UNIVERZETE / 39

Page 1

/39

e t e z r e niv

ü

albüm! k i d e m beklen n e d ’ feden é c a n K o ı y r e a _B n Yoll ü ’ y ö k a _Kar iyesi d e H l ı _Yeni Y

zete


Sayı: 39 / 2013 Genel Yayın Yönetmenleri Özge Yılancı Yazı İşleri

KARAKÖY’ÜN YOLLARI KAFEDEN

Dilara Şenbilgin Gökberk Ertunç Günseli Naz Ferel Yazarlar Ali Berhan Memişoğlu, Alp Bolay, Bengisu Kepsutlu, Berkem Ceylan, Eren Kasapoğlu, Gülfem Aksoy, Günseli Naz Ferel, Irmak Şahinoğlu, İlayda Gencer

BEYONCÉ’DEN BEKLENMEDİK ALBÜM!

YENİ YIL HEDİYESİ

DÜNYA DAYANIKLILIK ŞAMPİYONASI

BLOGLARIN GÜCÜ ADINA!

PLAYLIST

SİNEMA TARİHİNİN 15 SAATLİK KAPSÜL HİKAYESİ

Fotoğraflar: Demet Açıkgöz Teşekkür Sarper Durmuş, Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek

İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo

Facebook: http://goo.gl/jx7hxb

/ifbilgi

@ifbilgi



4

BeYonCÉ’den BeklenMedik alBüM!


5

14 Aralık Cuma günü uyandığımızda bir çoğumuz Beyoncé’nin neredeyse interneti ele geçirdiğini gördük. Çünkü hiç bir tanıtım yapmadan, single çıkarmadan 14 şarkı ve 17 videodan oluşan 5. stüdyo albümünü çıkarmıştı Alp Bolay


6

Bir süredir Beyoncé’nin yeni albüm çıkaracağını ve farklı yönetmenlerle dünyanın farklı yerlerinde buluşup videolar çektiğini biliyorduk, duyuyorduk. Fakat, aynı zamanda yeni albüm için kaydedilen en az elli şarkının Beyoncé ve plak şirketleri Parkwood/ Columbia Records tarafından beğenilmediği için bahsi geçen beşinci albümün 2013’e yetişmeyeceği de duyurulmuştu. Bu nedenle 14 Aralık gecesi bir anda iTunes’da yeni Beyoncé albümünü gördüğümüzde fazlasıyla şaşırdık. Kendi adını taşıyan bu albüm aynı zamanda ‘görsel albüm’ adını da taşıyor. Bunun nedeni ise albümdeki 14 şarkının videosu bulunması ve buna ek olarak 3 video daha albümde bulunuyor. Albümdeki videoların hepsinin birbirinden farklı olmasına rağmen birlikte izlediğinde bir bütün oluşturuyorlar. Son zamanlarda dinlediğimiz popüler albümlerin çoğunda imzası bulunan Sia Furler ile birlikte yazılan “Pretty Hurts” ile açılan albüm, çoğu Beyoncé albümünde bulunan feminizm konusunu işlerken aynı zamanda evlilik, seks, mükemmel olma kaygısı, doğum, ölüm konularına da fazlasıyla değiniyor. Albümün ilk şarkısı “Pretty Hurts”, müziğiyle ve gidişatıyla klasik bir Beyoncé şarkısı. Belki de albümdeki bize eski Beyoncé’yi hatırlatan tek şarkı. Bulimia, insanların güzellik için birbiriyle yarışması ve mükemmel olma kaygısını işleyen şarkı aynı zamanda müzik yapısı olarak bize Sia Furler’ın son çalışmalarından

