UNIVERZETE 62

Page 1

/62

e t e z r e niv

zete


Sayı: 62 / 2014 Genel Yayın Yönetmenleri Günseli Naz Ferel Yazı İşleri

OYUNKOLİK

Ali Berhan Memişoğlu, Demet Açıkgöz, Oğuzhan Karakaş, Yazılar Alp Bolay, Burak Sarıca&Emrecan Kaya, Varım Gökmen, Demet Açıkgöz, Mert Ofluoğlu, Efe Demiralp, Ecem Özgörkey

ARAZİ ÇOCUKLARI

DÜNYA KUPASI’NDA SON KEZ BOY GÖSTERECEK YILDIZLAR

YILDIZLAR KITASI: LATİN AMERİKA

DÜNYA KUPASININ MÜZİKAL YÖNÜ

DÜNYA KUPASI’NDA “ŞİMDİ REKLAMLAR”

MÜKEMMEL DESEK ABARTMIŞ OLMAYIZ

Arka Kapak: Demet Açıkgöz Teşekkür Sarper Durmuş Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek

İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo

Facebook: http://goo.gl/jx7hxb

/ifbilgi

@ifbilgi



4


5

Arazi Çocukları Onlar boş arazilerin ve yalnızlığın sahipleri. Ecem Özgörkey

İstanbul çevresindeki boş alanlara terk edilen yüzlerce köpek için “Arazi Çocukları” ismi sizcede çok uygun olmamış mı? Aslında; onları yaşatmaya çalışanlarca verilen bu isim, ne yazık ki pek çok şey anlatıyor. Boş bir alana bırakılan bir çocuk ne kadar yaşıyabilirse, dört ayaklı dostlarımızın da bu arazilerde yaşama şansı o kadar. Boş arazilerde temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bile yiyecek bulunmuyor. Bu durumun başını çektiğini düşündüğüm, aslında içten içe hepimizin bildiği; Son yıllarda oldukça popüler olan hediyeler arasında evcil

hayvanlar ilk sırada gelmesi. Çoğu zaman, bu hayvanlara bakma sorumluluğundan yoksun insanlara hediye olarak verildikleri için kısa bir süre sonra kendilerini bomboş arazilerde bulan dostlarımıza sahip çıkan, hayvan severlerden bahsedeceğim sizlere. Tek amaçları sokağa atılan bu hayvanları yaşatmak olan 5 güzel insandan. Ayten Törün, Pekkan Yazı, Mustafa Sarı, Irene Kebudi ve Banu Aydın. Bu insanlar arazi çocuklarını yaşatabilmek, ihtiyaçlarını bir nebze olsun karşılayabilmek için boş arazileri ziyaret ediyorlar. Ziyaretleri


6

sırasında; Arazi Çocukları’na mahrum kaldıkları sevgi ve şefkati gösterirken bir yandan onlar için mama yardımında bulunuyorlar. Onların sağlıklarıyla ilgileniyorlar. Beş insanın ellerinden geldiğince yetişmeye çalıştıkları güzel dostlarımız için; 14 Aralıkta, Facebook üzerinden açtıkları “Arazi Çocukları Mama Bekliyor” grubu sayesinde Arazi Çocukları’nın daha fazla seveni olmuş. Öncülüğünü yaptıkları bu durum büyüyerek bir sevgi çemberi haline gelmiş. Bu etkinliğin sebebi; Takdir edersiniz ki 300 köpek için 150 kg mama ihtiyacının olması. Belki de daha fazla. Ne kadar çok mama yardımı yapılırsa Arazi Çocukları’nın yaşama süresi o kadar artıyor. Bu çocukları yaşatmak için temel ihtiyaçlarını karşılamak yeterli olsa da bu insanların gönlünden geçen bir istekleri daha var, o da; Arazi Çocukları’nı sahiplendirebilmek.

Facebook grubu sayesinde çok daha fazla insana seslerini ulaştırabiliyorlar fakat hala boş arazilerde ilgiye hasret olarak yaşamaya çalışan çok sayıda çocuk var. Merak etmeyin, bu güzel insanlar ilgiye muhtaç dostlarımızı sahiplendirirken çok dikkatli davranıyorlar. Çünkü dostlarımız; onlara bakamayan insanlar tarafından sokağa atılmış, tekrar böyle bir durumun yaşamaması ve onlara kalıcı yuva bulabilmek için özen gösteriliyor. Eğer sizlerde bu çocuklara yardım da bulunmak istiyorsanız, “Arazi Çocukları Mama Bekliyor” etkinliği üzerinden bu beş güzel insana ulaşabilirsiniz. Lütfen ulaşın! https://www.facebook.com/events/691783934 195030/?source=73


7


8

OyunKolik Milyonlar tarafından oynayan herkesi derin etkisi altına alan Call of Duty oyununu sizin için inceledik. Bu yıl sonunda gelecek olan Call of Duty, birbaşka senaryosuyla oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor Efe Demiralp

Call Of Duty: Advanced Warfare Platform: Playstation 4, Playstation 3, Xbox One, Xbox 360 ve PC Çıkış Tarihi: 4 Kasım 2014 Yayım Şirketi: Activision, Aspyr Media Oyuncu: Tek Oyunculu Modu, Çok Oyunculu İlk oyunu 11 yıl önce çıkan Call of Duty (Göreve Çağrı), “oyunkoliklerin” karşısına çıkıyor. İlk çıkış zamanından beri

etkileyen, oyuna kendinizi hep bağlayacak senaryosu olmuştu. Amerika’da çıkmasına karşılık bütün dünyada ün yapan Call of Duty, yeni konusuyla bu yılın sonbahar ayında çıkması bekleniyor. İlk oyundan beri yayımcı koltuğunu bırakmayan Activision şirketi, yeni gelecek oyunun altına da imzasını atıyor. Tarihine bakarsak eğer, ilk kendi öz adıyla başladı Call Of Duty. Daha sonradan oyunu betimleyecek isimler buldular. “United


