Haftasonu 25 OCAK 2015 by Zete Gazete

25 // OCAK’15

01.

IAN McKELLEN: GANDALF DAHA BİTMEDİ

02.

ÜNLÜLER GERÇEK YÜZLERİNİ ANDY GOTTS’A AÇTILAR

03.

AMERİKAN GENÇLİĞİNİN YENİ MODASI: KIŞIN ŞORT GİYMEK //

04.

CHRISTOPH WALTZ KOMEDİYE SOYUNDU //

05.

‘KÖTÜ ADAMLAR’ SİVİL İHA’LARIN PEŞİNDE

Editör: Cem GELGÜN

01. Ian McKellen: Gandalf daha bitmedi!

Kariyerine 1964 yılında başlayıp 100’ün üzerinde filmde ve dizide oynamış olsa da, o artık herkes için Gandalf. İmza için etrafında toplanan çocuklar ona Gandalf diye hitap ediyor. Hobbit üçlemesinin son bölümünün vizyona girmesinin ardından, Ian McKellen’in ‘Yüzüklerin Efendisi’yle başlayan 13 yıllık Gandalf serüveni son buldu bulmasına ama tanıtım turnesi belli bir süre daha devam edeceğe benziyor. Première dergisinin sorularını yanıtlayan Ian McKellen, bunca yıl canlandırdığı karaktere oldukça mesafeli yaklaşıyor. Geçmiş olsun, artık bitti diyebilir miyiz? Ian McKellen: Öyle diyorlar ama aynı şeyi Yüzüklerin Efendisi için de yapmışlardı… hatta Hobbit’te bile. Çekimleri bitireli bir yılı aşkın bir süre oldu. Ondan beri gala geceleri ve tanıtım için toplantılar yapıldı. Siz makalenizi bitirdiğinizde başka şeye geçeceksiniz. Oysa ben, imza günlerine, DVD ve Blu-ray tanıtımlarına, filmin uzun versiyonun çıkışına katılacağım! Gandalf daha bitmedi! Sıkılmışa benziyorsunuz. Gandalf ’la aranız nasıl? Vitrindeyim ama Noel Baba da değilim, öyleymiş gibi yapıyorum. Oysa çocuklar ve hayranlar için Gandalf artık sizsiniz… İmza almak yanıma yaklaşıldığında insanlara Gandalf olmadığımı söylüyorum. Öyle bir imza atamam, ben o değilim, sadece onu temsil ediyorum. İnsanlar bunu anlayışla karşılıyor! Siz Gandalf hakkında ne düşünüyorsunuz?

Canlandırdığım her karakter gibi gerçek olduğunu düşünüyorum. Filmlerin problemi - ve kitapların da-, karakteri hiçbir zaman yaşarken, yemek yerken görmüyoruz. Ne yemek yapıyor? Nasıl bir pijama giyiyor? Çıplak mı yatıyor? Geceleri yatakta hangi kitabı okuyor? Bunları gösteren harika bir film yapılabilirdi ama konu bu değil. Onun için de canlandırması kolay oluyor. Onun gibi ben de kılıçla dövüşmeyi, ata binmeyi biliyorum. Ama bunların dışında pek bir şey düşünmüyorum. Mesela Kral Lear hakkında Gandalf ’tan daha fazla bilgiye sahibim. Ne demek istiyorsunuz?

Lear hakkında, Gandalf ’ta sahip olmadığım bilgiler var. Ailesini tanımıyorum, cinsel

hayatı nasıl bilmiyorum. Cinsel hayatı var mı onu bile bilmiyorum? Gay olabilir mi? (Gülüyor) İyi bir soru! Sanmıyorum. Ama Lear için biliyorum. Yani Gandalf sizin için bu büyük Shakespeare karakterinden daha az ilgi çekici. Bu bazıları için ihanet gibi gelebilir, öyle değil mi? Olay şu ki, bu karakterin hiçbir tehlikesi yok. Gandalf ’ı canldırdığım zaman ya öfkeliyim, ya tedirginim, ya eğlenceliyim ya da huzurluyum. Ya da dördü bir anda. Yani hissiyat yelpazesi oldukça sınırlı. Herşey kitapta var,

giysileri, görünüşü. Şapkasını kafa geçirdiği anda Gandalf oluyorum. O bir güç, bir ruh. Karmaşık duygulara kapıldığını ya da kendini ifade edemediğini, duygularına yenik düştüğünü görmüyoruz. Tolkien, birbirini manipüle eden, seven ve ihanet kişiler hakkında politik hikayeler yazıyordu. Gandalf bütün komploları, bu oyunları fazla zarar görmeden, kendini ele vermeden atlatıyor. Sabahları bir sahne için hazırlandığımda kesinlikle gergin olmuyorum. “Bu sahnede herşeyimi vermeliyim” demek imkansız. Oysa hayati bir rolü var. Evet. Orta Dünya’nın Birleşmiş Milletler’i gibi, tarafsızlık polisi. Ama neyseki Birleşmiş

