HAFTASONU 29 KASIM 2015

Page 1

29 // KASIM ’15



//

01.

ONUN ADI BELLUCCI, MONICA BELLUCCI

//

02.

STAR WARS AYAKKABILARIYLA ‘GÜÇ YANINIZDA’…

//

03.

//

04.

//

HER GEÇEN GÜN BÜYÜYEN BİR OYUNCU: DANIEL RADCLIFFE

YILBAŞINDA SEVDİKLERİNİZ İÇİN 10 KULLANIŞLI HEDİYE

05.

SANAT MALZEMESİ OLARAK ÇİVİ

//

Editör: Cem GELGÜN

06.

CRISPRCAS9; PANDORA KUTUSUNU AÇAN ENZİM


01.

Onun ad覺 Bellucci, Monica Bellucci

4


Monica Bellucci, çok az oyuncunun sahip olabileceği bir kariyere ve imkanlara sahip, yetenekli bir aktris. Dilediğinde Fransız sinemasının, dilediğinde bağımsız İtalyan filmlerinin, dilediğinde ise Hollywood’un kapıları onun için ardında kadar açılıyor. 2013 yılında ‘On The Milky Road’ projesi için Emir Kusturica’yla biraraya gelen Bellucci, bir yandan da dünyanın en ünlü ajanı James Bond’un yeni bölümü Spectre’de Daniel Craig’in yanında yer aldı. Filmde Bond’a bilgiler sağlayan Lucia Sciarra’yı canlandıran Bellucci, Paris Match’a verdiği röportajda James Bond hakkındaki düşüncelerinden, Emir Kusturica’yla olan projesinden, kızları Deva ve Leonie’den ve annelik hayatından bahsediyor. ‘007 Spectre’de yeni James Bond Girl siz misiniz? Ben ‘kız’dan çok olgun bir kadından bahsederdim. Lucia birçok gizli bilgiye sahip, dul bir İtalyan kadını. James Bond ve onun arasında bir anlaşma var: Lucia Bond’a bilgiler veriyor, Bond ise onun özgürlüğünü sağlıyor. Ve tüm bunlar… nasıl desem… çok seksi bir şekilde oluyor. Bir James Bond filminde oynamak ‘gerçekleşen bir hayal’ gibi görülebilir mi? Elbette belli bir hayal bölümü var. Daha önce birçok önemli kadına söylenmiş şu cümle kulaklarımda çınlıyordu: “Bond, James Bond”. Bu sefer bu cümle bana söyleniyordu. Bu bana komik ve dokunaklı geldi. “James Bond” ağırlığı olan bir isim. Filmlerde yer alan kadın oyuncu kaliteleri kadar kadınsılığı için de seçiliyor. Benim durumumda ilginç olan, olduğundan 10 yaş daha az göstermeye çalışan bir kadını değil, 50 yaşındaki bir kadını canlandırıyor oluşum. James Bond, küçük kızlardan ziyade erkeklerin kahramanıdır. Sizin küçükken idolünüz kimdi?

5

İtalyan çizgiromanı Diabolik’teki, hiçbir şeyden korkmayan ve pragmatik bir kadın olan Eva Kant’ı çok severdim. Onun dışında, bugün vampir kıyafetleri


giymekten hoşlanan kızlarımın aksine ben, başka bir hayatın hayalini kuran prenseslerden hoşlanırdım. Şimdi düşününce kendi hayatımı da bu şekilde inşa ettiğimi görüyorum, hayatını değiştirmek için riskler alan bir nevi ‘Kül Kedisi’. İtalya’da küçük bir kasabadan gelen biri olarak kendimi dünyanın dört bir yanında buldum. Son olarak Emir Kusturica’nın filmi için Sırbistan’da bulundunuz. ‘Samanyolu’ adını verdiği filminde aynı zamanda sizin kocanızı canlandırıyor. Proje üç yıl önce başladı. 2013 yazında ve 2014 yazında sahneler çektik. Bu sene çekimlere yeniden başladık ve beş aydır devam ediyoruz. Emir bir ressam gibi hareket ediyor, kullanmak istediği renkleri seçmek için zamana ihtiyacı var. Senaryo sadece bir izdir ve Emir onu çekim sürecinde değiştirmekten çekinmiyor. Bu bir tecrübe işi. Beni şaşırtıyor, beni büyülüyor, beni alıp götürüyor, onun için ben de kendimi rahatlıkla bırakabiliyorum. Onu takip etmeye hazırım. Rolüm gereği Sırpça öğrendim. Emir gayet iyi konuştuğumu söylüyor. Çalışırken, biri 11 diğeri 5 yaşında olan kızlarınız Deva ve Leonie’yi yanınızda götürüyor musunuz? Sinemanın içeriden nasıl göründüğüne ilgi duyuyorlar mı?

