Aral覺k 2014
zete
zete
aralık 2014 4
Vitrin Jean’s Sokak Modası Evim Evim Güzel Evim
8
Latte Stil Hunted! Dolaplarına Girdik
26
Latte Alışveriş Davet Çok Elbisem Yok
32
Moda Çekimi Yeniyi Kutlamak
46 Zararsız haller 56 Latte Break İlkinin 40 günü – Bir New York Aşk Deneyi 62 Latte Moda haber Ajanda Ne var ne yok? 70 Latte Güzellik Yenilik güzellik
Genel Yayın Yönetmeni: Merve Yazkan
Konular Editörü: Ecem Bayar
Yazı İşleri Müdürü: İlayda Öntülmüş
Moda Haber Editörü: İrem Pusal
Fotoğraf Yönetmeni: Demet Açıkgöz
Stil Editörü: Berfu Ervakit
Gürsel İçerik Editörü: Merve Çiftçi
Alışveriş Editörü: Gülce Lina Elüstü
Moda Editörü: Özge Yılancı
Güzellilk Editörü: Rüya Gonca İnan, Serva Güler Güzel
Jean’s Sokak Modası “Hem salaş ama şık, hem de cool ve rahat olmaya ne dersiniz? ”
80’lerin eskimeyen kot ceketleri günümüzün en tarz aksesuarlarından biri. Oldukça rahat ve cool görünümler elde ettiren bu jean ceketler hepimizin evinde muhakkak bulundurması gereken parçalardan. Babalarımızın, annelerimizin gençliğinin vazgeçilmezleri hala daha o etkisini koruyor. Çoğu zaman erkek arkadaşımın kot ceketine el koyup fırlıyorum sokağa. Eğer siz de benim gibi şıklıktan ziyade bazen hem rahat olmayı, hem de dikkat çekmeyi seviyorsanız hemen gardıroplarınızı karıştırmaya başlayın. Size kocaman gelen o ceketlere hemen bir kombin uygulayın. Kot ceketlere bir de buradan bakın. Çünkü, Jean ceketler bol olsa da, modası asla geçmez!
Evim evim güzel evim Evinize Özel Köşeler Oluşturup Huzurunuza Huzur Katmaya hazır mısınız?
Gizem ile Hilmi 8 senelik birlikteliğinin sonunda
Sonra da o alanları benimseyin. Yenileyin,
geçtiğimiz sene Eylül’de evlendiler. Ben de sizi
yerlerini değiştirin. Evinizin bütünlüğünden
o muhteşem çiftin evinin en tatlı köşeleriyle
ziyade huzuru biraz da köşelere iğneleyin. Bu
buluşturmak istedim.
gibi özenli seçmeler hem birlikteliğinize renk
Evlerimiz hayatımızın en ama en önemli yaşam alanıdır ve huzur bir evin ışığıdır. Aydınlık evleri her zaman sevmişimdir hele ki
katacaktır hem de “Evim Evim Güzel Evim!” cümlesinin hakkını verecektir. Ayrıca, minik minik el yapımı bir şeyler de yakıştırabilirsiniz.
böyle tatlı köşelere sahip bir eve misafir olunca,
Mesela sağ üstte gördüğünüz pano, ortada
sizinle de paylaşmadan edemedim. Ve tavsiye
görünen parmak izi ağacı gibi parçalar evlerine
etmek istedim. Huzurlu ve iç açıcı bir eve sahip
zariflik katmış. Mesela parmak izi ağacı düğün
olmak istiyorsanız eğer size ipuçları sunmak
davetlilerine ait. Kesinlikle katıldığım bir şey
istedim. Öncelikle kendinize minik köşeler
varsa, o da insan kendi huzurlu yaşam alanını
yaratın. Hem birlikteliğinizi evinize sindirmek
kendi oluşturur. Siz de deneyin ve huzurunuz
için de oldukça destekleyici bir yöntem bu.
birlikteliğiniz gibi baki kalsın...