Céline Dion, Lea Michele ve Rihanna için yazdığı “Loved Me Back to Life”, “Cannonball” ve “Diamonds” şarkılarını kolayca anımsatıyor. Videosunda ise şarkıda bahsi geçen konuya mükemmel bir şekilde değinmeyi başarıyor. “Haunted” ise albümde tek başına 6 dakikalık bir şarkı olarak tanıtılsa da videolarında olduğu gibi “Ghost” ve “Haunted” adlı iki şarkı olarak ele almak gerekir. “Ghost”, Beyoncé’nin normal pop dünyasından ve işleyişinden ne kadar sıkıldığını ilk defa bu albümle adını duyduğumuz Boots adlı yeni bir prodüktörün müziğiyle anlatırken “Haunted”, “Erotica” ve “Justify My Love” zamanı Madonna’ya gönderme yapan videosuyla bizi büyülüyor. “Drunk in Love” ve “Rocket” albümün genelindeki R&B çizgisine vurgu yapan iki şarkı. Timbaland tarafından yapılan iki şarkının teması seks iken “Drunk in Love”da sanatçının çoğu albümünde olduğu gibi eşi Jay-Z eşllik ediyor. Klibini izlerken aralarındaki kimyayı fazlasıyla hissettiğimiz şarkı albümün aynı zamanda R&B radyosuna gönderilecek ilk single’ı işlevini görüyor. Pharrell Williams’ın prodüktorlük dünyasına muhteşem bir hızla döndüğünü gördüğümüz 2013 yılını kapatırken “Beyoncé”de de Pharrell imzalı iki şarkı da gözümüze çarpıyor; “Blow” ve “Superpower”. Williams dışında Timbaland ve Justin Timberlake yardımı alan “Blow” bize eski Janet


7

Jackson şarkılarını anımsatırken aynı zamanda cinsellik göndermeleriyle “B’day” zamanı Beyoncé’i de hatırlatıyor. “Superpower” ise hem Frank Ocean düetiyle hemde Beyoncé’nin Destiny’s Child suç ortakları Kelly Rowland ve Michelle Williams’ın oynadığı ‘ayaklanma’ temasıyla 2013 Türkiyesini hatırlatan videosuyla büyülüyor. Biz ne kadar öyle düşünsek de kendisinin mükemmel olmadığını R&B bass’ı eşliğinde, Houston geçmişine değindiği videosuyla belirttiği “No Angel” sonrasında albümdeki en çok konuşulan şarkı “Partition”a geliyoruz. “Partition”da “Haunted” gibi ikiye bölünmüş şarkılardan. “Yoncé” ve “Partition” olarak ikiye böldüğümüz şarkının ilk bölümü “Yoncé”, Beyoncé’nin ‘kişiliklerinden’ yenisi olarak karşımıza çıkıyor. Chanel Iman, Jourdan Dunn ve Joan Smalls’ın Beyoncé’ye eşlik ettiği klibi tam rüyalarımızı süsleyecekken “Partition” başlıyor. Beyoncé ve Jay-Z’nin seks hayatına ve fantezilerine tanık olduğumuz şarkı ve video albümdeki en çok konuşulan klip olarak yerini koruyor. Beyoncé’nin 32 yaşında, hamilelik sonrası sahip olduğu mükemmel vücuda tanık olduğumuz klip ve şarkı 2013 yılının en


8

seksi şarkısı olmaya değer ve Jay-Z’nin ne kadar şanslı bir erkek olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. “If I Were A Boy”daki temaya bir kez daha değinen “Jealous”, sözleriyle ve klibiyle çoğumuzun bağlantı kurabildiği kıskançlık duygusunu işliyor. Drake’in eşlik ettiği ve klasik bir Drake şarkısı özelliğini taşıyan “Mine” albümdeki en sanatsal video olmaya adaylığını koruyor. Kayıp konusunu işleyen “Heaven” ise gözlerimize yaş getiren sözleriyle albümdeki öne çıkan şarkılardan. Albümdeki en ‘commercial’ şarkı olma

özelliğini taşıyan “XO”, Terry Richardson tarafından çekilen klibiyle de bizi Coney Island’a taşıyor. Beyoncé’nin konserlerindeki yeni ‘izleyicinin eşlik ettiği’ şarkı olacağını şimdiden tahmin etmemek mümkün değil. “XO” aynı zamanda albümde radyoya gönderilecek ilk single olma yükünü de taşıyor. Daha önceden “Bow Down” olarak bir parçası yayınlanan “***Flawless” Beyoncé’nin “Bow Down” olarak ego tatmini yaptığı bir parçadan albümdeki haliyle feminizm marşına dönüşen şarkıya Nijeryalı yazar Chimamanda Ngozi Adiche’nin “We Should All Be Feminists” adlı konuşmasından bir


