değil… boyuttur. Rock müzik sizin için çok mu Kendi kendine ayakta durabilecek bir kısıtlıydı? müzik bestelemiyorsanız, bestecilik göreSorun boyutundan ziyade tekrarcı yanıydı. vinizi layıkıyla yerine getirmediğinizi Rock müzikte başarılı olursanız sizi bir tarza düşünürüm. En iyi halinde müzik filmin bir oturtuyorlar ve o tarzda kalmanızı istiyor- parçası, bir aktörü haline gelir. Oysa bir aktölar. Sinemada ise bir yönetmen geliyor, size rün arka planda, geride kalmasını istemeyiz! hikayesini anlatıyor ve herşey mümkün olu- Jerry Goldsmith derdi ki, eğer bir müzik yor. Ridley Scott’la yaptığım filmlere bakın: besteliyorsam bu insanların duyabilmesi Gladyatör, Thelma & Louise, Hannibal… içindir. Yani fon müziği yapmak istemezdi. Hepsi birbirinden oldukça farklı filmler. Eğer Jerry Goldsmith, John Williams ve ya Ennio bu geniş yelpaze elimden alınırsa o zaman Morricone’un müziklerini dinlediğinizde sorun olur. Bu benim hayatım ve bir hayatım başlı başlına eserlerdir. Konserlerde çalındıvar. Onun için de olabildiğince farklı tarz- ğında size bir hikaye anlatırlar. Müziğin de larda, olabildiğince çok müzisyenle çalışmak görevi budur.

05.

LucIe Kruta sanat tarihini k覺z覺yla yorumluyor

Fotoğraf sanatçısı ve genç bir anne olan Lucie Kruta, küçük kızını konu mankeni olarak kullandığı, ‘Rembrandt Kids’ adlı çok keyifli bir seriye imza atmış. Kızının küçükken yeni kıyafetleriyle resimlerini çeken Kruta, fotoğrafların ünlü Fransız ressam Edouard Manet’nin tablolarına benzediğini fark etmiş. Rembrandt Kids serisini yapma fikri de bu esnada doğmuş. O andan itibaren, büyümekte olan kızını sanat tarihinin en önemli tablolarına entegre eden Kruta, Vermeer’in, Frida Kahlo’nun, Magritte, Da Vinci ve daha nice ressamın eserlerini yeniden yaratmış. 280 fotoğraftan oluşan seriden birkaç kareyi sizler için seçtik.

06.

Hocam görüntüler öyle demİyor ama!

için çeşitli liglerde video görüntülere başvurmayı kararlaştırdı. Kararın ardından Gianni Infantino bunun aklı selim bir karar olduğunu söyleyerek “Ancak oyunu daha da çok durdurmayı ve akıcılığını düşürmeyi istemiyoruz” dedi. Bu nedenle videonun kullanımı etap etap gerçekleştirilecek ve karşılaşmanın her anında devreye girmeyecek. Bu düzenlemeye göre hakem, gol, penaltı, ofsayt ya da sarı ve ya kırmızı kart gibi hayati ve kilit pozisyonlarda görüntülere başvurabilecek. Örneğin gol getiren bir pozisyonun öncesinde ofsayt ya da faul olup olmadığına saha kenarındaki görüntülere bakarak karar verebilecek. Aynı şekilde hakem bir penalCumartesi günü Galler’in Cardiff ken- tıya hükmetmek için, faul olup olmadığına, tinde bir araya gelen, futbol kurallarının oyuncunun kendini yere bırakıp bırakma130 yıldır koruyucusu IFAB (International dığına ya da elle müdahele olup olmadığına Football Association Board) ve FIFA yetkili- bakabilecek. leri tarihi olabilecek bir karara imza attarak Kağıt üzerinde herşey mükemmel görünü2016-2017 sezonundan itibaren hakemlere yardımcı olmak ve daha adil bir oyun sunmak yor olabilir ve “neden daha önce yapılmadı?” Uluslararası futbol federasyonu FIFA’nın yeni başkanı Gianni Infantino ayağının tozuyla futbolda devrim yaratacak bir karar imza atarak önümüzdeki sezondan itibaren kilit pozisyonlarda video görüntülere başvuralacağını açıkladı. FIFA’nın ve futbol kurallarının belirleyicisi IFAB’ın ortaklaşa aldıkları karar, kaderleri pamuk ipliğine bağlı takımların haksız düdüklere kurban gitmesinin önüne geçerek daha adil bir oyun sunacak. Ancak soru işaretleri de yok değil. Video karşıtlarının öne sürdüğü en önemli argüman oyunun çok daha sık durması ve video kullanımının sınırlarının belirlenmesi.