Dolaplarına girdik! Gardıropların kapılarını ardına kadar açma zamanı. Belki mavi bir kürk, belki eski püskü bir kazak, ‘neyle ne gider’ hiç belli olmaz
Gardırop Sahipleri: Pelin Öksüz ve Sena Öksüz Fotoğraflar: Demet Açıkgöz
Hunted! Fotoğraflar: Berfu Ervakit
Bu ay sokaklarda patchwork hırkalar, renkli şallar, güderi montlar, makosen ayakkabılar, ve Nike Airmax’ler hakim. Hazır soğuklar kapıya tam dayanmamışken sade şıklığınızı paltoları omuzlara atarak tamamlayabilirsiniz. Ya da ayaklarınıza renkli tabanlı Nike Airmax’leri geçirerek stilinizde hem spor hem de etkili bir dokunuş yaratabilirsiniz. Son dönemin vazgeçilmezi maskülen tarzını tercih edenlerdenseniz, makosenler sizin için muhteşem bir tamamlayıcı olacaktır.
Davet çok elbisem yok ile Bi’ Latte
İşlerini yalnız 4 yıl önce evlerinde bilgisayar başında kurmuş iki kız kardeş Eda ve Seda Yenigün ile yarattıkları internet sitesi, bugüne nasıl geldikleri, moda ve çalışma şekilleri hakkında en merak edilenler üzerine konuştuk. Ünlü isimlerin de vazgeçilmez tercihi olan “Davet Çok Elbisem Yok” ekibini daha yakından tanımak için Bebek’teki Showroom’u ziyarete gittik.
Latte: Öncelikle eğitim hayatınız ve mesleki geçmişinizden bahsedebilir misiniz? DÇEY: Tabi ki de, ben Saint Pulcherie mezunuyum. Daha sonra Bilgi Üniversitesi’nde Finans okudum. Mezun olduktan sonra bir bankada işe başladım ama orada kendimi bulamadım çünkü içimde hep bir moda tutkusu vardı. Bu yüzden işi bıraktım ve kendimi Ralph Lauren, Harvey Nichols gibi markaların pazarlama uzmanı olarak buldum. Latte: İşinizi, sitenizi nasıl kurduğunuzdan, her şeyin nasıl başladığından söz eder misiniz? DÇEY: Biz 3 kız kardeşiz ve bir çok davete katılıyoruz ve her davet için yeni kıyafet alıyoruz çünkü geniş çevremizden dolayı her davette farklı kıyafetler giymemiz gerekiyor. Durum böyle olunca arkadaşlarımızın çoğu bizden
kıyafet ödünç almaya başladı. Dolayısıyla ben hep alan ama arkadaşlarım ise ödünç alan taraf olmaya başladı. Bu durumu bir işe mi dönüştürsem diye düşünürken dedim ki üç kız kardeşiz, hepimiz elbiselerimizi toplayalım ve evimizde böyle bir işe başlayalım. Bu fikir gerçekten çok hoştu çünkü insanları 3-4 gün için çok pahalı ürünleri almaktan kurtarıyor ve tasarruf sağlıyordu böylece Türkiye de bu neden olmasın diye düşündüm. Bu işe girdiğimizde çok duyulduk ve 4. senemizde gayet başarılı bir şekilde devam ediyoruz.
yavaş adımlarla ilerledik ama çok iyi bir strateji kullandık, geçmişte yapmış olduğum marka pazarlama uzmanlığından dolayı dergi ve basın ayağını çok iyi tanıyordum. Bütün bu çevremizi kullanarak markanın bilinirliğini yükselttik. Özellikle outdoor medyayı çok kullandık. İstanbul’da Bağdat caddesi ve Nişantaşı gibi, Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul’un elit yerlerinde güzel outdoor alanları, megalightları, giantboardları kullandık. Davet Çok Elbisem Yok bir Elidor reklamının yanında aylarca outdoorda kaldı ve insanların dikkatini çekti.