uyuyan prensesler vardır. Bir karakteri canlandırmaya karar verdiğinde bu prenseslerden biri uyanır”. Sanırım kızlarım bunu çok iyi anladılar. Ayrıca dürüst olmak gerekirse oynadığım filmAğustos ayı boyunca, çekimler sırasında leri görmek için yaşları da pek tutmuyor. Onlara yanımdalardı. Gözlemliyorlar ve beni izledik- izlettiğim tek film Kleopatra’yı canlandırdığım leri için muhtemelen gördüklerini kayıt altına ‘Asteriks ve Obeliks’. alıyorlar ama bu konu hakkında konuşmuyoruz. Kızlarımın yanındayken herşeyden önce bir Günün birinde geri kalan 50 filmi anneyim, sinema öğretmeni değil. izleyecekler… Bazen kılıktan kılığa girip, tanımadıkları biri olmanız hakkında sorular soruyorlar mı? 6

Isabelle Hupert derdi ki: “Her aktrisin içinde

Umarım herpsini izlemezler, hazmetmesi zor filmler var. Kendilerini benim filmlerime vermektense geleceğe bakmalarını tercih ediyorum. Onlara yaptığım işle, olduğum kişi arasındaki


ve kızlarımı Paris’te okula yollamaya karar verdim. Yanlarında olduğum zaman, beraber kahvaltı ediyoruz, onları okula götürüyorum, onları okuldan alıyorum, beraber oyun oynuyoruz, tüm bunlar üzerimdeki stresi alıp götürüyor. Bazen de geceleri onların yanına gidip onlara sarılarak uyuyorum. Çocuklarımın tadını çıkarıyorum çünkü çok çabuk büyüyorlar. Binlerce erkek bugün aynı soruyor: yalnız mısınız? Bu soruyu sormanızı anlıyorum ama siz de anlayın ki buna cevap vermeyeceğim. Önceleri biraz fazla gözler önünde olan bir özel hayatım vardı çünkü kiminle beraber olduğum biliniyordu. Bugün hem kendim için hem de Deva ve Leonie için, yetişkin bir kadın olarak özel hayatımı korumalıyım. Anne ve babanızın size gösterdiği iyi örnek, bugün her ne kadar boşanmış olsanız da evlilik hayatınızda huzuru bulmanıza yardımcı oldu mu?

farkları tekrarlıyorum, yani anneleri olduğumu söylüyorum, ‘Irréversible’deki aktris değil. Kızlarınızı eğitirken aynı zamanda onlardan çok şey öğrendiğinizi söylüyorsunuz. Örnek verebilir misiniz?

7

Anne olmadan, sürekli adrenalini yükseltmem gereken, ya da yüksekte tutmam gereken bir hayat yaşıyordum. Otellerden otellere saatte 200’le giden bir hayatım vardı. Kızlarımın doğumundan sonra ayaklarım yere basmaya başladı. Onlar bana gündelik hayattaki, bazen tekrarlayıcı küçük şeylerden zevk almayı öğrettiler. Brezilya’dan ayrıldıktan sonra, Paris’e yerleşmeye

Geriye dönüp Vincent’la hayatıma baktığımda, beraber aynı filmlerde oynadığımızı, mutlu olduğumuzu ve herşeyden önemlisi herşeyden çok sevdiğim iki çocuk sahibi olduğumuzu görüyorum. Tamamen yok olmasındansa, tüm bunları koruyabilmek için aramızdaki ilişkiyi iyi tutuyoruz. İk i y ı l d ı r a y r ı o l s a k d a , y a ş a d ı ğ ı m ı z güzel şeylerin akıllarda kalması bizim için önemli. Silinip gitmemesi lazım. Bilmiyor musunuz herşeyde bir başlangıç, bir süreç ve bir son vardır. Ben hiçbir şeyin sonsuz olmadığını, acı verici olsa da her zaman sonun gelebileceğini düşünenlerdenim. Düşmek ve yeniden doğrulmak ileri taşıyan bir tecrübedir. Hepimizin hayata bağlı ya da ölüme bağlı bir içgüdüsü vardır. Herşey hangisini beslediğimize bağlı.


