ÜNİVERZETE 142

Page 1

/142

e t e z r e niv

zete


4 Şubat 2016 Sayı: 142 Genel Yayın Yönetmeni İlgi Özdikmenli Yazı İşleri Berk Özdemir, Cenk Bonfil, Tuğçe Kılınç Yazılar Arzu Cahide Öz, Asena Kıvrak, Varım Gökmen

BARBIE ARTIK “MÜKEMMEL” DEĞİL

Ön Kapak: Sedef Akalın Arka Kapak: Demet Açıkgöz Teşekkür Sarper Durmuş, Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım

IOWA VE MERKEZİN ÇÖKÜŞÜ

Erdal Özbek Sosyal Medya Yöneticisi Arzu Cahide Öz

İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin:

Twitter: http://goo.gl/4WDwpo

Facebook: http://goo.gl/jx7hxb

Instagram: https://goo.gl/JT0p59 İletişim: univerzete@gmail.com

/ifbilgi

@ifbilgi

ŞİMDİ REKLAMLAR


/

v i 端n

e t e z er


4

BarbIe Artık “Mükemmel” Değil Ulaşılamaz beden ölçüleri ile Barbieler artık birer özgüven yok edici değil. Şu andan itibaren Barbieler kadınların sahip olduğu farklı ölçülerde üretilecekler / Arzu Cahide Öz Barbie tüm kadınların sahip olmak istedikleri vücut ölçülerine ve özelliklerine sahip ancak yaşadığımız dünyada gelin görün ki kadınların çok farklı vücut tipleri var. Ne yazık ki vücut tipleri, ten

renkleri, saçlarının yapısı medyanın bizlere aşıladığı algı ile aynı değil. Bu sebepten dolayı çoğu kadının kendine olan özgüveni sarsılıyor hatta kilo vermek adına sağlıklarından oluyorlar. Yeni


5

nesil için bu sorunun bir kısmı çözülüyor çünkü Barbie artık daha gerçekçi. Vücut ölçülerinden tutun ten renklerine kadar olumlu bir değişim içindeler. Gelin bu yazıda birlikte göz atalım kadınların vücudu üstüne oynanan büyük oyuna. Çağımızda çoğu kızın çocukluğu Barbie oynayarak geçmiştir. Peki çocuklarımızın eline al oyna diye verdiğimiz bu oyuncak aslında göründüğü kadar masum mu? Tabii ki değil. Aslında ne kadar fark etmesek de Barbie bizlerin kafasında “mükemmel kadın”ı temsil ediyor. Uzun bacaklı, sarışın, mavi gözlü ve formda bir vücut şekli ile karşımıza çıkıyor Barbie. Şu güne kadar gördüğüm kadınları gözden geçirince pek azının Barbie gibi gözüktüğünü

düşünüyorum. Pek çoğumuz ise bu görüntüden hayli uzağız ve bu vücudumuzun kötü olduğu veya güzellik ölçülerine uymadığımız anlamına gelmiyor. Aksine bu hepimizin kendine özgü özellikleri ve güzelliği olduğu anlamına geliyor. Ancak ne yazık ki toplum algısı, üstünde oynaması kolay bir yapı olduğu için insanların güzellik algısı çok farklılaştırılıyor. Kendimize özgü güzellikleri görmekten yoksun hale geliyoruz, getiriliyoruz. Güzelliğin tek tip olduğunu düşünüyoruz hatta. İnceysen güzelsin, selülitlerin ve çatlakların yoksa bedenin harika, dudakların ve gözlerin büyükse yüzüne herkes bayılır, saçlar uzunsa başka bir şeyin önemi yok. Ben yazarken bile aslında bir yanımın bu tipteki insanları beğendiğini kabul ediyorum ancak