Latte: Peki reklam çalışmalarının tanıtımlarını nasıl yaptınız? Çünkü kısa bir sürede çok büyük kitlelere ulaştınız? DÇEY: Öncelikle ben bu işe evimde başladım ve ilk başta herkes eve gelerek elbise kiralıyordu. Elbise kiralama Türkiye’de duyulmamış bir şey olduğu için bu iş biraz riskliydi.. Bu nedenden
Latte: Ünlüler, sponsorluklar ve iş birliklerini ne şekilde yürüttünüz? DÇEY: Çok fazla ünlü kullandık. Acun Medya ile çalıştık, dizilere elbise verdik, bu işe ilk başladığımızda bir süre sponsorluk yaptık ama şuanda dizilere ücretli bir şekilde elbise tedarik ediyoruz. Bir diğer avantajımız ünlü kişilerin
buraya sıkça gelmesidir çünkü normalde markalar ünlülerle çalışabilmek için ücret öder ama ünlüler buradan giyinebilmek için ödeme yapıyorla,r çünkü onlara büyük tasarruf sağlıyoruz. Sürekli göz önündeler ve sürekli farklı giyinmek zorundalar bu nedenden gelip bizden kiralıyorlar. Bizim PR’ımız da böylece çok kuvvetli oluyor. Latte: Kiralama süreci, yani sisteminiz nasıl işliyor? DÇEY: Kiralama süreci elbisenin kiralanacağı süreden en az bir ay önce başlıyor. Daha sonra müşterilerimiz randevu aldıkları tarihte Bebek’teki Showroom’a geliyorlar, en fazla 5 yada 6 elbise deneyebiliyorlar. Randevu süreleri yarım saat sürüyor. Randevu sonunda seçtikleri elbiseyi ne kadar süre sonra kullanacakları fark etmeksizin ödemek zorundalar. Elbiselerde iade yoktur ama gidecekleri etkinliğin iptal olması ve benzeri durumlarda müşteriye 6 ay içinde ödedikleri tutardan herhangi bir elbise seçip kullanma hizmeti sunuyoruz. Bu hizmet sadece kiralama olarak gerçekleşiyor. Satılık ürünlerimiz de var ama satılıklardan yararlanamıyorlar. Her kiralanan elbise 3 veya 4 gün müşteride kalıyor. Müşterilerin elbiseyi kargo veya gönderme masrafları tamamen kendilerine aittir.
Sadece kuru temizleme fiyatların içine dahildir. Onun dışında terzi ücretlerimiz de müşteriye aittir. Latte: Kiralık elbiselerde de terzi hizmeti veriyorsunuz yani? DÇEY: Belde bir daraltma veya boyda bir kısaltma olması gerekiyorsa kiralık elbiseler dahil ayrı bir ücret karşılığında yapıyoruz. Özel bir terzimiz var, gelip boyda bir değişiklik olacaksa bunu müşterinin getirdiği ayakkabıya göre tel yöntemi ile yapıyoruz. Elbiselerin üst kısımlarında daraltma ve oturtma da yapıyoruz. Ayrıca elbiselerimizde beden seçenekleri de mevcuttur. Latte: Peki kiralık elbiselerinizde fiyat aralığı nedir? DÇEY: Elbise kiralama fiyatları 350 TL’den başlayıp 1000 TL’ye kadar devam ediyor. Latte: Müşteriler Showroom’a geldiklerinde siz de burada oluyor musunuz? Önerilerde
bulunup styling yapıyor musunuz? DÇEY: Tabi ki, biz özellikle bir çok ünlüye stil danışmanlığı yapıyoruz onun dışında bu bizim işimiz olduğu için ve elbiseleri tanıdığımız için hangi kişiye uyup uymayacağını iyi biliyoruz. Genelde müşteri elbise seçmeden önce biz önerilerde bulunuyoruz ve onları biz giydiriyoruz. Takı, saç, makyaj önerileri yapıp iyi kuaför ve makyözleri sunuyoruz. Örnek fotoğraflar da yolluyoruz saç ve makyaj ile ilgili. Bir çok kişiye bu yönde stil danışmanlığı yapıyoruz. Latte: Çalıştığınız marka ve tasarımcılardan örnek verebilir misiniz? DÇEY: Tabi ki de, biz 42 markayla çalışıyoruz. Bu kadar fazla duyulmamızın en büyük nedenlerinden biri de Beymen ve Vakko’nun getirdiği markaların dışındaki markalara da yer vermemizdir. Özellikle For Love and
