HAFTASONU 23 AĞUSTOS 2015

Page 1

23 // AĞUSTOS ’15



//

01.

DOĞRU YA, KİMDİ KEYSER SOZE?

//

//

02.

İRAN’DA SANATÇI OLMAK BAŞLI BAŞINA BİR SANAT

03.

ALBERT HAMMOND JR’DAN KİŞİSEL BİR SOLO ALBÜM //

04.

//

05.

DÜNYAYI MAMUTLAR MI KURTARACAK?

AĞAÇTAN SERAMİK //

Editör: Cem GELGÜN

06.

ABD BAŞKANLIĞINA ADAY TURUNCU ADAM: DONALD TRUMP


01.

Doğru ya kİmdİ Keyser Söze?

4


5


6

Sinema tarihinin en dolambaçlı, en kurcala- hakkında sorular soran arkadaşına “Geçenlerde yıcı ve heyecan verici filmlerinden ‘The Usual ‘Spy Magazine’de ‘Usual Suspects’ adlı bir makale Suspects’ (Olağan Şüpheliler) vizyona gireli okudum ve bunun iyi bir film ismi olabileceğini yirmi yıl oldu bile, ancak film hakkında bilme- düşündüm. Makale olağan şüphelilerden bahdiğimiz hala birçok şey var. Gabriel Byrne, Kevin settiği için, film birbirleriyle polis sorgusunda Pollak ve Benicio Del Toro’nun yanında, Kevin karşılaşan insanları konu alabilir ” cevabını verSpacey’in sanatının doruğuna ulaştığı The Usual miş. McQuarrie Spy Magazine’de yayınlanan Suspects boyunca, karakterler dahil herkes ken- makalenin başlığını referans alırken, dergi de bu dine tek bir soru soruyordu: “Peki kim Keyser başlığı kültleşmiş ‘Casablanca’ filminden, Claude Söze?” Rains’in sarf ettiği bir cümleden almış: “Round up the usual suspects” (Olağan şüpheliler bir Filmin senaristi Christopher McQuarrie (aynı araya getirin). zamanda Mission Impossible 5’in de yönetmeni) Scenario dergisine verdiği röportajda film hakTürkçe sözlükten çıkan isim kında bilinmeyenleri anlatırken, Keyser Söze’nin de kim olduğunu açıklıyor. Fikri beğenen Bryan Singer, McQuarrie’den senaryoyu hazırlamasını istemiş. Şirket binasınO zamanlar bir avukatlık bürosunda çalışan daki bir odaya kapanan ve hikayeyi yazmakta McQuarrie, Usual Suspects’in de yönetmeni olan zorlanan McQuarrie, filmde Kevin Spacey’nin Bryan Singer’la üzerinde çalıştığı ‘Public Access’ canlandırdığı Roger ‘Verbal’ Kint gibi kuradlı filmi görmeye gittiğinde kendisine projeleri guyu odada bulunan unsurlardan elde etmiş.


Şüphelilerin sorgusunu gerçekleştiren polis memuru Dave Kujan’ın ismi McQuarrie’nin departman şefinden esinlenirken, Keyser Söze ismi ise patronu Keyser Sume’den alınmış. Filmdeki şeytan karakteri için patrondan daha iyi bir figür olamazdı herhalde. Ancak McQuarrie yine de isim üzerinde küçük bir oynama yapmayı tercih etmiş: “Ev arkadaşımda İngilizce-Türkçe bir sözlük vardı. Sözlükten ‘şeytan’, ‘ateş’ ve son olarak da (ingilizce) ‘verbal’ kelimesine baktık. Karşılığı “Söze” (ait) çıktı”. Ana karakter Roger ‘Verbal’ Kint karakteri ise John List adlı New Jersey’li, sigortacı bir cinayet zanlısından esinlenilmiş. John List 1950’li yılların sonunda üç çocuğunu, karısını ve kayınvalidesini öldürdükten sonra on sekiz yıl boyunca kayıplara karışan ve zekasıyla polisleri şaşırtan bir adamdı. Oyuncular arasında Keyser Söze şüphesi Kevin Spacey 2013 yılında verdiği bir röportajda senaryonun karmaşıklığından dolayı zaman zaman oyuncuların bile akıllarının karıştığını söylüyordu: “Çok karmaşık bir filmdi ve yönetmen Bryan Singer oyuncuların her birini Keyser Söze olduklarına inandırmıştı. Buna inanan Gabriel Byrne’ın konu hakkında Bryan Singer’la bir köşede tartıştığını hatırlıyorum”. Ancak senaryonun gerginliği çekimlerin oldukça eğlenceli