9

kesit eşlik ediyor. Albümdeki son şarkı olan “Blue” ise tahmin edildiği gibi Beyoncé’nin kızına yazdığı şarkı. İki yaşındaki kızı Blue Ivy Carter’ın parçanın sonunda gülerek Beyoncé’ye katıldığı şarkının klibi ise Rio de Janeiro’da çekilmiş. Blue Ivy klipte de annesiyle birlikte Rio’nun sokaklarında görüntüleniyor. Baştan sona görsel ve müziksel bir şölen olan “Beyoncé” bize bir kez daha sanatçının müzik dünyasındaki gücünü gösteriyor. İlk haftasında sadece iTunes Store’da 800.000’den fazla satan albüm Beyoncé’nin 2013’ü hala bitirmediğini ve diğer popçuların “***Flawless”da değinildiği gibi boyun eğmesi gerektiğini bir kez daha bize gösteriyor.


10

karaköY’ün Yolları kaFeden


11


12

‘‘-Çok cici bir kafe keşfettim. Mutlaka gitmelisin. -Aaa! Nerede? -Karaköy’de.”’ Bu günlerde buna benzer diyaloglara çok fazla şahit olduğumuz için biz de gidelim, şu “Karaköy, Karaköy” dedikleri neymiş bir bakalım dedik. İşte

Sizin için Karaköy’deki birçok kafeden 3 tanesini seçik, kısa kısa anlattık Bengisu Kepsutlu & Gülfem Aksoy

bunlardan üçü: OPS İlk durağımız Ops. İçeri girdiğimizde bu aralar çok popüler olan taş duvarlı, loş ışıklı, şık sayılan bir dekorasyonla karşılaşıyoruz. İlk bakışta da anlaşılacağı gibi, Ops pek de öğrenci bütçesine göre değil. Ayrıca mekanın konsepti biraz “relax” olduğundan, servis için bir süre beklemeniz kuvvetle muhtemel. Menüsü genellikle kahvaltı veya brunch için uygun olan bu kafeyi akşam yemeği için tavsiye etmeyiz ama değişik tatlar arayanlara bir ara Ops’un kuru etli yemeklerden birini denemelerini önerebiliriz.


13

DEM Bir kafede kaç çeşit çay olabilir ki? Siyah çay, yeşil çay, belki bir de bitki çayı. Dem’i farklı kılan şey - Çin çayından tutun, Hint çayına kadar kırmızısıyla, sarısıyla, beyazıyla diğer kafelerdekilerden çok daha fazlasını bulabilmemiz. Altmıştan fazla çeşide sahip olan bu çayevi, çay severler için tam bir cennet. Fakat uyarıyoruz, seçim yapmak bir hayli vaktinizi alabilir, çünkü her bir çayın aromasını tek tek koklama imkanına sahipsiniz. Fiyatlar bir çay için fazla görünse de, eşi benzeri olmayan bu çayları denemek için değer.

ALLES CAFE&SHOP Tesadüfen girdiğimiz Alles, içeri girer girmez sevimliliği ile bizi cezbetti. Daha çantanızı sandalyeye koymadan sizi mıknatıs gibi çeken giysi ve aksesuarların birçoğu el yapımı. Bu çok samimi kafenin menüsündeki lezzetli tostlar ne çok aç ne de çok tok olduğunuz bir arada atıştırmak için birebir. Mekanın boş gözükmesi sizi hiç korkutmasın. Bunun nedeni, kafenin şimdilik çok fazla kişi tarafından keşfedilmemiş olması. Eğer kafa dinlemek/ ders çalışmak için sessiz ve sıcak bir yer arıyorsanız, burası tam size göre.