Lemons diye Los Angeles’da bütün ünlülerin giydiği bir marka var. O ve onun gibi markalar şuanda Beymen veya Vakkoda bulunmuyor. Bizim en çok önem verdiğimiz nokta büyük markalar dışında – büyük markalara da yatırım yapıyoruz – daha genç daha trend markalara yer vermektir. Markalardan Mandalay, Herve L. Leroux, Kaufman Franco, Issue Newyork, BCBG Max Azria, Tadashi Shoji, David Meister, Escape, Nicole Miller, Sue Wong, Maje, Temperley London, Ralph Lauren, Lauren by Ralph Lauren gibi markaların yeni sezon ürünlerini bulunduruyoruz. Latte: Bünyenizde barınan Türk tasarımcı ve markalardan da biraz örnek verip Zeynep Tosun’la çıkarmak üzere olduğunuz koleksiyonunuzdan bahsedebilir misiniz? DÇEY: Müşterilerimiz Türk markalarından özellike Hakan Yıldırım, Raisa Vanessa, Ahmet
Eraslan ve Zeynep Tosun’u çok tercih ediyor. Zeynep Tosun ile bu sezon 14 tane elbiseden oluşan bir line hazırlıyoruz. İsmi “Zeynep Tosun by Davet Çok Elbisem Yok” olacak ve Şubat sonunda showroom’da yer alacak, yeni sezonumuzun Mart ayına kadar elimizde olacak. Biz her sezon kendimizi yeniliyoruz. Kış, Yaz ve Resort olarak üç line a yatırım yapıyoruz. Latte: İki kız kardeş olarak ikiniz de moda eğitimi almadınız fakat stiliniz gerçekten çok beğeniliyor. İlerde askılarda sizin tasarımlarınızı da görebilecek miyiz? DÇEY: Biz tasarım yapıyoruz zaten, şuan da yapmış olduğumuz bir çok elbise var, özellikle couture oldukları için mezuniyet zamanları kişilerin üzerine dikiyoruz. Aynı zamanda modacılarla çalışırken kendimiz de ilham vermeye çalışıyoruz. Mesela Zeynep Tosun ile yapacağımız line tamamen Zeynep TosunEda-Seda kreasyonu olacak. İlerde bizim markamızın adı “DCEY” olacak yani “Davet Çok Elbisem Yok”’un baş harfleriyle bir marka yaratacağız. Latte: Son olarak kiraladığınız kıyafetlerin zarar görmesi durumunda ne yapıyorsunuz? DÇEY: Kiralamayla ilgili bir sözleşmemiz var, bu sözleşmeyi imzalatıp
elbiseleri veriyoruz. Bugüne kadar sadece bir hasarımız oldu. Müşterilerimiz kıyafetlere sözleşmeden dolayı dikkatli davranıyor ama başına bir şey gelirse de bir yükümlülük altında kalmayacağını bilmenin rahatlığıyla elbiselerini kullanıyorlar. Latte: Fiyatları neye göre belirliyorsunuz? DÇEY: Biz 10 bin 25 bin TL’lik kıyafetleri kiralıyoruz ve bunları en fazla 1000 - 1250 TL olarak ücretlendiriyoruz. Ayrıca kemer de üretiyoruz. Özellikle bu yaz bikini, kimono gibi ürünler getirip ready to wear olarak satışa sunacağız. Norma By Merve kardeş gibi çok başarılı Türk tasarımcılar da olacak ama başka yabancı markalar ile de çalışacağız, yani bomba gibi bir yaz koleksiyonuyla bekleyin bizi.