Milletler’den çok daha heyecan verici… Magneto’yu oynamak daha mı eğlenceli? Öyle diyebiliriz çünkü o bir akıl hastası. Psikolojik olarak daha fazla iş gerektiyor çünkü hislerini anlamak lazım. Gandalf çok derin bir karakter değil, tek boyutlu, basit ve heyecan verici. Aslında çok kalıplaşmış bir karakter, şöhretini de biraz buna borçlu. Kalıplaşmış bir karakteri canlandırmak ise pek ilginç değil. Dediğim gibi şapkamı takıyorum ve Gandalf oluyorum. Şapkamın, diş macunu, ekmek kızartıcı, tavşan çıkartabileceğim sihirli bir şapka olmasını isterdim ama kitapta böyle bir bilgi yoktu.

02.

Ünlüler gerçek yüzlerİnİ Andy Gotts’a gösterdİler

Londra’da yaşayan fotoğraf sanatçısı Andy Gotts, ‘Degrees’ adlı fotoğraf serisinde Hollywood yıldızlarını ve ünlü müzisyenleri en doğal halleriyle yakalamayı başardı. Dünyanın herhangi bir yerinde bulunan iki kişinin altı adımda birbirine ulaşacağını öngören ‘Six degrees of separation’dan esinlenen fotoğraf serisinin hikayesi ise bir hayli ilginç. 1990’ların başından beri profesyonel fotoğrafçılık yapan Gotts, birçok moda ve sanat dergisi için çalıştıktan sonra, siyah beyaz portre projesi için 300’e yakın aktöre yazar ancak sadece Joss Ackland’dan cevap alır. Sonuçtan memnun kalan Ackland’ın, Gotts’u arkadaşı Greta Scacchi’ye tavsiye etmesi fotoğrafçının aklına ‘Altı adım’ teorisini getirir. Fotoğraflarını çektiği aktörlerden bir yakınlarını tavsiye etmelerini isteyen Andy Gotts, böylece Dustin Hoffman’dan Brad Pitt’e, Brad Pitt’ten George Clooney’ye, ondan Julia Roberts’a, Susan Sarandon’a ve daha nice ünlü simaya ulaşır.

03.

Amerİkan gençlİğİnİn yenİ modası: kışın şort gİymek

Ergenlik çağındaki liseli gençler, otoriteye, okula, ebeveynlerine baş kaldırmak ve cool görünmek için yeni bir moda yarattılar: derecenin sıfırın altına indiği soğuk havalarda şort giymek! Boston Globe’un yayınladığı habere göre bu moda birkaç genci ilgilendirmekten öte tüm bir nesil için fenomen haline gelmekte. Gazetenin sorularını yanıtlayan gençler bacaklarının üşümediğini ve şort sayesinde normal bir kot pantalona göre çok daha rahat hareket ettiklerini söylüyorlar. Durumu araştırmak için soluğu kışın şort satan bir giyim mağazasında alan Boston Globe muhabirine mağaza sahibinin verdiği yanıt; “Bu fenomen bir moda olmaktan çok bir felsefe haline geldi. Şort haftasonunu, rahatlığı temsil ediyor. Sen ve dünyan. Kimseyi dinlemek, kimseye uymak zorunda değilsin, öğretmen yok, patron yok, ebeveyn yok” olmuş.

Kısacası kışın soğuk havalarda şort giymek bağımsızlığı, erkekliği temsil eder gibi. Yazıları