9

Offensive”, “Black Ops” ve “Modern Warfare” gibi. Oyun film tadında ilerliyor. İlk izlenimini 29 Ekim 2003’te veren “Infinity Ward” ekibi olumlu eleştiriler alarak yoluna devam ettiler. Konusu ise II. Dünya Savaşı’nın müttefik gruplarında yaşayan kimliği belirsiz, adı geçmeyenlerin konusunu anlatıyor. Yaralıları güvenli bir yere götürmek ve kendinizi sapsağlam bitirmek görevinizdir. Amerikan, İngiliz veya Sovyet kampına katılabiliyoruz. Onların yanında müttefik olarak diğer kamplara savaş açıyorsunuz. Oyun olarak ya bireysel (tek oyuncu), ya da multiplayer (çoklu) oyuncu olarak oynayabiliyorsunuz. Counter Strike’ın gelişmiş versiyonu diyebiliriz. Birkaç özellik var oyuncu modlarında. Devam eden senaryoda bağlı olmalısınız bireysel senaryoda. Oyun bu yönde ilerler. Çıkarsanız oyun tekrardan baştan alır son kaldığınız yerden. Çoklu oyun sisteminde de 6 farklı seçenek vardır. Team Deathmatch, Deatmatch, Search&Destroy, Behind

Enemy Lines, Retrieval ve HeadQuarters. TeamDeathmatch’de takım halinde birlikte savaşmanızdır. Deatmatch’de herkesin bireysel savaştığı seçenektir. Search&Destroy ve Retrieval seçeneğinde raunda dayalıdır. Süreye karşı oynarsınız. Behind The Lines seçeneğinde, ne kadar karşı taraftan kişi öldürürseniz o kadar çok puan alırsınız. HeadQuarters seçeneğini seçerseniz bir radyo istasyonunu düşmanlardan kurtarmanız gerekmektedir. Bu oyun, birçok “Yılın Oyunu” ödülünü almıştır 2003’ten beri. IGN siteside oyunda 10 üzerinden 9,3’ü puanını vermiştir. İlk oyundan sonra birçok oyun gelmiştir gelişerek. Serinin devamı olarak ya da farklı bir konuları ele alır. II. Dünya Savaşını anlatan oyunlar, Modern Warfare konusunu ele alan oyunlar, Black Ops hikâyesi olan oyunlar, gelecek oyundan bir önceki olan oyunu Ghost oyunu, bu sonbaharda gelecek oyun Advanced Warfare oyunu ve dahası. Her oyunda bir


10

tık daha öteye taşıyan Activision ekibi, görsellerini en üst seviyeye taşımaya çalışıyor. Playstation 4 platformunun gelmesiyle birlikte yeni özellikler gelmesi bekleniliyor. En son çıkan oyunu ise, Call Of Duty: Ghosts oyunudur. 5 Kasım 2013’te Playstation 3, Wii ve Xbox 360’a platformuna çıkmıştır. Geçmiş serilerden çok farklı bir konusu olan Ghosts, farklı bir yolculuğa çıkartıyor. Bir film senaryosu gibi devam eden oyun, bu duraktaki karakterimiz Logan oluyor. Belki oyunun adı Logan’dan geliyo. Çünkü Logan konuşmuyor. Çevresindeki karakterler size yol gösteriyor. Ama şöyle bir gerçek var ki oyunda geçmiş insanların yaşadığını söyler oyun. O yüzden ad oradan geliyor. 2017 yılında başlıyor senaryo ve Güney Amerika devletleri birleşerek savaş açıyorlar Amerika devletine. Daha sonra Amerika Ghosts adlı takımını kurar. Kendimizi uzayda buluyoruz. Bunu konu alan bir oyundur. DLC 1’i çıkan, yeni ek olarak indirilebilen dosya, 8 Mayıs’ta da yeni olan DLC 2.sini çıkardı. Gelecek Call of Duty: Advanced Warfare oyunu ise şimdiden heyecanlar başladı. Çoklunun çoklusu denilebilecek bir online oyunu hazırlıyor. Bu nasıl olacak bizde bilmiyoruz. 1 Mayıs 2014’te çıkan videosu, bize biraz da detay öğrenmemizi sağladı. Hollywood yıldızı Kevin Spacey (oyuncu, yönetmen, yazar, yapımcı) oyunda yer aldığını görebiliyoruz. Bir başka özellik ise olağanüstü olan yeni zırhların gelmesi yani insanın yapamadığı şeyleri yapacak bir kostüm geliyor. Duvarlarla tırmanan eldiven gibi. Yeni araçlar, yeni sniperlar, köpeklerin yeni özellikleri ve birçoğunu bu oyunda görme şansını elde edebileceğiz. Ancak duyumlara göre grafik ve ses biraz düşeceğine

benziyor. Advanced Warfare, gelmeden öncede Ghosts’u oynamanızı öneririz. Şimdi sizin kararınızla yeni CoD oyunu: http: //www.youtube.com/ watch?v=sFu5qXMuaJU


11


Dünya Kupası’nda Son Kez Boy Gösterecek Yıldızlar Onlar bizim çocukluk kahramanlarımız! Bu seneki Dünya Kupası’nın da her zaman olduğu gibi güzel yanlarının yanında içimizi burkacak yanları da var. Onlardan biri de playstation1 ve 2 oyunlarındaki kahramanlarımızı son kez Dünya Kupası’nda izlemek olacak… Burak Sarıca

1)Didier Drogba PES serilerinin vazgeçilmez forvetlerinden olan belki de Afrika futbolunun yetiştirdiği gelmiş geçmiş en büyük futbolcu olan 36 yaşındaki Didier Drogba bu sene son Dünya Kupası’na çıkacak. Fildişi Sahilleri’nin tarihinde oynadığı 6 Dünya Kupası maçının beşinde boy gösteren Drogba yine bu turnuvada da tecrübesiyle ülkesine liderlik edecek. Umuyoruz ki son Dünya Kupası’nda da gol atarak bize artık kendisiyle özdeşleşmiş olan o efsane gol sevincini yaparak veda edecek Fildişili yıldız.