Fotoğraflar: Demet Açıkgöz Moda Direktörü: Özge Yılancı
K覺rm覺z覺 uzun etek: Frow Design House Kolye ve K羹pe: Hippicks.com
Yeniyi kutlamak “Bilinmezliğin verdiği mutluluk ile umuda sarılıyoruz, her yeni sonda” Yazar: Ayşegül Uluç
Bitişlerin hüznü üstüne çökmeden insanın, yeniliğe atacağı adımın sesi duyulmaz uzaklardan. Bu sebeptendir ki her sonun içinde ufak da olsa bir ışık vardır. Sonrasının getireceklerine dair umut ışığı… Sanıyorum 2014’e veda ederken, birçoğumuzun hissettiği duygular da bu yönde olacak. Ülkece yaşadığımız felaketler, siyasi gündemdeki tansiyon, spor dünyasındaki belirsizlikler sonrası, hepimiz yeni bir başlangıcı hak ediyoruz gerçekten. Dünyanın da durumu pek iç açıcı değildi bu sene. Salgın hastalık alarmları, ülkeler arası krizler, kaybolan uçaklar derken tüm dünya huzursuz ve endişeli. Neyse ki müzik ve müziğin evrensel dili var ve Pharrell sayesinde 2014 yılı boyunca, her şeye rağmen dünya, Happy ile dans etti ve biraz olsun mutlu olmayı başardı. Latte dergisi ile buluştuğum bu ilk sayıda, yılbaşı konseptli bir çekim yapmaya karar verdiğimizde, aklımdan geçen tüm bu düşünceler ışığında, biraz hüzünlü, biraz da umutlu bir resim oluştu kafamda. Santral İstanbul’un bahçesinde sonbahar yaprakları eşliğinde yaptığımız çekimde, renkli ve çocuksu parçalar, mevsimin hüznü ve kışın soğuk yüzü ile buluşunca, tam bir 2014 özeti yapmış olduk. Bu sezon çok moda olan 60’ların minilerini konu ederken, bu “girly” kıyafetleri, saçta at kuyruğu ve taç ile vurgularken, diz üstü çoraplar ve bootie’ler ile
bu görünüme biraz seksapel kattık. Bu şekilde ortaya çıkan sonuç yılbaşı akşamı için tercih edilebilir, giyilebilir bir kombin oldu. Normal hayatınızda sokağa çıkmadan evvel aklınızdan geçen kıyafetler, moda tarihinde bir dönemden ilham alıyorsa, yapılacak en önemli şey, baştan aşağı o döneme ait giyinmek yerine, o dönemi vurgulayan kıyafetleri, güncel parçalar ile tamamlamak ve bu sayede kıyafetinizi kostüm gibi algılanma tuzağından kurtarmaktır. Buna bir diğer güzel örnek de, çekimde kullandığımız, düz beyaz gömlek ve etnik takılar ile tamamladığım şarap rengi uzun etek. Bu tip dramatik parçaları, çevremizde uygulanışını pek görmesek de aslında normal hayatınızda rahatça kullanabilirsiniz. Belki gömlek olmaz, angora bir kazak olur, etnik kolye olmaz da boncuklu küpe olur. Tamamladığınız parçalar ve aksesuarlar, sizi rahat hissettirecek parçalar olduğu sürece, stil anlamında yaratacağınız farklılık, sizi toplum içinde oldukça özgüvenli hissettirecektir. Bu yılbaşı akşamı, cesaretli seçimler yapmaktan çekinmeyin, seçiminizi güncel parçalar ile rahatlatın ve beğenilmenin tadını çıkarın. Ne de olsa yeni bir seneye başlıyoruz. Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz yeni seneyi, cehaletin getirdiği mutlulukla karşılamaktan ve bu esnada muhteşem görünmekten daha eğlenceli bir kutlama düşünebiliyor musunuz?