02.

Star Wars ayakkabılarıyla güç yanınızda

8


Star Wars’un yeni bölümünün çıkış tarihi yaklaştıkça hayranlar arasındaki heyecan da bir o kadar artmaya başladı. Şimdiden Star Wars temalı oyuncaklar, figürinler ve kıyafetler reyonları doldurmaya başladı. Modacı Dan Sullivan Star Wars çılgınlığını bir adım ileri taşıyarak sinema tarihinin en mitik serisinin karakterlerinin yer aldığı ayakkabılar tasarladı. Sullivan’ın Chewbacca gibi tüylü botları, Darth Vador, Prenses Leia ve Han Solo temalı babetleri, Yoda, R2-D2 ve ışın kılıcı şeklinde topuklu ayakkabıları şimdiden internet üzerinde fenomen haline geldi.

9


10


11


12


13


14


15


16


17


18


19


20


21


22


23


03. Her ge巽en g端n b端y端yen bir oyuncu: DanIel RadclIffe

24


25


26

Sinemaya çocuk yaşta adım atan ve yıl- Victor Frankenstein’da çılgın doktorun asislar boyunca canlandırdığı Harry Potter tanı Igor’u canlandırıyor. Igor’un gözünden karakteriyle özdeşleşen Daniel Radcliffe, anlatılan film doktorla asistanının ilişkileTürkiye’de 11 Aralık’ta vizyona girecek rini ve doktorun hepimizce bilinen canavar


kurtulmak için sihirli bir değnek bulunmadığını, herşeyi zamana bıraktığını anlatıyor. ‘Kill Your Darlings’ (Öldüresiye Sevmek) ve ‘What If ’ (Ya Aşksa) gibi filmlerden sonra fantastik tarzda filmler yapmayı bıraktığınıza dair gömleğine iddiasına girmiştik. Öyle görünüyor ki iddiayı kaybetmişiz… Kusura bakmayın bazen yaptıklarımın yol açacağı sonuçları düşünemiyorum (gülüyor). Ama söylediğiniz doğru, yeniden bu tarza girmiş bulundum. İşin ilginç tarafı hala gerilim ya da fantastik filmlerin hayranı değilim. Frankenstein’ı bilen insanların büyük bir çoğunluğu gibi ben de kitabı okumadım. Öyle ‘geek’ yanlarım yok, köklerini toplumdan alan hikayeleri tercih ediyorum. Kill Your Darlings’den bahsediyordunuz: Mary Shelley’den ziyade Allen Ginsberg olduğumu söyleyebilirim. Çılgın hikayeleri, karmaşık psikolojik metinleri seviyorum. Frankenstein tam da karmaşık psikolojik metinleri olan çılgın bir hikaye değil mi?

27

Kesinlikle, muhtemelen bundan dolayı dönüp dolaşıp sürekli gotik şatolara ve hayaletlere geri dönüyorum. Bu sayede hayal gücümüzün derinliklerinde yer alan sıradışı hikayeleri gerçekleştirebiliyoruz. Örneğin ‘Horns’ filmi, boynuzları olan bir gencin polisiye hikayesi. Sırf fantastik filmleri istemediğim için böyle bir projeyi geri çevirseydim yazık olurdu! Bundan dolayı da, her ne kadar size gömlek kaybettirdiğim için üzgün olsam da, ‘Doktor Frankenstein’ın ismi açıklandığında kızanlar için üzgün değilim. Evet Frankenstein’ın doğumuna götüren tehlikeli Frankenstein hakkında bir film daha ama düşüncelerini konu alıyor. Première dergisine lütfen! Bu insanlar, parayı düşünen ucuz bir konuşan Radcliffe film hakkındaki düşün- filmden çok daha fazlasını istediğimizi tahcelerini söylerken, Harry Potter etiketinden min edebiliyorlardır.