Washington Post’da yayınlanan bir blogger anne, oğlunun talepleri ve inadı karşısında nasıl geri adım attığını anlatıyor: “Kışın şort giyen çocuk olarak tanınıyor. Kendisini diğerlerinden ayıran bir özellik olduğunu düşünüyor. Vazgeçirmek imkansızdı”. Psikologlar ebeveynlerin geri adım atmasının kabul edilir birşey olduğunu belirtseler de -10 derecede şort giymenin tehlikeli olduğunu, bunun donmalara ve hipotermiye yol açabileceğini söylüyorlar. Hormonal aktivite gençleri soğuktan koruyor Karlı havalarda şort given gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. Fenomen lise sınırlarını aşıp üniversite kampüslerine yayılmaya başladı bile. Üniversiteliler şortla beraber parmak arası terliklerle sokağa çıkıyor, derse giriyor. Daha çok erkeklerde görülen bu fenomen kızlarda ise ters şekilde işliyor. Bu sefer herkes

yaz sıcaklarında şort, atlet ve terlikle dışarı çıkarken, kızlar kürklü, içi polar kaplı botlarla sokağa çıkabiliyor. Erkeklere geri dönecek olursak W.L Gore için “Konfor Bilimcisi” olarak çalışan Matthew Decker, genç erkeklerin fizyolojilerinin avantajlı olduğunu söylüyor: “Vücuttaki yağ oranından dolayı erkekler kadınlardan daha az üşür. Ayrıca çocuklar

ve ergenlik çağındaki gençler ebeveynlerine göre daha çok enerjiye, yani ısıya sahiptir”. Bir bakıma yüksek hormonal aktivitenin, testosteronun etkisi. Şimdilik kışın şort giyme fenomeni hakkında herhangi bir araştırma veya istatistik bulunmuyor ancak hepimiz Sağlık Bakanlığı’nın 2014-2015 kışı hakkında yayınlayacağı raporları merakla bekliyoruz.

04. ChrIstoph Waltz komediye soyundu 26

Django Unchained ve Inglorious Basterds’daki sormanız lazım. rolleriyle Tarantino filmlerinin yeni yüzü olan Christoph Waltz, geçtiğimiz ay vizyona giren ‘Patrondan Kurtulma Sanatı’ patronları ‘Patrondan Kurtulma Sanatı 2’ adlı kome- kötü adamlar olarak gösteriyor, bunda sizin dide kötü kalpli bir yatırımcıyı canlandırıyor. rolünüzün de büyük etkisi var. Taş kalpli ve Filmde, başrollerdeki Jason Bateman, Jason disiplinli birini canlandırıyorsunuz. Aslında Sudeikis ve Charlie Day’in dışında Kevin Spacey, güldüğünüzde daha ürkütücü olmuyor Jamie Foxx ve Jennifer Aniston da yer alıyor. munuz? Eleştirmenlerden vasat not alan filmin yapımcısı Warner, kısa rollere sahip olan Hollywood yıldız- Bu ürkütücüden ne kastettiğinize bağlı. Kim larının tanıtımlarda öne çıkarmasından dolayı ürkütücü biliyor musunuz? George W. Bush ve eleştirilmişti. Film ve rolü hakkındaki düşün- günümüz liderleri. celerini paylaşan Christoph Waltz, Première Bu tür kötü adam rollerini kabul ettiğinizde dergisinin iğneleyici sorularına cevap veriyor. verdiğiniz imajın, yarattığınız izlenimin Çok az yer aldığınız bir filmin promosyo- bilincindesiniz. Bu konuda artık oldukça nunu tek başınıza üstleniyor olmak biraz deneyimlisiniz diyebiliriz… garip değil mi? Bana röportajlarda “Karakterinizden bahsedin” Christoph Waltz: (Gülüyor) Hiç fena değil… derler. Ama hayır. Niye böyle bir şey yapayım Kişisel işlerim için Londra’da bulunuyordum ki? Söyleyeceğim herşey filmin içinde, ekranda. onun için de filmin promosyonunu yapmak Gördüğünüz kişiyi belki sevmiyorsunuz ama için müsaittim, merak etmeyin diğer aktörler benim yapabileceğim bir şey yok. Yapacağım en de yakında başlayacaklar. Ne cevap vereceğimi son şey işimi, karakterimi istenilene, beklenene bilmiyorum. Bu soruyu bana sormamanız gere- göre değiştirmektir. Bu fabrikada cep telefonu kiyor, daha çok filmin dağıtımcısı Warner’a üretmeye benzer. Eğer ekranda gördüğünüz size

yeterince ürkütücü gelmiyorsa, yapabileceğim bir şey yok. Sıkça “Biraz daha şöyle olmalı, biraz daha böyle olmalı” gibi şeyler duyuyorum. Bunu yaparak asıl meseleyi atlayabilir, filmin derinliğini kaçırabilirsiniz. Herşey moleküler düzeyde, ince ve gizemli detaylarda yatıyor, bu da daha çok dikkat gerektiriyor. Gördüğünüz şeye açık değilseniz, “Bu şey de ne böyle? Neden havuzda bir köpek var? Bize neden gösteriyorlar?” diye düşünebilirsiniz.