Fotoğraflar: Demet Açıkgöz Moda Direktörü: Özge Yılancı
Gri ceket, g繹mlek ve saten etek: Machka Ayakkab覺: Aldo
Fotoğraflar: Demet Açıkgöz Moda Direktörü: Özge Yılancı
Ceket ve elbise: Machka Çoraplar: Wolford Bot: Zara
İlişkinin 40 Günü
Bir New York Aşk Deneyi Kırk günlüğüne “benim” olur musun, bir şey deneyeceğim Yazar: Özge Yılancı Bir kadın. Bir erkek. İlginç bir aşk hikâyesi. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla konuşurken kendisi oldukça ilginç bir siteden bahsetti. Refinery29.com’da denk geldiği sitenin adı 40 Days of Dating. New York’lu iki genç tasarımcı, çok yakın arkadaş. Jessica Walsh 27 yaşında ve kendini iflah olmaz bir romantik olarak tanımlıyor. Timothy Goodman ise 30’lu yaşlarında hâlâ vur patlasın çal oynasın bir hayat sürüyor ve bağlanma korkusuyla kurduğu “derin”
ilişkisinden bile korkuyor. İkili, bekârlık süreçlerinin kesiştiği bir gün bir anda kendilerini akıllara zarar bir kişisel projenin içinde buluyor. Romantik komedilerin en çok işlenen konularından birinin esas kız ve oğlanı oluyorlar – ya da bu duruma daha uygun olarak; diğer kız ve diğer oğlan esaslı bir hikâye yazmaya karar veriyor. Jessie diyor ki: “ben paldır küldür ilişkilere dalıyorum”, Tim diyor ki: “ben de en son ne
zaman yürüyen bir ilişkinin içinde olduğumu hatırlamıyorum.” Hoşnut olmadıkları bu alışkanlıkları kırmak için çılgın projeye kolları sıvıyorlar ve etraflarındaki herkes çıldırdıklarını düşünüyor. “Ne yani siz şimdi birlikte misiniz, peki 40 gün sonra ne olacak?” En güzel yanı, onlar da ne olacağını bilmiyor. En başında belirledikleri kurallar var: her gün görüşmek, haftada bir kez çift terapisine gitmek ve “birliktelikleri” süresince başka kimseyle görüşmemek gibi. Her gün aynı soruları cevaplıyorlar ve biz okurlara kadınerkek ilişkisinin her iki yönünü en çıplak haliyle inceleme şansını veriyorlar.
Bir ilişkinin ilk gününden birlikte geçirilen 40 günün sonuna kadar yaşadıkları her anın her detayını onların ağzından dinlemek; ne hissettiklerine o kadar yakın olmak ki tüm o kalp çarpıntılarını ve kırgınlıklarını en içte hissetmek, tüm korkularında bir parça kendinizi bulmak… Siteyi, son zamanlarda elime aldığım en sürükleyici kitapmışçasına bir solukta inceledim, okudum, izledim ve bitirdim. İki tarafın kişisel farklılıklarını siteyi donattıkları tasarımlarda tadılmamaksa ayrı bir keyifti. Klişelerden çok sıkıldım taptaze bir şehir masalına gömülmek istiyorum diyorsanız mutlaka bir göz atmalısınız! www.40daysofdating.com
latte
Ajanda Editör: ÖZGE YILANCI
MSA: Yılbaşı Menüsü Yeni yıla girerken dışarının kalabalığında eğlenemiyoruz. Bu yüzden evde eğleneceğiz diyorsanız ve konuklarınıza hazırlayacağınız bir yılbaşı menünüz yoksa Mutfak Sanatları Akademisi yardımınıza geliyor! 21 Aralık Cumartesi akşamı Şef Maksut Aşkar hocalığında katılabileceğiniz ve menünüzü oluşturabileceğiniz bu workshop’la mutlu yıllar dileriz, afiyet olsun.
