/122
e t e z r e v i n 端
zete
17 Eylül 2015 Sayı: 122 Genel Yayın Yönetmeni Cenk Bonfil Yazı İşleri İlgi Özdikmenli, Tuğçe Kılınç Yazılar Kardelen Aldağ, Mehmet Fatih Er, Tuğçe Kılınç Ön Kapak: Du ZhenJun, The Tower of Babil Old Europe Arka Kapak:
KELİMELERİN GERÇEK ANLAMINA YOLCULUK
Demet Açıkgöz Teşekkür Sarper Durmuş, Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek Sosyal Medya Yöneticisi Sezin Katalon
İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo
Facebook: http://goo.gl/jx7hxb
Instegram: https://goo.gl/JT0p59
/ifbilgi
@ifbilgi
KURUÇEŞME’NİN GİZLİ KALMIŞ İNCİSİ
ARTINTERNATIONAL
/
v i 端n
e t e z er
4
Kelimelerin Gerçek Anlamına Yolculuk Bir sözcüğü asıl anlamını bilerek mi kullanıyoruz yoksa farkında değil miyiz, işte bütün mesele bu / Mehmet Fatih Er Günlük hayatta karşımıza çıkan ya da kullandığımız kelimelerin kökenini kaçımız biliyor ya da kaçımız bir kelimenin doğup büyüdüğü yere ait bilgilere sahip? Cevabınız “bazılarımız” olabilir, bunu dediğinizi duyar gibiyim. Bu yazıda da o “bazılarımız” dediğiniz kişiler arasına sizleri de eklemek için kulak aşinalığımız olan bir kaç kelimeden bahsetmek istiyorum sizlere. Köken bilimi veya etimoloji olarak adlandırılan bilim, bir dildeki kelimelerin kökenini ve o dilin tarihsel süreçte diğer dillerle olan etkileşimini inceler.
Köken bilimci amcalarımızın incelemiş olduğu birkaç kelimeye yer vermek istiyorum. Misal, tanıdığımız birisiyle karşılaşınca ya da bir yere girince insanlara söylediğimiz “merhaba” kelimesi aslen Farsça kökenli olup “benden sana zarar gelmez” anlamına sahipmiş. Ben de bilmiyordum. Şu zamanda belki de hiçbirimiz asıl anlamında kullanmıyordur merhaba kelimesini. Düşünsenize; zarar vermek, kırmak istemediğiniz birisine cümle arasında merhaba deseniz anlam dahi veremez. Kulak aşinalığımız olan bazı kelimeler
5
ise merhaba kadar masumluğunu koruyamamış. Argo dilden duyduğumuz ukala, angut bunlardan sadece birkaçı. Birisine ukala derken ne demek isteriz? Aklımızdan kendini beğenmiş, çok bilmiş diye geçiririz ama ağzımızdan ukala çıkar. Aslında yanlış da söylememiş oluruz çünkü ukala Arapça bir kelimedir ve akıllı anlamında kullanılır. Gel gelelim günümüzde birisi için bu kelimeyi kullansak hakaret olarak bile algılayabilir. Hakaret olarak algılanabilecek bir kelime de angut kelimesidir. Söylenen bir sözü anlamayan ya da genel olarak bir şeyi anlamayan insanlar için “angut musun?” ya da “angut gibi bakma” deriz. Çoğu kişi bilmez ama aslında angut bir kuş türüdür. Konumuzla ilgili olmasa da angut kuşları ile ilgili ufak bir parantez açmak istiyorum. Angut kuşu, eşi öldüğü zaman başının ucunda gözünü kırpmadan bekler. Peki bunu hangi aşık yapar? Hani demiştik ya “angut gibi bakmasana” diye, keşke herkes sevdiğine angut gibi bakabilse.
Örneğini vermiş olduğum bu kelimeler gibi onlarcası var. Kendi adıma konuşayım kelime dağarcığımda yer eden kelimelerin aslında her birinde çok farklı anlamlar yüklü olduğunu öğrendikçe merakım daha da artıyor. Bilmem sizde de öyle oluyor mu. Eğer oluyorsa etimoloji bilimine ufaktan da olsa giriş yapmaya ne dersiniz?
6
Kuruçeşme’nin Gizli Kalmış İncisi Güzel bir yemek yerken keyifli zaman geçirmek istiyorsanız Korupark İstanbul’u mutlaka ziyaret edin! / Kardelen Aldağ Kuruçeşme’de yeni açılan bir kafeden, adeta gizli kalmış bir cennetten bahsedeceğim. Kuruçeşme, İstanbul’un en gözde semtlerinden biri. İnsanların severek zaman geçirdiği; genç, yaşlı ve çocukların mutlu olabileceği nadir, güzel yerlerden. Bu güzel semtte yeni açılan ve burayı daha da güzel kılan bir kafeye gittim. Burası ilk girdiğiniz zaman sizi neşesiyle içeri kabul eden bir mekan.