2)Gianluigi Buffon Karizma, liderlik ve İtalyan futbolu denilince aklımıza ilk gelen isimlerden biri olan Gianluigi Buffon da son Dünya Kupası’nı oynayacak yıldızlardan biri. Bu Dünya Kupası’na da ülkesinin kaptanlık pazubandını takarak çıkacak olan efsane filebekçisi İtalya’nın yine bu turnuvada da en büyük artılarından biri olacak. 36 yaşındaki Buffon son form durumuyla kendinden önce bizi emekli edecek gibi görünüyor.


13

4)Frank Lampard İngiltere orta sahasının iki direğinden biri olan Frank Lampard, Chelsea’den ayrılacağını açıklayarak Mavi-Beyazlı taraftarları üzmesinin ardından bu seneki Dünya Kupası’yla da son kez bu arenada boy göstererek bütün futbolseverleri hüzne boğacak. Lampard ve İngiltere orta sahasının bir diğer direği Steven Gerrard’ın milli formayla başarı yakalamak için son şansları da diyebiliriz bu turnuvaya.

5)Steven Gerrard

3)Andrea Pirlo Aynı Buffon gibi karizma, liderlik ve İtalyan futbolu denilince aklımıza gelen bir diğer isim olan nam-ı diğer ‘Başbakan’ Pirlo da son Dünya Kupası’nı oynayarak bizi üzecek isimlerden. Fakat son Dünya Kupası dediğimize bakmayın! ‘Başbakan’ Pirlo’da hala çok numara var. Yoksa İtalya Milli takımının beyni ve duran topları kendisine teslim edilmezdi.


14

5)Steven Gerrard İngiltere milli takımının kaptanı ve orta sahasının iki direğinden bir diğeri olan nam-ı diğer ‘Hala oğlu’ Gerrard kuşkusuz bütün futbolseverlerin en sevdiği isimlerden biri olsa gerek. Bu sene Liverpool’la Premier Lig şampiyonluğunun kıyısından dönen ‘Hala oğlu’ belki de bu turnuvada başarılı olmasını en çok istediğimiz isimlerden biri olacak.

6)Samuel Eto’o Günümüzde Afrika futbolunun yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Samuel Eto’o yine Kamerun milli takımının liderliğini üstlenecek bu Dünya Kupası’nda. Eğer ‘yaşlı’ eleştirilerine karşı direnip yüksek bir performansla oynamaya devam ederse bu son Dünya Kupası olmayabilir ancak biz yine de onu bu listeye dahil ettik Afrikalı yıldızı.

7)Miroslav Klose Belki de kulüp düzeyinde hiçbir zaman ‘süperstar’ olmayan ancak tam bir ‘Dünya Kupası Golcüsü’ olan Miroslav Klose de bu sene son kez Dünya Kupası’nda boy gösterecek. 14 golle Dünya Kupası tarihinin en golcü 2. oyuncusu olan (1.si Ronaldo 16 gol) Klose belki de en büyük eksiği forvet olan Almanya Milli takımında bu rekorunu geliştirerek Dünya Kupası tarihinin en golcü oyuncusu olacak.

8)Diego Forlan Altın sarısı saçlarının yanı sıra 2010 Dünya Kupası’ndaki performansı ve attığı harika gollerle değerini geç de olsa anlamamızı sağlayan Diego Forlan da bu sene son Dünya Kupası’nda mücadele edecek. Belki de bu Dünya Kupası’nda Luis Suarez ve Edinson Cavani’in arkasında kalacak olan Diego Forlan’ı ve altın sarısı saçlarını da özleyecek bu gözler.


15

toparlayan ve en son Atletico Madrid formasıyla şampiyonluk yaşayan Davild Villa da bu sene son kez Dünya Kupası’nda boy gösterecek isimlerden. Ceza sahası içerisinden ve dışından yaptığı bitirici vuruşları özleyeceğiz.

9)Xavi 34 yaşındaki Barcelona ve İspanyol milli takımının Katalan asıllı ‘beyni’ Xavi de bu sene son Dünya Kupası’na çıkacak. İspanya milli takımıyla 2 Avrupa ve 1 de Dünya Şampiyonluğu yaşayan Xavi yine takımının aynı başarısını tekrarlaması için kilit isimlerden biri olacak. Bir dahaki turnuvalarda ara paslarını çok aramamamız dileğiyle.

10)David Villa Valencia formasıyla harikalar yaratan ardından da Barcelona’ya transfer olup orada da gayet iyi bir başlangıç yapan ancak kaval kemiğinin kırılmasının ardından kendini yeni yeni

11) Xabi Alonso İspanya milli takımının orta sahadaki zenginliğinin bir başka parçası olan 32 yaşındaki Xabi Alonso da son Dünya Kupası’na çıkacak yıldızlardan. Liverpool formasıyla yaptıklarından sonra gönüllerimizde taht kuran Alonso, Real Madrid formasıyla da aşağı kalır bir performans sergilemedi. İspanya milli takımının geniş orta saha rotasyonunda muhakkak forma şansı bulacak olan Alonso’nun da Dünya Kupası’na bir zaferle veda etmesi çok da büyük bir sürpriz olmaz bizler için.