Sizce neden? Karakteriniz hikayeye katkıda bulunduktan sonra yok oluyor. Ekranda olsanız bile, silik görünüyorsunuz.

İşte bundan bahsediyordum! Bu tarz bir yapım oldukça doğrudandır. Üç başrol oyuncusu için bir araç olduğu gibi aynı zamanda birinci filmin devamı niteliği taşıyor. Dikkat etmek lazım burada Bertrand Tavernier’den ya da Woody Halen ‘Patrondan Kurtulma Sanatı’ndan Allen’dan bahsetmiyoruz, çok daha köşeli ve formatlı bir yapım. Bana teklifle geldiklerinde, bahsediyoruz öyle değil mi? ilgimi çekip çekmediğini sordular. Hayır da diyeEvet! Bence güzel bir tartışma konusu öznellik. bilirdim ama kendime “Denemek ilginç olabilir” Gördüğünüz şey, elinizde olan şeydir ve bildiği- dedim. Doğaçlamada oldukça kötü olduğumu itiraf etmeliyim. Böyle filmlerde kullanılmaniz şey. sını doğru bulmuyorum. İmkansız demiyorum Filmde, Chris Pine’la beraber şaşırtıcı bir çünkü Jason Sudeikis, Jason Bateman ve Charlie şekilde cilalı eşkiyalara benzediğiniz, kağıt Day gibi isimler bunu yapabiliyorlar. Onlar bu üzerinde var olan ama ekrana yansımayan bir ekolden geliyorlar. Ben daha klasik bir tiyatrocuyum. Racine’in bir eserini oynarken üzerine komedi görüyorum…

doğaçlama yapmazsınız, yazdıklarını anlamaya Bazen bazı teklifleri kabul etmenizin sebeplerinçalışırsınız. İki farklı yaklaşım tarzı. Bu tarzları den biri de böyle şeyler. Ayrıca o kadar tipik bir bir araya getirmenin iyi bir şey olabileceğini ‘Amerikan’ yapımı ki, bana başka bir gezegenden düşündüm ama eğer rolüm daha baskın olsaydı gibi geliyor! ya da ben inatla kendime bir yer açmaya çalışsaydım filme ihanet etmiş olurdum. Çünkü Normal insanların cezası olan işlere karıştığı, bu uzun metraj benim filmim değil, onla- mesela rahatça ve özgürce evlilik dışı ilişkiler rın filmi. Bu adamlar tamemen doğaçlamayla yaşadığı bir komedi. işliyorlar ama aynı zamanda şakalarını yapabilecekleri duygusuz birine, bir çapaya ihtiyaç Evet garip gelebilir. Bütün bu insanlar, oyuncuduyuyorlar. Yoksa filmleri tamamen gevezeliğe lar, yapımcılar, yönetmen, o kadar ince, o kadar dönüşür. Belirli bir görevimin olmasını sevi- profesyonelce çalışıyorlar ki… Çekimler geryorum. ‘Patrondan Kurtulma Sanatı’ görevim çekten harikaydı, katıldığım en iyi çekimlerden buydu. Yapacak fazla şeyim yoktu ama bu çok biriydi! Sıfır israf. Kısayol yok, mekanik ya da robotik işleme yok, herşey gerektirdiği özenle ve mu garip? hisle yapılıyor. Gerçekten çok şaşırdım. Fragmanlarda yer almanız gibi bazı pazarlama stratejileri gerçeği yansıtmıyor, sorun Peki sizi gülmekten ölecek kadar güldüren filmler hangileri? da bu…

Evet, evet anlıyorum. Bunu o esnada garip bulmadım. Yine de filmin tonu konusunda temkinliydim. Mizah anlayışım her zaman bu tür şeylerle uyuşmuyor. Yerimin neresi olduğu ya da nerede olduğum konusunda emin değildim.

Geçmişte Marx Brothers’lar vardı. Ayrıca yaşlandıkça çok daha az ‘gülmekten öldüğümüzü’ fark ediyoruz. Beni durumsal komediler, absürt olayların yaşanması, insanların başına beklenmedik şeylerin gelmesi güldürüyor.

04. ‘Kötü adamlar’ sivil İHA’ların peşinde

Geçtiğimiz günlerde, üç kilogram metanfetamin taşıyan bir insansız hava aracının (Dron), Meksika - ABD sınırında bulunun San Diego kentinin yakınlarında bir otoparka düşmesi, uyuşturucu kartellerinin yaratıcılığı kadar ilerleyen teknolojinin, özellikle de IHA’ların yol açabileceği sorunları gündeme getirdi. Türkiye’de konuyla ilgili şimdilik herhangi bir yönetmelik bulunmasa da, başta ABD olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi özel hayatın ve kamu güvenliğini ilgilendiren stratejik noktaların korunması için harekete geçti.