7

geçmesini engellememiş. Beş şüphelinin yan yana sıralandığı o ünlü sahne sırasında ciddi bir hava elde edilemeyince Bryan Singer sahneyi adapte etmek zorunda kalmış. Rivayete göre Benicio Del Toro’nun gaz salınımları oyuncuları bir hayli güldürmüş. Sadece o da değil, yönetmen Bryan Singer dışında kimse Del Toro’nun İspanyolca İngilizce karışımı bir dille konuşacağını bilmediğinden olsa gerek, Porto Rico’lu oyuncu her ağızını açışında odada kahkalar kopmuş. Popüler bir fenomen Filmin elde ettiği başarının ardından Keyser Söze ismi herkesin bildiği, gündelik hayatımıza giren bir isim oldu. 2001 yılında Time dergisi Bin Ladin’e hitaben “sınır tanımayan ve tüm dünyayı tehdit eden, jeopolitik Keyser Söze” yakıştırmasını yapmıştı. Söze popüler kültüre dahi adını yazdırdı. American Film Institue 2003 yılında Keyser Söze’yi sinema tarihinin en önemli 48. ‘kötü karakteri’ ilan ederken, Entertainment Weekly ise popüler kültürün en önemli isimleri listesinde 37. sıraya oturttu. Dr.House, Buffy, NCIS, Six Feet Under ve My American Dad Family gibi diziler bile bir çok bölümde Keyser Söze’ye göndermede bulunmuştu. Bugün Keyser Söze’nin şöhreti ‘The Usual Suspects’ten daha büyük bir efsane haline geldi. Peki Keyser Söze kim?


02.

İran’da sanatçı olmak başlı başına bir sanat

8


Fotoğraf sanatçısı Jeremy Suyker ‘Persian Factory’ adını verdiği projesinde İran’ın birbirine geçmiş underground ve resmi sanat dünyasını anlatıyor. Suyker “Bir tiyatro salonunda gösterilen ‘resmi’ bir oyunun limitleri var ama yine de herşeyi sansüre rağmen sahnelemenin mümkün olduğunu anlatıyor. İranlı bir müzisyen arkadaşının deyişiyle “İran’da herşey yasak ama herşey mümkün. Örneğin İran’da bir rock konseri organize etmek ya da bir kadının şarkı söylemesi yasak ama her zaman bir çözüm var. Ne tam olarak resmi ne de tam olarak yasadışı”. Jeremy Suyker İran’da sanatçı olmanın başlı başına bir sanat olduğunu söylüyor. İşte Suyker’in objektifinden İran’daki sanat ortamı.

9


10


11


12


13


14


15


16


17


18


19


20


21


03. The Strokes’un gitaristinden kişisel bir solo albüm Yeni bir The Strokes albümünün hazır- dahi gitaristi kimliğinden sıyrılarak en kişilanmakta olduğunun dedikoduları ışığında sel solo albümünü hazırladı. Bir dizi konser grubun gitaristi Albert Hammond Jr. üçüncü için Avrupa kentlerini dolaşan ünlü müzisyen solo albümü ‘Momentary Masters’ı yayınladı. Rolling Stone dergisinin sorularını yanıtladı. Sahnedeki en yakın dostu, The Strokes’un Mo m e n t a r y M a s t e r s a l b ü m ü y l e lideri Julian Casablancas’ın aksine, karanlık dönemlerden geçen ve bağımlılıklarından bir- hayatınızda - 2013’te AHJ demosuyla başkaç sene önce kurtulan Hammond Jr., grubun layan- yeni bir sayfa açtığınızı söyleyebilir