6

bu yargıları değiştirmek bizim elimizde. Herkes Barbie gibi 99-46-84 ölçülerine sahip olamayacak ki olması da şart değil ama hala bunu görmezden geliyoruz. Güzellik kavramında sanki sadece tek bir doğru yol var ve diğer tüm yollar yanlış ama unutulan bir gerçek var ki kadınların çoğu bu olgunun yolunu şaşırması yüzünden bedenlerinden nefret ediyorlar. Çoğu zaman bir ortama girdiklerinde bedenleri yüzünden sevilmeyeceklerini düşünüyorlar veya denemedikleri diyetisyen kalmıyor kilo vermek için. Buradan tüm hemcinslerime ve erkeklere sesleniyorum: Vazgeçin insanların

üstüne gerçekçi olmayan kriterler koymaktan! Bu örneklere baktığımızda kadınların bugüne kadar üstüne yüklenen güzellik algısının yeteri kadar yorucu ve saçma olduğunu fark etmemek elde değil. Barbielere baktıktan sonra kendinize ve çevrenizdekilere bakın. Sizce bu görüntü doğal bir görüntü mü yoksa şirketlerin kar gütmek için toplumlardaki kadınların özgüven sistemlerini çocukluktan yıkan bir araç mı? Cevabını bulmak zor değil ancak Barbie’yi dünya piyasasına süren şirket artık çocuklara daha realist bir oyuncak şansı sunuyor. Barbieler bundan sonra


7

saç yapısının toplum tarafından kabul edildiğini düşünecekler. Çarpık bir tek tip güzellik algısıyla büyümeyecekler. Üzerlerindeki baskıdan biraz da olsa kurtulma şansı bulacaklar.

ulaşılmaz vücut şekilleri yerine gerçekçi beden ölçülerine sahip olacaklar ve ten renkleri sadece beyaz Amerikan kültürünün sunduğu şekilde olmayacak. Kıvrımlara sahip olan Barbie’den tutun, mavi saçlı Barbie’ye, asyalı Barbie’ye kadar birçok model eklenecek Barbie serisine. Bu haber beni tüm çocuklar adına sevindirdi. Artık kendi bedenlerini yargılamak yerine kendilerine benzeyen oyuncaklara sahip olabilecekler ve bu da özgüvenlerinin kırılmasını engelleyecek. Oyuncaklara baktıklarında kendilerine benzeyen oyuncaklarla karşılaşacaklar. Bu da saç renklerini ve yapısını, ten renklerini, kilolarını sorgulamalarına engel olacak çünkü her beden tipinin, ten renginin,

Sonuç olarak yeni Barbieler kabul edilen tek bir “güzel kadın” figürünü yansıtmayacak. Herkesin her şekilde güzel olabileceğini yeni anlamış veya hala anlamamış olan tüm kuruluşlar, şirketler ve insanlar yeni Barbielerden örnek alabilirler artık.


8

Iowa ve Merkezin Çöküşü Iowa seçimlerinden çıkartacağımız en önemli sonuç merkezin çöküşüdür / Varım Gökmen Amerika Birleşik Devletleri’nde, seçimlerde, adaylar ilk önce partilerin (Demokrat veya Cumhuriyetçi) başkanlığına ardından Amerikan Başkanlığı’na yarışırlar. Belirli aralıklarla -farklı şehirlerde- farklı televizyon kanallarının canlı yayımladığı tartışmalarla kamuoyu bilinçlendirilir. Yarışın bir başka önemli noktasıysa seçimin tamamen bireylere-şirketlere açık olması ve kişilerin/şirketlerin -belirli bir kotayla- adaya bağış yapabilmeleridir. Tabii bu saydığımız etkenler ABD başkanlığı için yarışacak adayların ağırlıklı olarak merkezden çıkmalarını sağlıyor zira merkezden gelecek olan, çoğunluğun destekleyeceği adayı, hem tartışmalar hem de bağışlar ön plana çıkartıyor. Merkezden gelecek olan çok sayıda adayın zamanla elenmesi merkezin bütün etkisinin tek adayda toplanmasını ve bu adayların yarışmasını sağlar. Iowa’yı bu