diye düşünülebilir. Ancak akıllara gelen en önemli soru bu uygulamaya ne sıklıkla başvurulacağı, oyunun hızı üzerindeki etkisi ve nereye kadar geriye dönük kullanılacağı. Her pozisyona itiraz kültürü olan ve gördüğümüz şeyi bile kabullenmediğimiz Türkiye’de bu uygulama bir hayli sorun çıkarabilir. Örneğin hakem bir penaltı pozisyonunun varlığına hükmetmek üzereyken, müdafaa eden takım bundan bir dakika önce topu kaybettikleri sırada faule maruz kaldıklarını söyleyebilirler mi? Hakem, oyunculara “iş işten geçti, penaltıya odaklanalım” derken, oyuncular da “Hocam görüntüler öyle demiyor ama! Bakın orta sahada faul var!” diyebilirler. Ya da ikinci bir örnek vermek gerekirse, kornerden gelen bir topta hakem çekme ya da itme olduğuna karar verip penaltı çaldığı sırada, sadece o pozisyona mı odaklanılacak yoksa 30 saniye geriye giderek aslında pozisyonda topun hücumcudan çıktığı ve korner olmadığına da bakılabilecek mi? Uzun lafın kısası sadece tartışmalı pozisyona mı bakılacak yoksa o pozisyona götüren atak sırasında yaşanan diğer olaylar da ele alınacak mı? Bu

küçük nüans, uygulamanın daha başlar başlamaz sorunlar yaratabileceğini gösteriyor. Her bir kararın televizyon programlarında saatlerce tartışıldığı, hakemlerin kötü yönettikleri bir maçı ardından mesleği bıraktığı ya da soyunma odalarında alıkonulduğu Türkiye’de, hakemin, sorumluluğu üzerinden atmak için sıklıkla video teknolojisine başvuracağı düşünülebilir. Bu da zaten çok sık durmakta olan oyunun daha da fazla durmasına, hakemin zamanının çoğunu saha kenarında poziyon izleyerek geçirmesine neden olabilir. Bunun bizim için tek olumlu yönü, sözde spor yorumcularının saatlerini pozisyon tartışarak geçirmemeleri ve suni gündemler yaratmamaları olabilir. Bu açıdan paragrafın ilk satırında da belirttiğimiz gibi uygulamaya ne sıklıkla başvurulacağı ve geri dönük olarak kullanıp kullanılmayacağı hayati önem taşıyor. Uygulama 2016-2017 sezonundan itibaren hakem seminerlerinde ve maçlarda ‘offline’ bir şekilde denenecek. Yani orta hakemle saha kenarındaki masa hakemleri arasında

irtibat olmayacak ve görüntüler karara etki etmeyecek. Bu sayede sadece istatistikler çıkarılacak ve yanlış kararların skora etkisi ölçülecek. 2017-2018 sezonundan itibaren masa hakemleriyle orta hakem arasında irtibat kurulacak ve tartışmalı pozisyonlar kenardan hakeme bildirilecek. Ardından teknoloji ulusal kupa organizasyonlarında ya da 2. Lig seviyelerinde denenmeye başlanacak. 2018-2019 uygulama yaygınlaştırılacak ve IFAB sonuçları ele alacak. FIFA’nın isteği teknoljinin 2019-2020 sezonunda Şampiyonlar Ligi gibi uluslararası organizasyonlarda kullanılması ve 2020 yazında organize edilecek EURO 2020’ye hazır hale gelmesi. “Taraftarların, oyuncuların ve futbolun taleplerine kulak uzatıyoruz. Elbette temkinli olmakta yarara var ancak her zaman ileriye doğru adım atmak istiyoruz” diyen FIFA’nın yeni başkanı Gianni Infantino böylelikle video teknolojisine uzun zamandır karşı çıkan Michel Platini’yle arasındaki farkı gözler önüne seriyor. Galler federasyonundan Jonathan Ford ise teknoloji tam anlamıyla kullanılmaya başlanmadan önce bir çok farklı protokol deneneceğini ve sonuçlarının araştrılacağını söylüyor. Son olarak da İngiltere futbol federasyonu direktörü Martin Glenn hiçbir şeyin kesin olmadığını şu sözlerle söylüyor: “Önemli olan oyunun akıcılığını korumak. Denemeler tatmin edici bir sonuç vermezse bu konuda inat etmeyiz ve konu kapanmış olur”. UEFA hakem komitesi başkanı Pierluigi Collina ise video teknolojisinin ‘önemli bir adım’ olduğunu söylerken tüm sorunları çözmeyeceğini belirtiyor: “Bunun tüm sorunları çözeceğini düşünmemek lazım. Birçok hakem kararı pozisyonu nasıl değerlendirdiğine bağlıdır, yani öznel bir karardır. Bu kesin bir karar veren gol çizgisi teknolojisi gibi olmayacak”.

Aralarında Fransa, İngiltere ve Galler federasyonlarının da bulunduğu on iki federasyon ve Güney Amerika futbol federasyonu Conmebol önümüzdeki sezondan itibaren video teknolojisini denemeye başlayacak. Eğer sonuçlar tatmin edici bulunur ve uygulama kabul görürse, dünyanın en çok ilgi çeken ve en çok izlenen sporu olan futbolda

Video teknolojisi nasıl uygulanacak

Etap 2: Görüntüler ekranlarının başındaki masa hakemi tarafından izlenecek ve sonuç orta hakeme bildirilecek.

Etap 1: Masa hakemleri orta hakemi, ya da orta hakem masa hakemlerini bir pozisyonun gözden geçirilmesi için telsizinden uyaracak.

Etap 3: Orta hakem nihai kararını masa hakeminin talimatlarıyla verebilecek ya da istediği taktirde saha kenarına gelerek kendisi izledikten sonra verecek.

yeni bir çağ başlamış olacak.

Haftaya görüşürüz:)

21 // MART ’16

zete