etmelerini sağlamak istiyordum. Kariyerinizdeki bu üçüncü solo albüm en kişisel albümünüz mü oldu? Evet, “Born Slippy” şarkısı kimlik sorunu açıyor, kendini sorgulamaktan bahsediyor ama her zaman mizah ve ironiyle. Karamsarlığa kapılmamayı ve olabildiğince konuya doğrudan yaklaşmamaya çalışıyorum. Bu albümde bir affedilme arayışı varsa -ki bugün temizim ve öyle olmaktan mutluyum- aynı zamanda sizi deliğin dibine çeken o yıkıcı şeyin izleri de var. İçinizdeki şeytanlara karşı verdiğiniz savaşı kazandığınızı düşünüyor musunuz? Mücadeleyi kazandım evet, ama savaşı bilmiyorum. Hiçbir şey tam olarak kazanılmış, taşa yazılmış değildir. Ben ikizler burcuyum, aydınlıkla karanlık arasında gidip geliyorum. Ancak yine de, kötü yanlarım bana ilerlemi sağlayan tecrübeler yaşatabiliyor, bu açıdan şanslıyım. Daha meraklıyım, daha olgunum. Önemli olan kendine dışarıdan bakabilmektir. Bazen bir uzaylı olduğum hissine kapılsam da, kendimle yaşamayı, kendimi kabul etmeyi öğrendim. Albümünüz The Strokes’un rock tınılarına sahip olsa da, pop çizgisinden uzaklaşmıyor. Ben, Roy Orbison, Bob Marley, Buddy Holly, The Cars ve The Beatles dinleyerek Kesinlikle. Sonunda kendimi olduğum büyüdüm. Yani melodik pop dinleyerek. Buna gibi, bazen depresif olabilen kişiliğimle, gitar bayılıyorum. Herşey ritimde, orkestral yapıda, tekniğimle ve Strokes’un içindeki yerimle enstrümanları nasıl birbirlerinden ayırdığında kabul edebiliyorum. Solo olbümümle, ken- saklıdır. Beatles’dan o kadar beslendim ki, dimin daha iyi bir örneğini vermek, enerjik etkilerinin nerede başladığını, nerede bittiğini bir albümle insanların hareket etmesini, dans bilmiyorum. Bu albümle, çocukluğumdan miyiz?


beri kafamda çınlayan müzikleri çıkartmak istedim ama onları yıkarak ve sonra sıfırdan yeniden inşa ederek. Ya bir tokat atmak ya da tokat yemek riskini almak lazımdı. Herşeye rağmen kendinizi bir rock çocuğu olarak görüyor musunuz? 24

Hiç kuşkusuz ki öyle. Oysa eskisi kadar

değilim. Beni The Strokes’un en olgun üyesi olarak tanıttıklarını düşündükçe gülüyorum! Oysa, ölmemi seyredecek bir kitle karşısında kendini öldürmeye hazır, sıska, cılız, beyaz bir çocuktum. Bugün kendimi çok daha rahat hissediyorum ve daha az genç (gülüyor). Ama daha güçsüz değil, tam tersine. İnsanların beni olduğum gibi görmelerini, ve belki de bundan esinlenmelerini istiyorum.


Sağlığınıza bu kadar zarar verdikten sonra, Tanrı’ya inanıyor musunuz?

25

geliyor. Dinler elbette insana iyi gelir ama bu yarattıkları kötülükleri örtmeye yetmiyor.