14

Yeni Y覺l Hediyesi


15

iPhone ve iPad kullanıcılarının, tüm uygulamaları ücretsiz indirmesini sağlayan yazılım Jailbreak geçtiğimiz pazar günü kullanıma açıldı Ali Berhan Memişoğlu

iOS7 için uzun zamandır beklenen Jailbreak pazar günü adeta bir yeni yıl hediyesi olarak geldi. iOS7’nin çıktığı gün tüm dünyada internete kullanımı yüzde 120 artmıştı. Bu rakamlar Apple’ı bile şaşırtırken kullanıcı yorumları başta şikayet içerikli olsa da şu an o şikayetler azalmış durumda. Belki bu şikayetleri tamamen yok edecek olan Jailbreak ise artık mümkün. Beş dakika gibi kısa bir sürede iPhone’unuz ya da iPad’iniz Jailbreakli hale gelebilir ve artık paranız cebinizde kalmaya başlar. Zaten telefona ya da iPad’e verilen paradan sonra uygulamalara da para vermekten kurtulmuş olup yeni özellikleri ile cihazdan daha memnun kalacaksınız. Ancak başlamadan önce bilgilerinizi yedeklemeyi sakın unutmayın. Hem Mac hem Windows kullanıcıları rahatça cihazlarını Jailbreak’leyebilir. Yapılması gerekenler çok basit. İlk olarak evasi0n 7 indirilmeli. Mac için mod.my/evasi0n7mac100 Windows içinse mod. my/evasi0n7win100 sitesinde dosyayı indirmek gerekiyor. Sonrasında ise yalnızca “Aç” ve “Jailbreak” demeniz yeterli. Yükleme tamamlandıktan sonra “Çıkış” deyip telefonunuzu yeni bir heyecanla kullanmaya başlayabilirsiniz.


Motorsporlarının dirilen gözdesi:

Dünya Dayanıklılık Şampiyonası

Dünya Dayanıklılık Şampiyonası geri döndü! Berkem Ceylan

Coğrafyada, motorsporları denilince akla gelen ilk şey Formula 1, Ralli veya Motosiklet yarışları oluyor. Hatta, motorsporları denince kafaları motosiklet yarışlarına kayan pek çok insan var. Türkiye’de binek otomobil, motocross veya dayanıklılık yarışlarını takip eden bir kitle de var. 1992 sezonunda Dünya Şampiyonası ünvanıyla son kez yapılan Dünya

Dayanıklılık Serisi (WEC) 2012’yle beraber motorsporları dünyasına geri döndü. Bünyesinde efsanevi Le Mans 24 Saat yarışını da bulunduran WEC, FIA ve ACO ortaklığıyla düzenleniyor. Dört farklı kategoride, dört farklı araç tipinin aynı anda, aynı pistte 6 Saat veya 1000 kilometre boyunca birbirleriyle yarıştığı seri Audi, Toyota, Ferrari, Chevrolet, Porsche, Aston Martin, Nissan gibi üreticileri bünyesinde


17

bulunduruyor. 6 saatlik yarışlarda veya Le Mans 24 Saat yarışında aracı toplamda üç pilot dönüşümlü olarak kullanıyorlar. Şu anki kurallar gereği, aracı minimum iki maksimum üç kişi paylaşabiliyor. Geçmişe dönüp baktığımızda, 60’lı ve 70’li yıllarda, Le Mans 24 Saat yarışında bir aracı toplamda iki pilotun paylaşmış olduklarını görüyoruz. Ancak modern zamanlarda uykusuzluğa bağlı

muhtemel güvenlik problemlerinden dolayı, kuralları gereği minimum üç pilotun 24 saat boyunca yarışması gerekiyor. 2012 ve geçtiğimiz ay içinde tamamlanan 2013 sezonunu Audi şampiyonlukla tamamladı. Sezon içindeki tüm yarışlar www.fiawec.com adresinden canlı ve ücretsiz olarak yayınlanıyor; TV alternatifi ise Eurosport.