Sırbistan’la Arnavutluk arasında diplomatik kriz çıkaran fanatik taraftarlara ve yetkililerin sinirleriyle oynamak için nükleer santral üzerinde uçuş yapan çevrecilere son olarak Meksikalı uyuşturucu kartelleri eklendi. Oysa sivil kullanım için üretilen dronların amacı başka. 2020 yılında Amerikan hava sahasını dolaşacak (ticari amaçlı) dron sayısının 10.000 civarında olacağı tahmin ediliyor. Bunlara kişisel kullanım için satılan dronlar da eklenince gelecekte gökyüzünde kuştan çok dronları görmemiz oldukça muhtemel.

Telefonunuzdan, tabletinizden ya da özel olarak tasarlanmış uzaktan kumandasından kontrol edebildiğiniz, kameralarla donatılmış dronlar daha yeni yeni piyasa çıkıyordu ki şimdiden kötü emelleri olan insanların favori oyuncağı haline geldi. Hollywood yıldızlarının özel hayatlarından bir kare koparabilmek için türlü cambazlığa soyunan paparazzilere, dikizcilere,

Koliniz Amazon’dan, pizzanız Domino’s’dan Dronların devrim yaratacağı sektör hiç kuşkusuz ki kuryecilik ve evlere servis yapan şirketler olacak. E-alışveriş devi Amazon, DHL ve dünyaca ünlü fastfood markası Domino’s şimdiden denemelere başladı bile. Amazon’un kullanacağı dronlar sekiz rotorlu (pervaneli) olup, saatte

80km hıza ulaşırken, şirketin satışlarının yüzde Dronların kapsama alanı sadece kuryecilikle 86’sını oluşturan, maksimum 2,5kg’lık koliler sınırlı olmayacak elbette. Sivil kullanımda, taşıyabilecek. Amazon, denemelerini katı yönet- komşunuzun camına yapışmadıkça, kalabamelikler uygulayan ABD yerine Hindistan’da lık bir meydanın, bir konser alanının ya da bir gerçekleştiriyor. Taşımacılıkta ilk üçte bulunan stadyumun üzerinde uçmadıkça ve 150 metre DHL ise ‘Parcelcopter’ adını verdiği insansız irtifayı geçmedikçe sorun bulunmuyor. Birçok hava aracını denemek için İngiltere’yi ve Kuzey Avrupa ülkesinin itfaiye ve ilk yardım kuruluşDenizi’ndeki adaları seçti. Şirket geçtiğimiz ları gözlem ve arama amaçlı IHA denemelerine haftalarda Londra yakınlarında bulunan depo- başladı. Uzaktan kumanda edilen dronlar girilsundan bir adaya ilaç ve ilk yardım malzemeleri mesi zor yerlerde, dağlarda ya da yangın tehlikesi taşıdı. Son olarak ünlü pizza zinciri Domino’s bulunan yerlerde keşif amaçlı kullanılacak ve dronlarla evlere servis için denemelere başladı. zamana karşı yarışan kurtarma ekiplerinin en İngiltere’de yürütülen denemelerde kullanı- sadık yardımcısı olacak. Son olarak Amerikalı lan dronlar, yiyeceklerin ısı kaybetmemesi için bir firmanın ürettiği kuş görünümlü dronlar, özel olarak tasarlanmış ‘Heat Wave’ teknoloji- havaalanlarında, iniş ve kalkışlarda uçuş güvensini kullanıyor. İnsansız hava araçları kullanan liğini tehdit eden kuş sürülerini uzaklaştırmakla şirketlerin karşılaşacakları en büyük sorun, yükümlü olacak. Gerçekleştirilen ilk testler makinelerin hassasiyeti kadar düşük yük kapasi- sürülerin yüzde 50’sinin dronu görünce kaçtıteleri. Pizzalarınızın yanına 1.5 litrelik bir içecek ğını ortaya koydu. Hayal gücünün sınırı yok. Bu yeni teknoloji gelecekte bizim burada yer almanız dronun canını sıkabilir. vermediğimiz ya da aklımıza bile gelmeyecek Kurtarma operasyonlarında girilemeyen yer- alanlarda yine çığır açacak. lere girecek

Haftaya görüşürüz:)

25 // OCAK ’15

zete