16

Yıldızlar kıtası: Latin Amerika

Heyecanla beklenen Dünya Kupası sonunda başlıyor. Bireysel yeteneklerin yükseleceği Dünya Kupası’na Latin Amerika ülkelerinin damga vurması bekleniyor Varım Gökmen


17


18

Her futbolcunun kazanmak isteyeceği, bir oyuncunun en fazla 4 defa katılabileceği; ulusal kupaların, ulusal liglerin ve Şampiyonlar Ligi’nin de ötesinde anlam ifade eden dünyanın en büyük spor organizasyonu bugün başlıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen otuz iki takımın kıyasıya mücadelesini izleyeceğimiz bir aylık bu serüven 13 Temmuz’da oynanacak finalle bitecek. Kısaca bu Dünya Kupası’ndan beklentileri ve genel resmi özetleyecek olursak şunları söyleyebiliriz: Son yıllarda, Barcelona’nın futbol dominasyonuyla beraber, takım oyununun yükselişine şahit olmuştuk. Son Dünya Kupası (2010) bunun en güzel örneğiydi. Portekiz, Arjantin, Brezilya gibi bireysel yıldızlarıyla bir şeyler başaracak takımlar erken turlarda kupaya veda ederken, total futbolun mucidi Hollanda ve uygulayanı İspanya’nın final oynaması takım oyununun üstünlüğünü ispatlıyordu. Nitekim finalde İspanya ustasından öğrendiğini ustasına sattı ve tarihindeki ilk kupaya ulaştı. Bu İspanya’nın

ilk ve son başarısı değildi. Total futbolun en güzel meyvesi olan Barcelona temelinde kurulan İspanya milli takımı 2008 Avrupa, 2010 Dünya ve 2012 Avrupa kupalarını kazanarak ardı ardına üç kupayı kazanan ilk takım oldu. Fakat son iki yıl içinde köprünün altından çok sular geçti. Avrupa Kupası ertesinde Barcelona’nın Şampiyonlar Ligi’nde Bayern tarafından süpürülmesi, Konfederasyon Kupası’nda İspanya’nın Brezilya’ya rezil olması, Şampiyonlar Ligi’ndeki gidişat bizlere bu dünya kupasında tekrardan yıldızları izleyeceğimizi fısıldıyor. Kısaca takımları inceleyecek olursak: Brezilya: Dünya Kupasının bir numaralı favorisi olan Brezilya gerek hücum hattıyla gerekse savunma hattıyla zirvede. En iyi stoperlere ve en iyi beklere sahip Brezilya’nın orta sahası da gayet iyi durumda. Özellikle İngiltere’de top koşturan Brezilyalı orta sahalar Dünya Kupası’nda takıma inanılmaz faydalı olacaklar. Bu sene ne yazık ki Brezilya’nın forvet hattından


19

alıştığımız yıldızlardan birisini göremeyeceğiz, fakat Fred yeterli olacaktır. Brezilya adına söylenebilecek şeylerin başında kadrolarının iyiliği, kupaya ev sahipliği yapacak olmaları ve seyirci desteğinin yanında Neymar faktörü göze çarpıyor. Barcelona’da berbat bir sezon geçiren Neymar konu milli takım olunca bambaşka bir oyuncuya dönüşüyor. Hazırlık maçlarındaki performansıyla ortalığı titreten Neymar Dünya Kupası’na en fazla renk katan kişi olacak. Seyirci desteğini arkasına alan Brezilya’nın finale kadar gitmemesi için hiçbir sebep yok. Arjantin: Günümüzün Maradona’sı Messi’nin Arjantin’i Kupa öncesi hiçbir otorite tarafından favori görülmese dahi ben Messi’nin bu sene seytanın bacağını kıracağı inancındayım. Dünyanın en iyi hücum hattına sahip Arjantin’in elindeki silahlar saymakla bitmez; Messi, Agüero, Lavezzi, Higuain, Di Maria… Arjantin’in en önemli sorunuysa savunma hattı. Böyle hücum hattına sahip bir takımdan beklenmeyecek derecede kötü ve kalitesiz bir savunmadan bahsediyoruz. Zaten çoğu kişinin Arjantin neden favori değildir sorusuna verdiği cevap öncelikle savunma hattı oluyor. Fakat iki kupadır bekleyen bir Messi söz konusu. Şampiyonlar Ligini, La Liga’yı almış, rekorları altüst etmiş, artık sadece Dünya Kupası eksik bir Messi söz konusu ki bu aslında Arjantin’i favori yapan durum. Uruguay: Bu sezonki performansıyla altın ayakkabıyı hak eden Suarez önderliğinde önceki Dünya Kupasında

yarı final oynayan Uruguay’ın bu kupada da bir şeyler yapma ihtimali var. Kesin başarılı olurlar mı bilmiyorum ama kupaya renk katacakları kesin. Dünya kupasına katılacak öbür Latin Amerika ekipleri Meksika, Şili, Kolombiya, Kosta Rika ve Ekvator. Özellikle Şili ve Ekvator pozitif ve yapıcı futbollarıyla Dünya Kupasına renk katacakları kesin. Velhasıl son olarak bir Dünya Kupasına daha geldik. Bu dünya kupasının son yıllardaki Dünya Kupalarının aksine yıldızlarla dolu bol mücadeleli rengarenk bir Dünya Kupası olacağı kesin.