18

Bloglar覺n g羹C羹 ad覺na


19

Blog sahibimiz Merve Gizem Oluş İstanbul Aydın Üniversittesi Grafik Tasarım Bölümü mezunu. Birçok farklı firmada tasarımcı ve sosyal medya uzmanı olarak görev almış. Kendisi şimdilerde ise evinin konforunda freelance olarak çalışıyor. Kendi deyimiyle ‘”Yan flütünü, felsefe kitaplarını, fotoğraf makinelerini, makyaj yapmayı, vintage olan herşeyi, antika eşyaları,

Samimi, aradığınız bir çok şeyi bir arada bulabileceğiniz balköpüğü sıcaklığında ve yumuşaklığında bir blog balkopugutasarim.com İlayda Gencer

James Blunt’ı, Johnny Depp’i, bolca gezmeyi, alışveriş yapmayı, Türk kahvesini, Taksim’i, kokoreçi, cupcakeleri, edebiyatı, Tim Burton’ı, Fransız kültürünü, Yunan mitolojisini, Las Vegas’ı ve her daim gülen insanları çok sever”miş. Henüz 2012’de açılmış yepyeni bir blog olmasına rağmen çok güzel bir de ödül almış. 2013’de ikincisi düzenlenen Hürriyet Bumerang Blog Ödülleri’nde “En Sosyal Blog” Birincisi olan bu blog daha da başarılı olacak gibi gözüküyor. Blog’a girer girmez pembe beyaz

puantiyelerle ve kalplerle karşılanıyoruz. Yaklaşan yeni yıl coşkusuyla birlikte indirime giren ürünler Ana Sayfa’ya konulmuş bile. Girer girmez göreceğiniz üzere blog 6 güzel kısımdan oluşuyor. Bunlar: Moda, Makyaj, Alışveriş, Dekorasyon, Yeme-İçme ve son yıllarda oldukça popülerleşen bir faaliyet olan Kendin Yap Projeleri’nden oluşuyor. Blogger’ımızın aynı zamanda bu Kendin Yap bölümünü içeren bir de Facebook sayfası bulunuyor! Oldukça zengin bir içeriğe sahip olan bu blogda ‘Ana sayfa’nın biraz aşağısına indiğinizde hemen sağda Yurt Dışından Alışveriş Hakkında Herşey, Evlilik Önerileri, Alışveriş Önerileri, Kombin Önerileri ve Hediye Çekilişleri olmak üzere 5 sayfaya daha ulaşabilirsiniz. Bu tatlı mı tatlı blog’a ve bu tatlı blog’un sahibine ulaşmak isterseniz yapacağınız şey çok basit. Nereden ulaşmak istediğinize bağlı olarak balkopugutasarim.com’a girdikten sonra ana sayfanın aşağısında bulunan Twitter, Facebook veya Pinterest hesaplarından giriş yapabilirsiniz. Bunların haricinde “yok ben blogger’a ulaşmak istiyorum” diyorsanız sayfanın üst sağ kısmındaki “İstek ve Görüşleri Bildir” kısmından veya blogger’ımızın kendi sözleriyle “Bana her konuda yazabileceğin mail adresim” diye belirttiği mgizemolus@gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz. Bu soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacağını, yaklaşan yılbaşı ve daha bir çok konu hakkında, kafanızdaki soru işaretlerine cevaplar bulabileceğinizi düşündüğüm bu blog’un haydi altını üstüne getimeye!


20

Sinema Tarihinin 15 Saatlik Kapsül Hikayesi Sinemanın tarihsel değişimi, İstanbul Modern Sinema’da, 19-29 Aralık tarihleri arasında gösterilecek olan “Sinemanın Hikayesi” adlı belgeselle meraklılarıyla buluşuyor. Dünya sinema tarihinin başlangıcından bugüne kadar yaşanan gelişmeleri konu edinen belgesel, Mark Cousins’in “Sinemanın Hikayesi” adlı kitabı temel alınarak çekilmiş. 5 yıllık bir çalışmanın ürünü olan filmde, sinemadaki yenilikleri, sinemacıların dönemin tarihi olaylarından ve birbirlerinden nasıl etkilenmiş oldukları inceleniyor.