Hayatın tadını nasıl buldunuz? Hayır pek değil. Ruhani bir yanım olabilir ama inançlı değilim. Dinler çok az Çevrenizde sizi seven insanların bulunması sorgulanabilir, esnek olmayan, katı şeylerdir. Değişimleri reddederler, oysa hepimiz biliyo- olmazsa olmaz bir şeydir. Beni kurtaran rutin ruz ki bağlı oldukları birçok düşünce bilimsel oldu. New York eyaletinin kuzeyinde, gözdoğruların çok farklı olduğu bir dönemden lerden uzak, romantik bir tepenin üzerinde


oturuyorum. Etrafımda çok boş alan var, spor yapıyorum, okuyorum, yemek pişiriyorum ve arkadaşlarımı ağırlıyorum. Evimde arkadaşlarımı misafir etmeye bayılıyorum, bir gecede dünyayı kurtarıyoruz. Aynı rutini Momentary Masters’ın kayıtları sırasında da devam ettirdiniz mi? Evet çünkü aklımı kaybetmek ya da stüdyoda tüm nöronlarımı yakmak istemiyordum. Günde birkaç saat çalışıp evime dönüyordum, spor yapıyor televizyon seyrediyordum. Her kayıt arasında, yazdıklarımı gözden geçirmek için kendime zaman tanıyordum. Sonuç olarak herşey çok hızlı ilerledi. Üç aya yayılmış üç haftalık kayıtlarla albümü tamamladım. Bob Dylan’ın “Don’t Think Twice, It’s Alright” şarkısını uyarlamışsınız. Bu oldukça cesaret isteyen bir şey! Evet doğru çünkü Bob Dylan bir devdir. Bu şarkı benim için çok şey ifade ediyor, özellikle zorlu zamanlarda. İşin zorluğu vokal kısmındaydı. Kendi versiyonum orijinaline ne çok benzeyecek ne de ona saygısızlık ederek çok uzaklaşacak. İyi bir denge yakaladığımı umuyorum. The Strokes’la verdiğiniz görkemli konserlerin ardından, tanınmadık bir grupla turneye çıkmaktan korkmuyor musunuz?

26

Hayır tam tersine yeniden seni takip eden, albümlerini satın alan bir hayran kitlesi oluşturmaya çalışmak hoşuma gidiyor. Grubumun üyeleriyle çok iyi anlaşıyoruz, bütün ışıklar yeşilde ve kimse örtüyü kendi üzerine çekmeye çalışmıyor. Önemli olan yanında sana alçak gönüllülüğün ne olduğunu hatırlatan insanların olması.


27


04.

Gezegenimizin kurtar覺c覺s覺 mamutlar olacak

28


29


İnsan genomunun çözülmesinde büyük payı bulunan biliminsanı George Church şimdi de bundan binlerce yıl önce nesli tükenen mamutlara el attı. Fillerin uzak kuzenlerinin genetik haritası tam olarak çözülmemişken, farklı bir yol izlemeyi tercih eden Church, şu ana kadar elde ettiği genleri Asya filinin DNA’sıyla birleştirerek yeni bir tür elde etmeyi hedefliyor. Amacı Jurassic Park’ı yaratmak değil, Sibirya soğuna dayanıklı canlılar yaratarak küresel ısınmayla mücadele etmek.

30

G e o r g e C h u r c h’ e g ö re S i b i r y a s t e p lerini mamutlarla doldurmak ge zegeni

kurtarabilir! Ya da en azından küresel ısınmanın yıkıcı sonuçlar doğurduğu bir bölgede etkisini azaltabilir. Mamutların en büyük özellikleri ölü otlarlardan beslenerek, güneşin kökleri erozyonu engelleyen taze otlara ulaşmasını sağlamak olacak. Hareketleri karı süpürerek soğuk havanın toprağa intikal etmesine ve ısının düşmesine neden olacak. Böylelikle buzulların önlenemez bir hızla erimesinin önüne geçilecek. George Church mamutların DNA’sını baştan yaratmaktansa farklı bir yol izlemeyi tercih ediyor. Çok kısa bir geçmişe kadar genetik manipülasyonlar


