/93
端n
e t e z r ive
zete
Sayı: 93 / 2014 Genel Yayın Yönetmenleri Demet Açıkgöz Yazı İşleri
AYNI UÇAKTA ÜÇ FARKLI YAŞAM...
İrem Topçuoğlu, Cenk Bonfil Yazılar Cenk Bonfil, Duygu Taneri, Özde Karadağ, Özge Yılancı Arka Kapak: Demet Açıkgöz Teşekkür Sarper Durmuş, Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek
ÇİFT KİŞİLİK KOLTUKTA TEK BAŞINA
57. GRAMMY KIRMIZI HALI ŞENLİĞİ
ŞİMDİ AŞK REKLAMLAR
UMUT SARIKAYA TİPİ MUTLULUK TANIMI: NABER
İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo
Facebook: http://goo.gl/jx7hxb
/ifbilgi
@ifbilgi
4
Aynı Uçakta Üç Farklı Yaşam... “Deneysel Sahne”nin bu oyunu, görmeye değer / Cenk Bonfil
Aralık ayında bir oyuna gitmiştim. O ara yazmaya fırsat olmamıştı. Bu aralar oyun yine oynuyor. Ben de bunu fırsat bilip oyun hakkında kısa bir bilgi vereyim de ilgilisi kaçırmasın dedim. Oyun, “Deneysel Sahne” yapımı. Bu tiyatro topluluğundan bahsetmekte fayda var. Deneysel Sahne, İstanbul Üniversitesi Eğitim Araştırma Topluluğu bünyesinde, 2006’da kuruldu. Üyeleri, üniversite öğrenciliği zamanındaki kulüp çalışmalarıyla tiyatro hayatına başlamış kişilerden oluşuyor. Topluluk, kurulduğunda ilk olarak Gogol’ün “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni sergiledi.
2008-2009 sezonunda ise Elif Şafak’ın “Siyah Süt” adlı romanını oyunlaştırdı. 2013-2014’te kültürel çoğulcu perspektiften hareketle Kürtçe tiyatro inisiyatifi oluşturuldu ve Molieré’in Hastalık Hastası oyunu Kürtçe dilinde, “Nexweşê Nexweşiyê” adıyla sergilendi. Okullarıyla bağlarını kesmeyip halen İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Tiyatro Kulübü’ne çalışmalarında danışmanlık yapmaktalar. “Tiyatroda Genç Deneysel Adımlar” adlı bir projeyi de yürütüyorlar. Kendini “alternatif kültür-sanat etkinliğinin tiyatro alanında özelleşen yerel bir bileşeni” olarak tanımlayan grup, İstanbul Alternatif Tiyatrolar
5
6
Topluluğu’nun da üyesi. Kar amacıyla tiyatro yapmıyorlar. Oyuncuların hepsi çalışan insanlar. Yapımlar, tamamen gönüllü işi. Deneysel Sahne, ilk kez denediği bir girişimle kendi oyununu yazmak istemiş ve ortaya “Olağanüstü Haller” çıkmış. Oyunun broşürüne, internetteki tanıtımlara bakarsanız “Metin” kısmında bir kişinin isminin değil, Deneysel Sahne yazdığını görürsünüz. Ben de gittim, izledim oyunu. Oyun, yapması zor bir işi yapıp seyirciyi gülmekten kırıp geçiriyor. Kaliteli bir komedi izlediğinizi hissediyorsunuz. Oyuncuların performansları, - profesyonel sayılmayacaklarını da düşündüğümüzde – gerçekten görülmeye değer. Özellikle İspanyolca konuşan karakterlerin, dili gayet rahat bir
biçimde konuşmaları, bunu yaparken de oyunculuklarından ödün vermemeleri. Dekor ve kostüm ise gayet sade, basit ve yerinde. Tavsiye vermek amacıyla yazdığımdan, oyun hakkında fazla bilgi vermek doğru olmaz. Heyecanını kaçırmayalım. Yine de konusundan şöyle kabaca bir bahsedecek olursak: Türkiye’den ABD’ye aktarmalı giden bir uçakta seyahat ederken Madrid Havalimanı’nda, ülkedeki grevden dolayı, mahsur kalmış üç yolcu... Oğlu kendisinden uzakta yaşayan yaşlı bir kadın, mesleğine yeni başlamış genç ve idealist bir
7
film yönetmeni, iş hayatında birçok zorluktan geçmiş, olduğu konuma biraz da şans eseri gelmiş, hayatında işi ve statüsünden daha önemli bir şey olmayan bir iş adamı... Bu üç bambaşka hayat saatlerce bilmedikleri bir yerde, zor şartlarda mahsur kalınca aralarında seyirciyi epey güldüren, hem çekişmeli hem samimi bir ilişki başlar ve üç kahraman; anılarını anlatarak, birbirine ters görüşleri hakkında kıyasıya tartışarak kendi iç dünyalarını açığa vurmaya başlarlar.