Bilirsiniz ki bazı mekanlar ne kadar şık olsa da bir albenisi olmaz ve insanlar oraya gitmek istemez. Korupark bunu akıllardan silerek adeta aksini kanıtlamak istiyor. İçeri girdiğinizde enerji ve neşe dolu bir duyguyla karşılaşıyorsunuz. Daha sonra kafenin içindeki koltuklar, çiçekler ve ağaçlarla çevrili dış yapı ve yüksekte kaldığı için boğazı gören manzarası bu duyguya ekleniyor. Bir kafeden daha
7
fazla ne umabiliriz ki demeyin. Bilirsiniz ki insan ilk önce gördüğü şeyden mutlu olmalı ki tattığı şeyden de aynı mutluluğu alabilsin. Korupark İstanbul sizi ilk önce gördüğünüzden, sonra da tattığınız şeyden mutlu ediyor. Olağanüstü yemekleri ve muhteşem sunumu sizin de aklınızı başınızdan alacak.Yemeklerin hepsi çok güzel ama şefin tavsiyesi köfte, somon ve et üzerine. Tattığınız bütün yiyecekler ağzınızda mükemmel bir lezzet bırakıyor. Özellikle eti lokum kıvamında sevenler, ilk işiniz Korupark İstanbul’a gidip kendinize et söylemek olsun. Yemekten sonra tabi ki tatlı ve kahvenizle devam edin. Kahvenizi yudumlarken denizi seyretmek, localarda oturmak ve tatlınızı yemek sizin gün boyunca fazla yüklendiğiniz vücudunuza iyi gelecek ve zihninizi boşaltmanıza yardımcı olacak. Korupark, Kuruçeşme’de Huqqa adlı mekanın tam karşısında yer alıyor. Gitmenizi şiddetle tavsiye ediyor ve mutlu bir gün geçirmenizi diliyorum.
8
ArTınTernATıonAl Fuar değil, adeta bir sanat cenneti! / Tuğçe Kılınç 46 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde sanatseverlerle buluşan ArtInternational, tüm dünyadan galerilerin eserleriyle birlikte katıldığı bir sanat fuarıydı. Eylül 2013’ten beri gerçekleşen bu fuarı iki gün boyunca gezme şansı yakaladım ve sanat dolu harika bir hafta sonu geçirdim. 27 ülkeden 87 galerinin ve
400’den fazla sanatçının katıldığı fuar büyük ilgi çekti ve benim de her sene katılacağım etkinlikler listesinde yerini aldı. Ayrıca fuar, içerisinde bulunan Ülker Çocuk Sanat Atölyesi ile ebeveynlerin de ilgi odağı oldu. ArtInternational, sitesinde de belirttiği gibi “İstanbul’un Doğu ve Batı arasındaki
9
Adeela Suleman, So This Is It
eşsiz coğrafi konumunun avantajlarını değerlendiriyor ve global sanat dünyasında bir kültür köprüsü olmak adına oldukça iyi bir konumda bulunuyor. Önemli ve genç galerilerin katılımlarının yanı sıra sergi, etkinlik ve forum programını şehir manzarasına nazır sunuyor; İstanbul’un zengin kültürel tarihini ve gelişmekte olan yerel çağdaş sanat
dünyasını aynı anda deneyimleme imkânı sağlıyor.”* Andy Warhol, Grayson Perry, Joan Miro gibi isimlerin eserlerinin büyük ilgi gördüğü fuarda benim ilgimi çeken eserleri ilerleyen sayfalarda görebilirsiniz. Seneye ArtInternational’da görüşmek dileğiyle! *http://www.artinternationalistanbul.com
10
11
12
Eduard Angeli, Haliç’te Mehtap
13
Golnea Fathi
14
Ichwan Noor, The Beetle Sphere
15
Kalliopi Lemos, Crows and Ravens
16
17
Liu Bolin
18
19
Liu Bolin
20
Maria Friberg, Belonging II
21
Marina Vargas, y la palabra&hizo carne
22
23
Mehmet Ali Uysal, Suspended Series
24
Pan Jian, Listen to the Wind Through Forest
25
Ramazan BayrakoÄ&#x;lu, Sena
26
27
Saad Querishi, Among the White River
28
Jorge Mayet 1
29
Jorge Mayet 2
30
31
Jorge Mayet 3
e t e z r e v i n ü
Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)
zete