belli bir belirsizlik ve risk teşkil ediyordu. CRISPR adlı yeni bir teknik sayesinde DNA’nın sadece bir kısmı değiştirilebiliyor. Church bu yeni teknolojiyi mamut DNA’sını değiştirmek için değil, Asya fillerinin genetik haritasına mamutların özelliklerini eklemek için kullanacak. “Bu iki tür birbirlerine Afrika filinden çok daha yakınlar. Amacımız mamutları yeniden hayata döndürmek değil, dondurucu soğuklara dayanabilen bir tür yaratmak” diyor George Church. Asya fillerinin zaman zaman -50 dereceye kadar düşen soğuklara dayanabilmeleri için ne gerekiyor? Mamutların kutup soğuklarına dayanabilmelerini 31

sağlayan genlere. “Önceliğimiz mamutların tüylerinin uzamasını sağlayan, kulaklarının boyutunu küçülten, yağ tabakasını yaratan ve en önemlisi de organizma içinde oksijen taşımaya yarayan hemoglobin seviyesini belirleyen genleri tespit etmek oldu” diyor George Church. Çalışmalar şimdilik laboratuvar aşamasında devam ediyor. Hedef 2018 yılı. O tarihte dişi Asya filleri döllenerek, yirmi iki ay sonra yeni bir türe hayat vermeleri bekleniyor. Bu yeni türün yaşayacağı doğal ortam şimdiden hazır. Eğer denemeler başarılı olursa doğan yeni filler Sibirya’daki 16 kilometrekarelik Pleistocene Park’a yerleştirilecek.


05. Aฤ aรงtan seramik

32


Seramik sanatçısı Christopher David White ağaç gövdesinden yapılmış heykel izlenimi veren ve ‘trompe l’oeil’ tekniği ustaca kullanan seramik eserler tasarlıyor. Bir insan eline ya da suratına dönüşen eserlere yakından baktığımızda sanatçının inanılmaz gerçekçi ve detaycı seramik tekniğiyle karşı karşıya kalıyoruz.

33


34


35


36


37


38


39


40


41


42


43


44


45


46


47


48


49


06.

Amerİka Bİrleşİk Devletlerİ başkanlığına aday turuncu adam: Donald Trump

50


51


52

‘Sarı saçlı ve turuncu tenli adam’, “En çok iş imkanı sağlayan, Tanrı’nın yarattığı en önemli ABD başkanı” olacağını iddia ediyor. New York’un Queens mahallesinden gelen ve sık sık

megalomaninin sularına girip çıkan bu adam, hayatı boyunca herşeyde birinci olmak istedi. Gayrımenkul devlerinden, başkanlığa adaylığını koyan Donald Trump’tan bahsediyoruz. Bu


oturacak Donald Trump’ın Obama’nın ardından ülkesine 180 derecelik bir viraj çizdireceği kesin. Kadınlar hakkında kullandığı üslupla tepki çeken, Meksikalı göçmenleri “tecavüzcüler, haydutlar” olarak tanımlayan, Siyahlar (ve Obama) için “paramı sayanlar” diyen, gazetecileri “namussuz”, Obama yönetimini “aptal” olarak gören Donald Trump, Amerikan toplumuna has dinamikler ışığında, Cumhuriyetçi Parti adayını belirleyecek ön seçimler için anketlerde Jeb Bush’un önünde bulunuyor. Bazılarının “ABD harika bir ülke, siyahi bir başkanın ardından turuncu bir başkanımız olacak” sözleriyle dalga geçtiği, birçoklarının kendi reklamını yapmakla suçladığı Donald Trump’ın ‘çıkış’larından bazılarını bir araya getirdik. - Serbest ticaret, akıllı insanlar tarafından yapılırsa harika bir şey olabilir ama sadece aptal insanlara sahibiz. (Başkanlığa adaylığını açıkladığı konuşmasında, 16 Haziran 2015) - John McCain tutsak düştüğü için bir savaş kahramanı oldu. Ben tutsak düşmemiş insanları seviyorum. (Muhafazakların aile değerlerini savunduğu Family Leadership Summit zirvesinde, 18 Temmuz 2015) - Kaybedenler ve nefret edenler, hepiniz biliyorsunuz ki IQ’um en yükseklerinden biri! Lütfen kendinizi kompleksli ya da aptal hissetmeyin, bu sizin hatanız değil. (Twitter hesabından, 8 Mayıs 2013) - Güzelliğimin bir bölümü, çok zengin oluşumdur. (Good Morning America’ya verdiği röportajda, 17 Mart 2012)

maceraya 1996 yılında da atılan ama başarısız olan Trump’ın ABD’yi yönetme şansı var mı? 53