20


21

Dünya kupasının müzikal yönü 1998’in “The Cup of Life”ından 2010’un “Waka Waka”sına kadar Dünya Kupası sezonu boyunca ve sonrasında, futbol dışında müzikleri de bir o kadar aklımızda kalıyor. Bu hafta, geçmişten günümüze Dünya Kupası şarkılarına bir göz atalım dedik Alp Bolay

“Dünya Kupası Resmi Şarkısı” kavramı 1962 Dünya Kupası’ndan beri düzenli olarak varlığını sürdüren ve Dünya Kuparı dönemi süresince heyecanımızı körüklemek için bize eşlik eden şarkılardır. Bu şarkılar Dünya Kupası reklamlarında, tanıtımlarında, akılda kalıcılık ve ‘takım ruhu’, ‘dünya birleşimi’ temalarını sağlamakta çok önemli. Fakat, 1998 Fransa Dünya Kupası’na kadar bu şarkılar kimsenin aklında kalmıyordu, çünkü 1998 öncesinde yapılan şarkılar, Dünya Kupası’nın yapıldığı ülkenin kendi dilinde oluyordu ve diğer ülkelerde bu şarkılar mantıken çoğunlukla dinlenmiyordu. 1998’de ise, o zamanlar kendi ülkesinin dışında pek bir üne sahip olmayan Ricky Martin’in “La Copa de la Vida (The Cup of Life)” adlı şarkısı o yılın Dünya Kupası resmi şarkısı seçildikten sonra her şey değişti. “The Cup of Life” hem Ricky Martin’i dünyaya tanıtan şarkı oldu, hem de 16 yıl sonra bile Dünya Kupası denince

aklımıza gelen iki şarkıdan biri haline geldi. Ünlü prodüktör Desmond Child’ın elinden 10’dan fazla ülkede bir numaraya yerleşen şarkıdan sonra FIFA, Dünya Kupası şarkılarına daha çok önem vermeye başladı. 2002 Dünya Kupası’nda FIFA, o zamanlar kariyerinde zirve yaşayan Anastacia’ya teklif sundu ve Anastacia’nın “Boom” adlı şarkısı resmi şarkı olarak kullanıldı. “The Cup of Life” kadar popüler olamasa bile 2002 Dünya Kupası boyunca bize eşlik etmeye yetti. 2006 Berlin Dünya Kupası’nda ise Herbert Grönemeyer’in Almanca/İngilizce şarkısı, “Zeit, Dass Sich Was Dreht (Celebrate the Day)” adlı kullanıldı Şarkı beklenen ilgiyi görmedi ve FIFA, o sırada nerdeyse bütün dünyada bir numarada olan “Hips Don’t Lie” şarkısının sahibi Shakira’ya ulaştı. Shakira’dan “Hips Don’t Lie”ın değiştirilip 2006 Dünya Kupası ikinci resmi şarkısı olarak sunulması istendikten sonra, “Hips Don’t Lie/Bamboo” olarak yeniden yapılandırılan şarkı, 21. yüzyılın en çok satan şarkılarından biri haline geldi. 2006 Dünya Kupası’nı müzikal yönden kurtaran isim olduktan sonra FIFA, Shakira’ya 2010 Dünya Kupası’nın


22

resmi şarkısını söylemesi için teklif gönderdi. Bu teklifin üzerine Shakira, Freshlyground adlı Güney Afrikalı bir grubun da eşlik ettiği ve 4 yıldır hala aklımızda olan “Waka Waka (This Time for Africa)” şarkısıyla 2010 Dünya Kupası’nın resmi şarkısını yaratmış oldu. 20’den fazla ülkede bir numaraya yerleşen “Waka Waka”, aynı zamanda YouTube’da bugüne kadar en çok izlenen müzik videolarından biri olma ünvanına da sahip. Güney Afrika tınıları ve pozitif mesajıyla büyük beğeni toplayan şarkı, klibindeki dansını da imite 2010 yaz boyu bize eşlik etmişti. 2014 Dünya Kupası için ise FIFA, şüphesiz son yıllarda adını fazlasıyla duymaktan nerdeyse sıkıldığımız Pitbull ile çalışmaya karar verdi. Pitbull’a, Jennifer Lopez ve Brezilyalı sanatçı Claudia Leitte’nin eşlik ettiği “We Are One (Ole Ola)” bu yılın Dünya Kupası

resmi şarkısı seçildi. Şarkının piyasaya sürülmesinin ardından kötü eleştiriler gelmeye başladı. Şarkının ‘futbol ruhu’nu, Brezilya’yı ve Dünya Kupası’nı anımsatmaması ve Pitbull’un şarkıda diğer sanatçılardan daha çok varolması fazlasıyla eleştirildi. Şarkının beğenilmediğini ve beklendiği kadar tutmayacağını farkeden FIFA, Dünya Kupası albümünde gerçek resmi şarkıya alternatif olarak bulunması için, önceden katkıda bulunan iki sanatçı Shakira ve Ricky Martin’e teklif gönderdi. Ricky Martin şarkısı için farklı bir şey deneyen FIFA ve Sony Music, Martin tarafından seslendirilecek şarkının sözlerini müzisyenler ve hayranlar tarafından gönderildiği bir yarışma düzenledi. 1600’ün üzerinde gönderi alınan yarışmanın sonunda Elijah King adlı müzisyenin yazdığı “Vida” şarkısı ikinci resmi şarkı olarak 2014