Morrissey İstanbul’da! Edebi nitelikte sayılacak besteleri ve güçlü sahne performansı ile bilinen Morrissey, 7 Aralık Pazar akşamı Volkswagen
Efsanevi Kuğu Gölü Balesi geliyor!
Arena’da konser vermek
Dünyanın en ünlü bale topluluklarından biri olan St. Petersburg
üzere İstanbul’a geliyor.
Bale topluluğu, 19-21 Aralık tarihleri arasında en zarif kuğularıyla
Hayranlarına duyurulur!
Tim Show Center’da. Biletleri tükenmeden alın!
Doğuran mı annedir yoksa büyüten mi? Tiyatronun en önemli yazarlarından Bertolt Brecht’in başyapıtlarından kabul edilen Kafkas Tebeşir Dairesi oyunu, bu sorunun cevabını tartışmak üzere sizleri 21 Aralık’ta Zorlu Center PSM’ye bekliyor!
Ne var Ne yok?
Cara Delevingne ikinci kez Topshop kızı oldu! Daha önce Topshop’un Sonbahar/Kış 2015 koleksiyonun yüzü olan Cara, şimdi de Topshop Özel Yılbaşı Koleksiyonu için tekrar objektif karşısına geçti. Yeni yıla özel koleksiyon ile birbirinden etkileyici pozlar verdi. Bugüne kadar Burberry, Chanel, Mulberry gibi markaların favorisi haline gelmiş olan topmodel, Topshop’un da vazgeçilmezleri arasına çoktan girmişe benziyor.
Pirelli 2015 Takviminde Tema: “Fetiş” Tam 50 yıldır yayınlanan ve özellikle erkeklerin merakla beklediği Pirelli 2015 takviminden ilk kareler yayınlandı ve bu yılki tema “Fetiş”. Ünlü fotoğrafçı Stephen Meisel’in çekimlerini yaptığı ve Adriana Lima, Joan Smalls, Natalia Vodianova, Gigi Hadid ve Isabeli Fontana gibi mankenlerin birbirinden çarpıcı pozları yer alıyor. Takvimde büyük beden manken Candice Huffine ise oldukça ilgi çekiyor. Milano’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtılan Pirelli takvimi yine çok konuşulacak.
Solange Knowles bembeyaz bir düğünle evlendi! Pop müziğin divası kabul edilen Beyonce’nin kız kardeşi Solange Knowles 51 yaşındaki video yönetmeni Alan Ferguson ile dünya evine girdi. New Orleans’ta düzenlenmiş sade bir törenle evlenen Solange’ın Kenzo gelinliği de oldukça sade ve çarpıcıydı. Beyonce, Jay-z, Tina Knowles ve Janelle Monae gibi tüm aile üyelerinin katıldığı düğünde herkesin bembeyaz giyinmesi ise oldukça dikkat çekiciydi!
Hollywood Film Ödülleri’nde şıklık yarışı Bu yıl 18.si düzenlenen Hollywood
Witherspoon gibi isimler siyah ve
Film Ödülleri’nde dağıtılan ödüller
kırmızı elbiseleriyle renk katarken,
kadar, ünlü oyuncuların
Keira Knightley Giambattista Valli
kırmızı halı şıklığı da
tasarımı elbisesiyle göz kamaştırdı.
göze çarptı. Krem
Yalınlığın öne çıktığı ödül gecesinde
ve beyaz tonlarının
en iyi film ödülünün sahibi ise pek
ön planda olduğu
de yalın olmayan film “Gone Girl
geceye Angelina
Ne var Ne yok?