Seçildiği taktirde 70 yaşında başkanlık koltuğuna

- Öyle görünüyor ki evliliğim, hayatım boyunca mükemmeliyetin dışında kalan, kabullenmeye hazır olduğum tek şey oldu. (Kaleme aldığı Surviving At The Top kitabından, 1990)


- Yardım kuruluşlarına ve bu tür şeylere çok para veriyorum. Sanırım ben iyi biriyim. (Başkanlığa adaylığını açıkladığı konuşmasında, 16 Haziran 2015)

- Islanmış bir rakunla Donald Trump’ın saçları arasındaki fark nedir? Islak bir rakunun bankada 7 milyar doları yoktur. (Comdey Central Roast gecesinde, 2011)

- Güney sınırımıza büyük, çok büyük bir duvar inşa ettireceğim ve bunu Meksika’ya ödettireceğim. Bunu benden daha iyi kimse yapamaz. (Başkanlığa adaylığını açıkladığı konuşmasında, 16 Haziran 2015)

- Benimle diğer adaylar arasındaki tek fark, benim daha dürüst oluşum ve beraber olduğum kadınların daha güzel oluşudur. (Morning Call gazetisinde, 21 Kasım 1999)

- Bunu neden yapıyorlar? Neden kışkırtıyorlar? Çizebilecekleri başka bir şey kalmadı mı? (Charlie Hebdo saldırılarının ardından Fox News’da konuşurken, Mayıs 2015) - Evimi çok az kişiye gösteririm, sadece başkanlara ve krallara. (The Apprentice kitabından, 2004) - Küresel ısınma Çinliler tarafından ve Çinliler için, Amerikan sanayisini zayıflatmak için icat edildi. (Twitter hesabından, 6 Kasım 2012) - Hillary Clinton’ın veya Jeb Bush’un uyuşturucu baronu “El Chapo”yla pazarlık yaptığını düşünebiliyor musunuz? Yerlerinde Trump olsa, kıçına tekmeyi basardı. (Twitter hesabından, 12 Temmuz 2015)

- Ebola hastalarının ne pahasına olursa olsun ABD’ye girişlerini engellemek lazım. Onları iyileştirin, tamam, ama orada. ABD’nin yeterince sorunu var zaten! (Twitter hesabından, 1 Ağustos 2014) - Eğer Obama bugün Amerikan halkına büyük bir iyilik yaparak istifa ederse, ona golf sahalarımdan birine ömür boyu giriş kartı veririm. (Twitter hesabından, 10 Eylül 2014) - The Apprentice’deki bütün kadınlar benimle bilerek ya da fark etmeden flört ettiler. Bu beklenen bir şeydi. (How To Get Rich - nasıl zengin olunur- adlı televizyon programını anlatırken, 2004) - Gözlerinden kan fışkırdığını… neresinden olursa olsun kan çıktığı görebiliyordunuz. (CNN’de, Fox News spikeri Megyn Kelly’yi eleştirirken, 8 Ağustos 2015)

- Günümüz dünyasında Müslümanlarla ciddi bir problem var. Bu çok üzücü bir şey çünkü ben çok iyi olanlarını tanıyorum. (Good - Ivanka kızım olmasaydı belki de Morning America’ya verdiği röpor- onunla beraber olurdum. (Fox News, tajda, 17 Mart 2012) 5 Haziran 2006) 54


55


Haftaya görüşürüz:)

23 // AĞUSTOS ’15

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.