23

Dünya Kupası albümünde yerini aldı. Shakira’nın geride bıraktığımız Mart ayının son haftasında çıkan albümünde bulunan latin ezgileriyle dolu dans parçası “Dare (La La La)” ise, 2006’da “Hips Don’t Lie”da yapıldığı gibi “Dare (Brasil 2014)” olarak değiştirildi. Sözlerinin neredeyse tamamı değiştirilen şarkıya aynı zamanda Brezilyalı müzisyen Carlinhos Brown eşlik etti. Şarkının müzik videosunda ise Shakira’ya erkek arkadaşı Gerard Pique ve diğer ünlü futbolcularla beraber oğlu da eşlik ediyor. Prodüktörlüğünü ünlü yapımcı Dr. Luke’un üstlendiği ve son zamanların en popüler söz yazarlarından biri haline gelen sanatçı Sia Furler dahil dokuz kişi tarafından kaleme alınan “We Are One (Ole Ola)”, yapılan anketlere göre bugüne kadarki en beğenilmeyen Dünya Kupası şarkısı seçilmiş ve diğer iki şarkıyla

karşılaştırıldığında aralarındaki fark çok büyük olduğu için FIFA ve Sony Music zaman kaybetmeden “Vida” ve “Dare (Brasil 2014)”ü single olarak çıkardı ve bunların arasından “Dare” şu anda ülkemiz dahil bütün dünyada büyük bir yükselişte. Ortalama bir başarıya sahip olan “We Are One” ise eminim ki geleneksel Dünya Kupası açılış performansından sonra yükselişe geçecektir Bu yıl küçük çaplı da olsa fiyaskodan kurtulmak için en çok aklımızda kalan şarkılardan birini hazırlayan Ricky Martin ve son iki Dünya Kupası’nda da katılım gösteren Shakira ile çalışmaya karar veren Sony Music’in hareketi farklı ama mantıklı bir hareket. 2018 Dünya Kupası’na yaklaşırken de Shakira tarafından yeni bir albüm piyasaya sürüleceğini tahmin eder gibiyiz. İçinde “We Are One (Ole Ola)”, “Vida” ve “Dare (Brasil 2014)”ü de barındıran 2014 FIFA Dünya Kupası Resmi Albümü “One Love, One Rhythm”ı iTunes’dan satın almak için; https://itun.es/i6gT9h5


24

Dünya Kupası’nda “Şimdi Reklamlar” Aşk, tutku, bağlılık ve bir ay boyunca çift tik olmayacak Whatsapp mesajlarınız, kavgalarınız ve “sen yine maç mı izliyorsun!” diye haykırışlarınız. Evet evet, 2014 Dünya Kupası başladı. Bu arada senin favorin kimdi? Demet Açıkgöz

Haftalık toplantılarda hangi konuda yazacağımızı tartışıyor ve ortak bir kararla derginin iskeletini oluşturuyoruz. Bu hafta tartışma olmadı. İskeleti hangi renge boyayacağımız hakkında

da hemfikir olmadık ama bu hafta dergiyi testosteron ele geçirdi ve biz de milyonlarca insana olduğu gibi Dünya Kupasına kitlendik. Başlık Dünya Kupası olunca reklam filmlerini incelemek, izlerken kendinden geçmek beklenen bir durum. Onlarca Dünya Kupası reklamını izlerken “güzel” yahut “çirkin” diye ayıramıyorsun, hepsi bebeklerin oluyor, adeta kıyamıyorsun.


25

Perde açılmadan önce son hazırlık 2013’ün sonlarına doğru çıkan Dünya Kupası reklamında; Alexander ve Wall Street: Money Never Sleeps gibi ünlü filmlerin yönetmenliğini yapmış Oliver Stones’u görüyoruz. Dünya Kupası öncesi seyircinin ve kendisinin beklediği hissiyatı sahadakilere aktaran Stones, bir filmde olması gereken maddeleri teker teker sayarken reklamda ona göre gelişiyor ve güzelleşiyor. http://youtu.be/ZkDdKJX4sDk Beklenmedik! 2014 Dünya Kupası için yapılmış çoğu reklam filmine nazaran VISA çok farklı bir içgörüyle çıkmayı uygun görmüş. Sahada yaşanan anları; günlük hayatımızdaki anlarla karşılaştıran VISA, tam on ikiden vurmuş. Futbolun içindeki; halleri, duyguları iyi yorumlayan VISA çok güzel bir reklam filmine imza atmış. Gönül rahatlığıyla buyrunuz…

http://youtu.be/3n-xlNf-jf8 Biraz fazla oldu! Nike’ın rakiplerine nazaran reklam filmlerindeki başarısını hepimiz biliyoruz. Ruhsal doyum vermeyen hiçbir işe imza atmayan Nike, Dünya Kupası reklamlarında gerçek manasıyla “döktür-müş!” Televizyonlarda gördüğünüz ve çok uzun olmasından ötürü devamını internet üzerinden izlediğimiz reklam filmlinden sonra; animasyon bi’ reklam filmiyle karşımıza çıkıyor. Futbolun mükkemmeliyet olmadığını, duygu ve ruh olmadan da futbolun asla var olamayacağını anlatan Nike, tüylerimizi diken diken etti. http://youtu.be/iaVtinE8oO8 Nike (animasyon) http://youtu.be/qjT4T2gU9sM

Müzik olmadan asla. Gergin geçmesinden korktuğun bir


26

randevudan/toplantıdan önce kulaklığından gelen müziğin seni rahatlattığını çok iyi biliyoruz. Vücundaki milyonlarca sinir hücresini harekete geçirip, seni kendine getiren müzik içinse kendini en iyi anlatmanın yolu Beats olmalı. O zaman Dünya Kupası için yapılmış ve reklam süresince futbolcuların ruh haline ortak olan Beats’in reklam filmine bir bakalım. Tanıdık yüzler göreceksin! http://youtu.be/NYna5iuauGI Güldürmedi. Havayolu olan Emirates için yapılmış bu reklam filminde ise yüzünüz bir gülüyor, bir gülmüyor. Pele ve Ronaldo’nun başrollerini paylaştığı reklam filmi. Geçmişten bugüne Dünya Kupası serüvenini bir 60 sanineye sığdırmış. http://youtu.be/rueOxZ5ktos Bunun hemen ardından; TAM için yapılmış reklam filmine hız

kesmeden geçiş yapalım istedim. Bir başka havaalanı, bir başka hikaye, yılladır bekledikleri Dünya Kupası’nı yerinde izleme telaşı, hayatın onlara adil davranmayışı derken; GOOOL! http://youtu.be/8FH8F-NvBic