Jolie ve Reese
(Kayıp Kız)” oldu.
Romeo Beckham, Burberry’nin Noel filminde başrolü kaptı!
Mac&Boa Boa Wan İşbirliği Mart 2015’te!
10 yaşındayken Burberry
firmalarından MAC, Çinli
İlkbahar/Yaz 2013 koleksiyonu
mücevher tasarımcısı
için mankenlik yapmış olan
Boa Boa Wan ile ışıltılı
Romeo Beckham, şimdi de
bir işbirliğine imza atıyor.
Burberry’nin Noel Koleksiyonu
Oldukça iddialı ve gösterişli
için çekilen eğlenceli filmin
renklerden oluşan bu
başrolünde yer alıyor. Ünlü
koleksiyonun ilham kaynağı
David Beckham-Victoria
ise Wan’in mücevherleri.
Beckham çiftinin oğlu, annesi
Yalnızca dört hafta satışta
Victoria gibi moda dünyasına
kalacak koleksiyona sahip
adım atmakta kararlı, ayrıca bu
olabilmek için ne yazık ki
dünyaya oldukça da yakıştı!
Mart 2015’i bekleyeceğiz.
Kozmetiğin en önemli
Ne var Ne yok?
Coco Chanel’li 3 Hafta! Modanın ikonik kraliçesi Coco Chanel’in zarafeti kitap oldu. Ünlü fotoğrafçı Douglas Kirkland, 1962 yılında Coco Chanel’in The Ritz’deki dairesinde onunla kalıp 3 hafta geçirmiş ve ikonun en doğal, en güzel anlarını tam 118 fotoğrafla ölümsüzleştirmiş. Bu 118 özel fotoğraf kitap haline getirildi ve “Coco Chanel: Three Weeks/1962 Deluxe Edition” adıyla yalnızca 100 adet olarak basıldı. Hala şansınız varken alın diyoruz!
Neler yeni? Ne var ne yok?
MAC -HAIRLOOM MIX- Yılbaşı Renk Koleksiyonu Bu yılbaşı soylu bir cazibeye ve zengin renk paletine sahip MAC yeni yıl koleksiyonu ile kraliyetin altın çağına adım atın. Modern kadın, bu koleksiyon ile geleneksel kraliyet sembollerini, modern ve ışıltılı bir çizgide harmanlıyor. Kraliyete yakışır, romantik ve cüretkar bir aşk ile bu yılbaşı her şey, geleceğe iz bırakan renklerle anlam kazanıyor.
Yumuşak, rahat ve yapışkanlık hissi vermeyen, kremsi, şeffaf yapıda Cremesheen Lipstick. Minerallerle pişirilerek hazırlanan, yeterince şeffaf ve hafif bir uygulama sonucu sağlayan pudra allık formülü.
Sınırlı sayıda üretilen, gümüş ışıltılı siyah paketleri ile MAC 'in ünlü rujları.
MAC Glitter yüzde, ciltte ve saçta yoğun ışıltı için kullanılabilir.
Sınırlı sayıda üretilen MAC Studio Nail Lacquer, geliştirilmiş yeni formülü ile toluen, formaldehit ve DBP içermiyor.
Uzun süre kalıcı ve bulaşma yapmayan, daha satensi, yumuşak bir uygulama sağlayan jel formül.
Oldukça hassas yapıda ve sınırlı sayıda üretilen sedefli ve parlak kremsi aydınlatıcı doğal ve üç boyutlu bir görüntü sağlar.
Christian Louboutin’ın sınırlı sayıda ürettiği, tasarımının da en az kendisi gibi iddialı olduğu iddialı ojenin 2015’in gözdelerinden biri olacağı kesin.
Evet o bir Moschino, oyuncak ayıdan daha da fazlası... Dünya devi Maschino’nun ilginç ve iddialı yeni parfümü.
zete