İstanbul Modern Sinema’nın deyimiyle “7. Sanatın tarihinin ‘dünyalaştığı’ film’’, tüm dünya sinemasının tarihine yer vererek yalnız Avrupa ve Amerika odaklı sinema algısını kırıyor. Sessiz sinemanın ilk günlerinden Hollywood’un doğuşuna uzanırken ayrıca Rusya, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İskandinavya ve ABD’deki sanatsal evrime de değiniyor. Sinemanın Hikayesi, belki de adından anlaşılacağı üzere, terminolojik bir


21

İstanbul Modern, sinema severleri 15 saatlik “Sinemanın Hikayesi” adlı belgesel ile buluşturuyor Irmak Şahinoğlu

kaygı gütmeden, “sinemayı hikayeleştirerek” anlatan bir kaynak olma niteliği taşıyor. Belgeselde tarihi arşiv görüntülerinin yanı sıra, Bernardo Bertolucci, Jane Campion, Gus Van Sant, Lars Von Trier, Claire Denis, Stanley Donen ve Claudia Cardinale gibi ünlü sinemacı ve oyuncuların söyleşileri de yer alıyor. İki hafta üst üste iki kez yayınlanacak olan “Sinemanın Hikayesi” Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri gösterimde olacak. Karaköy’de, İstanbul Modern Müzesi’nin Sinema bölümünde gerçekleştirilen gösterimin girişi müze ziyaretçileri ve üyeler dışındakilere 8 lira olarak ücretlendiriliyor. Program ise şu şekilde: Perşembe günleri:

13:00 – Bölüm 1&2 Sinemanın Doğuşu (1900-1920) Hollywood Rüyası (1920’ler) 15:00 – Bölüm 3&4 D ü n y a S i n e m a s ı n ı n A l t ı n Ça ğ ı (1920’ler) Sesin Gelişi (1930’lar) 17:00 – Bölüm 5&6 Savaş Sonrası Sineması (1940’lar) Cinsellik & Melodram (1950’lar) 19:00 – Bölüm 7&8 Avrupa’da Yeni Dalga (1960’lar) Yeni Yönetmenler, Yeni Biçim (1960’lar) Cumartesi günleri: 15:00 – Bölüm 9&10 70’lerin Amerikan Sineması Dünyayı Değiştiren Filmler (1970’ler) 17:00 – Bölüm 11&12 Multiplekslerin Gelişi ve Asya Anaakımı (1970’ler) Güce Karşı Savaş: Sinemada Protesto (1980’ler) Pazar günleri: 15:00 – Bölüm 13&14 Yeni Sınırlar: Afrika, Asya ve Latin Amerika (1990’lar) Yeni Amerikan Bağımsızları ve Dijital Devrim (1990’lar) 17:00 Bölüm 15 Günüm Sineması ve Gelecek (2000’ler)


22

Eren Kasapoğlu & Günseli Naz Ferel

1- Kool & The Gang, Ladies Night

2- Peter Gabriel, My Body Is a Cage

1964 yılından beri dünya çapında yetmiş milyondan fazla albüm satmış, başta funk ve disco türleri olmak üzere R&B ve soul gibi türlerde de hitler çıkarmayı başarmış ve alışılmışın dışında gruptaki eleman sayılarının dokuz ile on iki arasında değiştiği bir müzik topluluğu Kool & The Gang. “Ladies Night” ilk akla gelen şarkılarından biri olmasa da grubun müzik karakterini çok güzel yansıtan eğlenceli bir şarkı.

Peter Gabriel’in “Scratch My Back” isimli, bir çok önemli müzisyenin şarkılarını coverladığı albümünden “My Body Is a Cage” bir Arcade Fire coverı. Albümün tüm parçaları bir yandan orijinalleriyle aynı bir yandan da tamamıyla farklı olarak karşımıza çıkıyor. Bir devam projesi olarak yayınlanan And I’ll Scratch Yours ise Peter Gabriel’in parçalarının coverlarını içeriyor.

http://youtu.be/4eXZZUoo77U

http://youtu.be/15E0swZPoQE


23

en çok bilinen şarkılarından biri sayılamaz belki ancak kesinlikle dinlenmesi gereken güzel bir rock, country ve blues karışımı. http://youtu.be/aXXemzIo1ao