Filmin, herşeyden önce sizin James akıbeti için en iyisi olmasına çalışırsınız. Bu McAvoy’la olan karmaşık ilişkiniz üzerine bakımdan Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi kurulu olduğunu söyleyebiliriz. Kill Your önemli bir adım attılar. Eskiden bu tarz seriler Darlings ve Horns da diğer karakterle iliş- kaliteli bir bölümden sonra vasat olmayı göze alabiliyorlardı. kileriniz üzerine kuruluydu… Her ne kadar karakterlerimiz karşı karşıya gelse de James’le bir ikili gibi hareket ettik. Bu tecrübenin bana Kill your Darlings’de Dane DeHaan’la yaşadıklarımı hatırlattığı bir gerçek. İkili olarak çalışmak bana çok iyi geliyor. Sorun şu ki Harry Potter gibi bir serinin kahramanı olduktan sonra herkes filmin sizin etrafınızda oluşturulduğunu düşünmeye başlıyor. Bundan üç yıl önce oynadığım ‘The Woman in Black’ filmini çok seviyorum ama bir çiftlikte tek başına çekimler yapmak çok da hoş bir tecrübe değildi.

28

Peki siz oyuncular için böyle serilerin yükünü omuzlarınıza almak zor olmuyor mu?

Akıllı olmak lazım. Channing Tatum’u örnek alırsak ’21 Jump Street’ ve ‘Magic Mike’ gibi iki küçük seride oynadı. Biri diğerinden çok farklı ve doğal olarak iki farklı izleyici profiline hitap ediyor ve şu mesajı veriyor: “Channing, 21 Jump Street’teki o iri yarı, hantal adamı canlandırıyor ama aynı zamanda tam tersi de olabiliyor”. Sonuç olarak bu filmler onun yelpazesini Başrolü paylaşmak aynı zamanda Harry daraltacağına tam tersine genişletiyor. Onun Potter’ın etkilerini silmeye yaramıyor mu? için de nereye giderse gitsin seyirci onu hep takip edecektir ve onun güzel gözlerine sahip Hayır buna katılmıyorum. Sadece bir olabilmek için bir avuç milyonu kaybetfilmle Harry Potter’ı unutturmak mümkün meyi göze alacak yapımcılarla çalışabilecektir. olmayacaktır, bunun için zamana ihtiyaç var. (gülüyor) Bıkmadan beni yeniden yaratacak tezat filmi Kendinizi ‘risk’ içeren projelerde bulmak aramak yanlış olur. Aktör arkadaşlarıma hep aynı şeyi söylüyorum: kendinizi bu kadar ister miydiniz? büyük bir seride bulursanız sonuna kadar Ben ki evde Sufjan Stevens dinleyerek kendimkabullenin ve arkasında durun. den geçiyorum, eski tarz müzikal komedilerde Peki karar vermeden bir kez daha düşün- oynamak isterdim! (gülüyor) Konuşmanın yapmaktan daha kolay olduğunu biliyorum. meleri gerektiğini de söylüyor musunuz? Gişe hasılatı filmler çağında bir proje 100 milyonHayır tam tersine onları bu yönde yüreklen- dan az tutuyorsa yapımcılar bunun yeterince iyi diriyorum! İki tip ‘franchise’ vardır: birincisi olmadığını düşünüp bir sonraki projeye geçiyor. herşeyi elde ettiği başarı üzerine kuran ve geliş- Tanrıya şükürler olsun ki ben uzun zaman meyi denemeyendir. Bunlar seyircinin ilgisi önce bu filmlerde yer aldım ve artık bir keleazaldığı anda ölürler. Diğeri ise izleyici nez- bek gibi filmden filme konabilir, boynuzlu dinde her zaman en iyisini vermeye çalışandır. karakterler canlandırabilir, gotik filmlerde yer Harry Potter gibi yedi film için yola çıktığı- alabilirim. Onun için hiçbir şey için pişmannızda her yaptığınız bölümün bir sonrakinin lık duymuyorum.