Mecidiyeköy – GRİ Sahne’de oynuyor. Tavsiyem, aç karınla biraz erken gidip GRİ Sahne’deki kafebüfe tarzı yerde lezzetli ev yemeklerinden yemenizdir. Deneysel Sahne hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz: http://www.iueat.org/ Oyunun biletleri ise burada:
İzleyicilerin tadını kaçıracak kadar yazdım bile galiba. Bu yazıyı daha da uzatmak istemem. Kısacası, oyun tavsiye olunur. 15 ve 22 Şubat tarihlerinde, saat 19.30’da,
http://www.biletix.com/search/ TURKIYE/tr#olağanüstü haller İyi seyirler.
8
9
çiFt kişilik kOltUktA tek BAşınA / Demet Açıkgöz Ocak bunalımından haberiniz oldu mu? Şu delirmenizin ve hüzünlerinizin sebebinin zavallı bi’ ay olduğunu söylediler. Depresyonumuzun sebebi nasıl Ocak olabilir anlamış değilim. Öyle ki, Şubat daha kalabalık ve bir o kadar yalnızken, tüm suç Ocak’ın kollarındaymış... Eh! Siz şimdi iyisiniz tabi hazır Şubat gelmişken ve hatta geçiyorken, olur da aranızda mutsuz olanınız varsa diye güzel, dinlendirici ve sakin bir playlist yaptık. Belki haberiniz yok ama
depresyondan çıkmak için yavaş, sakin ve dinlendirici, bir başka deyimle “slow” müzikler dinlemek daha doğruymuş. En iyisi, siz yalnızları daha da yalnız bırakalım yahut o güzel çiftleri daha romantik yapalım, biz gidiyoruz şimdi ama aklımız sizde... https://play.spotify.com/user/11126555946/ playlist/7qqTa7Vg9T70m4SXV3yPsM
10
57. GRAMMY Kırmızı Halı Şenliği Ah pardon, müzik ödülleri... / Özge Yılancı Hollywood’daki ödül törenleri saymakla bitmez. Bütün sene o törenden bu törene koşan ünlülerin en sık karşılaştığı soruysa: “Ne giyiyorsun?” Tasarımcısı, stil danışmanı, saç ve makyaj tasarımcısı derken her bir ünlünün en az on kişilik ekibi var onları baştan aşağı donatan, “yıldız” haline getiren. Yıldızlar törende ödülleri, kırmızı halıda övgüleri topluyor. Herkes övgüye layık görülmüyor tabii, bir de “ay inanmıyorum, dünya kadar paran var giye giye bunu mu giydin? Bana üzerine para verseler hayatta giymem!” var. Bakalım kimler “olmuş”, kimler “olmamış.”