4- Yeah Yeah Yeahs, Gold Lion

3- Mark Knofler, Postcards from Paraguay İkinci kez dağılmalarının ardından neredeyse yirmi sene geçmiş olsa da hala rock müzik severler tarafından dinlenen ve bu yüzden klasikleşmiş rock grupları arasında çoktan yerini almış Dire Straits’ın vokali ve özgün tekniği ile tanınan gitaristi Mark Knopfler’ın 2004 yılında piyasaya çıkmış “Shangri-La” albümünden “Postcards from Praguay” Knopfler’ın

21. yüzyılın en başarılı topluluklarından, indie rock üçlüsü Yeah Yeah Yeahs’in 2006’da yayınladıkları kısmen eski ancak yeni işlerinden aşağı kalır yanı olmayan ikinci albümleri Show Your Bones’un ilk single’ı Gold Lion tekrarlamaya değer bir parça. http://youtu.be/XNKSuGVd7Tc

Yeah Yeah Yeahs, Gold Lion

5- Charles Bradley, The World (Is Going Up In Flames) Charles Bradley profesyonel anlamda yıldızı biraz geç parlamış ancak kısa zamanda soul ve funk müziğin en çok dinlenen isimlerinden biri olmuş altmış beşlik bir delikanlı. “The World (Is Going Up in Flames)”de 2011 yılında çıkardığı albümü “No Time for


24

Dreaming”in en çok öne çıkan bir kaç şarkısından biri. http://youtu.be/moiUyFQQE-0 6- The Maccabees, Toothpaste Kisses Tüm albümlerinde sıcaklıklarını ve samimiyetlerini hissetmenin pek

kolay olduğu The Maccabees’den huzur dolu bir parça olan “Toothpaste Kisses”, ilk albümleri “Colour It In”in gözdelerinden. http://youtu.be/8SJmWSWQgdM 7- Beirut, Elephant Gun Indie folk ile başta Balkanlar olmak üzere farklı farklı coğrafyaların müzik türünden değişik öğeleri ve ezgileri birleştiren Beirut, bu kendilerine has müzik karakterleriyle hatırı sayılır bir üne sahip. Amerikalı grubun 2006 yılında piyasaya sürdükleri “Gulag Orkestar” albümünde yer alan “Elephant Gun” Beirut’un en sevilen şarkılarından biri oldu. Daha önce Beirut’u hiç dinlemediyseniz ya da duymadıysanız “Elephant Gun” güzel bir başlangıç noktası. http://youtu.be/SWSz_PAfgNc


25

Ülkemizde bas gitar denince akla gelen bir kaç isimden bir olan Alp Ersönmez’in “Yazısız” albümünden “Burada Yaralı Biri Var” usta müzisyen Erkan Oğur’un perdesiz gitarıyla Ersönmez’e eşlik ettiği, hem duygusal hem de müzikal anlamda oldukça yoğun bir parça. http://youtu.be/xS-XB9uOfQg

8- Demet Sağıroğlu, Arnavut Kaldırımı Kariyerine Kayahan ile beraber başlayıp sonraları 90’ların en önemli pop müzik sanatçılarından biri olan Demet Sağıroğlu’nun “Kınalı Bebek” albümü, bir klasik haline gelmiştir. Hareketi ve hüznünün yarattığı tezatla ise albümün gözdesi olmuş “Arnavut Kaldırımı” unutulmazlarımız arasında. http://youtu.be/mb5zu9v_N7U 9- Alp Ersönmez, Burada Yaralı Biri Var

10- Brenna Maccrimmon, Yağmut Yağar Taş Üstüne Dünyaca ünlü halk müziği sanatçısı Brenna Maccrimmon’ın ukulelesi ve muhteşem Türkçesiyle söylediği “Yağmur Yağar Taş Üstüne”, birçoklarından duyabileceğinizden çok daha duygu yüklü. http://youtu.be/CenFxRhGEuc


zete

/39

e t e z r e niv

ü

Fotoğraf Kredi: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.