29


04. Yılbaşında sevdiklerinize verebileceğiniz 10 kullanışlı hediye Yılbaşına bir ay gibi kısa bir süre kala yakınlarınıza ve sevdiklerinize armağan edeceğiniz hediyeleri düşünme vakti geldi. Her zaman geçerli olan kitap, plak ve bibloların yanına yaratıcı ve kullanışlı teknolojik aletleri ekleyebilirsiniz. 21. yüzyılın en önemli sorunlarından, milyonların muzdarip olduğu, bir anda tükenen telefon şarjına çözüm olabilir, Apple fanatiği yakınınız için uyumlu aygıtlar alabilir, fotoğrafları anında basmasını sağlayabilir ya da spor yapanlar için hem performansını ölçen hem de müzik dinlemenisi

30

sağlayan, ceplerini hafifletecek kablosuz aletlere yönelebilirsiniz. Seyahatte telefonsuz kalmamak için Seyahatlerde ve elektrik prizine erişiminizin olmayacağı uzun yolculuklarda, akıllı telefonlarınızın kısa ömürlü şarjı küçük çaplı krizlere yol açabilir, zaten uzun olan yol, sonu gelemeyen bir kabusa dönüşebilir. Bir an olsun telefonsuz yapamayanlar için yedek enerji çözümleri çok uygun bir hediye.


1 - Xoo’dan hem kemer hem telefon şarjı Yeni yılın incilerinden olmaya aday bu alet, hem telefonunuzu şarj edecek, hem pantalonunuzun düşmemesini sağlayacak hem de kendinizi biraz olsun James Bond gibi hissetmenize neden olacak. Xoo markasının ürettiği bu kemer tüm güvenlik kurallarıyla uyumlu olduğundan, havaalanlarında sorun yaşamayacaksınız. Özellikle uçakla seyahat edenlere duyurulur. Fiyatı: 250$ - www. xoo.co

31

2 - Brunton Revolt XL9000 Darbeye ve suya dayanıklı Brunton Revolt marka şarj aleti deniz kenarında, kumsalda ya da doğada en iyi arkadaşınız olacak. Telefonunuzu altı kere şarj etme kapasitesine sahip Brunton Revolt 9000 modeli günlerce medeniyetten uzak kalmanızı sağlarken, arkadaşlarınızdan ve yakınlarınızdan hiçbir zaman kopmamanızı sağlayacak. 100€’dan piyasaya çıkan XL 9000 modeli üç farklı uç sayesinde tüm telefonlarla uyumlu hale getirildi. www.brunton.com/products/revolt-9000


3 - Wondercube harikalar yaratıyor 2015 yılının en önemli ve kullanışlı icatlarından biri hiç kuşkusuz ki Wondercube adındaki ‘harikalar’ kutusu. Sadece 1 inch, yani 2,5cm büyüklüğünde, küp şeklindeki Wondercube’un içinde yok yok. Wondercube dilediğinizde telefonunuzu bilgisayarınıza ya da başka aygıtlara bağlamaya yarayan ara kablo, dilediğinizde şarj aleti, dilediğinizde 64Gb kapasiteli harici disk, dilediğinizde fener ya da telefon standı olabilir. Anahtarlık olarak kullanarak her zaman yanınızda bulundurabileceğiniz bu harikalar kübünün ön satış fiyatı 55$. www.thewondercube.com 32

4 - Impossible Instant Lab’la telefonunuzu Polaroid’e dönüştürün Telefonunuzla çektiğiniz fotoğrafları anında polaroid olarak basmınızı sağlayan bu aletten daha ‘retro’ başka bir hediye daha olamazdı herhalde. Çektiğiniz fotoğrafı, indirdiğiniz uygulamada seçtikten sonra telefonunuzu gösterilen yere yerleştiriyorsunuz ve birkaç saniye bekliyorsunuz. ‘Impossible Instant Lab’ fotoğrafınızı kısa sürede bir polaroid’e çeviriyor. Fiyatı: 44.90€ - www.the-impossible-project.com


5 - Uçuşlarda her zaman yanınızda, Knomo Knomad AIr Uçakla yapacağınız seyahatlerde çantanızda gereğinden fazla eşya bulunduruyor olacaksınız. Koltukların darlığı ve önünüzdeki yolcunun koltuğunu size doğru yaslaması durumunuzu kolaylaştırmıyor olacak. Knomo