açıdan tarihte -şu ana kadar- eşsiz kılan bu zira Cumhuriyetçi parti içerisinde, daha önce iki dönem başkanlık yapmış, Bush ailesinin ferdi Jeb Bush, daha sağda bulunan Ted Cruz ve Donald Trump gibi iki isme karşı kaybetti. Demokratlar açısından da ABD’nin son yıllarda gördüğü en iyi başkanlardan Bill Clinton’ın karısı Hillary Clinton seçimi, daha önce sosyalist olduğunu defalarca belirten Bernie Sanders’a karşı kıl payı kazandı. Her ne kadar daha ilk seçim olsa da merkezdeki bu güç kaybı açıkça ABD merkezinin nasıl sallandığını ve ABD halkının Obama’da bulamadığı değişimi hala nasıl dört gözle aradığını göstermekte. Cumhuriyetçilerin aday seçimi süreci başladığında, Huffingtonpost’un anketine göre, Jeb Bush’un arkasında bütçe, medya ve ciddi bir halk desteği vardı. Jeb Bush’un rahat


9 götüreceğinin tahmin edildiği yarışta temmuz civarındaki münazaralar sonucu Trump liderliği ele geçirmiş ve ardından geçtiğimiz aya kadar liderliği bırakmamıştı. Jeb Bush’a oy kaybettiren abisi veya gafları değildi. Tam aksine Donald Trump onca gafına, bilgisizliğine ve medyanın dalga geçmesine rağmen yarışı sağa çekerek, Amerikan siyasetini daha önce hiç olmadağı kadar kirleterek bu yarışta öne geçti. (Nitekim yine bu tarihlerde yayımlanan The Economist karikatürü bunu anlatmakta.) Sekiz sene önce Cumhuriyetçi parti adına yarışan John McCain’in savaş kahramanı olmadığını söylemesi, Meksika sorununu -parasını Meksika’nın ödeyeceğikocaman bir duvar örüp çözebileceğini

medya desteği ve bütçe farkıyla alakalı değil. İki senelik lobi faaliyetiyle alakalı. Clinton çoğu delegenin ve kilit noktanın desteğini almış durumda. Clinton’a karşı rakip olarak çıkması beklenen merkezin bir başka olası adayı Biden’ın yarıştan çekilmesiyle beraber, parti içindeki Clinton karşıtı odak Sanders’a kaymış durumda. Tabii burada Sanders’ın ABD’de daha önce hiç yapılmamış bir şeyi denediğini belirtmek lazım. Daha çok yeşil, sağlık sigortaları, kadının yaşamı ve istihdam gibi konularla ilgilenen Demokrat parti ilk defa Avrupa sosyal demokratlarına yakın bir adaya sahip. Gelir adaletsizliği, -yıllardır büyük sorun olan- üniversite harcı konusu ve göçmen hakları daha önce hiç konuşulma-

iddia etmesi, Fox’ta yayınlanan münazaranın sunucusu Megyn Kelly hakkında söyledikleriyle her seferinde siyasetin üslubunu kirleten Donald Trump’ın hala daha yarışın içinde olması Amerikan halkının siyasete inançsızlığının bir işaretidir. Bunun yanında Iowa sonuçlarına göre birinci sırayı kapan Ted Cruz’un da merkezin sağından gelmesi korkutucu bir durum.

dık şeylerdi. Sanders’ın şu birkaç ay içinde, münazaralar üzerinden bütün Amerikan halkına ulaşması ve onlara böylesine görüşleri aktarabilmesi bile heyecan verici. Velhasıl Iowa seçimleri -ufak oy oranına sahip- birçok adayın yarıştan düşmesine sebep olacaktır. Bundan sonraki yarışın çok daha çekişmeli olacağı, adayların merkeze kaymalarının kaçınılmaz olacağı kesin. Gözden kaçırılmaması gereken asıl noktaysa cumhuriyetçilerin en fazla oy alan üç adayının (Cruz, Trump, Rubio) sağ uçlarda, demokratlarda ise Clinton’un tek rakibi Sanders’ın sol uçta bulunması. Bu istatistikler bile Amerikan halkının yıllardır gerçekleştiremediği değişime ne kadar hevesli olduklarını gösteriyor.