Ülkenin tüm nimetlerinden yararlanmak. Brazilya’da gerçekleşecek Dünya Kupası için çekilebilecek reklamlar arasında olan ve şu ana kadar nerede olduğunu sorguladığınız Adriana Lima, Kia farkıyla ekranlarınızda. Serinin ilk filmi olan Amerikan futbolu ve Futbol’un karşılaştırıldığı reklamda Lima’nın varlığı arkadaşlara Amerikan futbolunu bıraktıracak türde. Ardından kendisini gördüğümüz barda ise Lima; yine abilerimize ayar veriyor ve Dünya Kupası’nın öneminden bahsediyor. http://youtu.be/OHhFGu4ZuTc http://youtu.be/UB6XOVzNgv4


27

Birlik beraberlik = Coca Cola Dünya Kupası için yapılmış reklam filmlerinde sırada; Cola’nın birliği ve beraberliği, eğlenceği vurgulayan reklam filmi var. Sokaklarda koşturan ve Dünya Kupası reklamları süresince artık ezberlediğimiz küçük çocukların futbol oynama sahneleri ve değişkenlik gösteren mekanlar derken, Cola Cola; ana amaçtan kopmadan, futbolun eğlence olduğunu ve bununla var olduğunu anlatıyor. http://youtu.be/iG_LG_cQf0g Artı 1 Bu hafta yapamayacağım “Artı 1”

yerine size fazladan Dünya Kupası reklamı izletmeyi uygun gördüm. Üzerine uzun uzun konuştuklarımız kadar tatmin eder mi bilmem ama hiç fena değiller. Global Issues http://youtu.be/Th7nbtKVkLY Adidas http://youtu.be/jR1XQsCiAKE McDonald http://youtu.be/Smh0QXSmF-A


28

MÜKEMMEL DESEK ABARTMIŞ OLMAYIZ Yeni albümü Mükemmel’de, pop mu elektronik mi ikileminden uzakta, şarkısını söylemiş gitmiş Hande Yener. Bu enfes sound’larla, sözlerle ve o duru sesiyle… Yeniden zirveye oturması an meselesi Mert Ofluoğlu

Herkes Yoluna: Eğlenceli ve içimizi serinleten limonata tadında bir yaz şarkısı. Kışa da gayet uyar tabii, önemli olan ruh hali. Terk edildiği ya da terk ettiği sevgiliye laf sokarken mahalle ağzıyla konuşmayan, kaliteli bir şarkı. Yani öyle boş bir pop şarkısı değil. Zaten sağlam bir sound ve iyi sözlerle donatılmış bir şarkıdan bahsediyoruz. 8/10 İyi Şanslar: Şarkı başlar başlamaz o ilk enstrümanın ritmik büyüsüyle sizi içine çekiyor. Yani şarkıyı dinlememeniz gibi bir durum söz konusu bile değil. Bir veda sözcüğü olan “İyi şanslar”ı merkeze alması “Teşekkürler” şarkısını hatırlatsa da, bunu boş verin ve bu iyi sound’dan sakın mahrum kalmayın. 9/10 Yangın: “Benden uzakta olmak zorunda” kısmı dillere

düşecek olan bir şarkı. Hem neşeli hem hüzünlü. Hem ritmik hem slow. Şarkıya adını veren “yangın” ise, şarkıya adını vermekten öteye gidememiş. İçeriğe daha çok uyan başka bir isim bulmak, dikkat çekme kaygısının gölgesinde kalmış belli ki. 8/10 Mükemmel: Hande Yener’in albümlerinin adını hep “Kraliçe” ya da “Mükemmel” gibi iddialı ve egosu yüksek isimler koymaya ihtiyacı mı var sanki? Albümün adı olan şarkılar genelde hareketli olur ya, Mükemmel bu kuralı bozup slow sularında arada bir boğularak geziniyor. 7/10 O Kadın Gitti: “Hazirandan, hatıramdan, hafızamdan” sözcükleriyle bir tekerleme hissi uyandırsa da, enstrümanların çekiciliği ve uzun bir aradan sonra sözleri Yener’in yazmış


29

olması sizi şarkıya çekiyor. Halbuki Yener daha çok söz müzik yapsa ya yine, eskisi gibi… “Ooooooo kadın gitti!” 8/10 Karar Ver: Albümün en iyisi. Hem de en iyisi! Şiirsel sözlerini mi söyleyeyim… Yoksa Hande Yener’in duru sesiyle, konuşur gibi seslendirdiği o harika şarkılarından biri olmasını mı… Çok güçlü bir sound. İnişli çıkışlı bir şarkı, hiçbir saniyesi boş/doldurmaca değil, elektronik çıkış çok çok iyi. Özlediğimiz Yener tarzını da yeni dinleyicileri de memnun edecek. Gotik altyapısı, mutlaka stüdyo klibini hak ediyor. “Hayrola” gibi, kapalı bir mekanda çekilmeli. Havası, büyüsü, kimliği bozulmadan korunmalı. Şarkının akla getirdiği şeylerin klibi çekilmeli. Açık havada, kumsalda, dağda tepede çekilecek romantik bir şarkı değil. Ağır, ateş gibi yakan bir şarkı. Dikkati çeken tek kusur, nakarattaki sound’un Sinan Akçıl’ın “Terk Ediyorum (Küfür)” şarkısının nakaratındakinin birebir aynısı olması. Ama eğer o şarkıyı bilmiyorsanız, bunu fark etmezsiniz bile. Dinledikçe başa saracağınız, keşke hiç bitmese diyeceğiniz