6 - Apple tasarımlı hoparlörler

33

markasının Knomad Air adlı, şık tasarımlı iPad kılıfı sayesinde tabletinize, pasaport ve biletlerinize, küçük bir kaleme, bloknota ve yedek şarj aletine kolayca ulaşabiliyor olacaksınız. Fiyat: 60€ www.knomobags.com

Apple ürünlerinin tasarımlarının hayranıysanız B&O BeoPlay hoparlörler sizi bekliyor. Muhtemelen aynı kalitede ve daha ucuza bluetooth hoparlörler bulmanız mümkün ama BeoPlay A2 size Apple’ın şık ve çağdaş alüminyum tasarımını sunuyor. 24 saatlik yüksek bir otonomiye sahip BeoPlay hoparlörlerin fiyatı ise 400€ civarında. www.beoplay.com/a2


7 - Instacube’le en güzel Instagram fotoğrafları evinize gelsin Fotoğraflarınızı paylaşmanıza yarayan Instagram başlı başına bir fenomen. Instagram’a bağlı aletlerin üretilmemesi düşünülemezdi. Dijital bir fotoğraf çerçevesi gibi işleyen ve wifi üzerinden telefonunuza bağlı olan Instacube, takip ettiğiniz kişilerin en güzel fotoğraflarını evinizde dekorasyon öğesi olarak sergilemenizi sağlıyor. Instagram’daki fotoğraflar gibi kare şeklinde üretilen Instacube’un fiyatı 150$ www.amazon.com

8 - Sony Smart B-TraIner’la telefonunuzu evde bırakın

34

Koşuya çıktığınız zaman en sinir bozucu şeyler yanınıza almanız gereken ve koştukça sallanan, telefon, anahtar, kulaklık gibi şeylerdir. Sony’nin ürettiği ve kablosuz kulaklara benzeyen Smart B-Trainer, kablosuz özelliği, içindeki GPS’i ve 16Gb’lık hafızasıyla koşarken hem müzik dinlemenize hem de koşu bilgilerini kayıt altına almanızı sağlıyor. 10 saatlik şarjı sayesinde telefonunuzu evde bırakabilecek, büyük bir rahatlıkla spor yapabileceksiniz. Fiyat: 300€ www.smartsports.sony.net/b-trainer


9 - Zepp Tennis Kit performansınızı ölçüyor

Tenis raketinizin ucuna yerleştireceğiniz Zepp Tennis Kit sayesinde istatistikleriniz sır olmaktan çıkacak. Zepp Tennis Kit vuruş hızınızı, gücünüzü ve açınızı hesapladıktan sonra telefon ya da tabletinize indireceğiniz uygulamada üç boyutla bir modelizasyon çıkarıyor. Uygulamanın ortaya koyduğu istatistikler vuruşlarınız arasındaki farkları ve hataları düzeltmenizi sağlıyor. Fiyat: 160€ www.zepp.com/tennis

10 - Çok kullanışlı spor saati GarmIn VIvoactIve Garmin Vivoactive’in ürettiği ve içerisinde GPS bulunan kol saati sayesinde bir çok farklı spor dalında performanslarınızı ölçebileceksiniz. Yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme ve golf için tasarlanan Garmin kol saati aynı zamanda telefonunuza gelen bildirileri dijital ekranda görmenizi sağlıyor. Uyku kalitenizi ölçmenize de yarayan şık tasarımlı Garmin Vivoactive, verileri Connect platformunda depoluyor. Fiyat: 249€ www.garmin.com 35


05.

Sanat malzemesi olarak, รงivi

36


Amerikalı sanatçı John Bisbee, “Floresco” ve “Only nails, always different” (Sadece çivi, her zaman farklı) adını verdiği kişisel sergilerinde herhangi bir nesnenin yaratıcılık ve yetenekle birer sanat eserine dönüşebileceğini gösteriyor. Kendisine konu olarak değişik boyutlardaki çivileri seçen sanatçı, onları eğip bükerek, birbirlerine geçirerek ya da sadece mükemmel bir şekilde sıralayarak, geometrik şekillerden oluşan farklı eserler yaratıyor.

37


38


39


40


41


42


43


44


45


46


47


48


49


50


51


06.