Demokratlar açısından Bernie Sanders’ın çıkışı büyük bir sürpriz olsa dahi, yazının başında da belirtiğim gibi, Amerikan seçim sisteminde uçlardan gelen adayların merkeze konması pek olası görünmüyor. Hillary Clinton’ın, yaklaşık iki senedir hazırlandığı seçimlerde, rakiplerine üstünlüğü sadece


10

Radyo reklamlarının yaratıcı boyutu… / Asena Kıvrak

Reklam sektörünün gözde çalışma alanlarından biri de hepimizin bildiği gibi radyo reklamlarıdır. Özellikle son günlerde yaratıcı radyo reklamları dikkatimi çekiyor. Eskiden radyo reklamları kulağa yaratıcılıktan uzak ve sıkıcı gelirken şimdilerde bu alanda da başarılı reklamlara şahit olmak beni çok mutlu ediyor. Bazı radyo reklamları var ki gerçekten üstünde tek bir değişiklik yapılmamış, televizyon reklamıyla aynı formatta yayına veriliyor ama bazıları da var ki üstünde çok emek harcanmış ve radyo forma-

Şimdi Reklamlar

tında da yaratıcı fikirler ortaya çıkarmışlar.

Oral-B Radyo Reklamı Oral-B markasının şarjlı diş fırçasını tanıtmak için yaptığı radyo reklamı benim çok hoşuma gitti. Duyduğum ilk anda bu yaratıcı fikri sizinle paylaşmak için not etmiştim. Reklam önce size vızıldayan bir ses veriyor ve bunun ne olduğunu tahmin etmenizi istiyor. “Bu bir araba sesi mi? Hayır hayır değil…” şeklinde yanıltmalarla zihninizi “gıcık ediyor”. Reklamın sonunda ise markanın şarjlı diş fırçası olduğunu ve bu tanıdık sesin, markanın popülerliğinden dolayı olduğunu vurguluyor. Bu vurguyla

markanın kalitesini ve tanınırlığını da arttırdığını söyleyebiliriz. Radyo gibi ses tasvirinin çok önemli olduğu bir platformda bunu ustalıkla kullanan Oral-B’yi özgünlüklerinden dolayı tebrik etmemek elde değil. Spotify - Pinpon Oynayan İki Kedinin Sesi Reklamı Spotify’ın reklamları genelde mizahi ve başarılı oluyor. Spotify bildiğiniz gibi bir çevrimiçi müzik platformu. Kendi radyo özelliği de var aynı zamanda ve bu programı eğer reklamsız ve


11 kullanın.” diyerek gaf yapmışlar. Ben bu mizahi anlatımı birçok insanın aksine itici bulmadım. Bana çok içten ve yaratıcı geldi bu fikir. Ayrıca markanın özgüveni de bu reklamı başarılı kılan nedenlerden biri ki bunu da atlamamak gerekir böyle bir reklamda.

istediğiniz kadar müzik seçerek dinlemek istiyorsanız uygulamanın ücretli premium versiyonunu kullanmanız gerekiyor. Spotify da kendi premium özelliğinin reklamını yapmak için, aynı zamanda mizahi bir yönden insanları “bezdirmek” için reklamında iki kedinin pinpon oynama sesini kullanmış. Reklamda da “Şimdi size reklam yapmayacağız. İki kedinin pinpon oynama sesini dinleteceğiz” vurgulaması yapılarak “İstediğimiz zaman sizi bekletebiliriz. Eğer özgürce müzik dinlemek istiyorsanız premium özelliğini

2011 yılındaki Fiat Opar’ın reklamını bu başlık altında hatırlatmamak olmazdı tabii ki. Bu reklamda radyonun ses efektlerini yine çok verimli bir şekilde kullanmışlar. Hoparlörün sağ ve sol bölümlerini iki ayrı insan sohbet ediyormuş gibi canlandırmışlar ve bu fikir sonrasında çıkan başka radyo reklamlarına da öncü olmuş. Reklam sektörünün radyo gibi başka mecralarda da geliştiğini görmek çok heyecan verici çünkü başka alanda gelişmesi demek yeni fikirlere ve yeni yaratıcılıklara açılmak demektir.

şiMDi reklaMlar

Fiat Opar Yedek Parça Radyo Spotu


ü

e t e z r e niv

Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.