bir şarkı. Sözler ve sound bu şarkıda doruk yapmış! Elektroniğe teslim olun... Albümde bir remix’ine kesinlikle yer verilmeliydi. “Mükemmel”in mükemmeli! 10/10 Kaybol: Albümün en renkli, eğlenceli ve özgün şarkılarından biri. Avrupai. Çok iyi bir sound’a sahip. Hande Yener güzel sesini bu şarkıda da ön plana çıkarmış. “Aşk üstüne hiç yakışmıyor, bak öfken hiç yatışmıyor” kısmı dillere düşecek türden. “Herkes Yoluna”yla aynı yolda, ama ondan bir iki tık daha iyi. Ve benim aklıma nedense bir sirk ortamını ve renkli baloncukları getirdi. Hatta eğer klibi çekilecekse Yener bir sihirbazı canlandırıp, kaybolmasını istediği kişiyi yok etmeli! Nasıl fikir? 9/10 Naber: “Ao!” diye başlayınca anlıyorsunuz ki ilginç bir şarkı… Dinlemeden önce sıradan bir pop şarkısı izlenimi verse de, sözler şaşırtıcı derecede şiirsel. Öyle ki, sözlerin şiirselliği anlamında “Karar Ver”in eğlenceli versiyonu diyebiliriz. “Öldün mü kaldın mı endişelendik” sözleri çok iyi. Nakarat çok iyi. “Herkes


30

Yolunda” gibi lafını zarifçe sokan bir şarkı. Dile düşmesi garanti. Elektroları da sevindirici. 9/10

olmadığınızdan emin değilseniz, bir kulak verin derim; bir şey olacağından değil, azıcık havanız değişir! 9/10

Sokak Kedisi: Melodisi iyi, ama sıradan, “giderli” bir şarkı. Albüme remix’ini koyduklarına görünce üzülüyor insan; bir sonraki klip yoksa o kadar iyi şarkı varken buna mı gelecek? Bir de sevgiliye, “Senin hakkın ancak bu, kapıya bir kap su!” deyince acaba Ömür Gedik ne der diye düşünmedim desem yalan olur. 7/10

Tebdil-i Aşk: İsim iyi de, şarkı ne diyor anlamadım ben. Kes-kopyala-yapıştır tarzında, birbirinden alakasız olmuş sözleri. Tebdil-i Aşk kelimesi daha iyi bir şarkıyı hak edebilirdi. 7/10

Bileti Kes: Sound’u iyi, sözleri iyi, elektronik kısımları çok yerinde bir şarkı. Ayrıca albümün en didaktik şarkısı. “Doğru kişi”yle birlikte olup

Hani Bana: Albümün eğlenceli şarkılarından biri daha. Nakarat öncesi bilimkurgu efekti ve akıbetindeki nakarat pek hoş. Sözler de gayet iyi. Tek kusuru, Hande Yener’in son yıllarda her şarkısında kullanmaktan çekinmediği o gülüşü/kahkahası. Olmasa da olurmuş yani! 8/10


31

Bir Kış Masalı: Bu ne tesadüf: Sezen Aksu’nun söylediği bu şarkıyı Mavi de yeni çıkan “Şimdi” albümünde yeniden cover’ladı, Hande de. Ama sesi güzel olmasına rağmen “yabanım, sevgilim, esmerim, sebebim” lafları Hande’ye uymamış. Üstüne oturmamış. Köylü gibi kalmış Hande bu şarkıda. “Şehirden çıktım köye” gibi olmuş. 6/10 Bir Köşede Yalnız: Zamanında Ajda Pekkan’ın seslendirdiği bu şarkı, Hande’ye son derece uymuş mesela. Hem de çok şık olmuş. Elektronik bir caz parçası havasında… Bu da biz yalnızlara gelsin! 9/10 Alt Dudak: Albümden önce çıkan bir single olarak, açıkçası albümle ilgili pek de doğru bilgiler vermiyor. Çünkü açıkçası çok da harikulade bir şarkı değil. Sözleri de öyle. 7/10

Unutanlar Gibi: Eğer albümdeki diğer şarkılar kötü olsaydı, Mehmet Erdemli bu düete sığınırdık ama albüm öyle iyi ki, bu şarkıya gerek bile kalmıyor, hatta şarkı basit bile kalıyor. Bir elektropop albümün Türk Sanat Müziği tadında. Erdem bu şarkıya girmekle iyi mi etmiş kötü mü, anlamadım. 7/10 “Apayrı”, “Hayrola” ve “Hande’ye Neler Oluyor”ın ardından gelen en iyi albüm. Hande Yener uzun bir aradan sonra -nihayet- o duru ve su gibi sesine yakışan kaliteli şarkılar seslendirmeyi başarmış. Hatta inşallah bu sefer bu rotasından şaşmaz da daha iyiye gider. Albümün sound’u gerçekten çok iyi. Pop mu elektronik mi ikilemine girmeden, şarkısını söyleyip gitmiş Hande Yener. Altyapılarda Yener’in eski elektronik parçalarını özleyenleri memnun edecek nefis elektronikler ve house dokunuşları var. Çok tatmin edici ve uzun süre dinlenilebilecek şık bir albüm çıkmış ortaya. Çoğu şarkı altın gibi kıymetli. Avrupai bir havada. Sözler de şaşırtıcı derecede iyi. Albümün baştan sona dinlenmesini gerekiyor. Yener “yeniden kaliteye ve sesine yakışan şarkılara” kavuşmuş. Albüm “Karar Ver” şarkısında zirveye ulaşmış. Albümün en üzücü tarafıysa, her zamanki gibi, en kaliteli şarkılara değil de öne çıkmasını istedikleri şarkılara remix yapmış olmaları. Oysa “Karar Ver”, “İyi Şanslar”, “Kaybol”, “Naber” ve “Herkes Yoluna” da remix olayına girmeyi hak ediyordu. Uzun lafın kısası, yaz sonunda bir remix albümü bekliyoruz!


e t e z r e v i n ü

Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.