CrisprCas9, Pandora’nın kutusunu açan enzİm 52


53


Çinli biliminsanları kas gelişimini durduran myostatin genini CrisprCas9 tekniğiyle ortadan kaldırarak genetiği değiştirilmiş, aşırı güçlü köpekler “yaratmayı” başardılar. Karanlıkta parlayan koyundan, bir ayının gücüne sahip üç başlı köpeklere, ‘süper yaratıklar’ artık bir hayal değil. Genetik bilimi Pandora’nın kutusunu açmış bulunuyor. Myostanin nedir? Myostanin, insanlarda ve hayvanlarda bulunan, kas yapısının gelişimimizin sonunda durmasını ve dengelenmesini sağlayan gendir. Bu gene bağlı hiçbir hastalık bulunmazken, tazı köpeklerinde görülebilen myostanin yetersizliği, bireylerde yüzde 50 oranında daha fazla kas yoğunluğa yol açıyor. Michigan’da yaşayan Liam Hoekstra da insanlarda çok nadiren görülen bu myostatin eksikliğinden muzdarip. 2005 yılında dünyaya gelen ve normal insanlara göre kas yoğunluğu yüzde 40 daha fazla olan Liam 5 aylıkken kendini halkalarda kaldırabiliyor, 8 aylıkken barfiks çekebiliyor, 10 aylıkken merdivenleri çıkabiliyordu. Bugün ise 10 yaşında tek eliyle, kendi kilosunun üçte biri ağırlığında halterler kaldırabiliyor. 54

Guangzhou’daki ‘Key Laboratory of Regenerative

Biology’ bölümünde araştırmacı olan Liangxue Lai altmışın üzerinde köpek embriyonuna bundan üç yıl önce keşfedilen Cas9 adı bir enzim aşıladı. Amacı myostatin genini bozarak metabolizmanın bu proteini üretmesini engellemekti. 65 embriyondan 27 köpek dünyaya geldi ve bu 27 köpekten sadace bir erkek ve bir dişide bu genetik değişiklik gözlemlendi. Lai’ye göre laboratuvar ortamında insan metabolizmasına yakın köpekler üreterek Parkinson ve çeşitli kas hastalıkları üzerinde büyük mesafe kat edilebilir. Fransa’daki INSERM genetik araştırma merkezinde çalışan Hervé Chneiweiss üç yıl önce keşfedilen CrisprCas9 tekniğinin halen geliştirme aşamasında olmasına rağmen çok etkili bir teknik olduğunu söylüyor. Bu tekniğin şimdiden binin üzerinde deneyde kullanıldığını belirten Chneiweiss, Harvard’da kök hücreler üzerinde çalışan araştırmacılar Derrick Rossi ve Chad Cowan’ın bu sayede AIDS’in vücutta yayılmasını önleme adına önemli yol aldıklarını belirtiyor: “HIV virüsünün lenfositlere giriş kapısı biliniyor, CCR5 molekülü. Virüsün bünyede yayılmasını engellemek için bu molekülü kaldırmak gerekiyor. Bu büyük bir umut!”


55

CrisprCas9 sayesinde Pandora’nın kutusu açılmış bulunuyor. Genetik üzerine yapılan araştırmalar insanoğlunun geleceği ve tedavisi bulunmayan hastalıklar açısından büyük bir umut ışığı olsa da, yanlış emeller için kullanıldığı taktirde tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Kim bilir belki de çok yakın bir gelecekte acı yetisi alınmış, myostanin eksikliğinden kas yığınına dönüşmüş insanlar yaratmak mümkün olacak, ‘süper’insanlardan kurulu ordular komşularına korku salacak. Bilimkurgu filmleri belki de

düşünüldüğü kadar uzak değil. Te h l i k e n i n farkında olan Cneiweiss insan üzerindeki genetik değişiklikler konusunda “Önemli olan etik kurullarıyla gereksiz ve tehlikeli kullanımları engellemek. Bir hastalığı ya da kanseri ortadan kaldırmak için DNA’da değişikliğe gitmek iyi bir şey olabilir ama diğerine göre üstün bir insan ırkı yaratmak için ise cevabım hayır” diyor.


Haftaya görüşürüz:)

29 // KASIM ’15

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.