Pamuk Şekeri Rihanna Genelde cüretkâr tasarımlar tercih eden Rihanna yeri geldiğinde masal prensesleri gibi olabileceğini de gösterdi. Dedikodulara göre Giambattista Valli tasarımı pembe elbisenin en büyük hayranı Beyoncé ve Jay Z’nin 3 yaşındaki kızı Blue Ivy oldu. Madonna Hep Madonna Başkası giyse “olmazdı” da, kraliçe giydiğinde oluyor işte! Denizkızı Taylor Swift Denizkızlarını anımsatan yeşil&mavi
11
tonlarındaki Elie Saab tasarımı elbisesi ve mor ayakkabılarıyla Taylor Swift kırmızı halı evrimini sürdürmeye devam ediyor! Unutma Rita: “Less is More” Işıl ışıl Prada elbise... Eminim askıda ya da podyumda daha farklı gözüküyordur ama kırmızı halıda pek olmamış. Çok fazla gümüş... Her şey çok fazla! Neden Ariana? Versace’den olmaya çok yakınken olamamış bir elbise var Ariana Grande’nin üzerinde. Kesim yerinde, beyaz tenine yakışmış ama o gümüş işlemeli parçaya ne gerek varmış? Çok Sıcak Değil Mi Charli? Moschino bu sene Barbie koleksiyonuyla pembeye boğdu zaten bizi ama bu başka türlü bir boğulma... Takım elbisenin her yeri fazla kapalı, üst kısmıysa fazla detaylı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de eline kürk almış Charli XCX! Ay çok sıcak, ay
daralıyorum... + Danielle Haim, mükemmel! Kırmızı halının havalı monokrom üçlüsü... Danielle Haim, beyaz takımı mükemmel taşımış! Charli, bak ve öğren.
12
şimDi Aşk reklAmlAr Yine kalp, yine kırmızı, canını seven üzerime sakinleştirici atsın! / Demet Açıkgöz Oh! Şaka-maka yine geldi o meymenetsiz, o karaktersiz, o haz etmediğim ve bana eski sevgilime yürüyen kız gibi gelen gün... 14 Şubat’mış... “Canım sen ne aldın” değil de “sen ne kadara aldın” demelik gün! Şimdi bu günle alakalı sempatik şeylerden bahsedeceğim, ama sonunda sizi biraz dürteceğim. Ona göre okuyun, okutturun! Ayh! İçim şişti, hadi reklamlar... Ben Gaye, sevgili arıyorum.. http://youtu.be/iB-oZjU6YtE 6 Şubat’ta Youtube kanalı üzerinde yayınlanan bir video. 24 bin küsur izlenmiş... Bir kadın var, kadın; Gaye Ersümer ve öncelikle bu videonun bir intihar notu olmadığından bahsediyor. Ardından, her insanın istediği şeyleri istediğinden bahsediyor. Şimdi bu bir viral mi? Hani tam da sevgililer günü kapıya dayanmış, markalar nerelerinden kalp çıkartacaklarını şaşırmışken... İnsan internete düşen her videoyu viral olarak algılıyor. İşimi gücümü bırakıp “Gaye Ersümer” ablamızın adından marka isimleri bile türettim ama bulamadım... Gerçi kokusu çıkacak ama ya Gaye’nin videosu viral değilse!
yürüyeceğiz diye kendimizi çatlattığımız sosyal medyadaki hesaplarımızı gizli saklı “arkadaşlık sitesi” gibi kullanmaktansa, bir kameranın karşısına geçip “Arkadaş ben sevgili arıyorum!” demek ve herkesin sahip olmayı istediği bir diğer yarıyı bu yolla çağırmak çok da saçma olmasa gerek. Bunları düşünürken Gaye ikinci bir video yayınladı. https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=dhUfAJvCEX0 Burada kendisine “goy goy” için yazanlara, sahte hesaplara sitem ediyor. Bir de bu yolla bulduğu bey ile 15 Şubatta video yayımlayacağından bahsediyor. İşin “Ulan kesin viral” dedirten kısmı ise; Gayeciğin bir hashtag oluşturması ve buradan iletişim halinde olmayı istemesi... Şimdi, Gaye’ye etmek ister misiniz bilmem ama #14ŞubatPrensi üzerinden, Facebook adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. (Not: Gerçi kesin viral çıkıcak...) AYI! https://www.facebook.com/video.php?
Bu nasıl bir yalnızlık, bu nasıl bir cesaret!
v=10153089877754207&set=vb.8110274206&type=2&theater
Kimseyi yargılamak bize düşmez, hele de günümüzde onca yalnız insan varken ve doğru düzgün bir tam edememişken... Sabah akşam dm
Yaağ... hemen öyle bakmasana şapşik, ne güzel öyle pufuduk pufuduk... Bağrına basıcaksın, öpüp koklayacaksın di mi? Hem de tam 14
13
14
Şubat’ta alıcaksın ki; kıza tüm sene yeterince ayı olmadın, bir de bu senin yerine AYI’lık yapsın. Ama yine de çok şeker, hmmm.. ne diyorduk?! Evet hep kapitalbfdhjskl ALLAHIM AYI ALMIŞ İNANABİLİYOR MUSUN? Benim O’ya kucak dolusu öpücükler yolluyorum... ayrıca hep sen mi tatava yapıcan, bak ayı’da inanmamış! Onu Hatırlayan! https://www.facebook.com/video. php?v=378627078978557&pnref=story
bulaştıralım? 14 Şubat’ta hiçbir canlı için mutsuzluğa yer yok! Bir anne tavşan da bir çift insan kadar mutluluğu ve özgürlüğü hak ediyor. Sevdiğinizi mutlu etmek için alacağınız kürk ürünlerinin acı içinde yaşamaya mahkum edilen ve korkunç biçimlerde öldürülen hayvanların sorumlusu olduğunu lütfen unutmayın!” Lütfen unutmayın! Kendilerine aşağıda paylaştığım siteden ulaşabilirsiniz. Yahut yine paylaştığımız hashtag
Sevgililer günü diyip duruyoruz ya hani, biliyoruz da hepimizin bir sevdiği var. Yanında olmayanın, karşılık bulamayanın, sevip de açılamayanın vay haline... İşte tam da 14 Şubat’ta arkadaş grubunla “Rakıya mı gitsek!” diye plan yaparken bu geldi aklıma... Meyhanedeyiz.biz ‘in şahane bir videosu daha. 14 Şubat için çıkarılmamış ama konu sevgi olunca buraya koyayım dedim... Elinizden öpeyim, tüm başı öne eğilenler. 14 Şubat’ta hediyeleriniz KANSIZ olsun! Tamamen bağımsız bir kuruluş olan “Kürke Hayır Platformu” 14 Şubat’a özel basın açıklaması yaptı... İşte o açıklamadan birkaç cümle... “Bizler mutlu olmak ve mutlu etmek için birliktelikler kuruyoruz. Burada kastedilen yalnızca iki kişinin mutluluğu değil. Çevrelerindeki dostlarının, ailelerinin ve onları samalayan tüm dünyanın mutluluğu. Neden bu kadar güzel bir amaca bir zulmü
üzerinden desteğinizi gösterebilirsiniz. Rica ediyoruz... Kürke Hayır Platform, Twitter ve Facebook üzerinden #hediyelerkansızolsun hashtag’i ile bir bilgilendirme kampanyasını 14 Şubat’a kadar sürdürecek. http://kurkehayir.com Son olarak; İnanların, sevenlerin ve sevilenlerin, sevip kavuşamayanların, yasak aşkların, “yok efendim aşık değilim”cilerin, “sevdim ama anlamadı”cıların, “biz sadece arkadaşız”cıların sevgililer günü pek kutlu olsun...
15
16
UmUt SArıkAyA tiPi mUtlUlUk tAnımı: nABer / Özde Karadağ Karikatür dünyasının sosyoloğu Umut Sarıkaya’dan okurlarını sevindiren dergi haberi geldi. Umut Sarıkaya’nın 2008’de ortaya atıp sevenlerini ümitlendirdiği, sonra da rafa kaldırdığı dergi “Naber”’in yakında bayilerde olacağı söyleniyor. Hakkında çok fazla bilgi olmayan Naber, 2008’deki heveslendirmesi de göz önüne alınınca “acaba yine çıkmaz mı” diye korkutmuyor değil. Dün Naber Dergi kanalından Youtube’a yüklenen “Perpetium Mobile” aracılığıyla haberimiz olan dergi şimdiden tüm kadın ana çocuklarını ve Semih Cumhuriyeti vatandaşlarını heyecanlandırdı. http://youtu.be/1R2CmUaQHP4 Naber Twitter Hesabı: https://twitter.com/NaberDergi
17
18
19
e t e z r e üniv
Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)
zete